Biraz daha iyi anladım şimdi durumu. Olay sadece bilgi, güvenmeme ya da araştırmama değil sanırım. Eskiden ben de benzer biriyleydim. Ben heyecanlandığında heyecanına ortak olmuyordu ama o heyecanlanınca aynı heyecanı benden de bekliyordu. Tamam, yalan söyleyip sevmediği şeyi sevmiş gibi görünmesini istemiyordum da, o ben heyecanlanırkenki, örneğin, duyduğum ve sevdiğim bir şarkıyı dinlettiğimdeki 'Bitse de gitsek' ya da '
sivas sivas olalı böyle zulüm görmedi havası aldığım keyfi öldürüyordu. Heyecanımı onunla paylaştığıma pişman oluyordum ama o oyun oynarken mutlu olduğunda içten içe onun sevdiği bir şeyi yaptığını görüp benim de mutlu olmamı bekliyordu. Açıkçası oluyordum da, öyle çocuk gibi neşelenmesi de hoşuma gidiyordu ama zamanla bunun tek taraflı oluşu beni çok rahatsız etmeye başladı. Bir süre sonra onunla bir şey paylaşmamaya, zevk alacağım şeylerden zevk almaya başladım. Sırf şevkimi kırmasın diye. Ne de olsa sadece bir iki şarkı, belki birkaç dizi ya da film sahnesi; o da paylaşmadan kalıversin dedim. Sonuçta neler neler paylaşıyorduk ve birkaç şeyin lafı olmazdı. Yine de paylaşmak istediğimi paylaşamayınca, ilişkide yalnız hissetmeye başladım kendimi. Ne bileyim; hayatı paylaşıyorsun, acını paylaşıyorsun, fikirlerini paylaşıyorsun ama keyfini paylaştığında karşında 3 dakika boyunca senin elinde rehineymiş, kafasına silah tutuyormuşsun gibi davranan birini görmek hayattan aldığı zevkten soğutuyor insanı. Bir olasılık da araştırmacı da değil, sadece dediğini sallamayan biri olabilir.
Eğer bu manzara tanıdıksa, tebrik ederiz, bencil ve mızmız sevgili sahibi olmuşsunuz demektir.
Eğer böyle değlise, ben yanlış yorduysam, her şey olabilir.