genelde öyle yapılıyor zaten ama arayın konuşun.

@nuisance2 zaten arayamayı düşünüyordum ama söz uçar yazı kalır sorun olmasın daha sonra diye mesaj atmam daha güvenli mi olur acaba diye düşündüm.

Depozito dediğimiz olay, evden çıkarken tespit edilecek muhtemel hasarın karşılığı ise ki öyle,
Söylediğin şey etik değil.
Ben yaptım, oldu düşüncesindeysen, başlarım etiğine diyorsan, o zaman olur tabi. Niye olmasın.

Depozito evdeki hasar kayıtları için alınan bir şey. Diyelim evi sana temiz verdi kişi ama sen leş bi halde bıraktın, adam temizlik için elaman tutmak zorunda ya da fayans kırıldı bir şey oldu onun için kullanır.

Ev sahibini ararsın, gelir bakar, evde eksik gedik yoksa sana depozitonun yarısını gri verir yarısını kira sayar? Böyle bir teklifte bulunabilirsin. Ama sen de biliyorsun ki herhangi bir şey kırıksa dökükse vs masraflar baya tutar, depozito muhtemelen ona gidecek. +mirket haklı

Yahu arkadaşlar evde hasar olsa böyle salakça bir soru sormam herhalde değil mi? Ev girdiğim günki gibi k böyle bir şey soruyorum.

benim de ayaklarım çok üşür. havlu çorap diye tabir edilen ürünlerden alabilirsiniz.

şunu da geçenlerde birisi verdi bana, sıcaklık konusunda fena değil. yumuşaklığı on numara. ayakta çorap yokmuş gibi his veriyor.

m.deichmann.com

yun corap denediniz mi?

decathlondan quechua marka termal corap aldim, memnumum.

konçu yüksek, çizme gibi olan panduflardan denesin. çok fark ediyor
www.tozlu.com
şunun gibi

Kan tahlili tavsiye ederim, dolaşım problemi olup olmadığına da bakılmalı ayrıca. Demir eksikliği varsa çok üşür. Önce bunlara bakın.

Yün çorap ve panduf +1
Bir de masa başında çalışıyorsa şu: www.ikea.com.tr

Düzenli kan tahlili yaptırıyoruz bir şeyim yok diyor bana. Yazın bile üşüyen biri, en çok ayakları üşüyor. Yün çorap denemedik hiç, pamuklu kalın çoraplardan giyiyordu hep. Yün deneyelim.

çorap+patik+şu panduf: www.trendyol.com

twigy mwigy bi sürü markadan almışımdır en iyisi buydu. çorap kalınsa patiksiz de ısınır. havalar az soğusa ayaklarım donar benim de, bu panduf çok iyi geldi.

www.thermoform.com.tr

thermal çorap

hakiki deriden mesh alın. ayaklar fırın gibi oluyor.

Emu avusturalya bot diye bisey var her yerde giyiliyor ona bi bak google dan

www.amazon.com.tr

Dosya uzantısı JPG değil de HEIC veya HEIF gibi bir şey mi?

@michael_knigh evet aynen öyle ama bazıları öyle bazıları değil gibi

Windows kullanmayı çok bilmiyorum ama burada dediğine göre "Windows Photos" adlı programla açıp JPG olarak kaydedebiliyormuşsunuz.
discussions.apple.com

Bir de şu siteyi yazmışlar: heictojpg.com

Nasıl yapacağınızı bilmiyorum ama o HEIC to JPG gibi isimlerle ararsanız bol bol anlatan web sayfası ve YouTube videosu olsa gerek.

microsoft store'dan "HEVC Video Uzantıları" adlı uygulamayı satın aldım. 2,5 tlye.
benim sorunumu çözdü.

ayarlar > kamera > formats > high efficiency seçili ise fotoğraflarınız heic olarak kaydediliyor, most compatible'da ise jpeg

fakat bu ayarı yapınca eski çekilenler fotolar etkilenmez, iphone'dan direkt olarak diske atınca heic gelir, fakat icloud üzerinden o fotoğrafları indiriseniz jpeg olarak iner. veya mail/whatsapp üzerinden paylaşarak alırsanız...

Fotoğraf üzerinde oynama olduysa bozuk oluyor formatı genelde. Ben öyle hatırlıyorum. Benim de yüzlerce fotoğrafımın formatı farklıydı hep, ne yaptıysam açamadım.

hangi banka bu? bankanın çözebileceğini sanmyorum

banka kartı kullanıyorsunuz herhalde. kredi kartı ile deneyin.

Yapikredi ücretsiz nakit kart çıkart. Parayı aktar sanal kartla öde.

Kredi kartı kullanıyorum arkadaşlar, Vakıfbank.

Bence tamamen pazarlama stratejisi. Zaten hemen hemen her markanın benzer uygulaması var, dediğiniz gibi oradan da yükseltilebiliyor. İlla ki kullanan vardır ama ben tamamen pazarlama ve şov olduğunu düşünüyorum.

zamanında çok araştırmış birisi olarak söyleyeyim tamamen pazarlama taktiği. çok dpi sanki daha performanslı bir şekilde oyun oynanacağını garanti ediyor. 3000 dpi'dan yukarısı über gereksiz. onun yerine mouse'un ergonomisi, kablolu/kablosuz olması, tuşlarının yumuşaklığı/sertliği gibi faktörler bence daha önemli.

Belli değerden yüksek dpi imleç kullanılmayan, mouse hareketine bağlı durumlarda kullanışlı oluyor.

Siz imlece göre düşünmüşsünüz. Ancak sadece mouseu ileri itmeniz gereken bir durum düşünün eğer bunu düşük dpi ile yaparsanız mouse pad bittikçe takır tukur indir kaldır yaparsınız mouseu hem de daha uzun sürer. Ancak 18k dpi ayarına alıp bunu yapmanız çok daha kolaydır.

Sokak kedisi heralde bahsettigimiz. Öyleyse zaten verin gitsin yani.

Ama normal beslenilen kediyse zaten whiskas falan dünyanın en dandik mamalarini üretir üstüne bir de büyüme sebebiyle gereksinimleri farklı olan yavru kediye verince daha da dandik olur.

Ama dediğim gibi mama verip geçtiğiniz kedilerse verin gitsin.

@logisticsmanager sokak kedileri. Cebimde 1-2 paket taşıyorum denk geldikçe veriyorum kedilere, bizim buradaki kediler hep yavru ama pek yetişkin kedi yok.

Bir şey olmaz. Bundan iyisini zaten bulamazlar.

Olay şu; yavruların daha çok kalori, vitamin, mineral ihtiyacı var. Yetişkin mamalari yeterli olmuyor. Ama bu demek değil ki yetişkin maması zararlı.

O yüzden verin geçin.

www.migros.com.tr

Bunu kullanıyorum, çok memnunum. Geçen Bim'e gelmişti stoklamıştım.

Torpat iyidir.

www.migros.com.tr

www.migros.com.tr


bu iki ürün açık ara favorimiz

torpat +1 f/p

Ben Metro'dan alıyorum, memnunum

file marketlerde ship shak marka var çok ucuz ve çok güzel oluyor.

metro marketin kendi markası olan ince çubuk patates.

Feast +1

Pamukkale'ye marka sadakatim çok yüksek. Çoculuklan beri imkan varsa hep Pamukkale'yi kullanıyorum. Diğer firmalara güvenemiyorum pek.

Pamukkale mümkün değilse Kamil Koç tercih ederim. Efe Tur'u çoook uzun yıllar önce bi kere kullanıp pek memnun kalmamıştım ama değişmiştir tabii.

içlerinden en çok pamukkaleyi kullandım. kötü bir deneyimim de hiç olmadı. öğrenciyken kamil koç da kullanıyordum, sonra sahibinin değiştiği dönem dinlenme tesislerindeki yemeklerinden sinek çıkmıştı, şikayet edince de sinek ilacını yemekhaneye soktular :D sonra tercih etmedim hiç. efe tur da tanıdık geliyor, kesin onu da tercih etmişimdir. ama pamukkale daha kurumsal geliyor.

Kamil Koç

Son on yıldır kullanıyorum. Hiçbir sıkıntı yaşamadım.

Diğerlerini bilmiyorum. Maceraya gerek yok.

tabi ki pamukkale. kamil koç köy otobüsü oldu. efe tur nereye gidiyor alakasız bir kıyas.

Çok teşekkürler herkese. Pamukkale’den devam o zaman.

kamil koç'tan uzak dur yeter.

Kaza yapma oranı Pamukkale de yüksek ama onun dışında mukayese kabul etmeyecek kadar hepsine fark atar. Koltuk aralığı, ikram, konfor, temizlik, personel.

Son 4-5 yıldır otobüs kullanmadım hiç ama ondan önceki kullanımlarımdan %90'ı Kamil Koç'tu. Aile üyelerim de onu kullanıyor hep. Hiçbir şikayetim(iz) de yok. O yüzden güvenle kullanıyoruz. Metro Turizm olmasın da gerisi belirli bir firma büyüklüğünden sonra kayda değer fark yaratmıyor sanırım.

artık Pamukkale/Anadolu (aynı firmaymış veya bağlıymış bunlar)

2009-15 arası sürekli Kamil Koç kullandım ama Flixbus olduktan sonra çok şikayet duydum. Herhalde bir şeylerde ucuza kaçmaya başladılar (rötar vs. de duydum)

öğrencilik zamanımda pamukkale den çok hoşnuttum. 5 sene öncesinden bahsediyorum.

Pamukkale sürücüleri çok güvensiz geliyor bana da.

Kamil Koç'u tercih ediyorum genellikle.

Efe tur??

troy güvenilir. verdikleri fiyat piyasa fiyatına göre makulse ben hiç uğraşmadan troy’a verirdim.

Teşekkür ederim :)

Çok iyi fiyat vermişler, sıfır 64 GB 15-16 bin lira falan zaten. Bence zaman kaybetmeyin.

Troy yılların yetkili firması zaten, sorun yaşayacağınızı sanmıyorum.

Teşekkürler :)
Vatan bilgisayar da değişim kampanyası yapıyormuş ama almadan önce telefonun içini açıp bakıyorlarmış, bakınca da sızdırmazlık bir şeyi kayboluyormuş telefonun ve değeri düşüyormuş, ayrıca çizik içinde geri teslim ettiler falan yazmışlar şikayetvarda bazıları. Epey de fiyat kırıyorlarmış. Telefonun bi sorunu yok zaten sadece 3 yıla yakındır kullanıyorum ama hiç servise gitmedi, bozulmadı, düşmedi hep spigen kılıf ve ekran koruyucuyla kullanıldı yani durduk yerde içini açtırmak istemedim vatanda.
Ben de şimdi troy’da hiç telefonun içini açıp bakmadan pat diye 14 bin (128gb) deyince şaşırdım, firmayı da hiç bilmiyorum ilk kez gittim.
O zaman satayım oraya ben

fiyatta bir hata olduğunu düşünüyorum. internet sitelerinde iphone 11 için "11.700 liraya kadar" şeklinde fiyat yazmışlar. 3 yıla yakın kullandığınız, garantisi dolmuş cihaza bu fiyatı veriyorlarsa çok iyi bir rakam.

iphone 11'den geçiş için ek destek kampanyası var sanırım.

Şunu seçince 14 bin çıkıyor gerçekten (ama her şeyi tertemiz olmazsa fiyat kırarlar büyük ihtimalle)

i.ibb.co

Eskiyi getir kampanyası var. Telefonlar için taksit yok. Vade farkı olmadan bir banka da yok
.
EnPara dan kredi kartı alıp sonradan 1.73 ile taksitlendirme yapmıştım.

iPhone 11 almazdım yerinizde olsam. 3 yaşında telefon oldu artık. Bütçeyi biraz daha yükseltip 12 bakılabilir.

kredi konusunu bilmiyorum ama 12 al +1

Kredi kartına taksitle satın alma işini amazon üzerinden biraz dolaylı bir şekilde yapabiliyorsunuz. Googleda arayınca çıkıyor sanırım. Sözlükte de başlığı var

öncelikle kredi kartı kullanıyor musunuz? gürgençler dönem dönem bazı bankalarla anlaşıyor ve o kartla alırsan 500-1000 tl civarı puan veriyor. öyle bir kampanya yakalarsanız min500 tl az ödemiş olursunuz. ayrıca gürgençler'de kredi ile ilgili yardımcı oluyor garanti'den. çalışıyorsanız maaş aldığınız banka ile görüşüp oradan da kullanabilirsiniz. kredi kartınızda limit varsa kart ile ödemek en mantıklısı. karta taksit olmuyor ama faizler düşük olduğu için min ödemeyi yapıp o şekilde kapatabilirsiniz borcunuzu.

eğer almanyadan alınma iphone 13 isterseniz 16.000 kredi kartına 6 taksitle veririm.

pasaport kaydı yaptırmanız lazım.

Bence arkadaşın sattığı gibi yurt dışı cihazı alın. Gürcistan’a kimlikle gir çık yaparak kimliğinize kayıt edersiniz. Uzun yıllar iPhone 6 kullanmışsınız, iPhone 13’ü de en az 5 sene kullanırsınız. Ocak’tan önce kayıt yaparsanız da 2700 kayıt ücreti ödersiniz. Gürcistan yol masrafı falan da 1000-1500 lira tutsa, 20-21 bin liraya gelir. Her türlü yine kârlı olursunuz. Değerlendirilebilir.

Ocak’tan sonraya kalırsa kayıt ücreti zamlanacağı için 4-5 bin lira kayıt ücreti ödemek zorunda kalabilirsiniz.

en az 2 katı.

yerine göre değişir. o fiyatlara çok yer var hala.

5

4

bir bağyan olarak 5 diyorum.

Ne zaman, ne için, nerede, neyle giyileceği bilgileri verilmemiş. Genel tip olarak bunların arasından yorumlayacaksak 4 diyorum ben de. Yandaki fermuar olmasa 5 derdim.

4

Aldo’ların hepsi çok kötü.. 4 numara diyorum.

1. 4 suet olmasinin disinda model olarak kotu bence ki suet bedava olsa alip giymem.

Poşetle direkt alt kısma koyuyorum.

poşetsiz koyuyorum.Hava almayan meyve sebze daha çabuk bozulur.Üstelik biliyorsunuz,petrol ürünleri kansere sebep oluyor.

poşetten bir kaba aktarıp yıkamadan koyuyorum. yiyeceğim kadarını yiyeceğim zaman yıkıyorum, böyle daha uzun süre dayanıyor.

Kural: markette buzdolabında tutulmayan şeyi buzdolabina koymayın. Yedikçe yenisini alın. Yoksa sağlıklı olmaz

www.amazon.com.tr
Bunlardan var sebze çekmecesinde, poşetten çıkarıp bu kutulara koyuyorum.

posetle koyuyorum. hava almayan sebze cabuk bozulur tamamen sallama bir bilgi. ozellikle demet halindeki yesilliklerin havasini alip kagit havluyla dolapta saklarsaniz cok daha uzun sure canli kalir.

Getirilebiliyor diye biliyorum. Sıfırdan rom atmak gerekiyor.

levent pekcan 2. el telefonda mümkünse alım satım yapmayın der.

yok ya ne tehlikesi olsun ben aldim da sattim hic bunlar aklima bile gelmemisti.

site mahallesi, soyak yenişehir sitesi, sinpaş finanskent güzeldir mesela.
Bunların tam önüne metro inşa ediliyor. Görece daha nezih bir bölge oldu burası site olması sebebiyle.
O civar güzel.

Atakent güzel bir mahalledir ama son zamanlarda biraz bozulmuş olabilir.
Şerifali taraflarındaki 2-3 blokluk mini siteler olabilir.

Bu arada ümraniye sayılmaz ama libadiye, bulgurlu tarafları da güzel merkezidir.

1. Tercih Atatürk, tantavi
2. Tercih İstiklal ve Armağanevler'in caddeye yakın kısımları
Kalanın tamamı 3. Grupta yer alır.
Ölüm grubu Mustafa Kemal mah. Ve bu mahalleye sınır bölgeler.
Özel ödül atakent mah. Özellikle tamamen caddeye uzak iç kesimleri amerikan banliyoleri havasında. Ayrıca atakent de 1. Tercih bu arada.

Atakent iyidir.

umraniye'ye cok yakın olan bulgurlu mahallesi'ni de dusunebilirsiniz belki.

bazı siteler özellikle muhafazakar aileler için yapılmış oluyor, biz Suryapı exen'e gitmiştik mesela, rahat edemeyeceğimizi anladık. havuzlu spor salonlu güzel sitede otururum hayali kurarken rahatsız olacağınız bir ortamda kalmayın, mutlaka site seçerken gidip bi etrafa da bakın derim. onun dışında ben de Libadiye ve bulgurlu taraflarını önerecektim, site mahallesi mesela inanılmaz trafikli bir bölge.

istiklal mahallesinde, şehzade caddesinin üst tarafları iyidir. ihtiyaç olan her şey el altında bulunuyor. genel olarak muhafazakar bir yer sayılsa da son zamanlarda durum biraz hafiflemiş durumda (sadece biraz :) ). Aynı şekilde, son zamanlarda beyaz yakalıların buralardaki yeni veya bakımlı ama geniş eski binaları tercih ettiğini görüyorum. (muhtemelen normal şartlarda tercih etmeye niyetlendikleri semtlere göre daha uygun fiyatlı olduğundan)

Ne istediğinize, işinizin konumu vs. ye göre değişir. Ümrnaiye baya geniş bir ilçe ve ulaşım olarak birbirine ters bölgeler var. Yani iki iyi bölge birbirine ikame olmayabilir. Ya da site ağırlıklı mahalleler var, bireysel apartmanlı, oturaklı apartmanlı bölgeler var, ofis/plaza ağırlıklı bölgeler var. Ayrıca bütçe de önemli. Avrupa Konutlarından ev alabilir misiniz mesela? Sinpaş projeleri, Limonlu Bahçe, Sur Yapı? Bazı bölgeler çok eski, bazı bölgeler çok yeni vs. Ya da kentsel dönüşüm bekleyen mahalleler var, ileriye yatırım olarak.

Siz kendinizi değerlendirmelisiniz önce.

İlk tercihim Tantavi mahallesi olurdu. Daha sonra Atatürk ve Yamanevler mahallelerine bakardım.

Atakent, İstiklal, Armağanevler mahallelerinin caddeye yakın bölgeleri ve yokuş olmayan bölgeleri olabilir.

Fatih Sultan Mehmet mahallesi de iyi. Çakmak mahallesinin daha çok site kısımlarını tercih edilebilir.

Site, Finanaskent, Tatlısu, Şerifali mahalleleri ataşehire yakın olması gibi nedenlerle son yıllarda çok site yapıldı, tercih edilebilir.

Mustafa Kemal mahallesinden uzak durun derim ama zaten bu mahalle Ümraniyeye bağlı değil, ilginç biçimde Ümraniyeye iteleniyor:)

Kazım Karabekir, İnkılap, Hekimbaşı, Dumlupınar, Ihlamurkuyu, Cemil Meriç, Topağacı, Huzur, Parseller, Esenkent, MAdenler, Esenşehir vs. tercih etmem ama buralarda da baya büyük projeler olabiliyor noktasal olarak.

Bu arada alınabilir diye saydığım noktlarda da pek ev kalmadı, çok az seçenek var.

Bence markaya göre değişir o biraz. Tam sayı veremem ama böyle bi bakış açım var üst segmentte km baremi biraz yukarda olabilir

Dizelde 120bin benzinlide 150bin üzeri araç tercih etmezdim. Bütçem elverirse 80bin üzeri hiçbir aracı almak istemem.

Ben bu olaya katılmıyorum. Aracın bakımları zamanında doğru bir şekilde yapıldıysa kilometrenin önemi yok bence. 500 bin kilometre de Skoda gördüm araba 100 bin de gibi. Milyon kilometre görmüş Mercedes’ler var, yine aynı şekilde sapa sağlam. Bu tamamen aracın bakımlarıyla alakalı bence.

Tabii Türkiye’de belli kilometrenin üzerindeki arabalara kimse yanaşmak istemiyor satamam diye. O da bizim sorunumuz.

Benim km/kaza takintim var, aracina gore degisir. Yapilan KM tek gosterge degil ama bir gosterge..

Almansa max. 65-70bin. Japonsa 120-130bin. Ustune cikmam.

Knoxun söylediği parçaların da belli bir yıpranma payı var tabi ki. Ama bi çoğu değiştirilebiliyor. Mesela bizde 250 binde bi volvo var. Eskiyen turbosu, amortisörleri, motor kulakları, debriyaj balatası, fren balatası ve diskleri, masraf çıkarma ihtimali olan ve 250 binde artık yıpranan bi çok parçası kaliteli ve uzun ömürlü yenileri ile değiştirildi. Ve bunu yaparken paradan kaçınmadık.

Ayrıca mesela turboda verim düşüyorsa zorlamadık daha fazla ki bıçaklardan kopan metal parçalar motor disklerine girmesin. Otomotivden anlıyoruz çünkü ona göre kullandık her zaman. İlk sahibide biziz.

Bu araç 250 bin daha büyük masraf çıkarmadan gidecek. Çok net. Satacak olsak alıcı tabi ki riskli bakar. Ama piyasada alabileceği 100 bindeni araçlardan çok daha iyi bizimkisi.

O yüzden allah kitap wesliye katılıyorum. Bakımları derken 10 bin bakımını kastetmiyor aslında. Zaten periyodik bakımını kimse aksatmaz kolay kolay. Ama motora en iyisini değil de bi alt kalitesini koyuyorsan yağ olarak tabi ki pistonları eskitirsin. Turbonun performansı düştüğü halde kullanıyorsan, araba da balans bozulduğu halde hemen gidip yaptırmıyorsan tabi ki 250 binde o arabayı toplarlayamayacak şekilde eskitmiş olursun.

Yani kısaca arabadan arabaya değişir. Arabanın ilk sahibiyse ve otomotivden anlıyorsa o zaman 200 k da üst segment araba rahat rahat alınır. Üst segment araçlar genel olarak uzun ömürlü zaten.

Not: manuel için konuşuyorum. Otomatik ikinci el araç saatli bombadır. İstanbulda 50k kullanılmış arabayı ben almam.

Genjler, "ust segment araçlar genel olarak uzun omurlu" mevzusu baya eskide kaldi, uyarayim. Mesela balina kasa mersolardan sonra 90larin ortasindan itibaren uretilen araclarin cogu ciddi sikintili. Arabayi yolda tutmak icin ciddi efor sarfetmen gerekiyor, bu arac gecmisinde bakimli olsa dahi. Bizdeki yildiz olsun da ne olursa olsun kafasi ne zaman degisecek merakla bekliyorum.

Birkac sene once bir merso bayisi bakim muduruyle oturup 1 saat kadar sohbet etme imkanim olmustu, adam emeklilige yakindi, 30 senedir firma bunyesinde calisiyordu. Parca kalitesi olarak 80lerin araclari ile 2000lerin araclari arasinda cok ciddi fark oldugunu soyledi, araclari artik 15 senede yok olacak gibi uretiyorlar dedi, ki zaten yurtdisinda 15 yasinda bir mercedesin degeri sifira yakin oluyor. Boyle olmasinin baslica nedeni de kimsenin bu araclara bulasmak istememesi.

Bu diger premium araclar icinde de gecerli, maserati, bentley gibi araclari da bu gruba dahil edebiliriz. Disarida 2004-2005 model cayenneleri $5000'e satmaya calisiyorlar ama donup bakan yok.

dizelde 120bin. atmosferik benzinlide km problem olmaz. komp benzin alma. japonlarda km almanlarla 2 çarpabilirsin. bin motor önermem.

@cooperr +1 mercedesim daha 120bine gelmeden motor arızası verdi arkadaşımın 1 yaşındaki 48 bindeki bmwsi motor yaktı. vergilerin artması ve preminyum araçların yüksek motorlu olmasından dolayı türkiye için küçük motorlu araçlar ürettiler. yani mercedes c bmw 3 serilerinde kalite doğal olarak düştü. 2008 sonrası mercedes motorlarıda eski verimi vermiyor. servisler c200d arzalı araçlarla dolu. audi bmw içinde geçerli bu. türkiye için e160 üretildi diye biliyorum ki e kasaya 2bin motor bile az bence.

motor arızası yaşadığım için söylüyorum motorun araç kasasını kaldırması lazım. yani koca passata 1.2 motor bence yetersiz. aracım 1650 kg 1.6 motor var kaldırmıyor. araç motor kıyası bence daha önemli bu işte. motor sıkıntısı istemiyorsanız Japona yönelin.

Böyle bir genelleme yok arabaya düzgün bakildiysa alinir elimdeki araclarin kmsini yazicam, yazdiklarimdan bir tek vosvosun motoru rektifiye oldu yaşı ve kmsi itibariyle diğerlerine rutin bakım yapıldı. İnsanlar genelde anlamdığı ve bilmediklerinden çekindiği için böyle bir genelleme var. Ek olarak yakıt yapısından dolayı yüksek kmde dizel daha makbuldür.

'64 Vosvos 350 bin
'00 W211 mercedes 320bin
'08 Auris 190 bin
'00 Xrv750 170 bin

ben genelde 30-40 bin bandında almaya çalışıyorum. 2-3 kere servise girmiş, sağına soluna bakılmış oluyor. öte yandan 100bin civarındaki ağır bakımlarına daha çok zaman kalıyor.

ben şöyle yazarım hep. 23/4 Ekşi Apt. hiç bir sorunla karşılaşmadım. bu arada senin yazımında da sıkıntı yok kargocu malmış.

Zart Mah. Zurt Sok. No.5 Pırt Apt. K.1 D.1

Şeklinde kullanıyorum sorun yaşamadım bugüne kadar yurt içi dışı siparişlerde.

Cıbıl Mah. Pontik Sk. No:0 Pandik Apt. Kat:0 D:0 Kımıllı/ZAMBANA

şeklinde.

bina no + kat + kapı numarası şeklinde.

Kanzuk Mah. Dürüm Cad. No:2 Ekşi Apt. Daire:3

XX mh. xx sk. no.5/10 şeklinde yazıyorum bugüne kadar böyle bir şey yaşamadım, kargocu mal veya aşırı dikkatsiz.

standart adres yazımı: x mah. y sk. 3/5 ilçe il
şeklinde, hem basit hem de net.

Apartman isminden önce apartman numarasını yazın. Yazdığınız şekilde no 2'nin daire no olarak algılanması normal. Sürekli adresle uğraşan insanlar otomatik olarak apartmandan sonra ilk gelen numaranın daire olduğunu düşünebilirler.

Zaten gelen cevapların hepsinde apartman no önce ismi sonra yazılmış.

site ismi + b3(blok numarası) + d7 (daire numarası) olarak yazıyorum.


benim anlamadığım şey, üzerinde ismi yazmayan kargoyu niye teslim alıyor.

bir de kargoların smsle onay veya tckimlik numarasıyla teslim olayı var. yani yasal olarak bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyor mu teslim alan şahıs?

yıllar önce pasaportumu başka birisine teslim etmişti ptt görevlisi, aradım taradım bulamadım ama teslim edildi yazıyor ve benim teslim aldığımı yazıyordu.

pttye gittim baktılar teslim almışsınız dediler. dedim ben almadım. görevliyii çağırdılar, adam birine teslim etmiş ama kime teslim ettiğini bilmiyor, imzaya isme baktım, benim ismi yazıp başkasına imzalatmışlar. bir çifkeflik yaptım akıllara zarar.

postacı gelip apartmandaki 20 daireyi tek tek dolaştı 2 gün uğraştı buldu pasaportu.

Apartman ismine gerek yok, no yazmak yeterli
İl, ilçe, Mah, sok, apt no, kapı no

Adresleri çok karmaşık haline getirmeyin, bina adına gerek yok mesela, fuzuli.

Çünkü yapılarımız her sokakta/caddede numaralandırılmıştır, numarası olmayan yapı yoktur ama adı olmayan bina çok normaldir, hatta aynı ada sahip binalar da var elbette.

Yapınız bir sokağın içindeyse ayrıyeten o sokağın çıktığı caddeyi yazıp yine adresi kalabalıklaştırmayın.

Bir mahallede aynı isimden iki sokak asla olmaz, sokak ismi yeterlidir.

Adreslere "Daire, D:, Kat, K:, No:" gibi gereksiz kalabalıklar yine yazmayın.

Eskiden o bölgenin semt ismi olarak anılan gereksiz bilgiyi de yazmayın.

Atıyorum;

merkez mh zambak sk 16/5 (ilçe) İstanbul

ya da

merkez mh atatürk cd 16/5 (ilçe) İstanbul

Mahalle / Cadde / apt nu slaş daire nu şeklinde yazıyorum. Apartmanın adı yok zaten yazmak da şart değil. Bir de işte kapıdan girince ilk soldaki kapı gibi tarif ediyordum ilk taşındığımızda, öyle de olur.

xxx mah, yyy sokak, apt no/daire no, sehir.
apartman ismi kullanmam, apartman ismi kullanmak herhalde sadece bize ozgu birsey..

XXXX Mah. XXX Sk. No:XX İl/İlçe

Bu arada su notu ekleyeyim. Bazen kargo barkodlarinda son birkac hane cikmiyor sigmazsa falan. Ek bilgi verecekseniz tarif, bina ismi vs gibi en sona ekleyin. En ustte kargocuya mal dedim ama belki de adres cikamistir?

Valla ben de bina numarası yazmıyorum. Yazarsam da bina no diye belirtiyorum.

@floydian adres etiketi gayet net, posta koduna kadar gözüküyor.

30 veriyorum.

50

Pandemide tüm esnaf kapanmadan önce 35'ti. Açılınca 50 yaptılar. 1 yıla yakın kapalı kaldı. 80 dese yine verirdim.

30

25'di 40'a cikti hepi topu 3 ay falan kapali kalmistir enflasyonu bize yedirdi pandemi bahanesine.

30

eski mahallemde ucuz mahalle olduğu için 35'ti. şimdi 50 iken yakın zamanda 60 oldu ama güzel kesiyor. değer.

400 NOK verdim ben dün. normal, düz saç tıraşı.

30 Ümraniye atakent

30 papel. Gittiğin yerin kirası çoksa 50 almaları normal

Dün 50 liraya tıraş oldum. Gitmeden önce arayıp fiyat sordum açıkçası. 50 lira eder miydi asla etmezdi. Ara makasla tıraş yaptı adam. Dümenden ara makasın olayı nedir diye sordum, ben aslında hiç ara makas kullanmam da senin saçına uyacağını düşündüm dedi. İçimden bir s. çektim. Tüm tıraşı ara makasla tamamladı ve 50 lira aldı.

geçen sene iphone 6s'ten iphone 11'e direkt aktarmıştım.
yeni iphone 12'yi, iphone6s'e yaklaştır, telefon seni yönlendirir zaten.

@teritori arkadaş zaten yaklaştırarak aktarıldığının farkında sanırım, WhatsApp detayını merak ediyor daha çok.

WhatsApp yedeğini aktarmayabilir, onu iCloud'a yedek alıp öyle kurarsınız. İzlediğiniz video eski olabilir, bu özellik 2 senedir falan var çünkü. Belki iOS sürümünü yükseltmişlerdir hızlı aktarım için. Siz iki telefonunda wi-fi ve bluetooth'u açık bir şekilde deneyin, olmazsa güncellersiniz telefonu ya da tek tek kurarsınız uygulamalarınızı.

@allahkitapwasli

aynen yalnızca whatsapp özelinde sorum. yedekleyemiyorum whatsappı çünkü telefona yedekliyor direk, sanırım sonradan icloud a alıyor. Telefonda da hiç boş yer yok.

Sanırım yedeklemeden bi deneyeceğim. belki dataları da alır direk. eğer olmazsa sonrasında whatsappı yedekleyip dataları 2. postada alma şansım olur mu ondan emin olamıyorum

Whatsapp yedeğim hep kapalıydı, ona rağmen yeni telefona aktarınca eski konuşmalar, fotoğraflar falan olduğu gibi kaldı. Sürümünü bilmiyorum ama 6s -> 12'den sorunsuz aktardım.

@plutongezegen

sen hızlı aktar seçeneği ile mi aktarmıştın

Hatırlamıyorum. Ama telefonu açınca "yakınında tut" dedi, 1 saate yakın sürdü herhalde her şeyi aktarması. "Hızlı aktar" dememiş olabilirim 1 saat sürdüyse.

Orijinaldir ama muhtemelen sezon ürünü değildir, parfümler bekledikçe tazeliğini yitiriyor.

@angelus üretim tarihi yazmıyor sanırım göremedim, nasıl anlayabiliriz?

Birde şöyle bir şey fark ettim, benim Rossmann’dan aldığım ile Watsons’da satılanın kutuları farklı. İkiside Edt.

hizliresim.com Bu Watsons’da satılan. Üstte eklediğim Rossmann.

Kutunun altında ya da şişede kabartma bir kod vardır, o kodun ilk iki rakamı onun son kullanma tarihi. Misal 21091833 gibi bir kod varsa, onun son kullanma tarihi 18 eylül 2021'dir. Öyle bir kabartma yoksa sahte olabilir.

Kutuda batch code yazar. Onu internetten sorgulayabilitsiniz.
Cosmetic batch checker, batch decoder diye aratabilirsiniz.

Free shopta 20€ 100ml'i fiyat konusunda içiniz rahat olsun normal fiyatlar

ben yillardir ck one ve be kullaniyorum alirsam da oradan aliyorum. hicbir sikinti gormedim simdiye kadwr.

Su bazlı bir losyon sanıyorum ki cilt tam emmeden mi giysi giyiyorsunuz acaba üstüne? Sıcak duş, güneş almama gibi şeyler de bu tür cilt kuruluklarına sebep oluyor belki su tüketim azlığından bile kaynaklayabiliyor. Kreme bir şans daha verebilirsiniz sadece cildin absorbe etmesini bekleyerek deneyin isterseniz daha efektif olacaktır. Bunu daha fazla su içerek veyahut banyo sıklığınızı ayarlayarak, su sıcaklığını ılıtarak destekleyebilirsiniz naçizane görüşüm.

excipial öneririm yağlı olanı da hızlı kuruyan bir yapıda ama bu kadar kuruluk veya pul pul mevzusu varsa bence dr gidin sadece kremle geçmeyebilir veya sık sık sürmeniz gerekebilir.

Alerji kaynaklı olabilir. Ama sürekli olarak böyle bir durum olduğundan dolayı bence bir kan değerlerinize baktırın.

Benim cildim ara ara nedenini bilmediğimden bir durumdan dolayı alerjik tepki veriyor, cilt kuruluğu, kaşıntı ve kabartı halinde. Özellikle kollarımda ve bacaklarımda daha belirgin. Ben cilt doktoruna gittiğimde doktor bana bir alerji hapı ve Excipial Lipo tavsiye etmişti. Alerji hapını değil ama Excipial Lipo'yu önerebilirim. Cilde kaşıntı durumlarında çok iyi geliyor, bıçak gibi kesmişti benim kaşıntımı ve ciltte çok çabuk emiliyor, kesinlikle yağlı bir his bırakmıyor. Bu tip kaşıntı durumlarında yıkanmak, su tutmak işe yaramıyor. :(

2 senedir duş alma alışkanlığımda ya da su tüketim düzenimde bir değişiklik yok. Kremi sürdüğüm zamanlar zaten şort ve tişörtten başka bir şey giymiyorum temas etmesin diye. Sağa sola dokunduğum için zaten kullanmayı bıraktım birazda. Hızlı emilse biraz daha kullanırdım belki ama hızlı emilmiyor maalesef. Bir daha kullanmayı deneyeyim en iyisi ve diğer önerilen ürünlere bakayım. Olmadı bir doktora danışmakta fayda var.

Evde ya da işyerinde hava kuruluğu aklıma geliyor. Mantar çok kaşıntı yapar ve vücudun farklı yerlerinde olabiliyor ve dediğiniz gibi kaşıdıktan sonra beyaz oluyor deri. O bölgelerin kuru kalması lazım, giydiğiniz tüm giysilerde pamuklu olmasına dikkat edebilirsiniz. İlgili kremlerle rahatlıyor, doktora gidemiyorsanız bu tarz kremleri ufak bir bölgede deneyebilirsiniz.

www.medipol.com.tr

olgunlaştığında dilimleyip üzerine bol limon sıkıp tuz döküp direkt yiyebilirsin. bence başka bir şeye gerek yok.

limona ilave olarak, evde yoksa bir de sarımsak al. avokado + limon + sarımsak + tuz-karabiber karıştır, istersen kahvaltıda peynir-ekmekle yersin, istersen makarna sosu yaparsın.

Guac yapılabilir.
Ya da süzme peynirle çok şahane bir dip sos olur. Benim klasik bira yancılarımdan biridir.

Her yola gelir neredeyse ya. Ben sandviçin içine bile koyardım eskiden.

avokado'nun kendisinden bir tat bekleme
sağlıklı yağ gibi düşün.

istersen
muz, avokado, kakao, yulaf (belki biraz bal) karıştır tatlı yap
ister yukarıda yazanlar gibi limon tuz ye
ama kendi tadı yok, tek başına yersen bi boka benzetemezsin :)

afiyet olsun
çok da güzel lif kaynağıdır, kaka sorunu varsa iyi gelir

Avokadoyu dilimleyip, üzerine zeytin yağı ve ceviz ekliyorum. Kahvaltıda beyaz peynirle birlikte güzel oluyor.

Avakado yu dedikleri gibi biraz yumuşadıktan sonra yemeniz gerekiyor.

Benim tercih ettiğim yöntem şöyle.

Ezip püre yapıyorum. Üzerine limon ,tuz ve sarımsak ekliyorum. Benim için efsane bir tat oluyor.

üçgen peynirle ezerek karıştırın. kızarttığınız tost ekmeğine sürün güzelce. üstüne çok az tuz çok az karabiber. mükemmel olyyor. bu arada yumuşamasını bekleyin yemeden önce tabii ki :d kıtır kıtırken yenmiyor acı olur

Tariflerin hepsini denedim ama pek bana göre bir şey değil bu. 2 tane almıştım biri kaldı. Shake falan yapabilir miyim bunla muzlu sütlü falan?

ezip pure yapiyor ve baharatlar ve kisnisle pisirdigim bulgur pilavi ustune koyuyorum. bazen haslanmis nohut kavurup ustune yiyorum.

en kolayi sandvice koymaktir. girdigi gibi guzellestirir tadini. olgunlasmamis ise kesip yenir ama elmadan hallicedir yani oyle de...

avokadonun olayı hindistan cevizi ile aynı şekilde beyin zarını geçebilen yağ içeriyor olması, alameti farikası budur, tadı bok gibidir ama ultra sağlıklıdır.

Ezip dereotu ve peynirle karistiriyorum
Balla da yoyebilirain

sigaraların kalitesi inanılmaz düştü. hepsi leş gibi şu artık. yani bence başlamayın ama illa içicem diyorsanız winston xsence güzel. grisi siyahı var, grisi epey hafif.

Kent D'range Blue, güzel sigaradır. Ama uzun zaman sonra başladıysan hepsi aynı gelir. Alışman lazım.

Mentollü sigaralar iptal olduğundan beri aynı dertten muzdarip olarak marlboro red,gold zırt fırt derken en son parliament night blue pack'e geçtik hanımla beraber. ikimizde memnunuz , boğazı yormuyor , içtikçe tadı sapıtmıyor. Siz slim sormuşsunuz ama en azından fikir olması açısından yazmak istedim.

mentol sonrası bir müddet yas tutup esse'ye geçtim ben. White en düşüğü, duman bile çıkmıyor, Black daha iyi. elim kendisi.

duvara matkapla monte edeceksin işte.
gerekenler matkap, vida, dübel, sandalye ya da merdiven. bir de uzatma kablosu.

duvarin gazbetonsa olmaz bastan diyim.

ozdek, montaj demiyorum gidip parça kestirip yaptırsam diyorum.

yaptırabilirsin ama tanıdığın yoksa pahalıya gelir.

görüntüye de takılmaman lazım. yani metal kaynak vs bu sistemi yapar ustalar ama görüntüsü iğrenç olabilir. güzelleştikçe ustanın parası artar.

ama çok sağlam olabilir.

görüntüden çok işe yarar bişey çıksa yeter aslında.

1.Malzemeyi hurdalıktan toplamazsan ve tanıdık birine yaptırmazsan daha pahalıya malolur

2. Bizim memlekette bunu ve buna asılmış vaziyette seni taşıyacak duvarı zor bulursun. Gazbeton, priket, delikli tuğla duvar taşımaz.

3. Perdebeton duvar bulduğunu varsayarsak, o çelik dübelleri duvara monte işi seni aşar, ayrıca montaj işçiliği ödemen lazım.

Emin değilim ama gazbeton sanırım ya. Deli olucam ne duvara ne kapıya barfiks barı takamıyorum.

www.youtube.com

Şu videoyu izle. Önemli bilgiler veriyor, özellikle montaj konusunda.

o kadar tutmaz bence. bir demirciden fiyat al.

urun.n11.com

şuradan hesapla ne kadar demir gideceğini. kaynak makinası olsa ve anlasan yaparsın bence. benzer bir şey için 2 metre demir gitsin. 150 ye yapılır herhalde. belki uğraşmak istemeyebilirsin ama.

Ürünün fiyatından bahsetmeden bir demirciye sabit kaynaklı olarak yaptırılırsa bu kadar pahalı olmaz tahminimce.

Duvar da taşır, yeterki montajı yeterli olsun. Bir kaç dübel ve vida ile o duvarlara mutfak dolabları asılıyor beyler, içi boş dolap ağırlığı bile insandan ağırdır, ki içine bi o kadar da eşya koyuluyor.

Ha durup dururken kendi kendine yıkılan mutfak örnekleri de var, ama montaj doğru olduktan sonra hiç sıkıntı olmaz.

Duvara monte edilecek ayak kısmını çok kısa tutmazsanız ağırlık da dağılır, o ayak 50 cm kadar olsa ve 3-4 montaj vidası ile fil bile asılır.

Yeterki doğru montaj yapılsın, duvara göre dubel mi yoksa ağaç mı çakılacak? Çelik dubel mi kullanılacak? Yoksa tork vida mı düzgün belirlenmeli.

Güzel öneriler geldi çok teşekkürler herkese. İlk fırsatta gidip bir kaynakçıyla konuşup duruma bakıcam. Kapılar kağıt gibi olmasaydı bunlarla uğraşmama gerek kalmazdı.

demirciye gideceksen bence şunu yaptır,
daha portable ve dips yapma imkanın da olur
bunu yapacak iyi bir demirci ustası bulursan bana da haber ver, ben de yaptırırım.

www.youtube.com

technicalte, bu çok iyiymiş ama bunu yapacak usta türkiye'de yoktur :)

250 euro'ya satıyorlar, nakliyesi vergisi şusu busu derken 300 Euro'yu bulur
çarp bunu 9 ile kabaca 3 bin TL , az para değil.

alternatif olarak evde yeterince alan varsa şu alınabilir onun yerine

www.decathlon.com.tr

Duvar gaz beton olsa bile tavan döşemesi betonarmedir. Dübel+epoxy ile sabitlenirse senin yükünü taşır.

Benim mutfak ile balkon arasında bir geçiş boşluğu var. oraya sıkıştırmalı olan barfikslerden monte ettim. altına da duvar içine 1'er plaka vidaladım. Sürtünme ve vida kuvveti beraber taşıyor.

Tavan döşemesi zor geliyorsa oda ortasından geçen kirişlerden birine as. Ama delik delerken donatıya denk gelme ihtimalin var. Bikaç defa denemek durumunda kalabilirsin.

A4

Ayda 2400 avro yapip 35.000'e a4 almak.. ne desem bilemedim, cok akillica bir is yapmis Tepe tepe kullanir artik :)

A4 Sedan 2019 model.

Audi A4.

5-10 bin Euro peşinatla bu araçları almak mümkün. Gerisini 500-1000 euro taksitle ödeyebiliyorsun. Faiz oranları da %5 civarı. Pazarlıkla daha da düşürebiliyorsun.

hocam se2 al geç. özellik bakımından ciddi fark var. rengine alışırsın. ben iphone 5ten beri beyaz kullanıyordum. bütün modelleri kullandım. 1 yıl önce siyah 8 aldım siyah daha iyiymiş.

Kesinlikle SE 2

SE 2

SE2 en iyi f/p oranı veriyor bence. Çocuğa aldım şimdilik memnun.

Se 2

Arada 3 nesil var

iPhone 8’in ön kısmı siyah olanı da var. Hepsi beyaz değil. Fiyatlar hemen hemen aynı neden 8 alasın?

Sanıyorum sadece 1 kere falan, kur düşünce olmuştu öyle bir şey. Ama doların böyle uzuuun süre 5.90'a düşüp kalması lazım ki öyle bir şey olsun. Buna inanıyorsan, olabilir. Ama genelde 1 yıllık projeksiyon yapıp "yıl sonuna/seneye 7.50 olur bu, ona göre fiyatlayalım" diyorlar.

Yenileri satışa çıktığında diğerlerini satıştan kaldırdıkları için düşer fiyatlar. Zam gelmeden önce ki fiyatlar olur en fazla diye düşünüyorum.

Her sene yeni model çıktığında önceki modellerin fiyatları düşürülüyor. Apple Türkiye bunu yapar da diğer satıcılar ne kadar yansıtır bilemem

Eski telefon ucuzlar dolar artar yeni vergi gelir eskisinden de Pahalı olur.

Şu an için olmasa da ben de benzer bir programlama yapıyorum kendim için. Haftada bir ya da iki gün salona gidip 2 temel hareketi en ağır şekilde düşük tekrarlarla girip salondan çıkmayı planlıyorum. Ben çok fazla kas kaybı yaşayacağımı düşünmüyorum ama güç kaybı çok hızlı ilerleyebiliyor onu bir nebze engelleyebilirsem benim için iyidir.

ben full evde yapıyorum ve salından daha çok verim alıyorum

@angelus, evet evde gym kuranlar salonu dediğimiz şekilde kullanıyor. ama ben işin kazancından yana şüphem yok. sadece bir riskli birşey mi yapıyoruz yoksa obsesifliğe mi giriyor onu danışmak istedim.

@ipmus hocam mart nisan full evde yaptım ama özellikle bacak günü evdeki ağırlıklarla çekilmiyor. bir de sıcaklar başladı. salona gitmek bu şartlarda riskli mi onun için açtım başlığı.

Ben vücut geliştirme için ailemi riske atmazdım açık konuşayım. Evet bu süreç belki uzun sürecek ama şakası yok.

Sadece spor salonlarında değil her yerde risk altındayız ama olabildiğince dikkat etmeliyiz. Spor salonlarında bir aleti kim bilir kaç kişi elliyor, temizlendiğini de zannetmiyorum ayrıca.

Ben amatör olarak evde yapıyorum zaten yıllardır, 6 ay yazıldım salona 3 ay anca gittim sonra korona başladı zaten. Benim hayatımda büyük bir etkisi olmadı salonun. Sizi bilemem tabii.

Ben kendi adıma riskli buluyorum, o yüzden çok cesaret edemiyorum eskisi gibi 5-6 gün gideyim 2 saat kalayım diyemiyorum, o nedenle en mantıklısı bu gibi geliyor bana.

@wesli benim evde compound hareketleri yapmam imkansız ve gerçekten ev de işin ancak izole dediğimiz çerez kısmı kalırsa yaparım. angelusun dediği gibi düşük tekrar yüksek ağırlık için salonu kısa süreli kullanmaktan bahsediyorum. yani barbeli zaten kullanamdan önce kolonyalıyorum set aralarında ele dezenfektan vs. eli yüze götürme kesinlikle yok. evet dediğin gibi bu dönemde biraz belki gereksiz bi çaba gibi gözüküyor ama ya spor yapacam ya da 1 sene yatacam noktasındayım. kendime bir çıkış noktası arıyorum. şahsen toplu taşıma kullanmaktan daha az riskli geliyor kulağa. çünkü gittiğim saatlerde bazen tek ben oluyorum.

Valla abi bazı hareketler için salon şart tabii ama sürekli dezenfektan, kolonya falan uğraşamazdım ben. Bulunduğum ortam dolayısıyla rahat hissedemem zaten bir kere. Ama dediğin gibi, toplu taşıma ne kadar güvenli ya da ben mesela işe gidiyorum bir oda da 3-4 kişi kalıyoruz, orası ne kadar güvenli, ya da mecbur markete gidiyoruz oralar.

Aile faktörünü düşündüm ben daha çok. Yoksa anlattığın gibi gerekli önlemleri alıyorsan ve salon boşsa kulağa güzel geliyor.. Umarım kazasız belasız devam edersin.

bu dezenfekte etme kısmını çok kafaya takıyorsunuz. Birisi hapşıracak, öksürecek, tükürecek Ya da elini yalayıp o aleti tutacak, sonra sen de tutacaksın ve üstüne bir de elini ağzına burnuna götüreceksin de bulaşacak. Ohoo bu kadar takıntılı olmayın.

Başından beri zorunlu olan önlemleri aldım sadece. 8 hazirandan beri de haftada en az 5 gün salona gidiyorum. Bence yaptığınız mantıksız bir şey değil.

Dediğiniz gibi bu işin çok daha uzun süreceğini varsayarsak bana kendimizi eve kapatmak artık pek mantıklı gelmiyor. Bir şekilde riski minimize edip ama aynı zaman da göze de alıp eski hayatımızda yaptığımız şeylere devam etmek durumundayız.

Bence sizin ve angelus'un yöntemleri gayet güzel ve mantıklı.

cevaplar için teşekkürler, şimdi döndüm salondan deneme amaçlı gittim. ağırlık katında 2 kişiydik. ben girerken de çıkan bi arkadaşla biraz sohbet ettik. benim de tanıdığım 2 üye pozitif çıkmış ama salon kaynaklı değil ailelerinde çıkınca kendilerinde semptom olmamasına rağmen test yapmışlar. vaka sayısında tr geneli 3. olan ildeyim. @arrowun dediği gibi bu iş tam ihtimaller silsilesi. şu an aklımdan geçen ya 1 ay daha beklemek şehirdeki vaka sayısı düşsün biraz ya da planladığım şekilde devam edip kendimi aileden daha da çok izole etmek.

daha uzunca bir süre böyle gider fiyatlar. tr'de en çok alınan satılan şeyin öyle bir anda düşmez fiyatı. komik olan segmentler arasın aralık daraldı 150k'ya polo veya 175k'ya bmw alabiliyorsun.

taban fiyat çok yüksek yani.

klişe ama gerçek;
ben bu yaşıma dek gün geçtikçe bir şeyin fiyatının düştüğünü görmedim.

İmkansız.

Böyle bir şey olmayacak boşuna beklemeyin. 100 olan Polo'lar 130 olunca almadığınızla kalırsınız gene.

Ev de araba da arsa da hiçbir şey düşmez.Ona göre alışveriş yapmalısınız

En iyisi tası tarağı alıp göç etmek. Hep beyin mi göç edecek ?

bermuda şort diye arat

www.trendyol.com
Arada kadın şortları da çıkıyor, artık idare edin.

Aradığınızı zamanında biz de çok aradık,bulamadık.Genelde naylon türevleri kumaşlardan oluyor ve evde kullanımda çok sıkıntılı ve sağlıksız kumaşlar bunlar.
Bir adet singer dikiş makinası aldık.Kumaşçılardan beğendiğimiz pamuklu kumaşlardan alıp kendimiz dikiyoruz evde.

Kısa paça nedir abi)))
Penye boxer yaz ya da pazara git .

Kısa paça nedir ya. Şort diye bir kelime hiç mi duymadınız?

aradığın şey kapri olabilir,

kısa paça dediği şeyi ben anladım sanırım, şu bilek üstü şortlardan arıyor :D
i.ibb.co

Kapri

Pamuklu şort yaz bakayım

Dagi’den üçlü pijama takımı aldım babama babalar gününde pamuklu kısa kol üst, uzun ve diz hizası pamuklu altı var. İlkbahar yaz sonbahar geçiyor böyle tarz iki takım alınca. Ama illa alt istiyorum derseniz geçen pazardan benim bebişe 5 liraya aldım uzun boxer gibi efil efil geziyor sıpa. Söyleyin annenize veya eşinize bulsun size :)

Pantolon uzunluğundan daha kısa olan şeylerin adı var abi yeni çıktı. Dizle bilek arasında olanlar kapsi, dize kadar olanlar şort. Kısa paçayı okurken önce idrak edemedim sonra kahkaha attım :d

Hesap ayarları > profil ve ebeveyn kontrolleri > profiliniz > izleme etkinliğine giderek gizleyebilirsiniz izleme geçmişini, ama profile tıklandığında hala gözükür mü bilmiyorum.. Bir deneyin.

kendi profilinize ekstra şifre ekleyebiliyorsunuz.

üstteki yazarın dediği gibi şifre koy. websitesinden yapabilirsin.

çalışmak her zaman iyidir hocam, hayat tecrübesi olur

geçen senelerde baristalık ve tezgahtarlık yaptım 1er ay
neden 1 ay çünkü anca eylülde iş buldum

Git git, tecrübe olur + eğitimin için para kazanmış olursun.

Sakın 1-1,5 ay çalışıp çıkmayı düşündüğünü söyleme, hissettirme ama.

yok öyle söylemiyorum zaten :D

Dostum baban haklı, 2020 yılında kurslara para kaptırmak açıkçası aptallık gibi geliyor bana.
Udemyye gir en yüksek puan alan alan hocalardan birini seç gramerini güçlendir.
İş görüşmesine git işe gir ve gelen paranın bi kısmını cambly için kullan kalanıyla da gez.

Git git. İyi bir tecrübe olur. Mesleğine veya sonraki işine dört elle sarılmanın ne kadar önemli olduğunu anlarsın orada çalışınca. Tabii işe alırlarsa, bu ara çook kişi geliyor görüşme için.

Biraz uğraştırabilir ama alırsınız diye düşünüyorum. İade'ye yollamadan önce çalışmayan özelliklerini ve bozuk olan aksesuarları fotoğraflayıp video kaydına alın bence. Ne olur ne olmaz, kanıt olarak sunarsınız aksi bir durumda.

Cayma hakkınızı kullanarak iade edin. Arıza vs gibi durumlardan bahsederseni, servise gönderilecek.

cayma hakkınızı kullanırsanız, sağlam olarak geri göndermenizi beklerler.

Arızalı olduğunu belirtin mutlaka, cayacaksanız da bunu belirtip cayın.

Krediyi kapatma sakın. (kredisini ya da borcunu kapattırıp satıştan vazgeçenlerin olduğu olaylara şahidim)

Kendisi para bulsun kapatsın, sen tek parça olarak yolla paranı.

Takas olacağı için de zaten sen paranı riske atan tarafsın ilk başta o arabasının satışını sana versin sonra havale yap geri kalanı.

Araç üstünde rehin varsa ona göre bir sözleşme yapın, bankadan yapılabilecek ikinci dereceden rehin gibi bir şey varsa onu yaptırt gerekirse.

seems like dolandırıcılık to me :)

punto'nun donanımı ne, kaza durumu ne? 60 çok az. 2011 punto var bende takip ediyorum. ciddi kazası yoksa ve donanımı da en baz paket değilse 70 civarına gider.

Sakat işler. Puntoyu 65 70 civarında satabilirsin rahatlıkla. 155 verdikten sonra 70 e de arabanı satsan 225k eder, gider o paraya da istediğin tucson u alırsın.

Tucsonu takas yoluyla çok ucuza alamayacağın için riskli işler dikkatli ol bence her zaman nakit parayla almak daha iyidir bu benim görüşüm çünkü cebinde paran olduktan sonra uçak bile almak kolay

İleride Tucson'u elinden rahatlıkla çıkarırsın da, durduk yere tokatlanmaya ne gerek var. Kendi arabanı sat üstüne koy öyle Tucson al. Macera arama.

Değişiyor. Aras ya da Ups ile gönderiyor.

Tablet aldım UPS ile geldi.

Bana da arasla geldi yakın zamanda.

XS 256GB fazla gelir, o kadar fiyat farkına da gerek yok bence. 3-4 ay önce 6000'e XS vardı ne güzel, yükseldi tekrar.

XR da güzeldir.

Edit: 250 lira puan kesinse ama XR, puan her yerde kullanılabilmeli.

Hocam xr daha mantıklı duruyor 1500 tl az para değil aralarında çok fark yok xs kullanıcısıyım

bence 5750 liraya kirmizi bir iPhone SE alin (128 gb iyidir)

www.apple.com

hemi de apple'in kendi sitesinden.

alin bu da ucunun karsilastirmasi. (ben olsam XS'e o parayi asla vermem)
www.apple.com

İki telefonun da işlemcileri aynı, teknoloji düşkünü değil dediğinize göre ekranlar arasındaki fark çok dikkatini çekmeyecektir diye düşünerek XR diyorum. Ekrandaki fark normalde bile ikisini yan yana koyup incelemedikçe fark edilmiyor.

xr ve xs arasinda koca bir kamera farki yok muydu ya? ben olsam xs alirim, kamera onemli.

bir de zaten iphone 11 7200 lira? bari son cikan giris modelini alin yav, 2 senelik cihaza neden 7.5k veresin.

64 gb alma demeye geldim.

Fena değil ama çok pahalı bence.

225 55 60 lastik aldım 750 tlydi tanesi.

Renk kötü + pahalı = almam.

beğendim ben. indirim de vamrış yapıştır bence

Metcon 5 çek pişman olmazsın

Samsung WW90J5475FX A+++ 9KG

@rakun sizin modelle bunun arasında ne fark var?
www.hepsiburada.com

sizinki: www.hepsiburada.com

renk dışında tabi

siemens WM06B061TR var bizde 3 yıldır çok memnunuz. çok güzel temizliyor.

Siemens'in aynı özelliklerinde Profilo alabilirsin.

Fiyat olarak Siemens > Bosch > Profilo şeklindedir. Ancak bu üç marka birbirinin aynısı. Hiçbir kalite farkı yok. Aynı üretim bandında aynı malzemeler ile üretiliyorlar. Profilo en hesaplısı.

siemens var evde. ama beko öneririm.

Soruya cevap değil ama 10-20 sen gidecek makine zor artık, onlar eskidendi. O bozulan makineniz işte öyleydi, gerçek Arçelik. Şimdikiler taş çatlasa 8-10 sene dayanır.

Beko kullaniyoruz ben ve arkadaslarim yillardir, memnunuz. (Yurtdisindayiz, beko satiliyo burda cok)

Samsung almayin

LG aldım geçtiğimiz yaz 2.000 liraya.

Baya sağlam, tavsiye ederim.

Hotpoint Ariston almistim bi 5 yil falan oluyordur hala canavar gibi calisiyor gram gurultu yok.

Kasım ayinda aldim makine ve almadan da çok arastirdim.
Bir kere bunun pek bir markasi yok, electrolux alan arkadasim var 3. Senesinde ariza yapmis misal.

Tavsiyem bir kac kriter belirleyin;
Kg, enerji sarfiyati, dakika gostersin mi, kurutma olsun mu, kisa program/hassas program/yorgan yikama gibi programlar olsun mu, tuslar dokunmatik mi yoksa normal tus mu, kac db ses cikiyo vs diye bakin.
Marka kisminda onemli olan servis, ülkeye gore değişiyor bu o yüzden internette falan bakın.

Bu arada marka degil model onemli. Bir firmanin x modeli iyi ise y modeli de iyi olacak diye bir kaide yok. Onun tasarımında bir hata vardir ariza cikariyordur misal. Var böyle olaylar.

Bu arada bir tavsiyem de kesinlikle ürünü gidip bir mağazada gormeniz. Boyle cok beyaz esya eledik, tuslari dandik geldi, o dönen yer cok dandik plastikti, kapisi kötüydü vs derken cok eledik. Her ürünü elleye elleye aldik.

Bu arada siemens, bosch, profilo ayni ürünler demek de garip olmuş. Oyle bir yazilmis ki sanki uzerine marka yazip geçiyor yüz milyar euroluk firma bunu da kimse anlamiyor. Tabiki Türkiye'de uretilen urunlerde seat ibiza/wv polo benzerligi olabilir ama icindeki raflar ayni mi, disindaki lcd ayni mi, kompresör ayni mi vs diye gider.

Ürünlerin menseisine bakarak avrupada mi Türkiye'de mi üretildiğinden bakabilirsiniz. Bu fransa'da cok önemli çünkü insanlar avrupa dışında uretilmis urunleri sevmiyorlar, en basiti Türkiye'de üretilen renaultlara bile laf atiyorlar. Misal hemen baktim bir siemens Darty uzerinden; almanya, polonya, cin ve Türkiye üretim var. Demek ki en iyi ihtimal 4 farkli hattan gidiyor kısacası bütün siemens grubu kaliteli demek olmaz.

Bu arada artık 20 sene dayanacak araba bile yapmiyorlar, bırakın beyaz esya.
Teknoloji o kadar hizli ki su an odediginiz elektrik faturasini belki yariya dusurecek teknoloji bile olabilir 10 seneye. Bu sebepten 6-7 bile sikintisiz ciksa güzel yani.

Tahminen zamani geldiginde tamir etmek yenisini almaktan daha pahalı olacaktır.

Profilo tabii ki

@logisticsmanager

hocam Siemens Bosch ve Profilo aynı fabrikada üretiliyor (BSH) bilmem bunu biliyor musun.

Temel olarak aslında dediğin doğru. Sadece logosu değişiyor denilebilir. Elbette tasarım farkları var. Ama onun dışında üretilirken kullanılan malzemelerin çoğu ortak. Ortak olmayanların da kalitesi birebir aynı. Aynı segment ürünlerden bahsediyorum tabii ki.

Vestel/Regal gibi bir ayrım yok mesela bu markalar arasında. Aradaki fiyat farkı marka değeri ile ilgili.

oyun laptoplarında en önemli iki unsur işlemci ve ekran kartıdır, sonrasında soğutma gelir, çünkü masaüstü bilgisayarda, fan değiştirmek vs gibi soğutmada alternatif çözümler bulabilirken, laptop için bu çok kısıtlı. tabi bu benim fikrim. zaten ssd, ram gibi diğer donanımlar anakartın elverdiği ölçüde artırılabilir. bahsi geçen 2 seçenek arasında ekran kartı açısından rtx2060 daha güçlü sanki. daha önce laptop alan arkadaşlarımın deneyimlerinden yola çıkarak konuşuyorum; hp laptop alan arkadaşlarımdan sıkıntı yaşayanlar olmuştu (aşırı ısınma vs.). bu konuda daha tecrübeli arkadaşların da mantıklı önerileri olacaktır. şimdiden hayırlı olsun.

2060 veya 1660ti altında o paraları vermeyin. 17 inç gereksiz 15 alıp 2 bine monitör alın.

Siz 17 inch alın kardeşim :D Canınız isterse bir de monitör alırsınız sonra :) Günün birinde ya sıkıldım bu odadan bi salona geçip takılayım dersin de yapamazsın

MSI'a o parayı vermek, paranın yarısını çöpe atmak gibi. Buyrun bunu alın:

www.hepsiburada.com

O fiyatlara çıkılıyorsa ekran kartı en az 1660Ti olmalı. MSI'a o parayı vermeyin sakın.

Herkes söylemiş zaten ben 12bine çıksam sahsen rtx2060 kovalardım işlemciyi belirli bir seviyede tutmak kaydıyla. Monster'lar bilinen markalardan bazı sorunları yüzünden ayrılabiliyor haliyle, model bazında kullanici deneyimi araştırın forumlarda sıkıntısı yoksa alın çünkü teoride donanımı çok iyi. Stokta görünmüyor suna da bakabilirsiniz www.monsternotebook.com.tr ilmecisi de bayağı iyi bunun.

@synthetic 'in önerdiği makinenin işlemci son donemin en iyi serisi. Fakat rtx2060 almayacaksanız çok mantıklı bir seçenek. 15.6 tabi ekran.

www.hepsiburada.com

asus olsun derseniz synthetic +1

hangi makinayı aldığını bilemem de sakın ola hepsiburada'dan almak gibi bir hataya düşme. parayı çekip seni aylarca süründürebilirler.

hattı taşımışsınız bile geçmiş olsun.

Yok aramanız gerekmiyor, hattınız Turkcell'e geçince iş bitiyor zaten. 1 ay kalmış cayma bedeli çıksa da çok düşük bir şey çıkar. Hayırlı olsun.

aramanıza gerek yok. son ay cayma bedeli cikmaz.

edit: sadece arada gecis doneminde kullandiginiz tutar kadar fatura gelecek eski operatorden. ona dikkat edin.

yok bu işi yapan merkezi bir kurum var. vodafone size son ayın kullandığınız kadar faturasını çıkartacak onu ödemeyi unutmayın 23 gün kullandıysanız 23 günlük şeklinde.

Çok teşekkürler herkese

Doğru tercih Vodafone ciddi sürpriz fatura çıkartan bir firma.
Turkcell'de ise asım yapmamaya dikkat etmek lazım 1 GB 24 gayme, 250 dk 24 gayme.
İki üç ay asım yapınca keşke daha yüksek tarife alsaydım diyorsun. Ben 49 liralık tarife ile başladım şimdi 109 liralık kullanıyorum.
Asım yok bitmiyor. Kesinti yok. Memnunum. Geçiş konusu ise arkadaşların dediği gibi.

Dell g3, g5 tarzı bir şey olabilir. Fiyatları o civarda olması lazım.
İ7 17inç araştırabilirsin.

www.hepsiburada.com

Malzeme kalitesi önemli değil ben donanıma önem veriyorum diyorsanız Monster'lara bakın. 2-3 ay oluyor 10. nesil işlemcili bilgisayarlar getireli. Bir çok marka hala 9. nesil işlemcili bilgisayar satıyor. Diğer markalara göre daha uygun hemde.

sadece whatsapp'ta mi?

oncelikle mikrofonun calisip calismadigindan emin olun. whatsapp, facebook, normal arama gibi yontemleri deneyin. goruntulu arama yapmayin o zaman ortam dinlemesi de yapan ikinci mikrofon da devreye girer.

Güç tuşuyla orta tuşa basılı tutun Apple logusu gelene kadar. Bazen öyle oluyor.

Kulaklıkla konuşmayı deneyebilir misin?

Ram yer en fazla, bende arkada 20-25 app açıktır en az. Hiç kapatmıyorum ortaya basıp çıkıyorum. Şarja etki ettiğini görmedim şimdiye kadar.

Hayır, etkilemiyor. iOS gerekli gördüğü yerde uygulamaları kapatıyor, dolayısıyla fazladan şarj harcama gibi bir durum yok. Sadece uygulama takıldığında tamamen çıkmanız yeterli. Ben şimdi baktım, sanırım telefondaki hemen hemen tüm uygulamalar orda duruyor. Şarjla ilgili bir sıkıntı yaşamadım hiç.

ben hiç kapatmıyorum hem de hiç. tekrar açarken daha çok şarj yiyor.

1- evet ama prime status diye bir şey var paralı ve telefon onayı gibi bir olayı var. yani senin karşına çıkan diğer kullanıcılar da prime status hesaplı olanlar oluyor, prime status'e para verince ve telefon onayı olunca hile filan daha az oluyor haliyle. ücretsiz versiyonunda hile kullanılmayan oda bulmak çok zor. o yüzden millet genelde arkadaş gruplarıyla oynuyor.

2- silahlar aynı ama üzerine sticker filan yapıştırabiliyorsun, sanırım ücretli onlar. müzik de benim anladığım kadarıyla eğer raundda senin sayende oyunu kazandıysa takımın o müzik çalıyıor.

3- alışma sürecinde olabilirsin, silahların spreylerine bakmak gerekiyor, her silahın farklı spreyleri var, hedefe tutup mouse basılı tutuyorsan mesela geçmiş olsun, muhtemelen adamın 1 metre üstüne sağına soluna ateş ediyorsundur.
bazıları cidden iyi oynuyor ama bazıları da dediğim gibi nişan hilesi duvar hilesi vs. kullanıyor.

5- sanmıyorum, zaten sesli chat kısmı tamamen çöplük ruslar rusça konuşuyor türkler türkçe, taktik maktik yapan yok, genelde de küçük çocukların seslerini duyuyorum ben hep. yazılı chat'i y tuşuna basıp açabilirsin.

ben de senin gibi sonradan oynayanlardanım, arada oynuyorum evet bazen zevkli oluyor ama ücretsiz versiyonda çok hile oluyor dediğim gibi kimse de banlamıyor sıkıcı ve vakit kaybı oluyor bir süre sonra.

ama ben de pubg'yi sevmiyorum mesela, yok ineceksin silah toplayacaksın hop biri kafandan vuruyor kurşun atmadan oyun bitiyor. cs go'da hızlı hızlı çatışmaya giriyorsun o tarafı iyi bence.

hile pubg'de daha az ise orda takıl ya da para verip prime hesap al. ben almadım.

1-Prime status bilmemne diye bi mevzu var ona geçiş yapabiliyorsunuz. Ama ne işe yaradığını şuan hatırlamıyorum :D
2-O silahlar oyun içinde satın alabildiğiniz silahlar cd ise oyun içinde çalan müzikler. Parayla başka cd alıp oyun içi müzikleri değiştirebiliyorsunuz hatta mesela raunt içinde min 3 adam vurursanız ya da bombayı patlatırsanız o rauntun en iyisi oluyorsunuz falan o sırada müzik çalıyor.
3- Alışana kadar atılman normal. Adam vuramıyorsanız atıyorlar direk bence çok saçma. Yeni başlayanlar ile oynuyorsanız ak-47 ile tek atması pek mümkün değil.
4- (T) tuşu takım içi sohbet (Y) tuşu tüm oyuncular.

cs go bile eskisi gibi değil artık çok fazla hack kullanan var. ben bıraktım oyunu. arada bir girip silah yarışı oynuyorum. Size tavsiyem hiç bulaşmadan baştan geri dönün :D Oyun saçma bir hal aldı.

tek tek atış yaparım, hiç seri modda mouse basılı tuttuğumu hatırlamam.

prime status mantıklıymış ama o da 21. level istiyor. asla uğraşamam. boşa ödediğimle kalmışım demek ki. neyse bulaşmayayım ben pek o zaman

Ben de uzun sure cs 1.5 ve 1.6 oynadim. Ve half life. Genel anlamda iyiydim ama uzun bosluktan sonra cs go deneyince hic isinamadim. Oyunun gorselleri ve mekanigi ciddi anlamda farkli. Bi sure sabredip oynamak gerekiyor alismak icin. Bi de bana da ölmek daha kolay gibi geldi. 1.6 olsa birisi bana ates etmeye basladiginda bi reaksiyon alip en azinda karsi tarafa zarar verebilirdim. Ölmek bile hs yemedikce 1-2 saniye surerdi yogun ates altinda bile. Cs go’da mermi daha havadayken ölüyorum.

ben ilk çıktığı zamanlarda almıştım sonra oynamayı bıraktım. arkadaşlar zaten sorularına cevap vermişler ben başka konulara değineyim.

genelde 2 3 kişi birden giriyor ve sen tek giriyorsun maça

ortalama 25 killim vardı, yani iyi sayılmam ama kötü de sayılmam. atma sebeplerine değineyim.

oyunda konuşanları dinlersin ama mikrofon kullanmazsın, atarlar.
kötü oynarsın, atarlar
iyi oynarsın sana uyuz olurlar, atarlar.
son elde sırf gıcıklığıan olsun diye atarlar.
atmasalar gelir herkes ateş eder 1 kere sana ölmezsin ama armor falan kalmaz.
mesela rush b derler, sen a da beklersin atarlar.
adamlar yenileceklerini anladıkları an oyundan çıkar giderler, tek başına kalıverirsin.
ben eğlenmek için oynuyorum adamlar resmen rage, böyle bir nefret, kin, ne var olm 25 adam öldürmüşüm bi round da kill almadan ölsem ne olcak, yok ne küfürler, ne gerginlikler.

mesela rütbe kasarsın, 1 ay rekabetçiye girmesen rütben sıfırlanır, 10 gün boyunca günde 1 defa rekabetçi maç oynamanı ister senden, tekrar rütbeni belirlesin diye. zaten oraya düştün mü iyice çöplük, rütbe yükseldi mi mesela bilmem ne elit oldun mu daha az dandik adamlar çıkıyor karşına, çünkü hesapları banlansın istemiyorlar, hile falan açmıyolar. oraya gelebilmek özellikle leş, çamur tabakadan kurtulabilmek için, çok emek harcaman lazım, iyi bir bilgisayarın, internet bağlantının olması lazım. ben uğraşamam arkadaşım, her gün 1 saat girip sağa sola sıka sıka zıplaycam diye sinir stres sahibi olamam.

özetle sierra adam gibi bir firma değil, ne hilesi kaldı, ne macro mouse u, ne özel macro mouse komutları, rezillik rezillik hiç uğraşılmaz.

genelde benim karşılaştığım düzgün oyuncu profili sadece %5
son zamanlar sadece botlarla oynuyordum.


ben hala half life (ilk çıkan), opposing force multiplayer oynuyorum, çok güzel serverler var. hl2 deatmatch multiplayer de oynuyorum ara sıra ama hl ve opposing force, özellikle modlanmış serverlerde çok iyi oluyor bin tane server var.

tahmininden de çok daha fazla insan bu oyunları hala oynuyor.

Özetle rekabetçi modda takıma ayak uydurmanız, telsiz konuşması ile info vermek, yine telsiz konuşması ile verilen infolara göre hareket etmek ve en önemlilerinden biri oyunu kulaklıkla oynamak gerekiyor.

Kulaklığın önemi şöyle. Atıyorum oyunda tek sen kaldın takım arkadaşları öldü. Onlar senin ekranı izlerken düşmanın nereden geldiğini duyarak anlayabiliyorlar. Mesela sen sağdan gelen düşmanı kulaklığın olmadığı için anlamayıp sola dönersen direkt şutlanma sebebi.

Takım bir strateji belirlerse (örneğin Rush B) buna göre hareket etmek gerekiyor. 4 kişi B'ye koşarken sen A'ya koşup ölürsen ikinci roundda atarlar maalesef.

Oyunun temel stratejileri de var. Örneğin takım "Eco" derse o round hiçbir şey almayıp para saklaman gerekiyor. herkes pistol ile giderken sen tutup 3-2 falan hafif makineli alırsan yine atarlar. Çünkü o roundu takım feda edip bir sonraki round rifle alarak oyunu dengeleyecek. Sen bir sonraki roundda tüm takım rifle almıken pistol ile kalırsan o round da gidiyor. sonra bir sonraki round yine Eco falan derken 3-4 round güme gidiyor.

Rekabetçi moda girmeden önce biraz aim çalışmanı öneririm. Steam'de aim map'ler var. Bunları indirip biraz antrenman yaparsan oyun içinde daha iyi olursun. En önemli aim hareketlerinden biri crosshair'i düşmanın kafası hizasında tutman gerekiyor sürekli. Yürürken yere bakarsan düşman geldiğinde crosshair'i düşmana doğrultana kadar adam kafaya atıveriyor mermiyi. Buna ilaveten köşe dönerken vs. nasıl hareket edileceği ile ilgili youtube'da temel aim videoları var. Çok faydasını görürsün.

çok ufak bir hatandan dolayı oylama başlatabilirler,
biri de eğlencesine F1'e basar, oylama tutmasa bile mimlenmiş olursun, ileriki bir hatanda daha çok göze batar.

fight'in döndüğü yerden çok uzakta kaldıysan ve harekete geçmediysen başlatabilirler.

cs tarafta pusmak yerine gereksiz açılıp öldüysen,
t tarafta bomba ile en önde gidip ölüp, bombayı saçma bir yerde düşürdüysen başlatabilirler.

ruslar tamamen eğlenmek için oylama başlatabilir, frindly fire yapabilir, defuse ederken seni öldürebilir, adam bıçaklamak için kazanılmış eli satabilir, 1. olduğun oyunda son el seni atabilir ve daha çok çirkin şeyleri yapabilir.
ben bunu başka bir millette görmedim.

tavsiyem, ne yaptığından emin isen, seni oylayan adamın hatasını gözle ve ilk minik hatasında çok geçmeden sen de oylama başlat.

Rekabetçi de takıma ayak uyduracaksın yoksa ya atılırsın ya küfür yersin. O yüzden Death Maç free. Zaten oyunda eskiden beri çözülemeyen bir hile sorunu var. 5 kişiden 3'ü net hile. Hilesiz oyun için ya Prime Status alacaksın ya da 21 level üstü olacaksın ama o da kesin çözüm değil, gene hile var.

Kısacası oyun çok bozdu öyle kafa yorulacak bir yanı kalmadı. Gir Death Maça 10-15 dk stres at çık.

Dayı güzel anlatmış bu arada hepsine katılıyorum, adamlar oyunu çok fazla takıyor, kafayı bozmuşlar. Ayak uydurmak lazım.

Benim zaten prime imiş maça başlarken "seckin etkin" yazıyor. Dediğiniz gibi kafa yormaya gerek yok eğlence modu devam

Ha ben şunu da belirteyim. Ben CS:GO'yu bırakalı yıllar oldu. Adamı kanser eder.
Çok fazla hile var +1
Hile olmasa da çok fazla smurf hesap var. Yani adam atıyorum Global Elite olmuş. Gidip yeni hesap alıyor. Acemilerin arasında takılıp şov yapıyor. 50 kill alıyor falan. Benim takıma geldi. Herif gerçekten çok farklı oynuyordu. Hiç benim aklıma gelmeyecek şeyler yapıyordu hakkaten çok iyiydi.

Neyse özetle kanser olmak istemiyorsan CS:GO'dan uzak duracaksın. Ben PS4'e geçtim. Battlefield V oynuyorum. Kafam rahat. Ne hile var ne de stres var. 32-32 maç zaten bi öldürdüğün adam oyunda bi daha karşına en fazla 5-6 defa daha geliyor.

Çekilin doğma büyüme keçiörenliyim. O kadar ki, küçükken asfalt asfalt, şose şoseydi, sokaklarda ayı oynatılırdı, geceleri bahçelerde gizlice eriğe, kayısıya, iğdeye dalardık:)

Karargahtepe subayevleri ve basın caddesi vs. bölgelerine yakın olduğu için biraz daha nezihtir evet. Ama keçiörende "nezih" kavramı ne kadar nezih olabilir, onu sorgulamanız lazım:)
Keçiörende bütün izbe yerlerde, parklarda bahçelerde içki içilir. İçerken yakalanıp A takımından dayak yemek de gelenektir.

Keçiören keçiörendir yani. Çok da anlam yüklemeyin.

Bir de nerden keçiörene taşındığınız önemli.
Bunun dışında özel nokta atışı bir soru varsa sorabilirsiniz.

Keçiören ve nezih kelimesi.....

bizim ankara üni.de doktor olan bir akrabamız burada oturuyordu sık sık gelip giderdik. bu mahalle tam anlamıyla bok içinde badedir bence :D nezih ve sessiz sakin bir muhit.

Kendim oturuyorum diye söylemiyorum ama keçiören'in oturulabilecek tek semti subayevleridir.

ben de abartıldığını düşünüyorum. kötü film değil ama bu kadar sansasyon yaratacak bir film de değil bence kesinlikle.

edit: ben de aralıkta izlemiştim. rakiplerini de düşünmedim hiç, oskar odaklı bakmamıştım yani.

Rakipleri de süper değildi bu sene. Onu da göz önünde bulundurmak lazım. Yalnız film iyi film. Rakipleri olan filmlerden Joker asıl overrated filmdir. The Irishman'e gelince artık kendini tekrar eden mafya filmlerinden biri malesef. Yoksa görüntü, oyunculuk, yönetmen falan iyi olsa da "beklenen" değildi.

parazit filmi dünyaya idiokrasinin hakim olduğunun en yakın kanıtlarından biri. kontrast sadece bu kadar keskin olmamıştı.

Bana göre de balon film. Dedim bu mu Oscar alan film. Şimdi diyecekler o kadar kişi oy vermiş Oscar'ı almış sen ne konuşuyorsun falan. Beğenmedim valla, sinemada izlemedim allahtan. Verdiğim paraya üzülürdüm.

ben de cok bayilmadim. hakkinda bir sey okumamistim ama cok kisiden abi super film yaa filan duydum diye merak etmistim aslinda. ustune o kadar odullere bogulunca. ama beklentimin altinda kaldi. yani kotu film diyemem ama abartilacak kadar da biseyini goremedim. ha tabii yetkili mercii degilim sadece duz film izleyicisiyim.

Hiç bilmediğimiz bir şeyi ilk defa anlatıyormuş gibi bir furya esti. Oysa hepsi bildiğimiz şeyler, anlattığı yeni hiçbir şey yok filmin. İnsanlar gözünü gerçeğe kapattıysa bu zamana dek demek. Başka açıklaması yok o Oscar ın.

Edit: Anlatmak istediğimi çok net anlattım, anlamayana da açıklamaya uğraşamam.

@der grund,

yo gayet idiokrasi. googlelayınız.

aynı zamanda parazit filminin seri imalat aksiyon filmlerinden bir farkı
yok dünyada nasıl pazarlandığını ve dağıtımını göz önünde bulundurursak,
film oscarı kazandı yahu, korece konuşuluyor diye bağımsız film tasnifinde
kalmaya devam edecek değil. 2019'un forrest gump'ı oldu film hala
sanki film kültürü olanların müdafaa edeceği bir film gibi orada durması
boş laf.

Hakkında çok fazla okumadım, sadece her festivalde ödüle boguldugunu biliyorum. Die Hard dediğin şeyle bu filmin gerilimi korumak ve izleyiciyi içine çekmek anlamında pek bir farkı yok eğer anaakim sinemayla alternatif olanı bu şekilde ayiriyorsan. Karakter, olay gelişimi anlamında da die Hard in üstüne koyduğunu pek sanmıyorum açıkçası. Anaakim kötüdür, art house cicidir noktasını 22 yaşımda geçmiştim ben.

katılıyorum çok ahım şahım bir film değil. galiba son dönemde çok boş filmler yapıldı bunların arasında sivrildi.

dünyadaki her filmin sevmeyen izleyicisi bulunur. film ne kadar çok kişi tarafından izlenirse o kadar çok fazla "abartılmış" diyen çıkar. çünkü hiçbir film istisnasız herkesin takdirini kazanamaz. bu film oscar da alıp adını duyurunca doğal olarak daha çok kişi izledi ve beğenmeyen insan sayısı standart bir sanat filmine göre arttı.

bahsettiğin durumun filmin iyi veya kötü olmasıyla ilgisi yok, senin beğenip beğenmemenle ilgisi var yani. oscar'ı cidden sallamıyorum da, cannes dahil ödül aldığı birçok festivalde sinema sanatının önem verilen jürileri tarafından seçildi. sanat özneldir ve ödül aldı diye yüceltmek saçmadık, gel gelelim kendini bu kadar jüriden daha yetkin bir sinemacı olarak görmüyorsan "bişey var demek ki bu filmde ama bana geçmedi demek ki, sağlık olsun beğenmek zorunda değilim neticede" demen gerekir diye düşünüyorum. mesela ben öyle yapıyorum, bir sürü ödül almış bir sürü filmi izleyip "bu muymuş" dedim. ama bu filmi kötü ya da abartılmış yapmak zorunda değil. parazit benim için geçen yılın bile en iyi filmi değil, ama bu durum filmi sevmeme ya da takdir etmeme engel değil.

bu filmin şansı oscar kazanması oldu, o yüzden bahsettiğin hype koptu. gerçi şans dememek lazım, cj grubun bu filmin pazarlanması için inanılmaz pr'ı mücadelesi oldu 2019'da. o yüzden işin sadece sanat sepet yönü de yok. ama ne olursa olsun, altın palmiye kazanmış bir filmin üstüne oscar kazanması neresinden bakarsan bak sinema tarihinin en sükseli filmlerinden biri yapar seni. çünkü ikisi yarışma birbirinin neredeyse zıttıdır, ikisini de tatmin etmek kocaman bir başarı.

Takdir edecek bir neden arıyorum, "Cannes takı jüri beğendi cunku, onlardan daha iyi mi bileceksin?" bu nedenlerden biri değil.

Ne bileyom Koreli sinemacıların dünya genelinde artan networku olur, belli başlı festivallerde filmlerini daha rahat göstermeye başlamışlardır, dünya seyircisi ingilizce film izlemekten sıkılmıştır, ekzotik taşlar arıyordur, vizyonda yeni Tarantinolar görmek istiyoruzdur ya da bir festivalde ödül alan filmin ünü diğer festivallerde de duyuluyordur, jüri çok objectif bakamiyordur vs vs. Ama "Cannes jurisinden daha mı iyi bilicez, çok begenmesek de vardır bı bildikleri diye saygı duymalıyız" ne derece doğru bir tavır bilemiyorum.

Teknik anlamda her acidan cok iyi bir film. Konusu sarmadi demek istersen anlarim ama kotu film degild rakiplerine kiyasla en iyi filmi hak ettigini dusunuyorum.

edit: bi de şunu eklemek istiyorum. bazı filmler ilk izlendiğinde hiçbir şey ifade etmiyor bu ne ya diyorsun falan bunun sebebi biraz da sinema bilgisizliği ki hiçbirimiz sinema konusunda çok bilgili kişiler değiliz büyük ihtimalle. ancak bakıyorsun üstatların hepsi beğenmiş övgüler de övgüler falan o zaman sorup soruşturuyorum fikir alıyorum sinema konusunda benden çok daha bilgili kişilerden veya daha bilgili kişilerin yorumlarını okuyorum ve genelde tepkim şu oluyor "vay be hiç o açıdan düşünmemiştim". tabii ki sinema sanattır somut yorumlanacak bir şey değildir "bilgi" deyip durduğum için söylüyorum bunu da ama bir eseri de sağlıklı yorumlayabilmek için biraz tarihi, gelişimi ve teknikleri hakkında bilgi sahibi olmak gerek. en son once upon a time in hollywood filminde yaşamıştım bunu. ufuk genişletmek lazım o da ancak bir şeyleri daha detaylı öğrendikçe oluyor. o zaman işte hype'ın sebebini de anlayabilirsin filmi sevsen de sevmesen de.

İş yerinde bundan var ortak kullanıyoruz memnunuz, www.hepsiburada.com

İndirimde şu anda.

Yanlış bir bilgi var.

İphone'larda hızlı şarj desteği macbook airlerde vs bulunan usb c to lightning adaptörlerle olmakta ya da muadili anker vs adaptörlerle olmakta. Fakat normal usb çıkışlı adaptörlerle böyle bir destek yok.

Yani gidip 18W adaptör alınırsa boşuna alınmış olur. İphone kendisi kısıtlar ve 12-13W civarı şarj alır.

Ha normal adaptörü 5W o yüzden gene bir fark olur.

Fakat gerçekten hızlı şarj isteniyorsa kablosuyla adaptörüyle ciddi bir ücret ödenmeli.

bu adaptor ve ona uygun kablo, ayni sitede bulabilirsiniz
www.apple.com

Öyle şey olmaz, her tv kendine özgü masa ayağıyla birlikte gelir, duvara asarsanız bu ayağı kullanmazsınız.

Kutudan çıkmadıysa bu kutu daha önce açılmış olabilir, satıcıya ulaşın. Gittigidiyor onayı vermeyin hemen, onay verdiyseniz iade/değişim işlemi başlatın sorununuzu çözsünler.

Çıkması “şart” kutu içeriğinde masa aparatı olmayan tv yok. İade edin hocam direkt.

bu ne saçma iştir ya. kullanma kılavuzu bile çıkmadı. tv açılmış gibi görünmüyor kenarlarındaki jelatinler vs. daha sökülmemiş. sıfır ama içinde aparat ve kullanma kılavuzu yok.

İade açıp sebebe eksik ürün diyin, eksikliği gidersinler öyle onay verin.

hocam eski bir tekno mağaza yöneticisi olarak size bir sır vereyim; mağazalarda tvler sizin açtığınız gibi kapağın üstünden değil altından açılıyor anlamayın diye. bu şekilde 1 sene 2 sene teşhirde tuttuğumuz tv'leri sıfır gibi paketleyip sıfır diye sattık. sistem böyle ne yazıkki.

Awox marka, şaşırmadım. Uzak durulması gereken markalar başında geliyor.

mağaza ile iletişime geçicem. ayak çıkması gerekirken çıkmadıysa ayakları kargolattırırım. olmadı iade açarım artık. teşekkürler.

Pilav çeliğe yapışmıyor aslında. Her gün yemek yapıyorum. Ama asıl sıkıntı kızartma yapmakta. Kızartmayi mecburen teflonda yapıyorum. Kızartma ve yumurtayı teflonda yapıyorum. Geri kalan çelik ve borcam. Diğerlerini kullanmiyorum. Dökümü zor temizliyorum onu da belirteyim o yüzden çok çok az kullanıyorum.
Son söz çelik ıyidir.

çelikte pilav yapıyorum. pirinci kavurmadan yapacaksak sıkıntı olmuyor ama işte kavurunca da nefis oluyor meret:) çelikte iyi kızdırılmış yağda kızartma yapılbiliyor, ben emayede yapıyorum. yapışmıyor. döküm, ana yemeklerde favorim de, pilav için daha hafif bi şey istiyorum.

tavada yapılabilinecek herşeyi döküm tavada yapıyoruz. sabah yumurta, akşamları artık tavada ne yaparsak, pilav, tavuk, köfte vb... şeyler. sulu yemekler çelikte.

paslanma sorunu olmasın diyorsanız emaye kaplı dökümler var. sabunla deterjanla yıkanabiliyor. emayenin zehirli olduğunu duymadım hiç ama altı demirken çatlayacağını sanmıyorum. ben kaplamasız olanı kullanıyorum. temizlemesi ve bakımı hiçte zor değil.

yumurta kaplamasız döküm tavaya yapışmıyor mu peki? @morcivert

Altı üstü bir tencere, fazla abartmıyor musunuz sizce de? İyi bir markanın olduktan sonra çokta fark etmiyor bence. Ben hepsinde her yemeği yapabiliyorum. Yıllardır da hepsini kullanıyoruz bir sorun yaşamadık, sağlık açısından da.

tereyağı bir tık fazla koymanız lazım. sucuk flnda varsa ona da gerek kalmıyor. peynirli omlet fln yapıyorsam kapakla kapatıyorum, hafif ucunu açık bırakıyorum. döküm tavalar çok ısınıyor malum ama siz kapak kapatırsanız yumurtanın üstüde hemen o sıcakla pişiveriyor. zaten banmalık yumurta yapıyorsanız kapağa gerek yok. canım çekti :) altını en kısığın en kısığı ile açıyorum.

yapışsa bile tel ile sıcak/ılık su altında temizlemeniz 15-20 sn sürüyor. çeliğin yapışması gibi değil kesinlikle. sonra bir peçete ile kurulama diğer peçete ile 1-2 damla zeytin yağı ile yağlama (30 sn de bu işlem) . ocakta 5-10 dk ısıtma işlemi bu su buharlaşsın paslanmasın diye yapılıyor. sabun kullanmamak lazım kaplamasız olanlarda.
temizledikten sonra dolaba bile koymuyorum. sürekli kullanıyoruz.

Tefal titanyum 3x yazanlar en sağlam onlar , en sağlıklı dersen dökümden ve çelikten şaşmayacaksın .
dersen nasıl yapışmayacak seasoning denen naneyi yapacaksın , tencere tava fark etmez hep aynı mantık.
www.cooksillustrated.com

@allahkitapwesli iyi bir marka da olsa aynı sistem diyorlar kafalar karışık.ayrıca her gün en az iki çeşit yemek yapıyorum, bir süre sonra daha pratik eşyalar istiyor insan.:)

@morcivert şimdi elimde yumurta için tuttuğum son teflonu da atacağım, bilgiler için teşekkürler.

@bilimtarihi ben çeliğe devam en iyisi:) dökümlere yaklaşık yılda 1 seasoning yapıyorum, bir tane lava tenceredeki mikro paslar gitmedi diye, onda da yemek pişirmeye içim elvermiyor artık. teşekkürler bilgiler için.

lava içi dışı kaplamalı döküm değil mi? kaplamalı dökümde pas olmaması lazım. emayesi kalkmış veya başka bir sorunu olabilir. garanti kapsamında olabilir. bi araştırın bence. paslı döküm kullanmayın. kaplamalılarda bilmiyorum ama kaplamasızlarda pası giderebilirsiniz.

@morcivert, kaplamasız bendeki dökümler.araştırdım; bugün bir yöntem denedim, pas da zaten çok değildi,farkedikmeyecek kadar azdı, kurtardım tencereyi:)

Valla güzelseniz hepsi yakışır, ama bence normal olan.

ara boy en iyisi. siyah daha çok şeyle kombinlenir.

Bi kot mont delisi olarak hemen geldim.
Kotondakiler modelde bile guzel durmamis. Kotu kalip bunlar.
Kot mont konusunda kesinlikle mango diyorum. Jean markasi degil ama guzel yapiyorlar. Mavi falan da iyidir ama daha pahali oluyor ondan tercih etmiyorum.

Tek bi boy alacaksan tabi ki ara boyu al. ben de en cok onu giyiyorum.

Yalniz lcw alinir mi bilemiyorum. modelde guzel, kaliteli durmus. Bende de bi lcw var, rengini begenip almistim. bir iki giyip biraktim. Kalibi guzel degildi. Lcw kalibi bu sefer guzelse onu al o guzel.

Renk olarak da siyahin yeri de ayri ama ben her seyle kombinlemek icin lacivert kullaniyorum. Kot mont bence mavi ve tonlari olur.

flips'e koton'un modelleri için katılıyorum. aralarında en güzel lcw bence. uzun olanlar çirkin.