pardonnez
avrupa da, almanya da bir işe yarar mı? alışveriş yapabilir miyim? fazladan masrafı olur mu? orada herhangi bir bankamatikten euro olarak para çekebilir miyim? fazladan ne kadar masrafı olur?
avrupa da, almanya da bir işe yarar mı? alışveriş yapabilir miyim? fazladan masrafı olur mu?
orada herhangi bir bankamatikten euro olarak para çekebilir miyim? fazladan ne kadar masrafı olur?
orada herhangi bir bankamatikten euro olarak para çekebilir miyim? fazladan ne kadar masrafı olur?
0
Cogu yerde kredi karti gecmedigi icin alis veris yapmaniz zor. Gecen yerde de tabi ki bankanin kuru daha yuksek almasindan dolayi masraf olur.
Herhangi bir bankamatikten cekemezsiniz, bankanizin anlasmali oldugu bankalari ogrenmeniz lazim.
Herhangi bir bankamatikten cekemezsiniz, bankanizin anlasmali oldugu bankalari ogrenmeniz lazim.
0
volksbank'larla anlaşması var iş bankası'nın, yine de masraf alıyorlar tabii, bankanızdan net rakamları öğrenin. uzun süre kalacaksanız burada bir hesap açtırıp tek seferde (bir kez komisyon ödeyerek) paranızı transfer edebilirsiniz ya da yanınızda nakit getirip açtığınız vadesiz hesaba yatırabilirsiniz paranızı.
0
Almanya, Hollanda, İtalya ve Belçika'daki pos cihazlarında hep çipli kartlar kullanılıyor galiba; ben tüm alışveriş ve yemek harcamalarımı kartla yaptım, fakat çipli kartla. manyetik şeridin postan geçirildiği cihaz da vardır muhtemelen(ben dikkat etmedim/görmedim); sonuçta oranın yerlileri de kart kullanıyor ve önemli olan kartın visa, master, maestro gibi logolara sahip olması. bankaların anlaşmasına gerek yok sanırım; kart ağı üzerinde işlem yapılıyor. Çekilen miktardan sabit bir ücret + çekilen tutarun belli bir yüzdesi kadar komisyon alınıyor diye biliyorum. Alışverişte komisyon gibi bir durum söz konsu değil, fakat kur farkından birazcık fazla para ödüyorsun.
0
Benim bildigim kadariyla normal banka kartiyla butun bankamatiklerden para cekebilirsin. Ama hesabin TL olmasi lazim. ATM, alis fiyatindan hesaplayip sana cuzi bi komisyonla (islem basi 5 dolar gibi biseydi) parayi EUR olarak verir. Ben Ispanya'da bir yildir Ziraat Bankasi ve Finansbank banka kartlariyla kutur kutur para cekiyorum, hicbir sorun yasamadim.
0
lawist
Sporda küfüre hayır diyorlar ama nedense spor gazatesi için amk diye (amınakoyimn kısaltması) diyee gazete çıkarıyorlar ne bu amk :) Bu amk yüzünden yine başladım amk demeye...siz nasıl buluyorsunuz fikri bence çok malca..sırf populist ve çok kar yapılcağı gorusuyle çıkmış
Sporda küfüre hayır diyorlar ama nedense spor gazatesi için amk diye (amınakoyimn kısaltması) diyee gazete çıkarıyorlar ne bu amk :) Bu amk yüzünden yine başladım amk demeye...siz nasıl buluyorsunuz fikri bence çok malca..sırf populist ve çok kar yapılcağı gorusuyle çıkmış
0
malca. ve yakında ismi değiştirilecek zaten. amk diye gazete ismi olmaz. genel ahlaka aykırı olmasından dolayı değiştirilir ismi.
0
ülkenin kültür seviyesi yerlerde. artık meşru olması gereken her şey suç.suç olması gereken her şey meşru.
0
Açık mert korkusuz amk diye oluyor ondan mka olabilirdi ama mesala mert korkusuz açık spor gazetesi ama dikkatçekmem maksatları
0
Dikkat çekmek için yaptılar işe de yaradı hani herkesin ağzında bir amk gidiyor. Bu isim onları 1 ay kurtarır eğer içerik boşsa kapanır zaten. 1 sene sonra hatırlamaz kimse.
0
Barki
C# öğrenmekteyim. Kendimi geliştirme amaçlı form ya da consoleda yazabileceğim orta seviye bir şeyler önerebilir misiniz?
C# öğrenmekteyim. Kendimi geliştirme amaçlı form ya da consoleda yazabileceğim orta seviye bir şeyler önerebilir misiniz?
0
www.eksiduyuru.com bu arkadasa yardimci ol. Hem senin ona yardimin dokunmus olur, hem de kodlamani gelistirmis olursun.
0
burfak
Tezle ilgili bir database'e bağlı çalışan bir şey programcık yapmam gerekiyor.malzeme taşıyan arabacıklar var, hepsinin numarası var. bunların üzerine barkod konulacak, sonra bu barkod üzerinden bu arabacık kaç kere kullanılmış ve nerede kullanılmış (iki ayrı fabrika var bu arabacığın kullanılmış ol
Tezle ilgili bir database'e bağlı çalışan bir şey programcık yapmam gerekiyor.
malzeme taşıyan arabacıklar var, hepsinin numarası var. bunların üzerine barkod konulacak, sonra bu barkod üzerinden bu arabacık kaç kere kullanılmış ve nerede kullanılmış (iki ayrı fabrika var bu arabacığın kullanılmış olacabileceği) bir database'e kaydedilecek.
Sonra bu taşıyıcı arabacık yeteri kadar kullanıldıktan sonra bir dahaki barkod okutulmasında program uyarı verecek, bakıma gitmesi gerekiyor diye.
şimdi bu arabacıkların ne kadar kullanıldığını falan merkezi bir database'de saklamak için ne kadar bilgisayar bilgisi gerekir? Bunun gibi şeyleri kolayca halletmenin yolları var mı?
Ben makineciyim de bu iş de bana kaldı diyelim. Bilgisayarcı olmadığım için çok anlamıyorum.
Database için sınır yok, access de olur sql falan da. Pek anlamadığım için soruyorum.
Benim için önemli olan şey şu, önümüzdeki haftaya kadar bunu yapıp yapamayacağımı söylemem gerekiyor. Şimdiye kadar yazılım geçmişim yok (bir iki basit java dışında). oturup başına uğraşmaya razıyım ama işin içinden çıkamamaktan korkuyorum.
Yapılabilir bir şey mi dostlar bunlar IT master'ı olmadan?
Şimdiden teşekkürler.
malzeme taşıyan arabacıklar var, hepsinin numarası var. bunların üzerine barkod konulacak, sonra bu barkod üzerinden bu arabacık kaç kere kullanılmış ve nerede kullanılmış (iki ayrı fabrika var bu arabacığın kullanılmış olacabileceği) bir database'e kaydedilecek.
Sonra bu taşıyıcı arabacık yeteri kadar kullanıldıktan sonra bir dahaki barkod okutulmasında program uyarı verecek, bakıma gitmesi gerekiyor diye.
şimdi bu arabacıkların ne kadar kullanıldığını falan merkezi bir database'de saklamak için ne kadar bilgisayar bilgisi gerekir? Bunun gibi şeyleri kolayca halletmenin yolları var mı?
Ben makineciyim de bu iş de bana kaldı diyelim. Bilgisayarcı olmadığım için çok anlamıyorum.
Database için sınır yok, access de olur sql falan da. Pek anlamadığım için soruyorum.
Benim için önemli olan şey şu, önümüzdeki haftaya kadar bunu yapıp yapamayacağımı söylemem gerekiyor. Şimdiye kadar yazılım geçmişim yok (bir iki basit java dışında). oturup başına uğraşmaya razıyım ama işin içinden çıkamamaktan korkuyorum.
Yapılabilir bir şey mi dostlar bunlar IT master'ı olmadan?
Şimdiden teşekkürler.
0
valla çok uğraşırsan bi günde de yaparsın zor bişey değil.
hatta geç database falan excell le bile yapılır.
hatta geç database falan excell le bile yapılır.
0
program iki ayri fabrikadan da ayni verilere ulasacaksa veritabaninin ortak olmasi gerekiyor, web tabanli birsey bu is icin daha islevsel olur, mysql ve php ile kolaylikla yapabilirsiniz, kaynak da cok. php mysql deneyimli biri icin 1 gun bile surmez, programlamanin temellerine hakimseniz 1 haftada cozersiniz tahmin ediyorum.
0
Anlattigin kadariyla zor degil. Hemen youtube'a gir ve SQL, database vs ile ilgili videolari izle. Torrent'lerden e-kitap cek yine bu konularla ilgili.
Yalniz barkod olayini tam olarak anlamadim. Barkod okutma cihaziyla okutulup sistemde cikan rakamlar mi kullanilacak?
Yalniz barkod olayini tam olarak anlamadim. Barkod okutma cihaziyla okutulup sistemde cikan rakamlar mi kullanilacak?
0
barkod okutunca iki işlem yapılacak.
1- Database'deki bir değer değişecek, ya da her okutultulduğunda artacak diyelim
2- Sonra bu artmış değer sınır değerle karşılaştıralacak, sınır değerin halen altındaysa OK, üstüne çıkmışsa uyarı verecek program. tek istenilen bu aslında.
mesela bu taşıyıcı elemanların ne kadar sıklıkla kullanılmış olduğunun kaydının tutulması, böylece belli bir kullanımdan sonra bakıma alınması.
benim php sql falan alakam yok işte mesela burada. normalde bu alanda tecrübeli insanlar için basit olacağını tahmin ediyorum da ben onlardan biri değilim :) bir de hazır yazılımlar da olur tabii ki. benim olayım yazmak değil, sonucu ortaya çıkartmak.
1- Database'deki bir değer değişecek, ya da her okutultulduğunda artacak diyelim
2- Sonra bu artmış değer sınır değerle karşılaştıralacak, sınır değerin halen altındaysa OK, üstüne çıkmışsa uyarı verecek program. tek istenilen bu aslında.
mesela bu taşıyıcı elemanların ne kadar sıklıkla kullanılmış olduğunun kaydının tutulması, böylece belli bir kullanımdan sonra bakıma alınması.
benim php sql falan alakam yok işte mesela burada. normalde bu alanda tecrübeli insanlar için basit olacağını tahmin ediyorum da ben onlardan biri değilim :) bir de hazır yazılımlar da olur tabii ki. benim olayım yazmak değil, sonucu ortaya çıkartmak.
0
jack of shades
1-yeşil pasaportum var hangi ülkelere girip çıkabiliyorum?2-herhangi bir konsolosluğa uğramam gerekiyor mu? yoksa direk uçak/tren bileti mi alıyorum?3-yazın nere gitmeli?
1-yeşil pasaportum var hangi ülkelere girip çıkabiliyorum?
2-herhangi bir konsolosluğa uğramam gerekiyor mu? yoksa direk uçak/tren bileti mi alıyorum?
3-yazın nere gitmeli?
2-herhangi bir konsolosluğa uğramam gerekiyor mu? yoksa direk uçak/tren bileti mi alıyorum?
3-yazın nere gitmeli?
0
1-
tr.wikipedia.org
www.mfa.gov.tr
2-bilet alıp gidebiliyorsun havalanında oluyor onay işi bildiğim kadarıyla.
3-ibiza
tr.wikipedia.org
www.mfa.gov.tr
2-bilet alıp gidebiliyorsun havalanında oluyor onay işi bildiğim kadarıyla.
3-ibiza
0
mete kudur
Çoğunlukla hangi gözümü kapadığım farketmiyor ancak istemsizce birşey okurken parmağımla tek gözümü kapıyorum ve bu şekilde daha rahat okuyorum... Gözlerim miyop ve iki gözümde birbirine yakın ölçüdeler (tam olarak kaç olduğunu anımsamıyorum şimdi) Önceleri bunu gözlerimden birinin daha bozuk olduğu
Çoğunlukla hangi gözümü kapadığım farketmiyor ancak istemsizce birşey okurken parmağımla tek gözümü kapıyorum ve bu şekilde daha rahat okuyorum...
Gözlerim miyop ve iki gözümde birbirine yakın ölçüdeler (tam olarak kaç olduğunu anımsamıyorum şimdi)
Önceleri bunu gözlerimden birinin daha bozuk olduğunu ve diğerini kapayarak daha rahat ettiğinden vücut kendiliğinden yapıyor sanıyordum, doktora gittim ofsayt dedi.
Göz numaramı filan tekrar ölçtüler, damla damlatıp birşeylere baktılar ancak herhangi bir problemin olmadığını ''sadece göz yaşı damlası yazacağım o da öylesine'' (özel hastane olunca paranın hakkını vermek istedi sanırım) dedi. (durumu sorduğumda gözlerinle alakalı bir durum değil dedi, bende tıp'a olan güvenimi yitirdim, neyse...)
Ardından gözlüğümü daha sık kullanmaya başladım, gözlük takınca elim cama çarpıyor ve farkediyordum tutmuyordum sonra bir süre geçince artık elim işin yolunu buldu ve artık gözlük taksamda parmağımla yine tek gözümü kapadığımı farkediyorum. Hatta farketmem şöyle bir ana rastlıyor..
Artık gözüm ağrımaya başlıyor ve ''lan'' diyip parmağımı çekiyorum, bu seferde yarı bulanık görüyorum 1 müddet.
Ölcekmiyim ?
Gözlerim miyop ve iki gözümde birbirine yakın ölçüdeler (tam olarak kaç olduğunu anımsamıyorum şimdi)
Önceleri bunu gözlerimden birinin daha bozuk olduğunu ve diğerini kapayarak daha rahat ettiğinden vücut kendiliğinden yapıyor sanıyordum, doktora gittim ofsayt dedi.
Göz numaramı filan tekrar ölçtüler, damla damlatıp birşeylere baktılar ancak herhangi bir problemin olmadığını ''sadece göz yaşı damlası yazacağım o da öylesine'' (özel hastane olunca paranın hakkını vermek istedi sanırım) dedi. (durumu sorduğumda gözlerinle alakalı bir durum değil dedi, bende tıp'a olan güvenimi yitirdim, neyse...)
Ardından gözlüğümü daha sık kullanmaya başladım, gözlük takınca elim cama çarpıyor ve farkediyordum tutmuyordum sonra bir süre geçince artık elim işin yolunu buldu ve artık gözlük taksamda parmağımla yine tek gözümü kapadığımı farkediyorum. Hatta farketmem şöyle bir ana rastlıyor..
Artık gözüm ağrımaya başlıyor ve ''lan'' diyip parmağımı çekiyorum, bu seferde yarı bulanık görüyorum 1 müddet.
Ölcekmiyim ?
0
valla cok enteresanmis durumun. "Önceleri bunu gözlerimden birinin daha bozuk olduğunu ve diğerini kapayarak daha rahat ettiğinden vücut kendiliğinden yapıyor sanıyordum" tespitin benim de ilk aklima gelen sey oldu.
baska bir doktora daha gitmeni tavsiye ederim.
baska bir doktora daha gitmeni tavsiye ederim.
0
Öleceğimi onaylayan arkadaşlarımdan nefret ettiğimi belirttikten sonra, yani benden başka başına gelen kimse yokmu, ya da hakikaten psikolojik olabilirmi ? Psikolojinin böyle atraksiyonları varmıdır ? En saçma bulduğum kısmı ise yaparken değilde sonradan farketmem.
0
yatarken kitap okuduğumda bende de oluyor. yastığın denk geldiği taraftaki gözümü kapatıyorum.
0
ilginç. nasıl o kadar kendini kaybedebilirsin ki. biraz farkında olmaya çalış. sürekli tetikte oldukça alışırsın. bir elinle sayfayı tut, diğeriyle de kalem tut mesela. kalemi de sayfayı da bırakma. elini başka bir şeyle meşgul etmeye çalış yani.
0
araba kullanirken gelen kisa mesaji okumaya kalkarsaniz olebilirsiniz, evet. onun haricinde tek gozu kapatma olayi bana illuminati'nin selam verme olayini hatirlatti. link'teki videoda da lady gaga'nin dostlarim derken verdigi selami gorebilirsiniz. butun gun michael sikkofield okumaya artik bir ara verseniz iyi olur.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
keltikfrost
her ay koseye 600 lira atabilen biri ayri eve ciksa gecinebilir mi? bi de tek basina 600 liralik izbe bir evde tek yasamak mi yoksa 1200 liraya 2 kisi genis bir evde yasamak mi?lokasyon : istanbul-sultanahmetsaygilar.
her ay koseye 600 lira atabilen biri ayri eve ciksa gecinebilir mi? bi de tek basina 600 liralik izbe bir evde tek yasamak mi yoksa 1200 liraya 2 kisi genis bir evde yasamak mi?
lokasyon : istanbul-sultanahmet
saygilar.
lokasyon : istanbul-sultanahmet
saygilar.
0
ayrı ev sana ayrı masraflar demek. sadece 600 lira verince iş bitmiyor. ısınma soğutma, yemek, temizlik, aidat, ve rahat yaşama sebebi ile daha çok içme sıçma oluşacaktır. düzensiz yaşam ise bonus olarak veriliyor yanında.
0
en mantıklısı, senin de bütçeni düşünerek. 2 kişi 600'er TL verip 800 TL kirada kalabilirsiniz. belki...
artan para da faturalar, yeme içme vs gibi ucu ucuna yeter ancak. ölmeden sınırda yaşatır...
artan para da faturalar, yeme içme vs gibi ucu ucuna yeter ancak. ölmeden sınırda yaşatır...
0
ben de tek yaşadım 3 sene. 600 lirayla mümkün değil geçinmen. kirayla bitmiyor. faturalar ve market harcamalarından belin bükülür. ruh hali için de pek iyi değil, kendi kendine konuşuyosun muhabbet ediyosun bi süre sonra bilgisayar bozulunca ağlıyosun ne yapıcam sıçtım ben diye.. bi arkadaşla eve çık. hem maddi hem manevi olarak daha faydalı.
0
selam.
en mantiklisi su: internetten ilanlara bakmak, lokasyonu ve fotograflari iyi gozuken bir evin bir odasina cikip harcamalara ortak olmak. valizinle girer valizinle cikarsin. kurallari bastan konusursun, sonradan sorun yasanmaz. tanidigin bildigin kisiyle eve cikmak cok daha buyuk sorun oluyor ileride. ev hayatinda daha iyi taniyip cogu zaman hayal kirikligina ugruyorsun. nice guzel arkadasliklar ev arkadasligi ile son buldu, bilirim. sen de duymussundur mutlaka. oysa tanimadigin adami s... edip gitsen sana bu 10 saniye koymaz. hem de hicbir sorumlulugunun olmamasi (faturalari bile evi kiralayan kisi yatirir, her ay anlastiginiz parayi verirsin kafan rahat olur) falan butun bunlarla en akilci cozum bu. bir tanidigim daha yeni eve cikti bu dedigim yontemle, iki yabanci ile kalacak; 500 lira her sey dahil odeyecekmis. ben bu mantige onceden karsiydim, guvenemem diyordum. yurtdisinda bir cok evin odalarinda kaldiktan sonra simdi kendime, tuttugum evler icin girdigim streslere kiziyorum. ay basi gelmesin diye cile cekmelerim, tek ciktigim evde yalnizliklarim... sir gawain arkadas az bile soylemis. onun icin sen benim dedigimi dinle.
en mantiklisi su: internetten ilanlara bakmak, lokasyonu ve fotograflari iyi gozuken bir evin bir odasina cikip harcamalara ortak olmak. valizinle girer valizinle cikarsin. kurallari bastan konusursun, sonradan sorun yasanmaz. tanidigin bildigin kisiyle eve cikmak cok daha buyuk sorun oluyor ileride. ev hayatinda daha iyi taniyip cogu zaman hayal kirikligina ugruyorsun. nice guzel arkadasliklar ev arkadasligi ile son buldu, bilirim. sen de duymussundur mutlaka. oysa tanimadigin adami s... edip gitsen sana bu 10 saniye koymaz. hem de hicbir sorumlulugunun olmamasi (faturalari bile evi kiralayan kisi yatirir, her ay anlastiginiz parayi verirsin kafan rahat olur) falan butun bunlarla en akilci cozum bu. bir tanidigim daha yeni eve cikti bu dedigim yontemle, iki yabanci ile kalacak; 500 lira her sey dahil odeyecekmis. ben bu mantige onceden karsiydim, guvenemem diyordum. yurtdisinda bir cok evin odalarinda kaldiktan sonra simdi kendime, tuttugum evler icin girdigim streslere kiziyorum. ay basi gelmesin diye cile cekmelerim, tek ciktigim evde yalnizliklarim... sir gawain arkadas az bile soylemis. onun icin sen benim dedigimi dinle.
0
kırmızıkaşekaban
Daha önce Paris'e gitmiş olup "X'de kaldım güzeldi.Sende kalabilirsin.Sorun çıkmaz." diyebilecek duyuru sakini var mıdır?
Daha önce Paris'e gitmiş olup "X'de kaldım güzeldi.Sende kalabilirsin.Sorun çıkmaz." diyebilecek duyuru sakini var mıdır?
0
Three ducks. Ama genel olarak hostel tavsiye etmiyorum. Gecelik 20 euro daha verip en iyi hostelden daha iyi oteller bulunabilir st. Germain civarinda.
0
paris'te konaklama çok problemli, seyahatinden günler önce hallet yoksa yer bulmak büyük sıkıntı. accorhotels.com'a bak eğer tek değilsen. f1 hotel'de iki kişilik odalar 50 euro toplamda, metroya hattına yakın. yalnız duş ve tuvalet odanın dışında, ama gayet temiz.
0
mavi nota teşekkür ederim ayrıca anlattığın gibi bir otel ismi verebilirsen bana çok sevinirim.
yigitovic, problemli olacağını düşündüğümden önceden halletmeye çalışıyorum, tek kişi kalacağım. en azından şu an için öyle gözüküyor. temiz ve uygun fiyatlı olması önemli
yigitovic, problemli olacağını düşündüğümden önceden halletmeye çalışıyorum, tek kişi kalacağım. en azından şu an için öyle gözüküyor. temiz ve uygun fiyatlı olması önemli
0
Young & Happy Hostel.
tam boyle packpacker, interrailci hosteli. hep gencler var. yeri COK iyi. kendi bari bilmemnesi var zaten ve diger barlara da cok yakin. 1 kisi gider 20 arkadas cikarsin. 3 gece kal, gel bana tesekkur et.
tam boyle packpacker, interrailci hosteli. hep gencler var. yeri COK iyi. kendi bari bilmemnesi var zaten ve diger barlara da cok yakin. 1 kisi gider 20 arkadas cikarsin. 3 gece kal, gel bana tesekkur et.
0
klark
selam galyalılar,şimdi ben geçen hafta bir iş buldum kendime. fakat okul durumum belirsizken yaptım bu işi. -hazırlık öğrencisiyim bu arada- öyle bir zamanda buldum ki yani, finale bir hafta kala işe mi girilir hacı! yarın finalden geçemicem. 11 gün sonra bütünleme var kasarsam ondan geçerim. fakat
selam galyalılar,
şimdi ben geçen hafta bir iş buldum kendime. fakat okul durumum belirsizken yaptım bu işi. -hazırlık öğrencisiyim bu arada- öyle bir zamanda buldum ki yani, finale bir hafta kala işe mi girilir hacı!
yarın finalden geçemicem. 11 gün sonra bütünleme var kasarsam ondan geçerim. fakat iş saatlerim uzun ve kasmam için işi bırakmam gerekicek. ama iş de kaç zamandır tam aradığım ortam, istediğim maaş filan... ve ben patronla ilk görüşmemizde sadece finalimden bahsettim. yani dedim ki haftaya benim final var. o yüzden bu hafta yarım gün geleyim, finalden sonra da tam gün olarak devam ederim. işte işi kaçırmayayım diye açık konuşmadım şimdi de böyle oldu. işi şimdi bırakmasam, bütünlemeden de kalınca yaz okulu mevzusu var. yaz okulunu bile siktir edip eylüldeki sınava mı bıraksam bile dedim ama yok yani o kadar da değil. şimdi napsam nası yapsam, ne desem patrona da bütünlemeden geçince -inşallah- geri beni işe alsın.
şimdi ben geçen hafta bir iş buldum kendime. fakat okul durumum belirsizken yaptım bu işi. -hazırlık öğrencisiyim bu arada- öyle bir zamanda buldum ki yani, finale bir hafta kala işe mi girilir hacı!
yarın finalden geçemicem. 11 gün sonra bütünleme var kasarsam ondan geçerim. fakat iş saatlerim uzun ve kasmam için işi bırakmam gerekicek. ama iş de kaç zamandır tam aradığım ortam, istediğim maaş filan... ve ben patronla ilk görüşmemizde sadece finalimden bahsettim. yani dedim ki haftaya benim final var. o yüzden bu hafta yarım gün geleyim, finalden sonra da tam gün olarak devam ederim. işte işi kaçırmayayım diye açık konuşmadım şimdi de böyle oldu. işi şimdi bırakmasam, bütünlemeden de kalınca yaz okulu mevzusu var. yaz okulunu bile siktir edip eylüldeki sınava mı bıraksam bile dedim ama yok yani o kadar da değil. şimdi napsam nası yapsam, ne desem patrona da bütünlemeden geçince -inşallah- geri beni işe alsın.
0
durumu açıkça anlat, işinden çok memnun olduğunu da bir kaç kez ekle, bayağı ısrarcı ve istekli ol, gerekirse kendini acındır biraz.
0
yalan söyle panpa yapacak bir şey yok. sonra biliyordun madem niye söylemedin ipne der.
0
@bilan yaşım ufak değil hacı sorun olmaz. bi de yazın full çalışıcam, sonra uygun olursa haftada 3 dün filan devam edicem.
0
hazırlıkta çalışmak gibi bir hatayı ben yaptım, sen yapma. maddi açıdan çok zor durumda değilsen öğrenciliğin tadını çıkar, aylak aylak dolaş falan. sonra ararsın o günleri. hoş bana da demişlerdi de dinlememiştim.
0
@letheaven ya hacı öyle de olmuyor sen de bilirsin. boş gezmekten sıkıldım. yaşım 21. daha niye durayım. hele boş ve parasız gezmek? öf. ha açlıktan ölmüyosun da hiç bi ihtiyacını dilediğin gibi karşılayamıyorsun. ne bir para biriktirip tatile yurtdışına gidebiliyon ne bir bilmem ne işte.
0
tales from the south
film konusunda pek birikimli sayılmam, hatta film izlemeyi bile pek sevmiyorum bu aralar; fakat tatil matil izleyesim geldi şimdi.nacizane kıstaslarım şöyle (elbette hepsi aynı anda değil, bunlardan biri)- bol bol ayrıntılı olacak (ayrıntıdan kastım, mesela bir karakterin basit ve sade hayatını olan
film konusunda pek birikimli sayılmam, hatta film izlemeyi bile pek sevmiyorum bu aralar; fakat tatil matil izleyesim geldi şimdi.
nacizane kıstaslarım şöyle (elbette hepsi aynı anda değil, bunlardan biri)
- bol bol ayrıntılı olacak (ayrıntıdan kastım, mesela bir karakterin basit ve sade hayatını olanca detayıyla işleyecek ama baymayacak)
- hassktrr lan dedirtecek bir hikayesi olacak (bonus: ters köşeye yatıracak)
- veya sizin favori filmleriniz de olur (ama yukarıdaki kıstaslara uymuyorsa favorim diye belirtirseniz sevinirim)
öyle yani, tavsiyeleriniz varsa bekliyorum. teşekkür ederim şimdiden
nacizane kıstaslarım şöyle (elbette hepsi aynı anda değil, bunlardan biri)
- bol bol ayrıntılı olacak (ayrıntıdan kastım, mesela bir karakterin basit ve sade hayatını olanca detayıyla işleyecek ama baymayacak)
- hassktrr lan dedirtecek bir hikayesi olacak (bonus: ters köşeye yatıracak)
- veya sizin favori filmleriniz de olur (ama yukarıdaki kıstaslara uymuyorsa favorim diye belirtirseniz sevinirim)
öyle yani, tavsiyeleriniz varsa bekliyorum. teşekkür ederim şimdiden
0
0
the pianist ve the king's speech ise favori filmlerim. christian bale'e özellikle ilgi göster bence. poker seviyorsan da rounders var, matt damon
0
içimden geldi aç Shine'ı izle. tüm maddelere karşılık gelebilir, hem de geoffrey rush gibi efsane bir adamın sıfatına bakarsın 1-2 saat. mis.
0
hepsini teker teker not ediyorum. çok teşekkürler
bu arada avrupa sineması da pek tabii olabilir.
bu arada avrupa sineması da pek tabii olabilir.
0
0
Bahsettiğin gibi bir adamin hayatini detayla isleyen, baymayan, iyi hikayeli ve ters koseli american beauty var.
0
Film falan bilmiyorum ama vay canına demek istiyorsan death note izlediğim en güzel şey. Ayrıntılar o kadar çok ki kolay kolay takip edemiyorsun, içindeki zeka oyunları seni kendinden geçiriyor. Ama elbetteki animesini izlemelisin.
0
unutulmazfilmler.com
hiç sıkılmayacağın, hem görsel açıdan hem de sorgulatma açısından seni tatmin edecek animasyon. animasyon deyip geçme zaten 70 dk gibi bir şeydi. mutlaka bak
hiç sıkılmayacağın, hem görsel açıdan hem de sorgulatma açısından seni tatmin edecek animasyon. animasyon deyip geçme zaten 70 dk gibi bir şeydi. mutlaka bak
0
sonhakan
Biraz önce 50-60 yaşlarında iki kadını ortaköyde elele tutuşarak dolaşırken gördüm.Garip geldi.Sizcede öyle mi?
Biraz önce 50-60 yaşlarında iki kadını ortaköyde elele tutuşarak dolaşırken gördüm.Garip geldi.Sizcede öyle mi?
0
Birbirlerini kaybetmemek için filandır muhtemelen.
Değilse de kime ne..?
Değilse de kime ne..?
0
nesi garip sıkı arkadaştırlar yürümekte zorlandıkları için elele tutuşmuşturlar.
0
diyojenimtırak
makarna hamurlarının her sabah taze yoğrulup kesildiği, kimi hamurları renklendirmek için kullanılacak malzemelerin sebzeden-bitkiden olduğu, her sabah alınacak malzemelerle yapılan makarnanın satıldığı...2-3 çeşit ekmek yapıp(kuru domates, ceviz,anason tohumu, zeytin vb.) o ekmeklerle yarı pişkin t
makarna hamurlarının her sabah taze yoğrulup kesildiği, kimi hamurları renklendirmek için kullanılacak malzemelerin sebzeden-bitkiden olduğu, her sabah alınacak malzemelerle yapılan makarnanın satıldığı...
2-3 çeşit ekmek yapıp(kuru domates, ceviz,anason tohumu, zeytin vb.) o ekmeklerle yarı pişkin tostların yapıldığı, tostun içindeki malzemelrin seçeneklerinin müşterinin kendisinin seçeceği (işte kimi köy tereyağı alır kimi pastörize ister, veya peynirleri kendi seçer gibi..), yöresel gıdaların o yörelerden getirtildiği bir mekan düşünün..
mekanı amerikan mutfak gibi düşünün her şey herkesin gözü önünde hazırlanıp pişirilirse...
çay, vezirköprü semaverinde ve ücretsiz olursa.
dizaynı retroya yakın, insanı boğmayan cinsten olursa..
yerel gazozları içme fırsatı verirse..
fiyatlar da 5-6dan başlayıp en baba 12-13 lira olursa..
mekan tunalı'nın üstündeki güniz sokak'ta olursa..
gelir miydiniz?
gelmemeniz için ne olması gerekirdi?
2-3 çeşit ekmek yapıp(kuru domates, ceviz,anason tohumu, zeytin vb.) o ekmeklerle yarı pişkin tostların yapıldığı, tostun içindeki malzemelrin seçeneklerinin müşterinin kendisinin seçeceği (işte kimi köy tereyağı alır kimi pastörize ister, veya peynirleri kendi seçer gibi..), yöresel gıdaların o yörelerden getirtildiği bir mekan düşünün..
mekanı amerikan mutfak gibi düşünün her şey herkesin gözü önünde hazırlanıp pişirilirse...
çay, vezirköprü semaverinde ve ücretsiz olursa.
dizaynı retroya yakın, insanı boğmayan cinsten olursa..
yerel gazozları içme fırsatı verirse..
fiyatlar da 5-6dan başlayıp en baba 12-13 lira olursa..
mekan tunalı'nın üstündeki güniz sokak'ta olursa..
gelir miydiniz?
gelmemeniz için ne olması gerekirdi?
0
ben kesinlikle gelirdim
özellikle de gözünün önünde pişirme olayları ülkemizde pek yaygın değil
fiyatlar da iyi, üni.lerde reklam yaptınız mı tamamdır
özellikle de gözünün önünde pişirme olayları ülkemizde pek yaygın değil
fiyatlar da iyi, üni.lerde reklam yaptınız mı tamamdır
0
italyan restoranı olursa gelirdim. çakma italyan mutfağı gibi olmuş.
ama türkiye şartlarında fena değil gibi duruyor. adam akıllı garsonlar ve kaliteli bir dekorasyonla iş yapabilir. ama menüyü zengin tutmak lazım.
ek olarak bence yapacağınız masrafı uzun sürede çıkartır böyle bir yer. iyice hesap-kitap yapmak lazım zarar etmemeniz için.
ama türkiye şartlarında fena değil gibi duruyor. adam akıllı garsonlar ve kaliteli bir dekorasyonla iş yapabilir. ama menüyü zengin tutmak lazım.
ek olarak bence yapacağınız masrafı uzun sürede çıkartır böyle bir yer. iyice hesap-kitap yapmak lazım zarar etmemeniz için.
0
açılış ne zaman? toplanıp gelelim. hatta broşürleri falan dağıtırım :)
0
fiyat performansı iyiye benziyor.
ancak şöyle bir şey var:
"mekanı amerikan mutfak gibi düşünün her şey herkesin gözü önünde hazırlanıp pişirilirse..." bu olay biraz sıkıntı olabilir temizlik konusunda... mutfağın ayrı olması gerekliliğini düşünürüm hep.
ancak şöyle bir şey var:
"mekanı amerikan mutfak gibi düşünün her şey herkesin gözü önünde hazırlanıp pişirilirse..." bu olay biraz sıkıntı olabilir temizlik konusunda... mutfağın ayrı olması gerekliliğini düşünürüm hep.
0
Teori guzel uygulamasini gormeli. Hizmet sektoru ozellikle yemek zor. Yillardir planlarim var. Yapsan tutsa bile ayni kaliteyi korumak cok ozveri istiyor. Hayirlisi simdiden. Bi de istanbul daha uygun boyle bi yere.
0
Konsept olarak çok ilginç ve cazip gibi görünüyor, ama biz Türklerin makarnayı dışarıda yemeye pek sıcak bakmadığımız da unutulmamalı. Şili meydanında Pastavilla'nın makarna restoranı vardı, çeşit çeşit sos seçenekleri, uygun fiyatalara rağmen tutunamamışlardı. Ayrıca Güniz sokak ve çevresindeki rakip lüks restoranlar da önemli bir faktör, o çevrenin müşteri kitlesi belli. Fiyatlar fazla uygun olursa o çevrede tutunmanız zorlaşır, yüksek olursa da insanlar "bu paraya hamur mu yiyeceğiz" der. Tunalı'da veya Karum'da gezen insanlar makarna yemek için o tarafa çıkar mı? Ya gezerken görüp canı çekecek, ya da gerçekten isim yapmış bir mekan olacak ki insanlar özellikle gitsin. Seçenekleri arttırıp vejetaryen mutfağı olarak isim yapmaya çalışırssanız belki şansınız daha yüksek olur.
Amacım moral bozmak değil, yanlış anlaşılmasın, ama bir sürü emek verip yatırım yapıp sonra pişman olmayın.
Amacım moral bozmak değil, yanlış anlaşılmasın, ama bir sürü emek verip yatırım yapıp sonra pişman olmayın.
0
çakma italyan falan diyenlerin kendi gormemişligi. buralarda da var oyle yerler gayet de güzel oluyor. benim ilk aklıma gelen bakirkoyde tam bahsettigin tarzda bir mutfak vardi. ordaki ablalar ve teyzeler de manti başta olmak üzere çeşitli hamurişi yapıyorlar. içerisi modern bir amerikan mutfak, yerler parke, sade ve ferah bir dekorasyon ile restoran degil bildigin mutfakta yiyormuş hissi veriyor. gayet güzel.
0
Ankara da değilim ama oraları biliyorum, lokasyonunuz iyi görünüyor, mekan tasarımını çekici ve içerideki koku ve yemek uyumunu yakalarsanız, çaışanlarınız da ne kadar yoğun olurlarsa olsunlar müşterilere ilgi gösterirse neden olmasın, başarılar.
0
yer güzel, iç mekan da güzel olur eminim, sıcak bir ortam olacağa benziyor anlattığın kadarıyla. seve seve müdavimi olunur. ee olsa da gitsek.
0
ben gelirdim. yurtdisindayim ve italyan pizza-restoraninda calisiyorum, amerikan mutfak sart artik, obur turlusune insanlar bakmiyor bile. plus39.com.au calistigim yer, menu yardimci olabilir. tamamen italyan olmasina gerek yok yerel daha cok is yapar bence.
0
Değişik tat ve konsept arayan kendim gibi bi ton insan tanıyorum, geliriz.
0
Bugün dışarıda kahvaltı yaptık ve ya keşke şöyle bir yer olsa demiştik. Kesinlikle gelirim ben hem uygun hem güzel.
Ha ne zaman gelmem, ana baba günü gibi olursa gelmem.
Bir de bahçe içinde olsa ne güzel olurdu.
Ha ne zaman gelmem, ana baba günü gibi olursa gelmem.
Bir de bahçe içinde olsa ne güzel olurdu.
0
lawist
Ne yapayım ..
Ne yapayım ..
0
lawist
Kaç yaşında evlenmek ister siniz ?
Kaç yaşında evlenmek ister siniz ?
0
15 yaşımdayken hemen istiyordum
18 yaşımdayken 22 diyordum
20 yaşındayken 25 dedim
25 iken 30
şuan ise...yaş önemli değil diyorum illaki evlenilir
18 yaşımdayken 22 diyordum
20 yaşındayken 25 dedim
25 iken 30
şuan ise...yaş önemli değil diyorum illaki evlenilir
0
iki kere tekrarlandığına göre yazım hatası değil cahillik, "siniz" soru eki değil, ayrı yazılmaz. bundan yola çıkarak liseli detected diyor ve daha küçüksün yavrucağızım büyüyünce evlenirsin diyerek noktalıyorum nasihatimi.. evet.
0
and justice erol
batarya takılı iken laptopu fişe takmak bataryanın ömrünü kısaltır mı? bir zamanlar böyle bir şehir efsanesi vardı. o yüzden insanlar fiş takılı iken bataryayı çıkarırlardı, kaldı mı böyle bir şey?not: batarya lityum iyon batarya.
batarya takılı iken laptopu fişe takmak bataryanın ömrünü kısaltır mı? bir zamanlar böyle bir şehir efsanesi vardı. o yüzden insanlar fiş takılı iken bataryayı çıkarırlardı, kaldı mı böyle bir şey?
not: batarya lityum iyon batarya.
not: batarya lityum iyon batarya.
0
bildiğim kadarıyla fişte kullanıldığında batarya sıfır noktasını kaybediyor. belli bir saat şarj ömürleri var diye biliyorum. ben bu laptopı aldığımda 3,3.5 saat gidiyordu şarjı, acayip hor kullandım, şimdi 15 dakikada kapanıyor. demek ki veriyor :) ha çıkar takla uğraşacağıma gider batarya alırım orası ayrı.
0
pil %100 dolduktan sonra sistem pil yokmus gibi davranıyo elektrik direk laptop a geliyo o yüzden zararlı değil. 3 yıllık laptop pil hep takılı kullandım hala 1 saatten daha uzun süre gidiyo pili.
0
veriyor zarar. %100 doluyken bataryaya gitmiyor diye bir sey soz konusu degil. oyle olsaydi elektrikten cektiginiz anda kesilmesi gerekirdi. once bataryadan alir, bataryadan bosaldiktan sonra tekrar doldurur. bu degisim minik oldugundan parca parca tuketir.
benim 6 yil kullandigim bir laptopta satarken bile orijinal ilk pili 2 saatten fazla dayaniyordu. 6 ayda bir takip sarjini doldurmus, fise takiliyken cikarmistim.
benim 6 yil kullandigim bir laptopta satarken bile orijinal ilk pili 2 saatten fazla dayaniyordu. 6 ayda bir takip sarjini doldurmus, fise takiliyken cikarmistim.
0
3-4 günde bir fişi çıkar batarya yüzde 6-7'ye gelene kadar kullan. batarya bu şekilde kalibre olur ve uzun süre gider. onun dışında bir şey yapmana gerek yok.
0
ofbbjk
Nargile içme usulü var mıdır? Sigara gibi ciğere mi çekilir?
Nargile içme usulü var mıdır? Sigara gibi ciğere mi çekilir?
0
sigara gibi içilmiyor. öyle normal hüpletiyosun. maksat aroması ağzında gezsin. bi de yavaş çekeceksin yoksa yanıyo
0
yok sigara ile tamamen farkli seyler. mesela nargileyi sigara gibi israrli cigerine ceksen sigaranin verdigi tatmini vermez. ama nargile de direk agizda gezdirilmez az da olsa ice cekme olayi vardir. ama dedigim gibi sigara gibi israrli degil.
0
ciğere çekilmediğini ilk kez duydum vallahi. direk asıldığın zaman ciğerlere doluyor dumanı aga.
0
ciğere çekilmez. sigara mı arkadaşım bu? puro gibi düşünün; puro nasıl bir keyif ürünü, nargile de öyle.
nargile içmenin kültürümüzde bir usulü adabı vardır. nasıl ki rakı içmenin bi raconu var hepinizin malumu, nargile aynen o şekilde. eğer o şekilde içersen tad alırsın ve içimi zehir olmaz. ciğere falan çekmeyeceksin. böyle keyif alarak, beynini boşalta boşalta içeceksin nargileyi. dumanını gezdireceksin ağzında, çekerken de çok asılmayacaksın, rahat bırakacaksın nargileyi. türk kahvesi gelecek yanında, ondan bir yudum alacaksın. eş dost olacak, sohbet olacak. ne demişler: maşa, meşe, köşe, ayşe.
(nasıl özledim türkiye'yi...)
nargile içmenin kültürümüzde bir usulü adabı vardır. nasıl ki rakı içmenin bi raconu var hepinizin malumu, nargile aynen o şekilde. eğer o şekilde içersen tad alırsın ve içimi zehir olmaz. ciğere falan çekmeyeceksin. böyle keyif alarak, beynini boşalta boşalta içeceksin nargileyi. dumanını gezdireceksin ağzında, çekerken de çok asılmayacaksın, rahat bırakacaksın nargileyi. türk kahvesi gelecek yanında, ondan bir yudum alacaksın. eş dost olacak, sohbet olacak. ne demişler: maşa, meşe, köşe, ayşe.
(nasıl özledim türkiye'yi...)
0
Cevap da baya geç oldu ama:
Verilen cevaplar ya trollüğün zirvesinde, adamlar sanki anlaşıp ciddiyetlerini bozmadan aynı cevabı vermişler; ya da yorum yapanların tamamı hayatında ilk kez nargile içmiş ergenlerden oluşuyor.
Nargileyi ciğerinize çekmeyip ne yapıyorsunuz gençler? Aroması ağızda gezsin nedir, gargara mı bu?
Verilen cevaplar ya trollüğün zirvesinde, adamlar sanki anlaşıp ciddiyetlerini bozmadan aynı cevabı vermişler; ya da yorum yapanların tamamı hayatında ilk kez nargile içmiş ergenlerden oluşuyor.
Nargileyi ciğerinize çekmeyip ne yapıyorsunuz gençler? Aroması ağızda gezsin nedir, gargara mı bu?
0
hayır o bu değil sipsiden direkt ağzınıza nasıl doldurabiliyorsunuz onu anlamadım ben.
nargile cayır cayır ciğere çekilir,hadi ben yanlış biliyorum dubaide de içtim arabistanda da içtim herkes öyle içiyor adamlar nargileyle doğan insanlar, onlarda mı yanılıyor?
ergenlik yapmayın cidden ağzında gezdireceğine git sakız çiğne o zaman arkadaşım aynı mantık.
nargile cayır cayır ciğere çekilir,hadi ben yanlış biliyorum dubaide de içtim arabistanda da içtim herkes öyle içiyor adamlar nargileyle doğan insanlar, onlarda mı yanılıyor?
ergenlik yapmayın cidden ağzında gezdireceğine git sakız çiğne o zaman arkadaşım aynı mantık.
0
bach birdir
behringer c1, c3 ya da b1 alayım diyorum. c1 ve c3 aynı fiyat ve daha ucuz b1'e göre. c3ün üç farklı karakteristik ayarı varmış, güzelmiş. omni,cardio ve 8 olmak üzere. Ancak saçma değil mi böyle ek bir olayı olmasına rağmen aynı para olması, boktan mıdır yoksa sarımı falan o yüzden mi? Bunlardan b
behringer c1, c3 ya da b1 alayım diyorum.
c1 ve c3 aynı fiyat ve daha ucuz b1'e göre. c3ün üç farklı karakteristik ayarı varmış, güzelmiş. omni,cardio ve 8 olmak üzere. Ancak saçma değil mi böyle ek bir olayı olmasına rağmen aynı para olması, boktan mıdır yoksa sarımı falan o yüzden mi?
Bunlardan birini kullanan biri yorumunu paylaşabilir mi? behringer alayım diyorum işte ucuz diye, ama hiç kullanmadım da ilk mikrofonum olacak. Kendi çapımda enstrüman kaydı, vokal kaydı falan yapacağım. Dandik midir behringer?
c1 ve c3 aynı fiyat ve daha ucuz b1'e göre. c3ün üç farklı karakteristik ayarı varmış, güzelmiş. omni,cardio ve 8 olmak üzere. Ancak saçma değil mi böyle ek bir olayı olmasına rağmen aynı para olması, boktan mıdır yoksa sarımı falan o yüzden mi?
Bunlardan birini kullanan biri yorumunu paylaşabilir mi? behringer alayım diyorum işte ucuz diye, ama hiç kullanmadım da ilk mikrofonum olacak. Kendi çapımda enstrüman kaydı, vokal kaydı falan yapacağım. Dandik midir behringer?
0
onyetele
İçüüün şampuan önerisine ihtiyacım var.Blendax / head&shoulders devre dışı söyliyim baştan.Böyle kaliteli güzel...
İçüüün şampuan önerisine ihtiyacım var.
Blendax / head&shoulders devre dışı söyliyim baştan.
Böyle kaliteli güzel...
Blendax / head&shoulders devre dışı söyliyim baştan.
Böyle kaliteli güzel...
0
bence bir saç analizi yaptırın önce, bedava yapıyorlar eczanelerde falan. ben de saçımı çabuk yağlanan sanıyordum meğer kuru saç imiş.
0
www.deppo.com bu ikiliyi birlikte kullanmayi dene. ayni sac tipinden bende de var ve ben de bunu kullaniyorum yillardir. sonucu mesajla yaz ama merak ederim.
0
punish
madde madde yazacağım, zira sizleri sıkmak istemiyorum.okuyunca anlayacaksınız evet mallık yaptığımı biliyorum ama bu konularda acemi olduğum için elimde değil. ve bu işlerden iyi anlayan, tecrübeli herkesten yardım bekliyorum. yaşım 22..-bi kız vardı internetten tanışmıştık, oldukça sorunlu ve hali
madde madde yazacağım, zira sizleri sıkmak istemiyorum.
okuyunca anlayacaksınız evet mallık yaptığımı biliyorum ama bu konularda acemi olduğum için elimde değil. ve bu işlerden iyi anlayan, tecrübeli herkesten yardım bekliyorum. yaşım 22..
-bi kız vardı internetten tanışmıştık, oldukça sorunlu ve haliyle yalancı birisiydi(annesi yok, ilaç kullanıyor ve birazda alkolik). tam bir ego tatmincisiydi, gerçi herkes egosu için yaşar ama bu kız toplumsal kurallara uymuyor pek. anlatacağım..
-aynı şehirde yaşıyorduk, gerçi o benim yaşadığım şehirde üni okuyor ama tanıştığımız sırada ben il dışındaydım.
-beni sürekli yalanlarıyla aylarca oyladı. bana kendisini bambaşka birisi olarak tanıttı.
-birbirimizi görene kadar sürekli iletişim halindeydik(sanal ortamda pek görmedik birbirimizi, sadece birkaç foto). ama görüştükten sonra bu iletişim kesildi. evet beni beğenmedi, zira aşırı sosyal bir kız ve etrafında birçok erkek var. ama daha sonra öğrendim, ilk görüştüğümüz akşam zaten 10 günlük bir ilişkisi varmış. kısacası beni testten geçirdi. o çocuklada 3-5 gün sonra ayrıldılar ve bana sorarsanız o çocukta ne mal olduğunu öğrenince terketti bunu diye düşünüyorum.
-ben iyi niyetliyimdir, kötü zamanlarında hep yanında olmaya çalıştım onun ama o iyi niyetimi sürekli istismar etti.
-bana hep umut verdi ama karşılıksız çıktı. bence egosunu tatmin etmek için kullandı beni. nabza göre şerbet vermeyi çok iyi bilirdi, ne zaman buna bozulsam ya da uzaklaşsam hemen bi yakınlık göstererek, türlü yalanlarla gene kendisine bağlardı beni(ilerde iyi olacağız punish, bana zaman ver falan derdi) ama sonradan bütün emeklerim boşa çıkardı.
-seveni sikerler, sikeni severler derler ya hani, ben iyi niyetle yaklaştığım için sikilen taraf oldum yani.
-bu süreçte 2 tane sevgilisi oldu ve ben hep takipteydim. neden ben değil, bu çocuklar ne yaptıda kazandılar bu kızıda ben o kadar şeye rağmen kazanamadım falan diyerek çok düşündüm. kendisine sordum bunu hatta ve bana sen benim fırtınalarıma engel oluyorsun dedi. zira biz ayrı dünyaların insanlarıyız, o barları clupleri gezer, bense pek takılmam öyle yerlere, daha çok evcimen birisiyim. ama kardeşim hata bende değilki, kendisini bana böyle tanıtmamıştı zira. (kafamdaki bi soru işaretide bu aslında; madem beni beğenmedi, madem biz ayrı dünyaların insanlarıyız, madem biz olamayız o zaman ne diye her uzaklaştığımda bana zarf atıp durdu? ego meselesi galiba).
-sonra koptu bağımız. kandırıldığımı anladıktan sonra bir süre aşırı düşüncelere daldım ben. kandırıldığıma mı yanayim, umutlarımın söndüğüne mi yoksa o kadar emeklerime rağmen beni hiçe saymasına mı falan filan. bir ara 'aman ya elin kaşarını ne düşüneceğim, düşünerek elime bir şey geçmiyor zaten, milletin ne dertleri var benimkide dert mi vs.' diyerek kendi kendimin psikoloğu oldum resmen. tam dertlerime yüzeysel bakmayı öğrenmişken, tam düşünmemeye başlamışken birden bi boşluğa düştüm. evde boş boş oturuyorum ve haliyle uzun uzun düşünmecelere dalma imkanım var. bi şarkı duyuyorum mesela, hemen o şarkıyla alakalı yaptığımız muhabbet geliyordu aklıma. ya da televizyonda bir şey görünce onu çağrıştıran, hemen düşüncelere dalıyordum. mesela onun laptopu pembeydi, geçen tv de pembe bi laptop gördüm ve hemen aklıma o geldi. o aklıma gelince daha çok kafamda kuruyorum ve eskilere gidiyorum, ki en kötüsü bu.
-eskilere gittikçe zaten düşünceler alıyor başını gidiyor. yakın zamanda ruh sağlığım bozuldu(haliyle tam olarak düzelmiş değilim), resmen paranoyak oldum ve oturup ders çalışmam lazım. bunları düşünerek çok zorda olsa ve belkide kendimi kandırarak tam düşünmeyi bırakmıştım kiii yaklaşık 2 ay sonra dün gece bu kızdan mesaj geldi;
''senin muhabbetini özledim punish, gecen iyi olsun..'' yazmış.
şimdi size soruyorum, bu kız benden ne istiyor? bana sorarsanız birisi bunun egosunu parçaladı, ya da sevgilisinden ayrıldı falan, oda tamir etmek için gene beni kullanacak? sizce haksız mıyım, siz ne düşünüyorsunuz? ve ben ne cevap vereyim buna(cevap vermeyeyim mi ya da), ne yapayim yani? ve ben gene aynı hataları yapmak istemiyorum.
edit: şöyle yazmayı düşünüyorum; 'haketmeyen kimseyle muhabbetim olmaz benim artık, çık git hayatımdan, ne senin ne de başka bi ego tatmincisinin hayatımda yeri yok'. (ne dersiniz belki birazda ben egosunu zedelediğim içim o üzülür, hep ben mi üzüleceğim arkadaş..)
çok teşekkürler..
okuyunca anlayacaksınız evet mallık yaptığımı biliyorum ama bu konularda acemi olduğum için elimde değil. ve bu işlerden iyi anlayan, tecrübeli herkesten yardım bekliyorum. yaşım 22..
-bi kız vardı internetten tanışmıştık, oldukça sorunlu ve haliyle yalancı birisiydi(annesi yok, ilaç kullanıyor ve birazda alkolik). tam bir ego tatmincisiydi, gerçi herkes egosu için yaşar ama bu kız toplumsal kurallara uymuyor pek. anlatacağım..
-aynı şehirde yaşıyorduk, gerçi o benim yaşadığım şehirde üni okuyor ama tanıştığımız sırada ben il dışındaydım.
-beni sürekli yalanlarıyla aylarca oyladı. bana kendisini bambaşka birisi olarak tanıttı.
-birbirimizi görene kadar sürekli iletişim halindeydik(sanal ortamda pek görmedik birbirimizi, sadece birkaç foto). ama görüştükten sonra bu iletişim kesildi. evet beni beğenmedi, zira aşırı sosyal bir kız ve etrafında birçok erkek var. ama daha sonra öğrendim, ilk görüştüğümüz akşam zaten 10 günlük bir ilişkisi varmış. kısacası beni testten geçirdi. o çocuklada 3-5 gün sonra ayrıldılar ve bana sorarsanız o çocukta ne mal olduğunu öğrenince terketti bunu diye düşünüyorum.
-ben iyi niyetliyimdir, kötü zamanlarında hep yanında olmaya çalıştım onun ama o iyi niyetimi sürekli istismar etti.
-bana hep umut verdi ama karşılıksız çıktı. bence egosunu tatmin etmek için kullandı beni. nabza göre şerbet vermeyi çok iyi bilirdi, ne zaman buna bozulsam ya da uzaklaşsam hemen bi yakınlık göstererek, türlü yalanlarla gene kendisine bağlardı beni(ilerde iyi olacağız punish, bana zaman ver falan derdi) ama sonradan bütün emeklerim boşa çıkardı.
-seveni sikerler, sikeni severler derler ya hani, ben iyi niyetle yaklaştığım için sikilen taraf oldum yani.
-bu süreçte 2 tane sevgilisi oldu ve ben hep takipteydim. neden ben değil, bu çocuklar ne yaptıda kazandılar bu kızıda ben o kadar şeye rağmen kazanamadım falan diyerek çok düşündüm. kendisine sordum bunu hatta ve bana sen benim fırtınalarıma engel oluyorsun dedi. zira biz ayrı dünyaların insanlarıyız, o barları clupleri gezer, bense pek takılmam öyle yerlere, daha çok evcimen birisiyim. ama kardeşim hata bende değilki, kendisini bana böyle tanıtmamıştı zira. (kafamdaki bi soru işaretide bu aslında; madem beni beğenmedi, madem biz ayrı dünyaların insanlarıyız, madem biz olamayız o zaman ne diye her uzaklaştığımda bana zarf atıp durdu? ego meselesi galiba).
-sonra koptu bağımız. kandırıldığımı anladıktan sonra bir süre aşırı düşüncelere daldım ben. kandırıldığıma mı yanayim, umutlarımın söndüğüne mi yoksa o kadar emeklerime rağmen beni hiçe saymasına mı falan filan. bir ara 'aman ya elin kaşarını ne düşüneceğim, düşünerek elime bir şey geçmiyor zaten, milletin ne dertleri var benimkide dert mi vs.' diyerek kendi kendimin psikoloğu oldum resmen. tam dertlerime yüzeysel bakmayı öğrenmişken, tam düşünmemeye başlamışken birden bi boşluğa düştüm. evde boş boş oturuyorum ve haliyle uzun uzun düşünmecelere dalma imkanım var. bi şarkı duyuyorum mesela, hemen o şarkıyla alakalı yaptığımız muhabbet geliyordu aklıma. ya da televizyonda bir şey görünce onu çağrıştıran, hemen düşüncelere dalıyordum. mesela onun laptopu pembeydi, geçen tv de pembe bi laptop gördüm ve hemen aklıma o geldi. o aklıma gelince daha çok kafamda kuruyorum ve eskilere gidiyorum, ki en kötüsü bu.
-eskilere gittikçe zaten düşünceler alıyor başını gidiyor. yakın zamanda ruh sağlığım bozuldu(haliyle tam olarak düzelmiş değilim), resmen paranoyak oldum ve oturup ders çalışmam lazım. bunları düşünerek çok zorda olsa ve belkide kendimi kandırarak tam düşünmeyi bırakmıştım kiii yaklaşık 2 ay sonra dün gece bu kızdan mesaj geldi;
''senin muhabbetini özledim punish, gecen iyi olsun..'' yazmış.
şimdi size soruyorum, bu kız benden ne istiyor? bana sorarsanız birisi bunun egosunu parçaladı, ya da sevgilisinden ayrıldı falan, oda tamir etmek için gene beni kullanacak? sizce haksız mıyım, siz ne düşünüyorsunuz? ve ben ne cevap vereyim buna(cevap vermeyeyim mi ya da), ne yapayim yani? ve ben gene aynı hataları yapmak istemiyorum.
edit: şöyle yazmayı düşünüyorum; 'haketmeyen kimseyle muhabbetim olmaz benim artık, çık git hayatımdan, ne senin ne de başka bi ego tatmincisinin hayatımda yeri yok'. (ne dersiniz belki birazda ben egosunu zedelediğim içim o üzülür, hep ben mi üzüleceğim arkadaş..)
çok teşekkürler..
0
niye cevap yazıyorsun ki?
sen hala oralardasın. bahar geldi, çık dışarı bir gez...
sen hala oralardasın. bahar geldi, çık dışarı bir gez...
0
ohaa, resmen bu senaryoya çok uygun bi kız tanıyorum ahahaha, utanmasam adı ne diye sorucam. neyse.
özlediysen görüşelim de, itliğe vur işi, buluşun tekrardan, ne olacak. değer vermek zorunda değilsin, öylesine takıl. bunu bi sınav gibi düşün.
onun dışında hiç bişi yapma, hiç bişi deme, mesaj atarsa cevap atma, kafanda ne olursa olsun ona yansıtma. illa ki kötü bir günü olacak ve o gün güvenli bir liman olan punish'e geri adım atmak zorunda kalacak. ki kalmış da zaten.
özlediysen görüşelim de, itliğe vur işi, buluşun tekrardan, ne olacak. değer vermek zorunda değilsin, öylesine takıl. bunu bi sınav gibi düşün.
onun dışında hiç bişi yapma, hiç bişi deme, mesaj atarsa cevap atma, kafanda ne olursa olsun ona yansıtma. illa ki kötü bir günü olacak ve o gün güvenli bir liman olan punish'e geri adım atmak zorunda kalacak. ki kalmış da zaten.
0
bu benim kız kardeşim olabilir ya, tam onun davranış stili.
açıklama falan yapma, kaç kurtar kendini.
açıklama falan yapma, kaç kurtar kendini.
0
kendi başına gelin, güvey olmuşsun. Kıza resmen ben eziğim demişsin.
Kız da seni parmağında oynatıyor işte.
Şu duyuruda 76527657261 kere söyledim. .m uğruna ezilmeyin, kendinizi ezdirmeyin diye anlatamıyorum hacı.
Kız da seni parmağında oynatıyor işte.
Şu duyuruda 76527657261 kere söyledim. .m uğruna ezilmeyin, kendinizi ezdirmeyin diye anlatamıyorum hacı.
0
guzel konuymus, atlayayim hemen.
oncelikle sunu aklindan hemen cikar kardesim: bir iliskinde yasadigin her kotu tecrube; her aldatilma ve her kandirilma gelecekteki iliskilerinde daha guclu olmana zemin hazirlar. burada "guclu" kelimesini iki farkli manada kullandim; hem daha az aci cekme, hem de sevmek icin daha dogru insanlari bulabilmek anlaminda. kisacasi her aci tecrubeden daha da guclenerek cikarsin, hata yapmaktan ve denemekten korkma. ayrica askin acisinin bile ayri bir saygi duyulasi insani duygu oldugunu ve hicbir sey yasamadan mal mal gunde 17 saat knight vs. oynamaktan bin kere yeg olmasi gerektigini de asla unutma.
bu ozeti yaptiktan sonra konuyu biraz daraltalim ve senin iliskine dogru yavastan gelelim... ama oncelikle hop, sakin o mesaji atma! ama "mesaj atma" demiyorum, sadece o metni gonderme.
kizin egosunu tamir etmek icin seni kullanacagi dogru bir tespit. anladigim kadariyla kiz biraz sorunlu bir kiz, yasadigi agir psikolojik buhranlar olmus. annesi falan da yok demissin zaten. butun bunlarin ustesinden boyle erkekleri kullanip kullanip atarak gunubirlik bir yasam tarzi ile gelmeye calistigini zannediyorum. tabii bunlari anlattigin seylere bakarak cikardim, gercek daha farkli olabilir ama gordugum kadariyla sen onun icin sakin bir liman gibi olmussun uzun sure, cesitli cilginliklardan sonra gelip bir sure senin evcimen diye tabir ettigin kisiligine ve sakin hayatina siginmis. konusmus, laflamis ve sikilinca da basindan savmis seni. ama seni kaybetmek de istememis belli ki, bu yuzden dedigin gibi nabza gore serbet vererek seni etrafinda tutmaya calismis. bir nevi farkli farkli agiz tatlarina gore farkli tiplerden erkekleri cevresinde tutmus ve ruh haline gore istedigiyle konusmus, gorusmus falan... vardir boyle tipler.
eger kartlarini dogru oynarsan bu kizla birlikte olabilirsin aslinda... ama bu kizla birlikte olmak demek omur boyu satranc oynamak demek. devamli ondan bir hamle gelecek ve sen yapabilecegin en mantikli hamleyi yaparak onu koseye sikistirmaya calisacaksin hep. anladigim kadariyla sen boyle bir iliski istemiyorsun. ama kizin firtinali hayati da it gibi cekici geliyor, dimi? :)
soruyu "kiz benden ne istiyor" diye sormussun. tahminimce kiz su aralar sIkilmis birazcik, dedigim gibi, limanina yanasmaya calisiyor. ben olsam reddetmezdim ve atacagim mesaj da "ben de bu aralar mesaj atarsin diye bekliyordum zaten" turunden bir sey olurdu, "eninde sonunda donecegin yer benim" turu bir inception yaratmak icin. kizin bilincaltina "donup dolasip buraya geleceksin" diye isleyebilirsen kiz daha sik seninle gorusmek ihtiyaci duyar. bu sefer sen kendini agirdan satarsin; pat, roller degisir, kacan sen olursun, arkandan kosan o. ama bunu yapmak zor olacak ve dedigim gibi, satranc oynayacaksin; bulasmamak en dogrusu.
ama bulasacaksan eger, simdiden basarilar.
oncelikle sunu aklindan hemen cikar kardesim: bir iliskinde yasadigin her kotu tecrube; her aldatilma ve her kandirilma gelecekteki iliskilerinde daha guclu olmana zemin hazirlar. burada "guclu" kelimesini iki farkli manada kullandim; hem daha az aci cekme, hem de sevmek icin daha dogru insanlari bulabilmek anlaminda. kisacasi her aci tecrubeden daha da guclenerek cikarsin, hata yapmaktan ve denemekten korkma. ayrica askin acisinin bile ayri bir saygi duyulasi insani duygu oldugunu ve hicbir sey yasamadan mal mal gunde 17 saat knight vs. oynamaktan bin kere yeg olmasi gerektigini de asla unutma.
bu ozeti yaptiktan sonra konuyu biraz daraltalim ve senin iliskine dogru yavastan gelelim... ama oncelikle hop, sakin o mesaji atma! ama "mesaj atma" demiyorum, sadece o metni gonderme.
kizin egosunu tamir etmek icin seni kullanacagi dogru bir tespit. anladigim kadariyla kiz biraz sorunlu bir kiz, yasadigi agir psikolojik buhranlar olmus. annesi falan da yok demissin zaten. butun bunlarin ustesinden boyle erkekleri kullanip kullanip atarak gunubirlik bir yasam tarzi ile gelmeye calistigini zannediyorum. tabii bunlari anlattigin seylere bakarak cikardim, gercek daha farkli olabilir ama gordugum kadariyla sen onun icin sakin bir liman gibi olmussun uzun sure, cesitli cilginliklardan sonra gelip bir sure senin evcimen diye tabir ettigin kisiligine ve sakin hayatina siginmis. konusmus, laflamis ve sikilinca da basindan savmis seni. ama seni kaybetmek de istememis belli ki, bu yuzden dedigin gibi nabza gore serbet vererek seni etrafinda tutmaya calismis. bir nevi farkli farkli agiz tatlarina gore farkli tiplerden erkekleri cevresinde tutmus ve ruh haline gore istedigiyle konusmus, gorusmus falan... vardir boyle tipler.
eger kartlarini dogru oynarsan bu kizla birlikte olabilirsin aslinda... ama bu kizla birlikte olmak demek omur boyu satranc oynamak demek. devamli ondan bir hamle gelecek ve sen yapabilecegin en mantikli hamleyi yaparak onu koseye sikistirmaya calisacaksin hep. anladigim kadariyla sen boyle bir iliski istemiyorsun. ama kizin firtinali hayati da it gibi cekici geliyor, dimi? :)
soruyu "kiz benden ne istiyor" diye sormussun. tahminimce kiz su aralar sIkilmis birazcik, dedigim gibi, limanina yanasmaya calisiyor. ben olsam reddetmezdim ve atacagim mesaj da "ben de bu aralar mesaj atarsin diye bekliyordum zaten" turunden bir sey olurdu, "eninde sonunda donecegin yer benim" turu bir inception yaratmak icin. kizin bilincaltina "donup dolasip buraya geleceksin" diye isleyebilirsen kiz daha sik seninle gorusmek ihtiyaci duyar. bu sefer sen kendini agirdan satarsin; pat, roller degisir, kacan sen olursun, arkandan kosan o. ama bunu yapmak zor olacak ve dedigim gibi, satranc oynayacaksin; bulasmamak en dogrusu.
ama bulasacaksan eger, simdiden basarilar.
0
Ben de bu hikayenin bi benzerinin içerisindeydim. Hatta benim hikayemdeki kız evlendi, sonrasında boşandı falan.
Ego tatmini konusunda da aynı durumdaydık, eziyordu, kullanıyordu, doğal olarak yukardan bakıyordu. Batmıştım yani.
Ama ne zaman düzeldim biliyo musun? 2. cevapta roket adam'ın dediğini yapmıştım. olayı yavşaklığa vuruştum, gidip buluşmuştum boşandıktan sonra. Kızın gün sonunda yanımdan ayrılırken kullandığı bi cümle her şeye bedeldi "sen, eski ben olmuşsun. bense eski sen olmuşum" yemin ederim oracıkta bi titreme geldi bana :D
Ego tatmini konusunda da aynı durumdaydık, eziyordu, kullanıyordu, doğal olarak yukardan bakıyordu. Batmıştım yani.
Ama ne zaman düzeldim biliyo musun? 2. cevapta roket adam'ın dediğini yapmıştım. olayı yavşaklığa vuruştum, gidip buluşmuştum boşandıktan sonra. Kızın gün sonunda yanımdan ayrılırken kullandığı bi cümle her şeye bedeldi "sen, eski ben olmuşsun. bense eski sen olmuşum" yemin ederim oracıkta bi titreme geldi bana :D
0
ilk maddeden sonra cevabim hazirdi zaten. ama hepsini okudum.
kiz seninle oynuyor/oynamis iste. ve böyle kisiliklerden hakikaten hayir gelmez. bosta kalinca durup durup seni kullanabilecegini zannediyor, sen de buna izin veriyorsun. o kizi tamamen cikar aklindan/hayatindan.
ayrica pembe laptop falan.. sen olayi cok büyütmüssün kafanda, cok gelin güvey olmussun. dogru düzgün ne paylastiniz ki?
güclü ol, cevap sakin atma. birak...
yeni bir kiz bul internetten mi neredense artik..
kiz seninle oynuyor/oynamis iste. ve böyle kisiliklerden hakikaten hayir gelmez. bosta kalinca durup durup seni kullanabilecegini zannediyor, sen de buna izin veriyorsun. o kizi tamamen cikar aklindan/hayatindan.
ayrica pembe laptop falan.. sen olayi cok büyütmüssün kafanda, cok gelin güvey olmussun. dogru düzgün ne paylastiniz ki?
güclü ol, cevap sakin atma. birak...
yeni bir kiz bul internetten mi neredense artik..
0
guclu ol diyorsunuz ama cogunuz kaciyorsunuz. kizla savasmadan guclu olmayi nasil becerebilirsiniz ki? iliskinin 3. gununde "ay cocugumuzun ismi ne olsun" diyecek kadar klasik, sevgi yumagi anac bir kiza kacinca gercekten doyabilecek misiniz o saatten sonra? yarim kalan bir hesap varken orada, kapanmasi gereken. o kizin uzerine cikmak (ego anlaminda) hayati biraz daha ogrenmis olmak demektir. asil guclu o zaman olursunuz, gerisi hikaye.
0
(bkz: get a life) kötü anlamda demiyorum, bu kızdan kopamamanızın tek sebebi boşluk bence, eğer yeterli zamanı ve düşünecek az şeyi varsa ortaokuldaki sevgilisini bile düşünebilir insan. çıkın gezin kendinizi meşgul edin, aklınızdan uçup gidecektir eminim.
yanıt bile yazmayın.
yanıt bile yazmayın.
0
kötü olup sana yapılanı sende ona yapabilirsin ilk kanı hep böyle ama bence sende bu hareketi yapacak tavır yok yazdıklarına göre bu hareketi yapmayacak kadar efendisin.
Cevabın güzel yaz gönder daha da arama sorma, başka kişilerle görüş onu zamanla unutursun...
Cevabın güzel yaz gönder daha da arama sorma, başka kişilerle görüş onu zamanla unutursun...
0
daha önce birinin daha yazdığı gibi ilk maddeden sonra benim de cevabım hazırdı, tamamını okudum ama değişmedi bu cevap :)
kız oynuyor abi seninle, bırak git kızı. mesajlarına cevap filan verme. zaten internetten tanışmışsınız. diyorsun ki egosunu tatmin ediyorum galiba, sonra gidip egosunu tatmin etmeye devam ediyorsun... bir daha mesajlarına cevap filan verme.
kız oynuyor abi seninle, bırak git kızı. mesajlarına cevap filan verme. zaten internetten tanışmışsınız. diyorsun ki egosunu tatmin ediyorum galiba, sonra gidip egosunu tatmin etmeye devam ediyorsun... bir daha mesajlarına cevap filan verme.
0
her erkegin (yorumlarda da gordugun gibi) hayatinda olur boyle bir hata.
Kizlar onlari iyi hissettiren, dinleyen adamlari yedekte tutmak isterler.
Bir arkadaslik 10 15 gun icinde cikmaya donusmuyorsa, asla donusmez.
Bunu da unutma, niyetimi bastan belli ettigim hic bir iliskide kotu sonucla karsilasmadim.
Sen de bu kiza soyle, ya sevgili olalim, ya da bitsin de.
Ki bence sevgili falan olma bu kizla direk bitir.
Kizlar onlari iyi hissettiren, dinleyen adamlari yedekte tutmak isterler.
Bir arkadaslik 10 15 gun icinde cikmaya donusmuyorsa, asla donusmez.
Bunu da unutma, niyetimi bastan belli ettigim hic bir iliskide kotu sonucla karsilasmadim.
Sen de bu kiza soyle, ya sevgili olalim, ya da bitsin de.
Ki bence sevgili falan olma bu kizla direk bitir.
0
@barut, Oha! kızla savaşmak ne abi ya ?
Sevmeyen hatuna zorla kendini mi sevdirecek eleman ? Hadi sevdirdi diyelim 1-2 ay birlikte oldular. n'olacak bu elemanın hali ? ben söyleyeyim "sevgilisinin ayakkabısını bağlayan" biri olacak.
Güçlü ol demek: "kendini ezdirme, iradesizliğinin kurbanı olma" demek. elemana haybeye gaz verme.
Sevmeyen hatuna zorla kendini mi sevdirecek eleman ? Hadi sevdirdi diyelim 1-2 ay birlikte oldular. n'olacak bu elemanın hali ? ben söyleyeyim "sevgilisinin ayakkabısını bağlayan" biri olacak.
Güçlü ol demek: "kendini ezdirme, iradesizliğinin kurbanı olma" demek. elemana haybeye gaz verme.
0
@bir kac yazar once
şu dakkadan sonra gaza gelmem zaten usta. o arkadaşın savaş derken anlatmak istediği kızı kazanmak değil, kızı yenilgiye uğratmak, bazı şeyleri yüzüne vurarak egosunu biraz zedelemek sadece.
şu dakkadan sonra gaza gelmem zaten usta. o arkadaşın savaş derken anlatmak istediği kızı kazanmak değil, kızı yenilgiye uğratmak, bazı şeyleri yüzüne vurarak egosunu biraz zedelemek sadece.
0
Valla osmanlı tokadı istiyo gibi. ya çok takma, ya da bu kadar kafanı kurcalayacaksa görüşme, ilgilenme olsun bitsin. kızın kahrını sen mi çekicen? çekme. koy g.tüne rahvan gitsin.
0
"ben artık muhabbet etmek değil, sevişmek istiyorum" diye mesajı gönder. şimdi diyeceksin ne alaka? hak edene, hak ettiği muamele.
0
dişi kişiyim ama benzer bir durumu ben de yaşadım.
boşver sessiz kal. cevap verme. karşı taraf daha çok kuduruyor o zaman. zaten kimse eski sevgilisini kendine güvenmiyorsa aramaz. yani kesin bana döner o, beni hazırda bekliyordur mantığı.
boşver, onun taklayı atması yakındır.
hı, insan canı yandığında duygusal davranabiliyor. o benim canımı yaktı, ben de onunkini yakayım diye. içindeki öfke geçecekse yap. zaten yapacaksın gibi geliyor bana. ama kıza tekrar tutulma riski de var (:
kendi adıma yaptığım iyi şeylerin de kötü şeylerin de bana döndüğünü düşünüyorum. o yüzden ne kendini riske at, ne de kızı ters köşe yap derim.
boşver sessiz kal. cevap verme. karşı taraf daha çok kuduruyor o zaman. zaten kimse eski sevgilisini kendine güvenmiyorsa aramaz. yani kesin bana döner o, beni hazırda bekliyordur mantığı.
boşver, onun taklayı atması yakındır.
hı, insan canı yandığında duygusal davranabiliyor. o benim canımı yaktı, ben de onunkini yakayım diye. içindeki öfke geçecekse yap. zaten yapacaksın gibi geliyor bana. ama kıza tekrar tutulma riski de var (:
kendi adıma yaptığım iyi şeylerin de kötü şeylerin de bana döndüğünü düşünüyorum. o yüzden ne kendini riske at, ne de kızı ters köşe yap derim.
0
sen kızdan etkilendiğin için kızla iletişime geçmek tekrar mantıklı değil. muhabbet edecek birini aramıştır olabilir ama senin açından en doğrusu ya hiç cevap vermeyip yoluna devam etmek ya da cevap vereceksen de mesaja sağol falan yazıp tek kelimeyle geçiştirmen.
insanlar her davranışı planlayıp programlayıp yapmazlar. bu kız niye böyle yapıyor diye anlamlandırmaya çalışmak yerine neyse ne geride kaldı, olan oldu yoluma devam etme kararı aldım ben diyip iletişime geçmemek bence senin yapman gereken.
öyle intikam almak bilmem ne saçmalık. kıza sevişelim dedin hah kız şok olucak hayatı değişip bambaşka biri mi olacak. uğraşılır mı öyle şeylerle boşver. umarım buluşmamışsındır.
insanlar her davranışı planlayıp programlayıp yapmazlar. bu kız niye böyle yapıyor diye anlamlandırmaya çalışmak yerine neyse ne geride kaldı, olan oldu yoluma devam etme kararı aldım ben diyip iletişime geçmemek bence senin yapman gereken.
öyle intikam almak bilmem ne saçmalık. kıza sevişelim dedin hah kız şok olucak hayatı değişip bambaşka biri mi olacak. uğraşılır mı öyle şeylerle boşver. umarım buluşmamışsındır.
0
herkes aynı bokları yasamıs. hatta aynı kızdan bahsetmiyoruzdur umarım :)
ben de kendimi gördüm sende. dayanamayıp ayrıldım. ayrılma konusmasında en son senden sıfırdan tekrar baslamayı isteyecek yüzüm yok dedi, üstüne 2-3 gün sonra görüsüp bulusmayı istedim. neden kredi verdim bilmiyorum ama. bu sefer üstüme çıkıp zaten konusacağımızı konusmadık mı. ayrılmadık mı daha ne falan diye ters teptirdi.
özetle, yoğun ego problemleri olan insanlar bunlar.
sen içkini ağzınla içersin, elindeki kadınlara insan olduğu için değer verirsin. o ise tam tersi. leş leş içmeyi yerlere düşmeyi sever. eve dönüp dönebilmek umrunda değildir. kimle yattığı kalktığı da önemli olmaz.
bir diğer düşüncesi olarak, değişmeyi istiyordur. arkadaşlarının deyimiyle de sen de bunun için çok iyi bir limansındır. ilkin senle çok huzurlu oldu. iyiydi falan sonra yine özüne döndü. ama seni de bırakmak istemedi çünkü sen diğerlerinden daha mantıklı daha "insan"sın. ben zor kaçtım. -hala tam atlatabilmiş sayılmasam da - kaç. kaç ve kurtul. o kadar da uzun bir mesaj atma.
benim davrandığım kadar iyi davranılmayı hak ediyor musun de. bırak o düşünsün.
barut un da dediği gibi, damage'lı hatunlar bizim gibileri çekiyor işte, ama olan sana olacak. -ki olmuş da-
kaç kardeşim. uzaklaş.
ben de kendimi gördüm sende. dayanamayıp ayrıldım. ayrılma konusmasında en son senden sıfırdan tekrar baslamayı isteyecek yüzüm yok dedi, üstüne 2-3 gün sonra görüsüp bulusmayı istedim. neden kredi verdim bilmiyorum ama. bu sefer üstüme çıkıp zaten konusacağımızı konusmadık mı. ayrılmadık mı daha ne falan diye ters teptirdi.
özetle, yoğun ego problemleri olan insanlar bunlar.
sen içkini ağzınla içersin, elindeki kadınlara insan olduğu için değer verirsin. o ise tam tersi. leş leş içmeyi yerlere düşmeyi sever. eve dönüp dönebilmek umrunda değildir. kimle yattığı kalktığı da önemli olmaz.
bir diğer düşüncesi olarak, değişmeyi istiyordur. arkadaşlarının deyimiyle de sen de bunun için çok iyi bir limansındır. ilkin senle çok huzurlu oldu. iyiydi falan sonra yine özüne döndü. ama seni de bırakmak istemedi çünkü sen diğerlerinden daha mantıklı daha "insan"sın. ben zor kaçtım. -hala tam atlatabilmiş sayılmasam da - kaç. kaç ve kurtul. o kadar da uzun bir mesaj atma.
benim davrandığım kadar iyi davranılmayı hak ediyor musun de. bırak o düşünsün.
barut un da dediği gibi, damage'lı hatunlar bizim gibileri çekiyor işte, ama olan sana olacak. -ki olmuş da-
kaç kardeşim. uzaklaş.
0
iki ilişki arasi sıgınacak liman olmak, ancak porno filmlerde flufferlik yapmak kadar zevkli olabilir.
0
arkadaslar kac kurtar kendini demenizi hala anlayamiyorum.
kizdan kurtarinca kendini ne olacak?.. ben size soyleyeyim: dersler, rutin bir hayat, bir kiz olursa inanilmaz sIkici ve heyecansiz bir iliski, vesaire.......
her insan hayatinda firtinali bir an ister, bazen durulmak ve inzivaya cekilmek istedigi gibi.
bu kizin egosunu kirip uzerine cikmak, denemesi gereken bir sey punish'in. ayni durumda sizlerin de. cunku bu tarz kizlar bitmeyecek, hayatta yillarca karsiniza cikacak. eger simdi bu davayi kapatmazsaniz bu kizlarla hicbir zaman mucadele etmeyi ogrenemeyeceksiniz. bugun aci cekmezseniz, yarin da cekmeyeceginizin garantisi yok...
kacip "kendinizi kurtarirken" bunun da farkinda olun bence.
kizdan kurtarinca kendini ne olacak?.. ben size soyleyeyim: dersler, rutin bir hayat, bir kiz olursa inanilmaz sIkici ve heyecansiz bir iliski, vesaire.......
her insan hayatinda firtinali bir an ister, bazen durulmak ve inzivaya cekilmek istedigi gibi.
bu kizin egosunu kirip uzerine cikmak, denemesi gereken bir sey punish'in. ayni durumda sizlerin de. cunku bu tarz kizlar bitmeyecek, hayatta yillarca karsiniza cikacak. eger simdi bu davayi kapatmazsaniz bu kizlarla hicbir zaman mucadele etmeyi ogrenemeyeceksiniz. bugun aci cekmezseniz, yarin da cekmeyeceginizin garantisi yok...
kacip "kendinizi kurtarirken" bunun da farkinda olun bence.
0
fırtına yaratıcam, intikam alıcam diye kız yine aynı şeyleri yapsa sonra çekip gitse hem bu çocuğun zamanına yazık olacak hem de duygusal olarak şuan olduğu yerden daha kötü bi yerde olacak. bulaşmamak kıza kaçmak değil zaten, mantıklı davranıp kendine işkence etmemek olur bu durumda. tüm gönül dostlarına saygılar sevgiler.
0
Dostum benzer yollardan çok kez geçmiş ve geçirmiş birisi olarak sana tek tavsiyem: "Hasssktir git lan kodumun" yazıp yollaman. O rahatlamayı hissetmezsen adam değilsin. Mesajın içeriğini genişletebilirsin.
0
hacı bu ne ya böyle hatunları hani nasıl olup da seviyorsunuz onu da anlamıyorum ki. yapabiliyorsan sik geç en azından içinde patlamaz, daha fazlasını da hak etmiyor gibi duruyor.
vermiyorsa da salla gitsin.
vermiyorsa da salla gitsin.
0
sagopa kajmer mahlas kafkef
Selamlar millet. birazcık uzun bir yazı olacak, başlangıçtan uyarayım ama tavsiyelerinize gerçekten ihtiyacım var. Türkiye’de önde gelen üniversitelerin birinde endüstri mühendisliği okuyorum. Burası bir vakıf üniversitesi ve ben de tam burslu okumaktayım. Bir yıl hazırlıktan sonra bu yıl birinci sı
Selamlar millet. birazcık uzun bir yazı olacak, başlangıçtan uyarayım ama tavsiyelerinize gerçekten ihtiyacım var. Türkiye’de önde gelen üniversitelerin birinde endüstri mühendisliği okuyorum. Burası bir vakıf üniversitesi ve ben de tam burslu okumaktayım. Bir yıl hazırlıktan sonra bu yıl birinci sınıfı bitiriyorum. Şu ana kadar her şey yolunda gibi görünebilir ama benim büyük bir sıkıntım var, kendime dert de arıyor olabilirim emin değilim ama birinci sınıfı bitirmiş ve üç senesi kalmış biri olarak şu anki yapımdan ve durumumdan memnun değilim.
Bu yılı 3.15 gibi bi gpa ile bitiriyorum. Daha iyisi olabilirdi, ama çalışmak istemedim. Aslında huzursuzluğumun baş mimarı bu durum. Şöyle ki, öss’den çıktıktan sonraki yaz ve bir yıllık hazırlık dönemi boyunca gerçekten muhteşem bir iş çıkarmışçasına rahattım. Böyle bir okulda böyle güzel imkanlarla okumak ulaşılması zor bir işmiş de ben buna ulaşmışım, uzun süre bunun keyfini sürebilirmişim gibi hissediyordum. Geçen şu iki yıl boyunca kendi dikkatimi de çeker biçimde tek yaptığım, durumumu geçmişle kıyaslayarak ne kadar iyi bir durumda olduğumu görüp sevinmekti. Bir Anadolu şehrinde, saçma sapan bir fen lisesinden mezun olup buraya geldim ve ortamdaki, çevremdeki ve değer yargılarımdaki bu değişimi, özellikle de pozitif değişimi görmek benim mutlu olmama yetiyordu. Dolayısıyla kendimi hiç bulunduğum durumdan daha ileri götürmekle boğuşmadım. Şartlardan dolayı yavaş da olsa mentalitemde, değer yargılarımda bazı değişimler oluyordu ve ben yine kendimi geçmişle kıyaslayarak bunlarla mutlu oluyordum. Hazırlık yılı zaten lagalugayla geçti derken bu yıl bölüme başladım. Hazırlıktan gelen rahatlık yüzünden ilk dönem istediğim 3.5 üstü ortalamayı yapamadım, bunda en büyük etken fen dersleri olan fizik ve calculus’tü. Buna sebep olan şeyin pratik zekamda bir gerileme olduğuna inanmaya başladım ve kendimi fazlasıyla huzursuz hissettim. Çünkü kişisel olarak pratik zekamın ve dili kullanma becerimin ortalamanın bayağı üstünde olduğuna inanıyordum, hem sayısal hem de sözel yatkınlıklarımla çok başarılıydım, müzik ve grafik olmak üzere birçok yan alanla başarılı şekilde ilgileniyordum. Ardından bu gerilemenin sözel, müziksel ya da görsel anlamda değil de sadece sayısal anlamda olduğunun farkına vardım.
Böyle böyle derken ikinci dönem de bitiyor şimdi. Calculus notum yine ilk dönem olduğu gibi b ve c arasında bir şeyler gelecek. Halen biraz önce bahsettiğim şekilde düşünüyorum, pratik zekamın gerilemiş olmasından, kapasitemi verimli kullanamamaktan çok korkuyorum. Çevremdeki insanların bazıları (kesinlikle hepsi değil) bu konularda benden çok daha iyi olmaya başlamışlar gibi geliyor. Bu noktada başlangıçta anlattığım kısma dönüyorum: kendimi ileri taşıma çalışmalarına girmek için çok geç kalmış hissediyorum. Vaktimin çoğunu boşa harcıyor, beni birkaç adım daha öne taşıyacak, bizim bölümün deyimiyle ‘value added’ aktivitelerden çok yoksun yaşıyorum.
Sizce bu endişelerimde haklı mıyım, yoksa yersiz bir şekilde kendime dert mi arıyorum?
Tavsiyelerinizi özenle okuyacağım, çok teşekkürler şimdiden.
Bu yılı 3.15 gibi bi gpa ile bitiriyorum. Daha iyisi olabilirdi, ama çalışmak istemedim. Aslında huzursuzluğumun baş mimarı bu durum. Şöyle ki, öss’den çıktıktan sonraki yaz ve bir yıllık hazırlık dönemi boyunca gerçekten muhteşem bir iş çıkarmışçasına rahattım. Böyle bir okulda böyle güzel imkanlarla okumak ulaşılması zor bir işmiş de ben buna ulaşmışım, uzun süre bunun keyfini sürebilirmişim gibi hissediyordum. Geçen şu iki yıl boyunca kendi dikkatimi de çeker biçimde tek yaptığım, durumumu geçmişle kıyaslayarak ne kadar iyi bir durumda olduğumu görüp sevinmekti. Bir Anadolu şehrinde, saçma sapan bir fen lisesinden mezun olup buraya geldim ve ortamdaki, çevremdeki ve değer yargılarımdaki bu değişimi, özellikle de pozitif değişimi görmek benim mutlu olmama yetiyordu. Dolayısıyla kendimi hiç bulunduğum durumdan daha ileri götürmekle boğuşmadım. Şartlardan dolayı yavaş da olsa mentalitemde, değer yargılarımda bazı değişimler oluyordu ve ben yine kendimi geçmişle kıyaslayarak bunlarla mutlu oluyordum. Hazırlık yılı zaten lagalugayla geçti derken bu yıl bölüme başladım. Hazırlıktan gelen rahatlık yüzünden ilk dönem istediğim 3.5 üstü ortalamayı yapamadım, bunda en büyük etken fen dersleri olan fizik ve calculus’tü. Buna sebep olan şeyin pratik zekamda bir gerileme olduğuna inanmaya başladım ve kendimi fazlasıyla huzursuz hissettim. Çünkü kişisel olarak pratik zekamın ve dili kullanma becerimin ortalamanın bayağı üstünde olduğuna inanıyordum, hem sayısal hem de sözel yatkınlıklarımla çok başarılıydım, müzik ve grafik olmak üzere birçok yan alanla başarılı şekilde ilgileniyordum. Ardından bu gerilemenin sözel, müziksel ya da görsel anlamda değil de sadece sayısal anlamda olduğunun farkına vardım.
Böyle böyle derken ikinci dönem de bitiyor şimdi. Calculus notum yine ilk dönem olduğu gibi b ve c arasında bir şeyler gelecek. Halen biraz önce bahsettiğim şekilde düşünüyorum, pratik zekamın gerilemiş olmasından, kapasitemi verimli kullanamamaktan çok korkuyorum. Çevremdeki insanların bazıları (kesinlikle hepsi değil) bu konularda benden çok daha iyi olmaya başlamışlar gibi geliyor. Bu noktada başlangıçta anlattığım kısma dönüyorum: kendimi ileri taşıma çalışmalarına girmek için çok geç kalmış hissediyorum. Vaktimin çoğunu boşa harcıyor, beni birkaç adım daha öne taşıyacak, bizim bölümün deyimiyle ‘value added’ aktivitelerden çok yoksun yaşıyorum.
Sizce bu endişelerimde haklı mıyım, yoksa yersiz bir şekilde kendime dert mi arıyorum?
Tavsiyelerinizi özenle okuyacağım, çok teşekkürler şimdiden.
0
0
derslerin giderek zorlaştığını ve hazırlıkta 1 sene boyunca matematiğe uzak kaldığını hesaba katmamışsın sanki...
biraz rahatla şef, hala en iyisin :)
tabi derslere de hafiften yüklenmeye başlasan iyi olur.
biraz rahatla şef, hala en iyisin :)
tabi derslere de hafiften yüklenmeye başlasan iyi olur.
0
Okul derslerini ve hayati cok ciddiye almissin. Relax ol biraz. Ayrica mezun olduktan sonra kimse calculus'u niye C ile verdi demeyecek. Endustri okuyorsun; calculus hayatta bir isine de yaramayacak. Yuksek yapacaksan gereken ortalamayi yap, gec. Ha yok okul biter bitmez calisacaksan yata yata gec iste, bursun da var... Yok, okulda kalayim diyorsan onu bilemem, daha fazla calisabilirsin tabii.
Ben yerinde olsam dilimi gelistiririm, ingilizcem iyiyse en az bir dil daha eklemeye calisirim. Hobiler bulur, zevklerimin* uzerine giderim. Bu ortalamayi koruyup onumuzdeki sene guzel bir erasmus cakarim, en az bir donem. Bir de interrail yaparim bunlarin ustune. Kendini boyle gelistirirsin, tecrubeyle, dunyayi gorerek; yeni insanlar, yeni kulturler taniyarak. Ben de muhendislik (son sinif) ogrencisiyim, ogrencilik hayatinda sana "value" katabilecek en buyuk seyler bu saydiklarimdir, gerisi hikaye. (Nick hosmus.)
edit: *zevklerimiz yazmisim.
Ben yerinde olsam dilimi gelistiririm, ingilizcem iyiyse en az bir dil daha eklemeye calisirim. Hobiler bulur, zevklerimin* uzerine giderim. Bu ortalamayi koruyup onumuzdeki sene guzel bir erasmus cakarim, en az bir donem. Bir de interrail yaparim bunlarin ustune. Kendini boyle gelistirirsin, tecrubeyle, dunyayi gorerek; yeni insanlar, yeni kulturler taniyarak. Ben de muhendislik (son sinif) ogrencisiyim, ogrencilik hayatinda sana "value" katabilecek en buyuk seyler bu saydiklarimdir, gerisi hikaye. (Nick hosmus.)
edit: *zevklerimiz yazmisim.
0
Fen lisesindeki yaris psikolojisinden kurtul artik. Ben de fen liseliyim ordan biliyorum.
Notlari bu kadar takiyorsan akademik kariyer dusunuyor olmalisin. Bir kere super bir universitede okuyor olabilirsin, ama bil ki o universite bir ucuncu dunya ulkesinin super universitesi. Ortalamayi yuksek tut, dilin super olsun ve yurt disina cik. MIT, Harward filan kasmayi dusunmuyorsan 3.15 fena degil. Kabul ve burs alirsin. Bir cok okul icin son iki yilin ortalamasi onemli.
su basliga goz at:
(bkz: turk tipi akademisyen)
Bir de nota degil ogrenmeye yonelik calis. 3.5 uzeri cok mal gordum ezberlemis ve bir boktan anlamayan. Kendini gelistir. Hocalara yakinlas, projelerde gorev al. Gec kaldigin bir sey yok. Sosyal hayata zaman ayir. Hosuna giden aktivitelerde bulun. Motivasyonun yukselir. Spor zihni acar.
Notlari bu kadar takiyorsan akademik kariyer dusunuyor olmalisin. Bir kere super bir universitede okuyor olabilirsin, ama bil ki o universite bir ucuncu dunya ulkesinin super universitesi. Ortalamayi yuksek tut, dilin super olsun ve yurt disina cik. MIT, Harward filan kasmayi dusunmuyorsan 3.15 fena degil. Kabul ve burs alirsin. Bir cok okul icin son iki yilin ortalamasi onemli.
su basliga goz at:
(bkz: turk tipi akademisyen)
Bir de nota degil ogrenmeye yonelik calis. 3.5 uzeri cok mal gordum ezberlemis ve bir boktan anlamayan. Kendini gelistir. Hocalara yakinlas, projelerde gorev al. Gec kaldigin bir sey yok. Sosyal hayata zaman ayir. Hosuna giden aktivitelerde bulun. Motivasyonun yukselir. Spor zihni acar.
0
Akademik kariyer düşünmüyorsan bu aldığın notların hiç bir önemi yok.
Vallahi yok billahi yok,
Kimse okulda çok iyi çalışmışsın seni işe alalım demiyo inan demiyo.
Bizim okulumuza gelen bir iş adamı bizzat sınıfımıza gelmişti ve sınıfın birincisini ve sonuncusunu işe alıcam demiş okul yetkililerine ve gerçekten aldı arada kalanlardanda hep ortalamanın altındakileri tercih etti,
Daha ilerleyen zmanlarda adamla sohbet fırsatım oldu adam şunu demişti "okulda öğrendiklerin seni işyerine hazırlamaz, iş hayatı okuldan çok farklıdır. Derslerine çok çalışmak senin sorumluluk sahibi olduğunu gösterir, bu yüzden birincilere teklif götürürüm ve onlarla çalışırım, ama asıl iş başarısı okulda sosyal olup hayatını hem gezmek hemde derslerinde kalmayarak idare eden insanlardan gelir. Asıl ilgilendiğim kısım bu tayfadır." demişti.
Şu anda okulda yüksek notlu arkadaşlarım doktora yapmak tez yazmakla uğraşıyor diğer kısımda iş dünyasında daha büyük isim ve kariyer yapıyor.
Akademk kariyer yapmayacaksan KASMA, sosyal ol ne kadar farklı şey yaşarsan hayat inan seni o kadar daha düzgün hazırlar.
Vallahi yok billahi yok,
Kimse okulda çok iyi çalışmışsın seni işe alalım demiyo inan demiyo.
Bizim okulumuza gelen bir iş adamı bizzat sınıfımıza gelmişti ve sınıfın birincisini ve sonuncusunu işe alıcam demiş okul yetkililerine ve gerçekten aldı arada kalanlardanda hep ortalamanın altındakileri tercih etti,
Daha ilerleyen zmanlarda adamla sohbet fırsatım oldu adam şunu demişti "okulda öğrendiklerin seni işyerine hazırlamaz, iş hayatı okuldan çok farklıdır. Derslerine çok çalışmak senin sorumluluk sahibi olduğunu gösterir, bu yüzden birincilere teklif götürürüm ve onlarla çalışırım, ama asıl iş başarısı okulda sosyal olup hayatını hem gezmek hemde derslerinde kalmayarak idare eden insanlardan gelir. Asıl ilgilendiğim kısım bu tayfadır." demişti.
Şu anda okulda yüksek notlu arkadaşlarım doktora yapmak tez yazmakla uğraşıyor diğer kısımda iş dünyasında daha büyük isim ve kariyer yapıyor.
Akademk kariyer yapmayacaksan KASMA, sosyal ol ne kadar farklı şey yaşarsan hayat inan seni o kadar daha düzgün hazırlar.
0
gurur
ne okunur, şöyle pek yormayacak, çok da geyik (pucca gereksizliği gibi) olmayacak?
ne okunur, şöyle pek yormayacak, çok da geyik (pucca gereksizliği gibi) olmayacak?
0
Albert Camus ''Yabancı'', ''Düşüş''. Öyle ki, ikisini bir günde okudum sanıyorum.
0
Pek yormayacak denmiş, Albert Camus önerilmemeli bence.
Ben klasik önerimi yapayım o zaman, kürk mantolu madonna. :)
Ben klasik önerimi yapayım o zaman, kürk mantolu madonna. :)
0
Haklısınız Surfeil, ama pek sürükleyici idiler ondan tavsiye edttim..
O vakit 'Şeker Portakalı' candır. ; ) Devamında 'Güneşi Uyandıralım' , 'Delifişek' okunabilir. Seridir bunlar...
O vakit 'Şeker Portakalı' candır. ; ) Devamında 'Güneşi Uyandıralım' , 'Delifişek' okunabilir. Seridir bunlar...
0
george orwell'ler favorimdir. istersen satır aralarına dikkat edip tüm metaforları çıkarabilirsin, istersen üstünkörü okuyabilirsin
0
george orwelli yazdın ya şuraya la noix valla bi tuhaf oldum. kaynar sular boşandı üstüme. piuu nettin sen yaa? olur mu hiç öyle şey?
zevkini bilmediğim için sana kendi zevkimden bişeler önermek istemiyorum ama orwell kesinlikle aradığın yazar değil
zevkini bilmediğim için sana kendi zevkimden bişeler önermek istemiyorum ama orwell kesinlikle aradığın yazar değil
0
orwell çok rahat okunan bir yazardır. çocuk masalı okur gibi hayvan çiftliği okunabilir ya da rus devrimiyle ilişkiyi kurabilirsiniz. keza 1984 de öyle. herhangi bir distopya hikayesi mi yoksa uzakta olmayan bir gelecek mi
0
bi tane sait faik hikaye kitabı oku hayata bağlan, alemdağda var bir yılan mesela
0
bach birdir
Edit: diğer açtığım yaşamak için duyurusu silinmiş sanırım yönetim tarafından onu da buraya yazın bir zahmet. Evet soru başlıkta; Türkiye'de yaşamamak için sebepleriniz nedir? Gitmekle gitmemek arasında bir kişi olup + - hesabı yaptığınızı düşünün. sevgilim burada, ailem burada gibi öznel cevaplar i
Edit: diğer açtığım yaşamak için duyurusu silinmiş sanırım yönetim tarafından onu da buraya yazın bir zahmet.
Evet soru başlıkta; Türkiye'de yaşamamak için sebepleriniz nedir? Gitmekle gitmemek arasında bir kişi olup + - hesabı yaptığınızı düşünün. sevgilim burada, ailem burada gibi öznel cevaplar istemiyorum.
Tartışma yaratmayın kendi aranızda, sadece sizi rahatsız eden konular nedir merak ediyorum.
Cevabınız bir olgu, norm vs. de olabilir; bir haber veya video linki de. Bende aklıma gelenleri ekleyeceğim birazdan.
Evet soru başlıkta; Türkiye'de yaşamamak için sebepleriniz nedir? Gitmekle gitmemek arasında bir kişi olup + - hesabı yaptığınızı düşünün. sevgilim burada, ailem burada gibi öznel cevaplar istemiyorum.
Tartışma yaratmayın kendi aranızda, sadece sizi rahatsız eden konular nedir merak ediyorum.
Cevabınız bir olgu, norm vs. de olabilir; bir haber veya video linki de. Bende aklıma gelenleri ekleyeceğim birazdan.
0
egitim, cehalet, geri kafalılık, faşist halk, insan haklarının neredeyse tamamının çignenmesi, duyarsız halk, bencil halk...
Tüm bunlar benim kendi fikrimdir ve genelleme yapmıyorum.
Tüm bunlar benim kendi fikrimdir ve genelleme yapmıyorum.
0
geri kafalılık ve gerizekalı hemcinslerim. (erkek) kadınların böyle olmasına biz sebep olduk o yüzden pek suç bulmuyorum onlarda.
ama geri kafalılık çok çok çok büyük bir sorun
ama geri kafalılık çok çok çok büyük bir sorun
0
geri kafalılığı merak ediyorum. nedir geri kafalılık size göre hacılar erciyes?
0
-Cahil insanların oranındaki yükseklik diyemem, cahil olmak bir insanın suçu değildir, ancak cahil kalmak öyle. Sistemin insanları eşit eğitim hakkı vermemesi. Cumhuriyetin öncesinde ve sonrasında, türk aydınının, burjuvazisinin insanların cahilliğinden faydalanması, elitist yapısını bozmaması;
-Günde 5 vakit ezan dinlemek zorunda olmak;
-Böyle tiplerle aynı ülkede yaşıyor olmak; dini ve milli kimliği birbiriyle bağdaştırıp, faşist bile olamayan; türkler kadar din denemiş bir millet olduğunu bilmeyen; kaldı ki hazar türklerinin varlığından habersiz bu tarz adamlarla aynı topraklarda yaşamak,
www.youtube.com
-Gencin biri hiç delil olmadan 11 yıl hapis yerken ağzını açmayanların; gs veya fb kim olursa, derbi sonrası yok polis şuçlu yok şu suçlu diye kavga etmesi,
-Bir senedir gündemdeki en önemli konunun şike operasyonu olması, salazar gibi futbolla uyutulmak,
-Chp'lilerin kendini solcu sandığı, apolitik ve tarihsel hafızası sıfır bir toplumda yaşamak,
- Ramazanda sokakta yemek yiyememek,
- Parkta şurda burada kız arkadaşınla öpüşüğ koklaşırken polisin gelip uyarması,
- Bir günde iki kez gbt'ye maruz kalmak, üstelik bunu senin saç sakal tipine göre yapmaları,
- Erkek arkadaşınla elele yürürken milletin sana pis pis bakması,
- Sokakta alkolü gazeteye sararak içmek zorunda olmak veya içememek
şimdilik aklıma gelenler,
- Babama babacığım demek istesem de diyememek.Aradaki seviyeden sonra bir garip kaçacağını bilmek, bu tarz bir aile yapısında yetişmek (bilemem herkes için geçerli değildir belki),
- Bir erkeğe asansörde selam verdiğinde, aa bu çocuk bana asılıyor; kıza selam verdiğinde aa bu kız bana iş atıyor gibi bir kafaya sahip insanların çoğunlukta olduğu dümdüz bir selamı bile böyle yorumlaran, kadın erkek ilişkilerinin sorunlu olduğu bir toplumda yaşamak.
-Günde 5 vakit ezan dinlemek zorunda olmak;
-Böyle tiplerle aynı ülkede yaşıyor olmak; dini ve milli kimliği birbiriyle bağdaştırıp, faşist bile olamayan; türkler kadar din denemiş bir millet olduğunu bilmeyen; kaldı ki hazar türklerinin varlığından habersiz bu tarz adamlarla aynı topraklarda yaşamak,
www.youtube.com
-Gencin biri hiç delil olmadan 11 yıl hapis yerken ağzını açmayanların; gs veya fb kim olursa, derbi sonrası yok polis şuçlu yok şu suçlu diye kavga etmesi,
-Bir senedir gündemdeki en önemli konunun şike operasyonu olması, salazar gibi futbolla uyutulmak,
-Chp'lilerin kendini solcu sandığı, apolitik ve tarihsel hafızası sıfır bir toplumda yaşamak,
- Ramazanda sokakta yemek yiyememek,
- Parkta şurda burada kız arkadaşınla öpüşüğ koklaşırken polisin gelip uyarması,
- Bir günde iki kez gbt'ye maruz kalmak, üstelik bunu senin saç sakal tipine göre yapmaları,
- Erkek arkadaşınla elele yürürken milletin sana pis pis bakması,
- Sokakta alkolü gazeteye sararak içmek zorunda olmak veya içememek
şimdilik aklıma gelenler,
- Babama babacığım demek istesem de diyememek.Aradaki seviyeden sonra bir garip kaçacağını bilmek, bu tarz bir aile yapısında yetişmek (bilemem herkes için geçerli değildir belki),
- Bir erkeğe asansörde selam verdiğinde, aa bu çocuk bana asılıyor; kıza selam verdiğinde aa bu kız bana iş atıyor gibi bir kafaya sahip insanların çoğunlukta olduğu dümdüz bir selamı bile böyle yorumlaran, kadın erkek ilişkilerinin sorunlu olduğu bir toplumda yaşamak.
0
ohooooooooooo-o! how can I begin yani hacim?
bakalim bakalim:
- cahil insanlarin oranindaki yukseklik. geri kafalilik.
- siyasetteki akp tabani - ulusalci olarak ikiye bolunmusluk ve turkiye'de aslinda hicbir seyin ileriye gitmediginin fark edilmesi. (ornek: akp'yi var eden tabanin 28 subat doneminde -kabul edelim ki- turlu baskilara ugramasi ve bugun siyasi ruzgarin onlarin lehine esmesiyle beraber bu sefer onlarin "karsi cepheyi" ergenekon sureci ile yipratmaya ve ezmeye calismalari... kisacasi yillar geciyor, isimler degisiyo ama hukuksuzluk ve guclunun gucsuzu ezme donemi asla bitmiyor. "yeni turkiye" diyorlar ama turkiye aynen duruyor ve bunun kac kisi farkinda?
futbolda bu sene boyunca yapilan eyyamlari da gorduk, bu da bir baska ornek tabii.
- insanlarin mutlulugu kiskanmasi. sevgilinle rahat gezemezsin, illa bir "HOP BILADER" diyen cikar. sebebi dine baglarlar ama asil neden senin sahip oldugun mutlulugun onlarda olmamasi ve bunu bozmak isteyecek kadar hastalikli bir dusunceye sahip olmalidir. bu hastaliga sahip milyonlar var turkiye'de.
- cinsel bastirilmislik ve genclerde eglence anlayisinin olmamasi. gece kulubu, gibi yerlerde uygulanan "damsiz girilmez" tarzi politikalar ve bunun asil nedeni olan hayvanlar.
- askerlik sorunu. (yil 2012 ve hala var bu)
- asik suratli, negatif enerji yuklu bir halk.
gibi binlerce problem. buraya bunlar gibi en az 40 madde yazarim...
bakalim bakalim:
- cahil insanlarin oranindaki yukseklik. geri kafalilik.
- siyasetteki akp tabani - ulusalci olarak ikiye bolunmusluk ve turkiye'de aslinda hicbir seyin ileriye gitmediginin fark edilmesi. (ornek: akp'yi var eden tabanin 28 subat doneminde -kabul edelim ki- turlu baskilara ugramasi ve bugun siyasi ruzgarin onlarin lehine esmesiyle beraber bu sefer onlarin "karsi cepheyi" ergenekon sureci ile yipratmaya ve ezmeye calismalari... kisacasi yillar geciyor, isimler degisiyo ama hukuksuzluk ve guclunun gucsuzu ezme donemi asla bitmiyor. "yeni turkiye" diyorlar ama turkiye aynen duruyor ve bunun kac kisi farkinda?
futbolda bu sene boyunca yapilan eyyamlari da gorduk, bu da bir baska ornek tabii.
- insanlarin mutlulugu kiskanmasi. sevgilinle rahat gezemezsin, illa bir "HOP BILADER" diyen cikar. sebebi dine baglarlar ama asil neden senin sahip oldugun mutlulugun onlarda olmamasi ve bunu bozmak isteyecek kadar hastalikli bir dusunceye sahip olmalidir. bu hastaliga sahip milyonlar var turkiye'de.
- cinsel bastirilmislik ve genclerde eglence anlayisinin olmamasi. gece kulubu, gibi yerlerde uygulanan "damsiz girilmez" tarzi politikalar ve bunun asil nedeni olan hayvanlar.
- askerlik sorunu. (yil 2012 ve hala var bu)
- asik suratli, negatif enerji yuklu bir halk.
gibi binlerce problem. buraya bunlar gibi en az 40 madde yazarim...
0
doğu toplumlarına has atama usulü beni hayattan soğutuyor her daim. seçme eleme gibi yöntemleri benimseyemeyişimiz. doğal olarak ülkemden de
ama başka şansım da yok. kimse kucağını açmış beni beklemiyor nihayetinde. oturuyorum oturduğum yere.
taş yerinde ağır da derler ama ben yerimde de ağır değilim sanki
velhasıl iyi değiliz. türkiyeyi olduğu gibi söküp sibiryaya taşınsak çözeriz herşeyi gibime geliyor ama teknik yetersizlikler...
ama başka şansım da yok. kimse kucağını açmış beni beklemiyor nihayetinde. oturuyorum oturduğum yere.
taş yerinde ağır da derler ama ben yerimde de ağır değilim sanki
velhasıl iyi değiliz. türkiyeyi olduğu gibi söküp sibiryaya taşınsak çözeriz herşeyi gibime geliyor ama teknik yetersizlikler...
0
başımızdaki insanların ülkeyi geriletmeye ç alışmalarını izlerken elimden hiçbir şey gelmemesi, beni bu ülkeden kaçmaya en çok iten şey.
din denen saçmalık bir tek bu ülkede olmadığından bu kategoriyi atlıyorum.
insanların kötü kalpli oluşunu falan da geçtim çünkü her yerde insanlar böyle.
gidemememin tek sebebi de yabancı dil sorunu. hiç savaş görmemiş, insanları melek gibi olan bir yerde yaşamayı çok isterim tabi ki. neira harikalar diyarında :)
din denen saçmalık bir tek bu ülkede olmadığından bu kategoriyi atlıyorum.
insanların kötü kalpli oluşunu falan da geçtim çünkü her yerde insanlar böyle.
gidemememin tek sebebi de yabancı dil sorunu. hiç savaş görmemiş, insanları melek gibi olan bir yerde yaşamayı çok isterim tabi ki. neira harikalar diyarında :)
0
Ya adam yere tükürüyor ya neyi tartışıyorsunuz? Yok o adam senin insan hakkına saygı duyacaktı bir de.
0
Galatasaray!
Ayrıca Türkçe'nin çok güzel ve eğlenceli bir dil olması. Eski kelimelerle süslenmiş bir Türkçe'den daha zevkli bir şey yok benim için. İngilizce konuşmayı da çok seviyorum ama o kadar etki etmiyor elbette.
Ayrıca Türkçe'nin çok güzel ve eğlenceli bir dil olması. Eski kelimelerle süslenmiş bir Türkçe'den daha zevkli bir şey yok benim için. İngilizce konuşmayı da çok seviyorum ama o kadar etki etmiyor elbette.
0
@grgn bütün iskandinavya erkek, kız, nine, çocuk yere tükürüyor :).
- ağır yozlaşma, adalet yerlerde
- insana saygı ve hoşgörü yok
- iş hayatında sömürülme (bu biraz daha spesifik oldu)
ilk ikisinden her şey doğuyor aslında. Tüm ülkenin eğitimli, ne bileyim dinden uzaklaşmış, bilim-edebiyat kasmış olmasını bekleyemezsiniz. Zaten herkes kendine yakın hissettikleriyle etkileşime geçiyor. Saygı ve hoşgörü olsa ben onun dinine karışmam, o benim ortalıkta öpüşmeme karışmaz; ne güzel geçinip gideriz. Ama pek olmuyor o.
- ağır yozlaşma, adalet yerlerde
- insana saygı ve hoşgörü yok
- iş hayatında sömürülme (bu biraz daha spesifik oldu)
ilk ikisinden her şey doğuyor aslında. Tüm ülkenin eğitimli, ne bileyim dinden uzaklaşmış, bilim-edebiyat kasmış olmasını bekleyemezsiniz. Zaten herkes kendine yakın hissettikleriyle etkileşime geçiyor. Saygı ve hoşgörü olsa ben onun dinine karışmam, o benim ortalıkta öpüşmeme karışmaz; ne güzel geçinip gideriz. Ama pek olmuyor o.
0
-:vatandaşlar olarak başka ülkelere kolayca giremiyoruz vize problemleri yüzünden...
+: hayvanları, doğası, şehirleri, örf ve adetleri, cahillikleri,kabalıkları vs nin yanı sıra zor hayat şartlarıyla mücadele ederken bile birşey istediğinde dinleyebilitesi olan tüm insanları, anadilini özgürce konuşmak, tr de tr vatandaşı olmak (bu çok çok önemli) başka hiç bir ülkede son söylediğimi bulamayız değil mi? tarih kokan camilerimizden yükselen günde 5 vakit ezan sesi, avrupai sokaklar kadar zina ve öpüşme oranının yüksek olmaması, ramazanda insanların birbirine saygı duyması.
farkındaysan burası türkler için türkiye.. batı özentisi kimliğini kaybetmiş insancıklar için değil... evet bencede sevmeyenler gitsin tr daha güzel bir yer olacak içinizde şüphe kalmasın.
+: hayvanları, doğası, şehirleri, örf ve adetleri, cahillikleri,kabalıkları vs nin yanı sıra zor hayat şartlarıyla mücadele ederken bile birşey istediğinde dinleyebilitesi olan tüm insanları, anadilini özgürce konuşmak, tr de tr vatandaşı olmak (bu çok çok önemli) başka hiç bir ülkede son söylediğimi bulamayız değil mi? tarih kokan camilerimizden yükselen günde 5 vakit ezan sesi, avrupai sokaklar kadar zina ve öpüşme oranının yüksek olmaması, ramazanda insanların birbirine saygı duyması.
farkındaysan burası türkler için türkiye.. batı özentisi kimliğini kaybetmiş insancıklar için değil... evet bencede sevmeyenler gitsin tr daha güzel bir yer olacak içinizde şüphe kalmasın.
0
@devilred
Anadil dediğiniz gibi en önemli kriter, eğer küçüklükten ikinci dili istediğiniz kadar iyi öğrenin ama anadil kadar iyi öğrenmemişseniz ki bu muhtemelen birçoğumuz için geçerlidir insan büyük sıkıntı yaşıyor. Sinirden çatlayacağı bir an ağzına küfür, sevgisini klişe olmayan birşekilde ifade etmek istediğinde laf gelmiyor. Kalkıp birine iki muhabbetin belini kıralım diyemeyip, sınav öncesi yanındaki şikayet eden arkadaşına göte giren şemsiye açılmaz gibi atasözleri kullanamamak.
Anadil dediğiniz gibi en önemli kriter, eğer küçüklükten ikinci dili istediğiniz kadar iyi öğrenin ama anadil kadar iyi öğrenmemişseniz ki bu muhtemelen birçoğumuz için geçerlidir insan büyük sıkıntı yaşıyor. Sinirden çatlayacağı bir an ağzına küfür, sevgisini klişe olmayan birşekilde ifade etmek istediğinde laf gelmiyor. Kalkıp birine iki muhabbetin belini kıralım diyemeyip, sınav öncesi yanındaki şikayet eden arkadaşına göte giren şemsiye açılmaz gibi atasözleri kullanamamak.
0
Turkiye: tekke ve zaviyelerden aramiza katilan, kimligi arap kimligi olmus bazi takkeliler tarafindan icindeki boktan yonleri siraladiginiz zaman "bati ozentisi kimligini kaybetmis insanciklar" olarak yaftalanabildiginiz canim memleketim, biricik vatanim. sevdalimsin turkiye'm.
0
aklıma gelen başka artılar;
erkan oğur, münir nurettin, targan, kazantzidis, vardabet, ketencoğlu, ruhi su, orhan gencebay ve daha birçok adı şu an aklıma gelmemiş olan müzisyenle aynı topraktan gelmek ve onların müziğini dinleme şansına erişmiş olmak.
eksiler;
ajdar ve serdar ortaç gibi beste makinelerimizle aynı topraklarda doğmuş olmak.
EDİT: hep ben yazıyorum olmuyor ama ;(
erkan oğur, münir nurettin, targan, kazantzidis, vardabet, ketencoğlu, ruhi su, orhan gencebay ve daha birçok adı şu an aklıma gelmemiş olan müzisyenle aynı topraktan gelmek ve onların müziğini dinleme şansına erişmiş olmak.
eksiler;
ajdar ve serdar ortaç gibi beste makinelerimizle aynı topraklarda doğmuş olmak.
EDİT: hep ben yazıyorum olmuyor ama ;(
0
yaşama: türkçe konuşulması ve türk kültürü
yaşamama: nüfus çok fazla. bu da bir çok sorunun kaynağı aslında. trafik, sağlık, eğitim vs.
bir de adaletsizlik.
yaşamama: nüfus çok fazla. bu da bir çok sorunun kaynağı aslında. trafik, sağlık, eğitim vs.
bir de adaletsizlik.
0
+ gecenin 12sinde açık tekel bayisi bulabilmek, pazar günleri açık market,bakkal bulabilmek.
ben yine aklıma geldikçe yazıyorum buraya.
ben yine aklıma geldikçe yazıyorum buraya.
0
aklıma geldikçe ekliyorum yine,
- zorunlu askerlik (veya sosyal hizmet alternatifi olmaması)
+ künefe, baklava, zeytinyağlılar, şerbetliler, hamurişleri... balkan, karadeniz, ege, akdeniz, doğu anadolu, güneydoğu, iç anadalu gibi bilimum farklı mutfakların kendine has birbirinden leziz tatları olması ve bunların en iyi örneklerini yine bu ülke sınırlar içerisinde bulabilmek.
- zorunlu askerlik (veya sosyal hizmet alternatifi olmaması)
+ künefe, baklava, zeytinyağlılar, şerbetliler, hamurişleri... balkan, karadeniz, ege, akdeniz, doğu anadolu, güneydoğu, iç anadalu gibi bilimum farklı mutfakların kendine has birbirinden leziz tatları olması ve bunların en iyi örneklerini yine bu ülke sınırlar içerisinde bulabilmek.
0
+ karadeniz zekası,espri anlayışımız,youtube video altındaki yorumlar başka hangi millette var.
0
+ bulamadığınız, getirmesi uzun sürecek veya ulaşamayacağınız kitap , film vs neşriyatı, veya öğrencilik dönemi, ekonomik sıkıntı döneminde olduğunuz için satın alamadığınız orjinal eseri torrent üzerinden rahatça indirebilmek.
(şu an için) youtube.da'ki videoların hepsini izleyebilmek.
>örneğin almanyada gema diye beyinsiz bir kurum var, hiçbir videoyu açtırmıyor youtube'da.
>ayrıca orada yaşayan birkaç arkadaşımdan duyduğum kadarıyla torrent işi de epey sakatmış, çok fazla ceza yiyen varmış. bu nedenle rapidshare ve benzeri sitelerden download yapıyorlardı.
-internet sansürü, porno vb. sitelere girememek...
(şu an için) youtube.da'ki videoların hepsini izleyebilmek.
>örneğin almanyada gema diye beyinsiz bir kurum var, hiçbir videoyu açtırmıyor youtube'da.
>ayrıca orada yaşayan birkaç arkadaşımdan duyduğum kadarıyla torrent işi de epey sakatmış, çok fazla ceza yiyen varmış. bu nedenle rapidshare ve benzeri sitelerden download yapıyorlardı.
-internet sansürü, porno vb. sitelere girememek...
0
saçma sapan vergi politikaları
dünyanın en pahalı eti, interneti, benzini bizde olması.
neredeyse yurtdışından alışveriş yapmayı yasaklayacak olmaları.
yurtdışından parfüm ve sporcu besinleri getirilemiyor olması.
sırf iddaa tekel olsun diye diğer kocaman bahis şirketlerinin yasaklanması. bunların içinde uefa'nın tanıdığı fc barcelona'nın da sponsoru olduğu betfair olması.
yurtdışına çıkış harcı, yurtdışından telefon getirme harcı gibi saçma sapan haraçların olması.
vergiyle beraber yurtdışına göre 3-4 kat artan elektronik eşya fiyatları.
bunların bir kısmı düzeltilse bile türkiye gayet yaşanabilir bir yer olabilir. mesela en düşük net hızı 5 mb olsa, etin kilosu 15 tl'ye düşse, benzin 2-3 tl aralığında olsa, bu gereksiz harçlar ve yukarıda da saydığım bazı nedensiz yasaklar kaldırılsa ben buraya kendimi daha bağlı hissederdim.
dünyanın en pahalı eti, interneti, benzini bizde olması.
neredeyse yurtdışından alışveriş yapmayı yasaklayacak olmaları.
yurtdışından parfüm ve sporcu besinleri getirilemiyor olması.
sırf iddaa tekel olsun diye diğer kocaman bahis şirketlerinin yasaklanması. bunların içinde uefa'nın tanıdığı fc barcelona'nın da sponsoru olduğu betfair olması.
yurtdışına çıkış harcı, yurtdışından telefon getirme harcı gibi saçma sapan haraçların olması.
vergiyle beraber yurtdışına göre 3-4 kat artan elektronik eşya fiyatları.
bunların bir kısmı düzeltilse bile türkiye gayet yaşanabilir bir yer olabilir. mesela en düşük net hızı 5 mb olsa, etin kilosu 15 tl'ye düşse, benzin 2-3 tl aralığında olsa, bu gereksiz harçlar ve yukarıda da saydığım bazı nedensiz yasaklar kaldırılsa ben buraya kendimi daha bağlı hissederdim.
0
yaşamamak için sebepler
- özgür bir ülke olmaması. özgürlükler her açıdan kısıtlı
- insanların somurtkanlığı, kabalığı, anlayışsızlığı
- çok çalışıp az kazanmak
- politikacıların ve politikanın korkunçluğu
- insanların genelinin kurallara, yasalara, etiğe, mantığa, empatiye karşı inanılmaz vurdumduymazlığı
- korkunç mimari, düşük estetik anlayışı
- yüksek vergiler, pahalı alkol
- kendi dinini kendine saklamak yerine ona buna zorla benimsetmeye çalışan insanların çokluğu
- kadının ezilmişliği, toplumsal hayattaki yokluğu, erkek egemen toplum, dil, kabulleniş, cinsellik tabusu, bu durumlar sonucu ortaya çıkan cinsiyetsiz bir kadın grubu olan kezbanlar
- eğitim sisteminin insanların kafasına milliyetçilik, atatürk kültü, fatiha suresi vb bir sürü hurafe sokması. aynı sistemin çıktısı kalitesiz öğretmenler
yaşamak için sebepler
- ne kadar tecavüz etsek de hala öldüremediğimiz doğal, tarihi, mimari güzellikler
- hayatın görece ucuz olması
- güzel yemekler
- özgür bir ülke olmaması. özgürlükler her açıdan kısıtlı
- insanların somurtkanlığı, kabalığı, anlayışsızlığı
- çok çalışıp az kazanmak
- politikacıların ve politikanın korkunçluğu
- insanların genelinin kurallara, yasalara, etiğe, mantığa, empatiye karşı inanılmaz vurdumduymazlığı
- korkunç mimari, düşük estetik anlayışı
- yüksek vergiler, pahalı alkol
- kendi dinini kendine saklamak yerine ona buna zorla benimsetmeye çalışan insanların çokluğu
- kadının ezilmişliği, toplumsal hayattaki yokluğu, erkek egemen toplum, dil, kabulleniş, cinsellik tabusu, bu durumlar sonucu ortaya çıkan cinsiyetsiz bir kadın grubu olan kezbanlar
- eğitim sisteminin insanların kafasına milliyetçilik, atatürk kültü, fatiha suresi vb bir sürü hurafe sokması. aynı sistemin çıktısı kalitesiz öğretmenler
yaşamak için sebepler
- ne kadar tecavüz etsek de hala öldüremediğimiz doğal, tarihi, mimari güzellikler
- hayatın görece ucuz olması
- güzel yemekler
0
nezaketın 0 olması. ben nezakete cok onem veren bır ınsanım. devlet daıresı olsun, okulda ogrencı ıslerı olsun bankada fln hep rıca ederek kıbar bır ses touyla ısterdım. gercekten sunu anladım en nazık ınsan bıle boyle yerlerde kaba davranıyor. cunku turk ınsanı gotunu tutusturan kısıden emır alınca o ısı yapıyor. mıllette bak ben arızayım gıbısınden bır havaya sokuyor kendını ıslerını yaptırtmak ıcın. gercekten mıllet bundan dolayı cazgır davranmaya baslıyor. onun dısında hoçgörü gercekten yok herkes kendı cıkarının pesınde.
medenıyet yok. taksımde karsıdan karsıya gecerken arabalara ısık yanıyor lan bızım mıllet hurra dalıyor arabaların ıcıne. kı alanyada bır turıstın bombos yolda gecenın bır yarısı yaya ısıgı kırmızı yanıyor dıye bekledıgını bılıyorum.
işlerin el altından dönmesi adaletsızlık.. el altından neler donuyor neler.. yeter kı tanıdıgın olsun. tanıdıgın olmazsa bır ıs yapamazsın. sana yok derler gonderırler o ısı zorlarsın edersın bagrırsın cagrırsın o zaman ok derler.
muzısyenım ve gece hayatımda fazladır canlı muzık yaparım fln. ya arkadas sahnedeyız kopuyoruz sahnede yabancılar coşuyor dans edıyor eglenıyor. kımısı dırty modunda. bızımkılere bakıyorum herkes oturuyor onlerınde 1 tane bıra ıcıyor herkes tık yok kımsede. kapalıyız kapalı modern dusunemıyoruz gelısemıyoruz gelısıme acık bır ulke degılız herseyı zar zor ıdrak edebılıyoruz.
bu ulkede en dınıne duskun olmayan bıle akpartının arkasından gıtmesı. bakınız sanat dunyası,iş dünyası, spor dünyası.. ak partı buyuk bır guc halıne gelınce hepsı baktı ısımız orda halloluyor bız cıkarımıza bakalım gıdelım numaradan partıyı destekleyelım kı para kazanalım onumuz acılsın.. mantık bu!
sertfıka prgramına gıttım cocugun bırı dıyor kı avukat bunu dıyen gır ak partının genclık kollarına yolunu bulursun 10 yılda dıyor. olaya bakar mısın? arada ak partılıde vardır herkesın kendı bakıs acısı ona saygım var. yalnız sırf dınınıze duskunsunuz dıye o partıye oy vermek sacma degıl mı? adaletı dınle yonetmek herseyı dıne baglamak..? cok cahılız cok... valla baska ulkeye yerlesmeyı dusunmuyor degılım cunku batmaya basladı artık bırseyler..
benzın pahalı, araba pahalı, cıftcıyız bız bu arada cıftcılerın halı perısan 10 yıldır cıftcılerın hepsı ıflas modunda.. ureten her turlu zararına satıyor ama alım satım yapan sanayıcı bok gıbı para kazanıyor boyle duzensız bır ekonomı var ortada.
herseyın 2. kalıtesını baska ulkelerdekı 1. kalıte malın 2 katına almak.. araba olsun, petrol olsun, kıyafet olsun, teknolojı olsun herseyımız pahalı arkadas tuketıcıyız cunku..80 darbesının sonrasında mıllet bosuna bırbırbırıne gırmemıs kımısı ıstemıs bu hale duselım,kımısı ıstemıs bagımsız olalım.. sıctıgımız boktan bıle vergı alacaklar gercekten. neyse daha cok varda susayım ben en ıyısı.
medenıyet yok. taksımde karsıdan karsıya gecerken arabalara ısık yanıyor lan bızım mıllet hurra dalıyor arabaların ıcıne. kı alanyada bır turıstın bombos yolda gecenın bır yarısı yaya ısıgı kırmızı yanıyor dıye bekledıgını bılıyorum.
işlerin el altından dönmesi adaletsızlık.. el altından neler donuyor neler.. yeter kı tanıdıgın olsun. tanıdıgın olmazsa bır ıs yapamazsın. sana yok derler gonderırler o ısı zorlarsın edersın bagrırsın cagrırsın o zaman ok derler.
muzısyenım ve gece hayatımda fazladır canlı muzık yaparım fln. ya arkadas sahnedeyız kopuyoruz sahnede yabancılar coşuyor dans edıyor eglenıyor. kımısı dırty modunda. bızımkılere bakıyorum herkes oturuyor onlerınde 1 tane bıra ıcıyor herkes tık yok kımsede. kapalıyız kapalı modern dusunemıyoruz gelısemıyoruz gelısıme acık bır ulke degılız herseyı zar zor ıdrak edebılıyoruz.
bu ulkede en dınıne duskun olmayan bıle akpartının arkasından gıtmesı. bakınız sanat dunyası,iş dünyası, spor dünyası.. ak partı buyuk bır guc halıne gelınce hepsı baktı ısımız orda halloluyor bız cıkarımıza bakalım gıdelım numaradan partıyı destekleyelım kı para kazanalım onumuz acılsın.. mantık bu!
sertfıka prgramına gıttım cocugun bırı dıyor kı avukat bunu dıyen gır ak partının genclık kollarına yolunu bulursun 10 yılda dıyor. olaya bakar mısın? arada ak partılıde vardır herkesın kendı bakıs acısı ona saygım var. yalnız sırf dınınıze duskunsunuz dıye o partıye oy vermek sacma degıl mı? adaletı dınle yonetmek herseyı dıne baglamak..? cok cahılız cok... valla baska ulkeye yerlesmeyı dusunmuyor degılım cunku batmaya basladı artık bırseyler..
benzın pahalı, araba pahalı, cıftcıyız bız bu arada cıftcılerın halı perısan 10 yıldır cıftcılerın hepsı ıflas modunda.. ureten her turlu zararına satıyor ama alım satım yapan sanayıcı bok gıbı para kazanıyor boyle duzensız bır ekonomı var ortada.
herseyın 2. kalıtesını baska ulkelerdekı 1. kalıte malın 2 katına almak.. araba olsun, petrol olsun, kıyafet olsun, teknolojı olsun herseyımız pahalı arkadas tuketıcıyız cunku..80 darbesının sonrasında mıllet bosuna bırbırbırıne gırmemıs kımısı ıstemıs bu hale duselım,kımısı ıstemıs bagımsız olalım.. sıctıgımız boktan bıle vergı alacaklar gercekten. neyse daha cok varda susayım ben en ıyısı.
0
- çimlere basmanın yasak olması...
çim lan bu basmak için var; sen basmasan, ben basmasan, kim basacak güzelim yeşilliklere. çimler bozuluyormuş, m2 çim'e düşen insan sayısını azaltsan, daha fazla yeşil alan sağlasan veya daha düzgün nüfus politikası oluştursan hiç de bozulmaz.
+ yaya caddesinde bisiklet kullanıyorsunuz diye para cezası yememeniz. en azından istiklal vb. bu tarz bir yerde başıma bu tarz bir durum gelmedi henüz. tamam şikayetimde haklı değilim belki, ama nerden bilicem orada bisiklet sürmenin yasak olduğunu germen dostum.
çim lan bu basmak için var; sen basmasan, ben basmasan, kim basacak güzelim yeşilliklere. çimler bozuluyormuş, m2 çim'e düşen insan sayısını azaltsan, daha fazla yeşil alan sağlasan veya daha düzgün nüfus politikası oluştursan hiç de bozulmaz.
+ yaya caddesinde bisiklet kullanıyorsunuz diye para cezası yememeniz. en azından istiklal vb. bu tarz bir yerde başıma bu tarz bir durum gelmedi henüz. tamam şikayetimde haklı değilim belki, ama nerden bilicem orada bisiklet sürmenin yasak olduğunu germen dostum.
0
yaşamak için sebep : başka alternatifin olmaması bilsem ki evrüpa bana davetiye yollayacak gitmem mi ...
0
- minibüs terörü, şerefsiz çocuğu minibüsçüler (akrabam olan 2 tane de buna dahil), taksici ve otobüs şöförleri de cabası.
ama gördüğüm kadarıyla taksicilerin heryerde en azından avrupa da aynı olduğunu söyleyebilriim. otobüs şöförlerinde ise daha farklı + ve - ler var bizimkilere göre ama en azından bizdekiler kadar dangalak değiller.
-Otokar minibüslerinin bu ülkede bu kadar yaygın olması;
onun pancar motoru gibi kafa siken sesi,
o iğrenç ötesi dumanı,
ve bu boktan aracı üreten firmanın sahibinin türkiyenin en zenginlerinden olması. (belki şahin,doğan kartal örneklerini de veren çıkar sonra)
-Şirketlere vs. yaptırılan psikoteknik vb. testlerin sınavlarının 1000 kat daha zorunun toplu taşıma şöförlerine yapılması gerekmekte, ama uygulama nasıl net bir bilgim yok.
ama gördüğüm kadarıyla taksicilerin heryerde en azından avrupa da aynı olduğunu söyleyebilriim. otobüs şöförlerinde ise daha farklı + ve - ler var bizimkilere göre ama en azından bizdekiler kadar dangalak değiller.
-Otokar minibüslerinin bu ülkede bu kadar yaygın olması;
onun pancar motoru gibi kafa siken sesi,
o iğrenç ötesi dumanı,
ve bu boktan aracı üreten firmanın sahibinin türkiyenin en zenginlerinden olması. (belki şahin,doğan kartal örneklerini de veren çıkar sonra)
-Şirketlere vs. yaptırılan psikoteknik vb. testlerin sınavlarının 1000 kat daha zorunun toplu taşıma şöförlerine yapılması gerekmekte, ama uygulama nasıl net bir bilgim yok.
0
-Tam olarak bilmediğim (belki tekel, üretim yasağı vs.) çeşitli politikalardan ötürü, balkanlarda hala kısmen devam eden, kazan ve evde kendi alkolünü yapma kültürünün bizde 'büyük ölçüde' kaybolmuş olması. (rumeli ve güneydoğuda hala devam ettirenler var sanırsam. haber edin dostlar, bizde öğrenelim.)
Ev yapımı balinka, rakija, arak, boğma vs. içenler iyi bilir bunun önemini. Rumen bir arkadaşım dedesiyle beraber yapıp getirirdi eskiden. Ah benim de bunu bilen bir dedem olaydı da öğreneydim. Belki de bu kültürün kaybolmasından sahte rakı yapmayı bile eline yüzüne bulaştıran beceriksizler var. Son cümle tartışmaya neden olabilir tabii. Ancak sahte rakıyı övmek gibi bir durum söz konusu değil burada.
Ev yapımı balinka, rakija, arak, boğma vs. içenler iyi bilir bunun önemini. Rumen bir arkadaşım dedesiyle beraber yapıp getirirdi eskiden. Ah benim de bunu bilen bir dedem olaydı da öğreneydim. Belki de bu kültürün kaybolmasından sahte rakı yapmayı bile eline yüzüne bulaştıran beceriksizler var. Son cümle tartışmaya neden olabilir tabii. Ancak sahte rakıyı övmek gibi bir durum söz konusu değil burada.
0
barut
Selamlar. Aklıma takılmış bir şey var ve günlerdir kararsızlık içerisindeyim. İçim içimi yiyor, ne karar vereceğimi bir türlü bilemiyorum. Kısaca özetlemek gerekirse, Buraya (Madrid) erasmus ile geldim ve iki dönemdir buradayım. Okulda bölüm başkanı ile de aram iyi ve bana geçtiğimiz ay "neden burad
Selamlar. Aklıma takılmış bir şey var ve günlerdir kararsızlık içerisindeyim. İçim içimi yiyor, ne karar vereceğimi bir türlü bilemiyorum.
Kısaca özetlemek gerekirse, Buraya (Madrid) erasmus ile geldim ve iki dönemdir buradayım. Okulda bölüm başkanı ile de aram iyi ve bana geçtiğimiz ay "neden burada kalmıyorsun" diye sordu. Araştırdığımda bunun mümkün olabileceğini gördüm. Zaten benim okuduğum bölüm (Bilişim Sistemleri Mühendisliği) aynı içerik ile ve hemen hemen aynı dersler ile burada da var. Derslerimi burada saydırıp kaldığım ve almam gereken dersleri vererek burada mezun olabilme şansım var kısacası... Hesabıma göre buraya geçiş yaparsam 1 yıl içerisinde (belki 1,5) mezun olabiliyorum, Türkiye'ye dönersem zaten yine 1 yıl uzayacak okul...
Sorularıma gelirsek;
1- Burada eğlence hayatı mükemmel, evet ve çoğunlukla çok iyi zaman geçiriyorum. Ama sorun şu ki, bazen kendi arkadaşlarımı çok özlüyorum. Aileme bazen çok ihtiyaç duyuyorum. İstanbul'dayken neredeyse umrumda bile olmayan aileme inanın burada bazen korkunç bir özlem duyuyorum. Bu sene sahip olduğum ve kalırsam muhtemelen sahip olacağım bütün arkadaşlar yabancı; dolayısıyla dönem başında herkes iyi vakit geçirmeye gelmişti ve ileride sahip olacağım arkadaşlar da yine aynı sebeple gelmiş olacak... Hayat her zaman eğlence değil; insan bazen derdini paylaşacak gerçek bir dost arıyor, bunu bulamayınca da kendini kötü hissediyor. Sonuçta buraya partiden partiye koşmak için gelmiş adamla oturup dertleşemezsiniz. Çocukluk arkadaşlarınızla 3 ay önce tanıştığınız adam da asla bir olmaz... İşte bunu nasıl aşacağımı bilmiyorum ve kalabalık içinde yalnız kalmaktan, her şeyi içime atıp kimseye paylaşamamaktan çok korkuyorum. Yurtdışında eğitim gören ve görmüş arkadaşlardan bu konuda fikir almak isterim.
2- Türkiye'ye dönmek fikri beni çok korkutuyor. Daha şimdiden Türkiye'den inanılmaz soyutlanmış durumdayım. Kendimi bazen arkadaşlarıma "bizim burada böyle değil" derken filan buluyorum, İspanya'yı kast ederek. Bu konuda tepki çektiğim de çok oldu; ama işin tuhaf tarafı kendimi İspanyol gibi de hissetmiyorum. Yani hani Almancıların yıllardır söylediği şey vardır ya "Vatanımda Almancı, burada yabancı" diye... Aynen o his. Eğer şimdi geri dönersem acı çeke çeke Türkiye'de yaşamaya alışabilme şansım var belki; ama geri dönmezsem eğer bir daha gidip Türkiye'de yaşamam... Ve bu da benim bir daha hiçbir yere ait olamamam demek belki de. Ben aitlik duygusunu önemsiyorum ve bununla da nasıl başa çıkacağıma dair bir fikrim yok. Uzun yıllardır yurtdışında yaşayan arkadaşlardan bu konuda yardım bekliyorum.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Kısaca özetlemek gerekirse, Buraya (Madrid) erasmus ile geldim ve iki dönemdir buradayım. Okulda bölüm başkanı ile de aram iyi ve bana geçtiğimiz ay "neden burada kalmıyorsun" diye sordu. Araştırdığımda bunun mümkün olabileceğini gördüm. Zaten benim okuduğum bölüm (Bilişim Sistemleri Mühendisliği) aynı içerik ile ve hemen hemen aynı dersler ile burada da var. Derslerimi burada saydırıp kaldığım ve almam gereken dersleri vererek burada mezun olabilme şansım var kısacası... Hesabıma göre buraya geçiş yaparsam 1 yıl içerisinde (belki 1,5) mezun olabiliyorum, Türkiye'ye dönersem zaten yine 1 yıl uzayacak okul...
Sorularıma gelirsek;
1- Burada eğlence hayatı mükemmel, evet ve çoğunlukla çok iyi zaman geçiriyorum. Ama sorun şu ki, bazen kendi arkadaşlarımı çok özlüyorum. Aileme bazen çok ihtiyaç duyuyorum. İstanbul'dayken neredeyse umrumda bile olmayan aileme inanın burada bazen korkunç bir özlem duyuyorum. Bu sene sahip olduğum ve kalırsam muhtemelen sahip olacağım bütün arkadaşlar yabancı; dolayısıyla dönem başında herkes iyi vakit geçirmeye gelmişti ve ileride sahip olacağım arkadaşlar da yine aynı sebeple gelmiş olacak... Hayat her zaman eğlence değil; insan bazen derdini paylaşacak gerçek bir dost arıyor, bunu bulamayınca da kendini kötü hissediyor. Sonuçta buraya partiden partiye koşmak için gelmiş adamla oturup dertleşemezsiniz. Çocukluk arkadaşlarınızla 3 ay önce tanıştığınız adam da asla bir olmaz... İşte bunu nasıl aşacağımı bilmiyorum ve kalabalık içinde yalnız kalmaktan, her şeyi içime atıp kimseye paylaşamamaktan çok korkuyorum. Yurtdışında eğitim gören ve görmüş arkadaşlardan bu konuda fikir almak isterim.
2- Türkiye'ye dönmek fikri beni çok korkutuyor. Daha şimdiden Türkiye'den inanılmaz soyutlanmış durumdayım. Kendimi bazen arkadaşlarıma "bizim burada böyle değil" derken filan buluyorum, İspanya'yı kast ederek. Bu konuda tepki çektiğim de çok oldu; ama işin tuhaf tarafı kendimi İspanyol gibi de hissetmiyorum. Yani hani Almancıların yıllardır söylediği şey vardır ya "Vatanımda Almancı, burada yabancı" diye... Aynen o his. Eğer şimdi geri dönersem acı çeke çeke Türkiye'de yaşamaya alışabilme şansım var belki; ama geri dönmezsem eğer bir daha gidip Türkiye'de yaşamam... Ve bu da benim bir daha hiçbir yere ait olamamam demek belki de. Ben aitlik duygusunu önemsiyorum ve bununla da nasıl başa çıkacağıma dair bir fikrim yok. Uzun yıllardır yurtdışında yaşayan arkadaşlardan bu konuda yardım bekliyorum.
Okuduğunuz için teşekkürler.
0
kusura bakma tamamını okumadım, madrid'den sonraki birkaç cümleyi de okudum
erkek arkadaşım ispanyol. bu yaz buraya taşınacak. bana diyorlar ki neden sen gitmiyorsun. cevabı basit: ekonomik halleri gerçekten çok kötü. öğretmenlerine maaş veremeyen bir ülkeden bahsediyoruz. erkek arkadaşımın üni'si erasmusunu iptal etti gelecek sene için. ciddi maddi sıkıntılar içindeler
yani türkiye'ye dön demiyorum, ama ispanya için ciddi ciddi düşün sadece ekonomik sebeplerden ötürü. işsizlik de cabası orada. her gün ayrı bir protestodalar
erkek arkadaşım ispanyol. bu yaz buraya taşınacak. bana diyorlar ki neden sen gitmiyorsun. cevabı basit: ekonomik halleri gerçekten çok kötü. öğretmenlerine maaş veremeyen bir ülkeden bahsediyoruz. erkek arkadaşımın üni'si erasmusunu iptal etti gelecek sene için. ciddi maddi sıkıntılar içindeler
yani türkiye'ye dön demiyorum, ama ispanya için ciddi ciddi düşün sadece ekonomik sebeplerden ötürü. işsizlik de cabası orada. her gün ayrı bir protestodalar
0
bi tanıdığım 7 yıl londrada yaşadıktan sonra istanbula geri döndü. giderken "böyle ülkeye sokarım" diyerek gitti, aile bağı da yok gibiydi zaten, çok iyi de işi vardı orda. ama bi noktadan sonra demek ki insan çocukluğunda konuştuğu dili konuşmak, çocukluğundan beri bildiği mekanda yaşamak istiyor.
0
@la noix, İspanya'daki ekonomik sıkıntıların ben de farkındayım; gündemi takip ediyorum, burada sık sık grev ve mitingler oluyor bu aralar. Fakat okulda bir yandan çalışıp bir yandan okuyan kişilerle ve hocalarla konuştuğumda bilgisayar sektöründe durumun o kadar kötü olmadığını duyuyorum. Ayrıca şu da var, bir şekilde buranın vatandaşlığını alabilirsem avrupa'nın farklı yerlerinde de iş bulabilirim diye düşünüyorum. Örneğin bir süre burada çalışıp bir şekilde Almanya ya da İngiltere'ye gitmek gibi.
Hiç olmadı Türkiye'ye dönersem yurtdışı tecrübesi olmasının artısını kullanırım diye düşünüyorum. Yani ekonomik anlamda değil de, huzur anlamında, manevi anlamında yaşayacağım sıkıntılardan korkuyorum diyelim.
Hiç olmadı Türkiye'ye dönersem yurtdışı tecrübesi olmasının artısını kullanırım diye düşünüyorum. Yani ekonomik anlamda değil de, huzur anlamında, manevi anlamında yaşayacağım sıkıntılardan korkuyorum diyelim.
0
Uzun yıllardır değil, bir senedir İngiltere'de okuyorum ben. Bu sene bitecek yüksek lisans, burada iş bulup çalışmayı düşünüyorum.
1- Hayat olarak daha mutluysan kal tabii. Öte yandan dost olayı konusunda haklısın, yıllardır tanıdığın ile birkaç aydır tanıdığın bir olmuyor. Ama yine de olabildiğince birkaç yakın kanka edinmeye çalış kendine, bir yere kadar aşmış olursun o bariyeri. Ne zaman ortam değiştirecek olsan aynı aslında; İstanbul'da mezun olup işe başlasan da, iş yerinden kendine kanka edinmen senin için iyi olur, hayatının 3'te 1'ini geçirdiğin yerde 'yabancı' hissetmek hoş değil.
2- Abi daha yaşın kaç başın kaç... Bir sene daha kalırsam daha da dönmem diye düşünme. Kalır okulunu bitirirsin, belki bir iş bulup tecrübe kazanırsın biraz. Sonra dönmeye karar verirsin. Bence senin şu an hayatını nerede yaşayacağının kararını vermene gerek yok. Ben yıllarca kalıp geri dönenleri de biliyorum. İnsan neticede ne zaman olsa o kararı verebilir. Ama şimdi dönersen, bu birkaç yıl içinde edinebileceğin tecrübeleri kaçırmış olursun. Avrupa'da çalışan arkadaşlar da bana şiddetle tavsiye ediyor birkaç yıl Avrupa'da çalışmayı, Türkiye'de olmayacak tecrübeler edinmek adına.
Özetle; bence şu an yaşadığın hayattan mutsuz değilsen Madrid'de kalmaya çalış. Kolay gelsin.
1- Hayat olarak daha mutluysan kal tabii. Öte yandan dost olayı konusunda haklısın, yıllardır tanıdığın ile birkaç aydır tanıdığın bir olmuyor. Ama yine de olabildiğince birkaç yakın kanka edinmeye çalış kendine, bir yere kadar aşmış olursun o bariyeri. Ne zaman ortam değiştirecek olsan aynı aslında; İstanbul'da mezun olup işe başlasan da, iş yerinden kendine kanka edinmen senin için iyi olur, hayatının 3'te 1'ini geçirdiğin yerde 'yabancı' hissetmek hoş değil.
2- Abi daha yaşın kaç başın kaç... Bir sene daha kalırsam daha da dönmem diye düşünme. Kalır okulunu bitirirsin, belki bir iş bulup tecrübe kazanırsın biraz. Sonra dönmeye karar verirsin. Bence senin şu an hayatını nerede yaşayacağının kararını vermene gerek yok. Ben yıllarca kalıp geri dönenleri de biliyorum. İnsan neticede ne zaman olsa o kararı verebilir. Ama şimdi dönersen, bu birkaç yıl içinde edinebileceğin tecrübeleri kaçırmış olursun. Avrupa'da çalışan arkadaşlar da bana şiddetle tavsiye ediyor birkaç yıl Avrupa'da çalışmayı, Türkiye'de olmayacak tecrübeler edinmek adına.
Özetle; bence şu an yaşadığın hayattan mutsuz değilsen Madrid'de kalmaya çalış. Kolay gelsin.
0
kal bence. böyle bir ülkede yaşamayı istemez kimse. yaşa yıllarca, sonra zaten olmadı başka ülkeye gidersin, pek zor olmaz. bok mu var türkiye'de? yürüdüğün için hapse atılırsın, biber gazı yersin falan, hiç gerek yok. burada millet para kazanıyor sanki.
0
Korkma kal. Gurbetin kahrini, sila hasretinin feristahini; internet, Google, Skype, iPhone, YouTube oncesi nesiller cekti. Simdiki gurbetcilikte ne var?
Kalmadan geri donersen, on sene sonra, "ahh lan kafama sicayim" deme ihtimalin var.
Ama kalirsan, geri donme ihtimalin her zaman var.
Kalmadan geri donersen, on sene sonra, "ahh lan kafama sicayim" deme ihtimalin var.
Ama kalirsan, geri donme ihtimalin her zaman var.
0
Bence orada okulu bitirmeye bak. Okul bittikten sonra da buraya dönebilmek senin elinde. İstemezsen İspanya'da hatta dünyanın herhangi bir yerinde yeni kapılar açılabilir. Ortam değiştirmek aynı şehir içindeyken bile bazılarını korkutmaya yetecekken, hele ki ülkeni dolayısıyla bütün hayatını değiştirmek kimse için o kadar kolay değil. Yaşadım biliyorum. Şu an o günlere geri dönsem bir saniye düşünmezdim geri dönsem mi diye, direk yoluma bakardım. İnan bana Türkiye'ye döndüğünde hiçbir şeye bakışın aynı olmuyor. Buna o kadar zamandır özlediğin dostların da dahil. Değişiyorsun, burada kalmış olsaydın değişeceğinden çok daha hızlı ve farklı bir değişim bu. Hem döndüğünde bulmayı umduğun insanlar ve ortamlar da değişiyor.
Aitlik duygusunu araman çok doğal. Aynı konumdaki herkes bunu hissediyor olmalı. Bence bakış açın çok önemli: bu hiçbir yere ait olamamak mı yoksa her yere ait olabilirim mi. Eğer 2. seçenekteki gibi bakabileceğini düşünmüyorsan belki de böyle bir hayata o kadar da uygun birisi değilsindir. Ya da psikolojik olarak hazır değilsindir. Bunu ne kadar erken farkedersen o kadar iyi olur.
Amaaa şu an karar vermemelisin bunun için. Çok çoook erken. Belki de duygusal bir anında sonrasında pişman olacağın bir karar vereceksin. Bence panik yapmadan okulunu orada bitir ve bu soruların cevabını ararken zaman kazanmış, daha sağlıklı karar vermiş olursun.
Aitlik duygusunu araman çok doğal. Aynı konumdaki herkes bunu hissediyor olmalı. Bence bakış açın çok önemli: bu hiçbir yere ait olamamak mı yoksa her yere ait olabilirim mi. Eğer 2. seçenekteki gibi bakabileceğini düşünmüyorsan belki de böyle bir hayata o kadar da uygun birisi değilsindir. Ya da psikolojik olarak hazır değilsindir. Bunu ne kadar erken farkedersen o kadar iyi olur.
Amaaa şu an karar vermemelisin bunun için. Çok çoook erken. Belki de duygusal bir anında sonrasında pişman olacağın bir karar vereceksin. Bence panik yapmadan okulunu orada bitir ve bu soruların cevabını ararken zaman kazanmış, daha sağlıklı karar vermiş olursun.
0
ehehe ispanya can ya. ben de valencia'dayım 2 senedir burda okuyorum, erasmus idim, kaldım. okul bittikten sonra 1 yıl ara verip, yüksek lisans için dönmeyi düşünüyorum. yaş 25. yalnızlık benim için değerli birşey. uzaklarda kendi kendine yetebilmen lazım.
0
türkiye deki okuduğunuz okulun türkiyedeki sıralaması nedir? ispanyadaki okulun ispanyadaki sıralaması nedir? eğer madridde gerçekten iyi bir okuldaysanız orada kalmanız daha yararlı olabilir.
vatandaşlık almanız için okulun bitmesi + üzerine yaklaşık 4-5 sene çalışmanız lazım. ayrıca vatandaşlık aldıktan sonra teorik olarak tabi ki almanyada çalışabilirsiniz fakat almanyadan size iş veren bir şirket olacak mı, bu belli degil. avrupanın durumu gerçekten kötü, iş arama işine girerseniz bu gerçeği siz de farkedeceksiniz, ayrıyetten ispanyanın durumu daha da kötü.
vatandaşlık almanız için okulun bitmesi + üzerine yaklaşık 4-5 sene çalışmanız lazım. ayrıca vatandaşlık aldıktan sonra teorik olarak tabi ki almanyada çalışabilirsiniz fakat almanyadan size iş veren bir şirket olacak mı, bu belli degil. avrupanın durumu gerçekten kötü, iş arama işine girerseniz bu gerçeği siz de farkedeceksiniz, ayrıyetten ispanyanın durumu daha da kötü.
0
Söylemeyi unutmuşum kanka; manita yaparsan 1 numaralı problemi büyük ölçüde çözmüş olursun.
0
@long live rock n roll, manita yapiyoruz da ciddi olmuyor ki bilader. sen istesen de olmuyor. kizlar cok bencil, kimsenin derdini sorununu cekmiyor. iliskiler cinsellik uzerine kurulu.. ha problemin var mi dersen hic dusunmeden "hehe yok la" derim. derim demesine ama oyle manita yap cozulsun problem gibi bir olay buralarda zor biraz. karisik isler.
@meteonur, madrid'in onemli bir universitesi; ayrica turkiye'dekinden daha prestijli bir okul oldugu kesin. turkiye'nin durumu da mukemmel degil be haci, 1000 lirayla muhendisleri ise baslatiyorlar.
@meteonur, madrid'in onemli bir universitesi; ayrica turkiye'dekinden daha prestijli bir okul oldugu kesin. turkiye'nin durumu da mukemmel degil be haci, 1000 lirayla muhendisleri ise baslatiyorlar.
0
oncelikle benim tavsiyem kalman uzerine olur.
3 senedir holllandadayim, en az 5 sene daha buralarda olucam gibi duruyo. yurtdisinda okumaya karar vermem ve bunu gerceklestirebilmem, hayatimda yaptigim en buyuk akilliliklardan biriydi.
erasmus ogrencisi olmakla lisans egitimini yurtdisinda yapiyo olmak cok farkli. iki ornekten de bol arkadaslarim var.
senin durumunu bilmiyorum ama bi cok genc turkiyede orta halli bir ogrencilik gecirirken, kendini bir anda avrupada multikulturel ve eglenceli bi hayatin icinde buluyo. hayatinda ilk defa tek basina yasamaya basliyo, hayatinda ilk defa kimseye hesap vermeden gundelik yasamini surduruyo. tabi, ondan sonra aile yanina tasinmak zor geliyo. turkiyeye yabancilasma sandigin sey cok buyuk ihtimalle bireysel yasamaya alismis olmanin verdigi duygudur.
dostluk vakit alir, avrupada iki kati uzun surer. ama zamanla olacaktir elbette.
akademik ve kisilik bazinda ispanyada kalmak sana cok sey katicaktir.
3 senedir holllandadayim, en az 5 sene daha buralarda olucam gibi duruyo. yurtdisinda okumaya karar vermem ve bunu gerceklestirebilmem, hayatimda yaptigim en buyuk akilliliklardan biriydi.
erasmus ogrencisi olmakla lisans egitimini yurtdisinda yapiyo olmak cok farkli. iki ornekten de bol arkadaslarim var.
senin durumunu bilmiyorum ama bi cok genc turkiyede orta halli bir ogrencilik gecirirken, kendini bir anda avrupada multikulturel ve eglenceli bi hayatin icinde buluyo. hayatinda ilk defa tek basina yasamaya basliyo, hayatinda ilk defa kimseye hesap vermeden gundelik yasamini surduruyo. tabi, ondan sonra aile yanina tasinmak zor geliyo. turkiyeye yabancilasma sandigin sey cok buyuk ihtimalle bireysel yasamaya alismis olmanin verdigi duygudur.
dostluk vakit alir, avrupada iki kati uzun surer. ama zamanla olacaktir elbette.
akademik ve kisilik bazinda ispanyada kalmak sana cok sey katicaktir.
0
@lamartin tesekkur ederim cevap icin. ben yaklasik 6 senedir yalniz yasiyordum istanbul'da. universite ve oncesinde hep ailemden ayri ve kimseye hesap vermeden yasadim. ailem zaten pek fazla bana karismaz, yaptigim seyleri destekler, guvenir filan. o acidan bir baski ile buraya bir tutunmuslugum yok ozetle. ama istanbul'daki hayat sartlari cok yavan geliyor, burasi dogru. istanbul'dan bir iki arkadasimi buraya getirebilsem, bir tane de adam gibi turk bakkali acilsa buraya sucuk mucuk satan :) burasi benim icin cennet olurdu..
0
@compadrito kardesim bu mekanlari biliyorum da ben turk bakkali demistim, donerciler restoranlar var evet. ama urunlerini toptanci bir arkadas var onun vasitasiyla ya da es dosta rica ederek almanya'dan, fransa'dan getiriyorlar. gecenlerde erasmuscularla bir organizasyon yaptim turkish dinner diye, raki bulamadik koskoca sehirde... bir tane turk bakkali var bildigim (alaturca) ona da bakkal demeye bin sahit ister. gecen gittim, bir iki tane lokka vodka (raki yok), bikac eti tutku, eti cin filan, 8-10 konserve dolma, 5-10 paket caykur cay, biraz da siyah zeytin vardi. tamtakirdi market. insanin morali bozuluyor gidince.
belcika, fransa, almanya, italya hatta malta'ya gittim; hepsinde dolu dolu turk bakkallari vardi. madrid'te boyle bir sey yok. galatasaray sampiyon oldu, kutlama yok. o saydigim ulkelerin hepsinde arkadaslarim var, mesaleli kalabaliklarin fotograflarini hepsi facebook'ta paylasti. madrid'te turk olmak iste bu yuzden zor. bu boyle olmasa dayanmak daha kolay olurdu. ama tesekkurler arastirman ve cevabin icin.
belcika, fransa, almanya, italya hatta malta'ya gittim; hepsinde dolu dolu turk bakkallari vardi. madrid'te boyle bir sey yok. galatasaray sampiyon oldu, kutlama yok. o saydigim ulkelerin hepsinde arkadaslarim var, mesaleli kalabaliklarin fotograflarini hepsi facebook'ta paylasti. madrid'te turk olmak iste bu yuzden zor. bu boyle olmasa dayanmak daha kolay olurdu. ama tesekkurler arastirman ve cevabin icin.
0
kurbaga kermit
Erasmus zıvırtısıyla ecnebi hatun götürme isteğindeyim.Niyetim direk olarak bu.1-Hangi ülkeye gidersem hatun götürebilme ihtimalim artar.2-Ecnebi hatunların biz Türklere bakış açısı nasıl ? Verirler mi ?3-Ortamlar sıcak mı ?
Erasmus zıvırtısıyla ecnebi hatun götürme isteğindeyim.Niyetim direk olarak bu.
1-Hangi ülkeye gidersem hatun götürebilme ihtimalim artar.
2-Ecnebi hatunların biz Türklere bakış açısı nasıl ? Verirler mi ?
3-Ortamlar sıcak mı ?
1-Hangi ülkeye gidersem hatun götürebilme ihtimalim artar.
2-Ecnebi hatunların biz Türklere bakış açısı nasıl ? Verirler mi ?
3-Ortamlar sıcak mı ?
0
geçen yıl erasmusla iran'a gittim. pers kızlarını şiddetle tavsiye ederim. hatta bu konuda bi entry'm vardı, bul oku. türklere direk wunderbah gözüyle bakılıyor zaten iranda, o açıdan sıkıntı yok, ama kahverengi takım ayarla kendine gitmeden, ortamlara akmak için, akşam giyersin. ben siyah takımla denedim, çok zorlandım :(
0
avrupalılarda herhangi bir namus bekaret takıntısı yok hocam.
hatta amerika'da bile cıbıl birini gördükleri zaman avrupa mı burası esprisi flan yaparlar.
ama öğrenciler arasında efsane hikayeler vardır. yok bar tuvaletinde şu kadar götürdüm, bu kadar yedim gibi.
yeme, götürme işinden çok eğlenme kısmıyla ilgilendim ben. her boş bulduğum zamanda trenle oradan oraya bütün avrupa'yı gezdim neredeyse.
götürmesine götürürsün de, bi yandan da gezip tozmaya bak derim ben. meslek hayatından sonra flan zor bulursun böyle fırsatı.
hatta amerika'da bile cıbıl birini gördükleri zaman avrupa mı burası esprisi flan yaparlar.
ama öğrenciler arasında efsane hikayeler vardır. yok bar tuvaletinde şu kadar götürdüm, bu kadar yedim gibi.
yeme, götürme işinden çok eğlenme kısmıyla ilgilendim ben. her boş bulduğum zamanda trenle oradan oraya bütün avrupa'yı gezdim neredeyse.
götürmesine götürürsün de, bi yandan da gezip tozmaya bak derim ben. meslek hayatından sonra flan zor bulursun böyle fırsatı.
0
1)almanya , hollanda , fransa yerli halkinin kizlarini duduklemek zor. onalri gec. yine de nereye gidersen gir sonucta 72 milletin karisi kizi da orda olcak. ulke cok sorun degil. suudi arabistan'da erasmus yapmadigin surece birisini bulursun seviscek.
2)hatununa gore degisir. simdi ilk baslangicta avrupali turke hos bakmaz. hele alman , hollan ve franlar hic bakmaz ama elbette bu halkinda icinde senin irkini dert etmeyecek insan bulursun. turke en guzel bakacak insanlar da ispanyollar , pek dertleri yok oyle turklerle. verirler mi? valla kendi klasmanina gore vercek birini elbet bulursun. avrupa'da oyle bizdeki gibi verme vermeme durumu yok pek. biri seninle seks yapmak isterse yapar en nihayetinde. bizim turkiye'de bekaret ultra super bir ahlak kisvesi olarak goruldugu icin , normal cinsel hayatini yasayan kizlara "verir , vermez" muhabbeti yapiliyor maalesef. yani vermek mezusunu fazla buyutme. senden etkilenen , cani seks yapmak isteyen birisiyle halvet olursun iste. o ellerde cinsel hayati olan bizden cok daha fazla kisi oldugu icin de birisiyle duduklesme ihtimalin o olcude fazla.
3)iyidir iyi.
2)hatununa gore degisir. simdi ilk baslangicta avrupali turke hos bakmaz. hele alman , hollan ve franlar hic bakmaz ama elbette bu halkinda icinde senin irkini dert etmeyecek insan bulursun. turke en guzel bakacak insanlar da ispanyollar , pek dertleri yok oyle turklerle. verirler mi? valla kendi klasmanina gore vercek birini elbet bulursun. avrupa'da oyle bizdeki gibi verme vermeme durumu yok pek. biri seninle seks yapmak isterse yapar en nihayetinde. bizim turkiye'de bekaret ultra super bir ahlak kisvesi olarak goruldugu icin , normal cinsel hayatini yasayan kizlara "verir , vermez" muhabbeti yapiliyor maalesef. yani vermek mezusunu fazla buyutme. senden etkilenen , cani seks yapmak isteyen birisiyle halvet olursun iste. o ellerde cinsel hayati olan bizden cok daha fazla kisi oldugu icin de birisiyle duduklesme ihtimalin o olcude fazla.
3)iyidir iyi.
0
Niyet error! Daha bastan kural hatasi yapiliyor. "Hatun goturme" niyetiyle erasmus'a gidenin sonu ya xhamster ya da porntube'dur arkadasim... Amac eglenmek, yeni kulturler tanimak, farkli sehirler gezmek, yeni insanlarla tanismak falan olmali. Yola boyle cikarsan seks zaten geliyor beraberinde... Ha sen "eeeeeeeet" diye zombi gibi gidersen havaalanina, erasmus'ta ancak vazoyla sevisirsin. Uzgunum ama gercek bu.
Kisacasi mentaliteni hemmen degistir.
Sorularina nacizane cevaplarima gelirsek;
1- Bolumunun gonderdigi sehirleri alt alta diz. Ornek veriyorum, Viyana, Berlin, Sarajevo filan gibi. Hemen sonrasinda yukleme "hangi sehirde hayat ve gece hayati daha ucuz" sorusunu soralim. (suphesiz google en dogrusunu bilir) Daha sonra da "hangi sehrin Turk nufusu daha az?" sorusunu yoneltelim. Elde kalan sonuclardan nufusu en fazla olan/ en fazla universitesi olan sehir sana uygun olan sehirdir. Yani kriterlerin 200 bin nufuslu bir sehirde her gun ayni tipleri gormemek, gece kulubunde bir biraya 14+ euro odememek (Madrid) ve "LAN O HATUN BENIM UZAK DUR SENIN FERISTAHINI..." diye baslayan kavgalar gormemektir. (Turk ovun calis guven)
2- Ispanya, Italya gibi akdeniz ulkelerinde Turk'um demek seni 1-0 onde baslatiyor bile diyebiliriz. Inan bana oyle... Ama Fransa, Isvicre, Belcika gibi ulkelerde ve orali kizlarda "ehmmm neyse optm by" etkisi de yapabiliyor kisisine gore. Bazi milletler gercekten de Turk'lere karsi onyargili, kabul etmek lazim. O nedenle once kiza nereli oldugunu sorup ona gore "Italyan'im, Yunan'im" gibi sallaman hayatini kurtarabilir. Ama ben genel olarak Turk oldugumu saklamiyorum.
3- Yurdu olmayan, varsa da aylik ucreti ucuz olmayan universiteye gitme. Inan butun eglence yurtta basliyor; onun icin herkesin ayri eve ciktigi universtitelerden uzak dur. Bu kritere dikkat edersen ortamlar gayet sen ve sicak.
Erasmus kesinlikle ogrencilik hayatinda okulu uzatmak pahasina bile olsa gidip yasamaniz gereken bir deneyim. Bambaska bir ulkede, dilini bilmediginiz bir sehirde "hayatta kalmaya" calismak ve bir duzen kurup sehre adapte olabilmek inanilmaz bir tecrube olacak sizin icin. Konuya sadece cinsellik olarak bakmayin; bu sekliyle, size getirilerini dusunerek bu ise girisin.
Umarim her sey istedigin gibi olur, iyi sanslar...
Kisacasi mentaliteni hemmen degistir.
Sorularina nacizane cevaplarima gelirsek;
1- Bolumunun gonderdigi sehirleri alt alta diz. Ornek veriyorum, Viyana, Berlin, Sarajevo filan gibi. Hemen sonrasinda yukleme "hangi sehirde hayat ve gece hayati daha ucuz" sorusunu soralim. (suphesiz google en dogrusunu bilir) Daha sonra da "hangi sehrin Turk nufusu daha az?" sorusunu yoneltelim. Elde kalan sonuclardan nufusu en fazla olan/ en fazla universitesi olan sehir sana uygun olan sehirdir. Yani kriterlerin 200 bin nufuslu bir sehirde her gun ayni tipleri gormemek, gece kulubunde bir biraya 14+ euro odememek (Madrid) ve "LAN O HATUN BENIM UZAK DUR SENIN FERISTAHINI..." diye baslayan kavgalar gormemektir. (Turk ovun calis guven)
2- Ispanya, Italya gibi akdeniz ulkelerinde Turk'um demek seni 1-0 onde baslatiyor bile diyebiliriz. Inan bana oyle... Ama Fransa, Isvicre, Belcika gibi ulkelerde ve orali kizlarda "ehmmm neyse optm by" etkisi de yapabiliyor kisisine gore. Bazi milletler gercekten de Turk'lere karsi onyargili, kabul etmek lazim. O nedenle once kiza nereli oldugunu sorup ona gore "Italyan'im, Yunan'im" gibi sallaman hayatini kurtarabilir. Ama ben genel olarak Turk oldugumu saklamiyorum.
3- Yurdu olmayan, varsa da aylik ucreti ucuz olmayan universiteye gitme. Inan butun eglence yurtta basliyor; onun icin herkesin ayri eve ciktigi universtitelerden uzak dur. Bu kritere dikkat edersen ortamlar gayet sen ve sicak.
Erasmus kesinlikle ogrencilik hayatinda okulu uzatmak pahasina bile olsa gidip yasamaniz gereken bir deneyim. Bambaska bir ulkede, dilini bilmediginiz bir sehirde "hayatta kalmaya" calismak ve bir duzen kurup sehre adapte olabilmek inanilmaz bir tecrube olacak sizin icin. Konuya sadece cinsellik olarak bakmayin; bu sekliyle, size getirilerini dusunerek bu ise girisin.
Umarim her sey istedigin gibi olur, iyi sanslar...
0
türklerin adı abazaya çıkıyor diyenlere inanma amk,bir ispanyol erkeği yapışkanlığı-yüzsüzlüğü,rus erkeği zorbalığı gören kızlar türk erkeklerinin önünde doggy stayla selam duruyor;)
soruna gelince; tipin hafif de olsa iyiyse iyi kötü bir inglizce biliyorsan her türlü götürürsün ama denildiği gibi "let's fuck" modunda takılma da ne biliyim zamanının gelmesini bekle,ortamlardan kopma hep etrafta ol.
akdeniz çanağı ülkeleri iyi diyorlar genel olarak;ama ben hem içki dahil her şeyi ucuz diye ve türklere sempatilerinden dolayı şansımı polonya'dan yana kullandım,genel olarak litvanya-çek-çum-polonya-macaristan-slovenya gibi ülkelerden de her türlü ekmek çıkar sana çünkü küçük yerler Erasmus onlar için de bir fırsat;) benim ev arkadaşım polonyada 2erkek+2kızlı grup yapıp videoya çekmiş anasını satiym öyle bir ortam.
fransa ve almanyada türk olduğunu gizlemeni öneririm hele esmersen falan.
alman hatunlarının barda tanışıp türk oldğnu öğrenince ok kib bye" yaptğı bir dolu arkadaşım var.
umarım istediğin seksi bulursun.. şans seninle olsun.
soruna gelince; tipin hafif de olsa iyiyse iyi kötü bir inglizce biliyorsan her türlü götürürsün ama denildiği gibi "let's fuck" modunda takılma da ne biliyim zamanının gelmesini bekle,ortamlardan kopma hep etrafta ol.
akdeniz çanağı ülkeleri iyi diyorlar genel olarak;ama ben hem içki dahil her şeyi ucuz diye ve türklere sempatilerinden dolayı şansımı polonya'dan yana kullandım,genel olarak litvanya-çek-çum-polonya-macaristan-slovenya gibi ülkelerden de her türlü ekmek çıkar sana çünkü küçük yerler Erasmus onlar için de bir fırsat;) benim ev arkadaşım polonyada 2erkek+2kızlı grup yapıp videoya çekmiş anasını satiym öyle bir ortam.
fransa ve almanyada türk olduğunu gizlemeni öneririm hele esmersen falan.
alman hatunlarının barda tanışıp türk oldğnu öğrenince ok kib bye" yaptğı bir dolu arkadaşım var.
umarım istediğin seksi bulursun.. şans seninle olsun.
0
türkün çok olduğu yerlerde kötü bi izlenim bırakmışız malum. garı garı garı diye gelen embesiller saolsun. onlardan biri olma yeter :/
0
rivariad
Selam millet, uygun fiyatlarda çok çeşitli espadril arıyorum kız arkadaşım için, kendim için Sperry Top Sider ve Superga bakıyorum, daha önce sipariş verip memnun kaldığı bir site olan paylaşabilir mi?
Selam millet, uygun fiyatlarda çok çeşitli espadril arıyorum kız arkadaşım için, kendim için Sperry Top Sider ve Superga bakıyorum, daha önce sipariş verip memnun kaldığı bir site olan paylaşabilir mi?
0
zizigo'dan aldım birkaç gün önce sorun yaşamadım, yalnız üye olunca 20 tl indirim kuponu veriyorlar aklında olsun, benim gibi kullanmayı unutma.
www.zizigo.com
www.zizigo.com
0
barut
İlk Diablo'yu abilerimiz oynar, biz izlerdik. Diablo II'nin çıkmaya yakın olduğu ve çıktığı günleri ise çok iyi hatırlıyorum. O zamanlar ben de 10-11 yaşlarında falandım sanırım. GameShow dergisi, GamePro, CD Oyun... artık harçlığımız neye yeterse oyunları takip etmeye ve bulursak oynamaya çalışırdı
İlk Diablo'yu abilerimiz oynar, biz izlerdik. Diablo II'nin çıkmaya yakın olduğu ve çıktığı günleri ise çok iyi hatırlıyorum. O zamanlar ben de 10-11 yaşlarında falandım sanırım. GameShow dergisi, GamePro, CD Oyun... artık harçlığımız neye yeterse oyunları takip etmeye ve bulursak oynamaya çalışırdık. Evet, çocukluğumda gerçekten çok oyun oynadım. Yani 90'ların ortalarından 2003'e kadarki süreçte çıkmış bütün kült oyunları oynayıp bitirmişimdir belki de. (Hemen aklıma gelenler, Deus Ex, Monkey Island serisi, Unreal, Sanitarium, Morrowind, BG2, Thief, System Shock 2, Fallout.. falan.) Yani oyun kültürüne aşina bir insanım.
Fakat yıllar geçtikçe, ben çocukluk dönemini aşmaya başlayıp dış dünyayı, hayatı keşfetmeye başladıkça oyunlara olan ilgim de aynı oranda azaldı. Bu süreçte artık tek yaptığım bir iki bölüm Max Payne 2 oynamak veya Football Manager'da iki üç maç ilerlemekten ibaret olmaya başladı. Son yıllarda ise hiç oyun oynamaya vakit bulamıyorum. Boş vaktim olsa da bir oyuna harcayacak kadar boş görmüyorum vaktimi diyebiliriz.
Bunda oyunların tadını zamanında yeterince almışlığımın etkisi de vardır illa ki. Bilgisayarla sonradan tanışan bazı arkadaşlarımın Wow'dur, çeşitli multi oyunlardır, kaptırmışlığını yıllardır görüp anlayışla karşılamam da bu yüzden... Kimisi 26-27 yaşına gelmiş, kocaman adam olmuş bu arkadaşlarımın her sohbetlerinde falanca item'dan bahsedişlerinde, her "nasıl kestik onu 6 kişi" muhabbeti açışlarında, "bırak oynasın ya garibim" gibisinden bir düşünceyle gülümsedim ve geçtim.
Ama şu son Diablo 3 ve yaratılan izdihamı bana cidden komik geldi... Haber sitelerinde sırada bekleyen kişilerin fotoğrafları var. Biliyorum; bir insanın tipine bakarak hakkında yorum ya da çevresi hakkında genelleme yapmak yanlış olabilir belki ama suratlarında tam bir umutsuzluk, bir 'boş insan' ifadesi görüyorum bu adamların. Yüzlerce geek tipli, desperate ruhlu adam, böyle sıra kavgası ede ede, 30-40 saat bekleye bekleye Taksim'de dizilmiş ve hepsi bu oyunu oynama hayallerinde. Hem de böyle kapısını kapatıp, günlerce dışarı çıkmadan...
Biliyorum, içimizde de illa ki böyle insanlar vardır. Zaten bu soruyu da o yüzden soruyorum: Niye oynuyorsunuz abi bu yaşta oyun? Hayattan gerçekten keyif almıyor musunuz da kendinizi online dünyaya hapsediyorsunuz? Haydi Single oyun oynasanız, 10-12 saatte bitirip gülümseyerek uninstall eder geçersiniz. Ama bir de multi oynuyorsunuz, bir sınırı da yok. Günleriniz, aylarınız heba oluyor hayatınızda; gerçekten bu fedakarlığa değiyor mu? Bu yaşta gerçekten keyif alabiliyor musunuz oyun oynamaktan?
Sorum budur. Teşekkürler.
Fakat yıllar geçtikçe, ben çocukluk dönemini aşmaya başlayıp dış dünyayı, hayatı keşfetmeye başladıkça oyunlara olan ilgim de aynı oranda azaldı. Bu süreçte artık tek yaptığım bir iki bölüm Max Payne 2 oynamak veya Football Manager'da iki üç maç ilerlemekten ibaret olmaya başladı. Son yıllarda ise hiç oyun oynamaya vakit bulamıyorum. Boş vaktim olsa da bir oyuna harcayacak kadar boş görmüyorum vaktimi diyebiliriz.
Bunda oyunların tadını zamanında yeterince almışlığımın etkisi de vardır illa ki. Bilgisayarla sonradan tanışan bazı arkadaşlarımın Wow'dur, çeşitli multi oyunlardır, kaptırmışlığını yıllardır görüp anlayışla karşılamam da bu yüzden... Kimisi 26-27 yaşına gelmiş, kocaman adam olmuş bu arkadaşlarımın her sohbetlerinde falanca item'dan bahsedişlerinde, her "nasıl kestik onu 6 kişi" muhabbeti açışlarında, "bırak oynasın ya garibim" gibisinden bir düşünceyle gülümsedim ve geçtim.
Ama şu son Diablo 3 ve yaratılan izdihamı bana cidden komik geldi... Haber sitelerinde sırada bekleyen kişilerin fotoğrafları var. Biliyorum; bir insanın tipine bakarak hakkında yorum ya da çevresi hakkında genelleme yapmak yanlış olabilir belki ama suratlarında tam bir umutsuzluk, bir 'boş insan' ifadesi görüyorum bu adamların. Yüzlerce geek tipli, desperate ruhlu adam, böyle sıra kavgası ede ede, 30-40 saat bekleye bekleye Taksim'de dizilmiş ve hepsi bu oyunu oynama hayallerinde. Hem de böyle kapısını kapatıp, günlerce dışarı çıkmadan...
Biliyorum, içimizde de illa ki böyle insanlar vardır. Zaten bu soruyu da o yüzden soruyorum: Niye oynuyorsunuz abi bu yaşta oyun? Hayattan gerçekten keyif almıyor musunuz da kendinizi online dünyaya hapsediyorsunuz? Haydi Single oyun oynasanız, 10-12 saatte bitirip gülümseyerek uninstall eder geçersiniz. Ama bir de multi oynuyorsunuz, bir sınırı da yok. Günleriniz, aylarınız heba oluyor hayatınızda; gerçekten bu fedakarlığa değiyor mu? Bu yaşta gerçekten keyif alabiliyor musunuz oyun oynamaktan?
Sorum budur. Teşekkürler.
0
sosyal çevrede yalnızlaşıyor bazen insanlar. oyunda ego tatmin ediyor. leveller kasılıyor item toplanıyor fln. bi insana bağlanmaktansa, oyuna bağlanmayı tercih ediyorlar.
0
hobim lan hobim!
kombine bilete 3 milyar verene
her gece mekanlarda bi şişe viski içene
fatmagülün suçu ne izleyene
facebookta arkadaşlarının profil fotosuna bakarak saatler geçirene
haber sitelerine yorum yazmaktan başka aktivitesi olmayana
laf etmiyorsunda
ben oyun oynayıncamı suç.
seviglimle oynuyorum hatta tüm sosyal çevremde oynuyor. hafa sonları çıkıyoruz geziyoruz eğleniyoruz hafta içleri oyun oynuyoruz.
nası bi saçmalık bu oyun oynayan insanları asosyal diye nitelendirmek anlamıyorum gerçekten. Şu Diablo dediğin oyunu ben 12 senedir bekliyorum. Sen hayatında tutkuyla 12 sene bişeyi bekledinmi hiç peki öyle sorayım?
edit: öhm.. biraz sinrilenmişim ağır tepki vermişim, olabilir. düşüncesizce yazılan şeylere bu aralar biraz fazla hassasım.
eklemek istediğim şöyle bir husus varki bence bilgisayar oyunları yeni yüzyılın sanat akımıdır. İnteraktivitenin kaliteli görsel ile birleştirilip bunun binlerce insanın aynı anda kullanabildiği bir sanal ortama koyulması bence herkesin bir oturup düşünmesi gereken bir husustur.
ayrıca burda asosyallik diye nitelendirdiğiniz "odasından çıkmama" durunumunun 10 senedir kalmadığını, insanların online olarakta çok rahat bir şekilde sosyalleşebileceğini. Bu şekilde evlenen vs. bir sürü insan olduğunu hatırlatmak isterim. Ben şahsen tercih etmesemde bütün gün evinde oturup hayal bile edemeyeceğiniz paralar kazanıp boş zamanlarında da sadece oyun oynayan bir süür insan var.
özet geçmiş yukarda mr rosebud, "sanane" demiş ama tekrarlamakta yarar var diye düşünüyorum.
kombine bilete 3 milyar verene
her gece mekanlarda bi şişe viski içene
fatmagülün suçu ne izleyene
facebookta arkadaşlarının profil fotosuna bakarak saatler geçirene
haber sitelerine yorum yazmaktan başka aktivitesi olmayana
laf etmiyorsunda
ben oyun oynayıncamı suç.
seviglimle oynuyorum hatta tüm sosyal çevremde oynuyor. hafa sonları çıkıyoruz geziyoruz eğleniyoruz hafta içleri oyun oynuyoruz.
nası bi saçmalık bu oyun oynayan insanları asosyal diye nitelendirmek anlamıyorum gerçekten. Şu Diablo dediğin oyunu ben 12 senedir bekliyorum. Sen hayatında tutkuyla 12 sene bişeyi bekledinmi hiç peki öyle sorayım?
edit: öhm.. biraz sinrilenmişim ağır tepki vermişim, olabilir. düşüncesizce yazılan şeylere bu aralar biraz fazla hassasım.
eklemek istediğim şöyle bir husus varki bence bilgisayar oyunları yeni yüzyılın sanat akımıdır. İnteraktivitenin kaliteli görsel ile birleştirilip bunun binlerce insanın aynı anda kullanabildiği bir sanal ortama koyulması bence herkesin bir oturup düşünmesi gereken bir husustur.
ayrıca burda asosyallik diye nitelendirdiğiniz "odasından çıkmama" durunumunun 10 senedir kalmadığını, insanların online olarakta çok rahat bir şekilde sosyalleşebileceğini. Bu şekilde evlenen vs. bir sürü insan olduğunu hatırlatmak isterim. Ben şahsen tercih etmesemde bütün gün evinde oturup hayal bile edemeyeceğiniz paralar kazanıp boş zamanlarında da sadece oyun oynayan bir süür insan var.
özet geçmiş yukarda mr rosebud, "sanane" demiş ama tekrarlamakta yarar var diye düşünüyorum.
0
sizin gecirdiginiz zamanin daha kaliteli ve dogru oldugunu kim soyledi. Oyun oynayarak vakit gecirmenin, eglenmenin heba oldugunu dusunuyorsunuz da, arkadaslarla bardan bara kosup muhabbet edince cok mu ufkunuz aciliyor? veya kari kiz pesinde kosup, aptal saptal protokolleri uyup sonunda yataga bir kiz atip yarim saat eglenceli bir aktivite(seks) yapinca kendinizi dunyanin en kaliteli adami mi saniyorsunuz?
bunun yasla ilgisi yok. her insan birbirinden farkli, ve birbirinden farkli seylerden keyif aliyor. Bu geek dediginiz adamlar da emin olun gecirdigi vakitten cok keyif aliyorlar, cok egleniyorlar. Ayni zamanda cok iyi arkadasliklar da doguyor online oyunlardan. Onemli olan da eglenmek, guzel vakit gecirmek degil mi?
Not: Cok bagimlilik yaratici oldugundan online oyunlara kendim de dalmiyorum. Sosyal hayat ile vidyo oyunlarini ayarinda tutmaya calisan biriyim. Ama oynayanlari da bu sekilde asagilarcasina yargilamiyorum. Zaman zaman kiskaniyorum da, keske bu kadar bos zamanim olsa da eve kapansam diye.
bunun yasla ilgisi yok. her insan birbirinden farkli, ve birbirinden farkli seylerden keyif aliyor. Bu geek dediginiz adamlar da emin olun gecirdigi vakitten cok keyif aliyorlar, cok egleniyorlar. Ayni zamanda cok iyi arkadasliklar da doguyor online oyunlardan. Onemli olan da eglenmek, guzel vakit gecirmek degil mi?
Not: Cok bagimlilik yaratici oldugundan online oyunlara kendim de dalmiyorum. Sosyal hayat ile vidyo oyunlarini ayarinda tutmaya calisan biriyim. Ama oynayanlari da bu sekilde asagilarcasina yargilamiyorum. Zaman zaman kiskaniyorum da, keske bu kadar bos zamanim olsa da eve kapansam diye.
0
şu bekleme muhabbeti için söyleyeyim, normalde haberler olur ya "yeni ipad için bir haftadır sıra bekliyor!!" falan diye. işte türkiye'de de böyle bir gaz verilmek istenmiş bir yığın boş beleş adam da yığılmış oraya iyi hoş haber olmuş oldu.
dünyanın en zeki adamı da olsa bu tip işlerle uğraşan boş insandır benim gözümde. başkaları için böyle olmayabilir. burada şeyi de demiyorum eğer iş hayatındaysa "aylık 7000 lira mmaşı var" ya da üniversitedeyse "ama not ortalaması 4.00" gibi açıklamalar beni çok ilgilendirmiyor, kendini adadığı tek alan bu olup dünyadan zerre haberi olmayan, zerre kültürel birikimi olmayan bir yığın insan biliyorum, bunlar da böyle yapacak bir şey yok. ama boş geliyor bana bu insanlar, şimdiye kadar oturup konuştuklarımın hiçbiri vasat bir sohbeti sürdürmeye yetecek doğru düzgün bir birikime bile sahip değildi. ya oyunda geçen gün nasıl adam kestiğinden bahsediyorlar genelde, ya da facebook'taki komikli videolardan, 9gag'den falan.
bir de yalan atmayayım ama internet kafelerle ilgili başlıkta mı ne birinin bir yazısı vardı adam anlatıyor işte hayatının tam 3 yılını oraya harcamış, yani bunu oyun saatinden hesaplayarak anlatıyor. kimse o 3 yılda oku da bizi fezaya gönder diye beklemiyor tabii de, işte ondan sonra da anlatıyor ben boğaziçini kazandım bizim gruptan harvard'a giden vardı vesaire diye. aga vallahi şu şekilde durumu kanıtlamayı anlamıyorum zaten, bir yeri kazanabilme bir yere gidebilme yetisinin yaptığın boş işe nasıl bir katkısı olduğunu açıklayabildiğine inanma durumunu. benim hayatımda tanıdığım en düz adamlardan biri hem columbia hem yale'den kabul almıştı bunda çok şaşırılacak bir şey yok, sonuçta ikisinin gereklilikleri çok ayır şeyler. bu senin eğitim hayatına etki etmemiş aferin iyi olmuş. ama benim için sen her zaman bomboş bir insan kalırsın arkadaşım.
edit: burada lafım gecede 2-3 saatini oyuna verenlere değil, mal gibi oynayanlara bu arada. yoksa adamın hobisidir oynar banane. ama ben hayatımda 16 saat kalkmamacasına yapılan hobi bilmiyorum. savanada fotoğrafçılık falan yapılmıyorsa. ayrıca zaten yazmışım o 3 yılda bizi fezaya gönder demiyorum diye, klasik şeyden bahsedilmiş "sen kaç tane makale yazdın" diye. oğlum sadece bu mu ölçütü bilimsel dergide makale yazmak mı yani oyun oynamanın boş beleş adamlığını kompanse eden olay? kaldı ki gidin kitap okuyun :( bile denmemiş, o boş zamanda bilimsel makale yazmak yerine okuyan adam, gidip sikik bir müzik dergisinden yeni çıkan albümleri sonra dinlemek için not eden adamla 2-3 saat oyun oynayan adamın benim nazarımda farkı yok sonuçta. ama 10 saat boyunca bilgisayar başında kalıyorsan, boş zaman geyiğiyle, bilimsel makale mevzusuyla karşı gelemeyeceğin kadar bir sorun var sende.
dünyanın en zeki adamı da olsa bu tip işlerle uğraşan boş insandır benim gözümde. başkaları için böyle olmayabilir. burada şeyi de demiyorum eğer iş hayatındaysa "aylık 7000 lira mmaşı var" ya da üniversitedeyse "ama not ortalaması 4.00" gibi açıklamalar beni çok ilgilendirmiyor, kendini adadığı tek alan bu olup dünyadan zerre haberi olmayan, zerre kültürel birikimi olmayan bir yığın insan biliyorum, bunlar da böyle yapacak bir şey yok. ama boş geliyor bana bu insanlar, şimdiye kadar oturup konuştuklarımın hiçbiri vasat bir sohbeti sürdürmeye yetecek doğru düzgün bir birikime bile sahip değildi. ya oyunda geçen gün nasıl adam kestiğinden bahsediyorlar genelde, ya da facebook'taki komikli videolardan, 9gag'den falan.
bir de yalan atmayayım ama internet kafelerle ilgili başlıkta mı ne birinin bir yazısı vardı adam anlatıyor işte hayatının tam 3 yılını oraya harcamış, yani bunu oyun saatinden hesaplayarak anlatıyor. kimse o 3 yılda oku da bizi fezaya gönder diye beklemiyor tabii de, işte ondan sonra da anlatıyor ben boğaziçini kazandım bizim gruptan harvard'a giden vardı vesaire diye. aga vallahi şu şekilde durumu kanıtlamayı anlamıyorum zaten, bir yeri kazanabilme bir yere gidebilme yetisinin yaptığın boş işe nasıl bir katkısı olduğunu açıklayabildiğine inanma durumunu. benim hayatımda tanıdığım en düz adamlardan biri hem columbia hem yale'den kabul almıştı bunda çok şaşırılacak bir şey yok, sonuçta ikisinin gereklilikleri çok ayır şeyler. bu senin eğitim hayatına etki etmemiş aferin iyi olmuş. ama benim için sen her zaman bomboş bir insan kalırsın arkadaşım.
edit: burada lafım gecede 2-3 saatini oyuna verenlere değil, mal gibi oynayanlara bu arada. yoksa adamın hobisidir oynar banane. ama ben hayatımda 16 saat kalkmamacasına yapılan hobi bilmiyorum. savanada fotoğrafçılık falan yapılmıyorsa. ayrıca zaten yazmışım o 3 yılda bizi fezaya gönder demiyorum diye, klasik şeyden bahsedilmiş "sen kaç tane makale yazdın" diye. oğlum sadece bu mu ölçütü bilimsel dergide makale yazmak mı yani oyun oynamanın boş beleş adamlığını kompanse eden olay? kaldı ki gidin kitap okuyun :( bile denmemiş, o boş zamanda bilimsel makale yazmak yerine okuyan adam, gidip sikik bir müzik dergisinden yeni çıkan albümleri sonra dinlemek için not eden adamla 2-3 saat oyun oynayan adamın benim nazarımda farkı yok sonuçta. ama 10 saat boyunca bilgisayar başında kalıyorsan, boş zaman geyiğiyle, bilimsel makale mevzusuyla karşı gelemeyeceğin kadar bir sorun var sende.
0
siz nasıl giyimle, modayla ilgilenmeyi, onun hakkında bloglar okuyup yazmayı seviyorsanız başkaları da oyun oynamayı seviyor. siz bugün ne giysem diye düşünürken onlar da eline ilk geçen kot ve tişörtü giyip çoktan dışarı çıkmış oluyorlar mesela. herkes ne kadar da meraklı başkasının yaşam tarzını eleştirmeye.
0
karşılıklı atışmaya dönmüş olay. biri bara gitmeyi saçma buluyor biri oyun için 40 saat sıra beklemeyi.
açıkcası sabah 10 da gittim istinye park d&r den hiç sıra beklemeden collector editionı hemen satın aldım. şimdi işteyim. akşam oyunumu oynayacağım. zamanın da ultima online starcraft wow vs.. çokca oyun oynadım. yaş 25 son 5 senedir neredeyse doğru düzgün oyun oynamadım. en son wow oynadım her ay para mı vericem enayimiyim diye bıraktım.
ama diablo farklıdır. 12 sene boru değil hakkaten. patronumla beraber aldık oyunu. hepimiz işinde gücünde evinde barkında insanlarız. elbet de işyerinde şunu nasıl kestik diye geyik yapmayacağız. oyunun oyun olduğunu fark edince çok daha zevk aldığımı düşünüyorum. daha genç arkadaşların daha yoğun yaşadıklarını biliyorum o yüzden anlayışla karşılamak lazım. çünkü ben de böyleydim.
edit: ayrıca eğitimli kültürlü iyi bir işe sahip politikadan sanattan edebiyattan anlıyorum.
açıkcası sabah 10 da gittim istinye park d&r den hiç sıra beklemeden collector editionı hemen satın aldım. şimdi işteyim. akşam oyunumu oynayacağım. zamanın da ultima online starcraft wow vs.. çokca oyun oynadım. yaş 25 son 5 senedir neredeyse doğru düzgün oyun oynamadım. en son wow oynadım her ay para mı vericem enayimiyim diye bıraktım.
ama diablo farklıdır. 12 sene boru değil hakkaten. patronumla beraber aldık oyunu. hepimiz işinde gücünde evinde barkında insanlarız. elbet de işyerinde şunu nasıl kestik diye geyik yapmayacağız. oyunun oyun olduğunu fark edince çok daha zevk aldığımı düşünüyorum. daha genç arkadaşların daha yoğun yaşadıklarını biliyorum o yüzden anlayışla karşılamak lazım. çünkü ben de böyleydim.
edit: ayrıca eğitimli kültürlü iyi bir işe sahip politikadan sanattan edebiyattan anlıyorum.
0
oyun oynamıyorsun da vaktini değerli geçirecek ne yapıyorsun çok merak ettim. boş zamanlarında everest'e tırmanıyorsun, antartika'ya gidip geliyorsan tamam bir sözüm yok haklısın :)
0
oh oyun oynayanlar boş insan ve zamanını boşa harcıyor. bana önemli bilimsel dergilerde yayınlanmış binlerce kez citation almış makalelerinden bahset.
yaşla alakası yok. tv izlemek, internetten dizi izlemek, sinemayı takip etmek, roman okumak, müzik dinlemekten farkı yok oyun oynamanın. hele multiplayer oyun oynamanın hiç bir farkı yok, başkasının hikayesini izleyeceğine kendin oluşturuyorsun multi oyunlarda genelde.
boş vaktin yok ve oynayamıyorsan anlarım, ki bi insanın hiç boş vakti olmaması da sağlık değil, ama oyun oynamak yerine ne yapmalıyız onu da yazsaydın daha iyi olurdu.
*
kaç makale yazdın demiycez de ne diyecez abi? oyun oynayanlara boş insan deniliyorsa, diyen kişi nasıl kendini dolu olarak tanımlıyor bilmek hakkımız. ekmek parasını bir şekilde kazanıyoruz o bizi dolu yapmaz. sonra nasıl doldurucaz kendimizi? ya da kafamızı nasıl boşaltıcaz? ya müzik dinleyecez, ya dizi izleyecez, ya kitap okuyacaz, ya oyun oynayacaz, ya da bunların hepsinden azar azar yapıcaz. multiplayer oyun oynayan kişiler genelde oyun oynamayı merkeze alıyor, geri kalanı bununla birlikte ya da daha az yapıyor. o kadar. haftasonu param yoktu, cumartesi çıktım 2 saat yürüdüm güneş gördüm sonra da evde oturdum oyun oynadım. şimdi boş muyum?
yaşla alakası yok. tv izlemek, internetten dizi izlemek, sinemayı takip etmek, roman okumak, müzik dinlemekten farkı yok oyun oynamanın. hele multiplayer oyun oynamanın hiç bir farkı yok, başkasının hikayesini izleyeceğine kendin oluşturuyorsun multi oyunlarda genelde.
boş vaktin yok ve oynayamıyorsan anlarım, ki bi insanın hiç boş vakti olmaması da sağlık değil, ama oyun oynamak yerine ne yapmalıyız onu da yazsaydın daha iyi olurdu.
*
kaç makale yazdın demiycez de ne diyecez abi? oyun oynayanlara boş insan deniliyorsa, diyen kişi nasıl kendini dolu olarak tanımlıyor bilmek hakkımız. ekmek parasını bir şekilde kazanıyoruz o bizi dolu yapmaz. sonra nasıl doldurucaz kendimizi? ya da kafamızı nasıl boşaltıcaz? ya müzik dinleyecez, ya dizi izleyecez, ya kitap okuyacaz, ya oyun oynayacaz, ya da bunların hepsinden azar azar yapıcaz. multiplayer oyun oynayan kişiler genelde oyun oynamayı merkeze alıyor, geri kalanı bununla birlikte ya da daha az yapıyor. o kadar. haftasonu param yoktu, cumartesi çıktım 2 saat yürüdüm güneş gördüm sonra da evde oturdum oyun oynadım. şimdi boş muyum?
0
bu tarz oyunlar kötü düşünmemi engelliyor benim. işten eve yorgun - stresli bir şekilde gelmişim. ne aileyle yenilen bir yemek ne de televizyon başında geçirilen saatler gün içinde yaşadıklarımı unutturmuyor. ancak diablo türü oyunlar 1-2 saat oynarsam hafızam siliniyor adeta. yaş olmuş 30 ama yapacak birşey yok ancak böye mutlu olabiliyorum.
0
fedakarlığa değiyor mu ? evet değiyor aga , deli gibi keyif alıyorum oyunlardan , oynamaktan.. yaş 28 benim için oyunun ne olduğu farketmez , rekabet ve gelişim olduğu sürece herşeyi hırs ve istekle yaparım. paylaşımcı biriyim. poker de de böyle , gercek hayatta oynadığım king , ihale , risk , hepsinde böyleydi , isim şehir hayvan , saklambaç , birdirbirde bile böyleydi lan küçükken.. birisi koşalım dese ben yardırırım , yenilsem bile keyif alırım. 40 km dağ bayır yürünecek densin en önde giderim. gebersem de bunu yaparım zira ben bunu yapmaktan ve bu rekabetin içinde olmaktan keyif alıyorum. bunun oyunla ilgisi yok ki. oyun sadece bunu ortaya koyabildiğin bir platform. kurgusu çok güzel ve keyif veriyorsa daha ne olsun.. oyun dünyası bi nebze olsun zeka ister iyi değilsen ilerleyemezsin.. bi kere bu genelleyip yargılama kafasından çıkın , senin izlediğin tv yada neyle zaman geçiriyorsan artık çok mu efektif , çok mu faydalı ? oyun oynayan kişilere bi bak muhtemelen onlardan sosyal hayatta geridesin. birçokları öyle , bu yüzden de bir antipati var. e diyorsunya adam 30 yasına gelmiş oyun oynuyor. ee bunun nesi yanlış adam 30 yaşında hala bir şeylerden deli keyif alıyorsa bunu yargılamak sana mı düştü ? günler aylar heba oluyor da sanki heba olmasa atomu mu parçalayacaz , sen yaptın mı ? neyi kimi hangi hakla yargılıyorsun ? futbol muhabbeti mi yapalım ? geçin bu ayakları , dönüp bi aynaya bak , ilk taşı en günahsız olanınız atsın ki onunda bir günahı oluşssun ve herkesle aynı duruma gelsin ..
bu arada dünkü sırada değildim , ertesi gün işe gitmem gerekiyor haliyle çalışma hayatı.. ama işim olmasa gider girerdim sıraya alırdım saat 12 de oyunumu eve gider oynardım. muhtemelen bir hafta sonra alıp oynarım boş zamanlarımda. en azından 10 yıllık bi hevesi dindirmiş olurum.
bu arada dünkü sırada değildim , ertesi gün işe gitmem gerekiyor haliyle çalışma hayatı.. ama işim olmasa gider girerdim sıraya alırdım saat 12 de oyunumu eve gider oynardım. muhtemelen bir hafta sonra alıp oynarım boş zamanlarımda. en azından 10 yıllık bi hevesi dindirmiş olurum.
0
@gotu patlak circir bocegi
bara gitmeyi sacma bulmuyorum. O da keyifli bir aktivite, ama oyun oynamaktan daha ustun ne yani var? Ulan keyif aldigin aktiviteleri nasil objektif olarak karsilastirabilirsin ki zaten?
Bu arada orada saatlerce sirada bekleyenlerin oraya muhabbete gittiklerini soyluyorlardi. He yok, hakikaten sirf kutulu dvd almaya gittiyse, adam önceliklerini böyle belirlemistir. Bu karari tum "oyun oynayan mal"lar vermemis, sadece belli bir kesim vermistir.
bara gitmeyi sacma bulmuyorum. O da keyifli bir aktivite, ama oyun oynamaktan daha ustun ne yani var? Ulan keyif aldigin aktiviteleri nasil objektif olarak karsilastirabilirsin ki zaten?
Bu arada orada saatlerce sirada bekleyenlerin oraya muhabbete gittiklerini soyluyorlardi. He yok, hakikaten sirf kutulu dvd almaya gittiyse, adam önceliklerini böyle belirlemistir. Bu karari tum "oyun oynayan mal"lar vermemis, sadece belli bir kesim vermistir.
0
Oncelikle fikriniz her ne olursa olsun hepinize cevaplarınız için tik atıyorum.
Şundan bahsediyorum: ben online hayatın offline hayata baskın geldiği, kişiye daha keyifli geldiği bütün durumları üzücü buluyorum... dışarıda bir hayat akarken ve siz onu kaçırıyorken, bunun farkına varamayıp hala oyun oynuyor olmak -eğer benim fikrimi soracak olursanız- eroinden farksız; belki zevk veriyor ama hayatını alıyor. "bir sürü insan online da sosyalleşebiliyor" demeniz de, şırıngaları keyifle birbirinize takmanızdan başka bir şey değil bence.
tutup bara gitmek, kız tavlamak ile kıyaslayanlar olmuş... hatta benim giyim blog'umla kıyaslayan bile olmuş...
bence 'kız peşinde koşmak' dediğiniz aktivite insanın en değerli içgüdüsünü (çoğalma) korumasıdır. yine bara gitmek, hatta para yoksa bile parkta oturup bira içmek bile bence diablo'da, wow'da "aga party pls? lvl?" muhabbeti yapmaktan iyidir. tabii bu benim görüşüm...
buna cevap verdikten sonra konuyu yeniden soruma getireyim: ben, "nasıl keyif alıyorsunuz? gerçekten alabiliyor musunuz?" diye sordum, cevabı olan buna cevap versin de ben de aydınlanayım sevgili barbarian'lar... (sizin oyunda bir karakterdi bu, değil mi?)
Şundan bahsediyorum: ben online hayatın offline hayata baskın geldiği, kişiye daha keyifli geldiği bütün durumları üzücü buluyorum... dışarıda bir hayat akarken ve siz onu kaçırıyorken, bunun farkına varamayıp hala oyun oynuyor olmak -eğer benim fikrimi soracak olursanız- eroinden farksız; belki zevk veriyor ama hayatını alıyor. "bir sürü insan online da sosyalleşebiliyor" demeniz de, şırıngaları keyifle birbirinize takmanızdan başka bir şey değil bence.
tutup bara gitmek, kız tavlamak ile kıyaslayanlar olmuş... hatta benim giyim blog'umla kıyaslayan bile olmuş...
bence 'kız peşinde koşmak' dediğiniz aktivite insanın en değerli içgüdüsünü (çoğalma) korumasıdır. yine bara gitmek, hatta para yoksa bile parkta oturup bira içmek bile bence diablo'da, wow'da "aga party pls? lvl?" muhabbeti yapmaktan iyidir. tabii bu benim görüşüm...
buna cevap verdikten sonra konuyu yeniden soruma getireyim: ben, "nasıl keyif alıyorsunuz? gerçekten alabiliyor musunuz?" diye sordum, cevabı olan buna cevap versin de ben de aydınlanayım sevgili barbarian'lar... (sizin oyunda bir karakterdi bu, değil mi?)
0
niye online/offline diye ayırıyorsun hala anlamadım. film izliyorsun, bi baba film 3 saat sürüyor. götünü kıpırdatamıyon. evde film izleyerek ne daha sosyal olursun ne de hayatı yakalarsın. aynı şeyler hemen hemen bütün hobilerde var. hobilerin amacı kendi kendine eğlenebildiğin bir şeyleri yapabilmek, zamanını değerlendirmek ve geçirmek ve dışarda aynı hobiyle uğraşan insanlarla sosyalleşebilmek. online oyunlar bu sosyalleşme ihtiyacını eve kadar getiriyor hatta.
niye keyif almayalım? 10 kişi giriyoruz, 10'umuzun da görevi var ve o görevi yerine getirerek gerekirse 25 kişiyle başa çıkıyoruz. mücadele ediyoruz, küfrediyoruz, gülüyoruz, bazen oyunu bırakıp geyik çeviriyoruz. okuldan/işten geldikten sonra 2-3 saat kafayı boşaltıyoruz.
bira içmekse, açar birayı oyun oynarken de içersin, muhabbetse kendi kafanda bir sürü insanla muhabbet edebiliyorsun, müzikse en kralını açıyorsun dinliyorsun, cebinden 5 kuruş para gitmiyor ya da gidiyorsa da az bir şey gidiyor. niye sevmeyelim? wow'da, diablo'da aga party pls, lvl ? muhabbeti dönmüyor zaten, onlar 12 yaşında çocukların oyunlarında, knight'ta dönüyor. wow'da genelde 10-25 belirli kişi, bi amaç için toplanıyor. 10-12 senelik ultima online guildleri var, bu guildlerde uo oynayanlar lisedeyken, ilkokuldayken tanıştı şimdi hemen hepsi çalışıyor. beraber oyun oynadığım insanlar iyi kötü güzel işlere sahip, güzel gelirlere sahip ya da güzel bölümlerde okuyorlar. ne diyeyim daha.
niye keyif almayalım? 10 kişi giriyoruz, 10'umuzun da görevi var ve o görevi yerine getirerek gerekirse 25 kişiyle başa çıkıyoruz. mücadele ediyoruz, küfrediyoruz, gülüyoruz, bazen oyunu bırakıp geyik çeviriyoruz. okuldan/işten geldikten sonra 2-3 saat kafayı boşaltıyoruz.
bira içmekse, açar birayı oyun oynarken de içersin, muhabbetse kendi kafanda bir sürü insanla muhabbet edebiliyorsun, müzikse en kralını açıyorsun dinliyorsun, cebinden 5 kuruş para gitmiyor ya da gidiyorsa da az bir şey gidiyor. niye sevmeyelim? wow'da, diablo'da aga party pls, lvl ? muhabbeti dönmüyor zaten, onlar 12 yaşında çocukların oyunlarında, knight'ta dönüyor. wow'da genelde 10-25 belirli kişi, bi amaç için toplanıyor. 10-12 senelik ultima online guildleri var, bu guildlerde uo oynayanlar lisedeyken, ilkokuldayken tanıştı şimdi hemen hepsi çalışıyor. beraber oyun oynadığım insanlar iyi kötü güzel işlere sahip, güzel gelirlere sahip ya da güzel bölümlerde okuyorlar. ne diyeyim daha.
0
Keyif almak icin guzel de... Filme basliyorsun, izliyorsun, bitiyor. Bu oyle degil ki... Dur Lvl 60 olayim, dur su item'i da cikartayim derken gunlerini buna adiyorsun. Bir nevi eglenmek icin degil de karakteri gelistirmek icin oynuyorsun. Kendinden cok karaktere emek harcar duruma geliyorsun ki bence bu sakat bir davranis.
0
öyle diyosun da, bi friends'i izlemek yaklaşık 80 saat yapıyor. imdb'nin top 10 listesindeki filmleri izlemek 28 saat yapıyor.
wow'da son levele gelmek, yaklaşık 20 saat sürüyor. ondan sonra haftada 10 saat girerek ortalama bir oyuncu olarak rahatça oynanabilir. bu tür oyunlar en fazla haftada 1 sigara parasına, ki çoğu oyun aylık ücret politikalarını terk etmekte ya da zaten öyle bir şey yoktu , 10 saatlik eğlenceli vakit sunuyor.
bir türk dizisi reklamıyla meklamıyla yaklaşık 2.30 saat sürüyor. her gece televizyon karşısında oturacağıma oyun oynarım daha iyi bu hesaba göre.
wow'da son levele gelmek, yaklaşık 20 saat sürüyor. ondan sonra haftada 10 saat girerek ortalama bir oyuncu olarak rahatça oynanabilir. bu tür oyunlar en fazla haftada 1 sigara parasına, ki çoğu oyun aylık ücret politikalarını terk etmekte ya da zaten öyle bir şey yoktu , 10 saatlik eğlenceli vakit sunuyor.
bir türk dizisi reklamıyla meklamıyla yaklaşık 2.30 saat sürüyor. her gece televizyon karşısında oturacağıma oyun oynarım daha iyi bu hesaba göre.
0
dahinnotha
merhaba arkadaşlar,önümüzdeki dönem versailles, fransa.da olacağım erasmus vasıtasıyla. okulum 17sinde falan açılacak. 6 eylülde ise bir oryantasyon programı var 14üne kadar devam eden. sorum şu, o oryantasyon programına katılmalı mıyım? ben gitmek istiyorum ama fiyatı 140euro olunca biraz tereddütt
merhaba arkadaşlar,
önümüzdeki dönem versailles, fransa.da olacağım erasmus vasıtasıyla. okulum 17sinde falan açılacak. 6 eylülde ise bir oryantasyon programı var 14üne kadar devam eden.
sorum şu, o oryantasyon programına katılmalı mıyım? ben gitmek istiyorum ama fiyatı 140euro olunca biraz tereddütte kaldım.
--
bu bir haftalık programda hızlandırılmış bir fransızca iletişim kursu, kültür ve etkinliklerle alakalı bilgilendirme, üniversite hizmetleri hakkında bilgiler vs gibi şeyler verilecek. aşağıda da broşürü var. dediğim gibi, katılmak niyetindeyim lakin 140euro verilir mi verilmez mi bilemiyorum.
www.ilei.uvsq.fr
önümüzdeki dönem versailles, fransa.da olacağım erasmus vasıtasıyla. okulum 17sinde falan açılacak. 6 eylülde ise bir oryantasyon programı var 14üne kadar devam eden.
sorum şu, o oryantasyon programına katılmalı mıyım? ben gitmek istiyorum ama fiyatı 140euro olunca biraz tereddütte kaldım.
--
bu bir haftalık programda hızlandırılmış bir fransızca iletişim kursu, kültür ve etkinliklerle alakalı bilgilendirme, üniversite hizmetleri hakkında bilgiler vs gibi şeyler verilecek. aşağıda da broşürü var. dediğim gibi, katılmak niyetindeyim lakin 140euro verilir mi verilmez mi bilemiyorum.
www.ilei.uvsq.fr
0
oryantasyon programlari önemli ya. kaynasmak, tanismak, eglenmek, sistem ve okulu tanimak acisindan cok yararli.
ama para alindigini da ilk defa duyuyorum. ne mal bir uygulamaymis oyle lan..
ama para alindigini da ilk defa duyuyorum. ne mal bir uygulamaymis oyle lan..
0
kaçırma derim, bu programın ederi insanlarla kaynaşmaktır, herkes süper eğlenmiş birbirine ısınmışken oraya gidersen sıkıntılı olabilir.
0
lion de la Turquie
1)ispanya'nın endülüs bölgesini gezeceğiz eşimle. fas ülkesi de endülüs'ten göçenlerin mekanıymış o zamanlar. videolara baktım da pek bi harabe geldi. sizce gidilmeli görülmeli mi?2)Dogal güzellik arıyoruz. isviçre nasıldır bu konuda? Basel'e gidilecek.
1)ispanya'nın endülüs bölgesini gezeceğiz eşimle. fas ülkesi de endülüs'ten göçenlerin mekanıymış o zamanlar. videolara baktım da pek bi harabe geldi. sizce gidilmeli görülmeli mi?
2)Dogal güzellik arıyoruz. isviçre nasıldır bu konuda? Basel'e gidilecek.
2)Dogal güzellik arıyoruz. isviçre nasıldır bu konuda? Basel'e gidilecek.
0
Endülüs Bölgesi kesinlikle gidilip görülesi bir yerdir.Biraz yukarıda Madrid altında Toledo'ya da mutlaka uğrayın bir gün
0
Konuyu Fas ve Isvicre diye acmissiniz fakat 1. sorudan anladigim kadariyla Fas'i degil endulus'u gezeceksiniz. Yazinin devamini buna gore yaziyorum...
Hic de harabe degildir. Beklentinizin ne oldugunu bilmiyorum ama esinizle gezeceginize gore gece kulubu, eglenceli ortam vs. den ziyade tarihi yerleri gezmek, farkli kulturler hakkinda bilgi sahibi olmak amaciyla gidiyorsunuz. Belki bir iki yoresel yemekten tatmak vs..
Granada, Cordova, Sevilla, Malaga bunlar hep guzel endulus sehirleridir. Tavsiye ederim gitmenizi. Kesinlikle harabe degillerdir. Ben gittigimde pek begenmedim cunku "bunlar bizim ulkemizde zaten var" gibi bir moda girdim ama sizin de ayni tepkiyi vereceginiz anlamina gelmez bu tabii. Ornegin google'a bir "Mesquita" yazin bakalim, hosunuza gidecek mi?
Hic de harabe degildir. Beklentinizin ne oldugunu bilmiyorum ama esinizle gezeceginize gore gece kulubu, eglenceli ortam vs. den ziyade tarihi yerleri gezmek, farkli kulturler hakkinda bilgi sahibi olmak amaciyla gidiyorsunuz. Belki bir iki yoresel yemekten tatmak vs..
Granada, Cordova, Sevilla, Malaga bunlar hep guzel endulus sehirleridir. Tavsiye ederim gitmenizi. Kesinlikle harabe degillerdir. Ben gittigimde pek begenmedim cunku "bunlar bizim ulkemizde zaten var" gibi bir moda girdim ama sizin de ayni tepkiyi vereceginiz anlamina gelmez bu tabii. Ornegin google'a bir "Mesquita" yazin bakalim, hosunuza gidecek mi?
0
isviçrenin hep bir yeşili var, delicesine dolaştım Basel çevresini, ama yeşil için bir interlaken, bir lucerne yapmanız, basel dışına çıkmanız gerekli. ama basel başlı başına bir şehir olarak yeterlidir bence.
0
barut
Arkadaşlar bu sorunun çözüleceğine dair içinde bir umut taşıyan hala var mı? Ben her hafta google'a "ab vize" diye yazıp son haftadaki sonuçları aratmaktan ve boş umut yapmaktan bıktım artık. Bu konuda bilgisi olanlar, umudu olanlar, hatta umutsuz olanlar bu soruda bi toplansın da beni bi aydınlatsı
Arkadaşlar bu sorunun çözüleceğine dair içinde bir umut taşıyan hala var mı? Ben her hafta google'a "ab vize" diye yazıp son haftadaki sonuçları aratmaktan ve boş umut yapmaktan bıktım artık. Bu konuda bilgisi olanlar, umudu olanlar, hatta umutsuz olanlar bu soruda bi toplansın da beni bi aydınlatsın; ne olacak bu Türkiye'nin hali? Ne zaman bitecek bu hapishane çilesi? Rahatça Ryanair biletimizi alıp vizesiz sağa sola gidebileceğimiz günler gelecek mi bir gün sizce?
0
En azından okumuş kesim için vize probleminin yakında kalkacağına inanıyorum ben. Önümüzdeki 5-10 senede falan hatta.
0
@roket adam, 5-10 seneyi ne kadar rahat, "aman canim, 5-10 iste" modunda soylemissin :)
0
Valla 80 senedir fakir muamelesi gören insanlar olduğumuzu göz önüne alırsak, son birkaç yıldaki ilerleme kayda değer bence. ya da ben son birkaç senedir bu mevzuları kurcalamaya başladım, o da olabilir :)
0
uckac
vize görüşmem var yarın 30 yaşında erkeğim ve vizeyi iş için alacağım, ülke portekiz. Sorum şu ki pantolon değil de düzgün bir kot şortla gitsem sorun olur mu izlenim açısından?
vize görüşmem var yarın 30 yaşında erkeğim ve vizeyi iş için alacağım, ülke portekiz. Sorum şu ki pantolon değil de düzgün bir kot şortla gitsem sorun olur mu izlenim açısından?
0
anlamıyorum bu işi de ha. hayır adam şortla gitse ne olacak? portekiz'e saygısızlık mı bu, nedir yani? "bu bizim memlekette şort giyicek, saygısız herif" deyip vize mi vermeyecekler, nedir ki?
0
hava durumuna da bakın yağmur yağabilir, ıslanmış bacaklarla arzı endam etmeyin haha :)
0
abi portekizin ortamına uygundur bence, şortla git. mesela ben brezilya vizesi alacak olsam karnaval elbisesiyle, iran vizesi alacak olsam molla takkesiyle, ingiltere vizesi alacak olsam monokl'la giderdim elçiliğe.
0
0
Geceler
Malum biletler şimdiden karaborsa arkadaşlarla stat çevresinde cafe tarzı biryerden izlemeyi düşünüyoruz,sanırım önceden rezervasyon yaptırmamız gerekicek.şöyle ekranı filan çok kücük olmuycak güzek mekan önerilerinizi bekliyorum.Tesekkürler
Malum biletler şimdiden karaborsa arkadaşlarla stat çevresinde cafe tarzı biryerden izlemeyi düşünüyoruz,sanırım önceden rezervasyon yaptırmamız gerekicek.şöyle ekranı filan çok kücük olmuycak güzek mekan önerilerinizi bekliyorum.Tesekkürler
0
Maçkolik Complex var stadın hemen yanında. O yakınlarda bulamazsanız Kadikoy Barlar Sokağı'nın orada Zürich Bar var, orada da izleyebilirsiniz.
0
fenerbahce'de izleyebilirsin. uzak sayilmaz stada. galatasaray'li, fenerli karisik izler ama fenerli cok buyuk agirliktadir. fenerli oldugunu tahmin ediyorum, fenerbahce tesaduf cafe ama saatler once oturman lazim. illa stadin dibi olsun diyorsan mackolik complex vardi. ki @rochefort soylemis zaten.
0
neysene
yaza uygun birşeyler alayım dedim. açık rengide severim.http://media.markafoni.com/uploads/cache-r12050701/product/productmeta/2174223/2012/05/07/big/8699962934700_0_1.jpgnasıl? güzel mi?(yakınlaştırarak bakarsanız daha net görülüyor.
yaza uygun birşeyler alayım dedim. açık rengide severim.
media.markafoni.com
nasıl? güzel mi?(yakınlaştırarak bakarsanız daha net görülüyor.
media.markafoni.com
nasıl? güzel mi?(yakınlaştırarak bakarsanız daha net görülüyor.
0
Düz buz mavi denimin dönemi biteli çok oldu. Hasarlı yahut eskitme olsa bir yerde olur da, dümdüz buz mavi artık olmuyor sanki...
0
ya bu çok açıklar gay pantolonu gibi, gaylerle bi problemim yokta hani kullanım o şekilde olduğu için.
0
renk guzel de modeli pek begenemedim. suraya bir bakabilirsin: www.acimamgiyerim.com
0
buz mavi asla ve kat'a alma
ayrıca denemeden kot mu alınır yav, ben 40 kez denerim yine beğenemem.
ayrıca denemeden kot mu alınır yav, ben 40 kez denerim yine beğenemem.
0
burakg91
hoşlandığım kıza hiç beklemediği bir anda sarılsam ve "seni çok seviyorum" desem napar?
hoşlandığım kıza hiç beklemediği bir anda sarılsam ve "seni çok seviyorum" desem napar?
0
evet çünkü friendzone denilen şey sadece türkiyede var. amerika ve avrupada kızlar ilk sarılana veriyolarmış.
seni çok seviyorum biraz ağır kaçar da çok tatlısın/ çok hoşsun filan gibi şeyler söylesen. o da bişeyler hissediosa gereken tepkiyi verir zaten. yok hissetmiyosa canım sen de öylesin, ne güzel arkadaşımsın filan der.
seni çok seviyorum biraz ağır kaçar da çok tatlısın/ çok hoşsun filan gibi şeyler söylesen. o da bişeyler hissediosa gereken tepkiyi verir zaten. yok hissetmiyosa canım sen de öylesin, ne güzel arkadaşımsın filan der.
0
elemanın biri, bunun, asansörde dudağa yapışmalı versiyonunu yapmıştı bi arkadaşa.. pek iyi şeyler olmamıştı ona..
seninki daha hafif bi versiyonu belki ama yine mantıklı değil bence..
seninki daha hafif bi versiyonu belki ama yine mantıklı değil bence..
0
yapmayacaksın. tak açacaksın.
yok lan manyak mısın evladım. yapma öyle şeyler kızı korkutup kaçırırsın. usul usul zamana yay.
yok lan manyak mısın evladım. yapma öyle şeyler kızı korkutup kaçırırsın. usul usul zamana yay.
0
a)Eğer ulu orta herkesin önünde yapıyorsan:
a.1) O da senden hoşlanıyorsa : Çok hızlı oldu ama sanırım ben de sen hoşlanıyorum der.
a.2) Senden hoşlanmıyorsa : manyak mısın be napıyorsun der arkadaşlarının yanına gider ağlamaya başlar seni maymun eder. (daha sert de olabilir)
b)Eğer kuytu bir yerde yapıyorsan:
b.1) Oda senden hoşlanıyorsa : Muhtemelen bir süre birbirinize baktıktan sonra olay öpüşmeye gidebilir.
b.2) Senden hoşlanmıyorsa : ben seni arkadaş olarak gördüm senin yaptığın şeye bak, lütfen bundan sonra biraz daha resmi olalım diyebilir.(daha da sert olabilir)
a.1) O da senden hoşlanıyorsa : Çok hızlı oldu ama sanırım ben de sen hoşlanıyorum der.
a.2) Senden hoşlanmıyorsa : manyak mısın be napıyorsun der arkadaşlarının yanına gider ağlamaya başlar seni maymun eder. (daha sert de olabilir)
b)Eğer kuytu bir yerde yapıyorsan:
b.1) Oda senden hoşlanıyorsa : Muhtemelen bir süre birbirinize baktıktan sonra olay öpüşmeye gidebilir.
b.2) Senden hoşlanmıyorsa : ben seni arkadaş olarak gördüm senin yaptığın şeye bak, lütfen bundan sonra biraz daha resmi olalım diyebilir.(daha da sert olabilir)
0
hem hiç beklemediği bir an da sarılman onu daha çok sevdiğin anlamına gelmiyor. bence abuk sabuk hareketler yapmadan da onu sevdiğini kanıtlayabilirsin.
0
bence eğer sevdiği/hoşlandığı başka biri yoksa, şaşırır ve fakat çok hoşuna gider.
dene ve sonucu burada paylaş. hakkında farklı farklı düşünülen toplumsal bir konuya örnek teşkil edecek;)
dene ve sonucu burada paylaş. hakkında farklı farklı düşünülen toplumsal bir konuya örnek teşkil edecek;)
0
her şeye rağmen içinden bu geldiyse yap, buradan da sonuçları yazarsan muazzam olur.
0
"amerika: hemen sevisir"
konusuna aciklik getireyim. ABD'de bu hareketi yaparsan, yarraklara yan basma ihtimalin de var. kendini, ellerin arkadan kelepcelenmis ve yuzustu halde kaldirimda yatarken ve polis, kafana postaliyla basiyo halde bile bulabilirsin. hadiseler boyle gelismeyebilir tabii. ama bunu da hatirda tutmakta fayda var.
konusuna aciklik getireyim. ABD'de bu hareketi yaparsan, yarraklara yan basma ihtimalin de var. kendini, ellerin arkadan kelepcelenmis ve yuzustu halde kaldirimda yatarken ve polis, kafana postaliyla basiyo halde bile bulabilirsin. hadiseler boyle gelismeyebilir tabii. ama bunu da hatirda tutmakta fayda var.
0
bunu asansör'de planlayan arkadaştan daha haber alamadık. sen de öyle olma hacu.
0
tokat atar. "n'apıyorsun be salak :S" der, kalkmış götüyle oradan uzaklaşır.
0
bir kız olarak cevaplıyorum: "haklı". ama haklı oluşu götünün kalkmayacağı anlamına gelmez. ben olabilecek şeyleri söylüyorum.
0
la olm manyakmısınız? bak kadın olarak söylüyorum bi laf dinleyin şöyle salak salak hareketler yapmayın. sizin yüzünüzden asansöre binince paranoyak oluyoruz. onun yerine gidin birlikte bişeyler için çakırkeyf olun, gevşeyin. sonra yavaş yaklaşın öyle pat diye de öpmeyin. ne bileyim yüzüne, saçına dokunun önce, gülümsüyorsa artık gelini öpebilirsiniz, yok huzursuz hareketler yapıyorsa ellemeyin vazgeçin.
bişeyler içmeye davet edecek kadar samimiyetiniz yoksa zaten hiç sarılmayın.
bişeyler içmeye davet edecek kadar samimiyetiniz yoksa zaten hiç sarılmayın.
0
deckard
Aşağıda The Avengers'ın İspanyolca altyazılı bir sahnesi görülüyor:(İzlemeyenler için önemsiz de olsa spoiler olabilir)http://www.youtube.com/watch?v=nfXtOK7eGCQ&t=0m14sIron Man burada "¡vamos a comer shawarma! diyor hani. burada niye "comer" kullanılmış? Comer fiilin mastar hali. Birinci çoğul şahı
Aşağıda The Avengers'ın İspanyolca altyazılı bir sahnesi görülüyor:
(İzlemeyenler için önemsiz de olsa spoiler olabilir)
www.youtube.com
Iron Man burada "¡vamos a comer shawarma! diyor hani. burada niye "comer" kullanılmış? Comer fiilin mastar hali. Birinci çoğul şahıs için "¡vamos a comamos shawarma!" demesi gerekmiyor muydu? İspanya'daki bir sinema salonu böyle bir hata yapmaz herhalde değil mi?
İki fiilin geçtiği cümlelerde (Örnekte olduğu gibi "Yemeye gidelim" tarzı cümlelerde) ilk fiil çekim alsa yetiyor mu yoksa? Öyle olsa bile Comer'in çekim alması daha mantıklı çünkü cümlenin ana fiili gitmek.
~
eyvallah ya, beni büyük zaman kaybından kurtardınız. yaşadığım kafa karışıklığı sorumun son cümlesinden de anlaşılabilir:
"Öyle olsa bile Comer'in çekim alması daha mantıklı çünkü cümlenin ana fiili gitmek."
ana fiil gitmek diyen benim. sonra yemek yemeyi niye çekimlemiyoruz diye hayıflanan da benim işe bak :)
(İzlemeyenler için önemsiz de olsa spoiler olabilir)
www.youtube.com
Iron Man burada "¡vamos a comer shawarma! diyor hani. burada niye "comer" kullanılmış? Comer fiilin mastar hali. Birinci çoğul şahıs için "¡vamos a comamos shawarma!" demesi gerekmiyor muydu? İspanya'daki bir sinema salonu böyle bir hata yapmaz herhalde değil mi?
İki fiilin geçtiği cümlelerde (Örnekte olduğu gibi "Yemeye gidelim" tarzı cümlelerde) ilk fiil çekim alsa yetiyor mu yoksa? Öyle olsa bile Comer'in çekim alması daha mantıklı çünkü cümlenin ana fiili gitmek.
~
eyvallah ya, beni büyük zaman kaybından kurtardınız. yaşadığım kafa karışıklığı sorumun son cümlesinden de anlaşılabilir:
"Öyle olsa bile Comer'in çekim alması daha mantıklı çünkü cümlenin ana fiili gitmek."
ana fiil gitmek diyen benim. sonra yemek yemeyi niye çekimlemiyoruz diye hayıflanan da benim işe bak :)
0
doğru çekilmiş, bu kalıp ingilizcedeki "we're going to eat" gibidir, "ir" kısmı çekilir ikinci aynen kalır.
0
let's eat diyor iste. orada cekim vamos'un oldugu yerdeki fiile yapilir. ornek ¿Podemos hablar de sequía en España? (Ispanyadaki kuraklik hakkinda konusabilir miyiz?) gordugun gibi burada da hablamos denmedi.
0
monkey
güzel şarkı tavsiyeleri bekliyorum, gece gece fon müziği yapayım.
güzel şarkı tavsiyeleri bekliyorum, gece gece fon müziği yapayım.
0
abi aşure/sebze çorbası gibi bir playlist benimki şu an. aynen sana öneriyorum.
Türkçe
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
Yabancı
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
Bonus şiirler
www.youtube.com
www.youtube.com
Türkçe
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
Yabancı
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
Bonus şiirler
www.youtube.com
www.youtube.com
0
stoic
sevgili hacılar 12 mayıs akşamı ispanya saatiyle 21:50'de barcelona/girona'dan madride uçakla gideceğim. ama aynı akşam derbi var ve ben derbileri severim. ama gel gör ki hayatımda barcelona ya da girona'da hiç bulunmadım ve maçı nerede izleyebileceğime dair internette yaptığım araştırmalar sonuçsuz
sevgili hacılar 12 mayıs akşamı ispanya saatiyle 21:50'de barcelona/girona'dan madride uçakla gideceğim. ama aynı akşam derbi var ve ben derbileri severim. ama gel gör ki hayatımda barcelona ya da girona'da hiç bulunmadım ve maçı nerede izleyebileceğime dair internette yaptığım araştırmalar sonuçsuz kaldı. öncelikle girona'da, orası olmazsa barcelona'da uçağı kaçırmadan bu maçı nasıl izlerim? yardım edenlere çok pis teşekkür ederim, öyle böyle değil.
0
Benim aklıma gelen, o şehirlerde dönerci bul onlara sor. Barcelona da La Rambla'nın yan sokaklarında dönerci görmüştüm bir kaç tane.
0
digiturkwebtv. ya da yeni adıyla digiturk play yurtdışına da yayın yapıyor. tabii fiyatlar daha farklı dışarıya. kredi kartınla online ödeme yapıp netten izleyebilirsin. illa mekan diyorsan türklerden başka kimsenin türkiye ligi gibi amatör bir ligi izleteceğini ve umursayacağını sanmıyorum en iyi futbolun oynandığı ülkede.
0
keşke daha önce gelseydin, ben madrid'de yaşıyorum. burada izlerdik. barcelona'yla ilgili bi fikrim yok açıkçası ama dönercilere sormanı tavsiye ederim, hepsi birbirini tanır oradaki Türklerin.
0
çözüm önerileri için sağ olun hacılar, bi tanesiniz. en yaratıcı çözümü önerdiği için nozel yarış ödülü ilk cevabın sahibine gitsin.iyyy
0
şimdi maç oranın saati ile 18.00 da başlayacak. 20.00'de bitse anca yetişirsin. ryanair uçuşu galiba. barselonada lig tv olan türk restoranı var.
foursquare.com
gitmeden rezervasyon yaptır. kalabalık oluyor.
foursquare.com
gitmeden rezervasyon yaptır. kalabalık oluyor.
0
elmalı turta
the thing'in hangi versiyonunu izlemeli? 1982 yapımı mı 2011 yapımı mı?1982 izlenmeden 2011'i anlamak mümkün mü? 2011'den bir şey anlamadım, sanırım önce 1982 yapımı izlenmeli diyenler olmuş, o yüzden soruyorum.
the thing'in hangi versiyonunu izlemeli? 1982 yapımı mı 2011 yapımı mı?
1982 izlenmeden 2011'i anlamak mümkün mü? 2011'den bir şey anlamadım, sanırım önce 1982 yapımı izlenmeli diyenler olmuş, o yüzden soruyorum.
1982 izlenmeden 2011'i anlamak mümkün mü? 2011'den bir şey anlamadım, sanırım önce 1982 yapımı izlenmeli diyenler olmuş, o yüzden soruyorum.
0
@geberix, bunu ikisini de izlediğin için mi söylüyorsun, yoksa klasik olan her zaman daha iyidir ön yargısıyla mı? :)
0
önce şunu izlemelisin diye bir kural yok, zaten 2011 yapımının da çok değişik şeyler kattığını düşünmüyorum çünkü o prequel gibi bir şey siktiret.
ama tabii ki de 1982 yapımını izlemek yeterli zaten. 2011'e hiç gerek yok.
2011 yapımını izleyeceğine şunu izle www.imdb.com bu özhakiki orijinal.
ama tabii ki de 1982 yapımını izlemek yeterli zaten. 2011'e hiç gerek yok.
2011 yapımını izleyeceğine şunu izle www.imdb.com bu özhakiki orijinal.
0
klasik olan her zaman iyidir hacı. genelde artık yeni çevrim filmler çok boktan oluyor. 1982 tarihli film çok iyidir. kült zaten. izle işte kurt russel'lı mis gibi.
0
82'dekini izlemeden, 2011'dekini anlamak mümkün. zaten kronolojik olarak ters gidiyor. 2011'deki film, 1982'dekinin öncesini anlatıyor.
0
2011 olanın hikayesi 1982 hikayesinin öncesini anlatıyor. 1982 yi izle. bol vaktin olduğunda da 2011 i izlersin
0
1982 yapimindan da buyuk seyler bekleme :) ben aradigimin 10'da 1'ini bulamamistim.
0
zenlaid
bende önceden şu vardı:http://www.ray-ban.com/germany/products/sun/RB3183?var=004/9Afakat geçenlerde kaybettim. şimdi ya aynısından alayım derken şunu gördüm:http://www.ray-ban.com/germany/products/sun/RB3183?var=004/T3kararsız kaldım bu da güzele benziyor. hangisini alsam, bir tavsiye verseniz?edit
bende önceden şu vardı:
www.ray-ban.com
fakat geçenlerde kaybettim. şimdi ya aynısından alayım derken şunu gördüm:
www.ray-ban.com
kararsız kaldım bu da güzele benziyor. hangisini alsam, bir tavsiye verseniz?
edit:
www.ray-ban.com
bu da varmış.
www.ray-ban.com
fakat geçenlerde kaybettim. şimdi ya aynısından alayım derken şunu gördüm:
www.ray-ban.com
kararsız kaldım bu da güzele benziyor. hangisini alsam, bir tavsiye verseniz?
edit:
www.ray-ban.com
bu da varmış.
0
Hop, yaza yaklaşırken güzel fikir! (bkz. iki aşağıdaki duyuru :))
İki model de birbirine çok yakın görünüyor. Zannedersem renklerinde kararsız kaldın... Bana sorarsan "RB3183 - 004/T3" modeli daha iyi duruyor. (yani ikinci koyduğun link)
Ama farklı bir markanın bambaşka bir modelini istiyorsan, ki sanırım düz gözlüklerden değil de bu şekilde hafif bombeli olanlardan hoşlanıyorsun, Armani'nin modellerini de inceleyebilirsin.
Bence hemen karar verme; yani yaza daha epey vakit var... Zamanın olduğunda bir gözlükçüye gidip (Atasun Optik vs.) bütçene yakın seviyedeki farklı markalardan modelleri iyice bir incele (yani deneyip aynada bak!) ve hemen karar veremezsen bile beğendiklerinin model numarasını alıp yeniden buraya gelip bir soru yaz. Ayrıca max bütçeni öğrenebilirsem belki bir iki tavsiyem de olabilir.
Ama ille de bu ikisinden biri dersen ikincisi derim :)
İki model de birbirine çok yakın görünüyor. Zannedersem renklerinde kararsız kaldın... Bana sorarsan "RB3183 - 004/T3" modeli daha iyi duruyor. (yani ikinci koyduğun link)
Ama farklı bir markanın bambaşka bir modelini istiyorsan, ki sanırım düz gözlüklerden değil de bu şekilde hafif bombeli olanlardan hoşlanıyorsun, Armani'nin modellerini de inceleyebilirsin.
Bence hemen karar verme; yani yaza daha epey vakit var... Zamanın olduğunda bir gözlükçüye gidip (Atasun Optik vs.) bütçene yakın seviyedeki farklı markalardan modelleri iyice bir incele (yani deneyip aynada bak!) ve hemen karar veremezsen bile beğendiklerinin model numarasını alıp yeniden buraya gelip bir soru yaz. Ayrıca max bütçeni öğrenebilirsem belki bir iki tavsiyem de olabilir.
Ama ille de bu ikisinden biri dersen ikincisi derim :)
0
açıkçası 3 senedir ilk linktekini kullanıyordum. şekil ve kalite olarak çok beğeniyorum, yüzüme de tam oturuyor. iki gözlük de çerçeve ve rengine kadar aynı. sadece camları farklı ki beni kararsızlığa sevkeden de bu oldu.
0
kedili madam
öyle özel bir gün değil. işimiz var kadıköyde sadece. sonrasında yemek yiyelim diyorum adamla. ama nereye gitsek bilemedim. arada gittiğimiz birkaç yer var. ama değişiklik olsun istedim. kadıköy-moda civarında nerede yesek? dünya mutfaklarına fazlasıyla açığız. iş çıkışında elimde kurt gibi aç bir a
öyle özel bir gün değil. işimiz var kadıköyde sadece. sonrasında yemek yiyelim diyorum adamla. ama nereye gitsek bilemedim. arada gittiğimiz birkaç yer var. ama değişiklik olsun istedim. kadıköy-moda civarında nerede yesek? dünya mutfaklarına fazlasıyla açığız. iş çıkışında elimde kurt gibi aç bir adam olacak. bunun da hesaba katılmasını temenni ederim. saygılarımla :)
0
gerçekten yemekleri güzel olan bir yer arıyoruz. manzarası ya da adı umurumuzda değil. bizim için fiyat-kalite performansı ve değişiklik daha önemli. yani bilmem ne büfe var dünyanın en bi mükemmel sosisli sandviçini yapıyo deseniz oraya da gideriz.
0
moda'da ali usta'dan devam edince kırıntı var yemekleri çok lezzetli porsiyonlar büyük ve ilk açılan kırıntı olduğu içindi galiba, diğerlerine göre fiyatları da çok uygun. onu istemezseniz o sırada birçok güzel yemek yeri var. dönüşünde de dondurma ya da waffle yersiniz:)
0
karşıyı çok iyi bilmediğimden belirttiğiniz lokasyona ne kadar yakın bilmiyorum ama caddebostan sahil de il Pedrino var,İtalyan restaurantı. Pizza ve makarnaları oldukça başarılı.
0
caferağa spor salonunda sosisli sandviç yiyin!. ciddiyim. hem meşhur hem de lezzetlidir.
kadıköy şifa hastanesi karşısında.
kadıköy şifa hastanesi karşısında.
0
daha önce gitmediyseniz çiya sofrasına gidin. ama yemek olan dükkanına gidin, ilk açılan. değişik değişik şeyler söyleyin, yarımşar olsun hatta. patlıcanlı güveç varsa kesinlikle deneyin.
0
hicazkar
Alim ile sohbet etmek lal ü mercan, incidir;Cahil ile sohbet etmek günde bin can incitir.Bu beytin şairi kimdir?Kurtlar Vadisinde geçmiş, merak ediyor insan.
Alim ile sohbet etmek lal ü mercan, incidir;
Cahil ile sohbet etmek günde bin can incitir.
Bu beytin şairi kimdir?
Kurtlar Vadisinde geçmiş, merak ediyor insan.
Cahil ile sohbet etmek günde bin can incitir.
Bu beytin şairi kimdir?
Kurtlar Vadisinde geçmiş, merak ediyor insan.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Yavaş koşan birinin bir çeşit antremanla koşma hızını arttırması mümkün müdür ? Yani tabii koşucular falan çalışıp arttırıyor illa ki de, böyle ufak farklar mı yoksa cidden yaşıtlarına göre yavaş koşan birisi yaşıtlarının seviyesine gelip onları geçebilir mi ? Yoksa doğuştan yavaş koşan, at
Selamlar.
Yavaş koşan birinin bir çeşit antremanla koşma hızını arttırması mümkün müdür ? Yani tabii koşucular falan çalışıp arttırıyor illa ki de, böyle ufak farklar mı yoksa cidden yaşıtlarına göre yavaş koşan birisi yaşıtlarının seviyesine gelip onları geçebilir mi ? Yoksa doğuştan yavaş koşan, atletik olmayan ömrünün sonuna kadar yavaş mı koşar ?
Yavaş koşan birinin bir çeşit antremanla koşma hızını arttırması mümkün müdür ? Yani tabii koşucular falan çalışıp arttırıyor illa ki de, böyle ufak farklar mı yoksa cidden yaşıtlarına göre yavaş koşan birisi yaşıtlarının seviyesine gelip onları geçebilir mi ? Yoksa doğuştan yavaş koşan, atletik olmayan ömrünün sonuna kadar yavaş mı koşar ?
0
hacı öncelikle koşmanın nasıl yapıldığını bilmen gerekiyor.
Bazı insanlar var topuklarına basarak koşmaya çalışıyor, kimi var taban ile koşmaya çalışıyor.
Eğer hızlı koşmak istiyorsan bir kere doğru koşma stilini öğrenmen gerekiyor.
En basitinden kısa mesafe koşusu yapacaksan parmak ucunda (bu ayağın ilk boğumu varya oradan bahsediyorum) koşman gerekiyor. Futbolda genelde kısa mesafe koşusu olduğundan benim bildiğim tek hızlı koşu stili parmak ucu ama uzun mesafeler için de yöntemler vardır.
Bunun dışında want2die'ın dediği gibi kendine bakman lazım ben açıkcası salondan çok direk koşuyu tavsiye ederim.
Önce normal koşu yapıp ciğeri açmaya başla, ciğer yeteri kadar açıldıktan sonra bu ayaklara takılan ağırlık bileklikleri var. tak onlardan 2.5 kilo öyle koşmaya başla. sonra ağırlığı 5'e çıkart. Hatta imkan varsa in sahile sahilde ayaklarda ağırlık, su bileklerinin az üstüne gelecek şekilde gir suya suyun içinde koş. O bacaklar taş olur taş.
Her idmandan sonra mutlaka son bir depar at. 100m, 200m nefesin ne kadar yeterse ama depar bittikten sonra sakın durma. %20 ile olsa dahi hafif bi jog yap ölür gidersin yoksa.
Bazı insanlar var topuklarına basarak koşmaya çalışıyor, kimi var taban ile koşmaya çalışıyor.
Eğer hızlı koşmak istiyorsan bir kere doğru koşma stilini öğrenmen gerekiyor.
En basitinden kısa mesafe koşusu yapacaksan parmak ucunda (bu ayağın ilk boğumu varya oradan bahsediyorum) koşman gerekiyor. Futbolda genelde kısa mesafe koşusu olduğundan benim bildiğim tek hızlı koşu stili parmak ucu ama uzun mesafeler için de yöntemler vardır.
Bunun dışında want2die'ın dediği gibi kendine bakman lazım ben açıkcası salondan çok direk koşuyu tavsiye ederim.
Önce normal koşu yapıp ciğeri açmaya başla, ciğer yeteri kadar açıldıktan sonra bu ayaklara takılan ağırlık bileklikleri var. tak onlardan 2.5 kilo öyle koşmaya başla. sonra ağırlığı 5'e çıkart. Hatta imkan varsa in sahile sahilde ayaklarda ağırlık, su bileklerinin az üstüne gelecek şekilde gir suya suyun içinde koş. O bacaklar taş olur taş.
Her idmandan sonra mutlaka son bir depar at. 100m, 200m nefesin ne kadar yeterse ama depar bittikten sonra sakın durma. %20 ile olsa dahi hafif bi jog yap ölür gidersin yoksa.
0
Komşu Kızını Geliştirmek Mümkün mü? diye okudum başlığı abi. :) Bu aralar çok sakatım :D
0
bazıları panter doğar.
ama bu diğer kesimin çalışarak daha hızlı koşamayacağı anlamına gelmez zaten koşu hızı sabit olsaydı bu 100mt koşucuları en çok çalışan sporculardan olmazdı di mi ama?
ama bu diğer kesimin çalışarak daha hızlı koşamayacağı anlamına gelmez zaten koşu hızı sabit olsaydı bu 100mt koşucuları en çok çalışan sporculardan olmazdı di mi ama?
0
0
Tyler89
sizce de barcelona'da bir güç azalması olmadı mı? yani tamam yine %70-80 arası topla oynama yapıyorlar ama sonuca götürmede bir eksiklik var sanki. sizce de böyle mi ve neden?bence;pep guardiola'nın saçmalıkları (cuenca, tello'ya gereğinden fazla görev vermesi, pique'yi anlamsız kesişleri)yoksa sist
sizce de barcelona'da bir güç azalması olmadı mı? yani tamam yine %70-80 arası topla oynama yapıyorlar ama sonuca götürmede bir eksiklik var sanki. sizce de böyle mi ve neden?
bence;
pep guardiola'nın saçmalıkları (cuenca, tello'ya gereğinden fazla görev vermesi, pique'yi anlamsız kesişleri)
yoksa sistemin içine fabregas mı etti?
not: real madrid fanatiğiyim :)
bence;
pep guardiola'nın saçmalıkları (cuenca, tello'ya gereğinden fazla görev vermesi, pique'yi anlamsız kesişleri)
yoksa sistemin içine fabregas mı etti?
not: real madrid fanatiğiyim :)
0
bencede oldu. messi'de de aynı şekilde bi düşüş söz konusu. hatta inanmazsın penaltı dakikasından önce söyledim messi'de düşüş olduğunu, penaltı oluncada atamaz dedim, atamadı. ama bunu kimse bilmiyo işte benden başka. ee kendi kendine mi söyledin amk derseniz, evt:)
0
Guardiola adam değil, takımın önùnü kesiyor solda ayhan oynamalı,
Edit : saçmalıyorum
Edit : saçmalıyorum
0
farkli turden oyuncusu sakat. villa oldugunda daha farkli bir takim huviyetinde oluyorlar. eskiden beri hep o turden bir oyuncusu oluyordu barcelona'nin. gerektiginde pas vermek yerine iki farkli sey yapip, arada karambol yaratacak veya golu koklayacak birisi. en olmadi sut atacak. bunlarin oyle boyle hepsini yapiyordu villa (kendisini pek sevmem aslen).
zamaninda thierry henry yapiyordu (yardir yardir kos), eto'o daha eskiye gidersen kluivert =) ah ulen. ronaldo var idi. stoickov. demem o ki hep bu torden bir oyuncusu oluyor barcelona'nin. bu sene o oyuncu sakat.
zamaninda thierry henry yapiyordu (yardir yardir kos), eto'o daha eskiye gidersen kluivert =) ah ulen. ronaldo var idi. stoickov. demem o ki hep bu torden bir oyuncusu oluyor barcelona'nin. bu sene o oyuncu sakat.
0
alakası yok, her zamanki oyunlarını oynuyorlar, tek eksik son vuruşları iyi olan gerçek bir forvetin olmaması(villa)
bunu son chealse ve real madrid maçına dayanarak söylemek de hata olur,
tamamen kapanmış bir takıma karşı 2 gol atmış, penaltı kaçırmış(güç kaybettiği anlamına gelmez), direkten dönen topu var, cech'in kurtardığı birçok pozisyon var. sonuç olarak tek sorun topu kaleye sokmakta.
fabregas bence sisteme gayet uyum sağladı.
edit:
bir de sistem çöktü diyenlere, benzer bir 2010 inter maçından sonra 2011'de bütün kupaları aldığını da hatırlatırım.
bunu son chealse ve real madrid maçına dayanarak söylemek de hata olur,
tamamen kapanmış bir takıma karşı 2 gol atmış, penaltı kaçırmış(güç kaybettiği anlamına gelmez), direkten dönen topu var, cech'in kurtardığı birçok pozisyon var. sonuç olarak tek sorun topu kaleye sokmakta.
fabregas bence sisteme gayet uyum sağladı.
edit:
bir de sistem çöktü diyenlere, benzer bir 2010 inter maçından sonra 2011'de bütün kupaları aldığını da hatırlatırım.
0
Maçtan sonra Rıdvan Dilmen, eskiden takım savunması yaptıklarını şimdi ise çok ciddiyetsiz oynayıp yalnızca Messi'nin kişisel maharetlerine bel bağladıklarını söylüyordu.
Senede birkaç defa maç izlerim hepi topu ama galiba Messi de Barcelona da son 3-4 maçtır suskunmuş. Bu halde Rıdvan Dilmen haklı gibi, bilemedim.
Senede birkaç defa maç izlerim hepi topu ama galiba Messi de Barcelona da son 3-4 maçtır suskunmuş. Bu halde Rıdvan Dilmen haklı gibi, bilemedim.
0
Nasıl olsa atarız düşünceleri var, bu fazla güven sonucu bu skorlar var. Yoksa beter ediyorlar eksikleri olmalarına rağmen. Tam bir forvetin olmayışı ve gençleri denemelerinde de bunun etkisi var. Ayrıca takımlar gömülü oynuyor aralara kaçan oyuncular messi pedro vs. biraz daha etkisiz kalıyor aslında.
0
bence tam tersi.. barca daha iyi bile oynuyor.. tek sorun alexis sanchez gibi 4-4luk kanat oyuncusu villa olmadigi icin forvette oynuyor.. kanatta da o yeni yetmeler oynuyor.. bu da son vurus sktisi.. Gs de de ayni sknti var. Baros olmayinca temiz gol vurusu gelmiyo
0
1.si villa nın eksikliği
2.si hocanın çok fazla deney yapması
3.sü oyuncuların eskisi kadar hareketli oynamamsı, gecen sene topsuz oyuncular sürekli hareket halindeyi bu sene bunu o kadar yapamıyorlar..
2.si hocanın çok fazla deney yapması
3.sü oyuncuların eskisi kadar hareketli oynamamsı, gecen sene topsuz oyuncular sürekli hareket halindeyi bu sene bunu o kadar yapamıyorlar..
0
alakası yok, evet gerçekten alakası yok, zaten villa'ya dikkat edildiğinde wf pozisyonunda oynadığı ve çoğunlukla aralara top atıp , orta açıp , uzaktan şutlar atabilen bir yapıda oynatıyor.Evet fabregas iyi bir oyuncu fakat sistemdeki yerine entegre olabilimiş değil bence.Gayet ön libero oynayabilen ve ataklara destek veren fabregası ofans oynatarak bence hata yapmakta :) ki zaten senin messi,villa,pedro,alexis gibi dünyanın en iyi aralara kaçan adamların varken ve gerisinde xavi,iniesta,thiago gibi dünyanın en iyi ara pasları atabilen oyuncuların varken fabregas ancak busquest'in yaptığını yapmalıdır.Fabregas'lı barca'nın ritmiğinde bir ayarsızlık çıkıyor bence, yakında hissedilecektir.
0
villa'nın eksikliği guardiolayı ister istemez böyle deneysek hamleler yapmaya sevk etti.ve sonuç ortada.
0
yukarida yazilanlari okudum. bence barca'nin yillardir bir sekilde calisan 4-6-0 sistemi cozuldu ve bu aksam itibariyle de coktu. kadrosu halen dunyanin en kaliteli sayili oyuncularindan kurulu fakat pas pas pas pas sistemi yapip futbolu katledersen karsi takim da defans defans defans defans sistemiyle sana rest ceker ve sonucta siringayi popona vurur boyle iste. hem de 10 kisiyle ve son dakikadaki olum vurusuyla.
0
Kaçan penaltı, direkten dönen şut, offside, ezici üstünlüğe sahip olmanın verdiği rahatlık, karşı tarafın 10 kişi kalması.
0
Barcelona'nın forvet eksikliği ile beraber rakibe ve duruma göre taktik geliştirme sıkıntısı var bence. Guardiola Messi'ye çok güveniyor. Adam takımın yarı gollerini atmış bir o kadar da asist yapmış formsuz olunca Barcelona yan pas yapan bir takımdan fazlası olmuyor. Hayır insan ilk maçtan ders almaz mı? Ver topu Chelsea oynasın kendi kendisine açılsın. Sen de boş alan, arkaya top oyna.. O kadar şey deniyorsun bunu da dene. Cska - Trabzonspor maçında Cska topu bize vermişti ve 3-0 kazanmıştı. Ey gidi günler hehe..
0
Bana kalırsa hala çok güçlüler ama bir gerçek var; takım doydu kupalara.
0
messi'nin kırmadığı rekor kalmadı hala balon diyorsunuz ya. abi trollüğün de bir adabı var yahu.
cevaba gelince: barcelona bu sene formsuz, pique'yi pedro'yu eskisinden az oynatıyor. sen 3 kulvarda yarışacaksın. senin ikinci bir forvetin yok yahu. böyle bir şey olabilir ya. david villa sakatlandı, yerine oynayacak bir tane adamın olmaz mı. klasik 4-3-3'ten falan vazgeçmesi. real madrid maçında kazma cristian tello'ya, chelsea maçında da bir diğer kazma isaac cuenca'ya fazlaca güvenmesi de sonu getiren etkenlerden bence. oynat pedro'yu, seydou keita'yı. mascherano'yu stoper oynatıyor ya. milito'yu, marquez'i, chigrinskiy'yi gönderdi takımda yedek stoper de kalmadı. kesinlikle barcelona'nın kadro genişliğine ihtiyacı var. koskoca barcelona diyorsun takımda yedek stoper ile yedek forvet yok. akıl alır gibi değil.
cevaba gelince: barcelona bu sene formsuz, pique'yi pedro'yu eskisinden az oynatıyor. sen 3 kulvarda yarışacaksın. senin ikinci bir forvetin yok yahu. böyle bir şey olabilir ya. david villa sakatlandı, yerine oynayacak bir tane adamın olmaz mı. klasik 4-3-3'ten falan vazgeçmesi. real madrid maçında kazma cristian tello'ya, chelsea maçında da bir diğer kazma isaac cuenca'ya fazlaca güvenmesi de sonu getiren etkenlerden bence. oynat pedro'yu, seydou keita'yı. mascherano'yu stoper oynatıyor ya. milito'yu, marquez'i, chigrinskiy'yi gönderdi takımda yedek stoper de kalmadı. kesinlikle barcelona'nın kadro genişliğine ihtiyacı var. koskoca barcelona diyorsun takımda yedek stoper ile yedek forvet yok. akıl alır gibi değil.
0
arkadaş adamlar her sene şampiyonlar ligini mi alacak. böyle bir takım var mı? her sene minimum yarı finale çıkıyolar yani. hangi takım yapıyo bunu. koskoca manu bile ne halde avrupada.
bu fantaziyi bırakın ak, hayatını futbola vermiş guardiola sizin bu düşündüğünüz şeyleri düşünmücek, yok villa fabregas bilmemne.
futbol böyle bi oyun. sürekli kazanmak yok. karşısındaki rakip boru değil öküz gibi hepsi milli futbolcular.
bu fantaziyi bırakın ak, hayatını futbola vermiş guardiola sizin bu düşündüğünüz şeyleri düşünmücek, yok villa fabregas bilmemne.
futbol böyle bi oyun. sürekli kazanmak yok. karşısındaki rakip boru değil öküz gibi hepsi milli futbolcular.
0
motorama
Uluslararası çalışma kampları dışında ne gibi alternatiflerim olabilir? Turla seyahate gitsem hep yaşı benden büyük insanlarla beraber olacağım. Yurtdışına gençlik gezileri düzenleyen şirketler var mı? Etrafımda yaşıt insanlar olsun istiyorum(Yaşım 19) Interraili şu anda düşünmüyorum. Yaz okulu ise
Uluslararası çalışma kampları dışında ne gibi alternatiflerim olabilir? Turla seyahate gitsem hep yaşı benden büyük insanlarla beraber olacağım. Yurtdışına gençlik gezileri düzenleyen şirketler var mı? Etrafımda yaşıt insanlar olsun istiyorum(Yaşım 19) Interraili şu anda düşünmüyorum. Yaz okulu ise çok uzun olur, 2 haftayı geçen bir şey olsun istemiyorum. Fikirlerinizi bekliyorum.
0
interrail yap.. ben daha 3 hafta once yaptim. madrid'de yasiyorum; ucakla milano oradan trenle paris-bruksel-mannheim-berlin-amsterdam yaptim ve tekrar ucakta bulundugum sehre dondum. bunu da tek basima yaptim. burada paskalya tatili vardi 10 gun kadar, bu sure icerisinde yaptim ve gayet eglendim. onlarca yeni insanla tanistim, hic tanimadigim insanlarla takilip eglendim ve sirt cantamla metro metro gezerken insanlarin bakislari hep uzerimdeydi "ah genc olucaktim var ya" gibisinden. kesinlikle oneririm.
baska bir care de aklima gelmiyor dogrusu dostum.
baska bir care de aklima gelmiyor dogrusu dostum.
0
rotary ve lions'un değişim programları oluyo. ben rotary ile gitmiştim 2 haftalığına çok ilginç bi deneyim oldu, faroe adaları'nın adını dahi bilmezken şimdi kaç koyun olduğunu biliyorum
bunlara üye tanıdığınız varsa daha kolay olur. lions'un sınavı oluyordu ne zaman bilmiyorum ama
bunlara üye tanıdığınız varsa daha kolay olur. lions'un sınavı oluyordu ne zaman bilmiyorum ama
0
Herhangi bir organizasyona dahil olmadan direkt çantanızı alıp gidebilirsiniz. İyi bir tur kitabı veya internetten derlediğiniz notları alın gezin.
0
interrail. düşünmüyormuşsun, ama düşün.
couchsurfing kullan. couchsurfing'te "travel companions" tarzında gruplar da var. oralara bak, seyahat rotası uyan birileri mutlaka çıkar. ki zaten her gittiğin yerde bi sürü seyahat eden insanla tanışırsın. tek başına seyahate çıkman, seyahati tek başına tamamlayacağın anlamına gelmez. paran varsa geri kalan her şey teferruat. imho.
couchsurfing kullan. couchsurfing'te "travel companions" tarzında gruplar da var. oralara bak, seyahat rotası uyan birileri mutlaka çıkar. ki zaten her gittiğin yerde bi sürü seyahat eden insanla tanışırsın. tek başına seyahate çıkman, seyahati tek başına tamamlayacağın anlamına gelmez. paran varsa geri kalan her şey teferruat. imho.
0
www.gezginler.org.tr
gezginler kulübü var, orhan kural önderliğinde, pek çok yere (turistik, turistik olmayan) geziler düzenliyorlar. Yaş grubu karma oluyor sanırım...
gezginler kulübü var, orhan kural önderliğinde, pek çok yere (turistik, turistik olmayan) geziler düzenliyorlar. Yaş grubu karma oluyor sanırım...
0
nop
Perşembe akşam bisiklet antrenmanına çıktım. İki saatin sonunda son kalan enerjimle eve yaklaşırken, arkamdan gelen iki apaçi motorsikletle birden gelip sıkıştırıp, korna çalıp sırıta sırıta gittiler. E5 üstü yan yolda olduğumdan baya sakat bir durumdu. Düşsem muhtemelen kalkana kadar bir de araba ç
Perşembe akşam bisiklet antrenmanına çıktım. İki saatin sonunda son kalan enerjimle eve yaklaşırken, arkamdan gelen iki apaçi motorsikletle birden gelip sıkıştırıp, korna çalıp sırıta sırıta gittiler. E5 üstü yan yolda olduğumdan baya sakat bir durumdu. Düşsem muhtemelen kalkana kadar bir de araba çarpmış olurdu. (Not: Tayt, dar tshirt vs öyle apaçi raconuna ters bir şey giymiyorum)
Biraz ilerde durup yanlarından geçmemi bekleyip, arkamdan gelip aynı şeyi yaptılar. Üçüncüde artık, inip bisikleti elime alıp bana yetişmelerini bekledim. Geçerlerken ikisini de bisikletle vurup indirecektim. Durdular. İtiştik biraz, çekip gittiler sonra.
Cumartesi kız arkadaşımla kahvaltıdan çıktık. Trafikte arabada bekliyoruz. Arabaların arasından yürüyerek giden bir tip dönüp "oh hayat size güzel" dedi pis pis sırıtarak. İlerleyip yine aynı hizaya geldiğimizde tekrar bakıp bakıp sırıttı. Sinirlendim ama inmedim. Üçüncü kez aynı hizaya geldiğimizde yine sırıtıyordu, bir yandan da boyundan yüksek parmaklıkları aşıp yolu geçmeye çalışıyordu. Deli midir nedir deyip geçtim ama canım sıkıldı yine.
Pazartesi yine benzer bir malla karşılaştım. Yine olay kavgaya varmadan kapandı.
Mevsimsel bir şey mi, yanlış yerlerde mi dolanıyorum?
Biraz ilerde durup yanlarından geçmemi bekleyip, arkamdan gelip aynı şeyi yaptılar. Üçüncüde artık, inip bisikleti elime alıp bana yetişmelerini bekledim. Geçerlerken ikisini de bisikletle vurup indirecektim. Durdular. İtiştik biraz, çekip gittiler sonra.
Cumartesi kız arkadaşımla kahvaltıdan çıktık. Trafikte arabada bekliyoruz. Arabaların arasından yürüyerek giden bir tip dönüp "oh hayat size güzel" dedi pis pis sırıtarak. İlerleyip yine aynı hizaya geldiğimizde tekrar bakıp bakıp sırıttı. Sinirlendim ama inmedim. Üçüncü kez aynı hizaya geldiğimizde yine sırıtıyordu, bir yandan da boyundan yüksek parmaklıkları aşıp yolu geçmeye çalışıyordu. Deli midir nedir deyip geçtim ama canım sıkıldı yine.
Pazartesi yine benzer bir malla karşılaştım. Yine olay kavgaya varmadan kapandı.
Mevsimsel bir şey mi, yanlış yerlerde mi dolanıyorum?
0
hayat size güzel ne demek ya hahaha bir tek sana değil etrafında gördüğü tüm insanlara aynı şeyi demesi gerekir o zaman. otostop sırasında arabasına bindiğimiz adamın utanmıyor musunuz otostop çekmeye demesi ve bu kisinin bir öğretmen çıkması dışında böyle tuhaf bir sey yaşamadım.
0
mevsimsel değil, yanlış yerde dolanıyor olabilirsin. çogacayip insanlarla yaşıyoruz. ben bunu tahtakalede çalışırken öğrendim. öyle bizim için normal olan yerlerde göremiyoruz bunları çok fazla ama. en fazla yolda falan. bu tip insanlar istediği şeyi yapabilir, söyleyebilir. sorgulayamaz, eleştiremezsin. neden yaptığını sorsan bile terslenebilirsin. her türlü haksız sensin. aynı senin ilk örnekteki gibi; adamlar gelip seni sıkıştırmış, uzatmışlar, bir de durup itişmeye başlamışlar. arkandan okkalı bir küfür de yemişsindir kesin. ama onlara sorsan olaydaki orospu çocuğu sensindir. nedeni belli değil. öyle. yaşamayı öğrenmeli bunlarla. yapacak bir şey yok. arabadan gayet kibarca "hayrola bir problem mi var?" desen bile, var "var amınakoyim! sana var problem! napıcan?!" diye üzerine yürür, belki yok yere dayak yersin veya karakolluk olursun. öyle. genelde bu tiplerin kaybedecek bir şeyi olmadığı için üzerlerine fazla gitmemek gerekir. boşuna sinir stres.
0
brkylmz hakli. turkiye'yi terk et huzur bul derim sana. maalesef yanlis yerlerde dolaniyorsun.
0
bir yıl içinde zaten gitmem gerekiyor.
ama aşağı yukarı her yerde var bu tür insanlar.
ama aşağı yukarı her yerde var bu tür insanlar.
0
bu tur insanlara ben turkiye'deyken adim basi rastliyordum. yurtdisina ciktiktan sonra bir kez bile boyle bir olaya ne sahit oldum ne de sahit olana rastladim. kimse kimseye saygisizlik yapmiyor; kimse kimsenin hayatina karismiyor. kiz arkadasinla butun muhitlerde ozgurce dolasabiliyorsun. turkiye'nin bu noktaya gelmesi icin bir yuzyil daha gecmesi lazim ki o yuzyilda heralde zaten batili milletler baska bir gezegene filan tasinmis olurlar :) maalesef dusuncem bu.
0
ne kadar güzel sorun yaşadınızmı terkedin ülkeyi böyle bir mantıkmı olur ya. ülkeyi terkederek bu şerefsizleremi bırakacaksınız meydanı. terketmek yerine değiştirmek için çaba sarfetmek daha mantıklı değilmi sizcede
0
aynı sorunlar zaman zaman benimde başıma geliyor, ülkeyi terk etmek çözümmüdür ? gittiğiniz yerdede başınıza bu tarz olaylar gelmesi muhtemel , ben çağreyi yanıma kesici, delici alet taşımakla bulacağımı düşünüyorum.
0
@ortabahce turkiyede sadece sosyal yonden gerilik yok. hukuk alaninda, siyasette kisacasi her yerde eyyam, her yerde torpil... hukukun gucu yerine guclunun hukukunun oldugu yerde ne isimiz var? konu degisecek belki ama aslinda konuyla alakali bir mevzu oldugu icin rahat yaziyorum. sadece su turk futbolundaki sike olayinda yapilan eyyamlar, emre belozoglu`nun irkciliktan ceza almamasi bile yeterli ornekler degil mi? ustune sosyal alanda da akp ya da chp-mhp olarak iki kutuba ayristirildigimiz ve bunlardan birine dahil degilsen -ki bana gore ikisinin gorusu de birbirinden geri ve cahilce- adam yerine konmadigin, farkli goruslere saygi duyulmayan bir yerdeyken ve konuda belirtildigi uzere insanlarimizda "mutluluk kompleksi" de oldugu asikarken neden inatla o ulkede duralim? sadece belki arkadaslarimiz, cevremiz ve ailemiz icin. sirf bunlar icin aci cekmeyi goze aliyorsaniz bilemem ama ben su kisa omrumde haftasonlari param az olsa da cok parasi olanla ayni yerde eglenebilmeyi ya da kiz arkadasimla rahat yuruyebilmeyi veya avrupa vatandasligi alip rahatca ulkeleri gezebilmeyi tercih ettim. size de tavsiyem bu. tabii ki artik (italik) hosunuza gidiyorsa (/italik) bilemem :)
ornege bakin: yaninda kesici alet tasimak zorunda kaldigin bir yerde, dedesini yasatamadi diye bicaklanip oldurulen doktorlarin oldugu bir ulkedesin @disfircasiyimben.
diyecek soz yok.
ornege bakin: yaninda kesici alet tasimak zorunda kaldigin bir yerde, dedesini yasatamadi diye bicaklanip oldurulen doktorlarin oldugu bir ulkedesin @disfircasiyimben.
diyecek soz yok.
0
başka bir ülkeye taşınacak olmamın bu sorunlarla bir ilgisi yok. aylar önce ortaya çıkmış bir durum.
yılda bir iki kez böyle şeyler başıma zaten geliyor. ancak son zamanlarda dikkat etmeme rağmen giderek artıyor. sarıyer sahilde saat 21'den sonra bir tur atınca bile neler yaşıyor insan. ne kadar mesafeli durursanız durun etkileşime girmemek çok zor. dediğim gibi ne bisiklette tayt giyiyorum, ne uzun saçlıyım, ne top sakalım var. cüsse olarak da kolay lokma değilim. bunlar kötü dedim diye anlaşılmasın. sadece bu tarz mevzularda karşı tarafın ilkel duygularına bahane oluyorlar hepimizin malumu.
bu tarz insanlar başkalarının yaşamına kolayca müdahale etme hakkını kendilerinde görüp, taciz edip bir şekilde tatmin oluyorlar.
böyle anlarda keşke polat alemdar modeli, kaybedecek bir şeyi olmayan tiplere denk gelseler de bi temiz sopa yeseler diye geçiriyorum içimden.
www.youtube.com
yılda bir iki kez böyle şeyler başıma zaten geliyor. ancak son zamanlarda dikkat etmeme rağmen giderek artıyor. sarıyer sahilde saat 21'den sonra bir tur atınca bile neler yaşıyor insan. ne kadar mesafeli durursanız durun etkileşime girmemek çok zor. dediğim gibi ne bisiklette tayt giyiyorum, ne uzun saçlıyım, ne top sakalım var. cüsse olarak da kolay lokma değilim. bunlar kötü dedim diye anlaşılmasın. sadece bu tarz mevzularda karşı tarafın ilkel duygularına bahane oluyorlar hepimizin malumu.
bu tarz insanlar başkalarının yaşamına kolayca müdahale etme hakkını kendilerinde görüp, taciz edip bir şekilde tatmin oluyorlar.
böyle anlarda keşke polat alemdar modeli, kaybedecek bir şeyi olmayan tiplere denk gelseler de bi temiz sopa yeseler diye geçiriyorum içimden.
www.youtube.com
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Bu internet bağımlılığından müzdarip birileri daha vardır illa ki aranızda. Başından kalkamıyorum, irade yeterince güçlü değil demek ki. Tamamen internet bağlantımı ortadan kaldırayım diyeceğim ama lazım da oluyor bazen gerçekten. Fakat ekşi, duyuru, facebook vs. derken boşa geçen zamanın d
Selamlar.
Bu internet bağımlılığından müzdarip birileri daha vardır illa ki aranızda. Başından kalkamıyorum, irade yeterince güçlü değil demek ki. Tamamen internet bağlantımı ortadan kaldırayım diyeceğim ama lazım da oluyor bazen gerçekten. Fakat ekşi, duyuru, facebook vs. derken boşa geçen zamanın da haddi hesabı yok. Bir ara kendime günde 1 saat internet limiti koymuştum mesela, bir haftanın sonunda yalan oldu.
Var mı değişik bir tavsiyesi olan ?
Bu internet bağımlılığından müzdarip birileri daha vardır illa ki aranızda. Başından kalkamıyorum, irade yeterince güçlü değil demek ki. Tamamen internet bağlantımı ortadan kaldırayım diyeceğim ama lazım da oluyor bazen gerçekten. Fakat ekşi, duyuru, facebook vs. derken boşa geçen zamanın da haddi hesabı yok. Bir ara kendime günde 1 saat internet limiti koymuştum mesela, bir haftanın sonunda yalan oldu.
Var mı değişik bir tavsiyesi olan ?
0
hmmm.. aklıma şu geliyor: bilgisayarın başına her oturuşunda hangi amaç için interneti kullanacağını söyle kendine. hürriyet.com'u okuyacağım, maillerime bakacağım, üç şarkı indireceğim vs. gibi.. sonra amacının dışında herhangi bir siteye girmeye meyledersen kendini durdurman daha kolay olur. amacını gerçekleştirince de kalk başından. bi süre bunu yaparsan uzun vadede kullanma alışkanlığın değişebilir.
0
önce o facebook'u bi kapa !
eğer hayatına zarar vermiyorsa (hangi bağımlılık zarar vermez orası tartışılır) yararlı şeylere ver kendini. ne bileyim oku, oku daha çok oku. azaltmak istiyorsan da yavaş yavaş azalt.
eğer hayatına zarar vermiyorsa (hangi bağımlılık zarar vermez orası tartışılır) yararlı şeylere ver kendini. ne bileyim oku, oku daha çok oku. azaltmak istiyorsan da yavaş yavaş azalt.
0
abi hayatım sikiliyo yemin ederim facebooku kapatmakla olacak iş değil gmail'i bile yeniliyor insan. yakıcam bu amına kodumun makinesini o alacak.
0
ernecati
Bir alan adı almam lazım ama ucuz olması önemli. Go-daddy'den alcaktım sözlükte yazılan şeyler pek iç açıcı değil.Var mı bildiğiniz başka ucuz?
Bir alan adı almam lazım ama ucuz olması önemli. Go-daddy'den alcaktım sözlükte yazılan şeyler pek iç açıcı değil.
Var mı bildiğiniz başka ucuz?
Var mı bildiğiniz başka ucuz?
0
godaddy'den al, godaddy coupon diyede arak bazen bi iki dolara ya da en kotu 7 8 dolara alabilirsin sanirim. www.fatwallet.com
0
sözlükte kim ne yazmış görmedim ama domain alıyorsan godaddy'den almalısın.
0
namecheap yada godaddy den al. Türk firmalarından alma. İlerde uğraştırmasınlar seni.
Henüz işini düzgün yapabilen bir Türk domain firması çıkmadı.
Henüz işini düzgün yapabilen bir Türk domain firması çıkmadı.
0
koskoca devletin adi osmanli len
Sevgilime traş makinesi hediye etmek istiyorum. Hediye niteliğinde bir traş makinesi arıyorum. Buldurabilir misiniz?
Sevgilime traş makinesi hediye etmek istiyorum. Hediye niteliğinde bir traş makinesi arıyorum. Buldurabilir misiniz?
0
tıraş makinası konusu zor çünkü kişiden kişiye cilt tipi değişiyor, bazısına uygun gelen bi makina başka birinin cildine zarar verebiliyor, kişisel olarak philips in ıslak-kuru modellerinden tavsiye edebilirim
0
sevgilimin cildi çok hassas ve beyaz tenli.. kollarında tüylenme var, elli defa epilasyona git dediysem de gitmedi..
0
En kalitelisi Panasonic.
Traş makinası işinde alınabilecek en kalitelisi alınmalıdır. 13 yıldır çalışıyorum ve en az 6 çeşit makina aldım. Alırken de kaliteye değil fiyata baktım. ancak artık anladım ki önemli olan kalitedir. Braundan da philipsten de hiç memnun kalmadım. Ancak şu anda panasonic kullanıyorum, çok memnunum. Zaten devir hızıyla diğerlerinden çok daha kaliteli olduğu ortaya çıkıyor.
Traş makinası işinde alınabilecek en kalitelisi alınmalıdır. 13 yıldır çalışıyorum ve en az 6 çeşit makina aldım. Alırken de kaliteye değil fiyata baktım. ancak artık anladım ki önemli olan kalitedir. Braundan da philipsten de hiç memnun kalmadım. Ancak şu anda panasonic kullanıyorum, çok memnunum. Zaten devir hızıyla diğerlerinden çok daha kaliteli olduğu ortaya çıkıyor.
0
benim de cildim çok hassas. philips'in HS 8060 modelini almıştım zamanında. ama cildimi bayağı kızartıyordu, hatta kanattığı bile oluyordu. şu an jilet kullanıyorum. tavsiyem başka bir hediye almanız.
0
o zaman aradığınız traş makinesi değil, 'epilasyon cihazı' ;) philips ürünleri iyidir ama koldaki tüyler için kullanılır mı bilemedim, onun için genellikle lazer ya da ağda kullanılıyor..yani illa bununla ilgili bir hediye verecekseniz o da birkaç seanslık lazer paketleri olabilir, şehir fırsatlarında var..
ammavelakin kol tüyleri ince ve açık renkliyse ve kendisi de böyle rahat ediyorsa almak istemiyor da olabilir..ki isteseydi şimdiye kadar(yaz sonu geldi) alırdı zaten..hediye veriyim derken kırabilirsiniz de kendisini..
özet geçecek olursak; bu kıl tüy mevzularını kız arkadaşınızın hür iradesine bırakmak daha hayırlı olur..
ammavelakin kol tüyleri ince ve açık renkliyse ve kendisi de böyle rahat ediyorsa almak istemiyor da olabilir..ki isteseydi şimdiye kadar(yaz sonu geldi) alırdı zaten..hediye veriyim derken kırabilirsiniz de kendisini..
özet geçecek olursak; bu kıl tüy mevzularını kız arkadaşınızın hür iradesine bırakmak daha hayırlı olur..
0
hayır hayır, bildiğin traş makinesi istiyorum.. epilasyon cihazı falan değil.
0
w4nted
1. sınıf bilgisayar müh. bölümü başladık da yarımcı bi kitap alacam 2sinden birini alacam hangisini önersiniz. (daha önce programla uğraşmışlığım yok sıfırdan öğrenecez)C VE C++ / DIETEL- DIETELhttp://www.hepsiburada.com/Liste/c-ve-c-dietel-dietel/productDetails.aspx?categoryid=211651&productid=ksis
1. sınıf bilgisayar müh. bölümü başladık da yarımcı bi kitap alacam 2sinden birini alacam hangisini önersiniz. (daha önce programla uğraşmışlığım yok sıfırdan öğrenecez)
C VE C++ / DIETEL- DIETEL
www.hepsiburada.com
C programlama Dili
www.hepsiburada.com
C VE C++ / DIETEL- DIETEL
www.hepsiburada.com
C programlama Dili
www.hepsiburada.com
0
"la olum kitaba para vermeyin, hangi yüzyılda yaşıyoruz?"
Adobe Reader (Ünlü Alman Düşünür)
Adobe Reader (Ünlü Alman Düşünür)
0
bunlarin disinda dusunurseniz, cusse olarak da cok korkutmayan, soyle birsey de var:
(git: a'dan z'ye c kılavuzu )
(git: a'dan z'ye c kılavuzu )
0
bol kepce
göztepe soyaktayım. burdan capitole en kolay en çabuk nasıl giderim? teşekkürler
göztepe soyaktayım. burdan capitole en kolay en çabuk nasıl giderim?
teşekkürler
teşekkürler
0
taksiyle :)
12 TL
taksiyle.com
ya da minibüsle otosan, ardından metrobüsle altunizade, altunizadeden 5 dk yürüyerek capitol. tutar 3-4 TL
12 TL
taksiyle.com
ya da minibüsle otosan, ardından metrobüsle altunizade, altunizadeden 5 dk yürüyerek capitol. tutar 3-4 TL
0
migrosun karşısındaki otobüs durağında bekleyip üsküdar-esat minibüslerine binecek, Altunizde Opet'in orada inip karşıya geçip düz ilerleyeceksiniz.
0
e5 e yürü
harem minibüslerine bin.
koşuyolu girişinde in.
üsküdar koşuyolu minibüslerine bin tekrar kapısında in.
harem minibüslerine bin.
koşuyolu girişinde in.
üsküdar koşuyolu minibüslerine bin tekrar kapısında in.
0
grey
Selam gençlik.Şimdi, her gencin hayalidir tabii ama, farklı meslek erbabından ve ırktan sevgililerim oldu. En son sevgilim balerindi. Artık onun da tadını aldık diye modellere zıplamak istiyorum. Ama sıkıntı şu, zekiyim, yakışıklıyım orası tamam. İneklemem gereken bir bölümde okuduğum üzere çevrem ö
Selam gençlik.
Şimdi, her gencin hayalidir tabii ama, farklı meslek erbabından ve ırktan sevgililerim oldu. En son sevgilim balerindi. Artık onun da tadını aldık diye modellere zıplamak istiyorum. Ama sıkıntı şu, zekiyim, yakışıklıyım orası tamam. İneklemem gereken bir bölümde okuduğum üzere çevrem öyle fotomodel kaynamıyor takdir edersiniz ki. Ama param da yok. Yani öyle bmw'ler ve mercedesler havada uçuşmuyor. Paraya bakmayan birileriyle tanışabilsem aklını alıcam ama olmuyor.
Sorum, onların bulunduğu ortamlara nasıl girebilirim, o çevreyi de içine alacak şekilde sosyal çevremi nasıl geliştirebilirim?
Şimdi, her gencin hayalidir tabii ama, farklı meslek erbabından ve ırktan sevgililerim oldu. En son sevgilim balerindi. Artık onun da tadını aldık diye modellere zıplamak istiyorum. Ama sıkıntı şu, zekiyim, yakışıklıyım orası tamam. İneklemem gereken bir bölümde okuduğum üzere çevrem öyle fotomodel kaynamıyor takdir edersiniz ki. Ama param da yok. Yani öyle bmw'ler ve mercedesler havada uçuşmuyor. Paraya bakmayan birileriyle tanışabilsem aklını alıcam ama olmuyor.
Sorum, onların bulunduğu ortamlara nasıl girebilirim, o çevreyi de içine alacak şekilde sosyal çevremi nasıl geliştirebilirim?
0
sdfgsf koleksiyon mu yapıyosun
git bi casting ajansına filan yazıl istiyosan da agsfdgs çok acayip bi istekmiş..
"En son sevgilim balerindi. Artık onun da tadını aldık diye modellere zıplamak istiyorum"
sdhsdfhdfh gülüyorum ama alınma
git bi casting ajansına filan yazıl istiyosan da agsfdgs çok acayip bi istekmiş..
"En son sevgilim balerindi. Artık onun da tadını aldık diye modellere zıplamak istiyorum"
sdhsdfhdfh gülüyorum ama alınma
0
Eminönü ve Mahmutpaşa civarında vitrin mankenleri oluyor, onlara bak istersen.
0
öncelikle mankenlerin katıldığı bir televizyon programı buluyosun. mesela okan bayülgen'ın olabilir. program sonunda fotomodel-manken kişiyi evine kadar takip ediyorsun. takip edildiğini sezerse, arada fotoğrafını çekip paparazi süsü verebilirsin. neyse evini öğrendikten sonra kendi evine gidip yatıp zıbarıyosun. ondan sabah erken kalkıp başlıyosun nöbet tutmaya. evden çıktıktan sonra o nereye sen oraya. girilen çıkılan mekanları bir kaıda not ediyorsun. 3 5 gün böyle stalking e devam ettikten sonra nerde yiyi, içip sıçtıklarını öğrenirsin. sorna oralara takılan güzel olmayan kızlarla çıkmaya başlarsan. daldan dala daldan dala gezme potansiyelin var. ama dikkat et sevgilisi olanlara yazma. kucaktan kucağa gezsmek zorunda kalırsın sonra
0
@cisterna; koleksiyon değil de zamanı geldi diye düşünüyorum.
@xenophobe, yok valla baba nası yapmalı bilemedim.
@sttc, onlarda da pek standart yok dengesiz oluyorlar baya. fuardan da pek olmaz yav.
@ataturkiye, eminönü'nü çok tavaf ettim hocam geçti o dönem.
@xenophobe, yok valla baba nası yapmalı bilemedim.
@sttc, onlarda da pek standart yok dengesiz oluyorlar baya. fuardan da pek olmaz yav.
@ataturkiye, eminönü'nü çok tavaf ettim hocam geçti o dönem.
0
O mankenlerin, modellerin bazıları sizin gibi öğrenci; kantinde etrafınıza daha dikkatli bakın.
0
zengin değilseniz ya da kıvanç tatlıtuğ kadar yakışıklı değilseniz beyhude çabalar içindesiniz.
"zekiyim, yakışıklıyım" falan demişsiniz ama yazdığınız bu paragraf vasat bir zeka seviyesini bile yansıtmıyor ne yazık ki. yine de özgüven iyi tabii ama kaynaklı olunca daha da iyi oluyor.
"zekiyim, yakışıklıyım" falan demişsiniz ama yazdığınız bu paragraf vasat bir zeka seviyesini bile yansıtmıyor ne yazık ki. yine de özgüven iyi tabii ama kaynaklı olunca daha da iyi oluyor.
0
ben yaptım bunlardan. çevre meselesi biraz galiba. benim arşivimde var fdfgdf. @cisterna, evet koleksiyon yapıyoruz nolmuş :)
0
ayşegül aldinç'ten girdik, mankenlerden çıktık. yakında biri ben ancelina coli'ye çok pis taktım, bred pit'i vurup ekarte etmek istiyorum, kaç yıl yerim gibi fikirler sormaya başlayacak.
allahım sen akıl fikir...
balerini bilmem ama manken kısmısı anca paraya gelir bence de.
allahım sen akıl fikir...
balerini bilmem ama manken kısmısı anca paraya gelir bence de.
0
@kayranin kedisi, öyle aşırı yakışıklı değilim, ayrıca kıvanç tatlıtuğ bence yakışıklı da değil orası ayrı konu. siz de, türk kızlarında bulunan "kendilerini üstün görme, kimseyi yakıştıramama" sendromuna yakalanmışsınız, kaale almıyorum o yüzden.
@barut, seninle iyi anlaşıcaz biz
@heyamo, @saatgeceninonikisi, akıl fikir dilekleriniz için teşekkür ediyorum.
@Jin, valla ünlü gibi bir kıstasımız yok, yaşı yaşıma huyu huyma boyu boyuma olsun diyorum sadece =)
@barut, seninle iyi anlaşıcaz biz
@heyamo, @saatgeceninonikisi, akıl fikir dilekleriniz için teşekkür ediyorum.
@Jin, valla ünlü gibi bir kıstasımız yok, yaşı yaşıma huyu huyma boyu boyuma olsun diyorum sadece =)
0
hemen türk kızlarındaki "kendilerini üstün görme, kimseyi yakıştıramama" gibi genellemelerle yaftalamışsınız beni ama ne yazık ki rus türküm ve pasaportumda uyruğumun karşısında rus yazıyor. şu renkli gözlü, uzun boylu, beyaz tenli olan ve size bakmayacak varlıklardan yani.
şüphesiz ki iq'nuz iki basamaklı olmasaydı hiç çaba harcamadan birçok kızı mıknatıs gibi kendinize çekebilecektiniz ama sanırım siz de böyle mutlusunuz. bir kadın tarafından yetiştirilip de kadınları meta olarak görmeniz üzücü ve bunun kolay kolay değiştirilebileceğini sanmıyorum. bol bol ceviz ve balık yemenizi tavsiye ederim.
şüphesiz ki iq'nuz iki basamaklı olmasaydı hiç çaba harcamadan birçok kızı mıknatıs gibi kendinize çekebilecektiniz ama sanırım siz de böyle mutlusunuz. bir kadın tarafından yetiştirilip de kadınları meta olarak görmeniz üzücü ve bunun kolay kolay değiştirilebileceğini sanmıyorum. bol bol ceviz ve balık yemenizi tavsiye ederim.
0
