i am guilty of being a dwarf
Üniversiteye gidenle gitmeyen arasında bir fark var mı şu an?
Üniversiteye gidenle gitmeyen arasında bir fark var mı şu an?
0
Hayır henüz teklif aşamasında. Dün meclise geldi ve tüm partiler orduda zaafiyet olacağı çekincesini koydular. Taslak üzerinde çalışılmaya devam edilecek.
0
Mevcut haldeki teklifte er ve erbaş olanlar arasında eğitim farkı gözetilmiyor. Hepsi 6 ay yapacak ve isterlerse 6 ay daha maaşlı olacak şekilde uzatabilecekler.
Fark anlamında fakülte mezunları aynı zamanda yedek subay olarak askerlik yapabilecek. Ek olarak yine fakülte ve ayrıca yüksekokul mezunları istedikleri takdirde yedek astsubay olarak askerlik yapabilecek.
Fark anlamında fakülte mezunları aynı zamanda yedek subay olarak askerlik yapabilecek. Ek olarak yine fakülte ve ayrıca yüksekokul mezunları istedikleri takdirde yedek astsubay olarak askerlik yapabilecek.
0
füt
üniye hazırlanırken fahrenayt 451 ve ünideyken okudğum 1984'ten sonra bir daha distopya okumayacağım diye yeminler etmiştim. ursula k. leguin'e de bundan dolayı hep uzak kaldım, ama bir romanını okusam çok sevecekmişim gibi geliyor. kendisinin romanları da fahrenayt 451 ve 1984 tarzı distopya mı yok
üniye hazırlanırken fahrenayt 451 ve ünideyken okudğum 1984'ten sonra bir daha distopya okumayacağım diye yeminler etmiştim. ursula k. leguin'e de bundan dolayı hep uzak kaldım, ama bir romanını okusam çok sevecekmişim gibi geliyor. kendisinin romanları da fahrenayt 451 ve 1984 tarzı distopya mı yoksa sindirilmesi daha gerçekçi romanlar mı?
0
ursula'nın bilim kurgu romanları (mülksüzler, karanlığın sol eli vs.) distopya sayılabilir mi bilmiyorum. çok gerçekçi değil, mesela 1984 veya cesur yeni dünya daha gerçekçiydi bana sorarsanız, ama aşırı güzel romanlar, mutlaka okuyun.
0
Yeni atlantis, güneş ülkesi, ütopya
Bu kitaplar orta çağda ütopya olsun diye yazılmış olabilirler, amma ve lakin ki öyle değildir. Okursan/okuduysan görürsün. Gerçekten ütopya olarak düşünülüp yazılmış olmaları gerçeği okurken tüylerin diken diken olmasına ekstra katkı sağlıyor.
Bu kitaplar orta çağda ütopya olsun diye yazılmış olabilirler, amma ve lakin ki öyle değildir. Okursan/okuduysan görürsün. Gerçekten ütopya olarak düşünülüp yazılmış olmaları gerçeği okurken tüylerin diken diken olmasına ekstra katkı sağlıyor.
0
distopya utopya denmis ama thomas more bir kere bile anılmamış. püü.
Thomas More UTOPIA derim (iki o lu da olabilir)
ps: adam katolik kilisesince AZİZ ilan edilmiş bir adam.
Thomas More UTOPIA derim (iki o lu da olabilir)
ps: adam katolik kilisesince AZİZ ilan edilmiş bir adam.
0
1984 ve cesur yeni dünya ile karşılaştırınca ursula le guin bana daha ağır geliyor.
direkt mülksüzler ya da karanlığın sol eli yerine rüyanın öte yakasından başlayabilirsin. daha hafif, yine de dolu bir kitap, daha kolay sindirilebilir. tam distopya olmayabilir ama.
yine okumadıysan yevgeni zamyatinden bizi okuyabilirsin.
direkt mülksüzler ya da karanlığın sol eli yerine rüyanın öte yakasından başlayabilirsin. daha hafif, yine de dolu bir kitap, daha kolay sindirilebilir. tam distopya olmayabilir ama.
yine okumadıysan yevgeni zamyatinden bizi okuyabilirsin.
0
Trene çelme atan adam
Bu internet gazetelerindeki en basit haber metinleri bile sizin de sinirinizi bozmuyor mu?İki cümle ile anlatılacak şeyi dolu görünsün diye bol tekrar ve saçma cümlelerle beziyorlar.Örnek:Başlık: Bayramda otobüs, metro ücretsiz mi?Haber metninin ilk paragrafı:Ramazan Bayrmı tüm yurtta coşkuyla kutla
Bu internet gazetelerindeki en basit haber metinleri bile sizin de sinirinizi bozmuyor mu?
İki cümle ile anlatılacak şeyi dolu görünsün diye bol tekrar ve saçma cümlelerle beziyorlar.
Örnek:
Başlık: Bayramda otobüs, metro ücretsiz mi?
Haber metninin ilk paragrafı:
Ramazan Bayrmı tüm yurtta coşkuyla kutlanıyor. Eş, dost, akraba ziyaretleri bayram nedeniyle had safhaya çıkmış durumda... Ziyaretler için otobüs, metrobüs ve Marmaray yoğun bir şkilde kullanılırken bu vasıtaların ücretli mi yoksa ücretsiz mi olduğu kafalarda soru işareti bırakıyor.
Kimse de demiyor aga bu nedir.
İki cümle ile anlatılacak şeyi dolu görünsün diye bol tekrar ve saçma cümlelerle beziyorlar.
Örnek:
Başlık: Bayramda otobüs, metro ücretsiz mi?
Haber metninin ilk paragrafı:
Ramazan Bayrmı tüm yurtta coşkuyla kutlanıyor. Eş, dost, akraba ziyaretleri bayram nedeniyle had safhaya çıkmış durumda... Ziyaretler için otobüs, metrobüs ve Marmaray yoğun bir şkilde kullanılırken bu vasıtaların ücretli mi yoksa ücretsiz mi olduğu kafalarda soru işareti bırakıyor.
Kimse de demiyor aga bu nedir.
0
Haber sitesi okuyacagina siri'yle konus daha mantikli cevaplar verir.
Link verilmedigi surece girip okumuyorum.
Link verilmedigi surece girip okumuyorum.
0
Ben de kesinlikle bakmıyorum. Aynı cümleleri üç dört paragraf boyunca tekrar edip gerçekten merak ettiğiniz şeyle alakalı hiçbir bilgi vermiyorlar. Leş. Daha kötü olamazlar heralde. Ben işsizlikten kırılırken milletin saçma sapan şeylerden para kazandığını bilmek iyice içime oturuyor. Umarım hepsi batar.
0
Google’ın bu tür siteleri filtrelemesi falan lazim. Aramada hep bunlar çıkıyor ve daha kötüsü nasil ayarlıyorlarsa aradığınız şeyin yanıtı google sonuçlarının o kısa içeriğinde asla görünmediği için birine tiklayiveriyorsunuz...
0
dismainpula
ne kadar?
ne kadar?
0
Devlette durum nedir bilmiyorum, ama özel muayenehanelerde çok değişiyor. Ben yaptırdığım zaman iki binden dört bine kadar fiyat veren olmuştu. Muhtemelen şimdi daha fazladır. Klasik, dişlerin ön tarafına mı yoksa arkasına mı taktırmak istediğine göre de fiyat değişiyor.
0
konf
Arkadas bu dile bir turlu 100% veremiyorum kendimi.Ingilizce konusuyorum, ogrenme surecinden de cok keyif almistim ama fransizca uzayli dili gibi geliyo. Bakin fransiz kulturunu dil strukturunu seviyorum, hatta dilbilgim iyidir ama konusma cok ama cok ters geliyo bana. Bunu, basit bir utangaclikla d
Arkadas bu dile bir turlu 100% veremiyorum kendimi.
Ingilizce konusuyorum, ogrenme surecinden de cok keyif almistim ama fransizca uzayli dili gibi geliyo. Bakin fransiz kulturunu dil strukturunu seviyorum, hatta dilbilgim iyidir ama konusma cok ama cok ters geliyo bana. Bunu, basit bir utangaclikla da aciklayamiyorum. Cok bariz bir sekilde fransizca konusurken kendimi duyunca sacma sapan sesler cikariyormusum gibi geliyor. Sanki hicbir zaman ingilizcede oldugu gibi akici konusamayacakmisim gibi geliyor. Sizin tecrubeniz ne oldu? Su kardesinizi bi boostlayin allaskina
Ingilizce konusuyorum, ogrenme surecinden de cok keyif almistim ama fransizca uzayli dili gibi geliyo. Bakin fransiz kulturunu dil strukturunu seviyorum, hatta dilbilgim iyidir ama konusma cok ama cok ters geliyo bana. Bunu, basit bir utangaclikla da aciklayamiyorum. Cok bariz bir sekilde fransizca konusurken kendimi duyunca sacma sapan sesler cikariyormusum gibi geliyor. Sanki hicbir zaman ingilizcede oldugu gibi akici konusamayacakmisim gibi geliyor. Sizin tecrubeniz ne oldu? Su kardesinizi bi boostlayin allaskina
0
Benzer sıkıntıyı yaşayan biri olarak, kalıp cümleleri 100 lerce kere düşünüp kullanmakla aştım. Yani; hal hatır sorma, saat sorma, adres sorma, yemek siparişi verme, günün nasıldı sorusunu cevaplama gibi kalıp konuşmaları soru ve olabilecek cevaplarını ezberledim. Yüzlerce kere zihnimde konuştum. Sonra beynimin, bir cümle kalıbını başka bir cümlede de kullanabildiğini farkettim. Kelime hazinem geliştikçe Kendiliğinden bağlantı kurmaya başladı zihin zaten. Böylece saçma olmayan cümleleri motora bağlayarak sarfetmeye başladım :)
0
Bende de tam tersi oluyor. Fransızca sesleri çıkarırken kendimi daha doğal hissediyorum, İngilizce fazla "prezentabl?" geliyor. Taklit ettiğimi hissetmeden doğal şekilde konuşamıyorum. Fransızca'da böyle olmuyor.
Bir yöntemi olduğunu sanmıyorum, bir şekilde dilin tınısını idrak edip bilinçsizce bir pattern oturtmak gerekiyor. Sonra birdenbire insanlar oha resmen aksansız konuşuyorsun demeye başlıyor. Benim için bu Fransızca üzerinden vuku buldu. Hatta İngilizce konuşurken, anadili İngilizce olan insanların konuşman bazen Fransız aksanına kayıyor dediklerini duyduğum dahi oldu.
Garip olan, İngilizce'yi Fransızca'dan daha iyi biliyor olmam. Ama olmayınca olmuyor işte.
Bir yöntemi olduğunu sanmıyorum, bir şekilde dilin tınısını idrak edip bilinçsizce bir pattern oturtmak gerekiyor. Sonra birdenbire insanlar oha resmen aksansız konuşuyorsun demeye başlıyor. Benim için bu Fransızca üzerinden vuku buldu. Hatta İngilizce konuşurken, anadili İngilizce olan insanların konuşman bazen Fransız aksanına kayıyor dediklerini duyduğum dahi oldu.
Garip olan, İngilizce'yi Fransızca'dan daha iyi biliyor olmam. Ama olmayınca olmuyor işte.
0
Aynısını ben de yaşamıştım. Hatta şu an yazarken kendime güldüm bayağı çünkü bırak saçma sapan sesler çıkarıyormuş gibi hissetmeyi bırak başkası konuşuyormuş gibi hissediyordum.
Ben önce bir şeyler dinleyerek sonra içimden konuşarak aştığımı düşünüyorum bunu. Ha yine her zaman ilk tercihim ingilizce oluyor kolaya kaçmayı sevdiğim için ama en azından artık fransızca konuşurken felç geçirmişim gibi hissetmiyorum.
Fransızcaya alıştıkça mentuhotep’in dediği de olacak, ingilizce konuşurken “e lidöl bit” falan diyebilirsiniz yanlışlıkla, şaşırmayın hahah
Bu arada lütfen kendinizi demotive edip de soğumayın, cidden çok güzel bir dil.
Bir kaç tane dizi tavsiye edeceğim ama sıcaktan daha fazla yazamıyorum şu an. Yazacağım, au revoir!
Ben önce bir şeyler dinleyerek sonra içimden konuşarak aştığımı düşünüyorum bunu. Ha yine her zaman ilk tercihim ingilizce oluyor kolaya kaçmayı sevdiğim için ama en azından artık fransızca konuşurken felç geçirmişim gibi hissetmiyorum.
Fransızcaya alıştıkça mentuhotep’in dediği de olacak, ingilizce konuşurken “e lidöl bit” falan diyebilirsiniz yanlışlıkla, şaşırmayın hahah
Bu arada lütfen kendinizi demotive edip de soğumayın, cidden çok güzel bir dil.
Bir kaç tane dizi tavsiye edeceğim ama sıcaktan daha fazla yazamıyorum şu an. Yazacağım, au revoir!
0
adeta bir deli gibi günlük aktiviteleri kendi kendime Fransızca anlatarak çözmeye çalışırken ben de ama o böyle hani gırtlağımsı tınılar çıkarılıyor ya, bi utanıyorum onları çıkarırken hala. Fransaya gittiğimde konuşabildim mesela da hep bir onlar ne harika konuşuyor tribiyle. Zaten henüz orta seviyedeyim ama en basit kalıplarda bile başkaları gibi yapamıyorum gibi geliyor.
Bir de geçenlerde bir grup japon turistle ingilizce konuşmam gerekti, fuck! Araya fransızca kelimeler sokuyorum. Ben de şok adamlar da :) ikinci dili öğreneyim derken ilkini de batırdım galiba
Bir de geçenlerde bir grup japon turistle ingilizce konuşmam gerekti, fuck! Araya fransızca kelimeler sokuyorum. Ben de şok adamlar da :) ikinci dili öğreneyim derken ilkini de batırdım galiba
0
cevaplarınız için çooook teşekkür ederim. demek ki benzer süreçlerden geçiyormuşuz. özellikle "lan hasiktir acaba ingilizcem mi kötüleşiyo" hissi baya baya herkeste olan bir hismiş, onu anladım :D
tekrardan teşekkür ederim! sürecin başka evrelerinde tekrar buluşmak üzere, hoşçakalın! :)
tekrardan teşekkür ederim! sürecin başka evrelerinde tekrar buluşmak üzere, hoşçakalın! :)
0
Jeckson
Neden istanbulu almaya çalışıyorlar? zaten çoğu ilçe onlarda.Rant demeyin. Hazinenin kilidi onlarda. İstedikleri meblağı ortulu odenekten aktarabilirler kendilerine.Neden bu kadar diretiyorlar ibb konusunda?
Neden istanbulu almaya çalışıyorlar? zaten çoğu ilçe onlarda.
Rant demeyin. Hazinenin kilidi onlarda. İstedikleri meblağı ortulu odenekten aktarabilirler kendilerine.
Neden bu kadar diretiyorlar ibb konusunda?
Rant demeyin. Hazinenin kilidi onlarda. İstedikleri meblağı ortulu odenekten aktarabilirler kendilerine.
Neden bu kadar diretiyorlar ibb konusunda?
0
prestij.
cogu bakanliktan daha onemlidir ibb. ki kendisi de burdan basbakanliga ordan da cumharbaskanligina gitmistir. istanbul'u yoneten turkiye'yi de yonetir algisi var.
alttakilere binaen; prestijin getirdigi, gucten bahsetmeye gerek duymamistim. shell'i yonetmek de prestijlidir ve elbette beraberinde gucu ve parayi getirir. madem oyle acmis olayim.
ama paradan da once ibb prestijdir. akp'nin parayla ilgili bir derdi yok.
cogu bakanliktan daha onemlidir ibb. ki kendisi de burdan basbakanliga ordan da cumharbaskanligina gitmistir. istanbul'u yoneten turkiye'yi de yonetir algisi var.
alttakilere binaen; prestijin getirdigi, gucten bahsetmeye gerek duymamistim. shell'i yonetmek de prestijlidir ve elbette beraberinde gucu ve parayi getirir. madem oyle acmis olayim.
ama paradan da once ibb prestijdir. akp'nin parayla ilgili bir derdi yok.
0
Basmati reis yıllar yıllar önce “ İstanbul’u almak Tr yi almaktır” demişti.
Ayrıca 4-5 yıl sonra Ekrem’in ona cb de rakip olacağını biliyor.
Ayrıca 4-5 yıl sonra Ekrem’in ona cb de rakip olacağını biliyor.
0
:)) çok güldüm. Prestij'le hiçbir alakası yok. Rant rant.
hayatın anlamı bu 4 harfli kelimede; RANT. ulaşan kazanır.
İnsanlar, insanlığa faydalı olmak için mi siyasete atılıyor sizce ? yoksa iyi bir insan oldukları için mi ? Hayır, kazanmak için. Siyaset erbaplığı bi' meslektir, iyi niyet ibaresi değil ve sandığınızdan çok daha fazla profesyoneldir. Duyguları kullanır.
hayatın anlamı bu 4 harfli kelimede; RANT. ulaşan kazanır.
İnsanlar, insanlığa faydalı olmak için mi siyasete atılıyor sizce ? yoksa iyi bir insan oldukları için mi ? Hayır, kazanmak için. Siyaset erbaplığı bi' meslektir, iyi niyet ibaresi değil ve sandığınızdan çok daha fazla profesyoneldir. Duyguları kullanır.
0
Hocam 24 milyar lira butcesi olan bir sehirden bahsediyorsunuz, bu kadar butcesi olan ulkeler var dunyada, rant elbette, para para para, is verilecek taseronlar, genclik kollari uyeleri, yandaslar hepsi sana bakiyor, ve elinde baska hicbir buyuksehir yok, ankara izmir adana mersin (edit: ve antalya :)) hepsi chp'de bu ne demek gittiginde borunun otecegi tek bir sehir yok demek, kaldi ki yeni yasalarla ilce belediyelerinin yapabilecekleri o kadar kisitlandi ki bunlari bunlari yaptik diyebilecek hicbir yerin yok demek.
0
ne prestiji be, öeh. türkiye ticaretinin %30-40'ı istanbulda dönüyor. belediye vasıtası ile para akışını kullanmak için bu ısrar. rant anlayacağınız.
0
(git: t24.com.tr)
847 milyon tane sebep var. bu para kendi vakıfları üzerinden kendilerine gidiyor. Ayrıca istanbul'u alan iktidarı alır.
847 milyon tane sebep var. bu para kendi vakıfları üzerinden kendilerine gidiyor. Ayrıca istanbul'u alan iktidarı alır.
0
İller bankası ne işe yarar öğrenin sonra “hazine elinde zaten” deyin.
Ayrıca sadece kendi değil çevresindekileri de beslemeli ki taze kan olarak kalsın
Ayrıca sadece kendi değil çevresindekileri de beslemeli ki taze kan olarak kalsın
0
Sebeplerden birisi de İstanbul'un ülke nüfusunun büyük bir kısmını barındırıyor olması. Bu nüfus aynı zamanda Anadolu'nun her yerinden toplanmış insanlardan oluşuyor. İstanbul medyada da kendisine en çok yer bulan İl. İstanbul nüfusunu memnun etmek demek, Türkiye çapında prestij sağlamak demek. Reklamın kalitelisi yani.
0
''Hazinenin kilidi onlarda''
onlar yolunu yaptı zaten ama ufak tefek köpekleri var, söz verdikleri var, vakıflar var. Çok doyuracakları var. Onları istanbul dan doyuracaklar işte.
Ayrıca kassiopeia artı 1 ve oraya Antalya ekleyelim :) Eline yüzüne bakılır tüm şehirleri kaptırdılar. Bu köpekleri konya, yozgat, bayburt ihaleleri ile nereye kadar doyurabilirsin.
onlar yolunu yaptı zaten ama ufak tefek köpekleri var, söz verdikleri var, vakıflar var. Çok doyuracakları var. Onları istanbul dan doyuracaklar işte.
Ayrıca kassiopeia artı 1 ve oraya Antalya ekleyelim :) Eline yüzüne bakılır tüm şehirleri kaptırdılar. Bu köpekleri konya, yozgat, bayburt ihaleleri ile nereye kadar doyurabilirsin.
0
Çünkü teneke sesi çok.
İstanbul 16 milyon seçmeni var. Toplam seçmen 55 milyon civarında. Ankara zaten chp dediği için 16 milyona daha kendini tanıtması risk.
Rant var ama prestij falan saçmalık.
Ülke olmuş çukur herkes psikopat zaten yemişim iatanbulu hayatımıza normal devam edemiyoruz.
İstanbul 16 milyon seçmeni var. Toplam seçmen 55 milyon civarında. Ankara zaten chp dediği için 16 milyona daha kendini tanıtması risk.
Rant var ama prestij falan saçmalık.
Ülke olmuş çukur herkes psikopat zaten yemişim iatanbulu hayatımıza normal devam edemiyoruz.
0
istanbul'da propaganda imkanı büyük ölçüde belediyeye bağlı. reklam panolarından araç ekranları, bankamatik memurlarından çalışanlara kadar belediye çok geniş imkanlar sunuyor.
ama esas olarak ak parti'nin tüm propagandasını kırıyor; koca istanbul'u mis gibi yöneten bir partinin terörist olduğuna kargalar bile güler.
ama esas olarak ak parti'nin tüm propagandasını kırıyor; koca istanbul'u mis gibi yöneten bir partinin terörist olduğuna kargalar bile güler.
0
viva paulista
merhaba sevgili saglikcilar,iki aydir filan boyle bir sikintim var.yuregimin carpintisi hissedilir oluyor, oksuruk gibi bazan solugumu kesecek kadar siddetli carpiyor.ilk zamanlar bir iki kez gece uykudan uyandirdi. konusurken yerime oturmak zorunda kaldim bir toplantida. bir iki kez daha boyle konu
merhaba sevgili saglikcilar,
iki aydir filan boyle bir sikintim var.
yuregimin carpintisi hissedilir oluyor, oksuruk gibi bazan solugumu kesecek kadar siddetli carpiyor.
ilk zamanlar bir iki kez gece uykudan uyandirdi. konusurken yerime oturmak zorunda kaldim bir toplantida. bir iki kez daha boyle konusmam bolundu birileriyle.
kahveyi kestim. iki uc yildir gunde uc - dort bardak kara kahve iciyordum (sicak suya granul, sutsuz sekersiz, ofiste hazirlayip getiriyorlardi). ozellikle fasilali oruc icin iyiydi. tamamen kestim kahveyi. fasilali orucu da gevsettim, saat on ikiye bire kadar beklemiyorum, dokuz - on gibi borek kek biseyler tikiyorum agzima.
spora bir bes - alti aydir gidemiyorum. normalde duzensiz de olsa, kardiyo bisiklet, az bucuk agirlik kaldirirdim.
bir de birkac ay once alerjik reaksiyon olmustu. hafta sonu tatili gelince, sabah yatagimda gozumu acinca, deli gibi hapsirmaya basliyordum gun icinde. gozlerim filan akiyordu, kipkirmizi kisilip kaliyordu. butun govdemi, yuregimi de yordugunu hissttim. uyuyup kaliyordum. o ara anti-histaminik hap aldim, gecti. ama yordu beni bu vaziyet. (alerji, halidan filandir diye yordumdu)
uc hafta kadar once carpinti icin saglik ocagi gibi bir birime gittim. kaveyi biraktigim icin biraz azalmis gibiydi carpinti o aralar, ama yine arada oluyor. kardiyografi aldilar bir iki dakikalik, birsey cikmadi. zaten o sira carpinti hissi yoktu. kan tahliline baktilar temiz.
kafada kusku kalmasin diye tam tesekkullu hastaneye sevk verdiler. orada bu sureli kardiyografi yapilacak anladigim (24 saat mi, 48 saat mi).
ama haziran ortasina filan gun vermisler.
ben o vakte kadar cikar miyim?
iki aydir filan boyle bir sikintim var.
yuregimin carpintisi hissedilir oluyor, oksuruk gibi bazan solugumu kesecek kadar siddetli carpiyor.
ilk zamanlar bir iki kez gece uykudan uyandirdi. konusurken yerime oturmak zorunda kaldim bir toplantida. bir iki kez daha boyle konusmam bolundu birileriyle.
kahveyi kestim. iki uc yildir gunde uc - dort bardak kara kahve iciyordum (sicak suya granul, sutsuz sekersiz, ofiste hazirlayip getiriyorlardi). ozellikle fasilali oruc icin iyiydi. tamamen kestim kahveyi. fasilali orucu da gevsettim, saat on ikiye bire kadar beklemiyorum, dokuz - on gibi borek kek biseyler tikiyorum agzima.
spora bir bes - alti aydir gidemiyorum. normalde duzensiz de olsa, kardiyo bisiklet, az bucuk agirlik kaldirirdim.
bir de birkac ay once alerjik reaksiyon olmustu. hafta sonu tatili gelince, sabah yatagimda gozumu acinca, deli gibi hapsirmaya basliyordum gun icinde. gozlerim filan akiyordu, kipkirmizi kisilip kaliyordu. butun govdemi, yuregimi de yordugunu hissttim. uyuyup kaliyordum. o ara anti-histaminik hap aldim, gecti. ama yordu beni bu vaziyet. (alerji, halidan filandir diye yordumdu)
uc hafta kadar once carpinti icin saglik ocagi gibi bir birime gittim. kaveyi biraktigim icin biraz azalmis gibiydi carpinti o aralar, ama yine arada oluyor. kardiyografi aldilar bir iki dakikalik, birsey cikmadi. zaten o sira carpinti hissi yoktu. kan tahliline baktilar temiz.
kafada kusku kalmasin diye tam tesekkullu hastaneye sevk verdiler. orada bu sureli kardiyografi yapilacak anladigim (24 saat mi, 48 saat mi).
ama haziran ortasina filan gun vermisler.
ben o vakte kadar cikar miyim?
0
Ben de benzer şikayetler yaşadım, kardiyografi olayını anlamıyordum hiç. sonuçta kısacık zamanda çarpıntım olan zamana denk gelmesi gerektiğini falan düşünüyordum. Doktora ilettim bu olayı. Yaşımın genç olduğunu (27) bu başta kardiyolojik bir sorunum varsa zaten ekg'de her halükarda görüneceğini söyledi. Kalp röntgenime ve kanıma baktı onlar da temiz çıktı.
Birkaç farklı doktor da aynı şeyleri söyledi. Neticede kalbimde bir sorun yoktu. Hatta çok da sağlıklı çıktı.
Sorun psikiyatrikmiş meğer. Kahve gibi şeylerin de bana çarpıntı yaptığına inandırmıştım kendimi ve gerçekten de içince çarpıntım başlıyordu. Keza spor durumu da aynı, koşarken falan çok zorlarsam kriz geçirebilirim diye korkuyordum ve tahmin edersiniz ki bunun hiç yardımı olmuyordu. Halbuki gerçekte olan şey böyle saplantılarla anksiyetemi azdırıyor olmammış.
Genel anksiyete teşhisi kondu, bir süre ilaç kullandım. Bir daha da çarpıntı problemi yaşamadım eskisi kadar.
Demem o ki, psikiyatriye bir uğrayın.
Birkaç farklı doktor da aynı şeyleri söyledi. Neticede kalbimde bir sorun yoktu. Hatta çok da sağlıklı çıktı.
Sorun psikiyatrikmiş meğer. Kahve gibi şeylerin de bana çarpıntı yaptığına inandırmıştım kendimi ve gerçekten de içince çarpıntım başlıyordu. Keza spor durumu da aynı, koşarken falan çok zorlarsam kriz geçirebilirim diye korkuyordum ve tahmin edersiniz ki bunun hiç yardımı olmuyordu. Halbuki gerçekte olan şey böyle saplantılarla anksiyetemi azdırıyor olmammış.
Genel anksiyete teşhisi kondu, bir süre ilaç kullandım. Bir daha da çarpıntı problemi yaşamadım eskisi kadar.
Demem o ki, psikiyatriye bir uğrayın.
0
kardiyografi temiz cikarsa zaten prosedur olarak ruhsal kokleri irdeliyorlar, kaygi bozuklugu uzerinde duruyorlar.
benim acimdan cok mantikli gelmiyor, bilemedim. olabilir tabii. ama yasantimin en kaygili doneminde oldugum soylenemez. bir kac yil oncesine kadar her an isten atilma durumu, mobbinge yakin sacma isler, ailede ciddi sorunlar, olumler, riskli dogumlar filan gecti gitti. simdi biraz daha dingincene.
tabii bu tarz seyler birikimle de asindirabiliyor sanirsam.
benim acimdan cok mantikli gelmiyor, bilemedim. olabilir tabii. ama yasantimin en kaygili doneminde oldugum soylenemez. bir kac yil oncesine kadar her an isten atilma durumu, mobbinge yakin sacma isler, ailede ciddi sorunlar, olumler, riskli dogumlar filan gecti gitti. simdi biraz daha dingincene.
tabii bu tarz seyler birikimle de asindirabiliyor sanirsam.
0
bende de benzer şikayetler vardı. eko sonrası : eksisozluk.com teşhisi konuldu.
stresli ve heyecanlı zamanlarımda çapıntı inanılmaz oluyor. hani taşikardi gibi bir çarpıntıdan bahsetmiyorum. bir araştırın isterseniz.
stresli ve heyecanlı zamanlarımda çapıntı inanılmaz oluyor. hani taşikardi gibi bir çarpıntıdan bahsetmiyorum. bir araştırın isterseniz.
0
0
inekadam
şimdi en son 2,5 yıl kadar önce çok kötü ayrıldık. şartlarımız genel olarak ilişki sürdürmeye uygun değildi tamam ama üstüne benim gerçekten saçma hareketlerimle çok ayrı bir yere geldik. kendimi terk ettirdim resmen. konuşmayı da bıraktık tamamen whatsapptan instagramdan falan da engelliyim.hayatt
şimdi en son 2,5 yıl kadar önce çok kötü ayrıldık. şartlarımız genel olarak ilişki sürdürmeye uygun değildi tamam ama üstüne benim gerçekten saçma hareketlerimle çok ayrı bir yere geldik. kendimi terk ettirdim resmen. konuşmayı da bıraktık tamamen whatsapptan instagramdan falan da engelliyim.
hayatta olduğunu, hayatına bi şekilde devam ettiğini vb. biliyorum. instagrama hiç sevgili gibi biriyle fotoğraf atmamış. ama belki vardır belki yoktur belki lezbiyen olmuştur belki tamamen bırakmıştır bilemiyorum. hepsi mümkün.
şimdi tabi ki pat diye geri barışmak mümkün değil. ama bir yerden başlamak lazım. bir kere konuştuğumuz, konuşabildiğimiz bir formata dönmek lazım. acele etmek istemiyorum zaten. ayrıca gelecekte neyin ne olacağı belli olmaz.
ben geçen yıllarda çok değiştim geliştim o da çok değişmiştir. hiç kimse aynı kalmıyor tabi ki.
şimdi nasıl yapalım. onun en yakın arkadaşlarını ben tanıyorum. arasam bi onlardan mı rica etsem bizi bi aynı ortama sokun diye. direk mi arasam. yan telefon numarasından mesaj mı atsam. bir gün pat diye olduğu ortama mı düşsem. metro durağında sabahtan akşama beklesem mi çıksın evden diye.
sonra ne diyeceğim, nasıl diyeceğim, ya da hangi noktaları vurgulamalıyım hangilerinden kaçınmalıyım.
unutmayın ilk amacımız yeniden konuştuğumuz bir formata dönmek.
hayatta olduğunu, hayatına bi şekilde devam ettiğini vb. biliyorum. instagrama hiç sevgili gibi biriyle fotoğraf atmamış. ama belki vardır belki yoktur belki lezbiyen olmuştur belki tamamen bırakmıştır bilemiyorum. hepsi mümkün.
şimdi tabi ki pat diye geri barışmak mümkün değil. ama bir yerden başlamak lazım. bir kere konuştuğumuz, konuşabildiğimiz bir formata dönmek lazım. acele etmek istemiyorum zaten. ayrıca gelecekte neyin ne olacağı belli olmaz.
ben geçen yıllarda çok değiştim geliştim o da çok değişmiştir. hiç kimse aynı kalmıyor tabi ki.
şimdi nasıl yapalım. onun en yakın arkadaşlarını ben tanıyorum. arasam bi onlardan mı rica etsem bizi bi aynı ortama sokun diye. direk mi arasam. yan telefon numarasından mesaj mı atsam. bir gün pat diye olduğu ortama mı düşsem. metro durağında sabahtan akşama beklesem mi çıksın evden diye.
sonra ne diyeceğim, nasıl diyeceğim, ya da hangi noktaları vurgulamalıyım hangilerinden kaçınmalıyım.
unutmayın ilk amacımız yeniden konuştuğumuz bir formata dönmek.
0
Hocam yapma bunu ya. 4 milyar kız var. Bunu yapma. Normalde tavsiye vermeyi sevmem. Ama yapma
0
Hocam ne gerek var yahu. Bitmiş gitmiş üzerinden koskoca 2bucuk yıl geçmiş. Zaten kötü ayrılmışsınız. Önüne bak sen boş ver eskiyi.
0
Biraz fazla planlı değil misiniz? Genel haliniz bu sanırım, geçmişte de böyleymişsiniz, sizden ayrılması için uğraşmışsınız. Bu kadar taktiğe dayalı hamlelerin mutluluk getirdiğini ben görmedim açıkçası.
Kendi olayınız neyse onu yapın, size ilgi duyan insan bunu size belli eder.
Kendi olayınız neyse onu yapın, size ilgi duyan insan bunu size belli eder.
0
Aynı halti yemeye çalışmış biri olaraktan;
Ne sen eski sensin, ne o eski o. Ne ilişkiniz eski ilişki. Ne dünyanız aynı dunya. Tabii ki gönül işi bu dinlemeyeceksin :)
Az hasarla uyanman dileğiyle.
Ne sen eski sensin, ne o eski o. Ne ilişkiniz eski ilişki. Ne dünyanız aynı dunya. Tabii ki gönül işi bu dinlemeyeceksin :)
Az hasarla uyanman dileğiyle.
0
Hiç bulaşmamalısın. Rahat bırak artık beni diye bir karşılık alacaksın muhtemelen. Ayrıca bunca zaman sonra tekrar ulaşman onu ürkütecektir. Kötü ayrılıp pişman olduysan aradan 2-3 ay geçince geri dönseydin 2,5 sene çok fazla, artık bambaşka hayatlar kurmuşsunuz.
En azından engellerini kaldırmış olurdu sana karşı içinde ufacık bi duygu olsaydı.
En azından engellerini kaldırmış olurdu sana karşı içinde ufacık bi duygu olsaydı.
0
@westblack 4 milyar kız var ama ben son birkaç tanesiyle birlikteyken her gün aklımdan geçen bir tane var.
@mentuhotep yani uğraşmadım aslında. bilmeyerek yaptığım hareketler neden oldu. mallık ettim diyelim bir sürü zincirleme. ama evet dışarıdan bakan biri uğraşmışsın diyebilirdi. planlılık konusuna gelince. şimdi benim aklıma hep çok fikirler gelir neyi nasıl yapacağım diye. her ihtimali didik didik ederim. ama bana benim düşündüğüm her şey çok mantıklı geliyor. genelde insanlara soruyorum ki seçeneklere farklı bir gözle bakabileyim. neredeyse her seferinde de benim düşünmediğim bir şey çıkıyor o yüzden bırakmadım bunu hiç.
@aksi kanitlanmadikca cocuktur teşekkür ederim.
@megalomaniac yukarı yazmadım onu bi kere yaptık zaten, ilişkinin süresi 2 katına çıktı :) gerçi bu olumlu mu olumsuz mu bilemedim.
@mentuhotep yani uğraşmadım aslında. bilmeyerek yaptığım hareketler neden oldu. mallık ettim diyelim bir sürü zincirleme. ama evet dışarıdan bakan biri uğraşmışsın diyebilirdi. planlılık konusuna gelince. şimdi benim aklıma hep çok fikirler gelir neyi nasıl yapacağım diye. her ihtimali didik didik ederim. ama bana benim düşündüğüm her şey çok mantıklı geliyor. genelde insanlara soruyorum ki seçeneklere farklı bir gözle bakabileyim. neredeyse her seferinde de benim düşünmediğim bir şey çıkıyor o yüzden bırakmadım bunu hiç.
@aksi kanitlanmadikca cocuktur teşekkür ederim.
@megalomaniac yukarı yazmadım onu bi kere yaptık zaten, ilişkinin süresi 2 katına çıktı :) gerçi bu olumlu mu olumsuz mu bilemedim.
0
sevgilisyle fotograf koymadigi hayatinda biri olmadigi anlamina gelmez oncelikle. ayrica 2.5 yil once kizin hayatinin icine edip kendini terk ettirecek, her yerden engelletecek duruma getirmissin simdi ne istiyorsun ki kizdan? 2.5 yil boyunca seni bekleyecek hali yok, kendinden nefret ettirip hayatindan def ettigin birine yeniden donme cabasi niye? bu ozguven neden yani kiz kosa kosa sana mi donecek?
fazla agir olmus olabilir ama senaryonun kiz tarafiyim, gelen mesaja cevap verme geregi bile duymadim ben mesela. muhtemelen sana da olacak olan o. sayet o mesaja cevap verecek olsaydim bunlari soylerdim. o nedenle sana soyliyim, kizi rahat birak hayatina devam et.
fazla agir olmus olabilir ama senaryonun kiz tarafiyim, gelen mesaja cevap verme geregi bile duymadim ben mesela. muhtemelen sana da olacak olan o. sayet o mesaja cevap verecek olsaydim bunlari soylerdim. o nedenle sana soyliyim, kizi rahat birak hayatina devam et.
0
@in vino veritas
iki dakika düzgün okuyun şunları kardeşim. "yapma salak mısın" dese biri "demek ki salakça olduğunu düşünüyor" deriz o bile bi yarardır. böyle benim yazmadığım şeylere sormadığım sorulara cevap vermeyin.
ağır olmadı, sonuçta yazdığında bir küfür ya da hakaret yok. ama ağır olmaması gereksiz yazmadığın anlamına gelmiyor.
"sevgilisyle fotograf koymadigi hayatinda biri olmadigi anlamina gelmez oncelikle"
bunu bildiğim yukarıda yazıyor dikkatli okursan. hatta dikkatli bile değil, gayet normal bir okuma anlama yetisiyle okursan.
"simdi ne istiyorsun ki kizdan?"
bu soru da gereksiz.
"2.5 yil boyunca seni bekleyecek hali yok"
evet yok. yine gereksiz bir cümle. ben beklediğini mi söylemişim?
"kendinden nefret ettirip hayatindan def ettigin birine yeniden donme cabasi niye?"
sen hayatında %100 garanti olanlar dışında hiçbir iş yapmıyorsan tamam. yapıyor musun? peki hiç pişman olmadın mı? özür dilemedin mi? af dilemedin mi? o zaman beni bununla yargılama.
"bu ozguven neden yani kiz kosa kosa sana mi donecek?"
dönmesini beklemiyorum, dönmezse de ne ben bir şey kaybederim ne sen bir şey kazanırsın. ama dönerse ben çok mutlu olurum sen mort olursun :)
iki dakika düzgün okuyun şunları kardeşim. "yapma salak mısın" dese biri "demek ki salakça olduğunu düşünüyor" deriz o bile bi yarardır. böyle benim yazmadığım şeylere sormadığım sorulara cevap vermeyin.
ağır olmadı, sonuçta yazdığında bir küfür ya da hakaret yok. ama ağır olmaması gereksiz yazmadığın anlamına gelmiyor.
"sevgilisyle fotograf koymadigi hayatinda biri olmadigi anlamina gelmez oncelikle"
bunu bildiğim yukarıda yazıyor dikkatli okursan. hatta dikkatli bile değil, gayet normal bir okuma anlama yetisiyle okursan.
"simdi ne istiyorsun ki kizdan?"
bu soru da gereksiz.
"2.5 yil boyunca seni bekleyecek hali yok"
evet yok. yine gereksiz bir cümle. ben beklediğini mi söylemişim?
"kendinden nefret ettirip hayatindan def ettigin birine yeniden donme cabasi niye?"
sen hayatında %100 garanti olanlar dışında hiçbir iş yapmıyorsan tamam. yapıyor musun? peki hiç pişman olmadın mı? özür dilemedin mi? af dilemedin mi? o zaman beni bununla yargılama.
"bu ozguven neden yani kiz kosa kosa sana mi donecek?"
dönmesini beklemiyorum, dönmezse de ne ben bir şey kaybederim ne sen bir şey kazanırsın. ama dönerse ben çok mutlu olurum sen mort olursun :)
0
yahu madem onaylama bekliyorsun o zaman onaylayin beni de, niye ne yapayim diyorsun ki? ne yapayim sorusuna iletisim kurma da bir cevaptir ben de bunu demisim. ha sen onaylama bekliyorsan o zaman bi suru secenek yazmissin zaten yap birini gor sonucunu. niye soruyorsun fikrini insanlara madem cevap begenmeyeceksin.
ayrica barisirsaniz ben niye mort oluyorum, bana ne? sormussun cevap verdik. kaldiramayacaksaniz istemediginiz seyleri duymayi sormayin o zaman hayret vallahi. komik. neyse.
hll spr dvm.
ayrica barisirsaniz ben niye mort oluyorum, bana ne? sormussun cevap verdik. kaldiramayacaksaniz istemediginiz seyleri duymayi sormayin o zaman hayret vallahi. komik. neyse.
hll spr dvm.
0
i am guilty of being a dwarf
kaynakça olarak o tezi mi göstermem gerek?
kaynakça olarak o tezi mi göstermem gerek?
0
put it in your appropriate place
Arkadaşlar merhaba.Wikipedia'ye Tor browser ile giriyordum. Siteyi girmeyi bırakın, artık Tor browser'a bile giremiyorum.Opera VPN ile en.wikipedia'ya girerken sorun yok ama tr.wikipedia'a girerken sıkıntı çıkıyor ve girmiyor.Rica ediyorum ya rahat rahat kullanabileceğim bir browser tavsiyeniz var m
Arkadaşlar merhaba.
Wikipedia'ye Tor browser ile giriyordum. Siteyi girmeyi bırakın, artık Tor browser'a bile giremiyorum.
Opera VPN ile en.wikipedia'ya girerken sorun yok ama tr.wikipedia'a girerken sıkıntı çıkıyor ve girmiyor.
Rica ediyorum ya rahat rahat kullanabileceğim bir browser tavsiyeniz var mı? Wikipeida'yi geçtim, Imgur'a bile giremiyorum.
Wikipedia'ye Tor browser ile giriyordum. Siteyi girmeyi bırakın, artık Tor browser'a bile giremiyorum.
Opera VPN ile en.wikipedia'ya girerken sorun yok ama tr.wikipedia'a girerken sıkıntı çıkıyor ve girmiyor.
Rica ediyorum ya rahat rahat kullanabileceğim bir browser tavsiyeniz var mı? Wikipeida'yi geçtim, Imgur'a bile giremiyorum.
0
kendinden vpn'li puffin browser var. zamanında opera'nın yaptığı gibi, web sitelerini kendi server'ları üzerinden işleyerek bilgisayarlara yolluyor. asıl amacı veri tasarrufu ancak böylelikle tüm sitelere girebilmek mümkün.
aşırı düşük konfigürasyonlu bir laptop kullanıyorum, bende aşırı yavaş puffin. onu da belirteyim.
bunun yanı sıra startpage.com'un (güvenli arama motoru) "anonymous view" özelliği var. hem engelli sitelere ulaşmanızı sağlıyor, hem de web'de daha az ayak izi bırakmanızı. browser değiştirmeden onu da kullanabilirsiniz. yapmanız gereken, startpage.com'a girerek istediğiniz siteyi aramanız ve arama sonuçları çıktığında her sonucun sağında bulunan "anonymous view"a tıklamanız.
aşırı düşük konfigürasyonlu bir laptop kullanıyorum, bende aşırı yavaş puffin. onu da belirteyim.
bunun yanı sıra startpage.com'un (güvenli arama motoru) "anonymous view" özelliği var. hem engelli sitelere ulaşmanızı sağlıyor, hem de web'de daha az ayak izi bırakmanızı. browser değiştirmeden onu da kullanabilirsiniz. yapmanız gereken, startpage.com'a girerek istediğiniz siteyi aramanız ve arama sonuçları çıktığında her sonucun sağında bulunan "anonymous view"a tıklamanız.
0
teşekküler. puffin'ine bakayım. startpage.com'da fayda görür.
0
wikipedia için www.wikiwand.com sitesindeki eklentiyi öneriyorum. chrome ve firefoxda çalışıyor. imgur bilmiyorum.
0
dizicolleague
Whatsapp'ta birisiyle konuşurken chat, texting kullanıyoruz ama correspond with de kullanabilir miyiz? Örneğin; "I used to correspond with a girl" olur mu yoksa fazla mı resmi? Karşımızdaki gayet tabii anlayacaktır bizi ama benim öğrenmek istediğim şey, bir native böyle bir şey der mi?
Whatsapp'ta birisiyle konuşurken chat, texting kullanıyoruz ama correspond with de kullanabilir miyiz? Örneğin; "I used to correspond with a girl" olur mu yoksa fazla mı resmi? Karşımızdaki gayet tabii anlayacaktır bizi ama benim öğrenmek istediğim şey, bir native böyle bir şey der mi?
0
Cambridge sözlüğünde şöyle tanımlanmış;
COMMUNICATIONS - to communicate with someone by letter or email:
correspond with sb. There has been some problem in the way insurers are corresponding with customers.
dictionary.cambridge.org
COMMUNICATIONS - to communicate with someone by letter or email:
correspond with sb. There has been some problem in the way insurers are corresponding with customers.
dictionary.cambridge.org
0
Corrigan prefers beer
Hergün kırmızı ışıkta durduğum kavşakta uzun süredir 5-6 yaşlarında mendil satan çocuklar var. Büyük ihtimalle kardeşler ve yüzlerinde hergün yeni bir morluk, yara görüyorum. Şikayet edebileceğim bir yer var mı? Bu çocuklara sahip çıkacak bir devlet kurumu? Nasıl bir yol izlenebilir? Çok üzücü:(
Hergün kırmızı ışıkta durduğum kavşakta uzun süredir 5-6 yaşlarında mendil satan çocuklar var. Büyük ihtimalle kardeşler ve yüzlerinde hergün yeni bir morluk, yara görüyorum. Şikayet edebileceğim bir yer var mı? Bu çocuklara sahip çıkacak bir devlet kurumu? Nasıl bir yol izlenebilir? Çok üzücü:(
0
sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumuna bildirebilirsin, polise ihbarda bulunabilirsin. cimer e yazabilirsin fotoğrafını falan çekip.
183 ü de arayabilirsin.
yerinde olsam selpak alır gibi gider yanına konuşur sonra videosunu çekerdim çaktırmadan. adını sorardım ederdim. böylece elinde sağlam bir kanıtla da başvurabilirsin.
183 ü de arayabilirsin.
yerinde olsam selpak alır gibi gider yanına konuşur sonra videosunu çekerdim çaktırmadan. adını sorardım ederdim. böylece elinde sağlam bir kanıtla da başvurabilirsin.
0
Alo 183 kadın, çocuk ve sosyal hizmet danışma hattı var.
Ne kadar geniş kapsamlı bir müdahalede bulunuyorlar bilmiyorum, ama sokakta çalıştırılan ya da yaşayan çocuklarla ilgili olarak bu hatta bildirim yapabiliyorsunuz.
Ne kadar geniş kapsamlı bir müdahalede bulunuyorlar bilmiyorum, ama sokakta çalıştırılan ya da yaşayan çocuklarla ilgili olarak bu hatta bildirim yapabiliyorsunuz.
0
bu aile için demiyorum ama genelde şöyle oluyor.
aile eğer çocuğunu gerçekten seviyor bakmaya çalışıyor ama maddi sıkıntı içindeyse maddi destekte bulunuyolar. eğitimini üstleniyolar.
ama çocuk kötü muamele görüyorssa devlet gözetiminde yurda alınıyor. ama bu yurda alınma sürecinde çocuğa soruluyor mu yurtta mı kalmak istersin ailenin yanında mı diye onu bilmiyorum.
aile eğer çocuğunu gerçekten seviyor bakmaya çalışıyor ama maddi sıkıntı içindeyse maddi destekte bulunuyolar. eğitimini üstleniyolar.
ama çocuk kötü muamele görüyorssa devlet gözetiminde yurda alınıyor. ama bu yurda alınma sürecinde çocuğa soruluyor mu yurtta mı kalmak istersin ailenin yanında mı diye onu bilmiyorum.
0
ne yaptıracaksın, yurda aldırıp orada buyuk cocukların tecavuz etmesini mi saglayacaksınız?
o cocugu calismaya zorlayan siyasetcileri dava edin once. yerse tabi.
o cocugu calismaya zorlayan siyasetcileri dava edin once. yerse tabi.
0
hknty
evde değil de bir yerde cilt bakımı yaptırmak faydalı oluyor mu? amacım siyah noktalardan kurtulmak. düzenli olarak yaptırsam kurtulur muyum? ankara'da erkeklerin de gittiği bir yer var mı? dermatolog mu yoksa güzellik merkezi mi olmalı? doktor daha iyi olur sanki. ücretleri yüksek mi?düzenli olarak
evde değil de bir yerde cilt bakımı yaptırmak faydalı oluyor mu? amacım siyah noktalardan kurtulmak. düzenli olarak yaptırsam kurtulur muyum? ankara'da erkeklerin de gittiği bir yer var mı? dermatolog mu yoksa güzellik merkezi mi olmalı? doktor daha iyi olur sanki. ücretleri yüksek mi?
düzenli olarak peeling yapıp jellerle falan yüzümü yıkıyorum. ama siyah noktalardan kurtulamadım.
düzenli olarak peeling yapıp jellerle falan yüzümü yıkıyorum. ama siyah noktalardan kurtulamadım.
0
her şeyi doğru yaptığınızı düşünüyor, ama uzun süreçlerden sonra bile siyah noktalardan kurtulamıyorsanız onlar aslında siyah nokta olmayabilir.
"sebaceous filaments" denen bir şey var. siyah noktaya benziyor, ancak bunlar cildin doğal süreçte oluşturduğu yağ lifleri. ciltteki sebum dengesi bozulduğunda özellikle burunda belirginleşiyorlar. hiçbir zararları yok, ancak kurtulmak isterseniz evdeki yöntemler pek işe yaramayacaktır. bir dermatoloğa gidin.
"sebaceous filaments" denen bir şey var. siyah noktaya benziyor, ancak bunlar cildin doğal süreçte oluşturduğu yağ lifleri. ciltteki sebum dengesi bozulduğunda özellikle burunda belirginleşiyorlar. hiçbir zararları yok, ancak kurtulmak isterseniz evdeki yöntemler pek işe yaramayacaktır. bir dermatoloğa gidin.
0
şunları yaptım. düzenli olarak peeling yapıyorum, jellerle yıkıyorum her gün. kahve, buhar falan da denedim. hiç dikkat etmeyen birine göre iyi cildim. sivilce vs. yok. siyah noktalar da yakından bakınca anlaşılıyor. uzaktan belli olmuyor. belki filaments'dir tam bilmiyorum. ama geçmiyorlar.
0
Siyah noktalar için cosrx’ in bha içerikli toniği cok öneriliyor youtubeda bi kanal var naturally serein bu konuda cok acıklayıcı isterseniz ni izleyin. Bu bha/aha tonikleri gözenekler için kosa ve uzun vadede başarılı baya
0
baldan kaymak
Nasıl uyarabiliriz modları?Edit: hocam merhaba ben de yazarım isimler farklı o zaman yazar olmadığımdan farklı adlar.şu iki başlık:bir galatasaraylı 500 bin tl bağış yaptıgs taraftarının fenerol'a 500 bin lira bağışlamasınot: başlık taşı olayını göremedim niyeyse.not 2: teşekkürler nescafe
Nasıl uyarabiliriz modları?
Edit: hocam merhaba ben de yazarım isimler farklı o zaman yazar olmadığımdan farklı adlar.
şu iki başlık:
bir galatasaraylı 500 bin tl bağış yaptı
gs taraftarının fenerol'a 500 bin lira bağışlaması
not: başlık taşı olayını göremedim niyeyse.
not 2: teşekkürler nescafe
Edit: hocam merhaba ben de yazarım isimler farklı o zaman yazar olmadığımdan farklı adlar.
şu iki başlık:
bir galatasaraylı 500 bin tl bağış yaptı
gs taraftarının fenerol'a 500 bin lira bağışlaması
not: başlık taşı olayını göremedim niyeyse.
not 2: teşekkürler nescafe
0
başlık altında taşı diye bir buton var, ona basıyorsun; hangi başlığa taşınmasını istiyorsan çıkan yere onu yazıp evet böyle butonuna tıklıyorsun.
edit: ama sen yazar değilsin :o... o zaman buraya hangi başlığı hangi başlığa taşıtmak istediğini yaz, biri yapar elbet yanlış olduğunu düşünüyorsa.
edit: ama sen yazar değilsin :o... o zaman buraya hangi başlığı hangi başlığa taşıtmak istediğini yaz, biri yapar elbet yanlış olduğunu düşünüyorsa.
0
nediyimkisimdi
Selam. Dün gece 1'de çevrimiçiymişim o saatte uyuyordum ve kalkıp bakmadığıma eminim. Gelen bir kaç mesaj da okunmuş. Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Uzaktan erişim var mıdır?
Selam. Dün gece 1'de çevrimiçiymişim o saatte uyuyordum ve kalkıp bakmadığıma eminim. Gelen bir kaç mesaj da okunmuş. Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Uzaktan erişim var mıdır?
0
whatsapp Web açık kalmış olabilir mi? Biri o saatlerde bilgisayarınızdan bakmış olabilir eğer açık kalmışsa whatsapp web pc’de.
0
en sinsi olasılık birinin siz onun evindeyken telefonunuzdan whatsapp webe girmesi olabilir. ben telefon uzaktayken webten girilmiyor diye biliyordum, ama bir kere giriş yapıldıysa oluyormuş. arkadaşımın eski sevgilisi uzunca bir süre çaktırmadan bu şekilde onun whatsapp konuşmalarını okuyarak bildiğimin yanlış olduğunu gösterdi sağolsun.
0
jude
Merhaba. Anaokuluna giden oğluma, hoşgörü eğitimi kapsamında bir proje ödevi vermişler. Proje konusu olarak da Doğa ve çevre konusunu vermişler. Veli ve çocuk ortak bir şekilde bu projeyi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Afiş, 3 boyutlu tasarımlar ve benzeri uygulamalarla da projemizi desteklememiz lazı
Merhaba. Anaokuluna giden oğluma, hoşgörü eğitimi kapsamında bir proje ödevi vermişler. Proje konusu olarak da Doğa ve çevre konusunu vermişler. Veli ve çocuk ortak bir şekilde bu projeyi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Afiş, 3 boyutlu tasarımlar ve benzeri uygulamalarla da projemizi desteklememiz lazım. Önerisi olan var mıdır?
0
Yok olmakta olan endemik türlerle alakalı bir çalışma yapılabilir. Endemik kavramını çocukların idrak etmesini sağlamayı amaç edinirsiniz. Sonuçta veli-öğrenci birlikteliği varsa öğretici bir yön de hedeflenmiş olsa gerek.
Fazla terim kullanmadan, bazı hayvan ve bitkilerin sadece bizim yaşadığımız yerlerde yaşadığını, onlara gereken özen gösterilmezse bu türlerin tüm dünyadan silineceğini ve bunun zaten yaşanıyor olduğunu; bu sorumluluğun başka kimseye değil, bize ait olduğunu anlatacağınız şeyler.
Bunun yanında örneğin seçeceğiniz türler için birer kart hazırlarsınız, bir de her türün temel besin maddesi olan gıda için birer kart hazırlarsınız ve çocukların hayvanlarla, o hayvanların yediği şeyleri eşleştireceği bir oyun oluşturabilirsiniz.
Fazla terim kullanmadan, bazı hayvan ve bitkilerin sadece bizim yaşadığımız yerlerde yaşadığını, onlara gereken özen gösterilmezse bu türlerin tüm dünyadan silineceğini ve bunun zaten yaşanıyor olduğunu; bu sorumluluğun başka kimseye değil, bize ait olduğunu anlatacağınız şeyler.
Bunun yanında örneğin seçeceğiniz türler için birer kart hazırlarsınız, bir de her türün temel besin maddesi olan gıda için birer kart hazırlarsınız ve çocukların hayvanlarla, o hayvanların yediği şeyleri eşleştireceği bir oyun oluşturabilirsiniz.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
Eşim gerek kendisi, gerek kızımızla bir yere gitmek istediğinde ne yapıp ne edip refakat etmeden, arabayla kendim götürmeden bir yerlere giderlerse milyon tane felaket senaryosu geliyor aklıma. Yok durakta beklerlerken bir araba durağa dalar, otobüs kaza yapar bir şey olur, sapığın biri dadanır, tin
Eşim gerek kendisi, gerek kızımızla bir yere gitmek istediğinde ne yapıp ne edip refakat etmeden, arabayla kendim götürmeden bir yerlere giderlerse milyon tane felaket senaryosu geliyor aklıma. Yok durakta beklerlerken bir araba durağa dalar, otobüs kaza yapar bir şey olur, sapığın biri dadanır, tinerci yollarını keser, şu bu.
Aslında bunların aklıma gelmesi haksız da bir durum değil. Sokaklarda asayiş yok, olay olduktan sonra da adalet yok.
Herneyse, adım attıkları her yere kesinlikle ben götürüyorum arabayla. Eşim de hafiften bu durumdan sıkılmış durumda ama fazla ses etmiyor.
Bugün izinliydi, kızımla beraber bir arkadaşına öğlen misafirliğine gidecekti. Ben götürecektim. Hafiften bir gerginlik oldu aramızda. Ucundan kenarından bu götürüp, götürdüğün yerden de almakla ilgili bir şey aynı zamanda.
Ben de sinirlendim, ilk defa iyi tamam otobüsle gidersiniz o zaman dedim, çıktım evden. Şimdi kızımın kolu da alçılı zaten.
Aşırı dert oldu içime. Yolda bir şey olsa kendimi suçlayacağım biliyorum. Kayınvalidemle konuşurken oğlum bırak bu kadar el bebek gül bebek etme. Milyonlar toplu ulaşım kullanıyor. Tek kullanan senin eşin çocuğun değil. Bırak böyle yerlere zaten toplu ulaşımla gitsinler. Gideceği yer 2-3 kmlik mesafe. Abartma.
Bir felaket olacaksa senle de olur hem. Psikolojini bozmuşsun resmen. Biraz rahat ol dedi. Ama çocuğun kolu da alçılı dedim. Kolunda alçı olan herkesi babası arabayla götürmüyor. İnsanlar ne ağır hastalarını otobüsle götürüp getirmek zorunda kalıyor. Engellisi, ağır hastası, yaşlısı herkes biniyor otobüse dedi.
Sizce ben bu obsesiflik düzeyindeki takıntımda haksız mıyım?
Aslında bunların aklıma gelmesi haksız da bir durum değil. Sokaklarda asayiş yok, olay olduktan sonra da adalet yok.
Herneyse, adım attıkları her yere kesinlikle ben götürüyorum arabayla. Eşim de hafiften bu durumdan sıkılmış durumda ama fazla ses etmiyor.
Bugün izinliydi, kızımla beraber bir arkadaşına öğlen misafirliğine gidecekti. Ben götürecektim. Hafiften bir gerginlik oldu aramızda. Ucundan kenarından bu götürüp, götürdüğün yerden de almakla ilgili bir şey aynı zamanda.
Ben de sinirlendim, ilk defa iyi tamam otobüsle gidersiniz o zaman dedim, çıktım evden. Şimdi kızımın kolu da alçılı zaten.
Aşırı dert oldu içime. Yolda bir şey olsa kendimi suçlayacağım biliyorum. Kayınvalidemle konuşurken oğlum bırak bu kadar el bebek gül bebek etme. Milyonlar toplu ulaşım kullanıyor. Tek kullanan senin eşin çocuğun değil. Bırak böyle yerlere zaten toplu ulaşımla gitsinler. Gideceği yer 2-3 kmlik mesafe. Abartma.
Bir felaket olacaksa senle de olur hem. Psikolojini bozmuşsun resmen. Biraz rahat ol dedi. Ama çocuğun kolu da alçılı dedim. Kolunda alçı olan herkesi babası arabayla götürmüyor. İnsanlar ne ağır hastalarını otobüsle götürüp getirmek zorunda kalıyor. Engellisi, ağır hastası, yaşlısı herkes biniyor otobüse dedi.
Sizce ben bu obsesiflik düzeyindeki takıntımda haksız mıyım?
0
kısmen haklısın kısmen haksızsın
nasıl dersen 2-3 km lik yere de tek vasıta ile falan gidiliyorsa bırak gitsinler ama anadolu yakasından avrupa yakasına falan tabi sen götür o ayrı.
e çocuğun kolu alçılı falan ise zorlanabilirler eyvallah böyle durumlarda teklif et tamam derse eşin zaten götürürsün yoksa çok darlanabilir. Kafasına göre geliş gidiş saati belirlemek istiyorlar belki seni düşündükleri için saat kısıtlamasına giriyor olabilir buluşmadan tat alamıyor olabilir.
edit: toplamda haksızlığın biraz daha fazla
nasıl dersen 2-3 km lik yere de tek vasıta ile falan gidiliyorsa bırak gitsinler ama anadolu yakasından avrupa yakasına falan tabi sen götür o ayrı.
e çocuğun kolu alçılı falan ise zorlanabilirler eyvallah böyle durumlarda teklif et tamam derse eşin zaten götürürsün yoksa çok darlanabilir. Kafasına göre geliş gidiş saati belirlemek istiyorlar belki seni düşündükleri için saat kısıtlamasına giriyor olabilir buluşmadan tat alamıyor olabilir.
edit: toplamda haksızlığın biraz daha fazla
0
Haksızsınız. Her yerde her şey olabilir ama bu sizi haklı çıkarmaz. Ayrıca eşinize de kızınıza da haksızlık olduğunu düşünüyorum. Örneğin kızınız ileride kendini korumayı, yolda dikkatli olmayı nasıl öğrenecek? Tabi ki kimse sağlığıyla, canıyla öğrensin istemiyoruz ama bunlar da dışarıda öğreniliyor, korunaklı alanlarda değil.
0
Cok haklisin yemin ediyorum senin gibiyim. Yok abi kayinvalideni falan dinleme. Ama her dakika da boyle yapamazsin. Takip cihazi falan koy bir araba al esine. Mumkunse celik volvolardan airbagli. Icin rahat etsin. Otobusler falan sapik dolu amk siktir et.
0
haksızsın , hiç eşi olmayanlar var onlar ne yapsın ?
arabası olmayanlar , babası abisi vs kimsesi olmadan çocuk büyütenler var.
geçen gün 2 genç gördüm kadıköy de otobüsten indiler o karmakarışık duraklarda arkadan otobüsler yanaşıyordu ellerinde bastonla yavaş yavaş yürüyorlardı kaldırıma çıkmalarına yardım ettim teşekkür ettiler yola devam ettiler.
hayat bazıları için çok zor ama yine de bir şekilde her duruma alışıyor insanlar ve yolunu buluyorlar.
çok titizlenme , sakınan göze çöp batar diye içindeki sesi sustur .
arabası olmayanlar , babası abisi vs kimsesi olmadan çocuk büyütenler var.
geçen gün 2 genç gördüm kadıköy de otobüsten indiler o karmakarışık duraklarda arkadan otobüsler yanaşıyordu ellerinde bastonla yavaş yavaş yürüyorlardı kaldırıma çıkmalarına yardım ettim teşekkür ettiler yola devam ettiler.
hayat bazıları için çok zor ama yine de bir şekilde her duruma alışıyor insanlar ve yolunu buluyorlar.
çok titizlenme , sakınan göze çöp batar diye içindeki sesi sustur .
0
haksızsın.
bırak çocuk küçüklüğünden itibaren toplu taşıma ile yolculuk etmeyi, oranın kurallarını öğrensin. bu kadar el üstünde tutma. otobüse metroya vapura binsin. bu da hayatın bir rengi, korumaya çalışırken çocuğunu bu renkten mahrum bırakma.
ülke güvensiz ve bu konuda haklısın. fakat sadece toplu taşıma değil, senin araban da güvensiz. bir fark yok.
kayınvalideni dinle.
kendini suçlayacak bir şey de yok. sakin.
bırak çocuk küçüklüğünden itibaren toplu taşıma ile yolculuk etmeyi, oranın kurallarını öğrensin. bu kadar el üstünde tutma. otobüse metroya vapura binsin. bu da hayatın bir rengi, korumaya çalışırken çocuğunu bu renkten mahrum bırakma.
ülke güvensiz ve bu konuda haklısın. fakat sadece toplu taşıma değil, senin araban da güvensiz. bir fark yok.
kayınvalideni dinle.
kendini suçlayacak bir şey de yok. sakin.
0
haksızsın. bu takıntının boyutu ilerlerse eşin neyse de çocuğunun iyiliğini isterken ona kötülük edebilirsin.
0
Haksızsın demek sana haksızlık olur ama abartıyorsun. Gerek yok biraz relax ol. Onlar senin eşin ve çocuğun, götürmeni isteseler senden çekinecek değiller söylerler. Sen teklif edince de ısrar beklemezler, istiyolarsa zaten hemen kabul ederler. İstemiyolarsa da senin ısrarın bunaltır, devamlı ısrar edersen ve pimpirikli davranırsan hastaneye, acil durumlarda gitmeleri gereken yerlere giderken bile söylemeye çekinir hale gelirler.
Yapma şimdi farketmişsin işte, burdan itibaren yapma artık dur. Teklif et ve sonra sorma artık.
Yapma şimdi farketmişsin işte, burdan itibaren yapma artık dur. Teklif et ve sonra sorma artık.
0
haksızsınız. kayınvalideniz güzel özetlemiş.
eşiniz kaç yaşında kadın, evden kendi başına çıkamıyorsa iyi dayanmış.
felaket senaryolarının gerçekleşme olasılığı ne? gerçekleşse bunda sizin sorumluluğunuz ne kadar?
kendi gücümüzü abartıp ("her felaketi engelleyebilirim") çevreyi güvensiz gördükçe ("dünya güvensiz bir yer") ve bu şekilde davrandıkça hayatınız çok zora girecek. siz sürekli götürdükçe, refakat ettikçe de bu obsesyon azalmayacak. çünkü sizin düşünce sisteminize göre siz götürdünüz diye başlarına bir şey gelmedi... pekişiyor bu düşünce.
BDT(Bilişsel davranışçı terapi) gitme olanağınız var mı?
ek not: Bu olayların içinde kızınıza da dünyanın güvensiz bir yer olduğunu aşılıyorsunuz. olaya bir de bu açıdan bakmanızı öneririm.
eşiniz kaç yaşında kadın, evden kendi başına çıkamıyorsa iyi dayanmış.
felaket senaryolarının gerçekleşme olasılığı ne? gerçekleşse bunda sizin sorumluluğunuz ne kadar?
kendi gücümüzü abartıp ("her felaketi engelleyebilirim") çevreyi güvensiz gördükçe ("dünya güvensiz bir yer") ve bu şekilde davrandıkça hayatınız çok zora girecek. siz sürekli götürdükçe, refakat ettikçe de bu obsesyon azalmayacak. çünkü sizin düşünce sisteminize göre siz götürdünüz diye başlarına bir şey gelmedi... pekişiyor bu düşünce.
BDT(Bilişsel davranışçı terapi) gitme olanağınız var mı?
ek not: Bu olayların içinde kızınıza da dünyanın güvensiz bir yer olduğunu aşılıyorsunuz. olaya bir de bu açıdan bakmanızı öneririm.
0
Çevrenizde gördüğünüz bağımlı, ozguveni düşük kişilerin çoğunun ebeveyni baktığınız zaman sizin gibi asiri koruyucu tavır sergileyen ebeveynler oluyor genelde. Kizinizin ilerde boyle olmasini ister misiniz? Eşinizı de sürekli bu şekilde davranarak sıkıyor olabilirsiniz, kayinvalideniz belki bu yüzden uyarmak istemiştir. Kendisini sürekli kontrol altında hissediyor olabilir. Üstelik sürekli bu şekilde en kötüyü düşünürek en çok kendinizi yipratirsiniz. Söylediği gibi sizin yanınızda iken de başlarına her şey gelebilir. Her şeyi her an kontrol edemezsiniz.
Bazı durumlarda tabii ki siz bırakabilirsiniz, alabilirsiniz, endiselenebilirsiniz; bunlar gayet doğal şeyler ama abartmamak gerekiyor. Bence bir yere gitmeden önce eşinize sorun, bırakmanızı isterse siz götürürsünuz yoksa kendileri gider. O da çocuk değil sonuçta, sürekli birinin yanında olmasına ihtiyaci yok.
Bazı durumlarda tabii ki siz bırakabilirsiniz, alabilirsiniz, endiselenebilirsiniz; bunlar gayet doğal şeyler ama abartmamak gerekiyor. Bence bir yere gitmeden önce eşinize sorun, bırakmanızı isterse siz götürürsünuz yoksa kendileri gider. O da çocuk değil sonuçta, sürekli birinin yanında olmasına ihtiyaci yok.
0
normalde haksız ama bu ülke şartlarında haklısın. ama her şeyi kontrol edemezsin, üzgünüm. başlarına bir şey geleceği varsa her durumda gelir. seni de çevirip bıçaklayabilirler, şoför senken her şey güllük gülistanlık değil. bence biraz rahatlamaya çalışın, eşiniz patlamaya hazır gibi bu konuda.
0
haklı ya da haksız olmakla ilgili bir durum değil, bu senin kaygın. başlarına kötü bir şey gelme düşüncesine katlanamadığın için oluyor. onların yanında olursam en azından durumu kontrol edebilirim ya da kötü bir şey olursa ben de yanlarında olayım diye düşünüyorsun. terk edilme korkun var aslında, temel sebep bu. ne kadar koruyucu tavır sergilersen onların da gelişimine engel oluyorsun o da ayrı bi konu. terapiye gitme durumun varsa güzel olur. başkalarının rahat ol vs demesi bir işe yaramaz. hatta daha da sinir eder. kontrol edebileceğin bir şey değil çünkü.
bende de var, ordan biliyorum :)
bende de var, ordan biliyorum :)
0
ben benzer sebeplerle eşime zorla araba kullanmayı öğrettim. bensiz bir yere gideceklerinde arabayı ona bırakıyorum.
0
bu şekilde onları hayatla mücadele konusunda deneyimsiz bırakıyorsun. ve daha da güçsüz hale getiriyorsun. yaptığın düpedüz kötülük. ve bunu iyi niyetle yaptığını zannediyorsun. ben açıkcası acıdım onlara.
çok özür dilerim ama şunu belirtmem lazım. maddi durumum kızıma araba tahsis edip özel şoför tutacak halde. ama yıllardır verdim kentkartı otobüsle gidip geliyor. bazen annesi bırakıyor nadiren de taksi kullanıyor. 18 yaşında ve sokağa çıkmaktan korkuyordu bir zamanlar. bu eğitimi ona benim vermem gerekiyor. pamuklara sararak kimseden koruyamazsın. yarın bir gün evlendiği adam onu her türlü kullanır. böyle olmaması için güçlü bir birey olması için bu şekilde yetiştiriyorum.
çok özür dilerim ama şunu belirtmem lazım. maddi durumum kızıma araba tahsis edip özel şoför tutacak halde. ama yıllardır verdim kentkartı otobüsle gidip geliyor. bazen annesi bırakıyor nadiren de taksi kullanıyor. 18 yaşında ve sokağa çıkmaktan korkuyordu bir zamanlar. bu eğitimi ona benim vermem gerekiyor. pamuklara sararak kimseden koruyamazsın. yarın bir gün evlendiği adam onu her türlü kullanır. böyle olmaması için güçlü bir birey olması için bu şekilde yetiştiriyorum.
0
Durum açıkça takıntı, hiçbir takıntı iyi değildir. Çoğu takıntının kötü sonuçları olur.
Sizin senaryonuzda bu özellikle çocuğunuzun kendi hayatı üzerinde yetkin bir birey olarak yetişmesine bir engel. Dahası çocuğunuz bu yaptığınızı kanıksarsa onun için daha çok endişelenmeniz gerekmeli. Hala size karşı çıkabilmesine sevinin. Birgün karşı çıkmaktan vazgeçerse bundan korkmanız gerektiğini anlamaya çalışın, gerçekten kötü bir durum çünkü.
Sizin senaryonuzda bu özellikle çocuğunuzun kendi hayatı üzerinde yetkin bir birey olarak yetişmesine bir engel. Dahası çocuğunuz bu yaptığınızı kanıksarsa onun için daha çok endişelenmeniz gerekmeli. Hala size karşı çıkabilmesine sevinin. Birgün karşı çıkmaktan vazgeçerse bundan korkmanız gerektiğini anlamaya çalışın, gerçekten kötü bir durum çünkü.
0
bir arkadaşımdan örnek vereyim arkadaşın durumu iyi okul hayatını servisle okula gidip gelmekle geçirmiş üniversite dahil. bir yere gitmek isterse babası kapıdan alıp kapıya bırakmış şimdi kız tek başına asla toplu taşımaya binemiyor. binse ne yapacağını şaşırıyor. akbile dıtdıt diyordu en son. yapma bence bırak hayatı öğrensin.
0
Endiselenmekte haklisin ama bu onlara kötülükten baska birsey getirmiyor.
Birak toplu tasima kullansinlar, milyonlar kullaniyor. Insanlar doktora otobüsle gidiyor, ne var bunda.
Birak toplu tasima kullansinlar, milyonlar kullaniyor. Insanlar doktora otobüsle gidiyor, ne var bunda.
0
el bebek gül bebek etmek bu değil ayrıca.
neden otobüsle gidiyorlar? uberle, vip taksiyle falan gitsinler?
takıntın obsesifliği geçmiş; yalnız takıntın ailenin konforu üzerine değil, senin onlara fazla müdahil olman üzerine.
neden otobüsle gidiyorlar? uberle, vip taksiyle falan gitsinler?
takıntın obsesifliği geçmiş; yalnız takıntın ailenin konforu üzerine değil, senin onlara fazla müdahil olman üzerine.
0
takıntı kötüdür takıntı. kaynananı dinle.
ayrıca çok sıkıcı bir durum, eşiniz haklı.
ayrıca çok sıkıcı bir durum, eşiniz haklı.
0
Haksızsınız. Kayınvalideniz sonuna kadar haklı. Zaten neyi engelleyebilirsiniz ki siz götürünce? Kendinizi de fazla abartmayın. Otobüste, toplu taşımada olabilecek her şeyin başka türlüsü sizinle arabada da olabilir. Eşiniz de kocaman insan ayrıca. Sizin öngörebileceğiniz her şeyi o da öngörebilir ve duruma göre hareket edebilir.
0
fakyoras
Selam,Basligi nasil atacagimi bilemedim. İs yerinde yanimda oturan bir cocuk var, bizim ekipte ve benim altim. Yaptigi isi filan gectim, agzi acik oksurur, surekli burnunu ceker, imla noktalama bilmez vs.. vs... anadolunun köyünden cikmis gelmis biri anlayacaginiz. Birkac kez uyardim ben bunu. "Abi
Selam,
Basligi nasil atacagimi bilemedim. İs yerinde yanimda oturan bir cocuk var, bizim ekipte ve benim altim. Yaptigi isi filan gectim, agzi acik oksurur, surekli burnunu ceker, imla noktalama bilmez vs.. vs... anadolunun köyünden cikmis gelmis biri anlayacaginiz.
Birkac kez uyardim ben bunu. "Abi agzin acik oksurme kolay hasta oluyorum" dedim, "bak kod yaziyorsun ama kategori yerine katagori yazilir mi yani biraz dikkat et, insanlar gorecek bunu" filan dedim. Bana misin demiyor.
Ne yapmak lazim ki? Mobbing uygulamak da istemiyorum, ne yapacagimi bilemiyorum :(
Basligi nasil atacagimi bilemedim. İs yerinde yanimda oturan bir cocuk var, bizim ekipte ve benim altim. Yaptigi isi filan gectim, agzi acik oksurur, surekli burnunu ceker, imla noktalama bilmez vs.. vs... anadolunun köyünden cikmis gelmis biri anlayacaginiz.
Birkac kez uyardim ben bunu. "Abi agzin acik oksurme kolay hasta oluyorum" dedim, "bak kod yaziyorsun ama kategori yerine katagori yazilir mi yani biraz dikkat et, insanlar gorecek bunu" filan dedim. Bana misin demiyor.
Ne yapmak lazim ki? Mobbing uygulamak da istemiyorum, ne yapacagimi bilemiyorum :(
0
Mobbing uygulayıp uygulamamak bir seçenek değil öncelikle. Tabi ki mobbing uygulayamazsınız.
Ağzı açık öksürmemek ve benzeri birlikte yaşama kurallarına uymak herkesin görevi, ancak ne yazık ki uyulmadığı takdirde bir yaptırımı yok. belki çalıştığınız yer dahilinde bir davranış kuralları oluşturma talebinde bulunabilirsiniz.
Yazım hataları ise nitelikle alakalı şeyler. Bu durumu düzeltmesi gerekir, eğer düzeltmiyorsa ve bu hatalar çalışmanın niteliğini olumsuz etkiliyorsa bu gibi şeylerin çalışmayı ve kaliteyi hangi açıdan olumsuz yönde etkilediğini saptayıp kendi yöneticinize ya da konudan sorumlu birime durumu bildirmek zannediyorum yerinde olacaktır.
Ağzı açık öksürmemek ve benzeri birlikte yaşama kurallarına uymak herkesin görevi, ancak ne yazık ki uyulmadığı takdirde bir yaptırımı yok. belki çalıştığınız yer dahilinde bir davranış kuralları oluşturma talebinde bulunabilirsiniz.
Yazım hataları ise nitelikle alakalı şeyler. Bu durumu düzeltmesi gerekir, eğer düzeltmiyorsa ve bu hatalar çalışmanın niteliğini olumsuz etkiliyorsa bu gibi şeylerin çalışmayı ve kaliteyi hangi açıdan olumsuz yönde etkilediğini saptayıp kendi yöneticinize ya da konudan sorumlu birime durumu bildirmek zannediyorum yerinde olacaktır.
0
top_secret
Moralinizi bozuyor mu ?Az önce sosyal medya hesaplarımdan bazılarına baktım. Bazı insanları engellemişim bazıları beni engellemiş. Bunlar zamanında birlikte takıldığım, bişeyler yaptığım, hoşlandığım, yeri gelince sırrımı paylaştığım insanlar. Ama bakıyorum artık hayatımda yoklar. Sanki ölmüş gibile
Moralinizi bozuyor mu ?
Az önce sosyal medya hesaplarımdan bazılarına baktım. Bazı insanları engellemişim bazıları beni engellemiş. Bunlar zamanında birlikte takıldığım, bişeyler yaptığım, hoşlandığım, yeri gelince sırrımı paylaştığım insanlar. Ama bakıyorum artık hayatımda yoklar. Sanki ölmüş gibiler. Ama yaşıyorlar bazen yolda karşılaşıyorum filan. Bi garip geliyor.
Normal mi hissediyorum. Bunu takmama şansım var mı ? Böyle bir motivasyon kaynağı filan ?
Az önce sosyal medya hesaplarımdan bazılarına baktım. Bazı insanları engellemişim bazıları beni engellemiş. Bunlar zamanında birlikte takıldığım, bişeyler yaptığım, hoşlandığım, yeri gelince sırrımı paylaştığım insanlar. Ama bakıyorum artık hayatımda yoklar. Sanki ölmüş gibiler. Ama yaşıyorlar bazen yolda karşılaşıyorum filan. Bi garip geliyor.
Normal mi hissediyorum. Bunu takmama şansım var mı ? Böyle bir motivasyon kaynağı filan ?
0
engellemeyi bir sembol olarak görmemek gerekiyor diye düşünüyorum. o engel, sizin o kişilerle konuşmadığınızı ifade eden şey olmamalı bence.
bir kişiyi, gerçekten iletişim kurmak istemememe rağmen ısrarla iletişimi sürdürmesi nedeniyle engelliyorum ben. tamamen duruma ve yaşanılan olaylara odaklı yani. pratik bir olay.
hal böyle olunca çok da duygusal, derinlikli bir anlamı olmuyor engelleme işinin. bir araç olarak kalıyor. Bu basit bir şey gibi görünebilir, ama sizin hissettiğiniz o ağır duyguları yaşamamamı sağlıyor örneğin. bence sizi taciz etmeyeceğini düşündüğünüz kişilerin engelini kaldırın. bir daha da böyle sembolik engellemeler yapmayın. faydalı olacaktır.
bir kişiyi, gerçekten iletişim kurmak istemememe rağmen ısrarla iletişimi sürdürmesi nedeniyle engelliyorum ben. tamamen duruma ve yaşanılan olaylara odaklı yani. pratik bir olay.
hal böyle olunca çok da duygusal, derinlikli bir anlamı olmuyor engelleme işinin. bir araç olarak kalıyor. Bu basit bir şey gibi görünebilir, ama sizin hissettiğiniz o ağır duyguları yaşamamamı sağlıyor örneğin. bence sizi taciz etmeyeceğini düşündüğünüz kişilerin engelini kaldırın. bir daha da böyle sembolik engellemeler yapmayın. faydalı olacaktır.
0
engellediysem bi bildigim kesin vardir ona asla uzulemem. engellediyse de kendi problemidir, benim gibi biriyle iletisim kurmamayi tercih edecek kadar ne yasadiysa yazik der gecerim. buna daha da uzulmem.
0
rahatsız edilmedikçe engellemek anlamsız geliyor bana da. o yüzden kimseyi engellemedim. engellendiğimi de sanmıyorum. Ama o hissettiğin şey engellenmeden de olabiliyor. bir şeyler paylaşmışsın, orada duruyor ama ölmüş gibi, çok normal. engellemezsen daha normal karşılayabilirsin bence bu durumu.
0
in vino veritas kadar cool bi' insan olsaydım yemin ediyorum dünya bambaşka bir yer olurmuş. Üstelik hepimiz için.
tacizden ya da ''başkaları'' yüzünden engellenen/engellendiğin insanlardan bahsetmiyorum. Bunların dışında yaşanan pozisyonlardaki refleksi kendimce anlatacağım:
bazısı senin elinde değil, anlamsızca(bkz: insanları anlamaya çalışmak) sadece içinde bulunduğun yanlış zamandan dolayı engelleyebilir ya da engeli yiyebilirsin.bi farkı yok, bence her ikisi de aynı şey. Evet o insanlar yaşıyor, ancak senin için yaşamıyorlar(çok tuhaf). Bunlar ''8 milyar insanda farkında olmadığın kalabalıktan'' sözü bile edilemeyecek kadar küçük bir sayıdır elbette ancak ''8 milyar insanda farkında olmadığın kalabalık'' gibi değil bunlar. Aslında farkında olduğun hatta çok fazla farkında olduğun, hepsinden daha fazla farkında olduğun, diğerlerinden daha fazla birşeyler yaşadığın/paylaştığın için artık tahammül edemediğin insanlar. Ya da sana tahammül edemeyen, ikisi arasında pek bi' fark yok.
Engel çift taraflı bir bıçak, uygulayan için de uygulanan içinde. İnanılmaz bir şımarıklık, muhteşem bir seçme özelliği. Yani aslında asla yapamayacağın, seninle kimlerin iletişim kurabileceğine karar veremeyeceğin bir yapı olan dünya da elinde olanlar arasında dahi -ki bu nereden bakarsan bak azınlık- birilerinin seçimi ya da senin seçimin sonucu iletişim kanallarını kapama küstahlığı. Hadbilmezlik.
Zaten çokcası zavallıca eylemlerin sonucunda, aslında kendini karşındakinden değil de kendi kendinden koruma içgüdüsü.
Tüm bunları yazarken başta belirttiğim gibi, fiziksel tacizi doğurabilecek durumları saymıyorum bunların arasında.
birisinin size olan iletişim yollarını kapatarak aslında kendinizi de engelliyorsunuz. Artık siz de o kişiyle iletişim kuramayacak pozisyona geliyorsunuz, oysa bunun daha alternatif yolları da var. Neden onu kullanmıyorsunuz ? sadece onu artık görmek-konuşmak istemediğiniz için mi ?
işte bu bence insanoğlunun kadınlar neden mini etek giyer sorusuna cevap verirken kıvranması kadar ikiyüzlülüğün daniskası bir davranış biçimi.
tacizden ya da ''başkaları'' yüzünden engellenen/engellendiğin insanlardan bahsetmiyorum. Bunların dışında yaşanan pozisyonlardaki refleksi kendimce anlatacağım:
bazısı senin elinde değil, anlamsızca(bkz: insanları anlamaya çalışmak) sadece içinde bulunduğun yanlış zamandan dolayı engelleyebilir ya da engeli yiyebilirsin.bi farkı yok, bence her ikisi de aynı şey. Evet o insanlar yaşıyor, ancak senin için yaşamıyorlar(çok tuhaf). Bunlar ''8 milyar insanda farkında olmadığın kalabalıktan'' sözü bile edilemeyecek kadar küçük bir sayıdır elbette ancak ''8 milyar insanda farkında olmadığın kalabalık'' gibi değil bunlar. Aslında farkında olduğun hatta çok fazla farkında olduğun, hepsinden daha fazla farkında olduğun, diğerlerinden daha fazla birşeyler yaşadığın/paylaştığın için artık tahammül edemediğin insanlar. Ya da sana tahammül edemeyen, ikisi arasında pek bi' fark yok.
Engel çift taraflı bir bıçak, uygulayan için de uygulanan içinde. İnanılmaz bir şımarıklık, muhteşem bir seçme özelliği. Yani aslında asla yapamayacağın, seninle kimlerin iletişim kurabileceğine karar veremeyeceğin bir yapı olan dünya da elinde olanlar arasında dahi -ki bu nereden bakarsan bak azınlık- birilerinin seçimi ya da senin seçimin sonucu iletişim kanallarını kapama küstahlığı. Hadbilmezlik.
Zaten çokcası zavallıca eylemlerin sonucunda, aslında kendini karşındakinden değil de kendi kendinden koruma içgüdüsü.
Tüm bunları yazarken başta belirttiğim gibi, fiziksel tacizi doğurabilecek durumları saymıyorum bunların arasında.
birisinin size olan iletişim yollarını kapatarak aslında kendinizi de engelliyorsunuz. Artık siz de o kişiyle iletişim kuramayacak pozisyona geliyorsunuz, oysa bunun daha alternatif yolları da var. Neden onu kullanmıyorsunuz ? sadece onu artık görmek-konuşmak istemediğiniz için mi ?
işte bu bence insanoğlunun kadınlar neden mini etek giyer sorusuna cevap verirken kıvranması kadar ikiyüzlülüğün daniskası bir davranış biçimi.
0
valla insanları engellediğim için hiç üzgün değilim. beni engelleyenler de benden önce bunu akıl edip bana engeli basmışlar sağolsun. onlar olmasa ben engellerdim zaten. hiç üzülecek bir şey değil vallahi. aile dışında herkes geçicidir. takmayınız kafanıza.
bu arada ben herhangi bir siyasi troll sayfayı bile gıcık olduğum için engelleyen insanım. bu durum beni rahatlatıyor tam tersi.
bu arada ben herhangi bir siyasi troll sayfayı bile gıcık olduğum için engelleyen insanım. bu durum beni rahatlatıyor tam tersi.
0
kararsizmiyimbilemedim
"mantık" bilin bakalım cümlenin nesi? bu cümleyi tamamen çevirmek istiyorum fakat uygun bir duruma oturtamadım bir türlü. yardım ederseniz çok sevinirim.
"mantık" bilin bakalım cümlenin nesi?
bu cümleyi tamamen çevirmek istiyorum fakat uygun bir duruma oturtamadım bir türlü. yardım ederseniz çok sevinirim.
bu cümleyi tamamen çevirmek istiyorum fakat uygun bir duruma oturtamadım bir türlü. yardım ederseniz çok sevinirim.
0
Bilim bakalım "mantık" bu cümlenin hangi öğesi gibi bir şey mi demek istiyorsunuz, yoksa bir cümlenin mantıklı olması gerektiğini, eğer mantık olmazsa cümlelerin temelsiz kalacağını öngörüyor ve bu düşünce temelinde bir yapı taşı olarak mantığın cümlede ne kadar önemli olduğunu falan mı anlatmaya çalışıyorsunuz?
cümleyi hiç anlamadım ben. mantık bu cümlenin nesi?
cümleyi hiç anlamadım ben. mantık bu cümlenin nesi?
0
clones
İskandinav, Mısır ve Yunan mitolojilerini konu alan kapsamlı bir kitap önerisine ihtiyacım var. Var mıdır böyle bir kitap?
İskandinav, Mısır ve Yunan mitolojilerini konu alan kapsamlı bir kitap önerisine ihtiyacım var. Var mıdır böyle bir kitap?
0
İskandinav mitlerini kapsamlı şekilde ele alan bir kitap bulabilirseniz arkeoloji dünyasına da haber verin : ) ne yazık ki yazıyı çok kullanmayan bir kültür olarak iskandinav mitolojisiyle alakalı çoğu bilgi dönemdeki kiliselerden elde ediliyor.
Yunan mitleri için Robert Graves'in Yunan Mitleri kitabı var. Bu kitapta genel kültür seviyesinin biraz daha üstü derinlikte mitolojik anlatımlar var. Eğer siz çok derin gitmek istiyorsanız önceki kitaptan sonra Hesiodos'un Theogonia ve Erga kai Hemerai'ından başlayıp ardından Homeros'un Illiada ve Odysseia'sını okuyun. Daha da derinleştirmek isterseniz antik yunan heykel ve seramik sanatı üzerine kitaplar okumanızı öneririm. Seramik için özellikle klasik dönem kırmızı ve siyah figürlü vazolarla ilgili olanlar önemli. Bu tür yayınlarda aynı tanrıların farklı farklı kültlerine ait birçok farklı polisteki farklı tapımlarını görebilirsiniz. Başlangıç için John Boardman'ın kırmızı ve siyah figürlü atina vazoları kitaplarına bakabilirsiniz. Heykel için yine klasik ve ayrıca hellenistik dönem heykellerini konu alan yayınlara bakabilirsiniz.
Mısır için önerebileceğim bir şey yok. ben de takip edeceğim.
Yunan mitleri için Robert Graves'in Yunan Mitleri kitabı var. Bu kitapta genel kültür seviyesinin biraz daha üstü derinlikte mitolojik anlatımlar var. Eğer siz çok derin gitmek istiyorsanız önceki kitaptan sonra Hesiodos'un Theogonia ve Erga kai Hemerai'ından başlayıp ardından Homeros'un Illiada ve Odysseia'sını okuyun. Daha da derinleştirmek isterseniz antik yunan heykel ve seramik sanatı üzerine kitaplar okumanızı öneririm. Seramik için özellikle klasik dönem kırmızı ve siyah figürlü vazolarla ilgili olanlar önemli. Bu tür yayınlarda aynı tanrıların farklı farklı kültlerine ait birçok farklı polisteki farklı tapımlarını görebilirsiniz. Başlangıç için John Boardman'ın kırmızı ve siyah figürlü atina vazoları kitaplarına bakabilirsiniz. Heykel için yine klasik ve ayrıca hellenistik dönem heykellerini konu alan yayınlara bakabilirsiniz.
Mısır için önerebileceğim bir şey yok. ben de takip edeceğim.
0
asaf
1) telefonda mı pc de mi?2) alışveriş yaparken bilgilerinizin çalınabilme ihtimali gözünüzü korkutmuyor mu?
1) telefonda mı pc de mi?
2) alışveriş yaparken bilgilerinizin çalınabilme ihtimali gözünüzü korkutmuyor mu?
2) alışveriş yaparken bilgilerinizin çalınabilme ihtimali gözünüzü korkutmuyor mu?
0
1- ikisinde de. telefonda aloha tarayıcının dahili vpnini kullanıyorum. bilgisayarda operanın dahili vpnini.
2- hayır korkutmuyor. zaten neredeyse sadece facebook, sözlük, reddit bir de netflixe bakıyorum. arada başka yere girersem reklam engelleyiciler hallediyor birçok şeyi. bir yerden kötü amaçlı yazılım kapmam çok zor. zaman zaman bir anti virüs indirip tarama yapıp, hiçbir şey çıkmadığını görüp geri siliyorum.
2- hayır korkutmuyor. zaten neredeyse sadece facebook, sözlük, reddit bir de netflixe bakıyorum. arada başka yere girersem reklam engelleyiciler hallediyor birçok şeyi. bir yerden kötü amaçlı yazılım kapmam çok zor. zaman zaman bir anti virüs indirip tarama yapıp, hiçbir şey çıkmadığını görüp geri siliyorum.
0
1- ikisi de
2- kendi sunucum uzerinden oldugu icin cok endiselenmiyorum, ama her zaman acik degil zaten
2- kendi sunucum uzerinden oldugu icin cok endiselenmiyorum, ama her zaman acik degil zaten
0
gameofannen
yakın arkadaşınıza borç vermişsiniz fakat geri istemeye utanıyorsunuz. o da çoktan borç aldığını unutmuş. uzun zaman geçmiş aradan ve siz de artık hatırlamaktan bile utanıyorsunuz. bu parayı fakir birisine yardım etme veya öğrenciye burs verme maksadıyla arkadaşınızdan azar azar tahsil etmek ne kada
yakın arkadaşınıza borç vermişsiniz fakat geri istemeye utanıyorsunuz. o da çoktan borç aldığını unutmuş. uzun zaman geçmiş aradan ve siz de artık hatırlamaktan bile utanıyorsunuz.
bu parayı fakir birisine yardım etme veya öğrenciye burs verme maksadıyla arkadaşınızdan azar azar tahsil etmek ne kadar doğrudur? yani ortada böyle bir olay söz konusu değil ama siz uydurmuşsunuz ve o da bu işe razı olmuş.
bu parayı fakir birisine yardım etme veya öğrenciye burs verme maksadıyla arkadaşınızdan azar azar tahsil etmek ne kadar doğrudur? yani ortada böyle bir olay söz konusu değil ama siz uydurmuşsunuz ve o da bu işe razı olmuş.
0
bu kadar pasif olma, aç telefon ya kanka para lazım, sana şu tarihte verdiğiz xyz miktarı bana ne zaman ödeyebilirsin diye direkt sor.
Kendi paranı istiyorsun, borç istemiyorsun.
Kendi paranı istiyorsun, borç istemiyorsun.
0
Çözüm dahiyane. Ama ben öyle yapmazdım. Direkt söylerdim. Paraya ihtiyacım varsa isterdim bu çok doğal. Paraya ihtiyacınız yok mu? Yoksa çok yakın arkadaşım olduğu için lafını etmezdim. Konusu açılırsa hatırlatır ama vermesine gerek olmadığını eklerdim.
0
Böyle şeyleri espriye dökerek yapmak genelde daha iyidir. Yakın arkadaşınız sonuçta, alınmaması gerekir bundan.
0
Ben de isteyemiyorum borcumu ama kalkıp bu şekilde “saf” yerine koyarak söylemek de hoş gelmedi. İlla söyleyeceksen ihtiyacın doğduğu için istediğini söyle
0
keşke soruma cevap verseydiniz. parayı öyle almak ahlaki bir durum mudur? günahı sevabı nedir
0
Hiç kıvırmaya utanmaya gerek yok en uygun isteme yöntemi, "Kardeşim, durumun var mı bilmiyorum da acil paraya ihtiyacım oldu sana verdiğim borcu ne zaman ödeyebilirsin bulduğum her kuruşa ihtiyacım var" diyebilirsin. O da önce hatırlamayacak sonra da hatırlayıp kendisi utanacaktır.
0
para ne kadar senin paran da olsa o baska amacla verdigi icin bence ahlaki degildir ve caiz de degildir. belki o parayi kendisi zekat verdi olarak hesaplayacak zekatindan dusecek. Yada bir sure sonra borcu aklina gelecek sana bir de borcunu odemek isteyecek o zaman ne diyeceksin? "o verdigin burs paralari var ya, aslinda ben onlarin uzerine yattim" mi diyeceksin? eger tutar senin icin onemli bir tutar degilse unut, aklina gelirse verir. boyle seyler dusundugune gore tutar demek ki senin icin onemli o zaman iste. yakin arkadasinsa zaten sorun olmaz. sorun ederse demek ki yakin arkadasin degilmis
0
prizmatik
marka + ürün ?
marka + ürün ?
0
Leonardo~Da~Vinci
suriyeliler, afganlar, iranlilar, iraklilar, pakistanlilar... bu ulkelerden gelen insanlari secerek almadik. savastan ve krizden kacip bize sigindilar. ozellikle suriyeliler konusunda ab birligi ulkeleri turkiyeyi yalniz biraktilar. ab ulkeleri para yaridimda bulundular ama her sey para degil ki. pa
suriyeliler, afganlar, iranlilar, iraklilar, pakistanlilar...
bu ulkelerden gelen insanlari secerek almadik. savastan ve krizden kacip bize sigindilar. ozellikle suriyeliler konusunda ab birligi ulkeleri turkiyeyi yalniz biraktilar. ab ulkeleri para yaridimda bulundular ama her sey para degil ki. para sadece parasal sorunlari cozer, diger tum sorunlar oldugu gibi kalir.
her ulkeye siginmaci/multeci akini var mi?
her ulke multeci ve siginmaci almada bizim kadar comert mi?
ve multecilerin/siginmacilarin bize ne gibi zararlari ve faydalari var? turkiye'nin ne gibi cikari var?
rica: sinir, nefret ve kizginliginizi yazmayin lutfen, multeciler hakkinda kisisel goruslerinizi merak etmiyorum.
isin insani boyutu konusunda hassas kalarak cevaplar vermenizi rica ediyorum. tesekkur ederim.
bu ulkelerden gelen insanlari secerek almadik. savastan ve krizden kacip bize sigindilar. ozellikle suriyeliler konusunda ab birligi ulkeleri turkiyeyi yalniz biraktilar. ab ulkeleri para yaridimda bulundular ama her sey para degil ki. para sadece parasal sorunlari cozer, diger tum sorunlar oldugu gibi kalir.
her ulkeye siginmaci/multeci akini var mi?
her ulke multeci ve siginmaci almada bizim kadar comert mi?
ve multecilerin/siginmacilarin bize ne gibi zararlari ve faydalari var? turkiye'nin ne gibi cikari var?
rica: sinir, nefret ve kizginliginizi yazmayin lutfen, multeciler hakkinda kisisel goruslerinizi merak etmiyorum.
isin insani boyutu konusunda hassas kalarak cevaplar vermenizi rica ediyorum. tesekkur ederim.
0
Ne yarari var? bu konu almanyada da cok tartisiliyor, neden multeci, veya gocmen kabul ediliyor diye. bunun cevabini almanya icin su sekilde verebilirim, turkiye icin de ayni durum soz konusu. ornegin mercedes firmasinin sahibi oldugunuzu dusununun. araba uretmelisiniz, ve urettiginiz arabalarin fiyatlari rakiplerinizden cok cok fazla olmamali. biraz fazla olabilir ama iki kat fiyata satmaya calisirsaniz satamazsiniz. en buyuk giderlerden biri de isci ve hammade giderleri. ornegin bir isci calistiracaksiniz almana senelik 70.000 euro vermelisiniz daha ucuza hayatta calismaz, bir turk calistirirsaniz 60.000 e anlasirsiniz. bir hintli calistirirsaniz 50.000 e tamam der. bir suriyeli calistirirsaniz 35.000 yani yari fiyatina calistirabilirsiniz. boylece rakipleriniz olan cin, japonya , fransa gibi ulkeler ile rakabet ecek fiyata uretim yapabilirsiniz. bunun icin de once hukumete baski yaparsiniz, yurt disindan gocmen al diye. hukumet once oy kaygisi ile kabul etmez. ama bu sefer uretiminizi ve fabrikanizi yurt disina yani daha ucuz uretim yapabileceginiz ulkelere tasimak ile tehtid edersiniz. hukumet mecbur kabul eder. boylece hem o araba firmasindan vergi alir, hem fabrikanin yurt disina kacmasi riski ile karsilasmazsiniz. hem de yurt disina rekabetci bir fiyata urun satip ulkeye doviz getirirsiniz.
turkiyede de bu is cok acimasiz sekilde isliyor, suriyeliler sigortasiz, cok dusuk fiyata tarim iscisi veya kimsenin calismadigi saglik ve guvenlik kosullarinin sallanmadi sirketlerde calisip, ucuza uretip, ucuza yurt disina mal satip ulkeye doviz getirilmesinde bir arac olarak kullaniliyor. turkiyede yurt disindan suriyeli gelmesi yonunde karar alanlar ayni zamanda o firmalari sahibi ya da ortaklari zaten. yani tamamen is yeri sahiplerinin cebine daha fazla para girsin diye. insaat mi yapacaksiniz, insaat iscisi icin kimi calistiracaksiniz. en ucuz suriyeli birini calistirmak, zaten is kazasi da o olursa kimi kimsesi yok, gunde de 18 saat calistirsaniz hayir demez. kafa rahat ucuza tum insaatlarinizi cok hizli bitirebilirsiniz. o yuzden insaat isi yapan politikaci iseniz en guzel secenek ulkeye suriyeli almak.
zararlari ne? yabanci bir yerden biri geldiginde gelen kisi ilk olarak kulturel entegrasyon problemi yasar. bir de bu adami kole gibi calistirirsan ve adam mecburiyetten calistigi icin hem calisir hem de dusmanlik besler. mevcut durumundan cikis yollari arar. bir de bu kisini cocukleri vs. nin hicbir kaliteli iste calisip kabugunu kirma, ulkeye yararli bireyler haline gelme sansi yoktur ya da cok azdir. hem kulturel, hem etnik olarak toplumdan dislanir, daha sonra kendi gibi kisilerle birlkte belli bir yerde yasamaya, yani gettolasmaya baslarlar. getto topluluklarinda da cetelesme, ve suc orani artar. bu da bu kisileri umutsuzluga surukler. gelecek umudu olmayan ve kaybedecek hicbir seyi olmayan kisi de suca megilli olur. suc isledikce dislanir, dislandikca da suc isler. daha sonra da bu toplumda irkciligin yukselmesine neden olur. irkcilik diger tarafta da irkcilik dogurur, bu da toplumun ayrismasina, bir savas gibi durum olursa da ulkenin bolunmesine neden olur.
diger ulkeler ne yapiyor peki? ornegin turkiye 4 milyon suriyeli multeci kabul etti. almanya ise 1 milyon. ama almanyadaki multeciler devletin gosterdigi evlere yerlestirildiler, bu kisilere maas baglandi. ama ayni zamanda da dil, meslek egitimi ve kulturel egitim verildi. bulundugu sehirden cikmasi yasaklandi ve sadece devletin gosterdigi bolgede yasamak durumununda kaldi. eger bu kisiler sigortali bir is bulduklarinda ise istedigi bolgede yasama hakki verildi. ama egitimlerine devam edildi. ozellikle cocuklarinin egitimi cok ciddi planlandi, ve bu cocuklarin bir alman gibi yetismesi saglandi. buna entegrasyon denildi ama biraz da bu asimilasyon soslu bir entegrasyondu. almanyanin amaci belki birinci nesil degil de 2. neslin bir alman gibi ama ayni zamanda cok iyi isciler olarak topluma kazandirilmasi. boylece dunya uretiminde rakabetci bir konuma gelmesi planlandi.
bir de eklemek istiyorum, bu multeci konusunda isin duygusal boyutu, yani yardimseverlik isin sadece ambalaji. halkin daha kolay kabul etmesi icin uydurulan bir yalan. eger amac gercekten yardim etmek olsaydi o kisilere kendi ullekelerinde guvenli bolgeler olusturup guvenligi saglanir, o sirada da savasin bitmesi icin mucadele edilirdi. ulkeye alinip coluk cocuk, kar kis, sokaga salinmazdi. biz ki gun geliyor cocuklugumuzu, cocukluktaki mahallemizi ozluyoruz da icimiz sizliyor. o cocuk ise o mahallesini terketmis, istanbulda sokaklarda yasamak zorunda kalmis. onun da eminim cok daha buyuk ici sizliyor. insanin bir gun ici sizlar, iki gun ici sizlar, ucuncu gun acimasiz bir insan olur, yeri gelir yol keser harac toplar, yeri gelir acimadan oldurur. o nedenle cocuklari o yola itmemek lazim ama elden de birsey gelmiyor.
turkiyede de bu is cok acimasiz sekilde isliyor, suriyeliler sigortasiz, cok dusuk fiyata tarim iscisi veya kimsenin calismadigi saglik ve guvenlik kosullarinin sallanmadi sirketlerde calisip, ucuza uretip, ucuza yurt disina mal satip ulkeye doviz getirilmesinde bir arac olarak kullaniliyor. turkiyede yurt disindan suriyeli gelmesi yonunde karar alanlar ayni zamanda o firmalari sahibi ya da ortaklari zaten. yani tamamen is yeri sahiplerinin cebine daha fazla para girsin diye. insaat mi yapacaksiniz, insaat iscisi icin kimi calistiracaksiniz. en ucuz suriyeli birini calistirmak, zaten is kazasi da o olursa kimi kimsesi yok, gunde de 18 saat calistirsaniz hayir demez. kafa rahat ucuza tum insaatlarinizi cok hizli bitirebilirsiniz. o yuzden insaat isi yapan politikaci iseniz en guzel secenek ulkeye suriyeli almak.
zararlari ne? yabanci bir yerden biri geldiginde gelen kisi ilk olarak kulturel entegrasyon problemi yasar. bir de bu adami kole gibi calistirirsan ve adam mecburiyetten calistigi icin hem calisir hem de dusmanlik besler. mevcut durumundan cikis yollari arar. bir de bu kisini cocukleri vs. nin hicbir kaliteli iste calisip kabugunu kirma, ulkeye yararli bireyler haline gelme sansi yoktur ya da cok azdir. hem kulturel, hem etnik olarak toplumdan dislanir, daha sonra kendi gibi kisilerle birlkte belli bir yerde yasamaya, yani gettolasmaya baslarlar. getto topluluklarinda da cetelesme, ve suc orani artar. bu da bu kisileri umutsuzluga surukler. gelecek umudu olmayan ve kaybedecek hicbir seyi olmayan kisi de suca megilli olur. suc isledikce dislanir, dislandikca da suc isler. daha sonra da bu toplumda irkciligin yukselmesine neden olur. irkcilik diger tarafta da irkcilik dogurur, bu da toplumun ayrismasina, bir savas gibi durum olursa da ulkenin bolunmesine neden olur.
diger ulkeler ne yapiyor peki? ornegin turkiye 4 milyon suriyeli multeci kabul etti. almanya ise 1 milyon. ama almanyadaki multeciler devletin gosterdigi evlere yerlestirildiler, bu kisilere maas baglandi. ama ayni zamanda da dil, meslek egitimi ve kulturel egitim verildi. bulundugu sehirden cikmasi yasaklandi ve sadece devletin gosterdigi bolgede yasamak durumununda kaldi. eger bu kisiler sigortali bir is bulduklarinda ise istedigi bolgede yasama hakki verildi. ama egitimlerine devam edildi. ozellikle cocuklarinin egitimi cok ciddi planlandi, ve bu cocuklarin bir alman gibi yetismesi saglandi. buna entegrasyon denildi ama biraz da bu asimilasyon soslu bir entegrasyondu. almanyanin amaci belki birinci nesil degil de 2. neslin bir alman gibi ama ayni zamanda cok iyi isciler olarak topluma kazandirilmasi. boylece dunya uretiminde rakabetci bir konuma gelmesi planlandi.
bir de eklemek istiyorum, bu multeci konusunda isin duygusal boyutu, yani yardimseverlik isin sadece ambalaji. halkin daha kolay kabul etmesi icin uydurulan bir yalan. eger amac gercekten yardim etmek olsaydi o kisilere kendi ullekelerinde guvenli bolgeler olusturup guvenligi saglanir, o sirada da savasin bitmesi icin mucadele edilirdi. ulkeye alinip coluk cocuk, kar kis, sokaga salinmazdi. biz ki gun geliyor cocuklugumuzu, cocukluktaki mahallemizi ozluyoruz da icimiz sizliyor. o cocuk ise o mahallesini terketmis, istanbulda sokaklarda yasamak zorunda kalmis. onun da eminim cok daha buyuk ici sizliyor. insanin bir gun ici sizlar, iki gun ici sizlar, ucuncu gun acimasiz bir insan olur, yeri gelir yol keser harac toplar, yeri gelir acimadan oldurur. o nedenle cocuklari o yola itmemek lazim ama elden de birsey gelmiyor.
0
ürdün ve lübnan'da bizim gibi kapılarını açtı/açmak zorunda kaldı.2017 sayılarını aşağıdaki linkte görebilirsiniz.
data.worldbank.org
en büyük zararı genç işsizlik müthiş hızla artıyor, son açıklanan oran %26,7. gıda enflasyonundaki artış(en büyük etken değil ama önemli), kiraların artışı, sağlık sisteminde sorunların giderek büyümesi vs. sosyal konularda zararları.
para sorun değil diyorsun ama en büyük sorun aslında o. cumhurbaşkanı, şu zamana kadar, 40 milyar dolar harcama yaptık diyor. 4 tane s400 bataryasını 2.5 milyar dolara aldık.marmaray banliyö hattı vs. toplam 8 milyar dolara mal oldu sanırım. bu yatırımları düşünürsen 40 milyar doların baya büyük bir rakam oldu ortaya çıkar.
çıkarına geleceksek; kendine minnet duyan bu halkı, kuzey sınırı boyunca suriye'de oluşturacak güvenli bölgeye yerleştirip, o taraftan gelecek terör tehditlerini bertaraf etmek ve pyd/ypg/pkk otonom bi yapı alırsa, onun başına bela etmek.
data.worldbank.org
en büyük zararı genç işsizlik müthiş hızla artıyor, son açıklanan oran %26,7. gıda enflasyonundaki artış(en büyük etken değil ama önemli), kiraların artışı, sağlık sisteminde sorunların giderek büyümesi vs. sosyal konularda zararları.
para sorun değil diyorsun ama en büyük sorun aslında o. cumhurbaşkanı, şu zamana kadar, 40 milyar dolar harcama yaptık diyor. 4 tane s400 bataryasını 2.5 milyar dolara aldık.marmaray banliyö hattı vs. toplam 8 milyar dolara mal oldu sanırım. bu yatırımları düşünürsen 40 milyar doların baya büyük bir rakam oldu ortaya çıkar.
çıkarına geleceksek; kendine minnet duyan bu halkı, kuzey sınırı boyunca suriye'de oluşturacak güvenli bölgeye yerleştirip, o taraftan gelecek terör tehditlerini bertaraf etmek ve pyd/ypg/pkk otonom bi yapı alırsa, onun başına bela etmek.
0
Ekonomik zararların dışında sosyolojik zararlar da çok büyük risk taşıyor.
Kültür her zaman, ne şartta olursa olsun kendini korumaya çalışır. Bir toplum, kendisine yabancı bir hayat görüşüne uzaktan hoşgörülü yaklaşabilse de bu yabancı yaşam tarzları kendi arasına karışmaya başladığı zaman toplumsal gerginlik artış gösterir.
Kültürün zaman içinde değişmesi kaçınılmazdır, ancak bu değişim yeni nesillerle zaman içinde gerçekleştiği için kuşaklar arası gruplar arasında rekabet minimumda kalır. Örneğin 70-80 yaş yelpazesindeki insanlar kendi aralarında, kendi doğrularıyla yaşarken torunları olan 20-30 yaş topluluğunu kendilerine tehdit olarak görmez. Karşılığında gençler de yaşlıları kendilerine tehdit olarak görmez.
Ancak bu hassas dengenin içine her yaş grubundan farklı doğruları, yaşayışları, gelenekleri ve dilleri olan insanları aldığınızda bu iki farklı grup birbirlerini tehdit olarak görmeye başlar ve toplumsal gerilim ortaya çıkar. Özellikle yeni eklenen demografi ülkede yerleşmeye ve kendi kültürlerini yerleşik olarak yaşamaya başladığında büyük bir tehlikenin baş göstermeye başlaması olasılığı çok yüksektir.
İki farklı kültür bir arada etkileşim içinde olmadan, izole şekilde var olamaz. Bir şekilde dengelenmeleri gerekir, ancak iki kültür de buna direnç göstereceğinden çok sancılı ve uzun bir süreç başlar ve karşılığında herkes yıpranır. Bu görünmez memnuniyetsizlik potansiyeli en ufak bir kriz durumunda insanların vereceği yoğun kin yüklü davranışlarla kendisini gösterecektir.
Kültür her zaman, ne şartta olursa olsun kendini korumaya çalışır. Bir toplum, kendisine yabancı bir hayat görüşüne uzaktan hoşgörülü yaklaşabilse de bu yabancı yaşam tarzları kendi arasına karışmaya başladığı zaman toplumsal gerginlik artış gösterir.
Kültürün zaman içinde değişmesi kaçınılmazdır, ancak bu değişim yeni nesillerle zaman içinde gerçekleştiği için kuşaklar arası gruplar arasında rekabet minimumda kalır. Örneğin 70-80 yaş yelpazesindeki insanlar kendi aralarında, kendi doğrularıyla yaşarken torunları olan 20-30 yaş topluluğunu kendilerine tehdit olarak görmez. Karşılığında gençler de yaşlıları kendilerine tehdit olarak görmez.
Ancak bu hassas dengenin içine her yaş grubundan farklı doğruları, yaşayışları, gelenekleri ve dilleri olan insanları aldığınızda bu iki farklı grup birbirlerini tehdit olarak görmeye başlar ve toplumsal gerilim ortaya çıkar. Özellikle yeni eklenen demografi ülkede yerleşmeye ve kendi kültürlerini yerleşik olarak yaşamaya başladığında büyük bir tehlikenin baş göstermeye başlaması olasılığı çok yüksektir.
İki farklı kültür bir arada etkileşim içinde olmadan, izole şekilde var olamaz. Bir şekilde dengelenmeleri gerekir, ancak iki kültür de buna direnç göstereceğinden çok sancılı ve uzun bir süreç başlar ve karşılığında herkes yıpranır. Bu görünmez memnuniyetsizlik potansiyeli en ufak bir kriz durumunda insanların vereceği yoğun kin yüklü davranışlarla kendisini gösterecektir.
0
lorne malvo
son sezonu izliycem de, mesaj atabilirsiniz :)
son sezonu izliycem de, mesaj atabilirsiniz :)
0
digiturk play aldım ben iki ay için, geçen sezon çok sinirim bozulmuştu çeviriler gecikti vs diye. birçok bölümü dayanamayıp altyazısız izlemiştim.
neyse, 12 lira. bence alınır. ilk bölümdeki genelev sahnesinden sonra gördüm ki sansür de yok. en çok aklımı kurcalayan oydu.
neyse, 12 lira. bence alınır. ilk bölümdeki genelev sahnesinden sonra gördüm ki sansür de yok. en çok aklımı kurcalayan oydu.
0
microsoftun cortanasi , ekşiden bu arkadaşın yazdığı stremio başlıklı konudaki mesajlarını takip edip kurdum programı. Yalan yok her kullandığımda kulaklarını çınlatıyorum, harika bir şey.
eksisozluk.com , microsoftun cortanasi 'nın mesajına bakın , benim gibi teknoloji özürlü mal deyneği bile kullanabildiyse herkes kullanır :)
eksisozluk.com , microsoftun cortanasi 'nın mesajına bakın , benim gibi teknoloji özürlü mal deyneği bile kullanabildiyse herkes kullanır :)
0
Dizi sitesi istersen dizison3 vqr ama ben torrent, popcorn time filan kullanıyorum
0
eşekherif olabilecek en hızlı şekilde altyazıyı çıkartıyor. Bence hız konusunda laf eden çarpılır.
ben de torretten indiriyorum ama popcorn time ve stremio gibi seçenekler de bilgisayarımda ve telefonumda yüklü(gerçi bunlar da torrent zaten)
Güzelim diziyi dandik dizi sitelerinde 480 kalitede heba etmeyin lütfen..
ben de torretten indiriyorum ama popcorn time ve stremio gibi seçenekler de bilgisayarımda ve telefonumda yüklü(gerçi bunlar da torrent zaten)
Güzelim diziyi dandik dizi sitelerinde 480 kalitede heba etmeyin lütfen..
0
megaddl.co adresinden mega tek link indiriyorum, özellikle ofiste vs. torrent kullanılmadığı için epey iyi oluyor bu. bir de bilgisayarınız iyiyse x265 codec ile sıkıştırrılmış versiyonu indirebilirsiniz. örneğin ilk bölümün 1080p si 480 mb falan tuttu böyle. ama eski bilgisayarlarda kasar bu versiyon. normalde sitedeki linkler reklamlı/aracı sitelere yönlendiriyor ama reklam engelleyiciniz varsa linkleri değiştirip doğrudan indirme sayfasına yönlendirebiliyor.
0
mehmed resad
Netflix ten indireceğim neşeli renkli iki. film. arıyorum. teşekkürler.
Netflix ten indireceğim neşeli renkli iki. film. arıyorum. teşekkürler.
0
sausage party diye bir animasyon var, izlemediysen öneririm. gördüğüm en allahsız yapım bence.
0
gizemli dede
mesela elimde can yayınlarının 1981 yılı basımı 223 sayfalık bulantı kitabı var.fakat yeni basımlara bakıyoruz https://canyayinlari.com/Kitaplar/roman/16774/bulanti sayfa sayısı 264.önsözü mü çok uzattılar, önceden sansür uygulamaları etkisinden bazı sayfalar eksiltildi mi. sebebi bir türlü çözemedi
mesela elimde can yayınlarının 1981 yılı basımı 223 sayfalık bulantı kitabı var.
fakat yeni basımlara bakıyoruz canyayinlari.com sayfa sayısı 264.
önsözü mü çok uzattılar, önceden sansür uygulamaları etkisinden bazı sayfalar eksiltildi mi. sebebi bir türlü çözemedim.
fakat yeni basımlara bakıyoruz canyayinlari.com sayfa sayısı 264.
önsözü mü çok uzattılar, önceden sansür uygulamaları etkisinden bazı sayfalar eksiltildi mi. sebebi bir türlü çözemedim.
0
Ölçüler aynı mı? Punto, satır arası, kelime boşlukları.
Tasarım ilk suçlu. Ardından tabii içerik gelir. En basiti çevirmen, editör farkı var mı?
Tasarım ilk suçlu. Ardından tabii içerik gelir. En basiti çevirmen, editör farkı var mı?
0
diğer söylenenler haricinde kitabın ölçüleri de bir faktör.
daha ufak bir boyutta, daha büyük puntolarla yazılmış ve satır araları geniş tutulmuş bir kitap tersi özelliklere sahip özdeşinden oldukça daha fazla sayfaya sahip olabilir.
bir de bazı kitaplarda yeni basımlar oldukça yeni önsözler yazılır. özellikle klasik kitaplarda yazarının hayatı, kitabın yazıldığı dönem hakkında bilgiler, çeviri notları ve diğer bilgilerin verildiği bölümler de eklenir. zaman zaman kitabın esas içeriğinden daha fazla olan önsözler görmüşlüğüm var.
daha ufak bir boyutta, daha büyük puntolarla yazılmış ve satır araları geniş tutulmuş bir kitap tersi özelliklere sahip özdeşinden oldukça daha fazla sayfaya sahip olabilir.
bir de bazı kitaplarda yeni basımlar oldukça yeni önsözler yazılır. özellikle klasik kitaplarda yazarının hayatı, kitabın yazıldığı dönem hakkında bilgiler, çeviri notları ve diğer bilgilerin verildiği bölümler de eklenir. zaman zaman kitabın esas içeriğinden daha fazla olan önsözler görmüşlüğüm var.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
Soruyu bastan sordum simdi olaya geldik. Ocakta yeni bi ise basladim. Ben genel olarak calisam herkese kolay gelsin iyi gunler derim. Ozellikle de temizlik gorevlilerine ve copculerine cunku annanem cok tembihlerdi bu konuda. Simdi ocakta basladigim iste martin ucuncu haftasinda sprint kapanisi vard
Soruyu bastan sordum simdi olaya geldik.
Ocakta yeni bi ise basladim. Ben genel olarak calisam herkese kolay gelsin iyi gunler derim. Ozellikle de temizlik gorevlilerine ve copculerine cunku annanem cok tembihlerdi bu konuda.
Simdi ocakta basladigim iste martin ucuncu haftasinda sprint kapanisi vardi ve cokca puanlik bi kayip vardi. Takim lideri de bi seninki kapanabilir gorunuyor su an dedi. Ben de cuma cuma nasil telasla son bikac saat var halledeyim diye ugrasiyorum. Iso olusturmak icin server da komutu kosunca iki saat sonra sonuc geliyor ben de o arada diger formaliteleri hallediyorum derken temizlikci ablalardan biri karsimda kivraniyo boyle gidiyo geliyor.
Bir sey mi istediniz dedim. Bana gelip fisildayarak nazim sana gecti benim cocugun canakkale savasini anlatan bi odev yapmasi lazimmis yapabilir misin dedi? Daha cevap vermeden ciktisini alip birakirsan masaya ben ordan alirim dedi. Ben de tamam demis bulundum. Kadin ne bileyim karsimda o kadar kivranarak sikilarak gelince hayir diyemedim.
Bi yandan mesai bitmeden yetissin is diyorum bi yandan zilyon tane canakkale savasi sitesi actim yazmaya basladim. Olmuyor akmiyor. Ortaokul ogrencisi bu cumleyi kurmaz. Sunu yapamaz bunu yapamaz diye dusune dusune anca yarim sayfa cikti. Ben de son dk cikti aldim not yapistirdim ustune. Cikmaya bu kadar yakin demezsen bi dahaki sefere daha cok yardimci olabilirim anca bu kadar oldu bi saatte dedim. Bi de korkuyorum servis kacarsa gitmem asiri zorlasir eve diye, kosa kosa servise gittim.
Burda sorun yok ablayla bi hafta filan karsilasmadik. Sonra bi baktim baska bi ekip arkadasima yanasmis telefon mu neyse artik mekanik bi yardim istiyor. Sorun yardim istemesi degil sorun sonrasinda tesekkur etmemesi.
Benden yana bakmiyor ya kadin. Bi kere tesekkur etmedigi gibi kotu kotu bakiyor bi de. Cildiricam sinirden. K.cim cikti o yarim sayfayi oyle bi gunde yazayim diye.
Kadin elimin altinda zilyon muhendis var her isimi birine yaptirsam hepsini hallederim diye bakiyor galiba bu tarz seylere.
Size de oldu mu? Sinirinize dokunuyor mu? Sonradan baskasi yardim istediginde bu olayi dusunup hayir diyor musunuz yoksa yine de yardim ediyor musunuz?
Ocakta yeni bi ise basladim. Ben genel olarak calisam herkese kolay gelsin iyi gunler derim. Ozellikle de temizlik gorevlilerine ve copculerine cunku annanem cok tembihlerdi bu konuda.
Simdi ocakta basladigim iste martin ucuncu haftasinda sprint kapanisi vardi ve cokca puanlik bi kayip vardi. Takim lideri de bi seninki kapanabilir gorunuyor su an dedi. Ben de cuma cuma nasil telasla son bikac saat var halledeyim diye ugrasiyorum. Iso olusturmak icin server da komutu kosunca iki saat sonra sonuc geliyor ben de o arada diger formaliteleri hallediyorum derken temizlikci ablalardan biri karsimda kivraniyo boyle gidiyo geliyor.
Bir sey mi istediniz dedim. Bana gelip fisildayarak nazim sana gecti benim cocugun canakkale savasini anlatan bi odev yapmasi lazimmis yapabilir misin dedi? Daha cevap vermeden ciktisini alip birakirsan masaya ben ordan alirim dedi. Ben de tamam demis bulundum. Kadin ne bileyim karsimda o kadar kivranarak sikilarak gelince hayir diyemedim.
Bi yandan mesai bitmeden yetissin is diyorum bi yandan zilyon tane canakkale savasi sitesi actim yazmaya basladim. Olmuyor akmiyor. Ortaokul ogrencisi bu cumleyi kurmaz. Sunu yapamaz bunu yapamaz diye dusune dusune anca yarim sayfa cikti. Ben de son dk cikti aldim not yapistirdim ustune. Cikmaya bu kadar yakin demezsen bi dahaki sefere daha cok yardimci olabilirim anca bu kadar oldu bi saatte dedim. Bi de korkuyorum servis kacarsa gitmem asiri zorlasir eve diye, kosa kosa servise gittim.
Burda sorun yok ablayla bi hafta filan karsilasmadik. Sonra bi baktim baska bi ekip arkadasima yanasmis telefon mu neyse artik mekanik bi yardim istiyor. Sorun yardim istemesi degil sorun sonrasinda tesekkur etmemesi.
Benden yana bakmiyor ya kadin. Bi kere tesekkur etmedigi gibi kotu kotu bakiyor bi de. Cildiricam sinirden. K.cim cikti o yarim sayfayi oyle bi gunde yazayim diye.
Kadin elimin altinda zilyon muhendis var her isimi birine yaptirsam hepsini hallederim diye bakiyor galiba bu tarz seylere.
Size de oldu mu? Sinirinize dokunuyor mu? Sonradan baskasi yardim istediginde bu olayi dusunup hayir diyor musunuz yoksa yine de yardim ediyor musunuz?
0
hocam sen deli misin? bırak ne hali varsa görsün. 8. sınıftaki çocuk sorumluluğunu yerine getirmiyorsa bu senin sorumluluğun değil ki, boşuna iş yapmışsın. iyilikten maraz doğmuş resmen.
neyse, ben de uyuz olurum böyle durumlara ama çok da pas vermediğimden herkes durması gerektiği yeri bilir.
neyse, ben de uyuz olurum böyle durumlara ama çok da pas vermediğimden herkes durması gerektiği yeri bilir.
0
Sinir olmanız normal. Soruya cevabım bu olsun.
Bana olmadı. Ben bu ödevi yapsam çocuğa veya başka birine yardım etmiş olmuyorum ki. Kadın da cümlesinde bunu belirtmiş aslında. Çocuğun Çanakkale Savaşı'nı anlatan bir ödev yapması lazım. Siz de bunu söylemeliydiniz. Ben olsam böyle derdim yani.
Çocuk orada olsaydı, benden yardım isteseydi, ona yardımcı olmaya çalışırdım. Ama bu ödevi bir yapıver dense, ödevi yapmam yardım falan olmaz.
Bana olmadı. Ben bu ödevi yapsam çocuğa veya başka birine yardım etmiş olmuyorum ki. Kadın da cümlesinde bunu belirtmiş aslında. Çocuğun Çanakkale Savaşı'nı anlatan bir ödev yapması lazım. Siz de bunu söylemeliydiniz. Ben olsam böyle derdim yani.
Çocuk orada olsaydı, benden yardım isteseydi, ona yardımcı olmaya çalışırdım. Ama bu ödevi bir yapıver dense, ödevi yapmam yardım falan olmaz.
0
@windows
Valla aklimdan gecen oydu ama beynim o ladar dolu ve yorgundu ki tamam demis bulundum. Hic odev bastan yapivericek bi tip de degilim. Ayni sekilde dusunuyorum
Gaflet ve dalalet haliydi yani.
Valla aklimdan gecen oydu ama beynim o ladar dolu ve yorgundu ki tamam demis bulundum. Hic odev bastan yapivericek bi tip de degilim. Ayni sekilde dusunuyorum
Gaflet ve dalalet haliydi yani.
0
Onu bilmem de, bu konunun seni bu kadar strese sokması ve bunu bu kadar dert edinmen kendinle ilgili başka şeyleri halletmen gerektiğini gösteriyor olabilir.
Kadın başlangıçtaki tavrıyla peşinen teşekkür ettiğini düşünmüş olabilir, seni endişeli ve rahatsız gördüğü için uzatmamak istemiş olabilir, ya da yalnızca tuhaf, gizli gerilimli bir ortam oluşmuştur ve rahatsız olmuştur. Senle yan yana gelmek istememesi de bundan olabilir. Rahatsız olacağını düşünüyor belki de kendi rahatsız oluyordur. Kendin diyorsun, baştan savma bir şey hazırlamışsın. Ben de olsam rahatsız ettim heralde diye düşünüp uzak dururum. Madem yapamayacaksın, yapamayacağını söylemek en doğrusu olurdu. Kadın teşekkür etme kültürüyle yetişmemiş bile olabilir, onu da bilmiyoruz.
Neticede sen de onun başkalarını kullandığını düşünüyorsun. Bunun senin davranışlarına yansımaması çok zor, onun bunu hissetmemesi de. Belki de gerçekten kullanıyordur, ama her isteyenin isteğini kabul etmek zorunda değilsin.
Kadın başlangıçtaki tavrıyla peşinen teşekkür ettiğini düşünmüş olabilir, seni endişeli ve rahatsız gördüğü için uzatmamak istemiş olabilir, ya da yalnızca tuhaf, gizli gerilimli bir ortam oluşmuştur ve rahatsız olmuştur. Senle yan yana gelmek istememesi de bundan olabilir. Rahatsız olacağını düşünüyor belki de kendi rahatsız oluyordur. Kendin diyorsun, baştan savma bir şey hazırlamışsın. Ben de olsam rahatsız ettim heralde diye düşünüp uzak dururum. Madem yapamayacaksın, yapamayacağını söylemek en doğrusu olurdu. Kadın teşekkür etme kültürüyle yetişmemiş bile olabilir, onu da bilmiyoruz.
Neticede sen de onun başkalarını kullandığını düşünüyorsun. Bunun senin davranışlarına yansımaması çok zor, onun bunu hissetmemesi de. Belki de gerçekten kullanıyordur, ama her isteyenin isteğini kabul etmek zorunda değilsin.
0
basit dusun. empati egitimle alakali birseydir. en buyuk skilli sagi solu temizlemek olan kadin senin neler cektigini bilmemesi normal. ha kadin uyuzun tekidir orasini bilemem; ama senin zor sartlarda, komplike bir isi yuklenmen tamamen senin hatan. bu biraz senin tecrubesizliginle alakali. bana boyle sagdan soldan yardim baabinda cok is geliyor. ama once bir tartiyorum, gercekten verdigim emege, zamana degecek mi? degmesinden kastim illa birsey almama gerek yok. bazi insanlardan tesekkur dahi alamayacagimi bilerek isi kabul ediyorum. cunku karakteri oyle, egitimsiz, asosyal vs..ama yapacagim yardimin hayatlarina katkisi olacaksa birsey beklemeden yaparim.
0
Bana da oluyor bazen boyle seyler. Cok mecburmusum gibi davranilinca direkt birakiyorum cok yogunum ya kusura bakma halledemeyecem diyorum. Ya da csbuk halledebilecekken bilerek salliyorum.
0
Çocuğuna ödev yapma sorumluluğu kazandıramamış, üstelik başka kişilerin zamanından ve emeğinden çalarak kendi yazmadığı metni ödev olarak götürmesine ön ayak olan bir sahtekardan teşekkür mü bekliyorsun. Hayret verici gerçekten.
0
hepsinden öte öğrenciye yazık.
belkide o ödevi yapsa bir sürü kazanımı olacaktı, sen yaptın senin yüzünden sokak çocuğu olacak.
Butterfly effect
kimsenin ödevini yapmayin
belkide o ödevi yapsa bir sürü kazanımı olacaktı, sen yaptın senin yüzünden sokak çocuğu olacak.
Butterfly effect
kimsenin ödevini yapmayin
0
ben de kapıcıya sürekli selam veririm, olması gereken bu, sonra ona yakın daireler olmasına rağmen benim internetimi paylaşmak istediğini söyledi. Apartmanın elektirik işi oluyor bizimkini kullanıyor. Kapıya yakın diğer dairelerden isteyemiyor.
0
Ben odevi yapmamam gerektigi konusunda kesinlikle katiliyorum. Tarihi sevdigim icin yapabilirim gibi gelmisti. Cocuk gozunden dusuneyim derken cok caba harcadigimdan yetismedi. Hani ayip etmek degildi amacim ama bana ayip edildi gibi hissediyorum.
0
insanlara makul olduğu sürece yardım ederim, ama şu olay gerçekten saçma. ne münasebet yani ödev yapmak nedir? yapman gerekenden fazlasını, hatta normalde hiç yapmaman gereken bir şeyi yaptın ve teşekkür görmedin diye sinirlenmek anlamsız. Çünkü genelde böyledir, insanlar kaba ve nankör olabilir. tabi ki teşekkür etmeliydi ama senin ödevi yapmanda terslik var zaten. çok büyütmeye de gerek yok. Ben gereksiz iyilik yaptım, o da ayıp etti deyip geçmek lazım.
0
Kısaca, siz paspas olursanız üzerinize basan çok olur. Yardımseverlik güzel bir şey, ama neyin adil bir talep olduğunu ayırt edebilmek gerekiyor. Eğer sıkça makul olmayan taleplerle karşılaşıyorsanız, duruşunuzu, tavrınızı gözden geçirin, sınırlarınızı çizmek zorundasınız, belli ki sizi çok yumuşak görüyorlar.
0
rakidabalikolsa +1
bu iyilik degil? senin sorumlulugun calistigin firmadaki gorevli birinin torununun odevini yapmak hic degil. biri bana boyle bir istekle gelse direkt manyak misin sen derim ki ben de selamimi guleryuzumu esirgeyen biri degilim ama bu tur seyler insanlari basbayagi kullanmak. gitsin torunu kendi odevini kendi yapsin, bu ne ya agdjsk. o kadin sana daha cok odev yaptirir ya da is yaptirir. “o an beklemeden gittigin icin bir sey diyemedim ama cok yogunum, bu beklentin de bana cok sacma geldi, torunun kendi odevini yapsin yapamiyorsa da ilgisi ogretmeni, ben degilim” de, cik isin icinden.
bu iyilik degil? senin sorumlulugun calistigin firmadaki gorevli birinin torununun odevini yapmak hic degil. biri bana boyle bir istekle gelse direkt manyak misin sen derim ki ben de selamimi guleryuzumu esirgeyen biri degilim ama bu tur seyler insanlari basbayagi kullanmak. gitsin torunu kendi odevini kendi yapsin, bu ne ya agdjsk. o kadin sana daha cok odev yaptirir ya da is yaptirir. “o an beklemeden gittigin icin bir sey diyemedim ama cok yogunum, bu beklentin de bana cok sacma geldi, torunun kendi odevini yapsin yapamiyorsa da ilgisi ogretmeni, ben degilim” de, cik isin icinden.
0
horizon
sıfırdan İngilizce öğrenmek için hangi yolları izlemeli ? İstanbul sınırları içerisinde kursa gitmeden kendi imkanları ile kitap video vb hangi yollarla hangi seviyeye kadar gelinebilir.teşekkürler
sıfırdan İngilizce öğrenmek için hangi yolları izlemeli ?
İstanbul sınırları içerisinde kursa gitmeden kendi imkanları ile kitap video vb hangi yollarla hangi seviyeye kadar gelinebilir.
teşekkürler
İstanbul sınırları içerisinde kursa gitmeden kendi imkanları ile kitap video vb hangi yollarla hangi seviyeye kadar gelinebilir.
teşekkürler
0
25 yaş altında isen belediyelerin ücretsiz kursları ile başla derim soruna cevap olmasa da.
0
Dil öğrenmek aslında baya karmaşık bir süreç. Örneğin okulda gramer öğrenirken aslında dili öğrenmiş de olmuyorsun, öğrenmemiş de olmuyorsun. Sadece işin tek boyutunu kapmış oluyorsun. Gramer, sözlü kullanım, işitsel aşinalık (kulak yırtılması da denir), dilin düşünsel mantığını idrak etmek kendi içinde farklı farklı yöntemler gerektiriyor.
bunların hepsi birden yurt dışında yaşayarak edinilebilir. ancak bu mümkün değilse kendine yurtdışı ortamı oluşturabilirsin. örneğin anlamasan bile ingilizce tv kanalları izle, radyo dinle, şarkıları sözlerine bakarak ezberle, altyazılı dizilere aban; bunların hepsini yap. mesela gece uyurken ingilizce bir radyo kanalı açıp uykuya dal. bunlar öğrenme sürecinde ihtiyacın olan daha içgüdüsel şeylerin sana yerleşmesini sağlayacak (dilin akışı, tınısı, tonlamaları, ünlemleri vs.) örneğin şaşırdığın zaman o dilde verebileceğin tepkileri okuyarak öğrenemezsin. bir şeyi vurgularken nasıl bir tavır takınırsan doğal duracağını okuyarak öğrenemezsin.
diğer tarafta duolingo gibi uygulamalar üstünden dil yapısı ve gramer öğrenmeye devam etmelisin. bunlar olmadan da dilin ana yapısını öğrenmen mümkün değil. duolingo'dan çalışırken nasıl olduğunu anlamadığın cümle kurulumlarını vs. gerek ordaki tartışma sayfalarından gerek internetten arayarak idrak etmeye, öğrenmeye çalışmalısın. oradaki kursu tamamlayınca salt gramer içerikli kitaplar alıp sorular çözmelisin. çeviri yapmak çok faydalı bir iş, çeviri yap ve yaptığın çeviriyi bir gün sonra okuyup sana doğal görünüp görünmediğine, o yazıyı başka bir yerde görsen çeviri olup olmadığını anlayıp anlamayacağını düşün. eğer çeviri gibi duruyorsa olmamıştır, bir daha uğraş.
belli bir aşamaya gelince facebook gibi ortamlarda o dili konuşan gruplara katılıp ufak ufak diyaloglara girmeye başlamalısın. bu sana bildiğin şeyleri doğal akışında nasıl kullanman gerektiğini öğretecek.
bunların hepsi birden yurt dışında yaşayarak edinilebilir. ancak bu mümkün değilse kendine yurtdışı ortamı oluşturabilirsin. örneğin anlamasan bile ingilizce tv kanalları izle, radyo dinle, şarkıları sözlerine bakarak ezberle, altyazılı dizilere aban; bunların hepsini yap. mesela gece uyurken ingilizce bir radyo kanalı açıp uykuya dal. bunlar öğrenme sürecinde ihtiyacın olan daha içgüdüsel şeylerin sana yerleşmesini sağlayacak (dilin akışı, tınısı, tonlamaları, ünlemleri vs.) örneğin şaşırdığın zaman o dilde verebileceğin tepkileri okuyarak öğrenemezsin. bir şeyi vurgularken nasıl bir tavır takınırsan doğal duracağını okuyarak öğrenemezsin.
diğer tarafta duolingo gibi uygulamalar üstünden dil yapısı ve gramer öğrenmeye devam etmelisin. bunlar olmadan da dilin ana yapısını öğrenmen mümkün değil. duolingo'dan çalışırken nasıl olduğunu anlamadığın cümle kurulumlarını vs. gerek ordaki tartışma sayfalarından gerek internetten arayarak idrak etmeye, öğrenmeye çalışmalısın. oradaki kursu tamamlayınca salt gramer içerikli kitaplar alıp sorular çözmelisin. çeviri yapmak çok faydalı bir iş, çeviri yap ve yaptığın çeviriyi bir gün sonra okuyup sana doğal görünüp görünmediğine, o yazıyı başka bir yerde görsen çeviri olup olmadığını anlayıp anlamayacağını düşün. eğer çeviri gibi duruyorsa olmamıştır, bir daha uğraş.
belli bir aşamaya gelince facebook gibi ortamlarda o dili konuşan gruplara katılıp ufak ufak diyaloglara girmeye başlamalısın. bu sana bildiğin şeyleri doğal akışında nasıl kullanman gerektiğini öğretecek.
0
aat bh
merhaba. kullanmadım pek fazla onuda arkadaş ayağına kullandım sonra vücut geliştirmeyle bıraktım organlara ekstra stress bindirmesin diye. neyse siz neden alkol kullanıyorsunuz? yararlı diye kullanılmıyor, denediğim kadarıyla tadı da çok kötü, kafa yapsın diye mi içiliyor neden bu kadar çok kullanı
merhaba. kullanmadım pek fazla onuda arkadaş ayağına kullandım sonra vücut geliştirmeyle bıraktım organlara ekstra stress bindirmesin diye. neyse siz neden alkol kullanıyorsunuz? yararlı diye kullanılmıyor, denediğim kadarıyla tadı da çok kötü, kafa yapsın diye mi içiliyor neden bu kadar çok kullanımı var dünyada?
0
sert içki sevmiyorum. onun dışında tadı bence güzel olan biralar var. Weihenstephan, Carlsberg falan sevdiğim biralar. genelde sosyal olarak bar'a gitmişsek bira alıyorum. onun dışında kafa yapmıyor bende zaten bunlar. yani tadı güzel+sosyal ortam.
0
tadını beğenmemek kişisel bir görüş. peynir sevmeyen insanlar da var mesela, hayret ediyorum.
yaz ayında, çatır sıcakta buzlu bardaktaki bira kadar ağzımı sulandıran başka hiçbir içecek yok. tadına bayılırım, mayalı, hafif keskin tadı ağzımdaki tadı dengeler, susuzluğumu giderir ve mayıştırır.
şarap her mevsimde ayrı güzel, bir ton çeşidi var. tatlı olanları bir tarafa, ekşi-mayhoş şarap tadını başka bir içecekte bulmak mümkün değil. ayrıca kafası da yumuşacıktır, tam yorgunken gece içebileceğin bir şey.
viski, son derece keskin. kokusu da çok hoş. ben kahveyi de keskin severim, böyle acımsı tatları her zaman şekerli şeylere tercih ederim. viski o açıdan bulunmaz nimet.
kısaca tadı kötü falan değil alkolün, alkolsüz olup benzer keskin aromaları yakalayabileceğin pek de fazla bir içecek yok zaten. olsa olsa tonik içersin o da bir yere kadar.
yaz ayında, çatır sıcakta buzlu bardaktaki bira kadar ağzımı sulandıran başka hiçbir içecek yok. tadına bayılırım, mayalı, hafif keskin tadı ağzımdaki tadı dengeler, susuzluğumu giderir ve mayıştırır.
şarap her mevsimde ayrı güzel, bir ton çeşidi var. tatlı olanları bir tarafa, ekşi-mayhoş şarap tadını başka bir içecekte bulmak mümkün değil. ayrıca kafası da yumuşacıktır, tam yorgunken gece içebileceğin bir şey.
viski, son derece keskin. kokusu da çok hoş. ben kahveyi de keskin severim, böyle acımsı tatları her zaman şekerli şeylere tercih ederim. viski o açıdan bulunmaz nimet.
kısaca tadı kötü falan değil alkolün, alkolsüz olup benzer keskin aromaları yakalayabileceğin pek de fazla bir içecek yok zaten. olsa olsa tonik içersin o da bir yere kadar.
0
Tadi size gore kotu, kullanana gore guzel bu kadar basit aslinda. Binlerce icki cesidi var, tek bir ickinin ile (bira, raki, sarap) onlarca hatta yuzlerce markasi, turu var ve hepsinin tadi farkli. alkolun tadi kotu demek biraz fazla genelleme yapmak oluyor, her alkol icen dunyadaki tum alkollu icecekleri tuketmiyor zaten.
0
alkol tüketimim %90 oranında birayla sınırlıdır. tadını seviyorum. yaptığı kafa da çok güzel ayrıca. niye içmeyek? ayrıca öyle bir yazmışsın ki gören de dünyada herkes 7/24 alkol tüketiyor zannedecek.
0
neverlose
23 yaşında istanbulda olan biriyim. şimdiye kadar tüm seçimlerde chp yönünde kullandım. son 2-3 seçimdir hep vermeyeceğim diye diye başlıyorum ama son ayda kanıma siyaset giriyordu ve gidip paşa paşa oy veriyordum. hatta heyecanlı heyecanlı etrafımdaki insanları oy vermeye ikna ediyordum.neyse bu se
23 yaşında istanbulda olan biriyim. şimdiye kadar tüm seçimlerde chp yönünde kullandım. son 2-3 seçimdir hep vermeyeceğim diye diye başlıyorum ama son ayda kanıma siyaset giriyordu ve gidip paşa paşa oy veriyordum. hatta heyecanlı heyecanlı etrafımdaki insanları oy vermeye ikna ediyordum.
neyse bu seçim çok kesin başladım oy vermeyeceğim ve hala aynı şekilde devam ediyorum. imamoğlu'nun siyaset tarzından nefret ettim. oy vereceğim ilçenin hangi partiye gideceği %100 garanti. chp'den zaten uzun süredir mutlu değildim ama özellikle kurultay sürecinde yaşananlardan sonra gerçekten tiksindim.
e malum partiye zaten vermeyeceğim, chp kesinlikle içime sindiremiyorum ve vermeyeceğim. yarın neden 2 saatimi oy vermeye ayırmalıyım?
siyasi görüşüm ise: sosyal liberalist.
edit: çok sağolun arkadaşlar, ciddi bir soru sordum circlejerk'e döndürdünüz olayı. yok alkış bekliyormuşum falan, komik oluyorsunuz.
oy vermeme sebebim basit oysaki, kaç seçimdir 'tatava yapmayıp' basıp geçtik de ne oldu? muhalefetin basiretsizliği ortada. hatalı olduğumu düşünüyorsanız düzgün bir biçimde fikirlerinizi dinlemek istemiştim, ama anlaşılan böyle bir ortam mevcut değilmiş.
neyse bu seçim çok kesin başladım oy vermeyeceğim ve hala aynı şekilde devam ediyorum. imamoğlu'nun siyaset tarzından nefret ettim. oy vereceğim ilçenin hangi partiye gideceği %100 garanti. chp'den zaten uzun süredir mutlu değildim ama özellikle kurultay sürecinde yaşananlardan sonra gerçekten tiksindim.
e malum partiye zaten vermeyeceğim, chp kesinlikle içime sindiremiyorum ve vermeyeceğim. yarın neden 2 saatimi oy vermeye ayırmalıyım?
siyasi görüşüm ise: sosyal liberalist.
edit: çok sağolun arkadaşlar, ciddi bir soru sordum circlejerk'e döndürdünüz olayı. yok alkış bekliyormuşum falan, komik oluyorsunuz.
oy vermeme sebebim basit oysaki, kaç seçimdir 'tatava yapmayıp' basıp geçtik de ne oldu? muhalefetin basiretsizliği ortada. hatalı olduğumu düşünüyorsanız düzgün bir biçimde fikirlerinizi dinlemek istemiştim, ama anlaşılan böyle bir ortam mevcut değilmiş.
0
eğer oy vermeye değer görmüyorsan desteklediğin bir kişi yada parti vs yoksa verme yada boş at, ha 2 saat harcamam gerekseydi bu iş için hiç gitmezdim sanırım.
0
yesinler, siyasi görüşü de varmış.
norveç'te yaşamıyoruz. 17 yıldır iktidarlar ve her geçen gün daha da sıkıştırıyorlar kendilerinden olmayanları. anlayacağın dilde konuşayım: ülke elden gidiyor. türkiye'de seçimler büyük oranda reaksiyon işidir zaten. akp seçmeninin de, chp seçmeninin de en az %25-30'u partiye bayıldıkları için değil; "karşıya" fırsat vermemek için oy veriyorlar. sizin gibi hayal dünyasında yaşayan, üstüne bir de oy kullanmadığı için alkışlanmak isteyen tipler yüzünden de her seferinde kazanıyorlar.
oy vermiyorsan verme, kimse seni ikna etmekle uğraşacak değil ama yarın akp şöyle, akp böyle diye vivik yapma. paran pula dönerken, sebze için sıra beklerken, özgürlüklerin birer birer kısıtlanırken ağzını açıp da iktidara laf etme tamam mı?
norveç'te yaşamıyoruz. 17 yıldır iktidarlar ve her geçen gün daha da sıkıştırıyorlar kendilerinden olmayanları. anlayacağın dilde konuşayım: ülke elden gidiyor. türkiye'de seçimler büyük oranda reaksiyon işidir zaten. akp seçmeninin de, chp seçmeninin de en az %25-30'u partiye bayıldıkları için değil; "karşıya" fırsat vermemek için oy veriyorlar. sizin gibi hayal dünyasında yaşayan, üstüne bir de oy kullanmadığı için alkışlanmak isteyen tipler yüzünden de her seferinde kazanıyorlar.
oy vermiyorsan verme, kimse seni ikna etmekle uğraşacak değil ama yarın akp şöyle, akp böyle diye vivik yapma. paran pula dönerken, sebze için sıra beklerken, özgürlüklerin birer birer kısıtlanırken ağzını açıp da iktidara laf etme tamam mı?
0
xpoertont’ın onayını neden es geçtiniz, hoşunuza mı gitmedi?
Vatandaşlık göreviniz. Vermek zorundasınız.
Vatandaşlık göreviniz. Vermek zorundasınız.
0
götünü yalayım oy ver de değişim olsun adam akıllı bir yönetim olsun allahını seviyim millet ittifakına ver gözünün yağını yiyim bokunu yiyim ki
0
Yaşadığın şehirde bi akp'nin yönettiği yerleri düşün, bi de CHP'nin yönettiği(Özellikle de şimdiki aday olan İmamoğlu'nun). Hangileri daha yaşanılası? Bu doğrultuda oy kullanabilirsin bence.
Ayrıca İmamoğlu'nun siyasetini niye beğenmediğini anlamadım, kendisi son 10 yılda gördüğüm en başarılı siyasi performansı sergiledi son 3-4 ayda
Ayrıca İmamoğlu'nun siyasetini niye beğenmediğini anlamadım, kendisi son 10 yılda gördüğüm en başarılı siyasi performansı sergiledi son 3-4 ayda
0
Toplam oya bolsek 6x10 uzeri eksi 23 kadar falan etkin var, versen nolur vermesen nolur.
0
oy vermemek bir seçenek, eğer mevcut partilerden hangisi gelirse gelsin fark etmez ben hepsine fitim ya da hangisi gelirse gelsin kendimi baskı ve zorlama altında hissedeceğim diye düşünüyorsan oy vermeni gerektirecek bir sebebin yoktur demek ki.
ama yok eğer, biri olacağına öbürü olsun en azından... diye başlayan cümleler kurabiliyorsan oy vermelisin. neden? çünkü bir tercihin var. hal böyleyken neden işler tamamen senin iraden dışında vuku bulsun ki?
ama yok eğer, biri olacağına öbürü olsun en azından... diye başlayan cümleler kurabiliyorsan oy vermelisin. neden? çünkü bir tercihin var. hal böyleyken neden işler tamamen senin iraden dışında vuku bulsun ki?
0
Veren versin vermeyen vermesin abi. 1 haftadır ne şov yaptınız ya ''oy vermiyorum bana hitap eden parti yok'' ayağından bıktım valla. 10 dakikalık işi bile 2 saat yapmışsınız.
0
oy vermeyen vermesin, kimse kimseyi bıçak dayayıp sandığa götürmüyor orası ayrı.
benim için şöyle oluyor - soru cevap;
binali mi ekrem mi? ekrem. ekrem'e bayılmak zorunda değilim, sadece bu iki isim arasından bu adamın yaşadığım şehri yönetmesini tercih ederim.
oy verirsem ne kaybedeceğim? hiçbir şey.
oy vermezsem ne olacak? daha fazla binali'ye maruz kalacağım.
bitti.
ekrem'in siyaset tarzından neden nefret ettiğinizi de merak ettim (chp değil - ekrem).
benim için şöyle oluyor - soru cevap;
binali mi ekrem mi? ekrem. ekrem'e bayılmak zorunda değilim, sadece bu iki isim arasından bu adamın yaşadığım şehri yönetmesini tercih ederim.
oy verirsem ne kaybedeceğim? hiçbir şey.
oy vermezsem ne olacak? daha fazla binali'ye maruz kalacağım.
bitti.
ekrem'in siyaset tarzından neden nefret ettiğinizi de merak ettim (chp değil - ekrem).
0
superfluid
Ne kadar suredir orda bilmiyorum ama en aza 1 sene olmustur.
Ne kadar suredir orda bilmiyorum ama en aza 1 sene olmustur.
0
Buzluktan hiç çıkmadıysa, elektrikler kesilmediyse bozulmamıştır. En fazla histamin zehirlenmesi yaşarsın. Ağırlık çöker falan.
0
blackidom
gençler lütenitsa diye bir bulgar kahvaltılık sos varmış. peki bunu bu yaşta öğrendiğimiz için ölelim mi, yoksa cok birşey kaçırmadık mı? rifat minare markalı olan hele efsaneymiş. hemen dene derseniz anında sipariş vereceğim :)
gençler lütenitsa diye bir bulgar kahvaltılık sos varmış. peki bunu bu yaşta öğrendiğimiz için ölelim mi, yoksa cok birşey kaçırmadık mı? rifat minare markalı olan hele efsaneymiş. hemen dene derseniz anında sipariş vereceğim :)
0
fosforlu cevriye
annemle babam 2 tane öğrencinin eğitim masraflarını karşılıyor (yaklaşık 5-6 yıldır). kızların annesi geçen gün karnelerini atmış ama tc kimlik nolarını kapatmış. annemle babama ne tc kimlik numaralarından da garip değil mi?içime dert oldu.
annemle babam 2 tane öğrencinin eğitim masraflarını karşılıyor (yaklaşık 5-6 yıldır). kızların annesi geçen gün karnelerini atmış ama tc kimlik nolarını kapatmış. annemle babama ne tc kimlik numaralarından da garip değil mi?
içime dert oldu.
içime dert oldu.
0
Kimi insan hassas oluyor TCKN konusunda yok efendim adına şirket açarlar, hat çıkarırlar vs. gibi sebeplerle de geçen yıl yaklaşık 50 milyon kişinin adresine kadar her şeyi sızmıştı internete. O kadar da ulaşılamaz değil kısacası kişisel bilgilerimiz.
Burs verene neden güvenmediklerini ben de anlamadım ama. Garip mi, garip ama çok da şey yapmamak lazım.
Burs verene neden güvenmediklerini ben de anlamadım ama. Garip mi, garip ama çok da şey yapmamak lazım.
0
Büyük ihtimalle sosyal medya hesaplarında paylaşmak için bu t.c.yi kapadılar. Sonra da o fotoyu size gönderdiler. Bence sizden şahsen gizlemek amacıyla yaptıklarını sanmıyorum.
0
liberal +1
duruma veya kişiye göre değil de genel olarak tedbirli davranan kişilerdir.
duruma veya kişiye göre değil de genel olarak tedbirli davranan kişilerdir.
0
içinize dert olması gerekmeyen bir şey gibi geldi bana. diyelim ki bile isteye kapatmış, ne olacak ki? insanların başlarına gelmeyen kalmıyor. tc kimlik numarası çok gizli saklı kalması gereken bir şey değil, ama insanlar tedbirli olmak isteyebilir.
0
mentuhotep
(ben) bu arabayı sevmek zorunda değilim. cümlesinde ben özne, bu arabayı nesne buraya kadar tamam. sevmek zorunda değilim kısmı da sanırım bütünüyle yüklem. ama, şimdi bu sevmek zorunda değilim kısmını ek fiille yapılmış bir birleşik zamanlı fiil olarak bütünüyle mi ele almalıyız ve eğer öyleyse bu
(ben) bu arabayı sevmek zorunda değilim. cümlesinde ben özne, bu arabayı nesne buraya kadar tamam. sevmek zorunda değilim kısmı da sanırım bütünüyle yüklem.
ama, şimdi bu sevmek zorunda değilim kısmını ek fiille yapılmış bir birleşik zamanlı fiil olarak bütünüyle mi ele almalıyız ve eğer öyleyse bu hangi birleşik zamanlı fiil tipine giriyor; yok öyle değilse nedir bu tam olarak?
ama, şimdi bu sevmek zorunda değilim kısmını ek fiille yapılmış bir birleşik zamanlı fiil olarak bütünüyle mi ele almalıyız ve eğer öyleyse bu hangi birleşik zamanlı fiil tipine giriyor; yok öyle değilse nedir bu tam olarak?
0
o zaman zorunda olmak mı yüklem oluyor? yoksa yine sevmek zorunda olmak şeklinde mi alıyoruz?
0
ögelere ayırmakla sözcüğün yapısını aynı anda değerlendirme. sevmek yüklemde de olsa nesnede de olsa "zorunda değilim" kısmını incelemelisin yapısına bakarken
olumsuzluk ekini attığımızda zorundayım isim soylu bir sözcük. buradan da "ek fiilin geniş zamanına göre çekimlendiğini söyleyebiliriz.
olumsuzluk ekini attığımızda zorundayım isim soylu bir sözcük. buradan da "ek fiilin geniş zamanına göre çekimlendiğini söyleyebiliriz.
0
Ek fiilin olumsuz hali o. En kenar köşe sorular bunlardı zamanında.
Bu arabayı sevmek zorundayım(dır) -> Bunun olumsuzu.
Bu arabayı sevmek zorundayım(dır) -> Bunun olumsuzu.
0
TDE okuyup bitirmiş biri olarak söylüyorum. Bin tane ayrı fikir var bu konuda.
''Zorunda değilim.''i yüklem olarak almak yanlış değil.
''Değilim.'' i yüklem olarak almak da yanlış değil.
Lise bilgimle başka bir şey söylerdim, orası kesin.
Ama burada birleşik zamanlı fiil yok. Değil kelimesi fiil değil ki, isim. Yüklem fiil olmak zorunda değil, orada anlaşıyoruz değil mi?
''Zorunda değilim.''i yüklem olarak almak yanlış değil.
''Değilim.'' i yüklem olarak almak da yanlış değil.
Lise bilgimle başka bir şey söylerdim, orası kesin.
Ama burada birleşik zamanlı fiil yok. Değil kelimesi fiil değil ki, isim. Yüklem fiil olmak zorunda değil, orada anlaşıyoruz değil mi?
0
duyuru
yurtiçi, pegasus, vereceğim bavul yok. hani 45dk önce filan gibi bişeyler değişti yakın zamanda pegasus'ta bu olayla mı alakalı? yoksa ben uçuştan 10dk önce gidip o kiosklardan check-in yapıp biletimi alıp binebilir miyim?
yurtiçi, pegasus, vereceğim bavul yok. hani 45dk önce filan gibi bişeyler değişti yakın zamanda pegasus'ta bu olayla mı alakalı? yoksa ben uçuştan 10dk önce gidip o kiosklardan check-in yapıp biletimi alıp binebilir miyim?
0
10dk için hiçbir şey diyemem; belli olmuyor. bir bakmışsınız kapattık deyiveriyorlar check-ini. Ben yumurta çıkışa dayanmadan iş yapmadığım için sıkça karşılaşmışlığım var bu durumla. Ama 30dk uygundur mesela.
Diğer taraftan pegasus'un ücretsiz online check-in'i var zaten. bavul da yoksa indirin telefona uygulamayı yapın check'ini, isterseniz uçağın kapıları kapanmadan 2dk önce varmış olun havalimanına. Sorun olmaz.
Diğer taraftan pegasus'un ücretsiz online check-in'i var zaten. bavul da yoksa indirin telefona uygulamayı yapın check'ini, isterseniz uçağın kapıları kapanmadan 2dk önce varmış olun havalimanına. Sorun olmaz.
0
akıllı telefon yok, internete erişimim olmayacak. o yüzden en son ne zaman gidebilirim acaba diye sormuştum. normalde ilan edilen süre ne acaba?
0
uçak dolu ise ve yedekte bekleyen varsa yarım saat önceden bile check-in kapadıkları olabiliyor. Normalde ilan edilen süre 45 dk. önce kapanır.
0
francescodellamorte
video çok kısa o yüzden anlaşılmayan sözleri saniye dakika yazmıyorum 2 dakikalık video baştan sona izlerseniz sırayla anlaşılmayan sözleri duyarsınızPorçay - Birdirbir (Parodi)https://www.youtube.com/watch?v=vtn83DlOLtgüçtür üç dedikten sonra aklaması pek güç mü diyor başka bir şey mi diyordörttür
video çok kısa o yüzden anlaşılmayan sözleri saniye dakika yazmıyorum 2 dakikalık video baştan sona izlerseniz sırayla anlaşılmayan sözleri duyarsınız
Porçay - Birdirbir (Parodi)
www.youtube.com
üçtür üç dedikten sonra aklaması pek güç mü diyor başka bir şey mi diyor
dörttür dört dedikten sonra sende bunu beri göm mü diyor başka bir şey mi diyor
beştir beş dedikten sonra webte beş mi geldi diyor başka bir şey mi diyor
sekizim sekse mi diyor başka bir şey mi diyor
Porçay - Birdirbir (Parodi)
www.youtube.com
üçtür üç dedikten sonra aklaması pek güç mü diyor başka bir şey mi diyor
dörttür dört dedikten sonra sende bunu beri göm mü diyor başka bir şey mi diyor
beştir beş dedikten sonra webte beş mi geldi diyor başka bir şey mi diyor
sekizim sekse mi diyor başka bir şey mi diyor
0
Şartlanmamak için özellikle senin nereyi anlamadığına bakmamıştım izlemeden önce ama ben de aynı yeri anlamadım. Orası baya sorunlu cidden. Ben de "aklaması" duydum ilk başta, ama devamını çıkaramıyorum bu haliyle, aklımız dediğini varsayınca da devamında söküktür diyormuş gibi geldi. Aklımız söküktür de garip duruyor tabi, ama şarkının kendi bir garip zaten. bilemedim yine de.
edit: videonun açıklama kısmında sözleri yazıyormuş : ) atlaması pek güç doğru.
edit: videonun açıklama kısmında sözleri yazıyormuş : ) atlaması pek güç doğru.
0
üçtür üç atlaması pek güç
dörttür dört kısmını hiç anlamadım
beştir beş be be beş kardeş
sekizim sek
benim anladığım bu. kulaklarım çürüdü bu nasıl bir şeymiş amk.
dörttür dört kısmını hiç anlamadım
beştir beş be be beş kardeş
sekizim sek
benim anladığım bu. kulaklarım çürüdü bu nasıl bir şeymiş amk.
0
sevgili mentuhotep çok sağol sen yazınca fark ettim videonun açıklama kısmında sözler yazıyormuş olay çözüldü
Sözler:
Birdirbir yerin dibine gir
İkidir iki tonton tilki
Üçtür üç atlaması pek güç
Dörttür dört sen de vur bir
Beştir beş be be be beşkardeş
Altıdır altı katır tekmesi
Yedidir yedi elim sırtına değdi
Sekizim seksek dokuzum tokmak
Gördün mü çok da zor değil
Hit pop tarifi sır değil
Millet biliyorsa sözleri
Gaz bir melodiyle vur besteyi
Kimse bizden hesap sormuyor
Lan bu ne salak şarkı demiyor
Dans ediyor kafasını sallıyor
Salla zaten kimse dinlemiyor
Gene bastım üç beş tuşa
Kaldım melodinin yarısında
Kopyaladım yapıştırdım
Çalsın dursun kafasında
Umrumda değil bu dünya
Kurudum kaldım gördün ya
Neden uğraşasın uğraştın da
Gördün elinde patladı ya
Çocukken oynardık bunu biz
O güzel günleri aldı deniz
Şimdi pislikler içinde bakıp da
Her gün özlemle yad ederiz
Sözler:
Birdirbir yerin dibine gir
İkidir iki tonton tilki
Üçtür üç atlaması pek güç
Dörttür dört sen de vur bir
Beştir beş be be be beşkardeş
Altıdır altı katır tekmesi
Yedidir yedi elim sırtına değdi
Sekizim seksek dokuzum tokmak
Gördün mü çok da zor değil
Hit pop tarifi sır değil
Millet biliyorsa sözleri
Gaz bir melodiyle vur besteyi
Kimse bizden hesap sormuyor
Lan bu ne salak şarkı demiyor
Dans ediyor kafasını sallıyor
Salla zaten kimse dinlemiyor
Gene bastım üç beş tuşa
Kaldım melodinin yarısında
Kopyaladım yapıştırdım
Çalsın dursun kafasında
Umrumda değil bu dünya
Kurudum kaldım gördün ya
Neden uğraşasın uğraştın da
Gördün elinde patladı ya
Çocukken oynardık bunu biz
O güzel günleri aldı deniz
Şimdi pislikler içinde bakıp da
Her gün özlemle yad ederiz
0
sorubankasi
Kişiye buraların bi faydası oluyor mu hakikaten? Genelde insanların çıkar için girdiği söylenir. Bana millet çıkar için girse de pek bir çıkar elde edemiyor gibi geliyor.
Kişiye buraların bi faydası oluyor mu hakikaten? Genelde insanların çıkar için girdiği söylenir. Bana millet çıkar için girse de pek bir çıkar elde edemiyor gibi geliyor.
0
mentuhotep
Film gerçek olaydan esinlenmeydi, karakter sürekli kimlik değiştirip kayıp ilanlarındaki insanların yerine geçen bir psikopat. gerçekten de farklı farklı ülkelerde yapmış bunları yıllarca. Film amerika'da geçiyor diye hatırlıyorum ama ispanya'yla olan bağlantılar falan vardı içinde, öyle tespit ediy
Film gerçek olaydan esinlenmeydi, karakter sürekli kimlik değiştirip kayıp ilanlarındaki insanların yerine geçen bir psikopat. gerçekten de farklı farklı ülkelerde yapmış bunları yıllarca. Film amerika'da geçiyor diye hatırlıyorum ama ispanya'yla olan bağlantılar falan vardı içinde, öyle tespit ediyorlardı bu kişiyi.
hangi filmdi bu?
hangi filmdi bu?
0
hadi ya la
Barış Özcan, Educatedear gibi astronomi, mizah, eğlence, bilgilendirici, ne olduğu hiç fark etmez; güzel zaman geçirmelik Türkçe kanallar arıyorum.
Barış Özcan, Educatedear gibi astronomi, mizah, eğlence, bilgilendirici, ne olduğu hiç fark etmez; güzel zaman geçirmelik Türkçe kanallar arıyorum.
0
oha diyorum mu :((
vibio olabilir belki, kendim takip etmiyorum ama babam arada bi iki videosunu denk gelince izliyor youtubeda
vibio olabilir belki, kendim takip etmiyorum ama babam arada bi iki videosunu denk gelince izliyor youtubeda
0
damba
once hesabima amerika'dan giris olduguna dair bir mail aldim microsoft'tan,daha sonra bir suru guvenlik sorusu girdim vs.sabaha karsi da bana mail atmislar sifreniz degistirildi, diye. ben degistirmedim, 04.42'de de uyuyordum. baskasi degistirdi diye dusunuyorum cunku yapabilecegim tum kombinleri de
once hesabima amerika'dan giris olduguna dair bir mail aldim microsoft'tan,
daha sonra bir suru guvenlik sorusu girdim vs.
sabaha karsi da bana mail atmislar sifreniz degistirildi, diye. ben degistirmedim, 04.42'de de uyuyordum. baskasi degistirdi diye dusunuyorum cunku yapabilecegim tum kombinleri denedim, hesabima giremiyorum, guvenlik bilgileri soruyor tekrar tekrar giriyorum ama kabul etmiyor,
bu durumda ne yapabilirim?
tesekkurler,
daha sonra bir suru guvenlik sorusu girdim vs.
sabaha karsi da bana mail atmislar sifreniz degistirildi, diye. ben degistirmedim, 04.42'de de uyuyordum. baskasi degistirdi diye dusunuyorum cunku yapabilecegim tum kombinleri denedim, hesabima giremiyorum, guvenlik bilgileri soruyor tekrar tekrar giriyorum ama kabul etmiyor,
bu durumda ne yapabilirim?
tesekkurler,
0
şifre değiştirince, hatta varsayılan konum harici başka yerlerden herhangi bir işlem yapınca konuya dair e-postada "bu siz değil misiniz?" diye buton oluyor. oraya tıklamadınız mı?
0
Bu siz degilseniz sorulari yanitlayin vardi, o sorulari yanitladim ve hesabimi guvenlige aldim, guya
0
Son zamanlarda gmail üzerinden bana da sürekli amerika, venezüela, macaristan, ukrayna, hindistan gibi yerlerden erişilmeye çalışıldı mailleri geliyordu. sanırım vpn üzerinden denendi bunlar.
Hesap ele geçirildikten sonra ne yapılabilir bilmiyorum, en sağlıklısı direkt kullanıcı iletişim birimlerine mail yollamak olmalı. Daha önce size e-posta gönderildiyse zaten işlem daha kolay olacaktır. Bir de hesabınızı geri alabilirseniz telefona sms gönderilmesi gibi ikincil doğrulama özelliklerini de kullanın.
Hesap ele geçirildikten sonra ne yapılabilir bilmiyorum, en sağlıklısı direkt kullanıcı iletişim birimlerine mail yollamak olmalı. Daha önce size e-posta gönderildiyse zaten işlem daha kolay olacaktır. Bir de hesabınızı geri alabilirseniz telefona sms gönderilmesi gibi ikincil doğrulama özelliklerini de kullanın.
0
Geri alabilirsiniz ancak bazı şeyleri hatırlamak lazım. Örneğin,
Hesabın ilk açılış tarihi, kişi listenizde kayıtlı birkaç kişinin e posta adresi, son gelen maillerden 4-5 tanesinin konu başlığı vs. gibi şeyler soruyor. Bunlarla beraber başka bir e-posta adresinizi giriyorsunuz. Gerçek sahibinin siz olduğunuza ikna olurlarsa verdiğiniz yeni mail adresine şifre sırfırlama bilgilerini gönderiyorlar.
Hesabın ilk açılış tarihi, kişi listenizde kayıtlı birkaç kişinin e posta adresi, son gelen maillerden 4-5 tanesinin konu başlığı vs. gibi şeyler soruyor. Bunlarla beraber başka bir e-posta adresinizi giriyorsunuz. Gerçek sahibinin siz olduğunuza ikna olurlarsa verdiğiniz yeni mail adresine şifre sırfırlama bilgilerini gönderiyorlar.
0
mentuhotep
Neden böyle yapıyorlar ki? mesela hali hazırda eğitim fakültesi mezunu adam neden milli eğitim değil de, milli savunma bakanlığında?aile ve sosyal politikalar bakanı - elektrik elektronik, tıpçalışma ve sosyal güvenlik bakanı - tıpçevre ve şehircilik bakanı - hukukenerji ve tabii kaynaklar bakanı -
Neden böyle yapıyorlar ki? mesela hali hazırda eğitim fakültesi mezunu adam neden milli eğitim değil de, milli savunma bakanlığında?
aile ve sosyal politikalar bakanı - elektrik elektronik, tıp
çalışma ve sosyal güvenlik bakanı - tıp
çevre ve şehircilik bakanı - hukuk
enerji ve tabii kaynaklar bakanı - işletme
gençlik ve spor bakanı - siyaset bilimi ve avrupa ekonomisi
gıda tarım ve hayvancılık bakanı - bursa yüksek islam enstitüsü
içişleri bakanı - işletme
kalkınma bakanı - maden mühendisliği
kültür ve turizm bakanı - odtü idari bilimler, (doktora, iletişim)
milli eğitim bakanı - denizcilik, hukuk
milli savunma bakanı - matematik öğretmenliği
orman ve su işleri bakanı - inşaat müh, tarih
aile ve sosyal politikalar bakanı - elektrik elektronik, tıp
çalışma ve sosyal güvenlik bakanı - tıp
çevre ve şehircilik bakanı - hukuk
enerji ve tabii kaynaklar bakanı - işletme
gençlik ve spor bakanı - siyaset bilimi ve avrupa ekonomisi
gıda tarım ve hayvancılık bakanı - bursa yüksek islam enstitüsü
içişleri bakanı - işletme
kalkınma bakanı - maden mühendisliği
kültür ve turizm bakanı - odtü idari bilimler, (doktora, iletişim)
milli eğitim bakanı - denizcilik, hukuk
milli savunma bakanı - matematik öğretmenliği
orman ve su işleri bakanı - inşaat müh, tarih
0
Lisans eğitimini meslek edindirme kursu olarak görmemek gerek. Bir insan merak ettiği bir alanda üniversite eğitimi almak istemiş olabilir. Mezuniyet sonrasında eğitimini aldığı bölümle ilgili bir alanda çalışmak zorunda değil.
0
Benim de ara ara takıldığım bir nokta. Bu sanırım teşkilat içinde kendini sevdirmekle alakalı. Bakınız Faruk Çelik, her bakanlığı yaptı maşallah.
Mevcut kabinede beni sadece bir bakan ile şaşırttılar, o da sanayi bakanı dr. faruk özlü.
www.sanayi.gov.tr
adam zaten sanayi bakanı olmak için yaşıyormuş :)
Mevcut kabinede beni sadece bir bakan ile şaşırttılar, o da sanayi bakanı dr. faruk özlü.
www.sanayi.gov.tr
adam zaten sanayi bakanı olmak için yaşıyormuş :)
0
@dissendium tamam ama, nabi avcı mesela kültür ve turizm bakanı ama bakanlığın en önemli bileşenlerinden biri olan arkeolojiyle alakası bile yok. bir ton kazı başkanı derdini anlatabilmek için peşinde dolanıyor her sene...
0
O dediğin tamamen daha üst kademedekilerin halt yemesi. Bu adam arkeoloji okumuş da olsa, üsttekiler istemedikten sonra arkeologlar yine peşinde koşardı bu adamın. Geçen İzmit'teki İSU binasının temelinde iki tane Roma mezarı çıktı. Normalde bu alanda araştırma yapılması gerekiyor ama adamlar birkaç gün içinde beton atmışlar. Neden? Çünkü inşaat bekleyemez. Bu ülkede Marmaray çabuk bitsin diye koskoca Bizans limanı ciddiye bile alınmadı. Bakanlar sadece birer piyon. Asıl kararı onlar vermiyor hiçbir zaman.
0
bu konuda biraz ismi pasif kalsa da / duyulmasa da sanayi bakanı ve beğenip beğenmeseniz de sağlık bakanı görevlerinin adamlarılar.
hukuk mezunu birisini milli eğitim bakanı yaparsanız, pisa sürecindeki açıklamaları dinlemek zorunda kalırız. kabul da ediyorum, askeriye'den bir teğmenden duyduğum hikayedeki olaydan dolayı bunu aslında. büyük birliklerde şubeler olur, şube başkanları olur. albaydır bunlar. general ile toplantıya katıldıklarında, general işin ehli, sağlam sorular sorunca bunlar afallıyormuş. bunlar da kendileriyle beraber toplantıya katılan altlarına sorarmışlar.
bu bakanlıklarda, bakan dediğiniz buzulun görünen yüzü aslında. işi müşteşarlar yapar. gerçi ben de bunu sonradan memurlar.nette öğrendim meğerse meb müşteşarı da alttan gelme değilmiş. öğretmenlik kariyeri yokmuş mesela. kamu yönetimi mezunu adam.
ülkemizde tanınan birininin olması gerektiği kanısı bilincimize yerleştiği için bu şekilde. keşke bilmesem mesela ben milli eğitim bakanını. popüler olmasın, alttan yetişmiş, yılların milli eğitim bakanlığı bilgi birikimine sahip memuru, diplomatı bakan yapsalar.
hukuk mezunu birisini milli eğitim bakanı yaparsanız, pisa sürecindeki açıklamaları dinlemek zorunda kalırız. kabul da ediyorum, askeriye'den bir teğmenden duyduğum hikayedeki olaydan dolayı bunu aslında. büyük birliklerde şubeler olur, şube başkanları olur. albaydır bunlar. general ile toplantıya katıldıklarında, general işin ehli, sağlam sorular sorunca bunlar afallıyormuş. bunlar da kendileriyle beraber toplantıya katılan altlarına sorarmışlar.
bu bakanlıklarda, bakan dediğiniz buzulun görünen yüzü aslında. işi müşteşarlar yapar. gerçi ben de bunu sonradan memurlar.nette öğrendim meğerse meb müşteşarı da alttan gelme değilmiş. öğretmenlik kariyeri yokmuş mesela. kamu yönetimi mezunu adam.
ülkemizde tanınan birininin olması gerektiği kanısı bilincimize yerleştiği için bu şekilde. keşke bilmesem mesela ben milli eğitim bakanını. popüler olmasın, alttan yetişmiş, yılların milli eğitim bakanlığı bilgi birikimine sahip memuru, diplomatı bakan yapsalar.
0
Bakanlar mesleklerine göre değil reis ile olan ilişkilerine göre seçiliyorlar da ondan. Bütçesi, politikası gereği daha güçlü bakanlıklar var, örneğin içişleri, dışişleri, savunma, çevre ve şehircilik (rant), enerji (rant), milli eğitim (politika). Bunlara herhangi birini koymazlar, adaylar içinden güçlü ve dişli olanlarını koyarlar (her devirde böyle olmuştur). Ve bu gücün bilgi gücüyle alakası bile yok.
Öte yandan bakanların mezun oldukları üniversiteyi yazmışsın da cumhurbaşkanı hangi üniversiteden mezundu sahi?
Öte yandan bakanların mezun oldukları üniversiteyi yazmışsın da cumhurbaşkanı hangi üniversiteden mezundu sahi?
0
Kabinedeki her bakan nerden ve hangi alandan mezun olduguna bakilmaksizin her bakanlığa bir şekilde getirilip her konuda tecrube sahibi olmalari saglaniyor dolayisiyla bu bakanlar ileride başkan adayi olarak akpartiden sözde tecrubeli bir sekilde ileri sürülecek ...bence buna hazirlik icin bu şekilde gorevlendiriliyorlar.
0
beklenti alanda başarı değil, sahibine bağlılık. gerisi hikaye.
mümkün olduğu kadr başarısız olsun diye kendi alanında tutmuyorlar hatta. ne kadar batarsak, o kadar iyi.
mesela faruk çelik döneminde çalışma bakanlığı iş kazalarını azaltmak için kanun çıkarıp aklınca önlemler aldı. iş kazaları aynı yıl %30 artınca işler biraz yolunda giden tarım bakanlığına koydular ki oraya da sıçsın.
o da tuttu buğday, pirinç, saman yanında fasülye, barbunya, et, çay gibi gıdaları da dışarıdan almaya başladı ki tarım hayvancılık iyice batsın.
bu da böyle bir liyakat...
mümkün olduğu kadr başarısız olsun diye kendi alanında tutmuyorlar hatta. ne kadar batarsak, o kadar iyi.
mesela faruk çelik döneminde çalışma bakanlığı iş kazalarını azaltmak için kanun çıkarıp aklınca önlemler aldı. iş kazaları aynı yıl %30 artınca işler biraz yolunda giden tarım bakanlığına koydular ki oraya da sıçsın.
o da tuttu buğday, pirinç, saman yanında fasülye, barbunya, et, çay gibi gıdaları da dışarıdan almaya başladı ki tarım hayvancılık iyice batsın.
bu da böyle bir liyakat...
0
eldfell
iyi geceler, iyi haftasonlarıne hikmetse özellikle erkek kokularına karşı bir sevmeme durumu var, cinsiyette erkek olduğundan sürünmek istemiyorum, alternatif ne olabilir dersiniz, deodorant zaten kullanıyorum, vücut losyonu falan mı denesem? he bu arada niyetim tabiki yaz aylarında güzel-temiz kokm
iyi geceler, iyi haftasonları
ne hikmetse özellikle erkek kokularına karşı bir sevmeme durumu var, cinsiyette erkek olduğundan sürünmek istemiyorum, alternatif ne olabilir dersiniz, deodorant zaten kullanıyorum, vücut losyonu falan mı denesem? he bu arada niyetim tabiki yaz aylarında güzel-temiz kokmak :)
ne hikmetse özellikle erkek kokularına karşı bir sevmeme durumu var, cinsiyette erkek olduğundan sürünmek istemiyorum, alternatif ne olabilir dersiniz, deodorant zaten kullanıyorum, vücut losyonu falan mı denesem? he bu arada niyetim tabiki yaz aylarında güzel-temiz kokmak :)
0
Eğer sevmediğiniz şey metalik, ekşi gelen o kokuysa bergamotsuz olan, hatta mümkünse vanilyalı olan parfümler kullanılabilir. ben de erkek kokularını sevmiyorum genelde, zaten gitmiyor bana. küçük enişte gibi oluyorum kullanınca :D onun için vanilya iyidir.
parfüm içeriklerini şuradan görebilirsiniz; www.fragrantica.com
parfüm içeriklerini şuradan görebilirsiniz; www.fragrantica.com
0
mentuhotep
Bizde genelde peynirler taze tüketiliyor malum. Peki ama mesela köylerden alınan ve genelde gelenekte taze tüketilen o tuzlanmış keçi peynirleri mesela eskitilemezler mi? Ne tür peynirin eskitilebileceği nasıl saptanıyor? Ev ortamında, bu tarafların ikliminde eskitilebilecek peynirler yapmak mümkün
Bizde genelde peynirler taze tüketiliyor malum. Peki ama mesela köylerden alınan ve genelde gelenekte taze tüketilen o tuzlanmış keçi peynirleri mesela eskitilemezler mi? Ne tür peynirin eskitilebileceği nasıl saptanıyor? Ev ortamında, bu tarafların ikliminde eskitilebilecek peynirler yapmak mümkün müdür?
Peynirlerle alakalı bir blog vs var mı bildiğiniz?
teşekkürler.
Peynirlerle alakalı bir blog vs var mı bildiğiniz?
teşekkürler.
0
eskitme peynir dediğiniz küflü peynir mi? çeçil ya da tel peynir diye bildiğimiz peynir mi?
hetq.am
örnek olarak şu mu?
hetq.am
örnek olarak şu mu?
0
sabit sıcaklık ve nem oranını sağlamak ev şartlarında zor. mesela konya'da bu iş için mağaraları kullanıyorlarmış. bahsettiğiniz türde bir bloga denk gelirseniz buraya da yazın lütfen.
0
@blue eyes white dragon Hiç fark etmez. Mesela Kars'ta gravyer ve eski kaşar yapılıyor, ya da Konya'da küflü peynir. Bu peynirlerin taze hali örneğin Türkiye'deki sıradan bir keçi peynirinden farklı mıdır? Eskitilmeye veya küflendirmeye yönelik özel bir şekilde mi hazırlanıyor öncesinde? Bunu sormuştum.
Mesela parmesan ya da chaddar eskitilmeden de yenebilen peynirlerken eskitildiklerinde mi yaşıyorlar bu değişimi? Yoksa eskitilmeden yenemeyecek bir durumdalar mı?
Mesela parmesan ya da chaddar eskitilmeden de yenebilen peynirlerken eskitildiklerinde mi yaşıyorlar bu değişimi? Yoksa eskitilmeden yenemeyecek bir durumdalar mı?
0
bu işin ehli anneme sorunca, buralarda olmaz dedi. marmara bölgesinden bahsediyorum. zgrydn ın dediği gibi düşük sıcaklık olmalı, uygun nem olmalı.
görseldeki peyniri ürettiğimiz için söyleyeyim, tazesiyle küflüsü arasındaki tek fark, eskitilmiş ya da küflendirilmiş olmasıdır. bizim oralarda kimileri görselde gördüğünüz gibi çuvala koyar ve üzerine sağlam boyutlarda taş koyar ve toprağa gömer. kimisi ise tahtadan şeylerin içine koyup üzerine taşı yığar. annemin demesine göre çuval olanlar daha kuru oluyormuş. çünkü taş daha iyi ezdiğinden.
diğer bahsettiğiniz peynirler konusunda bilgim yok hocam.
görseldeki peyniri ürettiğimiz için söyleyeyim, tazesiyle küflüsü arasındaki tek fark, eskitilmiş ya da küflendirilmiş olmasıdır. bizim oralarda kimileri görselde gördüğünüz gibi çuvala koyar ve üzerine sağlam boyutlarda taş koyar ve toprağa gömer. kimisi ise tahtadan şeylerin içine koyup üzerine taşı yığar. annemin demesine göre çuval olanlar daha kuru oluyormuş. çünkü taş daha iyi ezdiğinden.
diğer bahsettiğiniz peynirler konusunda bilgim yok hocam.
0
Eskitmenin iki amacı var. Yani benim bildiğim amaçları iki tane.
Birincisi bulaşma sonucu sütte kolayca üreyebilecek patojenlerin ölmesi. Patojenler birkaç aylık dinlendirmelerde besin bulamadığından peynirin içinde sayıca azalıyor, uzun vadede peynir mayasındaki yararlı bakterilerle rekabet edemiyor. Saf kültürle yapılmış hijyenik üretim peynirlerde eskitmeye gerek duyulmuyor.
Eskitmenin ikinci sebebi, aromatik, lezzet veren son ürünlerin peynir hammaddesinden üretiminin zaman gerektirmesi. Bazı bakteriler uzun vadede besin kıtlığında normalde kullanmayı tercih etmedikleri besinleri tercih ediyorlar, fermantasyonla tabii. Son ürün peynirde oluklu yapıyı oluşturan gazlar ve lezzet veren aromalar oluyor.
Eskitilecek peynirin mayası ve mayalanma usulü eskitilmesini sağlar.
Bütün bunların peynir çeşidine göre sıcaklıklarda vs yapılması da işin diğer kısmı.
Birincisi bulaşma sonucu sütte kolayca üreyebilecek patojenlerin ölmesi. Patojenler birkaç aylık dinlendirmelerde besin bulamadığından peynirin içinde sayıca azalıyor, uzun vadede peynir mayasındaki yararlı bakterilerle rekabet edemiyor. Saf kültürle yapılmış hijyenik üretim peynirlerde eskitmeye gerek duyulmuyor.
Eskitmenin ikinci sebebi, aromatik, lezzet veren son ürünlerin peynir hammaddesinden üretiminin zaman gerektirmesi. Bazı bakteriler uzun vadede besin kıtlığında normalde kullanmayı tercih etmedikleri besinleri tercih ediyorlar, fermantasyonla tabii. Son ürün peynirde oluklu yapıyı oluşturan gazlar ve lezzet veren aromalar oluyor.
Eskitilecek peynirin mayası ve mayalanma usulü eskitilmesini sağlar.
Bütün bunların peynir çeşidine göre sıcaklıklarda vs yapılması da işin diğer kısmı.
0
mentuhotep
Çıldırdım artık :D çok bilinen bir şarkı var, ona benziyor melodisi, benzemiyor mu? Ne o? Ben mi deliriyorum?https://www.youtube.com/watch?v=R4kt5hnyoH8
Çıldırdım artık :D çok bilinen bir şarkı var, ona benziyor melodisi, benzemiyor mu? Ne o? Ben mi deliriyorum?
www.youtube.com
www.youtube.com
0
mentuhotep
Bir film vardı, insanlar büyük bir duvarla çevrili bir alanda yaşıyorlar. Duvar gündüz olunca açılıyor ve keşif ekibi duvarın dışına çıkıyor ama akşam olmadan dönmeleri gerek yoksa ölüyorlar dışarda. Sonra aralarından biri cesaret edip çıkıyo dışarı ölmemeyi başarıyo. En son hepsi birden gidiyor bir
Bir film vardı, insanlar büyük bir duvarla çevrili bir alanda yaşıyorlar. Duvar gündüz olunca açılıyor ve keşif ekibi duvarın dışına çıkıyor ama akşam olmadan dönmeleri gerek yoksa ölüyorlar dışarda. Sonra aralarından biri cesaret edip çıkıyo dışarı ölmemeyi başarıyo. En son hepsi birden gidiyor bir bakıyorlar ki aslında bir kıyamet sonrası deneyi yapılıyormuş ve bu insanlar da denekmiş.
Hangi film bu yahu?
Hangi film bu yahu?
0
Hay gözünü seveyim :D kesin ikincisi çıkar bunun demiştim 3.sü bile çıkmış heralde
0
mr.goodcat
şuanda satılan fiyatlar zamlı mı yoksa 1 ocakta zam mı gelecek?
şuanda satılan fiyatlar zamlı mı yoksa 1 ocakta zam mı gelecek?
0
şöyle ki; şimdi zaten zam geldi(ama hepsine değil sanırım). bu ayrı. 1 ocakta yine gelecek, geleneksel zam o, tüm sigaralara gelecek. en azından ben öyle biliyorum. sigara nasıl olsa kimse savunmuyor diye dayıyorlar zammı.bence sigara içenler olarak bir şeyler yapmak lazım artık.
0
insanlik icin buyuk bir adim
Cok guzel seyler bunlar. Ozledik bu hareketleri. Her gorusten insanin olumune uzuldugu bir kisi. Sizce de oyle degil mi?
Cok guzel seyler bunlar. Ozledik bu hareketleri. Her gorusten insanin olumune uzuldugu bir kisi.
Sizce de oyle degil mi?
Sizce de oyle degil mi?
0
Öyle değil durum. Akit gazetesi polis memuru şehit edildi yazıyor. Keza aşırı uç islam bölümü polis memurunu şehit olarak görüyor.
Edit: Akit gazetesi ile fotoğrafı arkadaşım göstermişti pek kaynağına bakmadım açıkçası malum söz konusu akit olunca araştırma gereği bile duymadım fakat gerçek değilmiş sanırım. Sitelerde esnafım ben cehalet kol gezer bizim orada akit kedi kalır yani. Bugün bu elçi olayını konuşuyoruz malum çay molalarında hep ülke kurtarılır zaten ve fakir kesim ölümüne savunur akpyi islamı. Her 10 kişiden 7si tamam abi fetöcü falan ama Rusya'da Suriyeyi karıştırdı orda esedi destekledi çocukları öldürdüler bence iyi oldu yorumunda bulunuyor. Yani oturduğu yerden götünü kaldırmayan bazı yazarların aksine gayet toplumun içindeki bir adamım. Keşke bir yerimden sallıyor olsaydım, bir ara sen o bir yerini kaldır da toplumun ne kadar cehalet koktuğuna bak.
Edit: Akit gazetesi ile fotoğrafı arkadaşım göstermişti pek kaynağına bakmadım açıkçası malum söz konusu akit olunca araştırma gereği bile duymadım fakat gerçek değilmiş sanırım. Sitelerde esnafım ben cehalet kol gezer bizim orada akit kedi kalır yani. Bugün bu elçi olayını konuşuyoruz malum çay molalarında hep ülke kurtarılır zaten ve fakir kesim ölümüne savunur akpyi islamı. Her 10 kişiden 7si tamam abi fetöcü falan ama Rusya'da Suriyeyi karıştırdı orda esedi destekledi çocukları öldürdüler bence iyi oldu yorumunda bulunuyor. Yani oturduğu yerden götünü kaldırmayan bazı yazarların aksine gayet toplumun içindeki bir adamım. Keşke bir yerimden sallıyor olsaydım, bir ara sen o bir yerini kaldır da toplumun ne kadar cehalet koktuğuna bak.
0
öyle ama bunlar olması gereken şeyler aslında.
sağcısından solcusuna, her türlü konuda birbirine düşmancasına tavırlar takınan, söylemlerde bulunanlar yüzünden "aaa, ne güzel bir şey <3" diyoruz.
sağcısından solcusuna, her türlü konuda birbirine düşmancasına tavırlar takınan, söylemlerde bulunanlar yüzünden "aaa, ne güzel bir şey <3" diyoruz.
0
doğrusu bu zaten. ama ayni tavrı şehit asker ve polisler icin göstermeyenler de var. internette ( hukuki süreci baslatma adina) askere, polise hakaret edenlerin sayfalardan alinan görüntülerin çok hizli bir sekilde yayildigi alanlar var. yurtdisinda da olsa bulunuyor bu kisiler. öyle sahte isim, nicklerle her istedigimi söylerim zamanı geçiyor.
0
islamcıların üzülmesi bir açıdan farklı, bir yandan yusuf yusuf edip olayı fetö/cia'e yıkmaya çalışıyorlar.
0
akit gazetesi ile ilgili kısmı ben kontrol etmedim ama birçok yerde öyle bir şey yapmadıklarını okudum. yapabilirlerdi, potansiyel var bence ama yapmamışlar neticede. diğer taraftan zannetmiyorum ki herkes aynı düşünsün. ya da en azından aynı yere tekabül ediyor olsun düşünceler. örneğin
chp tabanı daha çok "rezil olay, iyice çukura gidiyoruz. bu insanları siz yarattınız" tarzındayken
akp tarafı daha çok "bak gördünüz mü fetö nasıl tehlikeli, işte bunları temizlemeye devam, şartlar daha da zorlaştırılmalı" şeklinde düşünüyor.
yani yaklaşımlar taban tabana zıt. ki bunlar iki büyük grup.
mesela radikal sağ muhtemelen "can sıkıcı ama iyi de oldu" diye düşünüyor olabilir tamamen çıkara dayalı olarak.
ya da radikal sol, "kaos geldi çattı, insanları nasıl daha etkili toplu harekete yönlendirebiliriz" gibi düşünüyor olabilir ki zaten önemli olan da bu "iyi" ve "kötü" tanımlamalarını nasıl yaptığımız herkesin aynı düşünüp düşünmüyor olduğu konusunda.
kısaca aynı düşünmekten çok ayrışma artıyor gibi böyle bakınca.
chp tabanı daha çok "rezil olay, iyice çukura gidiyoruz. bu insanları siz yarattınız" tarzındayken
akp tarafı daha çok "bak gördünüz mü fetö nasıl tehlikeli, işte bunları temizlemeye devam, şartlar daha da zorlaştırılmalı" şeklinde düşünüyor.
yani yaklaşımlar taban tabana zıt. ki bunlar iki büyük grup.
mesela radikal sağ muhtemelen "can sıkıcı ama iyi de oldu" diye düşünüyor olabilir tamamen çıkara dayalı olarak.
ya da radikal sol, "kaos geldi çattı, insanları nasıl daha etkili toplu harekete yönlendirebiliriz" gibi düşünüyor olabilir ki zaten önemli olan da bu "iyi" ve "kötü" tanımlamalarını nasıl yaptığımız herkesin aynı düşünüp düşünmüyor olduğu konusunda.
kısaca aynı düşünmekten çok ayrışma artıyor gibi böyle bakınca.
0
mentuhotep
Ben yediğim şeyleri veri olarak ekleyeyim, o da bana hangi vitamin/mineral/yağ/protein ve bilmem neden ne kadar aldığımı yaklaşık olarak söylesin. mesela, ben bir tabak yoğurtlu ıspanak yedim. diyelim 500gr ıspanak var içinde, 100gr'da yoğurt. program bana desin ki, hmm demek ki sen x kadar demir,
Ben yediğim şeyleri veri olarak ekleyeyim, o da bana hangi vitamin/mineral/yağ/protein ve bilmem neden ne kadar aldığımı yaklaşık olarak söylesin.
mesela, ben bir tabak yoğurtlu ıspanak yedim. diyelim 500gr ıspanak var içinde, 100gr'da yoğurt.
program bana desin ki, hmm demek ki sen x kadar demir, y kadar yağ, z kadar da bilmem ne aldın bu öğünden.
var mı böyle bir şey? tişikkirler efenm.
mesela, ben bir tabak yoğurtlu ıspanak yedim. diyelim 500gr ıspanak var içinde, 100gr'da yoğurt.
program bana desin ki, hmm demek ki sen x kadar demir, y kadar yağ, z kadar da bilmem ne aldın bu öğünden.
var mı böyle bir şey? tişikkirler efenm.
0
Onun gibi bir şey arıyorum işte, ama hatırladığım kadarıyla fatsecret daha çok alınan kaloriye odaklı çalışıyor. ben daha çok besin değerine odaklı çalışan bir program arıyordum.
0
