burka
MerhabaAklımı meşgul etmek, çözüm bulurken kafa yormak için zeka oyunları ve problemler arıyorum. Özel olarak bilgisayar mühendislerini ilgilendirebilecek bulmacalar varsa bulmama yardımcı olursanız sevinirim.Teşekkürler :)
Merhaba
Aklımı meşgul etmek, çözüm bulurken kafa yormak için zeka oyunları ve problemler arıyorum. Özel olarak bilgisayar mühendislerini ilgilendirebilecek bulmacalar varsa bulmama yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkürler :)
Aklımı meşgul etmek, çözüm bulurken kafa yormak için zeka oyunları ve problemler arıyorum. Özel olarak bilgisayar mühendislerini ilgilendirebilecek bulmacalar varsa bulmama yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkürler :)
0
ben günde 5 sudoku çözmeden yatamıyorum. acayip bağımlılık yapıyo ve rahatlatıyo beni tavsiye ederim(tabi zorluk derecesi zor olanı seç ki hemen bitmesin)
0
www.akiloyunlari.com
Bunların dergileri de var, şehirlerin ana meydanlarındaki büyük gazete, dergi büfelerinde falan bulabiliyorsun veya adresine göndertebiliyorsun. O fazlasıyla seni tatmin edecektir :)
Bunların dergileri de var, şehirlerin ana meydanlarındaki büyük gazete, dergi büfelerinde falan bulabiliyorsun veya adresine göndertebiliyorsun. O fazlasıyla seni tatmin edecektir :)
0
riddlelar vardı. eskiden oynardım. bi bakın isterseniz. sarhoşum detaya inemiyorujm :)
0
jimjim
Bahsettiğim yari zamanlı veya gönüllü pozisyonlar değil. Baya baya yönetici,organizasyoncu, basın yayın, planlama vs. tam zamanlı statüsünde bir iş istiyorum.Daha önce festivallerinde gönüllü olarak çalıştım ama isim bir iki gün sürdüğünden ve binasına neredeyse hiç uğramadığımdan kurumun ise alma s
Bahsettiğim yari zamanlı veya gönüllü pozisyonlar değil. Baya baya yönetici,organizasyoncu, basın yayın, planlama vs. tam zamanlı statüsünde bir iş istiyorum.
Daha önce festivallerinde gönüllü olarak çalıştım ama isim bir iki gün sürdüğünden ve binasına neredeyse hiç uğramadığımdan kurumun ise alma süreçlerinde nasıl bir tutum izlediğinden haberim yok.
IKSV'de çalışan tanıdığı olan veya kendi çalışan var mi?Ne isterler nelere bakarlar? (Akici 1 adet yabancı dil yeterli mi?) Mezun olunan bolum çok problem olur mu? Nereden başlamam lazım? Çok mu az para verirler başlangıçta; süründürürler mi?
Teşekkürler, sevgiler.
Daha önce festivallerinde gönüllü olarak çalıştım ama isim bir iki gün sürdüğünden ve binasına neredeyse hiç uğramadığımdan kurumun ise alma süreçlerinde nasıl bir tutum izlediğinden haberim yok.
IKSV'de çalışan tanıdığı olan veya kendi çalışan var mi?Ne isterler nelere bakarlar? (Akici 1 adet yabancı dil yeterli mi?) Mezun olunan bolum çok problem olur mu? Nereden başlamam lazım? Çok mu az para verirler başlangıçta; süründürürler mi?
Teşekkürler, sevgiler.
0
kime atayım maili? kime gideyim nerelere sığınayım :/
film festivali kapsamında bizimle ilgilenen, mail atan şahıs da 2012 de iksv'den ayrılmış linkedin'den gördüm..
ik'ya falan atınca sallamıyorlar biliyorum.
referans/torpil bulmak için ne yapiim diye soruyorum aslında.
film festivali kapsamında bizimle ilgilenen, mail atan şahıs da 2012 de iksv'den ayrılmış linkedin'den gördüm..
ik'ya falan atınca sallamıyorlar biliyorum.
referans/torpil bulmak için ne yapiim diye soruyorum aslında.
0
Merhaba
IKSV'de 2 adet Jazz festivalinde gönüllü çalışmış biri olarak söylüyorum ki gördüğüm organizatör ve planlamacı çalışanların çoğu gönüllü olarak başlayıp ardından kademe kademe yükselmişler. Seni tanımaları, daha önce IKSV'de yer almış olman onların nezdinde fazlasıyla dikkate alınıyor, bunun dışında eğitim aldığın bölüm gördüğüm kadarıyla çok dikkate alınmıyor (gene de bilemem) ama yabancı dilinizin iyi seviyede olmasını istiyorlar.
Nasıl başvurabilirsiniz açıkcası pek bilemiyorum, çalışanların çoğu genç senin benim gibi insanlar, bir yolunu bulup tanışın size yardımcı olabilirler. IKSV'nin altında bir kafe var oraya takılın ;)
IKSV'de 2 adet Jazz festivalinde gönüllü çalışmış biri olarak söylüyorum ki gördüğüm organizatör ve planlamacı çalışanların çoğu gönüllü olarak başlayıp ardından kademe kademe yükselmişler. Seni tanımaları, daha önce IKSV'de yer almış olman onların nezdinde fazlasıyla dikkate alınıyor, bunun dışında eğitim aldığın bölüm gördüğüm kadarıyla çok dikkate alınmıyor (gene de bilemem) ama yabancı dilinizin iyi seviyede olmasını istiyorlar.
Nasıl başvurabilirsiniz açıkcası pek bilemiyorum, çalışanların çoğu genç senin benim gibi insanlar, bir yolunu bulup tanışın size yardımcı olabilirler. IKSV'nin altında bir kafe var oraya takılın ;)
0
marxo
How do you function in a relatively unstructured environment? Are you able to work flexibly and take initiative? Can you give an example?tam olarak bu soru kalıbında ne demek istemişler?
How do you function in a relatively unstructured environment? Are you able to work flexibly and take initiative? Can you give an example?
tam olarak bu soru kalıbında ne demek istemişler?
tam olarak bu soru kalıbında ne demek istemişler?
0
doğru düzgün yapılanmamış yani ofis ortamı gibi olmayan bir ortamda nasıl çalışırsın diye soruyo. bir de esnek çalışabilir misin ve insiyatif kullanabilir misin diyorlar ve bir örnek ver diyorlar.
0
Sanırım şöyle bir örnek verebilirim yukarıdaki soruya yönelik olarak :
Şu anda AGH ile Avusturya'da bulunan bir tanıdığım var, Viyana'da çalışıyor. Projesi kendisine ne zaman istersen gel, kendin karar ver demiş. Çalışacağı iş de kesin sınırları olan birşey değil. Dolayısıyla ne oluyor, bu kişi çalışma saatlerini kendisi belirliyor, projede kendine iş yaratmaya çalışıyor, iş ne zaman olursa ona göre programını yapıyor.
Türkiye'de çalışan bir gönüllü arkadaşım da projesi boyunca farklı şehirlere giderek insanlarla konuşup, fotoğraf çekip, dergi oluşturmuştu. Bu da örnek olarak verilebilir.
Şu anda AGH ile Avusturya'da bulunan bir tanıdığım var, Viyana'da çalışıyor. Projesi kendisine ne zaman istersen gel, kendin karar ver demiş. Çalışacağı iş de kesin sınırları olan birşey değil. Dolayısıyla ne oluyor, bu kişi çalışma saatlerini kendisi belirliyor, projede kendine iş yaratmaya çalışıyor, iş ne zaman olursa ona göre programını yapıyor.
Türkiye'de çalışan bir gönüllü arkadaşım da projesi boyunca farklı şehirlere giderek insanlarla konuşup, fotoğraf çekip, dergi oluşturmuştu. Bu da örnek olarak verilebilir.
0
efreet sultan
Yaklaşık 10 yıl önce Algida toptancısı bir tanışımızın bakkalına mal verirken avucuna buz koyup bizimle el sıkışıyordu. biz de habersiz elimizi vermiştik tabi. buzdan acı duymuyorsun ama bir müddet sonra haliyle elini çekmek istiyorsun. Adam 30-40 saniye elimizi bırakmamıştı. Sonra elimizi kurtardık
Yaklaşık 10 yıl önce Algida toptancısı bir tanışımızın bakkalına mal verirken avucuna buz koyup bizimle el sıkışıyordu. biz de habersiz elimizi vermiştik tabi. buzdan acı duymuyorsun ama bir müddet sonra haliyle elini çekmek istiyorsun. Adam 30-40 saniye elimizi bırakmamıştı. Sonra elimizi kurtardıktan sonra avucumuzun içi beyaz beyaz büyük kabarcıklarla dolmuştu. birkaç gün öyle gezmiştik. ama acı yok dediğim gibi.
"bu nasıl buz" dediğimizde gazlı buz gibi bir şey demişti adam galiba. bilen var mı bunu? Tam adını ve nerden temin edileceğini?
şaka için birebirdi. acayip bir şeydi ya.
"bu nasıl buz" dediğimizde gazlı buz gibi bir şey demişti adam galiba. bilen var mı bunu? Tam adını ve nerden temin edileceğini?
şaka için birebirdi. acayip bir şeydi ya.
0
burka
Sırf merakımdan soruyorum, düşüncenizi öğrenmek için. Yoksa satın alacağımdan değil :)http://firstpost.com/topic/place/mykonos-visus-watch-by-mykonos-design-italian-tiempieces-2013-wwwmy-video-Nej06NYr9zk-38615-1.html
0
alışmak gerek ve ilk baktığın anda saati anlayamazsın, biraz yakınlaştırıp öyle bakman gerek
bu da hoş bir görüntü vermez
bu da hoş bir görüntü vermez
0
hope ender
düşüncesi bi tek beni mi boğuyor?evli insanlarda çok az görüyorum takmayan. takmayı düşünmüyorum gelecekte. siz ne düşünüyorsunuz?
düşüncesi bi tek beni mi boğuyor?
evli insanlarda çok az görüyorum takmayan. takmayı düşünmüyorum gelecekte.
siz ne düşünüyorsunuz?
evli insanlarda çok az görüyorum takmayan. takmayı düşünmüyorum gelecekte.
siz ne düşünüyorsunuz?
0
ben genel olarak yüzük severim.
olur da evlenecek olursam kendim tasarlarım muhtemelen.
takmayanı da yadırgamam.
olur da evlenecek olursam kendim tasarlarım muhtemelen.
takmayanı da yadırgamam.
0
aslında insanlar neden evleniyorsa, yüzük de bunun bi diğer belgesi değil mi? bu düşünceden dolayı takmak istemezdim.
0
Takmayıverin olsun bitsin. İlla takacaksanız sevdiğiniz bir yüzüğü nişane kabul edin. Tasarlama fikri de pek güzel hem...
0
şimdi yüzüğü gayet mantıklı bulmakla beraber rahat edemediğim için takmamayı tercih ediyorum. saat falan da takamıyorum. hatta gözlük bile sıkıntı. yazın güneşten rahatsız olsam da güneş gözlüğü takamıyorum. yani getirisi verdiği rahatsızlığa değmiyor. olaya o şekilde yaklaşabilirsin.
0
boğmuyor beni bir aksesuar olarak bakıyorum cinsiyetimden ötürü ama bence zorunlu bir mevzu değil. aşkı sevgiyi ya da evliliği yüzükle göstermek istememek saçma bir düşünce değil.
0
Endişelenmeyin, Frodo'da yüzük takma meraklısı değildi. Boynuna asıyordu.
Not : Aragorn veya Arwen'in de yüzük taktığını görmedim.
Not : Aragorn veya Arwen'in de yüzük taktığını görmedim.
0
karşınızdaki insan yüzük takmıyorsun diye olay çıkarak biri olursa işiniz zor ama.
0
takmıyoruz çift olarak, arada birileri aa evli misin ama yüzüğün yok diyor, onun dışında bir sıkıntısı yok.
0
kadınlara yakışıyor hani zarif duranlar ama takmak istemeyenleri saygıyla karşılamak lazım. erkeklerde hiç iyi durmuyor ben de takmam zaten boğucu gibi, bir tek korsanların karizmasını tamamlıyor yüzük ^^
0
ben yüzüğe bayılan ve erkekte de beğenen bir dişi kişi olarak mantıklı buluyorum tabi evlenince de yüzük takmayı. ama rahatsız ediyorsa takmazsın çok da dert değil, yeter ki eşin sorun etmeyecek kafada olsun.
0
Yüzüğü taktıktan yaklaşık 1 hafta kadar sonra ellerimi havlu kağıtla silerken aradan çıkıvermiş. Tuvalete atıp sifonu çektikten sonra fark ettim bu durumu. Bilmeden, anlamadan gidip parmağıma göre uygun olmayan bir tane almışım.
Eşim harici kimseye de söyleyemedim. Çevremce alışkın olmadığımdan takamadığım düşünüldü.
İçimde kalan bu anımı paylaştıktan sonra, gerekiyorsa siz de ilk bir süre takar, sonra çıkartırsınız. Özellikle parmak alışkın değilse acı çekmenin bir anlamı yok. Tabii mantıksız olarak değerlendiriyorsanız, o da ayrı bir konu.
Eşim harici kimseye de söyleyemedim. Çevremce alışkın olmadığımdan takamadığım düşünüldü.
İçimde kalan bu anımı paylaştıktan sonra, gerekiyorsa siz de ilk bir süre takar, sonra çıkartırsınız. Özellikle parmak alışkın değilse acı çekmenin bir anlamı yok. Tabii mantıksız olarak değerlendiriyorsanız, o da ayrı bir konu.
0
10 küsur yıllık evliliğim boyunca alyans kullandım, ama değişik alyansları sadece gün içerisinde kullanıp eve gelince çıkarıyordum çünkü üzerimde hiç bir takıyla falan iş yapamam, uyuyamam. eşim ise (yani erkek tarafı) hayatta yüzük takamayacağını, çok rahatsız olduğunu söylediği için evliliğimiz boyunca 1 gün dahi takmadı. biz boşandıktan sonra tekrar evlendi ve 1 yıl kadar süren evliliği boyunca at nalı büyüklüğünde bir alyansla dolaştı, her gördüğümde şaşkınlıkla bakıyordum ama sormadım, karısı mı bu durumu sorun ediyordu,kendi tercihi mi bilmiyorum.
0
life is a disease
yakın tarihte evlilik planlıyoruz ancak ikimiz de gelinlik damatlık, düğün dernek insanı değiliz. ancak ailelerin baskısı düğün dernek yönünde yoğunlaşıyor. 10 puanlık uzman sorusu, düğün yapmadan, düğünde takılan geliri nasıl ele geçiririz ya da bu mümkün değilse bu işi en düşük maliyetle nasıl çöz
yakın tarihte evlilik planlıyoruz ancak ikimiz de gelinlik damatlık, düğün dernek insanı değiliz. ancak ailelerin baskısı düğün dernek yönünde yoğunlaşıyor. 10 puanlık uzman sorusu, düğün yapmadan, düğünde takılan geliri nasıl ele geçiririz ya da bu mümkün değilse bu işi en düşük maliyetle nasıl çözeriz?
0
kredi ?
kredi çekip düğüm sonası kapatabilirsin, bunun en maliyetsiz olan dosya masrafsız kredidir. sizden sadece ilk taksiti ödemeniz ve daha sonra kredi kapatmanız istenir banka tarafından. burda da ilk taksitin içindeki faiz kadar zararınız olur.
kredi çekip düğüm sonası kapatabilirsin, bunun en maliyetsiz olan dosya masrafsız kredidir. sizden sadece ilk taksiti ödemeniz ve daha sonra kredi kapatmanız istenir banka tarafından. burda da ilk taksitin içindeki faiz kadar zararınız olur.
0
valla inan ki mümkün değil. yemek vs desen olmaz. bi toplanalım ehe ehe düğün olmicak desen yine olmaz. sonuçta uzak akraba vs de oğlum düğün yani düğüne gitmezsek ayıp olur diyip gelecekler. bi yakınım da hiç sevmezdi istemezdi ama sırf takı için yaptılar ve 30binlik takı geldi. bence sıkın dişinizi yapın düğünü
0
sizin düğün olur gibi görünüyor. ailelerin baskısını takacaksanız kafaya olmaz o iş. ben ilk gün düğün yapmayacağız demiştim ve yapmadım. biraz duruşa bakar bu durum. tabi sen gidip ya takıları da alaydık iyiydi falan diye daha ilk dakikadan kaş göz oynamaya başlarsa o düğünü yaparsın. kalitesine göre de takılardan gelecek parayı da gider düğün salonuna verirsin. (kalite: yemekli bir kır düğünü mesela kafa kafaya çıkarsın, kuru pastalı ve limonatalı bir mahalle düğününde ise maksimum kar elde edilir ona göre de gelecek takılar azalır tabi)
0
düğün yapmazsınız ama nikah salonuna davet edersiniz herkesi. imzalar atılır, takılar toplanır, teşekkür edilir.
0
Eğer çevreniz geniş ise nikah ve düğün yaparsınız. Nikaha davet edilmesi hatır için gereken insanları çağırırsınız. Nikah sonrasında takı merasimi yapar dağılırsınız.
Düğünde de eğlenir kutlarsınız, sonra gene takı merasimi yaptırırsınız.
Bu söylediklerim kuzenimin düğününde gerçekleşti, çevreleri çok genişti ve nikaha davet edecekleri uygun çok insan vardı. Hatta özel olarak bu düğün dernek işlerini sermaye kaynağı gördüklerinden (evlilik kutlaması değil maksimum gelir elde edilecek kaynak gibi) en ince detayları düşündüler. DÜğünleri de çok güzel oldu gerçi orası ayrı :)
Düğünde de eğlenir kutlarsınız, sonra gene takı merasimi yaptırırsınız.
Bu söylediklerim kuzenimin düğününde gerçekleşti, çevreleri çok genişti ve nikaha davet edecekleri uygun çok insan vardı. Hatta özel olarak bu düğün dernek işlerini sermaye kaynağı gördüklerinden (evlilik kutlaması değil maksimum gelir elde edilecek kaynak gibi) en ince detayları düşündüler. DÜğünleri de çok güzel oldu gerçi orası ayrı :)
0
burka, düğün nikahtan ne kadar sonra oldu? aynı gün içinde değil mi?
0
Evet aynı gün içinde gerçekleşti. Nikah tahminen öğlen 14:00'da gerçekleşti, akşam (19:00 olabilir) civarında da düğün başladı. Nikah'a gelenler (gelin, damadın anne baba çevresi filan) herhalde 300 - 400 kişi filandır. Düğün de 300 civarı olmuştur diye tahmin ediyorum.
Not : Tikleri unutmayalım ;)
Not : Tikleri unutmayalım ;)
0
Duyurulara verilen yanıtlardan doğru olduğunu düşündüklerinizi onaylarsanız bu "tik atmak" olur (duyuruların sol üstünde bulunan beyaz kare) böylece duyurunuzu okuyanlar hangi yanıtların soruyu cevapladığını bilir ve yanıt veren kişilere olumlu referans olur. Düğünle alakası yok yani :D
0
ermanen
dünya ne ihraç ve ithal ederek ayakta kalırdı?not: dünyanın şimdiki durumuna göre veya gelecekte böyle bir şey olsa dünyanın gelecekteki kaynak durumunu düşünerek cevap verebilirsiniz. dünyadaki ve diğer gezegenlerdeki elementleri düşünebilirsiniz. veya bilimkurgu filmlerinden örnek var mı? içinde d
dünya ne ihraç ve ithal ederek ayakta kalırdı?
not: dünyanın şimdiki durumuna göre veya gelecekte böyle bir şey olsa dünyanın gelecekteki kaynak durumunu düşünerek cevap verebilirsiniz. dünyadaki ve diğer gezegenlerdeki elementleri düşünebilirsiniz.
veya bilimkurgu filmlerinden örnek var mı? içinde dünyanın ve hayali gezegenlerin olduğu fantastik örnekler de verebilirsiniz...
@Sade
sen düşün bul, biz geliyoruz...
not: dünyanın şimdiki durumuna göre veya gelecekte böyle bir şey olsa dünyanın gelecekteki kaynak durumunu düşünerek cevap verebilirsiniz. dünyadaki ve diğer gezegenlerdeki elementleri düşünebilirsiniz.
veya bilimkurgu filmlerinden örnek var mı? içinde dünyanın ve hayali gezegenlerin olduğu fantastik örnekler de verebilirsiniz...
@Sade
sen düşün bul, biz geliyoruz...
0
Diğer gezegenlerdeki elementleri düşünce yeteneğimizle mi buluyoruz?
Edit: He pardon, çok yaratıcı, çok mikemmel sorunun seviyesini düşürdüm.
Edit: He pardon, çok yaratıcı, çok mikemmel sorunun seviyesini düşürdüm.
0
en fazla petrol yada enerji kaynağı alırdık heralde satsak satsak hava satardık.
0
ithal edeceğimiz şeyler bence altından daha değerli bir element bulunursa o olabilir. başka da birşey olacağını sanmıyorum. petrol bulunursa ayrı.(şuanda bazı şirketler uzayda petrol arıyorlar zaten)
ihrac edeceğimiz şeyler ise su ve gıda olabilir. oksijen tüpleri patlama yapabilir.
ihrac edeceğimiz şeyler ise su ve gıda olabilir. oksijen tüpleri patlama yapabilir.
0
Belki su olabilir, söylenene göre evrendeki en saf madde su imiş.
Bana kalırsa dünyadaki biyolojik çeşitlilik çok zengin, belki bitki,tohum ticareti yapabilirdik. İthal edeceğimiz şeyler ise bence teknoloji ve enerji olacaktır. Daha doğrusu dünyadaki enerji kaynaklarını etkin kullanabileceğimiz teknolojiler olabilirdi. Bilemiyorum...
Bana kalırsa dünyadaki biyolojik çeşitlilik çok zengin, belki bitki,tohum ticareti yapabilirdik. İthal edeceğimiz şeyler ise bence teknoloji ve enerji olacaktır. Daha doğrusu dünyadaki enerji kaynaklarını etkin kullanabileceğimiz teknolojiler olabilirdi. Bilemiyorum...
0
olsa olsa su olabilir. bunu da sıvı formda degil gaz hali yani oksijen ve hidrojen olarak gonderebilirdik. hidrojen de baya bol oldugu dusunulurse oksijenden baska bisey gönderemezdik gibi geliyor.
dunyadaki cogu elementin kaynagı zaten diger yıldızlar dolayısıyla pek oyle hammadde ithal edebileceğimiz bişey yok.
dunyadaki cogu elementin kaynagı zaten diger yıldızlar dolayısıyla pek oyle hammadde ithal edebileceğimiz bişey yok.
0
böyle bir şey hiç bir zaman olmayacak. başı boş dolaşan gök taşları her türlü madeni içerebiliyorlar. bedava varken, hatta yanından geçip gidiyorken neden para ve emek harcansın. haber.gazetevatan.com
0
@dedi kalabalığın içinden biri
Göktaşları ile olan alakasını anlayamadım. Emek ve para harcamamamız için göktaşlarını mı parçalamalıyız? Ya da dünyaya düşmesini mi beklemeliyiz bu elementler için? Yoksa dünyaya düzenli bir şekilde indirecek bir teknoloji mi yaratmalıyız? :) Bundansa bence mars'ta su,petrol aramak daha mantıklı bence.
Göktaşları ile olan alakasını anlayamadım. Emek ve para harcamamamız için göktaşlarını mı parçalamalıyız? Ya da dünyaya düşmesini mi beklemeliyiz bu elementler için? Yoksa dünyaya düzenli bir şekilde indirecek bir teknoloji mi yaratmalıyız? :) Bundansa bence mars'ta su,petrol aramak daha mantıklı bence.
0
su verirdik metan gazi madenler alirdik dunyada maden az miktarda ve eski goktaslarindan geliyor.
spacex sirketi kuruldu goktasi madenciligi yapacaklar.
spacex sirketi kuruldu goktasi madenciligi yapacaklar.
0
@secilmis biri
ticaretten bahsedilmiş, yani ürün karşılığı para veriyorsunuz. para verdiğiniz şey bedava dolaşıyorsa kimse para vermez. göktaşlarının düşmesini beklemekten çok gidip getirmekten bahsettim. gezegenler arası hammade taşıyacak teknoloji varsa kimse ticaretiyle uğraşmaz, elma toplar gibi sonsuz uzaydan alır gelir.
ticaretten bahsedilmiş, yani ürün karşılığı para veriyorsunuz. para verdiğiniz şey bedava dolaşıyorsa kimse para vermez. göktaşlarının düşmesini beklemekten çok gidip getirmekten bahsettim. gezegenler arası hammade taşıyacak teknoloji varsa kimse ticaretiyle uğraşmaz, elma toplar gibi sonsuz uzaydan alır gelir.
0
@dedi kalabalığın içinden bir ses
Bunun olacağını sanmıyorum. Yani uzay boşluğunda tonlarca olsa bile gene paralı olur. Şuan kendi dünyamızda bile böyle birşey yok iken (tüm elementleri çıkartacak teknolojiye sahibiz ama para veriyoruz ki çoğunluğuda 1000lerce yıl yetecek düzeyde veya geri dönüşüm yapılabiliyor.) Buna göre sizin demenize bakarsak şuanda da bir ücret ödemeden bunlara sahip olmamız gerekmez mi? He kişi bazında eğer bir www.google.com.tr varsa, kendi petrolünüzü ücretsiz olarak çıkartabilirsiniz ki bunu da herkesin uzay boşluğundan kendisi gidip alması dediğiniz için söyledim. :) Bununda olması biraz zor gibi görünüyor. Bunların tabiki siyasi ve ekonomik boyuları var bence. kapital bir dünya da yaşıyoruz kapitallerin böyle birşeye izin vereceğini sanmıyorum. Elektrikli otomobillerin yeni ortaya çıkmasına rağmen(sanki yeni) hala benzine 5TL veriyoruz ve bundan yakınıyoruz. Bunun için söyledikleriniz ütopya bence.
Bunun olacağını sanmıyorum. Yani uzay boşluğunda tonlarca olsa bile gene paralı olur. Şuan kendi dünyamızda bile böyle birşey yok iken (tüm elementleri çıkartacak teknolojiye sahibiz ama para veriyoruz ki çoğunluğuda 1000lerce yıl yetecek düzeyde veya geri dönüşüm yapılabiliyor.) Buna göre sizin demenize bakarsak şuanda da bir ücret ödemeden bunlara sahip olmamız gerekmez mi? He kişi bazında eğer bir www.google.com.tr varsa, kendi petrolünüzü ücretsiz olarak çıkartabilirsiniz ki bunu da herkesin uzay boşluğundan kendisi gidip alması dediğiniz için söyledim. :) Bununda olması biraz zor gibi görünüyor. Bunların tabiki siyasi ve ekonomik boyuları var bence. kapital bir dünya da yaşıyoruz kapitallerin böyle birşeye izin vereceğini sanmıyorum. Elektrikli otomobillerin yeni ortaya çıkmasına rağmen(sanki yeni) hala benzine 5TL veriyoruz ve bundan yakınıyoruz. Bunun için söyledikleriniz ütopya bence.
0
erdok
diyet yapıyorum yardım edin.hem güzel hemde zararsız bişeyler söyleyin
diyet yapıyorum yardım edin.hem güzel hemde zararsız bişeyler söyleyin
0
Brokoli
Ben hem çorbasını, hem de diri kalacak şekilde haşlanmış halini çok seviyorum.
Haa, unutmadan ! Deniz Börülcesi elbette !
Ben hem çorbasını, hem de diri kalacak şekilde haşlanmış halini çok seviyorum.
Haa, unutmadan ! Deniz Börülcesi elbette !
0
exael
Merhabalar,EVS programına katılmak istiyorum, CV ve motivasyon mektubum hazır (sayılır). Nasıl oluyor tam olarak başvurma süreci?http://ec.europa.eu/youth/evs/aod/hei_en.cfmSitesinden projelere baktım evet ama yalnız onaylanma tarihleri var, uygulama tarihleri yok.. Cv ve motivasyon mektubu ile mail
Merhabalar,
EVS programına katılmak istiyorum, CV ve motivasyon mektubum hazır (sayılır). Nasıl oluyor tam olarak başvurma süreci?
ec.europa.eu
Sitesinden projelere baktım evet ama yalnız onaylanma tarihleri var, uygulama tarihleri yok.. Cv ve motivasyon mektubu ile mail atıp tarihleri mı sormalıyım?
Teşekkür ederiiiim...
EVS programına katılmak istiyorum, CV ve motivasyon mektubum hazır (sayılır). Nasıl oluyor tam olarak başvurma süreci?
ec.europa.eu
Sitesinden projelere baktım evet ama yalnız onaylanma tarihleri var, uygulama tarihleri yok.. Cv ve motivasyon mektubu ile mail atıp tarihleri mı sormalıyım?
Teşekkür ederiiiim...
0
O tarihler projenin yapılabileceği tarihler.Seni hiç ilgilendirmiyor.Senin yapman gereken,kendine uygun projeyi seçip yetkilisine mail atıp gönüllü arıyormusunuz diye sormak.Evet derse gönderirsin.Motivasyon mektubu ve cv ni.
0
Facebook ve e - posta gruplarına da üye olun. Aktif projeler ve gönüllü arayan organizasyonlar haber veriyorlar. Gençtur'un düzenli e - posta gönderdiği EVS grubu bulunuyor ona katılmanızı öneririm.
0
burka
MerhabaDexter her bölüm bitiminde oyuncuların isimlerinin göründüğü ekranda sarı renkli bir fotoğraf beliriyor hani arka plan olarak. O fotoğrafı bileniniz var mı ? Sanki içince parçacıklar olan cam parçasına benziyor, içinden yoğun ışık geçiyor.Yardımcı olabilirseniz ne ala :)
Merhaba
Dexter her bölüm bitiminde oyuncuların isimlerinin göründüğü ekranda sarı renkli bir fotoğraf beliriyor hani arka plan olarak. O fotoğrafı bileniniz var mı ? Sanki içince parçacıklar olan cam parçasına benziyor, içinden yoğun ışık geçiyor.
Yardımcı olabilirseniz ne ala :)
Dexter her bölüm bitiminde oyuncuların isimlerinin göründüğü ekranda sarı renkli bir fotoğraf beliriyor hani arka plan olarak. O fotoğrafı bileniniz var mı ? Sanki içince parçacıklar olan cam parçasına benziyor, içinden yoğun ışık geçiyor.
Yardımcı olabilirseniz ne ala :)
0
İşte benim aradığım da zaten o fotoğraf :) Caps verebilsem amacıma ulaşmış olurdum.
0
veilofsin
alınır mı ? herşeyi ordan alıyorum daha kolpasını görmedim ama parfüm konusunda emin olamadım alan yardım etsin be
alınır mı ? herşeyi ordan alıyorum daha kolpasını görmedim ama parfüm konusunda emin olamadım alan yardım etsin be
0
Ben 3 ay önce satın aldım, perşembe akşam sipariş vermiştim cumartesi öğleye doğru evimde oldu. Orijinaldi ve sorunsuzdu.
0
hiç bir sorun yaşamazsın kalitesinde. orijinal satarlar.
Bu arada mizu.com da iyidir. Fiyatlarını karşılaştır, mizu'da daha ucuz olabilir.
Bu arada mizu.com da iyidir. Fiyatlarını karşılaştır, mizu'da daha ucuz olabilir.
0
burka
Merhabaİhsan Oktay Anar ile görüşmek istiyorum, kendisi hayran olduğum yazar ve insandır ama nasıl ulaşabileceğimi bilmiyorum. Bilginiz varsa yardımcı olur musunuz.Not : ihsanoktayanar.com adresini denedimTeşekkürler
Merhaba
İhsan Oktay Anar ile görüşmek istiyorum, kendisi hayran olduğum yazar ve insandır ama nasıl ulaşabileceğimi bilmiyorum. Bilginiz varsa yardımcı olur musunuz.
Not : ihsanoktayanar.com adresini denedim
Teşekkürler
İhsan Oktay Anar ile görüşmek istiyorum, kendisi hayran olduğum yazar ve insandır ama nasıl ulaşabileceğimi bilmiyorum. Bilginiz varsa yardımcı olur musunuz.
Not : ihsanoktayanar.com adresini denedim
Teşekkürler
0
kendisine telefon veya maille ulaşmak çok kolay değil, ders veriyor mu hala bilmiyorum ama devam ediyorsa muhtemelen tek yol odur.
gözönünde bulunmayı sevmeyen biri sanırım.
gözönünde bulunmayı sevmeyen biri sanırım.
0
Hayır ders vermiyor bildiğim kadarıyla yakın zamanda emekli oldu. Evet pek göz önünde bulunmaktan hoşlanmıyor kendisi ama yazın okuduğum röportajında görüşmek için evine uğrayanları geri çevirmediğini söylemişti sanırım.
0
kendi sitesindeki iletişim formunun altında alternatif iletişim adresi var, onu deneyebilirsiniz. ayrıca siteyı yapan sirketten de bilgi almayı deneyebilirsiniz.
0
guess
şarap, bira, rakı, viski vs.şu an ne içmek isterdiniz?
şarap, bira, rakı, viski vs.
şu an ne içmek isterdiniz?
şu an ne içmek isterdiniz?
0
hiç biri bomonti filtresiz. evet ona bira demeye dilim varmıyor, nasıl tatlı :)
0
votka - absolut, şuan onu isterdim. su gibi gidiyor meret, içimi sert de değil.
ama şuan guiness var yanımda, bi kaç dk sonra yudumlayacağım kendisini.
ama şuan guiness var yanımda, bi kaç dk sonra yudumlayacağım kendisini.
0
Bira; Tuborg kırmızı
Vodka; Fark etmez ama baş ağrıtmayan pahalı bir vodka olursa iyi olur.(istanblue falan olmasında)
Şu an bir duble Chivas regal 12Y içmek isterdim ama bomonti filtresiz içiyorum :(
@LalaKazim
Arkadaş ben böyle iğrenç bira görmedim, bildiğin zehir gibi, daha şimdi içtim ve tiksindim.
e1301.hizliresim.com
Vodka; Fark etmez ama baş ağrıtmayan pahalı bir vodka olursa iyi olur.(istanblue falan olmasında)
Şu an bir duble Chivas regal 12Y içmek isterdim ama bomonti filtresiz içiyorum :(
@LalaKazim
Arkadaş ben böyle iğrenç bira görmedim, bildiğin zehir gibi, daha şimdi içtim ve tiksindim.
e1301.hizliresim.com
0
vodka dışında her yola varım. ha tercih sıramı sorarsan;
1- glenfiddich 18 brown
2- henessy
2- jack / black label
3- jagermeister
4- mojito
5- baileys
6- beyaz şarap
7- rakı
8- kırmızı şarap
9- cin
1- glenfiddich 18 brown
2- henessy
2- jack / black label
3- jagermeister
4- mojito
5- baileys
6- beyaz şarap
7- rakı
8- kırmızı şarap
9- cin
0
en çok sevdiklerim: Baileys,Şirince şarapları (hepsi benim bebeklerim)
en çok içtiklerim: becks/bomonti
en çok içtiklerim: becks/bomonti
0
Ömrümün oldukça kısa bir döneminde içme imkanı bulup da daha sonra bir daha içemememden mi takıntı oldu nedir bilmiyorum da;
Zubrowka. Elma suyuyla beraber :)
Zubrowka. Elma suyuyla beraber :)
0
youkoso hitori bocchi
Efenim Corsair'in 2 bilgisayar kasası arasında kalmış durumdayım. Ürün detaylarında "3,5 inç dahili yuva" ve "3,5 inç harici yuva" diye bir şey geçiyor. Dahilisini anladım da haricisi nasıl oluyor bunun? 3,5" harici yuva çok mu lazım bir özellik? Söz konusu iki kasa şunlar:http://www.sanalmarketim.c
Efenim Corsair'in 2 bilgisayar kasası arasında kalmış durumdayım. Ürün detaylarında "3,5 inç dahili yuva" ve "3,5 inç harici yuva" diye bir şey geçiyor. Dahilisini anladım da haricisi nasıl oluyor bunun? 3,5" harici yuva çok mu lazım bir özellik?
Söz konusu iki kasa şunlar:
www.sanalmarketim.com
www.sanalmarketim.com
Hangisini almalı? 500R'a (beyaz olan) 50-60 tl fazla para verildiğine değer mi?
Söz konusu iki kasa şunlar:
www.sanalmarketim.com
www.sanalmarketim.com
Hangisini almalı? 500R'a (beyaz olan) 50-60 tl fazla para verildiğine değer mi?
0
3,5 ugunu 2,5 ugunu sittir ettim, beyaz kasa kullanılmaz abi.
400r si var bende. hem evde hem ofiste, canavar gibi.
400r si var bende. hem evde hem ofiste, canavar gibi.
0
@3dillustrator
Beyaz kasa niye kullanılmaz? 3,5'u niye siktirettik?
Onun siyahı da var da özellikle beyazını seçtim. Biraz daha ucuz beyazı.
Beyaz kasa niye kullanılmaz? 3,5'u niye siktirettik?
Onun siyahı da var da özellikle beyazını seçtim. Biraz daha ucuz beyazı.
0
Merhaba
Linkteki ürünleri inceledim aslında her iki üründe de toplamda 6 tane 3.5 yuva var. Asıl soru siz 6 tane yuva kullanacak mısınız ?
Aralarındaki fark ise (anladığım kadarıyla) dahili olanda 6 yuvanın bulunduğu sabit bir alan var, harici olanda ise 3 yuvanın bulunduğu sabit alan var diğer 3 tanesinin yuvası ise kullanılmadığı zaman çıkartılabiliyor.
Siyah olanı alabilirsiniz, bence daha şık duruyor üstelik.
Linkteki ürünleri inceledim aslında her iki üründe de toplamda 6 tane 3.5 yuva var. Asıl soru siz 6 tane yuva kullanacak mısınız ?
Aralarındaki fark ise (anladığım kadarıyla) dahili olanda 6 yuvanın bulunduğu sabit bir alan var, harici olanda ise 3 yuvanın bulunduğu sabit alan var diğer 3 tanesinin yuvası ise kullanılmadığı zaman çıkartılabiliyor.
Siyah olanı alabilirsiniz, bence daha şık duruyor üstelik.
0
@burka
O çıkan kısım sayesinde 452mm 'ye kadar uzun kartlar takılabilir denmiş ya o takıldı kafama. DAhili fan sayısı daha fazla ve fan kontrolu de var beyazda.
O çıkan kısım sayesinde 452mm 'ye kadar uzun kartlar takılabilir denmiş ya o takıldı kafama. DAhili fan sayısı daha fazla ve fan kontrolu de var beyazda.
0
sanat guresi
alamadım saat bir türlü.http://urun.gittigidiyor.com/mucevher-saat/simsiyah-q-q-erkek-kol-saati-5-bar-su-gecirmez-71156927nasıl, güzel mi?bu markanın başka bir modelinin bir kampanyada beğenmiştim ama alamadan bitti, bir daha bulamadım o saati.hah buydu işte o saat de; http://media10.limango.com.tr/
alamadım saat bir türlü.
urun.gittigidiyor.com
nasıl, güzel mi?
bu markanın başka bir modelinin bir kampanyada beğenmiştim ama alamadan bitti, bir daha bulamadım o saati.
hah buydu işte o saat de; media10.limango.com.tr
yine bu civarlarda önerilerle gelirseniz daha da sevinirim. başka bir Q&Q saatim daha olmuştu önceden, memnundum.
urun.gittigidiyor.com
nasıl, güzel mi?
bu markanın başka bir modelinin bir kampanyada beğenmiştim ama alamadan bitti, bir daha bulamadım o saati.
hah buydu işte o saat de; media10.limango.com.tr
yine bu civarlarda önerilerle gelirseniz daha da sevinirim. başka bir Q&Q saatim daha olmuştu önceden, memnundum.
0
60 lira edecek bir saat değil bence. köprü altındaki siyahi dostlarımızdan maksimum 15 liraya alabilirsin.
0
Q&Q marka saatin bir benzerini yaklaşık 14 sene önce almıştım. Hatta tasarımı da sizinkine benziyordu hala tıkır tıkır çalışıyor. Bunca senede sadece 1 kez kayışını değiştirdim o kadar. Seçtiğiniz saat de güzel bence ama internetten satın almadan önce imkanınız varsa kolunuza takıp görün derim.
0
solo
Mimikleriyle birleştirebiliyor mu en önemli nokta bu aslında.Eğer cevabınız evetse izlemek, dinlemek, feyz almak üzere tavsiyelerinizi bekliyorum.
Mimikleriyle birleştirebiliyor mu en önemli nokta bu aslında.
Eğer cevabınız evetse izlemek, dinlemek, feyz almak üzere tavsiyelerinizi bekliyorum.
Eğer cevabınız evetse izlemek, dinlemek, feyz almak üzere tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
Bülent Emin Yarar'a hayran kalmıştım Profesyonel adlı oyunda. (ist. devlet tiyatrosu)
0
Çetin Tekindor ve Müşfik Kenter'e ilaveten daha genç nesilden Okan Yalabık. Yetkin Dikinciler de olabilir.
0
1 saat bende 50 dolar
la ufacık bir şey için bile onlarca satır yazıyorsunuz. Hiç üşenmiyor musunuz ? ben olsam uğraşmam amk.
la ufacık bir şey için bile onlarca satır yazıyorsunuz. Hiç üşenmiyor musunuz ? ben olsam uğraşmam amk.
0
Oturup takır takır kod yazabilen biri değilim ama tutorial takip edip oradan kod denemek, nasıl olduğunu, çalışıp çalışmadığını görmek falan inanılmaz zevkli bi olay.
0
emeğin sonucu önemli. keyfi de olsa para da alsan sonuca ulaşınca mis. (ben yapmıyorum ama başka benzer zahmetli şeyler yaptığım için dedim)
0
yazdığın şeye bağlı olarak değişir.
Yazdığın sistem yapay zeka ile çalıp, senin yerine bir siteye günün belirli saatlerinde girip, belirli şartlara göre puanları senin yerine toplayıp, karşılığında hediye kazanmana sebep veren bir şey yazıyorsan zevkten 4 köşe ediyor adamı.
Sen normalde sabah 6'da, 4'de veya belirsiz aralıklarla kalkıp kontrol etmen gereken işlemi otomatik o yapıyor.
Yani kısacası senin işini yapan bir şey yaptığını düşününce sıkılmıyorsun.
Yazdığın sistem yapay zeka ile çalıp, senin yerine bir siteye günün belirli saatlerinde girip, belirli şartlara göre puanları senin yerine toplayıp, karşılığında hediye kazanmana sebep veren bir şey yazıyorsan zevkten 4 köşe ediyor adamı.
Sen normalde sabah 6'da, 4'de veya belirsiz aralıklarla kalkıp kontrol etmen gereken işlemi otomatik o yapıyor.
Yani kısacası senin işini yapan bir şey yaptığını düşününce sıkılmıyorsun.
0
kingbulva
Yoksa bir tek benim çevremde mi kimse plan yapmamış şu ana kadar?
Yoksa bir tek benim çevremde mi kimse plan yapmamış şu ana kadar?
0
ben de yapmadım. 1 şişe içkiyle ile ne yapacağımı bilmiyorum. paylaşmaya hazırım:)
0
ben plan yapmadım, yapmayacağım da büyük ihtimalle.
her zamanki gibi takılırım evde.
her zamanki gibi takılırım evde.
0
evde oturup film izlerim herhalde..hiç yılbaşı kutlamadım hayatımda.bir günü zorla özel yapmanın alemi yok
0
ben, yapamadım desem daha doğru yılbaşlarını severim de birlikte olalım diyen arkadaşlar izmire gitme planımın önünü kapayıp dün evlerine gittiler:( şuan yılbaşını değilde arkadaşlık bitirme konusunda net planlarım var.
0
2'sine sınav koyan japon askerleri olduğu sürece öğrenci plan mlan yapamaz. muhtemelen evde biraz içip tek başıma çıkıcam ankara sokaklarında yardıracam sabaha kadar gop'ta.
0
Yılbaşı akşamı sinemaya gitmeyi planlıyorum. Sonra da eve giderim herhalde. Belki gece yarısına doğru deniz kıyısına yürürüm. Tek başıma olacağımdan programım olmadığını varsayabilirsiniz :)
0
sagopa kajmer mahlas kafkef
selamlar duyuru ahalisi,sohbet muhabbet etmek, eğlenceli vakit geçirmek için ileri derecede potterhead'lere ihtiyacım var. aradığım şartlar,-her kitabı 3'er defa veya daha fazla sayıda okumuş olmaları,-albus dumbledore'un tam adını düzgün sırada ezberden söyleyebilmeleri,-ozan beedle'ın hikayeleri,
selamlar duyuru ahalisi,
sohbet muhabbet etmek, eğlenceli vakit geçirmek için ileri derecede potterhead'lere ihtiyacım var. aradığım şartlar,
-her kitabı 3'er defa veya daha fazla sayıda okumuş olmaları,
-albus dumbledore'un tam adını düzgün sırada ezberden söyleyebilmeleri,
-ozan beedle'ın hikayeleri, fantastik canavarlar nelerdir, nerelerde bulunurlar ve çağlar boyu quidditch gibi yardımcı kitapları okumuş olmaları ve
-kitaplarda geçen terimlerin ingilizcelerine de bir derece vakıf olmaları.
filmlerle pek ilgilenmiyorum açıkçası, o nedenle filmler konusunda yüksek bir beklentim yok muhabbet edeceğim kişiden.
var mı bu kadar potterhead aramızda? varsa keyifle muhabbet etmek isterim. bunaldım bu hayattan, tutunacak tek dalım hp kaldı.
sohbet muhabbet etmek, eğlenceli vakit geçirmek için ileri derecede potterhead'lere ihtiyacım var. aradığım şartlar,
-her kitabı 3'er defa veya daha fazla sayıda okumuş olmaları,
-albus dumbledore'un tam adını düzgün sırada ezberden söyleyebilmeleri,
-ozan beedle'ın hikayeleri, fantastik canavarlar nelerdir, nerelerde bulunurlar ve çağlar boyu quidditch gibi yardımcı kitapları okumuş olmaları ve
-kitaplarda geçen terimlerin ingilizcelerine de bir derece vakıf olmaları.
filmlerle pek ilgilenmiyorum açıkçası, o nedenle filmler konusunda yüksek bir beklentim yok muhabbet edeceğim kişiden.
var mı bu kadar potterhead aramızda? varsa keyifle muhabbet etmek isterim. bunaldım bu hayattan, tutunacak tek dalım hp kaldı.
0
eh, yardımcı kitapları okumadım ama ne zaman harry potter hakkında konuşmak istersen bi msj uzağındayım.
not: filmlerinden nefret eden birisiyim.
not: filmlerinden nefret eden birisiyim.
0
var ilk kitabı yaklaşık 12 yıl önce, 15 kere falan okumustum o zamanlar, yenisi cıkmamıstı bir turlu heh. sonra diğer kitapları çıkar çıkmaz yurtdısından almıstım, sansıma ingiltereydim temmuzda 2 keresinde falan. filmin çekildiği yerleri ziyaret etmiştim taaa 2002de mi ne.. baya severdim yani.
ama artık yaslandım bunlar için genç
ama artık yaslandım bunlar için genç
0
Ek kitaplarımı okumadım ama tüm kitapları en az 3'er kere okudum. Bildiğin Harry Potter ile büyüdüm ben :) Hatta son kitabın çıktığı sırada İngiltere'e gitmiştim, çevirilmesini bekleyemedim orada bitirdim kitabı. Pek çok ayrıntıyı ince detayına kadar hatırlıyorum, sorularınızı elimden geldiğince yanıtlamak isterim ^^
0
enkolaykullaniciadi
nedir harbiden?bu en fazla kazanan 4.ncü teknoloji firması nasıl oluyor?herhalde en son 5 sene önce falan girmişimdir...
nedir harbiden?
bu en fazla kazanan 4.ncü teknoloji firması nasıl oluyor?
herhalde en son 5 sene önce falan girmişimdir...
bu en fazla kazanan 4.ncü teknoloji firması nasıl oluyor?
herhalde en son 5 sene önce falan girmişimdir...
0
yahoo bir portal olarak çok fazla şey sunuyor, sadece e-posta veya arama motoru olarak düşünmemek lazım. sadece oyun kısmı bile sanırım dünyanın en büyük online oyun ortamı olsa gerek.
0
Ben yahoo e - postayı hala aktif olarak kullanıyorum. 2000 yılında filan almışımdır herhalde. Yahoo teknoloji üretebilen bir şirkettir.
0
Sandman
blogum bu http://filmadlari.blogspot.com/ facebook, twitter ve friendfeed'e linklerini koyuyorum ayrıca ara sıra ekşi duyuruda da paylaşıyorum daha ne yapmalıyım ilginiz için teşekkürler.
blogum bu filmadlari.blogspot.com facebook, twitter ve friendfeed'e linklerini koyuyorum ayrıca ara sıra ekşi duyuruda da paylaşıyorum daha ne yapmalıyım ilginiz için teşekkürler.
0
En güzel reklam düzenli olarak yazmanız ve kaliteli içerik oluşturmanızdır. Zamanla okur kitleniz oluşur onlar reklamınızı yapar zaten. Aklımda kalmış, kaliteli ve ilgi çekici blogları haber yapan online dergi vardı sanki adını unuttum. Siz güzel güzel yazın sonra onlara bir ararsınız ;)
0
ihaleli batak
Evet sevgili oktay ustalar aksam ozel bir istek uzerine birini manti yemeye goturmem lazim ama gelin gorun ki bildigim mantici ya da manti satan bir yer yok. Yardimlarinizi beklemekteyim. Tesekkurler
Evet sevgili oktay ustalar aksam ozel bir istek uzerine birini manti yemeye goturmem lazim ama gelin gorun ki bildigim mantici ya da manti satan bir yer yok. Yardimlarinizi beklemekteyim. Tesekkurler
0
nazım hikmet merkezinin karşısında kafe sen var. hem tatlı bir yer hem ev mantısı satıyorlar.
0
Rexx sinemasının karşı sokağında Mosquito Cafe vardır kime sorsan gösterir. Hemen yanında bir mantıcı vardı, çok lezzetli ve kocaman tabaklarda satıyorlardı. Gözünüz de doyar karnınız da ^^
0
@burka'nın bahsettiği yerin adı sini mantı. güzeldir.
bir de final dersanesinden bahariye caddesine çıkan sokakta (nail bey sokak) sayla mantı vardır. orası da iyidir.
bir de final dersanesinden bahariye caddesine çıkan sokakta (nail bey sokak) sayla mantı vardır. orası da iyidir.
0
moda'da ali ustanın hemen çapraz karşısındaki yoldaki kafede var. adını unuttum ama çok lezzetliydi en son.
0
marisa ya katılıyorum. sayla iyidir. plase olarak da törek mantı tercih edilebilir.
0
arnatuile
IMAX izleyenler (İstinye Parkta), nasıldı film, bir sorun varmıydı ? Sanırım Avatara çok problem çıkmış zamanında. İnşallah Hobbit sağlamdır.
IMAX izleyenler (İstinye Parkta), nasıldı film, bir sorun varmıydı ? Sanırım Avatara çok problem çıkmış zamanında. İnşallah Hobbit sağlamdır.
0
Dün müydü neydi, bir arkadaş IMAX'te 3D izlediğini ve göz ağrısından başka bir halta yaramadığını söylüyordu sanırım. 2D olarak da yok galiba hiçbir yerde. IMAX'te 2D yayınlansa herhalde tadından yenmezdi.
0
sorun yoktu gözlük rahatsızlığı dışında. filmin 3d'lik bi olayı yok zaten, 2d daha keyif verici olurdu bence de.
0
Ben dün seyrettim IMAX görüntüsü çok kaliteliydi. Kendim gözlük kullanıyorum 3D gözlüğü onun üzerine takmak zorunda kaldım ama iyiydi.
Bu arada, dün 10:45 seansında üzerinde pelerin boynunda zincirli yüzük ile dolaşan da bendim ^^
Bu arada, dün 10:45 seansında üzerinde pelerin boynunda zincirli yüzük ile dolaşan da bendim ^^
0
Sadece çok hızlı birkaç sahne yorucuydu. Onları da takip etmeye çalışmadım, saldım gitti bi kaç saniye. Bi sıkıntı olmadı. Detayları 2d'de yakalayacağız artık
0
Imkan olsa 2D IMAX derim izlemeyenlere.
Bu arada gozlukleri verdikleri plastik posetin ustunde IMAX ile izlemek gozlere zararlidir. falan yaziyordu. Cikista gozlugu verdikten sonra farkettim bunu. Posedi gosterip cemkirdim gorevliye, sadece posetleri kullaniyoruz, gozlukler IMAX gozlukleri dedi ve kutudaki gozluklerin kenarinda gercekten de IMAX yaziyordu. Benimkinde yazdigina falan dikkat etmemistim hic. Acep bendeki IMAX olmayanlardan miydi diye icime kurt dustu ancak yapacak bir sey yok artik.
Demek istedigim; verilen gozlukleri ve posedini kontrol edin.
Bu arada gozlukleri verdikleri plastik posetin ustunde IMAX ile izlemek gozlere zararlidir. falan yaziyordu. Cikista gozlugu verdikten sonra farkettim bunu. Posedi gosterip cemkirdim gorevliye, sadece posetleri kullaniyoruz, gozlukler IMAX gozlukleri dedi ve kutudaki gozluklerin kenarinda gercekten de IMAX yaziyordu. Benimkinde yazdigina falan dikkat etmemistim hic. Acep bendeki IMAX olmayanlardan miydi diye icime kurt dustu ancak yapacak bir sey yok artik.
Demek istedigim; verilen gozlukleri ve posedini kontrol edin.
0
leenathrw
Arkadaşım ısrarla söylemiyor. Fotoğraf ters çekilmiş de olabilir. Tek bildiğimiz Sanskritçe olması. Teşekkürler...
Arkadaşım ısrarla söylemiyor. Fotoğraf ters çekilmiş de olabilir. Tek bildiğimiz Sanskritçe olması. Teşekkürler...
0
0
Fotoğraftaki kişinin halinden anladığım kadarıyla "Çok Utanıyorum" yazıyordur herhalde...
Edit : "Çok Pişmanım" da olabilir tabi ^^
Edit : "Çok Pişmanım" da olabilir tabi ^^
0
fotoğraftaki kişi kolun sahibi değil. dövme kalıcı sanırım. bu kadar kötü gözükmesine sebep biraz da benim renklerle oynamamdan. peki ne anlama geliyor?
0
budist mantrasıdır. (dua denilebilir tabi ama önemli olan kelimelerin anlamları değil sesidir, o yüzden tam anlamıyla dua da denemez) om evrenin dip sesidir, om dediğinde evrenle uyumlanırsın bu nedenle, aynı frekansta çalışırsın. kelime anlamından biraz daha derin bir içeriğe sahip yani.
0
ivit
hinduların omnamaşivaya sındaki de bu. zaten budizm demişim ama yanlış dedim tabi çünkü daha da eski belki hinduizmden bile eskidir.
www.dharamsala.web.tr enelhak tan pek bir farkı yok gibi aslında.
hinduların omnamaşivaya sındaki de bu. zaten budizm demişim ama yanlış dedim tabi çünkü daha da eski belki hinduizmden bile eskidir.
www.dharamsala.web.tr enelhak tan pek bir farkı yok gibi aslında.
0
burka
MerhabaHobbit filmi geliyor malum. Pelerinim var. Hobbit kulağı da takmak istiyorum nereden bulabilirim ? Bir de asa lazım.
Merhaba
Hobbit filmi geliyor malum. Pelerinim var. Hobbit kulağı da takmak istiyorum nereden bulabilirim ? Bir de asa lazım.
Hobbit filmi geliyor malum. Pelerinim var. Hobbit kulağı da takmak istiyorum nereden bulabilirim ? Bir de asa lazım.
0
jimjim
Siz hangilerini kullanıyorsunuz? Tatmin edici indirim istiyorum.Yani örneğin ayda bir kere bir kitabı %50 indirimle satsın ben de sürekli takip edeyim; denk gelenleri de alayım. Nebilim kargo bedava veya çok ucuz olsun.%10-%20 neredeyse her yerde var.Daha fazla istiyorum.Ayrıca sanmıyorum ama varsa
Siz hangilerini kullanıyorsunuz? Tatmin edici indirim istiyorum.
Yani örneğin ayda bir kere bir kitabı %50 indirimle satsın ben de sürekli takip edeyim; denk gelenleri de alayım. Nebilim kargo bedava veya çok ucuz olsun.
%10-%20 neredeyse her yerde var.Daha fazla istiyorum.
Ayrıca sanmıyorum ama varsa benim bilmediğim bir kitabevi de olur İst.da. Kabalcıyı çok seviyorum ama sayemde bir kat daha çıktılar :( Yeter artık.
Yani örneğin ayda bir kere bir kitabı %50 indirimle satsın ben de sürekli takip edeyim; denk gelenleri de alayım. Nebilim kargo bedava veya çok ucuz olsun.
%10-%20 neredeyse her yerde var.Daha fazla istiyorum.
Ayrıca sanmıyorum ama varsa benim bilmediğim bir kitabevi de olur İst.da. Kabalcıyı çok seviyorum ama sayemde bir kat daha çıktılar :( Yeter artık.
0
Şuan İdefix.com da Sanal Fuar var ve baya kitapevinde inidirm var. Tavsiye ederim..
0
www.evekitap.com takip edebilirsin. Kitap fiyatları hiç fena değil, 50 TL üzerine kargo bedava. Arada sırada günlük fırsat oluyor kargo tümüyle bedava bile olabiliyor.
0
bu değil bu da değil, idefix hiç değil.
aşağı yukarı aynı kafada siteler bunlar. çok spesifik kitaplarda (ki ihtiyacı olan için güzel olabilir ama) kampanya yapıyorlar sadece. ben sürekli takip ettiğim yerli/yabancı yazarların yeni çıkan kitaplarını da indirimde alayım istiyorum. bunun için çaba sarfetmeye razıyım. diğerleri için zaten sahafları tercih ediyorum.
okuoku ve evekitap a şimdi de baktım; %20 yapmışlar genelde. :/ peeeh
aşağı yukarı aynı kafada siteler bunlar. çok spesifik kitaplarda (ki ihtiyacı olan için güzel olabilir ama) kampanya yapıyorlar sadece. ben sürekli takip ettiğim yerli/yabancı yazarların yeni çıkan kitaplarını da indirimde alayım istiyorum. bunun için çaba sarfetmeye razıyım. diğerleri için zaten sahafları tercih ediyorum.
okuoku ve evekitap a şimdi de baktım; %20 yapmışlar genelde. :/ peeeh
0
kitapvekitap derim, idefix, evekitap, kitapyurdu vb sitelerin hepsinden daha ucuz
0
Ben alıyorum gayette ve almaya da devam edeceğim öğrencilik hayatım boyunca =)
0
burka
MerhabaPek bu tarz sorular sormam ama bugün başıma şu geldi. Elimde bavulla Karaköy'den taksi çevirdim. Cezayir (Fransız) Sokağına gidelim dedim. Ben orayı bilmiyorum siz tarif edin dedi. Peki öyleyse Galatasaray Lisesi'ne doğru gidin ben oradan tarif ederim dedim, orayı da bilemedim dedi. Ben İstik
Merhaba
Pek bu tarz sorular sormam ama bugün başıma şu geldi. Elimde bavulla Karaköy'den taksi çevirdim. Cezayir (Fransız) Sokağına gidelim dedim. Ben orayı bilmiyorum siz tarif edin dedi. Peki öyleyse Galatasaray Lisesi'ne doğru gidin ben oradan tarif ederim dedim, orayı da bilemedim dedi. Ben İstiklal ve Taksim'i avucumun içi gibi biliyorum ama araç yollarında hangi istikamet tek gidiş, nereden çıkılır hakim değilim . Neyse yolu uzatmadan lisenin oraya çıkıp araçtan indim. 7,25 liralık ücrete 10 lira verdim 2.5 lira para üstü uzattı. Bavulumu alırken 25 kuruşunuz yok mu dedim, varsa veriyim dedi sonra 25 kuruşu bana uzattı.
Benim canımı sıkan
1 - Günahını almak istemem ama Karaköy civarında taksicilik yapıp da Galatasaray Lisesi'ni, Cezayir Sokağı'nı bilmemek bana inandırıcı gelmedi.
2 - 3 kuruş paraüstü için kendilerini küçük düşürmeleri. Sabahtan akşama çalışan müşteri taşıyor hala daha "Varsa veriyim" diyorlar.
Meramımı anlatabildiğimi umuyorum, sizce bu taksiciye ne denir şimdi ?
Pek bu tarz sorular sormam ama bugün başıma şu geldi. Elimde bavulla Karaköy'den taksi çevirdim. Cezayir (Fransız) Sokağına gidelim dedim. Ben orayı bilmiyorum siz tarif edin dedi. Peki öyleyse Galatasaray Lisesi'ne doğru gidin ben oradan tarif ederim dedim, orayı da bilemedim dedi. Ben İstiklal ve Taksim'i avucumun içi gibi biliyorum ama araç yollarında hangi istikamet tek gidiş, nereden çıkılır hakim değilim . Neyse yolu uzatmadan lisenin oraya çıkıp araçtan indim. 7,25 liralık ücrete 10 lira verdim 2.5 lira para üstü uzattı. Bavulumu alırken 25 kuruşunuz yok mu dedim, varsa veriyim dedi sonra 25 kuruşu bana uzattı.
Benim canımı sıkan
1 - Günahını almak istemem ama Karaköy civarında taksicilik yapıp da Galatasaray Lisesi'ni, Cezayir Sokağı'nı bilmemek bana inandırıcı gelmedi.
2 - 3 kuruş paraüstü için kendilerini küçük düşürmeleri. Sabahtan akşama çalışan müşteri taşıyor hala daha "Varsa veriyim" diyorlar.
Meramımı anlatabildiğimi umuyorum, sizce bu taksiciye ne denir şimdi ?
0
işe yeni başlama gibi bir olasılıkta var tabi ama yine de taksicilerin adres repertuvarı geniştir.Birde galatasaray lisesi gibi en çok bilinen yerlerden birini bilmemesi düşük ihtimal.İstanbulda yaşayan herkes söylediğin yerleri bilir.
Biraz tur attırıp para koparmak istemiş belli ki.
Biraz tur attırıp para koparmak istemiş belli ki.
0
1- karaköy civarında taksicilik yapmıyor olabilir Belki çoook uzaktan oralara müşteri getirdi.
2- siz 10.25 TL tutan hesaba 10 TL verseydiniz yeterli der çoğu taksici o yuzden o ufak 25 kuruşluk cömertliği de sizden beklerler.
diye düşünüyorum..
2- siz 10.25 TL tutan hesaba 10 TL verseydiniz yeterli der çoğu taksici o yuzden o ufak 25 kuruşluk cömertliği de sizden beklerler.
diye düşünüyorum..
0
galatasarayı bilmemesi saçma da,
25 krş için laf etmen de saçma.
hani 1-2 lira olur anlaşılabilir, ama 25 krş ne yahu. sakız parası bile değil
25 krş için laf etmen de saçma.
hani 1-2 lira olur anlaşılabilir, ama 25 krş ne yahu. sakız parası bile değil
0
o taksiciye çok şey denir de neyse. benim evle iş arası 9.40-9.60 tl gibi bir şey tutuyor. haftada 2-3 kez binerim taksiye daha para üstü uzatan 2 ya da 3 kişi olmuştur. 10 tl'yi alıp güle güle derler.
yapabilecek bir şey yok. daha cuma günü yolu bana sormadan trafik bahanesiyle uzatan bir tanesiyle tartıştım. artık ülke gerçeği diyerek kabullenmek gerektiğini düşünüyorum yoksa bunların birinden dayak yiyeceğim bi gün.
yapabilecek bir şey yok. daha cuma günü yolu bana sormadan trafik bahanesiyle uzatan bir tanesiyle tartıştım. artık ülke gerçeği diyerek kabullenmek gerektiğini düşünüyorum yoksa bunların birinden dayak yiyeceğim bi gün.
0
@halilibo +1
12 liralık hesaba "10 lira versen yeter" diyen çok taksici gördüm. 7.5 liralık hesabın üstünü fazla önemsemem param varsa.
12 liralık hesaba "10 lira versen yeter" diyen çok taksici gördüm. 7.5 liralık hesabın üstünü fazla önemsemem param varsa.
0
Yolu bilmiyor olabilir bu normal, Senin canın sıkılmasını geçtim sen adamın canını sıkmışsın. Adamın düzgünlüğü para üstü vermesinden belli. Taksiciden 25 kr istemek de ayrı garip. 25 kuruşunla mutluluklar aynısını 100 kere daha yaparsan 25 liran olacak ha gayret.
0
Karakoy'den Galatasaray Lisesi'ne gitmeyi bilmeyecek taksici oldugunu hic sanmam.
Ayrica kurusu kurusuna odenmeli bence. Taksisi temizdir, muhabbeti iyidir vs, para ustunu almazsin, dogru bir sey fakat cogu taksici para ustu vermeyi reddettikleri gibi, beklediginizde de agresiflesiyorlar.
Bir yokus vardi evimden otobus duragina, yagmurlu gunlerde cikmak istemezdim, taksilerin de anayol guzergahinda oldugundan taksi cevirirdim zaman zaman. Dort lira tutardi, bes lira uzatirdim para ustu vermezlerdi. Yakin mesafe ya, veremezler. Cildiriyordum, birkac kez para ustu vermediniz dedim de, ama tabii adam manyak mi bilemiyor insan, tirsiyor.
Para ustu yirmi bes kurussa iste. On kurussa isteme ama yirmi besse iste. Ben cok bezdim belki de ondan bu kadar katiyim bilmiyorum, ama ondan o kadar bundan bu kadar derken acayip para kaliyor zaten.
Ayrica dolandirici taksici o kadar cok ki, kurunun yaninda yas da yaniyor. Cok doluymusum ben de yahu.
Ayrica kurusu kurusuna odenmeli bence. Taksisi temizdir, muhabbeti iyidir vs, para ustunu almazsin, dogru bir sey fakat cogu taksici para ustu vermeyi reddettikleri gibi, beklediginizde de agresiflesiyorlar.
Bir yokus vardi evimden otobus duragina, yagmurlu gunlerde cikmak istemezdim, taksilerin de anayol guzergahinda oldugundan taksi cevirirdim zaman zaman. Dort lira tutardi, bes lira uzatirdim para ustu vermezlerdi. Yakin mesafe ya, veremezler. Cildiriyordum, birkac kez para ustu vermediniz dedim de, ama tabii adam manyak mi bilemiyor insan, tirsiyor.
Para ustu yirmi bes kurussa iste. On kurussa isteme ama yirmi besse iste. Ben cok bezdim belki de ondan bu kadar katiyim bilmiyorum, ama ondan o kadar bundan bu kadar derken acayip para kaliyor zaten.
Ayrica dolandirici taksici o kadar cok ki, kurunun yaninda yas da yaniyor. Cok doluymusum ben de yahu.
0
Arkadaşlar para üstü konusunda kendi düşüncemi açıklıyım :
Ben parasında değilim, 25 kuruş olur, 50 kuruş olur 1 lira olur muhim değil. Beni rahatsız eden bu adamlar vermesi gereken parayı eksik veriyor, üstelik tek kelime etmiyorlar. Efendi bir şekilde dese ki "Abicim kusura bakma para üstüm yok mahsuru yoksa şu kadar versem hakkını helal et" dese bu anlaşılır bir durum.
Ama bana hiç açıklama yapmadan gidip fazla ücret alacak, ücreti istediğimde de "Bir bakayım varsa veriyim" diyecek öyle bir dünya yok.
@Halilibo
Cömertlik de hakedene yapılır, yoksa 3 kuruşun lafını yapacak insanlar değiliz hiçbirimiz.
Ben parasında değilim, 25 kuruş olur, 50 kuruş olur 1 lira olur muhim değil. Beni rahatsız eden bu adamlar vermesi gereken parayı eksik veriyor, üstelik tek kelime etmiyorlar. Efendi bir şekilde dese ki "Abicim kusura bakma para üstüm yok mahsuru yoksa şu kadar versem hakkını helal et" dese bu anlaşılır bir durum.
Ama bana hiç açıklama yapmadan gidip fazla ücret alacak, ücreti istediğimde de "Bir bakayım varsa veriyim" diyecek öyle bir dünya yok.
@Halilibo
Cömertlik de hakedene yapılır, yoksa 3 kuruşun lafını yapacak insanlar değiliz hiçbirimiz.
0
25 kuruş 50 kuruş neyse taksici para üstünü vermek zorunda ha adam verirse verir taksici kendi iradesiyle neden el koysunki paraya ayrıca en iyi taksicinin aq.
0
Sandman
http://sphotos-f.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/381710_10151363146365087_977089135_n.jpg
0
10 gün sonra 349 askere gidecek olmasam okurdum da şimdi sokmayalım aklımıza böyle şeyler..
0
uykusuz hep gece
beni sevmiyor ? çok değil biraz sevsin. azıcık sevsin. sevildiğimi bileyim.
beni sevmiyor ? çok değil biraz sevsin. azıcık sevsin. sevildiğimi bileyim.
0
denizaya
Dikkatimi çekti Muhafazakar Düşünceye sahip yazarlar son bir aydır bu konuyu gündeme getirmeye çalışıyorlar..ne demek istiyorlar? Elimizde İstatistiki veriler var mı acaba, cidden halk inkilap devrimleri öncesi yüksek oranda okur-yazar mıydı?Sonrasında merak ettiğim madem Türk'ün asıl harflerine dön
Dikkatimi çekti Muhafazakar Düşünceye sahip yazarlar son bir aydır bu konuyu gündeme getirmeye çalışıyorlar..ne demek istiyorlar? Elimizde İstatistiki veriler var mı acaba, cidden halk inkilap devrimleri öncesi yüksek oranda okur-yazar mıydı?
Sonrasında merak ettiğim madem Türk'ün asıl harflerine döneceğiz! neden Arap Harfleri??? Orhun yazıtlarındaki, göktürk kitabelerindeki japon harflerine benzeyen Türk alfabesi değil?
---------------------------------------------
[b]DİYORLAR Kİ?;[/b]
Bin yıllık millî ve islamî yazımızı okumayı ve yazmayı öğreniniz.
harf inkılabı ile bir gecede herkes okumaz-yazmaz duruma düşürülmüştür
Halk 1 gecede cahil bırakılmış, babasının-dedesinin mezar taşlarını okuyamayacak hale getirilmiştir...
Harf devrimi sayesinde Türklerle Arapların bağı koparıldı. En başlıca amaçlardan birisi zaten buydu. Türkler Orta Asyadan gelmiştir yalanı ortaya atıldı, Asya'nın çekik gözlü olduğunu göremeyen laikler, çağdaşlar hiç aynaya bakmazlar mı? Türkler aslen Araptır ve Bu harf devrimi ile aslından sapmıştır.
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ,okur-yazar olan halk harf devrimiyle bir gecede cahil bırakıldı,ardından seçime gittiler.
Oy pusulasını dahi okuyamayan vatandaş baskıyla oy kullandı.
Babam mükemmel Kur-an okurdu ve Osmanlıca yazardı.
Ancak Latin Harfleri devreye girince cahil damgası yedi.
Dandik yasalar yerine İslam'ı hakim kılmalıdırlar. Arapça tekrar milli alfabemiz olmalı. Yoksa bu toplum iflah olmaz, yazık olur.
Devrimin sahipleri Harf İnkîlabının hedefini, "okuyup yazmayı kolaylaştırmak ve yaymak, modern öğretim ve eğitimin gerçekleşmesini sağlamak" olarak belirlemişti. Gelin görün ki, koca bir milleti bir gecede cahilleştirmek, tarihini ve kökenini unutturmak ve millet şuurunu onlarca yıl geriye götürmek gibi onulması güç zararlara sebep olduklarını göremeyecek kadar kördüler.
Sonrasında merak ettiğim madem Türk'ün asıl harflerine döneceğiz! neden Arap Harfleri??? Orhun yazıtlarındaki, göktürk kitabelerindeki japon harflerine benzeyen Türk alfabesi değil?
---------------------------------------------
[b]DİYORLAR Kİ?;[/b]
Bin yıllık millî ve islamî yazımızı okumayı ve yazmayı öğreniniz.
harf inkılabı ile bir gecede herkes okumaz-yazmaz duruma düşürülmüştür
Halk 1 gecede cahil bırakılmış, babasının-dedesinin mezar taşlarını okuyamayacak hale getirilmiştir...
Harf devrimi sayesinde Türklerle Arapların bağı koparıldı. En başlıca amaçlardan birisi zaten buydu. Türkler Orta Asyadan gelmiştir yalanı ortaya atıldı, Asya'nın çekik gözlü olduğunu göremeyen laikler, çağdaşlar hiç aynaya bakmazlar mı? Türkler aslen Araptır ve Bu harf devrimi ile aslından sapmıştır.
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ,okur-yazar olan halk harf devrimiyle bir gecede cahil bırakıldı,ardından seçime gittiler.
Oy pusulasını dahi okuyamayan vatandaş baskıyla oy kullandı.
Babam mükemmel Kur-an okurdu ve Osmanlıca yazardı.
Ancak Latin Harfleri devreye girince cahil damgası yedi.
Dandik yasalar yerine İslam'ı hakim kılmalıdırlar. Arapça tekrar milli alfabemiz olmalı. Yoksa bu toplum iflah olmaz, yazık olur.
Devrimin sahipleri Harf İnkîlabının hedefini, "okuyup yazmayı kolaylaştırmak ve yaymak, modern öğretim ve eğitimin gerçekleşmesini sağlamak" olarak belirlemişti. Gelin görün ki, koca bir milleti bir gecede cahilleştirmek, tarihini ve kökenini unutturmak ve millet şuurunu onlarca yıl geriye götürmek gibi onulması güç zararlara sebep olduklarını göremeyecek kadar kördüler.
0
Neden mantıklı bir yanıt arıyorsunuz ki böyle bir yazıda? Sanki 1 gecede her taraftaki harfler değişti de kimse bir şey okuyamadı gibi yazmışlar.
0
"Halk 1 gecede cahil bırakılmış, babasının-dedesinin mezar taşlarını okuyamayacak hale getirilmiştir..."
Yani bu devrimi yapanlar ülkedeki tüm arapça kaynakları yakmış, mezar taşlarını kırıp latin harfleriyle yeniden yazmışlar. Hem de bir gecede. Azme bak ya.
Yani bu devrimi yapanlar ülkedeki tüm arapça kaynakları yakmış, mezar taşlarını kırıp latin harfleriyle yeniden yazmışlar. Hem de bir gecede. Azme bak ya.
0
cahil ile tartışmaya girmeyiniz bir kere cevabını verin anlamıyorsa bırakın gitsin geri dönerse kürekle vurun
0
tr.wikipedia.org
sene %okuma yazma oranı
1923 2,5
1927 10,5
1935 20,4
gördüğün üzere kolpanın önde gideni bu yazı. mükemmel osmanlıca yazarmış, 100 kişiden sadece 2-3 tanesi okuma yazma biliyor koca ülkede. onların da çoğu istanbulda zaten. harf devriminden sonra 12 yılda 8e katlanıyor oran.
sene %okuma yazma oranı
1923 2,5
1927 10,5
1935 20,4
gördüğün üzere kolpanın önde gideni bu yazı. mükemmel osmanlıca yazarmış, 100 kişiden sadece 2-3 tanesi okuma yazma biliyor koca ülkede. onların da çoğu istanbulda zaten. harf devriminden sonra 12 yılda 8e katlanıyor oran.
0
Argümanınıza katılmıyorum, insanlar tek bir kararla cahilleştirilmediler. Hatta tersine eğitim ve öğretime yüksek önem verildiğini düşünüyorum. Şu genç yaşımda köy enstitülerine hayranlık ve gıptayla bakıyorum keşke insanlarımız gerçek eğitim almaya devam edebilselerdi, bundan yararlanabilseydik.
Öte yandan kendi adıma toplumumun ve ülkemin geçmişini daha açık bir şekilde tanıyabilmek isterdim bu yönden bakınca da evet tarihimiz duman perdesi gibi kapatıldı. Topu topu 100 sene önceki dönemi bilememek kendimi kötü hissettiriyor doğrusu...
Öte yandan kendi adıma toplumumun ve ülkemin geçmişini daha açık bir şekilde tanıyabilmek isterdim bu yönden bakınca da evet tarihimiz duman perdesi gibi kapatıldı. Topu topu 100 sene önceki dönemi bilememek kendimi kötü hissettiriyor doğrusu...
0
arap alfabesine geçsek nolacak hadi geçtik diyelim dil o derece değişti ki o dönemki hiçbir şeyi ciddi bir çalışma yapmadan anlayamayacak durumdayız şimdi. asıl sorun dille oynanması ve çok oynanan her şey gibi dilin bozulması, ucubik bir hal almasıdır. ben şu gün bile arapça, farsça kelimelerden memnunum. benim meramımı batının kelimelerinden daha iyi ifade ediyorlar. daha derin, daha bizden görünüyorlar. bana kalırsa dil devrimi dilimizi köreltti, soyut kavramlarda çok eksiğiz özellikle. nüans konusunda da zorluklar yaşandığı çok oluyor. ama bu demek değil ki bu adamın dedikleri doğru. deli saçması zırva mantıksız şeyler söylemiş, ciddiye almaya değmez.
0
solo
Hayvanseversiniz tamam onun haricinde insanlarda kediye özel bir sevgi var. Kedinin hangi özelliğini seviyorsunuz? Köpeğe tercih edilebilecek neyi var mesela? Nankör olduklarından en tatlılarını bile sevmiyorum ben. Sizde sizi kediye çeken ne var?
Hayvanseversiniz tamam onun haricinde insanlarda kediye özel bir sevgi var. Kedinin hangi özelliğini seviyorsunuz? Köpeğe tercih edilebilecek neyi var mesela? Nankör olduklarından en tatlılarını bile sevmiyorum ben. Sizde sizi kediye çeken ne var?
0
köpek kadar uğraştırmıyor. temiz hayvan. tuvaletini falan kendi yapabiliyor. çok salaklar bi de. utanınca falan yorganın içine giriyor çıkmıyor benimkisi.
0
bu "nankör" muhabbeti nedir? ben anlayamıyorum bu konuyu. nankör falan değil kedi, sadece ne olursa olsun bir insana pek güvenmez ve bireysellik duygusu çok güçlüdür. insan egosu da her şeye sahip olmak ister, kedi egosu da insan egosuna benzerdir, dolayısıyla ikisi çatışır. kediye "ben sana sahibim" dersiniz, kedi "hayır, ben sana sahibim" der hareketleriyle. bu nankörlük değildir. köpekler biraz fazla sadık ve çok çabuk güveniyorlar sadece, insanın sahiplenici, her şeye "benim" diyen yapısına daha uygun hayvanlar. kedi "kusura bakma senin değilim canım" dedi diye nankör muamelesi görüyor...
cevap vermeyi unutmuşum, çok sevimli ve karakterli oldukları için :)
cevap vermeyi unutmuşum, çok sevimli ve karakterli oldukları için :)
0
kedileri sevmiyorum, sevemem, onların varlık amacı beni çok aşıyor, onları sevmem sanki onlardan daha üstün olabilmemle mümkün gibi ama değil, yani onlardan üstün bir şeyin olması imkansız gibi. onlardan üstün olamayınca onları hakkıyla takdir edebilmem mümkün olmuyor haliyle. hayranlıktan daha adi, daha bayağı bir his bu. onları daha yüksek bir bilinç seviyesiyle anlayabilsem ve onlara hakkını verecek kadar yoğun bir bağlılıkla hayranlık duyabilsem keşke. böyle utanç verici düşkün hallerini gördüğümde, en ufak bir rahatsızlıklarında, yaşlandıklarında, çaresiz bir hastalığa tutulduklarında.. içimden bir parça kopuyor. evrenin şefkat dolu bir yer olmadığını anlıyorum tekrar tekrar. onlara layık olabilecek kadar sevgimi gösterebilsem ve bana istedikleri nankörlüğü yapabilseler daha ne isterim?
0
nankor, iyilik bilmez demek. kediler icin bunu soylemek tamamen kedileri tanimayanlarin yakistirmasi olabilir ancak. sarki marki yazmislar bir de boyle, deyimler uretmisler. baya bilince islemisler bunu. ama yok yani oyle bir sey.
insanlara iyilik yapinca insanlar nasil davraniyorsa kedilerden de bize oyle davranmalarini istiyoruz. bu cok insanbicimci bir yaklasim.
ben tum turlerin yasam hakkini savunuyorum. iletisim kurabildiklerime ise dogal olarak yakinlik duyuyorum. kedi veya kopek; onemli olan bir turun digeriyle bir seyler paylasabilecegi sekilde iletisim ve empati kurabilmesi.
kopege kediyi, kediyi de kopege tercih etmem. ikisi de ayri bakim istiyor. insan hangisine en iyi bakimi saglayabilecegine inaniyorsa ona yoneliyor. bende oyle en azindan.
insanlara iyilik yapinca insanlar nasil davraniyorsa kedilerden de bize oyle davranmalarini istiyoruz. bu cok insanbicimci bir yaklasim.
ben tum turlerin yasam hakkini savunuyorum. iletisim kurabildiklerime ise dogal olarak yakinlik duyuyorum. kedi veya kopek; onemli olan bir turun digeriyle bir seyler paylasabilecegi sekilde iletisim ve empati kurabilmesi.
kopege kediyi, kediyi de kopege tercih etmem. ikisi de ayri bakim istiyor. insan hangisine en iyi bakimi saglayabilecegine inaniyorsa ona yoneliyor. bende oyle en azindan.
0
@sharksmile
kedigiller çift göz kapaklı göze sahip. doğal etoburlar ve avladıkları hayvanları yerken yüzleri kan içinde kaldığından bu ikinci göz kapakları kanı göz yüzeyinden olabildiğince uzak tutmak için evrimleşmiş bir avantaj. tabii avlanmasalar da, bir insan tarafından beslendiklerinde de gözlerini ihtiyaten kapattıklarından bu verilen yemeğe saygısızlık, yemek verene nankörlük olarak algılanıyormuş falan hesapta. o yüzden nankör deniyormuş. cahillik işte..
kedigiller çift göz kapaklı göze sahip. doğal etoburlar ve avladıkları hayvanları yerken yüzleri kan içinde kaldığından bu ikinci göz kapakları kanı göz yüzeyinden olabildiğince uzak tutmak için evrimleşmiş bir avantaj. tabii avlanmasalar da, bir insan tarafından beslendiklerinde de gözlerini ihtiyaten kapattıklarından bu verilen yemeğe saygısızlık, yemek verene nankörlük olarak algılanıyormuş falan hesapta. o yüzden nankör deniyormuş. cahillik işte..
0
@kargn
iyi de yemek yerken gözlerini kapatmaları aşırı sevimli bi şey :D insanlar ilginç tabi, ne diyeyim...
iyi de yemek yerken gözlerini kapatmaları aşırı sevimli bi şey :D insanlar ilginç tabi, ne diyeyim...
0
kedi bu kardeşim, bütün ihtiyaçlarını karşılayamaz ki! ihaleye mi gireceğim de beni son dakikada satacak.
tüylü, kucağa alınca mırlıyor. bi ipe tav olup beni eğlendiriyor. çok büyük bir buhran yaşamıyorsa ortalığa da pislemiyor.
daha ne? canlarım benim ^^
tüylü, kucağa alınca mırlıyor. bi ipe tav olup beni eğlendiriyor. çok büyük bir buhran yaşamıyorsa ortalığa da pislemiyor.
daha ne? canlarım benim ^^
0
kedi nankor kopek sadik meselesine bir aciklik getirelim.
kopekler bildiginiz gibi grup halinde hareket eder. kopek sahibini grubun lideri bilir dolayisiyla onu takip eder. kedilerde grup durumu yok. bireysel hareket eden avcilar. dolayisiyla sahibini takip etmesini beklemek sacma.
tabi bu demek degil ki kediler sosyal degil. gayet sosyal hayvanlar. sadece grup mantalitesi yok.
kopekler bildiginiz gibi grup halinde hareket eder. kopek sahibini grubun lideri bilir dolayisiyla onu takip eder. kedilerde grup durumu yok. bireysel hareket eden avcilar. dolayisiyla sahibini takip etmesini beklemek sacma.
tabi bu demek degil ki kediler sosyal degil. gayet sosyal hayvanlar. sadece grup mantalitesi yok.
0
ben izmir'e taşınana dek kedilerle pek muhattap olmamıştım, Ankara 4. Cadde Mado yanındaki sokakta yaşayan ve ne zaman pisi pisi desem koşarak gelen kedi hariç. her neyse. abi bi geldim buraya, evde 5 kedi, 1'i kocaman tek gözlü canavar bir şey, seviyorum onu da ama korkuyorum bir yandan da. 4 tane de yavru var, geldiğimde iki avucuma sığıyorlardı (hani bu twilight kitabının kapağında kalp tutma şekli var ya avuçlarımı öyle düşünün) şimdi büyüdüler.
hepsinin kendi huyu var (mutlaka köpeklerin de vardır ama köpeklerle hiç muhattap olmadım neredeyse).
Tekir, yakışıklım benim; oyuncu, sevecen, arsız, sevgi arsızı bir de. kucakta göğüste, omuzda, bacak arasında, sırtta uyumayı seviyor. bir de bazen kıçını burnuma dayayıp uyumasa. bıraksan saatlerce nereyi bulursa yalayacak. ha bir de mama tasına abanması yok mu?
Pika, salako; aslında çok zeki bir çocuktu bu püsük ama ne olduysa bir gün tırnaklarının kesilip, azarlanması ile değişti, önce küstü bize bir iki gün evin içinde küs küs dolaştı. çok sevdiği dudak emme eylemini bile yapmadı. köşelerde yattı durdu. salako demiştim ya, sabahları uyanınca unuttu küstüğünü aradan biraz zaman geçince anımsadı. neyseki atlattık o süreci. şimdi yine arsız. bir de midesine düşkün sormayın. buzdolabı, fırın kapağını açtığımızda bitiyor mutfakta, elimizde eğer bir şey görürse miyavlamaya, elimize ulaşmaya çalışıyor. kek manyağı bir de. dudak emme huyuna da geri döndü ama artık aşk ısırıkları da veriyor. (malesef) yere konmayı bile bilmiyor garibim. salako işte.
üstübü, sinsi prenses, kezban; aman efendim bir küsmeler, triplenmeler. tam kezban. kardeşleri mama yerken uzaktan kesmeler, katılmamalar. kendi başına bir yerlerde uyumalar hep bunda. bir odaya mı girmek istiyor, miiv miiv o kapı açılacak yoksa susmak yok. bir yerden çıkmak mı istiyor, yine miiv miiv. kucağa gelmek ister, alırsın ama yok 1 dakika dolmadan gidesi gelir.
Oscar, prenses, leydi; uzun tüyleri, sessiz, sakin yapısı, efendiliği ile en prensesi en hanım hanımcığı kardeşlerin. kucağa gelir, yanında, koynunda, ayakucunda, göğsünde uyur insanın. kardeşleri kadar arsız değil ne yemek konusunda ne de şımarıklık da. "-oscar, gel." dersin gelir. kapı mı açılacak? miiv miiv, o kadar. açılmıyor mu? bir köşeye geçer uyur. dertsiz tasasızım benim.
panter, canavar; kocaman bir şey bu, ben diyeyim 10 kilo sen de 3 kilo ama görelidir ya hani algılarımız bana 100 kiloluk bir "gerçek" panter gibi geliyor. korkuyorum abi. arada patiliyor 4 ufaklığı bir tek o zaman kendimde cesaret bulabiliyorum buna kızacak. sevmeye çabalıyorum ama tırnak geçiriyor. olmayınca olmuyor işte.
abi nasıl sevmezsin ki bunları?
hepsinin kendi huyu var (mutlaka köpeklerin de vardır ama köpeklerle hiç muhattap olmadım neredeyse).
Tekir, yakışıklım benim; oyuncu, sevecen, arsız, sevgi arsızı bir de. kucakta göğüste, omuzda, bacak arasında, sırtta uyumayı seviyor. bir de bazen kıçını burnuma dayayıp uyumasa. bıraksan saatlerce nereyi bulursa yalayacak. ha bir de mama tasına abanması yok mu?
Pika, salako; aslında çok zeki bir çocuktu bu püsük ama ne olduysa bir gün tırnaklarının kesilip, azarlanması ile değişti, önce küstü bize bir iki gün evin içinde küs küs dolaştı. çok sevdiği dudak emme eylemini bile yapmadı. köşelerde yattı durdu. salako demiştim ya, sabahları uyanınca unuttu küstüğünü aradan biraz zaman geçince anımsadı. neyseki atlattık o süreci. şimdi yine arsız. bir de midesine düşkün sormayın. buzdolabı, fırın kapağını açtığımızda bitiyor mutfakta, elimizde eğer bir şey görürse miyavlamaya, elimize ulaşmaya çalışıyor. kek manyağı bir de. dudak emme huyuna da geri döndü ama artık aşk ısırıkları da veriyor. (malesef) yere konmayı bile bilmiyor garibim. salako işte.
üstübü, sinsi prenses, kezban; aman efendim bir küsmeler, triplenmeler. tam kezban. kardeşleri mama yerken uzaktan kesmeler, katılmamalar. kendi başına bir yerlerde uyumalar hep bunda. bir odaya mı girmek istiyor, miiv miiv o kapı açılacak yoksa susmak yok. bir yerden çıkmak mı istiyor, yine miiv miiv. kucağa gelmek ister, alırsın ama yok 1 dakika dolmadan gidesi gelir.
Oscar, prenses, leydi; uzun tüyleri, sessiz, sakin yapısı, efendiliği ile en prensesi en hanım hanımcığı kardeşlerin. kucağa gelir, yanında, koynunda, ayakucunda, göğsünde uyur insanın. kardeşleri kadar arsız değil ne yemek konusunda ne de şımarıklık da. "-oscar, gel." dersin gelir. kapı mı açılacak? miiv miiv, o kadar. açılmıyor mu? bir köşeye geçer uyur. dertsiz tasasızım benim.
panter, canavar; kocaman bir şey bu, ben diyeyim 10 kilo sen de 3 kilo ama görelidir ya hani algılarımız bana 100 kiloluk bir "gerçek" panter gibi geliyor. korkuyorum abi. arada patiliyor 4 ufaklığı bir tek o zaman kendimde cesaret bulabiliyorum buna kızacak. sevmeye çabalıyorum ama tırnak geçiriyor. olmayınca olmuyor işte.
abi nasıl sevmezsin ki bunları?
0
"Tarihe baktığımızda ilk kedilerin oligacene döneminde Afrika'da ortaya çıktığı sanılıyor. Keskin dişli kaplan (Halaphoneus) ve günümüzün modern kedisi (Dimictisti) olmak üzere iki tür... Evcil kedilerin nasıl ve ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmiyor ancak en eski kayıtlar, evcil kedilerin 5 bin yıldır var olduklarını ve Mısır'dan geldiğini gösteriyor.
İnsanoğlu, ilk olarak 20 bin yıl önce köpeği evcilleştirdi. Bundan ancak 15 bin yıl sonra vahşi kediyi evcilleştirebildi. Yani, 5 bin yıl önce Nil vadisinde tarım yaparak yaşayan insanlar, ürünlerini depoladıkları ambarları haşare ve fare basınca kedilerin fareleri yakaladığını fark ettiler. İşte, kedilerin mısırda kutsallaşmaya başlaması bu tarihlerde oldu. Ambarlar doldukca fare nüfusu da arttı. Bunun üzerine firavun devreye girdi ve kedileri korunması için üstün yaratıklar ilan etti.
Mısırlılar, Yunanlılar gibi doğa güçleriyle özdeşleşen tanrı ve tanrıçalar sisteminden geldiler. Tanrıları arkalarına alan kralların her zaman kral olmaktan öte bir ayrıcalıkları vardı. Bu üstünlükleri krallara, önce yarı-tanrı, daha sonra da tanrı kral -firavun- olma özelliğini de getirdi. Kedilerin firavunla ilgisi ise; kedilerin tarihe ve mitolojiye konu olmalarının tek nedeni fare ve haşare yakalamadaki hünerleri değil. Bütün kediler firavunun olduğu için kediyi incitmek ya da öldürmek çok büyük suç sayılırdı. Kedi öldürenlerse idam edilirdi. Ev yansa önce kedi kurtarılırdı çünkü insanlar sadece insandı ama kediler firavunlar gibi yarı-tanrıydılar. Kedi eceliyle öldüğünde öteki dünyada birlikte olabilmek için hemen mumyalanırdı.
Öykülere, efsanelere konu olan kediler, Tanrılık katına çıkartıldı. Nil vadisinin insanları kediyi, neşe ve müziğin, güzel şarkıların, kıvrak dansların temsilcisi kedi kafalı tanrıça Bastet (Bast) ile özdeşleştirdiler. İnanışa göre, kedi miyavladıkça evin içi tanrıçanın insanlara hediyesi sayılan neşeyle dolarmış. Mısır mitolojisine göre Bastet, tanrılar tanrısı Ra'nın ve İsis'in kızıydı. Efsaneye göre, Bastet bir gün babası Ra'ya kızarak Mısır'ın güneyindeki Nubia çölünde inzivaya çekilmiş ve bir aslana dönüşmüş. Bir süre sonra Ra kızını affedip Mısır'a geri çağırmış. Bunun üzerine aslan görüntülü Bastet, Assuan yakınlarında Nil'in suyunda yıkanmış ve hemen orda bir kediye dönüşerek, üzerine bindiği kayıkla Bubastis'e gitmiş ve bu bölgede tanrısal yaşamına devam etmiş. Babasına kırgın olan Bastet, bu neşe dağıtan, uysal, sevimli yaratık kedinin simgelendiği güzel bir tanrıça oluvermiş. Bastet'in tanrısal özellikleri bununla bitmemiş. Başta cinsellik ve doğurganlık tanrıçasıyken, daha sonra ölüleri koruma, yağmur yağdırma, hastalara ve çocuklara şifa verme, müzik ve dans, ay, analık ve aşk tanrıçası haline de gelmiş. Mısırda kedinin tanrılaştırılmasının nedeni, fare yakalaması dışında, kedinin avlanma yeteneğine duyulan saygı, güzelliğine duyulan sevgi, ve gizemli kişiliğine duyulan korkuyla karışık hayranlıktı. Bir başka efsaneye göre, M.Ö. 525 yılında pers kralı 2. Kambis, askerleriyle mısırın kapılarına dayandığında peluzda bekleyen Mısır ordularının direnişiyle karşılaştı. Ancak kurnaz pers kralı, Mısırlıların hassasiyetini göz önüne alarak çevrede ne kadar kedi varsa, askerlerine toplattırıp onları birer kalkan olarak kullanmış. Mısırlılar da tanrıça Bastet'in temsilcisi kedilere zarar gelmesin diye silahlarını bırakarak teslim olmuşlar. Kimi zaman tanrıça kimi zaman şeytan sayılan kediler, erkeğe oranla kadına daha yakın olmuştur. Kedi tanrıça Bastet, dişiliğin simgesiydi. Bir tarihçi, "kedi tanrıça, garip bakışı, çekik gözleri, kıvrak beli, soylu duruşu ve hayvani hayasızlığıyla, her mısırlı kadının aklını karıştıran ve benzemek istediği bir yaratıktı,"diye yazıyor. Bir başka tarihçi de, "kadınlar -günümüzün vamp kadını gibi-kedinin yürüyüşüyle salınarak yürüyebilmek için çok uğraşırlardı. Hatta Kleopatra da bu hevese kendini kaptırmıştı, diye ekler."
e1211.hizliresim.com
e1211.hizliresim.com
İnsanoğlu, ilk olarak 20 bin yıl önce köpeği evcilleştirdi. Bundan ancak 15 bin yıl sonra vahşi kediyi evcilleştirebildi. Yani, 5 bin yıl önce Nil vadisinde tarım yaparak yaşayan insanlar, ürünlerini depoladıkları ambarları haşare ve fare basınca kedilerin fareleri yakaladığını fark ettiler. İşte, kedilerin mısırda kutsallaşmaya başlaması bu tarihlerde oldu. Ambarlar doldukca fare nüfusu da arttı. Bunun üzerine firavun devreye girdi ve kedileri korunması için üstün yaratıklar ilan etti.
Mısırlılar, Yunanlılar gibi doğa güçleriyle özdeşleşen tanrı ve tanrıçalar sisteminden geldiler. Tanrıları arkalarına alan kralların her zaman kral olmaktan öte bir ayrıcalıkları vardı. Bu üstünlükleri krallara, önce yarı-tanrı, daha sonra da tanrı kral -firavun- olma özelliğini de getirdi. Kedilerin firavunla ilgisi ise; kedilerin tarihe ve mitolojiye konu olmalarının tek nedeni fare ve haşare yakalamadaki hünerleri değil. Bütün kediler firavunun olduğu için kediyi incitmek ya da öldürmek çok büyük suç sayılırdı. Kedi öldürenlerse idam edilirdi. Ev yansa önce kedi kurtarılırdı çünkü insanlar sadece insandı ama kediler firavunlar gibi yarı-tanrıydılar. Kedi eceliyle öldüğünde öteki dünyada birlikte olabilmek için hemen mumyalanırdı.
Öykülere, efsanelere konu olan kediler, Tanrılık katına çıkartıldı. Nil vadisinin insanları kediyi, neşe ve müziğin, güzel şarkıların, kıvrak dansların temsilcisi kedi kafalı tanrıça Bastet (Bast) ile özdeşleştirdiler. İnanışa göre, kedi miyavladıkça evin içi tanrıçanın insanlara hediyesi sayılan neşeyle dolarmış. Mısır mitolojisine göre Bastet, tanrılar tanrısı Ra'nın ve İsis'in kızıydı. Efsaneye göre, Bastet bir gün babası Ra'ya kızarak Mısır'ın güneyindeki Nubia çölünde inzivaya çekilmiş ve bir aslana dönüşmüş. Bir süre sonra Ra kızını affedip Mısır'a geri çağırmış. Bunun üzerine aslan görüntülü Bastet, Assuan yakınlarında Nil'in suyunda yıkanmış ve hemen orda bir kediye dönüşerek, üzerine bindiği kayıkla Bubastis'e gitmiş ve bu bölgede tanrısal yaşamına devam etmiş. Babasına kırgın olan Bastet, bu neşe dağıtan, uysal, sevimli yaratık kedinin simgelendiği güzel bir tanrıça oluvermiş. Bastet'in tanrısal özellikleri bununla bitmemiş. Başta cinsellik ve doğurganlık tanrıçasıyken, daha sonra ölüleri koruma, yağmur yağdırma, hastalara ve çocuklara şifa verme, müzik ve dans, ay, analık ve aşk tanrıçası haline de gelmiş. Mısırda kedinin tanrılaştırılmasının nedeni, fare yakalaması dışında, kedinin avlanma yeteneğine duyulan saygı, güzelliğine duyulan sevgi, ve gizemli kişiliğine duyulan korkuyla karışık hayranlıktı. Bir başka efsaneye göre, M.Ö. 525 yılında pers kralı 2. Kambis, askerleriyle mısırın kapılarına dayandığında peluzda bekleyen Mısır ordularının direnişiyle karşılaştı. Ancak kurnaz pers kralı, Mısırlıların hassasiyetini göz önüne alarak çevrede ne kadar kedi varsa, askerlerine toplattırıp onları birer kalkan olarak kullanmış. Mısırlılar da tanrıça Bastet'in temsilcisi kedilere zarar gelmesin diye silahlarını bırakarak teslim olmuşlar. Kimi zaman tanrıça kimi zaman şeytan sayılan kediler, erkeğe oranla kadına daha yakın olmuştur. Kedi tanrıça Bastet, dişiliğin simgesiydi. Bir tarihçi, "kedi tanrıça, garip bakışı, çekik gözleri, kıvrak beli, soylu duruşu ve hayvani hayasızlığıyla, her mısırlı kadının aklını karıştıran ve benzemek istediği bir yaratıktı,"diye yazıyor. Bir başka tarihçi de, "kadınlar -günümüzün vamp kadını gibi-kedinin yürüyüşüyle salınarak yürüyebilmek için çok uğraşırlardı. Hatta Kleopatra da bu hevese kendini kaptırmıştı, diye ekler."
e1211.hizliresim.com
e1211.hizliresim.com
0
@solo,
bizi kafaya mi aliyorsunuz anlamadim ama benzer bir soru soracak herkes icin yazmis olayim; kedinin turu degil sizin kediyle nasil iletisim kurdugunuz onemli. kedilere iyilik yapmak istiyorsaniz petshoptan degil sokaklardaki bakima muhtac kedilerden veya gecici bakimevlerindeki kedilerden birinin sorumlulugunu ustlenin.
bizi kafaya mi aliyorsunuz anlamadim ama benzer bir soru soracak herkes icin yazmis olayim; kedinin turu degil sizin kediyle nasil iletisim kurdugunuz onemli. kedilere iyilik yapmak istiyorsaniz petshoptan degil sokaklardaki bakima muhtac kedilerden veya gecici bakimevlerindeki kedilerden birinin sorumlulugunu ustlenin.
0
sotw
50 yataklı şehir içi oteli, giriş çıkış takibi, fatura kesilmesi gibi işler yapacak bir program.
50 yataklı şehir içi oteli, giriş çıkış takibi, fatura kesilmesi gibi işler yapacak bir program.
0
Biz kendimiz geliştirmiştik. Online daire kiralama, rezervasyon, giriş - çıkış, temizlik, transfer, doluluk tabloları, fiyat vb herşeyi çevrimiçi olarak yönetebiliyoruz.
0
engel
Arkadaslar online film izleyebilecegim kaliteli siteler?
Arkadaslar online film izleyebilecegim kaliteli siteler?
0
ingilizcen varsa stagevu.com
brir çok Türk filmi de var ayrı mesele. pek bilinmez ama iyidir arşivi. direk indirebiliyorsun da üye olmadan.
brir çok Türk filmi de var ayrı mesele. pek bilinmez ama iyidir arşivi. direk indirebiliyorsun da üye olmadan.
0
amusan
merhaba gençlerbilgisayar mühendisinin temel olarak yapması gereken iş nedir?çevremde büyük bi kitle C#,java,android yazılım yazma ile ilgili ilerlemeyi düşünüyor."ee meslek lisesi mezunu da aynı işi yapıyor sen de mi coder olacaksın" deniyor.haklı olabilirler.belki de kimse daha güzel bi yol göster
merhaba gençler
bilgisayar mühendisinin temel olarak yapması gereken iş nedir?çevremde büyük bi kitle C#,java,android yazılım yazma ile ilgili ilerlemeyi düşünüyor."ee meslek lisesi mezunu da aynı işi yapıyor sen de mi coder olacaksın" deniyor.haklı olabilirler.belki de kimse daha güzel bi yol göstermediği içindir.Bu tarz bi konu açmıştım daha önce biri veri madenciliği demişti.o da başlarda olan adam için sıkıntılı öğrenebileceği kaynak çok az yada ben öyle gördüm.aslında sorum:
Bilgisayar mühendisi olduktan sonra ne yapıcam?toplumdan bu işi profesyonel coder olmayın telkini geliyor bir yandan da okulda da eğitim dediğim kategorilerde kod ağırlıklı ve dolayısıyla o ilgimizi çekiyor.Nasıl bi yön belirlemeliyim?
bilgisayar mühendisinin temel olarak yapması gereken iş nedir?çevremde büyük bi kitle C#,java,android yazılım yazma ile ilgili ilerlemeyi düşünüyor."ee meslek lisesi mezunu da aynı işi yapıyor sen de mi coder olacaksın" deniyor.haklı olabilirler.belki de kimse daha güzel bi yol göstermediği içindir.Bu tarz bi konu açmıştım daha önce biri veri madenciliği demişti.o da başlarda olan adam için sıkıntılı öğrenebileceği kaynak çok az yada ben öyle gördüm.aslında sorum:
Bilgisayar mühendisi olduktan sonra ne yapıcam?toplumdan bu işi profesyonel coder olmayın telkini geliyor bir yandan da okulda da eğitim dediğim kategorilerde kod ağırlıklı ve dolayısıyla o ilgimizi çekiyor.Nasıl bi yön belirlemeliyim?
0
Kisa ve oz anlatayim. Universitede gosterilenleri fazla onemseme. Herkes oyle coder olamiyor maalesef. Senin kastettiklerin script kiddie dir. Hangi programlama dilinde uzmanlasacagini belirle ve her donem en az 1 proje gelistirip github a koy. Mezun oldugunds elinde maintain ettigin esasli 10 tane github projen varsa, hem yurt icnde hem de yurtdisinda kolaylikla is bulabilirsin. Htta yurtdisinda daha kolay bile bulabilirsin.
Bir de, stackoverflow.com a simdiden goz atmaya abasla.
Bir de, stackoverflow.com a simdiden goz atmaya abasla.
0
Meslek lisesi çıkışlı bir bilgisayar mühendisi olarak söyleyeceklerimi iyi dinle.
Sana her kim meslek lisesi çıkışlı kişilerin yaptığı işle aynı şeyi yaptığını söylüyorsa aradaki farkı bilmiyor demektir. Meslek lisesi ve yüksek okul eğitimi alan kişiler (ki ben de içlerinden biriyim) pratik şekilde programlama beceleri, bilgisayar donanımı, ağ sistemleri ile ilgili bilgiler verilir ve öğretilir. Kendilerinden istenen işi teslim edip, piyasanın ihtiyacı olan elemanlardır.
Bilgisayar mühendisleri ise (eğitimimin 3. dönemine tekabül eder) temel olarak bilgisayar tabanlı sistemlerin nasıl çalıştığını, efektif sorun çözme yöntemlerini, ileri programlamayı, sistem tasarlamayı vb nitelikler üzerine eğitim alırlar. Bilgisayar mühendisinden beklenen etkin, verimli ve akıllıca yöntemler ile çözümler üretmesidir.
Şimdi meslek lisesi ve yüksek okul mezunları ile mühendis arasındaki fark da temelde şudur :
Mühendis projeyi tasarlar, nasıl yapılacağını belirler ve kontrol eder. Yüksek okul mezunları ise kendilerine söylenen işi layıkıyla gerçekleştirirler.
Tabi bence bir mühendis işin mutfağında pişerek aktif olarak üreterek öğrenmelidir. Zaten yeterli deneyime sahip değilse işi kotaramaz. Yüksekokul mezunları ise "Abi tüm işi biz yapıyoruz adamın elini değdirdiği yok" itirazları bana göre hatalıdır çünkü bir projeyi tasarlamak ve neyin nasıl yapılacağını belirlemek çok büyük sorumluluk ve deneyim gerektirir. İtiraz etmektense yapılan işin alt yapısını anlamak ve kendilerini geliştirmek daha yararlarına olacaktır.
Bence siz keyif aldığınız alanları belirleyin. Sonra kararsız kaldığınız ve hoşlanmadığını alanları da yazın bir kağıda. Sonra bunlarla ilgili hocalarınızdan ve internet üzerinden araştırma yapın. Ben eğitimim süresince ücretsiz seminer ve etkinlikleri düzenli olarak takip ettim. Yeri geldi farklı şehirlere gidip katıldım. Okul dışında olduğunuz zaman gerçekten ilgi gösterip merak eden insanlarla bir arada oluyorsunuz. Sorularınız yanıtlarına ulaşmanız daha kolay ve doğru oluyor.
Bilgi, Yeditepe gibi üniversiteler her sene 1-2 kez bu tür etkinlikler düzenler. Takip etmenizi öneririm.
Sana her kim meslek lisesi çıkışlı kişilerin yaptığı işle aynı şeyi yaptığını söylüyorsa aradaki farkı bilmiyor demektir. Meslek lisesi ve yüksek okul eğitimi alan kişiler (ki ben de içlerinden biriyim) pratik şekilde programlama beceleri, bilgisayar donanımı, ağ sistemleri ile ilgili bilgiler verilir ve öğretilir. Kendilerinden istenen işi teslim edip, piyasanın ihtiyacı olan elemanlardır.
Bilgisayar mühendisleri ise (eğitimimin 3. dönemine tekabül eder) temel olarak bilgisayar tabanlı sistemlerin nasıl çalıştığını, efektif sorun çözme yöntemlerini, ileri programlamayı, sistem tasarlamayı vb nitelikler üzerine eğitim alırlar. Bilgisayar mühendisinden beklenen etkin, verimli ve akıllıca yöntemler ile çözümler üretmesidir.
Şimdi meslek lisesi ve yüksek okul mezunları ile mühendis arasındaki fark da temelde şudur :
Mühendis projeyi tasarlar, nasıl yapılacağını belirler ve kontrol eder. Yüksek okul mezunları ise kendilerine söylenen işi layıkıyla gerçekleştirirler.
Tabi bence bir mühendis işin mutfağında pişerek aktif olarak üreterek öğrenmelidir. Zaten yeterli deneyime sahip değilse işi kotaramaz. Yüksekokul mezunları ise "Abi tüm işi biz yapıyoruz adamın elini değdirdiği yok" itirazları bana göre hatalıdır çünkü bir projeyi tasarlamak ve neyin nasıl yapılacağını belirlemek çok büyük sorumluluk ve deneyim gerektirir. İtiraz etmektense yapılan işin alt yapısını anlamak ve kendilerini geliştirmek daha yararlarına olacaktır.
Bence siz keyif aldığınız alanları belirleyin. Sonra kararsız kaldığınız ve hoşlanmadığını alanları da yazın bir kağıda. Sonra bunlarla ilgili hocalarınızdan ve internet üzerinden araştırma yapın. Ben eğitimim süresince ücretsiz seminer ve etkinlikleri düzenli olarak takip ettim. Yeri geldi farklı şehirlere gidip katıldım. Okul dışında olduğunuz zaman gerçekten ilgi gösterip merak eden insanlarla bir arada oluyorsunuz. Sorularınız yanıtlarına ulaşmanız daha kolay ve doğru oluyor.
Bilgi, Yeditepe gibi üniversiteler her sene 1-2 kez bu tür etkinlikler düzenler. Takip etmenizi öneririm.
0
bir projenin nasıl yapılacağına mühendis karar verir. şimdi bu nasılı açarsak;
- projenin feasibilty analizlerini, yapılıp yapılmaması gerektiğini hesaplar
- projenin hangi dil ya da dillerle yazılması gerektiğini saptar
- proje geliştirilirken hangi metodolojilerin uygulanacağını belirler
- elbette bu arada projenin diğer gereksinimlerini (kullanıcı isteklerini) belirler (uml diyagramları falan güzel şeyler hep)
- analizleri belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra nasıl dizayn edeceğini, hangi mimariyi kullanacağını planlar. bunları uygulamaya geçirir.
- kodlamayı mühendis yapmasa bile olur
- kodlama bittikten sonra testini de mühendis yapar.
yani siz mezun olduktan sonra, bu adımların herhangi birine yönelebilirsiniz. sonuç olarak, bilgisayar mühendisini sadece coder olarak görmek oldukça yanlış.
- projenin feasibilty analizlerini, yapılıp yapılmaması gerektiğini hesaplar
- projenin hangi dil ya da dillerle yazılması gerektiğini saptar
- proje geliştirilirken hangi metodolojilerin uygulanacağını belirler
- elbette bu arada projenin diğer gereksinimlerini (kullanıcı isteklerini) belirler (uml diyagramları falan güzel şeyler hep)
- analizleri belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra nasıl dizayn edeceğini, hangi mimariyi kullanacağını planlar. bunları uygulamaya geçirir.
- kodlamayı mühendis yapmasa bile olur
- kodlama bittikten sonra testini de mühendis yapar.
yani siz mezun olduktan sonra, bu adımların herhangi birine yönelebilirsiniz. sonuç olarak, bilgisayar mühendisini sadece coder olarak görmek oldukça yanlış.
0
wayne
aklınıza gelenler, akıl oyunlarından prestijden fight club v for vendettaya kadar, öneriler falan, yazar mısınızedit: kültten ziyade, popüler olsun
aklınıza gelenler, akıl oyunlarından prestijden fight club v for vendettaya kadar, öneriler falan, yazar mısınız
edit: kültten ziyade, popüler olsun
edit: kültten ziyade, popüler olsun
0
fight club hariç yazdığın filmler kült değil, popüler.
kült, aslında çıktığı dönem eleştirmenler tarafından kötü yönde eleştirilen ve/veya box office başarısı yakalayamamış ancak o günden bugüne bir çevre tarafından "muhteşem" ve/veya "sıradışı" kabul edilen yapımlardır.
en güzel örneklerden birisi olarak a clockwork orange'ı verebiliriz. box office başarısı yerlerde sürünmüştür, eleştirmenler bugün bile filmi karalamaya devam ederler ancak inanılmaz bir takipçisi vardır,kubrick bir çevre tarafından bu film sayesinde "tanrı" adledilir, cesareti ve gizli mesajlarının sembolizm yoluyla sinematografiye ustalıkla yedirilmesi sayesinde sinema da bir mihenk taşı olarak görülür.
kült, aslında çıktığı dönem eleştirmenler tarafından kötü yönde eleştirilen ve/veya box office başarısı yakalayamamış ancak o günden bugüne bir çevre tarafından "muhteşem" ve/veya "sıradışı" kabul edilen yapımlardır.
en güzel örneklerden birisi olarak a clockwork orange'ı verebiliriz. box office başarısı yerlerde sürünmüştür, eleştirmenler bugün bile filmi karalamaya devam ederler ancak inanılmaz bir takipçisi vardır,kubrick bir çevre tarafından bu film sayesinde "tanrı" adledilir, cesareti ve gizli mesajlarının sembolizm yoluyla sinematografiye ustalıkla yedirilmesi sayesinde sinema da bir mihenk taşı olarak görülür.
0
bin-jip
big-fish
the fountain
forrest gump
2046
magnolia
vs vs vs
big-fish
the fountain
forrest gump
2046
magnolia
vs vs vs
0
fenerbasket
bizde bir adet var bundan. neredeyse 1 yıllık ama benden korkuyor. beni görünce hemen akvaryumun arkasına kaçmaya başlıyor. neden olabilir bu nasıl kendime alıştırabilirim. birde bunlar ele gelmeyi pek sevmiyormu?
bizde bir adet var bundan. neredeyse 1 yıllık ama benden korkuyor. beni görünce hemen akvaryumun arkasına kaçmaya başlıyor. neden olabilir bu nasıl kendime alıştırabilirim. birde bunlar ele gelmeyi pek sevmiyormu?
0
kedi köpek gibi değil ki kaplumbağalar.
en fazla yemeğin senden geleceğine şartlanıp sana gelir.
soğukkanlı hayvanlar.
ele gelmeyi de niye sevsin?
en fazla yemeğin senden geleceğine şartlanıp sana gelir.
soğukkanlı hayvanlar.
ele gelmeyi de niye sevsin?
0
Bende var bir tane, yemeğini filan elimden yiyor. Arada başını filan okşuyorum yakındana ilgileniyorum. Yaklaşık 7 aydır benimle. Hatta bir keresinde yemek sanıp parmağımı ısırdı, düşmesi için biraz sallamam gerekti haylazı :)
0
kameramotor
bir gün bir şeyleri ışınlayabiliyor olsak bile, örneğin 2.5 milyon ışık yılı uzaktaki andromeda galaksisine gönderme ihtimalimiz yok değil mi? yani naparsam yapalım, öyle bir yolculuk 2.5 milyon yıl sürecek yani değil mi?arkadaş bu insanın sinirini bozuyor. etrafımızda bizden katrilyonlarca kat büyü
bir gün bir şeyleri ışınlayabiliyor olsak bile, örneğin 2.5 milyon ışık yılı uzaktaki andromeda galaksisine gönderme ihtimalimiz yok değil mi? yani naparsam yapalım, öyle bir yolculuk 2.5 milyon yıl sürecek yani değil mi?
arkadaş bu insanın sinirini bozuyor. etrafımızda bizden katrilyonlarca kat büyük şeyler var ve biz %1'ini bile öğrenemeden gideceğiz.
farklı bir güneş sistemine yolculuk neredeyse imkansız olacak yani demi?
arkadaş bu insanın sinirini bozuyor. etrafımızda bizden katrilyonlarca kat büyük şeyler var ve biz %1'ini bile öğrenemeden gideceğiz.
farklı bir güneş sistemine yolculuk neredeyse imkansız olacak yani demi?
0
ışık hızına ulaşabilirsen o kadar sürecek. bize en yakın yıldız proxima centauri mi öyle bişi. başka galaksi çok daha uzak. yıllar evvel yollanan prob anca güneş sisteminin kıyısına gelebildi. ama wormhole kullanıp evrenin bükülmesinden faydalınılabili yıldızın biri patlarsa ve istediğin yere gidiyosa tabi.
güneş patlamalarının bu tip yolculuklar yapan uzaylılara işaret ettiğini, onların içine daldıklarını söyleyen kimi şahıslar bile mevcut :P
güneş patlamalarının bu tip yolculuklar yapan uzaylılara işaret ettiğini, onların içine daldıklarını söyleyen kimi şahıslar bile mevcut :P
0
hem 2.5 milyon yıl sürecek hem de ışık hızına çıkmak maddeyi madde formundan alacağı için geri dönülmez olabilir yani tehlikeli olabilir. zaten bu yüzden bir konumdan diğerine atlama için ışınlanma değil solucan delikleri araştırılıyor. solucan delikleri sayesinde evrenin bir noktasından girip diğer noktasından çıkıyoruz, kapıdan geçer gibi. tabi daha girip çıkamıyoruz ama teori o yönde.
0
Aslında ışık hızına da ulaşsak yapacağımız seyahatler fiziksel bir seyahat oluyor. Yani araba yolculuğu gibi düşünün, 100 km ile de gitseniz 180 ile de gitseniz yolu katetmeniz gerekiyor. Işık hızında bile olsak mantıklı bir yol süresi yok, çok uzun.
Hyperspace kavramı var. Bu solucandelikleri gibi başlangıç ve varış arasında katedilen yolları imkanlı kılan yapılar. Ayrıca okuduğum bazı kitaplarda dünya dışı canlılar her ne kadar ışık hızlarına çıkabilseler ve ömürleri çok uzun olsa bile doğrudan a noktasından b noktasına gitmenin onlar için bile imkansız olduğunu bu yüzden solucan delikler, hyperspace vb kullandıklarını yazıyordu. Mantıklı olan da budur zaten :)
Hyperspace kavramı var. Bu solucandelikleri gibi başlangıç ve varış arasında katedilen yolları imkanlı kılan yapılar. Ayrıca okuduğum bazı kitaplarda dünya dışı canlılar her ne kadar ışık hızlarına çıkabilseler ve ömürleri çok uzun olsa bile doğrudan a noktasından b noktasına gitmenin onlar için bile imkansız olduğunu bu yüzden solucan delikler, hyperspace vb kullandıklarını yazıyordu. Mantıklı olan da budur zaten :)
0
öncelikle bu anlattıklarım yanlış olabilir, çok eskiden okumuştum uyarayım. :))
ışınlamanın ışık hızına ulaşmak olduğu yazıyordu bir yerde. öyle kalmış hafızamda. yani bize anlatılan gibi atomlarına ayrış, elektrik gibi git falan değil. burka'nın da dediği gibi, arabayla gidiyorsun ama ışık hızıyla.
hatta yazan adama mesaj atmıştım, "e hoca o zaman önümüzde zibilyon tane engel var, ya çarpa çarpa gidecez ya da yolda ölcez" diye, cevap vermemişti. =))
ışınlamanın ışık hızına ulaşmak olduğu yazıyordu bir yerde. öyle kalmış hafızamda. yani bize anlatılan gibi atomlarına ayrış, elektrik gibi git falan değil. burka'nın da dediği gibi, arabayla gidiyorsun ama ışık hızıyla.
hatta yazan adama mesaj atmıştım, "e hoca o zaman önümüzde zibilyon tane engel var, ya çarpa çarpa gidecez ya da yolda ölcez" diye, cevap vermemişti. =))
0
@zaza kanka ışık hızı mantığını biliyorum da, çok zoruma gitti evrenin neredeyse hiçbir yerine ulaşamayacak olmamız, ışık hızına rağmen.
bu arada galiba çarpa çarpa gitmeyiz, çünkü madde formumuzdan çıkıyoruz ışık hızına ulaşınca :)
bu arada galiba çarpa çarpa gitmeyiz, çünkü madde formumuzdan çıkıyoruz ışık hızına ulaşınca :)
0
bence insalık önce yakınları hedefleyecek. milyon ışık yılı sehayat etme bugünkü fizik kuralları bilgimizle imkansız.
proxima centauri 4.24 ışık yılı uzakta. O kadar da uzak değil yani
kendi güneş sistemimizdeki neptün'ün bile çekilmiş en iyi resmi benim fotoğraf makinemle çektiğim Ay resminden daha detaylı değil.
200 yıl sonra proxima centauri daha yakında olacak ulaşılabilirlik açısından diye düşünüyorum
en.wikipedia.org
interstellar travel
The Sun as seen from the Alpha Centauri system, using Celestia
Proxima Centauri has been suggested as a possible first destination for interstellar travel.[26] The star is in motion toward Earth at a rate of 21.7 km/s;[1] however, it will only come as close as 3.11 light-years, and then move farther away after 26,700 years.[2] If non-nuclear propulsion were used, a voyage of a spacecraft to a planet orbiting Proxima Centauri would probably require thousands of years.[64] A slow-moving probe would have only several tens of thousands of years to catch Proxima Centauri near its closest approach, and could end up watching it recede into the distance.[65] Nuclear pulse propulsion might enable such interstellar travel with a trip timescale of a century, beginning within the next century, inspiring several studies such as Project Orion, Project Daedalus, and Project Longshot.[65]
From Proxima Centauri, the Sun would appear as a bright, 0.4 magnitude star in the constellation Cassiopeia.[66]
proxima centauri 4.24 ışık yılı uzakta. O kadar da uzak değil yani
kendi güneş sistemimizdeki neptün'ün bile çekilmiş en iyi resmi benim fotoğraf makinemle çektiğim Ay resminden daha detaylı değil.
200 yıl sonra proxima centauri daha yakında olacak ulaşılabilirlik açısından diye düşünüyorum
en.wikipedia.org
interstellar travel
The Sun as seen from the Alpha Centauri system, using Celestia
Proxima Centauri has been suggested as a possible first destination for interstellar travel.[26] The star is in motion toward Earth at a rate of 21.7 km/s;[1] however, it will only come as close as 3.11 light-years, and then move farther away after 26,700 years.[2] If non-nuclear propulsion were used, a voyage of a spacecraft to a planet orbiting Proxima Centauri would probably require thousands of years.[64] A slow-moving probe would have only several tens of thousands of years to catch Proxima Centauri near its closest approach, and could end up watching it recede into the distance.[65] Nuclear pulse propulsion might enable such interstellar travel with a trip timescale of a century, beginning within the next century, inspiring several studies such as Project Orion, Project Daedalus, and Project Longshot.[65]
From Proxima Centauri, the Sun would appear as a bright, 0.4 magnitude star in the constellation Cassiopeia.[66]
0
hope ender
youtube için bu tür siteler var, bunu biliyoruz. dizimag'in de bi arka kapısı olmalı?nöt: diziler tablete koyup izliycem, mis gibi altyazılı.
youtube için bu tür siteler var, bunu biliyoruz.
dizimag'in de bi arka kapısı olmalı?
nöt: diziler tablete koyup izliycem, mis gibi altyazılı.
dizimag'in de bi arka kapısı olmalı?
nöt: diziler tablete koyup izliycem, mis gibi altyazılı.
0
Dizimag downloader gibi bir site var mı bilmiyorum ama Internet Download Manager ile her türlü .SWF, .FLV dosyayı indirebilirsiniz. Dizimag için de indirebilirsiniz diye düşünüyorum.
0
flash downloaderlarla indirebilirsin. Mesela downthemall diye bir eklenti var firefox için, hiç denemedim ama onu kullanarak indirebilirsin
0
sistem enkazı
kendinizi nasıl gaza getiriyosunuz? kimsenin isteyerek kitap başına oturduğunu düşünmüyorum siz kendinizi nasıl motive ediyosunuz?
kendinizi nasıl gaza getiriyosunuz? kimsenin isteyerek kitap başına oturduğunu düşünmüyorum siz kendinizi nasıl motive ediyosunuz?
0
Ben yeni birşeyler öğrenirken acayip gaza geliyorum, gayet de güle oynaya çalışırım dersimi.
0
erasmus için not ortalaması kasıyorum. ne kadar çok çalışırsam gitme ihtimalimin artacağını düşünüyorum.
pazar gününden beri memleketteyim, bugün çarşamba kardeşim öss ye hazırlanıyor ondan daha fazla ders çalışmışımdır bayram tatilinde
pazar gününden beri memleketteyim, bugün çarşamba kardeşim öss ye hazırlanıyor ondan daha fazla ders çalışmışımdır bayram tatilinde
0
finalden iyi alirsam gecicem bu dersi/iyi getirecem falan dersem calisiyor(d)um. amac sart ama
0
geçecek notu almayı garantileyecek düzeyi belirleyip sadece o noktalara yoğunlaşmak, geri kalanlarla ilgilenmemek.
0
bu konuyla ilgili, 90'lı yıllarda öğrenciyken bir arkadaşımın sözü geldi aklıma.
''adamım düşünme, sadece otur ve çalış''
''adamım düşünme, sadece otur ve çalış''
0
Raymond
Star Wars'u baştan sona bir kere daha izleyeyim mi?Bu dördüncü, beşinci izleyişim falan olabilir. Yerine doldurabilecek (tabii ki dolduramaz ama) bir film önerisiyle gelirseniz de olur. Neyleyim, ha?
Star Wars'u baştan sona bir kere daha izleyeyim mi?
Bu dördüncü, beşinci izleyişim falan olabilir. Yerine doldurabilecek (tabii ki dolduramaz ama) bir film önerisiyle gelirseniz de olur. Neyleyim, ha?
Bu dördüncü, beşinci izleyişim falan olabilir. Yerine doldurabilecek (tabii ki dolduramaz ama) bir film önerisiyle gelirseniz de olur. Neyleyim, ha?
0
The Clone Wars izleyebilirsiniz. Klon savaşları ve Sith'in İntikamı arasındaki dönemi anlatıyor. 4. sezonu çıkmış olmalı.
Düzeltme : 4. sezon bitmiş bile. 5. sezon başlamış.
Bu başlığa verilen cevap 4. sezon 4. bölümdeki cesur Gunganlara adanmıştır. Ruhları şad olsun, Allah onları mahcup etmesin.
Düzeltme : 4. sezon bitmiş bile. 5. sezon başlamış.
Bu başlığa verilen cevap 4. sezon 4. bölümdeki cesur Gunganlara adanmıştır. Ruhları şad olsun, Allah onları mahcup etmesin.
0
burka
İnternette bildiğimiz borular ile tasarlanan kitaplıklar görüp ilham aldım ve bir benzerini de ben tasarladım. Nasıl olmuş ?
İnternette bildiğimiz borular ile tasarlanan kitaplıklar görüp ilham aldım ve bir benzerini de ben tasarladım. Nasıl olmuş ?
0
Çok beğendim. Ben de maliyeti merak ettim. Bir de, küçük kitaplar duvar tarafında boşluktan düşecekmiş gibime geldi :)
0
Üretim aşamalarımı yazıyım :)
1 - Kullandığım boru su borusu. 1 boy olarak satın aldım. 1 boy dedikleri 6 metre oluyor ve fiyatı 30 tl.
2 - Köşelerdeki bağlantılar için "dirsek" denen elemanı kullandım. Tanesi 2 tl 10 tane aldım. Tasarım değişikliğinden dolayı 2 tanesi artı
3 - Boruları aldığım yerde kestirdim. Adamcağızın biriyle uğraştık kestik 10 tl ona verdim.
4 - Boruların dirseklere girebilmesi için "diş" açtırdım. Bu diş boruların dirseklere girebilmesi için açılan yuva. Vidalardaki gibi aynı. Bunun için de 20 tl verdim.
5 - Duvara monte etmek için kelepçe kullandım. Bauhaustan 5'li keleçpe aldım. Fiyatı 3.45 sanırım. Kelepçeleri duvara monte ediyorsunuz, boruyu tutacağı kısımı da vidasını sıkarak sıkıştırıyorsunuz.
6 - Kelepçeleri duvara monte etmek için 10'luk dübel satın aldım. Fiyatını unuttum ama 2-3 lira birşeydi.
7 - Komşudan maktap ödünç aldım ücret ödemedim teşekkür ettim :) Toplam 87TL civarı tuttu.
Kitapların düşme ihtimali yok. Normal bir kitap rafından farksız, koyduğunuz gibi duruyor. Hatta fotoğrafa dikkat ederseniz en üst rafta müzik cdlerim var. Onlar da sağlamca yer alıyor.
Sağlamlığına gelince evet fazlasıyla sağlam oldu. En üst ve en alt boruda 2şer adet 4 kelepçe ile monte ettim. Kelepçeler duvara çok sağlam yerleştirildi. Sağlamlığına bir kanıt; dübellerden birini duvara yerleştirirken yuvasını kısa açmışım. 8cm yerine 5-6 cm girdi. Pense ile çekip çıkardım ama oldukça zorlandım. Kitaplığın duvardan düşmesine hiçbir şekilde imkan yok.
Sormak istediğiniz başka merak ettiğiniz birşey varsa yanıtlayabilirim :)
1 - Kullandığım boru su borusu. 1 boy olarak satın aldım. 1 boy dedikleri 6 metre oluyor ve fiyatı 30 tl.
2 - Köşelerdeki bağlantılar için "dirsek" denen elemanı kullandım. Tanesi 2 tl 10 tane aldım. Tasarım değişikliğinden dolayı 2 tanesi artı
3 - Boruları aldığım yerde kestirdim. Adamcağızın biriyle uğraştık kestik 10 tl ona verdim.
4 - Boruların dirseklere girebilmesi için "diş" açtırdım. Bu diş boruların dirseklere girebilmesi için açılan yuva. Vidalardaki gibi aynı. Bunun için de 20 tl verdim.
5 - Duvara monte etmek için kelepçe kullandım. Bauhaustan 5'li keleçpe aldım. Fiyatı 3.45 sanırım. Kelepçeleri duvara monte ediyorsunuz, boruyu tutacağı kısımı da vidasını sıkarak sıkıştırıyorsunuz.
6 - Kelepçeleri duvara monte etmek için 10'luk dübel satın aldım. Fiyatını unuttum ama 2-3 lira birşeydi.
7 - Komşudan maktap ödünç aldım ücret ödemedim teşekkür ettim :) Toplam 87TL civarı tuttu.
Kitapların düşme ihtimali yok. Normal bir kitap rafından farksız, koyduğunuz gibi duruyor. Hatta fotoğrafa dikkat ederseniz en üst rafta müzik cdlerim var. Onlar da sağlamca yer alıyor.
Sağlamlığına gelince evet fazlasıyla sağlam oldu. En üst ve en alt boruda 2şer adet 4 kelepçe ile monte ettim. Kelepçeler duvara çok sağlam yerleştirildi. Sağlamlığına bir kanıt; dübellerden birini duvara yerleştirirken yuvasını kısa açmışım. 8cm yerine 5-6 cm girdi. Pense ile çekip çıkardım ama oldukça zorlandım. Kitaplığın duvardan düşmesine hiçbir şekilde imkan yok.
Sormak istediğiniz başka merak ettiğiniz birşey varsa yanıtlayabilirim :)
0
ben de begendim. baska renk olur mu diye dusundum ama gerek yok, siyah iyi her renk duvarda.
0
acik olan uclara da dirsek takip duvara yonlendirsen daha da iyi olabilir, sanki duvardan cikip tekrar duvara giriyormus gibi.
0
Aslında dirsek ile duvardan çıkıyormuş gibi monte edecektim. Hatta duvara montajını da o noktalardan yapacaktım ama aradığım bir parçayı bulamadığım için yapamadım.
Bu yüzden başlangıç ve bitiş noktalarını fotoğraftaki gibi bırakmak zorunda kaldım.
Bu yüzden başlangıç ve bitiş noktalarını fotoğraftaki gibi bırakmak zorunda kaldım.
0
Harika olmuş. otostopçununu galaksi rehberi adeta bir ansiklopedi gibi arz-ı endam ediyor.
0
tamam da biraz emanet gibi duruyo kitaplar ne bilim biri takilsa ya da ani bir darbede tapir tapir düsmesinler? saygilar
0
@sonsuz Evet güzel kitaptır, orada daha ne kitaplar var ^^
@aventura Kitaplığa çarpılırsa hiçbir etkisi olmaz çünkü gerçekten sarsılmaz ve dayanıklı. Hatta kitaplığı kullanarak merdiven gibi duvara tırmanılabilir, yetişkin bir insanı bile taşıyabilir. Kitaplar normal bir kitap rafında nasıl duruyorlarda aynı şekilde duruyorlar, denge sorunu bulunmuyor.
@aventura Kitaplığa çarpılırsa hiçbir etkisi olmaz çünkü gerçekten sarsılmaz ve dayanıklı. Hatta kitaplığı kullanarak merdiven gibi duvara tırmanılabilir, yetişkin bir insanı bile taşıyabilir. Kitaplar normal bir kitap rafında nasıl duruyorlarda aynı şekilde duruyorlar, denge sorunu bulunmuyor.
0
eline sağlık. boruların rengi orijinal mı yoksa boya kullandın mı? bir de duvara giriş için başka bir parça kullanılıyor sanırım dediğin gibi. o parçayı bulabildin mi?
www.etsy.com
www.etsy.com
0
Rengini değiştirsen belki daha iyi olur. Sprey boyaylan.
Ellerine sağlık. Ben pek beğenmedim.
Ellerine sağlık. Ben pek beğenmedim.
0
@yan etkili antidepresan kisisi, duyuruyu hortlatmış. biz de onu takip etmişik.
kitaplık duruyo mu hala
kitaplık duruyo mu hala
0
Evet duruyor, hatta bundan sonraki hedefim yatağın etrafına cibinlik yapmak !
Ahanda şu temada birşey !
www.pinterest.com
Ahanda şu temada birşey !
www.pinterest.com
0
edsy
kolay yolu yok mu bunun div içindeki div i 3px yukarı kaldırmak, pozisyonlandırmak bu kadar mı zor olur kolay bi program olsa sürükle bırak tarzı ha vardır ha belki yoksa.. yoksa bu da mı gol olmadı :(
kolay yolu yok mu bunun div içindeki div i 3px yukarı kaldırmak, pozisyonlandırmak bu kadar mı zor olur kolay bi program olsa sürükle bırak tarzı ha vardır ha belki yoksa.. yoksa bu da mı gol olmadı :(
0
ya css biliyosan okadar zor olmasa gerek (: css için öyle bi editör görmedim
0
ogrenmekten baska sansin yok. simdi dusundum de sirf iskeleti kurmak icin oyle programlar var; artisteer, muse gibi ama o kodlarin arasina javasi, php'si girince corba olacagi icin ancak giris seviyesine hitap eden programlar olarak kaliyorlar.
0
Css framework kullanabilirsin. Hem çok stabiller, tarayıcı uyumsuzluğu sorunları çıkmıyor karşına hem de oldukça zengin özellikleri bulunuyor.
Önerilerim : blueprint css, 99lime Html kickstarter
Haydi kolay gelsin :)
Önerilerim : blueprint css, 99lime Html kickstarter
Haydi kolay gelsin :)
0
bass solo take one
evet, bugün doldurduğum bir form üzerine bu soruyu sorma gereksinimi duydum . böyle kitap okumak, müzik dinlemek gibi değil de daha farklı olanlarını merak ediyorum. bunları da yazabilirsiniz tabi. teşekkürler.
evet, bugün doldurduğum bir form üzerine bu soruyu sorma gereksinimi duydum . böyle kitap okumak, müzik dinlemek gibi değil de daha farklı olanlarını merak ediyorum. bunları da yazabilirsiniz tabi. teşekkürler.
0
resim yapıyorum.heykele de ilgim var.resim kursuna devam edip,ayrıca heykel kursuna da gidicem.
0
ufak çaplı marangozluk, bitki yetiştirmek, evin orasını burasını boyamak.
0
QwertyKlavye
Kullandığı dil inanılmaz derecede iyi değil mi?Türkçe,Farsça,Osmanlıca,Arapça ya da artık başka hangi diller varsa..Yani henüz 20 sayfa okudum gerçi kitabı alalı 2 haftadan fazla oldu.ama böyle her gün yarım sayfa-1 sayfa okuyup tadını almak istiyorum.yani sonuç olarak üslubu çok hoşuma gitti, sonuç
Kullandığı dil inanılmaz derecede iyi değil mi?
Türkçe,Farsça,Osmanlıca,Arapça ya da artık başka hangi diller varsa..
Yani henüz 20 sayfa okudum gerçi kitabı alalı 2 haftadan fazla oldu.
ama böyle her gün yarım sayfa-1 sayfa okuyup tadını almak istiyorum.
yani sonuç olarak üslubu çok hoşuma gitti, sonuçta boru değil ama bu tarz bir yazımın bir adı falan var mı? şahane yaw.
Türkçe,Farsça,Osmanlıca,Arapça ya da artık başka hangi diller varsa..
Yani henüz 20 sayfa okudum gerçi kitabı alalı 2 haftadan fazla oldu.
ama böyle her gün yarım sayfa-1 sayfa okuyup tadını almak istiyorum.
yani sonuç olarak üslubu çok hoşuma gitti, sonuçta boru değil ama bu tarz bir yazımın bir adı falan var mı? şahane yaw.
0
Puslu kıtalar atlasında da bu tarz bir dili mi var?
ya da diğer kitaplarında?
ya da diğer kitaplarında?
0
diğer kitapları da böyledir Anar'ın evet. PKA, Efrasiyabın hikayeleri falan şeklinde devam edebilirsiniz.
ama üslubun özel bir adı yok, zaten bildiğim kadarıyla benzeri de yok, türk yazarlar arasında yeri çok ayrı, ben de sizin gibi biterse naparım diyorum kitapları için, baştan okurum artık ne yapayım :D
ama üslubun özel bir adı yok, zaten bildiğim kadarıyla benzeri de yok, türk yazarlar arasında yeri çok ayrı, ben de sizin gibi biterse naparım diyorum kitapları için, baştan okurum artık ne yapayım :D
0
puslu kıtalar atlasını okumaya çalıştım ve 50. sayfaya gelene kadar epey yoruldum. ancak zaman-mekan-kafa müsait olunca okunabilecek kitapları var bence. otobüste, toplu taşımada konsantre olup anlamak zor diye düşünüyorum.
0
Yazar ve üslubu tamamiyle nevi şahsına münasır. Zaten bu sebeple insanları ve beni etkiliyor.
Size önerim kitaplarını yazıldığı sırayla okumanızdır. Kronolojik sırayla okursanız kullanılan dildeki ufak üslup değişikliklerini farkedebilirsiniz. Son kitapları Amat ve Suskunlar en beğendiklerim oldular benim.
Size önerim kitaplarını yazıldığı sırayla okumanızdır. Kronolojik sırayla okursanız kullanılan dildeki ufak üslup değişikliklerini farkedebilirsiniz. Son kitapları Amat ve Suskunlar en beğendiklerim oldular benim.
0
Kesinlikle kronolojik bir sırayla okuyunuz. Bu üslubu nasıl kazandığını sırasıyla okursanız gözlemler ve çok keyif alırsınız.
Tüm kitapları okudum, en beğendiğim kitap Suskunlar oldu benim. Yedinci Gün'ü daha sindiremedim sanırsam, sindirdiğimde en beğendiğime terfi edecektir.
Çok yakın bir arkadaşımla konuşuyorum İOA hakkında. Ben 2010 yılında başladım İOA okumaya, o 2004 yılında başlamış. Ben çok yakın zamanda okuduğumdan tüm seriyi daha iyi gözlemleyebildiğimi düşünüyorum üslubun gelişmesini. Arkadaşım ise, amat, suskunlar ve yedinci gün'ü yazılır yazılmaz okuduğundan, İOA'nın psikolojisini daha iyi çözmüş zamana göre.
İkimizin de emin olduğu tek bir şey var, hemfikiriz bu konuda, İhsan Oktay Anar'ın kitapları İngilizce'ye ya da başka bir dile çevrilemez. Çevrildiğinde büyüsü bozulacaktır.
Aslında hali hazırda çevirileri mevcut hemen her kitabının, alıp okumaya dahi tenezzül etmedim.
Çevirinin bir şeye benzemeyeceğini düşündüğümüzden, İOA'nın nobel edebiyat ödülü almasının imkansız olduğunu düşünüyoruz yani.
Tüm kitapları okudum, en beğendiğim kitap Suskunlar oldu benim. Yedinci Gün'ü daha sindiremedim sanırsam, sindirdiğimde en beğendiğime terfi edecektir.
Çok yakın bir arkadaşımla konuşuyorum İOA hakkında. Ben 2010 yılında başladım İOA okumaya, o 2004 yılında başlamış. Ben çok yakın zamanda okuduğumdan tüm seriyi daha iyi gözlemleyebildiğimi düşünüyorum üslubun gelişmesini. Arkadaşım ise, amat, suskunlar ve yedinci gün'ü yazılır yazılmaz okuduğundan, İOA'nın psikolojisini daha iyi çözmüş zamana göre.
İkimizin de emin olduğu tek bir şey var, hemfikiriz bu konuda, İhsan Oktay Anar'ın kitapları İngilizce'ye ya da başka bir dile çevrilemez. Çevrildiğinde büyüsü bozulacaktır.
Aslında hali hazırda çevirileri mevcut hemen her kitabının, alıp okumaya dahi tenezzül etmedim.
Çevirinin bir şeye benzemeyeceğini düşündüğümüzden, İOA'nın nobel edebiyat ödülü almasının imkansız olduğunu düşünüyoruz yani.
0
ben de merak edıyordum bu tarzın bı ısmı var mı dıye ama bugune kadar hıc rastlamadım bu tarz bır stile .. hayır stılın yanı sıra hayal gucune de hayran kaldıgımı her fırsatta dıle getırıyorum .
yabancı arkadaslara da onerıyorum yazarı ama bunun yanı sıra cevırı sonrasında aynı tadı veremeyebılecegını de soyluyorum.
bu arada yedinci gün muhtemesem olmus , hikayeler arası gecis , karakterlerin ozgunlugu ve gunumuz bılımkurgu , fantastıc konularının gecmıse entegre bıcımı cok guzel.
umarım uzun yıllar boyunca yazar ve bızler de okuruz.
yabancı arkadaslara da onerıyorum yazarı ama bunun yanı sıra cevırı sonrasında aynı tadı veremeyebılecegını de soyluyorum.
bu arada yedinci gün muhtemesem olmus , hikayeler arası gecis , karakterlerin ozgunlugu ve gunumuz bılımkurgu , fantastıc konularının gecmıse entegre bıcımı cok guzel.
umarım uzun yıllar boyunca yazar ve bızler de okuruz.
0
sanal uyku
7 yaşında erkek çocuğuna bilgisayar oyunu önerilerini bekliyorum. browser tabanlı da olur her türlü olur.
7 yaşında erkek çocuğuna bilgisayar oyunu önerilerini bekliyorum. browser tabanlı da olur her türlü olur.
0
yue
1)Ne yapardınız, normal hayatınıza -işinize- sessizce devam mı ederdiniz yoksa ertesi gün işe gitmez hayatınızı tamamen değiştirir miydiniz?2) Paranın ne kadarını eşe dosta, ihtiyacı olanlara dağıtırdınız?edit: tikler sonra gelecek...
1)Ne yapardınız, normal hayatınıza -işinize- sessizce devam mı ederdiniz yoksa ertesi gün işe gitmez hayatınızı tamamen değiştirir miydiniz?
2) Paranın ne kadarını eşe dosta, ihtiyacı olanlara dağıtırdınız?
edit: tikler sonra gelecek...
2) Paranın ne kadarını eşe dosta, ihtiyacı olanlara dağıtırdınız?
edit: tikler sonra gelecek...
0
1)Tamamen değiştirmek demeyelimde, kendi işimi kurardım.. Elimde kokteyl bardağı sahilde yaşamazdım sürekli..
2)Kendimin ve ailemin yaşamını olabilecek en iyi şekilde garanti altına aldıktan sonra, yapacağım yardımın bir limiti olacağını sanmıyorum. İhtiyacı olan herkese bir şekilde elimi uzatmaya çalışırım..
2)Kendimin ve ailemin yaşamını olabilecek en iyi şekilde garanti altına aldıktan sonra, yapacağım yardımın bir limiti olacağını sanmıyorum. İhtiyacı olan herkese bir şekilde elimi uzatmaya çalışırım..
0
1)sessizce devam ederdim net. baktım işten daraldım iyice içim içime sığmaz oldum, plan program yapıp bırakır giderim dünyanın güzel bi yerine.
2) valla yani 4 trilyondan rahat bi 100-250bin dağıtırım bilmiyorum yani çok büyük bir mebla, tahayyül edemiyorum düzgünce kime ne kadar veririm nası olur o iş.
2) valla yani 4 trilyondan rahat bi 100-250bin dağıtırım bilmiyorum yani çok büyük bir mebla, tahayyül edemiyorum düzgünce kime ne kadar veririm nası olur o iş.
0
Çevrende sana o paranın çıktığı duyulursa zaten seni arayıp duran insanlar yüzünden yurtdışına kaçman gerekecekti.
Ayrıca kimsenin gerçekten neye ihtiyacı olduğunu anlayamayacaktın.
Mantıklı olan sessiz sedasız en azından bir süre hayatını hiç değiştirmeden devam etmek. Zaten günlük rutinde insanların mütevazi ihtiyaçlarını duyabiliyorsun "ah be abi şöyle 5000 lira havadan para gelecek, başka bir şey istemem" diyebiliyor insanlar
Zaten o parayı mevduat yapsan aylık 20 bin lira gibi bir getirisi var.
Ayrıca kimsenin gerçekten neye ihtiyacı olduğunu anlayamayacaktın.
Mantıklı olan sessiz sedasız en azından bir süre hayatını hiç değiştirmeden devam etmek. Zaten günlük rutinde insanların mütevazi ihtiyaçlarını duyabiliyorsun "ah be abi şöyle 5000 lira havadan para gelecek, başka bir şey istemem" diyebiliyor insanlar
Zaten o parayı mevduat yapsan aylık 20 bin lira gibi bir getirisi var.
0
1 - Bu para pek yeterli olmayabilir ama Türkiye'de tarımsal araştırma ve kalkınma alanında çalışmak isterdim.
2 - Bilmem, 200 - 300 herhalde.. ?
2 - Bilmem, 200 - 300 herhalde.. ?
0
1- yatırım yapar, kendimi oyalamak için de fazla stres yapmayan fazla zorlamayacak bi iş kurardım kendime. 5-6 ayda bir de 1 aylık seyahatlere çıkarak dünyayı dolaşırdım.
2- eşe dosta dağıtmazdım, bildiğim kadarıyla çok ihtiyacı olan yok çevremde. görüşmediklerimi bilmiyorum, param var diye görüşecek insandan hayır gelmez zaten. yakınlarıma ufak jestler yaparım bi.. başkasına vereceğime vakıflara (lösev, çydd vs) periyodik bağışlar yapardım.
2- eşe dosta dağıtmazdım, bildiğim kadarıyla çok ihtiyacı olan yok çevremde. görüşmediklerimi bilmiyorum, param var diye görüşecek insandan hayır gelmez zaten. yakınlarıma ufak jestler yaparım bi.. başkasına vereceğime vakıflara (lösev, çydd vs) periyodik bağışlar yapardım.
0
1-bir süre normal devam ederdim sonra alıp başımı giderdim.
bir dünya turu yapardım.
2-ilk etapta kimseye para vermezdim (sonra duyan gelir), zaman sonra bazı akrabalarıma ve arkadaşlarıma gereği kadar yardım ederdim.
bir dünya turu yapardım.
2-ilk etapta kimseye para vermezdim (sonra duyan gelir), zaman sonra bazı akrabalarıma ve arkadaşlarıma gereği kadar yardım ederdim.
0
1)anneme yeni eşyalar alırım, babama araba ve ses sistemi. emlak işine girerim, iş kurma olayına gireceksem çok yenilikçi güzel bi teknolojik projeye ortak olurum, bi kısmını bankada faize falan koyarım.
2)yakınlarımdan ihtiyacı olanlara, çok borcu olana filan para veririm, kuzenleri filan okuturum, kimsesiz çocuklara falan yardım ederim, hayvan barınaklarına yardım ederim.
2)yakınlarımdan ihtiyacı olanlara, çok borcu olana filan para veririm, kuzenleri filan okuturum, kimsesiz çocuklara falan yardım ederim, hayvan barınaklarına yardım ederim.
0
Anında kaçardım Avustralya ya da İngiltere'ye. Kaçabilir miyim bilmiyorum ama öyle bir fırsat bulsam durmam burda. Tası tarağı bırakır giderim.
0
0
1- hayatımı değiştiririm, kesin olarak Türkiye dışı bir yerde gelecek planlarım. orta avrupa ya da batı avrupa olabilir, kanada veya avustralya'da olabilir. ABD tercih etmezdim. Gerekli eğitimdir vs tamamladıktan sonra ama mutlaka çalışırım. birşeye yaramadan hayat geçmez diye düşünüyorum. şimdi büyük bir şevkle sonsuza kadar gezerim tozarım diyebilirsin ama öyle olmuyor sıkılır insan. aidiyet duygun olmadan rahatsız olursun.
2. Ailemdeki kişilere gerektiği kadar veririm. çok geniş bir aileye sahip değilim ama. senin durumunu bilmiyorum yani şimdi 8 kardeşseniz anında biter o para :) ama genede yardım ederim.
2. Ailemdeki kişilere gerektiği kadar veririm. çok geniş bir aileye sahip değilim ama. senin durumunu bilmiyorum yani şimdi 8 kardeşseniz anında biter o para :) ama genede yardım ederim.
0
işi gücü bırakırdım ama ertesi gün değil. çalıştığım insanlar iyi kişiler yüzüstü bırakıp gitmek olmaz. yerime gelecek kişiye öğretebileceğim her şeyi de öğretirim. hatta "bir-iki ay dur." deseler dururum. ama fazlası fazla.
sonra dünya turu yapardım. (her ay bir-iki ülke) 2-3 yıl boyunca. Sonra bakarız duruma göre.
eşe dosta yardım:0 lira. kim yardım etmiş bugüne kadar bana?
sonra dünya turu yapardım. (her ay bir-iki ülke) 2-3 yıl boyunca. Sonra bakarız duruma göre.
eşe dosta yardım:0 lira. kim yardım etmiş bugüne kadar bana?
0
Burada ciddi bir paradoksla karşı karşıyayız aslında. Şöyle izah edebilirim bunu: İnsan lotodan para çıkmasını hayatını değiştirmek için ister. Ama olası tehditlerden korunabilmek için de para çıktıktan sonra sanki para çıkmamış gibi olağan hayatın sürdürülmesi gerekiyor. Ayrıca önceki deneyimlere bakıldığında da para yoluyla değiştirilen hayattan pek hayır gelmiyor. Demek ki yüklü bir para çıkması durumunda karşılaşılacak güçlükler belki de parasızlığın verdiği sıkıntılardan bile daha dayanılmaz olabilir. Lakin parasızlığın veya gözün doymazlığının verdiği sıkıntıları aşabilmek için çok paraya kavuşma hayallerini de hiçbir zaman bırakmayacağız. Çok zor bir deneyim bizim gibi sıradan faniler için.
0
son altı ayda iki kez süper lotoda beş tutturan biri olarak bu konuda baya düşündüm, geldiği nokta:
1) istediğim okullarda parası neyse verir sıkılana dek okurdum, yurtdışında elbette. bu arada bütün dünyayı "yemek turu" konseptiyle dolaşırdım. (anthony bourdain stili) ama bunları ertesi gün yapmazdım, başladığım şeyleri bitirdikten sonra.
2) ailemde ihtiyacı olan çok fazla yok ama en yakın arkadaşlarıma verirdim, hatta iş kurmak isteyen bir tanesine sermayeyi verip karına ufaktan ortak olur, ordan gelen parayı da hayvan barınaklarına bağışlardım.
1) istediğim okullarda parası neyse verir sıkılana dek okurdum, yurtdışında elbette. bu arada bütün dünyayı "yemek turu" konseptiyle dolaşırdım. (anthony bourdain stili) ama bunları ertesi gün yapmazdım, başladığım şeyleri bitirdikten sonra.
2) ailemde ihtiyacı olan çok fazla yok ama en yakın arkadaşlarıma verirdim, hatta iş kurmak isteyen bir tanesine sermayeyi verip karına ufaktan ortak olur, ordan gelen parayı da hayvan barınaklarına bağışlardım.
0
cinematography
1- lütfen yetişkinler için olsun, liseyi bitireli 13 yıl oldu, hayatımda hiç liseli kız olmadım, bir anime'yi mıymıymıy konuşan kızın memeleri görünsün diye izlemedim (no ecchi!), tamam herkesin içinde çocuk var ama yinede odin aşkına yetişkin birini düşünün aklınızda. 2 - death note, hajime no ippo
1- lütfen yetişkinler için olsun, liseyi bitireli 13 yıl oldu, hayatımda hiç liseli kız olmadım, bir anime'yi mıymıymıy konuşan kızın memeleri görünsün diye izlemedim (no ecchi!), tamam herkesin içinde çocuk var ama yinede odin aşkına yetişkin birini düşünün aklınızda.
2 - death note, hajime no ippo, mushisi, cowboy bebop, ghost in the shell, tüm miyazakiler, animatrix, perfect blue, vampire hunter d, angells egg, whisper of the heart, hotaru no haka, akira, The Girl Who Leapt Through Time, my neighbours yamadas sevdiğim anime serisi-filmleridir. illa kılınçlı robotlu büyülü olsun demiyorum hajime no ippo en sevdiğim şeylerdendir azcık japon liseleri dışındaki konularl ilgilensin ciddi olsun yeter. death note gibi birşey çıkmaz heralde bir daha ama işte yani ciddiye alsın izleyiciyi biraz hangi konu-genre olursa olsun.
3 - berserk denedim olmadı, claymore deneim olmadı, elfen lied dediler la soft porno gibi o ne öyle dedim olmadı, evangelion dediler 3 bölümde sıktı (evet biliyorum daha ilerlemem lazım anlamak için!!!), sailor moon gibi şeyleri sevemedim aklıma ortaokuldaki pastel boya takımımı getiriyor, bleach fena değildi ama çok "ticari" sebebplerle bildiğin disney serilerine döndü bir süre sonra, naruto hiç izlemedim, onepiece çok mu eski diye bakmadım, serial experiemts lain veya bu gibi sayko serileri biliyorum güzeldir muhtemelen ama şimdilik bunları zihnin daha açık olduğu zamanlara sakladım, ergo proxy dediler indirdik bakıcaz, reuroni kenshin ova'sını izledim fena değil. monster'ı izledim bir iki bölüm fena değil dönücem ona sonra.
4 - acı çeken liseli japon kız yok, kısa etekli liseli kız yok, koca memeli liseli kız yok, evde kalmış kızlar için yapılan "awwwww canım yaa" dedirten romantik liseli kız serisi olmasın.
liseli kıza NO!!!
Önerileriniz bekliyorum, şuna bak iyidir deyin ben bilgilerini kendisini bulurum.
Arrigato.
2 - death note, hajime no ippo, mushisi, cowboy bebop, ghost in the shell, tüm miyazakiler, animatrix, perfect blue, vampire hunter d, angells egg, whisper of the heart, hotaru no haka, akira, The Girl Who Leapt Through Time, my neighbours yamadas sevdiğim anime serisi-filmleridir. illa kılınçlı robotlu büyülü olsun demiyorum hajime no ippo en sevdiğim şeylerdendir azcık japon liseleri dışındaki konularl ilgilensin ciddi olsun yeter. death note gibi birşey çıkmaz heralde bir daha ama işte yani ciddiye alsın izleyiciyi biraz hangi konu-genre olursa olsun.
3 - berserk denedim olmadı, claymore deneim olmadı, elfen lied dediler la soft porno gibi o ne öyle dedim olmadı, evangelion dediler 3 bölümde sıktı (evet biliyorum daha ilerlemem lazım anlamak için!!!), sailor moon gibi şeyleri sevemedim aklıma ortaokuldaki pastel boya takımımı getiriyor, bleach fena değildi ama çok "ticari" sebebplerle bildiğin disney serilerine döndü bir süre sonra, naruto hiç izlemedim, onepiece çok mu eski diye bakmadım, serial experiemts lain veya bu gibi sayko serileri biliyorum güzeldir muhtemelen ama şimdilik bunları zihnin daha açık olduğu zamanlara sakladım, ergo proxy dediler indirdik bakıcaz, reuroni kenshin ova'sını izledim fena değil. monster'ı izledim bir iki bölüm fena değil dönücem ona sonra.
4 - acı çeken liseli japon kız yok, kısa etekli liseli kız yok, koca memeli liseli kız yok, evde kalmış kızlar için yapılan "awwwww canım yaa" dedirten romantik liseli kız serisi olmasın.
liseli kıza NO!!!
Önerileriniz bekliyorum, şuna bak iyidir deyin ben bilgilerini kendisini bulurum.
Arrigato.
0
yetişkinlik ve diğer yazdıkların konusunda ideal cevap olmayabilir belki ama ben sana naruto, naruto shippuuden ve samurai champloo'yu öneririm.
0
Valla yazmışsın ama ben yazıyorum tekrardan. Monster şahanedir. Sonra dönme, şimdi devam ettir. 7-8 bölüm sonra yardırıp gidiyor zaten.
0
Yazdığınız serilere 2 kere baktım ama code geass göremedim. Gözünüzden kaçmaz diye düşünmüştüm halbuki. Başrolündeki eleman ciddi manada yagami light ve l kadar zeki. Satranç karşılaşması gibi gelişiyor her şey.
0
Aşağıdaki anime inceleme blogunu paylaşıyor ve duyurudaki insanların "Bana anime önerin" arayışına son veriyorum. İçerik olarak çok zengin ve ayrıntılı bir site.
Düzenli takip ediyorum ben :)
anime-inceleme.blogspot.com
Düzenli takip ediyorum ben :)
anime-inceleme.blogspot.com
0
cowboy bebop seyredip beyendiysen
aynı ekipten çıkma
samurai champloo (harikadır)
black lagoon (ağır tempo başlar sonra çok güzel olur)
gerçi üstüne basa basa liseli kıza no!! demişin ama
yine de ısrarla
full metal panic fumofu, kesinlikle güleceksin : )
trigun (çok eğlenceli çok hüzünlü çok çok keyifli)
zaten yazmışlar ama tekrardan zarar gelmez
wolf's rain
sevmeyeni de var ama bence gayet başarılı olan
hellsing
bunlar bir süre idare edecektir seni : )
aynı ekipten çıkma
samurai champloo (harikadır)
black lagoon (ağır tempo başlar sonra çok güzel olur)
gerçi üstüne basa basa liseli kıza no!! demişin ama
yine de ısrarla
full metal panic fumofu, kesinlikle güleceksin : )
trigun (çok eğlenceli çok hüzünlü çok çok keyifli)
zaten yazmışlar ama tekrardan zarar gelmez
wolf's rain
sevmeyeni de var ama bence gayet başarılı olan
hellsing
bunlar bir süre idare edecektir seni : )
0
fullmetal alchemist deneyebilirsin.. bi tane lust diye karakter var onun olayı da tam meme değil.. onun dışında gayet güzeldir..
0
halitkin
iki boyutlu ve bulmacalı olsun yine.
iki boyutlu ve bulmacalı olsun yine.
0
store.steampowered.com
store.steampowered.com
store.steampowered.com (Müzikleri bir muazzam)
store.steampowered.com
store.steampowered.com
store.steampowered.com (Müzikleri bir muazzam)
store.steampowered.com
0
ramsesseum
herkese merhaba;uzun yıllar hep mısır mıtolojisyle ilgili kitaplar okudum. ve horus deyınce benım aklıma, " adalet, gördüğünü unutmama,doğruluk, vicdan" gibi kavramlar aklıma gelir. yani o göz bunları temsil eder. bununla birlikte internet dunyasında ise şeytan, deccalın gözü, kötülüğün sembolü gibi
herkese merhaba;
uzun yıllar hep mısır mıtolojisyle ilgili kitaplar okudum. ve horus deyınce benım aklıma, " adalet, gördüğünü unutmama,doğruluk, vicdan" gibi kavramlar aklıma gelir. yani o göz bunları temsil eder. bununla birlikte internet dunyasında ise şeytan, deccalın gözü, kötülüğün sembolü gibi kavramlar ortaya cıkıyor. bu konuda dusuncelerinizi alabılır mıyım ?
uzun yıllar hep mısır mıtolojisyle ilgili kitaplar okudum. ve horus deyınce benım aklıma, " adalet, gördüğünü unutmama,doğruluk, vicdan" gibi kavramlar aklıma gelir. yani o göz bunları temsil eder. bununla birlikte internet dunyasında ise şeytan, deccalın gözü, kötülüğün sembolü gibi kavramlar ortaya cıkıyor. bu konuda dusuncelerinizi alabılır mıyım ?
0
kitaplarda anlatılanlardan farklı olur bazen gerçek hayattakiler. horus genelde insanların gözünde kötülüğü canlandırır. mührü süleyman gibi aynı dini kitaplarda hatta kuran dahil sahip olan kişiye çok şans getireceği söylenir ama isaril bayrağında olmasından dolayı o kadar bütünleştirmiştir ki kimse sahip olmak istemez kötü birşey gibi algılar. horus'un olayıda aynen budur, yanlış yerlerde kullanılması sembol olarak
0
Horus'un Gözü hakkında bilgim yok ama şöyle bir bilgim var :
Ay Tanrı(ça) bulunuyor eski inanışlarda. Ritüellerini ve inanışlarını bilmiyorum ama niyeyse sembolü keçi olarak tasvir edilmiş. Büyük dinler bu inanış ile başedebilmek için keçiyi şeytanın tasviri olarak yorumlamışlar ve kötü bir anlam yüklemeyi amaçlamışlar.
Not : Bilgilerim kesin değildir ama olay örgüsü bu şekilde. Eminim ki dinlerin gizli tarihinde böyle olaylar sıkça yaşanmıştır.
Ay Tanrı(ça) bulunuyor eski inanışlarda. Ritüellerini ve inanışlarını bilmiyorum ama niyeyse sembolü keçi olarak tasvir edilmiş. Büyük dinler bu inanış ile başedebilmek için keçiyi şeytanın tasviri olarak yorumlamışlar ve kötü bir anlam yüklemeyi amaçlamışlar.
Not : Bilgilerim kesin değildir ama olay örgüsü bu şekilde. Eminim ki dinlerin gizli tarihinde böyle olaylar sıkça yaşanmıştır.
0
