Genel olarak işte rahat bir ortam olduğundan, erkeklerin bile şortla çalıştığı bir ortam olduğundan çok kısıtlamıyorum günlük iş hayatında kendimi ama bir toplantı olur, dışarılardan birileri görüşmeye gelir, ben fabrikalara giderim, vb.; öyle durumlarda dekolteyi geçtim, normal işe giydiğim şeyleri bile giymiyorum. O tür işlerin bir ağırlığı, bir ciddiyeti varmış gibi geliyor ve etek bile giymiyorum. Tarz değişebiliyor; örneğin, üretim hattına dalacaksam ve o gün orada milletle konuşacaksam, o hatta çalışan işçinin giydiğine yakın şeyler giyerim, makyajı silerim, takı takmam. Dekolteyi geçtim, ortalamadan şık olup dikkatin iş dışında bir yere kaymasını istemem. Bu da gözle taciz, 'Beni görünce hülyalara dalmasınlar' anlamında değil kesinlikle, hatta işçilerin kadın veya erkek olması da fark etmez, oradakinden farklı görünüp 'Ben buraya ait değilim ki zaten. Geldim, gideceğim. Ben kıyafetimle ezerim' der gibi görünmek istemem, onlardan biri gibi görünmek ve araya karışarak beraber çalışabilmek isterim. Konuşmam da değişir mesela, X Bey, Y Hanım değil; X Abi, Y Abla derim. Eğer satış-pazarlama tipli birileri ile görüşeceksem biraz daha şık giyinirim ve Hanım-Bey'e geçerim. Bu bir tavsiye değil; kendim gibi olursam da çok şey fark etmiyor. Geçen gün işe giderken askılı t-shirt ve kot tulum etek giydim; kendi işimi yaparken sallamıyorum bir şey. Öyle bir ortam da yok gerçi.
İş hayatını 'Oturup çalışıyorsun'dan öte görüyorum; oturup çalıştığım zamanlarda istediğimi giyerim. Hatta bir itirafta da bulunayım. Gezi tam yaz vaktiydi ve sürekli 'Uzun şeyler giyin, portakal gazı yakmasın cildinizi' deniyordu. Ben de kotu giyip gittim iş yerine, akşam Gezi'ye gidecektik. Oda arkadaşım (kadın olan) da işyerindeydi. Kotlar bacağımızı öyle bir yaktı ki, piştik odada. En son kapıyı kilitledik ve pantolonları çıkardık. Öğleden sonra donla çalıştık ikimiz birlikte. Oda arkadaşım çabuk pişen cinsten, kapıyı kilitleyip t-shirt'ü çıkarıverir. Erkek olan eski oda arkadaşım çok yiyince pantolonunun ilk düğmesi açık gezerdi. Bunun dışında, toplantı gibi durumlarda kendi yazlık giysilerim kapalı bile olsa işin ağırlığını kıyafetimde hissetmiyorsam çıplak gibi hissediyorum kendimi.
Günlük hayatta, İstanbul'da bir miktar kısıtlıyorum kendimi maalesef. Şort giyemiyorum çok mesela, metrobüste rahatsız olabiliyorum. Sadece yakın yerlere giderken giyiyorum ama şortla aynı boyda etek giyiyorum. Bacaklarım sütun da değil, ilgisi yok ama insanların şortla eteğe bakışı farklı ne garip ki. 'Tatillik'-'İstanbulluk' ayrımı şort konusunda var. Yine de çoğunlukla takmamaya çalışıyorum, dışarıdakilere gülüp geçiyorum eğer abartılı bir taciz durumu yoksa.
0