[]

hiç çalışmadan yaşamak
böyle insanlar var mı..yani erkek cinsiyetinden.zengin falan da değil diyelim bi evin kirasıyla 500 tlyle falan hiç çalışmadan geçinenler.abi ben işimi sevmiyorum insanlarla uyumsuzluğum yüzünden iş hayatında hiç mutlu olabileceğimi de düşünmüyorum.yavaştan böyle fikirler oluşmaya başladı bende.acaba saçmalıyor muyum?

yok saçmalamıyorsun diyerek moral vereyim, de ben yıllardır düşünüyorum bu hususta, çözümü yok gibi.
- tahsin sutcuoglu
(25.05.09 13:48:24)

piyango çıkmadığı ya da mısırdan miras kalmadığı sürece olmaz. ya da google, facebook, million dollar homepage gibi bişey bul. bunlar da piyango sayılır zaten.
- hardal
(25.05.09 14:25:31)

yabancı bir adam vardı böyle, ömür boyu hiç çalışmamış gayet de düzgün yaşıyordu. hatta kitap da çıkarmıştı bu hususta. ama adını hatırlamıyorum maalesef.
- kalimotxo
(25.05.09 14:29:19)

belirli bir refah seviyesinde yasamak istiyorsan, o seviyede yasayan insanlar kadar sikinti cekmen gerekir.
mesela 1 milyon liran olmasini istiyorsan bir postacinin tum hayati boyunca mektup tasiyarak ve hic harcamadan para biriktirerek 1 milyon dolara ulasmasi gereken zamani gozunde canlandir yaklasik 60-70 yilda belki ek isler yaparak biriktirebilir. senin 1 yil icersinde boylesine bir parayi elde etmen icin o postacinin 60-70 senede cektigi sikintiyi cekmen gerekir. (legal yollardan) ancak legal olmayan yollardan boyle bir para kazanman icinde farkli sikintilar hatta hayatini karartabilecek durumlar icersine girebilirsin (2. paragraf: Paul Graham - Hackers & Painters kitabindan ornektir.)
yani diyecegim odur ki calismak zaten ruh ve beden sagligi icin gereklidir.
emin ol suan varolan isinden baska bir is bulmadan cikarsan ve 3 ay issiz kalirsan (basima geldi) kendine oyle dertler yaratirsin ki kafayi yersin. imho
mesela 1 milyon liran olmasini istiyorsan bir postacinin tum hayati boyunca mektup tasiyarak ve hic harcamadan para biriktirerek 1 milyon dolara ulasmasi gereken zamani gozunde canlandir yaklasik 60-70 yilda belki ek isler yaparak biriktirebilir. senin 1 yil icersinde boylesine bir parayi elde etmen icin o postacinin 60-70 senede cektigi sikintiyi cekmen gerekir. (legal yollardan) ancak legal olmayan yollardan boyle bir para kazanman icinde farkli sikintilar hatta hayatini karartabilecek durumlar icersine girebilirsin (2. paragraf: Paul Graham - Hackers & Painters kitabindan ornektir.)
yani diyecegim odur ki calismak zaten ruh ve beden sagligi icin gereklidir.
emin ol suan varolan isinden baska bir is bulmadan cikarsan ve 3 ay issiz kalirsan (basima geldi) kendine oyle dertler yaratirsin ki kafayi yersin. imho
- buyerson
(25.05.09 14:40:36)

ucuz memleketlerde yaşayanlar var dediğin gibi, mesela hindistan gibi bir yerde. orda da istersen arada turistik bir yerde çalışıp kafana göre takılabilirsin.
- pyro clustic flow
(25.05.09 15:00:10)

çalışmanın ruh ve beden sağlığı için iyi olduğuna inanmıyorum.yani çalışmanın tanımı nedir ki..çalışmış olmak için illa yapılan şeyden para kaznmak mı lazım
- kurtulan adam
(25.05.09 15:10:09)

hayatta zevk aldığın bir şeyi yaparak para kazanabiliyor musun ona bakabilirsin. Böylece hem bildiğimiz iş hayatının kabusluklarından uzak olursun, hem de nasıl geçireceğim zamanımı bir işe yaramıyorum ben diye düşünmezsin. Var böyle insanlar, güneye yerleşip küçük bi pansiyon açanlar, işi bırakıp evde kitap yazmaya başlayanlar filan
- sayinseyirciler
(25.05.09 15:37:37)

en basit bilg. oyunlarında bile kasmadan level atlayamıyor ve hatta karakterini yaşatamıyorsun.
hayat bundan daha beter. en basit tarifiyle, yaşamak için yemek yemek zorundasın. yemek yemek için çalışmak. sevdiğin bir iş muhakkak vardır, onu bul, çalış. kendine yet.
hayat bundan daha beter. en basit tarifiyle, yaşamak için yemek yemek zorundasın. yemek yemek için çalışmak. sevdiğin bir iş muhakkak vardır, onu bul, çalış. kendine yet.
- aithra
(25.05.09 17:17:41)

kendiyle yüzleşme cesareti bulan insanların nihai isteği budur diye tahmin ediyorum. zira kimisi için aylaklık da zordur, bu sefer hayatın kendisiyle karşılaşırsın, düşünürsün ben neyim ne yapıyorum falan, her adama göre değildir yani.
öte yandan bir erkek olarak düşünmen gereken şeyler var. evlenecek misin, veya bekar hayatı mı yaşayacaksın, bunu yapmak için sence ne kadar paraya ihtiyacın olacak? veya senin evde (veya tatil yerinde) aylak oturma kararını destekleyecek ama "babanız erkek olup çalışaydı şimdi adam gibi okullarda okurdunuz" demeyecek bir eş bulabilecek misin? dediğim gibi burada sorun bir miktar erkeğe özgüleşiyor, zira çalışsın çalışmasın erkeğin görevi evini kurup insanların karınlarını doyurmak. dişi olsaydın, ve bazı şeyleri kabullenmeye razı olsaydın, sadece kocanın ağız kokusunu çeker hem parasını yerdin hem de hayatın aylaklık üzerine olabilirdi.
bunun dışında, kendi kendinin sosyal güvenliği olacaksın, bu tür hesapları da gerçekçi yapmak gerek. mesela kendine ne kadar ömür biçiyorsun? diyelim bu hesap tuttu, o zaman bu hayatın boyunca ihtiyacın olacak paranın tabanını oluşturacaksın. sonra her hastalık vs. ekstra cebinden çıkacağı için buna bir buffer zone parası hazır etmen lazım ki bunun ne kadar olacağını kestirmek de zor.
buna ek olarak, diyelim en verimli çağlarını bir iş tecrübesi vs edinmeden geçirdin, gayet kifayetsiz ve yeteneksiz bir hal aldın, ama ardından bu hayat tarzından sıkıldın veya bir şekilde daha fazlasına ihtiyacın oldu; geriye dönüş gayet zor olacaktır.
bir de servet biriktirme modelini seçmen lazım; önce parayı biriktirip sonra onu yiyecek misin, yoksa sabit bir gelire mi bel bağlayacaksın (kira gibi), veya ikisinden biraz biraz mı.. neticede ne yaparsan yap, toplamda neredeyse risk-free olman lazım, yani evin yıkılması, kiraların düşmesi, piyasanın altüst olması vs olmaz diyeceğin türlü şey seni sokaklara düşürmemeli.
bunlar hesaplanması gereken şeyler, ama öte yandan bu isteğini çok doğal buluyorum, zira "çalışmak" denen şey ile modern dünyada çalışmak olarak bahsettiğimiz şeyler çok farklı. kendi bağını bahçeni ekersen bu çalışmaktır eyvallah, ama sabah akşam birinin orospusu olup, şerefsizlerin ağız kokusunu çekip, başkasının parasına para katmasına yardımcı olurken sen ucundan koklayacaksan bu pek çalışmak değildir. aksini düşünen kendini iyi kandırabilmiş, dünya haline adapte olmuş demektir, tebrikler.
tabi kazanış tarzını eleştirdiğimiz gibi tüketim tarafını da eleştirmemiz lazım sistemin. aman yeni çıkan playstation ne eylenceli, efendim yeni araba telefon vesair bunların içinden de doğal olan tüketimi ayrıştırman, geri kalanıyla refahını koruyabilmen de gerekli. zira başta zaten insanların çok çalışmaya güdülenmesi, çok ve gereksiz tüketmeye güdülenmiş olmalarından geliyor. ama ben zannetmiyorum ki kendini dinlemeye vakit bulmuş herhangi bir adam dünyadan tad almak için bu kadar boş tüketimlere ihtiyaç duysun.
biraz da metriklerinden bahsetmek isterim bu işin. benim annem emekli öğretmen, hayatında özel ders vs vermemiş, ek geliri olmamış bir insan. hayatı boyunca çalışarak kazandığı para (36 yıl çalıştı) yaklaşık yarım trilyon ediyor. çok iyi yönettiği için (borsa faiz vs falan değil kesinlikle, sadece harcamasını yönetti) o parayla şimdi bana imkansız görünen şeyler yapmış. ortalama insan ömrünü düşünecek olursan bir o kadar da kazanacak (sosyal güvenlikten). şimdi senin bu parayı iyi çalışıp bir 5 - 10 senede elde edip, sürdürülebilir bir yaşam yaratmaman için bir sebep yok. dikkat et bu parayı faize koymak değerlendirmek vs gibi işleri hesaba katmıyorum bile. eski piyasayla tr gibi bir yerde senelik ortalam %20 de dönüşü var o paranın.
bir de unutmadan, bilidğim kadarıyla ücra yerlerde hafif komünal takılan topluluklar var. ama bunları sadece duydum, nasıl yapılır edilir katılınır fikrim yok. (aslında çeşitli cemmat dernek vs de bu yolu bellemiş olabilir) hatta münzevileri vs de araştırmak lazım. bunların hepsi nispeten parasız sürdürülebilir yaşama örnek modeller.
veya ne bileyim, bir köye gidip çobanlık yapabilirsin eğer mutlu ediyorsa; sana bir oda, karnına aş verirler, al sana özgür (eğer öyle geliyorsa) bir yaşam.
"into the wild" filmini izlemediysen onu da izlemende fayda var. daha radikal bir yöntem ama kesinlikle pahalı, dünyanı sürekli gezen insanlar var, modere şekilde tasarruflar ederlerse son izlediğim belgeselde adam 8 ayda toplam 20bin dolarla 26 ülke mi ne geziyordu (amerikan pasaportu var o ayrı bir durum tabi). toplamda 13.5 trilyon etse de, amerika şartlarında bildiğim kadarıyla hamburgerciler daha fazla kazanıyor 20 bin dolardan. demem o ki 40 bin dolar kazanır, bir sene gezer, bir sene vasıfsız bir iş yaparsın. ama dediğim gibi tüm dışsal hastalık evlenme sıkılma vs hesap dışı tabii.
eğer bi karar verecek olursan bize de bildir :)
öte yandan bir erkek olarak düşünmen gereken şeyler var. evlenecek misin, veya bekar hayatı mı yaşayacaksın, bunu yapmak için sence ne kadar paraya ihtiyacın olacak? veya senin evde (veya tatil yerinde) aylak oturma kararını destekleyecek ama "babanız erkek olup çalışaydı şimdi adam gibi okullarda okurdunuz" demeyecek bir eş bulabilecek misin? dediğim gibi burada sorun bir miktar erkeğe özgüleşiyor, zira çalışsın çalışmasın erkeğin görevi evini kurup insanların karınlarını doyurmak. dişi olsaydın, ve bazı şeyleri kabullenmeye razı olsaydın, sadece kocanın ağız kokusunu çeker hem parasını yerdin hem de hayatın aylaklık üzerine olabilirdi.
bunun dışında, kendi kendinin sosyal güvenliği olacaksın, bu tür hesapları da gerçekçi yapmak gerek. mesela kendine ne kadar ömür biçiyorsun? diyelim bu hesap tuttu, o zaman bu hayatın boyunca ihtiyacın olacak paranın tabanını oluşturacaksın. sonra her hastalık vs. ekstra cebinden çıkacağı için buna bir buffer zone parası hazır etmen lazım ki bunun ne kadar olacağını kestirmek de zor.
buna ek olarak, diyelim en verimli çağlarını bir iş tecrübesi vs edinmeden geçirdin, gayet kifayetsiz ve yeteneksiz bir hal aldın, ama ardından bu hayat tarzından sıkıldın veya bir şekilde daha fazlasına ihtiyacın oldu; geriye dönüş gayet zor olacaktır.
bir de servet biriktirme modelini seçmen lazım; önce parayı biriktirip sonra onu yiyecek misin, yoksa sabit bir gelire mi bel bağlayacaksın (kira gibi), veya ikisinden biraz biraz mı.. neticede ne yaparsan yap, toplamda neredeyse risk-free olman lazım, yani evin yıkılması, kiraların düşmesi, piyasanın altüst olması vs olmaz diyeceğin türlü şey seni sokaklara düşürmemeli.
bunlar hesaplanması gereken şeyler, ama öte yandan bu isteğini çok doğal buluyorum, zira "çalışmak" denen şey ile modern dünyada çalışmak olarak bahsettiğimiz şeyler çok farklı. kendi bağını bahçeni ekersen bu çalışmaktır eyvallah, ama sabah akşam birinin orospusu olup, şerefsizlerin ağız kokusunu çekip, başkasının parasına para katmasına yardımcı olurken sen ucundan koklayacaksan bu pek çalışmak değildir. aksini düşünen kendini iyi kandırabilmiş, dünya haline adapte olmuş demektir, tebrikler.
tabi kazanış tarzını eleştirdiğimiz gibi tüketim tarafını da eleştirmemiz lazım sistemin. aman yeni çıkan playstation ne eylenceli, efendim yeni araba telefon vesair bunların içinden de doğal olan tüketimi ayrıştırman, geri kalanıyla refahını koruyabilmen de gerekli. zira başta zaten insanların çok çalışmaya güdülenmesi, çok ve gereksiz tüketmeye güdülenmiş olmalarından geliyor. ama ben zannetmiyorum ki kendini dinlemeye vakit bulmuş herhangi bir adam dünyadan tad almak için bu kadar boş tüketimlere ihtiyaç duysun.
biraz da metriklerinden bahsetmek isterim bu işin. benim annem emekli öğretmen, hayatında özel ders vs vermemiş, ek geliri olmamış bir insan. hayatı boyunca çalışarak kazandığı para (36 yıl çalıştı) yaklaşık yarım trilyon ediyor. çok iyi yönettiği için (borsa faiz vs falan değil kesinlikle, sadece harcamasını yönetti) o parayla şimdi bana imkansız görünen şeyler yapmış. ortalama insan ömrünü düşünecek olursan bir o kadar da kazanacak (sosyal güvenlikten). şimdi senin bu parayı iyi çalışıp bir 5 - 10 senede elde edip, sürdürülebilir bir yaşam yaratmaman için bir sebep yok. dikkat et bu parayı faize koymak değerlendirmek vs gibi işleri hesaba katmıyorum bile. eski piyasayla tr gibi bir yerde senelik ortalam %20 de dönüşü var o paranın.
bir de unutmadan, bilidğim kadarıyla ücra yerlerde hafif komünal takılan topluluklar var. ama bunları sadece duydum, nasıl yapılır edilir katılınır fikrim yok. (aslında çeşitli cemmat dernek vs de bu yolu bellemiş olabilir) hatta münzevileri vs de araştırmak lazım. bunların hepsi nispeten parasız sürdürülebilir yaşama örnek modeller.
veya ne bileyim, bir köye gidip çobanlık yapabilirsin eğer mutlu ediyorsa; sana bir oda, karnına aş verirler, al sana özgür (eğer öyle geliyorsa) bir yaşam.
"into the wild" filmini izlemediysen onu da izlemende fayda var. daha radikal bir yöntem ama kesinlikle pahalı, dünyanı sürekli gezen insanlar var, modere şekilde tasarruflar ederlerse son izlediğim belgeselde adam 8 ayda toplam 20bin dolarla 26 ülke mi ne geziyordu (amerikan pasaportu var o ayrı bir durum tabi). toplamda 13.5 trilyon etse de, amerika şartlarında bildiğim kadarıyla hamburgerciler daha fazla kazanıyor 20 bin dolardan. demem o ki 40 bin dolar kazanır, bir sene gezer, bir sene vasıfsız bir iş yaparsın. ama dediğim gibi tüm dışsal hastalık evlenme sıkılma vs hesap dışı tabii.
eğer bi karar verecek olursan bize de bildir :)
- lhun
(25.05.09 18:33:33)

(bkz: pushkar shah)
pushkar shah,
1998 yılından beri hiç çalışmıyor.
11 yıl önce cebinde yaklaşık 1 euroya karşılık gelen bir parayla başladığı yolculuğunda; bisikletiyle dünyayı dolaşmakta...
tam olarak senin sorunla pek ilgili değil ama, yine de böyle düşüncelerin varsa pushkar shah dan da haberdar ol istedim.
bence Ilhun herşeyi açık açık olağanüstü bir şekilde anlatmış. bayılarak okudum yazısını. sen de iyice bir oku :)...
pushkar shah,
1998 yılından beri hiç çalışmıyor.
11 yıl önce cebinde yaklaşık 1 euroya karşılık gelen bir parayla başladığı yolculuğunda; bisikletiyle dünyayı dolaşmakta...
tam olarak senin sorunla pek ilgili değil ama, yine de böyle düşüncelerin varsa pushkar shah dan da haberdar ol istedim.
bence Ilhun herşeyi açık açık olağanüstü bir şekilde anlatmış. bayılarak okudum yazısını. sen de iyice bir oku :)...
- mumutum
(26.05.09 00:55:53 ~ 00:56:53)
1