Giriş
(18)

amsterdam'a gitmeli mi?

lemmiwinks
uzun zamandir istiyorduk. bugun teklif aldim. simdi is ciddiye binince arada kaldik. kurulu duzenimiz var sonucta :D fena olmayan bir gelirimiz var esimle. ekonomik olarak rahat sayiliriz. 3 hafta once yeni bir eve tasindik. tasinma da masrafli oldu biraz tabi. bir de aileleri, arkadaslari geride bi
uzun zamandir istiyorduk. bugun teklif aldim. simdi is ciddiye binince arada kaldik. kurulu duzenimiz var sonucta :D fena olmayan bir gelirimiz var esimle. ekonomik olarak rahat sayiliriz. 3 hafta once yeni bir eve tasindik. tasinma da masrafli oldu biraz tabi. bir de aileleri, arkadaslari geride birakmis olacagiz. amsterdam'da kimsemiz yok. benim annem babam 65-70 yas civarinda, baska cocuklari yok. esimin annesi ogluyla yasiyor, esini birkac yil once kaybetti.

ekonomik olarak orada azcik daha iyi olacagiz ya da ayni olacak muhtemelen cunku kiralar cok yuksek, esim de turkiye'deki isine devam edecek bir sure en azindan. turkiye'nin geleceginden umidimiz yok ama gidip omur boyu oralarda yasar miyiz bilmiyoruz. cocuk dusunmuyoruz ama yapmaya karar verirsek de orada yetistirmek daha iyi gorunuyor.

daha once kim sorsa deli misin kosarak gitmen lazim derdim, simdi kendim ikilemdeyim. sacma bir durum. yeni bir hayat kurmak da zor geliyor.

sizin fikriniz nedir?
0
lemmiwinks
(01.09.21)
bu ülkenin en son sorunu ekonomi.
0
avianthem
(01.09.21)
bence gidin. yalniz gitme sebepleri asla turkiye'nin ekonomik durumuyla alakali olmamali. hollanda'ya gideceksiniz ama bunun size katkilari nedir onu iyi arastirin.
0
rm
(01.09.21)
gidis sebebimiz ekonomik degil.
0
🌸lemmiwinks
(01.09.21)
gitmediginde 10 yil sonra pisman olmayacagini dusunuyorsan gitme.
0
do you remember me
(01.09.21)
Keşke yerinizde olsaydım. Koşa koşa giderdim ben.
0
Hallegadola
(01.09.21)
Ekonomik olarak buyuk ihtimalle Amsterdam'da daha iyi olmayacaksiniz. Turkiye'de yol yordam bildiginiz, aileniz cevreniz falan oldugunuz icin daha bilinclisiniz ve haliyle cevinizden cikan para da ona gore daha efektif. Baska bir ulkeye gidince fiyat/performans kontekstiniz olmayacagi icin, ozellikle servis sektorunun pahali oldugu bir yerde gundelik yasam ekonominiz iyilesmeyecektir anlattiklariniz isiginda.

Gitmenize degmesi icin Hollanda'da yasamaya, bati avrupa kulturune vs ozel bir ilgi, heves duymaniz lazim. Veya Turkiye'deki durumdan rahatsiz olmaniz lazim. Yoksa gundelik zorluklari gozunuzde buyutmeden asacak motivasyonu bulamayabilirsiniz.
0
hot potato
(01.09.21)
selam,
ben amsterdam'a tam uc yil once tasindim, yasim 22'yken. sizin kadar beni baglayan bir sey yoktu elbette ama Turkiye'deki konumum yasima gore cok iyiydi. buraya issiz olarak geldim, en bastan universite okudum. iyi ki yapmisim diyorum her gun.

hayatimda her gun midemi agritan gundemler yok, turkiye'de maruz kaldigim ayrimciligi burada hic yasamadim, sokakta bir kez olsun kendimi guvensiz hissetmedim, devletle kurdugum iliskide her seyin benim iyiligim icin duzenlendigini tecrube edebiliyorum (bazen hosuma gitmese bile), etrafimdaki insanlar yasantima saygili. burada arkadas da edinebilirsiniz, hatta kuzenim (kirkli yaslarinda) 6 sene once tasindi buraya ve cok guzel bir cevreleri var cogu turk ailelerden olusan. 8 yasinda bir cocuklari var ve cocuk her gun okula kosa kosa gidiyor, cesitli aktivitelere zaman ayiriyor.

bilhassa amsterdam'da gun gectikce expat turkler artiyor, hala cogunluk "gurbetci" turk ama kendi kafa yapiniza yakin insanlari biraz ararsaniz bulabileceginize eminim.

eger anne-babanizin sagligi ve guvenliginden emin olabiliyorsaniz (kaldi ki su an karar verseniz 15-16 saat icinde turkiye'de olursunuz, donmek de zor degil) amsterdam'in yasantisinda sizi zorlayacak hicbir sey yok. hele ki istanbul'da hayatta kalabildiyseniz. elmali biskrem bile var burada :)
0
reavelyn
(01.09.21)
gidis sebebimiz tabi ki turkiye'nin durumu. gidersek belki donmeyiz bile.

@Hallegadola: ben de oyle diyordum is ciddi degilken.

@hot potato: ekonomik olarak bizim icin cok fark olmayacak muhtemelen, evet.

@reavelyn: keske o kadar erken gidebilseydik biz de. tabi gec gidip de orada cevresini olusturanlar da olmuyor degil. tabi kimi de yapamayip geri donuyor.
0
🌸lemmiwinks
(01.09.21)
"deli misin kosarak gitmen lazım" cevabı kendin vermişsin. Türkiye'den Ortalamanın üzeri sayılabilecek bir gelire sahibim. Şu an gel amsterdam da uber şoförlüğü yap deseler koşa koşa giderim.

Ekonomiyi filan boşver, insan kalitesi sorunu var bu ülkede. Trafikte birinin senin önünü kesip öldürmeyeceğinin ya da makas atan bir alçağın katletmeyeceğinin bile garantisi yok. Bak daha büyük İstanbul depremi var, ülke ne olacak nasıl toparlanır kim bilir.

5 dakika bile düşünmezdim. İki kere hollanda'ya gittim, ikisinde de aşık oldum.
0
robin one persie
(01.09.21)
Yani amsterdamın artılarını siz zaten biliyorsunuz anlatmaya gerek yok ama anne baba gerçekten o kadar önemli ki.. durumları nasıl rhatsızlıkları var mı bilemiyorum ama inanın ölümden sonra keşkeler bitmiyor. Hele de aynı şehirdeyseniz kıymetini bilin. Babamın ölümünden önce şu duyuruyu görseydim deli mi ne sorduğunu soruya bak derdim. Hakkınızda en güzeli olsun.
0
cilekli krep
(01.09.21)
çocuk düşünüyorsan git, düşünmüyorsan zaten tr'de sürekli çalışacağın için yine paran olacaktır.
0
duyurukullanıcısı
(01.09.21)
@cilekli krep: benim de korkum biraz da o. yaslandilar artik. babamin damarlari tikaniyor, stent takildi falan. zaten ufak/orta problemleri var. ayni sehirde degiliz ama yakin sayilir (istanbul - edirne). esimin ailesi burada, onun annesi daha genc ama yine onun da saglik problemleri olabiliyor.

benim kendi problemlerim de var ayrica. 10 kilodan fazla verdim gecen sene ve geri alamiyorum. neden verdim bilmiyorum. 2 ogun yeme duzenine gectik, belki onun etkisidir ama cok yesem de kilo alamamak endislendiriyor. bir de yakin zamanda plastrone aapndisit derdi cikti basima, hala iyilesemedim tam, tekrar doktora gidecegim cuma gunu, belki ameliyat diyecek. amsterdam'da sikinti yasar miyim korkum var. ayrica dis implanti yaptiriyordum, yarida yakalanmis oldum bu teklifle.
0
🌸lemmiwinks
(01.09.21)
Git sonra canin isterse donersin.
Gidersen donme secenegin var.

Gitmezsen hic donemezsin.

Bu durumda gitmek en mantiklisi.
0
divit
(01.09.21)
standartlarinda ufak bir dusus bile olmayacakmis madem, gitmekten baska secenel goremiyorum ben.
0
in vino veritas
(01.09.21)
tek sıkıntı aile ve arkadaşlar(sadece aile hatta, çünkü yaşlanıyorlar :/), mümkünse gidip 5-6 yılda oraya alışıp vatandaşlık alıp sonra geri dönüp dönmemeyi tekrar düşünmek lazım.(yaşlılıkta Akdeniz iyi olur ama Hollanda vatandaşı ve euro birikimli olarak emekli olmak bambaşka olur, ayrıca o zaman gelince dünya ne halde olacak Akdeniz küresel ısınmadan dolayı yaşanmaz halde mi olacak vs. bilmiyoruz) Herkesin aradığı fırsat bu, hele çocuk planınız varsa bence kesin yapılmalı.

Bu arada kendim için Hollanda'ya bakarken oranın çifte vatandaşlığı kabul etmediğini görmüştüm. Ek bilgi olarak yazayım ama kimse söylesem "hehe Türk vatandaşlığından çıkarsın olur biter" demişlerdi :') Ben birkaç şirkete başvurmuştum dönen olmadı, daha net bir cv hazırlayıp zorlamayı düşünüyorum mesela.
0
nhk ni youkosu
(01.09.21)
Belli ki konfor alanınızın dışına çıkmak zor geliyor, normaldir. Açıkçası ben ülkenin durumundan vb. bağımsız bir insanın böyle fırsatları değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Mevcut koşullarda bu tartışmaların hep maddi kazanç ya da siyaset düzleminde değerlendirilmeleri normal ama bence farklı açılardan düşünmeye de çalışın. Farklı bir ülkede yaşamak, orada bir hayat kurmak, sosyal çevreye adapte olmak insanı geliştiren şeyler. Keza insanın işini her zaman alışık olduğu yapıdan çıkartıp başka kültürlerden insanlarla yapması da farklı bir tatmin sağlıyor.

Diğer yandan Amsterdam'da yaşamanın avantajları da dezavantajları da olacaktır. Mesela Amsterdam'da kiralar bildiğim kadarıyla oldukça pahalı; bugün İstanbul'da iyi bir semtte yaşarken orada aynı şeyi yapamayabilir, şehirden görece biraz daha uzak bir yerde yaşamak durumunda kalabilirsiniz. Veya iklim sizi zorlayabilir... Diğer yandan Avrupa'nın güzel bir noktasında olacaksınız; bir tarafınızda Almanyai diğer tarafta Belçika ve Fransa... Tatilleriniz çok eğlenceli olabilir.

Aile konusuna gelince, açıkçası ben bu konuda katıyım, şahsen ne zaman kararlarımı başkaları yüzünden değiştirmek zorunda kalsam o insanların bir noktada beni pişman ettiğini gördüm. Kaldı ki Edirne - İstanbul 2 saatse Amsterdam - İstanbul 4.5 saat. Bu kadar basit olmadığının farkındayım ama o kadar abartılacak bir şey yok bence.
0
salihdt
(02.09.21)
Yorumlarda gidiş sebebimiz Türkiye'nin durumu demişsiniz ama bugüne kadar gemileri yakmadıysanız ve kurulu düzeninizden memnunsanız yurt dışına gittiğinizde özellikle ilk 6 ayda sıfırdan hayat kurarken karşılaşacağınız ufak tefek aksaklıklar bile gözünüzde büyüyecektir.

Benzer durumda olan birkaç arkadaşıma gaz vermiştim. Hepsi ilk 1-2 senede geri döndüler. O yüzden böyle iyi ya diyorsanız hiç boşu boşuna bürokrasisiyle bilmemnesiyle uğraşmayın. Hem zaman hem de para kaybı.
0
yürümeyin
(02.09.21)
Ben 36 esim 31 yasindaykem tr den herseyi birakip 3 yil once amerikaya tasindik.

Ayni sene

Abim 41 esi 40 yasinda 2 cocukla herseyi birakip amsterdama tasindilar. ( abim aldigim en iyi karardi diyor )

4 muzde tr sartlarinda cok iyi gelirleri olan tr deli ilk 5 unv mezun kisileriz

Kesinlikle gidin derim, ydisinda yasamak cok buyik tecrube. Su an konfor alaninizdan cikmak zor geldiginden tereddut yasiyorsunuz ( aynisini ben de yasamistim ) hatta bir aksilik ciksa da gidemesek, sucluluk da hissetmem diye de dusunuyorsunuzdur :) and
0
oscar
(02.09.21)
(8)

Kimsenin devlet işleyişi ve türkçe bilmemesi

goklerdengelenkarar
Şu ara sık sık bürokratik işlemlerle uğraşıyorum. Veri işletmeninden tutun, şube müdürlerine kadar kimse ne devletin bürokratik işleyişini ne de anadilimizi biliyor. Resmen mantık yürüterek ilgili bürolratik işlemi ben ilerletiyorum. O işlemlerde yazılan resmi yazılara bakınca da kahroluyorum. Bunun
Şu ara sık sık bürokratik işlemlerle uğraşıyorum. Veri işletmeninden tutun, şube müdürlerine kadar kimse ne devletin bürokratik işleyişini ne de anadilimizi biliyor. Resmen mantık yürüterek ilgili bürolratik işlemi ben ilerletiyorum. O işlemlerde yazılan resmi yazılara bakınca da kahroluyorum.

Bunun x kurum, y kurum ile alakası yok. Bakanlık, müdürlük, x partili belediye, y partili belediye fark etmiyor (liyakate dayalı personel alınmıyor diyecekler için söylüyorum).

Canım sıkılıyor bu duruma. Peki yurtdışı tecrübesi olanlara soruyorum, oralarda da kalite bu kadar düşük mü?
0
goklerdengelenkarar
(29.08.21)
değil.
böyle dediğim için sallamış gibi olacak ama değil yani.
0
passion rules the game
(29.08.21)
değil tabiiki.

bu arada bonus bilgi türkiyeden yurt dışına giden müşavirlerin yabancı dil bilme şartı da kaldırıldı yakın zamanda :D
www.gazeteduvar.com.tr

türkiyede 0 dille hayata devam edebilirsiniz. teşekkürler.
0
jimjim
(29.08.21)
Her ulkenin asiri antika ve kullanissiz burokratik adetleri ve dilleri var. Bazilari Turkiye kadar kotu olmayabilir ama direkt "degil" demek yanlis.
0
hot potato
(29.08.21)
Bazı ülkeler çok daha vasat durumda, üzülme.
Hangi kurumlarda sorun yaşıyorsunuz bilmiyorum ama ben bişey yapmaya çalıştığımda genelde olabildiğince yardım etmeye çalışan, gereğinden fazla açıklama yapan insanlara denk geliyorum.
Üniversitelerden bahsediyorsanız orada henüz iyi memura denk gelmedim:)
0
megalomaniac
(29.08.21)
geçen bir mahkeme kağıdı gördüm. adam neredeyse her üç kelimeden sonra virgül koymuş. yersiz hem de. virgülün kullanımı bellidir. savcısından katibine çoğu aynı.

lgs'de noktalama ve yazımdan birer soru geliyor. geçen sene o da yoktu. ayt tyt dediğin benzer. eğitimi verilmiyor. ölçmelerde ağırlıkları çok çok az. öğretmenim oradan biliyorum.
0
ya ben lan neyse
(29.08.21)
Valla değil diyen tam olarak hangi ülkelerden bahsediyor bilemiyorum ama ben bizim kurumlara çok rahmet okudum yurtdışındayken. Çek konsolosluğuna vize başvurusu yaparken delirmiştim. Ülkeye taşındım, banka hesabı açtım, banka kartımı bir değil iki kez Türkiye'ye gönderdiler. Her seferinde Çek adresimi vermeme rağmen. En son adrese göndermeyi beceremeyince o ilde bulunan bankadan alın dediler de 1.5 ay sonra karta ulaşabildim. Almanya'da banka hesabı açmak için tam 45 dk yalvardım, ancak öyle açtılar. Sonra kartı ve internet şubesini kullanabilmem için 5 ayrı posta göndereceklerini söylediler. Meğer internet şifresi, kullanıcı adı, kart şifresi, kartın kendisi falan hep ayrı ayrı geliyormuş. En son kartı kullanmayı başarınca internet bankacılığının peşine düşmedim artık, zaten postalardan biri gelmedi.

Yine Almanya'da arkadaşıma ev tutmak için banka hesabına ihtiyacı olduğunu söylediler, banka da kalıcı ev adresi istediği için loop'a girdi durum. Aynı şeyi Fransa'da doktoraya başlayan arkadaşıma yaptılar. En son kızcağızın hocası kendi evine kaydettirdi de banka hesabı açıp, ev tutabildi. Bu sonuncu kişinin bir de AB vatandaşlığı vardı.

Vize uzatmaya gidersin, ayrı uğraştırır. Bankası ayrı, kayıt büroları ayrı. Bizde muhteşem demiyorum da bu sadece bizde kötü değil.
0
evrim halkasi
(29.08.21)
Bürokrasi işleri mantıkla ilişkisini kesmiş durumda, birçok arkadaşım Avrupa ülkelerinde de benzer sıkıntıları yaşadılar. Güncel bir elektronik platform ve veri tabanı ile bir şeyler çok kolay çözülebilecekmiş ama bu konuya gerekli ilgi yokmuş gibi geliyor bana.
0
laputa
(29.08.21)
Yurtdisinda bana gelen resmi belgelerin cogunlu standart hale getirilmis yazilar. Adam ayni mektubu herkese yolluyor, sadece isim adres, varsa rakamlar degisiyor.

Devletin isleyisini bilmeyen memurlar benim de cok karsilastigim bir problem disarida, adam sana papagan gibi internete bak orada yaziyor diyor, ya da link yolluyor yolladigi link bile calismiyor. Yaw orada yok diyorsun cevap vermiyor, veremiyor. Devlet kademeleri bir suru ise yaramayan adam dolu. Bir suru vasifsiz adama masa/sandalye vermisler fazla ses cikartmadan oturup emeklilik bekliyorlar.

Bu tarz sikintilar yurtdisinda yok demek utopik, uzun sureler disarida yasamadan bunlari gormeniz imkansiz zaten.

Yurtdisinda kesinlikle daha az olan sey burokraside rusvet. Alt kademelerde yok denecek kadar az, irtifa yukseldikce arttigina eminim ama ortalama bir vatandasin gorebilecegi seviyede degil.
0
cooperr
(29.08.21)
(21)

Zengin olamamaktan nefret ediyorum

goklerdengelenkarar
Fakir değilim. Durumu iyi ya da orta direk falan da olmak istemiyorum. Hayvan gibi zengin olmak istiyorum. Kendini yetiştirmiş ve daha iyilerine layık biri olarak tanımlarım kendimi. Potansiyelimin altındaki maddi durum yaşamımı çekilmez hale getiryor. Bindiğim arabadan, yaşadığım evden, gittiğim ma
Fakir değilim. Durumu iyi ya da orta direk falan da olmak istemiyorum.

Hayvan gibi zengin olmak istiyorum. Kendini yetiştirmiş ve daha iyilerine layık biri olarak tanımlarım kendimi. Potansiyelimin altındaki maddi durum yaşamımı çekilmez hale getiryor.

Bindiğim arabadan, yaşadığım evden, gittiğim mağaza ve marketlerden, giydiğim kıyafetlerden tatmin olma şansım yok.

Fakir olsam durumu kolayca kabullenirim. Fakirm zaten der geçerim. Ama bu ortada kalmışlık hissi rezalet bir şey. Fakirin dünyasına da ait seğilim zenginin de.

Bunun için psikolojik destek almalı mıyım?
0
goklerdengelenkarar
(24.08.21)
Destek şart.
0
olaylar olaylar
(24.08.21)
kendi işini kurmalisin. o kadar nefret ediyorsan zaten icinden cikmak icin her seyi denersin. daha iyilerine gercekten layiksan bir sekilde basarirsin zaten. bak zengin olan nasil yapiyor, sen de dene.
0
robokot
(24.08.21)
Bela birdir. Sabretmezsen iki olur.
Öyle ki, bir zaman gelir şimdiki halini bile ararsın.
Psikolojik destek için harcayacağın parayı fakirleri arayıp bularak onların hal hatırını sorarak kendilerine verirsen hayata dair sancı veren bazı düşüncelerin de değişebilir.
0
Erva
(24.08.21)
@erva katılmıyorum. Kişinin halinden memnun olmayıp daha iyisini istemesi doğraken bahşedilen nefsinin gereği.

Kim daha kötüyü ister?


Ayrıca kimine trilyonlar verip kimini kuruşlarla imtihan eden sistemi adil bulmuyorum. Beşerin yaptığı sınav bile daha adil.

Birine trilyon vermeyip milyonlar verse, diğerini de kuruşa mahkum etmek yerine trlyonlardan arda kalanım içinden en azından binler verse adil olmaz mıydı?

Ben iki cihanda da adeletin olduğuna inanarak büyüdüm de. Pek öyle değil gibi sanki.
0
🌸goklerdengelenkarar
(24.08.21)
Bence de psikolojik destek almalisin. Zira bahsettigin seyler "basarmak, bir sektoru sekillendirmek, liderlik etmek" falan degil. Araba, kiyafet, magaza falan gibi seylere odaklanmissin. Bu da basarisiz olmaya mahkum bir bakis acisi zira kendini karsilastirip asagilik hissedecegin senden daha zengin, daha iyi arabasi olan, daha buyuk evi olan insanlar hep olacak. Bence bu bahsettigin kadar ciddiye kesinlikle psikolojik bir sorun.
0
hot potato
(24.08.21)
daha iyilerine layık"
"Potansiyelimin altındaki maddi durum"

Peki bunları değiştirmek için bir şey yapıyor musun? Yapıyorsan bunun seni oraya ulaşana dek canlı tutması gerek.

Bu arada çok para kazansan da pek bir şey değişmeyecek, onu söyleyeyim. Önemli olan alınan yolun kendisi, sonuç değil.

Psikolojik destek konusunda yorum yapamayacağım, fikrim yok.
0
hayirsiz
(24.08.21)
@hayirdsiz, bence çok şey değişecek benim için. İsterseniz şartlarımızı değişebiliriz :)

Bir şeyler yapıyorum. Sonuca da yakınım. Ama beklemeye tahammülüm kalmadı.
0
🌸goklerdengelenkarar
(24.08.21)
Gayet normal düşünceler bunlar. Olması gereken hissiyat zaten bu.
Azmetmeye devam et umarım gönlünden geçen gibi olur
0
photo85
(24.08.21)
Gayet normal düşünüyorsun +1

Bu ülkede "standart" bir yaşamın adı lüks oldu artık. Yani belki Bugatti marka bir arabaya binmek lüks olabilir ama mesela eğer bir Alfa Romeo Giulietta almaya bile gücün yetmiyorsa, senden öte o ülkede bir sıkıntı var demektedir.

İnsanların bu durumu kanıksaması benim de canımı çok sıkıyor ama elde tek şans kalıyor, buralardan siktir olup gitmek
0
deveyidiken
(24.08.21)
bence de haklısın böyle düşünmekle. bugün aynı şeyi düşündüm hatta. bu ülke zengine güzel. bu pahalılıkta maaşlı çalışan olarak yaşamak çok zor.
0
nothing in my way
(24.08.21)
ben de aynıyım. desteklik durum yok bence. ortanın ortası olmak çok kötü.
0
Hallegadola
(24.08.21)
Hayvan gibi zenginlikten kastin ne tam emin değilim.
Misal bir bmw bir yazlik gibi birşeyse farklı kendi uçağın olup uzaya seyahete gitmekse farklı.

Özellikle ikincisi gibi birşey için kendini bu kadar hirpaliyorsan üzülürüm ama diğeri için çabalaman normal.

Şükretmek zenginler tarafından fakirleri tutabilmek için üretilmiş bir şeydir. O yüzden daha fazlasını istemen normal ama bir noktada artık "tamam biraz kafamı dinleyeyim lan" demen de lazım.
0
logisticsmanager
(24.08.21)
Syabk +1
Erva’nın dediğini de uygulayabilirsin, verdikçe zenginleşirsin.

Ona kalırsa ben de kendimi çok daha iyi şeylere layık görüyorum ama sistem öyle çalışmıyor, Ayrıca Sakıp Sabancı’nın bir videosu dönüyordu, o kadar param oldu ama oğluma bir ayakkabı alamadım diye. Otomobil fabrikası kurdum ama oğlum benden bir araba istemedi diye. Çünkü çocukları engelliydi. O da daha iyisine layık olduğu düşünmüştür elbet ama bunun sonu yok. Birinin trilyonu varken yürüyemez, ötekisi milyonum yok diye diye koşar.
0
epitaf
(25.08.21)
Potansiyelinin altında olduğunu düşünüyorsun ama değilsin emin ol. dünyada milyonlarca insan muhtemelen haketmediği şeyleri yaşadığını düşünüyordur.

ayrıca sistemi bozan veya gelir adetsizliği yapan beşerin ta kendisi. aslında siz de bunun bir parçasınız. 8 milyarlık dünyada 7,9 milyar insandan daha iyi yaşamak istiyorsunuz. bunun için her şeyi yapabilecek potansiyeliniz var işte dengeyi bozan da bu doyumsuzluk ve hırs.
0
nuisance
(25.08.21)
fakirlikten orta halli bir duzeye gecmek nispeten kolay.
iyi maasli bir is bulursun ve artik bir seviye yukselmissin demektir.

ama o orta segmentten bir yukariya cikmak cok cok zor

dusunsene en iyi maasli calisan 30-40 bin filan aliyordur. belki 50-60 bin

ama ust segmentteki bi adamin arabasinin senelik masrafi 100bin olabiliyor.

zengin olmayi istemek ve bu dogrultuda calismak bence dogru. kabul edilebilir.

ancak bu konu hakkinda bir cok bilimsel calisma sonucu diyor ki; para ve mutluluk arasindaki korelasyon sandigimiz kadar guclu degil.

yani simdi 100 liran var 1 birim mutlusun. 1000 liran olunca 10 birim mutlu olmayacaksin

bir yerden sonra paranin mutluluga etkisi muhtesem azaliyor. ornek veriyorum, 100 milyon dolarin olmasiyla 110 milyon dolarin olmasi arasinda pek fark yok

bir de bence zenginlik parayla alakali bir durum degil. milyar dolarinda olsa elindekiler yetmiyorsa fakirsindir
0
foster
(25.08.21)
potansiyelinin altındaki derken? serbest piyasa ekonomisinde herkes aşağı yukarı potansiyelinin tam olarak karşılığı pozisyonlarda yaşıyor aslında. genelde bu tarz cümleler kuranlar, kendine aynadan tam olarak bakamayan insanlar oluyor. mesela çok iyi teknik adamlar var, abi bana zaman verin facebook'u baştan sona yazayım triplerinde olurlar, belki geçrekten de yazarlar ama mark zuckerberg'in 1) sosyal becerisi 2) o dönemki ruhu ve fırsatı yakalama imkanı 3) risk iştahı 4) akademik geçmişi ve ortamı o arkadaşlarda olmadığı için bulunmak istedikleri yerde olamıyorlar. ben yerinde olsam, kuru kuru bunu istemekten ve şikayet edip mutsuz olmaktansa neden potansiyelinin altında kaldığına odaklanırım. psikolojik destekten ziyade kişisel ve kişilik gelişimime daha çok ağırlık verirdim. sen neden potansiyelinin altında bir yaşam sürdüğünü düşünüyorsun, şanssız olduğun nokta neresi, buna odaklanırım.

trde otomobil dışında yurtdışına göre çookk pahalı olan bir şey yok. üst düzey beyaz yakalı biri doğru yatırımları yaparsa birkaç yılda (tabiri caizse) milyoner olabiliyor hele ki şu enflasyon döneminde. karı koca çalışıp villada oturan yaşayan, hayatını düzen altına almış 35 yaşında insanlar tanıyorum hepsi de maaşlı çalışan. araba takıntınız yoksa bunlar mümkün, dediğim gibi beklenti ve plan meselesi. otomobil konusunda ise isyanında haklısın, ben de türkiyede giriş sınıfı lüks araç fiyatına amerikada porsche satıldığını görünce üzülüyorum ama o da işte ülkemizin bir dezavantajı.
0
roket adam
(25.08.21)
MUhtemelen hayvan gibi zenginlik değil mevzu, emeğin karşılığında elde edebildiklerin.

Avrupalı bir dengin, rahatlıkla araba sahibi olup, meyvenin sebzenin, sütün, aburcuburun, kuruyemişin daha kalitelisine daha az emek karşılığında erişiyor. Beni de son 1 yıldır sıkan şey bu, tl bazında ne kadar para kazansam da bir gelişmiş ülkede yaşayanla denk şartlara erişmem çok zor.

Sadece otoyolda giderken bile lüks arabaların yabancı plaka olup istedikleri hızda gidebilmeleri bile canımı sıkıyor, ben saatlik çalışmamla 3 litre benzin alırken onlar muhtemelen 10 litre alabiliyor mesela.

Bu noktada psikololjik desteklik bir durum yok, kendi işini kurmak en mantıklı şey olur.
0
atom karincanin torunu
(25.08.21)
Kendi işini yapmadan bu çok zor.
Muhtemelen bu adamlar bu parayı kazanıyorken ben nasıl kazanamıyorum diye çok düşünüyor olman lazım. Çünkü bu konuda yalnız değilsin.
0
liberal
(25.08.21)
zengin olmanın ne demek olduğu hakkında, öyle sanıyorum ki, hiçbir fikrin yok.

ben şu an 31 yaşındayım ve şu anki en büyük korkum, elime bir anda yüksek miktarda bir para geçmesi. çünkü finansal zekam oluşmaya başladıkça şunu farkediyorum ki, aslında ben parayı kullanmayı bilmiyorum.

elime para geçse çar çur edeceğim diye çok korkuyorum.

şu an elime geçen parayı kuruşu kuruşuna takip ediyorum ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. elimdeki az miktarda paradan nasıl para yaratabilirim diye.

şu an senin eline havadan bir milyon tl geçse sen bu kafayla borca girersin. gidip ev araba alırsın ve üstüne kredi çekersin. daha da borçlanırsın.

ek iş bulup akşamları çalışırsın ve zerre zamanın kalmaz. maddi duurmun sadece iyi "görünür" ama hayatı yaşayamazsın ve 10 yıl sonra tamamen batarsın.

eğer tek bir tavsiye istiyorsan bu haftadan başlayarak her pazar akşamı bir saatini nakit akışını incelemeye ayır.

bol şans.
0
sensible soccer
(25.08.21)
Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Zengin olunca bütün dertlerinin biteceğini zannediyorsan yanılıyorsun dostum. Para değil huzur mutluluk getirir. İç huzurunu sağlamanın yollarını aramalısın ve hayattan zevk almayı öğrenmelisin. Gerekirse destek al.
0
iwasbornonamountainside
(25.08.21)
kendini yetistirmis ve daha iyilerini haketmiyorsun demek ki. uzgunum tekrar deneyiniz

sana soru sormak istiyorum musadenle. su an 1 milyon dolar versem ne yaparsin? ne yapardin. ev ve araba mi alacaksin :)

planin nedir? is mi kuracaksin ne isi olacak bu?
bu soruya guzel bi cevap verebiliyorsan detaylayabiliyorsan hakediyorsun demektir. ve hakeden seye para kendiliginden gelir.
0
turbo sadık
(25.08.21)
(4)

Bu kazağı almak istiyorum ama rengi

naksidil
https://bananarepublic.gap.com.tr/kayik-yaka-kazak-615262-mor/?integration_color_id=003rengi pembe ama mor olarak yazmışlar. acaba buna mor mu deniyor yoksa foto temsili mi? pembeyi beğendim moru görmediğim için emin değilim. temsili foto ise almayacağım.
bananarepublic.gap.com.tr


rengi pembe ama mor olarak yazmışlar. acaba buna mor mu deniyor yoksa foto temsili mi? pembeyi beğendim moru görmediğim için emin değilim. temsili foto ise almayacağım.
0
naksidil
(24.08.21)
renk kodunda sıkıntı var bence. yeşil yazdıkları da yeşil değil ya da ben körüm. ben görsele bakarak alırdım.
0
south park in kapusonlu uyesi
(24.08.21)
Ben olsam ben de fotoğrafa güvenirdim. Pembe güzelmiş, güle güle kullanın.
0
pispinti
(24.08.21)
Pembeye mor diyo bunlar.
Çok güzel kazak
0
photo85
(24.08.21)
Bence hic oyle fotografa guvenmeyin. Yarin evinize pakette mor bir kazak gelirse "iyi de ben bunu pembe diye aldim" diye sikayet ederseniz kabul etmezler. Acik acik mor yazan bir seyi sepete ekliyorsunuz.
0
hot potato
(24.08.21)
(23)

İş olan günler kaçta yatıp kaçta kalkıyorsunuz?

hayaletimsi
Kaçta yatıyorsunuz?Kaçta kalkıyorsunuz?Mesai başlangıç saatiniz nedir?Evden kaçta çıkıyorsunuz?Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?
Kaçta yatıyorsunuz?
Kaçta kalkıyorsunuz?
Mesai başlangıç saatiniz nedir?
Evden kaçta çıkıyorsunuz?
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?
0
hayaletimsi
(23.08.21)
12-2 arası yatıyorum, 8.30-8.50 gibi kalkıyorum.
Mesai esnek ama 9 diyelim.
yataktan çıkıp yüzümü yıkayıp masaya oturuyorum.
genelde yetiyor gün içinde uyumuyorum hiç.
0
jelly bear
(23.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz?
ertesi gün işe gideceksem 11-12 gibi yatarım, evden çalışacağım gün 2 gibi.

Kaçta kalkıyorsunuz?
ofis için: 4:45'te kalkıyorum. evden ise 7:30

Mesai başlangıç saatiniz nedir?
8:00

Evden kaçta çıkıyorsunuz?
5:30

Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?
Evet. Çünkü haftada 1 gün ofis.
0
himmet dayi
(23.08.21)
ayy anket en sevdiğim :d

Kaçta yatıyorsunuz? 12-1 bazen 2-3
Kaçta kalkıyorsunuz? 8
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 9.30
Evden kaçta çıkıyorsunuz? 9
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? yes sir
0
kimberly
(23.08.21)
12-1 gibi yatıyorum.
7.15'te kalkıyorum.
evden 8 gibi çıkıyorum.
mesai 10da başlıyor.
erken kalktığımda 24 saat uyumuş bile olsam uyku yetmiyor.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(23.08.21)
00:00
08:30
09:00
remote
evet
0
nibba
(23.08.21)
23.00-24.00 gibi yatıp 08.45 gibi kalkıyorum. Mesai 09.30’da. Uyku bana hiçbir zaman yetmiyor.
0
ruhen hastayim ben
(23.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 2
Kaçta kalkıyorsunuz? 8:45
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 9
Evden kaçta çıkıyorsunuz? n/a
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? hayir
0
hot potato
(23.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 12-2 arası değişiyor.
Kaçta kalkıyorsunuz? 7:15-7:30 arası
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 9
Evden kaçta çıkıyorsunuz? 8:40
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? Değişir. 12'de yatarsam evet ama dün 1:30 gibi yattim 5:30 saat uyudum uykum geldi yani işte.
0
logisticsmanager
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 11-12
Kaçta kalkıyorsunuz? 7
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 8
Evden kaçta çıkıyorsunuz? 7.15
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? Pek sayılmaz, 2 yaşında bebe var
0
snd88
(24.08.21)
* Genellikle 12'den sonra.
* 9'dan önce kalkmam nadirdir. Zaten alarm ile uyanırsam acayip mutsuz oluyorum.
* Resmi olarak 9-10 ama kişiden kişiye göre değişiyor.
* Çıkmıyorum, remote.
* Kendi kendime uyanırsam yetiyor. Aksi halde öğleden sonra 3 gibi pilim bitiyor.
0
yürümeyin
(24.08.21)
- Kaçta yatıyorsunuz?
23.00 ile 00.00 arası. Bazen sarkıyor.

- Kaçta kalkıyorsunuz?
Sabah kimin aldığına bağlı olarak sabah 6 ile 6.30 civarı.

- Mesai başlangıç saatiniz nedir?
8.00

- Evden kaçta çıkıyorsunuz?
Kimin aldığına bağlı. Geçtiğimiz haftada 7'de çıkıyordum. Bu hafta 6.40.

- Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?
Psikolojime bağlı sanırsam. Keyfim yerindeyse yetiyor, değilse yetmiyor.
0
put it in your appropriate place
(24.08.21)
00.30
07.15
08.00
07.40
Evet.
0
pispinti
(24.08.21)
yatış 11 gibi. çoluk çocuk rahat verse 10'da yatarım. erkenden uyumayı seviyorum.
6'da kalkış
7:20 evden çıkış
45-60dk bisiklet turu
8:30 iş başı
uyku tam yetmiyor gibi. 10'da yatabilsem süper olacak.
0
lazpalle
(24.08.21)
Ben:
22.30-23 arası yatıyorum.
7 de kalkıyorum
mesaim 9 da ama evden çalışıyorum.
uyku yetiyor.

Eşim:
22.30- 23 arası yatıyor.
6 da kalkıyor.
Mesaisi 8 de , 6.40 da evden çıkıyor.
uykusu yetmiyor.
0
zimbirik
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 23:30-24:00
Kaçta kalkıyorsunuz?06:15
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 8:15
Evden kaçta çıkıyorsunuz? 6:50
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?

yetmiyor bazen yolda uyuyorum bazen evden çalışıyorum o zaman 8 de kalkıyorum böylelikle dengeliyorum.
0
xdenizx
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? "1-5 arasi "
Kaçta kalkıyorsunuz? "7-8 arasi"
Mesai başlangıç saatiniz nedir? "9:30 gibi"
Evden kaçta çıkıyorsunuz? "8:30 gibi"
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? "genellikle evet"
0
sweetoffice
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 12-1
Kaçta kalkıyorsunuz? 6-6:30
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 8
Evden kaçta çıkıyorsunuz? 7:05
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? asla
0
birmilyonunvarmi
(24.08.21)
8.50'de kalkıyorum. 1-2 gibi yatıyorum. evden çalışıyorum. uyku yetiyor.
0
roket adam
(24.08.21)
iş günü 12-2 yatış, 6-7 kalkış. işten dönünce 2 saat uyuyorum.
0
ya ben lan neyse
(24.08.21)
12-12:30 gibi yatıyorum.
06:10 da kalkış. uyku iç yetmiyor
0
gazozailacatmauzmani
(24.08.21)
Ofise gideceğim gün 1-2 de yatıp sabah 6:50 de kalkıyorum.

Evden çalışacağım gün 1-2 de yatıp 8 de kalkıyorum.
0
robin one persie
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz?

23-01 arası. Nadiren dışına çıkıyorum. Genelde 00.30 falan ama

Kaçta kalkıyorsunuz?

8.00

Mesai başlangıç saatiniz nedir?

9

Evden kaçta çıkıyorsunuz?

8.45

Uyuduğunuz uyku yetiyor mu?

Ehh ama ben hep üşengeç ve uykulu biriyim..
0
nundu
(24.08.21)
Kaçta yatıyorsunuz? 1’den önce mümkün olmuyor.
Kaçta kalkıyorsunuz? 08.20’de alarm çalıyor ve uyanıyorum.
Mesai başlangıç saatiniz nedir? 09.00
Evden kaçta çıkıyorsunuz? Evden çalışıyorum.
Uyuduğunuz uyku yetiyor mu? Hayır malesef yetmiyor, hayatımda hiç yettiğini de hatırlamıyorum.
0
hrvl
(24.08.21)
(6)

Donercilik zor is mi?

speedy
Donerci camina yapistirmis. "Doner kesmesini bilen eleman araniyor." Acemi alsin iste yarim gunde ogrenir yeni baslayan. Zor is mi?
Donerci camina yapistirmis. "Doner kesmesini bilen eleman araniyor." Acemi alsin iste yarim gunde ogrenir yeni baslayan. Zor is mi?
0
speedy
(23.08.21)
ustalık ister tabi zor iştir. bi günde öğrenilecek şey değil. onu pişirmek, güzel kesmek, yanmamasını sağlamak, ne az ne çok pişmesini becermek kolay iş değil. ayrıca sıcak başında çalışmak da ayrı özveri.
0
jelly bear
(23.08.21)
gözlüklü bir futbol yorumcusu vardı onun döner dükkanı varmış usta kaçınca batmışlar.

sen düşün.
0
duyurukullanıcısı
(23.08.21)
Döner ustalığı cidden zor bir iş. O döneri ince kesmek başlı başına bir meziyet. Yarım günde biraz zor öğrenilir.
0
ismira007
(23.08.21)
Zor ve mesakatli is yalnızca ince kesmek değil sürekli döndürerek pisirmek pisen yerleri hizla kesmek kestiklerini tasniflemek siparis geldiğinde alip gramaja uygun bir sekilde ekmegin lavasin pidenin pilavin uzerine dizmek tabagi hazirlamak ayni zamanda doneri dondurmeye ve kesmeye devam etmek pratiklik ve el becerisi istiyor bir noktadan sonra dönerin şişe takılması da istenirse bu daha da zor bir iş
0
apocalipy
(23.08.21)
Olay sadece doner kesmek degil, o ortamda calismak. Bazi cevaplar is sanki evde izole bir sekilde doner kesmek gibiymis gibi anlatmis. Beceriden cok, o atomsfere uyum saglayabilecek misin?
0
hot potato
(23.08.21)
kesmesini bilene döneri taktırırlarda. o döneri takmak çok büyük zahmet ya. kat kat ypaılıyor aralara ayarında kıyması bilmem yağı falan çok meşakketli ve tecrübe isteyen bişey
0
avatar is back
(24.08.21)
(8)

Cocuk Sahibi Olmaya Kendinizi Ne Zaman Hazir Hissettiniz?

martini girl
Yas: 31 Yasanilan Ulke: IngiltereMeslek: E-commerce (esim de kendim de kendi isimizi yapiyoruz. O vfx artist)Kac yildir evliyiz: 4 yilKac yildir beraberiz: 12 yil Kendim hakkinda on bilgileri verdikten sonra simdi sizlere danismak isterim. Siz kendinizi ne zaman cocuk sahibi olmaya hazir hissettiniz
Yas: 31
Yasanilan Ulke: Ingiltere
Meslek: E-commerce (esim de kendim de kendi isimizi yapiyoruz. O vfx artist)
Kac yildir evliyiz: 4 yil
Kac yildir beraberiz: 12 yil

Kendim hakkinda on bilgileri verdikten sonra simdi sizlere danismak isterim. Siz kendinizi ne zaman cocuk sahibi olmaya hazir hissettiniz ya da hazir hissetmek diye bir sey var mi gercekten? Ben onumde hala anne olmak icin 1.5-2 yilimin oldugunu dusunuyorum. Korona sonrasi uzak diyarlari gezmek, dolasmak biraz ozgur hissetmek istiyorum. Ama ote yanim gercekten de anne olmak istiyor. Sadece gercekten kendimi ne zaman hazir hissedecegim emin olamiyorum. Acab diyorum oyle bir zaman yok mu? Hem korkuyorum hem sefkat doluyum hehe Siz nasil cocuk sahibi olmaya karar verdiniz?
0
martini girl
(23.08.21)
Cocuk sahibi degilim ve olmayi dusunmuyorum ama motive ve verimli/planliysaniz cocukla da gezebilirsiniz. Koronanin kisa vadede gececegi yok zaten.
0
hot potato
(23.08.21)
planimiz bu degildi ama korona varken cocugu aradan cikarmis olanlardaniz. ilk sene zorlu geciyor, 9 aylik olmak uzereyiz ve 2 ay sonrasina okyanus otesi bir tatil plani yapiyorum. cocugu nasil yetistirirsek oyle buyuyecek sonucta diyerek mumkun oldugunca planlarimiza dahil etmeye calisiyoruz. tabii ki cocuksuz hayatimiza geri donmemize uzuuun yillar var onumuzde ama cocukla da baska bir turunu yasiyoruz o da guzel, farkli bir deneyim.

ben kendi adima konusursam cocuklugumdan beri anneligi hayal ederdim. sartlar musait olmus olsaydi gercekten 20lerin 2. yarisinda 2 cocuk 30larin basinda 1 cocuk daha yapip 3 cocukla 35i gormeyi hedefliyordum ama hayat biz planlar yaparken basimizdan gecenler sonucta. 35i bebegimi kucagima alarak gordum :) ve bu kadar annelik duskunu olan biri olarak ben bile bu dusunceyi coook sorguladim. gercekten yapabilir miyim, buyuk sorumluluk buyuk baglilik. mantikli dusununce hicbir rasyonel getirisi yok :) ama icimde engelleyemedigim bir annelik de vardi ve bir sekilde cozerim gibi geliyordu. simdi dusununce desteksiz yardimsiz cok zor, bu kadar istiyor olmasaydim sanirim ya bunalimdan asla cikamazdim ya da gercekten cok buyuk bir caresizlige duserdim.

yani uzun lafin kisasi asla evet hazirim denmiyor hep bir sey eksik onu da yapayim kafasinda oluyor cunku insan ve o yasa kadar hep kendisi icin yasadigi icin yapacak hep bir seyleri oluyor. ama icinde engelleyemedigin bir annelik varsa her sey bir sekilde cozuluyor. zombilige de alisiliyor :)
0
in vino veritas
(23.08.21)
Anne değilim, kısa ve orta vadede çocuk da düşünmüyorum ancak bir ablam vardı, 34 yaşında falan 3. çocuğunu doğurdu. ilk ikisini 20'lerinin başında yapmış birbirine yakın zamanlarda. belki ilk çocuğunu 30'larda yapanlar keşke önce yapsaydım diyordur ama bu ablamız da "öbürlerinde gençtim, hep gezmek istedim çocuklar ayağımda pranga var gibi hissettirdi. şimdiki aklım olsa ilk çocuğumu 30'larda yaparım şimdi anne olmak çok daha güzel" demişti.
0
eatpraylaw
(23.08.21)
Dünyanın 40-50 yıl sonra ne halde olacağını ayrıntılı olarak inceleyip henüz doğmamış bir varlıkla empati yaptıktan sonra dünyaya gelmenin hiç gelmemekten onun için iyi olduğuna emin olduğum zaman çocuk yapmaya hazır hissedeceğim. Yani hiçbir zaman.
0
signore
(23.08.21)
Yaş geçiyor endişesiyle.
Ama yaşamınız bir daha asla eskisi gibi olmuyor.
Büyüyüp evden ayrılsa bile.
0
pro9it9is9
(23.08.21)
Bence kendimizi hiçbir zaman hazır hissetmeyiz. Ben tam 31 yalındaydım doğum yaptığında. Çocuğu tek başına büyüten süper annelerden oldum. Çok zorlandım. Hayatımda ilk defa ev kadını modeli oldum. Bu da zorladı beni. Şimdi 3 yaşında hala daha zorluyor. Ama şahane de bir şey. Gece yatmadan önce ‘seni yağmurlar kadar çok seviyorum, en sevdiğim arkadaşımsın sen’ diyen bir insan yaptım :)) 3 yaş sonrası kreşle birlikte biraz daha iyi oldu diyebilirim.

Ve evet, keşke daha erken evlenip de doğursaymışım diyorum. Çünkü bazen enerjim bitiyor.

Biz her şeye çocuğu da dahil ettik. Zorlandığımız noktalar da oldu. Mesela çadırda uyumak, denize girmek ona göre değil. 5 yıldız otel havuz insanıymış :) nasıl alıştırırsan öyle olmuyor bazı şeyler.

Bir de eş durumu da önemli. Gerçekten destek olmalı. Canı istediğinde değil, çocuğun ve annenin ihtiyacı olduğunda destek olan, baba olmaya hazır biriyse şahane olur.

Eşim benden daha istekliydi çocuk için. O yüzden ben kendimi hazırlamakla uğraşmadım, beklemedim. Biz kadınlara kodlanan bir yapı var. Hemen adapte olunuyor zor da olsa. Baba öyle değil. Eşim çok bocaladı, bocalıyor da hala. Onlar zamanla anlıyorlar. Mesela çocuk konuşmaya başladığında onların da babalığı daha çok oturuyor bence.

Ve olsun diye uğraşmayın. Korunmayı bırakın ve ovülasyona biraz dikkat edin yeter. Öteki türlüsü de stres yaratır bence.

Yumurta kalitesini de düşünmek gerekiyor. Zamanlamayı ona göre ayarlamak vs. Yani sonuçta gerçek olan bir şey var ki yaş ilerledikçe yumurta kalitesi de azalıyor. Ama sırf bu yüzden de çocuk yapılmaz.

En başta minicik bir canlı ve sadece siz varsınız onun için. Ağlamak istediğinizde ağlayamayacaksınız, yüzünüz az da olsa aşık olamayacak, tuvalete giremeyecek, yemek yiyemeyecek, meme emmesi bırakması,tuvalet alışkanlığı, okula alıştırma, uykusu, yaş krizleri vs hepsi dert, uğraş, sabır. Ermişlerden olmaya hazır olun :)

Ama bunlar da korkutmasın. öyle güzellikleri de var ki yazmaya, anlatmaya cümleler yetmez.

Dünya bok gibi evet, daha da bok gibi olabilir ama güzel bir insan yetişirse, dünyayı güzelleştirmek için bir adım daha atmış olursunuz. Ben böyle bakıyorum.

Ve mutlaka bence zorunlu da olmalı, çocuk yapmaya karar vermeden önce biraz kendi çocukluğuna inmeli insan profesyonel birinden destek alarak. Bu çok öneml benim fikrim.

Ben çok zorlandım bazı noktalarda ama şimdi yanımda. Elleri yanaklarımda uyuyor. Nasıl güzel kokuyor, huzur veriyor anlatamam. Hiç de pişman olmadım. Tek pişmanlığım daha erken olmaması ve babası :)))

Uzun oldu ama umarım yardımcı olmuştur.
Ne zaman isterse o zaman gelsin, en doğru şeyleri kendileri daha iyi biliyor zira ;)
0
makarnacanavari
(24.08.21)
çocuk sosyal hayata engel değil, ilk bir iki aene sosyal hayatınızı çalacak.

Yani zaten duruldum bir de çccuk yapayım olursa çifte çöküş yaşanıyor.

Ben yapabilsem öncesinde yapardım. Bir de İngiiltere’desiniz mis gibi büyür
0
stratejisizsiniz
(24.08.21)
Geri kalan hayatımı çalışmadan sürdürebileceğim refaha ulaştığımda ve aynısını çocuğum için de garantilediğimi düşünürsem belki ufak bir ihtimal çocuk yapmayı aklımdan geçirebilirim. Onun haricinde bir bebeği sırf ben istiyorum diye bu dünyaya mahkum edecek değilim.
0
kimblee
(24.08.21)
(5)

Amerikan kültürü ve yaşam tarzıyla ilgili film soruyorum

slymene
Selamlar, Amerika ile ilgili bir belgesel izlerken birden içime düştü.Söyle eğlenceli, tercihen çok eski olmayan, Amerikan hayat tarzı ve kültürüyle ilgili eğlenceli bir film arayışı içindeyim. Yani mesela Amerikan Beauty'nin güncel gibi bir şeyler istiyorum mesela.Teşekkürler.
Selamlar,
Amerika ile ilgili bir belgesel izlerken birden içime düştü.
Söyle eğlenceli, tercihen çok eski olmayan, Amerikan hayat tarzı ve kültürüyle ilgili eğlenceli bir film arayışı içindeyim.

Yani mesela Amerikan Beauty'nin güncel gibi bir şeyler istiyorum mesela.

Teşekkürler.
0
slymene
(22.08.21)
The King of Staten Island
0
kendi helvasını kavuran zombi
(22.08.21)
The Squid And The Whale, Little Children, The Silver Linings Playbook (cok kotu bence), Friends with Money, Ladybird, Rachel at the Wedding
0
hot potato
(22.08.21)
King of staten island. (Bill burr <3 )+1
0
logisticsmanager
(22.08.21)
Mutlaka izlemişsinizdir ama Forrest Gump'ta Amerikan kültüründe yer alan birçok öğeye/olaya gönderme var. Oldukça fazla hatta.
0
himmet dayi
(22.08.21)
King of Staten island izleyeceğim. Diğer öneriler için de çok teşekkürler.
0
🌸slymene
(22.08.21)
(3)

hangi kiyafet hangi beden olmali

anne ben geldim ben godot hayirsizin
iyi geceler sevgili insanlar, sizlere bir sorum olacakti;fiyatlarin cazibesinden dolayi internetten elbise alip dolabimi yenilemek istiyorum ama inanin ki hic bir bilgim yok bedenler hakkinda. acaba L beden t-shirt giyen bir birey olarak hangi beden kazak ve ceket almak gerekir? zira ust uste giyerk
iyi geceler sevgili insanlar, sizlere bir sorum olacakti;

fiyatlarin cazibesinden dolayi internetten elbise alip dolabimi yenilemek istiyorum ama inanin ki hic bir bilgim yok bedenler hakkinda.

acaba L beden t-shirt giyen bir birey olarak hangi beden kazak ve ceket almak gerekir? zira ust uste giyerken beden sayisinda artis oluyor illaki. yoksa bedenler kazaklar icin daha genis, ceketler icin daha da mi genis hesaplaniyor.

atiyorum ki, L beden t-shirt'un ustune L beden kazak, bunun ustune de L beden ceket mi giyilir? yoksa bedenlerde artis goz onunde bulundurmak mi lazim? umarim anlasilir olmusumdur.
0
anne ben geldim ben godot hayirsizin
(22.08.21)
Ben tshirt m giyiyorum, ceket, kazak, elbise vs her şeyi m alıyorum. Muhtemelen o ceket içii gömlek payı da hesaba katılarak kalıplandırılıyor kıyafetler.
0
somethinginthewayshemoves
(22.08.21)
Mankenlerin hangi beden giydikleri cogu web sitesinde yaziyor. Mesela Small mankende bol duruyorsa ben bazen m aliyorum.
Buyuk ihtimalle giyilir ama kaliplarina vs. dikkat et. Bir de mesela kotonun bedenleri bir degil benim small tisortum de var xl da.
0
durgunfoton
(22.08.21)
"zira ust uste giyerken beden sayisinda artis oluyor illaki."

Yoo hayir.

Deneyip al zaten. Bir de sindire sindire zamana yayarak al neyin olup olmayacagini anlayacak sekilde. Bir seferde tonlarca para gommek riskli ve hata yapma olasiligin yuksek.
0
hot potato
(22.08.21)
(9)

Ogrenim kredisini geri odememis olanlar

hot potato
Basiniza neler geldi?Planiniz nedir?Mezun olali 8 sene oldu benim. e-haciz'de vs bir sey gormedim bakinca.
Basiniza neler geldi?
Planiniz nedir?

Mezun olali 8 sene oldu benim. e-haciz'de vs bir sey gormedim bakinca.
0
hot potato
(19.08.21)
çalışıyorsan bir sabah para çekmek için atm'ye gidersin şoka girersin...

ya da eft yapacağın tutar acilinden, bakiyeyi sıfır görürsün.

bankayı ararsın, bilgi veremiyoruz vergi dairesinden hesaplarınıza bloke konmuş, orayla görüşmelisiniz yanıtını alırsın...

sonra gidersin vergi dairesine kol gibi taksitlere bölerler, daha maaşın hesabına geçtiği anda ışık hızında kesintiyi alır, geri kalan hesabına geçer...
0
istanbul gecesi
(19.08.21)
30 Agustosa kadar yapılandırma var. Ben basvurup ödücem. Yapılandırmada faizin çok büyük kısmı siliniyor.

Kendi hesaplarımı kullanamıyorum doğru dürüst. Maaş gelince hemen annemin hesabına atıyorum filan. Sıkıldım artık.

Henüz haciz gelmedi bu arada bana, 2015'te baslamıstı ödeme durumu.

Yine de tedbir olarak para bırakmıyorum.
0
ırene adler
(19.08.21)
Ben yarın törenle son taksitimi yatıracağım umarım, ancak ödememiş bir tanıdığım var.

Şöyle ki kendisinin maaş hesabına bloke kondu ve çekip ödemek istediği halde parayı vermedikleri için sağdan soldan borç alarak ödemeyi yapıp blokeyi kaldırabildi. Onun borcu 4-5bin falan kalmıştı gerçi. Ödeyemese devamında ne olacaktı bilmiyorum açıkçası.
0
akhenaten
(19.08.21)
bloke oranı %25 değil mi, ben mi yanlış biliyorum? ödenmemiş borç yüzünden hesaplara komple el koyulması, hesaba 3 bin lira yatsa bile bir kuruşunun hesap sahibi tarafından kullanılamaması gibi bir durum söz konusu mu?
0
alevli deniz sortu
(19.08.21)
Cok cahilce birkac sorum olacak:

E-haciz'de bir sey goremiyorsam bloke olacak durumda degilim anlamina mi geliyor?
Yapilandirma nadir sunulan bir firsat mi? Su an Turkiye'de degilim ve 31 Agustosa kadar basvuramam. Kacirirsam ne olur?
0
🌸hot potato
(19.08.21)
Bunun yüzünden bir aracıma haciz konulmuş. Yarım saat önce yapılandırma işlemini başlattım ödeyeceğim artık.

@hot potato GİB üzerinden vergi dairesine gitmeden yapılandırabiliyorsunuz.
0
new day new life
(19.08.21)
Haciz gelenler ne kadar süre ödemedi?

Haziran 2019'da ödemem başladı o tarihten beri aksatmadan ödedim. En son Ekim 2020'de ödeyip Kasım'da askere gittiğim için askerlik sebebiyle erteleme başvurusu yaptım. Üstüne kyk'yi aradım talebiniz işleme alındı yazıyor 2 gün sonra askere gidicem takip edemeyeceğim artık dedim sıkıntı yok onaylanır sizin ödeme aksatmaniz yok dedi. 6 ay boyunca talebiniz işleme alındı diye kaldı orası. Nisan sonunda döndüm askerden işe tekrar başlamam bu ayı buldu geldiğimden beri de sadece Kasım 2020 taksidini ödedim :/ Eylül'de 5 aylık Kasım'da 5 aylık ödemeyle günümüze ulaşmayı planlıyordum İnş hazmetmezler :/
0
materyalist imam
(19.08.21)
2013'te ödemeye başlamam gerekiyordu, yüksek lisans nedeniyle erteledim. 2015'te birkaç taksit ödedim, sonra yurtdışına gittim. 2019'da Türkiye'de bir devlet üniversitesinde çalışmaya başladım. Birkaç ay sonra e-haciz geldi. %20 ödemeden bloke kaldırmayız dediler. Bu sürede hesaptaki parayı kullanmak mümkün değil. Babama o kısmı ödetip geri kalanı taksitlendirdim. Sonra o taksitleri de ödemedim. Aralık ayında çıkan yapılandırmada faiz sildirip ödedik. Taksitleri ödeseydim yaklaşık 10K civarı taksit ödeyecektim, yapılandırınca 5K ödedim. Belki yardımı olur.

Not: %20 vergi daireleri arasında değişiyormuş. Benim borç İstanbul'da bir VD'ye bağlıydı. Ankara'da VD'ye gitmiştim bloke gelince. Onlar İstanbul ile pazarlık yaparsanız tutarı düşürebilirsiniz demişti. Pazarlık denedim ama kabul etmediler, lazım olursa denemekte yarar var.
0
evrim halkasi
(19.08.21)
Gelir idaresinin sistemine nedense giremiyordum 3-4 saattir, adresimde/mernis kaydimda falan sorun oldugu icin giremeycegim sandim ama simdi acildi, ben de basvurdum yapilandirmak icin. Tesekkurler herkese.

Ek/alakasiz soru: Benim zamaninda ogrenim kredisi ve burs basvursu secenekleri vardi, tercih yaparken. Ben ikisini de isaretlemistim ve kredi cikmisti, sadece burs secen bazi sinif arkadaslarima burs cikti diye hatirliyorum... Simdi nasil o sistem? Neye gore burs veya kredi cikiyor?
0
🌸hot potato
(19.08.21)
(6)

Online İngilizce mülakat

dissendium
Online İngilizce mülakata gireceğim bir iş görüşmesi için. Daha önce hiç online İngilizce mülakata katılmadığım için birkaç sorum var.1. Mülakatta neler sorarlar? Tavsiyeleriniz neler?2. Online olacağı için görüşmeye tişörtle katılmam sorun olur mu? Bir de sakal tıraşı olmam gerekir mi?
Online İngilizce mülakata gireceğim bir iş görüşmesi için. Daha önce hiç online İngilizce mülakata katılmadığım için birkaç sorum var.

1. Mülakatta neler sorarlar? Tavsiyeleriniz neler?

2. Online olacağı için görüşmeye tişörtle katılmam sorun olur mu? Bir de sakal tıraşı olmam gerekir mi?
0
dissendium
(17.08.21)
CV üzerinden kendini anlatmanı isteyeceklerdir.
Takım giymek önemli, ceket kravat olsun. Zararı olmaz faydası olur.
Aynı şekilde traş olmanın zararı olmaz faydası olur.
0
archmage mahmut
(17.08.21)
1. Mülakatta neler sorarlar? Tavsiyeleriniz neler?
Internette youtube'da falan cok kaynak var. common interview questions and answers falan diye arat. "tell me about a time when you had a conflict at work" dedigin de umm diye kalma.


2. Online olacağı için görüşmeye tişörtle katılmam sorun olur mu?
evet sorun olur.

Bir de sakal tıraşı olmam gerekir mi?
yerine gore degisir. son 10 senedir sakal kabul edilebilir kurumsal ortamlarda.
0
hot potato
(17.08.21)
1) sorulacak olan: kendini kısaca tanıtman ve bu zamana kadar yaptığın/başardığın işlerin kısa ve teknik bir özeti.

2) sakın takım elbise giyme, koyu bir keten gömlek yeterli. sakal sorun değil. (şekli şamil basayev gibi değilse tabi)

başarılar dostum :)
0
makarnavodka
(17.08.21)
@makarnavodka, bu sıcakta takım elbise kafama yatmadı. Gömlek giyeceğim. Tıraş olmaya karar verdim. Teşekkür ederim. :)
0
🌸dissendium
(17.08.21)
1- pozisyona gore degisir. tavsiyem cok yakin durma telefona/bilgisayara ve varsa kulaklik tak...

2- takim elbise kravat takma gomlek iyidir. yakasi da komple kapali olmasin. sac sakal derli topuysa yeterli. sakal herkeste var artik.

ingilizce mulakat dediginiz icin bunun yurtdisindan gelecegini tahmin ediyorum. eminim tisort giyseniz de sorun olmaz ama kendinizi rahat hissetmeyebilirsiniz. o yuzden...
0
yoggi
(17.08.21)
gecen hafta almanya'dan buyuk bir firmayla gorusme yaptik. sen sen ol, olasi sorulari "interview questions firma ismi" seklinde arattir, olasi cevaplari kafanda kur.

belli basli yuvarlak cevaplar vermen istenir, benim gibi yapma ahaha. hala kendime guluyorum dusundukce.

ideal calisma ortami sizce nasil olmalidir? sorusuna iste "herkesin takim arkadasini destekledigi, birbirlerinin eksikliklerini tamamladigi bir ortamdir" demek yerine benim gibi "valla cok insanin oldugu yerde hata da cok oluyor, insanlari isi yapana kadar bekleyene kadar ben tek basima yapmayi tercih ederim" deme :D

fake it till you make it.
0
chezidek
(17.08.21)
(13)

İşyerinde müdürün çağırıp ayrılacak mıyım diye yoklaması

aguen
Merhaba duyuru, biraz tuhaf olaylar yaşadım yorumlarınızı duymak istedim.Kendini çok kurumsal bir kurum gören bir yerde çalışıyorum mühendis olarak. Sürekli unpaid overtime işi var. Bazen ödüyorlar ama onda da dalga gecer gibi saat başı 7tl veriyorlar. Zaten parasında değilim sadece ekstra mesaiye k
Merhaba duyuru, biraz tuhaf olaylar yaşadım yorumlarınızı duymak istedim.


Kendini çok kurumsal bir kurum gören bir yerde çalışıyorum mühendis olarak. Sürekli unpaid overtime işi var. Bazen ödüyorlar ama onda da dalga gecer gibi saat başı 7tl veriyorlar. Zaten parasında değilim sadece ekstra mesaiye karşıyım.

Ben zaten yapmıyorum, bilgisayarımdan vpni sildim telefonumda da kuruma yetki vermek istemediğim için mail uygulaması yok, ama yine de abartmaları ve bu baskının yapılması hoşuma gitmedi bir yandan iş aramaya başladım.

Bugün müdürüm çağırdı hal hatır falan sohbet ettik sonra projelerim vs. Kibarca yokladı işinden işten memnun musun diye. Ben dedim işimden çok memnunum fakat işle ilgili şunlar hoşuma gitmiyor, yarın pozisyonumdaki insanlar (15 kisi) ve genel müdür toplantı yapılacak bu konuda.


Başka is düşünüyor musun ya da linkedin falan gelen teklifleri düşünüyor musun dedi, o an bilemedim "2-3 bin lira zam için gitmem ama tabii ki teklifleri değerlendiririm, işe başladığımda maaşım piyasanın çok üstündeydi (2019 Aralık 16500 brüt) şimdi ise arkadaş grubunda herkes geçti beni buranın maaş avantajı kalmadi (2021 ağustos ~25000 brüt) dedim.


Haklısın seni suçlamıyorum, doğrusunu yapıyorsun vs. Yaptı ama bir gerildim.

Siz olsanız söyler miydiniz niyetinizi? Kurumda zaten biraz adım çıkmış durumda cruelty free ürün kullanan, trans hakları savunan genel olarak marjinal görülen biri olduğum için ama hem çalışanlardan herkes beni seviyor hem de çok kritik bir projeyi tek başıma yönettiğim için (3 farklı ekibin işini yapıyor bu proje) atamayacaklarini düşünüyorum.

Atamazlar di mi?

Soru ne onu da bilmiyorum rant atasım geldi. İşten ayrılma niyetiniz olunca bunu söyler misiniz siz yoksa gizli mi tutarsınız.

Yarın minimal ve karşılığı gerçekten ödenen ekstra mesai & hibrit çalışma & zam isteyeceğim umarım binadan güvenlik eşlik ederek çıkmam
0
aguen
(17.08.21)
O size soruları sormaktaki asıl niyetinin ne olduğunu söyledi mi ki siz söyleyesiniz? Eğer söylemiyorsa hata etmişsiniz. Maaş artışı yine isteyin onda sıkıntı yok ama başka iş bakıyorum dediğiniz anda adam hesaplarını ona göre yapacak, yani o da yerine başka adam bakacak, belki de zaten aklında birisi vardı o yüzden sordu.
0
mikro patlama
(17.08.21)
Adam zehri vermiş. Onlar kovmadan siz başka iş bulup gidin.
0
dissendium
(17.08.21)
Vazgecilmez veya yeri doldurulamaz degilsin. Ilk bunu fark edersin daha dogru karar verirsin. Sen gittikten sonra proje 6 ay sekmeye ugrar ama sonra gerekirse yerine 3 kisi alirlar proje ayni sekilde devam eder.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(17.08.21)
Aslında sözleşmemde kurum itibarını zedelemedigim sürece atılamayacağım yazıyor ama pandemi sebebiyle aday statüm kalkmadı henüz.

Bir de değil 6 ay, 1 hafta bile gecikemeyecek bir şey, bunlar avantajlarım sanırım ama haklısınız yanlış davranmışım saf saf :/
0
🌸aguen
(17.08.21)
Ortada yanlış bir davranış yok gördüğüm kadarı ile. Esnerseniz eğip, bükerler. Taviz vermeyip toplantıyı bekleyin, hayrolsun.
0
oligomer
(17.08.21)
Hayat çok kısa, bazı şeylere çok takılmayın. En güzelini yapmışsınız.

25bin brüt ile kendinizi 2-3 sene rahat idare edecek birikimi yapmışsınızdır. Yapmadıysanız, esas sıkıntı burada.


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.08.21)
Hacim seni kovacaklar git is bul demis adam, bunu nasil anlamadin ya :)
Hani biz kovmayalim olay cirkinlensmesin sen git is bul diyor.

Ayrica butun sirketler veganlik falan kovalayan marjinal tayfaya ayar olur kimse sevmez.
Kac tanesini bir seyler bahane edip kovduklarini gordum.
0
divit
(17.08.21)
sakın istifa etme, bırakın çok istiyorlarsa kovsunlar tazminatınız alın. hatta ayrılma görüşmesinde ekstra para isteyin aksi durumda mahkemeye vermekle tehdit edersiniz.
0
nuisance
(17.08.21)
burada doğru strateji şu olurdu:

işten kesinlikle ayrılmak istemiyorum burada ve sizinle çalışmayı seviyorum ama şu şu konuları düzeltmek ve iyileştirmek benim için çok önemli çünkü şu konuda (mesela fazla mesai ya da yetersiz maaş ya da dandik müdürler gibi) daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum, psikolojimi çok etkiliyor.

böylece bu abi seni kazanmaya çalışacaktır, şartlarını iyileştirecektir, işinden memnun birini, herkes de memnunsa kafasına göre kovmak kolay değildir kurumsal yerlerde.

senin senaryoda şu anda sen gideceğini söylemişsin, daha bi iş falan da bulmadığın halde üstelik. ben müdürünün yerinde olsam hemen senin yerine adam bakmaya başlarım. muhtemelen yakında senin sorumluluklarını bir arkadaşına daha öğretmeye başlarlar, seni yedeklerler. sağa sola da bu eleman gidici haberiniz olsun derler. sonraki süreçte kovabilirler de.
0
roket adam
(17.08.21)
Evet bu arada istifa falan etme is de arama.
Yiyorsa kovsunlar parani al.

Ayrica boyle sorulara her zaman cok mutluyum cok memnunum diye cevap ver.
Arkadas tavriyla yaklasan mudurlere inanma, mudur her zaman kendi *otunu dusunur arkadaslik,empati gibi duygulari kesinlikle yoktur.
Olani mudur yapmazlar zaten.

3 adamin mi ölsün yoksa sana %40 zam mi yapalim diye sorsan her yonetici parayi secer.
0
divit
(17.08.21)
Cevaplar için teşekkürler. İstifa gibi bir niyetim yok, her şeye rağmen fena bir iş değil sadece çok daha iyileri var. Birkaç görüşme ayarladım bile, iyi bir yer bulana kadar buradayım.

Atamazlar derken kendimi ovmuyordum aslında pek, bir senede 20% falan istifa etti ve 4 kere alıma çıkılmasına rağmen pek kimse gelmiyor. Onla ilgili sanırım bu toplantı da ama bakacağız.

Ders almış oldum yine de :)
0
🌸aguen
(17.08.21)
Sakin ol ve sozlesmeni bozmayacak bir bicimde dik dur.

Kovarlarsa da onlar kovsunlar tazminatini al.
0
cleric
(17.08.21)
Dostum trans haklari tamam da cruelty free urun ne allasen. Herhangi bir kozmetik urunde, ilacta, temizleyicide vs kullanilan tum bilesenler hayvanlar uzerinde test edilmistir zaten gecmiste. Cruelty free demek biz sadece bu bilesenleri kullanarak urettigimiz formulun son halini hayvanlar uzerinde test etmedik demek. Yani anlamsiz. zaten %99 kimse tavsana ruj surmuyor artik.

Diyecegim odur ki bos (tamamen marketing) bir dava uzerinden sivrilme.

"İşten ayrılma niyetiniz olunca bunu söyler misiniz siz yoksa gizli mi tutarsınız."
gizli tutarim.
0
hot potato
(17.08.21)
(14)

sözlüğe girerken şu sizde de çıkıyor mu? (capsli)

das ende der welt
bazen uzun bi süre geçmesini bekliyorum. neden olabilir bu?
bazen uzun bi süre geçmesini bekliyorum. neden olabilir bu?
0
das ende der welt
(16.08.21)
Çıkıyor. Sebebini bilmiyorum ama yoğunluk olduğunda çıkıyor. Bir anda 300, 400 entry girilince.
0
dissendium
(16.08.21)
bende çıkmıyor.
0
trajikomix
(16.08.21)
ilk kez görüyorum.
0
musculus sternocleidomastoideus
(16.08.21)
Biraz önce çıkıyordu. Bundan önce de cloudflare sayfası çıkıyordu, hiç girilmiyordu.
0
inheritance
(16.08.21)
vpn ile girdiğim zaman çıkıyor. (bkz: cloudflare)
0
malheiros
(16.08.21)
Evet
0
hot potato
(16.08.21)
hem de her gun, 15 dakikada bir.
0
chezidek
(17.08.21)
Çıkıyor. Sözlük çok şişiyor bu aralar.
0
1bir1bir1
(17.08.21)
Aynen bi tek vpnle girdigimde cikiyor ve bi turlu gitmek bilmiyor.
0
e mice
(17.08.21)
tr dısından girildiginde cikiyor. ddos önleme amaclı olsa gerek. sebebı vpn degıl, baglanılan ülkenin tr olmaması.
0
helenart
(17.08.21)
Çıkmıyor
0
heathen
(17.08.21)
yurtdışındayım sürekli çıkıyor.
yurtiçinde vpn ile bağlandığımda gene çıkıyopr.
0
buenosdias
(17.08.21)
Ben yurtiçindeyim, nadiren çıkıyor.
0
hayirsiz
(17.08.21)
erişim yoğunluğu olduğunda çıkıyor. bunun da sebebi (sanırım) birden artan trafiğe karşı ddos önlemi.
eğer bu çıkıyorsa bilin ki önemli bir şey olmuştur ülkede.
0
teritori
(17.08.21)
(3)

Elimdeki parayla krediyi kapatayım mı?

robin one persie
Şu an 14 taksiti kalan bir ihtiyaç kredim var. Hemen kapatırsam 4.000 TL faiz avantajım olacak. Para ise euro olarak bankada. Euro kalsın ödemeye devam mı edeyim bozdurup kapatayım mı?
Şu an 14 taksiti kalan bir ihtiyaç kredim var. Hemen kapatırsam 4.000 TL faiz avantajım olacak. Para ise euro olarak bankada. Euro kalsın ödemeye devam mı edeyim bozdurup kapatayım mı?
0
robin one persie
(16.08.21)
ana para ne kadar?
0
co2s2
(16.08.21)
Kapat. O parayla bir girisim yapmiyorsun neticede, nakit olarak bos bos duruyor. Euro kisa vadede azalabilir veya artabilir ama kapatirsan en azindan faiz giderin azalir, ki bu kesin bir sey.
0
hot potato
(16.08.21)
18 taksitin 14'ü kaldı. Aylık aylık 2.310 TL ödüyorum.
0
🌸robin one persie
(18.08.21)
(8)

Yurtdisina cikmaya hazirlik

karpuzpeynirekmeksu
Haftaya master icin abd’ye gidiyorum. Ozellikle giden arkadaslardan gitmeden sunu yap, bunlari yanina al suna dikkat et vb. onerileri bekliyorum.
Haftaya master icin abd’ye gidiyorum. Ozellikle giden arkadaslardan gitmeden sunu yap, bunlari yanina al suna dikkat et vb. onerileri bekliyorum.
0
karpuzpeynirekmeksu
(16.08.21)
-yemekten, icmekten, surmekten keyif aldiginiz "yerli" herseyin bol bol valize doldurun. 6 ay boyunca ezine peyniri ve burusuk zeytini, demleme cay'i mumla aradim.

-sehrinizde bol bol turk hediyesi alin. yeni insanlarla tanisinca jest olarak vermis olursun. havalimani veya abd'de hayvan gibi pahali olur.
0
buenosdias
(16.08.21)
Gerekebilecek resmi işlemler için Türkiye'de bir yakınınıza vekalet verin.
0
evrim halkasi
(16.08.21)
diş hekimine gidin, her ne kadar 1 hafta kalmış olsa da.. belki araya bir dolgu molgu sıkıştırır.

yanınıza ilaç alın. abd'de bazı ilaçları tr'deki gibi rahat alamazsınız.
0
co2s2
(16.08.21)
Kesinlikle dis hekimine gidin + yaninizda mutlaka 2 3 kutu antibiyotik getirin.
0
oscar
(16.08.21)
Diş, ilaç ve vekalet +1.

Ben lazım olmaz diye vekalet vermedim. TR hattım kapandığı için bankamdaki paraya şu an ulaşamıyorum :) Vekalet vermeye gideyim dedim. Elçilik en erken randevu tarihini 1 ay sonrasına veriyor.

Uçuş tarihinden 1-2 hafta önce e-dövlet'e girip ne var ne yok kontrol edin. Dövletimiz 1-2 borç kitlemiş olabilir. Sonradan başınız ağrımasın.
0
yürümeyin
(16.08.21)
Diş hekimi, hatta genel muayene + ilaç, ama özellikle antibiyotik tipi, market ilacı ve vitaminler bence orada daha ucuz ve çok
Ben yanınıza bolca ufak tefek hediyelik eşya götürmenizi tavsiye ederim. Nazar boncuğu gibi. Çevre edinmek için faydalı oluyor.
ABD'de 1 sene kadar yaşadım. Evet tam Ezine peyniri tadında peynir yok ama fetalar iş görür, tam sokak simiti yok ama onun yerine bagel var vs. oralara çok takılmayın. Yeniliğe açık olun, tadını çıkartın. Bir de annenizden kolay Türk yemekleri öğrenin ki muhakkak oaralarda international bir gece yaparlar, herkes ülkesinin yemeklerini filan yapar getirir.
Hangi şehir?
0
SiyamkedisiZorro
(16.08.21)
Bence "ben turk yemegi yemezsem olmaz" boyundurugundan ne kadar erken cikarsaniz adapte olmaniz ve sosyallesmeniz acisindan o kadar iyi olur. Valizde yiyecek goturmeyin. Hem orada bulacaklarinizla idare etmeyi ogrenin hem de nasil olsa kisa sure icinde bitecek.

Genel tavsiyem olabildigince az ivir zivir goturmeniz. Kiyafet falan da ayni sekilde. Illa ki alisveris yapasiniz gelecegi icin oradan alirsiniz zaten. Cok dokuntunuzun olmamasi ilk yerlesme asamasinda avantaj.

Turkiye'de bitirdiginiz okuldan kapali zarfta transkript faydali olabilir.

Turkiye'de eczaneden gidip alabileceginiz bir cok ilaci ABD'de yazdirmaniz lazim. Bir de cok daha pahali tabi. Dolayisiyla gerekebilecegeni dusundugunuz ilaclari abartmadan alin yaniniza yazildigi gibi.
0
hot potato
(16.08.21)
Yaninizda elektronik esya (sac kurutma makinesi, kahve makinesi vs gibi) goturecekseniz 110V destekliyor mu diye bakin. Diger turlu dusuk performansta calisabilir, ya da hic calismaz. Ornegin bizim elektronik dis fircasinin sarj cihazlari idare eder sekilde de olsa calisti ama esimin sac duzlestiricisi asla yeterince isinamadigi icin ABD'den almak durumunda kaldik. Bosuna bavul hakkinizi doldurmayin diye soyluyorum.

Bir de priz ucu icin adaptoru Turkiye'den ucuza alabilirsiniz diye tahmin ediyorum. Burada acil gerektigi icin ultra dandik bi adaptor'e Target'ta $10 civari vermistik. 3 yil gecti hala arada canimi sikiyor o :)

Nereye gidiyorsunuz bilmiyorum ama ABD'nin %99'u icin araba kullanabilir olmak bir zorunluluk. Umarim ehliyetiniz vardir, yoksa en azindan bol bol surus pratigi yapin.

Diger arkadaslarin yazdiklari dis + antibiyotik + vekalet ve hediyelik icin de kocaman bir +1 diyorum
0
elon
(17.08.21)
(18)

2 senede bir Türkiye'den ev alan gurbetçi tipi gerçek mi mit mi?

yürümeyin
Gerçekse nasıl alıyorlar? Düzgün bir şehirde en kötü ev 600 bin olmuş. Öyle veya böyle kredi çekmesi lazım. Türkiye'deki bankalar yurtdışında oturumu olana kredi vermez. Avrupa'daki bankalar Türkiye'yi geçtim AB içindeki yatırıma bile o kadar kredi vermez.Akrabanın adına kredi çekse bankalar adına t
Gerçekse nasıl alıyorlar? Düzgün bir şehirde en kötü ev 600 bin olmuş. Öyle veya böyle kredi çekmesi lazım. Türkiye'deki bankalar yurtdışında oturumu olana kredi vermez. Avrupa'daki bankalar Türkiye'yi geçtim AB içindeki yatırıma bile o kadar kredi vermez.

Akrabanın adına kredi çekse bankalar adına tapulu 1-2 evin yoksa yüzüne bile bakmıyor.

Emlak balonu başlığında sıklıkla bu tipten bahsedilmiş ama bana pek mümkün gelmedi.
0
yürümeyin
(15.08.21)
60 bin euro -> avrupa'da ayda 2.5k euro kenara atan tr'de 2 senede kredisiz ev alabilir.
0
archmage mahmut
(15.08.21)
Elbette ki abarti, bir seyin yayilmasi icin sansasyonel olmasi lazim. "20 senede bir ev alan gurbetci"yi kim neden konussun. Kazanani vardir tektuk bu hikayeye konu olan ama buyuk cogunlugu o kadar kazanmaz.

"avrupa'da ayda 2.5k euro kenara atan" bu cok basit bir seymis gibi yazilmis. kari koca olarak iyi kazanmalari ve cocuklarinin olmamasi falan lazim.
0
hot potato
(15.08.21)
Kanka bir de alamanci arkadaşlarım söyle diyor. Bankada para tutmak Almanya'da, daha büyük problem. Hatta şöyle birsey anlatmıştı. Parayı harcamak için arkadaşı evi neredeyse yıkıp tekrar yaptırmış içini.
0
allah yazdiysa bozsun
(15.08.21)
Avrupa'da ayda kenara 2.5k atabilmek için net maaşın minimum 4 olması lazım. O parayı anca iyi mühendis ve yazılımcı alır. Bu gurbetçi kitlenin o kadar kazandığını hiç sanmıyorum.

Artı kazansa bile reel enflasyon karşısında euro'nun etkisi azalıyor. 2 ay önce 800 bin lira olan evler 1 milyon lira olmuş. Ayda 2.5k biriktirse iki ayda anca 50 bin lira yapıyor.
0
🌸yürümeyin
(15.08.21)
2 olmaz 4 sene olur, sonucta catir catir aliyorlar.
Benim yan apartman gurbetci doldu evler 2 milyon tl.

Eskiden euro olarak getirip bankaya faize atiyorlardi su an euro faizi sifir oldugu icin ev aliyorlar.
Evler de dolar bazinda %10 artti son 1 senede.

Adamlar akilli yani.
0
divit
(15.08.21)
Bunun her sene ev alan versiyonunu biliyorum. Mit değil, ama sayısı da çok değildir.

Ayda 2,5k€ kenara atmak, orada kendi iş yeri olan biri için çok zor değildir diye düşünüyorum (en basitinden dönerci dükkanı olan binlerce kişi var). Kalifiye işi olanlar bile yapabilir.
0
burfak
(15.08.21)
yahu adam almanya'da yaşıyor ve misyonu türkiye'den daire almak. bu adamlar düzgün şehirde yatırım veya yaşama amaçlı planlar yapmıyor ki. köyünden, kendi şehrinden falan ev alıyor. emlak piyasasına çok hakim değilim ama arapların çok rağbet etmediği küçük anadolu şehirlerinde daha az paraya harika daireler alınabilir diye düşünüyorum. bunun yarısına belki.

yine bu arkadaşlarımızın çoğu orda zaten cemiyet gibi yaşıyor. pek hobileri, uğraşları, zevkleri olduğunu zannetmiyorum. aldığı parayı kenara koyuyor zaten. yani ortalamanın üstünde bir kazancı olsa biraz dişini sıkan kişi senede 15 bin euro civarı koyar kenara. e 30 bin euro'ya da bence ev alırsın, yapılmayacak iş değil.

kaldı ki iki yıl olmasın üç dört olsun çok fark etmez, gelir farkı öyle boyutlara ulaştı ki hesabını kitabını bilen bir alman vatandaşı maksimum 5-6 senede türkiye'den ev alır. varlıklıysa bir senede alır, kumbarada para biriktiriyorsa 10 senede alır ama yine alır.

"memleketten ev alma" motivasyonuyla yaşayanlar zaten bunun için deli gibi biriktiriyordur, o açıdan çok şaşırmamak lazım.
0
alevli deniz sortu
(15.08.21)
Eskiden ev fiyatları bu kadar yüksek değildi. Benim Almanya'da bir sürü akrabam var. Hepsinin Türkiye'de 20, 30 yıldır evi var. Ev alma olayı yeni bir şey değil. Eskiden ev fiyatları ucuzken belki daha kolay ev alıyorlardı.
0
dissendium
(15.08.21)
Fransa'da yaşayan Türk arkadaşım (benimle yaşıt, benim ev-arabam yok) Türkiye'den yazlık almayı düşünüyordu. 40 bin euro civarına ne bulabilirim diye bakınıyordu en son.

Yani 2 olmasa da 5-6 yılda biriktirmiş olsa bile çoğu bir şey almak istiyor, bazıları yatırım gözüyle bakıp (veya kaçak iş yapıp vergi kaçırıp vs) deli gibi alıyor. Doğrudur bence.
0
nhk ni youkosu
(15.08.21)
Yurtdışında da para biriktirmek o kadar kolay değil. Alır ama 8-10 yılda alır. 2 milyonluk evi 10 senede almak gayet iyi.
0
matta
(15.08.21)
@nhk ni youkosu, arkadaşınız 40 bin euro'ya yazlık bulabilirse beni de haberdar etsin :) Bahçeli mahçeli yazlığı geçtim, ara kat apartman dairesi bile yok o fiyata.

Benim anlamadığım şey euro'nun artış hızı evlerin artış gerisindeyken kredi falan almadan nasıl ev alabildikleri. Karı koca ayda toplam net 6 bin euro civarı kazanmadıkça veya burfak'ın dediği gibi dönerci zinciri yoksa bu şartlarda bana pek mümkünmüş gibi gelmiyor.
0
🌸yürümeyin
(15.08.21)
gerçek. Örnek, dayım.
fransa lyon'da pazarcı. pazara tezgah açıp sebze-meyve satar yıllardır.
2 senede bir de değil, her sene ya daire, ya arazi filan alır.
0
etna
(15.08.21)
Gerçek örnekleri var.
Ama bunlar İstanbul, izmir bakmiyor. Gidiyor köyünde ya da ic anadoluda vs bakiyor.
Bir de oralarda baya kötü yasiyorlar, örnek;
Adam belcika hollanda sinirinda. Gidip Hollanda'da elma topluyor Belçika'da yaşıyor.
Eşi sürekli tanıdıgi yerlere is aramaya geldi is vermedik belgesi imzalatip yillardir issizlik maasi aliyor.
Çocuklar sürekli ayni evde, paralar bir yerde birikiyor.

Bu paralarla karaman'da bina yaptilar iste.

Yani harbiden Avrupa'da düzgün yaşayıp (spor, müze, konser vs gezen, başka ülkelere giden, hobiye sahip olan, arada dışarıda yemek yiyen vs) tipler bunu zor yapar. Ama bahsettigim kisiler çocuklarla beraber 3-4 kisi çalışıp ayni bütçeye atiyor.

Bu değil ki her sene aliyor. Ama kendi acimdan düşünürsem eşim de benim kadar alsaydı ve dümdüz bomboş bir hayat yasasaydik tahmini ayda 2000 euro kenara atardik. Yilda 24bin euro eder. Iki yilda 500bin lira eder. Bunla da Türkiye'nin dandik geri kalmis illerinde ev alinir.
0
logisticsmanager
(15.08.21)
600 bin nerde ev hocam? anadolunun ilçelerini bi gezin. 200-300 bine yeni yapılı güzel 2+1 3+1 ler var. anadolu dediğiniz ankara merkez falan değildir umarım. gurbetçilerin de çoğu şehir merkezinden değil ilçesinden vs. göçenler zaten.
0
fff02561
(15.08.21)
Evet gerçek. eşimin akrabaları var isviçrede, gelip gaziosmanpaşa'dan apartman falan alıyorlar. binanın yüzüne bakmazsın, yıkıldı yıkılacak, yatırım olsun geldiğimizde kalırız, kalacak yer parası vermeyiz, kentsel dönüşüme girince de para yaparız diye alıyorlar. bu arada beyaz yakalı olarak karı koca çalışarak ayda 2 bin euro kenara atılabiliyor bir çok ülkede, mümkün yani. daha yeni bir arkadaşımın üsküdarda çok merkezi ve manzaralı, ama çook eski harabe gibi bir evini bir gurbetçi satın aldı. zam bile yapmadı kiraya, sıkıntı yok kentsel dönüşüme girince para yapıcam diyor. mantıklı bence.
0
roket adam
(15.08.21)
almanya'da sıvacı tanıdığım var. baya bildiğin iş falan alıp gidip sıva yapıyor evlere, çok güzel paralar çeviriyor. dükkanı var, anlaştığı evlere, boyayı malzemeleri de kendi satıyor. 2-3 sene de bir gelip ev almıyor ama o güçten fazlası var. kuzenim de var belçika'da (fırıncı dükkanları var) o da sağlam kazanıyor. bir gelip 2-3 katlı havuzlu villa dikip gidebiliyorlar. maaşlı işçilerin zaten max maaşı 4-5 papel oluyor
0
avatar is back
(15.08.21)
Eski jeneresyon gidenleri beyaz yakalı düşünmemek lazım,çoğu orada ticaretle uğraşıyor ya da esnaf.Bunlar zamanında istanbulda, bizim anamız babamızın yüzüne bakmadığı bölgelerden,arsaları kapatmışlar.Depremden sonraki yıllarda da müteahitlere vermişler kat karşılığı.Bir arsadan 8-10 dairesi dükkanı vs olmuş.Tabi hepsi kirada.Türkiyede de para birikiyor yani.1999 dan beri istanbulda kiracıyım.Şimdiye kadarki tüm evsahiplerim almancıydı.Ve oturuduğum apartmanların yarısına sahipler ve kira topluyorlar.
0
arenas
(16.08.21)
abd'de ucu ucuna geçinen biri, geçen sene kendisinin ve eşinin kredi kartı nakit çekim limitiyle antalyadan 3+1 ev satın aldı.
0
yemrem
(16.08.21)
(3)

Muhasebe finans mühendise gerek mi

Google01
MerhabaMühendisim teknik iş yapıyorum.Para işlerinden hiç anlamıyorum hiç öyle bir ders almadim.Kendi kendime ( udemy, YouTube , kitap) muhasebe ve finans öğreneyim diyorum.Tabiki uzmani olmak için değil ama temel şeyleri bilip yorumlayabilmek için.Bunları bizzat uygulayacak bir kariyer planlamiyoru
Merhaba
Mühendisim teknik iş yapıyorum.
Para işlerinden hiç anlamıyorum hiç öyle bir ders almadim.
Kendi kendime ( udemy, YouTube , kitap) muhasebe ve finans öğreneyim diyorum.
Tabiki uzmani olmak için değil ama temel şeyleri bilip yorumlayabilmek için.
Bunları bizzat uygulayacak bir kariyer planlamiyorum.
Şirketlerin durumunu az çok anlayarak yorumlamak yeterli gibi.
Bunun icin hem muhasebe hem finans mi öğrenmeliyim yoksa muhasebeye gerek yok finans yönetimi öğren yeter mi? Yoksa herşeyin başı muhasebe once onu ogreby mi?
Teşekkürler
0
Google01
(15.08.21)
Ikisini de temel seviyede ogren bence. Ayri seyler.
0
hot potato
(15.08.21)
Asıl olay aslında muhasebeyle başlıyor kasaya para girmesinden itibaren, bence muhasebeyi öğrenmek daha önemli. Sonra zaten parayı nasıl yönetilmesi gerektiği görülüyor. Biraz ilerledikçe firmaların finansal raporlarını karıştırarak da fikir edinebilirsiniz
0
esinikaybetmiscorap.
(15.08.21)
Finans paranızı yönetmeyi öğretir, muhasebe ise o parayı kanunlara uygun olarak kullanıp kullanmadığınızı denetler. Aslında ikiside birbirine yakın şeyler ama finans direkt parayla ilgileniyor muhasebe ise hukuki yönüyle de ilgileniyor. İkisini de temel olarak bilmeniz işinize yarar.
0
Kediyi üzdün
(15.08.21)
(1)

Nuri Bilge Ceylan filmlerini almanca altyazı ile izlemek

a man alone
Almanlar, nbc filmlerini yeniden seslendirmişler. Bu yüzden orijinal dvd vs alayım desen dublajlı izlemek zorundasın.Bana çok saçma geldi. Bizler orijinal sesiyle filmi izlerken adamlar dublaj yapmışlar. Altyazıyı bir türlü bulamıyorum.Bu işin bir çözümü var mı?
Almanlar, nbc filmlerini yeniden seslendirmişler. Bu yüzden orijinal dvd vs alayım desen dublajlı izlemek zorundasın.

Bana çok saçma geldi. Bizler orijinal sesiyle filmi izlerken adamlar dublaj yapmışlar.

Altyazıyı bir türlü bulamıyorum.

Bu işin bir çözümü var mı?
0
a man alone
(14.08.21)
Google Play veya Amazon gibi bir mecradan digital olarak satin alabilir veya kiralayabilirsiniz (yasadiginiz ulkeye gore)
0
hot potato
(15.08.21)
(11)

Cehalet mutluluk mu?

beni sen öldürme
Bir iki aydır ekşi sözlüğü takip etmiyorum, hiç girmiyorum baya mutluyum artık ya. Sadece yangınlardan haberim var. Eskiden olsa her olumsuz haberden haberdar olurdum ve baya üzülürdüm.
Bir iki aydır ekşi sözlüğü takip etmiyorum, hiç girmiyorum baya mutluyum artık ya. Sadece yangınlardan haberim var. Eskiden olsa her olumsuz haberden haberdar olurdum ve baya üzülürdüm.
0
beni sen öldürme
(13.08.21)
genel olarak hayatın her alanında cehalet mutluluktur zaten, bilmek düşündürür, acı verir, dert sahibi eder.
0
candide
(13.08.21)
Mutluluk ama her zaman mutlu olmayı tercih etmek de biraz vurdumduymazlık.
0
dissendium
(13.08.21)
Tum gun eksi sozluk'te reaksiyon okumaktansa zamanini daha guzel degerlendiriyorsan bu da gorece olarak mutluluga yol acabilir.
0
hot potato
(13.08.21)
evet. cehalet iyidir.

kaygılanacak bir şeyiniz olmuyor:D
0
co2s2
(13.08.21)
Kelam profesörü Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün diyor ki "kelam, yaralamak incitmek demek, çünkü kelimeler yaralar, iz bırakır, etkiler."

O kadar şahane bir açıklama ki. Aldığın her bir yeni bilgiye göre şekilleniyor beynin ve bilinçaltın. Yani hayatın. Buradan bakınca ve dünyadaki bilgi kirliliği düşünülünce cehalet müthiş mutluluk hem de. Ama tabii ki cehalete hayır. Bu işin de bir dengesi var. Bunu bulmamız gerek.
0
1bir1bir1
(13.08.21)
En güzelini / mantıklısını yapıyorsunuz.

İnsan beyni dünyanın tüm felaketlerini aynı anda işlemek için evrilmiş bir mekanizma değil. Haber izlemek, gündem takip etmek zararlı bir şey o yüzden. Duyduğun şeylerin %99'una yapabileceğin de bir şey de yok, boşuna strese sokuyorsun kendini gündem takip ettiğin zaman.

Gerçekten senin için önemli ve umursadığın bir şey olsa bir şekilde haberin olur zaten. Arkadaşın söyler, sokakta/mekanda/işte duyarsın, haberi sana gelir. Gelmiyorsa zaten önemli değildir.

Bir sürü mal değneğinin yorumlarını okuyup sinirlenmek de bonusu. Ekşi'ye girilir mi ya, akıl işi değil gerçekten.
0
plutongezegendegilmi
(13.08.21)
Haberleri takip etmekle cehaletin bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum.
0
encokbenisevinnolur
(13.08.21)
Kısa vadede mutluluktur, uzun vadede ise değildir.
0
j r r tolkien hayrani
(13.08.21)
Mutluluk değil cahillik

Seni mutlu ettiğini sanirisn ama aslında mutluluğu bilmezsin.
0
kisa
(13.08.21)
Mutluluk mutluluk umudunda, illaki cahil olmaya gerek yok diye düşünüyorum.
0
sifreyi tekrar etmeniz lazim
(13.08.21)
ben 4 yıl falan önce sildim hesabımı. cahile, aptala, ergene falan laf anlatmak cidden yoruyor insanı. kısacası cehalet mutluluk mudur bilemem ama cahile laf anlatmak ızdıraptır ve sonuçsuz bir çabadır bunu iyi biliyorum.
0
rca
(14.08.21)
(5)

Yurtdışından bağış toplamak

goklerdengelenkarar
Bir haberde mi gördüm nerede hatırlamıyorum. Adamın biri çocuğunun tedavisi mi başka bir şey için mi neyse yardım toplamak istiyor. İstediği tutara ulaşamıyor. Yabancı forum veya reddit benzeri platformlarda durumunu yazıyor. Türkiyeye para transferinin zor olacak olmasından dolayı bitcoin cüzdanına
Bir haberde mi gördüm nerede hatırlamıyorum. Adamın biri çocuğunun tedavisi mi başka bir şey için mi neyse yardım toplamak istiyor. İstediği tutara ulaşamıyor.

Yabancı forum veya reddit benzeri platformlarda durumunu yazıyor. Türkiyeye para transferinin zor olacak olmasından dolayı bitcoin cüzdanına bağış istiyor.

Oradan çok kolay topluyor ve kendi hesabına aktarıyor.

Bu iş bu kadar basit mi ya?
0
goklerdengelenkarar
(13.08.21)
sanal dilencilik işte. gündelik hayatta oyuncak bebek alır kucağına sarıp, bebeğim hasta der. internette de benzerleri. hiç üzülmüyorum ya, salaklar versin para banane. burada da bir kullanıcı kedi ameliyat ettirmek için burada para toplamış sonra ortadan kaybolmuştu.
0
anais
(13.08.21)
oyle anlattigin zaman kolay.

ama bir grup insani sana para gondermeye ikna etmek aslinda o kadar kolay degil. dogru gruba dogru zamanda dogru hikayeyi satman ve biraz da sansli olman gerekiyor. denemesi bedava, git yabanci bir foruma, reddite, insanlari sana para yollamaya ikna etmeye calis bakalim oluyor mu.
0
robokot
(13.08.21)
"Bu iş bu kadar basit mi ya?"

basit oldugunu kim soyledi ki? bu hikayenin gercek oldugunu varsayarsak muhtemlen adam halini cok duzgun izah etmis ve bagis yapabilecegi yerlere yazmis, yani dogru kitleyi bulmus. Basit bir sey yok.
0
hot potato
(13.08.21)
Yanlış anladınız. Yurtdışından para sokuyor bir şekilde. Devlet de normalde çok takip eder bu işleri. Nasıl başına bişe gelmemiş onu merak ettim.
0
🌸goklerdengelenkarar
(13.08.21)
devlet icin paranin nereden (yurtdisi vs.) gelmesi degil gelmesi (zenginlesme) daha onemli. bitcoin ile bile alsan o bitcoini satip bir sekilde ya nakit olarak ya da hesabina aktarman gerekiyor. devletin ilgilendigi surec orada basliyor ve herkes icin ayni zaten. bir gun iskillenir ve "bu para hayirdir?" derse devlet o zaman aciklamak durumunda kalir. yasal olarak bagis toplayabilmek icin alinmasi gereken izinler ve uyulmasi gereken kurallar var sonucta. ha ama bu kisi birinin dikkatini ceker mi, cekerse devlet pesine duser mi sorusunun cevabi "belki" - kisi bunu yasa disi yollarla yapiyorsa aldigi bir risk olarak saymamiz gerekir.
0
robokot
(14.08.21)
(3)

sözlükte bir entriye link verirken

dafuq
bkz: entri numarasıüstteki şekilde değil de aşağıdaki şekilde nasıl yapılıyorsözlükte bakınız vermek/dafuq*böyle bir şeydi tam emin değilim
bkz: entri numarası

üstteki şekilde değil de aşağıdaki şekilde nasıl yapılıyor

sözlükte bakınız vermek/dafuq

*böyle bir şeydi tam emin değilim
0
dafuq
(10.08.21)
(bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler/@ssg)

yani bkz fasilitesi içinde [başlık adı]/@[suser adı] şeklinde yapılıyor.
0
musculus sternocleidomastoideus
(10.08.21)
böyle yaptığında o başlıkta o kişi tarafından yazılan tüm entrylere ulaşırsın.
0
tabudeviren
(10.08.21)
entry'ye link vermek istiyorsan numara kullanmak zorundasin. diger turlu yukarida yazildigi gibi tum entry'ler cikar.

(bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler/#30173157)
0
hot potato
(10.08.21)
(4)

Tezsiz yüksek lisans

FreSh
Merhaba. Kimya mühendisiyim. Tezsiz yüksek lisansa başvurmak istiyorum. Işletme yönetimi (MBA sanırım?) ve Mühendislik yönetimi arasında kaldım. Is hayatıma hangisi daha çok katkı sağlar?Veya farklı öneriniz var mıdır?Bir de mesela birden fazla yere başvurup iki yerden kabul aldım diyelim, gitmediği
Merhaba. Kimya mühendisiyim.

Tezsiz yüksek lisansa başvurmak istiyorum. Işletme yönetimi (MBA sanırım?) ve Mühendislik yönetimi arasında kaldım. Is hayatıma hangisi daha çok katkı sağlar?

Veya farklı öneriniz var mıdır?

Bir de mesela birden fazla yere başvurup iki yerden kabul aldım diyelim, gitmediğim yere olan başvurum iptal olabiliyor değil mi (ben karar verene kadar başvuru süreleri bitecek, işi garantiye alayım :D)
0
FreSh
(10.08.21)
Tezsiz yapacagina hic yapma, universitelerin para gelsin diye cikardiklari bisey demisti akademisyen arkadasim. Benim alanim egitim bilimleri olmasina ragmen yapmaktan vazgectim. Size hic bi katkisi olacagini sanmiyorum. Yapacaksaniz tezli yl ya da butunlesik doktora falan yapin.
0
dedim ben sana
(10.08.21)
1 yıl için 7, 8 bin lira vereceğinize o parayla alanınızla ilgili eğitim alabilirsiniz. Kalite yönetim sistemi gibi... İSG de faydalı olabilir.

İki bölüm için derslere bakın. Mühendislik yönetimi gördüğüm kadarıyla endüstri mühendisliği tarzı bir eğitim içeriyordu.
0
dissendium
(10.08.21)
"Bir de mesela birden fazla yere başvurup iki yerden kabul aldım diyelim, gitmediğim yere olan başvurum iptal olabiliyor değil mi"

basvuru "iptal" olmuyor ama kabul aldigin yere gitmek zorunda degilsin. kabul aldiktan sonra gidip kayit yaptiriyorsun tercih ettigin programa.
0
hot potato
(10.08.21)
Biraz daha biriktirip yurt dışında yap, o sırada ücretsiz izne çık
Ücretiz eğitimli ve haftada 20 saat çalışma izni veren bir ülke bulursan buradakinden daha bi hayat standardında vakit geçirisin zaten
Sonra ister dön(çok daha büyük kozun olur) ister yurt dışında kal ( bir süre iş aramak için hakkın olacak)
Sonra gelsin kısa sürede eu oturumu
0
rewlack
(10.08.21)
(2)

Covid-19 aşı / polen alerjisi

uyku inadim inat
Selam ola,Bu hafta Biontech aşı ilk dozu olacağım da yakındaki sağlık ocağındaki aile hekimimden randevu almaya çalışırken "Geçmişte şüpheli ya da bilinen alerjik öykünüz varsa aşı uygulaması için hasteneyi tercih etmelisiniz." diye bir şey çıkıyor.Hafif seviyede (dibime çiçek koymazsanız hapşurmaya
Selam ola,

Bu hafta Biontech aşı ilk dozu olacağım da yakındaki sağlık ocağındaki aile hekimimden randevu almaya çalışırken "Geçmişte şüpheli ya da bilinen alerjik öykünüz varsa aşı uygulaması için hasteneyi tercih etmelisiniz." diye bir şey çıkıyor.

Hafif seviyede (dibime çiçek koymazsanız hapşurmaya vs. bile başlamadığım, hatta 22 yaşına kadar fark etmediğim) bir polen alerjim var. Hastane bir miktar uzak ve hava da deli gibi sıcak olduğu için gitmeye biraz üşeniyorum. İlla hastaneye mi gideyim, yoksa sağlık ocağında aile hekimim yapsa sıkıntı yaşar mıyım?
0
uyku inadim inat
(10.08.21)
bende de var polen alerjisi, o problem çıkarmıyor.
0
chezidek
(10.08.21)
o alerjiden kasit ilac alerjisi. yoksa herkesin polene seftaliye toza moza alerjisi var.
0
hot potato
(10.08.21)
(4)

İngilizceden Türkçeyi çıkarmak

dissendium
Şunu demek istiyorum. Belki birçok insan İngilizce bir yazı yazacağı zaman önce Türkçe düşünüp sonra İngilizceye çeviriyor. Bunu ben de yapıyorum bazen. Sınavlarda da yetiştirememe sorunum var. Bunun sebeplerinden birinin İngilizce yazıyı Türkçeye çevirip anlamak olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden İngi
Şunu demek istiyorum. Belki birçok insan İngilizce bir yazı yazacağı zaman önce Türkçe düşünüp sonra İngilizceye çeviriyor. Bunu ben de yapıyorum bazen. Sınavlarda da yetiştirememe sorunum var. Bunun sebeplerinden birinin İngilizce yazıyı Türkçeye çevirip anlamak olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden İngilizceden Türkçeyi tamamen çıkarmak istiyorum. Bunun için neler yapmak faydalı olur? Ne tür çalışmalar önerirsiniz? Bu arada genelde İngilizce yazıları Türkçeye çevirmeden de anlayabiliyorum bilmediğim kelimeler fazla değilse. Ama ben bunun sürekli bir hâle gelmesini istiyorum.
0
dissendium
(10.08.21)
Lisedeki hocamiz Ingilizce - Turkce sozluk kullanmamiza izin vermiyordu, sadece Ingilizce - Ingilizce sozluk kullanma sarti vardi. Bunun buyuk faydasi oldugunu dusunuyorum. Onun disinda tabi ki bol bol okuma ve dinleme pratigi yapinca zamanla beyin artik ingilizceyi ingilizce olarak anlamaya basliyor, turkceye cevirmeye ihtiyac duymuyor.
0
vudin
(10.08.21)
birinci sınıfta bize ilk essay ödevleri verdiklerinde ben de önce türkçe yazıp veya önce türkçe düşünüp öyle yazıyordum. sonra bıraktım. sadece ing düşünüp ing yazdım. bir süre sürekli bu şekilde essay yazınca ing yazım tarzım ve türkçe yazım tarzım da ayrıştı. yani pratik, pratik, pratik...
0
sana bir sarki yazdim fernando
(10.08.21)
bence öncelikle bol bol ingilizce cümle analizi çalışın. aslında ingilizcede cümle kurmak hatta uzun uzun cümlelerle derdinizi anlatmak çok kolay. bunun için transitions-conjunctions vb yapıları, isim-sıfat-fiil cümlelerini ve bunları birbirine eklemeyi öğrenmelisiniz. ayrıca bir cümleyi farklı yapılarda nasıl kurabileceğiniz üzerine de alıştırmalar yapın. özellikle passive voice denilen edilgen çatıları vs çok iyi çalışın.

türkçeden ingilizceye çevirmemek için kendinizi zorlamayın nasılsa zamanla cümleleri otomatik olarak yazmaya başlayacaksınız. türkçe yazıp sonra ingilizceye çevirmek sadece çok vakit alır ama olsun cümle kurmayı öğrenmek aslında tamamen size kalmış bir şey.
ben aşağıda ekli kursu aldığımda onlarca yıldır kurslarda öğrenemediğim çoğu şeyi öğrendim. çok faydalı bence tavsiye ederim.

www.coursera.org
0
windymimas
(10.08.21)
cok sikici bir cevap olacak ama ingilizce kitap okuyun.

herkesin yatkinligi farkli, bazisina ingilizce hazirlikta gordugu ingilizce bu tip seyleri asmasi icin yeterli gelebilirken bazilarinin daha cok ugrasmasi gerekiyor. bolca okuyup yazmaniz lazim. kitap okumaya ek olarak forumlar reddit falan da okuyup yazmaniza yardimci olabilir. Su an sadece sinavdan sinava ingilizce okuyup yazmaniz gerekiyorsa istedigini asamayi kaydetmeniz zor olabilir.
0
hot potato
(10.08.21)
(1)

İngilizce yazılarımı gramer olarak kontrol edecek siteler

Weeze3r
Selamlar, ingilizce olarak yazdığım yazıyı gramer olarak kontrol edecek siteler var mı? Bilenler paylaşabilir mi?
Selamlar, ingilizce olarak yazdığım yazıyı gramer olarak kontrol edecek siteler var mı? Bilenler paylaşabilir mi?
0
Weeze3r
(09.08.21)
Grammarly
0
hot potato
(09.08.21)
(7)

Ankara Çankaya'da Otel

pro9it9is9
Merhaba arkadaşlar.Bilkent Üniversitesi'ne kayıt için geleceğimizden, üniversiteye ulaşım kolay olan, ana-oğul kalabileceğimiz, nispeten hesaplı ve temiz bir otel öneriniz olur mu acaba?Üniversite adresi Çankaya olduğu için başlığa öyle yazdım.
Merhaba arkadaşlar.
Bilkent Üniversitesi'ne kayıt için geleceğimizden, üniversiteye ulaşım kolay olan, ana-oğul kalabileceğimiz, nispeten hesaplı ve temiz bir otel öneriniz olur mu acaba?
Üniversite adresi Çankaya olduğu için başlığa öyle yazdım.
0
pro9it9is9
(09.08.21)
Bilkent Otel'i arayıp sorun en yakın otel orası. Onun dışında tüm oteller uzak kalıyor üniversiteye. Çankaya ilçesi Ankara'nın yarısı. Bilkent bir ucu Çankaya semti diğer ucu. Taksiyle gidip gelecekseniz Tunalı Hilmi Caddesi ve civarına bakabilirsiniz.
0
heritage
(09.08.21)
misafirhanelere de bi göz atın. genelde çok ucuz oluyorlar. çevrede tarım bakanlığınınki varmış. gthb lodumlu diye geçiyor. bi arayın sorun
0
glamdr1ng
(09.08.21)
bilkent çankayanın sonu eskişehir yolu üzerinden bakın otellere. ya da beşevlerde öğretmen evi var önünden dolmuş geçer.
0
mikahakkinen
(09.08.21)
öğretmen evi kapandi yanilmiyorsam. cinnah'ta bir otel var 4 yildizli olması lazim o cok övulur ama kalmadim. adini bulursam editlerim.
kisa mesafe otobus ardindan dolmuş yapmanız lazim tabii bu otel icin. kizilay'da çokça misafirhane vardi once onlari bulup sonra onlari arastirabilirsiniz.
0
sparkle kiddle
(09.08.21)
Ankara Çankaya Tunalı'da Gordion Otel.
Otel sahibi sayılırız. sadece siz değil bu vesile ile tüm yazar arkadaşları bekleriz. İndirimli yardımcı olabiliriz.
0
erty_ksk
(09.08.21)
En yakını Bilkent Otel+1

Bunun dışında Kızılay ve Tunalıya kıyasla Çukurambar'daki oteller de taksi mesafesi açısından daha yakın kalıyor. Point Hotel, Holday Inn, Green Park bir de Mövenpick Hotel var bakabileceğiniz.
0
onune3012
(09.08.21)
Asagidaki haritada mavi ok bilkentin girisi, sari ile taranmis bolge kizilay. Iki bolgeyi birlestiren dumlupinar bulvari (eskisehir yolu diye gecer) guzargahinda bir yerde kalmalisiniz. Cukurambar da olur (haritanin orta/alt kismi). Ben olsam taksiye binerim ulasim icin.

i.imgur.com
0
hot potato
(09.08.21)
(1)

Doksanlarda Okullarda Yabancı Misafirliği

alpermete
1995 veya 96 olması gerekiyor. Yaz tatilinde İstanbul'a yabancı ülkelerden epeyce insan gelmişti. Hatta bunları okullarda yatırdılar. Hintliler vs. mevzu neydi hatırlayan var mı?
1995 veya 96 olması gerekiyor. Yaz tatilinde İstanbul'a yabancı ülkelerden epeyce insan gelmişti. Hatta bunları okullarda yatırdılar. Hintliler vs. mevzu neydi hatırlayan var mı?
0
alpermete
(08.08.21)
hot potato
(08.08.21)
(6)

Kendi kendine arapça öğrenmek

issiz karga
dini amaçla değil, dilin ahengini kavramak, edebi yönünü incelemek için arapça öğrenmeye heves etim az biraz. en azından başlangıç aşaması diyeceğimiz seviyede kendi kendime nasıl öğrenebilirim? youtube da sayfalar varmış ama bilemedim. konu ile ilgili bilgim çok az her türlü tavsiyenizi bekliyorum.
dini amaçla değil, dilin ahengini kavramak, edebi yönünü incelemek için arapça öğrenmeye heves etim az biraz. en azından başlangıç aşaması diyeceğimiz seviyede kendi kendime nasıl öğrenebilirim? youtube da sayfalar varmış ama bilemedim. konu ile ilgili bilgim çok az her türlü tavsiyenizi bekliyorum.
0
issiz karga
(08.08.21)
youtube videolari, kitap, duolingo falan hepsine ayni anda baliklama atlaman lazim derhal. hemen bugun indir duolingo'yu. turkiye'de cok ucuz fiyata suriyeli hoca da bulursun belli bir sure sonra. "en verimli yontem ne" arayisina girersen 1 sene sonra hala baslamamis olma ihtimalin %99.
0
hot potato
(08.08.21)
youtube +1 bir de şehrinizde vakıflar falan varsa ücretsiz kursları oluyor. üniversitedeyken bi arkadaşım gitmişti.
0
dedim ben sana
(08.08.21)
öğrenmesi aşırı zevksiz bir dil. deli gibi kurallar bütün kurallara bir o kadar istisnalar. genel cümle yapısını öğrenseniz hatta günlük konuşma dili öğrenmeniz falan daha zevkli olur edebiyat no!!!!!
0
ala09
(08.08.21)
bir ara ben de sırf meraktan en azından harfleri öğreneyim diye şu videodan başlamıştım.

www.youtube.com

hocanın "bakın, ağzıma bakın" falan gibi garip bir enerjisi var, o da hoşuma gitmişti ne yalan söyliyim ehue.
0
chezidek
(09.08.21)
Suriyeli den Arapça öğrenilmez, speaking amaçlı ise Ürdün vs tavsiye ediyorlar özel hoca
0
fistikthecat
(09.08.21)
tavsiyeler için teşekkürler ama tam anlatamadım sanırım meramımı. duyuru başlığında yazdığım gibi giriş seviyesine kadar kendi kendime öğrenmek istiyorum, bu yüzden de youtube dan yada başka bir platformdan kanal tavsiyesi arıyorum.
0
🌸issiz karga
(09.08.21)
(7)

Dating app'lere "yüzü net gösteren" foto koyma konusunda çekinceniz var mı?

jonas
Ben genelde yan profil fotoğraf koymayı tercih ediyorum. Giyimimle, duruşumla falan karşı tarafa bir fikir veriyor... Sohbet geliştiği taktirde zaten fotoğraf paylaşımlarının devamı geliyor, o ayrı mevzu da.Dating app'lerdeki hesaplarımda yüzümü karşı açıdan %100 net şekilde gösteren fotoğraf koymuy
Ben genelde yan profil fotoğraf koymayı tercih ediyorum. Giyimimle, duruşumla falan karşı tarafa bir fikir veriyor... Sohbet geliştiği taktirde zaten fotoğraf paylaşımlarının devamı geliyor, o ayrı mevzu da.

Dating app'lerdeki hesaplarımda yüzümü karşı açıdan %100 net şekilde gösteren fotoğraf koymuyor olmamın sebebi; iş vesilesiyle veya sosyal hayatta bir ortamda bulunduğumda birileri tarafından "Tinder'da görmüştüm ben bu çocuğu" radarına denk gelmemek... Bunu hiç istemiyorum ya.

"Bu senin kuruntun kardeş, seni gören de orayı kullanıyordur zaten, sıkıntı yok" diyebilirsiniz, kabul ama benim hissim böyle yani. Bu şekilde akılda kalmak tercih ettiğim bir şey değil. İnternet dünyası ve gerçek hayat arasında inceden bir perde olabilmesi bana daha ideal geliyor..

Benim gibi düşündüğü için bu tip mecralardaki fotoğraflarında biraz gizem payı bırakmayı tercih edenler var mı aramızda? Sizler nasıl yapıyorsunuz?
0
jonas
(08.08.21)
Yüzünü görmediğim insanlara like atmıyordum kullanırken. 2 sene falan oldu kullanmayalı ama benim üniversitem de yazıyor işyerim de, üstelik çok kurumsal bir yer.

Utanılacak bir şey görmüyorum, hatta çok saçma bir tabu yani bu uygulamalara olan görüşler.

"seni gören de orayı kullanıyordur zaten, sıkıntı yok"
sizi gören kullanmasa da sıkıntı yok.
0
aguen
(08.08.21)
Yeni nesil bu mantığa açık değil.
Ayrıca yüzünü görmeyeceksem neden ve nasıl likekayayım?
Giyiminiz ve duruşunuz heralde çok fikir vermemiş ki soruyorsunuz.
Başlarda sizin gibi düşünürken bu paranoyanın sonu yok diyip tamamen bıraktım hem net hem de baya çok fotoğraf koyar oldum.
Yani sizin iş arkadaşınız veya kimse çekindiğiniz kişi(ler) sahte hesapla da sizinle yazışabilir?? Bitmez yani kuruntunun sonu yok..
Bi de o appler tu kaka, korkunç, batak, iğrenç yerler değilki biri görünce yargılasın? Ha öyle olduğunu düşünüyorsanız sizin ne işiniz var?

Yani bi tek bizim topluma mahsus heralde bu boyutta bi elalem ne der kafası. Elalem be der diye sevişemeyecek mi bu kadar insan hahah. Boşverin yani 70lerde de miyiz sizi orada görüp sosyal ortamlardan dışlamazlar buna paye veren bir ortamda da siz bulunmayın zaten. Ha appte görmüş ha instagramda “İK da çalışan emel hanımın/emin beyin götünü gördünüz mü?” diye gezinen tipler de var.. uzaklaşıp uzaklaştırın.
0
rewlack
(08.08.21)
dating app kullanmasam da hicbir fotografimi dogrudan paylasmaktan imtina ediyorum artik hic hosuma gitmiyor. ki portre fotografi cook severim
0
ala09
(08.08.21)
Tinder kullanıyorsan plus satın al, sadece beğendiğin kişilere seni gösteriyor. Böylece o şu bu gördü derdinden kurtulursun.

Diğer date uygulamalarında da benzer özellikler varmış sanırım.
0
brillant comme une larme
(08.08.21)
pek derdim olmuyo ya, 9 senedir calisiyorum neredeyse her ofisimde kullanan birilerini gordum. muhtemelen onlar da beni gormustur. hatta adettendir tanidik arkadasla match olunca eslesip "kolay gelsin hehe" dersin.
0
hjarteblod
(08.08.21)
anliyorum seni. ben hic oyle dusunmuyorum. bi ahlaksizlik yapmiyoruz sonucta sevgili ariyoruz :D
ve inan genel mudur bile bekarsa kullaniyordur oyle dusun.
ya da biri seni gordugunde vay terbiyesiz internetten date ariyor demez :)

sorudaki durumdan bagimsiz ben de sadece bir foto koyuyorum o da uzaktan cekilmis, yani ne cok yakin ne cok uzak.
0
Kittie
(08.08.21)
fotograf yuzu net gostermiyorsa otomatik olarak "kendine guvensiz" diye eliyorum.
0
hot potato
(08.08.21)
(9)

Emekli maaşının asgari ücretten düşük olması

anarsika
Ne tarz bir rezalet ya. Asgari ücretle zaten geçinilmiyor. evi olan biri bile 2500 lirayla geçinemez. Ev sahibi olmayanları saymıyorum bile. Yaşlı başlı insanlar çocuklarından maddi yardım almadan yaşayamıyorlar. Bazıları da çalışanlar zaten 2800 alıyor, normal diyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Ne tarz bir rezalet ya. Asgari ücretle zaten geçinilmiyor. evi olan biri bile 2500 lirayla geçinemez. Ev sahibi olmayanları saymıyorum bile. Yaşlı başlı insanlar çocuklarından maddi yardım almadan yaşayamıyorlar. Bazıları da çalışanlar zaten 2800 alıyor, normal diyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
anarsika
(08.08.21)
Bahsettiğiniz emekli maaşı 2500 sanırım. 1500 alanda var. Yardım almadan geçinmeleri mümkün değil.
0
meraklitursucu
(08.08.21)
Emekli maasi, emekli kisinin calistigi 40+ sene boyunca baska birikim yaptigi ve/veya ev aldigi varsayimi uzerinden dusunulen bir kavram genelde.
0
hot potato
(08.08.21)
Eli yuzu duzgun ulkelerde bile bu emeklilik maasi asgari ucret civarinda. Kanada, Almanya, vs 2 dakikalik arastirmayla zaten rakamlar cikiyor. Sadece emeklilik maasina kaldiysan, oturdugun ev senin degilse arti sagdan soldan ufak tefek de olsa bir para gelmiyor ise buyuk sikinti cekersin.

Emeklilik balonu patlamis vaziyette, 80 sonrasi doganlarin ezici cogunlugu geberene kadar calisacak.
0
cooperr
(08.08.21)
@hot potato
iyi de adam 40 sene boyunca birikim yapabilecegi parayi prim olarak odemiyor mu zaten? 40 sene devlete verecegine hisse senedi veya altin alsa 1 degil 2 tane ev alirdi 40 sene sonunda.
0
baldur2
(08.08.21)
ben sgk'yi savunmuyorum, genel konustum.
"40 sene devlete verecegine hisse senedi veya altin alsa 1 degil 2 tane ev alirdi 40 sene sonunda" o parayla iki ev alir mi alamaz miydi matematigini yapmadan bilemeyiz. prim odemeseydi olene kadar maas alamazdi ama mesela.
0
hot potato
(08.08.21)
@baldur’u haksız bulmamak birlikte biraz acımasız bir cevap vereceğim;
Kabaca şöyle düşünüyorum bu bahsettiğin ücret alan emekli grubunun çalışırken katma değeri ne oldu ülkeye? Sizin ebeveynleri tenzih ederim ama hem kısa süre çalışıp hem niteliksiz işlerde çalışıp yıllar sonra alacağı emekli maaşını da tahmin ederek (etmesi gerekirken) hazırlık yapmayan (birikim, ek iş vs) bir grup var. Bu durum çok sürpriz mi gerçekten? Yani alım güçlerinin düşük olması. Bence benim bakış açımdaki tek eksik ciddi enflasyon ve alım gücümüzün çok düşmesi.. ondan da hepimiz etkileniyoruz aynı anda.

yani emeklinin bu kadar düşük ücret alması bence sorun olmamalı. Alım güçlerinin çok düşmesi, bu ücretlerle yaşayamamaları sorun. Eleştiri yapacağımız odak başka bence. Aynı şey 12 bin kazanan doktor için de geçerli. Mesela arada bu kadar bi fark olması anormal değil bence ama ikisinin de alım gücü düşük, biri huzursuz şekilde geçinebilir diğeri hiç geçinemez. İkisi de adil değil.
0
rewlack
(08.08.21)
Emekli maaşı tabiri yanlış aslında
emeklilik bir hizmet değil, bunun karşılığında da benden maaş almıyor olması lazım.

Emekli maaşı çalıştığı sürece yatırdığı primlerin, devlet tarafından işletilip, kar ettirilip, ona geri verilmesi sistemine dayanıyor.

amerikada avrupada aldığın maaşın 3de1 i kadar emekli maaşı alman normal gözüküyor.
Burada da keşke öyle olsa, son aldığın maaşın 3de1 ine fiksleseler.

Ülkenin %70i vasıfsız
%70i asgari ücretle çalışıyor, sonra da asgari kadar emekli maaşı bekliyor.
Hem üretme, bi derde derman olma, asgari ücretle çalışacak kadar vasıfsız ol
sonra da sırf yaşlandın diye, aynı parayı almaya devam et
e o zaman çalışmanın ne farkı var? Sırf yaşlandın diye, bu sefer karşılığında hiç birşey yapmadan aynı parayı istemek/hakkın görmek nedir?
NEDEN?
sana böyle bir iyilik/ayrıcalık neden yapıyoruz ki?

Gelişmiş ülkelerdeki, gelişmiş sistem şöyle işliyor.
Sağlık/Eğitim gibi mecburi şeyler bedava.
Emekli maaşı, normal maaşının 3de1i
Evin falan yoksa, ayrıca sana belediye/devlet ucuza toplu konut veriyor.

Çalışırken/kazanırken biriktir, evini al, çoluğunu çocuğunu okut
emekli olunca da ev senin, çocuk yok
Karnını doyuracak kadar paran olsun
sistem bu
0
Corc
(08.08.21)
Bir de türkiye ve türk insanı suistimal'in kralı.

Bugün devlet her eve 10bin tl maaş bağlasa
2 ay sonra, aynı evde yaşadığı anasını babasını kardeşini ayrı evde oturuyor gibi gösterip ek maaş alan insanlar türer.

Bunun sonu yok
İstanbulda baba reklam ajansları 8 9 10 bin maaş alıp, asgariden ssksı yatan adam kaynıyor. Herkes kendince akıllı.
Sistem böyle olunca da, dönüşü bu oluyor.

20 milyonluk benzinliği olan adam, kendini en az primden emekli ediyor bağkur'da sonra
1500 lira emekli maaşı alınca "vooovv"
0
Corc
(08.08.21)
2,5 veya daha az alan emekli muhtemelen çok nitelikli bir meslekte çalışmadı. üstelik pek çoğu çok erken yaşta, kısa sürede emekli oldu. Eee ne kadar alması gerekiyor?

Ülkece fakiriz, ciddi fakiriz. Her hafta temel ihtiyaçlara zam geliyor bakın her yıl her ay demiyorum resmen on günde bir artış oluyor pek çok kalemde. Yaşayamamalarının sebebi emekli maaşının düşüklüğü değil ülke çok fakir. Daha doğrusu gelir adaletsizliği ve aptallık boyutunda bir enflasyon var.
0
jimjim
(08.08.21)
(4)

Hangi yatırım

jorah the andal
Arkadaşlar selam, yatırımlarınızı bu sıralar nelere yapıyorsunuz ? sepet yapmak her zaman en mantıklı tercih mi oluyor ? maaştan kalanı ne yapalım
Arkadaşlar selam, yatırımlarınızı bu sıralar nelere yapıyorsunuz ? sepet yapmak her zaman en mantıklı tercih mi oluyor ? maaştan kalanı ne yapalım
0
jorah the andal
(08.08.21)
Faiz oranları düşene kadar faize yatırım yapmaya devam. ytd
0
kanlakarisikyagmur
(08.08.21)
Fenerbahçe coin.
Ytd.
0
neymis
(08.08.21)
world index etf aliyorum.
0
logisticsmanager
(08.08.21)
Sepet yapmak genelde daha mantikli ama sepeti senin yapmaman lazim. Yukarida yazildigi gibi VTI olur, SPY olur bunlar otomatik bir sekilde endeksleri takip eden fonlar. Benim tercihim QQQ etf yani teknoloji agirlikli Nasdaq100 endeksi.
0
hot potato
(08.08.21)
(25)

araba almak mantıksız mı?

anneboleyn
daha önce araba kullanma tecrübem yok, bu aralar araba almaya niyetlendim. biraz peşinat biriktirip üstüne kredi çekerek almak istiyorum. 2.el 100 bin civarı bir şey almayı düşünüyorum. ama ailem hiç desteklemiyor, alma masrafı çok fazla, hem kredi hem araba masrafına sokma kendini diyor. şu an her
daha önce araba kullanma tecrübem yok, bu aralar araba almaya niyetlendim. biraz peşinat biriktirip üstüne kredi çekerek almak istiyorum. 2.el 100 bin civarı bir şey almayı düşünüyorum. ama ailem hiç desteklemiyor, alma masrafı çok fazla, hem kredi hem araba masrafına sokma kendini diyor. şu an her yere taksiyle gidiyorum(korona nedeniyle) böyle daha uyguna geliyordur araba sırf masraf diyorlar. gerçekten saçma mı sizce? o kadar külfetli bir şey mi?

gelirim 10k, ailemle yaşıyorum, düzenli bir masrafım yok.
0
anneboleyn
(08.08.21)
Araban yokken arabasızlığın nasıl bir şey olduğunu anlamıyorsun. Araba özgürlüktür. Hem maaşın da iyiymiş, çok zorlanacağını sanmam
0
birmilyonunvarmi
(08.08.21)
kredi faizleri çok yüksek. hazır paran olsaydı al derdim.
0
xrated
(08.08.21)
@xrated ben de ondan çekiniyorum. bir yandan tamamını biriktirip alayım desem araba fiyatları uçuyor yetişemiyoruz. şu haliyle de çok balon gerçi ama düşeceğine inanmıyorum piyasanın
0
🌸anneboleyn
(08.08.21)
Araba sahibi olmanın verdiği özgürlükle bir yere taksiyle gitmeyi kıyaslamak çok tuhaf geliyor. Bu araba alma ne gerek var zaten evinin önünden otobüs geçiyor, taksi kullanıyorsun, işe servisle gidiyorsun diyen tipler hiç bitmez.

Bence alın ama 100k'ya iyi araba kalmadı, peşinat varsa 130-140'a çıkarak alın. Parayı da bir şeye bağlamış olursunuz, tr'de araba pek değer kaybetmiyor enflasyona karşı paranın değeri bir şekilde korunmuş oluyor.
0
signore
(08.08.21)
Ben de benzer kararsızlık içindeyim ama ben araba sürmeyi de sevmiyorum. Bu yüzden ehliyet almakla bile uğraşmadım. Sanırım alsam da arabasını kullanacak biri olursa yine başkasının arabasına binmeyi tercih edeceğim.

Sadece kültürel olarak bir zorunluluk gibi, hani hayattaki achievementlerden biri gibi bakılıyor, o yüzden alırım alırsam, bunu da yapmak bana komik geliyor.
0
eksisozlukokuryazari
(08.08.21)
ben çok istiyorum, hiç taksiyle aynı şey gibi gelmiyor ama ailemin fikri bu yönde :( biraz daha para biriktirip bütçeyi yükseltebilirim ama o da çok uzun sürer, fiyatlar da iyice yükselir diye korkuyorum.
0
🌸anneboleyn
(08.08.21)
bence geliriniz gayet yeterli.
araba da bana göre bu devirde gerekli bir şey.
alınabiliyorsa hemen alınmalı çünkü fiyatlar düşmeyecek.
bu ay alsanız, üç ay sonra kârdasınız gibi bir durum var.
taksiler de çılgın gibi pahalandı zaten, yani karşılaştırınca araba daha uygun.

diğer yandan, o masrafa girme, bu masrafa girme diye diye bu sefer bir şey sahibi olamazsınız.
asıl hazır ailenizin yanındayken alın alacaksanız, daha rahat edersiniz.

kendi kazandığınız parayla, kendi süreceğiniz bir arabayı alırken ailenizin desteğine ihtiyacınız yok.
siz istiyor musunuz istemiyor musunuz ona karar verin.
0
blatta hiberna
(08.08.21)
Vergilerin, yakıt fiyatlarının ve kredi faizlerinin bu kadar yüksek olduğu bir ülkede finansal açıdan mantıklı değil.

Özellikle İstanbul trafiğinde araç kullanmak mental açıdan mantıklı değil.

Ailem şehir dışında ev arayacakları için kiralık araba ile uğraşmak yerine benzer bütçeyle bir araba aldı. O fiyatlara satılan arabalar resmen saçmasapan ve noteri, kaskosu, vergisi, otoparkı derken bir sürü masrafı çıktı.

Sizin lehinize işleyen tek şey fiyatların yakın zamanda düşmeyecek olması. Eğer öyle veya böyle lazım olacak diyorsanız, rejim yeni bir kredi balonuyla çıkmadığı sürece ne kadar erken alırsanız finansal yükü o kadar az olur.
0
bruce mclaren
(08.08.21)
@Cesario detaylı bilgi için çok teşekkür ederim. ben de otomatik düşünüyorum ama haliyle çok eski araçlar var bu bütçeye, ne yapsam bilemiyorum.
0
🌸anneboleyn
(08.08.21)
al geç başkan. dolmuş metro taksi arkadaş arabası hepsini tecrübe ettim. kendi araban gibisi yok bence :D arabayla çok bi yere gittiğim de yok açıkçası. boşta durmasın diye geceleri müziği açıp sürüyorum bu sıralar :D gezmeyi, yemeyi içmeyi seven birisiysen zaten çok ihtiyacın olur. eski temiz bi otomatik japon al bence.
0
glamdr1ng
(08.08.21)
araba sahibi olma işine, masraf kafası ile bakarsanız yanlış yaparsınız.

araba masraflıdır, gösteriş içindir, taksi vardır otobüs vardır diyen tipler bitmez. ya ben 2012 model clio aldım 2017 de. hala da onu kullanıyorum. niye araba alıyorsun, gösteriş için imasını yapan oldu, ulan clio ile kime neyin gösterişini yapacağım haha.

şunu tereddütsüz diyebilirim ki, sağlık ile ilgili malzemeler ve harcamalar dışında getirdiği avantajlar yanında masrafı konuşmaya değmeyecek bir şey varsa o da arabadır.
araba sahibi olmayınca, arabanın nasıl bir ihtiyaç olduğunu fark etmiyorsun ama araba sahibi olunca ne kadar kısıtlandığını anlıyorsun ve iyi ki arabam var diyorsun.
0
wilhelmwasmuss
(08.08.21)
Abi toplu tasimanin süper olduğu herkesin bisiklete bindiği bir avrupa sehrindeyim. Benim de arabam var ve zerre umrumda değil kim ne der.

Bilmem ne gölüne gitmek icin hangi otobus saat kaçta gelir bilmem ne sehrine gitmek icin kac aktarma yapmam lazim ugrasamam.
Verdiği özgürlük süper. Su hayatta evinden sonra kendine ait güvende olabileceğin tek sey.
Türkiye'de biriktirerek birşey alinamaz. Ha yatirim efsanesisindir katliyorsundur o zaman tamam.
0
logisticsmanager
(08.08.21)
Bekarken aile aracımız vardı. Şahsi olarak kullanmasam da düğün dernektir, ailecek gidilecek yerlerdir hep kapıda araba vardı biner giderdik. Şimdi evlendim ve henüz arabamız yok. Taksi maksi hikaye. Karşıda arkadaşımın düğünü var taksiyle mi gideyim? Şıkır şıkır giyinip otobüse metrobüse mi bineyim? Zaruri durumlarda hemen babadan kayınpederden emanet alıyoruz, Allah’tan onlar varlar. Masraf diyenler, tam akbil olmuş 4.03, taksi desen dünyanın parası. Artı çektiğin eziyet de var. Arabayla 5 tl benzin yakacak yere taksiyle 20 tl ödemekten ciğerimiz soldu.
Araba inanılmaz bir özgürlük. Yarım saat boyunca boş taksi bulamadığım zaman oldu mesela. Geç saatte zaten toplu taşıma yok doğru düzgün. İmkanınız varsa kesinlikle alın diyorum. Bekarken, aile yanındayken alınabilecek en güzel zaman bence. Yapabileceğiniz en güzel yatırımlardan biri.
Biz de biraz peşinat biriktirip yılbaşından önce almak istiyoruz, inşallah siz de biz de gönlümüzdeki araçlara sahip oluruz :)
0
hrvl
(08.08.21)
Arabanin bir güzelliği de triggered cevrecilerin göz yaşlarını izlemek. Bu da paha bicilemez. Arkadan birşeyler bagiriyorlar ama ne dedikleri belli olmuyor pek.

Yalniz 100bine ikinci el otomatik uzebilir. Manuel bulması daha kolay.
0
logisticsmanager
(08.08.21)
Evlenmek de mantiksiz, cocuk yapmak da mantiksiz, ise girmek, askere gitmek cogu hayat rutininde mantik yok zaten.

Araba almak da inanilmaz mantiksiz bir karar bugun hesapladim 1 senede 15bin tl yemis ama alman lazim.

Cunku toplum arabasizlari dislar, arabasiz adamin onune engeller cikarip durur.
Toplu tasima duzeltilmez, taksiciler egitilmez, bisiklet yollari yapilmaz.

Evlenmezsen de kimse arkadaslik etmez, isyerinde terfi verilmez, zam yapilmaz.

Bu yuzden araba alman sart.
0
divit
(08.08.21)
yaşam tarzına çok bağlı ama o bile arabadan sonra değişiyor. daha az yürümeye başlıyorsun, trafikte sürücü olarak karşılaştığın kuralsızlıklar stres vb yaşam enerjinden azar azar götürüyor (bence en eksisi bu), zaman kazandırıyor ama benim serviste otobüste harcadığım zamanın bir kısmı çok kaliteliydi. araba sürdüm süreli daha az okuyorum daha az hayal kuruyorum, yol etrafında olan bitenleri artık izleyemiyorum, trafik stresi yüzünden küfür etmediğim bir seyahatim yok odun gibi bir adam oldum.

arabasızken gittiğim yerleri şimdi düşündükçe şaşırıyorum, gitmek isteyip de gidemediğim pek yer olmamıştı, yalnızca daha çok organizasyon gerekti. o yüzden arabanın verdiği özgürlüğü mekansal değil zamansal bi özgürlük olarak görüyorum, istediğin zaman hızla gidebilmek gibi.

masraf konusuna çok katılamıyorum çünkü küçük motorlu masrafsız ve düşük vergili bi arabam var, kasko trafik vergi bakım hepsi toplam yıllık 3K, gerisi zaten taksi otobüs ağırlıklı ortalaması kadar tutar ki onu zaten harcıyorsun.

toparlarsak ilk arabasını 33 yaşında almış ve 250k km yapmış bi birey olarak, hem neden 10 yıl önce almadım diye kendime kızıyorum (daha sosyal bi insan olabilirdim), hem de alsaydım eğer mental ve fiziksel olarak daha farklı (çoğunlukla daha kötü) durumda olacağımı sanıyorum. araba beni başka bi insana dönüştürdü ama tahminen zamanı gelmişti.
0
engelbert humperdinck
(08.08.21)
Almayıp ne yapacaksın tüm şartlar uygun. Yerinde olsam 1 sn düşünmezdim.
0
anarsika
(08.08.21)
Finansal olarak kotu elbette, aksini iddia eden cok net guvenilmez.

Ama illaki istiyorsan al, sonucta kazandigin para illaki istediklerini yapmak icin var.

Bence buradaki en buyuk sorun ailenin "musade etmemesi" durumu. Hal boyleyken ben olsam ilk adim olarak kendi evime cikarim, arabayi sonra dusunurum.

in a world of magnets and miracles'in yazdigi her seye +1 ama o konu disi.
0
hot potato
(08.08.21)
araba özgürlüktür, kim ne derse desin. kapının önünde de dursa orada durması insana bir rahatlık verir. çıkar gezersin, kafana göre evine dönersin. otobüs, metro saatleri kovalamazsın. zaten fiyatlar artıp gidiyor, senin de kira masrafın yokmuş. bundan 4 sene önce 32 bin liraya 95 model bir mercedes e 200 almıştım, şimdi olmuş 100 bin :D şu an o parayı hayatta vermem mesela. masraf olayı biraz şans işi, tamirini ve bakımlarını kendim yaptığım için fazla bi şey kaçmadı ama ustalık işlere mecbur para verdim.

geçen annemle konuşurken söylediği şu oldu bak, bir fikir verir belki. "hayattaki en büyük pişmanlığım ne biliyon mu?" dedi. "arabam çalınıp bulunduktan sonra soğuyup araba kullanmaktan vazgeçmeyecektim ya" dedi.

bak dün babam şehirdışında olduğu için kendi başına 100 km ötedeki yazlığa gitmesi gerekti. 3 vesait, ordan in, ona bin, bu sıcakta 2.5 saat yol tepti. şoförlüğü olsa tık diye 1.5 saatte oradaydı. ben olaya başka bir yerden örnek verdim ama alt metin anlaşılmıştır.
0
chezidek
(08.08.21)
çevreye saygı, kirlilik konusuna katılıyorum da bu işler bireysel olarak yapılabilir. ailen olduğunda toplu taşıma hiç bir işini görmez. bebek ateşlendi, hastalandı gece yarısı napacaksın. ailenle gezmeye bir deniz kenarına gideceksin veya ormanlık bir alana gideceksin napacaksın? bir davete gideceksin napacaksın? en kısa zamanda tamamen elektrikli araçlara geçilirse bu sorun zaten ortadan kalkacak.
0
xrated
(08.08.21)
alın. biz micra aldık, mtv 6 aylık 54 lira, az yakıyor, park kolay. www.sahibinden.com
0
morella
(08.08.21)
@morella ben de micra bakıyordum :) ama benim bütçeme otomatik ancak 2006 model falan oluyor, o yüzden bilemiyorum.

@hot potato yanlış anlamayı düzeltmek istedim, ailem müsaade etmiyor değil, fikri desteklemiyor. Gereksiz diyorlar. Zaten alırsam da onlardan maddi destek almayacağım, sadece fikirlerini söylediler yani, benim de kafam karıştı.

Ben almaktan yanayım yorumlardan sonra iyice pekişti, ama ne kadar peşinat olmalı vs onu bir araştıracağım. Peşinatım yok çünkü şu an.
0
🌸anneboleyn
(08.08.21)
Yahu nasılsa pek bir giderin yok,
Şimdi almazsan ileride daha da zorlaşacak,
Yaş ilerlemeden araba kullanma skillerini geliştirmen lazım,
O maaş ile toplu taşımaya taksiye falan da gayet para ayrılabilir koymaz ama dediğim gibi ileride eninde sonunda aile büyüdüğünde bir arabaya ihtiyaç olacak ve insanlar günümüzde eskiden bir arabası varsa ancak onu satarak düzgün bir arabaya geçebiliyorlar. Bu vakit geldiğinde elinizde bir araç yoksa çok zorlanacaksınız.

Bu durumlar düşünüldüğünde.. yemişim masrafını al gitsin tabii ki
0
ananiyimioguz
(09.08.21)
Hazır aile yaşındayken 10k gelirin de varken al. İstanbul trafiğinde araba kullanmak zulüm ama arabasızlık daha kötü. Evimin 4-5 kilometre yarı çapındaki her yere hala öncelikli tercih olarak yürüyerek, en olmadı metro ya da otobüs ile giderim ama daha uzun yollar için araba hayat kalitesi artırır.

@birmilyonunvarmi +1
@signore +1
0
nawar
(09.08.21)
Anneboleyn micra 2007 var bende, kullanıyorum valla bi sıkıntı yok eski diye düşünme.
Alırkenki masraflar yazılmış aynen öyle. Taksitle de oluyor hepsi. Maaşın krediye de yeter bence ekstra başka masraf yoksa. Arabadan anlayan biri yanında olursa iyi olur. Satış işleminde dikkatli olmak lazım. Kullanmak açısından da hocadan kendi arabanla ders alırsan en güzeli.
0
oyokbuyoknevar
(09.08.21)
(12)

Eşler arası tatil farkı

lion de la Turquie
Yalnizca bu yıl benim iki hafta fazla iznim var eşim daha sonra ise girdiği için. Bana haksızlık olur sen de otur evde izninde ya da ülke içinde kal diyor.Ben de İran ya da mısır ya da Fas gibi ailecek değil de bireysel gidilebilir yerlere gideyim diyorum. Siz böyle bir durumda olsanız naparsiniz? I
Yalnizca bu yıl benim iki hafta fazla iznim var eşim daha sonra ise girdiği için. Bana haksızlık olur sen de otur evde izninde ya da ülke içinde kal diyor.

Ben de İran ya da mısır ya da Fas gibi ailecek değil de bireysel gidilebilir yerlere gideyim diyorum.

Siz böyle bir durumda olsanız naparsiniz? Iznimi yiyecek yoksa :)
0
lion de la Turquie
(06.08.21)
izinde evde oturmak mantıksız. zaten full evdeyiz. şehir dışına çıkmakla ülke dışına çıkmanın arasında onun için ne fark var? bana saçma geldi.
0
jelly bear
(06.08.21)
Sonrasin da birlikte gitmek sartiyla gonderirdim. İran cok guzel ama covid patlamis durumda. Misir ya da Fasta durumlar nasil bilmiyorum. Afrika zaten virus yok diyor. Gitsin onden kesif yapsin sonrasinda birlikte tekrar gidelim teklifini yapardim.
0
dedim ben sana
(06.08.21)
"Bana haksızlık olur sen de otur evde..." Pardon da bu nasil evlilik ya? :) Esiniz cok bencilmis kusura bakmayin.
0
invictae
(06.08.21)
haksızlık olur ne demek tam olarak, ortada bir rekabet mi var?
0
nahtoderfahrung
(06.08.21)
Yani sahsen ben esim kendi başına ülke ulke gezse cok memnun olmam. Ama bu benim kendi evliligim için gecerli.

Haksizlik değil tabiki. O kisim saçma. Ama ici rahat etmiyor vs olabilir.
0
logisticsmanager
(06.08.21)
çiftlerden biri çalışırken, diğerinin ülke ülke dolaşması bence de olmaması gereken bir şey.
üstelik zaten covid ortamında iran'a, fas'a, mısır'a gitmek çok saçma.

evet, yani insan izindeyken tatile gitmek ister tabii de, backpacker gibi ülke ülke dolaşmak biraz anlamsız.
ben hoşlanmazdım ve anlam veremezdim en azından.

en kötü ihtimalle ülke içinde bir şey yapın, bir yere gidin.
çiftlerin ayrı tatil yapması benim önyargılı olduğum bir durum ama eşinizin buna tepki vereceğini sanmıyorum.
yani ortada buluşmuş olursunuz.

iran'a, fas'a, mısır'a da seneye birlikte gidersiniz.
0
blatta hiberna
(06.08.21)
Ben çalışcam eşim tatil yapacak… imkansıza yakın bir ihtimal. Ben eşimsiz ayrı yatakta uyumam o da uyuyamaz biz aileden böyle gördük
0
Hallegadola
(06.08.21)
Eşimin dinlenmesi beni mutlu ederdi ama daha önce planını yaptığımız, hayalini kurduğumuz bir yere tek başına gidecek olması üzerdi. Bu arada izni 2 ay olan biri olarak eşimin olmadığı tatilden de keyif almazdım ne yalan söyleyeyim.
0
ruhen hastayim ben
(06.08.21)
Ben olsam esim gitsin de biraz kafa dinleyeyim isterdim.

"Ben eşimsiz ayrı yatakta uyumam o da uyuyamaz biz aileden böyle gördük"
Gozumun onune kotu seyler geldi aileden boyle gorduk falan.
0
hot potato
(06.08.21)
Sen eşini 2 hafta tek başına bir yere gönderebileceksen, tamam git. Göndermem diyorsan otur oturduğun yerde.
0
1bir1bir1
(07.08.21)
Ben tek başıma gezmekten zevk alan birisi değilim. Aynı zamanda eşim çalışırken de aklım onda kalır vicdanen rahatsız olurum gezemem zaten. Ama bu benim yapımla alakalı biraz.
0
hrvl
(07.08.21)
Bana da biraz ters geldi ya, tatil planlarını çok değişik bi şey yoksa ayırmak çok hayra alamet olmuyor bence de. Ben olsam biriktiririm izni, ileride beraber bir şeyler yaparım.
0
roket adam
(07.08.21)
(4)

Avrupa (Erasmus Amaçlı) Üzerine Tavsiyeler

onkiloversemtamamım
Selamlar, önümüzdeki dönem erasmusa Fransa'ya gideceğim. 5 ay oradayım. Yurt, operatör ve gıda gibi temel masrafları kenara ayırınca aylık 200 euro gibi bir mebla cebime kalacak. Yani oldukça düşük bütçeyle maksimum fayda sağlamak istiyorum. Hem ucuza alkol tüketeyim hem bolca avrupa gezeyim istiyor
Selamlar, önümüzdeki dönem erasmusa Fransa'ya gideceğim. 5 ay oradayım. Yurt, operatör ve gıda gibi temel masrafları kenara ayırınca aylık 200 euro gibi bir mebla cebime kalacak. Yani oldukça düşük bütçeyle maksimum fayda sağlamak istiyorum. Hem ucuza alkol tüketeyim hem bolca avrupa gezeyim istiyorum. Sefil şekilde gezip gece yolculuklarında bile uyuyabilirim. (Not: avrupa için de ucuz alkol önerileriniz varsa alabilirim). Tavsiyelerinize açığım.
0
onkiloversemtamamım
(06.08.21)
Soruyu tam net anlayamadim ama gezecek yer ariyorsan açıkçası Fransa çok güzel yer. Hangi şehirde olacaksin bilmiyorum tabi de gezecek yer çok. Ogrenciysen çoğu şeyde indirim/bedava falan olayları da oluyor.
Ucuz alkol olayını anlamadim tabi ama Fransa'da ucuz. En kötü alirsin 1664 icersin :)

Şehir verebilirsen daha iyi olur.
0
logisticsmanager
(06.08.21)
İyi araştırma yapmak. Ucuza getirmenin tek yolu bu.

Erasmusa gittiğinizde, oradaki çoğu Avrupalı öğrenci zaten en ucuz ulaşım araçlarının ne olduğunu, hangi sitelerin kullanılması gerektiğini biliyor. Sorun, soruşturun, beraber turlara çıkın. Couchsurfing yapın.

Panik yapmanıza gerek yok. Oraya gidince en iyi ve ucuz alkol seçenekleri hangisi, deneye deneye öğrenirsiniz.
0
buf-e kür
(06.08.21)
haftasonları grup biletleri indirimli olabilir. fransa genelinde geçerli. onlardan alabilirsin. flixbus varsa önceden rezerve edilebilir. blablacar pandemiden dolayı nasıldır bilmiyorum ama alternatif olarak aklında olsun.

ucuza alkol muhabbeti discount marketlerden alarak yapılabilir. bir de partiye vs gitmeden önce bu marketlerden ortaklaşa şişe alıp öncelikle evde takılıp, daha sonra mekanda minimum alkol satın alması yaparak save edilebilir.
0
xiii
(06.08.21)
Tavsiye istedin madem:
Amacin insanlarla iliskiler kurmak olmali. Bence ucuz alkole odaklanma, alkol amac degil arac olsun. Arkadaslarin sana "haftasonu suraya gidiyoruz gelsene" dediginde zaman zaman katilabilecek bir butce birak kenara.
0
hot potato
(06.08.21)
(12)

Borç isteyince diyaloğu bitirmek

goklerdengelenkarar
Selam. Bir arkadaşım ekolünden bir soru ama gerçekten bir arkadaşım. Çok dürüst ve güvenilir bir kişi, maddi durumu çok iyi olan ve kendisiyle de arası çok iyi olan birine, ailevi meselelerden dolayı darboğaza girdiğini; şu kadar gelirinin olduğunu (borç istenen kişi de geliri biliyor ve emin), aylı
Selam. Bir arkadaşım ekolünden bir soru ama gerçekten bir arkadaşım.


Çok dürüst ve güvenilir bir kişi, maddi durumu çok iyi olan ve kendisiyle de arası çok iyi olan birine, ailevi meselelerden dolayı darboğaza girdiğini; şu kadar gelirinin olduğunu (borç istenen kişi de geliri biliyor ve emin), aylık şu kadar tutarlarla mumtazaman geri ödeyeceği, o kişi için çok küçük sayılabilecek bir miktar borç alıp alamayacağını soruyor.

Normalde her gün görüşen, arayıp soram kişi bu borç isteğine hiç cevap vermiyor ve yaklaşık 6-7 yıldır kendisiyle ilişkiyi tamamen bitirmiş oluyor.

Borç isteyenin üslubu mükemmel. Hem sözlü hem yazılı (whatsapp) istediği için yazdıklarını okudum. Yani hiç tanımadığım biri bile benden o güzel üslupla borç istese, kredi çeker verirsim, o derece düzgün.

Sizce neden böyle oldu? Borç istemek bu kadar kötü bir şey mi ki? Cevapsız bırakmak yerine olumsız cevap vermemedeki psikoloji ne olabilir ki sizce? Tamamen çıkarımlarınızı merak ettim. Yoksa kimsenin bu sorunun gerçek cevabını bilmesi mümkün değil.

Not: sözlü ve yazılı istemesiyle alakalı bir durum değil. Sıkboğaz durumu da yok. Bu iki kişi önce yazılı, sonra sözlü iletişim kuran ilişkiye sahipti işleri gereği.
0
goklerdengelenkarar
(05.08.21)
Bu kadar banka enstrumani,kredi karti,nakit avans varken, duzgun geliri olan birisi benden borc istiyorsa dolandiricidir.
ben olsam direkt engellerim.

En son boyle birine vermistim 3 sene oldu hala odeyecek.
O an insan banka niye vermiyor demeyi akil edemiyor.

Su devirde "ufak miktar" borc isteyen adam onu asla geri odemez.
0
divit
(05.08.21)
Bu işler böyle başlar bugün isteyen yarın da ister.

İlişik kesmek saçma tabi ama vermeyincede isteyen kişi kesebiliyor. Sonuç aynı yani
0
respect
(05.08.21)
tabii ki önüne gelene borç veren biri değilim ama bugüne kadar büyük ya da küçük borç verip geri alamadığım kimse de olmadı.
hatta ben istemeden kendiliğinden geri verirler genelde.

o yüzden bu birbirinden para kaçırma hallerini anlayamam pek.
tutmaya çalıştıkça daha çok gider zaten.
para konusu insanın biraz da kendisiyle ve hayata karşı olan güveniyle ilgili bir şey.

arkadaşınıza yapılan şey ayıp.
yarın öbür gün onun da birinden para istemesi gerekirse, ki genelde böyle keskin tavırları olanların başına bunlar muhakkak gelir, o zaman yanlış yaptığını anlar umarım.
bazısı yaptığını başına gelse de fark etmeyebiliyor çünkü.

bu devirde nakit paraya ulaşmanın birçok yolu var ama bunların hepsinin faizleri fırlamış durumda.
belki o yüzden bankayla halletmek yerine tanıdığından ya da arkadaşından istemek mantıklı gelmiştir.
0
blatta hiberna
(05.08.21)
Zarara girmeden kesmiş olmuş iletişimi, ben de verdim borç bir kaç ay önce arkadaşa, daha doğrusu kredi çektim, ilk taksidi dışındakileri ödeyemedi daha, ben 3. taksidini ödedim.

Şahsen sizin bahsettiğiniz kişi nasıl planlamış bilmem ama benden 10bin tl borç alıp birisi 10 ayda biner ödeyeceğim derse vermem, benim paramı piç etmiş oluyor başka bir şey değil bu tip olaylar, bugünkü para ile yarınki paranın arasında değer farkı var ülkede aylar boyu eriyen bir paradan başka bir şey değil.
Ha sonuç olarak arkadaşa verdim mi verdim, yeri geliyor salak gibi hesapta eksiye bile düşüyorum bu yüzden.
0
atom karincanin torunu
(05.08.21)
Bazilari icin para kirmizi cizgi. Babasiyla bile iliskiyi kesebilir.
0
brkylmz
(05.08.21)
Şimdi bir laf var " param seni vereyim de mi kötü olayım, vermeyeyim de mi kötü olayım " cevap vermeme sebebi muhtemelen olumsuz cevap verince bu benimle muhabbeti keser diye düşünüp kendi kesmiştir muhabbeti. Bir de banka dururken neden şahıslardan borç istiyoruz ki? Ben borç alan değil genelde veren kişiyim bu arada. iki defa yüklü bir para verdim ikisi de vaktinde gelmedi. Geldi mi geldi ama ben verdiğimde Mercedes alınıyorsa o parayla aldığımda reno alınıyordu. Kimse isterken kanka bana altın ver ben de sana altın odeyeyim demedi. Ben de doğuştan enayi olduğum için hep TL borç verdim. Hatta bir kere param yokken babamdan borç alıp verdim birine. Ama neden abi, banka dururken neden?

Hayatta şunu öğrendim, insanlar param yok dediğinde, belli bir meblağı hariç tutuyorlar, yani adamın 50 bini varsa ve beş bin borç istediğinde yok diyor. 53 bini varsa üç bin var vereyim işini görürse diyor. Onu da dolar altın vs şeklinde veriyor. Benim gibi enayiler TL veriyor yıllar sonra aldığında çöp oluyor.
Ama ben cebimde ne varsa onu söylerim. Bir de bazı insanlar doğuştan cimri ama bazıları da tecrübe neticesinde borç vermeye yanaşmıyorlar.
0
beni sen öldürme
(05.08.21)
şunu yaşamamak için. ben de konuşmam: 64.media.tumblr.com

şu hayatta 2 kişiye borç veririm diyordum, birisine verdim ve durum bu.
0
ya ben lan neyse
(05.08.21)
Aileme ve arkadaslarima para verdigim oldu/hala veriyorum ama "borc" verecek kadar guvenmiyorum kimseye.

"neden iliskiyi kesti?" acikcasi borc istemek cikma teklifi yapmaktan cok farkli degil. Reddedilen kisi %90 ihtimalle hesap soruyor veya cirkinlesiyor. Dolayisiyla iletisimi kesen tarafi anliyorum, herkesin kendine gore hayati stresi var.
0
hot potato
(05.08.21)
o dönem ailesi, çevresi vs.. herkes bişeyler istediyse ondan hassas olmuş olabilir. gerçi gene de karaktersizce bir davranış. bugüne dek adı çıkmamış, karakterli olan her isteyene verdim. bazılarını alamadım ama sorun değil. vermeye devam ederim. borç vermek insanları tanımak için harika bir fırsat. borç veririm ama olağanüstü durum haricinde alamazsam bir daha istediğinde yüzüne vururp vermem.
0
buenosdias
(05.08.21)
Hayır diyemiyordur insanlara. Hayır dememek için kaybolmuştur.
0
black mamba
(05.08.21)
Çok özür diliyorum ama ödemiyorsunuz "borcunuzu". Miktar az diye sallamıyorsunuz. Verdiğim 100 tl ler ile buradan köye yol olur. Bu 100 tl ler hep başka başka kişiler, zengini fakiri çeşit çeşit ödemiyorsunuz ama.

Keşke borç isteme yasaklansa.

Bir de şey var az bir miktar ihtiyacım varsa gider bankadan çekerim mis gibi kimseye yük olmam. Ama biri bunu yapamıyorsa yani banka bile para vermiyorsa ben niçin vereyim ki.

Arkadaşta bakmış senin eleman borç filan diyor çekmiş kırmızı çizgiyi. Ayrıca bu kadar kolay kırmızıyı çektiyse çok mükemmel bir arkadaşlık değil gibi sanki.

Kamu spotu: Çok çok çok zorda kalmadıkça borç istemeyin. Oldu ki istediniz zamanı gelince şak diye ödeyin ölü taklidi yapmayın. Tşk.
0
top_secret
(05.08.21)
hehe, bence iyi yapmış. 20 yıllık arkadaşıma 7 sene önce, borç da değil kredi çekip verdim. ödemediği için 3 yılbir güzel taksitleri de ödedim, tabii ki faizi de. hala ödemiş değil.

verdiğim para üzerinden, o zamanki değeri 180 gr altına veya 8.000 dolara denk geliyordu.

bankaya ödediğim üzerinden gidersek de, 250 gr altın veya 10.500 dolara denk geliyordu.

bu arada farkettim de, 7 yılda altın dolardan fazla prim yapmış :)
0
altinci nesil caylak
(06.08.21)
(12)

Dürümcünün "sade tavuk" isteyince tavuğu biraz fazla koyması gerekmez mi?

ya ben lan neyse
hatay dürüm için "sadece tavuk" isteyince marul, patates, mayonez vs. konulmuyor içine.tavuğu gerçekten çok az.şimdi ben hep böyle söyleyince adamı maliyetten kurtarıyorum. 10 liralık dürümün maliyeti 5 liraysa belki 1 lirası bu konulmayanlar. 3 lira tavuk, 1 lira da ekmeği olsun.ama adam hep aynı m
hatay dürüm için "sadece tavuk" isteyince marul, patates, mayonez vs. konulmuyor içine.

tavuğu gerçekten çok az.

şimdi ben hep böyle söyleyince adamı maliyetten kurtarıyorum. 10 liralık dürümün maliyeti 5 liraysa belki 1 lirası bu konulmayanlar. 3 lira tavuk, 1 lira da ekmeği olsun.

ama adam hep aynı miktarda tavuk koyuyor. bu yüzden çok zaman duble isteyip 1 lavaşa sardırıyordum çünkü sade tavuk olunca tavuk yok gibi.

o 1 lirayı da tavuğa ekleyip tavuğu yüzde 33 artırması gerekmez mi? ben gıcıklık yapmak istesem tam dürüm söyler, tavuk harici içeriği çöpe atar adamın karını kısarım. mcdonals'ta yanlış bilmiyorsam peynir vs istemeyince fiyat düşüyor.

bir ara 3 yıl içinde sanırım yüzlerce yedim. belki 1000'i bulmuştur. sırf 1000 lira havadan kazandı adam.

etik açıdan nasıl değerlendirirsiniz? sonuçta param kadar ürün istiyorum. sade tavuk isteyene neden daha pahalıya gelmiş oluyor?

edit: ben yanlış mı biliyorum, mcdonals'ta böyle değil mi? lokantalarda da az kuru, az çorba falan oluyor. mesela yarım porsiyon köfte istiyorsun 10 değil, 5 köfte geliyor. yoğurtlu diyorsun, 2 lira bindiriyor. subway'de malzeme seçtikçe fiyat artıyor...

ben de "sade" diyeyim 1 lira almasın ne var? 1 kere değil ki. 1000 kere yemişim. o 1 lirayı da "ekstra tavuk" için vereyim.
0
ya ben lan neyse
(05.08.21)
Sen tercihte bulunuyorsun, bu sana kıyak geçileceği anlamına gelmez.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.08.21)
kime düşünmez bunu. ki öyle bi fiyatlandırma olamaz. adana söyledin diyelim yanındaki domates biberi istemeyip daha fazla adana alabilir misin? hayır. saçma yani bu isteğin. birim fiyatları aynı değil bi kere. aynı olsa bile adam vermek zorunda değil.

adamın hiç umrunda olmaz içeriğini atman. sen uğraşırsın yok yere. adam onu sattıktan sonra ye/yeme hiç ilgilenmez. bu durumda tabağını yarım bırakanlar da mı adamın karını kısıyor :)

değişik bir düşünce. ölücülük oluyor bu :)
0
jelly bear
(05.08.21)
Bunun etik olayıyla falan pek ilgisi yok. Olay sen ve adam arasındaki anlaşmaya bağlı. Bu kadar çok yiyorsan ve durumdan da memnun değilsen gidip adama "diğer malzemeleri koymayıp tavuğu biraz fazla koy" de.

Sen bişey demeyip almaya devam ettiğin müddetçe adam senin olaydan memnun olduğunu varsayar. Yani bişekilde şartlarda anlaşmışsınız gibi oluyor. Memnun değilsen söyleyeceksin.
0
j r r tolkien hayrani
(05.08.21)
knk şuan ülke bataklık içindeyken kimseden eli açıklık bekleme, bazı dürümcüler utanmasalar tavuk dürüme tavuk bile koymayacaklar. tavuk dünyasından yemek sipariş ediyorsun 50 gram tavuk koyup patates kızartmasını abanıyorlar.
0
nahtoderfahrung
(05.08.21)
Mesela ben ise gidiyorum. Idare edecegim toplanti iptal oluyor, bunun uzerine patron bana "bugun cok calismadin, aylik maasindan 50 lira kesiyorum" diyor. Boyle bir sey.

"mcdonals'ta yanlış bilmiyorsam peynir vs istemeyince fiyat düşüyor"
Yanlis. Fiyat dusmuyor. Peynir ekstra. Fazladan bir kofte konmasini istemekten farki yok.
0
hot potato
(05.08.21)
mcdonals'ta böyle değil mi? hahaha :)

O dedigin sadece "kucuk" sehirlerde devamli musterisi oldugun "kucuk" esnaf ile olur belki, adam kiyagina eti biraz fazla koyabilir. Onun disinda mumkunu yok.
0
cooperr
(05.08.21)
Bu hesapla yanında çok sevdiğimiz turşu veya ketçap veya mayonez veya ekstra ekmek olursa ona da para istemeleri lazım. Buna ok misin?
0
etna
(05.08.21)
bence bir sıkıntı yok. yani standart bir ürün var. bunu alsan da almasan da menüde var. araba alırken ben cam istemiyorum sadece bazı parçaları alıyorum demek gibi aslında. sen almak istemesen de onlar standart bir şekilde satılmak için planlanmış. diğer taraftan marulun maliyeti çok arttıracağını düşünmüyorum. 1 lira bile değildir.
0
black mamba
(05.08.21)
Kilo ile satıyor musunuz deyip alabilirsin
0
bir soru sorcam
(05.08.21)
konumuz ürün-fiyat standardizasyonu

bahsettiğin şey ilk olarak çok mantıklı gelsede esasında öyle değil. örneğin XXL beden bir t-shirt düşün fiyatı 50 lira. aynısının XS olanı da 50 lira. sence ikisi de aynı miktarda kumaş ve baskı ile mi yapılıyor? peki fiyatı neden aynı? aynı durum ayakkabılarda da aynı çoğunlukla. ancak tekstildeki gibi keskin değil her zaman. 45 numara ayakkabı ile 37,5 numara ayakkabı aynı miktarda deri vs. malzemeden mi yapılıyor? peki fiyatı neden aynı? (tek beden kalan veya serisonu ürün dışında hepsinin ilk satış fiyatı aynı kabul edilir)

burada söz konusu olan şey ürün fiyat standardizasyonu. aslında farklı beden veya farklı numara varyasyonları olan ürünün giydirilmiş satış fiyatı ürünün ortalama fiyatına tekabul eder. burada ana kıyas ortalama maliyettir.

bu arada mc donalds örneğiniz tamamen yanlış. bu gibi fastfood ürünlerinde her zaman paket menü tekli menüden daha avantajlıdır. yani siz peynir istemezseniz daha ucuz ödemezsiniz. fiyat standarttır. ben mesela genelde et ekmek peynir şeklinde yerim burgeri ve sos,turşu,kıvırcık malzemelerini istemem. ama aynı fiyatı öderim. ancak ekstra peynir isterseniz ekstra para ödersiniz. çünkü standart dışıdır. örneğin big mac menü 31,99 lira fiyatı var diyelim. içerisinde big mac+patates+içecek mevcut ve toplam fiyat 31,99. peki ya sadece big mac hamburgeri kaç para? 29,99 lira. bunun yanına ekstra patates ve içeceği ayrı ayrı alırsanız toplam ödenecek tutar bir üstte yazdığım big mac menü fiyatından daha pahalıya gelecektir. işte tüm bunlar bir ürün fiyat standardizasyonu demektir. ana belirleyici etken ortalama malliyettir.

dönercinin uyguladığı da bu durumlar ile tamamen aynıdır. küçükken, yıllar önce bana da mantıksız gibi gelirdi hep bu durumlar. ancak sonradan kavrayabildim işin özünü.
0
pardus
(05.08.21)
@gabe +1

Ürün tavuk dürüm. Maruluyla, domatesiyle, patatesiyle... Siz bu ürünü almışsınız zaten. Ki dürümcü de ürün çeşitliliğini, stoklarını listelenmiş ürünlerine göre ayarlamış.

Siz liste dışı bir ürün istemiş olursunuz tavuğu arttırmak istediğiniz anda. Mesela 1.5 tavuk dürüm listelenmiştir, ona göre onu seçip 1.5 tavuk dürüm parası vererek tavuk hariç hiçbir şey olmasın diyebilirsiniz. Adam da yüzde 50 daha fazla tavuk koyar.

Diğer türlü sizin talebinizdeki gibi taleple gelse herkes adamın stoklarında çürüyen marul, patates, domates gibi ürünler adama sürekli eksi yazar.

Doğrusu adamın yaptığı. Düşüncesizlik dendiğinde sizin yaptığınızın da düşüncesizlik olabileceğini bilin :)
0
armagan abanuz
(06.08.21)
ben bu "havadan kazandı" olayını anlamıyorum:) Genel olarak bizim ticarete ve alışverişe bakış açımız biraz tuhaf.


Şimdi Matematik olarak da adam haklı. Diyelim ki dürümün içinde 100 gram tavuk, 20 gram da domates olsun.

Tavuk kg fiyatı 30 TL. 100 gramı 3 TL
Domatesin kg fiyatı 6 TL. 20 gramı 0,12

20gram domates gitti. Adam 0,12 TL malzeme çıkartmış oldu.
Diyorsun ki, 20 gram tavuk eklesin. 0,6 TL.

yani adam domatesi çıkarttığı zaman 5 kat daha değerli bir malzeme koysun diyorsun:)


Hadi matematiği kabul etmedin. Adam ben esnaf olsam şunu derim.
Kardeş ben zaten sadece tavuğun parasını alıyorum. diğer garnitür ikram fiyata dahil değil. Yine haklı.
0
anten
(06.08.21)
(5)

Boşanmak insanlara neden zor gelir?

beni sen öldürme
Bazen dünyanın en zor şeyi gibi geliyor yahu :)Beş yıldır evliyim, beş yılın hepsi de kötü geçti diyebilirim, ilk birkaç ay hariç. arada dalgalanmalar oldu iyi yönde ama " bu evlilik bana ümit veriyor " gibi bir şey diyemedim hiç ama karım boşanmak istemesine rağmen ikna ettim ilk birinci yıl sonund
Bazen dünyanın en zor şeyi gibi geliyor yahu :)

Beş yıldır evliyim, beş yılın hepsi de kötü geçti diyebilirim, ilk birkaç ay hariç. arada dalgalanmalar oldu iyi yönde ama " bu evlilik bana ümit veriyor " gibi bir şey diyemedim hiç ama karım boşanmak istemesine rağmen ikna ettim ilk birinci yıl sonunda. NEden neden neden :D kafayı yemek üzereyim sanırım.
0
beni sen öldürme
(05.08.21)
Alışkanlıklar, toplum, çocuk, düzen, mal paylaşımı bunları düşünmek bile strese sokar insanı.
0
olaylar olaylar
(05.08.21)
hot potato
(05.08.21)
Bizde çocuk da yok yahu :)

İlk iki üç yıl karım boşanmak istiyordu, ben düzeliriz sandım. Bu sıralar ise eşim pek hevesli değil boşanmaya ama sağlıklı bir ilişki de yok
0
🌸beni sen öldürme
(05.08.21)
sunk cost bias

edit: özür dilerim yazılmış gönderedikten sonra gördüm
0
eatpraylaw
(05.08.21)
Ben bazen düşünüyorum, gerekse nasıl boşanırım, kcoa bir hayatı değiştireceğim diye. alışkanlıklarımı, düzenimi, evimi, akşam sohbetlerimi, yemeğe attığım tuzu, şarja taktığım powerbankı, öne koyduğum solüsyonu… bunlar gibi içime işlemiş şeyleri değiştireceğim.
Çok zor bir şeymiş gibi geliyor. Aşırı gözümde büyüyor. Belki ufaktan aklıma boşanmak düşse sırf bu yüzden şans vermeye çalışırım ben de.
Üşengeçlik mi nedir ki bu?
0
somethinginthewayshemoves
(06.08.21)
(6)

İş seçim sorusu

my leave requests
Mevcut is: kendime zaman yaratabildigim, is yogunlugu cok az olan, stressiz, yukselme imkaninin zayif oldugu (hatta olmadigi) sektorunde lider, kamu kaynagi olan bir firma. Calisma ortamim sıkıcı, fazla burokratik. Ve kafadengi insan yok cevremde. Maas acinasi bir duzeyde, temmuzda yapilan zam ile b
Mevcut is: kendime zaman yaratabildigim, is yogunlugu cok az olan, stressiz, yukselme imkaninin zayif oldugu (hatta olmadigi) sektorunde lider, kamu kaynagi olan bir firma. Calisma ortamim sıkıcı, fazla burokratik. Ve kafadengi insan yok cevremde. Maas acinasi bir duzeyde, temmuzda yapilan zam ile birlikte 5.5k ortalama net. (Sektör lisans mezuniyetimle alakasiz)

Teklif gelen is: yeni kurulmus 3 yillik bir startup yatirimi. bu yuzden gelecegi guvensiz. Ingiltere merkezli ve ordan yonetiliyor. Sektor eglenceli. İş hata kabul etmeyen asiri stresli, surekli zaman baskisi olan bir iş. Bir eksi yön olarak da calisma saati sabah 11-aksam 8 neredeyse. Genellikle fazla mesai yapilir ve bunun yaninda fazla mesai odemesi yoktur. Maas: net iki basamakli tl. (Sektor lisans mezuniyetimle alakali)

Siz 28 yasinda bekar erkek olsaniz hangisini secerdiniz?
0
my leave requests
(04.08.21)
Tabii ki ikinciyi seçerim. Tartışmaya bile gerek yok. 50 yaşında iş garantisi arayan biri olsaydın 1'e git tabii. 28 yaşında bekar adamın yeri kesinlikle riskli ama çok çalışacağı ve kazanacağı yerdir.
0
roket adam
(04.08.21)
Maas artisi cok fazla. Ikinciyi sec.
0
hot potato
(04.08.21)
2.ye geçip 2. işin daha rahat versiyonunu arardım. en azından mesai olmayan belli saatleri olan ve hata kabul edebilen bi iş.
0
jelly bear
(04.08.21)
Iki.
Kendi isiniz.
Yukselme firsati var.
Maas artisi cok cok fazla.
Calisma saati bekarsaniz güzel; ben sabah kalkar spora gider, sonra ise giderdim.
0
logisticsmanager
(04.08.21)
Valla benim için de ikinci tabi ama bu karakter meselesi hocam. Yani ben risk seven bi insan olduğum için, "3 yıllık" startup bile bana fazla stabil geliyor.

Ama strese gelemeyen, fazla para aramayan, "önemli olan kafa rahatlığı" diyen biriysen birincisi tabi. Şimdi sana "tabi ki 2" dememin ne anlamı var, eğer stres yönetmeyi bilmiyorsan gitsen bile başarısız ve mutsuz olursun.

Bi de gelişmiş bir ülke olmadığımız için, ortalama bir hayat için bile 5.5k'dan fazla para gerekiyor. Yani stres sevmesen bile, mevcut işinin az parası ileride belki diğer işe göre daha fazla stres yaratacak hayatının diğer noktalarında. Bunu da bilemeyiz. Senin ölçüp biçip karar vermen lazım.

Ama ikiye gitsen ve biraz kendini geliştirsen, sıkıldığında bire dönmen mümkün olur muhtemelen. O yüzden bence bu risk alınabilir şimdilik. Genelde denemeden bilemiyorsun ne kadar stres-tolerant olduğunu.
0
plutongezegendegilmi
(04.08.21)
arada bu kadar fark varken net 2.

biri seçmenin tek ihtimali gelecekte ciddi yükselme ve maaş artışı ihtimali varsa.
0
nuisance
(04.08.21)
(10)

Taşınmak için toplanmaya nereden başlayayım?

kaptan maydanoz
1+1 ev tek kişiyim. Eşyam çok da az sayılmaz. 1 hafta sonra taşınıyorum. Nereden nasıl başlayayım bilemedim ya. Yakın zamanda taşınmış olan varsa bir sıralama alabilir miyim? İdeal paketleme sırası ..
1+1 ev tek kişiyim. Eşyam çok da az sayılmaz.
1 hafta sonra taşınıyorum. Nereden nasıl başlayayım bilemedim ya. Yakın zamanda taşınmış olan varsa bir sıralama alabilir miyim? İdeal paketleme sırası ..
0
kaptan maydanoz
(01.08.21)
Aklıma geleni yazayım belki birileri geliştirir.

Kisliklar vakumlu poşete konur sonra kolilenir
Halılar
Belki perdeler ya da tüller
Mutfak eşyaları
Bir tane kirli çamaşır torbası yapılır ve son günlerde çamaşırla ugrasilmaz.
Kıyafetlerin çoğu
Aklıma gelen sıralama böyle oldu ama tecrübeye dayalı değil
0
kisa
(01.08.21)
Kışlık giysiler, ayakkabılar, şu an kullanılmayan yastık yorgan nevresim gibi bir hafta içinde gerekmeyeceği kesin olan şeyleri kolileyerek başlayabilirsiniz bence. Hatta tatile gider gibi bir haftalık giysi çamaşır ayırın ufak bir çantaya, kalan hepsini toplayın.

Kitaplık varsa kitaplar, evraklar, raflardaki dekoratif her şeyi kolileyebilirsiniz.

Temizlik malzemelerini gerekirse kolay ulaşacağınız bir şekilde toplayın, kolinin ağzını açık bırakın.

Mutfağı sona bırakın bence, orada da fazla kullanmadığınız şeylerden başlayın toplamaya, son 1-2 gün tek çatal kaşık tabak bardak bırakıp gerisini toplayın mesela. Büyük eşyaları zaten taşımacılar halledecektir. Buzdolabının içindekileri tüketmeye bakın, belki kalanlar için bir termos çanta gerekir, bizim taşımacılar hallediyordu onu da.
0
kobuzchu kiz
(01.08.21)
Kitaplar ve kisliklar ile başla.
0
westblack
(01.08.21)
tasinmak gereksiz tutulan seylerden sonunda kopup hafiflemek icin super bir firsattir. ben evdeki cer cop gereksiz ne varsa atarak baslardim. "bir gun gerekir belki" diye diye ev doluyor sonra.
0
robokot
(01.08.21)
robo +1.

Onun haricinde en onemliden en onemsize gore siralayip paketlerdim. Zira en son tasinirken zamanim ve aracta yerim bitti ve her seyi tasiyamadim. Neyse ki kalan her sey tabak canakti.
0
hot potato
(01.08.21)
Valla ben de genelde eski elbiselerle falan baslarim. Siralamam da 2 ya da 3 adimdan olusur cogunlukla.

3 adimli siralamam

Baslangic -> Kislik elbiseler
Ara adim -> Random kafama gore takilma
Kapanis -> Mutfak

2 adimli siralama

Baslangic -> Elbiseler
Son adim -> Son 2 gece random takilma
0
j r r tolkien hayrani
(01.08.21)
taşıma şirketi nasıl olsa bir şekilde taşıyor. Bence hiç panik yapmayın.
İç çamaşırlarınız gibi ellenmesini istemediğiniz şeyleri bavula koyun, elektroniklerden özeneceklerinizi kenara ayırın, kablolarını kendiniz sökün. Uzatma kablosu ve üçlü prizlerin nerede olduğunu unutmayın yeter.
Bir bavula da taşındığınız gün için çarşaf, nevresim, pijama, diş fırçası, şampuan vs. ayırdınız mı oldu bitti.

Ben hiçbir taşıma şirketinin gelip de "bu evi taşıyamayız" dediğini duymadım. Bir şekilde halleniyorlar :)
0
michael_knight
(01.08.21)
öncelikle taşındığında ilk neyi yerleştireceksen onları kenara koy ve en son kutula.

ilk taşındığında öncelikli olan aşağıdakiler oluyor.

kutuları açmak için bıçak, elektrik vs işleri için tornavida
temizlik malzemeler, /gerçi terlikle evi taşırlarsa belki ev temiz kalır ama zor
terlik
su
tuvalet kağıdı, havlu, şampuan vs
çarşaf
yastık
pijama
perde
tv kumandası ve modem oluyor - bu yerini kaybetme diye

hemen makineyi kurdur ve perdeleri yıka as
yatağını kurdur, çarşafı ser yat.

kampta bile önce ateş ve yatacak yer ayarlanır ;)

kolay gelsin
0
janderzel zartanyan
(01.08.21)
Nasıl toplarsanız toplayın ama kolilerin üzerine, içinde neler olduğunu yazmayı ihmal etmeyin. Boşaltmak daha önemli.
0
enolgun
(01.08.21)
Yukarıdakilere ek olarak kendinize bir "ilk gün bavulu" yapın.
İçine bir nevresim takımı + yastığınız, pijama, bir takım iç çamaşırı, yüz havlusu, banyo havlusu / bornoz, diş fırçası (traş takımı), varsa kullanılan ilaçlar, tarak, terlik, ertesi gün giyilecek bir set kıyafet koyun.
0
SiyamkedisiZorro
(02.08.21)
(22)

6.5-7k maaşla 4300 kredi ödemek mantıklı mı

mg3929
Kiradan bıktım, ev almak istiyorum. Çekmek istediğim kredinin geri ödemesi 4.3k, şu an 6.5k falan maaş alıyorum, yılbaşında 2-2.5k arası bir artış olur diye bekliyorum. Sizce 4.3k kredi çekip bi ev alsam mı? Güncel 1.7k kira ödüyorum merkezi bir konumdayım ama muhiti pek sevmiyorum.
Kiradan bıktım, ev almak istiyorum. Çekmek istediğim kredinin geri ödemesi 4.3k, şu an 6.5k falan maaş alıyorum, yılbaşında 2-2.5k arası bir artış olur diye bekliyorum. Sizce 4.3k kredi çekip bi ev alsam mı? Güncel 1.7k kira ödüyorum merkezi bir konumdayım ama muhiti pek sevmiyorum.
0
mg3929
(01.08.21)
aaal
0
ala09
(01.08.21)
Valla bence hic mantikli degil.
0
j r r tolkien hayrani
(01.08.21)
Istanbulda ve yalnızsan bu bütçeyle mantıksız.
Zam artış oranın da mantıksız.
Maaş kesin 9-10 k olsun, biraz peşinat da varsa o zaman bakarsınız.
0
rewlack
(01.08.21)
4.3 geri ödeme bence iyi. Ama tek başınaysanız ve başka geliriniz de yoksa çok çok zor.
0
ruhen hastayim ben
(01.08.21)
maaş artmadan ev borcuna girerseniz 2-2,5k arası artış yapmazlar. düzgün zammı paraya ihtiyacı olmayana yapıyorlar. kim muhtaçsa en az zammı alır. ben olsam böyle bir riske girmezdim. maaş kesin olarak 9 olacaksa o zaman düşünülebilir.
0
himmet dayi
(01.08.21)
6.5'dan 9'a artis olmaz, ona bel baglama.

Ev temel bir ihtiyac. Hayatin her alanini etkiliyor. Ihtiyac duyuyorsan almalisin.
0
rm
(01.08.21)
Ben Turkiye'de olmadigim icin belki yabanciyim mevzuya ama 6500 geliri olan birine bankanin 4300 lira odemesi olacak kadar kredi vermemesi lazim.
0
hot potato
(01.08.21)
Artış kesin arkadaşlar buna göre yorum yaparsanız sevinirim.
0
🌸mg3929
(01.08.21)
Al abicim al, durduk yere ev sahibi olmuş olacaksın. yatırım için alıyor olsaydın alma derdim.
Yalnız krediler çok yüksek. krediyi öyle bir çek ki, faizler düştüğünde tekrar yapılandırabilesin.
0
etna
(01.08.21)
@hot potato aylık gelirin %70'i taksitli kredi çekebiliyorsunuz.


cevaba gelelim:
başka borcun yoksa, minimum 2-3 sene de çok bir tatil vs. yapmam. harcamlarımı daha düzenli yaparım dersen mantıklı. 2-3 sene dişini sıkman gerekecektir ama.


gerçi bu enflasyonla 1 sene bile olabilir :)


direkt cevabımı vereyim: mantıksız değil.
0
syozkn
(01.08.21)
şeftalinin 19 , salatalığın 10 lira olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

ekonominin marmara denizi gibi dalgalı, işinin pamuk ipliğine bağlıolduğu bir ülkede.

bu şartlarda herşey risktir, işsiz kalabilirsin veya maaşın kuş kadar kalabilir.

icralık olup ödediğin miktarı bile kaybedebilrisin.

bu soruyu 2 3 sene önce sorsan, al , iki sene sıkıntı çekersin sonra kredi enflasyon vb sayesinde daha da kolay ödenecek hale gelir derdim.

ytd.
0
killerbee
(01.08.21)
2 sene once bi arkadas benzer oranlarda krediyle ev alinca millet beynini utuledi, "bu maasla 4000 nasi odiycen, oldun bittin sen" diye.

Simdi ayni ekip kendi ev kiralari 4000 oldu diye agliyor. Ev alan arkadas da gulerek izliyor.
0
brkylmz
(01.08.21)
abi bence de mantıklı da kimse vadesini sormamış. ne kadar süre ödeyeceksin?
0
passion rules the game
(01.08.21)
10 yıl
0
🌸mg3929
(01.08.21)
tüm kötü senaryoları düşünmek gerek, işsiz kalsanız iş bulamazsanız (olmaz demeyin, burası türkiye) taksitleri iş bulana kadar ödeyebilecek birikiminiz var mı? öyle bir birikim olmadan ben olsam girmezdim riske.
0
mrtkp1234
(01.08.21)
milletin gazına gelme. aynısını arkadaş yaptı sonra arkadaşların kirası 4000 olunca hepsine güldü tarzı ev fetişiti insanları dinleme. bi de o arkadaşa sormak lazım 10 yıl kredi öderken neler çekti. kesin alma demiyorum; ama herkesin durumu farklı. oturup planlamanı yaparsın. ordan kısarsın falan filan derken belki oluru vardır. yaparsın. am şu haliyle çok büyük ihtiyacı yoksa akıllı bir insan bu riske girmez.
0
buenosdias
(01.08.21)
maaş 6500 ise size 2200 lira kalacak. kira ödemeyeceksiniz. o yüzden alın.
0
silver apple
(01.08.21)
Maaşın yarısını krediye veriyorum 7 aydır. Yetişemedim, ihtiyaç kredisi de çektim. Yine de yetişemiyorum. Annem destek çıkıyor, ona güvendim. Ama yine de zor. Harcamaları kısma olayı yalan oluyor, her şeyin fiyatı uçmuş durumda.
Olumsuz yazdım, ama yine olsa yine alırım. İnsanın kendi evi gibisi yok. Birkaç yıla kira ile denk olacak kredi tutarı.
0
auroraaurora
(01.08.21)
2200 lira ile 1 ay boyunca geçinmek çok zor olur. olmayacak iş değil ama yaşamak bu değil dedirtir size.
0
bigcaptain
(01.08.21)
Bence gir.

Ben benzer rakamlarda girmedim hata ettim. Seneye o para kusa doner.
0
divit
(01.08.21)
Hiç mantıklı değil. Bir gün evlenirsin, eşin de katkıda bulunur, zorlanmadan alırsınız. Tek başına 10 yıl boyunca maaşının yarısından fazlasını krediye vermen hayat kaliteni düşürür. Madem her ay 4300 ödeyebileceğine inanıyorsun, birkaç ay 4300'e dokunmamayı dene.
0
dissendium
(01.08.21)
Hele ki maaş yükselecekse hayda hayda al tabi ki, şimdi alamadığın her gün biraz daha uzaklaşıyorsun. Eğer bir anda voleyi falan vurmayacaksan, maaşa talim ediyorsan ya da ufak ufak birikimle ilerliyorsan ev almadığın her gün zarar. Sık dişini al evini, gerekirse üç ay soğan ekmek ye ama emin ol her gün şükredeceksin.

Ev alıp da lanet olsun bu evi aldığım güne diyecek olanı sanmıyorum, en kötü sıkıntı olursa satarsın. Yarının ne olacağını hiç kimse bilemez, sürekli sonunu düşünen de kahraman olamaz. Hesap kitap yapılır, ödenebilecek miktar bulununca o ev alınır.

Ayrıca o kadar parayla, şu kadar parayla geçinilemez lafını çok duyuyorum ama valla para akıyor olsaydı 5 binle de 10 binle de geçinilemez ama gerektiğinde asgari ücretle de gayet geçinilebiliyor mecbur. Ayağını yorganına göre uzat tabiri bunun için söylenmiş. Bir de ağustos böceği ile karınca hikayesi var. Ayrıca atalarımız ev alana Allah yardım eder demişler, inançlı olup olmamak önemli değil, bu dünyanın kuralı böyle; çalışan, gayret eden kazanır.

Edit: İş durumunda risk konusuna değinmemişim. Yani sallantıda bir iş varsa ona göre değerlendirme yapılır. Ama sizin sorunuzda öyle bir riskten bahsedilmediği için cevabı ona göre verdim.
0
epitaf
(01.08.21)
(19)

eski çağlarda yaşamak ister miydiniz?

ilgeru
bir tane zaman makinesi icat edildi diyelim. sizi de orta çağ veya daha öncesine, istediğiniz bir yere (coğrafi konum olarak), zamana, tam da şu anki halinizle gönderiyor. gitmek ister miydiniz? isterseniz, nereye ve neden gitmek isterdiniz? istemiyorsanızsa da neden gitmek istemezdiniz?teşekkürler.
bir tane zaman makinesi icat edildi diyelim. sizi de orta çağ veya daha öncesine, istediğiniz bir yere (coğrafi konum olarak), zamana, tam da şu anki halinizle gönderiyor. gitmek ister miydiniz? isterseniz, nereye ve neden gitmek isterdiniz? istemiyorsanızsa da neden gitmek istemezdiniz?

teşekkürler.
0
ilgeru
(01.08.21)
1930 türkiyesi iyi. Mustafa Kemal hala sağken.
0
photo85
(01.08.21)
Valla tarihi dönemleri, onları okumayı falan severim de geri dönüş imkanı yoksa hayatta gitmezdim sanırım. Bu kadar rahata, imkana alışmışken gidip her şeyden feragat etmek zor. Hani bilsem ki huzur ve mutluluk olacak neyse de saçma sapan krallıklar dönemlerine, çok kötü yaşam koşullarına, değişik savaş olaylarına falan girmenin pek huzurlu yanı yok.

Haa olay turistik gezi tarzındaysa yani geri dönüş varsa o zaman olur. Onun dışında video oyunlarinda, kitaplarda, filmlerde okumak/izlemek ve yalandan "keşke o zamanlarda yaşasak" geyiğini yapmak yeter bana.
0
j r r tolkien hayrani
(01.08.21)
Geri dönüş imkani olsa sadece görmek icin giderdim. Misal antik yunan vs olabilir.
Ama orada kalmak istemezdim. Tahminen gripten bile olurduk artik birak baska hastaliklari. Onun dışında cani isteyen kisi kılıçtan gecirip giderdi. Gerek yok.
0
logisticsmanager
(01.08.21)
gözlerim falan bozuk, gitsemde bisey göremezdim.
0
durgunfoton
(01.08.21)
Haci piramitler donemine kesin gitmek isterdim. Siz bunlari nasil yaptiniz kurban olduklarim deme firsatim olurdu o yuce insanlara.

www.youtube.com
0
tezek
(01.08.21)
Eskiyi istemezdim. İleriyi daha çok merak ediyorum.
0
ananiyimioguz
(01.08.21)
Hayatta gitmem. Teknoloji ve modern tıp süper bir şey.
0
kobuzchu kiz
(01.08.21)
İsterdim. 1930-1940 ve 1950'lerin başları güzel. Ayrıca 90'ları da seviyorum
0
stephen
(01.08.21)
Antik Roma zamanlarında (10-100 arası falan) Güney İtalya (Magna Graecia) muhtemelen dünyada yaşanabilecek gelmiş geçmiş en iyi yermiş. Oraya gitmek isterdim.

Savaş yok, hastalık yok, stres yok, her şeyin en iyisini yiyip içebiliyorsun. Köleleri saymazsan günlük ortama çalışma süresi en fazla 6 saat. Mis gibi.

Teknolojiyi çok iyi bir şey zannediyoruz ama aslında bireysel hayatımıza katkısı sınırlı. Daha çok toplumsal bir işlevi var. İşte 8 milyar insan yaşayabiliyor dünyada mesela (eskiden yaşayamazdı), ama ortalama bir Roma vatandaşından daha az kalori ve daha az protein alabiliyor şu an ortalama bir insan. Daha kötü şartlarda yaşıyor yani.

Tıp konusunda da benzer bir durum var. Eski çağlarda "ortalama yaşam süresi" kısa, ama sebebi bebek ölümü. İnsan bebeği, insan sonradan iki ayaklı bir canlı olmaya karar verdiği için, olması gerekenden çok daha erken doğuyor, bu yüzden de ilk bir kaç yılda ölüm riski çok yüksek. Modern tıp bunu çözdü. Ama bebek ölümlerini çıkardığın zaman 2000 yılda en fazla 10 yıllık bir ilerleme var. Günümüzde bir sürü insanın ömrünün son yıllarını hastane koridorlarına geçirdiğini düşününce o kadar da değmiyor gibi geliyor bana.
0
plutongezegendegilmi
(01.08.21)
kesinlikle yaşamak istemezdim. hukukun olmadığı; klimanın, kombinin, cep telefonunun, internetin, buzdolabının, otomobilin, metronun, uçağın, prezervatifin, aşının, hijyenik pedin, röntgen cihazının, modern tıbbın olmadığı; ırkçılığın ve dinciliğin had safhada olduğu, 5-10 yılda bir büyük savaşların olduğu dönemlerde asla yaşamak istemezdim

günümüz insanı bu yüzyılda yaşamanın ne büyük şans olduğunun farkında değil.
0
dafuq
(01.08.21)
Tardis koruması altında gideceksem bir süreliğine olabilir. Yoksa hayır. Orta çağda infant mortality rate bir yaş altı bebekler için %30, yedi yaş öncesi içinse %50 falandı. Antibiyotik yok, penisilin yok, aşılama yok ve dünyayı kıtlıklar, savaşlar, hastalıklar ve yobazlık kavuruyor.
Kadın desen adı yok. Soylularda dahi yok. Doğum gibi doğal bir mefhum bile bir tür kirlilik, günahların bedelini ödeme olarakbgörülüyor bazı yerlerde ve izolasyona alınıyor bu sebeple kadın.

Merci ama almayayım.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.08.21)
Tabii ki isterdim. Tanrı olacak olmam bir yana, çok daha iyi bir yer haline getirebilirdim dünyayı bence.

Şey sorgulamıştık eski sevgililerimden biri ile; ilk çağlara tek başıma hiçbir kaynak olmadan gitsem nereye kadar getirebilirdik dünyayı diye.

Elektronikler olsun, bilgisayarlar olsun 1950'lere kadar falan gelebiliyorum, fena durumda değilim. Gidip madenini kazıp işleyip basit çipler yapabilirim.

Tıp konusunda çok bilgim yok ama yine de genel kültür ve 21.yy common sense'i ile bence 1920'lere 30'lara falan gelebilirdim.

Tabii bu yanımda hiçbir şey götüremediğim koşuluna dayanıyor. Bir tane kitap götürme hakkım varsa 21. yy'ın entertainment dışında tüm imkanlarına kavuşurdum zaten.

Gitsem hem hayat kalitem inanılmaz artardı bence, zaten 40 yaşında emekli olup villa yaptırıp tüm gün denizde yüzüp bahçemde tavşan besleme hayalim var; gittiğim yerde de yapabilirim bunu.
0
aguen
(01.08.21)
Bi 10 yıl geriye gidip kariyer değişikliği yapabilsem çok yeterli. Onun dışında günümüzde bile kadın olarak özgürlük zorken asla gitmek istemem daha da geriye hangi coğrafya olursa olsun.
0
hindistan cevizi
(01.08.21)
sınırsız kullanabileceğim bi makinem olsa turistik gezi gibi değişik yer zamanlara gidip gelirdim ama asla kalıcı kalmam.

Hangi yılda doğmak istersen deseler 2980 derim. Hem 1000 sene sonrada yaşardım hem de milenyuma geçişi net kutlayabileceğim bir yaşta olurdum :d son milenyum geçişinde 4 yaşında olduğum için üzgünüm biraz dhshsd

ben kesinlikle gelecekte yaşamak isterdim yani
0
nundu
(01.08.21)
istemezdim. evde musluk bile yok.
0
ya ben lan neyse
(01.08.21)
Asla. Gunumuzdeki modern tipla bile zar zor idare ediyorum
0
hot potato
(01.08.21)
kesinlikle istemezdim ama beni asıl meraklandıran şey 100-200 sene sonra o tarihlerde yaşayan insanların bugünlere bakıp '' kesinlkle dönmek istemezdim, x bile yok '' diyecek olması muhtemelen.

dünyanın 300-400 sene sonraki halini görmek isterdim :(
0
garavel
(01.08.21)
Romantik bir sekilde evet, rasyonel bir sekilde hayir.

20 yasimda gripten olmek veya birilerinin kolesi olmak istemem sahsen.
0
thesomberlain
(01.08.21)
bir bakıp çıkardım antik romaya kuş bakışı. sonra geleceğe gitmek isterdim 2500ler 3000ler. ara dönemde yaşadığım için üzülüyorum. ya geçmişte ya gelecekte yaşamalıydım. şuan sahip olduğumuz teknoloji ara bir teknoloji ve dünya daha neler görecek heyecanlanıyorum. sırf daha çok şey görmek arzusundan 150 yıl yaşamak istiyorum
0
Hallegadola
(02.08.21)
(7)

faydasını gördüğünüz vitamin, takviye vs.?

rose parks
Kolumu kaldırmaya dermanım yok. Kan değerlerim normal, demir biraz düşük. Fayda gördüğünüz bir takviye var mı?
Kolumu kaldırmaya dermanım yok. Kan değerlerim normal, demir biraz düşük.
Fayda gördüğünüz bir takviye var mı?
0
rose parks
(30.07.21)
B12 ve D vitaminleri aliyorum cunku doktorum al dedi. Ozellikle D vitaminini herkes yil boyunca almali dedi. Iki vitaminde de bir fark hissetmedim oncesi sonrasi arasinda.
0
hot potato
(30.07.21)
demir ise ferrum isimli iğrenç tadlı bir şurup veriyorlardı. doktorun bir tavsiyesi olmadı mı?
0
1195
(30.07.21)
Bayramdan önce bu duyuruyu açtım ve rossmandan bir şey önerildi. Üç gundur alıyorum ve öğlen yemeğinden sonra gelen o uyusukluk kayboldu diyebilirim.
0
sanguine
(30.07.21)
Demiri yükseltmek için üzüm veya keçiboynuzu pekmezini bir su bardağına (klasik, 200 ml) 1/4 kadar koy, üstüne eğer suluysa yarım, suyu azsa 1 limon sık, üstünü suyla doldur karıştır, metal kullanma. İç onu, günde 2 defa aç karnına. Basur hastası kardeşimin kan değerleri düşünce bunu yapıyoruz biz. Çok iyi geliyor.
0
1bir1bir1
(30.07.21)
spriluna, omega 3 alıyorum.
algbiotek spriluna için
omega 3 için de bazı önemli değerler var. ınternetten bakanda çıkıyor, bazı değerlerin seviyelerine göre seçim yapmanızı öneriyorlar.
0
janderzel zartanyan
(30.07.21)
bir ay boyunca hiç tuz tüketmemem gerektiği için ilk 3-4 gün çok zorlandım.
doktor söylediği için supradyn'e başladım, toparlandım resmen.
0
blatta hiberna
(30.07.21)
Solgar gentle iron saçım başım dökülmüyor
0
suicides underground
(30.07.21)
(9)

Aşırı beyaz tenliler, güneşten nasıl korunuyorsunuz?

vestasy
Denize sadece akşamları girebilmek kaderimiz mi bizim? En yüksek koruyuculuğa sahip en kaliteli güneş kremlerinin bile işe yaramadığını düşünüyorum artık.
Denize sadece akşamları girebilmek kaderimiz mi bizim? En yüksek koruyuculuğa sahip en kaliteli güneş kremlerinin bile işe yaramadığını düşünüyorum artık.
0
vestasy
(29.07.21)
Gunes kremi, semsiye altinda oturmak, gunes kremi yenilemek, oglen 11-14 arasi denize gitmemek.
Ozellikle omuz vs 3-4 kat surmek
0
kuehles blondes
(29.07.21)
öyle bir derdim olmadı da aklıma geldi okurken; hani çok anladığımdan değil de, yaz başında solaryuma gidip kontrollü bir şekilde 1-2 ton bronzlaşsanız rahat etmez misiniz?
0
not sure if serious
(29.07.21)
Aşırı siyah tenli de olsanız öğlen güneşe çıkmamak lazım. Sabah ya da akşam üzeri 3-4'ten sonra dışarı çıkmak/denize girmek, sürekli tekrarlanan güneş kremi, şemsiye, otururken ince ve açık renkli pareo gibi bir şeyle omuzları kolları kapatmak da faydalı oluyor.

Solaryuma girmek güneşin zararlarını azaltmıyor ne yazık ki :)
0
kobuzchu kiz
(29.07.21)
ben değil ama annem:
tişört, şapka, şort valla kadın nerdeyse haşemayla girecek denize. Yoksa su topluyo cildi
0
lcha
(29.07.21)
güneşin zararlı etkileri siyahilere de var, benim önerim daha çok güneş yanığının önüne geçip, rahat rahat denize girebilmek için
0
not sure if serious
(29.07.21)
Eşim bembeyaz tenli bir insan. Evin içinde yansıyan güneşten bile kızaran bi tip. Ama güneşlenmesine rağmen sürekli nivea 50+ kullanarak o kızarmayı engelleyebiliyor. Ancak öyle bi kere sürüp bırakma gibi değil, 1-2 saatte bir ve her suya girdiğinde yeniliyor. Bunun sonucu olarak 4-5 günde bir yeni nivea 50+ güneş kremini bitiriyor ve sürekli alıyoruz kendisine.
0
roket adam
(29.07.21)
guneslenmeyi sevmem, zaten sadece zararli bir sey. gunes altinda yatmak inanilmaz rahatsizlik verici bir sey benim icin. yani "guneslenmiyorum".

onun disinda 2-3 saatte bir gunes kremi suruyorsun bir sey olmuyor yani. tatile gittiysen 2-3 gun hafif kizarik aci (maalesef, ama herkese oluyor?) ondan sonra pek sıkıntı cekmiyorum acikcasi.
0
robokot
(29.07.21)
tshrt çıkarmayarak
0
jamswety
(29.07.21)
Bir cok insan surmesi gereken gunes kreminden cok daha az miktarda gunes kremi suruyor. Genel olarak gunes kreminin kalitelisi ile ucuzu arasinda bir fark yok. Mesele yeteri kadar surmek ve tekrar tekrar surmek.
"4-5 günde bir yeni nivea 50+ güneş kremini bitiriyor" yazilmis yukarida. Gercekten de gunes kremi (boyutuna bagli olarak) en fazla bir ayda bitmiyorsa yanlis kullaniliyor.
0
hot potato
(29.07.21)
(12)

Çinliler neden Türkiye'de otomotiv sektörüne girmiyorlar?

biravekahve
Türkiye'de son 2-3 yılda telefon sektöründe ciddi bir pay edindiler. Avrupadan gelen araçlar kur problemi ve vergiler yüzünden çok masraflı bir hale büründü. Çin ile bu kur sorunu yok. Burada üretim tesisi açarak vergi muafiyeti de alabilirler. Aslında uygun bir fiyatla çıktıklarında bizim pazarda
Türkiye'de son 2-3 yılda telefon sektöründe ciddi bir pay edindiler. Avrupadan gelen araçlar kur problemi ve vergiler yüzünden çok masraflı bir hale büründü. Çin ile bu kur sorunu yok. Burada üretim tesisi açarak vergi muafiyeti de alabilirler. Aslında uygun bir fiyatla çıktıklarında bizim pazarda ciddi yer edinebileceklerini düşünüyorum. Tabii sektöre uzağım, dıştan bir gözle düşündüklerimi ifade ettim ve merak da ettim neden Türkiye'de bu sektöre girmiyorlar?
0
biravekahve
(27.07.21)
Aksam yattiginda sabah %20 zararla uyanabilirler. O yuzden girmiyorlar.

Almanlar vazgecti, japonlar fabrikayi kilitledi gidiyor.
0
divit
(27.07.21)
Çin'in Türkiye'de üretilen otomobillerle rekabet edebilecek bir otomobili yok. Zaten Çin'de işçilik ucuz. Türkiye Çin için kârlı olmayabilir. Tam tersi Türk firmaları işçilik ucuz diye Çin'de fabrika kuruyor.

Arabayı ucuza alabilirsin belki ama o araba kullanıldıkça sorunlar ortaya çıkacak. Bu sorunları çözecek servis desteği gerekiyor. Servis dışında en önemli şey oto sanayi. Servise para vermek istemeyen oto sanayide istediği bir ustaya gidebiliyor. Ustalar da yılların tecrübesiyle birçok modeli biliyor. Piyasaya yeni giren bir arabayı öğrenmeleri zaman gerektiren bir şey. Bu durumda da bakım, tamir, tedarik sorunları ortaya çıkabilir.
0
dissendium
(27.07.21)
Çinliler elektronik araç olayına girecekler. Yoğun caba harcıyorlar. Yavaştan da giriyorlar. O furyaya bağlı olarak gelebilirler bence. Ama önce pazarda yer edinmeleri lazım.

Telefon pazarında da benzer oldu. Önce piyasada yer edindiler sonra fabrika vs. Açtılar Türkiye'de. İlk çin mali telefonlar hatırlayın hatta Trident falan. Kocaman kocaman sekilsiz tvli telefonlar. Şimdi ise oldukça kaliteli cihazlar var. Buna benzer bir senaryo olabilir bence.

Not: Sektör dışıyım. Sadece yorum yapmak istedim.
0
westblack
(27.07.21)
Çin'in zaten Avrupa'ya kadar uzanan "bir kuşak, bir yol" adlı devasa projesi var. Ve buna bağlı olarak ürünlerin olabildiğince hızlı olarak müşteriye ulaşması için depo olarak kullanılması planlanan "lojistik şehir" uygulaması da söz konusu. Türkiye'de buna dahil yanılmıyorsam.
Belki satışı planan yüzbinlerce ürün arasında elektrikli araba da söz konusu olabilir. Nede olsa zamanla fosil yakıt yerine yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan araçlar trend halini alacak.
0
Erva
(27.07.21)
risk, güvensiz ortam.
ekonomi sadece mal al sat veya para güvencesi değildir.
temel insani hak ve özgürlükler gittikçe, sadece toplumsal değil doğrudan ekonomik riskler de büyür. çünkü gelişim tehlikeye girer, ilerleme vaadi azalır, hukukun uygulanırlığı tehlikeye girdikçe bu parasal konuları da ilgilendirir.

atıyorum en basitinden sokakta kadın kesmek neblim çocuk tecavüzleri ve bunların ceza almaması vs sadece toplumsal meseleler değil. barbar bir toplumda hele ki otomotiv gibi dev sanayiler yatırım yapmaz.
en iyi fabrikalarımız veya yabancı yatırımlar bile (otomotiv yan sanayi rexroth, neblim wilo, bosch kombi klima) ağırlıkla montajdan ibaret.

sadece kurla açıklanabilecek kadar düz bir olay değil. temel iktisat ve risk kitaplarında güzel açıklanıyor bu durum.

çin ise olsun olmasın en azından demokratik "görünmeye çalışan", bunun gerekliliğini masa üstünde kabul eden bir ülke. tıpkı 2002-2010 arası tr gibi.
0
rewlack
(27.07.21)
Çin'in arabası yok ki hocam? Yani var da, hayvan gibi dünyaya ihraç ettikleri bir markası yok. Sanırım önce iç talebi ucuz yollu karşılamaya çalışıyorlar, sonrasında dünyaya açılırlarsa ve daha ucuz olursa TR'ye gelirler, niye gelmesinler. @dissendium +1 yani.

Diğer yanıtlarla ilgili anlamadığım şey, bir ülkenin demokratik olmasıyla oraya yatırım yapmanın arasında ne gibi bir ilişki olduğu. Why nations fail de okudum, konsepti biliyorum ama o da ucuz bir propoganda kitabı gibi geldi bana.

Yanisi, "TR'de çökerler" endişesi var diyelim. X ülkesinde maliyetim 2 milyar, TR'de 1 milyar olsun. Fabrikayı TR'ye kurar, 500 milyonu da 1 kişiye rüşvet olarak verir, kendimi başka ülkede yapamayacağım kadar garanti altına alırım. "Demokratik" ülke diye bir şey yok ki, başka yerde saçma sapan bürokratik kurallar/kanunlarla seni batırıp rakibini koşturmayacaklarının garantisi nedir? ABD'de Parler'a böyle çöktüler mesela, şirketler bu yüzden ABD'ye yatırım yapmaktan vazgeçtiler mi? Çin'de demokrasiyi geçtim fiili kölelik var, bu yüzden yatırım yapmıyorlar mı artık?
0
plutongezegendegilmi
(27.07.21)
Açıkçası cin'in araclari kendi ic piyasasina yönelik gibi. Ki zannetmiyorum ki kalite olarak diğer araclarla ayni kaliteyi verip ucuz olacak arac yapsinlar. Yani cin telefon deniliyor ama xiaomi kullanmis biri olarak bir daha kullanmam. Disi cok kaliteli ama yazilim hayatimi karartti.
Illa ucuz araba istenilseydi dacia var ama görüyoruz yapılan muameleyi.

Ayni soruyu Avrupa için de sorabiliriz; neden girmiyorlar. Para var, risk yok, stabil ortam. Demekki soru ülkenin ic durumuyla cok net alakali değil.
O denilen ancak ülkede üretim vs yapılmak istenildiginde olurdu. O konuda evet sadece ucuz is gücü olmak yeterli bir kriter değil. O kadar basit dusunulemiyor.
0
logisticsmanager
(27.07.21)
Iyi de dunya sadece Turkiye ve Cin'den ibaret degil ki? Yatirim yapmak icin daha elverisli baska bir suru ulke varken Turkiye'ye sira gelmeyebilir. Turkiye icin saydigin avantajlarin mantikli olmasi icin diger ulkelerle kiyaslaman gerekiyor.
0
hot potato
(27.07.21)
bir de ben eksik aktarmış olabilirim. tr gelişmekte olan ülkeler kategorisinde. gelişmiş bir ülke değil. amerikadaki güvencesiz durumlarla veya oradaki ekonomik büyüme hızı vs ile kıyaslanmamalı. ama benim görüşüm bu tabii.

@plutongezegendegilmi
çok makale var ama bir örneğin;

www.researchgate.net

özellikle pakistan veya afrika ülkelerindeki yabancı yatırımlarla ilgili araştırmalar fikir verebilir.
0
rewlack
(27.07.21)
Biraz daha acarsak konu demokrasi degil stabilite.

Adam gidip irak'ta yatirim yapiyor buranin gidisat belli diyor atiyorum ayda 100 cinayet sabit.
Bizim sirketler 30 yil libya'da ekmek yedi hic de demokrasi asigi bir ulke degildi ama yarin ne olacagi belliydi.

Burada bir guvensizlik havasi var.
Yarin maasima %50 zam gelmesi ya da vergilerin %50 zamlanmasi beni sasirtmiyor.
Arabama yarin 1 ev edebilir ya da otv kaldirilir arabam 5 para etmez.

Ayni anda (hic bisey yapmadan) vergi cezasi ve vergi iadesi almis adamim.
0
divit
(27.07.21)
@rewlack, hocam bana attığınız makaleyi okudunuz mu yoksa ben mi anlamıyorum bilemedim. Conclusion kısmından alıntılıyorum:

"...a clear relationship between the institutional sphere and the economic sphere is far from being found."

"...since among all the studies done to test this relationship, they registered three empirical studies leading to a positive relationship, three going in the opposite direction, and ten which identify no conclusive relationship between democracy and economic growth."

Zaten korelasyonu bile 0.5 bulmuş. Bunun bir şey ifade ediyor olması bana garip geldi ne yalan söyleyeyim.

Edit: @divit, stabilite demokrasiden daha mantıklı geldi bana da. O durumda yeterince demokratik değilken ülkeye çok yatırımcı gelmesi biraz tatsız olur. Stabilite bozulmasın diye ülkenin radikal bir şekilde demokratikleşmesini istemezler muhtemelen.
0
plutongezegendegilmi
(27.07.21)
@pluton

Aynen istemiyorlar zaten.
Libya su an nasil yonetiliyor bilmiyorum ama turk sirketleri para kazanamiyor eskisi gibi.

Ulkenin basindaki adami baglarsan 30 yil is yapiyorsun.
0
divit
(27.07.21)
(11)

Yıllık izni bölerek kullanma vs tam kullanma

wheel
Merhaba, bu sene ilk defa yıllık izin kullanacağım. 14 iş günlük izin hakkım var. Bunu istediğim gibi bölebilirmişim. Sizce bu izni ayrı zamanlarda birer haftalık kullanmak mı mantıklı yoksa hepsini bir anda mı? Sanki ayrı ayrı kullanınca daha avantajlı oluyor gibi. Ayrı ayrı kullanınca her bir izin
Merhaba, bu sene ilk defa yıllık izin kullanacağım. 14 iş günlük izin hakkım var. Bunu istediğim gibi bölebilirmişim. Sizce bu izni ayrı zamanlarda birer haftalık kullanmak mı mantıklı yoksa hepsini bir anda mı? Sanki ayrı ayrı kullanınca daha avantajlı oluyor gibi. Ayrı ayrı kullanınca her bir izin 9 gün sürüyor çünkü. Toplamda 27 gün oluyor. Toplu kullanırsam aralıksız 21 gün. (Bir günü resmi tatile denk getirerek.) Sizin deneyimleriniz neler, psikolojik olarak hangisini yapmak daha mantıklı?
0
wheel
(26.07.21)
ayrı ayrı daha mantıklı tabi. toplu kullansan da hafta sonlarının sayılmaması lazım ama?
0
jelly bear
(26.07.21)
Arada bir fark yok ki? Her turlu 14 is gunu izin yapiyorsun. Birinde 27 gun birinde 21 gun tatil oluyor demek sacma, haftasonlari calismadigini dusunursek. Hangisi tatil planlarina daha cok uyuyorsa onu yap.
0
hot potato
(26.07.21)
Ben hep bolerek kullanmayi tercih ettim, hem farkli zamanlarda farklı tatiller yapma sansim oldu, hem de 2 hafta sonrasi ise donme ve 1 yil araliksiz calisma fikri beni boguyordu.
0
(26.07.21)
Teşekkür ederim. Tabii ki neticede aynı şeye denk geliyorlar. Sadece psikolojik olarak ayrı bölmek daha mantıklı geliyor bana.
0
🌸wheel
(26.07.21)
3'erli parçalara bölüyorum ben sürekli. çarşamba perşembe cuma cumartesi pazar şeklinde. zaten 5 günden sonra tatilin keyfi azalıyor.
0
roket adam
(26.07.21)
Kanunen bir bölümünün en az 10 gün olması gerekiyor. Dolayısıyla buna dikkat edin. Belki istediğiniz gibi bölmenize izin vermeyebilirler.
0
kojonotsuki
(26.07.21)
Stratejik düşün, resmi tatillere izin sakla. Mesela 30 Ağustos pazartesiye geliyor, ona bağlanacak yıllık izin 1 gün kar bırakır.

29 Ekim ona keza cumaya geliyor, 28'i de yarım gün olması lazım.
0
materyalist imam
(26.07.21)
"Kanunen bir bölümünün en az 10 gün olması gerekiyor. " bu bilgi bir miktar hatalı. İş kanunundaki bu madde 2 hafta blok izin vermeyen iş yerlerinin çalışan talebi doğrultusunda, isterse 10 gün izin kullanabilsin diye koyulmuş bir madde. Bu şekilde kullanmak istemeyen çalışana bu şekilde kullandırmıyor bir çok iş yeri.

Ben yıllık izinlerimi 2-3 gün kullanıyorum normalde. haftasonu ile birleşince 5 günlük tatil oluyor.
3-3-3-3-2 şeklinde kullanırsanız totalde 24 gün olur ama 5 ayrı tatil yapmış olursunuz.

Diğer türlü 5 5 4 kullanmak daha mantıklı
0
zimbirik
(27.07.21)
@zimbirik, tartışma başlatmak için demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Bilginin bir miktar hatalı olan kısmı neresi orayı anlamadım. Yönetmeliğin maddesi açık:

"Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler halinde kullanılabilir."

İşveren böyle kullandırır kullandırmaz, o işverenlere kalmış. Ama işveren bu kurala uyduğu takdirde sen niye on günü blok halinde kullandırıyorsun deme şansı yok işçinin, tamamen kanuni bir uygulama.
0
kojonotsuki
(27.07.21)
pazartesi-cuma arası 5 gün izin kullanayım da totalde 9 gün tatil yapayım diye bir şey yok bu arada. hemen hemen her yerde 5 gün izin kullanınca cumartesi gününü de izinden düşüyorlar normalde cumartesileri izin kullanmıyor olsan dahi.
0
reanarchy
(27.07.21)
@kojonotsuki

Yönetmeliğin bu maddesi çalışanına uzun süreler izin vermek istemeyen işverenleri engelleyebilmek için eklendi.
Bu bilgi ile tutarlı olarak çoğu işveren zaten çalışanının blok halinde izin almasını istemiyor. işlerin aksayacağını düşünüyor.
Başka bir örnek vermek gerekirse; Yönetmelikte yıllık izinlerin işveren tarafından belirlenmesi ile alakalı bir madde de var fakat çoğu işverence kullanımı bu şekilde değil.

Yıllık izinle alakalı belirttiğin maddede de böyle bir durum geçerli. Çoğu işyerleri bu şekilde kullandırmıyor. Amacım da verilen bilginin soruyu soran kişinin işine yaraması. Anladığımız kadarıyla soruyu soran kişiye min 10 gün kullanması konusunda bir talep iletilmemiş.

@reanarchy nin dediğine ek olarak;

İş kanununda haftalık çalışma süresi 45 saat. Eğer günlük 9 saat çalışılan bir iş yerinde çalışıyorsan bu durumda cumartesiyi de 1 gün gibi ekleyemezler. Eğer haftalık 40 saat çalışan bir iş yerinde çalışıyorsan bu durumda cumartesiyi izin gününden sayıp saymamak işverenin inisiyatifine kalıyor. Bu durumda cumartesiyi sayan da saymayan da işverenlerde mevcut.
0
zimbirik
(27.07.21)
(4)

Küneş kremi ve bronzlaştırıcı kullanımı

Geceler
Beyaz tenliyim, hem güneşten korunmanın hem de bronzlaşmanın bir formulü var mı? Güneş kremi ve bronzlaştırıcı alsam bunların kullanım şekli nasıl olur pek bilgim yok. İkisini bir arada kullanabilir miyim?
Beyaz tenliyim, hem güneşten korunmanın hem de bronzlaşmanın bir formulü var mı? Güneş kremi ve bronzlaştırıcı alsam bunların kullanım şekli nasıl olur pek bilgim yok. İkisini bir arada kullanabilir miyim?
0
Geceler
(26.07.21)
bronzlaştırıcılar da güneşten koruyor sadece zararlı ışınlardan bahsediyorsanız.
kızarmadan bronzlaşayım diyorsanız öyle bir dünya yok.
0
brakgn
(26.07.21)
30 faktör güneş kremi alırsanız hem güneşten korunur hem de bronzlaşırsınız
0
jelly bear
(26.07.21)
Eger beyaz tenliysen 50 faktorle basla. Sonra rengin degismeye basladiginda bronzlastiriciya gecersin.
0
rayde
(26.07.21)
Teknik olarak "bronzlasma" gunesin cildinize zarar vermesi demek. Hem bronzlasayim hem de bunun yipratici etkilerini zaman icinde gormeyeyim diye bir sey yok.
O yuzden unluler self bronzer, spray tan gibi seyler kullaniyor.
0
hot potato
(26.07.21)
(13)

Tekrar kapanacak mıyız

mg3929
Bu ihtimali düşündükçe panik atak geçiriyorum. Tekrar kapanma olur mu?
Bu ihtimali düşündükçe panik atak geçiriyorum. Tekrar kapanma olur mu?
0
mg3929
(26.07.21)
Eylül sonu bir kapanma gelecek gibi böyle giderse
0
paramolacak
(26.07.21)
benim de şahsi kanaatim kapanacağımız yönünde. Eylül Ekim gibi kapatırlar. Yeni varyant da çıktı malum.
0
orient blue
(26.07.21)
Tüm dünya aşısızlar üzerinden kapamalar getirecek gibi. Aşı vurulanlara yasak geleceğini sanmıyorum
0
lcha
(26.07.21)
Sonbaharda kapanma olur

Ama beri yandan asilama da devam ediyor. Su an asisizlatin dolasimi fazla oldugu icin vakalar bu siralar artar ama sonbahara dogru belki de biraz azalir su hastalik. Cok yorulduk ve sikildik artik
0
exlibris
(26.07.21)
tatil sezonu bitip havalar sogumaya baslayınca kapanırız.
0
rose parks
(26.07.21)
ekim ayı civarı tahmin ediyorum.
son turist damlası da evine döndüğünde, özel okulları/üniv.ler kayıtları tamamladığında.
0
rewlack
(26.07.21)
Turistleri sömürdükten sonra kapanma başlar. O güne kadar vaka ve ölüm sayıları düşük gösterilir.
0
burty
(26.07.21)
Vaka sayıları artarken ölümler ve hastane yoğunluğu paralel artmazsa bu durumda kapanma yalnızca aşısızlara olabilir gibi hissediyorum.

Aşılılar hastaneler meşgul etmiyorsa o zaman kapatmaya gerek de yok.
0
zimbirik
(26.07.21)
Herkes tatile odaklanmış ama bence asıl hedef okul kayıtları (özel okul/üniversite) bitmesi. Muhtemel ekim ayı özellikle aşısızlara bir yaptırım olabilir.
0
infernalcadre
(26.07.21)
infernalcadre +1 tamamen böyle olacak
0
Hallegadola
(26.07.21)
Butun dunya tekrar kapancak. Su an acik olmadaki amac yaz mevsiminde insanlarin biraz gonlu olsun.
0
hot potato
(26.07.21)
tabii ki kapanacağız.
muhtemelen eylül'de, ekim'de kapanırız.

aşısızlara yaptırım falan olmaz çünkü asıl aşılı olanlar maskesiz dolaşıp her yere girip çıkıyorlar.
aşı var diye kimse tedbir almıyor, nasıl kapanmayalım ki?

not: ben de aşılıyım.
0
blatta hiberna
(26.07.21)
Kapanır kapansın
0
photo85
(26.07.21)
(10)

türkiye’yi terk etme mazaretiniz ne olurdu?

buenosdias
yarın avrupa’da yaşama şansınız olsaydı, hangi sebeplerle kaçardınız? kısaca akp yazmak yerine detaylı sebeplerle yazarsanız sevinirim.
yarın avrupa’da yaşama şansınız olsaydı, hangi sebeplerle kaçardınız? kısaca akp yazmak yerine detaylı sebeplerle yazarsanız sevinirim.
0
buenosdias
(25.07.21)
''artık nefes alamıyorum'' olurdu. her yer insan, her yer afgan, her yer suriye, her yer zaten trabzondu.

..
0
Techsavvy
(25.07.21)
Cok iyi kazanmama ragmen param yetmiyor. Benimle ayni ozellikte adam 10bin euro aliyor ayda.

Senede 120.000 euro eder, o da 1 milyon 200bin tl eder.

Avrupada 2 sene calissam emekli oluyorum, hadi 5 sene calissam gelsem kralim.
0
divit
(25.07.21)
hayalini kurduğum hayat için sürekli ter dökerken tam yaklaştım dediğimde siyasi bir saçmalık yüzünden bitiş çizgisinin yine çook uzaklara gitmesi. stabil bir yaşam sürmek istiyorum, yarın ne saçmalık olacağını düşünerek yaşamak istemiyorum.
0
nahtoderfahrung
(25.07.21)
en başta para. çalışan olarak hakkımı savunabileceğim, daha iyi kazanabileceğim bir yerde yaşamak isterdim. letonya'dayken arkadaşım bir günlük iş için çağırmıştı. covid-19 için kullanılacak tüplere etiket yapıştırıyorsun. sürekli yapılacak iş değil, çok hızlı olman ve aralıksız çalışman gerekiyor ama 8 saate verdikleri para €50 idi. o paraya süpermarketi alabiliyordun mesela. ispanya'dan ithal salam tarzı et vardı. dilimlenmiş kaşara sarıp yemeyi çok seviyordum şarapla birlikte. et, kaşar ve şarap (bunlar da köpek öldüren değil, gürcü-peru-italyan şarabı falan) €10 bile etmiyordu. temel ihtiyaçlar zaten çok ucuzdu. demek istediğim... en başta "çalıştığıma değsin" istiyorum, kazandığım para bir işe yarasın, bana bir şeyler versin. diğer türlü kölelik gibi hissediyor insan (kapitalizmde her türlü kölelik de neyse oraya girmeyeyim)

onun dışında ben anksiyeteli ve ürkek bir insanım. biriyle tartışacak olsam aklıma hemen ölüm ihtimali gelir, hani ya karşı taraf bıçağı takar veya ben kendimi kaybederim korkusu. avrupa'da bu açıdan çok daha rahat hissederdim. insanların mental olarak daha sağlıklı ve anlayışlı olduğunu biliyorum. manyak her yerde var tabii ki ama "yan baktın kavgası" gibi konularda daha rahat olurdu içim.

üçüncü olarak entelektüel ortam ve imkanlar iyi. konser olsun, kendin gibi insanlarla buluşup görüşmek olsun vs. daha kolay sanki... türkiye'de rahat değiliz hiçbirimiz. sosyal anlamda daha özgür, daha bireysel davranma şansım olurdu diye düşünüyorum avrupa'da. orada mesela belki tinder'dan biriyle tanışıp insan gibi bir kafede görüşme, arkadaş edinme şansım olabilir örneğin ama burada sokakta selam versek tecavüzcü muamelesi görüyoruz. kadınlara kızamıyorum bu konuda, onlar da kendilerince haklı tabii ki.

genel olarak bizim kültürümüzü sıkıntılı buluyorum ben. bazı yönleri çok güzel tabii ki ama bireysellik olayını öğrenememiş olmamız, ne kadar "özgür" olsak da toplum baskısından kaçmanın zorluğu vs. yoruyor bazen.

bi' de avrupa'da yaşamak otomatik olarak çok ciddi bir seyahat/kültür avantajı demek. cebinde üç kuruş para varsa istediğin an istediğin yere basıp gidebilirsin. ben mesela girit'i görmeyi çok isterdim. zeytin bahçelerini dolaşayım, şarap içeyim falan. çok basit bir hayal. farklı farklı bir sürü ülke ve kültür... türkiye'de yaşarken yapamazsın bunu. avrupa'da yaşasan ama cebinde €150-200 parayla basıp gidersin girit'e sırt çantanla. ve daha bir sürü başka yere.

ben çocukken de avrupa'da yaşamak istiyordum, daha akp'nin ne olduğunu bilmeden... hala istiyorum ama olmadı. meğer avrupa kollarını açmış beni beklemiyormuş, sonradan çözdüm olayı.
0
der meister
(25.07.21)
Para en az önemli nedenlerden biri. Sevmedigim şey, insanların para için gelip kendi Orta Doğu kültürlerini yurt dışında zorla yaşamaya ve başkalarına zorla yaşatmaya çalışmaları. Örneğin parkta güneşlenen kadınları izlemeleri, yurt dışında eşcinsel karşıtı olmaları, kötü araba kullanmaları gibi. Benim yurt dışına çıkma isteğim bireysel ölçüde yerleşmiş temel hak ve özgürlüklerin olması. Bireysel olarak kadınların parkta ya da başka yerde guneslenebilmeleri, benim sevgilimle istediğim yerde yakinlasabilmem, Müslümanların Alevilerin Yahudilerin Budistlerin yaşamlarına kimsenin karışmaması, eşcinsel biseksuel tekesli kimsenin kimseye karışmaması, sürekli dedikodusunu yapmaması, trafikte markette bankada bir düzen olması, sıraya girme kültürünün olması, birine kibar davranıyorsam ondan korktuğum ya da ezik ya da ibne olduğumun dusunulmemesi. İs verenimden korkmamam, is yerinde somurulmemem, az da olsa çok da olsa hakkımı almam, iş yerindeki kimsenin torpille o ise gelmediklerini bilmem, kimsenin tebasi olmak zorunda olmamam, kısacası insan olabilmem
0
howfaristhesky
(25.07.21)
Ekonomi.
0
materyalist imam
(25.07.21)
Grift bi durum.
1.Eğitimsizlik ama akademik değil görgü, insanlık, adap, ahlaki değerle, saygısızlık.
2.Hukuksuzluk. Sokak ortasında öldürülen kadınlar ve ceza almayan eski eşler vs. Yani her konuda var da hukusuzluk bu artık gözümüze gözümüze sokulan hali.
3.(yukarıdakilerin hem sebebi hem sonucu olarak birbirine bağlı bulduğum) ekonomi.


Kişisel gerekçem ise özetle “şiddet” olacak. Hayatın her alanında ve anında psikolojik, fiziksel, mental, etnik, ekonomik, sosyal... şiddet.
0
rewlack
(25.07.21)
Çocuk yaparsam iyi bir eğitim ve hayat standardı saglamam burada çok daha zor.
0
chavezding
(25.07.21)
Kulturu. Araplardan falan cok daha ustun, cok farkli oldugunu sanip aslinda neredeyse tipa tip ayni olmasi.
0
hot potato
(25.07.21)
siyasi bir cevap vermeyeceğim zaten siyasi olarak sormadınız.
sorunun da partiler üstü olduğunu düşünüyorum zaten.
gider miydim? ha gitmezdim ama velev ki gidecek olsaydım nedeni benim eğitimimde birinin abd gibi ülkelerde çok yüksek kazanç elde edenler arasında olmasına rağmen benim burada asgari ücreti zor denkleştiriyor olmam olurdu
0
photo85
(25.07.21)
(13)

pek sosyal olmayan biri yurtdisinda hayat kurabilir mi

pardonazbirbaksanız
erkek arkadasimla avrupaya tasinip yasama planlari yapmaya basladik. is guc bir sekilde bulunur gec olsa da diye dusunuyorum. ama asil sorun benim kendi ulkemde kendi dilimi konustugum insanlarla bile arkadaslik kuramamis bir tip olmam, az arkadasim var. cok sosyal biri de degilim galiba, asosyal bi
erkek arkadasimla avrupaya tasinip yasama planlari yapmaya basladik. is guc bir sekilde bulunur gec olsa da diye dusunuyorum. ama asil sorun benim kendi ulkemde kendi dilimi konustugum insanlarla bile arkadaslik kuramamis bir tip olmam, az arkadasim var. cok sosyal biri de degilim galiba, asosyal biraz abarti bi sifat. simdi ben almanya ya falan gitsem, orada nasil bir hayat kurucam ki diye endiseleniyorum. 30 yasinda arkadaslik kuruluyor mu ki, zaten beceriksizim insan iliskilerinde, bir de gidip sonradan orada kendime bir cevre nasil kurcam ki? endiselerimde haksiz miyim? zaten burada da cok yokmus cevren git iste diyebilirsiniz(olsun istiyorum bu arada he secim falan da degil beceriksizlik) ama 3-5 kisi var en azindan yakin oldugum, orada bir kahve icip konusacak kimsem olmazsa otobus duragina cokup aglarim gibi geliyor. hashtag dramaqueen.
0
pardonazbirbaksanız
(25.07.21)
valla turkiyede cok sosyal olanlar da avrupada cevre yapamayabiliyorlar, bu oranin kulturuyle vs ilgili. o yuzden oyle bir cevre yapamama bir eksiklik degil aslinda. turkiye gibi olmasini zaten genel olarak beklemeyin ama turkiye cok mu iyi?

edit: homesick zaten olursunuz hic yurtdisi uzun tecrubeniz yoksa. ama gelir gecer. uzun vadeli dusunmek lazim.
0
do you remember me
(25.07.21)
@do you remember me ne kadar surer homesick acaba? ay olmuyor deyip bir kac ay sonra donmemek lazim sanirim.
0
🌸pardonazbirbaksanız
(25.07.21)
Çok da güzel kurarsın.

Mesela benim Türkiye’de 1-2 arkadaşım ya var ya yok. Ama İsviçre’de (orada doğdum) buradakinden daha çok var. Her gittiğimde de yeni insanlarla tanışıyorum.

6 ay Malta’da bulundum, hayatımın en güzel aylarıydı sosyal olarak.

Ben şahsen kendimi Türkiye’ye bağlamak istemediğim için ne kız arkadaş, ne de normal arkadaş olaylarına girmiyorum. Biraz tuhaf bir yaklaşım ama burası bana hiç sıcak gelmiyor.

Olur yani, kurulur bence.
0
deveyidiken
(25.07.21)
Vallaha ben evli olmasam kesin daha cok bulurdum. Acikcasi spor salonundaki kisiler disinda pek insan yoktu muhabbet ettigim.
Simdi is yerinde iki tane yabanci arkadas var onlarla takiliyoruz cumartesi aksamlari. Düzgün şehre giderseniz expat/yabanci gruplari oluyor onlardan bulursunuz.

Onun dışında hobi vs edinirseniz ondan da bulursunuz. Ha belli yastan sonra ayni yakinlikta arkadas cok zor ama imkansiz değil.

Ama bu kadar kafaya takiyorsaniz böyle şeyleri homesick olma ihtimaliniz yapamama ihtimaliniz fazla, en azından bana göre. Yani 4 tane arkadas ile kahve iceceksiniz diye burada potansiyel kötü bir gelecek sahibi olmayi göz ardi edebiliyorsaniz yapamazsiniz. Terazide hangisi önemli bakarsiniz.
0
logisticsmanager
(25.07.21)
@logisticsmanager omrumun sonuna kadar orada hayat kuracagimi sanmiyorum zaten ama deneyimlemek istiyorum bir kac yil da olsa, sonrasina sonra bakarim. potansiyel kotu gelecek tanimi kisiden kisiye degisir sanirim, benim icin akil sagligim, huzurum nerede daha iyiyse orasidir.
0
🌸pardonazbirbaksanız
(25.07.21)
sosyal olan daha cok zorlanir.
0
durgunfoton
(25.07.21)
Kişiden kişiye göre değişir tabii ama bence "ya bir gidelim 1-2 yıl takılalım sonrasına bakarız" diye o kadar prosedürle belgeyle otla bokla uğraşılmaz (İş başvurusu, iş görüşmesi süreçlerinin stresine hiç girmiyorum bile.) Benim yaşadığım ülkede neredeyse her resmi kurumun İngilizce sayfası ve online servisi olmasına rağmen baymıştım, Almanya bu açıdan daha da kötü.

Yurtdışına gönüllü hariciyecilik yapmaya gitmemiş kendi halinde ortalama bir insansanız pek bir sorun yaşamazsınız. Sektöre ve ülkeye göre değişir tabii ama genellikle ilk geldiğiniz zaman çalıştığınız şirketteki insanlar epey yardımcı oluyor. Zaten şirkette, yaşadığınız apartmanda vb. habire sosyal etkinlikler olduğu için bir yerden sonra sosyalleşememek imkansız hale geliyor.
0
bruce mclaren
(25.07.21)
@bruce mclaren iste o kadar sosyallesmek bile yeterli olabilir benim icin, insanlar arkadas canlisi olursa, nezaket norm halindeyse - tanimadigin insanla ayakustu 5 dk sohbet edebiliyorsan gelisiguzel mesela. min sosyallesmeye tamamim yani. ama bazi izledigim almanyada hayat videolarindaki insanlar kahve icmek icin bile birini bulamadiklarini, yani arkadas edinsen bile kultur farkliligindan oturu hadi gel musaitsen bir kahve icelim tarzi spontan planlari yapamadigini belirtmisti. sinsi irkcilik mi denir artik kultur farkliligi mi bilmiyorum ama, hissetirilirse rahatsiz olabilecegim durumlardan cekiniyorum. ay aman neyse gitmeden bilemeyecegim bir endise bu ama, herkes de durumu farkli yasayabilir. gidip yasadigin mahalle, is cevresi falan herkesin deneyimini bambaska kiliyordur.
0
🌸pardonazbirbaksanız
(25.07.21)
Kapı tutarken selamlaşmak, markette sırada beklerken goygoy yapmak gibi şeyler insanlarının soğukluğuyla ünlü Kuzey Avrupa'da bile epey yaygın (büyük şehirler için konuşuyorum)

Kendimi o kahve içme teklifi edilen Alman'ın yerine koyuyorum: Eşimle veya kız arkadaşımla zaman geçirmek varken, bahçemle uğraşmak varken ya da evde yemek yaparken kafa dinlemek varken neden random bir kahve teklifini kabul edeyim ki? :)

Türkiye'de yaşarken hiç reddedilmemiş, ekilmemiş veya insanlarla frekansı uyuşmamış gibi davranmanın bir alemi yok bence.
0
bruce mclaren
(25.07.21)
Sosyal olan biri daha çok zorlanır bence. Türkiye'de çok sosyal olmayan biri zaten
0
evandro roncatto
(25.07.21)
Üstteki cevap yarım kalmış mobil olduğum için silemiyorum kusura bakmayın.

Sosyal olan biri daha çok zorlanır bence. Türkiye'de çok sosyal olmayan biriyse zaten Avrupa'da da ilk etapta sosyalleşememek problem olmayacaktık. Fakat sosyal biri için durum daha kötü bence. Bilmediğin bir ülkeye bir "yabancı" olarak gidiyorsun ve sosyalleşme ihtimalin ilk başlarda kolay değil. Daha büyük bir şok yaşayabilir sosyal olmayan birine göre.
0
evandro roncatto
(25.07.21)
orda da iki üç türk bulursun yeter sana. bu şartlarda tez elden evlenmeni tavsiye ederim. çoluk çocuk vs derken hissetmeyeceksin artık bunu
0
photo85
(25.07.21)
Bence en buyuk sikinti sosyal olmamaktan ziyade erkek arkadasinizla gitmeniz. Genelde gozlemim ciftlerin birbirlerini kisitladiklari. Gittiginiz yerde erkek arkadasinizi evde birakip is yerinden veya okuldan insanlarla gorusmeniz zor olacak. Bir cok seyi beraber yapmaniz beklentisi olacak, zamaninizin buyuk bir kismini erkek arkadasinizla gecirmeye mahkumsunuz, haliyle entegre olup kulture alisma, arkadas edinme falan firsatlariniz azalacak.

Ayni sekilde bekar olsaydiniz gittiginiz yerin yerlisi sevgili yapip onun ailesine ve arkadas ortamina girebilirdiniz. Oyle bir opsiyon da yok.
0
hot potato
(25.07.21)
(16)

35 yaşındaki eşek kadar herif sinema tv okur mu?

yuyu
Halim vaktim yerinde. Üni sınavına girdim. Bölüme puanım tutuyor. Kariyer is sahibi olmak için değil, hayatıma renk katsın diye okumayı düşünüyorum. Böyle girgirina Okurken de bi öğrencinin hakkini yemek istemiyorum. Boşver hic bulaşma bisey öğrenmezsin ustelik çoluk çocukla kafan götürmez mi diyors
Halim vaktim yerinde. Üni sınavına girdim. Bölüme puanım tutuyor. Kariyer is sahibi olmak için değil, hayatıma renk katsın diye okumayı düşünüyorum. Böyle girgirina Okurken de bi öğrencinin hakkini yemek istemiyorum. Boşver hic bulaşma bisey öğrenmezsin ustelik çoluk çocukla kafan götürmez mi diyorsunuz yoksa harika bi is mi yapmis olurum?

Iyi film eleştirisi yapabiliyorum. Senaryo yazmisligim var. Epey meraklıyımdır.

Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.
0
yuyu
(25.07.21)
Gir oku, bir öğrencinin hakkını ye ki rtvf okuyup hayatı kararmasin. Cunku sektörde mektepli orani %30 falan...
0
duster
(25.07.21)
Çok güzel ve keyifli olur ama çoğu 17-18 yaşında çocukların arasında yapamazsın. Kat kat önlerinde olacağın için manası olmaz pek çok şeyin. Bunun yerine güzel bir yüksek lisans daha mantıklı olabilir
0
avatar is back
(25.07.21)
Duster +1 Bi gencin hayatının kararmasına mani ol ve oku, sektörde kimse diplomaya bakmıyor.
0
euteamo
(25.07.21)
Kanka 30 yaşındayım. Hayatımda bir sürü saçma sapan hatam oldu. Ama sinema TV okumak gibi 4 yıl süren bir hatam olmadı. Allah aşkına işine gücüne bak. Yazıktır günahtır. 4 yıl california solucanı yetiştirme okusan daha iyi
0
allah yazdiysa bozsun
(25.07.21)
Emin ol seninle okuyan öğrenciler bile bu işsizin ne işi var burada diyecek. ona göre. Bizde de vardı yaşça büyükler
0
olaylar olaylar
(25.07.21)
amacın ne yapmak? film çekmekse sinema okumana gerek yok.
0
black mamba
(25.07.21)
Okur okumasına, yaşında da asla bişey yok. Gider uzun süren tıp gibi bölümler bile okur. Ancak sinema tv (pek çok başka bölümde de olduğu gibi) tr de okunmaz. Hele şimdi hiiç okunmaz.
Akademiden bildiriyorum.
Düzenli şekilde güzel kurslara gidin veya yurt dışında okuyun çoğu yerde bedava.
0
rewlack
(25.07.21)
Okunur tabi neden okunmasın.
Mesela ben üniversiteye başladığımda epey yaşlıca ,ünlü bir öğrenci arkadaşımız rts den mezun oluyordu. İsmi Kemal Sunal'dı.
0
arenas
(25.07.21)
eğer teknik ve meslek öğreneceksen yüksek lisans olmaz. film kritiği yapacağım, işin sosyolojisiyle daha ilgiliyim filan dersen ancak. bunun dışında 35 yaşında lisans okumakla ilgili tüm olumsuz yorum ve ihtimalleri çöpe atabilirsin, halin vaktin de yerindeymiş. diğer yandan halin vaktin de yerindeyse iyi bi yer olması için araştırmaya zaman harcamanı öneririm... yurt dışındaki film okullarına da bakabilirsin. belki yüksek lisans düzeyinde teknik, iş öğretecek yerler de çıkar hatta. yine yurt dışında üniversite derecesi vermese bile eğitim veren kurumlara bakabilirsin. bir de okulunu okusan da okumasan da dışarıdaki atölyeler (film, fotoğraf) okuldan daha çok katkı sağlayabilir her anlamda.
0
snape i başından beri tanırım
(25.07.21)
eğer bitiremeyip cayarsan milletin hakkını yemiş olursun

o elemanda senden daha çok çalışsaydı
0
duyurukullanıcısı
(25.07.21)
halin vaktin yerindeyse okul okumak sıkıntı değil. Ama niye okuduğun önemli. Meslek için değil diyorsan anladığım kadarıyla tamamen işi sanatsal kaygılarla okuyacaksın. yani film kritiği sosyolojisi falan.

O zaman biraz sıkıcı gelebilir sadece. Çünkü bu bölümün amacı sinema sektörüne çalışan yetiştirmek olduğu için çok fazla teknik ders de olacak. Bu kısımlar ilgini çekmiyorsa sıkar.

Onun yerine online yabancı okullara bakın derim.
0
anten
(25.07.21)
Ben 34 yaşında Fransızca öğretmenliğine başladım böyle. Dil öğrenmek istedim, şehrimde de adam akıllı dil kursu yoktu, neden olmasın dedim girdim. Sınıfta 50 yaşında bir abla da var :) sınıf arkadaşlarımızda bize bayılıyor.
Yaşla ilgili sorun yaşamazsın, renk katsın diyorsan gayet okunur.
0
somethinginthewayshemoves
(25.07.21)
Sacma, cunku zaten ders icerikleri zaten cok rahat bos zamaninda makale, kitap okuyup ogrenebilecegin seyler. Universitenin amaci sosyal iliskiler kurmak, diger ogrencilerle ve hocalarla vakit gecirerek onlardan bir sey ogrenmek, etkinlikler vs.
Sen bunu yapmayacaksan, butun derslere gitmeyeceksen, fakultenin tozunu yutmayacaksan falan ne anlami var?
0
hot potato
(25.07.21)
oku zevkine. fuları da taktın mı.....üf.
0
Techsavvy
(25.07.21)
bekarsan ve yakışıklı isen epey eğlenceli olur çoluk çocuk gözüyle bakma kızlar hayran olur kesin :)
sinema tv okuyup iş bulabilen sayısı zaten az olduğu için kimsenin hakkını da yememiş olursun bence. okusa da işsiz kalacağı yüksek ihtimal. kaldı ki sen de zaten sınavı hak ederek kazanacaksın. (özelde okuyacağını düşünmedim. para vermeye değmez zaten.)
keyifle okuyunuz. hayırlı olsun mutlu olunuz
ülkede diploma enflasyonu var. şahsen benim duvarımda çerçeve asacak yer kalmadı ama iş manasında gram katkısı yok artık.. zevk alarak okuyan bir öğrenci olursa akademisyen de keyif alır diye düşünüyorum
0
photo85
(25.07.21)
Süper olur, istediğini yap
0
Mossy
(25.07.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.