Giriş
(9)

ingilizcede "siz bilirsiniz..." nasıl söylenir?

gijilti
?
?
0
gijilti
(17.01.09)
sanırım ; its up to you.
(bkz: it is up to you)
0
rodeocu
(17.01.09)
you knows.
0
fuskiyenin oglu
(17.01.09)
rodeocu'nun dedigiyle birlikte have it your own way de denilebilir.
0
ermanen
(17.01.09)
as you wish var bi de
0
szqnn
(17.01.09)
açıklama getireyim: "its up to you" demek, karar size kalmış manasına gelen bir "siz bilirsiniz"dir.

as you wish ise, "madem ısrar ediyorsun. peki. siz bilirsiniz. sizin dediğiniz olsun" daki siz bilirsinizdir. yani (çoğu çoğu zaman) bir emre cevaptır.
0
andy kaufman 2
(17.01.09)
you knows olmaz you know olur. fuskiyenin oğlu'nun verdiği cevabı düzeltmek istedim.
0
rectoa
(17.01.09)
"siz bilirsiniz" tam anlamıyla bizdeki gibi yok ingilizcede.
0
cilgin fantezilerin adami
(17.01.09)
it's your call da var.
0
lykos
(18.01.09)
how do you wish olmaz.
0
cereal killer
(25.01.09)
(8)

karıncayiyen

nickini vermek istemeyen suser
bunlardan birini beslemek istiyorum da, ne zorluğu vardır, nereden bulabilirim ayrıca?
bunlardan birini beslemek istiyorum da, ne zorluğu vardır, nereden bulabilirim ayrıca?
0
nickini vermek istemeyen suser
(09.01.09)
her daim evinde karınca kolonisi bulundurmak gibi bir zorluğu vardır muhtemelen. yani.
0
deckard
(09.01.09)
tehlikeli hayvanlar onlar.

www.evilscience.co.uk
0
henry gale
(09.01.09)
şuna da ben link vereyim başkası vermeden :)

ayemonthen.com
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(09.01.09)
daha once besleyenler olmus, onlara danis istersen:
picsyard.com
hubpages.com

ama dogada kalmalari onlar ve senin icin daha iyi..
0
ermanen
(09.01.09)
hayvanlardan insanlara bulaşabilecek bir çok mikroorganizma mevcut. bilmiyorum ama karıncayiyen gibi pek görmediğimiz bir hayvanda simbiyotik yaşayıp da insanda ciddi infeksiyonlara sebep olacak bir mikroorganizmanın ilk kurbanı olabilirsiniz. bi araştırın edin bu tip şeyleri de.
0
dr cucu
(09.01.09)
@henry gale
kim demiş tehlikeli diye? Gayet de süper ve kibar hayvanlar kendileri.

img184.imageshack.us
img126.imageshack.us
0
nukleermalkav
(09.01.09)
hayvan haklarına filan gelmeden, bazı hayvanların evde beslenmesi kanunla yasaklanmış durumdadır. cezası vardır.

araştırmak lazım bunları
0
mea maxima culpa
(09.01.09)
yasal olmaması durumu var tabi ama sonuçta bunun kontrolünün sıkı tutulduğu bi ülkede yaşamıyoruz, göze aldıysanız sizin bileceğiniz iş. şöyle bir sorununuz olur; bilinmeyen egzotik bi hayvan olduğu için tamamen körü körüne hareket etmek zorunda kalıcaksınız. yani onun bi hastalığını, bi durumunu bilecek veteriner bulamazsınız. hastalansa ya da yaralansa napıcanızı bilemezsiniz. benim aklıma ilk olarak bu tip zorlukları geliyor. arkadaşımın maymunu vardı, ona bile bakacak veteriner bulamıyordu. kuş, kedi, köpek dışında bişeyden haberi yok çoğu veterinerin. değişik hayvanların bakımı için gerekli olabilecek malzemeler de kolay bulunmaz.
0
cereal killer
(09.01.09)
(5)

el titremesi

inkey
şimdi benim şöyle bi sorunum var. ellerim mütemadiyen titriyor. çevremdeki herkes söylemeye başlayınca dedim artık bi doktora görüneyim ben. öyle çok rahatsız edecek derecede değil ama herkes söyleyince panik oldum bi şey varsa ya diye. derseniz ki eğer duyuruyu niye açtın, hangi bölüm bakar bu ola
şimdi benim şöyle bi sorunum var. ellerim mütemadiyen titriyor. çevremdeki herkes söylemeye başlayınca dedim artık bi doktora görüneyim ben. öyle çok rahatsız edecek derecede değil ama herkes söyleyince panik oldum bi şey varsa ya diye. derseniz ki eğer duyuruyu niye açtın, hangi bölüm bakar bu olaya efendim onu öğrenmek için. beyinle alakalı bir şey midir yoksa nedir? yoksa hastaneye gidince yönlendirirler mi? şimdiden teşekkürler.
0
inkey
(27.12.08)
el titremesi öncelikle "hiçbirşeyin yoktur devam et git" denilmeyecek bir durumdur.
bu duruma en sık neden olduğu düşünülen "patolojik durum" hipertiroidi" dir. (halk arasında zehirli guatr olarak bilinir) tiroid hormonlarının aşırı salgılanıyor oluşu, sinirlilik, bağırsak rahatsızlıkları, kalp ritm düzensizlkleri ve el titremesi yapabilmektedir. öncelikle tiroid testlerinizin normal olu olmadığına bakınız.
diğer bir patolojik neden kullanılan ilaçlar olabilmektedir. eğer başka nedenlerle bir ilaç kullanma durumu varsa bu da titreme yapabilmektedir.
aslında bir sürü neden daha var. ama sizde bunların olduğunu sanmam.
size bahsetmek istediğim aslında farklı bişey. patolojik olmayan, insanın genetiğinden kaynaklanan bünye ile ilgili bişi.. genel olarak kişilik yapınız endişeli, yerinde duramayan, heyecanlı bir yapıda ise titrememeniz anormal olabilmektedir. metabolizması hızlı insanlarda bu tür titreme hadisalari normal kabul edilmektedir. iyi yönü hiç kabız olmazsınız :)))
eğer sizin için problem yaratmıyorsa titreme takmayın derim. insanlar ellerinize bakıp sürekli ellerin titriyor diyorlardır. insan sinir olabilir. eğer sinir olmak istemiyorsanız ellerinizi titremeyle kullanmaya alışın (destekli tutmak) ya da kimseyi sallamayın ében kabız olmuyorum kiiiiii" deyip çekin gidin :)))
0
ceyrekakıl
(27.12.08)
benim yakın arkadaşım var baya belirgin şekilde titriyor söylediğine göre sinir hastasıymış ondan dolayı oluyormuş senin de böyle bir rahatsızlığın olabilir eğer göze çarpıcak şekilde fazla ise doktor a gözükmen de fayda var.
0
imparatorolmayikolaymisandin
(27.12.08)
bence bir norologa gorunmekte fayda var. bazi boyun fitiklarinda da olabiliyor. uyusma/karincalanma varsa bu da olabilir. evet, en iyisi norolog...
0
no avalon
(27.12.08)
boyun fıtığının el titremesi ile ilgisi yoktur. birlikte olabilir. boyun fıtığı dediğimiz şey servikal hernidir. disk problemlerinden kaynaklanan sinir sıkışması hadisesidir. sıışan sinirin dermatomunda hissizlik olabilirken ileri dönemlerde sıkışmanın artması ile sinirde harabiyet olmaya ve güçsüzlük bulguları eklenmeye başlar. güç kaybı kalıcı olmadan opere olmak gerekir. (bahane ile servikal herniyi de yazmış olduk)
bu arada "boyun fıtığı da olabilir" denmiş. sanırım buna dayanarak "en iyisi nörolog" denmiş. boyun fıtığına beyin cerrahisi kliniği bakar.
eğer sizi çok rahatsız eden bir titreme ise işe dahiliye (endokrin ) den başlayabilirisniz. her bıranşın ilgisini çekecek tetkikleri yaptırıp kendisi ile ilgili patoloji tespit edemez ise en uygun uzmana yollayacaktır. bu nörolog da olabilir.
0
ceyrekakıl
(27.12.08)
bende boyun fıtığı var. el titremesi ile fark edildi. elim titredi uzun süre. geçmedi, eeeyh dedim doktora gittim, fıtık çıktı. hatta ben de hiç aklıma gelmediği için nereden randevu alacağımı bilememiştim. hastaneyi aradım, sorunumu söyledim, el titremesinin boyun fıtığyla alakası kuruluyor olmalı ki; benim randevumu hemen ilgili doktora yazdılar. şikayetimi anlattım, kadın fıtıktır dedi, muayene etti, fıtıktır dedi mr istedi, fıtıktır dedi, mrda fıtık çıktı. sizin sorunun kaynağını bilemem tabii ama bence el titremesinin fıtıkla alakası var.
0
cereal killer
(27.12.08)
(9)

Peynir zeytine alternatif, kahvaltiya pisirmelikler

pyro clustic flow
malum kahvaltikliklar disinda, pisirilerek hazirlanan ve kahvaltida yenen yiyecekler yoreye gore de cok farkli, degisik ve ilginc seyler olabiliyor. arada kahvaltiya farkli bir soluk katmak istesek neler yapilabilir? onerinin yanina kisaca da tarifini yazarsak ne guzel olur. aklima gelenlerden:1.
malum kahvaltikliklar disinda, pisirilerek hazirlanan ve kahvaltida yenen yiyecekler yoreye gore de cok farkli, degisik ve ilginc seyler olabiliyor. arada kahvaltiya farkli bir soluk katmak istesek neler yapilabilir? onerinin yanina kisaca da tarifini yazarsak ne guzel olur.
aklima gelenlerden:

1. kuru domates kizartmasi: kurutulmus domatesleri tavaya koy, ustunu kaplayacak kadar su ekle. icine de azcik yag. su bitince yagda kizarirlar, kizarinca da istege bagli nane ekleyerek luplet.

2. patatesli yumurta: kup patataesi kizart, pisir, sonra yumurta ekle.
0
pyro clustic flow
(11.12.08)
yine peynir ama (bkz: hellim)
bu güne kadar hep yiyen tarafta olduğumdan tarif veremiycem. ama azıcık kızartılıyor sonra lüpletiyorsun gibi gelmişti bana.

patates tarifinde yumurtayı çıkartıp yerine bol kaşar koyarsan da olur
ayrıca kafana göre şekillendirebileceğin bir krep gerçeği de var.
0
tai
(11.12.08)
- domatesli biberli peynirli yemeğimsi: domates, zeytinyağı, sivribiber, beyaz peynir, yumurta bir kapta karıştırılır. bu karışım ekmek dilimlerinin üzerine yayılır. sonra fırına verilir, 15 dk. pişirilir. afiyetle yenilir.
- yumurtalı ekmek: bayat ekmekler ymurtaya bulanır ve kızartılır.
- leyla: tost ekmeğinin içine nutella ve muz konur. tost makinasında bastırılır.
0
miss antartika
(11.12.08)
(bkz: pişi)
(bkz: krep)
(bkz: pancake)

1. olarak söylediğiniz geliştirebilir ayrıca. sarımsak, sucuk, yumurta, biber eklenebilir.
0
dambil
(11.12.08)
0
sui
(11.12.08)
- fukara sucuğu: salça, ceviz, kimyon, zeytinyağı, sarımsak karıştırılır. ekmeğin üzerine sürülür.
- yumurtalı kısır: bilinen kısır yapılır fakat içine sebze namına bir şey koyulmaz. sade ıslak salçalı bulgur üzerine karıştırılarak pişirilen yumurta eklenir.
0
miss antartika
(11.12.08)
trabzon'da kahvaltıda kuymak yiyiyorlar misal, ohş
0
sharpenter
(11.12.08)
biz genelde rendelenmiş patatesleri çok az yağda pişiriyoruz. az yağ dediğim de gözleme yaparkenki kadar az. kırmızı bir görünüm almaya başladıklarında da rendelenmiş kaşarları atıyoruz üzerlerine ve kekik ve tuz...
enfes oluyor, hafif de.
0
sharon and hope
(11.12.08)
küçük ince kabuklu patatesleri haşlayın. sonra bikaç parçaya bölün. üstüne istediğiniz baharatları ekleyin. (ben pul biber, kekik, tuz, karabiber, kıyılmış taze fesleğen ve bazen biberiye koyuyorum)Zeytinyağı döküp iyice karıştırın. Fırına verip biraz üstlerini kızartın. Çıkınca aralarına bikaç tane haşlanmış, dörde gölünmüş katı yumurta koyun. Patateslerin üstü çıtır, içi yumuşak oluyo. Yumurtayla da güzel gidiyo bence. Ben kahvaltıya misafirim olduğunda yaparım genelde.
0
cereal killer
(12.12.08)
küp kızarmış patatese yumurta kırılıp üzerine nane-pulbiber

biber kızartılıp üzerine küp-rende domates üzeri yumurta (menemen)

ekmek üzerine tereyağ veya zeytinyağı sürülüp üzerine domates/salça, en son kaşar veya kaşar/pastırma-salam...
0
tedirginlik hucresi
(16.05.11)
(3)

Saç bakımı

siriquastrum
Saçlarım omuz hizamda.Ve artık son nefeslerini vermek üzereler.Onları tekrar hayata döndürmek için hiç üşenmeyip şu iğrenç kokan , saçtan çıkana kadar adamı ağlatan saç maskelerini denicem.İnternette bununla ilgili birkaç karışım buldum.Saçıma en uygun olanı ve yapımı malzeme bakımından fazla zor ol
Saçlarım omuz hizamda.Ve artık son nefeslerini vermek üzereler.Onları tekrar hayata döndürmek için hiç üşenmeyip şu iğrenç kokan , saçtan çıkana kadar adamı ağlatan saç maskelerini denicem.İnternette bununla ilgili birkaç karışım buldum.Saçıma en uygun olanı ve yapımı malzeme bakımından fazla zor olmayan bir karışım seçtim.O karışım şu oluyor :

Protein tedavisi

Yumurta ile yapılacak protein tedavisi hemen hemen her tür saç için uygundur. İki yumurtayı çırpın ve içine yavaş yavaş bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba kaşığı gliserin, bir çorba kaşığı sirke (mümkünse elma sirkesi) ilave edin. Saçınızı bir kez şampuanladıktan sonra saçlarınıza bu karışımı sürüp 15-20 dakika bekleyin. Saçlarınızı iyice duruladıktan sonra saçlarınızın çok kısa sürede canlandığını fark edeceksiniz.

Kafama takılan şey gliserin.Ekşisözlükten baktığım kadarı ile dinamit yapımında felan kullanılan birşey.Alıp bunu saçıma mı süreyim ? Pek akıl karı gelmedi. Bu konuda bilgisi olan , daha önce kullanan,yada bana "boşver bunu bak ben şöle bişe biliyorum" diyebilecek birileri varsa çok sevindirik olcam.
0
siriquastrum
(05.12.08)
ben bi kaç defa o maskeleri denedim çok bi faydasını görmedim. arada wella'nın canlandırıcı maskesi var onu kullanıyorum,baya baya işe yarıyo bende. reklam yapıyo gibi oldum ya,neyse
0
kanuniye
(05.12.08)
mat ve anormal derecede çabuk yağlanan saçlarımı yumurta sarısı + zeytinyağını çırparak oluşturulan maske sayesinde süper bir forma kavuşturmuştum. fakat gerçekten zahmetli çıkarması. bu maskeyi yapacaksanız bence ikinci bir kişiden yardım alın, iyice yıkasın saçınızı (kendi başına olunca kollar çok ağrıyor eziyete dönüşüyor), 3 kere şampuanlayınca ancak çıkıyor. kokusu 1 gün kalıyor maalesef ama sadece kendiniz alırsınız kokuyu. isterseniz yumurta miktarını azaltıp yağı çoğaltın.
0
quasiromantic
(05.12.08)
Sorunuzun cevabı olmasa da yazayım dedim... Milyon türlü, iğrenç kokulu yağı kafama sürmüşlüğüm var. Hiç biri geç keşfettiğim çinko ve biyotin tabletleri kadar coşturmuyor saçı. gnc mağazalarında 30ytlye filan satılıyorlar. Eğer dökülme, seyreklik filan gibi sorunlarınız varsa bunlara yönelin derim. Avuç avuç dökülen, her banyodan sonra bana gidere lavabo aç döktüren saçların dökülmesi, çinko tablet kullanmaya başlamamın 4. gününde tamamen kesildi. Yanlışlıkla kısacık kesip kuşa çevirdiğim kafamı da biyotinle adam ettim. Çok hızlı uzadı. Ama parlaklık, esneklik filan gibi başka şeyler peşindeyseniz bilemiycem onu.
0
cereal killer
(05.12.08)
(5)

Sorum malum sebepten gitmiş. Gene sorayım

tzum_tzum
Kısaca vişneli bi sigara içmiştim vakt-i zamanında onun ismi ne olabilir sizce diyorum. Bildiğimiz beyaz sigara kağıdına sarılıydı yaprağa değil. İsmini bilmediğim için yazdığınız tüm sigaraları alıp denemek durumundayım. NOT: Kuvvetle muhtemel Djarum değil.Edit: Yazdıklarınızı İst/anadolu & İzmit't
Kısaca vişneli bi sigara içmiştim vakt-i zamanında onun ismi ne olabilir sizce diyorum. Bildiğimiz beyaz sigara kağıdına sarılıydı yaprağa değil. İsmini bilmediğim için yazdığınız tüm sigaraları alıp denemek durumundayım.

NOT: Kuvvetle muhtemel Djarum değil.

Edit: Yazdıklarınızı İst/anadolu & İzmit'te nerelerde bulabilirim eklerseniz daha bi makbule geçer.
0
tzum_tzum
(02.12.08)
djarum vusneli degil zaten, karanfilli. aroma rich diye bi sigara ikram etti gecen gun arkadasim. rus sigarasiymiymis, arkadasi rusyadan gelirken mi getirmismis neymis. ama kahverengiydi kagidi. sigara kagidiydi. hayatimda bu kadar guzel bi aromali sigara daha icmedim. mukemmeldi boyle.
0
osuruklu
(02.12.08)
captain black cherise var vişneli. beyaz sigara kagıdına sarılı değil ama vişneli. guzel.
0
likeinme
(03.12.08)
kanyondaki che mağazasında gördüm vişneli sigara.
0
cereal killer
(03.12.08)
@osuruklu:
Djarum cherry die bi çeşit war sanırım. İzmarit kısmı kırmızı olduğuna "bu değil kuvvetle muhtemel" dediydim.
0
🌸tzum_tzum
(03.12.08)
ha ben visnelisini bilmiyorum hocam. djarum black var sadece saniyodum. tamamdir, anlastik :)
0
osuruklu
(03.12.08)
(16)

ağlatmayan göz kalemi

supergirl
Hangi göz kalemini kullanırsam kullanayım gözüm yaşarıyor. Gözümü açamıyorum, o derece.Daha önce benzer şeyler sorulmuş ama tam cevap bulamadım. Bitkisel makyaj malzemesini nerede bulabilirim? Eczanelerde satılır mı? net üzerinden satış yapan yerler de olur.`id bare minerals` diye bir şey gördüm şim
Hangi göz kalemini kullanırsam kullanayım gözüm yaşarıyor. Gözümü açamıyorum, o derece.
Daha önce benzer şeyler sorulmuş ama tam cevap bulamadım. Bitkisel makyaj malzemesini nerede bulabilirim? Eczanelerde satılır mı? net üzerinden satış yapan yerler de olur.

id bare minerals diye bir şey gördüm şimdi, kullanan eden var mıdır? İşime yarar mı?
sonya diye bir şey buldum ama İzmir'de. Koskoca İstanbul'da neden olmasın diye düşündüm ve aklıma burası geldi. Bir de güvenemedim açıkcası.

Bu konudaki deneyimleriniz, fikirleriniz ve önerilerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Makyaj malzemesi markası önermeyin, hepsi yakıyor gözümü. Artık ağlamak istemiyorum!
0
supergirl
(02.12.08)
göz kalemini göz kenarının iç kısmına mı sürüyorsunuz?
0
kobuzchu kiz
(02.12.08)
clinique ürünleri özellikle alerji yapmaz diye biliniyor, ben kalemini kullanmadım ama aklınızda bulunsun.
0
islakkedicorbasi
(02.12.08)
Evet iç kısmına sürüyorum. Ama dışına sürersem de olabiliyor ki çok hafif sürüyorum. Esasen normalde de çabuk yaşaran gözlerim var ama göz kalemi olunca bir de sigara dumanı gelmişse vay halime. Bir kere olsa neyse ama her zaman oluyor. Arkadaşlar alıştı artık direk üflemeye başlıyorlar.
Göz kalemi sürmek istiyorum ve bitkisel ürünlerin iyi geleceğini umuyorum.
0
🌸supergirl
(02.12.08)
göz kapağının içine sürmeyin :)
ciddyim, gözleri yaşarmayan insanlara da söylüyorum aynı şeyi, zararlı! dış kenara sürün mutlaka kalem kullanacaksanız.
0
kobuzchu kiz
(02.12.08)
@kobuzchu kiz: Haklısın ama öyle alıştık. Hem dediğim gibi dışına da sürsem yakıyor artık nasıl oluyorsa.

@snowflake: daha önce Amway marka olandan kullanmıştım. Çok fazla kullanma şansım olmadı ama o iyi gelmişti. Şimdi ondan satan da bulamıyorum. Hem mutlaka alternatifi vardır diye düşünüyorum.

Belki de kendimi kandırıyorum.
0
🌸supergirl
(02.12.08)
id bare minerals muhakkak ki istanbul'da satılıyor. hatta geçenlerde sözlükten bir arkadaş bu markayı kullandığını söylemişti bana.

benim size önereceğim böyle bir hassasiyetiniz, alerjiniz varsa kesinlikle makyaj malzemelerini denemeden almayın. tekin acar, sevil parfümeri gibi yerlerde bütün markalar var, hepsini deneyebilirsiniz. (bilmem artık belki de yaptınız bunu)

ikinci olarak kalem yerine eyeliner deneyebilirsiniz belki. eyelinerlar sıvı oluyor biliyorsunuz,fırça ile sürülüyor.

clinique markasının ismine ve ambalajına kanmayın. clinique orta kalite bir markadır. böyle bilimselmiş, diğer markalardan farklıymış gibi lanse ediliyor ama öyle değil. hatta eski zamanlarda ben bu markadan kullanarak cildimi epey bozmuştum.
0
mea maxima culpa
(02.12.08)
bitkisel ürün derken? ben anlamadım?

ama şunu tavsiye ederim: stila smudgepots. herkese tavsiye ederim. süper. tr'de satılıyor mu bilemiyorum, amazon'dan ısmarlanabilir, sephora'lara sorulabilir.
0
zkurmus
(03.12.08)
aynı durumda olan arkadaşım clinique aldığını, hiç sorun yaşamadığını söylemişti.
0
cereal killer
(03.12.08)
makyaj malzemelerinde de diğer bütün ticari mallarda olduğu gibi kalite yükseldikçe fiyat da yükseliyor, clinique'in fiyatları ve konumu belli. yani ismini klinik koymuşlar, uzmanları böyle beyaz önlük giyiniyor diye bu onu farklı yapmaz.

cilt bakımında daha kaliteli ve pahalı olan kaç tane marka var.
0
mea maxima culpa
(03.12.08)
kozmetik göz kalemleri yerine doğal sürmeleri tercih edebilirsiniz. çünkü onlar kimyasal maddelerden değil, yüzyıllardır doğal yolardan elde ediliyorlar. nereden bulabileceğiniz konusunda çok net bir fikrim yok ama sanırım küçük şişeler içinde esasnslar satan amcalarda bunlardan da vardır.
geçmiş olsun:)
0
bika
(03.12.08)
clinique'in her turlu urununu tavsiye ederim. benim gozlerimde alerji var, her turlu urununu gozlerim yasarmadan, akmadan, sismeden, kizarmadan kullanabiliyorum. yalniz goz icine surmeyin. sulandirmiyor olsa bile ice surmeyin, sonucta yabanci cisim ve kimyasal, gozlerimiz kiymetli organlar, hem disari surunce bence daha guzel oluyor.
0
santalagos
(03.12.08)
@bika: doğal sürme çok önce kullanmıştım. Güzel ama çantayı batırmakta üstüne tanımıyorum :) Aslında eyüp'e gidince alayım bir tane hakikaten.

Cevaplar için teşekkür ederim. Parfümeriye gidip deneteceğim. Clinique de bu kadar övüldüğüne göre mutlaka deneyeceğim. Ha bir de sürme alacağım evet :)
0
🌸supergirl
(03.12.08)
eyeliner?
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
eyeliner da deneyeceğim evet ;)
0
🌸supergirl
(04.12.08)
deneyin. ben geçen gün ilk kez aldım. incecik bir fırçası var. biraz sürmesi maharet isteyen birşey ama alışılır.
0
mea maxima culpa
(04.12.08)
eyeliner göz içine hele de altına sürebileceğiniz bir şey değil ki! akar, en ufak yaşarmada simsiyah olursunuz! sadece göz kapağına sürebilirsiniz o yüzden, o da kaşımamak şartıyla...
0
bika
(04.12.08)
(13)

Türkan Şoray' ı güzel veyahut çekici bulmama

onyetele
Güzel bulmuyorum abi. Yıllardır bi baskıdır gidiyor. Türkan şoray sultandır, yok kraliçedir, düşestir şahtır mattır. Ya tamam sanatçılığına bişey demiyorum. Haddime düşmez Eyvallah, beni film diye oynar ona lafım yok. Süperde oynar. Ama kardeşim az önce tv de gördüm, Türkan Şoray' a aşık olmayan er
Güzel bulmuyorum abi. Yıllardır bi baskıdır gidiyor. Türkan şoray sultandır, yok kraliçedir, düşestir şahtır mattır. Ya tamam sanatçılığına bişey demiyorum. Haddime düşmez Eyvallah, beni film diye oynar ona lafım yok. Süperde oynar. Ama kardeşim az önce tv de gördüm, Türkan Şoray' a aşık olmayan erkek yok. <<<<Bu ne lan? Yaw ben ne biliyim yani aşık olmuyorum o kadına, seviyorum, Oyunculuğunu sanatçı yönünü seviyorum. Ama ben yani Tipim değil lafını kullanmak istemiyorum. Anladınız mı? Yani demek istediğim bu. Benim gibi düşünen bir adım öne dursunnnnnnnnn.
0
onyetele
(25.11.08)
bence de güzel değil. hale soygazi onu döver.
0
evegirmekistemiyorum
(25.11.08)
güzellik tamamen göreceli olduğu için beyenmemen kadar doğal bir şey yok. misal ben de selma güneri'nin hastasıyım napıcaz şimdi?
0
tai
(25.11.08)
Onu kendi zamanında ele almak lazım. Nine(n/m)yaşında kadına aşık olmak ve çekici bulmak azıcık garip oldurdu zaten. Ama Ajda Pekkan'a hastayım :P
0
kimlanbu
(25.11.08)
evet yani kadın almış başını gidiyor artık. zamanında güzelmiş bayaa. e yıllar geçti eskidi, ne desinler kadına? torba oldun artık sen diyecek halleri yok. zamanında o kadar sıfat yakıştırınca bu sıfatlar 30 yıl boyunca kadına yakıştırıldı.
0
deckard
(25.11.08)
Hayır şimdi şöyle;
1- Niyetim Hale Soygazi vs Türkan Şoray pozisyonuna getirmek değil (Ha bende hale soygaziyi yani zamanım da olsa ööeeehmmm güzel buluyorum tabi +1 )
2- Burda Türkan Şoray sevenleride kızdırmak değil. Ne haddime.
3- Bugün bile hala çevremdeki 18-20 lik tiplerin Türkan Şorayı Kraliçe bulmalarını anlamıyorum. Ya tamam lakabı öyle ok de ne biliyim.
4- Mesela Gülşen Bubikoğlu 2. sırada.

@tai: Bak mesela googleda arattım. Selma Güneri hakkaten eskiden güzelmiş.
Itır esen mesela bence hala güzel.
@gurbetci: Baban (Amcabey) işini biliyomuş, lakin bana Zuhal Olcayı andırdı bu resim. Zuhal Olcayı seviyor olmasın :)
www.timboucher.com

Ama abi ben hem gençken hemde şu haliylende çekici bulmuyorum Türkan Şorayı. Ve çok baskı var bana :)
0
🌸onyetele
(25.11.08)
Bence de gayet çirkin.
0
386 dx
(25.11.08)
türkan şoray ı hiç sevmem. hülya koçyiğit ve gülşen bubikoğlu nu da..
garip garip göz kırpmalar, sahte ağlamalar, baygın bakışlar, şımarık haller filan. çok kötü bence.
hale soygazi ve filiz akın bin basar onlara. hele trençkotlu filiz akın ı yirim yirim.

not: erkek değilim ama ne fark eder? :)
0
oceano
(25.11.08)
gençliğinde şoray'ın ankara'da bir gün caddede yürürken trafiğin tıkandığı rivayet edilir. zamanının güzel kadınlarından biriydi kendisi. tabiki 70lerden beri çok şey değişti, o zamanlar hastalıklı gibi görülen aşırı zayıf insanlar şimdilerin seksileri, güzelleri oldu. 20lerinde bir insanın türkan şoray'ı güzel bulmaması çok doğal.
0
blackdog
(25.11.08)
turkan soray'in guzel bulunmasinin sebebi simasindan ziyade filmlerde canlandirdigi, turk kadinina yakin olan, opturen ama vermeyen, gururlu, biraz alt tabaka olmasi, gerektiginde basortusuyle anadolu kadinini oynamasi vs. vs. dir. gulsen bubikoglu ya da hale soygazi de bu tarz rolleri canlandirsaydi onlar da daha genis bir hayran kitlesine sahip olacakti. turkan soray, herkesin aklina canlandirdigi rollerle kazindigi icin salt "turkan sorayin fizigi cirkin/guzel" demek biraz zordur. ben diyemiyorum daha dogrusu; aklima vesikali yarim, alyazmalim, vs. vs. geliyor surekli ve pek de begeniyorum kendisini.
0
comptrol
(25.11.08)
ben güzel bulanlardanım aslında ezelden beri ama bir kaç yıl önce yakından gördüm, tvdekinden 10 kat daha güzel buldum. nasıl oluyor da tv de bu kadar farklı görünüyor inanamadım. herhalde gençken yakından görmüş olanlardır sultan, kraliçe, düşes ünvanlarını yakıştıranlar.
0
cereal killer
(26.11.08)
Güzel, çekici, seksi, sevimli ya da sempatik değil. Rol yapmadığı zaman konuşmayı beceremiyor. Oyunculuğu da ne doğal ne teatral, kıçıma benziyor. Oh be... Rahatladım valla. Bi de Sezen Aksu var bun gibi.
0
mabl
(26.11.08)
333 dudakları irrite ediyor evet
0
sarge
(26.11.08)
Türkan Soray bir arkadasimin kapi komsusu (walla, Boğaziçi Unv. oradaki villalardan birinde oturuyorlar). Bir komsu davetine çağırmışlar kırmayıp (hakikaten hanımefendi) gelmiş. Koca koca adamlar kadıncağızın etrafında pervane, öyle böyle değil. T.Ş. utangaç bir insan zati. Ben diyorum ki güzellik ve seksapel ayrı bişey, gençlikle, dirilikle ya da ne bileyim dudağı köfte gibi öne çıkarmakla olmuyor böyle şeyler, Allah vergisi. T.Ş.'ı muhtemelen bizzat 3D tanısan en azından sen de hayran kalırsın gibi geliyor.
0
SiyamkedisiZorro
(26.11.08)
(19)

orjinal evlenme teklifi

magic missile
uzun zamandır düşünüyorum fakat aklıma birşey gelmedi. ne yapsam da akılda kalabilecek bir teklif yapsam hatun kişiye? ne yapılır, ne edilir hiç bişeyden haberim yok. prosedürü var mıdır bu işin? yüzük almak lazım, bi onu biliyorum :) ama nasıl bir yüzük almak lazım onun hakında da bi fikrim yok.ayr
uzun zamandır düşünüyorum fakat aklıma birşey gelmedi. ne yapsam da akılda kalabilecek bir teklif yapsam hatun kişiye? ne yapılır, ne edilir hiç bişeyden haberim yok. prosedürü var mıdır bu işin? yüzük almak lazım, bi onu biliyorum :) ama nasıl bir yüzük almak lazım onun hakında da bi fikrim yok.

ayrıca istanbul içi (avrupa-anadolu farketmez) mekan önerilerinizi de bekliyorum.

bay ve bayan arkadaşlardan hayallerindeki evlenme teklifini, da kendi düşüncelerini veya tecrübelerini alabilirsem harika olur. her türlü fikre açığım. şimdiden teşekkürler.
0
magic missile
(25.11.08)
Karşındaki insana bakar. Ben tek taşa, pırlantaya, elmasa gıcık oluyorum misal, iğreniyorum teklifin değerinin taşın büyüklüğü ile ölçülmesi fikrinden.
0
sui
(25.11.08)
rakı balığa götür. ama rakı bardağının dibine atma yüzüğü, balığın içine koydurt ters köşe yap.
0
tai
(25.11.08)
yıldızların bol gözüktüğü bir yere gidin gecenin bir vakti. yıldızlardan konuyu açın ve ona bir tane yıldız seçmesini, o yıldızın ikinicin yıldızı olduğunu söyleyin. müstakbel eşiniz yıldızı seçtiğinde elinizle o yıldıza uzanın ve sanki onu yakalamış gibi yapın. bak yıldızı ayağına getirdim deyip avcunuzu açın ve yüzüğü gösterin.
0
deckard
(25.11.08)
bilmedigi bir dil ile cekilmis filmin altyazilarini degistir.senaryoyu oyle bir kurgula ki, filmin sonu sizin iliskinize ve evlenme teklifinize orjinalligi bozmadan baglanabilsin. mesela jeux d'enfants in sonunda cift sarilmadan onceki diyaloglari " evet o zaman X Y ile evlensin, evlenir mi ki?" gibi bir diyalog oldugunda, sen de yuzugu cikartip tak diye yengeye sunacaksin filan. biraz ucuk ama ise yarayabilir. he bu numarayi da burada ifsa ettik, artik eksi duyuru'dan hatun kaldirirsak kullanamayacagiz. ayrica sunlar var:

(bkz: en ucuk evlenme teklifi )
(bkz: evlenme teklif etme sekilleri)
0
comptrol
(25.11.08)
yemekteyiz programına katıl ve üzerinde "x benimle evlenir misin?" yazılı musakka yap mesela :)

şaka bi yana aklıma hep maliyetli romantik komedi fikirler geliyor:
billboard reklamı verebilirsin mesela. öyle bi noktaya vermeli ki birlikte gideceğiniz bi cafeden görünmeli falan mesela. veya sürekli okuduğu bi dergiye tam sayfa ilan verilebilir.
0
hayo
(25.11.08)
Eller havaya bir mekana gitmiştim. Yan masadaki eleman şampanya açtırdı, servisi yaparken sevgilisine yüzüklü kadeh verild, cümle aleme duyurdu. Böyle garipliklere ne gerek var yahu. onun yerine güzel bir ortamda gözlerinin içine bakarak ömrünü niye bu kadınla geçirmeye karar verdiğini içten bir şekilde anlatıp karşı tarafın gururunu okşa, hatta öyle konuş ki sevinçten ağlasın. O esnada da yüzüğü parmağına geçiriver. Evde kaldım ben, beni dinleme sen gene de...
0
kimlanbu
(25.11.08)
Bir de reddedilirsen ne yapabileceğini anlatayım. Kimdi tam hatırlamıyorum, bursada'da dere kenarında bir mekan var, eleman evlenme teklif etmek için kız arkadaşıyla bu mekana gidiyor ama o esnada kavga ediyorlar. Eleman yüzüğü çıkarıyor ve sana evlenme teklif edecektim diyor hatuna, hatun şokta. O esnada yüzüğü avcuna alıyor, kaşla göz arasında masadan kesme şekeri alıp elindeki yüzükle değiştiriyor ve. Artık seninle evlenmek istemiyorum diyip hatunun yüzük sandığı kesme şekeri dereye fırlatıyor. Hatun dereye atlayacakmış utanmasa. Bu da böyle bir anımdır.
0
kimlanbu
(25.11.08)
14 sene öncesinden bahsediyorum. felaket bir trafik. kornalar bangır bangır. acaip sıcak yapış yapış bir gün. ikimiz de uykusuzuz, ben bir dönem ödevi yetiştirmeye çalışıyorum, (üniv. 2. sınıf) sigara almak için sokağa çıkmışız. sokakta yürürken, şimdiki eşim, "evlenelim mi ya artık?" demişti. ben de "olmazsa boşanırız, tamam" demiştim. hala da çok çok aşık olduğum bir adam olduğu için, teklif türü farketmiyor, ne dersen de romantik ve unutulmaz olur diyorum.
0
zkurmus
(25.11.08)
@kimlanbu çok güzel yazmış. elim hemen şukela vermek için düğme aramaya başladı :)) sonra baktım duyurudayız. bu da böyle bir anım oldu.

evet. abartmaya sulandırmaya gerek yok. bence sessiz sakin ama kaliteli bir mekanda, böööle boğaz manzaralı filan da olabilir, samimi sözler eşliğinde teklif yap. onu ne kadar sevdiğini, beğendiğin özelliklerini filan anlat.

şimdi ben olsam böyle bişi isterim. ama kız arkadaşının karakterini bilemeyiz. o belki abartılı şeyleri filan sever.

önemli olan orda kendisini özel hissettirmen, sevildiğini hissettirmen, efendime söyleyeyim bir ömür boyu elele, omuz omuza herşeyi beraber göğüslemeyi istediğini hissettrmen. gerisi teferruat.

samimi ol yani. balonlar, bilbordlar senin bileceğin iş, ama baştan savma. iki dakikada geçiştirme. bilmem anlatabildim mi. yani böyle yapmış olmak için yapma.
0
mea maxima culpa
(25.11.08)
bi de bence bunu kalabalik icinde gerceklestirerek, millete govde gostesi yapmaya filan calisma. hatta hic kimse olmasin mumkunse.
0
comptrol
(25.11.08)
Gidin düşünün bişeyler. Buradan böyle okuduklarınızla ısmarlama teklif yapmayın. Çok samimiyetsiz.
0
386 dx
(25.11.08)
Kızın biri bana yapmıştı. Böyle masaya bir pasta koyuyor haytalar, bir de bıçak. Sonra "Benimle evlenir misin?" diyor. Ardından dünyanın en itici cümlesi: "Cevabın evetse pastayı kes, hayırsa beni kes." Sonuçta sadece ne yapacağını değil, ne yapmaması gerektiğini de bilmeli insan, ondan anlatıyorum.
P.S. Merak eden varsa, ben kızı kestim.
0
danimarkaprensi
(25.11.08)
Sorudan kopuyoruz ama ben evlilik teklifimi 8 sene kadar önce aldım, 5 senedir de evliyim, o dönemde bile çevremde öyle bir yüzük muhabbeti falan hatırlamıyorum. Tek taş meselesi son 3-4 senedir tavana vurdu, öyle ki taşın karatı kriter olmuş benim anladığım, "şu karatın altını kabul etmem" diyor kızlar. Ben de kendilerine oha diyorum.

Bence sakin sakin edin teklifinizi işte. Normal doğal böyle alengirli şeylere lüzum yok. Sizi seviyorsa her halukarda kabul eder, öyle hareket istiyorsa, yok efendim meselesi taşla metalleyse de etmezse etmesin. eah.
0
sui
(25.11.08)
evlenme teklif edecek kadar yakınsanız bu atraksiyonlara gerek yok ki. zaten farkındadır birşeylerin. güzelce söyleyin işte derdinizi olsun bitsin. yeni raconlar icat etmenin ne lüzumu var. bir de şu var ki sağlıklı ilişki zaten kendi kendine o noktaya gider. ben hangimizin teklif ettiğini bile hatırlamıyorum. yani diyeceğim o ki ilişkinizin doğal sonucu zaten evlilik gibi görünüyorsa mizansen hazırlamadan doğal bir şekilde söylemek yeter.
0
synick
(26.11.08)
şahsi fikrim: senaryolu evlilik teklifi hiç hoş değil. tamamen doğallıktan kopmuş, ölçülmüş biçilmiş, planlanmış bişey bana çok itici geliyor. ben şahsen asla öyle bir teklif almak istemem. hele başka insanları olaya dahil etmek, seyirci önünde böyle bir soru sormak kabus gibi. fakat şu var ki; kadınların büyük bir kısmı bu olaylara gerçekten bayılıyor. sevgilinizin de bu tip bir jesti beğeneceğini düşünüyorsanız yazın, oynayın ama her filmde gördüğümüz; restoranda yemek yerken bişeyin içinden yüzük çıkması olayını bence sakın yapmayın. bence önemli olan mekan veya diğer öğeler değil, kesinlikle kuracağınız cümlelerdir. güzelsözler.com dan alınmış gibi duran cümleler kurmayın, samimi olsun, içten ve size özgü olsun. evlilik teklifinde sürpriz faktörü bana biraz garip geliyor. konuyu açın, böyleyken böyle diyin, sorunuzu sorun. hiçbişeyin içinden de bişey fırlamasın, fişekler patlamasın, kanepenin altından ilkokul öğretmeniniz çıkmasın.
0
cereal killer
(26.11.08)
alaka gösterip cevap veren herkese çok teşekkür ederim. sizi yönlendirmeden sormaya dikkat etmiştim soruyu, düşünceleriniz bana doğru yolda olduğumu gösterdi. öyle reklam ederek yapılan bir teklif bana da çok ters açıkçası, kendi içimden gelecek olan cümleleri kullanmak kesinlikle en güzeli. hepinize teşekkür ederim.
0
🌸magic missile
(26.11.08)
Geçenlerde çok güzel bir evlenme teklifine şahit oldum, bunu sizlerle paylaşmak isterim.
Arkadaşım hediyeyarat sitesinden kişiye özel bir hediye şeçmiş bir AŞK FİLMİ yaptırmış.
Çok romantik bir evlilik teklifi sundu,yakın arkadaşları olarak hep beraber bizde canlı canlı bu evlilik teklifine şahit olmuş olduk.
Harikaydı bence evlenme teklifi etmek isteyenler böyle bir film yaptırabilirler. Kısaca özetlemek gerekirse film animasyon eşliğinde başlıyor,
fon müziğini kendileri belirlemiş.Taksim İstiklal cad.geçiyor. Sevdiğine söylemek istediklerini insanların dilinden söyletilmiş.
Bence EVET'ler havada uçuşsun...
0
as34
(11.05.12)
Geçenlerde çok güzel bir evlenme teklifine şahit oldum, bunu sizlerle paylaşmak isterim.
Arkadaşım hediyeyarat sitesinden kişiye özel bir hediye şeçmiş bir AŞK FİLMİ yaptırmış.
Çok romantik bir evlilik teklifi sundu,yakın arkadaşları olarak hep beraber bizde canlı canlı bu evlilik teklifine şahit olmuş olduk.
Harikaydı bence evlenme teklifi etmek isteyenler böyle bir film yaptırabilirler. Kısaca özetlemek gerekirse film animasyon eşliğinde başlıyor,
fon müziğini kendileri belirlemiş.Taksim İstiklal cad.geçiyor. Sevdiğine söylemek istediklerini insanların dilinden söyletilmiş.
Bence EVET'ler havada uçuşsun...
0
as34
(11.05.12)
Abooo, akşama eşimi boşuyoruz sayenizde. Biz "annemler çok gezmeyin laf söz oluyor diyor" sözüyle edilmiş gizil bir teklifti.

Ama şu yıldızlı teklif çok hoşuma gitti haa.
0
bitter cikolata
(11.05.12)
(15)

kendimden küçük kızlara ilgi duyuyorum

mustafa sandal
21 yaşında bir erkeğim ve kendimden küçük kızlara ilgi duyuyorum. eğer karşımdaki olgun gösteriyorsa 13-14 yaşa kadar ilgi duyduğum kızlar oluyor. (hüseyin üzmez ile bağdaştırmayın konuyu, kalbinizi kırarım) bu bazen sadece hayranlık olabiliyor çünkü aralarında hakikaten büyüdüğünde çok çok güzel ol
21 yaşında bir erkeğim ve kendimden küçük kızlara ilgi duyuyorum. eğer karşımdaki olgun gösteriyorsa 13-14 yaşa kadar ilgi duyduğum kızlar oluyor. (hüseyin üzmez ile bağdaştırmayın konuyu, kalbinizi kırarım) bu bazen sadece hayranlık olabiliyor çünkü aralarında hakikaten büyüdüğünde çok çok güzel olacağı belli olanlar var, bazen de (maalesef) cinsel ilgi olabiliyor. üniversitede okuyorum, sevgilim var cinsel açlık duymuyorum. yaklaşık 1,5 - 2 yıldır kızlarla adamakıllı ilişki kurabiliyorum. daha önce geçirdiğim yıllar bana boşmuş gibi geliyor, sanki biraz geç kaldım bu tür şeylere. sapık olma yolunda gitmiyorum değil mi? geçer mi? akranlarım hiç mi hiç çekici gelmiyor bana. şu anki sevgilim 17 yaşında ve elimden geldiğince sık sevgili değiştirmeye çalışıyorum. bu bir sorun mu?
0
mustafa sandal
(24.11.08)
evet ,gayet acık ve net bir sorun !
0
dodocan
(24.11.08)
geçer gider rahat olun. ne olursa olsun 13-14 yaşındaki kızlara , hatta 17nin altındakilere yanaşmayın yeter.
0
neronas
(24.11.08)
biraz da buyuklerini deneyin.. hem seneye de... neyse vazgectim, susuyorum.. :p
0
katafalk
(24.11.08)
Eğer bu durum seni rahatsız ediyorsa -ki etmeli- aynı yaşlarda kız kardeşinin olduğunu ve kendisinden büyüklerin, onun vücuduyla ilgilendiğini düşün derim.
0
rimednac
(24.11.08)
ortaokul yıllarında çok ilgi duyduğun, sevdiğin ama bu sevgini karşılıksız bırakan birisi olabilir mi? ve sen de bunu saplantıya dönüştürmüş olabilir misin? önceki yıllarını boşa geçirmiş olduğunu söylemenden çıkarıyorum bunları.
0
krasotkin
(24.11.08)
sevgili mustafa sandal, troll değilsen, açık ve net bir şekilde yazayım ki aklında yer etsin.

18 yaşından küçüklerle cinsel ilişkiye girmenin kanunlara aykırı olduğunu ve cezai uygulaması olduğunu biliyor muydun?
0
mea maxima culpa
(24.11.08)
dodocan, sorun olduğunu aslında biliyorum ancak çözüm önerileri beklemiştim ben.
want2die, evet savunulacak bir yanı olmadığını biliyorum ancak ne yapayım elimde değil, içgüdüler, hormonlar vs, engel olamıyorum.
mrtksn, yok yahu, o kadar da değil. saplantı haline gelmedi tabii ki de, içten içe bir şeyler oluyor ancak akranlarıma yöneliyorum tabi hep.
rimednac, biraz yüzeysel bir çözüm önerisi ama işe yarayabilir, teşekkürler.
krasotkin, muhtemelen. çok sayıda bu tür durumla karşılaştım. daha doğrusu karşılık alamamanın sebebi ilişki kurmak için hiçbir gayrette bulunmamamdı.
mea maxima culpa, troll'ün gerçek anlamı nedir bilmiyorum ama sözlükte kullanılan şekli ile ortalığı karıştıran, tabuları yıkmaya çalışan, milleti kızdırarak galeyana getiren kişi demek galiba. kesinlikle öyle bir amacım yok. sadece bir sorunumu paylaşıp çözüm önerileri almak istedim.

ayrıca, www.tbmm.gov.tr

"Reşit olmayanla cinsel ilişki

MADDE 104. - (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

sanırım burada 15 yaş diyor alt sınır için, yanlış anlamadıysam tabi. o da şikayet üzerine. 15 yaşından küçük biri ile beraber olmadım şu ana kadar, olmam da mümkün değil gibi görünüyor. 17 yaşında biri ile ilişkiye girmiştim en küçük.
0
🌸mustafa sandal
(24.11.08)
bu konuda şunları söyleyebilirim. işin cezai hukuki yönünü filan bırak. önce insani yönüne bak. şu anda 21 yaşındasın, 17 yaşında biri ile birlikte olman normal gibi görünebilir.

ama 31 yaşında olduğunu düşün. hatta 41 yaşında olduğunu düşün. o zaman 17 yaşında biri ile birlikte olmak normal olabilir mi?
eğer böyle yapmaya devam edersen, zamanla, güneydoğuda torunu yaşındaki kızlarla evlenen dedelerden farkın kalmayacak çünkü.
sorun aranızdaki yaş farkı da değil. kadın ve erkek arasında yaş farkı olabilir. 30 yaşındaki biriyle 60 yaşındaki biri de birlikte olabilir ama ikisi de yetişkin insanlardır.
sorun; sen yetişkin bir insanken, karşıdakinin henüz yetişkin olmaması ve hayatında doğru kararları verecek yaşa ulaşmamamış olması.

normal şartlarda üniversiteye giden bir insanın, 17 yaşındaki bir kızı çocuk olarak görmesi gerekir. her halükarda, hareketleri vs çocuk ve olgun olmayan nitelikte bulman lazım. çünkü bu yaşlar insanların en az olgun oldukları, en çalkantılı yaşları.

ve ayrıca 13-14'lü yaşlardan bahsediyorsun. bence durum tehlike arz ediyor.

bu tarz fikirler beynimize ekilen ayrık otları gibidir. eğer önlemini almazsan tüm benliğinizi sarar ve sonunda hem kendine hem de henüz hayatının baharında olan bir çocuğa (çocuk diyorum dikkat ettiysen) zarar verir.

lütfen bu sözlerimi yanlış anlamayın ve acilen bir psikiyatrla görüşün.
0
kahvegibi
(24.11.08)
17 yaşında birisine aşık olsan problem değil de, anlattığına göre sen hepsini elden geçirme niyetindesin. Evet bu bir sorun.

Ayrıca kızı sinirlendirdin diyelim, "bu bana şöyle şöyle yaptı" diye şikayette bulunursa kaba tabirle sıçarsın. Belki sonuçta paçayı kurtarırsın ama çekeceğin rezillik oldukça büyük olur.

Yaş farkı aslında çok da abartı değil, "alayını elden geçirmem lazım" yaklaşımından kurtulsan yeter.
0
kimlanbu
(24.11.08)
adamın götünden kal alırlar. seninki gibi kalp kırmazlar yani. sen daha 21 yaşında böyleysen, 30'unda lise önünde bekleyen adamlardan olursun. bak koskoca roman polanski bile topuklayıp fransa'ya kaçtı. seni kimse kurtaramaz yani. bir şikayete bakar, sonra doğru l tipine. orda da bir güzel rektal tuse yaparlar karşılama niyetine. neyse, gözün korkmuştur umarım. rahat bırak elin sübyanını.
0
arif
(24.11.08)
bu çok ciddi bir sorun. geçer gider, hevestir falan demeyin. zaten böyle bir hevesinizin olması bile yeterince sorundur. tedavi olmazsanız ileride dönüşeceğiniz şeyi hayal edin. umarım bu durumu ciddiye alır ve çözmek için bir şeyler yaparsınız.
0
cereal killer
(24.11.08)
hüseyin üzmez ile bağdaştırmayın diyorsun ama gidişin o gidiş.

tedavi olman gerekir, ama sorun şurada ki sen tedavi olmak istiyor musun? bu yaşadıkların sana normal geliyor ve gittikçe abartıyorsun.

elimden geldiğince sık sevgili değiştirmeye çalışıyorum lafına ne desem bilemiyorum. oha desem ayıp olacak.

ilerde hüseyin üzmez gibi olmak istemiyorsan tedavi ol derim. çünkü o adama da soru sorduklarında yaptığı ve yaşadığı şeyler çok normalmiş gibi anlatıyor. çünkü onun için bunlar normal :((

ha arkadaşlar biraz yazmışlar ben de biraz daha açıklayayım. tutmuş kanun maddesi filan kopyalamışsın ama olay öyle internetten kanun maddesi kopyalamaya benzemez. bir şekilde bu olaylar yüzünden tutuklanırsan cezaevinde ilk iş olarak seni (yani sübyancı olan seni) bir güzel şişlerler. gardiyanlar da göz yumar. kim vurduya gidersin. ya seni kimin öldürdüğü anlaşılamaz, ya da müebbetlik bir arkadaş bir sevaba girer.

cezaevinde bulunan bir arkadaşım anlattı ki cezaevinde gardiyanlar çok ciddi ve ayrıntılı bir şekilde gazeteleri okuyorlarmış, ve oraya gelen tutuklu ve mahkumun kim olduğunu-suçunu dakikasında çıkarıyorlarmış. cezaevi yönetimi saklasa bile bir şekilde açığa çıkar, yani saklayamazsın bunu.
0
mea maxima culpa
(25.11.08)
yahu bi düşün allah aşkına 17 yaşındaki kızın senin cinselliğini doyurmasını doğru buluyor musun sen neyseki şimdi 21 yaşındasın ama ya 30 u gecinde nolacak ha eğer diyosan 30 umda 26 lıklardan hoşlancam diyosan taam hiç sorun yok bence ama sorunun bu olduğunu sanmıyorum buraya yazdığına göre br sorunun olduğunu kabul etmişssin git yardım al
0
sleep may be the enemy
(25.11.08)
Valla bence de Hüseyin Üzmez'e doğru bir kayış var aman dikkat. İlla kendinden küçük kızlarla ilgilenicem diyorsan bunu kendinden en fazla 2-3 yaş küçük kızlara karşı yapsan iyi olur. O kadar küçük kızları boşver, düşünmemeye çalış, aklına başka şeyler getir. Bir gün kafan güzel olduğu bir zamanda Üzmezleşebilirsin, aman dikkat.
0
fedaialkolik
(26.11.08)
Lise son zamanları orta son olan bi kıza ilgi duyuyordum ama sadece beğeniydi hissettiğim. Şimdi kendimden çok utanıyorum, rahatlamak amacıyla bir iki arkadaşıma söylemiştim. Ama sadece bununla kaldı, çıktıklarım normal olarak kendimden ufaklar ama 13-14 nedir abi... Bunun ismi pedofili. Acil tedavi olmalısın bence. Her zaman söylerim bir çocuğa karşı cinsel ilgi duyarsam intihar ederim.
0
ruwm
(17.05.12)
(12)

Sevdicek neden boyle yapiyor ki

niyekiacaba
Kiz arkadasimla opusurken biraz daha ileri gitmeye basladigimizda, kiz arkadasim ilk basta biraz heyecanlaniyor ve cinsel birlesmeye cok yaklastigimizda birden bire beni geri itip cenin pozisyonuna geliyor ve suspus oluyor yada agliyor. Bazen beni yanindan kovuyor 5 dakika sonra geri cagriyor ve op
Kiz arkadasimla opusurken biraz daha ileri gitmeye basladigimizda, kiz arkadasim ilk basta biraz heyecanlaniyor ve cinsel birlesmeye cok yaklastigimizda birden bire beni geri itip cenin pozisyonuna geliyor ve suspus oluyor yada agliyor. Bazen beni yanindan kovuyor 5 dakika sonra geri cagriyor ve opucuk konduruyor, sarilip uyuyoruz; E haliyle derdinin ne oldugunu anlayamiyorum; Sizce nedir sebebi? Bugune dek istisnasiz hep boyle oldu.

edit: kız arkadasimin yasi 21, universite ogrencisi genel itibariyle modern diye tabir edilebilecek bir ailesi var. Daha cinsel deneyimi olmamis; Ve evet, o boyle yaptikca ben daha israrci oluyorum galiba.
0
niyekiacaba
(24.11.08)
kız arkadaşınız vajinismus olabilir.
0
trista
(24.11.08)
onceden taciz vs de olabilir, oturup konusmakta fayda var ya da bi doktora gitmek en iyisi.
0
bryan fury
(24.11.08)
Yaş kaç ? Hatun korkuyor, cinsel birleşmeye yaklaşmıyorsunuz anlattığın kadarıyla, sen yaklaşmaya zorluyorsun. İpleri kız arkadaşına bırak bir süre bakalım ne yapacak, bırak o yönlendirsin sizi.
0
kimlanbu
(24.11.08)
başından travmatik birşeyler geçmiş de olabilir, sizinle oyun oynuyor da olabilir bilemeyiz. Buradan tahmin yürütmek acunla kutu açmak gibi. Tavsiyem konuşmanın gidebileceği bütün varyantlara karşı kendinizi önceden hazırlayıp, sevdiceğinize minimum rahatsızlık verecek şekilde soruyu ona sormanız.
0
skatheist
(24.11.08)
Bir insan ağlayarak oyun oynamaz diye düşünüyorum. ?!! Ne oyunu?
...
Bekaret kendisi için önemli olabilir. Sizi seviyordur ama, bekaretini de kaybetmek istemiyordur. Bunu düşündünüz mü?
Aslında sizin bunu kendisine sormanız gerekir. Bize sormaktan ziyâde kendisinin fikri daha önemli.
0
nuage
(24.11.08)
herkesin doğru yorumları var. fakat kız arkadaşın seni çok seviyodur ve belki daha önce yanlış bi ilişkisi olmuştur. bakire olmayabilir ve senin onu bırakmandan korkuyo olabiir. bu konuyu onunla konuşman lazım. ama önce bakire olmasa da onu sever miyim sorusunun cevabını kendinde bi ara eğer cevabın hayırsa sevgini sorgula evetse sevgiline onu her şekilde sevdiğini söyle ve onuş derim ben
0
sevii
(24.11.08)
Yahu ne tacizi ne vajinismusu. Cinsel deneyimi olmadığı için böyle yapıyor. 21 çok geç bir yaş değil ki? Israrlarını sürdürürsen kız arkadaşını kaybedersin bu bir. eğer o buna ruhsal olarak hazır değilken bir şekilde ikna ederek ilişkiye girersen ona ciddi zararlar verebilirsin.

Eğer onu seviyorsan ve önem veriyorsan aranızdaki cinselliğin gelişimini yavaşlatıp ona zaman tanıman gerek. Emin ol bu şekilde başlayan ilişkiler çok daha güzeldir. nasıl olsa yapacağız psikolojisiyle hareket edenlerin ilişkileri genellikle uzun sürmez, sağlıklı olmaz. (kızın bakire olduğu ilişkilerden söz ediyorum)

Yok eğer ben bir an önce skorumu kaydetmenin peşindeyim diyorsan sen bilirsin.

bir de @trista

ihtimal var tabi evet ama adam "vajin" aşamasına gelememiş ki "ismus"u hakkında düzgün bir yorum yapılabilsin. galiba senin söylemek istediğin sözcük "frijit"ti. ama öyle ya da böyle cinselliği olmayan birinin cinsel sorunundan söz edilemez. bunu unutmayalım.

her sevişmeyen kız frijit, vajinismus, aseksüel, eşcinsel vb olmak zorunda değil. sonuçta bu bir karar meselesidir. kendini hazır hissetmiyor olabilir. "adam"ını bekliyor olabilir. olabilir de olabilir...
0
blackdog
(24.11.08)
@blackdog, öyle olduğunu iddia etmedim. olabilir dedim. birleşmeye çok yaklaşıldığında partnerini itmesi bu belirtilerden biridir! ayrıca, cinsel deneyimi olmayan her kız bunu yapmıyor. cinsel deneyimi olmayanların huzursuzluk yaşaması normaldir ama bu anormal tepkiler. itmek, ağlamak bunlar psikolojik şeyler ve vajinismus da genellikle psikolojik etkenlerden oluşur. ben sadece ihtimali söyledim zira ne ben o kızım ne de kızın partneriyim. nasıl yaklaştığını bilmeden kimse bişey diyemez burada. belki kız erkek arkadaşına hazır olduğunu söylemiştir ya da söylememiştir, belki erkek arkadaşı çok acelecidir. bunların hiçbirini bilmeden ne siz doğru yorum yapabilirsiniz ne de ben. ve gayet cinsel yaşamı olmayan insanların cinsel sorunu olabilir. zaten vajinismus dediğimiz şey cinsel yaşama müsade etmez.
lütfen biraz araştırma yapınız vajinismus konusunda. ha ben ısrarcı değilim vajinismus konusunda ama ihtimali söylüyorum hepsi bu. bana kalırsa erkeğin yaklaşımı çok önemlidir ve kızın kendini hazır hissedip hissetmediği. evliliklerde de yaşanıyor bunlar...
0
trista
(24.11.08)
paylaştığınız veriler doğrultusunda, fiziksel sorunları yoksayarak söylüyorum. kız arkadaşınız, toplumun kendisine yüklediği rol ile kendisinin oynamak istediği rolün tamamen zıt olmasından kaynaklı bir iç çatışma yaşıyor. ya küçüklüğünden beri kendisine biçilen elbiseyi giyecek ve cinsel birleşmeyi reddecek, ya da bu elbiseyi reddedip kendi olmak, yaşamak istediği biçimde davranacak. kadın olmak gerçekten boktan bir şey olduğu gibi, hele bir de bizim gibi ülkelerde kadın olmak ekstra boktan.
0
krasotkin
(24.11.08)
o zaman bir kizdan gelsin yorumlar :))) acikcasi bende de bu kdr siddetli olmasa da boyle seyler var kucukken tacize falan ugramadim, vajinusmus olmadigima da eminim tek sebebi kizin ailesinden utanmasi, insana sanki ailesini lekeyelecekmis gibi geliyor, ne kadar modern desen de kiz ailesi olmak cok zor bir sey ve eminim bu konuda ona bir seyler soylenmistir. bir de bu sevistiginiz yer de onemli, ben kendi evimde hayatta yapmam mesela, oyle bir sey yapiyorsan vazgec. bir sure hicbirsey yapma - yanasma bile- kendi gelince gelsin, asla kizma ve sinirlenme eminim onunla bu is icin ciktigini dusunecek yer ariyordur zaten, boyle olmadigina eminsen bosua bir de bu laflari cekme. bir de yaptigi herhangi bir seye gulme, o da ogrenmeye calisiyordur, daha cok surekli ne kadar "super" oldugundan bahset. birlikte olmaniz da sart mi ki inatla bu asamaya geliyorsunuz onu anlamadim.
0
kenarortay
(24.11.08)
sebep nolursa olsun, zorlamayın..
0
quinza
(24.11.08)
eğer sadece kendini geri çekip reddediyor olsaydı çeşitli sebeplerle istemiyor ya da korkuyor derdim ama kötü bir ruh haline girip ağlamaya başlaması daha ciddi problemleri olabileceğine işaret ediyor. bence de taciz yaşamış olabilir. taciz mağduru insanlar tacizin yaşandığı ortam ve şartların benzerleri tekrar yaşandığında istemeden flasback yaşayarak şiddetli tepkiler verebilirler. şimdi kız arkadaşınıza gidip sen tacize mi uğradın diye sormayın. büyük ihtimalle anlatmak istemeyecektir. isterseniz neden böyle davrandığını sorabilirsiniz. kendisi anlatırsa anlatır. eğer böyle bir travması varsa size en çok gereken şey zamandır. yaşadığı kötü tecrübeyle, ikinizin arasında yaşanacak yakınlaşmayı kafasında ayırabilmesi için ilişkinin iyi temellere oturması gerekir. eğer azıcık da olsa ısrar eder, üzerine giderseniz kafasında iki olayı daha da fazla bağdaştırmasına sebep olursunuz.
0
cereal killer
(24.11.08)
(3)

Vanilya ile vanilin aynı şey midir?

trista
Bazı tariflerde vanilya ekstresi olarak geçen bişey var. Bunun sıvı bir şey olduğu kesin ancak merak ettiğim konu toz halindeki vanilinin aynı işlevi görüp görmediği...
Bazı tariflerde vanilya ekstresi olarak geçen bişey var. Bunun sıvı bir şey olduğu kesin ancak merak ettiğim konu toz halindeki vanilinin aynı işlevi görüp görmediği...
0
trista
(17.11.08)
vanilya canavarotu sülalesinden bitkidir. Vanilin de hidroksil metoksibenzaldehid kimyasal yapısında vanilyanın meyvesinde bulunan şeker bazlı hoş kokulu maddedir.

Tariflerde iki şekilde kullanımı tamamen Mecazi mürsel yapmaktır. misal soba yanınca içeri ısındı gibi, oysa sobanın içinde yanar ne yanıyorsa soba yanmaz. Değil mi ama? aslı vanilin olması gerekir.
0
sen dururken annenmi gidcek ekmek almaya
(17.11.08)
bilimsel cevap veremem ama "tariflerde" vanilya ektresi ve vanilin çok farklı şeylerdir. vanilya eksteresi, bir damlası tüm keke aroma verebilen bir şeydir. vanilin toz halinde yaklaşık iki kaşıklık paketlerde satılan bişey. miktar vanilin olarak belirtilmiş bi tarifte vanilya ekstesi kullanırsanız çok fazla olur.
0
cereal killer
(17.11.08)
10 kg kaynamis, sahlepli sutu vanilyali dondurmaya cevirmek icin 1 cay kasiginin ucu kadar gercek vanilya atildigina sahit oldum cogu kereler.

vanilya gercek, vanilin ise onun ozutu gibi bi sey iste.
0
osuruklu
(17.11.08)
(11)

silah sesi

agk
şimdi efendim merak etmeyin komşumu öldürme niyetim falan yok, detaylı bir sohbetin arkasında anlaşmazlık olarak bıraktığı bir konudur bu, ben de sizden gelecek cevaplarla fikir oluşturmaya çalışacağım.soru şu;akşam evinizde güzel güzel otururken silah sesi duydunuz. ne yaparsınız?polise mi haber ve
şimdi efendim merak etmeyin komşumu öldürme niyetim falan yok, detaylı bir sohbetin arkasında anlaşmazlık olarak bıraktığı bir konudur bu, ben de sizden gelecek cevaplarla fikir oluşturmaya çalışacağım.

soru şu;

akşam evinizde güzel güzel otururken silah sesi duydunuz. ne yaparsınız?
polise mi haber verirsiniz, çıkıp ortalığı kolaçan mı edersiniz yoksa aman ya birileri gerekeni yapar der keyfinize mi bakarsınız?

polise haber veririm diyenler: kaç el silah sesi duyarsanız polisi ararsınız? yani tek el olsa da arar mısınız? yoksa bir çatışma mı çıkması gerekiyor harekete geçmeniz için.

edit: maç sonrası falan değil. yazması utanç verici ama gayet olağan dışı bir silah sesi.
apartmandan, apartman dışından sonuçta çok yakınınızda bir yerden geliyor.
0
agk
(11.11.08)
silahın sesine göre ve zamanına göre değişir maç sonrası ise kimse bişey yapmaz genelde gecenin 2 sinde 2-3 el silah sesi gelirse şüphelenilir ve polise haber verilir. ha çatışma çıkarsa zaten polis gelir bi şekilde;çıkıp ortalığı kolaçan etmek istemem açıkçası ama haberde veririm polise..
edit:o değilde maçtan sonra süper adam vurulur kim vurduya gider gidende enteresanmış.
0
buffy de vampir sayilir
(11.11.08)
kesinlikle kolaçan etmem. tek el bile olsa polise haber veririm. silah sesi uzaktan gelirse emin olamam belki ama yakından geliyorsa ve eminsem polisi ararım evet.
0
miymiymiy
(11.11.08)
çatışma yoksa aramam. bana dokunmayan yılan bin yaşasın.
0
robin crusoe
(11.11.08)
(bkz: bystander effect)

üst katımda, alt katımda, yan komşumda olmadıkça "daha yakın biri gerçekten ciddi bir şey varsa görür arar" derim. bir de her gün silah sesi duymadığımdan emin olamam zaten.
0
kurukafa
(11.11.08)
yukarda yazılan sosyal psikoloji konularından biri olan bystander effect konusu sorunuza cevap verir.

özetle insan böyle durumlarda nasılsa biri haber vermiştir der. oysa bir çok insanın tanık olduğu bir olayda herkes bu düşünceye sahip olduğundan dolayı kimse haber vermez.
0
sijwocaq
(11.11.08)
av malzemecisinden 40'lık paket torpil aldım. arada patlama fotoğrafı çekmek için veya deneysel amaçla balkonda patlatıyorum. tabanca sesinden daha çok ses çıkıyor. gerçi uzaklardan nasıl duyuluyor bilmiyorum ama yan apartmandan cama çıkıp bakıyorlar. illa tabanca olmayabilir yani. gerçi bir gün polis dayanacak kapıya ama dur bakalım.
0
kibritsuyu
(11.11.08)
Belki veledin biri evde patlatmıştır deyicektim ki kibritsuyu yazmış zaten. Benim de evin içinde patlatmışlığım vardır.
Şahsen ayırt tdebiliyorum torpille silah sesini. Torpil daha gür daha kalın ses çıkartıyor ancak mermi iç ortamda patladığı için biraz daha tiz, narin bir sesi oluyor. Ha ama alt/üst katımdan öyle bir ses duyarsam ararım ben. Başka kattan gelse duycağımı sanmıyorum. Onun dışında apartman boşluğunda patlasa zaten bütün apartman duyar biri arar diye ben aramam.
0
inugard
(11.11.08)
bizim sokaktan akşamları geçerken periyodik olarak (pzt - perş - ctesi) arabasından silah atan bi manyak var. daha henüz plakası almış değilim, arka plakasında ışık yok, ben pencereye koşana kadar sokağın aşağısına gidiyor zaten. ama her seferinde 155i arıyorum. her seferinde "tamam" diyorlar "başka şikayet yok ama". komşularıma da soruyorum, "evet duyuyoruz, naapalım" diyorlar. 1.5 senedir bu devam ediyor. hiçbiri daha polisi aramamış. rasalar belki bişi olur, ne bileyim ben pusuda bekleyeceğime o günler bi polis koyarlar sokağa diye umuyorum. ama benden başka kimse şikayetçi olmadığı için deli muamelesi görüyorum 155 tarafından mütemadiyen.
0
zkurmus
(11.11.08)
kimse kusura bakmasın ama balkonda torpil patlatan görürsem gider kafasına odunla dalarım. dağ başı mı burası? balkonda torpil patlatıyor denemek için paşam.
0
elcezire exclusive
(11.11.08)
bir keresinde evin altından 5-6 el silah sesi gelmişti. ben de direkt çatışma oluyor paniğiyle polisi aramıştım. sonuç, gece 2'de kız almaya gelen konvoyun (garip adetlerimiz) attığı silahlarmış. polis bir de teşhis için beni aradı dışarı çıkmak zorunda kaldım o da ayrı bir mevzuydu.

soruna cevap olarak, silah sesini duyduğum saatler ve silah sesinin yakınlığı önemlidir. apartman içerisinden geliyorsa kesinlikle ne oluyor diye etrafa göz atar ve haber verirdim polise.
0
nihilanth
(13.11.08)
silah sesi herkesin yakinen tanıdığı bişey olmadığından zor bi konu. ben genelde silah sesi olabilecek bir şey duyduğumda ne olduğundan emin olmadığım için bişey yapmıyorum. silah sesi olduğundan emin olmam çok zor.
0
cereal killer
(17.11.08)
(9)

Deniz Mahsullerini Haslamaca

ermanen
Deniz mahsullerini haslayinca niye bu kadar fazla kopuk cikiyor, ozellikle karides mesela..
Deniz mahsullerini haslayinca niye bu kadar fazla kopuk cikiyor, ozellikle karides mesela..
0
ermanen
(09.11.08)
iç organları ile birlikte haşlamandan kaynaklı olmasın?
0
alkolik imam
(09.11.08)
yok yav, temizlenmis ve dondurulmus
0
🌸ermanen
(09.11.08)
karidesi haşlamamak gerekli diye biliyorum.
0
mea maxima culpa
(09.11.08)
@mea maxima: neden ki?
(bu arada verecek bir cevabım yok, ama merak ettim )
0
neverending nightmare
(09.11.08)
eğer daha sonradan tavada filan yapmayı düşünüyorsan önceden haşlama yani, ona gerek yok diye yazdım.
0
mea maxima culpa
(09.11.08)
Bence tam tersi karides haşlanmalı. Etin kızartmadan önce haşlanması yumuşamasını ve tad vermesini sağlıyor. Direkt kızartırsan çiğ kalma ihtimalide var ayrıca.
0
alkolik imam
(09.11.08)
karidesi haşlarken suyuna azcık sirke katınız.
0
susannah
(09.11.08)
(bkz: tuz)

amacınız karides tava yapmak ise karidesi haslamayınız , zaten sulu bir yapısı oldugundan tava ya koydugunuz anda zaten ılk basta kendı suyunu salacak sonra toplayacaktır .
hayvan karides deme kıvamına geldıyse zaten haslayıp yazık etmeyın lezzete ama dondurulmus urun dedıgınıze gor ebuyuk ıhtımalle cımcımden bahsedıyoruz.

ayrıyetten karidesi kopugu cıkacak kadar cok haslamak fazla gibi geldi bana genellikle kaynayan suya atılıp cok gecmeden alınır.
0
dodocan
(09.11.08)
karides, üzerine hoh dediğiniz an pişen bişeydir hatta çiğ de yenebilir. pişirmeden önce haşlamaya gerek yoktur ama sadece haşlanarak da pişirilebilir. haşlanırken biraz fazla küçülür ama. deniz ürünleri, üzerlerindeki denizsel kalıntılar yüzünden köpürür haşlanırken.
0
cereal killer
(09.11.08)
(5)

[ koşu bandı yürüyüş alanı ]

demoniclewinsky
koşu bandı almayı planladıgımızdan birkaç yer ile konustuk.herkes farklı bir sey söyledi.kosu alanı genelde 40cm*120 cm nette gördüğüm kadarıyla.ama koşu için 50 cmden az olmamalı diyorlar.nedir olayı? diğer duyurulara bakınca herkes bi süre sonra askılık olarak kullanılacagından almayın demiş gerçi
koşu bandı almayı planladıgımızdan birkaç yer ile konustuk.herkes farklı bir sey
söyledi.kosu alanı genelde 40cm*120 cm nette gördüğüm kadarıyla.ama koşu için 50 cmden az olmamalı diyorlar.
nedir olayı?
diğer duyurulara bakınca herkes bi süre sonra askılık olarak kullanılacagından almayın demiş gerçi ama=)
tsk pls.
0
demoniclewinsky
(06.11.08)
vallahi bizimki de 40*120 hiç bi zararını görmedim.
alma meselesine gelince karşısına tv-bilgisayar gibi izlenecek bi şey koyarsanız, ve niyetiniz de varsa spor yapmaya, gayet güzel kullanılıyor. (en azından kışın. yazın çıkın dışarda koşun ohh mis:))
0
denizin kulleri
(06.11.08)
askılık konusunda çok haklılar. ama 40 cm az.

eğer gerçekten yapacağınıza inanıyorsanız tv'li falan bir şey alın. çok daha iyi oluyor. bizim bir tanıdık kendi kendine söz vermiş lost'u sezon sezon koşu bandında izleyeceğim diye, adam ciddi kilo verdi. ekranlıların video girişi de oluyor haliyle..
0
co2s2
(06.11.08)
aslında bu koşacak kişinin kilosuna, vücut tipine bakar genelde.. iri yarı biri küçük bantta rahat edemez haliyle.. minyon biri de, eğer depar atacaksa, küçük bant tehlikeli olur.. geniş ve uzun bant her zaman iyidir.

dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da, bant ne kadar büyükse motor gücü de ona bağlı olarak artmalıdır. aksi taktirde motor bandı çevirirken zorlanır, şişer, bozulur vs vs..

yürüş alanları genelde 40 cm genişliğinde oluyor ve amatör kullanıcıya yeter bu genişlik. aynı zamanda bant zemininin darbe emici özelliğe sahip olması iyi olur yoksa bir süre sonra ağrı yapar.
0
metox
(06.11.08)
ilan yazcaktim, unuttum bak. hazir yeri gelmisken, istanbul'daysaniz kardesim kosu bantini ucretsiz verecek. kapinin onune koyduk, alacak birilerini ariyoruz. en son calisiyordu ama son deli yagmurda ust komsudan sel suyu bunlarin eve akinca islandi biraz. su anki durumunu bilemedik. ilgilenirseniz, deneyip bakalim. sozluk'ten konusuruz.
not: koordinat, harbiye
0
pyro clustic flow
(07.11.08)
boyutlarla ilgili fikrim yok ama gıcık komşu teyze faktörünü de hesaba katın alırken. dünyanın parası verilmiş bi koşu bandı var iki metre sağımda ama alt komşu şikayet ettiği için kullanamıyorum.
0
cereal killer
(07.11.08)
(12)

Sozluk moderatoru [kimi raikonen] saka mi yapiyor?

comptrol
malumunuz caylaklar icin olan bitenden yeni bir duyuru girildi. `#14333666`kimi raikonen adli moderator asagidaki kosul ile saka mi yapiyor?" zira noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakması gerektiğini hala öğrenememiş bir adamın sözlük yazarı olarak işi ne? "semantik, gramer, cumle yapisi, anl
malumunuz caylaklar icin olan bitenden yeni bir duyuru girildi. #14333666
kimi raikonen adli moderator asagidaki kosul ile saka mi yapiyor?

" zira noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakması gerektiğini hala öğrenememiş bir adamın sözlük yazarı olarak işi ne? "

semantik, gramer, cumle yapisi, anlatim bozuklugu vs. bitti de noktalama isaretlerinden sonraki boslugu onemsemeye siranin geldigini mi anlamaliyiz bundan? oss'de bile bu denli dikkat etmiyorduk sorulara.

tesekkurler.
0
comptrol
(06.11.08)
bence hakli. en azindan 154.648 caylak ve 40.524 onay bekleyen caylak oldugunu dusunursek; onlarinda isi zor be abi.

ben bile dogru duzgun kurallari ogrenememisken/bilmiyorken, olaya boyle yaklasmasi bence normal.
0
trimpot
(06.11.08)
hiç şaka yaptığını sanmıyorum. hele ki kimi raikkonense bunu yazan.
0
mea maxima culpa
(06.11.08)
kimi'yi tanirim iyi cocuktur. bu konuda saka yapmaz! normal sartlarda olsa bu gormezden gelinebilirdi. ama denildigi gibi bu kadar cok kisinin basvurdugu bir sitede -ki tum olayi yazi yazmaktir, dikkatinizi cekerim- elbette bu tarz seyler onem kazanmaktadir.
0
darth maul
(06.11.08)
allah caylaklarin yardimcisi olsun o vakit. bu kurali onca senelik sozluk kullanicisi olmama ragmen yeni duyuyorum. 1 sene once girdikleri entrylerin noktalama isaretlerinden sonra bosluk koyup , tekrar beklemek zorunda kalacak nice caylak vardir bence.

ama moderatorlerin bu tutumunu da islevsel buldum bir acidan. yukarida iddia edilene gore, caylak entrylerinde yazilan metinden ziyade, noktalama isaretlerinden sonraki bosluklara bakarak nice caylak elenebilir ve bu da hem zamandan hem zihinden kazanc saglar.
0
🌸comptrol
(06.11.08)
cevabı hayır olan soru.çübnkü nedenmi anlatayım.entrilerde gözlenen yaygın özensizlik zaten uçma sebebidir yazarlar için,yeni bir yazar alacakken neden bunu önemsemeyelim?on tane gelişigüzel tanım yapmış,içeriğini özgünce doldurmamış,imlaya noktalamaya tikat etmemiş bir yazarı niye alalım?hele sırada 40bin onay bekleyen çaylak varken?

dedirten duyuru
0
kimi raikkonen
(06.11.08)
birak allahini seversen demek istedigim cümle kimi ! ben daha gecen ay tum entryklerimi gözden gecirdim.conku okadar yildir sozluk de yazmama ragmen ozellikle notalama siaretlerin de bir suru hata yatigimi gordum.
gercektende eger zamaninda boyle nedenlerle yazar yapmasalardi bende bugun sozluk yazari olamayacaktim dedigim soru
0
darth maul
(06.11.08)
aslında boş vakti olan varsa yazarlar da okusa fena olmaz hani. zira görünce kafayı yediğim hatalarla karşılaşıyorum çokça.

ayrıca şansıma 10 entry i tamamladıktan sonra bekleme sürem fazla olmamış. yazar olmak gittikçe zorlaşıyor.

ama kimi haklı kalifiye insanlar lazım sözlük e..
0
dambil
(06.11.08)
olan biten yerine hatalı entry örnekleri başlığını okuyun falan dese daha doğru olurdu bence. olan biten'de bir sürü alakasız duyuru var. kim okumuş onların hepsini de yeni çaylaklar okuyacak?
0
386 dx
(06.11.08)
Çaylaklar için yazarlardan farklı kurallar zaten var. Modlog'u incelerseniz çaylakların, sadece bakınızdan veya dedirtenli tanımlardan dolayı da entryleri siliniyor. Noktalama kurallarına uyulması gereği şaka mı yoksa ciddi mi bilmem ama gerekli bir önkoşul. Çünkü toplamda zaten 10 tane entry yazmaları gerekiyor. O on entryde dahi özen göstermemiş birinin yazar olduktan sonra da özenli olmadığı sonucu çıkaırlabilir. Çeşitli atraksiyonlara girmeden kısa tarafından salt kelime tanımı yaparlarsa onlar için çok daha sağlıklı olur gibi. Ben onlarca entry girdiğim için 8 ay bekledikten sonra ancak miferdibi ile yazar olabilmiştim. Yapmayın:)
0
gulden kale
(06.11.08)
noktalama işaretinden sonra boşluk bırakmak çok temek bir bilgi. bence garip bir talep değil.
0
cereal killer
(07.11.08)
soyle demek isterim:acikcasi,noktamala isaretlerinden sonra bosluk birakmamak okunurlugun icine eden bir sey.sizce de oyle degil mi?yani baksana,boyle bitisik bitisik.acayip oluyor ve bence kimi'nin dedigi dogru...
0
compumaster
(07.11.08)
adet döneminde o normaldir biter yakında.
0
noliy
(18.01.09)
(26)

en hüzünlü şarkı hangisidir?

24 saat uyuyan adam
hüzünden gebermek istediği zaman dilimleri olur insanın, hüznü özlediği... ama bir türlü beceremez, parçalar kendini.. işte bu zamanlarda hüzünlendirecek bir şey arar kendine.. işte ben de o parçayı o şeyi arıyorum harıl harıl.bulduğum en iyisi: `Salif Keita` - `Folon`; http://www.youtube.com/watch?
hüzünden gebermek istediği zaman dilimleri olur insanın, hüznü özlediği... ama bir türlü beceremez, parçalar kendini.. işte bu zamanlarda hüzünlendirecek bir şey arar kendine.. işte ben de o parçayı o şeyi arıyorum harıl harıl.
bulduğum en iyisi: Salif Keita - Folon; www.youtube.com

daha fazla hüzün ne olur, daha fazla hüzün...
0
24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
(bkz: farid farjad )
0
quinza
(29.10.08)
hüzün mü? şöyle buyrun isterseniz: www.crunchyroll.com

ps: snow flower'ı kim söylerse söylesin dinleyebilirsiniz..

(bkz: mianhada saranghanda)
0
se7enbullet
(29.10.08)
yeni türkü - olmasa mektubun diyorum ben.
0
rectoa
(29.10.08)
natacha atlas - gafsa

gereksiz diyebileceğimiz kadar fazla hüzünlü
0
co2s2
(29.10.08)
joehigashi
(29.10.08)
(bkz: ederlezi)
0
sui
(29.10.08)
öneriler için teşekkür.. lakin, hüzün ve daha çok hüzün, burun direği sızlayacak, büyük bir sıkıntı tüm bedeni kaplayacak kadar.. bugün hüznümün sınırlarını denemek istiyorum
0
🌸24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
Songs: Ohia - Lioness
0
pwnedf myself
(29.10.08)
0
arnold schwarzeneger
(29.10.08)
horror
(29.10.08)
www.youtube.com
cok damar etkisi altinda geberebilirsin ona göre :))
0
horror
(29.10.08)
anathema - lost control
anathema - one last goodbye
0
reeper redeemer
(29.10.08)
apollo 440 pain in any language

huzunlenmezsen yapcak daha fazla bişey yok.
0
likeinme
(29.10.08)
sanki olacak, likeinmenin önerisinden sonra daha hüzünlüyüm, ve beni hüzne boğmadan giderseniz alacağınız olsun...
0
🌸24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
youtube linklerine bakmadan neverending nightmare diyorum.
0
ainothia
(29.10.08)
(bkz: beni köy kuyularda merdivensiz biraktin)
bak yazarken bile huzunlendim. heyt
0
la traviata
(29.10.08)
(bkz: naci en alamo)
0
crayze horse
(29.10.08)
light beam
(29.10.08)
Metin - Kemal Kahraman'dan Ferfecir. enstrumentaldir.

tek geçerim.
0
marzevi
(29.10.08)
hüzün de ne hüznü? ayrılık? hasret? evlat acısı? hayata karşı genel? birkaç tane önereyim sana;

king crimson - epitaph
thy light - Suici.De.pression
clint mansell - together we will live forever
msg - neverending nightmare
aerosmith - i don't want to miss a thing
eric clapton - tears in heaven
chris isaak - wicked game
0
deckard
(29.10.08)
elvis costello-i want you
0
cereal killer
(29.10.08)
bright eyes- its cool we can still be friends
0
likeinme
(30.10.08)
cure - apart
jacques brel - ne me quitte pas (natacha atlas yorumu da gayet süründürücü)
woven hand - chest of drawers
nick cave & the bad seeds - love letter
nick cave & the bad seeds - right out of your hand
0
zen spider
(30.10.08)
hole-northern star
isyan gibi ama hüznün dibi.
ısrarla dinleyinizz..
0
neolakibu
(31.10.08)
farid farjad-keman ağlıyor.kesinlikle tavsiye ederim..
0
dreamer
(10.11.08)
vassilis saleas - improvisation
mariza-ha uma
dulce pontes-fado mae
0
rengahenk
(29.11.08)
(6)

Yumurta Kirma Sanati

ermanen
O kadar guzel yemek yapiyorum ama yumurta kirarken ya elime ya da baska bir yere bulastiriyorum, manyak miyim ben? Yok mu muazzam kirma yontemi?
O kadar guzel yemek yapiyorum ama yumurta kirarken ya elime ya da baska bir yere bulastiriyorum, manyak miyim ben? Yok mu muazzam kirma yontemi?
0
ermanen
(26.10.08)
tek vuruşta halledecek kadar güç uygula yumurtalara. tabi fazla da değil. birbirine vurarak düzgün kıramıyorsan tezgah kenarı biçiminde yerlerde yap. başka da ne denir ki bu konuda. bol bol pratik yapcan:) kolay gele..

he bi de hala var mı bilmiyorum ama kemal abi'nin pastörize yumurtaları vardı, bi dene istersen uğraşma:)
0
jangara
(26.10.08)
yumurtayı tam avcunun içine almada biraz daha öne doğru parmaklarınla kavra. Kavradıktan sonra yumurtanın tam ortasını tezgahın köşesiyle tokuştur.(yumurtanın ortası önemli) tokuşturduktan sonra 2mm çatlak oluşması lazım. Daha sonra çatlak aşağıya bakacak şekilde diğer elini de devreye sokarak yumurtayı iki elinle kavra ve yumurtanın üst orta kısmını menteşe olarak düşünerek...
bi de sadece tek elle olanı var onu daha sonra anlatırım:D
0
ukeladümbelek
(26.10.08)
ukeladümbelek'in dediği gibi yaparsan tavanın içine kabuk parçası düşebilir.
tek elle şöyle yapılır (sağ el):
1- yumurtayı avucuna boylaması parmaklarına paralel gelecek şekilde yerleştir. sivri tarafı sağa baksın.
2- serçe parmağın ve yüzük parmağınla yumurtayı hafifçe kavra.
3- orta parmağı kenarına, işaret parmağı ucuna, baş parmağını da orta parmağının karşısına gelecek şekilde koy.
4- yumurtayı tavanın kenarına çatlatacak şiddette vur.
5- yumurtayı tavanın ortasına getirerek orta, işaret ve baş parmağını yukarıya doğru kastır.
0
insanimsi
(27.10.08)
En güzel ve temiz yol bıçakla yapılandır. Yumurtayı yatay tutup ortasına ekmek bıçağı gibi bir bıçakla vurulacak dengeli bir darbe lak diye açacaktır.
İlk denediğinde fazla ya da az vurabilirsin ama elinin ayarını öğrenince en hızlı ve güzeli oluyor.

Ortaya vur derken karpuz gibi ikiye yar manasında değil elbette :)). Daha sonra iki elinin baş parmakları yardımıyla ortasından bölebileceğin yatay bir yarık oluşuyor yumurtada.
0
vecna
(27.10.08)
yumurtayı, tava kenarı vs gibi kalın olmayan biyere vurmak ve çizgi halinde kırılmasını sağlamak gerekir.
0
cereal killer
(27.10.08)
yumurtayi kiramadigin icin degil de
bunu kafana takip kendine manyak dedigin icin olabilir
deneme yanilma yöntemi ile gelistirebilirsin
yumurta kirmasini begendigin birini bul, kek yapin ( en cok yumurta keke konuluyor)
sen de bu arada arkadasini gözlemle, pratik yapacaksin artik
kolay gelsin
cok yasa emi
0
gdduman
(27.10.08)
(12)

tacizci çiçekçiyi kime şikayet edebilirim?

demlikposet
kardeşime geçirdiği rahatsızlıktan ötürü şehir dışından çiçek yolladılar..çiçekçi çiçeği teslim ettikten sonra kardeşim seni seviorm ne tatlısın beğenemdin mi çiçekleri gbi mesajlar çağrılar atmak suretiyle 13 yaşındaki kardeşimi taciz etmiş..gereken zaten yapılacak da bir yandan yasal zeminde kime
kardeşime geçirdiği rahatsızlıktan ötürü şehir dışından çiçek yolladılar..

çiçekçi çiçeği teslim ettikten sonra kardeşim seni seviorm ne tatlısın beğenemdin mi çiçekleri gbi mesajlar çağrılar atmak suretiyle 13 yaşındaki kardeşimi taciz etmiş..

gereken zaten yapılacak da bir yandan yasal zeminde kime şikayet edebiliriz bu çiçekçiyi?

çiçekçiler birliği odası fln var mıdır?

yoksa tüm meslek etiğini özel yaşamı bir kenara bırakıp 13 yaşındaki çocuğa sarkan çiçekçiye kendim mi ekstra müdahale etmeliyim
0
demlikposet
(23.10.08)
bu durum esnaf odası ile ilgili bişey değil.savcılıga şikayet etmek gerekir.sonucta esnaf işi ile ilgili bir sorun yaratmıyor.
bence en temizi adam akıllı bi dayak.ha yaparsın yapmazsın bilemem ama ana bacı demeyeden dayak gerek..
0
isott
(23.10.08)
bulunduğun yerin cumhuriyet savcısına kardeşinle beraber gidin ve şikayette bulunun.mesajları silmesin telefonundan. gereken yapılır cinsel taciz suçuna dayanılarak çiçekçi hakkında suruşturma başlatılır. sen midahale etme.
0
from brain to fingers
(23.10.08)
savcılığa gidiniz bence, hiç elinizi kirletmeyin. hukukçu değilim ama çocuğa karşı cinsel istismardan yargılanır sanırım bu kişi, sanmıyorum ki bidaha çiçekçilik yapabilsin.

edit: sanırım yanılmışım, cinsel istismar'a girmiyor bu konu (madde 103), www.tbmm.gov.tr
0
dinomazu
(23.10.08)
gereken yapilacak derken?

adaleti kendin saglamaya calisma kardes.
saldirmak, dovmek, linc etmek, o bu su..

her gazeteyi actigimda sacma sapan bir yol kavgasindan ya da trafik kavgasindan insanlarin bicaklandigini okumaktan ciddi gina geldi. gider ters bisi dersin ya da yaparsin ona, o da gururuna yediremez daha pis bir sey yapmaya kalkar vs.

sadece sozlu uyarmani sonrasinda da yasal seyleri yapmani oneririm. aman diyim.
0
la traviata
(23.10.08)
@la traviata

zaten benim danıştığımda o yani yasal olan ne yapabilirim
yoksa ne yapmalı derken neresini kırmalı anlamında söylemedim tabiki (:
0
🌸demlikposet
(23.10.08)
tekrardan detaylı bir açıklama yapayım

cinsel istismara girmez cinsel istirmar olabilmesi için yaş sınırının yanında ki bu yaş 15 altı bu konuyla yaşın ilgisi yok ancak bunun yanında cebir şiddet ya da hile olması gerekmektedir öyle bir durum yok burda.şu maddeye göz atmak gerekirse;

Madde 105 - (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına hükmolunur.

burada dikkat ederseniz "mağdurun şikayeti üzerine" ibaresi bakımından bu suç şişkayete bağlıdır.

şikayet ise 6 aylık sürede ve yazılı olarak yapılır.
bu şikayeti yukarıda da dediğim gibi cumhuriyet savcılığına başvurup yapabilirsiniz.
şikayetiniz soruşturmanın başlangıcı için yeterlidir.
hukukçuyum güvenebilirsin :)
0
from brain to fingers
(23.10.08)
ben dövmek taraftarıyım. yasal zeminde sonuca ulaşana kadar kızgınlığı diner insanın. onun yerine elemanı zemine yapıştırmak daha tatmin edici. bunun da tereyağından kıl çeker gibi halletme yöntemleri yok değil. ama en azından vicdanen suçsuzken suçlu konumuna düşmeyeyim diyorsanız işyerinde bunu yakalayıp, milletin içinde bağıra çağıra rezil etmek sonra da patronuna çıkışmak da bir nevi hırsı bastırır diye düşünüyorum.
0
jangara
(23.10.08)
"Bana bir daha mesaj atma" dedikten sonra devam ederse savcılığa gidin. Sağlam bir dayak lazım ayrıca.
0
kimlanbu
(23.10.08)
şahsi fikrim; en temizi polise şikayet edilmeli,polis sallamazsa da yaptığı yanına kar bırakılmamalı çok guzel bir dayak atılmalı ve korkutulmalıdır ki bi daha hiç bir kimseye boyle tacizde bulunmasın.
0
manonflier
(23.10.08)
valla bariz sübyancılığa giriyor bu. polise gidin hemen. siz bişiy yapmayın. sübyancılar bu memlekette allah için cezasını fazlasıyla çeken insanlar.
0
darknum
(24.10.08)
bayılana kadar döv, sonra ayılt..tekrar döv..ağız burun dağıldıkan sonra mola ver biraz..dinlensin...sende dinlen bu arada... bu böyle devam etsin bi süre.. artık adamın dayanma sınırına bağlı olarak bi yerde sonlandırırsın..
(ammman dikkat. ölmesin adam)

he tabii birde hukuki yollara başvurmak var ama ne kadar etkili olur bilinmez..
0
point guard
(24.10.08)
bu söylediğimden nefret ediyorum ama hayatım boyunca, çocukken yaşadıklarım da dahil, hiçbir taciz şikayetimden sonuç alamadım, büyük bir kısmından haksız çıktım. o adama hiçbişey olmayacak. artık gücümü yetirebildiğimi döverim. dövün.
0
cereal killer
(27.10.08)
(12)

sevgili eksi guzin duyuru abla

rzs
ben 26 yasinda bir bagyanim. derdim su ki, bugune kadar hic erkek arkadasim olmadi. artik bundan sonra da olacakmis gibi gelmiyor bana. bu durum normal olmadigindan ve artik beni rahatsiz etmeye basladigindan oturu size akil danismaya karar verdim. aslinda yakin arkadaslarimla da bu konuyu tartismis
ben 26 yasinda bir bagyanim. derdim su ki, bugune kadar hic erkek arkadasim olmadi. artik bundan sonra da olacakmis gibi gelmiyor bana. bu durum normal olmadigindan ve artik beni rahatsiz etmeye basladigindan oturu size akil danismaya karar verdim. aslinda yakin arkadaslarimla da bu konuyu tartismisligim var ama bu yakin arkadaslardan biri benimle ayni durumda, digeri 21 yasinda ve ayni durumda (hala umut var herhalde onun icin), bir baskasi da erkek ve iliskiler konusunda uzman degil diyelim (kim oyle ki, o da ayri).

az onceki cumleden baglamak gerekirse, erkeklerle arkadas olmak konusunda bir problemim yok. "ayh erkekler soyle/boyle" gibi pesin hukumlerle hareket eden biri de degilim. genel olarak boyle sosyalligin dibine vuran, her turlu ortamin kusu olan biri degilim ama oyle milletten kacan, hicbir aktiviteye katilmayan biri de degilim. hatta biraz acildim mi cenem gereginden fazla dusuyor bile diyebilirim. yani nasil tarif edeyim bilemedim ama sosyallik durumum asagi yukari budur.

fiziki gorunum bir engel olabilir, ki burada sismanlik devreye giriyor. kisaca 1.70 boyunda ve 99 kiloyum diyelim (gercekten 99, 3 basamakli olmasin diye dusurmeye calismiyorum. ayrica izmirli degilim, adim elif hic degil). cocuklugumdan beri de hic zayif narin bir insan olmadim zaten. cevremden hic "pis igrenc sisko" muamalesi gormedim ama internet sagolsun beni cok aydinlatti bu konuda. ne kadar itici olabilecegim konusunda fazlasiyla yorum okudum. hani ben de fiziksel cazibe onemsiz, herkes ruhumun guzelligini gorsun demiyorum ama... neyse iste. diyecegim, eger tek oneri olarak "zayifla" derseniz muhtemelen fazla yardimci olmus olmayacaksiniz ama bu da durumu etkiledigini dusundugum bir faktor. son bir detay, muzmin ogrenci oldugum icin beni duzgun giyinmeye zorlayan bir durumum yok. kot & tisort takiliyorum ve makyaj yapmiyorum. yuzune bakilmayacak kadar cirkin filan da degilim.

bir baska faktorse su ki, su an abd'de yasiyorum. 24 yasima kadar ailemle yasadim. son iki senedir de abd'de doktora ogrencisiyim. zaten bu durumun beni iyice rahatsiz etmeye baslamasinin nedeni burada fazlasiyla kendimi dinleme firsati (laneti) bulmus olmam. genel olarak depresif bir halet-i ruhiye icerisindeyim, insanlarin yorumu da "sevgili bul." oldu canim, kapida sirada bekleyenler arasindan seceyim birini. geyik bir yana, buradaki turk nufusu oldukca az ve mevcut topluluktan ilgimi ceken kimse yok. yani uluslararasi takilmaya acigim.

aklima gelen son sey: sanirim flort etmeyi bilmiyorum. komik geliyor. aslinda biraz su sebepten sanirim, birine ilgi gosterip sonra terslenmekten korkuyorum. gururuma yediremiyorum.

durum budur. onerilerinizi/yorumlarinizi bekliyorum.
0
rzs
(19.10.08)
durumun şişmanlıkla ilgili olmadığına eminim, senden daha şişman, kısa boylu insanların ilişki yaşadığına tanık oluyorum. bi kere onu geçiniz. bence nedeni diğer kız arkadaşlarınızın da sizin gibi olması. yani, nasıl desem tam birbirinizi bulmuşsunuz. herkes kendi tanıştığı insanlarla çıkmıyor, arkadaş vasıtasıyla insanlarla tanışmak da bir yolu sevgili sahibi olmanın. arkadaşlarınızla bu konunun çok muhabbetini yapıp kafanıza takmayın. "takmamak lazım, takılmak lazım."
bir de kendinizi o kadar güzel gözlemlemiş ve esprili bir şekilde ifade etmişsiniz ki söylemeden geçemedim.
0
pwnedf myself
(19.10.08)
yani belli ki bir özgüven problemi var.
şunu söyliyim ki, "şişman insanlarla kimse birlikte olmak istemez" diye bir şey yok kesinlikle. pek çok insan şişmanlığı fiziksel olarak çekici bulmasa da, sizi beğenecek(iç güzellikten falan bahsetmiyorum. fiziksel olarak çekici bulacak) hatırı sayılır miktarda erkek de var dışarda.

yalnız kendinize biraz özen gösterseniz, bir de çevrenizdeki erkeklerle ufak ufak flört etseniz bir şeyler olacaktır. illa gidip birinin peşine yapışmak yerine çevrenizde beğendiğiniz kişilerle hafif muhabbetler mesela. baktınız karşınızdaki de olumlu tepki veriyor, biraz daha belirgin sinyaller yollarsınız. utanılacak veya küçümsenecek bir şey değil bence flört gayet sağlıklı bir yöntem.

ayrıca reddedilmek de hayatın bir gerçeği. bunda gurur meselesi yapacak bir şey yok. herkes yaşıyor.
0
chavezding
(19.10.08)
bende iki seneyi askin bir suredir abd de yasiyorum. dedigin gibi burda kendini dinlemek bir lanet.kendi kendine kaldigi zamanlarda insan cok garip seyler dusunuyor. aslinda bu dusundukleri mantiksiz seyler degil. ama gercekler biraz can yakiyor sanirim. birde insan kendini daha fazla tanima sansi buluyor bende ne kadar iyi bir arkadas ortami olsa da kendini cok acayip yalniz hissediyorsun. bu benimde geldigimin ilk sokunu altattiktan sonra sahip oldugum halet i ruhiyeydi. hala da oyle. ne yaptiysam gecmedi. buraya gelme sebebim olan problemlerin cozulmesi bile beni bu durumdan cikaramadi henuz. bi suredir bir iliski yasiyorum bu bile yetmedi. hala da kafamda bir cozum yok ama cok rahatsiz ediyor bu beni. bazen seytan diyor amerikasinida egitimini de kariyerini de herseyi birak don turkyieye ama turkiyede yasam pek mantikli gelmiyor. iste bu konuda mantigim ve duygularim arasinda kalmam da ayri bir rahatsizlik verici durum. simdilik kafamdaki en makul cozum okul bittikten sonra avrupaya filan yerlesmek turkiyeye yakin olmasi sebebi ile. orda ne olur bilinmez.

dedigin gibi fiziksel gorunum senin icin bir eksi. senin icin birinin arkadas ortaminda ustun koru gormus hoslanmis olmasi zor gibi geliyor bana. cunku gorunus ilk intiba acisindan onemli. biraz oyle yada boyle vakit gectikten sonra tanisilip kaynasilip sonra bir iliskiye baslama fikri daha olasi geliyor gozume. yani arkadas cevren. bide flort konusunda senin gibi dusunen birini bulman daha mantikli sanki. yani isin icinde ask olmasi lazim biraz. insan asik olduktan sonra cidden karsisindakinin dis gorunusu hic onemli olmuyor. bu konuda standartlarin disina cikip karsisindakinin cok degisik seyleri gozune cok guzel gorunebiliyor. ama asik etmek yada olmak cok kolay olmasa gerek.

senin icin diger bir eksi de burda okuyor olman. erkekler iliskilerinde karsi taraftakinden daha ustun bir konumda olmak isterler. ortak bir hayat yasamak yerine karsi taraftakine biraz kendi hayatini yasatmak isterler sanirim.bu yuzden egitimli kariyerli kadinlar erkekleri biraz korkutur.

aslinda burda okuyor olmanin bir artisi. pek fazla okuyan turk kiz olmadigi icin burda erkekler icin mucevher degerinde gibi bise.

sunuda unutmamak lazim ki bir erkegin bir bagyana hayir demesi cok zor bir durum. kadinlar bu konuda daha secici ve erkekler daha ac.

bide erkek arkadasi sahibi olam yada olmamak senin umrunda degilse bunu kendine dert etme. hic olmaz diye dusunme. oluyor. sen bunun olmasina karsi degilsen karsina birisi cikacaktir. sanirim boylesi senin icin daha kolay guzel ve ozel olur.

yanlis bise soylediysem ozur dilerim fakat elimden geldigince yapici olmaya calistim.
0
recursion
(19.10.08)
Şimdi dürüst olmanın gerekli olduğunu düşünerek yazıyorum aşağıdakileri bu bilinsin.

Acı gerçekler ;

- Erkekler,ilk görüşlerinde , kadınları dış görünüşleriyle sınıflar, yargılar ve "çekici ya da değil " olduklarına karar verir. Bu onların ne yazık ki genlerinde var. Kilo vermeni , özenli giyinmeni ve makyaj yapmanı öneriyorum.
Şimdi tabii , o kadar yüzeysel olmadığını , kadınların kişiliklerine değer verdiklerini söyleyenler çıkacakdır. Yeak yea ! demek istiyorum kendilerine. Haa, tabii belli bir süreyi beraber geçirirsiniz, size "o" gözle bakmayı aklına getirir, hem kişiliğinizdne hoşlanır hem de arkadaş yerine sevgili olmak ister şu, bu bilemem. Ama kadınlar -erkekler dünyasında işler böyle yürüyor. Cinsel olarak ilgi çektikten sonra duygusal olarak ilgi de çekebilmek daha kolay olabilir.

Çok da önemsememeni öneriyorum son olarak da, komplike yaratıklar değiller, ya da sen şanssız veya lanetli değilsin. Daha ilgi çekici bir dış görünüş olayı halledecektir.Biraz azimle, ve kendine güvenini kaybetmeden, onuda 1-2 ayda halledersin. Biliyorum kilo ver diyip geçmeyin demişsin ama, sorun buymuş gibi geldi bana..
0
sayinseyirciler
(19.10.08)
kiloyu teşvik etmek için yazmıyorum asla yanlış anlaşılmazsın ben de sağlıksız buluyorum elbette ama bu tamamen kişisel tercihtir vee kilolu insanları çekici bulan kaç yüzbinmilyon adam/kadın var dünyada bunu biliyor muydun :)
bi de aşk varsa zaten onlar ayrıntı olarak kalıyor sadece :)
0
betty puf puf
(19.10.08)
insanoğlu olarak seviye atladığımız, evrimin bir sonraki basamağına geçtiğimiz, düşüncelerle anlaştığımız filan yok.

sorun tabi ki bir miktar kilonla da alakalı. alakasız demek abesle iştigal kaçar. insanın kendine güvenini etkiler bir çok konuda.

napacağın senin seçimin. ama yaşın öyle çok geçkin değil zaten. kendine biraz bak, azıcık uğraş. açıkçası ver fazla ağırlığını. fiziksel bir bahanen yoksa vermemen için bir sorun da yok.

bu kadar basit yani. olayda çok karmaşıklaştırılacak bir taraf yok bence.
0
mortifera
(19.10.08)
duymak istediklerini söylerdim ama ne senin işine yarar, ne de benim içime siner.
bir dişinin olayının %99 dış görünüş olduğunu üzülerek söylemeliyim. ama dış görünüşten kastım, dışsal formun değil yalnızca, o forma nasıl bir özen gösterdiğin (halihazırdaki vücut şeklinin üzerine koyduğun makyaj vs, ve kıyafetler) ve vücut dilin de aynı zamanda.
sağlıklı bir ilişki için bunların hiçbir anlamı olmasa da, bir ilişkiye sebebiyet vermek için "seksi" değer taşıman şart.
zaman olarak da ne yazık ki çıkmış kemiklerin moda olduğu bir dönemde dünyaya gelmişsin. viktorya dönemi olsaydı etli butluluğunda seksapelin doruklarında olabilirdin gayet. haliyle kilo vermen gerek.
ama büyük ihtimalle bu konuda da kendini engelleyen sensin. kiloyu verdiğin zaman, bu zamana dek zaten vermen gerektiğini kabullenmiş olacaksın, ve bu kadar süre kendini kilolu olmanın engellediği zevklerden mahrum bıraktığın için büyük bir suçluluk duyacaksın, ve bundan korkuyorsun.
öte yandan zayıf olmadan da seksi değer yaratmanın yolları var. inan bana tepeden tırnağa 10/10 luk bir bakım ile neredeyse eş derecede çekici olabilirsin. bunun için de nasıl giyinmen gerektiğini bulman gerekiyor. giyinmeyi bilmiyorsun demek istemiyorum, yalnızca halihazırdaki vücut formuna uygun aklına gelmeyecek tonla kıyafet seçimi hilesiyle muazzam farklar yaratabileceğini belirtmek istiyorum.
totalde bu zamana kadar olmadığın birşeyden (erkeklerle flört 'edemeyen' senden) başka birşeye (flört edebilen ve erkek arkadaşı olan sen) transforme olmak istiyorsun. kolay bir yol değil, zor da bir yol değil, yalnızca ne yapılması gerektiğine dair tonla pitfall var, ve bunlara kapılıp hevesi yitirmek çok olası. dolayısıyla bu süreçte psikolojik yardım alabilirsin. bu son kurduğum cümle dünyanın farklı yerlerinde farklı anlamlara geliyor biliyorum, ama yaşadığın çevre itibariyle türkiye'dekinin aksine "yav sen delisin bi doktora git yav" anlamına gelmediğini idrak edebileceğine güvendiğim için söylüyorum.
bir hedefin var ve buna ulaşmak konusunda kullanabileceğin bir sürü de araç var. neden hala kendini engelleyesin.
daha sonrasında ilişki dinamiklerine dair ufak detaylar kalıyor. evet, gayet ufak detaylar. üstelik çok şanslısın ki, karşı cins dizayn olarak işini çoook kolaylaştırıyor, doğası itibariyle . sana da tek kalan da naz yapmak, kendini ulaşılmaz kılmak (ama dozunda) oluyor.
özetleyecek olursak:
1 - psikolojik danışmanlık
2 - stil danışmanlığı
3 - fiziksel danışmanlık (form, kilo vs) alıyorsun. kendini olmak istediğin hale büründürüyorsun ve hayatını dilediğin gibi yaşıyorsun.
0
lhun
(19.10.08)
dış görünüş önemli değil demeyeceğim elbette önemli ama soylediğin kadarı ile oyle obezite gibi bir durumun yok, en azından boyun uzun. kendimden ornek vererek başlayayım, 13 yaşımdan 18 yaşıma kadar tek kelime bile etmediğim bir cocuktan hoşlanıyordum. çok havalı bi tipti boyle. arkadaşlarımın zilyon tane sevgilisi olurken o yaşlarda ben sırf o cocuktan hoslandıgım icin kendime hic bakmazdım boyle önüme geleni yerdim, sağlıksız ne varsa yapardım. kimsenin de yüzüne bakmazdım. ve mutsuz değildim! ilk zamanlar biraz hayal kırıklığı yaratıyordu ama sonra duruma alışıp oyle yaşadım. yani birinden hoşlanıyorsan eğer bu seni hayata bağlayıp kimseyle flort etme ihtiyacı hissetmemeni sağlayacaktır bence. ki çok da gerekli olduğunu düşünmüyorum. birinden gercekten hoslanıyorsan, gercekten seviyorsan birlikte olmalısın. kimse ilgimi cekmiyor demişsin, eger gercekten kimse ilgini cekmiyorsa bosver. ama ilgini ceken birileri varsa reddedilirim diye sakın korkma.

ikinci kısım; yine kendimden ornek vericem. hiç bir zaman çok zayıf bi kadın olmadım. işte bu bahsettiğim ergenlik dönemleri dışında. o zamanlar da düzenli spor yapıyordum o yüzden zayıftım. bırakınca hoop balık etli olma yolunda emin adımlarla ilerledim. hala da aynıyım. boyum da senin kadar uzun değil. ama inan etrafımdakilerin ilgisi hiçbir zaman eksik olmadı. oyle aman aman ahım şahım güzel bi tip de değilim yani onu soyleyeyim. tamamen senin tavrın, bakışın, gülüşünle ilgili bişey. ha bunları bilerek isteyerek kur yapmak anlamında soylemiyorum elbette, aksine ters mizaçlı biriyim mesela ben. herkesle asla merhabalaşmam, yeni tanıştığım insanlarla zor kaynaşırım. yani diyeceğim o ki, sen kendini çok fazla geri çekmedikçe seni beğenen, sırılsıklam aşık olan mutlaka olacaktır. seni baştan aşağı "sen" oldugun için sevecek birileri mutlaka vardır. kesin yani. ama ayırmayı bil, erkeklerin bazıları çok iyi rol yaparlar. sen de sırf ay benim hiç sevgilim olmadı diye, ilk hoslandıgın adama kalbini açma. çok kötü bi hata. ha yüzeysel ilişki yaşayabilirim diyorsan olabilir, hiç ilişkin olmadıgını goz onune alarak yüzeysel bir ilişki yaşayabilecek durumda olmadıgını düşünerek, hiç girme bu işe derim. gercekten seni sevdiğine, senin de sevdiğine inandığın biri olursa başla.

aksi takdirde çok kalbin kırılacak, hiç yapmasaymışım diyeceksin. eğer olayın boyutu cinsellik ise, soylediklerim aynen geçerli.

daha da tavsiye istersen msnden falan konusabiliriz :) bozma moralini.
0
likeinme
(19.10.08)
öncelikle fazla kilo kötü bir şeydir, sadece estetik açıdan değil ruh ve beden sağlığınız açısından da çok kötü. bu konuda acilen ama acilen önlem almanız gerek. tabi ki kilolu kadınlardan hoşlanan erkekler var. her türlü kadın özelliğini spesifik olarak beğenen adam vardır. ararsanız bulursunuz. amma ve lakin her günün sonunda kendiyle başbaşa olacak olan kendinizsiniz. kendinizi kilolu seven erkekler var diyerek avutmanızla, kilolu olduğum için sevgilim yok diyerek üzmeniz aşağı yukarı aynı şey olur. insanın öncelikle kendini ve beklentilerine karşılık ne sunduğunu bilmesi, bunlarla yaşamayı öğrenmesi lazım.

öte yandan hangi koşulda olursanız olun özgüveninizi inşa edecek olacak sizsiniz. herşeyden önce sizden daha çekici görünen kadınların sizden daha mutlu olduğu yanılgısına düşmeyin.

şu bir hakikat ki sizin orda burda gördüğünüz ve erkeklerin ilgisini çektiğini düşündüğünüz, güzel bulduğunuz kadınların pek çoğu; erkeklere ilgi gösterdikleri için mevzubahis ilgiyi görüyorlar.

bu dünyaya gelirken size aralarında seçim yapmanız için 5 ayrı beden sunmadılar, ileride de sunmayacaklar. yani sizin elinizdeki budur ve farklı olsaydı nasıl olurdu diye düşünmektense bununla yapabileceğinizin en iyisini yapmayı düşünmelisiniz. bu anlattıklarımı salt ilişkiler düzeyinde algılamayın. bu dünyaya sadece aşık olup, sevişip, üremek için gelmiyoruz.

benim zıplayıp dokunamadığım potaya benden 15cm daha kısa ve 10kg daha fazla olan arkadaşım smaç basabiliyorsa bu benim şanssız, bahtsız vesaire olduğumu değil, bunun için onun kadar çok çabalamadığımı gösterir.

26 çok büyük bir yaş değil. zamanı geldiğinde bugün kafanıza taktığınız bu şeyler için kendinize kızacaksınız. insan olmanın kuralı bu.

eklemeden edemeyeceğim; burada bu kadar ilgi görmeyi başardıysanız eminim ki bunu başka ortamlarda da başarma şansınız var. biraz sabır, biraz çaba... herşey süper olacak.
0
blackdog
(19.10.08)
ilişki kurabileceğiniz sosyal ortamlara takılın, ne bileyim söz ettiğiniz diğer kız arkadaşınız ve mümkünse bu konularda deneyimli bir arkadaşınızla birlikte dışarı çıkıp yeni insanlarla tanışın, bekarlar gecesi aktivitelerine katılın falan. tanışma konusunda deneyimsizseniz tanışma faslını internet üzerindeki arkadaşlık siteleri vasıtasıyla kolaylaştırabilirsiniz. niyetinizin biriyle tanışmak ve çıkmak olduğunu gizlemeyin ve reddedilmekten çekinmeyin. düşmeden bisiklete binmeyi öğrenmek mümkün değil, tabii ki bunu küçükken öğrenmek ve düşmek daha kolayken yaş ilerleyince insan düşmekten korkuyor ama deneye deneye bisiklete binmeyi de doğru düzgün düşmeyi de öğrenmek mümkün :)
0
zen spider
(19.10.08)
arkadaslar, hepinize cok tesekkur ederim kiymet verip ve zaman ayirip cevap yazdiginiz icin. yanlis anlasilma kaygisi olan arkadaslar: soylediklerinize kirilmadim kesinlikle, bir kisminin farkindayim zaten. ayrica buraya boyle bir sey yaziyorsa insan zaten acik ve durust tepki istedigi icin yaziyordur. yoksa "avutma"yi yakin arkadaslar fazlasiyla yapiyor :)

durumu anlatis seklimden oturu kilo olayi ana mevzu gibi oldu sanirim. aslinda tek derdimin o olmadiginin farkindayim, ama ayni zamanda en azindan sagligim icin zayiflamam gerektiginin de farkindayim. acikcasi, ozguvenimi de etkiledigini de biliyorum. bu konuda bugune kadar ciddi bir girisimde bulunmadim hic, "kafaya koydum, yapacagim" diyip de siki rejimlere, egzersiz programlarina filan girmedim. bu aralar bunu yapabilir miyim onu da bilmiyorum. bir yandan da okulla ilgili islerim cok yolunda gitmiyor, onlari toparlamaya calisiyorum. gecen bahar psikolojik destek alma tesebbusunde bulundum ama sanirim derdimi yeterince anlatamadim. iki gorusme sonrasinda kadinin ozetle "aman kendine cok yukleniyorsun" dedigi hissine kapildim. hani "allah daha buyuk dert vermesin, halledersin iste bir sekilde" gibi. sonrasinda bir ay burada olmadigim icin devami gelmedi. zaten kadin da bir daha aramadi. ben de beni arayan soran olmayinca cok da onemli olmayan bir vaka olduguma karar verdim. aslinda en azindan bir kere daha gorusmeye gitmek istiyorum ama iste 4 ay oldu, hala arayip da randevu almadim...

bu arada bahsettigim yakin arkadas cevresi an itibari ile dunyanin uc bir yanina dagilmis durumda. burada yalnizim. dolayisiyla yepyeni (ve buyuk olcude daracik) bir sosyal cevrem var. burada arkadaslik muhabbetleri farkli yuruyor. milletin "arkadas"i degil, "spor arkadasi," "ofis arkadasi," vs. var genelde. sanirsin spor arkadasinla kahve icmek, ofis arkadasini komsunla tanistirmak yasak. dolayisiyla arkadaslik miktarin bulundugun aktivite sayisiyla dogru orantili. henuz bu konuyu da cozup fazla yol alabilmis degilim.

yorumlarinizda en cok icimi rahatlatan sey sandigim kadar "acayip" olmadigimi gormek oldu. oncelikle su bakim ve isve-cilve-flort olaylarini cozersem sanirim bu konuda bayagi bir yol kat edecegim. bu sirada ya da sonrasinda da sanirim daha fazla yasim ilerleyip bu kilolar uzerime kalici olarak yerlesmeden zayiflasam her bakimdan en iyisi olacak...

hepinize tekrardan cok cok tesekkur ediyorum!
0
🌸rzs
(20.10.08)
Sevgiliniz olmamış olmasını, kendi tercihinizden çok, karşı cinsten ilgi görmemiş olmaya bağlıyorsanız; evet, kilo yüzündendir. Cyrano De Bergerac sadece bir hikayedir. Şöyle bir durum var. Diyelim ki kilo verdiniz (her ne sebeple olursa olsun)ve bir sevgili edindiniz. Düşünebilen bir insan olarak, sürekli; "zayıflamasaydım, bu insan şu an benimle olmazdı"yı taşıyacaksınız kafanızda ve bunu kabullenemeyecek biriyseniz yine kimseyle olamayacaksınız. Bence, sevgilim olsun diye kendinize sevgili bakınmayın. Kilo vermeyi de öncelikli tutmayın. Tabi zayıflayabilirseniz zayıflayın ama zayıfladıktan sonra hayatınıza girecek olan kişi; "eskiden de olsa, beni seçerdi" diyebileceğiniz biriyse ilişki yaşayın.
0
cereal killer
(20.10.08)
(22)

Flört Danışmanlıgı (Koşun, yardım lazım)

Wishborn
bayan kişiyle 2 haftada 10 kere filan buluşuldu, saatlerce telefon konuşmaları, msjlaşmalar şunlar bunlar...Ciddi bir ilişkinin temelleri atıldı (öyle olmak zorundaydı). Bugun konuşurken, dedim ben hoşlanıorum, ottur boktur vs... "işte bilmiyorum, emin degilim, istiyorum ama şimdi bi ilişkiye başl
bayan kişiyle 2 haftada 10 kere filan buluşuldu, saatlerce telefon konuşmaları, msjlaşmalar şunlar bunlar...Ciddi bir ilişkinin temelleri atıldı (öyle olmak zorundaydı). Bugun konuşurken, dedim ben hoşlanıorum, ottur boktur vs... "işte bilmiyorum, emin degilim, istiyorum ama şimdi bi ilişkiye başlarsam kendime verdigm sözlerin tam tersini yapmış olucam vs vs vs" dedi... öyle havada kaldıııık...

Şimdi cep telefonundan msj aracılıgıyla vurucu hamleler yapmalıyım, bildiginiz saglam numaralar varmıdir? Abartı etkileyici msjlar filan?

Yardım edin bu arkadaşınıza :)
0
Wishborn
(10.10.08)
(bkz: bize gelsene)
0
ermanen
(10.10.08)
(bkz: gizli siktir)
0
bryan fury
(10.10.08)
@mrtksn

k:20- e:22
0
🌸Wishborn
(10.10.08)
Heöö 2 haftada 10 defa buluşuyor, mesajlar falan da yoğun ama ciddi ilişkiye hazır değilim öyle mi? Ne diyeyip bilemedim ama pek bi alengirli durum var =)
edit: Ne ciddisi? İlişki demiş sadece, dikkatim dağılmış meğersem...
0
inugard
(10.10.08)
arama hiç. bi kere bile. eşşek gibi geri arar. aramazsa da salla gitsin. sinir oluyorum yaa böyle hatunlara. madem gönlün yok ne diye buluşup konuşuyosun di mi? nazın da bi adabı var.
oh be rahatladım :)
0
opucuk baligi
(10.10.08)
bence herhangi bi hamle yapmayın,opucuk balıgı dogru soyluyo,ses seda çıkmayınca kesin kendi arar.
tecrübeyle sabit :D
0
f1
(10.10.08)
msn gibi bi ortamdaysanız online olup hiçbi şey yazmaman, neşeli şeyler dinlediğini göstermen iyi olur. iradeliyse o da yazmaz muhtemelen. ama işin oluru varsa birkaç güne de kendisi damlar.
şimdi sen bi şeyler yazarsan bu biraz zayıflık göstergesi olur kiii, bu ileride çok daha fazla taviz verebileceğin anlamına gelir.
0
william axl rose
(10.10.08)
Ayak yapıyor. Numara falan gerekmiyor. aynen yukarıdaki arkadaşlara katılıyorum. sessiz kal birkaç gün.
0
october swimmer
(10.10.08)
10 kez buluştuktan sonra kızdan hala sevgili olma yönünde bir tepki gelmediyse ya kız tarafı çok ağır, ya da sen kanka modunda yaklaşmışsın ve seni sevgili olarak düşünemiyor.

Numara vs çekmeye çalışacaksan niyetin pek "iyi" değil sanırım. No comment.
0
kimlanbu
(10.10.08)
kendine ne sözü vermiş?
0
kurukafa
(10.10.08)
img380.imageshack.us

Wishborn kardeş, zor iş be. Umarım ciddi ciddi aşık değilsindir, zira sıkıntılı bi durumdur, bilirim. Kısa mesajla filan çözülecek iş de değil üstelik. Vuruculuğunu siktirettim kısa mesajın, istersen Shakespeare ol, Baudelaire ol, döktür beyitleri, dörtlükleri, iş olmayacaksa olmaz.

"Hiç dokanma o kesin arayacaktır" diyecem, o da popülizmin dik alası olacak. Berke Hürcan - Josh Holloway çapında fiziki görünüşün ya da kalın bir cüzdanın, otomobilin, pahalı elbiselerin ya da şöhretin yoksa erkek için "aranmak" istisnai bi durumdur. Ama neyse, yine de umarım arar. Ya da umarım aşık filan değilsindir. Zor işler vesselam. Ararsa da "ben ekmeğime bakarım" modu galiba en iyisi. Uma uma bi hal oldum ama, umarım aşık filan değilsindir.
0
atomic punk
(10.10.08)
senden daha yaşlı birisi olarak şöyle bir öğüt vereyim (ben de başarıdan başarıya koşan birisi değilim ama yıllar bazı şeyler öğretiyor)

zamanını sorunlu ve sonu olmayacak şeyler için harcama. madem ilgileniyorsun al karşına kardeşim böyleyken böyle benim niyetim bu sen ne diyorsun de, cevabı hayırsa güle güle.

önündeki maçlara bak. öyle uzun uzun düşünmeye gerek yok. arkadaşlar doğru yazmışlar. üstüne düşme. bir kere sorman yeterli.

eğer 10 kere buluşmadan sonra ilişkiye girmek istemiyorum diyorsa ya niyeti başka demek, ya da seni oyalıyor. üstüne düşmeni mi bekliyor?

yav böyleleri ile uğraşmaya değmez. sonra geri bakınca en güzel yıllarım saçma sapan kişilerle heba oldu demeyin.
0
mea maxima culpa
(10.10.08)
belirtmeyi unuttuğum bikaç noktaya mea maxima culpa çok güzel bi biçimde değinmiş.
bu söylediklerin yaşandıktan sonra kız böyle bi şey diyosa o kızın biraz sorun sahibi olması çok yüksek bi ihtimal. bu durumda devreye senin niyetin giriyor. yani bu kızdan beklentilerin önemli. fırtınasız, sakin ve huzurlu bir ilişki arıyorsan bu kızdan elinden geldiğince uzak durman senin yararına olur. çünkü anlattıklarından yola çıkarsak bu kızın sana vadettiği en belirgin şey; belirsizlik gibi duruyor.

dediğim gibi senin niyetin çok önemli bu aşamada. hani senin de niyetin sadece vakit geçirmekse, belirsizlik beni germez; ben kolay kolay üzülmem diyorsan gidişatı koru.
0
william axl rose
(11.10.08)
direk ilerle, kaç.

şu memlekette ilişki yetkileri default olarak kız milletinde başlıyor ya dayanasım gelmiyor. age of oldu vallahi çıkmalar mıkmalar.
0
dorian greyfurt
(11.10.08)
Bence hiç hesap kitap yapmadan içinden ne geliyorsa onu söyle. Ama önce düşün derince, ne istiyorsun ne düşünüyorsun ve nasıl hissediyorsun onun bi farkına var, sonra hepsini tek tek anlat.

Bu kadar açık olmanın sonucunda iki ihtimal var; ya hoşlandığın kız senin açık olduğunu görünce rahatlayıp gerçekte ne düşündüğünü o da açıkça söylecek ve iş savaşa dönüşmeden, karşılıklı hamle planları 'şöyle dersem böyle düşünür'ler olmadan rahat, germeyen bir ilişkiye yol verecektir ki böyle olursa harika olur. Ya da 'bu çocuk bana hasta, biraz da saf galiba, aptal aşık ehe' diye düşünüp seni süründürmeye çalışacaktır ki buna karşı tetikte olursan bişey olmaz, kendini koruyabilirsin.

Zaten bi ilişki ya ilk durumdaki gibi olmalı, ya da hiç olmamalı bence. Biraz bekle, ipleri eline verme, insiyatifi sen al demişler genelde cevap olarak da şaşırdım biraz. Herkesin doğrusu kendine tabi tavsiye benimki.
0
joelskellington
(11.10.08)
arama, arama, arama.
0
betty puf puf
(11.10.08)
direkt bize gelsene diye mesaj at. sonra da "ben biliyorum o bize gelsene tekliflerini falan, ben senin bildiğin kızlardan değilim" tribine girerse "kusura bakma da bu yaştan sonra senle kafelerde sürtüp tabu falan oynayacak halim yok, gelmezsen de normal karşılarım olabilir" falan de. hatta o kadar uzun uzadıya cevap yazmana bile gerek yok.

yani direkt olaya gir. 22 yaşında adamsın gerek yok böyle ayak oyunlarına. net olmak lazım.
0
vita vinum est
(11.10.08)
Fazla kaptırmadan uzak dur. Böyle sorunlu tiplerden sevgili bile olsa sorunlu bir ilişki yaşamış olursun. Sana da zamanına da parana da yazık. Çünkü bunlardan sonra olacakları az çok kestirebiliyorum.
0
ataturkiye
(11.10.08)
olurda muhabbet arasında "ben seni arkadaşım olarak düşünmüştüm" derse meşe odunuyla giriş.
0
dis kapinin mandali
(11.10.08)
bu kızdan uzak durun fikrine katılmıyorum.
Her kız kendi kendine "bir daha aşık olmayacağım/erkeklere güvenmeyeceğim" türünden en az 5-10 kere söz vermiştir 20 yaşına kadar.
Bazı erkekler bile yapıyor bunu.O derece :P
0
natnan
(11.10.08)
"istiyorum ama..." diye başlayan cümle "bir süre daha peşimde koşman lazım, prensesim ben çünkü" diye devam ediyor olabilir ablanın kafasında. bu durumda o sessiz kalma oyununun dozu kaçarsa niyetinin ciddi olmadığı izlenimini edinebilir. bilemem tabi, edinmeye de bilir.
0
leylak sarabi
(11.10.08)
hemen kabul etmiş olmamak için öyle demiş bence. fazla çabaya gerek yok.
0
cereal killer
(14.10.08)
(4)

Tanıdık biri

huleyn
Bu resimdeki bana bir yerlerden tanıdık geliyor ama çıkartamadım.http://img374.imageshack.us/img374/1070/920185sk9mr2.jpgNot:Bilen kişiye orjinal fotografın linki :)
Bu resimdeki bana bir yerlerden tanıdık geliyor ama çıkartamadım.

img374.imageshack.us

Not:Bilen kişiye orjinal fotografın linki :)
0
huleyn
(10.10.08)
drew barrymore a benziyor ama değil
0
agk
(10.10.08)
teşekkür ederim sanırım kendisine benzettim.
0
🌸huleyn
(10.10.08)
ben elizabeth anne allen kişisine benzettim.
0
cereal killer
(10.10.08)
Rachel Hurd Wood desem
0
marcelorios
(10.10.08)
(13)

tavuk yemegi ama tam olarak tavuk nesi?

osuruklu
simdi ben tavuk memelerini alip kusbasi dogruyorum. bi kasenin icinde sivi yag, nane, kekik, pul biber, karabiber, kimyon, ve belki biraz da kori ile marine ediyorum. yagli tavaya atiyorum.suyunu cekip kizarana kadar pisiriyorum. e sote desem degil, nedir peki bunun adi?
simdi ben tavuk memelerini alip kusbasi dogruyorum.

bi kasenin icinde sivi yag, nane, kekik, pul biber, karabiber, kimyon, ve belki biraz da kori ile marine ediyorum. yagli tavaya atiyorum.

suyunu cekip kizarana kadar pisiriyorum.

e sote desem degil, nedir peki bunun adi?
0
osuruklu
(08.10.08)
osuruklu's special.
0
alkolik imam
(08.10.08)
tavuk memeli hayvan değil..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(08.10.08)
annem de yapıyor bunu, yalnız o meme değil göğüs :)
az yağda pişiriyor ama, adına da "tavuk ızgara gibi bişi" diyor.

edit: he pardon, kuşbaşı doğruyormuşsun. kavurma?
0
kobuzchu kiz
(08.10.08)
bana kalırsa sote deseniz olur, çekinmeyin deyin.
0
hunter the dayworker
(08.10.08)
domates yok kavurma değil.
0
perloneth
(09.10.08)
yahni derim ben azcık sulu olsa ama tavugun memesi kısmından emin değilim.
0
zkurmus
(09.10.08)
ızgara tavuk
veyahut tavuk sotedir bu
0
demlikposet
(09.10.08)
sote olabilmesi için içinde domates ve biber de olması gerekiyor yalnız, ben demiyorum tdk diyor;

"sote: Küçük küçük doğranmış et, ciğer, böbrek vb. şeyler yağda hafifçe kavrulduktan sonra su, domates, biber vb. katılarak yapılan yemek."

baharatlı tavuk göğsü, soslu tavuk kavurma vb. isimler uydurulabilir. kısaca tavuk yemee işte hem önemli olan adı değil lezzeti :)
0
light beam
(09.10.08)
poulet sauté a la cart.
(hatta bir akşam yemeğe davet ettiğin bir kıza yapıp da kız "hmm gerçekten çok hoş. ne bu yemeğin ismi?" diye sorduğunda kendinden emin bir şekilde poulet sauté a la cart dersen gecenin ilerleyen saatleri için hanene bir artı puan yazılır.)
0
oldtimer
(09.10.08)
Yani aslinda tavada az yag ile pisirme islemine sote denir diye biliyorum.
0
wpi
(09.10.08)
tavuk kavurmadir bahsetiiginiz... ama sizinkisi soslu tavuk kavurma da olabilir...
0
dilemma of subscribtionability
(09.10.08)
tavuk memesi hhahahaha :):))))dombultavuk bence :)
0
spahandler
(10.10.08)
aynı yemeği tavuk mexicana ya da mexicana tavuk adıyla yiyorum bazı yerlerde.
0
cereal killer
(10.10.08)
(18)

Banyonun sürekli ıslak kalması problemi

onyetele
Ya şuna bir türlü çözüm bulamadım. Ne zamandırda aklımdaydı arkadaşlar.Şimdi şöyle izah ediyim. Banyoda, Lavabo' da sürekli elimi yüzümü yıkayan birisiyim. Haliyle akşam iş dönüşüde ayaklarımı bi güzel yıkarım. Fakat lavabonun önü sırılsıklam olur. kimi zaman ayağım kayar kafa tasımı kırmaya ramak k
Ya şuna bir türlü çözüm bulamadım. Ne zamandırda aklımdaydı arkadaşlar.
Şimdi şöyle izah ediyim. Banyoda, Lavabo' da sürekli elimi yüzümü yıkayan birisiyim. Haliyle akşam iş dönüşüde ayaklarımı bi güzel yıkarım. Fakat lavabonun önü sırılsıklam olur. kimi zaman ayağım kayar kafa tasımı kırmaya ramak kalır. Yere eski havluları seriyorum ama ne kadar doğru bu yaptığım. Hep ıslanıyor hep ıslanıyor.

Yani buranın kuru kalması, ve ayak basdığımda kayıp düşmemek için ne yapmalıyım. Bıktım artık havluyu ıslandıktan sonra kurutmaktan. En azından biraz ayak hizasından yukarda tutan bişey olsa, sonra ben ıslandığında onu kaldırıp vileda ile silsem. Ne biliyim. Nasıl kuru tutarım orayı? Yalnızca o lavabonun ön giriş kısmı kuru kalsa yeterli, ıslak durmasından nefret ediyorum. Aklınıza bu durumu çözmek için bir fikri olan varmı? Nasıl hallederiz bu işi. Bi yardım edin. Teşekkür ediyorum şimdiden.
0
onyetele
(04.10.08)
lavobo yanında bir adet güderi bulundur. Sildiğin an hiç iz bırakmadan kupkuru kalacaktır.
0
alkolik imam
(04.10.08)
Aha buda banyonun resmi :((

www.hizliresim.com
0
🌸onyetele
(04.10.08)
Banyoya, banyo halisi ser lavaboyu da sungerle silebilirsin
0
ermanen
(04.10.08)
ayagini kuvvette yikamayi denesen
0
trimpot
(04.10.08)
@want2die

He ya onu görmüştüm. Banyo penceresinin camına monteli böyle. Onu tualetede koyuyolar kötü kokuyu aynı pc nin fanı gibi dışarı emiyor. Yok ya onun öyle faydası olduğunu sanmıyorum.

Ben diyom ki böyle puzzle tarzı şeyler var, arasında delikler var o deliklerden sıçrayan su direkt yere akıyor o deliklerden. Banyoya seriyon onu, hatta birazcık ayağı yüksekte tutuyor. Baktın yer baya ıslanmış, sen sonra onu vileda ile siliyon. Nasıl buda etki edermi biraz?
0
🌸onyetele
(04.10.08)
@trimpot

Küvete kıyamam ya, ıslak bırakmak istemem onun içini bide :( ( :) )
0
🌸onyetele
(04.10.08)
halı en iyi çözüm. biraz da genişinden kaymayan bir paspas alacaksın.
0
likeinme
(04.10.08)
- elini ayağını yıkarken daha dikatli ol suyu etrafa sıçratma!
- iki adet havlu bulundur biri el yüz için diğeri ayaklar için.
- yerde ki havlu dursun dokanma!
şindi birinci ayağı bir güzel yıkadıktan sonra musluğu kapat ayağı lavabodan indirmeden ayak havlusuyla kurulayabildiğin kadar kurula daha sonra aynı işlemi diğer ayak için uygula. en son el ve yüzü yıkadınmıydı bitti gitti işte cillop gibi. :D
0
axijazz
(04.10.08)
benim banyoda tahta bir paspas var. (paspas dediysem bi isim bulamadım tahta çıtalar yanyana çakılmış) tahta yani. eskiden bulunurdu bunlardan. bulabilir misin ki?
0
mea maxima culpa
(04.10.08)
@mea maxima culpa:

Bilmem. tahtakale, mahmutpaşa artık bakıcam oralara. Resmini bi çek gönder bakıyım nası bişey? Veya link mink fink bişi atabilirmisin?
0
🌸onyetele
(04.10.08)
ben eve taşınırken marangoz yapmıştı. aslında böyle avrupaları varmış bana onu gösterip sonra eski marangoz işi getirdiler. bozuldu epey sonra

eskiden böyle devlet dairelerinde masa altında ayak altına konurdu. hatırlıyorum. ayaklar üşümesin filan diye.

bence bulunabilir.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
evet, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak resim çektim

www.facebook.com

baktıktan sonra söyleyin silicem. en saçma facebook resmi oldu bu : )) dur bi newsfeed den sileyim de millet deli demesin.

yakında çığır açıcaz. banyo paspaslarının resimlerini çeken deliler. bir ara buzdolaplarının resmini çekenlerin sitesi vardı.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
çekince sıkılan mob kullanabilirsin
0
mxm
(05.10.08)
ayak yıkamakla cebelleşmektense hızlıca bi duş alsanız daha iyi belki..
0
the rain baron
(05.10.08)
ben de tam mea maxima culpa'nın kullandığı şeyi önerecektim.
bu banyo için değil bahçe döşemesi olarak satılıyor bildiğim kadarıyla.
koçtaş, praktiker, ikea falan gibi yapı marketlerde bulabilirsiniz.
bunların internet sitelerinde göremedim ama şurada buldum:
www.ayapimarket.com

bunun plastik olanları da var, onlar da buzdolabı altlığı olarak falan satılıyor ama ahşap hem görüntü hem kaydırmazlık açısından daha iyi. ıslansa da kendi kendine kurur nasılsa, hem bunlar bahçeye uygun olduğundan neme dayanıklı.
0
zen spider
(05.10.08)
@zen spider süpermiş.

demek satılıyor bunlardan. benim banyoya uyanı varsa ben de alabilirim. benimki pek kaliteli değil, eskidi netekim.

@onyetele bunlardan al bence. üstüne tekrar paspas da serebilirsin bazen gerekirse.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
ahşap yer karosu diye arayınca koçtaş ve praktiker'de buldum, bauhaus'da da vardır herhalde.
www.koctas.com.tr
satis.praktiker.com.tr
0
zen spider
(06.10.08)
ben her yüzümü yıkadığımda yerler sırıldıklam olduğu için kendimde bi gariplik olduğuna inanmıştım uzun süre. sonra taşındım, artık hiç olmuyo. anladım ki, geniş lavabo herşeymiş.
0
cereal killer
(06.10.08)
(3)

Sorunlu Sim Kart

montreal
Abimin cüzdanında 1 ay boyunca kalan simkart(kendisi asker) şu anda sanırım bozulmuş durumda. Birkaç telefonda denedim takınca tanınmıyor telefon "sim kart takın" uyarısı veriyor. İçindeki telefon rehberi önemli olduğu için bu sim kartın kurtarılması için çabalamam gerekiyor, bu işi çok da pahalıya
Abimin cüzdanında 1 ay boyunca kalan simkart(kendisi asker) şu anda sanırım bozulmuş durumda. Birkaç telefonda denedim takınca tanınmıyor telefon "sim kart takın" uyarısı veriyor. İçindeki telefon rehberi önemli olduğu için bu sim kartın kurtarılması için çabalamam gerekiyor, bu işi çok da pahalıya yapmayacak bildiğiniz yerler var mıdır?
0
montreal
(14.09.08)
istanbulda isen beşiktaş merkezde barbarosa doğru sinanpaşa tarafından çıkarken solda 2 katlı bir cep telefonu dükkanı var, büyükçe. yolun düşerse oraya uğra.
0
mortifera
(14.09.08)
bildiğim belli bir yer yok ama sim yedekleme ya da kopyalama yapan bazı telefonuclar bunun içinde verileri alabilirler belki. denemeye değer..
0
eleventh american esme has met
(14.09.08)
benim turkcell sim kartım bozulmuştu. bi turkcell extraya gidip 7 ytl vererek yenisini alıyosun, veri veya kontör kaybın olmuyor.
0
cereal killer
(15.09.08)
(8)

saclarim cook dokuluyo, ne yapmaliyim?

banuolcay
B vitamini kullandim acayip iyi geldi diyen var mi mesela? o da cok istah acar simdi yaaa. offf. evde yapilan maskeler vs... ise yarayan bi yontem bilen?
B vitamini kullandim acayip iyi geldi diyen var mi mesela? o da cok istah acar simdi yaaa. offf. evde yapilan maskeler vs... ise yarayan bi yontem bilen?
0
banuolcay
(08.09.08)
bu işin eğitim almiş birinden dinlemiştim, şöyle oluyor; normal bir insanin günde 80-100 arasi saçi dökülürmüş. bu saclar tekrardan yerine ayni şekilde gelir ancak, jole, fön sprey gibi zarar veren yöntemlere devam ederseniz sirasi gelen 100 saç daha güçsüz bir şekilde çikar. ve zamanla o bölgeden saç cikmamaya baslar. eğer bayaği bir dökülme varsa yani anormal derecede ise eczaneye danişiniz, bakım ürünleri felan var yardimci olacaktir. ayrica çok ciddi olduğunu düşünüyorsaniz mutlaka bi doktara danişin derim, işin içinde sacsiz kalmakta var.
0
05
(08.09.08)
saç dökülmesinin bi dolu nedeni olabilir. tiroid bozuklukları, kansızlık, o, bu... şöyle detaylı bir kan tahlili sorunu anlamaya yardımcı olabilir diye düşünüyorum.
0
kobuzchu kiz
(08.09.08)
aslinda evet. demir eksikligi cikmisti bende mesela. alt baremdeyim :( et yemem gerekiyomus ama ben vejeteryanim ve de demir haplari midemi bulandiriyo, kesin ondan o zaman.
0
🌸banuolcay
(08.09.08)
yahu şu adana kebabı her şeyin ilacı hakikaten..

bak et yememeye devam edersen anneler çocuklarını korkutmak için seni gösterir onlara.. "bak sonun ona benzeyecek" filan derler, üzülürsün.. şifa niyetine şimdi iki porsiyon söyle sen. en az
0
forgotten hopes
(08.09.08)
bir cildiyeciye görün. şimdi 50 tane nedeni olabilir bunun. stresten tut şampuana kadar, deri hastalığından tut nelere kadar...

en azından bir deri hastalığının olmadığından emin ol da, ondan sonra buna göre hareket edersin, artık özel şampuan mı kullanırsın, keratin hapı mı alırsın...
0
mortifera
(08.09.08)
ben çinko tableti aldım anında kesildi.
0
cereal killer
(09.09.08)
ben başta doktor'a görünmeniz lazım, genetik, hormnel, psikolojik milyon tane sebebi var, ne desek yalan olur.
0
kokomichu
(09.09.08)
aileden gelen genetik yapin, demir eksikligi gibi vucuttaki bazi eksiklikler, tiroid problemleri, stres v.b. sayisiz nedeni var sac dokulmesinin. en dogrusu icin mutlaka ama mutlaka doktora gorun. bu sayede sac dokulmesinden daha ciddi problemlere karsi onlem almis olursun.
nitekim ayni problemden ben de cektigimden oturu, yapilan testler sonucu tiroid problemim oldugunu ogrendim. tedaviye devam ediyorum, yakin donemde saclarimin duzelmesini umuyorum.. ama inan sac dokulmesinden daha baska problemlerle karsilasabilirsin, o sebeple sakin riske edip zaman kaybetme bu konuda.
0
knipeos
(10.11.08)
(11)

uzerine birsey ortmeden uyuyamama

orange coffee
bunun adi varmi? hastalikmi bu? berbat bisey yahu.. yaz gunu temmuzda yorganla yattigimi bilirim pike yok diyekarl lagerfeldde de var bundan bildigim kadariyla..
bunun adi varmi? hastalikmi bu? berbat bisey yahu.. yaz gunu temmuzda yorganla yattigimi bilirim pike yok diye
karl lagerfeldde de var bundan bildigim kadariyla..
0
orange coffee
(16.08.08)
ben de uyuyamam bişi örtmeden.
0
chavezding
(16.08.08)
ayaklarima bir $ey ortmezsem kendimi tehlikede gibi hissediyorum ben.
0
katafalk
(16.08.08)
kişinin kendine güveni ile alakalı bence
özgüveni olan hayatla barışık olan insanlar örtmeyebilir pek
misal ben hiç örtmem
0
demlikposet
(16.08.08)
ben de yaz kis ayaklarimi ortemem, acikta durmalari lazim, daralirim disarisi ne kadar sicak veya soguk olursa olsun.

bu arada evet ustume bir sey ortmeden ben de uyuyamam.

mrtksn bu arada onun dogrusu, "uyuyanin ustune kar yagar" olmasi lazim. yani ortunmekten bagimsiz olarak :D

@demlikposet: abi ne alakasi var yani simdi. herseyi de psikolojiye baglamayin allah askina. ne yani ben silik bi insan miymisim? sacmalamayin n'olur.
0
osuruklu
(16.08.08)
hastalık değildir bence.
hastalık olsaydı güneşlenirken de üzerinizde bir şey örtülü olmadığından uyuyakalamazdınız mesela az da olsa. sadece yatakta yatarken oluyor diyorsanız onun adı başka bir şey oluyor. bilimsel olarak bilmiyorum ama kabaca takıntı diyebilirim. dedim.
0
mevta
(17.08.08)
üstüme bir şey örtmeden uyuyabiliyorum ama boşa uyumuşum gibime gelir böyle durumlarda.oysa insan üstüne bir şey örterek uyursa keyifli bir uyku dönemi geçirir.uykusu anlam kazanır.benim ki ruh hastalıgı olabilir sanırım...
0
aynali
(17.08.08)
bu takıntının adını/sebebini bilen varsa beri gelsin. bende de var. kardeşim gibi sevdiğim bir arkadaşımda da var. ama ben ondan bir adım ileri gidip yazları yorgansız uyumayı becerebildim. yine de yazları zaman zaman uykumun kaçtığı oluyor yataktaki yorgan eksikliğinden dolayı. tuhaf bir şey cidden, kendini güvende ya da savunmasız hissetmekle alakalı olabilir. gerçi aydınlık/karanlık ortam fark etmiyor. sevgiliyle uyurken de manzara komik oluyor, biriniz çarşafın içinde biriniz dışında..
0
tarantinoesque
(17.08.08)
herkesin bir takıntısı varmış. ben yazın da kışın da sadece çarşaf örtebiliyorum üstüme. ama çorapsız uyuyamam. sırf uyumak için yeni bir çift çorap giyerim.
0
deckard
(17.08.08)
agorafobi olabilir
0
boshi
(17.08.08)
alışkanlıktan kaynaklandığını düşünüyorum. ebeveynlerin çocuk sağlığı mantığıyla ilgili. çocuk asla üstü örtmeden yatırılmaz. annelerde filan inanılmaz bi çocuk üşütecek paranoyası vardır. ailemizin evinde yaşadığımız sürenin büyük kısmında anne kontrolünde, örtülü uyuruz. sonra zorunluluk kalkınca da mantığa aykırı da olsa, bi "örtünmek şart" dürtüsü hissediyoruz.
0
cereal killer
(17.08.08)
Aslında karın bölgesini yazın bile örtmek gerekiyor, mideyi üşütebiliyorsunuz
0
ermanen
(17.08.08)
(3)

Amatör Kaptanlık Kursu

rachel
İstanbul'da tercihan Avrupa yakasında bu hususta kurs veren bir yer, tanıdık v.s. hakkında iletişim bilgisi v.b. (yaş sınırı, lokasyon, süre, fiyat, güvenilirlik)verebilecek birileri var mıdır? Tercihan Avrupa yakası dediysem de, Anadolu yakası konusunda söyleyeceklerinize de açığım. Şimdiden teşekk
İstanbul'da tercihan Avrupa yakasında bu hususta kurs veren bir yer, tanıdık v.s. hakkında iletişim bilgisi v.b. (yaş sınırı, lokasyon, süre, fiyat, güvenilirlik)verebilecek birileri var mıdır? Tercihan Avrupa yakası dediysem de, Anadolu yakası konusunda söyleyeceklerinize de açığım. Şimdiden teşekkürler.
0
rachel
(21.07.08)
Şimdi bildiğim kadarıyla Amatör Kaptanlık daha doğrusu Amatör Denizcilik Belgesi için herhangi bir kursa gitmene gerek yok. Amatör Denizcilik Federasyonunun açtığı sınav ile alacağın belge ile ticari olmayan 24 metreye kadar deniz taşıtlarını kullanabiliyorsun.

Ama illa kursa gideceğim diyorsan denizciliği en iyi öğrenebileceğin şey yelken. İstanbul yelken kulübü teorik ve pratik eğitimlerin olduğu bir kurs veriyor teorik dersler ADB için sınav müfredatını kapsıyor. Ben bu aralar başlamayı düşünüyorum buna eğer zaman içinde bilgiye ihtiyacın olursa es den mesaj atabilirsin.
0
thefin
(21.07.08)
amatör kaptanlık sınavıydı yanlış hatırlamıyosam.bir arkadaşımın çalıştığı özel bir okulda sınavı yapılmıştı 3 ay önce edirnede.abi hayatımda görmediğim arabalarla gelmişti vatandaşlar sınava.kurs ücretini bırak sınav harcı 5000 ytl demişti.

ya amatör kaptanlık sınavı olmasa bile şöyle bir olay.abi tekne yat ehliyeti gibi bi dalga.hani sosyetik vatandaşlar kendi yatlarını kendisi kullansın diye.
0
omer460
(22.07.08)
amatör yat kaptanlığı belgesi ile 24 metreye kadar yatları kullanabilirsiniz ve sınav harcı asla 5000 ytl filan değildir. tophanede furuno denizcilik var. uygun fiyatlı bir kurstur. anadolu yakasındakiler genelde biraz daha pahalı filan oluyor. "cinsiyet: kadın" şeklindeyseniz sınıfta çok garip karşılanıyorsunuz, onu bilin.
0
cereal killer
(23.07.08)
(7)

bacak bandı

kibritsuyu
efendim kadın bacağını daha erotik göstermek için kullanıldığını zannettiğim jartiyerli çorabın dantelli kısmı gibi tek bacağa takılan bir şey var. nedir bunun adı? amacı nedir? daha mı erotik oluyor bunu takınca?
efendim kadın bacağını daha erotik göstermek için kullanıldığını zannettiğim jartiyerli çorabın dantelli kısmı gibi tek bacağa takılan bir şey var. nedir bunun adı? amacı nedir? daha mı erotik oluyor bunu takınca?
0
kibritsuyu
(15.07.08)
oraya işte bilimum bond gereci, ufak silah, bıçak, ninja biçaa türevi ekipman konuluyor ya .. :)
0
lhun
(15.07.08)
lara croft cinsi hatunlar taksın da fırfırlı mini entari giymiş hatun niye takıyor ki. onda ne arar ninja yıldızı falan.
0
🌸kibritsuyu
(15.07.08)
asimetrik bir görüntü amaclanarak modanın doruk noktalarına çıkılmak istenmiş olunabilir
0
flate
(15.07.08)
o seyin amaci para tutmaktir, ciddiyim.
0
kayranin kedisi
(15.07.08)
o bandı gelin giyer. Damat, düğün esnasında o bandı dişleriyle çıkartır (evet herkes tezahurat ederken). Böyle de erotik bi düğün geleği var avrupalıların.
0
neronas
(15.07.08)
dikkati bacağa yönlendiriyor olabilir. ki evet bu haliyle daha hoş görünüyor bu bayan, o yüzden illaki bi fonksiyonu olması şart değil bu bantın. aksesuar olsun yeter..
0
smy
(15.07.08)
henüz elastik çoraplar yokken, ki o zamanlar külotlu çoraplar da yoktu, kalçaya kadar çıkan ipek vs çorapları bu lastiklerle yerinde tutar idi kadınlar. işlevini kaybetmiş ama estretik amaçlı kullanılmaya devam etmiştir.
0
cereal killer
(15.07.08)
(3)

British Short Hair Keti

kahvegibi
Arkadaşlar, daha önceki duyurumda sevmek için british short hair cinsi kedi aradığımı söylemiştim,şimdi almak için arıyorum.Ben bu kediden bir tane alacağımdır.Diyorsanız ki, kahvecim, gibicim, sen ne zahmet ediyorsun, bende bu kediden var, yavruları oldu zibil gibi, al götür evine eyvallah.yoksa da
Arkadaşlar, daha önceki duyurumda sevmek için british short hair cinsi kedi aradığımı söylemiştim,
şimdi almak için arıyorum.
Ben bu kediden bir tane alacağımdır.
Diyorsanız ki, kahvecim, gibicim, sen ne zahmet ediyorsun, bende bu kediden var, yavruları oldu zibil gibi, al götür evine eyvallah.
yoksa da, bana bu kedi hangi pet shop'ta vardır, ya da nasıl getirtebilirim, onu söylesin biri. Rastladığım bir iki pet shop'ta göremedim de...

tenks yu


merak edenler için geliyor
www.lithodora.ca
0
kahvegibi
(25.06.08)
kibar astronot
(25.06.08)
istediğiniz model olmasalar da, sırf bikaç sayfa ilerde beşten fazla ev arayan yavru kedi ilanı var efendim. gönül ister ki değerlendirin, ama...
0
cereal killer
(27.06.08)
Bu tosuncuklar da fena değilmiş! :)
Hâlen ilgileniyorsanız;
www.kedigen.com
0
kibar astronot
(03.07.08)
(6)

kayıt parası

galahad
çalıştığım işyerinde çok sevdiğim bir abimizin bıcır bıcır oğlu bu yıl ilkokula başlayacak, ancak kayıt işlemi için 100 ytl isteniyor. bizim abi de durumu olduğu halde harç veya haraç adı altında bu parayı vermeyeceğini söylüyor, o zaman 50 ytl verin diyorlar. gene veremeyeceğini söyleyincede; ' hi
çalıştığım işyerinde çok sevdiğim bir abimizin bıcır bıcır oğlu bu yıl ilkokula başlayacak, ancak kayıt işlemi için 100 ytl isteniyor. bizim abi de durumu olduğu halde harç veya haraç adı altında bu parayı vermeyeceğini söylüyor, o zaman 50 ytl verin diyorlar. gene veremeyeceğini söyleyincede; ' hiç olmazsa 20 ytl verin' türünden bir söz söyleniyor.

şimdi bir taraf almaya kararlı, bir taraf vermemeye. gerekirse bu semtten taşınırım çocuğumu başka yerde okuturum diyor ve okul yönetimini kepaze etmek istiyor. anlıyacağınız 3. sayfa haberi olmaya and içti. bu konu ile ilgilenecek gazeteci, kameraman, histerik muhabir ve/ veya çılgın gazmanlara nasıl ulaşabilirim?
0
galahad
(24.06.08)
Samatya'ya söyle, AA da habercilik yapıyor.
0
3200
(24.06.08)
10 veya 20 ytl gibi bir eğitime katkı payı alınıyor kayıt için. ama bu nakit değil!! sizden eğitime destek için özel seri pul alınmasını istiyorlar. meb'in sitesinde de yazması lazımdı.
pul yanı sıra para isteniyor ise direk ilçe milli eğitim'e şahsen gidip bildirin durumu. yahut il milli eğitime..
0
winsome
(24.06.08)
benim zamanımda da yapılırdı bu. tamamen nakit ve tamamen illegal. biçok kere gazetelere ve televizyonlara da çıktı. "devletin ayırdığı bütçe yetmiyor" şeklinde savunular yapıldı müdürler tarafından. yarı gerçek yarı yalandır bunlar.
bu durumu milli eğitime bildirmek ve mücadele sonucu başarısız çıkmak öğrenciyi bu okulla alakalı olarak mimlemek anlamına gelebilir. ama bahsettiğiniz yöntemle çok güzel kepaze edilebilir bu okul, sadece çok sevdiğiniz abinizin oğluna değil, okuldaki diğer öğrencilere de iyilik yapmış olursunuz, paralarını geri isterler falan.
0
foreignsilhouette
(24.06.08)
simdi soyle soyleyeyim. zannedersem meb okullara hizmetli, memur vs tarzi kadrolari vermiyor ya da cok az veriyor. sonucta oklulun kimi islerinde aksama oluyor. soz gelimi kaloriferci, gece bekcisi, maas bordrolarini yapan memure hanim, yerleri paspaslayan haci dayi gibi.

neticesinde ne oluyor, bu gorevler icin disaridan adam bulunuyor asgari ucretli/sigortali. devaminda ne oluyor, okul aile birligi, kantin kirasi gibi gelirlerle bu maaslar/sigorta primleri karsilanmaya calisiliyor. e yetmedi, ne oluyor, ordan burda bagis alinmaya calisiliyor. o da yetmedi, sira velilere geliyor.

haa bu is sadece memur/hizmetli maasi degil. komuru, elektrigi vs'si var oglu var.

gazetelere cikmadan, sikayet etmeden once biraz oturun o okulun idarecileriyle konusun derim. sonra tasinirsaniz tasinin, 3. sayfaya duserseniz dusun, vicdaninizin bilecegi istir o.
0
fdegir
(24.06.08)
babam beni liseye kaydettirirken para istediklerinde "emekliyim" deyip cüzdanını göstermişti şrak diye: bomboştu! meğer çıkmadan önce evde hazırlık yapmış, yanına gerektiği kadar para alıp (onları da cebine koyup) öyle çıkmış evden. bu hareketini takdir etmiştim. sonra okul başladıktan sonra bir iki çocuktan "benim babam bir milyar verdi" falan diye duyduğumda sevinçten götüm tavana vurmuştu vallahi. ne alakası var şimdi demeyin, aklıma geldi anlatayım dedim.

bu okul yöneticileriyle mücadele etmek için en az onlar kadar kurnaz olmak gerekiyor, ben o gün bunu anlamıştım.

ve şöyle bir tahminim var: eğer bu olay üçüncü sayfa haberi olsa dahi milli eğitim bakanlığı adı geçen okul hakkında göstermelik bir soruşturma açacaktır ve bu olay bir daha açılmamak üzere kapatılmış olacaktır. uğraşmaya değer mi, bence değmez. yine de bu meseleyi bir vicdan, onur, ahlak meselesi haline getirdiyse sonuna kadar sürdürsün tabi.

aslında düşündüm de, benim çocuğum olsa galiba ben de aynı şekilde davranırdım.
0
vita vinum est
(24.06.08)
o da bişey mi yahu? daha popüler ilkokullar, özel okul parasına yakın kayıt parası istiyor. eniştemin kuzeni ilkokula başlarken, anadolu yakasında bazı okullar ortalama 3000 ytl civarı paralar istiyodu.
0
cereal killer
(25.06.08)
(7)

sevgiliye babalar günü

oceano
sevgiliye babalar günü hediyesi ne alınır? fiyatı çok abartmadan, tarzını süsünü çok abartmadan tabi :) bu arada hediye muhtemelen iş yerine alınacakek: giysi olmaz.
sevgiliye babalar günü hediyesi ne alınır? fiyatı çok abartmadan, tarzını süsünü çok abartmadan tabi :) bu arada hediye muhtemelen iş yerine alınacak
ek: giysi olmaz.
0
oceano
(11.06.08)
sevgiliye babalar günü derken sevgilinin babasına mı oluyor yoksa nedir anlamadım ben cidden. nasıl iş yerine alınacak ayrıca?
0
nihilanth
(11.06.08)
gayet açık. sevgiliye babalar günü hediyesi almak. işyerine uygun bişi almak istiyorum. yani pembe kalpli seni seviyorum çerçevesi filan olmaz. usturuplu akıllı uslu bişi.
0
🌸oceano
(11.06.08)
Üzerinde adı yazan maket yelkenli diye sıkıyorum işyerine koyar orda durur şekil olur,olur mu
0
mikelarteta
(11.06.08)
pardon da "vay anasını" diyecek ne var bunda anlamadım?!
0
🌸oceano
(11.06.08)
sevgilisini, anneler gününde kendisine hediye almadı diye terk eden bi kız tanımıştım. var böyle şeyler. bence de maket araba fikri güzel, bi de ofis içinse dolma kalem seti filan gibi şeyler de olabilü.
0
cereal killer
(11.06.08)
baba mı kendisi?
0
leylak sarabi
(11.06.08)
oyuncak araba olabilir aslında. ya da mozaik foto oluyor ya, bir sürü fotodan bir araya gelmiş kendi fotosu mesela. (kendi sorumu kendim cevapladım ya neyse, öneriler de gayet güzel)
bu arada hakikaten o mozaik foto nası yapılır?

evet, baba kendisi.
0
🌸oceano
(11.06.08)
(5)

Bebe Kedim hasta mı? / "yerli malı" çocuğu olsun mu?

kaptan cuma
yaw1)3 aylık oğlum evladım fip(+) çıktı. http://tr.wikipedia.org/wiki/Kedil_Bula%C5%9Fan_Peritonitama taşıyıcı imiş. veterinerim biraz kibar, ya da ben sağırım genel olarak "bişi olmaz, sokak kedilerinin %80i taşıyıcıdır.hiçbir sorun olmaz" dedi. ben de panik "he" dedim.fip hastası olmayan ama taşıy
yaw
1)3 aylık oğlum evladım fip(+) çıktı. tr.wikipedia.org
ama taşıyıcı imiş. veterinerim biraz kibar, ya da ben sağırım genel olarak "bişi olmaz, sokak kedilerinin %80i taşıyıcıdır.hiçbir sorun olmaz" dedi. ben de panik "he" dedim.fip hastası olmayan ama taşıyıcı olan kedinin olayı nedir? sokağa mı çıkmasın mesela? gene apartman çocuğu kankaları var, misafirlikte oynamasın mı çocuklarla mesela(o bebeler de yok muhtemelen fip)? bilen varsa az beri gelsin , bi ferahlatsın.
2)Bu bebe aynı zamanda kuruyemiş hastası, yerli malı'na düşkün. kaptı mı fındık fıstık 300 km/saat le arazi olup öğütüyor.yesin mi çocuk? yemesin mi? (ama allaşkına -hayıııııırrr kediye sakın kuru mama dışında bişi vermeyyiiiiiiiiin- kafasındakiler buna cevap vermesin. hani kedisine arada sosis, yumurta ziyafeti çeken; kedinin o an ki keyfinin ömrünce sağlığından daha mühim olduğunu düşünen; kısacası kendi keyifle kaşarlı kavurmalı pide yiyip,günde en az 1 paket sigara içenlerden gelen cevapları "ahha!" diye değerlendiricem)
au revoir
0
kaptan cuma
(10.06.08)
sadece 2) ben de de bir canavar var ama köpek:) aklınıza gelebilcek gelmiycek her şey iyeme potansiyeli sahip fındık fıstı meyve dondurma falan bizim icin yararlı bile olan şeyleri kendim yerken bi parçada ona atıyorum acıkcası bi'şey olacagını sanmıyorum. gunde 3 ogun kuruyemiş yemedigi sürece sorun yoktur kanımca.
0
rurouni
(10.06.08)
sevgili kaptanim, öncelikle gecmis olsun diyorum. burada okuyunca haberdar oldum bole bişiden :S bilgim olmadigi icin ilk sorun hakkında yorum yapamicam. ancak cuma günü veterinere gidicez bizde. o zaman soralim bakalim memet amcasina. bizde bilgi sahibi olur paylasiriz sizinle. ikinci soruya gelince. sanirim bu hayvandan hayvana değişiyor. benim oğlanin annesi mamadan baska bişeye tenezzül etmezdi. ama gel gör ki bu seninkine benziyor. dolma, pilav, peynir, karpuz suyu, biskuvi, fındık, fıstık allah ne verdiyse götürüyor. en sevdigi ise cift kasarli tost. şaka yapmiyorum :) onu odaya kapatip ancak raat bir tost yer hale geldim :D
bırak yesin. ancak zararlı olabilecek bi takım yiyecekler olabilir ki onlarida bi kac kücük arastirma ve vet. danisma ile bulabilirsin. onun disinda bir sorun cikmaz. sağlıklı ve mutlu günler diler senin yanaklarindan onun patilerinden öperim :D
0
palyacopapi
(11.06.08)
rurouni, papi, bilgileriniz için çok teşekkürler :)
asıl kabus için de senden bilgi bekliycem papi bey.
selamlar aynen.
0
🌸kaptan cuma
(11.06.08)
kediniz sadece fip taşıyıcı ise hayati bir tehlikesi yok, normal bi şekilde yaşayacaktır. ancak temas kurduğu tüm kedilere bu hastalığı geçirebilir. başka hayvanlarla asla bir arada bulunmamalı. hatta siz kedinizi sevip, elinizi yıkamadan başka hayvanı severseniz bile bulaştırabilirsiniz. salyadan bulaşır bu fip mereti. kedinizin oyuncağıyla oynayan başka bir kedi de hastalanabilir yani. kedinize asla arkadaş almayı ya da çiftleştirmeyi düşünmeyin. eşi ve yavruları taşıyıcı olmakla kalmayabilir ve bu hastalıktan ölen pisicikler baya eziyet çekiyor. çocuklar kediyle oynayabilir, siz de dilerseniz hayvanı yalayabilirsiniz efenim. kimseye zararı olmaz. umarım iyi bir veterineriniz vardır ve testi hatasız yapmıştır, çünkü bu işi beceremeyenlere çok rastladım. gerçi sadece taşıyıcı olmasa büyük ihtimalle semptomları görürdünüz diye düşünüyorum. genelde halsizlik ve karında şişme olur. çook çok geçmiş olsun. pisiye selamlar.
0
cereal killer
(11.06.08)
kaptanim vet'e gittiğimizde duyuruyu acip birlikte baktik yazılanlara. cereal killer soylenmesi gereken herseyi soylemiş dedi kendisi. tekrar gecmis olsun yavrumuza. biraz dikkatli ama mutlu olun hep. öptük. yine sorunlarin olursa bekliyoruz :)
0
palyacopapi
(18.06.08)
(12)

Haftada 1 kilo vermenin kolay yolu

kahvegibi
Şimdi şöyle ki, totalde 3-5 kilo fazlam var. Haftada 1 kilo vererek 5 haftada fazlalıklardan kurtulmayı planlıyorum. (Posta gazetesi haberleri gibi oldu farkındayım.)Acaba, haftada 1 kilo vermek sağlıksız ya da akılcı olmayan bir hedef midir?Bir de en kolay yoldan nasıl verebilirim. Baktığım diyet l
Şimdi şöyle ki, totalde 3-5 kilo fazlam var. Haftada 1 kilo vererek 5 haftada fazlalıklardan kurtulmayı planlıyorum. (Posta gazetesi haberleri gibi oldu farkındayım.)

Acaba, haftada 1 kilo vermek sağlıksız ya da akılcı olmayan bir hedef midir?
Bir de en kolay yoldan nasıl verebilirim. Baktığım diyet listeleri biraz ağır göründü gözüme.
DOğal yollardan (tüm yemeklere elma sirkesi filan eklemek, ya da eczanelerde satılan apple cider filan gibi tabletlerden takviye almak) mümkün müdür?

Namaste
0
kahvegibi
(22.04.08)
Bildigim kadarıyla haftada bir kilo vermek gayet sağlıklı bir hedeftir.

Diyete başladığınız günden sonraki ilk hafta bundan daha fazla kilo vermeniz muhtemeldir (2-3 kg kadar). Bu daha ziyade vücudunuzdaki fazla su, o nedenle bunu kilo vermekten saymayın bence.

Bol sayıda ama miktarı az ara öğün alın, bu sayede metabolizmanız hızlanır. Kahvaltıyı kesmeyin misal. Akşam 6dan sonra falan ciddi bir şey (iskender) yemeyin. Zayıflama ilacı falan da kullanmayın.
0
sui
(22.04.08)
haftada bir kilo gayet makul ve kolay erişilebilir bi hedef. içtiğiniz su miktarını artırmanız ve tatlılarla hamurişlerinden uzak durmanız bile yeterli olabilir.
0
cereal killer
(22.04.08)
o zaman sorumu değiştiriyorum.
BEN NEDEN KİLO VEREMİYORUM KARDEŞİM yapıyorum.

sabahları, yağsız tost
öğlenleri normal insan yemeği
akşamüstü, meyve, yoğurt, bazen dondurma
akşam çoğu zaman sadece meyve
gün içerisinde 1 litreden fazla su (bundan da eminim, çünkü her sabah 1i5 litrelik su oluyor masamda ve genelde akşam bitirmiş oluyorum)

ben bu beslenme şekli ile çöp gibi olmalıydım değil mi?
ama değilim.

neden????
0
🌸kahvegibi
(22.04.08)
bünye meselesi.(klasik ama doğru)
0
onurct
(22.04.08)
bir arkadaşım aylardır 2 kilo veremiyor (ki abartı bir şeyler de yemiyor), ben ise günde bir iki kilo verip ertesi gün geri alabiliyorum. tamamen bünye ile ilgili bir olay. haftada bir kilo vermek istiyorsan diyetine ek olarak mekik çekmeyi deneyebilirsin. yahut sırtüstü yere yatıp bacaklar birbirine bitişik olacak şekilde havaya kaldırma hareketini yapabilirsin (mekiğin tersi gibi bir şey). bunlar karın kaslarını çalıştırıp o bölgedeki yağları eritmende yardımcı olur.
0
deckard
(22.04.08)
öglen normal insan yemegi dediginiz ögünün içinde pilav+et falan oluyosa ondan olabilir. hani miktarı az bile olsa belki o etkiliyodur?
0
merope
(22.04.08)
beslenme ideal fakat yürüyüş de lazım. en az yarım saat..
0
sudjohnsen
(22.04.08)
bence eczanede satılan ürünlerden uzak durun.. çayı kahveyi şekerli içiyorsanız şekeri bırakın, dondurma olarak magnum ya da frigola (ohş) falan yiyiyorsanız onun yerine buzzy yiyin, yemekte çok bol salata yiyin, spor yapmaya çalışın en basitinden merdiven çıkın.. tuz kullanıyorsanız bırakmaya çalışın..
0
bulanti
(22.04.08)
1. her bünye değişiktir, ama uzun süredir deniyr ve veremiyorsan tiroidlere vs baktır - herhangi bir diyetisyene ilk gittiğinde kilona da bakmalı, kolestrolüne de kan degerlerine de vs.
2. akşam öğün atliyorsun. atlama. meyve ara öğündpr. sabah tost ok, ama light ekmekle. kalkar kalkmaz 1 bardak ılık suya yarım limon sık iç. kahve, çay diyet kola vs yok. sadece su. dondurma haftada 1 ok. öğlen yemeği normal yemek diyorsun ama tavsiyem, yagsız (buharda) pişmiş tam bir tabak sebze yemeği + 1 normal ayran ok (mesela semizotu ayni kıymalı yapar gibi, esmer pirincle soganli filan). veya istediğin kadar yağsız (zeytiiyağı bile yok) salata. akşam ızgara tavuk (yagsız ızgara) 2 yemek kaşığı pilav veya makarna, yine yagsız. öğlen ve akşam yemeklerini değiştirebilirsin (akşam yemeğini öğlen vs)
3. akupunktur. diyetle beraber. ben 2. oğlumdan sonra 10+ kilo verdim 3 ayda. hala da ayni şeyleri yiyorum alıştım. arada bir iskendere girdiğim oluyor ama olacak o kadar.
0
zkurmus
(22.04.08)
abur cuburu kesip yüzmeni tavsiye ederim.yüzerken bütün kasların çalışmış olur.sürekli mekik şınav vs bi süre sonra sırt ağrıları yaratabiliyo.ha bide akşamları hafif şeyler yemeye bak.hele birde ekmeği çok yiyen biriysen onunda cok fazla etkisi olabilir kilo verememende.çokta kafana takma yahu
0
g1rd4p
(22.04.08)
haftada 1-2 kilo uygun bir hedeftir, günde 1 kilo deseydiniz işte o sağlıksız olurdu (deneyen tanıdığım var, ama kendisi kürekçi)

kilo kaybı için metabolizmanın hızlanması, yani düzenli olarak çalışması lazım.
sadece az yerseniz vücudunuz "hım ortamda yemek yok, ben power-saving yapayım" diyecek, kendinizi daha halsiz daha yorgun hissedeceksiniz ama kilonuz aynı kalacaktır.

hareket derken, şınav -mekik değil. kardiyovasküler sistemi çalıştıracak bir şeyler lazım. yani kalp atışınız ve nefes alış verişinizi arttıracak, sizi terletecek ve en az 20dk süreli bir aktiviteden bahsediyorum. hayvanlar gibi koşmak değil ama 20dk düzgün bir tempoda yürümek (terleyecek ve nefesinizin hızlanmasını sağlayacak bir tempoda, sakin sakin değil) size fayda getirecektir.

peki bunları nasıl bu kadar kesin söylyebiliyorum? çünkü 6-7 senelik kürekçilik deneyimim var ve kürekçiye bunları öğretirler.

zayıflamak üzerine bugüne kadar karşılaştığım en aydınlatıcı yazı için:
(bkz: #8675780)
0
raj
(23.04.08)
dogru kilo vermek icin beslenmenin yanina elinizden geldigince spor koymaniz lazim. kaldi ki vücudunuz icin en dogru kilo verme yontemi bu olacaktir. yanlis kilo verme yontemleri -ki genelde bu yontemler yanlis beslenme, vücudu ac birakma gibi yontemlerdir, vücudunuza oldukca zarar vermekte ve deformasyona ugratmaktadir. kaldi ki daha sonra tekrardan kilo, cilty ve cesitli saglik problemleri yasayabilirsiniz.

o acidan vücudunuzu ac birakmadan, gerektigi gibi et, sebze ve bol su tuketerek bunlarin yanina da artik yuruyus, yüzme, kosma gibi cesitli aktiviteler koyarak yapin planinizi.

ilac kullanmanizi hic ama hic tavsiye etmiyorum. ilaclarin zararindan yararindan ote, 3-5 kilo icin bunlari denemeye bile degmeyeceginden oturu diyorum. gayet yakalayabilirsinizi istediginiz ideal formu.
0
knipeos
(10.11.08)
(8)

sigara, halsizlik, istahsizlik

petekdoku
Simdi ben ciddi bir saglik problemim olmadigi halde, ileride basima is acilmasin diye on alti yildir gunde ortalama iki paket ictigim sigarayi on uc gun once biraktim. Birakan tanidiklardan, okuduklarimdan ve duyduklarimdan biliyorum ki bu sigarayi birakan insan kendini dinc hisseder, istahi acilir,
Simdi ben ciddi bir saglik problemim olmadigi halde, ileride basima is acilmasin diye on alti yildir gunde ortalama iki paket ictigim sigarayi on uc gun once biraktim.

Birakan tanidiklardan, okuduklarimdan ve duyduklarimdan biliyorum ki bu sigarayi birakan insan kendini dinc hisseder, istahi acilir, super olur falan filan.

Ilginc bir sekilde ben de bunlarin tam tersi oldu. Sigarayi biraktigim andan beri istahim kesildi canim hic bir sey yemek istemiyor ve inanilmaz bir halsizlik durumu oldu. Onceden gunde maksimum alti saat uyuyan biri olarak, simdi gunde on iki on uc saat uyumama karsin, yataktan kalkmak bile istemiyorum. Surekli bir halsizlik, surekli bir uyuma istegi var. Bu arada canim da hic sigara istemiyor. Yani oyle bilinen kriz anlari, sinir, asabiyet falan da yok.

Internetten falan da bir bilgi bulamadigim, icin siz sevgili sozluk yazarlarina sormak isterim. Bu nedir boyle? Neden boyledir? Ne kadar surer? Yani bu boyle surecekse sigaraya baslayayim daha iyi, yemeyen icmeyen, hareket etmeyen acaip bir yaratiga dondum.
0
petekdoku
(12.04.08)
doktor değilim lakin anlattıkların başka bir hastalığın belirtisi gibi. belki sıgarayı bıraktığın zaman tesadüfen başka bir hastalığa yakalandın. bağlantısı olmayabilir yani. sen genede bir doktora görün derim.
0
insanimsi
(12.04.08)
beklediginiz belirtinin tam tersini gormeniz de tibbi acidan oldukca dogal. nikotin beyinde aktivator etki yapmaktayken aniden kesildiginde depresif etkiye yol acan yoksunluk sendromunda basrolde yer alir.

ortalama 1-2 ay icerisinde bulgulariniz tamamen duzelecektir, olur da duzelmezse psikolojik destek almaniz gerekiyor.
0
hlathguth
(12.04.08)
Bu kadar ağır bir tiryaki zınk diye bırakmamalı, doktorlar daha iyi bilir ama vücuda verdiğiniz nikotini azalta azalta sıfıra çekin. Nikotin bantları veya sakızından faydalanabilirsiniz.
0
kimlanbu
(12.04.08)
oncelikle azminizden dolayi sizi tebrik edip, gecmis oldun diyorum. ben de yasadiklarinizin psikolojik olabilecegini dusunuyorum. biyolojik yonden vucudun nikotini ozlemesi, bagimli olmasi, sigarayi yavas yavas birakmalisiniz vs. safsatalarina da inanmayin derim.

size tavsiyem, her ne kadar ilintili gibi gozukmese de, kime tavsiye ettiysem sigarayi biraktiran allen carr in kitabini okumaniz olacaktir. onceki duyurularda da deginilmis bu amcaya
www.eksiduyuru.com
bu kitabin hem turkcesini hem de ingilizcesini internette bulabilirsiniz(100 sayfa bisey zaten).

tekrardan gecmis olsun ve tebrikler
0
egotm
(12.04.08)
çok uzun süreli tiryakiliklerde benzer etkilerin görüldüğünü gözümle gördüm. dayımın oglu tekel ikibin içiyordu yıllardır. sigarayı direkt bıraktı. aynı senin dediğin gibi halsizlik, yorgunluk uyku problemi ve gözleri de sürekli kısık oluyordu. ama 1.5 ay sonra etkiler yavaş yavaş azalmaya başladı. tam iyileşmişken kendisi yeniden başladı.. sen sakın başlama bu kadar bırakabildiysen.

işte 1 ay sonra falan vücudun rahatlar ama bu seferde canın sigara çekmeye başlayabilir. çekirdekle, çayla, kahveyle idare etmeye çalış derim. spor yapmaya başlayıp daha kolay da kurtulabilirsin bu bitkinlikten.
0
nihilanth
(12.04.08)
detox dur o detox. madde bağımlıları ne olursa olsun kullandıkları hedeyi birden bırakmamalıdırlar. çeşitli yan etkiler olacaktır ve bu bedenin kendini temizleme sürecidir genelde. sıkıntılı ama geçer.
0
w fre
(12.04.08)
bildiğim kadarıyla nikotin bağımlılığı 3 gün falan sürüyor. muhtemelen vücudun adapte olmaya çalışması ya da psikolijiktir. ben de sigarayı bırakınca yemeyi azaltmıştım. çünkü sigara içerken midem kazınıyor habire, hani altlık derler ya, öyle bir şeyler atıştırmak istiyordum. sakın vazgeçmeyin
0
mermaid
(13.04.08)
tıbbi açıklamasını bilemem ama sigara bırakılınca çok uyuma kesinlikle oluyor. kendim de yaşadım, sigara bırakan başka bi arkadaşımda da gözlemledim. bi ay kadar sürebiliyo sanırım. normalde sürekli uykusuzluk çeken bi insanken, sigarayı bırakınca mışıl mışıl uyumuştum. iştah kesilmesi de olmuştu aynen, baya kilo verdim. ben de hiç krize girmemiştim, bıraktığım andan itibaren hiç canım da istememişti. yalnız bi gün çok kafam bozulduğunda, ihtiyaç hissetmememe rağmen, iyi gelir belki diye yaktım bi tane.. onu yapmamanızı tavsiye ederim. nasıl olsa rahat bıraktım, canım çekmiyo diyip gevşememek lazım. sonra toparlanamıyo olay bi daha.
0
cereal killer
(13.04.08)
(19)

nasıl bir kafe?

eskimo
en mükemmel kafe nasıl bi yerdir ki? arayıp da bulamadığınız, bulup da kaybetmek istemediğiniz özellikleri var mı bu ortamların?
en mükemmel kafe nasıl bi yerdir ki? arayıp da bulamadığınız, bulup da kaybetmek istemediğiniz özellikleri var mı bu ortamların?
0
eskimo
(12.04.08)
ucuz ve rahat olmasi onemli bence.

ayrica garsonlar akilli insanlar olmali. servis onemli. hizi, kalitesi, yemek varsa lezzeti onemli. simdilik aklima gelenler bunlar.

ha bi de wireless
0
safepassage
(12.04.08)
müşteri çağırmadan garson gidip kafasına göre 'bir arzunuz var mı' gibi sorular sormamalı, yani adam bir kahve içerek 10 saat o masayı işgal edebilmeli ve kimse ses etmemeli ki son yıllarda gelen dünya cafe zincirleri bunu prensip edinmişlerdir.

ayrıca internet. ve türkiye gibi genç nüfusu falza olan ülkede, çalışma masası (beşiktaş starbaks ta var).

dizaynda çok önemli.
0
alchemistt
(12.04.08)
cesiti bol olsun ve en az 1 urunde uzman olsun.
mesela kahve de uzmansa butun dunya kahveleri bulunsun. çayda uzmansa yine ayni sekilde.
aman fal bakmasin, baktirmasin!!
0
theli
(12.04.08)
yaratilan atmosfer onemli. benimseyebileceginiz, rahat hissedebileceginiz bir ortam yaratilmis olmali.
0
chavezding
(12.04.08)
muzik olmali ama abarti degil, gayet dinlendirici muzikler. hafif jazz gibi olabilir, ne bileyim kafe muzikleri iste. arka tonda keyif verecek muzikler.
0
safepassage
(12.04.08)
yediğin içtiğin şeyin standardının olması çok önemli. bir gün yeyip ohannes negzel dediğin şey bir başka gün sipariş verdiğine pişman etmemeli. dahası mekanın aşçısı bir şeyi güzel yapıyorsa ve adamın bu meziyeti sayesinde mekana gelen giden oluyorsa adama emeğinin hakkını versinler bir de. çünkü türkiye kafe işletmeciliğinde gelenek gibi, bir süre sonra sevdiğin şeylerin vasatlaştığına şahit oluyorsun sebebi onu hakkıyla yapan şef orda durmuyor patron efendi paracıklarına kıyamıyor diye...
0
hulleci
(12.04.08)
rahat koltukları ve sandalyeleri olmalı. beleş wifi olmalı. fiyatları uygun olmalı mesela bir çay 5 ytl, bir kahve 7 ytl olmamalı. oluyorsa da çay ajda bardak x 3, kahve 300 ml olmalı.
0
ozdek
(12.04.08)
sagda solda, kenarda yanda "gardaaass naabiyim palmiye kafede takiliyok sen naabiyon" gibi konusan tipler olmasin da gerisi muhim degil
0
maresalx
(12.04.08)
kamera koymayin, cok rahatsiz edici. gerekirse kapiya bir eleman koyun, begenmedigini iceri almasin
0
safepassage
(12.04.08)
müzik çok önemli bir etken. benim çok sevdiğim müzik tarzını bir başkası hiç sevmez ve o mekanı sevmeyebilir. mükemmel kafe oldu sana mükemmel olmayan kafe. kişisel beğeniler değil de genel düşünürsek, kafeyi güzel yapan garsonlarıdır. ne müşteriyi ilgiye boğacak ne de ilgisizlikten çıldırtacak. ortadan gidecek.
0
deckard
(12.04.08)
burda yazılanlar uygulanacaksa ankara'da olsun bizim olsun!

bi de askıda kahve uygulaması olsun:)
0
luminous
(12.04.08)
fiyatlar ve tabakta gelen yemek miktarı arasında bir orantı olsun. mesela 20 ytl vericeksem bile en azından "oha çatlıcam birazdan, 3 gün bişi yemem" demeli insan.
garsonlar kararsız müşteriye tavsiye verebilicek kadar bilgili olsun menüyle ilgili.
menüde çok fazla seçenek olunca da insanın karar vermesi çok zor oluyo
ayrıca müzik çok yüksek olmasın
koltuk falan olcaksa deri olmasın, insan terliyo, koltuğa yapışıp kalıyo...
ortalıkta 80 tane garson olduğu halde bir şey isteyebileceğim bir garson bulamamak da çok gıcık oluyor. bazı kafelerde bir bakıyosun 3 tane garson var, ama her biri 10 masaya bakıyo ve çok da güzel yetişiyorlar.
ayrıca starbuckstaki gibi kendi aralarından espri yapıp eğlenen çalışanlar insanı güldürüyo, mutlu ediyo falan...
ayrıca mesela bazı kafelerde olduğu gibi "hayalinizdeki salata vs" uygulaması da güzel olabilir.
0
luin 41
(12.04.08)
Sevdiklerinle gidip, mutlu olduğun yerdir...
0
ermanen
(12.04.08)
kapidan girdiginiz anda apayri bir yerde oldugunuzu hissetmelisiniz. canalici nokta mesela varoslarin icinde bile olsa kapidan girdiginizde paris'te italya'da nisantasi'nda oldugunuzu hayal edebilmenizdir. (sehir ve semt temiz, nezih olmalari acisindan ornek secilmistir, yoksa onyargi kotu bisi) gerek dekorasyonu gerek muzigi gerek hizmeti ile insan rahat etmelidir. sokakta ne olup bittigi ile ilgilenmemelidir. o kafe kacis noktasi olmalidir. insanin kendini kendinde bulabilecegi bir yer olmalidir. nasil olacaksa artik, siz sordunuz valla..
0
terp
(12.04.08)
garsonlar guleryuzlu olmalidir ama bunu icraate dokmelidirler. misal gelen musteriye hal hatir sorulmalidir. mumkunse kisa gundelik ama pozitif sohbetler edilmelidir. ne olacak memleketin bu halinden ziyade kazaginiz hos durmus olabilir. yapmacik olmamalidir tabii bunlar. halk alisik degil bana sarkti manyak mi bu tarzi bakislar ve yorumlar duyulabilir.

yukarida yazilanlar bu tarz bir hizmet goruldugu icin aktarilmistir. hayal urunu degildir.
0
terp
(12.04.08)
İçki kesinlikle olmalı. Fakat hadi ver bi bira votka limon getir şeklinde içkiler değil daha çok kokteyller ve farklı tatlarda içkiler bulunmalı. Ortamın çok aydınlık olmasını tavsiye etmem loş ışıkta insanlar daha rahat oluyorlar.
Garsonlar rahatsız etmemeliler. fakat müşteri ilişkileri her zaman iyi olmalı. Özellikle kalabalık olan gruplara karşı sanki sürekli o mekanda takılıyormuş ve çok iyi birisiymiş gibi hal hatır sorup müşteriyi memnun etmeliler.
Duvar renkleri çok açık renkler olmamalı.
Marjinallik adına her cafe de bulunan resimler konulmamalı.
Mümkünse garsonlar tek tip kıyafet giymemeli spor olmalı rahat davranmalılar.
Patron herkesle kanka ayağında olmalı(oraya gelecek müşteriyi en azından 10 ile katlar)
kendin çal kendin eğlen tadında duvarda bir iki gitar bağlama türevi enstrümanlar olmalı bu tip şeyler samimiyeti arttırıcı unsurlardır ve cafenin daimi müşterileri oluşur.
Menü kesinlikle yemek ve içki menüsü olarak ayrılmalı
Çok ucuz olmamalı insanların aklına başka sorular gelecektir.
çiftler ve gruplar için özel 2 bölme olmalı
nargile olmamalı zira bütün o koku eğer önlenemezse hoş olmaktan çıkıyor
Wireless vazgeçilmezdir. Kesinlikle olmalıdır.

Malesef ki menülerde özenti bile olsa ing. çok yer vermelisiniz başka türlü ilgi çekemiyorsunuz.


vs vs vs..
0
alkolik imam
(12.04.08)
çalan hoş müzik, çalışan insanların müşteriye samimiyet/saygı arasındaki tutumları,siparişin geç gelmemesi, siparişin verilen paraya değmesi, müşteriyi memnun etmesi. ortamda televizyon vs. izlenmemesi, kafenin çatı katına sahip olması, rahat ve kasmayan ev ortamı havasındaki dekorasyon, farklı odaların olması vs.
0
nihilanth
(12.04.08)
dekorasyon önemli bişey. şu, duvar boyunca devam eden, sıra gibi koltuklar olmamalı. kimse tanımadığı bi insanla yan yana oturmak zorunda kalmamalı. bi de bence hafif kapalı mekanlar daha sıcak oluyor. cephesi tamamen cam olan yerler biraz rahatsız ediyor, sokakta gibi hissediyor insan kendini. bence içerde yumuşak ve sıcak renkler kullanılmalı, çok aydınlık ya da çok parlak, yanarlı dönerli olmamalı ortam. kesinlikle yüksek müzik olmamalı. bi de insanlar bi mekanın pahalı olup olmadığına genelde çay ve kahve gibi basit şeylerin fiyatını değerlendirerek karar verir. bu gibi temel şeyleri pahalı yapmayın derim.
0
cereal killer
(13.04.08)
bir kahve icmeye gelen insanla, butun gun orada kalmak isteyen insana farkli politika uygulamali. Insan elinde kitabiyla, dokumanlariyla, veya baska bir seyiyle en son ne zaman bir sey siparis verdigini dusunmemeli.
0
armish
(13.04.08)
(5)

[ piercing ] çıkmıyor.

demoniclewinsky
dudagımın kenarındaki piercingi cıkarasım geldi ama yapamıyorum.fıldır fıldır dönüyor da ucundaki topu cıkaramadım.kargaburun gibi bişiler vardı,onu da evde bulamıyorum.bunun bi çıkarma yöntemi var mı yoksa dişimle arkasını sıkıstırıp ucuna mı yüklenmeliyim nedir nedir?tsk pls
dudagımın kenarındaki piercingi cıkarasım geldi ama yapamıyorum.fıldır fıldır dönüyor da ucundaki topu cıkaramadım.kargaburun gibi bişiler vardı,onu da evde bulamıyorum.
bunun bi çıkarma yöntemi var mı yoksa dişimle arkasını sıkıstırıp ucuna mı yüklenmeliyim nedir nedir?
tsk pls
0
demoniclewinsky
(10.04.08)
her iki yöne de çevirmeyi denediğiniz halde çıkmıyorsa dişinle tutup çevirmeyi dene.
0
phoera
(10.04.08)
fıldır fıldır döner ama topu çıkamak için bar dediğimiz şeyi tutacaksınız ve topu barı sabitledikten sonra çıkaracaksınız...
0
sindustrial
(10.04.08)
Latex eldiven piercingin elinde kaymasini onlemek icin yararli olabilir. Bir de kendin cikaramiyorsan piercingcine gitmeyi dene.
0
wpi
(11.04.08)
dişinle sıkıştırıp çıkarabilirsin ama hemen kapanıyor delik yani kapanmasını istemiyorsan 2 gün içinde tekrar takmalısın. 4 sene sonunda 2 gün çıkardım bidaha takamadım ben
0
lilidance
(11.04.08)
ben her seferinde kargaburunla çıkarıyorum. zaten elle çıkacak kıvamdaki piercing kendiliğinden düşme tehlikesi taşıyor genelde.
0
cereal killer
(13.04.08)
(6)

kol uyuşması

turunun son ornegi
bundan bir ay önce 2 kolumunda dirsekten aşağısı 1-2 dk. kadar uyuştu.şöyleki felçli gibiydi, ellerimi hissetmiyordum. dün gece bu yine tekrarladı.bu sefer ilki kadar şiddetli değildi ama daha uzun sürdü.biliyorum doktora gitmem lazım ama hangi tıp bölümününde böyle bir durumla ilgileneceğini bilmi
bundan bir ay önce 2 kolumunda dirsekten aşağısı 1-2 dk. kadar uyuştu.şöyleki felçli gibiydi, ellerimi hissetmiyordum. dün gece bu yine tekrarladı.bu sefer ilki kadar şiddetli değildi ama daha uzun sürdü.biliyorum doktora gitmem lazım ama hangi tıp bölümününde böyle bir durumla ilgileneceğini bilmiyorum açıkçası.ayrıca benim dengesiz beslenmem,vitamin eksikliği, düzensiz uyku gibi durumlarımdanda kaynaklanıyor olabilir mi?
0
turunun son ornegi
(01.04.08)
panik ataktan şüphelendim ben ilk okuduğumda. gerçi uyuşmadan başka bir semptom belirtilmemiş.
0
luminous
(01.04.08)
başka bir semptom yoktu, sadece uyuşma.
ama bazen panik atak krizlerine benzer şeyler yaşıyorum(çok nadir).
0
🌸turunun son ornegi
(01.04.08)
öyle durup dururken mi uyuşuyor?
0
insanimsi
(01.04.08)
@tribal enfexion yazdığın durumlar var,çok teşekkürler.
@insanimsi durduk yere oluyor.
0
🌸turunun son ornegi
(01.04.08)
benim kardeşimde de aynısı olmuştu, -moralini bozmak gibi olmasın ama- sonradan ms hastası oldugunu anladık. bence bir norologa gitseniz iyi olur.
0
etna
(01.04.08)
kol uyuşması olayı bana da oluyodu. sıklaşmaya başlayınca randevu almak için hastaneyi aradım, şikayetimi anlatınca nörolojiden randevu verelim dediler. alakasız diye düşündüm ama sonuçta boyun fıtığı çıktı. bence her ihtimale karşı doktora görünün.
0
cereal killer
(03.04.08)
(5)

limon agaci

terp
bir arkadasima limon agaci hediye etmek istiyorum. istanbul'da nerden bulabilirim? az biraz limonlu da olsa iyi olur yani sifirdan yetistirmesi gerekmesin, cicegi/agaci verdigimde ustunde limon olsun istiyorum. direk koparsin bana limonata yapsin istiyorum. tesekkurler.
bir arkadasima limon agaci hediye etmek istiyorum. istanbul'da nerden bulabilirim? az biraz limonlu da olsa iyi olur yani sifirdan yetistirmesi gerekmesin, cicegi/agaci verdigimde ustunde limon olsun istiyorum. direk koparsin bana limonata yapsin istiyorum. tesekkurler.
0
terp
(30.03.08)
ibb nin agac satan tukkanları var agac peyjaş aş mı ne. oraya bak bi.
0
bryan fury
(30.03.08)
sevgili terp;

istanbulda yasamiyorum ama... hani yasadiginiz cevreyi filan da bilmiyorum... botanik firmalari olur boyle yol kenarlarinda filan... bahce ve ev bitkileri satarlar... oyle yerlerde muhtemelen bulunur... ben gugılda aradim ve istanbul botanik cem botanik die iki firma vardi... bi bakin isterseniz sizde... ayrica belki bi ihtimal üniversitelerin ziraat fakülteleri ya da il - ilçe tarım müdürlüklerinden de yardimci olabilirler. şimdiden afiyet olsun limonata icin :)
0
palyacopapi
(30.03.08)
istanbul üniversitesi'nin süleymaniyenin orda botanik bahçesi var diye biliyorum, bitki bakımından da oldukçca zengin diye duymuştum. belki yardımcı olurlar

bir de şöyle bişey var: www.istanbul.com
0
light beam
(30.03.08)
eminönü börtü böcek çarşısı ,üstünde limonu da var 20 ye alırsın
0
radikalherif
(30.03.08)
yeniköyü filan geçince, sahilde sol tarafta bikaç çiçekçi var. ben ordan aldım bi kere lioıman ağacı. birbuçuk metre kadardı, üstünde limonları da vardı. bi de onların ithal versiyonları var. onlar daha ufak, çalı gibiler. 10- 15 tane limonları oluyor ama biraz değişik, ufak limonlar filan.
0
cereal killer
(30.03.08)
(7)

nüfus bilgilerinde değişiklik mümkün mü?

demlikposet
nüfusa kayıtlı olduğu yer ve kütük bilgileri gibi bilgileri değiştirmek istiyorum mümkün mü?
nüfusa kayıtlı olduğu yer ve kütük bilgileri gibi bilgileri değiştirmek istiyorum mümkün mü?
0
demlikposet
(29.03.08)
buraya değil de bir muhtara baş vurmak gerekir gibi geliyor bana hiç şüphesiz!
0
fempusay
(29.03.08)
doğum yerimi de değiştirmek istiyorum..
@fempusay
bizim mahallenin muhtarı 70küsür yaşında ve sürekli uyuyor , kulakları da az işitiyor(ciddiyim)
o yüzden buradan sordum sizi de yordum, okudunuz zaman ayırdınız tabi
0
🌸demlikposet
(29.03.08)
doğumyeri değişmez mahkeme falan lazım onun için. ama kayıtlı olduğu yer değişiyordu eskiden, şimdi durum ne bilmiyorum.
0
sourlemonade
(29.03.08)
kütük bilgilerini değiştirebiliyordunuz eskiden ama artık yapılmamakta.
0
phoera
(29.03.08)
hayır ne doğum yeri ne de diğer bilgiler değiştirilemez. evlenilmediği müddetçe elbette.
0
nesilsiz
(29.03.08)
güzel ülkemde değiştirilir. bir arkadaşımın başına geldi, aynen kütük bilgilerine müdahale edildi. yeterli "güç" varsa yapılabilir
0
kimlanbu
(29.03.08)
son yıllarda değişiklik olduysa bilemiycem ama kütüğünüzü taşıyabiliyosunuz bi şekilde. araya torpil filan sokmadan, sırf işlemlerimde kolaylık sağlar diye kütüğünü yaşadığı şehire aldıran insanlar var ailemde.
0
cereal killer
(30.03.08)
(7)

Marka Adı

fredi
Geçen gün birinin elinde bir alışveriş poşeti -karton herhalde?- gördüm fakat üzerindeki markayı bir türlü hatırlamıyorum ve bazı sebeplerden bilmem gerekiyor.Poşetin rengi goblin yeşiliydi -koyu yeşil yani eheh- ve köşelerinde de farklı bir renk vardı sanırım. Bir de üzerinde Akmerkez yazdığından e
Geçen gün birinin elinde bir alışveriş poşeti -karton herhalde?- gördüm fakat üzerindeki markayı bir türlü hatırlamıyorum ve bazı sebeplerden bilmem gerekiyor.

Poşetin rengi goblin yeşiliydi -koyu yeşil yani eheh- ve köşelerinde de farklı bir renk vardı sanırım. Bir de üzerinde Akmerkez yazdığından eminim.

Hangi marka olabilir?
0
fredi
(28.03.08)
yeşil kundura?
0
ytsejam
(28.03.08)
Yok Türkçe olmadığından da eminim, belirtmeyi unutmuşum.
0
🌸fredi
(28.03.08)
köşelerinde renk yok ama koyu yeşil deyince marks&spencer olabilir gibi geldi.
0
f1
(28.03.08)
Yok hocam Marx&Spencer veya Louis vuitton değildi malesef.
0
🌸fredi
(28.03.08)
watsons olabilir mi? akmerkez yazmayabilir gerçi üzerinde poşetin ama değişik bi yeşil tonunda
0
esek sipasi
(29.03.08)
hush puppies de yeşil değil miydi?
0
delikan76
(29.03.08)
herhangi bi markanın poşetinin üzerinde akmerkez yazmaz. ben hiç bi markaya ait poşetin üzerinde şubenin adının yazdığını görmedim. o bence akmerkeze özgü biyerden alınmış bişeydir. eczanenin filan olabilir.
0
cereal killer
(30.03.08)
(16)

araba tavsiyesi ?

musti 336
şimdi olay şudur ki; arabaların teknik özellikleri, alımı, satımı vs. ile pek alakası olmayan biri olarak şu satın alma sürecinde inanılmaz bi kararsızlık yaşıyorum..bütçe 17-18 hadi bilemedin 19.000 ytl..çeşitli ikinci el araştırmaları sonucunda seat leon, ibiza, cordoba, renault clio gibi seçenekl
şimdi olay şudur ki;

arabaların teknik özellikleri, alımı, satımı vs. ile pek alakası olmayan biri olarak şu satın alma sürecinde inanılmaz bi kararsızlık yaşıyorum..

bütçe 17-18 hadi bilemedin 19.000 ytl..çeşitli ikinci el araştırmaları sonucunda seat leon, ibiza, cordoba, renault clio gibi seçenekler arasında kalsam da değişik önerileri olanlara da şimdiden teşekkürler..
0
musti 336
(28.03.08)
citroen c2 bakabilirsin mesela
0
ayanux
(28.03.08)
clio dandik bi arabadır, şirin görünse de. hiç tavsiye etmem.
0
oceano
(28.03.08)
güzel bi focus bulabilirsin
0
os
(28.03.08)
seat vw group otomobili olduğundan nispeten biraz daha kaliteli olacaktır clio'ya göre. hyundai getz, seat toledo, ford mondeo da benim alternatiflerim olsun.
0
tom riddle
(28.03.08)
renault tavsiye etmiyorum. özellikle servis ve bakım konusu çok problemlidir.
0
cereal killer
(28.03.08)
honda nın servisi iyidir. honda jazz falan yok mu ikinci el?
0
chavezding
(28.03.08)
evet, clio'dan vazgeçmiş bulunuyorum.. daha önce de sözlükteki entryler olsun, arkadaşların tavsiyeleri olsun, bayağı bir negatif yorum okumuş/duymuştum..şimdi kesinlikle vazgeçtim..

citroen c2 biraz küçük gibi geldi..

honda jazz ve getz'e ısınamadım bi türlü şekilleri itibariyle.. pek hoşuma gitmiyolar açıkçası..

şu durumda seat leon(toledo'nun hatchbacki deniyor zaten) ile ford focus'tan birini tercih edicem sanırım..

önerileriniz için tekrar teşekkürler..
0
🌸musti 336
(28.03.08)
clio vardı, berbat bir araç, para vermeye değmez.

şu an ford focus kullanıyorum, aslında iyi ama ne bilim sanki bir eksiklik var gibi, pek konforlu değil kasa güzel ama iç donanım olsun sürüş keyfi olsun bir eksiklik arıza veriyor insana.

bence alman arabası iyidir, vw golf falan bakın temiz denk gelir, ortalık 2. el kaynıyor, ümraniye araba pazarı iyidir havalarda ısındı alternativ çok olur ama VolkWagen derim, ve kazasız günler dilerim.
0
alchemistt
(28.03.08)
clio hakkaten kötü araba ama az yakıyor dizelse. seat leon dışarıdan gözüktüğü gibi değil içi pek geniş ayrıca kaplamaları güzel bence en iyisi ama bildiğim kadarıyla çok yakıyor.

c2 küçük böyle kutu gibi bir şey öbürlerinin de tipi hakkaten yamuk.

focus benzini nasıl yakıyor bilmiyorum ama leon'un sağlam yaktığını zaten söylemiştim niye tekrar belirtme gereği duydum bilmiyorum.
0
colg fusion
(28.03.08)
clio ve getz i geç bi kere.
toledo müthiştir, leon da onun gibiyse o da müthiştir anasını satayım
bi de unutamadığım ilk aşkım nissan almera HB var. ama ona duygusal yaklaşıyo olabilirim tavsiye ediyo gibi olmayayım :)
0
mabl
(28.03.08)
ford focus benzinli yakıt tüketimi şöyle tasvir edilebilir, misal çölde 24 saat susuz kaldınız ve ilk bulduğunuz 1 litre suyu içme şansınız oldu, evet focus öyle lukur lukur götürüyor:) lpg taktırcam, ocağımı söndürdü lanet motor.
0
alchemistt
(28.03.08)
öehh clio'ya kötü denip fiat palio mu tavsiye ediyorsunuz? ehliyeti palio'yla aldım ben. rezil ötesiydi.

2. el renolar ucuz olmalarına rağmen özellikle 100binden sonra sorun çıkartırlar.
0
darknum
(28.03.08)
ikinci el yabancı montaj olsun.
0
pain
(28.03.08)
seat'ın vw'nin kardeşi olduğu için düşünme gibi bir olaya girme, leon'ların aşırı benzin tüketimi olduğunu okumuştum, çünkü kullandıkları motör yeni teknoloji ürünü değil. O fiyata şahsen ben olsam 2.el 2003 2004 golf falan bakarım. aynı benzini yakar, ama çok daha kalitelidir leon'a göre. vw rulaz
0
blackmore
(28.03.08)
getz'i geç demeden önce o otomobili iyice bir kullanıp da fikir belirtmek gerekir. kendi otomobilimde şimdiye kadar bir kez servise gittim, onda da balans ayarı ile far değişimi yaptırttm. o sebeple hemen es geçmenizi tavsiye etmem. bir kere zaten içinin küçük olduğunu söylemek en yanlışı olur, en büyük hatchbacklerdendir.
0
tom riddle
(28.03.08)
wv golf veya ford focus hatchback. o kadar bütçe olduktan sonra bu iki modelden şaşma derim. özellikle wv ailesinin direksiyonuna geçtiğin anda insana verdiği güveni tahmin bile edemezsin.
0
galler prensi
(28.03.08)
(6)

fondü kabı nerede bulunur

kolpazan
kahve dünyasındaki falan çikolata fondülerin konduğu kabı istanbulda nerede bulabilirim acaba
kahve dünyasındaki falan çikolata fondülerin konduğu kabı istanbulda nerede bulabilirim acaba
0
kolpazan
(27.03.08)
Ben alışveriş merkezlerinde gördüm. Mağaza adı hatırlamıyorum ama yemek takımları satan yerlerde bulunuyor. Sanırım Metrocityde bi mağazada gördüm...
0
cereal killer
(27.03.08)
kahve dunyasinda satiyorlar aynisini.
0
chrome
(27.03.08)
bana pabetland'dan hediye gelmişti. maslak tarafında bir yerde olması lazım pabetland'ın.
0
kahvegibi
(27.03.08)
paşabahçe'de,esse'de,mudo concept'te bulabilirsiniz.ama cevabı soruda saklı bi durum olmuş,kahve dünyası zaten satıyor fondü kaplarını,fincanlarını vs.fiyat olarak da diğer saydığım yerlerden daha uygun.ama daha küçük kapları.esse'dekiler daha büyükçe.
0
f1
(27.03.08)
teşekkur ederim .kahve dunyasının sattığından zerre haberim yoktu.
0
🌸kolpazan
(27.03.08)
ben de fiyati yaziyim tam olsun.
kahve dunyasinda satilan (1-2 ay onceki fiyat) 20 ytl idi. icinde mumu da dahil :)
0
la traviata
(28.03.08)
(6)

Nakliyat?

alkolik imam
Arkadaşlar merhabalar;Öğrenci evi için hibe edilmiş bir çekyat buldum. Amma ve lakin nakliyat çok büyük problem oldu.Gaziosmanpaşa'dan Zeytinburnu'na tek çekyatın nakliyesi hakkında yardımcı olabilecek ya da yol gösterecek birileri var mıdır?
Arkadaşlar merhabalar;
Öğrenci evi için hibe edilmiş bir çekyat buldum. Amma ve lakin nakliyat çok büyük problem oldu.

Gaziosmanpaşa'dan Zeytinburnu'na tek çekyatın nakliyesi hakkında yardımcı olabilecek ya da yol gösterecek birileri var mıdır?
0
alkolik imam
(26.03.08)
img245.imageshack.us

biraz yaraticilik biraz cesaret bu is olur.
0
theli
(26.03.08)
öyle şeylerde hele ki mesafe uzunsa astarı yüzünü geçebiliyor. emin olmamakla birlikte şehir içi nakliye yapılır diyen amcalar 50 liraya falan götürebilir.
0
efruz
(26.03.08)
kömürcü falan bulabilirsen nakliyecilere nazaran yine uygun fiyata götürebilirsin, genelde kia tarzı küçük kamyonet bulunur onlarda.
0
vincenzo
(26.03.08)
evet ama nereden bulurum bu amcaları :) İstemediğim zaman bir sürü rastlarım yolda. Şimdi işim düştüğü için hiç yoklar

murphy yasası gibi anasını satim
0
🌸alkolik imam
(26.03.08)
cekyatin oldugu ilcede (gaziosmanpasa heralde) soyle bi 10-20 dk. gez.. kapisinin onunde minik bir kamyoneti olan dukkanlara selaaamn aleykuum diye gir (elektrikciler, boyacilar, vs...) , derdini anlat ve ogrenci oldugunu soyle. illa o tarafa zaten gidecek olan ya da cok cuzi bi fiyata goturebilecek bir insan cikar.

cikar diyorum zira 2 kere cuzdan dusurdum para dolu, ikisi de geri geldi. hala yardimsever insanlar var.
0
la traviata
(26.03.08)
En iyisi taşıtacağın bölgedeki ensaflara filan sormak. Mutlaka bir tanıdıkları vardır. Ya da etrafta kahve, kıraathane tarzı biyer görürsen kesinlikle dalip içeri sor. Hem bu adamlar gün boyu çalışmadıkları ve ofisleri filan olmadığı için günün büyük bi kısmında kıraathanede takılırlar, hem de orada olmasalar bile, oradaki mahalle amcaları seni bi şekilde yönlendirir.
0
cereal killer
(26.03.08)
(14)

elimin üstü zımpara kağıdı gibi

temasettin
evet. gerçekten elimin üstü nasıl desem böyle pütür pütür. ıslatınca geçiyor kuruyunca tekrar oluyor. belirsiz aralılarla oluyor bu.(2-3 ayda bir) anneme söyleme gafletinde bulundum telefonda, vitaminsiz kalıyosun ondan dedi. ancak vücudumdaki her değişikliği vitaminsizliğe yorduğu içün pek ciddiye
evet. gerçekten elimin üstü nasıl desem böyle pütür pütür. ıslatınca geçiyor kuruyunca tekrar oluyor. belirsiz aralılarla oluyor bu.(2-3 ayda bir) anneme söyleme gafletinde bulundum telefonda, vitaminsiz kalıyosun ondan dedi. ancak vücudumdaki her değişikliği vitaminsizliğe yorduğu içün pek ciddiye almadım. norveçli bir balıkçı da değilim ki ellerim çok yorulsun ezilsin. hakkaten niye böyle benim elim?
0
temasettin
(07.01.08)
behçet hastalığı için tetkikleri tam olarak yaptırınız.
0
kidmanist
(07.01.08)
1 ay önce yalnızca tek elimin iki parmağında olmuştu. şimdi geçti.

seninki ne zaman ortaya çıktı ilk kez? ve ne kadardır devam ediyor?
0
can see
(07.01.08)
ilk ne zaman ortaya çıktı hatırlamıyorum ama yılda bir ya da iki kez oluyor genelde. ve 2 hafta falan kalıp gidiyor. ancak tesadüf müdür bilmem genelde yılın en soğuk günlerinde oluyor. soğuktan da olabilir gibime geliyor ama tamamen sallamadır.

behçet mehçet noluyor yahu korkutmayın beni
0
🌸temasettin
(07.01.08)
inşallah behçet değildir evlerden ırak, felaket tellallığı yapmayayım. doktorlar genellikle ilk akla gelen hastalıktan başlayıp tedavi yoluna giderler. uzamasın mevzuu diye, erken teşhis iyidir ayrıca.

"dikkat edersen bizim bir şerafettin abi vardı" olayına girmedim.

bu vesile ile tahkir ve tezyif ettiğim doktorlardan da özür dilerim.
0
kidmanist
(07.01.08)
nemlendirici kullan.
0
kimlanbu
(07.01.08)
dove krem birebir..
yazılısı heralde boyle..
0
isott
(07.01.08)
behçet mehçet getirme böyle şeyleri aklına,hassastır ellerin ondan oluyordur,hem zaten havalar buz gibi,gayet doğal bence bu,bol bol nemlendirici kullan,neutrogena mesela,
0
im2shy
(07.01.08)
Nemlendirici krem, Bepanthene (Merhem ve krem olanı var. İkisini de deneyin) kullanmanız ve ellerinizi her akşam sabunlu ılık suda bekletmeniz faideli olabilir. Bir de elinizi gün içinde direkt soğuk havaya maruz bırakmamak açısından yünlü eldiven kullanmak da işe yarayabilir.
0
inatci kahraman aga
(07.01.08)
Soğuktan olduysa şöyle bir reçetemiz var, ailemizde senelerce test edilip onaylanmıştır:

Sıkılmış limonları alıyorsunuz (yani suyu gitmiş, kabuğu posası kalmış halini), bunu varsa sobanın üzerine koyuyorsunuz. Soba yoksa bir tavada baya ısıtarak sıcak sıcak elinize sürüyorsunuz geçiyor. Garip ama gerçek, evet.
0
sui
(07.01.08)
eskiden benim de olurdu (sadece kış aylarında) doktorlar kışın elleri yıkadıktan sonra iyice kurulamayı tavsiye etmişti
0
joe feyzullah
(07.01.08)
suyla fazla uğraşmayın, muhtemelen egzama
0
mentirosa
(07.01.08)
Soğuktan oluyor. Bizim evde ben dışında herkeste olur. Vazelin, nemlendirici, limon, hepsi işe yarar.
0
harzem
(08.01.08)
nemlendirici ihtiycı gibi geldi bana. özellikle soğuklarda oluyorsa. ama dediğin gibi pütür pütür bi kurumayı marketten alınan sıradan nemlendiriciler kesmez genelde. paraya kıyarım diyosan body shoptan yoğun bakım el kremi al (almond oil hand rescue treatment). ben yaz kış bahçeyle uğraşan anneme almıştım, bebek poposu modunda geziyo şimdi. garantilidir yani.
0
cereal killer
(08.01.08)
ayça şen'den duyduğum bir krem var, lapitak. 6.5 ytl gibi bir fiyata eczanelerden temin edilebiliyor. oldukça başarılı buldum ben şahsen, bir iki kullanımda bile farketti..
0
hobele
(08.01.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.