polopan
Selamlar. 1.5 aydir görüstügüm bir kiz (34) var. Kendisi iyi ve oldukca hassas birisi. Cocuklugu travmali gecmis. Annesi hayatta degil, babasiyla iletisimi yok. Hic ailesi yok gibi bir sey. ADHD'si var, hap aliyor, terapiye gidiyor, biraz yemek yeme bozukluguyla da basa cikmaya calisiyor. Cevresi da
Selamlar. 1.5 aydir görüstügüm bir kiz (34) var. Kendisi iyi ve oldukca hassas birisi. Cocuklugu travmali gecmis. Annesi hayatta degil, babasiyla iletisimi yok. Hic ailesi yok gibi bir sey. ADHD'si var, hap aliyor, terapiye gidiyor, biraz yemek yeme bozukluguyla da basa cikmaya calisiyor. Cevresi dar, bir tane kankasi, bir kac tane de is arkadasi var, yalnizligina düskün. Durumunun farkinda, bir seyler iyi olsun diye caba sarfettigini görebiliyorum. Hobiler, ilgi alanlari gibi seylerde iyi anlasiyoruz ama sanirim travma sebepli bazi iletisim sikintilari var.
Bana karsi kuskucu bakiyor, göründügün kadar iyi olamazsin, bakalim sen beni ne zaman üzeceksin gibi yorumlar yapiyor arada bir. Yok canim öyle sey olur mu diyorum. Seni henüz tanimiyorum, ortaya cikarmadigin gizli karanlik bir tarafin var mi acaba tarzi seyler söylüyor. Sakaya vurup, evet ya cok sinsi bi insanim aslinda gibi komikli seyler söyleyince ciddiye aliyor, tetikleniyor, bak iste senden uzaklasayim diye böyle yapiyosun gibi seyler söylüyor.
Buraya bir ek yapmam gerekiyor: Benim de farkinda oldugum ama terapiyle basa cikmaya calistigim kacingan baglanmaya yatkin bir tarafim var, dolayisiyla sanirim bu tarz seylere sabretme esigim biraz düsük, karsi taraf negatifi vermeye baslayinca, ya da klasik endiseli baglanma tarzi davranislar ortaya koyunca ben de yol yakinken sivisayim moduna girsem de sonra derin nefes alip yapici sekilde devam etmeye calisiyorum.
Bazen ona gayet siradan nötr sorular sorunca, niye beni yargiliyorsun falan diyor, sürekli kendini savunma halinde. Yargiladigimi nereden cikardin, seni anlamak icin soruyorum deyince, kücükken öyle alistim, annem-babam her yaptigim seyi detayli sorup hoslarina gitmeyen bir sey bulup hemen elestiriyordu, o zamandan kalma bir refleks bu bende, soru sorus tarzin onu hatirlatiyor bana diyor. Bir yere kadar telkin ediyorum ama dedigim gibi benim de bu konularda sabrim kisitli.
Son olarak, sosyal iliskilerinde biraz zorluk yasiyor gibi. Henüz planlayarak arkadaslarimdan kimseyle tanistirmadim ama bir etkinlikte bir kac arkadasimla karsilasacak olduk, gelip normal bir merhaba degip dogal sekilde sosyallesemedi, yabani bir tarafi var. Anlayisla karsiliyorum, herkes hemen sicakkanli olmak zorunda degil ama bi yandan da yine biraz kafa karistirici buluyorum.
Bunlardan dolayi ben de biraz frene bastim, daha temkinli sekilde bakiyorum ve son haftalarda mesajlarda ve görüsmelerimizde biraz sessizlestim ve istemeden de olsa hevesim düstü, mesafelendim. Bu da onu daha da tetikliyor.
Oturup yüzlestim bu konularla ilgili olarak. Bazi davranislarinin travmalarindan kaynaklandigini kabul ediyor. Sana nasil yardimci olabilirim ne yapabilirim deyince, yardim edemezsin, benim kendim cözmem gereken seyler var, ben bunlari cözerken yanimda durabilirsin diyor. Durum bu, bu durumda benimle bir iliski isteyip istemedigine karar vermen gerekiyor gibi bir sey söyledi, öyle kaldi simdilik.
Dedigim gibi, yapici olmaya calisiyorum, aramizdaki iyi giden seyleri muhafaza ederek buradan güzel bir sey cikar mi diye bakmaya calisiyorum ama öte yandan bu iliski gözümdeki cazibesini de yitiriyor gibi. Bu durumda ne yapabilirim?
Bana karsi kuskucu bakiyor, göründügün kadar iyi olamazsin, bakalim sen beni ne zaman üzeceksin gibi yorumlar yapiyor arada bir. Yok canim öyle sey olur mu diyorum. Seni henüz tanimiyorum, ortaya cikarmadigin gizli karanlik bir tarafin var mi acaba tarzi seyler söylüyor. Sakaya vurup, evet ya cok sinsi bi insanim aslinda gibi komikli seyler söyleyince ciddiye aliyor, tetikleniyor, bak iste senden uzaklasayim diye böyle yapiyosun gibi seyler söylüyor.
Buraya bir ek yapmam gerekiyor: Benim de farkinda oldugum ama terapiyle basa cikmaya calistigim kacingan baglanmaya yatkin bir tarafim var, dolayisiyla sanirim bu tarz seylere sabretme esigim biraz düsük, karsi taraf negatifi vermeye baslayinca, ya da klasik endiseli baglanma tarzi davranislar ortaya koyunca ben de yol yakinken sivisayim moduna girsem de sonra derin nefes alip yapici sekilde devam etmeye calisiyorum.
Bazen ona gayet siradan nötr sorular sorunca, niye beni yargiliyorsun falan diyor, sürekli kendini savunma halinde. Yargiladigimi nereden cikardin, seni anlamak icin soruyorum deyince, kücükken öyle alistim, annem-babam her yaptigim seyi detayli sorup hoslarina gitmeyen bir sey bulup hemen elestiriyordu, o zamandan kalma bir refleks bu bende, soru sorus tarzin onu hatirlatiyor bana diyor. Bir yere kadar telkin ediyorum ama dedigim gibi benim de bu konularda sabrim kisitli.
Son olarak, sosyal iliskilerinde biraz zorluk yasiyor gibi. Henüz planlayarak arkadaslarimdan kimseyle tanistirmadim ama bir etkinlikte bir kac arkadasimla karsilasacak olduk, gelip normal bir merhaba degip dogal sekilde sosyallesemedi, yabani bir tarafi var. Anlayisla karsiliyorum, herkes hemen sicakkanli olmak zorunda degil ama bi yandan da yine biraz kafa karistirici buluyorum.
Bunlardan dolayi ben de biraz frene bastim, daha temkinli sekilde bakiyorum ve son haftalarda mesajlarda ve görüsmelerimizde biraz sessizlestim ve istemeden de olsa hevesim düstü, mesafelendim. Bu da onu daha da tetikliyor.
Oturup yüzlestim bu konularla ilgili olarak. Bazi davranislarinin travmalarindan kaynaklandigini kabul ediyor. Sana nasil yardimci olabilirim ne yapabilirim deyince, yardim edemezsin, benim kendim cözmem gereken seyler var, ben bunlari cözerken yanimda durabilirsin diyor. Durum bu, bu durumda benimle bir iliski isteyip istemedigine karar vermen gerekiyor gibi bir sey söyledi, öyle kaldi simdilik.
Dedigim gibi, yapici olmaya calisiyorum, aramizdaki iyi giden seyleri muhafaza ederek buradan güzel bir sey cikar mi diye bakmaya calisiyorum ama öte yandan bu iliski gözümdeki cazibesini de yitiriyor gibi. Bu durumda ne yapabilirim?
0
bu kız terapi görüyor mu? görmüyorsa yol verin gitsin. kendine kendine çözülmüyor bu sorunlar. çözülse şimdiye çözülürdü 34 olmuş.
terapi görüyorsa bile demek ki çok da çabalamıyor. "benim travmam var o yüzden böyle düşünüyorum" deyip kendi tavırlarını normalleştiriyor. "benim travmam var, bu adamı yanlış anlıyorum, sakin kalıp düşünerek hareket etmeliyim" demesi lazım ve size ona göre davranması lazım.
terapi görüyorsa bile demek ki çok da çabalamıyor. "benim travmam var o yüzden böyle düşünüyorum" deyip kendi tavırlarını normalleştiriyor. "benim travmam var, bu adamı yanlış anlıyorum, sakin kalıp düşünerek hareket etmeliyim" demesi lazım ve size ona göre davranması lazım.
0
eger bu arkadasa deger veriyorsan elinden geldigince destek ol, yanında durdugunu göstermeye calis. ama nihayetinde kimseyi kendisine rağmen kurtaramazsin, hem böyle bir gücümüz yok hem de böyle bir sorumluluğumuz yok.
0
Çok afedersin şüpheci davranışım için ancak her travması olana tuzlukla koşma paterni oluşmuş olabilir mi sende? İçimde böyle bir his uyandı.
0
Kendi güvensizliğinden kaynaklı “göründüğün kadar iyi olamazsın, bakalım sen beni ne zaman üzeceksin” gibi yorumlar yapması ve senin şaka yollu verdiğin cevapları bile ciddiye alıp “işte benden uzaklaşmak için böyle söylüyorsun” şeklinde tepki göstermesi, ilişkiyi senin sürekli onu yatıştırmak zorunda kaldığın bir noktaya çekiyor.
O sürekli onu yatıştırmak zorunda kaldığın bir noktada yaşıyor veyahut oralara çekiyor olayları. Bu davranış onun travmaları nedeniyle oluşan yükü senin sırtına yıkmak demek- varan 1
aslında ona karşı sevgini göstermen beklenirken sana sürekli kendini kanıtlamaya çalışmak düşüyor. kurtarıcı gibi davranmaya başladığın nokta- varan 2
O sürekli onu yatıştırmak zorunda kaldığın bir noktada yaşıyor veyahut oralara çekiyor olayları. Bu davranış onun travmaları nedeniyle oluşan yükü senin sırtına yıkmak demek- varan 1
aslında ona karşı sevgini göstermen beklenirken sana sürekli kendini kanıtlamaya çalışmak düşüyor. kurtarıcı gibi davranmaya başladığın nokta- varan 2
0
@vedatchilipeppers
evet öyle bi patern var, farkindayim. bir yandan ben onlara cekiliyor olabilirim, öte yandan da benim yaydigim sakin enerji beni onlara cekici yapiyor olabilir.
evet öyle bi patern var, farkindayim. bir yandan ben onlara cekiliyor olabilirim, öte yandan da benim yaydigim sakin enerji beni onlara cekici yapiyor olabilir.
0
Aranızda tutku, çekim var mı? Varsa altı ay bitene kadar bekle. Birbirinize alışmaya başlayabilir, sakinlesebilirsiniz bu anlamda. Ama tutku varsa. Yoksa zorlama derim.
0
İlerlemez bu iş. Sen sogumussun baya. İğneleyici tavırlarla sürdürmek zor. Yol yakınken uza derim.
0
Kaç. Her şeyi çocukluk travmasiyla açıklayan insanlar bence tehlikeli. Bir de "bakalım sen beni ne zaman üzeceksin" olayı aşırı saçma, uzebilirsin ve ilişki devam edebilir, insanlar ne kavga gürültüler yaşıyor ama temelde ilişki bir şekilde devam ediyor.
İkincisi, terapiye gidiyor olması bir şey anlamına gelmiyor. Bu "çocukluğumda bunu yaşadığım için böyle" açıklamasını terapisti bizzat öğretiyor da olabilir.
Ayrıca, kimin çocukluk travmasi yok ki.
İkincisi, terapiye gidiyor olması bir şey anlamına gelmiyor. Bu "çocukluğumda bunu yaşadığım için böyle" açıklamasını terapisti bizzat öğretiyor da olabilir.
Ayrıca, kimin çocukluk travmasi yok ki.
0
Valla hocam düz mantık ilerleyerek diyorum ki kız haklı. Sen bir an önce ondan en iyi şekilde ayrıl ki kız daha iyisini bulsun.
Normal bir ilişkide kişiler, 'bence sen bu kadar iyi olamazsın' tarzı sözlerden sonra ekşiduyuru gibi yapay destek platformlarından destek arayacağına hiç bir şekilde eylemde bulunmaz bence. Eğer destek vermek istemiyorsa destek vermez.
Ancak destek almak ve bu tarz manipülatif destek alma ihtiyacı içerisinde hissediyorsan da ilişkinizi destekleyen kişiler ya gerçekten sevmiyor ya da para için destekliyor diyorum ben.
Kısacası, kızın iyiliği için ayrıl coco diyorum ben
Normal bir ilişkide kişiler, 'bence sen bu kadar iyi olamazsın' tarzı sözlerden sonra ekşiduyuru gibi yapay destek platformlarından destek arayacağına hiç bir şekilde eylemde bulunmaz bence. Eğer destek vermek istemiyorsa destek vermez.
Ancak destek almak ve bu tarz manipülatif destek alma ihtiyacı içerisinde hissediyorsan da ilişkinizi destekleyen kişiler ya gerçekten sevmiyor ya da para için destekliyor diyorum ben.
Kısacası, kızın iyiliği için ayrıl coco diyorum ben
0
@sekizdokuzon'un dediği gibi aranızda tutku varsa + sosyoekonomik durumlarınız, kültür, hayata bakış açısı, gelecek planları gibi konular birbirinizle örtüşüyorsa bir süre daha verilebilir. 1-2 ay sonra problemlerde kayda değer bir iyileşme yoksa ChatGPT ile çift terapisi deneyebilirsiniz. Süreçte ilerleme olursa ilişkiye devam edersiniz. İlişkide 4-5 ay geçtikten sonra bir düzelme yoksa, çok daha uzatmadan yolları ayırmak iyi olabilir.
Ayrıca buraya sorduğun bu soruyu da komple ChatGPT'ye danışabilirsin. Muhtemelen hepimizden daha akılcı bir tavsiye verecek.
Ayrıca buraya sorduğun bu soruyu da komple ChatGPT'ye danışabilirsin. Muhtemelen hepimizden daha akılcı bir tavsiye verecek.
0
Kadın kişisi sorun olarak adlandırdığınız her şeyin farkında, açıklama yapıyor, destek alıyor. Bunlar dile geldiğinde de kendini açıklıkla ifade ediyor (tetiklendim, onların yaklaşımını anımsattı vs. vs.). Kendine karşı da dürüst, size karşı da dürüst.
Bir yandan böyle bir yapıyı isteyip / istememek de tamamen sizin seçiminiz. Zorlamanız gerekmiyor eğer aşık olmadıysanız ya da olmayacak gibiyseniz. Fakat ilişkiler kendi içinde de iyileştirici olabiliyor bazen... Yanımızdakinden güç alabiliyoruz. (Yine burada kadın kişisi bu problemleri ben çözebilirim, yanımda ol yeter tadında bir şey söylemiş ki gayet doğru)
Benim de fazla kaygılı bir yapım vardı ama eşim hep "gel beraber konuşalım halledelim" diyerek bana kapı açtı ilişkinin en başında. Manalı / manasız her kaygımı onunla konuşunca ben, bu özgürlük sayesinde gün geçtikçe iyileştim. Şimdi çok çok az ataklarım oluyor, olunca da hemen paylaşıyorum, konuşup hallediyoruz.
Yani seçim sizin. Üstlenmek isterseniz de haklısınız, istemezseniz de gayet haklısınız.
Bir yandan böyle bir yapıyı isteyip / istememek de tamamen sizin seçiminiz. Zorlamanız gerekmiyor eğer aşık olmadıysanız ya da olmayacak gibiyseniz. Fakat ilişkiler kendi içinde de iyileştirici olabiliyor bazen... Yanımızdakinden güç alabiliyoruz. (Yine burada kadın kişisi bu problemleri ben çözebilirim, yanımda ol yeter tadında bir şey söylemiş ki gayet doğru)
Benim de fazla kaygılı bir yapım vardı ama eşim hep "gel beraber konuşalım halledelim" diyerek bana kapı açtı ilişkinin en başında. Manalı / manasız her kaygımı onunla konuşunca ben, bu özgürlük sayesinde gün geçtikçe iyileştim. Şimdi çok çok az ataklarım oluyor, olunca da hemen paylaşıyorum, konuşup hallediyoruz.
Yani seçim sizin. Üstlenmek isterseniz de haklısınız, istemezseniz de gayet haklısınız.
0
bence insanlar ikiye ayrılıyor.
1.ben başıma gelen travmatik şeylerin bir bütünüyüm, onlara sarıldım ve bırakmıyorum, bu alandan da besleniyorum.
2.ben başıma gelen travmatik şeylerin sonucunda olmayı istediğim ve seçtiğim, bu seçimim için uğraşan, mücadele eden, kurban ve mağdur rolünden beslenmeyen kişiyim.
1. gruptakilerle olmuyor, olamıyor. 2. gruptakilerle birlikte pek çok şey aşılabilir, birbirine iyi gelinebilir, güzel bir ilişki inşa edilebilir. kız arkadaşınızın bunlardan hangisi olduğu önemli.
1.ben başıma gelen travmatik şeylerin bir bütünüyüm, onlara sarıldım ve bırakmıyorum, bu alandan da besleniyorum.
2.ben başıma gelen travmatik şeylerin sonucunda olmayı istediğim ve seçtiğim, bu seçimim için uğraşan, mücadele eden, kurban ve mağdur rolünden beslenmeyen kişiyim.
1. gruptakilerle olmuyor, olamıyor. 2. gruptakilerle birlikte pek çok şey aşılabilir, birbirine iyi gelinebilir, güzel bir ilişki inşa edilebilir. kız arkadaşınızın bunlardan hangisi olduğu önemli.
0
sekizdokuzon
Sağduyunuzun atağa geçip "Yapmasan daha iyi olur, zamanı değil." dediği ve arzularınıza galip geldiği bir durum. Ben kendimce büyük borçları öteleyip önümüzdeki dört ayı kendime ayırmaya karar vermiştim. Şehir dışına gidip orada uzun bir eğitime katılacaktım. O esnada bir taraftan online ders verir,
Sağduyunuzun atağa geçip "Yapmasan daha iyi olur, zamanı değil." dediği ve arzularınıza galip geldiği bir durum.
Ben kendimce büyük borçları öteleyip önümüzdeki dört ayı kendime ayırmaya karar vermiştim. Şehir dışına gidip orada uzun bir eğitime katılacaktım. O esnada bir taraftan online ders verir, günlük giderlerimi karşılarım diye düşünüyordum ama sağolsun sağduyum parasızlığın ve iş konusundaki belirsizliklerin beni gittiğim yerde huzursuz edeceği konusunda bastırdı. Hem beklediğin tadı alamazsın hem de hayatını daha büyük bir belirsizliğe sürükler, hepten borç batağına saplanırsın, diye ısrar etti. Ağlaya ağlaya vazgeçtim bu plandan ama kendimle de gurur duydum. Canının her çektiğini hemen yapmamak da büyük bir meziyet.
Siz en son ne zaman istediğiniz bir şeyden vazgeçtiniz?
Teşekkürler.
Ben kendimce büyük borçları öteleyip önümüzdeki dört ayı kendime ayırmaya karar vermiştim. Şehir dışına gidip orada uzun bir eğitime katılacaktım. O esnada bir taraftan online ders verir, günlük giderlerimi karşılarım diye düşünüyordum ama sağolsun sağduyum parasızlığın ve iş konusundaki belirsizliklerin beni gittiğim yerde huzursuz edeceği konusunda bastırdı. Hem beklediğin tadı alamazsın hem de hayatını daha büyük bir belirsizliğe sürükler, hepten borç batağına saplanırsın, diye ısrar etti. Ağlaya ağlaya vazgeçtim bu plandan ama kendimle de gurur duydum. Canının her çektiğini hemen yapmamak da büyük bir meziyet.
Siz en son ne zaman istediğiniz bir şeyden vazgeçtiniz?
Teşekkürler.
0
Uzun yıllardır bir hayalim var ama benim bu hayalimi gerçekleştirebilmem gerçekten zor. Bu sebeple yıllarca hem istedim hem vazgeçtim ama bu yıl deneyeceğim. En azından yapamazsam denedim, başaramadım derim kafamda soru işaretleri kalmaz. Deneyip başaramamak denemeden başaramamaktan iyidir.
0
Çocukça ama (yaş 41) her ay PS'ye VR alayım diye coşup ile yahu 3 kere oynayıp kenara kaldıracaksın diyerek vazgeçiyorum. Bu kısmından hareketle aferin kendime, hep vazgeçiyorum ve "bence" doğru karar veriyorum özellikle tüketim söz konusu olduğunda.
0
Yaklaşık bir yıl kadar evde elektronik bateri çaldım kendi kendime. Çok keyif alıyordum ve daha iyi bir set alıp ilerletmek istiyordum.
Sonra, yıllarca aradan sonra ciddi bir ilişkiye başladım, onun evine taşındım ve ilişkime ayırdığım zamandan dolayı pek boş vaktim kalmamaya başladı. Zaten iş güç, spor, kişisel gelişim, sevgilimle keyifli geçirdiğim vakitler tamamen dolduruyor vaktimi. Ek bir hobiye ayıracak zamanım yok. İçimde biraz ukde kaldı ama belirsiz bir süre için bu hayalimi askıya aldığımı kabullendim.
Çünkü hayatta daima öncelikler olacaktır ve şu an için ailem, sevgilim, işim, spor vb. konular benim için yeni bir hobiye göre daha öncelikli.
Sonra, yıllarca aradan sonra ciddi bir ilişkiye başladım, onun evine taşındım ve ilişkime ayırdığım zamandan dolayı pek boş vaktim kalmamaya başladı. Zaten iş güç, spor, kişisel gelişim, sevgilimle keyifli geçirdiğim vakitler tamamen dolduruyor vaktimi. Ek bir hobiye ayıracak zamanım yok. İçimde biraz ukde kaldı ama belirsiz bir süre için bu hayalimi askıya aldığımı kabullendim.
Çünkü hayatta daima öncelikler olacaktır ve şu an için ailem, sevgilim, işim, spor vb. konular benim için yeni bir hobiye göre daha öncelikli.
0
Henüz vazgeçmedim ama yakın zamanda vazgeçmek zorunda kalabilirim. Umarım zorunda kalmam, çok üzülüyorum.
Yurt dışına taşınıyoruz. Kendimiz kalacak ev bile henüz bulamadık. Kedimiz var, şu an tr'de kedi otelinde kalıyor (buna da çok üzülüyorum). Bulacağımız evin sahibi kediyi kabul etmezse kediyi getirmekten vazgeçmek zorunda kalacağız. İşte o zaman çok istediğim bir şeyden vazgeçmiş olurum. Nolur bir ev bulalım ve sahibi kedimizi kabul etsin:(
Yurt dışına taşınıyoruz. Kendimiz kalacak ev bile henüz bulamadık. Kedimiz var, şu an tr'de kedi otelinde kalıyor (buna da çok üzülüyorum). Bulacağımız evin sahibi kediyi kabul etmezse kediyi getirmekten vazgeçmek zorunda kalacağız. İşte o zaman çok istediğim bir şeyden vazgeçmiş olurum. Nolur bir ev bulalım ve sahibi kedimizi kabul etsin:(
0
cocuk yapmayi cok istiyordum. cok üzülerek vazgectim. günlerdir agliyorum.
ama dogru karar bu.
her sey anlamini yitirdi. yeni anlamlar bulmaya calisiyorum.
ama dogru karar bu.
her sey anlamini yitirdi. yeni anlamlar bulmaya calisiyorum.
0
Bugün :)
Uzun zamandır istediğim bir şey vardı ama olmayacağını hatta olmamasının daha iyi olduğunu fark ettim. Çok üzüldüm ama alışmaya çalışıyorum.
Uzun zamandır istediğim bir şey vardı ama olmayacağını hatta olmamasının daha iyi olduğunu fark ettim. Çok üzüldüm ama alışmaya çalışıyorum.
0
belkider
merak ettiğim, googladığım zaman ise bir sonuça ulaşamadığım nacizane derdini sikeyim denilecek bir şey var. bu yasaklanan sitelerden gelen bildirimler telefonumda gözüküyor. vaktinde instagram yasaklı iken bildirimi geliyor, bildirime tıkladığımda yasaklı olduğu için giremiyordum. yine mesela şuan
merak ettiğim, googladığım zaman ise bir sonuça ulaşamadığım nacizane derdini sikeyim denilecek bir şey var. bu yasaklanan sitelerden gelen bildirimler telefonumda gözüküyor. vaktinde instagram yasaklı iken bildirimi geliyor, bildirime tıkladığımda yasaklı olduğu için giremiyordum. yine mesela şuan discord yasaklı ama biri mesaj attığında bildirime geliyor. mesajı da görebiliyorum ama uygulamaya gidip mesaja giremiyorum. vpn filan açmam gerekli. bu arada telefonumda vpn uygulaması yok. hiçbir zamanda olmadı.
nedir bunun sebebi bileniniz illaki vardır diye buraya da yazayım dedim.
nedir bunun sebebi bileniniz illaki vardır diye buraya da yazayım dedim.
0
Uygulamayı açtığında ilgili uygulamanın sunucusuna bağlanıyorsun, ve eğer bu bağlantı yasaklı ise açılamıyor.
Ama bildirimi sana atan esasında o uygulama değil, cihazın işletim sistemidir. Mesela Discord sunucusu Apple'a diyor ki ''Şu telefona şu bildirimi gönder'' ve Apple da gönderiyor ve telefonunda beliriyor. Yani uygulamayı açmadığın sürece doğrudan Discord'a bağlanmıyorsun. Apple/Google aracılığı ile o bildirimi alıyorsun.
Ama bildirimi sana atan esasında o uygulama değil, cihazın işletim sistemidir. Mesela Discord sunucusu Apple'a diyor ki ''Şu telefona şu bildirimi gönder'' ve Apple da gönderiyor ve telefonunda beliriyor. Yani uygulamayı açmadığın sürece doğrudan Discord'a bağlanmıyorsun. Apple/Google aracılığı ile o bildirimi alıyorsun.
0
la mort heureuse
selamlar, pegasustan bilet alirken gozumden kacmis soyle bir durum var. ismimde ş harfi var, başka ülkeden olan pasaportumda bu harf sh olarak yazıyor. Yurtdışına çıkarken de bu pasaportumla ve turk kimliğimle çıkıyorum. Bu zamana kadar hep sh ile olan ismimi yazıyordum bilet alırken ama şimdi gözüm
selamlar, pegasustan bilet alirken gozumden kacmis soyle bir durum var. ismimde ş harfi var, başka ülkeden olan pasaportumda bu harf sh olarak yazıyor. Yurtdışına çıkarken de bu pasaportumla ve turk kimliğimle çıkıyorum. Bu zamana kadar hep sh ile olan ismimi yazıyordum bilet alırken ama şimdi gözümden kaçmış ş ile yazdım adımı. Pegasusu arayıp bunu düzeltebilir miyim, yoksa bu isim farklılığı gibi algılanmaz da ş ve sh aynı şey olduğu için sorun olmaz mı?
0
Bişey olmaz.
Benzere durumdayım, pasaportta Ş yerine SH; Ü yerine OU yazan durumdayken bilette bunları S ve U şeklinde yazsam da bir sorun yaşamadım bugüne kadar.
Benzere durumdayım, pasaportta Ş yerine SH; Ü yerine OU yazan durumdayken bilette bunları S ve U şeklinde yazsam da bir sorun yaşamadım bugüne kadar.
0
norules
Merhaba. Göğüs kıllarını lazer epilasyon ile tamamen yok etmek şeklinde değil de, kılların kesildikten sonraki süreçte maksimum uzama boyları misal 1,5 cm'se, bu maksimum uzama boyunu yarım santime düşürecek bir yöntem de mevcut mudur acaba?
Merhaba. Göğüs kıllarını lazer epilasyon ile tamamen yok etmek şeklinde değil de, kılların kesildikten sonraki süreçte maksimum uzama boyları misal 1,5 cm'se, bu maksimum uzama boyunu yarım santime düşürecek bir yöntem de mevcut mudur acaba?
0
Lazerle bir anda tertemiz kılsız bir cilde sahip olmuyorsun zaten. Makineye, uygulayana, cilt ve kıl tipinize göre 5, 10, 20, belki daha fazla seans yapsanız bile bebek götü kıvamına ulaşmanız zor.
Bunun süreci de şöyle oluyor; bir aşamada kılların bazılarının inceldiğini, daha geç çıktığını fark edeceksiniz. Ondan sonra bazı bölgelere lazeri durdurmak veya daha geniş aralıklarla yaptırmaya başlayabilirsiniz, bir denge bulmak adına.
Ben de senin gibi düşünüyordum; tertemiz olmasın ama daha kısa görünseler yeter diye. 3 yıldır lazer epilasyon yaptırıyorum :D Bende çok yavaş bir dökülme süreci yaşanıyor ama başlangıca göre bayağı ilerleme kaydettim. Eskiden ayda bir seansa giderken şimdi 2. ayda istediğim seviyeye uzadığı noktaya geliyor ve 3. ayda yeni bir seansa gidiyorum. Araları yavaş yavaş açılmaya devam ediyor.
Her bölgede tam eşit aralıklarla dökülmeler olmuyor, bazı gölgelerde daha fazla dökülmüş, bazısında yoğunluk devam ediyor. Ama hastalıklı gibi bir görüntü de yok :) Genel olarak daha az görünüyor ve 'seyrek ama uzun' gibi tuhaf bir görüntü de oluşmuyor.
Deneyip süreç içinde karar vermek en iyisi.
Bunun süreci de şöyle oluyor; bir aşamada kılların bazılarının inceldiğini, daha geç çıktığını fark edeceksiniz. Ondan sonra bazı bölgelere lazeri durdurmak veya daha geniş aralıklarla yaptırmaya başlayabilirsiniz, bir denge bulmak adına.
Ben de senin gibi düşünüyordum; tertemiz olmasın ama daha kısa görünseler yeter diye. 3 yıldır lazer epilasyon yaptırıyorum :D Bende çok yavaş bir dökülme süreci yaşanıyor ama başlangıca göre bayağı ilerleme kaydettim. Eskiden ayda bir seansa giderken şimdi 2. ayda istediğim seviyeye uzadığı noktaya geliyor ve 3. ayda yeni bir seansa gidiyorum. Araları yavaş yavaş açılmaya devam ediyor.
Her bölgede tam eşit aralıklarla dökülmeler olmuyor, bazı gölgelerde daha fazla dökülmüş, bazısında yoğunluk devam ediyor. Ama hastalıklı gibi bir görüntü de yok :) Genel olarak daha az görünüyor ve 'seyrek ama uzun' gibi tuhaf bir görüntü de oluşmuyor.
Deneyip süreç içinde karar vermek en iyisi.
0
logisticsmanager
Malesef covid dönemi kafayi yedi.Zaten aşı karşıtıydi ama bütün dönem;Kisir kalacaksinizYukarıdan ucaklarla chemtrail yapıyorlar.Bill gates cip ile kontrol edecekBunlar hep para içinBütün dünyayı big pharma yönetiyor.Diye diye basladi, yavaş yavaş herkesin saygisini kaybetti. Gittiği yemeklerde fala
Malesef covid dönemi kafayi yedi.
Zaten aşı karşıtıydi ama bütün dönem;
Kisir kalacaksiniz
Yukarıdan ucaklarla chemtrail yapıyorlar.
Bill gates cip ile kontrol edecek
Bunlar hep para için
Bütün dünyayı big pharma yönetiyor.
Diye diye basladi, yavaş yavaş herkesin saygisini kaybetti. Gittiği yemeklerde falan da insanlar "ok" diyip geçiyor.
Benim esim kendisini çok severdi, onla konuşmayı falan. Babasiyla daha az konuşurdu. Şimdi babasiyla konuşup annesiyle muhatap olmuyor bu konularda agzini açınca.
Geçen misafirler olan yemekte Türkiye konusuldu, Fransa da aynisi farki yok dedi. Burada da kimin başkan olduğu önemsiz, ülkeyi big pharma yönetiyor diye başladı. Sonra ülkelerin seksi cocukluga indirip pedofiliyi yasal yapacagini falan söyledi.
Bütün ailecek deli muamelesi görüyor ve eşim çok üzülüyor durumuna :(
Buradan dönüş olur mu ya?
Zaten aşı karşıtıydi ama bütün dönem;
Kisir kalacaksiniz
Yukarıdan ucaklarla chemtrail yapıyorlar.
Bill gates cip ile kontrol edecek
Bunlar hep para için
Bütün dünyayı big pharma yönetiyor.
Diye diye basladi, yavaş yavaş herkesin saygisini kaybetti. Gittiği yemeklerde falan da insanlar "ok" diyip geçiyor.
Benim esim kendisini çok severdi, onla konuşmayı falan. Babasiyla daha az konuşurdu. Şimdi babasiyla konuşup annesiyle muhatap olmuyor bu konularda agzini açınca.
Geçen misafirler olan yemekte Türkiye konusuldu, Fransa da aynisi farki yok dedi. Burada da kimin başkan olduğu önemsiz, ülkeyi big pharma yönetiyor diye başladı. Sonra ülkelerin seksi cocukluga indirip pedofiliyi yasal yapacagini falan söyledi.
Bütün ailecek deli muamelesi görüyor ve eşim çok üzülüyor durumuna :(
Buradan dönüş olur mu ya?
0
Muhtemelen dönüş olmaz. İnsanların düşünce yapısı, genel kanının aksine fizyolojiye aşırı bağlı olarak şekilleniyor. Fikirlerimizi, kişiliğimizi falan biz pek fazla seçemiyoruz, değiştiremiyoruz maalesef. Büyük oranda genetik + küçük yaşta oluşan kişilik + yaşanan kazalar/travmalar etkili oluyor.
Yine de covid dönemi ani bir değişim olduysa; eğer mümkünatı varsa bir nörolojiye gösterin derim. Fark edilmemiş bir hastalık olabilir. Tedavisi mümkün olmasa bile ilerlemesi geciktirilebilir ve en azından çevresindeki insanlar bilinçli yaklaşır.
Yine de covid dönemi ani bir değişim olduysa; eğer mümkünatı varsa bir nörolojiye gösterin derim. Fark edilmemiş bir hastalık olabilir. Tedavisi mümkün olmasa bile ilerlemesi geciktirilebilir ve en azından çevresindeki insanlar bilinçli yaklaşır.
0
dönüş olacağını zannetmem zira "her şey komplo" kısmına girdiyse insan ne söylenirse söylensin, manıtklı şeyleri bile bu komplonun içerisine koyabiliyorlar. ciddi bir psikolojik tedavi ile belki
0
belli bir yaş üstü insanların sosyal medyayı kullanması cidden tehlike. her gördüklerine inanıyorlar. maalesef o konuları konuşmamak tek çıkar yol.
0
'Sanki fikriniz çok önemliymiş gibi her yerde belirtme hastalığı' diyor ya
Onu çok benzettim :)
twitter.com
Onu çok benzettim :)
twitter.com
0
sosyal medya obezitesi olmus. aslinda çip takmadan çip takilmis hale getirmisler. algoritmalarin kopegi olduk hepimiz, çipe falan gerek kalmadi. akilli telefonlardan uzak tutmak gerek. baska bir ilgi odagi bulup ona yonelmesini saglamaniz lazim. bence profesyonel destek almadan duzelmez.
0
Bizim evde de var bu versiyondan iki tane.
O kadar zor ki, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Ben konuyu açtıklarında he he tamam tamam deyip uzaklaşıyorum ama anne ve kardeş olunca bunu yapmak kolay, bir tık olsa ne yapardım bilmiyorum.
Şimdi bizimki tutturmuş bulutlar eskisi gibi dönmüyor farkında mısın sis bulutu atıyorlar diyor tamam dedim geçtim ne yapabilirsin ki.
Dönüş olacağını sanmam, geçmiş olsun.
O kadar zor ki, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Ben konuyu açtıklarında he he tamam tamam deyip uzaklaşıyorum ama anne ve kardeş olunca bunu yapmak kolay, bir tık olsa ne yapardım bilmiyorum.
Şimdi bizimki tutturmuş bulutlar eskisi gibi dönmüyor farkında mısın sis bulutu atıyorlar diyor tamam dedim geçtim ne yapabilirsin ki.
Dönüş olacağını sanmam, geçmiş olsun.
0
Bu işler biraz kişinin altyapısıyla ilgili. Bir doktor anlatıyordu, atıyorum işinde gücünde bir doktorun birden paranın üstündeki sembollerle yatıp kalkmasıyla bir ergeninkini bir tutamayız demişti. Yani evet psikiyatrik anlamı da olabilir bu düşkünlüğün kendisi daha önce nasıl biriydi? Her zaman komplo teorilerine meraklıydı da sosyal medya katalizör görevi gördü? Her halükarda altta yatan farklı bir neden olup olmadığını anlamaya değer. Çünkü gerçekten huzursuz edici kendisi için de sürekli bu tehlike hissine maruz kalması.
0
Komploya her zaman yatkındı ama asla bu kadar değilmiş. Yani hep asilara, ilaclara karşı seymis. Doktora gitmez misal, sallıyorum spor grubuna katilmak icin doktor raporu lazimsa gitmez. Ona göre bütün doktorlar, eczacilar her şey komplo halinde. En son tabi yıllardır kullandığı dogal ilaç (homeopati) firmasinin milyar dolarlar kazandigini görünce güvendiği dağlara kar yağdı.
Yani cocuklarina asi yaptirmamis ve bir doktor arkadaşı ile asi yaptirilmis gibi göstermis biri ama su an geldiği noktada "deli bu" muamelesi görüyor. Normal hayatinda iyi ama konu buralara gelince "hadi bize müsade" oluyor herkes. Ama sorun bunun genel karakteri etkilemesi; cok negatif ve pesimist biri. Bu dünyaya cocuk getirilmez, bu dünyada yasanmaz, hepimizi eve kapatacaklar diyor.
Bu arada sosyal medyasi yok da tahminen garip garip forumlardan aliyor sacma bilgileri. En son Fransa başkanlık seçimi sonrasi hepimizi eve kapatacaklar dedi, artık nerede okuyorsa. Unicef için de pedofili organizasyonu falan dedi, gene nerede okuyor bilmiyoruz.
Yani cocuklarina asi yaptirmamis ve bir doktor arkadaşı ile asi yaptirilmis gibi göstermis biri ama su an geldiği noktada "deli bu" muamelesi görüyor. Normal hayatinda iyi ama konu buralara gelince "hadi bize müsade" oluyor herkes. Ama sorun bunun genel karakteri etkilemesi; cok negatif ve pesimist biri. Bu dünyaya cocuk getirilmez, bu dünyada yasanmaz, hepimizi eve kapatacaklar diyor.
Bu arada sosyal medyasi yok da tahminen garip garip forumlardan aliyor sacma bilgileri. En son Fransa başkanlık seçimi sonrasi hepimizi eve kapatacaklar dedi, artık nerede okuyorsa. Unicef için de pedofili organizasyonu falan dedi, gene nerede okuyor bilmiyoruz.
0
hiç bir uzmanla görüştü mü? psikolog veya psikiyatrist? yıllarca rahmetli ablamın sanrılarını, komplo teorilerini, düşünce patlamalarını huysuzluk zannedip, bunalmış ve bıkmış haldeyken zorla ikna edip götürdüğüm uzmanlardan paranoid şizofreni olduğunu öğrenmiştim. kuzumun elinde değilmiş zaten bunların aksi davranmak. bence iyi bir uzman bulmanızda fayda var.
bu tarz altyapılar, genetik yatkınlıklar varsa hamilelik, ani kayıplar, travmalar, ağır stres yükleri ve benzeri süreçlerde ortaya çıkabiliyor şiddetli şekillerde.
bu tarz altyapılar, genetik yatkınlıklar varsa hamilelik, ani kayıplar, travmalar, ağır stres yükleri ve benzeri süreçlerde ortaya çıkabiliyor şiddetli şekillerde.
0
"Yani hep asilara, ilaclara karşı seymis. Doktora gitmez misal, sallıyorum spor grubuna katilmak icin doktor raporu lazimsa gitmez. Ona göre bütün doktorlar, eczacilar her şey komplo halinde."
e zaten hiçbir zaman normal değilmiş ki. şu anki halinden bir farkını göremedim ben bu yazdıklarınızdan.
e zaten hiçbir zaman normal değilmiş ki. şu anki halinden bir farkını göremedim ben bu yazdıklarınızdan.
0
@sta; önceden gene sağlık sistemine karşı sadece. Çok da konusmazmis bunlarda.
Covid sonrası komple uçtu. Amerika'da seçimi caldilar trump big pharma karşıtı diye başladı öyle iste yillardir sürekli her gün bir komplo var.
Sorun aslinda bir anda böyle olması değil. Böyleyken şu an uc noktaya çıkması ve bunun genel psikolojisini (pesimist/negatif) etkilemesi. Önceden böyle düşünse de hayat doluymus.
Hayir bunun ötesi de var zaten; esimin arkadaşının babası lizard people denilen teoriye inaniyor...
Covid sonrası komple uçtu. Amerika'da seçimi caldilar trump big pharma karşıtı diye başladı öyle iste yillardir sürekli her gün bir komplo var.
Sorun aslinda bir anda böyle olması değil. Böyleyken şu an uc noktaya çıkması ve bunun genel psikolojisini (pesimist/negatif) etkilemesi. Önceden böyle düşünse de hayat doluymus.
Hayir bunun ötesi de var zaten; esimin arkadaşının babası lizard people denilen teoriye inaniyor...
0
@phoebe; yani şöyle ki normal hayatında çok normal. Ama olay herhangi şekilde bunlar oldu mu uçup gidiyor.
Bu noktaya getirilebilecegini sanmam, ibuprofen alimina bile karşı biri :/
Bu noktaya getirilebilecegini sanmam, ibuprofen alimina bile karşı biri :/
0
@logistic, inanın ablam da dışardan o kadar normal ve hatta aşırı zeki bulunan, sevilen biriydi ki bu halleri hariç. ben hala iyi bir uzmanla görüştürülmesi ve sorunun net tespitinin yapılması taraftarıyım çünkü bir noktadan sonra ben eve geldiğimde ablamın olmayan misafirleri ağırlamasına eşlik etmek zorunda kalır duruma gelmiştim, her şey kontrolden çıkmıştı. belki sizde henüz her şey kontrolden çıkmamıştır, belki terapi+ilaç işe yarayacaktır...
0
bir soru sorcam
çok fazla aktarma ve yürüme olduğu için vakti iyi değerlendiremiyorumbir tek bir metroda 20 dk oturma imkanı oluyor sakinburada bir şeyler okuyabiliyorumdiğerleri youtube bir şey açayım ya da müzik dedimtecrübeli arkadaşlardan içerik önerisi alabilir miyimodaklanmak zor oluyor çünkübir de aratabilr
çok fazla aktarma ve yürüme olduğu için vakti iyi değerlendiremiyorum
bir tek bir metroda 20 dk oturma imkanı oluyor sakin
burada bir şeyler okuyabiliyorum
diğerleri youtube bir şey açayım ya da müzik dedim
tecrübeli arkadaşlardan içerik önerisi alabilir miyim
odaklanmak zor oluyor çünkü
bir de aratabilriim ama daha önce araştırmış olan varsa daha iyi olur
dikkat çekmeyecek fiziksel egzersiz ne yapılabilinir
boyun hareketleri veya elimle kapatarak çene egzersizleri vs.
bunlar yapmaya çalıştıklarım
açıkçası yolculuk süresi kısa metrolarda daha çok aktarmalarda yürüyen merdivenlerle, sonraki aktarmaya yetişme endişesiyle geçiyor
bu noktaları çözemedim
bir tek bir metroda 20 dk oturma imkanı oluyor sakin
burada bir şeyler okuyabiliyorum
diğerleri youtube bir şey açayım ya da müzik dedim
tecrübeli arkadaşlardan içerik önerisi alabilir miyim
odaklanmak zor oluyor çünkü
bir de aratabilriim ama daha önce araştırmış olan varsa daha iyi olur
dikkat çekmeyecek fiziksel egzersiz ne yapılabilinir
boyun hareketleri veya elimle kapatarak çene egzersizleri vs.
bunlar yapmaya çalıştıklarım
açıkçası yolculuk süresi kısa metrolarda daha çok aktarmalarda yürüyen merdivenlerle, sonraki aktarmaya yetişme endişesiyle geçiyor
bu noktaları çözemedim
0
Mirabel
Merhaba biraz uzun,İş yerime part time gelen bir erkek var. Bir arkadaş evinde tanıştık. 2 sene önce boşanmış, küçük çocuğu da var. Aklımdan hiç kötü bir şey geçmemişti. Güleriz eğleniriz diye düşündüm. İnstagramdan ekledik birbirimizi. Gel zaman git zaman 3-4 ay önce her iş çıkışı beraber vakit geç
Merhaba biraz uzun,
İş yerime part time gelen bir erkek var. Bir arkadaş evinde tanıştık. 2 sene önce boşanmış, küçük çocuğu da var. Aklımdan hiç kötü bir şey geçmemişti. Güleriz eğleniriz diye düşündüm. İnstagramdan ekledik birbirimizi. Gel zaman git zaman 3-4 ay önce her iş çıkışı beraber vakit geçirmeye başladık. 1 saat kahve içelim diyoruz 7 saat falan oluyor. Mekanı kapatıyoruz. Görüşmediğimiz zamanlarda 2.5 saat telefonda konuşuyoruz. Bazen tün haftasonunu beraber geçiriyoruz. Evimden alıyor, bırakıyor, her şeyimle ilgileniyor vb.. bu davranışları beni biraz etkiledi açıkcası. Bu arada çocuğuyla tanıştırdı ve tanıştırmadan önce durmadan çok heyecanlıyım falan dedi. Çocuğunu çok seviyorum haftada 1 gün de beraber geziyorduk. Gerçekten benim açımdan hiç bir problem yoktu.
Bu tanıştığımız gün hayatında birinin olduğunu ama belirsiz olduğunu falan söylemişti, 2 hafta sonra sorduğumda bittiğini de söyledi vb..bu kişinin evine de gittim. Ama ben onun yatağında yattım o salonda. Hiç dokunmatik bişey olmadı. İkinci kere gittiğimde yine ayrı odalarda yattık. Dedim ki sanırım karşı cins olarak bişey hissetmiyor ben bunla yavaş yavaş irtibatı keseyim. Çünkü sevgili olmayacaksak neden 7 saatimi ona ayırayım ki? Hatta benimle ilgilenmediği için sitem ettim. Sonra ben 2 haftalık bi yurtdışı seyahatine gittim. Orada her gün aradı. Bu sefer ilgili davrandı. Bir an önce gel, özledim vb…
Ben döndüğümde her şeyi batmaya başladı. Beni değersizleştirmeye çalıştığını hissettim. Mesela oturuyoruz ben senin hiç instagramına bakmadım yaaa diyor, alakasız bir arabayı gösterip bu senin araban mıydı diyor. Belki bilerek yapmıyor ama artık iş istediğim yere gitmediği için batıyor. Bir kaç kere de bazı kızların ona aşık olduğunu ama onun friendzone a attığını falan söylemişti. Aşırı rahatsız oldum. Konuşmaya karar verdim ve hislerimi söyledim. Kızlar hakkında şunu dedin, arabamı bile bilmiyorsun vb… sonra kalktım gittim arkamdan gitme nolur falan dedi. Sonra bana mesaj atmış ben seni arkadaş olarak görüyordum diye. Neymiş benimle yürümeyi kahve içmeyi seviyormuş. Kalbimi seviyormuş. Ben de ben öyle sevmiyorum kusura bakma arkadaş olarak da kalmam sen de beni anla dedim. Anlıyorum haklısın iyi ol falan yazdı.
Bunlar olalı 1 hafta oldu. Hiç iş yerinde bile karşılaşmadık. İnstagramla alakası olmayan insan storylerime dakikasında bakıyor. Hiç story paylaşmayan insan story paylaşıyor çocuğuyla foto koyup kayahan şarkısı falan ekliyor. Sizce bu adamın amacı ne? Üstüme alınayım mı? Neden beni friendzone a attı? Ben kendi kendime gelin güvey olacak birisi değilim. Erkeklerle de gayet arkadaş olabiliyorum ama hem bazı insanlar sizin aranızda ne var yaaa gibi şeyler söyledi hem de ben his olarak öyle hissettim. Öpmesi davranışı falan farklı gibi geldi ama yanılmışım demek ki? Sizce bu olayı nasıl atlatırım? Sürekşi baksın diye story koyasım geliyor. Ben bu değilim. Gururum incindi.
Okuduğunuz için teşekkürler.
İş yerime part time gelen bir erkek var. Bir arkadaş evinde tanıştık. 2 sene önce boşanmış, küçük çocuğu da var. Aklımdan hiç kötü bir şey geçmemişti. Güleriz eğleniriz diye düşündüm. İnstagramdan ekledik birbirimizi. Gel zaman git zaman 3-4 ay önce her iş çıkışı beraber vakit geçirmeye başladık. 1 saat kahve içelim diyoruz 7 saat falan oluyor. Mekanı kapatıyoruz. Görüşmediğimiz zamanlarda 2.5 saat telefonda konuşuyoruz. Bazen tün haftasonunu beraber geçiriyoruz. Evimden alıyor, bırakıyor, her şeyimle ilgileniyor vb.. bu davranışları beni biraz etkiledi açıkcası. Bu arada çocuğuyla tanıştırdı ve tanıştırmadan önce durmadan çok heyecanlıyım falan dedi. Çocuğunu çok seviyorum haftada 1 gün de beraber geziyorduk. Gerçekten benim açımdan hiç bir problem yoktu.
Bu tanıştığımız gün hayatında birinin olduğunu ama belirsiz olduğunu falan söylemişti, 2 hafta sonra sorduğumda bittiğini de söyledi vb..bu kişinin evine de gittim. Ama ben onun yatağında yattım o salonda. Hiç dokunmatik bişey olmadı. İkinci kere gittiğimde yine ayrı odalarda yattık. Dedim ki sanırım karşı cins olarak bişey hissetmiyor ben bunla yavaş yavaş irtibatı keseyim. Çünkü sevgili olmayacaksak neden 7 saatimi ona ayırayım ki? Hatta benimle ilgilenmediği için sitem ettim. Sonra ben 2 haftalık bi yurtdışı seyahatine gittim. Orada her gün aradı. Bu sefer ilgili davrandı. Bir an önce gel, özledim vb…
Ben döndüğümde her şeyi batmaya başladı. Beni değersizleştirmeye çalıştığını hissettim. Mesela oturuyoruz ben senin hiç instagramına bakmadım yaaa diyor, alakasız bir arabayı gösterip bu senin araban mıydı diyor. Belki bilerek yapmıyor ama artık iş istediğim yere gitmediği için batıyor. Bir kaç kere de bazı kızların ona aşık olduğunu ama onun friendzone a attığını falan söylemişti. Aşırı rahatsız oldum. Konuşmaya karar verdim ve hislerimi söyledim. Kızlar hakkında şunu dedin, arabamı bile bilmiyorsun vb… sonra kalktım gittim arkamdan gitme nolur falan dedi. Sonra bana mesaj atmış ben seni arkadaş olarak görüyordum diye. Neymiş benimle yürümeyi kahve içmeyi seviyormuş. Kalbimi seviyormuş. Ben de ben öyle sevmiyorum kusura bakma arkadaş olarak da kalmam sen de beni anla dedim. Anlıyorum haklısın iyi ol falan yazdı.
Bunlar olalı 1 hafta oldu. Hiç iş yerinde bile karşılaşmadık. İnstagramla alakası olmayan insan storylerime dakikasında bakıyor. Hiç story paylaşmayan insan story paylaşıyor çocuğuyla foto koyup kayahan şarkısı falan ekliyor. Sizce bu adamın amacı ne? Üstüme alınayım mı? Neden beni friendzone a attı? Ben kendi kendime gelin güvey olacak birisi değilim. Erkeklerle de gayet arkadaş olabiliyorum ama hem bazı insanlar sizin aranızda ne var yaaa gibi şeyler söyledi hem de ben his olarak öyle hissettim. Öpmesi davranışı falan farklı gibi geldi ama yanılmışım demek ki? Sizce bu olayı nasıl atlatırım? Sürekşi baksın diye story koyasım geliyor. Ben bu değilim. Gururum incindi.
Okuduğunuz için teşekkürler.
0
İnsanların potansiyellerine değil ağızlarından çıkan sözlere gerçekten inan
0
Sebebini bilemeyiz. Başka bir ilişkisi olabilir. Kafasında başka beklediği biri olabilir. Eşcinsel eğilimleri olabilir. Aseksüelleşmiş ve gerçekten arkadaş arıyor olabilir. Sırf flört etmeyi, egosunu okşamayı seviyor ama yalnız kalmak istiyor olabilir. Belki de pek arkadaşı yoktur, samimi bir arkadaş istemiştir...
Bana da durum tuhaf geldi, yani senin kendi kendine gelin güveyi olmadığın aşikar.
Ama seni arkadaş olarak gördüğünü söylediyse olay bitmiştir. Senin açından zorlamanın manası yok. Kendi yoluna bakman gerekiyor. Enerjini başkalarına odakla.
Kafayı çok taktıysan, bu hikaye atmalarında falan ima arıyorsan, açık açık sor bir kez daha. Cevabını al, ona göre devam et. Çünkü adamla 7 saat birlikte vakit geçirirken niyetini anlamadıysan, instagram hikayelerinden çıkarım yapman imkansız.
Bana da durum tuhaf geldi, yani senin kendi kendine gelin güveyi olmadığın aşikar.
Ama seni arkadaş olarak gördüğünü söylediyse olay bitmiştir. Senin açından zorlamanın manası yok. Kendi yoluna bakman gerekiyor. Enerjini başkalarına odakla.
Kafayı çok taktıysan, bu hikaye atmalarında falan ima arıyorsan, açık açık sor bir kez daha. Cevabını al, ona göre devam et. Çünkü adamla 7 saat birlikte vakit geçirirken niyetini anlamadıysan, instagram hikayelerinden çıkarım yapman imkansız.
0
Yaa kusura bakmasın da bu anlatılanlardan sonra kalkıp da "arkadaşım olarak görüyorum" falan nedir yaa allah aşkına liseli misin triplere bak.
Şu "ıssız adamları" kendi hayatlarında bırakın ne halleri varsa görsünler.
Her şeyi böyle net konuşmuşsunuz çok güzel illa bir şeyler seziyorsan ve netleştirmek istiyorsan tekrar sor long live rock n roll +1 diyorum bu noktada.
Ama gururunu inciten böyle gel gitleri olan biriyle de bir şeye başlaman bilmiyorum bence doğru değil tabii ki sen bilirsin.
Bence görüşmeyi kesmelisin, bu tip insanlar kafanın bir köşesinde kaldıkça bile huzursuz etmeye devam ederler.
Şu "ıssız adamları" kendi hayatlarında bırakın ne halleri varsa görsünler.
Her şeyi böyle net konuşmuşsunuz çok güzel illa bir şeyler seziyorsan ve netleştirmek istiyorsan tekrar sor long live rock n roll +1 diyorum bu noktada.
Ama gururunu inciten böyle gel gitleri olan biriyle de bir şeye başlaman bilmiyorum bence doğru değil tabii ki sen bilirsin.
Bence görüşmeyi kesmelisin, bu tip insanlar kafanın bir köşesinde kaldıkça bile huzursuz etmeye devam ederler.
0
Benzer bir seyi isyerinden bi kadinla yasadim. Uzaktan calismamiza ragmen haftada 4-5 gunu sabahtan diger sabaha kadar neredeyse birlikte geciriyorduk. Duyuruya ragmen acildim arkadas goruyorum falan dedi sonra ben aight diyip hayatima devam edince yine hic insta kullanmayan insan hikayelerimi falan begenmeye basladi.
Hicbir sey cikmaz o insandan. Size deger veren birini bulursunuz zaten bu insani atlattiktan sonra.
Hicbir sey cikmaz o insandan. Size deger veren birini bulursunuz zaten bu insani atlattiktan sonra.
0
ilgi manyağı, ilgici, flörtöz diyebiliriz. dikkat çekmek 1. isteği. sen ciddili ilişki deyince de kaçıyor. kaçıngan birisi
0
adwokat
https://ibb.co/CKtyjRcCevap nedir arkadaşlar? Mantığını anlatabilir misiniz?
0
Cevap LOVED
Mantıken WAS LOVING olması gerektiğini düşünebilirsin, çünkü süreğen bir durum. Ama öyle değil. Şöyle düşün; bisiklet sürmeyi şimdi sevdiğinden bahsetmek istesen ''She loves riding a bike'' dersin, ''She is loving riding a bike'' demezsin.
Present continuous bir eylemin geçmiş zamanını anlatırken WAS DOING şeklinde bahsedersin ama geniş zaman bir eylemin geçmiş zamanını anlatırken DID şeklinde bahsedersin.
Mantıken WAS LOVING olması gerektiğini düşünebilirsin, çünkü süreğen bir durum. Ama öyle değil. Şöyle düşün; bisiklet sürmeyi şimdi sevdiğinden bahsetmek istesen ''She loves riding a bike'' dersin, ''She is loving riding a bike'' demezsin.
Present continuous bir eylemin geçmiş zamanını anlatırken WAS DOING şeklinde bahsedersin ama geniş zaman bir eylemin geçmiş zamanını anlatırken DID şeklinde bahsedersin.
0
2023'de gramer bos is abi. State verblerin'in continuous formlari gayet kullaniliyor. Mc donald's slogani ile bilinir oldu ama gerci oncesi de varmis I am wanting cigarette falan asiri duygu katiyormus olaya. Emphatic do muhabbetinden did love da olur. Neyse textbook ongilizcesinden devam loved dogrusu.
0
burnley
Merhaba. Yaşadığım yerin 5 dakikalık mesafesinde hayli büyük bir site var. Sitenin içerisinde yürüyüş parkurları da mevcut, ben de orada bir süredir yürüyüş yapıyorum. Şunu da belirteyim; siteye girişlerde, görevli güvenlik personeli tarafından herhangi bir kontrol olmuyor. Yani site dışından insanl
Merhaba. Yaşadığım yerin 5 dakikalık mesafesinde hayli büyük bir site var. Sitenin içerisinde yürüyüş parkurları da mevcut, ben de orada bir süredir yürüyüş yapıyorum. Şunu da belirteyim; siteye girişlerde, görevli güvenlik personeli tarafından herhangi bir kontrol olmuyor. Yani site dışından insanlar da sorgusuzca içeri girebiliyor, yürüyüşünü yapabiliyor. Buna engel olan türde bir uygulamaları yok.
Dün her zamanki gibi yürüyüşümü yapıyordum. Benim köpek fobim vardır, yürürken bir an karşımda 20 metre mesafede tasmasız bir iri köpek belirince ben de ani bir hareketle yan parkura geçiş yaptım. Şansıma orada da yine tasmasız bir köpek çıktı, bu kez de oradan dönüp diğer parkura geçiş yaptım.
Neyse yürüyüşüm bitti. Tam siteden çıkacağım, güvenlik görevlisi "Pardon, bir durur musunuz" diye beni durdurdu. "Buyurun, hayırdır?" diye sorduğumda, eliyle arkada bekleyen 55-60 yaşlarında bir kadın erkek çifti işaret etti. O çiftten erkek olanı bana "SEN niye oradan oraya telaşla dolanıp durdun?", "Sen bu sitede mi yaşıyorsun?" gibi sorular sordu. Anlaşıldığı üzere bu çift, tasmasız köpekleri gördüğüm için yaşadığım o tedirgin hallerime denk gelmişler ama köpekten dolayı olduğundan haberleri yok tabii, hareketlerimi şüpheli bulmuşlar ki beni takip edip güvenliğe durdurttular. Sorularına sakince cevaplarını verdim. Birkaç dakika konuşmuş olduk, sonra bu çift cevapları aldıktan sonra hiçbir şey demeden aralarında konuşa konuşa yanımdan ayrılıp uzaklaşmaya başladılar. Ben de güvenliğe "Tamam? İyi günler." deyip yoluma devam ettim.
Eve dönerken şunu düşündüm. Bu tarz soruları bir güvenlik personeli sorsa hiç gocunmam da iki normal insan tarafından ortada doğru düzgün bir gerekçe de yokken "Sen" hitabıyla sorguya tutulmaya karşı acaba fazla mı ezik davrandım diye bir düşündüm. Ve aramızdaki diyalog tamamlandıktan sonra bana hiçbir şey demeden yanımdan uzaklaşıp gitmeleri de bayağı bir nezaketsizlik oldu sanki.
Siz bu tür bir muamele ile karşılaşsanız, benim o an yaptığım gibi sadece sorulan sorulara cevap verip sonra da yolunuza mı bakardınız? Yoksa "Ne münasebet, hangi hakla beni sorguya çekiyorsunuz? Siz güvenlik misiniz?" tarzı bir tavır mı sergilerdiniz? Merak ettim açıkçası.
Dün her zamanki gibi yürüyüşümü yapıyordum. Benim köpek fobim vardır, yürürken bir an karşımda 20 metre mesafede tasmasız bir iri köpek belirince ben de ani bir hareketle yan parkura geçiş yaptım. Şansıma orada da yine tasmasız bir köpek çıktı, bu kez de oradan dönüp diğer parkura geçiş yaptım.
Neyse yürüyüşüm bitti. Tam siteden çıkacağım, güvenlik görevlisi "Pardon, bir durur musunuz" diye beni durdurdu. "Buyurun, hayırdır?" diye sorduğumda, eliyle arkada bekleyen 55-60 yaşlarında bir kadın erkek çifti işaret etti. O çiftten erkek olanı bana "SEN niye oradan oraya telaşla dolanıp durdun?", "Sen bu sitede mi yaşıyorsun?" gibi sorular sordu. Anlaşıldığı üzere bu çift, tasmasız köpekleri gördüğüm için yaşadığım o tedirgin hallerime denk gelmişler ama köpekten dolayı olduğundan haberleri yok tabii, hareketlerimi şüpheli bulmuşlar ki beni takip edip güvenliğe durdurttular. Sorularına sakince cevaplarını verdim. Birkaç dakika konuşmuş olduk, sonra bu çift cevapları aldıktan sonra hiçbir şey demeden aralarında konuşa konuşa yanımdan ayrılıp uzaklaşmaya başladılar. Ben de güvenliğe "Tamam? İyi günler." deyip yoluma devam ettim.
Eve dönerken şunu düşündüm. Bu tarz soruları bir güvenlik personeli sorsa hiç gocunmam da iki normal insan tarafından ortada doğru düzgün bir gerekçe de yokken "Sen" hitabıyla sorguya tutulmaya karşı acaba fazla mı ezik davrandım diye bir düşündüm. Ve aramızdaki diyalog tamamlandıktan sonra bana hiçbir şey demeden yanımdan uzaklaşıp gitmeleri de bayağı bir nezaketsizlik oldu sanki.
Siz bu tür bir muamele ile karşılaşsanız, benim o an yaptığım gibi sadece sorulan sorulara cevap verip sonra da yolunuza mı bakardınız? Yoksa "Ne münasebet, hangi hakla beni sorguya çekiyorsunuz? Siz güvenlik misiniz?" tarzı bir tavır mı sergilerdiniz? Merak ettim açıkçası.
0
Ben olsam aynen senin yaptığın gibi yapıp aynen senin gibi sonradan "ezik mi davrandım" diye düşünürdüm :)
Ama aslında bu davranışınızda bir sorun yok. Hayatınızda bir daha görmeyeceğiniz insanlarla gereksiz münakaşayı uzatıp gerilmenin kimseye faydası yok. Bir yanlış anlaşılma olmuş. Sizin bir hakkınızı falan da yemiş değiller. Sadece biraz saygısızca davranmışlar. Olur öyle şeyler.
Ama aslında bu davranışınızda bir sorun yok. Hayatınızda bir daha görmeyeceğiniz insanlarla gereksiz münakaşayı uzatıp gerilmenin kimseye faydası yok. Bir yanlış anlaşılma olmuş. Sizin bir hakkınızı falan da yemiş değiller. Sadece biraz saygısızca davranmışlar. Olur öyle şeyler.
0
senin yaptığını yapardım, karakter olarak uzlaşmacı biriyim başımdan geçenleri anlatırdım, yaşlıları da sakinleştirirdim, herkes kısa süreli panik yaşamış, dışarıdan bakınca komik olay
0
Tavrım tam olarak böyle olurdu.
Münakaşaya girmelik bir durum yok bence.
Bu eziklik değil.
Münakaşaya girmelik bir durum yok bence.
Bu eziklik değil.
0
Eskiden olsa tam olarak bunu yapardım ben de. Eziklik diye de görürdüm bunu hem kendi davranışımda da hem sizde de. 2 hafta önce bir arkadaşımı aynı böyle bir sitede ziyarete gittim. Siteye girerken güvenlik "ıslık çalarak" beni çevirdi, kime gittiğimi sordu. Önce suratına boş boş bakıp, sakin bir şekilde burası kamusal alan değil mi diye sordum? Size kime gittiğimi söylemek zorunda değilim sanıyorum dedim. Öyle yapınca mırın kırın etti, ya işte yardımcı olmak için falan filan. Sonra öğrendim hiç yaptığı bir şey değilmiş normalde muhtemelen tipim biraz değişik olduğu için salça olmak istedi. Her neyse. Demem o ki eskiden olsa söylerdim hemen sonra da çok kötü hissederdim. Aslında sınır ihlali bu da sizin olayınız da. Kamusal alanda yürüyorsunuz sonuçta kimsenin ne yaptığınızı, nereye gittiğinizi sormaya hakkı yok. Kibarca sorsalar ve endişeleri gerçekten görünür olsa, iyi niyetle cevap verilebilir tabii ama SEN ile yüksek perdeden sorgulayarak girmek net sınır ihlali bence.
0
stanhiver: sinir ihlali yok. arkadas ozel mulkteymis, kamusal alanda degil ki.
sizin durumunuzda olsam oyle davranirdim ben de ama site sakini olsam oyle davranmazdim. pardon ne sorgusu bu diye kibarca bi sivrilirdim. bence siz de orada aslinda olmamaniz gerektiginin bilinciyle oyle hemen sorgu suale cevap vermissiniz. kontrol yok ama orasi size ayrilmis bi yer degil. o yuzden davranisiniz normal ama acaba ezikce mi davrandim dusunceniz yanlis ve gereksiz. ne hakla cevap vermeyecektiniz ki
sizin durumunuzda olsam oyle davranirdim ben de ama site sakini olsam oyle davranmazdim. pardon ne sorgusu bu diye kibarca bi sivrilirdim. bence siz de orada aslinda olmamaniz gerektiginin bilinciyle oyle hemen sorgu suale cevap vermissiniz. kontrol yok ama orasi size ayrilmis bi yer degil. o yuzden davranisiniz normal ama acaba ezikce mi davrandim dusunceniz yanlis ve gereksiz. ne hakla cevap vermeyecektiniz ki
0
sakini olmadığım bir sitede gezdiğim için, site sakinleri bana bu soruları sorabilir diye düşünüyorum. sonuçta ben de sitede yabancı birilerini gördüğüm zaman kime geldi, burada mı oturuyor diye düşünüyorum.
0
Kittie: Dikkatli okursanız site dışından insanların da yürüyüş yapabildiği, buna engel türde bir uygulama olmadığı bilgisi verilmiş. Bu yüzden de sizin yazdığınız şekilde "orada olunmaması gereken bir bölge"den bahsedemeyiz. Ayrıca sorgu yapan o adamın tarzı ve hitabı leş görünüyor. Polis misin, güvenlik misin, sen nesin derler adama. Niye cevap vermek zorunda olsun ki?
0
norules: ben dikkatli okudum zaten. guvenlik acigi var yani. hayrina sitenin parkurunu acmamislar. bu cumlelerden o cikar.
0
site sakini degilsin, girmemen gereken ozel sitenin parkurunu kullaniyorsun o yuzden site sakinleri ya da guvenlik sana bu soruları sorabilir +1
eger site sakini olsaydin, ve sana asina olan guvenlik seni rahatsiz ediyor olsaydi, terslerdim. Ama sen bu klasmana girmiyorsun.
Yaptigin eziklik degil..
eger site sakini olsaydin, ve sana asina olan guvenlik seni rahatsiz ediyor olsaydi, terslerdim. Ama sen bu klasmana girmiyorsun.
Yaptigin eziklik degil..
0
Cooperr +1
Her konuşmaya diklenmek gerektiği ve aksinin eziklik kabul edilmesi de toplumsal bir sorun bence.
Sizin durumunuzda olabildiğince kibarca durumumu ifade eder hatta nezaketli davranışım nedeniyle o kişilerin de desteğini almış olurdum. Bundan sonrasında siteye giren yabancı olan statüm o sakinler ve güvenlik tarafından tanınmış kişiye evrilirdi. İşte gerçek iletişim budur, bu da eziklik değildir.
Her konuşmaya diklenmek gerektiği ve aksinin eziklik kabul edilmesi de toplumsal bir sorun bence.
Sizin durumunuzda olabildiğince kibarca durumumu ifade eder hatta nezaketli davranışım nedeniyle o kişilerin de desteğini almış olurdum. Bundan sonrasında siteye giren yabancı olan statüm o sakinler ve güvenlik tarafından tanınmış kişiye evrilirdi. İşte gerçek iletişim budur, bu da eziklik değildir.
0
@Kittie Olayda güvenlik açığı içeren bir durum yok, yani siteye bir sızma operasyonuyla falan girmiş değildim :) Şöyle izah edeyim; mesela siz de bahsettiğim siteye giriş yapıp da parkura yönelseniz kimse size bir şey demez, sormaz. Dışarıdan insanların da sitenin parkurunda kendi halinde yürüyüşünü yapmasında güvenlik personeli de, site sakinleri de problem görmüyor ve bu durumu biliyorlar da. Burada benim kafama takılan mesele, bahsettiğim tür bir hadisedeki üslup ve bana karşı takınılan tavır meselesi.
@epitaf Zaten ben de aynı sizin dediğiniz gibi gayet sakin ve kibarca durumu izah ettim. Ama olayın sıcaklığı geçtikten sonra karşı taraftan aynı nezaketi göremediğimi fark etmek canımı sıktı. "Sen" diye üstten bakan bir hitap tarzı, iki normal insanın sadece kendilerince bir hissiyata kapılıp beni gözüne kestirmeleri, benden nezaketli ve kibar açıklamalar duymalarına rağmen aramızdaki diyalog sonlanınca ise bana hiçbir şey demeden ("peki anladım, açıklamalarınız için sağolun, iyi günler" gibi) direkt yanımdan uzaklaşıp gitmeleri, bunlar nezaketsiz tavırlar. Ben düzgün bir iletişimle hareket ettim ama karşı tarafın o tür bir çabası yok gibiydi.
@epitaf Zaten ben de aynı sizin dediğiniz gibi gayet sakin ve kibarca durumu izah ettim. Ama olayın sıcaklığı geçtikten sonra karşı taraftan aynı nezaketi göremediğimi fark etmek canımı sıktı. "Sen" diye üstten bakan bir hitap tarzı, iki normal insanın sadece kendilerince bir hissiyata kapılıp beni gözüne kestirmeleri, benden nezaketli ve kibar açıklamalar duymalarına rağmen aramızdaki diyalog sonlanınca ise bana hiçbir şey demeden ("peki anladım, açıklamalarınız için sağolun, iyi günler" gibi) direkt yanımdan uzaklaşıp gitmeleri, bunlar nezaketsiz tavırlar. Ben düzgün bir iletişimle hareket ettim ama karşı tarafın o tür bir çabası yok gibiydi.
0
Avoiding The Puddle
Artık bu tabir tarihe mi karıştı nedir ? Erkekler eskiden; "bu kızın peşinden az koşmadım" derlerdi. Keza kadınlar da; "bu çocuğu peşimden az koşturmadım" filan şeklinde.N'oldu şimdi artık herkes 30dk'da birbirini kabul eder veya reddeder mi oldu da bu tarz bir ifadeyi duyamaz oldum ?
Artık bu tabir tarihe mi karıştı nedir ? Erkekler eskiden; "bu kızın peşinden az koşmadım" derlerdi. Keza kadınlar da; "bu çocuğu peşimden az koşturmadım" filan şeklinde.
N'oldu şimdi artık herkes 30dk'da birbirini kabul eder veya reddeder mi oldu da bu tarz bir ifadeyi duyamaz oldum ?
N'oldu şimdi artık herkes 30dk'da birbirini kabul eder veya reddeder mi oldu da bu tarz bir ifadeyi duyamaz oldum ?
0
İnsanlar medenileştiği için böyle oluyor. Ne o öyle birinin "peşinden koşmak"...
Bir kadın beni peşinden koşturuyorsa, bana yukarıdan bakıyor demektir. Ben bir süre uğraştıktan sonra beni kabul etmeyi planlıyorsa da "lütfetmiş" olacaktır... Bu kafadaki bir kadın için uğraşmaya devam edip kendimi küçültecek değilim elbette. Romantik ilişkiler denklik ilkesiyle çok daha düzgün oluyor.
Bir kadın beni peşinden koşturuyorsa, bana yukarıdan bakıyor demektir. Ben bir süre uğraştıktan sonra beni kabul etmeyi planlıyorsa da "lütfetmiş" olacaktır... Bu kafadaki bir kadın için uğraşmaya devam edip kendimi küçültecek değilim elbette. Romantik ilişkiler denklik ilkesiyle çok daha düzgün oluyor.
0
Hala var, sadece öyle denmiyor. Hiçbir şey denmiyor aslında. Burada duyuruda da hemen hergün birinin peşinde koşan insanların dertlerini görebilirsiniz.
30dk'da peşinden koşulup koşulmayacağı netleşiyor. Ondan sonra koşu başlıyor. Ön onaylı koşu.
30dk'da peşinden koşulup koşulmayacağı netleşiyor. Ondan sonra koşu başlıyor. Ön onaylı koşu.
0
yoo hala var. koşan erkeklerdi, yine onlar. seçenek bolluğu kadın için var (ki onların da hepsi için yok).
sadece günümüzde insanlar kendilerine daha fazla değer veriyor, o yüzden "peşinden koşturma" veya "naz yapma" gibi kekolukları daha az insan yapıyor. ben birini seviyorsam onunla mutlu olmak isterim. beni koşturacaksa, üzecekse, iletişim kurup sorunları çözmek yerine "burnu sürtsün" deyip aptal gibi davranacaksa o kişiyle olmanın bir manası yok.
birliktelik sevgi, saygı, hayatı paylaşma, bir arada mutlu olup huzur bulabilme işi. peşinden koşacaksam, kıskandırılacaksam filan bunun ne manası var ben rastgele birine tutulup onun için de üzerim kendimi? veya kendi perspektifimden bakayım olaya, ben sevdiğim insanı niye koşturmak ya da onu üzmek isteyeyim?
bunlar salak salak şeyler. eğitimsiz, cahil, kendini tanımayan insan tırtlığı.
sadece günümüzde insanlar kendilerine daha fazla değer veriyor, o yüzden "peşinden koşturma" veya "naz yapma" gibi kekolukları daha az insan yapıyor. ben birini seviyorsam onunla mutlu olmak isterim. beni koşturacaksa, üzecekse, iletişim kurup sorunları çözmek yerine "burnu sürtsün" deyip aptal gibi davranacaksa o kişiyle olmanın bir manası yok.
birliktelik sevgi, saygı, hayatı paylaşma, bir arada mutlu olup huzur bulabilme işi. peşinden koşacaksam, kıskandırılacaksam filan bunun ne manası var ben rastgele birine tutulup onun için de üzerim kendimi? veya kendi perspektifimden bakayım olaya, ben sevdiğim insanı niye koşturmak ya da onu üzmek isteyeyim?
bunlar salak salak şeyler. eğitimsiz, cahil, kendini tanımayan insan tırtlığı.
0
dissendium
Kendinizi nasıl havalı hissediyorsunuz? Benim aklıma hemen güzel bir parfüm geliyor. Siz nasıl kendinizi iyi/havalı/artist/gözler üstünüzdeymiş gibi hissediyorsunuz? Giyim tarzı olarak da anlatabilirsiniz. Cevaplar için teşekkür ederim.
Kendinizi nasıl havalı hissediyorsunuz? Benim aklıma hemen güzel bir parfüm geliyor. Siz nasıl kendinizi iyi/havalı/artist/gözler üstünüzdeymiş gibi hissediyorsunuz? Giyim tarzı olarak da anlatabilirsiniz. Cevaplar için teşekkür ederim.
0
Bir ara 200+ squat yapıyordum, en havalı hissettiğim zaman o antrenmanların set aralarıydı.
0
1-eşarp ve güneş gözlüğü takınca %100 dikkat çekiyorum bunu hem sesli duyuyorum hem kendimi çok iyi hissediyorum tr.pinterest.com
geçen trafikte biri kırmızı ışığa gelene kadar bi şeyler yaptı en son açtım camı "Nova? pardon bir arkadaşım aynı model araç kullanıyor o sandım:)" şekli aşırı tatlı bir gülümseme aldım. aynen nova da benim arabadan kullanıyodur tedavülden kalkmış, eski, hantal arabadan. ulan bari plakasını alsaydım be. yorgundum malesefki. bence burda olay havalılıktı...(evet cok begeniliyosun dewamknk)
2-şapka.
3-yabancı dil konuşurken(arapça)
geçen trafikte biri kırmızı ışığa gelene kadar bi şeyler yaptı en son açtım camı "Nova? pardon bir arkadaşım aynı model araç kullanıyor o sandım:)" şekli aşırı tatlı bir gülümseme aldım. aynen nova da benim arabadan kullanıyodur tedavülden kalkmış, eski, hantal arabadan. ulan bari plakasını alsaydım be. yorgundum malesefki. bence burda olay havalılıktı...(evet cok begeniliyosun dewamknk)
2-şapka.
3-yabancı dil konuşurken(arapça)
0
Latin dansları yapıyorum. Çok yakın arkadaş ortamındayız genelde, insanlar birbirini biliyor. Ama yeni biri dansa geldiğinde, benim dansımı beğenerek izlediğini fark edince özgüven tavan.
Genel olarak; iyi yaptığım bir şey fark edilip takdir edildiğinde.
Genel olarak; iyi yaptığım bir şey fark edilip takdir edildiğinde.
0
Yaptığım işi övduklerinde, ya da X'i yapabilir misin dediklerinde çok kolay deyip teslim ettiğim zaman.
0
direnç antrenmanı yaptıktan ve biraz denizde zaman geçirip yüzdükten sonra hem fiziksel hem de mental olarak iyi/havalı hissediyorum.
0
Satrançta yendiğim zaman. Bu yüzden özgüvenim düştüğünde hemen bir satranç oynarım. :)
0
öncelikle: twitter.com
:))
lacivert ve mavi tonları giyince, bir de berber koltuğunda. bir bakıyorum karşımda bir james bond var. ışıktan herhalde. bazen saçımı kestirmekten vazgeçiyorum.
şoför kapıyı açtıktan sonra kaldırıma ayağımı atarken.
mekanda hesap öderken. bakın abartmıyorum. american express'i sadece bunun için alanlar var.
:))
lacivert ve mavi tonları giyince, bir de berber koltuğunda. bir bakıyorum karşımda bir james bond var. ışıktan herhalde. bazen saçımı kestirmekten vazgeçiyorum.
şoför kapıyı açtıktan sonra kaldırıma ayağımı atarken.
mekanda hesap öderken. bakın abartmıyorum. american express'i sadece bunun için alanlar var.
0
havadakarada
Bizim şirket yapmayacağını söyledi. Sene sonuna kadar aynı maaşla devam, moralim bozuldu. Yabancı şirket bir de. Önceki şirketten burası daha fazla veriyor diye çıkmıştım. Şimdi o şirket zam yaptı ve verdikleri para benim buradan aldığım paranın aynı miktarda üstüne çıkmış. Sizde durum nasıl?
Bizim şirket yapmayacağını söyledi. Sene sonuna kadar aynı maaşla devam, moralim bozuldu. Yabancı şirket bir de. Önceki şirketten burası daha fazla veriyor diye çıkmıştım. Şimdi o şirket zam yaptı ve verdikleri para benim buradan aldığım paranın aynı miktarda üstüne çıkmış. Sizde durum nasıl?
0
Mümkünse başka iş bakın. Bu ekonomide sene sonuna kadar aynı maaşla insan çalıştırmak alçaklık olur. Üstelik asgari ücrete de zam yapılmışken.
Benim çalıştığım firma da yabancı sermayeli ancak fabrikanın yönetimi Türk. Mayıs ayında enflasyon zammı yapıldı bize %20-30 oranında. Buranın avantajı da işte maaşları net ücret üzerinden yatırıyorlar.
Benim çalıştığım firma da yabancı sermayeli ancak fabrikanın yönetimi Türk. Mayıs ayında enflasyon zammı yapıldı bize %20-30 oranında. Buranın avantajı da işte maaşları net ücret üzerinden yatırıyorlar.
0
Ben işveren olarak iki ay önce %15 civarında bir zam yaptım çalışanlara. Bu ay da hayat pahalılığı oranına tamamlayacağız.
0
3 ayda 1 enflasyon farkı veriyoruz. Sene sonunda da personel giderlerinin cirodaki payı, eur’nun artışı ve resmî enflasyon arasında en yüksek orandan yıl içinde verilen zamları düşünce kalan oranda zam yapıyoruz. Satışlar EUR bazında yükseldiği için zamlar biraz abartı oldu bu sene. müdürler başka yerdeki direktör maaşı alıyor, şefler müdür maaşı alıyor. istifa etmeyi düşünenler şirketi en çok ben seviyorum, şirket kültürü oley’cilere döndü.
0
long live rock n roll
Ben Kıbrıs'ta yaşıyorum. Bazı firmaların buraya kargo hizmeti yok. Adidas'tan futbol topu alacaktım, İstanbul'daki abimin adresine gönderdim, 10 gün sonra buraya gelecek, o getirsin diye.Sitede "Şişirilmesi gerekir" şeklinde yazdığı için inik geleceğini düşündüm ve buraya geldiğinde şişiririm diye p
Ben Kıbrıs'ta yaşıyorum. Bazı firmaların buraya kargo hizmeti yok. Adidas'tan futbol topu alacaktım, İstanbul'daki abimin adresine gönderdim, 10 gün sonra buraya gelecek, o getirsin diye.
Sitede "Şişirilmesi gerekir" şeklinde yazdığı için inik geleceğini düşündüm ve buraya geldiğinde şişiririm diye planladım. Ancak top şişmiş olarak ulaşmış adrese.
Şimdi bu topu bu şekilde valize koymak sıkıntı olacak. Hem kapladığı alandan dolayı, hem de uçakta basınç değişiminde sorun çıkabilir. Dolayısıyla bunun havasını indirmek lazım sanırım, değil mi? Nasıl yapabiliriz bunu kolayca, nerede? Ve geldiğinde tekrar şişirdiğimde bir deformasyon olur mu?
Top bu:
www.adidas.com.tr
Sitede "Şişirilmesi gerekir" şeklinde yazdığı için inik geleceğini düşündüm ve buraya geldiğinde şişiririm diye planladım. Ancak top şişmiş olarak ulaşmış adrese.
Şimdi bu topu bu şekilde valize koymak sıkıntı olacak. Hem kapladığı alandan dolayı, hem de uçakta basınç değişiminde sorun çıkabilir. Dolayısıyla bunun havasını indirmek lazım sanırım, değil mi? Nasıl yapabiliriz bunu kolayca, nerede? Ve geldiğinde tekrar şişirdiğimde bir deformasyon olur mu?
Top bu:
www.adidas.com.tr
0
pompaya takilan top sisirme aparati ile havayi indirin, sonrada tekrar sisirin. top kaliteli zaten bir sey olmaz.
0
Bir Adidas mağazasına uğrasak orda bulunur mu o aparattan? İndirirler mi bize havasını orda?
0
iphone sim kartı açma şeyiyle bile iner o ya. aparata gerek yok. küçükken hiç indirmediniz mi
0
duyuru
parmak arası sevmiyorum. böyle çok hafif oluyor bazı terlikler onların bi adı var mı, öyle de olabilir. nerden bakmak lazım, nokta atışı öneriniz varsa o da olur. erkekim.
parmak arası sevmiyorum. böyle çok hafif oluyor bazı terlikler onların bi adı var mı, öyle de olabilir. nerden bakmak lazım, nokta atışı öneriniz varsa o da olur. erkekim.
0
bu da deri ya da deri gibi siyah filan, plajda giymelik gibi değil, bu tarzı sevmiyorum.
0
Gezer'in basit ama güzel modelleri var, şurdan bak:
www.hepsiburada.com
Bunu evde kullanıyorum ama parmak arası rahatsız ettiği zaman plajda da gider:
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
Bunu evde kullanıyorum ama parmak arası rahatsız ettiği zaman plajda da gider:
www.hepsiburada.com
0
m.defacto.com.tr
Parmak arası yazıyor ama değil, bir de magazadan deneyerek almanızı tavsiye ederim.
Parmak arası yazıyor ama değil, bir de magazadan deneyerek almanızı tavsiye ederim.
0
www.amazon.com.tr
gereksiz pahalı ama bu var tek parça olarak
bazı modellerin altı delikli bazılarının bağlantı yerleri var kum dolar
aslında f/p olarak en iyisi 10 liraya satılan banyo terlikleri
gereksiz pahalı ama bu var tek parça olarak
bazı modellerin altı delikli bazılarının bağlantı yerleri var kum dolar
aslında f/p olarak en iyisi 10 liraya satılan banyo terlikleri
0
kademirus
soru başlıkta ama biraz daha açayım.hayattan nasıl zevk alıyorsunuz?boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunu?hobileriniz neler? (kitap ve kamp dışında)sosyal ortamlarınızı nasıl kurdunuz, bununla iligli tavsiyelere de açığım.şimdiden teşekkürler.
soru başlıkta ama biraz daha açayım.
hayattan nasıl zevk alıyorsunuz?
boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunu?
hobileriniz neler? (kitap ve kamp dışında)
sosyal ortamlarınızı nasıl kurdunuz, bununla iligli tavsiyelere de açığım.
şimdiden teşekkürler.
hayattan nasıl zevk alıyorsunuz?
boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunu?
hobileriniz neler? (kitap ve kamp dışında)
sosyal ortamlarınızı nasıl kurdunuz, bununla iligli tavsiyelere de açığım.
şimdiden teşekkürler.
0
-arkadaşlarla buluşup içmece
-müzik yapmak
-film izlemek
-kitap okumanın yanında aynı zamanda yazmak
-mutfakta yeni yeni yemek tarifleri denemek
-arkadaşlarla salon kiralayıp basketbol oynamak
-2 haftada bir evin yakınlarında sevdiğimiz bi bar var orada pubquize gidiyoruz
aklıma başka bi şey de gelmedi
-müzik yapmak
-film izlemek
-kitap okumanın yanında aynı zamanda yazmak
-mutfakta yeni yeni yemek tarifleri denemek
-arkadaşlarla salon kiralayıp basketbol oynamak
-2 haftada bir evin yakınlarında sevdiğimiz bi bar var orada pubquize gidiyoruz
aklıma başka bi şey de gelmedi
0
aşırı keyif alarak yaşadığım bir hayatım yok ama canımı sıkan bir şey de bulunmuyor.
işimle bir alakası yok ama çizim yapmayı çok seviyorum. vurmalı çalgılar ile amatörce ilgileniyorum. yemek yapmayı seviyorum. oyun oynamak ve dizi izlemek de yer kaplıyor bir hayli.
ayda bir bilemedin iki kez sosyalleşiyorum. sosyal ortamları çoğunlukla internet ateşliyor. çeşitli gruplardan konuştuğun insanlar ile ya da internette görüp de katıldığın atölyeler, buluşmalar vs. ya da yakın bir arkadaşın ile buluşuyorsun bir başkası daha geliyor yanında o şekilde de tanışıyorsun yeni insanlarla. iş icabı katıldığın görüşmelerde veya sadece iş yerindeki insanlarla kurduğun iletişim, sabah baristayla sohbetin, sitede güvenlikte duran personel ile veya komşularınla gerçekleştirdiğin kısa muhabbetler.
işimle bir alakası yok ama çizim yapmayı çok seviyorum. vurmalı çalgılar ile amatörce ilgileniyorum. yemek yapmayı seviyorum. oyun oynamak ve dizi izlemek de yer kaplıyor bir hayli.
ayda bir bilemedin iki kez sosyalleşiyorum. sosyal ortamları çoğunlukla internet ateşliyor. çeşitli gruplardan konuştuğun insanlar ile ya da internette görüp de katıldığın atölyeler, buluşmalar vs. ya da yakın bir arkadaşın ile buluşuyorsun bir başkası daha geliyor yanında o şekilde de tanışıyorsun yeni insanlarla. iş icabı katıldığın görüşmelerde veya sadece iş yerindeki insanlarla kurduğun iletişim, sabah baristayla sohbetin, sitede güvenlikte duran personel ile veya komşularınla gerçekleştirdiğin kısa muhabbetler.
0
- Her sabah 10 dakika yoga yaparak güne başlıyorum
- Haftada 2 akşam yoga dersine gidiyorum
- Haftada 1 halı saha maçım oluyor
- Haftada 1 latin dans akşamına katılıyorum
- Ortalama haftada 1 latin dans dersine gidiyorum
- Her hafta sonu 1 veya 2 kez koşuya çıkıyorum
- Bu sıralar her Pazartesi akşamları arkadaşlar bizim evde toplanıyor, birlikte Game of Thrones izliyoruz
Bu rutinim neredeyse hiç bozulmuyor... Dolayısıyla iş ve bunlardan geriye öyle aman aman bir vaktim kalmıyor; zamanımını fazlasıyla verimli geçiriyorum. Kalan vakitlerim de arkadaşlarla kahve/içki içmeye çıkmak, bir şeyler okumak, satranç oynamak vb. şeylerle geçiyor...
Tavsiyem; kendinize keyif alacağınız AKTİF uğraşlar bulmanız. Spor, sanat, ders, kurs vb. şeyler olması en güzeli olur, böylece kendinizi geliştirmiş olursunuz ve yeni şeyler yapabildiğinizi gördükçe kendinizi daha iyi hissedersiniz.
- Haftada 2 akşam yoga dersine gidiyorum
- Haftada 1 halı saha maçım oluyor
- Haftada 1 latin dans akşamına katılıyorum
- Ortalama haftada 1 latin dans dersine gidiyorum
- Her hafta sonu 1 veya 2 kez koşuya çıkıyorum
- Bu sıralar her Pazartesi akşamları arkadaşlar bizim evde toplanıyor, birlikte Game of Thrones izliyoruz
Bu rutinim neredeyse hiç bozulmuyor... Dolayısıyla iş ve bunlardan geriye öyle aman aman bir vaktim kalmıyor; zamanımını fazlasıyla verimli geçiriyorum. Kalan vakitlerim de arkadaşlarla kahve/içki içmeye çıkmak, bir şeyler okumak, satranç oynamak vb. şeylerle geçiyor...
Tavsiyem; kendinize keyif alacağınız AKTİF uğraşlar bulmanız. Spor, sanat, ders, kurs vb. şeyler olması en güzeli olur, böylece kendinizi geliştirmiş olursunuz ve yeni şeyler yapabildiğinizi gördükçe kendinizi daha iyi hissedersiniz.
0
Keşke değerlendirmeye vakit kalan boş bir zamanım olsaydı zira o kadar yoğunum ki uyumaya bile zor vakit buluyorum.
İlla yazacak olursam:
-Hafta sonları İspanyolca kursuna gidiyorum
-Arta kalan vakitte İspanyolca çalışıp, müzik dinliyorum yahut arkadaşlarımla buluşuyorum
-Önümüzdeki haftalarda biraz daha rahatlayacağım (umarım) o sürece salsa kursunu ekleyeceğim :)
-Bir de native speakerlarla İspanyolca konuşma etkinliğimiz oluyor, vakit buldukça ona gidiyorum.
İlla yazacak olursam:
-Hafta sonları İspanyolca kursuna gidiyorum
-Arta kalan vakitte İspanyolca çalışıp, müzik dinliyorum yahut arkadaşlarımla buluşuyorum
-Önümüzdeki haftalarda biraz daha rahatlayacağım (umarım) o sürece salsa kursunu ekleyeceğim :)
-Bir de native speakerlarla İspanyolca konuşma etkinliğimiz oluyor, vakit buldukça ona gidiyorum.
0
diffarentiationation
bunun kadın üzerindeki etkisini ben anlayabilmiş değilim. flörtteyken veya yakınken, hatta yakın değil de internette tanışmışken, ya da yüzyüze yeni tanışmışken bunu söyleyen erkekler hakkında ne düşünüyorlar?güzel olduğunu biliyor zaten bunu söyleyeceğim kadın, sayısız da iltifat almıştır. beni sır
bunun kadın üzerindeki etkisini ben anlayabilmiş değilim. flörtteyken veya yakınken, hatta yakın değil de internette tanışmışken, ya da yüzyüze yeni tanışmışken bunu söyleyen erkekler hakkında ne düşünüyorlar?
güzel olduğunu biliyor zaten bunu söyleyeceğim kadın, sayısız da iltifat almıştır. beni sıradan mı yapar mı? hiç söylememem mi lazım?
güzel olduğunu biliyor zaten bunu söyleyeceğim kadın, sayısız da iltifat almıştır. beni sıradan mı yapar mı? hiç söylememem mi lazım?
0
Bunu biliyor olması veya daha önce söylenmiş olması sorun değil. Söyleyin, güzel bir şey, iltifat ve iyi hissettirir. Ama sıradan olmaması için sıradan bir şekilde söylemeyin bari. Mesela "dişlerin çok güzel ve bu da gülüşünü güzel yapıyor, daha çok gül" ya da "kendine mükemmel yakışan saç şeklini bulmuşsun, tebrik ederim" vs...
0
Knk 4 milyara yakın kadın var dünyada. Genelleme yapmak bence yanlış. İçinden geldiği gibi davran, konuş.
0
komando kani var bende
Birisi sizin hakkınız da; başka bir arkadaşınıza " o kendi dünyasında yaşıyor, kendine ait bir dünyası var." dediğini duysanız ne hissederdiniz.İyi bir şey mi kötü bir şey mi bu kendi dünyasında yaşamak?
Birisi sizin hakkınız da; başka bir arkadaşınıza " o kendi dünyasında yaşıyor, kendine ait bir dünyası var." dediğini duysanız ne hissederdiniz.
İyi bir şey mi kötü bir şey mi bu kendi dünyasında yaşamak?
İyi bir şey mi kötü bir şey mi bu kendi dünyasında yaşamak?
0
Kötü görünüyor.
Başka insanlarla iletişimi zayıf, çevresindeki insanlardan farklı, yalnızlıktan keyif alan biri gibi geliyor kulağa.
Ama bir sorun bakalım bu cümleyi kuran kişiye, ne demek istemiş...
Başka insanlarla iletişimi zayıf, çevresindeki insanlardan farklı, yalnızlıktan keyif alan biri gibi geliyor kulağa.
Ama bir sorun bakalım bu cümleyi kuran kişiye, ne demek istemiş...
0
long live +1
ayrıca hayalperest demeye de getirmiş olabilir.
bunun bir ötesi "şizo" olur.
öyle ya da böyle iyi bişi dememiş.
ayrıca hayalperest demeye de getirmiş olabilir.
bunun bir ötesi "şizo" olur.
öyle ya da böyle iyi bişi dememiş.
0
sodakapagi
Merhabalar, Bu aschs conformity, staford prison gibi deneylerin yapıldığı gibi bir deney yapılmış; insanların tepkisini ölçmek için. Deney şöyleydi yanlış hatırlamıyorsam, tam olarak deney de olmayabilir ama aklımda öyle kalmış. Konu ise şöyleydi; Bir kadın öldürülüyor ya da dövülüyordu. Kimse bu du
Merhabalar, Bu aschs conformity, staford prison gibi deneylerin yapıldığı gibi bir deney yapılmış; insanların tepkisini ölçmek için. Deney şöyleydi yanlış hatırlamıyorsam, tam olarak deney de olmayabilir ama aklımda öyle kalmış.
Konu ise şöyleydi; Bir kadın öldürülüyor ya da dövülüyordu. Kimse bu duruma tepki göstermiyor ve polisi aramıyordu. Daha sonra birisi polisi aradığında, bir tepki gösterdiğinde bütün herkes tepkisini ortaya koyabilecek cesareti bulabiliyordu. Bu tarzda bir şeydi ancak ben tam olarak hatılayamıyoruym şu an adını ve kimin yaptığını. Eğer böyle bir şey gerçekten varsa, ben uydurmuyorsam, bilgilerine ulaşabileceğim bir kaynak verebilir misiniz?
Konu ise şöyleydi; Bir kadın öldürülüyor ya da dövülüyordu. Kimse bu duruma tepki göstermiyor ve polisi aramıyordu. Daha sonra birisi polisi aradığında, bir tepki gösterdiğinde bütün herkes tepkisini ortaya koyabilecek cesareti bulabiliyordu. Bu tarzda bir şeydi ancak ben tam olarak hatılayamıyoruym şu an adını ve kimin yaptığını. Eğer böyle bir şey gerçekten varsa, ben uydurmuyorsam, bilgilerine ulaşabileceğim bir kaynak verebilir misiniz?
0
Kitty genovese- sorumlulugun dağılımı ya da izleyici etkisi konularında sosyal psikolojide anlatılır ama test değil gerçek bir vakadır.
0
Bystander effect di aradığım. Teşekkür ederim. "Kitty genovese" olarak bilindiğini bilmiyordum mesela yeni bir şey de öğrenmiş oldum. Herkese çok teşekkürler.
0
fermiparadoksu
Size rapor veren birinin yapmadığı veya yapamadığı işler hakkında sürekli "ama şöyle oldu, ama böyle oldu" diye bahane üretmesini sinir bozucu buluyor musunuz? Ya da bunu yapmamak için çaba sarf ediyor musunuz?Tabii burada beklentilerin makul olması, verilen sürenin yeterli olması gibi şeylerin olma
Size rapor veren birinin yapmadığı veya yapamadığı işler hakkında sürekli "ama şöyle oldu, ama böyle oldu" diye bahane üretmesini sinir bozucu buluyor musunuz? Ya da bunu yapmamak için çaba sarf ediyor musunuz?
Tabii burada beklentilerin makul olması, verilen sürenin yeterli olması gibi şeylerin olması şart.
Kişisel olarak, ama, fakat duymaktansa "özür dilerim daha iyi olması için çalışacağım"ı duymak daha ikna edici ve samimi geliyor.
Tabii burada beklentilerin makul olması, verilen sürenin yeterli olması gibi şeylerin olması şart.
Kişisel olarak, ama, fakat duymaktansa "özür dilerim daha iyi olması için çalışacağım"ı duymak daha ikna edici ve samimi geliyor.
0
Evet, "Ama" ile başlayan cümleler toplumumuzda oldukça yaygın. Mazeret üretmeyi seviyoruz belki.
- Monogram, bunu yanlış göndermişsin. Şu kişileri de eklemeliydin.
- Özür dilerim x bey, bir dahakine dikkat ederim.
Bu kadar.
- Monogram, bunu yanlış göndermişsin. Şu kişileri de eklemeliydin.
- Özür dilerim x bey, bir dahakine dikkat ederim.
Bu kadar.
0
ama kelimesini kimin kullandığı önemli.
birisi vardır işlerinde sürekli "ama"lar vardır, onu dikkate almam.
ama çok nadiren bu kelime ve bahane ile karşıma gelen birisi varsa bir sıkıntı olmuştur diye düşünüp ona göre muamele gösteririm.
birisi vardır işlerinde sürekli "ama"lar vardır, onu dikkate almam.
ama çok nadiren bu kelime ve bahane ile karşıma gelen birisi varsa bir sıkıntı olmuştur diye düşünüp ona göre muamele gösteririm.
0
Evet sinir oluyorum. Bunu çok sık yapan bir arkadaşım var, hatta üstüne atar da yapıyor. Fazla yüz veriyorum galiba :/
0
Burada kullanmaya çalıştığınız kelime "ama" değil de "çünkü"ydü sanırım. Bir iş (zamanında) yapılmadıysa veya yanlış yapıldıysa sebebi önemlidir. Sebeplerini düşünmeden "Özür dilerim, bir dahaki sefere daha iyi olacak" beklemek doğru değil. Belki sebepleri daha önemlidir. Belki adama başkaları da saçma işler yüklüyordur devamlı, yetki dışında... Eğer öyle ise o iş yükleyen başkalarını ortadan kaldırmak gerekir.
Bahsettiğiniz çok genel bir kavram. Olaylar özelinde değerlendirmek lazım.
Bahsettiğiniz çok genel bir kavram. Olaylar özelinde değerlendirmek lazım.
0
monogram
Selamlar,Merak ediyorum. Tümü olmasa da özellikle büyük şirketler işe alım süreçlerini Cumartesi yapamazlar mı? Bu şekilde adaylar için çok daha rahat olacak ve adayların izin vb. durumları nedeniyle görüşmeye gelememe durumları ortadan kalkacaktır. (Halihazırda çalışan adaylar için söylüyorum elbet
Selamlar,
Merak ediyorum. Tümü olmasa da özellikle büyük şirketler işe alım süreçlerini Cumartesi yapamazlar mı? Bu şekilde adaylar için çok daha rahat olacak ve adayların izin vb. durumları nedeniyle görüşmeye gelememe durumları ortadan kalkacaktır. (Halihazırda çalışan adaylar için söylüyorum elbette.) İzin almak için yalan söylemek benim çok zorlandığım bir konu mesela. Üstelik en iyi ihtimalle 2 görüşme mutlaka yapılıyor. Bu da kısa bir zaman diliminde 2 farklı yalan söylemek demek oluyor.
Özellikle İK'da çalışanlar varsa fikirlerini duymak isterim. Böyle bir sistemin tercih edilmemesinin sebepleri nelerdir? Alımların çok sık ve düzensiz olması mı? Şirketlerin "Beni ilgilendirmez. İşi isteyen bir şekilde görüşmeye gelecek." tavrı mı?
Teşekkürler.
Merak ediyorum. Tümü olmasa da özellikle büyük şirketler işe alım süreçlerini Cumartesi yapamazlar mı? Bu şekilde adaylar için çok daha rahat olacak ve adayların izin vb. durumları nedeniyle görüşmeye gelememe durumları ortadan kalkacaktır. (Halihazırda çalışan adaylar için söylüyorum elbette.) İzin almak için yalan söylemek benim çok zorlandığım bir konu mesela. Üstelik en iyi ihtimalle 2 görüşme mutlaka yapılıyor. Bu da kısa bir zaman diliminde 2 farklı yalan söylemek demek oluyor.
Özellikle İK'da çalışanlar varsa fikirlerini duymak isterim. Böyle bir sistemin tercih edilmemesinin sebepleri nelerdir? Alımların çok sık ve düzensiz olması mı? Şirketlerin "Beni ilgilendirmez. İşi isteyen bir şekilde görüşmeye gelecek." tavrı mı?
Teşekkürler.
0
O işe alımı yapan İK personelleri insan değil mi? Onlar Cumartesi çalışmıyor belki?
Hem sadece İK personeli yapmıyor görüşmeleri. Müdür falan da giriyor. Müdürün de tek görevi mülakat yapmak değil. Bisürü işi var. Onların arasında bir de mülakatlara giriyor. Aslında İK'cılar için de öyle. Zaten başka işleri de oluyor gün içinde. Kendi mesai saatlerinde yapıyorlar işte.
Hem sadece İK personeli yapmıyor görüşmeleri. Müdür falan da giriyor. Müdürün de tek görevi mülakat yapmak değil. Bisürü işi var. Onların arasında bir de mülakatlara giriyor. Aslında İK'cılar için de öyle. Zaten başka işleri de oluyor gün içinde. Kendi mesai saatlerinde yapıyorlar işte.
0
kurumsal şirketlerde haftasonu güvenlik dışında kimseyi bulamazsın.
“aman yeni işe alacağımız elemanlar haftaiçi kasmasın” diye de hiç bi şirket ik sını haftasonu çalıştırmaz.
haftasonu beyaz yakalının kutsalıdır, asla ödün vermez
“aman yeni işe alacağımız elemanlar haftaiçi kasmasın” diye de hiç bi şirket ik sını haftasonu çalıştırmaz.
haftasonu beyaz yakalının kutsalıdır, asla ödün vermez
0
@long
Çalışma günleri değişikliği yapılabilir? Farklı günlerde çalışılabilir. Üstelik Cumartesileri çalışan bir çok beyaz yakalı var. Ya da alım süreci için Cumartesi çalışıldığında haftaiçi izin verilebilir vs. vs.
Bazı şirketler ilk görüşmeyi Skype ile yapmayı öneriyorlar. Bazıları onu da yapmıyor. Ama görüşmesine yalnızca İK'nın girdiği görüşmeler bunlar.
Amacım yargılamak değil anlamaya çalışmak. Sonuçta çalışanları yalan söylemeye iten süreçler olduğu için bu da üzücü bir açıdan.
Çalışma günleri değişikliği yapılabilir? Farklı günlerde çalışılabilir. Üstelik Cumartesileri çalışan bir çok beyaz yakalı var. Ya da alım süreci için Cumartesi çalışıldığında haftaiçi izin verilebilir vs. vs.
Bazı şirketler ilk görüşmeyi Skype ile yapmayı öneriyorlar. Bazıları onu da yapmıyor. Ama görüşmesine yalnızca İK'nın girdiği görüşmeler bunlar.
Amacım yargılamak değil anlamaya çalışmak. Sonuçta çalışanları yalan söylemeye iten süreçler olduğu için bu da üzücü bir açıdan.
0
calisma gunleri degistirildiginde calisan icin buyuk problem. ornegin cocugu var ise hafta sonu nereye birakacak, bircok cocuk yuvasi sadece hafta ici calisiyor. eger beraber zaman gecirecegi insanlar, esi, sevgilisi hafta sonu hafta icin calisiyor ise izinli oldugu gun nasil gorusecekler. ya da bircok etkinlik insanlarin hafta sonu calismadigi icin takvimi planliyor, o etkinliklere gidemeyecek olmak o kisi icin haksizlik degil mi. bu problem hafta sonu calisan icin buyuk sorun, o nedenle hafta sonu calismak bir tercih olabilir ama bir zorunluluk olamaz. ornegin genelde almanyada hafta sonu calisan biri icin o gun icin cift mesai ucreti odenir, eger is veren boyle bir yukun altinda girer ise elbette hafta sonu calismak icin gonullu olanlar cikacaktir.
0
acemi +1
İK dediğin adam kendini ayda zannediyor, bırak cumartesi çalışmayı. dediğin konuda ise aslında haklısın. bence bazı durumlarda cumartesi de olmalı görüşme.
İK dediğin adam kendini ayda zannediyor, bırak cumartesi çalışmayı. dediğin konuda ise aslında haklısın. bence bazı durumlarda cumartesi de olmalı görüşme.
0
ik'yım.
1.biz cumartesi günü çalışmıyoruz, çalışmak istemiyoruz.
2. ilk mülakatı biz yapıyorsak 2. mülakatı yönetici/müdür/direktör/gm yapıyor, onları öpsen cumartesi hem de mülakat için getirtemezsin.
3. aday ilana başvurduysa evet kendi fedakarlık yapıp bir şekilde izin alıp gelmek zorunda diye düşünüyoruz. ama aday ilana başvurmadıysa, ben görüşmek için çağırıyorsam mutlaka adayın takvimine uyup, hafta içi mesai saatleri dışında görüşme yapıyorum. yönetici de görecekse ondan haftaiçi 1 saat daha kalmasını isteyebiliyorum ama cumartesi günü gel diyemem.
1.biz cumartesi günü çalışmıyoruz, çalışmak istemiyoruz.
2. ilk mülakatı biz yapıyorsak 2. mülakatı yönetici/müdür/direktör/gm yapıyor, onları öpsen cumartesi hem de mülakat için getirtemezsin.
3. aday ilana başvurduysa evet kendi fedakarlık yapıp bir şekilde izin alıp gelmek zorunda diye düşünüyoruz. ama aday ilana başvurmadıysa, ben görüşmek için çağırıyorsam mutlaka adayın takvimine uyup, hafta içi mesai saatleri dışında görüşme yapıyorum. yönetici de görecekse ondan haftaiçi 1 saat daha kalmasını isteyebiliyorum ama cumartesi günü gel diyemem.
0
datnet
Selam,sb. ben 7 aydır çalışıyorum. pozisyonla birlikte yazar mısınız? Özellikle yazılımcı arkadaşların iş değiştirme sıklığını merak ediyorum.edit: yazılım geliştirme uzmanıedit2: pozisyon niye yazmıyosunuz ya? :Dedit3: hepinizi severim bilirsiniz ama yazılım, muhasebe, ik vs. pozisyon değildir ark
Selam,
sb. ben 7 aydır çalışıyorum. pozisyonla birlikte yazar mısınız? Özellikle yazılımcı arkadaşların iş değiştirme sıklığını merak ediyorum.
edit: yazılım geliştirme uzmanı
edit2: pozisyon niye yazmıyosunuz ya? :D
edit3: hepinizi severim bilirsiniz ama yazılım, muhasebe, ik vs. pozisyon değildir arkadaşlar.
sb. ben 7 aydır çalışıyorum. pozisyonla birlikte yazar mısınız? Özellikle yazılımcı arkadaşların iş değiştirme sıklığını merak ediyorum.
edit: yazılım geliştirme uzmanı
edit2: pozisyon niye yazmıyosunuz ya? :D
edit3: hepinizi severim bilirsiniz ama yazılım, muhasebe, ik vs. pozisyon değildir arkadaşlar.
0
1 sene oldu yeni. aslında daha önce değiştirmeyi düşünüyodum da önceki işimde de 6 ay kadar çalıştığım için en azından 1 senem dolsun diye beklemiştim. yavaş yavaş iş aramaya başlamayı düşünüyorum. en uzun 3 sene 3 ay çalıştım aynı yerde. yazılım.
0
9 aydır çalışıyorum. ben de @bedbed gibi önceki tüm işlerimde 18 ay çalıştım.
Pozisyon: Senior Dev
Pozisyon: Senior Dev
0
İşletme mezunuyum. Şu an çalıştığım şirkete 25 sene önce stajer olarak başladım. Bir sürü bölüm ve ülkede çalıştım, o yüzden aynı şirkette çalışmamış gibiyim. Satış&pazarlama, strateji, proje yönetimi, raporlama, denetim, kalite...
Kalmadı benim gibi dinazorlar.
Bence aynı işte kalmanın ideal dönemi 4 ila 7 sene arasında. Sonrasında ya yükselmek ya da değiştirmek gerekiyor.
Kalmadı benim gibi dinazorlar.
Bence aynı işte kalmanın ideal dönemi 4 ila 7 sene arasında. Sonrasında ya yükselmek ya da değiştirmek gerekiyor.
0
İlk işim 2 yıl, şu anki işim de 7 ay. Bir iki yıl daha çalışırım burada, sonra önüm açılırsa artık nereye olursa.
Not: Yazılımspor
Not: Yazılımspor
0
şu an : 5 yıl
önceki : 2,5 yıl
önceki : 1 yıl
önceki :8,5 yıl
önceki : 2,5 yıl
muhasebe
önceki : 2,5 yıl
önceki : 1 yıl
önceki :8,5 yıl
önceki : 2,5 yıl
muhasebe
0
şu an : 7 yıl
önceki : 1 yıl
önceki : 3 ay
önceki : 1 yıl
önceki : 6 ay
önceki : 1 yıl
önceki : 1 yıl
yazılım
önceki : 1 yıl
önceki : 3 ay
önceki : 1 yıl
önceki : 6 ay
önceki : 1 yıl
önceki : 1 yıl
yazılım
0
Benim de 7 ay oldu ben de yazılım geliştirme uzmanıyım. Bir önceki işimde 2.5 yıl çalışmıştım
0
bu şirkette totale baktığımızda 6 senem doluyor. ama arada 3 yıllık farklı bir firmada çalıştım.
şöyle açıklayayım
şimdiki şirketim: 01.2010 - 03.2013
diğer şirket: 03.2013 - 10.2015
şimdiki şirketim: 10.2015. -
yöneticiyim.
şöyle açıklayayım
şimdiki şirketim: 01.2010 - 03.2013
diğer şirket: 03.2013 - 10.2015
şimdiki şirketim: 10.2015. -
yöneticiyim.
0
Yazılım.
Öğrenciyken bir yerde 4 ay çalışmıştım.
İlk gerçek işimde 14 ay.
Sonrakinde 18 ay.
Sonra 18 ay freelance.
20 aydır da kendi şirketimin başındayım.
Öğrenciyken bir yerde 4 ay çalışmıştım.
İlk gerçek işimde 14 ay.
Sonrakinde 18 ay.
Sonra 18 ay freelance.
20 aydır da kendi şirketimin başındayım.
0
allaccess
yemekte otururken şöyle bir konuşma geçti. sen bir shot atana kadar ben 50lik 5 bira bitiririm.ama ben ilk biramı içeceğim, bardağı masaya koyunca sen shota başlıcaksın. bir de bardak olcak, şişe olmayacak. birbirimizin bardaklarına dokunarak müdahale edemeyiz.nasıl yapıcak bunu, piçlik bu işin nere
yemekte otururken şöyle bir konuşma geçti. sen bir shot atana kadar ben 50lik 5 bira bitiririm.
ama ben ilk biramı içeceğim, bardağı masaya koyunca sen shota başlıcaksın. bir de bardak olcak, şişe olmayacak. birbirimizin bardaklarına dokunarak müdahale edemeyiz.
nasıl yapıcak bunu, piçlik bu işin neresinde yani, olay nasıl gerçekleşecek. yapabileceğinden çok emin çünkü.
ama ben ilk biramı içeceğim, bardağı masaya koyunca sen shota başlıcaksın. bir de bardak olcak, şişe olmayacak. birbirimizin bardaklarına dokunarak müdahale edemeyiz.
nasıl yapıcak bunu, piçlik bu işin neresinde yani, olay nasıl gerçekleşecek. yapabileceğinden çok emin çünkü.
0
2.5 litre birayi tek seferde icecek. (50lik 5 bira yapar).
o ilk birasini bitirmeden sen baslayamacagin icin de kazanmis olacak.
ha icebilir mi tek seferde bilemem.
o ilk birasini bitirmeden sen baslayamacagin icin de kazanmis olacak.
ha icebilir mi tek seferde bilemem.
0
Arkadaş ya bardağı masaya koymadan bardak bittikçe dolduracak ya da kocaman bardağı var onunla içmeyi planlıyor. Mantıklı bir açıklaması yok bunun.
0
Bardağı masaya koymayacaktır belki. Bardağı masaya koyma şartı var, garip bir şart sonuçta. Bardağı masaya koymadığı için de sen içemeyecek olabilirsin. Bu mantıksızlıkta bir şey olmalı ki bu durum gerçekleşsin.
0
İnternette 10 tane videosunu bulabilirsin bunun.
İlk bardağı fondip yapıyor, bu boş bardağı senin shot'un üzerine ters kapatıyor.
sen bu shot bardağına ulaşamdığın için 5 tane bardağı istediği sürede içiyor.
İlk bardağı fondip yapıyor, bu boş bardağı senin shot'un üzerine ters kapatıyor.
sen bu shot bardağına ulaşamdığın için 5 tane bardağı istediği sürede içiyor.
0
Senin bir shot ne içeceğini konuştunuz mu? Bir shot bardağına tuz ruhu doldurursa içmezsin, başarır.
0
mslny
İlgilendirdiği için değil bilmediğim için soruyorum. Instagram'da bazı Türklerin ingilizce yazma nedeni nedir? Daha mı havalı görünüyor yoksa ingilizcesi ana dilinden daha mı iyi yahut mevcut takipçisi sadece yabancılardan mı oluşuyor? Ünlüleri kastetmiyorum bu arada.
İlgilendirdiği için değil bilmediğim için soruyorum. Instagram'da bazı Türklerin ingilizce yazma nedeni nedir? Daha mı havalı görünüyor yoksa ingilizcesi ana dilinden daha mı iyi yahut mevcut takipçisi sadece yabancılardan mı oluşuyor? Ünlüleri kastetmiyorum bu arada.
0
koyduğu global hashtag'lerden gelen insanların anlaması içindir, takipçi sayısını arttırmak istiyorsa doğru yolda.
0
havalı olduğunu düşünüyor bence. benim 250 takipçimin sadece 20 si yabancı ise ingilizce yazmam mesela ama yarı yarıya ya da daha fazla ise ingilizce yazabilirim.
yabancı takipçi sayısına göre değişir. ama yabancı yoksa, gerek de yok ing yazmaya
yabancı takipçi sayısına göre değişir. ama yabancı yoksa, gerek de yok ing yazmaya
0
hesabı herkese açıksa, ingilizce tag yapınca daha çok beğeni alıyor, yabancı kişiler beğeniyor, takipçi sayısı artıyor.
0
takipçi ve beğeni kasan biri için normal ama sadece eşin dostun takip ettiği ve hesabı gizli olmasına rağmen bunu yapanlar havalı olduğunu düşündüğü için yapıyordur herhalde.
geçen keşfette dolaşırken bir tane paylaşım görmüştüm, "paylaşımlarınızın altına yazabileceğiniz ingilizce cümleler" gibi bir başlığı vardı sdhgkhjkl. parantez içinde tercümesini de yazıp hangi emojilerin uygun olduğunu bile göstermişler. böyle bir talep var demek ki arzı da oluşmuş.
geçen keşfette dolaşırken bir tane paylaşım görmüştüm, "paylaşımlarınızın altına yazabileceğiniz ingilizce cümleler" gibi bir başlığı vardı sdhgkhjkl. parantez içinde tercümesini de yazıp hangi emojilerin uygun olduğunu bile göstermişler. böyle bir talep var demek ki arzı da oluşmuş.
0
Profilim public değil. 500 takipçimin 50-70 tanesi yabancıdır herhalde. Bazen Türkçe bazen İngilizce paylaşımlar yaparım. Açıkçası bu 500 kişiden Türkçe bilmeyen 50 kişi varsa, İngilizce bilmeyen sayısı max 10 kişidir. O yüzden İngilizce ile daha çok kişiye hitap edebiliyorum. Ama yine de paylaşıma göre kafama ne eserse o dilde yazıyorum.
Bazen de İngilizce daha havalı/uygun duruyor o paylaşımın tipine göre. Ama bunu illa ki hava kasmak olarak algılamamak lazım. Profilim public bile değil, takipçi kasmak vb. gibi bir motivasyonum yok.
Bazen de İngilizce daha havalı/uygun duruyor o paylaşımın tipine göre. Ama bunu illa ki hava kasmak olarak algılamamak lazım. Profilim public bile değil, takipçi kasmak vb. gibi bir motivasyonum yok.
0
Ben hem ingilizce hem türkçe yazıyorum çünkü yabancı arkadaşlarım var listemde. Kimin ne düşündüğü umrumda değil.
0
Bazı ifadelerin Türkçesi aynı anlama gelmediği için. Misal yılların klişesi Good Vibes Only.
0
long live rock n roll
Kadin-erkek bir çiftin ilginç bir dans performansini ariyorum. Dans da sayilmaz aslinda, modern sanat performansi gibi biseydi. Cok buyuk olmayan bir salonda, boks pisti gibi bir orta alana cikiyorlar, seyirciler etrafinda oturmus izliyordu. Tuhaf vücut hareketleri yapiyorlardi. Adam kadini ordan or
Kadin-erkek bir çiftin ilginç bir dans performansini ariyorum. Dans da sayilmaz aslinda, modern sanat performansi gibi biseydi. Cok buyuk olmayan bir salonda, boks pisti gibi bir orta alana cikiyorlar, seyirciler etrafinda oturmus izliyordu. Tuhaf vücut hareketleri yapiyorlardi. Adam kadini ordan oraya savuruyordu, sirtina cikiyordu falan, ama oldukca zor ve estetik hareketlerdi cogu. Muzik yoktu ya da baskin degildi. Var mi gören bilen?
0
long live rock n roll
Amazon İngiltere'den Kindle almaya çalışıyorum. Londra'daki bir adrese göndereceğim, arkadaşım ordan alıp getirecek. TEB kredi kartımı girdim. Ancak son aşamada, GBP kurunu 6.07'den hesaplıyor. An itibariyle pound 5.70 dolaylarında. Bu aşırı farkın nedeni nedir? Bir şeyleri yanlış mı yapıyorum?
Amazon İngiltere'den Kindle almaya çalışıyorum. Londra'daki bir adrese göndereceğim, arkadaşım ordan alıp getirecek. TEB kredi kartımı girdim. Ancak son aşamada, GBP kurunu 6.07'den hesaplıyor. An itibariyle pound 5.70 dolaylarında. Bu aşırı farkın nedeni nedir? Bir şeyleri yanlış mı yapıyorum?
0
ödemeyi tl'ye çevirmeden yap, gbp olarak. amazon'un kuru yüksek oluyor biraz. gbp olarak yaparsan banka kendi kurundan hesaplar, daha uyguna gelir.
0
Bankaya çevirtmek ne demek? Kredi kartımdan pound satın alıp, payment currency'yi GBP olarak mı çevirmem gerekiyor?
0
Haa o zaman, doğrudan ödemeyi GBP seçip bankaya güveneceğim bu durumda. Tam kaç çekeceğini söylemiyor ama daha düşük olacak diyorsunuz?
0
Daha dusuk olacaktir ama yabanci kur oldugu icin banka ekstra kesinti yapabilir onu da ayri olarak gorursun islemlerinde. Artik yuzde 2,3 falan olabilir.
0
www.teb.com.tr
www.cepteteb.com.tr
gbp'yi önce usd'ye çevirir, sonra usd'yi tl'ye çevirir. bunların hepsini kendi kurundan yapar. her türlü amazon'un kurundan ucuza gelir.
www.cepteteb.com.tr
gbp'yi önce usd'ye çevirir, sonra usd'yi tl'ye çevirir. bunların hepsini kendi kurundan yapar. her türlü amazon'un kurundan ucuza gelir.
0
gmzo
kaç tane? ben 15 yaşındayken yaşadığımız ülke değişti, dolayısıyla çocukluk arkadaşlarımla zaten koptuk. liseden ise düzenli olarak görüştüğüm 1 arkadaşım var. bunun dışında da üniversitedeki yakın arkadaşlarımla zamanla hayat görüşümüz değişti veya bazı karakter özellikleri batmaya başladı ve en ya
kaç tane?
ben 15 yaşındayken yaşadığımız ülke değişti, dolayısıyla çocukluk arkadaşlarımla zaten koptuk. liseden ise düzenli olarak görüştüğüm 1 arkadaşım var. bunun dışında da üniversitedeki yakın arkadaşlarımla zamanla hayat görüşümüz değişti veya bazı karakter özellikleri batmaya başladı ve en yakın iki arkadaşımı o kadar da yakın görmüyorum mesela artık. şu an yakın gördüğüm 2-3 arkadaşım da 2-3 senelik.
merak ediyorum birkaç seneye bu arkadaşlarımdan da mı kopacağım? insanın hayatının farklı dönemlerinde farklı yakın arkadaşlarının olması normal mi? yoksa sorun bende mi?
ben 15 yaşındayken yaşadığımız ülke değişti, dolayısıyla çocukluk arkadaşlarımla zaten koptuk. liseden ise düzenli olarak görüştüğüm 1 arkadaşım var. bunun dışında da üniversitedeki yakın arkadaşlarımla zamanla hayat görüşümüz değişti veya bazı karakter özellikleri batmaya başladı ve en yakın iki arkadaşımı o kadar da yakın görmüyorum mesela artık. şu an yakın gördüğüm 2-3 arkadaşım da 2-3 senelik.
merak ediyorum birkaç seneye bu arkadaşlarımdan da mı kopacağım? insanın hayatının farklı dönemlerinde farklı yakın arkadaşlarının olması normal mi? yoksa sorun bende mi?
0
normaldir olabilir, zamanla insanlar değişir güzel bir laf vardır
10 tane 10 kuruşun olacağına 1 tane 1 liran olsun diye, 10 kuruşluk arkadaşlara denk gelmişsindir yada onlar seni 10 kuruşluk görmüştür.
kısaca bu bir sorun değil doğru arkadaşlar denk gelmemiş olabilir.
10 tane 10 kuruşun olacağına 1 tane 1 liran olsun diye, 10 kuruşluk arkadaşlara denk gelmişsindir yada onlar seni 10 kuruşluk görmüştür.
kısaca bu bir sorun değil doğru arkadaşlar denk gelmemiş olabilir.
0
Ben de bazen sorguluyorum kendimi "neden hiç ilkokuldan, ortaokuldan görüştüğüm 1 arkadaşım bile yok" diye. 15-20 yıllık arkaşlarıyla hala çok yakın olabilen insanaları görünce özeniyorum biraz.
Lisedeki yakın arkadaşlarımla da koptuk zamanla. Aylarca hiç konuşmadığımız oluyor çoğu zaman. Buluşunca yine iyiyiz ama birbirimizin hayatına dair çoğu şeyden habersiz oluyoruz. Sadece üniversiteden 2 yakın arkadaşım var şimdi. Onlarla da farklı şekillerdeyiz şu an ama her gün aramasak da birbirimizi mutlaka whatsapp grubumuzda konuşuyoruz. Fırsat buldukça da görüşmeye çalışıyoruz.
Şu saatten sonra da tanışacağım kimseyle yakın olabileceğimi sanmıyorum. Bazılarının ömür boyu yakın arkadaşları olurken bazılarımızın da farklı dönemlerde farklı arkadaşları olabiliyor demek ki.
Lisedeki yakın arkadaşlarımla da koptuk zamanla. Aylarca hiç konuşmadığımız oluyor çoğu zaman. Buluşunca yine iyiyiz ama birbirimizin hayatına dair çoğu şeyden habersiz oluyoruz. Sadece üniversiteden 2 yakın arkadaşım var şimdi. Onlarla da farklı şekillerdeyiz şu an ama her gün aramasak da birbirimizi mutlaka whatsapp grubumuzda konuşuyoruz. Fırsat buldukça da görüşmeye çalışıyoruz.
Şu saatten sonra da tanışacağım kimseyle yakın olabileceğimi sanmıyorum. Bazılarının ömür boyu yakın arkadaşları olurken bazılarımızın da farklı dönemlerde farklı arkadaşları olabiliyor demek ki.
0
Benim liseden kalma kızlı erkekli arkadaş grubum var. 10 kişiyiz 9 yıldır yakınız baya düzenli de görüşüyoruz. Gerçi yaşlar hala 24-25 civarı. İleride görüş farklılıklarıyla, şehir değiştirmelerle, evlenmeyle kopar mı merak ediyorum ben de.
0
yaşım 36. en yakın arkadaşımla 35 senelik bağımız, beraber büyüdük denebilir.
üniversite ve is için ayrı şehirlerde yaşasak da hic kopmadık. hala neredeyse her gün konuşuruz.
biri 7-8 yaşlarından... ama asıl lisedeyken yakinlastik.
bir diğeri orta 1den beri.
iki arkadaşım da ilkokul 5ten.
bunlar hayatta en çok guvendiklerim. bir de işyerinden oldu;2 tane. onlarla da 10 sene falan oldu. sırlarımı anlatır, hala o şehre gittiğimde evlerinde kalırım.
onun harici yine yakın olduğum 3-5 arkadaşım daha var yine yaklaşık 10 senelik.
bir de bir kaç aydır arkadaşlık ettiğim 2 kişi var.
sanırım dostlarım kıymetli. bir kere hayatıma girdiklerinde şartlar ne olursa olsun hic vazgeçmedik birbirimizden.
üniversite ve is için ayrı şehirlerde yaşasak da hic kopmadık. hala neredeyse her gün konuşuruz.
biri 7-8 yaşlarından... ama asıl lisedeyken yakinlastik.
bir diğeri orta 1den beri.
iki arkadaşım da ilkokul 5ten.
bunlar hayatta en çok guvendiklerim. bir de işyerinden oldu;2 tane. onlarla da 10 sene falan oldu. sırlarımı anlatır, hala o şehre gittiğimde evlerinde kalırım.
onun harici yine yakın olduğum 3-5 arkadaşım daha var yine yaklaşık 10 senelik.
bir de bir kaç aydır arkadaşlık ettiğim 2 kişi var.
sanırım dostlarım kıymetli. bir kere hayatıma girdiklerinde şartlar ne olursa olsun hic vazgeçmedik birbirimizden.
0
Hayatın farklı dönemlerinde farklı arkadaşların olması normal, çünkü hayat sizi aynı yönde şekillendirmiyor. Herkesin yolları farklı ve bazen yollar ayrılabiliyor.
Bir çocukluk arkadaşım var, 20 küsur yıldır arkadaşız. O kendisini zengin eden bir meslek yapıyor, ben de ebedi orta direk olarak takılıyorum. Başka bir arkadaşım evlendi ve balayına Phuket'e gitti. Ben de bunu çocukluk arkadaşıma anlattım, 'Vaaaoo, Phuket' diye. Çocukluk arkadaşım gayet kayıtsız bir şekilde 'Zaten parası olan Maldiv'e, parası olmayan da Phuket'e gidiyor balayına' dedi. Hayatımız farklı yerlerde ama değerlerimizin ayrı olması veya en büyük sırdaşının o olmaması, hiçbir şey paylaşamamak ve tamamen ayrı dünyaların insanı olmak anlamına gelmiyor. Onunla da paylaşacağın şeyler farklı oluyor, onunlayken de hissettiğin şeyler diğer arkadaşlarınla hissettiğinden farklı oluyor ama sadece eskisi kadar kanka olunmuyor. Yeni arkadaşların kadar sık olmasa da görüşüyorsun, özlüyorsun, görmek istiyorsun ama derdini, neşeni en çok paylaştığın insan o olmuyor. Yine de bir şeyler paylaşabiliyor ve mutlu oluyorsun.
Şimdiki arkadaşlarının da yenisi gelebilir. Hatta onlar daha önemli, daha kanka, daha panpa da olabilir. Bu eski arkadaşların tedavülden kalkması ya da artık gereksiz olması anlamına gelmiyor.
Bir çocukluk arkadaşım var, 20 küsur yıldır arkadaşız. O kendisini zengin eden bir meslek yapıyor, ben de ebedi orta direk olarak takılıyorum. Başka bir arkadaşım evlendi ve balayına Phuket'e gitti. Ben de bunu çocukluk arkadaşıma anlattım, 'Vaaaoo, Phuket' diye. Çocukluk arkadaşım gayet kayıtsız bir şekilde 'Zaten parası olan Maldiv'e, parası olmayan da Phuket'e gidiyor balayına' dedi. Hayatımız farklı yerlerde ama değerlerimizin ayrı olması veya en büyük sırdaşının o olmaması, hiçbir şey paylaşamamak ve tamamen ayrı dünyaların insanı olmak anlamına gelmiyor. Onunla da paylaşacağın şeyler farklı oluyor, onunlayken de hissettiğin şeyler diğer arkadaşlarınla hissettiğinden farklı oluyor ama sadece eskisi kadar kanka olunmuyor. Yeni arkadaşların kadar sık olmasa da görüşüyorsun, özlüyorsun, görmek istiyorsun ama derdini, neşeni en çok paylaştığın insan o olmuyor. Yine de bir şeyler paylaşabiliyor ve mutlu oluyorsun.
Şimdiki arkadaşlarının da yenisi gelebilir. Hatta onlar daha önemli, daha kanka, daha panpa da olabilir. Bu eski arkadaşların tedavülden kalkması ya da artık gereksiz olması anlamına gelmiyor.
0
Ben arkadaş ilişkilerinde çok şanslıyım. İlkokulun başından beri, hatta daha da öncesinden süregelen 3-4 çok samimi arkadaşlığım, ortaokulun başından beri süregelen de o kadar dostum, üniversiteden de bir o kadar yakın arkadaşım var. Lokasyon farklılığından dolayı hepsiyle görüşemiyorum tabii ama kardeşim diyebileceğim kadar yakın insanlar bunlar. Yarısıyla yakınız ve sürekli görüşüyoruz. Diğerleriyle de aynı şehirde olduğumuzda muhakkak görüşüyoruz.
Bunun dışında, 1-2 senelik, gerçekten dostum diyebileceğim 1-2 kişi var belki.
Dans ortamlarında olduğum için sürekli farklı insanlarla tanışıyorum ve yeni arkadaşlıklar kuruyorum, ancak insanlara hemen çok yakın olabilen birisi değilim. Son bir senede bir sürü arkadaşım olmuştur ama çok yakın insanlar değiller. Dünyanın en sosyal insanı olmasam da, dostum diyebileceğim 10 kişi vardır belki de, neredeyse tamamı en az 8 yıllık arkadaşlıklar. Zaten bu insanlar bana yetip arttığı için, yeni arkadaşlıklar kursam da çok samimi olamıyoruz. Vaktimi esas dostlarıma ayırınca diğerleriyle o kadar da yakınlaşamıyorum.
Ben durumumdan çok mutluyum, ancak nadir bir örnek olduğumu düşünüyorum. Çevreye baktığımda birçok kişinin arkadaşlıkları birkaç sene sürüyor anca. Ya lokasyon, ya çekememezlik... bir sebepten bitiyor çoğu.
Bu konuya da özellikle dikkat eden birisiyim. Genelleme yapmak istemem ama; uzun süreli arkadaşlıkları olmayan insanlar biraz geçimsiz kişiler gibi geliyor bana (geçerli bir sebebi yoksa). Hatta flört ettiğim kızın hiç uzun süreli dostluğu yoksa, kişiliğiyle ilgili bir problemi olduğunu düşünüyorum ve bu konuya dikkat ediyorum.
Soruna cevap olarak: İnsanların büyük bir bölümü senin gibi. Ama yine de sorun sende (ve çoğu insanda) olabilir. Bu konuda kendini sorgulayabilmen çok güzel. Sebeplerini objektif bir şekilde belirlemeye çalış. Öncekilerle neden koptunuz? Şu anki en yakın iki kişiyi neden yakın görmüyorsun? Belki gerçekten mantıklıdır ve şanssızsındır, belki de sende bir problem vardır...
Bunun dışında, 1-2 senelik, gerçekten dostum diyebileceğim 1-2 kişi var belki.
Dans ortamlarında olduğum için sürekli farklı insanlarla tanışıyorum ve yeni arkadaşlıklar kuruyorum, ancak insanlara hemen çok yakın olabilen birisi değilim. Son bir senede bir sürü arkadaşım olmuştur ama çok yakın insanlar değiller. Dünyanın en sosyal insanı olmasam da, dostum diyebileceğim 10 kişi vardır belki de, neredeyse tamamı en az 8 yıllık arkadaşlıklar. Zaten bu insanlar bana yetip arttığı için, yeni arkadaşlıklar kursam da çok samimi olamıyoruz. Vaktimi esas dostlarıma ayırınca diğerleriyle o kadar da yakınlaşamıyorum.
Ben durumumdan çok mutluyum, ancak nadir bir örnek olduğumu düşünüyorum. Çevreye baktığımda birçok kişinin arkadaşlıkları birkaç sene sürüyor anca. Ya lokasyon, ya çekememezlik... bir sebepten bitiyor çoğu.
Bu konuya da özellikle dikkat eden birisiyim. Genelleme yapmak istemem ama; uzun süreli arkadaşlıkları olmayan insanlar biraz geçimsiz kişiler gibi geliyor bana (geçerli bir sebebi yoksa). Hatta flört ettiğim kızın hiç uzun süreli dostluğu yoksa, kişiliğiyle ilgili bir problemi olduğunu düşünüyorum ve bu konuya dikkat ediyorum.
Soruna cevap olarak: İnsanların büyük bir bölümü senin gibi. Ama yine de sorun sende (ve çoğu insanda) olabilir. Bu konuda kendini sorgulayabilmen çok güzel. Sebeplerini objektif bir şekilde belirlemeye çalış. Öncekilerle neden koptunuz? Şu anki en yakın iki kişiyi neden yakın görmüyorsun? Belki gerçekten mantıklıdır ve şanssızsındır, belki de sende bir problem vardır...
0
Hic yakin arkadasim olmadi ve herkesle olan arkadasliklarim birbirimizle uzaklasinca bitti.
0
Farkli donemlerde farkli arkadaslarin olmasi cok normal, herkese boyle oluyor genelde.
Uzun soluklu 1 kadin arkadasim var duzenli gorustugum baska da yok oyle eski. 1-2 kez bozustuk bir sekilde tekrar tatliya bagladik hala arkadasiz. O kadar ortak noktada bulusamiyorum herkesle. Yemek yemeye, filme, konsere, yurtici/yurtdisi tatile her yere gideriz. Onceden yapilmis bir plani olmadikca tum davetleri kabul eder, ben de ederim. Bu yuzden uzun yillardir suruyor sanirim. Her teklife evet diyecek arkadas bulmak kolay degil. Bir sure gorusmedigimizde birimizden biri mutlaka arar.
Bir tane de liseden kalma erkek arkadas var, onunla da hala arkadasligimiz devam ediyor ama 100km uzakta oldugu icin nadir gorusuruz. Cok gorusmedigimiz icin bozuma ihtimalimiz de pek yok:)
Uzun soluklu 1 kadin arkadasim var duzenli gorustugum baska da yok oyle eski. 1-2 kez bozustuk bir sekilde tekrar tatliya bagladik hala arkadasiz. O kadar ortak noktada bulusamiyorum herkesle. Yemek yemeye, filme, konsere, yurtici/yurtdisi tatile her yere gideriz. Onceden yapilmis bir plani olmadikca tum davetleri kabul eder, ben de ederim. Bu yuzden uzun yillardir suruyor sanirim. Her teklife evet diyecek arkadas bulmak kolay degil. Bir sure gorusmedigimizde birimizden biri mutlaka arar.
Bir tane de liseden kalma erkek arkadas var, onunla da hala arkadasligimiz devam ediyor ama 100km uzakta oldugu icin nadir gorusuruz. Cok gorusmedigimiz icin bozuma ihtimalimiz de pek yok:)
0
En eski arkadaşlarım ilk okul arkadaşlarım, tamamen kopmadık ama çok sık da görüşmüyoruz, düğünde filan ya da annelerimiz arkadaş onlar vasıtasıyla iletişimdeyiz, hepsi de 20+ yıllık arkadaş. Onun dışında 15+ olanlarla sık sık görüşüyoruz, birisi ile çok yakınız, farklı şehirlerdeyiz ama sürekli konuşuruz, tatile filan gideriz, liseden de bir grubumuz vardı 4 kişilik sürekli iletişim halindeyiz, en geç ayda bir görüşürüz, hiç kopmadık. Onun dışında kemikleşen arkadaş çevrem üniversiteden, yine arkadaş grubundan, 5 kişiyiz. Onlar da hepsi de +10 yıllık. Sonra da zaten yakın arkadaş kategorisinde kimse olmadı. Top 10 yapsam hepsi de eskilerden olur, hatta belki 10 kişiyi dolduramam bile.
0
ilkokuldan arkadaşlarım ancak 5. sınıftan ve yolda veya bir yerde rastlarsak selamlaşırız filan, o kadar. ilkokulun 5 sınıfını, iki farklı şehir ve dört okulda okudum.
ortaokul arkadaşları da selamlaşacak kadar, o da rastlaşırsak.
liseden iki sağlam arkadaşım var, kardeşim dediğim. ve yine o dönem onların ortamında tanıştığım arkadaşlar, onlarla çok sıkı olmasak da.
ilk üniversitemde çok yakın olduğum birkaç arkadaş vardı. biriyle hala görüşürüz her gün whatsaptan ve mümkün olduğunca yüzyüze.
aynı yurdun ve evin odasında birlikte kaldığım arkadaşla bağımız zayıfladı ve koptu neredeyse tamamen.
bir diğeriyle '99 depreminden sonra görüşemedik bir türlü, yıllar sonra görüştük, sevdiğim de birisiydi ama reyizci olmuş kendisi. koparttık bağı.
ikinci üniversitemden iki arkadaş vardı sürekli birlikte takıldğımız. biriyle alakayı kestim, akp muhabbetinden. diğeriyle de arasıra görüşürüz. evlendi, farklı şehirlerdeyiz...
iş yerinden iki tane sağlam arkadaşım var. biriyle defalarca atıştık, fiziksel boyuta varmasa da bayağı kavga ettik siyasi sebeplerden. bi de akpli olmasa çok iyi olacak. bir ara işi bile bırakıp çıktım kavgamız yüzünden. şimdi yakınız, tuhaf biraz.
ortaokul arkadaşları da selamlaşacak kadar, o da rastlaşırsak.
liseden iki sağlam arkadaşım var, kardeşim dediğim. ve yine o dönem onların ortamında tanıştığım arkadaşlar, onlarla çok sıkı olmasak da.
ilk üniversitemde çok yakın olduğum birkaç arkadaş vardı. biriyle hala görüşürüz her gün whatsaptan ve mümkün olduğunca yüzyüze.
aynı yurdun ve evin odasında birlikte kaldığım arkadaşla bağımız zayıfladı ve koptu neredeyse tamamen.
bir diğeriyle '99 depreminden sonra görüşemedik bir türlü, yıllar sonra görüştük, sevdiğim de birisiydi ama reyizci olmuş kendisi. koparttık bağı.
ikinci üniversitemden iki arkadaş vardı sürekli birlikte takıldğımız. biriyle alakayı kestim, akp muhabbetinden. diğeriyle de arasıra görüşürüz. evlendi, farklı şehirlerdeyiz...
iş yerinden iki tane sağlam arkadaşım var. biriyle defalarca atıştık, fiziksel boyuta varmasa da bayağı kavga ettik siyasi sebeplerden. bi de akpli olmasa çok iyi olacak. bir ara işi bile bırakıp çıktım kavgamız yüzünden. şimdi yakınız, tuhaf biraz.
0
Ilkokul ortaokul liseden kalan hic arkadasim yok sehir degistirmeler evlenmeler sosyal siyasal farkliliklar derken hiçbiriyle alakam kalmadi. Bu durum gorusmeye devam ettiğim en eski arkadasimi 10 yillik yapiyor. Yeni ortamlara girdikce arkadas olduklarimdan bazisi devam ediyor bazisi o ortamdan cikinca bitiyor.
Ilkokuldaki en yakin arkadaşımla gorusmeye calismistik birkac sene once, hala 8 yasinda gibi davrandigi icin bunun gibi 20 yillik arkadasim olacagina akilli dusmanim olsun daha iyi demistim.
Ilkokuldaki en yakin arkadaşımla gorusmeye calismistik birkac sene once, hala 8 yasinda gibi davrandigi icin bunun gibi 20 yillik arkadasim olacagina akilli dusmanim olsun daha iyi demistim.
0
öyle dostluklarım olmadı.
ilk sebebi, ergenliğimin sonuna kadar çok yer değiştirmem, dolayısıyla kalıcılık unsurunu sağlayamamamdı.
sonrası için ise sebep, karşıma çıkan insanların aslında bana uygun olmadığını kabullenmemdi. yani illa sosyaleşmiş olup, instagrama konulacak fotoğraflar için 32 diş sırıtmamın gerekmeyeceğine inanmamdı. hayata bakış açılarımızın örtüştüğü bir iki insanla da, o insanların geçirdiği -benden bağımsız- dönemler yüzünden ilişkilerimizi askıya alma durumu oldu. ha ama onlarla bir 5 sene sonra yine can ciğer olabiliriz gibi, o farklı bir şey.
ilk sebebi, ergenliğimin sonuna kadar çok yer değiştirmem, dolayısıyla kalıcılık unsurunu sağlayamamamdı.
sonrası için ise sebep, karşıma çıkan insanların aslında bana uygun olmadığını kabullenmemdi. yani illa sosyaleşmiş olup, instagrama konulacak fotoğraflar için 32 diş sırıtmamın gerekmeyeceğine inanmamdı. hayata bakış açılarımızın örtüştüğü bir iki insanla da, o insanların geçirdiği -benden bağımsız- dönemler yüzünden ilişkilerimizi askıya alma durumu oldu. ha ama onlarla bir 5 sene sonra yine can ciğer olabiliriz gibi, o farklı bir şey.
0
liseden beri arkadaşlığımın devam ettiği çok yakın 2 arkadaşım vardı. sonra hepimiz farklı şehirlerde üniversite okuduk. daha sonrasında tam sizin bahsettiğiniz gibi değişimler oldu. uzun süreli arkadaşlığın verdiği rahatlıkla eleştiriler de aynı sertlikte oldu sanırım. sonra bir tanesiyle gerçek anlamda koptuk. görüşmüyoruz. birbirimizi de pek sevmiyoruz sanırım. ötekiyle bu süreç biraz daha ılımlı geçiyordu ki; kendisinin sevgilisi bu süreci hızlandırdı. onunla da kopma aşamasındayız sanırım.
fakat bu süreç içerisinde şunu yakaladım. çok eskiden çok yakın arkadaşım olan biri ile farklı şehirlere taşınmamız sonucunda biraz uzaklaştık. çocukluğun verdiği sorumsuzluk da üstüne eklenince hiç iletişim kurmaz olduk. sonra yine aynı şehirlerde yaşar olduk; fakat yine görüşmez konumdaydık. fakat bir şekilde yeniden rastlaşarak -hatta daha ileri gidersem, tekrar tanışarak- iyi arkadaşlar olduk. laf olsun diye değil, gerçekten en yakın arkadaşım oldu kendisi. şimdi evlerimiz arasında 300-500 metre var. bazen 1 ay hiç görüşmesek de bir destek olarak orada olduğunu bilmek güzel. bazen de her gün görüşür pozisyonda oluyoruz. o zaman da kendi tecrübelerimden yola çıkarak yaşadığım karakter uyuşmazlıklarını yaşamadığımı fark ediyorum. farklılaştığımız çok nokta var ama karşında seni gerçek anlamda dinleyen biri var. art niyet beslemeden, kıskanmadan, senin için en iyisini isteyerek dinleyen biri. farklı üsluplarımız var ama herkes kendince argüman yürütüyor. ama bunların hepsi doğru bir dinlemeyle mümkün oluyor. en azından benim için öyle.
sanırım insan en yakın, en içten, en can arkadaşından, araya ne girerse girsin; kopamıyor. biraz ara veriyor belki sadece. biraz dinleniyor da denilebilir. diğer arkadaşlıklar birer ilizyondan ibaret.
arkadaşlarınızdan belki kopacaksınız, belki kopmayacaksınız. ama kopabilecek arkadaşlıklardan kaybettiğiniz bir şey yok temelde. tecrübe ediniyorsunuz en kötü ihtimalle. kopamayan arkadaşlıklar ise bambaşka bir kazanım. ikisi de normal olan bence. siz de sorun olduğunu düşünmüyorum.
fakat bu süreç içerisinde şunu yakaladım. çok eskiden çok yakın arkadaşım olan biri ile farklı şehirlere taşınmamız sonucunda biraz uzaklaştık. çocukluğun verdiği sorumsuzluk da üstüne eklenince hiç iletişim kurmaz olduk. sonra yine aynı şehirlerde yaşar olduk; fakat yine görüşmez konumdaydık. fakat bir şekilde yeniden rastlaşarak -hatta daha ileri gidersem, tekrar tanışarak- iyi arkadaşlar olduk. laf olsun diye değil, gerçekten en yakın arkadaşım oldu kendisi. şimdi evlerimiz arasında 300-500 metre var. bazen 1 ay hiç görüşmesek de bir destek olarak orada olduğunu bilmek güzel. bazen de her gün görüşür pozisyonda oluyoruz. o zaman da kendi tecrübelerimden yola çıkarak yaşadığım karakter uyuşmazlıklarını yaşamadığımı fark ediyorum. farklılaştığımız çok nokta var ama karşında seni gerçek anlamda dinleyen biri var. art niyet beslemeden, kıskanmadan, senin için en iyisini isteyerek dinleyen biri. farklı üsluplarımız var ama herkes kendince argüman yürütüyor. ama bunların hepsi doğru bir dinlemeyle mümkün oluyor. en azından benim için öyle.
sanırım insan en yakın, en içten, en can arkadaşından, araya ne girerse girsin; kopamıyor. biraz ara veriyor belki sadece. biraz dinleniyor da denilebilir. diğer arkadaşlıklar birer ilizyondan ibaret.
arkadaşlarınızdan belki kopacaksınız, belki kopmayacaksınız. ama kopabilecek arkadaşlıklardan kaybettiğiniz bir şey yok temelde. tecrübe ediniyorsunuz en kötü ihtimalle. kopamayan arkadaşlıklar ise bambaşka bir kazanım. ikisi de normal olan bence. siz de sorun olduğunu düşünmüyorum.
0
Benim ilkokuldan kalma sürekli görüştüğüm iki arkadaşım var. Büyük ihtimalle yakın çevrelerde oturduğumuz içindir. Liseden kalma sürekli görüştüğüm 3 4 kişi var. Bunun da nedeni yine yakın çevrelerde oluşumuzdandır.üniversiteden yeni mezun oldum. Herkes kendi evine gittiği için düzenli görüştüğüm kimse yok. Telefon trafiğinin de git gide azalacağını düşünüyorum.
0
Benim ilkokul yaşlarında tanışıp da halen arkadaşlığımın devam ettiği kişi sayısı sadece bir.Arkadaşlığın devam etmesi derken kriterim haftada en az 1 defa bir araya gelmeye çalışmak, buluşmak için iki tarafın da istekli olması.Tüm olanaksızlıklara rağmen bir araya gelmeye çabalamak.
Onun dışında eskiden aynı iş yerinde çalışıp iş değiştirmeler nedeniyle ayrıldığımız ama 1-2'siyle haftada bir telefonlaştığımız, en geç 2 ayda bir mutlaka görüştüğümüz 4-5 kişi var.
Arada dönem dönem arkadaşlık ettiğimiz ama arama sorma faslının şu an devam etmediği onlarca kişi var.
Yıllar geçtikçe, hele evlendikten sonra yeni arkadaşlar edinmek çok zor oluyormuş.Yakın arkadaş bulmak sevgili bulmaktan daha zor bence.Bu işin çözümünü bulan varsa bana da haber versin.
Onun dışında eskiden aynı iş yerinde çalışıp iş değiştirmeler nedeniyle ayrıldığımız ama 1-2'siyle haftada bir telefonlaştığımız, en geç 2 ayda bir mutlaka görüştüğümüz 4-5 kişi var.
Arada dönem dönem arkadaşlık ettiğimiz ama arama sorma faslının şu an devam etmediği onlarca kişi var.
Yıllar geçtikçe, hele evlendikten sonra yeni arkadaşlar edinmek çok zor oluyormuş.Yakın arkadaş bulmak sevgili bulmaktan daha zor bence.Bu işin çözümünü bulan varsa bana da haber versin.
0
1 tanecik. ortaokulda tanıştığım arkadaşım, 2006'dan beri en yakın arkadaşım kendisi.
bi tane liseden vardı, geçen haziranda tamamen bitti arkadaşlığımız mezuniyet törenine gidemedim diye :))
başka da yok.
sorun sende değil bence, bak çok güzel yazmışsın insanın hayatının farklı dönemlerinde farklı bir bireye dönüştüğünü.
bi tane liseden vardı, geçen haziranda tamamen bitti arkadaşlığımız mezuniyet törenine gidemedim diye :))
başka da yok.
sorun sende değil bence, bak çok güzel yazmışsın insanın hayatının farklı dönemlerinde farklı bir bireye dönüştüğünü.
0
Vse budet horosho
Hakkında ne düşünüyorsunuz? Ütopik, sadece filmlerde mevcut bi durum mudur? Şahit olduğunuz bi olay var mı? Ankara pavyonlarında konsimatrislere tarla kaptıran dayıları es geçelim
Hakkında ne düşünüyorsunuz? Ütopik, sadece filmlerde mevcut bi durum mudur? Şahit olduğunuz bi olay var mı?
Ankara pavyonlarında konsimatrislere tarla kaptıran dayıları es geçelim
Ankara pavyonlarında konsimatrislere tarla kaptıran dayıları es geçelim
0
yurtdşında duymuştum
alman vatandaşı türk bi abi (abi dediğime bakma 30 yaşında anca) randevu evinde çalışan bir kadına aşık olmuş- kadının milliyetini bilmiyorum, türk değil.
ama zaten gurbetçi nüfus arasındaki ilişkilerin çok tuhaf olduğu bir kentti hiç yadırgamamıştım
alman vatandaşı türk bi abi (abi dediğime bakma 30 yaşında anca) randevu evinde çalışan bir kadına aşık olmuş- kadının milliyetini bilmiyorum, türk değil.
ama zaten gurbetçi nüfus arasındaki ilişkilerin çok tuhaf olduğu bir kentti hiç yadırgamamıştım
0
bir arkadaş (ekolü) yattığı afedersin (fahişe) rus kadın'a aşık olmuştu.
evlenme teklif edip peşinden çok koştu ama kadın buna nedense yüz vermedi.
hatta arkadaşla görüşmeyi de kesmiş.
(belki de mesleğine aşık birisiydi :))
bizim arkadaş badak, cahil falan biri de değil ha.
iyi bir üniversite mezunu, 1.90 lık herif.
kadının memlekette çocuğu varmış.
bizim eleman, onu da getirir bakarım falan diyordu.
olmadı nasip değilmiş.
evlenme teklif edip peşinden çok koştu ama kadın buna nedense yüz vermedi.
hatta arkadaşla görüşmeyi de kesmiş.
(belki de mesleğine aşık birisiydi :))
bizim arkadaş badak, cahil falan biri de değil ha.
iyi bir üniversite mezunu, 1.90 lık herif.
kadının memlekette çocuğu varmış.
bizim eleman, onu da getirir bakarım falan diyordu.
olmadı nasip değilmiş.
0
şahit olmadım ama hiç de imkansız gibi gelmiyor. erkekler bu konuda zayıf varlıklar.
0
Askerde ceyhun diye amasyalı bir çocuk olmuştu. Daha doğrusu kadın "seninle evlenicem askerlik bitince" demiş, bu garibimde inanmış. 2 haftada bir kadına gidip 200 dolar verip 3 saat muhabbet ediyorlarmış, elini bile sürememiş hatta. Herkes terhis olup havalimanına gitti, o mekana gitmişti akıbeti ne oldu bilmiyorum ama çocuğa 1 sene boyunca anlatamadık kandırıldığını. Yer kıbrıs.
0
Böyle birini tanıdım. Evlendi hatta kadınla, sonra çocukları 3 yaşındayken yatakta başka adamla bastı kadını. Ayrıldılar.
0
Bir akrabam genelevde çalışan bir Moldovalıyı oradan çıkarıp evlendi.
Adamın başından bu olaydan önce bir evlilik geçmişti, ve önceki evliliğinden iki çocuğu vardı, adamla yaşayan. Kadınla evlendiler, ailede trajediler yaşandı, kardeşlerinin tamamı, anne/babası adama sırt çevirdi. Sonra zaman içinde tek tek affettiler, kabul ettiler (bir kardeş dışında). Bu evlilikten de bir çocukları oldu. Sanırım 7-8 senedir evliler, 3-4 yaşlarında bir çocukları var. Kadın adamın çocuklarına, çocukların öz annesinden çok daha iyi annelik yapıyor. Mutlu görünüyorlar.
Adamın başından bu olaydan önce bir evlilik geçmişti, ve önceki evliliğinden iki çocuğu vardı, adamla yaşayan. Kadınla evlendiler, ailede trajediler yaşandı, kardeşlerinin tamamı, anne/babası adama sırt çevirdi. Sonra zaman içinde tek tek affettiler, kabul ettiler (bir kardeş dışında). Bu evlilikten de bir çocukları oldu. Sanırım 7-8 senedir evliler, 3-4 yaşlarında bir çocukları var. Kadın adamın çocuklarına, çocukların öz annesinden çok daha iyi annelik yapıyor. Mutlu görünüyorlar.
0
Büyük boşluklardan kaynaklanıyor. Durup dururken kimse öyle bir duruma gelmez.
0
Ben çevremde görmedim. Daha çok tecrübesiz adamın eline ilk dokunan kadına aşık olması gibi bir hissiyatla alakalı gibi geldi..
0
hali vakti yerinde bir askerlik arkadaşım ankara'da sürekli ziyaret ettiği bir otelde yabancı uyruklu kızlardan birine aşık olduğunu anlatırdı. arabasına ismini de yazdırmış. şöyle ki, içkiyi fazla kaçırdığı bir gün odaya çıktıklarında kusup batırıyor ortalığı, bu kızcazı da dövmeye çalışıyor. kız bunu bir şekilde yatıştırıyor, temizliyor, yatırıyor. sabah kalktığında elbiselerini katlanmış, ortalığı temizlenmiş bulan bizimki çok utanıyor durumdan. her gittiğinde bununla görüşmek istiyor. gel zaman git zaman kız da yakınlaşıyor ona, ancak durumdan işkillenen patron o kızı göndermemeye başlıyor. end of story.
0
uzak akrabam. evi iş yeri falan gitti. eşi üzüntüden kanser oldu. vefat etti. var yani böyle gerizekalılar.
0
az önce yani yarım saat önce de dahil sürekli görüyorum bu kişileri.varlar ve çoklar. arkadaşımın 2 tane gece kulübü var. hatta yardım olsun diye bayanları bazen ben alıyorum yani bir kısmını bana yakın olanları.götürüyorum biraz müzik dinleyip dönüyorum içki içmediğim için. orada her gece 10-15 bin lira harcayanlar kadınların bana anlattıları, gözümle gördüklerim. bir sürü
0
kelli felli adamlar hariç daha önce pek tecrübesi olmamış 18/20 yaşında ilk cinsel tecrübesini bir seks işçisi ile yaşayan veya bir kadın ile ilk defa samimi sohbet eden erkeklerin aşık olması durumu oldukça yaygın. Bir arkadaşım bir kaç hafta takıntılı halde kalmıştı genelevdeki hatuna sonra arabesk'e bağladı geçti gitti.
hastaların hemşirelere yada doktorlarına aşık olması olarakta görülüyor sıklıkla.
yine pek çok erkeğin ilk aşık olduğu (platonik tabii) kadın ilkokul öğretmeni falan oluyor özellikle de kasaba gibi kırsal kesimlerde, zira erkeğin anne ve akrabalar hariç gördüğü ilk kadın öğretmeni oluyor (öğretmen de biraz gençse vay ki vay)
hastaların hemşirelere yada doktorlarına aşık olması olarakta görülüyor sıklıkla.
yine pek çok erkeğin ilk aşık olduğu (platonik tabii) kadın ilkokul öğretmeni falan oluyor özellikle de kasaba gibi kırsal kesimlerde, zira erkeğin anne ve akrabalar hariç gördüğü ilk kadın öğretmeni oluyor (öğretmen de biraz gençse vay ki vay)
0
monicapp
hateful eight'de bir bölümde "You really only need to hang mean bastards. But mean bastards, you need to hang" geçiyor. burada neyi vurguladığını anlayamadım ikinci cümle ile.
hateful eight'de bir bölümde "You really only need to hang mean bastards. But mean bastards, you need to hang" geçiyor. burada neyi vurguladığını anlayamadım ikinci cümle ile.
0
yapman gereken tek şey mean bastardları asmak, yapmazsan sıçtın, olmazsa olmaz gibi bi anlam sanırım.
0
Ben de soyle anladim. Sadece mean bastardlari asman gerek. Ama asilmasi gereken mean bastardlari.
0
virgulde sorun yok, sadece mean bastardlari as diyor. emin ol astiklarin mean bastard diyor.
0
Hayır, arkadaşlar yanlış yorumlamış bana kalırsa.
"Aslında sadece aşağılık piçleri asman gerek. Ama aşağılık piçleri kesinlikle asman gerekiyor."
Yani ilk cümlede "aşağılık piçler dışında asman gereken biri yok" derken, ikinci cümlede "aşağılık piçleri mutlaka asmalısın" demeye çalışıyor.
"Aslında sadece aşağılık piçleri asman gerek. Ama aşağılık piçleri kesinlikle asman gerekiyor."
Yani ilk cümlede "aşağılık piçler dışında asman gereken biri yok" derken, ikinci cümlede "aşağılık piçleri mutlaka asmalısın" demeye çalışıyor.
0
zibidigonzalez16
şimdi benim takip ettiğim ara sıra profiline girdiğim biri var bir gün yanlışlıkla onu takip eden birini takip etmişim, bıraktım takibi ama profiline girdiğimde yine o yanlışlıkla takip ettiğim kişinin adı gözüküp işte x kişisi bu profili takip ediyor yazıyor 2 gün olduo yazı gitmeyecek mi adını gör
şimdi benim takip ettiğim ara sıra profiline girdiğim biri var bir gün yanlışlıkla onu takip eden birini takip etmişim, bıraktım takibi ama profiline girdiğimde yine o yanlışlıkla takip ettiğim kişinin adı gözüküp işte x kişisi bu profili takip ediyor yazıyor 2 gün oldu
o yazı gitmeyecek mi adını gördükçe ayar oluyorum kodumun oğlu bununla yaşayamam kendiliğinden gider mi
o yazı gitmeyecek mi adını gördükçe ayar oluyorum kodumun oğlu bununla yaşayamam kendiliğinden gider mi
0
Profiline girdiğin kişinin takipçileri arasından, seninle en çok alakası olanları gösterir oradaki tek satırda instagram. Alaka sıralaması şöyle sanırım:
1) Takip ettiğin kişiler
2) Mesajlaştığın kişiler
3) Seni takip eden kişiler
4) Geçmiş etkileşimin olduğunu kişiler (like, eskiden takip vb)
..
O listedeki kişilerle pek alakan yok herhalde. O elemanı anlık bir takip ettiğin için interaction olmuş, onu alakalı görüp gösteriyor. O adam dışında, o listeden birkaç kişiyi takip edersen onlar görünür.
1) Takip ettiğin kişiler
2) Mesajlaştığın kişiler
3) Seni takip eden kişiler
4) Geçmiş etkileşimin olduğunu kişiler (like, eskiden takip vb)
..
O listedeki kişilerle pek alakan yok herhalde. O elemanı anlık bir takip ettiğin için interaction olmuş, onu alakalı görüp gösteriyor. O adam dışında, o listeden birkaç kişiyi takip edersen onlar görünür.
0
@long hayır kımseyı etmıyorum onerılenlere falan bakmıyorum tek derdim o kahpe cocugunun oradan gitmesi
0
tum haklari saklidir
ayvayı yediniz mi? şu an, şu saniye iş yerinde sizi sevmeyen biri, takip edip telefon şifrenizi gözlemledi ve telefonunuzu çaldı. ulaşabileceği içerikle sizi rezil kepaze ettirebilir mi? işten atılmanıza neden olabilir mi? şu an benim telefonumda şirkete ait olmadık alanda kurulmuş içki sofraları v
ayvayı yediniz mi?
şu an, şu saniye
iş yerinde sizi sevmeyen biri, takip edip telefon şifrenizi gözlemledi ve telefonunuzu çaldı. ulaşabileceği içerikle sizi rezil kepaze ettirebilir mi?
işten atılmanıza neden olabilir mi?
şu an benim telefonumda şirkete ait olmadık alanda kurulmuş içki sofraları var fotoğraf olarak, kovulmama neden olabilir. yine de ısrarla saklıyorum.
sizin de var mı böyle şeyler?
ya da gıybetli wassap konuşmaları vs?
şu an, şu saniye
iş yerinde sizi sevmeyen biri, takip edip telefon şifrenizi gözlemledi ve telefonunuzu çaldı. ulaşabileceği içerikle sizi rezil kepaze ettirebilir mi?
işten atılmanıza neden olabilir mi?
şu an benim telefonumda şirkete ait olmadık alanda kurulmuş içki sofraları var fotoğraf olarak, kovulmama neden olabilir. yine de ısrarla saklıyorum.
sizin de var mı böyle şeyler?
ya da gıybetli wassap konuşmaları vs?
0
olsa olsa gıybet vardır. onun da işle güçle alakası yoktur. yani soruya cevap: hayır.
edit: ayrıca şifre benim de zor, parmak izi ftw.
edit: ayrıca şifre benim de zor, parmak izi ftw.
0
şifremi bulamazlar zaten parmak iziyle açıyorum şifreyle açtığım binde bir.
ama var evet. karşılıklı masalarda otururken dedikodu yapıyoruz insanlara lakap taktık
ama var evet. karşılıklı masalarda otururken dedikodu yapıyoruz insanlara lakap taktık
0
İnanır mısın bulunabilecek olan her şeyin arkasındayım. Yüzsüzce hem de yani birisi bulsa da gelse "sanki sizinki çok temiz amk" derim. Hatta birisi çalarsa falan hediyem olsun diye çükümün resimleriyle doldurasım geldi şu an.
0
whatsapp konuşmalarını ara ara siliyorum ama sıkıntılı şeyler var. galeri desen hak getire zaten. ama yine de tanıdık biri aile/iş okusa dırıdırırın!!! işten atılmam da, sıkıntı çıkarabilecek durumlar var. ailede ise heralde tası tarağı toplatıp köye yerleşmemize neden olacak şeyler.
0
benim telefon temiz, zaten açık oluşturabilecek atraksiyonlara girmiyorum. işyerinde alkol almak tek taraflı fesih sebebi diye biliyorum. yanlışım varsa birisi düzeltsin.
0
Neredeyse bütün hayatım telefonumda kayıtlı diyebilirim.
Hiçbir şey olmaz bana. Sadece sevdiğim, yakınım birkaç insanın bazı sırları açığa çıkar, rezil olurlar. Benim de birkaç arkadaşla arama problem girebilir tüm sırlarım açığa çıkarsa, ama pek hayati şeyler değil.
Edit: Şimdi aklıma geldi: Bana gerçekten zarar vermek isteyen biri işle iligili ciddi sekte vurabilir bana.
Hiçbir şey olmaz bana. Sadece sevdiğim, yakınım birkaç insanın bazı sırları açığa çıkar, rezil olurlar. Benim de birkaç arkadaşla arama problem girebilir tüm sırlarım açığa çıkarsa, ama pek hayati şeyler değil.
Edit: Şimdi aklıma geldi: Bana gerçekten zarar vermek isteyen biri işle iligili ciddi sekte vurabilir bana.
0
bende giybet fazlasiyla var. ekran goruntuleri falan var. isten attiracak diyaloglari cok yazmiyorum su aralar ama genelde hatta hic konusmalari silmiyorum. boyle bekletme huyum var cok unutkan oldugun icin arada gerekiyor. ama onceden kalan diyaloglar tehlikeli olabilir.
bizim is grubumuz var whatsapp uzerinden. bir keresinde is arkadaslarim hakkinda bir yorumu yanlislikla gruba yollamistim. cok kotu degildi ama yine de baya utanmistim. hala da aklima geliyor.
bizim is grubumuz var whatsapp uzerinden. bir keresinde is arkadaslarim hakkinda bir yorumu yanlislikla gruba yollamistim. cok kotu degildi ama yine de baya utanmistim. hala da aklima geliyor.
0
Telefona soyle ufaktan bi goz attim da
-isyeri ile ilgili bi seyler var da, ben takmiyorum pek.
-Vatsab, telegram ve instagram dan bir suru yurusmeler, koklasip oynasmalar.
-Galeride; sadece beni degil bi kac aileyi yalacak seyler var. Evli/sevgilisi olup "arkadasiyla" eller havaya gittigimiz abiler vs.vs..
-Bi de dropbox var ki abov. Direk muebbet.
-isyeri ile ilgili bi seyler var da, ben takmiyorum pek.
-Vatsab, telegram ve instagram dan bir suru yurusmeler, koklasip oynasmalar.
-Galeride; sadece beni degil bi kac aileyi yalacak seyler var. Evli/sevgilisi olup "arkadasiyla" eller havaya gittigimiz abiler vs.vs..
-Bi de dropbox var ki abov. Direk muebbet.
0
fraise
Hiç keyfinizin olmadığı ama aslında güzel bir gün geçirmenizin daha normal olduğu günlerde ne yaparsınız? Aklınıza ne gelirse yazabilirsiniz. Teşekkür ederim şimdiden herkese.
Hiç keyfinizin olmadığı ama aslında güzel bir gün geçirmenizin daha normal olduğu günlerde ne yaparsınız? Aklınıza ne gelirse yazabilirsiniz.
Teşekkür ederim şimdiden herkese.
Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
Sakin bir müzik açar, bir iki mum yakar, sevdiğim değişik çaylardan birini yaparım.
0
-en başta dingin, sonra orta tempolu, en sonunda da neşeli parçalar dinlerim genelde.
-sevdiklerimden birini telefonla arar, konuşurum.
-kitaplarımın hepsini yere indirir, kitaplığımı yeniden düzenlerim.
-sevdiklerimden birini telefonla arar, konuşurum.
-kitaplarımın hepsini yere indirir, kitaplığımı yeniden düzenlerim.
0
Odamı dip bucak temizlerim. Kitaplarımı, masamı, bilgisayarımı, kalemlerimi silerim. Sonra uzun bir duş alırım. Sevdiğim müzikleri dinler bir şeyler içerim. Bazen de yatar uyurum. Bazen hafif bir yürüyüş yapar bir yerlerde otururum. Kitap okurum. Kafanı dağıtacak herşey olur.
0
1.bp.blogspot.com 
Şaka bir yana, hiç keyfim yoksa kafam dağılsın diye film izlerim, belgesel izlerim veya yatar uyurum, kendimi neşelendirmeye çalışmam.
Şaka bir yana, hiç keyfim yoksa kafam dağılsın diye film izlerim, belgesel izlerim veya yatar uyurum, kendimi neşelendirmeye çalışmam.
0
az yerim. gluten-free yerim. yemeği sindirmekle uğraşmam bir de. hafiflik duygusu iyi bir enerji katar.
musik hören yaparım. çok aşırı güzel müzik listelerim var. ayıptır söylemesi.
mükemmel erkek olsaydım dans da ederdim ama onu yapamıyorum. ne yazık ki, mükemmel erkek değilim. taksitler binsin onu da yapıcam.
türk filmi izlerim. reminiscing, nostalgia güzel hisler. beni ihya eder.
musik hören yaparım. çok aşırı güzel müzik listelerim var. ayıptır söylemesi.
mükemmel erkek olsaydım dans da ederdim ama onu yapamıyorum. ne yazık ki, mükemmel erkek değilim. taksitler binsin onu da yapıcam.
türk filmi izlerim. reminiscing, nostalgia güzel hisler. beni ihya eder.
0
Müzik + dans, renk + 1
Sana yakın diye şey ediyorum; Büykçekmece Sahili'ne indiğimde be Gürpınar'a doğru yürüdüğümde mutluluk otomatik 90 birim artıyor çok önemli bir mutsuzluk kaynağı yoksa.
Sana yakın diye şey ediyorum; Büykçekmece Sahili'ne indiğimde be Gürpınar'a doğru yürüdüğümde mutluluk otomatik 90 birim artıyor çok önemli bir mutsuzluk kaynağı yoksa.
0
avrupa yakasının tekrar bölümlerini açıyorum ben evde dolanırken fonda o oluyor arada espri yakalayıp gülüyorum istemsizce.
bir de bu sırada kendimle uğraşmak iyi geliyor. atıyorum yüz maskesi yapıyorum, oje sürüyorum vs.
bir de bu sırada kendimle uğraşmak iyi geliyor. atıyorum yüz maskesi yapıyorum, oje sürüyorum vs.
0
Hic keyfim olmadigi zamanlarda bir sure sonra kendiliginden keyfim yerine geliyor:) Olagandisi bir sey yapmiyorum.
0
begin again
Neler önerirsiniz? Yerli veya yabancı önemli değil.
Neler önerirsiniz? Yerli veya yabancı önemli değil.
0
Amin Maalouf'un birçok kitabı, özellikle Semerkant.
Ahmet Ümit - Patasana
Zülfü Livaneli - Serenad
Not: Tarihi metin özelliğinde değiller, sorduğunuz gibi roman bunlar. Ama tarihi kokuyu güzelce alabileceğiniz romanlar.
Ahmet Ümit - Patasana
Zülfü Livaneli - Serenad
Not: Tarihi metin özelliğinde değiller, sorduğunuz gibi roman bunlar. Ama tarihi kokuyu güzelce alabileceğiniz romanlar.
0
"tarihi" değil ama tarihle iç içe: beyaz kale, puslu kıtalar atlası
0
kislar gecmez beresiz
Merhabalar. Bir süredir aklımı kurcalayan sorular var. Başkalarının fikrini alarak hem bilgi hem de bakış açısı kazanmayı istiyorum. Şu an çalıştığım işten ve iş yerinden memnun değilim. İnsanların bana karşı tutumu, yaptırdıkları işler, ekonomik getirisi başlıca soğuma sebeplerim. Kendimi geliştird
Merhabalar. Bir süredir aklımı kurcalayan sorular var. Başkalarının fikrini alarak hem bilgi hem de bakış açısı kazanmayı istiyorum.
Şu an çalıştığım işten ve iş yerinden memnun değilim. İnsanların bana karşı tutumu, yaptırdıkları işler, ekonomik getirisi başlıca soğuma sebeplerim. Kendimi geliştirdiğime inanmıyorum ve hakkımı aldığımı da düşünmüyorum. Epeydir sıkıntılı ve stresli zamanlar geçiriyorum. Yaklaşık 1 aydır da işten ayrılmayı kafama koydum. Ancak durumum gereği işi bırakma lüksüm yok.
Geçen hafta daha önce de görüştüğüm bir firmadan aradılar. Firma ülkede bayağı tanınıyor. CVme ulaştıklarını, görüşmek istediklerini söylediler. Birçok aşamadan geçtim, yazılım direktörüyle görüşeceğim. Ve bu süreç 1 hafta gibi kısa bir sürede oldu. Ancak daha önce görüştüğümde son aşamaya kadar 1.5 ayda falan gelmiştim. Acil ve çok sayıda eleman arıyorlar diye duydum.
Şimdi çekinceme gelecek olursak, önümüzde referandum var. Ne olacağı belli değil. Ülkenin hali de malum. Olur da ben bu şirketle olumlu devam edip teklif alırsam ne yapmalıyım? Danışman olarak çalışıyorlar ve geçen görüşmede müşteriyle anlaşamadıkları için iş bozulmuştu. Şimdi ben buradan ayrılırsam patlak verecek bir krizde ortada kalma durumum olabilir. Şu an krizden az etkilenecek bir sektörün türkiye için tekel firmasındayım. Çok etkileneceğini sanmıyorum.
Cevaplarınızı bekliyorum.
Şu an çalıştığım işten ve iş yerinden memnun değilim. İnsanların bana karşı tutumu, yaptırdıkları işler, ekonomik getirisi başlıca soğuma sebeplerim. Kendimi geliştirdiğime inanmıyorum ve hakkımı aldığımı da düşünmüyorum. Epeydir sıkıntılı ve stresli zamanlar geçiriyorum. Yaklaşık 1 aydır da işten ayrılmayı kafama koydum. Ancak durumum gereği işi bırakma lüksüm yok.
Geçen hafta daha önce de görüştüğüm bir firmadan aradılar. Firma ülkede bayağı tanınıyor. CVme ulaştıklarını, görüşmek istediklerini söylediler. Birçok aşamadan geçtim, yazılım direktörüyle görüşeceğim. Ve bu süreç 1 hafta gibi kısa bir sürede oldu. Ancak daha önce görüştüğümde son aşamaya kadar 1.5 ayda falan gelmiştim. Acil ve çok sayıda eleman arıyorlar diye duydum.
Şimdi çekinceme gelecek olursak, önümüzde referandum var. Ne olacağı belli değil. Ülkenin hali de malum. Olur da ben bu şirketle olumlu devam edip teklif alırsam ne yapmalıyım? Danışman olarak çalışıyorlar ve geçen görüşmede müşteriyle anlaşamadıkları için iş bozulmuştu. Şimdi ben buradan ayrılırsam patlak verecek bir krizde ortada kalma durumum olabilir. Şu an krizden az etkilenecek bir sektörün türkiye için tekel firmasındayım. Çok etkileneceğini sanmıyorum.
Cevaplarınızı bekliyorum.
0
İş görüşmelerinde her zaman projeniz nedir benim rolümü ne olarak düşünüyorsunuz diye sorarım. Bunları sormadıysan sormaya çalış. Proje alındıysa rolün sağlamsa bişi olmaz.
Not: Referandumda ne çıkarsa çıksın şimdiden daha kötü kaos olmayacağını düşünüyorum.
Not: Referandumda ne çıkarsa çıksın şimdiden daha kötü kaos olmayacağını düşünüyorum.
0
@mysticriver+1: Böyle bir memlekette ne olacağını asla %100 kestiremezsin.
Öte yandan, böyle bir riski olası görse o şirket eleman arayışına gitmez zaten herhalde. Belirsizlik ortadan kalkana kadar beklerlerdi biraz. Yoğun olarak eleman arayışları varsa işler büyüyor demektir. Hele ki yazılım sektörünün öyle fazla etkileneceğini zannetmiyorum.
Şartlar mevcuttan iyiyse hiç bekleme yapma, git.
Öte yandan, böyle bir riski olası görse o şirket eleman arayışına gitmez zaten herhalde. Belirsizlik ortadan kalkana kadar beklerlerdi biraz. Yoğun olarak eleman arayışları varsa işler büyüyor demektir. Hele ki yazılım sektörünün öyle fazla etkileneceğini zannetmiyorum.
Şartlar mevcuttan iyiyse hiç bekleme yapma, git.
0
nigeo
yeni bi işe bakıyorum; benefits kısmı aşağıdaki gibi. bugüne kadar al sana maaş, sigorta, öğle yemeği; daha ne istiyosun tarzı yerlerde çalıştığım için alışık değilim böyle tatlışlıklara.400eur kısmı ne mesela? zaten sağlık sigortası var, gym üyeliği var. nabıcam ki başka? mesela maça gitmek isterse
yeni bi işe bakıyorum; benefits kısmı aşağıdaki gibi. bugüne kadar al sana maaş, sigorta, öğle yemeği; daha ne istiyosun tarzı yerlerde çalıştığım için alışık değilim böyle tatlışlıklara.
400eur kısmı ne mesela? zaten sağlık sigortası var, gym üyeliği var. nabıcam ki başka? mesela maça gitmek istersem maç bileti alacaklar mı bana 400euro'ya kadar? weekly massages dediği nedir? haftada 1 gidip masaj olabilecek miyim? eğer böyleyse zaten para vermeseler de çalışırım ben orada. nutritionist ne demek? onla nabıcam? ayrıca beleş meyva varsa zaten yemek yemem ki? abanırım öküz gibi; öyle oluyor mu?
BENEFITS
• Premium health insurance
• €400 towards sports and health
• Monthly social events (hiking, bike rides)
• All in program (points scheme) 2,000 points = €8
• In-house weekly massages
• Weekly yoga
• Gym membership with 3 classes per week
• Breakfast + lunch on Fridays
• Daily fruit + veg smoothies
• In-house nutritionist
• Monthly map talk (progression and performance review)
• 2 weeks training with health and safety
• Transport for midnight shift
400eur kısmı ne mesela? zaten sağlık sigortası var, gym üyeliği var. nabıcam ki başka? mesela maça gitmek istersem maç bileti alacaklar mı bana 400euro'ya kadar? weekly massages dediği nedir? haftada 1 gidip masaj olabilecek miyim? eğer böyleyse zaten para vermeseler de çalışırım ben orada. nutritionist ne demek? onla nabıcam? ayrıca beleş meyva varsa zaten yemek yemem ki? abanırım öküz gibi; öyle oluyor mu?
BENEFITS
• Premium health insurance
• €400 towards sports and health
• Monthly social events (hiking, bike rides)
• All in program (points scheme) 2,000 points = €8
• In-house weekly massages
• Weekly yoga
• Gym membership with 3 classes per week
• Breakfast + lunch on Fridays
• Daily fruit + veg smoothies
• In-house nutritionist
• Monthly map talk (progression and performance review)
• 2 weeks training with health and safety
• Transport for midnight shift
0
spor ekipmanı falan olabilir belki, yine de diğerlerine bakınca mantıklı gelmedi. sormakta fayda var.
nutritionist: diyetisyen/beslenme uzmanı, bence işe yarar
meyve konusu: 2 aya bayarsın o kadar yersen bence(peşin hüküm). ortak bi alanda duran kasa kasa/tabak tabak meyve vardır muhtemelen, bittikçe yenilenen. kimse saymaz ne kadar yediğini, sorun olmaz yani.
weekly massage: yoga ve gym olduğu için(içeride olduğunu varsayıyorum), masaj yapılabilecek bir alan da vardır. muhtemelen rezervasyon yaptırıp kullanabiliyosundur. sormakta fayda var.
nutritionist: diyetisyen/beslenme uzmanı, bence işe yarar
meyve konusu: 2 aya bayarsın o kadar yersen bence(peşin hüküm). ortak bi alanda duran kasa kasa/tabak tabak meyve vardır muhtemelen, bittikçe yenilenen. kimse saymaz ne kadar yediğini, sorun olmaz yani.
weekly massage: yoga ve gym olduğu için(içeride olduğunu varsayıyorum), masaj yapılabilecek bir alan da vardır. muhtemelen rezervasyon yaptırıp kullanabiliyosundur. sormakta fayda var.
0
400 euro, gym üyeliğine ilaveten diğer spor faaliyetleri için muhtemelen. Mesela dağa tırmanmaya gittin, at binmeye gittin, pilates kursuna gittin vb. (Monthly social events'ten farklı bu. Onlar, ayda bir şirketçe ortak yapılan bedava etkinlikler) Maç izlemenin dahil olacağını zannetmiyorum ama sorarsın.
In-house dedikleri her şey ofis içiresindeki özel bir alanda. Buna göre ofise devamlı masajcı geliyor, haftada bir seans kullanabiliyorsun ofiste. Diyetisyen de aynı şekilde ofise gelecek, ihtiyacın oldukça danışabileceksin.
Meyve ve abur cuburu da abartma, Türkiye'de birçok şirkette bulunuyor. Orta alanda sepetten istediğin kadar al ye. Öğle yemeğinden 2 saat sonra ortak oturma alanına konuyordu bizim şirkette.
In-house dedikleri her şey ofis içiresindeki özel bir alanda. Buna göre ofise devamlı masajcı geliyor, haftada bir seans kullanabiliyorsun ofiste. Diyetisyen de aynı şekilde ofise gelecek, ihtiyacın oldukça danışabileceksin.
Meyve ve abur cuburu da abartma, Türkiye'de birçok şirkette bulunuyor. Orta alanda sepetten istediğin kadar al ye. Öğle yemeğinden 2 saat sonra ortak oturma alanına konuyordu bizim şirkette.
0
limoncello
moda ya, varsa nereye ne iş vs. yapmayı planlıyorsunuz?edit: yalnız sorduğum ülkeden kaçmak değil mesela abd ya da avrupaya gitmek değil de istanbuldan türkiyede başka bir şehre gitmekle ilgili
moda ya, varsa nereye ne iş vs. yapmayı planlıyorsunuz?
edit: yalnız sorduğum ülkeden kaçmak değil mesela abd ya da avrupaya gitmek değil de istanbuldan türkiyede başka bir şehre gitmekle ilgili
edit: yalnız sorduğum ülkeden kaçmak değil mesela abd ya da avrupaya gitmek değil de istanbuldan türkiyede başka bir şehre gitmekle ilgili
0
Var.
Yazılımcıyım. Remote çalışabiliyorum, çalışabileceğim iş bulabilirim veyahut Avrupa'da kolaylıkla iş bulabilirim. Eş durumundan şimdilik İstanbul'dayız, zamanın ne göstereceğine bağlı olmakla birlikte; en azından orta vadede İstanbul'dan kaçmayı planlıyorum/planlıyoruz.
edit: ihtimallerim arasında bodrum'a taşınmak da var.
Yazılımcıyım. Remote çalışabiliyorum, çalışabileceğim iş bulabilirim veyahut Avrupa'da kolaylıkla iş bulabilirim. Eş durumundan şimdilik İstanbul'dayız, zamanın ne göstereceğine bağlı olmakla birlikte; en azından orta vadede İstanbul'dan kaçmayı planlıyorum/planlıyoruz.
edit: ihtimallerim arasında bodrum'a taşınmak da var.
0
var. nisan sonunda işi bırakıp izmire taşınıyorum. iş bulmadım bi şekil kazanılır para. beyaz yakalığa mümkün olduğunca dönmeme planım var. kısmet.
not: 10 senedir istanbuldayım yetti + zaten izmirliyim
not: 10 senedir istanbuldayım yetti + zaten izmirliyim
0
bir aksilik olmazsa agustos-eylul gibi ankara'ya tasinip orada okuyacagim ben. bugunun sartlarinda en az 4 bin lira kazanmadigim surece de geri donmek istemiyorum, cok kotu sartlarda yasamadigim veya issiz kalmadigim surece ankara'da kalirim. sansim yaver giderse zaten yuksek lisans icin rusya'ya gitme sansim olur, gidince de donmem geri.
0
Valla benim yok. Önümüzdeki 35 seneyi Istanbul'da geçirmeyi düşünüyorum, sonra gider emekli olurum Anadolu'da. Keşke gidenlerden misli misli gelenler olmasa da rahat etsek biraz.
0
4 yıl önce şantiyecilik yapmak için ayrıldım, 2 yıl önce dükkan açıp istanbulun 1300 km ötesinde yerleşik hayata döndüm. Aramıyorum hiç o şerefsizlerin memleketini :)
0
Maaşım 5 haneli şekilde 2 rakamı ile başlayacaksa giderim İstanbul dışına yoksa İstanbulda sürünmeye devam
0
ave maria
selamlar, lisansı 3.95 ortalamayla bitirdikten sonra iyisi mi bir yüksek lisans yapayım, ortalamama yazık olmasın dedim. O arada iş buldum çalışmaya başladım derken iş hayatının bana göre olmadığını farkedip istifa ettim, yükseğe devam ederken de araştırma görevlisi kadrosu açıldı bi de bunu deneyey
selamlar, lisansı 3.95 ortalamayla bitirdikten sonra iyisi mi bir yüksek lisans yapayım, ortalamama yazık olmasın dedim. O arada iş buldum çalışmaya başladım derken iş hayatının bana göre olmadığını farkedip istifa ettim, yükseğe devam ederken de araştırma görevlisi kadrosu açıldı bi de bunu deneyeyim diye başvurdum ve kendimi akademinin içinde buldum. Şimdi iyi gibi yani işim, yazdığım tez ödül aldı, makalelerim hep kabul olur, doktoranın 3. sınıfındayım 13 makalem yayınlandı, yazın Imperial College London'da çok saygıdeğer bir hocayla bazı çalışmalar yapacağız vs. vs. fakat ben mutlu değilim arkadaşlar. Tüm bu başarılar şunlar bunlar bana eziyet gibi geliyor, hep son dakikaya bırakıyorum, ona rağmen iyi bir şey çıkıyor ama bırakmasam mesela çok daha iyisini yaparım, bilerek kendimi baltalıyorum çünkü mutlu değilim :(
Belki dalga geçiyorum sanacaksınız ama geçmiyorum, ben gezmek istiyorum ya çalışmamak istiyorum ne bileyim, 6-7 kız arkadaşım olsun kuaförümüze gidip suaatt naber tatlım deyip öpüşelim sonra kuaförden çıkınca tatlım şahane bi elbise gelmiş, işin yoksa bakıverelim diye zorluya falan gidelim. Bebekte kahve içelim, aletle pilatese, cilt bakımına, güzellik merkezlerine gidelim. Akşam eve geldiğimde bakıcıya çocuğun durumunu sorayım eğitici öğretici faaliyetlerde bulunalım, çocuğuma piyano çalayım, kışın babası çalışırken biz yavrularımla mont blanc'a gidelim istiyorum. Makale yüzü görmek istemiyorum. Evet istediğim hayat bu, yıllar önce zengin bir bey evlenme teklifi etmişti ama kariyer yapıyorum diye kabul etmedim, inanın şimdi çok pişmanım. Sizce ne yapmalıyım, yoksa tek ihtiyacım bir tatil mi :( ?
bu arada parasızlıktan yapamıyorum değil kendim de zenginim fakat zamanım yok. 4 ayda 1 haftasonu boş oluyorum :((((
Belki dalga geçiyorum sanacaksınız ama geçmiyorum, ben gezmek istiyorum ya çalışmamak istiyorum ne bileyim, 6-7 kız arkadaşım olsun kuaförümüze gidip suaatt naber tatlım deyip öpüşelim sonra kuaförden çıkınca tatlım şahane bi elbise gelmiş, işin yoksa bakıverelim diye zorluya falan gidelim. Bebekte kahve içelim, aletle pilatese, cilt bakımına, güzellik merkezlerine gidelim. Akşam eve geldiğimde bakıcıya çocuğun durumunu sorayım eğitici öğretici faaliyetlerde bulunalım, çocuğuma piyano çalayım, kışın babası çalışırken biz yavrularımla mont blanc'a gidelim istiyorum. Makale yüzü görmek istemiyorum. Evet istediğim hayat bu, yıllar önce zengin bir bey evlenme teklifi etmişti ama kariyer yapıyorum diye kabul etmedim, inanın şimdi çok pişmanım. Sizce ne yapmalıyım, yoksa tek ihtiyacım bir tatil mi :( ?
bu arada parasızlıktan yapamıyorum değil kendim de zenginim fakat zamanım yok. 4 ayda 1 haftasonu boş oluyorum :((((
0
@acemi işin kötüsü hiç çalışmam ben sadece derslere düzenli gittim 4 yıl hiç ders kaçırmadım bu ortalama cıktı, arkadaşlarımdan 1 gün fazla çalışmış değilim yoksa.
0
evlenelim. senin imkanlarınla senin istediğin hayatı ben sana sunabilirim.
0
ders çalışmadım kısmını lisans için demiştim. Bunu da ders çalışmak olarak saymıyorum yani sonuçta sınava hazırlanmıyoruz sadece okumam gereken çok fazla şey oluyor onları okuyorum işte, hocam çok fazla materyal gönderiyor onların hepsine göz gezdirmek zorunda kalıyorum bi de kendi araştırdıklarım çıkıyor, dağ gibi yığılıyorlar yazım aşamasında, onun dışında ders geçmek için hiç ders çalışmadım evet ne doktora ne yüksek lisans ne de lisansta, ben sadece derslere giderim :(.
@o kadar da degil aga öyle güzel olmaz. Beni anlamıyorsunuz bu seviyeye gelmişken bırakamıyorum da ilerde ya buna da pişman olursam diye, bu hissiyattan nasıl kurtulabilirim onu sormaya calısıyorum esasen :(
@o kadar da degil aga öyle güzel olmaz. Beni anlamıyorsunuz bu seviyeye gelmişken bırakamıyorum da ilerde ya buna da pişman olursam diye, bu hissiyattan nasıl kurtulabilirim onu sormaya calısıyorum esasen :(
0
Aferin sana sonunda dürüst bir duyuru kadını gördüm. Feminist söylemden uzak ve samimi... zengin bir bey olsam sana evlenme teklif ederdim ama değilim. Tam evimin kadını bu işte:)
0
siz çalışmamayı bir ideoloji olarak istemiyor değilsiniz. birilerinin çalışması gerektiğini ama kadının çalışmaması gerektiğini düşünüyorsunuz. evleneceğiniz kişi size bakmak zorunda değil. ya da sizin ihtiyaçlarınızı istediğiniz doğrultuda gidermek zorunda değil. siz toplumsal cinsiyet rolleri içerisinde hapsolmuş haldesiniz. yani zengin olsa dahi bu imkanları size vermemek isteyebilir, eşiniz. ayrıca siz tam olarak ne yapmak istiyorsunuz? çalışmıyorsunuz ama çocuğunuza da bakıcı bakıyor. ama çocuk da olacak yani. ben anlayamıyorum bu durumu.
ders çalışmak konusuna gelince; ders çalışma tanımlaması yapmışsınız da o yüzden çalışmıyorsunuz gibi geliyor. yani yaptığınız okumaları, araştırmaları ders çalışmaktan saymıyorsunuz. bu nasıl oluyorsa artık. ne bileyim bir sosyolog mesela yeri geliyor; sahaya inip insanlarla konuşarak ders çalışmış oluyor. illa kitap açıp denklemler çözmek gerekmiyor yani.
daha iyisini yapabileceğinizi de düşünmüyorum örneğin ben buradan. böyle düşünen, işini isteyerek yapmayan biri daha ileriye gidemez zaten. kendinizi baltaladığınız yok. bu sizin üst limitiniz ve aynı zamanda kendinizi kandırma yönteminiz.
ders çalışmak konusuna gelince; ders çalışma tanımlaması yapmışsınız da o yüzden çalışmıyorsunuz gibi geliyor. yani yaptığınız okumaları, araştırmaları ders çalışmaktan saymıyorsunuz. bu nasıl oluyorsa artık. ne bileyim bir sosyolog mesela yeri geliyor; sahaya inip insanlarla konuşarak ders çalışmış oluyor. illa kitap açıp denklemler çözmek gerekmiyor yani.
daha iyisini yapabileceğinizi de düşünmüyorum örneğin ben buradan. böyle düşünen, işini isteyerek yapmayan biri daha ileriye gidemez zaten. kendinizi baltaladığınız yok. bu sizin üst limitiniz ve aynı zamanda kendinizi kandırma yönteminiz.
0
Güzelliğe yatırım yap. Spor, estetik cerrahi, kozmetik vs.
Acele et.
Acele et.
0
Madem zenginsin, ailenden de destek falan al, bir iş kur, onun başına geç. Dönerci falan bile olur. İlk zamanlardan sonra çok fazla çalışmana gerek yok, kasada durursun, müşterilerle sohbet edersin. Kardeşinle falan ortak girersen iş bölümü yaparsınız, daha da çok boş vaktin olur.
Ya da akademik devam et bir süre daha, doktoranı güzelce bitir, sonra özel bir okulda öğretim görevlisi ol. Bütün işlerini asistanlarına pasla. Günde 2 saat derse girip kalanında da takılırsın. Dışarıya iş falan da yapma.
Ya da akademik devam et bir süre daha, doktoranı güzelce bitir, sonra özel bir okulda öğretim görevlisi ol. Bütün işlerini asistanlarına pasla. Günde 2 saat derse girip kalanında da takılırsın. Dışarıya iş falan da yapma.
0
@long live aslında hayalim dekorasyona yönelik ürünlerin satıldığı bir mağaza açmak, ne bileyim yurtdışına gidip seçip getirebilirim falan bu mantıklı ama bu doluluktan yapamıyorum. Bi de bırak diyorsunuz da ailem çok mutlu başarılarımdan, bıraksam sinirlenebilirler. Sanırım en mantıklısı bitirene kadar sabretmek :( Bu arada hiç çalışmayayım demedim istediğim zaman ben çıkıyorum diyebileceğim bi iş istiyorum.
@taksici trol değilim.
@taksici trol değilim.
0
yaa işte bunlar hep akademinin yan etkileri, her şeyi son ana bırakmak, son ana bırakınca "aslında daha önceden başlasaydım çok daha iyi olurdu" pişmanlığı yaşamak.. inan 10 kişiden 8'i 9'u böyle. yani yalnız değilsin, bu bir.
ikincisi madem doktora aşamasındasın ve kafanda başkaca planlar var, fakat bırakınca pişman olmaktan da korkuyorsun, az daha sabret ve doktorayı bitir çalışırken, sonrasında dene ne istiyorsan. böylece dönmen gerekirse o da kolay olur, yine bir üniversiteye yardımcı doçent olarak atanır devam edersin akademiye. daha evlenecek aday da bulamamışsın zaten, hemen karar vermeni gerektirecek bir şey yok eheh.
ikincisi madem doktora aşamasındasın ve kafanda başkaca planlar var, fakat bırakınca pişman olmaktan da korkuyorsun, az daha sabret ve doktorayı bitir çalışırken, sonrasında dene ne istiyorsan. böylece dönmen gerekirse o da kolay olur, yine bir üniversiteye yardımcı doçent olarak atanır devam edersin akademiye. daha evlenecek aday da bulamamışsın zaten, hemen karar vermeni gerektirecek bir şey yok eheh.
0
Bi inci entrysi vardi. Param pulum yatim katim dsmart digiturk herseyim var. Ama bu nimetlerin tadini cikarabilecek saglik var mi? O da var amk dhdhdjhd super entrydi o aklima geldi.
0
doktoranın üçüncü sınıfındayım derken? üçüncü sınıf derken? 3. sınıf derken?
0
Doktoranı bitir, sonrasında uzunca bir seyahate çık. Sonrasında iş bakarsın.
Akademisyenliğin yan etkisi diye düşünüyorum ben de.
Akademisyenliğin yan etkisi diye düşünüyorum ben de.
0
@buffy aman yıl dememişim de sınıf demişim çok büyük şey, tamam en akademik sensin üzülme.
0
bence de önce bitir doktoranı. en azından bir sene hayalindeki gibi yaşayıp sonra ondan sıkılırsan elinde bir şey olsun. bir de buna pişman olma. sonuçta sonuna kadar gelmişsin zaten. bir sene daha sık dişini.
sonra madem maddi imkanın da var biraz istediğin hayatı yaşamak için adım at önce biraz çalışma fikir düşün ne yapabilirsin. belki dükkan açarsın belki başka bir iş ama rahat olabilecek bir şey. ne bileyim mesela 15 sene kurumsalda çalışıp sonra kendi pilates kursunu açan insan var, bir de hoca koyarsın ya da kendin öğretirsin..
fikirleri üret oradan kendine bir yol çiz. ama doktoranı bitir.
sonra madem maddi imkanın da var biraz istediğin hayatı yaşamak için adım at önce biraz çalışma fikir düşün ne yapabilirsin. belki dükkan açarsın belki başka bir iş ama rahat olabilecek bir şey. ne bileyim mesela 15 sene kurumsalda çalışıp sonra kendi pilates kursunu açan insan var, bir de hoca koyarsın ya da kendin öğretirsin..
fikirleri üret oradan kendine bir yol çiz. ama doktoranı bitir.
0
Maalesef bu hayatta bazı ciddi eşikler var. Biz bu eşikleri geleceğimizi garanti altına almak için oldukça akılcı davranarak geçiyoruz. Ben lise 2'den beri aralıksız bir şekilde ders çalışıyorum. Şu anda üniversitede 3. sınıfım ama seçtiğim yol beni buna mecbur ediyor. Ben de her yaz tatilinde dinlendim, sabahlara kadar bilgisayar oyunu oynadım, dizi ve film izledim, ama sonra sınavı kazanmak, okulu bitirmek, kendimi geliştirmek için hep çalıştım. Hala da çalışıyorum. Bunun kökeni lise 2'de yatıyor. Çünkü o zaman kafama üniversite fikri, kaliteli bir hayat fikri girdi. Benim şu anki durumumu değiştirmem için 10 yıl geriye gitmem lazım. Bundan sonra okul bitince rahatlasam bile tempomu belli bir seviyede tutmak zorundayım. Çünkü kazandığımız meslek bunu gerektiriyor ya da gerektirmiyor. Sen de zamanında ciddi bir yola girmişsin. Arkadaşların gezip tozarken birçok insanın aklının almayacağı şeylerle uğraşmışsın. Şimdi de sıkılmışsın. Artık çok düşünmeden yaşamak istiyorsun. İşte bu noktadan sonra maalesef gerçekçi bir dönüş yok. Doktor olunca hayatna artık onun temposu eşlik edecek. Doktorayı bitirince biraz rahatlarsın. Zaman oluşunca da istediğin gibi gezebilirsin.
0
@playing star, hocamın yapalım dediği tüm çalışmaları yaptım, ben sıkılıyorum yapamam diyemem ki? mecburiyet işte.
0
Cidden troll geldi bu yazdıkların :)
Yani.. Hayatını eline almalısın. Bir şekilde bunu başarmalısın.
Şu an kendine sor, ben ne istiyorum diye. Ondan sonra değişiklikler yap hayatında.
Eğer çok istiyorsan, müzdaripsen bu hayatından, bunu mutlaka düzeltirsin. Yani çözüm sende.
Yani.. Hayatını eline almalısın. Bir şekilde bunu başarmalısın.
Şu an kendine sor, ben ne istiyorum diye. Ondan sonra değişiklikler yap hayatında.
Eğer çok istiyorsan, müzdaripsen bu hayatından, bunu mutlaka düzeltirsin. Yani çözüm sende.
0
Bence haline şükretmelisin, ben üniversitede hem haftada 15 saat ders anlatıp hem de doktora tezi yazıp makaleler yazmaya çalışıyorum. Yine de hayatımdaki diğer hiçbir şey eksik kalmıyor. Söylediğin birçok şeyi yapıyor ve dünyayı da gezebiliyorum. Aynı zamanda da evliyim.
Planlı bir şekilde hobilerini yapmaya çalış, yazları da yurt dışı turları yaparsın. Bir şeyler üretmek çok zor fakat başarısı da insanı gerçekten çok mutlu ediyor.
Keşke benim hocalarım da beraber bir şeyler yapalım deseydi de kendi kendime çırpınmak ya da yer edinmek zorunda kalmasaydım. İnan böylesi çok daha zor. Dünyanın en iyi ürününü de çıkarsan yine yetersizsin, yine yetersizsin onlara göre. Baltalamak ve motivasyon düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar hatta yayın yapmanı da engelliyorlar.
Doktora tezi yazmak ve akademi gerçekten zor ama diğer mesleklerin de kolay olduğunu kimse söylemedi ki.
Planlı bir şekilde hobilerini yapmaya çalış, yazları da yurt dışı turları yaparsın. Bir şeyler üretmek çok zor fakat başarısı da insanı gerçekten çok mutlu ediyor.
Keşke benim hocalarım da beraber bir şeyler yapalım deseydi de kendi kendime çırpınmak ya da yer edinmek zorunda kalmasaydım. İnan böylesi çok daha zor. Dünyanın en iyi ürününü de çıkarsan yine yetersizsin, yine yetersizsin onlara göre. Baltalamak ve motivasyon düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar hatta yayın yapmanı da engelliyorlar.
Doktora tezi yazmak ve akademi gerçekten zor ama diğer mesleklerin de kolay olduğunu kimse söylemedi ki.
0
dear ave maria,
our college choose you as best troll of the year. please come and take your award asap.
sincerely, imperial college manager huseyin.
our college choose you as best troll of the year. please come and take your award asap.
sincerely, imperial college manager huseyin.
0
Yurtdışında üniyi bitirip bir hızla master + doktora yapılmaz. Araya bir dönem dünya turu, bir dönem NGO çalışması vs. koyarlar ki hayattan ne istediğin şekillensin. Şimdi kurduğunuz hayali gerçekleştirdiğinizde -belki de- kendinizi değersiz hissedeceksiniz. Bunca sene boşuna mı okudun diyeceksiniz. Sonra siz mont blac'tayken -olmaz olmaz- sizi boynuzlayan kocanızdan kurtulmak isteyeceksiniz. Dolayısıyla buraya kadar gelmişken kariyer şart. Aile de ne kadar zengin olursa olsun çocuklarının birşeyleri başardığını görmek ister.
Önce doktorayı bitirmeyin. Dediğim gibi önce bir tail yapın. Bir rota belirleyin, belki içine doktora çalışmanızla ilgili birkaç durak da koyarsınız. birkaç ay dondurun doktora çalışmalarını. Sadece gelecekten ne istediğinize odaklanın. Sonra bitirin doktorayı. Doktora bitmeden evlenirsiniz belki, ama 3. yıla girmişken bitirin. Akademisyenlik aileden zenginin ideal işidir.
Önce doktorayı bitirmeyin. Dediğim gibi önce bir tail yapın. Bir rota belirleyin, belki içine doktora çalışmanızla ilgili birkaç durak da koyarsınız. birkaç ay dondurun doktora çalışmalarını. Sadece gelecekten ne istediğinize odaklanın. Sonra bitirin doktorayı. Doktora bitmeden evlenirsiniz belki, ama 3. yıla girmişken bitirin. Akademisyenlik aileden zenginin ideal işidir.
0
i need dolar
Merhaba Duyuru Sakinleri,İş amaçlı ingiltere'ye gidiyorum. 3 günüm dolu. O 3 gün BRENTFORT da hotel rezervasyonu yaptım. kalan 4 gün boş olacağım.İlk defa bu memlekete gidiyorum. Neler önerirsiniz? Nerelere gidilebilir?
Merhaba Duyuru Sakinleri,
İş amaçlı ingiltere'ye gidiyorum. 3 günüm dolu. O 3 gün BRENTFORT da hotel rezervasyonu yaptım. kalan 4 gün boş olacağım.
İlk defa bu memlekete gidiyorum.
Neler önerirsiniz? Nerelere gidilebilir?
İş amaçlı ingiltere'ye gidiyorum. 3 günüm dolu. O 3 gün BRENTFORT da hotel rezervasyonu yaptım. kalan 4 gün boş olacağım.
İlk defa bu memlekete gidiyorum.
Neler önerirsiniz? Nerelere gidilebilir?
0
4 gün Londra'ya anca yeter. Londra için gezilecek görülecek yerleri araştır, onları yap. Yalnız Brentford zone 4'te, merkeze biraz uzak sayılır. Boş günlerin için zone 1 veya zone 2'de bir hotel/hostele geçersen daha rahat gezersin. Tabii orası pahalı gelirse Brentford'dan da metro ile gidip gelebilirsin, ama bu sefer de o para metroya gidecek.
0
4 gun anca londra +1
illa cok sey sikistirayim araya derseniz gunubirlik brighton olabilir. Ama bence londra kesinlikle.
illa cok sey sikistirayim araya derseniz gunubirlik brighton olabilir. Ama bence londra kesinlikle.
0
Çok teşekkürler. İrlanda'ya geçme hakkım da oluyormuş. Oraya da bir gün tur yaparım belki.
0
İrlanda yerine Brighton'a gitmeyi tercih ederim ben günübirlik.
Gezdim gördüm diyeceğiniz çoğu yer zone 1ve 2'de.
Müze gezmek mi istersiniz, eğlence hayatına mı dalayım dersiniz bilemiyorum.
Mümkünse bi akşam bi müzikale veya oyuna gidin.
Gezdim gördüm diyeceğiniz çoğu yer zone 1ve 2'de.
Müze gezmek mi istersiniz, eğlence hayatına mı dalayım dersiniz bilemiyorum.
Mümkünse bi akşam bi müzikale veya oyuna gidin.
0
Otel rezervasyonlarımı yaptım. Konaklama son derece pahalıymış :)
İlk 3 gün Brentford, kalan 4 gün paddington (hydeparkın yanı) konaklayacağım.
Birçok arkadaşım müzikal ya da standup gösterilerine gitmemi özellikle söyledi.
Bu memlekette bizim caddebostan'da olduğu gibi halka açık basket sahaları var mı? ya da hyde park içinde?
Brighton araştırmasına başladım şimdi :)
Kaldığım lokasyonları da haritada işaretledim.
i.hizliresim.com
İlk 3 gün Brentford, kalan 4 gün paddington (hydeparkın yanı) konaklayacağım.
Birçok arkadaşım müzikal ya da standup gösterilerine gitmemi özellikle söyledi.
Bu memlekette bizim caddebostan'da olduğu gibi halka açık basket sahaları var mı? ya da hyde park içinde?
Brighton araştırmasına başladım şimdi :)
Kaldığım lokasyonları da haritada işaretledim.
i.hizliresim.com
0
ben ne dedim
Selam duyuru,5 senelik art directorum, bunun son 2 senesinde irili ufaklı bir çok web sitesi tasarımı işi yaptım ve şimdi işin front end kısmına geçmeyi planlıyorum. Yaş 28. Pek bir bilgim yok henüz açıkçası ama 4-5 aydır araştırıyorum. İşin mantığına, neleri kolay yapabileceğime, ne seviyeye gelebi
Selam duyuru,
5 senelik art directorum, bunun son 2 senesinde irili ufaklı bir çok web sitesi tasarımı işi yaptım ve şimdi işin front end kısmına geçmeyi planlıyorum. Yaş 28. Pek bir bilgim yok henüz açıkçası ama 4-5 aydır araştırıyorum. İşin mantığına, neleri kolay yapabileceğime, ne seviyeye gelebileceğime dair büyük oranda doğru olan öngörülerim var.
Tasarım işinde ukalalık olarak algılanmasın ama gayet iyiyim. Kazancım iyi denebilir, konumum sağlam. Birlikte çalıştığım developerların işçiliğinden hiç memnun kalmadığım için, ulan ben daha iyisini yaparım dediğim için ve buna emin olduğumdan, ayrıca keyif alacağımı da düşündüğümden böyle bir geçiş düşünüyorum. Pat diye olmayacak tabi, 1-2 sene kendimi geliştireceğim. Çalıştığım ajanstaki işlere ufak ufak bu kısmını ben yazıcam diyerek dahil olacağım.
Hevesim, arzum oldukça yüksek. Ne dersiniz, ne önerirsiniz? Siz bu yola girer miydiniz yoksa hiç uğraşmayıp keyfim iyi böyle yaa mı derdiniz?
5 senelik art directorum, bunun son 2 senesinde irili ufaklı bir çok web sitesi tasarımı işi yaptım ve şimdi işin front end kısmına geçmeyi planlıyorum. Yaş 28. Pek bir bilgim yok henüz açıkçası ama 4-5 aydır araştırıyorum. İşin mantığına, neleri kolay yapabileceğime, ne seviyeye gelebileceğime dair büyük oranda doğru olan öngörülerim var.
Tasarım işinde ukalalık olarak algılanmasın ama gayet iyiyim. Kazancım iyi denebilir, konumum sağlam. Birlikte çalıştığım developerların işçiliğinden hiç memnun kalmadığım için, ulan ben daha iyisini yaparım dediğim için ve buna emin olduğumdan, ayrıca keyif alacağımı da düşündüğümden böyle bir geçiş düşünüyorum. Pat diye olmayacak tabi, 1-2 sene kendimi geliştireceğim. Çalıştığım ajanstaki işlere ufak ufak bu kısmını ben yazıcam diyerek dahil olacağım.
Hevesim, arzum oldukça yüksek. Ne dersiniz, ne önerirsiniz? Siz bu yola girer miydiniz yoksa hiç uğraşmayıp keyfim iyi böyle yaa mı derdiniz?
0
görünen o ki içinden gelen bir istek var ve bunu artık içinde tutamıyor, bir şeyler yapıp firmana daha güzel işler yapmak için destek vermek istiyorsun. Bence yürü derim. Ne kaybedersin ki?
Tasarım işleri de aksayacak olursa yardımcı olmak isterim :)
Tasarım işleri de aksayacak olursa yardımcı olmak isterim :)
0
Nihai amacın ne? Hem tasarımcı hem yazılımcı olmak mı? Cevap evetse, bunu nasıl kullanacaksın? Bir şirkette çalışarak mı? Profesyonel yazılım şirketlerinin çok azı, yazılımcılarında tasarım bilgisi arar. Bunlar ayrı işler neticede, bir tanesinde uzmanlaşmak daha usta bir iş ortaya çıkarır.
Ha, bir işte çalışmak yerine kendi ürünlerimi geliştiririm diyorsan olabilir. Ben freelance bir yazılımcı olarak tasarımlarımı kendim yapıyorum ve acı çekiyorum. Profesyonel bir tasarımcıyla çalışmadığım için (bütçe problemi) kalite düşük olabiliyor.
Ancak kendi ürünlerini ortaya çıkaracaksan da bunları tek başına yapman biraz zor. Bunun database kısmı var, kurulum var, web service'ler var, client yazılımı var, tasarım var... Yazılım altyapısından gelen biriyle çalışmadığın sürece bunların tamamına hakim olman uzun bir zaman alacak. Bunun yerine iyi bir yazılımcı ortak bulman senin için daha pratik olur.
Ha, diyorsan ki ben komple yazılıma geçeceğim sonunda. Ama tasarım background'umdan dolayı iyi bir web geliştirici olabileceğimi düşünüyorum... Olabilir, ama bu da senin dediğin gibi birkaç yılını alacaktır.
Öte yandan; mevcut işini/görevini bırakmadan, işte boş vaktinde ya da akşamları vakit buldukça yazılım tarafını öğrenmeye başlayabilirsin. Baktın sardı, mevcut işlerde ufak ufak görev alırsın, gidişata göre karar verirsin. Mevcut işini bırakmadığın sürece bir risk yok ortada.
Ha, bir işte çalışmak yerine kendi ürünlerimi geliştiririm diyorsan olabilir. Ben freelance bir yazılımcı olarak tasarımlarımı kendim yapıyorum ve acı çekiyorum. Profesyonel bir tasarımcıyla çalışmadığım için (bütçe problemi) kalite düşük olabiliyor.
Ancak kendi ürünlerini ortaya çıkaracaksan da bunları tek başına yapman biraz zor. Bunun database kısmı var, kurulum var, web service'ler var, client yazılımı var, tasarım var... Yazılım altyapısından gelen biriyle çalışmadığın sürece bunların tamamına hakim olman uzun bir zaman alacak. Bunun yerine iyi bir yazılımcı ortak bulman senin için daha pratik olur.
Ha, diyorsan ki ben komple yazılıma geçeceğim sonunda. Ama tasarım background'umdan dolayı iyi bir web geliştirici olabileceğimi düşünüyorum... Olabilir, ama bu da senin dediğin gibi birkaç yılını alacaktır.
Öte yandan; mevcut işini/görevini bırakmadan, işte boş vaktinde ya da akşamları vakit buldukça yazılım tarafını öğrenmeye başlayabilirsin. Baktın sardı, mevcut işlerde ufak ufak görev alırsın, gidişata göre karar verirsin. Mevcut işini bırakmadığın sürece bir risk yok ortada.
0
@long live rock n roll
Aslında back-end kısmına girişmeyi düşünmüyorum. Yaptığım tasarımın temiz bir şekilde ön yüzünü yazmak esas amacım. React vs. gibi güncel teknolojileri kullanabilmek, back-end'in yükünü hafifleterek işi daha iyi hale getirmek gibi. İlerde ui/ux designer & front-end developer olarak 3ünü birlikte tasarlayıp kurgulayıp daha kusursuz ön yüz işler çıkartabilirim diye düşünüyorum.
Dediğin gibi yazılım ve tasarım apayrı işler ama tasarım ve front end development aslında iç içe. Bununla beraber dediğin gibi ilerleyen yıllarda back-end de öğrenip komple bir web geliştirici olmak da olabilir ama henüz hedef olarak onu koymuyorum çünkü yazılım denizine çok derin dalmak o, fazla iddialı olur şuan.
Aslında back-end kısmına girişmeyi düşünmüyorum. Yaptığım tasarımın temiz bir şekilde ön yüzünü yazmak esas amacım. React vs. gibi güncel teknolojileri kullanabilmek, back-end'in yükünü hafifleterek işi daha iyi hale getirmek gibi. İlerde ui/ux designer & front-end developer olarak 3ünü birlikte tasarlayıp kurgulayıp daha kusursuz ön yüz işler çıkartabilirim diye düşünüyorum.
Dediğin gibi yazılım ve tasarım apayrı işler ama tasarım ve front end development aslında iç içe. Bununla beraber dediğin gibi ilerleyen yıllarda back-end de öğrenip komple bir web geliştirici olmak da olabilir ama henüz hedef olarak onu koymuyorum çünkü yazılım denizine çok derin dalmak o, fazla iddialı olur şuan.
0
nigeo
merhaba,aşağıdaki iş seçeneklerinden hangisini seçmeliyim sizce?28 yaşında er kişiyim. türkiye'de iyi okullarda okudum. ingilizcem ve fransızcam iyi seviyede. Bulgaristan doğumlu olduğum için AB pasaportum(dolayısıyla çalışma iznim) var.türkiye'de turizm alanında birkaç senelik tecrübem var.memleket
merhaba,
aşağıdaki iş seçeneklerinden hangisini seçmeliyim sizce?
28 yaşında er kişiyim. türkiye'de iyi okullarda okudum. ingilizcem ve fransızcam iyi seviyede. Bulgaristan doğumlu olduğum için AB pasaportum(dolayısıyla çalışma iznim) var.
türkiye'de turizm alanında birkaç senelik tecrübem var.
memleketin gidişatından ötürü; türkiye'deki, sosyal ve profesyönel çevremi çöpe atarak avrupa'da vasıfsız işlere başvurup hayata yeniden başlamaya karar verdim.
bekarım, acil olarak bakma sorumluluğu hissettiğim biri yok; uzun vadede anneme maddi destek çıkmam gereken durumlar oluşabilir.
bu yaşta sıfırdan kariyer başlatacak biri için hangisi daha iyi olur sizce?
a) sofya'da genelde fransızca veya ingilizce konuşacağım; call center çalışanı benzeri pozisyonlar. ofiste müşteriye telefonla destek. aldığım maaşla ancak hayatımı çeviririm sanırım.
artıları: başlangıç seviyesinde de olsa bulgarca biliyorum. bu ülkenin vatandaşı olduğum için bazı resmi işler daha kolay ve hızlı olur. bu ülkede akrabalarım var. daha az yalnızlık demek benim için. istanbul'a yakın olması. haftasonları da gidip gelebilmem.
eksileri: uluslararası mobilizasyon çok düşük. maaş ve benefitler düşük. bulgaristan pek de yaşamaya bayıldığım bir yer değil.
b) malta'da online dealer olma işi. türkçe konuşarak kamera önünde çalışacağım. sektörünün lideri olan dev bir global firma.
artıları: benefits. şirket, dandik bir bulgar firması değil. isveçli şirket. yeni nesil positif benefitleri var. spora gidersem, dil kursuna gidersem vs öderler. şirkette masaj, gym, meyva gibi basit ama günü güzelleştirecek ekstralar var ücretsiz. mobilizasyon mümkün. malta'da yaşamak iyi bir fikir gibi geliyor. gidiş uçak bileti ve ilk 3 hafta ücretsiz konaklama.
eksileri: maaş düşük. alacağım parayla 0'a 0 bir yaşam sürdürebilirim. şirket içi dikey hareketliliğim zor olabilir. ukalalık etmek istemiyorum ama hayatımın sonuna kadar kağıt açmak için biraz over-vasıflıyım bence.
c) polonya-krakow'da satış temsilciliği tarzı bir iş. B2B çalışılıyor. Türkçe konuşacağım işi yaparken. İş arkadaşlarımla da ingilizce. maaş hakkında henüz fikrim yok. ama oldukça düşük olacağını varsayıyorum.
artıları: global şirketlerden. şirket içi dikey ve yatay hareketliliğin yüksek olduğu söyleniyor. 17 ülkede olmaları bana uygun. yabancı dillerim ve çifte vatandaşlığım olduğu için yatay hareketlilikten faydalanmak ve daha çok ülkede yaşamış olmak isterim. güncel teknoloji ve yerel dil konusunda sürekli eğitim sağlanıyor.
eksileri: dilini, kültürünü bilmiyorum. ekonomik olarak çok gelişmiş bir ülke değil. ortadoğu savaşından kaçarken orada sakata gelmeyelim. iklim olarak malta'ya göre çok daha olumsuz bir hava var. yağmur, karanlık vs sevmem.
d) türkiye'de Istanbul-İzmir-Antalya'da bir beyaz yaka işi.
artıları: dili biliyorum. kültürü biliyorum. daha rahat bir işim olur. para biriktirebilirim. kısa zamanda yönetici olma şansım var.
eksileri: RECEP TAYYİP ERDOĞAN.
kendimle ilgili:
askerliğimi yapmadım. yapmak asla istemiyorum. atayiz cehapeli falanım. türkiye'den nefret ettim son yıllarda.
ailem yok. yani öyle bir bağlayacılık yok benim için. daha doğrusu aile bireylerim farklı farklı yerlerde yaşıyor. herkesin nerede yaşayacağına karar vermesi için daha süre var. birkaç sene sonra bu kısmı düşüneceğiz. aileden gelen-kalacak olan hiç para yok. çok fazla borcum var. bu yüzden yaşım ilerlemeden para kazanıp borçlarımı kapatmam önemli.
malta'da kazancımın yüzde 10'unu artırsam bile ufak ufak borcumu öderim. polonya'da kazanacağım paranın yüzde 10'u daha değersiz olabilir.
türkiye'de daha çok kazanırım ama türkiye'de yaşamak istemiyorum. hazır avrupa'da hayat kurmak yolunda gaza gelmişken bu adımı atayım artık istiyorum.
şu anda malta seçeneğine çok yakınım. yakında resmi teklif gelecek sanıyorum. evet, demeye çok yakınım. iklimi, ortamı cazip geliyor. 2-3 sene kalırım diye düşünüyorum. polonya'yı da düşünmüyor değilim. ama oradaki olası hayatımı pek kestiremiyorum şu anda.
sofya'yı pek tercih etmem. şu anda 3. konumda benim için. turkiye'yi hiç istemiyorum.
bir yandan da aklımda bir avrupa şehrine gidip barda kafede çok çalışarak birkaç senede para biriktirip borç ödemek; o esnada daha "masa başı" bi iş kovalamak gibi bir seçenek de olabilir.
bir de tr dışındaki her seçenekte ev arkadaşım olacak. tr'de yalnız yaşayabilirim. yalnız yaşamayı seviyorum.
ne diyosunuz?
beni malta'ya ikna edin ya da polonya'ya yönlendirin lütfen.
:)
aşağıdaki iş seçeneklerinden hangisini seçmeliyim sizce?
28 yaşında er kişiyim. türkiye'de iyi okullarda okudum. ingilizcem ve fransızcam iyi seviyede. Bulgaristan doğumlu olduğum için AB pasaportum(dolayısıyla çalışma iznim) var.
türkiye'de turizm alanında birkaç senelik tecrübem var.
memleketin gidişatından ötürü; türkiye'deki, sosyal ve profesyönel çevremi çöpe atarak avrupa'da vasıfsız işlere başvurup hayata yeniden başlamaya karar verdim.
bekarım, acil olarak bakma sorumluluğu hissettiğim biri yok; uzun vadede anneme maddi destek çıkmam gereken durumlar oluşabilir.
bu yaşta sıfırdan kariyer başlatacak biri için hangisi daha iyi olur sizce?
a) sofya'da genelde fransızca veya ingilizce konuşacağım; call center çalışanı benzeri pozisyonlar. ofiste müşteriye telefonla destek. aldığım maaşla ancak hayatımı çeviririm sanırım.
artıları: başlangıç seviyesinde de olsa bulgarca biliyorum. bu ülkenin vatandaşı olduğum için bazı resmi işler daha kolay ve hızlı olur. bu ülkede akrabalarım var. daha az yalnızlık demek benim için. istanbul'a yakın olması. haftasonları da gidip gelebilmem.
eksileri: uluslararası mobilizasyon çok düşük. maaş ve benefitler düşük. bulgaristan pek de yaşamaya bayıldığım bir yer değil.
b) malta'da online dealer olma işi. türkçe konuşarak kamera önünde çalışacağım. sektörünün lideri olan dev bir global firma.
artıları: benefits. şirket, dandik bir bulgar firması değil. isveçli şirket. yeni nesil positif benefitleri var. spora gidersem, dil kursuna gidersem vs öderler. şirkette masaj, gym, meyva gibi basit ama günü güzelleştirecek ekstralar var ücretsiz. mobilizasyon mümkün. malta'da yaşamak iyi bir fikir gibi geliyor. gidiş uçak bileti ve ilk 3 hafta ücretsiz konaklama.
eksileri: maaş düşük. alacağım parayla 0'a 0 bir yaşam sürdürebilirim. şirket içi dikey hareketliliğim zor olabilir. ukalalık etmek istemiyorum ama hayatımın sonuna kadar kağıt açmak için biraz over-vasıflıyım bence.
c) polonya-krakow'da satış temsilciliği tarzı bir iş. B2B çalışılıyor. Türkçe konuşacağım işi yaparken. İş arkadaşlarımla da ingilizce. maaş hakkında henüz fikrim yok. ama oldukça düşük olacağını varsayıyorum.
artıları: global şirketlerden. şirket içi dikey ve yatay hareketliliğin yüksek olduğu söyleniyor. 17 ülkede olmaları bana uygun. yabancı dillerim ve çifte vatandaşlığım olduğu için yatay hareketlilikten faydalanmak ve daha çok ülkede yaşamış olmak isterim. güncel teknoloji ve yerel dil konusunda sürekli eğitim sağlanıyor.
eksileri: dilini, kültürünü bilmiyorum. ekonomik olarak çok gelişmiş bir ülke değil. ortadoğu savaşından kaçarken orada sakata gelmeyelim. iklim olarak malta'ya göre çok daha olumsuz bir hava var. yağmur, karanlık vs sevmem.
d) türkiye'de Istanbul-İzmir-Antalya'da bir beyaz yaka işi.
artıları: dili biliyorum. kültürü biliyorum. daha rahat bir işim olur. para biriktirebilirim. kısa zamanda yönetici olma şansım var.
eksileri: RECEP TAYYİP ERDOĞAN.
kendimle ilgili:
askerliğimi yapmadım. yapmak asla istemiyorum. atayiz cehapeli falanım. türkiye'den nefret ettim son yıllarda.
ailem yok. yani öyle bir bağlayacılık yok benim için. daha doğrusu aile bireylerim farklı farklı yerlerde yaşıyor. herkesin nerede yaşayacağına karar vermesi için daha süre var. birkaç sene sonra bu kısmı düşüneceğiz. aileden gelen-kalacak olan hiç para yok. çok fazla borcum var. bu yüzden yaşım ilerlemeden para kazanıp borçlarımı kapatmam önemli.
malta'da kazancımın yüzde 10'unu artırsam bile ufak ufak borcumu öderim. polonya'da kazanacağım paranın yüzde 10'u daha değersiz olabilir.
türkiye'de daha çok kazanırım ama türkiye'de yaşamak istemiyorum. hazır avrupa'da hayat kurmak yolunda gaza gelmişken bu adımı atayım artık istiyorum.
şu anda malta seçeneğine çok yakınım. yakında resmi teklif gelecek sanıyorum. evet, demeye çok yakınım. iklimi, ortamı cazip geliyor. 2-3 sene kalırım diye düşünüyorum. polonya'yı da düşünmüyor değilim. ama oradaki olası hayatımı pek kestiremiyorum şu anda.
sofya'yı pek tercih etmem. şu anda 3. konumda benim için. turkiye'yi hiç istemiyorum.
bir yandan da aklımda bir avrupa şehrine gidip barda kafede çok çalışarak birkaç senede para biriktirip borç ödemek; o esnada daha "masa başı" bi iş kovalamak gibi bir seçenek de olabilir.
bir de tr dışındaki her seçenekte ev arkadaşım olacak. tr'de yalnız yaşayabilirim. yalnız yaşamayı seviyorum.
ne diyosunuz?
beni malta'ya ikna edin ya da polonya'ya yönlendirin lütfen.
:)
0
ya hepsince maaş çok düşük. ne anladım ben bu işten. eğlenecek paran olmadıktan sonra yurtdışında olmanın ne manası var? bi de ev arkadaşı diyosun. bu yaştan sonra daha kaç sene biri ile beraber yaşayabilirsin ki?
@nigeo, şu aşamada ben olsam trde kalırım. yurtdışında hiç bomba patlamıyor mu ya da trafik kazası yaşanmıyor mu? yani buna bu kadar takığ ülke terkedip 28 yaında sıfıra sıfır ev arkadaşı ile yaşamak istemezdim ben olsam.
ayrıca kuehles +1. neden vasıfsız işler?
@ e o zaman. ;
maltanın artıları güzelmiş ama yatay hareketlilikten sonra polonya diyorum.
@nigeo, şu aşamada ben olsam trde kalırım. yurtdışında hiç bomba patlamıyor mu ya da trafik kazası yaşanmıyor mu? yani buna bu kadar takığ ülke terkedip 28 yaında sıfıra sıfır ev arkadaşı ile yaşamak istemezdim ben olsam.
ayrıca kuehles +1. neden vasıfsız işler?
@ e o zaman. ;
maltanın artıları güzelmiş ama yatay hareketlilikten sonra polonya diyorum.
0
@elorelia
bir önerin var mı? seçenekler bunlar. ekonomik kapitalim yok. işçi olmak zorundayım. yurtdışında olmanın manası şu: ortadoğu'da beynine bomba atılmasından kurtuluyorsun. daha az ırkçı daha az dinci var.
biraz da abartıyorum sanırım koşulları. sonuçta ev-yemek-ulaşım-sağlık giderlerimi karşılayabileceğim. eğlence derken ne kast ettiğini bilmiyorum ama üstüne dışarıda yemek yiyip içki içebileceğim diye düşünüyorum. 2-3 ayda 1 de uzun-haftasonu denen şeylerde zaten başka ülkeleri gezerim diye düşünüyorum.
bir önerin var mı? seçenekler bunlar. ekonomik kapitalim yok. işçi olmak zorundayım. yurtdışında olmanın manası şu: ortadoğu'da beynine bomba atılmasından kurtuluyorsun. daha az ırkçı daha az dinci var.
biraz da abartıyorum sanırım koşulları. sonuçta ev-yemek-ulaşım-sağlık giderlerimi karşılayabileceğim. eğlence derken ne kast ettiğini bilmiyorum ama üstüne dışarıda yemek yiyip içki içebileceğim diye düşünüyorum. 2-3 ayda 1 de uzun-haftasonu denen şeylerde zaten başka ülkeleri gezerim diye düşünüyorum.
0
Neden vasifsiz is dusundugunu anlayamadim.
Turkiyede iyi okullardab nezun olduysan kendi meslegini de yapabilirsin?
Neden bu kadar kucuk dusundugunu anlayamadim... 22-23 yasinda da degilmissin.
Yine turizm alaninda calisabilirsin mesela. Ab vatandasligin var, her sey onunde.
Turkiyede iyi okullardab nezun olduysan kendi meslegini de yapabilirsin?
Neden bu kadar kucuk dusundugunu anlayamadim... 22-23 yasinda da degilmissin.
Yine turizm alaninda calisabilirsin mesela. Ab vatandasligin var, her sey onunde.
0
ben olsam maltayı seçerdim sanırım. belki zaman geçtikçe mayış güzelleşir hı?
ayrıca
kuehles blondes +1
ayrıca
kuehles blondes +1
0
@kuehles blondes
avrupa'da nasıl iş bulabileceğimi bilmiyorum sanırım.
:)
biraz da romantik genç triplerine girdim. 0dan başlamak ilginç geliyor. okuduğum bölüm tamamen akademiye yönelikti denebilir. o alanda bulunmayı tercih etmem hiç.
turizmle ilgili de tecrübem sadece profesyönel ofis-iş tecrübesi anlamına gelir. çünkü tr'deki az da olsa gelişen uzmanlığım tamamen tr bilgisi üzerine denebilir.
avrupa'da nasıl iş bulabileceğimi bilmiyorum sanırım.
:)
biraz da romantik genç triplerine girdim. 0dan başlamak ilginç geliyor. okuduğum bölüm tamamen akademiye yönelikti denebilir. o alanda bulunmayı tercih etmem hiç.
turizmle ilgili de tecrübem sadece profesyönel ofis-iş tecrübesi anlamına gelir. çünkü tr'deki az da olsa gelişen uzmanlığım tamamen tr bilgisi üzerine denebilir.
0
Malta.
Krakow'a gittim, en beğendiğim birkaç şehirden biridir. Ama soğuk sevmiyorsan çekilmez. Malta çok güzel diyorlar, beğenirsin orayı da. Maaş düşük olabilir ama benefit'ler oldukça iyi görünüyor, dolayısıyla hayatını bu benefit'ler etrafında kurarsan çok fazla para harcamadan çok keyifli zaman geçirebilirsin.
Bir de; iyi okullarda okudum diyorsun. Demek ki bunlardan daha iyi işler de bulabilirsin oralarda. Ama şu an için eldeki seçenekler bunlar. Dolayısıyla bir git işe başla, yerleştikten sonra orada aktif olarak da iş bakarsın, daha iyi şartlarda bişey bulunca değiştirirsin işini. Ama Türkiye'de kalarak oralarda çok fazla seçenek açamazsın kendine zamanla.
Bir de şu var; Türkiye'de Avrupa'ya gıpta ile bakılıyor. Gidip 6 ay kalıp memnun kalmazsan ve dönmeye karar verirsen, Avrupa tecrübeli olacaksın, Türkiye'de de daha iyi şartlarda bir iş bulma şansın artacak.
Malta iyidir.
Krakow'a gittim, en beğendiğim birkaç şehirden biridir. Ama soğuk sevmiyorsan çekilmez. Malta çok güzel diyorlar, beğenirsin orayı da. Maaş düşük olabilir ama benefit'ler oldukça iyi görünüyor, dolayısıyla hayatını bu benefit'ler etrafında kurarsan çok fazla para harcamadan çok keyifli zaman geçirebilirsin.
Bir de; iyi okullarda okudum diyorsun. Demek ki bunlardan daha iyi işler de bulabilirsin oralarda. Ama şu an için eldeki seçenekler bunlar. Dolayısıyla bir git işe başla, yerleştikten sonra orada aktif olarak da iş bakarsın, daha iyi şartlarda bişey bulunca değiştirirsin işini. Ama Türkiye'de kalarak oralarda çok fazla seçenek açamazsın kendine zamanla.
Bir de şu var; Türkiye'de Avrupa'ya gıpta ile bakılıyor. Gidip 6 ay kalıp memnun kalmazsan ve dönmeye karar verirsen, Avrupa tecrübeli olacaksın, Türkiye'de de daha iyi şartlarda bir iş bulma şansın artacak.
Malta iyidir.
0
Ben oyumu Malta'dan yana kullanıyorum.
Malta ufak bir yer olduğundan kazanılan parayı çok fazla harcayabileceğini sanmıyorum. Hayatı daha kalifiye ve güzel hale getirebilecek ekstraları sunmuş, gidip kendini geliştirebileceğin kurslar ödeniyor. şirket isveçli; adamlar medeniyetin bağrından. güzel bir iletişim sağlarsan belki isveç'e atlama şansı olur. aynı şirket üzerinden değil de isveçli çalışanlar üzerinden belki isveçte bir şirkette başka bir iş olanağı yakalarsın. okuduğun okullar ve bildiğin diller de göz önüne alınınca "olmaz" diyecek bir ihtimal yok bence. vatandaşlığın da büyük kolaylık. kaldı ki doğru düzgün türkçe konuşamayan adamlar gidip yerleşiyorlar oralara, sen neden gidemeyesin.
bulgaristan ve türkiye'yi kesinlikle düşünme.
polonya da konumu ve yatay hareketliliği itibariyle güzel. ben deniz seven bir insan olduğum için malta dedim ama uzun süre aynı ülkede kalma planın yoksa polonya daha seçilebilir. oradaki iş üzerinden yer değiştirmek çok daha kolay. malta akdeniz'in ortasında öylece takıldığı için diğer ülkelere kolay geçiş imkanı vermeyebilir.
28 yaşında, aileden kimseyle görüşmeyip yıllardır tek yaşayan, buralardan kaçmak için yaldır yaldır iş bakan ve ispanyolca ile fransızca öğrenmeye başlayan cehapeli agnostih bir kadından dinlediniz.
Malta ufak bir yer olduğundan kazanılan parayı çok fazla harcayabileceğini sanmıyorum. Hayatı daha kalifiye ve güzel hale getirebilecek ekstraları sunmuş, gidip kendini geliştirebileceğin kurslar ödeniyor. şirket isveçli; adamlar medeniyetin bağrından. güzel bir iletişim sağlarsan belki isveç'e atlama şansı olur. aynı şirket üzerinden değil de isveçli çalışanlar üzerinden belki isveçte bir şirkette başka bir iş olanağı yakalarsın. okuduğun okullar ve bildiğin diller de göz önüne alınınca "olmaz" diyecek bir ihtimal yok bence. vatandaşlığın da büyük kolaylık. kaldı ki doğru düzgün türkçe konuşamayan adamlar gidip yerleşiyorlar oralara, sen neden gidemeyesin.
bulgaristan ve türkiye'yi kesinlikle düşünme.
polonya da konumu ve yatay hareketliliği itibariyle güzel. ben deniz seven bir insan olduğum için malta dedim ama uzun süre aynı ülkede kalma planın yoksa polonya daha seçilebilir. oradaki iş üzerinden yer değiştirmek çok daha kolay. malta akdeniz'in ortasında öylece takıldığı için diğer ülkelere kolay geçiş imkanı vermeyebilir.
28 yaşında, aileden kimseyle görüşmeyip yıllardır tek yaşayan, buralardan kaçmak için yaldır yaldır iş bakan ve ispanyolca ile fransızca öğrenmeye başlayan cehapeli agnostih bir kadından dinlediniz.
0
@elorelia
cevabını editlemişsin. teşekkür ederim ama tr'ye dönmek gerçekten istemiyorum. hem yakın arkadaşlarımın tümü türkiye dışında.(ab değil, abd ne yazık ki) hem de açıkçası malta, sofya gibi yerlerde pek bomba patlamıyor. sanırım turizmci olduğum için havalimanı, sultanahmet, istiklal caddesi, beşiktaş gibi saldırılardan çok etkilendim psikolojik olarak. her gün geçtiğim yerlerin patlaması, gitme duygusunu çok güçlendirdi.
cevabını editlemişsin. teşekkür ederim ama tr'ye dönmek gerçekten istemiyorum. hem yakın arkadaşlarımın tümü türkiye dışında.(ab değil, abd ne yazık ki) hem de açıkçası malta, sofya gibi yerlerde pek bomba patlamıyor. sanırım turizmci olduğum için havalimanı, sultanahmet, istiklal caddesi, beşiktaş gibi saldırılardan çok etkilendim psikolojik olarak. her gün geçtiğim yerlerin patlaması, gitme duygusunu çok güçlendirdi.
0
bu yasta ab'de calisma sorunun yokken sifirdan baslamak istemek sacma geldi bana. sana bir artisi yok bu yapacagin islerin, ayni sifirda devam edeceksin. call center'da bir ust pozisyona geldiginde, daha komplike isler icin calisacaksin (dayanabilirsen) bir sonrakinde belki bir mudurluk tarzi bir sey olacak.
linkedin'de adam gibi bir hesap ac, oradan sana yakin olabilecek her turlu pozisyona basvur. dilin varmis madem, butun avrupa ulkelerinde turizm alaninda calisabilirsin. azimli olursan, hele de calisma izni sorunun yoksa dogru duzgun bir is bulmaman icin bir neden yok.
burada ve sozlukte yurtdisinda yasayan binlerce kullanici var, otur arastir, insanlara msj at, hangi is bulma siteleri o ulkelerde kullaniliyor ogren, cv'ni buldugun islere gonder. kimse kimseye altin tepside bir sey sunmuyor, ugrasman lazim ancak cok avantajli durumdasin.
@elo'ya soyle katilmiyorum, avrupa'da calismak icin tek neden para hicbir sekilde degil, bomba ya da trafik kazasi da degil (en azindan benim icin), dogru duzgun bir ulkede ortalama bir iste calistiginda isci haklari, is guvencesi, saglik hizmeti, izinler, calisma saatleri, is yeri huzuru, belediye hizmetleri, bence turkiye ile kiyaslanamaz. simdi az kazansan bile ilerisi icin bu yatirimi yapmak zorundasin. elinde boyle bir firsat varken su anda harcaman gereken zamani ve emegi harcamazsan yazik edersin. cekecegin cile, dogru duzgun baslarsan en fazla bir iki sene zaten.
linkedin'de adam gibi bir hesap ac, oradan sana yakin olabilecek her turlu pozisyona basvur. dilin varmis madem, butun avrupa ulkelerinde turizm alaninda calisabilirsin. azimli olursan, hele de calisma izni sorunun yoksa dogru duzgun bir is bulmaman icin bir neden yok.
burada ve sozlukte yurtdisinda yasayan binlerce kullanici var, otur arastir, insanlara msj at, hangi is bulma siteleri o ulkelerde kullaniliyor ogren, cv'ni buldugun islere gonder. kimse kimseye altin tepside bir sey sunmuyor, ugrasman lazim ancak cok avantajli durumdasin.
@elo'ya soyle katilmiyorum, avrupa'da calismak icin tek neden para hicbir sekilde degil, bomba ya da trafik kazasi da degil (en azindan benim icin), dogru duzgun bir ulkede ortalama bir iste calistiginda isci haklari, is guvencesi, saglik hizmeti, izinler, calisma saatleri, is yeri huzuru, belediye hizmetleri, bence turkiye ile kiyaslanamaz. simdi az kazansan bile ilerisi icin bu yatirimi yapmak zorundasin. elinde boyle bir firsat varken su anda harcaman gereken zamani ve emegi harcamazsan yazik edersin. cekecegin cile, dogru duzgun baslarsan en fazla bir iki sene zaten.
0
Biz de Bulgaristan vatandaşıyız. 2 kuzenim de ingilterede iş buldu, askerlikten kaçmak için en az 3 yıl sigortalı çalışacaklar yani. Biri şu an 4. Yılında iyi derecede ingilizce biliyor. Diğeri gidlei 4 ay oldu, şimdiden 4bin pound para biriktirmiş ki iki kere ev değiştirdi 3 iş değiştirdi vs. Call centerda çalışıyor, Türk firması.
Demem o ki, ingilizcen de varsa İngiltereye yönel, bizimkiler ingilizce bilmedikleri için nispeten vasıfsız işlerde çalıştıkları halde keyifleri yerinde.
Demem o ki, ingilizcen de varsa İngiltereye yönel, bizimkiler ingilizce bilmedikleri için nispeten vasıfsız işlerde çalıştıkları halde keyifleri yerinde.
0
Cok kiskandim seni cinsiyetini bilmesem de benimle evlenir misin?
Sen de erkeksen sorun degil Hollanda'da evleniriz cunku bugunlerde favori ulkelerim arasinda.
Ben olsam Polonya'yi da Malta'yi da hatta tum Avrupa'da ise basvururum kim alirsa oraya giderim.
Birkac aydir Kaliforniya'da yasiyorum. Cok param yok ama ozgurluk inanilmaz guzel bir duygu. Para hic onemli degil.
Sen de erkeksen sorun degil Hollanda'da evleniriz cunku bugunlerde favori ulkelerim arasinda.
Ben olsam Polonya'yi da Malta'yi da hatta tum Avrupa'da ise basvururum kim alirsa oraya giderim.
Birkac aydir Kaliforniya'da yasiyorum. Cok param yok ama ozgurluk inanilmaz guzel bir duygu. Para hic onemli degil.
0
Portekiz veya İspanya'da ufak bir bar / cafe neden düşünmüyorsunuz? bir cok kiralik yer var oralarda.
hatta belirli bir rakam koyabilirseniz, ortak olmayi düşünebilirim.
hatta belirli bir rakam koyabilirseniz, ortak olmayi düşünebilirim.
0
dysbaricosteonecrosis
ya buraya böyle bir şey yazacağımı hiç düşünmezdim de işleri gerçekten berbat etmek istemiyorum, biraz akıl danışmak istiyorum bu yüzden. şimdi aynı yerde yüksek lisans yaptığımız ve aynı arkadaş gurubunda olduğum biri var. 2 yıldır tanışıyoruz ama yaklaşık bir buçuk yıldır samimiyiz ama son 5-6 ayd
ya buraya böyle bir şey yazacağımı hiç düşünmezdim de işleri gerçekten berbat etmek istemiyorum, biraz akıl danışmak istiyorum bu yüzden.
şimdi aynı yerde yüksek lisans yaptığımız ve aynı arkadaş gurubunda olduğum biri var. 2 yıldır tanışıyoruz ama yaklaşık bir buçuk yıldır samimiyiz ama son 5-6 aydır çok vakit geçiriyoruz. benim 5 yıllık, onun da en az o kadar uzun bi ilişkisi vardı, o kadar yakın olup her şeyimizi konuşmamıza rağmen bugüne kadar bu özel hayat konularını hiç açmadık. benimki zaten 1 buçuk yıldır çatırdıyordu, yok gibiydi ve en son 6 ay önce bitti. onun da sevgilisi yurtdışındaydı bir senedir, onun da çatırdıyordu sanırım ve yılbaşı civarı bitti. benden 3 yaş küçük ve muhtemelen bu onun ilk ilişkisiydi. bunları dediğim gibi konuşmadığımız için sadece gözlemlerimle söylüyorum.
zaten yakındık ama son zamanlarda çok yakınlaştık, başından beri çok iyi anlaşıyoruz, zevklerimiz ya aynı ya da ayak uydurabiliyoruz. ama sorun şu ki mesela yılbaşında erkek arkadaşının yanına gitmişti ve ben kendim havalimanına bırakmıştım. havalimanında bir gün uçağı ertelendi, aradı ağladı, saatlerce benimle konuştu falan. geldikten sonra da muhtemelen ayrıldılar, öncesinde de çok iyi olmayabilirler belki.
yılbaşından beri de istisnalar hariç haftanın 7 günü gece 2-3'lere kadar beraberiz. günde en az 2 öğün beraber yiyoruz. her hafta en az bir kere tiyatroya gidiyoruz. belki sevgili olan insanların %70-80'inden fazla vakit geçiriyoruz diyebilirim. her gün-her haftasonu beraber planlar, gezmeler. 14 şubatı beraber geçirdik, yemeğe gittik falan. ben bu konularda kapanık ve inanılmaz yavaş bir insanımdır. önceki ilişkilerimde de genelde hiç açılmadım ve karşıdaki insanlar ya bıkıp umutlarını kestiler ya da kendileri harekete geçtiler. o da çok naif, bu konularda çekinik, çok belli etmeyen bir insan. varsa öyle bir şey bıkıp vazgeçer diye korkuyorum. ama ne bileyim, gidiyoruz çimlere uzanıyoruz, sürekli göz göze gelip uzun uzun bakışıyoruz, hafiften el temasları var işte 'elim soğuk bak', 'gözünle oynama' diyip elimi tutmak, anlattığım bir şeye gülerken kısa süreli kola dokunmak gibi. bir kere mesela yolda karşıya geçerken kolunu tutmaya çalıştığımda şaşırıp elimi tutar gibi yaptı ama yanlış anlamış da olabilirim. liseli hareketleri gibi gelecek belki fakat ikimiz de soğuk ve mesafeli insanlarız normalde. zaten baya olgun ve o da benim gibi çiçek, klişe flört hareketleri falan seven birisi değil.
geçen hafta 6-7 yıllık en yakın arkadaşının doğumgününe götürdü. arkadaşı içkinin de hafif etkisiyle 'seni çok merak ediyordum nasıl birisin diye, çok mutlu oldum böyle birisi olduğun için, o hayatında görebileceğin en iyi insan, çok sevindim sizin adınıza' gibi bir sürü şey söyledi, parfümümü sorup ona parfümümü övdü, 'bi ara oturup seni iyice tanımak kahve içmek isterim beraber' dedi birkaç kere. sonrasında o da bu arkadaşıma her şeyimi anlatırım, her şeyimi bilir dedi ama neler anlatmıştı benimle ilgili bilmiyorum.
sıkıntı şu ki, o daha tam atlatamadı belli ki. kolay da değildir, inanıyorum, ben de sadece adı kalan, bir yıldır bitmiş olduğu belli olan ilişkiyi çok kolay atlatamamıştım. zaten ben de onun sayesinde atlatabildim. o da benimle geçirdiği zamanla atlatıyor gibi görünüyor. anladığım kadarıyla şimdi eski sevgilisi dönmüş ve onunla bir iki kere görüştü, görüştükten sonra çok kötü oluyor, gidip kendini kapatıyor hiçkimseyle görüşmez o gün ama ilk defa geçen o halde geldi sabaha kadar oturduk öyle. halen telefonunda bilgisayarında beraber fotoğrafları var, arada bişeye bakarken denk geliyor hızlıca geçiyor, benim de moralim bozuluyor haliyle. instagramda bi fotoğrafları vardı zaten, onu da kaldırdı. geçen de üstü kapalı eski insanlardan kalan şeyleri saklayıp saklamama meselesini konuştuk, o atmaya kıyamadığını söylemişti insanlardan kalan şeyleri.
işte ben de bu olayları nasıl anlamdırmalıyım bilemiyorum. daha fazla zaman mı vermeliyim, öyle bir şey var mı, olacak mı? bu arada eylül gibi tezini bitirip şehirden ayrılma ihtimali de var. bilmiyorum, zaten etkisiz eleman gibi davranan biriyim, bir de tekrar barışma ihtimalleri olursa engel olmak da istemem açıkçası. ama şu da bir gerçek ki eğer barışırlarsa ortada mal gibi kalırım, baya koyar ve muhtemelen eskisi gibi de olamayız. şu an çok güzel vakit geçiriyoruz, bozulsun da istemiyorum ama bir yandan böyle bir şey varsa geç kalmaktan korkuyorum. mesela bunu yazarken ben, bir arkadaşı haftasonuna tiyatroya davet etti. muhtemelen gidecek, elbette gidebilir, öyle çomar birisi değilim ama bu arkadaşının davet etmesi çok da beklenen bir şey değil, kendisi de şaşırdı ve sonuçta bu bizim olayımız ve her gün her anım beraber geçince böyle bi durumda dışlanmış hissediyorum, yorum yapamıyorum. belki olayları kendi gözümle biraz da yanlı anlatıyorum ama aşağı yukarı böyle. bu arada hiç öyle sınır belirtecek, sadece arkadaşız mesajları içeren bir hareketi olmadı, ihtiyaç duymamış da olabilir tabii.
bugüne kadar o kadar kişi gelip geçti hayatımdan ama ilk defa kafamda soru işaretleri yok. bunu da görmezden gelirim napalım demiyorum. aksine hayatımı çok olumlu yönde etkileyebilecek, yanında hep mutlu olduğum birisi. olursa çok güzel günler bekliyormuş bizi gibi geliyor, düşüncesi bile inanılmaz heyecanlandırıyor, sanki olabilecek bir şey değilmiş gibi ve olabildiğince kendimi kaptırmamak için tutuyorum.
edit: yahu ne yazmışım be.
şimdi aynı yerde yüksek lisans yaptığımız ve aynı arkadaş gurubunda olduğum biri var. 2 yıldır tanışıyoruz ama yaklaşık bir buçuk yıldır samimiyiz ama son 5-6 aydır çok vakit geçiriyoruz. benim 5 yıllık, onun da en az o kadar uzun bi ilişkisi vardı, o kadar yakın olup her şeyimizi konuşmamıza rağmen bugüne kadar bu özel hayat konularını hiç açmadık. benimki zaten 1 buçuk yıldır çatırdıyordu, yok gibiydi ve en son 6 ay önce bitti. onun da sevgilisi yurtdışındaydı bir senedir, onun da çatırdıyordu sanırım ve yılbaşı civarı bitti. benden 3 yaş küçük ve muhtemelen bu onun ilk ilişkisiydi. bunları dediğim gibi konuşmadığımız için sadece gözlemlerimle söylüyorum.
zaten yakındık ama son zamanlarda çok yakınlaştık, başından beri çok iyi anlaşıyoruz, zevklerimiz ya aynı ya da ayak uydurabiliyoruz. ama sorun şu ki mesela yılbaşında erkek arkadaşının yanına gitmişti ve ben kendim havalimanına bırakmıştım. havalimanında bir gün uçağı ertelendi, aradı ağladı, saatlerce benimle konuştu falan. geldikten sonra da muhtemelen ayrıldılar, öncesinde de çok iyi olmayabilirler belki.
yılbaşından beri de istisnalar hariç haftanın 7 günü gece 2-3'lere kadar beraberiz. günde en az 2 öğün beraber yiyoruz. her hafta en az bir kere tiyatroya gidiyoruz. belki sevgili olan insanların %70-80'inden fazla vakit geçiriyoruz diyebilirim. her gün-her haftasonu beraber planlar, gezmeler. 14 şubatı beraber geçirdik, yemeğe gittik falan. ben bu konularda kapanık ve inanılmaz yavaş bir insanımdır. önceki ilişkilerimde de genelde hiç açılmadım ve karşıdaki insanlar ya bıkıp umutlarını kestiler ya da kendileri harekete geçtiler. o da çok naif, bu konularda çekinik, çok belli etmeyen bir insan. varsa öyle bir şey bıkıp vazgeçer diye korkuyorum. ama ne bileyim, gidiyoruz çimlere uzanıyoruz, sürekli göz göze gelip uzun uzun bakışıyoruz, hafiften el temasları var işte 'elim soğuk bak', 'gözünle oynama' diyip elimi tutmak, anlattığım bir şeye gülerken kısa süreli kola dokunmak gibi. bir kere mesela yolda karşıya geçerken kolunu tutmaya çalıştığımda şaşırıp elimi tutar gibi yaptı ama yanlış anlamış da olabilirim. liseli hareketleri gibi gelecek belki fakat ikimiz de soğuk ve mesafeli insanlarız normalde. zaten baya olgun ve o da benim gibi çiçek, klişe flört hareketleri falan seven birisi değil.
geçen hafta 6-7 yıllık en yakın arkadaşının doğumgününe götürdü. arkadaşı içkinin de hafif etkisiyle 'seni çok merak ediyordum nasıl birisin diye, çok mutlu oldum böyle birisi olduğun için, o hayatında görebileceğin en iyi insan, çok sevindim sizin adınıza' gibi bir sürü şey söyledi, parfümümü sorup ona parfümümü övdü, 'bi ara oturup seni iyice tanımak kahve içmek isterim beraber' dedi birkaç kere. sonrasında o da bu arkadaşıma her şeyimi anlatırım, her şeyimi bilir dedi ama neler anlatmıştı benimle ilgili bilmiyorum.
sıkıntı şu ki, o daha tam atlatamadı belli ki. kolay da değildir, inanıyorum, ben de sadece adı kalan, bir yıldır bitmiş olduğu belli olan ilişkiyi çok kolay atlatamamıştım. zaten ben de onun sayesinde atlatabildim. o da benimle geçirdiği zamanla atlatıyor gibi görünüyor. anladığım kadarıyla şimdi eski sevgilisi dönmüş ve onunla bir iki kere görüştü, görüştükten sonra çok kötü oluyor, gidip kendini kapatıyor hiçkimseyle görüşmez o gün ama ilk defa geçen o halde geldi sabaha kadar oturduk öyle. halen telefonunda bilgisayarında beraber fotoğrafları var, arada bişeye bakarken denk geliyor hızlıca geçiyor, benim de moralim bozuluyor haliyle. instagramda bi fotoğrafları vardı zaten, onu da kaldırdı. geçen de üstü kapalı eski insanlardan kalan şeyleri saklayıp saklamama meselesini konuştuk, o atmaya kıyamadığını söylemişti insanlardan kalan şeyleri.
işte ben de bu olayları nasıl anlamdırmalıyım bilemiyorum. daha fazla zaman mı vermeliyim, öyle bir şey var mı, olacak mı? bu arada eylül gibi tezini bitirip şehirden ayrılma ihtimali de var. bilmiyorum, zaten etkisiz eleman gibi davranan biriyim, bir de tekrar barışma ihtimalleri olursa engel olmak da istemem açıkçası. ama şu da bir gerçek ki eğer barışırlarsa ortada mal gibi kalırım, baya koyar ve muhtemelen eskisi gibi de olamayız. şu an çok güzel vakit geçiriyoruz, bozulsun da istemiyorum ama bir yandan böyle bir şey varsa geç kalmaktan korkuyorum. mesela bunu yazarken ben, bir arkadaşı haftasonuna tiyatroya davet etti. muhtemelen gidecek, elbette gidebilir, öyle çomar birisi değilim ama bu arkadaşının davet etmesi çok da beklenen bir şey değil, kendisi de şaşırdı ve sonuçta bu bizim olayımız ve her gün her anım beraber geçince böyle bi durumda dışlanmış hissediyorum, yorum yapamıyorum. belki olayları kendi gözümle biraz da yanlı anlatıyorum ama aşağı yukarı böyle. bu arada hiç öyle sınır belirtecek, sadece arkadaşız mesajları içeren bir hareketi olmadı, ihtiyaç duymamış da olabilir tabii.
bugüne kadar o kadar kişi gelip geçti hayatımdan ama ilk defa kafamda soru işaretleri yok. bunu da görmezden gelirim napalım demiyorum. aksine hayatımı çok olumlu yönde etkileyebilecek, yanında hep mutlu olduğum birisi. olursa çok güzel günler bekliyormuş bizi gibi geliyor, düşüncesi bile inanılmaz heyecanlandırıyor, sanki olabilecek bir şey değilmiş gibi ve olabildiğince kendimi kaptırmamak için tutuyorum.
edit: yahu ne yazmışım be.
0
eğer bi adım atmazsan kız için yara bandından öteye gidemeyip çakallara yem edeceksin gibi duruyor.
en kısa sürede bi adım at. bi gün tut elini bırakma mesela.
en kısa sürede bi adım at. bi gün tut elini bırakma mesela.
0
Adım at + 1.
Artık direk açılmak mı olur, ufaktan iltifatlarla yoklamak mı olur bilemem... Ya da bu eski ilişki konularını daha açık konuşmayı deneyebilirsin, "bence önüne bakma zamanı geldi" mesajı verirsin.
Anladığım kadarıyla onun da sana ilgisi var. İlgi net, ama sevgili olmaya hazır mı net değil. Onu da yavaş yavaş yoklayarak göreceksin. Bir de şu var; sen aksiyon alırsan onun eski ilişkisini unutması kolaylaşır. "Ben müdahil omlayayım, o eski sevgilisini kafasında net olarak bitirsin, sonra bana kendinden emin olarak gelsin" dersen bir şeyler için geç kalabilirsin. Zaten kadınlar genel olarak yönlendirmeye açık varlıklar.
Artık direk açılmak mı olur, ufaktan iltifatlarla yoklamak mı olur bilemem... Ya da bu eski ilişki konularını daha açık konuşmayı deneyebilirsin, "bence önüne bakma zamanı geldi" mesajı verirsin.
Anladığım kadarıyla onun da sana ilgisi var. İlgi net, ama sevgili olmaya hazır mı net değil. Onu da yavaş yavaş yoklayarak göreceksin. Bir de şu var; sen aksiyon alırsan onun eski ilişkisini unutması kolaylaşır. "Ben müdahil omlayayım, o eski sevgilisini kafasında net olarak bitirsin, sonra bana kendinden emin olarak gelsin" dersen bir şeyler için geç kalabilirsin. Zaten kadınlar genel olarak yönlendirmeye açık varlıklar.
0
abi seviyorsan git konuş bence vakasının tepe noktasındasın.
seviyorsan git konuş. bence korktuğun gibi de olmayacak.
seviyorsan git konuş. bence korktuğun gibi de olmayacak.
0
Benim de hissettiğim yeni bir ilişkiye hazır olmama durumu olabilir, bu konuda kafası karışık olabilir. Ama gerçekten de yarabandından öte bir şey olamamaktan korkuyorum tam olarak. Zaman da kısıtlı geliyor bana, diğer endişem de bu. Hoş nasıl konuşacam onu da kestiremiyorum ya.
0
yeterince gecikmişsin zaten daha da bekliyorsun işler sarpa sarmaya başlamış. aynen elorelia'nın dediği gibi tut elini bırakma mesela. geçip karşısına da "senden hoşlanıyorum" tarzı konuşma yapmak falan çocuk işi. madem o kadar yakındınız bir hamlede bulunacaktın. sözle değil eylemle.
0
hocam yeni bir iliskiye hazir olup olmadigina birak da o karar versin. bu yaptiginizin iliskiden ne kadar farki var o da tartisilir da, liseli boyutuna cekmissiniz epey olayi.
elo +1
gec kalacaksin, cocuk degilsin. cek op, elini tut birakma, vs. vs. kiz daha ne yapsin, kendine gore elinden geleni yapiyor belli ki.
elo +1
gec kalacaksin, cocuk degilsin. cek op, elini tut birakma, vs. vs. kiz daha ne yapsin, kendine gore elinden geleni yapiyor belli ki.
0
Yeterince gecikmedim aslında, dediğim gibi hem daha çok yeni onun için hem de çekinik bir insan. Tutup öpmek onun için aşırı olur mesela ona kesin eminim. Ama doğru zamanı yakalamak istiyorum çünkü şu an hayatımdaki. En yakın insan o ve kaybetmek de istemiyorum.
0
iki taraf da sessizce karşısındakine yarabandı muamelesi yapmış başlarda. sonra bu yavaşça başka, daha güzel bir şeye evrilmiş. ama halen kafanız karışık. ve anlaşılan çoğunlukla onun. durum bu kadar karışıkken dahi bir adım atmak kulağa çok hoş geliyor, beraber üstesinden gelmek adına. ama bir şeyler ters giderse çok değer verdiğiniz birisini kaybedebilirsiniz. bu riski almak istememeniz de çok anlaşılır. bu noktada ben adım atmazdım örneğin. çünkü karşımdaki sıradan birisi değil, doğru kişi olduğundan neredeyse emin olduğum birisi. bir de henüz oturup doğru düzgün eski sevgilisi hakkındaki düşünce ve hislerini konuşmamışsınız anladığım kadarıyla. bu ikilemden ancak eski sevgili kısmını kendinizce netleştirdiğinizde çıkabilirsiniz gibi geliyor. sonra bir adım atabilirsiniz.
0
aslında sessizce de değil, sürekli kötü bir dönem geçirdiğimizden, iyi ki birlikte vakit geçirdiğimizden bahsedip duruyoruz ama nedenin açıklayan olmadı. sürekli o da söylüyor zaten hiçbir şeyini anlatmıyorsun diye. benim artık kafam karışık değil. başlarda öyleydi, çünkü birisiyle birlikteydi, olmaz diye avutuyordum kendimi. onun karışık olma ihtimali yüksek. ben de aynı bu nedenlerden dolayı hareket etmekten çok çekiniyorum. ama eylemsizliğe devam edip de yanlış sinyal vermek de diğer korkum işte. bu arada kendisi bir şey demedi ama birkaç ay önce ayrıldıklarına da eminim.
0
roket adam
iki ay önce yeni bi ilişkiye başladım. bu sefer baya farklı ve ciddi ilerlemeye çalışıyoruz birbirimizden baya hoşlanıyoruz. ama şöyle saçma bi durum var. o kadar seviyoruz ki sürekli bir gün bunların bitebileceğini düşünüp mutsuz oluyoruz. o benim hevesimin bitip onu terk edeceğimi düşünüyor (bi ke
iki ay önce yeni bi ilişkiye başladım. bu sefer baya farklı ve ciddi ilerlemeye çalışıyoruz birbirimizden baya hoşlanıyoruz. ama şöyle saçma bi durum var. o kadar seviyoruz ki sürekli bir gün bunların bitebileceğini düşünüp mutsuz oluyoruz. o benim hevesimin bitip onu terk edeceğimi düşünüyor (bi kere yaptım bunu maalesef ama hemen geri döndüm özür dileyip), ben de onun eninde sonunda başkalarına ilgi duyup merak edip beni aldatacağına inanıyorum (daha önceden hiç aldatılmadım ya da aldatmadım)
konu dönüp dolaşıp buna geliyor. nasıl atlatacağımı çözemiyorum. ne yapıyorsunuz böyle durumlarda? ya bi gün biterse'yi konuşmaktan yoruldum
Ben 27 o 24 ama bizi ergenliğe döndüren bi ilişki oluyor şu an.
konu dönüp dolaşıp buna geliyor. nasıl atlatacağımı çözemiyorum. ne yapıyorsunuz böyle durumlarda? ya bi gün biterse'yi konuşmaktan yoruldum
Ben 27 o 24 ama bizi ergenliğe döndüren bi ilişki oluyor şu an.
0
Akışına bırakın, aklınıza "ya bir gün x olursa"yı getirmeyin. "Carpe diem, quam minimum credula postero" sözünü aklınızdan çıkartmayın.
0
ilerde bu beni aldatır diyeceğiniz biri ile şu an nasıl sevgili kalabiliyosunuz? mantık 101
ve bu kadar kısa sürede ayrılıp barışmayı nasıl başarıyosunız?
geçen bi soru vardı, eşim ilerde sakat olur diye asla evlenmeyeceğini iddia eden biri ile ilgili... sizinki de buna benzer bi mantık.
akışına bırakın +1
ben de özlü sözle bitireyim madem;
''draco dormiens nunquam titillandus''
ve bu kadar kısa sürede ayrılıp barışmayı nasıl başarıyosunız?
geçen bi soru vardı, eşim ilerde sakat olur diye asla evlenmeyeceğini iddia eden biri ile ilgili... sizinki de buna benzer bi mantık.
akışına bırakın +1
ben de özlü sözle bitireyim madem;
''draco dormiens nunquam titillandus''
0
Aklına gelse de dillendirme. Böyle konuları konuşmanın kimseye faydası yok.
Sen bir kere terk edip döndüğün için onun şüpheleri olması bir nebze daha normal. Kıza şüphe bırakma, bu konuda net olduğunu söyle. "Yine de aklına gelirse bile bu konuları konuşmayalım, ilişkimiz için daha iyi olur" de.
Sen bir kere terk edip döndüğün için onun şüpheleri olması bir nebze daha normal. Kıza şüphe bırakma, bu konuda net olduğunu söyle. "Yine de aklına gelirse bile bu konuları konuşmayalım, ilişkimiz için daha iyi olur" de.
0
her şey bir gün bitecek. öleceğini düşünüp üzülüyor musun sürekli? bu da öyle bir şey.
0
ne yapıyoruz düşünmüyoruz tabii ki. her ilişkinin bitme ihtimali vardır istersen leylayla mecnun ol sizden değil başka şeylerden kaynaklı bir şeyler olur engel olamazsınız. bunları düşünmenin kimseye faydası yok. aklınıza geldiğinde savuşturun ikiniz de ve zamanla düşünmemeye alışacaksınız. beyninizi bu şekilde yönlendirebilirsiniz.
0
november rain
1 saatlik dinlemede 3g veya 4,5g'de yaklaşık olarak ne kadar veri tüketir? Mesela günlük yarım saat kullanım için aylık kaç gb'lık internet paketi yeterli olur?
1 saatlik dinlemede 3g veya 4,5g'de yaklaşık olarak ne kadar veri tüketir? Mesela günlük yarım saat kullanım
için aylık kaç gb'lık internet paketi yeterli olur?
için aylık kaç gb'lık internet paketi yeterli olur?
0
community.spotify.com
Premium'da orta kalitede dinlerken dakikası 1.2 MB diyorlar. Günlük yarım saat 36 MB eder. Bir ayda 1 GB. En yüksek kalite bunun tam iki katı.
Premium'da orta kalitede dinlerken dakikası 1.2 MB diyorlar. Günlük yarım saat 36 MB eder. Bir ayda 1 GB. En yüksek kalite bunun tam iki katı.
0
nigeo
Merhaba,Bir telefon aplikasyonunu kaç kişinin indirdiğini görebiliyor muyuz? Türkiye'den kaç kişi görebiliyor muyuz?Ayrıca indirip silmiş olanlar dahil oluyor mu o sayıya? Kaç kişinin telefonunda şu an bulunduğunu görebiliyor muyuz uygulamanın? Kaç kişinin ne sıklıkta girdiğini göremiyoruz heralde d
Merhaba,
Bir telefon aplikasyonunu kaç kişinin indirdiğini görebiliyor muyuz? Türkiye'den kaç kişi görebiliyor muyuz?
Ayrıca indirip silmiş olanlar dahil oluyor mu o sayıya? Kaç kişinin telefonunda şu an bulunduğunu görebiliyor muyuz uygulamanın? Kaç kişinin ne sıklıkta girdiğini göremiyoruz heralde di mi?
Mersi.
Cevabı evet olan sorular için nasıl'ını da belirtin lütfen.
Bir telefon aplikasyonunu kaç kişinin indirdiğini görebiliyor muyuz? Türkiye'den kaç kişi görebiliyor muyuz?
Ayrıca indirip silmiş olanlar dahil oluyor mu o sayıya? Kaç kişinin telefonunda şu an bulunduğunu görebiliyor muyuz uygulamanın? Kaç kişinin ne sıklıkta girdiğini göremiyoruz heralde di mi?
Mersi.
Cevabı evet olan sorular için nasıl'ını da belirtin lütfen.
0
uygulamanın geliştiricisi isen görebiliyorsun. google play store dediklerinizi gösteriyor. hangi sıklıkla kullanmayı bilmiyorum. indirip silme, bölge, android sürümü var. google yapıyorsa apple da yapıyordur.
0
Normal kullanıcı olarak:
Google Play Store'da toplam kaç kişinin indirdiğini görebiliyorsun (yaklaşık sayı). Buna indirip silmiş olanlar dahil.
App Store'da bu bilgi dışarıya açılmıyor.
Uygulamanın geliştiricisi olarak:
Gün başına uygulamanın açıldığı sayı dahi hepsini, iki platformda da görebiliyorsun. Nasıl'ını öğrenmek istiyorsan sorabilirsin.
Google Play Store'da toplam kaç kişinin indirdiğini görebiliyorsun (yaklaşık sayı). Buna indirip silmiş olanlar dahil.
App Store'da bu bilgi dışarıya açılmıyor.
Uygulamanın geliştiricisi olarak:
Gün başına uygulamanın açıldığı sayı dahi hepsini, iki platformda da görebiliyorsun. Nasıl'ını öğrenmek istiyorsan sorabilirsin.
0
App Store için:
Developer hesabınla login ol: itunesconnect.apple.com
App Analytics
İlgili uygulamayı seç
Metrics
Sol tarafta seçebileceğin istatistikler var. Yanlarındaki soru işaretine tıklarsan ne anlama geldiklerini görürsün.
Grafiğin üzerinde tarihe göre filtreleyebilirsin. View By ile bölgeye göre dağılımları görebilirsin.
Google Play için:
Developer hesabınla login ol: play.google.com
İlgili uygulamayı seç
İstatistikler
Tablonun üzerinden istediğin istatistiği seç
Tablonun altında ülkeye, cihaza göre vb dağılımları görebilirsin
Developer hesabınla login ol: itunesconnect.apple.com
App Analytics
İlgili uygulamayı seç
Metrics
Sol tarafta seçebileceğin istatistikler var. Yanlarındaki soru işaretine tıklarsan ne anlama geldiklerini görürsün.
Grafiğin üzerinde tarihe göre filtreleyebilirsin. View By ile bölgeye göre dağılımları görebilirsin.
Google Play için:
Developer hesabınla login ol: play.google.com
İlgili uygulamayı seç
İstatistikler
Tablonun üzerinden istediğin istatistiği seç
Tablonun altında ülkeye, cihaza göre vb dağılımları görebilirsin
0
sorunvar
1 ay ingiltre iskoçya irlanda mı 2 ay amerika mı ?
1 ay ingiltre iskoçya irlanda mı
2 ay amerika mı ?
2 ay amerika mı ?
0
amerikada bir kaç yerde bulundum. irlanda iskoçya görmedim. amerikanın 2 ay olması cazip. hiç amerikaya gitmediyseniz amerika, yoksa ilk seçenek.
0
amerika elbette. 1.5 ay boydan boya gezdim, ama doyamadim, her yeri farkli.
ingiltere'de londra ve dorset'te bulundum 2 hafta yetti.
ingiltere'de londra ve dorset'te bulundum 2 hafta yetti.
0
2 ay Amerika. Amerika'ya gitmek maddi-zamansal olarak çok kolay değil. İngiltere falan yakın yerler, ne zaman olsa gidersin. Bir de daha uzun olma avantajı var Amerika'nın.
0
normalde amerika derdim ama şuan ortalık karışık. en ufak bir şeyde müslümansınız diye zorluk çıkarırlar. ülkeye girişte bile hissedebilirsiniz.
o yüzden gb
o yüzden gb
0
irlanda-iskoçya'yı merak eden biri olarak 1 aylık britanya turu derim. ya da birleşik krallık mı demeliydim?
0
2 ay olduğu için Amerika. Hem uzak, hem de bir daha bu kadar uzun vakti bulamayabilirim diye.
İngiltere vs nispeten yakın.
İngiltere vs nispeten yakın.
0
amerikayi gormeden olursem harbiden gozum acik giderim. amerika baska bir dunya mate. amerika kacmaz. birak bu ingilterenin kasvetli havasini, aksanini, iskocyanin yuksek tepelerini, irlandanin kizlarini :D
0
irlanda ve iskocya'ya yeni gitmis biri olarak ikisi de muhtesem guzellikte yerler, dogasi vs. Eger gidecekseniz de onceden dogal guzelliklerini arastirmadan gitmeyin, cok sey kacirirsiniz. ayrica, inanilmaz guzel vakit gecireceginize inaniyorum iki yerde de (ingilizceniz varsa), insanlarla iletisim cok kolay, cok keyifli, anlatilmaz yasanir bence. ayrica kuzey irlanda'yi da es gecmeyin. ozellikle irlanda, ilerde yerlesmek icin ciddi bir fikir olarak kafamda yer etmeye basladi.
ABD'nin hayrani, fazla hayran oluyor, pek laf dinlemiyor onun icin bilemiyorum ancak abd'de belli basli yerler haric arabasiz ciddi sorun cekeceginizi hatirlatmak isterim.
ABD'nin hayrani, fazla hayran oluyor, pek laf dinlemiyor onun icin bilemiyorum ancak abd'de belli basli yerler haric arabasiz ciddi sorun cekeceginizi hatirlatmak isterim.
0
jimicik
dun aksam motorla giderken onumdeki taksici sinyal vermeden sagimdaki plazanin girisine donmeye kalkti. ben de onunla ayni yone gidon kirip biraz hizlanip bana carpmasini engelledim ama ucuz atlattim sayilir. ikimiz de bir tik hizli olsak carpmisti bana. dondum baktim adama napiyon gibisinden, bir e
dun aksam motorla giderken onumdeki taksici sinyal vermeden sagimdaki plazanin girisine donmeye kalkti. ben de onunla ayni yone gidon kirip biraz hizlanip bana carpmasini engelledim ama ucuz atlattim sayilir. ikimiz de bir tik hizli olsak carpmisti bana. dondum baktim adama napiyon gibisinden, bir elinde tesbih, kol disarda, cemkirdi bu bana. indim motordan gittim yanina, bakti bir de kadinsin falan bir seyler daha zirvaladi. tamam dedim sen ceza gelince gorursun, sikayet edecem seni. cemkirerek basti gaza uzaklasti. plazanin guvenligi de geldi yanima, kameralar var sikayet et vs. dediler.
simdi ben bu adami taksiciler odasina mi sikayet edecegim? nasil oluyor bu isler? ise yarar mi ayrica?
simdi ben bu adami taksiciler odasina mi sikayet edecegim? nasil oluyor bu isler? ise yarar mi ayrica?
0
Taksiciler odasına şikayet et ceza alıyorlar eğer kayıtlılaraa. Görüntülerle şikayet et.
0
Olayı anlamadım. Taksici ilk anda seninle aynı yönde mi gidiyordu yoksa tek gidiş-tek dönüş yolda, karşıdan gelip, kendi için sola mı döndü?
0
cift serit yolda ayni yonde gidiyorduk. o az onumde giderken birden saga kirdi.
taksiciler odasi sadece site uzerinden sikayet aliyormus. plakayi yazdigim yeri kaydetmemisim. guvenlige soracagim onlar da not almisti.
taksiciler odasi sadece site uzerinden sikayet aliyormus. plakayi yazdigim yeri kaydetmemisim. guvenlige soracagim onlar da not almisti.
0
sinyal vermedi diye taksicinin ceza alacağını sanıyorsan yanılıyorsun bacım :)
0
öncelikle taksicinin herhangi bir ceza falan almayacağını bilin ama taksici odası ve emniyete hatta beyaz masaya da şikayetinizi yapın yine de.
yalnız ben olaya takıldım. şimdi siz aynı şeritte önde taksi arkada motor gidiyordunuz, taksi bir anda sağa döndü. bu mudur? eğer doğru anlamışsam siz de hatalısınız zira takip mesafesi denen bir şey var. türkiye'de birine taksici sinyal vermedi derseniz karşıdaki "so what?" der..
yalnız ben olaya takıldım. şimdi siz aynı şeritte önde taksi arkada motor gidiyordunuz, taksi bir anda sağa döndü. bu mudur? eğer doğru anlamışsam siz de hatalısınız zira takip mesafesi denen bir şey var. türkiye'de birine taksici sinyal vermedi derseniz karşıdaki "so what?" der..
0
ben olayda hakli oldugumu biliyorum. yeterince tecrube ve bilgi sahibiyim trafikte. bunun icin sormadim soruyu. taksici icin bir yaptirim oluyor mu diye sordum. yani odaya sikayet edince atiyorum bir ceza puani vs geliyor mu? cunku bu adamin profili taksicilik hizmeti vermeye uygun degil. ozur dilemedigi gibi cemkiriyor da. ben tecrubeli olmasam %99 yandan vurmustu bana.
0
yanlış anlaşılmasın ama motorculara kılım kardeşim. tam manevra yapacak oluyorsun aradan çıkıyorlar. son 1 haftada 2 kere sağ dikizlere çarpıp kaçtılar. uğraşmadım plaka falan alayım diye. motorcular genelde sanki biz onları görüyormuşuz gibi ilerliyorlar yırtık dondan çıkıyorlar. kurallara uyanlara sözüm yok ama yüzde 98 i böyle benim gözümde. o yüzden sen haksızsın bu konuda. ha bir de örgülü kask takarsan daha tacizkar olurlar benden hatırlatması.
0
simdi oturup izah etmeye calismak da cok bos geldi. neyse, umarim kimseye zarar vermezsiniz trafikte.
0
taksi sağ şeritte muhtemelen ve sağa dönecek, senin taksinin sağında ne işin var? soldan gelip sağa dönecekse haklısın. odaya şikayet et ama sinyal vermedi diye ceza alacağına ihtimal vermiyorum
0
hayır öyle bir mekanizma yok. olsa zaten binecek taksi bulamayız muhtemelen çünkü hepsi ruh hastası.
kızmışsınız ama yukarıda sordum söylemediniz. taksici sizden de tecrübelidir trafikte ama bu hata yapmayacağı anlamına gelmez. taksici de durağa dönünce ya da akşam evde ne kadar haklı olduğunu söylemiştir eşine dostuna. oysa öznel bir durum değil bu. @gayfe'nin dediği gibi taksi sizden daha sol şeritteyken dönüş yapmadıysa ki yazdıklarınızdan aynı şeritte olduğunuz anlaşılıyor, siz de hatalısınız. geçen gün gidiş geliş 2şer şeritli caddede sinyal verip sol şeridi kapatmama rağmen ters yöne girip beni solumdan geçmeye çalışan motorcu da haklı olduğunu düşünüyordu ki utanmadan el kol yaptı, döndü peşimden geldi falan. oysa ölmediğine dua etmeliydi. taksici, minibüsçü neyse motorcularda aynısı benim için trafikte. kural dinlemeyen ve ne zaman nereden çıkacağı belli olmayan taşıtlar. bu önyargı durup dururken oluşmadı.
kızmışsınız ama yukarıda sordum söylemediniz. taksici sizden de tecrübelidir trafikte ama bu hata yapmayacağı anlamına gelmez. taksici de durağa dönünce ya da akşam evde ne kadar haklı olduğunu söylemiştir eşine dostuna. oysa öznel bir durum değil bu. @gayfe'nin dediği gibi taksi sizden daha sol şeritteyken dönüş yapmadıysa ki yazdıklarınızdan aynı şeritte olduğunuz anlaşılıyor, siz de hatalısınız. geçen gün gidiş geliş 2şer şeritli caddede sinyal verip sol şeridi kapatmama rağmen ters yöne girip beni solumdan geçmeye çalışan motorcu da haklı olduğunu düşünüyordu ki utanmadan el kol yaptı, döndü peşimden geldi falan. oysa ölmediğine dua etmeliydi. taksici, minibüsçü neyse motorcularda aynısı benim için trafikte. kural dinlemeyen ve ne zaman nereden çıkacağı belli olmayan taşıtlar. bu önyargı durup dururken oluşmadı.
0
bi bitmeyeceksiniz degil mi. hic bir tanikliginiz, fikriniz olmadan muhtemelen arabanin saginda gittigimi dusunup haksizligima hukmedip yargiliyorsunuz.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma oskarini size verelim.
oburu motorculara kil oldugu icin genellemede cigir acip haksiz olduguma karar vermis. orgulu kask takma diye akil veriyor.
pes!
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma oskarini size verelim.
oburu motorculara kil oldugu icin genellemede cigir acip haksiz olduguma karar vermis. orgulu kask takma diye akil veriyor.
pes!
0
Konu ile ilgili bir yorumum yok ancak bir tavsiye vermek isterim. Araba kullandığım halde (bir tondan fazla metal, hava yastıkları, emniyet kemeri vb. Güvenlik unsurlarına sahip olduğum halde) önümde, arkamda, çaprazımda taksici/ dolmuşçu/ otobüsçü varsa her türlü fantastik senaryoyu aklımdan geçirip ona uygun davranmaya çalışıyorum. Şimdi önüme atlayıp fren yapabilir, şimdi üzerime kırabilir vs. Bu alışkanlık oldu bende ve bunca dikkatsiz, bilgisiz insanın şoförlük yaptığı bir ülkede malımı ve canımı korumanın ender yollarından birisi oldu.
Haklısınız, kural ihlali çok. Bilgisiz ve dikkatsiz şoför çok. Ancak sizin sağlığınıza zarar geldikten sonra kimin haklı olduğunun çok da önemi olmuyor. Bu sebeple bence tamamen şüpheci yaklaşın trafikteki araçlara, özellikle ticarilere. Daha rahat olacaksınız.
Haklısınız, kural ihlali çok. Bilgisiz ve dikkatsiz şoför çok. Ancak sizin sağlığınıza zarar geldikten sonra kimin haklı olduğunun çok da önemi olmuyor. Bu sebeple bence tamamen şüpheci yaklaşın trafikteki araçlara, özellikle ticarilere. Daha rahat olacaksınız.
0
freetakilir
hazır aklıma gelmişken soriyim, gerçi ben çekindiğimden kullanmıyor değilim ama merak işte. mesela iş yerinde filan pat diye yan odadan biri çıksa. aşırı bi utanma olurdu bende. sizde bu ihtimal varken kullanmaya devam ediyor musunuz? nası bi cesaret var olum sizde?
hazır aklıma gelmişken soriyim, gerçi ben çekindiğimden kullanmıyor değilim ama merak işte. mesela iş yerinde filan pat diye yan odadan biri çıksa. aşırı bi utanma olurdu bende. sizde bu ihtimal varken kullanmaya devam ediyor musunuz? nası bi cesaret var olum sizde?
0
Benim telefonu arada ofisteki kızlarda alıp tinderda kızları sağa sola atıyorlar hoşlarına gidiyor hemcislerine bakmak galiba :)
tanıdığım biri çıksa niye utanayım ki , sonuçda oda yüklemiş programı kullanıyor demekki :S
tanıdığım biri çıksa niye utanayım ki , sonuçda oda yüklemiş programı kullanıyor demekki :S
0
vay be ne güzel bi samimiyet hgjghjgh haklılar bende kız olsam kızlardan hoşlanırdım :D
0
kullanıyorum ve utanmıyorum erkek olarak. ancak sanıyorum ki birebir tanıdığım bir kaç kadın arkadaşım ortak tanıdıkların fazlalığını görüp kullanmayı bıraktılar. demek ki başlıktaki soruya "evet" diyenler olacaktır.
0
kullanıyorum, çekinmiyorum.
mesleğim gereği çok gezip çalıştığım için pek arkadaş çevrem yok.
ons yani tek gecelik ilişki arayışında değilim. hatta bir tık ileri gidip uzun ilişki (olabilir), arkadaşlık ve aktivite arkadaşlığı arıyorum. Desperate yani çaresizce aramıyorum.
genelde eşleşilen kişiler ya cevap vermiyor ya da cevap verenler isteksiz oluyor.
birde whatsapp grubunda anlatmıştım, ağır şizofren bir ablayla facia yaşıyordum :)
mesleğim gereği çok gezip çalıştığım için pek arkadaş çevrem yok.
ons yani tek gecelik ilişki arayışında değilim. hatta bir tık ileri gidip uzun ilişki (olabilir), arkadaşlık ve aktivite arkadaşlığı arıyorum. Desperate yani çaresizce aramıyorum.
genelde eşleşilen kişiler ya cevap vermiyor ya da cevap verenler isteksiz oluyor.
birde whatsapp grubunda anlatmıştım, ağır şizofren bir ablayla facia yaşıyordum :)
0
ne olduğunu, ne işe yaradığını bilsem belki de. ne olduğu konusunda zerre fikrim yok.
0
Ben biri duyarsa çekinirim diye sevişmiyorum da mesela sjshgds
Elimde telefon, profilleri like'larken etraftan görünmek istemem. Ancak uygulamada birinin karşısına çıkmanın sakıncası yok. Sonuçta o da kullanıyor. Hem günümüz dünyasında internetten insanlarla tanışmak gayet normal. Zaten Türkiye'de Tinder "seks"ten ziyade "tanışalım da bakarız" amacıyla kullanılıyor, sorun yok.
Elimde telefon, profilleri like'larken etraftan görünmek istemem. Ancak uygulamada birinin karşısına çıkmanın sakıncası yok. Sonuçta o da kullanıyor. Hem günümüz dünyasında internetten insanlarla tanışmak gayet normal. Zaten Türkiye'de Tinder "seks"ten ziyade "tanışalım da bakarız" amacıyla kullanılıyor, sorun yok.
0
yahu boku çıktı bu işin ne utanması. koca ülkede sevişen bi 1000 kişi falan kaldık onların da hepsi birbiriyle yattı, o kadar abuk subuk tesadüfler oluyor ki yapacak bir şey yok. o yüzden taktik maktik düşünmüyor kimse artık.
0
ben çok fazla tanıdıkla karşılaştım.
utanmıyorum.seks ya da arkadaşlık aramanın nesinden utanayım.
çirkin olduğum için hiç eşleşme alamadım.
benden çirkin arkadaşım sürekli eşleşme alıp 5 günde 5 farklı kadınla sevişmiş.şansımı sikiyim :((
utanmıyorum.seks ya da arkadaşlık aramanın nesinden utanayım.
çirkin olduğum için hiç eşleşme alamadım.
benden çirkin arkadaşım sürekli eşleşme alıp 5 günde 5 farklı kadınla sevişmiş.şansımı sikiyim :((
0
Ne utanıcam, tanıdığım çıkarsa basıyorum superlike'ı. Eğlenceli oluyor hatta.
Bir de niye utanacaksın ki? Herkes bir şekilde birisini arıyor sonuçta. Bu mantıkla barda bi kıza yaklaştığında alakasız bir yerde tanıdık görsen de utanacaksın.
Bir de niye utanacaksın ki? Herkes bir şekilde birisini arıyor sonuçta. Bu mantıkla barda bi kıza yaklaştığında alakasız bir yerde tanıdık görsen de utanacaksın.
0
Utanan çok insan olduğunu biliyorum. Tanıdık birini gördüğümde güzel çirkin demeden direk beğeniyorum, eğer eşleşme olursa yada yüz yüzeyken bahsederse aslında ondan ne kadar çok hoşlandığımdan ama bir türlü açılamadığımdan bahsediyorum.
0
Neden çekineyim yahu bedenimi satışa mı çıkarıyorum.
Burada veya sözlükte de bir sürü insan yalnız olduğu için çeşitli arayışlara giriyor, onlar da utanmıyor ve bence utanacak bir şey de yok bunda.
Tanıdığım biri çıktığında yakın arkadaşımsa Super Like atıp geyik yaparım herhalde ama normalde de yürüyebileceğim biriyse beğenir geçerim.
Burada veya sözlükte de bir sürü insan yalnız olduğu için çeşitli arayışlara giriyor, onlar da utanmıyor ve bence utanacak bir şey de yok bunda.
Tanıdığım biri çıktığında yakın arkadaşımsa Super Like atıp geyik yaparım herhalde ama normalde de yürüyebileceğim biriyse beğenir geçerim.
0
basubadelmevt
Segz neden herkesin sevmesi gereken bir seymis gibi yansitiliyor? Sevmeyene neden garip ve saglıksız bir insan gözüyle bakılıyor?
Segz neden herkesin sevmesi gereken bir seymis gibi yansitiliyor? Sevmeyene neden garip ve saglıksız bir insan gözüyle bakılıyor?
0
Çünkü sevmeyen çok az insan var; ve seven insanların büyük bir bölümü seksi ÇOK seviyor. Garip bakılmasını; Nutella'yı sevmeyen insana garip bakılması gibi görebiliriz.
Sağlıksız kısmı ise şundan dolayı; üreme (çiftleşme) içgüdüsü insanların genlerine kodlanmıştır. Eşcinsellerde dahi... Üremek isteyip üreyememek (kısırlık vb) nasıl sağlıksızlık olarak tanımlanıyorsa, çiftleşme ihtiyacı duymamak da sağlıksızlık olarak değerlendiriliyor.
Ama tabii ki kime ne...
Sağlıksız kısmı ise şundan dolayı; üreme (çiftleşme) içgüdüsü insanların genlerine kodlanmıştır. Eşcinsellerde dahi... Üremek isteyip üreyememek (kısırlık vb) nasıl sağlıksızlık olarak tanımlanıyorsa, çiftleşme ihtiyacı duymamak da sağlıksızlık olarak değerlendiriliyor.
Ama tabii ki kime ne...
0
çünkü çok zevkli.
ben sevmeyenin kafasına domates atar ve vicdan azabı duymam örneğin.
ben sevmeyenin kafasına domates atar ve vicdan azabı duymam örneğin.
0
Bence degil,herkes her seyi sevmek zorunda degil.Aseksüel insanlarda var bolca, normal bi hayat sürüyorlae gayet.
0
hiç cinsel istek duymamak garip ve sağlıksız bişey de ondan.
yemek içmek gibi bi ihtiyaç olduğunu düşünürsek. sonuçta hormonlarla alakalı değil mi ve vucutta belli hormonların salgılanmıyor oluşu normal kabul edilebilir mi?
aseksüel insanlar var evet kadınlar kulubunde bolca bulabilirsiniz. tek başlarına normal bi hayat sürdürebilirler ama eş olarak asla.
yemek içmek gibi bi ihtiyaç olduğunu düşünürsek. sonuçta hormonlarla alakalı değil mi ve vucutta belli hormonların salgılanmıyor oluşu normal kabul edilebilir mi?
aseksüel insanlar var evet kadınlar kulubunde bolca bulabilirsiniz. tek başlarına normal bi hayat sürdürebilirler ama eş olarak asla.
0
