Giriş
(12)

deri ceketi değiştireyim mi? (capsli)

filteria
selamlar, 1,5 ay kadar önce bir deri ceket aldım.bu ceketin modeli ingiliz diye geçiyor, alırken mağazada bisiklet yakalı, spor model bir ceketle bunun arasında çok kaldım, sonuçta bunu seçtim. fakat seçmese miydim? şimdi bana biraz daha 40+, hani baba işi filan gibi görünmeye başladı. kapüşonluyla
selamlar,

1,5 ay kadar önce bir deri ceket aldım.

bu ceketin modeli ingiliz diye geçiyor, alırken mağazada bisiklet yakalı, spor model bir ceketle bunun arasında çok kaldım, sonuçta bunu seçtim.

fakat seçmese miydim? şimdi bana biraz daha 40+, hani baba işi filan gibi görünmeye başladı. kapüşonluyla giyince de pek hoş durmuyor gözüme.

aldığım yere sordum, getirin durumuna bakalım dediler. götürmeden önce bir de duyuruya sorayım dedim. ilk bakışta duruşu filan nasıl görünüyor, değiştirmeli miyim sizce?

www.hizliresim.com
www.hizliresim.com

değiştirmeyi düşündüğüm model de şunu (kol genişliği hariç) aynısı:

cdn-ayae.akinon.net

teşekkürler.
0
filteria
(03.04.22)
aldigin guzel degil. yani onun da yeri ayri da oyle kapusonluyla falan olmaz o.
yeni link de bana kadinsi geldi.

yakali bir sey secebilirsin. gomlek yakasi gibi bir yaka olabilir..
0
Kittie
(03.04.22)
Bence değiştir. Almazlarsa da yine parası neyse ver, ikinci ceketi al, ilkini yak gitsin. At demiyorum dikkat edersen, çünkü başkası alıp giyebilir. Yok etmek en iyisi.
0
drkayzer
(03.04.22)
bu baya bildiğin ceket. fermuarlı bi modele geç en azından. baya kötü. deri pantolon giymek gibi bi şey.
0
jelly bear
(03.04.22)
Değiştir değiştir. Genç adamsın.
0
kisa
(03.04.22)
behzat ç modeli almisin

diğer ceket çok daha guzel
0
all girls dream
(03.04.22)
Yerine ve giyinis tarzina gore bu da gayet guzel. Yas da onemli tabii
0
floydian
(03.04.22)
Genel tarz önemli burada. Aldığın gömlek kot ve ile gayet güzel olur ama kapişonlu ile olmaz. Değişmezlerse dünyanın sonu değil, tişört ve gömlek ile harika olur mevcut ceket.
0
en bi orijinal
(03.04.22)
@kittie:

kapüşonlu ya da düz sweat çok giyiyorum ya o gömlek gibi yakası olanlar problem yaratabiliyor.

@drkayzer:

o kadar mı ya? :/

@jelly bear:

evet değiştireceğim sanırım.

@kisa:

eyv abi. :)

@all girls dream:

ya geçen kuaföre girdim adam bana tıraşın ortasında "abi sen polis misin?" diye sordu. hayırdır dedim ya ne alaka? "ben seni geçerken gördüm birkaç kere kesin polistir bu diyordum" filan diyor. o an anladım imajla ilgili ciddi bir sıkıntı var ve kaynağı bu ceket. :)

@floydian:

işte tarza uymuyor sanırım ya. yakıştırana güzel gidiyor ben de o yüzden aldım zaten ama bana pek olmadı.

@en bi orijinal:

almazlarsa diğerini alır bunu yedek bırakırım belki, yerine göre giyerim kazak, gömlekle filan.
0
🌸filteria
(03.04.22)
Degistirin bence de ama baska secenekler varsa diger seceneklere de bakilabilinir
0
mess
(03.04.22)
Nereden aldınız valla ben beğendim ceketi gideyim bakayım kendime de:)
0
bigcaptain
(04.04.22)
hocam sen naaaptın :(( biri hem git göm biyere
0
yonge and bloor
(04.04.22)
@bigcaptain:

yazıyorum dm'den.
0
🌸filteria
(04.04.22)
(14)

hangisini seçerdiniz? (yemek masa takımı)

filteria
merhabalar, linklerdeki takımlardan hangisini tercih ederdiniz? ve diğerini neden etmeezdiniz? teşekkürler. https://www.vivense.com/woodesk-beril-masif-tik-renk-sandalyeli-masa-takimi-140x70-modeli.htmlhttps://www.vivense.com/palace-masa-takimi-krem-modeli.html
merhabalar,

linklerdeki takımlardan hangisini tercih ederdiniz?
ve diğerini neden etmeezdiniz?

teşekkürler.

www.vivense.com

www.vivense.com
0
filteria
(19.01.22)
1'i seçerim. Cam masa sevmem.
0
dissendium
(19.01.22)
1

diğeri de güzel ama onu temizlemek dert. nemli bezle silince leke kalır, kurulaman lazım falan.
0
himmet dayi
(19.01.22)
1. daha iyi.
Camın kullanımı çok zor. Çok güzel de değil.
0
heritage
(19.01.22)
1
0
floydian
(19.01.22)
Kesinlikle 1.

O cam kırılır, hiç olmadı taşınırken kırılır. kırılmasa da silersin silerin tertemiz olmaz, uyuz eder.
0
antihero
(19.01.22)
Birincisi güzel.

1. link o siyah renk tonuyla biraz daha ağırbaşlı bir ortam sağlıyor.

2. linkteki ise itici tasarıma sahip.
0
Erva
(19.01.22)
Camın yukarıda yazılan dezavantajlarına ek olarak iskeletinde oyuk desen var, masayla ayakların arasında boşluk var, hep toz tutar oralar.

1 daha güzel hem.
0
kobuzchu kiz
(19.01.22)
beyaz olan sandalyeler cok sekilsiz. ktuk gibi. o yuzden 1 olan daha masa ve sandalye gibi
0
exlibris
(19.01.22)
illa ki birini secmem gerekiyorsa 1 diyorum. ozellikle 2 cok 'trendy' bir tasarim. 5 sene icinde asiri demode olmasi kacinilmaz.
0
hot potato
(19.01.22)
@herkes:

ben de 1'ciydim zaten de kafamı karıştırdılar.
yalnız diğerinin ne temizliği ne de kırılganlığı aklıma gelmemişti.
cidden üzerine 20 santimden kupa düşürsem çat diye kırılabilir.
tereddüt kalmadı şimdi. teşekkürler.
0
🌸filteria
(19.01.22)
@filteria

o cam muhtemelen 8 ya da 10 mm kalınlığında temperli camdır. o cam bırak kupa düşürmeyi, üstüne çıksan kırılmaz. temperli camın kırılması için yan duvarından çekiçle vurmak gerekiyor. üst yüzeyinden darbe ile kırılması imkansıza yakın.
0
himmet dayi
(19.01.22)
1’deki masa ile başka sandalyeler seçerdim. Youtube daire kanalından fikir alabilirsiniz.
0
kaset
(19.01.22)
1’i seçerdim çünkü 2 biraz göz yorucu ve sandalyelerinin biçimi hoşuma gitmedi pek.
0
ms brownstone
(20.01.22)
2'yi bilmiyorum ama robot süpürgeniz varsa ya da almayı düşünüyorsanız 1'in ayaklarına takılır.
0
nonik
(20.01.22)
(3)

şarkı adı soruyorum hemen silicem

filteria
-alman-etnik, mistik, bazen ambiente yakın müzik yapıyor. -multi enstrümantalist. doğu enstrümanlarını çok kullanır, bizzat kendi çalar. kimdi bu adam ya? (cevabı aldıktan sonra duyuruyu sileceğim. teşekkür ederim)
-alman
-etnik, mistik, bazen ambiente yakın müzik yapıyor.
-multi enstrümantalist. doğu enstrümanlarını çok kullanır, bizzat kendi çalar.

kimdi bu adam ya?

(cevabı aldıktan sonra duyuruyu sileceğim. teşekkür ederim)
0
filteria
(28.12.21)
stephan micus?

silme.
0
tepedeki psychedelic adam
(28.12.21)
Şarkı mı sanatçı/grup mu? Burasıni tam anlamadım. Aklıma ilk B-tribe geldi ama madem adam demişsiniz Karunesh diyorum.
0
Amaranta ursula
(28.12.21)
tepedeki: tam bulmak için neyi aramam gerektiğini hatırlamışken sen yazmışsın. teşekkür.

amaranta: o da uyuyor profile evet ama stephan abi'nin yanında devede kulak kalır.
0
🌸filteria
(28.12.21)
(4)

şu input'a göre bir başlık bulamıyorum

filteria
merhabalar, fotoğrafta görülen input'a uygun bir başlığı nereden bulabilirim? başlık bir kabloya takılacak, bu kablo da adaptör çıkışına bağlanıp amfiyi besleyecek. teşekkürler. https://imgyukle.com/f/2021/12/03/k8jegs.jpg
merhabalar,

fotoğrafta görülen input'a uygun bir başlığı nereden bulabilirim?

başlık bir kabloya takılacak, bu kablo da adaptör çıkışına bağlanıp amfiyi besleyecek.

teşekkürler.

imgyukle.com
0
filteria
(03.12.21)
bulamazsan elektronijkçiye götür bulabildiğin soketlerden birini taksın.

hatta adaptörü de halletmiş olursun böylece.
0
killerbee
(03.12.21)
5,5 x 2,5 da olabilir, 6,3 x 3,0 da olabilir. Fotodan ölçüyü anlamak mümkün değil.

Ya kumpas ile çapı ölçüp öyle belirleyeceksiniz, ya da cihaz çok büyük değilse yanınızda götürün.

Elektronik ekipman satanlarda bulunur, 5,5 ise bir milyoncularda bile olabilir.

Bak şimdi aklıma geldi, cihaz taşıncak gibi küçük değilse, sakız ile delikten kalıp alıp kuruduktan sonra yanınızda götürüp aynı çapta fiş bakılabilir.
0
John Bloor
(03.12.21)
hocam dediğim şu, nasıl 100 çeşit adaptör varsa, bi o kadar da erkek ve dişi jack var.

yani şundan.

mcdn01.gittigidiyor.net

hani sen uygun erkek jack bulamadım dedin ya,

işte götür elektronikçiye, uygun bir dişi jack lehimlesin.

aynı şekilde adaptöre de uygun erkek jack lehimlesin oldu bitti.

hem istediğin özellikleri söyleyince elektronikçi de ona göre malzeme kullanır aynı olay başına gelmez.

bu konularda bilgim yok ama 16.5 amper az buz bişey değil 16 amper kablo bile acayip kalın oluyor.
0
killerbee
(03.12.21)
(diğer cevabımı yanlışlıkla sildim)

@killerbee:

anladım sanırım şimdi. telefon açıp soracağım bakalım yaparlar mıymış?
0
🌸filteria
(03.12.21)
(3)

alınır mı? (hoparlörden amfiden anlayanlar)

filteria
merhabalar, iki sorum var: ilki linkteki ürün söylendiği gibi temiz olduğu kabul edilirse alınır mı? müzik ve sinema için kullanılacak. https://www.sahibinden.com/ilan/ikinci-el-ve-sifir-alisveris-ev-elektronigi-ev-muzik-sistemleri-eltax-milenyum-300-969206470/detayözellikleri de şöyle:http://www.ba
merhabalar,

iki sorum var:

ilki linkteki ürün söylendiği gibi temiz olduğu kabul edilirse alınır mı?
müzik ve sinema için kullanılacak.

www.sahibinden.com

özellikleri de şöyle:

www.backoffice.be

buna yakın bütçelerle şöyle bir alternatifin de olabilir derseniz incelerim.

ikinci sorum da şu: bunları bir amfiyle kullanmak mecburiyetinde miyim? anladığım kadarıyla değilim ama alıp doğrudan tv ya da bilgisayara bağlandığında alacağım ses tam randımanlı olmayacak.

amfi illa şartsa ne tip (power, entegre vs) ve çıkış gücü olarak ne tür bir amfi tercih edilmeli?

teşekkürler.
0
filteria
(01.11.21)
Bildiğim bir marka değil benim ama zaten consumer ürünlerinde bilgili değilim.

Amfi gerektirir pasif yazıyor speclerde. 150 watt rms 300 peak top peak 4-8 ohm amfi seçiminizi belirleyecek rakamlar. Bu tip bir alet için ne hifi amfi kovalanır ne de 200 liralık çin malı no name amfi alınır arasında bir şey mutlu eder gibi sizi.

Sony, Pioneer, Technics tarzı bir amfi.

Aslında uygun fiyatlı şunlar mutlu eder sizi ama memlekette var mı satı alsanız gelir mi bi fikrim yok. Bütçe amfisi olarak seviliyorlar ama fosiaudio.com
0
hedep
(01.11.21)
evet amfi şartmış.

amfilere bakmaya başladım ben de yavaş yavaş.
linkini verdiğiniz amfi sanırım türkiye'de yok.

birkaç ayrı spotçu çarşısında hi-fi mağazası olan birini gördüm sahibinden'de, müsait bir zamanda gidip bilgi alacağım adamdan.
0
🌸filteria
(01.11.21)
Bu arkadaşlar için bir stereo ya da 5+1 amfiye ilave kaliteli ses için kaliteli bir kabloya ve bağlantı elemanlarına ihtiyacın var.biraz eski nesil technics,marantz,denon gibi güzel bir stereo amfiden güzel doyum alırsınız.
0
duptıs
(01.11.21)
(12)

insanlar bazı bölümleri neden okuyorlar

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
mesela felsefe. üniversitenin is buldurma kurumu olmadiginin farkindayim ama hayatin bazi gercekleri de var. issizligi bol iibf bolumu dahi okunsa, yarin bir gün o diplomayla is hayatinda bir seyler bulabilme ihtimali daha fazla olur insanin.ne bileyim bir bankacilik sigortacilik bolumu veya univers
mesela felsefe. üniversitenin is buldurma kurumu olmadiginin farkindayim ama hayatin bazi gercekleri de var. issizligi bol iibf bolumu dahi okunsa, yarin bir gün o diplomayla is hayatinda bir seyler bulabilme ihtimali daha fazla olur insanin.

ne bileyim bir bankacilik sigortacilik bolumu veya universite okumadan alinabilecek ustalik egitimi (illa sanayide usta olmaya gerek yok. cam ustasi olsun mesela) bir insanin gelecegi icin daha iyi olmaz mi?

hele ki ustalik veya saglik sektorunde yuksekokul tarzi islerle gencler cok istedikleri yurt disina cok daha rahat gidebilirler.

eger ki bu bölüm sadece ve sadece zevk almak icin (2. universite gibi) okunmuyor ise baska hangi motivasyonla okunuyor? iyi bir iki okuldaki felsefe bolumunu bitirenlerin de ik departmaninda, orada burada veya yabanci dilleri ile ithalat-ihracat departmanlarinda is buldugunu varsayalim. herhangi bir okulda bu bolumu okumanin insana para kazanabilmesi konusunda faydasi dokunabilir mi?

bu arada felsefe aklima gelen ilk ornek. bunu artirabiliriz.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(01.06.21)
Cogu amacsizlik veya bilincsizlikten
0
balpolen
(01.06.21)
bizde üniversite araç olarak değil amaç olarak görülüyor. dünyanın en çok üniversite mezunu veren ülkelerinden biriyiz. adım başı üniversite var ve aileler çocuklarını sırf üniversite mezunu olsunlar diye üniversiteye gönderiyor. hangi bölümün okunduğu ikinci planda kalıyor. o yüzden günümüzde kariyer anlamında hiçbir karşılığı kalmamış bölümler bile rağbet görüyor ama ara kademe elemanı yetişmiyor.
0
sir gawain
(01.06.21)
gelecek planlaması konusunda berbatız. ailelerin kıyaslama yarışı vs.
0
phonex
(01.06.21)
Benim bi arkadaşım 4 sene aileden uzaklaşmak + koca bulmak için puanı düşük dandik bi bölüm (sosyoloji) okudu. Bu kadar net ifade edince ben de çok şaşırmıştım ama dediği gibi de oldu yani, bitirdi okulu, evlendi, evde çocuk büyütüyo şimdi. 10/10 plan. Üç aşağı beş yukarı aynı konsepti/planı anlatan başka arkadaşlar da oldu. TR yani hocam burası, neler neler var.
0
plutongezegendegilmi
(01.06.21)
İnsanların başka seçeneği yok. Ya gidip avm'de tezgahtar olacak ya da gidip bir okula girecek. Şu " uni okuyacağına meslek öğren " muhabbeti de boş. Bunu diyen insan kesin orta sınıftır ve bu mesleklerden çevresi yoktur. Bu meslekleri öğrenince öyle sandığınız gibi iş bulamıyorsunuz.
0
black mamba
(01.06.21)
üniversiteyi sadece daha iyi bir iş bulmak için okumuyorsan gayet okunabilir her türlü bölüm. eğer para kaygın yoksa üniversiteyi daha çok paara kazanmak için değil kendini geliştirmek için kullanabilirsin.
0
hobarey
(01.06.21)
Çünkü bazı insanların "kendini kurtarması" okuduğu üniversiteye bağlı değil.

Alt/Orta sınıf için dediğiniz gibi öğrencinin okuyacağı bölümün sektörde bir karşılığı bulunması şarttır.

Ancak bazı insanlar sırf kendilerini gerçekleştirmek için okuma şansına sahip. Mesela sektörde karşılığı var diyebileceğimiz Gastronomi bölümünü okuyan, istese babası şimdiden 10 şubeli restoran açabilecek öğrenciler de mevcut. Dolayısıyla bu çocuğun "hayatını kurtarması" için gastronomi okumasına da gerek yok. Ama okuyor. Hatta en iyi bu çocuk okuyor. Zira üzerinde hayatını kurtarma baskısı ile değil, ilgi duyduğu için okuyor.

Uzun sözün kısası, esasen hayatını kurtarmak için okumak sağlıksız olan durum. Sizin dediğiniz kısma MYO'lar bakıyor olmalı ancak işsizlik oranları dolayısıyla işverenlerin arzuları şelale oldu, yüksek lisanslıdan aşağısı başvurmasın ibareleri doldu ilanlarda.
0
armagan abanuz
(01.06.21)
Tercih yapan kisinin 17 yasinda oldugunu dusunursen mantikli karar almasi imkansiz zaten.

Evden uzaklasayim da sonrasina bakariz kafasiyla kaciyorlar.

Hadi felsefe falan neyse belki gercekten meraki vardir.
ben iibf okuyani hic anlamiyorum. 2 tane powerpointe baksa ogrenecegi bilgi icin 4 sene okula gidiyorlar. 10 tane ozgur demirtas tweeti okusan yetiyor iibf'nin toplam mufredati icin.
0
divit
(01.06.21)
"lise mezunu" olmamak için.
0
bohr atom modeli
(01.06.21)
Heykel bölümü mezunuyum. Heykel mezunu olarak bu ülkede iş bulamayacağımı biliyordum. ama yine de bu bir tutkuydu ve yine üniversiteye girsem yine heykel okurum.
0
suicides underground
(01.06.21)
üniversite sana iş vermez üniversite sana bilim öğretir.

sen bunu alır bir işte kullanırsın, kullanmazsın, kitap yazarsın, çiftlik kurarsın o senin bileceğin iş.

türkiye'de meslek okulu ve üniversite karıştığı ve üniversiteler birer meslek lisesine döndüğü için bu soruları sorman normal.
0
duyurukullanıcısı
(01.06.21)
sanat tarihi de böyledir mesela.

hayatı boyunca ne sanat ne de tarihine ilgisi olmamış ve okuldan sonra da olmayacak insanlar öğrenci kitlesinin %95'ini oluşturur. iyimser bir rakam verdim.

amaç @bohr atom modeli'nin dediği gibi "lise mezunu olmamak" oradan ver elini polislik sınavı, kpss ya da küçük bir azınlık için tasavvuf kültüründen bir zat isimli anadolu üniversitesinde kadro.
0
filteria
(01.06.21)
(6)

keçiboynuzu ve pekmez içmek

kondansator
her gün keçiboynuzu, pekmez ve bal kaşıklayan bir kesim var ofiste. doğal vitamin vb diye her gün ilaç alır gibi bir kaç kaşık yutuyorlar. gerçekten bir fayda sağlar mı acaba bu besinler
her gün keçiboynuzu, pekmez ve bal kaşıklayan bir kesim var ofiste. doğal vitamin vb diye her gün ilaç alır gibi bir kaç kaşık yutuyorlar. gerçekten bir fayda sağlar mı acaba bu besinler
0
kondansator
(31.05.21)
pekmez yemediği her kış hasta olan birisi olarak sçylüyorum; pekmez on numara işe yarıyor. direncini arttırıyor. üşümüyorsun.

ek. hani doğrudan hastalığa karşı birebir denmez elbette ama direncini sağlam tuttuğu için vücudun daha iyi savunuyor kendisini hastalığa karşı.
0
not sure if serious
(31.05.21)
ikisini de severek, kendimi kısıtlayarak yiyorum o ayrı ama bala "1000 derdin devası", pekmeze "ooo antioksidan, detoks" vesaire diye tapılmasını hiç anlamıyorum.

keçiboynuzunu bilmiyorum da pekmezin, hele balın şekerin karamelize formu olmak dışında pek bir olayı olduğunu da sanmıyorum.
0
filteria
(31.05.21)
fayda sağlar da sonuçta karbonhidrat
bütün gün oturuyorsalar dengeli yesinler
0
bir soru sorcam
(31.05.21)
Her gün 1 kaşık harnup pekmezini smoothie'me katarım yıllardır, karışımı şekerlendirmek için. Libido konusunda ciddi fark yaratıyor onu söyleyebilirim. Bir de akciğer sağlığı üzerinde etkileri var sanırım ama bu konuda yeterli araştırmayı yaptım dersem yalan olur.
0
msb
(31.05.21)
Her gün kefir de yersen yemin ediyorum asla ölmezsin :)
Yaw yok ya, bol şeker yüklemesi işte. Enerji verir. Ama mucizevi etkisi yok.
0
vizivozo
(31.05.21)
Bir kavanoz koska keçi boynuzu pekmezi içen biri olarak öncesi ve sonrasında yaptırdığım kan testlerinde hiçbir fark olmadı. Hala ferritinim yerlerde. Ha belki market pekmezi olduğundan olabilir. Doğalını denemek belki işe yarardı. Ancak doğal dut pekmezi içtiğimde de bir fark gözlemlemedim. Gerçi onda test yaptırmamıştım.

Özetle, ben pek bir fayda sağlamayacağına inanıyorum. Olsa bile çok uzun süreler boyunca tüketmek işe yarar bence.
0
Amaranta ursula
(31.05.21)
(8)

Son zamanlarda okuyup beğendiğiniz türk yazarlar

fraise
Uzun süredir türk yazarlarin kitaplarını okumadigimi farkettim. En son Sezen Unluonen okumuşum. Yeni nesil yazarlardan bayağı uzak kalmışım anlayacağınız.Son zamanlarda okuyup beğendiğiniz yazarlardan tavsiyeleriniz var mıdır? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
Uzun süredir türk yazarlarin kitaplarını okumadigimi farkettim. En son Sezen Unluonen okumuşum. Yeni nesil yazarlardan bayağı uzak kalmışım anlayacağınız.

Son zamanlarda okuyup beğendiğiniz yazarlardan tavsiyeleriniz var mıdır?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(29.05.21)
Yeni kitap şart değilse İhsan Oktay Anar ve Ahmet Ümit sevdiklerim arasında.
0
himmet dayi
(29.05.21)
Ebru ojen in lojman diye bir kitabı var

Birgül oğuz un da yeni kitabı istasyon çıktı

Kabuk kitabının yazarı zeynep kaçar'ın yalnızlık kitabı çıktı

Gaye boralıoğlu nun da yeni kitabı var fakat ismini unuttum

Halil yörükoğlu'nun kaçış rampası kitabını da merak ediyorum

Bu ara yeni çok öykü kitabı var aklıma geldikçe yazarım
0
freebird5406_2
(29.05.21)
Nermin Yıldırım ve Aslı Erdoğan'ı önerebilirim, ne kadar yeni nesil sayarsınız bilemem tabii ki.
0
kedimedi
(29.05.21)
Ben en son Zehra Çelenk' in Hayatta Kalma Rehberi adlı öykülerden derlenen bir kitabını okudum. Öneririm. En sondaki bilim- kurgu tarzında olanları daha çok beğendiğimi anımsıyorum.
0
Amaranta ursula
(29.05.21)
sema kaygusuz.
0
filteria
(29.05.21)
Ömür İklim Demir. Yky'den biri öykü biri roman olmak üzere iki kitabı (muhtelif evhamlar kitabı ve Kum tefrikaları) çıktı. İkisi de çok iyi kitaplar, edebiyat dünyasına çok sağlam bir giriş yaptı bence. Kesinlikle tavsiye ederim okumadıysanız eğer.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(29.05.21)
melisa kesmez, mahir ünsal eriş, faruk duman, ben pek beğenmedim ama deniz gezgin de beğenilenler arasında, nermin yıldırım ve ömür iklim demir +1, ethem baran'ın döngel dünya'sı.
0
black holes in the sky
(29.05.21)
Deniz Tarsus.
0
amelie poulain
(29.05.21)
(5)

Çoraplarınızı nereden alıyorsunuz?

naksidil
s.b.çorapta marka takıntınız var mı bi de?
s.b.

çorapta marka takıntınız var mı bi de?
0
naksidil
(29.05.21)
Bimden
0
primetime
(29.05.21)
Annem sağ olsun en son doğum günümde hediye olarak almıştı bir dolu. Onun dışında düz çorapları pazardan veya marketlerden ve desenli çorapları Kadıköy'deki iç çamaşırcılardan alıyorum bir de çok üşüdüğüm için termal çoraplarım var onları da internetten alıyorum.

Genel olarak marka takıntım olmadığı için bu soruya cevabım hayır ama çorapta marka takıntısı nasıl oluyor çok merak ettim. Mesela meşhur çorap markaları nedir?
0
peki madem
(29.05.21)
yaklaşık 5, 6 yıldır çoraplarımın %85'i aynı model. arada LCW, koton'da filan güzel renkleri, desenleri olan bir şeyler görüp "almak lazım ya şunlardan da birkaç tane" diyorum ama bir türlü almıyorum.

www.decathlon.com.tr
0
filteria
(29.05.21)
%100'ü genelde başka bişey için girdiğim alakasız mağazaların kasa tarafına koydukları ucuz grup halindeki çoraplardan
0
nahtoderfahrung
(29.05.21)
dagi'nin bambu coraplarini seviyorum. hem ince oluyor hem de yumusak ve rahat
0
crucio
(29.05.21)
(6)

sopranos kafama takılan noktalar var *spoiler içerebilir*

sizofren06
1-) mafya olmak için sayıları az değil mi?2-) ekip çok yaşlı değil mi? yani hiç fiziksel güç yok neredeyse.3-) tony hep yalnız geziyor mafya babasının yalnız gezmesi ne kadar doğru?4-) mekanlarda ne koruma var ne bir şey var neden?5-) bu mafya ne iş yapıyor hiç göstermiyorlar neden? sadece bir kaç s
1-) mafya olmak için sayıları az değil mi?
2-) ekip çok yaşlı değil mi? yani hiç fiziksel güç yok neredeyse.
3-) tony hep yalnız geziyor mafya babasının yalnız gezmesi ne kadar doğru?
4-) mekanlarda ne koruma var ne bir şey var neden?
5-) bu mafya ne iş yapıyor hiç göstermiyorlar neden? sadece bir kaç soygun gösteriyorlar para esas nasıl akıyor?
0
sizofren06
(27.05.21)
1- Sayı yeterli. Herkesin bölgesi var. Pauile, o genç mal çocuk vs. herkesin kendine ait bölgesi var. Sayıları az da değil.

2- Yaşlılar ve fiziksel güce niye ihtiyaç duysunlar. Bu türk dizisi değil. O yüzden farklı gelebilir.

3- Mafyadan birine düşmanı bile zarar veremez izin alinmadan. Ve turk dizisindeki gibi kimse aptal ve sonuclardan etkilenmeyen şahıslar değil. Tony'ye zarar vermenin kime yarari var? Adam işleri güzelce yürütüyor ve varsa anlasmazlik veya intikam isteği veya husumet vs oturup konuşuyorlar. Sana şurayı verelim veya para verelim gibi. Birilerini öldürmenin kimseye yararı yok. Düşman yaparsın karşı aileyi ve iş için bir yararı yok.

4- Tehdit yok ki. Herkes daha cok para kazanmanin peşinde.

5- Ihale, mekan koruma, kaçak mal, hirsizlik vs.

Sayıca az değiller. Gördüğün her adamin kendine bagli ekibi var. 1 kisi goruyorsan 10 kisi ona bağlı. O 10 kisinin de is yaptigi kendi arkadaslari var.
0
Amory Lorch
(27.05.21)
dizide gorunur olmayan ciddi bir kas gucu oldugu izlenimi olmustur bende hep, biz hikayenin bir tarafini goruyoruz sadece...

tefecilik, kumar, koruma, sendikal islere mudahale(maas zammi isteyecek bin iscilik bir sendikanin liderinin gozunu korkutuyor, patron bin isciye zam yapmaktansa tony e avanta veriyor, iyi para...) sonucu ciddi paralar kazaniliyor, ama detayina cok girilmiyor evet dogru...
0
hewit
(27.05.21)
3. tony hep yalnız değil, hatta sabahları furio falan almaya geliyor da adamın karısı furio'ya öyle aşık oluyor.
yerine sonra başkası geçiyor, adını unuttum.
hem şoförlük hem yalnız kalmama açısından biriyle birlikte çıkıyor evden genelde.
"tony'i alalım" falan gibi laflar da geçiyor arada, yani tony'i yalnız bırakmamaya çalışma konusu hep var.
illa biri eşlik ediyor.
yolda da bazen arkaya falan bakıp takip edilip edilmediklerini konuşuyorlar.

4. tony'nin kulüpte gözünü kör ettiği barmen-koruma arası bir adam vardı mesela.
koruma yok değil ama mafyanın olduğu yere elini kolunu sallayarak girecek kadar akılsız insan da yoktur zaten.
caydırıcılıkları var, haberlerde adı geçip duran bir mafya ailesinden bahsediyoruz.

5. nasıl göstermiyorlar?
bir sürü iş konuşuluyor.
çıkan olayların yarısı, "senin payın, benim payım" meselesinden.
sürekli ihalelerle ilgili birbirlerini yiyip duruyorlar.
yukarıda da sayılmış.
tefecilik, kumar, koruma, kaçakçılık, hırsızlık dışında katıldıkları inşaat, belediye ihaleleri falan da var.
belediye başkanıyla giriyorlar hatta bazı işlere.

biz kişisel hayatlarını görüyoruz, sabahları çıplak ayakla gazetesini bahçeden alan adam haline şahit oluyoruz ama soyadlarını duyan herkes tanıyor bu insanları.
milyon dolarların döndüğü işler var ortada, çete değiller yani bu çok belli ediliyor bence.
yaşanan evlerden, sürülen arabalardan bile belli, ki tony'nin milyon dolarlarının olduğu falan defalarca laf arasında geçiyor.

bunun dışında bir de italyan mafyasının geleneksel saygı sınırları falan var.
yani it kopuk serseri ya da kedi köpek gibi birbirlerini yemiyorlar.
her şeyi adabına usulüne göre yapıyorlar, dolayısıyla günlük hayattaki itiş kakış da az oluyor.
kendilerince medeniler.
0
blatta hiberna
(27.05.21)
5) bahis işleri yapıyorlardı onu hatırladım şimdi. illegal bahis o muhtemelen ve orada tefecilik de vardır
0
burya
(27.05.21)
1- aslında sayıları göründüğünden çok. dizi çoğunlukla sadece new jersey'in en kıdemlileri (capo, yani önce junior sonra tony) ve onların yardımcılarına (captain) odaklı. bir de her captain'in kirli iş, kas gücü gerektiren iş vesaire gibi her türlü ayak işini gören soldier'ları var. bunlar da dizide arada görünüyor. örneğin chris'le takılıp sonra onu vuran iki denyo, furio, tony'nin dövdüğü body'ci kel vs. bir sürü soldier var.

ikincisi ve daha önemlisi , mafya olmak sayı çoğunluğuna dayanan bir olgu değil. 120 yıla yakındır süren katı bir düzenin uygulayıcıları bu adamlar.

2- bu sorunun cevabı ilk maddede gizli. biz kıdemlileri görüyoruz + fiziksel güce çok ihtiyaçları olmuyor.

3- bunu bilmiyorum ben de. zaten dizide birkaç kere suikaste de uğruyor. "boss" değil "capo" olmasıyla alakalı olabilir. bir de dizi evreninde ortamlar gerilince yalnız gezmiyor.

4- mekân dediğin birlikte takıldıkları domuz kasabının önüyse orada koruma filan yok, doğru ama zaten kalabalık ve silahlılar. silvio'nun mekânı gibi işettikleri yerlerse korumaları var.

5- mafyalık yapıyorlar işte. uyuşturucu, kumar, çek senet, ihale vs. illegalden gelen kara parayı belediye işlerinde filan da aklıyorlar bir şekilde. dizi belki senaristinin o tarafta zayıf kaldığından pek girmemiş olabilir ama dediğim gibi 120 yıllık bir düzeni var örgütün, ona göre de bir hiyerarşisi ve ödeme sistemi var.
0
filteria
(27.05.21)
ben de geçmişte sormuştum benzer soru
www.eksiduyuru.com
son sezonu hala izlemedim. o kadar güzeldi ki bitirmek istemiyorum diziyi :(

bir bölüm hariç kalabalık dolaştıklarını veya altlardaki o kas gücünü görmedim. bizdeki kabadayılar gibi diyebiliriz. racon belirlenmiş gibi.

italyan dizi gomorra var. orda böyle değil mesela. sonuçta yaşadıkları şehir modern bir yer, kırsal değil. mafyalar arası belirlenmiş bazı anlaşmalar.

ilk başlarda o genç çocuk öldürmüştü mezbahada birini. babası tonynin mesela birinin parmağını kesmiş ilk başta mafya olmadan önce hatırladığım kadarıyla. bana da bunlar küçük geliyor ama iş görüyor işte. o mahallede bir daha kimse karşı gelememiş.

tony tek dolaşırken genç bir çocuk gelip öldürse boss olmayacak. bir kaç güne kalmadan öldürülecek. Bir faydası olmayacak. rakip çete öldürebilir belki ama zaten hepsi ilişkide o şehirdeki.

bizde de bazı filmler var böyle cüneyt arkının filan böyle baba olup tek dolaştığı vs.

bana garip gelense o yaşlı adam, 6000 usd kira alacak diye çocuktan peşine düşüyordu bir dükkanı kiralayınca. 6000 usd nedir garip gelmişti. tony de onbinlerce dolar aklıyordu. godfatherdaki gibi milyonları görmedim bu dizide. "the wire" dizisindeki siyahlarla filan aynı şehirde olsalar zorlanırlardı gibi.

uyuşturucu işindeler mi hatırlayamadım daha çok fuhuş ve haraçtı hatırladığım
0
ShadowOfMoon
(27.05.21)
(5)

marquez eserleri

denizzz
Gabriel Garcia Marquez'in bir iki romanını okumaya çalışıp bırakmıştım, bir kez daha denemek istiyorum ama kolay okunabilecek bir eseri olsun bari. var mı önereceğiniz bir marquez kitabı?
Gabriel Garcia Marquez'in bir iki romanını okumaya çalışıp bırakmıştım, bir kez daha denemek istiyorum ama kolay okunabilecek bir eseri olsun bari. var mı önereceğiniz bir marquez kitabı?
0
denizzz
(25.05.21)
Albay'a kimseden mektup yok ile Bir kayıp denizci'yi bir solukta okuyabilirsin.
0
Mirket
(25.05.21)
kırmızı pazartesi
0
candide
(25.05.21)
bir kayıp denizci.
kırmızı pazartesi.
0
filteria
(25.05.21)
Yazılan üç kitap da başlamak için çok uygun. Bunları okur, beğenirseniz kolera günlerinde aşk'a geçebilirsiniz yüzyıllık yalnızlık en sona kalsın bence.
0
nickimin hakkini veremedim
(25.05.21)
Kırmızı pazartesi demeye geldim ama çok betimleme yapıyor
0
esinikaybetmiscorap.
(25.05.21)
(18)

Kahve Hakkındaki Düşünceleriniz

bay b
"kahve olmadan asla güne başlayamam""kahvesiz bir hayat dusunemiyorum""bugun artik kacinci kahve hatirlamiyorum"seklinde cumleleri artik o kadar sik duyuyoruz ki ben artik kahave konusunun fazla abartildigini dusunuyor ve sebebini anlamiyorum. sonucta icinde kafein var bu kafein faydasi oldugu kadar
"kahve olmadan asla güne başlayamam"
"kahvesiz bir hayat dusunemiyorum"
"bugun artik kacinci kahve hatirlamiyorum"

seklinde cumleleri artik o kadar sik duyuyoruz ki ben artik kahave konusunun fazla abartildigini dusunuyor ve sebebini anlamiyorum. sonucta icinde kafein var bu kafein faydasi oldugu kadar zarari da olan bir madde, insanlarin bu asiri kahve meraki ve yuceltmesi hakkinda ne dusunuyorsunuz? Ayrica sizce bu bir bagimlilik mi?

ben bir sure kafein almayacagim diye basladim ve devami da geldikce geldi, komple birakmadim tabi ki ama yarin icsem bile bundan sonra her sabah icer miyim, evde yapar miyim bilmiyorum;iceceksem de disarda guzel yapilmis bir espresso falan icip keyfine varmak icin icerim gibi geliyor. boyle dusunme sebebim de uzun zaman icmiyor olmam degil, gunde 3 fincan kahve icerken de benzer dusunuyordum onu da ekleyim.

fikirlerinizi merak ediyorum, tesekkurler.
0
bay b
(24.05.21)
hayatımda gerektiği kadar içiyorum. önemli işim vardır ve bir miktar daha ayakta kalmak için içerim. spordan önce ve if yaptığım dönemlerde kullandım. bazen de demleme teknikleri farklı olan kahveleri denemek için içtim. saydığınız düşüncelerdeki gibi hayatımda aman aman bir yeri yok sadece ihtiyaçlar dahilinde...

wilson wilson'ın sözü ile kapatalım,

"kafein'i fbi buldu"
0
evimin paspasi
(24.05.21)
Abartıyolar. Bağımlısı olmuşlar. "Bana bi' americano, latte içiyorum" demek bazılarımıza havalı geliyor. Çavdarlı ekmeksiz olmuyor demek pek havalı değil. Gibi gibi.
0
Amory Lorch
(24.05.21)
kafein bağımlılık yapıcı bir madde sonuçta, insanların alıştıktan sonra deli gibi istemesi çok normal. ayılayım diye bir gün içince geri kalan günler mutlaka canım istiyor yine, içmeyince de kendimi kötü hissediyorum ayılamıyorum. günde 1-2 bardak içince bile akşam çarpıntı, sinir, mide yanması ve uykusuzluk yapıyor bende. o yüzden neredeyse tamamen bıraktım kahveyi.
0
roket adam
(24.05.21)
1-2 ay çay dışında kafeinden uzak kalınca ne olduğunu daha iyi anladım. Özellikle ilk 1 hafta yoğun bir biçimde yoksunluk çektim ve ayılmakta çok zorlandım.(O ara çayı da çok azalttım zaten) Bizde kahve kültürü biraz da alkolün ayıplanmasından dolayı bu kadar popüler oldu bence. Dışarıda içecek bir şey bulamayınca kahveye sarıyor herkes.

Keyfine varmak dışında içmenin anlamsız olduğunu düşünmeye başlayanlardanım. Havalı yanı yok ama dışarıda bir yerde oturduğunuzda alternatifi çok az. Ve bunlar dışındaki mekanların çoğu alkollü ya da nargile tarzı. Alkollü mekanlarda alkol dışında pek bir şey olmaması gibi bunlarda da kahve harici bir şey yok. Bazen de mecbur kalıyor insanlar.

Biraz beyaz yaka abartması olan sıradan bir içecek işte. Ve gereksiz pahalı dışarıda.

Spor yapılacaksa içilir ama. Onu ayrı tutuyorum.
0
westblack
(24.05.21)
Ben kahve içmeye çok geç yaşta başladım önce nescafe sonra yavaş yavaş orta türk kahvesi, az şekerli türk kahvesi, sade türk kahvesi sonra sütlü filtre kahveye geldi sonra da sade filtre kahveye.

Hazır içecek de yok denecek kadar azdır hayatımda (kola asla içmem, fanta nadiren, meyve suyu nadiren)

Çayı da aynı şekilde çok geç yaşta içmeye başladım ve dışarıda çok nadir çay içerim dışarıda yapılan çayları beğenmediğim için hep kahve içmeye başladım.

Sevdikçe sürekli dışarıdan almak yerine paket alıp kendim demlemeye başladım.
Evde boş kaldıkça da ya çay ya kahve içiyorsun ya da iş yerinde su bir yere kadar idare ediyor.

Geçenlerde yine burada biri sormuştu ne kadar kahve tüketiyorsunuz diye o zaman ortalama bi hesap yapmıştım şu an yine grama vuramayacağım ama 800 ml french pressle günde 3 bazen 4 kez kahve demlediğim oluyor.

Ve bunu uzun süre tekrarladığında vücut bir yerden sonra arıyor.

Gribal hastalıklarda kahve içmem mesela tam olarak iyileşene kadar ara veririm. Geçenlerde grip olduğum süre boyunca içmedim, grip geçti ama halsizlik ve baş dönmesi kaldı birkaç gün daha yanımda çalışan arkadaşım "sen çok kahve içiyordun ya uzun zaman oldu bence ondan böyle oldun" deyince ufak bi tırstım.
Kahve içtikten sonra da düzelince iyice tribe girdim.
Azaltmaya çalışıyorum.

Yüceltmeye gelince de alt tarafı kahve yani bunu ne kadar yüceltebilirsin ki diyorum, işin şovunu yapanlar vardır mutlaka duyuyorum böyle şeyler komik de olur ama ben denk gelmedim hiç.
0
mutekebbir
(24.05.21)
şimdi inanmayacaksınız ama konuyu kapitalizme bağlayacağım sdkfgl

kafein bağımlılığı da sigara bağımlılığı gibi bir bağımlılık. örnek cümlelerinizdeki kahve kelimesini sigarayla değiştirince hiçbir şekilde sırıtmıyor değil mi? peki neden biraz uyku açma, belki de çok hafif odaklanmadan başka pek de olumlu yanı olmayan şeye böylesine bağımlı bir güruh var?

bu güruha ben de dahilim şu an, tek sebebi ise kapitalizm. 6 ay önce çalışmaya başlamadan önce yılda 10 bardak kahve içmeyen bir insan olarak şu an günde en az 2 bardak kahve içiyorum. gerçekten içmeden kafam açılmıyor ve o ayıklık insanı tam vurmadan işin başına oturamıyorum. işin başına oturamazsam da para kazanamayacağım için mecburum gibi bir şey. ha hala nescafe, türk kahvesi ve white chocolate mochadan başka bir şey içmiyorum o ayrı mesele.

bu kadar insanın basit işlevleri yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu bir şey de kendi kültürünü oluşturuyor elbette. yine sigara meselesine dönecek olursak ilk gençlikte yapılan abi şu sigara iyi bu sigara kötü veya sabah kalkar kalkmaz bir tane yakarım muhabbetinden farklı gelmiyor bana.
0
amugochi
(24.05.21)
Her gün 10 fincan kahve içerim, bir bağımlılığını görmedim.
0
himmet dayi
(24.05.21)
Kafeini sürekli fazla miktarda tüketen insanlarda, kafein yokluğunda fiziksel bağımlılık belirtileri ortaya çıkıyor. Baya madde bağımlılığı gibi. Ama sigaranın aksine kahve bağımlısı olmak çok popi çok cool. Sigara gibi zararlı da değil zaten, ciddi zarar vermesi için insanlık dışı miktarlarda tüketmek gerekiyor.

Ben çok net bağımlıyım diye düşünüyorum mesela, en son ne zaman hiç kahve içmediğim bir gün olduğunu hatırlamıyorum. Bazen yoğunluktan ya da dalgınlıktan günün büyük kısmını kahve içmeden geçirirsem migren atağı gibi baş ağrısı başlıyor ki kahve içince azalsa da hemen geçmiyor. Ama günde 6-7 koca kupadan 1-2 küçük kupaya kadar azalttım.

Bir de daha iyisini içtikçe geri dönmesi zor bir şey kahve. Filtre kahve içmeye başlayınca Nescafe nasıl berbat geliyorsa "taze kavrulmuş çekirdek öğütüp hazırlanan americano"dan sonra Starbucks'ın filtre kahvesi meh, bayat market kahveleri de BİM'in nescafesi gibi geliyor. Tam olarak doğru sıcaklıkta değil de 1 derece yüksek/düşük sıcaklıkta demlenirse kahvenin tadının bozulduğunu düşünen insan tanıyorum, manyak. Bana da kahve konusunda manyak diyenler vardır tabii, normal. Bazıları abartıyor, bazıları popüler dye sevmese de kahve içip poz veriyor falan ama hepsi normal. Çok konuştum.
0
kobuzchu kiz
(24.05.21)
Valla ben kahveye tamamen pragmatist yaklaşıyorum.

Kahveyi sevmiyorum ama kokusu ve french press yapım süreci güzel. Oturup mükemmel kahve tadını yakalamak için ya da damak tadıma uyan kahveyi bulmak için buna mesai harcamaya üşeniyorum, istemiyorum. Vakit kaybı buluyorum. Bu uğurda harcanan efor ve alınan sonuç arasındaki korelasyon beni tatmin etmiyor. Hepi topu 5 dkda soğuyan içilen bir şey.

Kahveyi uyanık kalmak için tüketiyorum. Ya da arkadaşlarla sohbet muhabbet için. En en çok tukettigim zamanlarda bile günde 1 taneyi geçmiyor. Eyyorlamam bu kadar.
0
Amaranta ursula
(24.05.21)
günde 1 lt kahve içiyordum. geçen hafta ailemin yanında gittim. bir hafta hiç içmedim. herhangi bir etkisini görmedim.

ayılmaya etkisi oluyor mu, çok emin değilim. içmediğimde de aynıyım. sabah kahvaltı yapmıyorum, bunun yerine sütlü kahve içiyorum.

türk kahvesini sevmem. arkadaşıma gittiğimde, misafirliğe gittiğimde, iş yerinde verildiğinde herkesle beraberken istemem demem ama içmem kahveyi. elime alıp içiyormuş gibi götürüp lavaboya dökerim. bu da itiraf gibi olsun. normative conformity, deniyor sanırım buna.
0
stewie
(24.05.21)
Bütün cevapları okuyamadım fakat bana göre de kahve orta sınıfın sosyal statü sembolü oldu, eskiden bir çay edebiyatı vardı şimdi de kahvenin farklı bir alıcısı var, ne yapıyorsun denildiğinde boş boş oturuyorum demek yerine kahve içiyorum cevabı daha havalı
0
freebird5406_2
(24.05.21)
"kahve olmadan asla güne başlayamam" vb. sözler bu akım çok abartıldı. 2. nesil 3. nesil bunlar pazarlama stratejileri. ben de kahve seviyorum ama içmezsem ölmem. her şeyi abartmayı seviyoruz.
0
mikahakkinen
(24.05.21)
Valla ben de çok tüketiyorum ancak benim sanırım kahve konusunda çok bir damak tadım yok. Mesela @kobuzchu nun dediği gibi çoğu kişi "filtre kahve sonrası nescafe çok kötü gelir" diyor ancak bende pek bir farkı oluşmadı. Farklı farklı kahve makineleri ile içtim, french press ile içtim ancak sonra Nescafe içmeye başladığımda "bu ne lan böyle" demedim. Kimbilir belki de en son kolonya içmeye çalışan alkol bağımlıları gibi ben de bu şekil kahve bağımlısı olmuşumdur da haberim yoktur :D

Bunun dışında sürekli bir kahve edebiyatı yüzünden de sana hak veriyorum. Devamlı bir "elimde kahve kitap okuyorum', "kahve varsa hayat vardır", "güne kahvesiz başlayamam" şeklinde cümlelere hatta daha da kötüsü fotolara denk geliyoruz. Bu yüzden bazi insanlar da özenti bence. Yani amaç kahve değil amaç kahve ile popüler olmak bazı kişiler için. Kahve nasıl popüler olma aracı olabilir dersen de işte o da popüler kültür.
0
j r r tolkien hayrani
(24.05.21)
Kahve bence de saraptan sonra, en derinlikli icecek. Saraba ilgim var, kahve de cok ilgi cekici geliyor, hakkinda ogrenecek cok sey var.

Evde biraz ekipmanim var, farkli ulkelerden ve farkli aracilardan alim yapiyorum. Kophenhag´dan, coffee collective´den bir paket bulursam, bir arkadasimi da cagirip farkli farkli demleme yaparim, ayrica sosyallesme araci. Disarida icmek zaten oyle...

Hic kahve icmeden yasayabilir miyim? Tabii ki yasarim. Hedonistik konular... Kahve olmazsa surada dusup bayilmam.

Kacinci kahvem oldugunu da bilirim, ictigim kahvenin kaynagini da bilirim. Kahve lüks tüketim, zorunlu degil. Bu kadar sorgusuzca tüketilmesine, kilosuna 3-5 Euro verip iscilerin, ozellikle de cocuk iscilerin köle gibi calistirilmasinin da hic umursamamasina sasiriyorum.
0
buf-e kür
(24.05.21)
söylemeye geldiğim şeyi @freebird5406_2 söylemiş. +1.
0
filteria
(24.05.21)
3,5 sene önce nescafe vs. türevlerini içmeyi bıraktım. zincir kahvecilerdeki kahveleri de oldum olası sevmezdim, sadece içmek zorunda olduğum için içerdim bazen içtikten sonra kustuğum oluyordu :( nescafe vs. de midemi bulandırmaya başladığı için bıraktım. filtre kahve birkaç defa denedim pek damak tadıma uygun değil. türk kahvesini senede on kere ya içiyordur ya içmiyorumdur.

bol bol su tüketiyorum, en kötü 2 günde bir soda içiyorum. her gün çay içiyorum. bunlar karşılıyor sanırım sıvı ihtiyacımı, kahveye ya da başka bir şeye ihtiyaç duymuyorum.

yani bilmiyorum gerçekten ayıltıyor mu insanı yoksa plasebo etkisi mi yaratıyor diğer birçok şey gibi, bilmiyorum. ama gerçekten kahve içmeden ders başına oturamayacağını söyleyen arkadaşlarım çoktu. belki ders çalışma alışkanlığını sürdürebilmek için kahve yapıyorlardı kendine bir ön hazırlık gibi.
0
black holes in the sky
(24.05.21)
Lezzetli kahve çok az.
Çoğumuz çöp içip kahve zannediyoruz
0
photo85
(25.05.21)
bana hicbir sekilde uyandirici veya daha dinc hissettirici etkisi yok. gunde bir-iki tane icerdim ama subattan beri hic icmedim, en ufak bir farki da olmadi.
0
hot potato
(25.05.21)
(18)

Su sandalye hakkindaki duygu ve dusunceleriniz

buf-e kür
Panton Chair-VitraEve sokar misiniz? Begendiniz mi, taniyor muydunuz? Kült bir tasarimdir deyip, bagriniza basar miydiniz?Bizde atesli bir tartisma baslatti.Yorumlari bekliyorum.
Panton Chair-Vitra


Eve sokar misiniz? Begendiniz mi, taniyor muydunuz? Kült bir tasarimdir deyip, bagriniza basar miydiniz?

Bizde atesli bir tartisma baslatti.

Yorumlari bekliyorum.
0
buf-e kür
(23.05.21)
Valla ben evime sokmam. Beğenmedim.
0
j r r tolkien hayrani
(23.05.21)
Tasarım ğrünleri severim genelde, cam bir masa ile kendini çok güzel gösterir bence Ok
0
esinikaybetmiscorap.
(23.05.21)
Hele o ayaklar...
Sokmam. Beğenmedim.
0
Amaranta ursula
(23.05.21)
Anneme babama gösterdim evde infial yarattı, babamla biz arne jacobsen'ciyiz annemle kaynım bayıldılar. Ortam biraz yatışırsa çıktılarla gelicem..
0
Jux
(23.05.21)
@Jux, Arne´ye de pek saygi duyarim, ancak Egg chair bir Eames Lounge olabilir mi? Eames´e kalbimi ve servetimi birakabilirim. Siz yine de bir sorun.
0
🌸buf-e kür
(24.05.21)
Şahane tasarım. Fakat ortalama Türk ailesi evinde bu sandalye kelebek gibi durur.
0
kobuzchu kiz
(24.05.21)
oturmaya korkarım. beğenmedim.
0
trajikomix
(24.05.21)
Çok ağır duruyor. Şato gibi bir evim olması lazım bunun için. Hayalimdeki ev tarzı bu değil.
0
roket adam
(24.05.21)
Bir mühendis olarak çok güvensiz buldum. Artık çat diye kırılır mı, devrilir mi, hislerim kötü yönde. Eve sokmazdım o yüzden.
0
dissendium
(24.05.21)
@buf-e kür, eames'lerin mevzusunu açtım, yenidünya tasarımcılarının bu karşılaştırmaya hakaret olduğuna karar verildi. Konuyu uzatmadım çünkü hepsi wegner'in wishbone'u üzerinde oturuyor, kafama sallamalarını istemiyorum.
0
Jux
(24.05.21)
evim ilk fotoğraftakine benzese ya da ben tasarımdan iyi anlayan biri olsam ev içinde kullanmaya cesaret ederdim.
yine de bahçe, veranda, teras, geniş balkon vs'de güzel olabilir.
0
filteria
(24.05.21)
Kult tasarim bi tur yol gosterici artik. Pek cok kult tasarim uzerinden ilerlenerek cok daha sik (en azindan gunumuz zevkine uygun) urunler uretiliyor. Bu tasarim ozelinde bilgim yok ama wassily chairin ilk hali ile gunumuzde ondan esinlenerek uretilen modeller arasinda ucurum var. Ucurum derken orijinal wassily chaire berbat hayatta eve sokmam derken ondan ilham alarak tasarlanmis baska modellere dibiniz duser.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.05.21)
@dissendium,vitra´nin bu serisi 40 yili askin suredir kullaniliyor. 70lerden kalma pantonlar da hala kullaniliyor, cok saglamlar.


@Jux, cok haklilar. siz yine de hayirli bir evlat gibi arkalarina soyle kalin bir yastik koyun, wisebone rahatsiz bir sandalye.
0
🌸buf-e kür
(24.05.21)
@buf-e kür, rahat etmek istediklerinde Rohe'ye geçiyorlar, böyle de rahatına düşkünler napıcaksın...
0
Jux
(24.05.21)
daha önce gördüğümü sanıyorum ama tanımıyordum, alıcı gözle bakınca beğendim. gece elbisesiyle dans eden zarif bi kadını andırıyor hatları. bu bir sandalyede aranacak özellik olmayabilir ama gerektiğinde nazikçe yere yatırıp oğlum için araba atlama & yarış pisti köprü tünel vb olark kullanabilecek olmak beni cezbetti. bu tür imkanlar ayaklı sandalyelerde yok :)
0
engelbert humperdinck
(24.05.21)
Beğendim ama evimin büyük olması lazım almam için.
0
jazzabel
(24.05.21)
Benim evimde çok eğreti durur bu, çünkü eşyalarım genelde toplama, ikinci el, ailenin eskisi falan şeklinde. Dekorasyonla ilgilenen birinin evinde güzel durabilir diye düşünüyorum. Yalnız çok rahatsız duruyor o biraz sorun.
0
peki madem
(24.05.21)
tanıyorum, tasarım konusunda favorilerimden olmasa da, kült olduğu için saygı duyuyorum ama evimin tarzıyla aşırı uyumsuz.

bir de otururken kıpırdanan ve bazen sandalyenin önüne doğru kayabilen biri olarak bu tip tasarımlarda rahat edemeyebiliyorum.
0
blatta hiberna
(24.05.21)
(3)

karaftan çıkmayan şarap kokusu

filteria
iki hafta kadar önce bir şişe şarabı karafa döktüm kokteyl benzeri bir şeyler yapmak için. 1,5 litrelik, şuna yakın görünen ahşap kapaklı::https://evidea.akinoncdn.com/products/2020/10/13/43742/6391293c-518d-4ea5-b4ce-62a2e5f21113_size616x616_cropTop.jpgyalnız bu kokuyu hesaba katmadım. çıkaramıyoru
iki hafta kadar önce bir şişe şarabı karafa döktüm kokteyl benzeri bir şeyler yapmak için. 1,5 litrelik, şuna yakın görünen ahşap kapaklı:
:

evidea.akinoncdn.com

yalnız bu kokuyu hesaba katmadım. çıkaramıyorum karaftan. defalarca sıcak, soğuk suda yıkadım. pirinç, limonlu su ve beyaz sirke denedim. hala içine koyduğum suya bariz ve kötü bir şarap kokusu iniyor.

yapabileceğim başka bir şey var mı?

teşekkürler.
0
filteria
(23.05.21)
Bir de karbonatlı su deneyin. Hatta karbonat artı limonlu su deneyin.

Edit: Ya bir de, koku camda mı yoksa karafın kapağına işlemiş olabilir mi? Camın o kadar koku tutmaması lazım.
0
kobuzchu kiz
(23.05.21)
@kobuzchu kiz:

camda da var ama ahşap kapakta daha yoğun.
kapağı iki ayrı gece boyunca limonlu beyaz sirkeli suda bıraktım, pek işe yaramadı.
yine şarap kokuyor. bir de sirke kokusu eklendi sanki.
0
🌸filteria
(23.05.21)
Cama koku sinmez sıkıntı kapaktadır muhtemelen Tuzlu suda bekletmeyi deneyin sonra güneşte kurutun tamamen kurumadan kapağı kullanmayın koku çıkacaktır
0
apocalipy
(23.05.21)
(5)

getir.com

el conquerador
Sürekli kuryelerini görüyorum. Bu firmanın çalışma yöntemini açıklar mısınız? Sitesinden girip alışveriş yaptık diyelim, siparişlerimizi nereden temin ediyorlar? Kendi magazaları, depoları falan mı var?İkinci bir soru, getir kuryeleri 10000 lira falan kazanıyormuş ayda, doğru mu?
Sürekli kuryelerini görüyorum. Bu firmanın çalışma yöntemini açıklar mısınız? Sitesinden girip alışveriş yaptık diyelim, siparişlerimizi nereden temin ediyorlar? Kendi magazaları, depoları falan mı var?

İkinci bir soru, getir kuryeleri 10000 lira falan kazanıyormuş ayda, doğru mu?
0
el conquerador
(23.05.21)
Ne kadar kazandıklarını bilmiyorum ama depoları var
0
esinikaybetmiscorap.
(23.05.21)
Kendi depoları var semtlerde oradan getiriyorlar

maaşları için youtube'da şu video var
www.youtube.com
0
Northern Mariner
(23.05.21)
her semtte depoları var. sipariş sisteme düşüyor. depo sorumlusu siparişi hazırlayınca sistem sırası gelen kuryeye yönlendiriyor. kurye poşeti alıp teslim ediyor.

türkiye'de hiçbir kurye 10 bin lira kazanmıyor.
paket taksi'nin ve (adını unuttuğum) yemekesepeti yan şirketinin şahıs şirketi modeliyle, kendi motoruyla çalışan kuryeler 10 bini görebiliyor ama masrafları çıkınca kalan para 6-7 bin TL civarı. en çok kazananlar onlar.

diğer büyük firmalarda (getir, hepsiburada, trendyol, dominos vs.) çalışan motorcular bu rakamlara yaklaşamıyor bile.
0
filteria
(23.05.21)
Bir getir kuryesi youtube videosunda ayda 8 bin kazandığını söylemişti.
0
himmet dayi
(23.05.21)
kuryeler o kadar kazanabilir bahşişlerle falan. Çünkü şu anda türkiye'de ciddi bir kurye açığı var paket servis sektörü inanılmaz büyüdü, kurye sıkıntısı yaşıyor firmalar. Getir'in tüm olayı bu o yüzden kuryeleri elinde tutmak için fena paralar ödemiyor.

Getir mahalle bakkallarının yerini aldı aslında. Depolar franchise. Yani gidip getire başvurup bir depo açabiliyorsunuz ama oldukça yüksek bayilik bedelleri.

Sistem basit, uygulama size en yakın bayideki ürünleri listeliyor. Listeden seçip alışverişi yapıyorsunuz. 10-15 dakkada kapınıza getiriyor.
0
anten
(23.05.21)
(6)

hangi ayakkabıyı alayım anketidir

roket adam
1- https://www.sneaksup.com/nike-air-max-2090-ct1091-1002- https://www.sneaksup.com/nike-air-max-2090-cv8835-0013- https://www.sneaksup.com/nike-air-max-2090-cv8835-100
0
roket adam
(20.05.21)
2, 3, 1.
0
filteria
(20.05.21)
Bunlarda ayağınız pişmiyor mu ya :/ Ben ultraboostlara alıştıktan sonra bırakamadım. Air force yakıyor mesela cayır cayır ondan sonra.

Ama illa alacaksan bunlar arasından turuncu olan güzel bence.
0
ananiyimioguz
(20.05.21)
2
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.05.21)
3, 2, 1.
0
bluntaf
(20.05.21)
@ananiyimioguz, şimdiye kadar Air Max 90 ve 97 kullandım. 90 tam dediğin gibiydi, 97 biraz daha havadardı ama ikisi de nispeten ağır ayakkabılar. ama 2090'ı mağazada denedim acayip bir rahatlığı, hafifliği var. Air Force gibi de değil. o yüzden bir denemeni öneririm. çok değişik yapmışlar bu modeli.

2'yi aldım bu arada. teşekkürler.
0
🌸roket adam
(21.05.21)
2-3-1
0
turbo sadık
(21.05.21)
(3)

Sedat Peker falan noluyo simdi?

polopan
Gündemi takip etmiyorum, haber izlemeyi bi süre önce biraktim. Bu Peker-Soylu iliskisinde kisaca ne oldugunu özetleyebilecek var mi? Devletle, hükümetle yakin iliskisi mi varmis? Bu zaten bariz belli degil miydi? Peker hükümet destekli mitingler falan yapmiyor muydu? Hükümet korumasi altinda degil m
Gündemi takip etmiyorum, haber izlemeyi bi süre önce biraktim. Bu Peker-Soylu iliskisinde kisaca ne oldugunu özetleyebilecek var mi? Devletle, hükümetle yakin iliskisi mi varmis? Bu zaten bariz belli degil miydi? Peker hükümet destekli mitingler falan yapmiyor muydu? Hükümet korumasi altinda degil miydi, hükümet görevlileriyle pozlar vermiyor muydu? Niye simdi skandal oldu?
0
polopan
(19.05.21)
ben de net bilmiyorum ama solucan sırf "sıkıştığı" için önüne iki kitap koyup süleyman soylu'ya saydırınca aziz mahmud hüdai muamelesi görmeye başladı sözlükteki bazı tipler tarafından. hayret verici cidden.
0
filteria
(20.05.21)
Bence tayyip ikisini de yok etmek için birbirine düşürdü. Soylu'nun istifa sonrası destekli dönüşü ve damadının saf dışı kalışına sebep olmasından dolayı tartışmaya açık olmayacak bir şekilde rezil olmasını istedi. Bu durumda da sedat'la arasının bozulmasını sağlayıp ikisini de denklem dışı bırakacaktı. Biri dönüş biletim yandı diye açıkça söyledi, öbürü de bugün veda ederken kendini aklama konuşması yaptı. Tayyip hem muhtemel iç rakibinden hem de kontrol etmesi gereken zor bir tipten kurtuldu.
0
Jux
(20.05.21)
Mübariz Mansimov diye Azeri bir iş adamı var, çok zengin. Aynı zamanda TC vatandaşı.

Mehmet Ağar'a demişlerki, sen bu adamı ortadan kaldır, biz mal varlığına çökecez, senin payında bodrum'daki yat limanı olacak.

Mübariz bunu öğrenince kendisini koruması için Sedat Peker'in kapısını çalıyor. Sedat Peker'de kabul ediyor ama nasıl bir işin içine girdiğini bilmiyor o sıra.

Mehmet Ağar, Mübariz Sedat Peker'in himayesine girince, önce Sedat'ı bitirmek istiyor. Diğer türlü Mübariz'e dokunamaz çünkü. Ve bunun için devletteki gücünü kullanarak Sedatın üzerine gidiyor. Ve Sedat Peker kendisine operasyon yapılacağı bilgisini alınca yurtdışına kaçıyor.

Geçenlerde Sedat Pekerin evine operasyon düzenleniyor. Sedat Peker'in dediğine göre bu operasyonda Mehmet Agar'ın parmağı var. Gene Sedat Pekerin dediklerine göre bu operasyon sırasında Sedat Peker'in çocuğunun başına silah dayanıyor, ve karısının özel eşyaları ilk olarak erkek polisler tarafından aranılmak isteniyor. Karısı itiraz edince kadın polisler gelmiş ve arama yapmış.

Sedat Peker buna çok sinirleniyor tabi. "Beni küçük düşürmeye çalıştılar" diyerek açıyor kamerayı başlıyor saldırıya. Ben kız babasıyım, kimse benim kızımın başına silah dayanamaz, kimse benim karımın çamaşırlarını erkek polislere aratmak isteyemez, şu dakikadan sonra aklımı tatile çıkarttım diyerek birkaç gün arayla 5 video yayınladı, her videosunda bir şeyler itiraf ediyor. Mehmet Ağar'ın oğlunun bir kıza tecavüz ettiğini iddia etti mesela. Bunun gibi, karşısındakilerin kirli çamaşırlarını yavaş yavaş ortaya dökmeye başladı.

Daha sonra Süleyman Soylu bir açıklama yapma mecburiyetinde kaldı. Sonuçta içişleri bakanı ve halk hükümetin bir açıklama yapmasını bekliyorDu çünkü Sedat Pekerin iddia ettikleri basit şeyler degil (tecavüz, cinayet vs). Ve Soylu, Sedat Peker için, 'suç örgütü lideri pislik' dedi. Bunu duyan Sedat Peker bu defada hedefine Süleyman Soylu'yu koydu. Ben olmasaydım onu Doğruyol Partisinin kongrelerine bile almıyorlardı, bizim sayemizde girdi, aday oldu vs dedi. Ve hatta bir gazeteci aracılığıyla kendisine hakkında yapilacak operasyonla alajalı bilgi uçurduğunu bile iddia etti. Hatta Sedat Peker, o gazeteciyle yaptığı konuşmayı bile kaydetmiş, dünde onu yayınladı. Buna rağmen Süleyman Soylu inkar ediyor, Sedat Peker'de alın size delil diyor.

Derken ortalık iyice karıştı. En son bu gece Süleyman Soylu, Sedat Peker için; 'karısının iç çamaşırına sığınan aciz, edepsiz' dedi. Eminim bunu duyan Sedat Peker sinir krizi geçirmiştir.

Şu an herkes Sedat Peker'in ne cevap vereceğini, bu işin sonunun ne olacağını bekliyor.
0
johny guitar
(20.05.21)
(2)

İstanbul'dakiler bugün napıcaksınız?

Jux
Hava güzel, bu tatil gününü nasıl değerlendireyim? Sahile gidip kitap okumayı düşünüyorum ama yaratıcı fikri olanlara açığım.
Hava güzel, bu tatil gününü nasıl değerlendireyim? Sahile gidip kitap okumayı düşünüyorum ama yaratıcı fikri olanlara açığım.
0
Jux
(19.05.21)
boğaz hattında bisiklet.
şöyle 70 km civarı bir şey yeter bana.
bisiklet olmasa yine kulaklığı takıp boğazda yürüyüşe çıkar, yemeğimi kahvemi dışarıda yer içer akşamı yapıp eve dönerdim.
0
filteria
(19.05.21)
Boğaz hattında koşu / yürüyüş.
0
irene
(19.05.21)
(11)

hangi french press daha iyi

charlotte blanc
bir tane almayi dusunuyorum. internetten alicam. ikeanin french press i akilma yatti. 80 lirahttps://www.amazon.com.tr/gp/product/B01AFJD5I4/ref=ox_sc_act_title_4?smid=A6PS73JU238XU&psc=1sizin onerdiginiz vr mi
bir tane almayi dusunuyorum. internetten alicam. ikeanin french press i akilma yatti. 80 lira

www.amazon.com.tr

sizin onerdiginiz vr mi
0
charlotte blanc
(18.05.21)
altındaki çember şeklindeki filtre zımbırtısı sürekli vidası gevşeyip çıkma eğilimmine geçiyor.. ŞOK'a müthiş ucuz ve güzel filtresi sabit gelmişti ben de onu kırdım :/ önerim şu ki uzun soluklu olsun isterseniz bu tip almayın.. alacaksanız da bu tipler zaten her yerde var ve çok daha ucuz.. karaca'nınkiler güzel.. bir degerlendirin derim..
0
denizmaniaherif
(18.05.21)
evde bunu, ofiste starbucks press kullanıyorum.
ikisi de güzel.

önemli olan şey suyla temas eden kısımlarının plastik olmaması.
0
teritori
(18.05.21)
Paşabahçeninkini almıştım(muadillerine göre biraz tuzluydu) 6-7 yıldır sorunsuz kullanıyorum.
0
arenas
(18.05.21)
migrostan 3 sene önce 25 liraya almıştım. basic kullanıcıyım çok bir şey beklemiyorum beni tatmin ediyor. arada vidası gevşiyor sıkıyorum. Biraz da kahve tortusu kaçabiliyor filtreden ama sorun olmuyor bana. Benzeri ürün www.migros.com.tr
0
onkiloversemtamamım
(18.05.21)
bodum var uzun süredir kullanıyoruz, memnunuz. brazil'di sanırım modeli
0
giovanne
(18.05.21)
1,5 yıldır onun 1 litreliğini kullanıyorum.
arada filtresine bakım yaptığın sürece gayet iş gören, dayanıklı bir şey.

bu arada ikea'da 1 litresi 69, 0,4 olanı 59 tl.
0
filteria
(18.05.21)
hooiken
(18.05.21)
bence en iyisi ikea french press'i. hem fiyatı o kaliteye göre uygun, hem de yıllarca kullandım, makinada yıkadım, fonksiyonları asla bozulmuyor. vidası, teli gevşemiyor, telinin formu bozulmuyor, kahveler suya karışmıyor vs. bendekinin düşüp camı çatladığı için (gerçi hala eskisi gibi iş görüyor) bir tane daha aldım. bu sefer karaca'nınkini aldım. birkaç aydır kullanıyorum. ondan da memnunum. sadece yıkadıktan sonra metal görünümlü üst kısmında su lekeleri kalıyor. çok dert de değil tabi :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.05.21)
paylastiginiz linkteki french press'i yillardir kullaniyorum. hicbir sikinti yasamadim gayet memnunum. bulasik makinesinde yikiyorum. teli hic bozulmadi.
0
kaputt
(18.05.21)
iki sene yazlıkta bu ürünü kullandım 6 ay kadar. ben de tavsiye ederim ancak @denizmaniaherif in dediği gibi alt tarafı arada elle sıklaştırmak gerekiyor 2-3 kullanımda.

bu arada fiyatları acayip artmış, ben 29 tl gibi bir şeye almıştım.
0
ada meltemi
(18.05.21)
i.hizliresim.com

bundan aldim. tesekkur ederim herkese
0
🌸charlotte blanc
(18.05.21)
(8)

Dizi ve film izleme tercihleriniz

asaf
Film ya da dizi izlerken: 1) Aydınlık bir ortamı mı yoksa karanlık bir ortamı mı tercih ediyorsunuz?2) Film, dizi ya da video izlerken 1080p vb. (EN NET GÖRÜNTÜ) izlemeyi mi tercih ediyorsunuz yoksa çözünürlük o kadar da önemli değil mi?3) Eliniz ortalama kaç dakikada bir telefona gidiyor?4) Bir eli
Film ya da dizi izlerken:

1) Aydınlık bir ortamı mı yoksa karanlık bir ortamı mı tercih ediyorsunuz?

2) Film, dizi ya da video izlerken 1080p vb. (EN NET GÖRÜNTÜ) izlemeyi mi tercih ediyorsunuz yoksa çözünürlük o kadar da önemli değil mi?

3) Eliniz ortalama kaç dakikada bir telefona gidiyor?

4) Bir elinizde telefonla mı takip ediyorsunuz?

5) Film ya da dizi izlemek için günün en güzel zaman dilimi hangisi?
0
asaf
(16.05.21)
1) Loş ışık. Işıklar kapalı olacak ama lambader açık olmalı. Öbür türlü TV çok göz alıyor.

2) 720p de olur ama altı olmaz. Zaten 0.5 miyopum. Şahin gözlerim olmadığı için 1080p ya da 720p fark etmez.

3) Hiç dikkat etmedim ama dikkat kesilmem gereken bir film ya da dizi ise çalmadıkça gitmez.

4) Hayır.

5) 22.00 sonrası.
0
himmet dayi
(16.05.21)
1) mubi deki filmleri artık daha erken aydınlık saatlerde izliyorum ağır konular gece ve karanlıkta sıkıyor

2) 720p yeterli ne varsa onu izlerim

3/4) 5 dakikada bir gidiyor, artık telefonu sessize alıp ters çevirip uzağa koyuyorum, o arada ulaşamayan olursa bunu söylüyorum

5) gece
0
freebird5406_2
(16.05.21)
!-Perde/panjur kapalı izlemeyi tercih ederim, aslında bu filmler için geçerli, dizileri normal ışıkta da izliyorum, ekranı parlatacak kadar güneş olmadıkça.

2-Film için net görüntü, dizi için donma vs olmaması için daha düşük kalite seçmek durumunda kaldığım oluyor.

3- Gönül isterdi ki hiç gitmesin ama izlediğim şeye konsantre olma seviyemle ters orantılı bir şekilde telefona uzanıyorum, filmlerde daha az, dizilerde daha çok telefona uzanıyorum.

4- Vakit geçirmek için izlediğim dizilerde bir elimde telefon oluyor genelde ama merak ettiğim filmlerde elime almamaya çalışıyorum telefonu.

5- Benim için sabahın erken saatleri, özellikle kışın 5 gibi henüz karanlıkken ve ortalık sessizken.

Not: İmkanım olsa tüm filmleri sinemada izlerim, hatta bazı sevdiğim dizileri sinemada izlemek de hayalim olmuştur.
0
(16.05.21)
1- karanlık.
2- bazı eski, az bilinen filmlerde mümkün olmuyor ama ulaşabildiğim sürece 1080. daha fazlasına laptop ekranında ihtiyacım olmuyor.
3- film sıkıcıysa belki 10 dk'da bir. değilse hiç bakmam telefona.
4- hayır. hatta bazen telefonu öbür odaya bırakırım dikkatimi dağıtmasın diye.
5- benim için 22.00-02.00 arası.
0
filteria
(16.05.21)
1- az ışık veren bir lambayla.
2- çözünürlük önemli ama bazı efsane eski filmlerde mümkün olmuyor. O zaman önemli değil.
3- hiç.
4- hayır.
5- genellikle akşam saatleri 9-11 arası ama bomboş bir günde erken saatte 13-14 gibi izlenen film de ayrı keyif veriyor.
0
turkce konusan uzayli
(16.05.21)
1 - loş ortam. Full karanlık çok zole ediyor beni.
2 - mümkünse 1080p ve üzeri, değilse 720p.
3 - telefona bakmam gerekiyorsa eğer -anlık bile olsa- mutlaka durdururum filmi. Tam odakla izliyorum her şeyi.
5 - tercihen gece ama boşsam gündüz herhangi bir saatte de izlerim.
0
IncredibleMau
(16.05.21)
1. Normal ışık. Güneş çok parlıyorsa perdeyi kapatırım, akşam televizyon ekranına yansımayan tepe ışığını açık tutarım.

2. Bilgisayarda izleyeceksem 720p yetiyor (kendim indiriyorsam), televizyonda izleyeceğimiz şeyleri 1080p indiriyoruz galiba, streaming servislerde otomatikte duruyor.

3-4. Dizisine, filmine bağlı. Star Trek izlerken bir yandan telefonda oyun oynayabiliyorum. Dikkat isteyen şeylerde telefona bakacaksam filmi durduruyorum.

5. Akşam yemeğinden sonra.
0
kobuzchu kiz
(16.05.21)
1- karanlık gibi. loş daha çok.
2- en net görüntü isterim.
3- 2 ya da 3 kez, genelde saate bakıyorum. filme göre de değişiyor.
4- hayır.
5- hafta içi akşam 10 gibi. hafta sonu ise akşamüstü 4-6 civarı.
0
nathanieltroy
(16.05.21)
(4)

türkçede çoğul ekiyle ilgili sorularım

der meister
güya dilciyiz ama buna hiç dikkat etmiyorum işte. unutuyorum sürekli. 1) çoğul isim veya topluluk isimlerinde yüklem için çoğul eki kuralları nasıldır? mesela şu cümleleri karşılaştıralım,çocuklar sizi görünce çok mutlu oldu / çocuklar sizi görünce çok mutlu oldularseyirciler salondaki yerlerini alm
güya dilciyiz ama buna hiç dikkat etmiyorum işte. unutuyorum sürekli.

1) çoğul isim veya topluluk isimlerinde yüklem için çoğul eki kuralları nasıldır? mesela şu cümleleri karşılaştıralım,

çocuklar sizi görünce çok mutlu oldu / çocuklar sizi görünce çok mutlu oldular

seyirciler salondaki yerlerini almışlardı / seyirciler salondaki yerlerini almıştı

benim aklımda "bahsedilen kişiler biliniyor/tanınıyorsa (ingilizcedeki the gibi sanki) yüklem de çoğul eki alınır; yok belirsiz kişilerden, bir kitleden söz ediliyorsa yüklem çoğul almaz diye kalmış. öyle mi?

2) bunu sanırım geçenlerde sözlük veya duyuru'da görmüştüm ve "anaaa!" tepkisi vermiştim. teyit amaçlı soruyorum. aslında tam tersi de olabilir çünkü unuttum ama galiba böyleydi... diyelim ki elif adında bir kişi var,

elif hanım geldiler = saygılı kullanım

elif hanımlar geldi = alaycı yaklaşım, babanın kızına "nerdeydin bu saate kadar serseri" derken kuracağı cümle

doğru mudur bu? kullanım bu şekilde mi, yoksa tem tersi mi? mesela ben resmi bir ortamda elif hanımın geldiğini haber verirken "elif hanımlar geldi" dersem yanlış bir iş mi yapmış oluyorum?

***

kaynaksız da olur ama kaynak göstererek açıklayabilirseniz çok mutlu olurum. teşekkürler.
0
der meister
(15.05.21)
bence "elif hanım geldiler" ve "elif hanımlar geldi" farkını belirleyen şey tonlama olur ancak. cümleyi sinik, alaycı bir tonla vurgularsan anlam değişir.

resmi ortamda "elif hanım geldi" cümlesi zaten gerekli saygıyı içeriyor.

"elif hanım geldiler" daha çok hiyerarşide konuşanın çok üst konumunda birinden bahsediliyor gibi tınlıyor. yani gıyabında bile ancak çoğul konuşulabilecek biri.

"elif hanımlar geldi" elif hanım tek başına gelmemiş. saygı ifadesi yok sanki.
0
filteria
(15.05.21)
Özne insan ve çoğul olursa yüklem tekil de olabilir çoğul da olabilir. Özne insan dışı varlık ve kişileştirilmişse yine aynı. Çiçekler gülümsüyorlar.
Ama onun dışında özne-yüklem uyumuyla ilgili birkaç madde daha var.

2. Madde için ikisi de doğru. Alay anlamı tonlama ile anlaşılır ya da (!)
0
oyokbuyoknevar
(15.05.21)
1- Genel kural özne tekilse yüklem de tekil, özne çoğulsa yüklem de çoğul olacak şekilde. Ama milyon tane istisnası var. (Ve benim kişisel görüşüm çok anlamlı istisnalar değil bunlar, çoğul özne tekil yüklem her zaman kulağa daha güzel geliyor).

Bu milyon tane istisnadan biri belgisiz zamirler. "herkes eve geldi" doğru, "herkes eve geldiler" yanlış. Çünkü herkes belgisiz zamir. "Herkes"in kimler olup olmadığını bilmen veya bilmemen bir şey değiştirmiyor. Ama sayı belirliyse bu sefer yine tekil kullanman lazım, "11 kişi eve geldi" doğru, "11 kişi eve geldiler" yanlış.

Kaynak bilmiyorum ne yazık ki, aklımda böyle kalmış. İnternette arayayım dedim, wikipedia, e-okul linkleri falan çıktı, onları da koymak istemedim buraya.
0
plutongezegendegilmi
(15.05.21)
Sadece pratigine ihtiyacın oldugunu varsayarak, TDK cikisli bilgi paylasacagim, yoksa hangisi Türkce icin en uygun kullanimdir tartismasi ekollere gore birazcik degisken. Gri alan.

Insanlar ozelinde, cogul anlamini veren bir kelimenin (ornegin nam-i diger topluluk isimleri) ya da ekin, bir cumlede bir tanecik olmasi yeterli. "Insanlar gittiler." hatali degil, ancak iyi kullanim da degil. Cunku Turkce tasarruf dili. Ama hayvan, bitki vs. de iki kez kullanmak yanlis degil.

Isin kuyrugu kimse belirsiz zamirlerde de kopuyor. TDK diyor ki: ''Sokakta kimsecikler yoktular.” denmez. “Sokakta kimsecikler yoktu.” denir. “Herkes, miting alanında toplandılar.” denmez, “Herkes miting alanında toplandı.” denir. '' (ZÜLFİKAR 2013: 19)

Burada kullanimda tasarrufa gitmisiz. Her zaman lise dilbilgisi kitaplarindaki gibi, ozne cogulsa yuklem cogul olmali bilgisine, tonlarca yazar da uymamis mesela. Hem de hayvan, bitki ve cansiz esyalarda da uymamis:

Orhan Seyfi Orhon’un makalelerden oluşan Kulaktan Kulağa adlı eserinde “Akşamları Eminönünde, Karaköyde, tramvaylar, otomobiller, arabalar sıralanıyor.”(61. s.)

Sonuc olarak, bir netlik yok, istatistiki veri var mi bilmiyorum ama soyle bir gozlem var: "Günümüzde çokluk ifade eden kelimelerin ve belirsizlik zamirlerinin bağlı olduğu yüklemlerin tekil olması yönünde bir eğilim olduğu sezilmektedir." (ZÜLFİKAR 2013: 20)

Ikinci soruda, alayci yaklasim demek icin, baglami bilmek sart. "Müdür beyler bu gün toplantiya katilamayacaklar." alayci da olabilir, saygili da. Vurgu mühim. Senin örnegindeki kullanim kurallasmis degil. Bu tip kullanimlar da gri alana dahil. Zeynep Korkmaz iyelik eki diyordu, bir baska grup yapim eki diyordu. Korkmaz'in gramer kitabina bakmak lazim.

Kaynak: tdk.gov.tr
0
buf-e kür
(15.05.21)
(5)

bisiklet pompası tavsiye

yillarin birikimi
manuel(elle,ayakla) veya otomatik(prizli,şarjlı) nasıl bir pompa tavsiye edersiniz?aktif olarak kullandığınız ve memnun olduğunuz bir model var mı?evde kullanacağım için araba çakmaklığına takılanlar tercih dışı.bisiklet: kross inzai 28inch https://bikestore.com.tr/kross-inzai-17-m-siyah-st8875
manuel(elle,ayakla) veya otomatik(prizli,şarjlı) nasıl bir pompa tavsiye edersiniz?

aktif olarak kullandığınız ve memnun olduğunuz bir model var mı?

evde kullanacağım için araba çakmaklığına takılanlar tercih dışı.

bisiklet: kross inzai 28inch bikestore.com.tr
0
yillarin birikimi
(14.05.21)
evde bir üst cevaptaki modelin aynısı
turlarda bu: www.aslibisiklet.com

ilkini yaklaşık 8 yıldır, ikincisini de bir 5 yıl civarı kullanıyorum.
0
filteria
(14.05.21)
decathlondan 20 liraya aldığım standart elli pompayı kullanıyorum ben. bisiklet üstüne taşıyorum hatta küçük olduğu için.
0
roket adam
(14.05.21)
Yol bisikleti için ayaklı pompa can kurtarıyor. Decathlon'un alüminyum pompasını kullanıyorum, çok memnunum. Evden çıkmadan şişiriyorum, sürüş esnasında başıma bir şey gelirse de yine Decathlon'un en ucuz pompası (birkaç sene önce 12 liraya almıştım) iş görüyor eve/toplu taşımaya gidene kadar.

www.decathlon.com.tr

www.decathlon.com.tr
0
chicha_v2
(14.05.21)
Decathlon'daki 20 liralık pompa yeter. Altı üstü hava üfleyen bir alet zaten, ucuzu da pahalısı da aynı.
0
ryhmer
(14.05.21)
ben de bir ekleme yapayım:

evde kullanacaksan cevap ayaklı ve göstergeli pompa.

20 TL'lik olan sadece yolda lastik inme-patlaması durumunda yola devam edebilmen için var. onu evde de kullanabilir, hatta iyi bir ufak pompayla 90-100 psi'yi bile görebilirsin ama kolun kopar o havayı vuracağım diye. var gücünle uğraşırken sibobu pert etme ihtimalin de var her zaman.

ayaklı-göstergeliyle 30 saniyede istediğin psi'yi görebilirsin.
0
filteria
(14.05.21)
(1)

Bir türlü hatırlayamadığım Van Damme filmi?

asaf
Çocukken izlemiştim. Tabii ki bir dövüş filmi. Van Damme önce sokaklarda başlıyor, sonra küçük ringlerde. Derken adım adım zirveye doğru ilerliyor. Filmin adını hatırlayan var mı?
Çocukken izlemiştim. Tabii ki bir dövüş filmi. Van Damme önce sokaklarda başlıyor, sonra küçük ringlerde. Derken adım adım zirveye doğru ilerliyor.

Filmin adını hatırlayan var mı?
0
asaf
(13.05.21)
lionhart.
0
filteria
(13.05.21)
(10)

Oyunculuk şöleni film önerisi

south park in kapusonlu uyesi
Selam duyuru ahalisi,Bayram tatilinde izlemelik, adeta oyunculuk dersi veren güzel film öneriniz var mı? Tür fark etmiyor. Kült veya imdb100 olmaması tercih sebebi, muhtemelen izlemişimdir.Teşekkürler ve iyi bayramlar şimdiden.
Selam duyuru ahalisi,

Bayram tatilinde izlemelik, adeta oyunculuk dersi veren güzel film öneriniz var mı? Tür fark etmiyor. Kült veya imdb100 olmaması tercih sebebi, muhtemelen izlemişimdir.

Teşekkürler ve iyi bayramlar şimdiden.
0
south park in kapusonlu uyesi
(08.05.21)
A few good men
0
conanmaverick
(08.05.21)
a woman under the influence.
0
filteria
(08.05.21)
Madeline's madeline.
Türü "enteresan" denebilecek bir film, filmi beğeneceğini iddia edemem ama oyunculuk performansı görmekse amacın izlemen gerekir diye iddialı konuşacağım.
0
Jux
(09.05.21)
@cosmicstring ve @conanmaverick izlemiştim, teşekkür ederim.

@filteria bu duyuruyu açmama sebep olan filmi önermişsiniz, isabet olmuş :)

@Jux ilk kez gördüm bu filmi, listeme aldım teşekkür ederim
0
🌸south park in kapusonlu uyesi
(09.05.21)
Ocean’s serisini severim
Fight Club
The Departed
Blood Diamond
0
silah taciri
(09.05.21)
secrets and lies. (yine muhteşem bir histerik kadın oyunu)
0
filteria
(09.05.21)
a woman under the influence demeye gelmiştim :)

who’s afraid of virginia woolf izlemediyseniz önerebilirim. glengarry glen ross, network da oyunculuk konusunda aklımda kalan filmlerden. yakın tarihli olarak nebraska filmindeki iki ihtiyar ve çocuklarının oyunculuğu çok güzel ve uyumlu gelmişti. abd filmlerinde iyi oyunculuk daha çok overacting ile özdeşleşmiş gibi, doğal oyunculuk açısından da zvyagintsev filmlerini beğeniyorum.
0
phoarbix
(09.05.21)
hamlet (2009). david tennant müthiş oynuyor hamlet'i. onun dışında being there, sound of metal, two days one night da bu yönden iyi denebilecek filmlerdendi.
0
vacigok
(09.05.21)
August: Osage County
0
hot potato
(09.05.21)
The streetcar named desire
Being there
Deer hunter
0
EasyTiger
(09.05.21)
(9)

Hayatınızda hiç ünlü birinin cenazesine katıldınız mı?

ms brownstone
Bugün Zeki Alasya paylaşımlarında cenaze görüntülerine bakınca Tarık Akan, Erdal Tosun falan başka bir sürü ünlünün daha cenaze görüntüleri çıktı karşıma. Hepsi çok kalabalıktı hatta bazılarında ciddi izdiham vardı. Şimdiye kadar hiç böyle ünlü birinin cenazesine katılmak aklıma gelmemişti hatta gen
Bugün Zeki Alasya paylaşımlarında cenaze görüntülerine bakınca Tarık Akan, Erdal Tosun falan başka bir sürü ünlünün daha cenaze görüntüleri çıktı karşıma. Hepsi çok kalabalıktı hatta bazılarında ciddi izdiham vardı.

Şimdiye kadar hiç böyle ünlü birinin cenazesine katılmak aklıma gelmemişti hatta genel olarak hayatımda hiç cenazeye katılmadım ve cenazelerde bu kadar insan görünce merak ettim. Ünlü birinin cenazesine katıldınız mı hiç? Katıldıysanız kimin cenazesiydi? Nasıl bir ortam vardı?

Bu arada henüz katılmadıysanız da “x ölünce cenazesine giderim/gitmek isterim” dediğiniz biri var mı? Mesela bugün görüntüleri görünce düşündüm de ben imkanım olsa Keith Richards’ın cenazesine gitmek isterdim.
0
ms brownstone
(08.05.21)
Kenan evren'in cenazesinde bulunmuştum. Katıldım diyemiyorum zira tören mangasındaydım, zorunluydu yani. Cenaze arkasında selfie çeken kalabalığı hatırlıyorum. Ne biçim insanlar bunlar demiştim o an ama arkasından yapılacak en doğal şeyin selfie çekmek olacağı bir cenazeydi zaten.

Allah sıralı ölüm versin, haşmetlimiz rahmete kavuşursa eğer iki elim kanda olsa hakkını teslim etmeye giderim o cenazeye.
0
IncredibleMau
(08.05.21)
yaşar kemal'in cenazesine katıldım. yalnız okulum da teşvikiye'de olduğundan, "oradan okula geçerim" düşüncesiyle kalkıp çıktım evden. güzel de oldu, sevdiğim birçok edebiyatçıyı canlı gördüm orada.

ayrıca dikkat et keith richard senin cenazene gelmesin.
i.pinimg.com
0
filteria
(08.05.21)
Katılmadım hiç. Cenazesine gitmek istediğim kimse de yok. Ne bileyim bana çok anlamsız geliyor böyle bir istek de.

Hani ünlü birinin konserine, gösterisine filan gitmek istemek normal. Sonuçta bir şekil bir zevk, eğlence olayı falan var ancak cenazeye gidince ne olacak ki. Hani sevdiğim için desem "şu kişinin cenazesine gitmek isterim" pek sevgi cümlesine benzemiyor :D Minnet olayı falan olsa niye bir minnetim olsun, saygı desem cenazesine gidince neyin saygısını göstermiş olacağım. Yaşarken saygı göstermek önemli falan filan.
0
j r r tolkien hayrani
(08.05.21)
(bkz: hrant dink)
0
avianthem
(08.05.21)
zeki müren'in cenazesine katılmıştım annemle. çocuktum.
annemin ağladığını hatırlıyorum.

seyfi dursunoğlu'nun cenazesine katılmış olmak isterdim.
nur içinde yatsın.
0
brakgn
(08.05.21)
ahmet piriştina'nın cenazesine katılmıştık babam ile.
öyle bir kalabalık görmemiştim, izmir'in yarısı oradaydı neredeyse.
0
la lykia
(08.05.21)
Hrant Dink +1
0
auroraaurora
(08.05.21)
Bu soruya tek cevabım Süleyman Seba .
Beşiktaş ilçesinde çalışıyorum ve Beşiktaşli olduğum için katılmıştım.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(08.05.21)
Uğur mumcu :(
8 ysşındaydım, dayımlara gitmiştik tatile. Enteresan bir şekilde, örümcek kafalı dayım onun cenazesine gitmek istedi üstelik bizi de götürdü.
Hatırlıyorum biraz biraz, zaten aklım erdikçe anladım kim olduğunu ve o gün bilinçsiz de olsam orada bulınduğumu bilmek iyi geliyor.
0
somethinginthewayshemoves
(09.05.21)
(4)

sinema amaçlı projeksiyon seçimi

filteria
takriben 15-20 metrekarelik bir odada çoğunlukla film izlemek üzere bir projeksiyon cihazı almayı düşünüyorum. belki ileride bir box alır kullanırım diye smart özellikli de olsun dedim. buraya kadar tamam.yalnız full hd ve 4k arasında nasıl bir seçim yapmam gerektiğine emin olamıyorum. görüntüyü yan
takriben 15-20 metrekarelik bir odada çoğunlukla film izlemek üzere bir projeksiyon cihazı almayı düşünüyorum. belki ileride bir box alır kullanırım diye smart özellikli de olsun dedim. buraya kadar tamam.

yalnız full hd ve 4k arasında nasıl bir seçim yapmam gerektiğine emin olamıyorum.
görüntüyü yansıtabileceğim alanın büyüklüğü belliyken ve yaklaşık 2-4 metreden izleyecekken 4k'den randıman alabilir miyim? (malum ortamlarda 4k kalitesinde filmlere eriştiğimi varsayıyorum tabii. öyle düşünelim)

link vereceğim cihazlardan ikincisi 4k ve başka birçok kalemde (ampül ömrü, kontrast oranı, lumen cinsi parlaklık) diğerinden daha üstün. ama benim kullanım amacımı düşündüğümüzde aradaki farka bakmayıp bu ikincisini almaya değer mi? yani örneğin 4k altı çözünürlükte de parlaklık ve kontrast üstünlüğü sayesinde fark yaratır mı?

www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com

teşekkürler.
0
filteria
(07.05.21)
projeksiyonda 1080p olması yeterli bence bundan sonrasında kontrast diğer özellikleri yüksek olanlara bak, bende 4k projeksiyon var yalan yok 4k veriyo görüntüyü ama gerek yok 1080p ile arasındaki farkı televizyon gibi bir ekran olmadığı için çok ayıkamıyosun.

benim görüşüm ev için 1080p + diğer bütün özellikleri en yüksekte olan bir projeksiyon alman. bir de tavsiyem bu çin modellerinde keystone özelliği sadece yukarı aşağı var, eğer çaprazdan yansıtacaksan buna çok dikkat et, tavandan sarkıtacaksan da eğimi çok yüksek yapınca altı yada üstü duruma göre bulanıklaşıyor.

perdeyi de aliexpressten 120 liraya almıştım onun da garip bir handikapı var projeksiyonun merceğinin hizasından bakınca televizyondan daha net ama koltuktan bakınca renkler soluyor, lakin her türlü duvara yansıtmaktan 2-3 kat daha kaliteli ek bilgi olarak.

bendeki projeksiyon blitzwolf bw-vp2

bir de ek not ufak odada projeksiyonun çıkaracağı fan sesini de dikkate almanı öneririm.
0
nahtoderfahrung
(07.05.21)
Xiaomi 150 laser, cok memnunum
Tavsiye ederim al geç
0
mirty
(07.05.21)
Henuz geçen ay şunu aldım. Full hd bile değil ama inan anlayamazsın kalite farkını. Yatak odasına kurdum direkt duvara yansıtıyorum. Çok acayip bi kalitesi var 3 metre civarından izliyorum. İstersen bir youtubetan izle incelemelerini, ben çok memnunun her aksam dizi filmi orda izliyoruz.
www.vatanbilgisayar.com
0
solenkol
(07.05.21)
@nahtoderfahrung
şunu bulup favoriledim senin tarifine uygun:
www.hepsiburada.com

@mirty:
mutlaka güzeldir de fiyat uçmuş, nasıl alayım onu?

@solenkol:
bir link alsak iyi olmaz mıydı? :)
0
🌸filteria
(07.05.21)
(6)

yüzücü gözlüğü

kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
denizde kullanacağım güzel bir yüzücü gözlüğü arıyorum. yüzlerce sonuç dönüyor aramalarımda ama kullanıp memnun kaldığınız önerinizi alırım.teşekkürler.
denizde kullanacağım güzel bir yüzücü gözlüğü arıyorum. yüzlerce sonuç dönüyor aramalarımda ama kullanıp memnun kaldığınız önerinizi alırım.

teşekkürler.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(06.05.21)
www.decathlon.com.tr

bunu kullanıyorum inanılmaz fiyat performans ürünü, arena, speedo gibi markalar da kullandım onlara en az 80-90 lira vermeye gerek yok bununla pişman olmazsın
0
freebird5406_2
(06.05.21)
denizde kullanacaksan çok uçmana gerek yok fiyatta çünkü ideal kullanım için her sene tekrar alman gerekebilir(kullanım miktarına göre tabii ki)

ama ben olsam en azından 80 liraya falan arena alırdım.

örnek: www.trendyol.com
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.05.21)
bunu 3 yaz sadece denizde kullandım. hala sapasağlam.

www.trendyol.com
0
filteria
(06.05.21)
dunlop marka almıştım 18 senedir bozulmadı
0
bir soru sorcam
(06.05.21)
Tchibo'dan almıştım ben de havuzda da denizde de kullandım gayet memnunum.
0
chicha_v2
(06.05.21)
bu arada şunu da ekleyeyim: yüzücü gözlüğü tavsiyeyle değil, denenerek alınır.
0
filteria
(06.05.21)
(8)

Ceza, Sagopa wack mc mi oldu?

speedy
Cogu ergen gibi lisede rap dinliyorduk Ceza, Sagopa falan. Medcezir, kuvvetmira, silahsiz kuvvet albumlerini ezberlemistim nerdeyse sonra buyuduk biraktik. Bir pesimistin gozyaslari ve Rapstar sonrasi yok bende. O aralar toplumsal sorunlardan bahsetmeyen rapcilere bunlar paso giydiriyordu:) Wack mc
Cogu ergen gibi lisede rap dinliyorduk Ceza, Sagopa falan. Medcezir, kuvvetmira, silahsiz kuvvet albumlerini ezberlemistim nerdeyse sonra buyuduk biraktik. Bir pesimistin gozyaslari ve Rapstar sonrasi yok bende. O aralar toplumsal sorunlardan bahsetmeyen rapcilere bunlar paso giydiriyordu:) Wack mc bilmemne, her sarkida laf gecerdi. Nooldu simdi bunlar hic hukumet elestirisi yapiyorlar mi, toplumsal sorunlara deginiyorlar mi?
0
speedy
(05.05.21)
Hükümet eleştirisi değil de daha çok sistemi eleştiriyorlar doğrudan karşılarına almadılar hiç. Sago değil de ceza daha bi eleştireldi sanki.
0
olaylar olaylar
(05.05.21)
cezayı bilmiyorum da sago değinmiyor. zaten normal değil mi,40 yaşını geçtiler gençlikteki gibi asilik, isyankarlık yok doğal olarak. şimdi yaşlandıkları için hayat şöyle boştur, aşklar dostluklar yalandır temalı şarkılar var daha çok.
0
rose parks
(05.05.21)
sagopa'nın kafası ceza'yla barıştığında yaratacağı sansasyon ve birlikte verecekleri konserlerden gelecek büyük avantadadır şu an, protest olmayı gözü yemez.

ayrıca şu adam hükümeti eleştirse ne olur, eleştirmese ne?
i.ytimg.com
0
filteria
(05.05.21)
sagopa hala kral
ceza wack mc oldu
0
nibba
(05.05.21)
sagopa kajmer inandıklarını uçlarda yaşayan bir adam. @filteria'nın attığı fotoğrafta baya islam'a sarmış cemaatçi falan olmuştu. şu an ise ateist olduğunu söylüyor. değişik bir kafa yapısı var.

ikisinin icra ettiği sanat hala çok güzel ve değerli bence ancak denildiği ikisi de artık siyasi olaylara girmiyorlar pek. normal zaten. çoğu kişide yaş ilerledikçe o gençlikteki heyecan ve ateş sönüyor, düşünceler ve idealler değişebiliyor.
0
ilgeru
(05.05.21)
Sago değişken bir varlık olduğunu için artık ürettikleri ciddiye alınmaz bence, açıkçası 40 yaşında yaptığı dönüşle tüm imajını yitirdi gözümde. Eskiden yine dinlerdik. Ceza'yı ise hiç ciddiye almadığımdan haberim yok.
0
mslny
(05.05.21)
Denildiği gibi ben de direkt olarak hükümet karşıtlığı yaptıkları pek şarkı hatırlamıyorum. Ceza da genel olarak öyle Amerika'ya, savaşa falan giydirirdi açıkçası. Bir de tabii bişekil yozlaşmaya. Şimdilerde yapmıyorlar.

Yalniz ben yapmamalarınin sebebi olarak da yaşın olduğunu düşünmüyorum. Direkt olarak bişeyleri kaybetmekten korktukları için yapmıyorlardir. Eskiden ortam daha görece özgürlükcu olduğu için onlar da ondan yararlanıp bişekilde eleştiri yapabiliyordu. Şimdi ise o olay yok ve onlar da o yüzden öyle toplara girmek istemiyorlar. Yoksa şu anki atmosfer, şu anki koşullar yaş farketmeksizin herkesi politik olmaya itiyor. Eskiden politik olan kişinin bu dönemde sesini çıkarmamasinin da bana göre tek sebebi korkmaktir.
0
j r r tolkien hayrani
(05.05.21)
ceza denen adam soylu'ya şarkı yaptı daha ne yapsın. :) yakın çevresi de gayet o çizgiye geldi zaten. gençliklerinde asilik, solculuk dalgası vardı tüm dünyada ve Türkiye'de. bu hareketler sönünce onlar da kendilerini buldu.

piyasa insanları olduğunu en çok sago'dan görüyoruz. modası geçince allah'ı bile sattı hep küfrettiği dans eden kızlı, spor arabalı pop şarkıları yaptı.
0
patronaj1
(05.05.21)
(4)

Sovyet gündelik yaşamı ile ilgili kitap tavsiyesi

jahjah
Merhaba,aradığım tarih kitabı değil. Sevtlana Aleksiyeviç'in İkinci El Zaman'ını okumuş ve çok sevmiştim. Sanırım biraz böyle bir şey arıyorum. Lakin dediğim gibi kurmaca bir eser olmasında hiçbir sakınca yok, aksine daha iyi:)Tavsiyeleriniz?
Merhaba,

aradığım tarih kitabı değil.
Sevtlana Aleksiyeviç'in İkinci El Zaman'ını okumuş ve çok sevmiştim. Sanırım biraz böyle bir şey arıyorum. Lakin dediğim gibi kurmaca bir eser olmasında hiçbir sakınca yok, aksine daha iyi:)

Tavsiyeleriniz?
0
jahjah
(04.05.21)
gabriel garcia marquez'in "doğu avrupa'da yolculuk" kitabına bakabilirsin.
0
vonkhar
(04.05.21)
bir kitap değil ama chantal akerman'ın d'est'ini de bir bak. seveceksin muhtemelen.
0
filteria
(04.05.21)
Aldım listeye hem de kısacık bir kitap :)
0
🌸jahjah
(04.05.21)
Bulabilirseniz Orlando Figes, Karanlikta Fisildasanlar’i tavsiye ederim.
0
nerdeyim ben
(04.05.21)
(5)

Wong Kar Wai filmleri

south park in kapusonlu uyesi
Merhaba,Mubi Wong Kar Wai filmlerini getirmiş. Tarantino kendisine hayran olduğu için merak ediyorum. İzlemeye hangi filminden başlayayım?
Merhaba,

Mubi Wong Kar Wai filmlerini getirmiş. Tarantino kendisine hayran olduğu için merak ediyorum. İzlemeye hangi filminden başlayayım?
0
south park in kapusonlu uyesi
(04.05.21)
çekim sırasına göre git, çok sevebilirsin ya da hiç sevmeyebilirsin öyle filmler, tarantino se di diye illa sevecek değilsin :)
0
freebird5406_2
(04.05.21)
chungking expressssssss bana konserve ananas aldıran film. ayrıca sırf california dream için bile izlenir.
0
bohr atom modeli
(04.05.21)
Chungking Express +5

In the mood for love en iyi filmidir bu arada
0
kendi helvasını kavuran zombi
(04.05.21)
chungking
happy together
in the mood for love



grandmaster ve 2046'yı çok sevemedim. fallen angels fena değil, izlenir.
0
lesmiserables
(04.05.21)
kişisel sıralamam:

2046
in the mood for love
chungking express
days of being wild
fallen angels
my blueberry nights


üstteki üçü mutlaka izlenmeli.
0
filteria
(04.05.21)
(12)

kule tipi vantilatör kullanan var mı?

filteria
normal, ayaklı vantilatörümü kardeşime verdim. onlar biraz eski usul, biraz kaba göründüğünden farklı bir şey almak istiyorum. şu arkasına soğuk buzlu su koyulanlar var mesela ama onların suyuyla haznesiyle uğraşmak istemem gibi geliyor. yine de bu sorudaki seçenekler arasında en iyisi olduğunu düşü
normal, ayaklı vantilatörümü kardeşime verdim. onlar biraz eski usul, biraz kaba göründüğünden farklı bir şey almak istiyorum.

şu arkasına soğuk buzlu su koyulanlar var mesela ama onların suyuyla haznesiyle uğraşmak istemem gibi geliyor. yine de bu sorudaki seçenekler arasında en iyisi olduğunu düşünen varsa söylesin lütfen. bir örneği şurada:
www.hepsiburada.com

taşınır klimalar var: hem çok pahalılar (2500'den başlıyor) hem de taşınır da olsalar götürdüğün yerden dışarı bir hava gideri olması gerekiyor. ve hepsinin motoru dâhili olduğu için aşırı gürültülü.

kule tipi klimalar var, şunun gibi mesela?
www.hepsiburada.com

buna benzer bir şey kullanan var mı? memnun musunuz?

ya da "bırak gerek yok, yarı fiyatına raks, ufo gibi iyi bir vantilatör al geç" mi dersiniz?

teşekkürler.
0
filteria
(30.04.21)
Eskiden kullanmıştım, ilk çıktığı zamanlar, çok memnun kalmıştım.
0
kisa
(30.04.21)
normal pervaneliler kadar üflemiyor. tatlı tatlı essin istersen alınabilir.
0
vizivozo
(30.04.21)
hiçbir şey klimanın yerini tutmaz hocam. eğer evin esmiyor ve nemli bir yerdeysen vantilatör bir yere kadar ferahlatır. kullanacağın odaya uygun en ucuz klima, bu tür cihazlara bin basar.
0
false pretension
(01.05.21)
@false pretension:
doğru diyorsun da klima performansı beklentim yok zaten.
kiracıyım ve birkaç ay içinde, muhtemelen yazın ortasına denk gelecek bir tarihte taşınacağım.
o yüzden klimayı çok düşünmedim.
0
🌸filteria
(01.05.21)
annemlerde var ufo kule tipi vantilatör. işte sana denk gelirse üflediği rüzgar bi ferahlık yaratıyor. ama klima gibi değil tabii. su koyma işi falan bana çok kolpa geliyor, zaten sıcakta o su 5 dkda ısınacak uğraşılmaz.
0
roket adam
(01.05.21)
fakirin tvl90s modeli var bende 4 sene falan kullandım. baya baya üflüyor, ayaklılar halt yemiş. dikeyleri de çok tecrübe etmiş biri olarak ayaklılar bir süre sonra kıtır kıtır diye ses çıkarıyor, ona oldum olası uyuzumdur.

su vs falan hikaye. vantilatör sana doğru üflüyorsa bir ferahlık verir, serinletmez ve nemi de üstüne yapıştırır.

ben klima aldım en son, kenarda duruyor vantilatör. camları açınca esiyorsa hiç alma, sineklik al o paraya daha iyi.
0
bisorumvargaliba
(01.05.21)
@birsorumvargaliba
ona da çok gürültülü demişler mesela. gürültüsü nasıldı?
0
🌸filteria
(01.05.21)
Evet gurultulu cunku deli gibi ufurtuyor ortami. Ufo daha sessizdi ama daha az ruzgar yapiyordu. Size tavsiyem evkur gibi bi magazaya gidin deneyin sonra netten alirsiniz. Ben oyle yapmistim.
0
bisorumvargaliba
(01.05.21)
ben de öyle yapacağım aslında ama malum sebepler işte. :/
0
🌸filteria
(01.05.21)
şimdi baktım bahsettiğiniz rowenta 40 watt gücüne sahip fakat fakir 90 watt. iki katından fazla güçlü motora sahip. bu gibi kriterleri karşılaştırın alırken.
0
bisorumvargaliba
(01.05.21)
O buz koyulanlar falan pek işe yaramıyor. Benim yatalak dedemin odasında vardı vantilatör kendisini çarpmasın diye. Sana müthiş tavsiyeyi veriyorum: sanayi tipi vantilatör al.
0
vatanperver
(01.05.21)
fakir tvl s90 aldım.

genel yorumlara eklenecek çok bir şey yok.
çok iyi üflüyor ama biraz gürültülü.
ilk kademesi yine okey ama iki ve üçüncüde rahatsız edici olabilir.

bir de şöyle bir sorun var: 20-23 derece bir sıcaklıkta tatlı tatlı, ancak hissedilir derecede essin istesem öyle bir seçeneğim yok çünkü ilk kademesi bile normal vantilatörde 2'ye denk gelecek bir güçte.

bence birinci kademe daha yumuşak ve daha sessiz olmalı, şimdi bir olan da ikinci kademe olmalıydı yani.

bunun haricinde gayet iyi. 20 günü geçti kullanıyorum.
0
🌸filteria
(26.05.21)
(6)

imdb letterboxd Criticker hangisini kullanıyorsunuz yoksa hepsini mi?

ShadowOfMoon
ben https://trakt.tv/ ve imdb. arada yorum yazarsam 2sine kopyalıyorum. herkesin letterboxd var diye onu da açayım mı diyorum da trakt ve imdb eskiden beri olduğum için bırakamıyorum. amacım, ne seyretmişim ne yorumyazmışım hangi tür film dizi vs arşivlemek ve yaszdığım yorumlar. O film nasıl etkile
ben trakt.tv ve imdb.

arada yorum yazarsam 2sine kopyalıyorum. herkesin letterboxd var diye onu da açayım mı diyorum da trakt ve imdb eskiden beri olduğum için bırakamıyorum.

amacım, ne seyretmişim ne yorumyazmışım hangi tür film dizi vs arşivlemek ve yaszdığım yorumlar. O film nasıl etkilemiş ne hissettirmiş. like gelsin kaygım yok yani. bir de ingilizce yazdığım için ing katkı sağlıyor.

aslında seyrettiğim filmlere yorum yaparken yorum okumak ve soru sormak. eskiden imdbde soruluyordu. cevaplar da geliyordu. Bu tarz bir platform yok gibi artık. redditte var.

tavsiye almak için bu uygulamalara girmek istemem açıkçası. zaten seyredilecek listemde onlarca film dizi var.

sizde durum? daha çok yeni bölüm çıkacak dizilerin bildirimlerini takip etmek için filan mı mesela
0
ShadowOfMoon
(30.04.21)
sadece criticker.
"ufuk açma" konusunda imdb'den bile etkili olduğunu düşünüyorum.
çok faydasını gördüm.

letterbox'a birkaç kez bakındım. arayüzü çok çocuksu, gereksiz atraksiyonlu geldi.
dizici tayfaya hitap ediyor daha çok sanki. sarmadı beni.
0
filteria
(30.04.21)
Letterboxd kullanıyorum yeni yeni başladım ama sürekli Marvel şeyleri düşüyor anasayfaya. Daha iyisi varsa ben de ona geçeyim. Falcon malcon biktirdi biraz
0
westblack
(30.04.21)
Letterboxd devamlı kullanıyorum.

Imdb de vardı da senelerdir girmedim.
0
Avery
(30.04.21)
Letterboxd kullanıyorum ama kullanıcılarından nefret ediyorum. Hepsi özenti, burnu havada tipler. Hiç gelme buraya. Tasarımı iyi sadece.
0
ryhmer
(30.04.21)
5 gün geçmiş ama sevdiğim bir konu cevaplayayım o yüzden. hepsinin kullanım amaçları farklı esasında. imdb filmler hakkında en detaylı bilgiyi alabileceğiniz yegane sitedir. film araştırırken mutlaka bakılır yazmakla bitmez çok geniş bir kullanım alanı vardır watchlist sistemini daha pratik bulduğum için imdb watchlistini kullanıyorum.

letterboxd filmlerin sosyal medyasıdır. insanlarla takipleşebilirsin ve takip ettiğin insanların izlediği filmleri verdiği puanları vs. görürsün. diary sistemi vardır ki ben çok seviyorum her yıl ne kadar film izlediğime bakmama yarıyor veya bazen bir olayı o gün izlediğim filmle birlikte hatırlıyorum açıp bakıyorum hangi gün izlemiştim diye böylelikle gerçek manada bir günlük gibi de iş görüyor. arayüz estetiği, keyfince listeler yapabilmen (imdb'de de yaparsın tabi ama burada daha şık ve pratik bence) ve filmi oylamadan izlediklerine ekleyebilmen (diğer sitelerde yok bu maalesef) diğer güzel özellikleri.

criticker ise daha detaylı puan verme keyfini sağlıyor, 0-100 arası istediğin sayıyı verebiliyosun. verdiğin puanları diğer kullanıcıların senle ortak filmlerine verdiği puanlarla kıyaslayıp o kullanıcının zevklerinin sana yakınlığını anlatan TCI adlı bir not veriyor bu güzel olay. bazen iyi sonuç vermiyor detaylı bakınca o kişiye ama arada kafa dengi birileri de bulabiliyosun. yine verdiğin puanlara göre izlemediğin filmler için senin tahmini puanını oluşturması ve buna göre sana önerilerde bulunması güzel özelliği. bir de letterboxd'a göre çok daha iyi izlediğim filmleri filtreleme seçenekleri mevcut bu da benim işime yarıyor. kötü tarafı (ama kullanıma göre iyi de olabilir) burada takip ettiğin birisi senin kendisini takip ettiğinden haberdar olmuyor, tek taraflı yani.

özetle imdb zaten farklı kategoride ama letterboxd ve criticker da birbirini tamamlayan özelliklere sahip ben 3'ünden de vazgeçmem yeni bir şey çıkmadığı sürece.
0
semaforo de medianoche
(04.05.21)
trakt.tv ve letterboxd kullanıyorum. letterboxd'ı kullanmanızı tavsiye ederim, herkes burda artık. twitter gibi sosyal medya hesaplarınızı bağlayarak tanıdıkları bulup takipleşebilirsiniz.
0
beatbox yapan metalci
(06.05.21)
(18)

Hangi online marketi kullanıyorsunuz?

son feci skilacci
Sb.
Sb.
0
son feci skilacci
(27.04.21)
banabi kullanıyorum, çünkü evime sadece o geliyor.
0
ofelia
(27.04.21)
Migros sanal market ve getir.
0
fraise
(27.04.21)
banabi, amazon.com.tr
0
roket adam
(27.04.21)
Sıklıkla getir, nadiren banani. 1-2 kez de istegelsin kullandım.
0
himmet dayi
(27.04.21)
Migros hemen
Gerçekten hızlı teslimat yapıyor.
0
hold short of the runway
(27.04.21)
Migros, getir, a101 kullandım hepsi de iyi.

diğerlerini de deneyeceğim. kampanyalara göre ona buna bulaşıyorum.
0
Avery
(27.04.21)
migros sanal market. son 1 senede kendilerini geliştirdiler resmen.
0
false pretension
(27.04.21)
Banabi. Ama sağlam fiyat farkı yiyorum, her seferinde bu son diyorum.
0
epistemic_regress
(27.04.21)
migros sanal market kullanıyorum, çok memnunum.
0
ayalensoledad
(27.04.21)
Migros ve mopas'i kullanirdik. Mopas'ta yer daha rahat bulunuyordu
0
fakyoras
(27.04.21)
migros hemen ve trendyol hızlı market özellikle bu ikisi market fiyatlarında ayrıca getirme ücreti de yok.
getir gereksiz pahalı nasıl hala buradan sipariş veriyorsunuz anlamıyorum. indirim çeki olsa bile market fiyatına yaklaşamıyor.
banabi bazen güzel kampanyalar yapıyor ama yinede pahalı.
keza istegelsinin de fiyatları piyasanın üstünde.
bunların yanında carrefour ve migros sanal market çok daha tercih edilebilir.
0
astronom bey
(27.04.21)
kullanım sıklığına göre:

migros
istegelsin
a101
getir
şok

şok getirme ücreti almayan tek seçenek olduğu halde sonuncu sırada çünkü sepetin her gece sıfırlanması gibi geri zekalıca bir uygulaması var. yani ben bütün gün aklıma gelenleri, geldikçe teker teker sepete atmışım, ertesi gün bi bakıyorum ki sepetim bomboş. yuh yani.

milyonlarca lira harcanan ve önünde bir sürü pozitif örnek de olan bir sistemde bu nasıl düşünülmez anlayamadım.
0
filteria
(27.04.21)
banabi ve getir. banabi'de fiyatlar biraz daha uygun olduğu için genelde onu kullanıyorum.
0
rose parks
(27.04.21)
Buyuk ve haftalik ev alisverislerinde istisnasiz migros. Cok da memnunum.

Ara sira sadece birkac sey alacaksam, abur cubur vs o zaman cogunlukla getir'i, nadiren de banabi'yi kullaniyorum.
0
invictae
(27.04.21)
hepsini kullandım en iyisi hepsiexpress. fiyatlar raf fiyatı. getir ve banabi acayip kazık.
0
xrated
(27.04.21)
migros sanal market, carrefour, a101.

carrefour'un kötü havalarda ve haftasonlarında 100TL üzerine ücretsiz teslimat kampanyası vardı, artık yapmıyorlar.
0
inheritance
(27.04.21)
Migros hemen kullanıyorum ben. Kampanya falan varsa getir, banabi vs. değerlendiriyorum ama normalde hep migros hemen.

Sanal market çok nadir oluyor, bir aralar 45dk.ya teslim seçeneği vardı kullanıyordum ama o olmayınca gidip alıyorum 10dklık yerde migros diye.
0
aguen
(27.04.21)
Çağrı market, getirme ücreti almıyor, sepet sıfırlanmıyor.
0
epitaf
(27.04.21)
(5)

Piyano çalmak

esinikaybetmiscorap
Merhabalar,Karantina sürecinde evde applicationlardan piyano öğrenebilir miyim? Ya da nasıl başlamalıyım?Çok mu zorlar? Daha önce hiç müzik aleti çalmayı denemedim bile. Cevaplar için şimdideden teşekkürler
Merhabalar,

Karantina sürecinde evde applicationlardan piyano öğrenebilir miyim? Ya da nasıl başlamalıyım?
Çok mu zorlar? Daha önce hiç müzik aleti çalmayı denemedim bile.

Cevaplar için şimdideden teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap
(24.04.21)
Simply Piano ile bişeyler çalmayı öğrenen gördüm. Fakat bir enstrumana yeni başlarken yapılacak yanlış hareketler nasıl önlenir fikrim yok.

Bileğin tuşlara konumu, parmağın hangi kısmının basacağı, tabure yüksekliği (dolayısı ile dirsek) önemli şeyler başlarken yanlış kalırsa fena. Hadi fingering'i app söyledi diyelim.
0
hedep
(24.04.21)
Asıl çalmak istediğin parçalarla değil daha basit egzersizlerle başlayıp öğrenebilirsin. Çok iyi seviyeye gelemezsin tabii ama evgeny grinko, yann tiersen, philip glass, einaudi vs. gibi popüler piyanistlerin parçalarını iyi bir çalışmayla bir yıl içinde çalabilirsin. Yok ben pop söyleyeceğim, akoru verip "yerine sevemeeem tralalalaa" diyeceğim diyorsan işin daha da kolay. ben en son bach'ın ingiliz süitlerini, mozart'ın rondo alla turca'sını çalışıyordum.

Bunları da simply piano ortada yokken youtube tutorial'lerini izleyerek öğrenmiştim. simply piano nedir bilmiyorum ama kesin büyük kolaylık sağlamıştır, içinde beginner'lere uygun egzersizler vardır.

elini nasıl tutman gerektiğine de önem verip (elma kavrama pozisyonu) bileğinde ciddi ağrı duyduğunda artık zorlamayarak, dinlenerek (karpal tünel olursan çok uğraşır ve acı çekersin) kendini korursan uzun süreler boyundica devam edebilirsin çalmaya.
0
filteria
(24.04.21)
öğrenirsiniz
hemen başlayın application, yourube videosu, midi klavye ne varsa girişin
bu işin bir yöntemi yok bana kalırsa
deneye-yanıla, merak ederek disiplinli bir şekilde üstüne gidince öğreniyor insan
0
superb
(24.04.21)
kardeşim profesyonel piyanist. hiç ders almadı.
0
brakgn
(24.04.21)
ister hobi amaçlı, ister profesyonel amaçlı, bir enstruman öğrenmek istiyorsanız, bunu düzgün yapmak uzun yıllar boyunca sorunsuz, sıkıntısız gün geçtikçe ilerleyen bir seviyede yapmak ve uluslararası normlarda yapmak istiyorsanız eğer, düzgün eğitim almış bir eğitimciden eğitim almak zorundasınızdır. zira, enstruman çalmak, 4 akorla sahilde kız tavlamaya benzemez. bu gün youtube linklerinden öğreneceğiniz şeyler, yarın bir gün sakatlanmanıza da yol açabilir. bu yüzden en mantıklı yol, iyi bir eğitimci bulup, mevcut koşullarda mecburen "online" bile olsa, birebir, size özel bir ders programıyla bir kaç ders alarak işin temelini düzgün inşa etmenizden geçer... daha sonra hobi amaçlı eğitiminizi daha ekonomik olan youtube ile sürdürürsünüz. ama youtubeda "tık" başına para kazanma odaklı müzisyenlerin, esasında müzisyen olmaktan çok uzak olma ihtimallerini göz ardı etmeyin lütfen...
0
jeanluc
(25.04.21)
(17)

Kitap satmak

osuran imam
Kitapçığını elden çıkarmak istiyorum. Üç bin civarında kitap var sanırım. Daha fazla da olabilir. Bunları topluca bir sahafa bırakıp toplu bir para alsam ne güzel olur ama kimsenin o kadar parayı bir seferde vereceğini sanmıyorum. Sosyal medyada hesap açıp satsam başıma iş açar mıyım? yoksa yasal mı
Kitapçığını elden çıkarmak istiyorum. Üç bin civarında kitap var sanırım. Daha fazla da olabilir. Bunları topluca bir sahafa bırakıp toplu bir para alsam ne güzel olur ama kimsenin o kadar parayı bir seferde vereceğini sanmıyorum. Sosyal medyada hesap açıp satsam başıma iş açar mıyım? yoksa yasal mıdır o yol? Nasıl bir yol izleyebilirim? Sahibinden, letgo filan denedim de iş yapmıyor o tür yerler.

Kitaplar genelde sosyal bilimler alanında kuram kitapları. Ders kitabı değil de işte kültür teorisi, sosyoloji, edebiyat, psikoloji filan. Kaliteli ve az bulunan kitaplar da var, roman şiir filan da. Yani iş yapacak şeyler. Ama mecra bulamıyorum.
0
osuran imam
(23.04.21)
excel dosyasında listeleyip burada bile satabilirsiniz bence.
0
eurhka
(23.04.21)
Sahaflar kiloyla alır çok çok yazık olur ederini bulmaz.

Sahibinden'e ve forumlara dev listesi olan ilanlar açmak ya da bundle'lar yapmak (onarlı falan) makul olabilir.
0
hedep
(23.04.21)
Hocam bir excel dosyası yaparsanız bana da yollayın lütfen. Sahaflar çok çok düşük fiyatlara alır maalesef.

excel +1
0
armagan abanuz
(23.04.21)
Asimov varsa aralarında bilmek isterim.

Excel +1
0
Jazz
(23.04.21)
Asimov yok maalesef
0
🌸osuran imam
(23.04.21)
fiyatlı excel +1
0
filteria
(23.04.21)
Hepsini sisteme gireceğim ama excel'den hiç anlamıyorum. Word olarak hazırlasam sorun olmaz inşallah.
0
🌸osuran imam
(23.04.21)
buraya koyun +1 en iyi bu şekilde değerlendirebilirsiniz
0
purrp
(23.04.21)
diger bir yolu kitapligin fotografini cekebilirsiniz.

satildikca guncellersiniz...

edit: Alfabetik dizilmisse excel-word icin ugrasmadan guzelce taranir.
0
idexo
(23.04.21)
Sahibinden ve Letgo'ya nasıl girdiniz? Tek tek ismiyle girmezseniz satmanız biraz zor. Ben kitap satın alıyorum mesela o sitelerden ama adını aratıp alıyorum. "Satılık kitap" yazıp 100 tane kitabın fotoğrafını koyanların ilanlarına hiç bakmıyorum, pek bakan da olacağını sanmam.

Yine en iyisi burada veya başkaca edebiyat forumlarında listeleyip satışa koymak. Eğer bekleyecek durumunuz da varsa en az 6 ay başka mecralarda satmaya çalışmadan sahafa vermeyin. Sahaf bire alıp yüze satacak, sizin de elinize 3 kuruş para geçecek.
0
son feci skilacci
(23.04.21)
Letgo gibi yerlere tek tek girdim, ama bunlar akademik vb. kitaplar, orada kimsenin o tarz kitaplar aramayacağını fark ettim sonradan.
0
🌸osuran imam
(23.04.21)
Fiyat aralığınız nedir? Yani yenisi üzerinden oranı?
0
ykyt
(23.04.21)
açıkçası planım şöyleydi: değerli kitaplarla görece daha az değerli kitaplar arasında fiyat farkı gözetmemek, böylece hepsini birden elden çıkarmak. atıyorum, üvercinka'nın özel baskısı var, bu kitabı sahaflar 150 liradan aşağı satmıyor. ben bu kadar fiyat koymak yerine, bütün kitaplara mesela 10 lira deyip aradaki farkı kapatmayı planlıyordum. bu sayede mesela dünya klasikleri filan da elden çıkmış olacak. ama tabii bunu yapmak için kitapları topluca satmam lazım. aksi halde dünya klasikleri gibi kolay bulunan kitapları elden çıkaramam.

tek tek satma işine gelince, bu defa hepsine bir fiyat biçmem lazım. onu da şimdiden bir şey diyemem. ama piyasa fiyatının altında olacak doğal olarak. belki nadir kitapların fiyatları biraz yüksek olabilir, o da işte tek tek satmanın dezavantajı.
0
🌸osuran imam
(23.04.21)
sahaflar sizin 3 bin kitabınıza şöyle bir bakıp "300 lira veririm" der, sonra tanesini 300'e satmaya çalışır, bazı değerli sahaflar var onlar gerçek sahaf da piyasanın çoğu böyle maalesef.
bazen mezatlar oluyor aslında ama mezatlarda önemli kişilerin kitaplarını satıyorlar bilemedim şimdi.
0
ckisc
(23.04.21)
uğraşmak istemiyorsan nadir kitapları ayır, teker teker satışa koy ya da buradan listele. genel olarak 3-5 liraya gidecek kitapları sahafa ver gitsin.
0
roket adam
(23.04.21)
koy şuuraya bir link, biri de alip sozluge koysun, hem biz gorelim guzel arsivini, al(a)masakta "vay be" diyelim, hem bakarsin cikar biri " aldim ulen" der sen de sevinirsin belli mi olur, yapacagin bir liste sadece..
0
alttaraf
(23.04.21)
Evet evet, liste hazırlamaya başladım bile. Ama tahminimden zor oldu. Şimdilik 800 kadarını girdim. İlgilenenlere teşekkür ederim. Hazırlayınca buraya koyacağım.
0
🌸osuran imam
(23.04.21)
(6)

Kitapyurdu vs İdefix

ms brownstone
Aylardır hatta belki 2 senedir falan internetten kitap alışverişi yapmadım. Eskiden internetten kitap alacaksam sırf paketlemede daha iyi olduğunu düşündüğüm için Kitapyurdu’nu tercih ettiğimi hatırlıyorum ama güncel durumlarını bilemedim. Alacağım kitapların hepsi bu 2 sitede mevcut şu an. Çok acil
Aylardır hatta belki 2 senedir falan internetten kitap alışverişi yapmadım. Eskiden internetten kitap alacaksam sırf paketlemede daha iyi olduğunu düşündüğüm için Kitapyurdu’nu tercih ettiğimi hatırlıyorum ama güncel durumlarını bilemedim.

Alacağım kitapların hepsi bu 2 sitede mevcut şu an. Çok acil bir şey olmadığı için kargo birkaç gün gecikse bile çok sorun değil ama paketlemenin özenli olması ve kitapların hiç buruşup kırışmadan gelmesi çok önemli. Bu durumda hangisi daha iyi sizce?
0
ms brownstone
(22.04.21)
en iyisi amazon. kidega vs. enpara indirimi oluyor o yönden iyi. ben kidega kullanıyorum genelde.
0
westblack
(22.04.21)
Eganba <3
0
kobuzchu kiz
(22.04.21)
Bana en hasarsiz sekilde amazon gonderiyor hep, kutuyu kagitlarla filan doldurup boyle.

Bir de bir keresinde istanbulda pandora'dan getirtmistim. Muthis ozenli bir paketlemeydi, inanamadim.
0
invictae
(22.04.21)
idefix turkuvaz'a ait. a haber'in grubu yani. ona göre yap alışverişini. :)
0
filteria
(22.04.21)
İkisi arasında kitapyurdu daha iyi. Ama amazon hepsinden iyi.
0
pispinti
(22.04.21)
idefix = turkuvaz.

kidega da fena değil +1
0
avianthem
(22.04.21)
(4)

Video çeviri ücreti

old possum
Yıllardan beri çeviri yapmadım. Piyasadan uzagim. Müşteri bir video göndermiş 2 dakika 8 saniye. Teknik terimler bolca mevcut. İngilizceden Türkçeye tercüme edilecek. Bu işin fiyatlandırması nedir? Fatura da kesicem. Ödeme bir aydan önce yapmazlar. Ne kadar isteyeyim? Bilenler bir fikir verirse sevi
Yıllardan beri çeviri yapmadım. Piyasadan uzagim. Müşteri bir video göndermiş 2 dakika 8 saniye. Teknik terimler bolca mevcut. İngilizceden Türkçeye tercüme edilecek. Bu işin fiyatlandırması nedir? Fatura da kesicem. Ödeme bir aydan önce yapmazlar. Ne kadar isteyeyim? Bilenler bir fikir verirse sevinirim.


Tiskkrlir.
0
old possum
(21.04.21)
kendinizi piyasada nereye koyuyorsunuz? değerli, değersiz, orta.. mailleşme, araştırma şu bu o hepsini kapsayacak bir saatlik ücret belirleyin. saatiniz 200 lira çıktı diyelim. ona göre kaç saat harcayaksanız fiyat çıkarın. bunu her seferinde kullanabilirsiniz.
0
buenosdias
(21.04.21)
Deşifre ücreti de almalısınız ilave olarak. Çünkü size yazılı belge gelmiyor. Dakikasını bin karakter gibi düşünmeniz gerekir en az. Durdur- çalıştır, saatlerinizi alacak.
0
cedilla
(22.04.21)
bence 128 saniyelik bir konuşmayı çevirmek için ücret istemeseniz daha şık olur.

edit: ben çevirmen olmadığım için 2 dakikanın çevirisi maksimum 5-10 dakikada yapılır diye düşündüm.
@blatta'nın söylediği gibi 30 dakika alabiliyorsa o zaman bir karşılığı olabilir tabii.

( yalnız 20 dolar, 50 TL gibi rakamlar da enteresanmış. neyse ben anlamıyorum bu işlerden belli ki)
0
filteria
(22.04.21)
en fazla 20 dolar eder.
müşteriniz türk ise en fazla 25 lira falan alabilirsiniz.
hadi çok cömert bir müşteriyse 50 olsun.

ben bu tip işlerden ücret almıyorum.
durmadan konuşulsa bile en fazla yarım saat alır.
0
blatta hiberna
(22.04.21)
(25)

Hala korona geçirmemiş kimler var aramızda?

pati
Son zamanlarda bakıyorum duyuruda herkes korona olmuş/geçirmiş.Hala korona olmayan kaç kişi kaldık merak ettim.Edit: maşaallah diyelimEdit 2: çalışıyorum ve yasak olmadığı zaman geziyorum, hiç eve tıkılmadım.
Son zamanlarda bakıyorum duyuruda herkes korona olmuş/geçirmiş.
Hala korona olmayan kaç kişi kaldık merak ettim.

Edit: maşaallah diyelim
Edit 2: çalışıyorum ve yasak olmadığı zaman geziyorum, hiç eve tıkılmadım.
0
pati
(20.04.21)
ben geçirmedim ama haftasonu yapacağım otobüs yolculuğu sonrasında burayı editlerim muhtemelen :D
0
istanbul kanatlarimin altinda
(20.04.21)
ben de olmadım ve gitgide bunalıyorum çember daraldıkça
0
passion rules the game
(20.04.21)
ben ve ailemden kimse olmadı. en yakın işyerinde ve komşularda oldu şimdiye kadar. arada önemli süre yakın temas kurduklarım da oldu. 3 kez falan farklı sebeplerle test yaptırdım ama hala negatifim. genlerle alakalı bir şeyler olduğunu düşünüyorum.
0
reanarchy
(20.04.21)
ben de olmadım. yazın 3 ayımı hep hastanelerde geçirdim, şimdi de her gün iş saatlerinde toplu taşıma kullanıyorum ve iş gereği adliyede oluyorum. aşırı da dikkat etmiyorum yani, tek kat maske takıyorum, işim bitince dezenfektan sıkıyorum o kadar.
0
Olric
(20.04.21)
Ben geçirmedim. Ben ki her sene ağır bir grip geçiririm ve alerjik rinitim var. Bir senedir maske takıp dokunduğum yerlere dikkat ettiğim için, kalabalık ortamlara hiç girmediğim için ve işe kendi aracımla gidip geldiğim için nezle bile olmadım. Hatta alerjim bile iyileşti.
0
Tutkun
(20.04.21)
ben de geçirmedim.
evden çalıştığım için genelde evdeyim, haftada 1 markete gidiyorum sadece.
evden çıktığım anda çift maske takıyorum aylardır.
normalde kronik sinüzit, farenjit, alerji hepsi var, her kış en az 2-3 kez antibiyotik kullanırdım, bu kış hastalanmadım.
0
la lykia
(20.04.21)
Ben de olmadım ama çok ciddi derecede eve tıkılmış durumdayım 1.5 senedir. Ufak bir iki tatil ve kayak dışında gerçek manada evim dışında kapalı bir ortama hiç girmedim.
0
roket adam
(20.04.21)
ben. nerdeyse her gun metro, otobus, minibus kullaniyorum. sokaktayim. ama olmadim henuz.
0
buenosdias
(20.04.21)
ben geçirmedim. gerçi geçtiğimiz yılın şubat ayından bu yana en az üç kez birkaç gün yataktan çıkamamalı, ateşli, sırt-bel ağrılı rahatsızlıklar yaşadım ama farklı zamanlarda yaptırdığım iki test negatif çıkmıştı. "covid geçirsem ölürdüm" diye düşünüyorum, o yüzden farkında olmadan geçirmediğim kanaatindeyim.
0
der meister
(20.04.21)
Ben ve ailem bir çok kez birinci derece temaslı olduk ama henüz hiç birimiz korona olmadık. 2019un sonunda abim askere gitmişti, yurt dışından askerliğe gelen çok varmış birliğinde. Askerde hasta oldu, aşırı derecede ciğerden gelen öksürük, halsizlik, kanlı gözler vs. Zaatüre olabilir dediler o zaman. Askerden gelince (bedelli :)) sırasıyla hepimiz hastalandık ama onun kadar şiddetli değildik. Belki o dönem geçirmiş olabiliriz diye düşünüyoruz.
0
cometome
(20.04.21)
Ben. Maske var, mesafe elimden geldiğince.. entübe olurum altıma bez bağlarlar korkusuyla her şeyi askıya aldım. Son 1 senedir tek sosyal aktivitem market alışverişi. Virüsü kaparsam yakarım bu gezegeni!
0
IncredibleMau
(20.04.21)
Ben olmadım. Evden zorunlu haller dışında çıkmıyorum. Kimseyle görüşmüyorum.
0
suicides underground
(20.04.21)
Ben geçirmedim. Tek yaşıyorum. Her gün metrobüs + otobüs kullanıyorum.
0
ceketimi alip cikcam
(20.04.21)
Ben de geçirmedim. Birkaç ay önce mecburi 2 saatlik otobüs yolculuğu, geçen ay da bir ay içinde iki uçak yolculuğu yaptım yine bir şey olmadı şükür.

Belki semptomsuz atlattım bilmiyorum ama kendimi hiç kötü hissetmedim. Normalde soğuk algınlığı vs. olurdu o bile olmadı bu sene artık maskeden mi sürekli evde olmaktan mı bilmiyorum.
0
chicha_v2
(20.04.21)
Bu süreçte evlendim, nikah yaptım, ev için zibilyar kere alışverişe çıktım, balayı ayağına akdeniz şeridini gezdim, öğretmen olduğum için günlerce yüz yüze eğitim verdim, küçücük salonlarda seminer ve eğitimlere katıldım, totalde 2-3 kere toplu taşıma kullandım, uçağa bindim, evime girip çıkanlar oldu, hatta covidli bir arkadaşla karantina dolayısıyla 20 gün aynı evde kaldım. 4 kere test oldum 4 kere negatif.

beni incelesinler bence bu işin çözümü bende gizli.
0
wild honey suckle
(20.04.21)
ben olmadım. mart 2020 -haziran 2020 evden çalıştık. haziran -ekim arası ofise döndüm. o dönemde mağazalara girip alışveriş de yaptım, öğlen arasında abartmadan cafe/restoranlarda yemek yedim. yazın bir kere uçağa bindim, tatil yaptım. ekim'den beri evden çalışıyorum. bu esnada hiç dışarıda oturup yemek yemedik. toplu taşıma bir kere kullandım. zorunlu olduğu için doktor ziyaretlerim oldu, hatta ameliyat oldum.
0
nzessia
(20.04.21)
Ben de olmadım. Bildiğim kadarıyla olmadım en azından.

Burnumuzun dibine kadar da geldi hastalık aslında, eşimin kızkardeşi hamileyken geçirmiş ki o aralar aynı arabaya bindik, beraber yemek yedik vs. Geçen hafta çok yakın arkadaşlarımız pozitif çıktı, test yaptırmalarından bir gün önce "sahile gidelim hava alalım" dediğimizde "pozitif temasımız var, ne olur ne olmaz gelmeyelim" demişlerdi bize.

Evden çalışıyorum, son bir yıldır toplu taşıma 3-4 kez kullandım. AVM'ye veya market manav vs dışında bir mağazaya en son ne zaman girdiğimi hatırlamıyorum bile artık. Tatil yapmadım, dikkat ettiğine güvenmediğim insanlarla bir araya gelmedim, tedbirler gevşedi ben gevşemedim. Zaten evcimen insanım, sosyalleşme davetlerini reddetmek için güzel bahane oldu, oturuyorum işte evde.

Edit: Bak unutmuşum, geçen yaz bir nikaha ve nikahtan sonra meyhanede 20-30 kişilik yemeğe katıldım. Bir yıldan fazladır sanırım 2 kez dışarıda oturup yemek yedim, biri bu nikahtı.
0
kobuzchu kiz
(20.04.21)
geçen sene şubatta baş ağrılı, sümüklü, kırıklı falan bir hasta oldum ama korona mıydım bilmiyorum. iki gün gibi kısa bir sürede toparladım, emin olamıyorum o yüzden.

eksisozluk.com

bıyıklarımı, sakallarımı, elimi devamlı ağzıma götürürüm, öyle dezenfektan mezenfektan işlerine de hiç girmedim. maskeyi binalarda mecbur takıyoruz tabii de, bulunduğum ülkede sokakta bile zorunlu olmasına rağmen sokakta takmıyorum mesela. haftanın 3 günü de komple işe gidiyoruz.
0
chezidek
(20.04.21)
Geçirmedim. Evden çıkmıyor değilim. 3 kere uçak yolcuğu yaptım, hatta bu perşembe yine yapıyorum. kalabalık ev ortamlarında takıldım. Mekanlara girdim çıktım. toplu taşıma kullandım ama hala geçirmedim. Veya geçirdim belirti göstermedim onu bilemiyorum :D

Maşallah herkese <3

*Haaa bir kere de ameliyat oldum :D
0
eazy
(20.04.21)
Bizim eve de girmedi neyse ki. Eşimle birlikte evden çalışıyoruz. Market alışverişini internetten yapıyoruz. Ayda 1 belki anne baba ziyareti yapıyoruz.
0
chavezding
(20.04.21)
Geçirmedim veya belirtisiz geçirdim. Önlem olarak sadece toplu taşımaya zorunlu haller dışında binmedim onun dışında hafta sonu dahil neredeyse her gün insanlarla temasım oldu.
0
iwasbornonamountainside
(20.04.21)
Bildiğim kadarıyla geçirmedim. Bir yıldır zorunluluk harici evden çıkmadım. Geçen hafta okullar kapanana kadar da bir ay boyunca haftanın dört günü yüz yüze ders verdim. Aşıyı bekliyoruz bir umut.
0
sadakatsiz
(20.04.21)
her yere girip çıkıyorum, maske, mesafe gibi önlemleri de gerçek bir endişe duyduğumdan değil, "dostlar alışverişte görsün, linç yemeyelim" diye uyguluyorum. henüz hastalanmadım.

benim tavrımın doğru olduğunu savunmuyorum ama bazı insanlar kara veba, ebola salgını varmışçasına para, poşet filan dezenfekte ediyorlar. onları da anlayamıyorum.
0
filteria
(20.04.21)
Önlemlere pek önem vermem, dezenfektan kullanmam, spor salonu, yazın full havuz, avm, kafe, restoran her şey var. Hala olmadım. Olacağımı da düşünmüyorum.
0
zoghurt
(20.04.21)
ben. ailemden de kimse geçirmedi çok şükür. çalıştığım yerde de bizim departmanda kimse geçirmedi. toplu taşıma kullanmadım hiç geçen seneden beri, az da olsa gezdim bu süreçte ama hep dikkat ettim hijyenime. arkadaşım pek yok :( sanırım o yüzden...
0
theseachange
(20.04.21)
(6)

250 Gr kahveyi ne kadar sürede tüketiyorsunuz/Ne kadar sürede tüketilmeli?

bir fincan kahve ile film izlemek
Bıktım 250 gr kahve faşizminden dostlar:(Soruyu özellikle tek başına tüketenlere soruyorum. 250 gr'yı ne kadar sürede tüketiyorsunuz? Ne kadar zamandan sonra bayatlıyor?Ben ortalama üç hafta-bir ay arasında tüketiyorum. Tek başıma tüketiyorum ve ortalama günde 1 kupa içiyorum. Ve bir yerden sonra ka
Bıktım 250 gr kahve faşizminden dostlar:(
Soruyu özellikle tek başına tüketenlere soruyorum. 250 gr'yı ne kadar sürede tüketiyorsunuz? Ne kadar zamandan sonra bayatlıyor?

Ben ortalama üç hafta-bir ay arasında tüketiyorum. Tek başıma tüketiyorum ve ortalama günde 1 kupa içiyorum. Ve bir yerden sonra kahvenin aromasında, kokusunda azalma hissediyorum.

Bu arada sormamın bir sebebi de şu: 100-150 gr paketler halinde de kahve satan üçüncü dalga kahveci önerirseniz çok sevinirim (online sipariş)

Teşekkürler
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(17.04.21)
tek basima 500gri 2 hafta icinde bitiriyorum, o zaman duz hesap 1 hafta anca dayanir bana. evet kahveyle besleniyorum :)

Edit: Online tavsiyem yok ben genelde marketten aliyorum filtre kahveleri. Onceden komsumuz Hollandaya her gittiginde getiriyordu taze cekilmis, simdi pandemi sebebiyle sekteye ugradik, mutsuzuz :D
0
e mice
(17.04.21)
20 gün civarı.
ilk bir haftadan sonra, bayatlama değil ama aromasındaki eksilmeyi fark edebiliyorum.
varsa öyle bir yer ben de denerim hemen.
0
filteria
(17.04.21)
Biz iki kişi ayda 1 kg'dan fazla tüketiyoruz. Çare bir kahve öğütücü edinmek, kahveyi çekirdek alıp taze çekerek tüketmek :)
0
kobuzchu kiz
(18.04.21)
1 hafta sonra ilk gün aldığınız aromanın %70'ini alamazsınız. Kahve öğütüldüğü an bayatlama ve aroma kaybetme sürecine girer.
1 ay sonra artık patates suyu içiyor olursunuz, aroma ve kafein adına bir şey kalmaz, sadece kahve tadı denilebilecek bir şey içersiniz.

Online olarak o gramda bulmanız imkansız gibi ama direkt elden alabilirsiniz birçok kahveciden.
0
anatomik
(18.04.21)
1 shot espresso ya da french press için 5gr kahve kullanyorum. günlük 2-3 kahve hesabından yaklaşık 15 gün gider. bayatlamasın diye vakumlu kavanoza koyabilirsin. kahveyi genelde tchibodan alıyoruz bence lezzet olarak ortanın üzerinde.

günde 1 kahve içiyor olsam en yüksek aroma için çekirdek kahve + el değirmeni alırdım. hiçbir paketleme 5 dakika önce öğütülmüş çekirdeğin lezzetini veremiyor.
0
orpheus
(18.04.21)
Eğer öğütülmüş kahveden bahsediyorsanız bırakın haftayı yarım saat 1 saat sonra bayatlamaya başlar. 3-4 hafta arasında tüketiyorsanız çekirdek kahve alıp -uygun fiyatlı çözüm olarak- el değirmeni almanızı tavsiye ederim.
0
asbe
(18.04.21)
(7)

Şarap cahiline tavsiyeler

vogojin
Şarabı çok nadiren yemek veya ikram olursa içerdim, hatta marketten alınan 30 TL'lik şarap ile üst düzey bir şarabın farkını dahi ayırt edemem.Neyse bu aralar akşam film vs. izlerken çok iyi gittiğini keşfettim. Kolayca edinebileceğim (migros, metro, carrefour vs.)şarap tavsiyeleriniz varsa bilmek i
Şarabı çok nadiren yemek veya ikram olursa içerdim, hatta marketten alınan 30 TL'lik şarap ile üst düzey bir şarabın farkını dahi ayırt edemem.

Neyse bu aralar akşam film vs. izlerken çok iyi gittiğini keşfettim. Kolayca edinebileceğim (migros, metro, carrefour vs.)şarap tavsiyeleriniz varsa bilmek isterim.

Bir de miktar olarak tüketim tavsiyesi alırsam süper olur. İyi haftasonları.
0
vogojin
(16.04.21)
diren collection'ın tüm serisine takıl.
ben de senin gibiydim, bunları keşfettikten beri başka bir şey almıyorum.
pahalı değil ama lezzeti güzel. sofralık, takılmalık, hediyelik olabilir.
iyi yani bayağı.
0
filteria
(16.04.21)
migros un fiona şarapları fiyat performans, kırmızı, rose, beyaz 32 38 arası
arkas bağlarının idol şarapları kırmızı ve beyaz yine fiyat performans 45 lira civarı
carrefourda satılan sava premium olanlar da fiyat performans 45

roze olarak migrosta bulabileceğin pişman etmeyecek

cielo 79
fiona 32
buzbağ 45
leyla 38

damak tadı kişiden kişiye göre değişir ama şarap şişesinin üzerini okumayı öğrenirsen nasıl şarap sevdiğini anlarsın, biraz üzüm çeşitlerini öğrenmek iyi olur

www.google.com

bu broşürü indirip bir incele istersen
0
freebird5406_2
(16.04.21)
Çok güzel cevaplar teşekkürler, Yanık Ülke’ye yorumunuz nedir?
0
🌸vogojin
(16.04.21)
sava premium +1. pamukkale'nin bir şarabı ve kendi mağazaları dışında sadece carrefour'da uygun fiyatlarla satılıyor. firmanın üst segment markası nodus ve shiraz'da türkiye'nin en iyilerinden biri.

bir diğer favorim suvla'yı da öneririm. reserve'leri pahalıdır ancak diğer uygun fiyatlı şarapları da içilebilir.
0
tempor
(16.04.21)
Yanık ülke demişsin, ben çok sevmiştim. Hangi çeşidiydi hatırlamıyorum ama pişman olacağını sanmıyorum.

Kocabağ'ın da güzel şarapları var fiyatları da uygun sayılır.
0
chicha_v2
(17.04.21)
bunu da pas geçmeyelim: porta diverti. fp ürünü
0
MtKrt
(17.04.21)
arkas'ın arya serisi de güzel.
ama freebird5406_2'ün dediği gibi, şarabın markasından ziyade üzüm cinsi önemli bence. öküzgözü benim için fazla kekremsi mesela.
0
halanne
(17.04.21)
(2)

istanbul'da kulaküstü kulaklık

filteria
deneyebileceğim, en çok modeli bir arada bulabileceğim yerler nereler olabilir? avr/asya fark etmez. teşekkürler.
deneyebileceğim, en çok modeli bir arada bulabileceğim yerler nereler olabilir?
avr/asya fark etmez.

teşekkürler.
0
filteria
(16.04.21)
en büyük mediamarkt hangisiyse en fazla seçenek de oradadır. mediamarkt kadar teşhir kulaklık çeşidi olan başka elektronik mağazası yok.
ikinci sırada d&r gelir, üçüncü teknosa.
0
Jux
(16.04.21)
evet, mediamarkt benim de aklımdaki tek seçenekti.
çoğalır mı, bilmediğim yerler de vardır mutlaka diye sormak istedim.
0
🌸filteria
(16.04.21)
(15)

Erkan Oğur muhalif miydi?

roket adam
adamı paso linç ediyoruz da gerçekten muhalif miydi bu adam, pek öyle bir çıkışını hatırlamadığım için bir sormak istedim.
adamı paso linç ediyoruz da gerçekten muhalif miydi bu adam, pek öyle bir çıkışını hatırlamadığım için bir sormak istedim.
0
roket adam
(16.04.21)
İster muhalif ister muhafazakar olsun. Linç edilmeyi hak etmiyor. Linç edilecek bir şeyde yapmadı.
0
sonuncu nokta
(16.04.21)
sonunca nokta+1
ibrahim kalın'ın siyasi bir kimliği olabilir ama aynı zamanda müzisyen kimliği de var, ben yeni öğrendim. yaptığı şarkı da siyasi kimliğinden tamamen soyutlanarak yaptığı bir şey. erkan oğur'un şarkıda yer almasında ayıplanacak, linç edilecek hiçbir şey görmüyorum. bu siyasi kimlik/sanatçı kimli ayrımının yapılması gerektiğini düşünüyorum. bugün erkan oğur'a yapıyorsak herkese yapmamız gerekir. o zaman da sanatçı sayısında gerçekleşecek düşüşü hayal edemiyorum :)
0
black holes in the sky
(16.04.21)
Türkiye’de “muhalif” olduğunu iddia edenlerin en sevdiği ve en sık yaptığı şey

1. Muhalefeti eleştirmek
2. Muhalifleri eleştirmek

Keza 25 sene önce ankara ve istanbul da bu şekilde kaybedildi. Bu kafayla da daha çook kaybedilir
0
otopsicocugu
(16.04.21)
her şeye de linç der olduk. linç mi edildi erkan oğur?
dinleyici kitlesini tanıyor olması gerek. istediğini düşünmekte ve desteklemekte özgür. ancak kendi kitlesini hayal kırıklığına uğratacak bir vizyonsuzluk sergiledi dinleyiciler veya sevenleri de ayıpladı.

erkan oğur dinleyenlerle seda sayan dinleyenler aynı değil.
ayrıca hedeflenen ve ulaşılan kitle ayrı şeyler.
0
jimjim
(16.04.21)
-adam linc edilmiyor, elestiriliyor.(linc ediliyor algisi etliye sutluye bulasmadan isine bakmak isteyen; "kim ezilirse ezilsin bana bir sey olmasin da" diyen "profesyoneller" tarafindan olusturuluyor.)

-elestirilmesinin sebebi yillardir cizdigi imajin tam aksine davranarak dupeduz bir cikar iliskisine girmesi.

olay bu kadar basit oldugu halde:

niyeyse! erkan ogur "kutsal" oldu.
elestiri = linc oldu.

"yaptirtmam", "siz soyle durun", "siz kimsiniz?" gibi kraldan cok kiralcilar turedi.

bu tarz elestiriye kapali kralcilar yillardir alisik oldugumuz sekilde genelde iktidar kanadindan cikardi.

bu da ister istemez bu kisilerin samimiyetini ve vicdanlarini daha da sorgulatti.

olay epey basit: iktidarin yillar yili gecmisini bile bile, ulkede siyaseten/sosyal/ekonomik... her alanda gelinen noktayi gordugu halde; soyledigi turkuler vasitasiyla ve soylemleriyle "vicdan satan biri"nin, boyle vicdansiz bir davranis icine girmesini takipci kitlesi kendine yediremedi.

"ibrahim kalin'in siyasi bir kimligi olabilir, ama" demek malesef geldigimiz noktada naifligin artik dibi. bu naifligi gosterebilmek icin tabi konum da onemli.

ibrahim kalin akp'de simge isimlerden, en tepedekilerden biri. oyle siradan akp secmeni musteri gibi degil. (yani onu onemsiz biri gibi gostermek de buyuk safsata)

bu kadar insan, kendine derinden dokundugu icin hakli olarak tepki gosteriyorlar.

kaldi ki adam muhtac da degil, yoklukta degil... oyle olsaydi bile gerektiginde yardim gorebilecegi cevreler genis. "oraya mi kaldi bu adam?" diye dusunuldu.

erkan ogur'un bugune kadar "soyle muhalifim" "boyle muhalifim" dedigine ben de sahit olmadim. zira esas "derdi dunyalik degil" algisi yaratmayi basarmis biri; fakat calip soyledigi turkuler, hitap ettigi kesim, yaptigi modern isler... bunlar buyuk oranda muhalif kitlenin de hosuna giden islerdi.

"cok iyi muzisyen" olarak goruldugu icin bir kesimde nezdinde de kendisine sonsuz kredi verilmis. bu hani bir vidyo var: "rte anamin uzerinde yakalansa..." diyen birisinin. ona donustu bir kesimde bu olay. yani adam ak pak bir adam, cok naif...

benim perspektifimden bakinca: erkan ogur (soylenti oldugu kadariyla) "torpil'in karsiligi"ni "profesyonel hizmet" vererek odedi. ibrahim kalin da kendi bozuk imajini tazelerken erkan ogur'u firsattan istifade kullandi.

ibrahim kalin konumu geregi durumdan zarar edemez, ama erkan ogur bir kesim nezdinde kendi imajini kendi elleriyle zedelemis bulundu.
0
idexo
(16.04.21)
Kendi görüşü önemli değil, Erkan Oğur dinleyici kitlesini tanıyor olmalı.
dinleyici kitlesinin hoşuna gitmeyen bir şey yaptı.
üstelik bu hoşuna gitmeyen şeyi, yine dinleyici kitlesinin tasvip etmediği bir şey için (okulunun açılması için destek) yaptı.
İnsanlar da bunu eleştirdi.
Siz linç görmemişsiniz.
0
teritori
(16.04.21)
şahsi fikrim: bir "sanatçı" zaten muhalif olmalı. benim anlayışımda "sanat toplum içindir".

halkı ezenlerle herhangi bir biçimde iş birliği yapmamalıdır. eğer yaparsa ben de hem maddi, hem manevi olarak desteklemiş bir dinleyicisi olarak; hatta sadece halk olarak eleştiririm, tepki gösteririm.

bu linç değildir. "ezen" zümre ile iş birliğine girdiği için gördüğü haklı tepkidir.


kusura bakmasın kimse. bir yandan iktidar sahibine destek atıp bir yandan "ZAHİD BİZİ TAN EYLEME" diyemezsin.

Ya Hızır Paşa'ya başkaldıran Pir Sultan olursun, ya da Orhan Gencebay :)
0
lancelot du lac
(16.04.21)
Benim hatirladigim kadariyla pek karismaz, karismasi da zaten beklenmez, ama muhalif bolgelerde muhalif cenaha muhalif ikonlardan muhalif turkuler calan biri. Hem sarkilarinda hem sarki aralarinda duyarliligini belli eder aslinda ama bu sefer etrafinda olan bitene, kimin ne yaptigina duyarsiz kalarak yazik etmis.
halktv.com.tr
0
dunal
(16.04.21)
muhalif miydi hiç bilmiyorum ama bazı gereksizler tarafından fazla üstüne gidiliyor.
aynı şeyi murat belge için de düşünüyorum mesela.
bu kadar kolay olmamalı bu adamları ağza sakız etmek.
0
filteria
(16.04.21)
Linçlik bir durum yok ama İbrahim Kalın'ın albüm teklifini de nezaket çerçevesi içinde reddedebilecek bi görgüye sahip olduğunu tahmin ediyorum, etmemişse bu kendisi için eksi puandır ama yine de bir Yavuz Bingöl ya da Orhan Gencebay değildir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(16.04.21)
Linç edilen Ali İsmail Korkmaz'dı. Linç edenlerle işbirliği yapan Erkan Oğur. Sanatına laf söyleyecek değilim ama ben artık ne konserine giderim ne açıp dinlerim. Kuzey Avrupa ülkesinde yaşamıyoruz, bu ülkede olanlardan haberi olmayan,olup da aman benim başım ağrımasın diyen kimseye saygım duymuyorum.

idexo + 128
0
asteriks
(16.04.21)
Siz hiç akp kesiminden “ya bize yıllardır muhalif birine neden yardımcı oldun” diye ibrahim kalın’ı eleştiren duydunuz mu?
0
otopsicocugu
(16.04.21)
oncelikle kendileri karsiliginda cikarlari olmayan bir kimseye yardim etmezler.

omurgasiz adamlar yoluna bakar. 'ona buna faydam dokunsun'la zaten vakit kaybetmezler.

onun disinda islerine gelirse "kendilerinden olani" elestirmekle kalmazlar(kalmadilar):
yalan soyleyemeyen muezzini hatirliyor musun?
twitter.com

"elestirmek" iktidarin kulturunde yok ki? "onlar konusur biz yapariz" ne demek anlasilmiyor mu?

"siz elestirin, biz nasilsa istedigimiz atariz, istedigimizi aliriz. elestirmekle ne isimiz var?"

baktigin zaman icerisinden elestiren kim varsa hepsini tepeleye tepeleye bu kadar kaldilar.

(bkz: kol kırılır yen içinde kalır)
0
idexo
(16.04.21)
idexo ve asterix guzel demis.

neyse, ben sanatcilari eylemlerinden bagimsiz degerlendiremiyorum. ahmet kayayi sevmiyorum, ama sarkilarini seviyorum diyenleri hic anlayamadim misal.

erkan ogur daha da dinlemem. canim o tonda bisi cekerse acar ahmet aslan dinlerim. hayirli isler erkan ogur.
0
camussar
(16.04.21)
(bkz: #122066400)

kullandi atti sayilir iste. aciklama yapmis kendi de.

ne guzel caliyorduk, herkes nasibine duseni aldi demis.
0
idexo
(17.04.21)
(10)

saçma/değişik/garip türk/anadolu gelenekleri ve adetleri...

sanat guresi
çok da abartıya kaçmadan, yabancılara gösterilebilecek (hatta suratlarda bir tebessüm bıraktırabilecek), aklınıza neler geliyor? yağlı güreşi ve bazı yörelerde düğün öncesi damada yapılan unlu, yumurtalı işkenceleri düşündüm ben.
çok da abartıya kaçmadan, yabancılara gösterilebilecek (hatta suratlarda bir tebessüm bıraktırabilecek), aklınıza neler geliyor? yağlı güreşi ve bazı yörelerde düğün öncesi damada yapılan unlu, yumurtalı işkenceleri düşündüm ben.
0
sanat guresi
(14.04.21)
Nevroz ateşi.

not : değişik olduğu için.
0
IncredibleMau
(14.04.21)
başlı başına kız isteme merasimi. bilmem size normal mi gelior ama bence aşırı garip. hangi yabancıya anlatsam çok gülüyorlar. bir de üstüne after every party I die klibini açıyorum.

bazıları da atla falan gidip alıyor kızı
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.04.21)
Güney bölgesine yağlı direk üzerinde yürünerek yapılan bir yarışma mı ne vardı.
0
evimin paspasi
(14.04.21)
Sünnet düğünü de aşırı saçma değil mi? Çocuğun pipisindeki deri kesildi diye neden millet eğleniyor? Çocuğa abuk subuk bir şeyler giydirip dolaştırıyolat bir de üf. Freak show gibi.
0
suicides underground
(14.04.21)
Bizim capon yenge, kız isteme olayının herseyine çok güldü. Çok eğlendi. Hatta bizim yüzükler kesilirken makas kesmiyor bile dedi.
0
allah yazdiysa bozsun
(14.04.21)
Kurşun dökme var. Çocukken başımıza çarşaf gerip cozz diye döküyolardı. Dökerken de neyse halin çıksın falin mi ne diyolardı. Nazar çıksın diye de yapılabilir. Ayy "göz var çocukta Nurten göz!" diyolardı sonra.

Nazar demişken nazar duası var. Ninelerimiz yüzümüze karşı okurken esnerlerse yine üf amba nazar yapmış çocuk diyolardı. Sonra püpüpü ye suratımıza tükürüp telaşla dışarı bak dışarı diyolardı.

Bunları gece karanlığında yabancıya izletsen korkudan altına işer.
0
onemoremile
(14.04.21)
Kına gecesi. Zamanında erasmuslu arkadaşlar öğrenince bu gelenekleri bizi kınaya götür düğün yok mu diye bana soruyorlardı. Bir kaç tanesini arkadaşım götürdü bayıla bayıla kına yaktılar.
0
jazzabel
(14.04.21)
köçek havası
hokka oyunu
bu göbeğe kaş göz çizip oynanan garip oyun
topal havası

bunların hepsi bir yabancıya aşırı weird gelecek şeyler.
0
roket adam
(14.04.21)
"düdüklemece" benzeri bir oyunda birbirine kerkinen çorum-çankırılı kıllı, bıyıklı adamlar.
0
filteria
(14.04.21)
Civciv çıkarma oyunu

www.hurriyet.com.tr
0
Mirket
(14.04.21)
(18)

Kurtlar vadisini dandik bir dizi olarak görenler

eksimeksi
Hiç oturup izlemeyi denediniz mi? Yoksa mafya dizisi bu kesin dandiktir mi diyorsunuz?
Hiç oturup izlemeyi denediniz mi? Yoksa mafya dizisi bu kesin dandiktir mi diyorsunuz?
0
eksimeksi
(13.04.21)
youtu.be

Denedim, oyunculuklar tahammül edilir gibi değildi. O gün bugündür özellikle oktay kaynarca nın yer aldığı hiçbir şeyi izlemedim.
0
baal
(13.04.21)
TV'de yayinlandigi donem ilk sezonunu izledim. Sonrasinda neler olacagini hic merak etmedigimi fark edince gerisini izlemedim.
0
vudin
(13.04.21)
hiç izlemedim, mafya dizisi olduğundan değil de her türlü dandiktir diyorum. soprano'dan sonra da öeh yani :)
0
Improbable
(13.04.21)
izlemeyi denedim ama oyunculuklara, özellikle de oktay kaynarca ve necati şaşmaz'a tahammül edemedim +1
belki zamanında tv'de yayınlanırken izlesem kötü gelmezdi.
0
blatta hiberna
(13.04.21)
bilen bilir ciddi derecede fanıyım dizinin, ilk 97 bölümden bahsediyorum.

lakin, benzer konuların işlendiği (benzer konulardan kastım, mafyacılık, kabadayılık, silah, külah, racon kesmiyorum kafa kesiyorum değil, dizinin asıl konusunu oluşturan ve ilk bölümden son bölüme kadar süren hikaye) dizileri seven karım, ya gel şunu bi izleyelim, ben 25. kere de olsa izlerim, bak valla bi izlesen seveceksin dediğim halde bir türlü izlemeye yanaşmıyor.

feci bir önyargı var diziye karşı. bu biraz da zamanında "bu bir mafya dizisidir" diye sunulmasından kaynaklı. yayınlandığı zamanda sokakların boşalması, ergenlerin polat alemdar'a dönüşmesiyle falan alakalı.

izleseler sevecekler, ama önyargıdan izlemiyor bir çoğu. ya da bu tarz konuları sevmiyorlardı, onlara her türlü saygım var, zevk meselesi.
0
kibritsuyu
(13.04.21)
onyargisi olmayip izleyenlere gore gelmis gecmis en iyi turk dizisi. senaryo, kurgu, karakterler tek kelimeyle muhtesemdi.

gelmis gecmis en iyi demek subjektif bir konu icin kolay degil ama kesinlikle o tartismada adi gecer.
0
baldur2
(13.04.21)
Bir bu dizi, bir de töre dizileri. Ülkedeki vasatlığın sembolü benim için.
Ergenlik zamanları herkes izliyor diye 1-2 bölümüne baktım, rajon kesen, kabadayı tiplemeleri, mermiye kafa attım tripleriyle zaten kalitesizlik akıyor. Bu tip konularda gerçeklerden uyarlama filmler dışında tat vermiyor. Oyunculuk desen ayrı fecaat. Senaryo desen alt kültür propaganda konusu.
0
Unde bach canim
(13.04.21)
Sinif farki turnuslouydu o dizi. Dizi populerken lisedeydim. Varos, meslek liseli, okumamis cirak, kalfa takiminin dizisiydi o. O kesim seviyorsa dandiktir hic sasmaz. Zaten dizinin toplumda cok kotu yansimalarini gorduk etraf cakma Polatlarla dolmustu kabadayilik, hodukluk, dayilanma falan cok moda oldu o diziyle, toplumun kanina isledi epey.
0
neverletyougodown
(13.04.21)
O dizi izlendiği zamanlarda STV oyunculuğu, greenbox ile cehennem efekti, Sarı Bıyık falan dönemiydi. İzleyenler de ortaokul, lise öğrencileriydi. Yani ne senaryo ne kurgu ne de oyunculuk konusunda kritik yapabilecek bir bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olmayan insanlar izledi. Şimdi düşünüyorum da TR standartlarında fena değil ama dünya klasmanında tırt.
0
prole
(13.04.21)
hayatımız böyle derin devlettir, mafyadır, cinayettir yeterince barındırdığı için, ben sevmemeyi daha olağan buluyorum.
0
gkhncnzdgn
(13.04.21)
yıllardır ekşi'de göklere çıkaran, "derin analizlerle" debe'lere giren entry'lere denk geldikçe açar youtube'dan bakar, entry'de link verilmişse üşenmez göz atarım.

her seferinde tırtlıktan tüylerim ürpermiş şekilde kapatıyorum o linkleri.
aynı şeyi aşk-ı memnu için de yaşadım, yaşıyorum.

ben televizyona çok uzun zamandır uzak kaldığımdan da olabilir, bilmiyorum.
0
filteria
(13.04.21)
Bilimum leş Türk filmi ve dizisine göz atarım, bazısı da sarar izlerim ya da yarıda bırakırım. Kurtlar vadisine bi kaç kere hevesle göz attım ama bu dizinin ergenlere yönelik yapılmış gibi bir havası var. Konuşma tarzları müzik falan diziden itiyor. Bir de dizide işlenen olayları ve yakın tarihi okuyup biliyorsanız hiç çekilmez hale geliyor. Ekşide bu diziyi sürekli debeye sokan arkadaşlara da tavsiyem, bu olayları anlatan çok güzel kitap ve belgesellerimiz var.
0
jz
(13.04.21)
Ben ilk 97 değil, ilk 55 fanıyım. 55 sonrası osman sınav diziyi bırakınca dizi çok ergenleşiyor. Polat çok kasılıyor, devlet işlerine giriliyor, dizinin yer yer komik havası yerini full kasıntıya bırakıyor. Her sene açar bi ilk 55 gömerim.

Beni dizide tutan şeyler derin devlet işleri falan değil. Diyaloglar, laf sokmalar, hala yer yer kullanılan lafların oradan çıktığını görmek. Oyuncular zaten çok iyi, hatta polat bile ilk 55 bölüm sahiden iyi rol kesiyor. Sonradan mallaşıyor o adam niye bilmiyorum :D Kılıç'ın çakır'a istanbul sefirliğini verdiğindeki yüzünün bir tarafıyla gülümsemesi ama diğer tarafıyla ciddi durması falan çok iyiydi :D Laz ziya'nın harika özlü sözleri.

İlk 55 ağır ağır üzerinde çalışıldığı belli olan bir şekilde işlerken, 55 sonrası polat bir anda çok hızlı yükseliyor. Ne olduğunu anlamıyorsun. Buraları çok ergence işte, zaten o dediğiniz polat özentiliği burada başlıyor.

netflix diziyi necati boşundan satın alsa da, konsey üyelelerinin gençlikleri, yükselişlerini, konseyin kurulmasını falan izlesek diye hep hayal eder dururum.

bence ilk 97 değil ama ilk 55'e bir şans verin derim.
0
eazy
(13.04.21)
hiç izlemedim. hiç merak da etmedim.
0
naksidil
(13.04.21)
denedim ve yanıldığımı farkettim!
meğer düşündüğümden de dandikmiş.
0
pangea
(13.04.21)
arkadaşlar, amacım diziyi savunmak değil, seven sever, sevmeyen sevmez. ama diziyi sevmemek ile dizinin dandik olması kavramlarını karıştırıyorsunuz.

bütün dünyaın ayılıp bayıldığı, ölüp bittiği game of thrones'u da ben sevmem. ama niye sevmem? o diziler tarzım değil çünkü. 5 dakika izlemeye çalışıyorum, tahammül edemiyorum, çok sıkılıyorum, çünkü öyle fantastik kuntastik şeyleri sevmiyorum. dünyanın belki en iyi film serilerinden biri olan yüzüklerin efendisi'ni de sevmiyorum, 5 dakika tahammül edemiyorum, sıkılıyorum. ama benim sevmiyor olmam yüzüklerin efendisi'nin veya got'un dandik olduğu anlamına gelmiyor.

cevaplardan gördüğüm kadarıyla sevmeyenler ya bu tarz konuları sevmediği için dandik diyor, ya da soruda bahsedildiği gibi tamamen ön yargılı oldukları için şans vermeden (meslek liseli varoş izliyorsa kesin dandiktir, hiç izlemedim ama kesin dandiktir, ilk bölüme baktım silahla racon kesen adamı görünce dandik olduğuna karar verdim vsvs) dandik diyor. lan siz zaten şans vermemişsiniz ki? polisiye filmdeki öpüşme sahnesine denk gelip erotik film zanneden dayılar gibisiniz.
0
kibritsuyu
(24.04.21)
Game of Thrones'u tarzın değil diye sevmezsin. Ama benim tarzım da mafya dizisi değil yine de gidip keyifle Sopranos izledim. Breaking Bad, Dark, Fargo, Designated Survivor izledim süper keyif alarak. Bir tanesi bile tarzım değil.

Buradaki sorun oyunculuk ve hikaye. Kurtlar Vadisi'nde hikaye tırt, yan karakterler tırt, oyunculuk tırt, birini öldür hooop yeni birini yücelt olayı var. Ana karakter ölümsüz. Sonu ne olacak belli. Polat hariç herkes piyon.
0
Amory Lorch
(24.04.21)
fakat şunu belirtmen zorundayım. oyunculuk tırt dersin eyvallah, karakterler tırt dersin eyvallah, ana karakter ölümsüz böle saçma şey mi olur dersin eyvallah (ki bundan bahsettiğim onlarca entry'im var sözlükte).

ama kurtlar vadisi için (ilk 97 bölümden bahsediyorum elbet) hikaye tırt diyen çarpılır. böyle bir hikaye gelmiş geçmiş hiçbir yerli dizide görülmedi bugüne kadar. dizi 2003-2**5 yılları arasında yayınlandı. üstünden neredeyse 20 yıl geçti, daha benzeri çıkmadı.
0
kibritsuyu
(24.04.21)
(25)

İnancınızı nasıl kaybettiniz?

isabella was a ginger
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüld
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?

Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüldüm. Ailem, özellikle babam bilimle ilgili olduğu için her şeyi bana açıklardı. Hiç şüphe ettiğimi hatırlamıyorum. Sadece okula başladığımda "allah" diye bir şey olduğunu sınıf arkadaşlarımdan öğrenmiştim (o zamana kadar hiç duymamıştım ailemizdeki ve çevremizdeki herkes dinsiz olduğu için) ve kafam karışmıştı bir süre. Daha sonrasında babam uzun uzun konuşmuştu benle.
0
isabella was a ginger
(11.04.21)
Alevi bir ailede büyüdüğüm için zor olmadı, 11-12 yaşlarında net olarak karar verdiğimi hatırlıyorum.
0
signore
(11.04.21)
dindar sayılabilecek bir aileden geliyorum. çocukluğumdan beri araştırmaya ve okumaya meraklı bir tip oldum. lise dönemlerinde sorgulamaya başladım, islamiyette kendimce çelişkiler, manasızlıklar ve adaletsizlikler gördüm. aslında sarsıcı olmadı, daha çok düşüncelerimi açıklama ve düşüncelerime uygun yaşamakta sıkıntı oldu. yine de "ya islamiyet doğruysa, ya ben yoldan çıkmışsam" tarzı düşünceler ara sıra olmuyor değil.

bir de duyurudaki kişilerin genel olarak dindar sayılabilecek bir aileleri/çevreleri yok yani burada büyük bir yıkım göremezsiniz, çok dindar olup da dönen binde birdir yani. çoğu ortalama müslüman.
0
candide
(11.04.21)
tasarlanan kurgu çok küçük yaşlarımdan beri kafamda oturmuyordu, peygamberliğin dünyanın en eski mesleklerinden birisi olduğuna dair okuduklarım çok tutarlı gelmişti.
tesadüf bir yakınımın evinde incil gördüm ve yarım saat kadar okudum çok mantıksız geldi. sonra gidip incil ile kur'an satın aldım. okuduktan sonra hiç şaşırmadım tutarsız olmalarına. yaş 16 o zaman. amerikadayken de yahudi bir çevre oldu iş ortamında. oradan merak sarıp ara ara tevrat okudum. gene aynı bomboş bir içerikle karşılaştım.

aslında benim kadar bunları okumak bile zaman kaybı ciddi anlamda. dünyaya zerre kadar katkı sağlayıp, insanlığa faydası olan insanlara bakmanız bile fazlasıyla yeterli. din ile uğraşıp, din satanlarında yaptıkları ortada zaten.
0
ada meltemi
(11.04.21)
Bunun dediğiniz gibi "bir anda" olduğunu pek sanmıyorum.

Tatlı su müslümanı bir ailede büyüdüm, ramazanda oruç, bayram namazı falan, bir tek babannem sürekli kuran okurdu ve dinle kafayı bozmuştu. Yazları bütün sokak arkadaşlarım gidiyor diye ben de kuran kursuna gittim, zerre kafam almadı. Bir ara kuran meali okumaya çalıştım, onu da kafam almadı, bitiremedim. Bu arada önce bilimkurgu, sonra pozitif bilim kitapları girdi hayatıma, "aha bak bu mantıklı" dedim. Ama çocukken bile, "uyumadan önce dua et" mevzusu falan asla kafama yatmıyordu, hiçbir zaman dine yatkın olmadım bence.

İran'da doğup büyüyen, hafız/imam olan, sonradan ateist olan bir tanıdığım var, bu mevzuları biraz konuşmuştuk. Keşke onunla sohbet edebilseydiniz bu konuda, o kadar kapalı bir inanç sisteminde büyüyüp ateizme ulaşma süreci cidden çok ilginç.
0
kobuzchu kiz
(11.04.21)
Cevabım silinmiş.

“Dindar bir ailede, tüm ibadetleri yerine getirerek büyütüldüm. Uzun uzun bahsetmeyeceğim ama en az bir yıl arafta kalmıştım. İnancımı terk etmek hiç kolay olmadı.”

Mantık yönü ağır basan bir insan olmama rağmen inancımı sorgulamaya başlamam vicdani yönden oldu. Arafta kaldığım süre boyunca ise akıl ve mantığa uyan kanıtlar edindiğim için inancımı terk edebildim.
0
ruhen hastayim ben
(11.04.21)
ateist baba - annesinin etkisinde kaldığı için inanan anne ortamında büyüdüm. ananem onda kaldığım zamanlar bana dua öğretirdi, babam farkettiği zaman çok kızardı fln. babam sayesinde senin anlattığına benzer yetiştirildim. babam tam pozitif bilim insanıydı ve her şeyi açıklardı bana. 17 yaşında babamı kaybedene kadar allah'ın varlığından başka bir inancım yoktu. babamla birlikte o inancı da kaybettim.
0
pati
(11.04.21)
Dini cemaatlerin nasıl çıkar amaçlı suç örgütü olduklarını gördükten sonra.
Fetö öncesi oluyor kendi adıma.
0
neymis
(11.04.21)
ben yobaz olmayan ama müslüman bir ailede büyüdüm.

çok net kırılma anları hatırlamıyorum, bende yavaşça oldu.
ama liseyi bitirdiğimde din dosyasını kapatıp yakmıştım, bunu iyi hatırlıyorum.

zaten hemen sonrasında da çok zor günler, hatta yıllar geçirdim ve bana sürekli tatlı dille, ısrarla telkin edilmesine rağmen bir kere bile aklımdan dinden medet ummayı geçirmedim. tersine acı çektikçe dinden tiksintim daha da koyulaştı.

ben galiba ölüm gerçeğiyle gereğinden erken bir şekilde kendi başıma yüzleşmiştim. çocukken geceleri sürekli ölümü ve sonsuz hayatı düşündüğüm bir dönem oldu. gece uyku vakti çok yüksek konsantrasyonla bu konulara takılıp işin içinden çıkamıyordum bir türlü. başka çocuklar da da böyle bir "karanlık dönem" yaşıyor mu bilmiyorum. vardır belki de ama kimseden duymadım.

işte dinlerin de bu tür cevapsız sorulara bir cevap olarak üretildiğini düşünüyorum. yani kişinin korkunç derecede saçma ama rahatlatıcı bir şeye inanmak mı yoksa daha acı verici de olsa gerçeği seçmek mi noktasında yapacağı tercihe kalıyor iş. yoksa ben genç bir insanın 2021 yılında ciddi ciddi müslüman olabileceğine inanmıyorum. yani inanasım gelmiyor. tamam hepimizin hayatı türlü saçmalıkla dolu, hiçbirimiz gödel, wittgenstein değiliz (onların hayat bile delilik doludur zaten ki gödel sıyırmıştı mesela) ama bu kadar da değil ya. buna kalpten inanabilen bir insana saygı gösteremiyorum artık.

her neyse biraz dağınık oldu ama böyle.
0
filteria
(11.04.21)
18-19 yaşımdayken an american crime filmini izleyip, üzerine okuyup konuştuktan sonra oldu.
0
perloneth
(11.04.21)
diyanetin açıklamaları gayet yeterli bence.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.21)
Tanıdığım en iyi ve en dürüst ve üstelik iyi bir müslüman insan olan amcam 12 yaşında oğlunu toprağa verdiğinde.. birkaç sene sonra da canlı yayında bir sürü insanın gözü önünde kurtarılamadan denizde boğularak öldüğünde..
Tecavüzcüler katiller yüz yaşına kadar yaşarken benim nahif, dünyanın derdini kendine dert eden babam 52 yaşında acılar içinde öldüğünde..

Her şeye olan inancımı kaybettim..

Fakat bunlar olduktan 5 yıl sonra imkansız olduğunu bile bile çok istedim ve bebek bekliyorum. İnancım geri geliyor.
0
suicides underground
(11.04.21)
Ben de bu surecten gectim diyemem. Ateist olarak buyutulmedim hatta hevesliydim oruc tutayim, cevsen takayim namaz nasil kilinir falan. Neyse, 4. Sinifa gittigim yaslarda bu nasil is lan olmaz oglum oyle sey demeye baslamistim kisa surede de mantigim ustun geldi hic sancili bir surec olmadi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.04.21)
üniversitedeki arkadaşlarım ve bu konudaki uzun sohbetler sayesinde yavaş yavaş dinden uzaklaştım.
0
roket adam
(11.04.21)
Bayağı dindar ve cemaatçi olan akrabaların içinde büyüdüm. Babam nurcular diye bilinen cemaatin (fetullaçılardan farklı) bayağı tanınan bilinen bir insanı istanbul üni islam enstitüsü mezunu olduğu için Arapça okur yazarlığı olan birisiydi. Hem anne tarafımın bir kısmı hem de baba tarafı 5 vakit namaz kılan, cemaat ayağı olan bir akraba güruhu. Üniversitede tanıştığım komünist sınıf arkadaşlarımın o zamana kadar bana öğretilmiş “herşey kuranda yazıyor” “kalem varsa onu yapan da vardır” minvalindeki saçma şeyleri yerle yeksan eden konuşmalarımızın ardından beni araştırmaya sevk ettiler. O zamanlar bir forum sitesinde “seksi şeytan” gibi bir nicke sahip yazarın hadislerle bir ilahiyat mezunu adamı harcaması, ateistler bilgiyle tokatlayabilir, bunlar hiç de bomboş adamlar değiller aksine bu ilahiyatçılar bu ateistten nasıl cahil olabilirler diye düşündüm. O zamana kadar cemaat içinde gösterilen hatun yahya unsurlarının saçmalıktan ibaret olduğunu, kullanılan fosil resimlerinin olta yemi (üzerinde metal kancayı unutmuşlar) olduğunu gösteren richard dawkins gibi bilim admalarına denk geldim. Daniel dennett isimli felsefecinin dinler tarihi ile ilgili dinleri ayyuka çıkaran videosunu izlemiştim. O zamanlar facebook moda olduğu için ateist-müslüman gruplarına dahil oldum. Ya allah varsa fikri tutarsız geldiği anda da her şeyi terkedip ateist oldum. Bu süreç yaklaşık 1 yıl sürdü. Ama ben müslüman olanların yüksek zekalı kesimini inatçı ya da korkak olarak nitelendiriyorum. Yoksa bunca tutarsızlık varken müslüman kalmak mümkün olamaz.
0
Unde bach canim
(11.04.21)
Sıkı bir şakirttim. Ama kendimce mantıklı bir şekilde götürüyordum inanç meselesini. Cin diye bahsedilenlerin öcüler olmadığını belki mikroskopik canlılar veya uzaylılar olabileceğini düşünüyordum. Hiçbir hadisi ciddiye almıyordum.

Lisede kuranla ilgili şüphelerim başladı. Ama tanrı inancımı tamamen kaybetmem üniversitede ekşideki bir yazıyı okumamla oldu. Zaten çok sorgulardım içimde ama yazıda evrenin kendi kendine oluşabilme ihtimalini o kadar güzel anlatmışlardı ki bi anda gözümden perde kalktı sanki.

Sonraki hafta boyunca hep ağladım. Orada olmadığını bildiğim halde tanrıya sitem ettim bunca zaman yok muydun kime anlattım ben dertlerimi beni nasıl yalnız bırakırsın vs. diye. Şimdi komik de gelse o an yakın bir arkadaşımı kaybetmiş ve aldatılmış hissetmiştim.
0
eatpraylaw
(11.04.21)
ailemin işi sonda da kendi işimle ilgili dünyayı gezmem ve çeşitli inançtan çeşitli milletten insan tanımam bunda etkili oldu.

Özellikle de malezya, arjantin, çin, kudus ve mekke gezilerinden sonra iyice netleşti
0
summatinyourteeth
(11.04.21)
Yaratıcı meselesinde çok emin değilim ama din konusuna hep mesafeliydim. Dindar bir ailede yetismedim ama din, kitap korkusunu hissetmiştim çocukluğumda gittiğim Kur'an kurslarında, şunu yaparsan cehenneme gidiyorsun vs dediklerinde yalnızca korktuğumu hatırlıyorum. Hiçbir kutsal kitabı okumadım ama kurmaca hikayeler üzerinde kurulu olduğunu çok uzun zamandır belli belirsiz hissediyordum. Üzerine hiç dusunmedim, öyle miydi böyle miydi demedim. İlgimi cekmedi.

Son birkaç yıldır bu inanmama durumu bütün sosyal organizasyonlara sirayet etti. Yani dini geçtim, devlet, ahlak tamamının insan yapısı olduğunu anlıyorsun. Zincirlerinden bir bir kurtulmak gibi. Bakın bir örnek vereyim: Online kpss kursuna gidiyorum, hoca Whatsapp şu kadar soru çözün diye ödev verdi. Pazar akşamı video çekip yollayın hepiniz falan dedi. Lan dedim, yapmasam ne olacak, bir yaptırımı mi var sanki? Sonra baktım insanlar bu ultimatomu ciddiye almaya başladılar grupta, "Ay hocam ne kadar süremiz kaldı?", "Ben disaridaydim hocam, şimdi hemen başlıyorum" demeye başladılar. İş ciddiye bindi, otorite doğdu birden, hepimizin iyiliğine olduğuna inandığımız bir amaç uğruna bir buyuran etrafında birleştik. Paragrafın başında bahsettigim insan ürünü her türlü sosyal organizasyonun da çalışma mekanizması özünde bu. Bir noktadan sonra bu hikayeye o kadar inanıyoruz ki kainatın başından beri oradaymış, dogalmis gibi geliyor. Kpss hocasının buyruğu evrile evrile tanrının buyruğuna dönüşüyor.

Beni inanılmaz rahatlatıyor bu düşünceler, hiçbir şey hayatı değil, zaruri değil, anlattığımız hikayelere inanıyor gibi yapsak yeterli. Olmeyelim, haz alalım yaşadığımizdan yeterli.
0
epistemic_regress
(11.04.21)
Yıkım değildi; lisede sınıf arkadaşımla konusmaya başlayınca okumaya, araştırmaya başladım. Saçmalık ya dedim. Yikim da olmadi. Hayatimin büyük bir parçası değildi, genel kültür gibi bir şeydi.
0
logisticsmanager
(11.04.21)
Edit: haz alamazsınız da olur, bunun için de tribe girenler olur şimdi. "Mutlu olmamız gerekiyormuş has.ktir! Hemen mutlu olmalıyım" diye. Hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz.
0
epistemic_regress
(11.04.21)
Kazanmadım ki kaybedeyim. İnandıklarım, büyük oranda çocukken kafama doldurdukları korkulardan ve ön yargılardan ibaretti. Yürekten hissettiğim bir inanmışlık değildi benimki. Haliyle geride bırakması da çok güç olmadı. Sarsıcı bir tecrübe yaşamadım, doğum sancıları çekmedim. Adım adım, santim santim, ilmek ilmek ilerleyen bir geçişti. Hiç canım acımadı :) Sadece din de değil. O güne kadar sağdan soldan işittiklerimle dağarcığımda yer tutmuş ne varsa aklımda, eş zamanlı olarak aşınıp ufalandılar. Bir şeyi yitirme değil de, daha çok kendini bulma süreciydi aslında.
0
huçi kuçi
(11.04.21)
Kazanmadım ki kaybedeyim +1

6. Sınıfa kadar her yaz kuran kursuna giden, kuran okumaya o yaşta başlamış, hacı dedelerin ve kapalı bir annenin oğlu olarak hiç baskı altında hissetmeden islam öğretildim. Ama daha ufacık çocukken bile hiçbiri bana bir anlam ifade etmiyordu, annem üzülmesin diye gidiyordum. Ama daha o yaşta bile duaymış, ibadetmiş bunların bir anlama geldiğine inanamadım. Bile isteye yaptığım bir şey değildi.

Çocuksun tabii ki inanç hissin olmaz desen, babaannem öldüğünde ya da 99 depreminde tanıdıklar öldüğünde "sığınabilirdim". Bence allah bana hidayet vermemiş, içimde yok yani. Manevi tarafı gelişkin bir insan değilim.

Benim suçum mu bu? Gelmiyor işte içimden inanmak, bu öğrenilebilen bişey olsa çoktan öğrenmiştim. Annem beni döve döve namaza devam ettirmedi diye mi suçlu? Benim gibi inanmaya ihtiyaç duymayan biri için sonuç illa ki cehennem mi? İyi bir insan olmamın hiç önemi yok mu?
Sırf bunların cevabının olmaması bile inanmamak için bir sebep.
0
Jux
(12.04.21)
Kutsal kitapları okuduktan sonra. Zaten yoktu da işte daha çok emin oldum diyelim.
0
awareim
(12.04.21)
Teoride alevi, pratikte ateist olan bir ailede büyüdüm. Hiçbir dini ritüel konusunda bilgisi yok ailede kimsenin. Evin duvarında en ufak bir dini simge de yer almaz örneğin. Bu nedenle hiçbir zaman güçlü dini inancı olan biri olmadım. Bu konuda aile tarafından herhangi bir baskı ya da öğreti olmadığı için birçok şey kendi kendine gelişti.

İlk okulun başlarında bir tanrının varlığına inandığımı biliyorum. Dua falan ettiğimi hatırlarım. Ama tabiri yerindeyse "kafa basmaya başladıkça" birçok şeyi sorgulamaya başladım. İnanç konusunda da keskin bir geçiş olmayanlardanım ben. Sorgulamaların yanı sıra hem çekirdek ailem hem de akrabaların çoğunluğu zaten çok inançlı kimseler olmadığı için öyle bir çevrede büyümenin de etkisi var elbette.

Keskin bir geçiş olmadı diyorum ama hiçbir zaman agnostik bir düşünceye sahip olmadığımı da biliyorum. Yani kafamda hiç "acaba" olmadı. Var ile yok arası aslında keskin bir geçişti ama bunun ne zamana rastladığını hatırlamıyorum.

Richard Dawkins'in The God Delusion kitabında 1 ile 7 arası bir skala vardır.
1: Kesin olarak bir tanrının var olduğunu düşünen kişi
7: Kesin olarak bir tanrının olmadığını düşünen kişi

Richard Dawkins kendinin 6 (bazı söylemlerinde 6,9) olduğunu ama 7 olmadığını, çünkü bu konuda bir kesinlik belirtmenin 'bilim dışı' olduğunu söyler. Şüpheci yaklaşır yani.

Ben kendimi 7 olarak görüyorum. Çünkü bilim insanı değilim :)
0
himmet dayi
(12.04.21)
inançsız baba - soft müslüman bir anneyle büyüdüm. annem müslüman olmasına rağmen birkaç dua ve regl sonrası abdesti öğretmesi dışında herhangi bir dini empoze çabasına girmedi.

Anneannem de namaz kılmaz, oruç tutmaz ama dinin şehir efsanelerine çok meraklıdır, böyle saçma sapan hikâyeler olur ya onları anlatırdı arada. babam da sinirlendirdi ve bize hep bunların akılcı olmadığını nedenleriyle açıklardı.

15-16 yaşlarıma gelince okumaya anlamaya başladıkça; dinler tarihini, farklı inanç sistemlerini, kültürleri, mitolojiyi ve dini ritüellerin yansımalarını gördükçe zaten çok kuvvetli olmayan inancım ciddi şekilde sarsıldı. Özellikle dünya tarihinin %80'inin ekonomiyle ve ticaret döngüsüyle alakalı olduğunu idrak edince ise tamamen inançsızlaştım. ölümden sonraki hayatın olmama mevzusu da benim için ne küçükken ne de şimdi yıkım olmadı. zira sonsuzluk fikri ağır bir yükmüş gibi geliyor.
0
muslugubozukhayrat
(12.04.21)
ben yazılanların aksine bir durumdayım sanırım.

"geleneksel islam" çerçevesinde yaşayıp giden bir ailede büyüdüm.
namazın kılınmadığı ama oruçların aksatılmadığı, kitap okunmayan ve kuranda olmayan şeylerin birileri tarafından din diye yutturulduğu şeylerle çevrelenmiş bir aile ortamı diyelim. yani türkiye'nin büyük bir kısmı nasılsa benim ailemde öyleydi.

lise zamanlarında saf ve samimi duygularla "geleneksel islam" çerçevesinde dindar bir insan oldum ama herhangi bir cemaat vesaire ortamında hayatım boyunca hiç bulunmadım. geldiğim süreçte onlarca kişiyi dinleyip farklı yorumları dinledim ama burada yazılan kişilerin aksine "sorgulama" kafasına biraz geç girdiğim için sanırım dindarlıktan kopmadım. daha çok toyken sorgulamış olsam muhtemelen ne lan bu saçmalıklar deyip farklı birisi olurdum diye düşünüyorum. saflığım bir nevi beni bu durumdan engelledi diyebilirim.

şu aşamada geleneksel islam öğretisindeki saçmalıklardan kurtulup gerçek islamı öğrenmeye çalıştıkça inancım daha da artıyor. fakat dediğim gibi uzun bir süreç sonrası sorgulama aşamasına geçmiş olmak daha olgun düşünmeme sebep oldu bence.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(12.04.21)
(7)

takip ettiğiniz youtube kanalları

rose parks
neler?
neler?
0
rose parks
(05.04.21)
evrim ağacı, tarih obası, simon's cat
0
serbest gezen koala
(05.04.21)
the daily dropout,
noluya ya,
dw türkçe,
bbc news türkçe,
flu tv,
murat muratoğlu
0
IncredibleMau
(05.04.21)
Bebar Bilim
Ayaküstü Lezzetler
Kozmik anafor
0
ırene adler
(05.04.21)
meaty and cheese
koray birand
0
roket adam
(05.04.21)
asmr kanallarını takip ediyorum. Uyurken rahatlatıyor.Psikopat oldum evet.
0
Hallegadola
(05.04.21)
lofi girl, art of minimal techno, flu tv, nomadic ambience, peter kien'in dram atölyesi (arkadaş), the power of psychedelic trance, robin guthrie, fırat gökdemir, crown of christ, alternate aurora, klazers lavers, driving music, bbc learning english, 140 journos, flicker alley, mehmet kanur, eraldo bernocchi, boiler psyroom, the guild of ambience, 0 rh music, magdelayna.

bayağı da varmış yine.
0
filteria
(05.04.21)
artjurnal
Kaan'la Kanada
0
since1907
(05.04.21)
(12)

Son zamanlarda pandemiye rağmen yaptığınız şeyler var mı?

ms brownstone
Ben mesela yüz yüze dil kursuna yazıldım. Doğru bir zaman olmadığını biliyorum ama 1 senedir o kadar bıktım ki böyle bir şey yapmış bulundum sonunda ki geçen yaz bile çoğunluk gezerken gerekmedikçe evden çıkmayan, mekanların ilk açılışında maksimum 2-3 kere mekanlara giden biriyim. Zaten aylarca pan
Ben mesela yüz yüze dil kursuna yazıldım. Doğru bir zaman olmadığını biliyorum ama 1 senedir o kadar bıktım ki böyle bir şey yapmış bulundum sonunda ki geçen yaz bile çoğunluk gezerken gerekmedikçe evden çıkmayan, mekanların ilk açılışında maksimum 2-3 kere mekanlara giden biriyim. Zaten aylarca pandemi hastanesinde çalıştığım için çok uzun süre çevremdeki herkesten daha fazla dikkat ettim ama patlama noktasına ulaştım galiba artık.

Benim dışımda içten içe huzursuz olsa da böyle bir şey yapan oldu mu acaba? Tatil, düğün, kurs, toplu buluşma, herhangi bir etkinlik vs. bu tür şeylere katıldınız mı hiç son 1 senede? Hala “tabii ki yapmamalıyız” kafasında mısınız yoksa saldınız mı artık biraz? Bir anlık gazla kayıt yaptırdıktan sonra biraz “zamanı mıydı şimdi” diye kendime kızmaya başlayınca çoğunluğun fikrini merak ettim bu konuda.
0
ms brownstone
(03.04.21)
yok. sadece toplu tasima kullaniyorum o da mecburiyetten.
0
buenosdias
(03.04.21)
Ben hala tabii ki yapmamalıyız kafasındayım, salmadım, ben ve benim gibi olan bir kaç kişi çevremizde dalga konusuyuz ama son derece izole ve dikkatli iken geçen sene hastalık şüphesini bir kere yaşadık, hiç bi etkinlik o şüpheyi tekrar yaşamaya değecek kadar cazip değil bana.
0
(03.04.21)
ben halen salamadım ve bu sebepten zaman zaman kınanıyorum. geçen ay çok özlediğim için bir istiklal'e gideyim dedim, o da sokakta dümdüz yürümek için. o kadar kalabalıktı ki metronun oradan ışık hızıyla döndüm adeta. mecburiyetten toplu taşıma kullanıyorum sadece.
0
kedimedi
(03.04.21)
Ben patlama noktasına geldim ama saldım denemez. Bi de işi bıraktım üstüne üstlük. Full evdeyim ama nereye kadar gidecek meçhul. Toplu etkinlik ders kurs vb aşırı özledim ve ihtiyaç hissediyorum.
0
msb
(03.04.21)
Yok. Buna rağmen pozitif çıktım :)
0
ruhen hastayim ben
(03.04.21)
Kuaföre gittim, Bayramda da tatile gideceğim. Bunun dışında hala buluşmalara gitmiyorum, sahilde yürüyorum sürekli.
0
jazzabel
(03.04.21)
Ehliyet kursuna kaydoldum ama gerekli olduğu için. Daha başlamadım. Dil kursuna bedava olsa şu an gitmem ama gitmek istediğim kurslar açılırsa gideceğim.
0
dissendium
(03.04.21)
Patlama noktasına geldim ama salamayacak kadar realistim. Gerçi çok yapmak istediğim şeyler zaten yapılmıyor, mesela bi konser olsa açık havada, giderdim. Açık olan her cumartesi dışarı çıktım ama kapalı mekana girmedim, en fazla bahçeli mekanda bira içtim. Kalanları da sahilde yürüyüş. Arada ofise gidiyoruz arkadaşlarla ama mesafeli takılıyoruz, aldığım en büyük risk bu sanırım.

Ama ruh halini anlıyorum ve doğrusunu yaptın bence; kötü hissetme. Geçtiğimiz yaza kadar markete bile gitmiyordum, yazın kapalı mekanlara gitmedim hiç. Başta çok sıkınca sonra dayanamıyor insan, sürekli evde kalmak sürdürülebilir bir hayat değil.

Zira belli ki bu iş nüfusun büyük kısmı aşılanana kadar bitmeyecek, ülkedeki aşı durumuna bakınca biz sağlıklı insanlara sıranın gelmesi, işlerin rayına oturması 1 sene. E 2 sene boyunca insan nasıl kafeste yaşayabilir ki? Diyet gibi bişey işte, sürdürülebilir olmadıkça uzun süreli devamını getiremiyorsun.
0
Jux
(03.04.21)
Yari saldim.
Surekli ayni kisilerle, ayni anda en fazla 3 kisi olacak sekilde acik havada bulusuyoruz.
Ev ortaminda ise sadece 4 kisiyle (2-2) gorustum.

Seyahat ediyorum ama doga yuruyusu vs icin, yasadigim ulkede oteller, restoranlar kapali. sokakta dolaniyorum filan.
Mesela asansorde hep maskemi takarim ama tren restoraninda yemek yerken maskesiz olmak rahatsiz etmiyor.
0
kuehles blondes
(03.04.21)
havuzlar açılmış diye duydum. bana kalsa kafayı kırdım, çoktan gideceğim de yakında bana uygun havuz araştırıp bulmam filan gerekiyor ona çok üşeniyorum.

onun dışında ben korona konusunda biraz gevşeğim galiba ya. mekânlara girip çıkıyorum çekinmeden.
0
filteria
(03.04.21)
yasaklar kalkar kalkmaz arkadaşlarla iş çıkışı kahve içmeye gidebildik çünkü mekanlar 7'de kapanıyordu.

ilk hafta sonu bir arkadaşımızın evinde toplandık. bir hafta sonu kahvaltıya gittik bir hafta sonu uludağ.

saçımı boyatmaya ve kestirmeye gittim. (farklı günlerde) lazere başladım. lviv turuna bakıyorduk yasaklar geldi. ben vazgeçtim ama arkadaşlar gitmekte kararlı.
0
naksidil
(03.04.21)
Ben spor salonuna gidiyorum. Yazilanlarin icinde en riskli benim. Tabiki korona oldum. 10gun bitti tam gaz devam.
0
punk
(04.04.21)
(22)

Bahşiş veriyor musunuz?

Gunter
Garson bahşiş istiyorBenzinlikte pompacı bahşiş istiyor Moto kurye başiş istiyorBunların hepsine bahşiş vermek ne kadar mümkün?
Garson bahşiş istiyor
Benzinlikte pompacı bahşiş istiyor
Moto kurye başiş istiyor

Bunların hepsine bahşiş vermek ne kadar mümkün?
0
Gunter
(30.03.21)
Eve sipariş getiren motokuryenin bir ağbiiii deyişi var ki direkt istese daha iyi. Bu adamlar adisyon başına para alıyorlarmış. Ayda 8-10 arası kazanıyorlar.
0
🌸Gunter
(31.03.21)
benzinlikte veriyorum genellikle. oturmalı bi mekana gittiysem garsona da bahşiş veriyorum. moto kuryeye falan pek vermem.
0
roket adam
(31.03.21)
uçuk rakamlara pek çıkmadan veriyorum gerektiğinde.
bu arada ayda 8-10 bin tl kazanan bir kurye yok.

edit: pardon adisyon demişsin, garsonları kast ediyorsan onları bilmiyorum.
0
filteria
(31.03.21)
Açıkçası ben garsonluk yapsam 3-5 lira para verseler dilenci gibi hissederim kendimi. Veriliyorsa da en az 20 olmalı ki bir anlamı olsun.
0
🌸Gunter
(31.03.21)
vermiyorum. utanıyorum sıkılıyorum bu durumdan ama para bol yok napalım.
0
xrated
(31.03.21)
Vermiyorum vermekte istemiyorum. Hele oto yıkamada adet olmuş bu ne be. Adam iç dış yıkamaya 40 tl alıyor bide bahşiş istiyor, Anadolu da normal bir şehir burası. Bahşiş vermeyince afra tafra. Cimrilik değil benimkisi memurada bahşiş verelim o zaman, özenli yapsın veya yaptı işini diye.
0
Topalordek
(31.03.21)
benzincide 0 araçla gidince istiyorlar. depo kapağı kapanmıyor çünkü.
camları falan sildilerse çok ender de olsa 3-5 veriyorum.
0
sutlu nescafe
(31.03.21)
vermiyorum. hep gittiğim berberdeki çırağa 3-5 veriyordum, bugün resmen başımda dikildi giyinirken. içimden kızdım ona da vermedim.
0
trajikomix
(31.03.21)
Vermiyorum, özellikle yılışık ve talepkarsa daha bir özenle vermiyorum.
0
kedimedi
(31.03.21)
Veriyorum ama bahşiş beklemeyene.
0
zoghurt
(31.03.21)
Hizmetine göre garsona standart %10, hizmeti çok beğenirsem belki bir üste yuvarlarım (13 ise 15 vs), beğenmezsem vermediğim de olur, altına yuvarladığım da (12 yerine 10 vs), öylesine bozukları attığım da. Arabam olmadığından benzinlikle işim olmuyor. Motokurye ise, genelde çok bozuk para üstlerini almamak ile sınırlı. Bir de benim hatam yüzünden yanlış yere giden bir Getir kuryesine bahşiş vermiştim adamcağızı uğraştırdığım için.
0
d max
(31.03.21)
garsona/kuryeye bahsis verecek durumum olmadigi donemlerde lokantaya gitmem/eve yemek soylemem.
0
hot potato
(31.03.21)
Ağır iş yapanlara verilir bu işin raconu budur

Ben öyle lüks mekanlara pek gitmiyorum ama mesela hd iskender’de 100 liralık hesap geldi. 10 lira bahşiş bırakırım. Hesabın yüzde 10’u

Ya da eve sipariş söylediysem yine aynı şekilde

Bence arabası olanlar da gerekli yerlerde 5 lira 10 lira vermeli. Mesela benzinlikte can hıraş camı silen pompacıya ya da yıkamacıdaki genç çırağa
0
tavish11
(31.03.21)
Şu an 5.kattayız ve asansör yok. Dolayısıyla her seferinde değil ama çoğunlukla sucuya veriyoruz. Sanalmarket alışverişimiz 250'nin üstünde tutuyor çoğu zaman ve getirme ücreti almıyor, o 5 lirayı da bahşiş olarak veriyoruz. Restoranda iyi hizmet aldığımız sürece bırakırız. Eve yemek söyleyince nşa vermiyoruz ama hava çok kötüyse veririz mesela. Kargocu ancak çok ağır bir şey getirirse veririz. Getir'den iki çikolata istediysek ona vermeyiz, zaten getirme ücreti alıyorlar

Yani kısaca yapılan işe göre değerlendirerek veriyoruz. Her hizmet aldığımızda otomatik bir %10 eklesek batarız, zaten hayat şartları malum son zamanlarda. Fakat çalışan bize hizmet vermek için normalden fazla çaba gösterdiyse bahşiş veririz. Diğer türlü standart işini yapıyorsa gerek yok. Ya da mesela araba hep aynı yerde aynı kişiye yıkatılıyorsa her seferinde değil ama arada bir verilebilir bence.
0
gmzo
(31.03.21)
Artik hicbirine vermiyorum a
0
Anjelik
(31.03.21)
yağmurlu havada sipariş vermek mecburiyetinde kaldıysam kuryelere bahşiş veriyorum.

benzincide arabanın camını silmesini istiyorsam veriyorum, ben istemeden silmeye yelteniyorsa ve gerek yoksa silmeyin lütfen gerek yok diye uyarıyorum.

her zaman gittiğim bir restoransa garsonlara bahşiş veriyorum. yeni gittiğim bi yerse ve hizmetinden memnun kalmadıysam bahşiş vermiyorum.
0
a7x
(31.03.21)
Garson, kurye, sucuya mutlaka bahşiş veririm, ancak hizmetten memnun kalmadıysam (sorun kurumdan değil bizzat kişiden kaynaklanıyorsa) vermem.
0
fotrsapka
(31.03.21)
Genellikle hep aynı yerlere giderim. Servis de iyiyse 5-10 tl bırakırım, o an ne varsa. Bazen bozuk param vardır onu bırakırım. Servis kötüyse söylenerek çıkarım ve asla bahşiş vermem.

Moto kuryeye vermedim hiç bahşiş ancak, yemek uygulamalarında böyle küsüratlı kalmışsa atıyorum 67 tl tutmuştur, 70 öderim.

Evimiz en üst katta ve asansör yok eve su isteyince babam bozuk para veriyor yine ya da üstü kalsın diyor.

Benzin istasyonunda da pompacıya da babam yine bozuk para veriyor varsa, erkek arkadaşım da yıkamadan sonra para üstünü bırakır.

Genelde veririm ben bahşiş, öğrenciyken vermezdim, veremezdim daha doğrusu. Şimdi para az buçuk varken vereyim kafasındayım.
0
Hallegadola
(31.03.21)
Veriyorum, hangi ulkede/sehirde olursam veririm. Bunu karsilayacak durumum yoksa, gidip disarida yiyip icmem ya da eve yemek soylemem. Sanirim 22-23 yasimdan beri boyle yapiyorum.

%10 cok iyi bir orandir, cok ustune cikip karsimdakini mahcup birakmam ya da cok altina inip isini kucumsemem.

Sizin dediginizi anladim. Biraz tacize giriyor pompacinin basiniza dikilmesi mesela... Boyle insani zora dusuren, sacma sapan hareketler yapana inadina vermezdim tabii.
0
buf-e kür
(31.03.21)
Meyhanelerde veriyorum. 20 lira falan ellerine sıkıştırıyorum. Böyle yaptıkça bir daha gittiğimizde daha iyi ilgileniyorlar.
0
eazy
(31.03.21)
Hep gittiğim mekanlarda düzenli olarak veriyorum ilk defa gittiğim yerlerde sadece memnun kalırsam veririm. Moto kuryelere sadece hava çok kötüyse veririm. Onun dışında nakliyecilere, ağır yük taşıyanlara, evime eşya taşıyanlara veririm.
0
iwasbornonamountainside
(31.03.21)
kimseye bahsis vermiyorum prensip olarak. sadece amerikadayken veriyordum cunku orda vermeyince dovuyorlar. turkiyede asla.
0
yemektehamsivar
(31.03.21)
(8)

Terapiye gidenler bakabilir mi? Normali bu mu yoksa kazıklanıyor muyum? :(

ms brownstone
Bugün 2. kez gittim. Şu an gittiğim psikiyatriste farklı alandaki bir doktor yönlendirdi beni tedaviyi birlikte yürütecekleri için. 2 hafta önce ilk gittiğimde doktoru çok sevmiştim. Çok tatlı biriydi ve çıktığımda iyi hissetmiştim kendimi. Bugün pek iyi hissedemedim ama. Sanki gelen hastaya hiç bak
Bugün 2. kez gittim. Şu an gittiğim psikiyatriste farklı alandaki bir doktor yönlendirdi beni tedaviyi birlikte yürütecekleri için.

2 hafta önce ilk gittiğimde doktoru çok sevmiştim. Çok tatlı biriydi ve çıktığımda iyi hissetmiştim kendimi. Bugün pek iyi hissedemedim ama. Sanki gelen hastaya hiç bakmamış gibi bir hali vardı. Notlarına bakarak o anda hatırlamaya çalışır gibiydi. İlk gidişimde 3 farklı şey istemişti benden. 2’si benim yapmamı istediği şeylerdi ve üçüncü için de bir psikolog test yaptı online olarak. Bugün istediği şeylerden birinin üzerinde konuştuk biraz ama asıl gitme sebebim olan ikinci şeyi hiç sormadı bile “yaptın mı” falan diye. Psikolog için de “bakayım bana sonuçları göndermiş mi” deyip benim yanımda baktı ve psikoloğun sonuç falan atmadığını o anda fark etti. “Çok uzun bir testti o yüzden hemen sonuç çıkaramamış olabilir” falan dedi o an ama biz testi yapalı 10 gün oldu ve ciddi para ödedim yani ben o teste. Bu kadar umursamaz olmaları canımı sıktı biraz.

Doktor alanında ünlü bir prof ve kendi yerine gidiyorum. Duyduğum terapi ücretlerinin hepsinden daha fazla bir ücret ödüyorum. O test için de terapiden de daha yüksek bir ücret ödedim. İlk gittiğimde çok mutlu ayrılmıştım ama bugünkü bu umursamaz tavırlar biraz rahatsız etti açıkçası beni. Yani asıl gitme sebebimin hiç konusu bile geçmedi bugün ve sanki çok daldan dala 40 dk konuşmuşuz gibi geldi bana. Bu arada yapmak isteyip cesaret edemediğim bir şey için “mutlaka kursa yazıl” dedi 2 kere özellikle ama asıl konumuzla ilgili şeyi sormadı bile ve bunun da üstüne düşecek miyiz emin değilim.

Karşımda yıllardır bu işi yapan bir prof olduğu için ben abartıyorum herhalde diye düşünüyorum bir yandan ama bir yandan da hiç iyi hissettirmedi bana bugünkü gidişim. Böyle olması normal mi sizce? Yani doktor her hastasını ayrı ayrı her şeyiyle hatırlayamaz belki ama sizin doktorunuz gittiğinizde sizi hatırlıyor mu daha önce konuştuklarınızla birlikte? Terapiye gidenler her gittiklerinde asıl konu üzerinde mi yoğunlaşıyorlar napıyorlar? Her çıkışınızda iyi hissediyor musunuz kendinizi yoksa “bu neydi şimdi” hissi oluyor mu hiç sizde de?
0
ms brownstone
(30.03.21)
kısa yazacağım çünkü hem meşgulüm hem de kafam balon gibi, kusura bakma:

gittiğin doktor bir soyguncu. o "alanında ünlü profesör" dediğin yaratık kadar aç gözlü bir maymun çeşidini amazon ormanlarında bile bulamazsın.

değiştir. yol yakınken dön. profeösör titri olmayan ama çok daha iyi hizmet alabileceğin insanlar bulunabilir.

geçmiş olsun.
0
filteria
(30.03.21)
Psikiyatriste hiçbir zaman büyük paralar vermedim ama hiçbir doktordan da bahsettiğiniz muameleyi görmedim. Devlet hastanesindekiler haricinde tabii, onlar gün boyu çok fazla hasta gördükleri için yanımda dosyamı okumalarına ses edecek değilim. Ama üstüne para verip göründüğum hiçbir doktor bana dediğiniz hissi yaşatmadı. Ama ben de de son doktorumla ilgili şöyle bir şey olmuştu, seanstan ayrılırken yüzünde böyle çaresiz, bıkkın, bezmiş bir ifade vardı. Hadi tamam nolur git, der gibiydi. O hissi aldıktan sonra da o doktora bir daha gitmedim mesela.
0
epistemic_regress
(30.03.21)
Sen yine de önden bir anlat durumu, böyle böyle hissettim diye. Baktın rahatsızlığın devam ediyor bırakırsın. İnsanın içi almayınca dert anlatasi da gelmiyor çünkü.
0
epistemic_regress
(30.03.21)
öncelikle doktor ile bir uyum yakalmış olmanız gerekiyor. anladığım kadarıyla bu sizde olmamış. bence de yol yakınken başka bir doktor arayın. biraz zor bir süreç ve can sıkıcı biliyorum ama doğru kişiyi bulmanız önemli. umarım bu süreci iyi atlatırsınız, karamsarlığa kapılmaya gerek yok.
0
pigletvsdaisy
(30.03.21)
Çok teşekkür ederim cevaplarınız için. Bir şey daha sorayım o zaman.

Beni bu doktora yönlendiren diğer doktordan çok memnun kalmıştım ve onunla devam etmek istiyorum. Yeni bir psikiyatriste gitmek istesem şimdi bu doktora nasıl söylemem lazım sizce? “Sizin yönlendirdiğiniz doktora devam etmek istemiyorum” demek biraz garip geliyor :( Söylenir mi sizce böyle bir şey? Sırf bunu söylemek için aramam mı gerekir, arasam da ne denir? :( Ona randevu almam da 10 günü falan buluyor da :(
0
🌸ms brownstone
(30.03.21)
Para veriyorsun, hizmet alıyorsun karşılığında. Hatır gönül işi değil bu, arayıp söyleyebilirsin bence direkt. Kimse kişisel algilamaz herhalde ya da algilamamali.
0
epistemic_regress
(30.03.21)
diğer arkadaşlar yazmışlar zaten gerekli şeyleri.

"Sizin yönlendirdiğiniz doktora devam etmek istemiyorum"

Bunu söylemekten kesinlikle çekinme, terapi mevzuları maalesef böyle, doğru terapisti bulana kadar çok kez deneme yanılma yapmak gerekebiliyor.
0
mrtkp1234
(30.03.21)
ücret ödediğin bir konuda saygı çerçevesinde istediğin şeyi söylemekte ve yapmakta özgürsün. söyle ona anlat durumu, ya sizle devam edelim ya da ben gidiyorum diye.
0
makarnavodka
(30.03.21)
(6)

Boksör lisansı alınca yumruğun suç aleti sayılması

Unde bach canim
Boksör lisansı alanlar üzerine bir mit vardır ya, biriyle kavga edersen yumrukların silah olarak geçer diye. İşte böyle bir durumda her ne kadar “ben bu konuda yetkinim” diyerek o lisansı alıyor olsan da lisans alırken bu işte profesyonel olduğunu gösteren bir belge sunmuyorsun ki? Amatör lisanslı o
Boksör lisansı alanlar üzerine bir mit vardır ya, biriyle kavga edersen yumrukların silah olarak geçer diye. İşte böyle bir durumda her ne kadar “ben bu konuda yetkinim” diyerek o lisansı alıyor olsan da lisans alırken bu işte profesyonel olduğunu gösteren bir belge sunmuyorsun ki? Amatör lisanslı oluyorsun eğer milli bir başarı ya da derecen yoksa.

Sorum şu, eğer bu mit doğruysa saçma değil mi yahu? Ben bu konuda yetkinim demekle yetkin olunmuyor ki. O adam pekala bir şey bilmiyor olabilir bir derecesi yoksa.

Ek soru: profesyonel boksör olunca lisansınız olduğunu bilmedikleri halde bu lisansı haber verecek sorgulayacak bir sistem var mı da herkes artist gibi “kavga ederim diye lisans almıyorum” triplerine giriyor. Ha ceza alırsınız lisansınız yanar ama bu aleyhime kullanılır tribi boş değil mi ya.
0
Unde bach canim
(29.03.21)
Böyle bir şey yok. Birileri uydurmuş. Uyduran kişilerin lisansın ne demek olduğunu bildiklerini sanmıyorum. Lisans bir kişinin sporcu olduğunu gösteren resmî bir kayıttır. Bundan fazlası değildir. Lisans alınmaz, lisans çıkarılır. Lisans spordaki seviyeye göre alınabilen bir şey değildir. Bir spor kulübünde bir branşa kaydolan 7 yaşındaki çocuğa da lisans çıkarılıyor. Bunları uyduranların hayatlarında gerçekten bir kez bile spor yapmadıklarına eminim.
0
dissendium
(29.03.21)
Adami dove dove oldurduyse ya da kemik kirdiysa muhtemelen normal insandan fazla ceza alacaktir.

Savusturup kontrol altina alma gucu varken orantisiz guc kullanmis sayarlar.

Karsi tarafa koskocaman bir koz veriyorsun boksor lisansinla.
Medyadan takip et iri yari, tekinsiz tip olunca da fazla ceza aliyorlar.

Yoksa gidip kanuna yumruklar silah sayilir yazmiyorlar.
0
divit
(29.03.21)
Mahkemede hakim silah olarak nitelendiriyor. Var böyle bir şey ama.
0
tarden
(29.03.21)
Böyle bir şey yok. Mahkemede hâkim de silah olarak nitelendirmiyor. Şehir efsanesinden ibaret. Tıpkı “Hırsızı salonda öldürürsen ceza alıyormuşsun ama yatak odasında öldürürsen almıyormuşsun.” gibi bir şey bu da.

P.S. Hukukçuspor
0
kurmaca
(29.03.21)
böyle bir şeyin olamayacağını kestirmek için ne lisanslı ne de boksör olmaya gerek yok.
"organ gencebay'a devlet ayda 25 gram esrar izni vermiş" filan gibi söylentilerle aynı kaynaktan geliyor.

ama mesela lennox lewis'in şuna yakın bir ifadesi vardı: "lisansımı aldıktan sonra bir kere bile sokaklarda kavga etmedim. benim bir yumruğum milyonlarca dolar değerinde, neden onu serserinin birine savurayım ki?"

yani silah sayarlar, hapse girerimden ziyade, mesleğimi tehlikeye atarım düşüncesiyle geri durabilir profesyoneller. mantıklı da geliyor.
0
filteria
(29.03.21)
Cevaplar için teşekkürler saçma ve tutarsız olduğunu zaten benimsemiştim ama neme lazım, az da olsa ihtimal bu ya, gerçek çıkar diye sorayım dedim. Eğer mahkemeden bir ceza alınırsa spor kariyeri için olumsuz tarafı olabileceğini düşünmekle birlikte ters mekanizmasını düşünmek oldukça saçma olduğu için öğrenmek istedim.

@kurmaca evet ilk duyduğumda o saçma yatak odası-hırsız miti aklıma gelmişti benim de.
0
🌸Unde bach canim
(29.03.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.