cemlemikonusuyorsun
MerhabalarKulaklık aldığım zaman hemen bozuluyor. Öyle hor kullanan biri falan da değilim. Sinirimi bozuyor bu durum. Siz nasıl muhafaza ediyorsunuz kulaklığınızı?
Merhabalar
Kulaklık aldığım zaman hemen bozuluyor. Öyle hor kullanan biri falan da değilim. Sinirimi bozuyor bu durum. Siz nasıl muhafaza ediyorsunuz kulaklığınızı?
Kulaklık aldığım zaman hemen bozuluyor. Öyle hor kullanan biri falan da değilim. Sinirimi bozuyor bu durum. Siz nasıl muhafaza ediyorsunuz kulaklığınızı?
0
toshibanın 5 yıldır kullandığım kulaklığı var hala kullanıyorum,bu kulaklığı defalarca yere düşürdüm üstüne bastım,kablosuna asıldım fakat hala sapasağlam.
iş kulaklığın kalitesinde.
iş kulaklığın kalitesinde.
0
www.ebay.com
teknosa'da indirime girdiğinde almıştım iki tanesini on liradan daha ilkini bir buçuk senedir kullanıyorum. bundan önce de bunu kullanıyordum iki seneden biraz fazla dayandı. tam bir f/p ürünü ve gayet de hor kullanıyorum denebilirdi.
sağlam kulaklık istiyorsanız cidden bu kulaklığı bi deneyin beş on lira arası bir şey zaten bir yıl garantisi benden bozulursa bendeki yedeği gönderirim.
yok lan göndermem ama yine de bir şans verin bence.
teknosa'da indirime girdiğinde almıştım iki tanesini on liradan daha ilkini bir buçuk senedir kullanıyorum. bundan önce de bunu kullanıyordum iki seneden biraz fazla dayandı. tam bir f/p ürünü ve gayet de hor kullanıyorum denebilirdi.
sağlam kulaklık istiyorsanız cidden bu kulaklığı bi deneyin beş on lira arası bir şey zaten bir yıl garantisi benden bozulursa bendeki yedeği gönderirim.
yok lan göndermem ama yine de bir şans verin bence.
0
Giriş yerine dikkat etmek lazım, kullanırken cebinize filan koyuyorsanız ucunda bükülme katlanma olmamasına dikkat edin. Ama öncelikle kaliteli bir kulaklık kullanın.
0
kulaklığın kalitesindeymiş ben de bunu anladım. eskiden benimkiler de bi ayda fazla dayanmazdı çok temiz kullandığım halde. blackberry telefonla 5 yıl önce verdikleri kulaklığı şu an hala kullanıyorum ve tıkır tıkır çalışıyor. üstüne 2 telefon değiştirdim kulaklık sapasağlam :) ne demiş adam, "ucuz mal alacak kadar zengin değilim".
0
kulakiçi kulaklık dayanmıyor bana da. her yeri dolaşıyor bilmem ne, bozuluyor bir şekilde. ama kulaküstü daha iyi, üzerine doluyorum kablosunu bir şey olmadı şimdiye kadar.
0
Çok az kullanıyorum kulaklık ve az kullanan biri için fazla denebilecek bir paraya aldım bir tane overhead olanlardan. Iyi geçiniyoruz.
0
İki sene önce Teknosa'dan 10 TL'ye Philips'in kulaklığını almıştım, bir ay önce tekini bozdum. Yenisini aldım, 15 Tl civarı bir şey olmuş; gidiyor şimdilik. Genelde de hor kullanırım, nasıl dayandığını bilmiyorum.
0
Son 18 ayda 7-8 farklı kulaklık kullanmış birisi olarak çareyi sonunda buldum. Ciddiyim.
Öncelikle 3 tane headphone şeklinde olan, 4 tane de kulakiçi bozmuşum. Fiyat skalası 15 TL ile 160 TL arasında değişiyor.
En büyük problemler:
Taşınırken(cepte vb.) kablo kırılması(ip kablo ya da kablo sarıcı aparatlar ile çözüldü)
Kabloları kemirerek bozmak(bunu asla çözemedim)
Çözüm:
Bluetooth kulaklık
www.dr.com.tr
Kemirme derdi kalmadı, şarj kablosunu mümkün mertebe taşımıyorum vb.
Öncelikle 3 tane headphone şeklinde olan, 4 tane de kulakiçi bozmuşum. Fiyat skalası 15 TL ile 160 TL arasında değişiyor.
En büyük problemler:
Taşınırken(cepte vb.) kablo kırılması(ip kablo ya da kablo sarıcı aparatlar ile çözüldü)
Kabloları kemirerek bozmak(bunu asla çözemedim)
Çözüm:
Bluetooth kulaklık
www.dr.com.tr
Kemirme derdi kalmadı, şarj kablosunu mümkün mertebe taşımıyorum vb.
0
yemrem
insanların ikiyüzlülüğünden bezmiş, bunalmış, öfkeli, üzgün dişi kişisine izledikten sonra mutlu edecek, hayata tutunduracak film aranıyor. önerilerinize açığım.not: 3 idiots'ı ve interstate 69'u çok beğenmişti
insanların ikiyüzlülüğünden bezmiş, bunalmış, öfkeli, üzgün dişi kişisine izledikten sonra mutlu edecek, hayata tutunduracak film aranıyor.
önerilerinize açığım.
not: 3 idiots'ı ve interstate 69'u çok beğenmişti
önerilerinize açığım.
not: 3 idiots'ı ve interstate 69'u çok beğenmişti
0
dream with the fishes izle, seversin. çok mutlu etmez, ama umut verir bence. hayata da tutundurmalı bana göre.
0
bir klasik olan forrest gump'ı izlemiş miydiniz? İzlemediyseniz ilk seçeneğiniz bu olmalı.
0
nec12
Aslında böyle kalıba dayatmak hoşuma gitmiyor ama son zamanlarda izleyip beğendiğim filmler hep bu kimsenin pek fazla bilmediği gişe yapmayan sanat filmleri oluyor. Özellikle günlük hayatta belli insanların belli durumlarda takındığı durumları, aldıkları kararları izlemeyi seviyorum. Son zamanlarda
Aslında böyle kalıba dayatmak hoşuma gitmiyor ama son zamanlarda izleyip beğendiğim filmler hep bu kimsenin pek fazla bilmediği gişe yapmayan sanat filmleri oluyor. Özellikle günlük hayatta belli insanların belli durumlarda takındığı durumları, aldıkları kararları izlemeyi seviyorum. Son zamanlarda bu türlerde izlediğim filmlerde şunlar:
Francis Ha
Short Term 12
Enough Said
Premium Rush vs.
Yukarıda bahsettiğim türden filmler önerilerine açığım. :)
Francis Ha
Short Term 12
Enough Said
Premium Rush vs.
Yukarıda bahsettiğim türden filmler önerilerine açığım. :)
0
Before Midnight, seyretmediysen Before Sunrise/Sunset , Perks of Being A Wallflower, Cennet Umut/Aşk/İnanç üçlemesi, Searching for Sugarman son yıllarda festivallerde seyredip beğendiğim ya da çevremdekilerin beğendiği filmler. İzlemediysen Greenberg'i de önerebilirim, Frances Ha'yı sevdiysen, onu da sevebilirsin.
0
su ustunde yasayan balik
Sormak istediğimi şöyle açayım. Mutluluk denen neyse onun için mücadele veriyoruz, ama etrafta bu kadar mutsuz insan olduğuna göre başaramıyoruz. Dünyada olanlar, ülkede olanlar, fırsat eşitsizlikleri, yaşamak için çalışmak zorunda olmak, kalitesiz bir ülkeye ait olmak vs vs. Ben mi çok düşünüyorum,
Sormak istediğimi şöyle açayım. Mutluluk denen neyse onun için mücadele veriyoruz, ama etrafta bu kadar mutsuz insan olduğuna göre başaramıyoruz. Dünyada olanlar, ülkede olanlar, fırsat eşitsizlikleri, yaşamak için çalışmak zorunda olmak, kalitesiz bir ülkeye ait olmak vs vs. Ben mi çok düşünüyorum, yoksa hayat cidden mutsuzluklarla mı dolu?
0
zaman zaman herkes dusunuyordur.
onemli olan cevrende olan olaylardan ders cikarabilmek, durumuna sukretmek, yapabiliyorsan insanlara maddi manevi yardim etmek.
dunyayi sen degistiremezsin ama birilerine faydan dokunabilir.
dunya adil bir yer degil.
onemli olan cevrende olan olaylardan ders cikarabilmek, durumuna sukretmek, yapabiliyorsan insanlara maddi manevi yardim etmek.
dunyayi sen degistiremezsin ama birilerine faydan dokunabilir.
dunya adil bir yer degil.
0
Dünya berbat bir yer. Düşündükçe de yaşanılmaz, içinden çıkılmaz bir hal alıyor. O yüzden boşvermek, bir şeyi değiştiremeyeceğini kabullenmek ve dümdüz yaşayıp gitmek gerekiyor bence. Ne demişler ignorance is bliss.
0
Şöyle ki dünyada yaşamanın amacı mutlu olmak değildir. Bir nebze olsun iyi bir insan olabilmektir. Herkesin mutlu olduğu dünya yaşamaya değmezdi. Önemli olan adaletsiz ortamlarda sen ne yapıyorsun. Tanrı bunu görmek istiyor. Tanrı zaten kitaplarda sonsuza kadar mutlu olacağın yerleri sana söylemiş. Bu dünyanın gelip geçici olduğunu ve senin bu süreçte neler yaptığını görmen gerek.
0
evet cidden hayat mutsuzluklarla dolu.
ben bu mutsuzlukta kendimi şöyle avutuyorum; "beterin beteri var, birileri bu hayatı sakat, kör, sevdiğini dün toprağa vermiş veya aç olarak geçirmeye çalışıyor en azından o durumda değilim çok şükür" diye kendimi avutuyorum. bazen yiyor bazen yemiyor ama öyle böyle geçiyor..
edit: en çokta şu yaşamak için çalışmak meselesi koyuyor bana :/ işe gidip gelmekten başka ne halta yarıyorum diye üzülüyorum.
ben bu mutsuzlukta kendimi şöyle avutuyorum; "beterin beteri var, birileri bu hayatı sakat, kör, sevdiğini dün toprağa vermiş veya aç olarak geçirmeye çalışıyor en azından o durumda değilim çok şükür" diye kendimi avutuyorum. bazen yiyor bazen yemiyor ama öyle böyle geçiyor..
edit: en çokta şu yaşamak için çalışmak meselesi koyuyor bana :/ işe gidip gelmekten başka ne halta yarıyorum diye üzülüyorum.
0
Bugün daha 35 yaşında hayatında sigara içki kullanmamış 7000 tl maaş alan özel sektörde bir birimde müdür olan arkadaşımızı kanserden kaybettik.... Hayat bu kadar basit işte ..düşünmeyin çokça şeyler yaşayın gitsin..rüzgar bir yerlere savuracak nasıl olsa...
0
sorun şu ki mutlu olmayı çok fetişleştirdik. sanki hayattaki tek amacımız buymuş gibi. zaten "mutlu olmak" kavramı bile bize öğretiliyor. mutlu olmak için araçları hem yanlış seçiyoruz (para, güzel bir eş, araba vs., hem de bu araçları birer amaca dönüştürüyoruz.
bu konu üzerine kafa patlatmak için 3 kitap önereceğim:
www.iletisim.com.tr
www.idefix.com
www.idefix.com
bu konu üzerine kafa patlatmak için 3 kitap önereceğim:
www.iletisim.com.tr
www.idefix.com
www.idefix.com
0
Gerçektene de mutsuzluk dolu, bu söylediklerinizin var olması da bence yeterince kanıt. Ben insanın bir varoluş amacı olduğuna inanmıyorum ama bu tarz şeylere de kafayı takan bir insanım. Rahatlamak için ise şuna (htwins.net ) ve şuna (www.youtube.com 
)bakınca rahatlıyorum, "Amaan, zaten küçücük bir şeyim, yaşamışım ne, yaşamamışım ne." diyorum. Valla, aklım almıyor, yukarıda (aşağıda, sağda, solda) zibilyon tane gezegen, yıldız var. İnsan olsa ne, olmasa ne. Bir de o halimizle hani oturup düşünüyoruz, bir şeyler hissediyoruz, yemek falan yiyoruz ya, iyice komik geliyor. Birileri okumak için kilometrelerce karlı yollarda yürürken, başka biri milyonların içinde yaşıyor, o anda başka bir yerlerde bir yıldız patlayıp supernova oluyor. Ben isyan ediyorum, o arada dünya kadar bir göktaşı bir gezegeni parçalıyor bir yerlerde. Algılayamadığım için olay iyice karmaşık geliyor, iyice hayranlık uyandırıyor. Onu düşündükten sonra biri insanın hayatını geçtim, Dünya'nın kendi varlığı bile karınca gibi geliyor. "İnsanlık olarak olmasak ne olur? Onu geçtim, şu gezegen olmasa da ne olacak ki. Olmasa da olur" diyorum. Sonra hayranlıktan vazgeçip dünyaya dönüyorum, İstanbulkartımı basıp sağlı sollu arkalara doğru ilerliyorum. Ya da duruma göre gaz maskesi takıyorum.
)bakınca rahatlıyorum, "Amaan, zaten küçücük bir şeyim, yaşamışım ne, yaşamamışım ne." diyorum. Valla, aklım almıyor, yukarıda (aşağıda, sağda, solda) zibilyon tane gezegen, yıldız var. İnsan olsa ne, olmasa ne. Bir de o halimizle hani oturup düşünüyoruz, bir şeyler hissediyoruz, yemek falan yiyoruz ya, iyice komik geliyor. Birileri okumak için kilometrelerce karlı yollarda yürürken, başka biri milyonların içinde yaşıyor, o anda başka bir yerlerde bir yıldız patlayıp supernova oluyor. Ben isyan ediyorum, o arada dünya kadar bir göktaşı bir gezegeni parçalıyor bir yerlerde. Algılayamadığım için olay iyice karmaşık geliyor, iyice hayranlık uyandırıyor. Onu düşündükten sonra biri insanın hayatını geçtim, Dünya'nın kendi varlığı bile karınca gibi geliyor. "İnsanlık olarak olmasak ne olur? Onu geçtim, şu gezegen olmasa da ne olacak ki. Olmasa da olur" diyorum. Sonra hayranlıktan vazgeçip dünyaya dönüyorum, İstanbulkartımı basıp sağlı sollu arkalara doğru ilerliyorum. Ya da duruma göre gaz maskesi takıyorum.
0
hayat pek tabii ki mutsuzluklarla dolu ama bu hayata bakış açınla ilgili. şimdi sana edebiyat yapmak istemiyorum yok pozitif düşün yok bilmem ne... fakat aslında çok basit olan ama düşünmeyi unuttuğumuş bir şeyi hatırlatacağım. o da ''şükretmek''. bak beni öyle dini bir kimlik olarak görme. din ile alakam yok desem bile yeridir.her şeye rağmen hayat çok güzel. Yaşamak, nefes almak, bu serüvenin bir parçası olmak çok önemli.
Sabahları uyanırken, gözlerimizi ilk açtığımız anda sağlıkla gerinebiliyorsak eğer… işte ilk neden karşında duruyor bile. Ne dersin? Sağlıklı olmanın parayla bile ölçülemeyecek derecede önemli olduğunu hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? Biliyoruz da hangimizin aklına bunun için şükretmek geliyor ki? Ancak hastalandığımızda, sağlığımızı kaybetmeye başladığımızda değerini anlıyoruz; ama iyileşince her şey tekrar eskiye dönüyor, rutine biniyor ne yazık ki…
Tıpkı bunun gibi bir başka örnek… market arabamızı elimizdeki listeyle doldurup eve geldiğimizde tüm alabildiğimiz nimetler için şükretmemiz gerekmez mi sizce; hele hele istediklerini, özlediklerini, onlardan da önemlisi ihtiyaçlarının çoğunu alamayanları düşününce? Peki bizler ne yapıyoruz; elimizin ağırlığından, yorgunluğumuzdan dem vuruyoruz öyle değil mi?
Bunlara benzer örnekleri çoğaltmamız mümkün elbette ama bunların pek çoğunu fark edebilmemiz için mutlaka bir şeylerin sebep olması, bize bir şekilde hatırlatılması gerekiyor. Oysaki… kendiliğinden fark edebildiğimiz, şükür edebildiğimiz ölçüde mutluluk kıvılcımları daha bir etkili olacak, denizin mavi serinliklerinin ruhumuzu dinlendirmesi gibi daha bir sarıp sarmalayacak dört bir yanımızı.
işim gereği dünyanın dört bir yanını gezme fırsatım oluyor ama kalitesiz bir ülke demek yerine kalitesiz insanların olduğu bir ülke demek daha doğru olur. bunun için de yapacak bir şey yok maalesef. örneğin; japonya'ya gidiyorum ve 2 gün kalıyorum. insanlar saygıdan artık ayaklarıma kapanacak. kasiyeridir, otel görevlileridir vs. herkes yaya geçidine geldiğinde kimse yoksa bile muhakkak durur vs.. örnekleri çoğaltmak mümkün. fakat bizim ülkemiz de böyle. yeri geliyor bende isyan ediyorum fakat gittiğim diğer ülkeler geliyor aklıma. ya kenya'da doğsa idim ? veya kırgızistan ? veya suriye ? vs. vs. o zaman da diyorum ki neyse buna da şükür...
artık yazmayı bırakmam gerekli karnım acıktı. hadi eyvallah...
Sabahları uyanırken, gözlerimizi ilk açtığımız anda sağlıkla gerinebiliyorsak eğer… işte ilk neden karşında duruyor bile. Ne dersin? Sağlıklı olmanın parayla bile ölçülemeyecek derecede önemli olduğunu hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? Biliyoruz da hangimizin aklına bunun için şükretmek geliyor ki? Ancak hastalandığımızda, sağlığımızı kaybetmeye başladığımızda değerini anlıyoruz; ama iyileşince her şey tekrar eskiye dönüyor, rutine biniyor ne yazık ki…
Tıpkı bunun gibi bir başka örnek… market arabamızı elimizdeki listeyle doldurup eve geldiğimizde tüm alabildiğimiz nimetler için şükretmemiz gerekmez mi sizce; hele hele istediklerini, özlediklerini, onlardan da önemlisi ihtiyaçlarının çoğunu alamayanları düşününce? Peki bizler ne yapıyoruz; elimizin ağırlığından, yorgunluğumuzdan dem vuruyoruz öyle değil mi?
Bunlara benzer örnekleri çoğaltmamız mümkün elbette ama bunların pek çoğunu fark edebilmemiz için mutlaka bir şeylerin sebep olması, bize bir şekilde hatırlatılması gerekiyor. Oysaki… kendiliğinden fark edebildiğimiz, şükür edebildiğimiz ölçüde mutluluk kıvılcımları daha bir etkili olacak, denizin mavi serinliklerinin ruhumuzu dinlendirmesi gibi daha bir sarıp sarmalayacak dört bir yanımızı.
işim gereği dünyanın dört bir yanını gezme fırsatım oluyor ama kalitesiz bir ülke demek yerine kalitesiz insanların olduğu bir ülke demek daha doğru olur. bunun için de yapacak bir şey yok maalesef. örneğin; japonya'ya gidiyorum ve 2 gün kalıyorum. insanlar saygıdan artık ayaklarıma kapanacak. kasiyeridir, otel görevlileridir vs. herkes yaya geçidine geldiğinde kimse yoksa bile muhakkak durur vs.. örnekleri çoğaltmak mümkün. fakat bizim ülkemiz de böyle. yeri geliyor bende isyan ediyorum fakat gittiğim diğer ülkeler geliyor aklıma. ya kenya'da doğsa idim ? veya kırgızistan ? veya suriye ? vs. vs. o zaman da diyorum ki neyse buna da şükür...
artık yazmayı bırakmam gerekli karnım acıktı. hadi eyvallah...
0
Sağlık veya yiyecek ekmeğin olması bambaşka konular. İhtiyaçlar hiyerarşisinde bunlar temel basamaklar zaten. Ancak sadece bunlarla mutlu olabilmek, ölmek için yaşamak anlamına gelmiyor mu? Çok polyannacı bir bakış gibi geldi bana.
İyi insan olmak, daha doğrusu başkalarına çıkarsızca yardım eli uzatmak, evet bu gerçekten çok güzel bir şey. Ama bir sorum var, aç olan bir kediye süt verdiğinizi düşünün. Mutlu oldunuz. Ya sonra? Ya kediyi alıp beslemeniz gerekiyor, ya da bundan sonra ne olacak diye kederlenmeniz.
Dünya adaletsiz ve kokuşmuş bir yer. Ben de pek inançlı biri sayılmam ama, birkaç sene önce duyduğum bir laf hep geliyor aklıma. Bu kadar sıkıntı var olduğundan, belki de bu dünya başka bir dünyanın cehennemidir.
İyi insan olmak, daha doğrusu başkalarına çıkarsızca yardım eli uzatmak, evet bu gerçekten çok güzel bir şey. Ama bir sorum var, aç olan bir kediye süt verdiğinizi düşünün. Mutlu oldunuz. Ya sonra? Ya kediyi alıp beslemeniz gerekiyor, ya da bundan sonra ne olacak diye kederlenmeniz.
Dünya adaletsiz ve kokuşmuş bir yer. Ben de pek inançlı biri sayılmam ama, birkaç sene önce duyduğum bir laf hep geliyor aklıma. Bu kadar sıkıntı var olduğundan, belki de bu dünya başka bir dünyanın cehennemidir.
0
fransızkalanadam
dün sözlüğün günün baslıklarında öğrenim kredisiyle ilgili bir entry gördüm, sonrada boş zamanım oldugu için hemen hemen bütün sayfaları okudum.entrylerin yüzde 99'u, haciz geldiği zaman sasıranlardan, ödeyecem diye ağlayanlardan lanet edenlerden olusuyor. cok merak ettim insanlar bunu alırken kredi
dün sözlüğün günün baslıklarında öğrenim kredisiyle ilgili bir entry gördüm, sonrada boş zamanım oldugu için hemen hemen bütün sayfaları okudum.
entrylerin yüzde 99'u, haciz geldiği zaman sasıranlardan, ödeyecem diye ağlayanlardan lanet edenlerden olusuyor. cok merak ettim insanlar bunu alırken kredi oldugunu bilmeden mi alıyorlar ya? adı üstünde yani kredi. tanıdıgım bir kaç kişi var alan çok değil ama, sanki o para havadan sevabına verilmiş gibi harcıyorlar, muhtemelen onlarda bu güruha katılır sonra.
tam olarak neyin kafası bu sizce?
entrylerin yüzde 99'u, haciz geldiği zaman sasıranlardan, ödeyecem diye ağlayanlardan lanet edenlerden olusuyor. cok merak ettim insanlar bunu alırken kredi oldugunu bilmeden mi alıyorlar ya? adı üstünde yani kredi. tanıdıgım bir kaç kişi var alan çok değil ama, sanki o para havadan sevabına verilmiş gibi harcıyorlar, muhtemelen onlarda bu güruha katılır sonra.
tam olarak neyin kafası bu sizce?
0
bilinçsizlik.
bizim zamanımızda da aynıydı. ben imzalattıkları senet miktarını sormuş ve vazgeçmiştim. en az bir dört beş sene ödemesi yok ya insanlar bedava sanıyor. halbuki ciddi ciddi faizini falan ödüyorsun o yediğin paraların.
yazık.
bizim zamanımızda da aynıydı. ben imzalattıkları senet miktarını sormuş ve vazgeçmiştim. en az bir dört beş sene ödemesi yok ya insanlar bedava sanıyor. halbuki ciddi ciddi faizini falan ödüyorsun o yediğin paraların.
yazık.
0
" tanıdıgım bir kaç kişi var alan çok değil ama, sanki o para havadan sevabına verilmiş gibi harcıyorlar, muhtemelen onlarda bu güruha katılır sonra. " +1
"ödeme tarihine çok var, o zaman ben zengin olurum ya da ölürüm" düşüncesi heralde.
"ödeme tarihine çok var, o zaman ben zengin olurum ya da ölürüm" düşüncesi heralde.
0
Alırken ödeyeceğin zaman iş sahibi olacağını ve ödeyebileceğini düşünüyorsun. Dolayısıyla ödeme zamanı geldiğinde hala iş bulamamış olanı veya işten atılmış olanı, kazandığı kirasına yetmeyeni oluyor. Şu anda öğrencilerimden sadece o para ile geçineni var, ailesinden destk alamayanı var. Çalışanların okulu uzuyor diye çalışamayan bir kısmı, ailesine yük olmak istemeyeni var. Mecburen alıyorlar; az bir kısım "Ooo, hadi bunu akşam Nevizade'de yiyelim" kafasında. Mecburen parayı alıp ödeyemeyen var.
0
Ben de aliyorum, ben de havadan gelmis gibi harciyorum. Universiteden mezun olduktan 2 sene sonra bu parayi taksitle bile odeyemeyecek durumda olursam zaten haciz de gelsin donuma kadar alsinlar kafasindayim. Adam gibi para kazanacagim konusunda kendime guvenim var. Bunu odeyecek kadar para bile kazanamazsam gerisi cok da onemli degil zaten benim icin, koyarim gotune rahvan gitsin deyu.
he bu arada bu parayı gidip içmeye sıçmaya da harcıyorum evet. ama üniversite hayatını parasızlık yüzünden sadece okula git-gel şeklinde 2 sene yaşadım. o yüzden akşam nevizade'de yiyelim kafasına hak veriyorum. üniversite okuyan adamın arada sırada gidip içip sıçmak da hakkıdır, o parayı alana da mecburen alan gözüyle bakıyorum.-kendim gibi-
he bu arada bu parayı gidip içmeye sıçmaya da harcıyorum evet. ama üniversite hayatını parasızlık yüzünden sadece okula git-gel şeklinde 2 sene yaşadım. o yüzden akşam nevizade'de yiyelim kafasına hak veriyorum. üniversite okuyan adamın arada sırada gidip içip sıçmak da hakkıdır, o parayı alana da mecburen alan gözüyle bakıyorum.-kendim gibi-
0
o rahatlık geçmişe dayanıyor, bunu 10-15 sene önce almış olanlar geri ödemedi, kimse de sormadı ne oldu bu aldığınız krediler diye. ama artık öyle bir durum yok, en fazla uzun süre ödemezsen işleyen faizlere af çıkar bişey olur ama, ödenen parayı mutlaka bi şekilde geri alıyorlar.
0
aychovsky
Hacılar, hocalar! Bir program Denetim Masası'nın "Programı kaldır" bölmesinde, Program Files'da ve başlangıç menüsünde görünmüyor olmasına rağmen hala çalışıyorsa, ortalıkta programı kaldırma veya uninstall diye bir şey görünmüyorsa; bu Rasputin'den hallice, inatçı ruhlu, 9 canlı program bilgisayard
Hacılar, hocalar! Bir program Denetim Masası'nın "Programı kaldır" bölmesinde, Program Files'da ve başlangıç menüsünde görünmüyor olmasına rağmen hala çalışıyorsa, ortalıkta programı kaldırma veya uninstall diye bir şey görünmüyorsa; bu Rasputin'den hallice, inatçı ruhlu, 9 canlı program bilgisayardan nasıl kaldırılır da yerine yenisi yüklenir?
0
Ben bu tip durumlarda programın kurulu olduğu klasörü komple siliyorum. Sonra da ara'dan programın ismini yazıp başka artık dosyalar kaldıysa onları da siliyorum. Belki işine yarar bu yol.
0
Ben de direk klasörü silip ccleaner çalıştırıp kalan regedit ve dosyaları sildiriyorum.
0
Deniyorum şu an, ne var ne yok siliyorum. Olmadı bu sabahki haline geri gönderirim. Sonuçlar olumlu olacaktır diye düşünüyorum. Teşekkür ederim.
0
Başlat > Çalıştır > MSCONFIG yaz ve BAŞLATMA sekmesine gel. Orada bahsi geçen programın adını bul ve yanındaki check/tik'i kaldır. Aynı yerde çalıştığı/kayıtlı olduğu klasörü göreceksin bunları unutma. Sonra CTRL+SHIFT+ESC yaparak görev yöneticisinden bahsi geçen exe yi kapat ardından az önce öğrenmiş olduğun dosyaların bulunduğu yerden içeriği komple sil işlem tamam. Artık tekrar yükleyip yüklememek sana kalmış.
0
başka program kaldırma programları kullanılabilir. mesela revo uninstaller.
0
öyle kafanıza göre klasör falan silerseniz sonunda bir gün system32 yi de siler elinize alırsınız windows u.
uyarayım da sonra bilgisayar açılmıyor diye duyuru açınca yardımı olur.
uyarayım da sonra bilgisayar açılmıyor diye duyuru açınca yardımı olur.
0
semyasa
Selamlar,Görselde de görebileceğiniz gibi farklı çalışma sayfalarında bulunan ve ortak sütunlara(başlıklara?) sahip muhtelif raporlarım var. (Görselde tek bir sayfada gösterdim ancak örneğin biçimi burada çok önemli olmasa gerek). Ben istiyorum ki 4. sayfada bütün bu sütunlar(başlıklar?), sayfa 1,2
Selamlar,
Görselde de görebileceğiniz gibi farklı çalışma sayfalarında bulunan ve ortak sütunlara(başlıklara?) sahip muhtelif raporlarım var. (Görselde tek bir sayfada gösterdim ancak örneğin biçimi burada çok önemli olmasa gerek). Ben istiyorum ki 4. sayfada bütün bu sütunlar(başlıklar?), sayfa 1,2 ve 3'ten ilgili verileri çekerek bütün bir rapor oluştursun. Çok mu zordur bu iş, bi oldurun be?
Görselde de görebileceğiniz gibi farklı çalışma sayfalarında bulunan ve ortak sütunlara(başlıklara?) sahip muhtelif raporlarım var. (Görselde tek bir sayfada gösterdim ancak örneğin biçimi burada çok önemli olmasa gerek). Ben istiyorum ki 4. sayfada bütün bu sütunlar(başlıklar?), sayfa 1,2 ve 3'ten ilgili verileri çekerek bütün bir rapor oluştursun. Çok mu zordur bu iş, bi oldurun be?
0
Vlookup(düşeyara) formülü ile yapılabilir. X'leri önce 4. sayfaya kopyalayıp yapıştırmak gerek. sonrası için www.adilekin.net
0
noisy
Bu dönem bolca ihtiyacım var...Tam komedi diil aslında..Hayatın değerini anlatan, başarı öyküleri, bitince huzur veren filmler gibi..Önerileriniz için şimdiden çook teşekkürler..örnek olarak; 3 idiots ve Forrest Gump gibi.
Bu dönem bolca ihtiyacım var...Tam komedi diil aslında..Hayatın değerini anlatan, başarı öyküleri, bitince huzur veren filmler gibi..Önerileriniz için şimdiden çook teşekkürler..
örnek olarak; 3 idiots ve Forrest Gump gibi.
örnek olarak; 3 idiots ve Forrest Gump gibi.
0
bilemedimben
Üniversitede cevap kağıtlarını kim okuyor, asistan mı hoca mı? Nasıl okuyorlar, bir cevap anahtarı var mı varsa cevap anahtarı yayınlama talebinde bulunulunca red edilebilir mi? O kadar öğrenci var ve bazen bir öğrenci 20 sayfalık cevap kağıdı verebiliyor. Kısaca bazen gerçekten doğru bir cevap kağı
Üniversitede cevap kağıtlarını kim okuyor, asistan mı hoca mı? Nasıl okuyorlar, bir cevap anahtarı var mı varsa cevap anahtarı yayınlama talebinde bulunulunca red edilebilir mi?
O kadar öğrenci var ve bazen bir öğrenci 20 sayfalık cevap kağıdı verebiliyor.
Kısaca bazen gerçekten doğru bir cevap kağıdı verdiğini düşünürken çok düşük notlar alabiliyorsun yani ben hocanın hangi kelimeyi istediğini bilmek zorunda mıyım cevabım doğruysa daha ne istiyor bu hocalar?
Çok absurt cevaplar vererek sinavdan iyi not alanlar var mı?
Aranızda asistan olup cevap kağıdı okuyan var mı, cevapları neye göre değerlendiriyorsunuz?
O kadar öğrenci var ve bazen bir öğrenci 20 sayfalık cevap kağıdı verebiliyor.
Kısaca bazen gerçekten doğru bir cevap kağıdı verdiğini düşünürken çok düşük notlar alabiliyorsun yani ben hocanın hangi kelimeyi istediğini bilmek zorunda mıyım cevabım doğruysa daha ne istiyor bu hocalar?
Çok absurt cevaplar vererek sinavdan iyi not alanlar var mı?
Aranızda asistan olup cevap kağıdı okuyan var mı, cevapları neye göre değerlendiriyorsunuz?
0
hoca da okuyabilir asistan da. hocanin insiyatifine kalmis. ama genelde hoca bi cevap kagidi cikartir, asistanlar da ona gore kagitlari degerlendirir.
0
benim asistan bir arkadaşım var. PDR bölümünde. anahtar kelimelere bakıyorum, yazmışsa tam puan verip geçiyorum demişti.
0
dersin asistanı varsa büyük ihtimal kağıtları o okuyordur.
bazı kelimelerin bire bir istendiği doğru, ama bunlar rastgele kelimeler değil daha çok derste işlenen temel kavramlardır. o kavramları kağıtta görmek isterler.
bazı kelimelerin bire bir istendiği doğru, ama bunlar rastgele kelimeler değil daha çok derste işlenen temel kavramlardır. o kavramları kağıtta görmek isterler.
0
Kaliteli hoca kendi okur kimseye güvenmez, işini de yıkmaz asistana ama amcaoğlunu torpille akademisyen yapan hocalar asistana okutur.
0
normalde sorumluluk hocaya aittir.
fakat soruları asistana hazırlatan bir hoca sınavı da ona okutabilir.
Sınav okunurken isterseniz 938475395 sayfa yazı yazın önemli olan soruya doğru cevabı vermektir. nicelik önemsiz.
örnek vereyim:
bir dersin sorusunda bir öğrenci kazılan toprağın hacmini hesaplıyor ve negatif buluyor. Bayağı bildiğin hesaplar yapmış uzun uzun. tabii ki hiç puan alamadı. Kazı toprağının hacminin negatif olamayacağını bilmesi lazım 3. sınıf bir üniversite öğrencisinin.
bir başka örnek. binada oturmayı 145 metre bulan biri vardı ben lisanstayken. bina 5 katlı en fazla 15-18 metre arası bir yüksekliği vardır. 145 metre oturma bulmak bunu da doğru cevap budur diye cevap kağıdına yazmak o konuda hiçbir şey bilmediğinizi gösterir dolayısıyla hiç puan alamazsınız.
hocalar (eğer çok kıl değilse) genelde sınav kağıtlarını gösterirler gidip sorarsanız. şimdiye kadarki tecrübelerime dayanarak diyebilirim ki gelen öğrencilerin %95'i " ama ben bunu böyle yapmamıştım" diyor. sanki ben oturup yeni baştan yazıyorum cevap kağıtlarını.
çok absürd cevaptan kasıtınızı ise anlamadım.
fakat soruları asistana hazırlatan bir hoca sınavı da ona okutabilir.
Sınav okunurken isterseniz 938475395 sayfa yazı yazın önemli olan soruya doğru cevabı vermektir. nicelik önemsiz.
örnek vereyim:
bir dersin sorusunda bir öğrenci kazılan toprağın hacmini hesaplıyor ve negatif buluyor. Bayağı bildiğin hesaplar yapmış uzun uzun. tabii ki hiç puan alamadı. Kazı toprağının hacminin negatif olamayacağını bilmesi lazım 3. sınıf bir üniversite öğrencisinin.
bir başka örnek. binada oturmayı 145 metre bulan biri vardı ben lisanstayken. bina 5 katlı en fazla 15-18 metre arası bir yüksekliği vardır. 145 metre oturma bulmak bunu da doğru cevap budur diye cevap kağıdına yazmak o konuda hiçbir şey bilmediğinizi gösterir dolayısıyla hiç puan alamazsınız.
hocalar (eğer çok kıl değilse) genelde sınav kağıtlarını gösterirler gidip sorarsanız. şimdiye kadarki tecrübelerime dayanarak diyebilirim ki gelen öğrencilerin %95'i " ama ben bunu böyle yapmamıştım" diyor. sanki ben oturup yeni baştan yazıyorum cevap kağıtlarını.
çok absürd cevaptan kasıtınızı ise anlamadım.
0
Egitim sisteminin sorunlari yalnizca sinavdan dusuk aldiginda aklina geliyorsa ogrencinin, o ogrencinin tayyipten ne farki olur.
Hoca Nasil isterse oyle okur, not verir. Hocanin karakterine gore degisir
Hoca Nasil isterse oyle okur, not verir. Hocanin karakterine gore degisir
0
Değişir. Hocasına göre hepsini kendi de okuyabilir, hepsini asistana da verebilir. Soruyu kendi hazırladıysa kendi okuyabilir, asistan hazırladıysa ona da okutabilir.
0
ben hocayım kardeşim,
kağıtlarımı (test ve klasik) kendim okurum. testleri makinede 1-2 defa okutmaya kalktım hatalı okudu makine. öğrenci hakkından tırsan bir insan olduğumdan testleri de elimde kendim okuyorum.
cevap anahtarlarımı genelde twitterdan yayınlarım. bunun dışında kağıdını kontrol etmek isteyene hayır demem. oturur kontrol ederim. bu şekilde hata yaptığım 1-2 öğrencinin notunun yükseldiğine şahit oldum. cevap anahtarı talebin reddedilemez. ancak dilekçe ver diyerek yokuşa sürülebilir. endişe edeceğin bir durum yoksa (hoca vicdanlı ve takmayacak bir tipse) zaten sana anahtarı verir. ancak diğeri dilekçe de versen işi daima yokuşa sürer diye düşünüyorum.
absürd yanıtlardan iyi not verdiğim olmadı. ama sınavda artislik yapıp da (örneğin yerini değiştirmeye çalıştığım ama değiştirmemek için direnen gibi) dersimden iyi bir notla geçeni bilirim. bu nedenle ne kimseye kafa takarım ne de öyle Einstein buraya gelmiş diye ellerimi çırparım. neticede herkesi aynı sorulara verilen aynı veya benzer yanıtlardan test etmek zorunluluğu var. risk budur gibi bir yanıta ise, zaten soru müsait olduğundan verilecek yanıta göre puanlaman mümkün olabilir. ama ben bunu yapmam nesnelliği bozabilir kaygısı taşırım.
asistanlar cevap kağıtlarını iki türlü değerlendirir. misal benim eski asistanım başka bir hocanı kağıtlarını okurken, hoca buna cevap anahtarı hazırlatıyor sorularına göre. sonra cevap anahtarını kontrol ediyor. onay verdiğinde asistan o kağıt üzerinden okuma yapıyor. bu durum genelde inisiyatife biraz daha açık olabiliyor.
bir de hoca kendisi kağıdı hazırlar ve asistana verebilir. bu durumda asistan sadece elindeki şablona göre değerlendirme yapar.
çok istisnai olarak saldım çayıracı hocalar, asistana sınav soruları dahil olmak üzere her işi yıkar. asistan da kafasına göre soru, cevap her işi yapar. ha sorsan, asistanı yetiştirmek için felan yapılır bu işler. ama asistan yayın çıkarmakla mükellef değildir düşüncesi egemen. bir yayın çıkacak olsa da hoca ilk isim olur vs. koy g.tüne türk akademisinin diycem de demiyeyim. bol şans...
kağıtlarımı (test ve klasik) kendim okurum. testleri makinede 1-2 defa okutmaya kalktım hatalı okudu makine. öğrenci hakkından tırsan bir insan olduğumdan testleri de elimde kendim okuyorum.
cevap anahtarlarımı genelde twitterdan yayınlarım. bunun dışında kağıdını kontrol etmek isteyene hayır demem. oturur kontrol ederim. bu şekilde hata yaptığım 1-2 öğrencinin notunun yükseldiğine şahit oldum. cevap anahtarı talebin reddedilemez. ancak dilekçe ver diyerek yokuşa sürülebilir. endişe edeceğin bir durum yoksa (hoca vicdanlı ve takmayacak bir tipse) zaten sana anahtarı verir. ancak diğeri dilekçe de versen işi daima yokuşa sürer diye düşünüyorum.
absürd yanıtlardan iyi not verdiğim olmadı. ama sınavda artislik yapıp da (örneğin yerini değiştirmeye çalıştığım ama değiştirmemek için direnen gibi) dersimden iyi bir notla geçeni bilirim. bu nedenle ne kimseye kafa takarım ne de öyle Einstein buraya gelmiş diye ellerimi çırparım. neticede herkesi aynı sorulara verilen aynı veya benzer yanıtlardan test etmek zorunluluğu var. risk budur gibi bir yanıta ise, zaten soru müsait olduğundan verilecek yanıta göre puanlaman mümkün olabilir. ama ben bunu yapmam nesnelliği bozabilir kaygısı taşırım.
asistanlar cevap kağıtlarını iki türlü değerlendirir. misal benim eski asistanım başka bir hocanı kağıtlarını okurken, hoca buna cevap anahtarı hazırlatıyor sorularına göre. sonra cevap anahtarını kontrol ediyor. onay verdiğinde asistan o kağıt üzerinden okuma yapıyor. bu durum genelde inisiyatife biraz daha açık olabiliyor.
bir de hoca kendisi kağıdı hazırlar ve asistana verebilir. bu durumda asistan sadece elindeki şablona göre değerlendirme yapar.
çok istisnai olarak saldım çayıracı hocalar, asistana sınav soruları dahil olmak üzere her işi yıkar. asistan da kafasına göre soru, cevap her işi yapar. ha sorsan, asistanı yetiştirmek için felan yapılır bu işler. ama asistan yayın çıkarmakla mükellef değildir düşüncesi egemen. bir yayın çıkacak olsa da hoca ilk isim olur vs. koy g.tüne türk akademisinin diycem de demiyeyim. bol şans...
0
Sorun sınavdan düşük almakta değil, yanlış cevap vermişsem iyi bir puan almayı beklemiyorum, ki hukuk okuyorum şu dönemde hukukun nasıl ayaklar altına alındığı aşikar.
beni bu soruyu sormaya iten sınavımız ise, pratik yapılan bir sınavdı pratik sınavda olaya konu olan hukuki sorunu tanımlarsın, şartlarını ve çeşitli olasılıklarını yazarsın, olasıklıkları değerlendirip olayı çözümlersin bu şekilde cevaplamamıza rağmen sınava giren öğrencilerden yarısı kaldı sonra söylentiler başlatı şu şu asistan okumuş notu çok kıtmış bıdı bıdıları bizse cevap anahtarı istediğimizde geçiştirildi hatta bir hoca gelip 'kalabilirsinz kaldınız diye asistanı niçin meşgul ediyorsunuz, bizim zamanımızda daha çok kalan vardı' diyerek tabiri caizse bizi koydu. Oysa yalnızca bütünlemeye girmeden önce cevap anahtarını görmek istemiştik ki aynı hataları yapmayalım
Absürt cevaptan kastım risk budur gibi cevaplardı, absürt yalnış bir tabir olmuş ama yaratıcı desem olmazdı.
beni bu soruyu sormaya iten sınavımız ise, pratik yapılan bir sınavdı pratik sınavda olaya konu olan hukuki sorunu tanımlarsın, şartlarını ve çeşitli olasılıklarını yazarsın, olasıklıkları değerlendirip olayı çözümlersin bu şekilde cevaplamamıza rağmen sınava giren öğrencilerden yarısı kaldı sonra söylentiler başlatı şu şu asistan okumuş notu çok kıtmış bıdı bıdıları bizse cevap anahtarı istediğimizde geçiştirildi hatta bir hoca gelip 'kalabilirsinz kaldınız diye asistanı niçin meşgul ediyorsunuz, bizim zamanımızda daha çok kalan vardı' diyerek tabiri caizse bizi koydu. Oysa yalnızca bütünlemeye girmeden önce cevap anahtarını görmek istemiştik ki aynı hataları yapmayalım
Absürt cevaptan kastım risk budur gibi cevaplardı, absürt yalnış bir tabir olmuş ama yaratıcı desem olmazdı.
0
o zaman tekrar söyleyelim. liselerde, milli egitimde, her ne kadar pratikte uygulanmiyorsa da, ögretmenlerin bir cevap kagidi hazirlamasi ve müfettis istediginde getirip göstermesi zorunlulugu vardir. ama üniversitede böyle bir olay yok. sinav kagidini ve cevap anahtarini görmek istediginde, bunun tek resmi yolu, bölüm baskanligina dilekce vererek kagidin gösterilmesini ve incelenmesini istemektir. bölüm baskanligi ve dekanlik bir degerlendirme kurulu belirler ve sinavi yapan hocadan degerlendirme kriterlerini bildirmesini ister. eger sayisal bir ders ise iş kolay ama sözel derslerin sinavlarinda, hoca sadece genel cerceveyi muglak bir bicimde belirtmekle yetinir. su su su noktalara deginiyor olmasi yeterlidir der ve takdir hakkini kullandigini bildirir. bu takdir hakki, öyle bir haktir ki, karsidakilar, o zaman bize bok yemek düser diyerek hocayi hakli bulur.
işte üniversite böyle bir yerdir.
işte üniversite böyle bir yerdir.
0
jamalbsf
Filmi izlemedim. Sizce gerçekten sinema tarihinin en iyi filmi bu mu ? Imdb gibi oylama usulü çalışan ve güvenilir başka listelerde de durum böyle mi ?En güzeli, en lezzetliyi en sona saklama gibi bir huyum var. Çok bezgin, berbat, korkunç bir ana saklıyorum bu filmi.
Filmi izlemedim. Sizce gerçekten sinema tarihinin en iyi filmi bu mu ? Imdb gibi oylama usulü çalışan ve güvenilir başka listelerde de durum böyle mi ?
En güzeli, en lezzetliyi en sona saklama gibi bir huyum var. Çok bezgin, berbat, korkunç bir ana saklıyorum bu filmi.
En güzeli, en lezzetliyi en sona saklama gibi bir huyum var. Çok bezgin, berbat, korkunç bir ana saklıyorum bu filmi.
0
bence değil.
ama zamana göre değerlendirmek gerek. bugün "klişe" dediğimiz şeylerin hemen hepsini ilk defa özgün bir şekilde ortaya koyan film o. ha ama bence hâlâ ilk yirmiye bile giremez.
ama zamana göre değerlendirmek gerek. bugün "klişe" dediğimiz şeylerin hemen hepsini ilk defa özgün bir şekilde ortaya koyan film o. ha ama bence hâlâ ilk yirmiye bile giremez.
0
Herkes için en en iyi film olmasa da herkesin "Evet, güzel" diye uzlaşabileceği ve puan verebileceği bir film olabilir. Ortak noktada bu film yükseliyordur.
0
Tabii ki hayır, esnaf tarzı bir yönetmenliği var.
Dünya'nın en iyi vasat filmi denebilir.
Dünya'nın en iyi vasat filmi denebilir.
0
konusu güzel olsa da film daha iyi çekilebilirdi o yüzden sinema tarihinin en iyi filmi değil bence.
0
bence de en iyi film o değil. ama bence o filmi izlememiş insanların sinema konuşması yasaklanmalı. bence.
0
@aychovsky'nin dediği gibi belki herkes için en iyi film olmayabilir ama bu filmi hiç beğenmedim diyen işte böyle tek tük çıkabiliyor.
bana göre en iyi film budur. konusu gayet basittir ama oyuncuların içinde bulunduğu duyguyu aktarması çok harika. 50 kere izlemişimdir, sıkılmadan 50 kere daha izlerim. sonra 50 daha...
ilk sırada olması da biraz zamanında hakettiği değeri görememesinden olabilir bence. o yıl (1994) hiç oscar alamadı. ama o yıl yapımlarını bir görmeniz lazım. hepsi birer başyapıt. forrest gump, pulp fiction, ...
bu film oscar tarihinin yüz karası olarak bilinir. hiç oscar almadığı için.
bana göre en iyi film budur. konusu gayet basittir ama oyuncuların içinde bulunduğu duyguyu aktarması çok harika. 50 kere izlemişimdir, sıkılmadan 50 kere daha izlerim. sonra 50 daha...
ilk sırada olması da biraz zamanında hakettiği değeri görememesinden olabilir bence. o yıl (1994) hiç oscar alamadı. ama o yıl yapımlarını bir görmeniz lazım. hepsi birer başyapıt. forrest gump, pulp fiction, ...
bu film oscar tarihinin yüz karası olarak bilinir. hiç oscar almadığı için.
0
yani bence en iyisi değildir hatta bir yerlerde sıkmaya başlar ama çok sağlam hassiktir çektirdiği doğru.
ilk 10 da kesin sayarım hatta ilk 5 e de girer ama birinci değil benim gözümde.
ilk 10 da kesin sayarım hatta ilk 5 e de girer ama birinci değil benim gözümde.
0
bu en iyi kavramı çok karışık bir olay ya. mesela imdb puanı 8 üstü izleyip beğenmediğim hatta çöp olarak nitelendirdiğim onlarca film var. ama bazen düşük bütçeli pek tanınmayan 5-6 civarı puanı olan filmler hayatının filmi olabiliyor.
0
o liste "en iyi filmleri" sıralamıyorki, sadece oy veren kişilerin ortalama puanıyla sıralanıyor, yani en çok kişinin beğendiği filmler en üstlerde oluyor, klişe ama çok kişi beğendi diye sinema tarihinin en iyi filmi demek çok düz mantık olur bence.
o listede üstlerde olup izlediğimde "yuh ne la bu" dediğim o kadar çok film olduki...ama fikir veriyor işte, beğenme ihtimalimin en yüksek olduğu filmler genelde o listede oluyor. bana göre(!) sinema tarihinin en iyi 100 filmini saysam yarısı o listede hiç yok mesela.
filme gelince: bence ortalama bir film, izlemediysen izle en azından, belki sen seversin.
o listede üstlerde olup izlediğimde "yuh ne la bu" dediğim o kadar çok film olduki...ama fikir veriyor işte, beğenme ihtimalimin en yüksek olduğu filmler genelde o listede oluyor. bana göre(!) sinema tarihinin en iyi 100 filmini saysam yarısı o listede hiç yok mesela.
filme gelince: bence ortalama bir film, izlemediysen izle en azından, belki sen seversin.
0
tururo
excel ile bir tablo hazırlarken ilginç bir sorun çıktı. tek hücre seçilemiyor. illa alttaki hücrede seçili hale geliyor. bu yüzden de belli hücreleri seçmek gereken işler yapılamıyor. bir de bu sorun sadece bu dosyada var. diğerlerinde gayet güzel çalışıyor. bazı sitelerde sağ tuş ile seçmekten bahs
excel ile bir tablo hazırlarken ilginç bir sorun çıktı. tek hücre seçilemiyor. illa alttaki hücrede seçili hale geliyor. bu yüzden de belli hücreleri seçmek gereken işler yapılamıyor. bir de bu sorun sadece bu dosyada var. diğerlerinde gayet güzel çalışıyor. bazı sitelerde sağ tuş ile seçmekten bahsedilmiş ama o zaman da belli ikinci hücreyi seçmek müknün değil. bunun dilinden iyi anlayan biri yardım edebilir mi acaba?
not: format ve sistemi yeniden kurmak dışındaki tüm öneriler değerlendirilecektir. exceli yeniden kurmak dahil (delirtti beni gerizekalı)...
not: format ve sistemi yeniden kurmak dışındaki tüm öneriler değerlendirilecektir. exceli yeniden kurmak dahil (delirtti beni gerizekalı)...
0
İlgili hücreler bir formülle hesaplanmış ve matris gibi dizi hücreleri mi? Hücreleri genişletip Shift+Ctrl+Enter ile aynı formülü uygulayınca Excel onları bir matris veya vector gibi görüp tek hücreyi değiştirmeyi reddeder.
Eğer durum buysa, yapabileceğiniz şeylerden biri herşeyi kopyalayıp başka bir sheet'e Özel Yapıştır'dan değerlerini yapıştırmak ve daha sonra o değerler üzerinden işlemler yapmak olabilir.
Eğer durum buysa, yapabileceğiniz şeylerden biri herşeyi kopyalayıp başka bir sheet'e Özel Yapıştır'dan değerlerini yapıştırmak ve daha sonra o değerler üzerinden işlemler yapmak olabilir.
0
üzerlerinde hiç bir formül yok. bildiğiniz basit tablolar. sadece içlerine değerleri yazılıp toplanmaları gerekiyor.
0
onursensoz
merhabalar, itü denizcilik fakültesinde bahar dönemi açılması gereken bir meslek dersim açılmadı. Seçmeli falan bir ders değil ve güz döneminde 2. si var dersin. Bu dersi açmama gibi bir hakkı var mı okulun? Hocayla konuştuk ben derse olur verdim ama açılmamış anlamadım bende dedi. Dilekçe verdik fa
merhabalar, itü denizcilik fakültesinde bahar dönemi açılması gereken bir meslek dersim açılmadı. Seçmeli falan bir ders değil ve güz döneminde 2. si var dersin. Bu dersi açmama gibi bir hakkı var mı okulun? Hocayla konuştuk ben derse olur verdim ama açılmamış anlamadım bende dedi. Dilekçe verdik fakülteye herhangi bir gelişme yok. Bu dersi alamamam durumunda okul uzuyor çünkü bizim seneye 2. dönem 6 ay deniz stajımız var. maslağa gidip şikayet etmeyi düşünüyorum nasıl bir yol izlemem gerekir?
0
dekana git. maslak çok uzun yol. dekan ne güne duruyor. seçmeli derslerde hoca sınıf mevcudunu bahane edip almayın dersimi diyebiliyor, ama devam dersi olan (ki olmasa da fark etmez, çakışan ders olur seneye alamazsın yine uzatır okulu) dersi açmamak aymazlık. işin iç yüzünü öğren. belki dersi müfredattan kaldırma kararı falan da almış olabilirler.
0
Onda bir yanlışlık vardır, otomasyonun düzensizliğinin kurbanı olmuş olabilir. Sizin gibi kaç öğrenci varsa, ayrı ayrı aynı dilekçeyi vermeleri gerekir. Zorunlu dersse zaten muhtemelen apar topar açılır ama 15'ten fazla öğrenci dilekçe verirse panik olunuyor, hemen bir şeyler yapılıyor.
Maslak'ta çok bir şey yapmazlar, Öğrenci İşleri zaten sinirli ve günde bin tane şikayet dinleyen insandan oluşuyor. Bir noktadan sonra öğrencisine bir, hocasına iki diyerek dinlemiyorlar. Maslak'a gitseniz kovarlar sadece. Otomasyonu harekete geçirecek insanlara biraz baskı yapın.
Maslak'ta çok bir şey yapmazlar, Öğrenci İşleri zaten sinirli ve günde bin tane şikayet dinleyen insandan oluşuyor. Bir noktadan sonra öğrencisine bir, hocasına iki diyerek dinlemiyorlar. Maslak'a gitseniz kovarlar sadece. Otomasyonu harekete geçirecek insanlara biraz baskı yapın.
0
evreka
bir haftadir filan dolasmaya yuruyuse cikiyorum gunduz, aksama sarkiyor genelde donusum, (hadi gunduz gunes var pek siritmiyor giydiklerim de, aksam cok siritiyor sanki) ince bir mont ve bileklerimi acikta birakan pantolonlar giyiyorum filan. onumu de kapatmiyorum, coraplarim da su gorunmeyen spor c
bir haftadir filan dolasmaya yuruyuse cikiyorum gunduz, aksama sarkiyor genelde donusum, (hadi gunduz gunes var pek siritmiyor giydiklerim de, aksam cok siritiyor sanki) ince bir mont ve bileklerimi acikta birakan pantolonlar giyiyorum filan. onumu de kapatmiyorum, coraplarim da su gorunmeyen spor coraplarindan (bilegi saran bir sey yok yani) sal mal hicbir sey yok. surekli ates basiyor beni, acayip sicak geliyor hava.
bakiyorum ama herkes atkilar bereler, uzun montlar paltolar... apaci gibi hissetmeye basladim kis ortasinda ciplak geziyorum sanki.
siz neler giyiyorsunuz? cok usuyor musunuz? bilhassa su son bir hafta hep boyle incecik seyler giyiyorum, sorun bende mi ki?
yer: istanbul
bakiyorum ama herkes atkilar bereler, uzun montlar paltolar... apaci gibi hissetmeye basladim kis ortasinda ciplak geziyorum sanki.
siz neler giyiyorsunuz? cok usuyor musunuz? bilhassa su son bir hafta hep boyle incecik seyler giyiyorum, sorun bende mi ki?
yer: istanbul
0
370 kat. Sabah gün doğmadan çıkıyorum, o zaman soğuk oluyor palto. Öğlen hırka, arada montumsular. Bavulla çıksam çıkarım.
0
deri ceket giyiyorum , dönerken üşüyorum.
kaşe giyiyorum terden ölüyorum .
çok kararsız kalıyorum bende.
egede hava durumu böyle .
kaşe giyiyorum terden ölüyorum .
çok kararsız kalıyorum bende.
egede hava durumu böyle .
0
Normal kot ustune duz beyaz/siyah tahirt ustune bir kapsonlu ve mont olarak da yelek giyiyorum. Kot kismi tayt veya esofman olarak da degisebiliyor. Ayakkabi spor ayakkabilarimi ya da botlarimi giyiyorum
0
tişört+hırka+kaban giydim bugün.
dışarı çıktım, kabanı çıkartıp çantaya astım.
yürüdüm, hırkayı çıkartıp çantanın öbür tarafına astım.
akşama doğru hırkayı giydim.
akşam kabanı.
bende beyle.
dışarı çıktım, kabanı çıkartıp çantaya astım.
yürüdüm, hırkayı çıkartıp çantanın öbür tarafına astım.
akşama doğru hırkayı giydim.
akşam kabanı.
bende beyle.
0
şu anda iyi gibi tişört + ceket tarzı mont + mont ile çıkıyorum direk. ama soğukken şöyleydi,
en işte normal uzun kollu tişört.
üstüne uzun kollu gömlek.
üstüne süveter.
üstüne ince-orta fermuarlı kapşon.
üstüne kalın fermuarlı kapşon.
üstüne de kaşe mont ve atkı.
ankara bu arada. cidden sert geçiyor termometreye göre.
en işte normal uzun kollu tişört.
üstüne uzun kollu gömlek.
üstüne süveter.
üstüne ince-orta fermuarlı kapşon.
üstüne kalın fermuarlı kapşon.
üstüne de kaşe mont ve atkı.
ankara bu arada. cidden sert geçiyor termometreye göre.
0
gömlek (kollar kıvrık)
hava soğuksa içine tişört
daha soğuksa üstüne ince bir ceket
daha da soğuksa ceketin içine kazak
istanbul
bugün mesela sadece gömlek giymiştim.
hava soğuksa içine tişört
daha soğuksa üstüne ince bir ceket
daha da soğuksa ceketin içine kazak
istanbul
bugün mesela sadece gömlek giymiştim.
0
chatrefhill
şu yaşıma kadar binlerce kitap okudum, yüzlerce film izledim.. ama çok sevdiğim filmleri, dizileri,kitapları takıntılı gibi tekrar tekrar okuyup seyrediyorum.. bunlar da toplasan 8-10 tane.. yeni arayışlarım da oluyor, ama tam içine giremezsem yine eskilere dönüyorum.. daha iyisi çekilmemiş gibi, d
şu yaşıma kadar binlerce kitap okudum, yüzlerce film izledim.. ama çok sevdiğim filmleri, dizileri,kitapları takıntılı gibi tekrar tekrar okuyup seyrediyorum.. bunlar da toplasan 8-10 tane.. yeni arayışlarım da oluyor, ama tam içine giremezsem yine eskilere dönüyorum.. daha iyisi çekilmemiş gibi, daha iyisi yazılmamış gibi..
bu bi rahatsızlık falan olabilir mi acaba..
(çok mu sıkıcı bi insanım ben ya)
bu bi rahatsızlık falan olabilir mi acaba..
(çok mu sıkıcı bi insanım ben ya)
0
Ben de böyleyim. Bir yeni bir eski şeklinde izliyorum filmleri. Sıkıcı olabilirsiniz, ben de olabilirim. Bana zevk veriyor, ne yapayım.
0
ben bir izledigim filmi ikinci kez izlemem. cok zor. kesfedilecek o kadar kitap ve film varken ayni seyi tekrarlamak zaman kaybi gibi geliyor.
0
kimileri diyor ki, devamli ayni seylere takilmak vakit kaybi, insanin kesfedecek cok seyi var... kismen katiliyorum, evet baya vakit kaybi olabiliyor ama oyle bir sey ki, bazen ilk okuyusunda fark edemedigin bir satiri fark ediyorsun o cok sevdigin kitaptaki. ya da filmdeki aktorun bir mimigini. belli olmuyor ki daha once neyi gozden kacirmis oldugun. bu anlamda defalarca izlemek bir filmi, ya da bir kitabi defalarca okumak sacma ya da takinti diye addedilecek bir durum degil.
hani baska hicbir sey okuyamaz/izleyemez hale getiriyorsa seni, tamam, sorun var derim ben ama...
hani baska hicbir sey okuyamaz/izleyemez hale getiriyorsa seni, tamam, sorun var derim ben ama...
0
Ayni seyi ben de yapiyorum. Ayni kitabi -teorik bi sey degilse- ikinci kez okuyacagimi sanmiyorum ama turk filmlerinden sonbahar'i sayisiz kez izledim. Bir de weekend diye bi film var, filmin muthisligi bi tarafa o kadar guzel bir ingiliz aksani var ki ingilizceye doymak icin izliyorum bazen.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
hiç girmedim sanırım buna, duyuruda sürekli görüyorum herkesi depresyon problemi var gibi. insanlar mı abartıyor bu durumu, kendilerini depresyonda hissetmek istedikleri için mi hissediyorlar çoğu ? gerçekten depresyonda olan insanlar nasıl oluyor nasıl hissediyorlar ?
hiç girmedim sanırım buna, duyuruda sürekli görüyorum herkesi depresyon problemi var gibi. insanlar mı abartıyor bu durumu, kendilerini depresyonda hissetmek istedikleri için mi hissediyorlar çoğu ?
gerçekten depresyonda olan insanlar nasıl oluyor nasıl hissediyorlar ?
gerçekten depresyonda olan insanlar nasıl oluyor nasıl hissediyorlar ?
0
mercimek çorbasını limonsuz içmek ya da kokoreçi kekiksiz yemek gibi bişey...
0
çok kötü, komedi filminde bile ağlıyorsun. durup dururken ağlarsın. sinirli, tahammülsüz olursun.
0
depresyon bir ruh hali aslında. depresyona herkes girebilir. genelde üzücü durumlarda.
bir de klinik depresyon var. bu psikolojik bir durumun semptomu olabilir.
bir de klinik depresyon var. bu psikolojik bir durumun semptomu olabilir.
0
ben de öyle düşünüyorum divit. yani çoğu insan bence girmek istedikleri için giriyorlar. tabii ciddi bir şey olduğunu sanmıyorum çoğundakinin. biraz şımarıklık belki.
0
yalnızlık, başarısızlık korkusu, stres, karamsarlık git gide kalıcı bir duruma geçiyor. masai mara'da manda bokuna saplanmışsın gibi, şimdi çıksam buradan, kurtulsam, çakallara, aslanlara yem olurum diyorsun. görünür gelecekte umut yok.
0
Doğum kontrol hapı kullandığım bir dönem hapın etkisi ile çıldırdıydım bir 5-6 ay küsur. Galiba o hal oluyor. Her halta ağlıyordum; metro yavaş gidiyor diye, giysinin üstüne su döküldü diye, yemekte sevmediğim bir yemek çıktı diye, yemekte sevdiğim bir yemek çıktı diye, reklamdaki çift ayrıldı ve bir de üstüne başka birileri ile mutlular diye (on saniye önce hiç bilmediğim hayali bir çiftin ayrılması ve üstelik de hayatlarının normale dönmesi bana çok koymuştu. "Anılara saygıları yok bunların. Nasıl unutursunuz kırmızı şemsiye altında yağmurda yürüyüşünüzü" diye hönkürdüğümü hatırlıyorum).
Çok dandik bir şeydi, bir daha çok değerli biri ölmedikçe girmeyi düşünmüyorum. Denemek isterseniz doğum kontrol hapı süper kafa yapıyor, tavsiye ederim.
Çok dandik bir şeydi, bir daha çok değerli biri ölmedikçe girmeyi düşünmüyorum. Denemek isterseniz doğum kontrol hapı süper kafa yapıyor, tavsiye ederim.
0
Kafanin icinde 3 5 tane sen surekli bir seyler konusuyor, ulan bi susun diyemiyorsun bile
Hepsi de gamli baykus
Girmek istemekle girilen bir sey degil, ona biz trip diyoz. Tribe girmis la bu
Cikmak istemekle de cikilan bise degil, genelde bir sey elinden tutar cikarsin. Bu biri ya da bir durum da olabilir
Bosver orda kal. Ogrenme
Hepsi de gamli baykus
Girmek istemekle girilen bir sey degil, ona biz trip diyoz. Tribe girmis la bu
Cikmak istemekle de cikilan bise degil, genelde bir sey elinden tutar cikarsin. Bu biri ya da bir durum da olabilir
Bosver orda kal. Ogrenme
0
normalde sana ne zevk veriyorsa , o artık zevk vermiyor.
ders notlarımdan ekledim bilimsel olsun .i.hizliresim.com
ders notlarımdan ekledim bilimsel olsun .i.hizliresim.com
0
Basina gelene kadar anlayamiyor insan. Ne var canim bu kadar dusunecek kafaya takacak diyorsun olumlu dunya keyif al diyosun.
Sonra basina bir bok geliyor. Atiyorum sevgilin terk ediyor ailenden biri ölüyor isten atiyorlar sinifta kaliyorsun hic ummadigin bir hastaliga yakalaniyorsun dolandiriliyorsun vs vs. bazen hepsi birden oluyor bazen birkaci.
Neyse iste bir gun birsey oluyor ve depresyon demek ki boyle birseymis diyorsun. Surekli yatmak uyumak istiyorsun. Canin birsey yemek istemiyor. Cok severek yaptigin seyler bile cezbetmiyor. Usengec oluyorsun. Film izlemek bile zor geliyor.
Umarim yasamazsin bu ruh halini. Umarim depresyon kafanda hep soru isareti olarak kalir.
Inan bir zamanlar benim de oyleydi ama su an depresyonun ne kadar boktan bir sey oldugunu yasayarak ogreniyorum.
Sonra basina bir bok geliyor. Atiyorum sevgilin terk ediyor ailenden biri ölüyor isten atiyorlar sinifta kaliyorsun hic ummadigin bir hastaliga yakalaniyorsun dolandiriliyorsun vs vs. bazen hepsi birden oluyor bazen birkaci.
Neyse iste bir gun birsey oluyor ve depresyon demek ki boyle birseymis diyorsun. Surekli yatmak uyumak istiyorsun. Canin birsey yemek istemiyor. Cok severek yaptigin seyler bile cezbetmiyor. Usengec oluyorsun. Film izlemek bile zor geliyor.
Umarim yasamazsin bu ruh halini. Umarim depresyon kafanda hep soru isareti olarak kalir.
Inan bir zamanlar benim de oyleydi ama su an depresyonun ne kadar boktan bir sey oldugunu yasayarak ogreniyorum.
0
Rochefort
Emin Çapa abimizi yeni keşfetmenin ve bilim konularına ilgi duymamın gazıyla soruyorum:Şöyle iyi bir kitap alışverişi yapasım var. Bu eksende bana hangi kitapları önerirsiniz?
Emin Çapa abimizi yeni keşfetmenin ve bilim konularına ilgi duymamın gazıyla soruyorum:
Şöyle iyi bir kitap alışverişi yapasım var. Bu eksende bana hangi kitapları önerirsiniz?
Şöyle iyi bir kitap alışverişi yapasım var. Bu eksende bana hangi kitapları önerirsiniz?
0
rock n roll
okuyup beğendiğiniz kitapları yazar mısınız, tür farketmez.
okuyup beğendiğiniz kitapları yazar mısınız, tür farketmez.
0
Frank Schatzig - Sürü
Haruki Murakami - Zemberekkuşu'nun Güncesi
Arundathi Roy - Küçük Şeylerin Tanrısı
Haruki Murakami - Zemberekkuşu'nun Güncesi
Arundathi Roy - Küçük Şeylerin Tanrısı
0
oblomov - (meb basımı-1945)
cyrano de bergerac- (sabri esad siyavuşgil çevirisi)
çok klasik kitaplar oldu ama bu iki kitabı bu çevirilerle okumadıysan zaten okumamışsındır önkabulüyle şeyettim.
cyrano de bergerac- (sabri esad siyavuşgil çevirisi)
çok klasik kitaplar oldu ama bu iki kitabı bu çevirilerle okumadıysan zaten okumamışsındır önkabulüyle şeyettim.
0
martin eden - jack london
puslu kıtalar atlası - ihsan oktay anar
ahmet hamdi tanpnınar - huzur, saatleri ayarlama enstitüsü
charles baudelaire - paris sıkıntısı
william shakespeare - kısasa kısas
puslu kıtalar atlası - ihsan oktay anar
ahmet hamdi tanpnınar - huzur, saatleri ayarlama enstitüsü
charles baudelaire - paris sıkıntısı
william shakespeare - kısasa kısas
0
nurigagarin
Pablo Escobar ile ilgili belgesel ya da film önerisi olan var mı, hatta stream edip izleyebileceğim link veren olursa çok makbule geçer.
Pablo Escobar ile ilgili belgesel ya da film önerisi olan var mı, hatta stream edip izleyebileceğim link veren olursa çok makbule geçer.
0
ddenizz
Bu vitamin hapının vücutta kilo aldırıcı ya da iştah açıcı etkisi var mıdır?
Bu vitamin hapının vücutta kilo aldırıcı ya da iştah açıcı etkisi var mıdır?
0
geçen kış kullanmıştım kilo yapmadı bana ama genel olarak kilo almaya meyilli bir insan değilim, ondan da olabilir.
0
ekaterina
Merhaba, yök'ün akademisyenler için yurtdışı doktora bursu gibi bir şeyi var, şimdi başvuru için demişler ki lisans ortalamasına bakılır, yl ortalamasına bakılmaz ve lisans ortalaması 4 üzerinden 2.80 veya 100 üzerinden 70 olmak zorundadır. bence bunlar birbirini karşılaması gereken şeyler değil mi
Merhaba, yök'ün akademisyenler için yurtdışı doktora bursu gibi bir şeyi var, şimdi başvuru için demişler ki lisans ortalamasına bakılır, yl ortalamasına bakılmaz ve lisans ortalaması 4 üzerinden 2.80 veya 100 üzerinden 70 olmak zorundadır. bence bunlar birbirini karşılaması gereken şeyler değil mi benim ortalamam 2.75 ama 100 üzerinden vurunca 70.83 yapıyor, ben bu şartı sağlıyor muyum yoksa sağlamıyor muyum :/
0
Maalesef, 4 üzerinden değerlendirildiğinizde 2.80 olmadığından sağlamamış oluyorsunuz.
0
baradiel
Merhaba beyler, bayanlar..Şimdi orjinal dili İspanyolca bir film vardı ama filmi çok az hatırlıyorum. Yıllar önce Cnbc-e'de izlemiştim.Meksika'da geçiyordu ve bir çete filmiydi. BaŞ kahramanımız bir çocuktu yanılmıyorsam ve bir sahnede bunların çetelerini fena yapıyorlardı. Biliyorum çok az bir bilg
Merhaba beyler, bayanlar..
Şimdi orjinal dili İspanyolca bir film vardı ama filmi çok az hatırlıyorum. Yıllar önce Cnbc-e'de izlemiştim.
Meksika'da geçiyordu ve bir çete filmiydi. BaŞ kahramanımız bir çocuktu yanılmıyorsam ve bir sahnede bunların çetelerini fena yapıyorlardı. Biliyorum çok az bir bilgi ama belki bilen vardır.
İyi geceler..
Şimdi orjinal dili İspanyolca bir film vardı ama filmi çok az hatırlıyorum. Yıllar önce Cnbc-e'de izlemiştim.
Meksika'da geçiyordu ve bir çete filmiydi. BaŞ kahramanımız bir çocuktu yanılmıyorsam ve bir sahnede bunların çetelerini fena yapıyorlardı. Biliyorum çok az bir bilgi ama belki bilen vardır.
İyi geceler..
0
bu değil ama çok teşekkür ederim yine de yorumlara bakılacak olursa kesinlikle izlenilmesi gereken bir film.
neyse ben bunu izleyeyim :)
neyse ben bunu izleyeyim :)
0
Cidade de Deus (city of god)'u tarif ettin sanki. O değilse bile mutlaka izlemelisin.
0
ack3000
(git: 721180) somut bir cevap değil de yorum yapılacak duyuru açıp sadece beğendiği cevabı tikleyenleri bile anlayabiliyorum da bu nasıl bir ruh hastalığı lan? tik mik sorun değil de anlamaya çalışıyorum böyle denişik adamları
(git: 721180) somut bir cevap değil de yorum yapılacak duyuru açıp sadece beğendiği cevabı tikleyenleri bile anlayabiliyorum da bu nasıl bir ruh hastalığı lan? tik mik sorun değil de anlamaya çalışıyorum böyle denişik adamları
0
şöyle bi bakıp beğenmemiştir belki. mesela o linke tıklayınca tanrı sorgulaması filan diyor hemen ilk entry'de ondan kıllanmıştır belki kimbilir. ya da belki sana gıcıktır bi şekilde.
ama o kitap güzel. ben de çok severim :)
ama o kitap güzel. ben de çok severim :)
0
Dalga geçtiğini düşünmüştür, bu yüzden de beğenmemiştir, teşekkür etmek istemememiştir.
0
Buna bende cevap bekliyorum,dün harbiden kafama takılmıştı. Belki "esrar" falan geçiyor diye yanlış anlamış olabilir.
0
benim de aklıma dalga geçtiğimi düşündüğü geldi ilk. ama o kadar bkz vermişiz la bi' tıklamıştır heralde diye düşündüm, bu seçeneği eledim.
sonra evet tanrı sorgulaması göze çarpıyor entrylerde, heralde şakirt dedim. ama şakirt adamın lise öğrencilerine kitap hediye etmek için duyuru açacağını da hiç sanmıyorum. şakirt olsa gider şakirt kitabı verirdi zaten.
yemin ediyorum hayat enerjimi sömürdü bu adam, dünden beri tek gündemim bu...
sonra evet tanrı sorgulaması göze çarpıyor entrylerde, heralde şakirt dedim. ama şakirt adamın lise öğrencilerine kitap hediye etmek için duyuru açacağını da hiç sanmıyorum. şakirt olsa gider şakirt kitabı verirdi zaten.
yemin ediyorum hayat enerjimi sömürdü bu adam, dünden beri tek gündemim bu...
0
burada 1 tik icin yaygara koparan, gordugum 65536. kisisin canim kardesim. bu kadar onemli mi tik atip, atmamasi ?
0
bak mesela kendi cevabina ve baskasinin cevabina tik atip benim cevabima tik atmamis burdaki arkadas
(git: 704597)
http koymamisim linkin basina, o yuzden copy paste yapmaya usendi herhalde diye dusunmustum ben de.. halbuse gayet dedigi amaca uygun, benim yillardir kullandigim bi site yani..
edit: sozluk kullanicilarina acikmis duyuru sadece kusura bakma farketmeden koymusum linki..
(git: 704597)
http koymamisim linkin basina, o yuzden copy paste yapmaya usendi herhalde diye dusunmustum ben de.. halbuse gayet dedigi amaca uygun, benim yillardir kullandigim bi site yani..
edit: sozluk kullanicilarina acikmis duyuru sadece kusura bakma farketmeden koymusum linki..
0
@sterimar yahu yok duyuruda 2. günüm değil ki bi tik gelmedi diye yaygara koparayım. sadece nedenini anlamaya çalışıyorum, beynimi ele geçirdi adam. yoksa tik mik tabii önemli değil. hani kızın biri çıkıp "sizce biz olur muyuuuz" diye duyuru açıyor, hayır olmazsınız deyince tiklemiyor falan. tamam onu da anlıyorum. ama bu adamı bulup "abi yalvarırım nedenini söyle" demek istiyorum, kafayı yedim bunun yüzünden...
@buzzy Aradığınız şey bulunamadı, belki de hiç olmadı:( şimdi verdiğin linkte bir şey olmadığı için ben de seni tiklemicem...
@buzzy Aradığınız şey bulunamadı, belki de hiç olmadı:( şimdi verdiğin linkte bir şey olmadığı için ben de seni tiklemicem...
0
sözlükteki başlığının ilk entrysinde "tanrı sorgulamasına girişmek için birebir" cümlesini görünce rahatsız olmuş olabilir.
0
bence de tikleme hatası olmuştur. geç tepki veriyor ya bazen... iki kere tıklamıştır filan..
0
cokponcik
Bi essay yazmam gerekiyor global finansal krizlerin euro zone ve us bolgesine etkisini abd almanya ve yunanistanin gdp, issizlik orani ve bir ibdikatorle daha karsilastirmam gerekiyor. Introya bunlari kisaca yazdim ama lit reviewde tam karar veremedim acikcasi. Ulkelerin durumlarini kisaca mi acikl
Bi essay yazmam gerekiyor global finansal krizlerin euro zone ve us bolgesine etkisini abd almanya ve yunanistanin gdp, issizlik orani ve bir ibdikatorle daha karsilastirmam gerekiyor. Introya bunlari kisaca yazdim ama lit reviewde tam karar veremedim acikcasi. Ulkelerin durumlarini kisaca mi aciklayayim indikatorleri mi aciklayayim.ne yapayim sizce ya yeni yeni yaziyoruzk
0
Lİterature Review'a iki yönden girmek faydalı. İlki uygulama alanı, ikincisi yöntem. Bu ikisinin çakışmasında bir literatür boşluğu olduğunu kanıtlamak gerek. Bunları da genişten dara getirmek gerek.
İlk olarak "finansal krizlerin etkisi hangi açılardan incelenmiş" konulu bir giriş ile başlayabilirsiniz. Sonra da Euro Zone için neler yapılmış, US için neler yapılmış' a bakabilirsiniz. Sizin yapacaklarınızla benzer veya farklılaşan yönleri neler? DOlayısıyla sizin çalışmanızın motivasyonu bu çalışmaların hangi özelliklerinden kaynaklanıyor kısmına cevap vermiş olursunuz.
Daha sonra indicator'lar. Bu indicator'lar daha önce benzer çalışmalar için kullanılmış mi, ne sonuç vermişler? Bu durumda sizin indicator seçiminiz literatürdeki nelerden etkilendi?
Sonra da yöntem. Benzer çalışmalarda hangi yöntemler kullanılmış? Bunların ne gibi eksi-artıları var? Bu yöntemler çalışma amacına göre nasıl belirlenmiş?
En son da yöntem-uygulama tutarlılığı? Hangi yöntem, hangi soruya cevap vermiş ve bu uygulama alanı üzerinde neler yapılmış?
Bunların hepsi literatürdeki boşluğu ortaya çıkarır ve bu boşluk sizin çalışmadaki temel motivasyonlarınızdan biridir.
İlk olarak "finansal krizlerin etkisi hangi açılardan incelenmiş" konulu bir giriş ile başlayabilirsiniz. Sonra da Euro Zone için neler yapılmış, US için neler yapılmış' a bakabilirsiniz. Sizin yapacaklarınızla benzer veya farklılaşan yönleri neler? DOlayısıyla sizin çalışmanızın motivasyonu bu çalışmaların hangi özelliklerinden kaynaklanıyor kısmına cevap vermiş olursunuz.
Daha sonra indicator'lar. Bu indicator'lar daha önce benzer çalışmalar için kullanılmış mi, ne sonuç vermişler? Bu durumda sizin indicator seçiminiz literatürdeki nelerden etkilendi?
Sonra da yöntem. Benzer çalışmalarda hangi yöntemler kullanılmış? Bunların ne gibi eksi-artıları var? Bu yöntemler çalışma amacına göre nasıl belirlenmiş?
En son da yöntem-uygulama tutarlılığı? Hangi yöntem, hangi soruya cevap vermiş ve bu uygulama alanı üzerinde neler yapılmış?
Bunların hepsi literatürdeki boşluğu ortaya çıkarır ve bu boşluk sizin çalışmadaki temel motivasyonlarınızdan biridir.
0
goodyes
Yarın önemli bir final sınavım var, henüz hazır olmadığımdan dolayı gece geç saatlere kadar çalışmam lazım. Uykumu nasıl bastırabilirim?
Yarın önemli bir final sınavım var, henüz hazır olmadığımdan dolayı gece geç saatlere kadar çalışmam lazım. Uykumu nasıl bastırabilirim?
0
zendepo
hangilerini tekrar tekrar izliyorsunuz. yada vakit bulsanız izlersiniz?
hangilerini tekrar tekrar izliyorsunuz. yada vakit bulsanız izlersiniz?
0
Yatmadan önce Friends, Community, Aliens in America veya Monk izliyorum. Supernatural'in ilk 5 sezonunu yeniden izleyebilirim.
0
doctor who. cnbc-e'de ne zaman denk gelsem on kere izlemiş olsam da yine izlerim. şimdi de izliyorum :)
0
friends'i en çok izlediğim dizi sanırım. onun haricinde community, fringe ve house da sürekli izlediğim diziler.
cevapları gördükçe aklıma geliyor. sex and the city de ara ara açıp izlediğim bir dizi. bir de sıdıka ve tatlı hayatı da izlerim sıkıldıkça.
cevapları gördükçe aklıma geliyor. sex and the city de ara ara açıp izlediğim bir dizi. bir de sıdıka ve tatlı hayatı da izlerim sıkıldıkça.
0
Friends, six feet under, son zamanlar tvde rastladığım için 24. Sex and the cityyi de rastladıkça izlerdim.
0
yemek yerken falan açar rastgele friends izlerim. onun dışında tekrar tekrar yok hiç.
0
(bkz: lost)
ilk seferde dikkat etmediğim o kadar çok şey fark ediyorum ki aydınlana aydınlana bir hal oluyorum.
ilk seferde dikkat etmediğim o kadar çok şey fark ediyorum ki aydınlana aydınlana bir hal oluyorum.
0
friends. 10 sezonu 5 kere baştan sona bitirdim. arada sıra açarım rastgele bölümü.
boş insanım o ayrı konu ama friends hayranı tanıdığım herkes benim gibi.
boş insanım o ayrı konu ama friends hayranı tanıdığım herkes benim gibi.
0
hayatımda ilk defa bir diziye yeni baştan başladım. how I met your mother. bu dizi hiç bitmesin istiyorum. son sezonunu da özellikle izlemiyorum. bitsin tadını çıkara çıkara izleyecem. birkaç yıl sonra da ezel'i yeniden izlemeyi düşünüyorum bu arada. tonla dizi izledim ama ezel'in yeri her zaman ayrıdır.
not: türk dizilerinden nefret eden, ama ezel hayranı izleyici.
not: türk dizilerinden nefret eden, ama ezel hayranı izleyici.
0
mayeskuel
listede ne gibi seyler olmali? 2 kriter var.avrupa'da olmamasi ve yabancilarin sevebilecegi birseyle olmasi. aklima sunlar geldi.cemen,pekmez,tahin,burusuk zeytin,biber salcasi,tulum peynir. baska?
listede ne gibi seyler olmali? 2 kriter var.
avrupa'da olmamasi ve yabancilarin sevebilecegi birseyle olmasi. aklima sunlar geldi.
cemen,pekmez,tahin,burusuk zeytin,biber salcasi,tulum peynir. baska?
avrupa'da olmamasi ve yabancilarin sevebilecegi birseyle olmasi. aklima sunlar geldi.
cemen,pekmez,tahin,burusuk zeytin,biber salcasi,tulum peynir. baska?
0
tanıdığım almanlardan yola çıkarak yazıyorum:
türk sucuğunu ve çayını seviyorlar.
simit de seviyor bazısı, avrupa'daki ile tadı aynı değil, undan dolayı tat farkı bariz. simit de olsun.
aklıma geldikçe eklicem.
edit: türk kahvesini sevmiyor bazısı o olmasın bence.
türk sucuğunu ve çayını seviyorlar.
simit de seviyor bazısı, avrupa'daki ile tadı aynı değil, undan dolayı tat farkı bariz. simit de olsun.
aklıma geldikçe eklicem.
edit: türk kahvesini sevmiyor bazısı o olmasın bence.
0
Nereden geldiğine ve damak tadına bakar.
Güney Avrupa mutfağına alışkınsa genelde tahin-pekmeze falan hoş bakmıyorlar. Orta Avrupa'lıların damak tadına daha uygun o. Mantıyı güneyliler daha çok seviyor, sarmısaklı yoğurdu da. (Yurtdışında yoğurt yunan yoğurdu diye geçiyor, Yunanistan dışında o kadar yaygın değil)
Sucuk en garantisi, genelde gelen herkes seviyor vejeteryan değilse. Bir de değişik peynirler, Çeçil, Tulum, Hellim. Bunları seviyorlar.
Güney Avrupa mutfağına alışkınsa genelde tahin-pekmeze falan hoş bakmıyorlar. Orta Avrupa'lıların damak tadına daha uygun o. Mantıyı güneyliler daha çok seviyor, sarmısaklı yoğurdu da. (Yurtdışında yoğurt yunan yoğurdu diye geçiyor, Yunanistan dışında o kadar yaygın değil)
Sucuk en garantisi, genelde gelen herkes seviyor vejeteryan değilse. Bir de değişik peynirler, Çeçil, Tulum, Hellim. Bunları seviyorlar.
0
vişne suyu/nar suyu pek yok avrupada
siyah buruşuk zeytinin çok suratına bakmıyorlar kalamata ve yeşil zeytine takıklar.
sarma yaprağı(tabi yemeği yapmasını da öğretmek lazım)
yeşil dolmalık biber yok
tahin helva
şanfıstık ezmesi
baklava ve türevi tatlılar
beyaz peynir
domates reçeli
ayşekadın fasulye pek yok avrupada o da farklı olailir.
nasıl unuturum; ayran, çok garipsiyorlar. yogurt avrupalı için kahvaltı malzemesi yemekle yenildiğinde bile garipsiyorlar. ayran ise bir üst level
siyah buruşuk zeytinin çok suratına bakmıyorlar kalamata ve yeşil zeytine takıklar.
sarma yaprağı(tabi yemeği yapmasını da öğretmek lazım)
yeşil dolmalık biber yok
tahin helva
şanfıstık ezmesi
baklava ve türevi tatlılar
beyaz peynir
domates reçeli
ayşekadın fasulye pek yok avrupada o da farklı olailir.
nasıl unuturum; ayran, çok garipsiyorlar. yogurt avrupalı için kahvaltı malzemesi yemekle yenildiğinde bile garipsiyorlar. ayran ise bir üst level
0
mutlaka zeytinyagi sizma olmali kaliteli bir sey
yesil ve siyah zeytin
otlu peynir
kasar peyniri
beyaz peynir denenebilir
bahar olarak pul biber, kekik, isot
ihlamur (nasil hazirlanmasi gerektigini anlatmak gerekir)
cam bali
bir iki cesit recel. ayva, gul, incir receli mesela. visne receli falan orada da vardir
yesil ve siyah zeytin
otlu peynir
kasar peyniri
beyaz peynir denenebilir
bahar olarak pul biber, kekik, isot
ihlamur (nasil hazirlanmasi gerektigini anlatmak gerekir)
cam bali
bir iki cesit recel. ayva, gul, incir receli mesela. visne receli falan orada da vardir
0
son zamanlarda kuruyemişçiler ve doğal beslenmecilerde satılan kurutulmuş meyveleri bayağı seviyor benim gördüklerim. Hani çilek, ananas, papaya falan olanları.
0
ben genelde alman arkadaslarima tugba kuruyemisten (gerci bu izmirde, istanbulda var mi bilmiyorum) lokum goturuyorum, bir de cok guzel incirli seyleri oluyor, boyle cevizli incir, kuru incir ustune cikolata, falan filan bissuru cesit.
heh hatta linki burda, inci yazan paket. www.tugbakuruyemis.com.tr
adamlar bayiliyor. bir de daha oncede soylendigi gibi, kuruyemis, kuru meyve cesitleri guzel olabilir. tabi tasiyabilirim diyosan en guzeli bir paket karisik baklava cesitleri.
heh hatta linki burda, inci yazan paket. www.tugbakuruyemis.com.tr
adamlar bayiliyor. bir de daha oncede soylendigi gibi, kuruyemis, kuru meyve cesitleri guzel olabilir. tabi tasiyabilirim diyosan en guzeli bir paket karisik baklava cesitleri.
0
ete summer
ay bu gece de biraz fazla kırmızı sanki. size de öyle gelmiyor mu?http://www.eksiduyuru.com/duyuru/696646/izmit-te-olanlar-aya-baksanizahttp://www.eksiduyuru.com/duyuru/696692/deprem-mi-oldu-lan
ay bu gece de biraz fazla kırmızı sanki. size de öyle gelmiyor mu?
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
0
İzmit'te değilim de mevsim normalinden sıcak, nemsiz günlerde kırmızı ve turuncu ay görmek normal. Geçen gün bir yerde okumuştum,hatta bazı durumlarda çağla yeşili de ayın görünebileceği renklerden biriymiş, "Yok artık" demiştim. Kırmızı görünüm genelde havadaki tozların artışı ile bize gelen ışığın birleşimi ile ilgili imiş. Nemsiz, yağmursuz havada normaldekinden daha fazla toz oluyor; bu da ayın daha kırmızı görünmesine neden oluyormuş. Ayrıca ufka yakın ay da genelde kırmızı görünürmüş, bunun da nedeni ayın bulunduğu açı nedeni ile ilk yansıyan rengin kırmızı-turuncu oluşundanmış.
0
ya izmit'te hep böyle. ya da ben ayı sadece izmit'e geldiğimde görebildiğim için böyle geliyor. hale de gördüm, turuncu da gördüm, kırmızı da gördüm. çocukken falan çok korkuyodum da alıştım artık.
0
şimdi bakdım da pek fazla kırmızı değil biraz daha parlak,kıpkırmızı olduğu zamanları da biliyorum.
depremle alakalı olan kısmı için deprem ışıması olayını araştırabilirsin.
en.wikipedia.org
depremle alakalı olan kısmı için deprem ışıması olayını araştırabilirsin.
en.wikipedia.org
0
calucifer
Genç dimağlara bir sorum vardı: Şubat ayında üniversitelerin vize sınavları oluyor mu? Tabii üniversitesine / bölümüne göre değişir ama, yine de sorayım dedim.
Genç dimağlara bir sorum vardı:
Şubat ayında üniversitelerin vize sınavları oluyor mu? Tabii üniversitesine / bölümüne göre değişir ama, yine de sorayım dedim.
Şubat ayında üniversitelerin vize sınavları oluyor mu? Tabii üniversitesine / bölümüne göre değişir ama, yine de sorayım dedim.
0
Genelde final sınavı sonrası ve ikinci dönem başı gibi bir civar ama uzaktan öğretim yapan bazı fakülteler veya 3 dönem 9-10 aylık programlar bu dönemlerde vize yapabiliyor
0
Hemen hemen hic yok. Vize olma ihtimali hic yok hatta. Final olursa olabilir ama onlar da subat'a kadar bitiyor veya ilk haftasina sarkiyor.
Belki final butleri denk gelebilir.
Belki final butleri denk gelebilir.
0
ermanen
demek istediğim stüdyo ve efektlerden çok çoğu gerçek yerlerde çekilmiş filmler.neler?mesela yüzüklerin efendisi bu kategoriye girer mi? filmin yüzde kaçı stüdyo/efekt ve yüzde kaçı gerçek hayattan tam bilmiyorum mesela..
demek istediğim stüdyo ve efektlerden çok çoğu gerçek yerlerde çekilmiş filmler.
neler?
mesela yüzüklerin efendisi bu kategoriye girer mi? filmin yüzde kaçı stüdyo/efekt ve yüzde kaçı gerçek hayattan tam bilmiyorum mesela..
neler?
mesela yüzüklerin efendisi bu kategoriye girer mi? filmin yüzde kaçı stüdyo/efekt ve yüzde kaçı gerçek hayattan tam bilmiyorum mesela..
0
yüzüklerin efendisindeki araziler, dağlar falan gerçek. yeni zelanda'da.
harry potter da o şatoda çekildi gerçekten. iskoçya'da mı neydi şato yanılmıyorsam.
avatar direkt yeşil perdede :)
harry potter da o şatoda çekildi gerçekten. iskoçya'da mı neydi şato yanılmıyorsam.
avatar direkt yeşil perdede :)
0
YIldız Savaşları'nın Malaga'da çekilen büyük bir kısmı var. Hatta hala özel kutlamalar yapılıyor.
0
youtube dan hobbit in kamera arkasi videolarini izleyebilirsiniz 6 parcaydi sanirim.
araziler falan hep yeni zelanda dan evet
araziler falan hep yeni zelanda dan evet
0
Yüzüklerin Efendisi zaten Yeni Zelanda için bir turizm kapısını açtı. Hobbiton'a geziler düzenleniyor. Başka hobbit köyleri yapıldı. O karlı dağlar ve yemyeşil vadilere geziler varmış. Hatta geçen sene bir haftalığına başkentin adını Middle Earth yaptılar. Bu da Air New Zealand'ın uçuş güvenlik videosu.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Oha kimse yazmamış. Tabiki de the Fall. Neredeyse sıfır efekt ve harika sahneler var.
0
"çoğu stüdyo ve efektlerden ziyade gerçek çekimdir" şeklinde yapımcılardan veya bir eleştirmenden somut bilgi almış değilim fakat sahnelere dayanarak, in bruges diyorum.
0
kahvefincani
bu şarkı neydi ya :(şimdi hatırladım! george michael - i nhever gonna dance again.herkese teşekkürler :)
bu şarkı neydi ya :(
şimdi hatırladım! george michael - i nhever gonna dance again.
herkese teşekkürler :)
şimdi hatırladım! george michael - i nhever gonna dance again.
herkese teşekkürler :)
0
hani bir melodisi vardı saksafonla mı ne çalınıyordu.
mmm neever gana dans again diyordu.
mmm neever gana dans again diyordu.
0
indescribable
Bu.kalici fon saclari yipratiyor mu? Yaptiran.var mi?Kullanimi.nasil?Benim saclarim az, dokme yapar mi?Bi aydinlatin.ona gore yarinki randevumu.iptal edeyim ya da gideyim?
Bu.kalici fon saclari yipratiyor mu?
Yaptiran.var mi?
Kullanimi.nasil?
Benim saclarim az, dokme yapar mi?
Bi aydinlatin.ona gore yarinki randevumu.iptal edeyim ya da gideyim?
Yaptiran.var mi?
Kullanimi.nasil?
Benim saclarim az, dokme yapar mi?
Bi aydinlatin.ona gore yarinki randevumu.iptal edeyim ya da gideyim?
0
birkac yil once yaptirdim, oldukca memnun kaldim. yalniz benim saclarim daha once cok dolgundu biraz dolgunlugunu indirdi (kalin telliyken normal tele dondu). sizde sorun yaratabilir belki. bir de tahmin edersiniz ki yaptirdiktan 1-2 ay sonra diplerden sac ciktikca garip oluyor. dipleri duzlestirmek gerekiyor. onun disinda oldukca iyi. icinde formaldehit olup olmadigini da sormayi unutmayin kuaforunuze.
0
Adını unuttuğum bir madde var Brezilya Fönü ve perma yaparken saça sürülen ilacın içinde,yüksek oranda bir madde oluyor (formnaldehit), yapılırken onu solumamak gerekiyor. Dolayısıyla yapan kişi daha fazla tehlikeli ama saç yapılırken sizin de solumamanız gerekiyor. O yüzden bir arkadaşım çokça kuaför dolaşarak o sıvının formaldehitsiz olanını aradı ve birkaç kuaförde buldu. Tabii, her halt kanserojen zaten diyebilirsiniz ve haklısınız. Yine de bile bile lades olmasın.
Bir de saçı düzleştirmek için bol bol fön çekiyorlar. Onu abartırlarsa saç kopmaya başlıyor, o kopma da bir süre devam edebiliyor. Bir süre çevreniz fark etmese de yoluk tavuk gibi saçlar sizi tedirgin edebilir. (Bunu da az önce telefonda aynı arkadaşım söyledi. Ben fark etmedim ama öyle olmuşmuş)
Bir de saçı düzleştirmek için bol bol fön çekiyorlar. Onu abartırlarsa saç kopmaya başlıyor, o kopma da bir süre devam edebiliyor. Bir süre çevreniz fark etmese de yoluk tavuk gibi saçlar sizi tedirgin edebilir. (Bunu da az önce telefonda aynı arkadaşım söyledi. Ben fark etmedim ama öyle olmuşmuş)
0
aslında keratin uygulandığı için saçı besliyor deniyor. ben memnun kalmıştım açıkçası, yıpranma, dökülme olmadı. iyi bir yere yaptırmakta fayda var tabi. bence yaptırın.
0
Hem fönde hem permada kullanıldığına göre şeklin kalıcılığını sağlıyordur sanırım.
0
maden suyu
önce inglizce sonra türkçe izlesek fayfası olur mu ? izlerken hızlı yerlerde durdursak mı yoksa akışına mı bıraksak ? neler önerirsiniz ?
önce inglizce sonra türkçe izlesek fayfası olur mu ? izlerken hızlı yerlerde durdursak mı yoksa akışına mı bıraksak ? neler önerirsiniz ?
0
evet, öteki türlü bazı kelimelerin nasıl yazıldığını bilmezsin. bu şekilde daha iyi hem bi süre sonra daha çok keyif almaya başlarsın.
0
diziye bağlı aslında. bi friends'i ingilizce altyazı olmadan bile anlayabilirsiniz. ama söylediğiniz gibi izlerseniz faydası olur.
0
evet. ayrica önemli bir nokta olan telafuzu da gelistirir. arada söyleyin replikleri falan hosunuza gidenleri not dusun. böylece kaliplar vs de yerlesir.
0
Şu anki bilginize bağlı. Başlangıç seviyesinde bir bilgiye sahipseniz, altyazı çok hızlı akar ve sürekli durdurmak zorunda kalırsınız; hem olayı kaçırırsınız ve dizi murdar olur, hem de çok bir şey öğrenemezsiniz.
Ortanın üstüne doğruysanız, o zaman işe yarar. Hem de çok işe yarar. Bir süre sonra öğrendiğinizin çoğunu diziden öğrenmiş olursunuz.
Ortanın üstüne doğruysanız, o zaman işe yarar. Hem de çok işe yarar. Bir süre sonra öğrendiğinizin çoğunu diziden öğrenmiş olursunuz.
0
ysmn
Kiloluyum ama kilomdan rahatsız değilim. Ayda yılda bir almak istediğim kıyafet kötü durursa üzülüyorum o kadar. Başkaları dış görünüşüme ve estetiğe önem veriyor diye zayıflamak zorunda mıyım?
Kiloluyum ama kilomdan rahatsız değilim. Ayda yılda bir almak istediğim kıyafet kötü durursa üzülüyorum o kadar. Başkaları dış görünüşüme ve estetiğe önem veriyor diye zayıflamak zorunda mıyım?
0
kilodan nasıl rahatsız olunmaz yahu? milleti siktir et. insan kendisine değer vermeli önce.
0
Değilsin. Sağlığını etkileyecek kadar kilolu olmadığın sürece de sıkıntı yok, sen nasıl istersen öyle. Yemek yemek güzeldir.
0
kilo insan doğasına aykırı bir durum. nefes alamazsın, hareket edemezsin, terlersin... kötü bir şey lan.
0
kilo verebilmek için yeterli disipline sahip değilim o yüzden kendimle barışayım bari demekten başka bir şey değil bence bu.
0
Saglik acisindan tehlike olmamasi için zayiflaman gerekiyor,başka bir sebepte yok bence.
0
sen hastasın.
fazla yağlanma ve ilerisi obezite bir hastalıktır.
nasıl ki başımda bir ağrı var diye doktora gidiyoruz, kilomuz fazla diye de doktora gitmeliyiz.
hastalığımla mutluyum gibi bir durum yok.
tabi tedaviyi reddetme hürriyetin var. peki. ne diyek.
fazla yağlanma ve ilerisi obezite bir hastalıktır.
nasıl ki başımda bir ağrı var diye doktora gidiyoruz, kilomuz fazla diye de doktora gitmeliyiz.
hastalığımla mutluyum gibi bir durum yok.
tabi tedaviyi reddetme hürriyetin var. peki. ne diyek.
0
Sağlığın için zayıflamalısın.kilo vermek insan için inanılmaz bir motivasyon.kadınsan güzelleşirsin, erkeksen daha yakışıklı olursun.
0
yanlış anlama, kilolu olmana hiçbir şey demiyorum. orası benim haddime değil.
ama şu dış görünüş estetik saçmalığını bir kenara bıraksak artık? aşırı kilo insan doğasına aykırıdır ve zararlıdır. benim için ideal kilo 65-80 arası falandır örneğin, 90 kiloysam bu sağlıksız olduğum anlamına gelir.
bırakın artık şu mankenlere, medyanın pompaladığı insanlara sataşmayı, herkesin zevkinin öyle olduğunu zannetmeyi.
kusura bakmayın ama insanlar her zaman fit olanları çekici buluyor. çöp gibi olmaya gerek yok. "sağlıklı" insanın vücudu zaten güzel görünür. sizin yaptığınız sadece kendinizi rahatlatma çabası.
tabii ki zayıflamak zorunda değilsiniz, buna da sizden başka kimse karışamaz. ama "başkalarına güzel görünmek için mi zayıflıycam yea" diye buraya soruyorsanız, kafanız karışık bence.
cidden ifrit oluyorum şu tavra ya. kilolarla barışmak kadar aptalca şey yok herhalde. kilolu olduğunuz için aynaya bakıp ağlayın, kendinizi yerden yere vurun, özgüveninizi kaybedin demiyorum ama barışmayın ulan şunlarla.
kimse sizi "taş gibi" olmaya zorlamıyor. olmayabilirsiniz. ama bırakın insanlar düzgün vücutlu olanlardan etkilensin. onlara bu hakkı tanıyın yani. benim estetik algım yüzünden zayıflamak zorunda değilsiniz. ama ben de sizi fiziksel olarak beğenmek zorunda değilim.
başta da yazdığım gibi, kilonuz hakkında yorum yapmak başkasının haddine değil. ama insanların estetik anlayışlarına bok atmaya başladığınız yerde "beğenmek zorunda mıyım lan" denilir.
ama şu dış görünüş estetik saçmalığını bir kenara bıraksak artık? aşırı kilo insan doğasına aykırıdır ve zararlıdır. benim için ideal kilo 65-80 arası falandır örneğin, 90 kiloysam bu sağlıksız olduğum anlamına gelir.
bırakın artık şu mankenlere, medyanın pompaladığı insanlara sataşmayı, herkesin zevkinin öyle olduğunu zannetmeyi.
kusura bakmayın ama insanlar her zaman fit olanları çekici buluyor. çöp gibi olmaya gerek yok. "sağlıklı" insanın vücudu zaten güzel görünür. sizin yaptığınız sadece kendinizi rahatlatma çabası.
tabii ki zayıflamak zorunda değilsiniz, buna da sizden başka kimse karışamaz. ama "başkalarına güzel görünmek için mi zayıflıycam yea" diye buraya soruyorsanız, kafanız karışık bence.
cidden ifrit oluyorum şu tavra ya. kilolarla barışmak kadar aptalca şey yok herhalde. kilolu olduğunuz için aynaya bakıp ağlayın, kendinizi yerden yere vurun, özgüveninizi kaybedin demiyorum ama barışmayın ulan şunlarla.
kimse sizi "taş gibi" olmaya zorlamıyor. olmayabilirsiniz. ama bırakın insanlar düzgün vücutlu olanlardan etkilensin. onlara bu hakkı tanıyın yani. benim estetik algım yüzünden zayıflamak zorunda değilsiniz. ama ben de sizi fiziksel olarak beğenmek zorunda değilim.
başta da yazdığım gibi, kilonuz hakkında yorum yapmak başkasının haddine değil. ama insanların estetik anlayışlarına bok atmaya başladığınız yerde "beğenmek zorunda mıyım lan" denilir.
0
Kilolu derken ne kadar kilolusun onu belirtmemissin. boyun ve kilon kaç? Hemen hasta diye yapistirmislar, zayıf olmak zorunda değilsin. Kilonun normal sınırlar içinde olmasi bazı hastalıkların görülme ihtimalini azaltır. Kilolu olmak bir hastalık değildir, başka hastalıkları tetikleyebilir veya bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıkabilir. Obezite bir hastalıktır o ayrı. BKi ve yağ oranı önemli göstergelerden.
0
gençken sorun yok ama yaş ilerleyince bel fıtığı gibi sorunlar olabilir. alacağınız ilaçlar kilonuza göre olduğu için daha çok içmek zorunda olacaksınız, ilaçlar hızlı etki etmeyecek. iyileşmeniz zor olacak.
bunlar sağlıkla ilgili.
konfor olarak da bazı yönler var, toplu taşımadaki zorluk var mesela.
insanlar önem veriyor diye tabi ki bir şey yapmak zorunda değilsin. ama zor olan bu insanların düşüncelerini beyinlerinde tutmamaları, sana da hissettirmesi. buna direnmek zor.
ben de aksi, zayıf olduğum için hasta muamelesi görüyorum. oysa nezle bile olmam, cyborg gibi vücudum var. kilolu adama olmadığı kadar zayıf adama sataşıyo insanlar. tanımadığım adam bile bana spora gitsene, kilo niye almıyosun, niye yemiyosun bıdı bıdı bi ton şey söyleyebiliyor.
hiçbir şey için zorunda değiliz bence.
bunlar sağlıkla ilgili.
konfor olarak da bazı yönler var, toplu taşımadaki zorluk var mesela.
insanlar önem veriyor diye tabi ki bir şey yapmak zorunda değilsin. ama zor olan bu insanların düşüncelerini beyinlerinde tutmamaları, sana da hissettirmesi. buna direnmek zor.
ben de aksi, zayıf olduğum için hasta muamelesi görüyorum. oysa nezle bile olmam, cyborg gibi vücudum var. kilolu adama olmadığı kadar zayıf adama sataşıyo insanlar. tanımadığım adam bile bana spora gitsene, kilo niye almıyosun, niye yemiyosun bıdı bıdı bi ton şey söyleyebiliyor.
hiçbir şey için zorunda değiliz bence.
0
En önemli sebebi görünüş ve estetik değil sağlıktır. Rahmetli ananem de kilosuyla hep barışıktı. Bütün telkinlere rağmen gece gizlice dolaptan yemek aşırıyordu. O kadar düşkündü midesine. Ve bir zaman sonra vücudunda sağlam tek organ mide kaldı. Her türlü hastalık geldi yakaladı. Şeker, kalp büyümesi, tansiyon, damar tıkanıklığı, dizlerde aşırı kilodan romatizma ve kireçlenme... 3 defa kriz geçirdi 2 defa felç. 3. felçi kaldıramadı ve göçtü gitti. 63 yaşındaydı. Başka bir akrabam var 100 yaşına girdim giriyorum diyen. Zayıf bir kadın. 2 sene önce köyde gördüm onu. Traktörün remorkuna kimsenin yardımını almadan çıktı. Ananem minibüsü otobüsü geçtim hususi araçlara bile binebilmek için 2-3 kişiden yardım alıyordu.
Şimdi gençsin. Vücudun dinç ve güçlü. Ama hep böyle kalmayacak. Hayatını sağlıklı bir şekilde sonlandırmak istiyorsan kiloyu düşürmeye ve sağlıklı olmaya çalışmak zorundasın. :)
Şimdi gençsin. Vücudun dinç ve güçlü. Ama hep böyle kalmayacak. Hayatını sağlıklı bir şekilde sonlandırmak istiyorsan kiloyu düşürmeye ve sağlıklı olmaya çalışmak zorundasın. :)
0
göbeğim üç yerinden katlanmaya başladığında ben rahatsız oldum. sen olmuyorsan sorun yok. koşarken geri çekti, bisikletle tırmanırken nefesimi kesti, kaburgalarım göbeğime batar oldu otururken. ama sende bunlar olmuyorsa sorun yok.
0
kilondan rahatsız değilsin,belki de zayıflamayacağını bildiğin için ya da zayıflamak için çaba göstermek istemediğin için bu düşünceyi kabul etmişsin.
0
doğru veya yanlış ama çevrendeki çoğu kişi sana saygı duymayacak.
kesin bilgi.
insanoğlu ön yargılıdır kilosunun hakimiyetine bile sahip çıkamıyor demek ki kontrol mekanizması güçlü değil diye iş görüşmesinde buna dikkat eden psikopatlar bile var.
sağlıklı değil, estetik değil.
evet herkes güzel olmakla zorunda değil ama bence herkes sağlıklı olmalı.
o yüzden evet bence zayıflamak zorundasın.
kesin bilgi.
insanoğlu ön yargılıdır kilosunun hakimiyetine bile sahip çıkamıyor demek ki kontrol mekanizması güçlü değil diye iş görüşmesinde buna dikkat eden psikopatlar bile var.
sağlıklı değil, estetik değil.
evet herkes güzel olmakla zorunda değil ama bence herkes sağlıklı olmalı.
o yüzden evet bence zayıflamak zorundasın.
0
Kiloluyumun kastı nedir? BMI'da normal ve hadi hafif ucundan fazla kilolu sınıfı olduğunuz sürece sorun yok. Ama orada obez sınıfında iseniz, sağlık açısından sorununuz var demektir. Bu da sadece sizi ilgilendirir.
"Amanın sağlık. Kendine saygın da mı yok. Sağlam irade" diyenlerden sigara tiryakisi de çıkabilir ya da haklı olsalar bile şişman faşizmine kurban gidiyor da olabilirsiniz. Aynı tepkiyi sigara içen bir zayıfa vermeyebilirler, veriyorlarsa zaten bir lafım yok.
İsterseniz sağlıklı olursunuz, isterseniz olmazsınız. İster sigara içersiniz, ister içmezsiniz. İster uyuşturucunun dibine vurursunuz, ister vurmazsınız. Kendinize güzelseniz, bu da size yetiyorsa, umurunuzda da değilse, ne güzel. Milletin yarısına bir, öbür yarısına iki; kime ne?
"Amanın sağlık. Kendine saygın da mı yok. Sağlam irade" diyenlerden sigara tiryakisi de çıkabilir ya da haklı olsalar bile şişman faşizmine kurban gidiyor da olabilirsiniz. Aynı tepkiyi sigara içen bir zayıfa vermeyebilirler, veriyorlarsa zaten bir lafım yok.
İsterseniz sağlıklı olursunuz, isterseniz olmazsınız. İster sigara içersiniz, ister içmezsiniz. İster uyuşturucunun dibine vurursunuz, ister vurmazsınız. Kendinize güzelseniz, bu da size yetiyorsa, umurunuzda da değilse, ne güzel. Milletin yarısına bir, öbür yarısına iki; kime ne?
0
dış görünüş, estetik, insanların seni beğenmesi, sevgili bulmak-evlenmek, iyi bir işe girmek vs bunların hiç birisi önemli değil. eğer aklı başında birisi ise ve özgüvenin varsa bunların hepsini en güzelinden yapabilirsin.
ancak bu yukardakilerin hiç biri önemli değil. önemli olan sağlık. fazla kilo her açıdan zararlı. obezite artık dünyanın her yerinde bir hastalık olarak tanımlanıyor. yani kanser, ülser gibi bir hastalık.
fazla kilo şeker, yüksek tansiyon, kalp, kollestrol ve aklına gelebilecek hemen her hastalığın sebebi ya da oluşmalarında kolaylaştırıcı.
bunun dışında fazla kilo omurga ve iskeletin için ağırlık, kalbin için çok büyük bir sorun, enerjin her zaman vücuduna yetersiz kalır ve kendini dinç hissedemezsin. hareket alanın, hareket kabiliyetin hep kısıtlıdır.
en önemlisi kalp. kalbimiz boyumuza uygun ideal kilomuza uygun bir vücuda göre kan pompalayacak kapasitededir. eğer fazla kilon varsa kalp daha büyük bir alana durmadan kan pompalamak için kapasitesinin üstünde çalışarak kısa sürede yıpranacaktır.
işte bu sebeplerden fazla kilolarımızı vermemiz gerekiyor.
ancak kilo alınınca ve bu kilolar yerleşince beraberinde gelen birçok rahatsızlıkla birlikte kiloları geri vermek çoğu zaman imkansız oluyor. yani ne yazık ki bir çok insan için boğazını tut, disiplinli ol demekle zayıflama olmuyor.
lütfen bütün bunları göz önüne al ve kendi sağlığın, dinçliğin için zayıflamayı düşün. hiç olmazsa içinda sağlıklı beslenme ve bol hareket-spor içeren bir yaşantıya geç.
ancak bu yukardakilerin hiç biri önemli değil. önemli olan sağlık. fazla kilo her açıdan zararlı. obezite artık dünyanın her yerinde bir hastalık olarak tanımlanıyor. yani kanser, ülser gibi bir hastalık.
fazla kilo şeker, yüksek tansiyon, kalp, kollestrol ve aklına gelebilecek hemen her hastalığın sebebi ya da oluşmalarında kolaylaştırıcı.
bunun dışında fazla kilo omurga ve iskeletin için ağırlık, kalbin için çok büyük bir sorun, enerjin her zaman vücuduna yetersiz kalır ve kendini dinç hissedemezsin. hareket alanın, hareket kabiliyetin hep kısıtlıdır.
en önemlisi kalp. kalbimiz boyumuza uygun ideal kilomuza uygun bir vücuda göre kan pompalayacak kapasitededir. eğer fazla kilon varsa kalp daha büyük bir alana durmadan kan pompalamak için kapasitesinin üstünde çalışarak kısa sürede yıpranacaktır.
işte bu sebeplerden fazla kilolarımızı vermemiz gerekiyor.
ancak kilo alınınca ve bu kilolar yerleşince beraberinde gelen birçok rahatsızlıkla birlikte kiloları geri vermek çoğu zaman imkansız oluyor. yani ne yazık ki bir çok insan için boğazını tut, disiplinli ol demekle zayıflama olmuyor.
lütfen bütün bunları göz önüne al ve kendi sağlığın, dinçliğin için zayıflamayı düşün. hiç olmazsa içinda sağlıklı beslenme ve bol hareket-spor içeren bir yaşantıya geç.
0
Kilolu yeterli bir tanım değil, sıfır bedenin yanında 38 beden kadınlar bile kilolu olarak anılabiliyor, sağlık riskine girmediği sürece kilo vermen gerekmiyor, hele de sadece görünüm için kilo verme zorunluluğu çok saçma, görünüm sadece modadan ibaret, yeri geliyor dolgun kalçalar moda iken yeri geliyor sopa gibi vücut moda oluyor.
Doğru söylemişler sağlıklı vücut güzel gözükür, bunun için de çöp gibi olmak gerekmiyor ama şu var ki zayıflık pek çok insana daha çok yakışıyor hafif kiloluluğa göre, tipik türk vücudu kilo kaldırmıyor, kısa boydan ötürü olsa gerek.
Doğru söylemişler sağlıklı vücut güzel gözükür, bunun için de çöp gibi olmak gerekmiyor ama şu var ki zayıflık pek çok insana daha çok yakışıyor hafif kiloluluğa göre, tipik türk vücudu kilo kaldırmıyor, kısa boydan ötürü olsa gerek.
0
Astim yuzunden.kendimi bildim bileli.kiloluyum 23 yasndayim genetigi cok dandik akraba cevrem var kalp seker vs. Yillarca kilomla mutluyum vs dedm kilo verme cabalarm bosa ciktti. Bu sene sac rengimi cok iddali bi renk yaptm makyqj yapmaya basladm mesela kirmizi ruj kullancaksam, hafif surerdm.pembemsi bisi olurdu bu sene inadina daha belirgin ruj renklerm. Hal boyle olunca aynada daha guzel gelmeye basladm tek bi farkla kilom var. Elalemin ne dedigi beni hic ilgilendirmez ben kesseler takmam ki neler neler dediler kilo vereym diye. Bu sene karar berdim bu sac rengi ile ben zayiflarim. Spora basladm bakalim bu sene cok iddaliyim bence herkesten cok kendin icin sagligin icin kilo vermelisin.
H
a bide ek olarak meniskus on capraz bag ameliyati oldum topukluyla hic yuruyemedm bel agrm var bunlar tetikledi daha cok
H
a bide ek olarak meniskus on capraz bag ameliyati oldum topukluyla hic yuruyemedm bel agrm var bunlar tetikledi daha cok
0
leadzeppelin
aklınıza gelen kendi yaşantımızdan toplumsal değişime örnek verebilecek var mı acaba? tarih, coğrafya, sosyoloji, iktisat... alanlarında olabilir.yalnız bizim içinde bulunduğumuz yıllarda olan değişim olması gerekiyor. ödev yapıyorum da belki aklıma gelmeyen şeyler sizin aklınıza gelebilir.teşekkürl
aklınıza gelen kendi yaşantımızdan toplumsal değişime örnek verebilecek var mı acaba? tarih, coğrafya, sosyoloji, iktisat... alanlarında olabilir.
yalnız bizim içinde bulunduğumuz yıllarda olan değişim olması gerekiyor. ödev yapıyorum da belki aklıma gelmeyen şeyler sizin aklınıza gelebilir.
teşekkürler.
yalnız bizim içinde bulunduğumuz yıllarda olan değişim olması gerekiyor. ödev yapıyorum da belki aklıma gelmeyen şeyler sizin aklınıza gelebilir.
teşekkürler.
0
80 öncesi ve sonrasının değişimi olabilir. Tüpgaz, şeker ve yağ bulamayan ve kuyruk oluşturan, görece olarak daha demokratik ama şiddetin de kol gezdiği bir Türkiye'den; herşeyin bulunduğu ama fakirin daha fakirleştiği, sokaklardaki terörün sağ-sol kavgası üzerinden mafyanın yükselişini ve sokakta görünmez hale gelmesini, daha totaliter bir topluma geçişi bir örnek olabilir.
0
lefteyenine
Nişanlımın üzerinde ısrar ettiği, benimse böyle new-age sosyete para tuzağı diye baktığım bir hadise olan yogayla ilgili sitelerde hep "kesin çözüm" raddesinde cafcaflı iddialar yer alıyor.Yogayı bu anlamda bir yan tedavi maksatlı kullananınız/yakınınız oldu mu? Sonuç aldınız mı? Aldıysanız kimler,
Nişanlımın üzerinde ısrar ettiği, benimse böyle new-age sosyete para tuzağı diye baktığım bir hadise olan yogayla ilgili sitelerde hep "kesin çözüm" raddesinde cafcaflı iddialar yer alıyor.
Yogayı bu anlamda bir yan tedavi maksatlı kullananınız/yakınınız oldu mu? Sonuç aldınız mı? Aldıysanız kimler, nereler, ne kadar para isterler bilginiz var mı ?
Teşekkürler.
Yogayı bu anlamda bir yan tedavi maksatlı kullananınız/yakınınız oldu mu? Sonuç aldınız mı? Aldıysanız kimler, nereler, ne kadar para isterler bilginiz var mı ?
Teşekkürler.
0
zamanında yoga yaptım stres attım ancak aynısını yüzerken de koşarken de yaşadım.
yani yoganın ekstra bir özelliği yok olay spor yapıp başka bir doğrultuda konsantre olup günlük hayatın akışından uzaklaşmakta.
yogada ''şu hareketi doğru yapayım'' diye kasarken daha dikkat yoğunlaştırdığın için de bu daha kolay oluyor, sonuçta koşmak o kadar da konsantrasyon gerektirmiyor.
ama yogada sürekli yeni değişik hareketler denendiği için hem vücuduna yeni hem kaslarına, kas gerilmesi vs derken tamamen vücuduna konsantre oluyorsun ve stres atmış oluyorsun.
yoksa çakra filan hikaye bence.
yani yoganın ekstra bir özelliği yok olay spor yapıp başka bir doğrultuda konsantre olup günlük hayatın akışından uzaklaşmakta.
yogada ''şu hareketi doğru yapayım'' diye kasarken daha dikkat yoğunlaştırdığın için de bu daha kolay oluyor, sonuçta koşmak o kadar da konsantrasyon gerektirmiyor.
ama yogada sürekli yeni değişik hareketler denendiği için hem vücuduna yeni hem kaslarına, kas gerilmesi vs derken tamamen vücuduna konsantre oluyorsun ve stres atmış oluyorsun.
yoksa çakra filan hikaye bence.
0
tedavi maksatlı tamam da, sorun nedir ? neyin tedavisi yani ?
benim dizlerimin arkası misal dizimi kırmadan eğilince bir iple çekiliyormuş gibi oluyor, kırmak zorunda kalıyorum. evde çat-pat spor yapmadığım günlerde deneyeyim demiştim birkaç yıl önce, cidden faydası olmuştu.
böyle esneklik rahatlık falan olarak bakacaksanız iş görür. ama yok götümüzün çakrası bunun aaağrası falan fasa fiso.
edit: özür dilerim benim hatam. :)
spor abi sonuçta, üstelik yüksek konsantrasyon gerektiren bir şey. illa ki etkisi olur ancak tedavi olarak görmemek lazım, devede kulak kalır tedavinin etkisi yanında.
benim dizlerimin arkası misal dizimi kırmadan eğilince bir iple çekiliyormuş gibi oluyor, kırmak zorunda kalıyorum. evde çat-pat spor yapmadığım günlerde deneyeyim demiştim birkaç yıl önce, cidden faydası olmuştu.
böyle esneklik rahatlık falan olarak bakacaksanız iş görür. ama yok götümüzün çakrası bunun aaağrası falan fasa fiso.
edit: özür dilerim benim hatam. :)
spor abi sonuçta, üstelik yüksek konsantrasyon gerektiren bir şey. illa ki etkisi olur ancak tedavi olarak görmemek lazım, devede kulak kalır tedavinin etkisi yanında.
0
spesifik olarak yoga demeyelim de düzenli yapılan spor işe yarayabilir. Tamamen tedavi etmez fakat daha rahat etmenizi sağlar, en azından rahat uyursunuz. Fakat asıl tedavi ilaçla oluyor. Çok ağır bir yaygınlaşmış anksiyete bozukluğu, okb ve paranoya 3'lüsünü ilaçla yendim ki tek kullandığım da Lustral'dı. Şimdi kendimle çelişeceğim ama sanırım tek başına ilaç değil tedavi eden.
0
@zazazaraeta
Hocam başlıkta "Yoga ve Anksiyete" yazıyor.
@rexex
Doktor bana günde 3 defa (yarım yarım tam) xanax verdi. 3-4. günü ve çok kötü kafası var, dün de ağır bir sıkıntı yaşadım. Bilmiyorum bir şeylere mi yönelmeliyim diye o yüzden çâre arıyorum.
Hocam başlıkta "Yoga ve Anksiyete" yazıyor.
@rexex
Doktor bana günde 3 defa (yarım yarım tam) xanax verdi. 3-4. günü ve çok kötü kafası var, dün de ağır bir sıkıntı yaşadım. Bilmiyorum bir şeylere mi yönelmeliyim diye o yüzden çâre arıyorum.
0
Yoganın olayı doğru düzgün nefes alıp verip, oksijen doğru düzgün hücrelere ulaşsın, sen spor yapmış ol diye. Onun da spor gibi belirli bir ferahlık sağladığı gerçek. Haliyle her spor gibi ferahlatıp, belirli hormonlar salgılayıp, sistemli nefes alıp verme ile bir miktar dinç olunuyor, biraz kendine getiriyor insanı. Bence çakra çakra dedikleri olay bu.
Ama kundalini uyansın, çakralar açılsın, ensenden-alnından üçüncü göz çıksın, dünya apayrı bir yer olsun, bambaşka bir insan olarak uyanayım olayı ya yok ya da tanıdığım veya duyduğum hiç kimse o yetkinlikte değil.
Kesin çözüm de ne için kesin çözüm? Atıyorum ki şizofreniye kesin çözüm olmaz da uyuşukluğa kesin çözüm olabilir. Depresyona, büyük bir şey değilse yancı tedavi olabilir. Ya da fiziksel olarak güçlendildi diye bağışıklık sistemi kıla tüye hasta olmayı keser.
Edit: Yazıyı okuduktan sonra başlığı ben de unutmuşum. Anksiyete için belki bir yancı olabilir ama onu evde ve dışarda kendi spor yaparak da ulaşabilir. Hani, ayda bir miktar para verip rahatlayacaksa ve buna değecekse, bu para da ona koymayacaksa bir sorun yok. Ama tutup da tüm maaşı oraya yatırıp kundalini uyandıracaksa, o iş yaş.
Ama kundalini uyansın, çakralar açılsın, ensenden-alnından üçüncü göz çıksın, dünya apayrı bir yer olsun, bambaşka bir insan olarak uyanayım olayı ya yok ya da tanıdığım veya duyduğum hiç kimse o yetkinlikte değil.
Kesin çözüm de ne için kesin çözüm? Atıyorum ki şizofreniye kesin çözüm olmaz da uyuşukluğa kesin çözüm olabilir. Depresyona, büyük bir şey değilse yancı tedavi olabilir. Ya da fiziksel olarak güçlendildi diye bağışıklık sistemi kıla tüye hasta olmayı keser.
Edit: Yazıyı okuduktan sonra başlığı ben de unutmuşum. Anksiyete için belki bir yancı olabilir ama onu evde ve dışarda kendi spor yaparak da ulaşabilir. Hani, ayda bir miktar para verip rahatlayacaksa ve buna değecekse, bu para da ona koymayacaksa bir sorun yok. Ama tutup da tüm maaşı oraya yatırıp kundalini uyandıracaksa, o iş yaş.
0
lifeislife5
Bu hafta büt var hala harf notu açıklanmadı.Sınavlar açıklanır açıklanmaz harf notunun da girilmesi gerekmez mi? 10 gün oldu açıklanalı ama harf notu yok.Geçen yıl da büte bir gün kala açıklamışlardı.
Bu hafta büt var hala harf notu açıklanmadı.
Sınavlar açıklanır açıklanmaz harf notunun da girilmesi gerekmez mi?
10 gün oldu açıklanalı ama harf notu yok.
Geçen yıl da büte bir gün kala açıklamışlardı.
Sınavlar açıklanır açıklanmaz harf notunun da girilmesi gerekmez mi?
10 gün oldu açıklanalı ama harf notu yok.
Geçen yıl da büte bir gün kala açıklamışlardı.
0
daha 1. sınıfım ama anladığım kadarıyla hocalar nota göre belirliyor harf notu aralığını.
0
Notlar açıklandı zaten ona rağmen harf notu neden açıklanmıyor?
Geçtik mi kaldık mı belli değil.Bu kadar zor mu arkadaş harf notu girmek?
Geçtik mi kaldık mı belli değil.Bu kadar zor mu arkadaş harf notu girmek?
0
üniversitenin sistemi yüzünden.
misal bizim saçma sistemde notları hiç bilemiyoruz. sadece harf giriyorlar.
ayrıca siz açıklanan sınavdan zaten harfi çıkarabilirsiniz ?
misal bizim saçma sistemde notları hiç bilemiyoruz. sadece harf giriyorlar.
ayrıca siz açıklanan sınavdan zaten harfi çıkarabilirsiniz ?
0
ege'de harf notları ,eğer çan varsa, sınav itiraz süresi dolduktan hemen sonra kendiliğinden geliyor. 60'lık sistem ise hemen açıklanıyor. en azından benim bölümümde böyle. sanırım çanla alakalı bir durum.
0
Çan var abi ya.
DD gelmişse tekrar girecem belki de F geldi.CC gelmişse süper olur:)
DD gelmişse tekrar girecem belki de F geldi.CC gelmişse süper olur:)
0
naylonlee
Bu kütüphane diğer üniversitelerin lisans öğrencilerine açık değil mi?
Bu kütüphane diğer üniversitelerin lisans öğrencilerine açık değil mi?
0
Maalesef değil. İçeriye kart okunarak giriliyor. Birinden kart bulabilirseniz, rahat girebilirsiniz.
0
cakmayazar
soru katsayı mı verilip çözülüyor((1/x)+(1/Y)+(1/z))=1/10Z>Y>xX=?
soru katsayı mı verilip çözülüyor
((1/x)+(1/Y)+(1/z))=1/10
Z>Y>x
X=?
((1/x)+(1/Y)+(1/z))=1/10
Z>Y>x
X=?
0
Bunlar tamsayı ise çözüm x=24, y=30 ve z=40 çıkıyor. Tamsayı olduğu soruda verilmemiş, ben öyle varsaydım. Çözülme için değer verdim ben. Toplamları 1/10 olduğuna göre hepsi 10'dan büyük sayılardır. Hepsi birbirine eşit olsa 30 olur diye başladım. Bir 30'u sabit bırakıp diğerlerini arttırıp azaltmayı denedim. Ama onun dışında bir yol aklıma gelmiyor.
0
Soruyu MATLAB'de çözdüm ve X,Y,Z'nin değerini 100 ile kısıtladım. 7 tane çözüm verdi.
15 45 90
15 50 75
20 28 70
20 30 60
20 36 45
24 30 40
Tüm bunlar 1/10'u ve yukarıda verilen koşulu sağlıyor. X'lerin hiçbiri 29'dan küçük değil. Sorunun bu kadar olduğuna emin misiniz?
edit: Sınırı 1000'e çıkardığımda toplamda 31 çözüm elde ettim.
11 130 715
11 135 594
11 154 385
11 160 352
11 165 330
11 210 231
12 68 510
12 70 420
12 96 160
12 105 140
12 110 132
13 50 325
13 52 260
13 60 156
13 65 130
15 32 480
15 33 330
15 39 130
15 40 120
15 42 105
15 45 90
15 50 75
16 32 160
18 25 225
20 21 420
20 22 220
20 24 120
20 28 70
20 30 60
20 36 45
24 30 40
Görüldüğü gibi, X taş çatlasa 24 olabiliyor.
15 45 90
15 50 75
20 28 70
20 30 60
20 36 45
24 30 40
Tüm bunlar 1/10'u ve yukarıda verilen koşulu sağlıyor. X'lerin hiçbiri 29'dan küçük değil. Sorunun bu kadar olduğuna emin misiniz?
edit: Sınırı 1000'e çıkardığımda toplamda 31 çözüm elde ettim.
11 130 715
11 135 594
11 154 385
11 160 352
11 165 330
11 210 231
12 68 510
12 70 420
12 96 160
12 105 140
12 110 132
13 50 325
13 52 260
13 60 156
13 65 130
15 32 480
15 33 330
15 39 130
15 40 120
15 42 105
15 45 90
15 50 75
16 32 160
18 25 225
20 21 420
20 22 220
20 24 120
20 28 70
20 30 60
20 36 45
24 30 40
Görüldüğü gibi, X taş çatlasa 24 olabiliyor.
0
soruda eksik bişeyler var gibi.
ama mühendisçe bir yaklaşımla ancak şunu düşünebiliriz.
x=y=z kabul edersek, 3/x = 1/10 yani x=30 olur. z>y>x ise ortalaması 30 olacak şekilde 29,30,31 olarak düşünülebilir. yani x=31..
ama mühendisçe bir yaklaşımla ancak şunu düşünebiliriz.
x=y=z kabul edersek, 3/x = 1/10 yani x=30 olur. z>y>x ise ortalaması 30 olacak şekilde 29,30,31 olarak düşünülebilir. yani x=31..
0
X sayıların en küçüğü ve aynı sayıda rakam ekleyip çıkararak oran koruyamazsınız. 1/29 + 1/30 + 1/31 değeri 1/10 etmez.
0
he x küçük olanmış, o zaman 29 olur.
zaten mühendisçe bir yaklaşım dedim. 1/29 + 1/30 + 1/31 sonucu zaten = 0.100007 yapıyor. yani direk karşılığı olmadığı zaten ortada.
zaten mühendisçe bir yaklaşım dedim. 1/29 + 1/30 + 1/31 sonucu zaten = 0.100007 yapıyor. yani direk karşılığı olmadığı zaten ortada.
0
Değer vermeden yapılabilecek şeylerden biri şu: Bir amaç fonksiyonu kurulur ve bu da minimizasyon olarak 0.1-1/x-1/y-1/z 'yi alır. Bunu da ya Newton yöntemi veya Kuhn-Tucker conditions kullanılarak çözülür ya da başka sezgisel yaklaşımlara gidilir. Bu da ALES'lik olmaz, uzun sürecek bir yöneylem sorusudur. Oldukça da ağırdır.
Soru bu kadarsa yanlışlığına eminim. X 24'ten büyük olamaz. MATLAB, GAMS ve Solver (Bu problemi çözebilecek yazılımlardan birkaçı) x>24 deyince, "Çözüm yok" diyor.Eğer tamsayı iseler sonuç verilen şıklardan biri değil.
Soru bu kadarsa yanlışlığına eminim. X 24'ten büyük olamaz. MATLAB, GAMS ve Solver (Bu problemi çözebilecek yazılımlardan birkaçı) x>24 deyince, "Çözüm yok" diyor.Eğer tamsayı iseler sonuç verilen şıklardan biri değil.
0
aynı tipte bir soru daha var.
soru:x,y,z pozitif gerçel sayılardır.
x<y<z ve ((1/x)+(1/Y)+(1/z))=1/10
ise z'nn alabileceği en küçük tam sayı değeri kaçtır?
soru:x,y,z pozitif gerçel sayılardır.
x<y<z ve ((1/x)+(1/Y)+(1/z))=1/10
ise z'nn alabileceği en küçük tam sayı değeri kaçtır?
0
zeq
Penceremde yetişkin dişi bir sokak kedisi var. (Zemin kat) Geçen seneden beri hep yemek veriyorum. O da evin çevresinde geçiriyor vaktini. Ancak yemek harici elimi uzattığımda savunmaya geçiyor ve tıslıyor. Eskiden göz temasına bile tıslardı ama artık ona alıştı sanırım.Bu kediyle nasıl daha iyi anl
Penceremde yetişkin dişi bir sokak kedisi var. (Zemin kat) Geçen seneden beri hep yemek veriyorum. O da evin çevresinde geçiriyor vaktini. Ancak yemek harici elimi uzattığımda savunmaya geçiyor ve tıslıyor. Eskiden göz temasına bile tıslardı ama artık ona alıştı sanırım.
Bu kediyle nasıl daha iyi anlaşabiliriz? Çok sırnaşmasın ama yemeğini yiyip kaçmasın istiyorum. Arada odama girebilir mesela.
Bu kediyle nasıl daha iyi anlaşabiliriz? Çok sırnaşmasın ama yemeğini yiyip kaçmasın istiyorum. Arada odama girebilir mesela.
0
Hiç bulaşmasan sanki daha iyi. Milyon tane virüs, bakteri oluyor bunlarda, uzaktan sevişmenizi öneririm.
0
Zamanla anlaşırsınız, zamanla size alışır. Annemlerin iki yıl önce böyle bir kedisi vardı, içeri girmeyi ve sevdirmeyi bıraktım, tırmalamaması bir şeydi. Şimdi yılışıyor, eve giriyor, çamaşır makinesini oturup seyrediyor banyoda, salonda televizyonu ilgi ve merak ile seyrediyor.
0
mayeskuel
the wire'dan sonra bu tarz sahnelerin müptelası oldum. açıp açıp tekrardan baltimore, maryland'i hayranlıkla izliyorum. rocky'de bu kriterlere uyuyor. başka neler var?
the wire'dan sonra bu tarz sahnelerin müptelası oldum. açıp açıp tekrardan baltimore, maryland'i hayranlıkla izliyorum. rocky'de bu kriterlere uyuyor. başka neler var?
0
spektrum9000
İnternet üzerinden dil öğrenmek için en efektif site hangisidir. Özellikle bu, sizi o dili ana dili olarak konuşanlarla tanıştıran vs. sitelerden hangisi daha iyidir.İspanyolcam şu an başlangıç seviyesinde. Daha önce bir kaç siteye kaydoldum ama uzun soluklu olmamıştı sizin favoriniz hangisidir?
İnternet üzerinden dil öğrenmek için en efektif site hangisidir. Özellikle bu, sizi o dili ana dili olarak konuşanlarla tanıştıran vs. sitelerden hangisi daha iyidir.İspanyolcam şu an başlangıç seviyesinde. Daha önce bir kaç siteye kaydoldum ama uzun soluklu olmamıştı sizin favoriniz hangisidir?
0
0
0
İspanyolca için intercambio bulmak gerek. Benim en sevdiğim intercambio sitesibu.
www.conversationexchange.com
İngilizce-İspanyolca intercambio yapıyorum.
www.conversationexchange.com
İngilizce-İspanyolca intercambio yapıyorum.
0
idlsdzdl
Sevgili duyurucular, bana psikanalizle ilgili üzerine bir şeyler yazabileceğim film ya da kitap önerebilir misiniz? ne açıdan ele alabileceğimi belirtirseniz çok daha mutlu olurum, izlemediğim/okumadığım bir şeyse en azından ne gözle izlemem/okumam gerektiğini bilmiş olurum. öneriler için şimdiden t
Sevgili duyurucular, bana psikanalizle ilgili üzerine bir şeyler yazabileceğim film ya da kitap önerebilir misiniz? ne açıdan ele alabileceğimi belirtirseniz çok daha mutlu olurum, izlemediğim/okumadığım bir şeyse en azından ne gözle izlemem/okumam gerektiğini bilmiş olurum. öneriler için şimdiden teşekkürler duyurunun entelektüel zevatı.
0
david lynch - Mulholland Drive, lost highway (bu iki filmde acaip gndermeler var, güzel bir article çıkabilir. hatta soyle dıyım, alan degıstırırsem bır gun lycnh ve psikolojik analizini falan yapabilirim.
yani tam ne yapacaksın onu söylersen yardımcı olabilirim daha detaylı.
lacan, gender analysis, psychodynamic yaklaşımlardan kitaplar okudun herhalde?
yani tam ne yapacaksın onu söylersen yardımcı olabilirim daha detaylı.
lacan, gender analysis, psychodynamic yaklaşımlardan kitaplar okudun herhalde?
0
dostoyevski - karamazov kardeşler
zweig - duygu karmaşası, bir kadının yirmi dört saati
zweig - duygu karmaşası, bir kadının yirmi dört saati
0
Ipd'nin 2007'den beri her yıl düzenlediği perdeden divana isimli bir etkinliği var, aşağıdaki linkten etkinliklerin detayına ulaşıp, izlenen filmleri ve psikanalitik olarak hangi başlık altında incelendiğini görebilirsiniz:
www.turkpsikanaliz.com
www.turkpsikanaliz.com
0
Size bununla ilgili belgesel önereyim onun üzerinden birini seçebilirsiniz, çünkü lacancı yorumları yapılıyor zizek tarafından
(bkz: the pervert's guide to cinema)
Örneğin burada Zizek'in de açıklamalarından yardım alıp çok klasik olacak ama Psycho ya da Vertigo üzerinden yürüyebilirsiniz.
(bkz: the pervert's guide to cinema)
Örneğin burada Zizek'in de açıklamalarından yardım alıp çok klasik olacak ama Psycho ya da Vertigo üzerinden yürüyebilirsiniz.
0
das experiment - insanlara tanınan imtiyazların o insanların karakterleri üzerine olan etkisini en iyi gösteren film bence.
0
david lynch filmleri +1
a fantastic fear of everything; obsesiflik, fobiler ve çocukluk travmalarıyla ilgili kara komedi tarzında hoş bir film
a fantastic fear of everything; obsesiflik, fobiler ve çocukluk travmalarıyla ilgili kara komedi tarzında hoş bir film
0
we need to talk about kevin. başlığın altında çok güzel incelemeler yapılmış zaten faydalanabilirsin.
0
spektrum9000
Yok mu İspanyol veya Latin Amerika sinemasından bir film tavsiyesi olan?
Yok mu İspanyol veya Latin Amerika sinemasından bir film tavsiyesi olan?
0
www.imdb.com ---> Medianeras
www.imdb.com Fernando E. Solanas (yılmaz güneyin soy isminden geliyor filmin ismi, ama sürreal muazzam bir film)
www.imdb.com --- el viaje (gene sürreal, büyülü gerçekçilik akımıyla donayılmış latın amerika filmi)
www.imdb.com Fernando E. Solanas (yılmaz güneyin soy isminden geliyor filmin ismi, ama sürreal muazzam bir film)
www.imdb.com --- el viaje (gene sürreal, büyülü gerçekçilik akımıyla donayılmış latın amerika filmi)
0
Mesaj kaygısı taşıyorum. Derinlik istiyorum. Çok şey istedim farkındayım. Siyasi olması şart değil
0
También la lluvia
Celda 211
La voz dormida
Blancanieves
Todo sobre mi madre
Mar adentro
Los lunes al sol
Eva
Pa negre
Te doy mis ojos
Celda 211
La voz dormida
Blancanieves
Todo sobre mi madre
Mar adentro
Los lunes al sol
Eva
Pa negre
Te doy mis ojos
0
Var.
Tesis
www.imdb.com
Cronos
www.imdb.com
Viridiana
www.imdb.com
edit: mesaj kaygısı için
El angel exterminador
www.imdb.com
Tesis
www.imdb.com
Cronos
www.imdb.com
Viridiana
www.imdb.com
edit: mesaj kaygısı için
El angel exterminador
www.imdb.com
0
el laberinto del fauno - www.imdb.com ve Guillermo del Toro'nun eski filmleri misal the devil's backbone
el secreto de sus ojos - www.imdb.com
celda 211 - www.imdb.com
Alejandro Amenábar filmleri misal abre los ojos
xxy - www.imdb.com
intacto, el aura vs.
edit: bazılarının menşei tamamen ispanyol olmayabilir ama ben öyle kabul ettim =)
el secreto de sus ojos - www.imdb.com
celda 211 - www.imdb.com
Alejandro Amenábar filmleri misal abre los ojos
xxy - www.imdb.com
intacto, el aura vs.
edit: bazılarının menşei tamamen ispanyol olmayabilir ama ben öyle kabul ettim =)
0
almodavar, serttir, güzel filmleri vardır. bad education favorimdir. talk to her ikinci sırada gelir.
solanas sürreal ve politiktir. ben latin amerikada üstüne tanımam. marquez eserleri gibidir solanasın filmleri.
medianeras sehirin kendisine ait bir film. aşk filmi değil, ama aşk da olabilir.
solanas sürreal ve politiktir. ben latin amerikada üstüne tanımam. marquez eserleri gibidir solanasın filmleri.
medianeras sehirin kendisine ait bir film. aşk filmi değil, ama aşk da olabilir.
0
Mobilden editleyemedim. Mesaj kaygisinin alasi también la lluvia. Ve celda 211dedir.
0
amores perros hayret nasıl yazılmamış demeye geldim, giderken aklıma bi de fermat's room geldi. hadi bakalım.
0
Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar, Annem Hakkında Her Şey, Konuş Onunla (P. Almodovar) - İspanya
Tez (A. Amenabar) - İspanya
Pan'ın Labirenti, Şeytanın Belkemiği (G. del Torro) - Meksika/İspanya
Tanrı Kent (F. Meirelles) - Brezilya
Ay Carmela (C. Saura)- İspanya
Çilek ve Çikolata (T. G. Alea & J. C. Tabia)- Küba
Aşklar ve Köpekler (A. G.Inarittu) - Meksika
Karşı Akıntı (J. Fuentes-Leon) -Peru
Tez (A. Amenabar) - İspanya
Pan'ın Labirenti, Şeytanın Belkemiği (G. del Torro) - Meksika/İspanya
Tanrı Kent (F. Meirelles) - Brezilya
Ay Carmela (C. Saura)- İspanya
Çilek ve Çikolata (T. G. Alea & J. C. Tabia)- Küba
Aşklar ve Köpekler (A. G.Inarittu) - Meksika
Karşı Akıntı (J. Fuentes-Leon) -Peru
0
uzunuzunilgi
bana mı öyle geliyor siz ne düşünüyorsunuz ?özellikle şu son zamanlarda ihtiyaç duyulan sorulara verilen cevap sayısı iyiden iyiye azaldı da sedef tarzı duyurulara dalga geçmeler, alaylar vs arttı.demek istediğim duyuru son zamanlarda bozdu demek istemiyorum ama ne bileyim bir garipleşti mi ? çünkü
bana mı öyle geliyor siz ne düşünüyorsunuz ?
özellikle şu son zamanlarda ihtiyaç duyulan sorulara verilen cevap sayısı iyiden iyiye azaldı da sedef tarzı duyurulara dalga geçmeler, alaylar vs arttı.
demek istediğim duyuru son zamanlarda bozdu demek istemiyorum ama ne bileyim bir garipleşti mi ? çünkü nerede troll denilenleri görsem verilen cevabın haddi hesabı yok ama gelin görün diğerlerinde durum aynı değil.
özellikle şu son zamanlarda ihtiyaç duyulan sorulara verilen cevap sayısı iyiden iyiye azaldı da sedef tarzı duyurulara dalga geçmeler, alaylar vs arttı.
demek istediğim duyuru son zamanlarda bozdu demek istemiyorum ama ne bileyim bir garipleşti mi ? çünkü nerede troll denilenleri görsem verilen cevabın haddi hesabı yok ama gelin görün diğerlerinde durum aynı değil.
0
Bozdudan çok biri bi şey soruyor, bi grup insan sadece etiketlemek için ya da eleştirmek için sırf laf çevirmek, alt etmek için yazıyor.
Bi şey soruyorsun, soruya cevap değil de; eleştiri yapılıyor kişiye. Fikrini söyle geç işte. Cevap vermeyeceksen de boşuna laf kalabaklığı yapma. Duyurunun en göze batan rahatsız ediciliği bu.
Laf sokayım da nasıl olursa olsun kafasında bazıları.
Bi şey soruyorsun, soruya cevap değil de; eleştiri yapılıyor kişiye. Fikrini söyle geç işte. Cevap vermeyeceksen de boşuna laf kalabaklığı yapma. Duyurunun en göze batan rahatsız ediciliği bu.
Laf sokayım da nasıl olursa olsun kafasında bazıları.
0
sorular saçmalaşmaya başladı çünkü. 10 liralık alacağı şey için tavsiye isteyenler. doktorluk bir durum için gelip buraya danışanlar, kendi karar vermesi gerekenler için gelip boş fikir alanlar, googledan habersiz olanlar hepsi çoğaldı.
0
bilgili insanlar azaldı. geyikçiler arttı. türkiye'deki sitelerin sorunu böyle. bilgili insanlar uzaklaşıyorlar. beyin göçü. gençlik geyikten ibaret artık. bilgiye önem veren az.
0
elimden geldiğince insanları uzmanlık alanımca bilgilendirmeye çalışıyorum. duyuruya bir şeyler oluyorsa benim bunda bir suçum yok.
0
ben bıraktım duyuruyu ondandır ahaha
şaka bir yana ben ki inanılmaz duyuru bağımlısıydım. gelmiyorum girmiyorum artık sevmiyorum
burayı güzel yapan bir şey vardı ( glori :p ) bitti gitti
garipleştiği konusuna katılıyorum. soru cevaplara gelince azalma bence de var
şaka bir yana ben ki inanılmaz duyuru bağımlısıydım. gelmiyorum girmiyorum artık sevmiyorum
burayı güzel yapan bir şey vardı ( glori :p ) bitti gitti
garipleştiği konusuna katılıyorum. soru cevaplara gelince azalma bence de var
0
Ben 1-2 ay önce geldim, şu an temiz göründü bana ortalık. Bozmuş olsa ben de yaygara yapardım. Şu anda panikteyim "Ben mi bozdum" diye.
0
kesinlikle çok doğru, üniversiteyi 6 yılda bitirme zorunluluğuyla ilgili bi soruldu 2 kişi cevap verdi, hıyarın biri çıkıp yok sevgilimle sikişirken komdom burnuma kaçtı diye soruyo 45 cevap geliyor. Ayrıca belli popüler tipler göt capslerini bile koysa min. 20 yorum alıyor, sevilmeyen insanlar ne yazarsa yazsın 2 cevap anca geliyor, böyle saçma iş olmaz. İtü sözlüğe üyeyseniz duyurularınızı ordan yapabilirsiniz.
0
ben tamamen kendi dünya görüşümü empoze etmek için cevap yazıyorum bazen. gece vakti açılan +18 duyurulardan da kimseye zarar gelmez kanaatindeyim. onun haricinde, es yazarı olarak kullanmadan önce de burada hesabım vardı, 4-5 sene oluyor, duyurunun içeriğinin hiç değiştiğini sanmıyorum. combofix çıkınca teknik soruların lüzumu da azaldı diyorlar. öyle distile bilgiye kimsenin ihtiyacı yok. arada kan ihtiyacı, acil ev, çok müşkül durumda kalan insanlarla dayanışma gibi faideli amaçlar için duruyor işte duyuru. biz burada yeşilliğiz.
0
Geyik ya da genel başlıkların altına uzun uzun cevap yazılması, bilgi gerektirenlerin altına az yazılması bana garip gelmiyor açıkçası. Kondom ile ilgili bir soruya 30 kişinin cevap vermesi, zaten 3 sevişsen cevap verilecek ya da daha çok herkesin yaşadığı bir konu. Ama atıyorum ki Java ile ilgili bir sorunun az cevaplanması daha normal, bu konuda bilgisi olan insan daha az zaten. Sevişme konusunda, Java konusundan daha fazla insanın bilgisi vardır. Burada goygoyculara pek girmiyorum tabii.
Ama bunu yazarken de eskiyi bilmiyorum, daha çok uzman mı vardı ya da genel konuların altına yazılmak mı çekinilen bir şeydi.
Beni duyuruda rahatsız eden tek durum, ciddi ciddi bir soru yazıldığında altında bilmeyen birçok insanın geyiğinden geçilmemesi; "Bula bula soracak bunu mu buldun" denmesi ve birtakım trollemeler.
Ama bunu yazarken de eskiyi bilmiyorum, daha çok uzman mı vardı ya da genel konuların altına yazılmak mı çekinilen bir şeydi.
Beni duyuruda rahatsız eden tek durum, ciddi ciddi bir soru yazıldığında altında bilmeyen birçok insanın geyiğinden geçilmemesi; "Bula bula soracak bunu mu buldun" denmesi ve birtakım trollemeler.
0
cilekli krep
98 yılında bir kızın başbakana sorduğu soru şu :" ı wonder if you become prime minister of turkey which language would you prefer to communicate with other countries' leaders?"millet de kızın ingilizcesiyle dalga geçmiş. ben cümlede bir hata göremiyorum. neresinde hata var? aksanı desen bir türkün t
98 yılında bir kızın başbakana sorduğu soru şu :
" ı wonder if you become prime minister of turkey which language would you prefer to communicate with other countries' leaders?"
millet de kızın ingilizcesiyle dalga geçmiş. ben cümlede bir hata göremiyorum. neresinde hata var? aksanı desen bir türkün türk aksanıyla ingilizce konuşması da komik gelmiyor bana.
" ı wonder if you become prime minister of turkey which language would you prefer to communicate with other countries' leaders?"
millet de kızın ingilizcesiyle dalga geçmiş. ben cümlede bir hata göremiyorum. neresinde hata var? aksanı desen bir türkün türk aksanıyla ingilizce konuşması da komik gelmiyor bana.
0
Pek bir hata yok da biraz cümlenin iki tarafının tense'leri tutmamış.
"I wonder if you became prime minister of turkey which language would you prefer to communicate with other countries' leaders?" ya da "I wonder if you become prime minister of turkey which language will you prefer to communicate with other countries' leaders?" olabilirdi. Daha güzeli "I wonder if you were to become prime minister of turkey which language would you prefer to communicate with other countries' leaders?" olabilirdi.
Ama nesiyle dalga geçmişler, ben de anlamadım.
Edit: The eksikmiş. Prime minister'dan önce the olmalı. Yine de sorulmayacak soru değil, o kadarı kadı kızında da olur.
"I wonder if you became prime minister of turkey which language would you prefer to communicate with other countries' leaders?" ya da "I wonder if you become prime minister of turkey which language will you prefer to communicate with other countries' leaders?" olabilirdi. Daha güzeli "I wonder if you were to become prime minister of turkey which language would you prefer to communicate with other countries' leaders?" olabilirdi.
Ama nesiyle dalga geçmişler, ben de anlamadım.
Edit: The eksikmiş. Prime minister'dan önce the olmalı. Yine de sorulmayacak soru değil, o kadarı kadı kızında da olur.
0
jackies
Diye bir şey varmı yaBugun ofıse gelen bankacı kadın bizim muhasebeci kıza anlatıyordu böyle bişeyDogrumu bu gercekten yahu
Diye bir şey varmı ya
Bugun ofıse gelen bankacı kadın bizim muhasebeci kıza anlatıyordu böyle bişey
Dogrumu bu gercekten yahu
Bugun ofıse gelen bankacı kadın bizim muhasebeci kıza anlatıyordu böyle bişey
Dogrumu bu gercekten yahu
0
mini etekle ilgisi yok. insan sevdiği şeyleri yapınca iyi hisseder.
mini giymek aracı olur bu hisse, o kadar.
mini giymek aracı olur bu hisse, o kadar.
0
her kadın ilgiden hoşlanır. hatta her insan ama kadınlar daha çok.
her kadının da istediği ilgi tipi farklıdır. kimi bakılmasını ister kimi birkaç hoş söz kimi başka bir şey vs. mini etek bakışları üstünde topladığında mutlu olan kadınları iyi hissettiren bir şey.
her kadının da istediği ilgi tipi farklıdır. kimi bakılmasını ister kimi birkaç hoş söz kimi başka bir şey vs. mini etek bakışları üstünde topladığında mutlu olan kadınları iyi hissettiren bir şey.
0
aynısı fön çektirmek, ya da saçını yeni beğendiğin bir renge boyatmak ya da makyaj yapmak ya da yeni aldığın bir kıyafeti giymek için de geçerli. kendini güzel/alımlı/çekici bulmanı sağlıyor, sen de iyi hissediyorsun. tam tersi bir örnek olarak sabah kalkıp alnının ortasında sivilce çıktığını gördüğünde, ya da saçlarının berbat göründüğünü gördüğünde ya da paspal giyindiğinde kendini enerjisiz, depresif, kötü hissetmen işte.
0
hepiniz çok biliyonuz, yazanlardan kaçı kadın allah aşkına?
ben de severim mini etek giymeyi çünkü yakıştırıyorum kendimce. Dar pantolonu da yakıştırıyorum. Aynı şey. Bunları GOP tarzı yerlere giderken giyoyo muyum? Hayır. 'Soruları alayım' lı başlık açıcam size.
ben de severim mini etek giymeyi çünkü yakıştırıyorum kendimce. Dar pantolonu da yakıştırıyorum. Aynı şey. Bunları GOP tarzı yerlere giderken giyoyo muyum? Hayır. 'Soruları alayım' lı başlık açıcam size.
0
"erkekler bakacak ilgi delisi olcam vuhhuu" durumu olmadan da mini etek giyilir. kendine özen göstermek, aynada gördüğünden memnun olmak için giyilir. fantastik iç çamaşırı da giyilir aynı sebeple, başkası için değil kişinin kendisi için.
0
Aynaya bakıp kendini beğendiysen kendini iyi hissedersin, özgüven pompalar. Dolayısıyla mini etek giyip kendini aynada beğendiysen, "Hiç de fena değilmiş benim bacaklar ya" dersin. Dolayısıyla da mutlu olur, iyi hissedersin.
0
bacaklarıyla kendini değerli hissetme durumu.
hepimizde biraz biraz yok mu bu? bu kadın abartmış da, ben de saçlarım iyi şekil aldığında kendimi iyi hissediyorum mesela. ya da ne bileyim. bu kadın da iyi hissettiğini düşünmekte haksız değildir bence. yanlışı yok. ahlak sınırlarını da aşmıyor. dilimize acı biber sürmek düşer bize:/
hepimizde biraz biraz yok mu bu? bu kadın abartmış da, ben de saçlarım iyi şekil aldığında kendimi iyi hissediyorum mesela. ya da ne bileyim. bu kadın da iyi hissettiğini düşünmekte haksız değildir bence. yanlışı yok. ahlak sınırlarını da aşmıyor. dilimize acı biber sürmek düşer bize:/
0
djarwi
Aydan Şener'in oynadığı karakterin intihar ettiği bir film varmış. Bilen var mıdır adını?
Aydan Şener'in oynadığı karakterin intihar ettiği bir film varmış. Bilen var mıdır adını?
0
Yüzleşme- www.youtube.com
Aydan Şener görünmüyor neredeyse. sanıyorum yabancı bir filmden çalıntı/alıntı/uyarlama, belki tiyatro eserinden. Efsanevi kadrosu vardı filmin. Taner Barlas, Göksel Kortay, Metin Serezli, Yalçın dümer, Çiçek Dilligil, Kaan Girgin, Yalçın dümer... Güzeldir, izle derim, kadro aşkına izlenir.
Aydan Şener görünmüyor neredeyse. sanıyorum yabancı bir filmden çalıntı/alıntı/uyarlama, belki tiyatro eserinden. Efsanevi kadrosu vardı filmin. Taner Barlas, Göksel Kortay, Metin Serezli, Yalçın dümer, Çiçek Dilligil, Kaan Girgin, Yalçın dümer... Güzeldir, izle derim, kadro aşkına izlenir.
0
vigorous
gerçekten yardıma ihtiyacım var artık iş kontrolden çıktı.oldum olası uykuyu çok seven bol bol uyuyan biriyimdir.ama bu zamana kadar ne olursa olsun o gün az uyumam gerekiyorsa az, hiç uyumamam gerekiyorsa hiç uyumazdım.ama artık günde en az 10 saat uyuyorum ve işin kötüsü uyandıktan sonra hiç utanm
gerçekten yardıma ihtiyacım var artık iş kontrolden çıktı.oldum olası uykuyu çok seven bol bol uyuyan biriyimdir.ama bu zamana kadar ne olursa olsun o gün az uyumam gerekiyorsa az, hiç uyumamam gerekiyorsa hiç uyumazdım.ama artık günde en az 10 saat uyuyorum ve işin kötüsü uyandıktan sonra hiç utanmadan esnemeye devam ediyorum sanki gece hiç uyumamışım gibi. yakın zamana kadar "uyandığımda yapacak bir şeyim yok ondan uyuyorum" diye düşünürken artık işim olduğunda bile uyanamaz yada uyansam bile o işimi bitirir bitirmez hemen uyumaya koşar bir hale geldim. her gün yarın ne olursa olsun erken kalkacağım diye düşünüp ertesi gün yine güneşi ıskalamak sinir bozucu olmaya başladı.vücudumda bir sorun olduğunu düşünmeye başlıyorum.var mıdır bu konuda tavsiyesi,bilgisi,yaşanmışlığı vb. olan dostlar? yaş 23 erkek.
0
aynısını yaşıyorum, tiroidlerine bir baktır. ben de bişey çıkmadı ama çok uyuyorum.
0
Spor yapıyor musunuz? Spor uyuşukluğu alır ama o kısım kısır döngü; yattıkça insanın daha da yatası geliyor, daha da çok yattıkça daha da miskinleşiyor.
Onun dışında birtakım testler yaptırmakta, uyuşuksanız da uyuşuk değilseniz de yaptırmakta fayda var. Fırsatınız varsa yaptırın. Bir B12 ölçtürün, Tiroksin miydi, neydi, bu tembellikle ilgili hormonlar onları ölçtürebilirsiniz. Zaten konu ile ilgili dahiliyeye gitseniz bir el atarlar duruma.
Bir de sizi kaldıracak bir motivasyonunuz yoksa ve ömrünüz boyunca da böyle olduysa kalkılmıyor arkadaş, kendimden biliyorum. Servisi kaçırma derdi olmasa işe gidemeyeceğim.
Onun dışında birtakım testler yaptırmakta, uyuşuksanız da uyuşuk değilseniz de yaptırmakta fayda var. Fırsatınız varsa yaptırın. Bir B12 ölçtürün, Tiroksin miydi, neydi, bu tembellikle ilgili hormonlar onları ölçtürebilirsiniz. Zaten konu ile ilgili dahiliyeye gitseniz bir el atarlar duruma.
Bir de sizi kaldıracak bir motivasyonunuz yoksa ve ömrünüz boyunca da böyle olduysa kalkılmıyor arkadaş, kendimden biliyorum. Servisi kaçırma derdi olmasa işe gidemeyeceğim.
0
@rock n roll bir baktırayım teşekkürler.
@aychovsky spor yapmıyorum son 2 senedir.testleri yaptırmak mantıklı geliyor.motivasyon zaten yokta en azından bir sebebim olduğunda bile işler değişmiyor canımı sıkan,sorun olan bu.
@aychovsky spor yapmıyorum son 2 senedir.testleri yaptırmak mantıklı geliyor.motivasyon zaten yokta en azından bir sebebim olduğunda bile işler değişmiyor canımı sıkan,sorun olan bu.
0
gorki
Yaz okulunda üstten ders alınıyor mu ? Kendi üniversitem dışında bir yerden alabilir miyim ?
Yaz okulunda üstten ders alınıyor mu ? Kendi üniversitem dışında bir yerden alabilir miyim ?
0
yaz okulunda üstten ders alınabiliyor, bundan eminim. kendi üniversiteniz dışında üstten almayı planladığınız dersi açan bir fakülte bulabilirseniz, alabilirsiniz o dersi. (bizim arkadaşlar almışlardı, üniversitelerin uyguladığı protokol farklı mıdır bilemiyorum)
0
başka okuldan ders alıp saydırma işi bölümünüze ve hatta hocanıza göre değişiyor.
0
gidip bölümünle konuşup "hocam şu dersi şu üniversiteden alıcam ama denklik veriyor musunuz?" diye sorman gerekir.
odtü vermiyor mesela kıbrıs kampüsünden başka hiçbir yere denklik. alamıyoruz başka bir yerden.
odtü vermiyor mesela kıbrıs kampüsünden başka hiçbir yere denklik. alamıyoruz başka bir yerden.
0
Kendi üniversiteniz dışında hangi üniversitelerden alabileceğinizi, üniversiteniz ve hatta bölümünğz belirler. Örneğin, bazısı der ki "Üniversite sınavı taban puanı, bizim bölümün taban puanından düşük olan üniversitelerden alınmış dersleri kabul etmiyoruz, saydırmıyoruz.", bölüm ve fakültelerin üniversiteye ek olarak inisiyatif alma hakları vardır ve bu çıtayı yükseltebilirler (düşüremezler). Bu nedenle bölüm başkanı veya yardımcıları ile konuşmanızı öneririm.
0
