Şimdi efendim, ben normalde en az 1 litre su tüketiyorum. Ve bu bana yetiyor gibi geliyor.

Fakat kilo vermek için diyetisyene gittim ve bana günde en az 2.5 litre su içmemi söyledi. Tartıda vücut yağ-kas-su kitlemi ölçtü ve su oranımın az olduğunu söyledi. Hatta vücut, iç organların çalışması için gerekli olan suyu depolarından kullanıyormuş(nereden kullanacaktı?).

Şimdi bunun üzerine bir haftadır elimde şişelerle 2.5 litre tamamlayacağım diye -afedersiniz- k.çımı yırtıyorum. Çok su içtiğim içinde çok çişim geliyor, zırt pırt tuvalete gidiyorum. Bana belli bir miktardan sonra içilen su direk çiş olarak çıktığı için gereksiz gibi geliyor. Oysa ki günde 1 litre içerken rahatsız hissetmiyordum ve tuvalet ihtiyacı da sinirlerimi bozacak kadar çok olmuyordu. Yanılıyor muyum?

edit: bayan, 1.63 boy, 60 kilo

Sayın doktorlar sayın bilim insanları

Bi haber duymuştum,greyfurt, ilaçlar alındıktan sonra /sırasında yenilmemeliymiş. Bi etkileşim yaratıyormuş, hayati tehlikesi varmışmış.
Prospektüse baktım da,anlamadım.
Greyfurt olarak yazmasa da, burda olay yaratacak etkin madde nedir? Aldığım ilaçlarda ne olmamalı?

Yedim de greyfurtu şimdi.

geçen ay ameliyat olmuştum ya, bütün ameliyat sürecinin canımı en sıkan, en zor kısmı, ameliyattan sonra şişe şişe serumu yiyip çişimin gelmesi idi. öyle hop diye anında kalkabileceğim bir rahatsızlık olmadığından kalkıp tuvalete de gidemedim. ördek denilen acaip bir kap verdiler elime bunun içine işe diye. deli gibi sıkıştığım halde zorla zorla yapamadım yatarken. uğraş didin olmadı. "daha da yapmazsanız sonda takıcaz" dediler. sırf sonda monda takmasınlar diye nöbetçi doktorları çağırıp yataktan onların gözetiminde kalktım gittim tuvalete işedim.

şimdi sorum şu. yattığın yerden pipiyi ördeğe sokup işemek hakikaten zor mudur, ben mi beceremedim, bir püf noktası var mıdır, yan dönerek falan yapsak olur mu, sorun bende midir, psikolojik midir nedir? başıma tekrar gelirse bileyim ona göre gideyim.

eve dün güpe gündüz herkes işteyken eve daha doğrusu bütün apartmana hatta bütün üsküdarda geniş çaplı bir hırsızlık oldu.
Eve gelen polisler bizden önce 16 yere daha gitmişti,gece 12 gibi olay yeri inceleme de geldi işini bitirdi.

Şimdi alarm falan taktırmaktan ziyade önce kapıya elektrik vermek istiyorum geleni çarpsın feleğini şaşırtsın tabi ben eve geldiğimde de kapatabileceğim bir düzeneği olsun varmıdır bir yolu

hem de başka ülkeye.. izin verir misiniz? veya nasıl karşılarsınız?

not: sizle niye gitmiyor çünkü zamanınız yok...

merhaba, çalıştığım otele bir müşteriden böyle bir mail geldi, anlayamadım. ne demek istiyor? özellikle ikinci paragraf... teşekkürler.

Thanks for the bookings & confirmations .The total cost of the accommodation is quite okay by me and I'm ready to pay the bills. Also, i want you to help me charge extra 3000Euros to a travel agent who has issued my guests air flight ticket to your hotel.

The 3000Euros that will be sent to the agent is for the ticket fare for my guests which will be deducted from my credit card. Also, i'm compensating you with the sum of 500Euros for the transfer fee and for your support. Please note that i should have given the travel agency my credit card for him to deduct the ticket funds but he told me that he doesn't have the facilities to charge or debit credit card , so that's why i bring my vote of confidence in you and i dont want you to betray the vote of confidence i put in you so i want you to transfer the funds to him after the money has been charged from my credit card and reflect in your account, you can now make the money transfer to the agent via western union. So, the charges you'll make on my credit card will be:

uzun zamandir gozluk kullanan bir insan olarak, son 6 aydir lens kullanmaya basladim. ama bir turlu rahat edemedim lensle. lens gozumde donup gruntuyu bulaniklastiriyor sanki ve gorme problemi yasiyorum. bunun akabinde sanki artik gozlukle de rahat gorememeye basladim.

sorularim soyle:
lensle neden rahat edemiyor olabilirim?
bi gozluk bi lens kullaninca gozum daha da bozulmus olabilir mi?

goremiyorum!

simdiden tesekkurler.

All IT related issues and support marketing & sales departments with IT Projects to improve productivity and support them.

Bu cümle kesin yanlış ama demek istediğim şu:

Tüm IT ile alakalı sorunlar ve pazarlama & satış bölümlerini IT projeleri ile destekleyerek verimliliği arttırmak

Şimiden teşekkürler

okudum baktım anlamadım? adil kullanım uygulanmaya başlanmış sanırım? şimdi direk o kotayı aştığımızda tak diye düşüyormu? aştıktan 1-2 gun sonra düşüyordu benimkide..
birde zam gelmiş ama biri diyor netdisk 50 gb veriyormuş o yuzden fiyatı arttırmışlar.. kullandığım olay net limistiz 8mbt olan 50 kusur liralık bişeydi, adil kullanımda değişme var mı yokmu ben bişey anlamadım birde ne kadar olmuş 59 tl mi

Uyumak istiyorum anlıyor musunuz beni? Uyumak istiyorum ve sabah da uyanmak istiyorum. Böyle bütün gün zombi gibi gezmak istemiyorum. Var mı böyle bir şey?

Süt oğlanlar/kızlar merhaba.

Sizce en sağlıklı süt marka/ürün hangisidir? Ben alacağım zaman mümkün mertebe cam şişede ve günlük olanları almaya çalışıyorum. Örnek, SEK cam şişe www.sek.com.tr

Sizce doğru mu yapıyorum?
Not: İçeriğin yağlı/yağsız olması önemli değil.

nereden baslasam bilemiyorum, ama cok akilci bi sekilde karar vermeliyim ve ben bunu yapabilecek psikoloji de oldugumu sanmiyorum.herseye disardan bakabilen ben bu durum icin pes etmis durumda..

hersey 2010 in eylul ayinda baslamisti..sosyal medyada ki sitelerden birinde tanismistik. konusmaya basladik filan derken o bir sehirde, ben de ona yakin olan 2 saatlik mesefade ki baska bir sehirde,iliskimize baslamis olduk.

konusmaya basladigimiz zamanlarda, onun pesinde olan ya da takildigi da denebilir bilmiyorum tam olarak, birisi vardi.ben daha iliskimiz baslamamisken, uzerine espri bile yapiyodum bu durumun.kendisi de bir sekilde halledecegini soyledi ve hallettide.artik ondan sonra tamamen benim oldu.ben de onun keza.

guzellik olarak, tartismasiz hayatimda birlikte oldugum en guzel kizdi kendileri.hani nasil tarif etsem boyle, fotograflarimizi paylastigim yerlerde arkadaslarimdan, ozel msjlarla oha filan diye mesajlar geliyordu.simdilerde o istanbul'un en iyi univ. birinde yuksek lisans yapmakta.

sorunsuz bir sekilde karsilikli ozveriyle, ask heyacaniyla, yeni birini kesfetme heyecaniyla derken, 2 3 ay filan gecmisti.o da ben de, asik olmustuk.cok seviyordu ben de keza.

iliskmizin 3.ayinda, tesaduf eseri benim f.bookm da ilkokul arkadasim olan bi kizdan,birbirimize karsilikli methiyeler duzusumuzu yakaladi.o diyalog yasanmisken ortada hibirsey yoktu.peki ben neden boyle bir diyalog yaptim bilmiyorum. diyalog cok da masumane sayilmazdi ama aldatma filan da denilemezdi tam olarak ya denedebilir bilmiyorum.

o olaydan sonra benden ayrildi.ama ertesi gun ben yalvar yakar gozyaslari icinde onu ikna edebildim.iliskimize sorunsuz bir sekilde eskisi gibi devam edecektik guya.

aylar ilerledikce benim ona olan bagliligim artti, iliskide ezilen taraf konumuna geliyordum surekli.o da her firsati degerlendirip beni ezdikce ezdi.icinde bulundugum berbat sartlar nedeniyle,is hayatimin ve ogrencilik hayatimin ayni anda olmasi sebebiyle ondan ayrildigim takdirde bunu kaldirayacamacimi biliyordum.saclarimda tel tel de olsa beyazlar cikmaya basladi.

ya kafamda o kadar celiskiler baridiriyorum ki buraya sigdirabilcek miyim acaba.size gore cinsel ozgurluk erkek icin olmali da ama kadin icin olmamali midir? benim fikrim kadinin da erkek kadar bu tip seylere hakki vardir ama ne biliyim oyle cok fazla insan tanimak her iki taraf icinde sorun teskil edebilir gibi. uzun uzadiya yazmak istemiyorum.bu olay fiziksellikten ote, cok fazla gel git ve sorun demek filan. ekside de yegane tartisma konularindan biridir hala da cok is yapar. neyse,elimde olmadan bir gun(kiskanclik da olabilir,mallikta bilemedim) yakin arkadaslarindan biriyle eski zamanlarda yaptigi konusmalari yakaladim(belki de iyi oldu ya da kotu).inanin bana o an gecirdigim soklari tahmin bile edemezsiniz.

cok ozgurlukcu olan her defasinda kadinin ozgurlugunu savunan bu bilgili,feminist goruslu donanimli guzel kizimiz erkeklerden bi tanesiyle tek gecelik iliski yasamisti(benim yakaladigim bu sadece. cok fazlasi oldugunu dusunuyorum).ve bunu da arkadasina "verdim" seklinde anlatiyordu.bu saatten sonra cok asik oldugunuz bu kisiye karsi ne yapardiniz? siktiri mi cekerdiniz o sartlarda ? yoksa benim hatam gecmisse bakmamaliydim onun ne yasadigi umrumda degil mi derdiniz ?.. olayi sakladim tabi ki soylemedim nasil aciklayabilirdim ki. icime attim belki de dogrusu buydu bilmiyorum. benim git gide bozulan psikolojim, en azindan ben oyle saniyorum(bozukluk diye bahsettigim seyler, tamamen onunla ilgili.. hayatima hicbir sekilde yansimadi. isim koyamadim duruma) yoksa hayatima gayet olagan sekilde devam edebildim.ama ama kendimden tiksindigim bisey oldu. bi kere masturbasyonda onu baska erkeklerle dusunmustum.bu nasil bisey? sonrasinda da devam etti ve bir kereye mahsus kalmadi.cok seviyordum ama halk tabiriyle bildigin "kasari" di iste.bildigin masumiyet filminde ki h.bilginer gibiydim lan.belki de bu kadar guzel ve kafadengi olmasa coktan biterebilrdim. cunku bununla yasanamiyor inanin bana..en azindan benim icin.

baslangicta harika olan cinsel hayatimiz artik onun eline kalmisti.resmen sanki beni cezalandirir gibi, cani istemiyordu cogu zaman. ben de bagirmak istedim, gidip millete verirken... diye. cok sefer istedim ama yapamadim.ben de onu aldattim hem de kac kisiyle bilmiyorum..yaptiklarimi yakalar gibi oldu ama hicbir delil bulamadi. sadece hisseti tahmin etti. bu saatten sonra (9.ay)artik tamamen ipleri kaybetmis olan ben, onun gercek yuzunu, o alkol alinca gormeye basladim(sunu soylebilirim sarhosken soylenmis her soz ayikken dusunulmustur). nasil bir insan bu kadar nefret dolu olabilirdi? onun hayatini sikmis erkeklerin yarattigi travmalari resmen benden cikariyordu sanki. onun kisilik anlami tam olarak "nevrotik"ti evet.yani mantikli dusununce dunya da ki hicbir erkegin evlenecegi turden biri degildi.sirf huylari yuzunden..ama gel gor ki ben cok seviyordum.

en zor donemimde ben calisiyorken, ayni zamanda okulu uzatmisim aileme yalan soylemisim. sadece calisiyor biliyorlardi beni. para da yollamiyorlar filan kazandigimla gecniyordum her turlu ama sabah is aksam yaz okulu filan derken yiprandim..o da beni tam en kritik zamanlardan olan bu zamanda terketti yine. ama olayi aninda gericevirebildim yalvar yakar.ama kendime soz vermistim bu dardan cikinca ayrilacaktim diye..

ben de hic caktirmadan ama hala deli gibi severek(?) bunu 2 ay daha surdurdum. mezun olunca da yurt disinda bir is ayarladim ve sadece bir msj la cektim gittim.korkakca ama hakketigini dusunerek..

artik yurtdisinda yasiyorum, aradan 6 ay gecti(bu 6 ayda onu dusunmeden 1 gunum gecmedi ama hicbisey yapmadim unutmayi bekledim. olmadi sanirim..) ve bana mesaj atti bir sebepten. ben de karslik verdim.ve 2 3 haftadir konusmaya basladik.bana, eskisi gibi degilim sana cektirdiklerimi biliyorum cok degistim, biz birbirimizi o kadar cok sevdik ki bu yarim kalan bu iliski bu sekilde bitmemeliydi.senle konusmaya basladikta sonra aklimdan cikmiyorsun filan dedi.basta iskillendim.intikam pesinde olabilrdi diye. ama biraz dusununce ust uste koyunca, gercekten samimi oldugu kanisina vardim.

bu 2 3 haftalik surede bir kac kez kavga ettik.ilk kavgamiz benim cekip gidisimle alakali oldu.depresyona girmisti anlattigina gore ve bunlari dusununce de benle olmak istemedigini soyledi.nevrotik bir sekilde yine! ertesi sabah it gibi pisman oldugnu soyleyip ozur diledi ben de kabul ettim tabi ki.

simdide gecmiste ki adamlardan kaynakli benim komplekslerim devam ediyor..kaldiramiyorum.arkadas listesinde, benim onun konusmasini yakalayip birlikte oldugu adami gordum.bu sefer de ben, sinirden patladim.ona acik acik birlikte oldugunuzu bildgimi soylemeedim.ama ima ettim sorular sorarak araya baska kisileri sorarak.o da kesin bir dille reddetti.o kadar reddetti ki ben arkadasiyla olan eski konusinda, arkadasina yalan solemis olabilecegini dusundum.ya da dusunmek istedim.

simdi bana askim diye hitap ediyor.ve konusuyoruz.yurt disinda ki kosullarimdan pek de memnun olmayan ben(buradan ayrilma fikri coktan vardi ama o tetikleyici oldu gibi.henuz karar verilmedi daha) onun icin istanbul a yerlesmeye deger mi acaba? ondan nefret ediyorum bazen ama deli gibi seviyorum.unutulmuyor..

şimdi, bu hafta sevdiğim kızı bir yere davet edicem ve biraz sohbetin ardından uzun süredir başınızı ağrıttığım sorumu sorucam sonunda. :)) bu detaylara girmeye gerek yok, ancak benim başka bir şey sormam lazım.

çoğu insan gibi mado, starbucks tarzı yerlerde oturmayı sever bu kızcağızımız. ancak benim kahveyi sevmediğimi biliyor. o yüzden ne zaman gitsek mado'ya ya da o tarz bir yere otururduk. ama hep 3-4 kişi gittiğimiz için kim ne içti ne kadar içti falan düşünülmezdi. direk ödenirdi hesap fiyatlara bakılmadan. ancak şöyle bir şey var, ben öyle köpüklü uçmalı kaçmalı şeyler sevmediğim için çay ya da kola içerdim hep. 3 tele. onlar ise kişi başı 9-10 liralık içeceklerden içerlerdi. biliyorlardı sevmediğimi o yüzden zaten bu konular kimsenin aklına gelmiyordu.

ancak ikimiz gidince, sanki hesabı az tutmaya çalışıyormuşum gibi bir izlenim oluşmasın ? yani o da kısar kendini falan. uzun süre oturacağımız için sorun değil, 5 kola 10 çay bile içebilirim. (: ne yapmalıyım nasıl davranayım gençler ?

teşekkürler.

haftada min. 1 max. 2 akşam sağlam içiyorum. vücudumda öyle aşırı bir alkol isteği yok fakat içmediğim akşamlarda canım deli gibi sıkılıyor sanki dünyada yapacak birşey kalmamış gibi. şehir mekan farketmiyor. sizce alkoliklik başlangıç seviyesinde miyim? biraz ara veriyim mi ?

önümde 2'ye ayrılan bir yol var birini seçmek zorundayım. sizlerin fikirlerinden tecrübelerinden yararlanabilir miyim?

ne kadar fikir olursa o kadar iyi benim için.

ya teknik bilgisayar öğretmenliği ya da özel sektörde bir iş bulup çalışıcam.

öğretmen olursam maaş: min 2bin tl. özel sektörde ne olur bilemem.

yüksek lisans gibi akademik de düşünebilirim ama paraya ihtiyaç var aileye yük olmak istemiyorum.

belli ölçüde kendimi geliştirmiş birisiyim, özel sektör ne kadar ister bilmiyorum ama.

ekbilgi: yaş:22, mezuniyet: 3 ay sonra

Merhaba arkadaslar ben su anda 18 yaşındayım ve lise mezunuyum.Üniversite okumıcam ve dolayısıyla askerlik işi var,arkadaşımdan duydum 2 sene askerliğini tecil ettirebilirsin dedi.Ama sorun şurada arkadaşlar ben üniversiteye gitmeyeceğim dolayısıyla herhangi bir belgem de yok direk askerlik şubesine gitsem ve 2 sene tecil ettirmek istiyorum desem olurmu?

şimdi filmi çok küçükken tvde izlediğimi hatırlıyorum, tgrt'de falan izlemiştim sanırım. çok bölük pörçük resimler var aklımda, ancak çok eskiden izlemiş olduğundan ötürü başka filmlerden transferans yapıyor da olabilirim.
şimdi aklımda kalan olaylar:

-4-5 çocuk hakkındaydı diye hatırlıyorum film. yetimhanede tacize uğruyorlar kaçıyorlardı sanki. (stand by me değil),
-bu çocukların böyle apartmanlık brooklyn gibi biryerde , bir apartmanın tepesinde birşeyler yaptığını hatırlıyorum, (once upon a time in america değil),
- bu sahneden emin gibiyim. çocuklar sokakta bir sosisçiden intikam mı alıyorlardı, adama sataşıyorlar mıydı böyle birşeyler vardı.
-brad pitt oynuyor olabilir çocuğun büyümüş halini, ancak filmin devamında büyümüş halleri var mıydı bilmiyorum.

hatırladığım şeyler bunlar, ancak filmin adını hatırlayamıyorum. çocukken beni çok etkilemişti diye hatırlıyorum ve tekrar izlemek istiyorum.
umarım bir bilen olur. şimdiden teşekkürler. öptüm.

Arkadaşlar 4 yıllık aöf kamu y. okuyorum. 2.sınıftayım şimdi katip olduğum için adalet okumam daha yararıma. kamu y. 2sınıfı bitirdikten sonra burdan önlisans diplomasını alıp adalete kayıt yaptırma gibi bir lüksüm var mı yoksa ben mi saçmalıyorum...yani 4 seneye tamamlana biliyo mu bu şekilde.

Bu firma aracılığıyla iş bulabilen var mı? Çevremde gördüğüm kadarıyla, birçok kurumsal firma çalışanı iş değiştirirken bu firmayı kullanıyor.

Peki bunun karşılığında biz nasıl bir ödeme yapıyoruz? Bir maaşın %x’i kadar mı, sabit bir ücret mi var, nasıl oluyor?
Bilen biri adecco’nun süreçlerinden falan da bahsederse çok sevinirim.

Güneşli pazartesiler...

sonuçta senden 10 yaş küçük insanların olduğu bi ortam. çok kart kaçmaz dimi?

ya arkadaşlar ne zamandır şu dili öğrenemedim. yazılımcıyım ve ingilizceye acayip ihtiyacım oluyor. ne ararsam ingilizce, kitaplar ingilizce vs vs...

şimdi bi tanıdığım şöyle yap dedi; bbc haberlerini izle dedi her gün (anlamasan da, olaylardan kelimelerin anlamlarını çıkarmaya çalış vs dedi)
kitap oku dedi (hiçbir şey anlamasan da oku dedi, öyle arada durup kelimelerin anlamlarını öğrenmeye çalışma dedi. böylelikle cümle yapıları ister istemez aklına kazınacak diyor)
yavaş yavaş da kelimelerin anlamlarını öğrenince gerisi gelir zaten diyor.

böyle bir yöntemle öğrenmek mümkün müdür size? yoksa ne yapmamız gerek sizce? önerilerinize açığım.
yoksa bi kurs şart mı?

merhaba. sıklıkla duyuruda denk geliyorum sokakta kalmış kedi ev arıyor gibisinden. daha önce bir canlıya bakmış olmadığım için onun sorumluluğunu almak istememiştim. o sebeple kedi konusunda tecrübe sahiplerine sormayı uygun buluyorum.

3 kişi aynı evde yaşıyoruz. evden atılmış ya da kaçmış bir kedi bize ısınır mı? yoksa hırçın bir şekilde kaçar mı bizden?

tuvalet olayı nasıl olacak? kedi kumuna işedim isimli duyurudan öğrendim birşeyler fakat koku yapmıyor mu evde o kum? banyoya koyacağız onu peki hayvanın ihtiyacı geldiğinde banyo doluysa ne olacak?

tatile giderken ne olacak, tatile çıkacağım bir haftalığıma kedime bakablir misiniz gibisinden duyurularla karşılaşıyorum. daha uzun kalacağımı düşünelim. yanımda götürmem de mümkün değil, facebook.tan ya da buradan yeniden sahiplik edecek birini bulmak zor olur mu?

aylık masrafını ve başlangıç masrafını sormalıyım. bu önemli bir konu. doğalgaz ve internet faturalarını hala ödemedik dersem neden önemli olduğu anlaşılıyordur sanırım.

ekleyeceğiniz birşeyler varsa buyrun lütfen. teşekkürler, iyi günler.

edit: benzeri sorular elbette sorulmuş ve baktım bir kısmına, ama yine de tekrar sormakta beis görmedim.

3 senedir kullandığım mausun bozulması üzerine yeni maus aldım. ama sik gibi geliyor, hiç alışamadı elim. vücudun her zaman attığı triplerden biri midir? yoksa ilk seferde beğenemediğin mouse bir ömür boyunca sevemez miyiz?

şimdi ahali; ortalama bi üniversitenin maliye bölümünden mezun askerliğini tamamlamış (25 yaşında) ve hiç iş tecrübesi olmayan biri olaraktan şöyle iki iş yeriyle görüştüm ve görüşme sonuçları şöyle;

1.teklif

kurumsal bi firmada yönetici asistanlığı pozisyonu olup, zaman zaman şubelere gidip(şirketin tahsis edeceği hususi araçla) mali raporları bir rapor haline getirip yetkili müdüre sunma, yetkili müdürün belirleyeceği görevleri yerine getirme ve pozisyonun getirmiş olduğu sorumlulukları almak gibi bir iş tanımı. bunun karşılığında teklif edilen maaş başlangıç için 900 lira(ilerleyen zamanlarda artış gösterecekmiş)+yemek+sgk+servis. fakat servis noktasına yine ulaşmam için tek vesait gerekiyor. dolayısıyla günde 3.5 lira gibi bi şey. bu biraz sıkıntı.

2.teklif

daha ziyade bi aile şirketinde satınalma departmanında satınalma işlemleri gerçekleştirilecek bir iş tanımı. başlangıç olarak 850 lira maaş(ilerleyen zamanda artacak)+servis+sgk+yemek+c.tesi yarım gün.

şimdi malum işsizlik had safhada olduğundan maaşlar biraz insanı tatmin etmiyor ama hiç yoktan gidip bi meşgalem olsun amaçlı da düşünülürse sizce hangisi daha mantıklı? yani tamam elbette bu paralara tav değiliz ama sıfır tecrübe için en azından başlangıç için ne yapmalı?

ya da ikisini de def et oturup yüksek lisansa mı çalışmalı =)

not: bu bir iş ilanı ya da iş bulma ile alakalı bir duyuru değildir. tamamen fikir amaçlı açılmış bir duyurudur.

hp pavillion dv 5000 laptopum var.
bilgisayarımın saati tarihi sürekli olarak geri kalıyor. bunun sebebi nedir. anakarttaki saat pili bittiği için mi acaba? bilgisayarın alt kapağını açtığımda da bu pili bulamadım. ne yapmak netmek lazım fikri olan var mıdır?

sayın diablocular, 15 mayısta çıkıyor bu meret piyasaya ama ön sipariş filan diyorlar. Arkadaşıma almam lazım. Nasıl alacaz bu oyunu , kaç paraya ve ne zamana alabiliriz?

hackerların yayınladıkları belgelerin üçüncü kişilerce paylaşımı suç unsuru içerir mi?

yani diyelim ki bir devlet kurumunun sitesi hacklendi ve burada bulunan bilgi ve belgeler yayınlandı. üçüncü kişiler bu bilgilerden aldıkları kısımları başka mecralarda paylaşabilirler mi? veyahut bu bilgileri yazdıkları yazılarda referans mahiyetinde kullanabilirler mi?

örn:

"x'in hacklenmesiyle ortaya çıkan belgelerde şu şu bilgiler yer alıyor..." gibi

arkadaşlar 20 mart IPAD 2 çekiliş sonucu bu gazetede açıklanıyomuşta.hayatımda akşam gazetesi almadım.bu gazete satılıyor mu her bakkalda.

Finansbank kartımı iptal için aradım (evet hayırlı olsun) telefondaki kadın kartınız geçici olarak kapatıldı, 1 hafta sonra telefonunuza onay mesajı gönderecez falan dedi. Muhtemelen böyle birşey yapmayacaklar, işte kart iptal edilmesin maksat.

Böyle bir halt yemeye hakları var mı? Diğer bankalarda anlık kart iptal yapılırken, bu banka nasıl kafasına göre 1 hafta bekletiyor kart iptal işlemini?

geçen gün de sormuştum; #382047 sağolsun compatrido cevap vermişti, dediği şeyi yaptım ama sorun şu ki başım ağrımıyor, sadece alnımın dikey olarak ortasının her iki yanına dokununca et kesiği gibi acıyor, oralara ve göz yuvalarımın üstüne masaj yapınca bayağı bir genzim akıyor. nedir bu? fikri olan?

Soru başlıkta yardımm

Selam, 2 aydır vodafone kamu hattındayım. 10 senedir kaçtığım Turkcell'in 29 tl'lik 600 dk 600 sms tarifesine geçesim var. Vodafone'a taahhüdüm vardı, aradım sordum. Diğer operatöre geçerseniz 40 lira ceza gelecek, son faturanıza yansıyacak dediler.

Şimdi başına benzer bir hadise gelmişler lütfen söylesin: Bunlara güven olmaz, 40 lira dışında bişeyler geçirirler mi? İkincisi, bu 40 liradan yırtma şansı var mı? Ha bi de, son olarak, bu turkcell'in 29 tl'lik paketinden de tırsmıyorum değil. Limitleri aşmadığımız sürece 29'dan fazla gelmez di mi?

Çıkmış oyun ama puanlanmamış...

Şimdi, sanıyorum ağustos-eylül gibi bir arkadaşla birlikte 3+1 eve çıkmayı planlıyoruz.

Benim iş yerim karaköy, arkadaşınki ise maslakta. bu durumda yaklaşık tüm harcamalar, aidat, elektrik, su car curt. dahil 2000tl'ya, metro karşıda olursa vapura yakın nerelerden ev bakmamızı önerirsiniz?

İkincisi de ev kiralamak için en uygun zaman ne zamandır? Yani var mıdır ağustosta misal 1000 liraya bulduğumuz evin eylülde 1300 lira olması gibi bir durum???

Cedvaplar için teşekkür...

zamanla. peki başka?

birinci sınıf öğrencisiyim daha. sınav sonuçları açıklandı gidebilme ihtimalim var. hatta dün de sormuştum fransa mı macaristan ı şeklinde. yazarsam muhtemelen tutacaktır macaristan.

fakat ben kendimi yeteri kadar büyük görmüyorum. sakallarım bile düzgün çıkmıyor. sesim arada bir çatallanıyor. saçlarım biraz uzun, çünkü kısalttığım zaman hangi liseye gidiyorsun diyorlar. oysaki liseden ayrılalı 2 seneyi geçti, geçen sene hazırlık okudum.

dalga geçmeyin, cidden soruyorum. 5 6 ay sonra değil de, en azından seneye bu zaman falan gitsem daha mı iyi olur? okulumu uzatmak, yüksek lisans belki çap yapmak gibi planlarım da var. yani daha bir sürü fırsat çıkar önüme diye sanıyorum. en azından erasmus sınavlarına 6 7 kez daha girebilirim. yoksa bir fırsat çıkmışken bunu değerlendirmeli mi?

Belki de ben cok dramatize ediyorum bu mevzuyu aslinda kimi seviyorsa onun yanindadir deyip gecmeliyim ..

6ay kadar once bir arkadas ortaminda tanistik, o zmn benim bir sevgilim onun bir sevgilisi vardi , sonra bi sekilde cok denk gelmez birbirimizden haber alamaz olduk o arada o sevgilisinden ayrilip baska biriyle baslamis ben de onunla
Tanistiktan kisa bir sure yolunda gitmeyen iliskimi noktaladim ,2aydir sevgilisi oldugu halde bir sekilde benimle iletisim kurmak istemesinin sebebinin sadece seks ya da akilda kalma
Mevzusu oldugunu anlamadim , birbirimizi bi sekilde durtukledik ben kessem o yine yapti o kesse ben ona laf attim , en son onun yapamadigi vicdani ben yapip bu konuyu etraflica onunla konusup , bi yola girmissin direk yoluna konsantre ol , kaZa sebebi yaratma kendine demelerim sonucu etraf sessiz sakin .. Butun bunlar bizim
Aramizda olurken kendi cephemde hissettigim
Sey tercih edilme sorunsali , onu terkedip benimle bir iliskiye elbette baslamasin mutsuzluk ustune mutluluk kuramam ama bundan bir sekilde kurtulup takinti haline getirmemem
Lazim insan kendini bilir neticede , cok karisik olsa da ne demek istedigimi anlatabilmisimdir umarim ..

Tesekkur ederim guzel vakitleriniz icin :..

akk'ler devreye girmeye başlamış. gerçi bende hala girmedi ama girerse diye sorayım dedim.

geçen ay taahhütüm bittiği için kafam rahat, istediğim her yere geçerim yani. Ancak superonline fiber henüz ulaşmadı bizim buralara.

iki seçeneğim var

1. 16mbit ile 8mbit'in parası eşit olmuş. 16mbit'e geçip en azından kotamı 50gb yapabilirim.

2. AKK'yi uygulamayan bir yer lazım. Mesela superonline'ın ADSL versionu uyguluyor mu ki?

kadıköy'de bi sokak seçip yayalaştırma projesi ödevi hazırlamam gerekiyo.
sokak seçmekte zorluk yaşıyorum. sokağın kriterleri

-yayalaştırdığımda trafiği kilitlemeyecek ya da alternatifi olan bi sokak olmalı

-bol dükkan olmalı (ticari faliyet çok olmalı)

-mümkünse sokağın bi konsepti olmalı (barlar sokağı, kırtasiyeciler sokağı gibi seçilen örnekler var)

Arkadaşlar aöf matematik soru bankası arıyorum. Yani internetten ne yazarsam yazım çıkmış sorular, ara sınav soruları şimdi bu aöf denen şey sadece çıkmış sorulardan mı ibaret bu kadar kaynak olayı neden az. sadece matematikten soru çözmek istiyorum fakat sürekli karşıma çıkmış sınav soruları geliyor.
murat yayınlarını çözdüm zaten..
başka bir yayın biliyorsanız vs internetten bildiğiniz link varsa iyi olur.

bir zamanlar taa eskiden, pc direk siyah ekran acılırdı önce ordan bi şifre isterdi ardından daha sonra oturum açılırken şifre koyduysan ordan da şifre girerdin.

Şimdi windows7 de de oturum açılırken konulan şifre dışında başka bir şifre koyabilir miyiz? IF yes, nasıl?

Edit: guzel cevaplarınız teşekkurler ama işyerinin IT'sinden dolayı user passwordlar pasif halde nasıl kaldırcaz. Resim koydum bi bakın.

herkese selam .. başlıktan da anlaşılacağı üzere yurtdışındaki eş dostla ucuza konuşmanın peşindeyim.
Sizce hangi operatör, tarife yada hat neyse işte en ucuza yurt dışıyla nasıl konuşabilirim? kontörlü? faturalı? ev teli? bilginiz varsa ve şu hat şu tarifede çok uyguna gelir gibi bilgiler verirseniz eğer beni büyük bir dertten kurtarmış olursunuz..
şimdiden teşekküler.

yılların masaüsütü kullanıcısı olarak artık bir laptop almaya karar verdim.pc de genellikle oyun oynarım (fifa 12 vs)onun için bu tür oyunları kadırabilecek özelliklerde olmalı ve en azından önümüzdeki 2 yıl için beni tatmin etmeli :)

aradığım özellikler;
1-toshiba düşünüyorum alacaksak sağlam bir marka alalım
2-bütçem 1500-2000 arası ama 2000 lira veren 2100 lira da verir.
3-ekran kartı ve ram iyi olmalı malum oyun oynuyacağız

laptoplar konusunda hiçbir bilgim olmadığı için sizden yardım istiyorum ey duyuru halkı :)

Arkadaşlar merhaba

Bu konularda çok detaylı bir bilgim yok. İnternet üzerinden de araştırmak gerçekten eziyet.. Ben de kısaca meramımı anlatıp, tecrübelerinizden yararlanmak istiyorum. Şimdiden teşekkürler.

1- Üniversite okuyorum(sayısal) ve ciddi manada çok uzattım. Ve bitecek gibi gözükmüyor.
2- Bunun yanında açıköğretim işletme ile askerlik sorunundan kurtulmak için çabalıyorum.
3- Uzun zamandır web programlama üzerine işler ve projeler yapıyorum. Html, css, php, mysql, mssql, orta seviye c# ve yakın zamanda da java ve android üzerine uygulamalar geliştirebileceğime inanıyorum.
4- Asıl sorumsa şudur. Bildiğim bu teknik bilgiler ve yaptığım web-mobil uygulamalar ile örneğin Amerika'da bir üniversiteden eğitim hakkı kazanma şansım nedir?
5- Açıköğretim işletme fakültesi bitirdikten sonra orada bilgisayar üzerine yükseklisans şansım nedir?
6- Sizin bunlar dışında tavsiyeleriniz nelerdir?


Not: Üniversitenin eğitim kalitesi çok önemli değil. Asıl hedef ingilizceyi geliştirebilmek, farklı bir kültür görmek ve geçen zaman zarfında teknik seviyeyi şu an ki duruma göre kat kat artırmak.

ben internetten başvuru yaptım onlar aradı.. bi turizm şirketinde transfermanlık işi.. ben öyle ufak tefek bi acenta falan sanıyordum, koca holding binası gibi bişeydi. neyse saçmalıyorum galiba. orda birisiyle görüştüm, geçmişte neler yaptığımı falan sordu.. ingilizcemin nasıl olduğunu sordu.. döndü dolaştı yine aynı soruyu sordu. bişeyler daha sordu sonra "ingilizcen gerçekten o kadar iyi mi?" diye sordu.. evet dedim. buraya gelirken neler yaptın, ingilizce olarak anlat dedi. anlattım güzel güzel. biraz daha konuştuk. "ücret konusunda bi rakam var mı aklında?" dedi.. "ben tecrübe kazanmak istiyorum. ücret konusu sorun değil" dedim, sonra bana bu iş şöyle yorucu böyle yorucu böyle böyle uykusuz kalacaksın zorlanacaksın vaktin hep yollarda geçecek gibi bişeyler dedi, "benim istediğim de bu zaten. monoton işleri sevmem zaten" dedim.. (lan o değil de adam gel bi kere sikim dese mantıklı olan da bu zaten diycektim) sonra "ingilizcen çok iyi, çok beğendim..ben senin telefon numaranı falan not ediyorum, bu hafta içinde sana mutlaka bilgi vereceğim" falan dedi.

bu, "bizi sizi sonra ararız (sktir git)" mı demek yoksa işe alınma ihtimalim yüksek mi? adam mesela o anda beni işe almaya karar verse "işe alındın tebrikler" mi derdi yoksa bikaç gün sonra ararım falan mı derdi? kafayı yiycem bunu düşünmekten ne olur yardımcı olur

Merhaba.

Bugün Pınar'ın Kahvaltı Keyfi ismini verdikleri tam yağlı beyaz peynirinden aldım. Son kullanma tarihleri konusunda titizimdir genelde ama bugün dalgınlığıma gelmiş ve bakmadan aldım.

Eve gelince dank etti ve peynirin 16 Eylül 2011 tarihinde üretildiğini, son kullanma tarihinin de 16 Mart 2012 olduğunu fark ettim.

Peyniri tüketmek için önümde 3-4 gün gibi bir süre olduğunu anlayınca açıp hemen tadına bakayım, birazını da hemencecik yiyeyim dedim ama o da ne...

Peynir bozuk değildi. Ama sözüm ona tam yağlı peynir kaskatı olmuştu. Pekala sert peynir de severim; ama çatalı ya da bıçağı dokundurduğum anda parça pinçik olduğunu gördüm. Söyle söyleyeyim; dikkatlice dilimlediğim peynire çatalı saplamaya kalktığımda peynir sekiz parçaya bölündü ve benim çatal öksüz kaldı.

Peynir bozuk değil. Zaten yasal olarak söz söyleme hakkım yok çünkü son kullanma tarihi de dolmadı. Ama peynir peynirlikten çıkmış kıvam olarak ve tadı da yok. Yani gerçekten tadı yok peynirin. Ömrüm boyunca hiç peynir yememiş olsaydım bir şeye benzetemezdim.

Şimdi soru: Bu işler hep böyle midir? Fazla mı talihsizim? Pınar bir şeyleri yanlış mı yapıyor? Yoksa kasıt aramalı mıyım? Ben bunu yetkililere iletsem umurlarında olur mu bu sorun?

Üç otuzluk alelade bir peynirden meseleyi büyütüyor gibi görmeyin, salak yerine konmuş gibi hissettim.