Carpe diem moruque

schrödinger hariç de.

an ki fıskiyesi sonsuzluğun...

içimden takyonlar geçiyor

An diye bir şey yok. An sadece bilinçte....

fena görünmüyor aslında ama bence dahon, geotech gibi markalara bak. ömür boyu garantili oluyorlar kadro konusunda.

o kilo bazı markaların bazı modellerinde gevşemelere yavşamalara hatta gidonun elinde kalmasına yol açıyor. kron'un katlanırının iki defa elimde kaldı gidonu. ufak bi pim koymuşlar. bi de gömülü vida var galiba. ney neyi tutuyor belli değil. kusursuz pilotajla kurtardım amk, hidroliklerini kaybeden jal123 sefer sayılı ölüm uçağındaki gibi heyecan yaşadım.
gidon elimde kalınca ikinciye aynı bisiklete binmem de benim mallığım.

KRON ALMA

decathlon'un katlanır bisikletleri geçen sene ikiye ayrıldı ve kullanıcılara mail atarak toplatıldı. sonrasında üreticiyi değiştirip modelleri güncellediler.

dahon öneririm eğer dahon fiyatlarına çıkarsan mini katlanır bisiklet güzel bir alet www.mini.com.tr üstündeki aksesuarlarla 1750tl gibi bir fiyatı var.

şehir içinde dikkat gerektiren bir lastik boyu var(mazgal çukur ve büyük tekerleğin konforundan mahrum kalmak) fakat katlanma pratiği dezavantajlarından arındırıyor.

Küçük teker başta garip gelir ama bir müddet sonra alışır hatta daha zevkli gelir. Küçük teker daha pratik ve portatif

bu aralar ağzımdan bisikletten başka kelime çıkmayan biri olarak, nawres'in paylaştığı bisiklet çok cezbedici geldi. markası filan da okuduklarıma baktığımda epey iyiymiş gibi geldi.
mesela; bu bisiklet ile aniden hızlanmak istesem, hemen durmak istesem iş yapar mı? bir yarış bisikleti değil ama hız da yapılır mı? teknik özellikleri iyi mi?
bi merak etmedim değil evet:)

Ben ufaklardan aldim cok da memnun degilim, toplu tasima icin katlayacaksan al yoksa katlanir alma.

eğer katlanmayan şehir bisikleti bakıyorsanız
www.bisikletcumhuriyeti.com

www.meridaturkiye.com

mini cok guzelmis ama butceyi asiyor, maksimum 1000tl olarak belirledim butceyi.

bir de ilk onceligim katlanir olmasi, 20inch katlanirlarin surusu cok garip geldi ama alisiliyorsa dusunebilirim, ama 185 boy ile nasil durur bilmiyorum :)

linkini verdigim pininfarina hakkinda bilgisi olan var mi bu arada?

www.deltabisiklet.com

dilerseniz indirim yaptırabilirim, 1000'e yakın bir fiyata alırsınız.

Otobüse filan binmek için 26 sıkıntılı biraz ama balkon için idealdir tabi. 26 inch olarak Trde başka model yok sanırım zaten. Ferrariyi yapan firma diye biliyorum. Ben deonu almayı düşnüüyordum da sorna 20 inche karar kıldım, otobüse vs bineyim diye.

listli mistli sitelerle işim olmaz ama robin reyis has bisikletçidir. o biraz koydu. bisiklet boardlarında falan millet çok paraladı kendini. ben de ağlamaklı oldum reisin fotoları intiharı sebebiyle tekrardan görünce.

virginia woolf
sylvia plath +1
Ian curtis
alexander mcqueen
Jeff buckley
robin williams

Aselsan intiharlarından sonuncusu arkadaşımdı. En çok o etkiledi, hala arada rüyamda görürüm. Bunun dışında Tunus'taki çiçek satıcısının intiharından çok etkilenmiştim.

Bir de geçen gün apartman tepesine çıktığında, miletin heyecanlı gözlerle "Atla da günümüz şenlensin" muamelesi yaptığı adamın, çıkarıp da herkesin üzerine işemesi beni çok mutlu etti.

(bkz: yavaş yavaş delirdim kimse fark etmedi)

Su gecenlerde hipster abi vardi ismi galiba mehmet olan ona cok empati yaptim,rahatin batmasi falan. Bide yavas yavas deliren abla da etkilemisti.

Bizim kislada 3-5 kisi vardi ama onlar hic etkilemedi hic empati yapamadim.

İnto the wild intihar sayilirsa o da etkiledi.

beni en cok etkileyen bu oldu. ah be kardesim yazik ettin kendine.

Benimkisi kocasini oldurdukten sonra balkondan atlayarak asan kadin. En guclusu onunkisi geldi bana. Anlatmak istedigini gayet guclu bir sekilde anladim. Birde kadinlar pek atlayip/asmazlar kendilerini onun da etkisi var tabii.

Bu arkadasinki baya bi karisik anldigim.kadari ile uzun sure yardim aramis, is aramis ancak bulamamis bunun yaninda hor gorulmus asagilanmis ve sonunda dayanamamis gibi geldi izledigim videodan. Fb yorumlarinda da dedigi gibi taksici serefsizi neden goturuyo ki? Ben olsam kaciririm bi yere sakinlesinceye kadar...

bir amaç uğruna yaşamış insanların verdiği kararlar bazen yanlış olsada kızamıyorum, eleştiremiyorum. neden yaşıyoruz ve olayımız nedir? hobisi dahi olmayan insanlarla dolu bir gezegende kendine bir amaç/inanç/öğreti edinip bütün hayatını bunun üzerine kuruyorsun ve o şey senden kendini öldürmeni istiyor. böyle bişey olursa belki intihar geride bıraktığı acının yanında büyükte bir anlam içerecektir. bu arada kutsal kitapları veya herhangi başka bir şeyi götünden anlayıp milletin içinde vücuduna sardığın bombaları patlatmaktan bahsetmiyorum. intihar ancak, işlenen tek bir cinayet varsa intihar oluyor.
bu açıdan bakınca 2006'da inancı gereği hayatına son veren müzisyen jon nödtveidt diyebilirim. satanistti ve inandığı öğreti ona kendini, hayatında en güçlü ve en hazır hissettiği zaman evrenle bir olmaya çağırıyordu. oda 31 yaşında tek kurşunla kendini öldürdü.

en çok muhammed buazizi gibi insanların intiharından etkileniyorum. ya da çocuklarını doyuramayacağı için kendini asıp ölen anne gibi. çok üzücü.

sylvia plath bende takıntıları, hayatı, yaptıklarıyla attention whore intibası uyandırıyor. eninde sonunda intihar etmeyi başararak en büyük ilgiyi toplayacaktı. mehmet pişkin de intiharıyla ilgimi çekmeyenlerden.

edit: şimdi öğrendim, mehtap zengin'e çok üzüldüm... keşke türkiye'den kaçabilseydi.

ben anlamadım bunu. not olarak düştüğün için soruyorum trans mıydı videodaki kişi?

intiharların hepsini politik bulmuyorum. çoğundan da etkilenmiyorum. intiharın etkisini düşünürken artin penik'in kendisini yakması ile "sevgilim benden ayrıldı", "şu kız benden hoşlanmıyor", "bu işe giremedim, işsizim", "istediklerim olmuyor", "kimse beni sevmiyor" gibi şeyleri bir tutmamak gerektiğini düşünüyorum.

mesela amanda todd vak'ası var, bu bullying (zorbalık diyeceğim ama türkiye'de çok dikkat çeken bir konu olmadığı için tam karşılığı olmuyor) olayları ile ilgili intihar. bunun dışında çocuklarını eğitmeyi bilmeyen vasıfsız ebeveynler yüzünden bu tarz şeylere maruz kalan dışlanan, aşağılanan ve sonunda intihar edenlerden etkileniyorum mesela. aynı şekilde tecavüz-taciz mağdurlarının da sinir bozucu. yanlış anlaşılmasın sinir bozucu olan bu intihar eden kişileri çaresiz bırakan savunmasız bırakan, koruyamayan hukuk, güvenlik ve ahlak sistemi.

Evet , trans bir kişi.

İnsanlar bir saniye fazla yaşayabilmek için birbirlerini öldürürken servetini arkadaşlrını satarken, her intihar beni etkiliyor. Aslında her ölüm etkiliyor beni.

ian curtis

o arabayı kım suruyor

www.haberkita.com

HAberlerde de göremedim adıyla, genç kadın olarak geçiyor.

insanların cinsel yönelimleri yüzünden en çok taciz edildiği ve şiddet gördüğü ülkelerden biriyiz. eğer bu sebeplerden intihar ettiyse üzücü. yalnız bunu böyle sebebiyle de açıklasan bu ülkede en fazla "ölmüş tabii yazık" tepkisi alır ama asıl önemli nokta olan bu mağduriyete değinilmez hatta içten içe "iyi ki ölmüş. çevreye kötü örnek olmaz" denir.

fakat dediğim gibi bir öncekinde yazdığım gibi sebeplerden intiharlar konusunda gram etkilenmiyorum. insanlar en zora düştükleri ve artık "yapamadıklarında", gidip 0'dan başlamak yerine onla uğraşamayıp intihar etmeyi tercih ediyorlarsa bundan etkilenme ya da buna üzülme imkanım yok. aynı şekilde ilişki sebepli intiharları da saçma buluyorum.

bu arada yazmayı unutmuşum. evet aracı kim kullanıyor? hani bu şekilde bir intihar konuşması dönerken rahat rahat yola devam etme sebebi ne? ilk paragrafta yazdığım kafadaki insan olabilir kullanan.

Virginia Woolf

Yavuz Çetin

Mehmet pişkin

kuzenim(yıllar geçtikçe daha bi kafamı kurcalıyor neden yaptığı)

elliott smith
layne staley (bilerek ve isteyerek öldü)
robin williams
jeff buckley (intihar olduğu muamma olsa dahi)

bunlar trofoloji denen geri kalmış bilimin yanıtlayacağı sorular. mide pepsin üreten, o pepsinle protein hidrolizi yapılan yer. burada proteinlerin pepsine ulaşmasını engelleyen her şey, proteinlerin sindirimini verimsizleştirecek. aslında proteinli yemekleri başlı başına bir öğün olarak planlamak lazım galiba. bunlarla olabildiğince az antiasit içeren yan gıdalar tüketilmeli.
ama trofolojide ve tıbbın alakalı dallarında fikri birliği görmedim ben.
çok çelişkili görünen tavsiyeler var

Benim bildiğim, proteinlerin aminoasitlere ayrışması için aç karınken yenmes daha etkili çünkü o zaman salgılanıyor ve sadece ona yoğunlaşıyor.

Diğer tarafta spor yapanlar için, farklı şeyler söyleniyor., kilo aldırdığı için.

Ama birlikte almak daha faydalı. Hele et gibi zararlı şeyler için mide daha farklı asit salgılıyor ve bir sürü artık oluşuyor.

Meyveler tok karınla yenmemeli mesela, mide doluyken yenince bekliyor midede. Midede sindirilmiyor çünkü.

Çok farklı şeyler, bunlara kafayı takınca biraz sorun oluyor ama düzene oturtunca vücut alışıyor zmaanla.

geçen diyetisyen ayça kaya, yemeğe çorba ile başlamanın iştahı açtığını, avrupalılar gibi salata ile başlanırsa çiğneme ihtiyacı tatmin olacağından devamında daha az yeneceğini, bunun daha sağlıklı olduğunu söylüyordu.

kadın ve erkeğin yanyana oturamadığı otobüsün olduğu bir ülkede bu soru sorulur mu hocam?

insanların biraz daha rahat hissetmesi için olabilir.

Birbirlerini çükmesinler diye.

Bulgaristanda bazı yerlerde ortak kimse birbirini çükmüyor mesela. Zihniyet meselesi.

Kadınla erkeğin tuvalet kullanım mantığı birebir aynı değil. Biz işeyip çıkıyoruz; kadınlar tuvaleti gayya kuyusu gibi, neler dönüyor belli değil. O nedenle ortak olması pek mantıklı değil gibi.

ayrı olsa da ortak olsa da olur çok önemli bir mesele değil bence.

İş üstünde kimse kimseyi görmese de lavabo kısmına çıkarken giyimini tamamlayamamis olabiliyor insanlar.

akaretler cafe nero'daki karma tuvaletten çıkan bir ablamız bu durumu şu şekilde açıklamıştı:" bu ne ya inanamıyorum. tuvaletler karma. ben çıktıktan sonra girecek bir adam beni çıplak hayal edecek burada belki. belki adam sapık, başka başka şeyler yapacak beni düşünerek".

sen böyle bir ülkedesin kardeşim. ablam çıkınca onun o nazik poposu değdi diye oraları yalayacak adamların olduğunu düünüyor la :D büyük bir devrim olurdu bence.

şu da var, umumi tuvaletlerde kadınlar genelde pedlerini falan değişiyorlar ya. onlar için orası özel bir alan işte. erkeğin girmemesi lazım.

Kadın erkek eşitliğini hak eşitliğinin ötesine taşıyanlar bokunu çıkarıyor. Kadınların böyle bir talebi olduğunu zannetmiyorum. Nükte.

erkeklerin girdigi tuvaletlerde klozetler uzaktan isendigi icin les gibi oluyor. kadinlarin bunu kullanmasi imkansiz. surekli temizleniyor olmasi lazim o da her yerde olmuyor.
bi de ayni yerde olursa ahlaksizlik olur tabi... ahlak onemli. ahlaksiz olursak yasayamayiz.

Çünkü "eyi böyle"

O kadar içli dışlı olmayalım.

estonyada öyleydi. kapıyı açtım 10 taneye yakın hatun tuvalet sırası bekliyordu. Ben de yanlarından geçip tuvaletlerin yanında yer alan 4 tane pisuvara yöneldim, aralarında paravan da yoktu arkadan da görünüyodu falan. Hatta dönüp baktım bütün sıradakiler işediğimi görebiliyodu (neden dert ettiysem asşldkasd) , sonra gidip elleri yıkadıdm, kağıt makinasından kağıt almayı da beceremedim, sıradaki hatunlardan biri gelip gösterdi nasıl kağıt alınıyo makinadan diye. Baya şaşırdım hatta.

Umarım benden sonra kadınlar pisuvara koşup her bi tarafını yalamamışlardır ben oraya işedim diye :/

benim okuduğum ortaokulda ortaktı, pek de değişik gelmiyordu. tuvalet işte.

ne zaman bir avmde pisuvara işemeye başlasam pisuvarda taşak kılı görüyorum. bu söz yeterli sanırım

Sekiz yapılmasın diye.

Ally McBeal izlediğimden beri tuvaletler unisex olsun, tuvaletlerde danslar edilsin isterim ama gerçekler öyle değil. Tuvaletten çıkan kadına pipisini göstermek isteyecek sapıklar var ülkede. İlk cinsel birlikteliğini eşeklerle yaşayanların yadırganmadığı, hayvana tecavüzün beraatle sonuçlandığı bir kültürüz...

Herkesin saygılı, temiz, aklı başında olduğu ideal bir dünyada unisex tuvaletler güzel olurdu.

erkekler tuvaletinden ben bile iğreniyorum. kullanırken rahatsız oluyorum. kadınlar niye daha fazla iğrenmesin tabii de bu kadınlar tuvaletinin laboratuvar hijyeninde olduğu anlamına gelmiyor. olay tabii ki temizlik değil. konu pisuvar olayı da değil. mr. goodcat de güzel bir noktaya parmak basmış mesela fakat konu o da değil.

sebep şu bu o diyemiyorum ama mesela ben de kadınlar ile ortak tuvalet kullanıp 5 yıl sıra beklemek istemem. kafam rahat böyle.

muhtemelen tuvaletin ortak olmamasının sebebi insanlar sevişmesin diyedir. hani ortak olunca kesin seks dönecek demek değil bu. normal şartlarda kadınlar tuvaletine giren erkek ya da erkekler tuvaletine giren kadın (ya da çıkarken) dikkat çeker, girip sevişemezler. ortak tuvalette rahatlıkça sorun yaşamadan girebilecekleri için sevişme ihtimalleri daha yüksek. sebeplerinden biri bu olabilir.

bizim okulda vardı ortak wc. amına koyim böyle bi iğrençlik görmedim, karıdan kızdan soğudum ibneliği düşündüm. karılar var ya öff çok iğrenc yaratıklar her yere ped falan atıyorlar her yer kan revan pislik.

Barlarda clublarda durum öyle. Pek bir sorun olmuyor, hatta hiç.

allah'tan ayrı. bi bara gidip kızlar tuvaletindeki 500 kişilik sırayı görüp erkek tuvaletine direk girince feci şükrediyorum her seferinde. ayrı yerlere işeme sisteminin yılmaz savunucusuyum.

@incredibleMau
Bu sordugumun esitlik ya da esitsizlikle bir ilgisi yok. Konuyu buraya nasil bagladiniz:)

Ortak tuvalet sevdana başka bir anlam veremedim. iyi niyetli bi yaklaşım üstelik benimkisi. Erkek istemiyor, kadın hiç istemiyor, sen niye ortak olsun istiyosun?

Öyle alışıldığı için.

Üstteki yorumlara bakıyorum, erkekler pipisini kadınlara gösterirmiş. Yahu gösteren çıkarır gösterir, tuvalete ne hacet.

Ortak olsa hiçbir Problem olmaz. Hatta şu An ortak olsa, aynı adamlar ayrılmasına da çemkirirdi.

kadınlar için her yer olduğu gibi tuvaletler de bir sosyalleşme mekanı olabiliyor. pedin var mı kremin var mı, diye başlayıp evdeki perdeye gelen muhabbetleri biliyorum. makyaj tazelenecek yer de tuvalet çopu kız bunu yaparken görülmek istenmez bir de kadınlar tuvaletleri de fazlasıyla pis beyler..
ama herşey bi kenara bu ülke müslüman yahuu -bu kadar cevapta nası denmemiş hayret ettim- bu ülkede kocasından başkasını görmemiş milyonlarca kadın var manyak mısın nesin derler adama hatta yolarlar seni öyle birşey önersen (evet unisex tuvalet kullandım adamları da izlemedim bu arada, mecbursam kullanırım o ayrı) ama o tuvalate gireceğine altına yapacak milyonlar var...iyi misiniz?

@92 Tuvalette göstermekle sokakta çıkarıp göstermek aynı değil. :) Tuvalette gösterince "yanlışlıkla oldu" diyebilir. Kimse de sapık demez o durumda. Normal adam zaten yapmaz öyle bir şey. Ha aynısını kadın da yapabilir ama bizde sallayacak bir cinsel uzuv olmadığı için yapması yapan kişi bakımından pek eğlenceli olmaz. Memeleri açıp gösterse de "yanlışlıkla oldu" diyemez.

Bir de kadın tuvaletleri gerçekten daha pis. Nişanlımla aynı mekanda tuvalete giriyoruz, ben tiksinerek çıkıyorum ve bazen tuvaletimi yapamıyorum bile ama o problem yaşamıyor -ki benden daha titizdir evde, temizlik konusunda-.

sadece bizde değil ki müslüman olmayan ülkelerde de ayrı ayrı tuvaletler.

ilk ayrı ayrı olsun fikri nereden çıktı bilmiyorum, hiç düşünmemiştim. şimdiye göre değerlendirirsek; kadınlar makyaj yapıyorlar, kokular sıkıyorlar, ped alış verişleri oluyor filan. daha rahatlar.

hem erkekler kapağı açık bırakırlar. olmasın beraber, ben karşıyım arkadaş.

şaka bir yana elbette herkesin kendini bildiği hayat koşullarında bir olmasıyla ayrı olması pek fark etmez.

cinsel yönden bakılan çeşitli yorumlar gelmiş. ona bakarsan lezbiyen ve gay olan insanlar da var. o zaman onlar için de ayrı ayrı yerler olması gerek.

paris'in göbeğindeki mc donald's da bile ortak tuvalet vardı, cümbür cemaat, çoluk-çocuk giriyordu insanlar

Ortak tuvalet sevdam yok, boyle bir sevdaya tutulmadim. Kadinin ya da erkegin isteyip istemedigi konusuyla da ilgilenmiyorum. Lütfen dikkat edin, basliktaki bir soru cumlesiydi. Kadin erkek tuvaleti ayri, benim bundan en ufak bir sikayetim yok, memnunum da. Bu sonuca nasil vardiginizi anlanadim. Yukarida yazdigim soruyu da tekrar kontrol ettim, bir sorun yok:)


Bu arafa unisex tuvalet ben de gördüm arkadaslar, hic yok mu diye sormuyorum.

Ayrica gittigim hristiyan ulkelerinde de tuvaletler ayri:)

Ayrı olması gerektiğini işaret eden gerekçeleri beğenmeyişin akla böyle bir sevdan olduğunu getiriyor. Adam taşak kılı demiş, yetmez mi bu?

Yetmez, pisuvar o. Pisuvar unisex tuvalette de sadece erkek kullanacak zaten.
Ayrica o killar sadece kadinlari mi rahatsiz ediyor? Bu bakis acisi bana mantiksiz geldi, o yuzden yetmez:)

Haftada bir gün proje için gittiğim bir yerde bu seneye kadar çalışan tuvaleti unisex'ti ve tek kişilikti. Aynı anda sadece bir kişi girebilip kapıyı kitlemesine rağmen, bir kadın arkadaş çok fena rahatsızdı, "Ya ben buraya oturuyorum ama daha önce buraya ayakta işediler. Sıçrattılar. Kaldırsalar, ben dokunarak indireceğim. Kaldırmasalar, doğrudan işedikleri yere oturuyorum" diyordu. Pisuvar sistemi yoktu. Ben çok rahatsız değildim, klozet kağıdı ile kaplıyordum bir güzel. Ama yeni binaya taşınınca tuvaletleri ayırdılar.

genel olarak iyi bir şey olduğu için. ama bizim okulda bir kafede tek tuvalet var, tek kişilik ve ortak hiçbir sorun rahatsızlık olmuyor gibi herkes rahatça kullanıyor üstelik temiz.

fizyolojik fark var bayaa

Kisir tartismasi diyince kisirda hayvansal ne var diye dusundum :( Ustune ustluk bir de canim cekti :D

Bagislamak daha mantikli burda bence, et alip bagislamaktan farki surda ki burda olan bir seyi elden cikartmak istiyorsun. Et almazsan dagitma gereksinimin kalmaz.

hali hazırda olanları kullanmaya devam en mantıklısı görünüyor, hatta benim açımdan tartışmak bile manasız.

Ben de canı kısır çekenlerdenim :) Bir süre "Kısır da mı olmuyor" diye şaşırdım.

Çöpe atmak israf bence. Öyle bir durumda olsam önce bir kullanmayı denerim; eğer içime sinmezse bağışlarım. Başka biri yenisini alacağına halihazırda olanı kullanmaya devam etsin.

3 en mantiklisi. biraz da et yemeleri lazim kafalari az calisiyor.

vegan kişisi o güne kadar yediği hayvanların yağlarını proteinlerini bedeninden nasıl atacağını düşünüyor mu? içtiği sütlerin kalsiyumları çoktan kemikte kalsiyum fosfat oldu. yadiği etlerden gelen demir hemoglobin olmuş damarda dolaşıyor. bunları atamadıktan sonra kırkılmış koyunun, filetolanmış ineğin hesabını sorsa ne sormasa ne?
bu konuda aşırı derecelerde doğallık safsatası üretmeye meyilliyim, ama bence tek ahlaklı et elde etme yolu en geleneksel yöntemlerle avlanmak. zıpkınla balık, koşup yorarak antilop. eline değnek alıp sığır gütmeye başlayınca o iş boka sarıyor. sürüye köpek istihdamıydı, tasmaydı derken istismar çeşitleniyor.

Onlarin yerinde olsam, kesinlikle atmazdim. Hayvan oldurerek imal edilen mali tukerek hayvanlarin olumune katkida bulunmus olursun, ayakkabiyi kullanarak degil. Bir ayakkabiyi ya da cantayi alman, onu tuketmen demektir, ayakkabiyi satin alman onu tuketmendir. Dolayisiyle vegan olman olmadan once aldigin tum ayakkabi ve diger hersey tuketilmis ve katki bulundugunu dusundugun seylere katkisini yapmistir. Bu noktada cope atmak vegan zihniyetiyle celisen bir hareket.

Simdi bu noktada "e ozaman raftaki urun de coktan bir hayvani oldurdu, satin alman birseyi degismez demen lazim degil mi?" sorusu gelebilir. Fakat orada bir ayrim var. Raflardaki urun azaldikca yerine yenisi eklenir, bunun icin yenisi uretiliyor. Satin almazsan yenisi uretilmeyecek.

cope atmak o adamin gosteris icin vegan oldugunu gosterir. niye cope atilsin abi, akil var mantik var. kullanmaya devam ederim ben.

iki gün önce burada benzer bir duyuruya cevap yazmıştım
(git: 885543)

@namus ninjası
et ve mercimekten alınmış proteinleri birbirinden ayrıştırıp vücudumdan nasıl atabilirim, önerin var mı ? :)

bu dünyaya hiç kötü iz bırakmadığım gibi bir fikrim yok, kullandığım ürünlerin ambalajları, ulaşım için kullandığım petrol, çamaşırları yıkadığım deterjan vb. şeyler var

kişisel olarak uğraşım "ileriye dönük", hayvanlara ve çevreye zararımı en aza indirerek yaşamak

vejetaryen ve veganlarla ilgili bir mevzuda da arada biri fırlayıp "et yesinler, beyinleri çalışır" gibi ilkokul 2 seviyesinde cümleler kurmasa keşke. süper laf koyuyonuz yani ajdkdf

vegan değilim, askere gidene kadar vejetaryen yaşadım ve veganlar bildiğim kadarıyla "ellerinden geldiğince en az zararla" yaşama derdindeler. yani her şekilde dünyaya zarar vermeye ve zarar veren sistemin önemli bi parçası olmaya devam ettiğimizi farkındalar. çocukluğu ve gençliği kebapla ve et yemenin önemiyle geçmiş insanlar bunlar, sonra bi gün gelip vegan olmaya karar veriyolar, sizden daha az bilgili veya akılsız değillerdir emin olun, yeterince okuyup etmişlerdir.

ben olsam napardım sorusuna gelirsek. ben gayet deri ceketlerimi başkasına verdim mesela, ihtiyacı olan birine. çöpe atasım gelmedi ama kendim kullanmak da istemedim. her yerde hayvanların eğlence, yemek, giyim, vs sektörlerde kullanmasına karşı olduğumu belirtirken yersiz olurdu "daha önce aldım, giyebilirim" demek.

yünü kırkıldığı için acı çeken koyun görmedim ben hiç, veganlar o olayı yanlış anlamış bence..asıl kırkmazsan hayvan yoluk yoluk olur yavv. baharda kırkmasınlar da bi görsünler yazın ne oluyo o hayvanlar -tabi ciddi cidi hiç domestik hayvanımız olmayacaksa hepsini yabani koyun olarak doğaya salacaksak bilemiyorum :D
neyse çöpe atamam param varsa birine verir görüşlerime uyanı alırım, param yoksa kullanmya devam.

ben yine de et yemeleri taraftarıyım, bazen tartışmalarına denk geliyorum etin faydasını anlıyorum resmen :D ineklerin sütünü çalıyoruz falan diyorlar asdskjl o sütü 2 gün sağma da bak hayvan ne hale geliyor.

Koyunlar acı çekiyor yünleri alınırken. Giysileri çalınıyor en önemlisi.

www.google.com.tr


Hem hiç acı çekmese bile o da kendi iradesi olan bir canlı ve kimsenin ona bunu yapmaya hakkı yok.

freebird5406_2 ,

görmemiştim iyi denk gelmiş :)


athanieltroy

veganlık sadece temel olarak hayvanlara zararı , en azından doğrudan zararı azaltmak. Sonuçta yediğimiz sebzeler üretilirken de böcek ilaçlamaları filajn yapılıyor, yani ölümlere katkıda bulunuyoruz hala ne yazık ki ya da eziyoruz böckleri, ya da vapur balıkları uçak kuşları öldürüyor. Tabi ki ilkelci veganlar , uygarlığa karşı oldıuğu için en aza indirmeye çalışıyor.

Haklısın bu arada. Profesörü de, ilkokul çocuğu da, doktoru da aynı şeyi söyklüyor, et yemezsen sağlıksız olursun. O kadar araştırmarlar var, dünyada 1 milyara yakıon kişi var böyule, onlarda bir şey yok. İşte atıp tutuyor. Elinin altında internet var, açıp baksa.

Et yemeyi bırakmak, yememek bir felsefedir, arka planı sağlamdır. Temelleri vardır. Bu insanlar bir şeyi sorgulamış, oluşturulan algıları kabul etmemiş, vicdanlara da ses vermiş kişiler. Her fikir şeylerinde olduğu gibi, burda da aşırı uçlar ve bağnazlar var tabi. Ya da veganlığın mükemmel bir şey olduğunu, dünyayı sadece veganlık kurtacağını (ekolojik olarak et yemeyi bırakmak büyük bir şey).

Neyse burda propaganda yapmak istemiyorum. Bir vegan görünce sorulan klasik sorular, edilen klasik alaylar.

İneklerin sütü çalınıyor evet.İneğe insan eliyle sperm bırakılarak tecavüzediliyor ve hamile bırakılıyor sürekli. Ve o süt, yavrusu içmesi gerekirken insanlara veriliyor, yavrusu kesiliyor ya da dişiyse annesi gibi oluıyor. O süt , yavrusu için. yavrusu içecek, artarsa artacak , acı çekecek sağılmadı diye. Ama evrim bu, insan nasıl böyle yavruısunun içeceğinden fazlasüt ürettirme yoluhnda ilerlettiyse, yüzyıllar sonra da o inek artk yavrusu içebileceği kadar süt verecek. Yani hayvan bir mal değildir ve onun eşyasını almaya hakkı yoktur. Bu sebeple de bu hırsızlıktır. Gerekirse acı çeksin inek sağılmazsa.

madem bu kadar kısır isteyen var, kısır günü yapalım bir kafeyle anlaşıp :)

kırpmazsan da böyle oluyor, kimse hayvanı yaralamak istemez o işi yaparken.
www.amusingplanet.com

veganların çoğu fikri güzel ben ibnelik olsun diye et yiyin falan diyorum forumlarına girip :D ama süt,sperm,yumurta çalma ve tecavüz etme olayı komik. hayvan bizi anlasa o bile gülerdi bu laflara. kol sokunca tecavüz etmiş olmuyorsun boğayla baş başa bıraksan esas tecavüzü o yapıyor.

onun yerine kapalı ortamda amonyak kokusu içinde 24 saat tutulmalarını falan gündeme getrseler daha iyi çözümler bulunabilirdi. ama çifçiye sütünü çalma derse sen bağa hırsız mı diyon lan diye girişir.

vegan degil, vejetaryenim. gereksiz tuketim inandigim dusunceye ters oldugu icin ben kullanmaya devam ediyorum. cope atmak, bana italya'yi protesto etmek icin benetton'dan bir sey alip yakmak gibi geliyor. ayrica 'deniliyor'lara cok fazla takilmiyorum. vejetaryen olmak dissal referanslara dayanarak aldigim bir karar degildi. kendimle ilgili bir meseleydi.

yalniz yakin olmadigim birinden gelen hediye konusunda ne yapacagim hakkinda net bir fikrim olusmadi henuz.

Deri ve yün gibi akıllıca yönetildiğinde zulumsüz ve üstelik sürdürelebilir ve yenilenebilir malzemelerden petrol ürünlerine gemek kadar malca bir etik yaklaşım daha bilmiyorum.

Bu mallar hayvanlara daha iyi davranılan, üstelik kişisel oluşumlar oldukları için endütriyel üretime çomak sokan küçük çiftliklerde üretilen yün ve ürünlerini redderde gider Nijerya'nın ağzına sıçmış Shell'in ekmeğine yağ sürecek petrol ürünlerinden üretilmiş akrilik ip ve ürünlerini alır.

Et yememenin sonuçları bunlar.

warrior princess ,

seviyene düşeyim biraz; neden böyle yapıldığını anlayamamışsın sanırım. Et ve deri giymemenin sonucu, hayvanların öldürülmemesi. Yılda beş hayvan bile olsa öldürülmesine destekte bulunulmuyor. Olay hayvan temelli. Can var ortada.

Ve daha büyük anlamadığın da şu, bir kilo et üretmek için harcanan su ve bitkinin dünyaya verdiği zarar hakkında bilgisizliğin. Yani kısacası bir et yiyici olarak dünyaya en büyük zararı sen veriyorsun.


divit

veganlar hayvanların acı çekmesine ve sömürülemsine karşılar. yani 5 yıldızlı mezbahada Mozart çalarken altın bıçakla boğazlanmak diye bir şeyi savunmayacaklar. Hayal edilen dünyaada onlar özgürce dolaşacak, yaşayacaklar. İnsanın boyunduruğu altında olmayadan. LİNteki koyun da bir istisna, o kadar uzamıyorlar normalde. O linke bakarak da innsanın ne kadar zalim bir ırk olduğu anlaşıalbiliyor. Koyunlara yüzlerce belki binlerce yıldır bunu yapmışlar ve bu yönde evrilmiş koyunlar. Ama terse dönmesi de mümkün tabi. Eskiden başka imkan yokmuş,ihtiyaçları varmış da şu anki şartlarda ne deriye ne yüne ne ete ihtiyaç var, alternatifleri çok var ve ucuz.

bidiğim kadarıyla bu bizim yetiştirdiğimiz inek ve koyunlar bize muhtaç durumdalar( bazı kedi ve köpekler gibi), doğaya saldığında aç kalıp soyları tükeniyor. ya da sadece belli türleri hayatını devam ettirebiliyor. mesela anadolu yaban koyunu bile doğada koruma altında olduğu halde soyları tükenme tehlikesine girip çıkıyor.
www.tipeez.com
bu koyun da insan yüzünden bu halde değil, insanlar en çok yün veren koyunları çiftleştirip doğal seleksiyonu engellediği için olabilir ama.

neyse mezbaha konusunda haklısın, etin yerine geçebilecek adam gibi besin bulsalar dertler bitecek aslında.

inanır mısın hiç karşılaşmadım.
çok gıcık olmadıysam da dalga geçmem. hiç de hatırlamıyorum yaptığımı.

Ciddiye ciddi dalga duyuruya dalga cevap

ben pek soru sormadım ama sorduklarımda hiç dalga geçen olmadı.

ben bazen geyik yapıyorum kendimi tutamayıp :)

Benle de olmadı da fotoğraf koyulunca oluyor gördüğüm kadarıyla. Biraz kıskanmak mı, komplekse girmek mi o yorumlarım sebebi; o, foto koyabilecek kadar cesaretli, bense anca böyle yorum filan deyip, tam bilmiyorum.

İnsanın dış görünüşleriyle alay edebiliyorlar. Herkes o kadar kendisiyle barışık değil. Gerçi fotoyu attıysa bunları aşmıştır da yine de çok iğrenç hareketler.

ciddi bir soru sordugumda esprili bir cevap verilirse beni rahatsiz etmiyor.
hic dalgayla karsilasmadim. ama esprili cevaplar aliyorum da veriyorum da.

ifşalar haricinde geçen olmadı.10-15 tane sormuşumdur zaten.ama saçma sapan sorular sormadığımdandır yoksa salak sorulara ben de bazen dayanamıyorum saçma cevaplar yazıyorum
edit: mesela bi adam askerde çarşıya çıkmasam erken terhis olur muyum diye bişey sormuştu gel de bununla dalga geçme.

o birazda soruyu soranla ilgili kardeş,
sen şimdi hayat beni yordu, insanlar beni yoruyor, unumu eledim eleğimi astım modunda takılıp, öğrenci olup başka şehirde yaşayıp, evden pek dışarı çıkmadan daha hayata başlamamş, iş hayatına girmemiş, aileden maddi destekle yaşamını sürdürüp bu cümleleri kurarsan herhalde dalga geçilecek.

Facebookta milliyet sözcü gibi gazetelerde yorum olarak atılıyorlar mesela grupları sayfalarını.

domain/dns çok karışık konular. google.com ve gOogLe.com aynı siteler.

eskiduyuru.com eKsiDuyUrU.cOm 'da aynı siteler mesela

onu deneyimleyip gözlemledim zaten ama aynı site olduğuna karar veren mercii kim diye merak ettim :)

dns' de domain sorgularinin case insensitive olarak yapilmasi gerektigi belirlenmis ve implementasyonda ona gore yapilmis. sitenin ayni site olduguna karar veren mercii o an domain sorgun hangi dns servera gidiyorsa o. bu serverin boyle davranmasi gerektigini soyleyen mercii de ietf.

bir de şu var, büyük harfle tarayıcına adres girdiğinde tarayıcı direk onu küçük harfe çevirip sorgu yapıyor.

teknik olarak fark yok çünkü talep her şekilde google.com olarak gidiyor.

Domain name server ile alakalı. URL case sensitive aslında ama dns ignore ediyor. Bazı yerlerde ama büyhük harf kulalnılması lazım.

Bazı siteler var, telefonuna gelen kod, oraya geliyor, sonra kodu giriyoerdun filan da facebootka bilmiyorum. Googleda oluyor genelde.

tel no olmadan üye olabiliyordun en son. sorun olmuyor versen de. lakin yine de güven sorunun varsa, vermek istemiyorsan sahte bir numara al şuradan:
k7.net ücretsiz.

ülke kodu +1 olsa gerek bu servisin.
not: iki hafta boyunca kullanmayınca numara iptal oluyor.

Satın almaya gerek yok online free sms receiver yaz sitelere rastgele gir.

sizlerin güvenliği için bu yaptırımlar

çerezleri temizleyip, gizli tarayıcı ile falan deneyin bence. hatta modemi falan bi baştan başlatın. sonra tekrar deneyin üye olmayı. şüpheli durumlarda kimlik doğrulamayı zorunlu kılıyorlar. herkes için aynı prosedürü uygulamıyorlar.

sen ilk oturduysan sıra sendedir 3 set bitene kadar kimse karışamaz. ama karşındaki rica ederse değişerek yapalım mı diye yardımcı olabilirsin senin set aranda o girer.eğer makineyle çalışıyosanız evet denmeli bence çünkü ağırlık kolay değiştiriliyo ama bar ile çalışılıyosa ağırlık tak çıkar uzun hikaye.

set arası alette oturabilirsin ama boşuna oturup terletme bence önünde bekle yada havlunu üstünde bırak.

haci ben stres oluyorum adam basimda dikilince.

2 farklı alet ile setleri birleştir. set arasında gezin, diğerine geç. araya birinin girmesine izin vermek gerekir bence. öyle 1-2 dk boyunca alette oturmak doğru gelmiyor bana.

bir sen bir o yapsa daha iyi olur tabii. Zaten setler arası 30-60sn bi ara veriyorsundur herhalde. Ama ben 1 set falan kaldıysa şunu yapıp vereyim diyorum mesela.

ilk seti bitirir kalkarsın. bekleyen adam da bir set yapar kalkar. sonra sen ikinci sete oturursun. bitrir kalkarsın. adma da yapacaksa yine o da bir set yapar. böyledir.

bazı embesiller var. makineye ya da neyse işte oturuyorlar. yarım saat kalkmıyorlar.

edit. set arası alette oturma. yürü nefes al.

set arası dediğin 20-30 saniye olur, burada bir kaç dakika yazılmış, enteresan.

O kadar kalabalik spor salonundan kacin abi. 3 seti pasa pasa bitir. Racon beklemektir

artı bilgi olsun: bir aletin başına geçip hareketi yapmayıp söz gelimi telefonla uzun uzadıya konuşuyorsa nazikçe kaldırılır ve yine kendisi olmaksızın suyunu, havlusunu bilmem başka bir özel eşyasını alete koyup dakikalarca gelmiyorsa nazikçe yine o eşyalar kaldırılır ve işine gücüne bakılır.

ya onun senin başında dikilmesi de ayrı hıyarlık. insan rahatsız etmez biraz uzakta durur. ben de olsam rahatsız olurdum.

Eğer 1-2 dakika ara veriyorsan, versen daha iyi. ben 10 saniye filan ara verdiğim içni kalkmıyorum ama bazen yorulunca ben öneriyorumbaşımda dikilene, birlkte yapalım itersen, şu kadar setim kaldı. Ağırlıklar genelde uuyşmuyor ama benm de bhareket yaparken öyle oturan birini bekelmek istemiyorum, soruyorum kaç set, bazen ben diyorum birlikte yapalım ,bazen o diyor. Bazen bekliyorum. beklerken benelde bacak girerim.

bence rahat 40 vardır.

adamin yag orani dusuk. yani cevresi 40 cm olabilir ama boyle gorunmeyebilir senin kollar. ozetle rakamlara takilma. calisirsan olur.

basket topunun çapı 25 cm desek

kol topun 5/2 si kadar görünüyor. 10 cm çap desek senin kol daha geniş mi çıktı n'oldu şimdi.

ayni gibisiniz galiba.

39 falandır.

17 inc vardir.

adam bi kere nigger, yani gündüz feneri. sen neden onunla kıyaslıyorsun kendini ki? çevresini tuttursan rengini tutturamazsın.

37 sıkmadan.

gitar. ağacı bekledikçe değerlenir.

elektronik olmaması lazım. mekanik bir şey olsun ve karmaşık bir şey olsun.

ya da kinder supriz şirinler koleksiyonu olabilir, hala var mı emin değilim

aslında amaç para kazanmak da değil, nostalji olsun diye :)

tasolarım hala duruyor futbolcu kartlarım da öyle :) ama seri vs olarak değil ne yazık ki...
günümüz içinse kinder sürprizin şirinler 1 ve 2, sünger bob var :) bir de buz devri ama o tam değil :/

ben iddaa eklerimi saklıyorum eheh. hem kendim yazdığım için hem de 20 sene sonra bakmak için öyle. hoşuma gidiyor. mesela şimdi de elimde 80'lerden bir gazete olsa çerçeveletip duvara asarım. hoş. 2035'te de bu zamanın gazetesini, daha da eğlencelisi iddaa ekini okumak çok güzel olur benim için. daha doğrusu saklamak. ne okuycam aynı sayfayı sürekli.

bakalım o zaman gazete kalacak mı, tasarımları nasıl olacak, dil ne kadar değişmiş olacak, futbol takımları ne kadar değişmiş olacak, ne bileyim şimdi serie a'daki torino o zaman nerede olacak... ona bakmak için. saklıyorum.

ben de bir sürü şey vardı annem atmış.

tasolar vardı bir torba.
bilyeler vardı.
kinder koleksiyonum vardı.
bir sepet dolusu eski oyuncak vardı.

ben mesela üniversite zamanında( Çanakkale de okudum ) bozcaada şarabı aldım hala da duruyor 4 sene oldu.Saklıyorum benim için önemli ve değerli. Sen de böyle kendin açından değerli olan bir şeyi saklayabilirsin.

taso dedin, bir ton vardı, kayboldu hala yanıyorum :)

analog olan her şey olur, ne bileyim kasetler bile şimdiden antika oldu.

Çok çok uzun vadeli bir şeymiş :)

şimdiden al çalışır durumda ericcson a1018 falan. veya daktilo al. antika çakmak ibelo falan. üretimi durmuş şeyler bul işte. mobylette motosiklet olabilir. güzel bi bisiklet, mızıka, üretimi durdurulmuş kaliteli bir kalem (ince rotringleri bilen bilir), antika saat falan işte

dergi olabilir. ilgi alanına göre uykusuz vs...

tekirdağ'da üretilen tekirdağ rakısı. söylentilere göre tekirdağ'da ki fabrika kapatılıp rakı üretimi nevşehir'e kaydırılacakmış.20 sene sonra da tekirdağ üretimli rakıların piyasası çok olur.

Bisan marka dede bisikleti.

blog.bisikletcim.com

ilgi alanın olan veya yaşamına giren şeyler olsa daha iyi olur bence. sonuçta kendin için saklayacaksın.
bende hababam sınıfının afişi var mesela, tee 76-77 yılından kalma. yatılı okul anısı olarak saklamıştım. 80 mb lık hard disk var, 35 inç 5,25 inç floppy disketlerim duruyor, müzik kasetlerim duruyor. 80 li yılların almanakları, 80 öncesi dergilerden bazıları duruyor.
çocukların tasoları da duruyor onları da atmadım. ilk frp izmircon afişi, doğankardeş dergileri, ilk defterleri resimlerinin çoğu ohoo bissürü şey daha atmadım, saklıyorum. evlenene çeyiz niyetine veriyorum :p

canı yanmıstır, küsmüstür. yarına kadar unutur, barısır.

Kendi düzelir.

Git mincira mincira sev. Bir iki yuz vermez sonra gelir yine surtunur.

@rayde +1

aynen küsüyor namussuzlar. çok komik lan. git biraz sev hemen şımarır.

Yaş mama ver varsa bak nasıl kanka oluyosunuz tekrardan

:(

azcık sev okşa yanından geçerken bi de mamayı esirgeme yarına düzelirsiniz

at sokağa kimin patron olduğunu görsün

hayat demeyelim de beynin temel merkezlerinin artık geri dönmeyeceği gösteriliyor. 5-6 kadar uzman doktor imzasını atıyor.
aileden organ bağışı için izin isteniyor. yoksa cihazlardan ayrılmasına bir engel yok.

Cihazlardan ayrilmasina izin verilmeyince ne olcak peki?
Kendileri toplanip mi karar vericekler makinalari kapatmaya?

Yok. Beyin ölümü gerçekleşip geri dönen kimse yok. Tek doktorun kararı değil kurulun kararı ve birçok test yapılıyor doğrulamak için. Organlar ziyan olmasın başka insanlara hayat verebilsin diye makinede bağlı tutuyorlar. Çekince solunum da duruyor. Ölmek kalbi solunumu durmak demek değil. Sinir sistemi hasar görmemişse kalp masajı suni solunumla 1 saat sonra bile geri dönebiliyor kalbi duran bir kişi. Beyin ölumu gerceklesmisse geriye hücresel bir kabuk kalıyor.

@Lim5 peki o zaman bu fisin cekilmesi neden aileye birakiliyor? O zaman desinler hastanizi kaybettik organ bagisi yapicakmisiniz diye,bu daha makul degil mi?
Boyle olunca hangi aile cekin fisini diyebilir ki?

@brnbrs

adamın ben o hücresel kabuğu yaşatmak istiyorum, imkan bende - para bende deme ihtimali var. sonra gene aynı adamın organ bağışlama bilincinin gelişmemiş olma ihtimali var. özgür bir ülkede bu sorular soruluyor bu yüzden.

edit : şu an benim bir şey söylemem çok zor. yazdıklarınızdan kötü bir sonuç çıkarmak da istemiyorum. ben duygularımdan bağımsız konuştum, organ bağışının bilim dünyasındaki yerini belirtmek için yazdım. o an gelirse nasıl olur bilmiyorum ama kendimin ya da herhengi bir yakınımın bu durumla karşılaşması sonucu düşünüp taşınıp geleceğim nokta, organ bağışı olur, umarım olur.

Gerçekten bilmiyorum çok karışık. Aileler ayırmak istemezler zaten. Sadece hekime bırakmak da çok büyük yük.

BAzen dersin, kalbi atsın yeter. Beynine, gözlerine bakmaya sesini duymaya ihtiyacım yok. Orda yatsın öyle sadece....

@Alm est ailemden kimse organ bagisina karsi degil,tek derdimiz bu karari kim nasil verir.

Yani kizimin fisini cekin demek cok zor.

Çok üzüldüm, ne desem bilemedim.

Mevzu bahis bağışsa beyin ölümü varsa Son karar ailenin.

birim!!!!!!!!!1bir

18 bin ver bana

ikiii!!! (ezik gibi hissettim kendimi)

ben de o zaman bana 5 bin lira hediye edersen. buradan 5 kişiye 1000 tl veriyorum. (promosyon böyle olur.)

üçüm bak. çıkarsam üçüm birini vermek yok ama.

@fukka onlar da 100'er lira dağıtsa ohooo ne güzel olur

araya kaynak yapmayalım, c1b2k3'ü de unutmayalım :)

saadet zinciri gibi olur sizin iş, ben diyeyim :D

Bana şu kitabı alsan yeter www.pandora.com.tr

beşbin lütfen,
İyi çalışmalar,

@for day to break kalanını ihtiyacı olan birilerine dağıtırsın :)

@buff orta halli bir ikramiye çıkarsa alır yollarım :)

@buff, ikramiyeden amorti çıkarsa ben de kitabı alıyorum sana :) herkesin kendisi değil de hayalleri bonkörmüş :))

Ayyy gençler valla beni çok mutlu ettiniz ya:D
@sen de git ve çok iyi yol çok teşekkür ederim, kitabı almasanız da sevindirdiniz beni:)

@buff gönül ister ki her koşulda hediye edeyim ama hala öğrenciyim :(
hayaller hayaller :)

@buff, rica ederim. 1 ocakta unutturma bana :)

benim hakkimi baskasina verebilirsin. sagol yine de.

@sen de gitme, düşünmen, inceliğin yeter:)

@cok iyi yol 1 ocak sabahında mesaj atıyorum o halde:)

@buff, tamamdır :)

Ben de yazıyorum ama benim hakkımı Atatürkçü Düşünce Derneğine bağışlamanı istiyorum. Makbuzu da buradan yayinlarsin artık.

çekilişe katılmak istiyorum.

KAyıt nerden?

@ground 5 bin sizin adınıza bir miktar da kendi adıma memnuniyetle bağışlarım :)

@mattiadestro sırayla yazıyorum :)

Bana da bi binlik yeter ama hibe istemiyorum borç olsun düze çıkınca ödemeye başlayım sana..

@EkimBebesi bir gün sen de bana bir konuda yardımcı olursun ödeşiriz :)

Kitap ben de alırım ya buff
Maksat gönüller hoş olsun :)

katılmak istiyorum

Bana da littmann cardiology iii alırsan yeter, ısrar edersen 5 bini de kabul ederim dershaneye para gerek :/

www.sahibinden.com
Fazla bi şey istemiyorum :) Borç olarak :))

@cunupkral istediğin mercedes olsun :)

umut dünyası. varım diyorum!

ok reserved

Benim 9 bin lira KYK kredi borcum var, 5 bin lira işimi görmez. 9 bin lira alabilir miyim karşim? Eyvallah sağolasın şimdiden.

Bi beş binini alırım bende

bana 5 bin yetmez, yurtdışı eğitim masrafımı karşıla yeter:/ istediğim okulda yaparsam 2 seneye faiziyle öderim zaten...

Bedelli bedelini daha yatırmadım:/

herkes listeye eklendi 2 bedelli 21 de diğerleri olmuş :D
bu yardımlara 400 binden fazlasını ayıramam ama :/ hepsinin yeri hazır :/

@merveyasar gittiğin her yerden bana da birer küçük minik şeyler alacaksın ama?
resmen ruhum fakir sanki kendim dünya turu vs yapmayacağım da :(

@merveyasar odamın duvarını metal ile kaplatır orayı doldururum ^^

muhtemelen 3-5 saat kendimde olmam sonrasında ilk iş buradan yazarım işlemleri halleder parayı alır, buradan sizlerle iletişime geçip banka hesaplarınızı alırım sonra da banka müdürüne talimat veririm işler hallolur :D

planlar hazır tek gereken ikramiye :D

@sen de git sen de unut Burası senet niteliği görmez ama SS aldım :D istediğim sadece eski bi mercedes :)

üzülerek söylüyorum ağlayarak yazıyorum bana çıkmadı sevgili duyurucular :(

Mahvolduk :(

bakalım diğer ikramiyelerden çıkarsa sizlere küçük hediyeler alırım :(

Bana para ver

@cok iyi yol o da olur :/

@merveyasar hayallerimin yıkılmasının hayaller yıkacağını kim tahmin edebilirdi ki :(

Mercedes gitti fav dan çıkardım :(

yüzüne bile bakmazdım. umursamazdım yani.

Evlenme arifesinde haberim olursa hiçbişi diyemem açıkçası.

Filmde ne oldu peki merak ettim

"kötü ne kadar kötü" bir de "aradan ne kadar zaman geçmiş"e bağlı olarak değişir.
cevap çok kötü ve az zaman ise o işi bozarım :d

Güler geçerdim

Filmdeki senaryo olarak değil, yolda otobüste işyerinde filan da karşılaşabiliriz.

Fİlm hala devam ediyor aslında da. Kötü kız, tüm aileyeiyi görünüyor, bu kızı hatırlamıyor görünüyor , 10 sene filan geçmiş. Kızı okuldan kovmuşlar,atmışlar. Alay etmişler filan. Bu kız da gerçek yüzünü düğüne kadar ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Kız gerçek tabiriyle ezik gibi gerçirmiş liseyi.

Tartışma programlarına çıkıyor mu bilmiyorum ama mustafa öztürk var. Caner taslaman'ı severim ama çok kafa patlatıyor.

cihan saçlıoğlu'nun karşısındaki tavrına baktın mı?

cihan stüdyoyu terketti.

Cihan saçlıoğlu ile çıktığı programda hiç ters bi hareket görmedim ben. Bi fizikçi çıkıp olayı aydınlatsa keşke saçlıoğlu'nun saçmalayıp saçmaladığı konusunda. Ha haklıysa bile gereksiz bir agresif tutum sergiledi. programı terk etmek falan daha çok din adamının yapacağı şey, bilimadamının değil.

Ytü de öğretim görevlisi kendisi, bir kaç kitabı da var bende. GÜzel şeyleri var.

twitter.com/teyfur bu adamı da takip ediyorm, o da Ytü de.

Ve BEyza Üstün.

beyza üstün bizim hocalardandır diyebilirim de.. caner taslamanla ne alaka?
beyza hoca hakkaten ne alaka lan taslamanla?

celalpirin programına gelirsek de, taslaman bir defa sol yanına aldığı ilahiyatçıyla beraber saçlıoğlunun damarına çok güzel basıyor. bir defa bunların üçü akademisyen. cumhuriyet yazarı olanı bilmiyorum akademik vasfı var mıdır? varsa nedir. ama ilahiyatçı ve taslaman beşeri bilimci, cihan hoca fizikçi. bir defa
BUNLAR BİRBİRİNİN MUADİLİ DEĞİL LAN AYIK OLUN!
cern deneyine allahın ilahiyatçısını neden çağırırlar lan? taslaman neden bunu sidekick yapar kendine lan?
siz bunu nasıl normal gürürsünüz LAAAAAAN!
çakayım okana, taslaman anca okan gibi parazitlerin programlarında anlamlı konuşur, uzlaşmacı tavır takınır. hasta etmeyin adamı. pop kültür felsefecisi arıyorsanız alın caner sizin olsun. okana da yakışmış.
ama bak, cidden bak, tek amacı, alanında çığır açması beklenen bir deneyi, halka ulaşabileceği bir programda sunmak olan hevesli bir fizikçinin, taslaman gibi o ilahiyatçı gibi "blöfçülerin" karşısında (metanetle) teoloji argümanlarını çürütmekle falan uğraşacağını sanmayın.

popüler bilim programına ilahiyatçı koymak itliktir. ha o ilahiyatçının fizik ya da doğa felsefesi hakkında yayını varsa bilmem.
newton'dan beri o tür adamlar pek çıkmıyor. hem kalükülüs çözecek hem doğal teoloji çalışacak falan..
geçiniz. taslaman pop kültürde kendine yer bulur. hiçbir fizikçi de karşısında ona kafa sallamaz. (enis doko hariç)

Cok ilginc lan, caner taslaman-cihan saclioglu durumu ayni kilicdaroglu-gokcek karsilasmasindaki durum gibi. Ayni seyi izliyoruz, kimin mantikli konustugu kimin zirvaladigi kabbak gibi ortada, ama hala zirvalayani siddetle savunanlar cikiyor. Aklim hayalim almiyor nasil olabiliyor.

Caner taslamanin saglam oldugu alanlar varsa da bilim bunlardan biri degil arkadaslar. Fizik hic degil. Ek olarak @ninja, orhan bursali cumhuriyet bilim teknik'in editorlugunu yapar yillardir.

newton gece gunduz ebced hesabı yapıp tevratın sifresini çözmeye calısan bir adam

caner taslaman bir felsefeci ve felsefe programlarina katilmali.
ama kendisi bilim sohbeti yapilan yere girip konuyu bilimden allaha saptirmaya calisiyor ve bilgi haznesi bilimadamlarininkine ulasamayacak seviyede oldugundan surekli ayar yiyip oturuyor.
cihan saclioglu o programda polemige girseydi muhtemelen caner taslaman rusva olacakti ama, bir bilimadaminin yapmasi gerekeni yapti ve programi terk etti.

newton örneği abes gibi gelebilir. varsın olsun. biraz egzajere etmezsek nasıl anlaşılacak değerler? hicap duya duya ortalama bir günümüz teologuyla bir fizikçiyi aynı kefeye koydum ama yapacak bir şey yok. enis dokonun çok etkisinde kaldım ondandır:
www.kitapyurdu.com

@comptrol valla dergi ve makalelerine bakmadım. ilgilendirmiyor da çok :) sağlamlıkla sadece bunu mu baz alıcaz? makalesi varsa iyidir yoksa kötüdür mü? :)
okan'a katıldığı programı izlerseniz hem fizik, hem felsefe, hem din konusunda yetkin olduğunu görürsünüz :)

her konunun uzmanıysa okanın programında işi ne?

İyide din ve bilim sürekli çatışan veya uzlaşmaya çalışan veya kimilerine göre uzlaşan, bu konudaki mutlaklığı ve muğlaklığı tartışılan bir kavram olarak bir fizikçi ile dincinin tartışması neden bu kadar rahatsız etmiş anlamadım :)

@ninja yahu ne tuhaf adamlarsınız okan'ın programına çıkmasında ne gibi bir sakınca olabilir. Okan'ın programına çıkan her insan boktan mıdır? Sevil Atasoy'lar, Levent Erden'ler, vs vs alanında iyi insanlar çıkamaz mı?

@bohr www.youtube.com konunun başı daha ne allahı kitabı?

@comtprol trollük yapıyorsun. Din, felsefe, fizikte seviyem ileridir. Oldu mu?

şimdi baktım. harvard'da da öğretim üyeliği yapmış.

felsefe üzerine diye biliyorum uzmanlıgı

günümüzde popüler bilim kanallarından halka seslenmek isteyen bilim insanlarının kanalları bellidir. yani belliydi. eskiden bilim ve teknik vardı mesela. tasfiye edildi. daha gen kadrolarla açık bilim, kuark bilim topluluğu, evrim alışkanları, evrim ağacı ve astronomi vs hakkında yayın yapan sosyal medya kanalları var çoğunlukla.

felsefe için böyle bir kanal yok. varsa da halka ulaşamıyor. (ulaşamıyor yani bana ulaşamadı en azından ben habersizim böyle oluşumlardan)

günümüz feylesofları da kapağı okan bayülgen gibi amorfların programlarına atıyor.

son olarak, konudan alakasız tabii ama.
cyrano de bergerac der ki, "acaba bulup da bir avuç sersem, meyhane köşesinde dâhi olmak mı hüner?"

adnan hoca'nın ağzı bilimsel laf yapanı.
bir tık ötesi değil.

@ninja yahu bilim teknik mi kaldı arkadaş ya? 1990'lara ait baskıları var vereyim sana istersen onlardan devam et. Sosyal medya demişsin bir de orası çok mu güvenilir sanki. açık bilim, yalansavar vs gibi saçma sapan blogger'ların yazdığı şeyleri yayınlıyorlar. ayrıca bu mecraların kitlesi belli. bir avuç insan, ne kapital gücü var ne bir şey. eh o zaman kanal olmadığına göre bunları kapatalım. felsefeciler felsefe kanallarında çıksın, mimarlar sadece mimar tv'de çıksın, müzisyenler sadece mtv'ye çıksın, fen bilimciler de sadece science porn twitter adresinden yazsın o zaman. hayatımda daha saçma bir şey duymadım. bir de referans olarak facebook sayfasından bozma iki tane sosyal medya vermişsin :) peki günümüz feylezofları ne bok yemeli böyle bir kanal yoksa? hiç çıkmamalılar mı? yoksa bin tane kişinin beğendiği facebook sayfasına mı röportaj vermeliler? :)

@titiraprap sonsuz evrenler'e deneysel diyen oxford fizikçisi var karşısında? caner de olmadığını söylüyor ki doğru. ee? :s şimdi sadece ağzı laf yapmak mı bu?

@secilmis uye fazla konuyu okumadım.
caner taslaman sadece laf kalabalığı yapan demagog biri.
karşısına einstein'ı çıkarsan, sinirden ne diyeceğini şaşırtıp saçmalattırır.
çünkü fizik tartışarak yapılmaz deneyle, matematiksel ispatla yapılır.

Konuyu epey dagittik ya neyse.

Bilimdeki en onemli ozellik acik goruslu olmak, deneysel metotlarlar kullanmak, eger veriler sizi yanlisliyorsa (ki cok sik yanlislar) gorusunu degistirip tekrar denemektir. Tekrar ediyorum, acik gorusluluk esastir.

Taslaman gibilerin ise sabit fikirleri vardir, calismalarinda dogru oldugunu dusundugu seyi ispatlamaya calisir. Bu bilim degildir.

Hitabet konusuna gelirsek, bilim insani literaturden, tartismalardan, yaptiklari calismalardan ve olasi etkilerinden bahseder. Konustugu konularin sinirlari bellidir. O konularda derin bilgiye sahiptirler.

Taslaman gibiler fikirlerini dogrulamak icin bilimsel jargon kullanir. Tartismasini degil, hakli cikmasini bilir. Her konuda isine gelen gorusleri alir, kendi soylemek istedigine destek olarak kullanir. Konulari derin degil, yuzeysel bilir.

Umarim yeteri kadar acik olmustur.

@f_d bu konuda zaten haklısın onunla ilgili bir şey dediğimi hatırlamıyorum. önceden kodlanmış olarak bilim yapmaya çalışması yanlış ama bu konuya hakimlik, yorumlama gibi şeyler tamamen farklı. sonuçta din de yorumlama, bağdaştırma işidir. burada bilimden veya dinden bahsetmiyoruz. ikisinden bahsediyoruz.

Cern deneyinde dinden bahsedilmiyor hocam, dinin yeri ayri. Programin kurgusu yanlis yani. Hadi oldu bir yanlislik diyelim. Karsinda o konuda uzman biri varken, bilim adamina dusen oturup dinlemektir. Bilmedigi konularda iddia etmek bir bilim insaninin haddi degildir.

Cunku gunumuz bilimi cok derin, konu olarak uzmanlasma had safhada. Oyle iki makale iki kitap okuyarak konuya hakim olamazsin. Bir konuda uzmanlasacaksin, diger konularda mecbur yuzeysel kalacaksin.

Hadi tum bunlari da gecelim, tartisma kulturunu bilmen lazim. E onda hepten sinifta kaliyor. Karsindakini dinle, kendi fikrini anlat, degil mi? Hayir, laf kesmeler, saldirilar, ustten gormeler... Bir de bunlari kifayetsizken yapinca insanin sinirine dokunuyor.

@secilmis uye

biraz gec kalmisim ama, evet o fizik programinda allahtan bahsetmeye henuz firsat bulamamisti. bilmiyorum daha once izledin mi ama genel olarak evrim tartismalarinda da konuyu oraya getirmeye meyilli bir arkadasimiz.

felsefe yapiyorsa yapsin eyvallah. ama bilimi buna alet edip "allah vardir"a getirmesi itici.

Çünkü herhangi bir programdan yaklaşık 13 MB daha fazla boş alana ihtiyacınız var.

Bir programı sildim, geri yükleyemiyorum. Sanırım bu da bununla ilgili.

birkaç program, fotoğraf vs. sil ki yer açılsın, sonra clean master tarzı bir program yükleyip bir taratmayı dene, gereksiz programları ve hafızayı şişiren geçici dosyaları siler.

var olan programlarınızdan bazılarını (hatta bana kalırsa tamamını) bellek kartına aktarın.

Toplamda 3 uygulamam var zaten. 4.yü sıkıştırmaya çalışıyorum. Fotoğrafların hepsini sildim. Bir tane bile kalmadı. Mesajları silmem gerek sanırım. Tüm program verilerini de sildim. 3 uygulamayı SD karta taşıdım.

Android mi? Hafızadak ibazı şeyleri sd card taşımak iyi olabilir. Sd carttan biraz hafızayha aktaran programlar var, genişliyor böylece.

Onun dışında, rehberi kaydetip silip sonra tekrar yüklemek de azaltabiliyor çünkü kabaıyor bazen.

uygulamara gidip hepsinin cache'ini silmek en iyilerden biri, tabi hafızada olanların.

Android. Aktarılabilecek tüm şeyleri SD'ye taşıdım. Artık sistem dosyaları kaldı. Cache'ler silindi. Rehber işini deneyeyim.

Fotoğrafları sd ye karydet diye bir seçenek olması lazım. Hafıza 120 mb civarı en az, 120 mb 3 programla dolması zor. Bir program sürekli bir şeyler kaydediyoro lması lazım. Uygulamara gidip sadece cache değil data da silmek lazım. Sonra tekrar gmaile giriş yaparsın.

Datalar da silindi. FOtoları zaten bilgisayara alıp sildim. İlk günden beri bu sorun var zaten. Uygulamaların kemiği dışında hiçbir şey kalmadı.

her geciken gün için bir mermi yerleştiriyorlar bünyene, bacaklardan başlıyorlar. ona göre hareket edelim

ya abi siz de bu admaları iyice pislik lanet yaptınız bu adamlar borc veren insanlar tahsil edecekler tabii ama peşin mi sitiyolar yoksa banka gibi mi

peşin sitmiyorlar da taksit taksit sitiyorlar adamın belasını.

banka gibi ama daha fena. yani 100.000 lira aldıysan bankadan kredi çeksen 150.000 geri ödersin, ödemezsen evine haciz gelir ya, bunlar senin zor durumundan faydalanıp 100.000 lirayı ne bileyim 250.000 lira olarak geri istiyorlar, işine gelirse. banka falan kredi vermediği için mecbur alıyorsun nasıl olsa öderim diye, ödeyemezsen de evine haciz gelmiyor, iki tane silahlı adam geliyor. istedikleri parayı istedikleri vadede ödersen gelip vurmazlar merak etme.

bizzat tanıdığım tefeci yok da bu adamların hepsi yan mahalle mafyası değil aq ya geciktirdin diye sıkacak halleri yok. tayyip olsa bile yine öyle borcunu geciktirdi bacağına bi tane sıkın deyip sıkamaz. dünyanın hiçbi yerinde o kadar rahatlık yok.

aklı başında mafya gerektiği zaman sıkar sadece. kendi şanına zeval gelmesin diye. tefeci de kendisini sıkıntıya sokacak miktarı borç vermez zaten, yani borç verdiği adam "abi 3 gün sonra verebilirim olur mu" dediği zaman "ya şapşik o parayla iş yapcaktım uff bugün vermen lazım yhaa :((" diye mızmızlanmaz. bu işler teminatla oluyor zaten, referansla oluyor. bana para vir deyince tefeci para vermez. senin işleyen bi fabrikan falan varsa örneğin, sen 3 gün sonra mal alacaksan, tefeci o gün eline para geçeceğini bildiği için müsamaha gösterebilir.

bugün vermedi tak tak kafasına sıkın öyle bi dünya yok. tamam mafya devletle iç içe, mafya babaları yargıyı bile kontrol edebiliyor tamam ama canım sıkıldı bunun kafasına sıkayım öyle bi olay hiçbi yerde yok. gerçekten sorun teşkil eden adama sıkılır sadece.

dediğim gibi bizzat tanıdığım tefeci yok, kimseye hiçbir şekilde tefeciyle muhatap olmasını da önermem ama önüne gelenin kafasına sıkan manyaklar gibi de görmeyin bu adamları. sizin benim gibi insanlar. sadece zenginler ve silahları falan var.

Bıçaklıyorlar genelde. Bizim tanıdık vardı bu işleri yapan. Evine filan gelip eşyalarını alıyordu. Kolaylık sağlamıyordu sanırım.

ya abicim kursun sıkılacak bi para istemicem zaten efendi gibi aylık 650 650 öderim tanıdığın olan yeşillendirsin :D

bizim yan apartmanın altındaki kebapçı aslında tefeci. kebabı yan iş olarak yapıyor. küçük esnaf. o tanıdıklarına güzellik yapıyor. tanımadıklarına vermiyor.
bir de kredi borcu öteleyen tefeciler var. ödeme günü gidiyorsun. yatırıyor hesabına. posu var, para hesaba girince çekip işlemi tamamlıyor. işlem ücretini peşinen girişte alıyor.

aynen hacı böle bakkal makkal oluyolar esnaf oluyolar da adres var mı bildiğiniz

o işi ben yapıyorum da kesin sıkarım sana ben dayanamayıp şu tipe baq

Dağılın yetkili abi geldi.
Şimdi faizciler çeşit çeşit. Kumarhanelerde falan olanlar ölücü boş senede de imza artırırlar her boku da yaparlar. Ama genelde faizciler eskisi gibi değil. En başında herkese vermiyorlar artık öğrenci işsiz asgari ucretle çalışan vs. Bir depolis hakim avukat vs ye de vermiyorlar kesinlikle.
Sistemleri şu şekilde aylık % 5 ile 15 arasında faiz uyguluyorlar. Mesela 10bin lira 1 aylık istersen 1 ay sonrasına 11bin tlik senet yazyazıyorlar %10 ise. Piyasa genelde aylık yüzde 10. Tarih de atmazlar. Yamuk yaparsan 1-2 sene oncesini yazıp extra faiz de alıyorlar. Eğer boş senede imza at derlerse atma. Direk arkanı dön eğil. pantolon kilot çıkar adam işini hemen görsün.

@ground cok yuksek abi faizler olmaz öle daha makulu yok mu

@emo sen naber ya

abi gözünü seveyim makul tefeci mi olur? yüksek işte faizler onu diyoruz ya zaten.

bankanın risk grubu görüp kredi vermediği kişiler için adamları bankadan ayıran taraf tam olarak bu işte. banka sana kredi vermiyor, para lazım, o zaman gel ben vereyim ammaaaaaa faizi yüksek olur ona göre. ödeyemezsen alırım minibüsü abbas kardeş.

Çok sağlam biri isen madden veya teminat ipotek verirsen %3 e kadar bulabilirsin.

bilgisayarı güvenli modda aç. combofixi o şekilde yardır bir de.

Benim acilmayan bos gorunen dosyalar kurtulur mu peki

Karantinaya almıştır, programı açıp karantina sekmesini bulup oraya bak. Almamış da olabilir eğer çok tehlikeli sezdiyse. Onları test edip laba yollayıp sonra temizse geri koyma ya da silme ihtimali var. GÜvenli modda taratsan daha iyi malwarelar ile.

belime sarılan.

Höst ayı bel ne öle ilk buluşmada hişşş

Ya bu işin ortası yok mu be

homeros'un destanında bu konu şöyle ele alınmış:

''hadi deli oğlan, hadi belime dolan
hele bi öp bakalım, kızı dudağından''

sokaklar bu kadar kezban doluyken ilk üç kişinin, ilk buluşmada belime sarılsın demesi istatistik bilimine aykırı bacılar

Teori konuşmanın olayı bu.

hala herkesin bel demesine inanamamaktayım. umudum yeni gelecek muhafazakar yanıtlardan yana :D

Yalan amk, insan bu la. Geyik gibl, kurt gibi, şempanze gibi 10 Dakka sonra yürüyemez. İnsan kadar zeki bi ebeveyni olacak ki anca öyle hayatta kalacak...

Senin atan Oğuz öyle doğmuş asdfg

Sarışın bir kadın vardı, öyle büyütülmüş. Görüntüleri vardı. Sorgulamadım yalan mıdır diye de bir maymun bir kaplanı filan büytüyorsa, bir aslan bir antilopu evlat edinebilyiorsa, insanı edinmemesi için sebep yok.

doğrudur, sonuçta alayımız hayvanız.

bu tip insanları en çok psikoloji ve linguistik alanlarındaki çalışmalarda okuyabilirsin.

Eğer o sıra ikiside aynı durumda ise olabiliyor. Yani hayvan yeni doğum yapmış olacak, bebekte annesiz kalmış olacak.

Bazen kedi köpeği falan besliyor aynı sebep.

Insan olur mu bilmiyorum..

kar mı var istanbulda :(

Tepe tırmanma algoritmöasının maksimum verimle çalıştığı Beylikdğzünde var. Bir kaç saate belki balkonumda kardan Buda bile inşa edebileceğim.

kar mı yağıyor ya? iki saat önce dışardaydım hiçbir şey yoktu. bence kar topu değil kardan adam etkinliği daha tatlı olur. kar topu bir zamandan sonra kavgaya dönmesin :D

Beylikduzu ise duruma gore gelirim. Sonrasinda salepler benden, eger gelebilirsem.

Edit: Tabii ben önce bir Beylikdüzü'ne dönebileyim.

Beylikduzu'nde iyi kar oluyor diye biliyorum, ben gelirim. Beylikduzu olmak zorunda degil, musait olursam Istanbul'un herhangi biryerine gelirim:) Suratta kar kutlesi patlatma fotosu cekeriz:))

"hani beni gençliğim nerede" diye bi şarkısı var. o güzeldir, ki tek dinlediğim ahmet kaya da odur zaten.

beni vur
kendine iyi bak

Korkarım

Yakarim geceleri ve Merhaba.

Bu ikisi beni bambaska yerlere goturur. Ama her sarkisi benim icin ozeldir, ozel zamanlari hatirlatir.

Bu arada saka degil, bildgin Turk milliyetcisiyim, hatta ulkucuyum. Ama bu adamda buyulu birseyler var. :)))

oyle bir yerdeyim ki
gecmiyor gunler
su daglarda kar olsaydim

Vallahi apoyu özledik, kendimden geçiyorum.

Yok be hayatımda dinlemedim.

kum gibi ahmet kaya 101 ya. geç onu

hmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm

valla kendine iyi bak en güzel şarkısı sanki. iki tane olsun diye eylüle isyan diyorum bi de.

sağolun arkadaşlar. kendine iyi bak biraz daha baskın çıkıyor (çok az da olsa) gibi.

cinayet saati

tek bi şarkı seçiyosak siz yanmayın derim heralde. kore dağları da olabilir. hep sonradan var tabi bi de.

www.youtube.com

kendine iyi bak
şiire gazele
hep sonradan

ilk üçüm böyle

kocero ve cocuklugumdan kalan, hatirladigim ilk sarkilardan biri oldugu icin safak turkusu.

Bizim ülkü ocağında kafama sıkar giderim çalar her gece.

Derin bir ah çektin

tr.wikipedia.org

Cinayet saati.

Yakarım geceleri, hep sonradan

neyleyim..

başım belada.

karanlıkta
beni vur
hep sonradan
eylüle isyan gibi
mahur

bir acayip adam
tedirgin
hadi sen git işine
uçun kuşlar uçun

1. öyle bir yerdeyim ki
2. kendine iyi bak
3. hani benim gençliğim

sıralamak çok zor, üçe indirmek çok zor. yine de ahmet kaya'nın popüler top 3'üne alternatiftir benim listem. kum gibi'yi, beni vur'u, başım belada falan herkes bilir.

-Tutuşur Dizelerim
-Beni Tarihle Yargıla
-Korkarım
-Yalancı Ayrılık

Hafta sonu ben soracaktım bu soruyu, sonra dedim ki boş ver hafta içi sorayım :) Hayat ne garip...

tezgahtar nebahat'i nasıl unuttum ben yahu.

yakarım geceleri
tedirgin

-dardayım.

hep sonradan

çek mustafa çek

yakarım geceleri, şiire gazele,ne yandasın

gevşek anlarımda gel hadi gel
ciddili anlarımda tut ki gecedir (bunu queensryche'in operation mindcrime albümüne koysan sırıtmaz bana kalırsa)

niye böyle anne
www.youtube.com

baş kaldırıyorum
www.youtube.com

bu gala daslı gala
www.youtube.com

Programı kaydettiğin dosyada olacak not defteri. write yapmaya çalış, göreceksin oluşturduğu yeri zaten, yaratacak. exenin olduğu debugun bulunduğu klasör, ilk baştaki nereye kaydesilsin klasörü.

masaüstü biraz alengirli bir yer. windowsdan windowsa değişebilir yeri.

onun yerine root'a kaydetmeyi dene. "c:\\deneme.txt" gibi.

* uzun zamandır bu işlerle uğraşmadığım icin atlamısım sanırım, root'a her zaman yazılamıyormus. "c:\\temp\\\deneme.txt" gibi sabit bir dizinde açarsan arama derdin olmaz dosyayı.

*
önce dosya açılırken başarıyla açılıyor mu onu kontrol et.
açmada/yazmada/kapamada hata olmamalı

masaustune yazmasi gerekmiyor. verdigin path'e yazmasi gerekiyor. path vermediysen uygulamanin calistigi, (console uygulamasi oldugunu varsayiyiyorm) yani exe'nin yaratildigi yere acar.

kodu buraya yaz, bakalim.

int main{

FILE *fp;

fp=fopen("./dosya.txt", "a+");
if (!fp){
printf("Dosya acilamadi.");
exit 1;}
fclose(fp);

return 0;
}



bunu yazınca diyelim projen c:\\devc\\projects\\cprojem klasöründeyse oraya atar.

root a kaydetme. bazı windows sürümlerinde yazılımların kök dizine erişmesi için ek izinler gerekiyor. C: ye yaz dediğinde hata alabilirsin. en iyisi kullanıcı klasörü içinde bir yere götürmen.

içine leblebi kırıp atabilirsin ya da tarçın. koy bardağa kaşıkla ye.

mayhoş tarcın bi de leblebi lazım bardağa koyup icersen de olur ca kasığıynan da yseden de süper lan canım cekti

önce sade iç bardaktan. sonra leblebi yiyerek iç yanında. sonra da tarçın dök üstüne azıcık öyle iç. seversin güzel bir şey.

hafif tarçın ve yeni çekilmiş sıcak leblebi olursa harika olur yani bunlarla güzel gider.Ama sek de içebilirsin.Mayalı olduğu için ekşimsi bir tadı var.Ben genelde seviyorum ama içlerinden tek bir markanın akmandı galiba adı onun bozasını seviyordum ki o da ekşitmiş olabilir tadını son zamanlarda.Diğer bütün bozalar çok ekşi geldi, sevemedim.Umarım bozan fazla ekşi değil ve güzeldir.Öyle olunca soğuk kış gecelerinde orgazmik olur ama boza candır yine de.Tavsiye ederim, ısıtma falan yok tabii ki:)

canım istedi benim de, hala bozacılar dolaşıyor mu ya? bardakta kalanı parmaklamayı unutma.

Dolaba koy. Sıcakta ekşir. Sakın ısıtma. Tarçın leblebi...

Boza tatlı da sevilir ekşi de. İçinde mayalanma olduğu için alkol de vardır. Bilmem kaçıncı Murat meyhaneleri kapattığında bozacıları da kapatmış. Leblebiyle tarçınla güzel olur.

teşekkürler!
tarçınla deniyorum şu an, güzelmiş gerçekten :) canı çekenler kusura bakmasın...

bir su bardağı boza 300-350 kalori bu arada çok da abartmamak gerek :)

Yulaf koyup yiyorum ben.

bence ahmet siktirsin istediği yerde kalsın.

aahhh for sure..

bu kadar itibarlıysa 100 dolar muhabbeti yapmazdı. parayı ödeyip kaldırırdı o çifti orada, bir daha da seninle muhattap olmazdı. booking com falan girmezdi.

Sen bilerek bi hata yapmamissin ki. Mahcup olacak bi durum yok. Ayrıca adam babanın oğlu değil ki ekstra indirim vs yapasın. Sana söylenen fiyatı iletmissin. Cevap da vermedi diyosun. Yapicak bi'şey yok bence. Sıkma canini.

otelin işletmesi sana geçtiğinde istediğin gibi fiyat verirsin güzel kardeşim. itibarlılar gelir onlara iskontolu yaparsın. biz geliriz bize booking com + bir miktap parayı sokarsın gönlünce.. lan ben iyice tilt olmaya başladım bu itibarlı kişiler taifesine. neyse ki çadırım var. matım var. mis gibi uyku tulumum var.

cidden adam son zamanlarda gördüğüm en sağlam iğnelemeyi(kibarca söyleyeceğim zaten üzgünsünüz) yapmış.

booking zaten en ucuz ücreti verir siz de bu ücreti kabul edersiniz, yani sizin için en düşük fiyat odur. bari o fiyatı verseymişsiniz :/ burada adam kendini kandırılmış hissetmiştir sanırım. çok uzak değilse bari transferden ücret istemeseydiniz :/

bu saaten sonra daha çok üstelemeyin bence.

booking.com'dan alıp da mı gelecek acaba, ben onu merak ettim asıl. yalnız efsane olmuş sahiden, yapacak bir şey yok.

mahcup olunacak bir durum var ortada.
bazı arkadaşlar özel biri değil ki indirim yapasın demiş de mesele indirim meselesi değil ki. adam booking.com dan sizin otel için daha ucuza fiyat görmüş 100 dolardan. budur mahcup olunacak sebep. dolayısıyla transfer dahil ücretsiz misafir edin bence..

ben arkadaşlar gibi düşünmüyorum, yani otelcilikle alakam yok ama her kartvizit verdiğin kişiye indirim, ücretsiz transfer yaparsan o otel nasıl dönecek?

adamın itibarlı biri olmasının önemi ancak şu olur, otel kendisi veya misafirleri için sık sık lazım oluyorsa bunu belirterek fiyatta anlaşma yoluna gidebilir. böylece düzenli müşteriniz olur, siz de her kolaylığı sağlarsınız. iki taraf da kazanır. öbür türlüsü adamın uyanıklığı oluyor sadece.

for sure da bambaşkaymış bu arada.

fiyatlarda indirim falan yapma durumun yoksa otelimiz var diye insanlara reklam yapma bence. pazarlama kısmında söz sahibi değilsen mahcup olma ihtimali var böyle maalesef. yapacak bir şey yok artık önündeki maçlara bakmak lazım.

Ah be kaçan fırsata bak.

Nayah. BEyrut.Clinic gibi yerlerde esn partiler yapıyor da ben ve çoğu Erasmuslu arjkadaşım pek sevmiyor bu mekanları. ONun yerine popüler barlara gitmek daha iyiolabilir.

tabiiki roof kızlar varsa ben de gelirim

Taksim'deki Tavanarası'nda çok oluyorlar. Doğrudan Erasmus için değil ama çoğunlukta onlar oluyor.

kadıköy- ayı ve yanındaki 1-2 yere geliyorlar.

www.bodyforumtr.com

kasları şişirmek ve güçlenmek için çok ağırlık diye biliyorum ben. az ağırlık çok tekrar ne işe yarar emin değilim belki dayanıklılığı arttırır. ani patlama ile uzun süreli çalışma farkı gibi. tabii bunlar tahmin işin uzmanları gelirlerse net bilgi verirler.

az ağırlığa bir zaman sonra kaslar alışıyor sadece formu korumaya yarıyor diye biliyorum o yüzden, daha fazla ağırlık+1

Yağ yakmak istiyorsan az ağırlıkla süperset işe yarıyor mesela. Önceden bölge çalışılmış, bir kas kütlesi var ama o kadar sert ddeğilse ağırlık arttırılmalı, geerekirse tekrar azaltılmalı.

amaç? sadece kol göğüs geliştireyim diyenlerdensen fark etmez ikisi de.

ciddi programlarda genel eğilim, her hareket için formunu bozmadan kaldırabileceğin son ağırlığı baz alman, başlangıç seviyesindeysen o ağırlığın %50-60 ını nispeten çok tekrarlarla, hareketi doğru yapmaya çalışarak (yani düzgün formda), misal 8-12 tekrarlık setlerde yapman. (3-5 set arası, izole ettiğin kas grubunun kuvvetine bağlı olarak setlerde min. maks. bu)
bir sonraki seviyede maksimumunun %60-75 civarı ağırlıklarla 6-8 tekrarlı 3-5 set.
son seviyede, maksimumunda (ve her hafta belli oranlarda ağırlık arttırarak), 4-5 tekrar, formunu zaten artık iyice oturtmuşsun, vücudun dengeli, 3-5 set.
elit powerlifter, atlet tayfası maksimumlarını (ki bu adamların maksimumu mesela squatta 220 kg) bir iki defa kaldırıyorlar.
naim süleymanoğlu mesela, zamanında olimpiyata maksimumunda, günde iki üç defa kaldırarak hazırlanıyor. adamın bütün aksiyonu o. nasıl sporsa bu..

Kürsüz kas gelişimi için en iyi tekrar aralığı 5-6. Ama öncesinde yormayacak ağırlıklarla daha yüksek tekrar sayısında setler yapılmalı. İzolasyon yapılacaksa da daha yüksek tekrarlara çıkılabilir.

misal.
".... gibi."

"Ele almak"

ÖRnek olarak, örnek vermek gerekirse.

Bir bakıma...
Neticede .... gibi..
.... gibi...
Çoğu zaman ... gibi...
.... örneklendirilebilir.
Her zaman ... .. .. . olduğu gibi.

farzı misal

bunu x gibi düşünebiliriz.

x, y, z gibi örneklerde de görülebileceği üzere.

misalen

"farzı misal" doğru değil sanırım, "farzı mahal", ya da "misal" şeklinde olması daha doğru.
ama her durumda biraz eski kalabilir, yukarıda söylenmiş, "örnek olarak, örnek vermek gerekirse" ifadeleri daha iyi bence.

Asal çarpanlarını buluyor. fonksyion sayıyı parametre olarak alıyor. 2 while içinde, sayıyı 2ye bölüyor

ilk ve daha sonra k yi bir arttırarak kalansız bölmeye çalışıyor, kalansız bölerse asal çarpanıdır.

mesela sayı 120 olsun. öne 2ye bölüyıor, 60 kaldı, ekrana 2 yazdırdı. k bir arttı 3. 3e bölldü 20. ekrana 3 yazdı. 4e böldü 5 kaldı , ekrna 4 yazdı. 5e böldü 1 kaldı. 1 olunca çıkıyor.

Düzenleme: soru hatalı. Asal çarğan bulmuyor, çarpan buluyor. Asal çarğam, asal sayı çarpan demektir. Bu, asal sayıl olmayanları da buluyor.

Tekrar dzenleme: Buluyor, doğru. 120 yi 2ye bölüyor. 60 . 60ı 2 ye tekrar. tkerar 2ye. Ama her seferinde yazdırması saçma olmuş. Optimal da değil.

Ben 150 lirayla geçinebiliyorum. Tabi belirtmek lazım, kalacak bayağı arkadaşlarımın olması, ulaşımda fazla para harcamamam gibi şeyleri.

hiç almıyorum. bana yetiyor.

0 (sifir)
issizim.

haziran ayında izmirden istanbula ani bir kararla taşındım ve ilk işime başladım.

2000tl maaş alıyorum.
istanbula taşınmak için kredi çektim, 200tl onu ödüyorum, 240tl öğrenm kredisi 30tl katkı kredisi geri ödüyorum.

bi şekilde yetiyor. freelance işler özellikle önemli.

Haftalık 20 lira falan. O da kutu sigara alayım diye. Tütün mahfediyor boğazı.

bende işe yenı basladım maas tam net değil ama 2binin az üstü.

değişmekle birlikte 2500 küsür. harcamama yetiyor, ama para biriktirmeme yetmiyor, çeşitli sebeplerden ötürü.

kişisel olarak söylemiyorum yanlış anlamayın ama, bunu bir erkek kezbanı yapar zaten diyerek çıkartırdım listemden zaten :/

qapak olur Kanqa

kesinlikle koymalısın. hatta ben de sırf koymak için bunu izin verirsen tabi; facebook hesabımı tekrar açmak isterim. baya beğendim. nerden buluyorsunuz böyle güzel lafları ya :(

Hatay ha. Sorman hata. Hemen yap.

ya kezban, ya da kamilsin ama kesinlikle ergensin.

kezo derler ama yine de sen bilirsin.
erkek olsun, kadın olsun kimse için uygun değil. ben böyle bir yazı görsem birinin profilinde çok yalnız bir insan galiba kimse uyarmamış kardeş yapma, etme, gitme dememiş diye düşünürüm.

choq shekil qanqa


Duruş : √
Bakış : √
Şekil : √
Kalite : √
Estetik : √
Zerafet : √
Letafet : √
Uyum : √
Herbişi : √
Test Edildi, Onaylandı... 10 Numara Kusursuz
sEMPATİ oRANI...
██████████ 95%
eGO oRANI...
███████████ 96%
kARİZMA oRANI...
████████████ 98%
bAŞARI oRANI...
█████████████ 99%
tOPLAM sONUÇ 100%
NAZAR DUASI_____
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ حُسْنا""
وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ حُسْناً وَإِن جَاهَدَاكَ لِتُشْرِكَ بِي مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَا إِلَيَّ
مَرْجِعُكُمْ فَأُنَبِّئُكُم بِمَ

suriyeli misin kardeş? hatay'da neye bakmıyoruz?

çok ergence.

Kapak dediğin böyle olur kardeşim. Bence yap gitsin.

off harikaymış, kesinlikle yap abi. ben de büyütüp çıktı aldım evin bir duvarına boydan boya bunu yazdım, balkona da pankart olarak astım, yakında da dövme yaptırmayı düşünüyorum.

Yash kach?

(ç)alıntı yabtım müsaaadenleee :D :D :D

Ülkenin en büyük emek hırsızı, asıl o yayın evleridir. Hİç sorgulanmadan kabul edilir bunun böyle olduğu, yani korsanın kötü olduğu, artık kanıksanmıştır.

Devlet buna el atıyor, vergi verilmiyor diye daha çok. OYsa normal kitaptan diyelim 3 lira kazanıyorsa, korsan alınca artan parayla başka bir şey alırsa o kişi, diyelim sigara alırsa daha fazla vergi ödeyecek toplamda, yani devlet için de avantajlı bir durum asdfgh

Yayınevleri kar elde etmek için kurulmuş kapitalist sistemlerdir. Eskiden olduyğu gibi bu işi aşkla yapan, edebi ulvi duygularla yapan yok. İşçilerini sömüren, çok çalıştıran, telif hakkı sahbine az para veren firmalardır. Bazı banka yayınevleri mesela bankaya dayalı ya sırtı; yazarları satın alıyor, kitapçılar rafları işgal ediyor, küçük yayın evlerini yok etmeye çalışuyor.

O dünyada çok kirli işler de var, yayınevleri korsan basıyor. BÖylece satış yapıyor, vergi vermeden. Yazara bildirdiği sayı ile bastığı sayı aynı değil.

Kara para denince akla işportacılar, korsanlar geliyor, Sabancı Tayyip Koç filan gelmiyorsa o toplumun ahlak yapısını sorgularım.

Ve artık yayınevleri şekilci trende uyuyor, mesela standlar açıyor. Reklamlar yapıyor. Kitaoları artık süslü püslü basıyor, orta sınıfa hitap ediyor. Bir kitap yahu, renkli aynalı cafcaflı kapapa sayfalara ne gerek var.

Karın şişiyorsa diyaframdır. Köpek gibi dilini dşarı çıkarıp nefes alırsan göreceksin, diyafram. Ya da yatarken de diyaframdan alyıoruz.

uzakdoğu felsefeleri de dahil olmak üzere, bilmisel kaynaklarda da diyafram öçneriliyor ama çoğmuz doğuştan mıdır bilemiyorum akciğere alyıoruz. Ben arada aklıma geldikçe sismeatik biçime döküuyorum ama bir süre sonra gidiyor işte. Koşarken diyaframa alamıyorum mesela.

Tiyatrocuların yaptığı jhayalara nefes alma tekniği var bir de , ölü gibi yatarlarken hareketsiz görünsünler diye. Onu çok merak ediyorum mesela.

nefes alırken göğsün yerine karnın şişiyorsa diyaframdan nefes alıyorsun.

Her zaman değil ama arada şunu yapabilirsin;

Sanki bir çiçeği kokluyormuş gibi burnundan nefes alıp, kaşıktaki çorbayı üflüyormuş gibi veya bir mumu üflüyormuş gibi ağızdan nefes ver.
Bu sakinleştirici bir şey.

Şehir-yol hangisi? Ne sıklıkla kullanılacak? Alt ve üst fiyat limiti nedir? Aradığınız özellikler var mı?

Sana şehir bisikleti lazım.

Carraro, Salcano, Bianchi, Sedona markalarının şehir bisikletlerinden tipi ve fiyatı sana uygun olanlara bakıp, en yakın bisikletçide canlı olarak gördükten sonra bir test sürüşü yapıp almanı tavsiye ederim.