Giriş
(6)

Araba alımı / seçimi

kararsızataletfilozofu
Arabalardan pek anlamıyorum ama şekil olarak moka, t-roc, passat, peg2008, peg 508 gibi araçlar hoşuma gidiyor.Eski arabamızı değiştirmeyi planlıyoruz çürüyüp gitmeye başladı.1.5m civarı bütçeli araba öneriniz var mı ?Kronik sorunlu sakın alma dediğiniz modeller varsa onlarıda söyleyin uzak durayım.
Arabalardan pek anlamıyorum ama şekil olarak moka, t-roc, passat, peg2008, peg 508 gibi araçlar hoşuma gidiyor.
Eski arabamızı değiştirmeyi planlıyoruz çürüyüp gitmeye başladı.
1.5m civarı bütçeli araba öneriniz var mı ?
Kronik sorunlu sakın alma dediğiniz modeller varsa onlarıda söyleyin uzak durayım.

Ayrıca alım satım yaparken dikkat etmem gereken neler var ?
(Ötv indirimiyle alıcaz bu arada eğer olursa)
0
kararsızataletfilozofu
(21.09.24)
Bu sayılan araçların hepsi güzel. Sadece vw grubunda dsg vites problemi var uzun yıllardır, güncel modellerde devam ediyor mu yoksa vites kutusu revize oldu mu bilmiyorum ama o bir risk. Onun dışında sedan ya da crossover sevdiğinize göre bu tipte, bütçenize ve estetik algınıza uyan herhangi bir araç alınabilir, artık tüm modeller belli bir standartın üstünde çünkü. Hangisini beğeniyorsanız alın geçin yani.
0
orient blue
(21.09.24)
Sıfır mı istiyorsunuz ? T-Cross almıştık. Gayet beğenerek biniyoruz. Özellikle şehir içi için ideal bir araç. Sıfırını da dediğiniz fiyata rahatlıkla bulursunuz.
0
messor
(21.09.24)
uzun süre sorunsuz binmek istiyor ve çok konfor beklentiniz yoksa her türlü japon markalarından birisi
0
Rao
(21.09.24)
vw taigo. bütçe yeterse style yetmezse life paket. ötv indirimini bilmiyorum.
0
scudman1
(21.09.24)
Arabadan çok anlamıyorsanız VAG grubu (volkswagen ve alt markaları), Stellantis Grubu (Peugeot, Citroen, Opel vs.) araçlar sizi mutsuz eder.

Bu araçlar çok havalı ve konforlu görünüyor ama teknik olarak problem çıkarmaya daha müsaitler. Araçlardan da anlamıyorsanız sanayide, serviste biraz daha fazla para ödersiniz. Ne işlem yapılıyor bilmiyorsunuz çünkü.

O yüzden uzakdoğu grubu toyota, honda, hyundai daha uygun olur size. bunların da her araç gibi sorun çıkarma ihtimali var ama birçok kullanıcıdan duymuşsunuzdur daha dayanıklı araçlar.

Ya da fiat grubu ve renault grubu araçlara bakabilirsiniz. Bunlar da sorun çıkarsa bile parça/işçilik konusunda diğerlerine oranla daha uygun fiyatlı araçlar.

benim bu fiyata sıfır olarak bakacağım araçlar:

Toyota corolla,
Toyota yaris,
Honda jazz,
Honda city,
Renault Clio,
Hyundai i20,
Hyundai Kona,
Hyundai Elantra,
Fiat Egea Cross,
Fiat 500X olurdu.

İkinci elde 2-3 yaşında toyota markasından hibrit modellere bakardım. Özellikle C-HR hybrid iyi bir tercih olabilir.
0
anten
(21.09.24)
Tavsiyeler için teşekkür ederim.
Makine mühendisiyim ama pratik anlamda çok bilgim yok arabalar konusunda.

Elektrikli ilk başlarda düşünüyordumda gerek yok şuan pil teknolojisi filan belli değil eski sistem benzinli bakıcam.

Alım satım yaparken dikkat edilecek bir şey var mı yoksa bayi ne derse onun eline mi bakıcam varsa tavsiyeniz mesaj kutusu kadar yakınım
0
🌸kararsızataletfilozofu
(21.09.24)
(7)

en iyi yaprak jilet

floydian
hangisi?
hangisi?
0
floydian
(20.09.24)
Bu kişiden kişiye çok değişiyor. Ben son zamanlarda mavi Gillette olanı beğeniyorum.
Astra iyiydi ama bana artık hiç olmuyor.
Shark da güzeldi.
0
logisticsmanager
(20.09.24)
derby usta.

bir ara çok uyguna görünce 200 tane aldım, hiç pişman etmedi.
0
zeleno
(20.09.24)
kişiden kişiye neye göre değişiyor peki?
0
🌸floydian
(20.09.24)
O kadar çok etken var ki kişiye göre değişen.

Jiletli ustura mı kullanıyorsun jiletli tıraş makinesi mi?
Aradığın şey nedir? Tek perdede sinekkaydıya yakın tıraş mı? Sinekkaydı olmasa bile yakın ve konforlu bir tıraş mı?
Tıraş olma sıklığın nedir?
Tıraş olma becerin ne seviyede? Kai ya da Feather gibi aşırı keskin jiletler acemiye tavsiye edilmez. Gilette 7 O'Clock (sarı) ise keskinlik ve konfor dengesini iyi tutturan, acemiye önerilebilecek bir jilettir mesela.

En iyi jilet diye bir şey yok zaten. Kötü jiletler elbette var ama sen nasıl bir şey istiyorsun, ona göre deneyip bulman lazım. Yerinde olsam birkaç farklı tipte jilet alır dener, ona göre tercihimi yapardım.
0
10551037
(20.09.24)
- kişiden kişiye neye göre değişiyor peki?

şöyle, yukarıda bi arkadaş derby yazmış ama ben derby kullandığımda nasıl oluyorsa anlamadım, yüzümü doğradı. kesmiyor. ayrıca derby'nin kullan-at tıraş aletleri de (permatik alternatifi) yüzümü yaralıyor. başkalarına bir şey yapmıyor olabilir. perma sharp'ta da aynı şeyi yaşadım.

ben rapira kullanıyorum.
0
tabudeviren
(21.09.24)
bence ve bir cok yerli yabanciya gore featherdir.
ama bu is sakal tipi, cilt tipi, kullanilan alete gore degisir.

mesela yuma+permasharp+arko sabunla 3 perde sifir kesik muhtesem tras oluyorum. ki bu kombinasyonla da bir cok tiras videosu var youtube'da cidden inanilmaz :)
ama featheri yumaya takarsam bok gibi olur.

keza merkur 34c aletle de personna gayet uyumlu geliyor.
ama merkur + permasharptan o kadar memnun degilim mesela.

her seyden bagimsiz benim favorilerim:
gillette hemen hemen butun renkler
shark
perma sharp
rapira
yesil astra
0
bay b
(21.09.24)
derby hurda gemilerden yapılıyor, astra kalite bozmadıysa iyidir. Permasharp artık eski kalitede değil, bulabilirseniz polvilver veya adını unuttuğum bir japon markası bunlar en iyilerinden.
0
Rao
(21.09.24)
(10)

Altınları nerede saklıyorsunuz

hunharca ben
Yüklü altın var diyelim ama gram ama bilezik. Peki bunları nerede hangi koşullarda saklıyorsunuz/saklamalıyız?
Yüklü altın var diyelim ama gram ama bilezik. Peki bunları nerede hangi koşullarda saklıyorsunuz/saklamalıyız?
0
hunharca ben
(07.09.24)
Banka kasasında saklamalısıniz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.09.24)
Gram altına dönüştürüp hesapta saklamak istemediğinizi varsayarsak, 100% garantisi olmasa da banka kasası.
0
salihdt
(07.09.24)
Var olanlar için bir şey diyemem de yeni alımlar için şu yol denenebilir.

www.iarplatform.com
0
Mirket
(07.09.24)
İki evde ayrı kasalarda.
0
gabe h coud
(07.09.24)
Altınları bölün ayrı yerlerde siz saklayın.
Bankalar kazanacaklarını her türlü kazanıyorlar. Çevremiz, bazıları sizde ne miktar altın var bilmiyorsa bankalarda bilmesin.
0
diyecevaplandı
(07.09.24)
Kasayi cekicle cok rahat aciypsun o yuzden banka disinda mantikli bi secenek yok
0
lapaz
(07.09.24)
Keske boyle dertlerim olsa. En mantikli secenek sanirim banka kasasi. Ama bizim cok yakin kuyumcu bi tanidigimiz var, anne babaminkiler onun dukkandaki kasada duruyor ;) varsa rica edebilirsiniz belki,
0
a perfect lie
(07.09.24)
evde altın saklayacak olsam teknolojik bir cihazı söker içinde saklarım. modem, pc kasası, playstation, amfi vs
0
floydian
(07.09.24)
öncelikle şu zamanda evde altın saklamak büyük risk, polis bir tanıdığım evde kamera, çelik kapı oymasına rağmen ben evde tutmuyorum demişti. Kısacası ev dışında banka hesabında , iarplatform gibi dijital ortamlarda veya banka kasasında muhafaza edilmeli.
0
Rao
(08.09.24)
Evlendikten sonra banka kasası ayarladık ama ayarlamaya çalıştığımız bir ay diken üstündeydim.
Banka kasası bence güvenilir. Ancak çok zor kasa bulduk Ankara’da.
0
Hallegadola
(08.09.24)
(2)

muğla kamp yeri

jepa
muğla'da deneyimleyip önerebileceğiniz kamp yeri var mı?
muğla'da deneyimleyip önerebileceğiniz kamp yeri var mı?
0
jepa
(03.08.24)
Akyaka orman kampını deneyebilirsiniz.
0
thracia
(03.08.24)
fark edenler kamp alanı var. Gitmedim ancak listemde en başta yer alıyor.
0
Rao
(03.08.24)
(4)

Sözlü olarak yapılan hasat veraseti hakkında

Rao
Merhabalar, Vefat eden kişi diğer 4 kişinin iddiasına göre vefat eden kişi vefatından önce bu seniki hasatın tamamını bir oğluna vereceğni sözlü söylüyor. Vefat sonrası tarla 10 hisse olarak kanunan bölünüyor. Şimdi sözlü olarak yapılan bu beyanın doğru olduğunu varsaysak bile kanunen veya her han
Merhabalar,

Vefat eden kişi diğer 4 kişinin iddiasına göre vefat eden kişi vefatından önce bu seniki hasatın tamamını bir oğluna vereceğni sözlü söylüyor.

Vefat sonrası tarla 10 hisse olarak kanunan bölünüyor.

Şimdi sözlü olarak yapılan bu beyanın doğru olduğunu varsaysak bile kanunen veya her hangi bir bir geçerliliği var mıdır ?

Teşekkürler.
0
Rao
(02.08.24)
yoktur
0
paintov
(02.08.24)
sözlü olarak böyle bir vasiyetin daha doğrusu arzunun tabiki kanuni bir geçerliliği yoktur. Ama sonuçta vasiyet edenin bir emeği varsa ve diğer kişiler de babalarına/annelerine saygı duyuyorlarsa bu arzusu yerine getirilebilir diye düşünüyorum.
0
cursor
(02.08.24)
Kanunda hiçbir değeri yoktur. Ama bu konuyu sadece bir kişi mi iddia ediyor yoksa birden fazla şahit var mı?
0
boray eris
(02.08.24)
birden fazla kişi var evet, ancak üvey ve öz evlat durumu var. Durumu beyan eden sadece 2 üvey evlat.
0
🌸Rao
(03.08.24)
(9)

Asgari ücret artar mı

regina phalange
Reyisin artık aeçim derdi kalmadı gerçi ama sizce napar?
Reyisin artık aeçim derdi kalmadı gerçi ama sizce napar?
0
regina phalange
(31.05.24)
beklenti ve şimşek'in isteği artmaması yönünde. şu an gidişat o yönde.

kişisel tahminim: sembolik bir oran da olsa artış yapılacak.
mesela düz 20bin yapılabilir.
0
nuisance2
(31.05.24)
Bence artmaz
0
jülsezar
(31.05.24)
Asgari ücrete zam yapmak filmi başa sarmak demek. Bence de yapmayacaklar.
0
salihdt
(31.05.24)
kesinlikle artmayacak diye bir şey demediklerine göre artar.
0
nothing in my way
(31.05.24)
asgari artmasın bence de. işverenler maaş arttırsın ama asgari artması halka yaramıyor.
0
jelly bear
(31.05.24)
Yılda bir kez belirlenecek ve Temmuz'da artış olmayacak dediler. Şimdi baktım Bakan bey açıklma yapmış zam yok diye.
0
gnosis
(31.05.24)
Artmaz bence.
Sizce @regina phalange?
0
michael_knight
(31.05.24)
Artmayacak.

Çünkü şu an TC tarihinin en yüksek dolar bazlı asgari ücretini alıyoruz. Aralık $350-$400 olacak şekilde TL bazlı olarak bu şekilde devam eder.
0
jackyr
(31.05.24)
dolar kurunda düzeltme olmadan asgari ücreti attıramazlar.
0
Rao
(31.05.24)
(4)

Borç ödemek mi yatırıma devam etmek mi?

skr1292
Yatırıma ayırdığım ufak miktar para var şu an BIST ve fonlarda işlem görüyor.kredi kartlarına ve kmh hesaplarında borcum var. eğer borsadaki paramın tamamını çekip borç ödersem aylık 1700 liralık faizden kurtuluyorum. siz olsanız ne yapardınız?
Yatırıma ayırdığım ufak miktar para var şu an BIST ve fonlarda işlem görüyor.

kredi kartlarına ve kmh hesaplarında borcum var. eğer borsadaki paramın tamamını çekip borç ödersem aylık 1700 liralık faizden kurtuluyorum. siz olsanız ne yapardınız?
0
skr1292
(04.05.24)
Vadesi geçmiş borç varken yatırıma para ayrılmamalı. Bunu prensip edinmekte fayda var. Vadesi geçmiş borç miktarında elinizde para varsa teknik olarak o para size ait değil artık.

Eğer gecikme faizinden daha fazla kazanç sağlarsanız teknik olarak ödemeyi geciktirmek işinize gelebilir ancak bu her zaman mümkün olmaz. Ayrıca elde ettiğiniz kazancın faizlere giden kısmı da kârınızdan gereksiz bir kesinti haline dönüşmüş olur. Yani bu tutarı sizden yatırım yaptığınız araç kesse muhtemelen ona yatırım yapmazdınız, neden kendiniz buna sebep olasınız ki?

Bunun yerine borcunuzu düzenli ödemeyi ve bunu hiçbir koşulda bozmamayı prensip edinirseniz bence uzun vadede hem daha sağlıklı borçlanma alışkanlıkları edinirsiniz, hem borç ödeyememekten kaynaklı riskleri azaltırsınız.
0
akhenaten
(04.05.24)
Benzer şeyi düşündüm zamanında, o zaman borç faizleri de yüksek değildi. Asgari ödeyip faize bırakmak yükselen borsa ile birlikte mantıklı olabiliyordu.

Şimdilerde faizler yükseldi, aylardır bir sürü faiz ödüyorum. Borç miktarı da artınca faiz artık dikkate değer bir meblağa ulaştı.

Tavsiyem bunu alışkanlık yapmamanız yönünde.

Ancak elinizde duran birikimi bozdurduğunuzda geri koymak zor olabilir. Eğer birikime para ayırıyorsanız, bir süre onu borca yönlendirin derim. Ama elinizdeki birikimi sıfırlamayın borcu kapatmak pahasına. Belki faizi azaltmak adına bir kısmına nakite döndürmek daha mantıklı olabilir
0
biseysorcaktim
(04.05.24)
Önce borç ödenir her halükarda borç ödemesi öne alınır.
Hayat bu, sürekli değil.Sonu var. Ölümden sonra varislerimizi kalan borçlarla ayrıca üzmemek lazım.
0
diyecevaplandı
(04.05.24)
kmh ve kredi kartı oraları artık eskisi kadar düşük değil, ancak kar ve zarar durumu borsanın durumuna bağlı eğer borsanın dahada çıkacağına inanıyorsunuz , iyi haberler bitene kadar bekleyin. Daha sonra yüksekten bozup borcunuzu kapatırsınız.
Ama her durumda risk alıyorsunuz, olağan dışı bir haberde borsa geriyede gelebilir.
0
Rao
(04.05.24)
(2)

Epc ve esp arızası

birmilyonunvarmi
Aracımda ilk çalıştırmamda epc ve esp ışıkları yandı. Ardından stabilizasyon hatası yazdı. O şekilde kısa bir süre gittim. Araç bayağı tekliyordu. Durdum yeniden çalıştırdım. Uyarı ışıkları ve tekleme ortadan kalktı. Sanki bir şey olmamış gibi sorunsuz şekilde sürdüm. Bunu neden yapmış olabilir? Baş
Aracımda ilk çalıştırmamda epc ve esp ışıkları yandı. Ardından stabilizasyon hatası yazdı. O şekilde kısa bir süre gittim. Araç bayağı tekliyordu. Durdum yeniden çalıştırdım. Uyarı ışıkları ve tekleme ortadan kalktı. Sanki bir şey olmamış gibi sorunsuz şekilde sürdüm. Bunu neden yapmış olabilir? Başına gelen var mı? Gaz kelebeğini geçen hafta temizletmiştim. Onunla alakası olabilir mi acaba?
0
birmilyonunvarmi
(01.04.24)
aküden olabilir, daha çok elektrik/elektronik arızası gibi duruyor. biraz sürdükten sonra akü şarj olduysa hatalar silinmiş olabilir.
0
orient blue
(01.04.24)
akünüzü mutlaka kontrol ettirin, özellikle marş basma gücünü. Aracı kısa mesafe kullanıyorsanız akünüzü şarza bıraktırın.
0
Rao
(02.04.24)
(9)

dolar ne olur?

zalbarath
yerel seçimlerden sonra gidişatı nolur? hemen yükselmeye başlar mı?
yerel seçimlerden sonra gidişatı nolur? hemen yükselmeye başlar mı?
0
zalbarath
(29.03.24)
Ani yükselişler beklenmiyor. Seçim öncesi yapılan yüksek faiz artışı USD'ye talebi kesti şu an bankalar mevduata %60 faiz veriyor usd'nin cazibesi yok
0
doharkoman
(29.03.24)
Seçimlerden sonra ilk hafta düşeceğini düşünüyorum.

Ben hiç ekonomi bilmeyen halimle diyorum ki; "Seçimlere kadar yapacağımız işi bekletelim, dolar alalım, para kenarda dursun" diye düşünen milyonlarca dolar sahibi seçimler bitince o dolarları bozdurup ne iş yapacaksa o işi yapmaya başlayacak.
Normalde parasını faize, borsaya yatıran ama "seçime kadar dolarda duralım, garanti olsun" diyenleri de ekleyince bahsettiğim hacim çok büyük.
Bu sebeple de dolar seçimden sonraki 8-10 gün düşecek diye düşünüyorum.
0
michael_knight
(29.03.24)
yükselir.
0
gabe h coud
(29.03.24)
Bu tamamen yabancı yatırımcının gelmesine , ihracat ve turizme bağlı bana göre. evet seçim öncesi faizlerin yükseltilmesi USD talebini kesme amaçlı yapılan bir hamle olsada, merkez bankasının rezeverleri bildiğimiz gibi ekside.

Sadece faiz yükseltmek taleb azaltılabilir ancak. Mevcut kurdan ihraçatcının şikayetçı olduğu hatta üretim yapan bazı firmaların kurdan dolayı fabrikalarını yurdişına taşıdığını biliyoruz.

Şimdi normal şartlarda ekonomi yönetimi yüksek faiz istemiyor, bunu biliyoruz ancak buna mevbur kalındı

Bana göre kkm denen ayak bağı olmasaydı , seçim sonrası için hem yabancı yatırımcının önünü açmak , hemde ihracatın artması için kesinlikle kur serbest bırakılırdı.

Şu an kurun kaderini belirleyek esas konu kkm bana göre, kkm ye kitili kalanlar bıkıp , kendiliğinden tl ye geçene kadar mümkün olduğu yere kadar kontrüllü kur rejimine devam edecekler.

Hatta seçim sonrası daha fazla rezerv satıp, kur döşüyor dahada düşecek algısı oluşturarak ,seçim öncesi pozisyon almış küçük yatırımcı ve kkm'cilere karşı küçük bir hamlede gelebilir.

Özetle , doların kaderini önce psikoloji ve algı yönetimi sonrada gerçekler belirleyecek.

Güncelleme : Bu arada haber akışları da çok önemli ,bugün Dünya Bankası'ndan 1.5 milyar dolarlık kaynak aldık haberi servis edildi. Bu gibi haberleri sadece haber olarak değil , algı yönetimi açısındanda değerlendirmek gerek. Son olarak fed faiz indirimide kurun artış tarihi ile ilgili çok önemli. mevcut durumda yönetimin fed faiz indirimene kadar bir süresi var gibi , zaten bu sebeple rasyoneliz mesajları veriliyor. Ancak fed fazi indirimi ile birlikte potansiyel yatırım o tarihlerdeki kurdan muhtemelen gelmececek ve işte o tarhte kura gerçek değeri teslim edilmek zorunda kalınacak.
0
Rao
(29.03.24)
hemen yükselir mi bilemem ama doların bu kadar düşük kalması bence mümkün değil, faizler yüksek olsa bile, adetten ytd
0
ted
(29.03.24)
Önceden herkes yükseleceğini öngörüyor, kesin düşer diyordum. Şimdi herkes düşeceğini öngörüyor, kesin yükselir diyorum. Gerçekten o kadar çok bilinmez ve enstrüman var ki öngörmek mümkün değil. Bir haftada 40 olsa da şaşırmam, 30'a inse de şaşırmam.
0
halitkin
(29.03.24)
bir kişinin keyfine ve ne planladığına bakıyor. gerisi boş.
ülkede normal piyasa koşulları geçerli değil.
0
parka
(29.03.24)
seçimler bitti, düşük tutmaları için bir sebep var mı ? yükselir, sadece yükseliş hızını bilemiyoruz.
0
orpheus
(29.03.24)
"Seçimlerden sonra ilk hafta düşeceğini düşünüyorum." demiştim.
Ben bildim.
0
michael_knight
(04.04.24)
(7)

Seçim sonrası olası istanbul yenilgisi ve Nas ekonomisi

Rao
Merhabalar, Mevcut durumda malum parti bir çok bakanları ile birlikte sahada ve bu durum yerel seçimden çok genel seçim havasını andırıyor.Bu yönüylede istanbul seçim sonucunun önemi daha çok artıyor bana göre. Varsayılmlar üzerinden konuşursak,size göre siyasi iktidar muhtemel bir istanbul yeni
Merhabalar,

Mevcut durumda malum parti bir çok bakanları ile birlikte sahada ve bu durum yerel seçimden çok genel seçim havasını andırıyor.
Bu yönüylede istanbul seçim sonucunun önemi daha çok artıyor bana göre.

Varsayılmlar üzerinden konuşursak,size göre siyasi iktidar muhtemel bir istanbul yenilgisinden sonra tüm faturalarının bedelini mevcut ekonomi yönetimini kesip, tekrar nas ekonomisinde dönme veya dönmeme potansiyeli konusunda sebepleri ile birlikte ne düşünürsünüz ?

Teşekkürler.
0
Rao
(28.03.24)
Bence iktidarın özellikle de ekonomi yönetimiyle ilgil kararlarının nedenlerini şimdiye kadar hiçbir zaman anlayamadım. (Kararları doğru/yanlış buldum demiyorum. Nedenlerini anlayamadım)
Bence kimse anlayamadı.
Bundan sonra da anlayamayacak.
0
michael_knight
(28.03.24)
nas ekonomisi 2021 ekimde başlatılırken hükümetin aklında 2022 mart nisanında erken seçim vardı ve milleti paraya boğup seçime gidilecekti (kaynağını sormayın ama böyleydi). o tutmayınca sonbahara, oradan da 2023 mayısa kadar kaldı ve aslında 3-4 ay sürecek nas ekonomisi merkezli para basıp verelim mantığı 1,5 yıl sürdü.

işte bunu iyice anlamadan geniş kapsamlı yorum yapılamaz. çünkü mevcut iktidar yeni değil, 22 yıllık bir iktidar ve bu 1,5 yılı saymazsanız her zaman yüksek faiz politikası gütmüştür. örneğin 2008'ler 2010 veya 2015'lere bakarsanız yıllık enflasyon ile ihtiyaç taşıt konut kredilerinin altındaydı. o zaman ben şunu sorayım, 22 yıllık bir partinin 20,5 yıllık politikasına neden dönerler mi demiyoruz? çünkü bu 1,5 yıl herkes itiraz etse de herkesin çok hoşuna giden rezil bir dönemdi.

bol kredi sadece seçime yönelikti, yerel seçimden sonra öyle şeylere dönülmesinin ihtimali yok. olmayacak. 2 gün önce emekliler milyonlarcası devletten müjde beklerken "çalışmamız yok" cevabını aldılar. sence ibb bu kadar bıçak sırtı bir seçimken burda bile verilmeyen müjdeler, paralar krediler, seçim sonrası neden verilsin. senin bunu açıklaman gerekir, çünkü sen daha ütopik bir ihtimali sorguluyorsun.

kısacası bu yazdıklarım olacak, inanıp inanmamak sizin elinizde. şaklaban youtuber'lar aha orada herkes izleyebilir. "erdoğan %20 faize müsade etmiş" , "eylülden sonra 1,20'den konut kredisi verilecekmiş" , "sonbaharda faizler düşürülecekmiş kredi dağıtılacakmış"... bunların sonu yoktu. hangileri oldu? hangileri gerçekleşti?
0
avatar is back
(28.03.24)
Nasıl bu kanıya vardınız enteresan şimdiye kadar ekonomi program oldukça istikrarlı gitti ve önümüzdeki süreç içinde beklenti bu yönde zaten başka alternatif kalmadı. Ayrıca iktidar partisinin İstanbul'da yenilgiye uğraması için İstanbul'u yöneten taraf olması gerekir şayet İBB'yi iktidar partisinin adayı kazanamazsa ekonomi politikasında bir değişiklik olmaz mahalli idari seçimlerdeyiz belediye başkanı seçeceğiz idari politikalarla alakası yok.
0
doharkoman
(28.03.24)
bir alakası olacağını sanmam, istanbul seçimini kazansalar da kaybetseler de ekonomi politikası aynen devam eder. muhtemelen bir 4 yıl daha seçim olmadığı için politikalar biraz daha sıkılaşacaktır. vergi zamları vs. asgari ücret zammı istenilen oranda olmayacak. belki faiz biraz daha artacak? bekliyoruz bakalım.
0
turuncu tonlarda
(28.03.24)
Nas ekonomisi diye bir şey yok. Faizlerin azaltılmasının sebebi insanlara para dağıtılması. Siz bankadan toplam maliyeti 1000 dolar olan kredi çektiniz, geri bankaya 600 dolar olarak ödediniz tl değer kaybettiğinden. Aradaki 400 dolar da cari açığa yazıldı.

Enflasyon bilerek artırıldı, bu sayede insanlara para dağıtıldı. Seçimi de böyle kazandılar. Çıkar telefonunu diyen dayılar aslında haklı.

Size şöyle söyleyeyim, 22 cari açığı 7 milyar dolar, 23 cari açığı 48 milyar dolar. Düşünün ne kadar para dağıtıldı. 40 milyar dolarla bir nevi seçimi kazandılar. Nas da işin espirisi işte.
0
substituent
(28.03.24)
Bir çok sorunlarımız olsa da Türkiye'nin her alanda çok büyük çaplı planlarının var olduğunu düşünüyorum.
Sonuçta İstanbul da önemli bir yer.
O nedenle iktidar partisi için İstanbul yenilgisi yere atılan madeni paranın dik gelmesi gibi bir şey.

Elde çok büyük miktarda ek kaynaklar (~500 milyar $ civarında) varsa dışarı ne tür yaptırım yaparsa yapsın onlardan pek etkilenmeden faizlerin de ineceği belirtiliyor yorumlarda.

Tabi biz de nas ekonomisi olarak yorumlansa da gerçek manada İslami finans, bel büken faiz temelli kapitalist sisteme iyi bir alternatif olarak diğer ülkelerin de dikkate aldığı bir husus diye biliyorum.
Günümüzde herkes kendi kredi ihtiyacı veya borcunu düşünse de gerçekte herkes herkese, kurumlar kurumlara, devletler devletlere vb. dibine kadar borçlu. Sistem tammen borçlandırma üstüne.
Bu normal değil, doğal hiç değil.
2. Dünya savaşından sonra iyice kök salan kapitalizm bu yükü kaldırmıyor.
0
diyecevaplandı
(28.03.24)
Ekonomi değişkiliği olmayacak diyen arkadaşlara normal şartlar altında kensinlikle katıldığımı söylemem gerekiyor, aslında olması gerekende bu zaten.

Ancak öncelikle siyasi iktidarin özelliklerini bir hatırlıyalım,

Sizinde bahsettiğiniz gibi mevcut siyasi iktidar 20 yıldan fazla ne olursa olsun iktidarda kalmayı başarımış.
Peki bunu yaparken neler yapmış,

-Dini söylemlerle ayetleri kendi çıkarları için ağzında sakız yapmaktan çekinmemiş. Nas derken , faize karşı çıkarken aslnıda ucuz kredilerle bilinçli olarak servet tranferinin önünü açmış. Gerçekten faiz hassasiyeti olan insanlara en büyük darbe yine kendilerinden gelmiş.

-Bu siyasi yapi , beton ekonomisi ile ve geçiş garantili otoyalları ile ülkenin tüm kaynaklarını yanlış yerlerde hiç etmekten zerrre çekinmemiş.

-Bağımsız olması gereken merkez bankasını kuklaya çevirmiş

ki bunlar sadace bazıları,


Şimdi gelelim yapmak istediklerine , aslında enflasyon ile mücadele etmek istemiyorlar, bunu tuik verilerine kimsenin inanmamasından, faizler yükseltilirken bile para arzının sürekli artmasından anılyoruz.

Yani aslında sıkı bir para politikası istenmiyor, istemiyor çünkü düşük faiz ve neticisenide olan efnlasyon sayesinde dolaylı olarak vergi gelirleri katlayarak artmaya devam ediyor, kasa doluyor. Sahte bir cennet yaratılarak hem vatandaşın gözü boyanıyor ve aynı para kendi yandaşlarına doğru akmaya devam ediyor.

Peki şimdi neden sıkı para politikasına geçilmeye çalışılıyor. Bana göre aslında yine geçmek istemiyorlar ama şöyle bir durum varki döviz bağımlısı bir ülkeyiz, en büyük sıkıntı aslında döviz , kurun kontrol altına alınması için dövize ihtiyacımız var.

Ama o beklenen döviz girdisi ülkeye bir türlü gelmedi , şimşekin ülke ülke gezmesi sonuçsuz kaldı. Peki neden gelmiyor, çünkü yabancı yatarımcı tl nin aşırı değerli olduğunu ve ülkeyi rasyonal ve öngörülebilirlikten uzak olarak etiketlemiş. Şimdi tüm bu algıların değiştirilmesi için biz sıkılaşıyoruz, rasyonele geri dönüyüroz mesajını vermek istiyorlar.
Sadece bu değil ayrıca bununla birlikte mahfi hocanın yapısal reformların olması gerekliliği eksikliğide mevcut.

İşte bana göre bu nokta çok önemli eğer beklenen yabancı yatarım gelir, döviz kontrol altına alınırsa, şimşek ve sıkılaşma başarılı olarak görülecek ve istanbul sonucundan bağımsız olarak yola mevcut ekonomi politikasi ile devam edilecek.

Eğer başarısız olunur, beklenen döviz girdisi sağlanmaz ise ekonomi yönetimi ve sıkılaşma politikaları başarısız olarak kabul edilecek, hele birde istanbul kaybedilmiş ise tekmenin şiddedi dahada artarak, ekonomi yönetimi uzay boşluğuna gönderilecek.

Bu senaryoda fedin faiz indirimi yapıp bollaşmasıda çok önemli çünkü hedef bol parayı rasyoneliz şerbeti ile ülkeye çekmek.

Şimdi sonuç olarak nas ekonomisine gelmek istiyorum.

Eğer ülkeye beklenen döviz girişi gerçekleşirse, o zaman mevcut sıkılaşma ile bir sonraki iktidar riskinin tehlikeye girmesine kadar devam edilecek.

Aksi durumda, mevcut sıkılaşma politilkalarına devam ederek hükümetin çığ gibi büyümüş bütçesine varlık vergileri dışında kaynak sağlaması pek mümkün görünmüyor.Tekrararen , ekonomik hareketlilik azalmasının doğal sonucu olarak vergi gelirleride hepimizin bildiği gibi azalır.

En nihayetinde beklenen döviz giriş olur ise, mevcut sıkılaşma devam eder.
Eğer olmaz ve üzerine istanbul da kaybedilmişsse, tüm fatura ekonomi yönetimine kesilir, nas ekonomisine geçeşin önü açılmış olur. Hemen olur demiyorum, bu bir süreç bugünden yarına olacak bir şey değil.

Not: bunlara yazarken ben doğrusunu biliyorum demiyorum, benimkisi bir düşünce ve sorgulama sonucu çıkan varsayımlar.
0
🌸Rao
(28.03.24)
(4)

Gillette blue mach 3

rosey
Bu jileti kullanan var mı? sapıyla beraber tekli de satılıyor çoklu da. Çok uzun bir dönem kullanım sonucu şöyle düşünüyorum. Ben bunu 3'lü 5'li 10'lu olanlarından hep aldım kullandım. İçinden çıkan bazı jiletleri 10-15 tıraş art arda kullanabilirken bazılarını 2-3 kez kullanabildim. 2-3 kez kulland
Bu jileti kullanan var mı? sapıyla beraber tekli de satılıyor çoklu da. Çok uzun bir dönem kullanım sonucu şöyle düşünüyorum. Ben bunu 3'lü 5'li 10'lu olanlarından hep aldım kullandım. İçinden çıkan bazı jiletleri 10-15 tıraş art arda kullanabilirken bazılarını 2-3 kez kullanabildim. 2-3 kez kullandıklarım almamaya başladı. 10-15 kez kullandıklarım ise her seferinde yeni gibi. burada dikkat ettiğim şey zamanla keskinliğini kaybetmesi değil. keskinlik hepsinde aynı. ama 2-3 kez kullandıklarımın sanki jilet açısı tam değil, çok sefer kullandıklarımın ise deriye temas ettiği açı daha dik olduğu için uzun gidiyor gibi. 5'li pakette 1-2 tanesini uzun süre kullanabiliyorum. Böyle bir şeyi tecrübe ettiniz mi?
0
rosey
(27.03.24)
mach 3 yedek bıçağının orijinalinden çok sahtesi var piyasada. internetten almayın mesela. migros gibi kurumsal zincir marketlerden alabilirsiniz.
0
mustafakesekci
(27.03.24)
Evet var böyle birşey. Blue 2 veya Blue 3, bazı jiletler kör çıkıyor. Birçok kez başıma geldi. Gayet güvenilir ve merkezi yerlerden aldığımı düşünüyorum. Üretim yöntemiyle ilgili bir handikaptır belki.
0
mikro patlama
(27.03.24)
bu markayı ve modeli uzun yılladır babama alıyordum, genelde memnun olsa da arada çok kötü çıkıyor diyordu; geçenlerde başka bir marka aldım, çok memnun kaldı. yıllarca bununla boşa ugraşmışım dedi hatta. şu an hatırlamıyorum ama bakınca yazarım ve editlerim.
0
sweetoffice
(27.03.24)
iyi bir tıraş makinesi alıp kurtulun, finansal ve zaman açısından karlı çıkarsınız diye düşünüyorum.
0
Rao
(27.03.24)
(6)

parayı naapmalı

mavicorap
su anda 150 200 bin gibi bir para var elimde, tam su anda, günlük vadeli de duruyor, artık bu para mevzuları dusunmekten cok yoruldum valla, ama 6 ay içinde bir 600 kusur bin lıra bir odemem olacak, ben bu parayı 6 ayda nasıl degerlendirmeliyim?bir de 6 ay sonra bu odemeyi kredı kartıyla taksitle ya
su anda 150 200 bin gibi bir para var elimde, tam su anda, günlük vadeli de duruyor, artık bu para mevzuları dusunmekten cok yoruldum valla, ama 6 ay içinde bir 600 kusur bin lıra bir odemem olacak, ben bu parayı 6 ayda nasıl degerlendirmeliyim?

bir de 6 ay sonra bu odemeyi kredı kartıyla taksitle yapma olasılığım ne kadar, taksıtler bıtecek dıyor herkes, veya oncesinde nasıl bir hazırlık yapabilirim, mesela gidip bir bankayla kredi icin mi konusmalı vs
0
mavicorap
(27.03.24)
Paran hangi bankadaysa o bankada yatırım hesabı aç.
Tefasın şu sayfasına girerek fon ünvan tipi penceresine para piyasası fonu yaz.
1 ayda en fazla kazandırmış 3 fonu seçip o 3 fondan satın al.
Her ay para biriktirip üzerine ilaveler yap.

www.tefas.gov.tr
0
Mirket
(27.03.24)
ppf
0
nuisance2
(27.03.24)
Borsaya yatırın seçimden sonra başlayacak ralli ile 3 - 4 ay sonra meblağ en az iki katına çıkar bana teşekkür edersiniz. YTD.
0
doharkoman
(27.03.24)
Ters bir durumda 6 ay borsa için kısa bir vade , hele ki türkiye gibi siyasi kriz potansiyellerinin yüksek olduğu bir ülkede.
Sizin durumunuzda düşünüyorum, ülkede halen negatif fazi ortamında olduğu için vadeli mevduat veya karşılığı para piyasa fonları ,paranızın zaman karşılğını vermeyecektir.

Ancak 6 aylık vade düşünüldüğünde tüm parayı da yüksek riskli varlıklar ( borsa ) ya yatırmak bana göre doğru değil.

Ancak, risk ve getiri ortalaması yapmak açısından, vadeli mevduat veya ppt , altın, doviz fonları, ve seçim sonrası alınmak şartı ile bist100 içerisine veya holdinglere yatırım yapan, performansı iyi yatırım fonlarından oluşun bir sepet bana göre en doğrusu olacaktır.

Kişisel görüş olup tavsiye değildir.
0
Rao
(27.03.24)
Ppf diyorum ben de. Bitcoin'in de yüzde 15-20 artacağı söyleniyor ama tersi de olabilir tabi, risk almaya değer mi tartışılır.
0
halitkin
(28.03.24)
bu kadar dert oluşturan bir parayı riskli bir varlığa konulmaz. faiz hassasiyetiniz yoksa alabileceğiniz en yüksek faize koyun geçin.

150 bini koydunuz borsaya, kriptoya vs. 70 bin oldu delirirsiniz muhtemelen :)

tefas fonları vs. çıktığı gibi düşebilir de. o nedenle benim anladığım size en iyi alternatif kesin garantili alternatifler.
0
gurur
(28.03.24)
(10)

Ev almaya çalışıyorum.

kirmizimsi
İyi akşamlar,Bir ev üzerinde karar kıldık ön anlaşma tamamlandı şartlar şu şekilde:2.4m peşin 700 bin TL 9. ay ödemeli. arada dost/tanıdık olduğu için ev sahibi 100 bin TL vade koyarak bu durumu kabul etti. yalnız tapuyu 9. ayda vermeye yanaşıyor. Ben ise %80 peşinat ödeyeceğim evde haliyle tapu + k
İyi akşamlar,

Bir ev üzerinde karar kıldık ön anlaşma tamamlandı şartlar şu şekilde:

2.4m peşin 700 bin TL 9. ay ödemeli. arada dost/tanıdık olduğu için ev sahibi 100 bin TL vade koyarak bu durumu kabul etti. yalnız tapuyu 9. ayda vermeye yanaşıyor.

Ben ise %80 peşinat ödeyeceğim evde haliyle tapu + kalan tutar senet tarafındayım.

Her iki tarafı da mağdur etmeden nasıl bir yol izlenebilir?
0
kirmizimsi
(26.03.24)
Tapuyu almadan 5 kuruş vermem. Tapu ve kalanı için senet mantıklı. Diğer seçenek çok saçma.
0
Mirket
(26.03.24)
tapuyu almadan o kadar peşinat asla verme. parayı gören insan 9 ay sonra tapu vermeye yanaşmaz. o kadar paran varsa az sabret ev fiyatları düşüşte zaten belki kalanı vermek zorunda kalmazsın.
0
andlee
(26.03.24)
@tnz

en temizi kredi ile halletmek dediğiniz gibi fakat mesleğimden ötürü kredi çıkması çok zor.(sigortalı ve sabit maaşlı değilim)
0
🌸kirmizimsi
(26.03.24)
2.4m peşin verilen evin tapusunu almamak olacak iş değil. bir yerlerden (eş-dost-akraba) 600 bin lira borçlanıp adama vermen çözüm olabilir. aksi taktirde vazgeç bu işten
0
benarrivo
(26.03.24)
Risk açısından baklıdığında tapu almadan %80 peşilat vereceğiniz için sizin riskiniz çok çok yüksek, bu şartlarda bir anlaşma sağlanacaksa, riski düşük olan tarafın tapuyu vermeyi kabul etmesi gerekir.
0
Rao
(26.03.24)
Kalan tutar kadar tapuda satıcı lehine ipotek tesis ettirebilirsiniz satış aşamasında, bir nevi banka ipoteği gibi aslında ama burada ipotek alacaklısı satıcı oluyor ve borç ödenince o kaldırıyor tapu üzerinden. Banka ipoteğine göre harcı yüksek çıkar ama dünyanın her türlü hali var, bu durumlarla sıkça karşılaşan birisi olarak tapumu almadan bu kadar yüksek meblağ ödemezdim kesinlikle.
0
hayalhayal
(27.03.24)
Normal şartlarda bir şey olmaz ama diyelim ki devalüasyon oldu ve evin fiyatı 3.2 milyondan 5 milyona çıktı. Ev sahibi 800 bin değil, 2.6 milyon vereceksin derse, ne yapacaksınız?

Bence de işinizi garantiye almadan bu işe girişmeyin. Gerekirse daha küçük ve paranızın yettiği bir ev alın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.03.24)
Tapuyu almadan para vermeyin. Kardeşinden evi alıp parasını ödemeyen insanlar var bu ülkede. Kimseye güvenmeyin.
0
nuevo
(27.03.24)
Olmaz o iş iki taraf içinde kredi çek kafan ağrımasın 3-5 ay içinde ev sahibi ölürse ne olacak uğraş dur varisleri ile
0
basond
(27.03.24)
Hisse satisi olabilir
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(27.03.24)
(3)

Herhangi bir seçimde evlere dagitilan posetlerin parasi nereden geliyor

Zetnikov
Posette kalem kitapcik havlu kahve cikolata vs oluyor.Bilmedigimden soruyorum en az bi ilcede dagittiklarini dusunursek bu urunlerin parasi nereden saglaniyor. Belediye dahil
Posette kalem kitapcik havlu kahve cikolata vs oluyor.

Bilmedigimden soruyorum en az bi ilcede dagittiklarini dusunursek bu urunlerin parasi nereden saglaniyor. Belediye dahil
0
Zetnikov
(26.03.24)
Üzerinde hangi logo varsa oradan geliyor.
Parti logosu varsa parti, belediye logosu varsa belediye.
0
michael_knight
(26.03.24)
partilerin seçim bütçeleri devlet tarafından sağlanıyor, o paralarda vatandaş olarak hepimizin cebinden vergi olarak çıkıyor ve fazlasıyla çıkmayada devam edecek.
0
Rao
(26.03.24)
bir milletvekili veya belediye başkan aday adayının partiye yaptığı bağış bile karşılayabilir. üstelik bu promosyon işleri yine kendi adamlarından alındığı için çok sayıda alımda uygun fiyata geliyordur.
0
jepa
(26.03.24)
(5)

Seçimden önce son çıkışlar , seçim öncesi ve sonrası yatırım taktiği

Rao
Tekrar selam sayın Kıdemli ekonomi ustaları, Malum seçim öncesi son haftadayız, amaç iyi bir strateji her türlü riskten korunmak ve en doğru strateji ile seçim sürecinden zararsız çıkabilmek. Bu anlamda bazı risklerimiz, -Kur riski (tl bazlı yatırım araçları için ) -Banka makas riski ( döviz , al
Tekrar selam sayın Kıdemli ekonomi ustaları,


Malum seçim öncesi son haftadayız, amaç iyi bir strateji her türlü riskten korunmak ve en doğru strateji ile
seçim sürecinden zararsız çıkabilmek.

Bu anlamda bazı risklerimiz,

-Kur riski (tl bazlı yatırım araçları için )
-Banka makas riski ( döviz , altın vb. alış ve satışları için )
-Fon karlarından %40 vergi kanununun hazır olması

Bazı potansiyel getiriler :

-Seçim öncesi dip yapacak borsada seçim sonrası tekrar yükseliş potansiyeli
-Potansiyel kur artışı nedeniyle döviz bazlı varlıklarında kur kaynaklı getiriler
-Altında kur ve aynı zamanda fed kaynaklı potansiyel getiriler

Mevcut durumda seçim öncesi ve sonrası ne zaman ve nasıl bir yol izlemeliyiz ?

Teşekkürler.
0
Rao
(26.03.24)
Fon kârlarından %40 vergi kanunu deyince tüm fonlara seçimden sonra %40 vergi gelebilir gibi bir anlam çıkıyor. Hal böyle olunca eldeki tüm fonları satmak çok yerinde olurdu, ancak hal böyle değil. Yanlış risk analizi de yanlış yatırıma götürür sanırım.

Kanunun neleri kapsayacağı tam olarak netleşti mi tam bilmiyorum ancak en çok konuşulanlar eurobond bulunduran borçlanma aracı fonları.

Banka makas riskinden ziyade bana sorarsanız banka makas sorunu var. Makas hali hazırda çok yüksek, bankalardan altın, döviz alınacak bir ortam bence bugün dahi yok. Risk çoktan gerçekleşmiş gibi duruyor, seçim sonrası ancak daha da derinleşebilir.

Piyasa raporları ABD'nin faiz indirim sürecine girmeye çabalaması nedeniyle ABD borsalarında yükseliş beklentisi olduğundan bahsediyor bu sıralar. Ancak bu durum da şimdilik belirsiz. 3 indirim yapılmasının olası gözüktüğü sonuçlardan sonra hala daha indirim sayısı azalır mı diye konuşuluyor.

Altın deseniz o da yukardaki muhabbetlerden etkileniyor aynı şekilde. Çok inişli çıkışlı şu sıralar.

Bizim piyasalar için yükseliş beklentisi var kimi kurumlarda, örneğin garanti emeklilikteki fon koçu sistemi çok yüksek riskli profillerde hisse payını baya yükseltti ve borçlanma araçları payını düşürdü.

Bence ortalık fazlaca karışık. Ben sadece fon konusunu düzeltmek istedim.
0
akhenaten
(26.03.24)
Fon deyince aklıma Cihat E. Çiçek geliyor. Ben fon almadığım için bilmiyorum ama geçen gün, seçime nakit gireceğim, tüm fonlarımı bozduracağım diyordu. %40 stopaj'ı geriye doğru işletirlerse sıkıntı olabilir.

Örneğin fonu 10 TL'den aldınız, şu an 90 TL, %40 geçtiğinde 120 TL olsun.
- Geriye doğru işletirlerse, karınız: 120 - 10 = 110 TL olur ve 44 TL vergi alırlar.
- 90 TL'den bozdunuz, geri fon aldınız diyelim. 120-90 = 30 TL karınız gözükür. 12 TL vergi alırlar.


Ben seyrettiğimden bu şekilde anladım. Ama olaya yabancıyım, yatırım tavsiyesi değildir!


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.03.24)
ek olarak şunu söylemekte fayda var, hükümetin seçim öncesi faizini attırıp cazip hale getirmeye çalışması döviz bazlı yatırımları olanlar veya gönlü kayanlar için gel gel oyununa benziyor. Bu şekilde döşünüldüğünde seçim sonrasında dövizde hizli bir hareketliliik ihtimali de daha fazla attırıyor.

Hiç bir tavsiye olmamakla birlikte dün itibari ile , tüm tl bazlı varlıklardan çıktım tamamiyle döviz bazlı varlıklardayım.
Kurda bir düzeltme gelene kadarda çıkmayı düşünümüyorum. Seçim sonrası bıktırana kadar, ayni politikaya devam edeycekler. Ancak sonunda çare yok, her şey kendi değerini bulmak zorunda.
0
🌸Rao
(27.03.24)
fonlardan %40 vergi falan alınmayacak. 4-5 ay oldu herkes gece gündüz bunu konuşurken kimsenin 4-5 dk google araması yapmaması çok komik ve zavallıca. bir de analizler yazılmış üstüne. neyse yine de görevimizi yapıp açıklayalım ancak yine yarın öbürgün ekşide burada yine herkes %40 vergi geliyormuş la diye gezmeye devam edersiniz.

1- %40 vergi yok, %40'a kadar arttırma yetkisi var. bir çok şey de daha fena yetkiler var ama alındığı görülmedi. bu da deprem için finansman gerekirse diye getirilip duruma göre bakılacak dendi bişey çıkmadı. bu saatten sonra da çıkması mümkün değil. ha çıksa da bu bir fon vergisi değil, dövize yatırım yapan fonların vergisi. hatta gelse dahi BES'teki fonları da etkilemiyor bu arada.

seçimden sonra faiz politikası devam edeceği için kur daha da sakinleşir. okuduğunu anlamayan, vergi geliyor aloo, dolar uçacak kafası yüzünden zaten son 1-2 haftada doların ateşi çok arttı. seçim sonrasına bu riskler kalkacağı için kur riski de oldukça azalacak.

faizler arttırılmasa dolar uçacak, arttırılınca hükümet gel gel yapıyor gibi mahallenin takıntılı emekli albayı gibi bakmaya gerek yok. bu bakış açısıyla, haklı çıkmak için yalan yanlış analizler yapan muhalif ekonomistler ile ruh sağlığınızı bir kaç senede kaybedersiniz. 2 evi, arabası olan hayatını kurtarmış tonla insan biliyorum, böyle böyle zehirlendikleri için sürekli aç kalacakları düşüncesindeler. yazık gerçekten çok acıyorum.

yatırım taktiğine gelirsek; ben eylülden beri tl mevduattayım ve ppf'lerdeyim, %52 ve %53 ile iki defa bağlamıştım, yakında tekrar bittiğinde daha uzun vadeli olacak şekilde %57-58 ile tl mevduata alacağım. şu an itibariyle tl enflasyonundan da dolardan da yüksek kazandım. ppf'lerden ise çok daha iyi gelirim var, şu an yıllık %65 veren çokça ppf var.

ben eylülden beri yazıyorum ama sürekli alaycı şekilde "tut bakalım paranı tl'de devalüe olunca görürüm seni" gibi ergen lafları duymaktan bıktığım için artık yorum yazasım gelmiyor. evim arabam bana kadar var ama yatırımlık evi olanlar için temmuzdan sonbahara kadar bas bas bağırdı tüm aklı selim işi bilenler satın dediler. yine "devalüasyon gelecek, dolar 70 olacak" kafasıyla satmayanlar deli gibi pişman. yazlık bakıyordum favorilerde 20 küsür yer vardı 7-8 tanesi hala duruyor. ya arkadaş doların 27 olduğu yazdan beri aynı fiyatta hatta bazıları daha düşükte olan ilanlar nasıl oluyor? :) cahil bir adam youtube kanalı açmış ev fiyatları tekrar uçacak diyor. henüz kredi-konut ilişkisini çözememiş felaket tellallığı yapıyor. cidden akıl alır gibi değil.

potansiyel getiri için ben bist'e bakmazdım. umrumda değil, top 5 hisse haricine de elimi sürmem midem bulanıyor açıkçası. ama evet iyi bir potansiyel barındırabilir.
0
avatar is back
(27.03.24)
ülkede derin finanal okuryazarlık eksikliği olduğunu hepimiz biliyoruz ancak, kimseyi suçlamak bence çözüm değil, önemli olan doğrusunu bilenerin doğruyu paylaşması ki birli kirliliğinin bu kadar attıığı bir ortamda bunlar çok önemli.

Ülkede yüksek dolarizasyon var, ve bunun en büyük sebeblerinden biriside insanların finansal okur yazarlından önce yediği dayaklar. Siyasiler son yıllırda çeşitli söylemlerde halkı manipüle edip, defalarca ters köşe yaptılar. Parasal genişleme ile enflasyon
patlatılarak ülke tarihinde unutulmayacak bir servet transferine imza atıldı. Negatif faiz ortamında tl ye güvenip mevduattta kalanlar , tuik'in
kimsenin nerede olduğunu daha bilmediği market fiyatlarına göre açıklanan enflasyon rakamları ile kandırılırak mağdur edildi.

Bu sadece siyasiler ile kalmayıp, sözde doktor ekenomistler de aynı amaca hizmet ederek, yine insanları bilerek ve isteyerek yanlış yönlendirdiler. Bundan 3 -4 yıl kadar önce ev fiyatları balon patlayacak almaynı, söylemlerini unutmadık.

İnsanların bu psikoloji içerisinde , bu şekilde davranması, kimseye ve maalesef te özelliklede kendi ülkesinin para birimine güvenememesi çok normal. Dikkat edilirse okulda derslerine odaklanması ve çocukluğunu yaşaması
gereken bu ülkenin gelceğinin teminati gösterilen gençler daha o yaşta simit , kitiap fiyatlarından veryansın ediyor.

Geldiğimiz ekonomik süreçte her şey rasyonel görünüyor, hükümet sözde enflasyon ile mücadele ettiğini söylüyor. Ancak para arzına , kamunun hala tasarrauf yapmamasına bakarsak , gerçekten mücadele var mı bu ayrı bir konu.

Kaldiki seçim sonrası oluşabilecek bir yenilgide , tüm faturaların bedelinin ekonomi yönetimine kesilmeyceğini ve tekrar
nas ekonomisini dönülmeyeceğini kim garanti ediyor.

Ayrıca gerçek enflasyonun açıklanan enflasyonun kat be kat üzerinde olduğu bir ortamda , siyasi kaygılarla patinaj yaptırılan bir kurun değerin altında işlem görmesi , eksiye girmiş merkez bankası rezerveleri ve ihracata ve dövize bağımlı bir ekonomi varken nereye kadar devam edecek.

Ayrıca toplum olarak, kimsenin kurun zıplamasını vs istediğini düşünmüyorum.
Ancak kirli siyasi oyunlar ile sürekli kandırılan bir toplumunda bu kumpaslardan çıkış yolu aradığınıda unutmamak gerek.

Vergi konusunda %40 olarak hazır olduğunu yazmıştım, ama bu demek değilki uygulanacak, ancak böyle bir kanunun
olması bütçe için sürekli yeni kaynak arayanların başvurucağı bir yol olmaycak mı diye düşündürüyor.
0
🌸Rao
(27.03.24)
(3)

Denizbank'tan gram altın transferi yapılabilir mi?

santimantal
Başka bir kişinin benim hesapta gram altını var.Bozmak istemiyor ama kendi hesabına geçirmek istiyor.TL'ye çevirip aktarsak ve tekrar alsa makastan dolayı ciddi kayıp oluyor.Gram altın transferi yapmak mümkün mü?Ya da başka ne şekilde çözüm bulabiliriz?
Başka bir kişinin benim hesapta gram altını var.
Bozmak istemiyor ama kendi hesabına geçirmek istiyor.
TL'ye çevirip aktarsak ve tekrar alsa makastan dolayı ciddi kayıp oluyor.

Gram altın transferi yapmak mümkün mü?

Ya da başka ne şekilde çözüm bulabiliriz?
0
santimantal
(25.03.24)
Onun da Denizbank hesabı varsa veya açarsa olabilir. Aynı bankada havale yapar gibi gönderiliyor çünkü. (Garantide yaptık Denizbankı bilmiyorum ama herhalde standart bişeydir bu)
0
nhk ni youkosu
(25.03.24)
Kuveytürk gibi bankalarda varken, diğer her bankalar altın transferini desteklemiyor, araştırmak gerekiyor.
0
Rao
(25.03.24)
havale oluyor bildiğim kadarıyla eft olmuyor.
yani, arkadaşın senin bankanda hesap açıp transfer edeceksniz, evet oluyor.
0
liberal
(26.03.24)
(6)

kkm den çıkış senaryoları

Rao
Sayın ekonomi bilenler, TL şuan değerli, kur serbest bırakılsa, dövizde kar satışları gelecek bir süre sonra denge noktasına kendiliğinden gelecek. İhracat, ve turizm rahatlayacak, ancak ayak bağı olan kkm varken bu bütçeye büyük bir yük olarak dönecek. Bu yükü şu an için göze alamayacaklarını
Sayın ekonomi bilenler,

TL şuan değerli, kur serbest bırakılsa, dövizde kar satışları gelecek bir süre sonra denge noktasına kendiliğinden gelecek. İhracat, ve turizm rahatlayacak, ancak ayak bağı olan kkm varken bu bütçeye büyük bir yük olarak dönecek.

Bu yükü şu an için göze alamayacaklarını düşünürsek, size göre hükümetin kkm nin tamamen çözülmesi için
kullanacağı muhtemel senaryolar neler olabilir.

Teşekkürler.
0
Rao
(25.03.24)
kkmden çözülmeler zaten başladı. öyle değil mi? yeni kkmlere zaten izin verilmiyor. eskiler de kazançlı değil, çünkü dolar artmıyor.
0
benarrivo
(25.03.24)
Senaryo, b planı de derseniz öyle bişey yok. Gelişine gidiyor ülke.
0
naksidil
(25.03.24)
Kkm çözülüyor zaten kur politikasıda serbest kur kkmden vazgecileli uzun zaman oluyor fakat beklenen ölçüde çıkış gerçekleşmiyor oldukça yavaş ilerliyor son faiz artışı özellikle TL'ye ciddi talep artışı getirdi fakat kkm yatırımcısi geleneksel ve bilinçsiz bir şekilde kalmaya devam ediyor geçen gün bakanımızın bu konu ile ilgili açıklaması olmuştu tl'deki faizleri bu kadar cazip hale getirmelerine rağmen USD ve kkm'de kalanlara çok şaşırdığını belirtmişti.
0
doharkoman
(25.03.24)
@benarrivo, evet çözülme başladı ancak tamamen bitmedi. Ayrıca tl dönüşümlülere izin verilmezken döviz dönüşümlü olanlar halen devam ediyor. artmıyor evet çünkü hükümet ek bir kar vermeden bıktırma politikası ile kendiliğinden
çözülmesini bekliyor.
0
🌸Rao
(25.03.24)
Herkes fırlayacak diye dövize, altına yüklendi. Piyasanın kuralı, küçük yatırımcıya para kazandırmazlar, beklenenin tersi olur. Tahminimce bir süre daha dövizi, altını tutacaklar. Enflasyon yine yüksek olacak. Millet Yeter deyip ellerindeki dövizleri bozdurunca devalüasyonu çakarlar. Kkm faizi hala reel ekside. Onlara da yüksek faizli hazine bonosu falan itelerler sanırım.
0
parka
(25.03.24)
@naksidi gelişine diye bir şey söz konusu olamaz. Hükümet kim den en az zararla ve en doğru zamanda tamamen kurtulma yoluna gidecektir.

kendi beklentilerim:

Tl nin bu şeklide değerli olması sürdürülebilir değil, bir yerde kuru serbest bırakacaklar. yabancı yatırımcıya hangi tarihte söz verildiğini bilemiyoruz , ancak bildiğim bir şey varki devalüasyon beklentilerini kırana kadar bir süre bekleyecekler. döviz bir noktaya kadar serbest bırakılcak, ardından yabancı yatırımcı ile birlikte döviz girişi olacak ve kurda yükseliş büyük ölçüde azaltılacak. İşte bu noktada artık kurdaki gazin alındığını gören yatırımcı büyük ölçüde kkm den çıkış yapacak.
0
🌸Rao
(25.03.24)
(3)

Orta yollu tekerlekli valiz

meraklitursucu
Nereden almalı bunu?
Nereden almalı bunu?
0
meraklitursucu
(24.03.24)
tamamen denk gelmesiyle kip'ten almistim yillardir kullaniyorum, uygundu. hayatimda ne benim ne baskasinin valizinde sikinti yasandigini gordum, para bayilmak luzumsuz geliyor o yuzden. diger giyim markalarinda da vardir bu valizler bakabilirsiniz.
0
gule gule
(24.03.24)
FLO, deichmann gibi yerlerde fiyatları uygun olabiliyor bakmak gerek.
0
eja
(25.03.24)
farkı setilerde Cgs adıyla bulabilirsiniz
0
Rao
(25.03.24)
(2)

Arabada aynı anda 2 telefon, 2 tablet, 2 bilgisayar ve nintendo şarj etmek

denizgonen
Uzun yolda 2 tane bilgisayar (bagajdaki girişte şarj etmek üzere) öndeki 2 ayrı girişte de 2 telefon ve 2 tablet şarj etmek sorun yaratır mı? Her bir çakmak girişinin kapağında 180w max yazıyor. Çakmak şarj cihazı olarak da usb-c çıkışlı ve 50w veren cihaz kullanacağım. Kampa gittiğimde çok işime ge
Uzun yolda 2 tane bilgisayar (bagajdaki girişte şarj etmek üzere) öndeki 2 ayrı girişte de 2 telefon ve 2 tablet şarj etmek sorun yaratır mı?
Her bir çakmak girişinin kapağında 180w max yazıyor. Çakmak şarj cihazı olarak da usb-c çıkışlı ve 50w veren cihaz kullanacağım.
Kampa gittiğimde çok işime gelir bu durum ama araca bir sorun yaratır mı önemli mi bilmiyorum ama 72mah akü var.
0
denizgonen
(22.03.24)
50w şarj aleti çakmak çıkışına bir zarar vermez, sigortaların olması gerekenden büyük takılmadığına emin olmak lazım gene de.

Esas sorun benim telefonum bile 45w ile şarj oluyorken bilgisayarları o kadar düşük güçle şarj ederseniz kullanım anında sarjınızın düştüğünü görebilirsiniz. Misal Laptop şarj aletim 250w.

son olarak araba çalışmıyorken şarj ederseniz ve akünüz sağlıklı değilse ertesi gün marşa bastığınızda bir sürpriz olabilir.
0
kimlanbu
(22.03.24)
araç çalışır halde iken sorun olmaz, ancak yüksek amber çeken cihazlar araç çalışmıyor iken uzun süre kullanımda aküyü belirli bir voltajın altına çekeceği için, akünüzün kullanım ömrünü azaltacaktır. Hatta marş basmama gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz.

Kampta süprizlerle karşılaşmamanız için , taşınabilir güç kaynakları kullanmanızı tavsiye olunur.
0
Rao
(22.03.24)
(6)

seçimlerden sonra araç fiyatları?

lucida anseris
seçimlerden sonra araç fiyatları ne olur sizce?
seçimlerden sonra araç fiyatları ne olur sizce?
0
lucida anseris
(22.03.24)
artar
0
jelly bear
(22.03.24)
Artislar basladi bile. Secim sonrasi da artar.
0
mor oje
(22.03.24)
mantık olarak döviz bazında sabit kalması gerekir.
sıfır araçlar için geçerli bu.

ikinci elde ise resesyon gereği talepde düşüş olacağından acil satışlarda dolar bazında düşüş olacaktır,
fakat enflasyon oranında artışın da mecburi olacağını unutmamak lazım.
0
mhm
(22.03.24)
Sıfır araçlar her ay 50bin 100bin artıyor zaten. Ama kredi verilmeyince satışlar düşerse belki kampanya falan yaparlar kendileri taksit yaparlar ama o zaman da tabi yine fiyat artar.
0
gece abisi
(22.03.24)
dolar - euro artışı oranında artar , ancak artacak demek yeterli satış olacağı anlamına gelmiyor.
Faiz yüksek kalmaya devam etttiği sürece bayiler istedikleri satış miktarına ulaşamayacak, kredili satışlar azalacak., bayiler satış hedeflerini yakalayamayınca kampanya vb. yapıp satmaya çalışacaklar.

Ama olurda nasa tekrar geri dönersek, o zaman senaryo hepten değişir.
0
Rao
(22.03.24)
nominal olarak artar

enflasyona göre düşer

dolara göre düşer

ps. şimşek görevden alınırsa rokete biner gider

ekleme: dolar bazında sabit kalması lazım diyen bi arkadaş olmuş. faizler düşük tutulduğunda dolar bazında x2 x3 yaptı araba fiyatları. haliyle faizler artınca da dolar bazında düşecek

sıfırlarda da indirim kampanya olmadığı gibi şirketler karlarını artırdı, dolar bazında pahalı verdikleri gibi bir de elden para aldılar kayıt dışı

artık yatırım olayı kalmayacak
0
gurur
(23.03.24)
(2)

Günlük borsa haberleri ve yorumları için

Rao
Selamlar, Amacım günlük borsa haber akışlarını takip etmek aynı zamanda, mevcut ve gelecek duruma göre hisse pozisyonlarımı değiştirmek, bu anlamda tecrübeli ve işin ehli, tutarlı ve mantıklı aynı zamanda öğretici yorumlar yapabilen tavsiye edebilceğiniz bir uzman varımdır. Teşekkürler.
Selamlar,

Amacım günlük borsa haber akışlarını takip etmek aynı zamanda, mevcut ve gelecek duruma göre hisse pozisyonlarımı değiştirmek, bu anlamda tecrübeli ve işin ehli, tutarlı ve mantıklı aynı zamanda öğretici yorumlar yapabilen tavsiye edebilceğiniz bir uzman varımdır.

Teşekkürler.
0
Rao
(22.03.24)
Şöyle mi?

Her sabah
www.youtube.com

Her akşam
www.youtube.com
ve
www.youtube.com
Fon için
www.youtube.com
0
Mirket
(22.03.24)
@Mirket Teşekkürler

Yazdıklarınız benimde beğendiğim kaynaklardı, kendime teyit olmuş oldu.

Ayrıca daha fazla güncel bilgi ve haftalık analiz için Özgür Demirtaş x space den abone aldum. Bir aylık abonelikle geriye dönük tüm yayınlara ulaşma imkanı var. Tavsiye ederim.
0
🌸Rao
(26.03.24)
(4)

Taksitle altın almak?

dedeminhirkasi
Taksitle peşin fiyatına altın alınabiliyor mu kuyumculardan. İnternet üzerinden altın alınıyor. Hatta peşin fiyata taksit vs yapıyorlar. Benim tek amacım taksitle almak nasıl bir yol izleyi.
Taksitle peşin fiyatına altın alınabiliyor mu kuyumculardan. İnternet üzerinden altın alınıyor. Hatta peşin fiyata taksit vs yapıyorlar. Benim tek amacım taksitle almak nasıl bir yol izleyi
.
0
dedeminhirkasi
(22.03.24)
Taksitle hiç bir kuyumcu altın satmaz. Faizi düşük kredi alabilirsin. Bazı bankalar 0 faiz ile az bir miktar para veriyor öyle alıp taksitle ödeyebilirsiniz. Başka bir yol aklıma gelmiyor.
0
brnbrs
(22.03.24)
Kuyumcu taksit yapmaz, hatta üstüne komisyon farkı alır. İnternette işçiliksiz bilezik 3 taksitle satan yerler var, ama onlarda pos komisyonunu fiyatın içerisine yediriyorlar.
Onun dışında ucuz finansman bulabilirseniz, onunla alabilirsiniz.
0
Rao
(22.03.24)
Tek çekim %3, 3 taksit %5 civarı komisyon alıyorlar. Uyarsa bir kaç kuyumcuya sorun.

Şu ara altın karaborsa olduğu için çok yanaşmayabilirler.


.
0
kartallar yuksek ucar
(22.03.24)
tugrulaltin.com dan vade farksız işçiliksiz 22 ayar alabilirsin 3 taksitle.
0
piyade binbasi er
(22.03.24)
(12)

Seçiim sonrası dövizde ciddi artış olur mu?

sonhakan
..
..
0
sonhakan
(21.03.24)
Olmaz olur mu yani soru mu bu şimdi (5 yaşındaki çocuk da bu cevabı verecektir ) gerekçe soruyorsan onu da bi zahmet anlatmayalım
0
olaylar olaylar
(21.03.24)
görünen olmayacak.
0
gurur
(21.03.24)
Hayır böyle bir beklenti yok döviz yatay seviyede hafif artmaya devam edecek anı iniş çıkışlar beklenmiyor
0
doharkoman
(21.03.24)
Daha çok ürünlere gelecek zam konusu.
0
diyecevaplandı
(22.03.24)
Döviz bu hizada dursun diye ülkece fakirleşiyoruz. Gerçek değeri ile mevcut değer arasındaki fark kadar her şey pahalı oluyor. Gerçek değeri artacak devletin zorlama değeri aynı kalacak, farkı etimizden kemiğimizden sıyırmaya devam edecekler.
0
mesuta
(22.03.24)
Bi zıplama olmayacak. Yıl sonu beklentisi 40 tl +-1-2 tl olur.
0
naksidil
(22.03.24)
Dün olmayacağını gösterdi tcmb. Tokat attı twitter profesörlerine.
0
Mcfly
(22.03.24)
5 yaşındaki oğluma sordum, o bile olmayacak dedi. gerekçesini söylemedi ama.
0
mustafakesekci
(22.03.24)
Az önce yoldaki 5 yaşındaki çocuğa sordum, “abi geçmiş seçimde faiz %8’di bu seçim %50 faizle seçime gidiliyor, olmayacak hatta sıkı politika devam ederse yıl sonu dolar beklentisi 40’ın bile altında olabilir dedi”

:)
0
avatar is back
(22.03.24)
Son seçimden sonraki yükselişin ardından USD-TRY grafiğine bakarsan düz bir çizgi halinde hafif hafif yükseldiğini görürsün.

Ekonomist Tunç Şatıroğlu hoş bir isim koymuş bu çizgiye. 'Hafize Rampası' diyor.

Seçimden sonra bu rampa biraz daha eğimini arttıracaktır ama öyle keskin, sert bir yükseliş olmayacaktır diye düşünüyorum.
0
Mirket
(22.03.24)
Buna cevap vermek için şunlara bakmak lazım

-Dolar adil değerindemi yani türk lirası aşırı değerli mi ?
-Para politikası neyi istiyor ?
-Faizler ne durumda , ve önümüzdeki süreçte nasıl seyredecek ?
-Rezervler ne durumda, ülkede döviz girişi olacak mı ?
-Seçim sonuçları ve seçim sonu politikaları ne olacak ?

Kişisel görüşüm :

Normal şartlarda yerel para birimlerinin enflasyon kadar değer kaybetmesi gerekir, geldiğimiz süreçte merkez bankası rezervleri yakarak buna sadece kısmı ölçüde izin verdi. Bana göre dolar tl nin üzerinde oluşan baskı halen devam ediyor, ve bu faiz attırımı öncesi ülkenin daha da fazla dolerize olması durumu ile daha da arttı.

Bunu göre merkez bankası, daha fazla baskının önüne geçebilmek, dışarıyada bakın biz rasyonel gidiyoruz mesajı vermek
için faiz attırım kararı aldı.

Geldiğimiz süreçte , doların durum tamamiyle yabancı yatırımcının gelmesine bağlı bana göre , eğer seçim sonrası belirsizlik ortadan kalktığında yabancı yatırımcı ülkeye girerse, ki bunun için yinede dolar tl nin adil değerine gelmesi gerekiyor. Haliyle eksi rezervler dolacak, dolar tl üstündeki basınç azalacak. artış devam etmeyecek., hatta olmadığını gören küçük yatırımcıda döviz bozdurup mevduata geçecek.

Eğer gelmez ise, veya yeteri kadar gelmez ise, mevcut kur ile devam etmek mümkün olmayacak. Dolar tl nin denge noktasına gelinceye kadar serbest kalmasına izin verilecek.

Bir diğer senaryo ise seçim sonrası mevcut iktidar istediği sonucu alamayıp, tüm faturayı ekonomi yönetimine kesip, Nas ekonomisine geri dönerse ki, bu durumda doların kaç tl olacağını düşünmek bile istemiyorum.
0
Rao
(22.03.24)
ilgili tarihte nüktedan şekilde böyle giderse yıl sonu 40'ın bile altında olur demiştim ama insanlar inanmamakta neden bu kadar diretiyor anlamıyorum.

tcmb 4 günde 8,5 milyar $ net alım yapmış. yapmasaydı dolar 31,7'lerden aşağı çok fena gidecekti. dolar 1 ay önceye göre %3 küsür aşağıda kapalıçarşı fiyatına göre ama 1 ayda tl mevduat %4 verdi :) arada %5-6 fark var. sadece bunun kapanması için bile doların %6-7 artması lazım. tl'de durmayan kaybetmeye devam ediyor, edecek de.

daha nisana yeni girdik, 50-60 milyar$ turizm geliri var + fed faiz indiriminden dolayı gelecek paralar var, rasyonelleşme sonrası gelecek paranın çoğu seçim yüzünden ertelenmişti onlar gelmeye başladı (dibs+bist). umarım 2-3 sosyal medya şaklabanının twitter'dan 30$ kazanmak için ya da youtube'dan 5 liraya katıl kovaladığı yerde onları takip etmiyorsunuzdur.
0
avatar is back
(08.04.24)
(8)

Her şey neden bu kadar zor

p133mmx
Oku dediler okuduk. Çalış dediler çalıştık. Yıllarımızı verdik. Hala geçim derdi, gelecek kaygısı bitmiyor. Yatacak bir ev, binecek bir binek sahibi olmak bile neden bu kadar zor? Karın tokluğuna yaşar olduk. İnsanca bir gelirle emeklilik hayal oldu. Köleden farkımız kalmadı. Ne olacak böyle?
Oku dediler okuduk. Çalış dediler çalıştık. Yıllarımızı verdik. Hala geçim derdi, gelecek kaygısı bitmiyor. Yatacak bir ev, binecek bir binek sahibi olmak bile neden bu kadar zor? Karın tokluğuna yaşar olduk. İnsanca bir gelirle emeklilik hayal oldu. Köleden farkımız kalmadı. Ne olacak böyle?
0
p133mmx
(21.03.24)
dunya refah patlamasi yasarken herkes sosyalizm diyenlere gulup kendi kupunu dolduruyordu. musluk akmayi birakinca, ki birakti, insanlar gercegin farkina varacak.

su dunyada milyon dolarlari olan az sayida insan varken fukaralarin bolluguna ragmen harekete gecememesi trajikomik. 20 evi olan insan evini kiraya veriyor, evi olmayan para da biriktiremiyor.

1789'de fransa'da yasanan ve siyasi erki ailelerden alip halka veren devrimin bir benzeri gerekiyor. ekonomik erkin de ailelerden ve kan bagindan alinip bireylere merit esasindan dagitilmasi gerekiyor. bu da gulucuklerle olmayacak. ama para = erk oldugu icin devletler hep zenginleri koruyacak. yani calismaya devam.
0
antikadimag
(21.03.24)
Bence bizde talep yok sadece yakınma var. Ekonomi hiç iyi olmadı, iyi olduğunu sandığımız dönemlerde kapitalist örgütlerin ileri karakolu olup jandarmalığını yaptığımız için gelen kontrollü sıcak paraya tav olduk, sesimiz çıkmadı.

Bence biz toplum olarak kötüyüz. Refah olan ülkelerin zulme karşı gösterdiği tepkiye bakıyorum bizden kat kat fazla.

Irak, Suriye, Libya savaşları zamanında gelen ucuz doları çok güzel yedik. Şimdi hem batı hem doğu komşularla kavgalıyız. Bunun sonuçları uzun sürecek.
0
hebanon
(21.03.24)
Hebanon +1 bizim kaderimiz bu Malesef tebaa toplumların trajedisi hep böyle olmuştur. Cem tokerin de ısrarla dediği kapıkule ipsala…
0
olaylar olaylar
(21.03.24)
Türk toplumu dramatizasyonu, şikayet etmeyi seviyor çözüm söylüyorsun yapmıyor sonra aynı şekilde kısır döngü olarak ağlamayı seviyor. Bir seyleri değiştirmek bireyin elinde ama herkes armut pis ağzıma düş istiyor
0
doharkoman
(21.03.24)
Okumak türkiye'de çok abartıldı. Hayat zor falan değil. Para kazanmanın yolunu okumak ve masabaşı iş olarak görüyorsan hayat gerçekten zor. Sapasağlam insanlar bu yüzden çürüyüp gidiyor.

Sen tam memur kafasını yazmışsın. Bu beyazyaka, memur, odacı tayfa ancak öyle yaşar. Rahatın bedeli bu
0
ferenc
(22.03.24)
bizim nesli yanlış yetiştirdiler. "şimdi oku sonra rahat edersin", "şimdi biraz dişini sık sonra rahat edersin" dediler dünya b.ka battı. Bizden önceki nesil harbiden bunları yaparak rahat etmiş sayılır. Ailelerimiz vizyonsuz bunu kabul etmek lazım. Bu şey gibi, şimdi yazılımcılar çok para kazanıyor diye şu an bi çocuğu o işe yönlendirsen, 10 yıla yapay zeka ile bu iş boşa çıkarsa senin çocuğun da "eee ailemin dediğini yaptım bi halt olmadı" diyecek.
0
nhk ni youkosu
(22.03.24)
Öncelikle zorluk ve kolaylık kavramları görecelidir, örneğin asgari ücrete çalışan bir ücretli için hayat ve geçinmek zor iken, ucuz iş gücünden faydalanarak karını maximize eden, harcadığı her kuruşu vergiden düşen bir işveren için, hayatın zor olduğunu aksine, ucuzlayan işgücü maliyetinden dolayı hayatından fazlaca memnun da olabilir.

Verdiğim örnekte , kişiler aynı ülke içinde yaşıyor, ancak bulundukları tarafdan dolayı memnuniyetleri tamamen farklı.

Esasen türk toplumu olarak şikayet etmeyi seviyoruz. Bu demek değil ki her şeyi iyi gidiyor, ancak beyin şikayet modunda iken ister istemez potansiyel fırsatları görmezden geliyor, negatifize oluyor.

Bir şeyler değişmiyorsa, veya değiştiremiyorsak kendimizi değiştirmekten başka bir çare yok.

Bu konuda kendimizi ne kadar değiştiriyoruz, kutunun dışında düşünüyor muyuz diğer insanlardan pozitif olarak
ayrışmak için ne yapıyoruz, yoksa sadece bir başka insanın ortalamasımıyız. Konfor alanındamıyız, ne kadar risk alıyoruz. Birey olarak bunların hepsi tek tek sorgulanması gerekiyor.

Ayrıca şunu belirtmekte fayda var, eğitim sistemimiz genel olarak, maalesef kişileri farklılaştıran, farklı sesleri benimseyen bir sistem olmadı. Hal böyle olunca, ezberci, kolaycı, garantici bir kafa yapısı ile mezun olan kitleler , adeta aynı kalıptan çıkmış gibi tek tip düşünen insanlar meydana geldi.

Sözün özü, tek çözüm, eğitim sisteminin verdiği ezberci kafa yapısını kırmak için, her şeyi ama her şeyi yeniden sorgulamak , ne yapıyoruz, neden yapıyoruz. Başkalarından farklı ne yapıyoruz, elimizde ne yoka mı odaklandık, yoksa
elimizde ne var, bunlarla ne yapabilirizi mi düşünüyoruz. Bunların hepsi önemli konular.

Ayrıca hiç bir şey yapamıyoruz diyelim, hayatımızı değiştirmek için konfor alınandan çıkmaya ne kadar razıyız.
risk alıyor muyuz. Hayatımızı değiştirmek için gerekirse ülke değiştirebilir miyiz.

Hayatımızı kurgularken, ne olursa olsun bir sisteme, ülkeye, insana, gruba vb. mı güveniyoruz, yoksa tüm riskleri
düşünerek, alternatif planları mı yapıyoruz.

Tekraren ,çare her şeyden önce tüm hayatımızı ve bildiğimiz her şeyi yeniden sorgulamak, sonrada her şeyden önce kendimizi değiştirmek ve kaderci anlayıştan kesinlikle uzak durmak.
0
Rao
(22.03.24)
ulke son 10 yilda cok geriye gitti haklisiniz. ama sihirli degnek de yok. bu durumu siz degistireceksiniz. zengin olan gene oluyor.
0
buenosdias
(22.03.24)
(11)

ev almak için doğru zaman mı?

entropik
bir tanıdıklarım yakın zamanda ev almayı planlıyorlar Antalyada. fiyatlar şuan düşüş trendinde. onlar da parayı 3 aylık faize koyalım evler düşer para artar daha iyi bir ev alırız diyolar ama ben 3 ayda evlerin fırlamasından korkuyorum. her türlü fikir yorum plis.
bir tanıdıklarım yakın zamanda ev almayı planlıyorlar Antalyada. fiyatlar şuan düşüş trendinde. onlar da parayı 3 aylık faize koyalım evler düşer para artar daha iyi bir ev alırız diyolar ama ben 3 ayda evlerin fırlamasından korkuyorum. her türlü fikir yorum plis.
0
entropik
(21.03.24)
seçimden sonraya bırakmak daha mantıklı gibi. faiz çok yanlış ama. faizden daha fazla kazanacakları bir yatırıma koysunlar. usd bazlı olsun.
0
gabe h coud
(21.03.24)
Aynı şekilde ev kovalayan biriyim, öncelikle burada iki senaryo üzerinde düşünmek gerekiyor.

1- Ev yatırım için alınacak :

Bu senaryoya göre şu en doğru zaman değil, faizler yükseltildi, seçim sonrasıda yükselmeye devam edecek gibi görünüyor.
Parasal daralmanın sonucu olarak ev fiyatlarında real artış görünmesi beklenmez, bu demek değildir ki , artmayacak evet
artacak ama bu artış enflasyonun altında kalacak.

Bu anlamda parayı diğer yatırım araçlarında değerlendirip, faizlerin düşmeye başladığına yakın bir zamanda
almak daha mantıklı.

2- Ev oturum amaçlı alınacak:

Eğer para yeterli geliyor, ev alacak kişi kendi oturacak ise, huzur, kira gelirinden tasarruf etmek ve gelecekte
olabilecek faiz indirimlerinden dolayı oluşabilcek hızlı fiyat artışlarıdan korunmak için, kısacası oturum
amacı ile ev her zaman alınır.

Kaldıki yeni konut üretim maliyetlerinin artması ve enflasyonun halen yüksek seyretmesi , konut fiyatları üzerindeki basıncı arttırıyor.
0
Rao
(21.03.24)
Seçimden sonra her şey olabilir.

* Oturacak eviniz yoksa, kiradaysanız, alabiliyorsanız hemen alın.

* Eviniz varsa, yatırımlık alıyorsanız, bekleyin. Hatta bir süre, hiç almayın.

Ekonomi yönetimi ısrarla reddediyor ama bir anda devalüasyon olabilir. %50 deval olduğu zaman ev fiyatları da TL bazında artar. Ancak bu olur mu, olursa da ne zaman olur belli değil.


NOT: Yatırım tavsiyesi değildir!


.
0
kartallar yuksek ucar
(21.03.24)
@kartal

Devalüasyon sabit kur rejiminde olur.

Bekleyin faizler arttı daha da düşecek/sabit kalacak evler. Mahallede 7 milyona 4 aydır satılık ev var. Emlakçı tanıdık şakalaşıyodum, 6 milyona versin alırım diye geçen gün aradı “abi 6500e bırakacak alır mısın”, yok 6 ne 1 eksik ne 1 fazla dedim.
0
Mcfly
(21.03.24)
ev fiyatlari dolar bazinda dusecek, dusuyor. neden? cunku insanlarda para yok ve bankalar da kredi vermiyor. dolayisiyla talep dusuyor. insanlar evini satamiyor. ne kadar duser? amerika'da %20 dolaylarinda dustu. fred.stlouisfed.org arkadasimin aldigi 1 milyonluk ev 800 bin oldu, ortalamaya uygun olarak.

ulkelerde kriz oluyor. kriz suresinde ekonomi akmaya devam etsin diye para akisi kolaylastiriliyor faizler dusurulerek. bu gecici onlem yuzunden fiyatlar artiyor ve enflasyon oluyor, cunku herkeste para oluyor. fiyatlar artinca mulk ulasilamaz seviyeye geliyor ve alimlar dusmeye basliyor. sonra faizler yukseltilerek para piyasadan cekiliyor. (bu karar cok gec verildi turkiye'de, sanirim secimden dolayi. abd'de mart 2022'de artan fail turkiye'de 2023 yazinda artmaya basladi) kimsede para olmayinca mulk satilamiyor. satilamayinca ederi dusuyor.

her yerde boyle.

emlak balonu konusu da soyle. enflasyonun surekli arttigi, faizlerin dusuk oldugu yerde fiyatlar dusmez. cunku herkeste para oluyor ve para harcama gudusu oluyor. simdi ise kimsede para yok ve olan parayi tutmak daha mantikli. bu yuzden ev sahipleri de yavas yavas ev satma moduna giriyor. adam 3 milyona okuttugu 50 yillik evini kiraya verse kiraciyla dovuse dovuse 10-20 bin alabilecekken mevduat hesabinda 120 bin alabiliyor.

bu surecler aylar aliyor, o nedenle gormesi zor.
0
antikadimag
(21.03.24)
en dibi bulmak zor.
bi yerde atlamak gerekir, sonra tren kaçınca üzülünüyor.
ama alan kişi evi aldıktan sonra sürekli fiyat takibi yapıp mevduat faizi, altında v.s. karşılaştıracaksa yapmasın.
en az 5 sene sonra baksın.
0
nuisance2
(21.03.24)
Evet, ev almanın tam zamanı ayrıca fiyatlar düşüş trendinde değil faizlerin yüksek oluşundan sebeple sadece eskisi kadar hızlı artmıyor ama gerileme söz konusu değil bilende bilmeyende yorumluyor ne yazık ki fakat gayrimenkulde hiç bir zaman geriye gitme söz konusu değil.
0
doharkoman
(21.03.24)
@Mcfly, biz serbest kur rejiminde miyiz? Serbest kurun sadece adı var. Merkez bankası, dövizi tutmak için cayır cayır dolar satıyor.

Seçimden sonra dövizi serbest bırakırlarsa, ya da olayın kontrolü kaçarsa, bir anda çok hızlı yükselebilir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(22.03.24)
kredi muslukları kapalı kaldıkça nakdi olan her zaman istediğini alır.

istanbul harici şehirlerde ev fiyatlarının ivmesi düştü, fiyatlar tl cinsinden dahi düşüş gösteriyor. daha da düşeceğini düşünüyorum.
0
tantunisultansuleyman
(22.03.24)
@kartal,

Evet serbest kur rejimindesin bugün tcmb satar yarın alır çok dert etme bunu. Bugün satıyorsa da serbest kurdasın demektir. Devalüasyon’un teknik olarak gerçekleşmesi imkansız bi ülkedeyiz.

Ek olarak dünyadaki her merkez bankası kendi kurunu kontrollü degersizlestirebilir ya da değer kazanmasını isteyebilir. Bkz son dönem Japonya.

YouTubedaki çakma ekonomistlerin söylemleriyle ortalıkta dolanmayın. Bu işlerden anlayan ya da gerçek iktisatçılar söylediklerinizi yan masadan duyunca gülüyorlar :)
0
Mcfly
(22.03.24)
ev almayın, bekleyin.

rus ve ukraynalıların gelişiyle fiyatlar 3x yaptı.
şimdi ikamet alamadıkları için gidiyorlar. yeni yeni siteler yapılıyor, projeden alırken verdikleri parayı almaya çalışıyorlar. müteahhitler de siteleri bitirmeyi planlarken maddi sıkıntılarla uğraşıyor.
biz alamıyoruz, onlar alamıyor. pazar kurudu. fiyatlar düşüyor.

işin içinden biri olarak yazıyorum bunları. önce bi kriz görelim, iyice silkenelim. anca öyle alınır.

sevgilerle.
alanya'dan bir emlakçı...
0
MtKrt
(22.03.24)
(3)

Hangi marka ucuz otomatik araba

kanepeee
Bütçe 600-650bin. Daha fazla olamıyor maalesef. Otomatik vites olmalı. Minnacık arabalardan olmasın (mesela kia picantonun bagajına sırt çantam anca girmişti). Uzun yıllar kullanılacak, aile arabası olacak, ama sedan olmak zorunda değil.Ne tavsiye edersiniz? Fiat egea geliyor aklıma, başka ne olabil
Bütçe 600-650bin. Daha fazla olamıyor maalesef. Otomatik vites olmalı. Minnacık arabalardan olmasın (mesela kia picantonun bagajına sırt çantam anca girmişti). Uzun yıllar kullanılacak, aile arabası olacak, ama sedan olmak zorunda değil.

Ne tavsiye edersiniz? Fiat egea geliyor aklıma, başka ne olabilir?
0
kanepeee
(21.03.24)
egea ya da clio.
aile dediğin için çocuk varsa bagaj lazımsa sedane daha iyi olur ama.
belki duster.
0
jelly bear
(21.03.24)
Yaris. Sorunsuz ekonomik
0
halk
(22.03.24)
her türlü Yaris, satarkende altın gibi.
0
Rao
(22.03.24)
(4)

ofis masası aksesuar önerileri

avatar is back
masam görece büyük, şu an boş görünüyor. 1-2 bişey almak istiyorum ama çok sıkıcı ve aynı şeyler var nette. ne önerirsiniz acaba? 1-2 çiçek var sadece başka ne olabilir?
masam görece büyük, şu an boş görünüyor. 1-2 bişey almak istiyorum ama çok sıkıcı ve aynı şeyler var nette. ne önerirsiniz acaba? 1-2 çiçek var sadece başka ne olabilir?
0
avatar is back
(20.03.24)
Hipicon'daki ofis aksesuarlarına bakabilirsiniz (www.hipicon.com). Ordan almasanız bile fikir verebilir.
0
fotrsapka
(20.03.24)
Masaüstü mini kırıntı temizleme robotu.
0
dolantindr
(20.03.24)
masa ne kadar sade olursa o kadar iyidir aslında odaklanmak için , boş görünüyor dediğiniz için aslında ihtiyacınız olmayan şeyleri alma yoluna gidiyorsunuz bana göre.

Ama illa bir şey almak gerekiyorsa, hedeflerini çağrıştıracak resim için sade bir çerçeve.
0
Rao
(20.03.24)
paşabahçe mağazasına git bence bir şeyler bulabilirsin
0
turuncu tonlarda
(21.03.24)
(4)

protez bacaklı adama yardım etmek istiyorum

Mossy
selam, uygun başlığı seçemedim ama durumu şöyle açıklayayım: işe giderken bazı günler protez bacaklı bir adamı yere oturmuş mendil satarken görüyordum. bir gün kendisine gidecek yeri olup olmadığını, neyle nasıl geçindiğini sordum. adamcağızın emekli olmasına 3 yıl varmış ama bacağını kaybedince bu
selam, uygun başlığı seçemedim ama durumu şöyle açıklayayım: işe giderken bazı günler protez bacaklı bir adamı yere oturmuş mendil satarken görüyordum. bir gün kendisine gidecek yeri olup olmadığını, neyle nasıl geçindiğini sordum. adamcağızın emekli olmasına 3 yıl varmış ama bacağını kaybedince bu duruma düşmüş. cimere yazmış malulen emekli olabilmek için ama olumlu bir cevap gelmemiş. belediyenin yaptığı aylık erzak yardımı vb şeylerle hayatını idame ettiriyormuş. bu adama yardımcı olmak istiyorum, bilgilerini aldım. sizce ne yapabilirim. etrafımdaki insanlarla aynı zamanda cimere yazsak biz de mesela ciddiye alınır mı?
0
Mossy
(20.03.24)
bir sürü dernek var. adamın kaydını yaptırabilirsin.
0
gabe h coud
(20.03.24)
ahbap’a sorabilirsin
0
baldan kaymak
(20.03.24)
aynı şekilde, video çekip ahbap dan destek alabilirsiniz.
0
Rao
(20.03.24)
Sorunuza daha öncede yazdım ama mesajım anlamsız bir biçimde silinmiş. Belirtmiş olduğunuz kişinin yardıma muhtaç olduğunu düşünmüyorum.
0
doharkoman
(20.03.24)
(3)

Borsada İki gösterge arasındaki fark için alarm kurma

Rao
Sayın borsa üstadları, Diyelim ki altın sertifikası alacağız ancak , ancak bu alımı yaparken gram altın ile arasındaki makasın en düşük olduğu zamanda alım yapmak istiyoruz. Buna göre iki gösterge arasındaki farkın bizim belirlediğimiz değerin altına düştüğünde, alarmı tetikleyecek bir sistem oluş
Sayın borsa üstadları,

Diyelim ki altın sertifikası alacağız ancak , ancak bu alımı yaparken gram altın ile arasındaki makasın en düşük olduğu zamanda alım yapmak istiyoruz.

Buna göre iki gösterge arasındaki farkın bizim belirlediğimiz değerin altına düştüğünde, alarmı tetikleyecek bir sistem oluşturabilir miyiz ? . Tradingview vb. tarzı herhangi bir sistem de olabilir.

Veya en azından iki gösterge arasındaki makasları gösteren bir web sitesi veya her hangi bir sistem mevcut mu.

Teşekkür ederim.
0
Rao
(20.03.24)
Alarm var mı bilmiyorum ama gösterge olması açısından excelde kendiniz yapabilirsiniz.

İki göstergenin verisini çekeceğiniz bir kaynağı excele ekleyip aralarındaki kolerasyonu gösteren işlemi girebilirsiniz.

Hazırlaması çok karmaşık olmaz, eğer konu hakkında fikriniz yoksa "excele webden veri ekleme" temalı videolara bakabilirsiniz. Sonrasında matematiğini siz oturtursunuz.
0
akhenaten
(20.03.24)
bu işinize yarar mı? FX_IDC:XAUTRYG/BIST:ALTIN

s3.tradingview.com
0
tabii lan manyak mısın
(20.03.24)
@tabii lan manyak mısın, teşekkür ederim. Ancak, bunun üzerinden alarm oluşturabilirim tam olarak kavrayamadım.
0
🌸Rao
(20.03.24)
(5)

banka kredisi

hknty
bankalar 36 ay vade kredi veriyorlar mı? 100 binden sonra 12 ay ama 50 bine kadar olanları 36 ay şeklinde yapıyorlar mı?bir de genel olarak tüketici kredisi vs. zor mu çıkıyor kolay mı? yakın zamanda çeken var mı? seçimden sonra zorlaşır sanırım değil mi?
bankalar 36 ay vade kredi veriyorlar mı? 100 binden sonra 12 ay ama 50 bine kadar olanları 36 ay şeklinde yapıyorlar mı?

bir de genel olarak tüketici kredisi vs. zor mu çıkıyor kolay mı? yakın zamanda çeken var mı? seçimden sonra zorlaşır sanırım değil mi?
0
hknty
(19.03.24)
0-50.000: 36 ay
100.000’e kadar 24 ay
100.000 ustu: 12 ay

Bankalarin applerinden kredi hesapla butonlarindan bakabilirsiniz.
Maas musterisiyseniz ve/ya kredi notunuz iyiyse cok zor cikmaz ama tutarina ve vadesine gore..
secim sonrasina birakmazdim ben olsam. Kisitlamalar basladi, oranlar yukseldi..
0
mor oje
(19.03.24)
hesaplama araçlarında bu vadeler yazıyor ama maaş alınan bir hesaptan baktım 12 ay çıkıyor sadece. türkiye sonuçta broşürdekiyle uygulamadaki aynı çıkmayabiliyor maalesef.
0
🌸hknty
(19.03.24)
Ben farkli bankalardan hesaplatip teklifler aldim yakin zamanda. Ama dedigim gibi kredi notunuza vs gore degisebilir orasini bilemiyorum
0
mor oje
(19.03.24)
Zor-kolay miktara ve gelirine göre değişir. Ama 50k kazanan biriysen 300k falan zorlaştı artık diye biliyorum. Seçimden sonra ekstra bişey olmaz şu an bi gevşeklik yok daha ne olacak? Yıllık faiz olmuş %60-70

Ha bahsettiğin 50-100k civarıysa, maaş bankana git kamu bankası değilse özeller falan çok rahat verebiliyor bu oranlardan o parayı
0
avatar is back
(19.03.24)
Yakın zamanda araç ipotekli ihtiyaç kredisi veriyorlar diye duydum, yani araç ipoteği ile daha yüksek ihtiyaç kredisi çekilebiliyor ancak oranlar ve vade konusunda bilgim yok
0
Rao
(20.03.24)
(6)

2024 hükümet bütçesinin 12 trilyona çıkarılması

Rao
Merhabalar, 2020 yılında hükümet bütçesi ortalama 1 trilyon 100 milyar TL iken , 2024 bütçesi 12 trilyona çıkarıldı.Bu verilere bakarak, iki yıl arasısındaki farkın yüzdesi kadar toplam enflasyon olması beklenmez mi ? Teşekkürler.
Merhabalar,


2020 yılında hükümet bütçesi ortalama 1 trilyon 100 milyar TL iken , 2024 bütçesi 12 trilyona çıkarıldı.
Bu verilere bakarak, iki yıl arasısındaki farkın yüzdesi kadar toplam enflasyon olması beklenmez mi ?

Teşekkürler.
0
Rao
(19.03.24)
hayir niye oyle olsun ki? devlet de buyuyor/kuculuyor harcamalari artiyor/azaliyor nihayetinde. artisin onemli kismi enflasyon bi kismi da bu sebeplere bagli. ama zaten enflasyonu hesaplamanin daha basit yollari var, buradan cikarim yapmaya ihtiyacimiz yok.
0
ghilleinthemist
(19.03.24)
hesabı mutlaka vardır ama döviz artışıyla paralel gibi. 300 milyar dolar ihracat olsa dolar da 7 lira olsa 2.1 trilyon eder. bugün ihracat hiç artmasa bile kur yüzünden 11-12 trilyon eder. doğal olarak dövizin artmasının sonucunda enflasyon da artıyor
0
paintov
(19.03.24)
M1, M2, M3 para arzı rakamlarına bakın. Buradaki artışlar, 3-6 ay içinde enflasyona yansır.

Gerçi bu rakamları kontrol ederseniz feci yorumlar yaparsınız.
0
alfired
(19.03.24)
büyüme de göz önünde bulundurulmalı. hatta nufus artışı da.
0
liberal
(19.03.24)
Deprem oldu bu ülkede. Farkında mısınız bilmem
0
deer hunter
(19.03.24)
yanıtlayan herkese, çok teşekkür ederim,


@deer hunter evet tabiki farkındayım, burada sorum neden enflasyon oldu değil. hükümet bütçesisindeki artışların enflasyona olan etkisi. Sonuç olarak hükümet, para basarak yada vergileri artırarak bütçeyi finansa edecek.
Buda her iki şekilde enflasyona neden olur diye düşünmekteyim.
0
🌸Rao
(20.03.24)
(8)

Mevcut durumda elbirliği sistemi ile ev almak

Rao
Sayın ekonomi bilenler, Malumunuz yüksek enflasyon sürecinde bu sisteme girenler konut fiyatlarının ani yükselişi nedeniyle zor durumda kaldılar. Ancak geldiğimiz süreçte ekonomik daralma politikaları nedeniyle, sürpriz bir gelişme olmaz ise ani yükselişler beklenmiyor diyebiliriz. Kısacası mevcu
Sayın ekonomi bilenler,

Malumunuz yüksek enflasyon sürecinde bu sisteme girenler konut fiyatlarının ani yükselişi nedeniyle zor durumda kaldılar.

Ancak geldiğimiz süreçte ekonomik daralma politikaları nedeniyle, sürpriz bir gelişme olmaz ise ani yükselişler beklenmiyor diyebiliriz.

Kısacası mevcut ekonomik şartlarda bu tip sistemlere katılma konusundaki düşünceleriniz nelerdir.

Teşekkürler.
0
Rao
(18.03.24)
Sanırım soruda yeterli açıklık yok.
0
Mirket
(18.03.24)
Uzak durun o xevim gibi şirketlerden. arkadaşın eşi çalışıyordu insanları çok mağdur ediyorlar dedi.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(18.03.24)
Sayın @Mirket biraz daha açacak olursam malum , kredi faizleri yüksek, bu oranlar ile konut kredisi kullanmak yerine bu tip sistemler ile ev sahibi olmaya çalışmak, mevcut ekonomik şartlar düşünüldüğünde daha doğru bir tercih olmaz mı ?
0
🌸Rao
(18.03.24)
Şu anda ekonominin başında olanlar, ekonomiyi soğutarak enflasyonu dizginlemeye çalışıyorlar.
Bu böyle devam eder mi bilinmez. Ülkede bir büyüğümüz ne derse o oluyor.
Bu böyle devam ederse, işten çıkarılmalar ve iflaslar yaşanacaktır.
Konut sahibi olmak güzel bir şey ve imkan varsa gecikilmemeli.
Ancak, bankalar ve şahsi varlıklar dışında bir şeye de güvenilmemeli diye düşünüyorum.
0
Mirket
(18.03.24)
enflasyon yükselecek gibi duruyor. bu da fiyatların yükselmesi demek. enflasyonun yükselmesi durabilir ama durduğu yer bile resmi olarak 60lar 70ler.

bu xevim gibi firmalar fiyatların çok yükselmesinden dolayı günü geldiğinde sana ev alamasalar sana yatırdığın parayı iade ederler. sen de o parayla hiçbir şey alamazsın. pul olur paran. en kötü ihtimal bu şirketlerin batmasından bahsetmiyorum daha
0
paintov
(19.03.24)
Ekonomik daralma yok tam tersi Türk ekonomisi yıldan yıla büyüme kaydediyor faiz artışından dolayı konutta talep kısılması var bu da geçici bir durum. Gayrimenkul uzun vadeli bir yatırımdır gayrimenkul hesaplaması yaparken en az 5 yıllık zaman dilimine göre hesap yapmanız lazım gayrimenkul piyasası son bir yıldır kredilerin faiz artışı durgun fakat son rakamlara göre yine eskisi kadar olmasa da canlanmış durumda nihayetinde faizler düşecek veya farklı bir çözüm bulunacak en fazla 1-2 yıl sürer. Gayrimenkul fiyatları hiçbir zaman geriye gitmediği hatta arttığı gibi bundan sonra da artmaya devam edecek. Ben bankadan kredi çekilmesi tarafıyım o sistemlerde banka ile aynı hesaba geliyor zaten. Mevcut programa göre enflasyon Mayıs ayında pik yapıp ondan sonra gerilemeye başlayacak program başarılı gidiyor bir aksilik olmazsa 2026 yılında tek haneli enflasyon öngörülüyor.
0
doharkoman
(19.03.24)
o sistem enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde çok makul değil. örneğin bugün değeri 3 milyon tl olan bir ev için sisteme dahil olursunuz, size kuranın çıkması veya kurasız sistemde sıra gelmesi 2 seneyi bulursa almayı planladığınız ev 6 milyon tl'ye yükselmiş olur. ve o vakit geldiğinde ya 3 milyon tl nakit bulmanız ya da 3+1 alacakken gidip 1+1'e razı olmanız gerekir. şu anda faiz oranları yüksek olsa da yazdığım senaryoyu yaşadığınızda "ulan çok daha mantıklıymış" diye başınızı taşlara vurursunuz. özetle; hiç bulaşmayın...
0
mustafakesekci
(19.03.24)
Uzun zamandır bu sistemlerin reklamını hiçbir yerde görmediğim için pek kullanılmadığını düşünüyorum. Sisteme yeni katılımlar olmayacağı için şirketler ve sistem çökebilir diye korkardım ben. Sorunsuz çalışan haliyle bile muazzam avantajlı değil.

Ev alma niyetiniz varsa gözünüze kestirdiğiniz bir evi banka kredisiyle bir an önce almanızı öneririm. Ev fiyatları şu anda düşüşte, pek çok insan evini satışa çıkardı ama satamıyor. O yüzden ederinden düşük bir teklifi kabul edebilirler.

Bence gözünüze kestirdiğiniz evlere %10-%20 düşük değerde teklifler yapın. Banka kredilerine bakarken de "1 milyon için 3 milyon geri ödeyeceğim" şeklinde değil de "30 bin lira taksit ödeyeceğim" şeklinde düşünün. Bu 30 bin liranın mesela 10 bin lirası zaten kira olarak cebinize geri girecek, 20 bin gibi düşünün ödemeyi. Şu an 20 bin belki zorlayacak ama iki yıl sonra çok kolaylaşacak. Dördüncü yıl evin kirası zaten 30 bin liraya yaklaşmış olacak. 10 yıl taksit ödeyeceksiniz gibi görünse de aslında 3-5 yıl taksit ödeyeceksiniz.

İleride ekonomi düzelirse, faizler düşerse konut kredisini yapılandırıp düşük faize geçebilirsiniz. Ama faizler düşerse ev fiyatları uçar gider ve şu an alabileceğiniz evi o zaman alamazsınız. Ev fiyatlarının yükselmesi sayesinde evinizi satmaya da karar verebilirsiniz o dönemde. Krediyi de kolayca kapatırsınız.

Bir evin inşaat maliyeti (elbette evden eve çok değişecek bir tutar) ama 1 milyon TL olarak düşünebiliriz. Buna bir de arsa değeri eklenecek. Bu yüzden 2 milyon liraya kadar olan ara kat bir evi aldığınızda pahalıya almış olmanız, kazıklanmış olmanız neredeyse imkansız (tapusu, iskanı, konut kredisine uygunluğu olduğu durumda)

Eğer ev alma niyetiniz ve peşinatınız varsa hemen harekete geçin. İstediğiniz evi henüz alamıyorsanız bir küçüğünü alarak bu işlere başlayın.
0
michael_knight
(19.03.24)
(4)

Laptop İçin Göz Koruyucu

blackhawk17
Selamlar,10 senelik eski bir laptobum var.Maalesef ekranı parlak ve gözü yoruyor.Bu göz yorulmasının önüne geçmek için ekrana bir koruyucu cam gibibir jelatin takıp ekranı mat yapmak mümkün müdür ?Laptobun performansı iyi. O yüzden sadece ekran yüzünden yeni bir laptop almak istemiyorum.Laptop model
Selamlar,
10 senelik eski bir laptobum var.Maalesef ekranı parlak ve gözü yoruyor.
Bu göz yorulmasının önüne geçmek için ekrana bir koruyucu cam gibi
bir jelatin takıp ekranı mat yapmak mümkün müdür ?
Laptobun performansı iyi. O yüzden sadece ekran yüzünden yeni bir
laptop almak istemiyorum.
Laptop modeli Lenovo Z580 (git: www.vatanbilgisayar.com)
0
blackhawk17
(17.03.24)
gün içindeki zamana bağlı olarak ekranın sıcaklığını değiştiren f.lux diye bir uygulama var. onu da deneyebilirsiniz.
justgetflux.com
0
unalub
(18.03.24)
Ne kadar eski olursa olsun ekran parlaklığını azaltmanın bir yolu vardır.
0
kanepeee
(18.03.24)
Benzer seri laptopta ben de ekran parlaklığı sorunu yaşamıştım. En yüksek parlaklıkta sabitti. Sendeki durumda buysa aşağıdaki linkte bir kaç çözüm önerisi var.

forum.donanimhaber.com
0
icemanx1905
(18.03.24)
ekranı , telefonunuzun kamerası ile izleyin , çok titreme vb. dalgalanma vs. var mı . Bunlar çıplak gözle görülmez, ama gözü çok yorar.
Baten şebeke geriliminden veya, laptop içerisindeki komponentlerin yıpranmasındanda çok dalgalanma yapabilir.
Eğer aşırı titreme dalgalanma görüyorsanız, harici farklı bir ekrana takarak aynı şeklide test edin.
0
Rao
(18.03.24)
(2)

iPhone antivirüs önerisi

kondansator
iyi pazarlar herkese. iPhone da hangi antivirüs uygulaması daha verimli sizce?
iyi pazarlar herkese. iPhone da hangi antivirüs uygulaması daha verimli sizce?
0
kondansator
(17.03.24)
iphone işletim sistemi gayet güvenli, dışardan uygulama yüklemeyin
antivirüs programlarının kendisi virüs veya trojen oluyor genelde
0
efruz
(18.03.24)
telefonunuz hala güncelleme alıyorsa, yeterince güvenli demektir. boşuna zaman kaybetmeyin.
0
Rao
(18.03.24)
(2)

Mutfak Robotu Önerisi

vaveylababa
Konuyla ilgili sıfır bilgisi olan biri olarak aşağıdaki iki ürünle ilgili tavsiyelerinizi rica edeceğim. Sizce makul ürünler mi, makulse hangisi daha makul ya da bunlar yerine şunlar var asıl dediğiniz marka modeller varsa da mutlaka yardımınızı istirham ederim.https://www.akakce.com/mutfak-robotu/e
Konuyla ilgili sıfır bilgisi olan biri olarak aşağıdaki iki ürünle ilgili tavsiyelerinizi rica edeceğim. Sizce makul ürünler mi, makulse hangisi daha makul ya da bunlar yerine şunlar var asıl dediğiniz marka modeller varsa da mutlaka yardımınızı istirham ederim.

www.akakce.com


Bu modelde yoğurma makinesi de var ancak bu makine olmasına rağmen fiyat sanki çok düşük geldi bana. Sizce bu şekil bi paket avantajlı mı yoksa almışken bundan ayrı düzgün başka bi model mi bakalım?

www.akakce.com
sevgiler.
0
vaveylababa
(17.03.24)
Bende ilk linktekinin arçelik olanı var. Gittim bir de Arzum'un kişisel blenderini aldım. Bütün işimi onunla görüyorum. Daha pratik geliyor. Arçelik yatıyor dolabın köşesinde.

Düşünsene bir tanecik domates rendeleyeceksin, tezgaha eşşek kadar hamur yoğurma makinesi çıkarman gerekiyor.

Pratik mi sence? Ama tabi senin mutfak faaliyetin nedir, her gün hamur yoğuran biri misindir, mutfağın ne büyüklüktedir, bilmeden şunu al diyemeyiz.
0
Mirket
(17.03.24)
bu gibi aletleri tamamen kullanım amacınıza göre seçmeniz gerekiyor, özellikle yoğun olarak ekmek ve hamur işleri yapacaksanız kesinlikle mutfak şefi denilen türlerden almanız gerekiyor hatta özellikle döküm olanlardan. Aksi durumda üstte linkteki ürünler hamur işlerinde yeterli performansı vermeyecektir.
0
Rao
(17.03.24)
(4)

Şubeye gitmeden kredi kullanımı

mate soul
Merhaba duyuru ahalisi, yurtdışındayım Türkiye’deki bankalardan TL kredi kullanmak istiyorum. Hesabım olduğu birkaç bankanın mobil uygulamasından kullanmayı denedim şubeye yönlendirdi.Güncel KKB skorumu bilmiyorum ama geçmiş kredi kartı/kredi ödemelerim düzenli, güncel borcum yok. En son 1-2 yıl önc
Merhaba duyuru ahalisi, yurtdışındayım Türkiye’deki bankalardan TL kredi kullanmak istiyorum. Hesabım olduğu birkaç bankanın mobil uygulamasından kullanmayı denedim şubeye yönlendirdi.

Güncel KKB skorumu bilmiyorum ama geçmiş kredi kartı/kredi ödemelerim düzenli, güncel borcum yok. En son 1-2 yıl önce KKB skorum 1700 civarı idi. Maaşlı çalışıyorum gelirimi belgeleyebilirim. Başvurduğum kredi tutarı mobil bankacılık uygulamalarının kullandırım limitleri dahilinde.

Kısacası kredi kullanmama hiçbir engel olduğunu düşünmesem de, mobil uygulama algoritmaları beni bir nedenle otomatik onaylamak için riskli gördüğü için şubeye yönlendiriyor.

Bir tavsiyesi olan var mıdır bu işi şubeye gitmeden çözebilmek için?
0
mate soul
(15.03.24)
Ikametinizde yurt disinda mi? Bu sebeple kredi vermiyor olabilirler, subeden basvursaniz dahi vermeyeceklerdir ayni durumda.
0
bosver nicki
(15.03.24)
@bosver nicki aynen ikamet yurtdışı ondan olabilir.
0
🌸mate soul
(15.03.24)
çalıştığınız şubeyi telefonla arayıp görüşmeyi çalışın durumunuzu anlatın, onlar gelir belgenizi sizden isteyecekler mail yoluyla kabul ederler diye düşünüyorum.
0
Rao
(15.03.24)
enpara var şubeye gitmene gerek yok.
0
sizofren06
(15.03.24)
(12)

Bursa'da nerede iskender yiyeyim

aguen
Merhaba duyuru,Yarin Bursa'da olacagiz da sevgili kisisi oruc tutuyor, tercihen rezervasyon yaptirabilecegimiz, iftarda uzmeyecek nereler vardir.
Merhaba duyuru,

Yarin Bursa'da olacagiz da sevgili kisisi oruc tutuyor, tercihen rezervasyon yaptirabilecegimiz, iftarda uzmeyecek nereler vardir.
0
aguen
(14.03.24)
winston insani
(14.03.24)
Tabii ki mavi kapili meshur iskender’de. <3
Cemal cemil ustayi hic sevmedim ben, seveni var tabii
0
mor oje
(14.03.24)
Botanik park İskender
0
piotr
(14.03.24)
mavi kapılı meşhur iskender = bursanın en büyük kazığı

uludağ kebapçısı çok güzel, orada yiyebilirsiniz. ya da kayhan çarşısında pideli köfte yiyebilirsiniz. ben pideli köfteyi tercih ederim.
0
mustafakesekci
(14.03.24)
haydaaaa iskenderoglu'nda yenmiyor muydu konak vs olan
0
ala09
(14.03.24)
Cemal cemil usta, uludag olan. Ayni yer yani. Iskender degil kalin kesilmis et resmen. Fiyat olarak da hic de az degil. Meshur iskender mavi kapili olan her daim number one.

Ek olarak pideli kofte de iyi fikir evet. Cantik da cok guzel ama iftar yemegi icin az gelir. Yemek ustune ulku pastanesinden marsal pastasi veya tarihi abdal firininda tahanli.
0
mor oje
(14.03.24)
Kebapçı İskender, soru mu bu?
0
doharkoman
(14.03.24)
hepsi kazıkcı ve hizmeti kötü mekanlar.
ramazandan nasıl olur bilmiyorum ama popüler mekanlarda sıra beklersin, hemen ye kalk muamelesi yaparlar.
fiyatlar da kol gibidir.
0
nuisance2
(14.03.24)
daha bugün konuştuk, mavi kapılı yer ve cemal cemil hem kazık, hem de eski lezzeti yok, kayhan köftecisi diye bir yer var, balkan köfteleri yapıyor, oraya gidin lezzeti yaşayın.
0
ravenudon
(14.03.24)
illa iskender yemek istiyorsanız başka bir şey ama .
O fiyatı verene kadar, gider Uludağ yolunda mis gibi manzaralı yerde, lezzetli sucuk, et köfte vb. yersiniz.
yer aile işletmesidir, isim de dolubaba et mangal.
0
Rao
(14.03.24)
kebapçı tamer
0
mhm
(14.03.24)
Herkese tesekkurler, bi tur mavi kapılıda bi tur kebapçı iskender'de yedik. ikisi de iyiydi bence.

O degil de cantık olayını iskenderden daha çok sevdim ben :D
0
🌸aguen
(18.03.24)
(5)

mali müşavir ücreti ne kadar?

istististist
bir şahıs şirketi için, mali müşavirden ne kadar aylık ücret karşılığı hizmet anıyorsunuz?
bir şahıs şirketi için, mali müşavirden ne kadar aylık ücret karşılığı hizmet anıyorsunuz?
0
istististist
(14.03.24)
Ltd, 2250. Personel var diye 3000 oldu.
0
Shepard
(14.03.24)
1500 TL. Tek başıma çalışan avukatım personelim yok.
0
drako
(14.03.24)
Şahıs Şirketi, 1400tl
0
hayalhayal
(14.03.24)
hangi bölgede olduğunuza göre değişir, eğer online işler yapacaksanız Gidip istanbul vb. gibi pahalı şehirlerde şahıs veya ltd kurmanıza gerek yok, aynı firmaları doğu, iç anadolu vb. gibi bölgelerde çok daha uygun muhasebeci ücretleri vererek kurup, düşük muhasebeci ücretleri ile devam ettirebilirsiniz.
0
Rao
(14.03.24)
1.600 TL personelsiz çalışan avukatım
0
Smithsonian
(14.03.24)
(4)

bu fiyatlandırma iyi mi yoksa yine mi öpüldüm?

theseachange
son açtığım duyuru üzerine arabam 2 gün sanayide kaldı. arabanın yakıt sisteminde bir takım arızalar vardı ve ne olduğunu anlamaları için söküp bakmaları gerekiyordu. üç seferdir sorun yok diyip bilgisayarla arızayı silip geri gönderiyorlardı beni ama bir süre sonra lambalar tekrar yanıyordu. arızay
son açtığım duyuru üzerine arabam 2 gün sanayide kaldı. arabanın yakıt sisteminde bir takım arızalar vardı ve ne olduğunu anlamaları için söküp bakmaları gerekiyordu. üç seferdir sorun yok diyip bilgisayarla arızayı silip geri gönderiyorlardı beni ama bir süre sonra lambalar tekrar yanıyordu. arızayı tespit ettiler ama bu arıza bujilerin de yanmasına sebep olmuş. arabada fena sarsıntı oluyordu motor artık zıplıyordu resmen. o yüzden bütün bujiler de değişti. ek olarak yakıt basınç müşürü denen parça değişti. usta mekanikçi olduğu için aracı dışarda bir elektrikçiye götürdü ve orada da beyin resetlendi ve sensörlerdeki elektronik arızalar giderildi.

tüm masraf kalemleri burada: hizliresim.com
ödediğim para içime oturdu. bu işlerin ederi bu mudur sizce yoksa öpüldüm mü? sadece işçilik için 3500 TL aldılar :(
0
theseachange
(13.03.24)
eğer sorunu dediğiniz gibi çözdülerse gayet iyi. ama sanayiye son 2 senedir çok araç götürdüm ve sorun para değil çoğu zaman, yapılan işin iyi olmaması veya bir yeri yaparken diğer tarafı bozmaları. vites için götürdüğüm yerden, aracın arka perde motoru bozulmuş şekilde aldığım oldu.
0
malheiros
(13.03.24)
Ucuz değil, ama problemi gerçekten bulup çözdülerse çok şey etmemek lazım.
Bu arada orada yazan kalemler benim gözümde hikaye. Kafalarında bir toplam var, ona göre yazıyorlar kalemleri.
Malzeme 7400, işçilik 2000 de yazabilirlerdi senin gönlünü hoş etmek için.
0
burfak
(14.03.24)
İstisnalar hariç araç ve mekanikten ne kadar az anlarsanız o kadar çok öperler, gerisi teferruattır.
0
Rao
(14.03.24)
Fiyat hesaplı görünüyor umarım sorun giderilmiştir. Malheiros'un belirttiği gibi sorun ücret değil iş ahlakı ve oto tamircilerinin, ustaların çoğunda bu sorun var bu yüzden pahalida olsa her zaman yetkili servisi tercih ederim yetkili servislerde de iş ahlakı oto tamircilerden farklı değil ancak karşımda en azından muhattap alınacak birileri var insanın kafası rahat oluyor. Sorun çözüldü ise ne ala, çözülmedi ise de kafanıza takmayın ustaların çoğun böyle Allah kimseyi tamircilerin ustaların eline düşürmesin.
0
doharkoman
(14.03.24)
(39)

Evlilik ve tükenmişlik hissi, boşanma düşünceleri, tavsiye..

ustapasta
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş ki
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş kişiler (özellikle kadın) özelden yazarsa ne güzel olur.

Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.


Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.


Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.


Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?


Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.


Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.


Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.


Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.
0
ustapasta
(13.03.24)
hocam şöyle bir şey var, evliliklerin çok azı aradaki sevgi ve aşkın azalmasından dolayı bitiyor, daha çok böyle sorumsuzluklar ve hayatı paylaşmamak yüzünden bitiyor ve bir taraf tükeniyor

sizin kafanızı karıştıran şey "ama çok iyi bir insan, aileme ve çevreye çok iyi"

bu düşünce karar vermenizi zorlaştırıyor, ben böyle bir insanın değiştiğini görmedim, 50-60 yaşına gelip hayatının çoğu böyle angaryalarla harcanmış, tükenmiş çok kadın var

hocam bir de korunun bu çocuk konusunu hemen araya sıkıştırmayın, çocuğunuz olursa bu sorunlarınızın üstünü bir süre daha örtecek, çocuk büyürken zamandan da yemiş olacaksınız, çocuk bir adet sorumsuz ebeveyn ve bundan dolayı sürekli gergin ve öfkeli ebeveynin olduğu çok huzursuz bir evde büyüyecek, çocuk olunca eşiniz değişmeyecek, siz yine ev işleri, ev dışı sorumluluklar, çocuk bakım sorumluluğu hepsiyle tek başına uğraşmak durumunda olacaksınız

33 yaş çok genç daha, siz içinde bulunduğunuz koşullar yüzünden enerjisiz ve karamsar hissediyorsunuz, 40ındaki kadınlar hayatı yeniden yaşamaya başlıyorlar daha mutlu daha enerjik
0
grimavi
(13.03.24)
Öncelikle şunu söylemeliyim,

Bu olanları maalesef çoğu evli çift yaşıyor. Erkek ve Kadın versiyonu olarak azıcık farklılıklarla çoğu yerde duyuyorum bunları. Yaşayanlardan birisi de benim. Bu yaşadığınızın erkek tarafındayım.

Her şeyi denedim, profesyonel ve geleneksel olarak tüm tavsiyeleri yumuşak başla uyguladım. Olmuyor.

7 yıl sonra Bebek oldu, onun hikayesi de çok başka ama; takibi ve tedaviyi de ben kontrol ediyorum tabi ki. Yani size şunu desem anlarsınız, eşim ne zaman regl olacak bilmiyor ve takip etmiyor. Kendisi de mühendis bu arada. Makina sahasında imkansızı ürettirmeyi başaran kadın. Demekki böyle, evilik başka bir yetenek.

Boşanmak, bana da yorucu geldi. Tam ciddi kararlar evresinde bir sürü major değişiklik ve kayıplarım oldu. Saldım.

Amatörce ama çok doğru; olmayınca gerçekten olmuyor.
0
achilles
(13.03.24)
@edmond honda aslında hiçbir iş yapmıyor değil. Her şeyi yarı yarıya yapıyoruz, ama sorun bunu bir rutin olarak kabullenememesi. Hep benim söylemek zorunda kalmam. Herkesin işi belli, o yapmazsa ben elimi bile sürmem onun işine.

Dünyanın en sevgi dolu insanı bu arada, yeğenim bile ona bayılıyor çok güzel anlaşıyorlar. çocuk yaparsak sevgisiz asla kalmaz ama ev işleri büyük sorun olur. Bu beni de çok düşündürüyor. Sevmekle olmuyor, sevgi dolu ama tembel.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
en doğrusu minik darılmaları biriktirmemek. az önce bulaşık nedeniyle kavga ettiğin insanla sevişmek istemiyorsun. istediği kadar seksi olsun. bunu aklından çıkarma. senin için de öyle değil mi? güzel güzel konuşun. ikiniz de adım atın. birbirinizi yıpratmamak için elinizden geleni yapın. umarım düzelirsiniz ama ayrılmak dünyanın sonu değil. bazı kalıplara girmek zorunda değilsin. evlilik kutsal değil.

edit: imkanınız varsa haftada bir iki kez yardımcı tutun. öncesindeki gün bulaşık temizlik yapmayın, onları da yapar. haftada 2 gün dışarıdan söyleyip bulaşık çıkarmadan işinizi halledin. bir gün arkadaş aile ziyareti yapın. bir gün de dışarıda yiyin :) haftada bir iki günden fazla evde yemek yapmayın. o kadar büyük dert olmaz. eşin bu ve bunu değiştiremezsin. belki orta yolu bulabilirsin. istiyorsan.
0
gabe h coud
(13.03.24)
evli değilim hiç olmadım. o yüzden evlilikle ilgili yerlere girmicem, yaşayanlar daha iyi bilir. ama şunu görmek zor olmasa gerek, şimdiden böyle olan bir adam çocuk olunca sizce kendiliğinden sorumluluk üstlenip de çocukla ilgilenir mi? sizi rahat ettirir mi? yoksa siz 'iki' çocukla uğraşırken heder mi olursunuz? bence cevap ortada. bu senaryoda evet çocuğa da yazık olur ama bence yazığın en büyüğünü kendinize etmiş olursunuz. 33 yaşında böyle hissetmek normal değil, bunu ömrünüzün geri kalanına da yaymayın, bu adamdan çocuk yapmayın.

bu ruh haline girmek mutlak son değil, normal değil, doğal değil, herkes böyle olur evlilik böyledir vs diye bir şey yok, yaşadıklarınız düzeltmeniz gereken şeyleri gösteriyor, kabullenmeniz gerekenleri değil. çocuk fikrinden vazgeçip ilişkinizi değerlendirip iyileştirmeyi deneyebilirsiniz, bunun için çift terapisi iyi olabilir. ama işe yaramazsa da gencecik bi insansınız ayrılıp çok da güzel fıstık gibi yaşarsınız, hem de büyük küçük kimseye annelik veya hizmetçilik etmeden.. savaşacak da bir şey yok. düzgün bi insansa zaten ayrılırken sorun yaşamazsınız. çevreniz dar kafalı değilse sonrası da sorun olmamalı. milyonlarca bekar var, nasıl yaşıyorlarsa öyle yaşayacaksınız. maaşınız varsa kendinize göre evinizi tutuyorsunuz ve sadece kendi mutluluğunuzu dert ederek keyifle yaşamaya başlıyorsunuz. çok güzel oluyor valla, istediğinizde istediğinizi yapıyorsunuz, kimseye hesap vermiyorsunuz, rica minnet iş yaptırmıyorsunuz, laf anlatmıyorsunuz, caz trip çekmiyorsunuz, başkasının derdiyle hantallığıyla uğraşmıyorsunuz, sadece kendinizi düşünüyorsunuz falan şahane bi hayat. daha heyecanlı ilişkiler de yaşayabilirsiniz, size kalmış, istemeseniz de yaşamazsınız, kafanız rahat oh mis. teknik ve halledilebilecek zorluklara takılıp hayatı kaçırmayın, içinde bulunduğunuz ruh halinde olumsuzluklara odaklanmanız normal, ama yaşayınca ya niye daha önce yapmamışım diyeceksiniz sadece. kendinizi sonunu bildiğiniz bu yorucu hayata hapsetmeyin. kendiniz için yaşıyorsunuz, iyileştikçe bunu daha iyi görür insan, iyileşmeye odaklanın.

hiçbirini yapmıyorsanız bile kendinizi seviyorsanız şu an katiyen çocuk yapmayın derim naçizane, denemelere son verin. (30k)

ek: söylediği lafı unutmuşum, direkt o kısım bile ayrılık sebebi ama neyse.. hak etmediğiniz lafları yutmayın. iyi insan falan filan diye onur kırıcı sözlerini alttan almayın. o kısma takılmışsınız diye açasım geldi ama hocam zaten ortalama insan iyi insan oluyor. bariz kötülük yapmadığı sürece herkes iyi valla. sıradan bi şey bence. tek başına tutunulacak bi özellik değil.
0
nic cage
(13.03.24)
İnsanların evliliklerini yürütmemelerindeki temel sebeplerden en önemlilerini saymissiniz. Kadınların çalışma hayatındaki sorumlulukları yetmiyormuş gibi eve gelince de sorumlulukların devam etmesi, erkeklerin anne evinden sonra eşlerini de evin işlerini yapmak zorunda olan kişi olarak mimlemeleri kültürel olarak bizde zaten çok yaygın. Bunu kavga ederek, kuserek de tamir edemezsiniz. Anlaması gerekir. Önemli nokta şu, anlamaya gönlü var mı?


İkinci nokta aslında evliliklerde çok çok önemli fakat bizde kültürel olarak konuşulmaz. Biten evliliklerin çoğunda cinsel problemler vardır. İnsanlar bunu yok sayamazsa boşanır, yoksa da hayatları boyunca evlilik doyumundaki en önemli noktalardan biri eksik olarak hayatına devam eder. Zaten kadının cinsel doyum bekledigini söylemesi de genelde abes karsilanir. Eşinizin söylediği söz karşısında kirilmissiniz ve bu gayet anlasilir. Ama o da zaten sorunun kendinden kaynaklı olduğunu düşündüğü için ve bunu kabullenmekte zorlandığı için agresif bir tutum takinmis.

Yukaridakilere katılıyorum, bence böyle bir durumda çocuk yapmayı bir süre erteleyin ve eşiniz de kabul ederse birlikte çift terapisine gidin. Çözülmeyecek noktadaysa boşanmak dünyanın sonu değil ama en azından çaba sarf etmiş olursunuz. Çözülecek bir sorun varsa da karşılıklı iletişimle cozebilirsiniz. Sevgi ve aşk ise çok farklı olgular. Aşk yıllar içinde elbette şekil değiştirir ama sevginin baki olması gerekir. Birbirinize vakit ayırın, rutinlerim dışına çıkmaya çalışın.

İlişkilerimize duygusal yatırım yapıyoruz, emek veriyoruz. Bu yüzden bittiğini kabullenmekte zorlanıyoruz bazen ama şunu aklimizdan cikarmamak gerekir; "her iyi insan ve iyi baba, iyi bir eş olacak diye bir kaide yok".

Not: ben de evli ve çocuksuz bir kadın olarak yazdım bunları.
0
fraise
(13.03.24)
hepsini okudum.

bence bu sorunu çözebilirsiniz. adam kötü bir adam değil anladığım kadarıyla.
bence çocuk için acele etmeyin. yani şu an çocuk için yeterince enerjiniz yok.
ev işlerini tekrar bir bölüştürün ya da konuşun.
kendinize çok vakit ayırın.
amk otunu bırak bozulursa bozulsun yani.
birbirinze güzel şeyler söyleyin. film izleyin falan.
yani birbirinze vakit bulamamanızın bütün sebebi bu ev işleri mi.
erkekler biraz daha vurdumduymaz oluyor ama bence eşiniz de elinden geldiğini yapıyor.

burada ayrıl falan diyenleri ciddiye almayın. bekara karı boşamak da kolay diye bir laf var.
bence bu evlilik kurtarılır.

ama söylediği o laf biraz ayıp etmiş bence ciddi değil sinirlenince ağzından çıkmış.
0
OgutucuRecep
(13.03.24)
Erkek tarafıyım. Harekete geçme konusunda çok benzer durumlar yaşadım. Zamanla ortada buluştuk.
Her ikinizin de birbirinize doğru adımlar atmanız gerektiğini düşünüyorum. Bulaşıkları yıkamaması değil sizin sorununuz, sizin uygun gördüğünüz saatte yıkamaması.
Siz her konuda onu harekete geçirmek zorunda hissettikçe dürtükleyen bir insan oldunuz, o da dürtüklenme olmadan hareket etmeyen bir insan oldu. Sorun, sorunu doğurdu.
Çift terapisinin işe yarayacağını düşünüyorum.

Akşam eve gitmeme kararınızı bence gözden geçirin çünkü orası sizin eviniz. Zaten iyi bir durumda değilken bir de rahat etmediğiniz bir ortamda uyumakla uğraşmayın.

Çok şanslısınız ki çocuk konusunda acele etmenize gerek yok, henüz 33 yaşındasınız. İlişkiniz istediğiniz hale gelene kadar o işi biraz duraklatabilirsiniz.

Burada okuduğumuz birkaç satırla "bu evlilik devam etmemeli" gibi bir sonuca varan olursa asla kulak asmayın. Yapıcı tüm tavsiyeleri dikkate alıp yıkıcı tüm tavsiyeleri göz ardı etmenizi öneririm.
0
michael_knight
(13.03.24)
bence adamın pasif rol almasından zaten bunalmışken bu çocuk meselesi tuz biber olmuş. bence çocuk konusunu erteleyip diğer sorunları çözmeye odaklanın ve gündeminizden ovulasyonu vs. çıkarın.

gördüğüm kadarıyla ve eşimi de düşünürsem çoğu erkek kendisinden bir şey istenmeden bir şey yapmamaya plan program yapmamaya eğilimliler, bu doğru.

edit: bu arada ettiği laf konusunu unutmuşum ciddi anlamda özür dilemesi gerekiyor. telafi etmesini beklerdim ve eve gitmeyebilirdim ben de.
0
sanguine mcqaer
(13.03.24)
okudum hepsini
çocuk yapma işini durdurun öncelikle böyle bir ilişkiniz varken. bu sağlıksız bir karar, bence. sonrasında da mutlaka iyi bir terapist bulup terapiye gidin birlikte. iki taraf da çözmek istiyorsa halledersiniz. kavga etmeden konuşma ortamı yaratıp oturup konuşun bir de. belli ki bir şeyler yaşandıkça kavga ederek konuşuyorsunuz. sorun çıkmadığı bir anda oturun konuşun, randevulaşın hatta dışarı çıkın bir yerde oturup bir şeyler içerken konuşun.
0
veritaslibertas
(13.03.24)
Genel olarak bu düşüncede misiniz yoksa bir an için sinirlendiğinizde mi böyle hissediyorsunuz?

Bence sıkıntınız büyük. Eşiniz sizin söylediklerinize rağmen konfor alanından vazgeçmiyor. Ben de evlenmeden önce elimi sürmezdim işe. Ailem sağolsun yapardı.

Şimdi evlilikten sonra işbölümümüz var ve uyuyorum buna. Ama buna eşim zorlamadı.Ben kendim uymak zorunda olduğumu idrak ettim. Kimse çocuk değil.

Hatta işleri bir an önce bitirelim de rahat rahat oturalım diyorum eşime de. Bir de bu kadar iş yapmıyor diye söylenirken çocuk düşünüyorsunuz. Çok ilginç.
0
drako
(13.03.24)
bu akşam eve gitmeyeceksen de haber ver yüzünü göresim yok, şuradayım vs gibi. habersiz eve gitmemek büyük hata olur.

ev işi olayı dışında nasılsınız? eğleniyor musunuz? mutlu musun? beraber vakit geçirmekten hoşlanıyor musun? birbirinize hala değer veriyor musunuz? bunların cevabını düşün. olumlu ise kurtarmaya bak. sen boşanmak istemiyorsun çünkü bence.

temizlikçi tutun imkan varsa. yani belli bu adam temizlik yapmak istemiyor. ve iki yetişkinin yaşadığı evde de her hafta detaylı temizlik yapmak gerekmiyordur bence. bizde 1,5 yaşında bebek ve kedi var mesela. bazen sadece süpürge yapıp geçiyoruz. tozu gördüğüm halde toz almadığım hafta sonları oluyor. onun yerine ailemle vakit geçirmeyi tercih ediyorum. gerçekten kılı kırk yaracak kadar önemli mi bu temizlik meselesi? yapmayın evi bok götürsün demiyorum da bazı haftalarda da olduğu kadar yapıverin. inan sen kafana taktığın için bu mesele bu kadar büyük görünüyor gözüne. akşam yemeğinden sonra 10-11e kadar bekler bulaşıklar demişsin. beklesin. ne kadar kokabilir ki? sonuçta 11de de olsa kaldırıyor. yani sen onun öğretmeni, annesi, ev arkadaşı değilsin. senin sınavından 100 almak zorunda değil. 5 sene kavga etmişsin, konuşmuşsun olmamış. demek ki başka bir yol bakılmalı.

ipleri eline alsın diyorsun, edilgen olmasın diyorsun ya. bu adamın karakteri. sen adamdan A değil B olsun istiyorsun. sen zaten A ile evlenmişsin. değişmesini beklemen saçma değil mi? hani farklı bi durum olur değişmesini beklersin ama adam karakter olarak pasif demek ki. şimdi şöyle düşün. sen çok planlı, programlı, her şeyin kendi istediği gibi yapılmasını isteyen birisin diyelim. eşin de 5 sene sonra gelsin desin ki ben bu kadar dominant bir kadın istemiyorum, pasif olsun istiyorum. sence olur mu öyle bir şey? insanın karakteri neyse odur ya, değişmez. hele otuzlardan sonra hiç değişmez. törpülersin, dikkat edersin ama bir yere kadar.

cinsellik konusuna gelirsek. bazı insanlar isteksizdir. bunu kabul edelim. bir de adam yanıma gelsene demiş. kendisine göre gayet hoş bi davet. sen de reddetmişsin. suçu kendinde görmüyor doğal olarak. o güne otları bırakmak, buzluğa atmak filan senin kafanda yarattığın, çok da gerekli olmayan bir iş. iki saatini harcayıp yoruldun ve hırsını ondan çıkardın. hayatımda ot haşlayıp dolaba attığımı hatırlamıyorum bu arada. neyse. sonuç olarak çok da istekli biri değil belli ki ve hamilelik takvimi işi iyice rutine bindirmiş iki taraf için de.

bence çocuk işini erteleyin. zaten bu temizlik durumu çocuktan sonra seni daha da delirtir. hele taze otu buzluğa atan bi insanın bebek ek gıdaya geçince yapacağı şeyleri düşünemedim bile. sen kendini yorarsın eşin sadece güle oynaya ilgileneceği kadar ilgilenir. gelsin daha büyük kavgalar.

çocuk işini erteleyin. evlilik terapisi alın. ama gerçekten boşanma isteği varsa bir süre belirle. değişim görmek istediğini net bi şekilde belirt. baktın değişim yok o zaman boşanırsın.
0
elorelia
(13.03.24)
5 yıllık evli ve 20 aylık çocuk sahibi er birey olarak yazıyorum;

Sizin probleminiz çözülmeyecek bir problem değil ancak ikinizin de gönüllü olması ve psikolog desteği almanız gerekiyor. Buradan ya da cevrenizden alacağınız tavsiye ile çözemezsiniz.
Şunun kararını vermen lazım gerçekten bu kişi ile evliliğini devam ettirmek istiyor musun?

Eğer devam ettirmek istiyorsan eşini karşına alıp de ki "Ben seninle hayatıma devam etmek istiyorum ancak bu şartlarda değil psikolog desteği alalım" de o da eğer seninle devam etmek istiyorsa zaten kabul edecektir.

Eşimle iletişimimiz çok güçlü ve paylaşımcıyızdır ona rağmen çocuk olduktan sonra çok kez tartıştık çok zorlandık çünkü hem yorgun hem de tahammül azaldığı için sürekli gerginlik oluyor, çocuğun uykuları yeni oturmaya başladı ve ancak kendimize gelebildik bu problemleri aşmadan sakın çocuk yapmayın.
0
mirty
(13.03.24)
elorelia +1

1. çocuk işini erteleyin
2. genel temizlik için birini alın, haftalık ya da iki haftada bir mesela
3. mükemmeliyetçi tavrınızı törpülemeye çalışın, her hafta ev süper tertemiz olmak zorunda değil. bulaşıklar da 11 gibi makineye konsun, idare edilir bunlar

bu arada evli biri olarak yazıyorum, diğer şeyler bir yana, eşinizin itiraz etmeyip her programa katılması o kadar güzel bir şey ki. varsın program yapmasın, hepsine uyması bile güzel.
0
noxie
(13.03.24)
yazdıklarınız boşanmayı gerektirecek bir durum değil gibi, düzeltilebilir şeyler. eşiniz ev işleriyle çok istekli olmayabilir. peki boşanıp yeni birini bulduğunuzda istediğiniz gibi biri olacağından emin misiniz ve hatta birini bulabilecek misiniz?

erkeklerin büyük çoğunluğu eşiniz gibi. bence bi orta yol bulmaya çalışın.

bu arada eşiniz kötü konustuysa ayıp etmiş.
0
tabudeviren
(13.03.24)
teşekkür ederim fikirlerinizi okumak iyi oluyor öyle dolmuştum ki. Ot konusuna bu kadar takılmayın evet zamanlaması biraz saçma olsa da:) ot olmaz b.k olur, mesele yetişkin bir insana 5 yıldır hala devamlı ne yapması gerektiğini söylüyor olmak. Cevabın birinde dediği gibi bulaşık için tartıştıktan sonra kimse kimseyi arzulamaz. Birbirinden alakasız gibi görünen bu konular tamamen iç içe geçti ve birbirini etkilemeye başladı.

@eloreila ve diğer herkes, normalde (yani sorumluluklarımız söz konusu olmadığında) gayet iyiyiz. Beni hiç kırmaz hayır dediğini kolay kolay hatırlamam, ben de aynı şekilde ona değer veriyorum, mesela bu akşam eve gitmek istemiyorum ama ailemin evine de gitmek istemiyorum anlarlar onun hakkında kötü düşünürler diye:/ Sanırım gerçekten bizim en sık kavga nedenimiz ev işleri, haftada bir temizlikçi işini düşünebilirim. İkinci sorun bana göre cinsel yaşam, çocuk konusu zaten kötü olan şeyi daha kötü hale getirdi. Bunu bir süre erteleyeceğim. Eşime boşanmanın tüm zorluklarını göze alacak kadar katlanamıyor değilim, sadece bu döngüyü tekrar tekrar tartışmak ve çözememek beni yordu. Tükenmiş ve kendimi anlatamıyormuş gibi hissediyorum. O kadar laf anlatmama rağmen dün mutfakta yardım etmemem mi tüm sorun demesi mesela. Bunların beni ne kadar yıprattığını anlayamıyor, kendisi benim kadar etkilenmediği için.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Selamlar henüz 2 yıllık evliyim (29E). Hepsini okudum bir şeyler karalamaya geldim.

Ben de ilişki anlatmayı veya okumayı çok severim o yüzden paylaştığınız için ve net, uzun yazınız için teşekkürler.

Biz de bu tarz olmasa da çok kavgalar ettik. Öncelikle şunu anlamak gerekiyor. Kadınların sorun ettiği şeyler bizim beynimizde "bu niye sorun şimdi ya", "bunu niye tartışıyoruz şimdi", "ben nerdeyim zaman dursa keşke uçsam gitsem şuan" gibi şekillerde yorumlanıyor. Yani önce bunu kabul etmek lazım. Ben de şu açıdan eşinize benziyorum, sorun sevmem, gerginlik sevmem. Evde yapılması gereken bir iş varsa o hemen yapılmayabilir yarın yaparım öbür gün yaparım haftaya yaparım. Evlenince tabi bu ertelemeleri biraz kısalttım. Ben biraz kısalttım, hanım biraz rahatlaştı derken ortada buluşmaya çalışıyoruz.

Bazen kadınların tepkileri o kadar anlamsız geliyor ki güne "bugün ne olsa da sorun yapıp büyütsem ve günü, seksi, hafta sonunu, geceyi mahvetsem..." diyerek başladıklarını düşünüyorum. Çünkü yaşanıyor bunlar yani.

Ne oldu diyorum hayatı sorguluyorum. Ne oldu yine yani çöpü mü atmadım gece film izlemedim ve odama mı gittim, belli bir gün geçti de çiçek veya hediye almayı mı unuttum, bulaşıkları mı dizmedim ne oldu??

Çünkü yetişkin bir kadın bunların herhangi biri yüzünden hem kendi hayatını hem partneri için hayatı zindana çevirebilir.

Ve sorun şi ki tam da sizin anlattığınız gibi bir şey anlatmadan bozuluyorsunuz ve neye bozulduğunuzu anlamamız gerekiyor. Bazen 50 kere de olsa söylemeniz gerekiyorsa söyleyin lütfen.

Gelin yardım et deyin. Ben şuna bozuldum deyin. Konuşun biraz iletişim lazım susarak, içten içe kurularak, içerlere gidip ağlayarak bize bir şey anlatamıyorsunuz bunu anlayın artık.

Biraz dümdüzüzdür ama anlarız yani. Ve de ne olsa da bozulsam diye değil de, ne olsa da ben bunu bir güzelliğe çevirebilirim, huzursuzluğa değil de huzura yorarım diye düşünmek lazım.

Siz bizden ince düşünüyorsunuz. Evi, kendinizi, bizi. Biraz salmanız gerekiyor eve de bişey olmaz ota da bişey olmaz. Yani olsa da bişey olmaz yani 3 günlük dünyada ot çöp yüzünden geri gelmeyecek zamanlar bir hiç uğrana gitmemeli ya.

Gidin sırnaşın onun yerine. Veya çok acilse iki ses edin yardım gelmiyorsa onu mutlu mutlu isteyerek yapın. Yok yapmak istemiyorsanız da salın gitsin. Bizim evde mesela bazen 2-3 günlük bulaşık duruyor, kim denk geliyorsa o hallediyor.

Ben hep evdeyim, bazen hanım gelmeden her yeri süpürüyorum, toparlıyorum, çamaşırları bulaşıkları yıkıyorum, yemek hazırlıyorum. Ama bazen de evde olmama rağmen tezgahın üstü bulaşık kaynıyor. Hanım da yorgun geliyor zaten bazen yapıyor bazen yapamıyor. Ama hiç bir zaman sorun etmiyoruz. En azından bu konuda çözdük bir şeyleri. Bizde de başka konular var.

Neyse, bunlar erkek gözünden bir yorum olsun diye yazdıklarım. Objektif bakarsam da şu çıkarımı yapıyorum. Evet bazen anlamıyoruz, dümdüzüz falan diyorum ama işin şu boyutu da var,

Kadın mutsuzsa yerde gördüğü çoraba bile bozuluyor. Ama mutluysa senin coraplarını yerim essek diyor icinden. Kadın mutluysa evin ortasına da sıcsan der ki "yalnız şu ortalıga sıcma olaylarını bir kaç bin yıl önce bırakmıştık hatırlatırım" der kaldırır yıkar.

Tam beyninizin çalışma yapısını anlamasam da mutsuzken pireyi deve yapıyorsunuz gibime geliyor. O yüzden sizin mutlu olduğunuz şeylere odaklanmalı, sizi üzecek şeylere takılmamanız lazım. Sorun ottan çöpten ziyada başka şeyler olabilir, biraz daha derine inip onları çözmeniz lazım.

Çocuk konusuna gelince, bence de sakın kalkışmayın. Mutsuz bir kadın olarak mutluluğu çocuk üzerinden bulmaya çalışmayın. Bir çocuğun en son isteyeceği şey kendisi mutsuz, ilişkisi kötü bir anne tarafından dünyaya getirilmektir.

Ben de bu sorunlarınızın çözülebileceğine inanıyorum ancak, baktınız çözülmüyor. Evliliğin kutsal olduğuna da inanmıyorum. Mutsuzsan ayrılacaksın. Hayata 1 kere geliyorsak öncelik kendi mutluluğunuz olmalı. Eşinizin veya çocuğunuzunki değil.

Siz mutlu olasınız ki eşinize, ailenize, arkadaşlarınıza veya ileride olursa eğer çocuğunuza verecek mutluluğunuz kalsın.

Netflix de "Kuvvetli bir alkış" ı izlemediyseniz birlikte izleyin belki çocuk yapmaktan biraz vazgeçersiniz :D

Teyzem geçen 60 yaşında boşandı. Çocuklar için katlandım yıllarca dedi. Katlanmak zorunda değilsiniz. Yani başından çözebilirsiniz. Bunu siz veya eşiniz kötü olduğu için değil, birbirinize uymadığınız için yapmalısınız. Uymak zorunda da değilsiniz ama zıtlığın uyumunu bile yakalayamıyorsanız o ilişkiyi sürdürmenin hiç bir anlamı yok.

Sanki ayrılsam başkası daha mı iyi olacak düşüncesi yanlış. Sorun daha iyi veya kötü olması değil zaten. "Daha uyumlu" olması. ki bu da vardır.

Ama bazen eşin 6 tane özelliği çok iyidir, 4 tanesiyle baş etmeye alışırsın, devam edersin. Bu da kafidir. Bazen de 9 özelliği çok iyidir, kim gelse eşinizi havada kapar, o kadar iyidir. Oma o kötü 1 tane özelliği size o kadar batar ki koşarak uzaklaşırsınız. Benim daha önce böyle bıraktığım uzun ilişkilerim oldu. Gram pişman değilim. Herkes dengini bulmalı. Zihnen, bedenen, ruhen, mantıken.. artık nereden bakıyorsanız.

İlla %100 anlaşılacak diye bir şey yok ama birbirinizi idare etmeyi, sorunları idare etmeyi öğrenmeniz lazım. Bakın katlanın demiyorum. Baş etmeyi öğrenmek lazım. Baktınız sizi çok zorluyor, olmuyor, ümitsiz vaka. O zaman bitirmek yanlış bir seçenek değil bana göre.
0
ananiyimioguz
(13.03.24)
Hepsini okudum o iş olmaz çocuk sahibi olmayın erteleyin önce aranızı düzeltin derim.
Eşiniz yanlış yapmış
40e 15 yıllık evliyiz
0
basond
(13.03.24)
Evli bir kadın olarak yorum yapmak istiyorum burayı okuyup gaza gelme. Bu saydığın sebepler boşanma sebebi değil.
Sadece sen yönetmeye yatkınsın, eşin de tembelliğe. Tıpkı benim evliliğim gibi :)
Başlarda bizim de böyle problemlerimiz oluyordu çünkü ben tembelim ev işi sevmiyorum yapmak da istemiyorum. Eşim de sizin gibi her şey tam düzenli ve muntazam olmalı diye düşüyordu.
Tezgahta patates soyarken neden altına bir şey sermemişim, neden salatalıkların kabuğunu orda kurutmuşum filan. Dedim bunun sana ne zararı var? Patatesi soyunca en son tezgahı siliyorum o yüzden altına bir şey koymak istemiyorum. Bu sadece bir örnek. Böyle onlarca olay vardı. Bir süre düşündü ve bana hak verdi. Haklısın aslında onun kimseye zararı yok ama ben alışmadığım için yanlış bir şey yapıyorsun gibi geliyor dedi. Dedim yanlış filan değil bu benim tarzım. Benim hayatım. Kimseye zararım yok.
Demem o ki bulaşığın 9 da değil de 11 de yıkanması kimseye zarar etmez. Hatta erkesi güne kalsın. Ne olabilir ki huzurdan önemli mi.
Kocam bu huylarını bıraktı valla 2 senedir cennette yaşıyorum. Kendisi için de öyle büyük bir stres kaynaği kalkmış oldu. Skeym tezgahı da bulaşığı da yani. Takıntı bunlar hep.
0
yenibirgüzelnick
(13.03.24)
yazacak çok şey var ama öncelik olarak çocuktan net olarak vazgeçin.
ondan sonra sağlıklı bir şekilde düşünüp karar verin.
çocuk sonrası boşanmak çok zor hele kadın için.
0
nuisance2
(13.03.24)
sorun sadece ev işleri meselesi ise bu konuda sorumluluğu daha fazla almanız gerektiğini düşünüyorum.
evet bencilce, fakat ev arkadaşı gibi iş bölümü yapmak erkeğin doğasına uymuyor.
modern yaşam erkekleri kadınlaştırıyor sonra da kadınların erkeğin bu şekilde olmasından rahatsız oluyor.

diğer konularda bir sorun olmadığından eminseniz kocanızı ev işlerine hiç bulaştırmayıp bir süre gözlemleyin(gerekirse yardımcı v.s.), bence işler değişecektir.

planlı çocuk yapma konusuna gelirsek, yumurtlama dönemi v.s. takip etmek bunları tamamen çöpe atın. aklınıze bile getirmeyin.
biz bu şekilde 1 yıla yakın uğraştık sonra ara verip normal sürece girdiğimizde çocuk olmuştu.
bu işlerde psikoloji > fizyoloji.
ayrıca kendinize eziyet etmenize gerek yok.
0
nuisance2
(13.03.24)
@ananiyimioguz teşekkürler kendi açından anlattığın için. Meşhur bir kitap var ya Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten, bana onu hatırlattı söylediklerin. İçeriği günümüze göre artık biraz seksist kalıyor ama bakış açımı bayağı değiştirmişti okuduğumda. Erkeklerin bizim gibi olmadığını ve olamayacağını kabul edersek ve bu ön kabule göre davranırsak mutlu olabileceğimizi anlamıştım. Orada da yazıyordu mesela, "Erkeklerin kadınların aklından geçenleri tahmin etme gibi bir sorumluluğu yok": Yalan yok buna çok içerliyorum ama dikkat etmeye çalışıyorum. Mesela ilk çocuk düşünmeye başladığımızda ayın o belli günlerine neden hiç dikkat etmiyor diye sinir olmuştum. Sonra gittim söyledim, her ay şu şu günler önemli, o günlerde lütfen biraz daha birbirimizle ilgilenelim ortam yaratalım, vazife gibi olunca kendimi kötü hissediyorum diye. Şimdi bunu bir iki kere söylemiş olmam ve tamam demiş olması yetmiyor mu? Her ay da söylenmez diye düşünüyorum, her ay gerekliyse pes.
Bir de ben bu kitabı okumuş ve biraz da olsa kendimi düzeltmeye çalışmıştım, ondan da okumasını rica ettim ama okumadı. Aklıma geldi şimdi :|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Sizin biraz bosvermeniz biraz da kabullenmeniz lazim. Is sizin istediginiz gibi yapildi mi kismina değil is en sonunda yapildi mi kismina odaklanip sukretmek lazim, erkeklerin en beceriklisi bile bu kadar oluyor max, bunun otesi instagramda evin her tarafini fosur fosur yikayan adam.

Ovulasyon gunlerine bağlı seks yapmak sıkıcı ama garanti bir yontem. Ovulasyon takip ederken hamile kalamiyosam takip etmesem hic kalamam diye dusunmustum (kaldim). Ilk gun neyse de sonra ovulasyon donemi diye görev gibi 3 gun arka arkaya yapmak canimi sikiyordu mesela. Artik 3. gun naparsan yap gorev oluyor o.

Benzer yollardan gecmis biri olarak (35 k, 5 yil evlilik) duzelmeyecek şeyler değil ama iki tarafın da kendinden odun vermesi lazim biraz. Bence takmamayi ogrenmenin yollarini gelistirerek mutlu bir evlilige kavusabilirsiniz.
0
instant crush
(13.03.24)
@nuisance2 buna katılmıyorum ya, ev işleri erkeği kadınlaştırıyor diye hem dışarda çalışıp hem evin çoğu yükünü alırsak bizim suçumuz ne? O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de. Çünkü bu kadar yükle ben de kadın olmaktan çıkarım.

çocuk konusunda da, evet yumurtlama takibi nefrettt bir şey. Ama işte dediğim gibi sık sık yapan bir çift olsak zaten denk gelir diye düşünerek özellikle o günleri kovalamam. Ama sık yapmayınca bari o günlerde olsun diye dikkat etmeye başlıyorsun ister istemez:|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
temizlik-yemek işinin kadının vazifesi olması bi şekilde insan örfüne yerleşmiş.

siz rolleri değişmişsiniz, kentli modern çift filan. kocanız yeni rolü pek de kabullenemediği ama söylemeye çekindiği için işi ağırdan alıyor bence.

"O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de." evet. yapabiliyorsanız yapın. geçim de erkeğin yüküydü. roller değişti. insanlığın son birkaç yüzyılının macerası bu.

çocuk yapamama meselesi evlilikleri sarsıyor. bu normal.

çocuk yapamadığı için erkekliği incinmiş olabilir onun da. diğer ihtimaller de var, evlilik değil bekarlık istiyor olabilir ama bunlar spekülasyon olur.

boşanma lafzı hoş değil ama konuşulabilir

burada afedersiniz d*yy*sluk ettiği şey, gidip başkasından yaparsın demesi. çüş. karı koca birbirine böyle derse, hukuklarını büyük yaralar. o yara özürle bile tamamen kapanmayabilir.

bu sonuncu konuyu bi irdeleyin. meselenin ayıbını tane tane anlatın. pişmanlıkla af dilerse, gafletse söylediğini derse, bi şans verebilirsiniz. size kalmış.
0
lambırcek
(14.03.24)
bi twit vardı, evlilikte kadının en büyük sorunu yemeği kim yapacak değil bugün yemekte ne yapsak ne yesek sorunu. ben de bunu yaşıyorum. yemek işi bende ama cidden bugün napacağım olayı beni yoruyor mesela.

diğer konuda da kimi zaman benim kimi zaman eşimin motivasyonu veya enerjisi olmuyor. darılmamamızın sebebinin birbirimize açık olmak olduğunu düşünüyorum. her şeyimizi açık açık o an söyleyip bitiriyoruz. sonu kavga da olsa seks de olsa bunu yapıyorum ben
0
Hallegadola
(14.03.24)
12 yil evli erkek olarak yazayim.
Sizin durumunuzdaki ciftler bosansa evliliklerin yarisi falan biterdi.
Bence esinizin tabiatinda mutfakda zaman harcamak yok.Is bolumlerini tekrar kontrol edin.Gerekirse alisveris, temizlik vb. esinizin yapabilecegi isleri yapsin.
Esiniz muhtemelen sizin gecimsiz, yuzu gulmeyen, surekli dirdir eden sorun cikartan biri oldugunuzu dusunuyor.Ettigi gereksiz kufurden de bir seyleri yerli yerine oturtmaktan, huzurluzluktan biktigini gosteriyor.bence overthinking yapmayi birakip guler yuzlu biri olmaya calisin. Erkekler icin evin bal dok yala olmasi yada evde guzel yemek yapilmasi degil guler yuzlu ve anlayisli bir es daha onemlidir.Esinizin cocuk ruhlu oldugunu yazmissiniz.Bilmem farkinda misiniz ama cocuk ruhlu birine karsi despot anne rolunu oynuyorsunuz.Bu sekilde gecimsizlik olursa yatakta da sorun olmasi cok normal.Ben sizi daha haksiz buldum.Biliyorum bu yazdiklarim hosunuza gitmeyecek bana kizacaksiniz ama dusunmeye deger bence.Yangina korukle gitmeyin.
0
turkuaz
(14.03.24)
yani mutsuz bir evlilik evet ama toksik bir evlilik değil. sadece rutine ve tekdüzeliğe hapis olmuş gibisiniz. tutku, arzu ne bileyim heyecan kalmamış pek. çocuk yapsanız da eşinizden ekstra destek, anlayış göremeyebilirsiniz. bu sizi daha çok üzebilir. çok çocuk heveslisi olsa eşiniz kendisi zaten bu süreçte takip eder, elinden geleni yapardı.
bu arada şeyi anlıyorum özellikle uzun süreli denemelerde bir noktada neden olmuyor stresi ile beraber insan darlanıyor ve zul gelmeye başlıyor. ama bu başka bir bıkkınlık boyutu gibi. gençsiniz, bence hayatınızı mutlu olmadığınız bir ilişkide feda etmeyin, çocuğu da mutsuz ve anlamsız bir birlikteliğin içine doğurmayın.
anlıyorum anne olmak istiyorsunuz, ama sizin anne olma hakkınız, çocuğunuzun mutlu ve sağlıklı bir ailede büyüme hakkından daha öncelikli değil maalesef.
0
wild honey suckle
(14.03.24)
erkekler gene bildiğimiz gibi... "ne var canım daha fazla fedakarlık yapsan" noktasından bakmışlar.
eşinin sana ettiği laftan sonra diğer şeylerin konuşulmasını çok saçma buluyorum. o sebeple kısa kestim.
0
suyin
(14.03.24)
Benim düsüncem senden beklenen; tipik ev kadınlığı ama adama rahat da vermemişsin o da küfür etmiş. Mutlu değilsen yaşın gençken ayrıl.
0
Coma
(14.03.24)
tüm evlilik ile ilgili sorunların temel sebebi, farkında olmadan yükselen stres seviyemiz. Hızlı yaşam, strese, stres huzursuzluk ve tahammülsüzlüğe , ve bunlarda insan ilişkilerine olumsuz olarak yansıyor, diğer her şey bahane ve teferruattan başka bir şey değildir.

Bunun imkan elverdiğinde doğa içinde küçük bir köy ve ilçede yaşamak için plan yapın , hayatınız yavaşladıkta , toprak ve doğra ile temas ettikçe her şeyin yavaş yavaş düzeldiğini göreceksiniz.

Belki inanmayacaksınız ama deneyin, yoğun şehir hayatı insanın doğasına en baştan uygun değildir .Ne varki bu şekilde yaşamayı farkında olmadan zorlanıyoruz.
0
Rao
(14.03.24)
@Rao, başta kulağa mantıklı gibi gelse de benden 2 önceki kuşak köyde yaşamışlar ve köy ortamında da gayet kavga, atışma, küslükler, cinayetler, adam kaçırma, tecavüz, adam vurma.. biraz daha doğuya gidersek töreler falan...

Ya komşu komşuya bahçesine ağaç sarktı ve bişey yapmadı diye 3 yıl küs kalır mı?

Kalır, onların dünyası da o çünkü.

Babaannem alzheimer olmasaydı da anlatsaydı size neler çektiğini. Kırsalda yaşayan bir kaç nesil öncemizde katlanma diye bir şey vardı. Artık kadınlar 1900lerden sonra iş hayatlarına girdiğinden beri bu pek kalmadı. Kimse birinin kahrını çekmek istemiyor veya sesini çıkarıyor artık.

Yani ben kendi dünyamızı büyültmenin veya küçültmenin sorunu değiştireceğini düşünmüyorum. İnsanın olduğu her yerde huzursuzluk, kavga, atışma olurmuş gibime geliyor. Doğamızda var yani. İstediğiniz kadar küçültük, heidi gibi yaşayın, artık o dünya sizin için yine normal olacak.

Ama şehrin, işlerin, kalabalığın vb. bir dünya etkenin bizi aşağı çektiği konusunda haksız değilsiniz.

@ustapasta, tekrar gelmişken şeyi demeyi unuttum, evet yukarıda da yazmışlar, kadınlar mesela eleştirirler annen miyim ben senin diye ama anne gibi davranmaktan da alıkoymazlar kendilerini. Burada bir çelişki yok mu.

İlişkinin başlarında eşim biraz evhamlı ve biraz kontrolcüydü. Yemek yedim mi, camı kapattım mı, üstüme bişey aldım mı, üşüttüm mü, kurulandım mı vs vs saymakla bitmez. ya kontrol eder ya da arar sorardı sürekli.

Anlam veremeyeceğim şekilde strese girer, meraklanırdı. Huzursuz olurdu. Bazen bir şeyi yapmadıysam sinirlenirdi, küçük çocuğa yapar gibi söylenirdi.

Ben de aşırı sülalem rahat bir insanım. Onu gördükçe iyice heyheyleri geliyordu.

Sonra ne olduysa bir ara aydınlanma geldi. Ya ben niye strese giriyorum koca adam gece yemek yiyemedi mi, dolapta bişey yoktu aç mı kaldı falan diye, huzursuz oluyorum. Gider en kötü makarna yapar, hiç bişey olmazsa yemek söyler açlıktan ölecek hali yok ya.

Diye bir ara gelince söylenmişti. Ondan sonra da böyle kontrolcülük yaptığını görmedim.

Ben onun beni yine düşündüğünü başka şeylerde anlayıp hissedebiliyorum ama bu tarz konularda "annelik taslama" huylarından erkenden uzaklaşmasına ben çok sevindim.

Yani bazen kızdığınız şeyi siz kendiniz yapıyorsunuz, çok takılmamak lazım. Hem siz rahatlarsınız hem eşiniz.
0
ananiyimioguz
(14.03.24)
@ananiyimioguz

Her türlü senaryoda negatif örnekle her zaman vardır, buna şans vb artık ne derseniz.
Ancak şöyle bir durum var ki ,yaşanılan yere bölge insanına , vb. göre çok değişkenlik gösteren bir durum.
Kal di ki, bundan insanlar ve nesiller değişiyor, bundan 50 sene önceki ve bugün ki toplum yapısı aynı değil.

Tüm olumsuzluklara rağmen ,doğanın, sessizliğin, temiz havanın , türlü kirlilikten uzaktan durmanın ve yavaş hayatın insana katacağı pozitif etki gerçeğini değiştirmez.
0
Rao
(15.03.24)
@ananiyimioguz aslında hiç anaç biri değilimdir. Mesela dışarda bir planım varsa onun evde ne yediğini ne yiyeceğini sormuyorum, kadınlar olarak erkeklerin beslenmesinden sorumlu olmamalıyız diye düşünüyorum. Hani tepki anlamında sormamak değil, bunu sormak ya da düşünmek aklıma gelmiyor. Birçok kişi böyle değil. Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız. Bence bu durum erkeklerin de hoşuna gitmiyor zaten. Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım, bunun baya baya yaygın olduğunu fark edince de şok yaşamıştım:D


Eşimin şahsi konularında müdahaleci değilim rahatım, kendi tercihleri sonuçta. Ama ev düzeni beni de etkilediği için her şeye de bana ne diyemiyorum işte. Biraz aşmaya çalışıyorum, bahsettiğim kitaptan sonra oldu bu hatta. Mesela eşimin annesi yemek konusunda çok kendini yoran biri değil, o da öyle alışmış. Önüne bir çeşit koysan ya da kahvaltı gibi geçiştirsen okeydir. Bizde ise yemek çok çok önemliydi, ben de öyle alışmışım öyle devam ettirmem gerekiyor gibi davranıyordum hep. İşten gelip üç çeşit yemek yapmak, ya da uğraştırıcı güzel yemekler yapmak için iki saat uğraşıyordum, haliyle çok yorulup hırçın oluyordum eşime kızıyordum. Ben iki saat ayakta yemek yapayım, o gelsin 10 dkda bulaşıkları toplayıp geçsin oh ne ala diye. Sonra kitapta okudum, sizden talep edilmeyen fedakarlıklar yapıyor ama karşılığını göremeyip üzülüyorsanız, belki de o fedakarlığı yapmamalısınız diye. O anda bir aydınlanma geldi, adamın benden üç çeşit yemek beklediği yok, ben kendime bu işi çıkarıyorum, hem yoruluyorum hem haksızlığa uğradığımı düşünüp kızıyorum. Üstelik annem çalışmıyordu, ben işten gelip neden bunu yapıyorum diye düşündüm ve bıraktım. Basit şeyler yapıyorum, yalnızca yemek konusunda değil diğer konularda da rahatladım.

Ama işte dışardan baktığında mesela iş paylaşımımız var. Etrafımda birçok kadın da "söylediğinde yapıyorsa ona da şükür" modunda. Fakat ben 36 yaşında bir insana devamlı ne yapılması gerektiğini söylemeyi kabullenemiyorum. Erkekler böyledir diyip geçmeyi de öyle, acaba böyle midir yoksa böyle mi alıştırıldılar? Dm'den bu "zihinsel yük" ile ilgili güzel bi çizim gelmiş onu da paylaşayım: ekmekvegul.net
Mesela ben de kahvaltı sonrası çayımı içerken yalnızca çayımı içiyor olmayı isterdim. Çay içerken akşam yemeğinin malzemelerinden neler eksik, dışarı çıkıp ne almak lazım diye düşünmek yerine. O zaman sen de düşünme diyip geçilemiyor, saat akşam 7 olunca o malzemeler bir anda belirmeyecek çünkü. Eşim olsa akşam yemeği saatine kadar bir şey düşünmez, saat 7 olunca duruma ayıkır. Bu kafa rahatlığı acaba nasıl bir şey, biz de bayılmıyoruz bir şey yaparken başka şey düşünmeye. Düşünen olmayınca ev işleri aksadığından mecbur kalıyoruz. Yahu mesela yemeği ocağa ısıtmaya koymuşum bir iş çıkmış beş dk içeri geçmişim, eşim mutfakta sigara içiyor telefonda bir şeyler izliyor. Mutfağa giriyorum ki cazır cuzur ses geliyor yanacak yemek nerdeyse. Mutfakta ama onu fark etmiyor mesela, çünkü kendisine söylenmemiş. Hani bu kadar obvious bir şeyin söylenmesi de biraz insanın zekasına hakaret sayılmaz mı? Bu kadarının da yapısal olduğu bence biz kadınlara yutturulmuş bir yalan.

Eşimle konuştuk bu arada. Ettiği kötü söz ile ilgili, sigarayı bıraktığı için bazen anlamsız bir öfke yaşadığını söyledi, bunun mazeret sayılmadığını biliyorum dedi ve özür diledi. Doktor sperm analizini görünce sigarayı bırakmasını istemişti, çocuk sahibi olmayı çok istediği için hemen bıraktı (oversharing reis online).

Temizlik konusunda da, temizlik günleri yaşadığımız gereksiz gerginlikler için şunu dedi, "ben sana sinir olmuyorum, temizlik yapma eylemine sinirli oluyorum. Yani temizlik yaptığım için gergin oluyorum." Ama bunu yapmak zorunda olduğumuzu, benim de bayılarak yapmadığımı, bu gerginliği bana yansıtmasının saçma olduğunu anlattım dikkat edicem dedi bakalım ne olacak. Çocuk gelince sorumluluğumuzun daha fazla olacağını, şimdi böyleysek ileride daha çok sorun yaşayacağımızı, o yüzden çocuk düşüncesini ertelemek istediğimi söylediğimde üzüldü. Artık daha düzenli olalım ben de dikkat edicem dedi. Temizlik için birini ayarlamayı düşünüyorum, en azından yüzeysel şeyler kalsın bize. Durumlar şimdilik böyle.
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
". Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım,"

amacım laf söylemek değil ama böyle düşünüyorsanız aile olmanız zor.
çok bencilce bir düşünce bence.
siz ev arkadaşı olarak görüyorsunuz bence.
0
nuisance2
(15.03.24)
@nuisance2 herkesin “kendi” valizini hazırlaması nasıl bencilce oluyor anlamadım. Tam tersi senaryo olsaydı ne diyecektiniz? Eşim benim valizimi hazırlasın o zaman öyle aile olalım, o olmuyor ama dimi? Çocuklar bile 3-4 yaşından sonra ne giyeceğini kendi seçmek istiyorken bu durum bana komik gelmişti ama görüyorum ki burada bile varmış:D
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
"Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız"

komiklikten ziyade mevzu şu aslında, adam(kadın) üşümüyor olabilir. ama eşi tarafından en azından kendisini düşündüğüne yönelik jesttir, iyi hissettirir. adam(kadın) evde açlıktan ölmez belki, ama dışardaki eşin onu da düşünerek belki yemek hazırlayıp
bırakması da aynı şekilde jesttir. adam(kadın) valiz hazırlamayacak kadar yorgun olabilir. eşin valizi hazırlaması jesttir. adam(kadın) ilaçlarını takip etmeyi unutabilir. eşin bunu bilip onun yerine hatırlaması hoştur. bu tip ufak gibi görünen davranışlarla zaten bir aile ortamı oluyor. nuisance +1 ev arkadaşlığı konusunda.
0
sarahkerrigan
(16.03.24)
Parantez içinde hep kadın da yazmışsınız ama, pratikte bu tür “jest”leri yapanların genelde erkek olmadığını hepimiz biliyoruz.

Daha bugün twitterda bir video gördüm, erkek işten eve kadından önce geliyor ve yemeği hazırlamış oluyor, kadın bunu videoya almış ve gayet mutlular. Yorumları görmeliydiniz, aşağılama ritüeli demişler, kadın erkeği s.kiyor demişler, bir adam bunu nasıl kabul eder demişler:D mesele beraber yenecek yemeği erkeğin hazırlamış olması.

Tam tersini düşünelim, kadın işten eve erkekten önce geliyorsa yemeği hazırlamaması söz konusu bile olabilir miydi? Sanmıyorum. Gerçek hayatta neyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. “Jest” yapan da, aman nolcak canım seviyorsa yapmalı, bunların hesabını yapıyorsa sevmiyordur denilen de kadın oluyor.

Konu benim konumdan çıktı şu an, şaşkınlıktan eşime şükrederek feminist manifesto yazıcam az kaldı:D
0
🌸ustapasta
(16.03.24)
okumaya bile dayanamıyorum bazı yorumları. sen bildiğin gibi devam et pasta bence...
0
suyin
(16.03.24)
(3)

MacBook Pro için araç şarj çözümü

Rao
Merhaba, Malum bu cihazlar yüksek akım çekiyor standart araç şartları uygun değil, Xl4016 tarzı devrelerle direk sigorta kutusundan hat mı çekmeli veya tavsiye edebileceğiniz şarj çözümleri var mıdır ? Şimdiden teşekkürler.
Merhaba,

Malum bu cihazlar yüksek akım çekiyor standart araç şartları uygun değil, Xl4016 tarzı devrelerle direk sigorta kutusundan hat mı çekmeli veya tavsiye edebileceğiniz şarj çözümleri var mıdır ?

Şimdiden teşekkürler.
0
Rao
(09.03.24)
Arabanın çakmak girişini 220v haline getiren çeviriciler var. Bi kaç kez lazım oldu kullandım. İşe yarıyor. Ama çeviri aygıttan garip bir ses geliyor çalışırken. O yüzden mecbur kalmadıkça kullanmıyorum.

Çakmak yerine doğrudan sigortaya bağlamanın tehlikesi olur mu bilmiyorum
0
biseysorcaktim
(10.03.24)
anker 737 diye bir powerbank var araçta işinizi görür. 24bin mah kapasitesi ve 140w çözümü var.

sürekli araçta yaşıyorsanız başka çözümlere bakmak gerek.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(10.03.24)
Güncelleme:

inverter pratik gelmedi, powerbank fiyatıda hayli yüksek olunca.

Ugreen Type-C PD USB 69W Araç İçi 3 Portlu Hızlı Şarj Cihazı alarak, sorunu çözdüm. Teşekkür ederim.
0
🌸Rao
(20.03.24)
(14)

Antep fıstığını nasıl açalım?

gabe h coud
Aldığım Antep fıstığının yarısı tırnaklarla çok zor açılıyor. Tırnaklarım kırıklar çatlaklar içinde kalıyor, dipleri acıyor. Ne yapsak, nasıl açsak bunları maniküre zarar vermeden? :)https://soz.lk/i/f1fkvbmw
Aldığım Antep fıstığının yarısı tırnaklarla çok zor açılıyor. Tırnaklarım kırıklar çatlaklar içinde kalıyor, dipleri acıyor. Ne yapsak, nasıl açsak bunları maniküre zarar vermeden? :)

soz.lk
0
gabe h coud
(09.03.24)
Dişinle kır.
0
rock n roll
(09.03.24)
Bıçak
0
birmilyonunvarmi
(09.03.24)
Dişlerim parçalıyor, minik sert parçalar halinde hiç olmuyor.

Aleti yok mudur bunun, ceviz kırma aleti gibi. Bıçak tehlikeli.

Böyle bir şey varmış. ama işe yaramaz.
www.trendyol.com
0
🌸gabe h coud
(09.03.24)
Ceviz kırma aleti için Antep fıstığı küçük kalır, kıramaz. Ya da deneme yap ceviz kiracaginin içine Antep fıstığı doldur, denk gelebilir birkaç tane. Bir de hazır Antep fıstığı içi satılıyor bir daha ondan alırsın
0
rock n roll
(09.03.24)
üstüne bez örtüp oklavayla vurun demişler. iç fıstık almayı ben de biliyorum rock n roll, aça aça yemek ayrı zevkli. belki bir tekniği vardır bu işin diye sordum aslında.
0
🌸gabe h coud
(09.03.24)
Mutlaka biliyorsundur, senin bir şeyi bilmeme ihtimalin yok. Neyse, en olmadı taş bul onunla kır.
0
rock n roll
(09.03.24)
onun da ayrı kıracağı var daha küçük. geçenlerde antep bakırcılar çarşısından almıştım. şöyle bir alet: amzn.eu
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(09.03.24)
Pense ağzındaki ara boşluklu kısımla kırın
0
diyecevaplandı
(09.03.24)
Antep fistiginin acik kismi alt kesici dislerin oraya gecirilir ve ust kesici dislerde bastirarak ikiye ayrilir. Elle acarak antep fistigi yemek amelelik bence
0
floydian
(09.03.24)
dikkat ederek pense ile, veya özel tasarlanan fıstık kıracakları ile
0
Rao
(09.03.24)
İlk önce ağzı en açık antep fıstığını fedai olarak seçip elinle açıyorsun.
Sonrasında ikiye ayrılan o kabuklardan birini alıp diğer az açık fıstıkların arasına sokup çeviriyorsun. Bir nevi basit makine görevi gördüğü için hiç zorlanmadan açılıyor.
Kendimi bildim bileli antep fıstığını bu yöntemle açarım. Tırnaklarımın bozulduğu olmadı henüz.
0
juliette
(09.03.24)
pense / kargaburun ile hafifçe bastırarak.
veya üzerinde soğan domates dilimlediğimiz kesme tahtasını dik olarak vurarak.
0
tabudeviren
(09.03.24)
juliette +1

Bir tane kabukla diğer kabukların içine sokup çevir direk açılır
0
yenibirgüzelnick
(09.03.24)
diger antep fistiklarinin kabuklariyla acabilirsiniz. kabugu sokup ince aciklik kisminda dondurunce aciliyor. :D
0
supergirl
(10.03.24)
(3)

Teknik işlerden anlayanlara soğutucu sorusu

Rao
Selam sayın teknik bilenler, Arçelik marka buzdolabı mevcut cihaz çok sesli çalışıyor 10 yıllık alet , motor kısmında fan yok, dolayısı ile ses ve yoğun titreşim motor kısmından geliyor. Motora çalışır halde baskı uyguladımda titreşim dolayısı ile ses azalıyor. Motorun bağlantı bölgesinde titreşi
Selam sayın teknik bilenler,

Arçelik marka buzdolabı mevcut cihaz çok sesli çalışıyor 10 yıllık alet , motor kısmında fan yok, dolayısı ile ses ve yoğun titreşim motor kısmından geliyor. Motora çalışır halde baskı uyguladımda titreşim dolayısı ile ses azalıyor.
Motorun bağlantı bölgesinde titreşim sönümleyici kauçuklar mevcut, muhtemelen bunlarda özelliğini kaybettiği için
titreşimden dolayı ses dahada artıyor.

Bu şekilde sadece, bağlantı kauçuklarını değişirsem ses problemi büyük oranda çözülür mü ?
Bu konuda tavsiyeleriniz var mı ? teşekkürler.
0
Rao
(07.03.24)
Kompresörün hemen üstünde buharlaşma kabı var mı? O gevşeyip kompresöre temas ediyordur. Bir bakın o çok ses yapar.
0
Ruprect
(08.03.24)
Sayın @Ruprect hayır mevcut değil, yanıt için çok teşekkürler.
0
🌸Rao
(08.03.24)
Bende mini buzdolabı vardı, arkasındaki plastik kısımlara elimle baskı yapınca sesin daha da azaldığını fark edince bulduğum bir plastik parçası ve sıcak silikonla sabitledim. Ses yarı yarıya azalmıştı. Motorun işleyişini bozmayacak şekilde sabitleyin bir şekilde, faydası olur mutlaka.
0
mikro patlama
(08.03.24)
(7)

Durup dururken sigorta niye atar

Cezcez
Ekstra hiçbir fiş takılmıyor. Işık vs yok. Yıllardır aynı ev. Ama iki gündür sigorta atıyor. Hem de ana sigorta
Ekstra hiçbir fiş takılmıyor. Işık vs yok. Yıllardır aynı ev. Ama iki gündür sigorta atıyor. Hem de ana sigorta
0
Cezcez
(07.03.24)
kombi de mi yok? sıcak su da mı kullanmıyorsunuz?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.03.24)
Sigorta eski ise değişim vakti gelmiştir. Kaldırırken yumuşak bir hissi varsa kesin bozuktur.
0
hasmetizm 2046
(07.03.24)
@konusma
Hocam zaten yıllardır var kombi sürekli de çalışıyor. Yeni değil ki
0
🌸Cezcez
(07.03.24)
Ana sigortadan kastının en başta yer alan, diğer sigortalara göre daha kalın olan sigorta ise adı "Kaçak Akım Rölesi", bir ihtimal ya bir yerde kaçak var ya da sigortanın ömrü dolmuş... Elektrikçi değilim ama kendi kafasına göre atan kaçak akım rölesi yüzünden iki defa buz dolabının içini komple temizlemek zorunda kaldık, en sonunda iş üç kuruşluk sigortanın değiştirilmesiyle çözüldü...
0
malimetin11600
(07.03.24)
kendi kendine bozulabiliyor, tv'nin takılı olduğu fiş şalteri attırmaya başladı, fişi çekmeden şalter kalkmıyordu, değiştirdik fişin içini düzeldi. şu ana kadar yapmadı diye yapmayacak diye bir kaide yok. kombinin şalterini kapatıp deneyin
0
eja
(07.03.24)
Muhtemel durumlar,

-ev tesisatı çok eski ise kablolar ısınma yapıyodur
-sigortalayar veya kaçak akım rolesinde sorun vardır
-evin herhangi bir yerinde kaçak akım vardır
-prize bağlı herhangi bir cihaz, buzdolabı vb. bunlarda sorun vardır
0
Rao
(07.03.24)
Islanmış, kısa devre yapan bir cihaz olabilir.
0
efx
(07.03.24)
(6)

Dolaptaki sebze meyveler donuyor?

ananiyimioguz
Dondurucu kısmı altta, normal kısım üstte olan bir model.Dolap şu: https://www.hotpoint.co.uk/hotpoint-ffu3d-x-1-fridge-freezer-stainless-steel-f160803/pÜst tarafın en alt kısımda sebze meyve haznelerinde, -dondurucuya değen zeminde yani- ne varsa buz kesiliyorlar.Daha önce böyle bir şey yaşanınız o
Dondurucu kısmı altta, normal kısım üstte olan bir model.

Dolap şu: www.hotpoint.co.uk

Üst tarafın en alt kısımda sebze meyve haznelerinde, -dondurucuya değen zeminde yani- ne varsa buz kesiliyorlar.

Daha önce böyle bir şey yaşanınız oldu mu nasıl çözüldü?

Usta çağırmadan çözülebilecek bir şey mi?
0
ananiyimioguz
(06.03.24)
Dolap kaç derecede?
0
Tina
(07.03.24)
+2 +4 +6 +8

dereceleri var üst taraf için. +6 da duruyor.

alt taraf da -18 den -26 ya gidiyor o da -20 de duruyor
0
🌸ananiyimioguz
(07.03.24)
-18 yaparsanız düzelir diye düşünüyorum yani bizimki öyle
0
Tina
(07.03.24)
termostat bozulmustur belki de, yani 6 derecere sabit tutması gerekirken daha düşük ısılara iniyor olabilir. ek olarak da buzdolabının duvarlarından 4-5 cm uzak koymak gerekiyormus ürünleri. fazla yakın olması da dondurabiliyormus
0
delidiyorum
(07.03.24)
Dolabın fazla dolu olması, hava geçecek yer olmaması sebep olabilir, bir şey yapmadan önce ona dikkat edin.
0
michael_knight
(07.03.24)
muhtemel durumlar

-dolap hava sirkilasyon fanı bozuk
-hava akışını kesecek şekilde yiyecek istiflenmesi yapılmış
-dolap termostat vb. ilişkili ekipmanlarda sorun var.
0
Rao
(07.03.24)
(4)

mutfak tartısı için öneriler

semaforo de medianoche
amazonda aratıp popülerlerden birini almak yeterli mi sizce veya şu özellik önemli şuna bak dediğiniz bir durum var mı? veya direkt şu markaya bak dediğiniz bir ürün varsa ona da bakabilirim. hiç bilmediğim bir dünya olduğu için bir sormak istedim.profesyonel kullanmayacağım tabi ama yorumlara bakıy
amazonda aratıp popülerlerden birini almak yeterli mi sizce veya şu özellik önemli şuna bak dediğiniz bir durum var mı? veya direkt şu markaya bak dediğiniz bir ürün varsa ona da bakabilirim. hiç bilmediğim bir dünya olduğu için bir sormak istedim.

profesyonel kullanmayacağım tabi ama yorumlara bakıyorum da mesela darayı alınca çok çabuk ürünü yerleştirmeniz gerekiyor yoksa sıfırlanıyor denmiş bir üründe bu sinir bozucu olur. bu tarz siniz bozucu şeyler olmasın bir de çabucak bozulacak dandiklikte bir şey olmasın yeterli.
0
semaforo de medianoche
(29.02.24)
Her yerde üzerinde farklı etiket basılmış şekilde ucuza satılan bir mutfak tartısı var.
www.trendyol.com

Bu tartıyı yaklaşık iki yıldır günde iki defa 135 gramlık köpek mamasını tartmak için kullanıyorum ve pek özenli de davranmıyorum. Bozulmadı, teklemedi.
Daha şık veya profesyonel bir cihaza ihtiyacınız varsa seçenekleri bilmiyorum ama bu ucuz cihaz benim işimi gördü. Hassasiyetiyle ilgili bir bilgim yok, hiç başka tartıyla karşılaştırmadım.
0
michael_knight
(29.02.24)
rossmandan alirdim
0
ala09
(29.02.24)
bir çok marka çinde fason yaptırıyor, tartıları karşılaştırın görünüm olarak birbirinin aynısı olup, en ucuzunu sipariş geçin gitsin.
0
Rao
(01.03.24)
biz de şunu almışız www.amazon.com.tr eylül 2023'te. sorun çıkarmadı.
0
Improbable
(01.03.24)
(7)

Neden gayrimenkul yatırımı konusunda olumsuz konuşuluyor?

twelfth
1- Fed faiz politikasında yumuşamaya gidecek. 2- TCMB de aynı şeyi yapmaya başlayacak. Sertleşme durdu zaten.3- Evet politika faizi düşünce illa kredi faizi muslukları hemen açılacak diye bir kural yok hatta bazen tersine de çalışabiliyor fakat bir noktada konut kredisi tekrar akmaya başlayacak.4- B
1- Fed faiz politikasında yumuşamaya gidecek.
2- TCMB de aynı şeyi yapmaya başlayacak. Sertleşme durdu zaten.
3- Evet politika faizi düşünce illa kredi faizi muslukları hemen açılacak diye bir kural yok hatta bazen tersine de çalışabiliyor fakat bir noktada konut kredisi tekrar akmaya başlayacak.
4- Bu da gayrimenkul fiyatlarını yukarı taşıyacak.
5- Bunlar hızlı olmasa bile fazlaca değerli Türk Lirası, ya düzeltme ya da seçim öncesi yapılan hareketlerin enflasyon etkisi ile güçsüzleşecek. Bu da gayrimenkul piyasasında yine yukarı yönlü hareket yaratabilir.

Analizimde neresi yanlış?
0
twelfth
(28.02.24)
1. Yanlış. Epey bi süre stabil gidecek.
2. Külliyen yanlış.
Dolayısıyla 3 ve 4 yanlış.
5. Hiç kimse konut TL fiyatlarının artmayacağını söylemiyor zaten. Enflasyon oranında artmayacağını söylüyor.

Sonuç : Bugünkü banka faiz oranlarından kredi ile konut alabilmek çok olası değil.

Neden olumsuz konuşulduğuna gelince, ekonomide bazı zamanlarda bazı ürünlerin fiyatı kontrolsüz ve mantıksız bir şekilde artabiliyor.
Örnek: COinler
Bir başka örnek : Sasa ve Hektaş
Sonra bir tab noktasında durup mantıklı seviyeye iniyor. Konut fiyatları ve kiralar da böyle olacak. TL bazında yükselecek. Reel değerlerinde kayıp olacak.

böyle diyor ekonomistler.
0
Mirket
(28.02.24)
Yanlış olan şu, türkiyede enflasyonun %40’ları geçip %80’lere geldiği ortamda bile %1-1,29 civarı oranlarla kredi verilirken, enflasyonun %10-15 olduğu 2008-2018 arasında bile yıllık %20-25’den aşağı kredi yoktu. 2020-2022 arası saçmalık ötesi kredi politikasının tekrar olmasını beklemeniz yanlış olan.

Eğer tcmb liyakatli yönetim ile kalır ve rte karışmazsa, ki seçim dönemi karışmadıysa sonrasında pek karışacağını sanmam, enflasyonun altında kredi verilmeyecek. 2016-2018 civarlarında bile enflasyona eşit kredi verilmiyordu. O zamanın konut sektörü sıkıntıya girince kredi kampanyaları başlamıştı.

Özetle;

1- normal şartlar altında faizler düşse dahi krediler enflasyonun üstünde seyretmeye devam eder.
2- deprem bölgesi + istanbul kentsel dönüşüm planları + bekleyen 250k toki projesi derken önümüzdeki 3-4 sene konut ve inşaat sektörü sıkıntı yaşamayacak, haliyle kazan kaldırmalarını gerektirecek bir şey yok.

Eğer işler değişti diyebiliyorsak değişen tek şey faiz oranları değil. Mesela 2010-2015 arası yıllık enflasyon ve yıllık konut kredisi faizlerine bakarsanız anlarsınız
0
avatar is back
(28.02.24)
- Konut kredi faizlerinde düşüş gelmediği sürece konut fiyatları reel anlamda artamayacak.

- Seçime kadar bir konut kampanyası olmaz ise, seçimden sonra uzun bir süre en azından ilk evi alacaklar haricindekilere olmayacağı aşikar görünüyor

-Oy kaybetmeyi göze alarak sıkılaşmayı devam eden ekonomi politikasının seçin sonrasında da tersi bir durum yapması normal şartlarda beklenmez.
0
Rao
(29.02.24)
Ben olumlu konuşuyorum. Gayrimenkul için alım zamanı satım için ise yanlış bir zaman. Şu an ki dönem geçici bir dönem bu fiyatları mumla arayacağız. Analiziniz doğru zaten beklentide bu yönde.

Ayrıca gayrimenkul uzun vadeli bir yatırımdır mukayese yapılırken en az 5 yıllık zaman diliminde hesaplamak lazım. 5 yıl ve üzeri hesaplarsaniz enflasyonun kat ve kat üzerinde karlı bir yatirim olduğunu görürsünüz.
0
doharkoman
(29.02.24)
Bu tarz kriz ortamlarında, en güzeli nakitte kalmaktır. Nakit derken, döviz, altın veya hemen paraya çevirilebilecek herhangi bir mal.

Konutu hemen değerinden paraya çeviremezsiniz ve bir süre $ bazından değeri düşer. Ancak yine de enflasyonun %150-%200 olduğu bir ortamda ev fiyatlarının seneye, TL bazında en az 2 katına çıkacağı beklenir.

Kira sıkıntılarından dolayı: eviniz yoksa, mutlaka bir ev alın. Yatırımlık ev alacaksanız Eylül, Ekim gibi güzel fırsatlar çıkacaktır. Bugün 100bin dolara alacağınız evi, pazarlıkla 50-60 bin dolara alabilirsiniz.

NOT: Yatırım tavsiyesi değildir. Burası Türkiye, bir karar alırlar, hepsi değişir. Benim, şu anki tahminim bu şekilde.


.
0
kartallar yuksek ucar
(29.02.24)
1- fed'in faizi indirmesi icin bir sebep yok. muhtemelen uzun yillar uc asagi bes yukari bu seviyelerde olur faiz.

2- tcmb'nin ne yapacagi belli olmaz.

3- ev fiyatlari seve seve dusecek. kimse yeni ev mev alamaz bu sartlarda. vatandasin parayla veya krediyle ev almasi cok zor artik. yabancilara satisi da kestiler dolar bazindan siniri yukselterek. kisacasi talep cok dustu, dolayisiyla insanlar evlerini satamiyor.

yabancilar lux rezidanslara yonelmek zorunda kaliyor. su anda turkiye'de 30 yillik apartman daireleri $100-150k'ya satilmaya calisiliyor. evlerin dolar bazinda deger kazanmasi sacmaligi kesinlikle geriye donecek. bu arada evini yuksek fiyata satanlar iyi yapti. evler merkez bankasinin para politikasina gore deger kaybedebilir, dogaldir. zaten merkez bankasinin en onemli gorevlerinden biri enflasyon kontroludur. amerika'da catir catir dustu evlerin fiyatlari %20 kadar.

eyyorlamam bu kadar.
0
antikadimag
(29.02.24)
şöyle bişey olabilir mi bilemedim, şu an emlak piyasası durgun olduğundan ev sahipleri fiyat arttırmadı 2024e geçişte, krediler açılırsa piyasada alım başlarsa ev sahipleri direk zammı yapar o yüzden ev fiyatları artacak diye olumsuz konuşmalar olabilir.

bir eylülden beri baya bir ev takbimde hiç zam olmadı. 6 aydan uzun süredirde satılmadı bu evler
0
eja
(29.02.24)
(10)

Skoda servisin yıllık bakıma 8500 TL istemesi?

birşeylersoracağım
2015 Skoda Octavia için rutin yıllık bakıma 8.500 TL normal mi sizce?
2015 Skoda Octavia için rutin yıllık bakıma 8.500 TL normal mi sizce?
0
birşeylersoracağım
(27.02.24)
Hangi km de olduğu da önemli bence ama 8.500tl 10 sene öncesinin 850TL'si şuan.

Dışarıda 3-4bin e falan yaptırabilirsiniz bence bu arada ama özel servisler biraz üstünde oluyor bu şekil.

Eğer sadece filtre ve yağ değişecekse çok geldi.
0
ananiyimioguz
(27.02.24)
Araç 2024 model de olsa 2010 model de olsa aynı fiyatı çekiyorlar diye biliyorum. 2024 skodası olana da koymaz. Diğer uygun markalar da zaten kampanya yoksa 5-7bin liradır. Zaten garantisi bitmiş. Uygun yağı filtreyi alıp sanayiye gidin.
0
prole
(27.02.24)
sanayi +1

dsg var ise iyi niyet garantisi devam ediyor ise belki düşünülebilir ama vw grubunun bakım fiyatları yüksek. bende eski skoda aracımla 5 sene gittim geldim servise, sonunda özel servisin yolunu tuttum. filtrelerinizi yağınızı alın, facebook skoda gruplarından da usta tavsiyelerine bakın derim.

edit: bu arada filtrenizi kendiniz alırsanız mann ve filtron tercih edebilirsiniz. zaten çoğu markanın orjinal ürünlerini de onlar tedarik ediyor.
0
delidir yakalayin
(27.02.24)
benim fiat için de 7500 istediler. garanti bittiği için sanayide yaptıracağım.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(27.02.24)
Normal değil. Normal rutin değişecek şeylerden en önemlisi de motor yağı sonraki ise filtrelerdir.

Bir kaç ay kadar önce iternette baktığım kadarıyla Liqoui Moly fiyatı uçmuştu 1500lere, ben de alternatif olarak yaklaşık 800 tlye 5/30 Shell aldım .
Hava ve polen filtresi olarak ise Mann markasını almıştım.(bosch markasına göre biraz daha pahalı oluyor)
2016 model aracı 1 ay kadar önce normal bir ustaya götürdüm.
usta, polen filtresinin değişimine ise az kullanımından dolayı gerek yok dedi.
Diğerlerinin değişimi için ise 250 tl aldı.
Sizinkinde fren balataları değişiminin yanı sıra bazı extradan şeyler de işin içinde olsa yine de o kadar tutmaz diye düşünüyorum ama
araçların kendi servislerinde ise tutuyor ya da bir şekilde tutturuyorlar bu meblağı.
Aracınızın marka modeliyle ilgi bilgi içeren facebook gruplarına bakın.
0
diyecevaplandı
(27.02.24)
iyi bir özel servis, en az %30 daha düşük fiyat alırsınız
0
Rao
(27.02.24)
yurtdisinda $350-400 civari olduguna gore, kura bakarsan normal..
ama 10 yasindaki garanti kapsami disindaki araci servise goturmek lazim mi, bence degil..
iyi bir vw grubu ustasina gecmen lazim araci tutacaksan.
0
cooperr
(27.02.24)
Cumartesi günü Skoda Rapid Spaceback aracımın yıllık bakımını yaptırdım. Ön ve arka yeni sileceklerle birlikte 3000 lira ödedim.
0
pispinti
(27.02.24)
10 yıllık arabayı servise götürmenin bir anlamı yok bence. sanayiye gidin. içiniz rahat etmeyecekse özel bir servise götürün
0
paintov
(27.02.24)
2016 vw golf için yetkili servis 7800 fiyat verdi. özel bi servis buldum, 5500 TL'ye yaptırdım bakımı. herşey gözümün önünde oldu, zaten yetkili servisin kullandığı yazılımı kullanıyordu. standart motor yağı, filtre değişimi için 8500 çok bence.
iyi niyet garantisi 7 yıl demişlerdi bir de bana, 7 yıl sonunda özel servise götürmeye başlamıştım.
0
bcdhms
(28.02.24)
(2)

Uzaktan çalışan asosyal için taşınacak şehir-muhit önerisi

Acil kan
surisinden arabından uzakta sessiz sakin yaşanabilecek yer önerilerinize açığım.
surisinden arabından uzakta sessiz sakin yaşanabilecek yer önerilerinize açığım.
0
Acil kan
(27.02.24)
Fiber internetin ve çelik kapının olduğu her yer yuvadır.
0
gece abisi
(27.02.24)
kirada kalacaksınız, turizmin olmadığı, nufus artışının az olup konut arzının çok olduğunun bölgeleri seçmenizi tavsiye ederim. Aksi durumda ev sahibi ile kira ücreti konusunda çok sorun yaşayabilirsiniz.
0
Rao
(27.02.24)
(13)

uykuya dalmak için takviye, ilaç, yol, yordam, yöntem?

mr.goodcat
melatonin denendimagnezyum denendipapatya çayı ve türevleri denendirahatlatıcı müzik, meditasyon melodileri vs. gibi şeyler denendibir işe yaramıyor. yatağa yatınca düşünmekten uykuya dalamıyorum. düşünceler saçma sapan. sanki kafamda yeni bir dünya yaratılıyor ve orada yaşamaya başlıyorum. olasılık
melatonin denendi
magnezyum denendi
papatya çayı ve türevleri denendi
rahatlatıcı müzik, meditasyon melodileri vs. gibi şeyler denendi

bir işe yaramıyor.

yatağa yatınca düşünmekten uykuya dalamıyorum. düşünceler saçma sapan. sanki kafamda yeni bir dünya yaratılıyor ve orada yaşamaya başlıyorum. olasılıklar, o gün yaşadıklarım, yarın yaşayacaklarım vs. vs.

tek çözüm alkol ancak o da kötü yöne doğru gider. başka bir yolu olmalı.

var mı tavsiye?
0
mr.goodcat
(26.02.24)
Ben de aynı durumdayım. Uyumak istediğimde genelde kombo yapıyorum her şeyi. Bade marka( diğer markalarınki kötü) lavanta yağından 4-5 damla bir kağıt havluya damlatarak yastığımın üstüne koyuyorum kokusu mayıştırıyor. Uyku müziği olarak bende iş yarayan tek müzik; m.youtube.com
0
blonde redhead
(26.02.24)
Bir dakikada uyutan teknik diye Google la. Henüz 1 dakikayı tamamlayamadım. Yani 1 dk dolmadan uykuya dalıyorum ben o teknikle. Ama sadece mecbur kalınca kullanıyorum.
0
gece abisi
(26.02.24)
redepra 15mg
0
arakaali
(26.02.24)
Doktora gittiniz mi? Tam olarak sizinle aynı sebepten uyuyamama sorunu yaşıyordum gittim, ilaç yazdı aynı gece mışıl mışıl uyudum bitti.

Bence siz kolayı varken zoru seçmişsiniz sanki.
0
akhenaten
(26.02.24)
4-7-8 nefes tekniği diye bir yöntem var gevşemek için. uykuya dalmak için de stresli bir ortamda gevşemek için de çok işe yarıyor. Google'da nasıl yapıldığına dair birçok anlatım var. İwatch'da da benzeri bir nefes uygulaması var.

@gece abisi +1 diyorum. Defalarca uygulamışımdır.
0
Mirket
(26.02.24)
doktora gitmeni tavsiye ederim. 1 senedir aynı sorunu yaşıyorum. bir çok ilaç kullandım.
şu anda magnezyum, melatonin, keday xr 50 mg ve imovane kullanıyorum.
0
gabe h coud
(26.02.24)
redepra falan bunlar antidepresan ilaçlar. doktor tavsiyesi olmadığı sürece kullanmayın.

bu yöntemler işe yaramadı çünkü listede düzenli egzersizi göremedim. :P o yüzden benzerlerini önermeyeceğim ama şu bir gerçek ki uyku olmadan yatağa girersen uyuman iyice zorlaşıyor. benim de uyku sorunum var daha doğrusu uyku düzenim bozuk. geç yatıp geç kalkıyorum. şöyle ki normalde 2-3 gibi uyku böyle inceden bir yoklar ama yatağa girersem uyuyamam, sağa sola döner uykumu kaçırırım. o yüzden kendimi anında yatağa atacak duruma hazırlarım. yani uyku öncesi diş fırçalama, magnezyum içme vb. hazırlıkları tamamlarım. sonra sevdiğim, kafamı dağıtacak bir şeyler açıp izlerim karanlık salonda. o ara bir melatonin atarım ağzıma (venatura 3 mg) onu emdikten bir süre sonra gözlerim kapanırken hemen tv'yi kapatıp yatağa geçer ve uyurum.

ama sizde aşırı düşünme durumu olduğu için bir psikolog ile görüşseniz iyi olabilir.
0
motosiklet burclu adam
(27.02.24)
Beyin aslında bu konuları unutmamak için senin önüne getirip duruyor.
Zihnini yarın bu konularla ilgileneceğine ikna etmen gerekiyor. Bu konularla ilgileneceksin ama şuan değil, yataktayken gece değil.

Bunu bir kaç şekilde öneriyorlar.
Evindeki spesifik bir yerde detaylarıyla bir kutu hayal et, kitaplıktaki mavi bir kutu. Tüm detaylarıyla hayal et kutuyu, büyüklüğü, rengi dokusu, hangi rafta duruyor vs. Bu kutu senin yarın değerlendirilecekler kutun. Eğer gece bi konuyu kafanda kapatamıyorsan o zaman bu kutuyu tüm detaylarıyla hayal edip, o kutuya gittiğini ve aklındaki o konuyu o kutuya bırakıp kapağını kapattığını hayal et.
Bu şekilde bir hayal kurduğunda beyin bu konuyu yarın bakmak üzere kapattığına ikna olabiliyormuş.
20 sene önce olan rezil olma anını bile kapat kutuya gitsin.

Eğer beynin böyle hayali bir şeyle ikna olmuyorsa o zaman bir defter kalem alıp gece beyninde döndüğü için seni uyutmayan bir düşünce varsa o düşünceyi not alıp, bu konuyu not aldım, yarın bu konuyu düşünmeye devam edeceğim falan gibi telkinler vermen gerekiyormuş kendine.

Yani amaç beyninin unutmak istemediği konuyu not almak ve ertelemek.

Ben de aynı sorunlarla muzdaripken okumuştum bi yerlerde. Raftaki kutu olayı çoğunlukla bende işe yarıyor.
0
zimbirik
(27.02.24)
Uyku hijyeni diye bir şey var, bir bakın isterseniz ama en önemlisi süreklilik:

www.cdc.gov
sleepeducation.org
0
biryazgünü
(27.02.24)
Sağlıklı beslenme, spor, uyku hijyeni +1

Deprem sonrası çok kaygılı dönemler geçirdim, tam olarak bu şekilde atlattım. Gün içinde fiziksel olarak kendimi o kadar yordum ki gece uykuya adeta "düşer" hale geldim.

18 sonrası hiçbir şekilde kahve içilmemeli.
Yatmadan bir yarım saat önce birkaç kaşık yoğurt...
0
silverleaf
(27.02.24)
Benim de uykuya dalma güçlüğüm var. Normalde uyku için kullanılan bir ilaç olmamasına rağmen kaygı ve depresyon için prozac kullandığımdan beri uykuya kolay dalıyorum. Yani en azından yarım saat 1 saat içinde uykuya geçmiş oluyorum. Prozacı kesince en az 2 saat yatakta dönüp duruyorum.
Prozacı gece değil, gündüz alıyorum ama bir şekilde bendeki bazı mekanizmaları düzenlediği için uykuma da olumlu etkisi oluyor bence.
0
curukturpkokusu
(27.02.24)
bir adet terapist kedi, inanmıyorsanız araştırın.
0
Rao
(27.02.24)
bir süre için kahve ve çayı sıfıra indir.
0
orpheus
(27.02.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.