[]

Daha kapalı giyinme ihtiyacı

Normalde çok açık giyinen biri değilim ama V yaka dekolteli şeyler giymeyi seviyorum. İşe başladıktan sonra müvekkiller vs insanların bakışlarından rahatsız olmaya başladım. Hareketlerimi kısıtlamaya bu yüzden de sevdiğim V yakalı giysilerimi tercih etmemeye başladığımı fark ettim.

Sorum şu: Böyle saçma sapan tipler yüzünden kendimi kısıtlamak dışında ne yapayım? Duyurunun sevgili kadınları ne düşünüyor bu konuda, siz de kendinizi kısıtlıyor musunuz?


 
iş hayatında rahatsız olabileceğimi göz önünde bulundurarak dekolteyi gizleyici şeyler giyiyorum. normal hayatta afedersin skimde olmaz.


  • evde liyakat kalmamis  (10.06.16 16:09:10) 
İş yerimde dekolte giymiyorum çünkü giyince bakışlardan rahatsız oluyorum. İnsanların ne düşündüğü umrumda değil, yalnızca rahat hissetmek istiyorum kendimi. Günlük yaşantımda ise canım ne isterse onu giyiyorum kendimi kısıtlamıyorum.


  • köstebek kurabiye  (10.06.16 16:13:15 ~ 16:27:03) 
caps or it didn't happen


  • fanila  (10.06.16 16:14:37) 
Malesef kısıtlıyorum. Hatta günlük hayatımda da bazen. Yazlık şortlarımı yalnızca tatil yerlerinde giyiyorum, pof :(

edit: bu yaz tam tersini deneyeceğim, rahatça şort, etek giyen kadınlara haksızlık oluyor, yalnız bırakıyoruz onları. bakışları olabildiğince siktiredip dilediğimizi giymek dileğiyle.
  • kronik  (10.06.16 16:15:15 ~ 16:47:27) 
İş hayatında laf gelmesin diye özenli ve kapalı giyinmeye dikkat ediyorum, çünkü beni uyarması muhtemel kişilerden hoşlanmıyorum. Ters bir laf edip daha kötü olmayalım diye.

Günlük hayatta da taciz edilmekten tiksindiğim için (bakışlarla bile olsa) gene kapalı giyiniyorum sayılır. Misal dize yakın etekler ve altına da dolgu topuklu giymeyi çok seviyorum ama ailemle birlikte değilsem, toplu taşıma kullanıyorsam çekiniyorum haliyle. Böyle böyle kot pantolon-tişört insanı oldum çıktım :(
  • chitosan  (10.06.16 16:16:43) 
kadın değilim ama çalışırken yada insanlarla karşılıklı konuşurken aklınızın bir köşesinde hep böyle bir endişe oluyorsa giymeyin. hem kendinizi strese sokarsınız hem de karşınızdakini.
(git: eksisozluk.com)

  • kaya1453  (10.06.16 16:18:29 ~ 16:19:30) 
Ben malesef okulda da gunluk olarak da kisitliyorum. Istanbulda yasiyorum, her gun metrobuse/minibuse biniyorum veya kalabalik caddelerden geciyorum. Yaz gelince asla sort giyemiyorum, sortlari sadece yazlik yerlerde giyebiliyorum. Istanbulda ince askili dahi giyince bakislardan rahatsiz oldugumdan onlari bile neredeyse giymiyorum artik. Boyum biraz uzun, tesetture bile girsem kadin erkek donup bana bakiyor bu sebeple azicik daha rahat seyler giysem/ degisik tarzda giyinsem inanilmaz rahatsiz oluyorum.

Ha bu arada, avrupada 5 farkli ulkede bulundum, hepsinde de sort, tayt vs giydim ve 1 kisi bile donup bakmadi. Medeniyet boyle bir sey olsa gerek.

Sonuc olarak yerine gore giyinmek durumuna dusuyoruz, istanbulda kendimi suudi arabistanda gibi hissediyorum.
  • mukrime  (10.06.16 16:21:31) 
@kronik, aynen. Elbise almak istediğimde "Ya ben bunu anca tatillerde giyerim, ona da giyebileceğim birsürü elbisem var." diyorum artık :(


  • chitosan  (10.06.16 16:23:24) 
Ben kadının ne giydiğine asla karışmam. Ama güzel bir şey görünce de bakarım. Sanırım tipim düzgün olduğu için bakışlarımı yakalayınca pek tepki göstermiyorlar.

Soruya gelince, karşı tarafı hedef göstermek için "sen benim memelerime mi bakıyorsun?" demek belki geri adım atmalarını sağlayabilir. Ya da dekolte kapatan bazı ince, hafif kıyafetler var,belki onlar olabilir. Ama saçma o da.
  • yirmisantim  (10.06.16 16:25:21) 
yani ben öyle bir ihtiyaç içine girmem açıkçası. isteyen istediğine bakabilir. rahatsız edici bir bakış oluyorsa ben de ona dik dik bakarım, zaten anlar diye düşünüyorum. sonuçta ben de erkeklerin orasına burasına bakarım güzel görünüyorsa, ne var ki bunda.


  • nathanieltroy  (10.06.16 16:31:34) 
Frapanlık ile dekolte ayrı şeyler. Siz istediğinizi giyin. Kendini kısıtlaması gereken onlar.


  • thewizardofearthsea  (10.06.16 16:38:21) 
bir erkek olarak konuşması bana kolay ama bir gün insanlar rahatça istediğini giyebilecek duruma gelicekse kendini kısıtlamayanlar sayesinde gelicek diye düşünüyorum. tekrar ediyorum, demesi kolay, kimseye de niye böyle yapmıyorsun diyemem ama bazı şeylerin gelişmesi için insanların alışması lazım. nasıl ki olumsuz şeylerin normalleşmesinden yakınıyoruz, aynı normalleştirmeyi olumlu şeyler için de yapabilmeliyiz.

bunu bir motivasyon olarak gören olur mu bilmem ama yeri gelmişken belirtmek istedim. ben olsaydım diyemiyorum ama bunu yapana saygı duyarım, önünde önümü iliklerim.
  • baba jo  (10.06.16 16:45:41) 
pantolon giyince bile metroda süzüyorlar. dolayısıyla çok sıcak olsa bile göğüs/sırt dekolteli kısa şeylerin hiçbirisini giyemiyorum ben de. o kadar hevesle alıyoruz halbuki. istanbul sıcağında giydiğim tek "açık" şey de askılı. onu da kimseye yedirmem.


  • ruhen hastayim ben  (10.06.16 16:58:36) 
@fanila +1


  • confessions of an adman  (10.06.16 17:00:23) 
aşırı dekolteli giyinmiyorum ama, kısa etek elbise, yakası açık bluz vs giyerim sıkça. bakılıyor mu evet ama çok da umursamıyorum açıkçası. giyeceğim yere saate dikkat ederim ama. şehirle de alakalı, izmirde çok problem olmuyor. ama kimsenin kısa şortla gezmediği bir şehirde giyince daha dikkat çekiyordur sanırım. ama ben yine de kısıtlamama taraftarıyım.


  • aquarium  (10.06.16 17:05:14) 
Genel olarak işte rahat bir ortam olduğundan, erkeklerin bile şortla çalıştığı bir ortam olduğundan çok kısıtlamıyorum günlük iş hayatında kendimi ama bir toplantı olur, dışarılardan birileri görüşmeye gelir, ben fabrikalara giderim, vb.; öyle durumlarda dekolteyi geçtim, normal işe giydiğim şeyleri bile giymiyorum. O tür işlerin bir ağırlığı, bir ciddiyeti varmış gibi geliyor ve etek bile giymiyorum. Tarz değişebiliyor; örneğin, üretim hattına dalacaksam ve o gün orada milletle konuşacaksam, o hatta çalışan işçinin giydiğine yakın şeyler giyerim, makyajı silerim, takı takmam. Dekolteyi geçtim, ortalamadan şık olup dikkatin iş dışında bir yere kaymasını istemem. Bu da gözle taciz, 'Beni görünce hülyalara dalmasınlar' anlamında değil kesinlikle, hatta işçilerin kadın veya erkek olması da fark etmez, oradakinden farklı görünüp 'Ben buraya ait değilim ki zaten. Geldim, gideceğim. Ben kıyafetimle ezerim' der gibi görünmek istemem, onlardan biri gibi görünmek ve araya karışarak beraber çalışabilmek isterim. Konuşmam da değişir mesela, X Bey, Y Hanım değil; X Abi, Y Abla derim. Eğer satış-pazarlama tipli birileri ile görüşeceksem biraz daha şık giyinirim ve Hanım-Bey'e geçerim. Bu bir tavsiye değil; kendim gibi olursam da çok şey fark etmiyor. Geçen gün işe giderken askılı t-shirt ve kot tulum etek giydim; kendi işimi yaparken sallamıyorum bir şey. Öyle bir ortam da yok gerçi.

İş hayatını 'Oturup çalışıyorsun'dan öte görüyorum; oturup çalıştığım zamanlarda istediğimi giyerim. Hatta bir itirafta da bulunayım. Gezi tam yaz vaktiydi ve sürekli 'Uzun şeyler giyin, portakal gazı yakmasın cildinizi' deniyordu. Ben de kotu giyip gittim iş yerine, akşam Gezi'ye gidecektik. Oda arkadaşım (kadın olan) da işyerindeydi. Kotlar bacağımızı öyle bir yaktı ki, piştik odada. En son kapıyı kilitledik ve pantolonları çıkardık. Öğleden sonra donla çalıştık ikimiz birlikte. Oda arkadaşım çabuk pişen cinsten, kapıyı kilitleyip t-shirt'ü çıkarıverir. Erkek olan eski oda arkadaşım çok yiyince pantolonunun ilk düğmesi açık gezerdi. Bunun dışında, toplantı gibi durumlarda kendi yazlık giysilerim kapalı bile olsa işin ağırlığını kıyafetimde hissetmiyorsam çıplak gibi hissediyorum kendimi.

Günlük hayatta, İstanbul'da bir miktar kısıtlıyorum kendimi maalesef. Şort giyemiyorum çok mesela, metrobüste rahatsız olabiliyorum. Sadece yakın yerlere giderken giyiyorum ama şortla aynı boyda etek giyiyorum. Bacaklarım sütun da değil, ilgisi yok ama insanların şortla eteğe bakışı farklı ne garip ki. 'Tatillik'-'İstanbulluk' ayrımı şort konusunda var. Yine de çoğunlukla takmamaya çalışıyorum, dışarıdakilere gülüp geçiyorum eğer abartılı bir taciz durumu yoksa.
  • aychovsky  (10.06.16 17:08:10 ~ 17:30:47) 
başkalarının davarlığı yüzünden kendimi kısıtlamamak için genelde savaş veriyor oluyorum. bazen hiç çekemeyecek gibi hissediyorum ve pantolonla gidiyorum işe. ama taciz ihtimalinin hayatımı bu şekilde etkilediğini fark edince dellenip yine şort giymeye filan dönüyorum.o zaman da mesela bilhassa toplu taşımada kendimi koruyabilmek için sırt çantası takıyorum ya da erkek arkadaşımdan işe bırakmasını rica ediyorum. çok gelgitli durumlar benim için.


  • turk kizi  (10.06.16 17:10:12) 
Bakışlardan ziyade kendim hiç rahat hareket edemiyorum ki dekolte ile. Hatta ceket dışında diğer her şey bir beden büyük kıyafetlerimden, iş ya da günlük. Rahatlık ve fonksiyon önce geliyor. İşe de elimde olsa tek bir üniformayla gitmeyi tercih ederim, kıyafetlere bakmayı ve bilmeyi seviyorum ama kendime gelince hem uğraşamıyorum hem de işimde yaptığım işten başka bir şeyle dikkat çekmek, öne çıkmak istemiyorum. 'Basic' dediğimiz tek renk temel parçalar.

Geçen v yakalı yazlık bir elbise giyeyim dedim. Hediye gelmişti elbise, 1970'lerden bir şey, kumaşı falan enfes, ilk defa heves ettim. Evden çıkıyoruz tam, çok iyi tanımadığım başka bir bayan arkadaş beni görünce "içine bir şey giyeceksin herhalde" dedi. Anlamadım ki, iki dakika sahile yürüyüp, oturacağız, o kadar. Uzun yıllar sonra böyle şeyler giymek isteyen kadınların, mekan ve mekanın şartlarından bağımsız sürekli bir kontrolle hareket ettiği yeniden dank etti. Bizde "içine bir şey giymek" diye bir şey var.

Kadınların kıyafet konusunda yaşadıkları kısıtlanmışlık durumunu beden ve cinsiyet politikalarına, kültür ve din analizlerine, özne ve öznelerarasılık, kimlik kuruluşlarına, temelde özgürlüğün nasıl inşaa edildiğine, toplum-birey ilişkisine, semiolojik analizlere falan kadar götürerek düşünebilirim tabii de, kişisel deneyimler bu tip şeyler.

Amerika'da etek giyerek ders anlatan bir müzikoloji profesöründen ve dini uzun eteğiyle, elbisesiyle ders anlatan bir budist rahipten ders aldım. İş yerinde teşhircilik-çıplaklık kıyafet kodlarıyla engellenirken milli-geleneksel-dini kıyafetlere saygı duyuluyordu. Kimlik problemi ekseninde değerlendirmek en doğrusu galiba. Bir de estetik beğeni haz-etik kodlar ayrımına referansla. O güzelim elbiseyi de giymedim. İçine bir şey giymek estetik bütünü ve deneyimi bozacaksa, giymemek daha iyi.
  • shadowcat  (10.06.16 17:23:01) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.