Giriş
(27)

Ne zamandan beri sevgiliniz yok

arbre
Aga be. Güne dertli başladık. En son sevgilimden 2024 kasım ayında ayrılmıştım. 1 ay sonra bir yıl olacağını fark ettim. 1 yılı sayısız flört ve 0 sevgili ile geçirdim. Buna alışık değilim normalde. Geçen Ekşi'de bir kızla konuştum. 3 yıldır sevgilim yok dedi. Sağlık memuru, arabası var, eli yüzü dü
Aga be. Güne dertli başladık. En son sevgilimden 2024 kasım ayında ayrılmıştım. 1 ay sonra bir yıl olacağını fark ettim. 1 yılı sayısız flört ve 0 sevgili ile geçirdim. Buna alışık değilim normalde. Geçen Ekşi'de bir kızla konuştum. 3 yıldır sevgilim yok dedi. Sağlık memuru, arabası var, eli yüzü düzgün kız, toksik değil. Yine şirketimde zengin, güzel bir kadın var. Benden büyük. O da evlenmemiş. Bu işler nasıl bu noktaya geldi?
-3
arbre
(06.10.25)
Gerçek bir yanıt arıyorsak 2 yıl

Flört sayısını hatırlamıyorum arada geçen ama en son 2 hafta kadar

Valla o işlerde kalp kaptırınca ruh da gidiyor dikkat et .d
0
baldan kaymak
(06.10.25)
hiç olmadı flört de dahil. 4-5 kez reddedildim.
0
Algorix
(06.10.25)
1 aylık takılma sayılırsa aralıkta 2 sene olcak
0
nahtoderfahrung
(06.10.25)
6 yıl,
7-8 hoşlantı,
2 date,

genel anlamda çevremde erkeklerin bu şekilde,
kızların ise max 1 yıl çünkü dateler teklifler çok.
0
kararsızataletfilozofu
(06.10.25)
3 yıldır yok. lakin sevgilimsimsimsimsi bir şey var. ne olacağı belli değil. beklentim %1. bekliyorum bakalım.
0
art cat chocolate
(06.10.25)
2020 mart ayından beri.

flörtler çok ama hiç biri sevgili olmadı.

hayatımdaki en uzun sevgilisizlik dönemi.
0
rain when i die
(06.10.25)
Arkadaşlar teşekkür, tik attım hepinize ama gözükmüyor
-1
🌸arbre
(06.10.25)
10 aydır
0
naksidil
(06.10.25)
BENİM DE YOK. 1 YIL OLDU. 1 yıl. Dille kolay.
0
Shepard
(06.10.25)
artık kimse ciddi bir ilişki istemiyor maalesef; herkes "an"lık şeyler peşinde. konuya dönersek çok ciddi bir şey değildi ama 1 ay önce ayrıldık
0
sweetoffice
(06.10.25)
sevgili istesem bugün bulurum, abartmıyorum aksjdj. boşandığımdan beri kimse yok yani 1 yıl. öncesinde de ayrılık süreçleri, birkaç yıl denilebilir. kafa rahatlığı güzel, kimseyle ve saçmalıklarıyla uğraşmak istemiyorum.
0
deartheodosia
(06.10.25)
muhtemelen beni geçebilecek biri yoktur.
17 sene
herhalde bundan sonra da olmaz diye düşünüyorum.
0
high hopes of the sozluk
(06.10.25)
87'den beri (bin dokuzyüz olan :D)
Bunu geçin de görelim.
0
bartholomew87
(06.10.25)
Olm 17 sene, siksenyediden beri diyen arkadaşlar hikayelerini de yazmalı
0
Shepard
(06.10.25)
@high hopes of the sözlük;
2007’den beri diyerek sizi ekarte ediyorum. Bakalım beni geçecek var mı :)
(Seksen yedi yazanı saymıyorum ben doğduğumuzdan beri tutamayız bu hesabı belli bir yaştan sonrasını saymalıyız :))
0
mutekebbir
(06.10.25)
Normalde saymamam lazım da hadi sevgili sandığım kişiyi sayarsam eğer (uzak mesafe) 8 senedir yok ha yüzyüze yan yana normnal bir sevgililik dersek 2012'den beri yok.

arada flörtleşmeler, tanışmalar etmeler oldu tabi ama sevgilikle sonuçlanmadığı içim dahil etmiyoruz.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(06.10.25)
3 seneyi geçti galiba.

Edit: neden yalnız olduğunuzu da anlatın demişsin. Severim manitacilik işini ama bir tık da buradayım: www.instagram.com
0
sekizdokuzon
(06.10.25)
7-8 yildir yok. cunku kocam var. muhahaha. (hayret kimse goygoy yapmamis)
0
taurina
(06.10.25)
taurina, sorma ya. Sevgilim yok çünkü karım kızıyor yazan çıkmamış. Normalde susmazlar. Olmayanlar neden olmadığını yazsın bari.
-1
🌸arbre
(06.10.25)
4 ay.
0
rakicandir
(06.10.25)
2014'de evlendim, o gunden beri sevgilim yok.
evde karsi cins biri var ama ne ise yaradigini arada sorguluyorum.
0
cooperr
(06.10.25)
7 yıldır yok. 2018'de evlendim.
0
ucurulmamak umidiyle
(06.10.25)
1.5 yıldır yok. Hatta 1.5 yıldır olmaya uğraşıyor ama olamıyor, kabiliyetsiz çıktı.
0
muhayyer divan
(07.10.25)
6 ay oldu benim de biz bize yeteriz duyuru kızları dm :d
0
messina123
(07.10.25)
9 ay oldu. Arada 2-3 date var.
Gelenler tek başına yaşamanın konforunu bozmaya değmeyeceğini hissettiriyor. Şimdi kimsenin nazıyla uğraşacak gücü bulamıyorum kendimde.
0
onyx
(07.10.25)
34 yıldır. Tesadüfe bakın ki ben doğalı da o kadar geçmiş.
0
amateur
(07.10.25)
Ekşicilik bitmiş. Hepinizin en az 3 konustuğu karşı cins olması gerekiyordu.
-2
🌸arbre
(07.10.25)
(7)

Çeviri lütfen.

kozm
“Bu bir yolculuk, aynı zamanda her şeyi geride bıraktığımız…” “Bu bir yolculuk, her şeyi geride bıraktığımız…” “Bu bir yolculuk, her şeyi bir kenara bıraktığımız..”Cümelerdeki vurgu için devrik olmasına ve bağlaç olarak virgülden sonra devam etmesine dikkat etmeliyiz. Aslolan cümle “her şeyi geride
“Bu bir yolculuk, aynı zamanda her şeyi geride bıraktığımız…”
“Bu bir yolculuk, her şeyi geride bıraktığımız…”
“Bu bir yolculuk, her şeyi bir kenara bıraktığımız..”

Cümelerdeki vurgu için devrik olmasına ve bağlaç olarak virgülden sonra devam etmesine dikkat etmeliyiz. Aslolan cümle “her şeyi geride bıraktığımız bir yolculuk” fakat edebi nitelik taşıması açısında böyle düşündüm. tam olarak yukarıdaki örneklerdeki vurguyu yakalayabilir miyiz?

İngilizce’ye çevrilmesini rica ediyorum.

Yolculuktaki kastımız, zaman içerisinde ilerlediğimiz bir kavram.. arayış içerisinde durmadan yürümek, düşünmek gibi.. bunu gerçekleştirirken de bize ağır gelen tüm o yükleri/maddi yaşam için yırtınmalarımızın bir kenara bırakılması.. etc.

Çok sağolun.
0
kozm
(04.03.23)
Çeviri derken İngilizce çeviri sanırım. Eğer öyleyse;

2- This is a journey, where we leave everything behind...

3- This is a journey, where we set aside all...

Bunlar iş görebilir belki.

1. Cümle Türkçe için anlamsız olmuş, "aynı zamanda" kullanıldığı için anlam düşüyor.

Her şey ayrı +1
0
akhenaten
(04.03.23)
Hangi dile çevrilmesini istiyorsunuz? İngilizce ise şöyle çevrilebilir:

"This is a journey, one that we leave everything behind as well."

"This is a journey, one that we leave everything behind."

"This is a journey, one that we set everything aside."
0
amateur
(04.03.23)
ingilizce mi istiyorsun türkçe mi? çeviri dediğine göre ingilizce yazayım;

"A journey it is, where we leave everything behind as we move forward."
"A journey it is, moving on by leaving everything behind."
"A journey it is, putting everything aside as we venture forth."

türkçe istiyorsan;

"Bu bir yolculuk, ilerledikçe her şeyi geride bıraktığımız..."
"Her şeyi geride bırakarak devam ettiğimiz bir yolculuk bu..."
"Bu bir yolculuk, her şeyi bir kenara bırakarak yol alacağımız bir macera..."
"Her şeyi ardımızda bırakarak ilerlediğimiz bir yolculuk bu..."
"Bir yolculuk bu, eski hayatımızı geride bırakarak yeni bir hayata yelken açtığımız..."
"Bu bir yolculuk, her adımımızda geçmişi arkamızda bırakarak geleceğe doğru ilerlediğimiz bir macera..."
0
avatar is back
(04.03.23)
Her şey ayrı olarak editledim, kusura bakmayın. İngilizceye çevrilmesini istiyorum.

@akhenaten 1. Cümlenin anlamsız olduğunu düşünmüyorum, örneğin bir yolculuk halindesiniz ve bunun yanı sıra her şeyi geride bırakıyorsunuz.. burada geride bıraktığınız şeyler zaman ve yol değil, ruhani bir yükünüzü de bırakıyorsunuz anlamı taşıyor. Yolcuğulunuzun yanı sıra.. yani yolculuk sırasında gerçekleştirdiğiniz geride bırakma eylemi için “aynı zamanda” kullanılabilir diye düşünüyorum.

Yolculuktaki kastımız, zaman içerisinde ilerlediğimiz bir kavram.. arayış içerisinde durmadan yürümek, düşünmek gibi.. bunu gerçekleştirirken de bize ağır gelen tüm o yükleri/maddi yaşam için yırtınmalarımızın bir kenara bırakılması.. etc.
0
🌸kozm
(04.03.23)
@kozm bilemedim ki, nedense bir türlü oturtamadım kulağıma. "aynı zamanda" kısmına bir şey bağlanması gerek ve o şey cümlede eksik gibi geliyor.

Demeye çalıştığım;

Örneğin "bu aynı zamanda her şeyi geride bıraktığımız bir yolculuk."

Ya da "bu bir yolculuk, aynı zamanda her şeyi geride bıraktığımız bir serüven"

Gibi bir şey olmalı sanki. Yine de benle ilgili bir şey de olabilir belki, bilemedim.
0
akhenaten
(04.03.23)
It's a journey, but also one in which we leave everything behind..."
"It's a journey, where we leave everything behind..."
"It's a journey, a journey where we put everything aside."
0
deepex
(04.03.23)
This is a journey, in which we left all behind
0
038576
(05.03.23)
(17)

Hayatınız boyunca sizce size kaç kere aşık oldular?

osssy
Ve yaşınız kaç?
Ve yaşınız kaç?
0
osssy
(06.12.21)
Sıfır.

30.
0
amateur
(06.12.21)
bir veya iki sanırım. yaşım 27. bazılarında kendi aptallığımdan dolayı da olsa her ilişkimde terk edildim ama, o açıdan ha hiç olmamış ha 20 olmuş çok umrumda değil, sonuç olarak hep enkaz hehe.
0
der meister
(06.12.21)
35 E.

iki diyorum.
0
chezidek
(06.12.21)
yakında 25 olacağım, zıffır :)
0
rose parks
(06.12.21)
3 diye biliyorum.
0
Bruce
(06.12.21)
İnsan böyle bi şeyden nasıl emin olur ki çok sanarsın hiçtir hiç sanarsın beştir falan.
0
kulaktan dolma biber
(06.12.21)
@kulaktan dolma biber: hocam insan anlar, öyle deme.
0
chezidek
(06.12.21)
Bildiğim 4.
3’ü karşılıklıydı.
Platonikleri ya da güzel arabayı görünce aşık olduğunu sananları saymadım :)

Yaş 37
0
gabe h coud
(07.12.21)
Böyle bir şeyi nasıl bilebiliriz ki? Kaç kişi aşkını itiraf etti dersek abidik gubidik tanışır tanışmaz aşık oldum diyen veya anonim yazan tipleri hiç hatırlamıyorum. Kadınların başına çok fazla bu tarz olay geliyor.
Ama zaten hayatımda olanlardan 13 tanesi söyledi bu zamana kadar, 7 tanesi sevgilimdi. Kendisi gelip söylemeyen ama benim tahmin ettiğim kişileri hesaba katmadım çünkü sağlıklı veri değil. Yaşım 26
0
eatpraylaw
(07.12.21)
19 yaşında iken biri aşık oldu onu da trafik kazasında kaybettim.
0
cilekli pasta
(07.12.21)
benim bildiğim 4.
yaş 27
0
epleindebisous
(07.12.21)
soru sizden hoşlandı, size açıldı, sizi beğendi, sizi çok çekici buldu, sizle sevişti değil arkadaşlar. hata payı olur muhakkak ama genel olarak anlaşılan bir şey bu bana kalırsa.
0
🌸osssy
(07.12.21)
2. 30 kıymetleri bilinemedi tabi aşık olduklarında da 20 lerdeydim
0
vasilias
(07.12.21)
0 yazıyla sıfır.

32 E.
0
put it in your appropriate place
(07.12.21)
Karsı taraftan emin olamayız bence ama 3 olabilir.
27 E
Çünkü çoğu zaman kendimden bile emin olamıyorum.
0
ananiyimioguz
(07.12.21)
33, bildiğim kadarıyla 2. ben de 3 kere aşık oldum.
0
reanarchy
(09.12.21)
En doğru yorumu dolma biber yapmış ama tik atılmamış.

Ben de aynı şeyi söyleyecektim.
0
Avoiding The Puddle
(10.12.21)
(14)

Covid Pozitif

clones
An itibariyle pozitif olduğumu öğrendim. Aradılar beni ilaç getireceklerini söylediler. Fakat çevreden bu ilacın oldukça ağır etkileri olduğunu söyleyenler var. İki doz biontech aşım var bu ilaçları kullanmam gerekiyor mu?
An itibariyle pozitif olduğumu öğrendim. Aradılar beni ilaç getireceklerini söylediler. Fakat çevreden bu ilacın oldukça ağır etkileri olduğunu söyleyenler var. İki doz biontech aşım var bu ilaçları kullanmam gerekiyor mu?
0
clones
(27.10.21)
Twitter'da @esenol kullanılmaması gerektiğini söylüyor. Ben ona inanırım.

Esin Davutoğlu Şenol'u bilmeyenler var sanırım kendisinin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı olduğunu şuraya bırakayım.
0
lcha
(27.10.21)
Abdurrahman dilipak'da kullanılmaması gerektiğini söylüyor. karar sizin :)
0
giovanne
(27.10.21)
Semptom var mı?
0
pispinti
(27.10.21)
@pispinti ufak soğuk algınlığı belirtileri var sadece.
0
🌸clones
(27.10.21)
Benim aşım yokken 1 yıl önceki varyant ile geçirdim.ilaçtan sonra iyileştim ama ilk 6 ay çarpıntı vs gibi şeyler yaşadım. Kendinizi gözmelemenizi kötüleşirseniz kullanmanızı öneririm.
0
denizmaniaherif
(27.10.21)
ben kullanmadım.
0
dafuq
(27.10.21)
yakın zamanda bir arkadaşım oldu. ilacı getirenler zaten aşınız var. eğer çok kötüleşirseniz kullanırsınız demişler.
0
draconas
(27.10.21)
Bende nefes darlığı vardı ciğerlere inmeye başlamış kullan demişlerdi kullandım nefes darlığım azalmıştı sonra. Ateşim de düşük seyretmişti hep.
0
izza
(27.10.21)
ağır geçirirsen kullan. işe yarıyor.
0
xrated
(27.10.21)
İşe yarıyor +1
Ağır etkileri var -1

Zamanında iki ilaç vardı. Bu ikinci ilaç ağır etkileri olan ilaç idi. Zaten covid faydası olmayan zatürre ilacı gibi bişeydir. Onu vermeyi uzuuuuun süre önce durdurdular.

Fakat şu "çevre" bu durumu "covid ilacı zararlı" diye genelledi.

Şu çevreye bi sormanı rica ediyorum, zararlı dedikleri covid ilacının tam adı neymiş. (kesin bilmiyoruz diyecekler yada "işte veriyorlar ya onlar" deyip geçiştirecekler)

Bu verdikleri ilaç yüzde yüz iyileştiren bir ilaç değil ve fakat covidi hafif geçirmeye faydası olan bir ilaç.

Hafif geçiriyorsunuzdur kullanmazsınız siz bilirsiniz.

Ayrıca o söyleyen çevreyi bulsam bir çift sözüm olacak ama neyse :)
0
top_secret
(27.10.21)
Aynı ilaç mı bilmiyorum ama ailemden herkes kullandı ilacı pozitif olmadığım halde bana da verdiler ve ben de kullandım, bir yan etkisi olmadı sadece ilk dozlar biraz fazla olduğundan bol sıvı tüketmeniz iyi olabilir.
0
bartholomew87
(27.10.21)
İlacın ağır yan etkileri yok. Kullanırsanız bir zararı olmaz. Kanıtlanmış bir faydası da yok. Kullanmazsanız da bir zararı olmaz. Kullanıp kullanmamanın zarar noktasında fark yaratmadığını düşünürsek kullanmak daha mantıklı.
0
amateur
(28.10.21)
Ben kullanmadım, nefes sorunum olmadı, sadece yüksek ateş vardı. Oldukça sağlam beslenmeye dikkat ettim.
0
sirisum
(28.10.21)
Covid pozitif biri olarak yazıyorum şu an, 13.günümdeyim.

Aşı çift doz sinovac var. İlacı kullanmayacaktım, sözde. Çok tepkiliydim. Ama can korkusu içime yerleşene kadarmış o :) 3.gün çok kötü oldum ve içmeye başladım. İlaç sayesinde 2 gün içinde toparladım. Öyle ki, ilaç saatlerine yakın ilacın etkisi azaldığı için öksürük nöbetlerim artıyordu. İlacı içince rahatlıyordum.
0
mellifica
(28.10.21)
(41)

Türk olmaktan gurur duyuyor musunuz?

but that was just a dream
Evet/hayırNeden?Yaşınız?
Evet/hayır
Neden?
Yaşınız?
0
but that was just a dream
(27.10.21)
Hayır 21
0
owaki
(27.10.21)
evet, 28
0
wishmaythşngs
(27.10.21)
Hayır çünkü bir insanın kendisinin seçmediği milliyet, doğum yeri vs. şeylerle gurur duyabilmek bana göre dünyanın en saçma şeylerinden biri.
28 yaşındayım.
0
ms brownstone
(27.10.21)
Ms brownstone +1

Benim kendim cabalayip yaptığım ya da secimlerim sonrasında olan bir olay değil.
0
logisticsmanager
(27.10.21)
Yoo.
37.
0
kobuzchu kiz
(27.10.21)
Hayır, 32
0
matilda
(27.10.21)
hayır.
neden duyayım ki her ulus kendince özeldir.
33
0
sizofren06
(27.10.21)
Evet
Çünkü kimliğinin bir parçası ve kendimle barışık bir insanım. Kürt olsam Kürtlüğümle, Ermeni olsam ermeniliğimle gurur duyardım.
28
0
sckxyss
(27.10.21)
Hayır, 23.
0
izza
(27.10.21)
Evet,
sonuçta benim karakterimi, davranıslarımı sekillendiren birsey.
farklı milliyetten de olsam gurur duymama gibi bir düsüncem olmazdı, sadece önemsiz oldugunu düsünüyorsam gurur duymuyorum önemsiz vs. derdim, herseyi dört dörtlük bir millet oldugunu düsünmüyorum.
30
0
durgunfoton
(27.10.21)
evet, duyuyorum.

geçmişinden ve coğrafyasından dolayı (son 100 yıllık tarihten bahsetmiyorum bu arada)

36 yaşındayım/sanat tarihçisiyim
0
love and trust
(27.10.21)
Hayır.
Seçemediğimiz, random gelen şeyler için gurur duymak mantıklı değil de ondan.
24
0
candide
(27.10.21)
George Carlin'in bununla ilgili çok güzel bir konuşması vardı gösterisinin birinde. Linkini aşağıya bırakıyorum. 5:10'dan sonra başlıyor.

www.youtube.com

Cevaplarım;

- Hayır
- Tesadüflerle gurur duyulmaz, mutlu olunur. Mutluluğa değinmeyeceğim.
- 30
0
desdenova34
(27.10.21)
bazı arkadaşlar kişisel bir tarafı olmadığına değinmiş. ona ek bir de, kesinlik de yok. türk olmak. nedir türk olmak? öyle çat diye herkesin aynı şeyi söylediği bir tanımı yok ki. kimi diyecek 5000 yıldır var olan köklü blah blah, öbürü islamla harmanlayacak vs. aynı şey diğer milliyetler için de geçerli. ingiliz olmak. nedir ingiliz olmak? İngilizce konuşmak mı, anne babanın ingiliz olması mı, ingiltere'de doğmak veya yaşamak mı? hepsi mi? ya da kendini ingiliz hisseden herkes ingiliz mi? ne var yani bu türk olmanın içinde? tam da içini doldururken çok şey değiştiği için hayali topluluklar olmaktan öte gitmiyor ve övünecek veya gurur duyulacak bi şey kalmıyor bence. türklük deyince aklıma hep olumsuz şeyler geliyor mesela şu an benim. sorumsuzluk, din simsarlığı, ahlaksızlık vs geliyor valla, çünkü hep böyleleri bu tanımları kullanıyorlar işlerine göre. ama cumhuriyet kurulurken verilen bağımsızlık mücadelesini, kimseye boyun eğmemiş insanlar topluluğunu düşününce güzel bir his de doğuyor. zamana göre de çok değişiyor yani. kendimi böyle açıklama ihtiyacı duymadan evet gurur duyuyorum diyebileceğim çok nadir şey var. örneğin, ailem. onları da kendim seçmedim ama oldukları insan olmaları bile gurur veriyor bana. ne güzel, iyi kalpli, masum insanların çocuğuyum diyorum mesela. yani daha çok şanslı hissetmek gibi. aynı şeyi bu "milletin" üyeleri için söylemiyorum, söyleyemiyorum. neyse çok uzattım ama eğer içini kesin bir şekilde güzel şeylerle doldurabilseydik gurur duyuyorum diyebilirdim sanırım ailem gibi görebilseydim. yine de bu milliyetçilikten değil de ya ne güzel, akıllı, ahlaklı insanlarla bu hayatı/vatanı paylaşıyoruz diyebildiğim için olurdu. yine şanslı hissetmek gibi bir hisle işte. /28
0
erenderk
(27.10.21)
gurur duymak değil ama türk olmaktan memnunum. türk halkının yaptığı yanlış politik tercihlere, ülkenin geldiği duruma öfkelensem de türk olmayı seviyorum. milliyetçi biri de asla değilim.
0
epleindebisous
(27.10.21)
Hayır,31, çünkü herhangi bir milliyete sahip olmak seçim hakkına bağlı olmadığı için gurur duyulacak bir şey değildir.
0
mimetorg
(27.10.21)
31 yaşındayım. evet gurur duyuyorum, uzun ve ihtişamlı bir tarihin parçası olmak hoşuma gidiyor. yunan, iranlı, rus ya da çinli falan olsaydım da muhtemelen yine gurur duyardım.
0
roket adam
(27.10.21)
Hayır ama mesela Fransızların İngilizlerin milletleriyle gurur duymalarını anlayabiliyorum. Felsefeyi, yönetim biçimlerini, makineleşmeyi falan geliştirip dünyaya yön vermişler gurur duyabilirler biz şu an bir şey üreten konumda değiliz. 31
0
nhk ni youkosu
(27.10.21)
Evet. Çünkü atam yunan'ı denize dökmüş. Hehe

bu arada;

sckxyss +1

erenderk +1

29
0
ceketimi alip cikcam
(27.10.21)
bana göre doğuştan gelen şeyler için yani kendimizin seçme şansı olmayan şeyler için gurur duyulmaz. ancak şükür edilebilir.
0
gameofannen
(27.10.21)
Evet.

Türk milleti bağımsızlık için, vatan için canını çokça kez feda etmiş. Bu bana göre çok karakterli ve saygı duyulacak bir hareket. Bunu yapan başka milletleri de takdir ederim.

28 yaşındayım.
0
dissendium
(27.10.21)
Gencken buradaki pek coklari gibi secmedigim seyle gurur duyamam derdim. Fakat baska bir kulturle hasir nesir olunca gurur duyulabilecegini anladim. Yani ben yari Turk yari Zazayim, Turkiye'li olmaktan gurur duyuyorum tum cografyasiyla. Bu bos politik bir inanc degil. Aksine Turkiye insaninin kalitesini karsilastirma yaparak bulmakla alakali. En basta caliskan bir milletiz bu bile bir gurur kaynagi. Caliskanlik da illa super ekonomi ile issizlik, calisan profili ile alakali degil. Annenizin esinizin her kis basi 3-5 kilo salca, bir kac kavanoz tursu yapmaya calismasi, o gida saklama kulturu de giriyor bunun icine, temizlik kulturumuzde.

Evet, 40.
0
2oda1salon
(27.10.21)
Evet,
Yurtdisina gelmeden once boyle bir farkindaligim yoktu, hiçbir seyi olmayan milletler burnundan kil aldirmiyor ya da alman arkadaslarim ikinci dunya savasi ile ilgili birsey sorunca triplere giriyor sanki hakaret ediyormusum gibi. Oysa yunan, sirp arkadaslarimla konusabiliyorum.
Bazi arkadaslarimin kolyeleri var, mesela ulke haritasi degil de atiyorum, ege bolgesi seklinde italyanlarda gordum daha cok.
Bizim problemlerimiz var o ayri.
Milliyetle gurur duymak bos is ama boyle birsey var ve biz bu konuda ezilecek, gurur duymayacak bir millet degiliz.
32
0
spherical
(27.10.21)
Hayir zira bunun icin bir caba gostermedim. Gurur duyulacak bi olay degil

38
0
thesomberlain
(27.10.21)
hayır
25
0
kornisch
(27.10.21)
32.

evetle hayır arasında gidiyorum. başımızdaki islamistler olmasaydı iç rahatlığıyla evet diyebilirdim.
0
false pretension
(27.10.21)
gurur da duymuyorum mutlu da değilim buna karşılık yerinmiyorum ve mutsuz da değilim.

ms brownstone +1

28
0
rahip janick
(27.10.21)
Hayır,

Türk kısmını değiştir yine sonuç değişmez. olayın Türk olmakla ilgisi yok. Sadece milliyet gurur duyulacak bişey değil. Çünkü senin yaptığın bişey yok. Doğuyorsun ve doğduğun toplumun bir parçası oluyorsun. bitti. gurur duymalık durum nerede? yok. Farklı milletlerden insanların olduğu bir ortamda Türk olduğumu söylemekten utanır mıyım? utanmam. Çünkü utanılacak bir durumda yok.

38
0
draconas
(27.10.21)
Valla @brownstone u goruyor ve arttiriyorum. Secim imkanin olsa bile sacma. Mesela simdi sorsalar cogu kisi en zengin ya da refah seviyesi en yuksek ulkeleri secer, bu secimden sonra niye 'X ulkesindenim' diye gurur duyar ki insan? Hani isin kisisel ozellik olayini falan gectim direkt bisekilde hazira konmak oluyor bu. Yani atiyorum X ulkesi binlerce yil suren tarihi/kulturu sonucunda 'X gibi olma' tarzinda bir stereotipi kazanmissa sadece secim yaptin diye sen niye direkt gururlanasin ki? Senin o olaya bir katkin olmamis.

Kisaca basta dedigim gibi secim olsa bile sacma. Dolayisiyla cevabim hayir.
30.
0
j r r tolkien hayrani
(27.10.21)
bir insanın gurur duyacağı bir hüneri yoksa milliyetiyle gurur duyar. ülkenin geçmişine, tarihsel insanlarına saygı duyuyorum tabi ama ülkeden dolayı gurur duyması komik.

35
0
kanasla intihar eden adam
(27.10.21)
Evet
Gurur duyacağım bir çok hunerim var ama buna rağmen ülkemi seviyorum. Çünkü benim ülkem tüm ülkelerden daha güzel, tarihim daha şanlı, insanım daha sıcak.
40E
0
etna
(27.10.21)
Hayır.
Eskiden savaşçılık işe yarıyormuş bu yüzden başarılarımız olsa da sağlam bir medeniyet kuramamışız. Savaş işi teknolojiye dayanınca gümlemişiz zaten.
0
vizivozo
(27.10.21)
Evet, 23
0
Josephine.
(27.10.21)
Evet çünkü sckxyss nedenini söylemiş.

30.
0
amateur
(27.10.21)
Tamamen tesaduf eseri olan bir seyden gurur duymak ya da utanc duymak bana sacma geliyor. Sans eseri turk doğmuşum. Dolayısıyla duymuyordum.
33
0
stavro
(28.10.21)
hayir
kendim secmedigim bir sey icin neden gurur duyayim. sadece ataturk atam oldugu icin gurur duyuyorum
29
0
nibba
(28.10.21)
evet çünkü kimliğimin ve geçmişimin bir parçası.
dissendium'a katılıyorum.
burada doğmak tesadüf olabilir ama dedelerimiz bu ülke için savaşmış.
kendi adıma konuşmam gerekirse, iki tane dedem var savaşmış olan.
bazı şeyleri kendimiz kazanmış, (son yıllarda olduğu gibi de) kendimiz kaybetmişiz.

gavur okulu diye tabir edilen okullardan birini bitirdim.
o zaman da aynı şeyi düşünürdüm, sonradan bütün dünyadan insanlarla çalıştığım bir işim oldu, yine aynı şeyi düşünüyorum.
özendiğimiz ülkeler toplumsal olarak bilim, medeniyet vb. konularında çok ileride olsalar da, halklarının bireysel anlamda kendi toplumlarıyla aynı düzeyde olmadığını düşünüyorum.

bunun sebepleri elbette tartışılır ve ülkeye göre bakış açıları elbette değişebilir ama en azından mücadele etmiş ve özgürlüğünü kazanmış birilerinin evladı olmak bana gurur veriyor.

üstelik, tarihte iyi ya da kötü, mücadelesi olan ya da olmayan her millet/ulus/ülke, sadece göçmenlerden oluşsa bile kendi ülkesiyle ve o ülkenin vatandaşı olmakla gurur duyarken, bizim bunu bu kadar hafife almamızın talihsiz bir durum olduğunu düşünüyorum.

36
0
blatta hiberna
(28.10.21)
hayır, gururluk bir durum yok bence de. sadece mutluyum ve kimliğimle barışığım diyebilirim.

yurtdışında kimliğimi aşağılamaya çalışanlara da ayarı veririm, elinde tesbih, ayağında babet çorabı takılan bi tane bile ziya gökalp eseri okumamış ama türkçü geçinen tiplere de.

27
0
makarnavodka
(28.10.21)
hayır ama bundan utanmam tabi. milliyetim üzerinden bana sataşacak insana karşı kullanacağım malzememin olmasından memnunum.

benim seçmediğim, doğuştan gelen bir özellik benim için gurur vesilesi değil. çalışıp çabalayarak elde ettiğim bir ünvan, eser veya kazançtan gurur duyarım ancak.

31.
0
zgrydn
(28.10.21)
neden gurur duyayım ki?

kendi seçimim olsa gurur duyarım ya da millet olarak acayip işler yapmış/yapıyor olsak yine gurur duyarım.
0
co2s2
(28.10.21)
hayır
çünkü burada doğup büyüsem bile türk değilim; ne etnik, ne kültürel ne de toplumun bir parçası olarak.

dolu dolu türk hissetseydim de gurur duymazdım. içinde bulunduğun kültür, millet, toplum için mutlu ya da mutsuz olmak ayrı, gurur duymak ayrı bir şey bence. mesela ingiliz olsaydım mutlu olurdum ama yine gurur duymazdım.

başka milletleri gördüm bizimki iyiymiş diyenleri anlayabilmekle beraber milliyetle gurur duyma meselesinin milliyetin kendinden gelen bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. bu arkadaşların tacik olsaydı, sırf milliyetinden gurur duyma fikrinden ötürü tacik olmaktan gurur duymasından bahsediyorum. bu bağlamda bakıp da objektif olmanın mümkün olmadığını, konseptin kendi kendini beslediğini düşünüyorum.
0
Bruce
(28.10.21)
(3)

TTNet vs Uydunet?

ismim ibrahim
Yeni taşınacağım evde Telekom altyapısı yok. Ttnetin vinn tarzinda bir hizmeti var galiba. Bir de Uydunet var. Birinin hızı 15 diğerinin 16 megabit. Hangisi daha iyidir hangisini tavsiye edersiniz? Bu işin fena halde cahiliyim. Tavsiyeler için şimdiden teşekkürler.
Yeni taşınacağım evde Telekom altyapısı yok. Ttnetin vinn tarzinda bir hizmeti var galiba. Bir de Uydunet var. Birinin hızı 15 diğerinin 16 megabit. Hangisi daha iyidir hangisini tavsiye edersiniz? Bu işin fena halde cahiliyim. Tavsiyeler için şimdiden teşekkürler.
0
ismim ibrahim
(20.09.21)
Uydu net
0
kisa
(20.09.21)
Kablonet in eski adı uydunet.
Kablonet in olduğu yerde ttnet in yüzüne bakmam…
0
dream
(20.09.21)
Kablonet iyidir ama router almanız gerek, verdikleri modem beş para etmez.
0
amateur
(21.09.21)
(6)

Retro oyun atın üzerime

amateur
Çin üretimi bir el konsolu satın aldım, NES, SNES, Mega Drive, Game Boy, GBA oyunlarını falan oynatıyor. Bu platformlarda güzel oyun arıyorum.
Çin üretimi bir el konsolu satın aldım, NES, SNES, Mega Drive, Game Boy, GBA oyunlarını falan oynatıyor. Bu platformlarda güzel oyun arıyorum.
0
amateur
(07.08.21)
Her türlü pokemon oyunu
Mortal Kombat/Tekken
Mario oyunları (Yoshi, Luigi, Kirby...)
The Legend of Zelda

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.
0
musculus sternocleidomastoideus
(07.08.21)
Shining Force ve Shining Soul buralarda pek kimsenin bilmediği nadide gemlerdendir.

Langrisser çok güzel bir tur tabanlı JRPG.

Cartoon Network dizilerinin GBA oyunları harikadır. Foster's Home For Imaginary Friends vs.

Klasik Final Fantasy (I-VI) bunları oynayabilirsiniz, GBA versiyonları hala en iyi versiyonlardan biri daha güncel versiyonlara göre bile.

Pokemon her sene çıkıyor ama Fire Red'den daha iyisi gelmedi bence o da var.
0
aguen
(07.08.21)
Hoba benim konulara gelmişiz :D

Nes
Gun-Nac
Life Force
R-Type
Felix The Cat
Tiny Toon Adventures
Shatter Hand
Kabuki Quantum Fighter
Vice Project Doom
Power Blade
Whomp Em
Panic Restaurant
Magical Doropie (Crion Conquest)
Bucky O Hare
Little Samson
Batman (sunsoft)
Batman Return of the joker
Micro Machines
Rc Proam
Megaman, Mario falan zaten cepte.

Snes
Zombies ate my neighbours
Earthworm Jim
Demon's Crest
Donkey Kong 1-2-3
Kirby'ler
Sparkster

Megadrive
Comix Zone
Rocket Knight Adventures
Beyond Oasis
Strider
Gain Ground (yavaş bi oyun ama ben bayılıyorum)
Castle of illusion
World of illusion
Gunstar Heroes

Gba
Warioware
Sims Bustin Out
Urbz Sims in the city (bu ikisi sims gibi değil muazzam adventure oyunu aslında)
Baldurs Gate Dark Alliance (ps2 demake'i çok sevmiştim)
Crash huge adventure (2d crash)
Zelda Minish Cap
Castlevania Aria of Sorrow
Mario & Luigi (çok güzel rpg'dir)

En barizler yerine sevdiğim azcık kıyıda kalmışları yazmaya çalıştım ama tabi dev iyi oyunlar olduğundan çok çok kıyıda değiller popülerler aslında.
Henüz oynamadıysanız en göze girecek mario serisidir, megaman X'tir gba kirby'leridir mutlaka bakın nintendo 1. parti oyunların kötü olma ihtimali yok tarzını sevmeyebilirsiniz en fazla.
0
hedep
(07.08.21)
Hangi modeli, nereden aldığını öğrenebilir miyim?
0
flo
(07.08.21)
@flo, cihazın adı LDK Landscape, retromimi.com adresinden aldım.

Teşekkürler herkese.
0
🌸amateur
(07.08.21)
Army Men Advance - GBA
Golden Sun - GBA
Zombies Ate My Neighbours - SNES
0
heritage
(08.08.21)
(13)

Ailenizin sizi "gerçekten" sevdiğine inanıyor musunuz?

asaf
sb.
sb.
0
asaf
(05.04.21)
evet
0
jelly bear
(05.04.21)
Evet
0
kisa
(05.04.21)
Evet ama sevmekle iyi anlaşabilmek arasında doğru bir orantı yok maalesef.
0
kedimedi
(05.04.21)
evet. hiç şüphem yok. çünkü tek çocuğum :)
0
dafuq
(05.04.21)
Hayır. Beni değil, çocuklarını seviyorlar. Daha doğrusu, beni çocukları olduğum için seviyorlar.
0
amateur
(05.04.21)
Hayır. Babam saçma bir şekilde dokuz yaşımdayken birden "Sen büyüyünce bana bakar mısın?" Diye sormuştu. Ben de ilk defa öyle soru duyunca anlam veremedim sonrasında zaten aile içineki huzursuzluğu ve şiddeti de bırakmadı. Suçlarını biliyor. Eline koz geçtiğini düşündü, yollarımızı ayırdık. Keza anne karakteri de öyle. İkisi de birbirine benzedi.
0
evimin paspasi
(05.04.21)
Babam bazen sevdi, annem hic sevmedi
0
cossecant
(05.04.21)
Evet.
0
invictae
(05.04.21)
anne ve baba'nın çoçuğunu sevme zorunluluğu olduğu için sevmesi durumu var.
0
duyurukullanıcısı
(05.04.21)
Annem hep gerçekten sevdi babam hiç gerçekten sevmedi.
0
1bir1bir1
(05.04.21)
Evet.
0
Hallegadola
(05.04.21)
Hayır. Baba hiç sevmedi , annem çok seviyor beni sanırdım yıllarca o konuda da patates olduk.
0
synax
(05.04.21)
hayir
0
ghostinthemech
(05.04.21)
(2)

gerçekten açık fikirli, tabuları olmayan, yargılamayan bir psikolog

gucune giden kaplumbaga
şişli-kadıköy-taksim civarlarından öneriniz var mıdır? şu an online yapılıyordur görüşmeler. online tavsiyenize de açığım.
şişli-kadıköy-taksim civarlarından öneriniz var mıdır? şu an online yapılıyordur görüşmeler. online tavsiyenize de açığım.
0
gucune giden kaplumbaga
(14.01.21)
Özlem Bugur Özdemir.
0
amateur
(15.01.21)
(6)

office ücretsiz

Tochinoshin
textmaker kullanıyordum ama word'de çıkardığım oklar office'de kaymış olarak görünüyor. libreoffice denedim daha beter. düzgün bir alternatifini çıkaramadılar mı bu ofisin?
textmaker kullanıyordum ama word'de çıkardığım oklar office'de kaymış olarak görünüyor. libreoffice denedim daha beter. düzgün bir alternatifini çıkaramadılar mı bu ofisin?
0
Tochinoshin
(29.10.20)
online çözümlere baktınız mı?

docs.google.com

www.zoho.com

zoho'nun masaüstü uygulaması da varmış:
www.zoho.com
0
late viper
(29.10.20)
@late online çalışma alışkanlığın yok hiç. zoho da sadece word var, sunum ve hesap programları da lazım.
0
🌸Tochinoshin
(29.10.20)
zoho'da hepsi var:
www.zoho.com
0
late viper
(29.10.20)
Online çalışmadığınızı söylemişsiniz ama Office Online'ı bir deneyin bence, uyumluluk sorunu yaşamazsınız en azından.

www.office.com
0
amateur
(29.10.20)
www.openoffice.org

Open office deneyin baya verimli bence.
0
kullanıcıadımbuolsun
(30.10.20)
online +1 gayet kullanıslı
0
yuvarlanantencereninkapagi
(30.10.20)
(2)

Hiçbir şey sarmıyor

sacrilegious
Neden böyle oluyo ki? Mesela 20’li yaşların başına kadar izlediğim bi dizi veya ne bileyim insanlarla muhabbet etmek, yeni yerler görmek acayip keyif verirdi. Güzel bir şeyi sürdürmek için aşırı istek duyardım. Şimdi bir diziye başlıyorsam üç bölüm izliyor sonra adını bile hatırlamıyorum. Bir oyuna
Neden böyle oluyo ki?

Mesela 20’li yaşların başına kadar izlediğim bi dizi veya ne bileyim insanlarla muhabbet etmek, yeni yerler görmek acayip keyif verirdi. Güzel bir şeyi sürdürmek için aşırı istek duyardım. Şimdi bir diziye başlıyorsam üç bölüm izliyor sonra adını bile hatırlamıyorum. Bir oyuna başlıyor birkaç gün kurcalıyor sonra bir kenara atıyorum. Sevdiğim insanlarla biraraya geldiğimde eve dönmek için fırsat kolluyorum.

Hiçbi şey eskisi gibi tat vermiyor özetle. Dönüşü olmayan bi yola girmiş gibiyim. Bunca acı varken nankörlük gibi biliyorum ama hayatımda iyi giden bir şey yok, kötü giden bir şey de yok. Yarın ölsem “tüh keşke şunu da yapsaydım” demem.

Sizde de böyle mi? Bunun çözümü yok mu?

Ps: 29 k, düzenli spor yapmaya çalışıyorum + 2 senedir ssri kullanıyorum
0
sacrilegious
(17.10.20)
bir ara bende de böyleydi.

tatminsizlik durumu başlamış gibi görünüyor. telefonla ve sosyal medyayla çok haşır neşirsen azalt derim. çünkü günümüzdeki o her şeye kolayca erişebildiğimiz, beğenmediğimizi kapattığımız, sadece belirli kısmını gördüğümüz o algı bizi sabırsızlığa ve doyumsuzluğa itiyor.

farklı şeyler yapmaya devam et. sana farklı hissettireni bulabilirsin. belki boksa başlayıp biraz dayak yemen sana acı hissettirir ve beyninde farklı bir şey olduğu hissi uyanır.
0
noxell
(17.10.20)
aynı şeyleri yaşıyorum. 29 e. spor yapmıyorum + 4 senedir snri kullanıyorum. memnun oldum.
0
amateur
(17.10.20)
(15)

ne yapmalı (hayat & psikoloji)

amateur
aynı konularda dördüncü kez duyuru açışım oluyor. bu sefer sitem edip cevap aramaktan ziyade biraz içimi dökmek isteğim. biraz dağınık olacak, kusura bakmayın:30'a merdiven dayamış bir erkek kişisiyim.2009'da, 18 yaşında yeni bir lise mezunu, ümitli bir bilgisayar mühendisliği öğrencisi olarak geldi
aynı konularda dördüncü kez duyuru açışım oluyor. bu sefer sitem edip cevap aramaktan ziyade biraz içimi dökmek isteğim. biraz dağınık olacak, kusura bakmayın:

30'a merdiven dayamış bir erkek kişisiyim.

2009'da, 18 yaşında yeni bir lise mezunu, ümitli bir bilgisayar mühendisliği öğrencisi olarak geldim affedersiniz hayatımı siken bu şehre. şehrin adını boş verelim.

şehre ve okula adaptasyon konusunda korkunç sorun yaşamam, bir tane bile arkadaş edinememem, okul ortamında yapayalnız kalıp motive olamamam gibi psikolojik sorunların üzerine çok da iyi bir sayısalcı olmayışım gerçeği de eklenince üniversitenin ilk yılı üzerimden geçti. tanışma gibi olan ilk dönemi kazasız belasız atlattıysam da ikinci dönemde bir ders hariç hepsinden kaldım.

bir daha da okul konusunda yüzüm gülmedi. alttan alınan derslerle arkadaş ortamının bir kez daha değişmesi, derslerin kendisi dışında beni okula bağlayan hiçbir şey olmadığından, pek sorumluluk sahibi de olmayan biri olarak devam zorunluluğum olmayan derslere gitmeyişim, bunun beni okuldan daha da soğutuşu vs. üst üste bindikçe, ve yıllar ilerleyip sene 2015 olduğunda, okulun bitmeyeceği ayan beyan ortaya çıkmıştı zaten.

o yıl, bir şekilde bu lise mezunu, vasıfsız kişinin eline bir kariyer imkânı geçti. bir devlet bankasında memur olarak çalışma şansı. hâlâ okulu bitirme hayalim vardı ama olmayacağı aşikârdı. bana sorulduğunda yine de, ikinci öğretim öğrencisi olduğum okuluma da devam edebileceğim zannıyla doğup büyüdüğüm memleketimde değil, üniversitemin bulunduğu şehirde çalışmaya başlamayı tercih ettim.

işe başladığım 2016 yılında, başladıktan birkaç ay sonra bunun imkânsız olduğunu kesin olarak anladım.

*

(parantez)

2006 yılında, arkadaşım olan bir kıza âşık oldum. ecnebi deyimiyle out of my league bir kızdı, o zaman bile. gerçi her karşı cins öyle ya. neyse, platonik olarak geçirdiğim 8 yılın ardından 2014'te, bunun hislerimi noktalayacağı zannıyla, kızın sevgilisi varken, yanlış bir karar vererek kıza açıldım. herhangi bir karşılık görme beklentim yoktu. birazcık empati, anlayış ve merhamet bekliyordum sadece. arkadaşlığımızın sürmesini istiyordum. çok şey bekliyormuşum, zira o noktadan sonra geriye arkadaşlık denebilecek pek bir şey kalmadı.

*

2016'ya dönelim. çocukluk hayalim olan bilgisayar mühendisliği hedefleri birkaç ay içinde yok olmuş, hayatımda en çok nefret ettiğim sektör olan bankacılıkta, hayatta hep kaçmak isteyeceğim "insanlarla yüzyüze, iç içe çalışma" konseptinin tam ortasında, kariyer beklentileri olmayan bir insana dönüşmüş hâlde çalışıyordum.

tam bu sırada, âşık olduğum o kızla bir daha görüşebileceğim, eskisi gibi arkadaş olabileceğim ümitlerim azalarak bitti.

hayatımın en kötü günlerini yaşıyordum. intiharı bile düşündüm. absürt, abartı gelebilir, ama hayatta beklediğim, umut ettiğim hiçbir şey kalmamıştı.

beni daha iyi hissettirebileceğine inandığım tek yerin, bir psikiyatri kliniğinin yolunu tuttum. antidepresan kullanmaya başladım.

*

1-1,5 yıl kadar sonra kendimi biraz daha iyi hissediyordum, en azından intiharı düşünmeyecek kadar. iki antidepresanımdan birini psikiyatrımın tavsiyesiyle bıraktım. ama kötüye gittim. amaçsızlık, ait olmama hisleri geri döndü. psikiyatriye ek olarak klinik psikolog tarafından psikoterapiye de başlamaya karar verdim. aynı dönemde, mutsuzluğumun iş yaşantımdan kaynaklandığına ikna olduğum bir anda istifamı verdim, istifa etmemek için zar zor ikna edildim. yeniden iki ilaç kullanmaya başladım.

*

ve bugün. 4,5 yıllık bankacıyım. artık istifa veya intihar etmek gibi şeyler düşünmediğimden hareketle depresyonda olmadığımı söyleyebilirsek de diğer her şey aynı denebilir. hâlâ işimi sevmiyorum.

o kıza artık âşık değilim, ama artık birine âşık olabilme yetim kaldığını sanmıyorum. olsam bile hayatımın hiçbir döneminde karşılık görebileceğime inanmadım. ben 1.58 boyunda, 82 kilo, socially awkward bir acayip insanım. kim benimle ilişki yaşamak istesin ki?

iş ve aşk çıkınca hayattan geriye pek bir şey kalmıyor. niye yaşadığımı gerçekten bilmiyorum. her sabah lanet ederek işe gidiyorum, akşamlarımı ve boş vakitlerimi hiçbir şey yapmayarak, keyif almadan, boş geçiriyorum.

arkadaşım yok. hiç yok. iş arkadaşlarım var ama hepsi evli barklı çoluklu çocuklu insanlar. hiçbirine kendimi özel olarak yakın hissetmiyorum, iş dışında hiçbiriyle görüşmüyorum. insanlarla ilişki kurmakta hayat boyu güçlük çektim, hâlâ de çekiyorum. 'arkadaşım' diyebileceğim tek kişiler yıllar öncesinden, lise yıllarından kalma, farklı illerde yaşayan insanlar. birkaç haftada bir telefonlaşıyoruz, 3-5 ayda bir görüşüyoruz, o kadar.

iple çektiğim tek anlar maddi güçlükler nedeniyle ancak iki haftada bir gidebildiğim, hâlâ süren psikoterapi seanslarım. psikoterapistim bir kişilik bozukluğum olduğu görüşünde. hangisi olduğunu söylemiyor. sanırım narsisist veya şizoid bozukluklardan birine uyuyor olabilirim. eğitimini almış olan biri değilim, bilemem.

bunu niye yazdım bilmiyorum. dışarıdan nasıl görünüyorum bilmek istedim. gerçekten hissettiğim kadar zavallı mıyım? hep böyle boş, amaçsız, heyecansız mı yaşayacağım? ilaçlarımı bıraktığım anda tekrar depresif günlerim geri mi dönecek? ne yapmalıyım?

bilmiyorum. buraya kadar okuduysanız katlandığınız için teşekkür ederim.
0
amateur
(08.10.20)
Çok geçmiş olsun kardeşim. Hayat bir anda geçiyor, ne olduğunu anlamadan, geçen yılların ardından bakıyorsun.

Bir kere şu depresif enerjiden çık. Dünyada senden kötü şartlarda yaşayan milyonlarca, belki milyarlarca insan var. Sana 16 yaşıma kadar yaşadıklarımı anlatsam, oturur hüngür hüngür ağlarsın.

Tüm insanlık çıkarcı, şekilci ve bencil. Bu su götürmez bir gerçek. İkili ilişkilerde, hiç tanımadığın bir insanın karakterini önden bilemeyeceğin için öncelikle bir şekil filtresinden geçiyorsun. Şekil şartını sağlıyorsan karakterine, hayat enerjine, uyumuna bakılıyor. Maalesef boy önemli. En azından 1.70 boy yoksa, kadınlar dönüp bakmaz bile. Maşallah kilon da varmış. Öncelikle kilonu versen, en azından bir nebze şansın olur. Bunu ben de utanarak söylüyorum. Kadınları dış görünüşü ile eledikten sonra karşılıklı uyuma bakıyorum. En azından kadınlarda 1.50 bile olsan, kilolu değilsen bu coğrafyada sevgili, eş bulabiliyorsun.

Kiloyu ver. Temiz, düzgün giyin ve bakımlı ol ve şansını dene. Normal adam hoşlandığı 10 kişiden 1’ine adım atıyorsa, sen 7’sine adım at. Bir yerde şansın döner, eminim.

İş konusunda seni tanımadan diyecek pek bir şey yok. Bankacılıkta ömrünün sonuna kadar çalışmayı düşünüyor musun? Öyleyse bu sektörde rahat edeceğin bir pozisyona geçmek için ne gerekiyor? Bunu yapan insanlar hangi aşamalardan geçmiş? Hangi lisansları var? Bu konuya çalış ve azimle peşinden git. Rahatladığın, stresi az bir iş, daha fazla maddi imkanla kendine güvenin artar, ilişkilerde de şansın yükselir.

Bankacılık istemiyorsan, ne istediğine karar ver. Normal mesaiden sonra evde gidip film izleme. Düşün, yatana kadar 6 saatin daha var. Ali Baba’nın kurucusu Jack Ma, normal mesaiden sonra geleceğiniz için yaptıklarınız sizi diğer insanlardan ayırır demiş. İstifa için maddi durumun yoksa, mesaiden sonra istediğin meslek için var gücünle çalış. Daha çok gençsin.

Umarım her şey gönlünce olur.
0
stewie
(08.10.20)
zavalliyim dersen zavallı olur zavallı kalırsın.

sevmediğin işi yapmaya şartlar itibariyle mecbur kaldığın için muhtemelen durumu bu kısmı ağırlıklı görüyorsun da, onu katlanilir ya da katlanılmaz kılan oradan ciktigindaki hayatın, ilişkilerin, yaptıkların. oraya eğil, yani kursa git sosyalles değil dediğim ne yapacağına bak, bir şey ogren bir yerlere git, bir konu üzerinde oku... bu yaptığın ettiklerinden belki bir aşamada bir ise donusme ve bankacılığı bırakma ihtimali neden olmasın.

bir de zayıfla az. kendini bedenen beğenmek için ama kizlar beğensin diye değil, kendini sevmeyeni başkası da zor sever çünkü
0
encokbenisevinnolur
(08.10.20)
Alakasi yok. Hangi kisilik bozuklugundan muzdarip oldugunuz anlattiklarinizdan ve soylememesinden belli zaten. Yine de soylemicekse tani konusuna hic girmemesi gerekirdi. Kisilik bozukluklarinin tanisal gecerliliginin cok dusuk oldugunu da belirtmis olalim. Insanlara degisik geldigi icin bu kadar ilgi cekiyor.
Sevdiginiz seyleri bulup cikarin derim. Mesela istifa demissiniz ama yerine koyacak baskabir seyiniz yok daha bosluga duseceksiniz kabul etseler. Olumsuzdan kacmak yerine olumluya yaklasmayi dusunun ozet olarak. Kendi kaynaklariniz ne seversiniz ne dilersiniz neye ihtiyaciniz var? Bunlar. Siz sadece sivisma pesindesiniz isi birakmak aski birakmak. Intihar en buyuk sivisma zaten direkt hayattan kacis. Olmaz boyle zaten kendinizi oldurmeseniz de olursunuz bi sekilde cok tehlikeli. Iyi ki isi birakmamissiniz cok buyuk intihar riski vardi sonrasinda
0
kushkush
(08.10.20)
sana daha iyi hissettirmeyecek belki ama 26 yasindayim, hala okuyorum, bitince diplomamla bir sey yapip yapamayacagim bile belli degil. yazdiklarini okurken "aaa meslegi var calisiyo" diye dusundum.

kendine cok yuklenme, 4.5 yil ayni meslekte kalip isten atilmadigina gore o kadar da awkward bir adam degilsin demek ki. ekonomik ozgurlugun ve isin olduktan sonra istersen awkward'in allahi ol zaten kime ne? kilo dedigin de verilir, ne olacak?
0
der meister
(09.10.20)
Articulation ina bakacak olursak ortalama üstü zekaya sahipsin bence. Zekanı kullan ve şu durumdan çık.
Herkesin hayatı berbattır, yeterli doğru yerden bakmayı bil. Çektiğin yalnızlık, kafa karışıklığı şişmanlık VS o kadar çok kişi yaşıyor ki bunu. Marifet buradan çıkabilmekte.

Düzenli bir gelirin ve sevmeye hazır bir kalbin varsa, kedi evlat edinmeni öneririm. Onun varlığı kendi halinde uyuması, yalanmasi o kadar mutlu ediyor ki insanı. İşten eve gelme sebebi. Haftasonu erken uyanma sebebi. Ya da onunla birlikte öğlene kadar uyumak.
0
sonsuz
(09.10.20)
Şu aşağıdaki videolara bir bak, kısa 5 dakikalık. kafana uyarsa sonra aşağıdaki kitabı oku.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

Jordan Peterson - 12 Rules per Life
0
KaraSakall
(09.10.20)
Hocam hayatın dağınık bir puzzle gibi geldi. ama psikoterapi seansların dışında hiçbir şeyin ucundan tutmamışsın gibi.

Sorunlar ve üzerine düşünülebilecekler şöyle geldi. Hiçbirine cevabım yok,çünkü cevapları sen verebilirsin.
İş: mevcutta bir iş var memnun değilsin, daha iyisi için ne gerekiyor? bu mümkün mü?
Tip: sorun kilodan mı kaynaklı? spora başlama kararı alınabilir mi?
Aşk: bu biraz da şans ama tip toplanırsa gelen özgüven işe yarar
Sosyal çevre: Şehirde sosyal çevre imkanı var mı? Yoksa online olarak yakın büyük şehirlerde birileriyle tanışılabilir mi?
Hobi: ilgi alanları neler? neler öğrenilebilir? el yeteneği var mı ya da spor ya da online bir yetenek vs.?
Psikoloji: uzmanından destek var, süper
0
lcha
(09.10.20)
Kanka nietzsche'nin bi sozu var. Diyor ki:"amor fati". Yani kaderini sev. Simdi sen icinde bulundugun durumdan memnun degilsin. Degistirmek icin ne yapiyorsun? Herhangi bir calisman, bir emegin var mi bu hususta? Yoksa sadece cocuk gibi sizlanmakla mi kaliyorsun? Eger durumunu degistirmek icin elinden geleni yapıyorsan ve ise yaramiyorsan o zaman kaderini sevmeye calisacaksin abi. Ha sunu da soyliyim. Sadece bi tane olmek kakkin var haberin olsun. Çar çur etmemek lazim.
0
Kirmizibavul
(09.10.20)
@Kirmizibavul çalışma, emek gibi şeylerin reelde ne yapmaya karşılık geldiğinden emin değilim.

@lcha dağınık kafayla dağınık yazı yazınca hayatım da dağınık görünüyor, pardon.

iş konusunda yapılabilecek pek bir şey yok gibi. hâlâ yazılım öğrenmek istiyorum, temel java çalışmaya başladım falan ama bu yaştan sonra diplomam bile olmadan yazılımcı olabilir miyim, olası görünmüyor pek. advanced seviye ingilizcem var, ama onu da herkes biliyor artık. açıktan üniversite okuyorum, bitecek bu yıl. ama insanların, örneğin sözlüğün söylemlerine bakacak olursak onu da okumuş olmamla okumamak arasında pek bir fark yok.

tip konusunda kilo bir sorun, ama tek sorun olmaktan çok uzak. keza aşk konusunda da sadece tip değil, benim pısırık, şapşal ve sıkıcı biri olmam da sorun.

şehirde pek çok imkân var aslında. ama sosyal nasıl olunur, nasıl sosyalleşilir pek bilmeyen biri olmam bu noktada elimi kolumu bağlıyor.

hobilere gelince, yabancı dillere ilgim var, ikinci bir dil öğrenebilirim sanırım hobi olarak. ama bu da yalnızlığıma yalnızlık katacak, beni içime kapayacak bir aktivite.

@kushush yok hocam borderline değilim bence.
0
🌸amateur
(09.10.20)
şimdi son verdiğin cevapta kaç kere "ama" yazmışsın. bunu bir farkındalığın olsun diye ifade ediyorum. bahane bulma, ama deme. önce sen kendi kendine yardım et. bu ama'lar senin kendine vurduğun kelepçeler.
0
stewie
(09.10.20)
(git: 1447570) Spora başlaman gerek. Ayrıca İstanbul Psikanalizm derneğine gidip uzunca bir süreç geçirmen lazım. Güzel yaşamak senin elinde. İstediğin şeyleri yapmak veya yapmamak senin elinde. İstediğin şeyleri yapmak için savaş. Spor yapmadğımda ben de uzunca süre depresyondan kurtulamıyorum. Spora başladığımda bütün hayatım değişiyor birden. Beyni çalıştırmadığın zaman negatife yönelir. Yeterli serotonin üretemeyen insanlar da hep negatife döner. Bunu tek sağlayabileceğin yer spor. Kendini disipline edebileceğin bir alan görebilirsin. Kendine güven sorunlarını zamanla aşman gerekecek ve büyük yaralar aldıysan biraz uğraşacaksın onu söylemeliyim. Korkularını zamanla yenebilirsin. Üstüne gittikçe çözümlemeye başladıkça rahatlayacaksın. Başarılı oldukça daha iyi hissedeceksin.
0
sitra ahra
(10.10.20)
Pek çok insanın hayatında zorluklar oluyor. Mesela benimde hayatımda beni mutsuz eden çok şey yaşadım. 6-8 ay kadar antidepresan kullandığım bir dönemde yaşadım fakat antidepresanın çok ciddi vakalar dışında çözüm sunduğunu düşünmüyorum. İnsanlarla iletişim konusunda çoğunluk gibi değilim ama zaten olmakta istemiyorum. Çoğunluğun olduğu gibi olmak zorunda değil. Genelden farklı olunca bu senin yanlış yaptığın anlamına gelmez. Bu konularda Sinan Canan ı takip etmenizi öneririm. Ben antidepresan kullanmak yerine b vitamin kompleksi, balık yağı kullandım. Ayrıca gün içinde hareketli olmak, yürüyüş yapmak, egzersiz veya spor yapmak, meditasyon, namaz kılmak, dua etmek, yoga çok faydalı. Şuanda hayatımda biri var ama yurtdışında ve 8-9 aydır görüşemiyoruz.annem ve babam vefat ettiler. 36 yaşımdayım. 2 kardeşimle konuşmuyoru, 1 tanesi de evden ayrıldı ve ben evde tek kaldım. Bu benim tercihim değildi. Sonuç olarak yalnız, işsiz biriyim. Elbette hayatta yaşadıklarımızın izleri kalıyor. Böylece ben oluyorum. Sevdiğin işi yapmanın psikolojiyi çok etkilediğini de söylemeliyim daha önce çok uzun mesaili bir işte çalışırken yeme bozukluğu ve saç dökülmesi problemi yaşadım, işten ayrılınca düzeldi. Bence sizin şikayet etmek yerine adım atmanız gerekiyor. Hayatınızı sıradan yapan sizsiniz. Benim de çok arkadaşım yok. Ama yalnız başıma bir şekilde mutlu olnaya çalışıyorum. Haftada bir gün bisiklet sürüyorum bu beni mutlu ediyor, hergün yürüyüş yapıyorum günde 10000 adıma tamamlamaya çalışıyorum. kediler besliyorum, onlar bana arkadaş oluyor. Birde mutlu olacağım iş bulursam neden üzüleyimki. Sadece kendimi geliştirmek istiyorum. Kitap okumaya çalışıyorum. Bence siz ne yapmaktan mutlu olduğunuzu bulmalısınız ve işinizi ona göre değiştirmelisiniz. Fakat işten istifa ederek değil çalışırken iş bulul ayrılın. Eminim şimdikinden çok daha mutlu olursunuz.
0
rapisa
(15.10.20)
Ayrıca psikolojik rahatsızlıklarınızla ilgili araştırmalar yapın, neden böyle olduğunuzu anlayıp bunu nasıl düzeltebileceğiniz konusunda yol gösteriyor.
0
rapisa
(15.10.20)
Birde demir, b vitamini, demir eksikliği, mide bağırsak rahatsızlıkları psikolojik sorunlara yol açıyor. Düzenli uyku uyumamak. Mesela saat 11de uyumuş olmak gün içinde kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Sağlıklı beslenmekte psikolojiyi olumlu etkiliyor. Gün içinde 1 kez acıkmış olmak beyin sağlığı için çok faydalı. Yani aralıklı oruç değil ama günde 1 kez 16 saat boyunca bir şey yememek.
0
rapisa
(15.10.20)
Öncelikle geçmiş olsun. Tamamını okudum ama cevapların tamamını okumadım.
Bağırsak sorunları - vitamin mineral eksikleri - düzenli uyumama - hareketsiz yaşam insanın ruh halini ciddi derecede etkiliyor. Psikolojik sorunların spor yaparak geçeceğini düşünmüyorum. Ama bu sorununuzun kaynağı atıyorum D vitamini eksikliği ise vücuttaki eksiği tamamlamanız tedavinizi çok kolaylaştırabilir, ruh halinizi düzeltebilir. Bu nedenle bütüncül tedavi uygulayan bir tıp doktoruna görünebilirsiniz.

Bunun yanında bende arkadaş edinmekte zorlanan biriyim. Bunu aşmak ve kendimi yalnız hissetmemek için aktivite sosyalliğini tercih ediyorum. Yani hobi kulüpleri, aktivite grupları vs.

Ben doğa sporlarından hoşlanan biriyim, bununla alakalı bir derneğe kaydoldum ve her aktivitesine katılım sağlıyorum. Hem vakit geçiyor. Hemde çok derin arkadaşlık kurmasakta bir sosyallik sağlıyor. Haftada bir kaç günümü sıkılmadığım bir aktivite ile doldurduğumda arkadaş eksiğini pek hissetmiyorum.
Doğa sporları, ekstrem sporlar, dans, kitap film kulüpleri, resim kulüpleri, fotoğrafçılık, Müzik aleti kursları, tiyatro kursları, dil kursları, hatta ikinci bir üniversite bile faydalı olabilir.

Benim sosyalleşme yöntemim bu şekilde aktivite sosyalliği. Sana da yalnız hissetmen için önerebilirim.
0
zimbirik
(15.10.20)
(4)

oyun konsollari?

camussar
malum covid yuzunden eve hapsolduk, fi tarihinde son oynadigim oyunlar atari donemi, street fighter vs...1) xbox, play station, wii vs nedir? tek basina mi kullanilir? monitor, pc gerekli mi?2) bu konsollardan birini alinca is bitiyor mu? yoksa oyun basina para mi veriyoruz? yoksa icinde mi geliyor
malum covid yuzunden eve hapsolduk, fi tarihinde son oynadigim oyunlar atari donemi, street fighter vs...

1) xbox, play station, wii vs nedir? tek basina mi kullanilir? monitor, pc gerekli mi?
2) bu konsollardan birini alinca is bitiyor mu? yoksa oyun basina para mi veriyoruz? yoksa icinde mi geliyor?
3) VR, oculus rift vs, bunlar da oyun icin mi? yoksa cogunlukla daha baska VR amaclari icin mi? oyun icin alinir mi
4) atari doneminden kalan biri icin, var mi marka model oneriniz? strateji oyunlarini sevecegimi sanmiyorum, gerci hic oynamadim. tenis faniyim, tenis oyunu oynamak hosuma gider...

cok tesekkurler
0
camussar
(17.09.20)
Saydığınız konsollar tek başına çalışır Monitör ya da Tv gerekli tabi görüntü almak için.

O konsolları soft modlu / custom firmware'li alırsanız yani halk dilinde kırık alırsanız iş bitmiş olur internetten indirdiğiniz oyunları oynayabilirsiniz illegal millegal olarak. (Son nesillerde ne alemde kırma işlemi bilgim yok)

Vr destekleyen konsol playstation diğerlerinde bildiğim kadarıyla yok, oculus için pc kurmak gerekiyo epey oyun var hatta half life gibi baya AAA oyunlar da gelmeye başladı ama yandım allah pahalı bir sistem.

Atari döneminden kalmakla ne kastettiğinize bağlı, ben hala 8, 16 bit oyun oynayayım azıcık da modern gibi oyunlara bakayım derseniz kırık bir wii uçurur sizi, nes (atari olarak bildiğimiz şey) snes, sega mega drive ve çok daha fazlası cihazların oyunlarını oynayabiliyorsunuz. "modern" olarak da gamecube ve wii oyunların açar (tabi bunlar da epey eskidi artık)

Biraz daha güçlü olsun azcık grafik görsün gözümüz derseniz kırık bi ps3/xbox 360 mutlu edebilir baya baya oyun var zira o alet için

Yeni nesil geleceği için ps4/xbox one fiyatlarında düşme gözlemlenebilir belki ama oyunları tek tek satın almanız gerekir disk ya da online olarak.
0
hedep
(17.09.20)
2) Playstation için PS plus denen bir abonelik sistemi var, her ay 2 hediye oyun, indirimler falan var. Bu ay Street Fighter hediye etti mesela. İndirim dönemlerini de takip edince oyunlar çok ucuza alınabiliyor, özellikle eski oyunlardan arıyorsanız. Ama yukarıda söylendiği gibi tam olarak yasal olmayan yöntemler de var tabii.

4) xbox ve kinect alırsanız baya hoplayıp zıplayarak tenis de oynayabilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(17.09.20)
Atari döneminden de kalmış olsanız, dokuzuncu nesil konsolların birkaç ay içinde çıkacağı bu devirde HDTV'ler düşünülerek tasarlanmamış bir konsol alınmaz. Buna yedinci nesil bir cihaz olan ve maksimum 480p çözünürlükte görüntü verebilen Nintendo Wii de dahil. Tüplü TV'lerden LCD'lere geçişin bir sonucu olarak zamanında göze mükemmel görünen görseller verebilen PlayStation 2 gibi cihazların oyunları yeni televizyonlarda çamur gibi görünüyor, mutlu etmiyor.

Oyun başına para vermek istemiyor, cihaza da çok para vermeye niyetlenmiyorsanız yedinci nesil HD konsollar olan Xbox 360 ve PlayStation 3'ten herhangi birini "kırılmış" olarak alırsanız memnun olursunuz. Bu cihazlar takriben 2006-2013 arası sıfır olarak satılıyorlardı, bence hâlâ oynanabilir nitelikte oyunları var.
0
amateur
(17.09.20)
Oculus Quest al, boyut atla
0
awareim
(18.09.20)
(5)

grip mi nezle mi soğuk algınlığı mı?

antikadimag
her kış en az 1 kere burun tıkanmalı hafif kırgınlıklı hasta olurum. 1 haftaya geçer. işe gitmemi bile engellemez. bu grip mi oluyor şimdi?hiç öyle ateşlenip yatağa düştüğümü hatırlamıyorum. ne geçiriyorum ben bu durumda?
her kış en az 1 kere burun tıkanmalı hafif kırgınlıklı hasta olurum. 1 haftaya geçer. işe gitmemi bile engellemez. bu grip mi oluyor şimdi?

hiç öyle ateşlenip yatağa düştüğümü hatırlamıyorum. ne geçiriyorum ben bu durumda?
0
antikadimag
(08.09.20)
Nezle ile soğuk algınlığı aynı şey, onu geçiriyorsunuz.
0
amateur
(08.09.20)
üst solunum yolu enfeksiyonu, rhinovirüsler nedeniyle oluyor. soğuk algınlığı ve nezle diye adlandırabilirsin.

grip influenza ile olan hastalıklara deniyor.

ekim 2008 bilim ve teknik dergisinde bu hastalıklardan bahseden bir bölüm var bakmak istersen.

bilimteknik.tubitak.gov.tr

son sayfada açıklıyor hepsini.
0
aziz dostum jack
(08.09.20)
o zaman ben hiç grip geçirmedim mi? hiç ateşlenip yatağa düştüğümü hatırlamıyorum. ya da hafif mi atlatıyordum?
0
🌸antikadimag
(08.09.20)
covid
0
kanlakarisikyagmur
(08.09.20)
Grip basit bir hastalık değil ki.. bizim millette biraz burun akıntısı varsa direkt gripsin demektir. Grip öyle sanılanın aksine basit bir hastalık değildir. Bende de senede 1 kez dediğin şey olur. Hapşurukla başlar, burun kaşıntısı, burun akıntısı.
0
silah taciri
(08.09.20)
(2)

Dama

freedonia
Adini cok duyardim da ogreneyim dedim. Checkers denen muadilini. Ne sacma, zevksiz, tatsiz tutsuz oyundur bu ya. Katilir misiniz?
Adini cok duyardim da ogreneyim dedim. Checkers denen muadilini. Ne sacma, zevksiz, tatsiz tutsuz oyundur bu ya. Katilir misiniz?
0
freedonia
(12.07.20)
taş yemek zorunlu kuralı olduğu için bence zevkli, akıl işi.
0
jelly bear
(12.07.20)
Checkers denen Türkiye'de Çin Daması diye biliniyor. Bence de tatsız tuzsuz.

Turkish Checkers/Draughts diye geçen Türk versiyonu daha keyifli bence.
0
amateur
(12.07.20)
(27)

Bugün bir erkek çocuğunuz olsa, ona hangi geleneksel ismi vermek isterdiniz

The Student
Dizelim ki oğlunuza geleneksel isim vermek zorundasınız. Bundan kastım, berkecan gibi modern isimleri koyamayacaksınız. Tercihiniz hangi eski isimlerden yana olurdu?
Dizelim ki oğlunuza geleneksel isim vermek zorundasınız. Bundan kastım, berkecan gibi modern isimleri koyamayacaksınız. Tercihiniz hangi eski isimlerden yana olurdu?
0
The Student
(12.07.20)
Tekin
0
ron dennis
(12.07.20)
Ömer. nedense bana hep çok oturaklı, çok adaletli ve çok becerikli bir kişinin ismi gibi geliyor hep.
0
etna
(12.07.20)
Selim
0
encokbenisevinnolur
(12.07.20)
Sinan olur mu?

En olmadi mehmet koyardim
0
exlibris
(12.07.20)
Yurtdisinda kullanisli bir geleneksel isim koyardim :D

Berke geleneksel falan degil, Mevcut berkelerin %99'u 50 yasinin altindadir.
0
hot potato
(12.07.20)
ebubekir sıddık
0
bohr atom modeli
(12.07.20)
kemal'i hep çok sempatik ve güzel bulmuşumdur. geleneksel, ağırbaşlı havası var. sanatçıya da gider, matematikçiye de. öte yandan zamanın koşullarına uyum sağlayabilecek kadar modern. kemal ismiyle clubber da olursun mesela, kimseye tuhaf gelmez.

belki başka isimler de vardır böyle benim aklıma gelmeyen ama kemal benim için bunun zirvesi komple ve kapsayıcı bir isim olması yönüyle.
0
alevli deniz sortu
(12.07.20)
Kubilay yada batu

Yaşasın turan, yaşasın ülkücü hareket!! :))
0
silah taciri
(12.07.20)
Ebubekir Sıddık +1
Veya Toprak, Deniz, Güneş, Rüzgar gibi doğaya dair isimler koymak isterdim.
Aslan da güzel isim.
Aslan beyyy!
0
megalomaniac
(12.07.20)
Mustafa
0
potsdamer
(12.07.20)
Cihan
0
bruges
(12.07.20)
Mustafa +1
Hem dini yonden, hem Mustafa Kemal'den
0
neverletyougodown
(12.07.20)
oğlum olursa adını demir koyarım.
ama o da yeterince geleneksel olmazsa, mustafa kemal'in kemal'i olurdu sanırım.

ebubekir sıddık'ın yeri ayrı +1
0
blatta hiberna
(12.07.20)
erdem
0
MtKrt
(12.07.20)
Barış her zaman koymak istediğim isim; geleneksel de bence, barış manço örneğini verirsek.

Daha da geleneksel derseniz Kemal ya da Cem olabilir. Cem'e geleneksel değil de denmez sanırım Cem Sultan tarihimizde mevcutken.
0
fraise
(12.07.20)
Çoğu isim Arapça ya da Farsça kökenli, benim ismim dahil, ben Türkçe kökenli isim koyarım. berk, hakan, kağan, altan, anıl gibi gibi
0
fezagezgini_4
(12.07.20)
Ugan.
0
obaa
(12.07.20)
Türkçe isim koyardım. Devin ismini seviyorum. Türkçede bir anlamı var. İngilizcede de aynı isim var ayrıca, yurt dışında da rahat olurdu.
0
howfaristhesky
(12.07.20)
aklımda isim yok ama geleneksel isimlerden ahmet mehmet gibi her üç kişiden birinin ismini koymazdım.
0
anais
(12.07.20)
tuna veya selim
0
xrated
(12.07.20)
cuci
0
ateistanbul
(12.07.20)
Nejat Necdet ve son favorim Selim :)
0
coca cola
(12.07.20)
Talha
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(12.07.20)
Hakan
0
amateur
(12.07.20)
Oğlumun adı cengizhan, cengiz tanımına uyar herhalde.
0
antihero
(12.07.20)
Erdem veya kemal.
0
kibritsuyu
(13.07.20)
Ali
0
ruhen hastayim ben
(13.07.20)
(10)

ne yapmalı (kariyer)

amateur
hemen hemen aynı soruyu 1,5 yıl önce de sormuştum, bir daha deneyelim.29 yaşındayım. üniversite diplomam (büyük ihtimalle seneye edineceğim aöf işletme diploması hariç) yok. 2010'ların başında bir anadolu şehrinin bilgisayar mühendisliği bölümünde birkaç yıl okumuşluğum var, ama tembellik, psikoloji
hemen hemen aynı soruyu 1,5 yıl önce de sormuştum, bir daha deneyelim.

29 yaşındayım. üniversite diplomam (büyük ihtimalle seneye edineceğim aöf işletme diploması hariç) yok. 2010'ların başında bir anadolu şehrinin bilgisayar mühendisliği bölümünde birkaç yıl okumuşluğum var, ama tembellik, psikolojik sorunlar vs. nedenlerle okulu uzattıkça uzattım, ve en sonunda birkaç yıl önce kayıt yenilemeyerek bıraktım. şimdiye atılmışımdır herhâlde.

şu anda bir şekilde (hangi şekilde olacak, 'referans'la) girdiğim bir kamu bankasında gişe memuru olarak çalışmaktayım. ancak ne iş tatmini açısından bu iş bana uygun, ne de gerekli sosyal/iletişimsel yetenekler bakımından ben bu işe uygunum. beklenen performans kriterlerini sağlamıyor, hem işverenimi hem kendimi mutsuz ediyorum.

ileri düzey ingilizcem var, dediğim gibi çok yakında açıköğretim diplomam olacak, başka herhangi bir vasfım yok.

okuldan hatırladığım temel düzeyin üzerine adamakıllı yazılım öğrenerek bu yaştan sonra alaylı olarak bu sektörde çalışma şansım var mıdır? başka herhangi bir sektörde bana ekmek var mıdır? yoksa şu hâlimle aç kalmadığıma duacı mı olayım?
0
amateur
(26.05.20)
samimi buldum yazıyorum yanlış anlama darılmaca yok.

valla kamu bankasında gişedeysen mutlu olmalısın.

29 yaşından sonra yazılımcı olunur mu olunur tabi ama gişe memurluğunda performansın yetersizse yazılımcılık nasıl yapacaksın?

ingilizce dediğin 8 yaşındaki çocukta da var artık. çevirmenlik yapabilirsin bak kendi işinin patronu olursun. herhangi bir iletişim becerisi de gerekmiyor.

seni tanımıyorum ama insan ırkının potansiyelinin baya yüksek olduğunu düşünüyorum. istersen her şeyi yaparsın. ama istemek önemli. benim için potansiyelli adam gişe memuru olarak çalıştığı pozisyondan bile banka müdürünü hoplatan zıplatan adamdır mesela. 2-3 senede müdür yardımcılığına oynamıyorsan o işi neden yapacaksın. hadi md yrd fazla mı geldi takım lideri ol. az mı geldi özel müşteri temsilcisi ol. gibi gibi.
0
ozdek
(26.05.20)
Abi öncelikle şimdilik hiç bir yere kıpırdama,sabit gelirinden olma.bu arada işten çıktığında,hafta sonları biligsayara kas.baktın oluyor o zaman geçiş yaparsın.ha konforun vardır,ailen destek oluyordur,aradaki geçiş sürecine dayanabileceksen olur ama bu yoksa bu dönemde yapacağın her değişim riskli.
0
duptıs
(26.05.20)
@duptis yok hocam işi bırakacak falan değilim, o kadar gerçeklik duygumu kaybetmedim. sorum diplomasız yazılımcılık yapmanın bu yaştan sonra gerçekçi olup olmadığı, bu konuda kendimi yetiştirmek için harcayacağım çabaya değip değmeyeceğiydi daha çok.

@ozdek banka memuru pozisyonundan 2-3 senede nerelere gelinebileceği konusunda gerçekçi olduğunuzu düşünmüyorum. onun dışında haklısınız, ama mizaç denen, bir insanın yapısına uyumsuzluk denen bir şey var. ben ve sosyal iletişim gerektiren meselekler de böyleyiz, istersem müdür olayım bir bankada çalışmak beni mutlu etmeyecek.
0
🌸amateur
(26.05.20)
Önceki duyurunu da hatırlıyorum. Olmuş mu o kadar ya? Zaman çabuk geçiyor gerçekten.

O zamanda mevcut şartlar seni tatmin etmiyordu. Aradan 1,5 sene geçmiş hala etmiyor. Eğer uygun şartları oluşturmazsan 1,5 yıl sonra yine aynı olacak. Bence işini koruyarak hayatını renklendirmelisin. Artık terfi almaya mı çalışırsın, okulu bitirmeye mi uğraşırsın sana kalmış. Kendini bir tempoya sok ve arada kendini yokladığında fena değil aslında diyebil.
0
mekaniker
(26.05.20)
@mekaniker sildiğim bir duyuru oldu arada, benzer şeylerden, biraz da psikolojik sorunlardan bahsetmiştim. belki onu hatırlıyorsunuzdur.

anladığım şu ki bu sorunun denemedikçe cevabı yok gibi. çaba harcamayıp 1,5 yıl sonra yine ekşi duyuru'dan medet ummaktansa gerçekten buna emek vermek daha mantıklı. ben de bunu yapacağım.
0
🌸amateur
(26.05.20)
Benim temel bilimler mezunu(matematik değil) arkadaşım 30 yaşında bir eğitime gidip yazılımcı oldu, kurumsal firmada çalışıyor. Maaşı da iyi. Ama emek gerekiyor yani çok da kolay bı iş değil, öte yandan imkansız da değil. Caliskansan yaparsın bence yazılım sabır işi.
0
galandar kostumu
(26.05.20)
lisans mezunu olursan bankada baska bir bolume atlayabilirsin belki, onu biraz arastir. acik ogretimle oluyor mudur bilmiyorum.

genelde muhendislik mezuniyeti isterler bt'ye gecmek icin, bt olmayabilir ancak daha fazla maas alabilecegin uzmanlik kadrolarina gecip en azindan giseden kurtulabilirsin.

30 yasinda yazilim ogrenilir, eger iyi bir yazilimci olursan cok rahat is de bulabilirsin ancak yukarda da yazildigi gibi gisede performans kriterini saglamiyorsan sence gerekli emegi sarfedip yazilimci olabilir misin?
0
fakyoras
(26.05.20)
Mevcut işinden de bu hedefine ulaşabilirsin.Çalışırken Hiç üstüne vazife olmadığı halde merak edip bu işlerin peşinden koşturanlar var. Gece az uyu, hafta sonu full çalış , sonuçta çalışmasanda öyle olacak
0
cakmayazar
(26.05.20)
mevcut şartların kıymetini bilerek aynen devam.bu ekonomi ve gündemde yersiz aksiyon almak çok pahalıya patlayabilir.
0
since1907
(26.05.20)
Hocam giseye girmissin, aof diplomasiyla operasyon kadrolarında sonuna kadar gitmeye calis bana sorarsan. Evet 40 yasindan sonra da kariyer degisir ama istisnalara gore hayat planlamak riskli iş.
0
pofudukayi
(26.05.20)
(15)

ingilizce

black mamba
şu cümleyi altyazı olmayan anlayabiliyor musunuz? listening çalışıyorum altyazıya baktım zor bir cümle değil ama hepsini anlayamadım :/https://cdn.voscreen.net/videos/mp4/ls7r29gcvp2ou7na2.mp4
şu cümleyi altyazı olmayan anlayabiliyor musunuz? listening çalışıyorum altyazıya baktım zor bir cümle değil ama hepsini anlayamadım :/

cdn.voscreen.net
0
black mamba
(08.05.20)
school was the only place where zero received attention
0
amateur
(08.05.20)
o kadar listening yapıyorum ben neden anlamıyorum? özellikle school kelimesini altyazıya baktıktan sonra anladım. cümledeki bütün kelimeleri biliyorum.
0
🌸black mamba
(08.05.20)
school kelimesi boğuk söylenmiş, bağlamı bilmesem (ekranda okul olmasa) ben de anlayamazdım muhtemelen.

geri kalanı anlaşılır bence.
0
amateur
(08.05.20)
Amateur+1.
Anlaşılır bir cümle. Biraz aşina olmak gerekiyor, bütün kelimeleri bilmek tek başına yeterli değil.
0
logisticsmanager
(08.05.20)
Basit bir cümle ama aksana aşina olmak gerekiyor bunda.
0
pek ılımlı baterist
(08.05.20)
where anlamasi en zor kelime orada:) digerlerinin telaffuzu daha belirgin cunku.
0
baldur2
(08.05.20)
abi damdan duser gibi bir anda dinlersen kacirabilirsin tabi. Oncesinde bir seyler olursa beyin kendini ingilzeye adapte eder ne gelebilecegini
0
freedonia
(08.05.20)
Önce "school"u "screw" anladım. "NE ALAKA?" dedim, sonra bağlamadan çıkardım. Gerisini anladım.
0
prole
(08.05.20)
@dumb link açılmadı.
0
🌸black mamba
(08.05.20)
şunu anlayabiliyor musunuz? ne diyor sizce? adamın ilk cümlesini altyazı olmadan anlayamadım. diğerleri anlaşılır ama.

cdn2.voscreen.net
0
🌸black mamba
(11.05.20)
aynı şekilde ayının ilk cümlesini de anlayabilen var mı?

cdn.voscreen.net
0
🌸black mamba
(11.05.20)
whose sword is that? mine. give it to me. sadece whose dense ve video orada kesilse whose olduğunu anlayamayabilirdim ama. contexte de bakmak lazım böyle durumlarda. mesela yukarıdaki videoda okul görüyorsun zaten school'u anlamasan bile videodan çözersin en kötü.

2. çok daha kolay zaten I don't like the sound of that. It's barla something's wrong.

çok kafaya takma bunu ya, her dinlediğin türkçe şarkıdaki sözleri anlayabiliyor musun veya dizi filmlerde hiç olmuyor mu anlamadığın kelimeler? benim çok oluyor mesela. bazen vurgularla ilgili bazen beyin tutulması yaşayabiliyorsun vs. dinleme yaptıkça gelişecek bu olay anlamaman çok normal yeterli kulak aşinalığın yoksa.

yapabileceğin en iyi şey mümkün olduğunca çok ingilizce içerik tüketmek.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.05.20)
listening çalışırken neden anlaşılması zor aksanlar üzerinden gidiyorsun hep? anlamaman çok normal çünkü alışkanlık gerekiyor. seviye seviye düşün listening işini. internette listening çalışanlara özel diziler var mesela. ilk bölümlerde oyuncular çok yavaş ve anlaşılır konuşuyor, bölümler ilerledikçe konuşma hızı artıyor. ayrıca genelde amerikan aksanından başlayıp ingiliz aksanına geçer listening üzerine ağırlık verenler. biraz daha gerçekçi düşünüp mantıklı bir planla ilerlesen daha iyi olur bu ingilizce öğrenme işinde.
0
pearson
(11.05.20)
Nereden buluyorsunuz bunları? Ben de kendimi test etmek istiyorum.
0
banacevaplazım
(11.05.20)
voscreen.com

voscreen hocam.
0
🌸black mamba
(11.05.20)
(5)

Ps3’te oynanabilecek/alınabilecek oyunlar

the real brad pitt
Ne önerirsiniz arkadaşlar. Fifa 18 oynuyoruz full kardeşimle. Yıllardır yani. Ne satın alsak psstore dan ne oynasak. 4 alacaktım biliyosunuz ne olduğunu. Tşk.
Ne önerirsiniz arkadaşlar. Fifa 18 oynuyoruz full kardeşimle. Yıllardır yani. Ne satın alsak psstore dan ne oynasak. 4 alacaktım biliyosunuz ne olduğunu. Tşk.
0
the real brad pitt
(05.04.20)
4 alma zaten bu saatten sonra 5 gelecek sene sonuna.

Uncharted serisi,
Bioshock,
Red dead redemption

PS3'te oynanabilecek aklıma gelen oyunlar.
0
Mcfly
(05.04.20)
üyelik gerektirmeyen torrent sitelerinden indirip usb ile kendin yükleyebilirsin.
0
aslindasorunumpsikolojik
(05.04.20)
Oynamadıysanız The Last of Us.
0
amateur
(05.04.20)
resident evil 4
0
tantunizade murat efendi
(05.04.20)
Gta 5 ve dövüş(mortal tekken), yarış oyunları
0
the coon
(05.04.20)
(7)

PlayStation şu an nerden almak avantajli?

lion de la Turquie
Zaptedemiyorum bebeleri biraz oyun oynasınlar çalışırken biz.Nereye bakayim? Her yer kapalı sanırım fiziksel olarak gidip göremem degil mi?PS4 pro mu alayım? Ben de FİFA oynarım GTA oynarım call of duty oynarim
Zaptedemiyorum bebeleri biraz oyun oynasınlar çalışırken biz.

Nereye bakayim? Her yer kapalı sanırım fiziksel olarak gidip göremem degil mi?

PS4 pro mu alayım? Ben de FİFA oynarım GTA oynarım call of duty oynarim
0
lion de la Turquie
(03.04.20)
Şu aralar alınmaz 5000 tl fiyat çekmiş fırsatçılar
0
Take it away honey
(03.04.20)
Fiyat normale dönse bile pro donanımsal olarak daha iyi ama fiyatı çok daha fazla. PS5 yaklaşmışken bence pro almak mantıklı değil
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(03.04.20)
xbox almak manitkli.
0
the end of time
(03.04.20)
xbox + xbox game pass ile bebeler turlu turlu oyunlari denerken bu karantina da gelip gecer.
0
tanaka
(03.04.20)
Xbox One S All-Digital Edition alın.
0
amateur
(03.04.20)
2 hafta önce bütün fırsatçı ahlaksızlar ps4leri piyasadan çekmeye başladılar. sahibindende bile mağaza satışları geri çekildi. sonra birden bi yoğunluk oluştu ve şu an hepsi fiyatları x3 x4 yapıp tekrar koydular satışa. ikinci elde bile 500gb ps4'ü tek kolla 3500 liraya falan satmaya çalışıyorlar. bu ara kesinlikle ps4 alınmaz. alacaksanız ikinci el piyasasında ahlakını yitirmemiş satıcılara bir bakın ordan çıkarsa çıkar.

onun haricinde xbox one s öneririm aynı oyunları orda da oynarsınız.
0
golgi aygıtı
(03.04.20)
One x aldim 4260 tl ye. Çok heyecanlıyım yarın geliyor.

Heryerde fiyatlar 5 bin civari
0
🌸lion de la Turquie
(03.04.20)
(2)

Zaman geçirmelik web sitesi

literally dead
Selam gençler, eskiden stumbleupon vardı orda zaman geçirirdim sonra mix oldu aynı tad olmadı.her neyse, böyle kolayınızda ilginç web siteleri varsa paylaşırsanız şu karanatina günlerinde aşırı sevinirim. sörfünüz bol olsun!
Selam gençler,
eskiden stumbleupon vardı orda zaman geçirirdim sonra mix oldu aynı tad olmadı.
her neyse, böyle kolayınızda ilginç web siteleri varsa paylaşırsanız şu karanatina günlerinde aşırı sevinirim.
sörfünüz bol olsun!
0
literally dead
(01.04.20)
sadegazoz
(01.04.20)
TV Tropes
tvtropes.org
0
amateur
(01.04.20)
(7)

Bilgisayar için Gamepad Tavsiyesi

asbe
Selam duyurunun gamerlarıBu işlerden hiç anlamıyorum. En son Age of'la Wormsle bıraktıkKarantina günlerinde biraz bilgisayarda oyun oynayayım dedim. Steam olayına üye oldum. Hangi oyuna kesik atsam klavyeyle oynanması çok zor gamepad lazım yazıyorGamepadlere bakıyorum 25liraya da var 500 liraya da.
Selam duyurunun gamerları

Bu işlerden hiç anlamıyorum. En son Age of'la Wormsle bıraktık
Karantina günlerinde biraz bilgisayarda oyun oynayayım dedim. Steam olayına üye oldum. Hangi oyuna kesik atsam klavyeyle oynanması çok zor gamepad lazım yazıyor
Gamepadlere bakıyorum 25liraya da var 500 liraya da. PS4 olanlar PCde çalışıyor mu? Hangisini almalı, tavsiye ve yönlendirme varsa sevinirim
0
asbe
(01.04.20)
www.amazon.com.tr

xbox gamepad konusunda müthiş bence. ben hala 360 controller'ını kullanıyorum o da mis gibi aslında. yalnız windows 10 ile uyumlu yazıyor. onu araştır bunu almayı düşünürsen.

edit: www.hepsiburada.com

şu da işini görür ben bunu kullanıyorum gayet memnunum ama bendeki kablolu. kablosuz senin windows'ta çalışıyor mu onu da araştır önceden.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.04.20)
Steam kontroller alabilirsiniz.
0
burka
(01.04.20)
Yaklaşık 7 yıldır Logitech f710 kullanıyorum. Her işimi görüyor, hala da sapasağlam
0
hakmut
(01.04.20)
8 seneyi geçti
Logitech f710 efsanedir
0
işimdeyim gücümdeyim
(01.04.20)
www.google.com

bunu kullanıyorum gayet memenunum
0
caner555
(01.04.20)
Ben de Xbox gamepad tavsiye ederim.
0
reactionic
(01.04.20)
En kalitelisi Xbox One Gamepad.

F/P olarak en iyisi Logitech F710.
0
amateur
(01.04.20)
(2)

dizi önerisi

total paranoia
efendim fringe tadında olur, bilim kurgu zaman makineleri zaman yolculukları vs temalı olur.. ya ben en iyisi bir kaç dizi yazayım ona göre öneriler gelsinfringe, continuum, arrow, the witchers vs vs
efendim fringe tadında olur, bilim kurgu zaman makineleri zaman yolculukları vs temalı olur.. ya ben en iyisi bir kaç dizi yazayım ona göre öneriler gelsin

fringe, continuum, arrow, the witchers vs vs
0
total paranoia
(01.04.20)
(bkz: dark)
(bkz: twelve monkeys)
0
cern de cayci olmak vardi
(01.04.20)
dark +1
0
amateur
(01.04.20)
(1)

elinde sesli kitap olanlar paylaşabilirler mi?

theconqueror
şu sıkıcı günlerde bir nebze ferahlamak için.mesajla link gönderebilirlerse çok memnun olurum, teşekkürler.
şu sıkıcı günlerde bir nebze ferahlamak için.
mesajla link gönderebilirlerse çok memnun olurum, teşekkürler.
0
theconqueror
(29.03.20)
storytel uygulamasını bilmiyorsanız deneyebilirsiniz. nispeten geniş bir sesli kitap kütüphanesi var, ilk 30 gün ücretsiz.
0
amateur
(29.03.20)
(1)

arka plandaki marş mıdır şarkı mıdır nedir nedir bu

borçlar kanunu
azerilere özgü bir marş mı bu? 8 yıldır ara ara aklıma gelir videoyu arar bulurum, lakin marş mıdır nedir bu beladan kurtarın beni bulamıyorum ne oldugunu. googleadım lyrics ama yok asla çıkmıyor. sevgili tebrizliler nedir buhttps://www.youtube.com/watch?v=h0Q6tdZ1xMs
azerilere özgü bir marş mı bu? 8 yıldır ara ara aklıma gelir videoyu arar bulurum, lakin marş mıdır nedir bu beladan kurtarın beni bulamıyorum ne oldugunu. googleadım lyrics ama yok asla çıkmıyor. sevgili tebrizliler nedir bu

www.youtube.com
0
borçlar kanunu
(28.03.20)
Sözlerin büyük kısmını buldum, ama nakaratın ikinci dizesini bulamıyorum:

Cümlə möminlərə aləmdə vüqardır bu Vətən,
Hər zaman sadiq olan dildə şüardır bu Vətən,
Həmi sərvət, həmi dövlət, həmi vardır bu Vətən,
Vətənin sevgisi dünyada şərafətdir bizə

Sahib zaman əsgərləri, döyüşə hazır olun
??? möhkəm ???un???

Sevginən sən Vətəni sevgili-canandır bizə,
Tapşırıb Xətmi-Nəbi ayeyi-Qurandır bizə,
Hər iki aləm inan rövzeyi-rizvandır bizə,
Tanrıdan bəxş olunan feyzi-kəramətdir bizə

Sahib zaman əsgərləri, döyüşə hazır olun
??? möhkəm ???un???

Hifz edib torpağını, erməni kafirləri qov,
Al ələ sən silahı zalimü facirləri qov,
Hünəri eylə əyan baş kəsən xasirləri qov,
Min bəla gəlsə də ondan de ki izzətdir bizə

Sahib zaman əsgərləri, döyüşə hazır olun
??? möhkəm ???un???
0
amateur
(28.03.20)
(10)

12 yaşında erkek yeğen için laptop ne alabilirim? bütçe 1500 tl

ykyt
Açıkçası bunun için çok para ayıramıyorum 1500 liraya iyi bir şey alabilir miyim?çocuk sevinsin, ayrıca 12 yaşında çocuk ne yapar laptop ile çok fikrim yok. artık onun için eğleneceği ve ona faydalı şeyleri yapması için yeterli gelir mi bu bütçe?
Açıkçası bunun için çok para ayıramıyorum 1500 liraya iyi bir şey alabilir miyim?
çocuk sevinsin, ayrıca 12 yaşında çocuk ne yapar laptop ile çok fikrim yok. artık onun için eğleneceği ve ona faydalı şeyleri yapması için yeterli gelir mi bu bütçe?
0
ykyt
(01.01.20)
12 yaşındaki çocuğun bilgisayarda yapacağı tek şey oyun oynamaktır. Onun içinde 5000 liralık bütçe gerekir. Almanızı tavsiye etmiyorum açıkçası. 2 ay sonra youtube’da dona dona oyun videosu izlerken nerden çıktı bu ya diye küfreder muhtemelen bilgisayara. O fiyata olan pc incelemelerini izlerseniz doğru düzgün video bile açamadığını görürsünüz

Telefonu yoksa telefon alabilirsiniz. Ya da başka elektronik aletlere bakabilirsiniz.
0
avatar is back
(01.01.20)
samsung'un iyi bir telefonu var. anneannesi almıştı. yani ben de ucuz bir şey alıp kullanamayacaksa hiç almama taraftarıyım. kendime 1500 liralık alırım çünkü ubuntu kurup libre kullanırım sadece oyun falan da almam ama çocuğa ne istersin sorma gafletinde bulundum ve tabi ki laptop dedi, 5000 tl verme durumum yok malesef. onun için uygun bir şey mantıklı mı diye sormak istedim size. eğer mantıksız görürseniz almayıp başka bir şeye yönelmek istiyorum.

elektronik şey almasam ne alacağım? onu da bilemedim ondan elektroniğe bakıyorum. elektronik alsam ne alacağım bilgisayar dışında makey alsam, tek başına çözebilir mi bilemedim. mbot falan da çok pahalı.

yeni nesil çocuklara hediye almak çok zor yahu.
0
🌸ykyt
(01.01.20)
o yaşlardayken pentium 3 866 mhz 128 mb ramli bir bilgisayar alınmıştı akrabam tarafından. asla "bu ne böyle götüm gibi" diye hayıflandığımı hatırlamıyorum. bütçeniz 1500 lira ise o fiyata alacağınız bilgisayar için size küfür etmez mutlu olur.

www.ebrarbilgisayar.com

(bkz: lakırtı)
0
goodz
(01.01.20)
Oyun oynar.
Alacağın pcde yeni neslin sevdiği oyunları pek oynayamaz.
Ben olsam o paraya 2. El ps4 alır veririm.
0
kambek
(01.01.20)
kesinlikle laptop almanızı tavsiye etmiyorum, yeni nesil çocukları eskiler gibi kalender değil, bana da goodz'a alınan gibi bir bilgisayar alınmıştı, belki on seneden fazla kullanmışımdır, benden sonra kardeşim de kullanmıştır -ki o da az küfretmedi- ben ne küfür ettim ne birşey yaptım -tamam illa ki biraz etmişimdir çünkü mühendislik öğrencisisin autocad'de zorlanıyorsun ödev yaparken, hoş değil- ama çok da güzel idare etmişimdir. şimdi sizdeki çocuğun bir yaş büyüğü kuzenim var, elindeki bilgisayar niye sims 4 açmıyor diye ağlıyor -kız çocuğu bu- ha pubg, fortnite falan da oynamıyor değil ama telefondan falan sanırım oynuyor. bize geldiğinde benim bilgisayarda sims 3 oynuyor, ona bile kızıyor niye 4 yüklemiyorsun diye. e bilgisayarın donanımı yetmiyor eşşek sıpası! diye kızıyorum ama nafile, git kendine yeni bilgisayar al, alırken de bana da al, diyor (-_-) yani yeni nesille baş edilmez :D bence de olabiliyorsa oyun konsolu daha iyi olur, diye düşünüyorum.
0
pasp
(01.01.20)
Xbox One S All-Digital Edition alın.

Game Pass aboneliği ile birlikte tonla oyun demek.
0
amateur
(01.01.20)
kindle alin
0
Leonardo~Da~Vinci
(01.01.20)
Bence de 2. el PS4, tabi yoksa.
0
John Bloor
(02.01.20)
Ben de eğlence için xbox derim ama her evde bilgisayar olması taraftarıyım aynı zamanda, insanlar bilgisayarı önemsemiyor ve aileler de önemsemiyor ama bildiğiniz bilgisayar kullanmayı bilmeyen bir nesil yetişiyor aslında, en aptalın, kedinin köpeğin bile kullanabileceği tabletler-telefonlar ile beyin çürütüyorlar. Evet xbox alın :D
0
atom karincanin torunu
(02.01.20)
ya oyun oynar ya da oyun oynayan yutubir videosu izler. insan anlam veremiyor ama oyle, kufrede kifrede pc oyunu oynayan 16-26 yas araliginda tiplerin videolarini izliyorlar.

satranc veya muzik kurslari olabilir alternatif.
veya kaykay, paten gibi sportif bir hediye.
0
jimicik
(02.01.20)
(2)

suriye harekatını hangi twitter adreslerinden takip ediyorsunuz?

yemrem
s.b.
s.b.
0
yemrem
(12.10.19)
bu hesap orta doğu kazanına genel bakıyor twitter.com
0
9kuyruklukedi
(12.10.19)
Reddit’ten takip ediyorum:

reddit.com
0
amateur
(12.10.19)
(19)

türk ceza kanunu neden "türk" ceza kanunu?

lucky strike
türk'e ne gerek var? Medeni memleketlerde ornegi var midir?Not: tartisma maksatli bir soru degildir, soruya cevap alirsam minnettar olacagim. Tsk
türk'e ne gerek var? Medeni memleketlerde ornegi var midir?
Not: tartisma maksatli bir soru degildir, soruya cevap alirsam minnettar olacagim. Tsk
0
lucky strike
(12.09.19)
bir de buna benzer milli eğitim bakanlığı var. dünyanın bütün ülkelerinde bu bakanlığın adı eğitim bakanlığı.
0
nickini degistiren yazar
(12.09.19)
bir kısmı geleneksel suç/ceza ikilemi içeriyor, modernize edilmiş tabii. memleketin kanunları, suç/ceza ilişkisine bakışı farklı.
0
selam
(12.09.19)
@our great conjuncture, tc vatandaşı olan her birey türk değildir. cevabınıza teşekkürler. benim aradığım cevap değil.

@nickini degistiren yazar, evet ama eğitimin milli olması sosyolojik olarak anlaşılabilir bir durum. yani tc, diğer her devletten 3 birim fazla faşist olduğu için "milli eğitim" denmiyor. eğitimin, kurucu rejimin sonraki kuşaklara kendi ideolojisini dayatmak gibi bir araçsallığı var. ceza kanunu veya medeni kanun'un başına "türk" eklenmesi ise daha patolojik bir durum geliyor bana.

@selam, evet. nedenini sordum ben de.
0
🌸lucky strike
(12.09.19)
şimdi kanunla ilgili konuşuyorsak, anayasa da her tc vatandaşının türk olduğundan bahseder dolayısı ile @our great conjuncture'ünde haklılık durumu var.

türk hava yolları, türk hava kurumu, türk silahlı kuvvetleri, türk kara,deniz,hava kuvvetleri vs. önünde türk geçen bir çok devlet yapılanması/kurumu var.
0
selam
(12.09.19)
Tam bakamadım ama sanırım 1926da oluşturulmuş, o zamanki bakış açısıyla şimdikini bir tutmuyoruz değil mi? Siz her tc vatandaşı Türk değil diyorsunuz da ülke kurulurken öyle ďüşünmüşler veya öyle denirse milleti bir arada tutabileceklerini düşünmüşler. Çok 21.yy bakış açısıyla yazmışsınız. Ha "halen" neden öyle derseniz o ayrı konu.
0
nhk ni youkosu
(12.09.19)
türkiye'ye ait olduğu için. hırvatistan'a ait olsaydı hırvat ceza kanunu olacaktı.
0
amateur
(12.09.19)
Ourgreat conjuncture un soyledigi tanim anayasa 66. Vatandasligin tanimi turk devletine vatandaslik bagiyla bagli olan herkes turktur der. Irk olarak degil.
0
hindistan cevizi
(12.09.19)
Cunku "Turkiye" Cumhuriyeti'nin ceza kanunu. Adinim Turk ceza kanunu olmasi dogal.
0
stavro
(12.09.19)
Ayrica sadece bizde yok bu tarz kullanim. Ingilizler de german civil code diyor mesela bizim alman medeni kanunu dedigimize ama kendileri BGB diyor. ZGB var isvicre medeni kanunu.
0
hindistan cevizi
(12.09.19)
1924 anayasası:
"türkiye’de din ve ırk ayırdedilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese “türk” denir."
1961 anayasası:
"türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür."
1981 anayasası:
"türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür."

türk diye bir ırk yoktur. bu coğrafyaya türkiye ismini de türkler değil avrupalılar vermiştir. türklerin yaşadığı yer anlamına gelir. anlamak istemiyor olabilirsiniz, anlamıyor da olabilirsiniz ama durum budur.
0
burya
(12.09.19)
medeni memleketlerde örneği var evet; medeniyetten ne anlaşılır bilemiyorum ama almanya, isviçre, fransa gibi ülkelerin kanunlarından başka bir medeni ülke bahsederken alman x kanunu der. örnekleri verilmiş zaten.

oradaki türk, ülkenin içinde yaşayan insanları vurgulamıyor; kanunun tabiiyetini belirtiyor. türkiye adlı ülkenin kanunu diye türk x kanunu deniyor. türk insanlarının hareketlerini düzenlediğinden (ya da o niyetle) türk x kanunu değil yani.

ek olarak, bizim kendi kanunumuzun önüne türk kelimesini ekleyerek vurgu yapmamızın sebebinin biraz da iktibas kültürü olduğunu düşünüyorum. zamanında (1920lerde) başka milletlerin kanununu neredeyse aynen alıp ufak tefek değişiklikler yapan taraf olunca türk x kanunu deme ihtiyacı hissedilmiş olabilir.
0
brena
(12.09.19)
Fransız kanunlarının başında "Fransız" yok. Ama İsviçre kanunlarının başında "İsviçre" ibaresi var. Örnek:

www.admin.ch
www.admin.ch
0
wish i could find a way to disappear
(12.09.19)
@hindistan cevizi, BGB=bürgerliches gesetzbuch=medeni kanun. benim sorduğum başında ırk belirtme sebebinin nedeniydi. yani türk ceza kanunu yerine neden doğrudan ceza kanunu demiyoruz, "türk"e ne gerek var?
Yabancılar zaten buna "tc ceza kanunu" diyecekler sonuçta, bizim bgb için alman medeni hukuku dememiz gibi.

@brena, başkası böyle desin sorun değil değil. ama tc kendi içinde neden böyle adlandırıyor bunu merak etmiştim.
0
🌸lucky strike
(12.09.19)
@wish i could find a way to disappear, evet isviçre bu anlamda epey ayrılıyor diğer ülkelerden. ben de soruyu yazmadan önce araştırırken denk geldim buna çokça. kanton olması ve yapay bir devlet olması (yani bir arada yaşamak için çıkar sözleşmesi dışında dilsel/dinsel/gelenek olarak göbekten bağlılığı olmayan anlamında) bunda etkin midir acaba?
0
🌸lucky strike
(12.09.19)
@lucky strike, o konuda da kanaatimi belirttim zaten iktibas kültürü diye.

isviçre konusunda da, evet kantonlardan oluşması ve her kantonun ayrı kanunu varken sonradan isviçre adına tek bir kanunun kabul edilmesi sebebiyle onlar da vurgulamak istemişler. en yakın örneklerinden biri isviçre usul kanunu örneğin; schweizerische zivilprozessordnung. yine kanunun kaynağını belirtmek önem arz etmiş.
0
brena
(12.09.19)
BGM medeni kanun dedim zaten. Ingilizler German Civil Code diyor. Bziimki de aslinda Medeni Kanun. Borclar kanunumuz Turk Borclar Kanunu. Evet Almanlar kendileri icin demiyo ama isvicreliler diyor bu biraz yapildigi zamanla ulkenin sosyal yapısıyla ilgili. Bir de karsilastirma yapiyoruz hukuk metinlerini incelerken referans gösterirken o yuzden de kolay anlasilsin diye sonradan duzenledigimiz icin de kullandik biraz türk.. kanunu seklinde.Ustteki bilmem kac cevapta da belirtildi Turk kelimesi irk degil iste o yuzden yazdi insanlar anayasa diye israrla yoksa irkci degiliz. Turkiye cumhuriyeti devleti vatandaslarina uygulanacak ceza kanunu degil de burda turkiye cumhuriyeti vatandasi anlaminda turk. Aslinda bu kismi hukuk mantığıyla anlarsaniz cevabi bulmus olucaksiniz. Sadece tanimlama bu irkcilik icin turk demiyoruz hukuki olarak.
0
hindistan cevizi
(12.09.19)
Cezalar evrensel değil çünkü. Irak'ta idam var, turkiye'de yok mesela.
0
el conquerador
(13.09.19)
amerika'da "americans with disabilities act" var, türkiye'de engelliler hakkında kanun adı. bunu gidip türk engelliler hakkında kanun dememişiz örneğin.
0
inekadam
(13.09.19)
tarihsel sebeplerle.

öncesinde uygulanan Osmanlı döneminde çıkarılan Ceza Kanunu (1958). Yeni kanunu eskisinden ayırmak için başına "Türk" eklemişler. Köklü bir değişiklik olduğu için böyle bir ayrıma ihtiyaç duyulmuş.

bir de ceza kanunu İtalya'dan alınmış ve alındığı yerdeki adı "Italian Penal Code" biçiminde çevriliyor. Bir de ne gördülerse onu yazmış olmaları muhtemel.
0
babilbaligi
(13.09.19)
(6)

karsinizda bir psikolog olsa onunla ne konusmak isterdiniz?

damba
siz de danisansiniz. derdiniz var, merak ettiginiz seyler var. ona ne sorardiniz? iliskilerden mi baslardiniz yoksa baska bir sey mi?
siz de danisansiniz. derdiniz var, merak ettiginiz seyler var. ona ne sorardiniz? iliskilerden mi baslardiniz yoksa baska bir sey mi?
0
damba
(26.08.19)
erteleme / tembellik hastaligim uzerine konusmak isterim
internet bagimliligi
aile falan biraz
0
hot potato
(26.08.19)
Doğrudan konuya girerdim herhalde, hayatımı zorlaştıran ruhsal bozukluklarımı (veya adına ne denirse) tariflerdim.
0
pati
(26.08.19)
(git: 1375977)
0
amateur
(26.08.19)
Bile bile üzüleceğim şeyleri kendime neden yaptığıma dair cevapları bulsun söylesin isterdim. Bu yönde konuşurdum derdimi eksiksiz fazlasız anlatmak iaterdim.

O kadar çok üzülüyorum ki, dağlanmış gibi hissediyorum bazen kendimi.
0
libby
(26.08.19)
Çocukluk-ergenlik dönemimi anlatır, çok biliyormuş gibi, kendimdeki problemlerin neyden kaynaklandığını düşündüğümü aktarmaya çalışırdım.
0
jacque
(26.08.19)
Neden beni sevmiyor insanlar? Neden okb yi aşamıyorum. Neden sürekli korkuyorum. Neden sürekli endişeliym. Neden takıntılarım bitmiyor. Neden özgüvenim yok. Neden eziğim.
0
the real brad pitt
(26.08.19)
(10)

(Acil) İbranice Bilen Biri Lazım

shangrilla
Bir inşaat kazısı sırasında şöyle bir şey bulmuşlar, İbranice olduğunu düşünüyorum. Burada ne yazıyor tam olarak? Bir de bunu ne yapacaklarını bilemiyorlar.Alternatif link: https://s3.eksiup.com/6ae4a80cf141.jpg
Bir inşaat kazısı sırasında şöyle bir şey bulmuşlar, İbranice olduğunu düşünüyorum. Burada ne yazıyor tam olarak? Bir de bunu ne yapacaklarını bilemiyorlar.

Alternatif link: s3.eksiup.com
0
shangrilla
(19.01.19)
buradan kimse çıkmazsa reddite sorun.
0
sutlu nescafe
(19.01.19)
Resmi olarak jandarmaya haber vermek lazım sanırım, merkezdeyse polis.
0
curukturpkokusu
(19.01.19)
Arkeolojiyle bir süre çalıştım. Şuna ya arkeoloji müzesini arayın ya da polisi arayın. Eğer sahanızda tarihi eser çıkarsa müze olaya dahil olur ve size iş yaptırmaz sahada sondajlarla kazı yaparlar. Aramazsanız ve birisi sizi ihbar ederse, tarihi eser tahribatından suç duyurusunda bulunurlar hakkınızda.
0
sylr
(19.01.19)
Reddit'e soruyorum izninizle?
0
amateur
(19.01.19)
Ben yazdım ancak foto eklenmedi galiba ya, 2 kere denedim. Bende mi gözükmüyor acaba.

www.reddit.com
0
🌸shangrilla
(19.01.19)
foto gözüküyor. problem yok.
0
sutlu nescafe
(19.01.19)
Ben de yazdım. İbranice olduğunu, yazının başaşağı çekildiğini, okumanın zor olduğunu yazmışlar.
0
amateur
(19.01.19)
Benimki de Hebrew sub'da. Hangisine iyi bir cevap gelirse artık. Teşekkür ettim.
0
🌸shangrilla
(19.01.19)
Merak eden varsa, cevap geldi:

Cry out with sorrowful heart
And sound out the tragedy
Rafael's days were cut short
And our feast turned to mourning
And grieving. (Some acrostics)
Rafael Yomtov Ashkenazi (h.m?)
Mercado (?) His light was extinguished
Passed away in the second day of Passover.
Year 5605 (April 23rd, 1845)

Taş 170 küsür yıllıkmış, vay arkadaş.
0
🌸shangrilla
(19.01.19)
teşekkürler paylaştığın için.
0
sutlu nescafe
(20.01.19)
(8)

Bedava office programi

balpolen
Nereden bulabilirim arkadaslar, para vermek istemiyorum
Nereden bulabilirim arkadaslar, para vermek istemiyorum
0
balpolen
(23.12.18)
Öğrenciysen okulunun mail hesabı yoluyla alabiliyorsun. Açıköğretimle almıştım ben.

products.office.com
0
nrn
(23.12.18)
Legal yoldan mı
0
Delay Fuze
(23.12.18)
öğrenci maili ile bilgisayara indiremiyorsun ama.
0
nothing in my way
(23.12.18)
Öğrenci hesabıyla gayet bilgisayara indiriliyor.
0
microfiction
(23.12.18)
Ogrenci mailim yok arkadaslar:(
0
🌸balpolen
(23.12.18)
Open office gibi alternatifi var.
0
c1b2k3
(23.12.18)
(bkz: libreoffice)
0
amateur
(24.12.18)
Ben de libre office demeye geldim, hemen hemen hiç farklılık yaşamazsın. Bazı özel kodlarda ufak değişiklikler yapmak gerekebiliyor makrolar için. Onu da internette dakikasında bulursun.
0
John Bloor
(24.12.18)
(11)

Üniversite diplomanız yoksa İngilizce bilmek ne işe yarar?

amateur
2009 yılında kazandığım bilgisayar mühendisliği bölümünü çeşitli sebeplerle bitiremeyip 2015 yılında bıraktım. O zamandan beri bir bankada gişe memuru olarak çalışıyorum. İşimi sevmiyorum, ama diplomam olmadığı için alternatifim yok. İleri düzey İngilizce biliyorum (bir ölçüm vasfı taşıdığına inandı
2009 yılında kazandığım bilgisayar mühendisliği bölümünü çeşitli sebeplerle bitiremeyip 2015 yılında bıraktım. O zamandan beri bir bankada gişe memuru olarak çalışıyorum. İşimi sevmiyorum, ama diplomam olmadığı için alternatifim yok. İleri düzey İngilizce biliyorum (bir ölçüm vasfı taşıdığına inandığımdan değil ama, sadece referans olarak YDS'den 96,25 aldığımı söyleyeyim), diplomam olmadıkça bu YouTube'da videolar izleyip reddit'te dolaşmaktan başka bir işe yaramaz değil mi?
0
amateur
(13.12.18)
yarar neden yaramasin? universite mezunu olmayan ne yazilimcilar ile calistim bi cogu 7-10bin tl bandinda maas aliyor. sen universite derecenden degil, kendini ne derece gelistirdiginden bahset. iyi yazilimciya, dunyanin her yerinde is var, hem de iyi is var. illa diploma ile belgelemene gerek yok.

onune diploma engelininde cikmasini istemiyorsan, gir aof'de 4 senede bitir
0
try again fail again fail better
(13.12.18)
degil. ingilizceyi iyi derecede bilmeniz cok iyi bir avantaj. bu avantaji kullanin.

kendinizi yetistirin.
internet uzerinden ingilizce ders veren universiteler/kurslar var. edx, udacity... gibi. devir degisti artik. cogu universite insani bugune hazirliyor; yarina degil. internet uzerinden yarina hazirlanabilirsiniz.
siki calisirsaniz, birkac aya cok iyi seviyeye gelirsiniz bence.
0
Leonardo~Da~Vinci
(13.12.18)
Özel ders verebilirsin sanırım. Klasik görüşün aksine Türkiye'de sınavların ölçüm vasfı taşıdığına inanıyorum ve 96.25 çok değerli bir puan. Arkadaşın dediği gibi AÖF'den bir diploma ayarla. Üstten ders alarak 3 yılda bitirirsin zaten. Yılda 8 gününü alacak bir olay.
0
nrn
(13.12.18)
O değilde üniversite bitirmeden nasıl bankada gişe memuru oldun
0
zxcd
(13.12.18)
@zxcd - Oraya hiç girmeyelim.


@try again fail again fail better - Alaylı yazılımcı ol diyorsunuz yani? Türkiye'de bu alanda bilgisayar/yazılım mühendisliği mezunları dışında gerçekten iş imkânı var mı? Daha önemlisi, üniversitede bu bölümde başarısız olmuş birinin yine de iyi bir yazılımcı olması mümkün mü?
0
🌸amateur
(13.12.18)
İngilizce bilmeniz sırf bilgiye ulaşmak için aracıya ihtiyacınız olmaması nedeniyle bile muazzam bir avantaj.

Yazılım sektöründe çalışmak istiyorsanız ve diploma eksikliğinizi problem olarak görüyorsanız ne Türkiye'de ne de yurtdışında pek bir problem olmadığını söyleyebilirim. Tabii ki istisnalar var. Benim de diplomam yok, kod yazmayı da İngilizceyi de kendi kendime öğrendim. Genel olarak bilginizi göstermek için ekstra çaba sarfetmeniz gerekiyor.

Yurtdışında yaşama planınız varsa diplomanın vize, oturma izni vb. gibi süreçlerde büyük bir avantajı var. Bazı şirketler çok spesifik bir alanda uzmanlığınız yoksa diplomalı adayları seçebiliyor ama bence Türkiye pasaportu sahibi olmak daha büyük bir dezavantaj. Hem diplomasız hem de Türkiye pasaportu olunca oyuna 2-0 geride başlıyorsunuz :)
0
bruce mclaren
(13.12.18)
bir yabanci dili gercek anlamda yazili ve sozlu olarak iyi bir sekilde bilmek yani telefonu su anda kaldirip yurtdisi ile konusabiliyorsaniz, sozluge falan bakmadan bir rapor hazirlayabiliyorsaniz, bence universite diplomasindan turkiye sartlarinda daha onemli. bilgisayar muhendisligi gibi fazla rekabetin oldugu yerlerden uzak dururdum ben olsam. turizme falan yonelin.

bir tanidigim var, ingilizce ve almanca super, lise mezunu. yani dil disinda bir numarasi yok diyelim. hava$ta calisti uzun sure, en son 6.000 euro gibi bir maas aliyordu seneler once.yine baska bir tanidigim, fransizca super ingilizce idare eder lise mezunu. bir otelin yurtdisi temsilcisi olarak calisiyor, arap ulkelerine gidip geliyor devamli, 5.000 euro civari aliyor diye duydum.
0
cooperr
(13.12.18)
@hey corc versene borc - eminim öyledir de, kanada "amateur gelse de gişeci yapsak" diye beklemiyor sonuçta, oturma & çalışma izni vs. imkânsız.
0
🌸amateur
(13.12.18)
O kadar iyiysen bi Youtube kanalı kur İngilizce dersi videoları oluştur oradan para kazan, try again'in dediği gibi bilişim dünyası da illa diploma olsun diye diretmiyor oraya da bakabilirsin, yapabileceğin çok şey var.
0
angelus
(13.12.18)
Dil bilmek sana ne katar buna sen karar vereceksin. Kimse ya lan bu adam İngilizce biliyor demez. Çevirmenlik falan yapmayacaksan, ders vermeyeceksen İngilizce bilmen kullanabileceğin bir araçtır. Buna da sen karar vereceksin.

Yazılımcılık yapmak istiyorsan diplomaya gerek yok işinde iyiysen her türlü para kazanırsın. Ama işinde iyi olmak önemli, okuluna gitmediğine göre çok severek yapacağını düşünmüyorum.

Senin sorunun ne yapacağına karar verememiş olmak sanırım. İngilizce falan hikaye. Ben İngilizce üstüne 3 dil daha biliyorum gel gelelim hiçbiri bana direkt para kazandıracak bir kariyer sunmuyor.
0
bos gezenin bos ustasi
(13.12.18)
Yazılım değil de sistem, network veya siber güvenlik üzerine kolaylıkla çalışabilirsin - ingilizcen olduğu için diğer insanlarla arandaki tecrübe farkını google yardımıyla hızlıca kapatırsın. Bu alanlarda inanılmaz açık var bu ülkede. İlk 2-3 sene sürünürsün ama sonra çok rahat edersin diyeyim.
0
roket adam
(13.12.18)
(2)

Atari Oyunlarini Android telefona indirmek icin site onerisi ?

kareem said
Simdi ben bu Nes Emulator'i telefona indirdim. Nes uzantili atari oyunlarini indirip oynayabilirim. Tsubasa'ya indirdim ama japonca. Eski atari oyunlarini bulabulecegim bir site var mi? Boyle toplu olarak degil de teker teker indirebilecegim? Fred Cakmaktas'in oyununa da bakiyorum bulamadim. Flintst
Simdi ben bu Nes Emulator'i telefona indirdim. Nes uzantili atari oyunlarini indirip oynayabilirim. Tsubasa'ya indirdim ama japonca. Eski atari oyunlarini bulabulecegim bir site var mi? Boyle toplu olarak degil de teker teker indirebilecegim? Fred Cakmaktas'in oyununa da bakiyorum bulamadim. Flintstones.
0
kareem said
(30.04.16)
hacı nes roms diye arat cikar.
0
kingcyrax
(01.05.16)
amateur
(01.05.16)
(4)

''Aşk dövüşmemektir.'' cümlesinin çevirisi?

samamama
Arkadaşlar cümle basit gibi ama olumsuz isim cümlelerini İngilizceye nasıl çevireceğimi kestiremedim gece gece. Yardımcı olabilecek birisi var mı acaba? (Cümle saçma, çünkü ben uydurdum.)
Arkadaşlar cümle basit gibi ama olumsuz isim cümlelerini İngilizceye nasıl çevireceğimi kestiremedim gece gece. Yardımcı olabilecek birisi var mı acaba? (Cümle saçma, çünkü ben uydurdum.)
0
samamama
(05.07.15)
Love is not to fight?
0
amateur
(05.07.15)
konuyla alakasız olarak love is to die diyorum ;_;

www.youtube.com
0
shotgunwoman
(05.07.15)
To ile başlarsa daha doğru olur gibi.
To love is not to fight.
0
rakidabalikolsa
(05.07.15)
rakidabalikolsa+1

veya illa isim olacaksa, love is not fighting, ama böylesi vurgu olmazsa yanlış anlaşılmaya çok müsait olacaktır, love is "not fighting" değil de "love is not" fighting diye yani "aşk dövüşmek değildir" diye anlaşılması ihtimali doğacaktır.

o yüzden yine rakidabalikolsa+1
0
bir garip melek
(05.07.15)
(6)

Açıköğretim Nedir

sage hide
Merhaba arkadaşlar, şu Açıköğretim'in tam olarak ne olduğunu tabir-i caizse salağa anlatır gibi anlatmanızı istiyorum, çünkü gerçekten buna dair en ufak bir bilgim yok. Bilgi alabileceğim siteler de tam bir bilgi çöplüğü olduğu için ekrana boş boş bakıyorum çoğu zaman. 1- Açıköğretim bir nevi "uzakt
Merhaba arkadaşlar, şu Açıköğretim'in tam olarak ne olduğunu tabir-i caizse salağa anlatır gibi anlatmanızı istiyorum, çünkü gerçekten buna dair en ufak bir bilgim yok. Bilgi alabileceğim siteler de tam bir bilgi çöplüğü olduğu için ekrana boş boş bakıyorum çoğu zaman.

1- Açıköğretim bir nevi "uzaktan eğitim" demek midir? Yani derslere girme zorunluluğu yoktur, değil mi?

2- Açıköğretim'in sınav sistemi nasıldır? Yılda kaç sınava girerim?

3- Halihazırda bir üniversitede kayıtlıyım ama kaydımı sildireceğim. Açıköğretim'e de normal bir üniversiteye kayıt yaptırır gibi kaydolabilir miyim?

4- 4 yıllık bir bölüm (büyük ihtimalle turist rehberliği) tercih etmeyi düşünüyorum. Tercihimi YGS puanıma göre mi, yoksa LYS puanıma göre mi yapacağım? Eğer tercihim kabul edilmezse (kontenjan dolarsa) başka bir bölüm tercih etme şansım var mı? Yoksa sadece bir kez mi tercih yapabilirim?

5- Kaydımı internet üzerinden yapabilir miyim, yoksa bizzat Eskişehir'e gitmem gerekir mi?

Şimdiden teşekkür ederim.
0
sage hide
(01.07.15)
bildiğin üniversite, kayıt olduktan sonra sınav dönemine kadar evde ders çalışıyorsun. devam zorunluluğu diye bir şey zaten yok, sınıf ortamı falan yok yani tamamen uzaktan öğretim. yılda 4 kez sınav oluyorsun (ders sayısı x 4 tabi).

4 yıl sonunda eline normal diploma veriyorlar, üzerinde açıköğretim falan yazmıyor.
0
tolga asp
(01.07.15)
ahahhahafhfhah

1. hayır dersler internetten takip edilebiliyor istersen, zorla bile değil.
2. yakın zamanda değişti, vize final falan oldu galiba. hafta sonları çıkan okula gidiliyor seçilen ile göre.
3. ikisini birlikte okuyabilirsin. aöf kayıt günleri var, ilk gün git yoksa son günler sıra bitmek bilmiyor.
4. kontenjan yok
5. istanbul aksarayda kayıt bürosu var misal bi de beştaşta var vs. büroları var.
0
aithra
(01.07.15)
hiç açıklayıcı bilgiler vermemişsiniz gençler. olmamış. bro sen de tik at şu cevaplara da okuyup anladığını bilelim.

1. evet bir nevi uzaktan eğitim. derslere katılma zorunluluğun yok. sınavdan sınava giriyorsun sadece. aöf'nin kitapları çok detaylı ve sıkıcı. o kitaplar yerine bütün dersleri içeren bir kitap alıp (örneğin murat yayınları) sınavlara 2-3 hafta öncesinden çalışarak gayet iyi bir şekilde sınavlara hazırlanman ve geçmen mümkün.

2. 1 vize 1 final olmak üzere dönemde 2 kez sınava giriyorsun. vizenin %30'u, finalin %70'i geçerli. vizelerde ilk 4 üniteden, finalde 8 ünitenin tamamından sorumlusun. ayrıca açık öğretimde çan eğrisi sistemi mevcut. aöf okuyanların da ders çalışmadan yalnızca sınava girdiğini düşünürsek geçme notları 30-35 arasında geziyor. dediğim gibi sınavdan 2-3 hafta önce çalışmaya başlarsan rahatlıkla verirsin dersleri.

edit: bu arada vizeler çok önemli. %30 olduğuna bakma. konular zaten az, 70 aldığını varsayarsak 21 puan yapar ki zaten 30-35 gibi bir ortalamayla geçiyorsun. finalden de 30 bile alsan bb ile geçme ihtimalin var o dersi. düşün artık.

3. aöf'de normal bir üniversiteye kayıt yaptırır gibi kaydolabilirsin, evet.

4. kontenjan yok diye biliyorum. tercihini de ygs puanına göre yapıyorsun sanırım, bu 2 cevaptan emin değilim ama. bilene sormalısın.

5. internet üzerinden kayıt yaptırabilirsin.
0
lionel andres
(01.07.15)
Bu arada diplomanın üstünde TC Anadolu Üniversitesi açık öğretim fakültesi x bölümü diye yazar adı üstünde aöften diploma alıyorsun
0
limoncello
(01.07.15)
benimkinde işletme fakultesi yazıyor, tekrar baktım ve açıköğretime dair bir ibare göremedim.
0
tolga asp
(01.07.15)
@tolga asp İşletme bölümü aslında Açıköğretim değil, yani Açıköğretim Fakültesi değil İşletme Fakültesi'ne bağlı bir bölüm o, o yüzden öyle.
0
amateur
(01.07.15)
(2)

çalışan dns adresi önerirmisiniz ?

we have to go back 95
arkadaşlar bekliyorum
arkadaşlar bekliyorum
0
we have to go back 95
(27.06.15)
77.88.8.8
77.88.8.1
0
amateur
(27.06.15)
yasaklı sitelere girişle ilgili bi problem ise zenmate eklentisi chrome ya da firefox da problemi her şekilde çözüyor diye biliyorum.
0
ancinsan
(27.06.15)
(8)

Game of thrones izlenecek bir dizi mi ?

fuskiyenin oglu
breaking bad ve lost u izledim. çok iyiler. prison break'i 12. bölümde bıraktım.. bu dizide bu kadar iyi mi ?
breaking bad ve lost u izledim. çok iyiler. prison break'i 12. bölümde bıraktım.. bu dizide bu kadar iyi mi ?
0
fuskiyenin oglu
(07.07.14)
Başlarda baymıştı beni, sonra sardı. Dexter izleyebilirsin.
0
teknikekip
(07.07.14)
breaking bad'den kötü, lost'dan daha iyi bir dizi. Bence izle, sürükleyici baya.
0
saysomething
(07.07.14)
kesinlikle evet. prison break'i bırakmakla da iyi yapmışsın.
0
desdinova
(07.07.14)
kitabını okusan 10 üzerinden 9.5 derim. dizisi 10 üzerinden 8dir bence.
0
vendorth
(07.07.14)
tabii lan manyak mısın
0
anil
(07.07.14)
İzle kanka entrikanın dibi çok sarıyo. Kız arkadaşım çok sekisli izlemesen diye tribe giriyodu ama her şey ayarında, ne de olsa HBO yapımı. İzledikten sonra komik capsleri de diğer izleyen arkadaşlarınla paylaşmak da ayrı zevkli.ehe
0
bana da mi lolo
(07.07.14)
Dizi iyi ama izlemeye başladıktan sonra internette Game of Thrones'un g'sini gördüğünüz an kaçmanız gerekiyor.
0
amateur
(07.07.14)
ilk 3 sezonu sıkıntıdan izlenir.4.sezon iyi baya
0
rakicandir
(07.07.14)
(25)

üniversiteye yeni başladım, çok kötü durumdayım

eskiden
merhabalar.bu sene farklı bir şehirde üniversiteye başladım. burası tam bir öğrenci kenti ve ayak uydurması bir çok insan için kolay olsa gerek fakat ben uyduramadım arkadaşlar. öncelikle şunu söyliyim benim hayatım boyunca hiç kız arkadaşım olmadı. aslında benim hiç arkadaş çevremde olmadı. her zam
merhabalar.

bu sene farklı bir şehirde üniversiteye başladım. burası tam bir öğrenci kenti ve ayak uydurması bir çok insan için kolay olsa gerek fakat ben uyduramadım arkadaşlar. öncelikle şunu söyliyim benim hayatım boyunca hiç kız arkadaşım olmadı. aslında benim hiç arkadaş çevremde olmadı. her zaman yalnız adamdım yani. ayrıca acayip tipsizim de. daha ne olsun ki? Cafelerin, barların, çay bahçelerinin hatta bankların önünden geçerken daha da mutsuz oluyorum. çünkü insanların kızlı erkekli güzel arkadaş ortamlarında muhabbet ettiklerini, şakalar yapıp güldüklerini yahut dertleştiklerini görüyorum. insanların nasıl sosyal bireyler olduğunu görüyorum. bugün okulda bir kıza soru sorayım diyaloğa gireyim dedim, kıza arkasına döndü cevap vermek için ve tipi görünce bir daha suratıma bile bakmadı mesela. insanlar çok zalim be

velhasıl kelam, ben bu yalnızlığı yenebilir miyim günün birinde?
0
eskiden
(20.09.13)
çok zor yenersin dostum, gerçekler acıdır... :)
0
Steska
(20.09.13)
caps at
0
düşünüyorum öyleyse vurun
(20.09.13)
kardeş, ben hep şuna inanırım; bir şeyi kötü olacak kötü olacak diye düşünürsen, iyi olmayacağına dair garanti verebilirim, önce bunu kır. çirkinmişin, tipsizmişin bilmemne bunlar fasa fiso. insanlarla konuş kaynaş, önce şunu at üzerinden, kadın erkek ayırmıyorum.
0
hope ender
(20.09.13)
kendini ve çevreyi iyi tanıyorsun. bilinçlisin.

tek yapman gereken tipin herşey olmadığının farkına varıp kendine güvenmen. insanlar seni tanıdıkça seninle iletişim kuracaklardır. sabret kabuğuna çekilme raad ol.
0
vadidekikaktus
(20.09.13)
eğer saç sakal birbirine karışmış ve bakımsız bir görüntün varsa kızların kaçması doğaldır. önce sakal varsa eğer düzenli bir şekilde kes, düzgün olsun yani. saçına da şekil ver.

giyimine özen göster, salaş giyinme bence. ayrıca kendine güvenin olsun, kızlar kendilerine güven veren erkeklere yanaşıyor. biraz cool takıl, kendine has bir gülüşün olsun abartarak değil. ama her şeyden önce kendindeki o cesareti, güven vermeyi başkalarına hissettir.

etrafında gördüğün hiç kimsenin senden bir farkı yok. sadece doğru zamanda nasıl davranıcaklarını biliyorlar. o yüzden kendine güvenli bir şekilde yürü, konuş. dik dur. (bence)
0
bilgisayar muhendisi adayi
(20.09.13)
Eskişehir mi orası?
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(20.09.13)
1) caps at
2) çirkin olmak hayat maçına 1-0 geride başlamaktır, bunu 6-1'e de çevirebilirsin bro :)
0
gates
(20.09.13)
düzenli spor yapmaya başla. spor yapan erkek yalnız kalmaz, bunalım yaşamaz. bir de geyik ortamlar yerine seveceğin bir sosyal faaliyet bul, orada arkadaş yap. ne bileyim tiyatro müzik vs.
yeneceksin bu sorunu üzülme.
0
yardiray1500
(20.09.13)
bundan 3 ay sonra bir öğrenci evinde bira şişesi elinde uyuklayacaksın. 1 yıl sonra ekimde erciyes'e gideceksiniz. bir ihtimal kayacaksın.
tahmin edemediğim bir zamanda sevişeceksin aşık olacaksın terk edileceksin. kasma bu kadar. soru sorduğun kız ihtimal vermioyorum am tipsizsin diye bir daha bakmadıysa siktirsin gitsin. (ki böyle bir ihtimal yok)
özgüven eksikliği diyoruz biz buna. ayrıca bu sene başladıysan daha maksimum iki hafta olmuştur hele bi dur. kendine güven. kimseye kendini beğendirmek durumunda değilsin. sen beğeneceksin. arkadaş olacağın kişileri seçeceksin ki kimse arkadaşsız kalmaz yani. dert etme. hayatını yaşa. ohh mis. ayrıca ekşi'nin zirvelerini kaçırma.
0
sparkle kiddle
(20.09.13)
lan olm madem çirkin olduğuna eminsin, o zaman çirkin kilolu ne bileyim yani diyelim ki, ortalama tiplerin bile bakmayacağını düşündüğün kitle ile yakınlaşmayı denesene. özellikler yaklaşımı diyeceğim ben buna ;)
0
fempusay
(20.09.13)
sıkıntı şu ki. ben nasıl bir ortama girersem gireyim kimse benim yanıma yaklaşmıyor.insanlar benden negatif enerji alarak uzaklaşıyor sanki. otobüste en son benim yanım dolar mesela. okulda da öyledir. kendim oluyorum sonuç bu
0
🌸eskiden
(20.09.13)
hepsini okuyamadım affola ama ana temayı anladım gibi..

10 sene sonranızdan samimi olarak cevap veriyorum:

le manyak olma, en harika geçecek dönemdesin, tadını çıkar, ota boka takılma, melankoli yapma, iş hayatına girince kafanı taşlara vurursun ah 1 gün daha üniversitedeki halime dönebilsem diye. yeminle bu böyle, şurada 25 yaş üstü 100 kişi cevaplasın..

umarım yardımı olur:)
0
su olsam ates olsam
(20.09.13)
aç bir bilgisayar oyunu :(
0
buzdagi
(20.09.13)
sen kendini cirkin buldugun ve insanlarin bu sebeple senden uzaklastigini dusundugun icin, evet o enerjiyi cevreye yayiyorsun, insanlar senin sana yaklastigin gibi yaklasiyorlar. sen kendine deger vermezsen, kendini sevmezsen, diger insanlar neden sevsin ki?

Guzellik, kucuk seylerde, guluste, mimiklerde bakista olabiliyor. Insanlarin birbirini begenmesi icin baska etkenler var, yok babasina benzetiyor, yok bilmemkimi hatirlatiyor.

Gercekten kendine bakim, deger cok onemli. Sizin aradiginiz en basta sevgili de degil ki, cirkinlikle ilgisi yok bunun. Yanlis dusunuyorsunuz, tamamen yanlis.
0
gunes123
(20.09.13)
asıl dostum. rahatlarsın.
0
doxanikee
(20.09.13)
@gunes123 +1000000
0
mea maxima culpa
(20.09.13)
bu rahat ol herşey güzellesecek diyolar ya o yalan. kardesim evet üzücü bir durum ama buı böle insanlar mal orospu cocugu zalim sen hep böle üzüleceksin maalesef bu hayat böle gecicek yapman gereken bu yalnizliktan keyif almayi ögrenmek
0
slimcharles
(20.09.13)
erkeğin güzeli çirkini olmaz, erkeğin zengini olur fakiri olur. fakirsen bırak bu işleri.
0
midesiz
(20.09.13)
gerçekler bir yana önemli olan fiziksel olarak saglikli ve kendine güvenli olmak. evet çirkinsen ve paran yoksa yarragi yedin üzülürsün hele üniversite hayatinda cok yalniz kalirsin ama en kötüsü olan liseyi atlatmişsin ama kim bilir ne büyük travmalarla . bi arkadasimiz vardi lisede dalga gecerdik hep kepçe kulakli die adam yillar sora bile bunlari unutmamiş içinde yer etmis hayatta hepimizden basarili olmasina ragmen bizim yanimiz da oldugunda ezilip büzülüyor.

neyse demem o ki dövüş sporlari kendine güven tazelemek için mükemmel bir yoldur. ayrica fiziksel görüntünü de iyileştirir. boks en güzeli bence antremanlari zevklidir ama agirdir ve ilerlemeye basladigini hissettiginde kendine inanilmaz güvenmeye baslarsin.
0
slimcharles
(20.09.13)
sosyalliğe giriş 101:

tip, mizah, kültür. bu üçünden biri olmayınca zor. ki tip o kadar da önemli değil çoook yakışıklı falan olcaksın ki insanlar diğerlerine aldırmasın. demem o ki, kitap oku, komik ol vs. anladın işte.
0
tunachu
(20.09.13)
Bu haber seni biraz rahatlatacaktır :)
www.milliyet.com.tr
0
foxmulder
(20.09.13)
abi benzer durumlardayız. ben de bazen bir cafe'ye giriyorum, ben yalnız girince hiçbir garson iplemiyor. sorna geri çıkıyorum. işte bunlar hep yalnızlık...

kızın kendi ayıbı o, yaptığı orospuluk afedersin.

bir gün bizim de arkadaş çevremiz olacak, sevgilimiz olacak.
0
aguilas negras
(20.09.13)
"bugün okulda bir kıza soru sorayım diyaloğa gireyim dedim, kıza arkasına döndü cevap vermek için ve tipi görünce bir daha suratıma bile bakmadı "

lan olum... çok güldürdün beni... aklımda bir karikatür canlandı: geldi yine tipini...

şaka bir yana... salla gitsin olum. hayattan keyif almaya bak. ne olacak... burada pembe tablolar çizenlere de inanma. paran yoksa ve kendi deyiminle "çirkinsen" pek şansın yok.
kendini geliştir ne bileyim spora git, gidemiyorsan koşu yap falan filan. derslerine asıl. bol bol kitap oku film izle. git klüplere üye ol, kurslara git bir şeyler yap işte. olmayınca olmuyor takma olayları ve insanları. herkes aynı şeyleri yaşa(ya)mıyor.
0
tabudeviren
(21.09.13)
Suratina bakilmicak adamlar sadece herhangi bi vasfi yuzunden nasil kizlarla beraber etrafimda bi gorsen.. (biri dandik bi grupta gitarist mesela)
Tip hersey degil, iticilik de bence tiple ilgili bisey degil. Giyim tarzi, kulturel birikim, muhabbetinin iyi olmasi gibi vasiflar tipin onune kolayca gecebiliyor. Her olumsuz sosyallesme cabani tipine baglama zaten. Dunyadaki en itici seylerden biri eziklik.
Yakisikli olmayabilirsin ama nasil desem kendine "im more than that" desen, olumsuzluklarini gormek yerine olumlu yonlerini gelistirip ortaya koysan hersey duzelir.
Sacma salak da olsa azcik ilgi duydugun sosyal kluplere katil, sinema, bilim kurgu vs. Kendi ilgi alanindan insanlarla tanisip birikimini paylasir, arkadas edinirsin. Ya da yine bolumun disinda ilgin olan bi derse gir mesela.. ben birinci siniftayken ara ara ispanyolca dersine falan gidiyordum alakam olmamasina ragmen. Bi suru insanla tanistim.
Ve giyim demis miydim? Imaj herseydir. Pahali giyin demiyorum ama ozenli ve ilgi cekici giyin (absurd degil) bi tarz yakala.
Eyyurlamam bu kadar.
0
shejia
(21.09.13)
bir an duyuruyu kendim açmışım gibi hissettim, ama ben 4 yıldır bu durumdayım.

verecek bir tavsiyem olsa kendim uygulardım önce, ama bu konuda yalnız olmadığını bil.
0
amateur
(21.09.13)
(29)

"i have 74 friends"

the kene
olay şu millet;#i have yetmiş dört friends diye okuduysaniz: 1#i have seventy four friends diye okuduysaniz: 2ingilizceniz;başlangıç seviyesindeyse: aorta seviyedeyse : bileri seviyedeyse :c şeklinde cevapliyorsunuz, çıkan sonuçları beraber yorumluyoruz.
olay şu millet;

#i have yetmiş dört friends diye okuduysaniz: 1
#i have seventy four friends diye okuduysaniz: 2

ingilizceniz;
başlangıç seviyesindeyse: a
orta seviyedeyse : b
ileri seviyedeyse :c

şeklinde cevapliyorsunuz, çıkan sonuçları beraber yorumluyoruz.
0
the kene
(02.08.13)
1c
0
kaputt
(02.08.13)
1c
0
tantunisultansüleyman
(02.08.13)
1c
0
utkucbkc
(02.08.13)
1b
0
quanche
(02.08.13)
1b
0
bir ileti paylastim
(02.08.13)
1c
0
crucio
(02.08.13)
1c.

İngilişçesini yarıştıranlar da iyimiş. Garip...
0
adoramer3ku
(02.08.13)
1c
0
i like dance and i like romance
(02.08.13)
herkesin ingilizcesi ileri seviyedeymis masallah. bana cv'ye "ingilizce: cok iyi" yazip what is your name? diyince my name is samsun diyen arkadasimi hatirlatti.

ben seventy four diye okudum bu arada.
0
gec
(02.08.13)
1c
0
bonzo
(02.08.13)
1b

@gec samsun demir :)

yetmisdort diye okuyan herkes turk :)

@cek en iyi cevabi vermis. tokat gibi
0
exlibris
(02.08.13)
2a
0
cek
(02.08.13)
@cek: bütün sonuçları alt üst ettin:)
0
🌸the kene
(02.08.13)
2c, çünkü öyle olması lazım. bölümümden dolayı.
0
solidmemo96
(02.08.13)
2c
0
ssyumusakg
(02.08.13)
c'ler hepinizi kaydettim olm ceviri yardimi istedigimde hele bi gormezden gelin
0
🌸the kene
(02.08.13)
2b
0
brotha b
(02.08.13)
2c
0
zenc
(02.08.13)
ben twenty four diye okudum. aranızdaki tek mal benim galiba.
0
marido
(02.08.13)
1c
0
lemmiwinks
(02.08.13)
one c
0
elseif
(02.08.13)
1b
0
xenophobe
(02.08.13)
2c. direk seventy four diye okudum gayri ihtiyari
0
bedbed
(02.08.13)
1c.
0
rise
(02.08.13)
1c

sayılar görsel karşılığı olmadığı için mi ne yabancı dilde en zor öğrenilenlermiş. (öğrenilenler dediğim işte görünce o dülde okumaya başladığın.)
bir ara bir yazı vardı bununla ilgili.
0
goldentitan
(02.08.13)
1c

bulunduğum ortamla alakalı olarak; yabancı arkadaşlarımla veya türkçe konuşulmayan bir memlekette olsam ingilizce düşüneceğim için seventy four diye okurdum. lakin şu an türkiye'deyim ve türkçe düşünüyorum, yetmişdört diye okudum.
0
orange coffee
(02.08.13)
2b
0
amateur
(02.08.13)
1b
0
secilmis uye
(02.08.13)
tabii ki 1 c aksini iddia eden ya yalan söylüyordur ya da ingilizce öğrenmeye yeni başlamış hevesli bir ergendir.
0
aynshinqaf
(03.08.13)
(22)

TDK sözlük vs. nişanyan sözlük vs. vikisözlük vs. imla kılavuzu

ermanen
hangisi en güvenilir? (imla yönünden daha çok)TDK sözlük ile vikisözlük aynı imlayı verirken, nişanyan sözlük bazı kelimelerde çelişiyor.Mesela, TDK sözlük ve vikisözlük "motamot" derken, nişanyan sözlük "motamo" demiş. (ekşi sözlük ikisini de kabul etmiş sanırım)hangisi doğru şimdi? yoksa ikisi de
hangisi en güvenilir? (imla yönünden daha çok)

TDK sözlük ile vikisözlük aynı imlayı verirken, nişanyan sözlük bazı kelimelerde çelişiyor.

Mesela, TDK sözlük ve vikisözlük "motamot" derken, nişanyan sözlük "motamo" demiş. (ekşi sözlük ikisini de kabul etmiş sanırım)

hangisi doğru şimdi? yoksa ikisi de mi doğru? boşluklu (mot a mot) ve tireli (mot-a-mot) yazımı da mı doğru mesela ?

Başka bir örnek olarak TDK ve vikisözlük "lümpen" derken, nişanyan sözlük "lumpen" demiş. yine ikisi de mi doğru?

örnekler çoğalabilir. ne düşünüyorsunuz? en güvenilir kaynak hangisi? en iyi diyebileceğimiz bir imla kılavuzu var mı?

ek soru: yabancı kelimeler türkçeye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı? (bunu fransızca için düşündüm daha çok)

ek soru2: "ana yazım kılavuzu"nda ne olarak geçiyor bu tartıştığımız kelimeler? online versiyonu var mı bu kılavuzun?

edit: bu sorunun aciliyeti yok ama insanlar için en güvenilir türkçe kaynağı bilgilendirmek için üste alınmasını rica ettim. sonuçta türkçe açısından faydalı bir soru bence.

sadece 2-3 saatliğine rica ettim.

SON SOZ: Konu yeterince acikliga kavustu. cevaplar icin tesekkurler.
0
ermanen
(18.06.13)
Yabanci kokenlilerde, kelimeyi aratir, gazetelerde falan nasil kullaniliyorsa onu kullanirdim.
Bazen sozlukte hic kullanilmayan bir sekli de olabiliyor. Mesela bir ingilizce sozlukte "ing-train, tur-tiren" gormustum. tabiki "tiren"i hayatimda duymadigim icin gulup gecmistim. Ama bunlarin arasinda en guveniliri tdk'dir.
0
el desaparecido
(18.06.13)
mot à mot

doğrusu bu. tereddüde düştüğünüzde, hakem ihtiyacı hissettiğinizde gugıla müracaat etmenizi öneririm.

Fransızcada, kelimenin son sessiz harfi t veya s ise, bunların ardından sesli harf gelmediği zaman okunmaz.

Yani mot yazılır mo okunur. Ama liaison=ulama kuralı gereğince, mot'un ardından a geldiğinde, "mo a" demek güç olacağından, mota diye ulanarak okunur.

Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı.

Türkçede motamot diyenler var. Aslını bilmedikleri için öyle diyorlar. Biraz özenti bir laf. Motamo tercüme demek yerine, kelimesi kelimesine tercüme, kelime kelime tercüme demek daha doğru olur. Ama ille de havamızı atacağız ya, onun için, Fransızca katalım ara sıcak olarak diyoruz ama motamot diyince de, o hava fısss diye sönüyo.

TDK sözlük ile Nişanyan sözlüğü karşılaştırırken, bir de Ekşi'den bahsetmek, biraz tuhaf olmuş. Ekşi yazarlığının ne gibi bir söz hakkı olabilir ki? Söz hakkı tabii ki var da, ne derece geçerlidir o söz? Ekşi bir sözlük müdür?

Başka örneğe gelelim:

Lumpen Almanca bir kelimedir. Almanca, lump (başıboş gezen serseri) kelimesinden türemiştir. Lumpen yazılır ve yazıldığı gibi okunur. Lumpeni lümpen diye okumak gene bilgisizlik sonucu meydana gelir. Almanca kelimeyi Fransızca özentiyle okumak suretiyle kelime lumpenleştirilmektedir. E o zaman Bundesliga'ya neden bündesliga demiyonuz mesela? Ona da bündesliga diyin. Daha çok havanız olsun.

Bi ara (bkz: aslanlı yol)u okuyabilirseniz, kime daha çok güveneceğiniz ortaya çıkar.

Yabancı kelimeler Türkçeye yabancı dildeki okunuşu ile geçer şeklinde bir kural yok herhalde.

Öyle olsaydı, komputer yerine kompiyutır derlerdi bir zamanlar. Hani bilgisayar kelimesi yokken ve elektronik beyin demeyi tercih etmeyenlerin bulunduğu zamanlar.

Ya da forvet demezlerdi de forward denirdi. Korner demezlerdi de, kornır derlerdi.

Ama motamo ve lumpen kelimeleri bu kadar halka malolmuş kelimeler değil. Yoldan rastgele çevirdiğiniz bin kişiden 980'i filan kornerin ne demek olduğunu bilir.

Ama bunlardan, herhalde ancak 50'si filan lumpeni ve/veya motamoyu bilir.

Peki bi zamanlar Vaşington yazıyoduk da, neden Washington'a döndük. Madem Washington'a döndük, neden London'a da dönmüyoruz? (Konumuzla pek bi alâkası olmayabilir de, şu an öylesine aklıma geldi.)
0
compadrito
(19.06.13)
nişanyan daha kişisel bir çalışma iken tdk çok daha yaygın kabul görmüş bir çalışma.

öte yandan bazen tdk'ya aykırı olsa bile sevdiğim bir yazar/şair nasıl kullanmışsa öyle kullanırım.
0
paspasanahtarinustunde
(19.06.13)
irbat
(19.06.13)
adı üstünde tdk en güvenilir kaynaktır. arada bi s.çar ama gene de en geçerlisi o. sonuçta bir sözlük veya ansiklopedi de tdk'yı kaynak olarak yazıyor. nişanyan hariç tabi.

soruya soruyla cevap: abicim bu sorunun önceliği aciliyeti ne ki turuncu şeride hak kazanmış???
0
nicki martin
(19.06.13)
@compadrito

güzel açıklamışsın da, tdk neden "motamot" ve "lümpen" diye sözlüğe koymuş o zaman? halkın çoğu da böyle kullanıyor dediğin gibi. (ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm)

demek ki bu konu hala havada ve kesin bir kural yok.

bu arada ekşi sözlük'ü referans olarak koydum. tdk ve nişanyan ile karşılaştırma açısından değil. ama yine de ekşi sözlük de yine fikir verebiliyor böyle durumlarda.

edit: ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki? o fransızca yazılışı. türkçe yazılışından bahsediyoruz burda. türkçede "accent grave" yok ki.

ayrıca fransızca okunmasından bahsetmişsin yine. biz türkçeye nasıl geçtiğini ve nasıl geçtiyse öyle okunduğunu tartışıyoruz.

sana göre doğru olanı hangi kaynağa göre söylüyorsun?

edit2: "aslanlı yol"da da ne dediğini özet geçersen sevinirim.
0
🌸ermanen
(19.06.13)
elbetteki tdk, bunu tartışmak bile abes.

tdk'nın resmi bağlayıcılığı var.

herhangi bir kelimede tdk'nın kabul ettiği yazım, mantıksız da geliyor olsa, onu doğru kabul etmek gerekir. ha bence şöyle olması daha mantıklı diyenlere de, tdk'nın avukatlığını yapacak değiliz, orası da ayrı mevzu tabii ki:)
0
wilhelmwasmuss
(19.06.13)
tdk ve vikisözlük'ü geçeceksin. birisi başbakan'In konuşmalarına göre tanım değiştirebilen, dilin organik yapısıyla bağı olmayan, cunta tarafından kurulmuş güdük bir bürokratik kurum. vikisözlük maalesef yeterince kapsamlı ve denetimli değil.

bu durumda dil algısına sahip, dili kullanan ve yaşatan, dilbilim donanımı yüksek kişiler tarafından yapılmış çalışmaları önemseyeceğiz. kıyaslayacağız, aklımıza yatanı benimseyeceğiz. dil, kışla yönetmeliği değildir, farklı görüş ve kullanımları barındırır.

ben şahsen nijat özön'ün imla kılavuzu'nu ve necmiye alpay'ın türkçe sorunları kılavuzu'nu(aslında bir imla kılavuzudur) benimserim.

nişanyan sözlük aslen bir etimoloji sözcüğü. tek kişi tarafından yapıldığı için hataları var, güncelleniyor. ama sevan nişanyan türkçe üzerine en çok kafa yoran ve analitik yorumlar geliştiren 2-3 kişiden birisi, tamamen güvenilir.
0
dehri
(20.06.13)
simdi cevabi bilmem ama tdk'ya tepki olarak dogan dil dernegi diye bir dernek var haberdar degilsiniz sanirim. ahanda onun yazim kilavuzu:
www.dildernegi.org.tr

ben olsam tdk'nin ve dil dernegi'nin yazim kilavuzlarina bakar ona gore karar verirdim. eger farklilik varsa digerlerine bakardim.
0
f_d
(20.06.13)
@ermanen üstadım,

TDK'nın lümpen ve motamot diyor olması onların ayıbı. Zaten bu kadar ayıp da onlara yeter. Bir ülkenin resmî "dil kurumu"yum diye gek gek gerineceksin, burdan bizim köye kadar bütçen olacak, sonra da kalkıp lümpen ve motamot diyeceksin. Hiç bir yoruma ve zaman kaybına değmez.

Peki, Ekşi'yi de referans kabul edelim. Ama o zaman bu yazdıklarımız ziyan olmasın, bizden sonrakiler şeker de yiyebilsinler. Bi başlığın altına iliştiriverelim bunnarı.

"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." diye yazmışım ama siz bana aksan grav diyosunuz. Bi daha yazayım: mota mo. Doğrusu bu.

Ama bunu kullanmaya gerek yok. Söylemeye çalıştığım şey tam olarak bu... "Sızma zeytinyaa" demek varken, ekstravörcinalıvoyl demeye çalışmak gibi bi şey motamo demek.
"Motamo tercüme" lâfını kullanmayalım. "Kelimesi kelimesine tercüme", "kelime kelime çeviri" diyelim. Hava atmaya hiç ihtiyacımız olmasın.

Anadolu kültürüyle yetiştik. Biraz "Engin ol gönlüm, engin ol" diyelim kendimize... (Hem kibir, çok büyük günah!)

Motamot diyip gülünç duruma düşme riskimiz de olmasın.

"Bana göre doğru olan" diye bi şey yok. Doğru bi tane var o da bana göre değil, doğru olduğu için doğru.

Kaynak da www.nisanyansozluk.com

Motamo doğru iken, birisi karşıma geçip "motamot çeviri" derse, o kişiyle bütün diplomatik ilişkilerimi kesecek miyim? Tabii ki hayır. Sadece, "Hmm, motamo demeyi bilmiyor ve havalı olmaya çalışıyor" diyip geçeceğim.

Sıhhi tesisatçı rögar yerine loğar diyince, yemeden içmeden kesilmiyorum yani.

(ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm) yazmışsınız da, ben de resmi kaynaklarda, "muhattap" yazıldığını gördüm. Bir resmi yazıda da, "köy" yerine "göt" yazıldığını gördüm. (Dalga geçmiyorum, aynıyle vâki). Sonuç: "Resmî" kelimesi ile "doğru" kelimesi eşanlamlı değil.

Bu fikir alışverişimizden sonra, muhtemelen siz bana, "Beni ikna edemedin compadrito, ben motamot demeyi sürdüreceğim" diyeceksiniz. Ben de "iyi günlerde kullanın üstadım" diyeceğim. Kimi limon küfünü sever, kimi cam göbeeni. Bu yazdığımı okuyan en az bir kişi, ne diyor olduğumu anlayıp, sözümü dinlese, o bile kâfi benim için.

Aslanlı Yol, Sevan ustanın hayat hikâyesi. Nesini anlatabilirim ki? Alıp okumak lâzım.

@dehri

Adamsın, adamın hasısın.
0
compadrito
(20.06.13)
@compadrito

çok güzel açıklıyorsun, çok güzel noktalara da değindin ve söz dokundurmayı da ihmal etmedin :)

ben soruyu başımın dikine gitmek için açmadım. eğer öğrenmek istemesem bu kadar ayrıntılı sorup bir çok kişiden cevap almak için de üste taşınmasını rica etmezdim. seni de zaten davet ettim bu tartışmaya.

başkalarının da doğru kaynakları öğrenmesi için referans olmasını istedim duyurunun. ama kelimelere çok takıldık. ana konu havada kaldı. tdk demek ki bazı kelimelerde sınıfta kalıyor. tdk'yı da savunmuyorum zaten.

size göre en doğru kaynağı sordum sadece. evet dil değişir, esas türkçe kelimeleri kullanmak daha iyidir, evet odur, budur vs. ayrıca tartışılır bunlar. konular geniş ve türkçe dilinde tartışmalı yerler de var sonuçta.

teşekkürler cevaplar için.
0
🌸ermanen
(20.06.13)
Yok üstadım, söz dokundurmak bizim haddimiz değil, ıstağfirullah! Yanlış anlaşıldıysam, benim kabahatimdir, özür dilerim.

Ana konu havada kalmasın. TDK kılavuzluk görevi yapabilir ama söylediği şeyler, taşa kazınmış değil. Kör parmağım gözüne hataları var.

Zaten dil yaşayan bi organizma. Bundan 10 yıl önce "sıkıntı" diye bi laf var mıydı? Vardı da, bu anlamda kullanılıyo muydu? cosmicstring hocamız gibi beni de rahatsız ediyo bu yeni anlamda kullanılması. Ama biz cebimizi de yırtsak, yaygınlaşmasının önüne geçebilir miyiz? Hayır. Almış başını gitmiş...

Biz burada, istediğimiz kadar, doğrusu şudur, yanlışı budur diyelim, şurda topu topu kaç kişiyiz ki? Dili milyonlar kullanıyor, ağzı olan konuşuyor, engel olmak mümkün değil, akarsu gibi. Feci şekilde azınlıktayız yani.

Genel olarak şunu söyleyebiliriz: İnsanlar TDK'nın her dediğine "he" demesinler.

Korner - corner
Forvet - forward

Filan gibi örneklerde olduğu gibi, yabancı kelime bi süreliğine girecek dilimize, doğru ya da yanlış bir süre kullanılacak ve bir süre sonra da çekip gidecek, modası geçecek.

Yabancı kelimeler Türkçe'ye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı?

diye soruyosunuz, "Öyle bir kural olsa, bi önemi var mı?" diye sorayım ben de...

"Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?

dahi anlamındaki de'yi, da'yı kaç kişi ayırabiliyor? Ayırabilenlerden kaç kişi önemsiyor bu kuralı?

Viyadük gibi yabancı bir kelimenin -i halinin viyadüğü değil viyadükü olması gerektiğine dair bir kural var. Ama "resmi" karayolları tabelası "viyadüğü" yazıyor. Bu kuralın varlığından kaç kişinin haberi var?

Toparlayacak olursak, lumpen ve lümpen'in ikisi birden doğru olamaz. Kelimenin bir doğrusu olur. Ama yanlış kullanımı yaygınlaşmıştır, ona yapacak bir şey yok.

Motamo da öyle,

Kaynak olarak da kargadan başka kuş tanımam...
0
compadrito
(20.06.13)
Dil Derneği'nin klavuzundan şaşmam. Kimseyi de şaşırmasın...

www.dildernegi.org.tr

götünden kelime uyduran, dönemine göre kelimenin anlamını değiştiren tdk'yı zaten hiç kullanmazdım.
0
one minute
(20.06.13)
cevapları okumadım, değinmiş olan varsa affola.

kitap yayıncılığında editörler genellikle epsilon yayınlarının ana yazım kılavuzu'nu ve ali püsküllüoğlu'nun türkçe sözlüğünü kullanırlar.

tdk'ya ise bir taraflarıyla gülerler sadece.
0
inawen
(20.06.13)
""Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?"
yoo; çekimler ayrılır yapımlar ayrılmaz
0
fenasi kerim
(21.06.13)
Yukarıda tek bir bkz. ile ifade edilmiş, daha ayrıntılı olarak anlatayım. Günümüz TDK'sı güvenilir sayılmıyor. Bunda TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamalarının etkileri büyük. Tabii bunun da temelinde 1980 darbesiyle birlikte asıl TDK'nın dağıtılıp yerine bir kukla kurum konulması yatıyor. Dolayısıyla bugün ciddi yayınevlerindeki editörler, redaktörler, yazarlar, akademisyenler, reklamcılar 1980 darbesinden önceki son TDK başkanı olan Ömer Asım Aksoy başkanlığındaki bir kurul tarafından hazırlanmış olan Ana Yazım Kılavuzuna itibar ediyorlar. Hatta AKP hükümetine kadar ÖSYM bile TDK'nın değil, Ana Yazım Kılavuzuna göre üniversite sınavlarını hazırlamaktaydı.

TDK'nın çelişkili uygulamaları Ana Yazım Kılavuzunun giriş bölümünde ayrıntılarıyla çürütülüyor. Sözgelimi ayrı yazalan bi(r)leşik sözcük diye bir şey uydurdular. Ayrı yazılan sözcük diye bir şey olmaz. Bir sözcük bileşik de olsa, iki ayrı sözcüğün birleşmesinden de oluşsa tek parça olarak yazılır. Adı üstünde sözcük, ayrı yazılmaz bu.

Bu saçmalıkları yüzünden Adamsendecilik sözcüğünü TDK'da Adam sendecilik diye görürsünüz. Halbuki oradaki de, dahi anlamındaki de'dir. İlla ayrı yazılacaksa Adam sen de cilik diye yazılması gerekir ki bunun da saçmalık olacağını bildiklerinden ne yardan geçebiliyorlar ne de serden. Aynı biçimde şapka olarak bilinen düzeltme iminin yazımında vb. TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamaları var.

ek soru 2: Ana Yazım Kılavuzunun internet vesiyonu yok. Ama zaten çok pratik biçimde basılmış bir cep kitabı. Her yere götürülebilir.

Ayrıca yazım kılavuzlarıyla ilgili de şurada faydalı olacağını düşündüğüm bir yazı mevcut: yazarodasi.blogspot.com

Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın.

TDK'yı esas kabul edenler büyük çoğunlukla genç kuşaktan kimseler olsa gerek. AKP iktidarı döneminde üniversite, y.lisans vb. okuyan gençler TDK'yı da esas alıyorlar. Bilinçli bir tutum değil bu.

Bir başka yanıtım da mot à mot ile ilgili. Bir sözcüğün kaynak dildeki yazılışı doğru kabul edilemez. Sözcüğün geçtiği dilde nasıl yazılıyorsa o hali doğrudur. Sözcüğün etimolojisiyle bir sözcüğün bir dildeki hali farklı şeylerdir. Bunları karıştırmamak gerek. O zaman televizyonu da television yazsın insanlar... Veya tişört yerine t-shirt yazsınlar. (Gerçi çoğu insan bu hataya düşüyor ama neyse)
0
microfiction
(21.06.13)
@ermanen

Hay aklınızla binbeşyüz yaşayın! Ne iyi etmişsiniz de sormuşsunuz bu soruyu... Bissürü şey öğrendim.

@microfiction

Teşekkürler aydınlatıcı bilgiler için üstadım.

"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın."

yazmışsınız. Benim söylemeye çalıştığım şey, Ekşi'de bir konuda yazılmış bir görüş, nasıl referans görüş olabilir? Ekşi'de yazana bakarak nasıl yönümüzü bulabiliriz? Mesela (bkz: motamot çevirinin azizliği) diye bir başlık var.

Ondan soğnacığıma, Ekşi'ye motamo diye de sorsanız, motamot diye de sorsanız, mot à mot diye de sorsanız, sizi (bkz: mot a mot) başlığına yönlendiriyor.

Mesela, bu başlıktaki girilerden biri şöyle (aynen kopi peyst):

"kimilerinin "notanot" diye telaffuz ettikleri fr menşeili tabir"

gördüğünüz gibi yazarımız "menşeli" yazmayı bile bilmiyor.

Nerde bu devlet? Nerde bu hacivatlar?

Bir başka yazarımız, aynen şunu girmiş bu başlığa:

(bkz: literally)

Halbuki (bkz: literal) olarak girmiş olmalıydı. Hacivatlar bunu da atlamış.

Öte yandan,

"Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor." diyosunuz da,

ben arada sırada girilerimde,

ammaaaa waaa laaqıynnn, yazıyorum. Bi gün bile olsun bi Hacivat da, "ne diyon sen aga?" demedi.

Bazen de "mına koyim" yazıyorum. Bi Hacivat da çıkıp "Huoopp, bilâder!!! Akıllı ol! Alırım paçanı aşşaaa!" demedi.

Beri yandan, an itibarıyle Ekşi'deki giri sayısı 18,855,740 olmuş. Bu hacivatlar kaç kişi ki, 20 milyon giriye kalite kontrolü yapceklee? Bu sebepten, Ekşi bir referans kabul edilebilir mi?

"Wikipedia'nın ve Vikipedi'nin bile ev ödevlerinde referans kaynak kabul edilmediği bir ortamda, Ekşi nasıl referans olabilir?" diye sormak istemiştim sadece... "Bile" dememin sebebi, Wiki/Viki'nin geyik bi ortam olmamasındandır. İmece usûlü ile yazıldıkları malum ama ciddi olmaları bekleniyo galiba. "Yazarlarının ehil olup olmadığı bilinmediği için ve kaynaklarının sahih olup olmadığı bilinmediği için referans kabul edilmiyor pek çok hacı hoca tayfası tarafından. Aynı noktadan hareketle ve üstelik bi de geyiği bol olan Ekşi de referans kabul edilmez heralde" demek istedim. Yoksa Ekşi candır, bi de kutsal bilgi kaynağıdır.

"TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın." sözünüzü bana mı söylediniz, bundan çok emin olamadım.

Zaten resmî bağlayıcılığı olmaması gerek heralde di mi? Yazım kurallarını çiğnersek, naapacak TDK? Gelip aazımıza biber mi sürecek?

Bi de, biraz hızlı okuyosunuz galiba. Ya da ayfondan filan okuyosunuz.

"mot à mot

doğrusu bu."

diye yazmışım. Biraz aşağıda da,

"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." yazmışım.

Sonra bu güzel sorunun sahibi ermanen üstadım, "ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki?" diye sormuş bir ilave soruyla ve ona cevap vermişim ama o da gözünüzden kaçmış herhalde.

Ama belli ki, sizden öğreneceğim çok şey var. Teşekkürler katkılarınız için.
0
compadrito
(22.06.13)
Böyle konularda Dil Derneği tek doğru kaynaktır.
0
amateur
(22.06.13)
@compadrito tdk'nın resmî bağlayıcılığı yok sözünü size söylemedim.

ikincisi, siz hacivat mevhumunu tamamen yanlış anlamışsınız. ekşi sözlük'te entryler/giriler dil kurallarına göre denetlenmiyor. sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor.
0
microfiction
(22.06.13)
@microfiction

Teşekkürler açıklama için. Ama tatminkâr olmadı. Çünkü,

"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor."

yazdıktan sonra,


"sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor"

yazdınız.

Ben de diyorum ki, hacivat mefhumunu anladım ama mevzu ile bi alâkası olmadığını göstermek için o örnekleri verdim. Yani hacivatların Ekşi'de açılan başlıkları düzenleyici bir işlevleri var. Giri, sözlük formatına aykırı olmadıkça, göte girme ihtimali olmadıkça, içerik de selbez, uçuş da selbez, atış da selbez... Öte yandan, Ekşi'de yazar olmak için gereken başka bi ehliyet yok. Beri yandan, kaynaklar sahih değil. Bazen de götümüzden uydurup yazıyoz.

Bu durumda, Ekşi nasıl referans olabilir?

Ama ermanen üstadımız, "Ekşi gene de bir fikir verebiliyor" mealinde bir şey yazdı ki haklıdır, herhangi bir güvenilirliği ve geçerliliği olmayan giriler arasında, doğru bilgi verenler de var. Ama seçmeyi bilirseniz...

Bu yüzden, bu soruya gelen cevaplardan öğrendiğim, Adam, Epsilon, Dil Derneği, Ana Yazım Kılavuzu gibi kaynaklarla pek mukayese edilemez Ekşi...

Fikir verir, evet. Ama belirleyici olamaz.
0
compadrito
(22.06.13)
burada kastettiğim şey zaten sözlükteki tanımlar, içerik yönünden değil, imla yönünden sözlüğün kullanımı. dolayısıyla başlıklar da doğru imla konusunda yardımcı olacaktır. entrylerin içerikleriyse dediğiniz gibi fikir verecektir. zaten burada bile görüyoruz bu kullanım biçimini. entrylerde ayrıca başka kaynaklarda kolayca erişemeyeceğimiz biçimde yazım kılavuzları arasındaki çelişkiler, bu çelişkiler üstüne tartışmalar, farklı görüşler de yer alıyor. insanlar birbirinin hatalarını düzeltiyor, doğruya ulaşılıyor. sözgelimi ben mevhum yazmışım, siz mefhum olduğunu düzeltiyorsunuz vb. internet de böyle bir şey zaten. internet okuryazarı olan kişi doğru biçimde okuyabiliyor. ama dediğinizi anlıyorum, doğruda doğruya bir yazım kılavuzu değil zaten sözlük.
0
microfiction
(22.06.13)
Dile cidden kafa yoracaksanız çeşitli imla kılavuzlarrına sahip olmanız gerekiyor zaten. Benim ana referansım Dil Derneği'nin kılavuzudur. Nijat Özön ve TDK'da elimin altında.

Genel durum şudur; Her kurumun kendi imla kuralları ve klavuzu vardır. Mesela ayrıntı yayınlarındaki kitapların dil bütünlüğüyle Remzi Kitabevi yayınlarından çıkan kitapların dil bütünlüğü arasında fark vardır.

Yayınevleri x kılavuzu tercih eder ve o kılavuzda eksik gördükleri madde ve kuralları bir metin halinde çevirmenlerine, editörlerine yollarlar.

Yani şu kılavuz doğrudur demek pek doğru değil. Her kılavuzun eksikleri var. Ben TDK'yı referans almam.
0
one minute
(16.09.14)
(5)

gok yeleli bozkurt' a ne oldu?

richthofen
bundan bikaç sene önce author'da olduğu gibi takip etmediğim bi zaman denk gelip merak ettim. olay ne? uçtu herhalde.
bundan bikaç sene önce author'da olduğu gibi takip etmediğim bi zaman denk gelip merak ettim. olay ne? uçtu herhalde.
0
richthofen
(26.04.13)
kimliği ifşa oldu, şimdi bu bir projeydi çok üzgünüm 6 kişiydik vs diye kıvırıyor

(bkz: abdullah dümenci)
0
repins
(26.04.13)
kimmiş? :D
0
🌸richthofen
(26.04.13)
amateur
(26.04.13)
(bkz: #33510976)
0
darkredanger
(26.04.13)
vay arkadaş.
0
🌸richthofen
(27.04.13)
(11)

Film Tavsiyesi

gonion
Kaliteli, manyak destansı, "İZLEDİĞİM EN İYİ FİLM BUDUR" diyebileceğiniz, kült film var mı? Varsa önerir misiniz? Mümkünse 90'lı yıllardan daha eski olmasın. Korku filmleri haricinde her şeye açığız.
Kaliteli, manyak destansı, "İZLEDİĞİM EN İYİ FİLM BUDUR" diyebileceğiniz, kült film var mı? Varsa önerir misiniz? Mümkünse 90'lı yıllardan daha eski olmasın. Korku filmleri haricinde her şeye açığız.
0
gonion
(09.02.13)
leon

incendies

organize işler

her şey güzel olacak
0
deliveryourvoice
(09.02.13)
into the wild benim için dönüm noktası olmuştur. her ne kadar o filmden önce yıllarca böyle bir kafayla yaşamışsam da bu film bana gerçekten iyi birşeyler hissettirmişti.

children of men, distopik konuların işlendiği segmentin bence büyük bir dönüm noktasıdır.

güler misin ağlar mısın - komedide ve aile bağlarını anlatan dugusal bir filmde bütün canayakınlığı beni her zaman mest etmiştir. "bu ne lan" deme, kalbine hala kullandığım 6630 telefonu atarım.

canım kardeşim - al sana kült film. başyapıttır.

little miss sunshine - yol hikayelerinin anasıdır.
0
thracian
(09.02.13)
the fall.
0
in vino veritas
(09.02.13)
the fall
amores perros
0
hjarteblod
(09.02.13)
Kill Bill, Once Upon a Time in Mexico, 13th floor, dark city, fight club, amadeus, big fish ilk aklıma gelenler...
0
Ceyda
(09.02.13)
oldeuboi (oldboy)
0
the last ottoman emperor
(09.02.13)
the man from earth.
0
Sade
(09.02.13)
old boy, fight club, ağır roman, eşkıya
0
asilyis
(09.02.13)
trainspotting
0
durdenist
(09.02.13)
izlediğim en iyi film diyemem ama madem 90'lı yıllardan eski olmasın, o halde "into the white"
(into the wild değil. ama o film de epey güzel.)
0
gogu delen adam
(09.02.13)
memento
0
amateur
(10.02.13)
(3)

oyun oynanan film

tülüköpek
eskiden izlemiştim çok hatırlamıyorum ama çocuklar tavan arasında bir oyun buluyordu, oynanması tehlikeli, gerçek hayata dönüşüyordu oyun. ev sarmaşıklar kaplıyordu hayvanlar çıkmaya başlıyordu her yerden. neydi ismi?
eskiden izlemiştim çok hatırlamıyorum ama çocuklar tavan arasında bir oyun buluyordu, oynanması tehlikeli, gerçek hayata dönüşüyordu oyun. ev sarmaşıklar kaplıyordu hayvanlar çıkmaya başlıyordu her yerden. neydi ismi?
0
tülüköpek
(07.01.13)
jumanji olabilir.
0
sofu
(07.01.13)
aynen jumanji +1
0
mesa
(07.01.13)
uzayda geçen devam filmi de var, (bkz: zathura).
0
amateur
(08.01.13)
(6)

harry potter evreninde bug buldum

sagopa kajmer mahlas kafkef
selam duyuru sakinleri,öncelikle günün anlam ve önemine binaen herkesin kıyamet gününü kutlarım.şimdi, bildiğimiz üzere hogwarts, büyücülük kanı bulunan çocuklara 11 yaşına geldiklerinde bir mektup gönderip okula davet ediyor. baş karakterimiz harry ve yakın arkadaşı hermione de bu şekilde okula dav
selam duyuru sakinleri,

öncelikle günün anlam ve önemine binaen herkesin kıyamet gününü kutlarım.

şimdi, bildiğimiz üzere hogwarts, büyücülük kanı bulunan çocuklara 11 yaşına geldiklerinde bir mektup gönderip okula davet ediyor. baş karakterimiz harry ve yakın arkadaşı hermione de bu şekilde okula davet edildiler fakat daha öncesinde birkaç yıl muggle ilkokuluna giderek okuma-yazmayı orada öğrenmişlerdi.

işte bug burada, safkan ya da içerisinde büyücü bulunan aileler, yani çocuklarının hogwarts'a çağrılacağından haberdar olan aileler, 11 yaşlarına kadar çocuklarını hiçbir okula göndermiyorlar. fakat bu çocuklar hogwarts'a gelir gelmez açıp kitaplardan efendime söyleyeyim iksir, ksks ya da tılsım falan öğreniyorlar.

kim öğretiyor bu çocuklara okuma-yazmayı? büyücülüğün getirdiği default bir özellik mi bu?
0
sagopa kajmer mahlas kafkef
(21.12.12)
www.killermovies.com

"row476
Did a little research... found this on the leaky cauldron website:

kai: Where do wizarding children go to school before Hogwarts?
JK Rowling replies -> They can either go to a Muggle primary school or they are educated at home. The Weasleys were taught by Mrs. Weasley.


There you have it!"
0
i ve been mistreated
(21.12.12)
ron a hikaye kitaplari okuyan annesi var, cilgiln muggle maceralarini okuyup gelen buyuculer var. yani vardir bir yolu.

o degil de sen cok soru soruyorsun. yarin birgun yanlis avada kedavranin onunde bulabilirsin kendini veya bir bakmissin sabah ictigin balkabagi suyuna yanlislika olum uykusu iksiri koymussundur. gum gidersin valla, bence merak etme bu konulari, kafani eg gecsin gitsin. unutma ki hogwarts icin lanet atan da lanet yiyen de sereflidir.
0
charlotte blanc
(21.12.12)
kitapta bu konudan hiç bahsedilmemiş olmaması, senin dediğin gibi bir durumun söz konusu olduğu anlamına gelmez ki? Kaldı ki 7 kitabı da okumuş Harry Potter seven bir yarma olarak yazarın bu detaydan bahsedip benim unutmuş olabileceğimi de gözönünde bulunduruyorum..
0
bilmemkacincinick
(21.12.12)
evet arkadaşlar, bulduğumun bir bug olmadığının ben de farkındayım, biraz daha ilgi çekici bir başlık olsun diye yazmıştım. :) kaldı ki hp evreni hakkında 21 yaşıma gelmeme rağmen halen sürekli okumalar yapıyorum ben de, en keyif aldığım şeylerden biri.

weasley'lerin mrs. weasley tarafından eğitilmiş olabileceklerini düşünmüştüm, ama muggle okuluna gitme olayı biraz garip geldi bana. safkan aileler bunu yapmaz muhtemelen. yine de biraz sıkıntılı bir mesele, değil mi?
0
🌸sagopa kajmer mahlas kafkef
(21.12.12)
bence hogwarts öncesi bir okulun olmadığını kesinlikle biliyoruz, kafama takılan mevzu her büyücü ailesinin kendi çocuğuna okuma yazma ve ötesi gibi kapsamlı bir eğitim verip veremeyeceğiyle alakalı. mesela neville longbottom'ı ele alsak, ailesi cruciatus lanetiyle delirtilip st. mungo'ya gönderilen neville'ı kim eğitti? ninesi ya da amcası iyi bir cevap olabilir ama keşke bu konuya biraz daha fazla değinseydi. ayrıca, daha öncesinde başka bir okula gitmiş olsalardı hogwarts expresi'ndeki ilk tanışmalarında ya da ilk kitabın ilerleyen kısımlarında mutlaka bahsi geçerdi.

ya açıkçası kitaplarda çok değinilmeyen bu tür mevzular için pottermore var, belki bahseder orada deyip umutla bekliyorum. çünkü rowling öyle bir kadın ki, bizim kafamızda mantıklı bir şekilde çözüp sebebe oturttuğumuz ve inandığımız mevzuları bile bambaşka ve muhteşem şekilde tekrar kurgulayabiliyor.
0
🌸sagopa kajmer mahlas kafkef
(21.12.12)
bu bir hata değil. bu hikâyede kurgu hataları olmadığı anlamına gelmiyor tabi, sürüyle var. seviyoruz yine de.
0
amateur
(21.12.12)
(29)

Şiirden hoşlanmıyorum normal miyim?

trinitrotoluen
Okumayı seven biriyim ama iş şiire gelince, cık. Zerre kadar zevk almıyorum okumaktan. Var mı benim gibi olan?
Okumayı seven biriyim ama iş şiire gelince, cık. Zerre kadar zevk almıyorum okumaktan. Var mı benim gibi olan?
0
trinitrotoluen
(24.12.11)
+1
0
lorenzen
(24.12.11)
algı yapılarıyla ilgili olduğunu okumuştum..
bence gayet normal.
ben şiiri çok seven birisi olarak
herkesin dünyaya aynı pencereden bakmak zorunda olmadığını düşünüyorum.
herkesin kendini ifade etme şekli
ve dünyayı yorumlama şekli kendine özgüdür...
0
mhm
(24.12.11)
şiir var, şiir var.

kitaptan okumak var, başka yerlerden okumak var.
0
cro magnon
(24.12.11)
Hayır ondan sonra "ıyyy cahil. hiç şiir okumuyor musun" diye yaftalanıyorum. Bilmiyor ki şiir dışındaki şeyleri okumayı sevdiğimi.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
senin abartılmıs halin bile olabilirim. okumaktan da dinlemekten de zevk almam bunu bılen lise edebiyat ogretmenim bana okuturdu bi de yuksek sesle! aklıma geldikçe bi tuhaf olurum hala :)
0
dyg*dyg
(24.12.11)
hocam hiç mi yok yahu şöyle severek okuduğun bir şiir ?
0
mcsword
(24.12.11)
yok abi yok. dyg'nin de dediği gibi ne dinlemekten ne de okumaktan zevk alıyorum. böyle hisli hisli okumaya çalışanlar falan çok arabesk geliyor hep kulağıma.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
Bende önceden öyleydim...ve o halimle şimdiki şiir merak ve sevgimi ele alınca, birini fazlasıyla sevmediğin için zevk almadığını söyleyebilirim...

edit: yani en azından bende öyle oldu.
0
spider03
(24.12.11)
evet aynen hisli falan okununca da ilginç geliyor anlamlandıramama bi mala baglama oluyor halbuki ben de diğer yazın türlerini gayet okuyan biriyim.
0
dyg*dyg
(24.12.11)
kendimi bildim bileli nefret ederim. seveni de sevmem, alay ederim. aşağılarım.
0
sir gawain
(24.12.11)
"ıyyy cahil. hiç şiir okumuyor musun?" diyen geri zekalılardan uzak duracaksın bir kere. şiir okumamak genel kültür eksikliği değildir. böyle düşündüğü için kişinin kendisi kıttır, bu bir. ikincisi, şiirden zevk almamanda hiçbir problem yok bence. her yazı türü sevilecek, okunacak diye bir kaide yok sonuçta. aç romanını, kısa öykünü ya da artık neyden hoşlanıyorsan, babalar gibi oku. oh mis!
0
sukrug yu geayz eym gogin hogym
(24.12.11)
dinlemekten zevk almam,okumak ise seçmecedir. Şiirine göre okurum.
0
skywalkeremre
(24.12.11)
@sukrug

ya tabi öyle demiyorlar. abartarak söyledim ama bazı insanlarda böyle "şiir okumuyor millet hiç. yazık yazık." ifadesi oluyor. kötü hissediyorum kendimi.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
ben de senin gibiyim. deli gibi kitap okuyorum ama siiri sevemedim bir turlu. denedim sevmeyi ama olmadi, ben de fazla zorlamadim, romanlara ve denemelere devam ettim.

herkesin kendi zevki ama siir olayi abartiliyor bence. kimisi de butun sanat dallarindan ustun gorur gerci, ama ben goremedim pek bi olayini.
0
sakura
(24.12.11)
ben sadece biçimsel açıdan (ölçü-uyak vs.) estetik şiirlerden, ve sadece bu yönüyle hoşlanıyorum. çok sözcükle hiçbir şey anlatmayan anlamsız devrik cümleler, hisli ses tonları baygınlık veriyor bana da.
0
amateur
(24.12.11)
hiiiiç kötü hissetme kendini. istediklerini söyleyebilirler. sığ bir düşünce çünkü. her şey şiir okumak değil ki. evet çok harika yazarların efsanevi şiirleri, eserleri var ama sen sevmiyorsan, iş bitmiştir.
0
sukrug yu geayz eym gogin hogym
(24.12.11)
Tabii tek tek söyleyen kişileri bilemem ama inanıyorum ki "Aaa... Şiir okumuyor musun?" diyenlerin büyük kısmının şiirden anladıkları Facebook'taki çakma Can Yücel şiirleridir.

Zaten çoğu insanı şiirden soğutan şey de aslında böyle fonda bir müzik, ağdalı biçimde okunan ağlak manzumeler, Facebook'ta paylaşılan, aslında şiirle ilgisi bile olmayan metinler. Zaten bu şiiri müzikle birlikte okumak Türklerin keşfi falan olsa gerek. Elin gâvuru şiir okuma gecelerinde, hiç de öyle ağdalı, duygusal havalara bürünmeden, fona müzik koymadan çat çat diye okuyor şiirlerini. Benim sinirimi bozanlarsa şiiri sevemediğini söyleyen samimi insanlar değil, şiiri Facebook'ta paylaşılan zımbırtılardan ya da duygusal bir hava vermeye çalışılarak yukarıda birisinin daha dediği gibi anlamsız devrik cümlelerden ibaret sananlar.

Bakın size nasıl şiir okunur göstereyim: vimeo.com (Şiir dediğim, videonun başındaki neyli kısımda okunan değil. Daha sonra 6 45 tayfasından Şenol Erdoğan'ın okuduğu şiiri diyorum) (bkz: howl) Aynı şiirin adıyla bir film de vardır. bu uzun şiirin basılmasıyla müstehcenlik yüzünden bir dava açılmıştır. Bir dinleyin, izleyin bakalım. Belki kafanızdaki şiir imgesinden çok farklıdır.
0
microfiction
(24.12.11)
@sir gawain +1
0
serabetan
(24.12.11)
neden normal olmasın?

herşeyin seveni ve sevmeyeni var.

parayı bile sevmeyen insan var...
0
ermanen
(24.12.11)
aynı ben
0
pclik
(24.12.11)
son zamanlarda çoğu kişiden duyuyorum bunu, hoşlanmayabilirsin o senin seçimin, bir de şiirine, şairine göre değişir, şiir okumaktan ya da birinin okumasından hoşlanmıyor olabilirsin çünkü gerçekten iyi şiir okuyabilen çok az insan var bence.

ben divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini de seviyorum misal, bu tarz şairlerin hayatlarını araştırmaktan da zevk alıyorum, bu kişiden kişiye değişen bir şey ama bence en bilinenlerinden gireyim, bir nazım, bir orhan veli, cemal süreya ,bir shakespeare vs.. (daha yazmaya kalksak çok uzar bu liste) şiirlerinden zevk almamak, hiçbir şey hissetmemek eksikliktir.
0
nedensizce
(24.12.11)
Baştan belirteyim, kadınım, şiirden de hiç hazzetmem. Çok da kitap okurum aynı sizin gibi ama şiir sevmiyorum. Herkes her şeyi sevmek zorunda değil, gayet normalsiniz.

Edit: Şiirden bir şey hissetmemek de eksiklik değildir, sizin algınıza hitap etmiyor olabilir. Başka bir şey o şiirin hissettirmesi gereken şeyi haydi haydi hissettirebilir.

Ama tutup Shakespeare'in eserlerine falan "Kötü" diye bok atmak bildiğin eşekliktir, zırtapozluktur o ayrı. Yapılan işi taktir etmekle, o işin size hitap etmesi başka başka şeyler. Ben de aynı hazzı quantum teorisi okumaktan alıyorum belki, ya da kozmoloji, o mükemmelliği göremeyen insana da "Bunu anlamamak eksiklik" demek gibi bir hakkım yok, o da şiirden anlıyordur mesela.

Not olarak; şiirden kasıt olarak ben romantik şiirleri falan aldım ama Dante'nin Inferno'su falan da şiir yani, onu gayet bayıla bayıla okudum. Ama işte günümüzde şiirden kasıt pek onlar değil.

Böyle gözlerini kısıp ufuklara bakan adam havasını yaratmaya çalışan şiirleri sevmiyorum evet.
0
aileena
(24.12.11)
Normallik gorece bir kavram. Fakat genellikle, bu tur cumleler kuranlar bir cumle sonra kendilerini bir cumle sonra tekzip ediyorlar. Bu tur insanlar, malesef kendini ifade etmenin bir formunu iskalayan insanlar.

Soyle aciklayayim basit bir ornekle. siirden hoslanmiyorum dedik. fakat ikinci cumlemiz , cem karaca severim oldu. Dolayisiyla, O`nun ya da daha sonra coverlayanlarin(burada yas da onemli) Sende herkes gibisin adli , nazim hikmetin ergen akli ile yazdigi bir siirin muzik ile yorumlanmis halini sevmiyor olmak gerekir. Eger boyle bir ikilem yasamiyorsan yani , sokarim cem karacanin sarkilarinin %80 ine diyorsan, tutarlidir yaptigin, Yoksa malesef, siglik vardir.

Bunu zilyon tane ornekle cogaltabiliriz. mesela sezen aksu, kendine ait siir kitabi var , eksik siir diye, hit olan bir cok sarkisi orada siir formunda, cunku kadin siir yazmiz, sonra o ya da baska biri muzikal yetenegi ile onu notalandirmis. Yasar da oyle, Eline gitari alip,kafadan yazmiyorlar. Yada ne bileyim. o nirvana bile something in the way adli turkusunu siir formunda yazip sonra muzik ile birlestirmis adam.

Ha yokmu eline sazi alip, hep yazip hep soyleyen adamlar. Var Bizim edebiyatimizda asik deniyor, ki onlarindan bir cok sozu yine once yazilmis sonra baglama ile bulusturulmustur.


Sen bu tutarsizligi yasamiyor ve hayir benim icin muzik, sadece Klasik muzik diyorsan , ya da hayir ben sadece tecno dinlerim yada ne bileyim kill em all denmesi beni ifade ediyor diyorsan. Sorun yok.

Unutma , rap gibi cok extrem bir muzik formu dahi, iyi bir sair degilse rapci yine kotu oluyor. Ha diyorsan ben candy shopcuyum, o zaman celiski yok yine. ama eminem dahi Cleanin out my closet ile aslinda bir siir okuyor.( bak dikkat et burada siir kavramini o kadar genis tutuyorum ki; oha aruzdan baska vezinde yalinana siir demem deyip , seni iyice itmeyeyim)

Bu nedenle, bu nedenle siirden hoslanmamak buyuk bir lokma yutmak icin,

Ama sunu dersen ( yani hali hazirda soyledigim celiskiye sahipsen) Ya ben seneze cem karacaya laf mi ettim. Benim bahsettigim siir daha bestelenmemis olanlar. :) o zaman Ben tembelim ya da misralarla cizilen bir resmi yorumlayacak tecrubeye sahip degilim sorun mu ? diye sorman gerekiyor.

Cevabim ise; hayir degil, ama yapan yada yapabilen, daha bir makbuldur gozumde olur.

Lutfen bu celiskiye dusme, Cunku sabahattin ali sinopta hucresinde, flarmoni orketrasiyla yatmadi. Aldirma gonul der iken, bestesi nasil olur ben olduktan sonra diye dusunmedi. O yazdi. Allahin verdigi yetenekle, o rada notlar sakladi. birisi geldi. o notalari buldu. sarki yapti. Belki 100 yil sonra baska birisi gelip daha baska seyler bulacak.

Unutma ki, 600 yil evvel kacacaoglan , olunce sevemezzem seni derken, gitar cordlari yoktu. onun nasil soyledigini bile bilmiyoruz. Belki hic bir zaman baglama ile bile soylemedi.

umarim olmustur.
0
pie
(24.12.11)
@pie

uzun süredir müzik ile ilgilenen bir insanım ve sözlere dikkat ederek şarkı dinlediğim çok nadir olmuştur. yani dediğin gibi genellikle "sokarım onun yazdığı sözlere" deyip geçiyorum. bana bir şey ifade eden müzik olmuştur hep. o yüzden müzikal ağırlığı fazla olan şeyler dinlerim hep.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
o zaman dedigim gibi problem yok. lakin su handikap hep olacak. Sadece ensturmental dinlemedigin surece.

bir cok sarki; o yazilan sozlerin icindeki gizlenmis notalari bularak yapiliyor. yada en azindan benim ifade seklim o. yani hotel california nin ara melodisi o sozler olmadan birsey ifade etmeyebilirdi. yada hic cikmayabilirdi. tabiki klasik muzik vs farkli. bu ikilemi astigin surece problem yok.

bir film muziginde bile yine bir konu oluyor. filmin hissetirdigini muzisyen yorumluyor, direk siir yok ame bir metin senaryo ve gorsel materyal var. hatta bazen golgesizler gibi film muzigi , filmin onune gecebiliyor.
0
pie
(24.12.11)
şunu da ekleyeyim facebook ergenleri hakkında bir bok bilmeden paylaşıyor diye nazım hikmetin yazdığı herhangi bir şiire " ergen aklıyla yazılmış " demek yanlış olur, sizin de o ergenlerden bir farkınız kalmaz.

söylemeden edemeyeceğim pie. acayip saçmalamışsın. genel olarak yazdıklarının hepsiyle de.
0
nedensizce
(25.12.11)
şiir dinlemekten nefret ederim, dinlemem kesinlikle, kaçarım duyarsam. ama şiir okumayı da bi o kadar çok severim ben mesela. zevk meselesi, normaldir.
0
s e
(25.12.11)
@ nedensizce.

Tesbihte kusur osmaz. O siirin nazim hikmetin gayet yasca gencken yazildigini dolayisiyla ergenlik caginda oldugunu, buna ragmen yine de ifade ettigi butunun, bir cok ayni yastaki insandan daha ilerde oldugunu vurgulamak istedim. bu nazimi elestirmek icin degildi.onu ayriyetten yaparim baska bir konuda.

-Populer olmanin en kolay oldugu dal yani muzikte bile bir cok kalici seyin, genelde iyi siirler uzerine yazilmis oldugunu vurgulamanin nesi sacmalik?

Siirden hoslanmadigini soyleyen birinin, bu konuda da bir diyecegi olmasi gerektigini istemek.

Ben iyi melodi , iyi sozsuz olmaz demedim ki, iyi sozlerin bircogunun iyi melodiler uretilmesine vesile oldugunu ve o uretim surecinde bagimsiz dusunulemeyecegini, cunku genelikle melodinin o siirin dizeleri arasinda sakli oldugunu soyledim. Ve bunu ornekledim kalici ve her koseden ornekler ile.

eger varsa karsi bir savin, yazarsan aa hic boyle bakmamistim derim. fakat yoksa , soyledigin pek birsey ifade etmedi. cunku leonard cohen bana hic oyle once hissetirmiyor!
0
pie
(25.12.11)
Enstrümantal iyidir

www.youtube.com
0
🌸trinitrotoluen
(25.12.11)
(8)

Karadenizlilerin "da" demesi ile Rusçadaki "da" kelimesi bağlantılı mıdır?

robinbook
Karadenizlilerin cümle sonunda "da" demesi ile Rusçadaki "da" kelimesi arasındaki benzerliğin bir açıklaması var mıdır?
Karadenizlilerin cümle sonunda "da" demesi ile Rusçadaki "da" kelimesi arasındaki benzerliğin bir açıklaması var mıdır?
0
robinbook
(29.10.11)
yoktur. coğrafik olarak rusçanın, trabzon dialektinden evvel laz dialekti veya ondan evvel direkt lazcaya etki etmesi beklenir. ama böyle bir şey yok. sadece trabzon dialektinde böyle bir kullanım mevcut.
0
suhreverdi
(29.10.11)
peki Trabzonlu pastaneciler milföy demeyi nası öğrenmişlerdir?

tabii ki bağlantılıdır. Rusça'da da, laz şivesinde de "DA" kelimesi tıpa tıp aynı bağlamlarda, yani "öyle değil mi?" manasında "DA???" şeklinde kullanılır. 1917 Ekim devriminden kaçan Ruslar Trabzon'a yerleşmiş ve Trabzonlular pastacılığı bu Ruslardan öğrenmiştir. Milföy demeyi de tabii. Mille feuille, bin yaprak demek bilindiği üzere. Fransızca. Peki Ruslar neden Fransızca isim takmışlar? O sıralardaki Fransızca modası öyle icab ettirmiş.
0
compadrito
(29.10.11)
değildir. karadeniz ağızlarındaki "da", "daha" sözcüğünün deforme olmuş halidir.
0
amateur
(29.10.11)
1917 de rusya'dan sadece trabzon'a değil tüm karadeniz'e göç oldu. bu gelenler rus değil, laz, hemşinli, rum veya türk gurbetçilerdi. daha önce gittikleri gurbetten geri dönmüş oldular. yine bu tarhilerde, daha önce ve daha sonra çerkes, abhaz, tatar gibi topluluklar da rusya'dan kitleler halinde kaçmış ve maraş'tan eskişehir'e, amasya'dan adana'ya kadar geniş bir coğrafyada iskan edilmiştiler.

bunlarla birlikte çok az sayıda rusun da türkiye'ye geldiği doğru olabilir. ancak bu sayıda bir topluluktan türkçeye bir kelime geçtiği iddiası kuvvetle muhtemel mesnetli değil.

trabzonlular pastacılık bilmezler. pastacılık hemşinlinin alameti farikasıdır. rusya'da pastacılık öğrenen hemşinliler, döndükten sonra, sadece trabzon'da değil yoğunlukla tüm karadeniz'de ama sonuçta hemen tüm türkiye'de pastahaneler açtılar.

"milföy"ün de türkçe'ye trabzon'dan girmesi pek mümkün değil bence. günlük yaşama giren yabancı bir nesne genellikle o dildeki ismiyle çağrılır; çay, totem, fesbuk gibi. rusların bu çeşit yiyeceğe milföy demesinin sebebi zaten onu fransızlardan almasındandır. aynı zamanlarda istanbul'da çok yoğun bir fransız özentiliği ve fransızca etkinliği vardı. ve milföyün rusça'ya girişi, istanbul türkçesine girişinden daha eski değildir tahminimce.

"da"ya dönersek, bence romeika/pontus rumcası kökenli bir kullanım. ama azerbaycan türkçesinde de benzer bir kullanım mevcutmuş. trabzon havalisine girişi için daha çok bilgi lazım.
0
suhreverdi
(29.10.11)
pastacılık konusunda suhreverdi nin dedikleri doğru. bu yüzden hemen her ilde "hemşin unku mamülleri" diye bie yer mutlaka vardır.

"da" sadece trabzonda kullanılmıyor Samsunda da var. ama arada giresin espiye taraflarında yok. buranın ahalisi çepni türkleri olduğu için olabilir. samsuna dek olan alanda görünmesi ise pontus-rum kırması ihtimalini güçlendiriyor.

özet olarak, rusçadaki "evet" anlamındaki da ile aynı kefeye koyamazsın işte DA,
bak oluyo mu hiç, EVET.
0
anonimyususer
(29.10.11)
o "da" bir nevi "yahu" değil mi da?
0
unbeknown the black
(29.10.11)
tuhaf bir nokta, doğu karadeniz'de ve samsun'da "da" sözcüğünün (bağlaç oluyor sanırım) kullanım alanları tam olarak aynı değildir.
0
amateur
(30.10.11)
yine herkesin her konuda fikri var.

kesinlikle bağlantılıdır. Kırım yüzünden Osmanlı Ruslarla içli dışlı olunca Karadeniz ve Ruslar arasında ufak tefek kelime alışverişi olmuştur. sözgelim "gelduk da" daki da pekiştirmesi Kesinlikle Rusça'dan geçmiştir. Rusça da her zaman evet anlamına gelmez, fiilden sonra kullanılırsa pekiştirme anlamı verir. Aynı zamanda Rusça'da "fındık", "funduk" demek. düşün bir bakalım Türkiye'nin neresinde fındığa funduk deniliyor?
0
nikator81
(27.03.15)
(4)

facebook'ta ve ekşi sözlükte font farklı gözüküyor. standart hale nasıl...?

gijilti
web tarayıcılarının fontu seçilip değiştirilebiliyor mu? evetse, nasıl?bir de, normalde bilgisayarlarda hangisi kullanılır değiştirmedikçe, standarttan kastım o.not: Google chrome kullanıyorum.
web tarayıcılarının fontu seçilip değiştirilebiliyor mu? evetse, nasıl?

bir de, normalde bilgisayarlarda hangisi kullanılır değiştirmedikçe, standarttan kastım o.

not: Google chrome kullanıyorum.
0
gijilti
(11.10.11)
firefox için; seçenekler > içerik > gelişmiş > "Sayfalara benim seçtiklerimin dışında kendi yazıtiplerini seçme izni ver" işaretini kaldırınca olur sanki.
0
world
(11.10.11)
google chrome kullanıyorum.
0
🌸gijilti
(11.10.11)
saçmasapan bir şekilde bir anda değiştiyse yeni bir font yüklemiş olabilirsin bilgisayarına o dokunmuştur..
0
direnk
(12.10.11)
@direnk o o niye oluyor o? bana olmuştu, yeni fontu silmek zorunda kalmıştım.
0
amateur
(12.10.11)
(4)

mouse'umda bi sorun var, sinir oldum

i was me but now he s gone
merhabalar. logitech m505 mouse'a sahibim yaklaşık 1 yıldır. son 2-3 haftadır, kendi kendine çift klik yapmaya başladı. kendi kendine derken, atıyorum ben bi pencereyi kapatıcam, sağ üstteki çarpıya basıyorum, kapatmak istediğimle birlikte, çift klik yaptığı için arkasındaki pencereyi de kapatıyor.
merhabalar. logitech m505 mouse'a sahibim yaklaşık 1 yıldır. son 2-3 haftadır, kendi kendine çift klik yapmaya başladı. kendi kendine derken, atıyorum ben bi pencereyi kapatıcam, sağ üstteki çarpıya basıyorum, kapatmak istediğimle birlikte, çift klik yaptığı için arkasındaki pencereyi de kapatıyor. ya da masaüstünde bi dosyayı taşımak için bas sürükle yapmak istediğimde yine çift klik yapıp dosyayı açıyor.

o kadar sinir oldum ki atıcam camdan aşağı. pilleri çıkartıp içine üfledim, sağ sol tuşları hafif aralayıp içlerine üfledim yine ama işe yaramıyor.

napiyim ben?
0
i was me but now he s gone
(29.08.11)
Çift tıklama, zor tıklama, tıklamama gibi sorunları yaşayan biri olarak belirteyim, el beceriniz yok ise eğer içini açıp yapmaya kalkmayın derim.O minik anahtarın içerisinde bitiyor herşey.Hassas mevzular yani.

@solomon görsel desteği sağlamış.
0
lisko
(29.08.11)
garanti kapsamında tamıre ver. bozulmus iste.
0
bryan fury
(29.08.11)
benim m100'ümde de vardı aynı sorun, ne yaptıysam çözemeyip yeni mouse almak zorunda kalmıştım.
0
amateur
(29.08.11)
aynı sorun bende de var. mouse'um mx revolution. şöyle bir şey bulmuştum ama ben cesaret edemedim açıkçası. yine de uğraşırım dersen

www.overclockers.com
0
solomon
(29.08.11)
(17)

Nasıl açılacağım ben bu kıza?

koskoca devletin adi osmanli len
Selamun aleyküm,Nasıl başlasam bilemiyorum. Bugüne kadar elim kız eline değmedi açıkçası. Nasıl oalcak bilmiyorum. Öyle kimseden de hoşlanmadım ta ki geçen gün karşılaştığım kıza kadar.İftara az bir süre kalmış, karnımız aç iken annem "hadi oğlum git iki pide al da gel" dedi. Koştura koştura fırına
Selamun aleyküm,

Nasıl başlasam bilemiyorum. Bugüne kadar elim kız eline değmedi açıkçası. Nasıl oalcak bilmiyorum. Öyle kimseden de hoşlanmadım ta ki geçen gün karşılaştığım kıza kadar.

İftara az bir süre kalmış, karnımız aç iken annem "hadi oğlum git iki pide al da gel" dedi. Koştura koştura fırına gittim. Ancak fırında pide kuyruğu vardı. Allah sabrını verir diye düşünürek en arka sırada bile olsam pide kuyruğundan ayrılmadım.

Aradan 2 dakika geçti geçmedi arkamdan güzel koku geldi. Ben bu kokuyu en son mekkedeyken duymuştum. Hacılar alıyordu. Neyse konuyu dağıtmayayım.

Kızın acelesi vardı belli, "yerimi vereyim bacım istersen" dedim. Gülücük bıraktı. Ben bir değişik oldum. Sonra kıza bankadan olsa gerek bir telefon geldi. Telefonda kendisinin olduğunu düşündüğüm bilgiler vermeye başladı. Adı soyadı ve nedense tc kimlik numarası aklımda kalmıştı.

Neyse pidemi aldım anneme götürdüm. Oradan dergaha gittim. Pilavlı et falan yedik ifatarımızı açtık. Ben dergaha hiç gitmek istemiyordum ama gidiş sebebim çok değişikti siz de hak verecektiniz.

2 senedir facebook sahibi olmama rağmen profilde "windows default walpaper" duruyordu. Bizim çocuklardan rica ettim, allah razı olsun kırmadılar, duvarda bir fotoğraf çektirdim.

Akşam gider gitmez facebookuma fotoğrafı attım. Kızın adını soyadını yazdım buldum facebooktan. Fotoğraflarından tanıdım.

Onu ilk defa görüyordum bizim mahallede. Daha görmeme imkan yoktu. Aşık olmuştum, aşığım da. Ekledim facebooktan kabul etti o da ertesi gün sabahı.

Şimdi hiç konuşmadık daha. 3 gün geçti aradan durup durup facebootkaki fotoğraflarına bakıyorum. Ben ne yapacağım dostlar?
0
koskoca devletin adi osmanli len
(19.08.11)
pilavli sohbete davet et
0
hjarteblod
(19.08.11)
bi bara götürüp sarhoş et sonra da sik
0
astaroth
(19.08.11)
aile hekimine git.
0
terp
(19.08.11)
yazılı dilekçe yolla.
0
latios
(19.08.11)
ulemaya sor.
0
andy kaufman
(19.08.11)
hiç gülmedim lan ben hakkaten vasat olmuş .
0
nabruknabruknabruk
(19.08.11)
tc. kimlik no'yu ezberlemek, hem de başkasının tc kimlik no.sunu?
0
9kuyruklukedi
(19.08.11)
ona şiirler yazın :)
0
relief
(19.08.11)
uykusuz her gece
(19.08.11)
ya sen buraya bi zaman kız arkdasm şöyle böyle yapmış gibisnden duyuru acmamıs mıydın? şimdi elime bugüne kadar kız eli degmedi diyosun ben mi yanlış hatrlıyorum acaba ?
0
kimbilebilir
(19.08.11)
yan yatır. olmadı format at.
0
kim milton nielsen
(19.08.11)
hocayı arayıp fetva al. Günümüzde bayaa bi moda :p
0
Kreuzberg
(19.08.11)
msn'de hatunun ağzını sikip, arkadaşın ağzını yiyen değil misin sen? tanıdım ben seni. kocaman olmuşun eşşeksıpası kehkehkeh
0
lancelot du lac
(19.08.11)
ona küçük sürprizler yap
0
amateur
(19.08.11)
arkadaşlar her seçiş bir vazgeçiş değil midir? eski sevgilimin olması elimin kız eline değeceği anlamına gelmiyor ki hem.. bizim aramızda mesafeler sınırlar ve abisinin ak-47'si vardı..

neyse gelişme olursa ben haber veririm sizlere, teşekkürler ayrıca.
0
🌸koskoca devletin adi osmanli len
(22.08.11)
abartma
0
st darkofanger
(22.08.11)
Olmamıs tekrar yaz.
0
ufolursun
(22.08.11)
(5)

chrome - otomatik çeviri özelliği

amateur
Hepinizin bildiği gibi Google Translate'in Türkçe çeviri özelliği beş para etmez. Google Chrome'daki oto-çeviri özelliğini Türkçe ve İngilizce dışındaki dillerdeki siteleri İngilizce'ye çevirecek biçimde yapılandırmak mümkün mü, her seferinde Türkçe'ye çevirmeye çalışıp sıçıp batırıyor kendisi.
Hepinizin bildiği gibi Google Translate'in Türkçe çeviri özelliği beş para etmez. Google Chrome'daki oto-çeviri özelliğini Türkçe ve İngilizce dışındaki dillerdeki siteleri İngilizce'ye çevirecek biçimde yapılandırmak mümkün mü, her seferinde Türkçe'ye çevirmeye çalışıp sıçıp batırıyor kendisi.
0
amateur
(10.08.11)
sanırım o çubukta asla Türkçe diline çevirme gibi bir seçenek var, ya da asla Türkçe dilini çevirme gibi
0
bonjurkes
(10.08.11)
google chrome'un dil ayarları var. öncelikli dil olarak ingilizce seç. artık siteleri direkt otomatik ingilizceye çevirecek. türkçe bir siteyi çevirdiğinde ilk seferde asla çevirme de. diğer tüm dilleri çevirsin.

bu şekilde olmazsa ingilizce chrome indir. bendeki chrome ingilizce ve öncelikli dil seçimim de ingilizce (mail vs yazarken düzeltsin diye). o yüzden hangisi sayesinde oluyor emin değilim ama üst paragraftaki çözüm tek başına işe yarar gibi geliyor.
0
kky
(10.08.11)
@bonjurkes o çubukta belli dillerin çevrilmesini engelleme seçeneği var, ama çevrilecek dili belirleme seçeneği yok.

@kky mantıklı gibi, deneyelim.

edit: chrome'un dilini ingilizce yapmadan çevirileri ingilizceye dönüştürmek mümkün değil, nasıl bir saçmalıktır anlamadım. belki bir eklenti falan vardır bunun için, bilemiyorum.
0
🌸amateur
(10.08.11)
soruna kendin cevap vermişsin ama yine de açıklayayım, cevabımı beğenmemişsin gerçi.

Chrome yabancı dilleri direkt olarak tarayıcının diline çevirir, benim tarayıcım ingilizce, Türkçeyi asla tercüme etme demem yeterli oluyor, onun dışında a dan z ye tüm dilleri İngilizceye çeviriyor cayır cayır.
0
bonjurkes
(10.08.11)
Google Translate extension'ını kurarsan daha fazla ayara ulaşabiliyorsun, İngilizceye çevirecek şekilde ayarlayabilirsin.
0
crown
(10.08.11)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.