Giriş
(1)

ankara ipad 2

dambil
istanbul'dakiler tükenmiş sanırım ama ankara'dakilerin durumu ne peki? bilen, eden, duyan, gören? :\dankes.
istanbul'dakiler tükenmiş sanırım ama ankara'dakilerin durumu ne peki? bilen, eden, duyan, gören? :\

dankes.
0
dambil
(01.05.11)
Bugünkü haberlere baksana, TR dekilerin hepsi bitti diye okudum sanki. Bilkom Gnl mdr.aciklamasi
0
fempusay
(01.05.11)
(3)

Büyüme Hedeflerine Yorum

notorious brklp
Merhaba,Şirketinizin patronu ulusal olarak büyüme hedeflerini anlatan bir sunum yapti(ulusal büyüme hedefleri global hedeflerinden daha fazlaymiş). sonrasinda da "büyüme" konusuyla ilgili yorum yapmanizi istedi.Boyle üst seviyede bir yorumu yapmak hakikaten büyük sorumluluk...o yorumu yaparken nerel
Merhaba,
Şirketinizin patronu ulusal olarak büyüme hedeflerini anlatan bir sunum yapti(ulusal büyüme hedefleri global hedeflerinden daha fazlaymiş). sonrasinda da "büyüme" konusuyla ilgili yorum yapmanizi istedi.
Boyle üst seviyede bir yorumu yapmak hakikaten büyük sorumluluk...
o yorumu yaparken nerelere vurgu yapilmali, atlanilmamasi gereken noktalar neler olmali nasil bir dil kullanilmali vs gibi önerilere ihtiyacim var
0
notorious brklp
(29.04.11)
insan kaynakları, -dilimin söylerken dönmediği- core competence, sürdürülebilir rekabet avantajı, karlılık, etkinlikle temellenmiş verimlilik, odaklanma, segmentasyon böyle iken böyle..
0
fempusay
(29.04.11)
ulusal büyüme hedefleri büyük çünkü ulusun büyüme hızı da büyük. global yapıda yerel dinamiklere sahibiz, yerel pazarın büyüme hedesine kayıtsız kalmak maddenin doğasına aykırı blablabla..
0
mat couthon
(29.04.11)
lokal pazar daha fazla büyüyorsa, globale kıyasla daha fazla büyüme normal.
lokal pazarda doygunluk azsa, daha fazla büyüme beklentisi normal.
globalde rekabet artarken lokalde aynı hızla artmıyorsa yine daha fazla büyüme beklentisi normal.
vs
0
efx
(29.04.11)
(2)

Vergi Affı ve Scooter

reyals
Selamz,Dostlar vergi affı falan çıktı malumunuz. Son tarih 2 mayısmış. 2 senedir vergilerini yatırmadığım 2006 model 150cc'lik bir scooter'a sahibim. Bu aftan yararlanmış olan varsa bana izlemem gereken yolu anlatabilir mi? Bir de 2 seneye yakındır ödemiyorum. Tahmini ne kadar çıkar vergi borcum?
Selamz,

Dostlar vergi affı falan çıktı malumunuz. Son tarih 2 mayısmış. 2 senedir vergilerini yatırmadığım 2006 model 150cc'lik bir scooter'a sahibim. Bu aftan yararlanmış olan varsa bana izlemem gereken yolu anlatabilir mi? Bir de 2 seneye yakındır ödemiyorum. Tahmini ne kadar çıkar vergi borcum?
0
reyals
(29.04.11)
bugün aldığım gelir idaresi başkanı imzalı belge ile vergi dairesine gidiyorum. motorlu araç vergileri ile ilgili kısmı müracaat ediyorum. orada adımı tc kimlik no.sunu söyledim. borcumu çıkarttırıyorum ve bir form alıyorum. bu form borcu ödememe esas olmak üzere irade beyanımı alacak. üzerinde borcu nasıl ve kaç taksitle vs. ödeyeceğim yazılı bunu imzalıyorum bir de. sonra şefe gidiyorumn, o kontrol edip paraf ediyor, beni evraktan kayıt almaya gönderiyor. kaydı yaptırıyorum (bir numara ve paraf). tekrar o şefe gidiyorum.şef beni başka bir memura gönderiyor. o memurla tartışıyorum, sanki yokmuşum gibi davranıyor. sonra o memur bilgisayardan borcumu çıkartıyor ve amir bir şekilde her şeyin merkezi sistemden geldiğini anlatıyor. ondan belgeyi alıp yeniden şefe gidiyorum. şef kontrol edip önce müdür yardımcısına paraf ordan evrak kayda yeniden gidip kayıt yaptırmaya gönderiyor beni. oradan oraya gidiyorum, sonra geri gel dediği için şefe geri geliyorum. o evrakımı başka bir memura gönderiyor. bu şakacı birisi,dalgasını geçiyor ve evrakımın bir kısmını bana vermek bakımından "aslını aldım" diyerek evrakın kendinden kalan kısmını alıyor. bir yrpak da bana veriyor -ki devletimize borcumu bu belge ile ödeyeceğim. üzerinde benimle ilgili bilgiler ile borcum ve devletin yaptığı hesaba göre beni kaç liralık fazlalıktanm kurtardığı yazıyor.
bunları yaptım, ama devletimizin güzelliği bana şu oldu: ödediğim trafik cezasını ödememişim gibi gösterdi. bir de üstüne faiz bindirmiş. aferin lan gelir idaresi başkanlığı, vay anasını ya!
0
fempusay
(29.04.11)
150cc scooterin 2 senelik vergi borcu olsa olsa 100-150 tl olur. afla falan uğraşmaya gerek yok.
0
orpheus
(29.04.11)
(5)

slavoj zizek

baldur
aga bu kim ya? 1- dünya'da da türkiye'deki kadar popüler mi?2- türkiye'de de ekşi sözlük'teki kadar popüler mi?
aga bu kim ya?
1- dünya'da da türkiye'deki kadar popüler mi?
2- türkiye'de de ekşi sözlük'teki kadar popüler mi?
0
baldur
(29.04.11)
çok popüler ve de marksist bildiğim kadarıyla. youtube'da bir sürü videosu var ülkelerin sonunun gidişatı hakkında, her bir şey hakkında beyanatta bulunan birisi. filozof sosyolog ve kültür eleştirmeni hatta vikipedi der ki:

Žižek popüler kültürün yeniden okunmasında Jacques Lacan'ın çalışmalarını kullanmasıyla ünlüdür. Şu konuları da içeren sayısız konuda yazmaktadır; ideoloji, köktendincilik, hoşgörü, politik doğruluk, küreselleşme, öznellik, insan hakları, Lenin, mit, internet, postmodernizm, çok kültürlülük, post-marksizm, David Lynch ve Alfred Hitchcock. Düşünürün sevdiği ve önerdiği filmler Hero'dan Korkunç Ivan'a kadar çeşitlilik göstermektedir. Çağdaş felsefenin görmezden gelinemeyecek önemli bir ismidir.

türkiyenin avrupadaki yeri ile ilgili bir sürü videosu vardı. özellikle paylaşmak için aradığım bir tanesi var, bulursam buraya eklerim.
0
bıdıbıdı
(29.04.11)
sürekli takipçisi olman için bir kere izlemen yeterli bu adamı.
0
istanbluer
(29.04.11)
çok ookuyan kalmadığı için eski metinleri, biraz okuyana filofoz belgesi veriyorlar. onlardan bu! bir de hiç sevmediğin yanları kötü aksanlı bir ingilizce ile sağının solunun oynaması konuşurken.
0
fempusay
(29.04.11)
vasati kırk çöp.
0
tedirginlik hucresi
(29.04.11)
beni cok acmiyor acikcasi - bana fazla marksist geliyor, iki eserini okudum - ama gene de baska eserlerini de okurum. yasayan en onemli filozoflardan biri, dunyada da cok populer ayni zamanda felsefe okuyanlar arasinda. hos, filozof, populer olsa ne olur olmasa ne olur, dusuncelerinin tutarliligiyla hatirlanir ama.
0
norwegian wood
(29.04.11)
(3)

word 2007 sayfa numarası eklemek

domine deyus
problem: ilk bir kaç sayfa romen rakamı (I II III )sonraki sayfalar normal rakam 1 2 3 4bu hallolacak gibi. ancaaak, ilk sayfa kapak. bunu atla sonrakileri I' den başlat demek gerek. ilk kısımlar normal rakam olsa, sayfa numarasını biçimlendirden başlangıç olarak 0 giriyosunuz kapağı atlıyor. fakat
problem: ilk bir kaç sayfa romen rakamı (I II III )
sonraki sayfalar normal rakam 1 2 3 4

bu hallolacak gibi. ancaaak, ilk sayfa kapak. bunu atla sonrakileri I' den başlat demek gerek. ilk kısımlar normal rakam olsa, sayfa numarasını biçimlendirden başlangıç olarak 0 giriyosunuz kapağı atlıyor. fakat ben ilk sayfaları romen rakamı istiyorum. ama götoğlanı romen rakamında başlangıç olarak 0'ı kabul etmiyor.
pcyi kırmadan önce bir hayır sever şeyyapsa?
0
domine deyus
(27.04.11)
acaba oraya da bir kesme (break) koysanız olmaz mı, üç ayrı parçadan oluşmuş olur word belgeniz.
0
firez
(27.04.11)
sayfa sonunda kesim yapacaksın. diğer sayfaya geçince numaralandırmayı yeniden başlatacaksın.
0
fempusay
(27.04.11)
gerçek çözüm yöntemi olmasa da, mesela çıktı alınacaksa dökumanı üç parçaya ayırır, (kapak da ayrı) ayrı ayrı numaralandırırdım.
0
saim
(28.04.11)
(5)

Bencil insanlara karşı nasıl davranmalı?

bombonera
Öncelikle sorumu biraz daha açmak istiyorum. Düşünün ki sizinle aynı işte çalışan, aynı görevi yapan bencil bir iş arkadaşınız var. Bu insan, sizin iş hayatınız boyunca önünüze çıkan ve aranızda çözmenizi gerektiren tüm karar alma durumlarında kendi menfaatini ön plana koyuyor. Örneğin, ikiniz belli
Öncelikle sorumu biraz daha açmak istiyorum. Düşünün ki sizinle aynı işte çalışan, aynı görevi yapan bencil bir iş arkadaşınız var. Bu insan, sizin iş hayatınız boyunca önünüze çıkan ve aranızda çözmenizi gerektiren tüm karar alma durumlarında kendi menfaatini ön plana koyuyor.

Örneğin, ikiniz belli aralıklarla bir yere seyahate gideceksiniz, ilk gidip kurtulmak isteyen o oluyor. Örneğin, bir uçakta 3 kişi oturacaksınız, orta koltuğa oturmamak için bin türlü takla atıyor, eğer orta koltuk kendisine düşerse sizden rica ediyor "problem olmazsa ben oraya oturabilir miyim?" diye. Örneğin gece geç bir saatte iş seyahatinden eve dönülüyor, ertesi gün iş var, ilk önce kendisini eve bırakmamızı rica ediyor. Tabi bütün bunları söylerken o kadar yumuşak dil kullanıyor ki, sanki bu davranışlar son derece normal, hiç problem edilmeyecek şeylermiş gibi.

Grubun menfaatini düşünmek, ve iş ortamında arıza çıkaran kişi durumuna düşmemek için bu tip hareketleri görmezden geliyorsunuz ve içinize atıyorsunuz.

1 oluyor, 2 oluyor. 3. de sabrınız gırtlağınıza dayandığında ne yaparsınız, nasıl bir davranışta bulunursunuz?

Altın kural: Kesinlikle çalışma ortamı zedelenmeyecek, ofiste terör havası esmeyecek, arıza çıkaran kişi durumuna düşülmeyecek ve mümkün olduğu kadar sakin ve sinir yapmadan, düzgün bir dille çözülmeye çalışılacak.

Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkürler.
0
bombonera
(22.04.11)
çakallık yap, uçakta önce o otursun kenara sonra sen kibar bir dille yer değiştirmek istediğini söyle
0
obez kirpi george
(22.04.11)
Kendin gibi ol! Belli ki, su an kendin gibi olmanın ilk adımını atmissin.insan bencil bir varliktir ve bilinçaltı kendi dogrunu sana gordurur kaale alırsan kendisini. Üstüne basılmasından hoşlanmiyorsan sen onların üstüne bas.
0
fempusay
(22.04.11)
İnsan yetiştirildiği çevreye ve şartlara göre karakter kazanır, kimse doğuştan bencil değildir. Ve insanın karakteri oluştuktan sonra bunun değiştirmesi imkansıza yakındır. Bahsettiğin kişi senin dayanamayacağın kadar bencilse beraber çalıştığınız sürece bu sorun çözülemez. İş hayatında mutlu olmak istiyorsan o kişi ile birlikte çalışmayacağın bir konuma ya da pozisyona gelmeye çalış.
0
carrybeary
(23.04.11)
Üşenmeyip cevap yazdığınız için hepinize tek tek teşekkür ederim. Bunları soruyorum, çünkü sırada bir yurtdışı seyahati gözüküyor, ve bu sefer otelde kalma durumları falan var.

Çakallıklara karşı tedarikli olmam lazım, malum kim kime dum duma...
0
🌸bombonera
(23.04.11)
topluluk içinde çok çok ince esprilerle durumu etrafa anons et. bir süre sonra sana destekler eklendikçe, esrilerdeki dozajı az arttır. sadece kendini düşünen bencil biri olduğunu hissetmesini sağla. iş ortamında afişe et. iş ortamında bir kere adı çıkmaya başlayınca artık geri dönüşü olmaz, ya kendini düzeltir ya da onu düzeltirler. ama dediğim gibi çok yumuşak toplulukta esprilerle, sanki onu över gibi.
0
uyumaz
(23.04.11)
(1)

Neydi o Latince deyiş?

gyroscope
Latince bir deyiş vardı. Var olan bilgiye ulaşılmasını zorlaştırmak için engeller koymak anlamına geliyordu. İncil'in bir dönem sadece Latince olarak basılması gibi, sıradan insanların anlamasını engellemek, güçleştirmek adına yapılan şeyler.Bir türlü bulamadım.Teşekkür ederim.
Latince bir deyiş vardı. Var olan bilgiye ulaşılmasını zorlaştırmak için engeller koymak anlamına geliyordu. İncil'in bir dönem sadece Latince olarak basılması gibi, sıradan insanların anlamasını engellemek, güçleştirmek adına yapılan şeyler.

Bir türlü bulamadım.

Teşekkür ederim.
0
gyroscope
(21.04.11)
Obscurantism var ama deyim degild,kelimedir ve dediğin anlamı verir.
0
fempusay
(22.04.11)
(4)

hocadan referans isteme

bellbane
geçen dönem yüksek lisans ile ilgili konuştuğum hocam bana seve seve referans olabileceğini söyledi. fakat kendisi bu dönemin sonuna kadar izinli. kendisine email harici ulaşma imkanım yok. şimdi hocaya mail atsam, hocam böyle böyle konuşmuştuk şimdi de referans lazım oldu diye mail atsam ayıp mı ol
geçen dönem yüksek lisans ile ilgili konuştuğum hocam bana seve seve referans olabileceğini söyledi. fakat kendisi bu dönemin sonuna kadar izinli. kendisine email harici ulaşma imkanım yok. şimdi hocaya mail atsam, hocam böyle böyle konuşmuştuk şimdi de referans lazım oldu diye mail atsam ayıp mı olur? maille referans istenir mi?

bir de başka bir soru. diyelim hoca yüksek lisans için bana referans oldu. fakat ben vaz geçtim çalışmaya karar verdim. o referans benimdir değil mi? istersem iş başvurusu sırasında da kullanabilirim? etik olur mu? ayıp mıdır?
0
bellbane
(12.03.11)
Hacim cep mesajiyle not isteyen bile gördüm. Kasma edebinle yardir gitsin.
0
fempusay
(12.03.11)
E-postayla da istersiniz. "Hocam, şuraya başvuracağım. Sizden bir referans mektubu rica edebilir miyim?" filan dersiniz.

Referans başvurulacak yere göre yazılır genelde. İş başvurusunda kullanamayabilirsiniz.
0
sourlemonade
(12.03.11)
hocan, basvuracagin yere email ile de referans mektubu yollayabilir her zaman.
0
Hobokenfour
(12.03.11)
ya genelde yüksek lisans ta da akademik referanslar direk kuruma yazılıyor. mesela ;

Bu mektup bellbane için X üniversitesi Y fakültesi için yazılmıştır."

tani akademik amaçla aldığın bir referans galiba iş hayatına işlemez :D
0
uctumdageldim
(13.03.11)
(2)

Akademisyenlik - polislik

l i w e x
Selam, yurtdisinda kriminalog, kriminalist (forensics) tarzi yerlerden master seviyesinde mezun bir sosyolog, sosyal psikolog, antropolog olarak türkiyede emniyette calismak acisindan ne gibi imkanlar var? yani danisman olarak falan calisilabiliyor mu yoksa direkt memur olarak falan mi baslaniyor?mi
Selam,
yurtdisinda kriminalog, kriminalist (forensics) tarzi yerlerden master seviyesinde mezun bir sosyolog, sosyal psikolog, antropolog olarak türkiyede emniyette calismak acisindan ne gibi imkanlar var? yani danisman olarak falan calisilabiliyor mu yoksa direkt memur olarak falan mi baslaniyor?

mit falan da bu konuda eleman aliyordur sanirim, degil mi? bir de yabanci ülke vatandasi ile evli olmak bu konularda sorun yaratir mi?

tesekkürler
0
l i w e x
(07.03.11)
Polislik icin bu dediğinin faydası olmaz. Onun kendince sınav ve koşulları var. Danışmanlık gını sözleşmeli isler de torpile bakar.
0
fempusay
(07.03.11)
Mit için yabancı ülke vatandaşıyla evli olmak sorun çıkarıyor.
0
vericemparasını
(07.03.11)
(2)

Harvard Business Review & Harvard Business Case Study

concon denetci
Bu ikisine ait yayınları ücretsiz nereden indirebilirim? Böyle bir imkanım yoksa, buralardan indirmek istediğim yayınlar için bana yardımcı olacak biri var mı acaba?Örneğin;http://hbr.org/product/netscape-s-initial-public-offering/an/296088-PDF-ENGhttp://hbr.org/product/the-google-ipo/an/UV3867-PDF-
Bu ikisine ait yayınları ücretsiz nereden indirebilirim? Böyle bir imkanım yoksa, buralardan indirmek istediğim yayınlar için bana yardımcı olacak biri var mı acaba?

Örneğin;

hbr.org

hbr.org

Teşekkürler.

(Bunu yazmak zorunda mıyım bilmiyorum ama nolur nolmaz, duyuru dışa kapalıdır.)
0
concon denetci
(28.02.11)
Hacim, rapidlibrary de arat diolla. Sonra da rapidshare den indir diolla. Hangi yıl/ sayı lazımidi?
0
fempusay
(28.02.11)
:) eyv sağol. şu an için liktekiler çok acil, onlar olsa işimi görcek.
0
🌸concon denetci
(01.03.11)
(2)

Ortadoğu'daki karışıklıklar

marcelle
Selamlar herkese,Tunus'taki Mısır'daki olayların vs. bazı sosyal paylaşım siteleri üzerinden organize edildiği söyleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yarın derste bunu tartışacakmışız da, konuyla ilgili bir şeyler okuyabileceğim bir yer var mıdır?Teşekkürler...
Selamlar herkese,

Tunus'taki Mısır'daki olayların vs. bazı sosyal paylaşım siteleri üzerinden organize edildiği söyleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yarın derste bunu tartışacakmışız da, konuyla ilgili bir şeyler okuyabileceğim bir yer var mıdır?

Teşekkürler...
0
marcelle
(28.02.11)
Olayların tamamı oradan organize edilmedi. Süreç icinde grupların bir kısmı - ki cogu gencler, sosyal medyayı etkin kullandı. Yoksa bir Facebook, bir twitter bu denli güçlü elemanları indiresi değil. Buradaki önemli husus anlık irtibat, haberleşme olanağını olması ve geniş kitlelere sıfıra yakın maliyet ve zahmetle ulaşılabilmesi. Sorgulanmasi gereken yıllardır uyuyan, uyuşuk kitleleri hangi prenses opmuştur - ki birdenbire ortaya bu kalkisimlar cikivermistir? Bu operasyonlar sahi kimin, ne isine yarar ki?
0
fempusay
(01.03.11)
organize edilmedi ama organizasyon surecinde sosyal paylasim sitelerinin cok yardimi dokunmus.

www.watoday.com.au
www.bbc.co.uk
0
roadrunner merlin
(01.03.11)
(4)

insan davranışları yaklaşımı

acimasiz gercekler
mrb gencler insan davranışları yaklaşımı diye bi ödev hazırlamam lazım. bu nedir neyin nesidir acaba. ayrıca ödevi veren adam bürokrasi ve türk bürokrasisi dersine giriyo. bürokrasiyle bunun ne alakası var.google a yazınca işlevsel yaklaşım humanist yaklaşım gibi psikoloji ile ilgili şeyler cıkıyo.
mrb gencler insan davranışları yaklaşımı diye bi ödev hazırlamam lazım. bu nedir neyin nesidir acaba. ayrıca ödevi veren adam bürokrasi ve türk bürokrasisi dersine giriyo. bürokrasiyle bunun ne alakası var.google a yazınca işlevsel yaklaşım humanist yaklaşım gibi psikoloji ile ilgili şeyler cıkıyo. bi yardımcı olursanız sevinirim. link falan verirseniz hani.... tşklr
0
acimasiz gercekler
(23.02.11)
insan davranışları yaklaşımı çok genel bi kavram. Hangi derse lazım? Ya da insan davranışlarının hangi konular üzerine etkileri ? Biraz daha çemberi daraltırsan daha kesin sonuçlar olur. Eğer sınırı yoksa şu var www.bilgispot.com burada ki davranış çeşitlemelerinden herhangi biri konuna daha yakınsa ayrıca onu da araştırıp genişletebilirsin ödevini.
0
skywalkeremre
(23.02.11)
@skywalkeremre:dersin adı bürokrasi ve turk burokrasisi o linki gördüm ama bürokrasi ile ne alaka
0
🌸acimasiz gercekler
(23.02.11)
usta o kadarını bilemem,lakin linkte insan davranışları psikolojik açıdan sınıflandırılmış.sen oku bi onları belki büroktasi ile ilişkileyebileceğin bi alanı vardır.
0
skywalkeremre
(23.02.11)
homans'ın "insan ilişkileri yaklaşımı" vardı hojut o olmasın sakın! o ise yönetimle ilgili bir yaklaşımdır. bürokrasi ile de ilişkilendirilebilir.
0
fempusay
(23.02.11)
(10)

100 - 150 Bin TL ile iş yapmak, girişmek.

kerrigan
Ekşi duyurunun zehir zihinleri başlıkta belirttiğim kadar bir meblağ ile ne gibi bir iş kurardınız. Benim bir fikrim var ama param yok, birileri bunu yapar, yapmalı dediğiniz..?
Ekşi duyurunun zehir zihinleri başlıkta belirttiğim kadar bir meblağ ile ne gibi bir iş kurardınız.

Benim bir fikrim var ama param yok, birileri bunu yapar, yapmalı dediğiniz..?
0
kerrigan
(22.02.11)
sakın ola bilmediğiniz işe girmeyin, dolayısıyla buradan duyduğunuz tavsiyeye uymayın.
0
serseri marti
(22.02.11)
hangi şehirdesiniz, yaş kaç, eğitim nedir gibi gibi?
0
Phoebe
(22.02.11)
Almanya'da bir is kurdum, kapattım. İstanbul'da bir is kurdum kapattım. Maliyeti yuksek oldu, genctim umursamadim. Babam Vehbi Koç'tan duymuş " çırağı olmadigin isin patronlugunu yapma" diye. Yaptım, olmadı!
Ayrıca o kadar para var ve buradan fikir arıyorsan, otur haline ağla. Sana fikir veren iki gün sonra fikir benimdi diye kapını da calabilir, unutma!
0
fempusay
(22.02.11)
led aydınlat hacı. iyi para olacak ilerde o işte ama batarsan ben mesuliyet almıyorum.
0
skutsk
(22.02.11)
şu an ne işle uğraşıyorsunuz? Paranın bir kısmıya o işle ilgili tecrübenizi artıracak eğitim vs alın (düzgün bir yerde mba olabilir mesela)?
İlla bir işe para yatıracaksanız 1-2 sene boyunca o işten para kazanmama ihtimalinizi düşünerek yatırım yapmanızı öneririm.
0
efx
(22.02.11)
demir, kömür gibi şeyler al-sat. bağlantı çok önemlidir bu işlerde. ufaktan başlarsın. piyasayı takip edip, iyi okumak lazım.

sebze-meyve de olabilir. çiftçiden alıp, hallere satabilirsin. bunda da bağlantın iyi olması lazım.

bir yat alıp, yazın, turlar düzenleyebilirsin yada kiralık araba işi de olabilir.


ama en önemlisi; ne iş yaparsan yap, bir hinliği vardır türkiye'de. dağıtımcı malı 400'e alır, 500'e sana verir. sonra elinde kalan malı kendi adamıyla piyasaya 400'den sürer, sik gibi kalırsın ortada.
0
hollowlife
(22.02.11)
gel seninle pastane açak,hem işi biliyorum hem de bildiğim çok güzel kiralık yer var.
0
siypancak
(22.02.11)
o paraya büyük iş kurulamaz ne yazık ki. arkadaslari destekliyorum, patron olucam diye para batırma. kenara 100-150 bini koy, gir bi yerde maasli calis, sigortanı odesinler, primin olsun emekliligin olsun + kenarda bi sürü paran olsun. en güzeli.
0
sage
(22.02.11)
hangi konularda tecrübeniz var ?

elde bu tip toplu varken iş kuran. 3-5 ayda paranın nasıl eridiğine şaşıran eridikçe dur zararım azalsın diyerek daha çok para kaybeden o kadar çok tanıdığım varki.
0
orpheus
(22.02.11)
eger bir kimya mühendisi tanıdıgını varsa yada bulabilirseniz güvenicek bir insan. sanayinin bol oldugu bölgelerden birisinden ufak çaplı bir labaoratuar kurabilirsiniz hakem laboratuar olarak geçer ve çok ciddi bir kazxancı var ama yasal prosedürleri sıkabilr.
0
exodia
(23.02.11)
(17)

kaç yaşlarınızdayken hayatınızın yoluna girdiğini hissetmeye başladınız?

sanal uyku
gece gece sıkıntı bastı iyice, bir de duyuru ahalisine sorayım dedim.hayatınızda bir şeylerin yoluna girdiğini, düzene oturduğunu kaç yaşlarınıza geldiğinizde hissetmeye başladınız?o yaşa gelene kadar neler yaptınız, hangi yollardan geçtiniz? baba parası yemeğe devam mı ettiniz?erkekseniz askerliği
gece gece sıkıntı bastı iyice, bir de duyuru ahalisine sorayım dedim.

hayatınızda bir şeylerin yoluna girdiğini, düzene oturduğunu kaç yaşlarınıza geldiğinizde hissetmeye başladınız?
o yaşa gelene kadar neler yaptınız, hangi yollardan geçtiniz? baba parası yemeğe devam mı ettiniz?
erkekseniz askerliği nasıl hallettiniz? yabancı dil için bir şeyler yaptınız mı? mesleğiniz nedir?

istediğiniz sorudan başlayabilir, istediğiniz soruları boş bırakabilirsiniz. anlatın işte yahu, limit sizsiniz.
0
sanal uyku
(22.02.11)
üniversiteye başladığım andan itibaren başarılı olduğum her durumda peyda olup, başarısız olduğum her durumda kayboldu ortadan. dört sene lisans, üç buçuk sene yüksek lisans ve bir sene iş bulana kadar geçen sekiz buçuk sene boyunca bir göründü bir kayboldu, ta ki çalışmaya, dolayısıyla para kazanıp aileme az çok katkıda bulunabilmeye başladığım an gerçek olarak hissettim ben bunu. okuduğum bölümle çok alakasız bir işte çalışıyorum, yaşım da 26.

çalışmak, para kazanmak, aileye yük olmamak,hatta katkıda bulunabilmek -ki bir işe yaramak diğer bir deyişle-, kendi ayakları üzerinde durabilmeye başlamak önemliymiş meğer şahsım adına az buçuk huzura ermek için.
en azından hayatımın aile ile ilgili kısmını hallettim, topu çıkarttım elimden, büyük ölçüde rahatladım.
0
anestezik
(22.02.11)
25 yaşındayım daha da hiçbişeyin yola falan girdii yok. peder beim yaşımdayken ben 7 yaşındaymışım. aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyorum.
0
ayiadam
(22.02.11)
23 yaşımdan bu yana o his devam ediyor. O yaşa kadar üniversitedeydim, 1. sınıftan son sınıfa kadar evden (internet üzerinden) çalışıyordum. O yaşa kadar birkaç ilişki, bir büyük aşk, bir önemli rahatsızlık atlattım. Aşktan yana keyfim yerinde değilken işlerim daha iyi gitti, o dönem hiç baba parası yemedim (1 yıl kadar). Kadınım, kimse askere gitsin istemem. Dil bölümü okudum (İngilizce), serbest tercüman ve yerelleştirme uzmanıyım. Biraz Almanca biliyorum, son birkaç yıldır kendi kendime Rusça ve İsveççe öğrenmeye çalışıyorum.

Hayatın yola girmesi bence "her sene" olan bir şey. 23 yaş demiş olabilirim ama o aslında hayatımın yolunun ana hatlarını görebildiğim yaşım. Biraz da "hayat"tan kastın ne olduğuna bakar. Astroloji köşelerindeki gibi iş, aşk, aile, sağlık mıdır? Bir tanesi hiç olmadığı kadar iyi giderken ötekisinde hayati sorunlar olabilir. Hangisinin önemi bir diğerine feda edilmeli... "X olmadan asla"larımız farklı. Bu sene x sorunu çözülür, hah deriz hayatım yoluna giriyor. 60 yaşında hah emekli oldum artık hayatımı yaşayacağım'a kadar gider bu döngü.

Bu soruyu sorarken hangi yaş aralığının tam anlamıyla kendi ayakları üzerinde durmaya başladığını tespit etmeyi amaçladığınızı tahmin ediyorum. Soruyu gayet doğru sormuşsunuz: ...hissetmeye başladınız? Şahsen hala hissediyorum, hatta gece gece bir dilekte bulunayım iç döküyoruz madem, 2011 yazında herkesin hayatı hissettiğinden daha güzel olsun, "vay be" diyelim, "en güzel aşkı, en rahat işi, en eğlenceli arkadaş ve en huzurlu aile ortamını tattım sanıyordum ama bu yaz yoluna girdi".

Hadi bakalım dökülsün etektekiler :)
0
alustriel
(22.02.11)
25 yaşındayım. hala hiçbişey yolunda deil. okul bu sene bitiyor. seneye hayalimdeki mesleğin okuluna gideceğim. şu anda hem çalışıyor hem okuyorum ayrıca nişanlıyım ama hiçbişey yoluna girmedi bence.
0
suicides underground
(22.02.11)
yaş 21.
2. üniversitedeyim. ilk üniversitede biraz "gencim yea" modunda takılırken, şimdi istanbul'un getirisi midir bilmem, ne sınıftakilerle ne de yurttakilerle adam akıllı takılıyorum. nedense saçma bir şekilde herkese "siz gezin tozun, birkaç yıla herşey sırtınıza binecek" modunda bakıyorum. görende 30'u geçip tüm hayatın yükü omzunda olan biri sanar beni. 16 yaşında hayatı çözdüğünü sanan kız'ın biraz büyük ve erkek modeli oldum galiba.

hem okuyum hem çalışıyorum bu defa. kimseye yük olmuyorum bu yüzden. sanırım bu sebeple "herşey benim omzumda" hissiyatını sık yaşayıp öyle bakar oldum olaylara.

kısaca ve özetle : bi skin yoluna girdiği yok. asosyalin el kitabı diye bi kitap yazacak kadar insanlarla alakasız, bir sevgili bulma ihtimali okulumu 4 yılda bitirebilmem kadar uzak, loserın teki oldum.

sanki bunu yazmayı bekliyormuşum, bir gaz günah çıkarttım sanki.
0
akatreil
(22.02.11)
Yas 37, ikinci kariyerime iki yıl once başladım. Unı biter bitmez çalısmaya başladım, öğrenciyken de aileme cok yuk olmadım. Doktora yaptım, İngilizce-Almanca bilirim. Çince ve rusça öğrendim. HAyarımın hiçbir döneminde işlerin yolunda gittiğini düşünmedim. Sadece ilk isime başladığımda sanırım fixe oldu diye düşündüm, ama olmadıgını, olmayacağını asla bilemezddim. Sonra anladım ki, burası dünya ve kaygılar olmalı. Hiçbir zaman her şey yolunda diyemezsin, demek icin kendini tamamen kandirman gerekli. Heideger'di sanırım "insanı kaygıları hayatta tutar" diyen...
0
fempusay
(22.02.11)
yaş 32, zengin olmadıkça hayat yoluna girmiyor. ben bunu öğrendim.
0
pisekarv2
(22.02.11)
aslında tabi sormaya çalıştığın şeyi anlayabiliyorum. hayatı idame ettirmek vs. ancak hayat zaten hep yolunda (veya fempusayın dediği gibi asla yolunda değil-yuvarlanıp gidiyoruz), yani şimdi biri sana gelip şöyle çalışıyorum, böyle çocuğum var şu şekilde evlendim, hayatım tıkır tıkır rayında dese bile bir iki sene içinde bunların hepsi tepetaklak olabilir, tümüyle değişebilir. o yüzden hayatta öyle yaptım oldu bundan sonra artık hep böyle gibi bir durum pek olmuyor. insan sürekli kendine bir amaçlar koyuyor, paramı kazanayım herşey yoluna girecek, okul bitsin rayına oturucak filan diye ama bu durum gerçeklerle bağdaşmıyor bence. çünkü durumu dengelediğin an dengelenmesi gereken başka olaylar çıkıyor. o yüzden çok canını sıkma.
ben de hayatın ortası denilen bölgeye yakınım ama hayatım yolunda mı bilemiyorum. bundan bi kaç sene evvel evlenmenin, çocuk yapmanın bu yola girmek olduğunu düşünüyordum eh bunlar da olmayınca sanırım öbür boyu off track gezicem artık :) baktım ki yol mol yok. kafana göre takılıyosun işte..
0
kediebesi
(22.02.11)
insanlar şüpheci varlıklardır. ne olursa olsun her şey tam anlamıyla iyiye gidiyor diyemez bence. diyorsa da dışarı diyordur, içerisinde kendini kemiriyordur. sırf bu yüzden karma diye bi felsefe geliştirmiş insanoğlu. yaptığın kötülükler er ya da geç sana geri dönecek diye.

askerlik büyük sorun evet, hala yapmadım ben de (aralık 2010'da gidecektim, araya yüksek lisans girdi, buyur ettim ben de), yabancı dil kendiliğinden gelişiyor eğer sen öğrenmeye açıksan, bi de bol bol ingilizce kitap okuyun derim (stage 1 ve 2'lerden başlayın), şu an bir dergide çalışıyorum iyi bir pozisyondayım, bir şekilde hayat buralara itekledi beni de. internetten yazı yollayarak başladığım dergicilik kariyerime şimdi bir derginin yazı işleri sorumlusu olarak devam ediyorum. bunun olması için ise ekstra bir şey yapmadım, sadece işime odaklandım. anahtar cümle de bu zaten. yaptığın iş ne olursa olsun, odaklandığın zaman, ortaya çıkan sonuç ve sana uzun vadedeki getirileri senin beklediğinden daha iyi olabiliyor. hem de ekstra bir şey yapmadan, sadece yapman gerekeni yaparak.

şimdi dışarıdan bakıldığında "daha ne istiyorsun ulen gabon maymunu!" diyebilirsiniz bana. ama işte kazın ayağı öyle değil. hayatımın yoluna girmesi için daha önümde aşmam gereken engeller var. hiçbir zaman baba parası yiyemedim, hep kendimi idame ettirmek zorunda kaldım. artık birikim de yapıyorum. hepsini toplayınca aldığım maaş zaten anca yetiyor. buna rağmen okul ve işi devam ettirmeye çalışıyorum.

kendime bir hedef koydum, 28 yaşında (az kaldı lan :( ) bu hedefleri tutturamamışsam, hayatın b planına geçeceğim: ortalama yaşam formu. eh benim de hedefim b planına geçmemek haliyle.

ha bir de şöyle bir şey var, insanlar sürekli "işte şimdi silkinip kendime geleceğim ve hayatın tadını çıkaracağım" diye diye yaşlanıyor. bir bakıyorlar ki hayatlarının sonuna gelmişler ve o hep bekledikleri hayat aslında yok, yaşadıkları ve harcadıkları hayat var, fakat değerini bilemedikleri için kaygı dolu geçirmişlerdir (ben bu olayı nerede izledim ya, bir animede geçiyordu sanki). yani demem o ki, kaygı dolu da olsa hayat bunun ta kendisi zaten. sen, senin kendine yüklediğin/sana verilen sorumlulukları hiçbir ekstra çaba göstermeden eksiksiz yerine getirirsen zaten illa ki bir şeyler oluyor. şu çeyrek yüzyıllık hayatımda istikrar ve konsantrasyon en önemli kelimelermiş, onu anladım ben.
0
deckard
(22.02.11)
istiyorsun ki 30'undan sonra "wowww o yaşta hayatım değişti" diyelim. ama yok öyle bişey. sen, hayatı bir yol gibi, günleri yolculuk gibi, deneyim ve tecrübelerinide o yolda önüne çıkan madeni paralar gibi düşün. her gün 1 para topla. sen bunları yapınca zaten kaderden şikayet edemezsin. ayrıca hiç birşey yapmamak yada her zaman yanlış yapmak hayatını kontrol edemediğini düşündürür.

deckard son cümlen tam benlik olmuş. bende kendime 30 yaş sınırı koydum:D ama bir bk olmayacağını biliyorum.
0
mayeskuel
(22.02.11)
24 yaşındayım ve daha uzuuunca bir süre hissedemeyeceğim.
0
neira
(22.02.11)
23 yaşındayken okulu bitirdim. bitirir bitirmez önüme ilk gelen işte çalışmaya başladım. 25 yaşımda evlendim. daha iyi bir işte çalışmaya başladım, eşim iş kurmuştu evlenmeden önce, onu batırdı, falan filan. sonra, evlendikten 1 yıl sonra işler yoluna girdi. evimizi, arabamızı aldık, ay sonunu düşünmeden geçirebildiğimiz bir hayatımız vardı, v.s. ta ki çözemediğimiz sağlık problemleri ile karşılaşana kadar. şu anda maddi konuda sıkıntı yaşıyor sayılmazsak da elimizde avucumuzda ne varsa küçük bir umut için sağlığa harcıyoruz. diyeceğim, her şey her zaman tam olmuyor ama herkes için bu böyle olmaz tabi.
not: 30 yaşındayım, elektronik mühendisiyim.
0
ebizlanka
(22.02.11)
şu an 25 sin mesela tamam 30 da herşey düzene girecek dersen. kafana öyle bir set çekersen. mental olarak ona odaklanır ve kendi kendini geriye atarsın. o yaşı beklemeye başlarsın ve o yaş geldiğinde mucizevi bir değişiklik olmaz. hayalkırıklığı daha büyük olur.

mantıklı bakarsan hayatın düzene girme yaşı diye birşey yok. olsaydı bile bu biyolojik bir fonksiyon olmadığı için. sarışın ırkta 21-22 yaş arası esmerlerde 23-24 diyemezdik.

hayatın düzene girmesi tamamen sana ve içinde yaşadığın şartlara bağlı bir durum.
0
orpheus
(22.02.11)
yas 30 bi sikim yoluna girmis degil. yabanci dil okuldan geldiydi. makina muhendisiyim, santiyecilik yapiyorum, askerligi halledeli cok oldu, guzel para kazaniyorum ama isimin devamliligi yok, proje bitince yeni is aramam gerekiyor. zirt pirt ulke degistiriyorum, bi yerde en fazla 2 sene kalabiliyorum. yer yurt belli degil, memlekete donsem bu kadar para vermicekler, hem de bunca yillik santiye tecrubesini cope atip tekrar sifirdan baslamam gerekecek. calistigim cografyalar genellikle acayip sikindirik. sosyal hayatim genel olarak cok zayif. bu sekilde omrum curuyor, hic bisey stabil degil, zaman akip gidiyor. evlenmem lazim gibi hissediyorum, sanki bu herseyi cozecekmis gibi geliyor, bu herkes evleniyor baskisi degil, yalnizliktan biktigim icin boyle. ama karsima degecek biri cikmiyor. turk olsun gibi bi derdim kalmayali cok zaman olmus olmasina ragmen olmuyor olamiyor. bi yerlerde cok buyuk bi hata yaptik ama bakalim.
0
jupiterianvibe
(22.02.11)
okula başladığımdan beri hayatım yolunda gidiyordu üniversite başladı ağzına sıçıldı. yaş 19 bu arada çok ciddiye alınacak bir vaka değil yani
0
yuto
(22.02.11)
hayatınızda bir şeylerin yoluna girdiğini, düzene oturduğunu kaç yaşlarınıza geldiğinizde hissetmeye başladınız?

33 yaşındayım daha öyle şeyleri rutin bir şekilde hissetmedim ve sanırım hissetme gerekliliğime de artık inanmıyorum. babalarımızın analarımızın dönemleri geçti artık. düzene oturmuş hayatların nasıl parçalandığını gördükçe de girmesin daha iyi der oldum..

o yaşa gelene kadar neler yaptınız, hangi yollardan geçtiniz? baba parası yemeğe devam mı ettiniz?

25 yaşımdan beri yemiyorum. hangi yollardan geçtimin cevabı uzun..ancak bildiğim şey seninle aynı kalibrede ki kadın ve erkeklerin yollarından geçmemek bazen çok akıllıca olabiliyor.

erkekseniz askerliği nasıl hallettiniz? yabancı dil için bir şeyler yaptınız mı? mesleğiniz nedir?

askerliği kısa dönem yaptım geçti. gene çağırsalar nah giderim. ama aradan çıktı iyi oldu. yabancı dil için okudum, dinledim iyi kötü çalıştım. yabancı dili olmayanların ne kadar zorlandıklarını ahancık gördüm.

öğrendiğim bir şey, abi sakin ol. olur. herşey olur. sakin ol demek git gebeş gebeş yat bi moka yarama demek değil. sakin ol, güzel güzel işine okuluna dersine bak. gelecek sen istemesende gelecek. önemli olan o geldiği zaman orada olabilmek sağlıklı bir bünye ile. çevrende ki bir çok malın nasıl bu yaşa gelip hayat kurduklarını düşün. senin yapmaman işin en büyük engel aslında bu gerginlik. uyu babacım geceleri..
0
emresorkun
(22.02.11)
şimdi hatırladım,

www.youtube.com

ingilizce. türkçe altyazı yok. bir şekilde anlayabilirsen çok rahatlatır.
0
emresorkun
(22.02.11)
(2)

Eski Yazı In The Tabela

huleyn
Bu eski tabelada yazanı türkçeye çevirebilir misiniz ?http://i.imgur.com/44HWJ.jpg
Bu eski tabelada yazanı türkçeye çevirebilir misiniz ?

i.imgur.com
0
huleyn
(20.02.11)
Rızık allah'tandir
0
fempusay
(20.02.11)
latin harflerle karsiligi da: "er-rizku 'al-allah"
0
shi aila
(20.02.11)
(5)

Kalorifer Havası Alan Anahtar

eter
Kalorifer peteklerindeki havayı almaya yarayan anahtar (bir adı var mı bilmiyorum) nereden bulunur nerede satılır?
Kalorifer peteklerindeki havayı almaya yarayan anahtar (bir adı var mı bilmiyorum) nereden bulunur nerede satılır?
0
eter
(13.02.11)
Nalbur, tesisatci gibi yerlerde olur. Ben kalorifer havası almaya yarayan kelebek olarak biliyorum kendisini
0
fempusay
(13.02.11)
O vananın üstünde düz ağız tornavida yeri oluyor bazı kaloriferlerde. Eğer varsa almanıza gerek kalmaz.
0
inugard
(13.02.11)
0
gereksiz insan
(13.02.11)
aşağı yukarı bütün kaloriferlerinki düz tornovidayla olur. Eline bir tane düz tornovida bir tane de boş kap alacaksın, tornovidayla gevşetirken gevşettiğin yerin altınada o kabı koyup havasını alacaksın. ardından evin 20 derece fazla ısınır :)
0
siypancak
(13.02.11)
Purjör anahtarı olarak anılıyormuş.
0
eti cin
(20.11.16)
(2)

Posta

anavarza1940
Diyelim ki, herhangi bir adresimiz yok, evsiziz Faik gibi...Ve diyelim ki, yurt dışından (atıyorum Kazakistan'dan) bir tanıdığımız var, bize hediye olarak kullanmadığı çoraplarını gönderecek...Biz kalkıp adres olarak;X.can Y.oğluPTT Posof ŞubesiArdahan / Türkiyefalan gibi bir adres versek... Özel ka
Diyelim ki, herhangi bir adresimiz yok, evsiziz Faik gibi...
Ve diyelim ki, yurt dışından (atıyorum Kazakistan'dan) bir tanıdığımız var, bize hediye olarak kullanmadığı çoraplarını gönderecek...

Biz kalkıp adres olarak;
X.can Y.oğlu
PTT Posof Şubesi
Ardahan / Türkiye

falan gibi bir adres versek... Özel kargo firmalarının şubeden paket teslim etme opsiyonu olması gibi, memleketin PTT'sinde de bu olay gerçekleşebiliyor mu?

Gösterdiğiniz ilgiden ötürü şimdiden teşekkürler.
Konu hakkında bilgisi olan arkadaşa çorabın tekini hediye edebilirim.
0
anavarza1940
(12.02.11)
Evet oluyor, yurt disından bu tür bir gönderimiz gelmişti.
0
fempusay
(12.02.11)
Çok teşekkür ederim hocam, tam olarak istediğim cevap buydu, iyi oldu.
Çorap ihtiyacın varsa gerçekten yardımcı olabilirim bu arada. :)
0
🌸anavarza1940
(12.02.11)
(17)

Yakın zamanda takım elbise alan?

ataman
Bugun takım elbise almam lazım 250 lira gibi bir bütcem var ... kığılıda,d-s damatta,sararda falan ne kadardan başlar ortalama? piyasayı hiç bilmiyorum...yada tavsiye edebileceğiniz ucuz mağaza? Mülakat için olucak nasıl birşey olsun sizce? liseden beri takım elbise giymedimde...
Bugun takım elbise almam lazım 250 lira gibi bir bütcem var ... kığılıda,d-s damatta,sararda falan ne kadardan başlar ortalama? piyasayı hiç bilmiyorum...
yada tavsiye edebileceğiniz ucuz mağaza?
Mülakat için olucak nasıl birşey olsun sizce? liseden beri takım elbise giymedimde...
0
ataman
(11.02.11)
bana sorarsan git kiğılı'ya, uygun fiyata güzel bir takım elbise al. reklamlarda çıkıyor zaten takım elbise 179 TL diye, gömleğiydi kravatıydı derken 250'yi bulur. damat ve sarar kiğılı'ya göre pahalı, 250 liraya oralardan alabileceğini sanmıyorum.

mülakat için gri tonları uygundur. gri takım elbise-beyaz gömlek-gri-siyah tonlu kravat veya gri takım elbise-açık mavi gömlek-vişne çürüğü kravat gibi kombinasyonlar deneyebilirsin. en azından ben şu ana kadar bu tarz giyindim, zararını görmedim.
0
ahmet demir
(11.02.11)
kiğılı, fabrika ve ramsey de hatta sarar da (ccs) 250 liraya takım bulabilirsin. mudo da daha ucuzlarını bulabilirsin.
aklında bulunması için söyleyeyim, iki düğme tek yırtmaç klasik veya fit kesim elbise iş görür. siyah renk (veya siyah renk ama çizgili vs.) beyaz gömlek içi güzel bir gravat mülakat için işine yarar. gömlek ve gravat konusunda satıcıdan tavsiye alabilirsin. en son css de 2 gravat 30 tl idi. yanılıp 50 den fazla gravata verme.
gömlek de fit kesim olsa ihyi durur üzerinde (sen de fitsen tabii)
0
fempusay
(11.02.11)
o saydigin markalarda 400 civari olmasi lazim. tabii modeline gore degisiyor olabilir hevesini kirmayayim, git bak.

lacivert olmasin. kahverengi olmasin (haliyle). siyah fume gri tonlari olabilir.
0
leci
(11.02.11)
250 tl'ye bulursun korkma çık yola. kiğilının malları iyidir severim ben.
0
ozdek
(11.02.11)
fit falan değilim abi :) onu geçtim inşallah üstüme uygun bir takım elbise bulurum..100 kg adamım ben yaaawwww,nasıl siyah çizgili falanmı alsam ne iyi gösterir şişman bi insanı?
0
🌸ataman
(11.02.11)
100 kilo nedir ki, her türlü bulursun.
0
ahmet demir
(11.02.11)
bak hacım,
100 kilo bayağı varsın demektir. bu nedenle gömleği alırken mutlaka yaka düğmesini rahat kapatacak şekilde al. öyle lise bebeleri gibi gravat bir yana yaka bir yana mülakata sakın girme. dolayısıyla yaka bedenine dikkat et, çünkü, mülakatta konuşurken sen de şaşıracaksın ama heyecan nedeniyle boğazın normalinin 1 buçuk katı olacaktır. ha çok bol alıp şekli de bozma.
takımı tek renk al, öyle mayfa vari çizgililerle uğraşma derim ben. yani mülakatı ben yapsam karşımda tek renk takımlı, gravatı göze çarpan ve mutlaka rugan ayakkabılı birini görmek isterdim. ayrıca umarım beyaz çorap (!) giymezsin siyah takımın altına.
0
fempusay
(11.02.11)
eğer ayakkabı falan da alıcaksan 250'ye zor çıkarsın ama sadece takımsa bulunur. Hatemoğlu'na da bir bak
0
dampire
(11.02.11)
sararda %50 indirim var her şeyde bilginiz olsun
0
Hobokenfour
(11.02.11)
Fabrika ya da Network'e bak derim. Pek çok firma yeni sezona girecek ve şimdi çoğu yer en az %50 indirimdeler. Yılın bu zamanında normalde 400-500 e alacağın takımı 250 'ye rahat alırsın.
0
sarap dumani
(11.02.11)
100 kilosun da boyun ne? 1.80 falansan yine iyidir gayet, cok takilma, beden de bulursun rahat rahat. cizgileri ince ve ana renkle uyumlu olanlar daha guzel oluyorlar.
0
leci
(11.02.11)
1.74 boyum şişmanım her durumda...
0
🌸ataman
(11.02.11)
istanbul'daysanız kadıköy'de erol var bahariye'de yukarı çıkarken sağda kalıyor. orada beden problemi olmuyor, dediğiniz bütçeye bulursunuz. bir de yine aynı sırada moda di centone mi ne bir erkek mağazası var, uygun fiyatlıdır. ayakkabı gömlek kravat kemer dahil bir takım elbiseyi 170 küsura almıştım acil ihtiyaç olduğunda. dikişi bilmemnesi düzgündü hala da giyiyor alınan kişi.
0
cinna monster
(11.02.11)
sırf mülakat içinse mahmutpaşa derim direk.
0
bacardi cola
(11.02.11)
moda di centone'de iyidir ben her sene 1 takım alıyorum ordan geyet şık oluyor...
0
commander64
(11.02.11)
hatemoğlu üç takımı 500 tl e veriyo.takımlar güzel.
0
kaisersoose
(11.02.11)
Kığılıdan 260 a aldım gömlek kıravat dahil...50 tl de hediye çeki verdiler...Çok ta hoşuma gitti..İstanbulda olmadığımdan fazla seceneğim yoktu...İlginize teşekkürler....
0
🌸ataman
(11.02.11)
(6)

çanakkale-izmir yolu

purkinje
çanakkaleden izmire giderken, babamın sağlık sorunu sebebiyle arabayı ben kullanacağım.uzun yola çıkmamış bir kişi olan beni, tek geren şey yolu bilmemem..yol durumu, yol tarifi vs içeren sitelere göz atmış bulunuyorum.1- şuna buna dikkat et diyeceğiniz bir şey var mı?2- güzergahı bilen kişiler, ner
çanakkaleden izmire giderken, babamın sağlık sorunu sebebiyle arabayı ben kullanacağım.

uzun yola çıkmamış bir kişi olan beni, tek geren şey yolu bilmemem..yol durumu, yol tarifi vs içeren sitelere göz atmış bulunuyorum.

1- şuna buna dikkat et diyeceğiniz bir şey var mı?

2- güzergahı bilen kişiler, nerelerde mola vereyim? nerede, ne içip yedireyim ebeveyne?
0
purkinje
(31.01.11)
kücükkuyu ya inerken yol oldukca virajli, günün hangi saatinde gectigine bagli olarak kamyon otobus trafigi cok oluyor, sollamadan gelirsen birsey olmaz. kücükkuyu ya inmeden solda yesilyurt köyü var. oraya girersiniz, bir cay icersiniz. hava güzelse biraz tur atarsiniz. zeytin falan alin, hem ucuz hem cok güzel. yolun daha sonraki kısmı sıkıcı biraz, burhaniye edremit arasi sürekli tadilat olur yolda, hiz yapmadan gidersiniz. ayvalikta yol üzerinde benzinlik var, herkes orada duruyor. sen ayvalik in icine gir, cunda da balik yedir. sonra izmir e kadar az bir yol kaliyor, yol da sorunsuz büyük ölcüde.
0
atmacaged
(31.01.11)
Burhaniye ---> Ayvalık giderken Ekbir Dinlenme Tesisleri güzeldir.

ekbirholding.com den bakabilirsin..
0
tzameti
(31.01.11)
"Küçükkuyu rampaları" na dikkat aycacıktan sonra... Çok buzlanma oluyor....Korkunc bi yol...
0
h_demir
(31.01.11)
çanakkale ayvacık ve ezine arasındaki yollarda yer yer bölünmüş yol yok. ve virajlar mevcut . bu nedenle dikkat etmen gerekir. ikincisi ise, kaz dağlarında oldukça viraj ve rampa var. buralarda düşük vitesle gitmen gereken çok yer oluyor. çok kere sollama şansı da olmuyor. hele bir kamyon/tıra denk gelirsen bazen durma noktasına geliyorsun. onun dışında yollar kaz dağlarından sonra iyidir. çoklukla bölünmüş yoldur. ancak bergama civarlarında trafik çevirmesine yakalandığımı söylemeliyim. yavaş ve dikkatli gitmeni tavsiye ederim. keyifli bir yolculuk olsun!
0
fempusay
(31.01.11)
izmir'den burhaniye'ye kadar 1-2 yerde radar oluyor 120 yi geçmemeye bak. zaten aliağa'dan sonra yollar bozuk asfalt istesende zor geçersin.
0
estruda
(01.02.11)
"Küçükkuyu rampaları" na dikkat..

bu yolu kullanmamanın alternatifi var. ayvacıkta, assos tabelası takip edin assosa geldikten sonra izmir tabelaları ile giderseniz, o virajları görmezsiniz...
0
anonimyususer
(01.02.11)
(9)

''Research paper / Assignment'' sorusu

ermanen
Hiç bilmediğiniz bir konu hakkında "research paper/assignment" yazmanız istendi. Birkaç kaynaktan karışık şekilde kopyala yapıştır olarak ve biraz düzenleyerek hazırlanırsa doğru mu yapmış oluruz? Kaynakların hepsi zaten belirtilmiş sonda. Kaynaklarda kitap, makale ve linkler var. İlla kendi fikirle
Hiç bilmediğiniz bir konu hakkında "research paper/assignment" yazmanız istendi. Birkaç kaynaktan karışık şekilde kopyala yapıştır olarak ve biraz düzenleyerek hazırlanırsa doğru mu yapmış oluruz? Kaynakların hepsi zaten belirtilmiş sonda. Kaynaklarda kitap, makale ve linkler var. İlla kendi fikirlerimizi de eklememiz gerekiyor mu? Öyle birşey yapmamız söylenmiyor.
0
ermanen
(21.01.11)
birkaç kaynaktan kopyala yapıştır yaparsan eğer kendi fikrinmiş gibi gösterirsen (bkz: plagiarism) yapmış olursun,ki buda suç. ben yapmıştım.Hoca yakalamıştı.okuldan dahi atılıbilrsin demişti ama ilk sefer diye affediyorum vs dedi. ama konu hakknda bibilgim yok diye savnmştm bnde kendimi.araştırıp iyice her şeyi bir kenara koyduktan sonra kendi fikirlerinle harmanla falan demişti.ama böyle yapıncada illa works consulted kısmı oluşturup buraya eklemen gerekiyo falan filan.uzun iş yani.kolay gelsin:)
0
dr3amcatch3r
(22.01.11)
kopyala yapıştır yaparsan olmaz panpa. kendi fikirlerini yazmak zorunda değilsin ama en azından bunları okudum diyecek kadar değiştirmek zorundasın. hoca çakar sıfırı öyle yaparsan bence.
0
ayiadam
(22.01.11)
tamam da kendi fikrim gibi göstermiyorum ki. içinden alıntı yaptığım bütün kaynakları altta "resources" kısmına eklemiş bulunuyprum. yine de "plagiarism" mi oluyor?
0
🌸ermanen
(22.01.11)
değiştirme derken nasıl mesela. kelimeleri eşanlamlarıyla değiştirme, silme, yerleriyle oynama gibi mi. yoksa tamamen değişik cümleler mi oluşturma. nedir olayı?
0
🌸ermanen
(22.01.11)
değiştirmek derken büyük bir kısmını paraphrase edeceksin işte. aynı anlama gelen başka bir cümle kuracaksın. kendine ait olacak o cümle.
0
ayiadam
(22.01.11)
resources dediğin kısmı bibliograpy şeklinde yazıp yine de alıntıları tırnak işareti kullanmadan olduğu gibi yapıştırırsan plagiarism den kurtulmuş olmuyorsun. tırnak işareti kullanmadığın her cümle senin kendi cümlenmiş gibi değerlendirileceğinden çalmış gibi olacaksın her türlü. en iyisi footnoting yaparak her cümleyi ayrı ayrı cite etmek, resources yerine de works cited yazmak.
0
geridonusum kutusu
(22.01.11)
bir yerden yaptığın alıntıyı başka kelimelerle ifade etsen bile bu intihal olabilir. bu nedenle alıntıları atıflamalısın. kaynakları belirtmek tek başına yeterli değildir.
böyle bir çalışmayı yaparken -ben olsam-, iki-üç temel makaleyi okur, konu hakkında fikir edinirdim. sonra da proposalı yazardım kendi anladıklarımla. dilersem de atıf yapardım. zaten böyle bir çalışmada olması gerekn hususlar bellidir. onları yazdığımda bilirim ki, herkesin onayını alacaktır.
0
fempusay
(22.01.11)
resources kısmına

1.
2.
3.

şeklinde sıralasam ve yazıdaki paragrafların sonlarına

[1] [2] [3]

şeklinde (daha küçük şekilde) koysam olur mu yani?
0
🌸ermanen
(22.01.11)
eğer bu paperı yazdığın yer belli ise, onların istediği atıf yapma biçimi vardır. o usule uy bence. yok belirli bir şey yoksa, bu durumda sayfa sonuna dipnot koy. benim en sevdiğim odur. sürekli en arka sayfayı açarak referans aramaktan iyidir.
0
fempusay
(22.01.11)
(3)

Tahrik şiiri ne anlatıyor panpalar?

serseri marti
İsmet Özel'in sıyırmadan önce yazdığı tahrik şiiri size ne ifade ediyor?bırakın ince kavak seslerini şehrin içinde paralar yaşlı kızların koynunda yatarken bırakın köprülerin üstüne yağmur ve basma perdelerden lânet bize. şaşılacak bir dünyada yaşamaktı; öğrendik şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bi
İsmet Özel'in sıyırmadan önce yazdığı tahrik şiiri size ne ifade ediyor?


bırakın ince kavak seslerini şehrin içinde
paralar yaşlı kızların koynunda yatarken
bırakın köprülerin üstüne yağmur
ve basma perdelerden lânet bize.
şaşılacak bir dünyada yaşamaktı; öğrendik
şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde
külçeler yüklüyüz ve çıkmak istiyoruz yokuşu
sokaklar gittikçe katı bizim adımlarımıza
peşimizde bütün bahçeleri boşaltan ter kokusu
yankımız soyunup sevap rahatlığı alınan yataklarda
yürek elbet acıyor esvap değiştirirken
bizden artık akması beklenilen kan da katı
kovulduk ölümün geniş resimlerinden.
efsanelerden kovulduk
kan ve demir kelimeleri söyleyince
elbiseler içindeyiz, şehrin içinde
önümüz iliklenmiş, ayakkaplarımız bağlı
kimsenin uykusunun fesleğen koktuğu yok
altıkırkbeşte vapur ve sancı geç saatlerde
eski savaşçılar vesair geçmiyor bulutlardan
çiçek alıp eve götürüyoruz
bunun bir delilik olduğunu bile bile
en ıssız duyguların ucunda karakollar
asmaların altı tuzak ve tuzak caddelerde
külçeler yüklüyüz, çıkmak istiyoruz yokuşu
gözler kısılıp bakılıyor bize.
biliniyor
bizim mahsustan yaşadığımız
biliniyor
şarkıların sırası bizde
biliniyor
hayat bizden razıdır
biliniyor
otların sarardığı yerlerde güneş
kurşunun değdiği tende heves kalmıştır.
0
serseri marti
(02.11.10)
dünyada ölümden başkası yalan.
0
ermanen
(02.11.10)
ismet özel ve kavga arkadaşlarının tercih ettikleri yol dolayısıyla yaşamak zorunda kaldıkları hayat, o hayatın zor ve garip ayrıntıları.. gibi algıladım hep.

belki duymamışsınızdır: www.youtube.com
0
emraah
(02.11.10)
şurda gizli mevzu: "kurşunun değdiği tende heves kalmıştır". yaşantılar ve ardı sıra sonsuza uzanan pişmanlıklar. ne anlatıldığı gibi ne de umulduğu gibi çıkmıştır yaşa! yaşam süpriz yumurtalar gibidir, kendi güya bilinçliliğimizde...
0
fempusay
(02.11.10)
(10)

Neden sigara iciyorsunuz?

ermanen
.
.
0
ermanen
(23.11.09)
keyifli.
0
bryan fury
(23.11.09)
bence sigara arka arkaya 10 defa söyleyince anlamını yitiren "zevk" sözcüğü gibi.

zevk zevk zevk zevk zevk zevk zevk zevk zevk zevk zevk zevk zevk zevk

şimdi anlamını yitirdi ama canım yine isteyecek, yine 10 defa söyleyeceğim, anlamını yine yitirecek.

goto 10
0
blackdog
(23.11.09)
her nefeste, sanki büyük bir iş bitirmişim gibi hissettirdiği için.
0
erkan
(23.11.09)
-birayla iyi bir kombinasyon oluşturduğu için. (tad olarak) o iğrenç yağlı patates cipslerini yerken o kolayı içme sebebi gibi bir açıklama. onunu dışında içmiyorum. gayet bireysel.
0
applebite
(23.11.09)
kız arkadaşım içtiği için. evet mantıksız. aşk öldürür.
0
bellbane
(23.11.09)
vakit geçsin diye içiyorum ben. geçenlerde farkettim. ne zaman aylak kalsam, yapacak bişi bulamasam bir bakıyorum sigara yanıyor elimde. anlamadan oluyor. bırakacam ama el alışkanlığı var çok fazla. nikotin eksikliği çok germiyor beni ama öyle boş boş otururken elimin boş olması o çok garip geliyor.
0
ayiadam
(23.11.09)
benim odaklanmamı sağlıyor hacım misal. akşamları evde, otel odasında misafirin evinde sigara içmem. en çok çalışırken iş yerinde ve okurken iş yerinde sigara içerim. yürürken asla sigara içmem. uzun yolda araba sürerken içerim, bazen şehiriçinde arabada içerim.

neden sordundu?
0
fempusay
(24.11.09)
sevgiden, seviyorum ben misal. mumkun olsa yerim yani o derece.
0
islakkedisudankorkmaz
(24.11.09)
Noluyor'un açtığı soruya cevap yazmışsın ermanen. Sigara içenlere önyargısı olan birisi, bu soruyu neden sorar ki? Neden içtiğimizi öğrenince önyargın değişecek mi? Değişmese de olabilir. Bu önyargı beni rahatsız etmiyor. Sigara ile ilgili söylenenleri ve yazılanları üzerime alınma gibi bir huyum var. Bu beni rahatsız ediyor. Niyeyse. Bırakmaya çalışıyorum. Sigaranın zararları konusunda nutuk çekenlere ve bırakmam gerektiğini söyleyenlere de gıcık oluyorum.
0
july14
(24.11.09)
onyargili oldugumu nerden cikardiniz, verdigim cevapta oyle birsey yok. ben hayatla ilgili genel bir cevap verdim. orda verdigim cevabi neden burda irdeliyorsunuz ki, ben burda sadece neden sigara ictiginizi soruyorum, altinda aranacak birsey yok.
0
🌸ermanen
(24.11.09)
(7)

zarf sarı ben zarftan sarıyım

mabellla
stajyer öğretmenim. il genelinde domuz gribinden tatil olunca memleketime gittim. müdürüme haber verdim ama kendisi il dışına çıkmamın yasak oldugunu belirtti. yine de gitmiş bulundum. beni dönüşte sarı zarfla karşıladı. ancak ben stajyerim. görüştüğüm müfettiş yaz bir dilekçe iliştir sarı zarfını
stajyer öğretmenim. il genelinde domuz gribinden tatil olunca memleketime gittim. müdürüme haber verdim ama kendisi il dışına çıkmamın yasak oldugunu belirtti. yine de gitmiş bulundum. beni dönüşte sarı zarfla karşıladı. ancak ben stajyerim. görüştüğüm müfettiş yaz bir dilekçe iliştir sarı zarfını müdürünün görevine son verilir dedi.

bir tarafta stajyersin sana bişey olmaz diyenler
bir tarafta "hocam gitme dedim gittin sana şimdi sarı zarf versem memurluktan atılırsın, yazık değil mi diyen bir adet müdür
ortada da "allahım nerdeyim?" diyen ben.

nedir ne değildir bilen, mevzuat sahibi ekşi sözlükçüler bir el atın hele.
0
mabellla
(03.11.09)
bir kere 'sarı zarf verdim, meslekten attım' diye bir şey zaten yok. henüz memur bile sayılmazsın ama memur olsan bile seni görevden ihraç etmek öyle kolay bir şey değil. ayrıca il sınırlarını ihlal etmenin cezası zaten görevden atmak değildir. uyarı, bilemedin kınamadır.

müdürün seni saf bulmuş, ilk dakikadan gözünü korkutmaya çalışıyor. bu klasik bir müdür davranışıdır. yem olmayınız.
0
7c
(03.11.09)
öyle müdürü domuzlar...! >:/
0
ucan sincap
(03.11.09)
Yüz kızartıcı suçlar dışında görevinizden alınmazsınız. İdari amirler adamına göre muamele yaparlar. Dişinizi gösterin; imansız olun.
0
haggi bulut
(03.11.09)
memurların il dışına habersiz çıkması yasak. bu "firar" tespit edildiği takdirde soruşturma açılır. örneğin kaza veya hastalık nedeniyle şehirdışında hastaneye yatılması izinsiz çıkışlarda sizi çok çok zor durumda bırakabilir, bıraktığı da görülmüştür. haber vermekten kasıt da dilekçedir. sözlü haberler haber sayılmaz. stajyerlerin durumunu bilmiyorum ama bu işe girdiğinize göre ileride memur olursanız il dışına çıkmadan önce verdiğiniz izin dilekçesine cevaben kurum tarafından yazılmış olan izinlidir belgesini de yanınıza alın. bir şey kaybetmezsiniz, kazancınız da bu tür amirlerin gereksiz tafrasını çekmemek olur:)
0
gulden kale
(03.11.09)
Memurlar tatillerde il dışına çıkabilmek için yetkili amirden izin almak zorundadırlar. Bu da genel olarak diğer izinleri de veren kişidir. Örneğin ben bir ilçede çalışıyorum, izin kağıdımı müdür ve kaymakam imzalıyor. Dolayısıyla benim yetkili amirlerim müdür ve kaymakam oluyor. Muhtemelen öğretmenlerin de öyledir. HAtta kaymakamımız bi yazı çıkarmıştı tüm kurumlara "ben izin kağıdını imzalamadan kimse izne çıkmasın" mealinde. Buna gerekçe olarak da öğretmenlerin çeşitli sebeplerle aldıkları izinlere ilişkin evrağın izne ayrıldıkları gün ya da daha sonra kendi önüne gelmesi gösterilmişti.

Aşağıda 657 sayılı kanunun ilgili maddelerini veriyorum. Bu madde hükümlerine göre yaptığınızın cezası aylıktan kesmedir. YAlnız aylıktan kasıt tüm maaşınız değil bordroda maaş ve ek gösterge olarak gösterilen, tüm maaşınıza göre çok küçük bir miktardır. YAni kesilmesi maddi olarak fazla etkilemez.

Ancak böyle bir şey olursa yani size bu hareketinizden dolayı aylıktan kesme cezası verilirse sicilinizde çok kötü bir yer işgal eder. Aday memur olduğunuzdan ve asaletinizin tasdik olması için amirlerinizin onay vermesi gerektiğinden bu nokta size zarar verebilir. Asaletinizi geciktirebilirler ki kanunen asalet tasdik süresi 1 yıldan az, 2 yıldan çok olamaz.

Müfettiş bence saçmalamış, kanun maddesi gayet açık, amirden izinsiz il dışına çıkamazsınız.

Size tavsiyem sizden istenmiş olan savunmanızı düzgün bir dille hazırlayarak süresi içinde vermenizdir. Ters cevaplar vermeyin, hatta üzgün olduğunuzu, tam uygulamayı bilmediğinizi, bir daha tekrar etmeyeceğini belirtin. Bunu sözlü olarak da dile getirin. Pire için yorgan yakmayın.
"İkamet mecburiyeti:
Ek Madde 20 – (12/5/1982 - 2670/42 md. ile gelen Ek 2 nci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Devlet memurlarının görev yaptıkları kurum ve hizmet birimlerinin bulunduğu yerleşme merkezlerinde (mücavir alanları dahil belediye ve köy hudutları içerisinde) ikamet etmeleri esastır.
Devlet memurlarının görevini aksatmamak kayıt ve şartıyla birinci fıkrada belirlenen hudutlar dışında ikamet etmelerine mensup oldukları kurumun yetkili amirince izin verilebilir.
Devlet memurları, ikamet ettikleri il hudutlarını tatillerde ancak yetkili amirin izniyle terkedebilirler."

"Madde 125 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/31 md.):
...
C - Aylıktan kesme : Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.
Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
...
g) İkamet ettiği ilin hudutlarını izinsiz terketmek,"
0
44
(03.11.09)
Her ne kadar saçma sapan gelse de bulunduğunuz ili izinsiz terk etmek önemli bir disiplin suçudur ve cezası da uyarı vb. değil "Aylıktan kesme"dir (bkz: 657 sayılı kanun Madde 125). Amiriniz ile acilen anlaşmaya ve yazılan yazıyı yırttırmaya bakın, en kolay ve kestirme yol bu.

Eğer yazıyı geri alamam derse, dikkatli davranın ve savunmanızı gerekirse bu işlerde bilgili (sendika avukatı olabilir mesela, (aday olduğunuz için üyesi olamasanızda yardımcı olurlar)) bir avukat eşliğinde doldurun. Cezası açıkça aylıktan kesme olmasına rağmen "ceza verilmesine gerek yoktur" veya en kötü bir "uyarı"ya bağlayabilirseniz o da olabilir.

Yok bu olmuyor ise ve size bu süreç sonunda bu ceza verilir ise, idari yargı yolu açıktır. Eğer memurluk temel eğitimini almadıysanız veya bu kuralların size anlatıldığına dair sizin tebellüğ ettiğiniz bir yazı yoksa büyük ihtimal yırtarsınız.

YOL HARİTASI
- Size suçlandığınız konuyu belirten ve savunmanızı isteyen yazı (sarı zarf) gelir
- 7 gün içinde savunma vermezseniz bu hakkınızdan vazgeçtiğiniz anlamına gelir.
- Savunmanızı son gün son dakikaya kadar vermeyin, her an herşey olabilir memlekette
- Savunmanızı değerlendiren idare size ceza verilip verilmeyeceğini veya ne ceza verileceğini belirleyip size tebliğ eder.
- Okul müdürü kafasına göre uyarı ve kınama cezası verebilir, daha büyük cezalar için üst disiplin kurulundan izin alması gerekir.

YAPMANIZ GEREKEN
- Müdürün yazıyı iptal etmesini sağlamak (Bu süreç de şöyle oluyor, yazıyı yırtıyorsunuz ve evrak kayıt defterinde o sayılı yazıyı sevk kağıdı vb. olarak değiştiriyorsunuz)
* Gidip kendisiyle konuşulabilir
* Torpil kullanılabilir
* Üst makamıyla görüşülebilir (tehlikeli sonuçlar verebilir, dikkat)

- Bundan sonra başka şehre habersiz giderseniz sakın ola itiraf etmeyin.
- Tarih ve Gidilen şehir kısmı boş bırakılmış bir izin dilekçesini imzalayarak müdüre, çekmecenize vb. bırakın, eğer bir sorun olursa telefon eder cuma günü verilmiş gibi kayda sokarsınız.
- Kanun ve yönetmelikleri iyice okuyun, haklarınızı bilmek size çok avantaj sağlar memuriyette.

Uzun uzun yazdım ciddi bir mesele olduğunu düşünerek, kolay gelsin.
0
pppedant
(03.11.09)
gözünü korkuttukları gibi olabilir zira stajyersin. aday memurların belirli bir sicil durumu elde etmeleri gerekir asil memurluğa alınabilmeleri için. bu durumda sicil sıkıntısı yaşayabilirsin.
ancak başına ne gelirse gelsin idare mahkemesi'nin yerini -bulunduğun ilde yoksa en yakın olanının yerini- mutlaka öğren. lazım olur.
0
fempusay
(04.11.09)
(1)

ankesörlü telefon kartı - arama geçmişi

cruor
ankesörlü telefonlardan yapılan aramalarda, kullanılan telefon kartının id'si falan tutuluyor mu bi yerlerde?aynı kart ile hangi kulübelerden, nereler aranmış öğrenmek mümkün müdür?
ankesörlü telefonlardan yapılan aramalarda, kullanılan telefon kartının id'si falan tutuluyor mu bi yerlerde?

aynı kart ile hangi kulübelerden, nereler aranmış öğrenmek mümkün müdür?
0
cruor
(02.11.09)
(bkz: TİB)
0
fempusay
(02.11.09)
(1)

Uygulamalı İstatistik

concon denetci
Lisanstır Yükseklisanstır bir şekilde istatistiğe teğet geçmeyi başararak atlattık lakin anladım ki artık sağlam şekilde istatistik çalışmam lazım.. bana doktora tezinde finans-muhasebe alanında, ortaya koymak istediğim çılgın istatistiki verileri nasıl elde edeceğimi anlatan kapsamlı bir kaynak laz
Lisanstır Yükseklisanstır bir şekilde istatistiğe teğet geçmeyi başararak atlattık lakin anladım ki artık sağlam şekilde istatistik çalışmam lazım.. bana doktora tezinde finans-muhasebe alanında, ortaya koymak istediğim çılgın istatistiki verileri nasıl elde edeceğimi anlatan kapsamlı bir kaynak lazım. Uygulamalı İstatistik alanında çok sağlam ve aptala anlatıyomuş gibi yazılmış cinsten olması lazım. SPSS uygulamalarından falan örnekler vermesi lazım, chapter sonlarında kendimizi sınayalım bölümlerinde zor soruları olması lazım.

Var mı bana bu konuda önerebileceğiniz bir kaynak ya da yazar?
0
concon denetci
(28.10.09)
öyle sanıyorum ki, e-book olarak ....for dummies serisinden çıkmış bir istatistik kitabı olmalı. bir yerde gözüme çarptı, hatta benim hdd de bile olabilir, tam emin değilim.
ancak çok fazla istatistik bilmiyorsan kitap alsan bile, çok kere bir işe yaramayabilir. birilerine danışman gerekeceğinden, hazırda bir de danışman tutmanı salık veririm.
0
fempusay
(28.10.09)
(8)

Trabzon'da ne yapılır?

henry gale
iş münasebetiyle trabzon'dayım. ancak şehre çok yabancıyım. ayrıca yarın öğleden sonradan pazartesi gününe kadar boşum. ne yapsam, nerelere gitsem, nereleri görsem?
iş münasebetiyle trabzon'dayım. ancak şehre çok yabancıyım. ayrıca yarın öğleden sonradan pazartesi gününe kadar boşum. ne yapsam, nerelere gitsem, nereleri görsem?
0
henry gale
(27.10.09)
tabii ki sümela manastırı ve uzungöl.rize'ye gecip aydere gidin, havalar soguktur oradaki kaplıca cok güzel olur.
0
keah
(27.10.09)
o kadar çok yapılcak şey varki.sümelayı gez,uzungöl (bol resim cek tereyagında balık ye),boztepeye çık çay iç,avni akeri gez,beton helva ye,yaylalara git,oo yazamıcam o kadar cok sey var y ani.
0
sirincem
(27.10.09)
akçaabat'ta köfte yiyin, harikadır ve ucuzdur.yer olarak "cemil usta" ya da körfez"i önerebilirim. boztepeye çıkın, orda bir semaver çayı için.sahilde ganita çay bahçesinde "harika bir yerdir" orada da bişeyler için.uzun sokakta akşam yürüyüşü yapın çok güzeldir, ilginizi çekerse ktü kampüsünü gezin aslında trabzonda en çok görülesi gereken yerdir.kemeraltı çarşısını ve bedesteni gezin bu saydığım yerlerin en uzağı 15 dakikadır, hepsi merkezde, şehir içindedir.tümü 2 güne sığar. hem şehri tanımış olur hem de gerçekten eğlenirsiniz.uzungölü ve sümelayı da ihmal etmeyin tabi ama dediğim yerler şehrin kalbi ve aslında bizzat kendisidir.
0
Nigâr Binti Osman
(27.10.09)
trabzonda öğrenciyim. geçen haftasonu araba kiralamıştık, bir gün içinde uzungöl ve rizeyi gezmiştik. siz bunlara ek olarak atatürk köşkünü ve sümela manastırını gezebilirsiniz. diğer yerleri de zaten yazmışlar.
0
nickim onbes harf
(28.10.09)
o akçaabat köftecilerde laz böreği mutlaka yenmeli..yöredeki bir hanım yapıyormuş ..ordan kapıp getiriyorlar hemen
0
porsgemsheniark
(28.10.09)
ben olsam plan yapmazdım. dolanırdım şehirde boş boş.
0
deckard
(28.10.09)
araban var mı hacı sen onu söyle bir hele? yoksa bütün işler sarpa sarar. araban varsa öte beri yukarıda yazılanlar yaparsın. yoksa meydan civarında takıl sinemaya git, maraş caddesi bir de yeni açılan alış veriş merkezleri felan yakın merkez oralara takıl. akşama da otele git yat.
0
fempusay
(28.10.09)
meydan'dan ayasofya dolmuşlarına bin , ayasofya müzesi'ne git. orayı bi gör. otur orda bi çay iç. müzeyi de görmüş olursun. pek güzeldir.

veya boztepe'ye çık hem manzara hem nargile keyfi yaparsın

veya veya ganita'ya git. ama mutlaka birini yap. üçünü de yaparsan orgazm olursun
0
achtundsiebzug
(28.10.09)
(6)

notebook ekranında rengarenk dikey çizgiler

neverdom
Bir garip sorunum var. İki haftadır var ama tembelim ve üstüne gitmedim ancak gittikçe daha da kötü oluyor. Asus marka bir notebookum var ve notebook ekranını açıp kapatırken veya hafifçe oynatınca bile kırmızı,sarı,pembe falan filan değişik değişik ekranında ortasında dikey çizgiler oluşuyor. Bazen
Bir garip sorunum var. İki haftadır var ama tembelim ve üstüne gitmedim ancak gittikçe daha da kötü oluyor. Asus marka bir notebookum var ve notebook ekranını açıp kapatırken veya hafifçe oynatınca bile kırmızı,sarı,pembe falan filan değişik değişik ekranında ortasında dikey çizgiler oluşuyor. Bazen gidiyorlar bazen gitmiyorlar. Garantisi hala devam ediyor sanırım bilgisayarın ancak bu sorun nereden kaynaklanıyordur. Büyük ihtimal monitöre giden kablolarda temassızlık var ama ben uzman değilim bu konuda. Garantiye gönderirsem ne olur? Ne kadar sürer? Asus bu konuda iyi midir?
0
neverdom
(27.10.09)
Monitöre giden kablolar kırılmış ya da temassızlık var. Garanti konusunda fikrim yok valla.
0
ataturkiye
(27.10.09)
hp den kötü olamazlar monitör kablosu alt üstü en geç 2 hafta sürer.
0
vurursa gol olur
(27.10.09)
yaşadığım olaydır. ekran kartında bir nanelik olmuştu hatırladığımca. servise gönderiyorsun 1 aya kadar gıcır gıcır geri geliyor ve paşa paşa kullanmaya devam ediyorsun (maaşallah bu arada).
0
fempusay
(27.10.09)
eh tamam napalım artık garantiye gönderelim. belki istanbulda bu işlerden anlayan uygun bir miktara sorunumu hemen hallediverecek biri vardır diye umuyordum ama en garantisi garantiye yollamak olacak herhalde haliyle...
0
🌸neverdom
(27.10.09)
garantide de ise makina "asus türkiye" servisine yollayın.. ben "boğaziçi bilgisayar" yetkili servisine bıraktım 30 işgünü içinde alamadım, sonunda yolladılar, dediğin olay başıma geldi yeni gelen ekranla. ekran mavi çubuklu pijama giymiş gibi oldu.. asus servise yoladım sonra güzel bi şikayet maili döşeyip. evimden kargo servisi gelip aldı, pazartesi verdim, cumartesi günü tamir olmuş durumda gene kargo ile kapıma kadar geldi. bi arayın asus türkiye yi.

ek.. forumlardan bi bakın ya asus tr için.. bi göz attım da servis işi için gugılda bulduğum ilk iki sayfada pek iyi şeyler yazmamışlar.. 2 yılda değişmiş demek ki asus da.. hmmm...
0
cyclops
(27.10.09)
ta kendisi masaüstü bilgisayarımda oldu. ekran kartı çıktı..
0
mccormick
(28.10.09)
(21)

tanrıyla alakalı bir soru

edwardd
internette sörf yaparken ateist sitelerden birinde ''birisi'' şöyle bi soru sormuş. eğer bu evreni ve dünyayı tanrı yarattıysa ve tanrı geçmişi ve özellikle geleceği zaten biliyorsa şu anda günümüzde bazı devletler ve devletleri arka planda yöneten bir takım orospu çocuğu para babalarınca emperyaliz
internette sörf yaparken ateist sitelerden birinde ''birisi'' şöyle bi soru sormuş. eğer bu evreni ve dünyayı tanrı yarattıysa ve tanrı geçmişi ve özellikle geleceği zaten biliyorsa şu anda günümüzde bazı devletler ve devletleri arka planda yöneten bir takım orospu çocuğu para babalarınca emperyalizm kölesi haline gelmiş afrikada doğan her masum günahsız yavrunun açlıktan ölmesine tanrı nasıl göz yumuyor.
yada amerikanın ırakta binlerce günahsız çocuğun ölmesine sebebiyet vermesini bu dünyayı yaratırken geleceği görüp bilmiyor muydu.?
bilmiyorsa o zaman onun nasıl gücü var diyorlar. yada olacakları zaten biliyorsa nasıl bile bile bu dünyayı yaratmış.
ben hak verdim bu yazılanlara ve kafam karıştı siz ne diyorsunuz.
0
edwardd
(27.10.09)
nietzsche'den gelsin:

(bkz: god is dead)
0
harmonikhakaret
(27.10.09)
bu tabi ki senin inanışına göre değişen bi şey aslında. inanan ve inanmayan kişilerin de yorumları buna göre olur. ama bi örnek vereyim.

sanırım çok eski bi din hocasının dersteki açıklamasıydı. bize "tanrının olduğunu, dünyada acı çeken insanların da olduğunu ancak bu kişilerin de öldükten sonra farklı değerlendirileceğini, ödüllendirileceğeni, hayatında hiç bi sıkıntısı olmayan, rahat yaşayan kişilerle bir tutulmayacağını" fln söylemişti.

ama dediğim gibi bu adamın düşüncesiydi, sana da pek mantıklı geleceğini sanmıyorum ama yine de yazayım dedim. o zamanlar benim aklıma hiç yatmamıştı, hala da yatmıyor. senin de bunun cevabını araman çok normal, çünkü ben hala tek bi mantıklı açıklama duymadım bununla ilgili. o yüzden mantıklı bi açıklama duyana kadar inanmamayı seçtim. çünkü bana göre masum bi kişinin ölmesinin, savaşın vb. mantıklı bi açıklması yok.
0
bullet-tooth
(27.10.09)
hıristiyanlar durumu genelde "tanrının bizim aklımızın ermeyeceği ölçüde büyük bir planı vardır" diyerek savunuyorlar.
0
kediebesi
(27.10.09)
ya din tartışması yapmak için değil de meraktan soruyorum:)


"tanrının olduğunu, dünyada acı çeken insanların da olduğunu ancak bu kişilerin de öldükten sonra farklı değerlendirileceğini, ödüllendirileceğeni, hayatında hiç bi sıkıntısı olmayan, rahat yaşayan kişilerle bir tutulmayacağını" fln söylemişti." şimdi burada dünyada acı çeken insan cennette çok iyi bi yere sahip olcak diğer çekmeyen insan ise normal bi yere hangisi karlı çıkıo bütünde acı çeken insan bu sferde diğer insana haksızlık olmuyor mu?
0
thenis
(27.10.09)
@thenis

evet oluyor. dedim ya bu benim fikrim değil. eskiden bi din hocası böyle açıklamıştı bize. bana mantıklı gelmedi, böyle saçma açıklama mı olur. ben saçma bulduğum için inanmıyorum. ama mantıklı bi açıklama karşısında tabi ki fikrim değişebilir.
0
bullet-tooth
(27.10.09)
Haklısın yani düşününce biraz tuhaf geliyor ama o sitede yazıldığı gibi "yok işte böyle böyle tanrı niye insanların acı çekmesine izin veriyor" demek bana çocukça geliyor. Burada evreni yaratandan bahsediyoruz. Bütün canlıları, gezegenleri yaratan, bunların da büyük bir düzen içerisinde kalmasını sağlayan varlık gerçekse, onu insan aklıyla algılamak zaten mümkün olmayacaktır çünkü sonsuz bir kudretten bahsediyoruz. Neden böyle olduğunu ölene kadar anlayamayacağız belki öldükten sonra da anlayamayacağız, ancak daha telefonun çalışma mantığını anlayamayan basit bir insanın böyle bir argümanla Tanrı'yı köşeye sıkıştırdığını sanması çocukça geliyor. Tanrı vardır yoktur bilemem, benim inancım kimseyi ilgilendirmez sonuçta o yüzden burada vurgulamayı gereksiz buluyorum. Ancak yok olduğunu da böyle duygusal yaklaşımlarla kanıtlayamayız gibi geliyor bana :)


Madem çok felsefik konuşacağız, ya ben sana o acı çekenlerin gerçek insan değil de illüzyon olduğunu söylersem? Ya onlar senin inancını sınamak için oraya konulmuşlarsa da aslında insan değillerse, öldüğümüz an yok olacaklarsa? Ürkütücü değil mi:)
0
Manert
(27.10.09)
tanrı'nın olmadığını ispatlamak için çok güçsüz bir sav bu. aklı başında her teolog diyecektir ki bu sava karşılık
"tanrı evreni ve içindeki her şeyi yarattı. insana akıl fikir verdi ve onları doğru yola yönlendirdi ancak hür iradelerine karışmamaktadır"
aynen sınavda yanınızda dikilip soruyu yanlış çözdüğünüzü görüp de uyarmayan öğretmenler gibi.
0
brainfour
(27.10.09)
Hiçbir masumun ölmediği bir dünya olsa herkes inanırdı zaten..
0
Manert
(27.10.09)
1-sordun soruyu aldın cevabı e hani nerde tickleme işi?
2-teodise denen bir kavram var tam senin bu sorduğun soruyu açıklıyor. ona bir bak, ne güzel aydınlanacaksın. olur mu? hatta farklı bir alana kaydırıldığıyla bunun bir de sosyodise si vardır. ama o başka iş. oku sen gene de...
0
fempusay
(27.10.09)
@brainfour
insana akıl verdi insanın hür iradesine karışmıyor demişsin. peki dört beş yaşında bana göre melek kavramıyla eşdeğer daha aklın,günahın ve sevabın ne olduğunu bilmeyen bir çocukla o çocuğun ölümüne dolaylı bir şekilde yol açan bir takım adamları eşit ölçüde bir tutabilirmisin. burada bir eşitsizlik söz konusu var. yani bu dünya güçlülerin ve acımasızların dünyası. sırf para için savaş çıkarıp çocukların ölmesine aldırmayan bir dünyada tanrı varsa eğer o ne iş yapıyor demek istedim.
0
🌸edwardd
(27.10.09)
dine gore dünya inananlar için test yeri oluyor.
0
ermanen
(27.10.09)
dikkat çekilecek bir husus da var sayımlar,

ölümün süper hiper yanlış bişey olduğunu varsayıp düşünceye devam ediliyor.

tanrı gibi bir varlık ve sonsuzluk sözkonusu olduğunda insan hayatının fiziksel olarak sonlanması çokda tartısılacak bir durum değildir, göz ardı edilebilen bir değerdir.
0
magoria
(27.10.09)
oku
geçmiş ne, gelecek ne
sen kendini odiğerlerinin arasından nasıl sıyırıp alıyorsun gibi bir sorular geliyor benim de aklıma
peki ya sen nasıl göz yumuyorsun
buradaki seni şahsi alma lütfen
0
gdduman
(27.10.09)
tanrının işi vardı bir yere kadar gitti.
o gelene kadar biz oyun bahçesinde oynuyoruz.
gelince loglara bakacak kim napmış görecek elimize verecek.
ne güzel düşünmüşüm.
0
wampex
(27.10.09)
o ölenler belki de tanrının bize bir oyunu inanıp inanmamızı ölçüyordur. eğer tanrı varsa bir bebeğin ölmesine izin vermez gibisinden. ufacık beynimizle bunu algılayamayız tabi.
cennet ve cehennem kavramı var inanırsan eğer cennete gideceksin ve bize sunulan o büyük nimetler senin olacak. inanmazsan cehennem var ateşler de yanıcaksın. inanırsan kaybediceğin bir şey yok inanmazsan çekeceğin ceza var. sence hangisi mantıklı ? ona göre davran ister inan ister inanma:)
ufacık bir örnek; kıyamet alametleri. binlerce yıl önce neler olacağını söylemiyor mu ?
yıllar ay, aylar gün, günler bir saat kadar kısalacak. burda anlatılan nedir günlerin kısalması değil. mesela bir ülkeye gideceksiniz yürüyerek kaç ay da ya da yıl da gidersiniz. şimdi ise uçakla 3 saat 5 saat. kısalmadan kasıt budur. :)
0
vurursa gol olur
(27.10.09)
tanrının en büyük adaleti var olmayışıdır.
0
efe
(27.10.09)
inanmak gönül işidir. inancını sorgularsan işi içinden çıkamazsın. allah böyle buyurmuşsa sen neden böyle olmuş diye düşünemezsin. elbet onun bir bildiği vardır. hem ne o öyle çalışmadan her şeyi allahtan beklemek. onlar da uğraşsın kardeşim. ateşin etrafında dans etmekle karın doymuyormuş demekki.
ha ateistler sorgulasın dursun. çok da umrumdaydı. açıkçası ateistlerin yazdıklarını okudukça imanım daha da sağlamlaşıyor. dur ulan kalkıp bi gusül abdesti alayım
0
bira sisesi kapagi
(27.10.09)
koskoca evrende özgür irade olduğunu düşünmek bana bazen çok komik geliyor.
0
kediebesi
(28.10.09)
"din kitlelerin afyonudur" bu tür açmazlara, neden iyiler ölür acı ceker tanrı bunlara neden izin veriyor? gibi soruların aslında şu an bildiğimiz bi cevabı yok, keşke olsa, işte o zaman noluyor: "bizim aklımız cevabı almıyo işte.." ya da "vardır elbet bir sebebi.." şeklndeki dine dayalı düşncelerle bu sorgulama eyleminin önüne gecilmeye calışılıyor. sorgulayan insan mutsuz insan.
0
velvet revolution
(28.10.09)
@kobuzchu kiz
inanışa göre değişir ceza çekip çekmeyeceğin, yani ben kendi inancıma göre yaşıyorum isteyen istediği gibi yaşar kimse kimseyi küçümseyemez bu durumda. demek istediğim ben inanmazsam acı çekeceğimi düşünüyorum, sen inanmadığın için bişey olmayacak diye düşünüyorsun, herkesin kendi düşüncesidir. ben inanmayanların cennete gitmeyeceğini düşünüyorum. bu benim düşüncem inananların gideceğini düşünüyorum bu da benim düşüncem. yanlış anlaşılmasın söylediklerim, tabi insanların nasıl öldüklerine de bağlıdır ne olup ne olmayacağı. tabi her inanca göre farklı yorum çıkabilir.
0
vurursa gol olur
(28.10.09)
şunu belirtmek isterim ki yazdığım sav, kendi savım değil, ideal bir islam teoloğunun size söyleyeceği şeydir. dünyanın ahiret için bir test yeri olduğuna inançtan dolayı insanın hür iradesine karışılmaz şeklinde bir düşüncenin ürünüdür. aynı düşüncenin içinde çocukların buluğ çağına gelene kadar günahsız oldukları inancı vardır ki, günahsız olarak ölenler doğrudan cennete gitmeyi, dolayısıyla da en büyük ödülü almış olurlar.
0
brainfour
(28.10.09)
(1)

ders soruyorum, sosyal bilimciler buraya

selim alai
selam herkese,arkadaşlar şimdi bir bölgedeki bireylerin bir tehlike hakkındaki algılarını ölçecek bir anket çalışması yapmam gerekiyor. lakin ben fen bilimleri tabanlı biriyim ve hiç anlamıyorum bu işten. bu konuda yani anket nasıl yapılır nelere dikkat etmek lazımdır vs. gibi konularda yüksek lisan
selam herkese,

arkadaşlar şimdi bir bölgedeki bireylerin bir tehlike hakkındaki algılarını ölçecek bir anket çalışması yapmam gerekiyor. lakin ben fen bilimleri tabanlı biriyim ve hiç anlamıyorum bu işten. bu konuda yani anket nasıl yapılır nelere dikkat etmek lazımdır vs. gibi konularda yüksek lisans ve ya doktora düzeyinde ders veren bir bölüm var mıdır bildiğiniz? türkçe olması tercihimdir. birde sakarya, kocaeli, marmara, itü, yıldız ve istanbul üniversitesinde olması gerekiyor dersin. şimdiden teşekkür ettim.
0
selim alai
(27.10.09)
araştırma yöntemleri dersi aradığın ders. her yerde y. lisans düzeyinde bazen doktorada da olabiliyor alabilirsin bu dersi. değilse sakarya üniden hocaların çıkardığı bir kitap vardı araştırma yöntemlerine ilişkin ona bak. değilse pazarlama araştırmaları kitaplarına bakabilirsin. ancak araştırma yöntemleri kitapları boldur piyasada. bir de şu var: anket kurmak kolay gibi görünür ancak zordur. nedeni ise, elde edilen verilerin bilimsel açıdan taşıdığı/taşıyacağı değeri belirleyen geçerlilik ve güvenilirlik sınamalarının yapılması zaruretidir. bu nedenle bir uzmanla çalışmanı öneririm.
0
fempusay
(27.10.09)
(9)

Geceler

noxell
Neden geceleyin duygular daha yoğun? aşk, nefret, yalnızlık hissi vb. duguları geceleyin daha yoğun hissetmemizin sebebi nedir?
Neden geceleyin duygular daha yoğun? aşk, nefret, yalnızlık hissi vb. duguları geceleyin daha yoğun hissetmemizin sebebi nedir?
0
noxell
(22.10.09)
düşüncelerinizle baş başa kaldığınız için. kafa dağıtıcak bir şeyler bulun yani unutturacak, gündüzden bir farkı olmaz..
0
dambil
(22.10.09)
karanlik ve sessiz oldugu icin.
0
nawres
(22.10.09)
yalnız kalmak...ve düşünmeye vakit ayırabilmek.
0
hayvan gibi yazar
(22.10.09)
Ben gecenin yoğunluğunu gündüz gürültüsünden arınmış olmasına veriyorum.
0
m3mphis
(22.10.09)
Gece metabolizma yavaslar, hormonal aktivite daha dengededir sanirim. Bu yuzden duygularina yogunlasman kacinilmaz olabilir. Tabi kafani mesgul edecek seyler de azalmis olur.
0
ermanen
(22.10.09)
bilinc zayıflar o nedenle. hitler mesela baslarda tum nutuklarını gece yaparmıs kolay ıkna edebilmek ıcın.
0
bryan fury
(22.10.09)
Karanlık çökünce korkular bastırır hesaplaşmalar çıkar içinde ki senle yapılası herşey o anda bi can sıkıntısına yeniliverir .... çünkü bir yüz arar ,bir ses arar korkularını örtücek ... ne sigaradır nede filmler müziklerdir bu hisleri aşkı nefreti hesaplaşmayı durduracak olan
sadece herkes için bir "O"vardır yanında olmalıdır (:
0
isranbul
(22.10.09)
duygu halini belirleyen hormonlardan en yüzeysel iki zıttı seçersek; (bkz: melatonin) ve (bkz: seratonin) dir. biyolojik saati falan ayarlarlar. gün ışığı yok olduğunda melatonin salgılanarak uykuyu getirdiği gibi psikolojiyi de etkiler. çikolata yediğinizde ya da orgazm olduğunuzda da seratonin salgılanır, neşeniz artar.
işte bu melatoninin etkilerinden biri de moral üzerindedir. hatta melankolik kelimesinin kökekinde bu hormon ismi bulunur.
0
sttc
(22.10.09)
bende de şöyle bir şey var:
gece ihanet için müthiş bir gerekçedir. (a. kaya)
0
fempusay
(22.10.09)
(8)

gemi vs ucak

ditriell
1000 km de ucak mı daha fazla yakar gemi mi ? (gemi derken 50 katlı transatlantik , ucak derken en büyük boy ucak boening 747 vs.)
1000 km de ucak mı daha fazla yakar gemi mi ? (gemi derken 50 katlı transatlantik , ucak derken en büyük boy ucak boening 747 vs.)
0
ditriell
(20.10.09)
yakıt durumu bunların biraz motor hacmiyle alakalı değil mi sanki?
0
fempusay
(20.10.09)
bildigim kadariyla ucaklarda ve gemilerde kullanilan yakitlar farkli,litre bazinda cevaplar sacma olur.gereken enerji miktari sorulabilir belki
0
keah
(20.10.09)
fuel oil in versiyonları kullanılıyor iki araçta bildiğim kadarıyla, litre bazında da olsa cevabımı almış olurum, ama enerji miktarı olarak karşılaştırılması da canıma minnet elbet
0
🌸ditriell
(21.10.09)
Boeing 747_100 183 380 litreyle azami agrlikta 9800 km gidiyormus
0
keah
(21.10.09)
savaş gemilerinin kendi enerjilerini üreterek sonsuza kadar hareket edebildiklerini izlemiştim bi yerlerde ama nerde hatırlayamadım...
0
mahallenindelisi
(21.10.09)
rakamsal bi deger vermem olasi deil ama geminin ucaktan daha fazla yakicagini düsünüorum mevcut tabloyu göz önüne aldigimda
0
berginyonbaenre
(21.10.09)
gemi diyorum.
0
ykyt
(21.10.09)
sorulan soru belirsiz de olsa aslinda, söyle bi hesaplama yapilabilir.

bir 747 transatlantik ucusta 100-130 bin$ arasi yakar duruma göre degisken elbette, fuel fiyati, sicaklik, agirlik etc. ortalama hadi 150 bin bile alsak.

orta büyüklükteki bir transatlantik gemi ise saatte 100-130 ton yakit yakar ki bu asagi yukari 747 nin 9-10 saatlik bi transatlantik ucusu.

kiscas, basit oranla cruise gemileri 747 ile kiyaslanirsa ayni mesafe icin 7-10 kat daha fazla yakit harciyorlar.
0
serabetan
(18.12.12)
(5)

hukukta kanunilik ilkesi

nurnur
hukukta kanunilik ilkesinin özü suçların ve cezaların kanuniliğidir. yani kanunsuz suç ve ceza olmaz. ama ayrı ayrı suçların ve cezaların kanuniliği olarak ele alacak olursak, genel olarak suçlunun lehine bi uygulama olduğunu düşünüyorum. acaba neden suçluyu koruyoruz tamam suçlununda özünde insan o
hukukta kanunilik ilkesinin özü suçların ve cezaların kanuniliğidir. yani kanunsuz suç ve ceza olmaz. ama ayrı ayrı suçların ve cezaların kanuniliği olarak ele alacak olursak, genel olarak suçlunun lehine bi uygulama olduğunu düşünüyorum. acaba neden suçluyu koruyoruz tamam suçlununda özünde insan olduğunu biliyorum ama suçludan suçluya fark var. acaba ceza hukukunda ve hukuktaki çarpıklık mı bu, yoksa doğru birşey mi yani suçluyu korumak normal olan mı ?
0
nurnur
(19.10.09)
mantığı aşağı yukarı şöyle izah edilebilir.
masum birinin hapse girmesindense, suçlu 10 kişinin dışarıda gezmesi daha iyidir. bu yüzde ceza yargısı şüpheyi sanık lehine yorumlar.
0
kahvegibi
(19.10.09)
buna ek şöyle düşünmekteyim:
suçlu insan, zaten hukuk normu karşısında avantajsız ve normale göre savunma silahlarından cüzi de olsa yoksundur. bu nedenle sanırım bir denge hali kurulmaya çabalanmış da olabilir.
0
fempusay
(19.10.09)
bunların dışında bir de, kanunun devleti sınırlaması durumu var, yani ceza kanunlarının amacı devleti suçlunun karşısında kısıtlamaktır...(kanunun tek amacı bu demek istemedim, kanunun amaçlarından biri de budur)
eğer ceza kanunları olmasaydı, devlet (halim-savcı-kadı vs.) kafasına göre adamı suçlar, işkence yapılmasına veya idamına karar verilebilirdi.. ama ceza kanunlarımız sayesinde bunlar olmuyor, ve kişiye kanunda yazılan ceza veriliyor, kanun değişirse, kişinin lehine olan madde uygulanıyor, kanunda yazmayan eylemler için ceza verilemediği gibi, kanunda yazmayan cezalara da hükmedilemiyor vs.
0
de jure
(19.10.09)
benim de soyleyeceklerim var
(20.10.09)
Kanunda yazmayan maddelerdende insanlar yargılanabiliyor, Uluslararası hukuk normlarına uymayan yasalar ilede insanları yargılamadan ceza vermek mümkün
bakınız www.cekmagdurlari.com suçta ve cezada kanunsuzluk ilkesi;)
0
sumimasen
(11.01.10)
(1)

Maşukiye'de kahvaltı..

sedoo
Nerede edilir? Neresi tavsiye olunur?
Nerede edilir? Neresi tavsiye olunur?
0
sedoo
(18.10.09)
subaşı -idi sanırım- tesisleri. envayı çeşit malzeme, kızartılmış ekmek vs. maşukiye'ye girdikten sonra yukarıya doğru çıkıyorsun, sol kolunda cami kalacak işte o caminin tam karşısında -yani senin sağ kolunda- dediğim bu yer. ayrıca sapanca gölü manzarasına doyum olmaz. güneş varsa dışarıda da oturabilirsin felan.
0
fempusay
(18.10.09)
(4)

oyuncaklari ile oynamayan bebek

outshined
9.5 aylik oglan bir bebegimiz var. tamamen saglikli. merak ettigimi nokta su. bebegimiz envai cesit oyuncagi olmasina ragmen bunlarla hic ilgilenmiyor. varsa yoksa akli laptop, priter, elektrik prizi, bosta duran kablo dvd player dugmesinde. oyuncaklari halbuki renkli isikli sesler cikartiyor ama on
9.5 aylik oglan bir bebegimiz var. tamamen saglikli. merak ettigimi nokta su. bebegimiz envai cesit oyuncagi olmasina ragmen bunlarla hic ilgilenmiyor. varsa yoksa akli laptop, priter, elektrik prizi, bosta duran kablo dvd player dugmesinde. oyuncaklari halbuki renkli isikli sesler cikartiyor ama onun ilgisini boyle hic alakasiz seyler cekiyor. bu normal mi, butun bebekler boylemidir. bebek sahibi olanlar da yanitlarsa cok sevinirim...
0
outshined
(12.10.09)
ilgisini çeken şeylerin alakasız olduğunu nasıl bildiniz ki? şöyle düşünelim: evde 1 veya 2 yetişkin var ve adını verdiğiniz o elektronik aygıtlarla haşır neşirler. bunu taklit etmekten daha doğal ne olabilir ki bir küçücük turşucuk açısından?
çocuklarda ilgi meselesi derinlikli olmayan bir husustur. fazla aldırmayın ve adını verdiğiniz aygıtlarla oynamasını istemiyorsanız siz de onun yanında bunlarla oynamayın. zaten ilgi gelip geçicidir. biraz daha gelişince unutur gider bunları, başak şeyler peşinde koşar.
0
fempusay
(12.10.09)
miyendiz olamazsa (puanı tutmaz falan) daha beter yandınız. kendimden biliyorum.
0
kibritsuyu
(12.10.09)
benim gibi doktor olmasindan iyidir :)
0
🌸outshined
(12.10.09)
benim yiğen var, erkek, tam 31 aralık 08 de doğru, aynı yaşlardalar, bir laptop var eski hep onla oynar, ekranda açık olsun ister, laptop varsa başka şeyle oynamaz, diğer zamanlarda da su şaşalı, poşet, peçete falanla oynar oyuncakları hiç siklemiyor kerata. bence normal, oyuncaklarla oynamayan çok bebek gördüm ama laptop gerçekten bi yiğende vardı nbak:) bu arada oyuncak laptop almayı deneme, ben aldım, hiç sallamıyor valla, nasıl oluyorsa anlıyor
0
alchemistt
(12.10.09)
(4)

İnsanlar

yalnızkovboy
okullar yeni açıldı...herkes bir tribe girmiş okulda kimse kimseyi tınlamıyor herkes kendi halinde,kendisini güzel sanan kızlar,küfür edenler...vs ve okullar başladığı zaman benim içimde anlamını bilemediğim bir sıkıntı başlıyor...Bütün insanlar degişik görünüyor gözüme...sahte kişiler gibi...ama ok
okullar yeni açıldı...herkes bir tribe girmiş okulda kimse kimseyi tınlamıyor herkes kendi halinde,kendisini güzel sanan kızlar,küfür edenler...vs ve okullar başladığı zaman benim içimde anlamını bilemediğim bir sıkıntı başlıyor...Bütün insanlar degişik görünüyor gözüme...sahte kişiler gibi...ama okul olmadığı zamanlar öyle olmuyorum...bu normalmidir?
0
yalnızkovboy
(29.09.09)
hayat hep böyle dostum. çevren her zaman çok sevdiğin, yakın olduğun insanlarla dolu olmayacak. zamanla alışacak, anlayacaksın.
0
serseri marti
(29.09.09)
bu arada annenin teyzesinin eniştesinin kız kardeşi ile mevzuyu nittin yiğenim?
0
fempusay
(29.09.09)
bu trip şurdan gelir: bu yaz arayı iyi kullandım değiştim ben :) bu yüzden ilk haftalar böyle olabiliyor
0
quaresma metternich
(29.09.09)
bugün ben de gördüm düğüne gelmiş gibi giyinenler falan var, neden o kadar güzel, ciks giyinme gerekliliği duyuyorlar, nasıl o kadar süslenip püsleniyorlar anlamıyorum. neyse boşver bunları ben de çok pis kafaya takardım ama içinden çıkılacak gibi olmadığını anlayınca, siktir et banane diyorum.
0
baldur2
(29.09.09)
(4)

ÜDS sınavına gireceğim yerin bilgisi hala adresime gelmedi. ne yapmak lazım

kilroy
Yar bana bir cevap medet.
Yar bana bir cevap medet.
0
kilroy
(28.09.09)
ptt'ye gidip sorun. olmaz mı? ben ve arkadaşlarım ptt'den çektik ne çektiysek, allah için ösym gönderiyodu.
0
sezercik yavrum benim
(28.09.09)
öss bölge müdürlüğüne gidin oradan da sınava griş belgenizi alabiliyorsunuz.sanırım 3 ytl karsılıgı idi.ist.-üsküdar merkez bürodan almıstım ben, zorluk yok, 5 dakikada hazırlıyorlar
edit:sınava 2-3 gün kala hala elinize sınava giriş belgesi gelmemiş ise uygulayabilirsiniz bu yöntmi
0
keah
(28.09.09)
ben de tedirgindim sen gibi. girdim ösym sitesine, baktım hesabıma, niyet ettim niyet eyledim gel gör ki, sınav yeri bilgim henüz belirlenmediğinden bildirilemeyeceğini iletti bana sistem. demek ki neymiş, henüz sınav yeri bilgileri belirlenmemiş. sakin ol, dinlen biraz sal teni; fazla da salma toparlayamayabilirsin sonra.
0
fempusay
(28.09.09)
ptt falan değil hangi ilde yaşıyorsan o şehirdeki ösym bürolarından birine gidersen 3 ytl karşılığında çıkartırsın belgeni. ancak tabi çarşambaya kadar bekle. çarşambadan evvel alamazsın. bekle gelir derler gönderirler.:)
0
magacgozgu
(29.09.09)
(6)

ankara hukuk kitaplarını nerden alabilirim?

fernando21
ankara hukuk birinci sınıf öğrencisiyim birkaç kitap ism verdiler okuldan hocalar o kitapları uygun fiyata nereden bulabilirim?ikinci elde olur..
ankara hukuk birinci sınıf öğrencisiyim birkaç kitap ism verdiler okuldan hocalar o kitapları uygun fiyata nereden bulabilirim?ikinci elde olur..
0
fernando21
(28.09.09)
Ankara'da olgunlar sokakta envai çeşit kitabı bulabilirsiniz.İster 2. el ister sıfır.
0
offday
(28.09.09)
(bkz: olgunlar sokak)

bak şu da vardı buna ek:

(bkz: zafer çarşısı)
0
fempusay
(28.09.09)
üsttekilerde bulamazsan da karanfil pasajı'na bak (karanfil metro çıkışının hemen solundaki pasaj). önce olgunlar'a git derim...
0
sezercik yavrum benim
(28.09.09)
tüm kitapları almana gerek yok diye düşünüyorum, özellikle 1. sınıftayken. ergun özbudun un anayasa kitabını ve size söylenen bir medeni kitabını alman yeterli olur. henüz betacopy ile tanışmamışsın anlaşılan, birçok dersi kitap almadan sadece not alarak rahat rahat verirsin. feedback istiyorsan aziz kedi nin de betacopyden yararlandığını bilmen yeterli olur sanırım.

alman gereken kitaplar için tek adres; zafer çarşısı denilen yeraltındaki mekanın girişinin hemen yanındaki 5 katlı kitap çarşısıdır. olgunlarda hukuka dair pek kaynak bulunmuyor yıllardır.
0
isaythunder
(29.09.09)
www.kulturtv.com.tr
ben de selçuk hukuk 4 öğrencisiyim oradan hukuk kitaplarını alıyorum, olmayanları iletişim e yazarsan eklerler. bir de telefon et, son baskı olup olmayacağını sor,
bu arada bildiğim kadarıyla savaş kitap evi ankara hukukkun içine sergi açmış alan arkadaşlarım var.
0
hoot
(29.09.09)
çok teşekkürler..
0
🌸fernando21
(29.09.09)
(6)

Gözden düşmek...

jay jay
Bir kişiye değişilmek birinin en yakin arkadaşiyken arka plana atilmak cigeri bes para etmez insanlar için bu yuzden kavga etmek 3 ay konusmamak taki bugun yapamicagimi anlayip tekrar gidip eskisi gibi olmak istedgimi solemek bazi şeylerin onunla oturdugunu solemesi o varken yine eskisi gibi 2 cok y
Bir kişiye değişilmek birinin en yakin arkadaşiyken arka plana atilmak cigeri bes para etmez insanlar için bu yuzden kavga etmek 3 ay konusmamak taki bugun yapamicagimi anlayip tekrar gidip eskisi gibi olmak istedgimi solemek bazi şeylerin onunla oturdugunu solemesi o varken yine eskisi gibi 2 cok yakin dost olamicagimizin belli olmasi...İnsana herkesin ortasinda aglicak kadar koyarmi ki ?
0
jay jay
(28.09.09)
ne kadar değer verdiğinle alakalı olabilir biraz daha maddeci isen, harcadağın çaba, zaman, para gibi değerlerin heba olması aşırı derecede duygusallaşmana, sinirsel anlamda boşalmana neden olmuş olabilir.
üzül bu ara biraz daha kendini fazla da koyverme, gelip geçer...
0
fempusay
(28.09.09)
salla gitsin.
kişiye aşırı değer vermişsin o da bunun önemini kavrayamamış. gereksi yere duygusallaşıp kendine acı çektirmenin anlamı yok bence.
0
roadrunner_merlin
(28.09.09)
çok sevmişsen koyar... hala daha seviyosan yine koyar...

gözünden sakınmışsan, ayağı taşa takılsa acısını yüreğinde duymuşsan, onu yatırıp, sen yatmamışsan, canı sıkılsa sen daha çok üzülmüşsen, hasta olduğunda başında beklemiş, alnına sirkeli bez koyarken üşüyecek/ürperecek mi diye yüreğin pır pır etmişse, sana karşı büyük küçük her hatasında hoş görüp affetmiş, hakkından vazgeçmişsen, onu huzursuz etmemek için beklemeyi düşünüyorsan, bigün sana geri gelecek olursa onu bağrına basacağından, hiç bir şey olmamış gibi kaldığınız yerden devam edeceğinden adın gibi eminsen; KOYAR!

Yapabileceğin iki şey var;

1- Sessizce her şeyin düzelmesini beklemek,
2- Diğer kişiyle bir takım "etkileşim"lere girerek, arkadaşınla birbirlerine yaklaşmalarını imkansız kılmak. (Açıkça ifade etmedim; aralarını açmaktan vahşileşmeye varan geniş bir yelpazeyi kast ediyorum...)

(Bu yazı, 20 yaşında birinin 10 yıllık -ki ömrünün yarısı ediyo- arkadaşıyla böyle bir duruma düşmesi hayal edilerek yazılmıştır. Ve evet o 20lik delikanlı, kardeşi için HER ŞEYİ yapabilir...)

edit: O 20lik delikanlı, bazen çok fena heyecana da kapılabilir ;)
0
lazor
(28.09.09)
Eskisi gibi olmasi için çabalicam başka çarem yok :(
0
🌸jay jay
(28.09.09)
walla haci, demek ki temeller zaten pek saglam degilmis.
let it go.
0
rusdemezale
(28.09.09)
fazla da zorlama motoru yakarsın!

not: bunu yazan tosun değil de yolun yarısını tüketmiş, birçok darbe almış üzülmüş büzülmüş, açılmış kapanmış görmüş geçirmiş birisidir. bu nedenle kasma arkadaşım bak yoluna ya! ne var onda anlamadım. her insan enikonu insandır işte. bak başkasına, kartlar dağıtıldığında, her seferinde büyük oranda farklı bir el alırsın. o el bitti, kartlar şimdi yeniden dağıtılıyor işte anla! yeni bir el, yeni umutlar! acı manyağı mısın nesin? ilginçmişsin be!
0
fempusay
(28.09.09)
(7)

Anatomiden Anlayan?

melankomik
http://www.facebook.com/video/video.php?v=140274902514linkteki videodaki çocuğa bir zarar vermiş olma ihtimalim var mı? bir an gaza geldim çevirdim ama sonra pişman oldum :/
www.facebook.com

linkteki videodaki çocuğa bir zarar vermiş olma ihtimalim var mı? bir an gaza geldim çevirdim ama sonra pişman oldum :/
0
melankomik
(28.09.09)
kafasını kanepeye vuracak diye bekledim videoyu izlerken ama çok şükür ki vurmamış.
bence bu durumda hiç bir zararı olmamıştır. insan bu kadar hassas değildir. tekrar yapmamanız dileğiyle
0
sttc
(28.09.09)
bi daha oyle seyler yapma cuneytcigim.
0
osuruklu
(28.09.09)
çocuğun iki gündür başı dönüyor da, gerçekten telaşlanmaya başlamıştım.

edit: lan!
0
🌸melankomik
(28.09.09)
harbi gereksizlik yapmışsın, kendine istediğini yap da çocuğu niye alet ediyosun. Çocukların kemik eklem falan fişmekan özellikleri yetişkinlerden farklıdır ve bir süre böyle devam eder. yani yetişkinler için riskli durumları bebekelr çocuklar daha iyi atlatırlar.

Sana bir öneri, zorhanelerdeki labutlarla çalış, bunlar ağırdır iyidir hoştur iranlı pehlivanların favorisidir.
0
Karluk
(28.09.09)
yapma canım yapma arkadaşım!
0
fempusay
(28.09.09)
tırsa tırsa izledim videoyu, gerilim filmi gibi yahu. bu senin yaptığına benzer bir şeyi bir adam bebeğine yapmış, haberlere çıkmıştı.
0
blackdog
(29.09.09)
annesi nasıl izin verdi ben asıl onu merak ettim ya düşse elinizden boynuna bişey olsa cık cık cık.
0
elbar
(29.09.09)
(4)

küçük kelebek ve kurtçuklarla mücadele

ding dong bizim kasap moo moo inekler 2
Selam Sevgili Duyuru Sakinleri;Efendim şimdi 2-3 haftadır evde sadece odama girip çıktığım için sabah çorba yapmak maksadıyla mutfağa girene kadar durumun kötülüğünü anlayamamıştım. sokak kapısından girip çıkarken ve odamdayken bir iki kere rastladığım küçük gri-kahverengi kelebekleri camdan girmişt
Selam Sevgili Duyuru Sakinleri;

Efendim şimdi 2-3 haftadır evde sadece odama girip çıktığım için sabah çorba yapmak maksadıyla mutfağa girene kadar durumun kötülüğünü anlayamamıştım. sokak kapısından girip çıkarken ve odamdayken bir iki kere rastladığım küçük gri-kahverengi kelebekleri camdan girmiştir diye çok sallamamıştım. sonra bu sabah mutfağa girende çorbaların olduğu dolabın kapağı açanda bi baktım ki arkadaşlar fındık ve kuru üzüm torbalarını delmişler ve orada kolonileşmişler oradan da tavan vb. olacak şekilde yayılmışlar mutfağa gerek kelebek gerek kurtçuk şeklinde olsun. ilk olarak poşeti delik bütün gıdaları attım evden mutfağı da ilaçlamak lazım ama şimdi ertesi gün içinde yemek yapacağımız mutfakta ilaç kullanmak ne kadar doğru olur bilemiyorum. böyle bir kurtlanma vakası yaşayıp da başarıyla çözüme ulaşmış arkadaşlarımız varsa önerilerine açığım.
benim aklıma bütün tencere tava ve mutfaktaki raf vb. oynar parçayı küvete yığıp orada ilk müdahaleyi deterjan+su olacak şekilinde yapmak,fırın vb ufak aletleri çıkartmak sonra mutfağa raid'i basmak en son olarak da bulaşık makinası ile uzun seanslar yapmak geldi.
bir de bu ipneler benim kıyafetleri de yer mi?
aha resmi de şuna benzer bişey; 80.237.205.52

Sevgiler.
0
ding dong bizim kasap moo moo inekler 2
(25.09.09)
yiyecekleri zaten atmışsınız.
dolapları tamamen boşaltın.
fırın, bulaşık makinası vs herşeyi çekin. her tarafı, çamaşır suyu ile dezenfekte edin. dolap içlerinde de çamaşır suyu kullanın.
çıkarken raid'i her türlü basın.
odanın kapısını kapatın.
bu arada mutfaktan çıkarttığınız kapları dezenfekte edin.
mutfak en az bir gün kapalı kalsın.
ertesi gün mutfağı yeniden bu sefer daha az çamaşır suyu ile silin ve yerleşin.

kolay gelsin
0
kahvegibi
(25.09.09)
ayy benim mutfakta da var onlardan kurtulamadım bi türlü. bi kere onlar bakliyatın içinde yaşıyorlar ve orda ürüyorlar ama durduk yere çıkmazlar bişiler bozulmus senin mutfakta onu kesfet önce yoksa ne yapsan bos. bende cekmecelerin arkasına düşmüş bir poset ot cıkmıstı mesela ordan turemisler. sonra tabiiki raid. kıyafet falan yemiyolar 4 aydır yazlıktayım gidiyorum geliyorum evde kıyafetlerimde bi hasar yok ki ucarak odama geliyolar arada.
0
kenarortay
(25.09.09)
bu arkadaşlar zararsızdır, önce bunu anlayalım. yani raid felan yapma, tava tencere küvete sokma.
önemli tarafı şu: bunlar genelde bakliyata veya kurutulmuş meyvelere odaklanıyorlar. eğer herhangi birinin ağzı açıksa bakliyat veya kurutulmuşların onun içine yerleşip sürekli ürüyorlar. bu nedenle ağzı açıkları sıkıca kapatıyoruz. ancak mutlaka kontrol ediyoruz içinde bu küçük tatlı ve inatçı şeylerden kalmış mı diye? kalmışsa o poşeti direkt atıyoruz. sonra kapalı olan dolap gözü, çekmece gibi yerleri temizleyip ılık suyla ıslatılmış sabunlu bez yardımıyla bir süreliğine açık bırakıyoruz.
sonra, bu arkadaşlar kesinlikle yiyeceklerden olan bir şeyleri çürütüyorlar. benim kurudutları, mısır unumu kurutmuşlardı mesela. onun için bu gibi malzemeleri de elden geçiriyoruz veya direkt atıyoruz olmuyor çünkü bunların temizliği.
işte temizlik, poşet ağızlarını kapatma, çekmece, dolap gözü gibi yerleri açma işlemlerden sonra bir bakıyoruz ki, bunlar gitmişler. o nedenle kendilerini öldürmüyoruz zaten ömürleri ne ki abicim ya?
0
fempusay
(25.09.09)
kelebekler zararsızdır da, raid'i basmanın ve herşeyi baştan yıkamanın mantığı, kalan yumurtalarını bertaraf etmek.
0
kahvegibi
(30.09.09)
(3)

tesviye şapı

germe
zemine hazır tesviye şapını suyla karıştırıp mala ile yaydık diyelim.zemine 1-2 derece eğim vermek için ne yapmamız lazım?
zemine hazır tesviye şapını suyla karıştırıp mala ile yaydık diyelim.
zemine 1-2 derece eğim vermek için ne yapmamız lazım?
0
germe
(21.09.09)
sapa egım vermek ıcın mastar ve terazı ıle şap atmaktan baska yontemle egım verılemez
0
hanyın
(21.09.09)
mastarla düzleyeceksin bütün zemini daha sonra eğim vermek istediğin alanları mala ile biraz daha fazla ezeceksin göz kararıyla.
0
fempusay
(21.09.09)
teşekkür ederim
0
🌸germe
(22.09.09)
(9)

bu araba alınır mı?

dinomazu
http://www.hurriyetoto.com/oto/otomobil/detay.php?ilan_id=2777034130.000 km'de siz olsanız alır mısınız? 2 yıl sonra 160.000-170.000 km oldu diyelim nekadar değer kaybeder? pi'yi 3 alın.
www.hurriyetoto.com

130.000 km'de siz olsanız alır mısınız? 2 yıl sonra 160.000-170.000 km oldu diyelim nekadar değer kaybeder? pi'yi 3 alın.
0
dinomazu
(17.09.09)
temize benziyor ama görmeden, motor sesini duymadan birşey söylemek zor. km olayına çok takılma temiz ve iyiyse.
0
eskili
(17.09.09)
ALINMAZ!9-11 bin arası
0
fempusay
(17.09.09)
dostum 15.000 lira yazmış adam. o paraya 2005 model hyundai getz alırsın. hemde kilometresi 50.000 civarında.

130.000 de araba alınmaz, dizel özellikle alınmaz. bu kilometreden sonra başına sadece iş açar. daha düşük kilometreli farklı arabalara bak derim. 1 yıl getz kullandım, gayette memnundum.
0
erzi
(17.09.09)
çok para be abi 15
0
zeki baba
(17.09.09)
piyasasına göre fazla bu arabaya istenen ücret..yalnız şöyle bişey var,bi arkadaş demiş 130.000de araba alınmaz hele dizel hiç alınmaz diye.unutmayalım ki vw in dizel motorları 1 milyon km testini başarıyla geçen motorlardır...fiyat sıkıntı olmayacaksa eğer sizin için,kalite yönünden sıkıntı yaratmayacak bi araba.(eğer temiz kullanılmışsa söylendiği kadar)
0
p a t r i o t
(17.09.09)
130 000'den sonra çok araba alınır da bu araba alınır mı bilemiyorum.
ayrıca fiyatı pahalı gerçekten. şu zamanda hele araba fiyatları öyle böyle dibe vurmuşken.
0
darknum
(17.09.09)
130.000 de araba alan arkadaşlar, yılda kaç kere servise veya tamirciye gidiyorlar acaba.
ben 20.000 km de araba almıştım. yıllık periyodik bakım haricinde servise gitmişliğim yoktu. çevremdeki çoğu yüksek kilometreli araba sahibi sanayiden çıkmıyordu. kilometresi düşük, yıpranmamış araba bakın derim.

şöyle bişey de var, 330.000 km de hala canavar gibi giden honda civic' de gördüm.
0
erzi
(17.09.09)
yuhh, 15bin bu arabaya çok pahalı. 2002 model üstelik. Ben de bu aralar 15000 tl civarı araba bakıyorum, 2006-2007 model, bundan daha iyi birsürü araba buldum.

130.000 de arabayı mercedes, bmw falan olmadıkça tercih etmem.
0
tcyx
(17.09.09)
fiyatını bilmem piyasası nedir onuda bilmiyorum(gerçi aynı yere çıktı) ama bişey söyleyecem, sonuçta dizel arabadan bahsediyoruz. adam dizel almış ki kullanayım diye.sonuçta böyle bir dizel arabanın 7 yaşında olup 100.000km üstü olmasından daha doğal ne var. madem adam arabasını az kullanacaktı da ne diye gidip dizel aldı ki. hem ilk alırken benzinli modeline göre fark verdi hem bakımda fark verdi hem parçasında fark verdi niye? kullanmak için. kıssadan hisse dizel arabam olsun ucuz olsun diyosanız ee o kadar km si de olacak tabi..
0
copy paste
(17.09.09)
(7)

tasak gecmek - gg

nawres
tasak gecmek fiili gote girebilir olarak degerlendirilir mi?mesela recep tayyip erdogan bizimle tasak geciyor desek?
tasak gecmek fiili gote girebilir olarak degerlendirilir mi?

mesela recep tayyip erdogan bizimle tasak geciyor desek?
0
nawres
(17.09.09)
ben melih gökçek başlığına yazmıştım o tarz bi şey girmemişti. ama tayyip belli olmaz.
0
cilgin fantezilerin adami
(17.09.09)
tayyip'e yazmadim ben de, muammer guler'e yazdim. niyeyse tayyip'i ornek vermisim.
0
🌸nawres
(17.09.09)
girmez. girerse de sözlüğü mahkemeye ver. bunun suç olması için hakaret kastı taşıması ve hayatın normal akışında bunun hakaret olarak algılanması lazım. ben normalim. sen bunu dediğinde bir tahkir veya tezyif ifadesi sezinlemiyorum.olduğunu anlamıyorum, tahkir mevzusu yoksa, neden göte girsin ki?
üstelik taşak geçmek hakaret kelimesi değildir. argoda kafa bulmak, kafa yapmak, tiye almak vd gibi karşılıkları olan, bizi kandırıyor ve nihayet hafife alıyor demeye varan bir söylencedir.
bunun yerine adam da taşak gibi kah uzuyor kah büzülüyor veya taşak kafa deyiversen misal bu hakaret olabilir.
0
fempusay
(17.09.09)
gote girdi bile, silmisler entry'yi.

moderator bizimle tasak geciyor.
0
🌸nawres
(17.09.09)
sözlüğü mahkemeye ver tarihe geçer, yürür gidersin.
0
fempusay
(17.09.09)
benim melih gökçekle ilgili olanı da silmişler. 2 yıllık entry şimdi silindi. ne ki bu şimdi?
0
cilgin fantezilerin adami
(17.09.09)
sabri sarıoğlu için sıçıp atıyor demiştim onu bile sildiler.
0
iker
(18.09.09)
(5)

hukuçulara sorum var - polise mukavemet

emrag
olay kardeşimin başından geçiyor. şimdi kardeşim 2005 te evlenip almanya'ya gitmişti. 2007 de türkiye'ye geliyor. bir akşam alkol almış. oturduğumuz mahallede dolaşırken polisler durdurmuş kimlik sormuşlar. bu da ben bu mahalledenim, şurada oturuyorum...vs diyip kimlik göstermek istememiş. polis de
olay kardeşimin başından geçiyor. şimdi kardeşim 2005 te evlenip almanya'ya gitmişti. 2007 de türkiye'ye geliyor. bir akşam alkol almış. oturduğumuz mahallede dolaşırken polisler durdurmuş kimlik sormuşlar. bu da ben bu mahalledenim, şurada oturuyorum...vs diyip kimlik göstermek istememiş. polis de almış götürmüş bunu. savcıya falan gidilmiş, ifadeler verilmiş. kardeşim bir süre sonra almanya'ya döndü tekrar. olaydan yaklaşık 1 yıl kadar sonra eve sivil polisler geldi böyle böyle bir olay olmuş kardeşinize ulaşamıyoruz mahkemeye çıkması gerekiyor gibi bir şeyler demişlerdi. dedik ulaşamazsınız çünkü almanya'da. sorduk ne olur diye yakın zamanda gelemez...vs. onlarda havaalanında polis alır, savunmasımı dedi bi şey dedi onu yazdırıp bırakırlar. gel gelelim 2 sene sonrasına yani bugüne. kardeşim türkiye'ye gelecek öncelikle pasaportu uzatmak istedi ancak türkiye'de mahkemeniz var denip uzatmaya yanaşmamışlar.


1. şimdi bu olay sonunda ne gibi bir ceza verilir ya da ceza verilir mi?
2. kardeşim türkiye'ye geldiğinde bunu dışarı geri bırakmamazlık ederler mi?

(kardeşim yaklaşık 5 yıldır almanya'da yaşıyor)
0
emrag
(13.09.09)
ifade verdikten snra savciliga çıkar savcılıkta takipsizlik kararı verir,türkiyeye gelmesi lazım.
0
jamswety
(13.09.09)
türkiye'ye geldiği anda, pasaport kontrolünde arandığı gözükeceğinden gözaltına alınır bir kere. sonra neresi arıyorsa oraya sevki yapılır havaalanından. sonrası malum hakim önüne çıkıp ifade verir. öyle sanıyorum ki, para cezası alabilir. tam emin değilim ancak salt yukarıda bahis ettiğiniz hususlarla polise mukavemet olmaz. polise mukavemet, polise direnme demektir, yani fiili bir güç felan gibi direnme olur. kimlik beyanında bulunmamak gibi bir suçlama olabilir -ki pvsk da polis kendi kimliğini gösterdikten sonra herkes kimliğini sorabilir gibi bir hüküm olsa gerek. bu nedenle ben para cezası alacağını düşünüyorum ancak olayın detayları da önemlidir. hapis cezası olmaz ama anlaşılan kardeşin biraz dik kafa. hakime de böyle diklenirse içeri de girmesi mümkündür tedip edilmesi açısından.
0
fempusay
(13.09.09)
hakime direnmez de işte olay kendi mahallemizde geçince polise sorun çıkartmış. polisler de melek değil ya biraz hır gür çıkmış tabi yoksa göstermiyorum kimliği diyip hadi kol kola girip karakola gidiyoruz gibi bir şey mümkün değil yani.

izmir'e ya da antalya'ya inecek. olay denizli'de gerçekleşti. zaten o da denizli'ye gelicek.
0
🌸emrag
(13.09.09)
yalınız polislerin özel şikayetleri var ise durum değişebilir. hani hır gür esnasında bir polisin dudağını ısırmıştır, gözlüğünü kırmıştır vs. işte olayın türüne ve şiddetine göre değişir. ancak doktor raporu alınmasını gerektirir bir numara varsa yırtamayabilir. eğer dotor raporu varsa veya polislerden herhangi birinin özel şekvacı olma durumu, o halde iş uzayabilir.
0
fempusay
(13.09.09)
öyle raporluk bir durum yok. özel şikayet de yok diye hatırlıyorum. çünkü eve gelen polisler bu normal, sadece ifadesini versin olay kapanır demişlerdi. polis geleli de 1 seneden fazla oluyor hatırladıklarım bunlar.
0
🌸emrag
(13.09.09)
(5)

Bilgisayar ekranında dağınık yeşillikler

mariboca
Merhabalar,Eşimin kullandığı yaklaşık 2 hafta önce Media Markt'dan aldığım Samsung R519 Notebook'un ekranında simgeler üzerinde yeşillikler oluyor. Ekrandaki hareketli kısımlarda, ikonların üzerinde, internet explorer ın menü kısmında yeşillikler bi oluşup bi gidiyor. Tam ekran video açtığımda da gö
Merhabalar,

Eşimin kullandığı yaklaşık 2 hafta önce Media Markt'dan aldığım Samsung R519 Notebook'un ekranında simgeler üzerinde yeşillikler oluyor. Ekrandaki hareketli kısımlarda, ikonların üzerinde, internet explorer ın menü kısmında yeşillikler bi oluşup bi gidiyor. Tam ekran video açtığımda da görüntü tamamen bozuluyor ve video görülemiyor bile.

Bugün ürünü teknik servise göndermek için Media Markt'a gittim. Orada bilgisayarları bir ön kontrolden geçiren yarı teknik bir arkadaş virüs olabileceğini söyledi. Combofix yaptım birkaç bişey buldu ama sorun yine düzelmedi.

Bu sorun neden kaynaklanabilir? Virüsten kaynaklanıyorsa hangi programı kullanmam gerekir? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
0
mariboca
(12.09.09)
Ekran Karti driver ini silip yeniden kurmayi denediniz mi ?
0
jay jay
(12.09.09)
denedim ama sonuç vermedi maalesef.
0
🌸mariboca
(12.09.09)
1)ekran karti yerine tam oturmamis olabilir.
2)farkli bir ekran karti driveri kurabilirsiniz.
0
sihirus
(12.09.09)
servise gönder. garanti kapsamındadır büyük ihtimal. ben de buna benzer lila renkli bir çizgi peydah olduydu dikine kesen, gönderim halletti servis. ekran kartı değişikliğiydi sanırım.

geçen de sormuştun bu soruyu; yanılıyor muyum?
0
fempusay
(12.09.09)
evet geçende de sormuştum ama servise götüremedim bu sel durumlarından dolayı. İkitelli de oturuyorum. haftasonunu da böyle geçirmeyim diye bi daha kastırayım dedim. Sunulan önerilerin hiçbiri başarılı olmadı maalesef. Son olarak Vista Ultimate yükleyeyim diyorum, belki onda böyle bi sorun çıkarmaz.
0
🌸mariboca
(12.09.09)
(5)

nişan bohçası vs

hypnose
şimdi efendim yakın zamanlarda nişanlanmayı planlamaktayım fakat söyle bir sorunum var annem garip bir psikolojiye büründü ne zaman bu konu açılsa beni vazgeçirmeye çalışıyor ve her seferinde kavga ediyoruz ama aslında bir o kadarda istiyor. açıkçası artık onunla bu konuları konuşamaz hale geldik di
şimdi efendim yakın zamanlarda nişanlanmayı planlamaktayım fakat söyle bir sorunum var annem garip bir psikolojiye büründü ne zaman bu konu açılsa beni vazgeçirmeye çalışıyor ve her seferinde kavga ediyoruz ama aslında bir o kadarda istiyor. açıkçası artık onunla bu konuları konuşamaz hale geldik diğer kadın aile büyükleride ayrı alem şimdi onlara danışsam ayrı bir havaya girecekler sanki annemi saymıyorumda onlara daha çok deger veriyorum gibi bir kanıya kapılacaklar(malesef garip teyzelerim var:)) zaten ben de düşündümki hiç onları bulaştırmadan kız tarafı nişan bohçasına ne koyarsa yavaş yavaş hazırlayayım birde o aşamada ayrı tantanayla gerginlikle karşılaşmayayım şimdi deneyimli duyuru sakinlerinin yardımlarını bekliyorum nişan bohçasında ne olur olmazsa olmazlar yada şu da olsa güzel olur bak git şurdan al uygundur kalitelidir gibi önerilerinizle şu garip çömezi aydınlatın bi zahmet..
not: bazı kaynaklar ki o kaynak çok bilmiş ev arkadasım oluyor kız tarafı nişanda erkeğe saat alır diyor çünkü erkek tarafı yzüükleri alırmış doğru mudur?
şimdiden teşekkürler
0
hypnose
(12.09.09)
evet saat alanlar var, pijama falanda alıyorlar, ne salak adetler.
0
alchemistt
(12.09.09)
Valla bohça olaylarına giriyorsan usulü yerine getirip saati de alıyorsun, doğrudur, hah! :) Hatta onunla da yetinmiyor parfüm falan da alıyorsun! Zira zaten tüm bu aldıklarının katmerli bir şekilde geri dönüşü olacaktır yine aynı usule göre, heheh...
0
Struttin
(12.09.09)
öncelikle bu kadar dert etme. büyük mazağalar vardır. oralara bir uğra erkek tarafı için nişanlık alaciim de. onlar sana envayı çeşidinden çıkartılar; ucuzu pahalısı, kalitesi dandiği vd.

not: neler olur içeriğinde diyorsan adete göre farklılaşabilir. iç çamaşırı koyan da var cüzdan, kemer, gravat, pijama koyan da. saat ilk defa duydum, zira damata saat düşünde takılıyordu galiba veya o döneme yakın takı makı alım dönemlerinde.
0
fempusay
(12.09.09)
illa bohça yapman şart mı? Yani karşılıklı anlaşırsınız, böyle gereksiz adetleri yaşatmayalım dersiniz. paranız da cebinizde kalır.
0
bitter cikolata
(12.09.09)
nişan bavulu yapın..bavul size kalır sonradan.
içine de damadın bu ara almayı planladığı elektronik bir şeyler koyun, makbule geçer.
0
cedilla
(12.09.09)
(1)

tchibo

paintov
merhaba ben geçenlerde tchibo da bi tatlı yemiştim adını unuttum ordaki tatlıların tariflerini nerden bulabilirim?
merhaba ben geçenlerde tchibo da bi tatlı yemiştim adını unuttum ordaki tatlıların tariflerini nerden bulabilirim?
0
paintov
(10.09.09)
(bkz: cheesecake)
0
fempusay
(10.09.09)
(11)

yüksek lisans, doktora vs memurluk

kafa radyo
657'e tabi insanoğlu, y.lisans veya doktora yapmak isterse ve müdür izin vermek istemezse ne yapabilir.
657'e tabi insanoğlu, y.lisans veya doktora yapmak isterse ve müdür izin vermek istemezse ne yapabilir.
0
kafa radyo
(10.09.09)
bildiğim kadarıyla yl veya dok. öğrencilerinin bir (iki yarım da olabilir) günlerini boşaltmak zorundalar.
0
hicazkar
(10.09.09)
bir üst makama dilekçe ile başvurulur, sanırım müdürünüzün de eğitim hakkını engellediği için başı ağrır.
0
berdush
(10.09.09)
öyle bir durum yok. izin vermek zorundalar. askeri personel bile doktora yapıyor o emir komuta zinciri içinde diğer kurumlardakiler mi yapamayacak.
0
yazar kasa
(10.09.09)
Lisans sonrası eğitim ile ilgili olarak izin vermek gibi bir zorunlulukları yok. Seçenekleriniz:

- Vazgeçebilirsiniz.
- Müdürünüz ile aranızı iyileştirebilirsiniz.
- Rapor, sevk(hele de master yapmayı planladığınız yerde tıp fakültesi varsa süper olur) vb. ile derslere gidebilirsiniz.
- Yıllık izninizden düşülmesini sağlayabilirsiniz (ama müdür yıllık izni de vermeyebilir).

Yapmamanız gerekenler:
- Müdüre gereksiz yere bu benim hakkım vb. diye artislik yapmak.
- Bir üst makama dilekçe ile şikayet etmek (aman dikkat).
0
pppedant
(10.09.09)
anayasal hak felan sürekli söyleniyor, lakin emsal teşkil edecek bir karara ulaşmak lazım. müdür şimdilik olur felan diyor ama çok kolay fikir değiştirebilen biri insan güvenemiyor.
ve onun iddiası böyle bir şeye zorunlu olmadığı yönünde. kısaca bu devlet mevzuat açıkları üzerinden yürüyor ve bende mevzuatta gösterebileceğim bir şeyler arıyorum.
0
🌸kafa radyo
(10.09.09)
doktora veya y.lisans mecburi eğitimlerden sayılmayacağından eğitim hakkının ihlaline girmez. neticede müdür haklıdır. sen de daha dünkü memursundur. kafa tutarsan işinden olmaya kadar gider bu mevzu meğer ki müdürün dik kafanın biri olsun.
örnek: doktorada bizde bir kıd. binbaşı vardı. adamcağız karstan geliyordu. her seferinde 1-2 günlük izin alıyordu senelik izne mahsuben. şimdi sen de kendini ölç biç düşün. müdürünle aranı iyi tutar işleri geciktirmez ve gerekirse akşamlar çalışıp açığımı kapatırım dersen ve yalayıp yutarsan neden olmasın? ama adam da ben yapamadım bu da yapamasıncı ise, kasma hiç!
ayrıca pppedant'a sonuna kadar katılmakla beraber harikulade yazmış diyorum.
0
fempusay
(10.09.09)
sanırım karışıklık şundan olmuş, eskiden mecburlardı evet. hatta ağrı'da görev yapan bir öğretmen ankara'da y.lisans kazansa tayini yapılmak zorundaydı. yine aynı şekilde annemlerin serviste bi hemşire vardı tıp okuyordu aynı zamanda. çalışma saatlerini ona göre ayarlıyorlardı, mecburlardı. bizim edebiyatçı da yüksek yapardı 2 günü boştu. ama artık ne yazık ki değişti. müdürü kafalayacaksın mecburen. diğer arkadaşların da belirttiği gibi. aslında bu kazanılmış bi haktı nasıl aldılar bilmiyorum.
0
acikcasi dehsete kapildim
(10.09.09)
"MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONELİ İZİN YÖNERGESİ

YEDİNCİ BÖLÜM
Diğer İzinler

Öğrenim izni
Madde 41- Bakanlık personelinden; Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsüne devam edenlere 7163 sayılı Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Teşkilât Kanunu gereğince eğitim süresince aylıklı izin verilir. Bu izinler, 15 inci maddenin (a) bendinde belirtilen görevlerde bulunanlar ile il millî eğitim müdürlerine aynı bentte belirtilen izin vermekle yetkili amirler, merkez teşkilâtında görevli diğer memurlara dairesi amirinin uygun görüşü üzerine Personel Genel Müdürü, taşra teşkilâtında görevli olanlara ise il millî eğitim müdürünün önerisi üzerine vali tarafından verilir.

Yüksek lisans öğrenimine devam edenlere, görevlerini aksatmamak kaydıyla haftada iki yarım gün izin verilebilir. Öğretmenlerin ders saatleri, bu öğrenimlerine devam edebilmelerine olanak verecek şekilde düzenlenir. Bu izin merkez teşkilatında görevli olanlara birim amiri, taşra teşkilatında görevli olanlara il/ilçe milli eğitim müdürü tarafından verilir. İzin verme yetkisi alt kademelere devredilebilir."

MEB personeli misiniz bilmiyorum ama durum yukardaki gibi, taşrada çalışıyorsunuz ve izninizi il veya ilçe mem. verir. üst makam demekten kastım oydu, şifahen iş görmek yerine yazılı müracaat etmek en doğrusu, amirler dilekçeden tırsarlar ama karşısına çıkıp meramınızı anlatmaya çalışırsanız şahin kesilirler ya da en azından benim başıma gelenler öyle idi ama denilenler de doğru tabii en güzeli diklenmeden olması.
0
berdush
(10.09.09)
biz doğrudan ankara'ya bağlı olan ender taşra teşkilatlarından biriyiz (bkz: istanbul'a taşra diyen zihniyet). kendi mevzuatımız içerisinde de bir şeylere bakmaya çalışıyorum, henüz bir şey bulmuş değilim.

elbette işin güzellikle olması en iyi yol, ama bu memuriyet zımbırtılarında; aman başıma bir şey gelmesin, müfettiş gelir korkuları çok yoğun ve çalışanın kendini geliştirmesine gönüllü bir yapısı yok.
0
🌸kafa radyo
(10.09.09)
@berdush: Yazdığın metinde izin verilebilir diyor, bu fark önemli. Bir de bağlı olduğunuz makamı aşarak üst makamlara dilekçe vermek (bağlı bulunduğunuz birimi şikayet etmiyorsanız eğer) disiplin cezası almanıza neden olabilir.

Gelelim söz uçar yazı kalır faslına: devlette işler yazı mazı ile değil, tersine iyi ilişkiler ile yürür. Dilekçe yazarsınız bir kenara atarlar, yasal süresinin sonu olan 2. ayda muğlak bir cevap verirler herşey resetlenir. Mahkeme açar aylarca uğraşır hakkınızı alırsınız, 15 gün sonra yine başınıza benzer iş açarlar haydi tekrar mahkeme bilmemne uğraş.. Hak, hukuk tamam ama uğraşan siz olursunuz.
0
pppedant
(10.09.09)
@pppedant
devletin çalışma mantığında ne yazık ki değindiğin özellikler var.
0
🌸kafa radyo
(10.09.09)
(3)

bir şeyi anlatmak için zıttına ihtiyaç duymaya ne ad verilirdi?

bandini
Yahu sıcağı anlatmak için soğuğa ihtiyaç vardır, iyiyi anlatmak için kötüye ihtiyaç vardır. Anlamlar zıtları olmadan anlaşılmaz gibi bir felsefi, psikolojik ya da pedagojik bir kavram vardı. Adı neydi onun?
Yahu sıcağı anlatmak için soğuğa ihtiyaç vardır, iyiyi anlatmak için kötüye ihtiyaç vardır. Anlamlar zıtları olmadan anlaşılmaz gibi bir felsefi, psikolojik ya da pedagojik bir kavram vardı. Adı neydi onun?
0
bandini
(10.09.09)
diyalektik?
0
whoosie
(10.09.09)
(bkz: teodise)
0
fempusay
(10.09.09)
dualizm
0
surtunme kuvveti
(10.09.09)
(2)

pasaportumu kaybettim!

vejeteryan vampir
evet. çok bedbahtım. bakmayı planladığım bir yer daha var ama orda olma olasılığı yalnızca %3 falan. ekim 11de yurt dışına çıkıyorum- haliyle eylül sonu vize işlemlerine başlamam gerekiyor.daha önce 1 yıl abd'de yaşadım, pasaportumda bununla ilgili vize bilgileri vs mevcuttu.şimdi sorular:- pasaport
evet. çok bedbahtım. bakmayı planladığım bir yer daha var ama orda olma olasılığı yalnızca %3 falan.

ekim 11de yurt dışına çıkıyorum- haliyle eylül sonu vize işlemlerine başlamam gerekiyor.
daha önce 1 yıl abd'de yaşadım, pasaportumda bununla ilgili vize bilgileri vs mevcuttu.

şimdi sorular:

- pasaport ne kadar sürede yeniden çıkartılır?
- pasaportumu kaybettim hükümsüzdür ilanı vermemiz ve o verdiğimiz gazeteyi alıp yanımızda götürmemiz falan gerekiyor mu?
- abd vize bilgilerimin yeni çıkacak pasaportta bir şekilde yer alabilmesi mümkün mü? (malum başka yerlere vize alırken çok işime yarayacaktı)

şimdiden teşekkürler herkese...
0
vejeteryan vampir
(10.09.09)
-1 gün içerisinde (sabahtan başlarsdan ve belgelerin tam olursa) sanırım çıkartabiliyorsun. bulunduğun ilin emniyet linkinden kontrol edebilirsin.
-gerekmiyor ama tutanak gibi bir şey tutuyorlar sanırım pasaport şubede. ama kendini sağlama almak içn bunu her zaman yapmalısın (kimlik pasaport vs.).
-yer almaz. ama gittiğini kendin beyan edebilirsin.
0
fempusay
(10.09.09)
istanbul'da oldugunu varsayarak konusuyorum.

aksaray vatan caddesinde emniyet mudurlugu var. orada pasaport sube var.

daha onceden pasaport harcini bankaya yatirip bir de orada verilmek uzere 150 lira gibi bir miktarla bu pasaport subeye gidiyorsun. sira numarasi aliyorsun. biraz sira beklemek olasi, o yuzden en azindan yarim gun ayirmak yerinde olur. sarisin cok konusan bir bayan var orada. bir sey olursa "ya ablam soyle soyle oldu" dersen hallediyor ama ablam demen lazim.

obur gune de teslim ediyorlar yenisini.

abd vize bilgilerini yenisine ekletemezsin ancak vize basvurusunda daha once amerika'ya gittim falan diye yazabilirsin
0
co2s2
(10.09.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.