ya ben lan neyse
selamlar,dilimin altında doğuştan bağ gibi bir şey var.http://www.kulakburunbogaz.info/images/Ankiloglossi.jpgbunun gibi.küçükken çok sorun olmuyordu da, büyüdükçe sorun olmaya başladı. üstelik mesleğim tamamen konuşma üzerine. şimdilerde kelimeleri tam çıkaramıyorum, yuvarlıyorum, kelimeleri yutmam
selamlar,
dilimin altında doğuştan bağ gibi bir şey var.
www.kulakburunbogaz.info
bunun gibi.
küçükken çok sorun olmuyordu da, büyüdükçe sorun olmaya başladı. üstelik mesleğim tamamen konuşma üzerine. şimdilerde kelimeleri tam çıkaramıyorum, yuvarlıyorum, kelimeleri yutmamak için hızlı hızlı konuşuyorum. lan baya baya sorun oldu. hele ki biraz yorgun olmamayım, hiç çıkmıyor sesim.
şimdi bunu kestirsem zor bir operason olur mu? kestirdikten sonra kaç gün konuşamam? acılı bir ameliyat mıdır?
bir de kestirdikten sonra yüzümün şekli falan değişmesin? ya da ne bileyim dilim geriye falan kaçmasın?
bilgisi-tecrübesi olan var mıdır?
sağolunuz.
26 yaş erkek.
edit: bir de arabeskçi kadınlar gibi rrrrrrrrrrrrrrrr diyemiyorum mesela.
dilimin altında doğuştan bağ gibi bir şey var.
www.kulakburunbogaz.info
bunun gibi.
küçükken çok sorun olmuyordu da, büyüdükçe sorun olmaya başladı. üstelik mesleğim tamamen konuşma üzerine. şimdilerde kelimeleri tam çıkaramıyorum, yuvarlıyorum, kelimeleri yutmamak için hızlı hızlı konuşuyorum. lan baya baya sorun oldu. hele ki biraz yorgun olmamayım, hiç çıkmıyor sesim.
şimdi bunu kestirsem zor bir operason olur mu? kestirdikten sonra kaç gün konuşamam? acılı bir ameliyat mıdır?
bir de kestirdikten sonra yüzümün şekli falan değişmesin? ya da ne bileyim dilim geriye falan kaçmasın?
bilgisi-tecrübesi olan var mıdır?
sağolunuz.
26 yaş erkek.
edit: bir de arabeskçi kadınlar gibi rrrrrrrrrrrrrrrr diyemiyorum mesela.
0
Kardeşiminki kesilmişti, 5 dakika sürdü, hiçbir şey hissetmediğini söylüyor. Konuşmasının düzelmesi dışında bir değişiklik de olmadı.
0
lingual frenilum deniliyor ve sizdeki kısa.
basit bir operasyonla kesilip düzeltiliyor.
basit bir operasyonla kesilip düzeltiliyor.
0
hacılar kısa olup olmadığını kbb uzmanına mı kontrol ettirmek gerekiyor? yoksa çocuk cerrahisine falan mı gidetyim?
0
Benim kucucukken kesilmis, yoksa hep yarim yamalak konusacakmism. Ay ne mutluyum ve minnettarim kestirdikleri icin. Cok kucukken oldugu icin hatirlamiyorum, ama iyi ki kestirmisler. Suan artikulasyonumda hic sorun yok, dilim hic geriye kacmiyor.
0
bunu bi defasında böyle ay anlatamıycam anlayın işte annesi çocuğununkini iyyyy
0
bi de buna benzer başka frenulumlar da var ehi kehi ama o ayrı mesele
0
diş hekimliği fakültelerindeki ağız ve çene cerrahisi bölümüne gitmelisin
çok basit bir operasyon
çok basit bir operasyon
0
legendwaitforitdary
The Big bang theory'nin son bölümünde "iyi tatiller" yazdı bölümün sonunda. Sezon arası bölüm olduğundan Noel için erkenden mi söylemişler yoksa şu an başka bir tatil daha mı var ABD'de de?
The Big bang theory'nin son bölümünde "iyi tatiller" yazdı bölümün sonunda. Sezon arası bölüm olduğundan Noel için erkenden mi söylemişler yoksa şu an başka bir tatil daha mı var ABD'de de?
0
Kasim'in son Persembesi olan Sukran Gunu'nden sonra, bi Happy Holidays lafi dolanir ortada... Taaa, Ocak basina kadar...
Fiskoloci bu yani...
Fiskoloci bu yani...
0
@balli borek
ben de o fiskolociyi annatmaya calisiyodum. sike sike hergun ise gelirler ama surekli bi Happy Holidays lafi doner durur.
Yani o 30-40 gunluk surenin tamami, "Holidays"dir. Neden coguldur?
Thanksgiving vardir, Channukah vardir, Christmas vardir, New Year's Eve vardir, Kwanza vardir...
Herkese bi bayramdir, bi bayram, bi festival havasi vardir. Herkes birbirine bisey ikram eder, hediye alisverisine cikar, saticilar iy musteri ceker, patronlarin cebi dolar, gecici iscilere ihtiyac olur, "Alin, verin, ekonomiye can verin" slogani uygulama alani bulur, kirmizi cizen satis grafigi siyah cizmeye baslar bi gun icinde ve Kasim'in son Cuma'sina bu sebepten Black Friday deller, Frank Sinatra ipnesi "Let it snow, let it snow" diye diye sonunda kar yagdirtir, adamin gotunu dondurtur... Feliz navidadcilar kafa sikerler... Cingil beeeellz cingil beeelzciler hayata kustururler adami... Fiskoloci bu yani... Yoksa, ille de, o gunun resmi tatil olmasi gerekmiyo. 30-40 gunnuk bi donemin tamamini kapsar bu fiskoloci.
ben de o fiskolociyi annatmaya calisiyodum. sike sike hergun ise gelirler ama surekli bi Happy Holidays lafi doner durur.
Yani o 30-40 gunluk surenin tamami, "Holidays"dir. Neden coguldur?
Thanksgiving vardir, Channukah vardir, Christmas vardir, New Year's Eve vardir, Kwanza vardir...
Herkese bi bayramdir, bi bayram, bi festival havasi vardir. Herkes birbirine bisey ikram eder, hediye alisverisine cikar, saticilar iy musteri ceker, patronlarin cebi dolar, gecici iscilere ihtiyac olur, "Alin, verin, ekonomiye can verin" slogani uygulama alani bulur, kirmizi cizen satis grafigi siyah cizmeye baslar bi gun icinde ve Kasim'in son Cuma'sina bu sebepten Black Friday deller, Frank Sinatra ipnesi "Let it snow, let it snow" diye diye sonunda kar yagdirtir, adamin gotunu dondurtur... Feliz navidadcilar kafa sikerler... Cingil beeeellz cingil beeelzciler hayata kustururler adami... Fiskoloci bu yani... Yoksa, ille de, o gunun resmi tatil olmasi gerekmiyo. 30-40 gunnuk bi donemin tamamini kapsar bu fiskoloci.
0
parandroid
Merhaba,Benim yılda bir ya da iki kez kontrole gittiğim bir doktorum var. Bu hanım çalıştığı kurumdan ayrılmış, başka bir hastanede çalışmaya başlamış. (Her iki kurum da özel hastane.)Merak ettiğim şu, bu doktor hastaları ile ilgili bilgileri yanında götürüyor mu yeni kuruma? Şöyle ki, benim 3 yıldı
Merhaba,
Benim yılda bir ya da iki kez kontrole gittiğim bir doktorum var. Bu hanım çalıştığı kurumdan ayrılmış, başka bir hastanede çalışmaya başlamış. (Her iki kurum da özel hastane.)
Merak ettiğim şu, bu doktor hastaları ile ilgili bilgileri yanında götürüyor mu yeni kuruma? Şöyle ki, benim 3 yıldır kullandığım ilaçlar ve tedavi süreciyle ilgili bir dosyası vardı doktorun bilgisayarında; kontrole gittiğimde "geçen sefer şöyle demişiz, şimdi böyle devam edeceğiz..." diye, kendi notlarından faydalanarak sürdürüyordu ilaç kullanımını vs. Ben elbette çok detaylı hatırlamıyorum bir ilaca ne zaman başladım, ne zaman bıraktım vs. Yeni hastaneye gittiğimde bu bilgiler doktorumda olacak mı yine?
Teşekkürler şimdiden.
Benim yılda bir ya da iki kez kontrole gittiğim bir doktorum var. Bu hanım çalıştığı kurumdan ayrılmış, başka bir hastanede çalışmaya başlamış. (Her iki kurum da özel hastane.)
Merak ettiğim şu, bu doktor hastaları ile ilgili bilgileri yanında götürüyor mu yeni kuruma? Şöyle ki, benim 3 yıldır kullandığım ilaçlar ve tedavi süreciyle ilgili bir dosyası vardı doktorun bilgisayarında; kontrole gittiğimde "geçen sefer şöyle demişiz, şimdi böyle devam edeceğiz..." diye, kendi notlarından faydalanarak sürdürüyordu ilaç kullanımını vs. Ben elbette çok detaylı hatırlamıyorum bir ilaca ne zaman başladım, ne zaman bıraktım vs. Yeni hastaneye gittiğimde bu bilgiler doktorumda olacak mı yine?
Teşekkürler şimdiden.
0
Bilgi doktorun malı değil, hastanenin mülkiyetinde... O notları kendiliğinden ve kendi için tutuyordu ise ve yanında götürdüyse, başka...
0
sayinseyirciler
Merhaba, "............" diye bir siteden aradılar, aylık 96 tl ye istediğim 20 anahtar kelimede beni google da ilk sayfaya çıkaracaklarını söylediler. her 96 TL vereni ilk sayfaya çıkarmalarının mantıksız olduğunu söyledim, öyle değil böyle diye açıkladılar. bir de google'ın bu hizmetinizden haber
Merhaba,
"............" diye bir siteden aradılar, aylık 96 tl ye istediğim 20 anahtar kelimede beni google da ilk sayfaya çıkaracaklarını söylediler. her 96 TL vereni ilk sayfaya çıkarmalarının mantıksız olduğunu söyledim, öyle değil böyle diye açıkladılar.
bir de google'ın bu hizmetinizden haberi var mı para karşılığı ilk sayfaya çıkmayı etik buluyor mu dedim, tabii google yetkili bilmemnesiyiz dediler.
Bilgisi olan varmı ? Doğru mu söylüyor bu satış temsilcisi, yoksa bu bir dolandırıcılık yöntemi mi ?
"............" diye bir siteden aradılar, aylık 96 tl ye istediğim 20 anahtar kelimede beni google da ilk sayfaya çıkaracaklarını söylediler. her 96 TL vereni ilk sayfaya çıkarmalarının mantıksız olduğunu söyledim, öyle değil böyle diye açıkladılar.
bir de google'ın bu hizmetinizden haberi var mı para karşılığı ilk sayfaya çıkmayı etik buluyor mu dedim, tabii google yetkili bilmemnesiyiz dediler.
Bilgisi olan varmı ? Doğru mu söylüyor bu satış temsilcisi, yoksa bu bir dolandırıcılık yöntemi mi ?
0
falcının loto sonuçlarını bilmek yerine milletin geleceğini okuması ya da iddaa tahmini satmak gibi bir şey bu. ilk sayfaya web sitesi çıkarabilen adamın 96 lira ile işi olmamalı bence.
0
Para karşılığı bu iş yapılıyor ve adı SEO ama 96 lira ver çıkarayımdan ziyade sitenin ayarları, linkleri, metası vs vs değiştiriliyor ve pahalı bir iş. Ben olsam güvenmem.
0
peki nasıl bunu açık açık site ismi , adres vererek, böyle call center'dan satış temsilcisine aratarak filan satmaya çalışabiliyorlar ? 5 kilo bal 50 TL olayı gibi mi yani bu ?
0
mantık olarak her müşteri içerisinde illaki 20 kelimenin bir kesişim kümesi olacaktır :D mümkün değil herkezi ilk sırada çıkarmaları.
ayrıca sıra denilen sey sayfanın aranama ve tıklanması ile de ilgilidir(kısmı olarak)
elbetteki sırasını mumkun olduğu kadar seo ya uygun yapılandırman avantaj sağlıyacaktır ancak 20 kelime için ilk sırada çıkacaksın söylemi doğru değildir.
aylık 96 tl yerine her ay 10 lira veril adwordsden reklam versen daha net bir sonuç elde edersin fikrimce
ayrıca sıra denilen sey sayfanın aranama ve tıklanması ile de ilgilidir(kısmı olarak)
elbetteki sırasını mumkun olduğu kadar seo ya uygun yapılandırman avantaj sağlıyacaktır ancak 20 kelime için ilk sırada çıkacaksın söylemi doğru değildir.
aylık 96 tl yerine her ay 10 lira veril adwordsden reklam versen daha net bir sonuç elde edersin fikrimce
0
Büyük ihtimalle paranın bir kısmıyla reklam alıp üstteki reklam sonuçlarında çıkmanızı sağlayacaklardır.
0
Rekabet edilen kelimeye göre değişir "çekoslavak" gibi bir kelimede çıkartılır mesela ama "dizi izle" gibi bir anahtar kelime için 96tl çok salakça bir rakam.
rekabet etmek istediğiniz kelimelerin analizini yapın, kesinlikle fatura kesen bir şirketle çalışın ve sözleşme imzalayın.
profesyonel olarak destek arıyorsanız bu konuda önereceğim birisi var.
rekabet etmek istediğiniz kelimelerin analizini yapın, kesinlikle fatura kesen bir şirketle çalışın ve sözleşme imzalayın.
profesyonel olarak destek arıyorsanız bu konuda önereceğim birisi var.
0
kesinlikle saçmalık. bir de 20 anahtar kelimede demiş. hem de 96 liraya. sayılarla arası kötü olmalı. ayrıca google'ın seo için kimseyi yetkilendirdiğini sanmıyorum.
0
Peki arkadaşlar bu seo olayı legal mi? en azından google bunu onaylıyor mu?
0
seo zaten arama motoru optimizasyonunun ingilizce kısaltması ve legal olmanın ötesinde her site için gerekli.
arama motorları seni tanımıyorsa zaten bulunman imkansız. seo ile motorlar ve site arasındaki tanışıklık bağı artırılıyor diyelim kabaca.
bu arama motorlarının sanal dünyada gezinen robotları sitene girdiğinde "neymiş bu acaba" diye araştırıp duruyor. eğer seo çalışması yapılmışsa robotlar siteye eriştiğinde "neymiş bu" demelerine gerek kalmıyor. site kendisi "ooo google robotu gelmişler, yahoo beyler de buradaymışlar. ben falanca siteyim sizi görmek ne güzel. ne ikram edeyim. bakın şunlar şunlar var" gibi kendini tanıtıyor.
sonra bu robotlar gidip google'a diyor ki; "abi bir mekan keşfettim, allah seni inandırsın müthiş yani. o kadar mekan gezdim bu kadar iyisini görmedim"
ardından birisi googleda arama yaptığında google da şöyle diyor; "hmmm geçen bizim robot mahmut bir mekandan söz ettiydi. dur ben bu arkadaşı oraya göndereyim. ilk öneri olarak göstereyim"
arama motorları seni tanımıyorsa zaten bulunman imkansız. seo ile motorlar ve site arasındaki tanışıklık bağı artırılıyor diyelim kabaca.
bu arama motorlarının sanal dünyada gezinen robotları sitene girdiğinde "neymiş bu acaba" diye araştırıp duruyor. eğer seo çalışması yapılmışsa robotlar siteye eriştiğinde "neymiş bu" demelerine gerek kalmıyor. site kendisi "ooo google robotu gelmişler, yahoo beyler de buradaymışlar. ben falanca siteyim sizi görmek ne güzel. ne ikram edeyim. bakın şunlar şunlar var" gibi kendini tanıtıyor.
sonra bu robotlar gidip google'a diyor ki; "abi bir mekan keşfettim, allah seni inandırsın müthiş yani. o kadar mekan gezdim bu kadar iyisini görmedim"
ardından birisi googleda arama yaptığında google da şöyle diyor; "hmmm geçen bizim robot mahmut bir mekandan söz ettiydi. dur ben bu arkadaşı oraya göndereyim. ilk öneri olarak göstereyim"
0
thracian
para cezası ne olur en fazla? para cezasından başka mahkeme falan olur mu?kenarda, kulübenin oradan giden yan yoldan gideceğim.
para cezası ne olur en fazla? para cezasından başka mahkeme falan olur mu?
kenarda, kulübenin oradan giden yan yoldan gideceğim.
kenarda, kulübenin oradan giden yan yoldan gideceğim.
0
polisler yok mu orda. yakalarlar herhalde uğraşırsınız.
ya da kovalarlarken düşer edersiniz Allah korusun.
ya da kovalarlarken düşer edersiniz Allah korusun.
0
ben hergün köprüden geçiyorum 2 uçta da kontrol noktası var zaten. hadi onu geçtin kameralar her açıyı görüyor anında uyarırlar zaten. gereksiz aksiyon arama bence.
0
ben zaten yakalanmamayı beklemiyorum, sadece cezası ne kadar olabilir, en kötü ihtimaller nedir onları düşünüyorum.
orayı bisikletle geçmeden yaşlanmak istemiyorum; achievement gibi bişey bu :)
orayı bisikletle geçmeden yaşlanmak istemiyorum; achievement gibi bişey bu :)
0
bisiklet dernekleri falan toplu geçiş düzenliyor, o şekilde yap bence. geçen ay vardı mesela toplu şekilde geçtiler. diğer türlü otoyolda bisiklet kullanmak, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak vb. giydirirler. ceza tutarlarını tam bilmiyorum.
0
gbtne bakarlar,bişe yoksa direk gönderirler.sen de girişte yakalanırsan salağa yatarsın biraz.hea dur derler durmaz basar gidersen,arkandan ateş bile etme ihtimalleri var.A.C.A.P.
0
geçen köprüde sırt çantasıyla bir turist köprüye yürüyerek girmeye çalışıyordu, poliste gayet normal şekilde anlatıyordu . Ancak "dur" ihtarına uymazsanız neler olur bilmiyorum.
0
charlotte blanc
yaşın 40-50 yi bulup yalnız kaldığında, akşam dışarı çıkıp takılacak arkadaş bulamadığında (zira neredeyse tüm arkadaşların evlenmiş olacak), hasta olduğunda yanında bulunacak biri olmadığında görürsün aile hayatı sana göre mi değil mi.arkadaşlarının çoluğu çocuğu charlotte blanc amca diye gelip sen
yaşın 40-50 yi bulup yalnız kaldığında, akşam dışarı çıkıp takılacak arkadaş bulamadığında (zira neredeyse tüm arkadaşların evlenmiş olacak), hasta olduğunda yanında bulunacak biri olmadığında görürsün aile hayatı sana göre mi değil mi.
arkadaşlarının çoluğu çocuğu charlotte blanc amca diye gelip seni mezuniyetine çağırdığında düğününe davet ettiğinde, kendi çocuklarına bakarken arkadaşlarının gözündeki o mutluluğu gururu sen hiç tanımıyor olacaksın. evet çok arabesk oldu ama gerçek. var çevremde, oradan biliyorum.
Belli bir yaşa kadar yalnız takılmak iyi tabi ama işte o bir yaştan sonrası için iyi olmuyor. Hadi evlenmedin, sağlığın da yerinde diyelim. 50 yaşına gelmişsin, etrafında kimse olmayacak ki. O yaşta o mekan senin bu mekan benim gezip tek geceliğine hatun kaldırmayı mı planlıyorsun? Her şeyi yalnız yapacaksın, tatile yalnız gideceksin. Eğlenen gençlere saran göbekli amca olacaksın. Evde düşüp kafayı yarsan iki hafta sonra komşular kokunu duyar da gelir lan. Sorumluluk almak bir yana, karşılıklı yarar da sağlıyor evlilik.
soru: haklı gibiler lan. buna karşı üretilebilecek argüman ne olabilir sevgili anti-marriage arkadaşlar? ha fikirleriniz üstteki paragraf ile uyuşuyorsa da açıklayabilirsiniz burada. onları da merak ediyorum çünkü.
arkadaşlarının çoluğu çocuğu charlotte blanc amca diye gelip seni mezuniyetine çağırdığında düğününe davet ettiğinde, kendi çocuklarına bakarken arkadaşlarının gözündeki o mutluluğu gururu sen hiç tanımıyor olacaksın. evet çok arabesk oldu ama gerçek. var çevremde, oradan biliyorum.
Belli bir yaşa kadar yalnız takılmak iyi tabi ama işte o bir yaştan sonrası için iyi olmuyor. Hadi evlenmedin, sağlığın da yerinde diyelim. 50 yaşına gelmişsin, etrafında kimse olmayacak ki. O yaşta o mekan senin bu mekan benim gezip tek geceliğine hatun kaldırmayı mı planlıyorsun? Her şeyi yalnız yapacaksın, tatile yalnız gideceksin. Eğlenen gençlere saran göbekli amca olacaksın. Evde düşüp kafayı yarsan iki hafta sonra komşular kokunu duyar da gelir lan. Sorumluluk almak bir yana, karşılıklı yarar da sağlıyor evlilik.
soru: haklı gibiler lan. buna karşı üretilebilecek argüman ne olabilir sevgili anti-marriage arkadaşlar? ha fikirleriniz üstteki paragraf ile uyuşuyorsa da açıklayabilirsiniz burada. onları da merak ediyorum çünkü.
0
Kaç yıl yaşayacağını kim biliyor ki? Kısa yaşarsan bekarlık fena bir şey olmayabilir de.
0
Zaman değişti, artık 40-50'lerinde insanlar evli değil boşanmış oluyorlar. Yalnız kalmak da insana bağlı, çekilmez biriysen arkadaşın olmaz, eğlenilebilir bir insansan çevrende her zaman birisi olacaktır. Önemli olan hastayken yanında olacak dostların olması, diğer türlü çorba yapsın diye evlenilmez. İyi bir arkadaş da "ben evliyim, hastaysan hiç bakamam valla sana" demez.
Çocuk konusu ayrı, ben çocuk sevmem. Sevene de mani olmayayım. 50 yaşında çocuğum yok diye üzülüyorsa bunun tek sorumlusu evlenmemek değil sorumluluk almamaktır. Artık çocuk sahibi olmak için evlenmek ön şart değil.
Çocuk konusu ayrı, ben çocuk sevmem. Sevene de mani olmayayım. 50 yaşında çocuğum yok diye üzülüyorsa bunun tek sorumlusu evlenmemek değil sorumluluk almamaktır. Artık çocuk sahibi olmak için evlenmek ön şart değil.
0
dostum birebir durumu açıklamışlar belli bir yaşa kadar evlenmek istemeyebilirsin bu yaz max 30-35 olur ama sonrasında evlilik insan hayatı için çok önemli.
Tabi evlenmiş olmak içinde evlenilmez ömür boyu beraber geçireceğin birisini 27 yaşındada bulabilirsin o zman bulursan 27 yaşında evlenirsin. önemli olan mutlu olmak 35 den sonra yanlız kalmanın mutlu olunacak bir yanını göremiyorum.
Tabi evlenmiş olmak içinde evlenilmez ömür boyu beraber geçireceğin birisini 27 yaşındada bulabilirsin o zman bulursan 27 yaşında evlenirsin. önemli olan mutlu olmak 35 den sonra yanlız kalmanın mutlu olunacak bir yanını göremiyorum.
0
oglm ben de anti marriage adamım. ama bunları okuyunca endişelendim lan. içimi rahatlatın. rahatlatamıyorsanız bana hemmmmen koyunuzden bir kız buluyorsunuz. ruşem amcanın kızı eda da olabilir. öğretmen olması tercihimdir.
0
fakirler icin evet, lakin yeterli servetin varsa bu argumanlarin hepsi gecersiz gibi bilemedim.
0
belirli bir noktadan sonra herkes kendi kabuguna çekiliyor.insanların yaşamlarındaki öncelikleri değişiyor bi kere, ilk neden o.sen o aşamada dışarıdaki arkadaş isen, tabii ki kimse sana "ben evliyim hastaysan bakamam " demiyor ama "benim kızı bilmem nerden alıcam ordan da suraya gitmemiz lazım" diyor.en iyi ihtimalle ertesi gün arayıp nasıl oldun diye sorulur.bu çekilmez biri oldugunla ilgili değil,evli insanların sorumluluk ve öncelikleriyle ilgili.
ama tabi ki evli olmak için de evlenilmez.şansla alakalı bir sey birazcık.hayatın boyunca birlkte olmak isteyeceğin birini bulmak pek kolay değil.
ama tabi ki evli olmak için de evlenilmez.şansla alakalı bir sey birazcık.hayatın boyunca birlkte olmak isteyeceğin birini bulmak pek kolay değil.
0
"böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum"
vay anasını sanarsın afganistandan duyuruya giriyor,
evliliğe mantık şeysi olarak bakıyosun, bence uygun yaştan sonra (25 falan) heran olabilir, yani 40 50 ye kadar takılacak adam bulayım sonra yedekte bekleyen kıza basayım nikahı falan... olmaz
vay anasını sanarsın afganistandan duyuruya giriyor,
evliliğe mantık şeysi olarak bakıyosun, bence uygun yaştan sonra (25 falan) heran olabilir, yani 40 50 ye kadar takılacak adam bulayım sonra yedekte bekleyen kıza basayım nikahı falan... olmaz
0
Argümanlar çok mantıklı charlotte blanc. Evliliğe hazır hissetmiyorsan zaten kesinlikle evlenme... De, çok geciktirirsen de yalnız, yavaş ve mutsuz bir ölümü bekleyen bir insan olursun büyük ihtimalle. Böyle olmayabilir de, ama çok çok küçük bir ihtimal, bekar olup ilerleyen yaşlarda laylaylom mutlu yaşamak...
Yeni bebeğim oldu ordan biliyorum. Onun, büyüyüşünü izlemek, ilk gülüşünü, ilk sesini duymak, onu büyütmek, sarılmak, kokusunu duymak gibi bir mutluluk kaynağı tatmadım ben. (Hormonlarla yönetiliyoruz evet biliyorum, anne-baba olmayanlar buna yorum yapmasın)
Dünya kötülüklerle, zorluklarla, pisliklerle, fakirlik ve hastalıklarla dolu tabi. Bu 2500 yıl önce de böyleydi, 80lerde de. Biz de kolay büyümedik. Ama mücadele edemeyecek kadar zayıf, sadece kendi mutluluğu ve zevkini, boş zamanlarını düşünen, evliliğin ve çocuğun özgürlüğünü kısıtlayacağını düşünüp bundan korkanlar, "böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum" diyebiliyor, ki benim de böyle dediğim zamanlarım oldu. Evlenip çocuk yapmak doğal bir süreç. 2500 yıl önce de, eminim, acılarla dolu bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum deyip yalnız ölen insanlar vardı. Bu da normal...
Sonuçta insan yalnız ölmek üzere evrimleşmemiş. Sosyal bir varlık. Evlenmek ve çocuk yapmak da bu sosyalliğin bir parçası. Gençliğini yaşadıktan sonra evlenmeli insan. Doya doya gençliğimi yaşadım, şimdi vakti geldi artık der. Bunu da sen en iyi bilirsin içinde...
Yeni bebeğim oldu ordan biliyorum. Onun, büyüyüşünü izlemek, ilk gülüşünü, ilk sesini duymak, onu büyütmek, sarılmak, kokusunu duymak gibi bir mutluluk kaynağı tatmadım ben. (Hormonlarla yönetiliyoruz evet biliyorum, anne-baba olmayanlar buna yorum yapmasın)
Dünya kötülüklerle, zorluklarla, pisliklerle, fakirlik ve hastalıklarla dolu tabi. Bu 2500 yıl önce de böyleydi, 80lerde de. Biz de kolay büyümedik. Ama mücadele edemeyecek kadar zayıf, sadece kendi mutluluğu ve zevkini, boş zamanlarını düşünen, evliliğin ve çocuğun özgürlüğünü kısıtlayacağını düşünüp bundan korkanlar, "böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum" diyebiliyor, ki benim de böyle dediğim zamanlarım oldu. Evlenip çocuk yapmak doğal bir süreç. 2500 yıl önce de, eminim, acılarla dolu bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum deyip yalnız ölen insanlar vardı. Bu da normal...
Sonuçta insan yalnız ölmek üzere evrimleşmemiş. Sosyal bir varlık. Evlenmek ve çocuk yapmak da bu sosyalliğin bir parçası. Gençliğini yaşadıktan sonra evlenmeli insan. Doya doya gençliğimi yaşadım, şimdi vakti geldi artık der. Bunu da sen en iyi bilirsin içinde...
0
allah aşkına peki evlenip ne yapacaksın? misal bak kadir inanır hiç evlenmemiş. en doğrusunu da yapmış bence. ben de evlenmemeyi düşünüyorum. sana bakacak kimse olmayacak ne demek lan. sen çocuk yapmayı o kadar kolay mı sanıyorsun? evet ben çocukları çok severim ama kendi çocuğum olmasını istemem açıkçası. sana bakacak biri istiyorsan illa birini bulursun. ben hiç evli olup ta mutlu olan biri görmedimki. şimdi bana yok bu öyle felan demeyin.
0
"ben hiç evli olup ta mutlu olan biri görmedimki."
oha! evlilik 7/24 mutlu olmak değil illa kavgalı olduğun zamanlarda olacaktır ama evli olupda mutlu olmayana ben rastlamadım hiç.
Peşin not: Evet etrafımda boşanan kimse olmadı evliyim tüm arkadaşlarımda evli onlarda mutlular bende mutluyum.
oha! evlilik 7/24 mutlu olmak değil illa kavgalı olduğun zamanlarda olacaktır ama evli olupda mutlu olmayana ben rastlamadım hiç.
Peşin not: Evet etrafımda boşanan kimse olmadı evliyim tüm arkadaşlarımda evli onlarda mutlular bende mutluyum.
0
Hayatımda böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum kadar malca ve ahmakça bir bahane duymadım. sen getirme o getirmesin, kim getirsin? Sonrada ay herkes sapık ay herkes hırsız, geri kafalı diye ağlak ağlak dolanıyorsunuz.
Hacı bu ülkede inan yada inanma bir söz vardır, Yalnızlık Allaha mahsustur diye. iyi günde kötü günde yanında olacak bir eş her zaman insani bir ihtiyaçtır. Arkadaşın dostun yeri ayrı, eşin yeri ayrı.
50 yaşına gelince yanında insanlar olabilir ama akşam saat 9-10da eve girdiğinde o yalnızlığın verdiği kasvet ve mutsuzluk duygusu ne olacak?
GEnçsin sana kolay gelebilir ama rica ederim bir huzurevine, darülacezeye git, bir onlara sor bakalım 50lerinde 60larında yalnız kalmak nasıl bir duygu? 80lik ihtiyarların çocuk gibi ağladığına hiç şahit oldun mu sen, ziyaretçileri yok diye?
İnsanlık 10bin yıldır var, bazı ahmaklar sanki 10bin yıldır olan herşey yanlışmışta son 20-30 yılda herşey yeni anlaşılmış gibi bazı şeyleri savunabilirler. aile kurmak bir yaşamsal ihtiyaçtır %95 için, boşuna da ihtiyaç olmamıştır.
Ha tabi, gidip ilk gördüğün kızla evlen demiyorum, uyumlu olduğun, aklına uygun birini bul falan filan onlar tamamıyla ayrı bir mevzu
Hacı bu ülkede inan yada inanma bir söz vardır, Yalnızlık Allaha mahsustur diye. iyi günde kötü günde yanında olacak bir eş her zaman insani bir ihtiyaçtır. Arkadaşın dostun yeri ayrı, eşin yeri ayrı.
50 yaşına gelince yanında insanlar olabilir ama akşam saat 9-10da eve girdiğinde o yalnızlığın verdiği kasvet ve mutsuzluk duygusu ne olacak?
GEnçsin sana kolay gelebilir ama rica ederim bir huzurevine, darülacezeye git, bir onlara sor bakalım 50lerinde 60larında yalnız kalmak nasıl bir duygu? 80lik ihtiyarların çocuk gibi ağladığına hiç şahit oldun mu sen, ziyaretçileri yok diye?
İnsanlık 10bin yıldır var, bazı ahmaklar sanki 10bin yıldır olan herşey yanlışmışta son 20-30 yılda herşey yeni anlaşılmış gibi bazı şeyleri savunabilirler. aile kurmak bir yaşamsal ihtiyaçtır %95 için, boşuna da ihtiyaç olmamıştır.
Ha tabi, gidip ilk gördüğün kızla evlen demiyorum, uyumlu olduğun, aklına uygun birini bul falan filan onlar tamamıyla ayrı bir mevzu
0
evlilik nasıl bir şeydir , bunun tanımını yapamayız, çünkü değişkendir.
ama evlilik nasıl yapılmalıdır, bunun bence tek cevabı olmalıdır ;
Birini o kadar seversin ki, onsuz hiç bir şey yapmak istemezsin. hayat onunla devam etsin istersin. Kendine güvenirsin . Ve evlenirsin.
Bunun dışında nedenlerle ve argümanlarla evlenenler ; kusura bakmayın ama o işin sonu kötü...
ama evlilik nasıl yapılmalıdır, bunun bence tek cevabı olmalıdır ;
Birini o kadar seversin ki, onsuz hiç bir şey yapmak istemezsin. hayat onunla devam etsin istersin. Kendine güvenirsin . Ve evlenirsin.
Bunun dışında nedenlerle ve argümanlarla evlenenler ; kusura bakmayın ama o işin sonu kötü...
0
türklerin birbirine yapışık olarak yaşama alışkanlığı. Bundan mütevellit türk insanının bireyselleşme süreci evrimini tamamlayamaz. insan vücudu, zihni, fikri, ruhu çok eşlidir. Bu etik midir, değil midir bu tartışılabilir. Evlilik bence bir yönüyle tamamıyle sosyal yükü hafifletmek, beklentileri tatmin etmek için uydurulmuş bir sözleşme gibi. avrupa'nın bazı ülkelerinde insanlar evlenmeden çocuk sahibi olabiliyorlar. aslolan çocuk sahibi olma içgüdüsünü karşılayabilmektir. bu çocuğu büyüteyim yaşlanınca o da bana baksın, birini bulayım da evleneyim sakata gelmeyelim türk işi davranımdır. Evliliğin de güzel yönleri vardır elbet eğer ki kişiler gerçekten birey olabilmişse.
0
gelişim psikologu e erikson'a göre her yaş döneminde ihtiyaç duyduğumuz birtakım şeyler vardır. bu şeyler bir yandan toplumun da bireyden bekledikleridir elbette (ve insanın toplumun beklentileri ile uyumlu olmasıyla mutlu olması çok ilişkilidir).
genç yetişkinlikte de bu ihtiyaç "intimacy"dir. yani yakın ilişki, insanı pek çok açıdan doyuran tarz bir ilişki. sosyal, duygusal, cinsel, entelektüel, ekonomik paylaşımlarda bulunabileceğiniz biri...
önce bilimi arkama alır, ardından gayet nesnel görüşlerimi açıklarım:
korkacak bir şey yoktur, abartmaya da gerek yoktur. herkes nasıl evlendiyse hepimiz istediğimiz ve kendimize uygun biriyle evlenicez işte, kasmaya "ben özgürüm" triplerine gerek yok bence.
genç yetişkinlikte de bu ihtiyaç "intimacy"dir. yani yakın ilişki, insanı pek çok açıdan doyuran tarz bir ilişki. sosyal, duygusal, cinsel, entelektüel, ekonomik paylaşımlarda bulunabileceğiniz biri...
önce bilimi arkama alır, ardından gayet nesnel görüşlerimi açıklarım:
korkacak bir şey yoktur, abartmaya da gerek yoktur. herkes nasıl evlendiyse hepimiz istediğimiz ve kendimize uygun biriyle evlenicez işte, kasmaya "ben özgürüm" triplerine gerek yok bence.
0
mayeskuel
sabah erkenden pttye gittim. nette acilis saati 8 yaziyordu. fakat kapida 8:30 yarim saat bekledim. ilk musteri olarak iceri girdim. 40 yaslarinda andropoz magduru bir kadin vardi gisede. islem neydi dedi. dilim dondugunce izah etmeye calistim. tamam dedi. sonra birkac sey daha ekleyecekken kagitlar
sabah erkenden pttye gittim. nette acilis saati 8 yaziyordu. fakat kapida 8:30 yarim saat bekledim. ilk musteri olarak iceri girdim. 40 yaslarinda andropoz magduru bir kadin vardi gisede. islem neydi dedi. dilim dondugunce izah etmeye calistim. tamam dedi. sonra birkac sey daha ekleyecekken kagitlara bakarak anladim. sabretmeyi bilseniz isinizi yapicam dedi. tabi o an sigortalar atti. cunku gayet masumane sekilde aciklamaya calisiyordum. gurleyerek agzima geleni soyledim(hakaret ve kufur yoktu). kadin karsilik verince daha da gurledim. en sonunda kadin kagidi, kalemi birakip aglayarak iceri kacti. guvenlik sakinlestirmeye calisti vs..kadin iceride hem agliyor hem de bana saydiriyordu. ben de yuksek sesle soylenmeye devam ettim. psikolojik rahatsizlari memur diye karsima koymuslar vs..tabi diger calisanlar hayretle beni izliyorlardi ve bazilari da iyi yaptin dercesine siritiyorlardi. kadin ciddi problemliydi. normalde oyle tepki vermezdim. fakat yasli, genc, pasif, gucsuz vatandaslara da boyle azarlayici davrandigi dusuncesi beni kizdirdi.
fekat simdi dusununce ne kadar hakli sebeplerim de olsa sabah sabah gerginlik yarattigimin, insanlarin gununu mahvettigimi dusunuyorum. birkac gun icerisinde acisi cikacak diye icim icimi yiyor. napsam k? gidip ozur mu dilesem?
fekat simdi dusununce ne kadar hakli sebeplerim de olsa sabah sabah gerginlik yarattigimin, insanlarin gununu mahvettigimi dusunuyorum. birkac gun icerisinde acisi cikacak diye icim icimi yiyor. napsam k? gidip ozur mu dilesem?
0
"sonra birkac sey daha ekleyecekken kagitlara bakarak anladim" şurayı anlamadım . nedir bu agresiflik ne gerek var böyle şeylere haklı sebeplerim diye bişey yok, bağırıp çağırmaya sebep aramayın işinizi halletmeye bakın.
0
boşver. mahvolsun günü. insanlara artık öyle davranmaması gerektiğini öğrenir. doğrusunu yapmışsın.
0
git dile ama bir insana boyle davrandigin icin uzgun oldugunu soyle. yaptigi seyi tekrarlamamasini ve insanlari bu duruma dusurmemesini rica et.
0
devlet dairesindekiler vatandaşa köpek çekiyor malum hiyerarşi ... bırak ne diliycen
0
onlar kaç insanın gününü mahvediyor,bir de olaya bu açıdan bakmak lazım bence
sanırım çok kinciyim...
sanırım çok kinciyim...
0
acisi cikacak diye degil de, birisinin kalbini kırdım dusuncesiyle özür dileyeceksen bence dile...
0
yerinde olsam ben de bağırır çağırır, sonra pişman olurdum :/ ama gidip özür dilemen ne kadar doğru olur bilmiyorum. şimdi özür dilesen, gününü mahvettiğin için değil, kadının haklı olduğunu düşündüğünden özür diledin olacak. maalesef ki bu tip insanlar özür dilenmesinden de anlamıyorlar. özür dileyince kendini daha kötü hissetmen de mümkün aynı nedenden ötürü, çünkü bu sefer sana o çemkirmeye başlayabilir, havalı davrnaıp sinirini daha da bozabilir.
0
hocam sakın katiyyen asla özür mözür dileme. çok iyi yapmışsın.
o ptt babasının dükkanı değil. devletin. o kadında orada maaşla çalışan ve görevi sana hizmet etmek olan birisi. saygısızlık yapmamışsın. o kim oluyor da azarlar tavırlarla konuşuyor.
gayet iyi yapmışsın. ağlattığında çok iyi olmuş. işe bak sen ya diş geçiremeyince hemen ağla mazlum edebiyatı...
o ptt babasının dükkanı değil. devletin. o kadında orada maaşla çalışan ve görevi sana hizmet etmek olan birisi. saygısızlık yapmamışsın. o kim oluyor da azarlar tavırlarla konuşuyor.
gayet iyi yapmışsın. ağlattığında çok iyi olmuş. işe bak sen ya diş geçiremeyince hemen ağla mazlum edebiyatı...
0
ben özür dilerdim sanırım yine de. bu arada kadın nasıl andropoz mağduru anlamadım? andropoz? kadın?
0
bir daha git aynı yere "sonra birkac sey daha ekleyecekken kagitlara bakarak anla" bu ne demek anlamadım ama belli ki çok sinirleniyor buna.
0
sen kadını zeka ile değil kaba kuvvet ile yenmişsin ve bu yüzden ağlamış. sesini yükselterek ve fiziksel gücünü belli ederek bastırmışsın.
bunun yerine daha zeki cevaplar ve yönlendirmeler ile senin haklı onun haksız olduğunu ispat etseydin. hem bu olay kafana takılmazdı hem de istediğin sonucu almış olurdun.
bunun yerine daha zeki cevaplar ve yönlendirmeler ile senin haklı onun haksız olduğunu ispat etseydin. hem bu olay kafana takılmazdı hem de istediğin sonucu almış olurdun.
0
daphne84
İstanbul Avrupa yakasında nisan ayında düğün fotoğrafı çekilecek kapalı mekan arıyorum bi yardım edin bana
İstanbul Avrupa yakasında nisan ayında düğün fotoğrafı çekilecek kapalı mekan arıyorum bi yardım edin bana
0
atmosphere
herkese merhaba. benim severek yazığım bir blog var. blogda ankara'daki mekanları anlatıyorum. fakat mekanın sahibi tabiri caizse blogu basmış. bana bir sindirme yorumu yapmış. inanılmaz dezenformasyon dolu bir yazı. zaten yazıyı dikkatli okuyan bir kişi bile mekan sahibinin iyi niyetinden şüphe ede
herkese merhaba.
benim severek yazığım bir blog var. blogda ankara'daki mekanları anlatıyorum. fakat mekanın sahibi tabiri caizse blogu basmış. bana bir sindirme yorumu yapmış. inanılmaz dezenformasyon dolu bir yazı. zaten yazıyı dikkatli okuyan bir kişi bile mekan sahibinin iyi niyetinden şüphe eder. bir de seni mahkemeye vericem filan diye göz korkutma olayına gitmiş.
mekana hakaret yok bir şey yok. yıllardır yazı yazıyorum. özellikle dikkat ediyorum bu tip sorunlar oluşmasın diye. yazıyı silecektim fakat bu tip insanların baskı ve yıldırmayla bir şeyleri engellemesine karşı olduğum için silmek istemiyorum. ayrıca blog okuyanlardan çok fazla pozitif feedback alıyor.
bu yazıyı özellikle avukat arkadaşlar okuyup yorum yapabilir mi. mahkemelik bir durum oluşur mu?
editorunnotu.blogspot.com
not: lütfen yazıyı sonuna kadar tam olarak okumadan yorum yapmayın.
benim severek yazığım bir blog var. blogda ankara'daki mekanları anlatıyorum. fakat mekanın sahibi tabiri caizse blogu basmış. bana bir sindirme yorumu yapmış. inanılmaz dezenformasyon dolu bir yazı. zaten yazıyı dikkatli okuyan bir kişi bile mekan sahibinin iyi niyetinden şüphe eder. bir de seni mahkemeye vericem filan diye göz korkutma olayına gitmiş.
mekana hakaret yok bir şey yok. yıllardır yazı yazıyorum. özellikle dikkat ediyorum bu tip sorunlar oluşmasın diye. yazıyı silecektim fakat bu tip insanların baskı ve yıldırmayla bir şeyleri engellemesine karşı olduğum için silmek istemiyorum. ayrıca blog okuyanlardan çok fazla pozitif feedback alıyor.
bu yazıyı özellikle avukat arkadaşlar okuyup yorum yapabilir mi. mahkemelik bir durum oluşur mu?
editorunnotu.blogspot.com
not: lütfen yazıyı sonuna kadar tam olarak okumadan yorum yapmayın.
0
selam, yazınızı sonuna kadar tam olarak okudum.
mekan sahibinin eleştirisini silmeniz ama sizin uzun paragraflarla cevap yazmanız, sizi agresif ve haksız , mekan sahibini ise mağdur olarak gösterebilir. Tarafsız olarak baktığımda ben de böyle bir hissiyat oluştu. Keşke mekan sahibinin yazısını silmeseydiniz, yazdığı yazıyı görebilseydik sizin haklılığınızı ve cevaplarınızdaki üslübbun sebebini daha net seçebilirdik.
bu arada ben de valelerin aldığı o fiks ücretten nefret ederim, allahtan siz ankara'da şanslısınız, istanbul'da 20 TL dir :)
mekan sahibinin eleştirisini silmeniz ama sizin uzun paragraflarla cevap yazmanız, sizi agresif ve haksız , mekan sahibini ise mağdur olarak gösterebilir. Tarafsız olarak baktığımda ben de böyle bir hissiyat oluştu. Keşke mekan sahibinin yazısını silmeseydiniz, yazdığı yazıyı görebilseydik sizin haklılığınızı ve cevaplarınızdaki üslübbun sebebini daha net seçebilirdik.
bu arada ben de valelerin aldığı o fiks ücretten nefret ederim, allahtan siz ankara'da şanslısınız, istanbul'da 20 TL dir :)
0
bir de , mahkemelik hiç bir nokta göremedim ben. ne hakaret, ne iftira ne de alçaltıcı küçük düşürücü bir laf göremedim .
0
@sayinseyirciler: yazı çok uzun. üşenmeyip, okuduğunuz için teşekkür ederim. yorumu da ekliyorum öyleyse.
cevaplarınızı bekliyorum arkadaşlar.
cevaplarınızı bekliyorum arkadaşlar.
0
belli ki işletmecisi (ya da o yorumu kim yapmışsa) profesyonellikten uzak birisiymiş. yazınızda mahkemeye verilmelik bir şey bulamadım ben de. sözlüğe çok daha ağırları yazılıyor bazı mekanlar için ama size blogunuzdan ulaşma şansı olduğu için gözünüzü korkutup, olumsuz eleştirileri içeren yazının başkalarına ulaşmasını engellemek istemiş işte. avukat değilim ama bir şey olacağını sanmıyorum.
0
hem yazınızı hem de hanımefendinin yorumunu okudum.
açıkçası ben de mahkemeye verilecek bir yanı olduğunu düşünmüyorum yazınızın. (avukat değilim.) kaldı ki siz mekanı ağır bir dille kötülememişsiniz ya da "sakın gitmeyin, kazıklıyorlar." vb. gibi şeyler yazmamışsınız. ayrıca hanımefendi internetin silah olduğundan bahsetmiş de, siz yazınızda mekanın mükemmel olduğunu yazsaydınız eminim ki internet hiç de öyle silah falan olmayacaktı.
açıkçası ben de mahkemeye verilecek bir yanı olduğunu düşünmüyorum yazınızın. (avukat değilim.) kaldı ki siz mekanı ağır bir dille kötülememişsiniz ya da "sakın gitmeyin, kazıklıyorlar." vb. gibi şeyler yazmamışsınız. ayrıca hanımefendi internetin silah olduğundan bahsetmiş de, siz yazınızda mekanın mükemmel olduğunu yazsaydınız eminim ki internet hiç de öyle silah falan olmayacaktı.
0
yazıda hiçbir şey yok, gayet normal bi üslup ancak teyzenin yoruma koptum. bence teyzenin yorumunu ayrı bi post yapın, rezil olsun.
'pirim' yazmış bi de. ilkokul terk.
dayanamıyorum 3. edit: bence sizin onu tehdit etmeniz lazım, direkt hakaret etmilş teyze. evet evet, ona ayrı post yazın da aklı başına gelsin.
'pirim' yazmış bi de. ilkokul terk.
dayanamıyorum 3. edit: bence sizin onu tehdit etmeniz lazım, direkt hakaret etmilş teyze. evet evet, ona ayrı post yazın da aklı başına gelsin.
0
ah şu yazdıklarınızı o yazının altına yorum olarak atsanız ne güzel olurdu. böylece haddini bilmeyen insanlara nadir de olsa haddini bildirmiş olurduk.
0
quaker
Soru başlığının çok garip olduğunun farkındayım..Hem iç dökmek hem de "siz olsanız ne yapardınız" diye sormak için açtım bu soruyu..Nickimle arama yaparsanız, biricik köpeğimiz Cleo ile ilgili bir sürü soru açtığımı görebilirsiniz.Bakmamış olanlar için kısa özet ise şöyle; 1997-1998 civarındayken ya
Soru başlığının çok garip olduğunun farkındayım..
Hem iç dökmek hem de "siz olsanız ne yapardınız" diye sormak için açtım bu soruyu..
Nickimle arama yaparsanız, biricik köpeğimiz Cleo ile ilgili bir sürü soru açtığımı görebilirsiniz.
Bakmamış olanlar için kısa özet ise şöyle; 1997-1998 civarındayken yanımıza aldık onu. Dalmaçyalı-Pointer kırması fırlamanın teki.. Çok zarar görmüştü ilk sahibinden, 6-12 aylık arasındaydı. Tam bilemiyorduk. Bacakları yara içindeydi, zincirlemişler zavallıyı..
Hemen alıştı bize, iyileşmeye başladı.. Evde koşturdu, deliler gibi oynadı.. Yatağımızda yattı, gece uykusunda rüya görüp tekmeledi tepti.. Yerlerde yuvarlandık beraber yıllarca.. Dilini elimizle tutup oynamışlığımız bile vardı.. O delirir dilini uzatır, biz tutmaya çalışırdık. Zıpkın gibiydi yıllar yıllarca...
Ta ki son 1.5 seneye kadar.. Nedense eve tuvaletini yapmaya başlamıştı durup dururken.. Bir anda kapının önüne oturuyor işini görüyordu. Engelleyemez olduk. Dışarı çıkartma sıklığını arttırdık. Bir nebze iyi oldu.. Daha sonraları dışarı çıkartma sayısını arttırmakta iş görmemeye başladı. Ev iyice kötüleşti.. Birşey diyemedik..
6-7 ay evvel arka bacaklarında bir güçsüzlük fark ettik.. Veterinere götürdük.. Yaşlılık dedi.. Doğruydu da, 14 yaşını bitirmişti artık.. Yaşlıydı bizim Cleo'muz.. Kaldırıma çıkarken ön ayaklarından güç alamıyor, yere düşüyordu.. Ellerimle destek oldum kaldırıma çıksın diye kaç sefer.. Sokakta köpekleri görünce kafasını bile kaldırmıyordu artık.. Evden uzaklaşıp koşturmak isteyen hayvan, kapının önünde işini görüp geri girmek için bekliyordu..
Ve bir gün tırnaklarını kesmek için onu götürdüğümüz Pazar günü sonrası, hiç ayağa kalkamaz oldu.. Bacaklarını hareket ettiriyorduk, ama o devam ettiremiyordu hareketi.. Kalmıştı olduğu yerde.. Hemen veterinere götürdü babam.. "Felç" dedi veteriner, "Yaşlılıktan"... Hemen ilaçlar alındı.. Artık sokağa çıkmak bile yoktu. Değil sokağa çıkmak, evin içinde tuvaletini yapamıyordu ayağa kalkamadığı için.. Veteriner tavsiyede bulundu, "Bir bez alıp, kasıklarından tutarak havaya kaldırın, böylece işini görebilir.." Böyle böyle günler gemeye başladı.. Yemek yemesi için bu şekilde havada tutuyorduk, su içmesi için, işini görmesi için.. Sonra aniden zayıflamaya başladı, bacaklarında yaralar açıldı.. Yaraların sebebini sorna fark ettik.. Kendisini çok sert olarak dişleyerek kaşıyordu.. Bacağında eti açıldı. Yaradan kemiği gözüküyordu.. Pansumanlar yapıldı edildi, biraz daha kendine geldi..
Tüm bunlar olurken, inlemeleri başladı.. Sürekli, yüksek sesle inlemeler.. Apartman dairesinde olmamızdan dolayı çok zorlanmaya başladık.. Öyle yüksek tonda inliyorduki, komşular şikayet etmeye başladı.. Gece uykumuz diye birşey kalmamıştı.. Annem tüm gece ayakta, başında duruyor onu sakinleştiriyordu.. Gece bir ses duyan kim olursa, yatağından çıkıyor Cleo ile ilgileniyordu evde..
Bu anlattıklarım son aylarda olanlardı..
Artık ne yapacağımızı bilemez hale geldik.. Çok acı çekiyor, inliyor.. Su içemiyor, ağzını bile açamıyor.. Hele yemek yediğini son haftalarda ben göremedim.. Annem birşeyler yedirebildiğini söylesede zayıflığından ne kadar yediği anlaşılıyor..
Zavallı annemde dayanamayacak hale geldi.. Son 3 aydır, geceleri ayakta, gündüzleri Cleo'yu sakinleştirip uyumaya çalışıyor.. Nasıl bir psikoloji içinde anlatmaya çalışsam beceremem..
Yılbaşı ertesi Cleo'nun çektiği acıyı tüm aile evde toplandığında tekrar gördü.. İnlemesi, komşuları rahatsız etmesini bıraktık, daha canı yanmasın diye ne yapabiliriz diye son noktaya geldik..
Şunları yazarken midem yanıyor, kasılıyorum..
Nasıl Cleo'yu bir veterinerin eline verip "Uyutun onu" deriz ki?
Nasıl becerilir bu iş?
Ben nasıl beraber büyüdüğüm bu hayvandan öte varlığı uyutmak için kendi elime götürürüm?
Gözlerim doluyor yazarken, of of..
Neyse.. Daha yazmak istemiyorum..
Bilmiyorum aynı şeyi tecrübe eden var mı..
Ama sanırım bu hafta bu işi yapmak zorunda kalacağım..
Buraya kadar okuduysanız en azından, ne düşündüğünüzü paylaşırsanız çok sevinirim..
Çok kötü hissediyorum..
Saygılar..
Hem iç dökmek hem de "siz olsanız ne yapardınız" diye sormak için açtım bu soruyu..
Nickimle arama yaparsanız, biricik köpeğimiz Cleo ile ilgili bir sürü soru açtığımı görebilirsiniz.
Bakmamış olanlar için kısa özet ise şöyle; 1997-1998 civarındayken yanımıza aldık onu. Dalmaçyalı-Pointer kırması fırlamanın teki.. Çok zarar görmüştü ilk sahibinden, 6-12 aylık arasındaydı. Tam bilemiyorduk. Bacakları yara içindeydi, zincirlemişler zavallıyı..
Hemen alıştı bize, iyileşmeye başladı.. Evde koşturdu, deliler gibi oynadı.. Yatağımızda yattı, gece uykusunda rüya görüp tekmeledi tepti.. Yerlerde yuvarlandık beraber yıllarca.. Dilini elimizle tutup oynamışlığımız bile vardı.. O delirir dilini uzatır, biz tutmaya çalışırdık. Zıpkın gibiydi yıllar yıllarca...
Ta ki son 1.5 seneye kadar.. Nedense eve tuvaletini yapmaya başlamıştı durup dururken.. Bir anda kapının önüne oturuyor işini görüyordu. Engelleyemez olduk. Dışarı çıkartma sıklığını arttırdık. Bir nebze iyi oldu.. Daha sonraları dışarı çıkartma sayısını arttırmakta iş görmemeye başladı. Ev iyice kötüleşti.. Birşey diyemedik..
6-7 ay evvel arka bacaklarında bir güçsüzlük fark ettik.. Veterinere götürdük.. Yaşlılık dedi.. Doğruydu da, 14 yaşını bitirmişti artık.. Yaşlıydı bizim Cleo'muz.. Kaldırıma çıkarken ön ayaklarından güç alamıyor, yere düşüyordu.. Ellerimle destek oldum kaldırıma çıksın diye kaç sefer.. Sokakta köpekleri görünce kafasını bile kaldırmıyordu artık.. Evden uzaklaşıp koşturmak isteyen hayvan, kapının önünde işini görüp geri girmek için bekliyordu..
Ve bir gün tırnaklarını kesmek için onu götürdüğümüz Pazar günü sonrası, hiç ayağa kalkamaz oldu.. Bacaklarını hareket ettiriyorduk, ama o devam ettiremiyordu hareketi.. Kalmıştı olduğu yerde.. Hemen veterinere götürdü babam.. "Felç" dedi veteriner, "Yaşlılıktan"... Hemen ilaçlar alındı.. Artık sokağa çıkmak bile yoktu. Değil sokağa çıkmak, evin içinde tuvaletini yapamıyordu ayağa kalkamadığı için.. Veteriner tavsiyede bulundu, "Bir bez alıp, kasıklarından tutarak havaya kaldırın, böylece işini görebilir.." Böyle böyle günler gemeye başladı.. Yemek yemesi için bu şekilde havada tutuyorduk, su içmesi için, işini görmesi için.. Sonra aniden zayıflamaya başladı, bacaklarında yaralar açıldı.. Yaraların sebebini sorna fark ettik.. Kendisini çok sert olarak dişleyerek kaşıyordu.. Bacağında eti açıldı. Yaradan kemiği gözüküyordu.. Pansumanlar yapıldı edildi, biraz daha kendine geldi..
Tüm bunlar olurken, inlemeleri başladı.. Sürekli, yüksek sesle inlemeler.. Apartman dairesinde olmamızdan dolayı çok zorlanmaya başladık.. Öyle yüksek tonda inliyorduki, komşular şikayet etmeye başladı.. Gece uykumuz diye birşey kalmamıştı.. Annem tüm gece ayakta, başında duruyor onu sakinleştiriyordu.. Gece bir ses duyan kim olursa, yatağından çıkıyor Cleo ile ilgileniyordu evde..
Bu anlattıklarım son aylarda olanlardı..
Artık ne yapacağımızı bilemez hale geldik.. Çok acı çekiyor, inliyor.. Su içemiyor, ağzını bile açamıyor.. Hele yemek yediğini son haftalarda ben göremedim.. Annem birşeyler yedirebildiğini söylesede zayıflığından ne kadar yediği anlaşılıyor..
Zavallı annemde dayanamayacak hale geldi.. Son 3 aydır, geceleri ayakta, gündüzleri Cleo'yu sakinleştirip uyumaya çalışıyor.. Nasıl bir psikoloji içinde anlatmaya çalışsam beceremem..
Yılbaşı ertesi Cleo'nun çektiği acıyı tüm aile evde toplandığında tekrar gördü.. İnlemesi, komşuları rahatsız etmesini bıraktık, daha canı yanmasın diye ne yapabiliriz diye son noktaya geldik..
Şunları yazarken midem yanıyor, kasılıyorum..
Nasıl Cleo'yu bir veterinerin eline verip "Uyutun onu" deriz ki?
Nasıl becerilir bu iş?
Ben nasıl beraber büyüdüğüm bu hayvandan öte varlığı uyutmak için kendi elime götürürüm?
Gözlerim doluyor yazarken, of of..
Neyse.. Daha yazmak istemiyorum..
Bilmiyorum aynı şeyi tecrübe eden var mı..
Ama sanırım bu hafta bu işi yapmak zorunda kalacağım..
Buraya kadar okuduysanız en azından, ne düşündüğünüzü paylaşırsanız çok sevinirim..
Çok kötü hissediyorum..
Saygılar..
0
Aslında vereceğim cevap, sorunuzun da içinde saklı. Eğer Cleo için yapılması gereken her şeyi yaptıysanız (ki yapmışsınız) ve mevcut durumu, onun acı çekmesine yol açıyorsa ve düzelme imkanı yoksa bence düşündüğünüz ihtimali uygulamalısınız.
Kötü hissetmenizi anlıyorum ama hayat böyle maalesef.. Yani hiçbir canlı ölümsüz değil..
Onunla yaşadığınız güzel anları unutmayarak ve onu sevgiyle hatırlayarak, aslında içinizde hep canlı tutabilirsiniz. En azından böyle bir şansımız var.
Kötü hissetmenizi anlıyorum ama hayat böyle maalesef.. Yani hiçbir canlı ölümsüz değil..
Onunla yaşadığınız güzel anları unutmayarak ve onu sevgiyle hatırlayarak, aslında içinizde hep canlı tutabilirsiniz. En azından böyle bir şansımız var.
0
aci cektigini gormek yokluguna alismaktan daha zordur muhakkak.. gozlerinizin onunde daha fazla aci cekmesine izin vermeli mi acaba? nihayetinde sonuc belli ve siz de biliyorsunuz. ben olsam daha fazla aci cekmesini istemezdim. her ne kadar uzuntu verici olsa da malesef bunu kabullenmek zorunda olurdum heralde.
0
merhaba,
öncelikle yazdıklarınızı boğazım düğümlenerek okudum.
benim de 13 yaşında bir köpeğim var.
zaten diğer konuda arkadaşlar söylenecek olanları söylemişler.
ben daha farklı yaklaşmak istiyorum.
bunu sadece daha sonra "neden düşünemedik" diyebilirsiniz diye söylüyorum.
acı çektiğini görmek kadar kötü bir şey yok ve belki de dengesiz pamuk'un dediği gibi yokluğuna alışmaktan daha zordur muhakkak.
ama devreye yaşam hakkı giriyor. belki insan olup konuşabilse ötenazi hakkını kullanmak isterdi, bunu da bilemeyiz. ama annemizi, çocuğumuzu, babamızı bu haldeyken bize acı veriyor diye uyutamazdık.
bazen benim köpeğim de o duruma gelse ne yaparım diye düşünüyorum. uyutmak mı isterim, yapabilir miyim, yoksa beklemeyi mi tercih ederim bilmiyorum.
açıkçası bu benim de cevabını bilmediğim bir soru.
dediğim gibi amacım sadece farklı açıdan bakmak.
belki de bu acı yaşamın bir parçası.
aynı insanların da yaşlanıp, son 2 yılını yatalak, hatta bilinçsiz geçirmeleri gibi. kurtulmalarını istediğimizde bile insanlara yapamadığımız şey bu "uyutmak". belki de o yüzden yaşamının son dönemini sizinle bu şekilde geçirmesine izin vermek de mantıklı olabilir.
belki de söylediğim her şeyde yanılıyorum, bilemiyorum.
öncelikle yazdıklarınızı boğazım düğümlenerek okudum.
benim de 13 yaşında bir köpeğim var.
zaten diğer konuda arkadaşlar söylenecek olanları söylemişler.
ben daha farklı yaklaşmak istiyorum.
bunu sadece daha sonra "neden düşünemedik" diyebilirsiniz diye söylüyorum.
acı çektiğini görmek kadar kötü bir şey yok ve belki de dengesiz pamuk'un dediği gibi yokluğuna alışmaktan daha zordur muhakkak.
ama devreye yaşam hakkı giriyor. belki insan olup konuşabilse ötenazi hakkını kullanmak isterdi, bunu da bilemeyiz. ama annemizi, çocuğumuzu, babamızı bu haldeyken bize acı veriyor diye uyutamazdık.
bazen benim köpeğim de o duruma gelse ne yaparım diye düşünüyorum. uyutmak mı isterim, yapabilir miyim, yoksa beklemeyi mi tercih ederim bilmiyorum.
açıkçası bu benim de cevabını bilmediğim bir soru.
dediğim gibi amacım sadece farklı açıdan bakmak.
belki de bu acı yaşamın bir parçası.
aynı insanların da yaşlanıp, son 2 yılını yatalak, hatta bilinçsiz geçirmeleri gibi. kurtulmalarını istediğimizde bile insanlara yapamadığımız şey bu "uyutmak". belki de o yüzden yaşamının son dönemini sizinle bu şekilde geçirmesine izin vermek de mantıklı olabilir.
belki de söylediğim her şeyde yanılıyorum, bilemiyorum.
0
Karar vermenin zorluğunu zaten anlatamam.. Felç oldu diye tekerlekli bir destek yaptırdık.. Onu bile kullanamadı..
0
Okudum yazdıklarınızı. Çok geçmiş olsun. Benim de iki köpeğim var ve az çok tahmin edebiliyorum yaşadıklarınızı ancak şöyle bir şey var;
Ben hep eğer Alzheimer olsam veya Huntington hastalığına yakalansam ötenazi olmak istemişimdir. O acılar çok büyük çünkü, ölüm kurtuluş oluyor bi noktada. Ben olsam uyutma kararını verirdim, o daha fazla acı çekmesin diye. O duruma kendimi koyunca, bana da aynısı yapılsın isterdim. Pek anlamlı gelmemiş olabilir ama... Öyle işte.
Ben hep eğer Alzheimer olsam veya Huntington hastalığına yakalansam ötenazi olmak istemişimdir. O acılar çok büyük çünkü, ölüm kurtuluş oluyor bi noktada. Ben olsam uyutma kararını verirdim, o daha fazla acı çekmesin diye. O duruma kendimi koyunca, bana da aynısı yapılsın isterdim. Pek anlamlı gelmemiş olabilir ama... Öyle işte.
0
ben şunu söylemek için kendimi tutamadım yazıyorum ; sen ve ailen ne güzel insanlarsınız ...
0
bitter cikolata
Bebeğim 10 günlükken devlet hastanesinde 14.4 değerle sarılık var dendi, öncesinde değeri 19'a kadar çıkmıştı ama fototerapi ile düşürüp taburcu etmişlerdi, o yüzden tekrar fotoya gerek yok, takip edelim yeter dediler. Bugün içim rahat etsin diye bir de özel hastaneye götürdüm. bilirubin seviyesi 18
Bebeğim 10 günlükken devlet hastanesinde 14.4 değerle sarılık var dendi, öncesinde değeri 19'a kadar çıkmıştı ama fototerapi ile düşürüp taburcu etmişlerdi, o yüzden tekrar fotoya gerek yok, takip edelim yeter dediler. Bugün içim rahat etsin diye bir de özel hastaneye götürdüm. bilirubin seviyesi 18.6 hemen yoğun bakıma alalım, geceliği 1500 tl dediler, senetleri imzalayacakken tanıdık vasıtası ile devlet hastanesindeki doktorla tekrar görüştük, tekrar kan alındı, değeri orada 15.4 çıktı. doktor sarılık 7. günden sonra beyni etkilemez, "uzayan sarılık" bu, yatılacak bir durumu olsaydı zaten taburcu etmezdik dediler, 5-6 sebep saydı, kan alındı vs yarın sebebinin ne olabileceğine bakılacak.
Şimdi sorum şu, herkes özel hastane para almak için yatırmak istemiştir diyor. Eniştem doktor, o da aynı şeyi söyledi. Devlet hastanesinin test sonucu daha güvenilir olur dedi.
1. Sizce?
2. Sarılık gerçekten 7. günden sonra beyni etkilemez mi?
3. Siz olsanız hangi hastaneyi ve doktoru güvenilir bulurdunuz? Ben devlet doktorunun sözünü dinledim şimdilik ama içim içimi yiyor.
4. Sarılık konusunda tecrübe sahibi olanlar bir yanaşın buraya.
5. 3 gündür hiç uyumadım ben.
Şimdi sorum şu, herkes özel hastane para almak için yatırmak istemiştir diyor. Eniştem doktor, o da aynı şeyi söyledi. Devlet hastanesinin test sonucu daha güvenilir olur dedi.
1. Sizce?
2. Sarılık gerçekten 7. günden sonra beyni etkilemez mi?
3. Siz olsanız hangi hastaneyi ve doktoru güvenilir bulurdunuz? Ben devlet doktorunun sözünü dinledim şimdilik ama içim içimi yiyor.
4. Sarılık konusunda tecrübe sahibi olanlar bir yanaşın buraya.
5. 3 gündür hiç uyumadım ben.
0
ucuz kurtulmuşsunuz. gecelik 1500 tl ha. iyi para..
uzamış sarılığın pek çok nedeni olabilir. ama hiçbirisi yoğun bakıma alınarak incelenmez. neden sarılık olduğunun öğrenilmesi çok önemli ama sen hele bir yoğun bakıma yat, orda bakarız biz ne olduğuna demek biraz bas bas paraları leylaya oluyor açıkçası..
uzamış sarılığın pek çok nedeni olabilir. ama hiçbirisi yoğun bakıma alınarak incelenmez. neden sarılık olduğunun öğrenilmesi çok önemli ama sen hele bir yoğun bakıma yat, orda bakarız biz ne olduğuna demek biraz bas bas paraları leylaya oluyor açıkçası..
0
ayrıca kernikterus dediğimiz beyinde bilirübin birikmesiyle zeka hasarı oluşması durumu için bilirübin düzeyinin 24-48 saat boyunca 20'nin üzerinde seyretmesi gerekiyor. sizde böyle bir durum yok görüldüğü kadarıyla.
0
@fayfim, ben parasında da değilim, senetlere imzayı hiç düşünmeden atıyordum. bebeğim daha 11 günlük ya, yoğun bakıma alıyoruz dediklerinde o kadar ağladım bayılacak gibi oldum ki herkes sütüm kesilecek diye korktu. 3 gece en az yatar dediler, aklım beynim durdu. Bu nasıl insanlıktır ki?
0
Peki 7. günden sonra tehlike yok dedikleri doğru mu? Beyin hasarı için yani?
0
açıkçası 7. günden sonra etkilemez diye bir durum yok. ama genellikle kernikterus vakaları 3-5. günlerde ortaya çıkar. orada doktorun demek istediği 7. günden sonra bilirübin 50 de olsa beyin etkilenmez değil de eğer kernikterus olsaydı ilk 7 gün içinde olurdu olabilir.
korkacak bir şey yok. büyük ihtimalle yarınki kan sonuçları da normal gelecektir.
korkacak bir şey yok. büyük ihtimalle yarınki kan sonuçları da normal gelecektir.
0
he bu arada belirteyim ben çocuk uzmanı değilim. bu konuda çocuk hekimleri kesinlikle benden çok daha deneyimli ve bilgililerdir.
0
aynı şeyi ben de yaşadım. Yenidoğan sarılığı, 5. günün sonunda geçmedi ve emzirmeye başlayamadığım için daha da arttı. Özel hasatnede doğurmuştum, aynı hastanede 2 gece kaldık ve fototerapi uyguladılar. Yoğun bakımla ilgili bir teklifte bulunmadılar bize , billirubin 19 u geçmişti en son.
eve döndükten sonra oğlumun sarı renginin geçmesi ve değerlerin normale dönmesi yanlış hatırlamıyorsam 3 . haftanın sonunu filan buldu.
Doktorlar en iyiyi bilir diyerek lafıma başlayayım, bir şey olmaz yenidoğan sarılığından diyerek bitireyim.
eve döndükten sonra oğlumun sarı renginin geçmesi ve değerlerin normale dönmesi yanlış hatırlamıyorsam 3 . haftanın sonunu filan buldu.
Doktorlar en iyiyi bilir diyerek lafıma başlayayım, bir şey olmaz yenidoğan sarılığından diyerek bitireyim.
0
bitter cikolata
Ekşi duyuruya tatlı bir duyuru yapayım dedim, anne oldum dün gece :)
Ekşi duyuruya tatlı bir duyuru yapayım dedim, anne oldum dün gece :)
0
(bitter cikolata'dan izin alınarak duyuru tarafımdan soru'ya çevrilmiştir)
ilk mesajın benden olsun. tebrikler, analı babalı büyütün, hayırlı güzel günler yaşasın inşallah :)
ilk mesajın benden olsun. tebrikler, analı babalı büyütün, hayırlı güzel günler yaşasın inşallah :)
0
tebrikler, yakında bez nasıl bağlanır, gaz nasıl çıkartılır gibi sorular sorarsın artık :D
0
ilk bıdı bıdılar benden gelsin o zaman :)
ne yap ne et emzir
sarı giydirme sarılık olur
çok kalın giydirme, çok ince de giydirme
sen şimdi beceremezsin, annenleri çağır onlar yıkasın
tuzlu suyla yıkayın büyüyünce ter kokmasın
bıdı bıdı bıdı bıdı
şaka bir yana en önemli dileklerim:
hayırlı ve sağlıklı bir evlat olsun, allah analı babalı büyütsün
ne yap ne et emzir
sarı giydirme sarılık olur
çok kalın giydirme, çok ince de giydirme
sen şimdi beceremezsin, annenleri çağır onlar yıkasın
tuzlu suyla yıkayın büyüyünce ter kokmasın
bıdı bıdı bıdı bıdı
şaka bir yana en önemli dileklerim:
hayırlı ve sağlıklı bir evlat olsun, allah analı babalı büyütsün
0
@baldur, teşekkürler, sorularımla duyuru kullanıcılarına ışık olduğuma inanıyorum :P
0
@lazpella, tuzlu su işini deneyebilirim, o dolmuşlar dile gelse de konuşsa yani :)
0
Film önerisi istemişsiniz ama hangi tarzdan hoşlandığınızı yazmamışsınız.
Ha pardon!
Allah analı babalı büyütsün.
Hasret kalmışız böyle hoş duyurulara..
Ha pardon!
Allah analı babalı büyütsün.
Hasret kalmışız böyle hoş duyurulara..
0
ben de 5 aylık baba olarak anlatayım, sonra bana duacı olursun, tabi öncelikle allah analı babalı büyütsün ve en önemli allan evlat acısı göstermesin kimseye, amin.
sarılk için kesin çözüm yok genelde azda olsa her bebek kapıyor bunu, güneş buldukca camdan giren güneşin önüne koyun. biraz sararırsa da korkmayın geçiyor bu. ayrıca beşiğin üstüne tülbent koyun yüzü açıkta kalmasın.
gaz sorunu 4.ayın sonuna kadar sürebiliyor, gaz için damlalar var ama bulaşmayın elinizde geldiğince. inek sütü, çay içme kola falan zaten yasak, acı de yeme bunlar gaz yapar bebeğe. gazdan dolayı çok ağlar bebekler, o günler geçiyor korkmayın, askerlik gibi bitmez gibi gelir ama bitiyor :)
kabızlık da çok sık görülür, yukarıdaki ile aynı şeyler.
pişik için muhakkak ilk önce bez değişikliğine gidin (marka değiştirin, bizim kızada marka değişince sorun büyük ölçüde geçti, primadan hagise geçtik)
ıslak mendil kullanmayın.
zeytin yağı pişikte iyidir.
saç kurutma makinasını açarak kısa süreli susturmak mümkün ama uzun süreli huzur için evden birinizin kaçması gerekiyor.
topuktan kan alma olayına kocanızı götürmeyin ben neredeyse hemşireyi dövecektim o işkence nedeniyle o kadar sinir omuştum.
neyse, zor bir süreç ama zevkli. rast gele
sarılk için kesin çözüm yok genelde azda olsa her bebek kapıyor bunu, güneş buldukca camdan giren güneşin önüne koyun. biraz sararırsa da korkmayın geçiyor bu. ayrıca beşiğin üstüne tülbent koyun yüzü açıkta kalmasın.
gaz sorunu 4.ayın sonuna kadar sürebiliyor, gaz için damlalar var ama bulaşmayın elinizde geldiğince. inek sütü, çay içme kola falan zaten yasak, acı de yeme bunlar gaz yapar bebeğe. gazdan dolayı çok ağlar bebekler, o günler geçiyor korkmayın, askerlik gibi bitmez gibi gelir ama bitiyor :)
kabızlık da çok sık görülür, yukarıdaki ile aynı şeyler.
pişik için muhakkak ilk önce bez değişikliğine gidin (marka değiştirin, bizim kızada marka değişince sorun büyük ölçüde geçti, primadan hagise geçtik)
ıslak mendil kullanmayın.
zeytin yağı pişikte iyidir.
saç kurutma makinasını açarak kısa süreli susturmak mümkün ama uzun süreli huzur için evden birinizin kaçması gerekiyor.
topuktan kan alma olayına kocanızı götürmeyin ben neredeyse hemşireyi dövecektim o işkence nedeniyle o kadar sinir omuştum.
neyse, zor bir süreç ama zevkli. rast gele
0
Tebrik ederim. Allah analı babalı büyütmeyi, hayırlı bir evlat olarak yetiştirmeyi nasip etsin.
0
2 yaş annesinden geliyor ; maceraya hazır mısın :)
tebrik ediyorum , sağlıkla sıhhatle , sevdiklerinle büyüt bebeğini inşallah.
tebrik ediyorum , sağlıkla sıhhatle , sevdiklerinle büyüt bebeğini inşallah.
0
tebrikler. burdan güzel haberler duymak ne güzel. kimse sormamış, ismi ne peki?
0
Hiçbirşeyin ve hiçkimsenin tutsağı olmasın diye Özgür, memleketini adında yaşasın diye Ege :)
0
takarız tabii ki sonuçta biz de bir abi, amca, dayı sayılırız(:
yahu o değil de bir an böyle gaza geliyorum, ben de istiyorum sonra aklıma bir türlü uygun eş bulamadığım geliyor, üzülüyorum. ben de istiyorum çocuk bee
(:
yahu o değil de bir an böyle gaza geliyorum, ben de istiyorum sonra aklıma bir türlü uygun eş bulamadığım geliyor, üzülüyorum. ben de istiyorum çocuk bee
(:
0
Allah anali babali sevdikleriyle kotuluklerden uzak buyutsun. Erkekse de adi bora olsun :))
0
Tebrik eder, size ve bebeğe sağlıklı, gerektiği kadar analı-babalı ve huzurlu bir hayat dilerim.
Cosmic amcası yesin oni. Matematik ve fizik sorularını sorsun büyüyünce :)
Cosmic amcası yesin oni. Matematik ve fizik sorularını sorsun büyüyünce :)
0
fatihby9
Gencler calistigim sirketteki is arkadaslarimla oglen yemeklerine genelde birlikte cikiyoruz, bir yere oturduk veya self servis bi yerden yemek alicaz diyelim yanimdaki bayan is arkadasim hocam bakarmisin, hocam bunda da verirmisin diye hitap ediyor. Aslinda arkadasim 30 lu yaslarinda işi icabi mode
Gencler calistigim sirketteki is arkadaslarimla oglen yemeklerine genelde birlikte cikiyoruz, bir yere oturduk veya self servis bi yerden yemek alicaz diyelim yanimdaki bayan is arkadasim hocam bakarmisin, hocam bunda da verirmisin diye hitap ediyor. Aslinda arkadasim 30 lu yaslarinda işi icabi modern gorunuslu birisi fakat bu davranisi ben mi abartiyorum yoksa gayet normal biseymi karar veremedim? Siz olsaniz napardiniz merak ettim. Onu uygun bi dille ikaz mi edediniz yoksa gayet normal bisey deyip etliye sutluye karismazmiydiniz.
0
bence normal değil. kendisi sadece yemeğe çıktığım birisi yani öylesine birisiyse hiçbişey demezdim isterse birader desin.
0
sevgilisine "hocam" diyen birini tanıyorum (arada bir de olsa)
(bkz: bir arkadasimin arkadaşının basina geldi) hehe..
(bkz: bir arkadasimin arkadaşının basina geldi) hehe..
0
şefim veya müdür demediğine dua et :) normal değil tabi, o yaşta çalışan bir kadın için ilginç..
0
çok büyük kabalık etmiş.
edit: üstte yazanların makara yaptığını farzederek devam ettirdim. yanlış anlaşılmasın.
edit: üstte yazanların makara yaptığını farzederek devam ettirdim. yanlış anlaşılmasın.
0
Ben sıkıntının ne olduğunu bile anlayamadım. Sıradan bir hitap sözcüğü neden ayıp olsun ki? Not: Ankaralıyım, aydınlatın beni lütfen :)
0
bence senin koskoca adam olarak böyle bir şeyi garip bulman , sonra da kalkıp burada sorman daha anormal. Alınma ama ciddiyim, bana da bu anormal geldi.
0
odtüde okuduysa ya da odtülü bi grupsa arkadaş çevresi, gayet normal. alışkanlıklardan ha demeyle kurtulunmuyor.
0
ya ne kabalıgı olacak ben anlamadım ki, daha içten daha değer verir gibi karsısındakine.
0
hocam ankara'da herkes birbirine böyle hitap eder. dolmuşa binersin, "hocam şurdan bir kişi uzatır mısınız?" falan dersin. gayet de güzel bir hitap ifadesidir. bunun nesini garipsiyorsun anlamadım ve bana tuhaf gelen senin bunu tuhaf bulman oldu. odtü ve çevresinde dünyanın en normal şeyidir. bir de ikaz etmekten falan bahsediyorsun, yuh.
0
inanın hiç bir şey anlayamadım. Bunun neresi tuhaf ya da yanlış ki..
arkadaş bunun yanlış olduğuna çoktan karar vermiş de nasıl uyarsam diye düşünüyor. Ben de öğrenciliğimin ilk yıllarında Ankara'da garsonluk yapmıştım. Hocam şeklinde hitap edilmesi gayet normal hatta kibar bile gelirdi bize.
not : ben de ankaralıyım :)
arkadaş bunun yanlış olduğuna çoktan karar vermiş de nasıl uyarsam diye düşünüyor. Ben de öğrenciliğimin ilk yıllarında Ankara'da garsonluk yapmıştım. Hocam şeklinde hitap edilmesi gayet normal hatta kibar bile gelirdi bize.
not : ben de ankaralıyım :)
0
ruhibirbanyo
son 2 aydır tedavi görüyor annem ve son bir haftada iki kere fenalaştı evin içinde. vücudu uyuşuyor, eli ayağı tutmuyormuş, yürüyemiyor ve düşüyo. birinde ambulans çağırmak zorunda kaldık.annemle tek yaşıyorum ve anladığım kadarıyla bundan böyle bu nöbetler hayatımızın bir parçası olacak. açıkçası ç
son 2 aydır tedavi görüyor annem ve son bir haftada iki kere fenalaştı evin içinde. vücudu uyuşuyor, eli ayağı tutmuyormuş, yürüyemiyor ve düşüyo. birinde ambulans çağırmak zorunda kaldık.
annemle tek yaşıyorum ve anladığım kadarıyla bundan böyle bu nöbetler hayatımızın bir parçası olacak. açıkçası çok tecrübesizim, soğuk kanlı bir insanım ama ne yapacağımı bilmiyorum, bilgim yok.
bu konuda tecrübeli olanların vermek istediği tavsiyeler olursa, dinlemeye hazırım.
teşekkürler...
annemle tek yaşıyorum ve anladığım kadarıyla bundan böyle bu nöbetler hayatımızın bir parçası olacak. açıkçası çok tecrübesizim, soğuk kanlı bir insanım ama ne yapacağımı bilmiyorum, bilgim yok.
bu konuda tecrübeli olanların vermek istediği tavsiyeler olursa, dinlemeye hazırım.
teşekkürler...
0
hastanelerde programlar oluyor, hastalar ve hasta yakınları için belirli dönemlerinde eğitimler düzenleniyor, yakınınızda bir hastane varsa bilgi alabilirsiniz.
0
merhaba, öncelikle sen ve annen yalnız değilsiniz aynı durumu yaşayan pek çok insan ve onların bu durumundan etkilenen aile üyeleri mevcut. ilk şoku atlattıktan sonra siz de herkes gibi yapacaksınız.
Bir psikiyatriste gidin. annenize ilaçlar verecektir. verdiği ilaçlar hem kimyasal reaksiyonlarla panikleri önleyecek hem suni olarak varlıkları ile annenizi rahatlatacak. Yani adımadım her şey biraz daha kolaylaşacak ve sıradanlaşacak. Çok sık panik yaşamasa bile panik korkusu genel bir sıkıntı yaratabilir zaman zaman. Bir de panik atak'ın yan etkileri sosyal hayatı etkilemesidir. anneniz bir süre dışarı çıkmak, sosyal hayata karışmak, insanlar ile etkileşime girmek istemeyebilir.
Size tavsiyem ; bence annenizin şımarmasına izin vermeyin. yanlış anlaşılmak istemem; tabii ki anlayışlı olun, dinleyin, yardım edin . ama soğukkanlılığınızı koruyun, hakkında konuştukça gözünde büyüyecek problemi büyütmesine, sabah akşam bundan bahsetmesine izin vermeyin .
Ve lütfen unutmayın, en saçma rutin bile bir süre sonra insanın normal düzenine dönüşüyor, insan zamanla her şeye alışıp üstesinden geliyor.
Bir psikiyatriste gidin. annenize ilaçlar verecektir. verdiği ilaçlar hem kimyasal reaksiyonlarla panikleri önleyecek hem suni olarak varlıkları ile annenizi rahatlatacak. Yani adımadım her şey biraz daha kolaylaşacak ve sıradanlaşacak. Çok sık panik yaşamasa bile panik korkusu genel bir sıkıntı yaratabilir zaman zaman. Bir de panik atak'ın yan etkileri sosyal hayatı etkilemesidir. anneniz bir süre dışarı çıkmak, sosyal hayata karışmak, insanlar ile etkileşime girmek istemeyebilir.
Size tavsiyem ; bence annenizin şımarmasına izin vermeyin. yanlış anlaşılmak istemem; tabii ki anlayışlı olun, dinleyin, yardım edin . ama soğukkanlılığınızı koruyun, hakkında konuştukça gözünde büyüyecek problemi büyütmesine, sabah akşam bundan bahsetmesine izin vermeyin .
Ve lütfen unutmayın, en saçma rutin bile bir süre sonra insanın normal düzenine dönüşüyor, insan zamanla her şeye alışıp üstesinden geliyor.
0
dartagnan
İstanbulda soyle hakkiyla paella-tapas yapan bir ispanyol restoranı var mıdır? Bilenler adres gosterirse sevinirim
İstanbulda soyle hakkiyla paella-tapas yapan bir ispanyol restoranı var mıdır? Bilenler adres gosterirse sevinirim
0
venta del toro / galata kulesinin tam karşısında yokuş üzerinde(paellası değil ama tapasları başarılı)
0
lelaps
10 aylık anneyim. evimizde ev işlerine yardımcı olan yatılı bir hanım var. bebeğin bakımıyla tamamıyla ben ilgileniyorum. bebekten evvel çalışıyordum fakat doğumdan sonra işe dönmedim. bebeğin yıkanması, altının değiştirilmesi, emzirilmesi, gezdirilmesi, oynatılması, hoppidi hoppidi havaya atılması,
10 aylık anneyim. evimizde ev işlerine yardımcı olan yatılı bir hanım var. bebeğin bakımıyla tamamıyla ben ilgileniyorum. bebekten evvel çalışıyordum fakat doğumdan sonra işe dönmedim. bebeğin yıkanması, altının değiştirilmesi, emzirilmesi, gezdirilmesi, oynatılması, hoppidi hoppidi havaya atılması, gıdıklanması:) yani akla gelen her türlü bakımını ben yapıyorum. bebek bu hanımı günde beş dakika ya görüyor ya görmüyor. fakat gördüğü zamanlarda çıldırıyor. eğer benim kucağımdaysa onun kucağına gitmeye çalışıyor. bir başkasının kucağındaysa ve bu kişi kucağında çok rahat hissetmediği bir kişiyse (ki şu an için bu babası da dahil herkes demek oluyor) ve aynı ortamda hem yardımcı hanım hem ben mevcutsak bana değil bu hanıma atıyor kendini.
notlar: bebeğimi çok seviyorum. iyi, sabırlı, evladını mutlu eden, sevgi dolu bir ortam yaratan bir anne olmaya çalışıyorum; olabildiğimi hissediyorum ve çevremdekiler ile yakınlarım da olabildiğimi söylüyorlar.
hiç sesimi yükseltmedim, hiç hırpalamadım. bırakın bunları, hiç ağlatmadım. kucak istediğinde kucakta gezdirdim. doğduğundan beri dişçiye, kuaföre bile gitmedim beni arayıp üzülür yahut süt emmek ister üzülür diye. geceleri sık uyanıp süt emmek istediği için yanımızda yatırmaya başladım.
babasına anneannesine emanet edip banyoya tuvalete vesaireye gidip döndüğümde kendini deli gibi benim kucağıma atıyor. ya da benim kucağımdaysa başka kimsenin kucağına geçmek istemiyor. geçse bile hemen geri gelmek istiyor. zaten okuduğum kadarıyla bu normalimiş; tam da bu yaşlarda bebekler anneye biraz fazla bağlanır ama bir süre sonra normale dönerlermiş. fakat işte bu hanım ortamda ise benden ona atlamaya çalışıyor. kucağına geçtikten sonra da bir daha geri dönmeye falan uğraşmıyor.
sorum şöyle: bu bebek niye bunu yapıp yüreğimi dağlıyor? 24 saatini benimle ve (bana göre) dört başı mamur geçirdiği, bu hanımı ise günde 5-10 dk gördüğü halde nasıl onu bana tercih ediyor? eşim ve annem gibi "e fena mı sevsin onu da" demeyin lütfen. tabii ki sevsin. ama bana bihterine tercih etmesin. nerede yanlış yaptım?
notlar: bebeğimi çok seviyorum. iyi, sabırlı, evladını mutlu eden, sevgi dolu bir ortam yaratan bir anne olmaya çalışıyorum; olabildiğimi hissediyorum ve çevremdekiler ile yakınlarım da olabildiğimi söylüyorlar.
hiç sesimi yükseltmedim, hiç hırpalamadım. bırakın bunları, hiç ağlatmadım. kucak istediğinde kucakta gezdirdim. doğduğundan beri dişçiye, kuaföre bile gitmedim beni arayıp üzülür yahut süt emmek ister üzülür diye. geceleri sık uyanıp süt emmek istediği için yanımızda yatırmaya başladım.
babasına anneannesine emanet edip banyoya tuvalete vesaireye gidip döndüğümde kendini deli gibi benim kucağıma atıyor. ya da benim kucağımdaysa başka kimsenin kucağına geçmek istemiyor. geçse bile hemen geri gelmek istiyor. zaten okuduğum kadarıyla bu normalimiş; tam da bu yaşlarda bebekler anneye biraz fazla bağlanır ama bir süre sonra normale dönerlermiş. fakat işte bu hanım ortamda ise benden ona atlamaya çalışıyor. kucağına geçtikten sonra da bir daha geri dönmeye falan uğraşmıyor.
sorum şöyle: bu bebek niye bunu yapıp yüreğimi dağlıyor? 24 saatini benimle ve (bana göre) dört başı mamur geçirdiği, bu hanımı ise günde 5-10 dk gördüğü halde nasıl onu bana tercih ediyor? eşim ve annem gibi "e fena mı sevsin onu da" demeyin lütfen. tabii ki sevsin. ama bana bihterine tercih etmesin. nerede yanlış yaptım?
0
olur öyle. benim de yeğenim var 1 yaşında, büyük amcasını gördüğü zaman deliriyor. bazı insanlarda var öyle bi özellik, çocuklar çok seviyor onları.
sorun sizde değil yani, emin olun.
sorun sizde değil yani, emin olun.
0
öncelikle allah bağıslasın. 9 aylık bebek babasıyım. benim oğlum da annesinin kucağından bana sıçrıyor resmen. halası ve teyzesi yanyana gelse teyzesini seçer. anneannesini seviyor vs.vs. yani bebek bu, aldığı elektrik nasıldır bilemiyoruz ki. sabırlı olmak en mantıklısı. bebek size sarınca bu sefer de bugünlerinizi ararsınız :)
0
buradan aldığınız tavsiyelerle hareket etmeyin önce. bsg'nin dediği gibi kadının işine de son falan vermeyin.
ne güzel işte, bebeğiniz annesinden aldığı sevginin yanında ekstradan bir de başka birinin sevgisiyle büyüyecek. bence şanslısınız. kıskanmayın. sonuçta bebeğin annesi sizsiniz. ne bekliyorsunuz ki, büyüyünce sizin yerine o yardımcı kadına mı anne diyecek sanıyorsunuz? :) elbet gelişimi boyunca sizin annelik kavramınız ön plana çıkacak. şimdilerde başka birini görünce böyle çıldırması normal. müsterih olunuz. kadının işine son falan vermeyiniz.
ne güzel işte, bebeğiniz annesinden aldığı sevginin yanında ekstradan bir de başka birinin sevgisiyle büyüyecek. bence şanslısınız. kıskanmayın. sonuçta bebeğin annesi sizsiniz. ne bekliyorsunuz ki, büyüyünce sizin yerine o yardımcı kadına mı anne diyecek sanıyorsunuz? :) elbet gelişimi boyunca sizin annelik kavramınız ön plana çıkacak. şimdilerde başka birini görünce böyle çıldırması normal. müsterih olunuz. kadının işine son falan vermeyiniz.
0
@bsg: cevap verdiğiniz için teşekkürler. hayatımda kimsenin işine son vermedim. ama verecek olsaydım da eften püften sebebe ihtiyacım olmazdı çünkü zaten ben kafayı direkt bu hanımla beraberken yiyorum, yani herşey bu hanımın yanında oluyor. hatta ben çok üzülüp biraz da ağladığım için bugün kendisi şöyle dedi: "bebek niye böyle yapıyor ben de anlamıyorum ama sen çok üzülüyorsun. bu böyle olmayacak. sen yeni bir yardımcı bul. o zamana kadar ben durur sonra giderim" diye.
0
10 aylıkcık bebişi kıskanmayınız beyav onun da insanları sevmeye hakkı var :D onun kontrolünüz altında olmayan tümüyle ayrı bir birey olduğunu anlamak için bence güzel fırsat. sakin olup gözlem yapın bence.
0
sabredin yardımcınızın kucağında iken meme ile kandırın size gelsin siz çok öpüp onu sıkıyorsunuzdur :) 2.5 yaşında olan yeğenim en çok beni seviyor sülalede yardımcınız eminm terübelidir bakışından onun her halini anlıyordur sizde bebeğe bakışlarını takip edin yardımcınızın
0
Kadının işine son vermek mi?
Bakın şöyle söyleyeyim, ben oğlum/kızım böyle bir şey yapsın, o kadının maaşına zam yapmazsam hiç bir şey bilmiyorum. Tvlerde izlemiyor musunuz bakıcıların neler yaptıklarını? kadını çocuğa kendini bu kadar sevdiği için teşekkür etmek yerine işten kovmak mı? çok acayip şeyler dönüyor dünyada.
Bakın şöyle söyleyeyim, ben oğlum/kızım böyle bir şey yapsın, o kadının maaşına zam yapmazsam hiç bir şey bilmiyorum. Tvlerde izlemiyor musunuz bakıcıların neler yaptıklarını? kadını çocuğa kendini bu kadar sevdiği için teşekkür etmek yerine işten kovmak mı? çok acayip şeyler dönüyor dünyada.
0
arkadaşlar sağolun. kimsenin işine son vermiyorum. derdim kimseyi cezalandırmak değil. ceza diye birşey yok zaten ortada bir suç yok. derdim çok başka. ben niye böyle oluyor diyorum, çok üzülüyorum diyorum, acaba böyle yapmasının onu bana tercih ediyor olmasından başka mantıklı açıklaması var mıdır diye araştırıyorum. buraya da buna cevap almak için bir ümit soru yazdım.
cevabını silmiş ya da cevabı silinmiş bir arkadaş "sen şimdi gider kadıncağızın işine son verirsin" diye cevap yazmıştı. bu 'işe son verme' mevzuu o şekilde açıldı. benim sorumda işe son vermek falan yok. hatta "bebek madem onu tercih ediyor, o zaman bebeği ona emanet edip onun yerine evde onun yaptığı işlerin ucundan mı tutsam" diye düşündüm bugün. ama sonra dayanamadım bebeğimi sürekli başkasının kucağında düşünmeye; düşündükçe fena oldum.
cevabını silmiş ya da cevabı silinmiş bir arkadaş "sen şimdi gider kadıncağızın işine son verirsin" diye cevap yazmıştı. bu 'işe son verme' mevzuu o şekilde açıldı. benim sorumda işe son vermek falan yok. hatta "bebek madem onu tercih ediyor, o zaman bebeği ona emanet edip onun yerine evde onun yaptığı işlerin ucundan mı tutsam" diye düşündüm bugün. ama sonra dayanamadım bebeğimi sürekli başkasının kucağında düşünmeye; düşündükçe fena oldum.
0
Özür dilerim ama ne kadar vıcık bir yazı olmuş cidden, benim gibi çocuk yapmayı dusunmeyen insanların ne kadar doğru karar verdiginin ispatisiniz adeta.. tabi anne yüreğinize veriyorum yazdiklarinizi..
..sonuc 10 aylık bebekten olgun davranış mi bekliyorsunuz..kendisi bile ne yaptığını bilmiyor. Allah çocuğun yardimcisi olsun..
..sonuc 10 aylık bebekten olgun davranış mi bekliyorsunuz..kendisi bile ne yaptığını bilmiyor. Allah çocuğun yardimcisi olsun..
0
siz otururken yardımcınız da ayaktayken bebek yardımcınıza gitmek istiyrsa çok normal. kedi gibidir bunlar.. ayaktakini tercih ederler.
yüreğiniz dağlanmasın. bebekler de sıkılabilir. annesinden bile. ama hep, dünyada en çok sevdiği kişi siz olacaksınız. en azından şöyle bi 15 sene filan.
yüreğiniz dağlanmasın. bebekler de sıkılabilir. annesinden bile. ama hep, dünyada en çok sevdiği kişi siz olacaksınız. en azından şöyle bi 15 sene filan.
0
bence siz bebeği çok sıkıyorsunuz. boğulmuş besbelli yavrucak. kendi haline bırakın 3 gün, bakın size nasıl atlıyor. o da bir birey artık, unutmayın, oyuncak değil. sizin kadar acıkıyor, sizin kadar duyguları var, sizin kadar üşüyor, dolayısıyla sürekli aynı kişiyi, aynı ortamda göre göre çatlatmış yavrum.
0
ben olsam yardımcıya bebeği emanet eder ve işime gücüme dönerdim. bu kadar güzel anlaşabilen birini bulmuşsunuz daha ne istiyorsunuz. ev işlerini de yapmayı versin bebek bakımı daha önemli.
ciddiyim.
ciddiyim.
0
benim de oğlum 2 yaşında ve doğduğundan beri yatılı yardımcımız var. 1 yaşına kadar çalışmadım, aynı senin gibi bebek yardımcı ablayı daha mı çok seviyor, ona niye güldü, ona niye gitti diye kuruntulandım .
Bebeğim 1 yaşına gelince çalışmaya başladım ve yavaş yavaş bana ilgisi daha da arttı, artık ortamda ben varsam başka kimsenin kucağına gitmek istemiyor , ben varken benden başkasının suratına bile bakmıyor . Sanıyorum sorun bebeğin sabah akşam beni görmesinden kaynaklanıyordu , benden sıkılıyordu belki de ne biliim, konuşamıyolar ki anlatsınlar :)
Nacizane tavsiyem , bebekle geçirdiğiniz avkitlere, hazır da böyle sevgi dolu güvenilir bir yardımcınız varken, biraz mola vermeniz, günde bir - iki saati kendinize ayırmanız olabilir.
Bu arada çocuk sahibi olmamasına rağmen , son derece empati yüklü, anlayışlı ve olgun cevaplar var yukarıda , ekşi duyuru kullanıcıları ile gurur duyuyorum böyle zamanlarda yav :)
Bebeğim 1 yaşına gelince çalışmaya başladım ve yavaş yavaş bana ilgisi daha da arttı, artık ortamda ben varsam başka kimsenin kucağına gitmek istemiyor , ben varken benden başkasının suratına bile bakmıyor . Sanıyorum sorun bebeğin sabah akşam beni görmesinden kaynaklanıyordu , benden sıkılıyordu belki de ne biliim, konuşamıyolar ki anlatsınlar :)
Nacizane tavsiyem , bebekle geçirdiğiniz avkitlere, hazır da böyle sevgi dolu güvenilir bir yardımcınız varken, biraz mola vermeniz, günde bir - iki saati kendinize ayırmanız olabilir.
Bu arada çocuk sahibi olmamasına rağmen , son derece empati yüklü, anlayışlı ve olgun cevaplar var yukarıda , ekşi duyuru kullanıcıları ile gurur duyuyorum böyle zamanlarda yav :)
0
o kişi bebeği daha çok eğlendiriyor olabilir
uykusu gelince ya da ağlayınca kime gidiyorsa anne odur :)
uykusu gelince ya da ağlayınca kime gidiyorsa anne odur :)
0
bebekler insan yüzlerine dikkat eder. ondan daha evvel saçlara, yüzün çevresine yani. illaki hoşuna giden bir şey vardır o kadında da.
anlatılana göre zaten size bağlanmış :)
bir de bahsettiğiniz kişiye gittiğinde siz ortamdan ayrılmıyorsunuz anladığım kadarıyla. bebek size güveniyor ve bağlandığım kişi ortamda, güvendeyim diye düşünüyor olmalı:)
bu sizin hatanız değil, doğru davrandığınız anlamına da gelebilir:)
anlatılana göre zaten size bağlanmış :)
bir de bahsettiğiniz kişiye gittiğinde siz ortamdan ayrılmıyorsunuz anladığım kadarıyla. bebek size güveniyor ve bağlandığım kişi ortamda, güvendeyim diye düşünüyor olmalı:)
bu sizin hatanız değil, doğru davrandığınız anlamına da gelebilir:)
0
in vino veritas
var mı?
var mı?
0
çişim var çişe gideceğim, şu anda onun için yaşıyorum, bi bir saat daha yemek yemek için yaşarım 1-2 gibi uykum gelir uyumak için yaşarım. vallahi samimiyim.
0
amaç ne yani o zaman? çiş mi makarna mı uyku mu? bunlar her gün milyar tane saçma sapan insanla ve olayla uğraşıp zibilyon tane saçma sapan derde strese girmeye değemeyecek kadar basit değil mi? ya da nedir?
0
daha güzel bir cevabım var yine bana dair, adalet hissimi tatmin etmek için, bu mübarek herşeyden önce gelir ve anayasamın değişmez kanunudur ama çiş uyku makarna da az değil hani...
işin özü niye yaşadığıma dair sorular sormuyorum, nasıl yaşayacağıma dair sorular soruyorum.
yaşamakta öyle abartılacak bişey yok, öte yandan ölümde var, buradan çıkan bir başka durum da ölmemek için yaşadığım.
neyse sen de biliyorsun seni tatmin edici bir cevap olmayacak, kendi içinde takılıp gideceksin.
bi kere çok boktan bir soru, yaşa işte, zorun ne lan. seni sıkanları, strese sokanları bertaraf edecek cesarete ulaşmak için yaşa ne bileyim.
işin özü niye yaşadığıma dair sorular sormuyorum, nasıl yaşayacağıma dair sorular soruyorum.
yaşamakta öyle abartılacak bişey yok, öte yandan ölümde var, buradan çıkan bir başka durum da ölmemek için yaşadığım.
neyse sen de biliyorsun seni tatmin edici bir cevap olmayacak, kendi içinde takılıp gideceksin.
bi kere çok boktan bir soru, yaşa işte, zorun ne lan. seni sıkanları, strese sokanları bertaraf edecek cesarete ulaşmak için yaşa ne bileyim.
0
çok saçma gelecek belki ama geçen zamandan keyif almak için yaşadığımı düşünüyorum, en azından yaşarken geçen zaman bende iyi kötü bir iz bırakmalı ki yaşayıp da unuttuğum çok az şey olsun. ne bileyim bir yudum kahve boğazımdan geçerken de, canım çok yanmışken hıçkırarak ağlarken de 'evet yaşıyorum ve bunlar gerçek, acı da mutluluk da gerçek, o zaman devam' diyorum kendi kendime. nasılsa bir gün öleceğiz, zaman da geçiyor, eh ruhen de küpü doldurmak lazım. işe yarıyor mu, bazen. çalışıp eve geldiğimde boş vaktim varsa oturup yayılıyorum, temizlik yapacaksam bunu canımı sıkmadan nasıl yapabilirim pahasına bir saatte bitirecekken bir buçuk iki saate yayıyorum. bazen çok uyuşukmuşum gibi geliyor ama napiim, ben de böyle bi insanım işte.
0
çünkü yaşamak güzeldir. çünkü sorunun ne olduğu bulup çözmeye çalışmak yada çözemeyip siktir etmek, uğraşmak güzeldir.
çünkü güzel bir film izlediğinde, saykodelik bir müzik dinlediğinde, bunların bize neden zevk verdiğini anlamaya çalışmak gereksizdir, çünkü sadece keyif aldığımız yeterlidir.
çünkü her insanı hayata bağlayan bir şey vardır. kimi aşk ister, kimi para, kimi sadelik ister, kimi şöhret. kimi hırsızlık yapmak ister, kimi adam öldürmek, kimi de bunları yapanlara ceza vermek ister. hayat döngüsü böyledir işte; çok karışık ama bir açından da çok basittir.
çünkü güzel bir film izlediğinde, saykodelik bir müzik dinlediğinde, bunların bize neden zevk verdiğini anlamaya çalışmak gereksizdir, çünkü sadece keyif aldığımız yeterlidir.
çünkü her insanı hayata bağlayan bir şey vardır. kimi aşk ister, kimi para, kimi sadelik ister, kimi şöhret. kimi hırsızlık yapmak ister, kimi adam öldürmek, kimi de bunları yapanlara ceza vermek ister. hayat döngüsü böyledir işte; çok karışık ama bir açından da çok basittir.
0
çünkü dünyaya geldiğimiz için. Bir de yaşam çok güzel ya da çok berbat olduğu için değil, diğer opsiyonların tam olarak neye benzediğini bilmediğimiz için, ya da opsiyonumuz olmadığı için. Bi bakıp gelmek şansı olsa deneyen çok olurdu sanırım.
0
bahçedeki ağaç neden orada sorusunun cevabıyla aynı, ya biri dikti, ya kendi bitti.
0
basond
Soru başlıkta..Edit: Gerçi sayfaya bi göz atınca orjinal ve komikler hemen göze çarpıyo. Benim hatırladıklarımdan,sahandayumurtaayisigindaaglayanprens vardı...
Soru başlıkta..
Edit:
Gerçi sayfaya bi göz atınca orjinal ve komikler hemen göze çarpıyo. Benim hatırladıklarımdan,
sahandayumurta
ayisigindaaglayanprens
vardı...
Edit:
Gerçi sayfaya bi göz atınca orjinal ve komikler hemen göze çarpıyo. Benim hatırladıklarımdan,
sahandayumurta
ayisigindaaglayanprens
vardı...
0
en ilginci değildir tabi de ben ilk gördüğümde gülmüştüm: buffy de vampir sayilir
0
ekşi için "entrynin girildiği tarih ve saat"
tabi yanında tarih ve saat görünüyo :)
tabi yanında tarih ve saat görünüyo :)
0
ekşi semalarında benim gördüğüm en orijinal nick eleventh american esme has met. arada burada da görüyorum.
0
pencere amelesi peterpan
yatagimin etrafinda nobet tutan 13 melek
julyet degilim ben beatris de degilim
salyuhatem in söylenişi ve anlamı çok hoşuma gidiyor ama benim en çok sevdiğim ottoman vampire
yatagimin etrafinda nobet tutan 13 melek
julyet degilim ben beatris de degilim
salyuhatem in söylenişi ve anlamı çok hoşuma gidiyor ama benim en çok sevdiğim ottoman vampire
0
neyapsambilemedim
önce ailemi tanıtıyorum: ben 23 yaşındayım (erkek) bir de erkek kardeşim var (20) anne 45, baba 47 yaşında. ben geçen sene üniversiteden mezun oldum, işsizim. kardeş üniversite öğrencisi, anne bankacı, baba ambulans şoförü.geçen babalar gününde babama laptop almıştık ailece. o zamana kadar ne pc, n
önce ailemi tanıtıyorum: ben 23 yaşındayım (erkek) bir de erkek kardeşim var (20) anne 45, baba 47 yaşında. ben geçen sene üniversiteden mezun oldum, işsizim. kardeş üniversite öğrencisi, anne bankacı, baba ambulans şoförü.
geçen babalar gününde babama laptop almıştık ailece. o zamana kadar ne pc, ne de internet ile alakalı biriydi. sonraları pc'de fazla zaman geçirmeye başladığını fark ettik. (daha çok ben ettim hatta, evde daha anne ve kardeş eve döndüklerinde o kadar bağlantısı olmuyor) ama yani çok da umursamıyordum, içten içe 'ne bok yiyo lan bu' desem de. bundan iki hafta kadar önce benim pc'de bi sorun oldu, ''seninkini kullanayım bugünlük baba'' diye yanına gittim, homurdandı falan ama sonunda verdi. internet adresleri falan silinmiş, hiçbir yere girilmemiş gibi bi browser ve en son kullanılanlar görünce merak edip biraz kurcalamaya başladım. torrenti falan öğretmiştim zamanında, en son indirilen torrent'lere bakiyim bi dedim. gay/travesti vidyolarının torrentlerini gördüm, baya baya şok oldum. ama bi şey söylemeyerek ve çaktırmayarak geri verdim sonra laptopunu.
bayramda annemle babam memlekete gittiler, ben ve kardeşim istanbul'da kaldık. ben bi kez daha araştırmak için onun laptopu açtım, yine browser boştu (ki o arada kullandı) msn sohbet günlüklerine bakmak aklıma geldi ve asıl şok orada oldu. böyle baya baya eşcinsellerle muhabbet, telefonlar vermeler. hatta birisiyle de görüşmüş yani, konuşmalarından ortada. ''bir dahaki buluşma''dan bahsetmeler falan. inanamıyorum.
perşembe sabahı geldiler istanbul'a, o gün bugündür babamla konuşamıyorum. yüzüne bakamıyorum bildiğin, patlayacağım zor tutuyorum yer yer. aile bölünmesine kadar gider gibime geliyor, annemin bunu kaldıracağını sanmıyorum en başta. ne yapmalıyım allah rızası için akıl verin, anneme söyleyip aradan çekilsem mi? bilmek hakkı sonuçta, ama babam da iyi adamdır, onsuz düşünemiyorum aileyi. of amına koyayım of.
geçen babalar gününde babama laptop almıştık ailece. o zamana kadar ne pc, ne de internet ile alakalı biriydi. sonraları pc'de fazla zaman geçirmeye başladığını fark ettik. (daha çok ben ettim hatta, evde daha anne ve kardeş eve döndüklerinde o kadar bağlantısı olmuyor) ama yani çok da umursamıyordum, içten içe 'ne bok yiyo lan bu' desem de. bundan iki hafta kadar önce benim pc'de bi sorun oldu, ''seninkini kullanayım bugünlük baba'' diye yanına gittim, homurdandı falan ama sonunda verdi. internet adresleri falan silinmiş, hiçbir yere girilmemiş gibi bi browser ve en son kullanılanlar görünce merak edip biraz kurcalamaya başladım. torrenti falan öğretmiştim zamanında, en son indirilen torrent'lere bakiyim bi dedim. gay/travesti vidyolarının torrentlerini gördüm, baya baya şok oldum. ama bi şey söylemeyerek ve çaktırmayarak geri verdim sonra laptopunu.
bayramda annemle babam memlekete gittiler, ben ve kardeşim istanbul'da kaldık. ben bi kez daha araştırmak için onun laptopu açtım, yine browser boştu (ki o arada kullandı) msn sohbet günlüklerine bakmak aklıma geldi ve asıl şok orada oldu. böyle baya baya eşcinsellerle muhabbet, telefonlar vermeler. hatta birisiyle de görüşmüş yani, konuşmalarından ortada. ''bir dahaki buluşma''dan bahsetmeler falan. inanamıyorum.
perşembe sabahı geldiler istanbul'a, o gün bugündür babamla konuşamıyorum. yüzüne bakamıyorum bildiğin, patlayacağım zor tutuyorum yer yer. aile bölünmesine kadar gider gibime geliyor, annemin bunu kaldıracağını sanmıyorum en başta. ne yapmalıyım allah rızası için akıl verin, anneme söyleyip aradan çekilsem mi? bilmek hakkı sonuçta, ama babam da iyi adamdır, onsuz düşünemiyorum aileyi. of amına koyayım of.
0
adamın tercihine saygı duy bence. eğer ailesini ihmal etmiyorsa, babalığını yapıyorsa üzerine gitme. annen lezbiyen olsa bu kadar alınır mıydın acaba? yoksa erkeklik, delikanlılık duyguların mı devreye giriyor.
0
sen bu olayı daha önce yazdın mı duyuruya, ben bir iki sene önce bunun aynısını okumuştum burda, kesin hatırlayanlar olacaktır.
0
ilk duyurunuz çok iyiymiş. sizi etkiliyorsa psikoloğa gidin. burada meteor yağmuruna uğrarsınız.
0
Çok kötü bir durummuş hakikaten ama ben olsam içime atar söylemezdim. Anne babanız zaten belli bi yaşa gelmiş insanlar, anneniz mensup olduğu nesilden dolayı bunu çok kötü karşılayabilir, canı çok yanabilir, ciddi depresyona kadar bile giidebilir bu. O yüzden ben olsam söylemezdim. Bırakırdım kendi hallerine. Yutması çok zor bir durum elbette ama sağlık tehlikesi oluşturabilecek bir noktaysa hiç kurcalamazdım.
0
öncelikle şunu rahatlıkla söylemeliyim, bunun için üzülmenize gerek yok. benim yeğenin annesi, yani yengem de yıllar yıllar sonra "ben lezbiyenim" diyerek dayımdan boşandı, şu an bir kadınla birlikte yaşıyor. bu bir "hastalık" değil, bu bir "suç" da değil, muhtemelen bir bastırılmışlık söz konusu. bence lgbt ile irtibata geçerek, hem kendiniz hem de babanız ve ne yapmanız gerektiği hakkında bilgi alabilirsiniz. ancak, her halükarda babanız size "özel" yazışmalarını karıştırdığınız için kızacaktır. dediğim yer ile irtibata geçmeden, kafanıza göre tepki vermeyin. unutmayın ki bilinçsizce verilmiş, duygusal bir tepki karşı tarafı yaralayacaktır. sakin olun.
0
abi annem lezbiyen çıksa da alınırdım, nası bi bakış açısı bu?
50 yaşında adamın yuvası yıkılıyo da, bize bi şey olmuyor mu?
biseksüelse de sıkıntı yok mu?
2 hafta önceden beri gelişen olaylar diyorum adam 2 sene önce de yazmıştın diyor. abi manyak mısın afedersin?
50 yaşında adamın yuvası yıkılıyo da, bize bi şey olmuyor mu?
biseksüelse de sıkıntı yok mu?
2 hafta önceden beri gelişen olaylar diyorum adam 2 sene önce de yazmıştın diyor. abi manyak mısın afedersin?
0
kısaca boş yere kasıyosun panpa, raat ol, eşcinsel olduğu için ayıp etmiyor adam. en fazla evli dersin, karısını aldatıyor dersin, onu anlarım. sen bence bu konuyu açmamak üzere kapat, bir daha da kimsenin özeline girme.
0
babanda bir değişiklik görüyor musun ? huyunda suyunda bir değişme var mı ? ...
bir şekilde konuşmalısın çünkü baban bir hastalık(ilişki yoluyla) kapmış olabilir. bunu annene, kardeşine veya sana bulaştırabilir ...
psikoloğa gitmen karar alman da yardımcı olabilir... tek başına, hızlı kararlar alma lütfen.
bir şekilde konuşmalısın çünkü baban bir hastalık(ilişki yoluyla) kapmış olabilir. bunu annene, kardeşine veya sana bulaştırabilir ...
psikoloğa gitmen karar alman da yardımcı olabilir... tek başına, hızlı kararlar alma lütfen.
0
burada önemli olan eşcinsel olması değil. insanlara kendi hakkında yalan söylemesi ve aldatması. size karşı özellikle annene karşı dürüst olması gerekir. konuşarak halledebilirsiniz. avrupada insanlar evlerini ayırıyor bu durumda. avrupalı kadınlar da hoş karşılamıyor bu durumu.kimse aldatılıp aptal yerine konmaktan hoşlanmaz. belki de annenle aralarında bir anlaşma vardır. dikkatlice konuşmak gerek.
0
her şeyden önce laptop adamın kişisel eşyası, onu karıştırdığın ve özeline müdahele ettiğin için kendinden utanmalısın.
bende geyim, ailem ve yakın arkadaşlarım biliyor. gey olmaktan dolayı da günlük yaşamım hiç etkilenmedi bugüne kadar.
1. şık: hiç görmemiş duymamış ve bilmiyormuş gibi davranabilirsin, çok zor değil bu. zamanla unutursun, bi daha bilgisayarına bulaşmazsın.
2. şık: babanla başbaşa kaldığında ufaktan üstü kapalı bi şekilde eşcinsel ilişkilerden konu aç. "geçen gün bi gey arkadaşım şöyle bi olay yaşamıştı, çok komik oldu" diye salla, nabzını ölç. utanıp sıkılırsa konuyu kapat ve bi daha o açmadığı sürece sen de açma. üstüne gitme. konuşmanın bölünmemesi için evde veya etrafında başka birinin olmaması önemli.
3. şık: biseksüelliği araştır, kabullen ve insanların cinsel kimliğine ve kişisel tercihlerine saygı duy.
bende geyim, ailem ve yakın arkadaşlarım biliyor. gey olmaktan dolayı da günlük yaşamım hiç etkilenmedi bugüne kadar.
1. şık: hiç görmemiş duymamış ve bilmiyormuş gibi davranabilirsin, çok zor değil bu. zamanla unutursun, bi daha bilgisayarına bulaşmazsın.
2. şık: babanla başbaşa kaldığında ufaktan üstü kapalı bi şekilde eşcinsel ilişkilerden konu aç. "geçen gün bi gey arkadaşım şöyle bi olay yaşamıştı, çok komik oldu" diye salla, nabzını ölç. utanıp sıkılırsa konuyu kapat ve bi daha o açmadığı sürece sen de açma. üstüne gitme. konuşmanın bölünmemesi için evde veya etrafında başka birinin olmaması önemli.
3. şık: biseksüelliği araştır, kabullen ve insanların cinsel kimliğine ve kişisel tercihlerine saygı duy.
0
bu gerçeği bilerek üzerini nası kapatırım? insanım sonuçta ben de, böyle duygular falan var. baba lan o, baba. birlikte maçlara gittiğin, rakı içtiğin adam. ''unut yaa, nolcak'' - ''olur tabi yaa eheh'' demeyi ve başarmayı çok isterdim. ama olmuyor abi, denedim kaç gündür, başka hiçbi şey düşünemiyorum. yazarken titriyorum lan şimdi de.
babam olmasa tercihlerine saygım olur, ama babam olmuşsa tercihini o yönde kullanmıştır arkadaşlar. bunu nası es geçerim, sokaktaki adam değil o. her gün bu eve geliyor, kardeşim olsa bu kadar takar mıydım bilmiyorum ama takma hakkım olmazdı onu biliyorum. annemin günahı ne en başta, söylemezsem de baya suç ortağı oluyorum bi de.
babam olmasa tercihlerine saygım olur, ama babam olmuşsa tercihini o yönde kullanmıştır arkadaşlar. bunu nası es geçerim, sokaktaki adam değil o. her gün bu eve geliyor, kardeşim olsa bu kadar takar mıydım bilmiyorum ama takma hakkım olmazdı onu biliyorum. annemin günahı ne en başta, söylemezsem de baya suç ortağı oluyorum bi de.
0
şunu söyleyeyim; babana hediye olarak laptop aldığın için suçu biraz da kendi bilinçaltında arıyosun ama konu dışı doğrular, konuyla ilgili yanlışları kapatmak için kullanılmazlar. yani babanın eşcinselliğe olan meylini gözler önüne sermiş bu bilgisayar hadisesi. konunun öncesinden bihaber olduğun için 2 haftalık bi sürece sıkıştırmak da doğru değil. yapman gereken şey üzerine ahkam kesemem (her ailenin kendine özgü bi yapısı, düşünce tarzı vardır) ancak yapmaman gereken şey, sende varolan sıkıntıyı, ortaya şuursuz bi şekilde saçmandır. inan baban da, sırf bu mevzu ortaya çıkmasın, duyulursa hem sen hem de annen olumsuz etkilenmeyin diye, bu dürtüyü "sadece sizin için" bastırmış. nacizane önerim; sadece gözlemle.
0
babamın davranışlarında bi değişiklik yok, 5 sene önce, neyse 5 ay önce de oydu, şimdi de o. psikoloğa gitmeyi de to do list'ime aldım, var mı önerebileceğiniz biri?
''burada önemli olan eşcinsel olması değil. insanlara kendi hakkında yalan söylemesi ve aldatması'' saygılar.
olay kişisel eşya veya benim ayıbım değil burada. tamam ben çok pis suçluyum.
''burada önemli olan eşcinsel olması değil. insanlara kendi hakkında yalan söylemesi ve aldatması'' saygılar.
olay kişisel eşya veya benim ayıbım değil burada. tamam ben çok pis suçluyum.
0
önemli olan anneniz ve babanız arasındaki dinamikler. açıkçası siz ve kardeşinzi uğruna bir evlilik sürdürmek gerekecek bir muhtaçlık yaşında değilsiniz, her ihtimalde başınızın çaresine bakabilecek yaştasınız.
annenizle babanız arasındaki ilişki önemli bence burada. anneniz mesela, nasıl bir kadın, güçlü bir profil mi, böyle bir haberi alınca babanızı mı suçlar, knedini mi suçlama yolunu seçer mesela ? ya da babanız , nasıl bir kişilik, aileniz yıkılırsa ortada kalacak zayıf bir karakter mi veya zaten akşamları eve gelmediği zamanlar olan, alkol problemi olan başına buyruk biri mi?
bir de tabii araları nasıl ? birbirlerine bağımlı oldukları sıradan ve güvenli bir ilişkileri mi var ya da çok sık ve şiddetli kavga mı ediyorlar ? Mesela bu bilgi ortaya çıktığında zaten kendi yolarına gitmeleri için aradıkları ivmeyi mi onlara kazandırmış olacaksın, veya bildiklerine rağmen ikisi de bir yere gidemeyecek ve bu gerçekle yaşamaya mı çalışacakalr ?
gördüğün gibi mevzu çok komplike , sonuçlar çok olasılıklı. Maddi durumun müsaitse bir psikologa gitmeni, yakın çevrenden kimse ile bu bilgiyi paylaşmamanı ve her ne yapmaya karar vereceksen kendine bir 10 günlük düşünme zamanı tanımanı tavsiye ederim .
annenizle babanız arasındaki ilişki önemli bence burada. anneniz mesela, nasıl bir kadın, güçlü bir profil mi, böyle bir haberi alınca babanızı mı suçlar, knedini mi suçlama yolunu seçer mesela ? ya da babanız , nasıl bir kişilik, aileniz yıkılırsa ortada kalacak zayıf bir karakter mi veya zaten akşamları eve gelmediği zamanlar olan, alkol problemi olan başına buyruk biri mi?
bir de tabii araları nasıl ? birbirlerine bağımlı oldukları sıradan ve güvenli bir ilişkileri mi var ya da çok sık ve şiddetli kavga mı ediyorlar ? Mesela bu bilgi ortaya çıktığında zaten kendi yolarına gitmeleri için aradıkları ivmeyi mi onlara kazandırmış olacaksın, veya bildiklerine rağmen ikisi de bir yere gidemeyecek ve bu gerçekle yaşamaya mı çalışacakalr ?
gördüğün gibi mevzu çok komplike , sonuçlar çok olasılıklı. Maddi durumun müsaitse bir psikologa gitmeni, yakın çevrenden kimse ile bu bilgiyi paylaşmamanı ve her ne yapmaya karar vereceksen kendine bir 10 günlük düşünme zamanı tanımanı tavsiye ederim .
0
@neyapsambilemedim,
iki sene önce yazdın demedim, yazdın mı dedim. sen değilsen aynı mevzuyu yaşayanlar varmış, o vatandaş gelse de tecrübelerini aktarsa sana ne diyim.
iki sene önce yazdın demedim, yazdın mı dedim. sen değilsen aynı mevzuyu yaşayanlar varmış, o vatandaş gelse de tecrübelerini aktarsa sana ne diyim.
0
İlk olarak babanız gay ya da biseksüel fark etmez. Bu onun hayatı. Hesap soramazsınız, "yüzleş benimle" moduna geçemezsiniz.
İkinci nokta, haklı olarak şunu diyebilirsiniz (ve de aşağı yukarı demişsiniz zaten): Ama bir karısı var ve ona karşı sorumlulukları var. Evet doğru ama burada babanızın yaşadığı dramı da görmeniz gerekiyor. Ki anladığım kadarıyla size veya annenize karşı iyi bir insan olmuş.
Açık konuşayım ben homofobik olduğunu reddeden ama gayet de homofobik bir insandım, hala bir parça da mevcut, "ay çok normal" diyemiyorum. Eşcinsel bireylerin etrafımda olabileceğini falan hayal etmiyordum. Bana hep başka bir dünya gibi hatta masaldan bir dünya gibi geliyordu bu gay'lik, lezbiyenlik... 4-5 sene önce çok çok sevdiğim bir arkadaşım gay olduğunu kendi ağzından öğrendim. Yakınındaki herkes biliyormuş ama benden saklamış. Sebep dostluğumuz bok olmasından korkması. Bu cümle beni çok üzmüştü. Ondan sonra kendi geçmişteki yaklaşımıma, alaycı tavrıma dönüp bakabildim. Herife farkında olmadan zaman zaman işkence etmişim resmen. Dahası adamla hayatı boyunca çektiği sıkıntıları ve çekeceği zorluklar üzerinde konuştk sonradan... Bu laf salatası şundan, baban muhtemelen "hastalıklı", "ucube" vs. muamelesi görmemek için yemek yemek gibi, su içmek gibi çok temel olan bir ihtiyacını "kendi cinselliğini" yaşayamamış, yıllarca gizlemiş. Bu büyük bir trajedi. Brokeback Mountain veya American Beauty falan izleyince anlaşılabilecek bir şey değilmiş bu, ben bile hala tam tahmin edemiyorum, empati kuramıyorum. Ama büyük bir şey. Adamın karşısına dikilip "höytt" demek hakkın yok.
Öfkelenmeye hakkın var mı? "Annemi aldatıyorsun!"a indirgensen evet böyle bir hak bulabilirsin kendinde. Ama eline ne geçecek? Annenin, babanın dünyasını başına yıkacaksın. Sonra kendinle gurur mu duyacaksın? Gerçekten neden öfkelisin, bunu bir kendine sorsana?
Babanla konuşacaksan onu gerçekten tanımak, öyküsüne ortak olmak için konuş. Suçlamak ve öfkeye dönüşen şaşkınlığını kusmak için değil.
İkinci nokta, haklı olarak şunu diyebilirsiniz (ve de aşağı yukarı demişsiniz zaten): Ama bir karısı var ve ona karşı sorumlulukları var. Evet doğru ama burada babanızın yaşadığı dramı da görmeniz gerekiyor. Ki anladığım kadarıyla size veya annenize karşı iyi bir insan olmuş.
Açık konuşayım ben homofobik olduğunu reddeden ama gayet de homofobik bir insandım, hala bir parça da mevcut, "ay çok normal" diyemiyorum. Eşcinsel bireylerin etrafımda olabileceğini falan hayal etmiyordum. Bana hep başka bir dünya gibi hatta masaldan bir dünya gibi geliyordu bu gay'lik, lezbiyenlik... 4-5 sene önce çok çok sevdiğim bir arkadaşım gay olduğunu kendi ağzından öğrendim. Yakınındaki herkes biliyormuş ama benden saklamış. Sebep dostluğumuz bok olmasından korkması. Bu cümle beni çok üzmüştü. Ondan sonra kendi geçmişteki yaklaşımıma, alaycı tavrıma dönüp bakabildim. Herife farkında olmadan zaman zaman işkence etmişim resmen. Dahası adamla hayatı boyunca çektiği sıkıntıları ve çekeceği zorluklar üzerinde konuştk sonradan... Bu laf salatası şundan, baban muhtemelen "hastalıklı", "ucube" vs. muamelesi görmemek için yemek yemek gibi, su içmek gibi çok temel olan bir ihtiyacını "kendi cinselliğini" yaşayamamış, yıllarca gizlemiş. Bu büyük bir trajedi. Brokeback Mountain veya American Beauty falan izleyince anlaşılabilecek bir şey değilmiş bu, ben bile hala tam tahmin edemiyorum, empati kuramıyorum. Ama büyük bir şey. Adamın karşısına dikilip "höytt" demek hakkın yok.
Öfkelenmeye hakkın var mı? "Annemi aldatıyorsun!"a indirgensen evet böyle bir hak bulabilirsin kendinde. Ama eline ne geçecek? Annenin, babanın dünyasını başına yıkacaksın. Sonra kendinle gurur mu duyacaksın? Gerçekten neden öfkelisin, bunu bir kendine sorsana?
Babanla konuşacaksan onu gerçekten tanımak, öyküsüne ortak olmak için konuş. Suçlamak ve öfkeye dönüşen şaşkınlığını kusmak için değil.
0
annem babama muhtaç değil, ve ben kendisini tanıyorsam bu durumda bu evlilik biter. bu durumdan kaynaklı bir şey de değil, bir kadınla da olsa sonuç aynı olurdu.
ben kendime yeterince süre tanıdım, kendim üstesinden gelemedim. sanırım söylendiği gibi profesyonel destek zamanı. (ona yetecek maddi durumum var)
kısa vadede aile içi kimseyle bu konu hakkında iletişim kurmama kararım güçleniyor, ama anneden bunu saklamanın hissiyatı da pis.
ben kendime yeterince süre tanıdım, kendim üstesinden gelemedim. sanırım söylendiği gibi profesyonel destek zamanı. (ona yetecek maddi durumum var)
kısa vadede aile içi kimseyle bu konu hakkında iletişim kurmama kararım güçleniyor, ama anneden bunu saklamanın hissiyatı da pis.
0
o kadar uğraşıp sizi yapmış adam. bakmış büyütmüş. senelerce ilgilenmiş, babalık etmiş. kıymetini bil bence. onun elinde olan bir şey değil eşcinsel olmak, kızma ona. belki yeni fark etti, belki internette her türlü şeyi bulabileceğini anlayınca uç noktalardaki şeyleri görmek istedi. hayat tarzınızı bilmiyorum ama belki ilk kez kendini ifade edecek bir ortam buldu. kendisi gibi olan insanlarla tanışıp konuşmasında dertleşmesinde bir problem yok, bu iş anneni aldatmaya dönüşmediği sürece. iki eşcinsel görüşüyorsa bu sapık gibi birbirlerinin üstüne atlayacakları anlamına gelmez. biz karşı cinsle görüşürken üstlerine atlıyor muyuz? ama eğer aldatma gibi şeyler varsa konuş, "bilgisayarında bişeyler gördüm, yapma bunu anneme" de sadece, ve bırak. konuşmayı fazla uzatıp bir tartışmaya çevirme. işi ikiniz için de zor ve karşılıklı bir utanca çevirme. tek bir kısa cümle ile durumun farkında olduğunu belirt sadece. o anlayacaktır.
0
orospununun namuslusu poposunu vermeyendir, aklıma geldi öyle;her şey insanlar için (inşallah pasif değildir)
0
zor bi durum, ama normal bi aldatmadan farklı bu. yani aynı şeyleri bi kadınla yaptığını öğrenseydin durum çok farklı olurdu, sonuçta bi başkasına herhangi bi şekilde ilgi duyduğunda önce birlikte olduğu kişiden ayrılmalı insan, vs. ama adam gay, çıkıp ben gayim bilmem ne diyebilir mi? dese başına ne gelir; etrafındakilerin, sizin tepkiniz ne olur? ve o bundan ne kadar çekiniyodur bi düşün. ben böyle düşünüyorum; yani babanla konuşmak, annene durumu anlatmak dediğim gibi normal bi aldatma olayında tabi ki ilk yapılması gerekenler ama bunda sonucu ne olur bilmiyorum. çünkü size yalan söylemesinin, eşinden ayrılmadan aldatmaya yönelmesinin esas nedeni etrafındaki baskıdan çekiniyo oluşudur bence. bırak 47 yaşındaki aile babasını, hareketlerinden ''hafif kırık'' olduğu çıkarılan insanlara bile nasıl davranılıyor bi baksana. umarım çok kırmadan, kırılmadan atlatırsınız, ani kararlar almayın derim ben.
0
Burda babanın eşcinsellerle görüşmesi değil, anneni aldatması daha feci bir durum bence.
0
babamla konuştuğumda (normal bir şekilde, onu tanımak için) yakalanmış olmanın psikolojisiyle ayrı problemler yaşamaya başlarsa ne olacak? kendimi zorlayarak ''baba bak çok normal şeyler bunlar, ama anneme ayıp olmuyor mu?'' dediğimi varsayalım. reaksiyonunun bunu benimle uzun uzadıya konuşmak olmaması akla daha yatkın.
''sadece arkadaş olabilirler'' hayır olamazlar, o konuşma günlüklerinde görsel kanıt hariç her şey var.
''sadece arkadaş olabilirler'' hayır olamazlar, o konuşma günlüklerinde görsel kanıt hariç her şey var.
0
İsimsiz bir mektup yazsan, işte eşini aldattığını biliyorum ona bunları söyliycem gibi? Belki anneni aldatmaktan vazgeçer? Ama emin olman lazım başka biriyle duygusal bir ilişki yaşadığına?
0
duygusal ilişki yaşadığını bilsem bile mektup yazıp adamı 'kim acaba' dedirte dedirte paranoyak yapmak olmaz.
0
yahu ben anneni daha çok düşünüyorum bu durumda, baban başkalarıyla ilişkiye diriyor anladığım kadarıyla. Hastalığı falan da var bu işin, yazık kadına bir şekilde durdurmak lazım babanı. Ama sahi bu da senin karışmaman gereken bir durum sonuçta babanda olsa başkasının hayatı. Al sana iki ucu b.klu deynek
0
öncelikle cok uzgunum soylemeden gecemedim. ben de belki aynı sey değil ama porno bagımlılıgı vs olabileceği korkusuyla interneti vs ellerine vermemek istiyorum. bu bile aslında ne kadar yaralayıcı bişey. sizin durumunuz daha da kötüsü. yukarıda söylendiği gibi yeni seyleri kesfetmenin sapkınlıgı da olabilir bu, insan dönem dönem böyle sureclere girebilir. biz az cok net-native yaslarda sayılırız ama onlar icin bu akıl almaz bi değişim. o yuzden bence once siz bir psikologla gorusun. sonra olabildğince önyargısız babanızla konusun-ya da psikologun direktiflerine göre ona goturun o konussun. lutfen ilk etapta sakın annenize ve kardeşinize bir şey soylemeyin. siz de yetişkin bir insansınız ve bi sekilde bu olayın aktörü olmussunuz. annenize paslamak bencilce olabilir. malesef siz de dahilsiniz, sorumluluk atabilecek konumda değilsiniz. babanız durumuyla yuzlestikten sonra bir tercih yapmak zorunda kalacaktır muhtemelen, ki ben eski hayatına donmeyi tercih edeceğini dusunuyorum aksi durumda ancak annenize olay anlatılmalı diye dusunuyorum. cok zor tabi bu bilgiyle yasamak ama fevri davranmayın sakın.
0
gerçekten oldukça zor bir durum. belki kendiniz bir şekilde bunu kabullenirsiniz; ama onu seven, iki çocuk ve yıllarını vermiş olan annen için oldukça yıkıcı sonuçları olabilir.
kesinlikle durumla alakalı olarak bir psikologa başvurup, profesyonel yardım alarak olaya eğilmen gerektiğini düşünüyorum.
allah kolaylık versin, umarım sorunsuz atlatılan bir süreç olur senin ve ailen için...
kesinlikle durumla alakalı olarak bir psikologa başvurup, profesyonel yardım alarak olaya eğilmen gerektiğini düşünüyorum.
allah kolaylık versin, umarım sorunsuz atlatılan bir süreç olur senin ve ailen için...
0
bu hissiyatlar yaşa başa bakmaz diyerek fikrmi söyleyeceğim naçizane;
öncelikle bu kadar üzülmemen gerktiğini düşünüyorum. tamam kolay değil kabul ediyorum ama en azından babanı suçlamamaya "çalış" derim. en nihayetinde aileniz söz konusu elbette ki endişelenmekte haklısın. ama babanın "baba ve koca"dan önce bir insan olduğunu duygularının zamanla değişebileceğini, hatta bunun ilgisini çekmiş olabileceğini ve aynı şeyin senin başına gelebileceğini düşünerek empati kurmaya çalış.
statüsü ,ailedeki yeri ne olursa olsun o da bir insan ve hisleri o yönde değişiyor/gelişiyor olabilir, ya da şimdiye kadar bastırmış olup yeni yeni dışarı yansıtmaya başlamış olabilir. çok çok doğal olduğunu savunuyorum ve anlayış göstermekte "çaba göstermelisin" diyorum.
anneni bilgilendirmek konusunda ise fikir beyan etmek zor açıkçası. kadın veya erkek farketmeksizin ortaa aldatma var.
açıkçası kendi duygularını dizginlemeyi başarırsan bu konuyu babanla konuşmanı ve açıklığa kavuşturmanı tavsiye ederim. bunu yapmandaki amaç babanı yargılamak değil, bu konudaki (cinsel yönelim) gerçek duygularını öğrenmek.
eğer sakin ve olgun davranmayı başarabilirsen seninle açık yürekli konuşacaktır.
eğer bu şekilde olursa, ailenizin geleceği hakkında da konuşabilirsiniz. sen açık açık bunu her ne olursa olsun "aldatmak" olduğunu ve buna göz yummak istemediğini, annenin ve kardeşlerinin üzülmesini istemediğini söyleyebilirsin. ona bir tercih yapması konusunda açık kapı bırakırsın.
açıkçası buardan yazmak çok kolay fakat, yapmak ne kadar kolay olur bilemiyorum.
ama en azından sakin olmak ve empati yapmayı denemelisin.
umarım herşey yoluna girer.
öncelikle bu kadar üzülmemen gerktiğini düşünüyorum. tamam kolay değil kabul ediyorum ama en azından babanı suçlamamaya "çalış" derim. en nihayetinde aileniz söz konusu elbette ki endişelenmekte haklısın. ama babanın "baba ve koca"dan önce bir insan olduğunu duygularının zamanla değişebileceğini, hatta bunun ilgisini çekmiş olabileceğini ve aynı şeyin senin başına gelebileceğini düşünerek empati kurmaya çalış.
statüsü ,ailedeki yeri ne olursa olsun o da bir insan ve hisleri o yönde değişiyor/gelişiyor olabilir, ya da şimdiye kadar bastırmış olup yeni yeni dışarı yansıtmaya başlamış olabilir. çok çok doğal olduğunu savunuyorum ve anlayış göstermekte "çaba göstermelisin" diyorum.
anneni bilgilendirmek konusunda ise fikir beyan etmek zor açıkçası. kadın veya erkek farketmeksizin ortaa aldatma var.
açıkçası kendi duygularını dizginlemeyi başarırsan bu konuyu babanla konuşmanı ve açıklığa kavuşturmanı tavsiye ederim. bunu yapmandaki amaç babanı yargılamak değil, bu konudaki (cinsel yönelim) gerçek duygularını öğrenmek.
eğer sakin ve olgun davranmayı başarabilirsen seninle açık yürekli konuşacaktır.
eğer bu şekilde olursa, ailenizin geleceği hakkında da konuşabilirsiniz. sen açık açık bunu her ne olursa olsun "aldatmak" olduğunu ve buna göz yummak istemediğini, annenin ve kardeşlerinin üzülmesini istemediğini söyleyebilirsin. ona bir tercih yapması konusunda açık kapı bırakırsın.
açıkçası buardan yazmak çok kolay fakat, yapmak ne kadar kolay olur bilemiyorum.
ama en azından sakin olmak ve empati yapmayı denemelisin.
umarım herşey yoluna girer.
0
vay be insanlar ne kadar genişmiş. hemen hemen herkes olağan karşılamış bu durumu.
evet başka birinin bilgisayarını karıştırdığın için haksızsın fakat ortada da ciddi bir durum var. başkaları adam da bunca yıldır cinselliğini yaşayamamış sizin için falan demiş ama kimse kimseyi zorla evli tutmuyor. ayrılıp -ya da belki hiç evlenmeyip- gay ya da biseksüel hayatına devam edebilirdi. adamla buluşmasaydı ve olay sadece pornoda kalsaydı hiçbir sorun yoktu ama şu anda var (evli olduğu insanı seven birisi gidip de başka biriyle buluşmaz). bu şekilde sebebi ne olursa olsun açık açık annenizi aldatıyor ve bu bir kabahat. diğer yandan belki şu anda anneniz de mutsuz ve belki babanızın başka biriyle buluştuğunu bilirse yaşı geçmeden o da kendine başka bir düzen kuracak. bence bir psikoloğa danıştıktan sonra babanızla konuşun, ne bildiğinizi söylemeyin ama mesela "hakkında her şeyi biliyorum ama senden duymak istiyorum" deyin. annenize de durumu kendi anlatsın. affeder ya da affetmez annenize kalmış bir durum ama gammazlık yapmayın siz.
evet başka birinin bilgisayarını karıştırdığın için haksızsın fakat ortada da ciddi bir durum var. başkaları adam da bunca yıldır cinselliğini yaşayamamış sizin için falan demiş ama kimse kimseyi zorla evli tutmuyor. ayrılıp -ya da belki hiç evlenmeyip- gay ya da biseksüel hayatına devam edebilirdi. adamla buluşmasaydı ve olay sadece pornoda kalsaydı hiçbir sorun yoktu ama şu anda var (evli olduğu insanı seven birisi gidip de başka biriyle buluşmaz). bu şekilde sebebi ne olursa olsun açık açık annenizi aldatıyor ve bu bir kabahat. diğer yandan belki şu anda anneniz de mutsuz ve belki babanızın başka biriyle buluştuğunu bilirse yaşı geçmeden o da kendine başka bir düzen kuracak. bence bir psikoloğa danıştıktan sonra babanızla konuşun, ne bildiğinizi söylemeyin ama mesela "hakkında her şeyi biliyorum ama senden duymak istiyorum" deyin. annenize de durumu kendi anlatsın. affeder ya da affetmez annenize kalmış bir durum ama gammazlık yapmayın siz.
0
çalıştığım şirkette yurt dışına gidip gelen tır şoförleri var, onların çoğu evli barklı çoluk çocuk sahibi adam, hatta birisi zamanında ünlü bir otobüs firmasının genel müdürüydü ama adamlar hemen hemen her yurtdışına çıktığında mutlaka bir travestiyle birlikte oluyorlar. ha dışardan bakınca delikanlı aklı başında insanlar ama yinede cinsel tercihlerinde bir tuhaflık olduğunu düşünmüyorum, çünkü belirttiğim gibi hepsi evli barklı insanlar.
baban içinde durum normal diyebilirim çünkü konuyla hiç ilgim olmamasına rağmen verebileceğim birçok örnek var.
baban içinde durum normal diyebilirim çünkü konuyla hiç ilgim olmamasına rağmen verebileceğim birçok örnek var.
0
Bu ekşi duyuru insanlarının genişliğine bir türlü alışamadım.. Ne demek o onun özel hayatı, seni ilgilendirmez? Aynı olay kendi başlarına gelse yine böyle diyebilirler miydi merak ediyorum.
Ben de bunu annene söylememenden yanayım. Tüm aile için, annenin ve babanın akrabaları için bile büyük bir travma olur. Bundan daha hafif şeyler yüzünden cinayet işleniyor, biliyorsun. En iyisi yine de bir psikologla görüşmen.
Ben de bunu annene söylememenden yanayım. Tüm aile için, annenin ve babanın akrabaları için bile büyük bir travma olur. Bundan daha hafif şeyler yüzünden cinayet işleniyor, biliyorsun. En iyisi yine de bir psikologla görüşmen.
0
Bende bir gay veya escinsel yada siz heteroların deyimiyle ibne nin biri olarak birleyler söylemek istiyorum.
32 yaşındayım bekarım ve uzun süredir erkeklerle gerek aktif gerekse pasif ilişki yasıyorum. Birlikte olduğum adamların hemen hemen hepsi evli çocuklu hatta torun sahibi klşiler. Çok uzun yıllar süren ilişkilerim oldu duygusal anlamda da aşık oldum dediğim gözümün o kişiden başkasını görmediği adamlarda oldu hayatımda. Bu adamlar malesef toplum baskısını yenememiş ve evlenmek zorunda kalmış kişiler. Lütfen kimseye seni ne Aman evlendiricez gibi saçma sapan sorular sorarak onu bir çıkmazın içine sürüklemeye çalışmayın. Bırakın herkes istediği hayatı yaşasın ki seneler sonra böyle aile faciasına yol açacak durumlar yaşanmasın. Kimse hayatını bir tiyatro oyununa çevirip sevmediği kişiyle bir ömür birlikte olmasın. Umarım yukardaki olayda kimsenin canını sıkacak yanlış bir davranış sergilememişinizdir. Eşcinsellik bir tercih değildir. Sizin bayanlara karşı hissettiklerinizi biz erkeklere karşı hissediyoruz. Nasıl ki kimse sizi bir erkekle birlikte olmaya zorlayamıyorsa vizi de bayanlarla birlikte olmaya zorlamayın.
32 yaşındayım bekarım ve uzun süredir erkeklerle gerek aktif gerekse pasif ilişki yasıyorum. Birlikte olduğum adamların hemen hemen hepsi evli çocuklu hatta torun sahibi klşiler. Çok uzun yıllar süren ilişkilerim oldu duygusal anlamda da aşık oldum dediğim gözümün o kişiden başkasını görmediği adamlarda oldu hayatımda. Bu adamlar malesef toplum baskısını yenememiş ve evlenmek zorunda kalmış kişiler. Lütfen kimseye seni ne Aman evlendiricez gibi saçma sapan sorular sorarak onu bir çıkmazın içine sürüklemeye çalışmayın. Bırakın herkes istediği hayatı yaşasın ki seneler sonra böyle aile faciasına yol açacak durumlar yaşanmasın. Kimse hayatını bir tiyatro oyununa çevirip sevmediği kişiyle bir ömür birlikte olmasın. Umarım yukardaki olayda kimsenin canını sıkacak yanlış bir davranış sergilememişinizdir. Eşcinsellik bir tercih değildir. Sizin bayanlara karşı hissettiklerinizi biz erkeklere karşı hissediyoruz. Nasıl ki kimse sizi bir erkekle birlikte olmaya zorlayamıyorsa vizi de bayanlarla birlikte olmaya zorlamayın.
0
Unutmayın yarın çocuğunuz olduğunda kimse size eşcinsel olmayacağını garanti edemez
0
işte bunlar hep cehalet, mahalle baskısı... sonra bir yerde patlıyor ve kötü bir yerde patlıyor.
yılların duyurusuymuş, ne oldu acaba? illa ki insanlar üzüldü, yıprandı, acı çekti. yazık ki yazık.
yılların duyurusuymuş, ne oldu acaba? illa ki insanlar üzüldü, yıprandı, acı çekti. yazık ki yazık.
0
Öncelikle babanda olsa insanların özel eşyalarını karıştırma. Herkesin bir özeli vardır saygı duymalısın. Belki karıştırmasaydın bilmek istemeyeceğin bir şeyi öğrenmeyecektin.
Baban sadece videolarını izliyor olsaydı adamı rahat bırak derdim. Zaten gelmiş 47 yaşına annenle de arası iyiyse bırak öyle kalsın derdim fakat ortada bir ihanet varsa mutlaka söylenmesi gerektiğini düşünüyorum eğer söyleyemem ben diyorsan yine en başa dönüyoruz. İnsanların özelleri vardır bu baban bile olsa. Duymak istemeyeceğin şeyleri kurcalama.
Baban sadece videolarını izliyor olsaydı adamı rahat bırak derdim. Zaten gelmiş 47 yaşına annenle de arası iyiyse bırak öyle kalsın derdim fakat ortada bir ihanet varsa mutlaka söylenmesi gerektiğini düşünüyorum eğer söyleyemem ben diyorsan yine en başa dönüyoruz. İnsanların özelleri vardır bu baban bile olsa. Duymak istemeyeceğin şeyleri kurcalama.
0
lgbt derneklerinin de psikiyatr servisleri ya da yönlendireceği doktorlar oluyor.
örneğin ankara ise iki doktor tavsiyesinde bulunabilirim. bu konularda uzman bu iki doktor. Rastgele bir doktor seçmektense derneklerle çalışan bu konularda uzman doktorlara gitmeni tavsiye ederim.
örneğin ankara ise iki doktor tavsiyesinde bulunabilirim. bu konularda uzman bu iki doktor. Rastgele bir doktor seçmektense derneklerle çalışan bu konularda uzman doktorlara gitmeni tavsiye ederim.
0
Konunun içeriği ile değil de tarihi ile ilgilenen arkadaşlara cevabımdır :)
Konuyu ben hortlattım çünkü giriş gelişme kısmı bar ama sonuç yok ortada. Merak ettim bu hikayenin sonunda neler olduğunu. Acaba kimler üzüldü kimler mutlu oldu. Merak etmemin senebi de belki yıllar sonra içine düşmekten korktuğum bir durumun günümüzde bazı kişiler tarafından yaşanmış ve yaşanıyor olması. Umarım konuyu açan arkadaş bir gün bu yazıları okur ve bir bilgilendirme mesajı yazar
Konuyu ben hortlattım çünkü giriş gelişme kısmı bar ama sonuç yok ortada. Merak ettim bu hikayenin sonunda neler olduğunu. Acaba kimler üzüldü kimler mutlu oldu. Merak etmemin senebi de belki yıllar sonra içine düşmekten korktuğum bir durumun günümüzde bazı kişiler tarafından yaşanmış ve yaşanıyor olması. Umarım konuyu açan arkadaş bir gün bu yazıları okur ve bir bilgilendirme mesajı yazar
0
yatagants
Selamlar;Twitterdan cüneyt özdemire kaçırılan geminin nerede olduğu bildiren web sitesinden gemiyi göstericek şekilde link yolladım. Kendisi görüntüyü anında canlı yayına verdi ancak hiç bir şekilde kaynak belirtmeyip bir teşekkür bile etmedi..http://twitter.com/#!/berkucar/status/135048408162512896
Selamlar;
Twitterdan cüneyt özdemire kaçırılan geminin nerede olduğu bildiren web sitesinden gemiyi göstericek şekilde link yolladım. Kendisi görüntüyü anında canlı yayına verdi ancak hiç bir şekilde kaynak belirtmeyip bir teşekkür bile etmedi..
twitter.com!/berkucar/status/135048408162512896
twitter.com!/berkucar/status/135048814062088192
Twitterdan cüneyt özdemire kaçırılan geminin nerede olduğu bildiren web sitesinden gemiyi göstericek şekilde link yolladım. Kendisi görüntüyü anında canlı yayına verdi ancak hiç bir şekilde kaynak belirtmeyip bir teşekkür bile etmedi..
twitter.com!/berkucar/status/135048408162512896
twitter.com!/berkucar/status/135048814062088192
0
Adamlar bu işten prim yapıyor. Etiğinimi düşünecekler? haber yaparken kimin canı yamış kim mahcup olmuş vs. vs düşünmeyen adamlar etikmi düşünecekti?
Bu insnalara yardım etmeyin.
Bu insnalara yardım etmeyin.
0
etik değil, ancak bu tip etik değerlere riayet hiç kalmadı neredeyse, şöyle örnekleyeyim. komşuyla merdivende karşılaşıp selam vermemek 50 sene önce ahlaki açıdan sorunlu bir durumdu, artık normal, ancak toplum arkasına pek bakmadan değişirken meslekler arkasına bakıyor, gazetecilik eğitiminde iş etiği üzerine dersler var. cüneyt özdemir sizin aracılığınızla bilgi edindiyse size atıf yapmalıydı.
muhtemelen "kolay ulaşılabilir bilgi" olarak değerlendirilmiştir ancak yanlış. yahut aceleye gelmiştir kimlanbu'nun dediği gibi. ancak bu da bir hata sonuçta.
cüneyt özdemir iş ahlakı açısından ortalamanın üzerinde bir gazetecidir ayrıca.
muhtemelen "kolay ulaşılabilir bilgi" olarak değerlendirilmiştir ancak yanlış. yahut aceleye gelmiştir kimlanbu'nun dediği gibi. ancak bu da bir hata sonuçta.
cüneyt özdemir iş ahlakı açısından ortalamanın üzerinde bir gazetecidir ayrıca.
0
dipnot.tv/16509/Deniz-otobusunu-canli-takip-edebilirsiniz.aspx
Simdide kendi web sitesine haber yapti.
Simdide kendi web sitesine haber yapti.
0
bu arada www.marinetraffic.com çökmüş! muhtemelen böyle hit almıyordu yüzyıllardır! ayrıca şu var ki siteyi siz vermiş olsanız bile "anında" demiş olduğunuz için belki de aynı sıralarda kendileri bulmuş da olabilir. internette bu şekilde gemilerin takip edilebildiği onlarca site var çünkü. sadece iyi niyet.
0
dergus
Arkadaşlar son sınıf tarih öğrencisiyim. İstanbul'da, özel bir üniversitede burslu olarak... Gramer çok düzgün olmasa da hızlı bir şekilde ingilizce konuşabiliyorum vs, vs, vs. Toplamda 3 dersim kaldı. Yani haftada 2 gün okulum var. O da hesapta bu dönem bitecek. Gelelim derdimize...Uzun zamandır iş
Arkadaşlar son sınıf tarih öğrencisiyim. İstanbul'da, özel bir üniversitede burslu olarak... Gramer çok düzgün olmasa da hızlı bir şekilde ingilizce konuşabiliyorum vs, vs, vs. Toplamda 3 dersim kaldı. Yani haftada 2 gün okulum var. O da hesapta bu dönem bitecek. Gelelim derdimize...
Uzun zamandır iş arıyordum. 2500(2000'i bankalara) tl borcum vardı ki, babasından harçlık alamayan bir öğrenci için fazlasıyla yüksek bir borçtu bu. Bu borçlanma süreci de şöyle olmuştu, kendi kendimi geçindirmek zorunda olan bir öğrenci olduğum için, binbir tane iş denemiştim. Bit pazarından ıvır, zıvır toplayıp gittigidiyor.com'da satmak, İranlılara Türkiye'yi gezdirmek, Korsan taksi şoförlüğü, hatta araba alıp satmak. Velhasılı yok gittidiyor.com açıkarttırmayı kapattı, yok en son aldığım araba kazalı çıktı, elimde patladı derken bu borç oluştu işte.
Herneyse dedim bende her insan gibi patronlu bir işte çalışayım. Gelirim düzenli olsun. Asgari ücretli garsonlukların hiçbiri içime sinmedi, en sonunda bir bowling salonunda resepsiyonist ol dediler, günde 12 saat 6 gün çalışmaya 800 tl maaş'ı duyunca oradan da kaçtım. Öyle böyle derken, çok alakasız yerden çok saçma bir iş buldum. Ve derdimiz, sizle paylaşmak istediğim de bu iş zaten.
Arkadaşlar, adını vermeyeceğim bir holding varisinin yanında kedi besliyorum. İş bu! Kendisi Türkiye'nin sayılı zenginlerinden. Şimdi kulağınıza çok sevimli geldi ama işin aslı öyle değil. Haftanın 4 günü, (pazar ve 2 gün okulum olan günler hariç) sabah 07:00'den, gece 23:00'e kadar, İstanbul'un çeşitli yerlerinde kedi besliyoruz. Kulağınıza hala sevimli geliyor olabilir. Ama öyle değil. Bu kişi, bu saatlerin tamamında başımızda duruyor ve askeri disiplin, askeri nizam istiyor. Mamaları verme şekli, kedilere yaklaşma biçimi, kedilerin tedavisi, boklarının bilmemneleri, otomobilin nasıl sürüleceği vs, kaybolan kedileri aramak(milletin evinin bahçesine falan girmemiz emredilerek) derken akşama kadar hayatınızda duymayacağınız hakaretleri işitiyorsunuz. Bu hakaretler küfüre varmasa da, genelde özgüven kırıcı çok ağır hakaretler. Şimdi diyeceksiniz ki, e kardeşim böyle bir insanın yanında neden duruyorsun? Duruyorum, çünkü 4 gün çalışmama rağmen ayda 3600 tl maaş veriyor. Ve bunu gündelik olarak, her gittiğim gün masraflarım hariç 200 tl olarak veriyor. Yani öğretmen olmak için formasyon, akademisyen olmak için binbirtürlü yüksek lisans vb'den geçmesi gereken -ben potansiyel işsiz- için korkunç bir para. Hatta beraber çalıştığımız ve kendisini biraz daha sevdirmiş arkadaşlar bu 3600'ün üstüne birde aylık 2000 tl maaş ve 2000 tl'lik sigorta alıyorlar. Yani 5600 tl maaş+2000 tl'lik sigorta+yemek+yol)...
Anlayacağınız gelir bizim şartlarımızdakiler için müthiş. Ama ruhum yıpranıyor arkadaşlar, gururum eziliyor. Kişiliğim eksiliyor günden güne... Yani hayat bu olmamalı, psikolojim bozuldu. İnsan dediğin günde 8 saat çalışmalı falan, ne bileyim. Okul, iş, ıvır zıvır derken -hayata- harcayacak vaktim kalmadı. Evet işe başlayalı daha 2 haftayı yeni geçmesine rağmen borçlarımı vs, erittim. Emektar 85 model aracımı bir 10 yaş gençleştirmeyi, hatta bir honda cbr 125 motor almayı falan düşünebilecek kadar bitim kanlandı bir anda ama? Aması çok uzun işte... Aşırı mutsuzum. Ve bir çıkar yol arıyorum?
Desem ki, sikerim parasını pulunu; borcumu sıfırladıktan sonra çekip gitsem? Sonra yine uzun bir işsizlik periyoduyla tekrar bunalıma girer ve bu altın yumurtlayan kapıyı da kapattığım için pişman olur muyum ki?
Ya da, bir 15000-20000 tl biriktirsem burada bir süre kalarak; bu parayla insan gibi yaşayabileceğim ve yaparken de zevk alabileceğim bir iş kurabilir miyim ki? Ne bileyim, Beyoğlu'nda, Kadıköy'de plak, kitap, retro kültüre dair ıvır zıvır satan bir dükkan vb.. gibi... Ya dükkan tutmazsa? Ya yine buradan çıktığım için mutsuz olursam?
Kısacası bana bir şeyler söyleyin, lütfen! Bu saatten sonra 1500 tl gelir falan da kesmeyecek gibi. Yine aklımın ucunda hep öğretmenlik var, formasyonu vs, alana kadar, kpss'yi kazanana kadar dişimi sıksam desem; bu kişinin yanındayken ders çalışamıyorum ki! Tezi bile yazamıyorum, kaldı ki Ales'e, Kpss'ye girilecek...
Tavsiyelerinizi dinliyorum. Karışık oldu biraz kusura bakmayın.
Uzun zamandır iş arıyordum. 2500(2000'i bankalara) tl borcum vardı ki, babasından harçlık alamayan bir öğrenci için fazlasıyla yüksek bir borçtu bu. Bu borçlanma süreci de şöyle olmuştu, kendi kendimi geçindirmek zorunda olan bir öğrenci olduğum için, binbir tane iş denemiştim. Bit pazarından ıvır, zıvır toplayıp gittigidiyor.com'da satmak, İranlılara Türkiye'yi gezdirmek, Korsan taksi şoförlüğü, hatta araba alıp satmak. Velhasılı yok gittidiyor.com açıkarttırmayı kapattı, yok en son aldığım araba kazalı çıktı, elimde patladı derken bu borç oluştu işte.
Herneyse dedim bende her insan gibi patronlu bir işte çalışayım. Gelirim düzenli olsun. Asgari ücretli garsonlukların hiçbiri içime sinmedi, en sonunda bir bowling salonunda resepsiyonist ol dediler, günde 12 saat 6 gün çalışmaya 800 tl maaş'ı duyunca oradan da kaçtım. Öyle böyle derken, çok alakasız yerden çok saçma bir iş buldum. Ve derdimiz, sizle paylaşmak istediğim de bu iş zaten.
Arkadaşlar, adını vermeyeceğim bir holding varisinin yanında kedi besliyorum. İş bu! Kendisi Türkiye'nin sayılı zenginlerinden. Şimdi kulağınıza çok sevimli geldi ama işin aslı öyle değil. Haftanın 4 günü, (pazar ve 2 gün okulum olan günler hariç) sabah 07:00'den, gece 23:00'e kadar, İstanbul'un çeşitli yerlerinde kedi besliyoruz. Kulağınıza hala sevimli geliyor olabilir. Ama öyle değil. Bu kişi, bu saatlerin tamamında başımızda duruyor ve askeri disiplin, askeri nizam istiyor. Mamaları verme şekli, kedilere yaklaşma biçimi, kedilerin tedavisi, boklarının bilmemneleri, otomobilin nasıl sürüleceği vs, kaybolan kedileri aramak(milletin evinin bahçesine falan girmemiz emredilerek) derken akşama kadar hayatınızda duymayacağınız hakaretleri işitiyorsunuz. Bu hakaretler küfüre varmasa da, genelde özgüven kırıcı çok ağır hakaretler. Şimdi diyeceksiniz ki, e kardeşim böyle bir insanın yanında neden duruyorsun? Duruyorum, çünkü 4 gün çalışmama rağmen ayda 3600 tl maaş veriyor. Ve bunu gündelik olarak, her gittiğim gün masraflarım hariç 200 tl olarak veriyor. Yani öğretmen olmak için formasyon, akademisyen olmak için binbirtürlü yüksek lisans vb'den geçmesi gereken -ben potansiyel işsiz- için korkunç bir para. Hatta beraber çalıştığımız ve kendisini biraz daha sevdirmiş arkadaşlar bu 3600'ün üstüne birde aylık 2000 tl maaş ve 2000 tl'lik sigorta alıyorlar. Yani 5600 tl maaş+2000 tl'lik sigorta+yemek+yol)...
Anlayacağınız gelir bizim şartlarımızdakiler için müthiş. Ama ruhum yıpranıyor arkadaşlar, gururum eziliyor. Kişiliğim eksiliyor günden güne... Yani hayat bu olmamalı, psikolojim bozuldu. İnsan dediğin günde 8 saat çalışmalı falan, ne bileyim. Okul, iş, ıvır zıvır derken -hayata- harcayacak vaktim kalmadı. Evet işe başlayalı daha 2 haftayı yeni geçmesine rağmen borçlarımı vs, erittim. Emektar 85 model aracımı bir 10 yaş gençleştirmeyi, hatta bir honda cbr 125 motor almayı falan düşünebilecek kadar bitim kanlandı bir anda ama? Aması çok uzun işte... Aşırı mutsuzum. Ve bir çıkar yol arıyorum?
Desem ki, sikerim parasını pulunu; borcumu sıfırladıktan sonra çekip gitsem? Sonra yine uzun bir işsizlik periyoduyla tekrar bunalıma girer ve bu altın yumurtlayan kapıyı da kapattığım için pişman olur muyum ki?
Ya da, bir 15000-20000 tl biriktirsem burada bir süre kalarak; bu parayla insan gibi yaşayabileceğim ve yaparken de zevk alabileceğim bir iş kurabilir miyim ki? Ne bileyim, Beyoğlu'nda, Kadıköy'de plak, kitap, retro kültüre dair ıvır zıvır satan bir dükkan vb.. gibi... Ya dükkan tutmazsa? Ya yine buradan çıktığım için mutsuz olursam?
Kısacası bana bir şeyler söyleyin, lütfen! Bu saatten sonra 1500 tl gelir falan da kesmeyecek gibi. Yine aklımın ucunda hep öğretmenlik var, formasyonu vs, alana kadar, kpss'yi kazanana kadar dişimi sıksam desem; bu kişinin yanındayken ders çalışamıyorum ki! Tezi bile yazamıyorum, kaldı ki Ales'e, Kpss'ye girilecek...
Tavsiyelerinizi dinliyorum. Karışık oldu biraz kusura bakmayın.
0
kesinlikle sabretmelisin. sabret abi, biriktir paranı, öğretmen olup gerizekalı velilerle, müdürle, hiyerarşi ile baş edeceğine, sinsi ol, hain ol gerekirse ama sömür o pezevengi.
çok net söylüyorum, bulmuşsun bir hazine, bitene kadar sömür.
kutsalına küfür etmediği, kalıcı yaralar açmadığı sürece sabret. birikim yap, yatırım yap. son sınıf öğrencisi isen en fazla 24 yaşındasın. 2 sene sadece bu salak patronla çalışsan kazanacağın parayı düşünsene bir?
çok fazla fırsatın olacak daha, belki plak dükkanı belki bir cafe açacaksın arkadaşlarınla. ana mesele ne olacak? sermaye.
para biriktir. :)
çok net söylüyorum, bulmuşsun bir hazine, bitene kadar sömür.
kutsalına küfür etmediği, kalıcı yaralar açmadığı sürece sabret. birikim yap, yatırım yap. son sınıf öğrencisi isen en fazla 24 yaşındasın. 2 sene sadece bu salak patronla çalışsan kazanacağın parayı düşünsene bir?
çok fazla fırsatın olacak daha, belki plak dükkanı belki bir cafe açacaksın arkadaşlarınla. ana mesele ne olacak? sermaye.
para biriktir. :)
0
duyduğum en ilginç işlerden biri.
tarih aşina olduğum bir bölüm değil ama sanırım hiç bir işte 4 günde 3.600 alamazsın. öğretmenler ek derssiz 1.700le filan başlıyorlar araştırma görevlisi olursan da o civar alırsın ve tez hocan da sana pekala zengin patronun hissettirdiklerini hissettirebilir.
şimdi çıkarsan pişman olursun ama ne kadar süre daha çalışıp ne kadar biriktirir de öyle çıkarsan olmazsın?? bundan emin değilim. sınav takvimi yap kendine hangi sınava girecen ne kadar süren var ne çalışacan? belki yardımcı olur.
tarih aşina olduğum bir bölüm değil ama sanırım hiç bir işte 4 günde 3.600 alamazsın. öğretmenler ek derssiz 1.700le filan başlıyorlar araştırma görevlisi olursan da o civar alırsın ve tez hocan da sana pekala zengin patronun hissettirdiklerini hissettirebilir.
şimdi çıkarsan pişman olursun ama ne kadar süre daha çalışıp ne kadar biriktirir de öyle çıkarsan olmazsın?? bundan emin değilim. sınav takvimi yap kendine hangi sınava girecen ne kadar süren var ne çalışacan? belki yardımcı olur.
0
O kadar açık anlatmışsınız ki, kendimi sizin yerinize koymak ve o şekilde düşünmek pek de zor olmadı. Kısa keseceğim, çalışmaya devam edin ama alışmamaya da gayret edin. Yarın öbür gün borçlarınız tamamen bittiğinde, periyodik olarak mecburen ödeme yapmanız gereken yerler olmadığından aldığınız maaş size çok gözükecek, bu da haliyle satın alım şeklinizi değiştirecektir. Alışverişten bahsediyorum, ihtiyacınız olan her şeyin üstüne ihtiyacınız olmayanları da, "ihtiyacımı karşılasın, yeter" dediklerinizden kopup en iyi/pahalı/markalıları da satın almaya başlayacaksınız. Geliriniz giderinizle eşitlenecek, kısacası rahatlığa gönül vereceksiniz. Eğer bir aksilik olur da, tam bu dediklerimin üstüne işsiz kalırsanız attan inip eşeğe binmiş gibi olur, çok büyük bir boşluğa düşersiniz. Lütfen dikkatli olun ve borçlarınız tamamen bitip ihtiyacınız olan şeyleri de edindiğinizde, akıl/ruh sağlığınız için yeni bir iş arayışına başlayın. Karakterinizde ciddi hasarlar bırakmaması ve sizi aşırı düşünceli, hayattan tat almaz bir şahıs haline sokmaması da temennimiz olsun, kolaylıklar diliyorum.
0
kesinlikle bırakma bence. birikim yap. sonra bırakırsan bırak ama şu an aslaa.
0
sizi anlıyorum ancak ne yazık ki türkiye şartlarında bulacağınız başka bir işin sadece ya maaşı daha az olur ya da çalışma şartları daha kötü olur. Yani aynı şartlarda daha iyi tavır gördüğünüz bir yere bu maaşla asla giremezsiniz, bu maaşa yakın işe girdiğiniz bir yerde ise haftada 4 gün çalışamazsınız, fazla mesaiye kalırsınız, ve belki de yöneticiniz daha kaba davranan biri çıkar.
bence toyluk yapmayın. iş dünyası karşılıklı çıkarlara dayanır. yanında çalıştığınız adam size kötü davranıyor ve sömürüyorsa, siz de bir süre onun yanında çalışmaya tahammül edip para biriktirip kendi hayatınıza yatırım yapın. sonuçta bahsettiğiniz aylık rakam öğretmen olsanız alacağınızın 3 katı.
bir zaman limiti koyun, 1 sene çalışacağım ve xxx miktar para biriktireceğim diye. iş hayatında en azından kendinize nasıl davranılmasını istemediğinizi gördünüz. e girişimci bir kişiliğiniz de var yazdıklarınıza göre. biriktirdiğiniz parayla da kendinize iş kurun. batar mı diye düşünmek de baştan sakat zaten, bakın sokaklar yıllardır açık dükkan kaynıyor, çalışana her daim ekmek mevcut.
bence toyluk yapmayın. iş dünyası karşılıklı çıkarlara dayanır. yanında çalıştığınız adam size kötü davranıyor ve sömürüyorsa, siz de bir süre onun yanında çalışmaya tahammül edip para biriktirip kendi hayatınıza yatırım yapın. sonuçta bahsettiğiniz aylık rakam öğretmen olsanız alacağınızın 3 katı.
bir zaman limiti koyun, 1 sene çalışacağım ve xxx miktar para biriktireceğim diye. iş hayatında en azından kendinize nasıl davranılmasını istemediğinizi gördünüz. e girişimci bir kişiliğiniz de var yazdıklarınıza göre. biriktirdiğiniz parayla da kendinize iş kurun. batar mı diye düşünmek de baştan sakat zaten, bakın sokaklar yıllardır açık dükkan kaynıyor, çalışana her daim ekmek mevcut.
0
Her işte sıkıntı yaratan,insan ruhunu ve gururunu ezen yanlar vardır. Kendi işinizi yapmıyorsanız çalışacağınız her işte benzer durumlarla karşılaşacaksınız yani her zaman beterin beteri vardır.Burda en azından emeğinizin ve vaktinizin karşılığını maddi olarak alabiliyorsunuz.
Bu kişi ile madem bu kadar çok vakit geçiriyorsunuz,yavaş yavaş sohbet ortamı yaratarak eğitiminizden vs. bahsetmeyi deneyin. Yani akıl almak istiyormuş gibi davranın bir samimiyet yaratmaya çalışın.Kendisinden herhangi bir konuda tavsiye isteyin, Ortada belli bir samimiyet ortamı oluşursa tavır ve davranışları eskisi kadar ezici olmayacaktır.
Borçlarınızı ödeyin,yeni borç altına da girmeyin. Bulunduğunuz ortamda olası bir iş imkanınıda gözetin,yani olurda bir kadro boşalır vs. Ortamdaki diğer kişilerle,hizmetkar,garson vs. samimiyet kurun bilgi alın. Bir işten diğerine atlama imkanı yaratacak veya ileride size referans olabilecek imkanları tarayın.
Sabredin,diş sıkın vs. demiyorum çünkü herkesin sabır eşiği aynı değil, sabredemeyeceğiniz anlar gelebilir, kendinizi kontrol etmeyi öğrenmeniz bazı şeylere kendinizi kapatmanız lazım. İleriye yönelik hayalleriniz gayet güzel ama bu ülkede öğretmenlik şartları taşıdığı halde öğretmen olamayan yüzbinlerce insan var bunuda hatırlayın,yani hemen gel çalış diye bir kesinlik yoksa geleceğe fazlaca bel bağlamayın.
Bu kişi ile madem bu kadar çok vakit geçiriyorsunuz,yavaş yavaş sohbet ortamı yaratarak eğitiminizden vs. bahsetmeyi deneyin. Yani akıl almak istiyormuş gibi davranın bir samimiyet yaratmaya çalışın.Kendisinden herhangi bir konuda tavsiye isteyin, Ortada belli bir samimiyet ortamı oluşursa tavır ve davranışları eskisi kadar ezici olmayacaktır.
Borçlarınızı ödeyin,yeni borç altına da girmeyin. Bulunduğunuz ortamda olası bir iş imkanınıda gözetin,yani olurda bir kadro boşalır vs. Ortamdaki diğer kişilerle,hizmetkar,garson vs. samimiyet kurun bilgi alın. Bir işten diğerine atlama imkanı yaratacak veya ileride size referans olabilecek imkanları tarayın.
Sabredin,diş sıkın vs. demiyorum çünkü herkesin sabır eşiği aynı değil, sabredemeyeceğiniz anlar gelebilir, kendinizi kontrol etmeyi öğrenmeniz bazı şeylere kendinizi kapatmanız lazım. İleriye yönelik hayalleriniz gayet güzel ama bu ülkede öğretmenlik şartları taşıdığı halde öğretmen olamayan yüzbinlerce insan var bunuda hatırlayın,yani hemen gel çalış diye bir kesinlik yoksa geleceğe fazlaca bel bağlamayın.
0
son zamanlarda duyduğum en enteresan olay...
o değil de bu işi yapasım geldi:)
açık kadro var mı?
4-5 sene kadar önce bu tarz bir patronun yanında çalışıyordum. mesela sabah 5 dakika geç kaldın diyelim.
resmen küfrediyordu adam... ama durduk yere değil. ortada bir hata varsa. hata yapmadığın
zamanlarda gayet kral bir adam idi. zaten belli bir süre sonra hakaretleri çok koymamaya başlamıştı.
alışmıştık artık. bir anlamda takmıyorduk. ve iyi de para veriyordu piyasaya göre.
belki de senin sorunun, çalıştığın kişinin sürekli aksi olması. tabi zor bi durum...
bilmiyorum şu ana kadar patronunun hiç mi olumlu bir tarafını özelliğini görmedin?
bir de hakaretden kastın nedir? salak bir işi de yapadın gibi şeyler mi?
ya bir de bu hayvan severler böyle sıcakkanlı insanlar falan olmuyorlar mıydı?
o değil de bu işi yapasım geldi:)
açık kadro var mı?
4-5 sene kadar önce bu tarz bir patronun yanında çalışıyordum. mesela sabah 5 dakika geç kaldın diyelim.
resmen küfrediyordu adam... ama durduk yere değil. ortada bir hata varsa. hata yapmadığın
zamanlarda gayet kral bir adam idi. zaten belli bir süre sonra hakaretleri çok koymamaya başlamıştı.
alışmıştık artık. bir anlamda takmıyorduk. ve iyi de para veriyordu piyasaya göre.
belki de senin sorunun, çalıştığın kişinin sürekli aksi olması. tabi zor bi durum...
bilmiyorum şu ana kadar patronunun hiç mi olumlu bir tarafını özelliğini görmedin?
bir de hakaretden kastın nedir? salak bir işi de yapadın gibi şeyler mi?
ya bir de bu hayvan severler böyle sıcakkanlı insanlar falan olmuyorlar mıydı?
0
sizi az çok anladığımı sanıyorum. bir kere 3600 lira rakam olarak güzel görünse de, öğretmen maaşıyla yapılan karşılaştırmaları doğru bulmuyorum. günlük çalışma süreniz neredeyse öğretmenin günlük çalışma süresinin üç katı civarında. karşılaştırmak için saatte ne kadar kazanıldığına bakmak gerekir. bu hesaba bakınca, bir saatte kazandığınız para öğretmenin bir saatte kazandığından fazla değil gibi geldi bana.
borcunuz ve okulunuz bittikten sonra işe devam etmeniz, gelirinizin sağladığı rahatlığa alışmanızı sağlayabilir ve bence bu iş sürekli yapılabilecek bir şey değil. bence geçici bir iş olarak bakın, ama okulunuz ve borcunuz bitmeden de ayrılmayın. daha makul saatlerde çalışacağınız, ama sizi zora sokmayacak kadar da kazanacağınız, normal mesaili bir işe girin, böylece gireceğiniz sınavlara hazırlanırken yeterli zamanı bulmuş ve parasız kalmamış olursunuz.
iş kurma konusu ise ayrı bir konu. işin tutmasının garantisi yok. başka bir işe geçtiğinizde, acele etmeden kendi işinizle ilgili kararları verebilirsiniz. iş kurma konusuna kafa yormanın şimdi zamanı diyil gibi.
kolay gelsin,
borcunuz ve okulunuz bittikten sonra işe devam etmeniz, gelirinizin sağladığı rahatlığa alışmanızı sağlayabilir ve bence bu iş sürekli yapılabilecek bir şey değil. bence geçici bir iş olarak bakın, ama okulunuz ve borcunuz bitmeden de ayrılmayın. daha makul saatlerde çalışacağınız, ama sizi zora sokmayacak kadar da kazanacağınız, normal mesaili bir işe girin, böylece gireceğiniz sınavlara hazırlanırken yeterli zamanı bulmuş ve parasız kalmamış olursunuz.
iş kurma konusu ise ayrı bir konu. işin tutmasının garantisi yok. başka bir işe geçtiğinizde, acele etmeden kendi işinizle ilgili kararları verebilirsiniz. iş kurma konusuna kafa yormanın şimdi zamanı diyil gibi.
kolay gelsin,
0
* kedileri sevmeyi deneyin, adam başınızda durduğuna göre takıntı boyutunda seviyor demek ki ve sizin kedileri sevmeden sırf para için yaptığınızı anlıyor, biraz daha insancıl (pardon kedicil) olmaya çalışın
* adam bir holding varisiyse gözüne girmeye çalışın, holdingde medeni saatlerde çalışacağınız bir işe girme fırsatı olarak görün, sonsuza kadar kedi besleyecek haliniz yok heralde?
* 15-20 bine zevkle yapılacak bir iş gördüğünüz gibi kimsenin aklına gelmemiş, muhtemelen de öyle bir iş yoktur.
* gerçekten okurken komik bir işmiş, emekli olup sardunya yetiştirirken torunlarınıza anlatacak süper bir anı işte. ( hatta düşündüm de o kadar beklemeye gerek yok, kadınlar bayılır kedi hikayelerine, epey hatun kaldırırsınız bu hikayeyi güzel anlatarak)
* gurur kısmına gelince, o kadar kolay kırılmaz merak etmeyin, sizinki sadece can sıkıntısıdır muhtemelen. sonuçta yasaya ve ahlaka aykırı bir iş yapmıyorsunuz ki.
* adam bir holding varisiyse gözüne girmeye çalışın, holdingde medeni saatlerde çalışacağınız bir işe girme fırsatı olarak görün, sonsuza kadar kedi besleyecek haliniz yok heralde?
* 15-20 bine zevkle yapılacak bir iş gördüğünüz gibi kimsenin aklına gelmemiş, muhtemelen de öyle bir iş yoktur.
* gerçekten okurken komik bir işmiş, emekli olup sardunya yetiştirirken torunlarınıza anlatacak süper bir anı işte. ( hatta düşündüm de o kadar beklemeye gerek yok, kadınlar bayılır kedi hikayelerine, epey hatun kaldırırsınız bu hikayeyi güzel anlatarak)
* gurur kısmına gelince, o kadar kolay kırılmaz merak etmeyin, sizinki sadece can sıkıntısıdır muhtemelen. sonuçta yasaya ve ahlaka aykırı bir iş yapmıyorsunuz ki.
0
ground
öncelikle başımız sağolsun. sevgili arkadaşımızın cenazesi bugün öğle namazına müteakip izmir bahçelievler `helal para camii`nde (üçyol) kılınacaktır.çok önemli not:annesi atatürkiye'nin ekşi sözlük yazarı olduğunu biliyor ve bu konuda oldukça tepkili. gelen olursa bu konudan şimdilik bahsetmemeleri
öncelikle başımız sağolsun. sevgili arkadaşımızın cenazesi bugün öğle namazına müteakip izmir bahçelievler helal para camiinde (üçyol) kılınacaktır.
çok önemli not:
annesi atatürkiye'nin ekşi sözlük yazarı olduğunu biliyor ve bu konuda oldukça tepkili. gelen olursa bu konudan şimdilik bahsetmemelerini rica ediyorum. bu konu ile ilgili önümüzdeki günlerde önemli bir duyuru da açmayı düşünüyorum. duyuruyu özellikle soru olarak açtım. eklemek istedikleriniz varsa paylaşabilirsiniz.
modlara: en azından saat 2 ye kadar üstte kalsa iyi olur.
edit tel: 0532 646 9887 defin: buca kaynaklar mezarlığındadır.
çok önemli not:
annesi atatürkiye'nin ekşi sözlük yazarı olduğunu biliyor ve bu konuda oldukça tepkili. gelen olursa bu konudan şimdilik bahsetmemelerini rica ediyorum. bu konu ile ilgili önümüzdeki günlerde önemli bir duyuru da açmayı düşünüyorum. duyuruyu özellikle soru olarak açtım. eklemek istedikleriniz varsa paylaşabilirsiniz.
modlara: en azından saat 2 ye kadar üstte kalsa iyi olur.
edit tel: 0532 646 9887 defin: buca kaynaklar mezarlığındadır.
0
helal para camii'ne 79,201,986 gibi yeşilyurt, koop. evleri, balçova otobüslerine binip bahçelievler tansaş ya da şoförler lokali duraklarında indikten sonra 5-10 dk. kadar bozyaka ssk'ya doğru yürüyerek gidebilirsiniz. hastaneye kadar gitmiyorsunuz.
balçova otobüsleriyle gelinirse (şoförler lokali):
g.co
yeşilyurt otobüsüyle gelinirse (79,18) (bahçelievler tansaş ya da itfaiye durağı):
g.co
koop. evleri otobüsüyle (201,20) (buradaki durağın ismini bilmiyorum):
g.co
metroyla üçyol durağından:
g.co
balçova otobüsleriyle gelinirse (şoförler lokali):
g.co
yeşilyurt otobüsüyle gelinirse (79,18) (bahçelievler tansaş ya da itfaiye durağı):
g.co
koop. evleri otobüsüyle (201,20) (buradaki durağın ismini bilmiyorum):
g.co
metroyla üçyol durağından:
g.co
0
Allah rahmet eylesin çok yazışmıştık kendisiyle ben sorardım o cevaplardı, o sorardı ben cevaplardım.
0
Allah rahmet eylesin. çok üzüldüm.
üç hafta önce "zırnık" arıyordu kendisi buradan. son mesajlaşmamız da odur. umarım bu zırnıkla falan alakalı bir şey değildir vefatı.
nur içinde yatsın.
üç hafta önce "zırnık" arıyordu kendisi buradan. son mesajlaşmamız da odur. umarım bu zırnıkla falan alakalı bir şey değildir vefatı.
nur içinde yatsın.
0
sabahtan beri kabulenmekte zorlanıyorum. tanımıyordum ama sanki tanıyormuşum gibiydi. ailesine sabır diliyorum.
huzur içinde uyu atatürkiye.
huzur içinde uyu atatürkiye.
0
sözlük yazarı olarak, ailesini de bu zor günde düşünmek gerekir bize tepkiliymişler haklarıdır muhakkak. ama son vedayı etmek istiyorum içim hiç rahat değil.
0
allah rahmet eylesin...
duyurusu: (git: 294918)
duyurusuna cevaplardan biri:"bence bir psikoloğa görün.benzer seyleri abim yaşadı cddi ve önemli şeylerdi hçbir şey umrunda değildi yaşadık bitti moduna da girmişti .nyse snra psikiyatriye gtti adam bnlrı beynine atıyorsun acısı ilerki yaşlarda cıkar intihara kadar yolu var gibi bir şeyler diyip psikloğa yönlendirdi şimdi daha iyi bir süre önce de psikoloğu bıraktı.şimdi en azından kaytsız değil ve yaşama sevnci var adamda." burchak
duyurusu: (git: 294918)
duyurusuna cevaplardan biri:"bence bir psikoloğa görün.benzer seyleri abim yaşadı cddi ve önemli şeylerdi hçbir şey umrunda değildi yaşadık bitti moduna da girmişti .nyse snra psikiyatriye gtti adam bnlrı beynine atıyorsun acısı ilerki yaşlarda cıkar intihara kadar yolu var gibi bir şeyler diyip psikloğa yönlendirdi şimdi daha iyi bir süre önce de psikoloğu bıraktı.şimdi en azından kaytsız değil ve yaşama sevnci var adamda." burchak
0
hayır olamaz yaa ınanamıyorum! söylüyodu yurt dışına çıkıcam herkesten uzaklaşıcam diye. neresi dediğimde söylemem diyodu bu muydu yani? gideceği yer orası mıydı? neden ya neden:( inanamıyorum hala inanamıyorum! nur içinde yat gencay.
0
şahsım adına son birkaç yılın en çok kötü haber/olaylarını aldığım/yaşadığım bir ayın sonlarına doğru, bugünkü moral bozukluğu kontenjanımı da bu acı haberle doldurmuş oldum. hava kapalı burada biliyor musunuz, ve ben yüzyüze hiç görüşmediğim, ismini dahi bilmediğim, ama yıllardır duyuruda görüştüğüm/takip ettiğim...
ne diyorum ya ben, niye yazıyorum bunları...
Allah rahmet etsin, taksiratını affetsin :(
ne diyorum ya ben, niye yazıyorum bunları...
Allah rahmet etsin, taksiratını affetsin :(
0
hesabı silinmese ve burda hatırlansa? ne olduğundan emin olamadığımız bu dunyada kendisine ya da yakınlarına faydası olur mu bilemem ama.. bu arada ortak noktamız da varmış. kendisi kadar olmasa da ben de baya duyarsız kalıyorum birçok şeye :s
0
Söylecek çok şey var da yazıp yazıp siliyorum. Sözlükte değil de duyuruda çok rastlardım cevaplarına. Mesajlarına baktım bir daha... Allah rahmet eylesin.
0
Hiç bi zaman insanların intihar laflarını, bunalım duyurularını hafife almadım..
Keşke bilseydim de iki üç cümle de ona deseydim, dertleşebilseydim..
Ne acı bu kadar yalnız kalmış bu kadar çaresizmiş bi kamyon dolusu adam yardım edememişiz..
Allah rahmet eylesin......
Keşke bilseydim de iki üç cümle de ona deseydim, dertleşebilseydim..
Ne acı bu kadar yalnız kalmış bu kadar çaresizmiş bi kamyon dolusu adam yardım edememişiz..
Allah rahmet eylesin......
0
niye böyle oluyo niye intihar ediyo bunlar cok üzücü ya. herkesin başı sagolsun.
0
"ekşi duyuru'yu anlat" deseler en başta sayacağım isimlerden biri ataturkiye. çok üzdü. huzur içinde yatsın.
0
Sözlükte görüp de pek tasvip etmediğim adamları Duyuruda tanımak daha güzel. Yardımseverliklerine, içtenliklerine tanık olunca fikir ayrılıklarının ne kadar önemsiz olduğunu anlıyorsunuz. Ortak yönlerimizin çok daha fazla olduğunu görüyorsunuz.
Bne Atatürkiye'yi burda sevdim. Allah gani gani rahmet etsin.
Bne Atatürkiye'yi burda sevdim. Allah gani gani rahmet etsin.
0
daha geçen hafta yazıştık.
...
bir süre ortadan kaybolacağım, netten uzak olacağım demişti.
güzel güzel dertleşirdik, arada ölümden bahsettiği olurdu ama hep aksi yönde telkinlerim olurdu.
güzelce vedalaştık.
ve bugün bu haberi gördüm.
güle güle Gencay.
nereden bilebilirdim ki gizli gizli temelli gitme planları yaptığını?
...
bir süre ortadan kaybolacağım, netten uzak olacağım demişti.
güzel güzel dertleşirdik, arada ölümden bahsettiği olurdu ama hep aksi yönde telkinlerim olurdu.
güzelce vedalaştık.
ve bugün bu haberi gördüm.
güle güle Gencay.
nereden bilebilirdim ki gizli gizli temelli gitme planları yaptığını?
0
Allah rahmet eylesin. duyurudan cevaplarını görürdüm. düzgün biri gibiydi. kişisel olrak da öyleydi muhtemelen...
0
Allah rahmet eylesin. Tüm sevdiklerinin başı sağolsun. Sorarsa imam, yüz yüze tanımasak da iyi bileceğiz hep.
0
Ya çok kötü oldum. Allah bilir bana elli defa yanıt verdi ben hiç rumuzlara dikkat etmediğim için bilmiyorum. Allah rahmet eylesin.
0
çok üzgünüm, nickine aşinaydım buradan, yardımsever bir insandı.
Ruhuna Allah'tan huzur , geride kalanlara da sabır ve tevekkül diliyorum...
Ruhuna Allah'tan huzur , geride kalanlara da sabır ve tevekkül diliyorum...
0
okuyorum yazilanlari ama inanamiyorum..3-5 duyurusunu gormustum o kadar..cok uzuldum..su an hayatta olmadigini dusunmek cok aci..lutfen herkes kendine dikkat etsin,kimseyi uzmesin..
0
annesinin neden tepkili oldugunu anlayabiliyorum. oglu vefat etmiş üzüntüden herhalde sardı. allah rahmet eylesin.
0
Mekanın cennet olsun. Söyleyecek birşey bile bırakmadın bize, keşke burada olsaydın, keşke yine mesaj yazsaydın.
0
o sıralar sözlük hesabını kapatıp ayrılmıştım buradan. şimdi gördüm bu haberi ve çok üzüldüm. aramada arattım, www.eksiduyuru.com karşıma ilk sırada kendisiyle yaptığım soru-cevap başlığı gelince daha bir kötü oldum. allah rahmet eylesin. huzur içindesindir umarım...
0
c1b2k3
artık küfür etmek istemiyorum. ama sinirlendiğimde de bir şeyler söylemem gerekiyor. ha bin kunduz tarzı laflar arıyorum. sizin önerileriniz nelerdir?
artık küfür etmek istemiyorum. ama sinirlendiğimde de bir şeyler söylemem gerekiyor. ha bin kunduz tarzı laflar arıyorum. sizin önerileriniz nelerdir?
0
la havle ve la kuvvete illa billah il aliy ül azim
işe yarıyor bende. tekerleme gibi, tamamını söyleyene kadar sinirim geçiyor zaten.
işe yarıyor bende. tekerleme gibi, tamamını söyleyene kadar sinirim geçiyor zaten.
0
dümbelek, heceleyerek söylüyorsun. vurguyu keyfime göre ilk ya da son heceye veriyorum.
şimdi buldum bir tane; zerzevat \ zerzevat saksısı
şimdi buldum bir tane; zerzevat \ zerzevat saksısı
0
"çizmemin ranceri" diyin, tommiks öyle derdi. küçümsediğiniz kişilere karşı kullanın.
0
tuvalet terliği, duş perdesi, bulaşık süngeri, tuvalet fırçası, bakkal poşeti gibi şeyler kullanıyorum bu aralar.
(bkz: leyla ile mecnun)
- tuvalet terliği! sarı olan, plastik! bi tarafı kopmuştur hani; ayak dışarı çıkar. basamazsın yahu! yani giyemezsin de ayağını sürürsün üstüne basarak. işte o pisss tuvalet terliği! o derece çirkin!
(bkz: leyla ile mecnun)
- tuvalet terliği! sarı olan, plastik! bi tarafı kopmuştur hani; ayak dışarı çıkar. basamazsın yahu! yani giyemezsin de ayağını sürürsün üstüne basarak. işte o pisss tuvalet terliği! o derece çirkin!
0
küfrün yerini hiçbirşey tutmaz. ben genelde hayskym yada sadece mnskym derim. böyle dişlerini sıkarak söyleyince kimse anlamıyor da.
0
kişiye kızılmışsa; ağzına ekmek goduğum, köfteci, keranacı, dümbelek, dübürzade, dübürcan, g.t lalesi,
duruma kızılmışsa; fikero, seh seh ( h'leri hafif yutarak yavaşça söylenince güzel oluyor sanki ), zıbınımını
bunlar yer yer kullandığım küfürümsüler. küfür olarak ta şunlar çok hoşuma gider; ananı laciverde boyarım, y.rrğın altına yıkarım.
duruma kızılmışsa; fikero, seh seh ( h'leri hafif yutarak yavaşça söylenince güzel oluyor sanki ), zıbınımını
bunlar yer yer kullandığım küfürümsüler. küfür olarak ta şunlar çok hoşuma gider; ananı laciverde boyarım, y.rrğın altına yıkarım.
0
bruncha giden tikky
Twitter'da Alem fm'in düzenlendiği kampanyayla optimum avm'nin önünde van için yardımların toplandığı söyleniyor. Evim optimuma yakın sayılır. Yardım götürmek istiyorum ama önce teyit etmek istedim, ortada çok fazla dezenformasyon var. Gerçekten de şu anda optimum avm'nin önünde yardım kamyonları va
Twitter'da Alem fm'in düzenlendiği kampanyayla optimum avm'nin önünde van için yardımların toplandığı söyleniyor. Evim optimuma yakın sayılır. Yardım götürmek istiyorum ama önce teyit etmek istedim, ortada çok fazla dezenformasyon var. Gerçekten de şu anda optimum avm'nin önünde yardım kamyonları var mı? Twitter'da akşam 18'e kadar orada olacak diyenler var. Lütfen bilgisi olan varsa paylaşabilir mi?
0
Alem fmi telefonla arayıp da sorabilirsin pek tabi madem onlar organize ediyor
0
0
ben sabah önünden geçerken bahçesinde yurtiçi lojistik yazılı bir kamyon gördüm, yükleme kapıları açıktı .
0
diaspora
Arkadaşlar merhaba,8 aylık bir yiğenım var 2 hafta önce öksürme ve nefesindeki hırıltı nedeniyle doktora gittik doktor normal öksürük şurubu vs. ilaçları verdi. Bugünlerde düzeldi zannediyorduk ama bu nefesindeki hırıltı devam edince tekrar doktora götürdük alerjik astıma çevirdiğini söyledi ve bizi
Arkadaşlar merhaba,
8 aylık bir yiğenım var 2 hafta önce öksürme ve nefesindeki hırıltı nedeniyle doktora gittik doktor normal öksürük şurubu vs. ilaçları verdi. Bugünlerde düzeldi zannediyorduk ama bu nefesindeki hırıltı devam edince tekrar doktora götürdük alerjik astıma çevirdiğini söyledi ve bizi başka bir hastaneye yönlendirdi. Bu astımin tedavisinin olmadığını biliyorum. Bizim ufaklık ömür boyu bu hastalıkla yaşamak zorunda mi ? Yoksa bu hastalığın tedavisi var mi ? Teşekkürler
8 aylık bir yiğenım var 2 hafta önce öksürme ve nefesindeki hırıltı nedeniyle doktora gittik doktor normal öksürük şurubu vs. ilaçları verdi. Bugünlerde düzeldi zannediyorduk ama bu nefesindeki hırıltı devam edince tekrar doktora götürdük alerjik astıma çevirdiğini söyledi ve bizi başka bir hastaneye yönlendirdi. Bu astımin tedavisinin olmadığını biliyorum. Bizim ufaklık ömür boyu bu hastalıkla yaşamak zorunda mi ? Yoksa bu hastalığın tedavisi var mi ? Teşekkürler
0
öncelikle çok geçmiş olsun. benim kuzenimde de astım 40 günlükken dediğiniz belirtilerle çıkmıştı daha sonra ilaçlar falan kullanmaya başladılar.*sordum da bir yıl gibi bir süre kullanmışlar o havaları. 1 yılın sonunda astım ilaçlarını kesmişler ama vücudun direnç düşüklüğünden dolayı 7 yaşına kadar dikkatli olunması gerektiği söylenmiş. şuan 17 yaşında ve astımdan pek bi eser yok gayet sağlıklı durumda:) bebeklik döneminde olmasa da benim de 7 yaşında alerjik astımım ortaya çıkmıştı uzun süre etkisini göstermiş olsa da şuan aşırı toz/polen, sigara gibi rahatsız edici ortamlar ve uzun süre koşmak haricinde nefes tıkanması yaratması bitti sayılır. ergenlik döneminde hastalığın hafifleme ihtimali çok yüksek diye biliyorum.
0
bebeklik döneminde solunum yolları rahatsızlıkları çok sık rastlanıyor. tedavisi yapılabilen ve 3 yaşını geçince nüksetmeyen bir tiptir bence. İçinizi rahat tutun .
0
tedavsi elbet mümkün. içiniz rahat olsun. ama tedavisini hiçbir şekilde aksatmayın.
0
astım hastalığı iyi bi bakım olursa gerçekten en ağır hastalarda bile tadavisinin mümkün olduğunu biliyorum kardeşim buna en iyi örnektir ama ilaçların saatine terlememesine gülmesine ağlamasına bile dikkat ediceksiniz ergenliğe kadar bakım iyi olursa iyileşir futbolcu sergen bile astım hastasıymış düşünün yani
0
Sabac
Efendim şimdi ben Üniversite muhabbetine Anneannem ile yaşıyorum. Dolayısı ile kıyafetlerimden tutun, çoraplarıma kadar hepsini o yıkıyor ama gel gör ki, kıyafetlerimin hepsi solmuş, çekmiş ya da ütüden yanmış durumda.Anneanneme durumu nasıl anlatsam da onu kırmasam aynı zamanda kıyafetleri de kurta
Efendim şimdi ben Üniversite muhabbetine Anneannem ile yaşıyorum. Dolayısı ile kıyafetlerimden tutun, çoraplarıma kadar hepsini o yıkıyor ama gel gör ki, kıyafetlerimin hepsi solmuş, çekmiş ya da ütüden yanmış durumda.
Anneanneme durumu nasıl anlatsam da onu kırmasam aynı zamanda kıyafetleri de kurtarsam çünkü güzelim kıyafetlerim boku yemiş durumda. Artık üzerimden çıkardıklarımı kirliye atmaya korkuyorum.
Anneanneme durumu nasıl anlatsam da onu kırmasam aynı zamanda kıyafetleri de kurtarsam çünkü güzelim kıyafetlerim boku yemiş durumda. Artık üzerimden çıkardıklarımı kirliye atmaya korkuyorum.
0
direk söyle anneanneler anlayışlı olur kızmaz kızsa da geçer hemen. agzına sıçmışsın butun kıfayetlerin de o anlar.
0
- anneanneciğim çok yoruluyorsun yüreğim buna dayanmıyor. sen yorulma diye çamaşırları artık ben yıkayıp ütüleyeceğim.
0
Rengin solmasını veya çekmesini önleyen özel çamaşır suları, jelleri vs.lerini güzel bir sepete doldur. Hediye paketi niyetine ver anneannene.
0
terp
ünlenmiş uzun ve zor bir isimli ispanyol restoranı varmış. bilen?
ünlenmiş uzun ve zor bir isimli ispanyol restoranı varmış. bilen?
0
utkucbkc
giriş:şimdi diyelim ki yol param var, çok az birikmişim var ne olur ne olmaz diye.burdan kalksam Svalbard'a gitsem ( Norveçe bağlı büyükçe bi ada )orda köye kasabaya yerleşsem nasıl geçinirim ? adada sovyetlerden kalma madenler , bir üniversite ve şu dünyadaki tüm bitkilerin tohumlarının toplandığı
giriş:şimdi diyelim ki yol param var, çok az birikmişim var ne olur ne olmaz diye.
burdan kalksam Svalbard'a gitsem ( Norveçe bağlı büyükçe bi ada )orda köye kasabaya yerleşsem nasıl geçinirim ? adada sovyetlerden kalma madenler , bir üniversite ve şu dünyadaki tüm bitkilerin tohumlarının toplandığı büyük depo var başkada bişey yoktur işte geleneksel balıkçılık vs dışında.Yasalarıda bilmiyorum oturma/çalışma izni hepsi çıktı bildiğin göçmen oldum desem ne yer ne içerim gelir kaynağım 3-5 kuruş için ne yapmam gerekir
en büyük yerşelim alanı/şehri :upload.wikimedia.org
burdan kalksam Svalbard'a gitsem ( Norveçe bağlı büyükçe bi ada )orda köye kasabaya yerleşsem nasıl geçinirim ? adada sovyetlerden kalma madenler , bir üniversite ve şu dünyadaki tüm bitkilerin tohumlarının toplandığı büyük depo var başkada bişey yoktur işte geleneksel balıkçılık vs dışında.Yasalarıda bilmiyorum oturma/çalışma izni hepsi çıktı bildiğin göçmen oldum desem ne yer ne içerim gelir kaynağım 3-5 kuruş için ne yapmam gerekir
en büyük yerşelim alanı/şehri :upload.wikimedia.org
0
@mrtksn adanın en büyük yerleşim merkezi burası , pahalılık ve mcdonalds vb. zor :D upload.wikimedia.org
0
kafana göre yerleşemiyorsun orada,
ya buradan iş bulup gidecen, ya da orada bir iş bulacan o da şöyle oluyor, oraya turist vizesi alacaksın (ben iş bulup ülkenize yerleşecem dersen seni içeri bile almazlar), sonra iş olaylarını halledeceksin, iş yerini ikna edeceksin, ve çalışma izni alacaksın.
Ortalama 5-7 sene çalışıp açık oturum alacaksın sonra da vatandaşlığa başvurursun istersen.
Çalışma izni olmayana iş vermeyi istemez kimse çünkü o belgeyi çıkartmak için bir sürü yasal ıvır zıvır var. El altından gizlice de çalışamazsın, göz yummazlar.
Gidip orada mcdonaldsta çalışırsan, iki gün sonra inşatta işçi olarak çalışmaya başladığında devlet sana hop kardeş sen mc de çalıştın tuğlacılık ne alaka diye hesap sorar.
ya buradan iş bulup gidecen, ya da orada bir iş bulacan o da şöyle oluyor, oraya turist vizesi alacaksın (ben iş bulup ülkenize yerleşecem dersen seni içeri bile almazlar), sonra iş olaylarını halledeceksin, iş yerini ikna edeceksin, ve çalışma izni alacaksın.
Ortalama 5-7 sene çalışıp açık oturum alacaksın sonra da vatandaşlığa başvurursun istersen.
Çalışma izni olmayana iş vermeyi istemez kimse çünkü o belgeyi çıkartmak için bir sürü yasal ıvır zıvır var. El altından gizlice de çalışamazsın, göz yummazlar.
Gidip orada mcdonaldsta çalışırsan, iki gün sonra inşatta işçi olarak çalışmaya başladığında devlet sana hop kardeş sen mc de çalıştın tuğlacılık ne alaka diye hesap sorar.
0
Şöyle bişey buldum: In 2007, there were 484 people working in the mining sector, 211 people working in the tourism sector and 111 people working in the education sector
0
kasabanın resmini koymayı unutmuşum editledim :D sonra dönerci-mcdonalds-inşaat düşünelim tekrar
0
burda iş bulamama hayat zorluğu- işçi olarak avrupaya göçme gibi bi derdim yok, seviyorum oraları :D yaşama isteğinden dolayı, yoksa otururum burda yaparım mesleğimi normal devam ederim :D
0
emeklilik hayali olarak mı ertelesem napsam :D iyice bi birikim yapıp oyuncak fabrikası açsam reklamımda güzel olur :D
0
el altından çalışırsın denenlere inanma şöyle ki, el altından çalışman yasal olmadığı için senin orada yaşaman için herhangi bir destek sağlamaz.
Senin orada x sene legal olarak çalışman lazım ki oturma iznine başvurabilesin, kaçak çalışırsan, el altı çalışmaların sayılmayacak
Senin orada x sene legal olarak çalışman lazım ki oturma iznine başvurabilesin, kaçak çalışırsan, el altı çalışmaların sayılmayacak
0
hocam yerleşim için ülkelerin alan kullanmasına izin verilmiş ama sadece norveç ve sovyetler birliği kullanmış bu hakkı. vatandaşlık zor bu yüzden bence. wikide yazıyor bunlar.
ille de gideceğim diyorsan üç seçenek var, bir: üniversite. resimde en solda görünen yer svalbard merkez üniversitesi. svalbard zaten tohum ekim yeri olarak belirlenmiş ve akademik anlamda canlı bi yer sanıyorum. ikincisi norveçlilerin ve rusların madenleri var, orda amele olarak çalışabilirsin. üçüncüsü de turizm. yaşayanlar daha çok turizmden para kazanıyorlarmış zaten. eski sovyet dönemi yapıları hala korunuyormuş mesela.
ille de gideceğim diyorsan üç seçenek var, bir: üniversite. resimde en solda görünen yer svalbard merkez üniversitesi. svalbard zaten tohum ekim yeri olarak belirlenmiş ve akademik anlamda canlı bi yer sanıyorum. ikincisi norveçlilerin ve rusların madenleri var, orda amele olarak çalışabilirsin. üçüncüsü de turizm. yaşayanlar daha çok turizmden para kazanıyorlarmış zaten. eski sovyet dönemi yapıları hala korunuyormuş mesela.
0
hocam sen svalbard'ı boşver, nuuk'u düşün bence. grönland'da alkol çok ucuz, kadınları çok güzel, hem de sosyalistler iktidarda.
0
funkyfun
benim ergen kuzenim yüzündeki tüyleri almak için bu ağda bantlarının yüz için olanlarından almış. suratında 3-5 yere yapıştırmış sonra da biraz telefona dalınca bantlar yaklaşık 10 dk suratında kalmış.Bu bantları çıkarırken bantın yapışkan kısmı suratında kalmış yıkamış çıkarmak için bayaa keselemiş
benim ergen kuzenim yüzündeki tüyleri almak için bu ağda bantlarının yüz için olanlarından almış. suratında 3-5 yere yapıştırmış sonra da biraz telefona dalınca bantlar yaklaşık 10 dk suratında kalmış.Bu bantları çıkarırken bantın yapışkan kısmı suratında kalmış yıkamış çıkarmak için bayaa keselemiş falan hatta tahriş etmiş ama çıkaramamış.kıpkırmızı olmuş üstünede nemlendirici krem sürmüş iyice yanmış o bölgeler sabah kalktığında bu bölgeler kahverengimsi iz olarak duruyormuş.
ne yaparsa yapsın çıkaramamış üstelik herseferinde yanıyormuş bu bölgeler cildinin üst tarafında bir katman olarak kalmış yapışkan. yüz kaslarını sıkınca kırışık kırışık oluyormuş. ne yapalım şimdi bu çocuğa beni hastaneye götürün diyor?
ne yaparsa yapsın çıkaramamış üstelik herseferinde yanıyormuş bu bölgeler cildinin üst tarafında bir katman olarak kalmış yapışkan. yüz kaslarını sıkınca kırışık kırışık oluyormuş. ne yapalım şimdi bu çocuğa beni hastaneye götürün diyor?
0
ağda kalıntılarını çıkarmak için kullanılan yağlar var. bi deneyin diyeceğim ama sanırım pek işe yaramayacak. doktora başvurmanız en hayırlısı
0
beni hastaneye götürün diyor ama siz gelip burada sormayı mı tercih ediyorsunuz? bravo valla.
0
ağda, ağda yağı ile çıkar. başka türlü çıkmaz. yani kuzeniniz yüzünü zımparalasa da faydası olmazdı. doktora götürün de yüzünde kahverengi iz kalmasın. e çocuk zaten götürün diyor. siz de napalım diyorsunuz. biz de götürün diyoruz, kocakarı ilacı türü bir şey önermemizi beklemeyin pls.
0
en yakın cildiyeyey , hatta acile kaldırın, kalıcı bi zarar gelmesin çocuğa ileride zor olur
0
ergenden kasıt nedir? kaç yaşında ki?
ayrıca yüzünün sadece bir noktasında falan mı kalmış bunlar. yoksa bir çok yerinde mi?
hem onu geçtim, o halde nasıl geceyi geçirmiş ki?
ayrıca yüzünün sadece bir noktasında falan mı kalmış bunlar. yoksa bir çok yerinde mi?
hem onu geçtim, o halde nasıl geceyi geçirmiş ki?
0
ağda karışımlarını çıkarabilmek için yağlı solüsyonlar kullanabilirsiniz. Kuzeniniz tahriş olan yerlere bir pamukla bebek yağı sürsün. Bir de tabii cildiyeciye gidin bence de.
0
@negervarnicke 14 yaşında.birçok yerinde var.dediğine göre önemsememiş ciddiyetini anlamamış.
0
şimdi konuştum zeytinyağıyla bayaa kahverengiliği geçirmiş hafif kızarıklıklar kalmış ama kırışıklığı birtürlü geçmemiş
hafif cerrahi müdale gerek bana kalırsa.çünkü cildiyeci ne yapabilecek ki suratta kalan bir kalıntı var. acile gitmesini önerdim bende akşam babası gelince götürecek.
hafif cerrahi müdale gerek bana kalırsa.çünkü cildiyeci ne yapabilecek ki suratta kalan bir kalıntı var. acile gitmesini önerdim bende akşam babası gelince götürecek.
0
ağda yağı (marketten alacağınız bi ağda bantı kutusunun içinden çıkan temizleme mendillerinde vardır o yağdan)
yahut zeytinyağıyla çıkar.
ama tahriş, yanık filan varsa, o durumda yanık kremi, antibiyotikli filan bişeyler kullanmak gerekebilir. yağla temizleme sonrasında
cildiyeci diyorum.
edit: cerrahi müdahale filan ne alaka kuzum? 14 yaş bebesinin yüzünün derisi zaten kaç defa değişicek... allahaşkına öyle şeyler söylemeyin de korkmasın çocuk.
20 yaşında yüzüme sıçrayan kızgın yağın izi bile kalmadı benim yüzümde.
insanın yüzünde (hele de o erken yaşlarda) kolay kolay iz kalmaz
yahut zeytinyağıyla çıkar.
ama tahriş, yanık filan varsa, o durumda yanık kremi, antibiyotikli filan bişeyler kullanmak gerekebilir. yağla temizleme sonrasında
cildiyeci diyorum.
edit: cerrahi müdahale filan ne alaka kuzum? 14 yaş bebesinin yüzünün derisi zaten kaç defa değişicek... allahaşkına öyle şeyler söylemeyin de korkmasın çocuk.
20 yaşında yüzüme sıçrayan kızgın yağın izi bile kalmadı benim yüzümde.
insanın yüzünde (hele de o erken yaşlarda) kolay kolay iz kalmaz
0
Ağdanın yarattığı tahrişten dolayı yara kabuğu gibi bir şey olmuş olabilir. Bebe Yağı ile çok kolay çıkar ağda kalıntısı. Vazelin de iş görür.
0
şimdi aradım kuzenimi teyzemle birlikte apartmanlarında bulunan hemşirenin yanına gitmişler.kadın kulak pamuğunu zeytinyağına batırıp kalıntı olan yeri hafif kazımış ağda kalıntıları çıkmış ama hafifden derisi soyulmuş üstünede teramicyn sürmüş canı bayaa yanmış dediğine göre ama mutluydu geçti diyordu.
0
geçmiş olsun diyelim o zaman. suratına ağda yapan insan modeli olarak rekorlar kitabına girebilir. teselli olsun diye diyorum yani :) o yaşta bi kızı başı boş bırakırsanız olacağı bu. ben de kendi kendime saçımı kesmeye kalktım bok gibi oldu herkes gülmüştü.
0
garip anam gusel anam cilekes anam
Sevgili Romalilar, onumuzdeki ay annem ve babamin 30. evlilik yil donumu olacak insallh. Onlara supriz bir hediye vermek istiyorum ancak yurtdisinda yasadigim icin yanlarinda olamiyorum. Onlari bir hafta italya'ya gondereyim istiyorum ama ayrica bir de bugunun hatirasi olarak birer hediye alayim da
Sevgili Romalilar, onumuzdeki ay annem ve babamin 30. evlilik yil donumu olacak insallh. Onlara supriz bir hediye vermek istiyorum ancak yurtdisinda yasadigim icin yanlarinda olamiyorum. Onlari bir hafta italya'ya gondereyim istiyorum ama ayrica bir de bugunun hatirasi olarak birer hediye alayim da istiyorum. Hem kiymetli ve anlamli hemde ekonomik, bana ne tavsiye edersiniz?
0
yurtdisindan bitki gondermek yasak, kargo edebilecegim birsey olmali.
0
İkisinin yada cocuklarıyla olan bir resmini tablo gibi yaptırtıp hediye edebilirsin.
0
Bir anne olarak yorumum , italya'ya zaten gönderiyoprsanız ailenizi, bu güzel jestinizin üzerine sadece bir şey çıkabilir , o da sevginizi dile getirmeniz. Çok klasik gelebilir ama , hem de ayrıysanız, uzaktaysanız, onları ne kadra sevdiğinizi, hayatınızdaki anlamlarının ne kadar büyük olduğunu anlatan bir mektup , mail , veya ne biliim işte bir şey yazabilirsiniz.
0
Sizin onlar için hazırladığınız bir video. biraz kurgu, biraz prodüksiyon vs..
0
Herkese tesekkurler, bir arkadasimin onerisiyle en iyi hediyeyi buldum saniyorum, bir ressam ile anlastim, resimlerini yapacak. umarim guzel olur !
0
bitter cikolata
5 aylık hamileyim, üçlü testimde 50de 1 oranında trizomi 18 riski çıktı. 3 ayrı doktor bu değerlerde amniyosentez şart dedi. Cuma günü amniyosentez olacağım. Buraya neden yazdığımı ben de bilmiyorum. Sanırım iyi şeyler duymaya ihtiyacım var. "Bizim kuzenin eltisinde de oldu, şimdi bebek canavar gibi
5 aylık hamileyim, üçlü testimde 50de 1 oranında trizomi 18 riski çıktı. 3 ayrı doktor bu değerlerde amniyosentez şart dedi. Cuma günü amniyosentez olacağım. Buraya neden yazdığımı ben de bilmiyorum. Sanırım iyi şeyler duymaya ihtiyacım var. "Bizim kuzenin eltisinde de oldu, şimdi bebek canavar gibi" gibilerinden. Ya da "karşı komşu nurten ablanın gelinin gün arkadaşında amniyosentez sonrası şu olmuştu" diye. kendimi kandırmaya ya da olası sonuçlara hazırlamaya.
0
geçmiş olsun kardeşim.
şimdi oradaki en doğru bakış açısı şu:
sonuç her ne olursa olsun, ister risk teşekkül etsin ve bebeğiniz alınsın, ister bebişiniz sapasağlam olsun ya bu hamileliği çok değil 30 sene önce yaşasaydınız?...
ne üçlü, ikili testi ne, ne amniyosentezi?...
hamile kaldığınız için, bu testleri yaptırabilip gerçekten uzman doktorlara erişebildiğinizi için çok ama çok şanslısınız. erişebilirlik bir kenara böyle bir ülkede olduğunuza, bu imkanlara ve yaptıracak entelektüel seviyede olduğunuz için de çok şanslısınız.
sen anne adayı kardeşime sağlıklı evlatlar, doğumlar biraderime hayırlı babalıklar dilerken senin rahatlatıcı şeyler duymaya değil, rahatlatıcı doğrulara şükretmeye, onları düşünmeye ihtiyacın olduğunu hatırlatırım.
şimdi oradaki en doğru bakış açısı şu:
sonuç her ne olursa olsun, ister risk teşekkül etsin ve bebeğiniz alınsın, ister bebişiniz sapasağlam olsun ya bu hamileliği çok değil 30 sene önce yaşasaydınız?...
ne üçlü, ikili testi ne, ne amniyosentezi?...
hamile kaldığınız için, bu testleri yaptırabilip gerçekten uzman doktorlara erişebildiğinizi için çok ama çok şanslısınız. erişebilirlik bir kenara böyle bir ülkede olduğunuza, bu imkanlara ve yaptıracak entelektüel seviyede olduğunuz için de çok şanslısınız.
sen anne adayı kardeşime sağlıklı evlatlar, doğumlar biraderime hayırlı babalıklar dilerken senin rahatlatıcı şeyler duymaya değil, rahatlatıcı doğrulara şükretmeye, onları düşünmeye ihtiyacın olduğunu hatırlatırım.
0
geçmiş olsun.
bence bu süreç içinde konu hakkında uzmanlığı olmayan kişilerle bu konuyu paylaşmayın. Çünkü bu ülkede herkes her şeyi biliyor; üzerine konu sağlık olunca herkesin de illa anlatacak bir hikayesi oluyor. "aaa kaynımda da vardı" şeklinde. ve tabii ki hep kötü anılar akıllarda tutuluyor. böyle insanlar yüzünden boşu boşuna kendinizi strese sokarsınız.
edit: bu arada peşin peşin tebrik ederim:) Allah analı babalı büyütsün.
bence bu süreç içinde konu hakkında uzmanlığı olmayan kişilerle bu konuyu paylaşmayın. Çünkü bu ülkede herkes her şeyi biliyor; üzerine konu sağlık olunca herkesin de illa anlatacak bir hikayesi oluyor. "aaa kaynımda da vardı" şeklinde. ve tabii ki hep kötü anılar akıllarda tutuluyor. böyle insanlar yüzünden boşu boşuna kendinizi strese sokarsınız.
edit: bu arada peşin peşin tebrik ederim:) Allah analı babalı büyütsün.
0
Merak etmeyin, amniyosentezi 30 yaş üstü gebeliklerde genelde istiyorlar zaten, kardeşim, 3 kuzenim, pek çok arkadaşım amniyosentez yaptırdı, hiçbirinde bir sorun yaşanmadı. Amniyosentezin riskleri olduğunu okursunuz pek çok yerde, ama olumsuzluklara odaklanmayın, her şey yolunda gidecek ve sağlıklı bir bebeğim olacak diye düşünün. Riskler hep var, her yerde var, ama hamile kalan en sağduyulu tanıdıklarım bile kontrolü kaybediyorlar ve karamsarlığın dibine vuruyorlar, yapmayın :) Kardeşim ultrasonda yazan kafa çapının bilmembişeye oranının normalden büyük olduğunu görünce 3 gün bize çaktırmadan ağlamış, neymiş internette diyormuş ki bu oranın büyük olması Down sendromu göstergesiymiş, yeğenim son derece sağlıklı doğdu ve biraz koca kafalı sadece :) İnternetteki yorumları okumayın, ortalık felaket tellalı dolu, doktorunuzun dediğinin dışında bir şeye kulak asmayın. Birden fazla doktor görüşü alın, ama içinizi ferah tutun. Olur da anomali çıkarsa onu o zaman düşünürsünüz, kendinizi şimdiden yıpratmayın, sizin gerginliğiniz bile bebeğe zarar.
Mutlu, huzurlu, sağlıklı bir bebek büyütün :)
Mutlu, huzurlu, sağlıklı bir bebek büyütün :)
0
öncelikle hayırlı olsun.
benim de tanıdığım birine amniyosentez yapıldı. ve hiç bir şey olmadı; dünyalar güzeli bi kız çocuğu var şimdi. o amniyosentez esnasında tedirgin ruh halinin birden yatıştığını söylemişti.
daha da önemlisi stajyer doktor olarak amniyosenteze katıldım ve gözlemleme şansım oldu. eminim şu an düşündüğünüz kadar korkunç bir işlem görmeyeceksiniz. onun için rahat olun=)
karnınızı steril edecekler önce. sonra steril ultrason ucuyla bebeğinize bakacaklar. ve operasyon sırasında hep ultrasondan gözlemleyecekler.
sonuçlar için gen taraması yaparken bebeğin cinsiyetini de söylüyorlar bu arada haberiniz olsun. =)
umarım çok sağlıklı, mutlu bir bebeğiniz olur.
benim de tanıdığım birine amniyosentez yapıldı. ve hiç bir şey olmadı; dünyalar güzeli bi kız çocuğu var şimdi. o amniyosentez esnasında tedirgin ruh halinin birden yatıştığını söylemişti.
daha da önemlisi stajyer doktor olarak amniyosenteze katıldım ve gözlemleme şansım oldu. eminim şu an düşündüğünüz kadar korkunç bir işlem görmeyeceksiniz. onun için rahat olun=)
karnınızı steril edecekler önce. sonra steril ultrason ucuyla bebeğinize bakacaklar. ve operasyon sırasında hep ultrasondan gözlemleyecekler.
sonuçlar için gen taraması yaparken bebeğin cinsiyetini de söylüyorlar bu arada haberiniz olsun. =)
umarım çok sağlıklı, mutlu bir bebeğiniz olur.
0
amniyosentez candir can. (bizim de basimizdan gecti, oglum canavar hayvani gibi simdi).
0
paranoid corpse
Merhaba duyuru sakinleri,Dun gece bebegimizin varligini ogrendik.Avrupa yakasında testleri vs yaptırabilecegimiz, sonrasinda da duzenli gidebilecegimiz iyi bir doktor ve hastane ariyorum.Cok tesekkurler...
Merhaba duyuru sakinleri,
Dun gece bebegimizin varligini ogrendik.
Avrupa yakasında testleri vs yaptırabilecegimiz, sonrasinda da duzenli gidebilecegimiz iyi bir doktor ve hastane ariyorum.
Cok tesekkurler...
Dun gece bebegimizin varligini ogrendik.
Avrupa yakasında testleri vs yaptırabilecegimiz, sonrasinda da duzenli gidebilecegimiz iyi bir doktor ve hastane ariyorum.
Cok tesekkurler...
0
hayırlı olsun. benim tavsiye edebileceğim işini süper yapan jinekolog mualla vural (0.212.556 4073) var bahçelievler'de. gebelik başlangıcından itibaren ayda bir kontroller oluyor. kan testleri vs. ile ilgili olarak dikkat etmeniz gereken şu: bu testleri özel laboratuvarlarda da yapabiliyorsunuz. biz araştırmadan etmeden yaptırdığımız için bi ton para verdik bu testlere. sonradan öğrendik ki sağlık ocakları bu testleri ücretsiz yapıyormuş.o yüzden bu testler için adresinize yakın sağlık ocağını tercih edin.
0
Florance Nightangale - Gayrettepe
Dr Aykan özçelik
Kibar, bilgili, her aradığınızda ulaşabileceğiniz, güven duyabileceğiniz bir doktordur. Hastane de eğer orada doğum yapmaya karar verirseniz her tür imkanın en iyisine ve kaliteli personele sahiptir. Ayrıca Türkiye'nin sayılı bebek yoğun bakım merkezine ve uzmanına sahiptir ( Bu dediğim her hastanede yok çünkü )
Dr Aykan özçelik
Kibar, bilgili, her aradığınızda ulaşabileceğiniz, güven duyabileceğiniz bir doktordur. Hastane de eğer orada doğum yapmaya karar verirseniz her tür imkanın en iyisine ve kaliteli personele sahiptir. Ayrıca Türkiye'nin sayılı bebek yoğun bakım merkezine ve uzmanına sahiptir ( Bu dediğim her hastanede yok çünkü )
0
Ailemizin kadin dogumcusu Nursen Koteli, muayenehanesi Sisli'de, normal dogumdan yanadir, mecbur kalmadikca sezeryan yapmaz.
0
gijilti
dostlar arkadaşım evleniyor.nikahına gidip de takı takmasam abes olur mu?en az bir çeyrek almam gerek diye düşünüyorum.ama ona yetecek param yok; öğrenciyim.gidip de takı takmasam, ve sonra evine gidince hediye alsam nasıl olur?ya da 50-100 TL arası bir miktarı nikahta hediye etmek üzere nasıl değer
dostlar arkadaşım evleniyor.
nikahına gidip de takı takmasam abes olur mu?
en az bir çeyrek almam gerek diye düşünüyorum.
ama ona yetecek param yok; öğrenciyim.
gidip de takı takmasam, ve sonra evine gidince hediye alsam nasıl olur?
ya da 50-100 TL arası bir miktarı nikahta hediye etmek üzere nasıl değerlendirebilirim. Para takmak da belki nahoş kaçabilir?
yahut da daha yaratıcı bir çözümünüz var mı?
nikahına gidip de takı takmasam abes olur mu?
en az bir çeyrek almam gerek diye düşünüyorum.
ama ona yetecek param yok; öğrenciyim.
gidip de takı takmasam, ve sonra evine gidince hediye alsam nasıl olur?
ya da 50-100 TL arası bir miktarı nikahta hediye etmek üzere nasıl değerlendirebilirim. Para takmak da belki nahoş kaçabilir?
yahut da daha yaratıcı bir çözümünüz var mı?
0
garm altın alabilirsin goldaşta var kutusuda şık 1 gram altındır işte 90 Tl fln olması gerek
0
"gidip de takı takmasam, ve sonra evine gidince hediye alsam nasıl olur?"
Gayet güzel olur. Hatta birkaç arkadaş birleşin, adam gibi bir şey alın. Yakın arkadaşınızsa almadan önce "şu kadar toplayabildik, neye ihtiyacınız var?" diye sorun.
Gayet güzel olur. Hatta birkaç arkadaş birleşin, adam gibi bir şey alın. Yakın arkadaşınızsa almadan önce "şu kadar toplayabildik, neye ihtiyacınız var?" diye sorun.
0
elbette uygun olur. amaç elaleme hava atmak değil, arkadaşınıza destekte bulunmak. ya altın takılır ya da hediye alınır. hediye abes kaçmaz yani (:
0
marjinal kereste
merhaba. kafadan konuya giriyorum ama biraz uzun ve dağınık olabilir. edebiyat parçalayacak ruh halim yok. çok doluyum. okursanız sevinirim. 23 yaşındayım. düzenli ve kalıcı bir işe girip kendi paramı kazanmama az kaldı ama şimdi öğrenci modundayım.(İzmire dönünce işe gireceğim) her sene tatile feth
merhaba. kafadan konuya giriyorum ama biraz uzun ve dağınık olabilir. edebiyat parçalayacak ruh halim yok. çok doluyum. okursanız sevinirim.
23 yaşındayım. düzenli ve kalıcı bir işe girip kendi paramı kazanmama az kaldı ama şimdi öğrenci modundayım.(İzmire dönünce işe gireceğim) her sene tatile fethiyeye geliyoruz. tatil dediğime bakmayın. akrabalarla dolu küçük bir yere gelip anne baba yanında kalmak, zoraki baskıyla köye gidip medeniyetten uzak bir yerde dede-nine yanında kalmak ve 2 ay boyunca gündüz nescafe içerek pcde takılmak ve akşamları film izleyerek ara ara çalış kordonda apaçi yürüyüşüne çıkmak ne kadar tatilse o kadar tatil işte bizimkisi de. her ne kadar ailenin gönlünü mutlu etmeye çalışsam da ben mutsuz oluyorum. fethiyeye gelmeden önce izmirde evimde 1-2 hafta tek kaldım. klima karşısında evde boxerlarla dolaşmak ve yalnız takıldığım o 1 haftalık benim esas tatilim oldu. her sene yazları böyle bir tatil kıskacına sokulmaktansa bir işe girip sırf bu durumdan kurtulmak için yıllık izin mizin bile kullanmayıp bu cehenneme girmemeyi düşünüyorum. aslında maymun gözünü açalı ve guru aydınlaması yaşayalı çok oldu. bu soktuğumun fethiyesi ve soktuğumun tatil anlayışı 5 sene öncede böyleydi. geçen senede böyleydi. bu senede böyle. böyle giderse seneyede böyle olacak. ben yazları akraba,anne baba,dede nine yanına ziyarete gelinen duruma tatil demeye ve bunu yapmak istemiyorum. izmirden fethiyeye geldiğimin saatinde sıkılıp aynı otobüsle izmire kaçasım geldi. ama ta ki izmirden bir kız arkadaşım fethiyeye gelesiye kadar. konuşup kararlaştırdığımıza göre 2 hafta onların evinde kalıp gerçke fethiyenin gerçek cennetini yaşayarak 2 hafta tatil yapıp dönecektik. bunu aileme söylediğimde işte film burada koptu. bu yaşımda olmama rağmen hala daha bana beceriksiz bir bebek muamelesi yapan bu aile izmirde tek kalmamı bile istemiyor. ve kız arkadaşımla aynı evde kalmamızı istemediler. bende söz verdiğim için gece otogardan kızı aldım ve evine gittik. kardeşi adresi yanlış tarif ettiği için 4-5 defa aynı yerden geçtik ve ben son dolmuşu kaçırdığım için eve gidemedim kızda kaldım ve şarjım bitti. ertesi 2-3 gün boyuncada telim kapalıydı ve bizimkilere haber vermedim. bir yerden şarj falan buldum ve teli açtığımda arka arkaya mesajlar ve çağrılar geldi. dün öğle saatlerinde annem kalp krizi geçirip hastanye kaldırılmış. şimdi durumu iyi gerçi de bu olay stresten olduğu için krizin nedeni otomatikman ben oldum. kızı otogardan almaya gitmeden öncede babamla konuşmamızda tüm planı iptal edip kızla görüşmüyorsun ve yarın seni köye götürüyorum dediğinde şalterim orada attı ve belki şarjımın bitmesi bahane olarak başka telefona hattımı takarak arayacak olmama rağmen sırf bu baskı ve diktatörlükten dolayı 2-3 gün kızla kalıp teli falan açmadım.
şimdi arkadaşlar sorularıma gelirsek. bu da mı gol değil?
1-)burada kim haklı?
2-)aile içinde iletişimimiz kopuk. ha belki ilişki ve iletişim düzey sorunumuz klasik olabilir ama extrem bir sıkıntımız yok. sadece şunu sormak istiyorum size. bir aile bir çocuğuna ne kadar karışabilir?
3-)ve ne kadar karışmalıdır? bu işin dozunun bokunun çıkarılması nedendir?
4-)her ailede şu diyaloglar yaşanılıyor mudur yoksa bana mı özgüdür bu? yok işte çevrede ve haberlerde onlarca şey görüyoruz. kız arkadaşında kalma böbreklerin çalınır, yok gece barlara gitme cebine uyuşturucu atılır kurye olarak kullanılırsın. yok işte efendim iftiraya gidersin ve ortada çocuk var derler ve evlenmek zorunda kalırsın.
5-)tüm bunlar ailenin bir paranoyası olup fazla korumacı tutum mudur? bu fazla korumacı ve baskıcı tutum karşısında mantıkları düze bağlanıp. aman dışarı çıkma başına uçak düşer, kalabalık yere gitme bomba koyarlar terazisinde midir? yoksa onların haklılık payı var mıdır? 3. sayfa gazete haberlerini okuyup okuyup tvde flash tvde gördükleri şeyleri önüme getirmeleri ne kadar doğrudur? kötü örnek örnek midir?
6-)milletin çocuğu tek başına alanyalarda tatile giderken, ne bileyim hayatını baskısız, kuralsız istediği gibi yaşarken onların başına 3.sayfa haberleri gelemez de sadece bana mı gelir? yok işte gece klübüne gitme cebine uyuşturucu koyarlar. milletin çocuğunun pantolon cebi yokta tek benim mi ccebim var amk?
23 yaşındayım. düzenli ve kalıcı bir işe girip kendi paramı kazanmama az kaldı ama şimdi öğrenci modundayım.(İzmire dönünce işe gireceğim) her sene tatile fethiyeye geliyoruz. tatil dediğime bakmayın. akrabalarla dolu küçük bir yere gelip anne baba yanında kalmak, zoraki baskıyla köye gidip medeniyetten uzak bir yerde dede-nine yanında kalmak ve 2 ay boyunca gündüz nescafe içerek pcde takılmak ve akşamları film izleyerek ara ara çalış kordonda apaçi yürüyüşüne çıkmak ne kadar tatilse o kadar tatil işte bizimkisi de. her ne kadar ailenin gönlünü mutlu etmeye çalışsam da ben mutsuz oluyorum. fethiyeye gelmeden önce izmirde evimde 1-2 hafta tek kaldım. klima karşısında evde boxerlarla dolaşmak ve yalnız takıldığım o 1 haftalık benim esas tatilim oldu. her sene yazları böyle bir tatil kıskacına sokulmaktansa bir işe girip sırf bu durumdan kurtulmak için yıllık izin mizin bile kullanmayıp bu cehenneme girmemeyi düşünüyorum. aslında maymun gözünü açalı ve guru aydınlaması yaşayalı çok oldu. bu soktuğumun fethiyesi ve soktuğumun tatil anlayışı 5 sene öncede böyleydi. geçen senede böyleydi. bu senede böyle. böyle giderse seneyede böyle olacak. ben yazları akraba,anne baba,dede nine yanına ziyarete gelinen duruma tatil demeye ve bunu yapmak istemiyorum. izmirden fethiyeye geldiğimin saatinde sıkılıp aynı otobüsle izmire kaçasım geldi. ama ta ki izmirden bir kız arkadaşım fethiyeye gelesiye kadar. konuşup kararlaştırdığımıza göre 2 hafta onların evinde kalıp gerçke fethiyenin gerçek cennetini yaşayarak 2 hafta tatil yapıp dönecektik. bunu aileme söylediğimde işte film burada koptu. bu yaşımda olmama rağmen hala daha bana beceriksiz bir bebek muamelesi yapan bu aile izmirde tek kalmamı bile istemiyor. ve kız arkadaşımla aynı evde kalmamızı istemediler. bende söz verdiğim için gece otogardan kızı aldım ve evine gittik. kardeşi adresi yanlış tarif ettiği için 4-5 defa aynı yerden geçtik ve ben son dolmuşu kaçırdığım için eve gidemedim kızda kaldım ve şarjım bitti. ertesi 2-3 gün boyuncada telim kapalıydı ve bizimkilere haber vermedim. bir yerden şarj falan buldum ve teli açtığımda arka arkaya mesajlar ve çağrılar geldi. dün öğle saatlerinde annem kalp krizi geçirip hastanye kaldırılmış. şimdi durumu iyi gerçi de bu olay stresten olduğu için krizin nedeni otomatikman ben oldum. kızı otogardan almaya gitmeden öncede babamla konuşmamızda tüm planı iptal edip kızla görüşmüyorsun ve yarın seni köye götürüyorum dediğinde şalterim orada attı ve belki şarjımın bitmesi bahane olarak başka telefona hattımı takarak arayacak olmama rağmen sırf bu baskı ve diktatörlükten dolayı 2-3 gün kızla kalıp teli falan açmadım.
şimdi arkadaşlar sorularıma gelirsek. bu da mı gol değil?
1-)burada kim haklı?
2-)aile içinde iletişimimiz kopuk. ha belki ilişki ve iletişim düzey sorunumuz klasik olabilir ama extrem bir sıkıntımız yok. sadece şunu sormak istiyorum size. bir aile bir çocuğuna ne kadar karışabilir?
3-)ve ne kadar karışmalıdır? bu işin dozunun bokunun çıkarılması nedendir?
4-)her ailede şu diyaloglar yaşanılıyor mudur yoksa bana mı özgüdür bu? yok işte çevrede ve haberlerde onlarca şey görüyoruz. kız arkadaşında kalma böbreklerin çalınır, yok gece barlara gitme cebine uyuşturucu atılır kurye olarak kullanılırsın. yok işte efendim iftiraya gidersin ve ortada çocuk var derler ve evlenmek zorunda kalırsın.
5-)tüm bunlar ailenin bir paranoyası olup fazla korumacı tutum mudur? bu fazla korumacı ve baskıcı tutum karşısında mantıkları düze bağlanıp. aman dışarı çıkma başına uçak düşer, kalabalık yere gitme bomba koyarlar terazisinde midir? yoksa onların haklılık payı var mıdır? 3. sayfa gazete haberlerini okuyup okuyup tvde flash tvde gördükleri şeyleri önüme getirmeleri ne kadar doğrudur? kötü örnek örnek midir?
6-)milletin çocuğu tek başına alanyalarda tatile giderken, ne bileyim hayatını baskısız, kuralsız istediği gibi yaşarken onların başına 3.sayfa haberleri gelemez de sadece bana mı gelir? yok işte gece klübüne gitme cebine uyuşturucu koyarlar. milletin çocuğunun pantolon cebi yokta tek benim mi ccebim var amk?
0
oha bu nasıl aile abi ya. kuran çarpsın okurken sinirlendim. 23 yaşına gelmişsin etmişsin böyle şey olabilir mi?
bu arada evin tek çocuğu musun?
bu arada evin tek çocuğu musun?
0
yok kardeşim bir abim var 3 yaş büyük. ama aynı muamelenin yarısı ona da yapılıyor. bu arada baba ilkokul öğretmeni anne de emekli hemşire. sofu falan değiller. sözde gayet modern görüp geçirmiş kişiler.
0
23 az bir yaş değil.. böyle bir yaşta aile baskısını üzerinde çok hissetmemen gerek aslında.. 2-3 gün telinin kapalı olması çok iyi bir düşünce olmamış, hani en kötü iyiyim deyip kapatsaymışsın..
ailen kesinlikle fazla 3. sayfa okumus aynen bahsettiğin gibi.. yani bara gidememe falan bana biraz fazla abartılı geldi.. söyle ailene milletin çocukalrı 17 yaşında yurt dısındaki kamplara katılmaya başlıyor. bunun nedeni de birey olabilme durumunu hızlandırmak..
ben de ailemin tek çocuğu oldugum için hakllarımı hep bağıra çağıra almak zorunda kaldım.. 21 yaşında atina da bi yarışma kazandım göndermek istemediler neymiş yunanlılar bizi sevmiyormuş :) başıma bi iş gelirmiş.. ağladım, araya arkadaşlarım girdi de zorla gittim.. sonra da peşi sıra geldi zaten alıştılar..
bir şekilde çok da onları üzmeden onları alıştırmalısın...kolay gelsin..
ailen kesinlikle fazla 3. sayfa okumus aynen bahsettiğin gibi.. yani bara gidememe falan bana biraz fazla abartılı geldi.. söyle ailene milletin çocukalrı 17 yaşında yurt dısındaki kamplara katılmaya başlıyor. bunun nedeni de birey olabilme durumunu hızlandırmak..
ben de ailemin tek çocuğu oldugum için hakllarımı hep bağıra çağıra almak zorunda kaldım.. 21 yaşında atina da bi yarışma kazandım göndermek istemediler neymiş yunanlılar bizi sevmiyormuş :) başıma bi iş gelirmiş.. ağladım, araya arkadaşlarım girdi de zorla gittim.. sonra da peşi sıra geldi zaten alıştılar..
bir şekilde çok da onları üzmeden onları alıştırmalısın...kolay gelsin..
0
1) haklı olan taraf yok. normalde sen haklısın ama olaylar öyle bi gelişmiş ki hem onlar suçu işlerine geldiğince sana yıkıyor, onlar bunu yapmasa bile kendini suçlu hissederdin sen zaten. bu soruya fazla kafa yorma.
2) ben de ailem için baskıcı, her boka karışan aile tanımlamasını yapabilirim. önemli olan onların yapıp ettiklerine duyarsızlaşmayı sağlayabilmek. sen bunu çok geciktirmişsin. sallamamaya bakacaksın. kendi paramı kendim kazanıcam artık diyorsun. tam sırası gelmiş yani sallamamaya başlamanın. gelgelelim bu son yaşanan olay seni bir süre daha ailenin dediklerine bakmaya mecbur edecek sanırsam.
3) seninkinin boku çıkmış. plan iptal, seni köye götürüyorum ne demek?
4) türk toplumunda normaldir bu aile ilişkisi modeli ama böyle sürmesini haklı kılacak bir şey değil bu. sen de aklı başında insansın, kendin için neyin doğru olup olmadığını bilirsin. tek taraflı olarak bu duruma son verebilirsin.
5) 4. sorunun cevabı bunun için de geçerli.
6) 4. ve 5. soruların cevabı aynen geçerli. ailenin o komplo teorisyeni zihniyetinin ağzına sıçman lazım, ne zaman olacağı sana bağlı. müge anlı izleye izleye kafayı yemiş türk ailesi modeli. çok tanıdık geliyor bana.
2) ben de ailem için baskıcı, her boka karışan aile tanımlamasını yapabilirim. önemli olan onların yapıp ettiklerine duyarsızlaşmayı sağlayabilmek. sen bunu çok geciktirmişsin. sallamamaya bakacaksın. kendi paramı kendim kazanıcam artık diyorsun. tam sırası gelmiş yani sallamamaya başlamanın. gelgelelim bu son yaşanan olay seni bir süre daha ailenin dediklerine bakmaya mecbur edecek sanırsam.
3) seninkinin boku çıkmış. plan iptal, seni köye götürüyorum ne demek?
4) türk toplumunda normaldir bu aile ilişkisi modeli ama böyle sürmesini haklı kılacak bir şey değil bu. sen de aklı başında insansın, kendin için neyin doğru olup olmadığını bilirsin. tek taraflı olarak bu duruma son verebilirsin.
5) 4. sorunun cevabı bunun için de geçerli.
6) 4. ve 5. soruların cevabı aynen geçerli. ailenin o komplo teorisyeni zihniyetinin ağzına sıçman lazım, ne zaman olacağı sana bağlı. müge anlı izleye izleye kafayı yemiş türk ailesi modeli. çok tanıdık geliyor bana.
0
koç burcuyum. zaten burcun özelliği olarak baskıya ve engellemeye, hele ki emirlere gelemiyorum. asi, anarşist ve isyankar karakterim var. yangına böyle körükle geldiklerinde iyice delleniyorum. burnumun dikine gittim, giderim ve bundan sonrada gideceğim. merak ettiğim olay her ailede ilişkiler böyle midir? yoksa bizimkiler mi paranoyak oldu? misal kız bile trip attı yalan söylüyorsun. ben sırf senin için geldim buraya. 2 hafta birlikte olmak için yoksa ailemin yanına gidecektim diye. bu aralar bir fırsatını bulup tekrar kızın yanına gideceğim.
0
gerçekten üzücü bir olay. bence senin davranışlarında bir sıkıntı yok yani, 23 yaşında adama sen de gel köye denilmez ki. umarım kısa zaman içinde geçer.
0
ne olursa olsun, 3 gün boyunca aileye haber vermemenin açıklaması olamaz. bir defa içinin rahat etmemesi lazım. hadi konuşmak istemedin, bare trip bir mesaj atıp ben arkadaşımla kalıyorum 2 gün sonra dönücem haberiniz olsun deseydin de nerde olduğunu merak etseler dahi 2 gün sonra döneceğini biliyor olurlardı.
0
off. beterin beteri varmış ya okuyunca insan böyle düşünüyor. ilk cinsiyetinizin erkek olduğunu düşünürken, kız arkadaşta kalmaya izin verilmemesini okuyunca acaba kız mı yazar kişi dedim.
başka yol yok, alıştıracaksınız anne babanızı istedikleriniz konusunda. alışacaklar yani başka yolu yok. telefon konusunda haksızsınız. keşke ulaşıp, iyi olduğunuzu, artık ne yapacaksınız onu anlatıp, itiraz etseler de en azından nerede ne yaptığınızı bilirlerdi.
tartışma falan çok olacak eğer biraz rahat yaşamak istiyorsanız ama eninde sonunda alışacaklar. tabi yaptıklarınızda bir tehlike olmadığını, merak etmeleri gerekmediğini de hissettirmeniz lazım. öyle telefon kapalı olmaz. kötü referans olmuş bu.
başka yol yok, alıştıracaksınız anne babanızı istedikleriniz konusunda. alışacaklar yani başka yolu yok. telefon konusunda haksızsınız. keşke ulaşıp, iyi olduğunuzu, artık ne yapacaksınız onu anlatıp, itiraz etseler de en azından nerede ne yaptığınızı bilirlerdi.
tartışma falan çok olacak eğer biraz rahat yaşamak istiyorsanız ama eninde sonunda alışacaklar. tabi yaptıklarınızda bir tehlike olmadığını, merak etmeleri gerekmediğini de hissettirmeniz lazım. öyle telefon kapalı olmaz. kötü referans olmuş bu.
0
Aynı şeyleri yaşadım,yaşıyorum.Benden 4 yaş büyük abim benim yaşlarımdayken hatta daha küçükken çok daha serbestti ve ona bana karışılanın 10'da 1'i anca karışılıyordu fakat abim bi yaştan sonra alıştırmıştı,sürekli hale getirmişti,garipsenmiyordu.Bende böyle bi durum olmadığından aynı tavırlar çok hafif yumuşasada aynı şekilde devam ediyor.Ailenin alışması sorunu bence.
0
iş hayatına atılınca ister istemez yumuşayacaklardır.. ya okulun bitinceye kdr biraz daha sabret ya da hemen bir iş bul..
0
sen haklisin ama haber vermemen kotu olmus, bir sekilde kucuk bir karsilik vermek istemissin icinden bunca seneye. en azindan kizin telefonundan sarjim yok iyiyim 2 gun sonra gelicem diyebilirdin.
evet ailen ciddi paranoyak, bunu bu saatten sonra tek bir sekilde asabilirsin. ailenin olmadigi baska bir sehirde is hayatina atilarak. eger ailen de izmir'deyse girme bence o ise istanbul ve ya ankara da bak. cunku ise girsen bile ayni dertler devam edicek.
evet ailen ciddi paranoyak, bunu bu saatten sonra tek bir sekilde asabilirsin. ailenin olmadigi baska bir sehirde is hayatina atilarak. eger ailen de izmir'deyse girme bence o ise istanbul ve ya ankara da bak. cunku ise girsen bile ayni dertler devam edicek.
0
23 yaşına gelmişsin nasıl olur da böyle yaparlar zihniyetini anlayamıyorum. neyi sorguluyosunuz abi, karışıyolar işte; ilk defa mı duyuyosunuz böyle bişeyi? pek çok örneği var etrafımda bunun, benim ailem de böyle ben bundan nefret etsem de.
benim gördüğüm kadarıyla çoğu zaman aşırı paranoyadan, çocuğu korumaya çalışmaktan; nadiren de çocuğa güvensizlikten ya da ''ben ebeveynim, ben ne dersem çocuğum sorgulamadan kabul etmeli'' gibi manyak bi düşünceden kaynaklanıyo bu. yanlış ve berbat bişey, çocuğun hayatını mahvetmekten başka bi işe yaramıyo. alışmaları lazım aslında ama her ailede işe yaramıyo bu alıştırma çabaları. bence bi şekilde onları kırmadan, onların istediğini yaptığını düşündürerek kendi bildiğini yapmak en güzeli. yani iş falan demişsin, tatil zamanın denk gelmediği için onlarla gitmiyo olursun, mis işte. ama bu anlattığın olayda baya abartmışsın, 2-3 gün haber vermemek falan. klasiktir; değil 23 73 yaşına gelsen de onların çocuğusun nasıl merak etmesinler? kaldı ki 23 yaşına geldiğinde öyle çok büyümüş falan da olmuyo insan. neyse pek toparlayamadım ama sonuç olarak geçmiş olsun, ve umarım iyileşir aile ilişkileriniz.
benim gördüğüm kadarıyla çoğu zaman aşırı paranoyadan, çocuğu korumaya çalışmaktan; nadiren de çocuğa güvensizlikten ya da ''ben ebeveynim, ben ne dersem çocuğum sorgulamadan kabul etmeli'' gibi manyak bi düşünceden kaynaklanıyo bu. yanlış ve berbat bişey, çocuğun hayatını mahvetmekten başka bi işe yaramıyo. alışmaları lazım aslında ama her ailede işe yaramıyo bu alıştırma çabaları. bence bi şekilde onları kırmadan, onların istediğini yaptığını düşündürerek kendi bildiğini yapmak en güzeli. yani iş falan demişsin, tatil zamanın denk gelmediği için onlarla gitmiyo olursun, mis işte. ama bu anlattığın olayda baya abartmışsın, 2-3 gün haber vermemek falan. klasiktir; değil 23 73 yaşına gelsen de onların çocuğusun nasıl merak etmesinler? kaldı ki 23 yaşına geldiğinde öyle çok büyümüş falan da olmuyo insan. neyse pek toparlayamadım ama sonuç olarak geçmiş olsun, ve umarım iyileşir aile ilişkileriniz.
0
annen için çok üzüldüm.
diğer konuya gelince. bu tip ailelerde haklar biraz söke söke ,biraz duygu sömürüsüyle alınır.
türkiye'de yaşadığın için yalnız değilsin ama sen de bi kere genç olacaksın. bu yüzzden biran evvel paranı kazanmaya başla.
aileni dedeni nineni ihmal etme, yarın öbürgün de izninin üç beş gününü de olsa onlara çünkü ilerde anlayacaksın ki kimse ailen kadar seni düşünmez ve sevmez.
ama bu demek değil ki her istediklerini yapacaklar. bi kere erkeksin bu avantajı kullan. asileş biraz ki ayyy ne hali varsa görsüne vursunlar ama onlara da söyle bakın size yalan söylemek istemiyorum bir daha da merak ettirecek şey yapmayacağım o konuda özür dilerim de ama siz beni çok bunaltıosunuz arkadaşlarım benle dalga geçiyolar hölö hölö diye duygu sömürüsü yap.
sizin nesil benim yaşımda evlenmiş çocuk bileyapmış oluyo siz bana böle davranırsanız ben nası adam olucam falan de.
öyle yani.
sen biraz kendini kabullendireceksin.
üzülme sıkılma. geçer hepsi.
diğer konuya gelince. bu tip ailelerde haklar biraz söke söke ,biraz duygu sömürüsüyle alınır.
türkiye'de yaşadığın için yalnız değilsin ama sen de bi kere genç olacaksın. bu yüzzden biran evvel paranı kazanmaya başla.
aileni dedeni nineni ihmal etme, yarın öbürgün de izninin üç beş gününü de olsa onlara çünkü ilerde anlayacaksın ki kimse ailen kadar seni düşünmez ve sevmez.
ama bu demek değil ki her istediklerini yapacaklar. bi kere erkeksin bu avantajı kullan. asileş biraz ki ayyy ne hali varsa görsüne vursunlar ama onlara da söyle bakın size yalan söylemek istemiyorum bir daha da merak ettirecek şey yapmayacağım o konuda özür dilerim de ama siz beni çok bunaltıosunuz arkadaşlarım benle dalga geçiyolar hölö hölö diye duygu sömürüsü yap.
sizin nesil benim yaşımda evlenmiş çocuk bileyapmış oluyo siz bana böle davranırsanız ben nası adam olucam falan de.
öyle yani.
sen biraz kendini kabullendireceksin.
üzülme sıkılma. geçer hepsi.
0
Durum bi yere kadar normal, ben de ailemin arkadaşımda kaldığım gece sabaha kadar sık sık aradığını bilirim. Onlar bizi ve bize olacakları, kendilerinden sorumlu tutuyorlar. Yeri geldi mi duruşunu belirteceksin gerekirse tepkini koyacaksın o kadar, ama yaşın yeterince ilerlemiş yani bunlara gerek bile yok. Üzüldüm, kolaylıklar-rahatlıklar-sabırlar diliyorum.
0
ne senin yazdığını ne de buradaki cevapları zerre kadar anlayamıyorum . Annen kalp krizi geçirmiş ve hastaneye kaldırılmış ve sen hala kim haklı , onlar çocuklarını sınırlayan bir aile modundasın öyle mi ? sence bu normal mi ?
bir de özgürlük için ister 23 , ister 53 yaşında ol , kendi paranı kazanman gerekmez mi ? cebinde bu insanların parasıyla gezerken, bir yandan da ben özgür olcam yaa diye naralar atman kusura bakma ama şımarıklık.
önce bir işe gir. sonra bir evlat sahibi ol. sonra bu günlerini hatırla ve kendinden utanmamaya çalış...
bir de özgürlük için ister 23 , ister 53 yaşında ol , kendi paranı kazanman gerekmez mi ? cebinde bu insanların parasıyla gezerken, bir yandan da ben özgür olcam yaa diye naralar atman kusura bakma ama şımarıklık.
önce bir işe gir. sonra bir evlat sahibi ol. sonra bu günlerini hatırla ve kendinden utanmamaya çalış...
0
bosch kalfa
Dogru duzgun zam yapilmayan, mesai saatleri daha da uzatilan yani kisaca cok is, az para prensibi ile yuruyen yabanci bir sirkette mudur olsaniz, elemanlarinizin motivasyonunu nasil artirirsiniz canlar? Yani nasil daha fazla kan emilirin kibarcasi...
Dogru duzgun zam yapilmayan, mesai saatleri daha da uzatilan yani kisaca cok is, az para prensibi ile yuruyen yabanci bir sirkette mudur olsaniz, elemanlarinizin motivasyonunu nasil artirirsiniz canlar? Yani nasil daha fazla kan emilirin kibarcasi...
0
Omuzlarından öpüp, o kadar güzel uyuyordunuz ki, uyandırmaya kıyamadım diye mail atarım herkese.
0
aileleriyle birlikte topluca hafta sonu gezintilerine götürülebilirler yada şirket içi küçük turnuvalar yarışmalar yapılabilir en azından kahve cay makinaları ücretsiz olabilir çalışma ortamı farklı renklere boyanıp farklı dekorlarla çalışanların stresi azaltılabilir.
0
"ödül kart" sistemi getiririm ben olsam...
elinizde bu kartlardan bolca olsun. iyi bir hareketini gördüğünüz çalışanınıza, arkasına sebebini de yazarak verin. ay sonunda en çok ödül kart toplayana prim verin.
bu fikri uygularsanız bana da bi yemek ısmarlayın :D
elinizde bu kartlardan bolca olsun. iyi bir hareketini gördüğünüz çalışanınıza, arkasına sebebini de yazarak verin. ay sonunda en çok ödül kart toplayana prim verin.
bu fikri uygularsanız bana da bi yemek ısmarlayın :D
0
balik kraker
yandaki resimde görmüş olduğunuz salıncak sizce ne kadar güvenli? epey yorum aradım ancak bulamadım!sizin yorumlarınızı bekliyorum.not: tavana asılacak olması aklımı kurcaladı. dübelden kaynaklı bir gevşeme v.b. olur mu?
yandaki resimde görmüş olduğunuz salıncak sizce ne kadar güvenli? epey yorum aradım ancak bulamadım!
sizin yorumlarınızı bekliyorum.
not: tavana asılacak olması aklımı kurcaladı. dübelden kaynaklı bir gevşeme v.b. olur mu?
sizin yorumlarınızı bekliyorum.
not: tavana asılacak olması aklımı kurcaladı. dübelden kaynaklı bir gevşeme v.b. olur mu?
0
bir çok salıncakta sallanmış bir insan olarak cevap vereyim, bence güvenli, üç askısı olduğu için ters dönmez, ama ipler birbiri etrafında dolanabilir belki, yükseğe asmak lazım. iplerin birbirine iyice yaklaştığı yer çocuğun kafasından uzakta olmalı (boğulmaya karşı önlem olarak).
insanlar tavana barfiks demiri yaptırıyor, 150 kiloluk adamı kaldırıyor onlar. bir şey olmaz.
insanlar tavana barfiks demiri yaptırıyor, 150 kiloluk adamı kaldırıyor onlar. bir şey olmaz.
0
çocuk kaç yaşında ki? 2 yaşında yeğenime bakıyorum ben mesela, buna bindirsem kafa göz uçar bundan. gevşemenin sıkıntı olacağını sanmıyorum ama ya, benim küçüklüğümde tavanlara ip bağlayıp salıncak kurardık da kopmazdı :)
0
5 yaşından büyük çocuklar için riskli değil ama 5 yaş altı için riskli. zira etrafında koruyucuları yok. dübelle sağlam bağlandıktan sonra gevşeme olmaz. gayet de sağlam olur. yerden fazla yüksek bağlanmazsa dübelden kurtulsa da yere oturur. önemli olan yanlardan fırlamaması.
0
İşinin ustası sağlam çakarsa hiçbir şey olmaz. Yine de bebecik salıncaktan illa ki düşeceği için yere yakın yaptırın, düşse de az hasarla atlatır. Başında da biri olsun binerken.
0
ben de tehlikeli buldum şahsen. çocuk bu illa düşecek. yan tarafları da acık. şöyle arkası ve iki yanı kapalı olan salıncaklar, yani klasik bildiğimz salıncak tipinde olanlar daha sağlıklı olur. ama tavana asılıyor ya benim kafama hiç yatmıyor açıkcası. bence boşverin siz :/
0
resimdeki yerden çok yüksekte değil sallandığında sorun yaşamıcak kadar sadece. o yüzden düşmesi de çok zarar vermez kanımca. ayrıca waryemezin dediği gibi çelik dübel sorunu halleder kurtulmasının imkanı yok. o dübeller zorlandıkça sıkışıp sağlamlaşma mantığı üzerine kurulu.
0
salıncakların genelde tehlikesi çocuğun düşmesi değil iplere dolanarak boğulmasıdır. Bence salıncak almayın.
0
kakam gelmis olamaz mi
öncelikle erkeğim, ona göre anlatın lütfen. hiç mutfağa girmemiş de değilim, 6 yıldır aileden ayrı yaşıyorum ama hiç pasta kek falan uğraşmadım. kız arkadaşa ufak bir sürpriz amaçlı pasta yapacağım. hazır kekle çok kolay oluyor falan diyolardı. zaten fırını fişe takınca bütün dairenin sigortalarını
öncelikle erkeğim, ona göre anlatın lütfen. hiç mutfağa girmemiş de değilim, 6 yıldır aileden ayrı yaşıyorum ama hiç pasta kek falan uğraşmadım.
kız arkadaşa ufak bir sürpriz amaçlı pasta yapacağım. hazır kekle çok kolay oluyor falan diyolardı. zaten fırını fişe takınca bütün dairenin sigortalarını attırıyor(nasıl bir ortamda yapılacağı hakkında ipucu). internetteki tarifler hep normal bir mutfağa hitap ediyor. mikser falan da yok tabi bende.
krem şanti, çikolata sosu, muz, çilek, kivi, ananas, ceviz falan alıp girişeyim diyorum. ortasına üstüne meyve abancam ki tadı bişeye benzesin. etrafını krem şantiyle kaplayıp, üstüne çikolata sosu. en zahmetsizi nasıl olur bu işin, tavsiyelerinizi alayım.
kız arkadaşa ufak bir sürpriz amaçlı pasta yapacağım. hazır kekle çok kolay oluyor falan diyolardı. zaten fırını fişe takınca bütün dairenin sigortalarını attırıyor(nasıl bir ortamda yapılacağı hakkında ipucu). internetteki tarifler hep normal bir mutfağa hitap ediyor. mikser falan da yok tabi bende.
krem şanti, çikolata sosu, muz, çilek, kivi, ananas, ceviz falan alıp girişeyim diyorum. ortasına üstüne meyve abancam ki tadı bişeye benzesin. etrafını krem şantiyle kaplayıp, üstüne çikolata sosu. en zahmetsizi nasıl olur bu işin, tavsiyelerinizi alayım.
0
- hazır keki sütle yada meyve suyu ile ıslat
- sonra üzerine krema sür. kremanın üstüne meyveleri diz.
- ıslattığın kekin üst kısmını meyvelerin üzerine koy.
- üstünü ve yanlarını krema ile kapla.
- üstünü kafana göre meyve, şanti veya çikolata sosu ile süsle
(burada krema diye bahsedilen şey hazır puding)
afiyet olsun.
- sonra üzerine krema sür. kremanın üstüne meyveleri diz.
- ıslattığın kekin üst kısmını meyvelerin üzerine koy.
- üstünü ve yanlarını krema ile kapla.
- üstünü kafana göre meyve, şanti veya çikolata sosu ile süsle
(burada krema diye bahsedilen şey hazır puding)
afiyet olsun.
0
@nedenini bende bilmiyorum
teşekkürler. bu puding sütle karıştırarak hazırladığımız, kaşıkla yediğimiz puding mi? sanki onun kıvamı yeterince koyu değil, kenarda durmaz, akar gidermiş gibime geldi de.
teşekkürler. bu puding sütle karıştırarak hazırladığımız, kaşıkla yediğimiz puding mi? sanki onun kıvamı yeterince koyu değil, kenarda durmaz, akar gidermiş gibime geldi de.
0
evet o puding normalde 4 bardak sütle yapacağına 3 bardak sütle yaparsan birde ocaktan almadan önce isteğe bağlı olarak içine biraz margarin (25-50 gr arası) atarsan gayet koyu olur.
ama biraz bekletmen lazım ki katılaşsın.
muzlu pasta yapacaksan muzlu puding baya iyi performans gösteriyor.
ama biraz bekletmen lazım ki katılaşsın.
muzlu pasta yapacaksan muzlu puding baya iyi performans gösteriyor.
0
krem şanti pastayı süslemek içindir. pastayı kaplamak için pasta kreması var. dr oetker marka, büyük marketlerde satılıyor. mikser gerektirmez sanırım.
ayrıca sana kötü bir haber krem şanti hazırlamak için mikser gerekiyor :(
ayrıca sana kötü bir haber krem şanti hazırlamak için mikser gerekiyor :(
0
evet, ben de öyle tahmin ettiğim için onun yerine ne kullabılabilir diye öğrenmek için sordum aslında. pasta kreması veya puding o zaman.
bu en son meyvelerin üstüne şöyle bir gezdirmek için çikolata sosu gibi şeyler oluyor ya, onları da bulabiliyoruz markette değil mi? çikolata sosu adı?
bu en son meyvelerin üstüne şöyle bir gezdirmek için çikolata sosu gibi şeyler oluyor ya, onları da bulabiliyoruz markette değil mi? çikolata sosu adı?
0
bim de pişirmeden sadece su veya sütle karıştırılarak hazırlanan pasta kreması vardı. Adını hatıramıyorum ama tam pasta kreması gibiydi krem şanti gibi değildi ona bir bakabilirsin. Sadece kaşıkla karıştırıyodun oluyodu.
0
tiramisu yap, hem daha kolay hem de meyveli pastadan daha lezzetli (bence). hazır kek tabanlarıyla çok rahat yaparsın.
not: ne yaparsan yap, keki iyi ıslat.
not: ne yaparsan yap, keki iyi ıslat.
0
keki ıstalırken karışımın içine neskafe atabilirsin, kanyak, viski gibi içkilerden bi kapak atabilirsin. tadı güzel olur.
0
gracessweetlife.com
hiç bunlara kasmayıp şu müthiş italyan tatlısını da yapabilirsin, serin günlerde birebir.
hiç bunlara kasmayıp şu müthiş italyan tatlısını da yapabilirsin, serin günlerde birebir.
0
gumus kedi
ya ben sigarayı bıraktım. içmicem de kararlıyım. ama iki gün oldu. valla içmicem. babam bypass oldu. gördüm noluyomuş. içmicem kesin. ama biri desin ki yaparsın edersin. çok zormuş. bi de bırakanlardan tecrübelilier söylesin. bu böyle iki yıl sonra da hala canın istiyosa kasmiiim boşa. bu böyle mi g
ya ben sigarayı bıraktım. içmicem de kararlıyım. ama iki gün oldu. valla içmicem. babam bypass oldu. gördüm noluyomuş. içmicem kesin. ama biri desin ki yaparsın edersin. çok zormuş. bi de bırakanlardan tecrübelilier söylesin. bu böyle iki yıl sonra da hala canın istiyosa kasmiiim boşa. bu böyle mi gidecek? nedir?
0
babam 30-35 sene içtikten sonra pat diye bıraktı daha da içmedi. herhalde 10 sene filan oluyor bırakalı. o kadar içtikten sonra ona bi yararı olur mu bilmiyorum ama sen daha o kadar yol almamışken faydası olur.
0
seni çok kararlı gördüm.
yapılamayacak şey değil ki
sigara paralarını biriktir her ay kendine bir hediye al bu başarı için.
hem ne güzel artık mis gibi kokacaksın
yapılamayacak şey değil ki
sigara paralarını biriktir her ay kendine bir hediye al bu başarı için.
hem ne güzel artık mis gibi kokacaksın
0
valla ben de 12 sene içtim. daha dün bıraktım:) yok şu an kesin kararlıyım içmicem de... iki sene sonra nolur onu bilmiyorum. yani iki sene sonra da aynı hissedeceksem. ben gidip aşağıki marketten alıvereyim
0
20 senedir içen bi akrabam -artık bıyıkları sararıp solmuştu,düşün yani-o da aynı ameliyatlık bi sigara vakası gördükten sonra sütten kesilen çocuk gibi kesildi sigaradan 8 sene oldu hala içmiyo,içicek gibi de görünmüyo.
Yani iyi yapmışsın dostum bırakırsın bunda ne varki lan yürrü bee kim tutar seni,helal olsun.
Yani iyi yapmışsın dostum bırakırsın bunda ne varki lan yürrü bee kim tutar seni,helal olsun.
0
umarım yarın geçicektir. umarım bi iskenderle biter. çünkü valla omuzlarım çekme yapıyo. ama içmicem ben. yok valla içmicem. hem de artık hayatımda olmıcak. sadece şimdi zorlanıyorum biliyorum. offf çok zormuş. ama içmicem.
0
iki günü bilmem de ben bir haftanın sonunda zorlanmıştım. ikinci haftaya kadar ana ne güzel lan bıraktım ben diyosun ama sonrasında la içiyim bir tane birşey olmaz falan demeye başlıyosun. bir taneden birşey olur. sakın deneme. zaten içerim ben dayanamam falan diye de kendini kandırmaya başlıyosun. o da yalan. hediye alma yöntemi iyiymiş. küçük hediyelerle şımart kendini. aklına gelirse nerde ne zaman olursa olsun çık yürü. bırakırsan bir daha da içmezsin emin ol. kurtul şu pislikten.
0
bişeyi gerçekten istiyorsan yaparsın. içmiycem kararlıyım demen bile çok büyük ihtimalle bırakacağını gösteriyor. bağımlılık duygusu çok itici bişey. ben zararından ziyade o histen nefret geldği için bırakmıştım (bi ara.. şu ara tekrar bırakıcam) hatta bu lafları senden çok kendime yazıyorum! ((:
bırakmak sandığın kadar zor bişey değil. gözünde hiç büyütme.. üzerindeki fiziksel gerilim bi süre sonra geçecek, alışınca da nsıl içiyomuşum ben bu pisliği diye tiksineceksin. hatta başlamak istesen de ilk başlarda boğazını sıkıyorlarmış gibi hissettirecek o duman. başlayamıcaksın. nikotin sakızları bende işe yaramıştı. herkeste etkili olmuyor ama istersen deneyebilirsin. haydi bakalım. geçmiş olsun şimdiden.. kendini daha iyi hissetmene az kaldı.
bırakmak sandığın kadar zor bişey değil. gözünde hiç büyütme.. üzerindeki fiziksel gerilim bi süre sonra geçecek, alışınca da nsıl içiyomuşum ben bu pisliği diye tiksineceksin. hatta başlamak istesen de ilk başlarda boğazını sıkıyorlarmış gibi hissettirecek o duman. başlayamıcaksın. nikotin sakızları bende işe yaramıştı. herkeste etkili olmuyor ama istersen deneyebilirsin. haydi bakalım. geçmiş olsun şimdiden.. kendini daha iyi hissetmene az kaldı.
0
sigarayı 10 sene içtim, dört sene önce bıraktım. İçenleri zavallılar olarak görüyorum ve kendimin onlardan üstün ve güçlü olduğunu düşünüyorum. Sanırım iradem bu düşünceden güçleniyor.
0
3küsür sene oldu bırakalı - vay amk ne kadar olduğunu bile unutmuşum, ilk bi' kaç haftam geliyo' da gözümün önüne , ehe - 12 sene günde minimum 1,5 paket içtim, bi' gecede bıraktım. Bi' kaç zaman sonra sen de böyle anlatacaksın, bunu düşün.
sen gümüş kedi' sin büyük düşün!!!
sen gümüş kedi' sin büyük düşün!!!
0
sigara bıraktırma timi is here.
(git: 270247)
can istemesi falan olmuyor, tamamen kafanda bitiyor. telkin ettiğin için oluyor. ben bırakalı bi 8 gün oldu. zerre istediysem namertim, 4 yıl içtim bıraktım. oluyor yani. rahat.
(git: 270247)
can istemesi falan olmuyor, tamamen kafanda bitiyor. telkin ettiğin için oluyor. ben bırakalı bi 8 gün oldu. zerre istediysem namertim, 4 yıl içtim bıraktım. oluyor yani. rahat.
0
iyi senin peder en azından ameliyat olmuş, benimki öldü, akciğer kanseriydi, 42 yaşındaydı, bense onaltıma yeni girmiştim.. kanser 5 sene süründürdü, kemoterapi gördü, vücudunda saç değil, kıl bile kalmadı, kaş-kirpik dahil, anlıyor musun..
ha bazıları diyorki "yok canım adam 150 yıldır içiyor bişeyi yok, ya da tam tersi hayatında içmemiş ama kanserden öldü"..
bu istatistikler çok yanıltıcıdır, örnekler doğrudur ama istisnadır, şöyle düşün, herkes trafik kazası yapabilir ama 250 km ile gidersen riskin bir parça daha fazladır..
içki iç, gel beraber içelim, ama sigara içme, zaten bir bokada yaramıyor afedersin..
ha bazıları diyorki "yok canım adam 150 yıldır içiyor bişeyi yok, ya da tam tersi hayatında içmemiş ama kanserden öldü"..
bu istatistikler çok yanıltıcıdır, örnekler doğrudur ama istisnadır, şöyle düşün, herkes trafik kazası yapabilir ama 250 km ile gidersen riskin bir parça daha fazladır..
içki iç, gel beraber içelim, ama sigara içme, zaten bir bokada yaramıyor afedersin..
0
havaalanında sigara içmeyi isteksizleştiren sakızlar var ondan al mide bulandırıcı canın hiç bir şey istemiyor
0
asla bırakamaz dediğim tiryaki ve iradesi olağanüstü zayıf bir arkadaşım sigarayı bıraktığı zaman anlaadım ki, şu meret bırakılabilen bişeymiş.
bırakırken Nikotin bandı kullandı. Oldukça etkili.
bırakırken Nikotin bandı kullandı. Oldukça etkili.
0
canın istemiyor. 7-8 sene evvel bıraktım. lise 2'de başlayıp toplamda 7-8 sene içtim. en son günde bir paket içerdim. hatta sarma sigara takımlarım, pipolarım, nargilelerim vardır. komplesini bıraktım. herhangi bir destek falan da almadım. bıraktığım anda paketimin yarısu duruyordu. paketi atıp bıraktım. ilk zamanlar bazen rüyamda içerdim. sonra o da kalmadı. altı aydan sonra sigaradan iyice rahatsız olmaya başladım. iki senede bir belki akılma bi nargile çeksem mi diye geliyor bazen ama kafa dağılınca unutuluyor. yemini bozmamak lazım, zaten zor da değil...
0
cosmicgadin
35 senedir sigara kullanan babam 4 ay once sigarayı bıraktı. Aniden bırakmanın tehlikeli olduguna dair supheleri varmış. Var mıdır acaba boyle birşey?
35 senedir sigara kullanan babam 4 ay once sigarayı bıraktı. Aniden bırakmanın tehlikeli olduguna dair supheleri varmış. Var mıdır acaba boyle birşey?
0
babam günde 3 paket sigara içiyordu, kalp krizi ile ölümün eşiğine gelince bıraktı. hiçbir şey ölmekten tehlikeli olamaz herhalde? kaldı ki, hiçbir tehlikesi yok.
0
yoksunluk sendromu denen bir şey vardır. senelerce oturtulmuş vücut alışkanlıklarını bir anda değiştirmek farklı problemlere yol açabilir. kesinlikle strese depresyona girmeden bırakması gerekli.
0
hiç bir şey olmaz. en güzeli birden bırakması. azaltarak bırakması çok büyük irade eve arttırmamak aksine azaltmak için de büyük bir irade gerekir. en güzeli birden bırakmak. sigarayı bırakanların %85i birden bırakanlardır. diğerleri ilaç azaltarak bırakmak vs fasa fisodur.
0
sağlıkla ilgili bir şey bu. herhangi bir mesnedi olmadan bişey olmaz ya tavrı çok doğru değil. bilimsel veriler birden bırakmamalı diyor ama bunun ötesinde benim şahsi gözlemim: kanseri ortaya çıkaran sigara değil, sigaranın ve yaşlılığın güçsüz bıraktığı vücudun ani psikolojik yıkılmalarda kendi kendi öldürme çabası.
0
şehir efsanesi yok öyle bişey. kritik bir dönem bu babanıza destek olun süreci daha kolay atlatsın...
0
iddia ediyorum sigarayı aniden bırakmanın sağlığa zararlı olduğu konusunda bir tek ciddi bilimsel makale bulamazsın. Ben de aniden bıraktım 4 senedir içmiyorum. Birden kesmezse bırakamaz zaten , kısa süre için azaltır, sonra yine eskisi gibi içmeye devam eder.
0
bilimsel makaleler şurada:
scholar.google.com.tr
rastgele birinin sonuç bölümü:
"There is an identifiable syndrome which occurs on withdrawal
drawal from tobacco. The tobacco withdrawal syndrome is charac-
terized objectively by changes in the EEG and cardiovascular
function, by decrements in psychomotor performance, and by
weight gain. Subjective symptoms of irritability, anxiety, In-
ability to concentrate, and disturbances of arousal are charac-
teristic of tobacco users in withdrawal, and intense craving for
tobacco is almost universally reported. Although reports vary
regarding the prevalence, severity, and course of these symptoms,
there is nevertheless sufficient consensus to justify the conclu-
sion that a withdrawal syndrome occurs in habitual tobacco users.
Among the factors which affect the severity of the tobacco with-
drawal syndrome are the smoker’s sex and habitual dose. Other
factors, such as motivation for smoking and motivation for
178quitting, remain to be Investigated. At least one symptom --
craving for tobacco -- shows diurnal variation. The early
course of the withdrawal syndrome depends on the smoker’s de-
gree of deprivation. Totally abstinent smokers show a marked
decrease in all symptoms in the first week of abstinence, with
subsequent leveling off or increase in symptoms. Smoking among
partially abstinent smokers appears to prevent this early drop
and to maintain symptoms at their high initial levels, prolong-
ing the withdrawal symptoms. This may explain the ineffective-
ness of gradual withdrawal as a method of smoking cessation.
More research on, the tobacco withdrawal syndrome is warranted
because of the relation between withdrawal symptoms and relapse
in smoking cessation. Research in this area must consider a
number of methodological issues, including awareness of sources
of variability in symptoms. Standardized assessment of symptoms
would be a boon to research on the abstinence syndrome, making
results more comparable across studies. Much could be gained
from simply assessing and reporting withdrawal symptoms in smoking
cessation studies. Most studies in the literature are based on
retrospective self-reports of exsmokers, with all the limitations
attending to such data. More prospective, randomized experiments
using control groups and multiple measures are needed.
Ultimately, the goal of research on the tobacco withdrawal syn-
drome should be the development of applications in clinical tech-
nology for smoking control. Currently, three out of four smokers
who succeed in stopping smoking will relapse, most of them be-
cause of withdrawal symptoms. A better understanding of tobacco
withdrawal phenomena may help us to identify high risk populations
of smokers and match them to maximally efficient treatments. A
major focus for research should be on developing effective treat-
ments which specifically attack tobacco withdrawal symptoms and
thereby discourage relapse. The health of millions of people depends on it."
scholar.google.com.tr
rastgele birinin sonuç bölümü:
"There is an identifiable syndrome which occurs on withdrawal
drawal from tobacco. The tobacco withdrawal syndrome is charac-
terized objectively by changes in the EEG and cardiovascular
function, by decrements in psychomotor performance, and by
weight gain. Subjective symptoms of irritability, anxiety, In-
ability to concentrate, and disturbances of arousal are charac-
teristic of tobacco users in withdrawal, and intense craving for
tobacco is almost universally reported. Although reports vary
regarding the prevalence, severity, and course of these symptoms,
there is nevertheless sufficient consensus to justify the conclu-
sion that a withdrawal syndrome occurs in habitual tobacco users.
Among the factors which affect the severity of the tobacco with-
drawal syndrome are the smoker’s sex and habitual dose. Other
factors, such as motivation for smoking and motivation for
178quitting, remain to be Investigated. At least one symptom --
craving for tobacco -- shows diurnal variation. The early
course of the withdrawal syndrome depends on the smoker’s de-
gree of deprivation. Totally abstinent smokers show a marked
decrease in all symptoms in the first week of abstinence, with
subsequent leveling off or increase in symptoms. Smoking among
partially abstinent smokers appears to prevent this early drop
and to maintain symptoms at their high initial levels, prolong-
ing the withdrawal symptoms. This may explain the ineffective-
ness of gradual withdrawal as a method of smoking cessation.
More research on, the tobacco withdrawal syndrome is warranted
because of the relation between withdrawal symptoms and relapse
in smoking cessation. Research in this area must consider a
number of methodological issues, including awareness of sources
of variability in symptoms. Standardized assessment of symptoms
would be a boon to research on the abstinence syndrome, making
results more comparable across studies. Much could be gained
from simply assessing and reporting withdrawal symptoms in smoking
cessation studies. Most studies in the literature are based on
retrospective self-reports of exsmokers, with all the limitations
attending to such data. More prospective, randomized experiments
using control groups and multiple measures are needed.
Ultimately, the goal of research on the tobacco withdrawal syn-
drome should be the development of applications in clinical tech-
nology for smoking control. Currently, three out of four smokers
who succeed in stopping smoking will relapse, most of them be-
cause of withdrawal symptoms. A better understanding of tobacco
withdrawal phenomena may help us to identify high risk populations
of smokers and match them to maximally efficient treatments. A
major focus for research should be on developing effective treat-
ments which specifically attack tobacco withdrawal symptoms and
thereby discourage relapse. The health of millions of people depends on it."
0
Bakın , sigara içmek insanı öldürür, bu böyle açık ve net , lütfen bu konudaki paylaşımlarınızda daha duyarlı olun !
Paylaştığınız makalede, uzun uzadıya sigarayı bırakmanın etkileri anlatılıyor. Evet sigarayı bırakmak , kilo alımı, dikkat eksikliği, uykusuzluk, sinirlilik ve bunlar gibi vücudun bir alışkanlığı bırakırken vereceği pek çok tepkiyi doğurabilir.
Ama sağlığa zararlı olmak ? Türkiye'deki sağlık sisteminde bir akciğer kanseri hastasının hangi evrelerle tedavi edilmeye çalışıldığını, neler yaşandığını biliyor musunuz ?
Sigarayı aniden bırakmanın rahatsız edici yan etkileri olabilir evet, ama sigarayı bırakmanın sağlığa zararlı alması alt metni ? Lütfen, yapmayın.
Paylaştığınız makalede, uzun uzadıya sigarayı bırakmanın etkileri anlatılıyor. Evet sigarayı bırakmak , kilo alımı, dikkat eksikliği, uykusuzluk, sinirlilik ve bunlar gibi vücudun bir alışkanlığı bırakırken vereceği pek çok tepkiyi doğurabilir.
Ama sağlığa zararlı olmak ? Türkiye'deki sağlık sisteminde bir akciğer kanseri hastasının hangi evrelerle tedavi edilmeye çalışıldığını, neler yaşandığını biliyor musunuz ?
Sigarayı aniden bırakmanın rahatsız edici yan etkileri olabilir evet, ama sigarayı bırakmanın sağlığa zararlı alması alt metni ? Lütfen, yapmayın.
0
sayinseyirciler
mallar listesine eklediğimiz adam bize mesaj atamıyor. peki biz ona mesaj atabiliyor muyuz ?
mallar listesine eklediğimiz adam bize mesaj atamıyor. peki biz ona mesaj atabiliyor muyuz ?
0
atabilmemiz gerek. programci mantigiyla oyle ama denemedim hic.
hemen deniyorum, mallara sizi ekleyip bir mesaj atiyorum =)
edit: denedim mesajim gonderilmis. gitmistir boyle diyorsa. kisaca kesin gonderiliyor.
hemen deniyorum, mallara sizi ekleyip bir mesaj atiyorum =)
edit: denedim mesajim gonderilmis. gitmistir boyle diyorsa. kisaca kesin gonderiliyor.
0
ya gitmemesi lazım gibi zaten mantık olarak. ne biliyim mal olduğunu düşündüğün bi adama mesaj atmazsını geçtim adamın cevap verme hakkı olmaz yazdığın şeylere. o da olmaması gereken bişey.
0
ulasmadiysa gitmiyor demek ki. zira ben gonderdim mesaji.
yalniz cok sacma. gitti dedi. bug herhalde bu.
yalniz cok sacma. gitti dedi. bug herhalde bu.
0
jude
Selamlar. Bir arkadaşımın nişan fotoğraflarını çekeceğiz bu hafta sonu. Mekan konusunda bayağı kararsız kaldık. Avrupa yakasında, fotoğraf çekimine uygun mekan bilgisi olanlar, fikir verirlerse çok sevineceğim. Şimdiden teşekkür ediyorum.
Selamlar. Bir arkadaşımın nişan fotoğraflarını çekeceğiz bu hafta sonu. Mekan konusunda bayağı kararsız kaldık. Avrupa yakasında, fotoğraf çekimine uygun mekan bilgisi olanlar, fikir verirlerse çok sevineceğim. Şimdiden teşekkür ediyorum.
0
zenc
haziranın son haftası izmire tatile gideceğiz. çok paramız yok ama arabamız olacak. balçovada kalacağız.nerelere gidebiliriz? bazen kafa dinleyelim, bazen içip eğlenelim, bazen tarihi yer gezelim diyoruz. istediğimiz min. masraf ile max. randımanı sağlamak. siz duyuruculara çok güveniyorum. nerelere
haziranın son haftası izmire tatile gideceğiz.
çok paramız yok ama arabamız olacak. balçovada kalacağız.
nerelere gidebiliriz? bazen kafa dinleyelim, bazen içip eğlenelim, bazen tarihi yer gezelim diyoruz.
istediğimiz min. masraf ile max. randımanı sağlamak.
siz duyuruculara çok güveniyorum. nerelere gidelim? nerede yiyip içelim?
mesela denize girebilir miyiz? hava nasıl oralarda? böyle tertemiz yosunsuz suyu olan nereler var?
ortalama ne kadar masrafımız olur? fikri olan paylaşırsa çok memnun olurum.
edit: bornova da olabilir. ekonomi ünv. nin olduğu yer işte. önemi var mı bilmiyorum ama neyse
çok paramız yok ama arabamız olacak. balçovada kalacağız.
nerelere gidebiliriz? bazen kafa dinleyelim, bazen içip eğlenelim, bazen tarihi yer gezelim diyoruz.
istediğimiz min. masraf ile max. randımanı sağlamak.
siz duyuruculara çok güveniyorum. nerelere gidelim? nerede yiyip içelim?
mesela denize girebilir miyiz? hava nasıl oralarda? böyle tertemiz yosunsuz suyu olan nereler var?
ortalama ne kadar masrafımız olur? fikri olan paylaşırsa çok memnun olurum.
edit: bornova da olabilir. ekonomi ünv. nin olduğu yer işte. önemi var mı bilmiyorum ama neyse
0
bornova da 4 çeşit yemek diye bi yer var. 5milyon ev yemeği işte, ordan yiyebilirsiniz.
hava çok sıcak, pişiyoruz burda, en fazla 1saat yol gidip denize girebilirsiniz.
bira falan mekanda içerseniz 5-6 milyon değişir ama marketten alıp çimlerde içerseniz güzel ve ucuz olur.
ha bi de bornovadaki pidematikte pideler 1milyon aklında bulunsun.
hava çok sıcak, pişiyoruz burda, en fazla 1saat yol gidip denize girebilirsiniz.
bira falan mekanda içerseniz 5-6 milyon değişir ama marketten alıp çimlerde içerseniz güzel ve ucuz olur.
ha bi de bornovadaki pidematikte pideler 1milyon aklında bulunsun.
0
Ekonomi Uni balcovada,bornova tam tersi istikamette.Dolayisiyla Bornova size pek uygun degil.Cesmeye 30-45 dk uzaklikta olacaksiniz.
Madem arabaniz varmis hafta ici cesmeye gidin.Hafta ici halkimiz suru sepet su kenarina inmemis oluyor. Ilica'ya gidin.Orada denize girin.Kumdur ve sicaciktir suyu. Eger carsamba filan gibi giderseniz de iyice berrak olacaktir.Hafta sonunun pisligi tamamen temizlenmis olur.
Cesmede icip eglenebilirsiniz ama polis kontrolleri fazladir, hem de tuzlu olur.Onerim kordona cikin orada icip eglenin.Gun batimini izleyin birayla.Alsancak gazi kadinlar sokaginda takilin.
Tarihi yer gezelim diyorsaniz Efes'e Meryem Ana'ya gidebilirsiniz gunubirlik ama benzin parasi problemse sizin icin uzak olacaktir.Yine kordonda Ataturk un evi var, giris bedava zaten orayi gezin.Kadifekale ye, Agora ya(alisveris merkezi olan degil,tarihi mekan olan) gitmeyi deneyebilirsiniz ama cingen mahallesidir oralar,dolayisiyla tek basiniza gitmeyen bilen biri yaninizda olsun.
ek:Aklima geldikce ekleme yapiyorum.Cesmeye gittiginizde denize girip hemen donmeyin.Alacati diye bir yer vardir.Uzun bir sokak orada bir yuruyun.Bisiy almayin yemeyin pahali zaten ama gormus olun.Eski alacati tas evlerinin onunde filan foto cektirebilirsiniz ama.Cesme kalesi var ona cikabilirsiniz tarihi yer olarak, cesme merkezde.Ayrica Rumeli dondurmacisi vardir Cesme merkezdeki carsinin icinde orasi pek unludur.Sakizli dondurma yiyin.
Yine cesme merkezde ama en sonda marina vardir yeni yapildi orayi da gormeden gelmeyin.Mumkunse aksam ustu veya gece gidin.Gitmisken orada Kumrucu Sevki ye oturun bir ayran-super(veya yengen) yiyin.Izmirli olmanin sanindandir Sevkide kumru yemek.
Eger denizli bir yerden gelmiyorsaniz, (Istanbul gibi) atlayin vapura bir bostanli filan yapin gelin.Vapursa taze portakal suyu veya cay icin.Superdir o keyif.Sahilde dolanin gezin belki bir yerlere oturur bisiyler yersiniz, sonra geri donun :)
Alsancaga gittiginizde arabayi koyacak yer bulamazsaniz Ataturk lisesinin(fuarin lozan kapisinin tam karsisinda bulunmaktadir) otoparkina koyabilirsiniz.5TL diye hatirliyorum.Arabayi birakir kordonu (alsancak iskelesinden karsiya gecip)bostanliyi her biryeri gezip sonra alabilirsiniz arabanizi.
Bir de eger istanbulluysaniz bizdeki 'karsiya gecmek' sizdeki kadar mesakkatli bir is degildir.Gayet kolay gider gelirsiniz.Ucuzdur da.Ekonomi unili arkadasa soyleyin size bir kentkart ayarlasin.
ek2:Cesmeye otobusle gidilebilir ama cesme cok daginik bir yer,ayri ayri yerlerde ve taksi cok pahali dolmuslar ise inanilmaz yavas.Tum gununuz yollarda gecer.Mumkunse arabanizla gidin ki Cesme icinde hizli hareket edebilesiniz.Cesme de otoparka para vermeye gerek yok.Alacatinin ve marinanin kendi bedava otoparklari var, olmadi sokaklar var.Ilica ve cesme merkez de ayni sekilde.
ek3:Ekstra soru olursa yardimimi esirgemem :)
Madem arabaniz varmis hafta ici cesmeye gidin.Hafta ici halkimiz suru sepet su kenarina inmemis oluyor. Ilica'ya gidin.Orada denize girin.Kumdur ve sicaciktir suyu. Eger carsamba filan gibi giderseniz de iyice berrak olacaktir.Hafta sonunun pisligi tamamen temizlenmis olur.
Cesmede icip eglenebilirsiniz ama polis kontrolleri fazladir, hem de tuzlu olur.Onerim kordona cikin orada icip eglenin.Gun batimini izleyin birayla.Alsancak gazi kadinlar sokaginda takilin.
Tarihi yer gezelim diyorsaniz Efes'e Meryem Ana'ya gidebilirsiniz gunubirlik ama benzin parasi problemse sizin icin uzak olacaktir.Yine kordonda Ataturk un evi var, giris bedava zaten orayi gezin.Kadifekale ye, Agora ya(alisveris merkezi olan degil,tarihi mekan olan) gitmeyi deneyebilirsiniz ama cingen mahallesidir oralar,dolayisiyla tek basiniza gitmeyen bilen biri yaninizda olsun.
ek:Aklima geldikce ekleme yapiyorum.Cesmeye gittiginizde denize girip hemen donmeyin.Alacati diye bir yer vardir.Uzun bir sokak orada bir yuruyun.Bisiy almayin yemeyin pahali zaten ama gormus olun.Eski alacati tas evlerinin onunde filan foto cektirebilirsiniz ama.Cesme kalesi var ona cikabilirsiniz tarihi yer olarak, cesme merkezde.Ayrica Rumeli dondurmacisi vardir Cesme merkezdeki carsinin icinde orasi pek unludur.Sakizli dondurma yiyin.
Yine cesme merkezde ama en sonda marina vardir yeni yapildi orayi da gormeden gelmeyin.Mumkunse aksam ustu veya gece gidin.Gitmisken orada Kumrucu Sevki ye oturun bir ayran-super(veya yengen) yiyin.Izmirli olmanin sanindandir Sevkide kumru yemek.
Eger denizli bir yerden gelmiyorsaniz, (Istanbul gibi) atlayin vapura bir bostanli filan yapin gelin.Vapursa taze portakal suyu veya cay icin.Superdir o keyif.Sahilde dolanin gezin belki bir yerlere oturur bisiyler yersiniz, sonra geri donun :)
Alsancaga gittiginizde arabayi koyacak yer bulamazsaniz Ataturk lisesinin(fuarin lozan kapisinin tam karsisinda bulunmaktadir) otoparkina koyabilirsiniz.5TL diye hatirliyorum.Arabayi birakir kordonu (alsancak iskelesinden karsiya gecip)bostanliyi her biryeri gezip sonra alabilirsiniz arabanizi.
Bir de eger istanbulluysaniz bizdeki 'karsiya gecmek' sizdeki kadar mesakkatli bir is degildir.Gayet kolay gider gelirsiniz.Ucuzdur da.Ekonomi unili arkadasa soyleyin size bir kentkart ayarlasin.
ek2:Cesmeye otobusle gidilebilir ama cesme cok daginik bir yer,ayri ayri yerlerde ve taksi cok pahali dolmuslar ise inanilmaz yavas.Tum gununuz yollarda gecer.Mumkunse arabanizla gidin ki Cesme icinde hizli hareket edebilesiniz.Cesme de otoparka para vermeye gerek yok.Alacatinin ve marinanin kendi bedava otoparklari var, olmadi sokaklar var.Ilica ve cesme merkez de ayni sekilde.
ek3:Ekstra soru olursa yardimimi esirgemem :)
0
Günübirlik çeşme'ye gidin deniz için. Balçova'dan üçkuyular terminale dolmuşla gidin, 5-10 dk anca sürer. Üçkuyular'dan da Çeşme otobüsüne binersiniz, ort. 50 dk içinde Çeşme'de olursunuz. Ilıca plajına ve Dalyanköy'deki Kocakarı plajı'na gidebilirsiniz. Ayayorgi'nin denizi de çok güzeldir ancak beachler var genelde paralı, sizin tercihiniz.
Çeşme'ye gitmişken bir de kumru yer, sonra da otobüse binip Balçova'ya dönersiniz , gece 12'ye kadar İzmir otobüsü olması lazım .
balçova'ya yakın inciraltı var , akşamları bişeyler atıştırmaya gezemye fln gidersiniz.
Bar vs. ortamları için de alsancak, pasaport filan tavsiye ederim .
Çeşme'ye gitmişken bir de kumru yer, sonra da otobüse binip Balçova'ya dönersiniz , gece 12'ye kadar İzmir otobüsü olması lazım .
balçova'ya yakın inciraltı var , akşamları bişeyler atıştırmaya gezemye fln gidersiniz.
Bar vs. ortamları için de alsancak, pasaport filan tavsiye ederim .
0
bir gün de urlaya gidin. iskele'de klazomenai var çok güzel, orjinaline göre yapılmış mö600 den kalma bi yağhane filan var, tarihi yer görürsünüz. iskele'de çiğ börek katmer yersiniz. arabayla güneydeki koylardan birine gidip denize de girebilirsiniz.
0
madem para yok, cesme ye hic gitmeyin. deniz icin teos sigacik cok iyidir, ruzgar da olmaz, cok temizdir. sigacik ta kale icinde ve urla iskele de de gezebilirsiniz. foturaf falan icin iyi yerler oralari. sehir icinde araba kullanmaniza gerek yok. istanbul un tersine izmir de ulasim cok rahat ve hizli halledilir. bir kent kart edinin. 1.7 liraya bir bucuk saat boyunca istediginiz araca binersiniz. otopark a vereceginiz para ile bir bira icersiniz. sehir icinde agora yi, kemeraltinin arka sokaklarini ve asansör ü görebilirsiniz. bunlarin hepsi yürüme mesafesinde. bir günde gider. kemeraltinda hisar camiisi var, onun orada sögüs yiyebilirsiniz. abi hic para yok diyorsaniz caminin arka sokaginda köfteci var. yarim köfte ayran 4 liraydi. ucuz olduguna bakmayin, lezzetli ve doyurucudur. cok da kalabalik olur. oturacak yer bulabilirseniz orada yiyin. bir aksami alsancak'a ayirin. önce bir marketten birkac bira alip kordonda demlenir, aksamin keyfini cikarirsiniz. kordonda muhtemelen bir halk konseri falan olur, ona denk getirirsiniz. gülhane konserlerine benzemez. bildigin florida sahilleri. aksam 11 gibi bir bara gidersiniz kordondaki bira faslindan sonra 3-4 e kadar da orada takilirsiniz. alsancak ta yemek icin kibris sehitlerinin ortalarinda doga kafe var italyan kültür merkezinin bitisiginde. oradan bir menü yersiniz 3 cesit 7 milyon lira galiba. yemekten sonra cayi orada icmeyin, hemen karsisinda bir cay ocagi var oradan 60 kurusa daha güzelini, daha taze demlenmisini icersiniz.
0
yokbenimnickim
Ama bir sorunumuz var. Esim yabanci. Telaffuzu zor bir isimle yasadigimiz yerde cocugumuza zorluk cikartmak istemiyorum ama Turkce bir adi da olsun istiyorum. Ama okunabilirligi kolay olarak aklima gelen butun isimler Arapca'dan geliyor (Elif, Zeynep gibi). Ben Turkce kokenli olsun istiyorum. Oneril
Ama bir sorunumuz var. Esim yabanci. Telaffuzu zor bir isimle yasadigimiz yerde cocugumuza zorluk cikartmak istemiyorum ama Turkce bir adi da olsun istiyorum. Ama okunabilirligi kolay olarak aklima gelen butun isimler Arapca'dan geliyor (Elif, Zeynep gibi). Ben Turkce kokenli olsun istiyorum. Onerilerinizi bekliyorum.
0
ömmm
büyük teyzem ingilizle evli:
1-norah neris(türkçeymiş bu)
2-henry cem
3-alev niamh
küçük teyzem alman ile evli
1-peer ole
2-kai felix
böyle bizim aile :)
büyük teyzem ingilizle evli:
1-norah neris(türkçeymiş bu)
2-henry cem
3-alev niamh
küçük teyzem alman ile evli
1-peer ole
2-kai felix
böyle bizim aile :)
0
ela, tuna, nil olabilir.
ozellikle tuna yi cok guzel telaffuz ediyorlar. u uzerinde bastirarak:)
ozellikle tuna yi cok guzel telaffuz ediyorlar. u uzerinde bastirarak:)
0
eşinin memleket nere söylersen onların da kolay söyleyebileceği bir isim düşünürdük. benim aklıma yine de ilk melis geldi. gayet hoş bir isim. bunun yanında defne de gerçekten güzel. bir de tuna var.
0
nasıl yazılmamış anlamadım.
elbette yasemin ya da yasmin. aslında yabancılar jasmin ya da jasmine diye yazıp cazmin ya da yazmin olarak okuyorlar.
daha güzeli var mı?
bence yok :)
ama defne var mesela. ela var sonracıma ki arkadaşımın kızının adı, annesi amerikalı.
duru da var. dru olarak okuyorlar drucelia gibi isimlerin kısaltılması. duru*dru şeklinde.
melisa-melissa var.
ben pek sevmesem,çocuğum olsa koymam ama maya ismini de kolayca okuyup söylüyolar.
keza umay ismi var. umay olarak rahatça okuyor almanlar,flamanlar,ingilizler,ruslar,japonlar,amerikalılar,finler,iskandinavlar rahatça okuyorlar umayı.
sonra ida ismi var. ida ve ada isimleri de kolayca okunabilir isimler.
bu arada elif ve zeynep gibi isimlerin neresi okunurken kolay onu da bilemedim:) bence umaydan, adadan kat kat zor zeynep.
elbette yasemin ya da yasmin. aslında yabancılar jasmin ya da jasmine diye yazıp cazmin ya da yazmin olarak okuyorlar.
daha güzeli var mı?
bence yok :)
ama defne var mesela. ela var sonracıma ki arkadaşımın kızının adı, annesi amerikalı.
duru da var. dru olarak okuyorlar drucelia gibi isimlerin kısaltılması. duru*dru şeklinde.
melisa-melissa var.
ben pek sevmesem,çocuğum olsa koymam ama maya ismini de kolayca okuyup söylüyolar.
keza umay ismi var. umay olarak rahatça okuyor almanlar,flamanlar,ingilizler,ruslar,japonlar,amerikalılar,finler,iskandinavlar rahatça okuyorlar umayı.
sonra ida ismi var. ida ve ada isimleri de kolayca okunabilir isimler.
bu arada elif ve zeynep gibi isimlerin neresi okunurken kolay onu da bilemedim:) bence umaydan, adadan kat kat zor zeynep.
0
yasadiginiz yeri soylerseniz oraya gore kolay isim onerebiliriz.
ayla
leyla
şu siteler var bir de:
www.kadinlarkulubu.com
www.kadinlarkulubu.com
ayla
leyla
şu siteler var bir de:
www.kadinlarkulubu.com
www.kadinlarkulubu.com
0
Nil.
ablamın adı ve almanyada yaşıyor, telaffuzu kolay ve herkesçe anlamı bilinen bir isim
ablamın adı ve almanyada yaşıyor, telaffuzu kolay ve herkesçe anlamı bilinen bir isim
0
lara olur abd'de yaşayan akrabamız sizin gibi düşünerek koydu bu ismi, bi de memleketi söyleseymişsiniz iyimiş
0
selin - celine (vardı böyle bir tanıdığım). celine idi nüfustaki ismi. kenndisi ve anası yabancı idi ama babası türktü.
iki isim koymayın. o şimdi asker'deki seyfi paul gibi olmasın. saçma oluyor.
iki isim koymayın. o şimdi asker'deki seyfi paul gibi olmasın. saçma oluyor.
0
deniz +1
yengem rus amcam türk. çocuklarına koydular ikisi de gayet memnun:)
yengem rus amcam türk. çocuklarına koydular ikisi de gayet memnun:)
0
bence iki isim koyun
örneğin elanor rose ve meyra alice koydular,anne amerikalı baba türk.
ela ve meyra diyolar.
keza baba alman anne türk ilayda celine koydular.
neyse iki isim meselesi çok da önemli değil ama türkçe isim istemiş arkadaş ne kadar arapça isim varsa söylemişsiniz sevgi pıtırıcıklarım benim:)
umay işte en türkünden :)
örneğin elanor rose ve meyra alice koydular,anne amerikalı baba türk.
ela ve meyra diyolar.
keza baba alman anne türk ilayda celine koydular.
neyse iki isim meselesi çok da önemli değil ama türkçe isim istemiş arkadaş ne kadar arapça isim varsa söylemişsiniz sevgi pıtırıcıklarım benim:)
umay işte en türkünden :)
0
aysu, ceren, melissa, deniz, derya, fulya, nurcan, bi de kendi ismim var ama onu altı yıldan beri öğrenemediler dersem gerçekten yalan olur. :)
0
cansın - johnson koyduğunu söylemişti bi tanıdık amerikada zorlanmasın çocuğu diye ama kıza olmaz sanırım bu. son lu filan bitiyor.
0
sayinseyirciler
Merhaba , Dün akşam saat 21:00 de site bahçesinde çimlere yeşil alanlara ilaçlama yapılmış. Bir gün bahçelerde gezmeyin demişler. 1buçuk yalındaki oğlum bugün saat 16:00 civarı çimlerde biraz yürümüş ve çocuk parkında oynamış. İşin kıllandırıcı tarafı parkta kimse yokmuş :S Oğlum da bir sorun yok,
Merhaba ,
Dün akşam saat 21:00 de site bahçesinde çimlere yeşil alanlara ilaçlama yapılmış. Bir gün bahçelerde gezmeyin demişler. 1buçuk yalındaki oğlum bugün saat 16:00 civarı çimlerde biraz yürümüş ve çocuk parkında oynamış. İşin kıllandırıcı tarafı parkta kimse yokmuş :S
Oğlum da bir sorun yok, sadece akşam biraz iştahsızdı , şimdi de uyuyor. Var mıdır bi bilgisi olan ya bu çocuk zehirlense şimdiye çıkardı di mi ?
Dün akşam saat 21:00 de site bahçesinde çimlere yeşil alanlara ilaçlama yapılmış. Bir gün bahçelerde gezmeyin demişler. 1buçuk yalındaki oğlum bugün saat 16:00 civarı çimlerde biraz yürümüş ve çocuk parkında oynamış. İşin kıllandırıcı tarafı parkta kimse yokmuş :S
Oğlum da bir sorun yok, sadece akşam biraz iştahsızdı , şimdi de uyuyor. Var mıdır bi bilgisi olan ya bu çocuk zehirlense şimdiye çıkardı di mi ?
0
zehirlenmelerde ateş çıkar mide bulanır, ağızdan bi temas yoksa bişe olmaz heralde bi banyoya felan soksaydınız, ama doktora gitmek kafadaki tüm soruları çözer.
0
akatreil
Evet beyler delirdik, delirdik. http://29.media.tumblr.com/tumblr_ll1ocqsz3T1qeezkyo1_500.gif şu sahnenin olduğu filmi bulabilecek kabadayılar arıyorum? delireceğiz.
Evet beyler delirdik, delirdik.
29.media.tumblr.com
şu sahnenin olduğu filmi bulabilecek kabadayılar arıyorum?
delireceğiz.
29.media.tumblr.com
şu sahnenin olduğu filmi bulabilecek kabadayılar arıyorum?
delireceğiz.
0
bacardi cola
Sabah Erzurum'a uçucam ama tırsıyorum ufaktan. Sabah sabah viski mi içsem napsam bilemedim.
Sabah Erzurum'a uçucam ama tırsıyorum ufaktan. Sabah sabah viski mi içsem napsam bilemedim.
0
0
hiç farketmez rakı balık bile yapabilirim. gerçi bilmiyorum belki de hiç olmayacak heyecan falan.
0
saatini erkene kur erken kalk ya da çok geç yat 1-2 saatlik uyku ile uçuşa başlarsan paniğe korkuya enerjin kalmaz, uyuyuverirsin :)
0
anti-em al eczaneden 3-4 lira.
uçağa binmeden yarım saat önce 2 tane iç tamamdır.
ben öyle yapıyorum.
uçağa binmeden yarım saat önce 2 tane iç tamamdır.
ben öyle yapıyorum.
0
anti em konsantrasyon kaybı yapıyormuş abi en lazım olan şey olacak konsantrasyon bana
0
Ben hep korkuyorum ve bu korkuyla 7 saat uçtum bu hafta toplamda. En işe yarayan yöntem, asla camdan dışarı bakma, her zaman koridor tarafında otur, uçakta olduğunu unut, sürekli birşeyler atıştır ve korku atağı geldiğinde hosteslerin filan yüzlerine bak. Uçak zangır zangır sallanırken elemanlar salata mı sandwiç mi diye cool takılıyorlarsa korkacak birşey yok.
0
zenc
evlenmeyi düşünmüyorum ama çok merak ettiğim bir şey var.çevremdeki herkes çatır çatır evleniyor. ve daha çok küçükler! 20 yahu 20 yaşına gelince evlenenler var dolu hemde. neyse sorum şu;buna nasıl cesaret ediyorlar? çevremdeki kişilerden örnek vereyim.. öyle aman aman bir işe sahip değiller her ha
evlenmeyi düşünmüyorum ama çok merak ettiğim bir şey var.
çevremdeki herkes çatır çatır evleniyor. ve daha çok küçükler! 20 yahu 20 yaşına gelince evlenenler var dolu hemde. neyse sorum şu;
buna nasıl cesaret ediyorlar? çevremdeki kişilerden örnek vereyim.. öyle aman aman bir işe sahip değiller her hangi bir birikim yok bi şey yok. gidip soramıyorum da abi nasıl geçiniyorsunuz diye hadi onu geçtim de bu ev düzme, düğün şu bu asıl bunları nasıl yapıyorlar? aileler mi düzenliyor bunları. salonuydu eviydi yeni mobilyalardı. nasıl yapılıyor bu işler. aslında pahalı değil mi yoksa?
aranızda dolu evli çift var biliyorum!! anlatın lütfen şunu bana. hayır gerçekten bir şey varsa biz de evlenelim yahu dsfdjkfhsjkdfh
edit: yoksa iş verenler yeni evlilere zam mı yapıyor (lan!?)
çevremdeki herkes çatır çatır evleniyor. ve daha çok küçükler! 20 yahu 20 yaşına gelince evlenenler var dolu hemde. neyse sorum şu;
buna nasıl cesaret ediyorlar? çevremdeki kişilerden örnek vereyim.. öyle aman aman bir işe sahip değiller her hangi bir birikim yok bi şey yok. gidip soramıyorum da abi nasıl geçiniyorsunuz diye hadi onu geçtim de bu ev düzme, düğün şu bu asıl bunları nasıl yapıyorlar? aileler mi düzenliyor bunları. salonuydu eviydi yeni mobilyalardı. nasıl yapılıyor bu işler. aslında pahalı değil mi yoksa?
aranızda dolu evli çift var biliyorum!! anlatın lütfen şunu bana. hayır gerçekten bir şey varsa biz de evlenelim yahu dsfdjkfhsjkdfh
edit: yoksa iş verenler yeni evlilere zam mı yapıyor (lan!?)
0
valla ben bunun nişan kısmıyla ilgili soruya cevap veriyim.
askerden döndüm iş buldum ha nişanlancam derken pat işten kovuldum.
ailem sağolsun biraz kredi çekti (15.000 lira civarı) öyle halloldu nişan.
ha bi o kadar da kız tarafı harcadı. öyle düşün yani.
düğün yapmayacağız, nikah + kokteyl kıvamında geçecek ama ilk önce benim iş bulmama bakıyor olay.
hiç kolay değil. hiç..
askerden döndüm iş buldum ha nişanlancam derken pat işten kovuldum.
ailem sağolsun biraz kredi çekti (15.000 lira civarı) öyle halloldu nişan.
ha bi o kadar da kız tarafı harcadı. öyle düşün yani.
düğün yapmayacağız, nikah + kokteyl kıvamında geçecek ama ilk önce benim iş bulmama bakıyor olay.
hiç kolay değil. hiç..
0
evli değilim ama şöyle düşün.
1 aile destek oluyordur biraz.
2 karı koca maaşları toplam 2000 tl etse kredi kartları ile harcanan para 4000 tl yi geçer limitleriyle.
3 cahil cesareti :D
1 aile destek oluyordur biraz.
2 karı koca maaşları toplam 2000 tl etse kredi kartları ile harcanan para 4000 tl yi geçer limitleriyle.
3 cahil cesareti :D
0
Deli cesareti biraz bu işler ama evlenmek için rahata çıkmayı beklersek daha çok bekleriz. Ne demişler borç yiğidin kamçısıdır :)
0
benim evlenme arifesinde olan bir arkadaşım var, gelecek altınları ev almak için peşinat vermeyi düşünüyor, adamdaki cesarete bak!! çiftin toplam maaşından daha fazla maaş alıyorum ama iş güvencesi vb şeylerden dolayı acayip stres oluyorum, adam eli cebinde eğlencesine bakıyor.
ne kullanıyorlarsa ben de istiyorum :)
ne kullanıyorlarsa ben de istiyorum :)
0
Adam gibi evleneyim herşeyim tam olsun dersen 50 bini gözden çıkarmak gerek. Ama daha mütevazı olsun maksat bir araya gelmek o nedenle herşeyin asgarisi olsada olur dersen 20 bine kotarırsın.
Edit: Aklıma geldi, birde evlenip işten ayrılınca iş yerinden tazminat alabiliyorsun (bazı işyerlerinde tabi)
Edit: Aklıma geldi, birde evlenip işten ayrılınca iş yerinden tazminat alabiliyorsun (bazı işyerlerinde tabi)
0
doğru planlamanın yanında, bir gerçeği eşşek gibi kabullenmeye bakıyor diye düşünüyorum: biz william ya da kate değiliz. normal insanlarız ve bazı şeylerden feragat etmemiz gerekiyor. haınm kızımız illa tutturursa gelinliğimi cengiz abazoğlu yapsın, yok esma sultan'da evlenelim falan diye, olmaz o iş. sadece sıradan insanlar olduğumuzu, bazı eksiklerin ve bazı "idare ediversin" lerin olacağını kabullenmek şart. öyle herkesin düğününün boğaz kenarında olmayacağını bilmek lazım. bir de evlenmeden önce, hani şu herkesin artık "demode" bulduğu çeyiz olayı var ya, işte o şart. çünkü günü gelince bi mobilya alıyosun bi nikaha düğüne harcıyosun, sonra üzerini örtecek yorgan bulamıyosun. bi çay yapayım desen ve en kötü pazardan bi çaydanlık almaya kalksan 25 TL'den başlıyo (en kötüsü). o yüzden önceden ufak tefek hazırlığını yapar ve hollywood yıldızı olmadığını kabullenirse insan, biraz da borcu ve taksidi göze alırsa olmayacak bişi değil. haa bir de herşeyin şak deyince elinde olamayacağını ve bazı şeyler için beklemek gerektiğini de bilmek lazım:)
0
bunu ben de merak ediyorum hep. düğün, kuaför, gelinlik, koltuk, tabak, çanak, kira, depozito.. herkes biraz kirli çıkı heralde anlamıyorum ki. durumunu ehh idare eder bildiğim insanlar çatır çatır düğün faan yapıyor masraflı falan. heralde akrabalar destek veriyor bir de borca giriyorlar kredi falan.
bu arada her yerde is gören, nişanı kız tarafı yapmıyormuydu yahu?
bu arada her yerde is gören, nişanı kız tarafı yapmıyormuydu yahu?
0
valla bence ailelerin desteği çok büyük. inanması zor ama bazı aileler çocuğum evlenecek hazırlık yapıyor sürekli. arkadaşım evlenirken 2 taraf 60-70 milyar para harcamıştı. birikimleri yoksa kredi çekiyorlar, sonra altınlarla ödüyorlar. bi de Allah gerçekten evlenene yardım ediyor :)
0
@her yerde is goren arkadaşım o nasıl bir nişanmış. toplamda 30 bin lira gitmiş.
vay anasını kraliyet ailesi misiniz? düğününüz için de 130 bin harcarsınız herhalde.
ekonomi sizin gibiler sayesinde ayakta duruyor galiba.
vay anasını kraliyet ailesi misiniz? düğününüz için de 130 bin harcarsınız herhalde.
ekonomi sizin gibiler sayesinde ayakta duruyor galiba.
0
panpa ben sikseler harcamam lan düğüne para filan o kadar. maksat birlikelikse bu kadar para yazık günah sadece.
0
ne kadar paran varsa o kadar harcıyorsun , oluyor bitiyor. beşyıldızlı otelde değil orduevinde düğün yapıyorsun, mobilyaları sıfır düzmeyip öğrenci evinde kullandıklarınla idare ediyorsun, geleneksel türk yeni evli çift görgüsüzlüklerine kapılmayıp ihtiyacın olmayan bir şey almıyorsun, her şey halloluyor. Takılan altınlar cebine kar bile kalıyor.
0
ben de bunun cahil cesareti olduğunu düşünenlerdenim. genelde çevreme baktığımda az çok finansal birikimi olan insanlar evlilik konusunda daha dikkatli davranıyolar.
elde avuçta bişey olmayanlarsa,aileden destek,kredi falan direk atlıyolar olaya.
ya tamam allah yardım ediyo diyosunuzda,gerçekten çok ciddi ekonomi sıkıntılar çekenleri görüyoruz.hele çiftlerden biri çalışmıyosa durum daha da vahim.bütün yük biniyo bi kişinin sırtına. çalışssın herkes arkadaş,yok öyle beleşe ekmek kimseye.
elde avuçta bişey olmayanlarsa,aileden destek,kredi falan direk atlıyolar olaya.
ya tamam allah yardım ediyo diyosunuzda,gerçekten çok ciddi ekonomi sıkıntılar çekenleri görüyoruz.hele çiftlerden biri çalışmıyosa durum daha da vahim.bütün yük biniyo bi kişinin sırtına. çalışssın herkes arkadaş,yok öyle beleşe ekmek kimseye.
0
20 yaşında evlenen insanla 25-30 arası evlenen insanın beklentileri aynı değildir ki 20 yaşında evlenen insanın arkasında ailesi vardır mutlaka çocuk la daha ne biliyim zor bu işler ya perdeden baharatlığa kadar düşünmek falan
0
hiç aile yardımı almadan evlenenlerdeniz biz. evlenmeden 1 sene önce başladık biz eşya taksitlerini ödemeye. düğünde bitmişti eşya borçları ve bir kısım da birikmişti. birikenlerle gelinlik vs masrafları karşıladık. düğünde takılan takıların bir kısmıyla da düğün masraflarını kapattık. ama ne araba aldık bekarken ne başka bişi. ev de yok. bundan sonra çalışarak olacak inşallah onlar da.
0
ne düğüne ne nişana karşıyım. isteyen yapsın elbet. ailelerin de hakları var eğlenmekte. hayatta bir kez oluyor.
ama ne gerek var paraları saçmaya anlamıyorum? 30 bin liralık nişanı aklım almadı örneğin.
bunun düğünü var dicem ama üstüne de ev döşemesi var. demek millet zengin dicem ama diyemiyorum. kredi almışlar. başkaları eğlensin diye, "desinler" diye de kredi alınır mı?
aile değerlerinize ters geldiyse kusura bakmayın.
ama ne gerek var paraları saçmaya anlamıyorum? 30 bin liralık nişanı aklım almadı örneğin.
bunun düğünü var dicem ama üstüne de ev döşemesi var. demek millet zengin dicem ama diyemiyorum. kredi almışlar. başkaları eğlensin diye, "desinler" diye de kredi alınır mı?
aile değerlerinize ters geldiyse kusura bakmayın.
0
ekg
Avrupa yakasında, hadi Şişli'den ulaşımı rahat olan diyeyim bir de, olimpik havuz nereleri tavsiye edersiniz?
Avrupa yakasında, hadi Şişli'den ulaşımı rahat olan diyeyim bir de, olimpik havuz nereleri tavsiye edersiniz?
0
itu'nun de havuzu var, ama disardan girislere pahali galiba.
bi de slip mayo mecburi.
bi de slip mayo mecburi.
0
ilkinci
Sizce hangisi mantıklı? Durum: yurtdışında kenara 4000 tl koyabilceğim bi iş fırsatı var. Yer türkmenistan, iş süresi 3 sene. 28 yaşındayım. Hayatta idealim rahat huzurlu yaşamak üzerine. 3 senede kazanacağım para bu konuda yardımcı olacaktır muhakkak.Soru 1: Türkiye'de ayda kenera 400 500 tl koyara
Sizce hangisi mantıklı?
Durum: yurtdışında kenara 4000 tl koyabilceğim bi iş fırsatı var. Yer türkmenistan, iş süresi 3 sene. 28 yaşındayım. Hayatta idealim rahat huzurlu yaşamak üzerine. 3 senede kazanacağım para bu konuda yardımcı olacaktır muhakkak.
Soru 1: Türkiye'de ayda kenera 400 500 tl koyarak çalışmak mantıklı yoksa sadece üç yıllığına türkmenistan'da 4000 tl koyarak yaşamak mı?
Soru 2: Yurt dışında 3 sene çalışarak dövizli askerlik imkanından yararlanabilr miyim? Ya da askerliğe başka bi etkisi olur mu?
Sevgilim yok. Ve önümdeki 3 sene hayatıma yön verecek. Gidersem bu 3 seneyi çöpe atacağım ve yaşım 31 olacak. O zaman hayatımın kadınını bulmak için geç olur gibi geliyor.
Durum: yurtdışında kenara 4000 tl koyabilceğim bi iş fırsatı var. Yer türkmenistan, iş süresi 3 sene. 28 yaşındayım. Hayatta idealim rahat huzurlu yaşamak üzerine. 3 senede kazanacağım para bu konuda yardımcı olacaktır muhakkak.
Soru 1: Türkiye'de ayda kenera 400 500 tl koyarak çalışmak mantıklı yoksa sadece üç yıllığına türkmenistan'da 4000 tl koyarak yaşamak mı?
Soru 2: Yurt dışında 3 sene çalışarak dövizli askerlik imkanından yararlanabilr miyim? Ya da askerliğe başka bi etkisi olur mu?
Sevgilim yok. Ve önümdeki 3 sene hayatıma yön verecek. Gidersem bu 3 seneyi çöpe atacağım ve yaşım 31 olacak. O zaman hayatımın kadınını bulmak için geç olur gibi geliyor.
0
anamı iki gün görmezsem özlerim gibi bir durumunuz yoksa, sevgili mevgili yoksa, kısa vadede evlilik planı falan yoksa, türkiye'ye bağlayan ciddi bir şey yoksa gidin 3 sene çalışın kazanın. ayda 4000 lira kenara koymak he mi? hem de 3 sene?
0
1- 28-31 yaşlar arasında 3 sene turkmenistan'Da çalışıp 150bin tl almak güzel gibi duruyor. tercih edilebilir. ama gitmezseniz tr'de ne rahatlıkta yaşayacagınızı da bılmıyoruz. tabi turkmenıstan'da ne şartlarda calısacagınızı da bılmıyoruz.
ama genel olarak babadan saglam bısey kalmadıysa 3 sene ver 150bın lıra al fena degılmıs.
ama genel olarak babadan saglam bısey kalmadıysa 3 sene ver 150bın lıra al fena degılmıs.
0
400-500
ile 4000 arasındaki 10 misli farkı hep birlikte gördüğümüze göre.
3 yıl orada sigorta yattıktan sonra burda askerliği de 21 gün yapmak varken
sevdicek bile olsa 3 yıl bekletilir.
misler gibi dönüşte villa alıcam otururuz güzel güzel sözü verilir..
kanımca..
ile 4000 arasındaki 10 misli farkı hep birlikte gördüğümüze göre.
3 yıl orada sigorta yattıktan sonra burda askerliği de 21 gün yapmak varken
sevdicek bile olsa 3 yıl bekletilir.
misler gibi dönüşte villa alıcam otururuz güzel güzel sözü verilir..
kanımca..
0
çok sevdiğim bir arkadaşım türkmenistan'da uzun süre çalıştı. orada tanıştığı rus vatandaşı ile evlendi, moskova'da yaşıyor ve çalışıyor şimdi. aradan 20 yıl geçti, hayatından gayet memnun bir rus vatandaşı şimdi.
0
sevgili durumunu da vermek gerekiyor tabi. Evlenmeyi düşündüğüm bi sevgilim vardı ve daha yeni ayrıldık, nasıl oldu ben de anlamadım. Şimdi sevgilim yok. Gidersem 3 sene boyunca da olmayacağı açık. Yani 31 yaşında kiminle evlenebilirim ki. Hadi o zaman o yaşa gelmiş evlenmemiş biri bulabilir miyim ki? Normal şartlarda kabul edilir ama hayatıma yön verecek bi 3 yıldan bahsediyo olmak korkutuyor.
0
ilkinci,
günümüz gerçeklerini özetleyeyim ben size
1- hiç bir erkek 35inden önce evlenmiyor
2-keza kadınlar da öyle kafadan 28-29una kadar bekliyor
3- kariyer/para/pul car cur dertleri malum
ayrıca ne demek o zaman kadar evlenmemiş biri bilmem ne bulunur mu.insanlar artık 30undan sonra evleniyor nerdeyse
Türkiye kalıp emeğinin sömürülmesini mi tercih edersin yoksa 3 yıl emeğinin karsılıgını alarak geleceğinden de kar etmek mi?
ayrıca 3 yıl cidden göz acayıp kapayınca dek geçer.
bak üstte bi arkadas ne güzel yazmış rus hatun aldı evinin kadını cocuklarının anası yaptı diye.kısmet bu işler.o yüzden cok sıkma kendini sen kendi istediğine bi karar ver
not: sosyologum.tüm veriler bilimsel :)
not2: yaşım 30larda değil ve evde kalmadım.öyle bi imaj çizmek istemedim :)))
günümüz gerçeklerini özetleyeyim ben size
1- hiç bir erkek 35inden önce evlenmiyor
2-keza kadınlar da öyle kafadan 28-29una kadar bekliyor
3- kariyer/para/pul car cur dertleri malum
ayrıca ne demek o zaman kadar evlenmemiş biri bilmem ne bulunur mu.insanlar artık 30undan sonra evleniyor nerdeyse
Türkiye kalıp emeğinin sömürülmesini mi tercih edersin yoksa 3 yıl emeğinin karsılıgını alarak geleceğinden de kar etmek mi?
ayrıca 3 yıl cidden göz acayıp kapayınca dek geçer.
bak üstte bi arkadas ne güzel yazmış rus hatun aldı evinin kadını cocuklarının anası yaptı diye.kısmet bu işler.o yüzden cok sıkma kendini sen kendi istediğine bi karar ver
not: sosyologum.tüm veriler bilimsel :)
not2: yaşım 30larda değil ve evde kalmadım.öyle bi imaj çizmek istemedim :)))
0
bi dakka düşünme git derim. 10 misli fark var. yemişim evliliği, sevgiliyo panpa. şimdi evlensen türkiyede, kenara koyacak 400-500 de zor. hem ha 28 ha 33, hiç farketmez. 3 yıl evlilik yaşı için çok fazla önemsenecek bi süre değil bence.
yerinde olsam iki dakka düşünmem giderim. döndüğümde 150.000 liraya yakın param ve yurtdışı tecrübem olmuş olur. Şu an türkiyede yaşayan 31 yaşındaki maaşlı çalışan hangi vatandaşta var 150.000? Döndüğünde yine avantajlı olacaksın.
yerinde olsam iki dakka düşünmem giderim. döndüğümde 150.000 liraya yakın param ve yurtdışı tecrübem olmuş olur. Şu an türkiyede yaşayan 31 yaşındaki maaşlı çalışan hangi vatandaşta var 150.000? Döndüğünde yine avantajlı olacaksın.
0
orada tanıştığın türk , rus , türkmen , kazak , gürcü vs..gibi bir insanla da evlenebilirsin ? İşin şartları arasında evlenmek yasak mı diyor ki ?
0
kelemek,
Evlenme konusunda haklısınız doğrusu. Ben de 5 ay öncesine kadar 34 35 gibi evleneceğimi düşünüyordum. Sonra bi kız çıktı karşıma, beraber bir ömür geçirmenin hesaplarını yapmaya başladık. Dedim ki madem çıktı karşına bekleme; zira inanmak zor benim için. (Sonra aksilikler oldu ve ayrıldık.) Şimdi bu konuyu düşünme nedenim aynı hisleri ne zaman yaşayacağım bilinmez olduğundandı. Gene de haklı gibisiniz.
Evlenme konusunda haklısınız doğrusu. Ben de 5 ay öncesine kadar 34 35 gibi evleneceğimi düşünüyordum. Sonra bi kız çıktı karşıma, beraber bir ömür geçirmenin hesaplarını yapmaya başladık. Dedim ki madem çıktı karşına bekleme; zira inanmak zor benim için. (Sonra aksilikler oldu ve ayrıldık.) Şimdi bu konuyu düşünme nedenim aynı hisleri ne zaman yaşayacağım bilinmez olduğundandı. Gene de haklı gibisiniz.
0
akks ve sayın seyirciler,
Başka bi yerden bi kızla evlenip onu buraya getirmek sonra ailelerin doğru düzgün tanışamaması çocukların iki ülke arasında helak olması, ne bileyim çok mu dar düşünüyorum. Zor geliyo biraz.
Başka bi yerden bi kızla evlenip onu buraya getirmek sonra ailelerin doğru düzgün tanışamaması çocukların iki ülke arasında helak olması, ne bileyim çok mu dar düşünüyorum. Zor geliyo biraz.
0
hayatinin en guzel yaslarini para biriktirerek mi harcayacaksin. yaslaninca yersin artik biriktirdiklerini..
0
haklıyım tabi (:
gene cıkmayacağının ya da hayatının aşkının orda olmadığının ya da dönüşte
şıp diye burda bulunmayacağının da garantisi yok
hiç bişiyin garantisi yok.
garantisi olan tek şey.
3 yılda bu ülkede ortalama bi işle 150bin tl toplanmaz.
miktar oldukça ciddi ve ilerde evlilik düşünen biri için gayet şahane işlere imza attırabilecek türden ;)
gene cıkmayacağının ya da hayatının aşkının orda olmadığının ya da dönüşte
şıp diye burda bulunmayacağının da garantisi yok
hiç bişiyin garantisi yok.
garantisi olan tek şey.
3 yılda bu ülkede ortalama bi işle 150bin tl toplanmaz.
miktar oldukça ciddi ve ilerde evlilik düşünen biri için gayet şahane işlere imza attırabilecek türden ;)
0
@kelemek ve @sakingitarist haklı. döndüğünde yurtdışı tecrübesi nedeniyle daha iyi bir iş bulmak gibi bir artın olacak. kalırsan zaten her ayın sonuna doğru keşke gitseymişim diyeceksin.
0
abi bir git bak önce. havası nasıl, suyu nasıl, yaşanır mı, yaşanmaz mı. ben 3 sene belçika'da okudum ve yaşadığım yerden hiç memnun değildim. resmen süründüm. dünyanın neresi olursa olsun sevmiyorsan nafile. bir de burada çok iyi dostlar arkadaşlar sosyal ortam varsa bırakıp gitme. hangimizin 60 sene yaşayacağı garanti ki? para pul boş işler bunlar.
0
hayatının kadini diye bir sey yok kardesim (bkz: la femme n'existe pas), olmayan bir sey icin de gelecek planlarini belirleme.
0
ack3000
şarkı hakkında verebileceğim kısıtlı bilgiler şunlar:ince sesli bir ablamız söylüyor -oo çok ayırt edici-pop gibi sankihüzünlü bi şarkınakaratına başlarken whyyyyyyyyyyy diyo. hatta vaaaaaaaaaaay i do like gibi bi şey diyo nakarata girerken. uzatı vaaaaaaay kısmını. radyolarda çok sık denk geldim am
şarkı hakkında verebileceğim kısıtlı bilgiler şunlar:
ince sesli bir ablamız söylüyor -oo çok ayırt edici-
pop gibi sanki
hüzünlü bi şarkı
nakaratına başlarken whyyyyyyyyyyy diyo. hatta vaaaaaaaaaaay i do like gibi bi şey diyo nakarata girerken. uzatı vaaaaaaay kısmını. radyolarda çok sık denk geldim ama bulmam imkansız bu bilgiler değil mi..
ince sesli bir ablamız söylüyor -oo çok ayırt edici-
pop gibi sanki
hüzünlü bi şarkı
nakaratına başlarken whyyyyyyyyyyy diyo. hatta vaaaaaaaaaaay i do like gibi bi şey diyo nakarata girerken. uzatı vaaaaaaay kısmını. radyolarda çok sık denk geldim ama bulmam imkansız bu bilgiler değil mi..
0
cevaplar için teşekkür ederim maria mena - just hold me ymiş helal olsun valla
0
