Giriş
(6)

Kafamda Deli Sorular - 3 / Kapitalizm Olmasa Bu Gelişmişlik Olmaz Mıydı?

burka
Kafamda Deli Sorular-1: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1610416/kafamda-deli-sorular-1Kafamda Deli Sorular-2: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1610496/kafamda-deli-sorular-2SelamlarSahip olduğumuz konfor, imkanlar, teknoloji ve gelişmişlik düzeyinin temelinde kapitalizm mi var? Bu kriterleri açık
Kafamda Deli Sorular-1: www.eksiduyuru.com
Kafamda Deli Sorular-2: www.eksiduyuru.com

Selamlar

Sahip olduğumuz konfor, imkanlar, teknoloji ve gelişmişlik düzeyinin temelinde kapitalizm mi var? Bu kriterleri açıklayayım ki netlik kazansın, çünkü yanlış bir noktadan bakıyor olabilirim:

Konfor: Örneğin evler, ısıtma-soğutma sistemleri, bireysel ulaşım (araba, uçak gibi.), giyim ve moda sektörü gibi şeyler. Belki bundan 100 yıl önce çok zengin insanların bile elde edemeyeceği şeylerdi çünkü yoktu.

İmkanlar: Sıradan bir insan evinde su, elektrik sahibi. Sokağa çıktığında bir markete girip dünyanın her yerinden gelmiş ürünleri satın alabilir. Hatta dilerse neredeyse istediği her şeyi evine kadar getirtebilir.

Teknoloji: Sıradan bir vatandaşın elinde belki zamanında dini kitaplarda geçen mucizelerden çok daha gelişmiş cihazlar var :) Cep telefonu, tablet, bilgisyar, internet adına ne derseniz. Günümüzde sahip olduğumuz bu teknolojik imkanlar. Tam olarak Arthur C. Clarke'ın dediği gibi "Yeterince gelişmiş bir teknoloji büyüden ayırt edilemez" seviyesindeyiz. Bu ürünlerin pek çoğunu bırak nasıl çalıştığını anlamayı kullanmayı bile beceremediğimiz oluyor.

Steam, Netflix, Amazon, Google vb. vb. vb. bu düzeyde bir gelişmişliğin (refah demiyorum o göreceli) sebebi kapitalist sistem mi? Mesela alternatif bir yönetime sahip (sosyalizm, anarşizm, x, y, adını siz koyun) ve yüksek refah düzeyinde bir toplum olsa benzeri gelişmeler yaşanır mıydı?
0
burka
(15.08.25)
@arbre

Teşekkürler. Haklısın, borçluyuz borçlu olmasına da her bilim insanı her koşulda üretken olamıyor. Mesela Nikola Tesla Sırp ama üretimini Amerika'da verebilmiş. Ya da geçenlerde Ekşişeyler'de okuduğum bir başka bilimadamı. Sanırım roket biliminin kurucusu olan, bu düzeyde bir insan ama yıllarca Sovyet çalışma kamplarında işkence görüyor.

Ayrıca bir başka noktada görüşünüzü merak ediyorum. Sizce gece gündüz çalışma motivasyonu nasıl bir şey? Örneğin bilim, sanat, spor vb. alanda sadece doğuştan yetenekli, potansiyele sahip olmak yetmiyor bunun üzerine davranışsal olarak da (çalışma azmi, motivasyon, disiplin vb.) ortalamanın üzerinde hatta uçlarda olmak gerekli diye düşünüyorum. Bu insanlar nasıl yaşamlarını adayacak şekilde kendilerini adayabiliyorlar? Acaba bu düzeyde odaklanma, çalışma arzusu da yetenek kadar nadir bir karakteristik özellik mi?
0
🌸burka
(15.08.25)
büyük oranda rekabete borçuyuz ve evet kapitalizmin teknolojinin gelişmesinde ve genele yayılmasında çok çok olumlu etkileri mevcut. farklı alanlardaki problemlerine değinmeyelim ama kapitalizm/liberalizm rekabetin gücünü ortaya çıkardı, bu bağlamda insalık da kendini çok ileri götürdü. sosyalizmle bunun bu kadar hızlı ve yıkıcı teknolijlerle olma ihitmali yoktu. bir teknolojinin sadece gelişmesi değil, kitlelere yayılması da o sistemin daha ileriye götürülmesi için çok gerekli. sosyalizmle yönetilen ülkeler standart ürünler üretmek ve herkese aynı malı dağıtmak durumunda. sovyetlerde televizyon için bile 2 sene sıra bekliyorlardı. ama kapitalizm size paranıza göre çok daha iyi ürüne çok daha hızlı ulaşmanızı sağlıyor. ya da üretici çok daha iyi bir ürün yapıp çok daha iyi para kazanabileceği bir sistem ortaya çıkarıyor.

insan sömürüsü vs gibi taraflar ayrı konular. ama sorunuza şahsi yanıtım, kapitalizmsiz bu teknolojik refaha ulaşamazdık. bazısı buna gerek olmadığını söylese de inanslığın bu anlamda geldiği nokta şok edici. evet olumsuz tarafları da çok fazla ama toplumları averaj olarak yukarı çıkardığı da bir gerçek.
0
awlmi
(15.08.25)
Gelişmişlik dediğin, önce bir şeye ihtiyacın olduğuna inandirip.sonra uygun şartları yaratıp sonra sana onu satmak.

Uygun yalıtımla yapılmış evlerde otursak, yeşillik vs ona göre düzenlenmis olsa klima, vantilatör vs ihtiyaç duyulacagini zannetmiyorum bu kadar.

Bugün yapılan birçok şeyin teknolojik olmayan ve aynı işlevi gören versiyonlarının geçmişte örnekleri var. Teknoloji dediğin bu örnekleri kötüleyip gelismemis gosterip sonra sana allanip pullanmis ve masraflı versiyonunu satmak demek.
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
ulaştığımız teknolojiye bak, bir de kendi elinin temas ettiklerine bak. sence denge nerede? eline değen şeyler mucize falan değil; bunlar, çok daha büyük teknolojilerin sömürge düzeninde silaha dönüştürülmüş, merkezileştirilmiş ve sana sadece tüketici versiyonu satılmış halleri. her şey centralized. cebimizdeki parayı almanın yolları, biz doğmadan önce döşendi.

tarihsel olarak da böyle: sanayi devriminden bugüne teknolojik atılımlar, öncelikle askeri ve jeopolitik üstünlük için geliştirildi. örneğin GPS, başlangıçta tamamen Amerikan ordusunun kullanımındaydı; sivil kullanıma açılması 1980’lerin ortasında, üstelik hassasiyeti kısıtlanarak oldu. akıllı telefon dediğin, bugün kamerayla çocuk videosu çektiğin cihaz, esasen soğuk savaş döneminde geliştirilen uydu, mikroçip ve şifreleme teknolojilerinin sivil pazara sürülmüş versiyonu. sana satılan, onların askerî üstünlük kurmak için geliştirdiği teknolojinin kırpılmış bir “ürünü”.

yaratılan ihtiyaç illüzyonu bunun en bilinen yöntemlerinden biri. 2. dünya savaşı’ndan sonra ABD’nin elinde tonlarca MRE (askeri hazır yemek) stoğu kaldı. bunları eritmek ve devamlı satmak için pazarlama devleri devreye sokuldu. bizim gibi ülkelerde henüz “kahvaltı” diye bugünkü anlamda bir kültür bile yokken, paketlenmiş tahıl gevreği markaları çıkarıldı. (burada çekeceğim tepkinin farkındayım tabii ki de kahvaltı vardı fakat kahvaltı etmeyen nüfus daha kalabalıktı. evet kahvaltı sınıfsaldı ve akrabalarınıza sorun bana anlattırmayın. kitaplardaki ve filmlerdeki insanlar kahvaltı ediyordu. iki nesil öncemizde günde 2 öğün yenirdi. belki de sırf bu 'artistlere' özenen insanlardan dolayı Nestle birçok iş başarmıştır) “günde 3 öğün yemek sağlıklıdır” algısı tıpkı “sigara sağlıklıdır” dönemindeki gibi doktorlara para ödenerek yaygınlaştırıldı. insanlar, önceden hiç ihtiyaç duymadıkları bir şeyi, zorunlu sanmaya başladı. bu yalnızca beslenmede değil, elektronik, moda, otomotiv dahil her sektörde aynı formülle işledi: önce “yoksunluk” algısı yarat, sonra çözüm olarak kendi ürününü sat.

demokratik erişim meselesine gelince… uzay çağında yaşıyoruz diye sevinmenin anlamı yok, çünkü o çağa “girebilen” isimler belli: Jeff Bezos, Elon Musk, Katy Perry gibi figürler, turistik veya şov amaçlı gidip geliyor. biz üçüncü dünya ülkelerinde, uzay çağının ancak faturasını ödeyen tarafıyız. uzayla ilişkimiz, kendi üniversitelerimizde yetiştirdiğimiz genç beyinlerin başka ülkelere göç etmesi ve onların projelerine katılması üzerinden yürüyor. yarın öbür gün Ay’dan ya da asteroidlerden çıkarılacak madenler, insanlığa hizmet için değil, o madeni kontrol eden şirketlerin kârı için kullanılacak. bu düzen böyle giderse, gelecek nesiller, kaynakları tükenmiş bir gezegende, uzayın getirdiği avantajlara yalnızca bir avuç şirketin ve ülkenin erişebildiği bir yaşam sürecek.

benim “mucize falan yok” demem, umutsuz olduğumdan değil. hâlâ umutluyum. ama mevcut düzenin bizi getirdiği yer, kimsenin fark etmesine izin verilmediği için bu noktada. yüzyıllarca sömürülmüş ülkelerin ve sınıfların emeğiyle üretilmiş şeylerin, yine onlardan esirgenmesi artık bitmeli. bunun için sınıfsal farkındalık şart. bu yazıyı da bu yüzden yazıyorum: çünkü teknolojiye erişim hakkı, yalnızca parası olanın değil, emeği geçenin de olmalı.
0
Etanglement
(15.08.25)
- Sahip olduğumuz konfor, imkanlar, teknoloji ve gelişmişlik düzeyinin temelinde kapitalizm mi var?
-- evet

-..bu düzeyde bir gelişmişliğin (refah demiyorum o göreceli) sebebi kapitalist sistem mi?
-- evet

- Mesela alternatif bir yönetime sahip bir toplum olsa benzeri gelişmeler yaşanır mıydı?
-- hayır


----
soruların cevapları böyle.
ama tek kelime ile yanıt vermek şaka olur.
bugünkü teknolojik ve konfor düzeyimizin büyük kısmı kapitalist sistemin yarattığı rekabet ortamından doğdu. sermaye birikimi dev ar-ge yatırımlarına imkan sağladı.

kapitalizm olmasa idi bu kadar gelişmiş olmazdık da bu kadar gelişmiş olmaya ihtiyacımız var mıydı? hiç sanmıyorum. bu gelişmişlik hayatı kolaylaştırmanın çok daha ötesinde bir sürü sorun getirdi. en büyük sorun da dünyanın tükeniyor olması. artık dünya kendini yenileyemeyecek bir hızla tükeniyor. alışverişlerimiz, iletişim ve ulaşım hızımız, tek tıkla yemek söyleyebilme ya da ertesi gün evinde şeklindeki kargoların maliyetini sadece para olarak düşünüyoruz ama ötesinde ciddi bir hesaplanamaz maliyet var.

teknoloji geliştiği için bir sürü hastalıktan kurtulduk. önceden kolu kırılan bir insan bile hayatını ciddi şekilde engelli yaşıyordu belki ya da bir tanecik hapla geçecek bir rahatsızlık yüzünden hayatını kaybediyordu. onlar artık olmuyor. böyle şeyler olumlu. ama öte yandan eskiden olmayan bir sürü başka hastalıklarımız var. bu durum sadece "eskiden bilimsel yöntemler yeterli değildi ve teşhis koyulamadı" şeklinde basite indirgenemez.

teknolojik ilerleme ve gelişmişlik bize konforla birlikte bir sürü dert getirdi.

demiyorum ki ortaçağ'daki gibi yaşayalım, ama sahip olduğumuz gelişmişlik bizi mutlu etmiyor.

Steam, Netflix, Amazon, Google... bunlar olmasa da hayat geçer. pek azı hayati şeyler sağlıyor bize, varlıklarını bildiğimizden yokluğuna dair alternatifleri düşünmek istemiyoruz belki. ama bunlar olmasaydı da güzel güzel yaşardık. kapitalizm olmasa idi rekabet olmayacağı için bunlar olmayacaktı. bunlar yerine hükümetlerin ve devletlerin propagandalarını yapan aygıtlar olacaktı. ama bi dakka onlar şuanda da var. kapitalizm ve rekabet o yöndeki bir tekelliği ortadan kaldırmadı.

soğuk savaş döneminde bir sürü teknolojik yenilik yapıldı. keza öncesinde dünya savaşlarında yine devlet eliyle çok fazla bilimsel ilerleme kaydedildi. bunlar kapitalizm değil, devletin yaptığı işlerdi. yukarıda yazdıklarımı inkar eder gibi olacağım ama kapitalizm etkisi olmadan da çok şey yapıldı. internet ve gps mesela. askeri amaçlarla ortaya çıktı.

ama bu çıkan teknolojilerin bizim yaşam konforumuzu arttırması ve ulaşılabilir olması kapitalizm sayesinde oldu. yoksa belki hala internete erişemeyecek ya da gps'i telefonlarımıza kadar kullanamayacaktık.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
@awlmi
Teşekkürler. Peki kapitalizmin bu gelişmeyi tetiklemesinde sebep nedir? Parayı ve serveti merkezine koyup ne pahasına olursa olsun büyüme hırsı mı? Kapitalizm dışında başka bir yönetim ile bu mümkün olamaz mıydı?

@encokbenisevinnolur
Bu açıdan bakınca doğru. Teknolojik gelişmeyi bir yana koyarsak bazı insani sorunlar (örneğin, ısıtma, soğutma vb.) çok daha makul ve nihai şekilde çözümlenebilirdi gibi geliyor bana da. Peki nüfus artışı da kapitalizmin bir yan etkisi mi sizce?

@Etanglement
Katılıyorum. Teknoloji ve gelişmenin ortaya çıkması için bir amaç lazım. İnsanoğlunun bildiği ne büyük motivasyon da gördüğüm kadarıyla savaş ve çatışma. Haliyle de gelişimlerin çıkış noktası bu motivasyon oluyor. Sonrasında faydasının anlaşıldığı, sektöre dönüşebildiği noktada insanlığın kullanımına sunuluyor. Örneğin internet, GPS gibi teknolojiler. Zaten sanırım savaş motivasyonu dışında bir gelişim motivasyonu olsaydı dünya çok daha farklı bir yer olurdu. Örneğin ülkelerin "Beyler, Asya'da geri dönüşüm alanında çok büyük gelişmeler yaşanmış. Biz de onları yakalayım, hatta geçelim" gibi bir rekabet ya da "Lan! Arkeolojik araştırmaları çok kolaylaştıran bir tarama sistemi icat edilmiş! Sikerler, biz daha iyisini yapıp tarih araştırlamaları alanında bayrağı kimseye kaptırmamalıyız" gibi amaçlarla yarıştıklarını düşünsene...?

Uzay yarışında takılan zenginler, şirketler için de dünya bir oyun alanından farksız. Emeği geçme kısmı hak vermekle birlikte çok muallak bir konu. Öncelikle burada ne tür bir "emekten" söz ediyoruz. Teknolojinin paylaşılmasındaki emek zihinsel emek temelinde. Mesela Şili dünyanın en büyük Lityum madenlerine sahip diye "En gelişmiş enerji depolama teknolojisi bizim hakkımız" diyebilir mi? Ya da Arap ülkelerinde petrol sayesinde elde edilen zenginlik. Bunlar rastlantı, şayet doğal kaynaklar denk gelmeseydi bu ülkelerde dediğimiz sektörlerden söz edemezdik. Bu arada evet, pazarlama ve şirketlerin toplumu dizayn etmesi şaşırtıcı. Milyon milyar insanlar adeta kukla gibi oynatılıyoruz. Belki de toplumsal olmasa da bireysel olarak biraz nefes alıp, soluklanıp özümüze dönmemiz gereklidir. Büyük, radikal değişimlerden söz etmiyorum ama gündelik yaşamın koşturması bana olağandışı geliyor. Biraz farkındalık gerekli galiba.

@arbre
Elbette merak, keşif duygusu ve tutku gerekli. Ama galiba ben bu düzeyde, ömrü verecek, gece gündüz çalışacak düzeyde bir insan olmadığımdan o düzeydeki insanların çalışmalarını, motivasyonlarını pek anlayamıyorum.

@biseysorcaktim
Evet katılıyorum. Teknolojik ilerleme, bilimsel gelişmeler insanlık adına pek çok kazanım sağladı ancak bunları toplum yönetimi, medeniyet gelişimi için kullanamadığımızı düşünüyorum. Örneğin dediğiniz gibi bugün Çin'den ıvır zıvır pek çok şeyi kapımıza kadar getirtiyoruz. Bu işin arkasındaki Çin üretimini, çalışan insanları, lojistik ağını, harcanan enerjiyi ve tüm bunların ihtiyacımız bile olmayan bir parça uyduruk ürün için olduğunu gözden kaçırıyoruz. Resmen imparatorların sahip olmadığı imkanlara koltuğumuzda otururken sahibiz, bu resmen çılgınlık. Bir şeyin yapılabiliyor olması yapılması anlamına gelmemeli...

Gelişmişlik mutlu etmiyor çünkü tatmin olmuyoruz, doğumsuzluk bir norma evrildi. Sağlıklı olmayan bir sistemin yan etkileri de bunlar işte. Yeni sağlık sorunlarının başında da psikolojik sıkıntılar geliyor ki biz bunları resmen kendimiz yarattık. Yoksa tıp ve sağlık bilimi keşfettikçe çözümünü bulduğu sorunların üzerini tek tek çiziyor. Ama bu bizi daha sağlıklı hale getirmiyor işte.

Steam, Amazon, Netflix kısmı galiba doğru. Bu tür eğlence imkanları yokken de çok güzel filmler, animasyonlar pekala yapılıyordu. Spor müsabakaları, TV yarışma programları vb. vardı. Daha da ötesi kahvehanede kağıt oynamak bile aslında sosyalleşmek ve eğlenmek için yeterliydi ki hala daha öyle. Biz şimdi "Yav bu streaming platformlar yokken ne yapıyorduk" diyoruz ama pekala da gayet keyifli vakit geçiriyorduk. Ben şu 2025 hala kutu oyunu oynamaktan acayip keyif alıyorum. Demek ki bazı şeyleri "ihtiyaç" haline getirip fazla abartıyoruz. Yarın bir gün sanal gerçeklik gelip tek bir gözlük ile Matrix gibi dilediğimiz simülasyonda istediğimizi yapabildiğimiz zaman da herhalde "Lan VR olmadan neymiş o eskiden ya. Ekran karşısında oyun oynuyormuş millet, tabletten dizi izliyorlarmış lan düşünsene! Şimdi kendime özel sinema salonumda bana özel çekilmiş bir filmi izliyorum. Amma sıkıcı günlermiş" diyeceğiz.

Güzel bir beyin fırtınası oluyor, peki kapitalizm insanların yaratıcılık ve kendini ifade etmesini destekliyor mu? Bazı toplumlara (ABD, Japonya, Avrupa vb.) zaman ve imkan yarattığı gerçek. Bu refahın karşılığı sanat, dijital oyunlar vb. hayalgücünün rahatlıkla filizlenebildiği bir ortama imkan tanıyor mu sizce?
0
🌸burka
(16.08.25)
(2)

Kafamda Deli Sorular - 2 / Bir Sektörün Global Endüstri Olması ?

burka
Kafamda Deli Sorular-1:https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1610416/kafamda-deli-sorular-1SelamlarBir sektörün endüstri düzeyinde gelişmesi, global ölçekte büyümesi aklın alabileceğinin dışında değil mi? (zira benim aklım pek almıyor da... :) Mesela gıda, enerji, ulaşım, otomotiv vb. Milyonlarca, milya
Kafamda Deli Sorular-1:www.eksiduyuru.com

Selamlar

Bir sektörün endüstri düzeyinde gelişmesi, global ölçekte büyümesi aklın alabileceğinin dışında değil mi? (zira benim aklım pek almıyor da... :)

Mesela gıda, enerji, ulaşım, otomotiv vb. Milyonlarca, milyarlarca insanı doyuracak gıdaları üretebiliyoruz. Akla gelmeyecek yiyecek-içecek ürünleri türetip (ne bileyim türüf mantarlı pesto sosu) bunları 7/24 market raflarına temin edebiliyor, pazar filan yaratabiliyoruz. Dünyanın bir ucuna sürekli taşıyıp ikame edebiliyoruz.

Ya da enerji sektörü; petrol, elektrik vb. İnsanoğlu bunca işin altından nasıl kalkmış?

Hele de taşımacılık, kargo. Bugün adını bilmediğimiz yerlerden bize 2 günde katalogdan ürün geliyor. Haritada rastgele parmağımızı koyup "Dur lan bir de şuraya gideyim" diyebiliyoruz. Bu resmen muazzam bir lüks, konfor değil mi?

Öte yandan bu gelişimin olmaması için bir sürü sebep varken (çözülmesi gereken sorunlar, istikrar vb.) o noktaya varmışız. Böyle şeyleri nasıl becerebiliyoruz insanoğlu olarak? Savaşsız zamanı geçmeyen Ortadoğu'da petrol endüstrisi kurulabilmiş mesela. Ya da habire sürtüşen Çin-Amerika; koca ülke bütün dünyaya ürettiklerini (kibrit çöpünden, oyun konsoluna) tıkır tıkır gönderebiliyor.

Siz ne düşüyorsunuz?
0
burka
(13.08.25)
ticaret dünyanın en eski geleneklerdinden birisidir. su yatağında durmaz her yerde bir şekilde ticaret kendi kurallarını yaratı gelişir. hapiste bile bir şeyler karşılığında bir şeyler takas edilir. hiç bir şeyi olmayanlar meydancı olur temizlik bulaşık işleri yapar karşılığında para olmasa bile s,gara olarak karşılığını alır. hindistandan develerle aylarca binlerce yol katedilir baharatlar satılır. zor duruma düşen bir kadın bedenini paraya çevirir. filipinde bir kabile para için dakikalarca su altında kalır balık avlar. en olmayan hırsızlık yapar gasp yapar. bunlar uç örnekler. milyonlarca milyarlarca alıcısı olan bir ürün için akıl almaz yolar kendiliğinden zamanla oluşur.
0
ground
(13.08.25)
@ground

Doğru, çok mantıklı bir yaklaşım. Ticaret de neticede ödülünün para, zenginlik, kalite, başarı vb. olduğu bir oyun. Yani aslında doğal evrim koşullarının benzeri bir rekabet söz konusu. Bu durumda da üretimi bir adım öteye taşıya taşıya küresel düzeyde geliştirmiş insanoğlu bunu.
0
🌸burka
(13.08.25)
(6)

Kafamda Deli Sorular - 1 / İnsanoğlu Doğada Bir Anomali Mi?

burka
SelamlarKafamda Deli Sorular adlı aklıma takılan bir takım şeyi size sormak, fikrinizi almak istiyorum. Ekşiduyuru'nun hala görece makul kullanıcılardan oluştuğunu düşünüyorum. Bu yüzden sizlerle görüş alışverişi yapmak istiyorum. Bu serinin ilk duyurusu olacağından sizden ricam sorumla ilgili kişis
Selamlar

Kafamda Deli Sorular adlı aklıma takılan bir takım şeyi size sormak, fikrinizi almak istiyorum. Ekşiduyuru'nun hala görece makul kullanıcılardan oluştuğunu düşünüyorum. Bu yüzden sizlerle görüş alışverişi yapmak istiyorum. Bu serinin ilk duyurusu olacağından sizden ricam sorumla ilgili kişisel görüşün yanına hali hazırda bu konuları konuşan insanların olduğu sayfalar (reddit vb.) varsa benimle paylaşmanızdır. Şimdiden teşekkür ederim!

1. İnsanın doğada ve dünyada yaptıkları bir anomali değil mi? Örneğin çevreme bakıyorum; inşaa ettiklerimiz, geldiğimiz nokta, dünyadaki hakimiyetimiz bende "Bu böyle olmamalıydı sanki..?" sorusunu uyandırıyor. Tabi bence insanlık yok olmaya muhtaç bir tür. Milyon yıllarla ölçübilen türlerin yaşadığı, milyar yıllar ile süren kozmik cisimlerin yanında insanlığın yaptıkları muhtemelen tek bir andaki ışıma olarak kalacaktır ama gene de, şu an içinde bulunduğumuz yaşamda yaptıklarımız beni sorgulatıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
0
burka
(12.08.25)
Canliligin temelinde hareket,
yer degistirme var.

hareket bittiginde mevcut halinde bitiyor,
Baska bir maddeye yol aliyorsun.

bu dünyaya atildin ve cok kisa bir zaman icin buradasin,
cevrene faydali olmaya bakacaksin..
0
designer
(12.08.25)
Avcı toplayıcı dönemden tarım toplumuna gecis mantığında okuyacaksak tarihi, o aşamada bir defa doğanın hakimi/sekilkendiricisi rolüne bir geçti pir geçti ve hiçbir zaman içinde yaşadığı dünya ile bir ahenk yakalayamadi, hep az ya da çok bir işgalci, kullanan, sömüren pozisyonundaydi.
0
encokbenisevinnolur
(12.08.25)
Bu düşüncelerin ardında hep insanın o dizginlenemez kibri var;

Ya ne olacaktı?

Bu minicikligi, mikrolugu, siradanligi, gelip geciciligi neden kabullenemiyoruz insanlık olarak acaba?

Dinlerin, hastalık seviyesi milliyetciliklerin, diğerlerini otekilestirdigimiz bütün aidiyetlerimizin arkasında bu zehirli kibir aslında.

Doğdun, yaşadın, öleceksin ve toprağa karisacaksin. Bu basitligi kabullenebilmek de bir bilgelik aslında.
0
makbur
(12.08.25)
@makbur

Hangi kibri diyorsunuz? Ben zaten bu basitliği kabul edip anlıyorum. Beni düşüncelere sevk eden insanoğlunun bu yaptığı şeyler. Bana kaotik gelen, algılamakta zorlandığım kısım bu yani.
0
🌸burka
(12.08.25)
olay dönemsel olarak bakarsak; hangi çağda olursak olalım insanoğlu davranış olarak aynı döngüde dönüp durmuş. ben var oluşun travmatik bir olay olduğunu düşünüyorum ve insanoğlunun kontrol etme gücünün yetersizliği hissini anladıktan sonra kontrolsüzce her yere zarar vermeye başlıyor.

böyle olmayıp nasıl olmalıydı ki? olay kibir ve itaat etme isteği bence. sistem insanı itaat etmeye sürüklüyor, gücü ele alınca da kontrolsüzlüğe izin veriyor.
0
mikahakkinen
(12.08.25)
@mikahakkinen

Benim demek istediğim benzer aslında. Sebepten bağımsız olarak (kontrol etme gücü vb.) kontrolsüz, yarını düşünmeden tüketmek, her şeyin daha büyüğünü, daha fazlasını yapmak gibi. Aklımın almadığı kısım bu yani.

Sistem dediğiniz nedir, içinde yaşadığımız iş-yaşam düzeni mi? Kibir kısmı ile şunu anlıyorum: İnsan zaten kendi içinde bile kibirli bir varlıkken (diğer insanlara, halklara karşı vb.) bunu doğaya, diğer canlılara ve gezegene karşı yapmasında hiç bir beis görmüyor herhalde?

Böyle olmamalıydı ile kastım ise "Bu geldiğimiz nokta çok etkileyici ama bir o kadar da akla yatkın değil" diye düşündürtüyor bana. Mesela sürekli savaş, çatışma halinde olup bir yandan da bu düzeyde teknolojik gelişmeleri beraberinde getirebilmek, ilerleyebilmek garip. Çok büyük teknolojik ve bilimsel gelişmeler ile insan yaşamında atılımlar yapabilip (sağlık, iletişim, enerji vb.) aynı zamanda da yarınlar yokmuşçasına üremek, yaşadığımız, varolacağımız sürede gezegene küresel etkiler yapmak ve belki de kendi sonumuzu hazırlamak çok düşündürücü. Bana insanlığın yetenekli oyuncaklar yapabilen bir çocuktan farklsız olduğunu düşünüdürüyor. Hala bilgelikten uzak, hayvan içgüdülerimiz ile fazlasıyla iç içe gidiyoruz.

Bir yandan da "Sonumuzu hazırlamak" derken şu geldi aklıma; aslında dünya yaşamını ve düzenini etkiliyoruz ancak ne olursa olsun biyolojik ve yaşamsal sistemi, döngüleri pek o kadar da algılayamıyoruz galiba. Örneğin insan kaynaklı kirliliği istatistiklere dökebiliyoruz ama etkilerini gerçekten hesaplayabiliyor muyuz? Bunları hesaplayıp algılamak için sandığımızdan daha gelişmiş değiliz. Cihazlarımız belki bunu yapıp bize analiz edebilir ancak insan olarak baktığımda hala kendi fiziksel, biyolojik ve bilişsel kapasitemiz sınırları içinde hareket edebiliyoruz. Belki bunu beyin ve algı kapasitemizi yükseltecek bir sibernetik gelişme ile aşabiliriz. O zaman da bence apayrı bir insan türü yaratmış oluruz herhalde.

Neyse, çok fazla yazdım galiba... :)
0
🌸burka
(12.08.25)
(7)

İş - Yaşam Tavsiyesi

burka
SelamlarYaşamım ile ilgili size danışmak istediğim bazı şeyler var. Elimden geldiğinde bilgi verip, net bir tablo çizmeye çalışacağım. Gerekirse duyurularımı okuyabilirsiniz, orada yazdıklarım doğrudan benimle ilgilidir.36 yaşındayım, 2017'den beri çok yoğun bir şekilde cruise gemilerinde, IT depart
Selamlar

Yaşamım ile ilgili size danışmak istediğim bazı şeyler var. Elimden geldiğinde bilgi verip, net bir tablo çizmeye çalışacağım. Gerekirse duyurularımı okuyabilirsiniz, orada yazdıklarım doğrudan benimle ilgilidir.

36 yaşındayım, 2017'den beri çok yoğun bir şekilde cruise gemilerinde, IT departmanında çalışıyorum. Gemi yaşamı zaten yoğunken IT sektörü olması zihinsel olarak da ayrıca yoruyor beni. Pandemideki 8-9 aylık arayı saymazsak (ki onu da kendi içinde değerlendirmek lazım tabi) düzenli olarak gemiye çıkıp (bir kontrat en az 4 sürüyor, kontrat uzaması, tatil süresinin azalması olağan durumlar) çalışma ile geçti. Geçenlerde 6 aylık görece bir ara verip işe gitmedim ancak bu süreyi de başka bir ülkeye göçmek için kullandığımdan aslında bilfiil yoğunluğum vardı. Neyse, uzun sözün kısası fikrinizi almak istediğim şeyler şunlar:

1. Gemiye döndüm, 2 ay kadar sonra kontratım bitecek. Çok daha sakin bir filoda (maaşımın azalmasını tercih ederek) devam ediyorum ama farkettim ki burada bile durmak istemiyorum. Yabancı tabir ile "Burn-out" olmuşum ve kendime gelmem lazım. İşimi hala iyi yapıyorum. Düzgün, verimli ve üretkenim ama şunu da net söyleyebiliyorum ki şu anda tek kelimeyle "Çalışmak istemiyorum". Süreci yönetebiliyorum ama istemiyorum işte, o kadar basit.

2. Portekiz'de geçici oturum aldım, 2026 sonuna kadar toplamda 2 yıllık bir vizem var. İşim gereği uzatma durumum çözümlenebilir ama hala daha yasalarda ülkede belirli bir süre kalmam gerekli. Yani kısacası Portekiz'de resmi olarak daha çok vakit geçirmem lazım. Bu da beni işime ara vermeye iten bir sebep.

3. Maddi olarak iyi durumdayım. Para peşinde koştuğumdan değil ama işim ve yaşam tarzım sebebiyle hem tasarruf hem de yatırım yapma imkanım oldu. Bu yüzden işe bir ara vermek beni maddi olarak sıkıntıya sokmaz. Zaten lüksler yerine zihinsel doyuma odaklanan birisiyim. Bir süre işsiz olarak idare edebilirim. Eşim ve çocuğum olmadığından sadece kendimden sorumluyum. Aileme ise gerektiğinde maddi destek verme imkanım mevcut.

4. Yapmak istediğim şeyler var, örneğin bisiklet ile Avrupa turu ya da kişisel çalışmalarım gibi. Bunları zaten yıllardır sürdürüyorum ama tam olarak odaklanmak, iş-dinlenme koşturmalarını yetişme zorunluluğu olmadan tüm vaktimi ayırmak istiyorum.

5. 1-2 senelik ara versem tekrar işime kaldığım yerden devam edebilirim çünkü yorucu ve yıpratıcı yanları olsa da gemide çalışmaktan gerçekten çok mutluluk duyuyorum. Ancak bunu şu anda yapamayacağımı, yapmak istemediğimi de farkındayım. 37-38 gibi tekrar kaldığım yerden devam edip çalışmaya geri dönebilirim. Muhtemelen kıdem, pozisyon kaybı yaşayabilirim. Maaşımda azalma olur ama bunları da telafi edebilirim. Çalışma ortamımda görece tanınan birisiyim. Geri dönmek istediğimde karşılık bulacağımı düşünüyorum.

Aklıma gelenler, aktarabileceklerim bunlar. Sorunuz olursa iletin, ona göre sizi yanıtlayayım. Şimdiden teşekkür ederim.
0
burka
(05.06.25)
Kararını vermiş gibi duruyorsun. Bence de bir ara ver.
0
sekizdokuzon
(05.06.25)
Valla hocam bu senaryoda 1-2 sene işe ara vermeniz bu sırada Portekiz'de daha fazla vakit geçirip vize işleri ve diğer prosedurlerle ilgilenmeniz tek yol. Bu sırada yakın sehir ve ülkelere kısa bisiklet turları yapabilir bu hobi üzerine hazırlıklar yapabilirsiniz .
0
Amaranta ursula
(05.06.25)
Yanlis anlamazsaniz ben sorunuzu anlamadim, ara vermek isteginiz ve buna izin veren finansal durumunuz mevcut. Ne kadar guzel bir seyz elbette tadini cikarin. Sadece mesela 2 sene ara vereceg8m dediniz, illa 2 sene olmak zorunda degil, belki arada baska bir sey oldu, hem firsatlara hem degisik ihtimallere acik olun. Yasamin - bu anlamda - tadini cikarin. 2 sene sonra hala ayni yerde ve kafada olursaniz tekrar baslariniz. Tavsiyem bisiklet turuna filan cikmadan once guzel sakinlestirecek, sizi kendinize geri dondurecek guzel bir retreat yapin, ispanya ve portekiz de harika olanaklar var. Bana sanki ilk ihtiyaciniz bu gibi geldi, daha bir kendine donmek.
0
kassiopeia
(05.06.25)
"Portekiz'de geçici oturum aldım"

bu size çalışma izni de sağlayabiliyor mu?

eğer evet ise portekizde karada neden it'cilik yapmıyorsunuz?
0
rain when i die
(05.06.25)
denizci bol tanidigim da var ayrica portekizde yasayan bir arkadas da.

oncelikle uzun sure denizcilik yapanlarin vidalari bir miktar gevsemis oluyor onu soyliyim, o yuzden bunu kimseye tavsiye etmem. cruise gemileri guzel ama senelerce gemi ustunde ben calismak istemem ki sen de bikmissin, karaya cikman lazim.

portekiz icin de arkadas iyi guzel ama para kazanmak yabanci olarak cok zor diyor, benim arkadasin para problemi yok, pasif geliri yuksek o yuzden calismasa da coluk cocuk orada takilabiliyor. bence portekiz "romantik" bir hayal.

yerinde olsam amerika'ya kapagi atmanin yollarini ararim, cruise firmalari orada. kara elemani olmaya calisabilirsin, ya da 1 sene gemi 1 sene kara elemani falan olunabilir. surekli deniz "sakat"
0
cooperr
(05.06.25)
@kassiopeia Yanıt için teşekkürler. Aslında demek istediğim "Bu koşullar altında siz olsanız ne karar alırdınız" benzeri bir soruydu. Galiba haklısınız, biraz kendi başıma kalıp vakit geçirmem gerekli. İş, hobi vb. bir kenara atıp öylece oturup durmak :)

@rain when i die Sağlıyor ama uzun yıllardır gemide IT alanında çalıştım, biraz farklı alanlar bunlar. Ayrıca karada çalışmak da pek istemiyorum galiba, rutinden çok sıkılıyorum. Daha da önemlisi şu aralar çalışmak istemiyorum.

@cooperr Evet doğru. Siz daha önce de gemi ile ilgili bir yanıt vermiştiniz bana. Cruise gemileri daha makul seçenekler ama neticede aylarca, yıllarca denizde olmak tatil amaçlı bile olsa insanı yoran, yıpratan bir şey olurdu. Haliyle etkisi zaman içinde gözleniyor gerçekten de.

Yazdıklarınızdan yaptığım çıkarımla sizin ve belki de çevrenizin varlık ve servet seviyesi ortalamanın üzerinde seviyede. Benim o kadar maddi imkanım olduğunu sanmıyorum. Evet, Portekiz (ve sanırım genel olarak Avrupa) Amerika'a kıyasla maddi gelir elde etmek için o kadar uygun yerler değil ama ben de zaten bunu istemiyorum. Portekiz gibi bir ülkenin sundukları beni iyi hissettiriyor. Sizin tavsiyenizi yaşayan bir arkadaşım var; Amerika'da yüksek maaş ile IT alanında çalışıyor. Planları buna 5-10 sene daha devam edip Avrupa'da ikamet etmek. İhtiyaçlarımız önemli ama Amerika'daki gibi iş, para odaklı bir yaşam oluşturmak istemiyorum ben. Şayet kalıcı oturumum olsa şu dakika işimden ayrılır ve birkaç yıl hiç çalışmazdım. Sonrasında da dediğiniz gibi birkaç ay gemi, birkaç ay kara yaşamı ile ömrümü geçirirdim ama maalesef içinde bulunduğumuz koşullar işte...
0
🌸burka
(06.06.25)
@burka

benim de sana tavsiyem zaten arkadasinin yaptiginin aynisi.
once kendini bir kurtar, sonra istersen kapitalizmin kolesi olmak zorunda degilsin, pasif geliri elde ettikten sonra git istedigin ulkede kafana gore yasa. ama an itibariyle bence portekiz senin icin no-go.
0
cooperr
(06.06.25)
(15)

Tek Bir İnsanın Doğaya Yapabileceği En Büyük Fayda Ne Olabilir?

burka
MerhabaJadav Payeng gibi insanları tanıyınca (adam bir başına koca orman oluşturmuş Hindistan'da) ben de bu soruyum merak eder oldum. İnsanlık olarak sürekli tüketip duruyoruz ancak harcadıklarımıza karşılık doğanın kendini geri toparlaması çok zaman alıyor, bazen mümkün de olmuyor. Peki tek bir ins
Merhaba

Jadav Payeng gibi insanları tanıyınca (adam bir başına koca orman oluşturmuş Hindistan'da) ben de bu soruyum merak eder oldum. İnsanlık olarak sürekli tüketip duruyoruz ancak harcadıklarımıza karşılık doğanın kendini geri toparlaması çok zaman alıyor, bazen mümkün de olmuyor. Peki tek bir insan olarak doğaya en büyük katkıyı nasıl verebiliriz? Ömrümüz boyunca ne yaparsak gerçek anlamda bir fark yaratacak etkiyi yaratabiliriz?
0
burka
(28.04.25)
Ağaç dikerek. En güzel, en basit, en pratik yoludur.
Bilgi desteği için daima hazırım.

Daha büyük bir şey yapmak istersen @kurcalamabozarsın'ın yolundan gidip, ekşi sözlük ve ekşi duyuru hatıra ormanı 2'yi kurmak için öncülük edersin.
0
Mirket
(28.04.25)
güzel ve zor sorular. oturup düşündüm.

galiba dünyayı kirletmeyerek. faydamız yoksa zararımız da olmasın hesabı.
0
yurtsuz john
(28.04.25)
Ağaçlar orman gözümüze hoş geliyor, duygusal bir bağ da hissediyoruz fakat o kadar da fark yaratan bir eylem değil mlsf

Bununla ilgili bir makale vardı
0
grimavi
(28.04.25)
Vegan ol. Bir de ihtiyacın yoksa hiçbir şey satın alma.
0
rock n roll
(28.04.25)
Mirket +1
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(28.04.25)
cevabi zaten soruda vermissin. orman olusturmus adam, daha otesi var mi?
0
Sour
(28.04.25)
Grimavi+1

Deniz suyunu içme suyuna dönüştürmenin ekonomik bir yolunu bulan kişi güzel bir fark yaratır.
0
antihero
(29.04.25)
Ölmek.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(29.04.25)
@Mirket
Teşekkürler, size ulaşacağım. İnsanlarla uğraşmak, örgütlemek istemiyorum. Daha büyük şeyler yapmak için toplu hareket etmek bana göre değil pek.

@grimavi
Ben de bunu merak ediyorum aslında. İnsan olarak kara canlısıyız biz ve doğaya katkı diyince ağaç dikmeyi anlıyoruz. Öte yandan gezegenin büyük bölümü sularla kaplı. Doğal dengeyi tam olarak anladığımızdan pek emin değilim.

@rock n roll
Vegan olmak istemiyorum ve zaten oldukça az tüketmeye çalışıyorum. Benim sorduğum doğayı zararı azaltmanın da ötesinde ona doğaya kendisini yenileyecek ne yapabileceğimizdi.

@sour
Orman oluşturmuş evet, bunu zaten biliyoruz. Benim merak ettiğim başka nelerin yapılabileceği ve bilebileceğimiz en doğrusuydu. Mesela ağaç dikip orman yarattık ama belki de bunun alternatif bir zararı oldu. İdeal bir şey değildi bu, ne bileyim işte..?

@antihero
Bunun ne faydası var? Tatlı su kaynaklarını alternatif yaratmak adına mı?

@Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
Çok saçma. Tek bir kişi bile bu kadar büyük fark yaratabilmişken amacı doğal dengeye fayda sağlamak olan birinin ölmesi çok yazık olurdu. Ama "Zarar verenleri öldürmek" dersen bu anlaşılabilirdi.
0
🌸burka
(29.04.25)
@burka araştırmalar, 2032 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasının su anlamında kıtlık ile karşı karşıya kalınacağını gösteriyor. Bir yandan da su kullanımı büyük ölçüde azaltılmadığı takdirde 2040 yılına kadar şiddetli su yokluğu ile oluşacağı tahmin ediliyor.
0
antihero
(29.04.25)
@antihero
Ne yapıcaz olarak peki küresel insanlık olarak?
0
🌸burka
(29.04.25)
@burka, anladim, en buyuk katki dediginiz icin "en" kismina odaklanmistim. orman yaratmaktan daha eni yoktur herhalde dedim. bunun bir zarari olur mu bilmek icin modelleme yapmaktan baska sans yok. eger ilgini cekerse cin genisleyen colu (durdurmak icin) ormana cevirmisti. su an bulamadim ama tek tip agac dikildiginden veya sayili tipte agac dikildiginden ekosisteme zararli oldugu konusunda elestirilmisti. tabi su anlik bir problem yok. 1970'lerin sonunda baslamis bir proje. yani 50 yil oldu. peki bireysel olan kismi nerede? gerci tam olarak gonullu olmasa da 11 yasini gecmis herkes agac dikmek zorunda (tabii subvanse ediliyor). video burada, belki isine yarar: www.youtube.com (ingilizce).

edit: videoyu tekrar izleyince gordum ki bahsettigim video bu. 7. dakikadan sonra elestiriyorlar. tektip agac dikilmesi, ekolojik cesitliligi olduruyor, ayni zamanda epidemik icin kirilgan bir ortam yaratiyor, yani agac agac zarar gordugunde digerleri de goruyor cunku ayni cins. dunya bankasi kaliteye odaklan, sayiya degil diye uyarmis cin'i. ikinci kritik de su, bu ormanlastirma havanin serbest dolasimini engelliyor, agaclar bunu engelliyor, bu da hava kirliligine neden oluyor, yani beklenenin tam tersi oluyor. fakat bu bulgular tam olarak kesinlesmis degil.
0
Sour
(29.04.25)
@burka şimdilik su kullanımında dikkatli olucaz fakat bireysel çaba yüzdelik dilimlilere etki etmiyor gibi bi şey.

Dünya nüfusunun azalması lazım bence, meteor olur, savaş olur, virüs olur :/
0
antihero
(30.04.25)
en büyük faydayı insanlık olarak komple yok olursak sağlarız. insanlık hakimiyeti devam ettiği müddetçe zarar devam edecek, kendimizi kandırmamızın alemi yok.
0
lüzumsuz adam
(30.04.25)
@sour
Teşekkürler. Monokültür (tektip) ağaçlandırmanı benim de aklımı kurcalıyordu çünkü mucize bir ağaç bile olsa, faydaları sayısız da olsa gene de doğal denge sandığımızdan çok daha komplike bir yapı. Ağaçlandırmak faydalı olabilir ama bunun iyi de planlanması lazım galiba. Sadece ağacın ekimi değil o bölgenin habitatına uygun seçimler yapılıp çoklu kültürü kendi başına gelişecek şekilde tetiklemek gerekli. Bu Çin'in de işleri işte... Adamların bir şey yaparken anladığı sayısal değerler hep...

@antihero
Su çok önemli görünüyor ama dünya insan popülasyonu cidden kaynakları kemiren bir virüs gibi sahiden de. Matrix'de Ajan Smith doğru söylüyor.

@lüzumsuz adam
Aynı kanıdayım. İnsan türü gezegenin doğal dengesinin üzerinde bir güce sahip oldu. Bizim yokolmamız ile ancak düzelir bu.
0
🌸burka
(01.05.25)
(6)

Küresel Düzeydeki Bahis Şikesi Nasıl İşliyor

burka
MerhabaKüresey düzeyde, çok büyük ölçekli bahis şikeleri tam olarak nasıl işliyor? Burada aslında kastettiğim şu; farzedelim Asya menşeili bir bahis şirketi olsun (İngiltere Premier Liginde dahi etkilerinin çok olduğu okumuştum, bu yüzden örneği böyle seçtim) ve desin ki "Beyler, Crystal Palace - Br
Merhaba

Küresey düzeyde, çok büyük ölçekli bahis şikeleri tam olarak nasıl işliyor? Burada aslında kastettiğim şu; farzedelim Asya menşeili bir bahis şirketi olsun (İngiltere Premier Liginde dahi etkilerinin çok olduğu okumuştum, bu yüzden örneği böyle seçtim) ve desin ki "Beyler, Crystal Palace - Brighton Maçı 3-1 sonuçlanacak, ilk yarı Brighton 1-0 önde iken 2. yarı Crystal Palace 3 gol ile maçı alacak". Soracaklarım şunlar:

1. Şikeye karar verildi, peki klüp, oyuncu, yönetici düzeyinde nasıl bir bağlantıları var? Ne şekilde karar verip ikna ediyorlar?

2. Bu kadar göz önünde olan, milyarlarca insanın canlı seyrettiği küresel bir sektörde nasıl illegal yapılanmalar olabiliyor?

3. Klüp, yönetici, oyuncu, hakem; bahis şikesi ile bir şekilde bağlantısı olan kişiler nasıl kazanç sağlıyor? Karşılığında para alsalar bunun takibi yapılmadan, farkedilmeden nasıl kendilerine ulaşıyor? "Bahis baronları" bu insanlara ne vaad ediyor, nasıl temin ediyor?

4. En üst düzey turnuvalarda dahi mümkün mü? Örneğin Şampiyonlar Ligi, Dünya Kupası vb? Hep futbol üzerinden gittim ama neticede en popüler sporlarda bile varsa diğerlerini sorma gereği duymadığımdan bu yolu seçtim.

Teşekkürler
0
burka
(06.03.25)
grimavi
(06.03.25)
Şike işinde genellikle nakit kraldır; bahis baronları veya aracılar parayı doğrudan oyunculara ya da yöneticilere elden gizlice ulaştırır. Para transferleri için offshore hesaplar, kripto paralar ya da bir akrabanın adına açılan banka hesapları vs kullanılır. Mesela bir futbolcuya doğrudan para ödemek yerine, kuzeni üzerinden bir ev veya araba alınabilir. O yüzden bunları takip etmek, ispatlamak imkansoza yakın. Bu adamlar senin banka hesabına açıktan milyon dolar yatırmaz yani bunun yerine dolambaçlı yolları tercih eder
0
vedatchilipeppers
(06.03.25)
bence bu tarz organizasyonları doğrudan bahis baronları vs yapmıyor. uefa falan gibi turnuvayı organize eden kurumlar, turnuvanın izlenilebilirliği ve reytingler için (bkz: reklam gelirleri) belirli takımların üst turlara çıkması, belirli takımların elenmesi şeklinde organize ediyorlar bütün yapıyı. bunda kimi zaman kura "şansı" devreye giriyor, kimi zaman "hakemler".

(uefalona yazıp aratırsanız görürsünüz. 2009 barcelona chelsea yarı finalinde çok ayyuka çıkmıştı artık -amaçları mesii ronaldo finali idi-)

www.youtube.com

bahis baronları ikincil bence tüm bu organizasyonda. bir şekilde haberleri oluyor ve buna göre pozisyon alıyorlar (tabii bu üst düzey turnuvalar için geçerli, alt liglerde baya at koşturuyorlardır)

dünyadaki popüler bütün spor branşlarında, hakemin oyuna etkisi maksimumdur: oyunu istedikleri gibi yönlendirebilirler. hele turlar ilerledikçe, güç olarak yakın takımlar eşleştikçe hakem daha da belirleyici oluyor; ufak tefek kararlarla direkt sonuca müdahale ediyorlar => futbol, basketbol, amerikan futbolu. teniste bu yok mesela :) o yüzden o kadar popüler değil :)

şimdi futbolda "var" var diyenler olacaktır. onlara tek söyleyeceğim "ofsayt çizgileri"dir.

bizlere tekrarlarda hep hizaya dizilmiş adamlara çekilen çizgiler gösteriliyor. hiçbir zaman topun ayaktan çıkış anını göremiyoruz :))

halbuki topun ayaktan çıkışı anındaki milisaniyeler ofsayt pozisyonunu inanılmaz etkiliyor. ofsayt vermek istediklerine topun ayaktan çıkmış ama bulanık hali ile topu hala ayaktaymış gibi gösterip belki de geriden gelen adamı çizgiyle ilerde göstermek, ya da daha topa vurulmamış andan itibaren hizalayıp "bakın ofsayt değil" diye çizgiyi çekmek..

eyyorlamam bu kadar..
0
makbur
(06.03.25)
@vedatchilipeppers

Elbette ki dolambaçlı yollar tercih edilir, bu çok mantıklı. Öte yandan 2 sorum olacak:

1. Offshore, kripto vb. ile ödeme yapıldığında (ki çok yüksek meblağlar bunlar) yararlanacak kişiler bu paralı nasıl sisteme sokabiliyorlar? Farzedelim 20 Milyon $ verilecek, bu parayı nasıl açıklayabilirsin ki?

2. Para gönderilecek kişinin çevresindekiler yoluyla aktarıldı diyelim, bu durumda da o kişinin hesap vermesi lazım. Türkiye üzerinden düşünüyoruz gibi oldu ama farzedelim İspanya liginde şike yapıldı ve işe dahil olanlar paralarını alacaklar. Oradaki kurumlar (hukuk, vergi dairesi vb.) "Futbolcunun Kuzeni Bey, siz bu evi nasıl aldınız? Bankanızdaki paranın kaynağını açıklayın?" demiyor mu? Ki bu işleri yapan 3-5 kişi değildir, kim bilir ne kadar insan vardır. Bir noktada saptanması zor olmasa gerek.
0
🌸burka
(06.03.25)
1- Şöyle düşün abi: bahis baronları önce yasadışı kazancı offshore banka hesapları veya kripto cüzdanlar aracılığıyla alıcılara aktarır. Fakat bu paralar doğrudan kişinin hesabına gelmez, yoksa banka hemen alarm verir. Paralar genellikle birkaç offshore ülkede parçalara bölünüp farklı hesaplarda dolaştırılır (Bahamalar, Kıbrıs, Panama gibi). Kripto kullanıldığında ise anonim cüzdanlar ve kripto karıştırıcıları devreye girer mixers diyorlar ona da. Ardından bu paralar, üçüncü kişilerin adına açılmış şirketlere yatırılır ve yatırım; kredi veya sponsorluk anlaşmaları gibi yasal finans araçlarıyla futbolculara veya yöneticilere ulaşır. Böylece paranın izi karmakarışık olur ve sonunda sanki temiz bir işten kazanılmış gibi sisteme sokulur.

2- Abi işin püf noktası şu; kimse doğrudan suçlanan futbolcu veya yönetici adına büyük mal varlığı transferi yapmaz. Paralar önce uzak bağlantılı kişilerin (mesela kuzen, amca, eşin kuzeni gibi) hesaplarına aktarılır. Sonra paranın kaynağı olarak “yatırım”, “miras” ya da “aile içi borç” gibi makul görünen bahaneler yaratılır. Hatta sahte belgeler, sözde aile içi "ödünç anlaşmaları", yüksek kazançlı gösterilen yatırımlar veya kripto "yatırım kazançları" gibi açıklamalar kullanılır. Özellikle İspanya veya İtalya gibi ülkelerde, bunların izini sürmek çok zordur çünkü her para hareketini denetlemek imkânsız. Bir de suç örgütleri farklı ülkelere dağıtarak parayı daha küçük meblağlara böldüğünde tespit edilmesi neredeyse imkânsız hale gelir. Vergi kurumları ancak çok bariz ve hatalı işlemler olursa bu ağı fark eder, yoksa bu sistem genellikle fark edilmeden yıllarca sürebilir.
0
vedatchilipeppers
(06.03.25)
Maç sonu şikesi yaptıklarını sanmıyorum. Brighton Crystal Palace dediğiniz takımlar ekonomik olarak bizim üç büyüklerden güçlü, böyle bir riske girmez ne yöneticisi ne topçusu. En fazla ilk korner, ilk şut vs ufak tefek ve sonucu etkilemeyen bahisleri yaparlar ki zaten bunların yapıldığını futbolcular da itiraf etti defalarca.

Bahsedilern Barcelona-Chelsea maçı da yılların geyiği. Sırf Drogba isyan ediyor diye olduğundan daha sorunlu bi yönetim varmış gibi lanse ediliyor. Yoksa tarihte var yani kötü hakem performansı olan maçlar. En fazla hakem kötüydü denir, artniyet olacak kadar bi durum yok o maçta.

Bahis büyük ekonomi ama futbolun kendisi daha büyük. Kimsenin takmadığı Kamboçya 2. ligi tarzı liglerde sonucu etkileyen şike olmuyodur demem ama ekonomi olarak top 30 ligde sonucu etkileyen şike olduğunu sanmıyorum. Bu riski almayı gerektirecek bir durum yok.
0
nundu
(06.03.25)
(3)

Dünyada Enerji Üretimi - Rüzgar, Güneş Enerji Santralleri

burka
MerhabaÜlkelerin rüzgar enerji türbinleri, güneş enerji tesisleri kurulumları dikkatimi çekiyor. Bazen de "Filanca ülke enerji ihtiyacının %60'ını yeşil enerji ile karşılamaktadır" diye haberler görüyorum. Bu konular ile ilgili bazı sorularım var:1. Bu oranlar doğru ve gerçekçi mi? Örneğin İspanya g
Merhaba

Ülkelerin rüzgar enerji türbinleri, güneş enerji tesisleri kurulumları dikkatimi çekiyor. Bazen de "Filanca ülke enerji ihtiyacının %60'ını yeşil enerji ile karşılamaktadır" diye haberler görüyorum. Bu konular ile ilgili bazı sorularım var:

1. Bu oranlar doğru ve gerçekçi mi? Örneğin İspanya gibi bir ülke (geniş coğrafyası ve görece yüksek nüfusu sebebiyle onu seçtim) sahiden de ihtiyaç duyduğu enerjinin farzedelim %40 miktarını yeşil enerjiyle üretebilir mi?

2. Yeşil enerji (rüzgar, güneş, okyanus akıntısı vb.) tesisi kurulumu, işletilmesi, uzun vadeli verimi ve geleceğe faydası için bunlara değen bir seçim mi? Yeşil enerji demek kurulduktan sonra çok düşük maliyet ile gelecekteki 20-30 yıl doğadan bedavadan toplamak anlamına mı geliyor?

3. Kaynak kullanım (ulaşım için benzin, ısınma için doğalgaz vb.) tarafına sıcak bakmıyorum çünkü dünyadaki fiziksel olarak mevcut kaynakları harcıyoruz. Bu yüzden ısınmak için farzedelim mevcut dünya nüfusuna 200 yıl yetecek bir doğalgaz rezervi olsa dahi bunun gelecekteki olası etkileri, sonuçları aklıma geliyor. Yeşil enerji ile elde edilen elektriğin örneğin ısınmak için kullanılması bu açıdan doğalgaz kullanımı kadar beni endişelendirmezdi. Bu konuda doğru mu düşünüyorum yoksa yeşil enerjinin bu tür durumlarda kullanılmasının da olumsuz sonuçları var mı? Çok yüksek verimli güneş panelleri ile elde edilen elektrik üretimi kelimenin tam anlamıyla "Bedavadan, havadan elektrik elde etmek" mi demek oluyor?

Teşekkürler
0
burka
(03.03.25)
1- tabiki üretebilir ve üretti zaten. Iki saniye google falan yapınca cevap çıkıyor. Ha enerji içine araçların kullanımı falan da girerse o zaman farkli.
Fransa bile ki nükleere abanmış bir ülke yüzde 20sini rahatça hydro ve rüzgardan yapıyor.
www.ree.es


2- yeşil enerji senin başka devletlere bagimliligini azaltan bir şey. Misal gaz, petrol, nükleer (ki bu diğer ikisine göre daha az) ciddi bağımlılık. Bu arada full renewable kafasinda değilim ama nükleer hatta ufak nükleer santraller ile beraber yerel enerji üretimi destekcisiyim. Bunlar imkansız şeyler değil.
Ve hayır 20-30 yıl beleş değil. Bir kere zaten rüzgar güllerini bir ömrü var ve yenilemek gerekiyor. Tahminen güneş enerjisi de aynisidir o sektörde çalışmadım. Zaten bunlarin genel sıkıntısi stoklama. O teknolojinin daha yolu var. Bir de güvenilir değil. Misal çok rüzgarlı havada rüzgar gülü calismaz, hava güneşsizse Güneş enerjis sıkıntı. Bundan dolayı zaten stok olmadan bunlara güvenip yola çıkamazsin. Başka şeylerle ki en ideali nükleer desteklemek lazım.

3- yani bedavadan elektrik diye bir şey yok ve asla olmayacak. O sistemlerin kurulumu, servisi, teknolojisi falan milyarlarca dolar. Hani böyle güneş enerjisi kurduk oh kebap durumu yok ülkeler için. Yalnız şu var ki bunu ben de düşünüyorum; birey olarak evi güneş panelleri ile kaplayip bir adet energy storage ürünü koyup bir de arabayı elektrik alırsak aslında bir otonomluk oluşuyor.
Bu arada rüzgar gülleri ve güneş enerjisinin tek sıkıntısı bu üretim değil; rüzgar gülleri çok ses yapar, yakınında yasanmaz. Buna ek olarak çirkinler ondan dolayı offshore yapılıyor çok artık.
Güneş enerjisi de çirkin duruyor ve yer kaplıyor. le chat ai sordum; 1 nükleer plant için 161 milyon m2 solar lazım dedi, ortalama 80 milyon panel. Nükleer plant tabiki daha pahalı, kurması uzun ama kapladığı yer de kiyaslanmaz.
0
logisticsmanager
(03.03.25)
İlk soruya örnek cevap olarak.

energy-charts.info

Üstteki linkte mesela Almanya'nın haftalık elektrik üretiminde kullandığı kaynaklar gözüküyor.

Grafik aralığını aylığa çevirince, bu senenin ilk iki ayında elektriğin %40'ından fazlasını yenilenebilir enerjiyle üretmişler.

Yıllıkta da aynı şekilde son bir kaç yıldır, %50'yi aşmış durumdalar.
0
reactionic
(04.03.25)
1-Genelde bu oranları ülkenin enerji bakanlığı ya da uluslararası kuruluşlar açıklıyor o yüzden güvenilir.

2-Enerjiyi düşük maliyetli ürettiği için piyasa da buraya doğru yöneliyor zaten.

3- Buradaki sıkıntı aslında güneş paneli ya da rüzgar türbini üretiminindeki karbon salımı. Bir de henüz depolama teknolojisi yeterince gelişmediği için depolamanın kısıtlı olması.
0
euteamo
(04.03.25)
(1)

Bikefitting Tavsiye Eder Misiniz?

burka
MerhabaYıllardır bisiklete biniyorum, tur bisikletçiliği ile ilgileniyorum. Zaman içinde ekipmanlarımı, kullandığım bisikleti daha ileri seviyeye, profesyonel düzeylere çıkartıyorum.Bisiklet sporundan bağımsız olarak konuşursak verimliliği artırmayı seven, optimizasyon eğilimli birisiyim. Bu yüzden
Merhaba

Yıllardır bisiklete biniyorum, tur bisikletçiliği ile ilgileniyorum. Zaman içinde ekipmanlarımı, kullandığım bisikleti daha ileri seviyeye, profesyonel düzeylere çıkartıyorum.

Bisiklet sporundan bağımsız olarak konuşursak verimliliği artırmayı seven, optimizasyon eğilimli birisiyim. Bu yüzden de bir süredir dikkatimi çeken bikefitting hesaplamasını size danışmak istedim. Çok alamet-i farikası olan bir şey olduğunu düşünmüyorum ama bisikletçilik ilerlemek istediğim bir alan olduğundan ve bunun için de imkanım olduğu için "Bir bakayım, belki hiç bilmediğim bir faydasını görürüm. Neticede ömür boyu yapmak istediğim bir uğraş bu" diye bakıyorum. Bu bilgiler açısında sizin görüşünüzü öğrenmek istiyorum.

Teşekkürler
0
burka
(25.02.25)
Bisikletini, ekipmanlarını değiştirmeyeceksen yaptır doğru olduğunu sandığımız bazı ufak ayarlar bile günün sonunda ağrılarını azaltabilir, sorunsuz daha uzun süre binmeni sağlayabilir.

Ben birkaç sene önce Sedona Concept'te yaptırmıştım, İstanbul'daysan tavsiye ederim.
0
chicha_v2
(26.02.25)
(2)

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası - 3 / 5 / 10 Yıllık Toplu Yenileme Planı

burka
MerhabaAnnem birkaç yıldır düzenli tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırıyor. Haliyle de her sene yıllık olarak yeniliyor. Aklıma geldi de: 1. Bu tür sigortaların 3 / 5 / 10 yıllık toplu yenileme seçenekleri var mı?2. Şayet varsa uzun süreli yenilemenin fiyat açısından bir avantajı olur mu?Teşekkürler
Merhaba

Annem birkaç yıldır düzenli tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırıyor. Haliyle de her sene yıllık olarak yeniliyor. Aklıma geldi de:

1. Bu tür sigortaların 3 / 5 / 10 yıllık toplu yenileme seçenekleri var mı?
2. Şayet varsa uzun süreli yenilemenin fiyat açısından bir avantajı olur mu?

Teşekkürler
0
burka
(21.02.25)
Yok.
0
Mirket
(21.02.25)
Benim bildiğime göre yıllık oluyor çünkü hastanın o yıl sigortadan ne kadar harcama yaptığı da sonraki yılın fiyatını etkiliyor
0
cemallamec
(21.02.25)
(3)

Nitelikli Bir Bisiklet Rehberi Arıyorum (Video Kanalı, Podcast vb)

burka
MerhabaBisiklet sporunda ilerlemek hedefindeyim ancak hala aklıma takılan pek çok soru var. Konuyla ilgili bazı youtube kanalları buldum ama sizin tavsiye edebileceğiniz nitelikli, nokta atışı tavsiyeler varsa duymak isterim.Teşekkürler
Merhaba

Bisiklet sporunda ilerlemek hedefindeyim ancak hala aklıma takılan pek çok soru var. Konuyla ilgili bazı youtube kanalları buldum ama sizin tavsiye edebileceğiniz nitelikli, nokta atışı tavsiyeler varsa duymak isterim.

Teşekkürler
0
burka
(16.01.25)
YouTube’da ara ara izlediğim tristantakevideo isimli bir kanal var, sanırım size uyar. Kısa kısa güzel bilgiler paylaşıyor.
0
orient blue
(16.01.25)
www.bisikletforum.com

burada sorabilirsin.
0
mikahakkinen
(16.01.25)
Global Cycling Network var.
0
mbond
(16.01.25)
(4)

Davranışsal Finans - İktisat Başlangıç Tavsiyesi

burka
MerhabaDavranışsal iktisat alanına merakım var, araştırıp öğrenmek istiyorum. İnternette araştırma yapıyorum, ekşiduyuruyu da dahil ederek varsa bana tavsiyelerinizi almak isterim.Teşekkürler
Merhaba

Davranışsal iktisat alanına merakım var, araştırıp öğrenmek istiyorum. İnternette araştırma yapıyorum, ekşiduyuruyu da dahil ederek varsa bana tavsiyelerinizi almak isterim.

Teşekkürler
0
burka
(22.12.24)
www.kitapyurdu.com

burdan basla.
0
sonsuz
(22.12.24)
@Anlatamıyorum
Bireysel yatırım kararlarımda destek olması adına öğrenmek istiyorum ancak bundan bağımsız olarak da ilgimi çekiyor bu konu. Yanıtınız için teşekkürler.

@sonsuz
Bu kitabı okudum. Aslında okuma amacım davranışsal finans özelinde değildi ama yerinde bir tavsiye olduğunu düşünüyorum. Yanıtınız için teşekkürler.
0
🌸burka
(22.12.24)
İlk olarak kahneman’la baslamak gerekir bence. Hizli ve yavas dusunme gibi. Thaler’in kitaplari da yine ilk okunasilardan; durtme, akilli insanlarin mantiksiz kararlari gibi. Daha akademik ve kapsamli bir devam kitabi icin prof murat kiyilar’in davranissal finans kitabi iyi bir giris olur. İsin daha da derinine inmek icin edward cartwright’in behavioral economics’i cok iyidir.

Bu kadar derinlemesine olmasin derseniz dan ariely - akildisi ama ongorulebilir, akerlof - animal spirits, schafir - scarcity de alanin populerlerinden.
0
gibicibicis
(22.12.24)
Selamlar

Az önce Fularsız Entellik podcastinde tam olarak bu konuda yapılmış bölümlere denk geldim. Kendi sorumun bir yanıtını bulmuş gibi oldum. İlgilenenler olursa diye aşağıda paylaşıyorum:

1. Bölüm: art19.com
2. Bölüm: art19.com
3. Bölüm: art19.com
4. Bölüm: art19.com
5. Bölüm: art19.com
0
🌸burka
(07.01.25)
(3)

Türk Kahve Makinası

burka
Merhaba10 yıldır kullandığımız kahve makinamız nihayetinde teklemeye başladı, biz de yenisini almaya mecbur kaldık. Şimdi kullandığımız makine Arçelik marka tek cezveli bir ürün, aynı anda 2 fincan kahve pişirebiliyor. Bu nitelikte bir ürün arıyorum. Bu konuda tavsiye verebilir misiniz.Teşekkürler
Merhaba

10 yıldır kullandığımız kahve makinamız nihayetinde teklemeye başladı, biz de yenisini almaya mecbur kaldık. Şimdi kullandığımız makine Arçelik marka tek cezveli bir ürün, aynı anda 2 fincan kahve pişirebiliyor. Bu nitelikte bir ürün arıyorum. Bu konuda tavsiye verebilir misiniz.

Teşekkürler
0
burka
(08.11.24)
Ben de ek yapayim, celik cezve ve suyunu kendi alan Turk Kahvesi makinasi var midir Arcelik in ikilileri disinda?
0
narod
(08.11.24)
arzum okka minio aldım ben bir kaç tane. suyunu kendi almıyor ama çok düzgün kahve yapıyor.
0
co2s2
(08.11.24)
Cezvesi çelik olduğu için korkmaz aldım ama bir türlü sevdiğim tarzda bur sonuca ulaşamadım. Fazla pişirip acilastiriyor sanki
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(09.11.24)
(2)

İngiltere Premier Lig Nereden İzlenir ?

burka
SelamlarTürkiye'den EPL'in izlenceği kaliteli, yasal kaynaklar nereler? Baktığım zaman üyelik ile çevrimiçi olarak Beinsport, TodTV gibi yerleri buldum ama yorumları okuyunca pek çok olumsuz yorumla karşılaştım. Evimde, keyfimce EPL futbol maçlarını izlemek istiyorum ama baştan böyle sıkıntılar ile
Selamlar

Türkiye'den EPL'in izlenceği kaliteli, yasal kaynaklar nereler? Baktığım zaman üyelik ile çevrimiçi olarak Beinsport, TodTV gibi yerleri buldum ama yorumları okuyunca pek çok olumsuz yorumla karşılaştım. Evimde, keyfimce EPL futbol maçlarını izlemek istiyorum ama baştan böyle sıkıntılar ile uğraşacaksam hiç başlamam daha iyi.

Not: Geçici bir üyelik açacağım, tahminen 2-3 ay kadar. Sonrasında kolayca sonlandırabileceğim bir servis arıyorum.

Teşekkürler
0
burka
(18.10.24)
Beinsports'a ait Tod Tv sanırım.
0
put it in your appropriate place
(18.10.24)
Yasa dışı yollar olabilir İptv gibi vs. Eskiden acestream olayı vardı belki hala vardır skysport falan izleniyordu.

Onun dışında beinsport, Tod tek çözüm.
0
jackyr
(18.10.24)
(2)

Bisiklet Toplama

burka
MerhabaBilgisayar kasası toplar gibi bisiklet toplama hizmeti veren, bu işten gerçekten anlayan yerler var mı bildiğiniz ? İhtiyacım doğrultusunda bir bisiklet toplamak istiyorum, ayrı vites sistemleri, jant türleri, jant göbeği vb. üzerine sorularım vardı. Bu parçaların kalite, fiyat gibi farkların
Merhaba

Bilgisayar kasası toplar gibi bisiklet toplama hizmeti veren, bu işten gerçekten anlayan yerler var mı bildiğiniz ? İhtiyacım doğrultusunda bir bisiklet toplamak istiyorum, ayrı vites sistemleri, jant türleri, jant göbeği vb. üzerine sorularım vardı. Bu parçaların kalite, fiyat gibi farklarının sebeplerini sormak istiyorum.

Teşekkürler
0
burka
(28.04.24)
Grup set olarak aldıktan sonra uyumsuzluk çok zor zaten artık sistemlerde. 2 tane lapierre var bende ikisi de üst düzey toplanmış aletler. Bu işi yapan insanlar eskiden yurt dışından uyguna parça alır toplar satardı çok güzel bisikletleri. Sahibinden de güzel hazır toplanmış aletler de bulursun aklında olsun. Dendiği gibi forumlardan da güzel bilgiler alırsın. Merak ettiğin her şey önceden de sorulmuştur zaten.
0
hasmetizm 2046
(28.04.24)
Merhaba

Yanıtlar için teşekkür ederim. Evet, sizden sonra detaylı araştırma imkanı buldum ve bu tür sorular yıllardır soruluyor gerçekten de. Bisiklet forum ve bloglarında güzel yanıtlara rastladım. Anladığım kadarıyla çok üst düzey, profesyonel seviyede bisiklet donanımları olmadığı sürece ihtiyacım olan serileri bulabiliyorum. Zaten benim arayışımda olan, istediklerini elde edebilmiş bisikletçiler var. Onların deneyim ve tavsiyeleri ile hareket edeceğim.
0
🌸burka
(01.05.24)
(2)

Narnia Günlükleri vs Yerdeniz Büyücüsü

burka
MerhabaYerdeniz Büyücüsü evrenini çok seven (belki de en sevdiğim kitaplardır) biri olarak kaç zamandır gözüm Narnia Günlükleri'ne takılıp duruyor. Tarzlarının pek aynı olmadığını tahmin ediyorum ama "Büyüklere Masallar" diye bahsedildiğini gördüğümden sizin yorumlarınızı merak etmiştim. Ne dersiniz
Merhaba

Yerdeniz Büyücüsü evrenini çok seven (belki de en sevdiğim kitaplardır) biri olarak kaç zamandır gözüm Narnia Günlükleri'ne takılıp duruyor. Tarzlarının pek aynı olmadığını tahmin ediyorum ama "Büyüklere Masallar" diye bahsedildiğini gördüğümden sizin yorumlarınızı merak etmiştim. Ne dersiniz, hoşuma gider mi acaba ?

Not: Narnia şayet Hobbit kitabı gibi ise sevebileceğimi düşünüyorum, benzer tarzları var gibi duruyordu sanki...?
0
burka
(21.11.23)
Yerdeniz Büyücüsünün en sevdiğim kısmı "ciddi" olmasıydı. Narnia Günlükleri biraz daha çocuklara hitap ediyor, Harry Potter vs. ayarında. Ben ortaokulda okuyup çok sevmiştim.

Ama sonuçta CS Lewis, yani okusan pişman olmazsın diye düşünüyorum.
0
plutongezegendegilmi
(21.11.23)
Yanıt için teşekkürler, öyleyse hiç başlamıyorum.
0
🌸burka
(22.11.23)
(4)

Dijital Göçebe Yaşam Tavsiyesi

burka
Ben denizci olarak çalışıyorum. Normal şartlarda 4 ay çalışıp 2 ay izinli oluyorum. Dijital göçebe tarzında bir hayat düşünüyorum ama tam olarak kafamda netleştiremedim. Benimki tüm zaman yaşanacak değil de gemiden izne ayrıldığımda gidilebilecek geçici bir yaşam gibi olacak. Sakin, yaşaması kolay,
Ben denizci olarak çalışıyorum. Normal şartlarda 4 ay çalışıp 2 ay izinli oluyorum. Dijital göçebe tarzında bir hayat düşünüyorum ama tam olarak kafamda netleştiremedim. Benimki tüm zaman yaşanacak değil de gemiden izne ayrıldığımda gidilebilecek geçici bir yaşam gibi olacak. Sakin, yaşaması kolay, kendi halinde bir ülke arıyordum. Ülkede herhangi bir ticari faaliyetim olmayacak, gelecek sefere kadar evim olacak bir yer işte... Tavsiyeniz, bu konuda görüşünüzü öğrenmek isterim.

Teşekkürler
0
burka
(13.11.23)
dijital gocebelik olayi bir ulkeye yerlesmek degil ki, adi uzerinde gocebelik. sizin durumunuzda gemiden arta kalan her 2 ayri ayri bir yerde gecirmek seklinde olmali, 2 ay ispanya, 2 ay finlandiya, 2 ay kambocya, 2 ay costa rika vs gibi (aralarda 4 ay calisacak sekilde).

2 ay oldugu icin zaten vizede buyuk problem yasamazsiniz muhtemelen. gocebelik vizesi veren ulkeler daha cok uzaktan calisabilen insanlari 1-2 seneligine kendi ulkelerine cekebilmek icin veriyorlar; ornegin ABD'ye remote calisiyorsunuzdur, 2 sene Belize'de yasamak isterseniz boyle bir olanak var. ama 2 ay Belize'de gezmek isterseniz zaten oturum izni ya da uzun sureli vizeye gerek yok, cunku Belize'ye her girisiniz zaten 90 gun kalis suresi veriyor gibi dusunun, bu da size hayli hayli yetiyor.

Belize'yi ve kalis suresini salladim ornek olsun diye, siz gitmeden kontrol edin yine gitmek istediginiz ulkenin dis isleri bakanliginin websitesinden.
0
taurina
(13.11.23)
uzun sure denizcilik yapip balatayi siyirmamis tek adam gormedim, bir tane yakin akrabam dahil. balata patladiktan sonra senede 4 ay nerede yasadiginin pek onemi yok yaw zaten dunyadan ruhen ayrilmis vaziyettesin.

denizciligi birak mumkunse..
0
cooperr
(13.11.23)
balide çalışma noktaları ve senin gibi insanları bulabilirsin. Lokal yemeklerini ben sevmiyorum avustralya etkisi çok yüksek olduğundan güzel yemekler de bulunabiliyor.

Digital Nomad bali olarak arama yaparsan güzel bilgiler elde edebilirsin.

İyi yolculuklar
0
EXXE01
(13.11.23)
Merhaba

@taurina Aslında başlığı bu yaşam tarzı az çok bilindiği için verdim. Ben dijital göçebeden ziyade izinlerimde kafam rahat yaşayacağım bir yer düşünüyorum. İspanya gibi Avrupa ülkeleri buna çok uygun ama vize filan uğraşmak istemiyorum artık. Her seferinde kısacık vizeler için 7 ceddimizi soruyorlar. Daha da önemlisi çok büyük vakit kaybı, keyfim kaçıyor.

@cooperr Evet, denizcilik konusunda haklısınız ancak ben bu konuda şanslı olduğumu düşünüyorum. Cruise gemilerinde IT alanında çalışıyorum. İş şartlarım, çalışma düzenim balataları sıyırmadan devam etmek için uygun. Hatta iş yükümü bile sorumluluğumun çok daha az olacağı gemilere geçiş ile sürdürmek istiyorum. "Çalışırken emeklilik" gibi çünkü iş yüküm en az 2-3 kat azalacakken gelirim ona kıyasla çok makul bir azalma gösterecek. Gene de orta-uzun vadede sizin tavsiyenizi aklımın bir köşesinde tutacağım.

@EXXE01, teşekkürler. İnceleyeceğim.
0
🌸burka
(13.11.23)
(2)

İspanya Vize Sağlık Raporu

burka
SelamlarBaşvuracağım vize için benden sağlık raporu istediler. Kısaca başvuran kişinin "Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Sağlık Tüzüğü (2005)" kriterlerince herhangi bir hastalığı olmadığının onaylanmasını istiyorlarmış. Bu konuda bilginiz var mı?
Selamlar

Başvuracağım vize için benden sağlık raporu istediler. Kısaca başvuran kişinin "Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Sağlık Tüzüğü (2005)" kriterlerince herhangi bir hastalığı olmadığının onaylanmasını istiyorlarmış. Bu konuda bilginiz var mı?
0
burka
(14.09.23)
devlet hastanesinden heyet raporu için randevu alacaksın. 860 lira bir ücreti var.(1 ay önce olan fiyatı.) sonra 2-3 gün hastanede geçireceksin. En son elindeki doktor onaylarının olduğu belgeyi verirken sağlık raporumda bunun yazmasını istiyorum diyeceksin olacak bitecek.

kolay gelsin.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(14.09.23)
benim yeğenim de bugünlerde İspanya konsolosluğuna aynı şekilde öğrenci vizesi almak için başvuru yapıyor.

devlet hastanesinden heyet raporu aldı.

evet, aynı şekilde bu yazı eksik olduğu için rapora bunun eklenip tekrar imzalanması için 1 hafta daha bekledi.
0
mea maxima culpa
(14.09.23)
(4)

Dürbün vs Binocular

burka
SelamlarKeşif ve gözlem amaçlı kaliteli bir dürbün almak istiyordum ancak binocular(tekli dürbün?) de dikkatimi çekti. Bu ikisi arasındaki kullanım açısından ne gibi farklar var, tavsiyeniz ne olurdu? 7/24 yanımda taşıyacağım, dolayısıyla boyut ve mobilite önemli. Aynı zamanda da kaliteli bir ürün s
Selamlar

Keşif ve gözlem amaçlı kaliteli bir dürbün almak istiyordum ancak binocular(tekli dürbün?) de dikkatimi çekti. Bu ikisi arasındaki kullanım açısından ne gibi farklar var, tavsiyeniz ne olurdu?

7/24 yanımda taşıyacağım, dolayısıyla boyut ve mobilite önemli. Aynı zamanda da kaliteli bir ürün satın almak istiyorum. Bu şartlar altında değerlendirin lütfen.
0
burka
(29.08.23)
Binocular ikili dürbün demek zaten. Bi- iki/çift demek latince. Monocular tekli dürbün oluyor.
0
nundu
(29.08.23)
@nundu
Ne anlama geldiklerini biliyorum. Daha önce deneyimlemiş olan varsa aralarındaki pratik kullanım farklılıklarını sormuştum. Binocular - Tekli Dürbün olarak yazmamın sebebi ise Türkçe'de "Dürbün" gibi bir karşılığına rastlayamamamdı.
0
🌸burka
(29.08.23)
İki gözlü dürbünler daha geniş açı görür, tek gözlü dürbünler daha dar bir açı görür. Tek gözlü dürbünle bakacağınız şeyi denk getirmeye uğraşırsınız, sabit şeyleri yakınlaştırmaya uygundur. Konu hareketli ise, kuş vs gözleyecekseniz tek gözlü dürbün işinizi görmez.
0
kibritsuyu
(29.08.23)
@kibritsuyu

Peki ben hareketli, gözlemlenen sabit ise nasıldır? Mesela gemiden başka bir taşıtı, kara parçasını filan görmek için? Korsan dürbünleri gibi düşünelim?
0
🌸burka
(29.08.23)
(1)

Deniz Gözlüğü ve Snorkel - Sualtı Keşif Maskesi

burka
SelamlarBirkaç yıldır tüm yüzü kaplayan, hava borusu ortadan çıkan "Sulaltı Keşif Maskesi" denilen ekipmanı kullanıyorum. Denizde sadece yüzmek için değil bu maskenin bana sağladığı imkanlar dahilinde sualtını gözlemlemek amacıyla yararlanıyorum. Aslında çok memnumum ve gerçekten kullanışlı buluyoru
Selamlar

Birkaç yıldır tüm yüzü kaplayan, hava borusu ortadan çıkan "Sulaltı Keşif Maskesi" denilen ekipmanı kullanıyorum. Denizde sadece yüzmek için değil bu maskenin bana sağladığı imkanlar dahilinde sualtını gözlemlemek amacıyla yararlanıyorum. Aslında çok memnumum ve gerçekten kullanışlı buluyorum. Öte yandan yavaş yavaş "Acaba bunun bir tık ötesi bir ekipman var mıdır?" diye de düşünmüyor değilim. Daha konforlu, yüzme ve keşif deneyimimi daha da artıracak bir model sorusu aklımda. Size danışmak istediğim de buydu. Hali hazırda kullandığım ürünün fotoğrafını aşağıya bırakıyorum, yanıtlarınız için şimdiden teşekkür ederim.

ibb.co
0
burka
(19.08.23)
ben maske + şnorkele alıştığım için bu ürünle rahat edemem, siz rahat ediyorsanız değiştirmeye gerek yok.

deneyiminizi artıracak şey, 0.5 litrelik mini hava tüpü olabilir. 1-2 metreye dalıp 10dkya kadar size nefes alma imkanı sağlayan tüpler var. ben de instagramda gördüm.

ama onun yerine imkanınız varsa scuba divinge başlayın.
0
subaqua
(19.08.23)
(2)

En İyi Batarya/Şarj Süresine Sahip Cep Telefonu

burka
MerhabaCep telefonundaki tek ve en önemli kriterim batarya süresi. Şu anda piyasadaki en verimli, bataryası en uzun süre giden cep telefonu hangisidir?
Merhaba

Cep telefonundaki tek ve en önemli kriterim batarya süresi. Şu anda piyasadaki en verimli, bataryası en uzun süre giden cep telefonu hangisidir?
0
burka
(12.08.23)
zaman ilac degil insanlar unutkan
(13.08.23)
xiaomi'nin 5000 mah ve üstü bataryalı modelleri iyi dayanıyor.
0
owen
(13.08.23)
(6)

Kill Bill Neden Güzel Bir Film?

burka
Kaliteli, nitelikli filmler izlemeyi severim ama kendimi bir sinefil olarak tanımlamam. Daha çok güzel vakit geçirmek, kafamı dağıtıp uzaklaşmak isterim.Kill Bill'i bu aralar çok sık izledim (televizyonda tekrarı vardı hep), dolayısıyla detaylarına odaklanabildim. Filmden keyif aldım, eğlendim. "Fil
Kaliteli, nitelikli filmler izlemeyi severim ama kendimi bir sinefil olarak tanımlamam. Daha çok güzel vakit geçirmek, kafamı dağıtıp uzaklaşmak isterim.

Kill Bill'i bu aralar çok sık izledim (televizyonda tekrarı vardı hep), dolayısıyla detaylarına odaklanabildim. Filmden keyif aldım, eğlendim. "Film okuması" denilen şeyi yapıp yapamadığımı tam olarak bilmediğimden ve Kill Bill'in hep övülen bir film olduğunu duyduğumdan aklıma bu soru takıldı. Bu filmin övülen yanı nedir? Ne onu güzel bir film yapıyor?
0
burka
(02.08.23)
çekim teknikleri sinema tarihinde çok yeni ve özgün olmasına rağmen çok iyi harmanlanmış ve filmde sırıtmıyor.

uma thurman bile sırıtmıyor filmde. rezalet bir oyuncu normalde kendileri.
0
duyurukullanıcısı
(02.08.23)
Post-modernizm ve kitsch anahtar kelimeleri üzerinden bir bak. Mesela Pulp Fiction'da zaman çizelgesini (o zamana göre) çok acayip kullandığı için çok övülmüştü. Başta ölen adam sonra tekrar ortaya çıkıyor çünkü geçmişi tekrar anlatılıyor. vs. Kill Bill'de de Çin filmlerine göndermeler, popüler müzikler, renk kullanımı vs. çok stilize ve çok keyifli.
0
nhk ni youkosu
(02.08.23)
Kendimizi intikam almak isteyen kişinin yerine koyuyoruz. "O" oluyoruz. Çok sevdiğim bir seri. Dövüş sporlarına meraklı olduğum için (karate yaptım) ilgimi çekmişti. Hatta karate yapmamda bu filmin etkisi olmuştur. Dayanıklı olmak, hedeften vazgeçmemek, sabırlı ve istekli olmak, soğukkanlı olmak gibi bir sürü şey öğretiyor aslında film.
0
dissendium
(02.08.23)
en iyi intikam filmlerinden biri, müzikleri yeter. yıllarca ıslık melodisinden dolayı önyargılı yaklaşmıştım. izleyince müptelası oldum.
0
nothing in my way
(02.08.23)
kill bill çok özel ve güzel film.
en önemli özelliği asya sinemasının bazı tekniklerini, abartma özelliklerini, atmosferin yavaştan hızlıya bir anda geçmesi vb şeyleri amerikan filmine sokması.
hikayesi güzel, karakterlere tek tek eğilmiş.
hikaye anlatımı güzel, en sonuna kadar hep bir merak var, ilerleyen ve üstüne koyan bir anlatımı var.
müzikleri kostümleri güzel.
onitsuka tiger kült oldu
ve daha bir çok detay var.
0
abelardo
(02.08.23)
tarantino hipnozu. her şey o kadar sıradan ilerliyor ki. diyaloglar, hikaye, akış. sıradanlığa karşı sıradışı bir sadakat var. bundan kesinlikle ödün verilmiyor. ilk akla gelen şey sıradandır. her hangi bir sahnede senin ilk aklına gelen şeyi birkaç saniye sonra izliyorsun. ama bunu dünyada bu kadar kaliteli ve hastalık derecesinde takıntılı işleyen biri yok. en uçuk kaçık bir sahneyi izlerken bile bak şimdi kesin terastan atlarken kılıçla 3 elemanın birden kafasını kesip yerdekinin kalbine saplayıp dizinin üstüne konacak diyorsun ve buna yakın şeyler oluyor. bu da seni bir sonraki sahne için hipnoz ediyor. çekirdek çitleme gibi. bırakamıyorsun, oluk oluk akıyor. hem kan, hem film.
0
onemoremile
(03.08.23)
(8)

2. Pasaport Başvurusu

burka
MerhabaBir sebepten dolayı 2. bir pasaporta ihtiyacım olabilir. Araştırdığıma göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bu hakkı var ama etrafımda bizzat başvuru yapan olmadığı için sorma ihtiyacı duydum. Bu pasaport ilkinin iptal olmasını gerektirmiyor değil mi? Hali hazırda her ikisini de bağımsız
Merhaba

Bir sebepten dolayı 2. bir pasaporta ihtiyacım olabilir. Araştırdığıma göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bu hakkı var ama etrafımda bizzat başvuru yapan olmadığı için sorma ihtiyacı duydum. Bu pasaport ilkinin iptal olmasını gerektirmiyor değil mi? Hali hazırda her ikisini de bağımsız olarak kullanabiliyoruz?
0
burka
(25.07.23)
Doğrudur her ikisini de kullanabilirsiniz.Basit bir açıklama gerekiyordu ama sorun etmiyorlardı sanırım.ne açıklama yazdığımı bile hatırlamıyorum.
0
cakmayazar
(25.07.23)
@cakmayazar
Teşekkür ederim.
0
🌸burka
(25.07.23)
Uygulama değişmediyse, aynı anda sadece bir tanesini kullanabiliyorsunuz. Diğeri idarede kalıyor. Hangisini verirseniz diğerini alıyorsunuz.

Yani pasaportları eskiden emniyet düzenlerken böyleydi. Diğer pasaport emniyette kalıyordu. Şimdi de nüfus müdürlüğünde mi emanete alınıyor, bilmiyorum.
0
yadigar
(26.07.23)
Bir sure vizeden dolayi cift pasaport gezdim, pasaporta basilan vize pasaportun iptal olma tarihini geciyordu ve uzatma sansim yoktu.

Oyle bir durumda eski pasaportu deliyorlar, yani gecersiz oluyor. Ama ustundeki vizeyi, yeni pasaportla beraber kullanabiliyordun. Ama bunlar eski (cipsiz) pasaportlar zamanindaydi. Yeni prosedur ne bilmiyorum.
0
cooperr
(26.07.23)
Eski uygulama yok, iki pasaport da sende kalıyor.

Ben uzun süredir kullanıyorum, birinde israil vizesi diğerinde arabistan vizesi var. Vizede sorun olmasın diye iki pasaport aldım
0
PoscheN
(26.07.23)
şu an ben de aktif iki pasaport kullanıyorum. sık sık seyahat ettiğinizi ve vize başvuru süreçlerinin uzun olmasından dolayı pasaportunuzun herhangi bir ülkenin vize servisinde uzun süre beklemesi gerektiğini, bu esnadaki yurtdışı seyahatlarinizi gerçekleştiremediğinizi belirten bir dilekçe ile başvurabilirsiniz.
0
mustafakesekci
(26.07.23)
Geçen ay İstanbul Bakırköy İlçe Nüfus Müdürlüğü’nden 2. Pasaport başvurusu yaptım, 2 gün sonra geldi.

Gerekenler:
başvuru için pasaport randevusu almak,
Harç ve defter bedelini ödemek,
1 adet güncel biyometrik fotoğraf.

Bana neden 2. Pasaportu istediğimle alakalı hiçbir soru sormadılar, ellerinde hazır olan bir dilekçe vardı onu imzalattılar sadece. (Dilekçede “vize başvurularından dolayı pasaportum konsolosluklarda uzun süre kalıyor bu yüzden 2. Pasaporta ihtiyacım var” minvalinde bir yazı yazıyordu.)

Tüm işlem 5-6 dk sürdü.

İnternette okuduğum yorumlara göre bazı nüfus müdürlükleri 2. Pasaport konusunu iyi bilmedikleri için ya işlemi yapamıyor ya da zorlaştırıyorlarmış. Ben bu sebeple merkezi bir nüfus müdürlüğünü tercih ettim.

2. Pasaportunuz da sizde kalıyor, ikisini de süreleri bitene kadar bağımsız olarak kullanabilirsiniz.
0
mrmlq
(26.07.23)
@mrmlq

Detaylı yanıtınız için teşekkür ederim.
0
🌸burka
(26.07.23)
(5)

Evernote vs Obsidian

burka
Selamlar3-4 yıldır Evernote kullanıyorum. Şimdi baktım, neredeyse tam 4 sene önce gene buradan size danışıp onda karar kılmışım. Notion, Google Docs vb. tek tek inceleyip Evernote'u seçmiştim.Ücretsiz sürümünü (online olarak) kullanmama rağmen gerçekten de ihtiyacımı karşılıyor bence işlevsel buluyo
Selamlar

3-4 yıldır Evernote kullanıyorum. Şimdi baktım, neredeyse tam 4 sene önce gene buradan size danışıp onda karar kılmışım. Notion, Google Docs vb. tek tek inceleyip Evernote'u seçmiştim.

Ücretsiz sürümünü (online olarak) kullanmama rağmen gerçekten de ihtiyacımı karşılıyor bence işlevsel buluyorum. Öte yandan geçenlerde şu duyuruda www.eksiduyuru.com "Evernote"un derli toplu bir alternatifi sorulunca merak ettim, girip baktım. Aslında merak da ettim çünkü Evernote bence güzel tasarlanmış bir uygulama. En azından derli toplu tanımının karşılığını verdiğini düşünüyorum. Ayrıca ben gelişmiş özellikleri kullanmadığım için bilmiyor olabilirim ama insanların şikayetçi olup beğenmediği yönlerine de sık sık rastlıyorum. Gerçekten de farklı alternatifleri aratacak kadar yetersiz buluyor musunuz?

Duyuruda bildiğim tavsiyeler verilmişti (notion vs.) ama daha önce haberdar olmadığım Obsidian'ı görünce merak ettim. Evernote'dan memnun olan biri olarak Obsidian'a ne dersiniz? Aslında çok ihtiyacım yok ama sadece merak ettim. Her ikisini kullanmış, aşina olan kişilerin görüşlerini öğrenmek isterim.
0
burka
(13.07.23)
kullanım senaryosuna kullanıcı deneyiminin değişeceğini belirterek kendi sürecimi özetleyeyim, belki faydası olur:

3-4 sene önce evernote kullanıyordum. fazla hantaldı (yani, yavaş), ve de klasör yapısı beni kısıtlıyordu. mobil uygulamasını pek kullandığımı hatırlamıyorum, muhtemelen arayüzü yorucuydu benim için, ve hantaldı yine tabii. bunların yanında, anlık senkronizasyonu gayet iyiydi diye hatırlıyorum evernote'un, zaten o yüzden belirli bir süre boyunca kullanıp faydalandım.

2-3 senedir obsidian kullanıyorum, elim ayağım gibi. çok daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunuyor, ayrıca notlar arası referanslar verebilmek notları sınırsız esneklikte organize edebilmeyi sağlıyor. markdown formatında not almak yine bir esneklik unsuru benim için. notlar arası referansın önemi için: zettelkasten diye bir not tutma sistemi var, ilginizi çekebilir, bakabilirsiniz; obsidian böyle not almanın önünü açıyor. obsidian'ın graf özelliği (notların graf olarak görselleştirilmesi) -pratikte pek kullanılmayan "fancy" bir özellik olsa da- ilginizi çeker bir de muhtemelen.

not: cihazlar arası senkronizasyonu sağlamak için "obsidian sync" var sanırım, onu hiç kullanmadım. private github repository'si açtım ve masaüstünden push'luyorum notları güncelledikçe repo'ya (teknik gelirse bu kısım, açabilirim). başka uygulamaların cloud'una pek güvenmiyorum, veri kontrolü ne kadar elimde olursa o kadar sağlıklı benim için. aslında evernote muadili olarak obsidian'ı değil, simplenote diye hiç hantal olmayan, çok daha minimal bir uygulama var, onu kullanıyorum cihazlar arası senkronizasyon için. obsidian ise en nihayetinde, daha kalıcı olan notların simplenote'tan taşındığı, muhafaza edildiği yer oluyor. obsidian&github ve simplenote kombinasyonuyla devam etmemek için bir neden göremiyorum ufukta.
0
ajora
(13.07.23)
@ajora

Merhaba, detaylı yanıtınız için teşekkür ederim. Notlar arasında referans verebilmek mesela "Kaplan" notundan "Kedigiller notunun 3 sayfasının 2. paragrafı"na link verebilmek şeklinde mi?

Aslında Obsidian'ı araştırırken Zettelkasten yöntemini de görüp incelemiştim. Merak etmemin bir sebebi de buydu. Sanırım işin sonu ihtiyaçlar ve kullanıcı deneyimine bağlanıyor. Ben en iyisi Evernote ile devam edip diğer uygulamaları da bir deneyeyim. Bakalım nasıl sonuçlar alacağım.
0
🌸burka
(13.07.23)
rica ederim.

hem dediğiniz gibi (ki benim nadiren ihtiyacım oluyor notun spesifik bir noktasına link vermeye, ama başkasının daha fazla olabilir tabii), hem de daha basit olarak not içerisinde başka notun bağlantısını paylaşma gibi. bir de etiketler ile yine çok esnek bir kullanım sağlayabiliyorsunuz,

streamable.com

bu obsidian'ın sağladığını söylediğim şey: benim çalışırken yazılımla aldığım notların bağlantıların görselleştirilmiş hali, yani grafı.

mesela "fonksiyonel programlama" ve "reaktif programlama" diye iki ayrı konu için iki ayrı dosyam var. ileride göz atmak için bir kitabı not almak istemiştim, ancak bu hem fonksiyonel programlama, hem de reaktif programlamayla ilgili bir kitaptı. bu gibi durumlarda geleneksel not alma yönteminde (yani klasörleme+dosya), bu kitabı ne tarafa, hangi dosya içerisine not almanız gerektiğinize karar veremiyorsunuz ve böyle durumlarla karşılaştıkça notlar zamanla fazla kullanışsız hale geliyor. bu sık yaşadığım bir problemdi ve obsidian'la şöyle yapabilmeye başladım: kitap için ayrı bir not dosyası açıp (zettelkasten ile zaten notlar böyle atomik olarak kullanılmaya başlanıyor) dosya içinde #fonksiyonel_programlama ve #reaktif_programlama diye etiketleyebiliyorum ve graf üzerinden de tüm ilişkileri görebiliyorum. grafın karmaşık görünmesi yanıltmasın: kitap adını arattığımda sadece onunla ilişkili etiketler, dosyalar görünüyor (i.hizliresim.com ).

bunlar biraz uç durumlar tabii ve normal bir kullanımda evernote da gayet yeterli olur muhtemelen. çok fazla sayıda notunuz varsa obsidian'a göz atmanız faydalı olabilir, ama "evernote bana yetiyor" diyorsanız da bir sıkıntı yaşayana dek devam etmek de gayet mantıklı.
0
ajora
(13.07.23)
@ajora

Tekrar merhaba. Simplenote'u inceledim, gerçekten de adı gibi biraz fazla basit :) Sadece not almak, etiketlemek gibi işlevleri var. Sanırım öne çıkan özellikleri paylaşım ile aynı not üzerinde birden fazla kişinin çalışabilmesi, bu notların "publish" ile yayımlanabilmesi. Her ne kadar notlarım içerik olarak çok büyük oranda yazıdan oluşsa da yer yer döküman, resim, fotoğraf kullandığım da oluyor. Bu açıdan simplenote bana yetmiyor.

Ayrıca; simplenote Wordpress ile bağlantılı olarak çalışma imkanı sunuyor sanırım. Bu açıdan da potansiyel olarak Wordpress kullanıcılarını hedeflediğini söyleyebilirim.
0
🌸burka
(13.07.23)
merhaba, evet evet öyle, dediğiniz gibi ve evernote'un muadili değil kesinlikle. ben hantallıktan hiç hazzetmediğimden ve şimdiye dek simplenote kadar hızlı/rahat not aldığım uygulama olmadığından kullanıyorum simplenote'u. henüz az önce obsidian'a atmak üzere çektiğim birkaç fotoğrafı bilgisayara geçirmek için google drive kullandım mesela :p ama simplenote'tan da bunu beklemiyordum zaten kullanmaya başladığımda. drive kullanmak bir problem teşkil etmiyor benim senaryomda, ama sizin ya da bir başkası için ek bir adım gibi gelebilir ve istemeyebilirsiniz bunu. evernote, notion gibi uygulamalara bloatware deniyor (çok fazla atraksiyonu var, dolayısıyla da dediğim gibi hantal); bu hantallığından kaçınmak için (çok daha iyi olabilir bu arada 3-4 sene öncesine göre evernote, hiç bilmiyorum) bazı diğer şeyleri manuel halletmeye razı oluyorum.

obsidian'ın da mobil uygulaması var bildiğim kadarıyla ama "obsidian sync kullanayım senkronize olsun mobil-desktop" deseniz, mobil uygulamasının da evernote'taki gibi son kullanıcıya pek hitap edeceğini düşünmüyorum. muhtemelen bir şeyin fotoğrafını çekeyim de obsidian'a atayım deseniz evernote'takinden daha yorucu olabilir (mümkün mü onu da bilmiyorum).

obsidian "aygıtlar arası senkronizasyon", "anlık her yerden dilenen şekilde not alabilme" gibi noktalarıyla öne çıkmak yerine "not tam olarak böyle tutulmalı" gibi bir iddiada bulunuyor aslında ve vaat ediyor öyle bir not tutma ortamını. ama dediğiniz gibi ihtiyaca, kullanım senaryosuna göre bayağı kullanışlı/kullanışsız olabiliyor kişiler için.
0
ajora
(13.07.23)
(5)

Dünyada Nasıl Bu Kadar Fazla Kaynak Var? Üretim ve Altyapı Nasıl İşliyor?

burka
MerhabaÖrneğin madenler, hammadde, gündelik sıradan şeyler için kullandığımız kaynaklar? Belki gülünç gelecek ama elimizi attığımız herşeyde plastik var. Bugün sıradan bir nalburda sayısız alet, edevat bulabiliyoruz. Mesela basit bir sopa nasıl üretilebiliyor? Boyu, oranları kusursuz. Orman ürünleri
Merhaba

Örneğin madenler, hammadde, gündelik sıradan şeyler için kullandığımız kaynaklar? Belki gülünç gelecek ama elimizi attığımız herşeyde plastik var. Bugün sıradan bir nalburda sayısız alet, edevat bulabiliyoruz. Mesela basit bir sopa nasıl üretilebiliyor? Boyu, oranları kusursuz. Orman ürünlerini nasıl yetiştirebiliyoruz biz? Ya da her isteyen mangal kömürü, odun bulup yakacak olarak kullanabiliyor. Bu dünyanın kaynakları nasıl milyarlarca insana yetebiliyor ve beni mazur görün nasıl böyle "yarak kürek" gündelik ihtiyaçlarımızı her daim elimizin altında bulundurabiliyoruz?

Ve ek olarak mesela elektrik altyapısı. Hayatımızın bir parçası olabilecek şekilde nasıl geliştirebildik ve sorunsuzca üretip dağıtabiliyoruz? Hadi dağıtım sistemi anlaşılabilir ama ya üretim? Resmen enerji içen bir dünya yaratmışız kendimize ve gerçekten de bunu yürütebiliyoruz, garip değil mi bu?
0
burka
(01.07.23)
Nasıl üretilebiliyor? Çok büyük emekle üretiliyor. Mühendisim. Bir sürü fabrikada çalıştım. Boyu kusursuz demişsin. Bu iş için kalite kontrolcü çalışıyor. Makinenin operatörü sürekli kontrol ediyor. Tonlarca metal hurda oluyor. Sana kusursuz bir tane geliyorsa sana gelmeyen 10 tane kusurlu var. İş paylaşımı var burada. Bir fabrika her şeyi üretemez. Hammaddeyi başkası üretiyor. Sen ondan alıyorsun. Hammaddeyi üreten de doğadan çıkarmıyor. Doğadan çıkaran başkası. Araba üreticisi gidip çelik üretmiyor. Çeliği başkasından alıyor.

Dışarıdan bakınca akıl almıyor tabii ki. Ama bir günde inşa edilmedi. Gördüğümüz şey yüzlerce yıllık birikim. Hatta binlerce.
0
dissendium
(01.07.23)
@dissendium

Aslında benim aklıma takılan kısmı işin hammadde ve kaynak kısmı daha çok. Üretim teknikleri ve teknoloji geliştirilebilir ama bir noktada tüm bu üretimi besleyecek kaynaklar, bunca nüfusun ihtiyacının giderilebilmesi çok ilginç.

Örneğin metaller, cevher yatakları. Araba üretecek teknolojin vardır ama "Beyler bende hurda bile kalmadı, artık araba yapamayacağız" gibi bir sorun yok. Bir şekilde doğal kaynaklarımızı yetiyor. Belki de bunu aklımın almaması normaldir çünkü ben insan algısı ile düşünebiliyorum, gezegen düzeyindeki küresel büyüklüklere yetemiyordur beynim...?
0
🌸burka
(01.07.23)
o kaynaklara ulaşma maliyeti sürekli artıyor.

sopadan veya bir otomobilden örnek vermişsin ancak bunlar çok uzun vadeli görev yapan malzemeler. ortalama bir insanın yıllık tükettiği sadece tahıl belki 100kg gelir bir de bunun üstüne tavuk ve hayvan besleme için kullanılan o insanın dolaylı yoldan tükettiği tahılı ekle. bunu yaklaşık nufusla çarp inanılmaz rakamlar çıkıyor.

şimdi bu olaya Haber process keşfedilmeden önce ve sonra dünya nufusu kaçmış bakıp buna göre yorum yapabilirsin.

haber process kısaca havadaki azotun ayrıştırılarak gübre olarak kullanılmasını sağlayan kimyasal bir süreç. bu sürecin keşfi sonrası tarım verimliliği ve üretim hacmi çok artıyor.

özetle demek istediğim kaynaklar kadar çoğalıyoruz veya kaynaklar azalınca nufus da buna oranla küçülmeye gidiyor.


en.wikipedia.org
0
orpheus
(01.07.23)
İşletme ve iktisat bilmek gerekiyor sanırım bunu anlamak için.

Ayrıca daha garip olan ise yakın zaman kullanılan her şeyin (ve insanın) nesne olarak tanımlanması çabaları. Hareket eden ve kullanılan her şey bir merkeze bağlanacak.
0
diyecevaplandı
(01.07.23)
@orpheus

Evet, cevher, hammadde gibi örnekler verdim çünkü tarım ürünlerine kıyasla bunlar bana daha sonlu kaynaklar gibi geliyor. Uzun süre iş görseler de mesela metal yok oldu mu gidiyor ya da mesela yakacak odun bunca insana nasıl yetişiyor?

Tarım ürünleri, teknoloji ve teknikler sabit kalsa dahi üretim arazisini artırınca elde ettiğin de artıyor. Böylece de daha fazla insan ve hayvan besleme imkanın oluyor.

Aslında benim aklımın almadığı insanın dünyayı değiştirme hızı galiba. Gezegen ölçeğinde bakarsak göz açıp kapayıncaya kadar geçen sürece çok büyük ve radikal değişimlere sebep olduk. Mesela dinozorlar milyonlarca yıl yaşamış canlılar, biz onların %1 kadar dünyaya hakim olsak kim bilir neler ortaya çıkartabiliriz. Oysa yazılı tarihimiz bile çok kısa. Tüm bunlar bana garip geliyor...
0
🌸burka
(01.07.23)
(2)

Uçak Yolculuğunun Fizyolojik ve Bilişsel Etkileri

burka
SelamlarSizce şöyle hissetmek fizyolojik ve bilişsel olarak normal mi? Düşüncenlerini öğrenmek isterim.Son birkaç yıldır özellikle de uzun uçak yolculuklarında kendimi çok garip, adeta sudan çıkmış balık gibi hissediyorum. İlkin bu bana çok hızlı geliyor, sanki ışınlanma gibi. Uçak gidiyor ama biz a
Selamlar

Sizce şöyle hissetmek fizyolojik ve bilişsel olarak normal mi? Düşüncenlerini öğrenmek isterim.

Son birkaç yıldır özellikle de uzun uçak yolculuklarında kendimi çok garip, adeta sudan çıkmış balık gibi hissediyorum. İlkin bu bana çok hızlı geliyor, sanki ışınlanma gibi. Uçak gidiyor ama biz aslında bir taşıtın içine binip koltuğumuzda oturuyoruz. Ayrıca o ortamın vücudum üzerindeki etkileri de bana aykırı geliyor. Anlatmaya çalıştığım şey ufak alanlar, rahatsız koltuklardan ziyade bir bütün olarak uçak ortamının tamamı. Yani basınç, sıcaklık, hız vb. İçten içe "Herhalde bunlar homosaphiens bedenimin hiç de alışık olmadığı şeyler, bu yüzden böyle olmalı" diye düşünüyorum. Tropik bir okyanus balığının akvaryumda beslenmesi gibi belki de...?

Diğer bir nokta ise daha çok işin algısal kısmı. Dünya nüfusunu, ülkeleri, farklı coğrafyaları elbette biliyoruz ama uçuş sırasında bunları mümkün olan en net haliyle görmek bende gene bir etki yaratıyor. Mesela Çin'de, Hindistan'da milyarlarca insan yaşadığından haberdarız ama onları gözlerimizle görmedik. Ya da konutlarda yaşıyoruz ama tüm o altyapı sistemlerini, binaları, araçları vb. gözümüzün önünden film gibi 1. özne olarak izlemedik. İşte işin bu algısal kısmı da galiba zihnime kaldırabileceğinden fazla geliyor. Sizce bu normal mi? Bana fazla kaotik hissettiriyor, kendimi onca şey karşısında oldukça küçük ve ufak görüyorum.
0
burka
(27.06.23)
Hissettiklerin tamamıyla normal.


Ama sana başta çok sınır bozucu gelecek ama düşününce bana hak vereceğin ve uygularsan hayatını kolaylaştıracak bir tavsiye vereceğim: uçakla seyahat etmenin hayatını ne kadar kolaylaştırdığını ve nasıl büyük bir ayrıcalık olduğuna odaklan. Buradan biniyorsun, çok büyük bir aksama olmazsa birkaç saat içinde bambaşka bir şehirde ya da ülkede oluyorsun. Mucizevi bir şey düşününce. Astral seyahatin bir tık altı. Tam olarak bu tarafı seni ürkütüyor, farkındayım, ama bir de korku, endişe ya da üst düzey bir sorgulama olmadan bu fenomene baktığında buyuleniyorsun.


En olmadı free shoptan küçük şişelerde satılan şarapları deneyebilirsin.
0
sekizdokuzon
(27.06.23)
@sekizdokuzon

Yanıt için teşekkür ederim. Teknolojinin ve mühendisliğin hayatımızı gerçekten de ne kadar kolaylaştırdığını farkediyorum ama bir uçak yolculuğunda benim aklımdan geçenler genelde dünyadaki sayısız milletten insanın çeşit çeşit sebeplerle oraya buraya gitmesi geliyor. Mesela uçağa binerken pırıl pırıl başlıyor çıkışta sayısız çerçöp, plastik, kağıt, yiyecek artığı vb. bırakıyoruz. Terazinin kolaylık kefesini gördüğüm kadar diğer tarafını da görmemezlik edemiyorum.

Şayet teknoloji ve refahın götürüsü doğal bir yıkım olmasaydı, ulaşım için fosil yakıtlar kullanmadan, tükettiklerimiz için birilerinin bedel ödemediği bir sistem kurabilseydik o zaman içim çok daha rahat ederdi. Beni asıl husursuz eden kısmı bu galiba...
0
🌸burka
(28.06.23)
(3)

Schengen Vize Ücreti (Yunanistan)

burka
SelamlarTeyit etmek amaçlı soruyorum Schengen vize ücretine zam mı gelecek? Mevcut fiyatı 80Euro olarak görünen vizeye acenta hizmeti de dahil 175Euro talep etmişler. Başvuruyu yapan kişi ben olmadığım için detayları bilmiyorum ama bazı opsiyonel hizmetleri başvuruya dahil ederek fiyatları şişirdikl
Selamlar

Teyit etmek amaçlı soruyorum Schengen vize ücretine zam mı gelecek? Mevcut fiyatı 80Euro olarak görünen vizeye acenta hizmeti de dahil 175Euro talep etmişler. Başvuruyu yapan kişi ben olmadığım için detayları bilmiyorum ama bazı opsiyonel hizmetleri başvuruya dahil ederek fiyatları şişirdiklerini düşünüyorum. Bilginiz var mı?

Örneğin ben bundan tam 2 ay önceki İspanya Schengen vize başvuruma 85$ vize + 17$ acenta hizmet bedeli ödemiştim. Aradaki fark bana yüksek geldi.
0
burka
(25.05.23)
Acentenin verdiği hizmete göre değişir ama normali 50 euro civarında.benim çalıştığım acente 100 euro alıyor ama hiç bir şeyle sen uğraşmıyorsun,randevunu en kısa zamana alıp,düzgün evrakla gidiyorsun yanında birisi sana eşlik ediyor filan.kısaca o oarayı ödeyen neden olduğunu biliyordur,normal ücret.
0
duptıs
(25.05.23)
Aradaki ücret çok fazla. Bu acentelerin yaptığı tek şey size randevu ayarlamak ve belgelerinizi gitmeden kontrol etmek. Bunun için o fiyat verilmez yazık.

Hiç bir şey yapmıyorsun denmiş ama yine maaş bordronu, gelir belgelerini, e devletten alınacak belgeleri, fotoğrafı vs sen çektireceksin. E geriye ne kalıyor ki zaten ? 2-3 belge doğru mu diye kontrol edecek randevu alacak diye kimseye 100€ bayılmam.

Bugüne kadar 9-10 vize aldım farklı ülkelerden hiç birinde acente kullanmadım, kullanmam da.
0
Mcfly
(25.05.23)
Tekrar merhaba

Anladığım kadarıyla olay şundan ibaret; ailem randevu için tarih bakıyor (hatta bizzat ben ilgilendim bu işlerle) ve görüyoruz ki Temmuz ayına kadar açıp rezervasyon yok. Bu işlemi de "Kosmos Vize" üzerinden yapıyoruz. Sanırım Yunanistan Schengen vizesi için yetkili acenta bu şirket. Her kim başvuru yapacak olsa Kosmos aracılığı ile hareket etmeli. Onlar da ek ücret olmadığı takdirde 80Euro vize + 20Euro hizmet ücreti alıyor.

Harici acentalar da belki evrak işlerinde yardımcı olmak dışında (ki aslında onları da kişinin bizzat kendisi hazırlıyor, kimse başkası yerine bunları toplayamaz) bir de randevu alıp buna "hizmet" diyorlar. Onlar da gene Kosmos'a gidiyor çünkü benim gördüğüm başka bir kurum yok. Belki bağlantıları varsa erken vize tarihi ayarlama imkanları olabilir ki ben bundan da şüpheliyim. Bana kalırsa ya sürekli tarihlere bakarak iptal edilmiş rezervasyonları kontrol ediyor ve sizin adınıza alıyorlar ya da içeriden bilgi alma imkanları var ve sizin rezervasyonları öne çekme imkanları bulunuyor. Çünkü aileme "Bizim acenta olarak kontenjanımız var" demişler. Burası "Türkiye" olduğundan herşey mümkün elbette.

Sonuç olarak benim gördüğüm yapılan tek işlem vizeyi öne çekmekten ibaret. Karşılığında ödenen ücret de 75Euro olarak görünüyor. Resmen havadan para.
0
🌸burka
(25.05.23)
(5)

Finansal Harcama Takip Uygulaması

burka
MerhabaAslında aradığım bir kayıt uygulaması, şu tarihte bu harcama yapılmış. Vb. tarihte şu kadar para alınmış gibi şeyleri tutabileceğim, kronolojik olarak listeleyebileceğim, kategorize edebileceğim (ödeme, gelir, hisse alım vb.) bir uygulama tavsiyeniz var mı?Ya da bu amaçla kullanabileceğim ne
Merhaba

Aslında aradığım bir kayıt uygulaması, şu tarihte bu harcama yapılmış. Vb. tarihte şu kadar para alınmış gibi şeyleri tutabileceğim, kronolojik olarak listeleyebileceğim, kategorize edebileceğim (ödeme, gelir, hisse alım vb.) bir uygulama tavsiyeniz var mı?

Ya da bu amaçla kullanabileceğim ne önerirsiniz? Çok detaylı birşey aramıyorum ama işlerimi kolaylaştıracak birşeye ihtiyacım var.

Teşekkürler
0
burka
(01.04.23)
Mint, Spendee gibi bir şey mi arıyorsun?
0
mada
(01.04.23)
Monefy kullanıyorum, genel olarak memnunum
0
salihdt
(01.04.23)
İncelediğim kadarıyla speendee ve monefy aradığım özellikler ile uyuşuyor. İnceleyip tekrar yanıtlayacağım, cevaplar için teşekkür ederim.
0
🌸burka
(01.04.23)
Tekrar merhaba

İnceledim, ben mobil cihazlardan ziyade web sürümü kullanacağımdan dolayı monefy'ı deneme imkanı bulamadım. Araştırmalarım sonucu kararımı "Wallet by Budgetbakers" çözümünde verdim. Kullanışlı ve basit buldum, tavsiye ederim.

budgetbakers.com
0
🌸burka
(07.04.23)
Selamlar

Aylar sonra kendi duyurumu yanıtlayarak tekrar güncelliyor ve tavsiyemi "Board by Budgetbakers" olarak değiştiriyorum. "Wallet" bireysel kullanıcılar için tasarlanmışken "Board" kobi işletmeler için geliştirilmiş görünüyor. Ama "Board" ücretsiz sürümde dahi sağladığı özellikler ile bence gündelik kullanıma ihtiyaç duyan kişiler için fazlasıyla yeterli. Dolayısıyla ben "Board" öneriyorum.

board.budgetbakers.com
0
🌸burka
(30.08.23)
(2)

Schengen Turistik Vize Başvurusu

burka
MerhabaEn kısa sürede schengen başvurusu yapabileceğim ve işlemleri sonuçlandıran ülke hangisi, yakın zamanda başvuru deneyiminiz var mı acaba? Yurtdışından geliyorum, niyetim Mayıs başında başvurup Haziran'a kalmadan gidebilmek.Bir de Yunan Adaları vize tavsiyesi verdiler ancak pek emin olamadım. K
Merhaba

En kısa sürede schengen başvurusu yapabileceğim ve işlemleri sonuçlandıran ülke hangisi, yakın zamanda başvuru deneyiminiz var mı acaba? Yurtdışından geliyorum, niyetim Mayıs başında başvurup Haziran'a kalmadan gidebilmek.

Bir de Yunan Adaları vize tavsiyesi verdiler ancak pek emin olamadım. Kapı vizesi gibi tarif ettiler ama söylediklerine göre çabuk sonuçlanan ve adalara gidip gelme şartı sonunda (günübirlik dahi olabilirmiş) Schengen ülkelerine giriş yapabileceğim bir vize sağlıyorlarmış.
0
burka
(22.04.22)
Ada vizesi sadece ada için,kullanıyorsun ve bitiyor.

İtalya bir haftada sonuçlanıyor.almanya yı kısa sürede alnda oldu iki aya yakın bekleyen de.yunanistan dan alan arkadaslar mevcut o da bir hafta gibi sirede sonuçlanıyor.
0
duptıs
(22.04.22)
ispanyadan aldım en son, mart son haftası nisan 1 için randevu aldım ve vizem de 7 nisanda kargoya verilmişti.
0
roket adam
(22.04.22)
(5)

Notebook Karşılaştırması

burka
MerhabalarAlacağım notebooka ince eleyip sık dokuyarak karar vermiştim ancak son anda aklım çelindi. Kullanım amacım dilediğim her oyunu kaliteli bir şekilde oynamak, günlük işlerimi yönetmek ve buna ek olarak da stabil, kullanışlı bir bilgisayara almaktı. Her istediğim oyun dememe bakmayın; hesap m
Merhabalar

Alacağım notebooka ince eleyip sık dokuyarak karar vermiştim ancak son anda aklım çelindi. Kullanım amacım dilediğim her oyunu kaliteli bir şekilde oynamak, günlük işlerimi yönetmek ve buna ek olarak da stabil, kullanışlı bir bilgisayara almaktı. Her istediğim oyun dememe bakmayın; hesap makinesinin bile rahatlıkla çalıştıracağı indie oyunları çok seviyorum ama tam anlamıyla bir oyun bilgisayarım olmasını istiyorum. Neyse, uzatmayayım...

Aklımdaki ve satın almak üzere olduğum bilgisayar şuydu:
www.amazon.com

Aklımı çelen ise bu:
www.amazon.com

Kısaca özelliklerini aşağıda, fiyatlar aynı. Acer kağıt üzerinde çok önde duruyor.

Marka: Razer Blade 15 Base Gaming / Acer Predator Helios 300
Ekran Kartı: GeForce GTX 1660 Ti / GeForce RTX 3060 Laptop GPU
Depolama: SSD 256 / SSD 512
RAM: 16 GB 2933 Mhz / 16 GB 3200 Mhz
İşlemci: Core i7-10750H 6-Core / i7-11800H 8-Core
0
burka
(12.01.22)
youtu.be

Acer oldukça kötü diyor bu inceleme. 1660 olanı kesinlikle almayın, 3060 lı farklı bir alternatif bakın.
0
sarahkerrigan
(12.01.22)
@sarahkerrigan

Yanıt için teşekkürler. Razer'ı neden kesin olarak reddettiniz, ekran kartından dolayı mı?
0
🌸burka
(12.01.22)
Evet, Dlss teknolojisi desteklemiyor. Bu özellik kullandığınız her oyunda %20 performans artışı getiriyor. Rtx 2000 ve üzeri bir karta sahip bilgisayar daha uzun ömürlü olur dlss ile.

İkinci sebebi ise şu youtu.be
Kart 3060 a göre çok yavaş.
0
sarahkerrigan
(12.01.22)
versus.com kullanabilirsin
0
inanna
(12.01.22)
@sarahkerrigan

Çok teşekkürler, DLSS teknolojisi haberdar olduğum birşey değildi ve önemini şimdi farkettim. Alt düzeyde dahi olsa destekleyen bir grafik kartını seçmem daha yerinde olacak gibi görünüyor, sağolun.
0
🌸burka
(12.01.22)
(4)

Ekranı Kırık Laptop Fikri

burka
MerhabaEski ancak oldukça kullanışlı bir dizüstü bilgisayarım var. Ben bunu ufak bir upgrade ile hızlı ve stabil hale getirecektim ancak arkadaşım ekranına zarar vermiş. Monitör ile denedik, sıkıntısız çalışıyor. Düşünürken benim aklıma şu geldi. Bilgisayarda gene ihtiyacım olan güncellemeyi yapsam,
Merhaba

Eski ancak oldukça kullanışlı bir dizüstü bilgisayarım var. Ben bunu ufak bir upgrade ile hızlı ve stabil hale getirecektim ancak arkadaşım ekranına zarar vermiş. Monitör ile denedik, sıkıntısız çalışıyor. Düşünürken benim aklıma şu geldi. Bilgisayarda gene ihtiyacım olan güncellemeyi yapsam, sonra da ekranını çıkartıp hali hazırda boşta olan harici monitörün arkasına sanki bir mini pc gibi monte etsem ve masaüstü gibi kullansam nasıl olur sizce?

Sadece tek bir monitörden oluşan kompakt bir bilgisayar gibi düşünün. Gündelik işler, internet erişimi, film seyretme vb. herşeyi rahatlıkla yapıyor. Oyun bile çalıştırabiliyor. Mouse ve klavye de bağlarsam olur diye hesapladım, ne dersiniz?
0
burka
(23.10.21)
Sıklıkla yapılan bir şey bu, ekranı söküp klavye ve trackpad'inden faydalanabilirsiniz hatta monitörün önüne koyup. Portlara da ulaşımınız daha rahat olur.
0
hedep
(23.10.21)
bu zaten yapılan bir şey. olur yani, neden olmasın.
0
prole
(23.10.21)
ekran değişiyor orta kalite 15" ekran 50-60 dolar gibi
0
orpheus
(23.10.21)
@orpheus

Ben de ekranı değiştirecektim ancak bu masrafa değmeyecek kadar eski. Ayrıca kaliteli bir monitörü kullanmıyorum ve bu bilgisayar evde kullanılacak zaten. Ailem gündelik kullanım için faydalanacak.
0
🌸burka
(23.10.21)
(4)

Tek Kişi Tarafından Geliştirilen Yazılım / Uygulama Projeleri

burka
MerhabalarTek kişi ya da 2-3 kişilik ufak ekipler tarafından geliştirilen, ekip profesyonel olsa dahi amatör ruhla çalışılan ve genelde kazanç hedefleri olmasa dahi başarılı olan proje örnek verebilir misiniz? Mesela hobi, boş zamanda ilgilenilen bir yan fikir gibi başlayıp sonra daha ciddi bir hale
Merhabalar

Tek kişi ya da 2-3 kişilik ufak ekipler tarafından geliştirilen, ekip profesyonel olsa dahi amatör ruhla çalışılan ve genelde kazanç hedefleri olmasa dahi başarılı olan proje örnek verebilir misiniz? Mesela hobi, boş zamanda ilgilenilen bir yan fikir gibi başlayıp sonra daha ciddi bir hale gelmesi.

Aslında burada başarıdan kastım para kazanması değil (kazanabilir de elbette); daha ziyade bu uygulama ve yazılımların işlerini iyi yapmaları. Ekibin belki kendi ihtiyaçlarını veya gördükleri bir sorunu çözmek için çıktıkları yolda iyi ilermeleri.

Mesela Booky.io, basit bir bookmark uygulaması ama muadilleri arasında ben onu kullanıyorum. 1 kişi ile başlamış, şimdi 3 kişinin yürüttüğü şekilde devam ediyor. Hatta bazıları hala daha çok ufak ekipler tarafından yürütülse dahi kullanıcıları arasında çok büyük şirketler bulunuyor. Oradaki çalışma yapısını, nasıl planlama yaptıklarını merak ediyorum, bunu incelemek istediğim için araştırma yapıyorum.

Teşekkürler
0
burka
(26.09.21)
late viper
(26.09.21)
0
anonim yazar
(26.09.21)
pinboard.in
remotive.io
stardew valley (oyun)
errorception.com
uptimerobot.com
0
plutongezegendegilmi
(26.09.21)
cok vardir da simdi direk aklima gelen:

keybr.com
clozemaster.com
sketchtoy.com
photopea.com
0
robokot
(26.09.21)
(1)

Kaçış Edebiyatı

burka
MerhabaKaçış edebiyatı hakkında ne düşünüyorsunuz. Bu türün (tam olarak bir tür olarak tanımlanıyor mu bilmiyorum) örnekleri genelde fantastik ve bilimkurgu türünde mi karşımıza çıkıyor yoksa farklı yerlerde de karşılaşılabilir mi?Ayrıca; kaçış edebiyatı tam olarak nedir ki hem...?
Merhaba

Kaçış edebiyatı hakkında ne düşünüyorsunuz. Bu türün (tam olarak bir tür olarak tanımlanıyor mu bilmiyorum) örnekleri genelde fantastik ve bilimkurgu türünde mi karşımıza çıkıyor yoksa farklı yerlerde de karşılaşılabilir mi?

Ayrıca; kaçış edebiyatı tam olarak nedir ki hem...?
0
burka
(26.09.21)
Valla uzerine dusunuldugu zaman 10 kisiye sorsan 10 farkli cevap alabilecegin bir sey bence bu kacis edebiyati tanimi. Ordaki kacis ifadesi cok genel ve her baglama rahatlikla oturabilecek bir ifade.

Bana gore ise, direkt kacis edebiyati gibi sanki ayri bir edebiyat dali varmis gibi bir ifadenin kullanilmasi ve buna da oyle tanimlamalarin yapilmasi cok zorlama bir sey. Kurgu olan her seyi zorlarsan kacis edebiyatina sokabilirsin cunku. En basit sekilde dusunursek insanlar neden roman vs gibi kurgu olan seyleri okur/izler? Ya da birazcik daha derine inersek insanlar neden diger insanlarin hayatlariyla ilgilenirler? Hadi birazcik daha derine inelim, insanlar neden hayaller kurar? gibi gibi sorulari sorsak kendimize zaten bu tip bir ayrimin anlamsizligini goruruz bence. Cunku bu tip sorulara verilecek cevaplar soyle ya da boyle biseylerden 'kacis' olayini icerir. Herkes baska biseylerden farki sekillerde kacmak istiyor. Hal boyleyken oturup her seyi kacis edebiyatina soksak sacma mi olur? Ya da diger bir ifadeyle madem her tur kurgu vs bisekilde kacis edebiyatina dahil olabiliyor o zaman niye oyle bir tanim kullaniyoruz? O yuzden bana anlamsiz geliyor boyle biseyin olmasi.

Haa icerdigi anlamindan ziyade genel olan -yani uzerine pek dusunulmeden kabul edilen- anlamina gore konusacak olursak eger, insanlar bunun icine fantastik, bilimkurgu ya da romantik turdeki seyleri koyuyorlar. Yani icinde bulundugumuz dunyada gerceklesmesi cok dusuk olan ya da hic olmayan konseptleri olan, isleyisin daha farkli oldugu vs gibi insanlara cok daha ilginc gelen seyleri barindirabilen icerikler icin kullaniyorlar. Bir yerde de bu ifade daha cok sanki kucumseme gibi kullaniliyor. Yani bir bakima, anime izleyen birine cevrenin gelip 'su yasina geldin bir turlu buyuyemedin. Hala cizgi film izliyorsun' tarzindaki serzenislerine benzer bir baglamda kullaniliyor sanirim genelde.
0
j r r tolkien hayrani
(26.09.21)
(2)

Amerika Vize Başvurusu

burka
MerhabalarVizemi yenilemem gerekli ama son zamanlardaki değişiklikleri bilmiyorum, bilgisi olan varsa yardımcı olabilir mi?1. Başvuruların yüzyüze değil pasaportu kargolayarak yapıldığı söyleniyor, nedir bu tam olarak?2. Acenta şirketiyle iletişime geçtim ama detaylı inceleyince benim yapacağım işle
Merhabalar

Vizemi yenilemem gerekli ama son zamanlardaki değişiklikleri bilmiyorum, bilgisi olan varsa yardımcı olabilir mi?

1. Başvuruların yüzyüze değil pasaportu kargolayarak yapıldığı söyleniyor, nedir bu tam olarak?
2. Acenta şirketiyle iletişime geçtim ama detaylı inceleyince benim yapacağım işlerin haricinde hiçbir ek iş yapmadıklarını gördüm. Sen evrakları onlara iletiyorsun, onlar da konsolosluğa gönderiyor gibi bir durum çıkarımında bulundum. Üstelik bunun için de 100$ gibi ödeme alıyorlar. Ben gerek görmedim ama görüşünüzü de merak ettim.

Teşekkür ederim
0
burka
(20.09.21)
tr.usembassy.gov
Yapmaniz gereken bu. Kendiniz yapin, araci kuruma gerek yok.
0
feliss
(20.09.21)
bir arkadaşıma randevuyu 2023'e verdiler. aklınızda bulunsun.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(20.09.21)
(15)

Ultima Online / İlk Defa Başlamayı Düşünen Biri

burka
MerhabalarŞimdiye kadar hiç Ultima Online oynamadım, aslında MMORPG genel olarak az oynadım diyebilirim. Oyunun tasarımını biliyorum, mekaniklerini de az çok tahmin ediyorum. Niyeyse Heroes of Might and Magic 3'ü çok sevdiğimden (ve hala ara sıra oynadığımdan) mıdır nedir; Ultima Online'a da bir mer
Merhabalar

Şimdiye kadar hiç Ultima Online oynamadım, aslında MMORPG genel olarak az oynadım diyebilirim. Oyunun tasarımını biliyorum, mekaniklerini de az çok tahmin ediyorum. Niyeyse Heroes of Might and Magic 3'ü çok sevdiğimden (ve hala ara sıra oynadığımdan) mıdır nedir; Ultima Online'a da bir merak duymaya başladım. Acaba şöyle 1-2 ay bakayım, biraz takılayım mı diye düşünüyorum. Ne dersiniz, sizce buna değer mi?
0
burka
(08.09.21)
MMORPG lar bataklık gibi insan ne zaman bu tip oyunlara biraz takılır bırakırım diye başlasa kendini çılgınca zaman harcarken buluyor. Ultima gayet akıcı ve eğlenceli bir oyun uzun 97 den beri insanları kendine bağımlı yapabilecek kadar eğlenceli ama dediğim gibi bir noktadan sonra zamanı boşa harcıyor hissi veriyor insana. Eski MMORPG bağımlısı konuştu.
0
apocalipy
(08.09.21)
Eski bir uo oyuncusu olarak işsizsen, yaşam amacın yoksa, bir hayata sahip değilsen başla.

Ultima online hayat offline diye meşhur bir sloganı vardır. Bu oyuna kendinizi kaptırırsanız sonuçları hiç hoş olmuyor. CS GO , lol , dota gibi oyunlar esrarsa ultima online cristal meth tir, eroindir. Yeterli dozu alırsanız ( oyunu öğrenirseniz ) fiziksel bağımlılık yapar.

Modern mmorpg'lerden en büyük farkı güvenli hiç bir ortamın olmaması ve öldüğünüzde oyunun en pahalı itemleri olsa bile üzerinizdeki her şeyin çevrenizdekiler tarafından yağmalanmasıdır. Hain bir pusuda ansızın haftalarca verdiğiniz emekler gidebilir. Sözde güvenli olan şehirlerden birinde npc'den item almaya çalışırken aniden ekran grileşebilir. Katilleriniz itemlerinizi yağmalarken sizinle dalga geçmelerini izlersiniz.

Muhteşem bir oyuncuda olsanız muhteşem itemleriniz de olsa tek başınıza yapabilecekleriniz sınırlıdır. Takım çalışması gerektirir ki bu da oyunda sıkı arkadaşlıklar doğurur.

İtlik puştluk gırladır bu oyunda. Bu da oyuna kan davaları, intikam , hırs duygusu sokar.

Başlamayın.
0
srjkvon
(08.09.21)
Valla mmorpg tarihinin açık ara en iyi oyunu o bence. Türe meraklı birinin bu oyunu oynamadan ölmemesi lazım.

İlk girdiğinde 1 ay hiç sarmayacak muhtemelen, sonra mekaniği öğrendiğinde de işinden gücünden olacaksın.

Ben o yüzden bulaşmıyorum artık.

Başta warrior ile başla, bard'ı sonra açarsın. En son da thief.
0
plutongezegendegilmi
(08.09.21)
bence sadece kapalı bir server'da oynanılması lazım. mesela 50 kişilik bir oyun grubu gibi. maksat muhabbet ama bir şeyle uğraşmak da güzeldir gibi.

yoksa diğer türlüsü online oynamanın bence mantığı yok. çünkü sonu yok. varsa bile sadece kayıp zaman.
0
duyurukullanıcısı
(08.09.21)
Yıl 1998, Ultima Online ‘a başladım. Osi, SNN, Nebula,Kolayoyun ne kadar server varsa oynadım :)) 56k modemle telefon hattıyla oynadığım günler oldu.

Üniversite sınav yıllarımda önümde iki seçenek vardı;
1- Char kasmak 2- Sınava hazırlanıp daha iyi puan almak.
Ben 1.yi tercih ettim. Bir iki yıl sonra server reset yedi.

Yıllarca meslekten dolayı denizlerde internetsiz kaldım, eve döndüğümde 2-3 ay eve kapanıp sürekli Uo oynadım.

Neredeyse 23 sene geçmiş, ara ara açıp halen oynarım :) Öyle bir bataklık Uo
0
Northern Mariner
(08.09.21)
Ben 6 yıl Knight Online oynadım.

Üstteki arkadaşa katılıyorum, bağımlılık yapıyor. Sonra kurtulmak çok zor oluyor.

Başlama derim.
0
hayirsiz
(08.09.21)
Yanıtlar için teşekkürler. Aslında ben de denizciyim, dolayısıyla gemide seferdeyken oynama imkanım yok. Bu yüzden oyuna başlasam bile en fazla 2-3 ay kadar online olarak oynayabilirim ki benimki merak zaten. Acaba local sunucu kurup kendi başıma mı keşfetsem biraz... Biliyorum RPG filan olmayacak ama şayet online denemek istersem en azından nedir ne değildir biraz görmüş olurum. Bir nevi kendi kendimin GM'i oluyorum :D
0
🌸burka
(08.09.21)
yani hocam koca bir wow dünyası varken uo bence fantazi.

gemide kaç adam var? hepsi ile lan partisi yapıp uo atabilirsiniz. internetsiz.

onun dışında wow yani.

o da bitti ama sanırım.

kim bilir ne gelicek yeni dalga?

2. bir wow çıkmadı mesela.
0
duyurukullanıcısı
(08.09.21)
Gemide uo oynanmaz :) Kendi kendine server kurma olayi cok mesakkatli, npcler icin bile bir ton ugras gerekiyordu.

Lan’da Cs 1.5 oynanır, age of empires oynanir

Ama genel olarak vardiyasi biten gider uyur :)
0
Northern Mariner
(08.09.21)
Günah benden gitti! 1 ay oynayacağım, sonra zaten istesem de online olamam. Nebula sunucusunu düşünüyorum, hala yayında görünüyor ve sitesi de profesyonel yönetiliyora benziyor.

See you real life!
0
🌸burka
(09.09.21)
wow oyna wow

normal insan tanırsın en azından limanlarda birer arkadaşın olur

boşver uo'yu
0
duyurukullanıcısı
(09.09.21)
ne zaman online multiplayer bir oyuna başlamak istesem yaptığım bir şey var. adım adım birlikte uygulayalım.
önce şuna tıklıyoruz: store.steampowered.com
incelemeler kısmına gelip filtreleri seçiyoruz: Olumsuz, Oynama Süresi: 1000 saatten fazla

"2012 yılında mertcan arkadaşımın evine gittiğimde bu oyunu oynadığını gördüm keşke araba çarpsaydıda gitmeseydim amk" ( 5,408.5 hrs on record)

5000-10000 saatli incelemelerin çokluğunu görüp şok geçiriyoruz.
hayatı yaşamak istediğimize ve yaşayan ölü olmak için çok genç olduğumuza karar verip pc'den yavaşça uzaklaşıyoruz.

pc'den uzaklaşamadıysak bu kez olumlu incelemelere bakıyoruz.
"Foseptik çukuru. Gelme git yeni arkadaş gelmeee" (2,522.5 hrs on record)
onların da çoğunun aslında olumsuz olduğunu görüp kapanışı yapıyoruz.
0
ganbatte
(09.09.21)
Nebulayı geç, 10-15 oyuncu ile zevki olmaz

www.uoforever.com hem en iyi yabancı eğlenceli server hemde haftasonları çok fazla etkinlik ve aktivite oluyor.
0
Northern Mariner
(09.09.21)
@duyurukullanıcısı
WoW oynamak istemiyorum. Aslında benzer MMORPG'de çok merak etmiyorum, sakince gidip takılmak istiyorum. Galiba Ultima'ı bu kadar merak etmemin sebebi Heroes M&M3, Yerdeniz Büyücüsü vb. fantastik evrenleri çok sevmemden kaynaklanıyor. Hakikaten de oyunlarda grafiklerin kusursuz ve detaylı olmasından ziyade hayalgücüme hitap etmesi ilgimi çekiyor. Dur bakalım ne olacak...

@Northern Mariner
Sözlükten birisi daha Nebula'a girme, server sürekli sıfırlanıyor dedi ve UOForever'ı tavsiye etti. Kendi lokal sunucumda tek başıma oynamayı planladığımı düşünürsek 10-15 oyunculu sunucular pek de dert değil benim için ama tavsiyenizi takip edeceğim sanırım :)

@ganbatte
Yönteminiz için teşekkürler :) Ben o kadar işsiz değilim, zaten bu kadar fazla oyun oynayacak vaktim ve imkanım da yok. Üstelik bu kadar bilgisayar başında durunca sıkılıp bırakırım oyunu, sanal dünya dışında ilgi alanları olan birisiyim. Herhalde en çok oynadığım oyun zamanınd LoL olsa gerekti ki sıkılıp bırakmıştım. Tanıyorum yani kendimi.
0
🌸burka
(09.09.21)
dota'yı görünce hatırladım da yurtta 6 kişilik bir grup vardı aralıksız her gün ama her gün dota daha warcraft haritası iken botlara karşı maç atarlardı günde 3 oyun nereden baksan 6 saat.

4 yıl boyunca her gün ist'da bir sağa sola gidelim yok her gün. aynı herolar ile.

sorsan üni hayatı süperdi hep geziyoruz derler
0
duyurukullanıcısı
(09.09.21)
(8)

Herkesin Dilinde Hisse Varsa Borsadan Çıkılmalıdır Sözü

burka
MerhabalarKlasik bir söz vardır ya "Eğer herkes hisse senetlerinden, yatırımdan bahsediyorsa; borsadan çıkmanın zamanı gelmiştir" diye. Ben birkaç yıldır bilinçli gözle takip eden bir orta-uzun vadeli yatırımcı olarak içinde bulunduğunuz durumu tam olarak bu söz ile eşleştirdim. Türkiye ve dünya çap
Merhabalar

Klasik bir söz vardır ya "Eğer herkes hisse senetlerinden, yatırımdan bahsediyorsa; borsadan çıkmanın zamanı gelmiştir" diye. Ben birkaç yıldır bilinçli gözle takip eden bir orta-uzun vadeli yatırımcı olarak içinde bulunduğunuz durumu tam olarak bu söz ile eşleştirdim. Türkiye ve dünya çapında bireysel yatırımcı katılımının artması, herkesin dilinde coin ve kripto para piyasalarıdır gidiyor malum. Peki bu sözü söyleyenlerin "çıkma zamanı" ile kastettiği ne oluyor tam olarak? Yani yatırımlarını realize ederek nakit varlıklarda tutmak mı, yoksa kazançlarını daha stabil araçlara kaydırmaları mı? Bu sözün altını nasıl dolduruyorlar yani?
0
burka
(06.09.21)
Saçma bir söz. Mantık yok. Fazla konusmaya ve düsünmeye gerek yok.
0
optimistbakunin
(06.09.21)
kastedilen realize etmek.

diyorlar ki herkesin dilindeyse silkelenme vakti gelmiştir düşüşten önce satıp kaçmak lazımdır.
0
kljgslsdkjsd
(06.09.21)
Uzun vadeli yatırımcı borsadan kolay kolay çıkmaz, hatta düşüşleri "Ay portfolyomun değeri düştü" şeklinde değil de "Alım fırsatı doğdu" diye düşünür. Sizi dediğiniz şey kısa vadeli al-sat yapanlar için söylenen bir söz, zira kısa vadeli yatırım yapan kişilerin risk algısı daha farklı. Bunun üstüne, yüksek kazanç beklentisiyle borsaya giren yatırımcının ise risk algısı yok; onlar baya baya az zamanda çok para kazanacaklarını, kaybetmelerinin neredeyse imkansız olduğunu düşünerek giriyor.

Bu da aslında şu demek; normalde borsada yatırım yapmayan insanların parasıyla bir balon şişmeye ve fiyatlar artmaya başlıyor ancak piyasanın standart düzeltmelerinden biri geldiğinde amatör yatırımcılar zararlarını minimize etme güdüsüyle yarın yokmuşçasına satış yapıp kaçmaya çalıştığı için balon patlıyor, fiyatlar dibi görüyor.

Sen de kısa vadeli yatırım yapan bir yatırımcıysa ideal olanı bu trendi tepeye ulaşmadan yakalayıp karını realize etmek. Herkesin bir yatırım aracından bahsetmesi de tepeye yaklaşıldığının kaba bir göstergesi.
0
salihdt
(06.09.21)
Uzun vadeli yatırımcı borsadan kolay kolay çıkmaz +1

S&P500 uzun donem grafigine bak. En buyuk yukselmeler genelde sert cakilmalari izler. Cikan birinin geri giresiye kadar ciddi bir yukselisi kacirmasi cok olasi cunku gercekte kimse nerenin en tepe nerenin en dip oldugunu bilmiyor.
0
hot potato
(06.09.21)
Zaten güzel şekilde anlatilmis ama uzun dönem yatirimci için iki sey vardir;
Don't time the market derler yani borsanin düşüş yukselislerini yakalamaya çalışma yapamazsin. Bunun en iyi örneği covid dönemi borsa heralde. benim yatirim yaptigim edflee 4-5 sene önceki değerine duserken cok kısa süre sonra eski değerin de üstüne cikti. Covid dönemi korkup cikanlar aslında kaybetti. Covid dönemi girenler deli gibi kazandi. Covid dönemi hiç dokunmayana birşey olmadi.

Dollar-cost averaging. Bunda da olay her ay düzenli şekilde yatirim yapmak. Bazen düşükten bazen yüksekten ama her ay. Bu şekilde ne borsa düşmesi ne hisse düşmüş yükselmiş umrunuzda olmuyor. Spekülatif hareketlere bakmıyorsunuz.
www.investopedia.com

Sizin dediğinizi diyen adamlar trader tarzi adamlar olduğu icin dedikleri hakli bir yerde. Bu kadar ele ayaga düştuyse bir balon vardir. Bitcoin düşüşü öncesi annem bana "oğlum bu bitcoin ne" dedi, dedim tamam gg bitcoin. Arkadaş gruplarinda bile coinler konusuluyordu. Demekki balon olusmus yani.
0
logisticsmanager
(06.09.21)
o kadar da saçma bir söz değil. herkesin diline düşmüşse borsa uzunca bir zamandır coşmuş ve zirveleri test ediyor demektir. borsalar her daim yükselmeye meyilli yatırım araçlarıdır ama zik zak çizerek bu trendi devam ettirirler. 2018 başında borsaya girer lan ben uzun vadeci olacam derseniz 2020 mart ayına kadar sürünürsünüz. siz uzun vadeden 10 yılları anlıyorum derseniz ve o kadar sabredeceğinizi iddia ediyorsanız bir şey diyemem. bitcoin başlığı 5'ten alıp 10 dolara satanlarla dolu.

en azından herkesin diline düşmüşse girerken dikkatli olmakta fayda var. ben kendi adıma maksimum 6 ay tutmuşumdur. mesele herkes coşarken çıkabilmek herkes ağlarken de cesaret edip girebilmekte. misal erdoğan mb olayında borsa üç gün arka arkaya çakıldı. o gün misal tüpraş'a girebilen adam aldığı noktaya göre şu anda %30-50 arası kar etti. yok ben uzun vadeciyim diyen adam 2017 yılında aldğı tüpraş'tan hala zararlı durumda.
0
lazpalle
(06.09.21)
how the economic machine works adli video bence guzel bir izleme olabilir genel kultur acisindan. www.youtube.com

borsa da genel ekonomi gibi cyclelardan ibaret, yukaridaki arkadaslar yeterince aciklamis daha fazla ek yapmaya gerek duymuyorum videoyu birakip kaciyorum.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(06.09.21)
Yanıtlarınız için çok teşekkür ederim.
0
🌸burka
(06.09.21)

Kuzey Ülkeler / Japonya Halklarının Gelişimini Anlatan Kitap

burka
MerhabaViking halklarının tarihsel gelişimi ilginç geliyor. Savaşçı, yağmacı bilinen ve bu özellikleriyle öne çıkan halklardan günümüz toplumlarına nasıl evrildiklerini merak ediyorum. Bu konuda tavsiye edebileceğiniz kitap var mı?Benzer şekilde Japonya'da ilgimi çekiyor. Özellikle de farklı alanlar
Merhaba

Viking halklarının tarihsel gelişimi ilginç geliyor. Savaşçı, yağmacı bilinen ve bu özellikleriyle öne çıkan halklardan günümüz toplumlarına nasıl evrildiklerini merak ediyorum. Bu konuda tavsiye edebileceğiniz kitap var mı?

Benzer şekilde Japonya'da ilgimi çekiyor. Özellikle de farklı alanlarda çok ince ve rafine anlayışlar, yöntemler geliştirmiş olmalarına şaşırıyorum. Benzer bir öneri de Japonya için verebilirseniz sevinirim.

Bu iki halkı belki de günümüzde popüler oldukları için seçmişimdir, bilemiyorum tabi ancak gene de bu merakımı engellemiyor :)
0
burka
(04.09.21)
(4)

Finans Yatırımı Hakkında Görüş

burka
MerhabalarBir konuda düşüncenizi merak ettim. Orta-uzun vadeli bir yatırımcıyım. Al-sat yapmam, büyük trendlere girip yüksek kazanç arayışında değilim. Çok basit bir yatırım felsefem var, çok büyük bir sır da değil zaten. Düzenli alım yapmak, tasarruf ederek tutumlu olmak ve sabırlıca buna devam etm
Merhabalar

Bir konuda düşüncenizi merak ettim. Orta-uzun vadeli bir yatırımcıyım. Al-sat yapmam, büyük trendlere girip yüksek kazanç arayışında değilim. Çok basit bir yatırım felsefem var, çok büyük bir sır da değil zaten. Düzenli alım yapmak, tasarruf ederek tutumlu olmak ve sabırlıca buna devam etmek. Soruma gelirsek:

ETF tercihleri üzerinde duruyorum ve kendimce pek çok araştırma yaptım. Profesyonel yatırımcılar ile de irtibat halindeyim. Onların da tavsiyelerini dinliyorum. Öte yandan geldiğim nokta şu oldu; pek çok alternatif varken aslında hali hazırda kendini kanıtlamış 10-15 tane çok bilindik ETF ortada duruyor. Bunlar istikrarlı şekilde de büyüyorlar, bünyelerindeki şirketler de zaten dünya çapında bilinen markalar. Bu durumda basitçe bu seçimlere yatırım yapmak, düzenli alım yapmak yeterli olmuyor mu? Bunu size soruyorum çünkü ben sonuçlar apaçık ortada iken kendimden şüpheye düştüm :) Sadece alıp birkaç sene dokunmayarak dahi güzel getiri sağlanabiliyor, bunu ben amatör halimle görüyorsam neden başka insanlar görmüyor. Yanıldığım bir nokta mı var acaba?
0
burka
(09.08.21)
Lafi dolandirmadan soyle ozetlenebilir sanirim: Bahsettigin sirketlerin bagli bulundugu borsalara (endekslere) gore bahsettigin ETFler daha cok getiri veriyor gibi gozukuyorsa, aradaki fark kadar ekstra risk vardir. Yabanci, likit, regule edilen borsalarin genel trendinden daha fazla getiri elde etmenin o borsalarin endeks etflerini direk almaya kiyasla esit veya daha az riskli bir yolu yok. Marketten daha cok kazanabilirsin evet, ama daha cok kaybedebilirsin de. Ne kadar diverse bir portfolyo varsa, o kadar az risk, o kadar az potansiyel getiri.

Genel tavsiye hep soyle denir: ne kadar gencsen o kadar risk alma opsiyonun var. "emeklilige" yaklastikca riski azaltirsin, unicorn sirketlerden endeks eftlerine, yas ilerledikce yavas yavas tahvillere vs. vs. cunku gencken gideni yerine koymaya vakit var, ama yaslilikta yok.
0
robokot
(09.08.21)
"Bu seçimlerden" diye kastettiğiniz 3-5 popüler ETF ise yanılmıyorsunuz. Bunun "VWRL/VWCE and chill" diye geyiğini bile yapıyorlar :)
0
bruce mclaren
(09.08.21)
İki sebebi var:

-Bizim insanımız her şeyi çooook iyi bildiği için kendi kafasına göre hisse alıyor satıyor vs. Bu da genelde kulaktan dolma bilgilerle. Şirketlerin bilançolarına ve hisse fiyatlarına bakınca aşırı ilginç bir borsa yatırımcımız var diyorum bazen. Ki ben de uzman bir yatırım danışmanı değilim, ama eğitim aldım. ben bile korkuyorum bir hisse alırken satarken. İnsanlar leblebi alır gibi "kağıt" alıyor.

-Çoğu insan fonlardan habersiz. Ne olduklarını, ne işe yaradıklarını bilmiyor. Repo sanan bile var.
0
anten
(09.08.21)
@robokot
Burada risk sanırım insanların getiri beklentisi olmalı değil mi? Yani genç birisinin (25-40 yaş diyelim) hedefi parasını birkaç katına çıkartmak mı? Çünkü bu bana o kadar gerçekçi ve kolay görünmüyor. Ayrıca yerine koyma potansiyeli var ama herhalde gene sonuçta vardığımız nokta seçimler oluyor galiba. Öte yandan 5 yıllık yatırım sürecinde parasını 2'e katlama imkanı sunan enstrümanlar olduğunu düşünüyorum. Burada yapılması gereken düzenli alım ve elde tutmak. İnsanların zorlandığı kısım bu gibi geliyor bana.

@bruce mclaren
Evet bahsettiğim popüler, Top 10 diyebileceğimiz ETF'ler. Örneğin SPY, QQQ vb. Adı bile zaten açıkça diyor NASDAQ borsada işlem gören top 100 şirket vb. Şirketlere bakıyorum ürünlerini bizzat kullandığım, gözüm kapalı ne iş yaptıklarını sayabileceğim firmalar. Öyleyse işin içine insan doğası ve daha fazlasını istemek mi giriyor sizce, nedir? :)
0
🌸burka
(09.08.21)
(7)

Dante - İlahi Komedya

burka
Merhaba dostlarİlah'i Komedya'ı okumak istiyorum, biraz bakınca pek çok yayınevinden basımı olduğunu gördüm. Detaylı inceleme fırsatı bulamadım ama sizin fikrinizi almak istedim. Tavsiye ettiğiniz bir çevirisi var mı, hangisini önerirsiniz?Dostlar sağolsun
Merhaba dostlar

İlah'i Komedya'ı okumak istiyorum, biraz bakınca pek çok yayınevinden basımı olduğunu gördüm. Detaylı inceleme fırsatı bulamadım ama sizin fikrinizi almak istedim. Tavsiye ettiğiniz bir çevirisi var mı, hangisini önerirsiniz?

Dostlar sağolsun
0
burka
(19.06.21)
images.app.goo.gl

Şuradan okumuştum. Güzeldi diye hatırlıyorum.
0
Başkalaşım
(19.06.21)
www.alfayayinlari.com

alfa kesinlikle
0
depol
(19.06.21)
rekin tekinsoy çevirisi kesinlikle. oğlak'tan çıkmıştı sanıyorum. öyle ki yer yer ismet özel mi çevirmiş bunu dediğim oldu.

hatta decameron da yine rekin tekinsoy çevirisiyle okunmalı diye düşünüyorum.
0
mermize
(19.06.21)
Oğlak Yayınları. Timaş'ı beğenmedim.
0
ryhmer
(19.06.21)
ilahi komedya rekin tekinsoy disinda kimseden okunmamali bence.
0
in vino veritas
(19.06.21)
Yanıtlarınız için teşekkür ederim. Ben de sizden sonra biraz gözatınca Rekin Tekinsoy'un çevirisinin tavsiye edildiğini gördüm. Oğlak Yayınları tarafından basılmış ve çok fazla basım yapmış zaten. Seçimimi de bu yönde kullandım ve satın aldım.
0
🌸burka
(19.06.21)
Everest in çevirisi iyiymiş ismail gezgin onun çevirisini beğenmiş. O kim dersen arkeolog ve mitler dünya edebiyatı gibi konularda fikri önemsenecek biri
0
freebird5406_2
(20.06.21)
(2)

Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü / Frodo'u Yakalayan Kavgacı Orklar

burka
MerhabaHani bu Frodo örümcek tarafından zehirlenip sonra orclara yakalandı ve bunların karargahları gibi bir kuleye götürüldü ya. Sonra üzerinde ne var diye bakınırlarken zırh yüzünden (sanki zırh üzerlerine olabilecekmiş gibi..) kavga çıktı, herkes birbirine girdi. İşte orada 2 şey dikkatimi çekti
Merhaba

Hani bu Frodo örümcek tarafından zehirlenip sonra orclara yakalandı ve bunların karargahları gibi bir kuleye götürüldü ya. Sonra üzerinde ne var diye bakınırlarken zırh yüzünden (sanki zırh üzerlerine olabilecekmiş gibi..) kavga çıktı, herkes birbirine girdi. İşte orada 2 şey dikkatimi çekti benim:

İlki, galiba burada orcların yanı sıra Uruk Hai'de var. Uruk Hai'leri Saruman yaratmamış mıydı? Nasıl oluyor da Mordor'da da bunlara rastlayabiliyoruz? Ayrıca niye bu adamlar hop diye kavga etmeye başladı, kan gövdeyi götürdü? Aralarında bir husumet mi vardı, gıcık mı oluyorlardı birbirlerine?

İkincisi ise, Sauron'un, orcların, Uruk Hai'lerin filan sıradan bir günü nasıl geçiyor? Ne yer ne içerler? Sonuçta sürekli savaş, hazırlık filan yapılamaz. İnsanları, elfleri, hobbitleri, cüceleri filan az çok biliyoruz tabi ama bunların asıl amacı savaş, katliam. Nedir yani...

Kafamda deli sorular... Yüzükten mi etkileniyorum nedir...
0
burka
(24.03.21)
Bildiğim kadarıyla orada Uruk Hai yok, goblinlerle orklar dövüşüyor. Sauron'un hizmetinde envai çeşit ırk var, onlar da her zaman birbirleriyle çok iyi anlaşmıyorlar zaten.

Kitaptan hatırladığım onlar da aslında diğer ırklardan pek farklı değil. Yani işte güzel kuzu etini seviyorlar, bira içiyorlar falan. Ama eş/sevgili durumlarını bilmiyorum, gerçi cüceler için de şaibeli o işler.

O dönemlerde (mesela ortaçağ'ı, öncesini vs. düşününce) askerlik çok yaygın bir meslek. Yani gerçekte de çok insanın ömrü savaşa hazırlanmak ve savaşmakla geçiyor. Şanslı olan azınlık biraz ganimet yüklenip memleketine dönüp emekli olabiliyor. Askerlik yapmayanın da zaten ömrü tarlada tükeniyor. Bugünkü şehir hayatı çok az bir kesim için geçerli bir yol. Tatsız zamanlarmış.
0
plutongezegendegilmi
(24.03.21)
ben kitabı okumadım ama onları burjuva orklar olarak düşünmüştüm. veya o kulede görevliler. eğlence içindeler.
urukhai yoktu sanki orda
0
ShadowOfMoon
(24.03.21)
(4)

Oyun Tavsiyesi Sorusu / Kaostan Huzur Bulmak ( Fortnite Gibi Birşeyler )

burka
MerhabaYer yer Fortnite oynuyorum ve sağolsun oyunun build özelliği yüzünden bina mı yapıyoruz yoksa kapışıyor muyuz belli değil. Ben de zaten hedef alması başarılı biri değilim ama gene de o koşuşturma hoşuma gidiyor. Öte yandan oyunun haritası, esprili tarzı ve mekaniklerini de seviyorum. En çok s
Merhaba

Yer yer Fortnite oynuyorum ve sağolsun oyunun build özelliği yüzünden bina mı yapıyoruz yoksa kapışıyor muyuz belli değil. Ben de zaten hedef alması başarılı biri değilim ama gene de o koşuşturma hoşuma gidiyor. Öte yandan oyunun haritası, esprili tarzı ve mekaniklerini de seviyorum. En çok sevdiğim şey ise güzel bir tepeye konuşlanıp elalem birbiriyle çatışırken onları seyretmek. Denk getirirsem 1-2 kurşun sıkmak. Oyunun arka plan sesleri, rüzgar hışırtısı resmen huzur veriyor ama diğer oyuncuları da seyretmeyi seviyorum.

Şimdi, böyle başka oyunlar da var mı ? Mesela birkaç sene önce Trove oynardım. Orada da balık tutar, deniz kıyısında filan otururdum ama ona çoktandır bakmadım. Yeni dönemlerde de neler var pek araştırmadım. Tavsiyeleriniz nedir beyler bayanlar ?
0
burka
(05.03.21)
hurtworld
0
anten
(05.03.21)
son zamanlarda moda Valheim
0
nahtoderfahrung
(05.03.21)
Sea of Thieves oneririm. Yeri geldi mi gayet sakin bir oyun, grafikleri cok guzel, denizde takil, balik tut, define kaz. Yeri geldi mi cok kaotik oluyor.

Diger oyunculara dikkat et, mesafeni koru cunku %95i saldirip seni batirmaya calisacak. O yuzden cok gelgitli bi oyun, bi an bi adada sakin sakin balik tutarken, yani basinda gemi gorup pat diye aksiyonun icine girebiliyorsun.
0
Haldamir
(05.03.21)
Yanıtlar için teşekkürler

@anten Biraz baktım, Rust benzeri bir oyun demişler ama ikisini de detaylı araştıracağım.

@nahtoderfahrung Valheim grafikleri hoşuma gitti, oldukça yüksek yorumlar almış beğenilmiş. Buna da bakacağım.

@Haldamir Bunu bir deneyeceğim, zaten bilindik bir oyun ve korsan, deniz teması her zaman hoşuma gitmiştir. Elalem gemi basarken ben de balığımı tutarım, mis :)
0
🌸burka
(06.03.21)
(5)

İzmir Kiralık Eşyalı Daire / Birkaç Ay Süre İle

burka
MerhabaNisan ayı civarı gelip en az 2 ay en fazla birkaç ay (7-8 +) kiralayabileceğim eşyalı bir daire arıyorum. Kiralama süresini net veremiyorum çünkü yolcu gemilerinde çalışıyorum ve işimin durumuna göre ne zaman gideceğimi kestiremiyorum. Banyo / Yatak Odası / Amerikan Mutfaklı Salon şeklinde uf
Merhaba

Nisan ayı civarı gelip en az 2 ay en fazla birkaç ay (7-8 +) kiralayabileceğim eşyalı bir daire arıyorum. Kiralama süresini net veremiyorum çünkü yolcu gemilerinde çalışıyorum ve işimin durumuna göre ne zaman gideceğimi kestiremiyorum. Banyo / Yatak Odası / Amerikan Mutfaklı Salon şeklinde ufak ama kullanışlı bir daire işimi görür. Bavulumu alıp girebileceğim düzenli, rahat bir yer arıyorum. Şehrin herhangi bir konumu olabilir, tercihen şehir dışına doğru bir yer bakıyorum.
0
burka
(19.02.21)
yeni girne medical parkın orda yelken residance var oraya bakabilirsin. kısa süreli ve eşyalı daire kiralıyorlar. ulaşamazsan yeşillendir ilgili kişiye ulaşıp almaya çalışayım numarasını. bi fiyat sor sen bir de biz soralım uygun fiyata verebilirler belki tanıdık diye. kayınblader orda kalıyor.
0
erty_ksk
(19.02.21)
Bana komşu gel
www.sahibinden.com
0
etna
(20.02.21)
@erty_ksk
Yanıt ve yardım teklifiniz için teşekkür ederim. Çay teklifim sizin için de geçerli :)

@etna
Teşekkür ederim, komşu olamasak bile bir çay içeriz kısmetse :)
0
🌸burka
(25.02.21)
Bu tip evler genelde ogrenci muhitlerinde yada yazlik muhitlerde olur.Ben olsam Bornova'ya bakardim.
0
turkuaz
(25.02.21)
@Turkuaz

Urla'da tam da aklıma yatan bir yer buldum, orası ile iletişime geçeceğim.
0
🌸burka
(25.02.21)
(3)

Yurtdışı Uçuş Öncesi Korona Testi / Özellikle İtalya ve Malta

burka
MerhabaYakın zamanda yurtdışına uçakla geçen birisi var mı acaba ? Test sonuçlarının uçuştan ne kadar önce alınması gerekli, kontrol sistemi nasıl ?Malta aktarmalı İtalya'a geçeceğim.Teşekkürler
Merhaba

Yakın zamanda yurtdışına uçakla geçen birisi var mı acaba ? Test sonuçlarının uçuştan ne kadar önce alınması gerekli, kontrol sistemi nasıl ?

Malta aktarmalı İtalya'a geçeceğim.

Teşekkürler
0
burka
(24.11.20)
Bende bunu merak ediyorum hatta duyuru da açmıştım (www.eksiduyuru.com), Fakat süreci şöyle güzel bir özetleyen olursa çok güzel olur
0
spacevan
(24.11.20)
ülkeye göre, hangi amaçla gittiğinize göre değişiyor. “iata travel centre” sitesine gidip bilgileri doldurarak hangi şartlarda girebilirsiniz gösterir. Süreci özetleyen site orası.
0
catch the arrow
(24.11.20)
Annem Almanya'ya gidecekti. Uçuş gününden bir gün önce yapılmış olması gerekiyor demişlerdi. Özel hastanede yaptırmıştı. Çünkü devlette 3,4 günde belli oluyor sonuçlar. Özel hastanede bir gün sonra çıkmıştı. Zaten hastaneye gittiğinizde yurt dışı için diyorsunuz. Onlar da size test sonuç kağıdını yabancı dilde veriyor.
0
skywalker.anakinn
(24.11.20)
(2)

Dil ve Dil Altında Yaralar

burka
MerhabaBen covid belirtileri göstermedim ve hiçbir şikayetim olmadı, çok şükür bu süreci sağlıklı şekilde geçiriyorum ama 2 ay önce ve yakın zamanda boğazım ve dilimde daha önce meydana gelmemiş belirtiler oluştu. Ufak kabarcıklar (grip, soğuk algınlığı vb. farklı şekilde), dil altında ciğer rengind
Merhaba

Ben covid belirtileri göstermedim ve hiçbir şikayetim olmadı, çok şükür bu süreci sağlıklı şekilde geçiriyorum ama 2 ay önce ve yakın zamanda boğazım ve dilimde daha önce meydana gelmemiş belirtiler oluştu. Ufak kabarcıklar (grip, soğuk algınlığı vb. farklı şekilde), dil altında ciğer renginde renklenme ve yaralar görüldü. Hatta 2 ay önceki dönemde dilim bile uyuşur gibi olmuştu. Şimdi yaralar gene kayboluyorlar ama merak da etmiyor değilim, bu yüzden sormuştum.

2 gün önce Kulak-Burun-Boğaz doktoruna gösterdiğimde çok dikkatli bakmadı, hatta biraz geçiştirdi bile ama bunlar fiziksel zedelenmelerden olmuş dedi. Hiçbir fiziksel yara olmadığını, semptomları ve geçmiş belirtileri anlatınca da yoğurt, zeytinyağı, kefir vb. iyileştirici gıda maddelerini ilgili bölgeye kaplamamı, 10-15 dakika kadar tutmamı tavsiye etti. İyileşmesine yardımcı olurmuş.
0
burka
(19.11.20)
Bağışıklığını kuvvetlendirmen gerekiyor olabilir. Aft benzeri bişey değil anladığım kadarıyla, doktor niye öyle dedi merak ettim. İstersen başka bir doktora git, iyi bakacak birine.
0
1bir1bir1
(19.11.20)
@1bir1bir1
Hayır aft'a benzemiyordu. Bağışıklık tavsiyesini yapanlar oldular. Tavsiyenize uyacağım, teşekkür ederim.
0
🌸burka
(19.11.20)
(1)

Türkiyede Hangi Balıklar Sushi Yapmaya Uygundur ?

burka
MerhabaSushi yapacağım ancak yerel balıkları kullanmak istiyorum ve bu konuda pek fazla bilgim yok. Biraz araştırdım ve orkinos türü balıklar olduğu yazılan lüfer ve sarıkanat uygundur diye okudum ama pek emin olamadım. Bu konuda bana tavsiye verebilir misiniz ? Not : Nigiri türünde sushi yapacağımT
Merhaba

Sushi yapacağım ancak yerel balıkları kullanmak istiyorum ve bu konuda pek fazla bilgim yok. Biraz araştırdım ve orkinos türü balıklar olduğu yazılan lüfer ve sarıkanat uygundur diye okudum ama pek emin olamadım. Bu konuda bana tavsiye verebilir misiniz ?

Not : Nigiri türünde sushi yapacağım

Teşekkürler
0
burka
(20.10.20)
Klasik somonla olur,orkinos zor.sardalya guzel olur.deniz çipurası ve levrek güzel alternatif.pisi balığı lezzetli olur.yılan balığı benim favorim.

Orkinos zor demem işçiliğinden.onun yerine tam mevsimi akya müthiş olur.
0
duptıs
(20.10.20)
(4)

Büyük İstanbul Depremi Korkusu ve Niceleri

burka
Merhabaİşim gereği bir ayağım yurtdışında ve ailem İzmir'de yaşıyor. Kağıt üzerinde bu deprem belki de bizi hiç etkilemeyecek bile ama beni çok endişelendiriyor. Korktuğum şey ise koca şehrin adeta kağıttan ev gibi üstüste inşa edilmesi, milyonlarca insanı barındırması ve adeta göz göre göre bu fela
Merhaba

İşim gereği bir ayağım yurtdışında ve ailem İzmir'de yaşıyor. Kağıt üzerinde bu deprem belki de bizi hiç etkilemeyecek bile ama beni çok endişelendiriyor. Korktuğum şey ise koca şehrin adeta kağıttan ev gibi üstüste inşa edilmesi, milyonlarca insanı barındırması ve adeta göz göre göre bu felakete doğru gitmemiz. 17 Ağustos depreminden beri hiçbir kayda değer şey yapılmadı, adeta geri sayım yaşıyoruz. Hiç kimse depremin olacağından şüphe duymuyor, zamanını ve etki alanını tartışıyoruz. Hatta Romanyalı bir arkadaşım bile bundan 1-2 sene önce adalar çevresinde, deniz içinde yer alan uçurum korkusundan ve deprem endişesinden bahsetmişti. Yabancı insanlar bile durumun farkında.

Beni asıl korkutan şey ise bu depremin sanki koca ülkeyi psikolojik olarak da yıkacağı. Bizzat yaşadığımız deprem örnekleri varken özellikle deprem sonrası senaryoların gerçekliği beni çok korkutuyor. Kendim ve ailem için çok endişeleniyorum çünkü ülkenin hali ortada. Depremin yaralarını sararız, yavaş yavaş kendimize geliriz de diyemiyorum. Ailemi sakin bir yere yerleştirir kendim gene gidip gelerek hayatımızı kazanırım güvencesini de bulamıyorum. Acaba ne olacak, ülkece üretebilecek miyiz, ekonomi, günlük yaşam ne hallere gelecek hiçbir fikrim yok ?

Sizce bu endişelerim haksız mıyız ? Bazen durumu yakın çevreme açıp düşüncelerimi söylüyorum maalesef "Abartıyorsun, söylediğin sonuçlar olmayacaktır" yanıtı alamıyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz ?
0
burka
(09.08.20)
Valla ozellikle 2020 gundemi o kadar hizli ki, simdi depremle ilgili soruyu gorunce hatirladim deprem diye bi gercegimizin oldugunu.

Evet gundemden dustu belki ama ciddi boyutlardaki bir istanbul depreminin yaralarini bu ulke kolay kolay atlatamaz.
0
msb
(09.08.20)
ülke çöker diye düşünüyorum.
0
83746428
(09.08.20)
Ne yapacağız peki ?
0
🌸burka
(10.08.20)
Selam, yalnız değilsin. İkinci paragraf benim kafamdan çıkmış gibi. Ne yapacağımızı da bilemiyorum. Bir noktada bireysel düşünüp, kaçabileceğimiz en güvenli noktaya kaçıp hayatta kalmaya çalışacağız sanırım.
0
amelie poulain
(10.08.20)
(1)

İzmir'de "Çok İyi" Erkek Berberi Tavsiyesi

burka
Merhabaİzmir'de gerçekten gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğiniz, yıllardır gidip geldiğiniz ve "Bu adam çok iyi berberdir, gözüm kapalı öneririm" diyebileceğiniz bir usta var mıdır ? İstiyorum ki az benim ne istediğimi dinlesin ve yakışacak bir kesim yapsın.Teşekkür Ederim
Merhaba

İzmir'de gerçekten gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğiniz, yıllardır gidip geldiğiniz ve "Bu adam çok iyi berberdir, gözüm kapalı öneririm" diyebileceğiniz bir usta var mıdır ? İstiyorum ki az benim ne istediğimi dinlesin ve yakışacak bir kesim yapsın.

Teşekkür Ederim
0
burka
(15.07.20)
karşıyakadaysanız kenan abiyi tavsiye ederim. eski berberdir. kenan salman karşıyaka çarşı 1726 sk da.


11 1726. Sk.
maps.app.goo.gl
0
cptxxx
(15.07.20)
(3)

Hisse / Menkul Kıymet Araştırma Yöntemleriniz ve Rutinleriniz

burka
MerhabaHisse araştırmaları yapıyorum, satın almaya niyetim olmasa dahi nasıl değişim göstermiş, nelerden etkilenmiş vb. inceleyerek öğrenmek istiyorum. Bazı siteler ve ilgili haber kaynakları buldum ama kendime bir yöntem listesi ve rutin belirleyerek çerçeve oluşturmak istiyorum. Kendi yöntemlerimi
Merhaba

Hisse araştırmaları yapıyorum, satın almaya niyetim olmasa dahi nasıl değişim göstermiş, nelerden etkilenmiş vb. inceleyerek öğrenmek istiyorum. Bazı siteler ve ilgili haber kaynakları buldum ama kendime bir yöntem listesi ve rutin belirleyerek çerçeve oluşturmak istiyorum. Kendi yöntemlerimin fayda ve niteliğini değerlendirecek düzeyde değilim bu yüzden sizin görüşlerinizi ve tavsiyelerini almak istiyorum. Aşağıda kendimce faydalı bulduğum adımları yazdım, bunlara ekleyeceğiniz, değiştirmemi önereceğiniz yerler olursa çok sevinirim.

1. Investopedia.com'dan terimleri okuyarak temel bilgiler edinmek.
2. Şirketlerin faaliyet raporlarını incelemek.
3. Dividenchannel, fool.com, seekingalpha vb. sitelerden haberler okumak.
4. Karşıma çıkan yatırım bloglarındaki incelemelere göz atmak.

Şimdiden teşekkür ederim.
0
burka
(07.06.20)
twitter. tr borsasında işlem yapıyosan bi gözün twitterda olacak. 5 10 tane güzel temel analist var amatör değiller iyi infolar paylaşan var. bilançoları da güzel yorumlayanlar da var. bizzat bi fon yöneticisi tanıdığım hem hisse net hem twitterı gün içinde sık takip ediyor. biraz araştırırsan kim iyi kim kötü anlarsın zaten. seçici olduktan sonra ince detaylara ulaşabilirsin. bana sorma ben herkesi takip ediyorum ve temelci değilim. ben twittera daha çok kim hangi tahtada iş yapıyor onu öğrenmeye giriyorum:)
ayrıca nacizane ufak bir info vereyim. bu borsada çok kişi tanıdım. manipülatöründen aracı kurum müdüründen yabancıya iş yapanından traderına vs vs. bir hissenin gitmesi için o hissede yüklü pozisyon alıp hisseyi yükseltecek kişi lazım. mesela bir hisse inanılmaz iyi rasyoları olsa. atıyorum 3 fk .5 pd/dd ama senette işlem yapan iyi bi oyuncu yoksa. sittin sene yükselmez. sonra bi fon veya oyuncu senede girer. bi almaya başlar. çat çat çat yükselip ederine gelir gibi gibi:)
0
lycoxin
(08.06.20)
0. Yerli mi yabancı mı karar ver. İkiye bölünme.
1. Bilanço nasıl okunur öğren. Her şeyin başı temel analiz.
2. Sektör takip et, o sektör dışındaki hisselerle ilgilenme. Sektörün duayenlerini bul. Twitter iyi bir kaynak.
3. Twitter'da analist dışındaki yorumcuları okuma, görme. Algılarını değiştirirler. Hatta bazı analistler de bu algı grubunda çalışıyor.
0
rastinon
(08.06.20)
@lycoxin
Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Ben günlük al-sat işlemlerinde ziyade orta uzun vadeli yatırımlar hedefliyorum.

@rastinon
1. Yatırım hedeflerim tümüyle yabancı borsalar. BİST içerisinde işlem kesinlikle yapmayacağım.
2. Temel analiz ve bilanço ilk referans noktam. İlgimi çeken şirketlerde ilk baktığım nokta burası oluyor.
3. Bunu not ettim.
4. Orta ve uzun vadeli analiz ve yorum paylaşan kişiler de twitter gibi platformlarda aktif olarak bulunuyorlar mı ? Çünkü gördüğüm kadarıyla traderlar ve spekülatörler buraları tutmuş, insanları yönlendirip kazanç sağlıyor gibi duruyorlar.
0
🌸burka
(08.06.20)
(5)

Yurtdışına Kaçak Çıkış

burka
MerhabaŞimdi aklıma geldi de size bir sorayım dedim. Mesela bizim pasaportumuz ve vizemiz olsa ve atıyorum Edirne'den bir şekilde Yunanistan'a geçsek. Ordan devam ede ede Makedonya'a varsak (ki vize istemiyor), sonrasında da uçak ile doğrudan Türkiye'e gelsek bu durum görevlilerin dikkatini çekiyor
Merhaba

Şimdi aklıma geldi de size bir sorayım dedim. Mesela bizim pasaportumuz ve vizemiz olsa ve atıyorum Edirne'den bir şekilde Yunanistan'a geçsek. Ordan devam ede ede Makedonya'a varsak (ki vize istemiyor), sonrasında da uçak ile doğrudan Türkiye'e gelsek bu durum görevlilerin dikkatini çekiyor mu ? Makedonya bize "Ülkeye resmi olarak girmiş gözükmüyorsunuz" ya da Türkiye "Pasaportunuzda çıkış yapılmamış, nasıl başka ülkeden giriyorsunuz ?" gibi sorular yöneltebilir mi ?

Sadece bir soru.
0
burka
(26.05.20)
Evet yoneltir.
0
crown
(26.05.20)
Tabi ki
0
kisa
(26.05.20)
Yunan makedon sınırında pasaporta damga vuracaklar, vizenin gerekli olmaması sınır kapısı yok anlamına gelmiyor. Pasaport kontrolü olmadan sadece schengen ülkeleri arasında gezersim, Makedonya schengene dahil olmadığı için sınır kapıları var. Ayrıca Makedonya dan uçağa binerken tekrar pasaporta çıkış damgası vuracaklar
0
zikardo
(27.05.20)
@zikardo

Yunanistan'dan Makedonya'a da kaçak bir şekilde geçtiğimizi farzediyorum. Oradan da sadece havayolu ile çıkış yapacağız. Pasaport üzerinden giriş kontrolü yapıyorlar mı yani gene de ?
0
🌸burka
(31.05.20)
tabii ki yapıyorlar, bir kere makedonya dan uçağa bindirmezler zaten, uçağa binmek için pasaport kontrolden geçmek zorundasın, e ülkeye girişin yok faül durumdasın, hadi diyelim bir mucize oldu uçağa bindin Türkiye`ye geldin. Sen zannediyor musun ki senin giriş çıkışın sadece o pasaporta vurulan mühürlerden, her şeyin sistemde kaydı var, ne zaman ülkeden çıktın ne zaman girdin vs. adam pasaportu okuttuğu an bakacak sistemde ülkeden çıkışın yok, pasaportta damga zaten yok, sana şunu soracak başka pasaport var mı, çifte vatandaşlık falan. yok dediğin gibi alacaklar nezarete. sonrasını senin hayalgücüne bırakıyorum.

Edit = sonradan aklıma geldi. bak mesela imei kayıt olayı vardı bir kaç sene öncesine kadar. o olayda bile telefonu kayıt etmek için sisteme pasaport numarasını girince eğer ülke dışında 2 günden az kaldıysan telefonu kayıt yapmana izin vermiyordu. sırf günübirlik bulgaristan, gürcistan vs gidip gelenler bu işten faydalanamasın diye.
0
zikardo
(01.06.20)
(1)

Kim Şampiyon Olur Bahisleri

burka
İyi GecelerAz önce aklıma geldi de, bu senenin efsanevi Liverpool maçlarından sonra bu takımın şampiyon olması adeta kesinleşti. Hatta galiba 1 maç daha kazansalardı haftalar öncesinden şampiyonlukları garantiydi. Ben de arkadaşlara "Gidin Liverpool şampiyon olur için bahis yapın, garanti para" diyo
İyi Geceler

Az önce aklıma geldi de, bu senenin efsanevi Liverpool maçlarından sonra bu takımın şampiyon olması adeta kesinleşti. Hatta galiba 1 maç daha kazansalardı haftalar öncesinden şampiyonlukları garantiydi. Ben de arkadaşlara "Gidin Liverpool şampiyon olur için bahis yapın, garanti para" diyordum ki resmen doğaüstü güçler adamların lip şampiyonluğunu almasını istemiyor gibi oldu adeta :D

Neyse, peki bu durumda lig şampiyonluğu bu tür bahislere nasıl etki edecek ? Nasıl karar alacaklar ?
0
burka
(23.04.20)
1 hafta daha oynanıp şampiyonluğu garantilemiş olsaydı bile ligin tescil edilip edilmemesine bakılır bahiste.

yani atıyorum Premier Ligde ligi iptal edip kimse şampiyon değil derlerse bahis oranı 1 kabul edilir ve herkes tutturmuş sayılır. Kısacası herkese parası iade edilir.

Ama tabii Liverpool garantilemiş olsaydı o zaman liverpool şampiyon deyip ligi tamamlıyoruz diyebilirlerdi. O durumda mevcut bahis ne ise o şekilde kapanmış olurdu.
0
himmet dayi
(24.04.20)
(6)

Anime Tavsiyesi / Postapokaliptik - Bounty - Battle Royale Gibi Birşeyler

burka
MerhabaÇok okudum araştırdım ama içime sinen bir anime bulamadım. Şöyle güzel bir post apokaliptik olur, bounty hunder olur, battle royal gibi kapışmalı birşeyler olur artık ne tavsiye ederseniz kabulümdür. Sevdiğim, izlediğim animeleri listeliyorum.Cowboy Bebop : Hastasıyım, çok severim.Samurai Cha
Merhaba

Çok okudum araştırdım ama içime sinen bir anime bulamadım. Şöyle güzel bir post apokaliptik olur, bounty hunder olur, battle royal gibi kapışmalı birşeyler olur artık ne tavsiye ederseniz kabulümdür. Sevdiğim, izlediğim animeleri listeliyorum.

Cowboy Bebop : Hastasıyım, çok severim.
Samurai Champloo : Bunu da çok severek izledim.
Afro Samurai : Beğenerek izledim, çok beğendim.
Durarara : Merakla takip ettim, 2. sezonu çoktan çıkmış. Baştan tekrar izleyebilirim.
Planetes : Fena bulmadım, animeyi tamamladım.
One Outs : Sürükleyici ve farklı buldum, sıkılmadan izledim.
Fractale : Fena bulmadım, sevdim diyebilirim.
Blue Lagoon : Konusu güzel gelmişti ama beklediğimin çok altında kaldı, sevmedim.
Hellsing : Elbette çok sevdim, yeri geldi düğünlerde bile takımı takıp seyrettim.
Last Exile : Sevdim, bu tür steam punk temalı yapımları beğeniyorum.
Steins Gate : Güzel buldum, pek bayılmadım ama tamamladım.
Shingeki No Kyojin : Fena bulmadım, 1. sezonu tamamladım.
Death Note : Çok beğendim, malum kişinin ölümüne kadar soluksuz izledim. Sonra biraz soğudum tabi.
Gantz : İzleyeli çok oldu ama fena bulmadım.
Btooom! : Güzel buldum, seriyi tamamladım.
Death Parade : Oldukça beğendim, sıkılmadan tamamladım.
Deadman Wonderland : Hiç fena değildi.

Listemdekiler :

1. Ergo Proxy
2. Psycho Pass
3. Devilman Crybaby
0
burka
(28.03.20)
darker than black
0
nahtoderfahrung
(28.03.20)
@nahtoderfahrung
Hay allah razı olsun ! O da listemdeydi, aklımdan çıkmış gitmiş valla.
0
🌸burka
(28.03.20)
listenin ilk 2sini önermeye gelmiştim. ergo proxy çok anlayamadım çok sevememiştim ama psycho passin ilk sezonu muazzam. Shoujo Shuumatsu Ryokou sevimli tatlış. matrix seviyorsan the animatrix. post apokaliptik değil tamamen ama shinsekai yori seversin.

bu arada shingeki no kyojinin ilk sezonunu normal izleyicilerin haricinde tüm anime izleyicileri yere göğe sığdıramazken çok beğenmemiştim ama sonraki sezonlar mükemmel geçti. devam et bence.

redditte şöyle bir liste yapmış adam yeni başlayanlar için karantina günlerinde. i.redd.it

shounen tarzda fantastik falan istersen başka şeyler önerebiliriz.
0
glamdr1ng
(28.03.20)
ergo proxy +1 (benim en sevdiklerimden biridir)
elfen lied (aşırı kanlı ama bayağı güzel)
netflix'de anjin'i izlemiştim o da iyiydi. ilginç bir konusu var.
eraser var - biraz sci fi biraz çocuk romantizmi, konu güzel, sonu dokunaklıydı bayağı
yine netflix'den bir tane, kengan ashura (keyifli bir dövüş animesi)
bir de listende code geass'ı görmüyorum?
steam punk beğeniyorsan Koutetsujou no Kabaneri (Kabaneri of the Iron Fortress) var ama sadece 1 sezon oldu.
bunlara ek olarak berserk'i öneririm. konusu yazdıklarına pek benzemiyor, yine de çok iyidir.

ek:
ghost in the shell de süperdir. filmleri ve birkaç sezon dizisi var.
0
panamera
(28.03.20)
@glamdr1ng
Animatrix'i yazmayı unutmuşum evet, onu seyrettim. Özellikle de o The Second Renaissance bölümleri çok iyiydi. Shinsekai yori'e bakabilirim ileride. Attack on Titan'a bir şans verip devamını getirebilirim aslında. Reddit görseli bir türlü inmedi, adeta internetin karadeliği gibi bir dosya boyutu var herhalde...


@panamera
Elfen Lied'ı birkaç sene önce bakmıştım, pek sarmamıştı. Code Geass'ı biraz seyretmiştim ama nedense pek ilgimi çekmemişti. Evet Berserk'i anımsadım, zamanında listeme eklemiş ancak seyretmemiştim bu iyi oldu. Koutetsujou no Kabaneri'e baktım, güzel görünüyor. Sanırım onunla başlayacağım. Ghost in the Shell'i de seyretmiştim, listeme eklemeyi unutmuşum.

Ayrıca, şu animelere ne diyorsunuz ? Gezerken gözüme çarptılar da :

1. Kimetsu no Yaiba / Demon Slayer : Bunun 2019'un en popüler animesini olduğu gözüme çarpmıştı. Konusu da güzel gibi duruyor.
2. Levius : Bu da galiba Netflix animelerinden bir tanesi. Artık Netflix'in kendi yapımlarını gördüğüm anda uzaklaşıyorum ama buna bir şans verebilirim diye düşündüm.
3. Peki ya Slam Dunk ?
0
🌸burka
(28.03.20)
kimetsu no yaiba çizimler, soundtrack falan çok iyi. izle kesinlikle. en sevdiğim animelerden.

slam dunkı bi arkadaşım çok severdi. çok komik falan diyordu bilmiyorum
0
glamdr1ng
(28.03.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.