3 gün sonra tekrar hcg baktırabilirsiniz değerde artma varsa gebelik olma ihtimali var.

hcg değerinde sorun yok görünüyor.

neden hala panik?

Bütün değerler hamile olmadığını göstermiyor mu? Why so panik?

beta hcg baya baya yumurta döllenir döllenmez artar. keep calm. non pregnancy. stresten gecikmiştir. olur öyle. sen kafanı rahat tut. rahatlayınca hemen gelir.

Sana cüzdan almanı öneriyorum.

daha yeni ebay'den sunu aldim 10 lira'ya

www.ebay.com

493 kisi almis ve kargo da beles.

mysql gelmez o cüzdan. beleşe hiç gelmez. kargoda takılır kalır.

gelmezse, su an kicimin altinda duran ne?

Tunalı'daki Matraş'tan 2 hafta önce almıştım. Baya indirim vardı, öneririm.
Bozuk para bölümü yok benimkinde ama öyle modeller de vardı.

adam 10 liraya cüzdanı mı mal etsn kargoyu mu ödesin?

desa'dan almıştım sevgilime tam istediğin özelliklere sahip bakabilirsiniz.

Tergana bakmanı tavsiye ederim

hoşuma da gitti ama kargo beleş değilmiş.

beles olm beles. cinde devlet ihracat yapildigi zaman kargoyu karsiliyor. o yuzden 1 liralik sey bile belese geliyor.

static-cdn.morhipo.com[img][5][1][900x1234].jpg?0030

50 tl. Hayatımda kullandıgım en iyi cüzdan. Dockers'tAn aldım. Gören iltifat ediyor.

Illegal islere girmeden ya da lotoyu kazanmadan 10 seneden once biraz zor denklesir o para. Mesleginde kendini gelistir once. Tavsiyeyle olsaydi herkes bi porse alirdi

Doğru mu anladım? Şu an hiçbir birikimin ve gelirin yok, sıradan bir öğrencisin ve 80 bin tl kazanmak istiyorsun?

Ticaret yap.

Başka da ne diyeyim bilmiyorum. Umarım okulun iyidir ve iş bulma sıkıntısı yaşamazsın mezun olunca.

Porsche ve öğrencilik nasıl oluyor arkadaş anlamadım..

@mistreated o konuyla ilgili elimden geleni yapıyorum. ders olarak pek bir sıkıntım yok. biraz acelem var işte

@sen git ben geliyorum umarım öyle bir durum olmaz. yapabileceğimi yapıyorum.

ticaret alanında çok iyi değilim. aslında paradan az çok anlarım, işin matematiğine kafam basar ama insan ilişkileri kısmında tökezliyorum. (pazarlık vs.)

@deneme yok abi çok araştırıyorum bi işe girmeden önce. o işlerin az çok ne olduğunu biliyorum.

bisiklet almakla başla. sonrası gelir.

Tabiri caizse alışmamış götte don durmaz.

Porsche alınca bitmiyor olay, asıl ondan sonra başlıyor. Bunun yakıtı hayvan gibi, vergisi desen keza öyle. Sigortası, kaskosu falan alır başını gider. Bir bakmışsın 2 gıdım yolda porsche süreyim diye bütün gelirini arabaya yatırıyorsun. İlerde çok para kazanabileceğin bir bölümde okuyorsan o zaman al derim. Şu an için bu geçici bir hevestir bence.

ilk tavsiyem değişeni çok fazla boyananı olmayan bir araba al, ikinci tavsiyem ise diğerleriyle aynı. ticaret yapmaktan başka çaren yok, ki buda aslında bir paradoks oluşturuyor kendi içinde. çünkü doğru ticaret yapabilen, ticarette başarılı olan hiç bir adam o arabaya o parayı vermez. gider satarken zarar etmeyecek bir araba alır, biner. hatta satarken bırak zararı kar bile eder :)

bak ne anlatcam;

sene 94-95-96

ortaokula gittiğim zamanlar (tüh lan yaş belli oldu) piyasada sıkca görebildiğimiz iki motor var; java ve mz.

ben deli oluyorum motor için, mz 151-251-301 var o zamanlar. 2 zamanlı fişek gibi motorlar, 36 ay taksitle satılıyorlar o zamanlar. taksitlerde sanırım 20 milyon filandı, oha lan iyi paraymış be.

javanında bi eski tipleri var düm düz, birde style olanlar var, çift eksozlu. sonra sonra laser lerde çıktı gerçi.

neyse konuyu dağıtmayalım, işte ben bu motorlar için ölüyorum, bitiyorum amk. yapabildiğim tek şey 20 liraya bir saatlik mobilet kiralamak. ama doymuyorum ki, rüyalarımı süslüyorlar.

o zamanlar bırak avrupayı japon motor görmek bile çok zor, etilere bebeğe filan gidersek görüyoruz sadece.

neyse ki o kadarda hayalperest değilmişim, japon motor değil de mz, java hayali kurmuşum :)

normal yollarla alabilmemim imkanı yok babam işçi anne ev hanımı. nerden gördüysem bir kitap tanıtımı gördüm, gazeteden görmüşümdür kesin. şans oyunları ve insanın şansını arttırma ile ilgili. gerizekalı bir kadının yazdığı kitaptı, aldım onu siparişle. okudum ama içeriğini hatırlamıyorum, fakat ben başladım loto toto piyango at yarışı oynamaya.

bütün harçlığımı ve sağdan soldan tırtıkladıklarımı şans oyunlarına yatırıyorum.

her ayın 9-19-29 da piyango, her hafta lotot toto, p.tesi salı hariç at yarışı, o zamanlar hergün yoktu sanırım yarışlar.

lan belkide bir motor parası harcadım farkında değilim :)

ama olmadı, havadan para kazanamadım. hatta bir ara bir motor çalayım kendime diye planlar da yapmadım değil.

okuldan kaçıp akşama kadar balmumcu beşiktaş ortaköy geziyorum, hem satıcılardaki motorlara bakıyorum hem yol kenarına park etmiş motorların üzerine oturuyorum.

nihayetinde nasıl oldu hatırlamıyorum ama çaresizlikten sanırım ben o sevdadan lise bitene kadar uzak kaldım.

askerden önce kendime bir mz alıp kuryelik bile yaptım, ama o ortaokulda mobilet kiralayan çocuğun hevesi yoktu.

yıllar geçtikçe çok daha pahalı , kaliteli motorlarım da oldu arabalarım da.

hatta daha dün, 2 ay önce 28 bine aldığım motoru çok hoşlanmadım diye 25 bine sattım. bu gün yarın daha farklı bir şey alacağım.

araba desen binmek zorunda olmasam (ye kürküm ye olayı) yüzüne bakmam, ki çok şükür üst segment aracım var ama yağmur olmadıkca ve birileri görmek zorunda değilse (ye kürküm ye olayı) arabaya bile binmek istemiyorum.

yani diyeceğim o ki seni böyle okuyunca kendimi hatırladım birden :)

amma gereksiz ve uzun yazmışım lan ama bu da böyle bir anımdır işte.

@cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam teşekkür ederim, öm'den cevap yazdım.

@darknum_ şu an üstümde don var. inanmıyorsan caps atabilirim heheh :).

porsche'dan iyi anlayan bir servisçi abiden görüş almanı öneririm. mekanik, teknik her türlü arızasına hakim oldukları için güzel bir araç alman konusunda yol gösterici olacaklardır.

www.primecaregarage.com.tr

"para yapmak istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum"

müthiş bir plan. yakında alırsın kardesim.

çaya musluk suyu koyuyorum.

normalde erikli kullanıyorum, param oldugunda ise cam şişe pınar.

bu sıcaklarda pet şişe pek emniyetli gelmiyor.

damla ve nestle'yi hiç sevmiyorum

icmiyorum. icilmez.
Damla, hamidiye, erikli(son zamanlarda bozdu bence ama), sirma(en son tercih)

musluk suyunu hiçbir şeye koymuyorum; bırak çayı çorbayı makarna bile haşlamıyorum. en yakınımdaki su dağıtıcısı kavacık ve selen diye iki su satıyor; ben seleni alıyorum. Bilinen bir marka değil ama ben gayet memnunum.

içiyorum.

yaz aylarına kadar çayda falan musluk suyu kullanmama karşın son 1-2 aydır çayda kötü bir tat almam dolayısıyla hazır suya yöneldim. Vakıf Taşdelen 15 lt lik cam damacanalarda geliyor, güzel de, ama yemek-çay için falan Sırma gibi markaların 5-10 lt liklerinden alıyorum marketten, yoksa su da dayanmaz para da:)

geçen günlerde ASKİ ile bağlantısı olan bir arkadaşın duyumuna göre yaz aylarında tedbir amaçlı Kızılırmak suyu da veriliyormuş bu kötü tadın sebebi de o olabilir dedi, olabilir de olmaya bilir de, ama kııllanmak için yeterli bir duyum bana.

yaz aylarında musluk suyu içilmez kesinlikle. atatürk orman çiftliği ve javsu iyidir.

valla ankara'nın suyu istanbula kıyasla mükemmel (istanbul'un musluk suyunu içme dalaleti göstermiştim bir kez de berbattı) ama evet yaz aylarında özellikle sararıyor su. ben çaya falan kullanıyordum ama içme suyu olarakta içtiğim olmuştur. yine de marka olarak korusu iyidir,ondan kullanıyordum ben.

en sevdiğim (bkz: #7540546)
ama seçemiyorumda (bkz: #1444011), (bkz: #15460962),(bkz: #25903310)
ama sesli olarak okumayı en sevdiğim (bkz: #1081193)

şair seçemiyorum su an :)

Cahit sitki taranci - desem ki

en sevdiğim şair ahmet erhan

en sevdiğim şiir cemal süreya - biliyorum sana giden ve turgut uyar - göğe bakma durağı

bildiğim kadarıyla biletinizle gittiğinizde değiştiriyorlar sadece, telefondan olmuyor. ama siz yine de firmanın otogardaki yazıhanesini arayın belki yardımcı olurlar.

Oluyor bn yapıtım bileiti kestirmistim 1 saat erken gittim bu otobüste yer var bının dediler B'ndm B'nde

Ben metro turizm ile telefondan yapmıştım.

Merkezde murat pansiyon diye bir yerde kalmıştık. 50 şer lira aldılar. Gayet hoş bir yerdi.

royal arena. sezon ücretini bilmiyorum ama otel servisi gayet iyi.

özdere

Karaburun

Foçaa!

yok öyle bir şey.

Aynı dertten muzdariptim. Olmuyor diye öğrendim. Sıkıntı etmedim Zira ikinci tur olmayacak.

robert kolejinden başlar okyanus kolejine kadar çok cevaplı bir soru olur.

Robert, Üsküdar Amerikan, Fransız Liseleri(İstanbul'dakilerin hepsi) ve benim favorim olan İstanbul Alman.
Bunlar Türkiye koşullarında pırlanta gibi okullar.

Benim için anaokulundan tutun üniversiteye kadar tüm vakıf okulları tüm devlet okullarından iyidir. (Genelleme yaparsak) Çünkü imkanları daha geniş, sosyal açıdan daha iyi, rekabet olduğundan hepsi bir şekilde daha iyi hocaları getirmeye çalışıyor.

Fransız Liseleri, Terakki, Galileo, Robert, İngiliz Erkek(Hala var mı bilmiyorum), Alman ve Avusturya, Koç, Işık, Doğa, Fatih, Bahçeşehir vb hepsi iyidir.

Ben liselerin tamamıyla vakıf lisesi olmasından yanayım.

robert, itü ekrem elginkan, saint josephn gibi fransız liseleri, ışık okulları (feyziye mektepleri vakfı'nın) vee vee vee enka okulları.

cemaat okulları da sayılıyor mu? sürekli gastede haberleri çıkıyor olimpiyatları sikerttik de geldik diye.

Çok geniş bir soru ancak şöyle cevap vereyim; içlerinde ciddi puan farkları olsa da robert-üsküdar amerikan-alman-avusturya-fransız liseleri-şişli terakki-ışık-koç-tarsus amerikan ve belki saymayı unuttuğum 1-2 da dahil olmak üzere eğitimin gerçekten çok kaliteli olduğu okullar var ve bencr bu pkullar en iyi devlet liselerine meydan okur ve ezer. Ama bunlar dışındaki özel okullar daha çok öss kastıran öğrenciye bir duruş ve vizyon veremeyen para odaklı okullar. Bir de italyan lisesini ekleyebiliriz.

@habib,
İtalyan Lisesi'ni ekleyebileceğimizi sanmıyorum. Galileo Galilei'den bahsediyorum.

@ismail 2 tane italyan okulu var sanırım; ben karıştırıyorum onları galileo iyi olan sanırım

İtalyan Lisesi ve Galileo Galilei'yi ekleyebiliriz, diğer yabancı -fransız, alman vs.- liselerden bir farkı yok bu okulların da. Galileo iyi IMI (italyan lisesi) kötü demek biraz fazla genelleme oluyor ama Galileo mezunu olarak İtalyan lisesi mezunlarından (son 5 seneden bahsediyorum) daha iyi bir İtalyanca eğitimi aldığımızı gördüğümü söyleyebilirim.

Yine de yabancı liselerde eğitim ne kadar iyi olursa olsun öğrenci yine okuldan alabildiği kadarını alıyor. Galileo'dan örnek vereyim, çoğu öğrenci sanat tarihi, italyan edebiyatı gibi dersleri umursamadığı/ilgisini çekmediği için bu konularda neredeyse 0 bilgiyle çıktı bizim okuldan. Okul olarak direkt örnek vermeyeceğim ama sırf dil öğrenmeyi bir zorunluluk olarak gördüğü için 5 yıl eğitim sonucu İtalyan/Fransız Liselerinden hala anca A2 seviyesinde İtalyanca/Fransızca ile çıkan çok arkadaşım var.

özel okul sektörünü (lise kısmını) bilen biri olarak diyebilirim ki,

robert, üsküdar amerikan ve alman liseleri gayet iyidir. hem isim değeri yüksektir hem de eğitimi.

fransız liselerinin isim değeri yüksek ama eğitimi kötü. çoğu özel okulun işten çıkarığı öğretmenler fransız liselerinde okuyor.

ışık-eyüboğlu: üniversitelerden güzel kampüsleri var. eğitim ve sosyal olanaklar iyi. okulların isim değeri de var ama öğrenci kalitesi yukarıdakilere oranla düşük.

koç: isim değeri yüksek, eğitimi düşük. yurdışı için ideal ama türkiyede okuyacak biri için saçma.

doğa-okyanus vs: direk çöp

sonuç olarak fransız-italyan liselerinin eski ihtişamı yok, alman liselerinde eğitim hala iyi, robert-amerikanı tartımıyorum bile ve ışık-eyüboğlu sosyal olanaklar bakımından çok güzel.

Alma. Uc güne sikilicaksin.

Ya da o paraya note 2 al. Hem telefonun yenilenir hem ipadden daha işlevsel.

Mini aldım. O kadar memnunum ki anlatamam.

arkadaşlar ne alayım diye sormuyorum zamanlama mantıklı mı diye soruyorum.

Mantıksız tabii ki.

Daha pahalı olmuyor ki hep aynı fiyata geliyor.

Bu sene telefon çıkaracaklar. Yeni ipad gelmez. Retinasız olanı bile inanılmaz işlevselken yeni ipad miniyi beklemek mantıksız. Şu an bunu ipad mini retinadan yazıyorum. Taşınabilirlik olsun, ekranın kalitesi olsun, programlar olsun mükemmel. Telefonu eline almazsın bir daha. Bence al. Ekran büyük olsun diyorsan tepsi gibi air al.

garageband üzerinde yoğunlaşıcam diyorsan; ekran büyüklüğünden kaynaklanan kullanım kolaylığından ötürü ipad air daha mantıklı gibi duruyor.

buyersguide.macrumors.com

fiyat düsürmekten cok son dönemde yenileri azicik daha pahalidan cikarmadilar mi? hem cok düsmez bu nedenden dolayi hem de yenisine de var bayagi.

1 hayir
2 akli basinda insanlar icin evet

Ooo keyif alırım bi dal

eski yazar değilim ama şu siyasi-dini troll olaylarından sonra soğudum.
toplasan on tane nikle 24 saat propaganda yaptılar. yönetim de sanırım reyting oluyor diye izin verdi. işin cılkı çıktı. gerçi yönetim de haklı sözlüğün biteceğini biliyorlar, bitene kadar ne kadar kazansak kardır diyorlar heralde.

Cok hemde:)en son 2007 de yazmisim sozluge,hatta son entryde cocugun birine giydirmistim cocukta kendi entrysinin altina bi daha daha da gelmem yazmisti,sanirim o kaldi ben gittim,simdi baktim 2011 de kizim girip biseyler yazmisti.bu kadar iste.benim icin tek islevi subethadan buraya gelmek uzun zamandir.

yaklaşık 2 yıldır hayır.

antik kullanıyordum ekşi++ ile beraber. orada bir "donuz" seçeneği vardı. hemen her gün o donuz listesine iki kişi ekliyordum. yine bir şekilde idare ediyordu.

iş arasında birşeyler düşünürken, şu işi nasıl yaparım diye plan yaparken sırayla başlıklara tıklayıp okumadan diğerine geçerken buluyorum kendimi hep. bunun farkına varıncada sanki son 10 yıldır boşa vakit harcıyormuşum gibi hissediyorum.

8 9 yıldır okuyorum, eskisi gibi değil yazar kalitesi biliyorum, yemek tarifleri kalitesiz troller formatın çok afedersin sikilmesi saçma sapan reklamların alınması falan derken okumaktan soğuduğum oluyor zaman zaman.

Ama bırakmam diye düşünüyorum

antik bugün bitti. sözlük de benim kafamda bitti artık.

takılacak başka yer bilen var mı? ya da neden kendi sözlüğümüzü açmıyoruz :(

Bir süredir giresim gelmiyordu, artık iyice soğudum. Eskiden ayda 10-15 entry girerdim, şimdi ayda bire düştü neredeyse. Bu şekilde devam ederim herhalde.

okumuyorum

Giresim gelmiyor ama can sıkıntısı.özene bezene yazdığım entryler okunmazken en ummadık entryim debeye giriyor haftada 2-3 kez giriyorum,insanın canını sıkıyor.

keyif almayı bırak sinirlerimi bozuyor. aa troll'üm ben, bakın şimdi salak bir şey söyleyip milleti kızdırıcam tribindeki insanlardan geçilmez oldu. insanlar bir şeyden bu derece bihaberken nasıl bu kadar boş konuşabilirin cevabını arıyorsan bu artık ekşi sözlük.

sözlük çok bozdu geyiği hep vardı ama geçen sene zirve yaptı bu olay bence ve vadesi o zaman dolmuştu bile çoktan. eski başlıklara bakıp nostalji yapılır ancak bu saatten sonra.

bugün şu yoga hocası ile ilgili başlıkta bir entry okudum. ciddi ciddi, uzun uzun yazılmış. sanki bu hocanın öğrenciymiş gibi, hocamız iftiraya uğradı, aklanacak bundan da kurtulacak filan. mesaj attım.

ne görsem beğenirsiniz. uydurma bir yazıymış. her şey uydurma sözlükte. adamın işi gücü yok. medyada bir haber çıkmış, şimdi bu adamın öğrencileri, muridleri çıkar böyle bir konuşma yapar diye oturup bunları yazmış.

artık buna da benim söyleyecek sözüm yok.

Hayır. Uzun zamandır ciddi ya da üzerine vakit ayırdığım bir entry yazmadım. Emek israfı oluyor.

kesinlikle keyif alınmıyor. denetim ve format kalmadığı için zaten sol frame'in çok da okunacak bir yanı olmuyordu son zamanlarda. sözlüğe girip dediğin gibi rastgele şükela entry yardırıp hem eğleniyordum, hem de yeni bişeyler öğreniyordum. genelde sözlükte bununla vakit geçiriyordum şahsen.

fakat ssg anladığım kadarıyla daha fazla tıklanmanın ve daha fazla gelirin peşinde, bu da yazarlardan daha çok sözlük dışı kullanıcılardan geçiyor. zaten sözlük dışı insanlar çöplük haldeki sol frame'i göremiyor. sadece gündem'i görmeleri sayesinde de sözlüğü herhangi bir haber sitesi (spor, siyaset yoğunluklu zaten) gibi kullanabiliyorlar. yani ssg yazarların sözlükten keyif alma olayından sonuna kadar vazgeçip sözlük dışı kullanıcıların ekmeğini yeme peşinde. ben öyle yorumluyorum.

akdeniizz akşamları ile yazlıkta zaman harcama. git tatilini yap güzelinden. 50 tlye gitarı napacaksın.

50 liraya gitar mı olur pezemenk

Ekürim bestelenecek bazı fikirler gönderiyor da, üstüne birkaç şey ekliyorum. Gitarsız mümkün değil.

Hem akdeeniizzz akşamlarııı'na haksızlık etmeyelim, çok yedik ekmeğini :).

@partizan bence de :).

Maalesef çere çöpe ödedik parayı ama kalmadı tükendi :(. biraz daha çıkma imkânım var ama fark yaratır mı meçhul.

Yazlık nerde

Git 50 lirayı çöpe at ama gitar alma. Gitardan soğursun.

seni kurtaracak en kötü gitar bende onu da 140 dan aşşaa bırakmam.

@zenci foçada

hm pazartesi yollarım istersen şimdi şehirdışındayım da haftasonu dönücem bende de dandik bi tane var 150 liraya falan almıştım paketler yollarım tatil dönüşü sen de bana yollarsın ama pazartesi işte en yakın

@zenci hacım sağolasın teklifin için de ödünç mal kullanmayı sevmiyorum ben en iyisi alayım bir şey ama yine de teşekkürler.

valla yıllardır yatıyor emanet olarak düşünme al senin olsun hacı :)

Atasun'u bilmem ama sahte güneş gözlüğü satan optikçiye birebir şahit oldum.

ne yazık ki optiklerde de zincir optiklerde de sahtesi satılabiliyor. bunu bana diyen 2 tane optik mağazası olan bi insan.

hider 2

Mydisk

o ram, muhtemelen 500 gblik bir hdd var üzerinde, ama buradan bilemiyoruz.

aman abi naptin, ben 14 yil once 8gb hdd kullaniyordum :) ram b o ram :)

Nasıl bilebiliriz :)

şuradaki bilgilere göre 500 gb hdd değil, 128 veya 256 gb ssd var.
www.everymac.com

En ucuzunu aldiysaniz 128gig ssd vardir. 8gb olan sey ram.

evet 128 GB varmış, bila... öhöm salağa anlatır gibi anlattığınız için teşekkür ederim :D.

son bir soru sormak istiyorum, ben bu cihaza atıyorum 100 gb veri yüklesem cihaz yavaşlar mı?

harici hard diske ihtiyacım var mı yoksa hafıza dolmadığı sürece sorun yok mu ?

ssd olduğu için yavaşlamaz, sürekli yazıp silersen bir miktar yavaşlama oluyormuş, ama okuduğum kadarıyla senin bilgisayarı kullandığı sürece etki etmemesi gerek. tabi her gün onlarca gb yazıp silersen bilemem.

bu şartlarda senin o bilgisayarı yavaşlatman için epey uğraşman gerek. dilediğince kullan.

doğru.

bayan bana komik geliyo bayan kullananları duyunca şaşırıyorum etrafımda da yok bayan diyen. kadın bence.

ben de kadın diyorum. bayan her kavramla kullanılmıyor zaten. kadın hastalıkları demek varken bayan hastalıkları denmez mesela.

bazıları da kadın değilim ben, bayanım diyor.
buyur burdan yak.

@yetlkili birinie benzeyen abi

Geçen anketörlük yaparkan cinsiyetinizi kadın olarak işaretledim dedim öyle ankete başlarken, ağız alışkanlığından. Bayan denir kadın denmez dedi bana kadın :)

bazen kadın biraz kaba kaçıyor.

hanımefendi demek de garip geliyor o an. o yüzden bayan demeyi tercih ediyorum.

bir de kız-kadın ikilemi var. 19 yaşında bi insana kadın demek de garip geliyor bilmiyorum.

eskiden millet karı derdi bayanız biz bayan derdi feminikler. şimdi de kadınız. artık kimse karı demiyo en krosu bile bayan diyo. bu kez de kadınız. bi 5 yol sonrada kadın da değiliz şuyuz derler. abi bırakın gidin evlenin çoluğa çocuğa karışın ne biliyim çocuğunuzu büyütün kendinize ilgilenecek bişey bulun. iş arkadaşlarınızın dedikodusunu yapmaktan zengin koca aramaktan gına geldikçe bunlara sarıyonuz yapmayın.

ekşi platformlarına bakarsak akp'nin de barajı aşamaması lazım. burada insanların kadın diyeceksin goygoyuna bakma. birine kadın dediğin için başına iş alabilirsin. buradakilerin aksine o laftan rahatsız olan büyük bir kitle var.

not: akp'li veya kız/kadın ayrımı yapan biri değilim, realistim.

Bazıları da ben kadın değilim, kızım diyor. Ciddiyim.

biz dişiyiz. bize dişi diyin.

Capitatum+1

Ne devlet meselesi oldu arkadas bu is. Bu tur konulara takan insanlar bi tek bana mi garip geliyor? Yok ben bayan degilim kadinim, yok kadin degilim kizim, yok kiz denmez hanimefendi de. La bi yuruyun gidin.

olayın koptuğu kısım, "kadın" kelimesinin cinsiyet ifade etmekten çıkıp cinsel geçmiş ifade etmesinden başlıyor.

"kız" kelimesi ise belirli bir yaş grubundaki dişi insanı temsil etmekten çıkıp yine cinsel geçmişi ifade etmek için kullanılıyor.

bu "bayan"cılara göre 18 yaşındaki evli "kadın", (çünkü patladı artık) ama 30 yaşındaki "kız".

tüm bu karmaşadan da bayan diyerek kurtuluyorlar.

oysa bence hiçbir karmaşa yok. 18 yaşından sonra tüm dişi insanlar kadındır, genç olana genç kadın dersin.

kadın cinsiyet belirtir, bayan belirtmez. bayan bir hitaptır. bu hitabı iticileştiren de bu cinsel geçmiş ifadesi. kızlık bozuldu mu bozulmadı mı ona göre bayan veya kadın diyorlar yani.

şahsen bayan kelimesinden hiç hazzetmem.

dogru. bir de "hanim". aferin.

Cok fifi bir mevzu. Kadin da olur bayan da olur. Gercekten takilacak en son konu bu olsun.

kadın denince aklıma gelen ilk sitedir www.kadindenince.com burç yorumları hesaplamalar (adet günü hesaplama kan grubu hesaplama çin takvimine göre cinsiyet ve daha fazlası ) ayrıca forumuna kayıt olarak bilgi alışverişi yapabileceğiniz güzel bir site.

zamanın ötesindekiler kısmı çok canımı sıkıyordu benim. Oraya düşen her bir yazıma, şehit gözüyle bakıyordum. Ama benim dert halloldu. Sana da kolay gelsin.

On yıldır sözlükteyim, geçen gün gereksiz bir başlıkta ikinci entry olarak gereksiz bir bkz tarzında sözde ayar verdim, en beğenilenlerimde birinci oldu. Harbi anlayamıyorum burayı, bir yandan da "yan cebime" deyip silmeme ikiyüzlülüğüm var.

Karma ney nerden bakılıyor?

@dokuz numara dort yildiz
nickin yanında yazan puan ve lakap. 500 entry doldurduktan sonra çıkıyor. eskiden eksilere de düşebiliyordu ama artık eksi olunca gözükmüyor hiç, çünkü troller eksi karma kasıyordu falan. öyle gene bişi.

yüksek karma olacak da karnınız mı doyacak. benimki eksilerinde eksisinde. görüşlerim onlarınkine taban tabana zırt diye mesajla taciz ediliyorum. çok da umrumdaydı. dışarda el pençe duran adamlar burada aslan kaplan kesiliyor.

Ben de arada bakiyorum, at yarısı oynar gibi hadi yuksel be oğlum, hadi koçum gibi nida attigim da oluyor ancak, en nihayetinde bir ölçüt sadece. Kime göre neye göre sukela yada cok kötü veriliyor, bilinmez. Kasmamak lazım yani fazla.

Cx 400 kullandım kesinlikle cx 300 den daha kötü. Kesinlikle.

sennheiser cx 400 ve hd 229 kullandim. ikisi de fena degildi ama fiyat performans oranlari dusuk bence. ayrica cx 400 eski bir kulaklik, 2 yildan daha uzun sure once firma uretimini durdurdu. hepsiburada'da temin edilememektedir gibi bir sey yazmislar, muhtemelen ellerinde yoktur. varsa kiyida kosede kalmis bir seyi sana yollayacaklar. bu yuzden digerinin almak daha mantikli. simdi hangi kulakligi kullaniyorsun dersen, sennheiserin en ucuz modeli, teknosada satiliyor. 6 ay once 19 liraya almistim :) fiyat performans olayi tavan yapmis durumda, is gorur.

"Yumma kendini,bu sensin..Susuz sek kör kedersin.. Zaman mekan ne farkeder, biraz buruk ama güzelsin..."
sözleri bu şekildeymiş.

her yerde zaten bu şarkılar çalıyor.

malesef kaliteli radyo yok.

Başlıktan sonrasını okumadım ama...

www.trt.net.tr

epeydir tunein.com kullaniyorum, tavsiye ederim. mobil uygulamalari da gayet guzel.

o bahsettiklerini pek dinlemesem bile,

istanbul polis radyosu (gece 12den sonra )
ntv radyo
genel dinlemelik best fm
arkadaşlarla eğlenmek için seymen fm (barzo fm de derler)

Sevmiyor muyuz? Niye sevmeyelim? İnsan değiller mi?

bizim okulda çok var. herkes çok seviyor. ben de...

pakistanlıların halkımızca sevilmediğini ilk defa senden duyuyorum. bizim sınıfta var bi tane abdül, nasıl bıcır bıcır konuşuyor bi de; nasıl sevmesin insan. 4 senedir tanıyorum, ondan böyle bir şey işitmedim mesela.

gerçekçi olalım. " sevmiyoruz, ölsünler diyoruz " demedim. bir burun kıvıran tarafımız olmadığını(çoğunluk algısı anlamında) kimse söylemesin. orada da büyük acılar yaşandı yaşanıyor. ancak burada ne kadar gündemimizde oluyor? adamlar ulusal yas ilan ettiler. bolivya vs. demeyin. onun yas kararı ayrı mevzu.

(bu sadece örnek anlamında seçtiğim bir bakış açısı. bu yaklaşımla hüküm vermek elbette yetersiz olur.(

30 saniyelik gugıllama ile bu ikisini buldum son 2 yıl içinde olan. terör ve konjonktürel kaoslarının içeriğini ayrı tutarak aradım üstelik. biz ne kadar tınladık?

www.hurriyet.com.tr

www.ntvmsnbc.com

+ 45 sn ile;
haber.stargazete.com

www.sabah.com.tr

Pakistanlıları sevmeyen kimse görmedim. Ama daha çok hintler sevilmiyor ülkemizde, haklarında herkes illa kötü birşeyler söylüyor.

onlarda batililarin bizde gorduklerini goruyoruz.

bizi çok sevdiklerini bende biliyorum.seneler önce askeri anlamda çok yakın olduğumuzuda okumuştum.azerbeycandan sonra bizi en çok seven ülkedir diye biliyorum.halk olarak pek fazla bilgimizin olduğunu düşünmüyorum.bugüne kadar da kimseden pakistanı sevmiyorum diye birşeyde duymadım.

çünkü ırkçıyız.

hiç tınlamıyor değiliz bence. 2005 yılında Pakistanda deprem olmuştu. o depremde Türkiye'den de gerek Kızılay olsun gerek akut,gea gibi stk lar olsun arama-kurtarma ve yardım faaliyetlerine gitmişlerdi(bizi sevmelerinin nedenlerinden biridir belki bu da,bilemiyorum tabi). son 2 yıldaki olaylardan bahsetmişiz de, son 2 yılda Türkiye gündemi kendini toparlayamadı, ülkece manyak olduk çıktık, her gün yeni bir olay, her gün yeni bir acı yaşadık. bu tabi sadece şu anki fikrim. kendimden yola çıkarak şunu düşündüm. dünyadaki tüm acılara duyarlı olan, takip etmeye çalışan biriydim ama son bir kaç yıldır ülke gündemiyle meşgul olmaktan dünyanın geri kalanı nasıldır, onu düşünmeye çok enerjim kalamadı.

bize bir tane stajyer gelmişti pakistanlı. adam yemeği bıraksak elle yiyecek. öyle iğrenç bir yemek yeme tarzı vardı ki ilk günün sonunda kimse yanına oturmaz oldu.
burnu akar eliyle siler, sonra elini üzerine silerdi.
sürekli bir ter kokusu. eşyaları pis.

açıkçası bu elemandan önce pakistanlılara karşı bir olumsuz bakışım yoktu ama kendisi sağolsun soğuttu beni.

Pakistanlı sevmeyen duymamıştım hiç. Kısa bir süre bir Pakistanlı ile çalıştım; çok kibar ve düşünceli biriydi. Sadece biraz kültür farkı vardı ama o kadar kültür farkı kadı kızı ile aramızda da var.

çok uzak memleketler ve karşılaşmıyoruz sık kendileriyle. öyle sevmeme gibi bir şey olması pek mümkün değil bence.

makale yazımı, adsense, tanıtım yazıları, link alım satım gibi işler yapılabilir. ama çok vakit ve emek gerektiriyor. r10.net üzerinden bakabilirsiniz imkanlara

napolyon.com'u araştırdım biraz kullanıcı yorunlarını da okudum fakat pek kafama yatmadı

Ayni optige isaretliyoruz. Diger sorunun yanitini bilmiyorum ama mantikliymis, soru numarasini da yazmayi unutma ahah

Peceteye laf edebilirler gibi geldi ama, sorulari disari cikarmak yasak ya. Siraya yazdigini gorurlerse de laf edebilirler.

Ben yapmıştım. Legal mi bilmem.

@idonthaveusername peçeteyi dışarı çıkarmama gerek yok, gerekirse gözlerinin önünde parçalayıp çöpe atarım çıkarken, bana sınav esnasında lazım o soru, yani o yüzden olmaz derlerse sorun olmaz sanki?

@dokuz numara dort yildiz peki gözetmenler görmelerine rağmen bir şey demediler mi, yoksa görmediler mi?

legal değil. aklında tutman lazım.

bak açıklayayım, bir optik geliyor, mat kitapçığı geliyor. 50 soru 75 dakikada çözüyorsun, mat kitapçığını toplayıp geo kitapçığını veriyorlar. optik aynı.

burada yapılacak şey kısıtlı, çünkü kaç soruyu aklında tutabilirsin? yapamadığın bir soruyu ezberle mat kitapçığını vermeden, geo kitapçığı gelince hemen aç içine yaz soruyu, zamanın kalırsa uğraş onunla.

ha unutmadan cevap şıklarını da aklında tut benim gibi salaklık etme. yukarıda söylediğimi yapıp cevapları akıl edemediğim için işaretleyememiştim :( gerçi o zor sınavda kızamıyorum kendime.. neyse öyle yani.

@signore bir sayfa cevap yazmıştım legal değil'i şimdi gördüm:|

o zaman yapacak bir şey yok, teşekkürler hocam.

1 soruyu dediğim gibi aklında tutup geometri kısmında soruların arasına yazarsan yakalanma ihtimalin yok gibi. sen bilirsin tabi.

@signore yok yakalanmamaktan ziyade, birisinin hakkını yememek derdim. kitapçıkta bu konu hakkında bilgi yok ama en basitinden matematik için 75 dakikadan fazla sürem olmuş oluyor, kendi geometri zamanımdan kesiyorum diye bir acaba demiştim de değilmiş.

ben de sıraya matematik işlemi yazmıştım, geometride zamanım kalınca onu çözüp işaretlemiştim matematik testine

Superonline fiberoptik düşündün mü?

Fiyatını bilmiyorum ama ciddi anlamda sorunsuz.

taahhütle fiyatı düşürebilirsin. genelde zaten indirimli fiyatlar taahhütle oluyor.

super online _ KAMPANYALAR

Superonline a geç, düşünme. Daha ucuza daha hızlı ve verimli sonuçlar alırsın. Taahhüt yap fiyatı da düşer hem arkadaşın da dediği gibi

beatse para vermeyin. şişirilmiş gereksiz pahalı bir marka.

Ben de öyle düşünüyorum aslında fakat iyi bir bluetooth kulaklık şu an nimet olur.

girsin bi bestbuy'a philips veya sony marka alsin iste 100-150 dolara. beats dedigin ferrari marka ayakkabidan farksiz, sadece imaj.

şu an yaptığın iş nedir?

@sorumatik satın alma mühendisi olarak takılıyorum.

garson olma. olacaksan vale ol.

şu an yaptığın işe bağlı. ama çekilecek iş değil. sahilde sezonluk çalışırken güzel para kazanma şansı var ama o biriken para çabuk bitiyor.

garson olma hacı ama başka işlerle falan uğraş. sinema tv kitap falan yazmaya kastır.

bellboy ol.

Wingman ol.

bence devam et işine iyi ya da kötü.garsonluğu küçümsemek istemem ama hiç çekilecek bir iş değil.

Yaş 25+ ise garsonluk çekilmez.

cruise gemilerinde garson ol.

itfaiyeci ol ama bence.

jigolo ol kanki garson ne ya

masör olsana

@beriberi kadin olmasam jigolo olmayi bi dusunurdum :)

barmen ol bari daha karizmatik.

kadın jigolo ol iyi para var :)

barmen olma barwumin ol ha ha ha.

ol hatta yanına benide aldır

Neyse istifa etmedim devam ediyorum. Bi dahaki bunalım zamanımda başka bir meslek ile karşınıza gelirim :)

acil doktora git. bi de o arabanın markasını söyler misin? (sırf merak)

şimdi tam da "çocukluğunuza inelim" gibi olacak ama, size küçüklüğünüzde bakım veren bir kişi var mıydı ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda olan? örn. ağlamalarınız uzun sürer miydi yanıtsız kalır mıydı? erken evrede anımsamak zor gerçi...

Evde pek s.leyen yoktu beni. Yine de aç susuz parasız kaldığım hiç olmadı.

Araba p ile başlıyor :)

kiralama fiyatı o kadar büyük para değilmiş be. insan nadiren de olsa kendini öyle şımartabilir, kirala gitsin.

Birisi zamanında bir hikaye anlatmıştı,

Adamın biri dara düşmüş yakın bir arkadaşı olan komşusundan borç almış, işler umduğu gibi gitmeyince ödeme zamanı elinde para olmadığından adamın içini bir dert basmış evde düşünürken karısı sormuş "neyin var" diye, adam durumu anlatmış, kadın "dert ettiğin şeye bak, ben bunu hallederim şimdi" demiş açmış pencereyi seslenmiş komşusunun hanımına, kadın pencereye çıkınca, "benim beyin seninkine borcu varmış ödemiyoruz biz o borcu haberin olsun" demiş kapatmış pencereyi dönüp kocasına demiş ki "şimdi onlar düşünsün nasıl ödeyeceğini"

Senin durumuna gelince, en kıral arkadaşlar senin arkadaşların çünkü onlar senin arkadaşın. öyle ezilip büzülmeye gerek yok, çok sıkı fıkı olmasanızda onlar senin arkadaşın.

Arabaya gelince kirala gitsin, yanına da güzel bi kız oturt, olmadı onu da kirala, ye iç gez, bırak o çevresinde bulunduğun adamlar düşünsün gerisini.

mantıken bakınca bence yapması gerekir. sonuçta adamların tek rakibi madrid. "ben şampiyon olamıyorsam, onlar da olmasın" diyebilirler.

ama dünyanın gözünün olduğu bir maçta böyle şeyler yapmak imkansız bence.

kralını yapar. hatta a.madrid gol atsın diye kaleyi bile açarlar. yani gol lazım olsa o kadar düşün.

bence real ilk yarı berabere kalır bilerek. hatta ikinci yarıya da yavaş başlar.

yapabilir. real'in şampiyon olması, şampiyonlar ligi finaline çıktığını da düşününce barcelona'yı daha da başarısız gösterir.

ama çok da bişey farketmez. atletico zaten her türlü vuracak barcelona'ya.

imkanı yok yapmazlar. her ne kadar atletico real'den daha zayıf görünüyorsa da iki rakibi de madrid takımı. katalanlar ayrım yapmaz. duyacaksa ikisine de kin duyar.

herkesi fb-gs'li gibi dusunmeyin. hepsi de cikip son saniyeye kadar kazanmaya calisacak. kimse kimseye yatmayacak

Bu adamlarda yayıncı kuruluş vs yok mu?

Barça da real de endüstriyel futbola hizmet ediyor. Atletico şampiyonluğu demek yeni bir rakip demek. Diğer ihtimalde atletico silinip gidecek.

hala madrid. evi sat arabayı saat real şampiyon olur ve şamppiyonları ligi şampiyonu olur.

barça atleticoyu şampiyon yapmaz bence. zaten böyle oyunlar olursa bizim bileceğimiz cinsten olmaz.

orası avrupa, bu tip oyunlar olmaz. örnek olarak dün liverpool'un ezeli rakibi everton manchester city'e karşı çatır çatır futbol oynadı, city 3-2 zor aldı maçı.

barcelona o işleri yapacak en son kulüp. herkesi kendimizle bir bilmeyelim. barcelona bu sezon atletico'yu hiçbir maçta yenemedi yanılmıyorsam. o nedenle ligin gidişatı her ne olursa olsun barca kazanmak için oynayacaktır. umarım kaybeden taraf olur, o ayrı.

hayley +1. öyle bir durumda bizim taraftarlar oyuncularına gol yesin diye baskı yapardı, evertonlılar kaçırdıkları her pozisyonda çıldırıp city gol attığında delicesine üzüldü.

everton, city, barça, real... bunlar futbol kültürü olarak bizim fersah fersah ilerimizde olan takımlar. real şampiyon olmasın diye barça nou camp'ta hiçbir takıma yatamaz. affedersiniz adamın anasını sikerler sen ne yapıyosun diye.

bu işleri bizim büyükler de yapmıyor niye bok attınız ki? gs trabzonu gidip trabzonda çatır çatır yenmişti sonra fb mi bjk mi kim hatırlamıyorum şampiyon olmuştu. fb-bjk düşmanlığı daha keskinken yine inönü'de hasan kabze'nin son dakika golleriyle yenip diğer hafta şampiyon olmuştu gs güç bela. öncesinde herkes konuşuyordu. satılacağı varsa son saniyeye bırakılır mıydı o maç.

ispanya'daki basını çok bilmiyorum ama bizde kamuoyu psikolojisi çok iyi yönlendiriyor bu tip durumlarda; ahan da satacaklar, ahan da yatacaklar. bak şimdiden aklına girmiş birilerinin. ispanya'da böyle bir kültür var mı aslında çok merak ediyorum. varsa da aynı şekilde orada da kamuoyu barcelona futbolcuları üzerinden psikolojik baskı yapar. çıkar oynarlar adam gibi.

doktor?

Doktor kontrolünde alıyorum tabi antibiyotik iğneyi.

Söyledim şikayetimi geçer meçer dedi de yemek yiyemiyorum. Yemeden mi yaşayayım günlerce.

oluşan zorlukları öngöremediyse belki teşhiste hata vardır, bence tekrar görün. sebebini bilmiyorum dediğin için doktora gitmediğini farzettim.

Allah aşkına.

diş hekimliği fakültesinin oral diagnoz bölümüne git. dogru bir teshis konuldugundan emin ol.

dünyada sadece 14 ülkede var. reklam, pr vs gibi o ülkenin dijital işleri ve kanunlarıyla ilgilenir.

Peki bir web sitesinin kullanıldığı ülkelere vergi ödemesi gerekiyor mu? Atıyorum facebook ödüyor mu vergi?

hayır yasal olarak öyle bir zorunluluk yok. uluslararası hukuka uygun yapıyorlar bütün vergilendirmelerini merak etme. google, facebook, twitter vesaire hepsi ödemesi gereken yerlere ödüyor.

ledler epilektik sıkıntılar oluşturabiliyor. o yüzden plazma.

panasonic neo plazma aldım mutluyum. 10 televizyon daha alsam hepsini aynı alırım. saygılar.

o satış temsilcisine de selamlar minimum maliyet maksimum kar dersin kendisine görürsen.

Kesinlikle plazma

plazma+1

bugün aldım, yarın eve getirecekler. plazmayla değişim yapabilir miyim acaba? sorun çıkarırlar mı?
alınan mağaza : bimeks

led aldık o kadar pişmanım ki. tek artısı youtube.

film, dizi için kesinlikle plazma. ama fazla ışık alabilecek bir ortama koymamaya dikkat edin. görüntüyü ne kadar keskin, iyi verse de bir led tv ye göre koyu kaçtığı için ışıktan biraz etkileniyor.

plazma her açıdan daha üstündür sadece elektrik tasarrufu daha düşük radyasyon için led alınabilir.
panasonic neo plazmadan şaşma.

led'lerin görüntüsü elektrik dalgalanmasında bile bozulur ledlerde ölü piksel çıkabilir, input lag süresi çok uzundur oyun için uygun değildir. plazmada yok denecek kadar azdır. ghosting olabilir hızlı sahnelerde plazmada olmaz. bleeding gibi sorunlarla karşılaşmazsınız plazmada. kontrast görüntü kalitesi renk doğallığı tepkime süreleri vs her açıdan plazma öndedir.

vatan bilgisayarda internetten alınan ürün 7 gün mağazadan alınan ürün ise 3 gün içinde iade edilebiliyordu açılıp kullanılmadığı sürece. bimeks'in iade koşullarını oku istersen.

www.bimeks.com.tr

okudum ama 7 ila 21 gün içinde iade edilebilir seçeneğinin altında neredeyse tüm ürünleri sıralayıp iade alınmaz yazmışlar. anlayamadım.

www.bimeks.com.tr

Bu iki takımda bizim fb gs gibi genelde kendi evlerinde kazanıyorlar, o yüzden %60 %40 real madrid daha şanslı, ama barça yenilirse şampiyonluk elden gider, kontrollü oynarlar, en garantisi 3,5 gol altı.. oranı düşük ama :) 1.40 garanti.
En olmadı 0/1

Ben 50 tl barça'ya basacağım. İlk yarı 0 isabetli bir karar çünkü real ilk yarıda kontrollü oynayacaktır. Barça da ikinci yarı risk almaya başlar. Bu yüzden 0/1 veya 0/2 daha isabetli olur.

iddaadan oynayacaksan maç gününü bekle derim. bomba şeyine azıcık da olsa artıyor ya oranlar büyük ihtimalle o maç olur oranlar biraz daha artar. ayrıca bana kalırsa ramos gol atacak her classicoda oynadığım gibi gene yatacağım ama olsun :)

Bu maçtan sonra kalıyor 9 maç.
Şu an Real 4 puan önde ve kalan 9 maçın 4'ü deplasmanda (Sevilla ve R.Sociedad) bu iki deplasmanda puan kaybederse kaybeder.
Başka da kayıp olmaz, tabi sadece kağıt üstünde bu. Yoksa her maç puan kaybı olabilir.
O sebeple şunu diyorum ben de:
Barça mecbur riskli oynar ve bu maç ilk yarı 1 gole bakar ve de 3,5 üste gider.
Yani 3,5 üst bana göre 3,5 alta göre daha sağlam.
Ve hatta risk alacak bir Barça golü de yer son 20-25 dk.
Ben olsam 3,5 üst oynarım.

4 puanlık farkı dikkate alarak ben de %51-49 barca diyorum. real son maçlarda çok iyi futbol oynuyor. özellikle 4-3-3'e geçince takım vites artırdı ve xabi-modric ikilisi oyunu tamamen kontrol ediyorlar. di maria'da orta 3'lüdeki yerine alıştı, çok formda. forvetleri söylemeye gerek yok zaten. barça'nın ise bu maçı mutlaka kazanması gerekiyor. kazanırlarsa fark 1'e inecek ve lig tekrardan başlayacak. olası beraberlikte barça'nın real'e yetişme şansının olmadığını varsayarak barça bu maçı alır diyorum.

o parayı bana ver böbrek istemem.

o maç berabere bitecek.

Öncelikle sigarayı tek başına bırakma ihtimalin 1/100.
İkinci olarak bu bir alışkanlık değil bağımlılık. Hatta hastalık. Uyuşturucu diye tabir ettiğimiz maddelerden çok fazla farkı yok. Dolayısıyla bunu ilk önce kabullenmen gerek.

Ben yıllarca sigara içtim, 2 kutu zyban kullandım bıraktım. çevremde de bir çok kişi o şekilde bıraktı. ama mutlaka bir doktora danış o şekilde ilaç tedavisine başla. bırakma oranını yüzde 1 den yüzde 70-80 lere çıkartırsın ki bence risk almaya değer bir oran. hapların bi müddet ufak tefek yan etkileri olabilir ama ortalama sağlıklı yaşayacağın yılı 5 yıl uzatırsın.

Ben iciyordum. 9 sene ictim. Bir gun hastalandim. Sigaradan bagimsiz belkide.. (phneumotaraks) zayiflamamla alakali da olabilir. gogus hastaligi gecirdim. Hastanede sira beklerken bir daha icmicem lan valla diye korktum. Sonra hic canim istemedi.

Arada icsemmi bi tane diye aklima geldi. Siktir et dedim. Biraktiktan sonra hatta 1 kere de arkadasimda ot icmis baska bir arkadasi. Unutmus artanlari. Biz de hic icmedigimizden hatta neye benzedigini bile ilk kez o zaman gormustuk :D kalanlari deneyelim dedik. Sarma sigaranin tutunune sepeledik bi tutam tuz gibi bi miktar. Cok kafayi bulmayalim diye az doktuk. Hic bir sey olmadi. Sigara gibi ictik. O zaman sigara ictim sayilir. Baslamadim daha sonra yine.

Neyse 1 sigara icersem lobotomi filan yapacaklarini dusunuyorum hastaliklar vb aklima geliyor. Inandirdim kendimi de. Inanmazsin sigarayi daha once 100gun biraktim. 100gun.. kahve icmedim. Sigarayla guzel.. yemek yemedim.. sonrasi sigarayla guzeldi.. neyse su an gram eksikligini hissetmiyorum.

Neyse ozet: got korkusu cozumum oldu. Digerlerinin hic biri isime yaramadi. Gogus hastaliklari bolumunu ziyaret edebilirsin. Kesin cozum. Benide sigaranin olduruyor olmasi korkutmuyordu da. Yasamaya calisanlari canli canligormek yetiyor..

Allen carr da degisik metod ama izleyebilirsin.

Champixle 9 gunde biraktim. Esim zyban+bant+sakizla bir ay denedi birakamadi. Ona doktor vermisti, ben kendim almistim. Ilac destegi al mutlaka.

Her gün önceki gün içtiğinin yarısı kadar iç.

selam. bırakalı yarın 7 ay olacak. nikotin bandıyla başlayıp 2 günde bıraktım fiziksel olarak. psikolojik olarak kurtulmam ilk 3 hafta işkenceydi. ay bitince rahatladım. ilk 2 ay boyunca rüyamda sürekli sigara içtim, pişman halde uyandım. sigaraya bırakmak kadar tekrar başlamamakta bir başarı. dedikleri gibi bir bağımlılık ama fiziksel değil. o kısmı tırt. tamamen psikolojik. o kadar sokmuşuz ki hayatımızın içine. zart osurdum, o zaman bi sigara yakayıma kadar gitmiş iş. herşeyle bağdaştırmışız. doğal olarak her an sigarayı arıyor insan. ben pc başına torduğumda 1 paket sigara içerdim öyle dalıp. bırakınca pc başında krize giriyordum resmen. bende ne yaptım, gittim spora yazıldım. abi dedim ben kas yapacam. he amk kesin yaparsın dediler. her gün gittim 2 saat takıldım. hem uğraş, hem gaz, hem bahane oldu geri başlamamak için. hem sağlıklıyım, hem kas yaptım biraz. bırakınca faydasını 2 aydan önce göremiyorsun. burnum 3. ay açıldı benim misal. yannız çok ciddi ve içten bi şekilde söyleyebilirim ki, 15 yıl sigara içtim, bu zamana kadar ben aslında yaşamamışım. hiç, sıfır yani. yediğim herşey, soluduğum hava yalanmış. bunu anladım. dumanı da burnumdan üfleyim, izmariti de orta parmakla fırlatayım karizmaları çok boş beleş işlermiş. nikotin bantı ve sakızı haricinde bişey kullanmanı önermem. nikotin hapları depresyon haplarıdır aslında. sağlam kafayı bozma durduk yere. bi gaza ihtiyacın var başında, gerisinde sağlam irade. öyle dışardan destekle olmuyor o işler. sen yapacaksın. hayat senin hayatın.

bende bırakamadım hala ama bir arkadaş alışkanlıklarından vazgeçerek bıraktığını söylemişti yani mesela kahvenin yanında içmeyi bırakmış önce, sonra evden çıkmadan önce mutlaka içermiş ondan vazgeçmiş falan, zamanla işe yaramış.
benim azalttım ama kokusundan nefret etmemin faydası oldu bunda, bir de evde mutlaka dolu paketim oluyor, onun verdiği rahatlıkla içmeden durabiliyorum ama evde yoksa acayip içesim geliyor nedense.
bir de her aklına geldiğinde gidip yakma, ertele sürekli başka bir iş bul, şunu yapayım sonra, şunu izleyeyim sonra gibi gibi...

ipod'a ne gerek var iphone varken, bence onu sat.
mini al, tuvalette falan oyun oynarsın 1-2 pdf atar okursun. bana kalırsa boşver ama, öyle hayat kaliteni yükseltecek türden bir değişiklik değil zaten elinde güncel bi ios cihazı var.

apple koleksiyoncusu değilim,

ipod ve iphone hediye...

macbooku ise para biriktirip amerika'dan öğrenci indirimiyle aldım, şimdi satsam aldığım fiyattan pahalı olur yani...

şaka yaptın tahminim ama apple ürünleri için koleksiyon pek mantıklı bir seçim değil;

çünkü apple ürünlerine -macbook hariç- 2 yıl ideal kullanım ömrü öngörür.

@hjarteblod hediye, alır almaz düşünmüştüm bu takası fakat mini'de retina display olmaması vazgeçmemin etkeni oldu.

ayrıca telefondan müzik dinlemek hoşuma gitmiyor.

ipad mini vardı bende.

macbook air aldım.

yüzüne bakmaz oldum.

satacam.

niye böyle yazdım bilmiyorum. macbook air hep çantamda (13'') ipadin şarjı bitmiş haftalardır masada duruyor öyle.

ipodla müzik dinlersin. ayni kafadayim. akilli da olsa telefon ile müzik dinledigim sey ayri olacak. telefonla günde max 5 dk arama yapar 1-2 saat mail mesaj skype kullanirim. ister sar de ister batarya ömrü de ayri olmasi temiz.

iphone telefon zaten sart. bilgisayar da sart.

ipade eger sürekli pdfle ugrasmiyor not alma durumum olur vs demiyorsan gerek yok. macbook gayet portatif. onu götürürsün zaten.

yüz yapına göre değişir bu sorunun cevabı ama.
rihanna'da bence güzel olmamışken, scarlett'da çok daha güzel durmuş.

bence cidden cok kötü.

Kendini güzel buluyorsan al. Ayrıca yuvarlak bir yüzün varsa sakın alma. Johansson gibiysen al işte.

ya taktım güzel de durdu ama çekiniyorum işte, siyah olması bi nebze iyi ama farklı neticede yine bi köşeye atmayayım.

@delassandro yuvarlak yüzlüyüm ama güzel durdu :/

bence kötü

Oha pembeye bayıldım. Bununla daha çok dalga geçerler ama.

Yüze göre değisebilecek bi gözlük. Kotu de durabilir iyi de. Riskli.

yüze göre de değişir, taktığın yere göre de. sivrisineğe benzeme ihtimalin bile olabilir. ama yakıştı demişsin al be içinde kalmasın.

Pembeye hayran kaldm.kullanmiosan talibim.
Sana gore yakistiysa sallama milleti rihanna gibi.durmadiysa tak gitsin.

pembeyi ben de çok beğendim! yalnız onu takamadıysan bunu hiç takamazsın söyleyeyim.
alma diyorum.

gözlük bence güzel, bir tarzı var. ama herkese yakışmaz. soldakine -rihanna galiba- yakışmamış mesela.

kelebk model mi kaldı yahu? bıraallaasen
bu geldi aklıma
i1.ytimg.com

illa alıp takıcam diyorsan da yüzünde görmek lazım, zevkine güvendiğin sözünü esirgemeyen bir arkadaş/akraba ile karar ver derim.

Bazi ailelerde "erkek cocuk olana kadar deneme" olayi var. Bu da ailelerin bakamayacagi kadar cocuk yapmasina yol aciyor. Dolayli olarak maddi kulfet diyorum.

ebeveyn erkek cocugu bulunca ablalarin yasadigi ikinci plana atilma psikolojisi var.

Ben de mesela kız çocuğu bulana kadar doğurmayı düşünüyorum. 1 tane hayatım var ve kızımın olmasını çok istiyorum. Ama eğer seçme olayı olsa güzel olurdu. Ha o nasıl yapılıyor bir fikrim yok, anneye ya da bebeğe zarar var mı?

çok güzel fikirler var teşekkür ediyorum.

@sharon and hope şimdiki teknolojiye göre fiyatlarının yüksek olması dolayısıyla, sadece ekonomik zararı var. tabi şans faktörünün etkisiyle bu bir ekonomik katkıya da dönüşebilir.

ayrıca ülkemizde yasal değil.

şu anda tek çocuk politikası nedeniyle çinde -cinsiyet seçiminin biyolojik yolları ile değil tabi- bebek kızsa kaçak kürtaj olunarak erkek çocuk sahibi oluyor bazı aileler.
uzmanlar bu sebeple çinde 20 sene sonra yetişkin erkek nüfus patlaması olacağını, evlenecek kız bulamayacaklarını vs söylüyor bu konuda makale bulabilirisinz nette.

Yasakların çalışmadığı bir ülkede yaşıyoruz.
Yasaklar sadece dumanlı ortam yaratıyor. Yasaklar medivenaltı işlemlere yataklık ediyor.

Merdivenaltı işlemlerde çok fazla paralar dönüyor ki bu hem alan kesimin varlığı hem de ödeyemeyenlerin de olması nedeniyle hiç iyi değil.
Bu tarz işlemleri yapanların varlığını bilmek bile o toplumu kirletir.
Kiminin ulaştığı şeye kiminin ulaşamaması da o toplumu zedeler.

Yasaklanmamalı. Ancak belki dengeyi bozmamak adına kota ya da bazı ön koşullar getirilebilir. Atıyorum hiç kız çocuğu yoksa ve bir kızım olsun diyorsa ya da hiç oğlu yoksa ve soyum yürüsün bir oğlum olsun istiyorsa gibi. Bu konuyu ayrıntılı düşünmedim, şimdi aklıma geldi ve yazdım. Emin değilim yani.
Bizim insanımızın elinde işlem nasıl kullanılır, hangi sonuçlara yol açar iyi düşünmek lazım. Erkek egemen bir ülkeyiz, soyumuz da erkekten yürüyor. Erkek çocuk olmadığı için kuma evlilikleri oluyor, kürtajlar oluyor. Bunları engelleyebilir. Öte yandan kız çocuklarına verilen değer daha da düşer mi, ne olur bakıp incelemek lazım.
Kota veya koşul konusu incelenmeli bence.

hp printer'da basmıyorlar canım.
para basmak zor iş. defalarca inceleniyor. öyle tek kişi de yapılmaz. anca tek başına a4 kağıda internetten indirip para resmi print edersin.

ben bundan bahsetmiyorum, kayıt dışı basıldı ve çok fakirlere dağıtıldı atıyorum.

gidin gana'ya yaşayın dendi mesela. ne olur?

hacı o çok zor iş de; diyelim ki bastınız.

ülkenin parası ne kadar çok sirküle olursa, o kadar değeri düşer. yani senin basacağın iki milyon tl'nin işleme girmesiyle birlikte misal veriyorum dolar şu anda 2TL olsun, sen o parayı sokunca 2,1TL olabilir. Böyle bir etkisi var. Ekonomiye de nasıl zararı olacağını anlatmayayım yani.

(bkz: enflasyon)

hani bazı sorular olur ya hatalıdır. dolayısıyla cevaplamak mümkün değildir. senin sorunda öyle işte.

@otshe anladım, bu parayı atıyorum bengladeş parasına dönüştürdüğümüzde işleme sokmuş mu sayılıyoruz? ya da harcadığımızda?

para piyasaya çıkmayacağı için direkt olarak sorun yaratmaz. lakin merkez bankasında bırak para basmayı, hapşırsan baya kişinin haberi olur o yüzden pratikte böyle bir şans yok

Sen parayı ganadaki adama verdiğin anda, o ticarette başkasına verecek, o başkasına. Önceki arkadaşların dediği gibi, ne kadar çok paran varsa o kadar kötüdür durumun. (Tabi sadece bu değil, yoksa amerikan dolarıyla güneşe gidip geri gelebilirsin) Bu aynı zamanda neden ülkeler fakirse para basıp zenginleşmiyorlar sorusunun da cevabı.

başka ülkenin parasına çevrildiğinde herhalde o parayı yakıp atmayacaklar, ayrıca zaten şu dünyada tl'yi götürüp da ben sizin paradan istiyorum diyebileceğin çok az ülke var. :D

her para her ülkede geçmez.

sabun gibi temizlemez bence de o. sonrasında ciladır duş jeli.

duş jelinin temizleyici özelliği var tabi ki.ama biz türkler şampuana da inanamıyoruz.kafayı 3 kere sabunlayıp sonra, şampuanlıyoruz. ben sadece şampuan kullanırım,kafama.

yetmez bence. teyzemin bir ara gözleri baya kaşınıyordu ve sadece duş jeli kullanırdı. bi doktor arkadaşı duş jeli yerine sabun kullanmasını, mikrobik bi durum varsa iyi geleceğini söylemişti. kadın sabun kullandı bir süre sonra hakikaten geçti. valla duş jeliyle temiz hissetmiyorum ben kendimi hiç. sabun forever!

malum arama sitesine "shower gel vs soap" yazınca zebil gibi birşey çıkıyor, benim de merak ettiğim konulardandır, bir ara buradan çıkan sonuçlardan güvenilir bulduklarımı okuyup yorumlarım, ama aklıma gelen ilk şey bu konuda da genelleme yapmanın zorluğudur, kullanılan jel/sabuna göre değişiklik gösterecektir diye düşünüyorum.

ben yüz de de vücutta da jel sevmiyorum. o jelimsi bir tabaka bırakıyor ya öyle olunca temizlenmemiş gibi hissediyorum.
yüze - dalin bebek sabunu
vücut - değişik markaların sabunları + arada bir sabun + kokulu duş jeli.

dış jelleri daha çeşitli olduğundan dikkat etmek gerekir. Bir çoğu beni aşırı kaşındırıyor duştan sonra.

Bir de bazı hehöhödölü duş jelleri iyice durulanmanıza rağmen "nemlendirmek, yağ dengelemek" amaçlı sizi hala sabunlu hissettiriyor. Ben bundan da rahatsız oluyorum.

www.eksiduyuru.com

Sabun candır.

kesinlikle sabun+duş jeli, zaten dove vs. markalar da kampanya yapıp bu ikisini birlikte satıyor artık.

bir tercih yapmak saçma.

önce bir güzel sabunlanacaksın lifle vs. ardından da jelle arkadaşın dediği gibi cila çekebilirsin.

ben sabunlandıktan sonra üst vücuduma duş jeli kullanıp durulanıyorum. kokusu ve cilde verdiği yumuşaklıktan dolayı seviyorum.

duş jeli yabışıyor gitmüyor diyenlere de inanma. üzerine suyu tutarken bir yandan da ellerinle jel sürdüğün kısımları ovalayınca gidiyor.

yüzüme ise asla kullanmıyorum.

hangisi daha iyi temizler bilemem ama duş jeli daha az kurutuyor, ve yeterli temizliği sağlıyor her gün duş alındığında...
yıllardır sabun kullanmadım(kullanmadım dediğim düzenli olarak, yoksa illaki birkaç kez denk geldi), kullanacağımı sanmam.

duş jellerinin hormonal yapiya zarar verdigini, erkeklerde ostrojen salgisini artirdigini filan okumustum. heralde isvicreli bilim adamlari yapmistir arastirmayi.
o zamandan beri dus jeli kullanmiyorum, hatta sabunlari da mumkunse dogal olanlarindan secmeye calisiyorum. antakya dan defne sebununu deneyebilirsiniz mesla.

Dus jel de temizler tabi ama sabun kadar etkili deyil hem bazi dus jelerin nem verme özeligi var. Almanyda sabun kulanan da var tabiki ama fazla tutulmuyor

kesinlikle duş jeli tercih ederim.

ne zaman sabunlansam çıktığımda kaşınıyorum, aşırı kurutuyor, pul pul dökülüyorum. üstelik bir süre saçlarıma da zeytinyağlı sabun kullanayım dedim, en hasından. yok anacım, saçlar mum gibi bir tabakayla kaplandı, taraklarım yapış yapış oldu.

kaliteli duş jeli gayet temizlik sağlar. nasıl ki sabunun da kalitelisi, kalitesizi var, duş jelinin de öyle.

dahası asıl temizliği sağlayanın lif olduğuna inanıyorum. güzel sert yünden bir lifle ister sabun kullan ister duş jeli, temizlenmemen imkansız.

sabun elleri bile çok kurutuyor. vücudumu da sabunla yıkarsam kağıt gibi gergin oluyor cilt.
jel temizlemiyor doğru tespit değil bence, temizleyen kullandığın liftir.

sabun kullandıktan sonra gelen o gıcırtılı temizlik hissini hiçbir duş jeli veremiyor. ama sabunu yere düşürme riskiyle yaşamak da ayrı bir adrenalin. duş jeli daha güvenli, kabul edelim. ama sabunun karakteri var. gerçekten temizlik hissini buram buram hissettiriyor insana bence..
bahiadeflavia.com

iphone da var sadece dostum

iphone kullanıyorum? lütfen yardım.

Çevrimiçi görünmeyi kapamanın bir yolu yok diye biliyorum. Tek alternatif telefonu uçak moduna getirip whatsappta yazılanlara bakıp çıkabilirsiniz o zaman girdiğiniz görülmez ama istediğiniz gibi bir çözüm mü bilmiyorum.

teknomanager.blogspot.com

hayır x ile yazısırken y çevrimiçi görmesin beni istiyorum. mümkünse x de görmesin.

@mormormorius bunu istemediğimi belirttim ama :(

ayarlardan kapayabiliyorsun ama sen de kimsenin sor girişini göremiyorsun.

Doğru cevap burada: www.whatsapp.com

iPhone için jailbreak yapıp, whatsapp ın değiştirilmiş bir sürümüyle offline olunabildiğini okumuştum.

yanlış anladığım için kusura bakmayın :(

2 bilgisayardan aynı anda olmuyor sanırım ama pc+telefon oluyor sanırım.
geçen arkadaşım telefonundan bağlandı benm pc de açıkken

Nasıl oluyor bilgin var mı??

www.youtube.com

post-rock demişsiniz siz.

bunlar çok klasiktir ama:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

empyrium candır bu konuda.

bu da akustik. www.youtube.com

o işaret şu işaret galiba --> \

o da bağlı olasılık. atıyorum bir insanın salak olma olasılığı değil de sarışınların salak olma olasılığı. yani önce sarışınlar içinden seçiyorsun.

yok o işaret eğer o değilse o zaman bilmiyorum demektir.

Şimdi b'den başlayalım. Formülü şu P(B|A)=p(BA)/p(A)
Yani, pay kısmı iki olayın kesişimi (birlikte olma olasılığı), payda kısmı da "given that" ile verilen olayın tek başına olma olasılığı. Pay kısmında kesişim olacağı için {Both chips are of the same color.} ve {Both chips are red.}'in kesişimi yine {Both chips are red.} olayı. Hem aynı renk olacak, hem ikisi de kırmızı olacak'ın kesişimi ikisi de kırmızı olacak. bu olasılık 6'nın ikili kombinasyonu.
Paydadaki A olayının olma olasılığı ise 3 çarpı 6'nın 2'li kombinasyonu. Çünkü bu olay beyaz, mavi ve kırmızı için birer kere gerçekleşebilir ve herbirinin gerçekleşme olasılığı 6'nın 2'li kombinasyonu.
Sonuç olarak aranılan olasılık 1/3

anladım sayılır çok teşekkür ederim.

@aychovsky


B kesişim A' için, 2*C(6,2) dedim bu mantıkla.
A' = yani Acompliment'in ihtimalini nasıl hesaplamalıyım.

Grecikmişim ama öyle değil.
B olayı iki çipin de kırmızı olması, A olayı ise iki çipin aynı renkte olması. Dolayısıyla A' olayı da iki çipin aynırenkte olmaması. B ve A' kesişirse hem iki çp kırmızı olacak, hem de iki çip aynı renkte olmayacak. Dolayısı ile bu olasılık 0, c şıkkı 0 oluyor.

bunu ben de yeni duydum ve uygulamadım, o yüzden öneririm diyemem araştırın bi isterseniz. 150 gr sığır iliğini çıkarıp bi çay bardağı suda kaynatıyoruz, blenderda çekip içine 50'şer gr lavanta ve zeytinyağını ekliyoruz. saç diplerimize sürüp streçleyip 2 saat bekletiyoruz. doğal mı, baya bi doğal:D üşenmediğim bi vakit deniciim

pirinç yıkandıktan sonra süzülen su işe yarıyor diye biliyorum.

Sacin guzel bir sekilde uzamasindan kastiniz nedir?Saglikli uzamasiysa yediklerinize dikkat edin e vitamini takviyesi alin.Saciniza zeytinyagi,hint yagi karisimini haftada bir iki kere uygulayin.

davetiye gibi bir sistem olsa güzel olabilir bence.

kim nerden bilecek ki senin öyle bi iş yapabileceğini :) yani "sorularınızı bana yollayın" diye her gün duyuru açman ve buraya her gün girip de "ahh soru sorayım" diye yanıp tutuşan insanları yakalaman falan lazım. :)

evet u davetiye işi aklıma gelmemişti. Teşekkürler 9nr4*

nathaniel belki duyurunun patronları böyle bir oluşuma destek verir yukarda kalsın madem der. Direk üye alımı olmadan da duyurunun tıklanması artar, belki reklam geliri artar. Biz kullanıp da parasal kazanç sağlamayanlar da bir şekilde tıklama çekmiş oluruz ( hatta haftanın duyuru yönlendiricisi: xyz diye her hafta değişir...)
Böylece sürekli yeni duyuru açıp sor bana sor bana denmez...

Bu arada düşündüm, gerçekten de bu sistemi geliştirip oturtabilirsek, kısıtlı ve sınırlı duyuru kazancına katkı olabilir. Üstelik kullanıcı desteğiyle. Haftada 1 duyurucu soruları alır, nöbetleşe yani... ortam genele yayılır, üstelik fazladan üye artışı olmadan ve bir format çerçevesinde. insanlar sorar, mail atar, cevabını alrı ve hatta belki devam eder başka şeyler sormaya... Ama sitenin tıkı artar, reklam geliri de artar belki..

Saçma bir fikir. Tık artması, reklam geliri veya daha aktif olması istenseydi sözlük gibi olabildiğince üyelik alınırdı ve hep açık olurdu zaten. Anasayfa çöp duyurudan geçilmiyor bir de araya "sorularınızı alayım" duyurularına gerek yok.

Bildiğim kadariyla resmi gazeteye girer girmez yürürlüğe giriyo. En son vergi borcu yapilandirmalari oyle olmustu diye hatirliyorum.

eğer öyleyse bazı kanunların yönetmeliklerin sonunda,

''Bu .... yayımı tarihinde yürürlüğe girer. '' ibaresi var. Eğer zaten öyleyse bu çok gereksiz değil mi ?

resmi gazetede yayınlandığı gün yürürlüğr girer. ben de eminim. hatta tecrube ile sabittir diyeyim.

@bigman sorumu size de yöneltiyim. neden çoğu kanun, khk, tüzük vs sonunda yayımı tarihinde yürürlüğe girer yazıyor. Belirtilmediği zaman zaten öyle olacaksa bunun yazılmasının nedeni nedir?

"Kanunlar TC Resmi Gazete'de (kuruluşu 7 Ekim 1920) yayınlanırsa yürürlüğe girer. Tarih belirtilmemişse 45 gün içinde bütün yurtta geçerli olur." diye bir aciklamaya ulaştım.

ben sporculuk donemimde ödül yönetmeliği resmi gazetede daha yayınlanmadan derece yaptigim için eski yönetmelikten ödül almıştım.. 4 gün sonra kanun yayınlandı.. samimi 2 arkadasim benden 1 hafta sonra derece yapip benden cok odul almislardi.. :)

uzman mıyım degilim, sadece dilim yandigi için biliyorum..

demek ki ödül yönetmeliğinin sonunda da yayınlandığı tarihte yürürlüğe girer ibaresi varmış.

bir paket halinde yayınlanmıştı.. ödül yönetmeliğinin belirlenmesine ilişkin yetkileri filan belirliyordu..

dediginiz dogru.

Ayrı bir yürürlülük tarihi olabilir yasanın. Misal bakınız 6331 sayılı yasa. Haziran 2012'de yayınlandı çıktı Ocak 2013'te yürürlüğe girdi.

Söz konusu 1322 sayılı kanun hâlâ yürürlükte:

www.mevzuat.gov.tr

Belirtilen husus kanunda geçiyor. Eğer tarih belirtilmemişse 45 gün sonra yürürlüğe girer diyor. Sorun yok yani.

kafamda hususa dair bir soru işareti kalmadı, teşekkür ederim.

çok teşekkür ederim. gecenin bu saatine hayrına yardım ettigin için. defalarca okuduktan sonra sanırım olayı çaktım. cheb's diyor ki at most 1/k^2 benim formülüm. at least 75 olunca biz de at most'a bakıp 1/4 hmm o zaman k=2 dedik. sonra da mean+2*std.dev mean-2* st.dev . böyle anladım teşekkürler..

bir küçük sorum daha olacak aklıma takılıyor.
mean: 50
standard deviation: 6
What percent of the numbers are less than 32 or more than 68?

bunun dağılımını normal olarak hesaba katalım.

k= (68-50)/6 = 3 çıkıyor. eğer 3 dersek 1-1/k^2 formülünden 88.89% buluyoruz aralığı, e dışında kalan da 11.11% deriz..

ama cevap öyle değil k'yı 9 bulmamız gerekiyor. ne hata yaptım?

answers.yahoo.com

evet ben de doğru olduğunu düşünüyorum fakat buradaki çözüm biraz kafamı karıştırdı.

mamafih, empirical rules a göre 52+6+6+6=68 52-6-6-6=32 yani 99.7%'si bu grubun içinde oluyor. dışında olanlar da sadece 0.3%

yani iki çözüm paralellik göstermiyor.

k=3 evet hata yok orada.

çebişev'le empirical rule paralellik göstermez çünkü çebişev'deki çıkarımlar dağılımla ilgili hiçbir fikre sahip olunmadığında oluşturuluyor. empirical rule'da dağılımın simetrik olduğu varsayımı var. o yüzden empirical'ın daha yüksek yüzdeyle daha dar bir aralık oluşturması normal.

İkisi arasında bir seçim yapmam gerekirse 1, ama benim gibi takıntılı insanlar için evinizde normal ince belli çay bardağı da bulundurun, ne zaman kimin geleceği belli olmaz..

@mutekebbir, normal bardak var, bunu zevkine alacağım.

cok tobalak her ikisinin de alti.

su istanbul tiryaki serisi hosuma gidiyor www.koleksiyon.com.tr

ama aprilin dedigi gibi gelenekselden cok ayrilmamak lazim amac cay keyfiyse. ince belli candir. www.pasabahcemagazalari.com

2 daha güzel bence.

@exlibris, Verdiğin ilk linketinin hemen hemen aynısı var. Çok da severek kullandım.
Tiryaki'nin de tabağı ve o tabağa oturuşu güzel. Bendeki şu: www.hergunyeni.com bundan.

Aslında normal çay bardağı formunun biraz dışında bir şey istiyorum.

çay bardağı dediğin kulplu olur. ikisi de değil.

1 şirin. 2 karizmatik. kulp yok elleriniz yanmasın?

o zaman bu shop.artcraft.com.tr

ya da bunlar nasil shop.artcraft.com.tr
shop.artcraft.com.tr

alev ebuziya tasarımı iyiymiş

@exlibris, ilkinin üstündeki şey hiç bana göre değil ama 2.ye bakabilirim, teşekkür ederim :)

Benim de ebuzziya favorim. Tutuşu, içimi çok güzel. Bir cafede bunla getirmişlerdi çok hoşuma gitti. Bu Defne Koz'unkiler de çok şeker duruyor da onu deneme şansım olmadı. Karar veremedim.

@exlibris 1.şahaneymiş hocam ya.

ya @april hediye değilse allah aşkına alma şöyle şeyler. gir bi milyoncuya ve en ucuz bardak setini al. öyle dandik ki ipince kağıt gibi bardak yapıyolar,tam esnaf işi. en güzeli onlar valla bak. ben onları kullanıyorum şahsen evimde,herkes nefret ediyor

2. den çay nasıl içiliyor, merak içerisindeyim. 1.si çok güzelmiş.

Gibson, o bardaklardan var ya. Ben bardak ve fincanları çok severim, hoşuma gideni alıyorum öyle.

Ama bu ebuzziya'nınkine aşık oldum. Çokgüzel. O'nu alıcam galiba, bence bi denese herkes çok sevecek.

O değil de 6 tane bardak 200 lira vay anasını.

bende 2. var cok severek kullaniyorum. ilk alirken sirf sevimli diye almistim, kullanisli olacagini dusunmuyordum ama yaniltti, ustelik buyuk oldugundan baya fazla cay aliyor, surekli yenilemekle ugrasmiyorum.

2.sinden var evde. ben de çok güzel göründüğünü düşünüyordum ama çay içimi ne yazık ki hiç de keyifli olmuyor.

ikiside değil bence. hele 2.si çok kaba

İkincisi bende var ve cok ince acayip el yakiyor. Tavsiye etmem.

bu pasabahceninki makinada yikandigi zaman yuvarlak kisminda deterjan partikulleri kaliyor. tasarim sikintili veya elde yikamalara uygun.
o yuzden iki diyorum.

Before sunset

Before sunrise

Before midnight

Mobilden girdigim icin editleyemiyorum tam aradigin tarzda bir turk filmi de geldi aklima.

Bornova bornova. Kesinlikle izle.

(bkz: blue valentine)

balans ve manevra

tüm woody allen filmlerini izlemediyseniz eksik kalanları tamamlayabilirsiniz.
www.imdb.com

kesinlikle intouchables (can dostum) diye evrildi

mümkün değil.