atmosphere
elimde 17-18bin lira para var. 2. el bir araç bakıyorumkriterler:-düşük yakıt yüketimi-2. eli sağlam-en az 2004 model-km max 90bin (bu ne kadar gerekliyse:))bu ölçüde alınacak araçların listesi-micra-yaris-corsa-cliotüm bunların arasında 1.3 yaris sol öne çıkıyor gibi. siz ne diyorsunuz? bunun gider
elimde 17-18bin lira para var. 2. el bir araç bakıyorum
kriterler:
-düşük yakıt yüketimi
-2. eli sağlam
-en az 2004 model
-km max 90bin (bu ne kadar gerekliyse:))
bu ölçüde alınacak araçların listesi
-micra
-yaris
-corsa
-clio
tüm bunların arasında 1.3 yaris sol öne çıkıyor gibi. siz ne diyorsunuz? bunun gideri var mı? göz önüne alınacak başka modeller var mı?
edit: ankara piyasasında araçların en az 1500 lira yüksek olduğunu göz önünde bulundurun.
kriterler:
-düşük yakıt yüketimi
-2. eli sağlam
-en az 2004 model
-km max 90bin (bu ne kadar gerekliyse:))
bu ölçüde alınacak araçların listesi
-micra
-yaris
-corsa
-clio
tüm bunların arasında 1.3 yaris sol öne çıkıyor gibi. siz ne diyorsunuz? bunun gideri var mı? göz önüne alınacak başka modeller var mı?
edit: ankara piyasasında araçların en az 1500 lira yüksek olduğunu göz önünde bulundurun.
0
yaris/corsa/micra/clio
araçlar benzinli olsun ticari amaçla kullanılmayacaksa 2 elde dizel masraflı olur.
ben 5 yıldır 2005 corsa 1.2 kullanıyorum tık demedi.çok az yakıyor.
araçlar benzinli olsun ticari amaçla kullanılmayacaksa 2 elde dizel masraflı olur.
ben 5 yıldır 2005 corsa 1.2 kullanıyorum tık demedi.çok az yakıyor.
0
corsanın 2. el piyasası daha hareketli, ilerde satabilceğini düşünüyorsan corsayı tercih edebilirsin. dizeller 100 bin km den sonra genelde masraf çıkarttığı için 2. ellerinin fiyatları biraz daha düşük oluyor.
özet: corsa diyorum.
özet: corsa diyorum.
0
Tamam. CLIO-MICRA gibi çöp'lerden uzak dur. Yaris, belki. Corsa, eski kasalar iyiydi, yeniler hayır. Git honda jazz al. bana teşekkür ediceksin...
0
Arkadaşım ben 3 yıl Micraya bindim. Ne Yaris, Ne Corsa ne de clio ya dönüp bakmam. Sınıfının en güzel aracı diyebilirim. (Benim bakış açımdan tabii ki).
Diğer araçları kötülemek için değil. Corsa, Yaris ve Clio yu da yakından bilirim, kullanmışlığımda vardır. 2. El biraz zayıftır. Düşük yakıt tüketimine de sahiptir.
Saygılarımla...
Diğer araçları kötülemek için değil. Corsa, Yaris ve Clio yu da yakından bilirim, kullanmışlığımda vardır. 2. El biraz zayıftır. Düşük yakıt tüketimine de sahiptir.
Saygılarımla...
0
barada0
Köşedeki çöpe bırakmayı ben de akıl edeniliyorum tabii ama yine de sormak istedim. Eski çekyat koltuktan kurtulmak istiyorum. Ne yapabilirin? Cihangir'de oturuyorum. Koltuğun döşemesi falan parçalanmış değil. Almak isteyen olursa bugün akşama kadar verebilirim de...
Köşedeki çöpe bırakmayı ben de akıl edeniliyorum tabii ama yine de sormak istedim. Eski çekyat koltuktan kurtulmak istiyorum. Ne yapabilirin? Cihangir'de oturuyorum. Koltuğun döşemesi falan parçalanmış değil. Almak isteyen olursa bugün akşama kadar verebilirim de...
0
sahibindene falan ilan verseniz ihtiyacı olan birileri çıkar. çöpe bırakmak çok mantıksız, ihtiyaç sahibi insanlar varken.
0
ubet_ouy
mikser tam olarak ne işe yarar? hiç bir canlı enstrumanın çalınmadığı, beat üstüne okunan rap kayıtları için neden gereklidir?
mikser tam olarak ne işe yarar? hiç bir canlı enstrumanın çalınmadığı, beat üstüne okunan rap kayıtları için neden gereklidir?
0
çoğu zaman bilinçsizce +48v 'luk bir güç elde etmek için alınıp kullanılır. (phantom power) aslında gereklidir çünkü seslere anında müdahale edebilirsin mixer'le; ama işi bilmeyen adam hiçbi özelliğini kullanamaz tabii ki. hele ki müzik aleti de bağlamıyosa aslında hiçbi boka yaramaz mixer. bi dönem ub serisi çıktığında behringer peynir ekmek gibi satmıştı bu rapçi tayfaya :). ama amatör kayıtlarda bi tane +48 destekli ses kartı yada normal ses kartına +48 güç veren o aradaki alet -ciddi anlamda adını hatırlayamadım- tarzı bi alet -m audio fasttrack tarzı- alındığında bu görevi ztn rahatlıkla görür; bu dediğim condenser mic kullanıyosan, yok normal patatessoğan mic kullanıyosan zaten creative'e bağlayıp oku rap'ini. :p
peace :)
onun dışında mixer ne işe yarar sorusuna milyonlarca cevap verilebilir. kullandığın alana bağlı olarak değişir tabii ki. sağlam müzik, kayıt vs. konularında forumlar var; oralara yazarsan bence buraya nazarat daha kaliteli cevaplar alabilirsin çünkü işin uzmanları takılıyor oralarda.
peace :)
onun dışında mixer ne işe yarar sorusuna milyonlarca cevap verilebilir. kullandığın alana bağlı olarak değişir tabii ki. sağlam müzik, kayıt vs. konularında forumlar var; oralara yazarsan bence buraya nazarat daha kaliteli cevaplar alabilirsin çünkü işin uzmanları takılıyor oralarda.
0
dediğin gibi beat üzerine rap okuyan babaların tek işine yarar (bkz: controller) pc de kullandığı yazılımı tek tek mouse ile uğraşmaktansa bir controller masa sayesinde kolaylık sağlar, rapçiyim mikser alayımmı sorusuna cevaplar çok tatlı olmayacaktır.
şu anda ev stüdyolarında mikser gruplama işine yarayabilir en basitinden, birkaç kanallı ses kartın vardır ama hücum pek çok enstruman kaydetmen gerekmektedir çok kanallı mikser ile hafif mikslediğiniz sinyalin stereo out unu ses kartına girip kaydedebilirsiniz, ama bu saatten sonra canlı uygulamalar daha doğrusu realtime uygulamalar dışında controller olmaktan daha fazla bir getirisi yok
(senin benim alabileceğim mikserlerden bahsediyorum tabi)
şu anda ev stüdyolarında mikser gruplama işine yarayabilir en basitinden, birkaç kanallı ses kartın vardır ama hücum pek çok enstruman kaydetmen gerekmektedir çok kanallı mikser ile hafif mikslediğiniz sinyalin stereo out unu ses kartına girip kaydedebilirsiniz, ama bu saatten sonra canlı uygulamalar daha doğrusu realtime uygulamalar dışında controller olmaktan daha fazla bir getirisi yok
(senin benim alabileceğim mikserlerden bahsediyorum tabi)
0
novicazuka
heyecanlandınız tabi,ama kız kişisi değilim burada, başlıkta bahsettiğim kişi benim, bi dinleyin, ben de sizi dinlemek istiyorum sonra canicanitolar.kısa kesicem burda uzun uzun anlatanları ben de okumuyorum çünkü. şimdi benim bir kız arkadaşım var, kendisinin benden önceki sevgilisi tam bir piç, kı
heyecanlandınız tabi,ama kız kişisi değilim burada, başlıkta bahsettiğim kişi benim, bi dinleyin, ben de sizi dinlemek istiyorum sonra canicanitolar.
kısa kesicem burda uzun uzun anlatanları ben de okumuyorum çünkü. şimdi benim bir kız arkadaşım var, kendisinin benden önceki sevgilisi tam bir piç, kızı pek iplememiş, kız da uyuyamamış bunun yüzünden falan filan. kız arkadaşım kendisi ayrıldığını söyledi, dışarı çıkma vs baskılarına dayanamadığı için. adam tam bir öküz
şimdi ben kız arkadaşıma kelimenin tam , bütün, 4x4 manasıyla aşığım. o kadar mutsuzluklarından sonra onu çok mutlu ediyorum -ki bunu kendisi söylüyor-, süper davranıyorum gerçekten abartmıyorum. bir sevgiliden çok daha fazlası olarak. piçliği çok az tutup, efendiliği had safhada bir mükemmel sevgili olarak.
bunun aksine diğer kız arkadaşlarımla, yani çevremdeki kız arkadaşlarıma ve bundan önceki sevgililerime falan hep yukardaki öküz gibi davrandım ve hala da öyle davranmaya devam ediyorum. ve hala da arkamdan ağlamaya devam ediyorlar. (evet gerçekten efendi adam yerine piç i tercih ediyorlar hala) istediğim gibi yönlendirebiliyorum o ilşkileri, istediğimi istediğim zaman yaşayabiliyorum onlarla, tamamen bana bağlı.
ama işte dediğim gibi, sevgilime karşı hiç öyle değilim ve 6 aydır çok güzel giden bi ilşkimiz var. herkes benim aptal olduğumu söylüyor, ben yaptığımdan hiç pişman değilim ama bu mükemmelliğimden sıkılacağını düşünüyorum sevgilimin, her şeyi en doğru şekilde yapmak, hiç üzmemek bi yerden sonra sıkacak diyorum, içime doğuyor, etrafımdan biliyorum.
ne yapacağımı hiç bilmiyorum sevgilime karşı davranmak konusunda. böyle devam etmek sonumu hazırlamak gibi geliyor açıkçası. siz ne dersiniz ?
kısa kesicem burda uzun uzun anlatanları ben de okumuyorum çünkü. şimdi benim bir kız arkadaşım var, kendisinin benden önceki sevgilisi tam bir piç, kızı pek iplememiş, kız da uyuyamamış bunun yüzünden falan filan. kız arkadaşım kendisi ayrıldığını söyledi, dışarı çıkma vs baskılarına dayanamadığı için. adam tam bir öküz
şimdi ben kız arkadaşıma kelimenin tam , bütün, 4x4 manasıyla aşığım. o kadar mutsuzluklarından sonra onu çok mutlu ediyorum -ki bunu kendisi söylüyor-, süper davranıyorum gerçekten abartmıyorum. bir sevgiliden çok daha fazlası olarak. piçliği çok az tutup, efendiliği had safhada bir mükemmel sevgili olarak.
bunun aksine diğer kız arkadaşlarımla, yani çevremdeki kız arkadaşlarıma ve bundan önceki sevgililerime falan hep yukardaki öküz gibi davrandım ve hala da öyle davranmaya devam ediyorum. ve hala da arkamdan ağlamaya devam ediyorlar. (evet gerçekten efendi adam yerine piç i tercih ediyorlar hala) istediğim gibi yönlendirebiliyorum o ilşkileri, istediğimi istediğim zaman yaşayabiliyorum onlarla, tamamen bana bağlı.
ama işte dediğim gibi, sevgilime karşı hiç öyle değilim ve 6 aydır çok güzel giden bi ilşkimiz var. herkes benim aptal olduğumu söylüyor, ben yaptığımdan hiç pişman değilim ama bu mükemmelliğimden sıkılacağını düşünüyorum sevgilimin, her şeyi en doğru şekilde yapmak, hiç üzmemek bi yerden sonra sıkacak diyorum, içime doğuyor, etrafımdan biliyorum.
ne yapacağımı hiç bilmiyorum sevgilime karşı davranmak konusunda. böyle devam etmek sonumu hazırlamak gibi geliyor açıkçası. siz ne dersiniz ?
0
öncelikle,
piç "olunmaz"; bi insan piç ise piçtir, piç diilse belki "efendi"dir... o da diilse harbiden hiç'tir...
ikinci söyleyeceğim, sevgilisine öküz gibi davranıo olması bir insanın piç olduğu anlamına gelmez. senin pozisyonun büyük ihtimalle şu: bundan önce kalitesiz, 'vasat' kızlar hayatındaymış ve sen bunlardan kendini bir anlamda 'üstün' gördüğün için deyim yerindeyse onları "siklemeyip" bir çeşit ego tatmini yapmışsın: ezmişsin, hayatlarına dair baskı yapmışsın, belki bunları arkadaşlarına anlatıp gururlanmışsın bile. "piç'tim" tanımın buradan geliyor belli ki... hayatında ilk kez genel veya senin kriterlerine göre vasatın biraz üstü bir kız karşına çıkınca ise oynadığın rolü oynayamamışsın, elin ayağın birbirine girmiş ve "sokarım piçliğe" diyerek 'sweet november tribi'ne girmişsin.
bence özünü yakala, kendin ol: kızı seviyor musun, seviyorsun. kızın senin için "düzgün" biri olduğuna inanıyor musun? bunun kararını kendin vermelisin... peki, bu kızı 6 ay değil, 6 yıl sonra hayatında olabilecek; sosyal anlamda seni tamamlayan bir kız olduğundan emin misin? buna da evet diyebiliyorsan, bu kızla devam et. ondan sonra da arkadaşlarına "ben artık düzgün bir ilişki arıyorum; aptallık yapmayıp mutsuz 'piç' olacağıma, ilişkilerde aptallık ve hata yaparak mutlu olurum" tarzı bir cümleyle çenelerini kapat ve hayatına bak.
sana tavsiyem, karşı cinsle ilişkiler konusunda kendine güvenini arttırman. bunları bir dost önerisi ve eleştirisi olarak gör; dost acı söyler.
...ha, bu arada, yazıda bahsettiğin "piç" benim.
Barut
piç "olunmaz"; bi insan piç ise piçtir, piç diilse belki "efendi"dir... o da diilse harbiden hiç'tir...
ikinci söyleyeceğim, sevgilisine öküz gibi davranıo olması bir insanın piç olduğu anlamına gelmez. senin pozisyonun büyük ihtimalle şu: bundan önce kalitesiz, 'vasat' kızlar hayatındaymış ve sen bunlardan kendini bir anlamda 'üstün' gördüğün için deyim yerindeyse onları "siklemeyip" bir çeşit ego tatmini yapmışsın: ezmişsin, hayatlarına dair baskı yapmışsın, belki bunları arkadaşlarına anlatıp gururlanmışsın bile. "piç'tim" tanımın buradan geliyor belli ki... hayatında ilk kez genel veya senin kriterlerine göre vasatın biraz üstü bir kız karşına çıkınca ise oynadığın rolü oynayamamışsın, elin ayağın birbirine girmiş ve "sokarım piçliğe" diyerek 'sweet november tribi'ne girmişsin.
bence özünü yakala, kendin ol: kızı seviyor musun, seviyorsun. kızın senin için "düzgün" biri olduğuna inanıyor musun? bunun kararını kendin vermelisin... peki, bu kızı 6 ay değil, 6 yıl sonra hayatında olabilecek; sosyal anlamda seni tamamlayan bir kız olduğundan emin misin? buna da evet diyebiliyorsan, bu kızla devam et. ondan sonra da arkadaşlarına "ben artık düzgün bir ilişki arıyorum; aptallık yapmayıp mutsuz 'piç' olacağıma, ilişkilerde aptallık ve hata yaparak mutlu olurum" tarzı bir cümleyle çenelerini kapat ve hayatına bak.
sana tavsiyem, karşı cinsle ilişkiler konusunda kendine güvenini arttırman. bunları bir dost önerisi ve eleştirisi olarak gör; dost acı söyler.
...ha, bu arada, yazıda bahsettiğin "piç" benim.
Barut
0
ikisindende ortaya karışık yapman gerek dozunu iyi ayarlamak yerigelince piç olmak yeri gelince efendi olmak gerek o zaman piç adamı tercih eden kızlardan daha bi afedersin köpek olur. neden? çünkü ikisini ayrı ayrı limitlerde sunan tipler çok ama doğru dürüst harmanlayan kişi az.
naçizhane fikrimdir.
naçizhane fikrimdir.
0
bu da yeni moda oldu, piçim aslında ama kişisine göre efendiyim :)
ben de diyorum ki ne isterseniz onu yapın...
ben de diyorum ki ne isterseniz onu yapın...
0
kızına göre piç olunur kızına göre efendi olur,bu devirde herkese aynı şekilde davrandığında bi kulak arkan kaliyo ...
0
@saatgeceninonikisi
istediğimi yaşamak demek, illa sevişmek değildir. konuşma, görüşme diyelim. aldatmadan, aynı şeyi bana yapsa ne düşüneceğimi bilerekten.
istediğimi yaşamak demek, illa sevişmek değildir. konuşma, görüşme diyelim. aldatmadan, aynı şeyi bana yapsa ne düşüneceğimi bilerekten.
0
@pposeidon_1
dozu iyi ayarlıyorum bence. güzel olan da bu, ama bazen efendiliği abartıyorum sıkıntı burada.
dozu iyi ayarlıyorum bence. güzel olan da bu, ama bazen efendiliği abartıyorum sıkıntı burada.
0
@jamswety
aynen öyle, kızına göre. kızımın böyle davranmama ihtiyacı var şu an.
aynen öyle, kızına göre. kızımın böyle davranmama ihtiyacı var şu an.
0
@ barrut
öncelikle, piç efendi diye ayıramıyorum zaten abi, ne kadar küfretseler de çok sevseler de arkamdan hepsi delikanlı diyor, o yeter bana.
sonralıkla ; bundan önceki sevgililerim de hiçbir şekilde vasat değildi. sonuçta burda nickler altındayız hangi karizmayı kurtarayım şimdi. hepsi de eğitimli kültürlü yanımda gezdirmekten haz aldığım ama kendime bağlanma konusunda öyle davrandığım tiplerdi. ego tatmini meselesi değil, bir yol işte. kimseye de anlattığım yok, sadece şu an birilerine durumumu anlatıp rahatlamam lazımdı, bunları gelip en yakın arkadaşlarıma anlatamazdım. hatta burda(eksiduyuru) bile baya uzun süredir kullanıcıyım başka bir nickle, sırf bu soru için farklı bir nick aldım düşün artık.
bu kız arkadaşıma böyle davranmamın sebebi sadece onu mutlu etmek. o mutlu olucna ben de mutlu oluyorum çünkü, o gülünce bütün dünyalar benim oluyor. bunları başkaları anlatırdı da götümle gülerdim afedersiniz. el-ayak dolaşma meselesi değil, dediğim gibi bunu tercih edebiliyorsun, eğer dediğin gibi piç isen anlaman lazım durumu.
güvenimi arttırmam gerek ama sana dediğim gibi, yine başa dönüyorum. onu sıkmak istemiyorum hiçbir şekilde günde binbir kez güldürsem de,birlikte binbir farklı şey yapsakta hep daha fazlasını yapmak istiyorum, hep faha fazla sevmek istiyorum, hep daha fazla sevmesini istiyorum.
bi kere laf arasında 'aslında üzülmeyi seviyoruz' biz gibisinden bişeyler kaçırmıştı ağzından çünkü. çok mutluluğu haketmiyor mu/istemiyor mu acaba bu düşüncede bir insan. çok kafam karışık çoooook
öncelikle, piç efendi diye ayıramıyorum zaten abi, ne kadar küfretseler de çok sevseler de arkamdan hepsi delikanlı diyor, o yeter bana.
sonralıkla ; bundan önceki sevgililerim de hiçbir şekilde vasat değildi. sonuçta burda nickler altındayız hangi karizmayı kurtarayım şimdi. hepsi de eğitimli kültürlü yanımda gezdirmekten haz aldığım ama kendime bağlanma konusunda öyle davrandığım tiplerdi. ego tatmini meselesi değil, bir yol işte. kimseye de anlattığım yok, sadece şu an birilerine durumumu anlatıp rahatlamam lazımdı, bunları gelip en yakın arkadaşlarıma anlatamazdım. hatta burda(eksiduyuru) bile baya uzun süredir kullanıcıyım başka bir nickle, sırf bu soru için farklı bir nick aldım düşün artık.
bu kız arkadaşıma böyle davranmamın sebebi sadece onu mutlu etmek. o mutlu olucna ben de mutlu oluyorum çünkü, o gülünce bütün dünyalar benim oluyor. bunları başkaları anlatırdı da götümle gülerdim afedersiniz. el-ayak dolaşma meselesi değil, dediğim gibi bunu tercih edebiliyorsun, eğer dediğin gibi piç isen anlaman lazım durumu.
güvenimi arttırmam gerek ama sana dediğim gibi, yine başa dönüyorum. onu sıkmak istemiyorum hiçbir şekilde günde binbir kez güldürsem de,birlikte binbir farklı şey yapsakta hep daha fazlasını yapmak istiyorum, hep faha fazla sevmek istiyorum, hep daha fazla sevmesini istiyorum.
bi kere laf arasında 'aslında üzülmeyi seviyoruz' biz gibisinden bişeyler kaçırmıştı ağzından çünkü. çok mutluluğu haketmiyor mu/istemiyor mu acaba bu düşüncede bir insan. çok kafam karışık çoooook
0
pmda attığımı buraya da kopyalayayım bari :
"bişey olmaz takıl hayatına bak geleceği düşünme kız mutlaka güzel olsun arkadaşlarından en az 2-3 tanesinin kıskanacağı güzellkte olsun yoksa yürümez. ilişkide en önemli 5 faktörün içerisindedir bu kim ne derse desin. o "saygı" karşı cins tarafından büyük ölçütte böyle kazanılır. kız güzel diilse direk siktiret, yürümez, yürütmek için mal olmak lazım, yani aşırı aşık. "
"bişey olmaz takıl hayatına bak geleceği düşünme kız mutlaka güzel olsun arkadaşlarından en az 2-3 tanesinin kıskanacağı güzellkte olsun yoksa yürümez. ilişkide en önemli 5 faktörün içerisindedir bu kim ne derse desin. o "saygı" karşı cins tarafından büyük ölçütte böyle kazanılır. kız güzel diilse direk siktiret, yürümez, yürütmek için mal olmak lazım, yani aşırı aşık. "
0
kiz arkadasin keeper bir tipse, sen de iyi adam olmayi istikrarli olarak surdureceksen muhtemelen mutlu mesut olursunuz. gozu basi ayri oynuyorsa bir sure sonra kacar o da.
0
barut
Arkadaşlar şöyle izah ediim durumu, doğma büyüme istanbullu ve midesine düşkün birisi olarak :), çeşitli memleketlerden gelen arkadaşlarıma oranın yöresel yemeği istanbul'da en iyi nerede yenir diye sorup gidip orada yiyen birisiyim. :)) örneğin herif samsunluysa "aa valla mı söle bakalım o zaman s
Arkadaşlar şöyle izah ediim durumu,
doğma büyüme istanbullu ve midesine düşkün birisi olarak :), çeşitli memleketlerden gelen arkadaşlarıma oranın yöresel yemeği istanbul'da en iyi nerede yenir diye sorup gidip orada yiyen birisiyim. :)) örneğin herif samsunluysa "aa valla mı söle bakalım o zaman samsun pide en iyi nerde yenir " ya da atıyorum mersin'liyse "bana öle bi yer söle ki tantuni yerken mersine ışınlasın beni" fln böyle soruyorum ve bunları not alıp yolum düştüğünde gidiyorum. böyle bir aç herifin tekiyim işte.
şimdi sizlere de aynı soruyu sorucam. herkes memleketini yazsın cevaplarda, mesela urfalıyam ezelden, şurda dürüm yerim çakma giyerim diesel'den şeklinde bizi aydınlatsın bizler de karnımızı doyuralım di mi.. hadi bakalım :)
doğma büyüme istanbullu ve midesine düşkün birisi olarak :), çeşitli memleketlerden gelen arkadaşlarıma oranın yöresel yemeği istanbul'da en iyi nerede yenir diye sorup gidip orada yiyen birisiyim. :)) örneğin herif samsunluysa "aa valla mı söle bakalım o zaman samsun pide en iyi nerde yenir " ya da atıyorum mersin'liyse "bana öle bi yer söle ki tantuni yerken mersine ışınlasın beni" fln böyle soruyorum ve bunları not alıp yolum düştüğünde gidiyorum. böyle bir aç herifin tekiyim işte.
şimdi sizlere de aynı soruyu sorucam. herkes memleketini yazsın cevaplarda, mesela urfalıyam ezelden, şurda dürüm yerim çakma giyerim diesel'den şeklinde bizi aydınlatsın bizler de karnımızı doyuralım di mi.. hadi bakalım :)
0
bu ne aga yaw böle listeleri geç duygu yok içinde. sahibi bilmemne beydir, süper yapar, bizim oralıdır diye yorum istiyorum :) (bu arada istanbull her başlıkta karşıma çıkma amk .))
0
antep usulü kaymaklı katmer: gürpınar sahilinde camlı köşk var. adamlar aşmış çok fena yapıyorlar.
sahibi nuri dayı olur. dayım diye söylemiyorum gerçekten çok tatlı adamdır.
sahibi nuri dayı olur. dayım diye söylemiyorum gerçekten çok tatlı adamdır.
0
bizim oralı değil bunlar ama buket lahmacun var mecidiyeköyde. ben diyarbakırdakinde yedim enfesti, git lahmacun ye oradan.
bir de taksimde medi var, mc donald's'ın sokağında. orada da kanat ye.
bir de taksimde medi var, mc donald's'ın sokağında. orada da kanat ye.
0
gece yarısı paça çorbası. kadıköy itfaiyesinin (eski salı pazarı) tam karşısında köşede. gündüzleri kebapçı geceleri çorbacı gibi :)
hayatımda böyle paça içmedim adaç.
hayatımda böyle paça içmedim adaç.
0
@muppet, o dediğin yerde, söğütlüçeşme camiine doğru çıkarken boktan bi dürümcü var ama orası değil sanırım. bilemedim dedğin yeri ama yolum illaki düşer
0
@barut cami önündeki durağın tam karşı sokağında en sonda sağ köşede. geceleri önü ardı ful çekiyor :)
0
Bir hataylı olarak tabikii aksaray Ciğeristanı tavsiye edecem. Hataylılar ve çevresi için salata önemlidir...Şöyle nar ekşili ve soğanlı bol domatesli...öyle geçeceksin ben soğan yemem ayaklarını. Soğan salatası ayrı gelir orada sumaklı hemde. Ciğeri lavaşa dürerken arasına bu salatadan koymazsan olmaz...Anlatırken ağzım sulandı...Tabiki Hataylı bi yerden künefe yemeden ayrılmak ayıp olur herhalde...Afiyet olsun.......
0
qebsneuf
selamlar herkese,yeni mezun olarak yoğun tempolu bir yerde işe başladım.istanbulda heryere ulaşımı kolay olacak bir yer arıyorum.başlıktaki yerler veya başka yerler de olabilir ama beşiktaşa yakın olması tercihimdir.2+1 bakıyorum.erkek ve sigara kullanmayan biriyim, çalışan olsa daha iyi olur. ev ba
selamlar herkese,
yeni mezun olarak yoğun tempolu bir yerde işe başladım.istanbulda heryere ulaşımı kolay olacak bir yer arıyorum.başlıktaki yerler veya başka yerler de olabilir ama beşiktaşa yakın olması tercihimdir.2+1 bakıyorum.erkek ve sigara kullanmayan biriyim, çalışan olsa daha iyi olur. ev bakmayı düşünürseniz:05543043058
yeni mezun olarak yoğun tempolu bir yerde işe başladım.istanbulda heryere ulaşımı kolay olacak bir yer arıyorum.başlıktaki yerler veya başka yerler de olabilir ama beşiktaşa yakın olması tercihimdir.2+1 bakıyorum.erkek ve sigara kullanmayan biriyim, çalışan olsa daha iyi olur. ev bakmayı düşünürseniz:05543043058
0
cagdassalur
özel üniversite nası deniyor? devlet üniversitesi yada? google translate denemedim bile ama olmayacak zaten ordan eminim. neyse acil birazcık. çok teşekkürler.not: hatırladım devlet olan public university ama ötekini bilemedim.
özel üniversite nası deniyor? devlet üniversitesi yada? google translate denemedim bile ama olmayacak zaten ordan eminim. neyse acil birazcık. çok teşekkürler.
not: hatırladım devlet olan public university ama ötekini bilemedim.
not: hatırladım devlet olan public university ama ötekini bilemedim.
0
wikipedia'da kullanılan terminolojiye göre:
devlet üniversitesi: public university
özel üniv: private university.
devlet üniversitesi: public university
özel üniv: private university.
0
private kesinlikle. ayrıca amerika için harvard stanford mit private ivy league üniversitesi diye geçer
0
ardahan
2.El otomatik vites, sorunsuz, küçük kasa (Corsa, Polo, Yaris vb.) araç aramaktayız. Aracı kızkardeşim kullanacak. Sorun çıkarmaması ve az yakması en önemli önceliklerimiz. 2000-2002 sonrası 17 Bin TL'ye dek bana önerebileceğiniz araç modelleri var mıdır?
2.El otomatik vites, sorunsuz, küçük kasa (Corsa, Polo, Yaris vb.) araç aramaktayız. Aracı kızkardeşim kullanacak. Sorun çıkarmaması ve az yakması en önemli önceliklerimiz. 2000-2002 sonrası 17 Bin TL'ye dek bana önerebileceğiniz araç modelleri var mıdır?
0
şehir içi kullanılacaksa toyota yaris, hyundai getz, nissan micra bayanlar için idealdir.
0
ben o segmentte 2004 model bir honda jazz kullanmıştım yaris, punto, getz, clio vs. hepsine binmiş biri olarak her açıdan onlardan daha iyi olduğunu söyleyebilirim... sadece boyası daha kalitesizdir çabuk çıkar en ufak dokunmada kalkar boyası, tek eksi yanı bunu görüyorum o kadar. bir kere bagaj hacmi hepsinden daha geniş, koltuklar yattığında adeta bir transporter sahibi oluveriyorsun. (ben neredeyse bir ev taşıdım) iç konforu çok daha iyi. otomatik vites alacağınızı tahmin ediyorum ve yeni kasalardaki şanzıman (i-vtec) diil ama o dönemki şanzıman (CVT) harikaydı. araştırırsan göreceksin.
kısacası önerim: JAZZ.
(not: fiyatı 17binden yüksek olabilir; ben geçen yaz sigortadan 2004 jazzıma pert parası olarak 18.000 tl almıştım.)
(not 2: bu başlıkta yaris vs. türü araçlara karşı jazz her türlü itinayla savulunur bilginize:))
kısacası önerim: JAZZ.
(not: fiyatı 17binden yüksek olabilir; ben geçen yaz sigortadan 2004 jazzıma pert parası olarak 18.000 tl almıştım.)
(not 2: bu başlıkta yaris vs. türü araçlara karşı jazz her türlü itinayla savulunur bilginize:))
0
polo. evet almancıyım ama sağlam araba ve ikinci eli kuvvetli. az yakmaz o ayrı. alternatif olarak honda jazz. bazı tiptronik vitesler yokuşta kaydırabilir. genelde bayanların fobisidir. buna dikkat!
0
pposeidon_1
hacılar şimdi iett nin sayfasında online filan başvuruluyormuş baktım bankaya para yatırın diyor.1-bankaya ne akdar yatırılıyor?2-sadece online başvuru yapılınca olay bitiyormu başka bişi istemiyorlarmı?3-istiyorlarsa ne istiyorlar yoksa okulla aralarındamı hallediyorlar netten?4-istedikleri belgele
hacılar şimdi iett nin sayfasında online filan başvuruluyormuş baktım bankaya para yatırın diyor.
1-bankaya ne akdar yatırılıyor?
2-sadece online başvuru yapılınca olay bitiyormu başka bişi istemiyorlarmı?
3-istiyorlarsa ne istiyorlar yoksa okulla aralarındamı hallediyorlar netten?
4-istedikleri belgeleri kartı almaya giderkenmi ibraz ediyoruz?
alah razı olsun.
1-bankaya ne akdar yatırılıyor?
2-sadece online başvuru yapılınca olay bitiyormu başka bişi istemiyorlarmı?
3-istiyorlarsa ne istiyorlar yoksa okulla aralarındamı hallediyorlar netten?
4-istedikleri belgeleri kartı almaya giderkenmi ibraz ediyoruz?
alah razı olsun.
0
vakıfbanka 10 lira yatırıyorsun.
webden formu dolduruyorsun. sonra durum sayfasından kontrol ediyorsun. baskıdan çıktı dediklerinde gidip şubeden alıyorsun. karaköy'den alacaksan binanın arka tarafında farklı bir bölümden sıra beklemeden alabiliyorsun.
öğrenci belgesi ve dekont istiyorlar. kartı alırken teslim ediyorsun.
webden formu dolduruyorsun. sonra durum sayfasından kontrol ediyorsun. baskıdan çıktı dediklerinde gidip şubeden alıyorsun. karaköy'den alacaksan binanın arka tarafında farklı bir bölümden sıra beklemeden alabiliyorsun.
öğrenci belgesi ve dekont istiyorlar. kartı alırken teslim ediyorsun.
0
- sık sık çıkarman lazım.
+ ....... (zırrık zırrık zırrık*)
- ..
(* ağustos böceği efekti)
+ ....... (zırrık zırrık zırrık*)
- ..
(* ağustos böceği efekti)
0
hacı ben de bu mevzuyla uğraşıyorum 2 gündür. bi kere online başvuru şart değil. ben onu istemedim, bankaydı, printerdı uğraşmamak için. her durumda okula onaylatıcan sonuçta, yani okula gitmek şart. öyleyse okuldaki iett seyahat kartı formu ne güne duruyor? git öğrenci işlerine, marmara ise söyleyeyim bi sürü form var evrak kayıtta. doldur bitane bırak oraya, ertesi gün al. karaköy-tünel ya da hasanpaşa'ya git. 10 lira, bi kimlik, bi foto ve onaylı formla. başvur. 1 hafta sonra veriyolarmış kartı. bugün sordum öğrendim ben. haa okula da yanında fotoyla git, forma foto yapıştırılıyor. yani toplamda 2 foto ve 10 lira maliyeti var. bi de yol parası tabi.
0
istanbull
üsküdardan yola çıktık salacağa sonrası?
üsküdardan yola çıktık salacağa sonrası?
0
salacaktan tekne var karşıye geçicem diyorsun orda değilse bile zırt diye geliyor hemen 5 TL. oraya gidincede yemekmi yersin bişilermi yer içersin artık sana kalmış.
0
onu net bilmiyorum ama söğüt gölgesi gibi oturtmazlar boş boş sanırım :) kulede bar diye kafemi bar mı ne öle bişi var otur iki kahve höpürdet en kötü.
0
Sadece çevresinde gezindiğinde bir şey yemen içmen gerekmiyor sanırım. Lokanta içeride çünkü diye hatırlıyorum.
0
Yemek yemek şart değil zaten, 5 tl verip kız kulesine gitmen karşılığında o bilete 1 çay kahve falan veriyorlar yani o 5 tl sadece geçiş ücreti değil, ancak evlenme teklifi için gitmiyorsunuzdur umarım çünkü oraadaki 50 kişiden 20 si evlenme teklif ediyor olacak :)
0
susercik
Slow olsun, Türkçe olsun lütfen, herkesin bildiği bir şey olmazsa daha da iyi olur,Teşekkürler...
Slow olsun, Türkçe olsun lütfen, herkesin bildiği bir şey olmazsa daha da iyi olur,
Teşekkürler...
Teşekkürler...
0
0
funda arar - bilirim sonu yok bu aşkın
gökhan özen - herşeyim dur gitme
bunlar alınan dosyalarım'da gözüme çarpanlar:)
gökhan özen - herşeyim dur gitme
bunlar alınan dosyalarım'da gözüme çarpanlar:)
0
tarkan'ın kayıp diye bi parçası, sevgili bana göndermişti.
tavsiye ederim
birde emre altuğ'un bir şarkısıydu ama hangisi bilmiyorum. edit; sev diyemem' miş
tavsiye ederim
birde emre altuğ'un bir şarkısıydu ama hangisi bilmiyorum. edit; sev diyemem' miş
0
vdeli
ama anlatamıyorum işte..ya bak bi kere ayrı dünyaların insanları sayılırsınız.ikinizin de fena olmayan ilişkileri var.sen mutlusun sevgilinle.aranızda yaş farkı var o kadar.var oğlu var...ama işte bi gülümsemesine dünyaları veririm derler ya.öyle işte be abi.bi süre görmem zor zaten.artık daha iyi o
ama anlatamıyorum işte..ya bak bi kere ayrı dünyaların insanları sayılırsınız.ikinizin de fena olmayan ilişkileri var.sen mutlusun sevgilinle.aranızda yaş farkı var o kadar.var oğlu var...
ama işte bi gülümsemesine dünyaları veririm derler ya.öyle işte be abi.bi süre görmem zor zaten.artık daha iyi olur heralde görmezsem. ama bilmiyorum böyle geçici bir hislenme mi çok seviyorum işte.söyleyemem ama söylememem lazım. sonradan üzülceğimi şimdi üzüleyim.unutayım diyorum. yanlış mı yapıyorum belki öbür türlü denesem mutlu olurum.gencim de daha aslında. kafam karışık böyle işte..
aslında paylaşayım diye attım bunu ama sordu olarak açtım. belki okuyup birşey yazmak akıl vermek isteyen olur diye.
esen kalın
ama işte bi gülümsemesine dünyaları veririm derler ya.öyle işte be abi.bi süre görmem zor zaten.artık daha iyi olur heralde görmezsem. ama bilmiyorum böyle geçici bir hislenme mi çok seviyorum işte.söyleyemem ama söylememem lazım. sonradan üzülceğimi şimdi üzüleyim.unutayım diyorum. yanlış mı yapıyorum belki öbür türlü denesem mutlu olurum.gencim de daha aslında. kafam karışık böyle işte..
aslında paylaşayım diye attım bunu ama sordu olarak açtım. belki okuyup birşey yazmak akıl vermek isteyen olur diye.
esen kalın
0
sevgilinden ayrıl yazık etme kendine. git adam gibi mutlu ol. az ile yetinme.
0
ya hevesse, ya hani birden kendimi kaptırmışsam, elimdekinden de olursam?
ama demek istediğiniz şu mu acaba, eğer böyle birşey düşünebiliyorsam bile ayrılmam gerekir sevgilimden?
bu mudur
ama demek istediğiniz şu mu acaba, eğer böyle birşey düşünebiliyorsam bile ayrılmam gerekir sevgilimden?
bu mudur
0
ayrılmadan diğeriyle dene, olursa ayrılırsın. olmazsa göt gibi ortada kalma. ben olsam böyle yapardım.
0
diaspora
Efendim benim derdim çok başka, şimdi ben çok mu şey istiyorum? yoksa bu taleplerim gerçekten ütopik şeyler mi bilmiyorum. Ama sizlerlede paylaşmak istedim.Şimdi ben son 5 senedir hangi kız ile sevgili durumuna geçmiş isem ömürleri en fazla 1-2 ay sürüyor. Bunun çeşitli sebepleri var. Öncelikle beni
Efendim benim derdim çok başka, şimdi ben çok mu şey istiyorum? yoksa bu taleplerim gerçekten ütopik şeyler mi bilmiyorum. Ama sizlerlede paylaşmak istedim.
Şimdi ben son 5 senedir hangi kız ile sevgili durumuna geçmiş isem ömürleri en fazla 1-2 ay sürüyor. Bunun çeşitli sebepleri var. Öncelikle benim zannediyorum takıntı da diyebiliriz birincisi ve en olmazsa olmaz şartı beraber olacağım bir kızın güzel olması gerekliliği, yani evet bu yanlış bir düşünce olabilir, önemli olan dış değil iç güzelliği de diyebilirsiniz. Ama bunu değiştiremiyorum. Bir kız isterse dünyanın en melek insanı olsun eğer ki etkileyici bir güzelliğe sahip değilse ben ilgi duyamıyorum.
Ha bir de şöyle de bir saplantım var. Kız diyelim ki müthiş etkileyici birisi ama gel görün ki müthiş derecede sululuk içeren bir bünyeye sahip ise örneğin, bir cafede arkadaş grubuyla otururken yüksek bir kahkaha atarsa o hayalimde ürettiğim "evet bu kız olabilir" balonu anında sönüveriyor direk sandelyemi cevirip kıçımı dönüyorum.
Bir kız sürekli ve mütemadiyen mesaj ceker ve arar ve hatta neden cevap vermiyorsun triplerine bağlarsa yine bendeki tüm önemini kaybediyor.
Bir kızla tanıştıktan ertesi gün yattıktan sonra ilişkinin bende oluşan masumiyeti gidiyor.
Bir de işin tersi var tabi, çok klasik ama anlatıcam, Bir kızla tanıştım ben adı da ayça dünya güzeli bir insan, davranışları tavırları tam bir anaç, kıza yaklaşamıyorum bile, telefon numarasını alamadım. Bu tür şeylere karşı çok hassas davranıyor, şimdi bu kız bende ilahlaşmış durumda evet lan ne güzel amına koyayım telefon numarasını vermedi. Muhabbetin içine düşmedi. Gerektiği yerde sıkıldım deyip çekip gitti. Tamam diyorum işte bu kız bu kızla beraber olursam müthiş bir huzuru yakalayabileceğime inanıyorum. Yani benim gözümde büyümesinin sebebi hiç taviz vermemesi. Galiba bu tür kadınlar bende acayip mıktanıs etkisi yaratıyor. Bunu yaşayan sadece ben miyim? Forever kaçan kovalanır ilkesi...
Yani uzun süreli bir ilişkiyi en son lise yıllarında yaşadım. Sonrakilerde hep bir olmamışlık, bir talihsizlik, bir sıkılma durumu, hep bir istediğim kalıplarda kadını hayal etme durumunu yaşadım. 28 yaşındayım ve artık yanında huzur bulabileceğim bir kadının olmadığına inanmaya başladım.
Bu anlattıklarından yola çıkarak, bende ki sorun ne olabilir? Yoksa gerçekten çok ilkesel mi davranıyorum. Bir yerde yanlış var ama nerede?
Şimdi ben son 5 senedir hangi kız ile sevgili durumuna geçmiş isem ömürleri en fazla 1-2 ay sürüyor. Bunun çeşitli sebepleri var. Öncelikle benim zannediyorum takıntı da diyebiliriz birincisi ve en olmazsa olmaz şartı beraber olacağım bir kızın güzel olması gerekliliği, yani evet bu yanlış bir düşünce olabilir, önemli olan dış değil iç güzelliği de diyebilirsiniz. Ama bunu değiştiremiyorum. Bir kız isterse dünyanın en melek insanı olsun eğer ki etkileyici bir güzelliğe sahip değilse ben ilgi duyamıyorum.
Ha bir de şöyle de bir saplantım var. Kız diyelim ki müthiş etkileyici birisi ama gel görün ki müthiş derecede sululuk içeren bir bünyeye sahip ise örneğin, bir cafede arkadaş grubuyla otururken yüksek bir kahkaha atarsa o hayalimde ürettiğim "evet bu kız olabilir" balonu anında sönüveriyor direk sandelyemi cevirip kıçımı dönüyorum.
Bir kız sürekli ve mütemadiyen mesaj ceker ve arar ve hatta neden cevap vermiyorsun triplerine bağlarsa yine bendeki tüm önemini kaybediyor.
Bir kızla tanıştıktan ertesi gün yattıktan sonra ilişkinin bende oluşan masumiyeti gidiyor.
Bir de işin tersi var tabi, çok klasik ama anlatıcam, Bir kızla tanıştım ben adı da ayça dünya güzeli bir insan, davranışları tavırları tam bir anaç, kıza yaklaşamıyorum bile, telefon numarasını alamadım. Bu tür şeylere karşı çok hassas davranıyor, şimdi bu kız bende ilahlaşmış durumda evet lan ne güzel amına koyayım telefon numarasını vermedi. Muhabbetin içine düşmedi. Gerektiği yerde sıkıldım deyip çekip gitti. Tamam diyorum işte bu kız bu kızla beraber olursam müthiş bir huzuru yakalayabileceğime inanıyorum. Yani benim gözümde büyümesinin sebebi hiç taviz vermemesi. Galiba bu tür kadınlar bende acayip mıktanıs etkisi yaratıyor. Bunu yaşayan sadece ben miyim? Forever kaçan kovalanır ilkesi...
Yani uzun süreli bir ilişkiyi en son lise yıllarında yaşadım. Sonrakilerde hep bir olmamışlık, bir talihsizlik, bir sıkılma durumu, hep bir istediğim kalıplarda kadını hayal etme durumunu yaşadım. 28 yaşındayım ve artık yanında huzur bulabileceğim bir kadının olmadığına inanmaya başladım.
Bu anlattıklarından yola çıkarak, bende ki sorun ne olabilir? Yoksa gerçekten çok ilkesel mi davranıyorum. Bir yerde yanlış var ama nerede?
0
Anlattığın tarzda bir insan bulursan getir beraber... Mükemmeli istediğini söylüyorsun ama sen ne kadar mükemmelsin ki?
Aşık olmuyorsun, bu kadar basit. Gelmiş işte biri, daha ne?
Aşık olmuyorsun, bu kadar basit. Gelmiş işte biri, daha ne?
0
@ataturkiye dostum geldi biri evet ama kızla görüşemiyorum bile ne telefonu var ne de bir bilgisi sadece okuduğu bölümü ve ilini biliyorum. yani en sonunda çıkıp gidicem üniversiteye bulucam bunu bile düşündüm. sebebi bu fedakarlığı görüp etkilenir diye:)
0
genel olarak çok yanlış düşünmüyor olabilirsiniz çünkü herkesin idealinde bir sevgili tipi vardır fakat tabii ki tam hayalinizdeki gibi birini bulmak çok zor. Benim burada dikkatimi çeken sevgilinizin mutlaka güzel olmasını istemeniz, herkes güzel bir sevgili ister ama bunu en önemli kriter haline getirirseniz hatta üstüne üstlük yanında karakter olarak da hayalinizdeki gibi olmasını isterseniz, böyle hayal kırıklığına uğrarsınız. hayalinizdeki kadının bazı özelliklerinden vazgeçmeniz lazım bence..
0
Bu sorundan ben de muzdaripim maalesef. Bende senden fazla olarak şu da var: bu şekilde o kadar çok kız girdi çıktı ki hayatıma artık kendimi duygusal olarak "kaşarlanmış" hissediyorum. Öyle ki, "aşk acısı" çeken; terk edildi ya da ilişkisi bitti diye içip ağlayan sapıtan insanlar gördüğümde hayretler içerisinde kalıyorum, nasıl bu kadar güçsüz olabiliyorsunuz diye... Giden ya da kendi isteğimle ayrıldığım hiç kimseye iki damla gözyaşı döktüğümü hatırlamıyorum yıllardır.. Hiçbir ilişkime doğru dürüst "emek" vermiyorum; hayatıma bir kız giriyor ve onu hızla "tüketip" hayatımdan atıveriyorum. Bu sadece cinsellik anlamında değil, sosyal anlamda yapılabilecek her konuda. Sevgilisine aşık tiplere, sevdiği kız için hafif aşırı fedakarlıklar yapan arkadaşlarıma "mal" diyorum, "onu kullanacağına o kendini kullandırıyor" diyorum falan filan...
Onun dışında anlattığın "mükemmeliyetçilik", "hep daha iyisini arama" tavrı bende de fazlasıyla mevcut. Bir kız düşünüyorum mesela, şöyle şöyle iyi bir işi olsun, atıyorum şu sektörde çalışsın; şöyle espri yapınca gülsün, araba kullanırken iki eliyle mal gibi direksiyona yapışmasın, komplekssiz olsun, kıskanç olmasın vs.. böyle sıralıyorum kafamdakileri. Bin tane ayrıntı kurguluyorum. Hasbelkader buna çok yakın bir kız arkadaşım oldu diyelim, en fazla 1 yılda onu da tüketip daha da iyisini bulmaya çalışıyorum, sanki kendim mükemmelmişim gibi.
Ne yazık ki çözümü bende de yok. :)
Onun dışında anlattığın "mükemmeliyetçilik", "hep daha iyisini arama" tavrı bende de fazlasıyla mevcut. Bir kız düşünüyorum mesela, şöyle şöyle iyi bir işi olsun, atıyorum şu sektörde çalışsın; şöyle espri yapınca gülsün, araba kullanırken iki eliyle mal gibi direksiyona yapışmasın, komplekssiz olsun, kıskanç olmasın vs.. böyle sıralıyorum kafamdakileri. Bin tane ayrıntı kurguluyorum. Hasbelkader buna çok yakın bir kız arkadaşım oldu diyelim, en fazla 1 yılda onu da tüketip daha da iyisini bulmaya çalışıyorum, sanki kendim mükemmelmişim gibi.
Ne yazık ki çözümü bende de yok. :)
0
@guro1907 dostum galiba bu benim takıntım ya da hastalığım olsa gerek diye düşünüyorum. Yani yanlış olduğunu biliyorum ama vazgecemiyorum.
0
@barut hah işte tamda bundan bahsediyorum. demekki bu konuda yanlız değilmişim:)
0
önce siz şu iç huzurunuzu bulun ve insanlara ve öncelikle kendinize huzur verin
çok ilkesel ne demek yahu, ilkesiz olamayacağına göre
ve en doğrusu belki de ataturkiye'den gelmiş
aşık olduğunuz kadınla birlikte olduktan sora da masumiyet duygunuzu kaybediyorsanız o vakit sorun var demektir
bu sorularnızı ancak sorun olabilir
güç herkesin peşinde koştuğu şey
çok ilkesel ne demek yahu, ilkesiz olamayacağına göre
ve en doğrusu belki de ataturkiye'den gelmiş
aşık olduğunuz kadınla birlikte olduktan sora da masumiyet duygunuzu kaybediyorsanız o vakit sorun var demektir
bu sorularnızı ancak sorun olabilir
güç herkesin peşinde koştuğu şey
0
@gdduman aşık olduğum kadınla birlikte olduğumda değil aşık olmadığım ama denemeler içerisinde olduğum kadınla daha tanışmanın ertesi günü yattığımda bendeki masumiyetini kaybediyor demek istedim.
0
bence o kız numarasını verince sen yine soğuyacaksın abicim. bence bu kadar büyütme olayları yani sevişmesen suçlu olucak hatun sevişse sen soğuyosun. ben çıkamadım işin içinden açıkcası.
0
yeni tanıştığın aşık olmadığın kadınla birlikte olman masum bir şey değil ki zaten
en azından içinde yaşadığın toplum, izlenen filmler, şarkılar falan
hepsi aksini söylüyor, önce aşık olacaksın, aksilikler olacak, yanlış anlaşmalar falan sonra muhteşem kavuşma anı ve nihayetinde sevişeceksiniz
oysa sen kolay elde ettiğin için zaten baştan daha az değer veriyorsun
yazdıklarında bunları destekliyor
en azından içinde yaşadığın toplum, izlenen filmler, şarkılar falan
hepsi aksini söylüyor, önce aşık olacaksın, aksilikler olacak, yanlış anlaşmalar falan sonra muhteşem kavuşma anı ve nihayetinde sevişeceksiniz
oysa sen kolay elde ettiğin için zaten baştan daha az değer veriyorsun
yazdıklarında bunları destekliyor
0
bir yerde yanlış yok aslında... doğru şeyler istiyorsun
ama sana nacizane tavsiyem aramayı bıraktığın zaman doğru insanla karşılaşacaksın
ama sana nacizane tavsiyem aramayı bıraktığın zaman doğru insanla karşılaşacaksın
0
@diaspora, bu konunun bizim karakterlerimizin üstünde bir altyapısı var bence. tüketim toplumunda yaşıyoruz. her şeyi tükettiğimiz gibi ilişkileri de tüketip atıyoruz işte. onun dışında hayatta bazı şeylere ulaşmak için çok büyük eforlar sarfediyoruz, hepimiz para, güç, kariyer delisiyiz. dolayısıyla içimizde aşka harcayacak efor kalmadığı gibi, ona ayırıcak bi parça "delilik" de bırakmıyoruz içimizde. kimsenin ulaşmak istediğimiz hedefleri baltalamasına izin veremeyiz çünkü. 25 yaşına kadar şu şu eğitimler tamamlanacak, bu arada askerliğin hemen bitmesi lazım; sonra çalışılacak, 28 yaşında terfi alınacak, 32 yaşında şurada yatırım yapılacak vs... hayatımız planlarla dolu ve hiç rastlantıya, "deliliğe" yer bırakmıyoruz.
ama aslında hiçbir şey planlandığı gibi gitmiyor, çünkü hayat 1'ler ve 0'lardan oluşmuyor. yine de terk edemiyoruz bu huylarımızı işte. gelişigüzel yaşayamıyoruz. gelsin hayat bildiği gibi diyemiyoruz.
bir de içimizde hep bir korku var, kaptırmaktan korkuyoruz. belki 5 sene önce bir kere o hataya öyle bir düşmüşüz ki vücut otomatik olarak kendini korumaya almış adeta. terimin biliyorsundur; bence bu bir tür "cam tavan sendromu".
"Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler.
Birkaçını toplayıp 30 santim yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar.
Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler.
Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar.
Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıplamamayı öğrenirler. Artık hepsinin 30 santim zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 santim zıplarlar. Üzerilerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler."
ama aslında hiçbir şey planlandığı gibi gitmiyor, çünkü hayat 1'ler ve 0'lardan oluşmuyor. yine de terk edemiyoruz bu huylarımızı işte. gelişigüzel yaşayamıyoruz. gelsin hayat bildiği gibi diyemiyoruz.
bir de içimizde hep bir korku var, kaptırmaktan korkuyoruz. belki 5 sene önce bir kere o hataya öyle bir düşmüşüz ki vücut otomatik olarak kendini korumaya almış adeta. terimin biliyorsundur; bence bu bir tür "cam tavan sendromu".
"Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler.
Birkaçını toplayıp 30 santim yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar.
Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler.
Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar.
Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıplamamayı öğrenirler. Artık hepsinin 30 santim zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 santim zıplarlar. Üzerilerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler."
0
@barut yahu belki de problem aslında şu olsa gerek; bir kadın nasıl etkilenir? kadınların anlık istekleri arzuları neler olabilir? bunları artık o kadar iyi tahmin ediyoruz ki bizi şaşırtan kadınları görünce ilgimizi çekiyor. Sebebi dediğin gibi çok fazla tüketmek, kariyer hayat planları vs. vs. bazen hani deriz ya cahil mutluluğu ona imreniyoruz. Keşke diyorum bazen ömrüme çok fazla değil de bir tane kadın girseydi ve ben onunla evlenseydim. daha huzurlu olabilirdim. Hayatımdaki kiminle evlenicem? bundan sonra hayatımda nasıl seçimler yapmalıyım? girdabından kurtulmuş olurdum en başta.
Hayatın içerisinde var olan hırslar, hayata değilde diğerlerine ya da geçmişimizden gelen o güçlü olmalıyım ve bunu diğerleri de görmeli tutkusu bizim tüm zamanınımızı alıyor. Geriye döndüğümüzde bazen böyle boşluklar görebiliyoruz. Bunun da sebebi o kadar fazla hayatın dinamiklerine kendimizi kaptırmışız ki eksik olan puzzle parçaları gibi ya benim yanında huzur ve deli gibi mutlu olabileceğim bir kadına ihtiyacım var diyebiliyoruz. sıkıntı galiba buradan kaynaklanıyor.
Hayatın içerisinde var olan hırslar, hayata değilde diğerlerine ya da geçmişimizden gelen o güçlü olmalıyım ve bunu diğerleri de görmeli tutkusu bizim tüm zamanınımızı alıyor. Geriye döndüğümüzde bazen böyle boşluklar görebiliyoruz. Bunun da sebebi o kadar fazla hayatın dinamiklerine kendimizi kaptırmışız ki eksik olan puzzle parçaları gibi ya benim yanında huzur ve deli gibi mutlu olabileceğim bir kadına ihtiyacım var diyebiliyoruz. sıkıntı galiba buradan kaynaklanıyor.
0
evet o zaman sktr ediceksin bunları, ortamın en taş kızını kaldırıp iki hafta takılıp herkes hakkında "bi kızın tipe bak bi şu diaspora'ya bak amk", "herifin hatuna bak bizde şans yokki" falan söylenirken sen kızı evine götürceksin:) koyim huzura bundan ala huzur var mı ? :)
bi de şu var biz mükemmel diiliz evet ama bu salaklara göre iki çağ ilerideyiz, yapıcak bişey yok. :p ama aramızda kalsın feminizmin gazabına uğrıcam şimdi :)
oh bee rahatladım amk. deminki entrye ay ıslandım galiba diye mesaj gelir diye düşünmüştüm gelmedi. :)
bi de şu var biz mükemmel diiliz evet ama bu salaklara göre iki çağ ilerideyiz, yapıcak bişey yok. :p ama aramızda kalsın feminizmin gazabına uğrıcam şimdi :)
oh bee rahatladım amk. deminki entrye ay ıslandım galiba diye mesaj gelir diye düşünmüştüm gelmedi. :)
0
psikoloğa ya da psikiyatıra git bence..ona anlat bu duygularını belki beraber çözüm bulursunuz.
0
psikolog psikiyatr falan yalan hocam. sana bu tavsiyeyi verenleri de hayatından düşünmeden çıkarabilirsin :)
0
bunun adı maymun iştahlılk,ne istediğini bilememe.anladığım kadarıyla ciddi bir ilişki düşünüyorsun ilerisi için ama kimseyi kendine laik görmüyorsun.biraz kendini beğenmişlik var.ben mesala isterse dünyanın en güzel kızı gelsin,tanışmak için hoşlansam bile birden soğuyorum.kaçan kovalanır hesabı,burnum sürtülecek ki bi işe yarasın.
not:sorunun cevabını bulursan bana da ilet.
not:sorunun cevabını bulursan bana da ilet.
0
quadropol
?
?
0
valla ben bir bankanın alt kuruluşu olan bir bilişim şirketinde çalışıyorum. her şeyde birebir bankaya bağlıyız. biz yarın yarım gün (12.30 a kadar) çalışacağız. bankaları bilemeyeceğim ama bizde böyle bir uygulama varsa onların da en az yarım gün çalışıyor olmaları gerek diye düşünüyorum.
0
