Giriş
(4)

Fındık Şurubunu nerden alabilirim?

mertegon
Soru başlıktaki gibi arkadaşlar. Bi de fikri olan varsa `votka fındık` için ideal ölçekler nelerdir? ne kadar votka ne kadar şurup ister? `kafe pi` tarzından
Soru başlıktaki gibi arkadaşlar. Bi de fikri olan varsa votka fındık için ideal ölçekler nelerdir? ne kadar votka ne kadar şurup ister? kafe pi tarzından
0
mertegon
(03.03.11)
Eminönü'nde , mısır çarşısının arka sokağında pasta malzemesi satan yerler var. Bir de meydanın unkapanı tarafında bir kahveci var (kahve dünyası gibi birşey) onun yanında da pasta malzemesi satan biryer var. Bu mekanlarda oluyor genelde. Fakat ölçekler konusunda bir bilgim yok malesef.
0
emrak
(03.03.11)
starbuckslarda var. onun haricinde 7 elevenlarda var. carrefourlar da bir olasılık.
0
fortisvita
(03.03.11)
metrolarda var . bi şişeye yarım çay bardağı, bir bardağa 1 çay kaşığı diye biliyorum.
0
sayinseyirciler
(03.03.11)
fındık ve daha nicesi için, hastası olduğum, güvenilir ve tüm Türkiye'ye hizmet götürebilen site:
www.gurmenet.com.tr
0
pyro clustic flow
(03.03.11)
(15)

Sizce bir Üniversite Şenliği...?

sayinseyirciler
Evet efendim, varsayalım ki her tür imkanınız var, bir üniversite şenliği , bahar festivali vs..bir organizasyon düzenleyeceksiniz. Neler yaparsınız , konser olsun, aktivite olsun ? Yaratıcı arkadaşlardan yaratıcı fikirler bekliyoruz :)
Evet efendim, varsayalım ki her tür imkanınız var, bir üniversite şenliği , bahar festivali vs..bir organizasyon düzenleyeceksiniz. Neler yaparsınız , konser olsun, aktivite olsun ? Yaratıcı arkadaşlardan yaratıcı fikirler bekliyoruz :)
0
sayinseyirciler
(10.02.11)
klasik üniversite şenliklerinden farklı bir şeyler görmek istiyorsanız mülkiye'nin inek bayramı'na bir göz atın derim. gerçi şu an gidip canlı göremeyeceksiniz ama sözlükten hakkından bilgi edinip youtube'dan fermanların videolarını bulabilirsiniz. elbette birebir onu yapmak çok zor. zira mülkiye'nin inek bayramı gelenekle yoğrulmuştur ama siz de kendi geleneklerinizi yaratabilirsiniz.
0
natura horror vacui
(10.02.11)
play station (agirlikli olarak pes veya fifa 2011) turnuvasi duzenlemek..
pek yaratıcı olmadı ama her zaman gideri vardır pes turnuvasının..
deli muhabbet dönüyo, bayılıyorum..
0
appdata
(10.02.11)
odtü'de frp oynarız biz... bütün kampüse yayılmış şekilde...
biz derken ben hiç katılmadım ama katılanları izliyorum, baya eğleniyorlar..
gerçi bazı prof'lar çildiriyor odasina girilince ya.. neyse..

şöyle bir şey tam olarak: (bkz: treasure hunt)
0
appdata
(10.02.11)
orgy
0
EmilianoZapata
(10.02.11)
çok para varsa dunyaca unlu birin çağır...
britney spears ,u2,madonna vb...
0
dirty
(10.02.11)
orgy +1
0
cnonefb
(10.02.11)
gündüz: paintball,go-kart,futbol,basketbol,kar varsa snowboard kayak seferleri
akşama doğru: ps3, guitar hero lu standlar,hasbro oyunları
akşam: rihanna konseri,duman konseri,striptiz şovları
0
gaza gelen
(10.02.11)
bisiklet turu. kampus yakınında dar sokaklı, çiçekli bahçeleri olan bi mahalle falan bulun dolanın deli danalar gibi. kitle haliğnde yapınca çok zevkli olur.
0
atesikus
(10.02.11)
hangi üniversitte? yardımcı olim ?
0
raki masasinin degismez adami
(10.02.11)
özel bir üniversite / istanbul , nüfus yoğunluğu sahte sarışın ve araba anahtarını sallayan çocuklar olarak özetelemek isterim profili. Evet , şu ana kadar yazan herkese tşk , başka fikri olan ?
0
🌸sayinseyirciler
(10.02.11)
bi kere bahar şenliğinin yada festivalinin yanlzıca konser olmadğını önce senn anlaman gerek:)

belki de anladın.anladıysan önce bi konsept belirle, şenlik boyunca gerek afişlerde gerekse tüm herkesin bileciği bir konsept belirleyin ortak oalrak..

okonsept üzerinden ünlüleri çağırın, onun üzerinden konnferenslar düzenleyin. yarısmalara gelince de sponsorlardan ayrdım al.sponsorlar güzel yarısmalar yapıyor...sponsporlar canalndırı...

-sponsoralr;
-rekratif ve spor etkinlikleri
-konserler ve müzikler
-yarısmalar
-konferans ve panel grubu
-ve diğer lojistik üzeirndne gidin.


dieğr yerlerde de bakarız bi başla sen:)

daha başındasın..adım adım ok
0
raki masasinin degismez adami
(10.02.11)
madem öyle demet akalın tarzı bir arkadaşımız sahneye salınır. bir kaç dj falan ayarlanır. bir de şu hoplatmalı zıplatmalı oyuncaklardan bir iki tane ayarlayabilirsin.tiyatro için falan çok kasılmasına gerek yok bence.
0
bellbane
(10.02.11)
zaten sadece konser değil aktivite vs.. gibi yaratıcı fikirler sormuştum. açıkçası şirket olarak daha önce yapmadığımız iş değil sadece burada değişik fikirler çıkabilir, aklımızda bir ampul yakabilir diye sormuştum.

bir de tabii ki haberimiz olmayan , popülerleşmemiş bir trend vardır belki diye sordum.
0
🌸sayinseyirciler
(10.02.11)
demet, hande, yemez
serdar bütçe dışı
sarıkabadayı, murat boz belki bilemedim canlısını beğenmeyebilirler.

aklıma bu kitlenin nanay nanay yapacağı bir popçu vs gelmiyor şu an. sönük bi isim de olmaz.

konser kısmısı böyle. zaten ana bütçe oradan. etkinlik, yarışma vs..sponsorlara paslanabilir diye düşünüyoruz. daha doğrusu sponsorlar bayılıyor böyle şeylere diyeyim :)))
0
🌸sayinseyirciler
(10.02.11)
güzellik yarısması yap amatörce..kıcı kırık bi sunucu getir bi sahne..:)

üniverstenn güzelini seciyrouz ayağıan 1-2 saat oyalarsınız milelti.bide tac falan giydir hanım kızımıza
0
raki masasinin degismez adami
(10.02.11)
(8)

ev satın almak ?

denemebirikiüç
Selam gayrimenkul sansarlarıistanbul ev sorunu ve kiraların yüksekliği arasında sıkışan bir bünye olarak ev satın alma fikrine yavaş yavaş ısınıyorum. zira uzun süreler kiraada oturup, laba tabiriyle bir balya parayı ev sahiplerine toka eden insanalr olarak neden ev almyız ki.. Düz mantık çıkarımlar
Selam gayrimenkul sansarları

istanbul ev sorunu ve kiraların yüksekliği arasında sıkışan bir bünye olarak ev satın alma fikrine yavaş yavaş ısınıyorum. zira uzun süreler kiraada oturup, laba tabiriyle bir balya parayı ev sahiplerine toka eden insanalr olarak neden ev almyız ki.. Düz mantık çıkarımlar silsilesi başlıyor. Br ev beğenildi harç borç banka kredisi eve girildi. ve her ay kira olarak ödenip havaya uçacak olan mebla belki daha fazlası bankaya kredi olarak ödendi. diyelimki ev ile ilgili yada iş ile ilgili değişilkilk oldu ve ev değiştirmek gerekti, ev satılığa çıkarıldı belirli bir süre sonra ev yine benzer bir fiyata, şsnslıysak daha yüksek bir fiyata satıldı. kredi kapatıldı. ve kalan parada birikimiz olarak cepte kaldı. artı o süre zarfında barınma sorunu da çözülmüş oldu...

şişmdi çizdiğim bu pembe tabloda aslında görünmeye gri yada siyah detaylar nelerdir... bu kladar düz mantık olmadığnı tahmin edebiliyorum ama tecrübe etmiş birilerinden dinlemek isterim.. dediğim şeyi deneyip pişman olan var mı?
0
denemebirikiüç
(28.01.11)
yanlış anlama ama yazdıklarında bır cok tutarsız cumle var ilki:
krediyi evin uzerınden aldıgını varsayarak soyluyorum kredi devam ederken evi satamazsın.
0
paudi
(28.01.11)
paudi noktayı koymuş. En önemli nokta o zaten o süre zarfında satma şansınız yok.
0
lodos1907
(28.01.11)
birikmiş paran yoksa zaten evin tümü için kredi alamazsın ve krediye ödediğin aylık tutar istanbulda merkezi bir ev için bile ev kirasının yaklaşık 2 katı oluyor. iş durumun kötüleşirse veya işsiz kalırsan ev sahibi 1-2 ay anlayış gösterir veya evden çıkıp daha ucuz bir ev bulabilirsin ama bankaya parayı ödemek durumundasın
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(28.01.11)
Arkadaşlar sanırım dha detaylı yazmam gerekiyordu.. evi yeni satın alan kişi ile anlaşarak yani sözleşme tarzı bişey yaparak, evi satın alan kişiden evi onun üzerine geçirmeden parayı alıp kendi banka kredini kapatıp sonra da sözleşmede yazdığı gibi satış işlemlerini gerçekleştiriyorsun. bu tarz şeylerden haberiniz olduğunu varsayarak yazmıştım
0
🌸denemebirikiüç
(28.01.11)
bu durumda sattığın evin değeri düşer alıcı kredi kullanamayacağı için normal fiyatının daha altında satmak zounda kalırsın ayrıca peşin para seçeneğinde evin alıcı sayısı da azalır.

ayrıca bu seçenekte evi satmak mecburiyetin nedeniyle alıcılar seni süründürür.
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(28.01.11)
evin satış fiyatı/kirası ortalama 120 civarında olmalıdır, istanbul'da bu rakamları incele, uyan ev varsa al. emlak balonu patlıyacak bence.
0
joepiscopo
(28.01.11)
işler kötüye gitmezse tek kötü nokta ödediğin faiz ve evin o faize denk gelecek şekilde değerlenmemesi olabilir.

İşler kötüye gider ve borcu ödeyemeyecek durumda kalırsan, evi satma konusunda pek çok sorun çıkıyor. Birincisi, kredi kullanacak birisi o evi alamaz, borçlu evi bankaya gösteremez. İkincisi, peşin parayla senin borcunu kapatacak birini bulmak biraz insanı zorlar, çünkü insanlar başını ağrıtmak istemiyor. Üçüncüsü, evi bankanın sıkıştırması nedeniyle bir an önce satabilmek için fiyatını bayağı düşük göstermen gerekir, en azından değerinden düşük.

Tabii bunların hiçbiri olmayada bilir, tavsiyem kısa vadeli kredi.
0
sayinseyirciler
(28.01.11)
@paudi ve lodos1907 için bi düzeltme yapayım; ipotekli ev satılabilir. banka kapatma cezasıyla (%2) birlikte kalan ana parayı alır, diğer miktar ev sahibine kalır. alıcı da konut kredisiyle alacaksa bankalar kendi aralarında hallediyorlar. tapuya 2. dereceden ipotek konuluyor. (1. si zaten ilk bankaya ait) ilk banka parasını alınca tapudaki ipotek tekrar 1. dereceden oluyor.

+ ev alma konusunda 3 başlık yukarda 100.000 tl'si olan adel'e yazdıklarım...
0
merhum
(28.01.11)
(5)

Bribe an Academic

hikaye mesture
It's like this; there is a professor who is a total jackass and my friend (you know what I mean) wants to bribe...Kusura bakmayın, kamuflaj yapmak istedim kendimce liseliler kaynaşmasın diye. Evet olay doğrudur, rüşvet vermek isteniyor. Öznesi bi arkadaşım diyim. Geçirmeyen bi profesör var ve yedinc
It's like this; there is a professor who is a total jackass and my friend (you know what I mean) wants to bribe...

Kusura bakmayın, kamuflaj yapmak istedim kendimce liseliler kaynaşmasın diye. Evet olay doğrudur, rüşvet vermek isteniyor. Öznesi bi arkadaşım diyim. Geçirmeyen bi profesör var ve yedinci sınıfa gelmiş bi öğrenci var. Ayrıca bunun bi kez konuşmuşluğum olan asistanı var. Bu asistandan sinyal aldım gibi.

Konuya nasıl girilmelidir? Amerikan filmlerinden biliyorum; sesli dile getirmicem. Öncelikle onun anlamasını sağlayacam. Yatkınlığına bakacam. Baktım kapı açık; ciddi konuşmaya nasıl giricem?

[ Bunları hep bi arkadaşım için yapıcam bu arada. Kamuflajı beğenenler thumbs up yapsın ]
0
hikaye mesture
(26.01.11)
daha önceden rüşvet aldığını biliyorsanız, şahitleriniz varsa ortamı ısıtmadan da direk konuya girebilirsiniz bence. ben de tanıyordum öyle bir hoca. zor olmasa gerek. you know what im saying,right?
0
ronaldo17
(26.01.11)
hocam bu işin oluru nedir? güzel bir açılış olur istenilen yere çekilebilir gerektiğinde öyle bir şey ima edilmediği yanlış anlaşıldığı bile savunulabilir.
0
thefin
(26.01.11)
- yapabileceğimiz bir şey yok mu?
- elimizden ne gelir ?
- bu işin oluru nedir ?
- ne gerekiyorsa yapalım, yeter ki dersi geçsin
- her şeyi göze aldık, yeter ki dersi geçsin
- bi yardımcı olsanız ?
- Nasıl yapalım? Yolu yordamı nedir ?

ve bilumum olaya giriş cümlecikleri...
0
sayinseyirciler
(26.01.11)
Elinde boyle hediyemsi biseyle git ama puro viski gibi, en azindan belki bi mesaj verir. Filmleren ogrendigim de budur.
0
0326
(26.01.11)
(bkz: a serious man) izleyin.
0
manfool
(26.01.11)
(3)

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Geçirmece

ataturkiye
Bu lanet hastalıktan bir an önce kurtulmanın yolunu biliyor musun? Sana diyorum, ne aval aval bakıyorsun?Böyle "sözlüx içtim, akşama geçti", "ıhlamuru keçi bokuyla karıştırıp kaynattım içtim, geçti", "portakalı soydum, başucuma koydum, mandalinayı soydum, daha yemeden geçti" tarzı bir ilaç biliyor m
Bu lanet hastalıktan bir an önce kurtulmanın yolunu biliyor musun? Sana diyorum, ne aval aval bakıyorsun?

Böyle "sözlüx içtim, akşama geçti", "ıhlamuru keçi bokuyla karıştırıp kaynattım içtim, geçti", "portakalı soydum, başucuma koydum, mandalinayı soydum, daha yemeden geçti" tarzı bir ilaç biliyor musun?
0
ataturkiye
(26.01.11)
katarin forte her öğünden sonra , beni bir günde kendime getirmişti.
eczacıya sorabilirsin doktora gidemiyorsan.
0
sayinseyirciler
(26.01.11)
(bkz: vicks first defence)
henüz kullanmadım ama faydası var diyorlar.
0
agustosba
(26.01.11)
first defence'le burnu, tantum verde sprey ile de boğazı tedavi ediyorsun. pastillerin çoğu hikaye. tantum'u günde 3, 4 kez 4 fıs yapıyorum, epey işe yarıyor. üstüne bi süre bir şey yiyip içmemek gerekli.

arkasından odun tarçın, kekik, ekinazya, karanfil, ıhlamurlu çayı günde 2 kez içiyoruz.
bi süre sonra da bal yiyoruz yavaş yavaş yutarak.

bu yöntemle hasta olcak gibi olunca olunmaz, olunduysa da 2 günde geçer. ancak ciğerlere indiyse ciğer yanması ve öksürük biraz daha sürer, azalarak..

not: bu üçü sıralama değiştirelerek yapılabilir ama tantum'dan ve baldan sonra bir süre bir şey yiyip içmemek gerek.
geçmiş olsun
0
pyro clustic flow
(26.01.11)
(3)

idealtepeden narcityye gidiş

safepassage
trenden idealtepede inersem nasıl gidebilirim narcityye?
trenden idealtepede inersem nasıl gidebilirim narcityye?
0
safepassage
(17.12.10)
Taksiyle
0
mikelarteta
(17.12.10)
maltepe sahil migrosun önünden servisi geçiyor narcity nin
0
sayinseyirciler
(17.12.10)
idealtepeden sahil yoluna çık. bir adet üst geçit var. onun sapağının önünde taksiye bin. o yol dümdüz narcity'e çıkıyor zaten. 5-10 tl arası bir şey yazar. alternatifleri bilemiyorum.
0
darknum
(17.12.10)
(8)

max 2100 tl ye laptop

karahan1
back up dvd si yapmayı becerememişim şimdi afedersiniz şey gibi kaldım ortada. kardeşime verecem laptopı o çaresine baksın ben yeni alacam. 1500-2100 bandında olmazsa olmazlarım 1gb paylaşımsız ekran kartı ve hd ekran. dell toshiba ve sony adaylarımız. şimdi esas sorum şudur ki hani böyle mediamarkt
back up dvd si yapmayı becerememişim şimdi afedersiniz şey gibi kaldım ortada. kardeşime verecem laptopı o çaresine baksın ben yeni alacam. 1500-2100 bandında olmazsa olmazlarım 1gb paylaşımsız ekran kartı ve hd ekran. dell toshiba ve sony adaylarımız. şimdi esas sorum şudur ki hani böyle mediamarkt falan açılıyor ilk gün deli indirimler oluyor ya öyle bişey açılacakmı yakında olmazsa bu sölediğim 3 markayı en ucuza nereden alırım istanbulda?
0
karahan1
(12.12.10)
toshiba al mutlaka, piyasadaki en iyi laptop toshiba.
15.6 versiyonları da çıktı, klavyenin yanında numpad de var.

toshiba almaya karar verirsen, haberim olsun.
TNB benim de çalıştıgım holding'in bir parçası.

tnb bu arada, toshiba laptopları türkiyeye getiren şirket.
0
UnWaNTeD
(12.12.10)
hacı buna ne diyosun

www.eksenbilgisayar.com

www.eksenbilgisayar.com

ya yalnız kardeşime aldığımız makinada gümüş renkliydi 2 sene sonra boyası karardı. satelitte dı oda. ondan dell almak daha mantıklı geliyor.
0
🌸karahan1
(12.12.10)
o butceyle sony dusunme, 4k civarı butce ayırabiliyorsan vaio iyi bir aday olurdu.
0
bryan fury
(12.12.10)
4k nedir?
0
🌸karahan1
(12.12.10)
4bin tl.
0
bryan fury
(12.12.10)
k nereden geliyor?
0
🌸karahan1
(12.12.10)
mac al vatan'ın internet sitesinden geçen ay aldım 2000 tl ye
0
sayinseyirciler
(12.12.10)
mac gereksiz pahalı. söylediğim donanımı macte o fiyata alamazsın.
0
🌸karahan1
(12.12.10)
(5)

+5 burç sorusu

raa
burçlarla çok ilgili birileri varsa belki diye soruyorum. ben 6 şubat doğumlu kova burcu bir erkek bireyim. son bir ayda hayatımda sürekli bi acayiplik var. kötüye gidiyor yani. kısaca özetleyim: evime hırsız girdi, babamın kalp-damar problemleri baş gösterdi. yakın arkadaşlarımla sorunlarım oluyor.
burçlarla çok ilgili birileri varsa belki diye soruyorum.

ben 6 şubat doğumlu kova burcu bir erkek bireyim. son bir ayda hayatımda sürekli bi acayiplik var. kötüye gidiyor yani.

kısaca özetleyim: evime hırsız girdi, babamın kalp-damar problemleri baş gösterdi. yakın arkadaşlarımla sorunlarım oluyor. sevgilimle sorunlarım var. -ki onun mevsimlerin kararsızlığına bağlı bir depresyon durumu var gibi- işte estek köstek uzun zamandır olmadığı kadar acayip hadiseler yaşıyorum ve bunlar dediğim gibi son 20 günde üstüste toplandı.

birbirinden bu kadar bağımsız şeyleri birbirine bağlayamadığım için artık burçla falan ilişkilendirip, "iyi ya sebep buymuş, geçip gidicek hepsi" diyecek gerzek de olsa bir dayanak arıyorum.

acaba jüpiter güneşle benim burcumun arasına girdiğnden olabilir mi?
0
raa
(09.12.10)
kurşun döktürün bence, o kadar uzağa gitmeyin (bkz: jüpiter).
0
vercingetorix
(09.12.10)
@vercin

hmm araştırayım bi kurşun olayını.
0
🌸raa
(09.12.10)
eheh... jupiter'se naapcan? koca gezegeni aradan mi cikaracan?

bu arada ben de batil inanclardan adak veya kursunu tercih ederdim.
0
no avalon
(09.12.10)
ocağın 4'ünden sonra iyileşecek. Bu ay "moon eclipse " var, ayın 21'i en tehlikeli gün, ama sonra yavaş yavaş düzeliyor.

www.astrologyzone.com 'dan okuyabilirsin ingilizce biliyorsan

saçma diyenlere cevabım da sensin saçma :P
0
sayinseyirciler
(09.12.10)
bence fazla düşündüğün için hepsi bir anda birleşmiş kafanda.
illa burçlara yorucam diyorsan suzan miller'ın aylık burç yorumları var uzun uzun.
genelde iyi seyler yazıyor.kendini rahatlatabilirsin o sekilde.
www.astrologyzone.com
0
demoniclewinsky
(09.12.10)
(24)

bebek bakıcısı/gizli kamera

halanne
arkadaşlarla ikilemde kaldık. bir de size danışalım dedik. 6 aylık bir bebek ve çalışan anne-baba var elimizde. mecburen bebeğe bakması için bakıcı tuttular. bebek çok ufak olduğu için evde neler olup bittiğini takip etmek istiyorlar doğal olarak. bunun için eve gizli kamera yerleştirmek etik midir
arkadaşlarla ikilemde kaldık. bir de size danışalım dedik. 6 aylık bir bebek ve çalışan anne-baba var elimizde. mecburen bebeğe bakması için bakıcı tuttular. bebek çok ufak olduğu için evde neler olup bittiğini takip etmek istiyorlar doğal olarak. bunun için eve gizli kamera yerleştirmek etik midir değil midir, hatta suç mudur? sonuçta iyi yada kötü, kadının bütün hareketleri kaydedilecek.
0
halanne
(22.11.10)
gizli kamera yerine normal kamera taktık, bilgin olsun diye tebliğ edilmesi gerek.
0
icemanr
(22.11.10)
bence de gizli olmasın, aldığınız bakıcı da bile bile gelir bu durumdan haberdar olarak
0
.aylin.
(22.11.10)
çok ayıp.
0
kamil5
(22.11.10)
bakıcıya söylemişler kamera takacağız diye. kesinlikle kabul etmem, başkasını bulun demiş.
0
🌸halanne
(22.11.10)
kimsenin kabullenebileceğini zannetmiyorum. daha önce çocuk bakmış ve çocuğuna bakılmış birisi tarafından tavsiye edilen birinin bulunması en mantıklısı bence.
0
kamil5
(22.11.10)
siz bütün gün patronunuz tarafindan kamera ile izlenseniz hos olur muydu sizin icin. en basta insan haklarina aykiri, güvenmediginiz kimseye cocugu emanet etmeyin. birsey yapacaksa kameranin görüntü alamadigi noktada yine yapar ne yapacaksa.
0
atmacaged
(22.11.10)
İyi de, kamera olduğunu bilen bir bakıcı, eğer ki kötü niyetli ise, zaten normal davranacaktır. Bir sonraki iş deneyiminde de kötü niyeti devam ederse, bu sefer başka bir çocuğun canı yanacak ve belki de psikolojisi bozulacak.

Birçok örnek gördük haberlerde, gizli kamera sayesinde o bebeklerin nasıl hırpalandığını.
0
lucky_meh
(22.11.10)
etik midir değil midir bilemem pek umrumda olmaz böyle bi durumda olsam. yaklaşık 2 ay evvel böyle bi olayla karşılaştık. kuzenimin bebek bakması için görevlendirdiği kadın eve erkek arkadaşını alıyomuş. kamerayla değil de ses kayıt cihazı açık bırakılarak öğrenildi bu durum. her türlü önleminizi alın. gizli olmasa da haberdar ederek yerleştirin kamerayı en azından böyle abuk olaylarla karşılaşmak durumunda kalmazsınız.
0
hasnicktir
(22.11.10)
sonuçta amaç kadının özel hayatını kayda almak değil, kendini savunamayacak ve başına neler geldiğini anlatamayacak bir bebeği korumak. haberlerde görüyoruz bakıcıların ufacık bebeciklere neler yaptığını. referansları ne kadar iyi olursa olsun, evde kimse yokken kadının bebeğe neler yaptığını kim, nasıl bilecek. yeğenimin bakıcısı tüpü açık bırakarak uyutuyormuş mesela çocuğu, tamamen tesadüf eseri ortaya çıktı bu durum.

valla patron beni kamerayla izlese gözleri dolardı heralde.
0
🌸halanne
(22.11.10)
daha önce bu durumda bulunmayanlar anlamayacaklardır kasmayın.kimsenin alnında yazmıyorya güvenilir veya güvenilmez diye kalıcı zararlar gelmesindense takın gitsin kamerayı söylemenize gerek yok.çünkü söyleseniz bu sefer başka odada yapacak eğer kötü niyeti veya ihmali varsa.bi süre izleyin güvenilir mi diye sonra gönlünüz rahatlarsa çıkarırsınız.yalnız şöyle bir durum varki elbette size karşı olmayan ama garip davranışlar görebilirsiniz her insanda olabileceği gibi bu kayıtları asla saklamayın veya başka birşey için kullanmayın bu sefer size tazminat davası açabilir.
0
layer26
(22.11.10)
cevap veriyorum. bir arkadaşımın arkadaşı evine kamera koymuş kaydetmiş. bakıcı dövüyormuş malesef. ama eşini bile gizli kamera ile izlemek suç olduğu için polise bildirememişler, kadını kovmakla kalmışlar.

bunun üzerine arkadaşım da kıllandı. çinden bir gizli kamera aldı e-bay üzerinden. eve koydu, izledi, ve allahtan onda böyle birşey olmamış. ama önceki bakıcı ile olanları çevredeki diğer bakıcılar duyduğu için daha bi nizami davranmış olabilirler zamanla tabi.

sonuçta, siz farketmeyebilirsiniz ama o risk hep var. benim çocuğum ise söz konusu olan etiğin ta amk ben ama neyse. siz bakıcıya da bildirip kamera koyabilirsiniz bence...
0
paranoid corpse
(22.11.10)
etik değildir.
suçtur.
0
:/
(22.11.10)
kendi evinize her türlü takabilirsiniz, suç değildir ancak amaç bebeği korumak olduğunda kamerayı gizlemek çok saçma. amacınız; bebeğe hiç bir şekilde zarar gelmemesini sağlamak olmalı, zarar gelmesi ve sonra zarar vereni yakalamak değil. gizlemeden takın. ben ve ailemde pek çok insan evimizde kamera kullanırız. bugüne kadar hiç bir çalışanımız bu ayıp ya da kabul etmiyorum vs demedi. kabul etmeyende problem vardır, emin olun. "patronunuz sizi izlese hoş karşılar mısınız" filan diyorlar da... milyonlarca insanın iş yerinde kamera var. restoranlarda, bankalarda, ofislerde. herkes zaten izleniyor, bu ayıp falan değil çünkü orası iş yeriniz. özel hayat ihlali filan yok. kadının evine takmıyorsunuz ki, kendi evinize, kadının işyerine takıyorsunuz.
0
cereal killer
(22.11.10)
marketlere takılan kamera ile eve takılan kamera arasında her halükarda fark var bence. markette (tabi kleptomanları/hırsızları yok sayarak, genele konuşuyorum) yapılacaklar belli, zaten üst baş giyinik, ihtiyacımızı alıp ödeyip çıkacaz. ama elxa'nın dediği gibi evde, bebeğe zarar verme amaçlı falan değil, sadece bizden başka kimsenin görmesini istemediğimiz bir şey yapacak olsak her defasında kamera olmayan bir odaya (tuvalete falan) mı kaçıcaz? saatler boyu asker gibi yaşanmaz haliyle :)
0
saatgeceninonikisi
(22.11.10)
nacizane panoptikon diyorum ben, elbette bebek söz konusu, zaten izlenmiyor muyuz her tarafta falan diyerek hakli cikilabilir ama kamera ile izlemek, izlenmek insanlik ayibidir. bu ayiba ortak olmayin bence.
0
atmacaged
(22.11.10)
@saatgeceninonikisi; orayı ev olarak düşünmeniz yanlış. ortam ev olabilir ancak orası o kadının iş yeri. ofiste çalışan bir insan olsanız, nasıl başkasının görmesini istemediğiniz bişey yapacağınızda tuvalete vs gidiyorsanız, o kadın da gayet onu yapacak. bu işkence değil, orası işyeri! hepimiz iş yerlerimizde böyle yaşıyoruz. evinde gibi davranmamalı zaten o kadın. işyerinde evinde gibi rahat olamıyor diye o kadına üzülünmez yani olması gereken bu.
0
cereal killer
(22.11.10)
şöyle yapılabilir bakıcıyı da ürkütmeden. mesela gerekli yerlere kamerayı koysunlar açık açık. birka. farklı yere de şu sahte kameralar var 15 liraya falan pilli. harekete duyarlı yalandan oynuyo moynuyo ışığı yanıyo. onlardan koysunlar. bakıcıya da evimizde kameralı güvenlik sistemi var derler. böylece hem bakıcı sırf kendisi için konmuş gibi çekinmez hem de işini görür. ne biliyim bi fikir....
0
mordorlu ziya
(22.11.10)
gizli kamera ile izlemek etik değil ama bakıcı kamera olduğunu bilirse bence gayet doğal bir durum. bunu kabul eden birisini bulun, sonucta pek cok anaokulunda da var kamera, veliler izleyebiliyorlar cocuklarını istediklerinde.
0
pinking of you
(22.11.10)
bugün işyerlerinde dahi telefonlar konuşmaları "güvenlik sebebiyle" kayıt altına alınırken, iş ortamınız kameralarla gözlemlenirken, şirket cep telefonunuzun her türlü ses ve yazılı kayıtları tutulurken, şirket aracınızla her anınız ekranda izlenirken hatta şirket cep telefonunuz da bu yolla takip edilirken bahsi geçen evde kamera ile izlenme olayı da bundan farksızdır.
size tüm bu kayıt işlemleri yazılı olarak tebliğ ediliyorsa ve sizde bu tebligatı alarak, okuyarak kabul etmiş sayılıyorsunuz mahkeme nezdinde dahi.
yani işverenin "bu telefonla yapılan görüşmeler kayıt altına alınıyor" diye telefon üzerine yazı koyması seni uyarması demektir.
buna karşılık sen o yazıya rağmen o telefonda sevgilinle "akşam süperdi, mahvettin beni" muhabbeti yapıyorsanız kendi kendinizi deşifre ediyorsunuz demektir.

kaldı ki bakıcının da bu noktada durumdan haberdar edilmesi birincil şarttır.
anne-baba biz bu kameraları güvenlik maksadıyla koyduk diye belirtmesi gayet yeterlidir etik açıdan.
zaten kameradan endişe duyanla işiniz olmasın. işini doğru yapan insan kamera önünde de yapar, kamerasızken de...
0
icemanr
(22.11.10)
evli değilim, çocuğum da yok ama eğer olsaydı ilk tercihim ailemden birine baktırmak ya da işime evden devam ederek en azından 1,5-2 yaşına gelene kadar kendim bakmak olurdu. sonuçta minicik bir bebeğin en çok ihtiyaç duyduğu kişi annesi, sabırla ve sevgiyle yaklaşacak kişi de yine anne. ancak illa yabancı birine baktırmak zorunda kalsaydım kesinlikle her odaya gizli kamera yerleştirirdim ve bakıcının da bundan haberi olmazdı. etik de zerre kadar umrumda olmazdı. kendi çocuğumun güvenliğinden, ilerideki psikolojisi ve ruhsal gelişiminden daha üstün görmüyorum kabul edilen etik değerleri.

bilimsel veriler ortada; şiddet eğiliminin dışa vurumu -istisnalar olsa da- alınan eğitimle ters orantılı. ülkemizde de yerli bebek bakıcılarının çoğu başka hiçbir iş bulamadığı için bebek bakan ve eğitim düzeyi düşük insanlar. herhangi bir psikolojik değerlendirme testinden geçmiyorlar. nereden bilebilirim bebeğim ağlarken dizi keyfi bozulan bakıcının hıncını benim çocuğumdan çıkarmayacağını? çocuğumu kazara düşürse bile belki bana haber vermeyecek işten atılmamak uğruna ama zamanında fark edemediğim için çocuğumda kalıcı hasarlara sebep olacak. belki mesai saatlerinde çocuğu uyutup kendi de uyuyacak ya da eve yabancı insanları alacak. bebek bakmak o kadar ciddiyet gerektiren bir iş ki, saniyelik boş anınız bile çocuğun hayatına malolabilir. (kendi çocukluğumda da yaşadığım bazı olumsuz şeyler var bu konuda, o yüzden çok çok temkinli yaklaşmak gerek diyorum.)
0
kayranin kedisi
(22.11.10)
Bebeğim var, bakıcım var ve kameramda var. Bakıcımın kamera olduğundan haberi de var. Bütün gün oturup ne yaptığını izlemiyorum ama içim rahat olsun diye arada bir bakıyorum. Zaten her şeyden önce Allah'a emanet diye çıkıyorum evden, çünkü her yere kamerada koysan kötü niyetli insan ne yazık ki yapacağını yapar.
Bu arada kameradan ziyade bebeğin davranışları daha iyi bir ipucu olur bakıcının ona nasıl baktığı ile ilgili.

Bir de sonuç olarak ; mevzu 6 aylık savunmasız bir bebekken yemişim etiğini afedersiniz.

Not = bu arada kamerayı kabul etmeyen bakıcıyı da anlamadım. Görüştüğüm her kadına mutlaka sorarım, kamera istemem diyen çıkmadı. Hatta şu an bebeğe bakan ablamız, ben olsam ben de koyarım, istiyorsan her odaya koy demişti. kadının izin vermemesi bana garip geldi.
0
sayinseyirciler
(22.11.10)
sevgili snowflakes; senin türkiyedeki yaşam koşullarından haberin var mı acaba ki, para tatlı geliyor diyip, çocuğuna daha iyi bir gelecek sağlayabilmek için çalışmak zorunda kalan bir insana, istifa etsin kendisi baksın diyebiliyorsun. bez, mama, doktor, ilaç, aşı, kıyafet vs artı bir de her ailenin normal kira, elektrik, su, mutfak masrafı tek maaşla, hem de büyük şehirde!! sen şimdi dersin ki imkanları yoksa doğurmasalarmış.
0
🌸halanne
(22.11.10)
arkadaşımın çok eskiden beri tanıdığı yardımcısı, bebeği olduktan sonra da bebek bakıcıları oldu. güven vs. ye rağmen, mutfak ve salona ( evde bebeğin en çok vakit geçirdiği 2 yer) kamera taktırdılar. internetten online izlenebilenlerden. her özlediğinde açıp seyrediyor. hem özlem gideriyor hem de bebeğinin gününün nasıl geçtiği hk. bilgisi oluyor. ne kadar yiyor, uyuyor vs.
güvenilsin ya da güvenilmesin bu tip durumlarda kamera konmalı.

gizli yapmak suç ve etik değil ama şüphelensem ve çoğu yere hakim, kamera taktırcak maddi gücüm olmasa gizlice yerleştirim. başka bi durumda hayatta yapmam ama böyle bir durumda yaparım. baktım dövüyo vs., adam tutar bir tenhada ben de ablayı dövdürürüm. bu durumda dağdan taze inmiş bir ayı olabilirim ve olmayı da şahsen sorun olarak görmüyorum.

not: kamerayı kabul etmemesi normal bir tepki değil. kolay değil ama bulunur illa iyi bir bakıcı.

- alakasız gibi ama kardeşime yardıma gelen evli kadın, temizliğe gitti evlere manitalarını atıyordu. evet çoğul. saklıycak, gizliycek bir şeyi olmayan insan kameraya şarlamaz mantıken.
0
pyro clustic flow
(22.11.10)
bu konuda www.bebekizle.com sitesini ziyaret edin, hem bilgi edinirsiniz hemde çözüm bulabilirsiniz. şu an istanbulda 1000 in üzerinde ailede bu sistem kullanılıyor. Gizli kamera kesinlikle olmamalı , etik dışında burda amaç bakıcının bir şey yapmasını engellemek, gizli kamerayla ancak olanı izlersiniz.
0
bebekizle
(17.09.12)
(7)

Dizi kurtlarına..

Scruffy
ben çok sıkıldım. okulun başlamasına daha var ve internet boşa akıp gidiyor. şimdi gossip girl,how i met your mother,coupling,breaking bad, gibi dizileri çok seviyorum sürekli takip ediyorum. şöyle how i met your mother ve gossip girl tarzı, yaşça birbirlerine yakın kızlı erkekli arkadaş gruplarının
ben çok sıkıldım. okulun başlamasına daha var ve internet boşa akıp gidiyor. şimdi gossip girl,
how i met your mother,
coupling,
breaking bad,

gibi dizileri çok seviyorum sürekli takip ediyorum. şöyle how i met your mother ve gossip girl tarzı, yaşça birbirlerine yakın kızlı erkekli arkadaş gruplarının komedi veya dram tarzı olay örgülerini içeren dizilere bir yatkınlığım var. eski bir dizi olmasın istiyorum. izlediğim en eski dizi coupling sanırım. o da müthiş olduğundan kurtarıyor. bana bir tavsiye verin de, indirim hemen izleyeyim. şöyle herhangi bir lisede, üniversitede geçen dizilerde olabilir. ama polisiye, dedektif, gizemli olaylar, süper güçler. hiç haz etmiyorum.. teşekkürler tavsiye veren herkese..

friends,seinfeld gibi dizileri izledik, ezbere biliyoruz artık. o yüzden yeni diziler olsun dedim :)
0
Scruffy
(16.09.10)
friends
0
fortisvita
(16.09.10)
(bkz: seinfeld)
(bkz: friends)
0
kabiz kugu
(16.09.10)
vejeteryan vampir
(16.09.10)
"the o.c." var gossip girl' ün yapımcısından.

ayrıca amerikan pastası tarzı komedileri seviyosan "blue mountain state" baya komik bişey.

bir de bence şu an piyasadaki en iyi komedi dizisi olan ve bu yıl en iyi komedi emmysinide alan "modern family".
0
ritu vs asas
(16.09.10)
two and a half men. saydıklarının hepsinden bence daha iyi.

sonra friends olabilir.

üniversitede geçen çok da komik olmayıp gayet eylenceli bir müzikal olan glee var.
0
cedric tweedledee
(16.09.10)
glee
o.c
dawson's creek
beverly hills 90bilmemkaç'ın yeni çevrimi
the secret life of an american teenager
entourage
the big bang theory

gençlik dizisi değil ama

greys anatomy
the office
0
sayinseyirciler
(16.09.10)
blue mountain state ile eğlenirsin baya. şiddetle tavsiye ederim
0
obi1
(16.09.10)
(11)

sigarayi birakmak....ama nasil??

lule
ey sigara illetinden kurtulmuş duyuru sakinleri!!nasıl bıraktınız bu illeti? Şiir gbi oldu vallahi:) Var mıdır strese girmeden kurtulmanın çaresi??
ey sigara illetinden kurtulmuş duyuru sakinleri!!

nasıl bıraktınız bu illeti? Şiir gbi oldu vallahi:) Var mıdır strese girmeden kurtulmanın çaresi??
0
lule
(15.07.10)
her sigara söndürüşünüzde içinizden küfür etmiyorsanız, henüz vakti gelmemiş kafada bitmemeiş demektir. bu durumd bırakmak zor.

önce "kafada bitiyor" dedikleri aşamaya gelmek lazım, bir kere gelince gerisi kolay.

motivaston olmsı açısından da (bkz: bok iç)
0
anonimyususer
(15.07.10)
(bkz: biorezonans)

ben değil, babam bıraktı, günde üç paketten fazla sigara içen adam. tavsiye ederim.
0
damlanin
(15.07.10)
Allen Carr - Easy way to stop smoking!!!!
10 liraya al bu kitabı, kitabı okurken de sigaraya devam et fosur fosur.
Sonra bi bakmıssın nefret ediyosun sigaradan
0
chance
(15.07.10)
(bkz: zyban)
0
trista
(15.07.10)
1- Gerçekten bırakmak istedim (bu en önemli aşama)
2- Azaltmaya çalışmadan, birden bıraktım.(kendine özel bir gün/tarih seçebilirsin)
3- Bıraktığımı her önüme gelene söyledim. (bu sayede tükürdüğünüzü yalamanız zorlaşıyor ayrıca hadi canım, bikaç güne başlarsın gibi laflar sizi motive ediyor)
4- Spor yapmaya başladım. (düzenli olması şart)
5- Çay, kahve gibi bana sigarayı çağrıştıran şeylerden bir müddet uzak durdum.
6- Yemeklerden sonra(sigara içmenin en keyifli olduğu anlar) ağzıma bir tane naneli sakız/şeker attım .

velhasıl 2-3 hafta bok gibi, anlamsız bir hayat sürdüğünü düşünüyorsun, her an sigara yakma isteği uyanıyor, bünye çeşitli bahaneler üretiyor(hadi sigarayı bıraktın bari nargile iç gibi), arkadaşlar iç bitane bişey olmaz diyor (sakın içme çok şey olur) vb... bütün bunlar zamanla geçiyor. Çekeceğin sıkıntı 2-3 haftacık :) Şimdi sigarayı bırakalı yaklaşık 8 ay olmuş ve 15 sene bu zıkkımı nasıl içmişim diye kendi kendime sinirleniyorum.
0
erdeba
(15.07.10)
ablamın tavsiyesi üzerine (ablamda bıraktı)kısa bir video yardımı ile 13 yaşımdan beri kullandığım sigaradan bir çırpıda kurtuldum çok şükür... videoda yok ciğeriniz kararır yok bacaanız kesilir gibi klasik söylemlerden uzak durulmuş!yemekten sonra sigara ,sabah uyanınca sigara,sex sonrası sigara , stres anında sigara işte bu beyin aldatmacamızı bilimsel olarak çürütüyor.bide bişi söyliyim mi vücuttaki nikotin 3 gün içinde atılıyor sen üç gün tut kendini istemedkten sonra başlamassın ! videnun linki video.google.com
0
polymastos
(15.07.10)
(bkz: champix)
dün bıraktım
13 gündür kullanıyorum
0
redlinetheturk
(15.07.10)
3 sene önceki doğum günümde bıraktım. nasıl oldu bilmiyorum hala da canım çekiyor.
0
sayinseyirciler
(15.07.10)
zyban'la biraktim. daha once denemedigim sey kalmadi.
easy way to stop smoking turkcesi bende soft copy var okudum cok etkilendim. ama 1 hafta sonra yine basladim, yine de herkesin okumasi gerekli. daha bilincli sigara icicisi olmustum.
zyban'da sigarayi birakinca ilaci da birakmamak onemli sanirim. ben iki ay kullandim galiba toplam.
0
bir varmis bir yokmus
(15.07.10)
aslında bir şeyi bırakmadığınızın, sadece kullanmamayı seçtiğinizin farkına varırsanız çok rahat bırakırsanız. bunu buraya yazmışsanız gerçekten bırakmak istiyorsunuz demektir.
polymastos [eksiduyuru.com kullanicisi] nın yazdığı cevapta geçen linkteki videoyu seyredin. ben seyrettim ve bıraktım. 1 sene oldu. tavsiye ederim.
0
faideli bilgiler
(15.07.10)
öncelikle her içtiğin sigaradan keyif alıp almadığın önemli bence.

eğer hepsi aynı derece keyifli değilse işin daha kolay. bu mesajı okurken son sigaranı iç. sonrasında ara ara canın istediğinde 2-3 dakika başka bişeyle ilgilen. çok uzun sürmüyor o iştah. birkaç dk başından savınca bir sonraki sefere kadar birkaç saat geçer. aynısını tekrar denersin. bak bakalım ne kadar dayanabiliyorsun.

ha bunları bırakmış biri olarak mı söylüyorum? hayır. hiç bırakmadım ve denemedim. ama ortamına göre birkaç saatte bir paket de içtiğim oluyor, bir paketin 2 hafta dayandığı da. keyif feragatinden ibaret olay...
0
the great pretender
(15.07.10)
(6)

baz istasyonu

infamis
evimin sokağında dolmuş tipi bir araç park halinde duruyo, aracın tepesinde ise sevimli bi baz istasyonu var. aracın kullanıcısı olan adam ölçüm yaptıklarını ve bir süre orada duracağını söyledi. kaç gün duracağını sorduğumda ise belli olmaz ne kadar süreceğine bağlı 10 gün de sürebilir daha fazla d
evimin sokağında dolmuş tipi bir araç park halinde duruyo, aracın tepesinde ise sevimli bi baz istasyonu var. aracın kullanıcısı olan adam ölçüm yaptıklarını ve bir süre orada duracağını söyledi. kaç gün duracağını sorduğumda ise belli olmaz ne kadar süreceğine bağlı 10 gün de sürebilir daha fazla da sürebilir gibi belirsiz bi yanıt aldım. valilikten izni olduğunu da söyledi. ancak gördükçe uyuz oluyorum, ne yapabilirim? ya da hiçbir şey yapmasam mı...

not: tepesine baz istasyonu dikilmiş olan araçlar esasen deprem bölgelerinde ya da bir şekilde iletişimin koptuğu bölgelerde kullanılmak üzere ortaya çıkmış.
0
infamis
(10.05.10)
btk'dan bir uzmanın olabilir.. plaka resmi miydi?
0
karrdanadam
(10.05.10)
evinizin sokağına hizmet veren baz istasyonunda geçici bir sıkıntı oluştuğu için geçici olarak o aracı göndermişte olabilirler. telefonunuzun çekim gcünde sıkıntı yaşamayı önemsemiyorsanız şikayet edebilirsiniz tabii..
0
sayinseyirciler
(10.05.10)
muhtemelen bulunduğunuz yerdeki baz ağında sorun vardır ve yedek hücre oluşturması için o aracı oraya koymuşlardır.sorun halledildikten sonra kaldırırlar mutlaka çünkü o araçlarda jenaratör çalışıyor sürekli o sebep kalıcı bir istasyon olması bakımından pahalıdır.
valilik ve BTK'dan izni vardır muhtemelen çünkü bu tip konumlandırma ve çalışmalar için mutlaka BTK'dan izin alınması gerekir.
0
icemanr
(10.05.10)
dinleme yapıyorlardır.
0
jamswety
(10.05.10)
@karrdanadam: plaka resmi değil ancak btk dan izinli.
@sayinseyirciler: ailemin bir üyesi çamlıca'daki radyo vericilerine çok da uzak olmayan bir yerde oturduğumuz dönemlerde milyonda bir görülen bir çeşit kemik iliği rahatsızlığına yakalandı (henüz 20 yaşındayken), iyileşme olasılığı yok ve 4 senedir tedavi görüyor. bu rahatsızlığın baz istasyonlarının ve radyo vericilerinin yaydığı zararlı dalgalarla ilgili olduğu tüm hekimlerin hemfikir olduğu bir konu. dolayısıyla telefonumun çekim gücünün azalması ya da yok olması benim en son önemseyeceğim şeydir ve evimin önünde eşşek gibi bir baz istasyonunu istememem de son derece doğal ve makuldur.
0
🌸infamis
(10.05.10)
@infamis: çamlıca'daki antenlerden binlerce megawatt çıkış yapılıyor dolayısı ile bu RF'ler ciddi manada uzun süreli maruz kalınmasında bünyede rezonans yaratıyor ve buna bağlı olarakta iç organlarda çeşitli düzensizlikler ve bozukluklar ortaya çıkıyor.
cep telefonlarının çıkış güçleri çok düşüktür çünkü hücre sistemli baz istasyonları sayesinde hemen bağlantı kurabilir ve görüşmenin gerçekleşmesini sağlarlar.
kısa sürede etkisi yoktur ama uzun yıllar buna maruz kalmak sağlık problemi çıkarabilir, kaldı ki bu birçok rf'le çalışan cihaz üzerinde uyarı şeklinde yazar.
0
icemanr
(11.05.10)
(14)

Kapalı Havalardan Hoşlanma

msne
merhabalar. kapalı havalardan hoşlanma, güneşli havaları sevmeme durumu hakkında biraz araştırma yaptım ve genelde depresyon belirtisi olduğu yazılmış. fakat bendeki bu durum neredeyse 10 yıldır falan var. 10 yıldır depresyonda mıyım? yaş 21 bu arada. benim durumum şöyle; yağmurlu kapalı havalara ba
merhabalar. kapalı havalardan hoşlanma, güneşli havaları sevmeme durumu hakkında biraz araştırma yaptım ve genelde depresyon belirtisi olduğu yazılmış. fakat bendeki bu durum neredeyse 10 yıldır falan var. 10 yıldır depresyonda mıyım? yaş 21 bu arada.

benim durumum şöyle; yağmurlu kapalı havalara bayılıyorum. sabah uyandığımda havanın karanlık olduğunu görmek iyi geliyor bana diyebilirim. böyle zamanlarda da evde oturayım istiyorum ( ki normalde de evden çıkmayı pek sevmiyorum ). hava kapalı olmasına rağmen yetmiyor bazen ve üstüne bir de güneşlikleri kapatıp iyice karanlık hale getiriyorum odayı. aslında annem odama girip her gün odamı havalandırıyor ve sadece bu zaman diliminde güneşlikler açık kalıyor, sonrasında hemen kapatıyorum diyebilirim. son zamanlarda da zaten iyice bir mutsuzluk hali var üzerimde, gerçi bu sınavlarla ilgili bir durum konuyla pek alakası yok. neyse uzatmayayım, nedir benim bu halim? kafayı mı yiyorum? noluyor? hayattan zevk alabilmek için ne yapmalıyım? okulda derslerden çıkıp hemen eve koşuyorum( bu durumda istemediğim bir okulda, istemediğim bir bölümde okumamdan kaynaklanıyor muhtemelen ama). neyse tavsiyeleriniz nedir?

şimdiden teşekkür ederim herkese.
0
msne
(06.05.10)
bana kalırsa kapalı havalardan hoşlanmak illa ki depresyon demek değil. mesela ben güneşli bahar günlerini sevsem de yağmurlu/karlı günlerden de büyük zevk alıyorum çünkü genel olarak evcimenlik hoşuma gidiyor. diyeceğim o ki bunu illa birşeylerin yolunda gitmediğine yormamak lazım, kişisel özelliklerle de ilgili olabilir (bunun tespiti size kalmış). öte yandan "hayattan zevk alabilmek için ne yapmalıyım" sorusu da bana kalırsa çok kişisel. bunu okula çok yormamaya çalışın derim ben, okul bazen hayatın çok minik bir kısmında kalıyor. neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz? "hayattan zevk alma" olayı kafanızda illa başka insanlarla takılmaca olmasın, tek başına da gayet zevk alınır. bir de "üretkenlik mutluluktur" vecizesini yumurtlamak istiyorum müsadenizle, belki uğraşabileceğiniz süper spesifik birşey bulabilirsiniz.
0
fotrsapka
(06.05.10)
"sonrasinda hemen kapatiyorum" ve "iyice bir mutsuzluk hali var uzerimde" cumleleri dikkat cekici.

(bkz: yeni baslayanlar icin depresyon/@compadrito)

'da yazanlar da var mi?

cevap evetse, tavsiye de orada yazili zaten.
0
compadrito
(06.05.10)
öyle şey olur mu hoca..ggomınıst yaptın mılletı, herkes güneşlı havayı sevmek zorunda mı sevebilir insan kapalı havayı da normaldir.
0
kreider
(06.05.10)
nerelisiniz?
0
jamesjersey
(06.05.10)
benim bildiğim de tam aksine kapalı havalarda yağmurlu havalarda ecde veya kapalı bi alanda kendini mutlu hissedebiliyosa insan, huzurlu ve evinde mutlu olduğunu gösterirmiş. düşününce mantıklı aslında ama diğer yönden bakınca da mantıklı. bilemedim :)
0
strangelittlegirl
(06.05.10)
ben de kendimi bildim bileli kapalı havadan hoşlanırım.yağmurlarda bir ilgisi yok,hava kapalı olsun sadece tek derdim o.ama muluyum yani.aslında olayınnedenine inmek lazım.neden kapalı havayı seviyorsun?mesela benim sebebim güneş şışığından hoşlanmama ve kapalı havayı daha estetik bulmam...hani estetik derken kapalı havanın altınd ayürümek daha keyifli oluyor mesela.
0
jpsartre
(06.05.10)
Ben de zamanla kapalı havaları sevmeye başladım, günlük güneşlik de arada fena gelmiyor ama fazla ışıktan hoşlanmıyorum. Bir de güneşli havayı seven ve mutsuz-depresif insanların sayısı az değil. Bu nedenle 'kapalı havalardan hoşlananlar depresiftir' denemez.

Bana göre hayattan pek zevk almamak da depresyon belirtisi değil, o kadar da zevk alınacak hayatlar yaşamıyor insanların çoğu, onlara da polyannacılık öneriliyor demek. Gerçekçi olmak insanı biraz karamsar yapabilir, bunu da hastalık adıyla yaftalamak bence kasten yapılan bir hareket. Konu uzun ama bu kadar yazabildim.
0
uyuklayankedi
(06.05.10)
yalnız değilsiniz. Yağmurlu sabahları sevenler kulübümüz bile var hatta , hiç depresif bir blog değil, bir ara uğrayın :)
0
sayinseyirciler
(06.05.10)
@jamesjersey
ankara'da yaşıyorum doğduğumdan beri.
0
🌸msne
(06.05.10)
eheheh çok değişik bir soruymuş
kapalı havaları ben de çok severim. belki basınçla ilgili bir durumdur. bulutlar insana yorgan gibi gelir valla. ama anormal olduğunu hiç sanmıyorum. :) güneşten rahatsız olmak da çoğu insan için epey normal bişi, hele ki günümüzdeki uv durumu düşünülürse...
ayrıca son vahiylerimi göz önüne alırsam depresyonun da zararlı bişiden ziyade doğru anlaşıldığında çok faydalı olduğunu keşfetmiş bulunuyorum. hehe :P
0
kediebesi
(06.05.10)
öncelikle cevaplar için teşekkürler. ama gördüğüm kadarıyla sadece kapalı havalara takılmış cevap verenler. bunun yanında perdeleri de sürekli kapatıyorum ve anne babam sürekli ne bu böyle için kararacak falan diye tepki gösteriyolar. ben de acaba sorun bende mi diye düşünüyorum. yani çok anormal bir durum mu? bir de kapalı havaları yazma nedenim, hep söylenir ya işte güneş yüzünü gösterdi herkes cıvıl cıvıl vs. diye. bende hiç öyle bir durum olmuyor. tam tersine hatta bütün gün yatıp uyumak istiyorum.( gerçi bu durum havalarla ilgili de değil sürekli-yılın her günü- bu durumdayım). güneşli günlerde içimi garip bir kasvet kaplıyor, göğsüme bir şey oturmuş gibi oluyorum hatta.
0
🌸msne
(06.05.10)
heee ben de aynen öyleyim. bana da anam öyle der, gelir perdeyi açar ben de açmaaaağğğ derim ve ters bir durumum olduğunu hiç sanmıyorum. şu an gökyüzü ması ması mavi, kelebekler böcekler hepsinin gönül yayları gevşemiş, bu da bana çok iyi geliyor mesela,
içim şenleniyor. bu güzel dünyamızın her halini çok seviyorum. gümbür şimşekli, dolulu fırtınalara da bayılırım. bi tek donsuz, :P (ali esin mi dediydi yaa heheh) yapış sıcak rüzgarsız günleri pek sevmem, genel olarak doğa da sevmiyor zaten, tüm canlılar gölgeye, yerin altına, su kenarlarına kaçıyor. gel seni mandalina bahçelerinde gezdirelim o kokuyu bi duysan bi daha böyle şeylere takılmazsın. iyisin iyi, koçsun. tek sorunun ankara'da olmak, o çukurdan bi çık bak neler oluyor, orada insan çökelek gibi kalıyor, neden onca medeniyet kurulmuş sanıyorsun. manyetik alandan. tavşanı keçisi kedisi hep bembeyaz. manyetik alan... :) senin bi sorunun olduğunu hiç ama hiç sanmıyorum.
0
kediebesi
(07.05.10)
@ kediebesi'ne kulak veriniz. Ben de perdeleri açmam kolay kolay, hatta çok karanlık değilse mutfakta, banyoda ışığı bile açmam, önümü görebilecek kadar aydınlıktan fazlasını istemem. Her şeye bir hastalık bulunuyor günümüzde, sağlık da bir sektör olduğundan ve de iletişimin yaygınlaşmasından istifade kolayca da "müşteri" buluyorlar. Bunlara kafa yormayın, yok bir tuhaflık yani.
0
uyuklayankedi
(08.05.10)
hafif yağmur çiselenen kapalı havalara bayılırım. hele bir de ormanlık bir alan varsa değme gitsin bir de çay of beşbeş derim. yazı sevmiyorum kışı sonbaharı ilkbaharı daha çok seviyorum. depresif değilim. normal kişisel bir olay bu hoşlanma meselesi yani. karın üstünde mangal da dehşet olmaktadır. o mangal ateşinde ısınırak bir yandan da rakı yı yudumlamanın tadı heç bir şeyde yok hafız devam devam.
0
seyduna6687
(02.07.10)
(6)

Arrivederci roma mammamia

sayinseyirciler
Tavsiyelerine güvendiğim sayın duyuru ahalisi, durum şudur ; Haziran ayında evlilik yıldönümü için sadece 24 saatliğine Roma'ya gitmeyi planlıyoruz. Roma hakkında bilgisi olanlardan yardım rica edeceğim iki konu var ;1 - Zaman çok kısıtlı olduğu için, gezilecek görülecek yerlere yakın bir otel arıyo
Tavsiyelerine güvendiğim sayın duyuru ahalisi, durum şudur ;

Haziran ayında evlilik yıldönümü için sadece 24 saatliğine Roma'ya gitmeyi planlıyoruz. Roma hakkında bilgisi olanlardan yardım rica edeceğim iki konu var ;

1 - Zaman çok kısıtlı olduğu için, gezilecek görülecek yerlere yakın bir otel arıyoruz. Termini yakınları güvenli değilmiş diye duyduk, merkeze yakın , bir gece kalacağımız için parası da mühim değil , şöyle güzel ambiyansı iyi filan bir yer var mı bildiğiniz?
2- Sadece 1 günümüz var , Roma'da aşk çeşmesi ve merdivenler dışında ne yapalım ? pizza yemek, şarap içmek, dondurma yemek , alışveriş yapmak için yer tavsiye edecek olan var mı? Ya da şöyle sorayım yapmadan gelme dediğiniz bir şey var mı?

Cevaplayanlara şimdiden çok teşekkürler.
0
sayinseyirciler
(28.04.10)
ilk olarak süper fikir:)

vatikan civarındaki otellerde kalırsanız daha güvenli olur, daha nezih yerler terminiye kıyasla. via candia, viale giulio cesare civarındaki otellere bakın. aşağıda bahsedeceğim yerlere hem metroyla hem yürüyerek gee geze rahatça gidilebilir.

piazza venezia, kolezyum, circo massimo güzel vakit geçirilecek yerler. haziran biraz erken, sanırım ağustos ayında oluyordu ama beyaz geceler diye bir konsepti var, kolezyum çevresi çeşitli ışıklandırmalar, açık hava konserleriyle çok eğlenceli bir yer haline geliyordu.

campo dei fiori veya piazza navona'da bir restoranda açık havada akşam yemeği yiyebilirsiniz, özellikle navona muhteşem bir yer.

piazza venezia dan vittorio emmanuale'ye doğru gidip la bocca della verita da itiraflarınızı yapın:)
0
duk leto
(28.04.10)
Roma'ya gidecekken basliga "Hoscakaall rommaaaa" yazmaniz pek manidar olmus.
0
no christ requiress
(28.04.10)
hey allaım artık espriyi de açıklamak zorunda kaldığımız bir yere dönüştü burası. hadi arrivederci ye laf yetiştirdin mamma mia çok mu anlamlı geldi de ona bir şey söylemedin güzel kardeşim ? kafanıza silah dayamıyorlar cvp yazın diye hatırlatıyım. bu bir işe yaramaz gereksiz cevabınız için de çoook teşekkürler.
0
🌸sayinseyirciler
(28.04.10)
duk leto müthiş yardımcı olmuş gezilecek yerler hakkında ama bu gezinizi turistik geziye dönüştürmeyin bence. kolezyum, vatikan, ispanyol merdivenleri ve üstüne yemek için geçirilen zamanlarla bi gün dolar zaten koşturmanın alemi yok :)

ispanyol merdivenleri bile tek başına saatler geçirilecek yerken 'şurayı da gezdik' listesi yapmayın tadını çıkarın, roma'yı yürüyün! :)

bir de üstteki arkadaş şaka yapmış gibi geldi bana, hemen çıkışmışsınız da..
0
hikaye mesture
(28.04.10)
evet, vatikanı, müzeleri, katedralleri gezmenize lüzum yok bir günlük romantik bir seyahat için. piazza navona veya campo dei fiori de bir akşam yemeği diyorum ben.
0
duk leto
(29.04.10)
evet, takilmak amaciyla yazmistim. bu cikisinizi evlilik heyecanina veriyorum.

her neyse, villa borghese'yi de unutmayin, cikip tepeden asagi bakarsiniz. ayrica kalacak yer olarak kesinlikle termini cevresini secmeyin.
0
no christ requiress
(29.04.10)
(10)

Ayı gibi yiyen biri iştahını nası kesebilir?

lucy in the sky with diamonds
Bir insanın çocukluğundan beri boğazı çok büyükse, yemek seveyi çok seviyosa, fakat artık durumun boku çıkmış durumdaysa ve kişi gittikçe kilo alıyosa, bu insan iştahını nası kesebilir?Not 1: Kişi daha önce diyetisyen ve akupunktur yollarını denemiş faide sağlayamamış. Zayıflama haplarından tırsıyom
Bir insanın çocukluğundan beri boğazı çok büyükse, yemek seveyi çok seviyosa, fakat artık durumun boku çıkmış durumdaysa ve kişi gittikçe kilo alıyosa, bu insan iştahını nası kesebilir?

Not 1: Kişi daha önce diyetisyen ve akupunktur yollarını denemiş faide sağlayamamış. Zayıflama haplarından tırsıyomuş. Yok muymuş ulan şöyle iştah kesici bi bitki falan?

Not 2: Kişi düzenli kahvaltısını falan ediyomuş, ottan çöpten tiksinse de sebze meyve ve lifli gıdalar yemeye çalışıyomuş, gece yeme adeti falan yokmuş. Tek sorunu Sık sık ve çok yemekmiş, bunu sık sık ve az yemeye çevirmeye çalışıyomuş. Çok da hereketli bi işi varmış, hareketsizlik gibi bi durumu yokmuş.

Bak gene acıktım.
0
lucy in the sky with diamonds
(11.03.10)
tek ve kesin çözümdür, tecrübelerle sabittir, gerisi geçici veya yalan veya yetersiz çözümlerdir. açıklıyorum "İRADE" emin ol kardeşim bu işin en kesin en etkili yolu bu. tabi oldukçada zor. diğer şeyler kolaydır ve geçicidir.
0
pposeidon_1
(11.03.10)
spor yapmayi deneseniz?
0
kush
(11.03.10)
Spor yapınca iştahım iyice artıyo yav.
0
🌸lucy in the sky with diamonds
(11.03.10)
bence yemeyi kesmeye calisma yediklerini yakmak icin spor yap. benim enistem de senin gibi yedikce yer. hic ekmekten kisayim pilav yemeyeyim ot cop yiyeyim demez. ne bulursa yer. ama her gun sabah da 15-20 km kosu yapar. spor yapmasinin tek sebebi de daha fazla yiyebilmek:)
0
crucio
(11.03.10)
shangri-la diyeti bir süre önce yurt dışında çok popülerdi. günde 2 kaşık extra light zeytinyağı içiyosun ve iştahın kesiliyor bu diyete göre . bir googleda ara istersen
0
sayinseyirciler
(11.03.10)
kilosu normalse olduğu gibi devam eder. (kilo alıyorum demişsin o yüzden düzeltiyorum kilosu normal "sınırlar" içindeyse)
yediği şekere, yağa dikkat eder. (kalp damar hastalıklarından filan korunmak için) istediği kadar yer, ama sağlıklı yer. abur cubur yerine yemiş yer mesela.
kiminin metabolizması çok hızlı çalışıyor ve eğer boğazından kesmeye kalkarsan vücudun hastalıklara açık hale gelebilir.
lömbür lömbür değilsen, kasına koluna güveniyorsan bence kısmana hiç gerek yok boğazını.

ingilizce anlıyosanız discovery'nin human body - pushing the limits belgesellerini online olarak bedava izleyebilirsiniz. vücudunuz düşündüğünüzden çok daha becerikli :)

170 boyunda yapılı efendim 80 kilo inşaat işçisi bir adamla
165 boyunda 55 kilo tüm gün oturan devlet memuru bir kadının yediği miktar çok farklı olmalı. o yüzden başkalarına göre değil kendi metabolizmana göre dengeni bulmalısın.
0
kediebesi
(11.03.10)
yediğiniz lokmaları ağzınızda kaç kere çiğniyorsunuz buna dikkat edin. çok kez çiğner ve öyle yutarsanız çabuk doyar ve kalkarsınız. ama az çiğner direk yutarsanız dokluk hissini hissetmezsiniz bile :)
0
0dy
(11.03.10)
fiziksel bir rahatsızlığın yoksa bu psikolojik rahatsızlığa işaret olabilir. yeme bozukluğu adı verilen. aslında toksundur ama sana göre açsındır. psikiyatriste gitmeni öneririm. onun dışında 5-htp tabletleri düzenli kullanımda, insan gibi yiyebilmeyi sağlıyor, çünkü serotinin üretiyor, ilaç değildir, besin takviyesidir, solgarda var.
5-htp adamın iştahını kesmiyor ama insanca yiyorsun dediğim gibi.
0
clementine
(11.03.10)
henüz 23 yaşındayım. aynı konudan muzdaribim.

dana gibi yiyorum arkadaş. ve ne kadar fazla yemek yemiş olsam da 1 saat sonra yine acıkıyorum. sanki kurt var midemde. doktora gittim fiziksel bir rahatsızlığım yok. eğer evde ekmek yoksa veya atıştırmak için bir abur cubur yoksa kendimi çok kötü hissediyorum. sürekli yemek yemek istiyorum.

sanırım arkadaşların söylediği gibi psikolojik. ama bir insanla konusarak kendimi aç hissetmeyeceğim düşüncesine de inanamıyorum.

eğer çözümü bulursan beni de kurtarmış olacaksın dostum.
0
naanick
(11.03.10)
irade ile bir yere varamazsınız. bir süre kadar işe yarar, an gelir iradenize karşı koyamaz ve yemeğe abanırsınız. sonra pişmanlık, sonra tekrar irade tekrar dayanamama... off insan hayattan soğur.
sadece "glisemik indeks ve beslenme" konusunu netten biraz araştırmanızı tavsiye ederim. yemek yemek de tıpkı sigara içmek gibi yedikçe daha çok yemek isteyeceksiniz. sigara içme isteğini tetikleyen şey nikotindir. yeme isteğinizi tetikleyen şey de düşen kan şekerinizdir. glisemik indeksi yüksek gıdalar tüketiğinizde kan şekeriniz aniden yükselir, çok mutlu olursunuz ama yükseldiği hızla da geri düşer bu meret ve çok kısa bir süre içinde tekrar yemek yeme ihtiyacı hissedersiniz. bu böyle sürer gider. tamam çok yiyorsunuz da ne yiyorsunuz? ona bir bakın bence. glisemik indeksi düşük gıdalar tüketirseniz çabuk acıkmayacağınız için irade mücadelesine girmenize gerek kalmayacak. yalnız bu hemen olmuyor 1 haftada falan ancak oturuyor yerine yeme düzeni. açlık çekeceğiniz şurda bir hafta. denemeye değer.
0
katzizu
(11.03.10)
(1)

Finansbank Direkt Satış Görevlisi

eferuzgaroglu
Bu pozisyon için sınava çağırıldım. Sizce nasıl bir iştir? Maaşı ne akdardır? Kota falan var diyorlar o kotayı geçmeyince ücret alamaz mısın? Daha önce çalışan varsa biraz bahsedebilir mi?
Bu pozisyon için sınava çağırıldım. Sizce nasıl bir iştir? Maaşı ne akdardır? Kota falan var diyorlar o kotayı geçmeyince ücret alamaz mısın? Daha önce çalışan varsa biraz bahsedebilir mi?
0
eferuzgaroglu
(10.03.10)
şöyle birr iş ;
kredi kartı satacaksın. Bir takım liderine bağlı olacaksın, senin gibi 7-8 kişi aynı takımda olacak, bu takımlardan da 4-5 tanee var her bölgede, yanlış hatırlamıyorsam istanbul'da iki bölge var falan.
Neyse, kredi kartını stand açarak, ya da müşteri ziyaretleri ile satacaksın. Sonuçta zor bir iş, bu saatten sonra kredi kartını kim niye ister bilemem.
Bir de az bi sabit maaş üstü prim ile çalışacaksın. işe girdiğin aydan itibaren satış baskısı başlarr. çünkü takım liderin de senin satışın üzerinden prim kazanıyor. belli sayılarda belli rakamlar alırsın. ve de primle çalışılan her yerde olduğu gibi büyük bir satış baskısı vardır.
Çalışan profili genelde 2 yıllık ya da lise mezunu 22-25 yaş arası geençler. direkt satışta çalışanları bir de bir süre sonra seni takım lideri yapıcaz ya da sana banka şubesinde bir kadro ayarlıycaz şeklinde gaza getirirler. ki bu genelde sen daha çok satış yap diye uydurulmuş bir yalandır.
sonuç olarak arkadaşım başka seçeneğin varsa kapısından bile girme derim. kredi kartı satıcam diye üç kuruşluk insanlara ağız bükmek oluyor sonuç olarak bu iş.
satışla ilgili bir iş yapmak istiyorsan en tıbbi satış ya da sigortyı öneririm
0
sayinseyirciler
(10.03.10)
(7)

yabancıların beğenebileceği türk filmleri

iyilik yap pitbull
ey turizm elçileri;dersime giren ve bir yemekte uzunca sinema sohbeti yaptığımız bir profa hediye edebileceğim bir film tavsiyesine ihtiyacım var.dvdsinde ingilizce altyazısı adam gibi hazırlanmış olan, yabancıların anlayabileceği türde sadece iç piyasaya hitap etmeyen hangi film iyi olur sizce?
ey turizm elçileri;
dersime giren ve bir yemekte uzunca sinema sohbeti yaptığımız bir profa hediye edebileceğim bir film tavsiyesine ihtiyacım var.
dvdsinde ingilizce altyazısı adam gibi hazırlanmış olan, yabancıların anlayabileceği türde sadece iç piyasaya hitap etmeyen hangi film iyi olur sizce?
0
iyilik yap pitbull
(23.02.10)
bana kalırsa cahil periler, uzak, eşkıya.
0
nerede o eski bayramlar
(23.02.10)
fatih akın, nuri bilge ceylan'ın filmleri diyeceğim ama tam popüler kültür mü olur?
0
phonex
(23.02.10)
bence nefes in dvd sini alabilirsin. Daha yeni ingilizce altyazı ile seyrettim bence gayette güzel çevirmişler.
0
sayinseyirciler
(23.02.10)
En süperi hazır ödülü de kapmışken semih kaplanoğlu'nun üçlemesi olur bence. yumurta-bal-süt
0
endless dream
(23.02.10)
devrim arabaları bence
0
orange coffee
(23.02.10)
kahvegibi
(23.02.10)
misal ulak pek begenilmisti bir takim cekler tarafindan.
0
hala pek bi superkahraman
(24.02.10)
(5)

Kettleda Yumurta

rakim efendi
Kettleda yumurta yapılır mı acaba ya? Birden ısınıyor ya su pişer mi pişmez mi emin olamadım. Deneyen varsa şöyle kayısı kıvamında olması için kaç dk beklettiğini falan yazarsa süper olur.
Kettleda yumurta yapılır mı acaba ya? Birden ısınıyor ya su pişer mi pişmez mi emin olamadım. Deneyen varsa şöyle kayısı kıvamında olması için kaç dk beklettiğini falan yazarsa süper olur.
0
rakim efendi
(08.01.10)
kettle'ın kapağını kapatma, yumurtayı icine atma löp diye, bi şekilde tabanına değdirmemeye çalışarak tut, kaşık olur, kepçe olur, suyla teması olsun ama tabanına değmesin.

kapağını kapatmamanın sebebi de, kettleın çalışma mantığından geliyor.kaynar halde kapağı açık olursa hiç bi zaman kapamaz kendini basınç eşitleneceği için, sürekli kaynar halde kalır.

6-7 dakika bekletirsen mis gibi kaysı (bi türlü kayısı diyemiyorum!) kıvamında yumurta yersin.
afiyet olsun.
0
avifa
(08.01.10)
sakın he kettle'a kaşıkla yumurta sokmaya kalkma, kaşığın tuttuğun ucundan elektrik çarpıverir valla. Elini fln da sokma, değmez bi yumurta yiycem diye :)
0
sayinseyirciler
(08.01.10)
bol tuz koyarsan yumurta batmayacaktır, makarna bile pişirmişliğimiz var alimalllah, korkmayın...
0
kabablanka
(08.01.10)
bizim yurttaki salak kızlar gibi, yumurtayı çıkarmak için kettle çalışırken elini içine sokma, yada metal bişey sokma, bişi olmaz.
0
halanne
(08.01.10)
yapma yapilir da sonrasinda o kettledan bir sey icilmez! bir dolu mikrop, parazit yasiyor yumurta kabugunda...
0
ucan sincap
(08.01.10)
(4)

Renkli, kurabiye gibi, ne bu? Acil Yardım bekleniyor

agustos13
Daha çok yurt dışı pastanelerde satılan, istanbulda da birkaç yerde (veya daha fazla bilmiyorum) bulunan, görüntüsü beze veya kurabiyeyi andıran ama renkli olan bir tür bişey? kafanızda canlanması için paintte çizdiğim bi resim var. ekte.İpucu, geçen haftaki Kültür Aşı programında da vardı, "İstanbu
Daha çok yurt dışı pastanelerde satılan, istanbulda da birkaç yerde (veya daha fazla bilmiyorum) bulunan, görüntüsü beze veya kurabiyeyi andıran ama renkli olan bir tür bişey? kafanızda canlanması için paintte çizdiğim bi resim var. ekte.

İpucu, geçen haftaki Kültür Aşı programında da vardı, "İstanbul'un çok köklü bi pastanesinde" falan diye gösterdiler bi süre...
0
agustos13
(31.12.09)
0
wpi
(31.12.09)
evet evet, peki istanbulda nerede bulunur? bilen gören duyan...
0
🌸agustos13
(31.12.09)
kadıköy baylan pastanesinde var. Ya da nişantaşı'ndaki pastanelere bakabilirsin, kesin vardır.
0
sayinseyirciler
(31.12.09)
beyaz fırında, kitchenettede ve divanda var. en iyisi divandadır.
0
cereal killer
(31.12.09)
(14)

yarım altın, çeyrek altın

kilroy
1.yemekli bir düğüne davetliyiz (2 kişi), yarım altın mı takmak gerekir yoksa çeyrek altın mı? (Çok yakın biri değil, liseden beri taş çatlasa 5-6 kere görüştüğüm lise arkadaşım)2.Elimde bir altın var. Yarım mı yoksa çeyrek mi bilemiyorum. nedir boyutları nasıl anlarım hangisi olduğunu?
1.yemekli bir düğüne davetliyiz (2 kişi), yarım altın mı takmak gerekir yoksa çeyrek altın mı? (Çok yakın biri değil, liseden beri taş çatlasa 5-6 kere görüştüğüm lise arkadaşım)

2.Elimde bir altın var. Yarım mı yoksa çeyrek mi bilemiyorum. nedir boyutları nasıl anlarım hangisi olduğunu?
0
kilroy
(23.10.09)
yarım altın 160 170 lira civarıdır, çeyrek ise 80 90lira civarı...
bence çeyrek yeter.
0
icemanr
(23.10.09)
tek kişi gitsem zaten çeyrek takacaktım da iki kişi olunca hala içime sinmiyor. kişi başı bir çeyrek altın diye yazılı olmayan bir kural vardır sanki ne bileyim?
0
🌸kilroy
(23.10.09)
ya zaten artık altınlar eskisi gibi gelinin ustune takılmıyor, bir başkasının tasıdıgı bir torbaya vs atılıyor. çok samimi değilsen hiç gerek yok boşver.. çeyrek tak.
0
vejeteryan vampir
(23.10.09)
hmmm bendeki 50 kr. dan biraz küçük. Yarım olduğundan emin gibiydim zaten öye o zaman.
0
🌸kilroy
(23.10.09)
altını bozdurup, ikinizde 50 lira takın o zaman. illa altın mı takmanız gerekiyor.
0
erzi
(23.10.09)
bozdurun denmıs de, boyle olaylarda altın daha sık olur. para biraz son dakka seysı gibi.
0
bryan fury
(23.10.09)
elimdeki yarımmış bu arada

internette bulduğuma göre;
çeyrek: 18mm
yarım: 22mm
0
🌸kilroy
(23.10.09)
kesinlikle çeyrek tak. zaten o yemeğin maliyeti en fazla kişi başı 40 olur. ki liseden beri çok görüşmediğin bir arkadaşın seni yemekli düğüne çağırıyorsa 30 bile diyebiliriz. velhasıl senin yerinde olsam hiç altına bulaşmaz 50 lirayı konduruverirdim.
0
outlawrider
(23.10.09)
goldaş ın filan gram atınları var böyle tabaka gibi nazar boncuklu kutulu mutulu bu düğünler vs için özel yapılmış. çeyrekten daha ucuz 40 -50 tl gilan 1 gram altın işte. onu takın , samimi olmayanlar öyle yapıyor. bir de zaten ne taksan hatırlamayacak, rahat ol.
0
sayinseyirciler
(23.10.09)
tartışmasız çeyrek takman lazım.

büyük bi ihtimalle kişiye gelecek yarım altın sayısı en fazl 7-8 olur.
(ortalama maddi düzeye sahip bir çevreye sahip ise)
0
point guard
(23.10.09)
para takılmıyor artık bircok düğünde..aman dikkat.
0
porsgemsheniark
(23.10.09)
masraf yapmaya gerek yok bence. liseden beri 5-6 kere gorustuysen siktiret. ben kuzenimle kardes gibi buyudugum icin kendisine dugununde "cay parasi"ni keserek 19 milyon 700 bin takmistim. 15 milyonu ustune takip 4 milyon 700 bin lirayi da cebine koymustum.

sizin boyle bir samimiyetiniz olmadigi icin takin ceyregi gitsin. gitmeden herhangi bir kuyumcudan bozdurabilirsiniz. gecen senenin altinini alirsaniz 1-2 lira da ucuza gelir.
0
osuruklu
(23.10.09)
iki kişi yarım altın kuralı eskidendi. altın çok pahalılandı son birkaç yılda. artık çeyrek...
0
calendil
(23.10.09)
ustune adinizi da yazin altinin.
0
nazenin
(23.10.09)
(5)

balık sorusu

de jure
öncelikle belirteyim, erkeğim ve yemek işinden pek anlamam, fritözde patates, hazır köfte falan kızartırım sadece..sorumuza gecelimevde alman kızlarla yaşıyoruz ve yarın akşam ben onlara yemek yapacağım.. kızlardan biri vejetaryen olduğu için et falan yapamıyorum, balık önerdim olur dediler..şimdi b
öncelikle belirteyim, erkeğim ve yemek işinden pek anlamam, fritözde patates, hazır köfte falan kızartırım sadece..
sorumuza gecelim
evde alman kızlarla yaşıyoruz ve yarın akşam ben onlara yemek yapacağım.. kızlardan biri vejetaryen olduğu için et falan yapamıyorum, balık önerdim olur dediler..
şimdi bana bekar işi balık pişirme önerisi gerek..
istanbulda yaşıyoruz, ev beyoğlunda, beyoğlundaki balık pazarından da, karaköyden de taze balık alabiliriz.
hangi balığı almalı ve nasıl pişirmeliyim.
apartmanda yaşıyoruz, ızgara-mangal vs. yok, olsa alırım çipuramı keyfime bakarım ama olmayınca olmuyor işte..
bildiğiniz ocak var evde, ve kızlar kızartmadan da pek hoşlanmıyolar (nerde cins var beni bulur zaten) bir de bu ocağın altında fırın var ama çalışıyor mu bilmiyorum, yani sıcak hava üflüyor ama belki altı pişmez yada ne biliyim üstü pişmez falan işte, 2. el aldık fırını ve hiç kullanmadık.
garanti olsun diye, ocakta pişircem ve kızartma olmayacak yaptığım yemek..
bu durumda hangi balığı alıp nasıl pişirmeliyim..
(kızlar şarap içecek, ben de rakı bu arada, salata falan da yaparım rokalı mokalı)
0
de jure
(20.10.09)
bu arada ocakta, elektrikli ocakta var, yani 3 tane tüplü, 1 tane de elektrikli. ve o çalışıyor, en azından 1 tencere suyu kaynatabilmişti gecen gün..
söylemeyi unutmuşum.. balık ucuz ve taze olmalı, karaköyden alayım değil mi? daha ucuzdur beyoğluna göre
0
🌸de jure
(20.10.09)
alimunyum folyoda balık yap. Şimdi ya somon alabilirsin, kılçıksız parçalar şeklinde, ya da balıkçıya fırınlık balık istiyorum diyip onun önereceği parçaları alabilirsin. Sonuçta elinde kılçıksız balık parçaları olacak böyle bonfile gibimsi.

Kişi başı bir parça şeklinde bu balıkları, halka halka doğradığın bir soğanı ve gene halka halak dilimlediğin bir ya da iki pataesi alimunyum folyo kağıdın üzerine yerleştir. üzerine biraz zeytinyağı, evde varsa kekiktir, fesleğendir kafana göre baharat, bir kaşık kadar da tuz koy. alimunyum folyoyu böyle paket yapar gibi kenarlarından kıvır katla. bunu tavaya koy böyle paket gbi, kapağını da kapat.

30 dakikada filan müthiş güzel bir buğulama olacak, arada bir kağıdın arasından patatesler yumuşmış mı diye bakabilirsin yumuşayınca pişmiş oluyor genelde. Bu yöntemle hem balık kokusuyla, hem yağ çekmesiyle, hem de etraf battı yağ oldu derdiyle uğraşmazsın.
0
sayinseyirciler
(20.10.09)
Karaköy daha ucuz, ama tecrübeme bakılırsa balıkçıyla tanış olmamışsan ve de şanssızsan az bayat da çıkabiliyor. Siz 1-2 lira fazla verip Balıkpazarı'ndan alın. Kızartma ve buğulama iki çeşit yapın, kızartmayla da ilgileneceklerdir.

Hamsi alın, (kılçığını da) ayıklatın. Teflon (yayvan) tencere veya tavaya, önce halka doğranmış soğan dizin, üstüne domates ve maydanoz yerleştirin. Ocakta 15 dakikada olur. Pek makbul sayılmasa da, çeşit olarak palamut alın, ekmek dilimi şeklinde doğratın, yıkadıktan sonra peçeteyle suyunu alıp mısır unu+tuz+karabiber karışımına bulayıp az yağda teflon tavada kızartın.

Bunlardan önce salata malzemesini temizleyip doğrayın, balıklar pişer pişmez salatanın sosunu ekleyin. Bu arada sofrayı hazırlayacak arkadaş da varsa, afiyet olsun.
0
uyuklayankedi
(20.10.09)
somon al. fırın ın ızgarasının üzerine diz yada olmadı doğrudan tepsiye diz yağ filan koyma hiç. yaklaşık 15-20 dk kadar pişir sonra servis et yanına roka limon vs. koyabilirsin daha janjanlı pişirme yöntemleride var ama boşver en kestirmesi bu. somon iyidir beğenirler.
0
pposeidon1
(20.10.09)
bilmiyorum istanbul da kipa vs. gibi bir yer var mı. eğer varsa kültür balıkları oluyor mesela çipuranın tanesi 2,5 lira falan(bir tanesi 300-350 gr) bir de alabalıklar satılıyor tanesi 1 lira ama alabalık tatlı su balığıdır ondan kasman lazım lezzetlendirmek için. sonra hani elektrikli ekmek kızartma makinaları var kapaklı olanalardan(arçelik falan işte) onla bir atraksiyona girebilirsin ama nasıl olur bilemiyorum.

bir izmirli olarak balığın 30 çeşitini gördüm ve pişirmesinide az buçuk bilirim ama senin durumda harbiden zor. yani kızlar bir cins apartmanda olman handikap ayrıca fırın bozuk. aklıma sadece ekmek kızartma makinası geliyor baya ızgara yapar bence. olmadı ocak ateşinde kullanılan ekmek kızartma aletlerindne kullan o da işe yarar. yanına tere roka falan işte türk usulü bir salata harika olur.

edit: alabalık 1,50 tl olmuş.
www.kipa.com.tr
0
haskoylu deli hasan
(21.10.09)
(13)

Genel Anestezi Deneyimi Olanlar Bi Yardım...

sayinseyirciler
Sevgili Duyurucular,Genel Anestezi altında tıbbi operasyon geçireceğim, hayatımda hiç bayılma, bilinç kaybı gibi bir deneyim yaşamadım. Uykuya çok zor dalar ve üst kat komşusu horlasa uyanırım öyle de bir kılım. Sorum şu ; Daha önce genel anestezi ile ameliyata girdiyseniz, nasıl gelişti olaylar? Ne
Sevgili Duyurucular,

Genel Anestezi altında tıbbi operasyon geçireceğim, hayatımda hiç bayılma, bilinç kaybı gibi bir deneyim yaşamadım. Uykuya çok zor dalar ve üst kat komşusu horlasa uyanırım öyle de bir kılım. Sorum şu ; Daha önce genel anestezi ile ameliyata girdiyseniz, nasıl gelişti olaylar? Ne hissettiniz , ne hatırlıyorsunuz? Korktunuz mu, korkmaya vakit mi kalmadı?

Ameliyat öncesi sonrasını geçtim anestezi nasıl yapılacak, uyuyacak mıyım, yoksa sadece mayışıp herşeyi anlayacak mıyım, Allahım bana neler olacak diye korkuyorum.

Deneyimi olanlar bi içimi rahatlatırsa çok minnettar olacağım...
0
sayinseyirciler
(01.10.09)
ameliyata girmeden "awake" filmini izle, sorularin cevaplarini bulucaksin.
0
saturndeki salyangoz
(01.10.09)
ben de anestezi dışında bayılmış değilim ve aynen uyku konusunda 2 yıldır kulak tıkacıyla uyuyacak kadar hassasım ama cidden korkacak bişey yok. ilaç verilirken 10dan geriye doğru saymanız isteniyor ben 7den sonrasını hatırlamıyorum. Direk uyutuyor acı macı hiç bir şey hissedilmiyor haliyle hatırlanmıyor da. Ayılırken de ilk anları hatırlamıyorum, saçma sapan şeyler söylemişim, o da genelde oluyormuş sonradan dalga unsuru olabilir ama yapcak bişey yok.
0
tungur eezi
(01.10.09)
önce odaya alındım. serumlar bağlandı. sonra ameliyathaneye alındım. gözüm kapanmaya hafif başım dönmeye başladı. ilaç mı verdiniz dedim bu haldeyken. en sonda da ağıza takılan maskeyi görür gibi oldum. bunlar dışında hiçbirşey hissetmedim.
0
sutlu nescafe
(01.10.09)
saturndeki salyangoz, awake i izlemiştim, bilmiyorum endişeli ve yardım isteyen bir insana onu daha da korkutacak bir filmi aklınca cevap olarak vermek nasıl bir psikoloji?
neyse gene de kendince cvp vermişsin die tik ledim , ama kınıyorum, bilesin
0
🌸sayinseyirciler
(01.10.09)
öncesinde sakinleştirici veriyorlar genelde, bayağı kafa oluyorsun. merak etme çok rahat uyuyacaksın.
ama narkoz sonrası kötü bir deneyim diyebilirim.
0
redlinetheturk
(01.10.09)
öncelikle korkmana gerek yok,birkaç defa genel anestezi deneyimim oldu.

Şimdi önce odana alcaklar seni,bi dunya garip test yapcaklar en can yakanları eline serum iğnesi batırmalari,kan pıhtılaşma süreni bulmaları gibi.Eline batırdıkları şey ilk başta iğne ancak sonradan ona bakıp bakıp içini geçirme cunku cıkarıp pilastik birşey takiyolar sanki plastik bir iğne gibi,o zaman cann hiç yanmaz.Ordan surekli ilaçlarını yapıcaklar ,serum falan vercekler işte..tabi bunlar amilyattan sonra ,gelelim tam sorunun cevabına;
Ameliyat odasına giriceksin.sonra sedye deiştriceksn.Kokusuz serin bir yer.Sonra anastezi uzmanı kafanda gezinmeye başlıycak bir kaç ilaç karıştırıyor bi mevzulara giriyor orda ama tam hatırlamıyorum.Herkesn suratında masker var o yüzden doktorun orda olsa bile tanıyamayabilirsin.Genelde sempatik insalar bu anestezi uzmanları,benmkisi bayandı şahsen güzel gözleri vardı kendisinin.herkesn kafasında beyaz bi bere varlen onunkinde ayıcıklar falan vardı.Nese saçma bi detay oldu bu,sora o serum için olan iğneden devasa bi şırınga getiricek tam oraya,atcam biraz ama sanırm 200-250 ml falan böle.onu sıkmaya başlıycak.4-5-6 sn sürer sanırm sonra sen kafanı gene tavana çevircen.o sırada bi sürü hemişre oranı buranı kurcalıyo yok bişey yapıştırıyo yok bişey takıyo falan,10 a kadar say diycekler ya da demezler bilemiyorum ama sayamıycağını söyleyebilirim.O kadar tatlı o kadar ağır bir uyku bastıracak ki göz kapaklarını taşıyamayacaksın..10 diyemeden içinden ZZZzzzz...

Asıl birde ayılma olayı var ki,tokatla uyancaksın ama uyandığında sadece biraz gözlerini açarsın en fazla baska hiç bi haraket yapamazsın,ihtimal vermiyorum tokatı duymuycaksın tabiki,seni yatağına koyarlarken uyanırsın birde başında birileri beklersen onların seslerine uyanırsın ancak o kadar yorgun uyanırsın ki deil cvp vermek,gözlerini bile açamazsın.sadece kısa bi süre dinler gene uyursun.Sonrasında gayet rahat uyanacaksın.
Korkmana gerek yok,doktorlar ve diğer uzmanlar tüm bu proses boyunca sana yardımcı olucaklar.Amelyattan sonra bol bol yemek yemeğe sıvı almaya bak.Şimdiden geçmiş olsun...
0
Mccknightt
(01.10.09)
özürdilerim walla bi an icin cok komik geldi bana şaka yapayim dedim ama eşek şakasi olmuş biraz, ekşi sozluk beni ne hale getirdi bende kendimi kınıyorum yoksa hic huyum diil bole şakalar.
0
saturndeki salyangoz
(01.10.09)
anesteziye tepki kişiden kişiye değişiyor sanırım. çoğu insanın anesteziden ağlayarak, sayıklayarak, çok biktin ya da ağır uyandığını duydum. bende hiç öyle olmadı. biraz geç uyudum, biraz da erken uyandım ama pıt diye uyandım. hiç bir gariplik, kafa bulanıklığı ya da rahatsızlık da hissetmedim. sanırım sigara kullananlar biraz daha ağır yaşayabiliyormuş uyanma safhasını. benim biraz dirençli çıkmam ve erken uyanmam şahsım adına korkunçtu biraz ama uyanmanın kendisi rahattı. sayıklamalar, nerde olduğunu bilememeler filan yoktu yani ama olması da gayet normal. yaşadığınız uyumaktan daha derin bir biliçsizlik durumu olacak. tamamen iptal olacaksınız yani. hiçbir şey algılamanız mümkün değil.
0
cereal killer
(01.10.09)
operasyondan 1-1,5 saat (belki operasyonuna göre değişiyordur) önce sakinleştirici iğne yapacaklar korkunuz pek kalmaz.operasyondan birkaç dakika önce bir iğne yapacaklar,sonra ekran kararacak,aydınlanacak bir bakmışsınız ki bitmiş.
0
grgn
(01.10.09)
dostum awake filmini kesinlikle izleme. saçma sapan bir film, boşuna canını sıkar.
0
milk it
(01.10.09)
3-4 defa genel anesteziyle ameliyat gecirmis birisi olarak sunu oncelikle soyleyeyim. kesinlikle ve kesinlikle hele ki benim gibi 1 gun oncesinde awake filmini izleme. artik beynin hangi oyunudur bilemiyorum ama uykuya gectikten 10 dakika sonra uyandim. gozlerimi de actim ve bariz bir aciyla karsilastim, canim yaniyordu. doktorun cok az kaldi uyu dedigini hatirliyorum. ameliyat sonrasinda da asistanla konustugumda 1 dakika kadar uyandigimi dogruladi. kissadan hisse sudur ki, uyanir miyim? uyanik kalabilir miyim? vs gibi dusunme.kendini tibbin kollarina birak. uyandiginda nasilsin? diyerek gulumseyen insanlarla ol.
0
kedi maskotu
(01.10.09)
by-pass ameliyatına giren babama sorduğumda "ben ameliyathane bile görmedim" dedi. odadayken "şimdi bir sakinleştirici yapacağız" demişler. gerisini hatırlamıyorum diyor. asansöre bile bindirdiklerini hatırlamıyor. gözümü yoğun bakımda açtım dedi.
0
kibritsuyu
(02.10.09)
Genel anestezi ile iki ameliyat geçirdim. İkincisi 8 saatten fazla sürdü. İlk ameliyatım da 1.5 saat sürmüştü. Sigara içiyorum bu arada. İlki 10 yıl önceydi. Her ikisinde de bir problem yaşamadım. Tek sıkıntım ilkinde yıkanamamak olmuştu. İkinci ameliyatımda hastanede yıkanmıştım. Daha doğrusu onlar yıkadılar. Vücuttan ter yoluyla atılan ilaçlar rahatsız ediyor insanı. Ameliyat olacağın hastanenin yoğun bakım ünitesi var mı, öğren. Bu önemli. Hastane enfeksiyonu daha da önemli. 2. Ameliyatımı j.Hopkins'de oldum. Bu konularda çok rahattı içim. Anestezi öncesi ve sonrası gayet rahattım. Ben de çok korkuyordum. Sakinleştirici veriyorlar. Ameliyata kendi yatağında götürüyorlar.İ lkinde sedyeye almışlardı. Fena olmuştum. Uyandırma işlemini, odaya getirmeden yapıyorlar. Gayet güzel uyandım. Biraz saçmalama oluyor. O da komik birşey. Tek sıkıntım su içememek ve yüzüme değen saçlarımdı. Bu saç kısmı bana özel. Saçım yüzüme değerse normalde de uykuya dalamıyorum. Gecenin bir vakti toka vs.aradılar. Sonra bone ile saçlarımı topladılar. Ne ameliyatı olacaksınız bilmiyorum ama rahat olun. Kaderci olun. Bu sizi rahatlatır biraz.

Acil şifalar.
0
july14
(02.10.09)
(2)

bone

erostrada
istanbulda ucuza nereden bone alınır?(önceki duyuruyu gördüm ama tam bi yer söylenmemiş)
istanbulda ucuza nereden bone alınır?
(önceki duyuruyu gördüm ama tam bi yer söylenmemiş)
0
erostrada
(29.09.09)
havuz için bone diye anladım ben , maslak sanayi bölgesi yol üstünde adidas ın outleti ve bir markanında ucuzcuları var yanyana
0
sayinseyirciler
(29.09.09)
Neresi civarı aradığınızı bilmiyorum ama Ak-taç diye bi mağaza var, adidas ve nike in ürünlerini satıyor nispeten daha uygun fiyata. Kadıköyde, Beşiktaşta, Şişlide ve Ümraniyede mağazaları var. Maslaktaki outlet kadar ucuz olurmu bilmiyorum ama bu yerlere yakınsanız belki uğrarsınız
0
kirmiziburun
(29.09.09)
(26)

kızlar benden hoşlanır mı?

kanepe36
yazılanları okudum ve siteye yeni üye oldum gerçekten hoş bir web sitesi.benim sorum şu olacak. ben 21 yaşında üniversitede mühendislik okuyan bir gencim. fakat bu güne kadar ne bir kızla bi muhabbetim oldu nede kız arkadaşım oldu. hatta telefon defterime hiç kız numarası bile kaydetmedim. o derece
yazılanları okudum ve siteye yeni üye oldum gerçekten hoş bir web sitesi.

benim sorum şu olacak. ben 21 yaşında üniversitede mühendislik okuyan bir gencim. fakat bu güne kadar ne bir kızla bi muhabbetim oldu nede kız arkadaşım oldu. hatta telefon defterime hiç kız numarası bile kaydetmedim. o derece yani.
ayrıyeten bir kız hiç benimle gelip konuşmadı. bende konuşacak cesareti edinemedim açıkçası.

şimdi soruyorum. çok mu çirkinim? kızlar benden hoşlanmıyor mu? o değilde sınıfımdaki kızlarla bile muhabbetim yok. üstelik ilkokul-lise-üniversitedeki sınıf arkadaşlarım bile beni facebookta eklemiyor. neden acaba? çok mu iticiyim ? yada çok mu sertim ki kızlar bana yaklaşamıyor ? arada öyle görüyorum bakıyorum kızlar gidip konuşuyor falan

boyum: 1.75 kilom: 85 kalıplıyım göbek yok, omuzlar geniş, ela göz, kumral hafif kıvırcık saç, kaşlar bile doğuştan ayrık. bakımım iyi parfümümü sıkar çıkarım. ses kalın konuşma nazik. pantolonlarım ütülü para desen idare eder.kimseye yük olmam.
ne peki benim sorunum ?
0
kanepe36
(20.09.09)
körlük olabilir.
eger anlattıgın gibiysen ve bir problemim de yok diyorsan kızlar sana niye bakmasın abi? bakıyorlardır da sen farketmiyorsundur.
valla bir kız yanıtlasa daha iyi olur şimdi ama her kör alıcının topal bir komisyoncusu olup sakat bir satıcısı vardır derler.
0
alokozay
(20.09.09)
problemim yok anlattığım gibiyim. hatta fazlası bile var fotoğraf koyarım ama tanıyan çıkar. bakıyorum çevreme öyle adamların yanında ne kızlar var :s. ne acaba sorun
0
🌸kanepe36
(20.09.09)
gidip konusmadigin icin olabilir mi? tip kismini da gormeden bilemeyiz tabi ama konustuklarin ve yaptiklarin da onemli.. sosyallesme aktiviteleri mesela..
0
ermanen
(20.09.09)
sosyalleşme aktiviteleri fazla yok. ama ne bileyim mesela okulun kantinine giderim otururum arkadaşlarımla(erkek). tek başıma oturur sigara falanda içerim. hiç bi kızda mı kesmez beni :s yada ben mi göremiyorum beni kesenleri. yada kızlar benden korkuyor mu? benimle konuşmaya güvenleri mi yok ?
0
🌸kanepe36
(20.09.09)
çok yabanisen korkarlar. bence sosyalleşmeye biraz daha vakit ayır. en uyuz oldugum yöntem olmasına rağmen ''git bana kız ayarla'' arkadaşı bul kendine bir dene bakalım.

kızlar zaten hiçbirzaman kendi teklif etmiyor ... üni dahil.
0
alokozay
(20.09.09)
git bana kız ayarla ya karşıyım. utandırıyor beni açıkçası. reddedilmekten aşırı derecede korkuyorum. ama bi yerde kesişsek, bakışsak, gülüşsek gider konuşurum
0
🌸kanepe36
(20.09.09)
hic caba sarfetmiyor gibisin. hep karsidan bekleyerek geciremezsin ki zamanini. bir de huyunu, suyunu da bilmiyoruz ki. o yuzden samimi arkadaslarina da danisabilirsin, en iyi onlar bilir seni.
0
ermanen
(20.09.09)
e nedeni vermişsin:
"sosyalleşme aktiviteleri fazla yok. ama ne bileyim mesela okulun kantinine giderim otururum arkadaşlarımla(erkek). tek başıma oturur sigara falanda içerim."

üniversitede kızlar mı teklif ediyor sandın? Ki beklentiyi de kavrayamadım; sen nasıl gidip orada insan gibi oturuyorsan onlar da öyle oturuyorlar, üzerine mi atlayacaklardı? Hayır "kesse" ne olacak ki? orası da ayrı konu...

Bu yolda atman gereken en önemli adım; iyi-kötü çevresi olan, seni kızlı-erkekli ortamlara sokacak bir wingman bulman...
0
late viper
(20.09.09)
bilemiyorum tıkandım.
şimdi şöyle biraz tarif edeyim kendimi. öyle ocak delikanlısı falan değilim. huyum iyidir başkalarının söylediğine göre. öyle sessiz sakin biriyim. bilgim olan konularda sabaha kadar konuşabilirim. espritüelim. iyi espri yaparım arkadaş ortamında eğlendiririm. öyle sürekli espri yapıp sıçanlardan değilim. köse değilim çok şükür sakalım bıyığım çıkıyor, kesiyorum. zaman zaman sakal bıyık bırakıyorum. çaba sarf etmediğim doğru. zamanında ergenlik döneminde bi kızdan çıkma teklifi almıştım güzeldi ama çok küçüktüm o zamanlar ortaokuldan liseye geçtiğim sene. reddettim teklifi. sonrasında pişman oldum. şimdi sap gibiyim. etrafımda öylelerini görüyorum ki konuşmayı bilmiyor, tip desen benden kötü, para desen normal ama neler neler yapıyor.

sanki üzerimde bir şey varda bu yüzden bana yanaşamıyor kızlar. nedir bu acaba
edit: öyle ortamlarda da bulununca yine hiç sohbet etmiyorlar benimle. gerçi ortamda bulunduğum kızlarla ortak ilgi alanlarım bile yok. ben klasik müzik dinlerim onlar pop, rap. ben hergün gazete okurum, boş vakitlerimde kitap okurum. onlar sayfa çevirmez. boktan bi film izleyip şöyle süperdi derler. çevreme baktığımda benim gibi olanlarda yok. bütün arkadaşlarımda onlar gibi. ne yapsammmmm...
0
🌸kanepe36
(20.09.09)
lan zaten üni de kimse gelip bana demedi gel senle tanışak diye ben gittim lan hep. agızlarına sıçtım hepsinin git sen de yap. utanma reddedilmekten ne olcak reddedilsen.

hep bu hollywood yüzünden ha. gençler heba oluyor.

ve eklerim ki bence sen kendini çok begenmişsin . ben ne gidicem olm onlar gelsin diyorsun.
0
alokozay
(20.09.09)
e dedigim gibi, sana uygun olan sosyallesme aktivitelerine katil, senin gibilerini bulursun boylece.. butun arkadas cevren "tiki" tabir edebilecegimiz kisiler mi demek istiyorsun yani? herkes de oyle olamaz ki, nerdesin ki sen.. alo nerdeyiz biz, hayat garip aslinda di mi meh...
0
ermanen
(20.09.09)
@alokozay
onlar gelsin demiyorum. hiç bakanda yok bana. oturduğum bi ortamda hiç mi biri bakmaz anlamıyorum. çok sıradan görünüyorum galiba. şöyle filmlerde gördüğüm ilginç tesadüfler falanda yok. ev ortamım iyi. babamla yaşıyorum. oda öğlen 12de gider gece 12-1 de gelir. karışanım falanda yok. bi abim var oda uzakta. istediğim saatte istediğim yere gidip çıkabilirim. aslında bu başlığı açmamdaki sebep bu bayram arifesinde kimsemin olmaması. akraba falanda yok. telefonum yine çalmayacak bu bayram. sıcak bi ses bayramın kutlu olsun demeyecek. ben sadece formalite icabı 1-2 yeri arayıp bayramlaşacağım o kadar. neden böyleyim şanssız mıyım ?

edit: tiki mikide değil ama farklılar. yaşadığım şehirde bana uygun sosyalleşme imkanı yok. bar bile yok gidip adam gibi içki içebileceğim.
0
🌸kanepe36
(20.09.09)
valla kusura bakma ama biraz karikatürize çizilmiş bir tip gibi geldin bana. Yani bu kadar bilinçli, kültürlü okumaya meraklı bir üni. öğrencisi olup karşı cinsle ilişkilerinde işte boyum şu saçımın rengi bu kriterlernde ilerlemen saçma değil mi biraz ? neyse yazdıklarında samimi olduğunu düşünüp cevap yazıyorum ;

Satışta bir kural vardır ; ne kadar çok denersen şansını o kdara arttırırsın. Yani mesela sen bir sigorta satıcısısın. Günde 50 adamla görüşürsen, günde 3 adamla görüşen bir sigorta satıcısına göre şansın daha yüksektir ve daha çok sigorta satarsın. Yani ne kadar çok insana teklif sunarsan, reddedilme değil, ok 'lenme ihtimalin o kadar artar.

<bu senin kızlarla ilişkilerinde de uygulanabilecek bir kural. Şimdi tabii he rkonuştuğun kızdan bir şeyler bekelyeceksin diye bir şey yok. Ama yavaş yavaş kızlarla etkileşim içinde olabileceğin ortamlara girersen, sosyal etkinliklere katılırsan , hatta nette bile kovalarsan, bir kızla yakınlaşma ihtimalin artar.

TAbii girdiğin ortamlarda sosyal çekingenlik yaşadığın ihtimali üzerinde de duruyorum. Ama zararı yok, bazı kızlara bu durumun gizemli bir adam havası bile verebilir.

Kısaca tavsiyem, olabildiğince çok kızla iletişim içinde bulunup, aranızda elektriklenme oluşacak kıza rastlamayı beklemendir.
0
sayinseyirciler
(20.09.09)
kanepe
onlar gelsin demiyorum. hiç bakanda yok bana. oturduğum bi ortamda hiç mi biri bakmaz anlamıyorum.

diyorsun ama işte bu senin kibirli oldugunu kanıtlamıyo mu sence? aman Ya Rabbi bana bakmıyorlar niye lan?bana niye bakmazlar ?

yani bakmazlar.tıp bile kızların haala belli bir kısmını biliyor.
0
alokozay
(20.09.09)
birimize mail at fotoğrafını, ekşibition a koyalım. ekşi sözlükte yazar tanıdığında yoksa eğer kimse görmez seni. sadece yazarlar görür. işte o zaman hoca görünüşünde şu sorun var. ya da senin sorunun çekingenlik vs. diyebiliriz... 1 adet foto yeterli.

edit: sen bir mail adresi yaz oradan irtibata geçelim. senin yerine fotoğrafını koyayım bitiona, evet yapabilirim.
0
ykyt
(20.09.09)
ykyt söz söylemiş ne doğru söylemiş.
0
alokozay
(20.09.09)
www.amazon.com

şu kitabı oku
0
tyrarcx
(20.09.09)
çok utanarak ve üzülerek şunu sormak istiyorum. acaba etrafınızda "homoseksüel" imajı uyandırıyor olabilir misiniz? efemine görünüyorsunuz demiyorum ama kızlar böyle nazik, espritüel erkeklerle ilgili bu tip şeyler düşünebilir.
bir de bir kıza yanştınız mı hiç? yakınlık gösterdiniz mi? eve dönerken yolda konuşmadınız mı? denediğinizde ne oluyor? nasıl bir tepki alıyorsunuz? kimseden not bile istemediniz mi kızlar inek olur?

tekrar özür diliyorum, amacım kötü değil. iyi bayramlar :)
0
kediebesi
(20.09.09)
türkiyede kızlar teklif etmez. aynı yaştayız. hiç gidip tanımadığım bir erkeğe "ne hoş insanmışsın. tanışalım mı?" demedim. diyemedim. ha bazen keşke diyebilsem diyorum ama sanırım reddedilme korkusu ağır basıyor. üstelik bir kız olarak reddedilmek bir erkek olarak reddedilmekten çok daha zordur sanırım. şimdi mesela hayatın her alanında başarılı oluyorsun diyelim. neredeyse parmakla gösterecekler seni. o arada böyle şeylere kafa yormuyorsun. bunlara kafa yormaya başladığında az biraz hayatı kavramış oluyorsun ve feci bir ya başaramazsam korkusu yerleşiyor içine. belki de o yüzden hep kendini geri çekiyorsun gönül ilişkilerinde. önce karşındakinin seni sevdiğinden emin olmak istiyorsun. benden sana tavsiye sosyal çevreni genişlet. ve bir kızdan elektirk aldıysan iltifat et, kur yap. hatta git direkt çok güzelsin de. etkilendim, yarın başka bi yere gidelim, kahve içelim falan de. evet harbi kızlar var. gelip kendi söyler sevdiğini. ama çok azlar. hem çoğu da filmlerde onların.
0
gene mi gene
(20.09.09)
hemen hemen 5 türk gencinden birisin kafana takma ama gidip de ben sanırım yoldan çıkmaya başladım, ne ulan benim sorunum diye de düşüncelere kapılma. belki sadece aşırı çekingen davranman seni varolan seçeneklerden de uzaklaştırmıştır ve sen farkında değilsindir. hem burada yazdıkların kadar kendine güveniyorsan, sadece olay denemeye kalmış. deneyeceksin ve reddedileceksin, bu kadar basit. belki de hayatının aşkını bulacaksın ve bu muymuş lan diyeceksin. yola çıkman gerek dostum.

ha bir de yeni gördüm, başta bölümden kaybın var zaten kusura bakma ama. bunu da öyle uzaktan "hehe mühendislikte okuyanlar abazandır, hehe onlar da tip yoktu ko gitsin" falan diye de demiyorum, bizzat 4 yıldır olayın tam olarak içinde olduğum için söylüyorum. ben 4 yılda okurken tüm kız arkadaşlarım fakülte dışındandı. sınıfımda ve bölümümde normalden fazla kız olmasına rağmen onlarla yakınlık kuramadım. aç kendini ve gözlerini biraz. etrafında senin için de "işte aradığımmış" diyecek birisi illa ki vardır.
0
ceres
(20.09.09)
Okulun klüplerine yazıl, sıcakkanlı ol, ortamcı elemanlarla muhabbete girmeyi dene.

hatunlara günaydın, iyi akşamlar diyerek başla. daha sonra günaydın saçın çok güzel olmuş, iyi akşamlar bir şeyler içmeye gidelim mi ile bitir.

özetle girişken ol. dünya yakışıklısı olsan da girişken olmadıktan sonra bir işe yaramaz. ortamala bir tipin olduğunu düşünüyorsun, para pul idare eder diyorsun, tek eksiğin çene.
0
kimlanbu
(20.09.09)
ilk olarak sende sorun var. sınıfındaki kızla bile konuşamıyorsan. bu artık bedenine oturmuş yıllardır, böylesin sen insanın değişmesi zor. ha değişeceğim ben diyorsan ilk önce bol saplı ortamlardan uzaklaş mümkünse 2 kişi takıl. utanma, çekinme dünya' ya bir kere geliyorsun. onunda senin gibi insan olduğunu düşün git bişeyler iste kızlardan inan sana yardımcı olurlar ne bileyim not filan iste. kızları gözünde fazla büyütme. bekleme sen atak ol. saydığın özellikler değil üniversitenin en yakışıklı erkeği dahi olsan hiç bir kız sana gelip senle tanışmaz. tiyatroya, toplu gönüllüleri gibi ortamlara katıl.

eğer gerçekten bişey istiyorsan zaten bunu yaparsın bence sen gönülden istemiyorsun.
bu arada makine yada inşaat okumuyorsan işin o kadar da zor değil. hadi okul açılıyor diline kuvvet.
0
batarmur
(20.09.09)
Çok fettoş bir adam olabilirsin.
0
sheba and the albino girls
(20.09.09)
şunlara şunlara sahibim demen yeterli olmaz,bi de insanın etrafına yaydığı bi enerjisi vardır,bu kızları itiyo olabilir.reddedilmekten korkuyorum diyosun,korkmana gerek yok,bi kıza adabıyla yavşamanın nesi kötü ki,emin ol olay abartılmıyosa bı kız beğenilmekten hoşlanır.ayrıca kızlar teklif etmez diye bişey yok,eğer sende o ışığı görürse sana yakınlaşır seni beğendiğini söyler.kendine güven,amacın kızlarla sevgili olmak olmasın ilk amacın normal bi kız arkadaşa sahip olmak olsun,devamı olur zaten
0
tueio
(20.09.09)
İlk hareket mutlaka erkekten gelmeli gibi bi düşüncem kesinlikle yok ama ben de hayatımda gidip durup dururken bi erkekle tanışmadım. Öyle ben oturayım, onlar gelir diye bişey yok. Ne kadar yakışıklı olursan ol, gelmezler. Çünkü "hareket ondan gelsin" diye düşünmeyenler bile bu ülkenin dinamiklerinin farkında. Öyle düşünmeyebiliriz ama bu genelde böyledir. Yani erkekler biz daha onları fark etmeden ilk hareketi yapar. Bu yüzden bizde de; "tanışmak istese zaten şimdiye kadar bi işaret alırdım kesin" gibi bi fikir vardır genelde ve bu yüzden bize hiç bir sinyal göndermemiş olan bir erkeğin bizimle tanışmakla ilgilenmediğini düşünürüz. Bu yüzden de gidip meraba filan demeyiz.
0
cereal killer
(20.09.09)
abi sorun ütülü pantalon ya...
0
mabl
(25.09.09)
(4)

iş kıyafeti yardımı

clem
evet artık işe başlama yaşı geldi. yani haliyle spor ayakkabılar rahat kıyafetler rafa kalkacak. hayatında hiç topuklu ayakkabı, kumaş pantolon/etek.. tarzı kıyafetler giymemiş biri olarak çalışan bayanlardan yardım istiyorum. her çeşit fikre markaya açığım. yani ne giymem gerekiyor onu bile kafamda
evet artık işe başlama yaşı geldi. yani haliyle spor ayakkabılar rahat kıyafetler rafa kalkacak. hayatında hiç topuklu ayakkabı, kumaş pantolon/etek.. tarzı kıyafetler giymemiş biri olarak çalışan bayanlardan yardım istiyorum.

her çeşit fikre markaya açığım. yani ne giymem gerekiyor onu bile kafamda kuramadığım için, bak çalışan bir kadın şöyle giyinir içerikli linklerinize bile muhtacım.
ayakkabı da en büyük sorunlardan. rahat(çok önemli) ama bir yandan da güzel gözüküp hafif topuklu olan çalışma yerine uygun ayakkabı istanbulda nereden alınır veya hangi markalar iyidir, tabi fiyat da makul olmalı.. yine aynı şekilde uygun fiyat ve bu tarz kıyafetlerin bol olduğu mağazalar hangileridir, nereye gidilmelidir? iki gün sonra alışverişe çıkıcam fikirlerinizi bekliyorum!! şimdiden teşekkürler:)
0
clem
(20.09.09)
çalışan kadının iki adresi var bence. Uygun olsun diyorsan Koton'a, bütçem daha geniş diyorsan Network'e bakmalısın. Özellikle takımlar, kumaş pantalonlar buralarda çok çeşitlidir.
0
sayinseyirciler
(20.09.09)
iş şöyle, bir şirket, kulelerden birinde ve müşterilerle toplantılar olacak yani o yüzden şık olmak gerekiyor.
0
🌸clem
(20.09.09)
aynı sorun bende var,etek topuklu ayakkabı gibi şeylet uzak bana,iyi bi konuya değinmişşin,sana yazılan cevaplardan bende kopya alıcam
0
tueio
(20.09.09)
park bravo iyidir. ayakkabı ve çantalar için de nine west ve inci derim.

edit: park bravo'nun indirimlerini takip edin derim. Çok ucuza çok güzel şeyler bulabiliyorsunuz.
0
ksl
(20.09.09)
(9)

Ağzım Yüzüm Dağıldı

t joe
Bu gece 2-3 sularında hareket halindeki Ford Ranger kasasından düştüm, takriben 30 km hızla giderken filan.-sol kaşımın üstü biraz zedelendi.-sol elmacık kemiğimin üstünde büyükçe bir yara var ve ilk başta biraz ağrımıştı.-en önemlisi sol dirseğim çok kötü, biraz şişti ve tam açıp kapatamıyorum kolu
Bu gece 2-3 sularında hareket halindeki Ford Ranger kasasından düştüm, takriben 30 km hızla giderken filan.

-sol kaşımın üstü biraz zedelendi.
-sol elmacık kemiğimin üstünde büyükçe bir yara var ve ilk başta biraz ağrımıştı.
-en önemlisi sol dirseğim çok kötü, biraz şişti ve tam açıp kapatamıyorum kolumu; ağrıyo.
-sol bileğim de ağrıyo çok hareket ettiremiyorum elimi, ağrıyo.

daha önce hiç bi yerim kırılmadığı için tam anlayamıyorum, acaba kolum ya da elmacık kemiğim kırılmış olabilir mi? öğrenci belgemi bağ-kur a vermediğim için sağlık güvencem yok, o yüzden doktora gitmek istemiyorum. daha önce kolu filan kırılmış biri varsa söylesin, acaba kolum kırılmışsa acıdan kıvranmam mı gerekir? yoksa hafif ağrısa da kırılmış olabilir mi? kırılmamışsa bu uzuvlara ne sürsem yeridir?

edit: peki kimse bişe demesin ve güvencem olmadığı için sakat kalim ben..
edit2: öliyim o zaman ben..

edit3: aha resim img406.imageshack.us aslında kolumu da çektim ama sağlam kolumu çekemiyorum, bi karşılaştırma yapılamayacağı için koyma ihtiyacı hissetmedim..
0
t joe
(17.09.09)
öncelikle geçmiş olsun kardeş. aklıma ilk gelenleri yazıyım yinede. buz ile tedavi yaptın mı? lasonil, fastjel bunlardan hangisi var ise sür derim. tabi yeterli değil bunlar. hastaneye git derim, sağlık güvencen olmasa bile.
(bkz: kol kırılması)
0
baba yorgun
(17.09.09)
ya devlet hastanesinin aciline gidin, muayene parasının çok tutacağını zannetmiyorum, ya da semtinizdeki sağlık ocağına gidin.

böyle durumlarda özellikle fiziksel iz kalmaması için acil mdahale çok önemli çnkü oyüzden diyorum. sonuçta yaralanan yüzünü, verecekleri bir merhem, ya da yapacakları bir muayene, sonrasında olacak daha ciddi müdahaleleri engellleyebilir.

kolun ya da elmacık kemiğin kırılmış olabilir mi? sorusuna buradan ciddi bir cevap vermek zor. kırık yerler genelde şişer, acır ama bunun bir genellemesi olamaz ki bir bilne göstermelisin

en azından bir eczaneye gidiver
0
sayinseyirciler
(17.09.09)
zamanında çatlak kol ile bir hafta gezmiştim. o kadar feci ağrımıyordu ama sonunda alçıya aldırmak zorunda kalmıştım.

dirsek kırığı kötüdür, param yok diye sakat kalmaya razı olacaksan sen bilirsin.
paran yoksa ailen, arkadaşların vardır onlarda yoksa sağlık ocağına filan git. ücretsiz halledilebilen bir çok mevzu var. gerekli görürlerse hastaneye sevk ediyorlar ve sanırım ücretsiz tedavi imkanın devam ediyor.

belediye polikliniklerine de başvurabilirsin, param yok de cıngar çıkart.
0
serseri marti
(17.09.09)
benim iki kolum da kırılmıştı zamanında. kendi deneyimlerime bakacak olursam dirsekten kırıldığında hiçbişey yapamamaıştım direk hastaneye gitmiştim ama bilekten kırıldığında top oynuyordum mesela. acıyordu baya ama maçıma da devam etmiştim. sonra doktora gittik kırılmış. bir de 1-2 sene önce basket oynarken havada çarpışmıştım birisiyle de yüksekten kolumun üstüne düşmüştüm. sonrasında da tam anlamıyla açamamıştım kolumu, kırıldı mı acaba diye düşünmüştüm ama bu sefer de kırılmamıştı. uzun süre acımıştı gerçi.

bütün bu olaylarda ama kolum hiç birisinde şişmedi diye hatırlıyorum. ama yanlış da hatırlıyor olabilirim ya da bana mı öyle denk geldi bilmiyorum. bir de dirsek kırığı daha sakat ve acı verici oluyor diye aklımda kalmış. belki de kendi başımdan geçen şeyden dolayıdır.

yani ben bilemem tabi bu kadar yazdığım da bi işine yarar mı bilmiyorum ama bence hiç bir yerin kırılmamıştır. ama merhemdir, sargı bezidir böyle şeyler varsa bişeyler yapsan iyi olur herhalde. tabi doktora gidebiliyorsan git.
0
tepedeki psychedelic adam
(17.09.09)
buz tedavisi yaptık, ben pek ilaçtan filan anlamam ama arkadaşlar kaşıma gözüme bişe sürdü yaralara filan. dirseğime ve bileğime de kas gevşetici sürdüm, hafif bi' rahatlama geldi diyebilirim. ama bi sağlık ocağına gitmeye kara verdim falan filan..

bu arada kafamı yere vurunca kıvılcım çıkmıştı, inandırıcı gelmiyo ama çıktı gördüm! ya da ışığı da görmüş olabilirim :D

edit: ok resim koycam
0
🌸t joe
(17.09.09)
saçmalamayın ve en yakın sağlık ocağına gidin.Ya bir iç kanama olsaydı ? burda diyalog halindeyken ..... O yüzden ihmale gelmez bunlar.
0
Mccknightt
(17.09.09)
Dostum, geçmiş olsun.

Kırık olduğunu düşünmüyorum. Kolu kırılan çok insan gördüm, gelip buraya yazamayacak kadar korkunç acılar içinde oluyorlar. Yalnız ağzın yüzün harbiden dağılmış, senin pansuman yaptırıp koluna bir röntgen çektirmen lazım. Yok mu bunu sağlayabilecek kimsen?
0
yuki the zorba
(17.09.09)
tetenoz aşısı yaptır, 10 lira yada sağlık ocağında bedava.
0
milk it
(17.09.09)
işler halloldu. ya aslında sorunum biraz da hastaneyle uğraşmamak filan falandı, ama gel gör ki uğraştım. üşengeçliğimi yendim, bastırdım parayı tedavi oldum! kolum biraz incinmiş ya da incilmiş hatta tevratmış falan filan. suratıma pansuman zaten yaptırmıştım sağlık ocağında, tetanoz aşısı da yaptılar zaten olayı anlatınca..

bu arada nası' bi izlenim bırakmışsam, kimsesiz öksüz yetim 180tl öğrenci kredisi ile yaşayan bi' insan sanılmışım ama o kadar da değil :D çok sükür var bi' şeyler de asıl sıkıntım hastanede saatlerce uğraşıp hiç bi' şeyim olmicağnı öğrenmekti. yani madem bütün gün uğraştım ciddi bi sorunum olsun di mi, ama yok..

herkese teşekkürler..
0
🌸t joe
(18.09.09)
(6)

Kafalama yayinevine gidis

entrapmen
Kafalama, sevdigim ve kendime yakin hissettigim bir yayinevine dalsam "ben bi kitap yazdim, basar misiniz?" diye sorsam, bana ne derler?Not: Gece bir soru sordum yanit gelmedi. Ben de kafamdakiler icinden o piti piti yaptim.
Kafalama, sevdigim ve kendime yakin hissettigim bir yayinevine dalsam "ben bi kitap yazdim, basar misiniz?" diye sorsam, bana ne derler?

Not: Gece bir soru sordum yanit gelmedi. Ben de kafamdakiler icinden o piti piti yaptim.
0
entrapmen
(14.09.09)
"sktir la" derler bence. benim kitabımı basın diye gelen yüzlerde adam olduğuna eminim. "parasını da verirsen neden olmasın" da diyebilirler.
0
kibritsuyu
(14.09.09)
Yayınevi de sizi sevip yakın bulmuyorsa biraz zor iş. Bir ihtimal yazıyı alırlar, "biz inceleyip size dönelim" derler. Uzun süre de dönmezler.
"Yok parasıyla bastıracam" derseniz onu yapan yayınevleri var. 1000 adet 1500 lira falan oluyor sanırım pek emin değilim.
0
vecna
(14.09.09)
parasını verdikten sonra neden olmasın? ama bunu yapacak bir yayınevi olmalı. ders kitabı basana gidip, kafadan 200 tane sipariş veremezsiniz. usulüne uygun olarak yapılabilir.
0
pomolilik
(14.09.09)
merhaba derler... buyurun bir soluklanın istersen derler. bir şey içer misin derler. tebrik ederiz kitap yazmışsınız ama sizi tanımak da isteriz derler. neden tanımak isterler? sen onları kendine yakın hissediyor olabilirsin ama bakalım onlar seni kendine yakın hissedecek mi? onlar için bunu anlamanın bazı yolları var . mesela yazdığın kitabın nüshasını isteyebilirler. ve sanırım iyi niyetli editörleri varsa gerçekten okunacak ve değerlendirilecektir. ve eğer kitap yazacak kadar dolmuş isen bu doluluk başka mecralara da taşmıştır. ve onlar da bunu görmek isteyeceklerdir. adının bir şekilde edebiyat çetelerinden birine bulaşmış olması anlaşılır bir kaygıdır. yoksa düşünsene ben muzip bir adamım ve x yayınevinin tembel editörüne daha önce basılmış ama kıyıda köşede kalmış bir romanı benim romanımmış gibi yutturuyorum. sakınırlar , kıskanırlar. yani kısaca yanıtım şu: basarız demezler hemen. zaten hemen basarız , biz de sizi bekliyoruz diyen bir yayınevi bulursan durumda bir yamukluk var demektir.

edit: bence...
0
otchaianie
(14.09.09)
cok guzel moral veriyorsunuz lan :(

dedem suralardan iki donum yayinevi kapamamis vakti zamaninda! a.k illa amca, dayi mi gerekiyor?
0
🌸entrapmen
(14.09.09)
bence iki yol var;

birincisi, bir yayınevine kitabını basmaları için gitmeden önce kendine bir referanslar bütünü hazırlamak . Bir yarışmada derece almak, edebiyat sitelerinin birinde düzenli hikaye yayınlatmak, dergilerde basılmış işlerin olması ya da en azından düzenli yazdığın bir blogunun olması. Yayınevlerine giden yazar çok fazla, ülkemizde okunan kitap sayısı bu kadar az olunca yayınevleri de doğal olarak yatırım gibi gördükleri yazarlarda çok özellik arıyorlar. bence cesaretiniz kırılmasın, ilk kitabını bastırmak dünyanın her yerindeki bir genç yazar için çok zordur.

İkinci ihtimal, dünyada daha gelişmiş bir sistem olan, kendi kitabınızı kendiniz bastırıp dağıtılmasını sağlamak. Bunu şu an için profesyonel anlamda yapan cinius yayınları var, google dan sitelerine ulaşabilir, profesyonelce hazırlanmış sayfalarından detaylı bilgi alabilirsiniz.

Güçlü olun, kitap yazmak kadar zor işi başarmış adam, onu bastırmayı hayli hayli başarır :)
0
sayinseyirciler
(14.09.09)
(4)

Emirgan - Sel riski

sosruquo
bu muhitin sel basma riski var mıdır? Altyapısı sağlam mıdır? (Özellikle sahil kesimi- sabancı müzesi civarı)
bu muhitin sel basma riski var mıdır? Altyapısı sağlam mıdır? (Özellikle sahil kesimi- sabancı müzesi civarı)
0
sosruquo
(11.09.09)
hani çok yardımcı olamam ama, çok yağmurda çınaraltındaki sheesha bile su altında kalır gibiydi. sabancı müzesine birşey olmaz ama.
0
liriamer
(11.09.09)
deniz kıyısındaki yerleri sel basması biraz fantastik geldi bana. civarda denize dökülen bir dere, nehir vs yoksa deniz kıyısını sel basmaz. velhasıl ancak boğazda tsunami olursa emirgan sular altında kalır.

bir de istanbul'da yaşamayan ve olayları tv'den seyreden arkadaşlar bu sellerin istanbul'un merkezinde, özellikle boğazda hiç etkisi olmadı. hayatımızda en ufak bir değişiklik olmadı yani. no panik lütfen.
0
mea maxima culpa
(12.09.09)
denize yakın yerleri sel basmaz teorimizi selimpaşa da gerçekleşen sel baskını görüntülerini bir kere daha izleyerek tekrar gözden geçirebiliriz bence.
0
sayinseyirciler
(12.09.09)
iyi de ben denize yakın yerleri hiç su basmaz demedim.

bir de selimpaşa dediğiniz yerle emirgan acaba benziyor mu?
0
mea maxima culpa
(12.09.09)
(3)

cnbc-e de çalışan ??

eskili
aranızda cnbc-e de çalışan biri gilmore girls altyazısını yayınlayabilirmi? piyasada yok türkçe altyazısı ama cnbc-e türkçe altyazılı yayınlıyordu. orda çalışan bir arkadaş kanal prensiplerine ters gelmiyorsa yayınlarsa süper olur.
aranızda cnbc-e de çalışan biri gilmore girls altyazısını yayınlayabilirmi? piyasada yok türkçe altyazısı ama cnbc-e türkçe altyazılı yayınlıyordu. orda çalışan bir arkadaş kanal prensiplerine ters gelmiyorsa yayınlarsa süper olur.
0
eskili
(29.08.09)
sanırım sonra sen de ev yapımı cdlerine ekleyip satmaya çalışıcan diziyi. iyi niyetimle söylüyorum ; bu kadar bedavaya izlenilebilecek site varken şu dizi işlerini bıraksan artık..
0
sayinseyirciler
(29.08.09)
evet. indirdim full 25-30 dizi. bazılarının altyazısı yok işt. bunlardan biride gilmore girls. olsa sğper olacak. dizinin altyazının atacak mübarek şahıs için : [email protected]
0
🌸eskili
(29.08.09)
@rurouni

yayınlanmıyor dizi, hayır yayınlansa bile 7 sezon dizi lan. biraz uğraşmış. ne birazı 7 sene sürüyor minimum dediğin yöntemle.
0
🌸eskili
(30.08.09)
(5)

deniz kestanesi (tatlı can)

emraah
ne pis bişey lan bu. üff.. nasıl kurtulabilirim bundan? yürürken acıyo, arada sızlıyo.. tam da böyle hafif nasırlaşmış bölgeye girmiş. tavşan yağı ilacıymış, nerden bulcam, onu geçelim. pamuk zeytinyağı kombinasyonu da iyi de iğneyle delik açmak lazım ona da, canım tatlıdır zor görünüyo:) bıraksam k
ne pis bişey lan bu. üff.. nasıl kurtulabilirim bundan? yürürken acıyo, arada sızlıyo.. tam da böyle hafif nasırlaşmış bölgeye girmiş. tavşan yağı ilacıymış, nerden bulcam, onu geçelim. pamuk zeytinyağı kombinasyonu da iyi de iğneyle delik açmak lazım ona da, canım tatlıdır zor görünüyo:) bıraksam kendi kendine nolur bu? lokal anesteziyle kesip biçmek en mantıklısı sanki:)
0
emraah
(28.08.09)
batan bölgeyi sıcak suyla iyice yumuşat, sonra dezenfekte ettiğin iğneyle çıkar.
0
ravioli
(28.08.09)
gece yatmadan önce batan yere iyice zeytinyağı sürün.sabaha büyük ihtimalle cıkmıs olurlar
0
keah
(28.08.09)
şu an aynı dertten ben de musdaribim. malesef iğneyle de pambukla da bir sonuca ulaşamadım. battığı yeri kesmek yahut 6 bekleyip kendiliğinden dışarı çıkmasını beklelemek en mantıklısı. pff.
0
thelepermessiah
(28.08.09)
zeytinyağını hafif ısıtıyorsunuz, sonra battığı yere hafiften parmakla minik minik masaj yapıyorsunuz. Eğer illa çıkarmam lazım diyorsanız bana denizdeyken aşırı bir sevgileri olduğu için ve ayapımdan ayrılmadıkları için acıya dayanıp çekmenizi öneririm ben. Gerçi bana batanlar ucu çengelli falan değildi ama olabilir sizdekinde, bunlar çeşit çeşit.
en iyisi zeytinyağı, çıktıktan sonra da zeytinyağı 1-2 gün boyunca.
0
Anilsey
(29.08.09)
üstüne işemelisin, kendini dışarı atar.
0
sayinseyirciler
(29.08.09)
(7)

anksiyete bozukluğu

gaea
arkadaslar cok yakında 11 saat otobus yolculuğuna maruz kalacağım, bu tur seyahatlerde genelde cok gergin oluyorum, zaten son zamanlarda biraz anksiyete bozukluğu ve klostrofobi gibi durumlar gözlemlemekteyim kendimde.. benzer durumlarda olanlarınız var mı? varsa neler yapıyorsunuz o anda rahatlamak
arkadaslar cok yakında 11 saat otobus yolculuğuna maruz kalacağım, bu tur seyahatlerde genelde cok gergin oluyorum, zaten son zamanlarda biraz anksiyete bozukluğu ve klostrofobi gibi durumlar gözlemlemekteyim kendimde.. benzer durumlarda olanlarınız var mı? varsa neler yapıyorsunuz o anda rahatlamak için? yani aşırı huzursuz olduğunuzda ve içinizde biran önce eve dönme isteği olduğu halde dönememeniz durumları gibi bir şey..
çok teşekkürler..
0
gaea
(20.08.09)
(bkz: xanax)
0
ya ben lan neyse
(20.08.09)
merhaba,

kesinlikle daha önceden kullanmıyorsan, xanax ve türevi anti depresanlardan kullanmamalısın. bu tür ilaçlar uzun vadede etkisini gösterir, kullanımına alışana kadar sendeki sorunları daha da büyütebilir ve de kesinlikle doktor reçeteye yazmadan kullanılmamalıdır.
-Eczaneden passiflora ya da 1-2 milyona satılan uyku ilaçları var , onlardan alabilirsin.
-Yolculuğa çıkmadan önce mümkünse 1 gece önceden az uyuyarak mesela, uykulu bir halde olabilirsin. Uykulu ve dikkati dağılmış bir halde insanlar panik duygusuyla daha rahat başediyor .
- Otobüste okuyabiliyorsan, okuyup dikkatini dağıtacak birşeyler alabilrisin yanına , ya da mp3 çaları kulağına takıp gözlerini kapatabilirsin. Dış etkenler azaldıkça, dikkatini bir yöne odaklarsın ve endişe verici düşünceler uçup gider. Unutmaman gereken şu, insan beyni aynı anda sadece bir düşünceye konsantre olabiliyor. Beynini oyalayacak birşeyler bulabilirsin.
- Otobüse mümkünse kalkmak üzereyken bin ve terminale de fazla beklemeyecek şekilde git. Beklemek sıkıntılarını arttıracaktır.
- Yolculuk öncesi fiziksel olarak kendini rahatsız hissetmeni sağlayacak ağır yemekler kesinlikle yeme. Mümkünse, kafeinli içeceklerden, tatlandırıcılı diet içeceklerden ve şekerli gıdalardan uzak dur, bunlar insanı huzursuz eden ve sinir sistemini etkileyen gıdalar.
Muz, hamurlu yiyecekler, yoğurt ve tuzsuz ayran insanın sinir sissitemini sakinleştiriyor ve adını hatırlaamadığım rahatlatıcı bir hormon salgılıyor.
- Bir de en extreme yol ; sıkıntın her ne ise, panik, kaçma isteği, korku, en yoğun anında kendini ağlamaya yönlendir. Ağlamak insanın hormonal olarak sakinleşmesini, rahatlamasını ve biraz da umursamaz olmasını sağlıyor, seni rahatlatacaktır.
0
sayinseyirciler
(20.08.09)
olayların gerçek olmadığını düşün aileni falan düşün.
beni " aslında bütün bu olanlar sadece beynimdeki kimyasal dengesizlikten kaynaklanıyor" düşüncesi rahatlatmaktadır.
0
phntm
(20.08.09)
Bir miktar keçiboynuzu alıp yolculuğa çıkmadan önce tüketin, yolculuğa çıkmanıza bir kaç gün varsa şimdiden alıp hergün düzenli tüketmeye başlarsanız daha iyi etki eder. Baharatçılardan temin edebilirsiniz, bazı kuruyemişçilerde de olabilir.
0
seniorfaruk
(20.08.09)
Cevaplarınız için çok teşekkür ederim,
@ya ben lan neyse önerin için teşekkürler ama ilaç almadan üstesinden gelmeliyim :)
@sayinseyirciler
passifloranın şurubunu aldım, yazdıklarına harfiyen uymaya çalışacağım, çok teşekkürler.. sadece otobus yolculuğu için değil, normal hayatta da çok lazım olacak şeyler yazmışsın, şimdiden rahatladım, :)
@phntm evet haklısın sanırım beyindeki alfa ve beta dalgaları ile ilgili imiş.. bu konuyu da daha derin araştıracağım..
@seniorfaruk en kısa zamanda keçiboynuzunu da edineceğim ...
0
🌸gaea
(20.08.09)
balık yağı kullan tercihen likit, carlson çok rahat içilebiliyor. omega 3 ün diğer faydalarının yanısıra sakinleştirici, depresyonu azaltıcı etkileri gözlenmiş. Hatta norveçte bir hapishanede balık yağı verilen suçluların agresifliğinde azalma gözlenmiş.
1-2 hafta düzenli kullan faydasını görürsen devam edersin.
0
joepiscopo
(20.08.09)
sarı kantaron da sakinleştiricidir. hap olarak satılıyor st john's wort adıyla.
ben çok trafik kazası atlattığımdan otobüste filan epey endişelenirim. bunun için bir mantram var içimden söylerim korkunca... korkunun ecele faydası yok, korkunun ecele faydası yok :)
böyle..
0
kediebesi
(20.08.09)
(5)

göz altı yağ bezesi

minguinho
yıllar öncesinden beri bunlardan bir iki tane vardı göz altlarımda. böyle minik nokta şeklinde beyaz şeyler. yağ bezesi deniyomuş sanırım. bu aralar biraz arttı; bi gözümde 4-5 tane, öbüründe de 2-3 tane var. bi zararı yok aslında ama sinirbozuyo böyle artınca. bir de eski bi tanıdığımın bütün göz ç
yıllar öncesinden beri bunlardan bir iki tane vardı göz altlarımda. böyle minik nokta şeklinde beyaz şeyler. yağ bezesi deniyomuş sanırım. bu aralar biraz arttı; bi gözümde 4-5 tane, öbüründe de 2-3 tane var. bi zararı yok aslında ama sinirbozuyo böyle artınca. bir de eski bi tanıdığımın bütün göz çevresi bunlarla doluydu. onu filan düşününce korkuyorum biraz. bunlardan olan, gören, bilen var mı? nasıl kurtulunur bu bezeciklerden? vallahi dert oldu içime..
0
minguinho
(18.08.09)
sanırım onlar kolestrol ile ilgili. yediğinize dikkat etmeniz gerekebilir.
0
bellbane
(18.08.09)
dermatologa gidersen, özel iğne gibi birşeyle çıkarıyorlar tek tek. İğneyle evde kendi kendine yapan da varmış. Sebebine de karaciğerin yetersiz çalışması diyorlar.
0
sayinseyirciler
(18.08.09)
@ bellbane
kolestrol sorunum hiç yok onunla alakalı olduğunu sanmıyorum benimkilerin. yağlı da yemem hiç zaten.

@ sayinseyirciler
en kısa zamanda gidiyorum o zaman dermaya. bi karaciğer araştırması yapıyım bi de madem neden çalışmazmış neymiş derdi..

sağolunuz..
0
🌸minguinho
(18.08.09)
ya bunlar zaman zaman çıkıyor bende de. ne kadar sağlıklı bilinmez tabi ama kendin de bir iğneyle patlatabilirsin benim yaptığım gibi, bazen de kendi kendine zaten patlıyorlar.
ama dediğin gibi fazlaysa doktora gidip steril bir şekilde kurtulabilirsin.
0
clem
(18.08.09)
Bahsettiğiniz şey muhtemelen "Milia". Kıl köklerinde oluşan yüzeyel kistik yapıdır. Özel bir tedavisi yok. Çok rahatsız ediyorsa küçük bir işlem ile alınabilirler. Geçmiş olsun.
0
plastik turambar
(18.08.09)
(11)

hiç çalışmadan yaşamak

kurtulan adam
böyle insanlar var mı..yani erkek cinsiyetinden.zengin falan da değil diyelim bi evin kirasıyla 500 tlyle falan hiç çalışmadan geçinenler.abi ben işimi sevmiyorum insanlarla uyumsuzluğum yüzünden iş hayatında hiç mutlu olabileceğimi de düşünmüyorum.yavaştan böyle fikirler oluşmaya başladı bende.acab
böyle insanlar var mı..yani erkek cinsiyetinden.zengin falan da değil diyelim bi evin kirasıyla 500 tlyle falan hiç çalışmadan geçinenler.abi ben işimi sevmiyorum insanlarla uyumsuzluğum yüzünden iş hayatında hiç mutlu olabileceğimi de düşünmüyorum.yavaştan böyle fikirler oluşmaya başladı bende.acaba saçmalıyor muyum?
0
kurtulan adam
(25.05.09)
yok saçmalamıyorsun diyerek moral vereyim, de ben yıllardır düşünüyorum bu hususta, çözümü yok gibi.
0
tahsin sutcuoglu
(25.05.09)
piyango çıkmadığı ya da mısırdan miras kalmadığı sürece olmaz. ya da google, facebook, million dollar homepage gibi bişey bul. bunlar da piyango sayılır zaten.
0
hardal
(25.05.09)
yabancı bir adam vardı böyle, ömür boyu hiç çalışmamış gayet de düzgün yaşıyordu. hatta kitap da çıkarmıştı bu hususta. ama adını hatırlamıyorum maalesef.
0
kalimotxo
(25.05.09)
belirli bir refah seviyesinde yasamak istiyorsan, o seviyede yasayan insanlar kadar sikinti cekmen gerekir.

mesela 1 milyon liran olmasini istiyorsan bir postacinin tum hayati boyunca mektup tasiyarak ve hic harcamadan para biriktirerek 1 milyon dolara ulasmasi gereken zamani gozunde canlandir yaklasik 60-70 yilda belki ek isler yaparak biriktirebilir. senin 1 yil icersinde boylesine bir parayi elde etmen icin o postacinin 60-70 senede cektigi sikintiyi cekmen gerekir. (legal yollardan) ancak legal olmayan yollardan boyle bir para kazanman icinde farkli sikintilar hatta hayatini karartabilecek durumlar icersine girebilirsin (2. paragraf: Paul Graham - Hackers & Painters kitabindan ornektir.)

yani diyecegim odur ki calismak zaten ruh ve beden sagligi icin gereklidir.
emin ol suan varolan isinden baska bir is bulmadan cikarsan ve 3 ay issiz kalirsan (basima geldi) kendine oyle dertler yaratirsin ki kafayi yersin. imho
0
buyerson
(25.05.09)
(bkz: cosmo kramer)
0
la grande
(25.05.09)
ucuz memleketlerde yaşayanlar var dediğin gibi, mesela hindistan gibi bir yerde. orda da istersen arada turistik bir yerde çalışıp kafana göre takılabilirsin.
0
pyro clustic flow
(25.05.09)
çalışmanın ruh ve beden sağlığı için iyi olduğuna inanmıyorum.yani çalışmanın tanımı nedir ki..çalışmış olmak için illa yapılan şeyden para kaznmak mı lazım
0
🌸kurtulan adam
(25.05.09)
hayatta zevk aldığın bir şeyi yaparak para kazanabiliyor musun ona bakabilirsin. Böylece hem bildiğimiz iş hayatının kabusluklarından uzak olursun, hem de nasıl geçireceğim zamanımı bir işe yaramıyorum ben diye düşünmezsin. Var böyle insanlar, güneye yerleşip küçük bi pansiyon açanlar, işi bırakıp evde kitap yazmaya başlayanlar filan
0
sayinseyirciler
(25.05.09)
en basit bilg. oyunlarında bile kasmadan level atlayamıyor ve hatta karakterini yaşatamıyorsun.
hayat bundan daha beter. en basit tarifiyle, yaşamak için yemek yemek zorundasın. yemek yemek için çalışmak. sevdiğin bir iş muhakkak vardır, onu bul, çalış. kendine yet.
0
aithra
(25.05.09)
kendiyle yüzleşme cesareti bulan insanların nihai isteği budur diye tahmin ediyorum. zira kimisi için aylaklık da zordur, bu sefer hayatın kendisiyle karşılaşırsın, düşünürsün ben neyim ne yapıyorum falan, her adama göre değildir yani.

öte yandan bir erkek olarak düşünmen gereken şeyler var. evlenecek misin, veya bekar hayatı mı yaşayacaksın, bunu yapmak için sence ne kadar paraya ihtiyacın olacak? veya senin evde (veya tatil yerinde) aylak oturma kararını destekleyecek ama "babanız erkek olup çalışaydı şimdi adam gibi okullarda okurdunuz" demeyecek bir eş bulabilecek misin? dediğim gibi burada sorun bir miktar erkeğe özgüleşiyor, zira çalışsın çalışmasın erkeğin görevi evini kurup insanların karınlarını doyurmak. dişi olsaydın, ve bazı şeyleri kabullenmeye razı olsaydın, sadece kocanın ağız kokusunu çeker hem parasını yerdin hem de hayatın aylaklık üzerine olabilirdi.

bunun dışında, kendi kendinin sosyal güvenliği olacaksın, bu tür hesapları da gerçekçi yapmak gerek. mesela kendine ne kadar ömür biçiyorsun? diyelim bu hesap tuttu, o zaman bu hayatın boyunca ihtiyacın olacak paranın tabanını oluşturacaksın. sonra her hastalık vs. ekstra cebinden çıkacağı için buna bir buffer zone parası hazır etmen lazım ki bunun ne kadar olacağını kestirmek de zor.

buna ek olarak, diyelim en verimli çağlarını bir iş tecrübesi vs edinmeden geçirdin, gayet kifayetsiz ve yeteneksiz bir hal aldın, ama ardından bu hayat tarzından sıkıldın veya bir şekilde daha fazlasına ihtiyacın oldu; geriye dönüş gayet zor olacaktır.

bir de servet biriktirme modelini seçmen lazım; önce parayı biriktirip sonra onu yiyecek misin, yoksa sabit bir gelire mi bel bağlayacaksın (kira gibi), veya ikisinden biraz biraz mı.. neticede ne yaparsan yap, toplamda neredeyse risk-free olman lazım, yani evin yıkılması, kiraların düşmesi, piyasanın altüst olması vs olmaz diyeceğin türlü şey seni sokaklara düşürmemeli.

bunlar hesaplanması gereken şeyler, ama öte yandan bu isteğini çok doğal buluyorum, zira "çalışmak" denen şey ile modern dünyada çalışmak olarak bahsettiğimiz şeyler çok farklı. kendi bağını bahçeni ekersen bu çalışmaktır eyvallah, ama sabah akşam birinin orospusu olup, şerefsizlerin ağız kokusunu çekip, başkasının parasına para katmasına yardımcı olurken sen ucundan koklayacaksan bu pek çalışmak değildir. aksini düşünen kendini iyi kandırabilmiş, dünya haline adapte olmuş demektir, tebrikler.

tabi kazanış tarzını eleştirdiğimiz gibi tüketim tarafını da eleştirmemiz lazım sistemin. aman yeni çıkan playstation ne eylenceli, efendim yeni araba telefon vesair bunların içinden de doğal olan tüketimi ayrıştırman, geri kalanıyla refahını koruyabilmen de gerekli. zira başta zaten insanların çok çalışmaya güdülenmesi, çok ve gereksiz tüketmeye güdülenmiş olmalarından geliyor. ama ben zannetmiyorum ki kendini dinlemeye vakit bulmuş herhangi bir adam dünyadan tad almak için bu kadar boş tüketimlere ihtiyaç duysun.

biraz da metriklerinden bahsetmek isterim bu işin. benim annem emekli öğretmen, hayatında özel ders vs vermemiş, ek geliri olmamış bir insan. hayatı boyunca çalışarak kazandığı para (36 yıl çalıştı) yaklaşık yarım trilyon ediyor. çok iyi yönettiği için (borsa faiz vs falan değil kesinlikle, sadece harcamasını yönetti) o parayla şimdi bana imkansız görünen şeyler yapmış. ortalama insan ömrünü düşünecek olursan bir o kadar da kazanacak (sosyal güvenlikten). şimdi senin bu parayı iyi çalışıp bir 5 - 10 senede elde edip, sürdürülebilir bir yaşam yaratmaman için bir sebep yok. dikkat et bu parayı faize koymak değerlendirmek vs gibi işleri hesaba katmıyorum bile. eski piyasayla tr gibi bir yerde senelik ortalam %20 de dönüşü var o paranın.

bir de unutmadan, bilidğim kadarıyla ücra yerlerde hafif komünal takılan topluluklar var. ama bunları sadece duydum, nasıl yapılır edilir katılınır fikrim yok. (aslında çeşitli cemmat dernek vs de bu yolu bellemiş olabilir) hatta münzevileri vs de araştırmak lazım. bunların hepsi nispeten parasız sürdürülebilir yaşama örnek modeller.

veya ne bileyim, bir köye gidip çobanlık yapabilirsin eğer mutlu ediyorsa; sana bir oda, karnına aş verirler, al sana özgür (eğer öyle geliyorsa) bir yaşam.

"into the wild" filmini izlemediysen onu da izlemende fayda var. daha radikal bir yöntem ama kesinlikle pahalı, dünyanı sürekli gezen insanlar var, modere şekilde tasarruflar ederlerse son izlediğim belgeselde adam 8 ayda toplam 20bin dolarla 26 ülke mi ne geziyordu (amerikan pasaportu var o ayrı bir durum tabi). toplamda 13.5 trilyon etse de, amerika şartlarında bildiğim kadarıyla hamburgerciler daha fazla kazanıyor 20 bin dolardan. demem o ki 40 bin dolar kazanır, bir sene gezer, bir sene vasıfsız bir iş yaparsın. ama dediğim gibi tüm dışsal hastalık evlenme sıkılma vs hesap dışı tabii.

eğer bi karar verecek olursan bize de bildir :)
0
lhun
(25.05.09)
(bkz: pushkar shah)
pushkar shah,
1998 yılından beri hiç çalışmıyor.
11 yıl önce cebinde yaklaşık 1 euroya karşılık gelen bir parayla başladığı yolculuğunda; bisikletiyle dünyayı dolaşmakta...

tam olarak senin sorunla pek ilgili değil ama, yine de böyle düşüncelerin varsa pushkar shah dan da haberdar ol istedim.

bence Ilhun herşeyi açık açık olağanüstü bir şekilde anlatmış. bayılarak okudum yazısını. sen de iyice bir oku :)...
0
mumutum
(26.05.09)
(10)

Anadolu Yakası Semt Tavsiyesi

sayinseyirciler
Merhaba,11 senedir yaşadığım İstanbul'da hep Avrupa yakasında oturdum ve Anadolu Yakası'na gezmeye bilmemeneye gitsem de orada hiç çalışmadım. Yani beni Kadıköy'den salsanız caddeyi, Üküdar'dan salsanız Bostancı'yı bilemem edemem. Neyse efendim, şartlar öyle gelişti ve Anadolu Yakası'na taşınmak dur
Merhaba,
11 senedir yaşadığım İstanbul'da hep Avrupa yakasında oturdum ve Anadolu Yakası'na gezmeye bilmemeneye gitsem de orada hiç çalışmadım. Yani beni Kadıköy'den salsanız caddeyi, Üküdar'dan salsanız Bostancı'yı bilemem edemem.
Neyse efendim, şartlar öyle gelişti ve Anadolu Yakası'na taşınmak durumundayız. Bir kaç haftadır ev baktığımız Çekmeköy ve Ataşehir semtlerini elemek istiyorum, ev bulamadık diyim. Ortalama bütçeyle, nezih insanlar arasında yaşanacak güzel bir Anadolu Yakası semti önermenizi rica ediyorum.
Şimdiden teşekkürler, Anandolu Yakası haritasına bakıp bakıp kafayı yememize az kaldı..
0
sayinseyirciler
(14.05.09)
Maltepe sınırın olsun. Oradan Kadıköy'e doğru semtler genelde nezihtir. Ötesini İstanbul'dan saymıyorum ben.
0
ataturkiye
(14.05.09)
Merhaba,

Çamlıca, Kısıklı, Moda, Salacak, Libadiye, Bulgurlu, Göztepe, Erenköy... Aklıma ilk gelenler bunlar. Yalnız bunlar direkt semt adı değil. Güzel olan yerleşim yerlerini söyledim. Bazıları cadde. Yine de bilinirler Anadolu yakasında.

Kolay gelsin.
0
nuage
(14.05.09)
Anadolu Hisarı.

88'den beri akatlar-etiler-bir ara bahçeşehir-sonra bebek'te oturduktan sonra, bir sene önce Anadolu Hisarı'na kaçtık.

Daha önce niye yapmamışız diye dövünüyoruz.
0
cedilla
(14.05.09)
içerenköy iyidir, bostancıya, kadıköy e, üsküdar a yakın/ulaşımı kolay, Fiyat olarak uygun, çünkü ataşehir siteleri fiyatları aşağı çekti.

anadolu hisarı gibi sahil şeridi pek tavsiye edilmez, trafik olur, otobüs sıklığı azdır falan fıstık ama manzara olsun kıyak yerler olsun aha yakındır.

ümraniyenin istanbul'a yakın olan tarafları da olabilir, ama ben içerenköy ü tavsiye eerim.
0
alchemistt
(14.05.09)
üsküdar süper. kadıköy 10, bostancı 20, beşiktaş 10 eminönü 20 dk. hem de ferah. avrupa'dan buraya taşındığımda hayatım süper oldu :)
0
ugandareisicumburu
(14.05.09)
sahrayıcedit. tavsiye ederim.
0
trocero
(14.05.09)
kadıköy söğütlüçeşme hem metrobüs hem minibüs caddesi yakınlığından dolayı cazip olabilir.
0
whoosie
(14.05.09)
sahrayıcedit candır.
0
insanimsi
(14.05.09)
herkese teşekkür
0
🌸sayinseyirciler
(14.05.09)
Libadiye ,bulgurlu tarafları kadıköy ve üsküdar'a, ve hatta köprüye yakınır. Güzel ve nezih siteler var.
0
girisimci ruh
(14.05.09)
(2)

tansiyon ilacı değişimi

spoiled
herkese merhaba, anneme yüksek tansiyon teşhisi konuldu. verilen ilaç novartis firmasının exforge 10mg/160mg film kaplı tableti. İlaç şiddetli kuru öksürük ve nefes darlıgı yaptı. Ninem de tansıyon hastası ve yıllardır sorunsuz bir şekilde norvasc kullanmakta.Şimdi sorum şudur, doktorlar ve eczacıla
herkese merhaba, anneme yüksek tansiyon teşhisi konuldu. verilen ilaç novartis firmasının exforge 10mg/160mg film kaplı tableti. İlaç şiddetli kuru öksürük ve nefes darlıgı yaptı. Ninem de tansıyon hastası ve yıllardır sorunsuz bir şekilde norvasc kullanmakta.

Şimdi sorum şudur, doktorlar ve eczacılar arasında exforge ve norvasc'ın yeri nedir? HAngisi daha makbul görülür? norvasc a devam edilse (aynı etken maddeli sanırım) büyük bir sorun yaşanır mı?
0
spoiled
(03.05.09)
Merhaba,
Doktor tavsiyesi olmadan ilacını değiştirmeyin. Yani anneannenize iyi gelen ilaç annenize iyi gelmeyebilir. Annem son kullandığı ilaçtan önce dafalarca ilaç değiştirmişti (Doktor tavsiyesiyle) ama, hiçbirinden memnun kalmamıştı. Bu son kullandığı iyi geliyor ona ama aynı ilacı başkası kullanınca iyi gelmeyebilir.
Geçmiş olsun. Kolay gelsin.
0
nuage
(03.05.09)
merhaba, yakın akrabalarım arasında , "amaan, ikisi de tansiyon ilacı canım" mantığıyla ilaç değiştirip hayatını kaybeden biri oldu. Sonrasında biz de öğrendik, doktora sormadan, eczacı ya da ilacı kullanan birisinin tavsiyesi ile tansiyon ilacı değiştirmek büyük hataymış. Tansiyon ilacı kullanımındaki değişiklikler ölümcül olabilirmiş.
0
sayinseyirciler
(03.05.09)
(3)

Serviste dinlemelik radyo istasyonu, İstanbul

pyro clustic flow
Serviste şöförümüz radyoyu öylesine açıyor, yani x radyoyu dinliycem diye bir mevzusu yok. Kendisi iyi bir adam bu arada. Servis arkadaşlarımın da bu konuda dile getirdikleri bir tercih yok. Ancak çoğu Türkçe pop şarkılarını yorucu buluyorum, bu nedenle de servis şoförümüze xx kanalını dinleyelim m
Serviste şöförümüz radyoyu öylesine açıyor, yani x radyoyu dinliycem diye bir mevzusu yok. Kendisi iyi bir adam bu arada. Servis arkadaşlarımın da bu konuda dile getirdikleri bir tercih yok. Ancak çoğu Türkçe pop şarkılarını yorucu buluyorum, bu nedenle de servis şoförümüze xx kanalını dinleyelim mi diyeceğim ama hangisini?

Açık radyo olmaz, yani genele hitap etmeyebilir. Pöpüler radyolarda sertaşortaşvari şarkılar çok. Öyle bir radyo istasyonu olsun ki;
Sabahları müzik yayını olsun,
Türkçe şarkılar olsun ( çoğunluğa hitap etmemiz gerekiyor) ama rockvari ya da iyi pop şarkıları olsun. Hangisi olmalı peki bu?
0
pyro clustic flow
(31.03.09)
virgin radyo'da ayça şen başkan pusu var , o 1 numara.
power turk te geveze var, bilmiyorum bazen bayıyor.
9 dan sonra alem fm'de de kripto odası diye bir program var.Gazete haberleri, gündem filan konuşuluyor.
0
sayinseyirciler
(31.03.09)
evet ayça şen başkan bir numaradır.özellikle sebati ile geyikleri dadından yinmez.
izmir frekans 99.5 virgin radio
0
ground
(31.03.09)
ayca sen diyecegim ama programi on numara yapan sebastian carlos bu arada :)
0
atmacaged
(01.04.09)
(4)

ucuza noodle nerde yenir...

gorunen koyun gorunmez kilavuzu
istanbul'da şöyle amerikan filmlerindeki gibi noodle yiyesim var. ayrıca o filmlerdeki gibi ucuza tüketilebilir olması tercih sebebidir. neresi var böyle? oturmalık değil ama benim dediğim...
istanbul'da şöyle amerikan filmlerindeki gibi noodle yiyesim var. ayrıca o filmlerdeki gibi ucuza tüketilebilir olması tercih sebebidir. neresi var böyle? oturmalık değil ama benim dediğim...
0
gorunen koyun gorunmez kilavuzu
(13.03.09)
çin büfe
0
sayinseyirciler
(13.03.09)
hazır su koyunca noddle halini alan erişteler vardı
dı sı fazla kipalarda falan hala var 2 lira gibi fiyatlarda sanırım

alırsınız 2-3 tane evinizde tv karşısında paşalar gibi yersiniz
0
demlikposet
(13.03.09)
Büyük boy bi tansaş markette de vardı hazır noodle. İçine kaynar su döküyorsunuz kapağını yeniden kapatıp 5 dk. bekliyorsunuz tamam.
0
mario64
(13.03.09)
hazir noodle'larda sodyum orani cok fazladir, gunde iki tane tuketen biri(zaten ancak doktora ogrencisi filan olur bunnar) kalpten gider valla...

cin bufe iyidir. fakat ucuz degildir.
0
yirtik foto
(13.03.09)
(10)

Direksiyon dersleri

think martini
bugun ilk dersi aldık ama benım aklıma bırkac sey takıldı. daha once dıreksıyon sınavı oncesı surucu kursundan dıreksıyon dersı alanlar yardımcı olurlarsa sevınırım.1) bır 4 arkadas bır arabada hocayla beraber ayazaga'da surucu adayları ıcın ayrılmıs bır yolda araba kullandık. herbırımız 20'ser dk.
bugun ilk dersi aldık ama benım aklıma bırkac sey takıldı. daha once dıreksıyon sınavı oncesı surucu kursundan dıreksıyon dersı alanlar yardımcı olurlarsa sevınırım.
1) bır 4 arkadas bır arabada hocayla beraber ayazaga'da surucu adayları ıcın ayrılmıs bır yolda araba kullandık. herbırımız 20'ser dk. kullandık. her surucu kursunda yapılan bu mudur yoksa her surucu adayı hocasıyla beraber bırebır ve daha uzun surelı mı ders alır? bana sure ve boyle "hadı sıradakııı" modelı bıraz garıp geldı de.
2) dıreksıyon sınavı oncesı toplam kac ders aldınız? bız bu haftasonu 2 gun, haftaya da 1 gun gıdıp haftaya pazar sınava gırecegız. 3 ders, sınavdan gecebılmek ıcın az degıl mı?
3) hoca, oyle aynalardan fılan bahsetmedı. bı tek 1. ve 2. vıtesı gosterdı, bı u donusu yaptırdı bı de dur-kalk alıstırması. gerı gıtme, aynaları kontrol etme vs. gıbı seylerı de ogrenmemız gerekmıyor mu?
4) eger gıttıgımız surucu kursu ısı savsatıyorsa, kı sızden gelen cevaplara gore ortaya cıkacaktır, sıkayet edebılecegımız bır yer var mıdır? varsa ve pazartesı gunu ılk ıs bunları sıkayet etsem bu benım dıreksıyon sınavımı ve dolayısıyla ehlıyet alma surecımı etkıler mı? yetkılıler gelıp "bu surucu kursunun vermıs oldugu egıtım yeterlı degıl, o yuzden 5 ders daha alın, sınava oyle gırın" fılan dıyebılırler mı? (yoksa cok mu attım:)
Kulaktan dolma seylerden zıyade sızın tecrubelerınız dogrultusunda hareket etmek daha dogru geldı, sımdıden tesekkurler.
0
think martini
(28.02.09)
1) istanbul'da nasıl oluyor bilmiyorum ama benim girdiğim yerde birebir ve gruplu kurslar vardı, çoğu birebir oluyordu.
2) yasal olarak 20 saat olması lazım, çoğu 10 saat civarı yaptırıyordu.
3) geri gitme çok kastırmıyorlar genelde sınavda lazım değil diye ama en azından içeri girince sırayla neler yapılması gerektiği göstermeli.
4) yetkililer öyle der mi bilmiyorum ama 20 saat eğitim gördüğüne dair imza atıyordun sanırım bir yerlere. eğer yasal olarak da kurs sana 20 saat göstermek zorundaysa (bir yerlerde yönetmelik vardır) adamların başına üşüş istersen daha fazla gelmek istiyorum diye.
0
sanal uyku
(28.02.09)
Merhaba,

1- Genel olarak, tüm sürücü kursları aynı prosedürü uygular. Dört kişi alınmışsanız yine iyi. Sığsaydınız daha fazla kişiyle de binebilirdiniz arabaya. Burada amaç aslında "Biri sürerken diğerleri de izlesin ve hataları görsün; yapmasın; öğrensin." değil de, "Kimse soğukta beklemesin. Sırası gelen arkadan öne gelip kullansın."dır. Normal.
2- Direksiyon sınavı öncesinde bir ders bile yeter ki; sınav çok dandik oluyormuş. El freni çekikken arabayı sürüp sınavdan 90 alan adamlar var yani. Sözlükte ilgili başlıklarda yazıyor her şey: (bkz: direksiyon sınavı)
3- Sınavlarda geri gitme, part etme vs. şeyleri zâten yaptırmıyorlar. Onları yaptırsalar kimseye sıra gelmez. Düz gidebiliyorsan ehliyeti genelde alıyorsun. Öyle diyorlar yani. Sınavda ilk kontrol edeceğin şeylerden biri ayna olacak. O da formalite icabı zâten. Hiç bakmayacaksın bile muhtemelen. Elini götüreceksin ayarlama yerlerine, bir aşağı bir yukarı yapıp eski hâline getireceksin. O kadar.
4- MEB şikâyet mercii oluyor sürücü kurslarında. Çünkü, onları denetleyen MEB. Bulunduğunuz ildeki MEB'e başvurabilirsiniz. Söylediğiniz şey de imkânsız. Kimse adamlara kurs sayısını arttırın demez bence. Bilemedim şimdi.

Ben de şu an bir sürücü kursuna gidiyorum ve sürücü kursları zâten böyle. Yani sonuçta -Türkiye için böyle ne yazık ki- ÖSS gibi bir sınava ya da zor bir şeye girmiyorsunuz. Normalde sürücü kursları her şeyi öğretmeli ama, bir kere bile park ettirmezler benim bildiğim. Onları hep kendin öğrenirsin. Size kalmış her şey.

edit: Unutmuşum: Bence kursu şikâyet edersen başın belâya bile girebilir. Burası Türkiye! Şöyle bir şey de olabilir ama: Gözleri korkar, sizi bırakmak yerine "Şunu geçirelim de gitsin!" diyebilirler ama, sizi sınavda puanlayacak olanlar zâten onlar olmayacak. MEB müfettişleri diye gönderilen ilkokul öğretmenleri olacak yanlış bilmiyorsam.
0
nuage
(28.02.09)
ilk defa araba kullanıyorsanız 3*20 dakka sınavı geçmenizi sağlayabilir fakat araba kullanmayı öğrenmiş olmazsınız. yani sınav için endişeleniyorsanız gerek yok. rahat rahat geçersiniz.
0
cruor
(28.02.09)
şimdi değişmiş midir bilmiyorum ama ben 5 sene önce 45'er dakikadan 10 ders almıştım ve hocayla birebir çalışmıştık. şimdi arkadaşlardan veya çevremde ehliyet alanlardan duyduğuma göre çoğu 4 kişi olarak ve çok daha az sayıda ders almışlar. benim gibi ilk defa sürücü kursunda araç kullanan biri 2-3 ders ve 4 kişiyle ne öğrenebilirdi ki? ben bile birebir 10 ders almama rağmen pek bir şey öğrenememiştim. ama direksiyon sınavında geçer misin? geçersin! gerisini bilemem.
0
daysleeper
(28.02.09)
ya aslında tek derdım sınavı gecmek degıl. bana da gecerım gıbı gelıyor ama etrafımda "oyle sey olur mu? ben bılmemkac saat bırebır hocayla calıstım" dıyenler olunca, acaba bızım surucu kursu bızı kazıklıyor mu dıye dusundum, aklım karıstı. gercı bunu soyleyenler de gecmıs yıllarda ders alanlar. bız de pek arastıramadan yazıldık buraya, kullandıgımız araba bıle nuh nebı'den kalma bır sahın:)
adam da halınden bezmıs, ogrencılerı gruplara ayırmıslar, bız 4 arkadası da halıyle aynı gurba vermısler ama hepımız ılk defa kullanıyoruz ve bu kadar saat/dk yetmez gıbı geldı. adama sorıyım dedım "o sızın algılamanıza kalmıs" dedı. cevabımızı alıp arkada sustuk.
bu işin bu kadar ezbere olması garıp geldı.
0
🌸think martini
(28.02.09)
valla para verdiysen hakkını arayabilirsin. ama dibine kadar pazarlık yaptıysan nereye arıyorsun. şahin verdiler demişsin zaten sürücü kursunun kalitesi ortaya çıkmış. paraya kıysaydın peugeot 207 ile bile çalışman mümkün olurdu. bu işi düzgün yapan yerler mevcut. adamlar benzin parasından tasarruf amaçlı baştan savıyorlar işte. benim de başıma geldi ama idare eder bir yerden min. 10 saat ders aldığımı hatırlıyorum. tabi bu sınavdan geçmeme yetti de ben yine de annemle babamla pratik yaptım arka sokaklarda. öyle ehliyeti aldım diyip yola çıkarsan çok fena. önce iyice pişmek lazım ki başa birşey gelmesin.
0
ozdek
(28.02.09)
@netizen; evet, ilk dersi bugun aldık. adam bıze sınav oncesı ders gunlerını ve saatlerını yazmıstı. yanı gıtmedık de bılmıoduk dıye bır sey soz konusu degıl.
bu arada "10 saat ders aldım" dıyenler 10 saat araba mı kullandınız? e bızım toplam araba kullanma suremız adambası max. 30dk.*3=90 dk. oluyor. nasıl ıs bu sımdı? kurstan kursa bu kadar fark olur mu?
@ozdek; uc kurus daha az verıyorsan mesela, daha az surus dersı almayı kabul mu etmıs oluyorsun? nasıl bır sacmalık bu?
0
🌸think martini
(28.02.09)
ayazağa'ya iki kere gittim, toplasan 20 dakika bile sürmedim araba, sıavda bir kukayı lastiklerin altında ezmeme rağmen sınavı 90 la geçtim, ve yan koltukta oturan güya kurs hocamı daha önce görmemiştim bile. yani , saatlerce kursa gitsen bile, sınavda yapacağın arabayı çalıştırıyprsun, 2. vitese geçiyorsun ve 15 metre ilerden dönüp 10 metre sonra duruyorsun.
Trafikte kullancak kadar öyle 20 saatlerin filan kurslarda gösterildiğini bile bilmiyordum. Ama sen şikayet edebilirsin, illa adını kullanmak zorunda değilsin ki şikayette bulunurken.
0
sayinseyirciler
(01.03.09)
oncelikle istanbul'da yasamiyorum ama herhalde aynidir diyerek cevap yaziyorum.

1) hocanin basi kalabaliksa evet kisa kisa gostermesi normal. bilmiyorum gerci ehliyet kursunun sistemi nasil ama hoca gun icinde orada bekliyorsa bos bir zamanini yakalayip biraz daha uzun calismak istedigini soyleyebilirsin.
2) ben 1 (bir) defa direksiyon egitimine gittim o da arabanin debriyajina alisayim diye. kullanmayi zaten bildigim icin sorun olmadi. ama -yanlis bilmiyorsam- direksiyon egitimi 2 (iki) hafta surer, surmelidir. (ehliyet kursu eski ev sahibime aitti, ordan biliyorum biraz isleri)
3) sunu aklindan cikarma. araci duzgunce kaldirdiktan sonra istersen besinci viteste git ama 50-60'i gecmemeye ve vites gecislerini duzgun yapmaya gayret et. sinavda da arabaya ilk bindiginde koltuk ve tavan aynasini ayarlarsin soyle kabaca, olur biter. yan aynalara da bir goz atarsin anormal durum var mi diye, yeter.
direksiyon sinavi eger trafik olan bir yolda yapiliyorsa (dedim ya istanbul'da degilim, bilmiyorum o yuzden) geri geri arac kullandirtamazlar sana. bir kere o trafik kurallara aykiridir. ama isterlerse de yandaki hoca ses cikarmazsa sen de bir sey deme. bir daha derse gittiginde bir kez geri geri gitme calismasi yap istersen.
4) ehliyet alma surecinle ilgili bir sey diyemeyecegim de bir sorun varsa milli egitim'e sikayet edebilirsin. surucu kurslari milli egitim'e bagli cunku.

umarim yardimci olabilmisimdir biraz.
0
sourlemonade
(01.03.09)
bende tıpkı birçok kişi gibi o mantıkta tek direksiyon dersiyle sınava girdim.
araç kullanmayı öğretmiyor, sadece sınavdaki performans için yapılan bir dwers bu.
bence itiraz edin, tüm belgelerde kurs saatleri çok daha fazla görünüyor zira.
eğer kabul görmezse veya uğraşmak istemiyorsanız asla o derslerle ehliyeti alsanız bile arabanın başına oturmayın.
zira kazalar bu yüzden oluyor.
özel hoca tutun, trafikte deneyim kazanın, başkalarının hata yapma ihtimalini, aynı anda hem önünüzü, sağınızı, solunuzu, dikiz aynalarının tamamını belirli aralıklarla kontrol ederek, fren yapmadan önce (acil durum değilse) dikiz aynasından arkadaki araca bakaran, kısacası 360 derece çevrenizdeki herşeyi kontrolünüz altındaymışcasına hükmederek araç kullanın...
hem maddi zarar görmez, kaza yapmazsınız.
hemde hiç tanımadığını kişiler ailenize küfür etmezler...
0
jeanluc
(01.03.09)
(6)

Notebook istemek ama teknolojiden anlamamak hiç

sayinseyirciler
Sevgili duyuru sakinleri,Laptop'um açılmayıp garip sesler çıkardığı için yeni bir laptop yada netbook almak istiyorum. Film seyredeceğim, deliler gibi internete gireceğim, fotoğraflarımı ve yazılarımı saklayacağım onda. Hafif olsun ve de süslü olsun istiyorum .Bir de mümkünse iyi marka olsun, bozulu
Sevgili duyuru sakinleri,

Laptop'um açılmayıp garip sesler çıkardığı için yeni bir laptop yada netbook almak istiyorum. Film seyredeceğim, deliler gibi internete gireceğim, fotoğraflarımı ve yazılarımı saklayacağım onda. Hafif olsun ve de süslü olsun istiyorum .Bir de mümkünse iyi marka olsun, bozulup beni çıldırtmasın.
Bu teknoloji cahiline bir yol gösterebilir misiniz, var mı böyle bir kız laptopu bildiğiniz ?
0
sayinseyirciler
(24.02.09)
MSI markası iyidir, zariftir, beklentileri az olanlar için uygundur, ucuzdur. Pek fazla özellik aramıyorsun, makul fiyatlı modellerini değerlendirebilirsin.
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(24.02.09)
bilgisayarı saksı olarak kullanmak ya da herhangi bir teknik servis elemanıyla evlenmek istemiyorsan bence laptop alırken fiyat ve kaliteye göre şu sırayı takip etmelisin sony/toshiba/hp (pavilion serisi)/asus diğer markalar rus ruletinden farksız.

ayrıca;
www.istanbulbilisim.com.tr adresinden birçok modeli inceleme imkanın da var.
0
kerkerte
(24.02.09)
sony iyi diye ben de duymuştum. sony vaio cs serisi ile ilgili bilgisi olan var mı, çok mu işlevsiz, sırf pembe kapaklı diye almış olmıyım.
0
🌸sayinseyirciler
(24.02.09)
film derken bluray de dahilse buna biraz kaliteli olması gerek.

dell i listeye kesinlikle ekle.

hatta viao nun kucuk bi modelini gormustum gecen super bi alet full hd fln diyordu. da 4000 tl gibi bi fiyatı vardı.
0
bryan fury
(24.02.09)
şuna bi bakın işlemcisi falan da iyi;

www.vatanbilgisayar.com

bu modelin bir de kutu içeriği canta hediyesi aynı desende cok hoş :)
0
rurouni
(24.02.09)
Fiyat aralığını bilmiyorum ama önceliğiniz kesinlikle Dell ve Sony olsun. İkisinde de isteklerinize cevap verebilecek 1500 YTL - 4000 YTL aralığında notebooklar var. Netbook almayın bence; 15" almadığınız sürece laptoplar da çok büyük/ağır falan olmaz. 15.4 ler adamı ağlatabiliyor:)
0
zaugnakhaldun
(24.02.09)
(16)

Uçtum mu ne oldu?

julia
Gerçi yeni yazar danışma bürosuna da yazdım da bir de buraya yazıyım. Juliamcnamara hesabıma giremiyorum. çaylaktı uçmuş mu, ne olmuş bir bakıverseniz?
Gerçi yeni yazar danışma bürosuna da yazdım da bir de buraya yazıyım. Juliamcnamara hesabıma giremiyorum. çaylaktı uçmuş mu, ne olmuş bir bakıverseniz?
0
julia
(19.02.09)
uçmuş. en son
turk erkeginin ben sapik degilim travmasi/#15316760
"götümüze girebilir" gerekçeli ispiyon
olarak silinmiş.
0
sanal uyku
(19.02.09)
iyi de o çaylak olma sebebimdi ki zaten.
0
🌸julia
(19.02.09)
bilginiz yoktur belki diye yazdım onu. ondan sonra silinen herhangi bir entryniz yok yani.
0
sanal uyku
(19.02.09)
mail adresime de entry yedeklerim gelmiş. bunu yapıyorlar mı ki uçururken?
0
🌸julia
(19.02.09)
evet uçmuşsunuz maalesef (yedekleriniz geldiğine göre)
0
vita vinum est
(19.02.09)
yazdıklarınız mordeve'ninkilere çok benziyordu. sormak kısmet olmamıştı. acep o musunuz? fırsat bulmuşken sorayım.
0
kibritsuyu
(19.02.09)
hadi ya ben hesap kapatınca geliyor sanıyordum. çaylak yapıp, sonra ehe uçurlarım dediler herhalde. neyse gençler aranızda olmak güzeldi. stevemcqueen ya da bir başkası değildim.
0
🌸julia
(19.02.09)
hocam çok hard yazıyordun okuyoduk seni ama galiba sınırları aşıyodun yada birilerinin gözüne çok battın
0
batarmur
(19.02.09)
şimdi iki yerden sordum diye burada da paparayı yiyeceğim gibi geliyor. uçarken yedek geldiğini ilk kez duydum, benim şüphelerim birinin hesabımı kapattığı yönündeydi. hala da öyle gibi geliyor.
0
🌸julia
(19.02.09)
öyle olsa modlogda görünür
0
trista
(19.02.09)
Eskiden direkt uçuruyorlardı. Şimdi modlar kendi aralarında oylama yapıyorlar bildiğim kadarıyla. Geçici bir süre çaylak olup oylama sonucu uçmuş olabilirsin.
0
ataturkiye
(19.02.09)
bir süredir (birkaç ay oldu) uçurulan yazarlara entrylerini yedekleme fırsatı veriyorlar.

eskiden çok şikayet oluyordu haklı olarak, uçurdunuz tamam ama ben o entrylere çok emek vermiştim, bari entrylerimi yedekleyebilseydim diye.

@ataturkiye'nin yazdığı da doğru. artık birisini uçurmak için modlar oylama yapıyorlar.

ayrıca burası bir yardımlaşma platformu. sözlük değil. size birşey soruldu diye sözlükteki gibi ters ters şeyler yazmanız gerekmiyor.

tepki alacağınızı düşünüyorduysanız ben juliamcnamara'yım diye yazmasaydınız diyeceğim sadece.
0
mea maxima culpa
(19.02.09)
julia yım demeden nasıl uçuruldum mu bakar mısınız diyebilirdi ki..
0
sayinseyirciler
(19.02.09)
ben de üzüldüm uçtuğuna
0
gunetapar
(19.02.09)
ya bi ayar çek, bişiler yap da dön gel bari üstat. yok mu kıyıda köşede bir hesaptır, hesabını verecek bi tanıdıktır falan? (gerçi bunu burada cevaplamak da iş değil ya) bişi değil entryleri de silmişler toptan. üzüldüm gittiğine. kimsin bilmiyorum ama erkek olduğuna kelleyi uzatırım:)) ayrıca dönersen azıcık daha dikkat et de, şu gammazcı şoparların insafına kalma derim nacizane. formata dışına çıkmadan amiyane de olsa diyeceğini rahat diyebiliyorsun sen. selametle, güzeldi yazdıkların...
0
kafkefkaf
(19.02.09)
üstat derken? gammazcı şopar derken? gammazcı şoparların insafı derken?

sözlükte herkesin gammaz olduğunu hatırlatırım. ayrıca insaf aranıyorsa gammazlarda değil entry yi silen, çaylak eden moderatöre bakılabilir.

ama onun dışında en başta format dışı yazan yazarlara bakılabilir.

kusura bakmayın. aylardır juliamcnamara'nın yazdığı birşeyi okumadım. epeydir bişi ispiyonlamadım. modlog'a da bakmadım. yanlış anlaşılmasın. ama böyle yazdıklarınızı okuyunca da dayanamadım.
0
mea maxima culpa
(20.02.09)
(9)

Anahtarim kayboldu !!

ermanen
Disarda degil evin icinde kayboldu, ev de kucuk birsey zaten. Normalde masanin ustunde veya yatakodasinda her zaman koydugum yerde olmasi gereken anahtar yok oldu. Aslinda kapiyi actiktan sonra nereye koydugumu %100 hatirlamiyorum ama koyulabilecek cok da fazla biryer yok evde. Sonucta evi de 1 saat
Disarda degil evin icinde kayboldu, ev de kucuk birsey zaten. Normalde masanin ustunde veya yatakodasinda her zaman koydugum yerde olmasi gereken anahtar yok oldu. Aslinda kapiyi actiktan sonra nereye koydugumu %100 hatirlamiyorum ama koyulabilecek cok da fazla biryer yok evde. Sonucta evi de 1 saat aradim nerdeyse. En garip yerlere bile baktim. Simdi tek bir secenek daha vardi aklimda. Aksam bir arkadas gelmisti eve, sonra bu bana oyun mu oynadi acaba diye dusundum. Aradim bu arkadasi, yanlislikla anahtari almis olabilir misin falan dedim (bu kismi da zorla soyledim zaten), yok dedi, uykuluydu zaten bir de. Ama aklima hala baska birsey gelmiyor, yani iyi bir arkadasiniz boyle bir saka yapabilir mi? bu arkadas aldiysa ve soylemiyorsa baska nasil bir yontem uygulayabilirim? Aldigindan da emin degilim cunku gunahini da almak istemiyorum. Muallakta kaldim yahu...

edit: cope bile baktim yahu:(

edit2: kapi disina, ayakkabi iclerine, yatak altina, nevresimlerin icine, cope, banyo klozetine, kuvete, torbalara, yahu heryere baktim heralde, ev buyuk degil zaten, mobilya falan da yok..

edit3: buzluga bakmadim, aklima gelmemis o, evde de degilim su anda, gidince bakarim, isyerindeyim, kapiyi da guvenlige kilitlettirdim
0
ermanen
(05.02.09)
Koltukların arasına sıkışmıştır, cebinizdeki delikten astarın arasına düşmüştür, eve gelirken yanınızdaki alışveriş torbalarının içine koymuşsunuzdur, ayakkabının içine düşmüştür.

Öyle deli yerlere girmeye çok meraklıdır bu anahtarlar.
0
sui
(05.02.09)
Ayakkabının içine bak
0
sheba and the albino girls
(05.02.09)
ben benzer bir durumla karşılaştım mı bütün odayı salona çıkarıyorum. sonunda çıkıyor bir yerden.
0
emrag
(05.02.09)
ceplerine bak (gömlek cebi dahil), elinde çantan varsa mutlaka içine bak. elinde poşet moşet varsa onun içine de bak. eve gelişinden itibaren bütün olaylarını yeni baştan yaşa. naptın nettin evin nerelerine gittin felan gibi.
neden diyecek olursan:
ben bazen o kadar salaklaşıyorum ki (seni tenzih ederim); elimdeki anahtarı alış-veriş poşetinin içine, çantama, cebime felan koyuyorum. bazen gözlüğüm gözümde iken saatlerce gözlüğümü arıyorum.
0
fempusay
(05.02.09)
buzdolabının buzluk kısmında olabilir.
eve girdiğiniz sırada ne düşünüyordunuz?
0
milistroke
(05.02.09)
Dışarıda kaldı galiba...
0
sheba and the albino girls
(05.02.09)
disarda kalidysa kim alacak ki, alsa alsa arkadasim almistir iste oyun yapmak icin, ama masanin ustuden almis olma ihtimali daha yuksek, aradigimda yok dedi, baska nasil taktiksel birsey desem de o alidysa geri alabileyim. (nasil birsey denir bilmiyorum alip almadigi da mechul)
0
🌸ermanen
(05.02.09)
ben de geçen gün evden çıkmadan önce öyled bi şeyi kaybettim, saatlerce aradım sonra evin içinde, bi de sinirlenio insan aptal gibi..

Bir şey kaybedince en işe yarar arama yöntemi bence ne yaptıysan aynısını tekrardan yapmaya çalışmak. Yani işte böyle eve girdim, ayakkabılarımı burda çıkardım, çantamı şöyle koydum, önce tuvalete girdim ellerimi yıkadım filan gibi... Belki bi telefon çalmıştır, yere düşmüştür filan , normalde koymayacağın yere koymuşsundur. Anahtarı en son gördüğün yere geri sar, baştan oynat bence..
0
sayinseyirciler
(05.02.09)
kaybolan şeyin nereye bakılırsa bakılsın aramakla bulunma ihtimali düşüktür. zamanla kendi kendine çıkar ortaya. arkadaşının da günahı alma lakin kilidi değiştirmek de kalp kırmayıcı ve içini rahatlatacak bir çözüm olur.
0
zengin mineralli maden suyu
(05.02.09)
(6)

ne yapmalı?

oldboy
büyük sıkıntıdayım. aslında şahsıma has bir sıkıntı değil her üniversite son sınıf öğrencisinin yaşadığı bir sıkıntı. mezuniyete aylar kala ne yapmalayım hala bilmiyorum. güzel bir üniversitenin uluslararası ilişkiler bölümünde okuyorum. ingilizce, bilgisayar, insan ilişkileri falan en üst seviyede.
büyük sıkıntıdayım. aslında şahsıma has bir sıkıntı değil her üniversite son sınıf öğrencisinin yaşadığı bir sıkıntı. mezuniyete aylar kala ne yapmalayım hala bilmiyorum. güzel bir üniversitenin uluslararası ilişkiler bölümünde okuyorum. ingilizce, bilgisayar, insan ilişkileri falan en üst seviyede. sosyallikse sosyallik, disiplinse disiplin. ama ne yapmalıyım bilemiyorum. ulan dedim devleti salla torpil morpil hiç gelemem ben kendimi geliştirmek istiyorum dedim. kpss falan hiç umursamadım. özel sektör dedim. en popülerinden denetim firmalarına sardırdım. ernst&youngda staj yaptım. her yerde şekil şekil gezdik. yaptığımız iş fotokopi. sadece stajer değil işe giren asistanların da durumu aynı. yükselmek desen bir hayal. hani şu özel sektörde kendini geliştirme imkanın var falan denen şey meğerse bir hikayeymiş. kime versen yapar o işi zaten. develet desen kpss den çılgın puanlar istiyor. zaten dört yıldır üniversitede cılkım çıktı okurken. bir de kalkıp kpss mi çalışacağım? istemiyorum açıkçası. yediremediğimden midir nedir ben de bilmiyorum ama kpss resmen benim dört yıllık eğitimimi hiçe sayıyor. ne yapacağımı bilemedim. CV olayı bambaşka. part time işe gir dediler girdim. work and travel önemli dediler gittim. e&y da staj yaptım. daha ne yapacağım. entel dantel dersler aldığım için iş hayatında hiç bir sikime yaramıyorlar. (çok özür dileyerek yazıyorum) sinirden ellerimde yaralar çıktı. ne yapacağım ulan ben. bu yollardan geçmiş abilerime ablalarıma soruyorum. ne yapmalıyım ben? ya da nerde yanlış yapıyorum? siki sikine mi okuyorum? valla dertliyim aynı zamanda da tepkiliyim de. nasıl olacak bu işler? sevgiler saygılar..
0
oldboy
(24.01.09)
sakin ol önce..
ales sınavı var, ona gir.. sadece master için değil iş başvurularında da işe yarıyor bildiğim kadarı ile.. kpds var, o işe yarayan, en azından el altında durması işe yarayan bir sınav.. kararını verene kadar ileride çalışmayı düşündüğün, işe girmende pozitif etkisi olabilecek bir bölümde master a başvur.. bir arkadaşım hiç alakası eğitim fakültesinin kel alaka bir bölümünden mezun olmasına olmasına rağmen sigortacılık master ı yaptığı için sigortacılık yapıyor, yani iş buldu o alanda.. master derecesi almış falan da değil, işi kıvırabiliyor sadece..

pek çok sınav açılacak ikinci dönemin ortasına doğru.. kariyer net elin ayağın olacaktır bu dönem, bir kaç iş başvurusuna gidebilirsin.. öncesi elinde statement of purpose tadında bir metin olması işe yarayacaktır.. hani benim şu şu özelliklerim var şu açıdan işe yarayabileceğimi, sizi şöyle geliştirebileceğimi düşünüyorum ayakları.. türkçe yaz önce, motive ol, ingilizcesini yazabildiğini düşünüyorum uluslararası ilişkiler, iyi üniversite diyince.. bu metin, yazarken kendi sınırlarını bilmen açısından da faydalı olacaktır.. ben bu adamların bi sikim işine yaramam şu halimle ama şöyle desem, ya da şunu yapsam kebap olur diyeceğin yerleri görürsün ;)
elindeki yaralar için doktora git, egzema olabilir, 4. sınıfta milyor tane arkadaşımın çıktı.. sakinleşince geçer diye inanıyorum..

dönem arasında fotokopinizi bile çekerim abi tadında çalışmak isteyeceğin bir yerde 15-20 gün geçirmek, oradakilerin fikirlerini almak, onlara kendini sevdirmek, bağlantı kurmak bir başka arkadaşımın taktiğiydi.. sonradan orada staj yaptım diye cvde de hoş duruyor..
sakin ol =)
0
at sikine konan kelebek
(24.01.09)
yurt dışı ney için icad edilmiş diye sorarım size oldboy bey. türkiye sınırları içinde vay efendim kendimi geliştireyim, yok efendim kariyer yapayım, ne bileyim şunu geliştireyim, yok bunu böyle yapayım... hepsini unutun efendim, yok böyle bir şey bu ülkede. hemmen yurt dışında ne yaparım ne ederim diye araştırınız, vakit kaybetmeden gidiniz.
0
areels
(24.01.09)
@ at sikine konan kelebek; alese girdim 90 küsür bir puan aldım. kpds ye gireceğim ondan da muhtemelen iyi bir puan alacağım. onlarda sorun yok. master konusuna gelince. ortalamam 2.50. bu ortalamaya kız vermiyorlar. yani gerçekten bu ortalamayla kendi okulumda mulakata bile giremiyorum. ama daha kolay bir üniversiteden mezun bir arkadaş 3.5 ortalama ile girebiliyor. hocalarla aram gayet iyi. korede bile master a başvurdum. ve okulda sadece ben başvurdum. ortalama yüzünden kabul etmediler. kariyer.net e üyeyim ama karyer.net bana sürekli Cvimde nelerden bahsetmeme gerektiğine dayalı anlamsız mailler gönderip duruyor. bir numarasını göremedim şimdiye kadar. statement of purpose falan gerçekten sorun teşkil etmiyor. bilirsiniz bazı şirketler online başvurularda bu tarz şeyler isterler. yazarken hiç bir sorun yaşamadım şimdiye kadar. bir kaç yüz kelimelik açıklamalar döşemekte üstad oldum neredeyse. ama yine de bir numarasını göremedim ne yazık ki. tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.

@areels; yurt dışını da araştırdım baya bi. bir kere şunu hemen belirtmek isterim ki şu aylarda yurt dışına kabul alsam uçak bileti almaya param yok. ailesel durumlardan dar boğazdayım desem anlarsınız diye düşünüyorum. kaldı ki az önce de belirttim, ortalamam pek iç açıcı değil. yani toefl, gmat falan sorun değil ama burs bulmamın imkanı olmuyor. dedim ya tek başıma başvurduğum allahın sikindirik kore bursunu bile alamadım. tek suçum üniversite hayatını tek yönlü yaşamamaya çalışmak oldu galiba. hocalara yalakalık yapmayan aklımı seveyim dediğim zamanlar oluyor. bok vardı hayatı anlamaya falan çalıştım. harbi malmışım ben de şimdi fark ediyorum. hocalara da yalakalık falan hiç yapmadım ve dolayısıyla tanıdık ayağına iyi notlar alamadım. ama sadece bir hoca var bölümde öylesine uğraştı ki beni bi yerlere gönderebilmek için, o kadar yazdı çizdi mailler havada uçuştu lakin sonuç çıkmadı. hatta aynı hoca bana hiç yoktan asistanlık ayarladı biraz maddi yardım olsun diye ama yüce devletim bu dönem asistanların sosyal güvencelerini kaldırmaya kalkışmış ve benim yüce okulum da devlete dava açmış. o para da gelmedi. ulan talihime yeniliyorum resmen. yine de fikir beyanında dolayı teşekkür ederim.
0
🌸oldboy
(24.01.09)
öeeeh, odtü de(kastırdığı için onu söyledim) bile kabul edilir 2.50 ortalama.. kendi okulunda yapmak gibi bir zorunluluğun yok.. diğer okullarınkilere bakmayı düşünebilirsin belki?
0
at sikine konan kelebek
(24.01.09)
yurtdisi icin cesitli burslar var. 2.5 ortalama kotu bir ortalama degil, bunun yaninda yaptiklarin, toefl skorun, referans mektuplarin ve sop un cok daha onemli. cogu uni.de yoktur ortalama kistasi. ama dedigin gibi maddi durum elvermiyor. bunun icin de o basvurdugun burslara basvurabilirsin (meb, jean monnet v.s) ama bildigin gibi o kadar cok insan buradan kurtulmayi istiyor ki rekabet cok fazla.

eger akademik bir seyler istersen o aldigin 90 ales puani ile ysyl'ye basvur. amerikaya gonderiyor osym tek kriter ales puani. fakat yurtidisnda kaldigin surenin iki kati burada bir uni.de calisiyorsun. hem is hem master. ales puanimi kullanirdim ben olsam.

turkiye'de en iyi sekilde mezun olsan da bir sey yapma, gelisme sansi cok az. kaldi ki tek basina yurtdisi gormus olmak bile bir katkidir insana. bunu kovalamani oneririm, ozellikle de ysyl yi.
0
no christ requiress
(24.01.09)
Slm, bence buradan bakınca kafan biraz karışık gibi görünüyor. Önceliklerini belirlemelisin bence. İş , insanın hayatındaki en önemli seçimlerden biri.
Para kazanmayı mı, işinden zevk almayı mı, yada neyi ön planda tutuyorsun ?
İşyerinde uzun mesai saatleri maddi manevi tatmin veriyorsa seni bozmaz mı, ya da haftasonu tatil olmadan yapamam adamımısın ?
Her şeyin rutin ama güvenli olduğu bir iş mi, ya da heyecanlı bir iş ve devamlı rekabet ortamı mı?
Kendini 5 yıl sonra nerede görüyorsun sorusu bir klişenin çok daha ötesidir aslında. 5 yıl sonra maslak'ta pahalı bir öğle yemeği yerken bir takım elbiseyle mi oturuyorsun, bir üniversitede kitaplar ve sınav kağıtlarının arasında bir asistan olarak mı, ya da mesela sabahlamaktan gözaltları morarmış bir reklamcı mı?

Ben de Uluslararası mezunuyum, devlet sınavlarına hiç girmedim, annemler hala arada bir der, memur olup sağlama alsan kendini diye. Tam ne istediğimi anlayana kadar bir süre bankada çalıştım filan. Yani belki yaşayıp öğrenmelisin.

Bir de iş hayatında en büyük avantajı sana ( benim gözlemlediğim kadarıyla ) eğitimin , geçtiğin sınavlar vs,, vermiyor .Avantajı sağlayan genelde;

1- Kimi tanıdığın
2- İş deneyimlerin.

bol şans..
0
sayinseyirciler
(24.01.09)
(21)

Para Kaptırasım Var

pascha d
efenim elimde değerlenirmek üzere duruma ve yatırıma göre 3 ila 4 bin tl bir para var.. ben bunu naapiim nası değerlenidirip çalıştırayım? bu fiyata arsalar oluyor mesela, dolar/altın almak yalan heralde bu ara.. nası güzel değerlenidirilir bu para?
efenim elimde değerlenirmek üzere duruma ve yatırıma göre 3 ila 4 bin tl bir para var.. ben bunu naapiim nası değerlenidirip çalıştırayım? bu fiyata arsalar oluyor mesela, dolar/altın almak yalan heralde bu ara.. nası güzel değerlenidirilir bu para?
0
pascha d
(23.01.09)
o paraya arsa bulursan isterse dağ başı olsun al. Gün ola harman ola..
0
hasanikisalakosmandört
(23.01.09)
altın asla kaybettirmez. yavaş değerlenir ama değerni yitimez. düşünebilirsin belki.

ya da bana ver, ben değerlendireyim :)) 3-5 ay sonra alırsın biraz daha fazlasıyla :P
0
bloom
(23.01.09)
kısa pozisyon mu alacaksınız uzun poziyson mu? günlük değerlendireceksiniz bankalarda bulunan fon alım/satımını öneririm. risk algınıza göre a veya b tipi fonu seçebilirsiniz. hangisinin performansı daha iyi derseniz, gazetelerin finans sayfalarını bir hafta takip edin derim. aldığınız fonu iki gün sonra bozdurabilirsiniz. birçok bankada bu işlemi atm'den yapabilirsiniz.
uzun vade düşünüyor iseniz (hani parayı koyayım, o işlesin ben uğraşmıyım her gün diyorsanız) 30 gün vadeli, otamatik uzamalı bir hesap açtırın derim.

o fiyata arsa varsa, çok uzun vadeli bir yatırımdır, yükselene kadar imar geçmesi falan gerekir. ama encümen'de tanıdığım var diyorsanız, o ayrı :)
0
no avalon
(23.01.09)
"3 ila 4 milyar tl bir para var"

3milyar tl varsa, bence bir finans danışmanı tut, benim san francisco dan ev al, ne bilim ye ye bitmez.
0
thefirstfbli
(23.01.09)
abi o paraya ev al sen bu krizde fiyatlar düşüktür(zor bir ihtimal krizden çıkarsak) 2-3 katına satarsın.
0
madrigal
(23.01.09)
şaka yapıyorsun sanırım.
0
karoyedili
(23.01.09)
siz verin bana o parayı, ben onu yatıracak güzel şeyler bulurum :P
0
alkolikfedai
(23.01.09)
trabzonspor hissesi al borsadan.
0
lacivert
(23.01.09)
bu ara hisse senetleri hariç bütün enstrümanlar maksimum veya yakın noktasında. (altın, dolar, euro, yen vs.) hisse senedi olayı da homojen bir şey değil, biraz ganyan oynamak gibi. birşey tavsiye edemiyorum bu şartlarda.
0
krasotkin
(23.01.09)
yurtdışından elektronik alet ya da designer çanta getirttirebilecek imkanın varsa, getirt , sahibinden , hepsiburada vs.. türevi bir sitede sat. Parça başı ortalama % 50 kar edersin.
0
sayinseyirciler
(23.01.09)
iddaa oynayın bence..
oranı "1.70" falan olan bir kupon doldurun. 4 milyarı da yatırın kupona..
1.70 lik oran bildiğiniz gibi çok çok zor ihtimalle yatar..
büyük ihtimalle tutar.. 1.70'i de tutturamıyorsan at kendini aşaği zaten..
4 milyar para anında 7 milyara çıkar..

sonra 7 milyarlık 1.70 lik oranlı bir kupon oyna..
11 - 12 milyara çıkar para..

sonra 12 milyarlık 1.70 lik kupon oyna..
hepsini kaybet.. soluya kal.. bi de soğuk su iç, pilav ye..
unutma çekirge bir sıçrar iki sıçrar.. üçüncüye yatar..
0
fuck milk get beer2
(23.01.09)
@fuck milk get beer2
hiç idda oynamadım futbol topu görsem bomba diye karakola götürürüm 1.70 lik falan anlamıyorum..
0
🌸pascha d
(23.01.09)
zamanınsa gazi mahallaesinde 8 bilezik bozdurulup alınmış bir arsa var 20 sene falan oluyor yaklaşık,alındıgında etrafında ev bile nadirdi şimdi gazi mahallesi gibi bir yer olmasına karşılık 250.000 ytl ye babamın oğluna satabilirsin.ha boyle olunca şu oluyor.şayet o 3-5 milyar senin için çok önemli değilse al bir arsa 300-400 metrekare çift daire üzerine bina yapılabilecek bir yer olsun. bekle 20 sene herşeyden çok kazandırır.
şimdi 8 bilezik kaç para eder ki ?
0
liberal
(23.01.09)
iddaa mı oynasın? şaka herhalde. insan 50tl yatırmaya kıyamıyor, değerlendirmek üzere ayırdığı bir parayı nasıl bir cesaretle yatırabilsin ki?
0
jack of hearts
(23.01.09)
çok daha kazançlı ve risksiz finans alternatifi varken ne iddaası ne bahisi?
0
tom riddle
(23.01.09)
bana ver. sevaba girersin.
0
fundamental
(23.01.09)
araban varsa git değiştir
0
enter saltman benim
(23.01.09)
altin bugun inanilmaz bir yukselis yapti. sabah yatirsan muhtemelen 100 200 civari bi getirisi olurdu.. ;)
0
polifonik osuruk
(23.01.09)
- altına yatırılabilir para. ancak zaten altın şu sıralar baya tavan yapmış durumda daha ne kadar yükselir bilinmez. sanırım küçük altın su sıralar 75 tl civarı. bu fiyattan aldığını düşünsek piyasayı cok iyi takip etmen lazım ki en ufak bir fiyat artışında mesela 76 tl ye çıktıgında en azından aldığın altının yarısını hemen elden çıkarmalısın. ama burda da önemli bir sorun var; kuyumcular ya da nereler alıyosa işte nakite çok ihtiyacları oldukları için altın falan bozmuyorlar ya da cok düşük fiyata bozuyorlar bunu göz önune almanız lazım.

- doların önumuzdeki günlerde 2 tl ye baya bi yaklaşacağı tum cevrelerce konusulmakta bunu da degerlendirme listene alman gerekir bence. ki bence de önemli bir yukseliş gösterecek dolar. euro için aynı seyi söyleyemeyeceğim.

- 3-4 bın tl ile borsayı asla ve asla tavsiye etmem.

- altın döviz bana ters abicim diyosan elinde mevcut olan bir seyin daha üst modellerine geçebilirsin. ne biliim madem canın para harcamak istiyor tüm sülalenı topla böyle guzel bir yerde onlarla beraber bir akşam yemeği yiyin. hem onları da mutlu etmiş olursunuz. hem 3-4 bın tl ye patlamaz size hem de çok da güzel olur bence.

- ihtiyacı olan bir yakınınıza borç verebilirsiniz.


akla ilk gelenler bunlar işte.
0
nen var kuzum
(23.01.09)
(bkz: forex)
0
dream endless
(23.01.09)
kesinlikle forex. çok basit; internet bankacılığı yaptığın bir bankayı seçeceksin, hislerine güvenip azar azar yedirerek pozisyon alacaksın, dilersen excelde falan tutabilirsin, kara geçtiğinde (makasla beraber) hislerine ve gidişata bakarak realize edeceksin, veyahut zarara geçersen sabredeceksin. en geniş parite marjinini 1.50 - 1.70 aralığında düşün.
ha burada günlüğü bırak neredeyse anlık hareketler yapmandan söz ediyoruz. çünkü çok kısa vade dalgalanmaların banka makasını geçtiği her an bir kar fırsatı, ve 3 günde duruma göre en az 1 - 2 defa rahat geliyor.
dolayısıyla ne kadar çok takip, o kadar çok hareket, ne kadar çok hareket, toplamda senelik %15 lik mevduat faizini geçme şansı o kadar yüksek.
ha baktın bir iki ayda toplamda o para ile en az %15 getirtememişsin, o zaman yatır mevduata.
senin paranın ölçeğinde çok alakalı olmasa da bence arsalar marsalar, emlak esas yalan olan; krizin sebeplerine dair biraz fikrin varsa farkedebileceğin gibi.
0
lhun
(23.01.09)
(4)

Gezenler Görenler Bana Tatil Önerin

cruseo
3 senedir iş için yurtiçi ve yurtdışı gezilerimi saymassak adam gibi bir tatile çıkamadım. Ya tatil diye izin alıp ailemin yanına gittim, ya tatil diye izin alıp ev taşıdım.Bu sene haziran temmuz gibi ligler bitince yani.Ve Şampiyonlar ligi ön eleme maçları başlamadanBir tatile gidiym, siniri, stres
3 senedir iş için yurtiçi ve yurtdışı gezilerimi saymassak adam gibi bir tatile çıkamadım. Ya tatil diye izin alıp ailemin yanına gittim, ya tatil diye izin alıp ev taşıdım.

Bu sene haziran temmuz gibi ligler bitince yani.
Ve Şampiyonlar ligi ön eleme maçları başlamadan

Bir tatile gidiym, siniri, stressi yorgunlugu bırakıp döniym istiyorum.
Maçlar, yayınlar ile ilgili çalışıyorum o nedenle maç olmaması çok önemli, maç varsa ben staddayım, yayınla ugraşıyorum demek oluyor çünkü.

Bembeyaz kum, açık mavi deniz, maksimum sessizlik ve bi o kadar maksimum hizmet istiyor gibiyim.
Nedir bunun oluru? Nereye gitmeli.
Araştırmaktan ölmek üzereyim.
Barbados diyen var, maldivler diyen var, las palmas diyen var.
Maksimum sessizlik ve huzur ön koşulum.

Şimdiden Teşekkürler.
0
cruseo
(18.01.09)
maldivler!
0
vital
(18.01.09)
yaz aylarında yapılacak huzur aranan bir tatilde açıkçası yurtdışı değil, yurtiçini tavsiye ederim. Özellikle Fethiye Hillside , tam anlamıyla aradığınız her şeyi sunuyor. sessizlik, huzur, cennet gibi bir sahil, daha ne diyim
0
sayinseyirciler
(18.01.09)
planlamaya şimdiden başlamak akıllıca. bilet ve oteller erken rezervasyonlarda ciddi oranda fiyat avantajı sağlıyor.
0
can see
(18.01.09)
bozcaada || gökçeada
0
makineci
(18.01.09)
(5)

18 ocak

reeper redeemer
18 ocak pazar gün içinde (çok akşam olmamalı) istanbulda yapılacak bir şeyler arıyorum. o güne özgü olmayan birşey de olabilir. önerilerinize aç ve açığım.(misal tiyatro olabilir diye düşündüm, ancak bir şehnaz oyun için bilet yoktu o güne.. ya da ne bileyim galata kulesine git gibi genel birşey de
18 ocak pazar gün içinde (çok akşam olmamalı) istanbulda yapılacak bir şeyler arıyorum. o güne özgü olmayan birşey de olabilir. önerilerinize aç ve açığım.

(misal tiyatro olabilir diye düşündüm, ancak bir şehnaz oyun için bilet yoktu o güne.. ya da ne bileyim galata kulesine git gibi genel birşey de olabilir.)
0
reeper redeemer
(11.01.09)
yapacak işim yok demedim, yapılabilecek şeyleri sordum dikkat ederseniz.. fark var arada :)
0
🌸reeper redeemer
(11.01.09)
limon'a bakabilirsiniz bu arada, o gün düzenlenen bir zirve illa ki vardır :) hatırladığım kadarıyla tabu zirvesi vardı hatta.
0
alchoburn
(11.01.09)
Akşamüstü saat 16:00 'da Tim Gösteri Merkezi'nde Lee ALex diye bir sihirbazın illüzyon gösterisi var, biletix satar.
0
sayinseyirciler
(11.01.09)
her pazar 16'da hayalhane'de tom morello'gillerin oyunu var.
0
pyro clustic flow
(11.01.09)
bir sehnaz oyun'da oynuyordum ben, sonra genel provalarda cikmak zorunda kaldim okul yuzunden. yerine bir arkadasimi soktum.

ondan davetiye vs. ayarlamaya calisirim illa o oyun derseniz.
0
la traviata
(11.01.09)
(21)

sevgilisine ps3 alan kız

sayinseyirciler
Merhaba,Ps3 almak istiyorum ben kocama hediye olarak ama, beynimin küçük hücrelerinin yabancı dil olarak algıladığı bir takım yazıları sayfalarca okuduktan sonra aşağıdaki sorularıma basit cevaplar verebilecek babayiğitler arıyorum ;1- Bizde zaten ps2 var , gene de ps3 'e sevinir mi? Ps3, ps2'den fa
Merhaba,

Ps3 almak istiyorum ben kocama hediye olarak ama, beynimin küçük hücrelerinin yabancı dil olarak algıladığı bir takım yazıları sayfalarca okuduktan sonra aşağıdaki sorularıma basit cevaplar verebilecek babayiğitler arıyorum ;

1- Bizde zaten ps2 var , gene de ps3 'e sevinir mi? Ps3, ps2'den farklı mı çok ?

2- Xbox 360 ve wii denen aletler ne ve ps3 yerine bunlardan mı alsam?

3- Ps3 alırsam, bunların oyunları çok pahalı ama içi kırdırılamıyomuş, orjinal oyun almam lazım para verip, e almışken iyi bi oyun olsun sevinsin filan. Oyun olarak öneriniz var mı?

4- Bir de nereden alayım, teknosa hakkında çok kötü şeyler duydum , nereyi önerirsiniz?

Edit = e 40 GB, 80 GB filan bu ne oluyor, hangisi iyi 40 GB kötü mi mesela?

Teşekkürler
0
sayinseyirciler
(29.12.08)
çok duygulandım be..

1. evet

2. wii'yi unutun, kocanız oyun indirmeyi falan biliyorsa xbox iyi bir alternatif

3. kocanız şu anda ne oynuyor?

4. nerden ucuzsa oradan alın, ben mediamarkt severim yalnız.
0
desdinova
(29.12.08)
1-) muhtemelen evde taklalar atar. köşedeki vazoya dikkat.

2-) xbox360/wii/ps3 bunların hepsi oyun konsolu. wii'nin çizgisi diğerlerine göre farklı. kocanızın oturup oyun oynamasından çok böyle aile aktivitesi olarak kullanabileceğiniz bir hede. xbox360 da yurtdışından getirebilirseniz alın, türkiye'den alacaksanız 3 ışık sorunu falan var, oyun sektörüne yıllarını vermiş adamlar uzun araştırmalar sonucu sorunsuz xbox 360'ı bulur ve alır. bence siz ps3'ten vazgeçmeyin.

3-)hep derim (bkz: uncharted drake s fortune)

4-) mavi bilgisayar iyidir.
0
deckard
(29.12.08)
desdinova ,
çok cahilce gene tarif edeyim oynadığı oyunları ,

bi oyunda bi adam var canavarları öldürüyo , chapter atlıyo filan, onu bitirdi en son yenisi çıkacak diye bekliyordu. Bilmiyorum adventure oyunlar oluyor heralde.
bi de futbol filan oynuyodu galiba

bunlara göre naapsam, ne alsam oyun olarak ?
0
🌸sayinseyirciler
(29.12.08)
Kız arkadaşım umarım seneye evlendiğimizde evrilir ve sizin gibi olur :)

1) PS2 sahibi olup da hediye gelecek PS3'e sevinmeyecek erkeği boşayın zaten :)
2) PS3 candır. Bu oyun konsollarında her birinin kendisine hoş oyunları olsa da PS3'ün skalasında çok daha kaliteli yapımlar var.
3) littlebigplanet ile hem kocanız hem de siz muhteşem zaman geçirebilirsiniz sanırım. son zamanlarda bu kadar yüksek puan alan oyun görmemiştim. Ayrıca internette oyunları takas edebileceğiniz arkadaşlar bulabilirsiniz.
4) benim de tercihim mavi bilgisayar'dan yana.
0
teritori
(29.12.08)
xbox360 alın derim malum sebeplerden dolayı. atik elektronik var kadıköyde onlar her türlü servis veriyor.
0
ozdek
(29.12.08)
kafadan bi pes 2009 ekle futbol oynuyosa...
0
hevipeyra
(29.12.08)
Merhaba,

1- Benim eşim bana PSP almıştı (portable olan) ve hakikaten işe yaradı. Saygınlığı arttı, sevgim iki katına çıktı! Bu kararınızdan ötürü tebrik ederim.

2- PS3'ün diğer alternatiflerinden farklı olarak üzerinde Bluray oynatıcı var. Dolayısıyla sadece bir oyun makinası değil, aynı zamanda HD film izlemeye de izin veriyor.

3- Oyun olarak PES 2009 alabilirsiniz. En iyi futbol oyunudur. Savaş oyunu olarak da God of War tavsiye edilebilir.

4- Bakırköy'de Khalkedon var. Kesinlikle tavsiye ederim.
0
srd
(29.12.08)
wii ilk başta eğlencili oluyor ama sonra grafikleri çok bayıyor,sorunsuz bir xbox bulmanız konsollardan anlamayan birisi için çok zor olur.ps3 candır ama oyunları da çok para 120 den başlıyor diye biliyorum.
futbol tutkusu varsa oyun olarak da pes2009 tabi ki.
teknosadan boş dvd bile almam,bimeksi tercih ederim
ekbilgi:
dayım ps3 sahibi olduğunda "bana kuma geldi,adam yüzüme bakmıyor" demişti yengem.
0
gaza gelen
(29.12.08)
alinacak oyun olarak ; sanırım resistance:fall of man'i bitirmiş, şimdi de resistance 2 çıktı onu bekliyor olmalı. ama littlebigplanet i de düşünebilirsiniz, gerçekten kadın erkek yaşlı çocuk herkese göre bir oyun ve süper de eğlenceli.

evet oyunları pahalı ama ikinci eldir, kaçak getirme filan ucuza da bulunabiliyor istenince.

wii bayıyor tavsiye etmem, x360 da düşünülebilir ancak ps3 ün blu ray okuyucusu olma özelliğini de unutmamak lazım, daha kaç seneler götürür ps3. iyi bi yatırım bence.
0
maersk
(29.12.08)
not: ps3 oynamak için hd destekli bir televizyonunuz olması gerektiğini belirtmek isterim. eğer yoksa yanında bir de bundan almanız gerek. :)
0
flame of feanor
(29.12.08)
bi kere pes 2009 alın her erkek futbol sever (tabi istisnalar filan saymazsak) , pes 3 iyidir , hoştur fakat lcd televizyon olduğu zaman daha iyi görüntü alırsınız aman dikkat.
0
madrigal
(29.12.08)
ps3 icin HD destekleyen bir TV gerekli degil. Olursa cok daha iyi tabi, ama olmamasi demek ps3'u kullanamayacaginiz anlamina gelmez.
0
wpi
(29.12.08)
@wpi:

hmm evet yanlış biliyormuşum...
0
flame of feanor
(29.12.08)
40 GB kötü değil onu da alabilirsiniz fark etmez. eğer eşiniz ps3 ün içine film atmak isterse falan fark edebilir ama onun da çok gerekli olacağını sanmıyorum. 80 olursa daha iyi olur tabi ama olmazsa da hiç canınızı sıkmayın. bir oyun kaydı yaklaşık 2 gb falan tutuyor kocanız 20 adet oyun oynarsa zaten boşanacağınıza göre 40 gb gayet yeterli olur.
0
oldboy
(29.12.08)
Cevaplar için herkese çok teşekkürler.
Salonun ortasında kenarında yazan HD'nin ne anlama geldiğini 1 senedir anlamadığım bir plazma var zaten, en azından artık radyasyon kusmaktan başka bir işe yaramış olur..

Son olarak dostlar , bu 40 GB nedir, 80 nedir, hangisini alsak, fazla para vermeye değer mi ? bi de bu konuda bana yol gösterseniz çok iyi olacak hakkaten.

oldboy ; naaptın sen ya...:) vazgeçicem şimdi bir oğlan çocuğunun en mutlu yılbaşısına sebep olcaksın :)
0
🌸sayinseyirciler
(29.12.08)
"bigger is better"cı değilseniz 40 gb yeter.
oyun olarak assasin's creed diyecem (bende ps2 var, içimde ukte kaldı ühü hühü)
0
no avalon
(29.12.08)
littlebigplanet alin yaninda.

yoksa basina eksirsiniz benimle hic ilgilenmiyor diye - adam iki arada bi derede kalir. hem guzel oyun hem siz de alisinca eglenerek oynayabilirsiniz.
0
the beyin
(29.12.08)
hem no avalon nickli kullanıcı arkadaşıma bir cevap niteliğinde olacak hem de size.
40lık ve 80lik ilk başta sadece harddisk boyutu olarak görünebilir ancak donanım olarak farklar bulunmakta. 40gb lık ps3 üzerinde 2 usb portu bulunmakta sadece 1 adet sixaxis gamepad ile gelmekte ve ps2 oyunlarına ne yazılımsal ne donanımsal olarak destek vermekte. 80gb lık olana gelecek olursak eğer ps3 orjinal ise yani türkiye şartlarında bulunan yurtdışından getirlmeyen ise yeni sürümdür diyebiliriz kesin olarak bunun ne gibi özellikleri var? 4 adet usb portu vardır üzerinde ayrıca kart okuyucu bulunmaktadır bunun yanında donanımsal olarak ps2 orjinal oyunlarına destek vermektedir. hadi bunların hepsini geçebiliriz fakat yanında dualshock 3 yani titreşimli gamepad gelmektedir hem sixaxis hem titreşimli bu şekilde ben olsam 80gb lığı alırım ama derseniz benim için ps2 oyunları falan önemli değil (ki elinizde ps2 varmış muhtemelen chiplidir ama olsun) 4usb portu veya kart okuyucu önemli değil parasıyla dğil mi 100 milyon verir dualshock 3 gamepad alırım buyrun ancak geçen gün mavibilgisayrda görüdğüm fiyatlar ps3 40gb 931ytl+kdv ps3 80gb 1131ytl+kdv şeklindeydi.
0
winniethepooh
(29.12.08)
evet jexx haklısın işte yine bir sony işgüzarlığı maliyeti kısmak için bazı bilinen özellikleri çıkarmışlar bu durumda yazmış olduğum 4usb kart okuyucu ve de ps2 desteği yok olmuş olyor ancak hala elimizde dualshock3 destekli bir gamepad olacak :) neyse kusura bakmayın dikkatsizliğimin ürünü olmuş.
0
winniethepooh
(29.12.08)
@winniethepooh, tamam i$te, "bigger better" olayi :))
4 port (bazilarinda yok, sanirsam bunlar piyasada satilmaya devam ediyor) veya card yuvasi bana hep fuzuli gelir. niye dersen, oyun konsolum oyunlari oynuyor mu, filmleri gosteriyor mu, save ediyor mu, kisacasi ana fonksiyonlarini yerine getiyor mu? gerisi teferruat. bu durumda benim yaklasimim iki aletin performans farkina bakmak, bu farkin olasi etkilerini degerlendirmek olurdu. bi de dualshock da kazik atmaya calisanlar var, koymuyorlar icine...
ornekliyorum: bimeks'de 40gb sixaxis'li ps3 1,047, sixaxis'siz 80 gb 1,240 bi$i. teknosa sixasis icin fark istiyor, vs. maalesef bu konuda standart yok, illa ki arastirmak lazim.
0
no avalon
(29.12.08)
- Ps3 e sevinmeyecek bir erkek normal değildir, PS2 si olan bir erkeğin sevinmemesiyse hiç normal değildir.

- Wii de güzel oyun bulmak çok zor, XBOX ise fazla oyun oynayan birini kaldırmayacak bir alet çünkü ısınmadan dolayı aletin içi eriyor ve bir süre sonra tamir edilemeyecek şekilde bozuluyor. Bu aletin Türkiye'de garantisi olmadığı için de xbox elinizde patlar. Ayrıca xbox ta online oyun oynamak için her ay belli bir para ödemek gerekirken ps3 te bu bedava. Siz ps3 den şaşmayın. En azından bir arızası çıkarsa arkasında teknik servisi var.

- Oyunlar için yurtdışı sitelerine bakmanızı öneririm. www.shopto.com ya da www.sendit.com gibi sitelerden Türkiye'de 180 liraya satılan oyunları kargo dahil 80 ytl ye getirtebilirsiniz. Eğer eşiniz futbol oynuyorsa bir adet pes 2009 kesinlikle almanızı öneririm. Action ya da daha açık bir tabirle hikayesi olan, bir karakteri yönettiğimiz, ilerlemeli oyunları seviyorsa uncharted, resistance 2, gta 4 gibi oyunları da şiddetle tavsiye ederim. Oyun hem beni hem onu eğlendirebilecek bir şey olsun, çok kompleks bir şey olmasın derseniz de little big planet'a bakmanızı öneririm. Yarış seviyorsa da burnout a ya da midnight club a bakmanızı öneririm.

- Teknosa çok iyi bir yer değil aslında ama şu sırada kampanyası var. Garantisiz olarak bile 800 küsür liraya zor bulunabilecek 80 gb lık modeli yanında 2 adet oyun ve 1 adet blu ray filmle beraber 950 liraya satıyorlar. Bakmanızı öneririm. Kampanya ayın 5 ine kadarmış.

- Şuanda oyunlar harddiske atılamadığı için bence çok önemli değil 40 mı 80 mi.
0
puppets
(29.12.08)
(8)

çok asosyalim

teytey
merhaba. ben istanbulda öğrenciyim. sosyal ilişki kuramıyorum özellikle kızlarla-erkeğim-. problemim onlarla konuşamamak falan değil bir türlü tanışamamak ortak bir şeyler yapamamak aynı masaya oturamamak. öğrenci kulüpleri demeyin lütfen. bulunduğum üniversitede hiçbir yararı yok. lütfen yardım edi
merhaba. ben istanbulda öğrenciyim. sosyal ilişki kuramıyorum özellikle kızlarla-erkeğim-. problemim onlarla konuşamamak falan değil bir türlü tanışamamak ortak bir şeyler yapamamak aynı masaya oturamamak. öğrenci kulüpleri demeyin lütfen. bulunduğum üniversitede hiçbir yararı yok. lütfen yardım edin. gayet ciddiyim ve çok yardıma ihtiyacım var.
0
teytey
(27.12.08)
dostum tanımı koyarak tedavi için birinci aşamayı geçmişsin en azından.
anladığım kadarıyla ya dersleri takip etmiyorsun ya da teknik bir okulun teknik bir bölümündesin.
belki yanlış kulüplere takılıyorsundur hangi okuldasın?
en kötü ihtimalle benim okuduğum okulda ya da itüdesindir. ki bunlarda da çok güzel sosyalleşme açısından fırsat olacak kulüpler var.
diğer okullarda zaten cıbır gibi ortam var.
0
siyah turk
(27.12.08)
eğerki yoksa diye söylüyorum.kendine düzenli kitap okuma alışkanlığı edin.okudukların o kadar dolduracakki seni; kız erkek demeden bunlar paylaşma ve tartışma isteği duyacaksın.ve eğer yine bilmiyorsan diye söylüyorum bir müzik enstrumanı çalmaya başlamanda seni insanlarla kaynaştırabilir.veya bu konuda bir psikolog desteği alabilirsin.
0
kaleci makabayasi
(27.12.08)
NLP 'de şöyle bir yöntem var ; kendinizde olmadığını düşündüğünüz bir karakter özelliğini en kolay elde etmenin yolu, ona sahip birini gözlemleyip, onu rol mıdeli olarak almaktır. Bu yöntemle elde edilemeyecek özellik olmadığını söylüyorlar.
Yani kısaca , okulda filan böyle delicesine ortamı olan, çok sosyal , ne biliyim onun gibi olmak istediğin bir adamı gözlemle, onun gibi davran, bu hareketler seni o kişi olmaya yönlendirri diyorlar.
Başarılı insanların çoğunun böyle rol modeli varmış. Valla ben okuduklarımın yalancısıyım.
0
sayinseyirciler
(27.12.08)
hiç boşuna kendini kasma.sorun belkide diğerlerindedir.
0
dikissizdondiktik
(27.12.08)
istiklal'de bar'a gidin için gerisi geliyor.kendimden biliyorum.hiç tanımadığım kızı o anda tanışıp sahiplenmiştim,yapın uğraşın sizde ağlamayana meme yok.
0
imparatorolmayikolaymisandin
(27.12.08)
Müzik enstrumanı çalmak, okumak seni sosyalleştirmez; daha ziyade insanlardan uzaklaştırır. Bu tip şeylerle ilgilenmemek kısa vadede iyi, ama uzun vadede kötü sonuçlar verir.

Tabii bunlardan haz almıyorsan zorlamana gerek yok. Bazen en lüzumsuz gördüğün insanla laflamak bile, şahane bir romanı okumaktan daha keyifli olabiliyor.

Kız meselesi.. Clubber ol, esrarkeş ol, rokır ol, hippi ol, entel ol; ama efendi olma, adam olma. 1 numaralı kural. İnsanlara hoşlarına gidecek şeyleri söylemeyi unutma sakın. Buradaki sözlük geyiklerinden cesaretle, Bor Madenleri geyikleriyle filan alay etme ya da ne bileyim Osmanlı Cumhuriyeti adlı sikko filmi beğenmediğini söyleme. Yalnız kalırsın. Gerçi bu tiplerle münasebet kurmak daha mı iyi, üzülerek söylüyorum, galiba daha iyi..
0
atomic punk
(27.12.08)
en kötü ihtimal kendin gibi bi kız ara, böyle biri mutlaka karşına çıkacaktır, cesaretini topla ve tanısmak için ilk adımı sen et. kendini onun yerine koysana, o da aynı dertten muzdarip ve senin gibi bir kurtarıcı bekliyor, reddetmeyecektir.

eğer ki, gülmeden hiç bişey anlatamayan zamane tiineycır kızlarıyla ortak bişey yapamıyosan bunu dert etme, daha zeki daha farklı şeyler konuşan kızları bekle. (evet gercekten azlar)

son olarak, kendine bir hobi bul ama o hobide gerçekten iyi ol ya da olmaya çalış.

hayat senin hayatın, bizler burdan işkembe-i kübradan sallar dururuz. asıl kararı verecek ve uygulayacak olan sensin. bol şans...
0
kabablanka
(28.12.08)
şu devirde maalesef insanların özgüveni sahip oldukları paraya endeksli genelde. eğer maddi problemlerin varsa parttime bir işe girmeyi dene, biraz para kazan, hem kendine daha iyi bakıp nispeten daha elit yerlerde bulunabilirsin, hem de özgüven aracı olur bu. sivil toplum kuruluşlarına girebilirsin bir şeyler başarmak adına, birilerine yardım etmek adına. ve böyle yaparak belki kendine de yardımcı olabilirsin.

televizyon seyret mesela. kimse dememiş ama... o car car konuşan insanlar, genelde tv dizileri geyiği çeviriyor olabilirler. kızların izlediği dizileri izle, yorum yap, fikrini belirt ortam olursa. beklenmedik laflar et. aykırı, farklı ol ama abartma göze batacak kadar.

orijinal ol. sıradan olma.
0
andy kaufman 2
(28.12.08)
(6)

El valizine parfüm koyabilir miyim - Avrupa içi uçuşlarda duty free var mıdır

o s c a r
İki soruyla karşınızdayım;1) Check-in de verecek valizim yok, sadece küçük bir el valizi ile gidiyorum. Nedense aklımda el valizine parfüm koyulmasına izin verilmiyor gibi bir şey kalmış, doğru mu bu?2) İki avrupa ülkesi arasında olacak seyahat. Bir şişe şarap götürmek istiyorum ama nasıl yapacağım.
İki soruyla karşınızdayım;

1) Check-in de verecek valizim yok, sadece küçük bir el valizi ile gidiyorum. Nedense aklımda el valizine parfüm koyulmasına izin verilmiyor gibi bir şey kalmış, doğru mu bu?

2) İki avrupa ülkesi arasında olacak seyahat. Bir şişe şarap götürmek istiyorum ama nasıl yapacağım. Yanımda alıp gitsem muhakkak sorun çıkarırlar. Hani son kontrolden geçiyoruz ya bekleme salonuna girerken, ordan sonra türkiye'de hep bir duty free olur yurt dışı çıkışı ise. iç hatsa bile içki satan bir dükkan olur en azından.

daha önce avrupa arasında uçmadığımdan bilemiyorum, duty free oluyor mu veya içki alabileceğim bir dükkan bulabilir miyim? yoksa içki olayını yanlış biliyorum ve bir şişe şarap alıp valize koysam kimse bir şey demez mi?

ps: kullanacağım havaalanı charles de gaulle.

şimdiden teşekkürler.
0
o s c a r
(20.12.08)
el bagajinda yanina alacagin likit icin sinirlandirma var. ucacagin sirketin sitesinde bununla lgili bilgiler vardir. orayi kontrol etmelisin. parfumle ilgili bilgiyi de orada bulabilirsin.
not: 2 ulke arasinda ucacagin icin, inisin international arrivals olacagindan iniste duty free olmali.
0
pyro clustic flow
(20.12.08)
cdg yi bilmem, ama
1) geçen easyjet le uçtuğumda el valizimde parfüm vardı, 100 ml'lik parfum ama 1/4ü filan kalmisti zaten, totalde max 100 ml sıvı sokabiliyorsun, o da garip gurup poşetlerde sanırsam. ben poşede filan da koymamıştım ama normal çantanın içindeydi. sorun olmadı.
2) avrupa içinde uçtuğumda vardı duty free köln'de fln, gerçi fiyatlari çok türk duty free'si tadında olmuyor ama oluyor. çantana almana izin verileceğini çok sanmiyorum.
0
maersk
(20.12.08)
Doğru mu anladım bilmiyorum ama,

Charles de gaulle de yurtdışı uçuşlarda free shop var. Free shoptan aldığınız herşeyi elbagajı olarak uçağa yanınızda götürebiliyorsunuz, parfüm , içki, vs..de dahil.
0
sayinseyirciler
(20.12.08)
çok yöresel bir şey değilse indikten sonra alamaz mısınız şarabınızı.
0
synick
(20.12.08)
el bagajındaki sınırlamayı uçacağınız şirketten ya da havaalanının web sitesinden öğrenebilirsiniz.

duty free konusu ise şöyle, uluslararası uçuşlarda çıkış meydanından varış meydanına kadar duty free mağazalarından faydalanabilirsiniz. lazım olmadığından bilmiyorum, türkiye dışında varışta duty free olan görmedim (farklı 2 havaalanında-de gaulle yok bunların arasında). garanti olması için çıkacağınız ülkedeki df de işinizi bitirin, şişeyi mutlaka şeffaf bir torbaya fatura görülecek şekilde koyarlar. gerek yok bile deseler böyle yapmalarını isteyin.
0
transall
(21.12.08)
parfum diye belirtmeseler bile yanıcı uçucu maddeyle ilgili kurallar parfümü de kapsıyor. bilgine
0
pyro clustic flow
(21.12.08)
(5)

Dereboyu Caddesi ?

rentts
meci diye köy deymiş. neresi ki bu? ben karşının taksisiyşm bi tek ali sami yen i bi de otoparkın ordaki otobüs duraklarını biliyorum. nası giderim bu caddeye acep?
meci diye köy deymiş. neresi ki bu? ben karşının taksisiyşm bi tek ali sami yen i bi de otoparkın ordaki otobüs duraklarını biliyorum. nası giderim bu caddeye acep?
0
rentts
(12.11.08)
aramaya inansanız, sözlüğe veya google maps'e baksanız?
0
ref
(12.11.08)
e stadın olduğu ana cadde işte o, levent e kadar uzanır, otobüs ordan geçer metro ona çıkar..
0
sayinseyirciler
(12.11.08)
sayınseyirciler teşekkürler.
0
🌸rentts
(12.11.08)
yok artık olur mu, stadın önünden geçen ana caddenin adı dereboyu değil, büyükdere yolu oluyor kendisi. dereboyu caddesi, profilonun iki üst sokağı oluyor. şöyle de açıklayabilirim, mecidiyeköy merkezde murat muhalebicisi var, kime sorsan gösterir, onun sağından ağagı profiloya inen bi yol var, usulca ordan inmeye balicaksın 300 metre sonra 4 yol ağzı gibi bi yere denk geliyorsun, işte o dörtyol ağzında soldan aşağı devam eden yol dereyolu caddesidir. ama epeyce uzun bi caddedir yanılma sakın. ayrıca bu sokakta pazar günleri mecidiyeköy pazar kurulur o sebeple pazar sokağı da denilir.
0
wish i could fly
(13.11.08)
wish i could fly teşekkürler.
0
🌸rentts
(13.11.08)
(3)

Sarı Kantaron

think martini
Sözlükte de okudum, hakkında çıkan çeşitli haberlere de göz attım bu bitkinin. Aranızda kullanan var mı? Memnun kaldınız mı? Günlük stresi, gerginliği rolantide tutabilme, daha relax olma, zaman zaman bunaltıcı olan hayatı daha kolay idare edebilme konularında yardımcı olabilir mi? Günlük hayatın bi
Sözlükte de okudum, hakkında çıkan çeşitli haberlere de göz attım bu bitkinin. Aranızda kullanan var mı? Memnun kaldınız mı? Günlük stresi, gerginliği rolantide tutabilme, daha relax olma, zaman zaman bunaltıcı olan hayatı daha kolay idare edebilme konularında yardımcı olabilir mi? Günlük hayatın bir parçası olan stres vs. sorunları için bu durum çok rahatsız edici olmadıkça anti depresan vb. ilaçlar kullanmayı doğru bulmuyorum ki öyle bir ruh hali içerisinde de değilim ama tamamen bitkiselse, belki bu bitkinin ektresini içeren hapı deneyebilirim. Kullananlar hakkındaki izlenimlerini yazarsa, ya da doktor arkadaşlar olabilicek yan etkileri vs. konusundaki bilgilerini paylaşırlarsa sevinirim. Bugün doktora da sordum, "spesifik bir yan etkisi var diyemeyiz, kullanmak istersen karar senin" diyip topu bana attı.sizin yorumlarınız nelerdir? sozlukte bayagı olumlu yazı var hakkında. Bir de Solgar mı Gnc mi yoksa çayı mı, tozu mu vs. mi karar veremedim? Eminönü'ne gidip tozunu alıp kaynatmanın pek bir etkisi olmadığı yazılmış sözlükte. tablet olarak almak daha mı etkili? öyle günde 3 tablet almak da sağlıklı gelmiyor bana, Gnc'nin sitesinde buna benzer bir kullanım önerilmiş ama çok da aklıma yatmadı. Hangi markayı almak, nasıl kullanmak, kullanırken nelere dikkat etmek gerekir?
(Not: çok uzun bir soru olmuş, kusura bakmayın:))
0
think martini
(11.11.08)
maddecikler halinde cevaplamaya çalışırsam;
* kullanmadım, sadece duymuşluğum, okumuşluğum var.
* ciddi psiko hastalıklarda pek sökmez ama anlattığın şeylere iyi gelir.
* doktor "yan etkisi yok, paran varsa al" demek çok iddalı olacağından kıvırmayı tercih etmiş.
* aktarlardan oradaki depolama- saklama koşullarını bilmediğin ot çöp almanı tavsiye etmem.
* solgar veya gnc pek fark etmez. gnc nin her ayın ilk haftası gnc kartlı musterilerine özel indirimi vardır. kartlı değilsen o an alışveriş yapmakta olan kartlı birinin faturasına eklenmek suretiyle indirimden faydalanabilirsin(görevli ve müşterinin iyi niyetine bağlı).
* gnc genelde "gunde 2-3 tablet yut" diye bol keseden sallar. günde 1 iyidir.
* baska depresyon ilaçlarıyla kombine edilmez. içkiyle etkileşimi nedir bilemem ama deneme :). bu tip rahatlatıcılar genelde akşam veya gece içilir diye biliyorum.
not: uyku problemi varsa (bkz: valerian root)
bir de kava kava var idi ama mazi oldu galiba artık getirtilmiyor.
0
pandayavrusu
(11.11.08)
ben kullandım. hapını. gunde 2 tane iceceksin. solgar ya da gnc mi onu hatırlamıyorum başka bi marka da olabilir. 5-htp diye bir şey var bi de, o da tablet halinde satılıyor ikisini beraber kullanmak daha cok işe yarıyor. etkisini çok açıklayamam cunku ben de bilmiyorum:) yani iyi geliyor ya da gelmiyor diyemem, ama aman aman bi etkisi olmadıgını soyleyebilirim sadece.
0
likeinme
(11.11.08)
ben kullandım. Umursamazlık ve garip bir heyecan gibi ne biliim neşe gibi birşey yapıyor. Bir de ben kızdığım şeylere kızmaz olmuştum.
Yan etki olarak açık tenli kişilerde güneşe karşı hassasiyet yaptığını okudum.
Bırakmamın sebebi de, delicesine göz seğirmesi yapmıştı, bırakınca geçmişti.
Solgar dı benim kullandığım.
Bir de çayları var ama ben çayları bir süre kullandıktan sonra uyuyamama endişesine kapılmıştım.
0
sayinseyirciler
(11.11.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.