Ben hemen aldım. Birkaç farklı hastane deneyin.

konuma göre ara diyin. tarih olarak yakın tarihlerde çıkabilir, herhangi birine tıklayın. tıkladıktan sonra en erken randevu alabileceğiniz tarihte olan randevuları getiriyor.

182'yi arayarak alabilirsiniz

Kalabalık. Kızılcahamam Karagöl'ü tavsiye ederim.

(bkz: karagöl jeositi)

uğur şahin linkedin'de aktif biraz, ama senin yazdığını görür mü emin değilim.

halk ve basinla iliskiler elemani vardir, yazdiginiz seyi yeterince onemli bulurlarsa iletir diye dusunuyorum. yoksa disarindan gelen her maili okumalarina imkan yok vakit acisindan.

Büyük ihtimal önemli bulmazlar. O yüzden face to face irtibata geçebilmem lazım

[email protected] Uğur Şahin hocanın mail adresi

@hayaletimsi teşekkürler hocam

yapıcı bir tavsiyede bulunamayacığım ama şu uyarıda bulunabilirim sadece, spor gibi fiziksel sağlığın azami önemi haiz olmadığı başka alanlara bakmalısınız. 35 yaş fiziksel aktiviteye bağlı bir alanda para kazanmak için fazla riskli bence.

Scuba diving, para ve zaman varsa kısa sürede eğitmen olabilecek seviyeye gelirsiniz

muzik bambaska bir kariyer ya. tanimayan kalmiyor.

bir yere kahve icmeye gidiyorsun, kahveyi getiren kiz, aaaa xx grubu degil misiniz ben sizi taniyorum vs diyor. hem zevkli hem sosyallik olayi cok. tabii sevene. pandemi ucunca yine eski gunlere doner. cuma cumartesi bir yerde canli muzik yaparsiniz.

Scuba diving +1

Ancak ben hobi olarak başladım, profesyonel de oldum. Yazları çalıştım. Ama meslek olarak yapmak istemiyorum, beden+zihin yorabilen bir iş.

bu biraz şans işi her hobi kolaylıkla para kazanılabilen bir işe dönebilir, ya da hobi olarak kalmaya devam edebilir. Ama denemeden bilemezsiniz.

Şans, network biraz da beceri.

Mesela müzikte illaki albüm yapmak zorunda değilsiniz. müzik kütüphanelerine reklam, film, tv programı, youtube içerikleri ile kullanılabilecek formatlarda iyi kalitede eserler üretip çok para kazanan var. Audiojungle, pond5 gibi platformlar iyi kullananlar için bir servet sağlayabiliyor. Tabii öte yandan burada şansını deneyip kazanamayan da çok var.

Mesela sevdiği bir konuda blog yazıp, instagram sayfası oluşturarak (tamamen kişisel ilgi için başladı para sonradan geldi) para kazanan birkaç kişi tanıyorum. ama bunlar zaten konuyla çok ilgililerdi, haliyle onların bu emeğinin bir ödülü oldu para. Ama içlerinden bir tanesi türkiye'nin en büyük şirketlerindne birinde çalıştığı işi bıraktı, bloguna yoğunlaşmak için. Öyle kazanıyor yani.

Yanında ilk stajını yaptığım müdürüm şimdi fotoğrafçı olmuş. Cafe, otel gibi yerlerin mekan fotoğraflarını çekiyor. Güzel de çekiyor.

Bir iş arkadaşım yine ilgilendiği bir konuyla alakalı instagram içerikleri yayınlarken fenomene dönüştü. O da işi bıraktı. Şu an trendyol başta olmak üzere birçok markayla işbirliği yapıyor. Senelerdir çalıştığı işte alamadığı arabayı bu işbirlikleriyle birkaç ayda aldı.

Daha ufak ölçeklerden gidelim, arkadaşımın annesi yemek yapmayı epey seviyor. bahçeli bir evi vardı. burayı ufak bir restorana çevirdi.

instagramda birini gördüm, mum yapıyor. 3-4 ülkede anlaştığı dükkanlara toptan sipariş gönderiyormuş. Tamamen internet üstünden bulmuş onları da.

Yani o kadar çok böyle insan var ki. Hobisinden para kazanan. Ama şöyle bir durum var gözlediğim, bu insanlar zaten bu işleri severek yıllardır para kazanmadan yapıyorlardı. Fotoğraf çekiyordu, yemek yapıyordu, yazı yazıyordu. Para o emeklerinin bir ödülü gibi oldu.

Yoksa piyasada dur bu işte para var diye giren çok insan var. Ama birçoğu başarısız oluyor. Ha onların da aralarında alıp yürüyenler var ama elinin altında uğraştığın ve iyi yaptığın para da edebileceğini düşündüğün bir şey varsa değerlendirmekten zarar gelmez.

Ama ben olsam düzenli bir gelir oluşturmadan işimi bırakmam.

Bir de bir şeyleri paraya dönüştürmek de bir beceri. Kimi var dünyanın en iyi mallarını koy önüne satamaz, kimi var samanı bile öyle bir paketler öyle bir özendirir ki millet kapısında kuyruk olur. Bu da bir beceri.

Scuba diving isi palavra degil, zamaninda gunde iki paket sigara icin bir arkadas kariyeriyle alakasiz bir sekilde 30undan sonra scuba diving isine girdi, simdi hem hocalik yapiyo hem de gemi temizleme isleri falan kovaliyor.

Bir baska arkadasim 38-39 yasinda rope access isine girdi, ip ustunde bakim onarim falan yapiyorlar, ruzgar gulleri cart curt. Yukseklik korkunun olmamasi lazim tabii.

bagaj yok demek sadece belirlenen kriterlerde kabin bagajı alabilirsiniz demek. yani uçağa verebileceğiniz bir bagaj hakkınız yok demek.

Bagaj yok demek kabin bagaji demek.
Eger kabin bagajina verilemeyecek bir bagajsa (kilo veya içindekiler) oraya gittiginiz zaman 10*kg masrafini odetirler.
Ya da ucustan önce bagaj hakki satin alabilirsiniz, böyle daha ucuz oluyor.

15 kg bagaj hakkınız mevcut. (standart olarak pegasus bunu veriyor) ekstra bagaj hakkı almak isterseniz pnr numaranızla pegasus uygulaması veya web sitesi üzerinden işlem yapabilirsiniz.

@hayaletimsi o yurt ici. Okursaniz hollanda'ya gidiyor yani bagaj hakki sifir.
www.flypgs.com

Yani o zaman 8-10kg lik almamiz gerekecek.

El bagaji ama? Banta birakmayacak.

Siteden ek bagaj hakkina bakiyorum, 20 kilo ustunden basliyor fiyatlar.

İlla onu mu almak gerekiyor acaba yoksa yanina alsa sorun olmaz mi

Öyle bir bagaj yok.
Bir adet bagaj satin alabilirsiniz, 20kgya kadar hakkınız var. Hollanda icin 15 euro demisler.
Üstüne olacak her kg 3 euro.

El bagajiysa 8kg falan sorun olmaz(bence). Ama içinde el bagajında olamayacak malzeme varsa sikinti olur.
Eger kabine alacaksaniz hic bagaj almakla uğraşmayın, sikinti olursa size orada odetirler 15 euro büyük ihtimal. Bagajin boyutlari da önemli sırf boyu degil.

Ben bir sorun olacağını sanmam. Daha bugün bu işle uğraştım. Bir tane mıknatıs araca tutunan kısımda, telefonun arkasına da ince metal bir plaka yapışıyor. Ha dersen ki telefona bir şey yapıştırmak istemem, o zaman kullanma. Ben telefon kılıfının üstüne yapıştırdım, sorun olmuyor. İnceliği 1mm'den az. Bu klima ızgarasına takılanlardan iki tane aldım, ikisi de ızgarayı çizdi. Bence ondan alma. Ben de bunun üstüne arkasındaki kıskacı çıkarıp biraz düzleştirip mıknatıslı dalgayı çift taraflı bant ile konsola yapıştırdım. Şu an çok iyi oldu. Manyetik alan konusuna gelince, kılıf kullanıyorsan zaten bir ölçüde mıknatıs etkisini kaybeder. Telefonun sorun çıkarmasını sağlayacak kadar güçlü bir manyetik alan da oluşturmaz. Daha fazlası araba hoparlöründen aracın konsoldaki elektrik aksamina kadar her yerde var. Telefonun çalışmasını engelleyecek ya da kalıcı hasar bırakacak bir manyetik alan değil o mıknatıs. Pusulayı da etkileyip etkilemediğini de pusulayı açıp bir mıknatıs yaklaştırarak görebilirsin.

Ben kullanıyorum bir süredir. henüz olumsuz bir etkisini görmedim.

2012'den beri kullanıyorum. Kocaman mıknatıslı eski nesil bir şey bendeki.

Sıfır sıkıntı.

Kullanıyorum, spigen markası bi sıkıntı yaratmadı. Zaten mıknatıs değil hexa neodymium core denen bir madde kullanıyor.

yıllarca kullandım, kablosuz şarj özelliği de dahil hiçbir sıkıntı yaşamadım.

Çok uzun zamandır iPhone 4 / 5s / 6 / 6s / x ile kullanıyorum, hiç bir problem yok.

kalamar ve karides marmara denizinden mi geliyor?

ben 1 yıldan fazla oldu türkiye'ye gelmiyorum, aylardır midye dolmanın hayalini kuruyordum bu çıktı. baktım biraz da yememek daha iyi galiba. çok ciddi sorunlara yol açabiliyormuş.

Bunlar çiftlikte üretiliyor zaten. Marmara’da değildir. Midye içinse müsilaja gerek yok normal zamanda bile yenmez.

midye de artık çoğunluka çiftliklerde üretiliyor.

1- Çıkamıyorsun
2- Giremiyorsun
3- Tatil yerine göre değişiyor. Torpilli bir bölge bulursan kuralları esnetebilirler ama genelge net.

www.eksiduyuru.com

Kızılaydan havaş geçmiyor, belko air var.

www.belkoair.com

Geçen hafta yasaklarda oradaydım. Sitedeki saatlere uyuyorlar.

Tedarikçilerinizle konuşup üretimi yapan adamlara devretmeyi düşünebilirsiniz bence.

mantıklı aslında,
onlara da soracağım. ama tabi ürün kategorisi spesifik olsa da, ürün gamı çok fazla olduğu için çok afzla tedarikçimiz var. hani adamın yine diğer tedarikçilere de ihtiyacı olacaktır vs. ama denemekten zarar gelmez.

Benim müşterilerim den biri de aynı sizin anlattığınız şekilde, hem kendi internet sitesi var hem de pazar yerlerinde ürün satıyor. Müşteri memnuniyeti konusunda çok iyiler. Kendi internet sitelerini ticimax üzerinden kurmuşlar, ve geçen aylarda iki ayrı teklif geldi. Söylediğine göre ticimax bu sitenin yaptığı ciroları paylaşabiliyormuş yatırımcılarla ve yatırımcılar da ona göre fiyat teklif ediyorlar. Yani sizin internet sitesi de böyle hazır olarak kurulan firmalardan birinde host ediliyorsa danışabilirsiniz.

Ortalama aylık net getirisi 12.500 tl yapıyor. Kdv gelir vergisi bağur çıktıktan sonra 9000 tl civarı kalıyor.

9000*12 ortalama bir satış rakamı verecektir diye düşünüyorum.

Fiyatınızı belirledikten sonra ulaşabilir misiniz? Bu tarz bir girişime niyetlenmiş durumdayım, piyasa araştırması yapıyorum

merhaba, şuan mobil versiyondayım. özel mesaj atabilir misiniz; konuşmak istiyorum. ilgileniyorum.

başka hat denediniz mi?

telefon ağ ayarlarını sıfırlamayı deneyin bi de

rahatsız etme modunu açıyor olabilir mi yanlışlıkla?

@jelly bear WhatsApp vb. karışmasın diye başka hat denemedim ama ağ ayarlarını sıfırlamayı deneyeceğim. Teşekkürler.

@hayaletimsi Hiç sanmıyorum. Telefon ara ara böyle ulaşılabilirlik konusunda gidip gidip geliyor.

başka hat takınca whatsappa bi şey olmaz.

Aynı sorun bende de var.Apple store a gittim telefon sağlam dediler.Türktelekomdan şüpheleniyorum ancak başka hatla deneme şansım olmadı henüz.

support.apple.com

No service uyarısı yoksa şebekeden olabilir. Telefonu başka konumda kulanmayı denemek ve evet başka bir sim kartla duruma bakmak yol gösterebilir. Son çare telefonu fabrika ayarlarına döndürüp yedeği geri çekmeden kurmak olabilir, eğer sorunun sim kart ve şebekeden olmadığına emin olursanız tabi.
support.apple.com

Değil

edit: pardon ben hafta içi diye cevap vermiştim

Dışarı çıkma yasağı var. Denize girince dışarda olacağın için ceza yersin diye düşünüyorum.

var. su an marmaristeyim plaj yapiyorum. bizim ameleler haric kimse giremiyor cunkum yassahh.
ben de girmedim hic. ama guneslenen ecnebiler falan var.

Sanırım kampingte kalman da yasak.

Ancak son genelgede şu yazıyor. Ben de parasını ödediğim bir campingte kalıyorum.

.4- Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan süre ve günlerde konaklama tesislerinde rezervasyonunun bulunması (bedelinin tamamı ödenmiş olmak kaydıyla) vatandaşlarımız açısından sokağa çıkma ve/veya şehirler arası seyahat kısıtlamasından muafiyet sağlayacak olup bu amaçla seyahat edecek vatandaşlarımızın denetimlerde rezervasyon ve ödeme belgelerini ibraz etmeleri yeterli olacaktır.

Yasakmış polis geldi çıkarttı denizden. Yabancı turistseniz maske takmadan dolaşabilir ve denize girebilirsiniz. Türkler çıktı turistler güneşlenmeye devam etti. Welcome to turkey

Biz kimiz ki ? Denize girelim .
Aldığımız nefes bile haram

Dışarı çıkmak yasak. Deniz evinin içinde değilse yazarlar reçeteyi.

Bence yarın

Zaten sanırım şu an olmaz. Mesai saatleri dışında düşükten bozman gerekir. O yüzden yarın olsa daha iyi tabi.

Esnek hesabınız varsa şimdi esnek hesaptan ödeme yapın, yarın normal kurdan bozup yerine koyarsınız.

Yarın

vaka sayısı derken her gün açıklanan yeni vaka sayısı mı? toplam aktif vaka sayısı mı?

Aslında sitesindeki şehirlere karşılık sayıları toplayıp il sayısına bölünce 188 gibi bir sayı çıkıyor. Ama tabi bu 01-07 mayıs tarihleri için geçerli.

son 7 gün için çıkan vakaları toplayıp 830a bölebilirsiniz. 98 falan çıkıyor olması lazım.

www.worldometers.info

7 gün hareketli ortalaması 12.292
83 milyon / 100.000 = 830
Günlük ortalama 100.000 kişide 14.8 ediyor.

Portekiz için bahsettiğiniz 100 binde 500 sayısı, bir günlük değil, son 14 gün boyunca gerçekleşen vakaların toplamından hesaplanıyor. Yani son 14 günde Türkiye'deki vaka sayılarını toplayıp 100 bin kişi başına düşen vaka sayısını hesaplayacaksınız. Ben yaklaşık 300 civarı hesapladım.

"Countries with an incidence rate equal to or greater than 500 cases per 100,000 inhabitants in the last 14 days"

merhaba, guncel bilgi eklemek icin geldim. 14 gun falan yazmiyor burada? sef sitesinde tam olarak soyle yaziyor. acaba 14 rakamini karantina gunuyle mi karistirdiniz?

Citizens travelling from countries with an incidence rate of Covid-19 equal to or greater than 500 cases per 100 thousand inhabitants (South Africa, Brazil, Cyprus, India, Lithuania and Sweden) must comply with a prophylactic isolation period of 14 days at home or in a place pointed out by health authorities.

100binde vakalar genel olarak haftalık ortalama düşünülüyor.

Turistik vize ile ab girişleri halen kapalı.

Eğer vizeniz çoklu girişe uygunsa, vizeyi aldıktan sonra X ülkesine giriş-çıkış yaptıysanız, vizeniz de hala geçerliyse Y ülkesine gitmenizde bir mani olmaması lazım sanki? Ama tabii pandemi koşulları turistik vize sıkıntı olabilir.

Yine de işinizi sağlama almak istiyorsanız, şirketiniz zaten prosedürleri biliyordur. Sizi zaten onlar gönderiyorsa bütün belgelerinizi hazır ederler. Etmeliler yani:)

kısa süreli iş için için gidiyorsanız (müşteri ziyareti vs) zaten turistik vize ile gideceksiniz. "iş vizesi" diye ayrıca bir şey yok. çalışma izni var, o apayrı bir şey. ben yıllarca şengen ülkelerine turistik vizeyle gittim geldim, kapıda ne için geldin diye soranlara, müşteri toplantısı dedim geçtim. (bazılarında fiziksel iş yapmış olmamıza rağmen)

doğru anladıysam sizin buradaki derdiniz, covid19 seyahat yasakları nedeniyle seyahat edemiyor olmak. vizenin kendisi değil. öncelikle gideceğiniz ülkenin yürürlükteki seyahat kısıtlamalarını iyi okumak lazım. basit bir müşteri ziyaretini kabul etmiyor olabilirler. örneğin ingiltere'den türkiye'ye seyahat yasağı var şu anda ama biz ingiltere'den adam getirdik buraya karantina falan olmadan. eğer basit bir müşteri ziyareti yapmayacaksanız, karşı firmadan alınan bir mektup ve sizin firmanızın yazacağı bir mektup ile gidebiliyor olmanız lazım. sgk evraklarınızı, firma evraklarınızı falan alın yanınıza.

ama en nihayetinde kapıdaki memurun insafına kalacaksınız. örnek vereyim, zamanında çok acil bir şekilde danimarka'ya gitmemiz lazım. 8 kişiyiz, sadece ikimizde vize var ama yapacağımız işi yapacak vizeli adam türkiye'de yok, danimarka'dan da adam toplamak istemiyoruz (toplayacak network'ümüz de yok) neyse, karşı taraftan davet yazısı aldık herkes için, şirket olarak bir dilekçe yazdık, bütün evraklar falan filan derken, elimde kalın bir klasör dolusu evrakla çıktık yola. istanbul'da önce checkin'de, sonra pasaport'ta, sonra kapıda heryerde problem çıktı, "vizeniz yok danimarka sizi almaz" dediler. bırakın dedim, ona onlar karar versin, bu benim problemim, sizin probleminiz değil. herkese en az 20şer dakika laf anlattım. neyse bir şekilde çıktık yola, indik girdik kuyruğa, memura anlattım, bakın böyle böyle sadece bizim yapabileceğimiz bir iş, yoksa felaket olur falan filan. adam beni 30 sn falan dinledi, sonra herkesi şakır şakır vizesiz içeri aldı.

Gecerli vizeniz varken kisa sureli bir is seyahati icin bile olsa tekrar vize alamazsiniz zaten. Is icin geldiginizi kanitlayin -davetiye, mektup, neden online olamadig vs- o sekilde girersiniz bence.

yukarıda yazılanların aksine schengen'de turistik vize ve çalışma izni haricinde iş maksatlı alınabilen vize de mevcut. ancak (tecrübelerime dayanarak yazıyorum burayı, sonra kapıdan dönerseniz vay efendim demeyin) schengen turistik vize ile iş amaçlı giriş-çıkış yapmışlığım çoktur. elbette bunlar hep "normal şartlar altında". yani pandemi döneminde aklımda böyle bir soru olsa direkt konsolosluktan bilgi almak isterdim.

Biz üstüne bir tane cerrahi takıyoruz sosyal ortamlarda.

evham yapmayin lutfen, koronayi hastaneye gitmeden atlattim, c vitamini yeterli. dert etmeyin.

ffp2 ile nefes almak bile zorken daha neresini kapatacaksınız?

@müptezel haklısın ama tatile gidiyorum, tatilimiz rezil olmasın amaç.

ffp2 maskelerini corona derdi ciktigindan beri yaz, kis kullaniyorum. evden calismaya gecmeden once, cok kalabalik ortamlarda kullanmak zorunda kaldim. bu vakite kadar da corona negatif olarak kaldim.

Koruyuculugundan cok memnunum. Tavsiye ederim. Hastane de doktorlar tek ffp2 ya da ffp3 ile geziyorlar.


Onemli olan, maskeyi ici cok nemlenmeye basladiginda degistirmeniz. Islanmayacak maske. Iki-uc tane yedek alip yola cikmanizda fayda var. Ben bir iki saatte bir degistiriyorum. Toplamda 7-8 saat kullaniyorum bir maskeyi. Sonra cop.

FFP2 ventilliyse başkalarına hastalık bulaştırma riski nedeniyle altına ya da üstüne cerrahi maske takmak gerekir. Zaten uçağa da almayabiliyorlar sanırım, en azından yurt dışı uçuşlarına.

Ayrıca lütfen "Ben evde atlattım, C vitamini yeterli" gibi şeyler söyleyenleri de takmayın. Herkes farklı, herkesin aldığı virüs miktarı farklı, herkesin bağışıklık sistemi, tansiyonu, şekeri, karaciğeri, böbreği, tedaviye vereceği yanıt farklı. Kuzenim yoğun bakımda yattı, annesi evde atlattı, "gencim bir şey olmaz" bile demeyin.

ben sadece hastaneye giderken fffp2 nin uzerine 2 tane 3 katli cerrahi maske takmistim. nefes alamiyo insan ama kafam rahatti en azindan :)

Üstüne cerrahi maske takıp, 2 saatte bir cerrahi maskeyi değiştirin. Çok nemlendiği zaman da ffp2 değiştirin.

3008 kullanıyorum çok memnunum.

Toyota chr, skoda kamiq, hyundai tucson, honda crv, peugeut 3008 bakilabilir gibi

3008 +1

Alacaksanız tam şimdi beklemeden alın. Bu ay sonunda büyük zamlar gelecek.

3008 +1 ancak 3008 boş paket oluyor bütçenizle, 2008 in en dolusuna da bakabilirsiniz.

suvlar bsuv csuv dsuv diye ayrılıyor. genişlik,konfor vb. değişkenler var. ben c5 aircrossun metini baya duydum. 3008 2008 dizayn olarak güzel ancak bence tatmin edici araçlar değil.

Kamiq yerine seat arona veya ateca. Skoda severim ve kullanırım ama Kamiq hoşuma gitmedi. Karoq da olabilir. 21 mayısa kadar 420bin fiyat gördüm dün sitede.

Hyundai Tucson kullanıyorum. Tek bir sorun yaşatmadı bugüne değin. İç ve dış tasarımı ile sürüş konforundan çok memnunum.

kia sportage şiddetle öneririm.

o paraya sıfır suv aldığınızda küçük bir araç almış olacaksınız. iyi bir tercih değil bence. ama benim fikrim bana, sizin fikriniz size.

araba almanın zamanı yok artık. indirim olduğunu görmedim uzun zamandır. galericiler stok yaptığı için, arz talep dengesi iyice şaştı

C5 aircross, yalnız hani paketi aldığına dikkat et epey farklı donanım seçenekleri var.

O fiyatlarda cok baktık,

Ford Kuga

Peugeot 3008
Citroën C5 Aircross (sehir icinde sorun olmayacaksa, en heybetlisi bu)
Opel Grandland X

Nissan Qhasqai

Seat Ateca
Skoda Karoq

Gayet alinabilir, güzel araçlar. Yakit olarak düşünüyorsaniz en az yakan Grandland X. Onun dışında hepsi sizi cekmesine bağlı. Mesela c5 in ferahligina tav olmuştum. 3008 in ic dis tasarimina.

Fakat hic biri kesinlikle bu paralar etmez. Ama napican mecbur, bizim ulkemizde arac pek zarar ettirmiyor.

otellerin restoranlarında, otelde kalmayan kişiye hizmet verilmiyor. aynı mantıkla otelde kalmayana plajı kullandırmamaları lazım.

benim 17günlük kapanmada 2 3 günlük gittiğim otel, tanıdık 1 2 aileyi günübirlikçi olarak almıştı.
Yer bodrum, torba.

@co2s2 haklısın ama otelde konaklasam plajını kullanabılıyorum degıl mı?

yanı yasak sadece parası olmayan sınıfa mı? param varsa gıdıp otelde kalıp restoranda yemegımı yıyıp ıckımı ıcıp, gunduz plajda denıze gırıp bıra pattıs yapabılıyor muyum?

plajlar otellere ait degildir. kamu malidir. sezlongunu kullanamazsin, tesisinden faydalanamazsin ama denizine girebilirsin. tabi boyle diyince burasi turkiye, adam sikayet eder picligine, polis gelir sana ceza yazar. plajla otelin baglantisi yok. ama yasak sirasinda denize girme kismi ile ilgili her sey olabilir.

tamamen farazi konuşuyorum, polis jandarma gelse kimlik sorsa otel rezervasyonunu gösteremeyene ceza kesmeleri lazım şu anki durumda. ama polis gelip otele sırayla turistlere kimlik sorar mı, sanmıyorum. otel bu sorumluluğu alır mı, onu da sanmıyorum. bence bu iş sıkıntılı.

@do you remember me : haklısın ama gidip otelin kapısında "plaj sizin kardeşim, istediğim gibi girerim" diye kavga etmek de hiç mantıklı değil, sonuç alamayacağınız da garanti gibi.

@co2s2 tam tersine, eğer arkası olan bir otel değilse, ihbar ettiğinizde ceza kesiliyor. ha size bir faydası var mı yok ama olsundu.
ama yasak zamanı, ben denize giricem diye kapısına dayanmayın tabi.

Kıyı kanunu gereği "otelin plajı" diye bir şey yoktur. Dolayısıyla belki otelin havuzuna girebilirsiniz ama denize giremezsiniz.

Yeni genelgeye göre bir konaklama tesisinde kalıyorsanız sokağa çıkma ve seyahat yasaklarından muafsınız. Elinizde bu durumu ispatlayan belge olması koşuluyla.

@halanne : uygulamaya ben de karşıyım ama sonuç alamamaktan kastım başka. otelin kapısına gidip "bilader ben gireceğim bu plaja, sokmamazlık edemezsiniz" diye ne kadar uğraşırsanız uğraşın. almazlar sizi içeri. haaa ihbar edip ceza aldırmak mümkün olabilir ama o gün o plaja giremezsiniz.

bir de otellerin çoğunluğunun bir tanıdığı vardır. kimse kafasına göre kapatmıyor. kurumlardan resmi izin alınmasa bile, birilerinden birşeyler karşılığında izin alınıyordur. kaldı ki, bir ticari işletme bu şekilde sahili kapatıyorsa, ceza kesmeye yetkili kurumun adamları gidip "ya arkadaş siz burayı kapatmışsınız ama olmaz böyle, bizim müdürümüz/amirimiz bilmem kim bey/hanım sizinle bir görüşmek istiyor" gibisinden uyarıda bulunurlar. sonra işin oluru halledilir.

kural degismediyse, kisitlama suresince sadece pazar gunleri semt pazarlari kurulacakti. dolayisiyla cumartesi olmaz.

Cumartesi semt pazarları açık, pazar kapalı.

ilgili iç işleri bakanlığı genelgesi;

www.icisleri.gov.tr

Yarın da bayram olduğu için acaba bayram diye açmazlar mı diye düşünmüştüm bi aktivitem o oldu aktüel ürünleri de bitirdiler zaten :)

Az önce belediyeden gelen mesaj:
Icisleri Bakanligi tarafindan yayimlanan Pazar Yerleri Genelgesi'ne göre Semt Pazarimiz ve Yeryüzü Pazarimiz Covid-19 tedbirleri kapsaminda 15 Mayis Cumartesi günü 10:00 - 17:00 saatleri arasinda kurulacaktir. Sosyal mesafe kurallarina dikkat etmenizi rica ederiz. B002

Semt pazarları cumartesi 10:00 - 17:00 arası açık.
Aynı pazarcılar farklı yerlerde pazar kurduğu için bulunduğunuz bölgedeki satış oranına göre pazarcılar daha iyi satış yaptıkları pazarı tercih edebilirler. Yani kapanma öncesindeki pazar ortamı ve pazarcılar olmayabilir ancak cumartesi açık.

Genellikle belediyeler instagram hesaplarında duyuruyor.

değil.

Değil. Hidroksiklorokin sıtma tedavisinde kullanılan bir antiparazitik ilaç. Favipiravir grip tedavisinde kullanılan bir antiviral ilaç.

Değil ama herkes aynı zannediyor. İlk covid zamanından beri bunu düzeltmeye çalışıyorum

anker

xiaomi kullanıyorum senelerdir. çok memnunum. orjinal olmasına dikkat edin.

4 yıldır falan samsung kullanıyorum. hem de sürekli kullanıyorum, telefonu prize takmadığım için. ne bozuldu, ne de performansı fark edilir seviyede düştü. manyak bir cihaz, şu: www.trendyol.com

saatinden kulaklığına, hoparlöründen mobil konsoluna, mobil modemine çok fazla şarj edecek şey olduğundan, iki yıl önce de şunu aldım: www.hepsiburada.com bu duracell de aynı şekilde çok yoğun kullanıma rağmen bana mısın demedi bugüne kadar.

günaşırı şarj ediyorum iki cihazı da aldığım günden beri. o yüzden ikisini de gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim, sağlam cihazlar. tabi samsung 11300mah, duracell 6700mah. ihtiyacınıza göre seçebilirsiniz. duracell'in büyük boyutlusu da var sanırım ama onu kullanmadığım için herhangi bir yorum yapamayacağım.

yıllardır 5-10 tane 20 binlik xiaomi aldım kendime ve başkalarına. kullanıyoruz, memnunuz. geçen gün bazen yola çıkarken elde tutmalık gerekiyor diye 10 binliğini de aldım, gece mavisi renginde. bide çift başlıklı kısa usb kablosu var xiaominin, onu da çok sevdim 3 tane var toplamda. sağa sola powerbank'le gitmek gerekirse, veya evde de olsa, kablo karışıklığından kurtarıyor.

duracell +1 ben de orta boyunu kullanıyorum maşşallahı var. büyüğü de aynı kalitededir. ama fiyatları senin dediğinin iki katı tabii.

benim 55k puanım var, bir işe yaramıyor.

işe yaramıyor.

çok seri bir şekilde düzenli kullanırsan muhtar oluyorsun o şekilde yaptığın yorumlar dükkanın en tepesinde muhtarın yorumu olarak görünüyor, toplam puanın bi olayı yok.

maalesef hiçbir ise yaramıyor.değişik bir pazarlama stratejisi.

aşırı gereksiz bir şey. bir faydasını görmedim.
puanım 14,370.

Oyunlaştırma.

o puanlarin ozelligi hic bir ise yaramamasi, ise yarayan bir sey olsaydi puan vermezlerdi eminim

ben yanlış hatırlamıyorsam 1 kere bedava yemek yedim puanım yüksek olduğu için. muhtarlık dışında bir getirisi yok.

Pazartesi güneye iniyorum, kabak kaş çadır atıcam bir hafta on gün.

Yurt dışı alır mı almaz mı alırsa ne zaman alır belli değil. Kur da uçmaya devam ediyor. Yerel planımda arkadaşlarla villa kiralayıp sınırlar içinde takılmak ve deniz-kum-güneş var.

var balayı planımız var aslında ama işte tek tatilimiz de o olcak sanırım. pandemide uçağa binmemek için arabayla egeyi geze geze gidelim diyoruz yada her şey dahil özel havuzlu bi otel bakıcaz.

ev kiralama moduyla ege akdeniz bölgesinde yaz boyunca arabayla sağda solda takılacağız eşimle. amerika'ya gitmek istiyorduk ama turistik vize vermiyorlar şu anda. ıvır zıvır yerlere de (sırbistan falan) gitmek istemem zaten. bi de pandemide uçağa falan binmek istemiyorum.

var, ben :D

turkiye'ye gelmeyi planliyorum. 1.5 senedir gidemedim.

gürcistandan bahsediyordum

Hes uygulamasından aşı kartı oluşturuluyor diye haber vardi geçen gün

Hes uygulamanda var iki doz olduysan. Hes güncel olsun.

e-nabız'dan da oluştarabiliyorsunuz.

evet, ortası mora çalmalı en kenarı kahverengi olmalı. yumuşacık ve sulu, mis.

nasıl seviyorsan öyle yemelisin, diğer türlü ziyan olur. yakmadığın sürece istediğin kadar pişirebilirsin. proteinlerin denatürasyonu (özellikle miyoglobin) ve etin kuruması dışında önemli bir etkisi olmaz.

yeni moda oldu bu da utanmasalar hayvanı canlıyken yiyecekler :D orta pişmiş bile gelse midem bulanıyor benim, hiç yiyemiyorum.

evet suyu gidiyor saman gibi oluyor.

Sevdigin sekilde olmazsa ziyan oluyor sadece.

Sadece kalori degil, keyif icin de yiyorsan, nasil seviyorsan oyle yapacaksin. Eger sevdigin gibi olmuyorsa ziyan olmus demektir. Cok pismis seviyorsan ama birileri oyle diyor diye az pismis yapip yiyip begenmiyorsan ziyan olmus demektir.

O yuzden nasil istiyorsan oyle yap ve göm.

Çeşitli pişirme tekniklerine göre lezzet ölçüsü değişir.
Tandır yaparsanız az pişmiş gibi bir şey olmaz ancak şu da bir gerçek ki, neyin iyi olduğu bir kriterdir fakat sevdiğiniz şekilde yemek yiyorsunuz diye kimse bir şey diyemez

En iyisi nasil seviyorsan odur. Az pismis zevk alamayacaksam cok pismis ye, ziyan olmaz. Hosuna gitmeyerek yersen ziyan olur. Gatekeeping'e gerek yok

sürekli çevir 10 dakika yeter işte. ben mesela orta pişmiş severim.

Çok fazla pişirince kuruyor.

niye "ziyan" olsun yahu? bu f/p neslinin sigligi beni olduruyor.

ya ziyan derken şöyle, etten ete lezzet farkı var ya, çok pişirince hepsi kuruyup birbirine benziyor. ama orta - az pişmiş, içi hafif sulu etlerde gerçekten etin tadını alabiliyorsun. o yüzden ziyan demişlerdir. sütlü kahve içenlerin kahve tadını anlamaması gibi bir şey (ben)

Göğüs hastalıkları.
Koşarken tıkanabiliyorum diyorsunuz. Onu söyleyin.
Şikayetim yok demeyin, hoş olmaz.

Babam koah hastası ben de önlem olarak baktırmak istiyorum dersiniz doktora.

"göğüs hastalıkları" yerine "göğüs cerrahisi"ne randevu almayın yalnız. ben yaptım daha yeni. göğüsü görünce direk basmışım muayene al tuşuna. neyse ki baktılar yine :)

Göğüs hastalıkları. Solunum testine yollarlar oradan, kullanıyorsanız eğer o gün sigara içmeyin en azından. Maksimum ciğer kapasitesini ölçecekleri için gelirken nefes nefese kalmışsanız o bile etkiliyor.

15 km 57 tl yapıyor yaklaşık, hesaplama sitelerinden hesapladım tutarlı oluyor orası.
Köprü ücretini taksimetre üstüne eklerler. Köprü ücreti 13,25 miş şuan 70 tl civarı tutar toplam.

Normal şartlarda iki yakadan da diğer yakaya giderler.

uber ile çağırın taksiyi, dilediğiniz yere gidersiniz.

Ataşehirden Etiler’e 61 tl ödedim geçen.

Giderken de köprü ücreti alıyor dönerken de çakallar. Şoförlüğün varsa tiktak ya da moov kullan.

Korsan taksi.

bankaya neden gitmiyorsunuz, hem altin hesabi acar yatirirsiniz gram olarak evde tutmaktan daha guvenli

@tahtakafa bankada kasada zaten duruyor evde değil

durduğu şubenin altın gününü takip edip oradaki görevliden rica ederek halledebilirsiniz bence.

Hassas terazi işinizi görür.
Sizinle ayni durumdayken hassas terazi alıp bankadaki kasaya gidip tartmıştım.

Tabiki de para almaz.

Almazlar.

Ufak terazi yerine, mutfak terazisi alın onlar da işinizi görür, gerekirse mutfakta da kullanırsınız.

Kuyumcu ücret istemez, bankayla uğraşmaya da değmez.

almaz, ama kasada duracağına vadeli altın hesabı açın orda dursun, durduğu yerde kazanırsınız.

Cpk islek olmayan bir kuyumcuya hotururseniz ve rica edersemi hem yartar hem de ayarina gore ayri ayri yasnif eder. Adama 20-30 lira para verirsiniz istemez muhtemelen.

kasaya para odeyeceginize altin hesabina yatirsaniz daha iyi degil mi hem devlet guvencesi de var

tamamen işkembeden sallıyorum kasko sigorta 3-4 bin tutar yıllık (ilk defa arabaya sahip oluyorsa net bişey diyemiyorum) yıllık vergisi sıfır ise yıllık 1200 tl bakımları bilmiyorum

6-7 bin max.

kış lastiği hariç.

ilk muayene 3 yıl sonra o da hariç.

3000-3500 trafik+kasko
1200 mtv
1200 yıllık bakım
Ortalama kullanım ile 4000-7500 Yakıt

Minumumda aylık 800 tl, çok kullansa kasko çok çıksa aylık 1150 tl aylık.

Kimisi talep eder, kimisi maaşını alır, kimisi sadece halkın yararına karşılıksız olarak bir şeyleri açıklamak için çıkar. Kimisine de belirsiz ya da karanlık yerlerden bir tür tutarı çok yüksek ödenekler gelir.

www.idefix.com
tabi böyle şeyler sadece almanya ile sınırlı değildir.

tartışma programlarından para alınmaz. televizyonun böyle bir bütçesi yok.
buraya sürekli çıkınca tanınmış kişiler oluyorlar ve tanınmış olmak paralı-parasız çoğu aktiviteyi beraberinde getiriyor. kitap yazsalar yayınevi daha kolay bulunuyor, gibi. popülerlik kazanmalarına vesile oluyor, diyebiliriz.

bunun dışında gazeteciler işinden para kazanır. kötüsü şantajdan da kazanır. daha iyisi özel üniversite ya da kurumlarda derslere girer, ordan da kazanır. meslek kazanmaya elverişli.

Programların belli sabit konukları varsa alıyorlar.

ekranda gördüğün tartışmacılar ya para kazanır ya amme işi yada birileri rica eder çıkar. para olmazsa motive olunmaz. herşeyden anlamak onlar için zor olabilir ama maaşı iyiyse 1 günde 1 kitap bitirirler.. sabah çıkan doktorlar da para veriyor mesala üzerine.. bütçe yok diye birşey yok hepsi zarar olsun kanalımız olsun derdindeler diğer firmalarından oraya ekler eder kolay işler bunlar. önemli olan kanal almak. açmak değil. açmak için onay lazım. onayda kolay değil. anladın sen..

asagida ogrenen var. bekleyin biraz herkes abanmistir.

o dedigin cumle zaten basvurunuz onaylanmamistir anlamina gelmiyor mu?

@bueno has been not selected onaylanmamış anlamına gelmekte.

Bugün markete giderken ziraat atmnin önünde baya kuyruk vardı. Az ilerde polis otosu vardı sorun olsa kesin müdahale ederdi çünkü bulunduğum yerde site içinde bile ceza yazıldığını gördüm.

bence yemezsin kapandık diye paraya ihtiyacımız olmayacak mı? herkesin mi kredi kartı var? lakin giderken yaya olarak git, güzergahını değiştirmeye. alakasız bi yerde yakalarlarsa belli olmaz.

dün hastane randevum için arabayla hastaneye gittim. 20 km git-gel hiç çevirmediler.

Mahalle arasında ise bakan bile yok. çekin tabii hocam herkes dışarıda zaten.

öncelikle hayırlı olsun.
benim duyduğum kadarı ile sıfır bile olsa firmalar bazı defolu araçları alıp ufak müdahalerler ile sıfır diye satıyorularmış. km sıfır ama bagajda sağda solda müdahale oluyormuş.

teslim alırken iyice bir sağına soluna bakmanızda fayda var.

Mart ortasında ben de aldım, alış vekaleti çıkartmıştım herhangi bir sıkıntı olmadı.(noterde talep edersen süreli de çıkartabilirsin) Vekalet çıkartmazsan tüm noter vs işleriyle senin uğraşman lazım. Paranın tamamını gönderirken açıklamaya arabanın tam ismini yazmaya dikkat etmeni öneririm. Ek olarak ödediğin hesap da direkt bayinin hesabıysa herhangi bir problemle karşılacağını zannetmiyorum

soruya ceap değil ama google'daa şu aramayı yaparak ilgili sonuçlara ulaşabilirsiniz.

site:eksiduyuru.com 0 araç almak

ilk işiniz iyi bir ekspertize gitmek olsun, rapor çıkarın çünkü araç bayiye gelene kadar hasar görebiliyor.

bayi istediyse vekalette sorun olmaz. onların plakacıları oluyor, plaka işlerinizi halledecektir. (özel karakterli plaka istiyorsanız kendiniz halletmelisiniz)

trafik sigortası ve isteğe bağlı kaskonuzu yaptırmayı unutmayın.

arabayi teslim alinca ilk isin bu arabanin sifir, ciziksiz ve boyasiz oldugunu ispatlamak icin expertize gitmen gerek.

biraz bos bir is gibi gorunebilir ama arkadasim sifir araba aldigini sandi ama sevkiyat zamani darbe almis ve boya ile kapatmislar ve sifir gibi satmislar.

Öncelikle hayırlı olsun, kart ayında aldım bende hiç expere falan gitmedim diğer arkadaşların dediği gibi.
Süreç şöyle oldu kapri dan sonra paranin hepsini gönderdim o sırada trafik sigortasını halletmistik, (plaka çıkmasına gerek yok) eğer özel plaka istiyorsan emineyete gitmek lazım yoksa sırada ne varsa artık. Sonra fatura ile notere gidip ruhsatı aldım. Ve süreç tamamlandı.

Sıkı bir tarcanlar takipçisi olarak diyorum ki Expere kesin git.

Eksper olayını es geçme. Hatta bayiye de ki “ekspertize götüreceğim, araba 0 diyorsunuz. Eğer eksperde sıkıntı tespit edilirse eksper ücretini siz ödersiniz” şeklinde. Sonuçta ticaret bu. Onlar para kazanacak diye kazıklanmak zorunda değilsin. Zorunlu trafik sigortanı ve kaskonu mutlaka yaptır. Dünyanın binbir hali var...

Hayırlı olsun, avukatlık vekaleti değil de özel işlem için vekalet olduğundan elinizde birkaç vesikalık olsun notere giderken. -2 ya da 3 idi-

Bunun dışında bu yaygın bir işlem olduğu için noterde zaten şablon üstünden adınıza araç satın alma ve trafik kayıt vs. işlemi yapılabileceğine dair bir yazıya sizin ve vekalet verdiğiniz kişinin bilgileri girilecek.

Artık teyp çalma gibi bir olay tarihe karıştı. Büyük ihtimal insanlar arabalarına alarm takmıyor artık.

İmmobilizer'ın standartlaşması.

1- çoğunda fabrika çıkışı. bende alarm yok sanıyordum, bir gün akü bitip aktarma yapınca olduğunu öğrendim.

2- çoğu arabada imobilizer var, uzaktan kumanda olmadan motor çalışmıyor.

Gosterge paneli icinde yaniyor o lamba. Genelde de sahte alarm oluyor fabrika cikisi.

eczaneden rica etsen?

Camiden de alabilirsiniz belki, babam geçen gün öyle yapmış

Bakkallarda da olabiliyor printer. Sorunuz.

eczaneler+1 . %90 ihtimalle döküm alacak bir şeyleri oluyor onların.

çok iyi bi değer. tr şartlarında

100 MBit Superonline Fiber ile 45 seviyesinde görüyorum ben. Türkiye şartlarında çok iyi+1

batı avrupa serverları için çok iyi. kendi şehrinde ise server kötü. evet fazla normalde ama türkiye şartlarında çok çok iyi.

gerçekten iyi mi bu? vay be millet avrupada 4-5 ms için başlık açıyor. ilginçmiş.

neden bizde bu kadar yüksek acaba?

Cgnnat, elli tane filtre, kötü altyapı, kötü optimizasyon, birçok nedeni var, hepsi bir araya gelince sonuç bu oluyor.

uzaklık, diğer ülkeler aramızda fiber bağlantı olmayışı, altyapı sorunları vs. diye biliyorum.

Tek olay ping degil ki ani dalgalanmalar daha buyuk problem bence. Yani ben cok bilirim 50 pingle deli oldugumu ama 80 pingli birinin asla benzer sikayetleri olmadigini

türkiye'de henüz 55 altını görmedim. 59 olunca oha çok iyi diyorum.

cs go çok oynamadım ama lol'de 60-80 ping olunca oo iyiyiz bugün diyodum. İnternetim de güya 50 megabit falan iyi internet. 45-50 ping'e ping demeye utanırdım yani, normalinin o olduğunu varsayardım.

Bende jbl go 2 var. Onceden banyoya birakirdim, sonra bir gun ne olacaksa olsun dedim ve dusakabinin icine almaya basladim. En dip koseye koyuyorum, uzerine direkt su gelmiyor. Hos gelse de 1 metreye kadar 30 dk mi ne dayanikli ama...

Valla yaklasik 1 senedir boyle buharin(kisin epey sicak suyla dus alirim) icinde kullaniyorum, bir problem yasamadim! :) canim jbl im <3

Jbl go 2 ile duş alıyorum ben de. Üzerine su geldiği de oluyor, invictae gibi ben de çay suyu ile duş alıyorum adeta kışın; hiçbir şey olmadı.

www.hepsiburada.com

şuna benzer bir ürün almıştım aliexpressten, linkini bulamadım şimdi. üzerinden nerdeyse 7-8 yıl geçti, hala taş gibi kullanıyorum. bendeki siyah, bazen üzeri tozlanıyor, duşun altına sokup bi güzel yıkıyorum. hiçbir şey olmadı şimdiye kadar.

ben bundan aldım yeni.
www.hepsiburada.com

duşa sokmadım ama suya dayanıklılık sertifikası var. sesi de gümbür gümbür bu güçte bu fiyata çok zor, şarjı da 14 saat civarı gidiyor. zaten bunu alsan duşun dışında dursa bile yeter sesi.

jbl go 2 kullanıyorum. Su gelse de bir şey olmuyor. tam üstüne gelirse sesi boğuklaşıyor silince düzeliyor.

Ue boom2 vardi bende dusun icine sokuyorum bir sey olmuyor.

uzun süredir ue roll kullanıyorum aynı şekilde, bir sorun yaşamadım. eskimeye başladı ama, artık bataryası eskisi kadar uzun dayanmasa da nemin etkilediğini düşünmüyorum.

JBL +1

baba ölmeden önce yapabilir. Veya çocuklar reddi miras yapabilir.

Çocuklar vazgeçebilir. Babanın insiyatifinde olmuyor bu mevzu..

baba tamamen vazgecse bile diger kanuni mirascilara belli bir oranda pay veriliyor diye biliyorum, ama vasi vazgecerse olabilir.

barandogan.av.tr

genelde bir sürede değil de kısa sürede etkisini göstermesi lazım en azından.

öyle çalışmayan insanı çalıştıracak mucize bir formül değil :)

@passion rules the game

Ben de mucize beklemiyordum ama en azından okumam gereken şeylere odaklanabilirim, okuduğumu anlayabilirim diye umuyordum. Aklım yine leyla leyla geziyor :)

vallahi yaşınızı vb. bilmiyorum ama bu son zamanlarda artan bir şeyse basit bir dikkat dağınıklığı da olabilir. dehb teşhisi genelde erken yaşlarda konuluyor.

tabii doktorunuz teşhis ettiyse bir bildiği vardır, belki ritalin birkaç kullanımdan sonra etki gösterir bilemiyorum. dozaj bile önemli o yüzden doktora danışmakta fayda var :)

Ne yapmak istersen onu yaparsin. Magic pill degil.

aldıktan hemen sonra odaklanmanız gereken şeyi yapmanız gerekiyor. Süresi 3 saat. Beklemişseniz etkisini görmemiş olabilirsiniz.

Farklı kullanım şekilleriyle focusunuzu arttırabilirsiniz, tabii ki önerilmeyen kullanım şekilleri bunlar.

@passion rules the game

Yok doktor da DEHB tanısı koymadı zaten, duyurumda yazmıştım. Şimdiki bu durumu atlatana kadar yardımcı olması için yazdı. Ama geç yaşta (30 civarı misal - ben de o yaşlardayım) da tanı konulan arkadaşlarım var. Özellikle kadınlarda erkeklerden daha farklı seyrettiği için daha zor oluyormuş tanı konulması. Ama dediğiniz gibi onların semptomları da küçüklükten beri varmış ancak üzerine düşülmediği için tanı konulmamış.

@eksi sozlukte eksiyen adam

Valla siz de haklısınız. Kendimi ikna etmem gerekiyor önce.

Ben sadece ders çalışacağım zaman kullanıyorum. Faydası oluyor. Ama @eksiyen adamın dediği gibi ne yapmak istersen onu yaparsın. Yani ilacı içince kitap okumaya başla.

Bende ortalama 30-40dk da etkisini gösteriyor. İlacı alınca masa başına oturuyorum ki başka şeye odaklanmayayım, ilac etkisini gösterdiğinde yaptığım işe yoğunlaşayım.

@hayaletimsi ve @ceketimi alip cikcam

Sanırım hatayı dediğiniz gibi bekleyerek yaptım. Bir dahaki kullanımımda dediğiniz gibi hemen işe dalıp nasıl etki ediyor bakacağım.

hayır

hayır

Eskidendi oyle seyler.

arkadaşlar siz böyle şeyleri nasıl takip ediyorsunuz yani yıllar önce birileri "kesin olarak böyle yapmalısın" diyor ama artık yapmaman gerektiğini kimse söylemiyor, teknoloji sitelerini takip ediyorsunuz dicem orada da igkfkfd markasının 553954. modeli çıktıdan öte bir şey yok, cidden merak ediyorum nerelerden öğreniyorsunuz böyle şeyleri.

şahsen ben aldığım ürünün teknik özelliklerini araştırırken görüp bu neymiş diye araştırıyorum. mesela nikel kadmiyum bataryası varsa, neymiş bu nikel kadmiyum diye bakıyorum. bitirmeden şarj etme deniyor. birkaç yıl sonra aldığım üründe nikel metal hidrit deniyor. aa bu değişmiş bu nedir diye bakıyorum, onda diyor ki şöyle şarj etmen lazım. 2-3 yıl sonra bakıyorum aa batarya lityum olmuş. lityum da nedir ki diyip yazıyorum gogıla, o şekilde öğreniyorum.

kullanma klavuzuna bakınız. 4000mAh için en azından 4 saat şarj edin.

@phonex %100 mü olsun? %100 olunca da iyi değil diyorlar.

lithum ion'dur büyük ihtimalle. araştırın detaylıca bilgi edinirsiniz.
tam şarjda kesiyor enerjiyi. benim telefon tablet sürekli şarja bağlı sadece dışarı çıkıp yanıma alınca çekiyorum.

bu kimyasal muhteviyat ve belli bir life cycle dedikleri ömrü var. 500 kere şarj ömrü verirler. aktif olarak hergün kullanır 2 günde bir şarj ederseniz 1000 günde batarya ölür. hiç kullanmaz bir kenara atarsanız 5 yıl sonra ölür.

lithum pilin olayı nikeldeki gibi dikkat edilmesi elzem unsurların artık gözardı edilmiş olması. benimkiler kısmi okuma, biraz tecrübe. kullanma kılavuzunda detaylıca belirtilmiştir şarj özellikleri.

peki %100 değil de %80'e kadar şarj edip bıraksam sorun olur mu?

nikelden kalma alışkanlıkları bırakabilir, istediğiniz gibi kullanabilirsiniz ancak şarjı sıfırladıktan sonra açıp kullanmaya çalışmayın. bataryayı tamamen öldürebilirsiniz.

17:00 olması lazım

Peki şuraya bakmayı denedin mi?

www.carrefoursa.com

İstediğin mağazyı bulup üstüne tıklarsan kapanma saati çıkıyor. Örneğin İçerenköy'deki 20.00'de kapanıyormuş.

i.ibb.co

edit: tabii pandemi nedeniyle düzeltmemiş olabilirler bu sayfayı.

edit2: ben ekran görüntüsünü aldıktan 2 saniye sonra değiştirmişler herhalde. şu an 17.00 görünüyor.

17.00

Himmet orda yazan 20.00 yanlış maalesef 17.00 de kapanıyor pazar günleri tamamen kapalı

Evet, jeton sonradan düştü. O sayfayı değiştirmemişler belli ki.

ekşide değil ama başka bir mecrada yazdığım oldukça basit bir yazı yüzünden dava açılmıştı tarafıma, bi ton uğraşmıştım zamanında. akademisyenler dandik olduğundan, vakitleri de bol, oturup uğraşıyorlar birer birer kim yazdı diye darlıyorlar yani.

Bizim bi ruh hastası vardı mesela ekşideki entrylere dava açıyordu sürekli. Gerisini sen düşün

artık tek mecra ekşi değil, eskiden herkes ekşi bakardı. Şimdi öğrenciler hocalarıyla twitter üzerinden kavga ediyor.

10-17 arası mahalle arasında bi kontrol olmaz. Açık olan işyerlerine gidildiğinde kimse sen napıyosun demez bence. o saatlerde yürüyş yapıyorum hop bilader diyene denk gelmedim daha.

elinize bir market fırın poşeti alın, hiç birşey olmaz :)

bugün ankara'da ales'e girdim.. evimle okul arası 20 km kadar var. bilenler için batıkent- bahçeli diyeyim.. hiçkimse durdurmadı. polisin trafiği tek şeride indirdiği bölümler vardı ama çevirme olmadı hiç. demem o ki rahat rahat takılın bence.

telefonunuzda olursa yeterli olmuyor muydu?

Olmaz diye yazmis sozluktekiler. Ayrica telefondaki firma kase imzali, benimde cikti alip imzalamam lazim.

Belki bir eczaneden rica edebilirsiniz

sadece şirketin kaşesi imzası ve benim de imzam olan izin belgesi yetiyor mu? imza sirküleri, sigorta dökümü falan gerek var mı bunlara da?

Eczane iyi fikirmis bir deneyeyim yarin sabah, tesekkurler

Muhtarlık olabilir sabah erken saatte açıyorsa.

Bize elektronik imzali belge verdiler gecen hafta. Bu hafta paartesi ise giderken onu gostercez, ise gittikten sonra da islak imzali belgeyi alcaz. Sen de cevirirlerse ise gidince cikarabilcem, ama telefondakini gosterebilirim dersin, sorun cikmaz. Daha ilk gun cunku.

Esas usul olan e-Başvuru sitemi üzerinden 2 Mayıs saat 17.00’ye kadar 2.677.000 çalışma izni görev belgesinin verildiği,
Muafiyet kapsamında olmakla birlikte e-Başvuru sistemi üzerinden çeşitli nedenlerle belge alamayanlar için ise işveren ve çalışanların taahhütlerinin ve imzalarının bulunduğu, yeni oluşturulan çalışma izni görev belgesi formunun geçerlilik süresi 7 Mayıs 2021 Cuma günü saat 24.00’e kadar uzatıldı.

www.icisleri.gov.tr

Hayaletimsi + 1, uzatıldı süre.

Ben de telefonumdaki pdf ile yola çıkacağım sabah. 7.30 gibi yolda olacağım. O saatte açık bir yer bulamam ki çıktı için. Zaten şirket kaşe imzalı evrak dün maille geldi bana, e haftasonu her yer kapalı nerden çıktı alacaktım ki? Yazılanları okudum, kurt düştü içime. Uzatıldı yazan arkadaşlarım, yani çıktıya gerek yok mu diyorsunuz?

Tamam iste uzatilan belgenin ciktisini alip im,alamaktan bahsediyorum arkadaslar.

Lokasyon kagithane merkez.

@e mice, @hrvl ayni durumdayiz.

Muhtarin yardimci olacagini hiiç sanmiyorum.

bu aksam foxhaber de mutlaka kaseli imzali cikti olmali diye uyari yapmislardi.

Esas usul olan e-Başvuru sitemi üzerinden 2 Mayıs saat 17.00’ye kadar 2.677.000 çalışma izni görev belgesinin verildiği,
Muafiyet kapsamında olmakla birlikte e-Başvuru sistemi üzerinden çeşitli nedenlerle belge alamayanlar için ise işveren ve çalışanların taahhütlerinin ve imzalarının bulunduğu, yeni oluşturulan çalışma izni görev belgesi formunun geçerlilik süresi 7 Mayıs 2021 Cuma günü saat 24.00’e kadar uzatıldı.

www.icisleri.gov.tr

edevletten başvuru yapıp onun onayını aldınız ancak onaylı çıktısı yoksa yanınızda bence ceza yazamazlar. ancak manuel düzenlenen görev belgesi ise biraz dil dökmek gerekecektir. her iki durumda da tamamen polisin inisiyatifi olacak. bence işyeri düşünsün, ceza yerseniz onların vermesi lazım.
ben edevletten başvurdum izni aldım. cuma'dan beri istanbul'da gördüğüm denetimler çok sıklaştı. önceden camda, elimde yazıyı gören polis geç derdi şimdi durup yazıya bakıyorlar, ha gerçek mi diye kontrol ettikleri yok o ayrı mesele.

Teşekkürler , Ankara da yol tek şeride düşürmüşlerdi ama belge sormadılar bana pas geçtim şansıma.

İzniniz yoksa ceza yersiniz. Noterler takdir edersiniz ki sadece araç satışı yapmıyorlar.

bunun icin ne izni almam gerekiyor?

riskli duruyor ceza yiyebilirsiniz.

Noterler daha çok şirketlerin iş halletmeleri için açık diye düşünüyorum.

bunun icin alabilecegin bir izin yok. mevcut yasaklar sen bunu yapma diye var zaten.

Alamıyorsun yasak

yarın deneyimleyeceğim. sonucu buraya yazarım.

Yakalanırsan ceza yersin. Herhangi bir izin kapsamına girmiyor bu şu anda.

noterler birligi sitesinden yarın icin e-randevu aldım. bu neden kabul edilmiyor? madem oyle e-randevu kapatılmalı hatta noterler neden acik? en kotu noter randevumu gosteririm diye umit ediyorum

noterler neden açık diye tekrar sorman garip. noter sadece araç satış işlemi yapmıyor. geçici bir kapanma için adamlar sistemi devre dışı bırakmakla uğraşmıyordur. içişleri bakanlığının yayınladığı bildiri gayet net. zorunlu durumlar dışında ve muaf tutulan işletmelerde çalışanlar dışında sokağa çıkma yasağı var.

yasaklardan muafiyet hakki olan ve noterde isi olan insanlar var, onlar icin acik ve randevu alabiliyorlar. sen o kisilerden biri degilsin o yuzden noterden aldigin randevunun bir gecerliligi yok, cunku disarida olma iznin yok zaten.

nedir sonuç hocam

arkadaslar baya gec oldu ama belki gore olur diye yazıyorum. yasaklarda arabayı satın aldım fakat adamın ikameti ankara etlik'teydi ve etlik'teki noterler kapalıymış. kazım karabekir'deki bir noter açıktı ve orada alım satım işini yaptık. herhangi bir sorun da olmadı. bu olay tam kapanma dedikleri dönemde oldu.

Valla pandemi dönemi malum... ben olsam istemezdim. Bizim kiracımız pandemi dönemi 5 ay kira ödemedi, ödeyeceğini bile bile oturuyormuş bi de. Sizinki en azından dürüstlük yapmış, ödeyemiyorum zorlanıyorum demiş.

8 gün kala olmaz.
Bir ay önceden söylemenin yakışık alacağını, bir ay daha kalmalarının uygun olacağını belirtin. Durumu açıklayın.O sırada da kiracı bakarsınız. Daha fazlasını talep etmeyin, yersiz olur.

Valla tamam, pandemi durumu falan zor da adam girdiğinde de pandemi vardı. Onun sözleşmesi sonrası bir anda ortaya çıkmış bişey değil ki. Şu kapanma olayları ya da daha öncesinde bir takım şeyler yüzünden işini, gücünü kaybetmiş olma ihtimali elbette var ancak pandemiyi bahane olarak kullanma ihtimali de var aynı şekilde.

8 gün kala pandemi yüzünden çıkıyoruz demek de saçma, diğer arkadaşların dediği gibi en az 1 ay önceden falan söylemesi gerektiğini falan söyleyebilirsin. 1 aylık kira daha talep edip(yani mayıs-haziran) üstüne de haziran-temmuz dönemi için depozitoyu kiradan sayabileceğini ancak bu dönemde kiracı bulursan da kendilerine depozito paralarını geri verebileceğini önerebilirsin. Orta yol anca bu şekil olur gibime geliyor.

Kiracının sözleşme süresinden bağımsız bir ay önceden haber verip çıkma hakkı var. Siz depozitoyu son kiraya sayıp vermeyebilirsiniz.

avukata vereceğiniz para çok daha fazla tutar. ne zaman, nasıl alabileceğiniz de meçhul. depozitosunu vermeyin, mayıs ayının da kirasını isteyin. yolunuza bakın.

Bir ay daha kalmalarını ya da depozitoyu bir aylık dönem için almayı talep edebilirsiniz ama kalan tüm kiraları istemek vicdansizlik olur gibi. Zaten ödeyebilecek olsa kalırdı diye düşünüyorum. İşsiz kalmış olabilir. Kaldı ki isteseniz de zaten vermeme, mahkeme filan aylarca uğraşma ihtimaliniz var. Onun sonunda da ödeyip ödeyemeyecegi meçhul.

@hayaletimsi
Hocam o hakkın o şekilde olduğuna emin misin? Eğer öyleyse bir kaynak koyup durumu netleştirebilir misin?

Hukukçu değilim ve eğer yanlışsam hukukçu arkadaşlar umarım beni düzeltir ancak benim bildiğim öyle bir olayın olmadığı şeklinde çünkü. Öyle bir hak olmuş olsa kiraya verenlerin mağduriyeti büyük olur çünkü. Adam gider 5 yıl sözleşme yapar sonra da ikinci ay sadece bir taraf bir ay önceden haber verip sözleşmeyi keyfince direkt iptal edebilir o durumda. Ee kiraya verenin hakkı ne oldu?

Benim bildiğim şekli şu, sözleşme devam ederken elbette çıkma hakkı var ancak kalan sürede ne kadar kira ödeyebileceğin ilk başta diğer tarafla bir şekil anlaşmana eğer o mümkün değilse de kiraya verilen yerin ortalama ne kadar sürede kiraya verilebilecegine bağlı.

oturmadığı ayın kirasını istemek hakkaniyete sığmaz
1-2 ay oturup suistimal de etmemiş

Kendi durumunuda anlat, depozito sende kalsın bir aylık kira gibi düşün. Kalanları da isteme bence. 8 gün önceden çıkıyorum demekte erken bence. O ara birisine kiralarsan adamı ara kalan ne kadar tl ise gün olarak hesapla iade et.

*Pardon 8 gün önceden çıkıyorum demek geç haber verme sayılmalı olarak kastettim bu arada. Bir ay önce dese neyseydi.

Eve gidip kontrol edin. Hasar var mı bakın.

Hasarsız ise depozitoyu gelecek aya sayın. Eğer bir ay içerisinde kiracı bulursanız depozitoyu da adama yollarsınız.

Durumlar zor maalesef. Böyle bir zamanda vicdan meselesi sözleşmeden daha önde.

kesin ulaşması için iadeli taahhütlü veya aps olarak gönderin. yok kamu kurumuna gelen herhangi bir zarf köşeye falan atılmaz zannetmiyorum. ciddi yaptırımı olur.

Eğer PTT ile yollayacaksanız kesin ulaşması için "iadeli taahhütlü" yollamanız gerekiyor. Normal gönderim ücretinden az daha pahalı oluyor, ama sana da oradan teslim alındığına dair ayrıca bir fiş/makbuz geliyor emin oluyorsun teslim alındığına.

Zarf eğer aksine bir şeyi özellikle belirtmedilerse pek fark etmiyor, evrakın formunu bozmayacak şekilde bir zarfa koyarsınız.

a4 kağıdının üçe katlandığı boyutta olan zarf ideal bence.

ben üstüne, gönderen alici kisminin disinda bir yere, dilekcenin icerigini yaziyorum. 'dilekce', 'geri ödeme dilekcesi' falan diye.

Resmi evrağın katlanması hoş olmaz o yüzden a4 ebatlı sarı zarf

kendini en iyi sen tanırsın. yapamazsın diyenlere bakma ama gerçekçi ol tabii. böyle bir işe dayanabilir misin? başka hiçbir seçeneğin yok mu? asgari veriyorlar sonuçta. her iş en az asgari veriyor nerdeyse.

@jelly bear marketlere dahi başvurdum, geri dönüş yok maalesef.

Elinde başka seçenek yok benle senle aynı durumdayım, ama iş bulamıyorum. Boşta durmaktan iyidir.

Olmazsa da evdekilerin ne dediği umrunda olmasın, senden önemli değil.

Hocam o iş özelinde bir şey diyemeyeceğim de çağrı merkezlerine veya mağaza satış danışmanı olarak başvurmayı denediniz mi?

Ayrıyeten geçen sene KPSS'ye girdiyseniz düşük puanla memur alımları oluyor ara ara onları da kovalayabilirsiniz. Benim de yaş 27 ve işsizim o yüzden anlıyorum. Herhangi bir işe başladıktan sonra da ya niteliklerinizi artırmayı (ingilizce, excel gibi) veya memurluğa sağlam çalışmayı veya meslek öğrenmeyi ihmal etmeyin diye naçizane belirteyim.

insan girdigi kabin seklini alir. az cok is tanimina gore sen de degiseceksin.

zaten biraz da mecbur gibisin. tabi ki gidip calismalisin. vira bismillah.

@antika +1

çalıştıkça ne kadar güçlü olduğunuzun farkına varacaksınız bence. başlarda çok zorlanırsınız ama sonra alışırsınız. her türlü işsizlikten daha iyidir bence

Kesinlikle başla. O tarz işlerde giren çıkan çok olur, işin zorluğu kadar çalışan profili de bence bunda etken.

Çok kötü işlerde çalıştım. En kötü iş bile insana öğretir. Erinmeyip işini ciddi yaparsa, ben bunu yapamam deyip kaçınmazsa herkes her işi yapar.

korkma yaparsin. kolay is zaten cok nadir karsindaki de insan sen de insansin yabusdur.

Ben bir ekleme daha yapayım. Dışarıdan böyle akıl vermesi kolay geliyor da işin aslını başlamadan göremezsiniz. Bazı durumlarda iş insanı aşağı çeker ve kendinden ödün verdirmeyi gerektirebilir. İnsan ilişkileri konusunda size çok rahatsızlık veren bir işte de ısrar etmek ne kadar doğru bilmiyorum. Deneyip gidişatı kendiniz görebilirsiniz. 2 ay deneme süresi var zaten istediğiniz zaman çıkabilirsiniz. Bu iki ayda kötü yönlerini de görür kendinizi de ona göre geliştirip şekillendirme fırsatına sahip olabilirsiniz. Belki de bu şekilde size uygun, geliştiren, kendinizi iyi hissederek yapabileceğiniz bir iş halini alır. Onun dışında işe başlamamak veya başladıktan sonra işten çıkmak konusunda kendinize yüklenmeyin. Bazen doğrusu öyle olabilir. Her gün yeni bir fırsat.

Isin tanimi ne?
Bu arada ben de cok saçma isler, stajlar yaptim. Bir stajimi soguk hava deposunda yaptim, şoförle beraber Muğla'ya sevkiyata gittik İzmir'den günü birlik.
Neyse yani; isin tanimina göre bir yorum yapariz hatta sirket ismi verirseniz belki ona da yorum olur.

Ama halledersiniz bence. Malesef para sikintisi çekmekten iyidir.

Bence bir süre çalış inan her işin zorluğu ayrı, o sürede yine iş ararsın belki güvenin yerine gelir daha hızlı bulursun. Ama denemekten korkma, her şey tecrübe.

Şimdiden bırakırsam nolur diye düşünmeyin. Hayırlısıyla başlayın, daha iyi işleri kovalarsınız. Bırakmanızı gerektirecek bir durum olursa da bırakırsınız. Hayat sizin hayatınız.

Aileye "Patronun kendisi ortamı çok kötüledi, hadi hayırlısı. Ben elimden geleni yaparım" deyin. Yarım günde iş bırakan genç tanıyorum. Dünyanın sonu değil.İnsanlar çok uzun süre konuşmuyorlar artık birşeyleri.

İş çalışırken bulunur lafına inanıyorum. İşsiz kalacağınıza başlayın duruma göre devam edersiniz ya da istifa edersiniz. İnsanlar istediklerini söylemekte özgürler, siz de onları takmamak konusunda özgürsünüz. Bankadan istifa ettikten sonra markete mağaza müdürü olacağım diye girdim. En son bozuk domatesleri ayıklıyordum. En azından ne yapmak istemediğimi görmüş oldum:) hayata dair tecrübe kattığı da bir gerçek. Para versem edinemeyeceğim hayat görüşü edindim. İşteyken kafanız dağılır, evde dört duvara bakarak düşünmekten iyidir. Şimdiden hayırlı olsun.

Üstteki arkadaşlar da demişler ama ben de diyim, zor bir durum birçoğumuz yaşadık bunu. Başlayın, deneyin, direnin, işteyken iş aramaya çalışın başka çözümü yok şu aşamada.

Çalışmaya başlayın. Değişiklik iyi gelir ve kim bilir belki anlatıldığı kadar kötü olmaz. Olursa da işten çıkarsınız, sizden önemli değil. Ailenizin veya bir başkasının dediklerini umursamayın. Ağzı olan konuşuyor. Önemli olan sizin kendinize iyi geleni bulmanız, yapmanız. Olmazsa çıkarsınız yani gayet doğal ve normal şeyler bunlar. Yüklenmeyin kendinize.

İyi tarafından görmeye çalışın bu durumu. Uzun süredir işsizdiniz ve şimdi bir işe giriyorsunuz. Bu güzel bir gelişme. Dünyanın en boktan işi olabilir, ihtimal, ama o bile size bir şey katacaktır. Şu anki durumunuzdan daha iyi bir yerde olacaksınız o işle ilgili deneyiminiz nasıl gelişirse gelişsin.

Bol şans.

Dostum is cok boktan gorunuyor ama calismayip ne yapacaksın? Yakin veya uzak bir gelecekte gercekci daha iyi bir alternatifin var mi? Yasadiklarimdan ogrendigim bir sey varsa o da en zor is issizliktir.

Universiteden sonraki surecte boyle bir donem yasadim. Kirami, sigarami, yememi, icmemi ev arkadaslarim idare ediyordu. Geceleri uyuyamiyordum. Eger bir para kaynaginiz yoksa helal olan her is yapilir. Ayrica suna inaniyorum ki sen isini en iyi sekilde yapmaya calisirsan mutalaka daha sonraki surecte isine yarayacak seyler ogreneceksindir. Ayrica karsilastigin zorluklar seni daha da gelistirecek ve guclendirecek. Kendini gelistirmek demek sadece dil ogrenmek, kod yazmak ya da ne bileyim esntruman calmak degildir. Zorluklarla basa cikmak dogustan gelen bir yetenek degil ancak hayattaki tecrubelerinle elde edebilecegin bir meziyettir. En buyuk gelisim zorluklar karsilastiginda kacmayip, korkarak ta olsa uzerine yuruyup zafere ulasmayi ogrenmektir. Kolay olmadigi olmayacagi kesin ama ne demisler her zafer biraz hasar ister.

mesaili çalışan işçinin memurun alabileceği en uygun fiyatlı araç.

adam işine gücüne mesaisine yetişmeye çalışıyordur.

şirket araçlarını hariç tutuyorum bu genellemeden.

2020 yılının en çok satılan hb arabası. Azcık birikmişi olan, araba almak isteyen aldı bu sene.

bende clio var. normal bir şoförüm bence ama her zaman şunu söylerim: "clio ve egea'lardan kaçacaksın." size hak veriyorum yani, özellikle ikisinin de beyazları :)

babamda da egea var işin kötüsü.

şirket arabası da çok fazla.

Şirket aracıdır +1

Şirket araçları genelde hor ve hızlı kullanılır.

Clio marka değil bu arada, model. Markası Renault.

genel olarak az yakar çok kaçarlar ayrıca. haliyle vızt vızt aralardan geçip gitme acelesine giriyorlar.

çok büyük bir kısmı şirket,filo aracıdır.Geçen aya kadar bizim tüm şirket ve şantiye araçları beyaz clio symbol ve clio hatchback'ti, şu an hepsi beyaz fiat egea oldu.

Babam kullanıyor kanka. Kendi halinde adamdır. Kimseye bir zararı yok.

1997 clio kullanıyorum, kaybedecek hiçbir şeyim yok :p

Bunları şirketler genelde toplu kiralar. Beyaz renklilerin plakalarına bakın çoğunun plakasında kiralama ya da leasing firması logosu görürsünüz.

Bu araçları da çok km yapacakları için, parçası ucuz vb diye satış mümessillerine, sahada bayi ya da müşteri dolaşacak elemanlarına verirler.

Bu arkadaşların da gün içinde uğraması gereken bir sürü adres olduğu için sürekli acele etmek durumunda kalırlar.