operatörümden bezdiğim için turkcelle gecmeye karar verdim. Gün boyu en az bi iki saat spotify, baya yoğun twitter ve facebook kullanıyorum, whatsapp zaten temel mesajlaşma aracım. En az kaç mb internet lazım bana 4 yeterli midir, bitti bitecek tarife korkusu olmadan kullanmam için?

Iki gün önce metroda kadının birini (gayet elit görünümlüydü) yanındaki kız "o çektiğiniz fotoğraflardan benim olduğumu siler misiniz" diye uyardı. Kadın indikten sonra da "herkesin fotoğrafını çekti" dedi. Baya sinire kesmişti zor sakinleştirdik. Baya rahatsız oldum ben de. Hatta meraktan çekilecek bir şey mi var diye bakındım, komik ya da ilginç bir şey yoktu gayet yurdum amcası teyzesi vardı ortamda. Metroda vs. insanların fotoğrafını çekmek suç mudur?

olabilitesi varken sevdiğinizden vazgeçtiginiz oldu mu? neden vazgeçtiniz?

Ankara'da kapalı havuz arıyorum 1-2 ay haftada 1 kere kullanacağım. Yani günlük girişi olsa süper olur. Turgut Özakman ve Hacı Sabancı'ya gitmişliğim var ama GOP'ta çalışıyorum ve Dikmen'de oturuyorum. Ters oluyor o taraflar çok.

Ne tavsiye edersiniz?

Karakter tarif edin lütfen,

Benim dikkat ettiğim 3 şey var
1-ses tonu, diksiyon, aksan
2-Gülümsemesi ve gülüş kahkaha tarzı
3-el parmakları

Çocuksu gülüşe sahip gülünce güller açan hayat dolu ama hep gülmemek kaydıyla ciddi kızları seviyorum. Türkçesi mükemmel olmak zorunda aksanın her türlüsü irite eder istanbul turkcesi konusmalı


El parmaları ince ve küçük olacak tırnağı uzun olmayacak oje koyu renk olmayacak yani naif karakterde olacak fakat nazlı gelin olmayacak

Kız arkadaşım ilişki yaşasa da yaşamasa da bu hapları düzenli olarak kullanıyor. Geçen bana yaklaşık 4-5 yıldır kullandığını söyledi sebebi de doğurganlığını bitirmek istemesi. Yani bu dünyaya çocuk getirmek istemiyor. Bu algısını nasıl değiştiririm bilmiyorum onu başka soru başlığında sorarım ama size sağlık açısından başka sorum olacak:

- bunun uzun vadede yan etkileri olur mu?
- 10 sene daha kullanırsa doğurganlığının kesin olmayacağını söyledi, doğru mu bu?
- bu ilaçları kullanmasına rağmen 0,00001% ihtimal de olsa gebe kalma ihtimali olmaz mı?

Teşekkürler,

edit: kız arkadaşım yabancı. dolayısıyla çok farklı bir kafada, bizim kültürümüze ters olabilir ama benim de saygı duymaktan başka çarem yok şimdilik. çocuk sevgisi yok değil. hatta kendisi evlat edinmeyi, doğurmaya tercih ediyor.

maraba duyuru ahalisi. fark ettim de ben iki haftadır aynı rüyayı görüyorum. bi yorum yapsak :))

rüyamdaki mekan hep aynı labirent gibi yani rüyamın içinde hep oradayım uyanınca fark ediyorum aynı yer. rüyamın içinde hamileyim. ilk başlarda hamileyim ama göbek yoktu. dün akşam gördüğüm rüyada biraz göbeğim çıkmıştı. rüyalar birbiri ile alakalı değil ama coğu zaman aynı yerin farklı bölgesinde geçiyor. farklı insanlar bolcana. sebebi nedir

Şimdi bi kız arkadaşımla çok yakışıklı adamlar hakkında konuşuyorduk, öylesine bir isim sallamak gerektiği için brad pitt dedik, sonradan konuşunca ikimizin de brad pitten öyle aman aman hoşlanmadığı, hatta neredeyse adamla ilgilenmediği, hatta afedersiniz verse şey etmeyeceğimiz ortaya çıktı (ciddiyiz dinleyin). Hatta brad pitt yerine mesela ben syd barrett'a çok tavım, arkadaşım ise çirkin denebilecek (gayet kara kuru yamuk burunlu eciş suratlı oyuncuları) beğeniyor, kimle olmak istersin sorusunu duyunca aklına o adamlar geliyor.

Bu durum sizde de var mı? Biz bunun sadece kadınlar için geçerli olduğunu düşündük erkekler daha "düz" bakıyor gibi geldi.


Not: Brad pitt örneğinden gitmemizin sebebi bir çeşit "evrensel" yakışıklılık örneği olması. Siz de mesela ne bileyim scarlett johansson bağlamında filan düşünebilirsiniz.

Kadın arkadaşlar hiç öfke kontrolü olmayan sevgiliniz oldu mu ya da olsa napardınız?

Sizin üstünüze yürüse veya yürüdü mü naptınız? Kolunuzdan tutup itmiş olsa mesela, canınızı yaksa. Sonra sakinleşince de barışmak istese, özür dilese. Diyelim ki kıskançlık vs. üzerine çıkmış olsa tartışma. Napardınız, tepkiniz ne olurdu?

Not: Farazi bir kurgudur, gerçek bir olayın üstüne sormuyorum.

Rakci derken pink floyd camel genesisten tut iron maidena oradan adini hic bilmedigim ve dinlemedigim death metal dinleyicilerine sesleniyorum. Eminem sever misiniz?

Ben saydigim gruplari cok seven biri olarak(tabii daha saymadigim nicesi var) baya eminemciyim ayni zamanda. Sizde de var mi boyle bi durum? Eminem nasil boyle kulaga hitap edebiliyor?

Ya bunu izledim ve delirdim doktor bu ne. Ben mi anlamiyorum bi tek ya sözlüğe baktım herkes anlamış. Hayır tamam freudlu nietszcheli göndermeler tamam da her şey havada gibi geldi bana absürd geldi. Terör meror kısımları özellikle. Hayır tamam absürdse olmuş ama cidden her şey havada uçuyo gibi ya :/ ben galiba anlamadım:// anlayan bilale anlatır gibi anlatabilir mi ltvn. iyi ıkşmlr.

Var mı?

benim favorilerim l.a. woman ve five to one.

Banyoda geçen korku filmine ne isim verirdiniz? tek mekan filmi gibi düşünün. sadece korku/psikolojik gerilim ya da korku komedi de olabilir. iki farklı türe iki farklı isim düşünebilirsiniz.

Not: "Banyo" ya da "Banyoda" gibi ek almış halleri dışında :) Tabi şimdi de aklınıza "tuvalette" veya "helada" gelir. :)

not2: Türkçe veya İngilizce

Malesef oyunculara ve ismine dair bir şey hatırlamıyorum, başrolde bir kadın var bipolar, resim filan yapıyo sonradan aklını kaçırıyo, sonlara doğru öğreniyoruz asıl sebep kocasıymış, bir türlü ayrılamıyo en sonunda ayrılıp oh be salatayı kendi istediğim gibi limonlu yiycem sonunda diyordu bi bulduruverin be.

erkek partnerinizin başka kızları etkilemesi, hatta diğer bir deyişle geçmişinde birçok kız olması, kısacası çapkın olması, onun "erkeksi" dediğiniz şu yanını gözünüzde büyütüyor mu yani harbiden?

abi bu gerçek olabilir mi? tüm masumiyeti bitti şu anda dünyanın. tıpkı doğadaki gibi, alfa erkek konumundaki erkeğinizi kıskanmak yerine ona sahip olduğunuzda "tüm kadınların canını okusun, eritsin erkeğim." moduna girip "onları kullanıyor, asıl deli gibi sevdiği kadını benim" fikrinde misiniz?

not: "erkeği, kadını, erkeğim, eritsin" kelimeleri bana yeterince itici gelmekte ama tarifim bu denli yeterli. toplumun genelinin anlayacağı tabirler bunlar ve daha entelektüel bir anlatım aklıma gelmedi.

laf sokmak yerine el atın olaya da bir gizemi aydınlatalım sayın suserlar

Günaydın . Bir dostumun intihara meyilli olduğunu biliyordum ve artık bundan adım gibi eminim. İntihar etmeyi planlıyor hem de çok ciddi olarak; sizce ona Nasıl davranmalıyım? Ne yapmalıyım? Elimden gelebilecek olan bir şey var mı?

selam,

normalde böyle şeyleri kimseyle konuşamıyorum, ancak çok utanmama karşın anonim olmama güvenerek burada rahat konuşuyorum sonuç olarak kimseyi tanımadığım gibi kimse de beni tanımıyor:

meslek ve statü icabı toplumca "kabul gören" ve çalıştığım sektörde benim iki katım yaşındakilerin dahi el pençe divan durmasının gerektiği bir konumda bulunuyorum.

yapım gereği insanlara asla kötü davranamıyorum, kimseye bana saldırılsa da artistlik yapamam. altındaki insanları ezen ve babası yaşındaki insanlara kötü davranan, aşağılayan, emirler veren akranlarımı görünce o kadar utanıyorum ki ortamı terk edesim geliyor. ben ise son derece herkese alabildiğine saygılı, "siz" dolu cümlelerle, ricalarla, arkadaş gibi görerek astlarımla ilişki kuruyorum.

sonuç şöyle oluyor: ezen, hakir gören, aşağılayan, bağıran çağıran akranlarım son derece saygı görüp alabildiğine itibarı kaparken ben ve benim gibiler resmen siklenmiyor. ezen adama türlü yalakalık, arkadaş gibi davranan ben neredeyse adam yerine konmayacağım.

bu problem sizce nereden kaynaklanıyor? asla diğer mevkidaşlarım gibi insanlara kötü davranamam, ama haketmediğim davranışları da görmek istemiyorum. ben de şeytana uyup nefret ettiğim insanlara mı dönüşmeliyim?

fena kazandırmayan bir işim var. ortalama üstü diyelim. elime geçen paranın büyük bir kısmını bir milyoncu denilen sitelerden abuk subuk şeylere yatırıyorum. yani küçük hobi aletleri, gadget'lar vs. ha çoğunu kullanıyorum o ayrı. bazen çok garip zamanlarda bunlara ihtiyacım oluyor.

fakat konu üstüme başıma alınacak giyeceklere gelince o paraya kıyamıyorum. yani pis değilim ama giyecek çeşitim az. 15 gömlek, 20 tshirt, 3 kot pantolon, 3 kumaş pantolon ve 4 canvas pantolunum var. bir kaç tip polar mont ile tüm hayatımı idame ettiriyorum.

konu şu ki, diğer insanlara bakıyorum, özellikle erkek hemcinslerim de dahil sürekli kıyafet ve ayakkabı alıyorlar. sezonlarda indirim takip etmeleri falan.

ben bunu yapamıyorum. kıyafeti pek umursamıyorum ama nedense hep aynı şeyleri giymek doğru değilmiş gibi geliyor. başkalarını benim ne giydiğime takılıyor olabilir mi? siz konu kıyafet olunca neler yapıyorsunuz? dolabınızda neler var? yetersiz geliyor mu?

Araba yarışlarında köşelerde bekleyen seyircilere çarparsanız suçlu olmuyosunuz di mi? Ölürse falan?

Selam

Şimdi çevremde arkadaşlarımda görüyorum.
Kimisi güzel harbiden şekilli
kimisi de kaslı görünüyor memeler kollar falan şekilli ama bir çirkinlik var.
Yani birinde sanki kendisine yakıştığı için spor yapıyor izlenimi varken
diğerinde bak lan bak 70kilo basıyom bençpreste görüntüsü veren itici bir kaslı vucut var.

Bunun sebebi nedir? Çalışma beslenme vsvvs nedir tam olarak sebebi aslı?
Neden bu hataya düşüyorlar?

Örneklendirirsek

iyi örnek
4.bp.blogspot.com

kötü örnek
scontent.cdninstagram.com

Arkadaşlar şunu okuyabilenler bu testlerde tam olarak nelere bakıldığını söyleyebilir mi?

selamlar. yarın arkadaşlarla oturup film izleyeceğiz de, film seçimini bana bıraktılar. iyi filmler izlerim genelde ama, şimdi başkalarına da izletmiş olacağım için karar veremedim. böyle arkadaş ortamında oturup keyifle izlenecek ne film önerirsiniz? öyle çok çerezlik amerikan pastası tadında film de olmasın. çok durağan da olmasın. her türlü öneriye açığım, tür din dil ırk farketmez.

beğenirsem ve izlemediysem izleyeyim.

fantastik olur, romantik komedi olur, aksiyon olur... eğlenceli olsun.

tek yaşama tutunma sebebim birkaç hedefim olması. onun dışında sürekli hayata lanet okuyorum. onların da amaçsız olduğunu biliyorum ama en azından tatlı bi heyecan katıyor. mesele borcum var, kız meselesi tipim kayık vs durumları değil. cidden insanların rutinlerine ve tabularına katlanamıyorum. uzun zamandır dinsizim. galiba agnostiğim ne olduğumu ben de bilmiyorum. çalış, evlen, kredi çek, köle ol, rahat emeklilik,öl kronolojisini kaldıramıyorum. ha yok bırak düzeni sal doğaya kendini kendin ek biç yaşayı da benimsyemiyorum. hunharca yok olacağına inanarak düzen tutmuyor valla olmuyor. unutuyosun bazen yine yaşamın akıntısına kapılıyosun belki de mutlu oluyosun sık sık ama o her şeydeki anlamsızlık ve eninde sonunda silinecek olma hissi her şeyi değersiz kılıyor. mesele dinsizlik değil valla bak. bir çok agnostik arkadaşım var. bırak kendini öldürme hissini ellerindeki yaşamı bi lütuf olarak görüp çok daha dolu dolu geçirmek her şeyi deneyimlemek istiyolar. yok abi yok olmuyor. ben yapamıyorum. bi şey hiç olacaksa uğrunda saçımı süpürge edemiyorum. sürekli kırıyor bu lanet durum motivasyonumu. böyle giderse akademisyenlik de yalan olacak.

ha aşık olmuyo muyum oluyorum ya da olduğumu sanıyorum işte. onunla birlikteyken kalbim deli gibi atıyor, elim terliyo hatta içim ısınıyo lan. mutluyum işte sikeyim ölümü yaşamana bak olm diyorum ama eninde sonunda her şeyin dopamin, noradrenalin ve phenylethylamin ile beyinde dönen kimyasal uyarılar ve üremeye programlanmış düşünen hayvan olduğumuz gerçeği beni ele geçiriyor. pat diye gidiyor o duygu o heyecan.

Yanlış anlaşılmasın kimseyi "yaeee amaçsız olum bunlar ne takıyosunuz, hiç olacaksınız" vs diye aşağılamıyorum. Aksine sonunu bile bile hayattan mütemadiyen zevk almayı başaran ve hedeflerine ulaşan, insanlığa faydalı olanlara saygı duyuyorum. ama yok abi ben bi diziye başlarken bile bakarsın şuradan kevin spacey falan çıkar şaşırım heyecanlanırım diye kapağına oyuncularına hatta türüne bile bakamıyorum. oğlum bu hayatın spoilerı en başından belli benim için. boom ölücem, addaaa gidicem, uf olucam, yok olucam bok olucam. hatta bazen "lan bakarsın Allah falan şans eseri gerçek çıkar da yok olmazsın en azından" diyip sonsuz cehennem ateşini bile kabulleniyorum. ne bileyim bakarsın Allahların da allahları vardır ve allahları nasıl bi sistem kuracaklarıyla sınıyodur falan olur mu olur. biz de buna denk gelmişizdir tabi allahların allahı bizim allahı allahsızlıktan cezalandırırken bakarsın bizi de salıverir. ha sonsuz yaşamı hiçliğe tercih ediyorum diye anlaşılmasın. onu da istemiyorum(reenkarnatif bi şekilde hafızamızı resetleyip yeni bi hayata başlamadığımız sürece) Geçer mi olum o sonsuz yaşam. Ben diyorum ki keşke hiç varolmasaydım ama şimdi de varolmuşken hiç yokolmayim bari ehehe. ee kesin anlamda yok olacaksam da hemen olsun bitsin ne uğraşıyorum çabalıyorum.(yaşamak istemiyorumdan kasıt budur)

cryonics falan benim zamana gelişir mi ki la?

ya da ulan kendimizi böyle bi simülasyona falan soktuysak böyle oyunu sikeyim ben. bu ne lan. daha dün bi heyecanla tanıştığım güzel kızın da birkaç aptal hareketini gördükten sonra direk soğudum. tutunamıyorum olmuyor.
(bkz: sims 130 çok bozdu)

(haşa yine de ben kimseden üstünüm daha zekiyim falan demiyorum. ben de sağlam gerizekalıyımdır. küçücük şeylerden irrite oluyorum sadece.)

hiç olmayım bir şeylerin anlamı olsun diye, kuantum dalgalanması, multiverse, bakteri evrimlerini okudukça iyice tırsıyorum üstün güçsüz bir yaşam fikrinden. ha bak o uzaylıların petri kabında yaşıyo olmak ya da bizden üstün uzaylı ırkın oluşturduğu "0" "1" lere bağlı olmaksızın öğrenme yetisi verilen makinelerin kendilerini tehdit eden yaşam formlarını yok ederek evreni ele geçirip duygunun ve organik yaşam formların gen havuzu evriminin ne olduğunu, kökenini kavramak inceleyebilmek için bizim evreni oluşturmaları insanları incelemeleri falan olsun yani kabulümdür.

(bkz: ay olabilir mi öyle bir şey lütfen olsun çünkü)

hayatının %80'inı ırmağın tersine yüzüp yumurta bırakmak/döllemek için harcamak kölelik değil de nedir? nereden geldi yahu bu dürtü? noldu bizim tabula rasaya?

neyse konu çok saptı. senelerdir duyurudayım. intihar edicem glb ben yaa. .s .s ayarında bi dikkat çekme ya da yardım çığlığı değil bu. sadece cesaretimi toplayamıyorum. arkamdakileri düşünüyorum yapma etme onları düşün bencillik etme diyorum kendime. hep ona tutunarak daha küçücük 5 yaşındaki beni deliler gibi seven kardeşim için bastırdım bu yokolma dürtüsünü. ama artık tam tersi bana yapılan bencillik değil mi? hayatımın 3/4'ü işkence olarak geçiyor. sırf geride bıraktıklarım kahrolmasın diye. evet biliyorum hiç bi zaman kendi mevcudiyetimi sonlandıracak cesaret yok bende. hatta ne öldürmesi olum daha bugün metrbosüte saçları kazıtmış şapka takmış montları şişkin duran birini görüp canlı bomba sandım diye ödüm bokuma karıştı ilk durakta indim 2 arkadan gelen araca bindim. işte neyse böyle hayatı sikeyim ben. size bi şey olmasın. keşke hiç olmasaydım ben ya.

Şimdi okuyamadık durumumuz yokculardan başkaları bi cevap versin hele

1) hayata benim gibi bakan birisi nasıl yaşama tutunur ya da yokolma isteği konusunda nasıl daha cesaretli adımlar atılır?

2) asıl bencillik başkalarının (ailemin, çevremdekilerin) bana dayattığı işkence ile yaşama zorunluluğu olayı değil midir?

not: skydiving falan var bende zaten. extreme hobi önermeyin lütfen. her türlü psikolog, psikiyatri yolu da denendi.

merhabalar, akşam ziyafet cekmek istiyorum, ketçap dışında patates ile onerebileceginiz, migros gibi yerlerde satılan soslar var mı?

ama ekmek arası salatalık domates filan öyle yiyeceğim yani. eheh.

...sorunsalı üzerine derin derin düşünmekteyim. Zira pazardan alıp öylece poşetiyle falan koyamıyorum dolaba pasaklı kadınlarımız gibi. Hâliyle yıkamak icap eder, öyle olunca da kurumak bilmiyor meret. Zaten göt kadar mutfak, yer yok bu işler için. Maydonoz, reyhan, dereotu alamaz oldum bunun derdinden. Medet!!!

Sadakatsiz birisini nasıl tanimlarsiniz, zevk mo dersiniz, karakter mi
Karaktersizlik mi, arzu mu ne ??

yıkandıkça tüylenmeyen, ayak parmaklarında pamuk bırakmayan, kaliteli ve yumuşak çorapları pahalıya kaçmadan nerelerden satın alabilirim? teşekkürler.

Benzer şekilde kısa çorap için de önerilerde bulunabilirsiniz.

Sinemaya tiyatro ya gitmek alışveriş konser tatil hepsi olur
En son nezaman yaptınız bunları
Kendinizi nasıl hissediyorsunuz

bir kadin soyluyor, "i am a falan filan falan filan" diye bir kismi var. sarki yavas da degil ama cok karmasik bir muzik yok arkada.

Bu dizide pembe kürkle denize giriyordu hangi bölüm olduğunu hatırlayan var mı ?

Edit: 47. bölümde giriyorlarmış.

"what is the relationship between reality and mass media according the film?"
"filme göre gerçeklik ve kitle iletişimi (araçları) arasındaki ilişki nedir?"
fikirlerinizi alsam?

Arkadaşlar steamde hesabım varken başka hesap actim (nedenini cidden sormayın pls) simdi oyunlarım o hesapta gözüküyo bu işin içinden nasıl çıkarım bu hesabı silsem oyunlar eskisine geri gelir mi paniklerdeyim yardım pls

Aramaya inandım fakat istediğim gibi bir cevap bulamadım. Sürekli klimalı ortamlardayım, iş ve ev dahil. Bilgisayara da çok bakıyorum. Akşama doğru artık katlanamıyorum lenslere. O an çıkarıp atasım geliyor kurulukta ve bulanıklıktan. Oasys kullanıyorum ama değiştirmek istiyorum. Ne önerirsiniz?

Tanımadığınız birinin cep telefonu numarasını alıp (yan masada o konuşurken duyup) o kişiye oradan mesaj atmak suç mudur ve tacize girer mi?

sorun olur mu, korku unsuru dışında cinsellik var mı? roman polanski sonuçta

Nereye başvurmamız gerekiyor? Istedigimuz kitabı okuyabiliyor muyuz? Egitimi var mı?