Aşk Adamı
selam dostlar,aracım park halindeyken 2014 senesinin sonlarında yasak parktan çekildi. fakat hep durduğu yerdeydi neden oradan çektiler senelerdir anlayamıyorum. 2. araç olarak yatıyordu 10 bin lira falan eder değeri.her neyse ben şehir dışındaydım olaydan 40-50 gün sonra haberim olundu. Çalındı mı
selam dostlar,
aracım park halindeyken 2014 senesinin sonlarında yasak parktan çekildi. fakat hep durduğu yerdeydi neden oradan çektiler senelerdir anlayamıyorum.
2. araç olarak yatıyordu 10 bin lira falan eder değeri.
her neyse ben şehir dışındaydım olaydan 40-50 gün sonra haberim olundu. Çalındı mı falan derken gittim araç çekilen yere otoparka. Sordum dediler aracınız çekilmiş. Araç nerde dedim burada uzun süre kalan arabaları kemerburgazdaki otoparka goturuyoruz dediler tamam neyse eyvallah.
benden 500 lira para istedi pazarlık yapmak istedim kabul etmedi sert konuştu bedavadan bende sinirlendim sonra alırım dedim çıktım gittim.
(araya tanıdık sokarız bir şeyler olur diyerekten)
neyse ben uzun süreler uğraşmadım kaymakamlıkta tanıdık vardı adam arandı konuşuldu bedava almak için adam gene vermedi aracı.
aradan seneler geçti benim aracı alasım tuttu. adamı ben kendim aradım çok efendi konuşuyorum durumu izah ediyorum bak, param falan yok külüstür arabaya biniyorum falan diye. 2 bin lira nakitim var bunu sana verim aracı alıyım.
gelin bir konuşalım dedi tamam dedim geliyorum.
Ana gittim şerefsiz oğlu şerefsiz yok ben bu arabayı 2 bin liraya vermem.Zaten seçimlerden dolayı her ay 50 bin zarardayım bana dert yanıyor. Dedim senin zararını ben mi karşılıcam durumum yok alamıyorum.
Geldi benden 6 bin istedi dedim 100 bin liram olsa gene vermem ipler koptu tabi. ben parasız vermem ben almam derken gene almadan çıktık aracı
Bu arada adamın fotoğraf direkt ofsayt. O tipi alır çöpe atarsın konuşma uslubu falanda iğrenç.
Asıl konuya geliyorum şimdi sen gel bu konuşmadan sonra bana 7 bin liralık icra kağıdı yolla yediemin otopark borç harç diye..
fakat bunu ilk kez yolluyor 300 lirayken yollamadı 2 bin lirayken yollamadı aracın değerini bulmasını bekledi ve bu olayda art niyet olduğu açık net.
İcra kağıdına itirazımı nasıl yapmalıyım ve ekstradan bunlara ben ayrı dava açmak istiyorum
yardımcı olan herkese şimdiden teşekkür ederim.
Dip not : Ben aracın peşine koşmamakta kesinlikle hatalıyım biliyorum dostlar fakat mevzu araç mevzusundan çıktı zaten umurumda veya satmak istediğim bir araba değildi.
sadece adamın çakallık yapıp araç değerini beklemesine uyuz oldum. bana çok daha öncelerden de yollayabilirdi bu kağıdı.
aracım park halindeyken 2014 senesinin sonlarında yasak parktan çekildi. fakat hep durduğu yerdeydi neden oradan çektiler senelerdir anlayamıyorum.
2. araç olarak yatıyordu 10 bin lira falan eder değeri.
her neyse ben şehir dışındaydım olaydan 40-50 gün sonra haberim olundu. Çalındı mı falan derken gittim araç çekilen yere otoparka. Sordum dediler aracınız çekilmiş. Araç nerde dedim burada uzun süre kalan arabaları kemerburgazdaki otoparka goturuyoruz dediler tamam neyse eyvallah.
benden 500 lira para istedi pazarlık yapmak istedim kabul etmedi sert konuştu bedavadan bende sinirlendim sonra alırım dedim çıktım gittim.
(araya tanıdık sokarız bir şeyler olur diyerekten)
neyse ben uzun süreler uğraşmadım kaymakamlıkta tanıdık vardı adam arandı konuşuldu bedava almak için adam gene vermedi aracı.
aradan seneler geçti benim aracı alasım tuttu. adamı ben kendim aradım çok efendi konuşuyorum durumu izah ediyorum bak, param falan yok külüstür arabaya biniyorum falan diye. 2 bin lira nakitim var bunu sana verim aracı alıyım.
gelin bir konuşalım dedi tamam dedim geliyorum.
Ana gittim şerefsiz oğlu şerefsiz yok ben bu arabayı 2 bin liraya vermem.Zaten seçimlerden dolayı her ay 50 bin zarardayım bana dert yanıyor. Dedim senin zararını ben mi karşılıcam durumum yok alamıyorum.
Geldi benden 6 bin istedi dedim 100 bin liram olsa gene vermem ipler koptu tabi. ben parasız vermem ben almam derken gene almadan çıktık aracı
Bu arada adamın fotoğraf direkt ofsayt. O tipi alır çöpe atarsın konuşma uslubu falanda iğrenç.
Asıl konuya geliyorum şimdi sen gel bu konuşmadan sonra bana 7 bin liralık icra kağıdı yolla yediemin otopark borç harç diye..
fakat bunu ilk kez yolluyor 300 lirayken yollamadı 2 bin lirayken yollamadı aracın değerini bulmasını bekledi ve bu olayda art niyet olduğu açık net.
İcra kağıdına itirazımı nasıl yapmalıyım ve ekstradan bunlara ben ayrı dava açmak istiyorum
yardımcı olan herkese şimdiden teşekkür ederim.
Dip not : Ben aracın peşine koşmamakta kesinlikle hatalıyım biliyorum dostlar fakat mevzu araç mevzusundan çıktı zaten umurumda veya satmak istediğim bir araba değildi.
sadece adamın çakallık yapıp araç değerini beklemesine uyuz oldum. bana çok daha öncelerden de yollayabilirdi bu kağıdı.
0
araçı park etmemişsiniz terk etmişsiniz. özel bir park alanında değil de kamuya açık bir alanda sahibinin arayıp sormadığı ve yine sahibinin araç çekildikten yaklaşık 50 gün sonra haberinin olduğu bir aracın asıl orada devamlı olarak kalması tuhaf değil mi?
0
itiraz ederseniz ve adam dava acarsa, davayi kaybetmeniz halinde borcunuza ek olarak bir de icra inkar tazminati odersiniz haberiniz olsun. o nedenle avukata danismanizda fayda var.
0
yeddiemin depolarının asıl kuruluş gayesi orada malların kirasını almak veya güvende tutmak değildir. kira borcu malın değerini aşsın diye bekletip kira borcuna karşılık mala sahip olmaktır. şu durumda depo sahibin yaptığı tamamen hukuksal bir durum. bunun yerine şartları oluştuysa aracınızın kaldırılma sebebini bulup, haksız yere kaldırılması nedeniyle uğramış olduğunuz zararı tazmin etmek. veya kaldırma işlemini iptal ettirip aracınızı geri almak.
0
hukuki olarak pek bir itiraz hakkın yok şu an için. kötü niyet diyemezsin çünkü 50. günde durumdan haberin olmuş. ve günlük kiranın yaklaşık ne kadar olduğunu biliyormuşsun.
icra takibine herhangi bir sebep göstermeden de itiraz edebilirsin. geçici olarak icra süreci durur ve karşı taraf sana dava açar. davayı da kazanır aradaki gün farkı ve avukatlık masraflarını da alır senden.
bu arada o araç gerçek piyasası 10 bin lira ise ihalede 6-7 bin edecek. senin borcun 10-15 binlere dayanırsa bir de aradaki fark için başka malların üzerinden haciz işlemi uygulanır.
icra takibine herhangi bir sebep göstermeden de itiraz edebilirsin. geçici olarak icra süreci durur ve karşı taraf sana dava açar. davayı da kazanır aradaki gün farkı ve avukatlık masraflarını da alır senden.
bu arada o araç gerçek piyasası 10 bin lira ise ihalede 6-7 bin edecek. senin borcun 10-15 binlere dayanırsa bir de aradaki fark için başka malların üzerinden haciz işlemi uygulanır.
0
qazaqwsx
Merhaba,Yaşınızı bilmiyorum ve bu yaşınıza kadar yaşadıklarınızı da. Benden büyükte olabilirsiniz küçükte.Bu yaşınıza kadar arkanıza, yaşadıklarınıza baktığınızda kişisel deneyimlerinizden, acılarınızdan veya başarılarınızdan ne ders çıkardınız?Birisine tek bir öğut verseniz ne verirdiniz? İstediğin
Merhaba,
Yaşınızı bilmiyorum ve bu yaşınıza kadar yaşadıklarınızı da. Benden büyükte olabilirsiniz küçükte.
Bu yaşınıza kadar arkanıza, yaşadıklarınıza baktığınızda kişisel deneyimlerinizden, acılarınızdan veya başarılarınızdan ne ders çıkardınız?
Birisine tek bir öğut verseniz ne verirdiniz?
İstediğiniz konuda iş hayatı, öğrencilik hayatı, ilişkiler, erkekler, kadınlar, sağlık, arabalar, müzik neyse artık sizi siz yapan önemli ya da önemsiz..
Yaşınızı bilmiyorum ve bu yaşınıza kadar yaşadıklarınızı da. Benden büyükte olabilirsiniz küçükte.
Bu yaşınıza kadar arkanıza, yaşadıklarınıza baktığınızda kişisel deneyimlerinizden, acılarınızdan veya başarılarınızdan ne ders çıkardınız?
Birisine tek bir öğut verseniz ne verirdiniz?
İstediğiniz konuda iş hayatı, öğrencilik hayatı, ilişkiler, erkekler, kadınlar, sağlık, arabalar, müzik neyse artık sizi siz yapan önemli ya da önemsiz..
0
Kimsenin lafına güvenmemeyi. Ünvanı ne olursa olsun, tecrübesi ne olursa olsun, kağıt üzerinde o konudaki uzmanlığı ne kadar fazla olursa olsun, "falanca şöyle dedi" diye iş yapmamak lazım asla. Her konuda kendini eğitmesi lazım imsanın.
0
5 yıldan fazla bir süredir acilde çalışan bir doktorum. empati yeteneğim azaldı. duygusuzlaştım. (artık ne çok üzülüyorum ne de çok seviniyorum) ruhsuz birisi oldum.
insanların çok fazla bencil olduğunu kendi çıkarları için neler yapabileceklerini vicdansız olduklarını öğrendim.
türk halkının eğitimsiz olduğunu fark ettim. eğitim önemli derlerdi bunun ne demek olduğunu çok iyi anladım.
insanların çok fazla bencil olduğunu kendi çıkarları için neler yapabileceklerini vicdansız olduklarını öğrendim.
türk halkının eğitimsiz olduğunu fark ettim. eğitim önemli derlerdi bunun ne demek olduğunu çok iyi anladım.
0
Asla başkasının esyasını evime almamayı, açık sözlü olmamayı... Daha çok var da yazamadım.
0
insanları gözünde büyütmemeyi, kimsenin mükemmel olmadığını, başkalarını bir şey sanmamayı...
0
etrafında en az bir konunun bilimsel anlamda uzmanı olmayan kimseyi tutma. yani boş adamlardan uzak dur.
0
güvenme.
merhamet etme.
asla her şeyini başkalarına anlatma.
başkaları üzerinden hayal kurma.
vakit ve nakit olduğu sürece seyahat et.
çıkar ilişkileri kurmaya çalışanlarla irtibatını hemen kes.
sevdiğin insanları küçük sürprizlerle mutlu et.
işini bırakmayı asla düşünme.
haklı olduğunu biliyorsan ne pahasına olursa olsun susma.
hayatta en büyük yatırımın kendin olduğunu unutma.
merhamet etme.
asla her şeyini başkalarına anlatma.
başkaları üzerinden hayal kurma.
vakit ve nakit olduğu sürece seyahat et.
çıkar ilişkileri kurmaya çalışanlarla irtibatını hemen kes.
sevdiğin insanları küçük sürprizlerle mutlu et.
işini bırakmayı asla düşünme.
haklı olduğunu biliyorsan ne pahasına olursa olsun susma.
hayatta en büyük yatırımın kendin olduğunu unutma.
0
insanimizin maalesef devlet malı/kaynagini yeme/tüketme/kullanma konusunda sınır tanımaz oluşu. ve hatta, dünyaya geldim o zaman devlet bana baksın görüsünün hakim oldugu ( sosyal devlet kavramı yanlış anlasilmis olmalı)
borç isteyen, ısrar ediyorsa kesinlikle verilmemesi gerektigi gercegi.
mesru olmayan yollardan kazanc elde edenlerin eninde sonunda bunlarin bedelini madden ya da manevi olarak ödeyecegi gercegi
gönül kimi seviyorsa güzelin o oldugu gercegi,
50-60 bin tlye 0 araç alırken usb girisinin olup olmadigina bakilmasi gerektigi gercegi,
uzun ömrün,iyilik yapmakla elde edilecegi gerceği
borç isteyen, ısrar ediyorsa kesinlikle verilmemesi gerektigi gercegi.
mesru olmayan yollardan kazanc elde edenlerin eninde sonunda bunlarin bedelini madden ya da manevi olarak ödeyecegi gercegi
gönül kimi seviyorsa güzelin o oldugu gercegi,
50-60 bin tlye 0 araç alırken usb girisinin olup olmadigina bakilmasi gerektigi gercegi,
uzun ömrün,iyilik yapmakla elde edilecegi gerceği
0
İnsanın mutlu olması için öğrenciyse derslerine yoğunlaşması gerektiği.
sevgilinin ne olursa olsun bir gün gidebileceği hayatta önce kendine güvenmemizin gerektiği.
spor salonunda kaldırırsın ben yardımcı olurum diyen hocaya güvenilmemesi gerektiği.
Arkadaşın sandığın kişilerin çıkar ilişkisi kurduğunu farkettiğinde uzaklaşman gerektiği.
Bugün kızgın bir demir iken yarın örs üzerinde çekiçle dövülmüş bir demir gibi olabiliriz hemen öfkelenme hemen karar verme ama geç kalıp şansıda kaçırma.
hayat karşısında değişmeden kalamayacağımızı farketmemiz gerektiğini.
sevgilinin ne olursa olsun bir gün gidebileceği hayatta önce kendine güvenmemizin gerektiği.
spor salonunda kaldırırsın ben yardımcı olurum diyen hocaya güvenilmemesi gerektiği.
Arkadaşın sandığın kişilerin çıkar ilişkisi kurduğunu farkettiğinde uzaklaşman gerektiği.
Bugün kızgın bir demir iken yarın örs üzerinde çekiçle dövülmüş bir demir gibi olabiliriz hemen öfkelenme hemen karar verme ama geç kalıp şansıda kaçırma.
hayat karşısında değişmeden kalamayacağımızı farketmemiz gerektiğini.
0
hiç kimse için beyin yakacak seviyede üzülme
Stres yapma
Kendini tut (klasik triad: el, dil, bel )
Stres yapma
Kendini tut (klasik triad: el, dil, bel )
0
hislerine güven. Eğer biriyle veya bir durumla ilgili bir şeyler içine sinmediyse sürdürme, kendini o durumdan çıkar.
kendine merhamet göster. Başkası söylese, yapsa "ya canın sağolsun" diyebileceğin durumlarda kendine acımasız davranma. Yorgunsan, üzgünsen, hastaysan dinlenmek için zaman ver.
"hayır" ve "istemiyorum" başlı başına birer cümle. her zaman açıklamaya, pazarlık etmeye gerek yok.
çok zor/ çok sıkıcı/ çok tehlikeli vs olduğunu sandığın şeylerin %98'i falan öyle değil. tahmin ettiğinden daha kolayca başarıp, daha az sıkılıp, daha az korkacaksın.
kendine merhamet göster. Başkası söylese, yapsa "ya canın sağolsun" diyebileceğin durumlarda kendine acımasız davranma. Yorgunsan, üzgünsen, hastaysan dinlenmek için zaman ver.
"hayır" ve "istemiyorum" başlı başına birer cümle. her zaman açıklamaya, pazarlık etmeye gerek yok.
çok zor/ çok sıkıcı/ çok tehlikeli vs olduğunu sandığın şeylerin %98'i falan öyle değil. tahmin ettiğinden daha kolayca başarıp, daha az sıkılıp, daha az korkacaksın.
0
- Verdiğin borcu sadaka olarak gör (geri gelmeyecekmiş gibi düşün, gelirse mutlu olursun)
- Hiç kimseyi asla tamamen memnun edemeyeceksin. Elinden geleni yap ama boşa kendini parçalayıp yıpratma.
- Elinden geldiğince vücuduna, saglığına dikkat et, son yaklaştığında nispeten az sürünmeli bir hayatla veda edebilmek için.
- Her şeyi deneyimlemek, görmek, tatmak, okumak ... için vaktimiz olmayacak, ancak bir parçasını yaşayabileceğiz. Bunu kabullen ve o yaşayabildiğin parçanın tadını sonuna kadar çıkart. (Ilgili imge: koca bir karpuzun peşinde koşturup zar zor hart diye ısırık alan kaplumbağa).
- Hiç kimseyi asla tamamen memnun edemeyeceksin. Elinden geleni yap ama boşa kendini parçalayıp yıpratma.
- Elinden geldiğince vücuduna, saglığına dikkat et, son yaklaştığında nispeten az sürünmeli bir hayatla veda edebilmek için.
- Her şeyi deneyimlemek, görmek, tatmak, okumak ... için vaktimiz olmayacak, ancak bir parçasını yaşayabileceğiz. Bunu kabullen ve o yaşayabildiğin parçanın tadını sonuna kadar çıkart. (Ilgili imge: koca bir karpuzun peşinde koşturup zar zor hart diye ısırık alan kaplumbağa).
0
@dissendium'a benzer bir felsefe edindim. Bencil değil benci ol. Bencillik hep ben demek bencilik önce ben demek kendi lügatımda.
0
oku
düşün
sorgula
bunlar dışında verilen bütün öğütler yere ve zamana göre değişkenlik gösterir, unutma.
düşün
sorgula
bunlar dışında verilen bütün öğütler yere ve zamana göre değişkenlik gösterir, unutma.
0
ilker gümüşoluk'un yutubda apartman sohbetleri diye bir serisi var, sohbetlerin içinde son soru olarak "hayat sana ne öğretti?" diye soruyor belki ilgini çeker
dinlediğim favori cevaplardan biri, kaan kural'a ait
youtu.be
dinlediğim favori cevaplardan biri, kaan kural'a ait
youtu.be
0
portakal
Sonuçta klasik hoparlördeki gibi bobin-magnet ve diyafram üçlüsü çalışmıyor mu? hava sisteme tam olarak nasıl destek oluyor?
Sonuçta klasik hoparlördeki gibi bobin-magnet ve diyafram üçlüsü çalışmıyor mu? hava sisteme tam olarak nasıl destek oluyor?
0
malum ses hava ile iletilir. hoparlor kabinindeki o hava kanalları, sesi olumsuz etkileyecek gereksiz salinim , basinç ve titresimlerin önüne geçiyor. arabalardaki amortisörler gibi düsün
daha cok bas frekansli seslerde kendisini daha iyi hissettirir bu kanallar.
daha cok bas frekansli seslerde kendisini daha iyi hissettirir bu kanallar.
0
yüksek titreşimden dolayı kabin içerisindeki hacim değişiyor. hoparlör ileri gidince hacim büyüyor, geri gelirse daralıyor. subwooferlarda normal hoparlörlerden çok daha büyük olduğundan bir anda hava basıncı oluşuyor.
havanın serbestçe çıkıp girebilmesi hoparlör kağıdının hareketini kısıtlamasın diye. böylece bozulmalar en aza iniyor.
havanın serbestçe çıkıp girebilmesi hoparlör kağıdının hareketini kısıtlamasın diye. böylece bozulmalar en aza iniyor.
0
bas seslerin artmasına etkisi var ancak ses kalitesi açısından kötü etkliyor.
ilk olarak bir hacim içine sıkışmayan hoparlör diyaframı daha serbest hareket ediyor.
sesin gittiği yolun uzunluğuna bağlı olarak bir bölgede bas sesleri arttırıyor.
ancak kalite hoparlöler, stüdyo monitörleri mesela hep tam kapalı kabinlerdir.
en.wikipedia.org
ilk olarak bir hacim içine sıkışmayan hoparlör diyaframı daha serbest hareket ediyor.
sesin gittiği yolun uzunluğuna bağlı olarak bir bölgede bas sesleri arttırıyor.
ancak kalite hoparlöler, stüdyo monitörleri mesela hep tam kapalı kabinlerdir.
en.wikipedia.org
0
bizde bir tane sharp müzik seti var. çocukluğumdaki en eğlenceli şeylerden biri, bu müzik setinin sesini iyice açıp hoparlörün hava kanalının önüne yatmaktı. oluşturduğu 'rüzgar' yüzüme çarptıkça eğleniyordum.
sonuç olarak; yukarıda bahsedildiği gibi içeride oluşan hava akımı dışarı atılarak diyaframın rahat hareket etmesini sağlıyor. kanımca ömrünü de artırıyordur.
sonuç olarak; yukarıda bahsedildiği gibi içeride oluşan hava akımı dışarı atılarak diyaframın rahat hareket etmesini sağlıyor. kanımca ömrünü de artırıyordur.
0
'ancak kalite hoparlöler, stüdyo monitörleri mesela hep tam kapalı kabinlerdir.'
böyle bir şey yok, şöyle bir şey var: medias.audiofanzine.com
bas seslerin artmasıyla değil, bozulmadan çıkmasıyla ilgilidir.
'ancak ses kalitesi açısından kötü etkliyor.' bu da saçmalık.
bu da başka: www.audioheritage.org
böyle bir şey yok, şöyle bir şey var: medias.audiofanzine.com
bas seslerin artmasıyla değil, bozulmadan çıkmasıyla ilgilidir.
'ancak ses kalitesi açısından kötü etkliyor.' bu da saçmalık.
bu da başka: www.audioheritage.org
0
mr.goodcat
1 litresi 4,5 tl falan markette. nedir bunun olayı? içen evliya falan mı oluyor.
1 litresi 4,5 tl falan markette. nedir bunun olayı? içen evliya falan mı oluyor.
0
elit kesimin berkcansu ve pelinsu ları için reklamları var:)
www.youtube.com
içenler break yapıyor olmalı ..
www.youtube.com
içenler break yapıyor olmalı ..
0
Ucuzmuş. Yurtdışında ortalama üstü pahaya satılıyor. 2-3 euro/dolar. Bir olayı yok ama ithal su işte. Saçma sapan. Bunu da mı hava atma malzemesi yapmışlar :D
0
suyun tadı çok güzel, o suyu içerseniz başka su içemiyorsunuz. farkı kalitesi.
tadı da diyarbakır'da musluktan akan suyun tadıyla aynı diyebilirim.
tadı da diyarbakır'da musluktan akan suyun tadıyla aynı diyebilirim.
0
Fransız markası. bu su markası ile çok dalga geçilmişti bir kitapta. ölçüm değerleri Londra'nın şebeke suyuyla aynı çıkınca, tersten okunuşunun "naive" olmasıyla ilintili olarak kullanıcıları alay konusu olmuştu. ama geçmiş zaman, b'şeyler değişmiş belli ki :)
0
Ithal urun, bu bir.
Ikincisi yurtdisinda bile normal su markalarindan bir tik daha pahaliya satilir.
Ikincisi yurtdisinda bile normal su markalarindan bir tik daha pahaliya satilir.
0
Tamamen insanın gösteriş düşkünlüğü. Erikli falan da yalan. Ege üniversitesinin su markaları üstüne kapsamlı bir araştırması vardı Erikli orada sonlardaydı misal.
0
farkı tadında...
kardeş bir numarası yok ha sağlık su ha evian. silkeleme çalışması..
kardeş bir numarası yok ha sağlık su ha evian. silkeleme çalışması..
0
icim urperiyor
bu irdelendi mi islam tarihinde? yani inanis sekli ayetlerin hz. muhammed'e aktarildigi, ancak bu tam olarak nasil oldu? kelime/cumle seklinde mi, anlam seklinde mi? mesela ilk ayet olan 'oku', emir kipiyle mi algilandi hz. muhammed tarafindan, yoksa ayetin inis sekli hz.muhammed'in icindeki okumanm
bu irdelendi mi islam tarihinde? yani inanis sekli ayetlerin hz. muhammed'e aktarildigi, ancak bu tam olarak nasil oldu? kelime/cumle seklinde mi, anlam seklinde mi? mesela ilk ayet olan 'oku', emir kipiyle mi algilandi hz. muhammed tarafindan, yoksa ayetin inis sekli hz.muhammed'in icindeki okumanmasini gerektigi hissiyati miydi?
tam anlatamadim ama ayetlerin kelime olarak mi bilgi/anlam olarak mi indigini soruyorum.
konuyu allah var/yok tartismasindan uzak tutalim lutfen.
tam anlatamadim ama ayetlerin kelime olarak mi bilgi/anlam olarak mi indigini soruyorum.
konuyu allah var/yok tartismasindan uzak tutalim lutfen.
0
Vahiylerin harfiyen yazıya geçirildiği kabul edilir. Zaten o yüzden "bozulmamış, değiştirilmemiş" denir. Çevirinin yanında, ek bilgiler de paylaşılarak anlamına açıklama yapılmasına tefsir denir ve zibilyonlarca tefsir kitabı vardır ama açıklanan ana metin (Kuran) sabittir.
0
iste diyorum ki vahiylerin harfe dokulmesindeki araci bir insan ve peygamber olan hz.muhammed miydi? yani atiyorum bakara 191'deki anlam aslinda 'etkisiz hale getirin' anlamindaydi ve hz.muhammed tarafindan mi kelimeye dokuldu? yoksa direkt öldürme kelimesi mi soylendi melek araciligiyla?
yani arapca dilinde tam olarak o anlami karsilayan bir kelime olmadigi durumlarda en yakin kelime mi kullanildi?
yani arapca dilinde tam olarak o anlami karsilayan bir kelime olmadigi durumlarda en yakin kelime mi kullanildi?
0
Cebrail kendisine "aa bb cc" diye iletiyor, kendisi okuma yazma bilmiyor, bunu yazmayı bilen kişilere "aa bb cc" diye okuyor, onlar da "aa bb cc" diye yazıya geçiriyorlar.
Cebrail, kulakla duyulabilecek bir sesle mi söyledi, rüyasında mı gördü, içine mi doğdu, orasını bilemem.
Kelimelere döken, üslubu belirleyen, gramere uyduran Hz. Muhammed değil. Kendisi, ona iletildiği kelimelerle yazdırıyor.
Yine de sayısız tartışma var biliyorsun ki "filan yerde o kelime şu anlamdadır", "hayır efendim o dönem şöyle şöyle alışkanlıklar vardı, bunları ifade etmek için kullanılmıştır", "o kelimenin bir de şöyle başka bir anlamı vardır" diye. İşin içine insanın yorumu girince işler iyiden iyiye sarpa sarıyor.
Cebrail, kulakla duyulabilecek bir sesle mi söyledi, rüyasında mı gördü, içine mi doğdu, orasını bilemem.
Kelimelere döken, üslubu belirleyen, gramere uyduran Hz. Muhammed değil. Kendisi, ona iletildiği kelimelerle yazdırıyor.
Yine de sayısız tartışma var biliyorsun ki "filan yerde o kelime şu anlamdadır", "hayır efendim o dönem şöyle şöyle alışkanlıklar vardı, bunları ifade etmek için kullanılmıştır", "o kelimenin bir de şöyle başka bir anlamı vardır" diye. İşin içine insanın yorumu girince işler iyiden iyiye sarpa sarıyor.
0
@ucan fil
yok kur'an kesinlikle donemsel olamaz, benim bahsettigim o degil. insan yorumu ama, ayni zamanda peygamber yorumu. yorum da degil, arapca'nin kisitlamalarindan bahsediyorun ben. ama tam anlatamadim sanirim.
yok kur'an kesinlikle donemsel olamaz, benim bahsettigim o degil. insan yorumu ama, ayni zamanda peygamber yorumu. yorum da degil, arapca'nin kisitlamalarindan bahsediyorun ben. ama tam anlatamadim sanirim.
0
bu konuda çok farklı tartışmalar var hakikaten.
benim bildiğim allah'ın söylediği aynen cebrail tarafından muhammed'e aktarılıyor, muhammed de bunu 1e1 yazıya geçirtiyor. inanışa göre bu şekilde gerçekleşmiş ve bu yüzden kuran "değiştirilmemiş ve bozulmamış" olarak tasvir ediliyor.
ancak tercüme konusunda sorunlar var sanırım, yani cebrail'in "oku!" demesi, aslında "aç kitabı şu yazıları oku" manasında değil de "anla, idrak et" manasında söylenmiştir muhammed'e diyen bir görüş de var.
benim bildiğim allah'ın söylediği aynen cebrail tarafından muhammed'e aktarılıyor, muhammed de bunu 1e1 yazıya geçirtiyor. inanışa göre bu şekilde gerçekleşmiş ve bu yüzden kuran "değiştirilmemiş ve bozulmamış" olarak tasvir ediliyor.
ancak tercüme konusunda sorunlar var sanırım, yani cebrail'in "oku!" demesi, aslında "aç kitabı şu yazıları oku" manasında değil de "anla, idrak et" manasında söylenmiştir muhammed'e diyen bir görüş de var.
0
@temhar
soru da temelde bu zaten, ama bunu kimsey hz. muhammed'e dogrudan sormadiysa biz de idrak edemeyiz sanirim sonradan.
soru da temelde bu zaten, ama bunu kimsey hz. muhammed'e dogrudan sormadiysa biz de idrak edemeyiz sanirim sonradan.
0
"yok kur'an kesinlikle donemsel olamaz"
emin misin? hani allah var/yok tartışmasından uzak duracaktık? Ahzab 50-55 ayetlerini okudun mu hiç? www.kuran.gen.tr
Soruna cevap verecek olursak, evet kelime kelime inmiştir, anlam olarak değil. kuran'da çeşitli yerlerde "kuran'ı biz yazdırdık" ya da "kuran'ı açık bir kitap olarak indirdik" türü açıklamalar geçer. "biz anlattık, o anladığını yazdı" veya "kendi kafasından uydurdu" denmesin diye.
eğer allah anlattı muhammed anladığını yazdı olsaydı "kuran'ı açık bir kitap olarak indirdik" demezdi. "kitap" halihazırda yazılı anlamındadır.
Yunus-37 ayetinde "allah'tan başkası kuran'ı yazmış olamaz" der. Eğer allah anlattı muhammed yazdı olsaydı böyle demezdi.
Zümer-41'de de "Biz sana Kitap'ı insanlar için, hak olarak indirdik" der. Eğer sözlü bir bilgi olsaydı "kitap indirdik" olmazdı.
emin misin? hani allah var/yok tartışmasından uzak duracaktık? Ahzab 50-55 ayetlerini okudun mu hiç? www.kuran.gen.tr
Soruna cevap verecek olursak, evet kelime kelime inmiştir, anlam olarak değil. kuran'da çeşitli yerlerde "kuran'ı biz yazdırdık" ya da "kuran'ı açık bir kitap olarak indirdik" türü açıklamalar geçer. "biz anlattık, o anladığını yazdı" veya "kendi kafasından uydurdu" denmesin diye.
eğer allah anlattı muhammed anladığını yazdı olsaydı "kuran'ı açık bir kitap olarak indirdik" demezdi. "kitap" halihazırda yazılı anlamındadır.
Yunus-37 ayetinde "allah'tan başkası kuran'ı yazmış olamaz" der. Eğer allah anlattı muhammed yazdı olsaydı böyle demezdi.
Zümer-41'de de "Biz sana Kitap'ı insanlar için, hak olarak indirdik" der. Eğer sözlü bir bilgi olsaydı "kitap indirdik" olmazdı.
0
yine bu formatlarla alakalı olarak da üç değişik yöntem var sanırım:
1-doğrudan seslenme şeklinde, muhammed ile cebrailin birbirlerini görüp sesli olarak iletişimi.
2-içine doğma şeklinde: vahiyler muhammed'in içine doğuyor.
3-muhammed ortamlar arası seyahat ederek doğrudan cebrail'in yanına gidiyor ve orada vahiyleri alıyor. hatta bu sonuncuyla ilgili bir hikaye vardı: bir dost meclisinde muhammed'in anlık olarak uykuya dalıp geri gelmesi üzerine çevresindekiler "ne oldu?" diye soruyor, muhammed de saatlerce süren bir yolculuğa gittiğini, cebrail'i gördüğünü ve vahiyleri dinlediğini söylüyor.
1-doğrudan seslenme şeklinde, muhammed ile cebrailin birbirlerini görüp sesli olarak iletişimi.
2-içine doğma şeklinde: vahiyler muhammed'in içine doğuyor.
3-muhammed ortamlar arası seyahat ederek doğrudan cebrail'in yanına gidiyor ve orada vahiyleri alıyor. hatta bu sonuncuyla ilgili bir hikaye vardı: bir dost meclisinde muhammed'in anlık olarak uykuya dalıp geri gelmesi üzerine çevresindekiler "ne oldu?" diye soruyor, muhammed de saatlerce süren bir yolculuğa gittiğini, cebrail'i gördüğünü ve vahiyleri dinlediğini söylüyor.
0
Bu arada günümüzdeki özellikle batılı bilim adamlarında muhammedin epilepsi hastası olduğuna dair bir görüş var. Vahiylerin inmesinin aslında epilepsi nöbeti olduğunu öne sürüyolar. İnternette baya kaynak var araştırınca bakabilirsiniz.
0
(bkz: kuran-ı kerim değiştirildi mi)
buradaki sıkıntı hiçbir şeyi bilmiyoruz çünkü kanıtlayamayız. tamamen rivayetlerden ibaret.
buradaki sıkıntı hiçbir şeyi bilmiyoruz çünkü kanıtlayamayız. tamamen rivayetlerden ibaret.
0
@nundu
tarihte hangi topluluk epilepsi hastası birine inanıp bu derece büyük fetihlerin kazanilmasinin önünü acmis? kendilerince degersiz gösterme çabası..
o (batili) kaynaklari biraz daha incelersen bizim inanişımıza göre peygamber olan hz. İsa aleyhisselamın, gercekten gecmiste var olup olmadigini sorgulayan düşüncelere de rastlarsın. tuhaf olan,epilepsi nöbetleri sonucu inen bir kitabın dengi ya da üstünde yüzyillardır onun yerine konulabilecek başka bir kitapta yok. yok simdi epilepsi nöbetine tutulan, böyle kitabin olusmasina zemin hazirlayabiliyorsa, fikren ve sihhaten hiç bir sorunu olmayan (oxford dahil 3-4 yuniversiti bitiren) birinin çok daha farkli, insanların ilgi odagi olabilecek bir kitap ortaya koyması gerekmiyor mu?.
batidaki insanlardaki inanç boşlugunu İslam doldurmasin diye ya böyle bilimsel(!) aciklamalar ya da yine batinin önemli noktalarinda terör ve canlı bomba saldiriları yapiliyor. farkında olmak lazım..
tarihte hangi topluluk epilepsi hastası birine inanıp bu derece büyük fetihlerin kazanilmasinin önünü acmis? kendilerince degersiz gösterme çabası..
o (batili) kaynaklari biraz daha incelersen bizim inanişımıza göre peygamber olan hz. İsa aleyhisselamın, gercekten gecmiste var olup olmadigini sorgulayan düşüncelere de rastlarsın. tuhaf olan,epilepsi nöbetleri sonucu inen bir kitabın dengi ya da üstünde yüzyillardır onun yerine konulabilecek başka bir kitapta yok. yok simdi epilepsi nöbetine tutulan, böyle kitabin olusmasina zemin hazirlayabiliyorsa, fikren ve sihhaten hiç bir sorunu olmayan (oxford dahil 3-4 yuniversiti bitiren) birinin çok daha farkli, insanların ilgi odagi olabilecek bir kitap ortaya koyması gerekmiyor mu?.
batidaki insanlardaki inanç boşlugunu İslam doldurmasin diye ya böyle bilimsel(!) aciklamalar ya da yine batinin önemli noktalarinda terör ve canlı bomba saldiriları yapiliyor. farkında olmak lazım..
0
poseidon1
WD bir harici disk var elimizde anlayamadığımız bir nedenle açamıyoruz ve içinde format öncesi aldığım yedekler mevcut maalesef:(Takınca bilgisayara ışığı filan yanıp sönmeye başlıyor fakat bilgisayar cihazı görmüyor. Periyodik olarak 3 saniyede bir içinden tık diye ses geliyor. Nasıl kurtaracağız b
WD bir harici disk var elimizde anlayamadığımız bir nedenle açamıyoruz ve içinde format öncesi aldığım yedekler mevcut maalesef:(
Takınca bilgisayara ışığı filan yanıp sönmeye başlıyor fakat bilgisayar cihazı görmüyor. Periyodik olarak 3 saniyede bir içinden tık diye ses geliyor.
Nasıl kurtaracağız bunu? Kurtarabilirmiyiz kendi çabalarımızla?
Takınca bilgisayara ışığı filan yanıp sönmeye başlıyor fakat bilgisayar cihazı görmüyor. Periyodik olarak 3 saniyede bir içinden tık diye ses geliyor.
Nasıl kurtaracağız bunu? Kurtarabilirmiyiz kendi çabalarımızla?
0
www.atasehirbilgisayarservisi.com
bence uğraşma, yetekler önemli ise 2.500 tl/$ ödeme durumun varsa kurtaran firmalara gönder.
bence uğraşma, yetekler önemli ise 2.500 tl/$ ödeme durumun varsa kurtaran firmalara gönder.
0
düşük güç aliyor olabilir. buna benzer bir ara kabloyla sorun giderilebilir.
encrypted-tbn0.gstatic.com
ya da bununla :
encrypted-tbn0.gstatic.com
encrypted-tbn0.gstatic.com
ya da bununla :
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
sorunvar
- İstanbulda iyi para kazanan avukat mı ? (ayda 20 30 bin falan )-Anadoluda görev yapan hakim yada savcı mı ?
- İstanbulda iyi para kazanan avukat mı ? (ayda 20 30 bin falan )
-Anadoluda görev yapan hakim yada savcı mı ?
-Anadoluda görev yapan hakim yada savcı mı ?
0
Bence hakim, savcı daha itibarlı. Hem Anadolu insanı da fazlaca itibar eder onlara.
0
istanbulda iyi kazanan hiçbir avukat hakim veya savcı olmak istemez ve istemiyor çok açık ve net söyleyeyim. hatta tanıdığım hakim ve savcıların söylediklerine bakarsam kazanabileceklerini bilseler şuan istifa edip avukatlığa başlarlar. hakim ve savcı olursan anadoluda ücre bir yerde göreve başlayacaksın. memurlarla ve insanlarla ayrı uğraşırsın. oralar büyükşehir gibi değil.ileride derece atladıkça ve büyükşehire gelirsen rahat edersin. itibar açısından bakarsak şu son gözaltılardan sonra hakimlere olan bakış açısıda biraz değişti tabi.
0
Erkeksen güzel yaşarsın anadoluda güzel güzel üst kaymak kademe ile takılır avlanmaya gidersin. tecrube ile sabittir. tabi hangi şehir olduğuda önemli. ama sonuçta üst kademe ile takılmanın sana ailene yaşantına katkısı üst düzeyde olur.
0
itibar kişiye bağlıdır. ama istanbul'da 20-30bin kazanan avukat ya büyük bir hukuk şirketinde partnerdır/partnerlık yolunda ilerliyordur, ya da doğru düzgün işleyen bir hukuk bürosunun sahibidir. ikisi de oldukça başarılı olmayı gerektiren durumlar.
anadoluda görev yapan hakim ve savcıları ise alışık oldukları tür davalar dışındaki davalar gelince apışan meslektaşlarımız olarak biliyorum kendi tecrübeme göre. elbette genellemek doğru olmaz.
anadoluda görev yapan hakim ve savcıları ise alışık oldukları tür davalar dışındaki davalar gelince apışan meslektaşlarımız olarak biliyorum kendi tecrübeme göre. elbette genellemek doğru olmaz.
0
Daha zengin olan itibarlı. Yani avukat oluyor bu durumda.
Anadolu'da hakim/savcı da olsan, iyi bir araban, kaliteli kıyafetlerin, güzel lüks bir evin vb yoksa kimse saygı duymaz.
Anadolu'da hakim/savcı da olsan, iyi bir araban, kaliteli kıyafetlerin, güzel lüks bir evin vb yoksa kimse saygı duymaz.
0
istanbul'daki 30 bin kazanan avukat. hakim ve savcı olmak çok zor değil, itibarlı da gelmiyor.
0
hakim ve savcı olmak bana çok basit ve sıradan bir memur gibi geliyor. iyi Kazana avukat bence her zaman daha itibarlıdır.
hukuk öğrencisiyim
hukuk öğrencisiyim
0
notinhere
hakkında düşünceleriniz nelerdir? belki ev içerisinde banyo dışında başka odada olur, balkon olur, dışarıda olur, işyerinde olur. bunun belli bir kuralı vs var mıdır sizce?
hakkında düşünceleriniz nelerdir? belki ev içerisinde banyo dışında başka odada olur, balkon olur, dışarıda olur, işyerinde olur. bunun belli bir kuralı vs var mıdır sizce?
0
başkasının karşısında ve ortak kullanım alanlarında yapılmamalı diye düşünüyorum ben, nahoş bir görüntüsü var zira.
0
Otobüste, metroda vs halk içinde olmadığı sürece herhangi bir yerde kesilmesinde hiçbir sakınca görmüyorum. Tırnağı kırılmıştır takılıyordur (erkeklerin de kırılıyor) o an işine engel olabileceği için iş yerinde bile kesebilir. Tırnağa hurafa anlam yüklemek çok saçma geliyor bana.
0
niye olsun ki? çok ilginç geliyor bana tırnaktaki tabular filan.
insanlar içinde niye kesilmesin tırnak bana bunu biri açıklayabilir mi? niye tırnağımı tek başımayken kesmeliyim?
insanlar içinde niye kesilmesin tırnak bana bunu biri açıklayabilir mi? niye tırnağımı tek başımayken kesmeliyim?
0
Bence de yapilmamali cunku tirnak sicrar birinin uzerine gelir mide bulandici olabilir.
0
dışarıda kesmem. banyoda da kesmem. tuvalette falan asla.
evde geçerim bir kenara, açarım altına bir gazete keserim.
evde geçerim bir kenara, açarım altına bir gazete keserim.
0
Tirnak sicrar. Igrenc bir sey bence ortak kullanim alanlarinda yapilmamali
0
sadece tirnaga bakarsak pek bir anlam ifade etmeyebilir ama uzamasindan dolayi kirlilik/mikrop kaynagi olacagindan herkesin yaninda kesilmemesi daha uygun olur. malum bir çok kisisel temizlik/bakım konusu başkalarinin yaninda yapılmıyor.
0
neferkitty +1
kırılmışsa falan olabilir. çünkü öyle durumlarda benim aklım hep tırnağımda kalıyor kesilmesi ya da törpülenmesi gerekli hissediyorum sürekli yaptığım şeye odaklanamıyorum. ulu orta on tırnağını da kesen yoktur herhalde ne biliyim hiç karşılaşmadım.
kırılmışsa falan olabilir. çünkü öyle durumlarda benim aklım hep tırnağımda kalıyor kesilmesi ya da törpülenmesi gerekli hissediyorum sürekli yaptığım şeye odaklanamıyorum. ulu orta on tırnağını da kesen yoktur herhalde ne biliyim hiç karşılaşmadım.
0
sorumdaki amaç bu benim için tabudur demek için değildi, sadece ben de ortak alanlarda kesilmesinin mide bulandırıcı olduğunu düşünüyorum.
0
arkadaşlar dışarıda milletle aynı yere işiyor, aynı yere sıçıyoruz. bu mu iğrenç?
evinde yıkanmayan adamın kalktığı koltuğa oturup, hapşıran, burnunu karıştıran ellerin tuttuğu yerleri tutuyoruz otobüste, metroda. demin poposunu kaşıyan adamın elini sıkıyoruz, yediğimiz yemekleri yapan insnaların hijyenine girmiyorum.
tırnakta iğrenç ne var ben göremiyorum. kadınlar tırnaklarına oje sürüyor mesela, eşşek kadar uzun hemde, allak bilir ne kirler var, bunu düşünmüyor kimse, millet kozmetik mağazasında başkalarının denediği ruju, rimeli bilmemneyi sürüyor orada sorun yok, tırnakta mı var?
evinde yıkanmayan adamın kalktığı koltuğa oturup, hapşıran, burnunu karıştıran ellerin tuttuğu yerleri tutuyoruz otobüste, metroda. demin poposunu kaşıyan adamın elini sıkıyoruz, yediğimiz yemekleri yapan insnaların hijyenine girmiyorum.
tırnakta iğrenç ne var ben göremiyorum. kadınlar tırnaklarına oje sürüyor mesela, eşşek kadar uzun hemde, allak bilir ne kirler var, bunu düşünmüyor kimse, millet kozmetik mağazasında başkalarının denediği ruju, rimeli bilmemneyi sürüyor orada sorun yok, tırnakta mı var?
0
@kurnaz
sakin ol aslan, bu kadar tepki göstereceğini bilseydim soruyu sormazdım :D ve ayrıca evet bu iğrenç olan.
sakin ol aslan, bu kadar tepki göstereceğini bilseydim soruyu sormazdım :D ve ayrıca evet bu iğrenç olan.
0
@notinhere
ya yok be ne sinir yapcam, ben sadece algılamaya çalışıyorum kafayı. ya ben merak ederim.
ya özellikle wc de mesela milletle yanyana işiyoruz foşur foşur, bu bana çok ilginç geliyor :D bundan hiç iğrenmedim ama. düşününce her taraf sidik damlası:D
ya yok be ne sinir yapcam, ben sadece algılamaya çalışıyorum kafayı. ya ben merak ederim.
ya özellikle wc de mesela milletle yanyana işiyoruz foşur foşur, bu bana çok ilginç geliyor :D bundan hiç iğrenmedim ama. düşününce her taraf sidik damlası:D
0
@Kurnaz dediğin cogu şeyde sorun var bana göre. Uzun tirnakli bir kadinin yaptığı pogacayi da yiyemem mesela.keza kozmetik magazasinda herkesin sürdüğü ruju sürmem. Yüzde yüz kacinmak mümkün degil ama bazı şeylere dikkat ediyorum.
Zaten seciciyim hep bu gibi şeylerde. Neden tiksiniyor olabilirim düşünüyorum kişisel temizlik ile doğrudan alakalı çünkü. Tüm kir ve pislik ellerimizde. El temizliğine ayrıca dikkat ediyorum. Bundan hoşlanmamami yadirgaman asıl garip olan. Belki benim midem daha hassas olamaz mı ?
Zaten seciciyim hep bu gibi şeylerde. Neden tiksiniyor olabilirim düşünüyorum kişisel temizlik ile doğrudan alakalı çünkü. Tüm kir ve pislik ellerimizde. El temizliğine ayrıca dikkat ediyorum. Bundan hoşlanmamami yadirgaman asıl garip olan. Belki benim midem daha hassas olamaz mı ?
0
@cabiday
olamaz desem sorun yok mu ? :D
ya olur tabii ki. tırnak herkeste çıkan, herkeste uzayan bir şey, saçlarımız daha kirli muhtemelen. ben hala anlayamıyorum.
olamaz desem sorun yok mu ? :D
ya olur tabii ki. tırnak herkeste çıkan, herkeste uzayan bir şey, saçlarımız daha kirli muhtemelen. ben hala anlayamıyorum.
0
@kurnaz
haklısın, dışarıda yenen yemekleri düşünmeye kalkınca da neler neler gelir aklına, bazen düşünmemek en iyisi bu konuları :P sadece bir olay geldi aklıma, o yüzden sordum.
haklısın, dışarıda yenen yemekleri düşünmeye kalkınca da neler neler gelir aklına, bazen düşünmemek en iyisi bu konuları :P sadece bir olay geldi aklıma, o yüzden sordum.
0
çok heyecanlandım, tam benlik bir konu.
üç gün susmadan konuşabilirim bununla ilgili.
zira dünyada en iğrendiğim sayılı şeyden biridir.
çok öyle her önüne gelen şeyden de iğrenen biri değilimdir.
sevdiğim adamın kusmuğunu temizler, ayaklarını yıkarım, ama işte tırnak.
tırnak.
tırnak yani.
tırnağıyla ilgili bir şey yapıyorsam, çok aşığımdır kesin.
bununla ilgili bir anım var, hemen anlatayım.
ben lisedeyken misafir öğrenci olarak evimizde bir hafta kalmak üzere Avusturyalı bir kızcağız gelmişti.
adı da michaela'ydı, biz kısaca michi diyorduk.
geldiği gün, "ayyy daha daha nasılsın, michi?" temalı sohbetimizi ederken, ben odamdaki berjere oturdum, o da yatağımın ayak ucuna doğru konumlandırdı kendini.
tam sohbetin ortasındayken çantasına uzandı, bir şey çıkardı.
çıtçıtlı tırnak makası!
anlam veremedim o an, herhalde aceleyle attı çantasına, yerleştirecek falan diye düşündüm.
derken, elinde makas, sakin sakin bacaklarından birini kıvırmak suretiyle, bir ayağını yatağa koydu.
"yok canım, daha neler?" diye düşündüm.
bir yandan da sohbet sürüyor, ama ben bağlamdan koptum biraz tabii.
kız başladı çıtırt çıtırt tırnaklarını kesmeye.
o an ne dediğimi ya da ne yaptığımı hatırlamıyorum, öylece kaldım.
kız o kadar rahat ki, kaldığımı bile anlamadı.
yüzüme baktı böyle, "bir şey diyordun?" der gibi.
misafirdir dedim, Avusturyalıdır dedim, kültür farkıdır dedim.
ama yok.
hâlâ michi deyince aklıma bu sahne gelir.
kızı sırf bu yüzden sevemedim resmen.
gerçi gülle takımından çıkmış gibi biraz tuhaf bir tipti, ama yani yine de sevebilirdim.
sevemedim.
olmadı.
kıza her baktığımda o an canlandı gözümün önünde.
şimdi hatırlayınca yine fena oldum.
allah aşkına yapmayın.
tırnağa anlam yükleyelim, çünkü ben kaldıramıyorum böyle şeyleri.
lütfen.
yani tırnak tek başına değil belki, ama tırnak kesme eylemi...
öf.
üç gün susmadan konuşabilirim bununla ilgili.
zira dünyada en iğrendiğim sayılı şeyden biridir.
çok öyle her önüne gelen şeyden de iğrenen biri değilimdir.
sevdiğim adamın kusmuğunu temizler, ayaklarını yıkarım, ama işte tırnak.
tırnak.
tırnak yani.
tırnağıyla ilgili bir şey yapıyorsam, çok aşığımdır kesin.
bununla ilgili bir anım var, hemen anlatayım.
ben lisedeyken misafir öğrenci olarak evimizde bir hafta kalmak üzere Avusturyalı bir kızcağız gelmişti.
adı da michaela'ydı, biz kısaca michi diyorduk.
geldiği gün, "ayyy daha daha nasılsın, michi?" temalı sohbetimizi ederken, ben odamdaki berjere oturdum, o da yatağımın ayak ucuna doğru konumlandırdı kendini.
tam sohbetin ortasındayken çantasına uzandı, bir şey çıkardı.
çıtçıtlı tırnak makası!
anlam veremedim o an, herhalde aceleyle attı çantasına, yerleştirecek falan diye düşündüm.
derken, elinde makas, sakin sakin bacaklarından birini kıvırmak suretiyle, bir ayağını yatağa koydu.
"yok canım, daha neler?" diye düşündüm.
bir yandan da sohbet sürüyor, ama ben bağlamdan koptum biraz tabii.
kız başladı çıtırt çıtırt tırnaklarını kesmeye.
o an ne dediğimi ya da ne yaptığımı hatırlamıyorum, öylece kaldım.
kız o kadar rahat ki, kaldığımı bile anlamadı.
yüzüme baktı böyle, "bir şey diyordun?" der gibi.
misafirdir dedim, Avusturyalıdır dedim, kültür farkıdır dedim.
ama yok.
hâlâ michi deyince aklıma bu sahne gelir.
kızı sırf bu yüzden sevemedim resmen.
gerçi gülle takımından çıkmış gibi biraz tuhaf bir tipti, ama yani yine de sevebilirdim.
sevemedim.
olmadı.
kıza her baktığımda o an canlandı gözümün önünde.
şimdi hatırlayınca yine fena oldum.
allah aşkına yapmayın.
tırnağa anlam yükleyelim, çünkü ben kaldıramıyorum böyle şeyleri.
lütfen.
yani tırnak tek başına değil belki, ama tırnak kesme eylemi...
öf.
0
aa ben de biraz önce erkek arkadaşımla evde otururken sehpanın üzerinde el tırnaklarımı kestim. bana normal geldi ama çok mu ayıp ettim acaba hay allah. soracağım :)
0
cok rahatsız edici bi goruntu. bırak kesmesini bu soruyu dusunmek bile rahatsız ediyor beni. kisisel temizlik bu. birinin yanında kesmem kesende irenctir benim gözümde. eksi. insanları itici yapan davranıslar.
0
hononu
yeni kimlik kartı geldi. Napacağız bu eski nüfus cüzdanını? kesip atayım mı?
yeni kimlik kartı geldi. Napacağız bu eski nüfus cüzdanını? kesip atayım mı?
0
zirrealist
var mıdır? yoksa da mümkün müdür? mesela cama sineklik gibi taktığında içerisinin havalanmasını sağlayacak ama ses geçirmeyecek bi filtre veya madde?
var mıdır? yoksa da mümkün müdür? mesela cama sineklik gibi taktığında içerisinin havalanmasını sağlayacak ama ses geçirmeyecek bi filtre veya madde?
0
var ama o öyle çalışmıyor :)
endüstriyel olarak teorik olarak var çalışmalar, ama ciddi olarak yok.
fakat siz kendiniz yapabilirsiniz.
çok basitçe çift camı her iki cam olacak şiekilde delin ve deliklerden pipet geçirin. hava girer ses girmez. ses girmezden kasıt, uyurken dahi rahatsız olmazsınız. bazı frekanslar titreşim değerlerinden ötürü illaki girecektir ama dediğim gibi çok çok az gelir.
endüstriyel olarak teorik olarak var çalışmalar, ama ciddi olarak yok.
fakat siz kendiniz yapabilirsiniz.
çok basitçe çift camı her iki cam olacak şiekilde delin ve deliklerden pipet geçirin. hava girer ses girmez. ses girmezden kasıt, uyurken dahi rahatsız olmazsınız. bazı frekanslar titreşim değerlerinden ötürü illaki girecektir ama dediğim gibi çok çok az gelir.
0
camların kalınlığı ve pipet uzunluğu ne kadar olmalı hocam? teşekkürler. :)
tamam hava girer de benim istediğim kadar girer mi, orası ayrı. ben bildiğin yüzüne rüzgar vuracak kadar hava girmesinden bahsediyorum. yani estiğini hissedebilecek kadar. pipetli cam o randımanı verir mi?
tamam hava girer de benim istediğim kadar girer mi, orası ayrı. ben bildiğin yüzüne rüzgar vuracak kadar hava girmesinden bahsediyorum. yani estiğini hissedebilecek kadar. pipetli cam o randımanı verir mi?
0
active noise cancelling ile yapılabilecek bir şey gibi geliyor bana ama o ölçekte var mıdır bilemedim.
0
@zirrealist. eve sürekli hava sirkülasyonu yacak havalandırma kurup vantilatörle bunu yapabilirsiniz bence :)
hesap kitap yapmak lazım bir yerimden uydurmayayım sayıları. ama biz 3.14 cm uzunluğunda alalım pipetleri. uzunluğu kısaltıp inceliği azaltabiliriz. dediğim gibi hesap kitap işi.
hesap kitap yapmak lazım bir yerimden uydurmayayım sayıları. ama biz 3.14 cm uzunluğunda alalım pipetleri. uzunluğu kısaltıp inceliği azaltabiliriz. dediğim gibi hesap kitap işi.
0
senin durumun icin bir madde bilmiyorum ama havalandirma ozellikli pencereler var. Pipet olayina benzer calisiyor. Almanyada "Selbstlüftende Fenster-Kendi kendine havalandiran pencere" deniliyor. Bu pencerede gecirken hava kanllari var bu kanallardan kontrollu hava gecisi saglaniyor boylece pencereyi acmadan evi havalandiriyorsun. Ayni sekilde evdeki isinin disari kacmasi da onleniyor, kisin da hem evi havalandirip hem de enerji tasarrufu saglamis oluyorsun. Ayni sekilde gurultuyu de pipet gibi engelliyor.
www.schneider-bogenfenster.de
www.schneider-bogenfenster.de
0
Öyle madde olsa kumaş üretir don yaparlar. Cayır cayır osururuz sonra xd
0
douglas
italya ve fransada yüzyıllar önce başlamış sanat akımlarının devamını görebiliyoruz. heykelcilik için yunanistanı örnek veremesemde fransa hala modanın başkenti italya hala sanatın beşiği. ama nedense türkiyede bunun gibi hiçbir şey göremiyorum. başlattığımız sanat akımları yada dalları yokmu hiç? y
italya ve fransada yüzyıllar önce başlamış sanat akımlarının devamını görebiliyoruz. heykelcilik için yunanistanı örnek veremesemde fransa hala modanın başkenti italya hala sanatın beşiği. ama nedense türkiyede bunun gibi hiçbir şey göremiyorum. başlattığımız sanat akımları yada dalları yokmu hiç? yoksa sürdüremedikmi yoksa güncel bağnaz atmosfermi izin vermedi aklımda sorular
0
Cunku paramiz yok Anadolu insani sanat dusunemiyor. Heykel ve resim zaten gunah. Edebiyatta da buyuk sansur var. Yeni bir olay da degil bu.
0
moda ve insan sureti yapmak, heykelcilik vs. dinen hoş görülmeyen kavram ve uygulamalardır. dinen giyimde kapanma (tesettür) esastır. bunun disinda bir giyim sekil ve tarzina izin yoktur. dinen insan her zaman baska din ve inanislardan farkli giyinmek zorundadir. saç, sakal trasi da onlardan farkli olmak zorunda. biz baslatmis sayilmasakta onlara göre dogu/ortadogu tarzıni/yasami oryantalizm olarak adlandiriliyor. yine de bunun yaninda cesitli süsleme, tezhip, hat ve mimari konularinda müslüman sanatcilarin ayri bir yeri vardir.
0
Allah belamızı vermiş çünkü lanet bir coğrafyanın ürünü olarak doğduk neyse cok doluyum burayı gördüm yazayım dedim saygılar
0
Cumhuriyet tarihi mimarisinde Wikipedia sayfasında bazı akımlar var, birinci ulusal mimarlık akımı falan gibi. Bunlar biraz yenilikçi olmakla beraber Osmanlı ve Selçuklu mimarisinden etkilenmiş. 50'lerden sonra liberal politikalarla beraber gelen yozlaşma, şehirlerin görünüşünü de zevksizleştirmiş. Orantısız iç göçler, plansız yerleşim derken iğrenç iğrenç şehirler oluşmuş. Yoksa belli tarzlar üretilmiş zamanında.
0
Tamamen yok diyemeyiz. Çini ve ebru sanatı var görsel olarak. Kökenleri çok eskiye dayanıyor. Mimar Sinan'ın da kendine göre bir tarzı vardı. Divan edebiyatı da başarılı bir sanat. İtalya'yla kim karşılaştırılsa zaten geride kalır. Bu topraklardaki insanların böyle şeyler düşünmek için pek fırsatları olmadı. Bir ülkede ekonomik anlamda refah varsa insanlar sanat düşünebilir. Antik Yunanistan ekonomik olarak gelişmişti. Deniz ticareti vardı. Bolluk olunca kafalar çalışıyor tabii.
0
osmanlı'da resim sanatına dönem dönem bazı padişahlar sıcak baktı. son dönemde ise Paris'e gidip eğitim alan sanatçılar oldu.
mesela 1933'te D Grubu kuruldu. ondan önce de osmanlı ressamlar cemiyeti falan vardı.
Ama plastik sanatlarda ilk zamanlardan beri batı örnek alındığı için kendine has bir dil oluşturulamadı. bu sonucun birçok sebebi var elbette.
Osmanlı dan günümüze sanat vs gibi aratıp kaynaklara ulaşabilirsin.
mesela 1933'te D Grubu kuruldu. ondan önce de osmanlı ressamlar cemiyeti falan vardı.
Ama plastik sanatlarda ilk zamanlardan beri batı örnek alındığı için kendine has bir dil oluşturulamadı. bu sonucun birçok sebebi var elbette.
Osmanlı dan günümüze sanat vs gibi aratıp kaynaklara ulaşabilirsin.
0
transsiberianexpress
bu caps akp seçmenini çok güzel özetlemiş sizler ne düşünüyorsunuz http://i.hizliresim.com/Lyylk1.jpg
0
bu tarz caps'leri ne diye aratarak bulabiliriz? ilk aklıma gelen bir de okey masasında tartışan adamlar vardı yine aynı bu konseptte.
0
want2die benim işçiler öyle diyo vala. yazdınız ne iş yapıyorsunuz ki işçi çalıştırıyorsunuz
0
vegas şu resimde ya da duyuruda hiçbir aşağılama yok. söz konusu seçmenin hemen hemen tüm fikirleri sıralanmış. bunu aşağılık olarak gören sensin.
0
@vegas +
o zaman akpden önce bu seçmen daha güzel iyi eğitilseydi belki simdi böyle olmazdı. hayat bu, insan ektigini biçiyor. insanı istedigi seylerden ne kadar ayrı tutarsan ona olan ilgi ve isteği o kadar artar. akp den önce insanlar akp gibi partilere -susamıştı- ve simdi onu bulmuşlarken bırakmıyorlar.
felsefe okuyanlar bilir, etki tepki diyorlar buna..
halkı aşagıla, sectiklerini aşagıla, hollandaya vb. ülkelere destek ver sonrada bu güzelim memlekete hiç bir sekilde adapte olmama becerisini(!) gösterip siyaset ortaminda söz ve hüküm sahibi olmayı bekle. böyle bir dünya ya da hayat neredeymiş merak konusu.. :)
o zaman akpden önce bu seçmen daha güzel iyi eğitilseydi belki simdi böyle olmazdı. hayat bu, insan ektigini biçiyor. insanı istedigi seylerden ne kadar ayrı tutarsan ona olan ilgi ve isteği o kadar artar. akp den önce insanlar akp gibi partilere -susamıştı- ve simdi onu bulmuşlarken bırakmıyorlar.
felsefe okuyanlar bilir, etki tepki diyorlar buna..
halkı aşagıla, sectiklerini aşagıla, hollandaya vb. ülkelere destek ver sonrada bu güzelim memlekete hiç bir sekilde adapte olmama becerisini(!) gösterip siyaset ortaminda söz ve hüküm sahibi olmayı bekle. böyle bir dünya ya da hayat neredeymiş merak konusu.. :)
0
medre
Diyelim ki gitar eşliğinde mikrofona şarkı söylerken enstrümanın ve sesinizin yarattığı frekansı bir bilgisayara aktarmak ve ordan da o frekansın yarattığı çeşitli görüntüler elde etmek istiyorsunuz. Sonra da onu projeksiyonla duvara yansıtacaksınız vs. Bununla ilgili teknik neye sahip olmak gereki
Diyelim ki gitar eşliğinde mikrofona şarkı söylerken enstrümanın ve sesinizin yarattığı frekansı bir bilgisayara aktarmak ve ordan da o frekansın yarattığı çeşitli görüntüler elde etmek istiyorsunuz. Sonra da onu projeksiyonla duvara yansıtacaksınız vs.
Bununla ilgili teknik neye sahip olmak gerekiyor? Bir uygulamaya mı? Nedir?
Bununla ilgili teknik neye sahip olmak gerekiyor? Bir uygulamaya mı? Nedir?
0
Soyut görüntüyü anlamadım ama ses kayıt programları istediğin şeyi yapıyor.
0
puredata, super collider, max/msp falan işini görür. super collider ile puredata beleş. max paralı.
ücreti mukabilinde bu işini görecek programı yazabilirim.
ücreti mukabilinde bu işini görecek programı yazabilirim.
0
en basitinden
vlc player daki Audio\Visualizations
bu dediğin işi yapıyor.
hatta bir eklenti, çalan müziğe göre danseden bir adamcık gösteriyordu.
* sen canlı istemişsin, canlı yapıyor mu bilmiyorum.
** canlı da yapıyormuş. :)
vlc player daki Audio\Visualizations
bu dediğin işi yapıyor.
hatta bir eklenti, çalan müziğe göre danseden bir adamcık gösteriyordu.
* sen canlı istemişsin, canlı yapıyor mu bilmiyorum.
** canlı da yapıyormuş. :)
0
birebir anlık görüntü istiyorsan winamp icin line in pluginini kullanabilirsin.
bunun icin her ici ucu erkek jack kablo gerekiyor. sonrasinda o sese duyarli hareket eden yere iki tık yap. bitti.
isi ilerletmek istiyorsan anlık olarakta caldiklarini winamp ile bilgisayara kayıt edebilirsin.
bunun icin her ici ucu erkek jack kablo gerekiyor. sonrasinda o sese duyarli hareket eden yere iki tık yap. bitti.
isi ilerletmek istiyorsan anlık olarakta caldiklarini winamp ile bilgisayara kayıt edebilirsin.
0
la mort heureuse
çamaşır makinesinin kayışı koptu, aynı kayıştan aldım tekrardan. nasıl takılacağını da öğrendim ama makinenin sadece üst kapağı açılıyor. arkasının açılabilecek bir mekanizması yok. allah aşkına nasıl takabilirim bunu?
çamaşır makinesinin kayışı koptu, aynı kayıştan aldım tekrardan. nasıl takılacağını da öğrendim ama makinenin sadece üst kapağı açılıyor. arkasının açılabilecek bir mekanizması yok. allah aşkına nasıl takabilirim bunu?
0
@1adam altı açık zaten de sadece alttan takmam pek mümkün değil gibi geldi
0
arkasının açılmadığına emin misiniz? eminim açılıyordur ama siz bunu göremiyor olabilir misiniz?
0
@blue eyes bugün yedek parçacıya sorduğumda da eski vestellerin açılmadığını söyledi
0
youtube da marka model disassembly diye arat muhtemelen biri makinayi bastan asagi sökmüş videosunu da koymuştur. ben icinin nasil acilacagiyla ilgili yonergelerini interentte bulamadigim ev esyasi gormedim.
0
ats
bu kadar filmde dizide nikah günü ayrılan hatta "evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"a hayır diyen insanlar oluyor. cidden bu kadar sık oluyor mu, hatta hiç oluyor mu böyle şeyler? bu durumdaki birini tanıyor musunuz?
bu kadar filmde dizide nikah günü ayrılan hatta "evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"a hayır diyen insanlar oluyor. cidden bu kadar sık oluyor mu, hatta hiç oluyor mu böyle şeyler? bu durumdaki birini tanıyor musunuz?
0
Ben olduğunu biliyorum birisi nikahtan 2 gün önce ayrılmıştı, sebep de kızın kına gecesine sizin taraftan kimse gelmese olur mu, ben ailem, arkadaşlarımla eğlenmek istiyorum demesi. Damat kızın, kendi ailesine hiçbir zaman değer vermeyeceğini düşünmüş sabaha kadar uyuyamamış sonra da ayrıldı.
Uzak bir tanıdık da düğün günü ayrılmıştı, kız tarafı normal bir aileyken erkek tarafı çok dindarmış, kızın ailesinin isteği üzerine düğün yapılmış erkek tarafı "düğün bize göre değil bu ne ya .s .s" diyormuş. Gece saat 11'de düğünün bitmesine yakın, damadın amcası bazı kişilerin alkol aldığını görünce sinirlenmiş, daha bu düğün bitmeyecek mi diye bağırıp sahneye sandalye fırlatmış, sonra kavga kıyamet ayrılmışlar öyle işte.
Uzak bir tanıdık da düğün günü ayrılmıştı, kız tarafı normal bir aileyken erkek tarafı çok dindarmış, kızın ailesinin isteği üzerine düğün yapılmış erkek tarafı "düğün bize göre değil bu ne ya .s .s" diyormuş. Gece saat 11'de düğünün bitmesine yakın, damadın amcası bazı kişilerin alkol aldığını görünce sinirlenmiş, daha bu düğün bitmeyecek mi diye bağırıp sahneye sandalye fırlatmış, sonra kavga kıyamet ayrılmışlar öyle işte.
0
düğününde ayrilanları biliyorum. genelde anlayişsız taraflardan birisinin maddi konular üzerinde yanlış davranışları sebep oluyor.
0
Ekaterina'nin dediği gibi düğün günü ayrılan bir çift biliyorum ben de. Sebep de benzer. Erkek tarafı aşırı dindar; kızın giydiği gelinlikten, gelen misafirler icinde mini etek giyen kadınların olmasına rahat bir sürü şeye laf etmişler. Kızın babası da zaten gönüllü değilmiş. Düğünün ortasında kiyamet kopmuş. Damat da ailesini hiç uyarmayinca babası kızın kolundan tutup salondan cikarmış. 'Ben kızımı sokakta bulmadım' diye.
0
düğünden sadece 5 saat önce ayrılan bir çift biliyorum. kadın şu an antidepresanlarla yaşıyor. erkek tarafından biri hakaret etmiş sanırım öyle bir şey.
0
@konusma ben konusuyorum hiçbir şey anlamadım ya. Açıklar mısın, oğlu türkle evlenecekti demişsin sonra kız laz demişsin, kız tarafından birisi böyle oyun mu olur diyorsa sonra kız niye ağlıyor ben kültürümü veremicem diye, kendi tarafından birisi bozmuş zaten :/ anlamadım cidden.
0
Benim. 2 sene önce düğün gunu terkettim. Nikah memuruna sormustum cok sık olmuyordur degil mi diye, yoo oluyor demişti.
0
Benim bir arkadaşım liseden sevgilisi ile evleniyor. Resmi nikah kıyılmış düğünden önce. Düğüne birkaç gün kala adamın kendisini aldattığını öğreniyor. Gelinliği parça parça ediyor, evin eşyalarını dağıtıyor. Güç bela boşanıyor bu arada hala lise mezunu. Sonra ben bari açıktan üniversite okuyayim deyip sınava giriyor, ıstanbulda öğretmenliği kazanıyor. Ben de kendisi ile üniversitede tanıştım.
Şimdi başkası ile evli ama boşandığı adam ona evlenene kadar dahi haber yolluyormuş.
Şimdi başkası ile evli ama boşandığı adam ona evlenene kadar dahi haber yolluyormuş.
0
birkaç ay önce arkadaş grubunda konuşuluyordu. ben tanımıyorum ama kız bir çocukla evlenecek, çocuğun ailesi dindar kız onlar kadar dindar değil. düğün günü düğün yapılacak yere gidiyorlar kız gelinliğini giyiyor kayınvalide "kızım bu gelinlik fazla dar değil mi" diyor. kız da orada yüzüğü çıkartıp kadına fırlatıyor ve düğün iptal oluyor. kız hiç pişman değil.
bir başka olay da düğün günü değil öncesinde. erkeğin ailesi dindar, kız da dindar. nişanlarında müzik çaldırıyor kız ve çok ağır makyaj yapıyor süsleniyor. erkeğin ailesi de müzik istemediğini tembihle söylemiş kıza ama kız dinlemiyor. nişan gecesi "bu bizi yok sayıyor, umursamıyor" diye erkeğin ailesi nişanı attırıyor. kız sonra çok üzülüyor ama aile karar değiştirmiyor.
bir başka olay da düğün günü değil öncesinde. erkeğin ailesi dindar, kız da dindar. nişanlarında müzik çaldırıyor kız ve çok ağır makyaj yapıyor süsleniyor. erkeğin ailesi de müzik istemediğini tembihle söylemiş kıza ama kız dinlemiyor. nişan gecesi "bu bizi yok sayıyor, umursamıyor" diye erkeğin ailesi nişanı attırıyor. kız sonra çok üzülüyor ama aile karar değiştirmiyor.
0
Benim daha önce ayrilmam gerekiyordu o gune kadar birikti birikti ve patladım. Neden cok fazla. Aileler birbirine girmedi ama anneler anlasamadi bu da kıza yansidi. Annemden hesap sormaya falan kalktı. Bunun uzerine bitmek bilmeyen kavgalar vs olunca öeehh başlarım böyle aşkın ızdırabına deyip yeter dedim
0
Uzaktan akrabamiz dugunden bir gun once ayrilmisti. Nedenini tam olarak bilmiyoruz ama kizin annesi cok dominant her seye karisan bir tipti, ailelerin ikisi de cok dindar olmasina ragmen aralarinda anlasmazlik olmus, erkek tarafi isi bozmus.
0
dügünden üc gün önce damadın ben emin degilim dedigi bir olayi biliyorum. uzaktan akrabalar atlayip gelmisler, herkes dügün telasinda, son ayarlamalar yapiliyorken iptal edildi nikah ve dügün.
0
var öyle bir tanıdıgım bır hafta once ayrılan.
bir de evlendikten bir gun sonra pisman olan var 3 ay sonra bosanıp gerı geldı. sorular karısık bır suruydu
bir de evlendikten bir gun sonra pisman olan var 3 ay sonra bosanıp gerı geldı. sorular karısık bır suruydu
0
Çırağan sarayında yapılacak düğün iptal edildi, kişi başı 1000 tl den 1000 kişilik önceden ödenen bu düğünün davetiyelerini erkek tarafı 250₺ den eşe dosta "çırağanda akşam yemeği" diyerek satmaya çalıştılar.
0
Bir arkadasim, -ben kizin arkadasiyim- gelinlik bakmaya gidiliyor, cocugun annesinin istedigi gelinlik alinmadi diye erkek tarafi nisani atti. Kiz bir yila yakin cok kotu gunler gecirdi. Simdi baskasiyla evli, cocugu var. bence onun icin cok daha hayirlisi oldu. Erkek tarafinin da ayrilasi varmis ya da baya bildigin psikopatmis dedim ben de.
0
dreadplayer
90'lara ait karma bir albüm oluşturuyorum. yolu 90’lardan geçen herkes sevdiği şarkıları paylaşabilir mi?
90'lara ait karma bir albüm oluşturuyorum. yolu 90’lardan geçen herkes sevdiği şarkıları paylaşabilir mi?
0
nezih ünen - karnaval
www.youtube.com
bu arada "düşmenin sınırı yok" diye ne doğru söylemiş herif. yaşayarak öğreneceğimi düşünemezdim o zamanlar.
www.youtube.com
bu arada "düşmenin sınırı yok" diye ne doğru söylemiş herif. yaşayarak öğreneceğimi düşünemezdim o zamanlar.
0
sağlam bir yorum : demet - arnavut kaldırımı
absürt olarak, erol köse - doktor erol bey
rap : cartel - cartel
extra olarak: kenan doğulu - aşk oyunu
absürt olarak, erol köse - doktor erol bey
rap : cartel - cartel
extra olarak: kenan doğulu - aşk oyunu
0
Gülşen - Saz mı Caz mı?
www.youtube.com
Ah Gülşen ah.
Nazan Öncel - Aynı Nakarat
www.youtube.com
Aşkın Nur Yengi - Seni Aldattım
www.youtube.com
www.youtube.com
Ah Gülşen ah.
Nazan Öncel - Aynı Nakarat
www.youtube.com
Aşkın Nur Yengi - Seni Aldattım
www.youtube.com
0
1)sibel alaş-adam
2)tarkan-kış güneşi
3)ufuk yıldırım-tutukunum
mansiyon:
a)fatih erdemci-ben ölmeden önce
b)cemali-duymak istiyorum
ayrıca fikir vermesi açıısndan:
eksisozluk.com
2)tarkan-kış güneşi
3)ufuk yıldırım-tutukunum
mansiyon:
a)fatih erdemci-ben ölmeden önce
b)cemali-duymak istiyorum
ayrıca fikir vermesi açıısndan:
eksisozluk.com
0
Daha yeni tırtıklıyordum:
İzel-kızımız olacaktı
Bora öztoprak-seni seviyorum
Tual-sen vaktinden çok sonra gelen (şarkının adı bu muydu bilmiyorum)
Asya-beni aldattın
Çelik-hercai
Sezen aksu-hasret (1988 albümü gerçi)
Tarkan-inci tanem
İzel-kızımız olacaktı
Bora öztoprak-seni seviyorum
Tual-sen vaktinden çok sonra gelen (şarkının adı bu muydu bilmiyorum)
Asya-beni aldattın
Çelik-hercai
Sezen aksu-hasret (1988 albümü gerçi)
Tarkan-inci tanem
0
balpolen
gecen gün pazardan ufak biberler aldım, kıtır kıtır, tadları da çok güzel ama bu biberlerin cekirdekleri yok, hicbirinde yok, ne düsünmeliyim arkadaslar?
gecen gün pazardan ufak biberler aldım, kıtır kıtır, tadları da çok güzel ama bu biberlerin cekirdekleri yok, hicbirinde yok, ne düsünmeliyim arkadaslar?
0
bedrozan
Öncelikle merhabalar sevgili kullanıcılar, günaydın her birinize.Yine kafamı kurcalayan bir soruyu sizlere sormak istedim.Elbet yardımcı olacak birileri çıkacaktır.Şimdi hadisler bilindiği üzre, eller yıkanarak başlanmasını söylemesine rağmen, kur'an-ı kerim'de maide suresinde şöyle geçmektedir abde
Öncelikle merhabalar sevgili kullanıcılar, günaydın her birinize.
Yine kafamı kurcalayan bir soruyu sizlere sormak istedim.Elbet yardımcı olacak birileri çıkacaktır.
Şimdi hadisler bilindiği üzre, eller yıkanarak başlanmasını söylemesine rağmen, kur'an-ı kerim'de maide suresinde şöyle geçmektedir abdest konusu;
"Ey iman edenler! Namaza kalktığınızda; Yıkayınız: yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi. Sıvazlayınız: başınızı ve topuklara kadar ayaklarınızı. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Eğer hasta veya yolculukta iseniz, veya biriniz ayak yolundan geldi ise, ya da kadınlara dokunduysanız, ve de su bulamamışsanız: Temiz bir toprakla yüzünüzü ve ellerinizi sıvazlayın. Allah size zorluk çıkarmak istemez. Allah sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. Umulur ki; şükredersiniz"
Hem hadislerdeki sirayla çelişiyor, hem de Şu kadar yıkayın falan diye bir sayı belirtilmiyor.
Simdi tam da bu noktada biz hangisini ornek alacağız? Bu zamana kadar hadislerde anlatıldığı şekliyle eda ettik bu eylemi.Ama burada yazan bambaşka bir şey.Konu hakkında bir fikri olan var mi ?
Eşit; bazı arkadaşlar hadislere bakarak yapmamız gerekiyor diyor. İyi ama peygamberin ölümünden 200 yıl sonra uydurulan yüzlerce hadis var bugün günümüze gelen. Nerden bilelim bunun da onlardan biri olmadığını ?
Yine kafamı kurcalayan bir soruyu sizlere sormak istedim.Elbet yardımcı olacak birileri çıkacaktır.
Şimdi hadisler bilindiği üzre, eller yıkanarak başlanmasını söylemesine rağmen, kur'an-ı kerim'de maide suresinde şöyle geçmektedir abdest konusu;
"Ey iman edenler! Namaza kalktığınızda; Yıkayınız: yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi. Sıvazlayınız: başınızı ve topuklara kadar ayaklarınızı. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Eğer hasta veya yolculukta iseniz, veya biriniz ayak yolundan geldi ise, ya da kadınlara dokunduysanız, ve de su bulamamışsanız: Temiz bir toprakla yüzünüzü ve ellerinizi sıvazlayın. Allah size zorluk çıkarmak istemez. Allah sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. Umulur ki; şükredersiniz"
Hem hadislerdeki sirayla çelişiyor, hem de Şu kadar yıkayın falan diye bir sayı belirtilmiyor.
Simdi tam da bu noktada biz hangisini ornek alacağız? Bu zamana kadar hadislerde anlatıldığı şekliyle eda ettik bu eylemi.Ama burada yazan bambaşka bir şey.Konu hakkında bir fikri olan var mi ?
Eşit; bazı arkadaşlar hadislere bakarak yapmamız gerekiyor diyor. İyi ama peygamberin ölümünden 200 yıl sonra uydurulan yüzlerce hadis var bugün günümüze gelen. Nerden bilelim bunun da onlardan biri olmadığını ?
0
Kur'an'da sadece temel şeyler yazdığı için abdestin farzları(kesinlikle yapılması gereken kısımları) yazar. Sıra ve sayı gibi detaylar ise Peygamber'in uygulamalarında görülmüştür ve sünnettir.
Kısacası abdest almak istiyorsan Kur'an'ın dediklerini birer defa yapman yeterlidir. Sıra, sayı ve ek uzuvlar konusuna dikkat etmek istiyorsan da hadislere, yani Peygamber'in uygulamalarına bakarsın.
Genelde Müslümanlar Peygamber gibi detaylıca abdest alır. Acil durumlarda ise Kur'an'ın emrettiği temel abdest şekli uygulanır.
Kısacası abdest almak istiyorsan Kur'an'ın dediklerini birer defa yapman yeterlidir. Sıra, sayı ve ek uzuvlar konusuna dikkat etmek istiyorsan da hadislere, yani Peygamber'in uygulamalarına bakarsın.
Genelde Müslümanlar Peygamber gibi detaylıca abdest alır. Acil durumlarda ise Kur'an'ın emrettiği temel abdest şekli uygulanır.
0
evet ayetlerde gecen farz olan emirler kesinlikle yapilmali ama sünnetler olmasa da olur diyerek ya da hafife alinarak önemsenmeyerek yapilmaz ise insanı bu insanı dinden çıkmaya sevkeder. nasil ki bir sadece temeli duvari catısı olan ama boyasiz kapisiz penceresiz sıvasız bir evde oturamıyorsak, farzların yaninda da yapilmasi gereken sünnetleri hafife almamamız gerekir. bunlar birbirlerini tamamlar. insan sadece kur'an-ı kerim'e bakarak amel (dinen yapilmasi gereken ibadet vs) edemez. bu sekilde herkes kendi aklina uyar ve insan sayisi kadar mezhep olusur.
peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, yapilmasi gerekenleri en güzel sekilde göstermiştir. bunların üzerine daha bir sey eklenemez ve bunlardan bir sey çıkarılamaz. kisacasi ayetler ve sünnetler arasinda da çeliski degil, izah vardır.
şu günlerde çokca söz ettigimiz anayasa bile dogrudan degil alt kolları olan kanun, tüzük, yönetmeliklerde vs. ile sosyal hayata uygulanır. sadece bir ağaç bile gövdesi ve kökleriyle degil, yaprak, dal, meyve ve bahardaki çicekleriyle daha güzel anlam kazanır.
ben sadece kitaba bakarım diyenler, peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem e uymayı emreden ayetleri de dikkate alsınlar.
peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, yapilmasi gerekenleri en güzel sekilde göstermiştir. bunların üzerine daha bir sey eklenemez ve bunlardan bir sey çıkarılamaz. kisacasi ayetler ve sünnetler arasinda da çeliski degil, izah vardır.
şu günlerde çokca söz ettigimiz anayasa bile dogrudan degil alt kolları olan kanun, tüzük, yönetmeliklerde vs. ile sosyal hayata uygulanır. sadece bir ağaç bile gövdesi ve kökleriyle degil, yaprak, dal, meyve ve bahardaki çicekleriyle daha güzel anlam kazanır.
ben sadece kitaba bakarım diyenler, peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem e uymayı emreden ayetleri de dikkate alsınlar.
0
kuranda ne yazıyorsa o kardeşim, aksi bişey yaparsak hesabını veremeyebiliriz.
0
@sekerse; art niyetle demediyse de haklı. art niyetle (ateist olup da trollemek için) dediyse de haklı. dedim ki adam haklı beyler.
"Yâ eyyuhellezîne âmenû atîûllâhe ve atîûr resûle ve ulil emri minkum fe in tenâza’tum fî şey’in fe ruddûhu ilallâhi ver resûli in kuntum tu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri), zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâ(te’vîlen)."
senin tam anlamadığın ne onu sor söyleyelim. ama bundan önce sen @1adam'ın dediklerini bi'düşün.
"Yâ eyyuhellezîne âmenû atîûllâhe ve atîûr resûle ve ulil emri minkum fe in tenâza’tum fî şey’in fe ruddûhu ilallâhi ver resûli in kuntum tu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri), zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâ(te’vîlen)."
senin tam anlamadığın ne onu sor söyleyelim. ama bundan önce sen @1adam'ın dediklerini bi'düşün.
0
Qobel ben mi haklıyım 1adam mı haklı?
Allaha ve elçisine iman ayrı şeyler değildir. Aynı şeydir. Elçinin görevi yalnızca tebliğ etmektir. Yani ne eksiltmek ne arttırmak, birebir aktarmak. Kuranda müşrikler başka din kitapları da istiyor, allah tek kitabın kuran olduğunu söylüyor, yetmedi mi size ne oluyor türü sert söylemler var. Allah bir tek kuranı korumayı vaadetti. Dini veya hadis kitapları için böyle bir vaat yok. Kaldı ki kuran baştan sona kadar tutarlı olan bir kitap. İçinde şüphe yok. Aynısını hadis kitapları için söyleyemiyoruz. İşinize geldiğini bu sahihtir bu değildir diye sınıflandırıp inanıyorsunuz. Sünnilerin kütübü sittesi şiilerin kütübü erbaa sı var. Bu kitaplar birbiriyle alakasız. Peygamberin vefatından çok sonra ayrımcılar tarafından türetilmiş kitaplardır. Peygamberin en büyük sünneti yalnızca vahye uymaktır. Ben de yalnızca vahye uyuyor, ek kitaplar aramıyor, dinimi yalnızca allaha has kılıyorum. Ondan başka ilahlar edinmiyorum. Buhari tanrı değildir, müslim tanrı değildir, muhammed peygamber tanrı değildir, imam hanefi tanrı değildir.
Allaha ve elçisine iman ayrı şeyler değildir. Aynı şeydir. Elçinin görevi yalnızca tebliğ etmektir. Yani ne eksiltmek ne arttırmak, birebir aktarmak. Kuranda müşrikler başka din kitapları da istiyor, allah tek kitabın kuran olduğunu söylüyor, yetmedi mi size ne oluyor türü sert söylemler var. Allah bir tek kuranı korumayı vaadetti. Dini veya hadis kitapları için böyle bir vaat yok. Kaldı ki kuran baştan sona kadar tutarlı olan bir kitap. İçinde şüphe yok. Aynısını hadis kitapları için söyleyemiyoruz. İşinize geldiğini bu sahihtir bu değildir diye sınıflandırıp inanıyorsunuz. Sünnilerin kütübü sittesi şiilerin kütübü erbaa sı var. Bu kitaplar birbiriyle alakasız. Peygamberin vefatından çok sonra ayrımcılar tarafından türetilmiş kitaplardır. Peygamberin en büyük sünneti yalnızca vahye uymaktır. Ben de yalnızca vahye uyuyor, ek kitaplar aramıyor, dinimi yalnızca allaha has kılıyorum. Ondan başka ilahlar edinmiyorum. Buhari tanrı değildir, müslim tanrı değildir, muhammed peygamber tanrı değildir, imam hanefi tanrı değildir.
0
Bu yazdıklarım 1adam ve tüm hadisLere iman edenler içindi.
Ayrıca mobildeyim. Ayetler ezberimde değil ama şunları Google da aratınız, çıkan ayetlere bakınız :
-Sen sana vahyolana uy
-Ben yalnızca bana vahyolana uyarım
-Eğer o bazı sözler ekleseydi onu yakalardık şah damarını keser atardık
-elçiye apaçık bir tebliğden başka ne düşer
-siz dininizi allaha mı öğretiyorsunuz
Ayrıca mobildeyim. Ayetler ezberimde değil ama şunları Google da aratınız, çıkan ayetlere bakınız :
-Sen sana vahyolana uy
-Ben yalnızca bana vahyolana uyarım
-Eğer o bazı sözler ekleseydi onu yakalardık şah damarını keser atardık
-elçiye apaçık bir tebliğden başka ne düşer
-siz dininizi allaha mı öğretiyorsunuz
0
appdata
selamlar,ben 264 kişinin çalıştığı üretim yapan bir fabrikada mühendisim, yöneticiyim.bizim fabrika birimlere ayrılmış durumda ve benim sorumluluğumda olan birimde 63 kişi var... birimime vardiya başına 20 kadar personel geliyor... oldukça ve oldukça, bayağı geniş bir alanı yönetmeye çalışıyorum...t
selamlar,
ben 264 kişinin çalıştığı üretim yapan bir fabrikada mühendisim, yöneticiyim.
bizim fabrika birimlere ayrılmış durumda ve benim sorumluluğumda olan birimde 63 kişi var... birimime vardiya başına 20 kadar personel geliyor... oldukça ve oldukça, bayağı geniş bir alanı yönetmeye çalışıyorum...
tecrübesiz de bir mühendisim, mezuniyet sonrası ilk işim, 4. ayımdayım şu anda...
bugün personelin bir tanesiyle bir sorun yaşadık...
bu personel zamanında fabrikaya kepçe operatörü olarak alınmış... ancak fabrikada kepçe ile yapılacak bir iş kalmayınca, bütün kepçeler iptal olunca, bu personeli "o anda ne iş gerekiyorsa onu yapmakla görevli" bir personele çevirmişler... ama genellikle de forklift kullanıyor... ancak üst yönetim tarafından bana söylenen şey, bu personeli üretim makineleri operatörlüğü hariç her işte kullanabileceğim şeklinde...
bugün kendisine bir görev verdim, kendisinden yere dökülen hammaddeleri kürekle yandaki binsin (bins = büyükçe bir kutu) içine kürekle atmasını ve bu üretim alanının temiz kalmasını istedim...
bana verdiği cevap ve aramızda geçen konuşma aynen şu şekilde cereyan etti;
- xxxx, şu yere dökülenleri şu binsin içine atar mısın kürekle... temiz kalsın ortam sürekli.
+ ben atmam amirim onları.
- niye yahu, noldu?
+ ben forkliftçiyim... ben atmam onu...
- şu anda forklift'lik bir iş yok ama, ve diğer personel de meşgul, altı üstü 7-8 küreklik bir şey... at hadi şunları da temiz kalsın ortam...
+ olmaz, ben yapmam...
- xxxx, hadi abim uzatmayalım... bunun atılması lazım binslere...
+ yok amirim, olmaz..
- xxxx, bak uzatıyorsun ama... yapmazsan savunmanı almak zorunda kalacam...
+ amirim, al savunmamı, ne istiyorsan al... ben yapmam...
- son kez soruyorum, yapıyor musun yapmıyor musun? yapmazsan savunmanı alacağım...
+ yapmıyorum!!!
- peki...
dedim ve içeri odama geçtim... bir kağıt kalem koydum masanın üstüne ve tekrar dışarı çıkıp savunmasını o kağıda yazmasını istedim.
bayağı mırın kırın etse de sonunda geldi, savunmasını yazdı. tabi bu arada fabrika müdürünün bu olaydan haberi olmuş, olaya şahit olanlar sağolsunlar hiç durmamışlar, dedikodusunu aynen yaymışlar, müdüre kadar ulaşmış olay...
müdür bana hemen telefon etti... olayı sordu, birebir anlattım... "iyi yapmışsın, savunmasını al, yarın bana ulaştır o kağıdı" dedi...
1 saat sonra geldi, savunma kağıdını verdi bana, ben hiç okumadan katladım ve odama gittim..
odamda okudum, ve olay bundan sonra başlıyor...
aman tanrım neler neler yazmış...
yok ben buna "yap lan şunu" demişim, "yapmıyor musun, senle görüşecez senle, bekle sen" diye tehdit etmişim, onur kırıcı konuşmuşum, küfür etmişim, aslında bu tip davranmasam işi hiç zorsunmadan yaparmış da, onur kırıcı konuştuğum için yapmamış...
yani bir yavuz hırsız ev sahibini bastırır durumu var...
oysa konuşmalar birebir yukarıda anlattığım gibi gerçekleşti... bu konuda bütün şerefim ve haysiyetim üzerine yemin ederim...
zaten yeni bir mühendis ve yönetici olduğum için en alt seviyedeki işçiye bile kibar konuşan bir insanım, yöneticilikte tecrübeli insanların aksine ağzımdan en ufak küfür, bağırma-çağırma çıkmaz, yani amiyane tabirle daha o kadar kaşarlanmadım...
peki yarın fabrika müdürü bu savunma kağıdını okuduğu zaman ben ne diyeceğim?
nasıl ispatlayacağım bu savunma kağıdında yazılanların yalan olduğunu?
tecrübeli arkadaşların yardımına ihtiyacım var...
müdür şimdi bana diyecek "ee sen de adama böyle böyle konuşmuşsun, ne iş" diye...
napacağım ben?
teşekkürler...
ben 264 kişinin çalıştığı üretim yapan bir fabrikada mühendisim, yöneticiyim.
bizim fabrika birimlere ayrılmış durumda ve benim sorumluluğumda olan birimde 63 kişi var... birimime vardiya başına 20 kadar personel geliyor... oldukça ve oldukça, bayağı geniş bir alanı yönetmeye çalışıyorum...
tecrübesiz de bir mühendisim, mezuniyet sonrası ilk işim, 4. ayımdayım şu anda...
bugün personelin bir tanesiyle bir sorun yaşadık...
bu personel zamanında fabrikaya kepçe operatörü olarak alınmış... ancak fabrikada kepçe ile yapılacak bir iş kalmayınca, bütün kepçeler iptal olunca, bu personeli "o anda ne iş gerekiyorsa onu yapmakla görevli" bir personele çevirmişler... ama genellikle de forklift kullanıyor... ancak üst yönetim tarafından bana söylenen şey, bu personeli üretim makineleri operatörlüğü hariç her işte kullanabileceğim şeklinde...
bugün kendisine bir görev verdim, kendisinden yere dökülen hammaddeleri kürekle yandaki binsin (bins = büyükçe bir kutu) içine kürekle atmasını ve bu üretim alanının temiz kalmasını istedim...
bana verdiği cevap ve aramızda geçen konuşma aynen şu şekilde cereyan etti;
- xxxx, şu yere dökülenleri şu binsin içine atar mısın kürekle... temiz kalsın ortam sürekli.
+ ben atmam amirim onları.
- niye yahu, noldu?
+ ben forkliftçiyim... ben atmam onu...
- şu anda forklift'lik bir iş yok ama, ve diğer personel de meşgul, altı üstü 7-8 küreklik bir şey... at hadi şunları da temiz kalsın ortam...
+ olmaz, ben yapmam...
- xxxx, hadi abim uzatmayalım... bunun atılması lazım binslere...
+ yok amirim, olmaz..
- xxxx, bak uzatıyorsun ama... yapmazsan savunmanı almak zorunda kalacam...
+ amirim, al savunmamı, ne istiyorsan al... ben yapmam...
- son kez soruyorum, yapıyor musun yapmıyor musun? yapmazsan savunmanı alacağım...
+ yapmıyorum!!!
- peki...
dedim ve içeri odama geçtim... bir kağıt kalem koydum masanın üstüne ve tekrar dışarı çıkıp savunmasını o kağıda yazmasını istedim.
bayağı mırın kırın etse de sonunda geldi, savunmasını yazdı. tabi bu arada fabrika müdürünün bu olaydan haberi olmuş, olaya şahit olanlar sağolsunlar hiç durmamışlar, dedikodusunu aynen yaymışlar, müdüre kadar ulaşmış olay...
müdür bana hemen telefon etti... olayı sordu, birebir anlattım... "iyi yapmışsın, savunmasını al, yarın bana ulaştır o kağıdı" dedi...
1 saat sonra geldi, savunma kağıdını verdi bana, ben hiç okumadan katladım ve odama gittim..
odamda okudum, ve olay bundan sonra başlıyor...
aman tanrım neler neler yazmış...
yok ben buna "yap lan şunu" demişim, "yapmıyor musun, senle görüşecez senle, bekle sen" diye tehdit etmişim, onur kırıcı konuşmuşum, küfür etmişim, aslında bu tip davranmasam işi hiç zorsunmadan yaparmış da, onur kırıcı konuştuğum için yapmamış...
yani bir yavuz hırsız ev sahibini bastırır durumu var...
oysa konuşmalar birebir yukarıda anlattığım gibi gerçekleşti... bu konuda bütün şerefim ve haysiyetim üzerine yemin ederim...
zaten yeni bir mühendis ve yönetici olduğum için en alt seviyedeki işçiye bile kibar konuşan bir insanım, yöneticilikte tecrübeli insanların aksine ağzımdan en ufak küfür, bağırma-çağırma çıkmaz, yani amiyane tabirle daha o kadar kaşarlanmadım...
peki yarın fabrika müdürü bu savunma kağıdını okuduğu zaman ben ne diyeceğim?
nasıl ispatlayacağım bu savunma kağıdında yazılanların yalan olduğunu?
tecrübeli arkadaşların yardımına ihtiyacım var...
müdür şimdi bana diyecek "ee sen de adama böyle böyle konuşmuşsun, ne iş" diye...
napacağım ben?
teşekkürler...
0
aslında senin altinda formen gibi bir adam olması lazım, sen formene kibar kibar söyleyecen o işcinin anladığı dilden konuşacak.bence sen mevkisi yüksek durumdasın senin dediğin söz müdür gözünde daha değerli olmalı.o yüzden endişe etmene çok da gerek yok bence.
0
müdür elindeki işi alınmış adama senden daha çok güvense sana söyler şurayı kürekle al diye. senin konum gereği güven avantajın var. gayet olayı olduğu gibi aktar. kişisel algılamaya da gerek yok, sinirlenme. böyle böyle oldu o da böyle yazmış, bunu planladı da mı bana yapmam etmem dedi bilmiyorum diyebilirsin.
bu arada adamın işi forklift se ona iş tanımı haricinde iş veremezsin. öncesinde iş tanımının değiştiği haber verilir, kabul ederse çalışır, etmezse sözleşmeyi fesih edip işe iade davası açar.
www.mihcihukuk.com
bu arada adamın işi forklift se ona iş tanımı haricinde iş veremezsin. öncesinde iş tanımının değiştiği haber verilir, kabul ederse çalışır, etmezse sözleşmeyi fesih edip işe iade davası açar.
www.mihcihukuk.com
0
bence bir seyden cekinmene gerek yok. umarım hem söyleneni yapmadigindan hem de üstüne iftira ile o kagidi kirlettiginden isten kisa zamanda atılır.
böyle kritik zamanlarda insanlar gercek yüzlerini belli eder.
böyle kritik zamanlarda insanlar gercek yüzlerini belli eder.
0
hiç mersk etme; o fabrika müdürü de senin gibi o yollardsn geçip müdür oldu, onun da balına aynı durumlar geldi duydu gördü, işçi milletinini ciğerini biliyordur. o savunmayı hiç sallamaz için rahat olsun. zaten 4 aydır kşmseye bu şekşlde davranmamışsan seni bilir tanırlar bu şekşlde konuşmadığını.
0
Iscinin de gozunden bakabilmeniz gerekli muhendis bey. Adamcagiz bir kere o isi kabullense, surekli her is ona kalmaya devam eder. Isin ozu adam bu gorev tanimi belirsizliginden bikmis durumda ve kendince buna bir dur demek istemis. Karsinizdaki insana biraz da kendi babaniz olsaydi, kardesiniz olsaydi gibi bir bakis acisiyla da bakabilmelisiniz. Sirf profesyonel olmaliyim ile sonuca varamazsiniz. Yapiyor musun yapmiyor musun diye direteceginize, peki senin cozumun ne o halde nasil temizleyelim kim yapsin bunu abi diye yaklassan ne olurdu?
Sanki fabrikalarda tum duzen kurulu herkesin gorevi belli de bu adamcagizin derdine cozum bulmaktansa kolay olani tercih edip, savunma istemissin. Aferin.
Isci milleti diye insanlari kucumseyen, atsinlar boylelerini diyenlere de umarim benzer durumla kisa zamanda karsilasmalarini temenni ediyorum.
Yaptigi yalan savunma konusundaysa gidip isci arkadas ile gorusup bu tatsizligi ortadan kaldirabilirsin. Sinirli bir animizdi, gergindik diye patrona aciklama yapabilirsin.
Not: 3 yillik bir uretim muhendisi
Sanki fabrikalarda tum duzen kurulu herkesin gorevi belli de bu adamcagizin derdine cozum bulmaktansa kolay olani tercih edip, savunma istemissin. Aferin.
Isci milleti diye insanlari kucumseyen, atsinlar boylelerini diyenlere de umarim benzer durumla kisa zamanda karsilasmalarini temenni ediyorum.
Yaptigi yalan savunma konusundaysa gidip isci arkadas ile gorusup bu tatsizligi ortadan kaldirabilirsin. Sinirli bir animizdi, gergindik diye patrona aciklama yapabilirsin.
Not: 3 yillik bir uretim muhendisi
0
@mandy moore
dikkat edersen savunma sadece yalandan ibaret degil. iftira içeriyor ve buna, sinirli bir anımızdı.. diyerek alttan almaya iceren türden bir affetme durumu söz konusu olamaz.
dikkat edersen savunma sadece yalandan ibaret degil. iftira içeriyor ve buna, sinirli bir anımızdı.. diyerek alttan almaya iceren türden bir affetme durumu söz konusu olamaz.
0
Adama dogru durust bir gorev degisikligi teblig etmeyerek basta hatayi yapmissiniz. Kurek isini kabul etmemesi gayet dogal. Tabii ki yalan yanlis savunma yazmasi etik degil ama fabrikanizda ne kadar is etigi var orasi da tartisilir.
Mudur yuksek ihtimalle inanir. Hakli oldugunu dusunuyorsan tedirgin olmana gerek yok.
Mudur yuksek ihtimalle inanir. Hakli oldugunu dusunuyorsan tedirgin olmana gerek yok.
0
@1adam dikkat edersen once gidip isci arkadasla konusmasini onerdim. Eminim isci arkadas da geri atip, ozur diledikten sonra tatliya baglanacaktir. Patronuna da adamcagiza bir yaptirim yapmamasi icin hallettik biz diyebilir.
Bir insan icin isten atilmasini dileyebilecek kadar -durumunu, psikolojisini bilmeden- kati kalpli bir insana, umarim yeterince anlatabilmisimdir sayin 1adam.
Bir insan icin isten atilmasini dileyebilecek kadar -durumunu, psikolojisini bilmeden- kati kalpli bir insana, umarim yeterince anlatabilmisimdir sayin 1adam.
0
@mandy moore
benim yazdiklarimdan patron, mühendis vb. oldugum anlasilmasın ben de farklı bir is kolunda isçiyim. kendi arkadaslarimi dahi (bunun üstteki konu gibi olmasa da) hata yaptiklarinda -işi esas alarak- eleştiririm. bir de bu savunma, dedigin gibi bir seyle sonuclanirsa diger isciler arasinda bunun emsal teşkil etme durumu ve bu işcinin bana bir sey yapamadilar gibisinden arkadaslari arasinda konuşması söz konusu. tamam, insanı kazanmak gerekir tabi ama iftira ile güven yerle bir olduktan sonra her seyin eskisi gibi olmasini beklemek zor maalesef.
benim yazdiklarimdan patron, mühendis vb. oldugum anlasilmasın ben de farklı bir is kolunda isçiyim. kendi arkadaslarimi dahi (bunun üstteki konu gibi olmasa da) hata yaptiklarinda -işi esas alarak- eleştiririm. bir de bu savunma, dedigin gibi bir seyle sonuclanirsa diger isciler arasinda bunun emsal teşkil etme durumu ve bu işcinin bana bir sey yapamadilar gibisinden arkadaslari arasinda konuşması söz konusu. tamam, insanı kazanmak gerekir tabi ama iftira ile güven yerle bir olduktan sonra her seyin eskisi gibi olmasini beklemek zor maalesef.
0
@1adam Eskisi gibi olmasini beklemek diye bir durum olduğunu dusunmuyorum. Sonucta sevgilin değil ki eskisi gibi olsun zaten attigi yakanlardan sonra. Sadece calisan bir insan gibi davransak, babamiza boyle davranilsa gibi dusunmek yeterli. Elbet ozur dileyecek o isci arkadas.
Acikcasi boyle yaklasmayi dogru bulmuyorum. Insanlara kendini değerli oldugunu hissettirmek bence bircok seyden daha onemli. O yuzden o arkadasi kazanirsak, bir daha oyle bir üslupla karsilasmaz muhendis arkadas da. Bu sefer, abi hep ustume kaliyor bu isler benim, cok yoruldum artik diyerek derdini dinleyebilme firsatimiz olur. Ki onun derdine de cozum bulabiliriz.
Kim olursa olsun diretme yaparak bir isi yaptiramaz. Patronumile bu yuzden tartışmis ve sonunda beni anlayarak uzerime gitmekten vazgecilmis bir muhendisim. Sizi anlamaya calismayan bir amirinizle calismak hem size zul olur hem karsinizdakine. Insanlar da sesini duyurabilmek icin boyle inatlasmalara gidebilirler dolayisiyla.
Acikcasi boyle yaklasmayi dogru bulmuyorum. Insanlara kendini değerli oldugunu hissettirmek bence bircok seyden daha onemli. O yuzden o arkadasi kazanirsak, bir daha oyle bir üslupla karsilasmaz muhendis arkadas da. Bu sefer, abi hep ustume kaliyor bu isler benim, cok yoruldum artik diyerek derdini dinleyebilme firsatimiz olur. Ki onun derdine de cozum bulabiliriz.
Kim olursa olsun diretme yaparak bir isi yaptiramaz. Patronumile bu yuzden tartışmis ve sonunda beni anlayarak uzerime gitmekten vazgecilmis bir muhendisim. Sizi anlamaya calismayan bir amirinizle calismak hem size zul olur hem karsinizdakine. Insanlar da sesini duyurabilmek icin boyle inatlasmalara gidebilirler dolayisiyla.
0
merak etmeyin, kimseyi işten attırdığım falan yok...
her ne kadar sistem tarafından bu yetki bana verilmiş olsa da, ben daha kendi içimde birisini işten attıracak yetkiyi kendime vermedim...
daha 4 aylık tecrübe ile, kariyerimdeki yaşadığım ilk nahoş olay ile birilerinin işten atılmasını isteyecek kadar gaddar değilim...
savunmasını aldıktan sonra "git sekreterliğe, içeride kaç gün iznin var, o izinlerin hepsini al, git biraz sakinleş, dinlen, kendine gel, ondan sonra gel... birimimde sinirli asabi insan istemiyorum... gerginlik, kavga, gürültü birimimde hiç bir zaman istemediğim bir şeydir, ve ben burda olduğum müddetçe böyle şeylere izin vermeyeceğim" dedim... gene mırın kırın etti, "izinlerimi yazın kullanacaktım ben, senelik iznimle birleştirecektim" falan dedi... dedim "hayır... gidiyorsun, dinlenip sakinleşip ondan sonra geliyorsun... hadi!" dedim... gitti sekreterliğe... +4'deymiş.. yani 4 gün izin hakkı varmış... 4 günlük uzaklaştırdım ortamdan...
ben her zaman idam etme yolunu değil de, gerekli ve ölçülü yaptırımı uygulayıp, insanı kazanma yolunu tercih etmekten yana olacağım... çünkü idam bir ceza değildir... gerekli yaptırımı uygulayıp, hatasını anlayıp, daha performanslı ve doğru çalışmasını sağlayacak şekilde o insanı kazanmak önemlidir..
her ne kadar sistem tarafından bu yetki bana verilmiş olsa da, ben daha kendi içimde birisini işten attıracak yetkiyi kendime vermedim...
daha 4 aylık tecrübe ile, kariyerimdeki yaşadığım ilk nahoş olay ile birilerinin işten atılmasını isteyecek kadar gaddar değilim...
savunmasını aldıktan sonra "git sekreterliğe, içeride kaç gün iznin var, o izinlerin hepsini al, git biraz sakinleş, dinlen, kendine gel, ondan sonra gel... birimimde sinirli asabi insan istemiyorum... gerginlik, kavga, gürültü birimimde hiç bir zaman istemediğim bir şeydir, ve ben burda olduğum müddetçe böyle şeylere izin vermeyeceğim" dedim... gene mırın kırın etti, "izinlerimi yazın kullanacaktım ben, senelik iznimle birleştirecektim" falan dedi... dedim "hayır... gidiyorsun, dinlenip sakinleşip ondan sonra geliyorsun... hadi!" dedim... gitti sekreterliğe... +4'deymiş.. yani 4 gün izin hakkı varmış... 4 günlük uzaklaştırdım ortamdan...
ben her zaman idam etme yolunu değil de, gerekli ve ölçülü yaptırımı uygulayıp, insanı kazanma yolunu tercih etmekten yana olacağım... çünkü idam bir ceza değildir... gerekli yaptırımı uygulayıp, hatasını anlayıp, daha performanslı ve doğru çalışmasını sağlayacak şekilde o insanı kazanmak önemlidir..
0
@acemi
:))
öyle mi oluyor.. bak bunu bilmiyordum, öğrendim, çok sağol...
ama zorla izin kullandırtma sebebiyle bakanlığa şikayet edileceğini bildiğini zannetmiyorum...
ama bunu öğrendiğim iyi oldu, teşekkürler ;)
:))
öyle mi oluyor.. bak bunu bilmiyordum, öğrendim, çok sağol...
ama zorla izin kullandırtma sebebiyle bakanlığa şikayet edileceğini bildiğini zannetmiyorum...
ama bunu öğrendiğim iyi oldu, teşekkürler ;)
0
görev tanımında kürek atmak ya da küre atması gereken adamın pozisyonuna yardımcı olmak yoksa atmak zorunda değil. bu gibi durumları ya rica edecek samimiyette olduğun adamdan ya da emrederek sana karşı gelmeyeceğini bildiğin adamdan istersin.
müdür açısından bir sıkıntı çıkmaz ama acemi'nin dediği gibi zorla izin kullandırdığından ötürü şikayetçi olabilir. tabii uzun iş o, iknası için şahit lazım vs, ekmeğinden olmamak için o yola gitmez ama yaptığın yasal değil; savunmasını kabul etmiyorsan ücret kesme cezası uygularsın ilk etapta en ağır.
yeni yöneticilikte olur bunlar, abartılacak bir durum yok; bu başına gelmese öğrenemeyecektin hatta, iyi bile olmuş.
müdür açısından bir sıkıntı çıkmaz ama acemi'nin dediği gibi zorla izin kullandırdığından ötürü şikayetçi olabilir. tabii uzun iş o, iknası için şahit lazım vs, ekmeğinden olmamak için o yola gitmez ama yaptığın yasal değil; savunmasını kabul etmiyorsan ücret kesme cezası uygularsın ilk etapta en ağır.
yeni yöneticilikte olur bunlar, abartılacak bir durum yok; bu başına gelmese öğrenemeyecektin hatta, iyi bile olmuş.
0
Adam yüksek ihtimal meydancı dediğimiz pozisyonda. Görev tanımında zaten kürekle talaş vb temizleme gibi bir madde olmaz. En fazla atölyede/fabrikada temizlik tertip düzeni sağlamak, temiz tutmak gibi bir şey olur. Bunların ışığında bakarsak iş üstüne kalırsa kalsın nolur yani? İki işi aynı anda isteyemezsiniz zaten. Öyle bir düşüncesi varsa bile iş tekrarlandığında gelip düzgünce söyeyebilir misal "benim işimin sımırlarını çizin, belli olsun. Her boş işe koşturmak istemiyorum" gibi. Söyleyen de var böyle...
Bence klasik ararlı giderli işçi tribi bu. Hiç sevmem.
Ayrıca bunun ustası formeni var, sen ona söylemen lazımdı. Silsileyi takip etmeye çalış.
Savunmaya yalan iftira değil de, gerçek olup sizi zor duruma düşürecek şeyler de yazabilir, bu tehlike yaratacağından savunma işi sıkıntılı olabilir.
Bence klasik ararlı giderli işçi tribi bu. Hiç sevmem.
Ayrıca bunun ustası formeni var, sen ona söylemen lazımdı. Silsileyi takip etmeye çalış.
Savunmaya yalan iftira değil de, gerçek olup sizi zor duruma düşürecek şeyler de yazabilir, bu tehlike yaratacağından savunma işi sıkıntılı olabilir.
0
balikci filozof
Film Şudur:https://en.wikipedia.org/wiki/The_Throne_(film)Müzik:https://www.youtube.com/watch?v=-8DSNqFFtGI&feature=youtu.beancak youtube'daki müzik filmdeki haliyledir. Parça olarak arıyorum. İsim vs'de mümkünse.
Film Şudur:en.wikipedia.org(film)
Müzik:www.youtube.com
ancak youtube'daki müzik filmdeki haliyledir. Parça olarak arıyorum. İsim vs'de mümkünse.
Müzik:www.youtube.com
ancak youtube'daki müzik filmdeki haliyledir. Parça olarak arıyorum. İsim vs'de mümkünse.
0
1adam
diyebilecegimiz, cesitli konularda tam bir netlik kazanmamış, netlik kazansa da uygulama imkanı bulunmayan hukuki konular hakkinda kisa/ilginç bilgiler iceren web sayfasi ya da pdf döküman var mıdır? bildiklerinizi de buraya aktarabilirsiniz.
diyebilecegimiz, cesitli konularda tam bir netlik kazanmamış, netlik kazansa da uygulama imkanı bulunmayan hukuki konular hakkinda kisa/ilginç bilgiler iceren web sayfasi ya da pdf döküman var mıdır?
bildiklerinizi de buraya aktarabilirsiniz.
bildiklerinizi de buraya aktarabilirsiniz.
0
tam kastettiğiniz bu mu bilmiyorum ama amerikadaki garip kanunlar hakkında "you can get arrested for that" diye bir kitap var. İki İngiliz genç sırf bu garip yasaları çiğnemek için bir yolculuğa çıkıyor, atıyorum bir eyalette pijamayla balık tutmak yasakmış, pijama giyip balık tutuyorlar vs vs
0
@sopiro sadece belli yerlerdeki kanunları kastetmiyorum. nasil desem?..
mesela tam olmasa da konuyu fiziki olarak ele alalim. soguyan her maddenin hacmi azalır. ama su bunun istisnadır degil mi? yine deyim olarak aciklamak gerekirse, iki arada bir derede kalmak, olarak tanimlanabilecek, bir meselenin çözülmesine rağmen farkli, yeni sorunların ortaya çıktigi ilginç hukuki sorunları kastediyorum.
mesela tam olmasa da konuyu fiziki olarak ele alalim. soguyan her maddenin hacmi azalır. ama su bunun istisnadır degil mi? yine deyim olarak aciklamak gerekirse, iki arada bir derede kalmak, olarak tanimlanabilecek, bir meselenin çözülmesine rağmen farkli, yeni sorunların ortaya çıktigi ilginç hukuki sorunları kastediyorum.
0
17 25 aralik döneminde hakimlik yapan fetocu hakimler tutuklu iken kanuni boşlugu bulup bunlar hakkinda tutukluluk kararının kaldırılmasına dair karar aldiran avukatlar vardi. Adamlar yepyeni cmk 'nın boşluğunu bulmuş ben hala şaşarim. Googlelayamadim şimdi bakarsaniz çıkar.
0
Bir hukukçu olarak düşündüm ve bulamadım. Zaten günümüzdeki hukuk roma hukukuna dayanan 2600 yıllık bir birikime sahiptir. Üstüne koyarak bu gunlere gelmis ve açıklarını kapatmistir. Zaten bircok kanunun sonunda der ki "bu kanunda acikca hukum bulunmayan halerde diger genel kanun hukumleri uygulanir". Yani yeni kanunda sorun olsa bile, sorun olan durumlarda bin yıllar sonucu ortaya çıkmış ve her konuyu kapsayan genel kanunların uygulanacağı yazıldığı icin oyle boşluk falan olmuyor.
Netlik kazanmamış olarak, ilgini asla çekmeyecek konulardaki bir kanunundaki bir kelimenin dar anlamda mi yorumlanmasi mi genis anlamda yorumlanmasi mi gibi tartismalar oluyor. Yargitay bir gorus benimseyip o sekilde uyguluyor onu falan. Kanun yenilenirken de duzeltiyorlar onu. Ama ilgi cekici degil yani. Kanun işçinin alacaklari demiş de bu genis anlamda alacagi mi dar anlamda alacagi mi bunun gibi durumlar.
Boyle ilginc hukuki gariplikler abd ve uk'de oluyor. Cunku onlar dunyanin geri kalanindan bambaska bir hukuk sistemi kullaniyorlar. Teamul hukuku deniyor. Yazili kanun yok cogu durumda. Hakimler onlerine gelen vakalara gore kendileri bir karar veriyorlar ve boyle boyle bir hukuk oluşmuş oluyor. Buna deniyor. Anca bu tarz ulkelerde gecmisten kalma bazi ilginc anılar olaylar falan oluyor. Basit bi google search ile birkaç tane çıkıyor ama cogu hepimizin bildiği vakalar. Fakultede hukuk kitaplarini okurken de nadiren bazı örneklerine rastlardım ama su an tarayıp oyle bir örneği tekrar bulmam imkansiz.
Edit: şimdi aklıma şöyle bir durum geldi. Yani yaşanmış bildiğim bir vaka veya karar yok. Ancak ceza dersinde karşılaştığımda kafami kurcalamıştı. Madde şu:
MADDE 104. - (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Yani bu durumda diyor ki örneğin 15 yaşında bir çocuk ile 18 yaşında bir sevgilisi olsun. Bu iki kişi cinsel ilişkiye girsin. Kanun artık burada çocuğun rızası var mıydı sevgilisi miydi bununla ilgilenmiyor. 15 yaşında birisiyle cinsel ilişki yaşadıysa 15 yaşında birinin rızası var mı bakılamaz diyor ve karsi tarafı cezalandırıyor. Benim de aklıma gelen örnek şu. Ikisi de 15 yaşında iki sevgili cinsel ilişkiye girerse ve ikisinin de ailesi birbirlerinden şikayetçi olursa ne olacak? Ortada 1 adet suç var. Bir kisi ayni sucun hem faili hem magduru olamaz. Kim cezalandirilacak? Bu madde boyle bir durumda nasıl işletilecek? Bu hep kafami kurcalardi. Hocama sorduğumda demişti ki tck'nın bu konudaki duzenlemeleri(ve baska konulardaki bazi duzenlemeleri) cok isabetsiz. Uygulamada da cok sorun yaratıyor. Bence bu madde buna benzer durumlarda bazı soru isaretleri yaratacak. Hakimlerin izleyeceği yolu ben de merak ediyorum.
Netlik kazanmamış olarak, ilgini asla çekmeyecek konulardaki bir kanunundaki bir kelimenin dar anlamda mi yorumlanmasi mi genis anlamda yorumlanmasi mi gibi tartismalar oluyor. Yargitay bir gorus benimseyip o sekilde uyguluyor onu falan. Kanun yenilenirken de duzeltiyorlar onu. Ama ilgi cekici degil yani. Kanun işçinin alacaklari demiş de bu genis anlamda alacagi mi dar anlamda alacagi mi bunun gibi durumlar.
Boyle ilginc hukuki gariplikler abd ve uk'de oluyor. Cunku onlar dunyanin geri kalanindan bambaska bir hukuk sistemi kullaniyorlar. Teamul hukuku deniyor. Yazili kanun yok cogu durumda. Hakimler onlerine gelen vakalara gore kendileri bir karar veriyorlar ve boyle boyle bir hukuk oluşmuş oluyor. Buna deniyor. Anca bu tarz ulkelerde gecmisten kalma bazi ilginc anılar olaylar falan oluyor. Basit bi google search ile birkaç tane çıkıyor ama cogu hepimizin bildiği vakalar. Fakultede hukuk kitaplarini okurken de nadiren bazı örneklerine rastlardım ama su an tarayıp oyle bir örneği tekrar bulmam imkansiz.
Edit: şimdi aklıma şöyle bir durum geldi. Yani yaşanmış bildiğim bir vaka veya karar yok. Ancak ceza dersinde karşılaştığımda kafami kurcalamıştı. Madde şu:
MADDE 104. - (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Yani bu durumda diyor ki örneğin 15 yaşında bir çocuk ile 18 yaşında bir sevgilisi olsun. Bu iki kişi cinsel ilişkiye girsin. Kanun artık burada çocuğun rızası var mıydı sevgilisi miydi bununla ilgilenmiyor. 15 yaşında birisiyle cinsel ilişki yaşadıysa 15 yaşında birinin rızası var mı bakılamaz diyor ve karsi tarafı cezalandırıyor. Benim de aklıma gelen örnek şu. Ikisi de 15 yaşında iki sevgili cinsel ilişkiye girerse ve ikisinin de ailesi birbirlerinden şikayetçi olursa ne olacak? Ortada 1 adet suç var. Bir kisi ayni sucun hem faili hem magduru olamaz. Kim cezalandirilacak? Bu madde boyle bir durumda nasıl işletilecek? Bu hep kafami kurcalardi. Hocama sorduğumda demişti ki tck'nın bu konudaki duzenlemeleri(ve baska konulardaki bazi duzenlemeleri) cok isabetsiz. Uygulamada da cok sorun yaratıyor. Bence bu madde buna benzer durumlarda bazı soru isaretleri yaratacak. Hakimlerin izleyeceği yolu ben de merak ediyorum.
0
Netlik kazanmamis bir ton konu var elbette. Abd supreme court kararlarina bakabilirsin. Diger yandan uygulama imkani olmayan konularla hukukun ilgilendigini dusunmuyorum.
0
Otelde pembe kimlikliyle mavi kimliklinin aynı odada kalabilmesi için evlilik cüzdanı şartıı olayı gibi bişiler soruyorsun sanırım.
İç işleri evlilik cüzdanı şartı getirirken turizm getirmiyor. Yani yabancılar evlilik cüzdanı olmadan aynı odada kalabiliyor, yerliler kalamıyor. Peki biri yabancı biri türk olduğunda ne olacak ?
Uygulamanın saçmalığın daniskası olan bir yönü de herkesi heteroseksüel sanması.
İç işleri evlilik cüzdanı şartı getirirken turizm getirmiyor. Yani yabancılar evlilik cüzdanı olmadan aynı odada kalabiliyor, yerliler kalamıyor. Peki biri yabancı biri türk olduğunda ne olacak ?
Uygulamanın saçmalığın daniskası olan bir yönü de herkesi heteroseksüel sanması.
0
Ben çalışma hayatındayken çok vardı şimdi unutmuşum çoğunu.
En ilginçlerinden biri de fatura tasdik olayındaydı. Maliyeye borcun varsa faturanı onaylamıyor ama "borcun borç ödemezsen asarım keserim " filan tehditler. Şaka tabii, tehdit yok, icra ve hapis var. Borcunu ödemek için iş yapman lazım demi. Faturan onaylanmadı nasıl iş yapacan???
En ilginçlerinden biri de fatura tasdik olayındaydı. Maliyeye borcun varsa faturanı onaylamıyor ama "borcun borç ödemezsen asarım keserim " filan tehditler. Şaka tabii, tehdit yok, icra ve hapis var. Borcunu ödemek için iş yapman lazım demi. Faturan onaylanmadı nasıl iş yapacan???
0
yine teoride kalabilecek biraz derecede konular da olabilir. aya seyahat halinde oradaki arazi, esya mülkiyeti hakkı ya da yörüngede vs gibi.
0
O zaman yeri gelmişken belirteyim uzay konusunda BM anlaşması var. Yani uzayda herhangi bir egemenlik ilan edemez hicbir devlet. Dolayısıyla ben ay'a gidip su arazi benim dedigimde bunu kaydettirebilecegim bir tapu kütüğü olmadigi icin hukuken bir karşılığı yok. Magazinel bazı haberler çıkıyor. Mars'dan toprak aldı falan diye. Bunlar tanınmış haklar değil.
0
Ceza yargilamasinda muvekkil icin beraat karari alinca lehe vekalet ucreti yazmiyor mahkeme. Bu karara itiraz edip istinaf mahkemesine tasiyinca ben inceleyemem yetkim yok diyor. Sistem kilit.
0
@rucka boji, BM üyesi olmayan devletler var onlar için ne düşünüyo acaba BM ^_^
İş yerleşmeye gelince hepsi ayarlanır onların. Parası, teknolojisi, gücü olan gidip yerleşecek bana kalırsa.
İş yerleşmeye gelince hepsi ayarlanır onların. Parası, teknolojisi, gücü olan gidip yerleşecek bana kalırsa.
0
hazır aklima gelmisken sorayım. hukuk meslegini icra edenler bilebilir. bir kac yıl önce okumustum bir kitapta - idare mahkekemelerinde, (bazı hallerde) şahsın kendisine dava acılabilmesi durumu var mı gercekten?
0
(bkz: baro kimliğiyle banka hesabı açmaya çalışan avukat)
teoride avukatlar haklı. normlar hiyerarşisini düşünürsek çözüm basit ama sistem baştan düzenlenmeyince ve düzgün işlemeyince tıkanıyor. bu nedenle bankacılara da hak veriyorum.
gerçi tartışılalı çok oldu, şimdi durum nedir, bilmiyorum.
teoride avukatlar haklı. normlar hiyerarşisini düşünürsek çözüm basit ama sistem baştan düzenlenmeyince ve düzgün işlemeyince tıkanıyor. bu nedenle bankacılara da hak veriyorum.
gerçi tartışılalı çok oldu, şimdi durum nedir, bilmiyorum.
0
@hayat aklini
Haklısın. Esasen bm üyesi ve bu anlaşmaya imza atmış bir devlet kendisi ile çelisip bir anda ay uzerinde hak iddia etse buna engel olacak bir mekanizma yok. En fazla ekonomik yaptırım uygulanır.
Veya kuzey kore ben oranın sahibiyim dese, tapu kutugunde ay icin bir sayfa açsa ve halkına dagitsa kim ne diyecek?
Uluslararası hukuk alanına giren bu konular bu şekilde uygulama üzerinden ilerleyen konular. Konulan kurallara birisi uymadığında devleti hapse atamadığın için yaptırımlar da sınırlı. Ustelik bu kurallara uymayanlar abd gibi buyuk toplar olunca en ufak yaptirim bile olmuyor. Örneğin abd ırak'ı işgal ederken bm anlaşması 51.maddedeki mesru savunma hakkını kullandığını söyledi. Irak'da nükleer silahlar olduğu iddiasında bulundu. Ancak BMGK'den istediği kararı çıkaramadı çünkü kendisine karsi bir saldırı olmadığı için bu mesru savunma kapsaminda olamazdi. Boyle olunca j.w.bush dedi ki mesru savunma sadece saldırıyı kapsamaz saldiri tehdidini de kapsar. Bu da su an icinde yaşadığımız fiili durumdan olusan yeni hukuk kuralidir dedi. Halbuki 51.madde cok acik ve mesru savunma saldiri tehdidini kapsamıyor. Ayrica, normlar hiyerarşisine gore yazili kanunlar yazisiz kanunlardan yukaridalar. Dolayısıyla, bush tamamen uluslararası hukuka aykırı olarak kafasına gore hukuk yaratti. Ustelik bu yarattigi hukuku kimse tanımadı. Hatta birileri tanısa bile yazili kurallara aykiri oldugu icin zaten yine de hukuk dışı. Ama gidip iraki isgal etti. Kimse de bir sey diyemedi. Bu konu hala sertce eleştirilir ve uluslararası hukukcularina gore o saldiri mesru degil. BM raporlarında da abd'den bu konu hakkina "işgalci" olarak bahsediliyor. Bu olay da belki duyurucu arkadaşın sorduğu soruya biraz tatmin edici bir cevap olabilir.
Uzay konusuna geri donersek. söylediğin gibi iş oraya yerleşmeye gelince uluslararası hukuk alanında yasanacaklar oranın hukukunu da oluşturacak. Ancak pozitif hukuk olması gereken ile değil olanla ilgilenir. Dolayısıyla ben sadece mevcut durumu açıklayabildim. Mevcut durumda insanların orayi alip satması sadece bir monopoly oyunu :)
Haklısın. Esasen bm üyesi ve bu anlaşmaya imza atmış bir devlet kendisi ile çelisip bir anda ay uzerinde hak iddia etse buna engel olacak bir mekanizma yok. En fazla ekonomik yaptırım uygulanır.
Veya kuzey kore ben oranın sahibiyim dese, tapu kutugunde ay icin bir sayfa açsa ve halkına dagitsa kim ne diyecek?
Uluslararası hukuk alanına giren bu konular bu şekilde uygulama üzerinden ilerleyen konular. Konulan kurallara birisi uymadığında devleti hapse atamadığın için yaptırımlar da sınırlı. Ustelik bu kurallara uymayanlar abd gibi buyuk toplar olunca en ufak yaptirim bile olmuyor. Örneğin abd ırak'ı işgal ederken bm anlaşması 51.maddedeki mesru savunma hakkını kullandığını söyledi. Irak'da nükleer silahlar olduğu iddiasında bulundu. Ancak BMGK'den istediği kararı çıkaramadı çünkü kendisine karsi bir saldırı olmadığı için bu mesru savunma kapsaminda olamazdi. Boyle olunca j.w.bush dedi ki mesru savunma sadece saldırıyı kapsamaz saldiri tehdidini de kapsar. Bu da su an icinde yaşadığımız fiili durumdan olusan yeni hukuk kuralidir dedi. Halbuki 51.madde cok acik ve mesru savunma saldiri tehdidini kapsamıyor. Ayrica, normlar hiyerarşisine gore yazili kanunlar yazisiz kanunlardan yukaridalar. Dolayısıyla, bush tamamen uluslararası hukuka aykırı olarak kafasına gore hukuk yaratti. Ustelik bu yarattigi hukuku kimse tanımadı. Hatta birileri tanısa bile yazili kurallara aykiri oldugu icin zaten yine de hukuk dışı. Ama gidip iraki isgal etti. Kimse de bir sey diyemedi. Bu konu hala sertce eleştirilir ve uluslararası hukukcularina gore o saldiri mesru degil. BM raporlarında da abd'den bu konu hakkina "işgalci" olarak bahsediliyor. Bu olay da belki duyurucu arkadaşın sorduğu soruya biraz tatmin edici bir cevap olabilir.
Uzay konusuna geri donersek. söylediğin gibi iş oraya yerleşmeye gelince uluslararası hukuk alanında yasanacaklar oranın hukukunu da oluşturacak. Ancak pozitif hukuk olması gereken ile değil olanla ilgilenir. Dolayısıyla ben sadece mevcut durumu açıklayabildim. Mevcut durumda insanların orayi alip satması sadece bir monopoly oyunu :)
0
Söylediğiniz konu o kadar basit değil ve çokça tartışmanın olduğu bir konu. Ancak bu ilkenin oluşmasının bir sebebi var. Ayrıca mutlak suretle uygulanan bir ilke değil. Öte yandan, bu ilkeyi oluşturan bizzat Yargıtay'ın ilgili dairesinin hakimleri. Açıkçası istedikleri kararlarda uygulayıp(mantikli bulduklari) istemedikleri kararlarda(mantiksiz bulduklari) uygulamamakta serbestler. Bence hukuken "sacma" degil. Bir gereklilik. Önemli olan bu adi karinenin uygulanacagi esaslarin ve ilkelerin istikrarli mantikli ve mumkun oldugunca genel olmasi. Aşağıya konu hakkinda bir alinti bırakıyorum.
"Cinsel suçlar, özellikle de cinsel taciz suçu, doğası gereği çok fazla tanığı
ve delili olan suçlar değildir. Bu suçların failleri, mağdurların yalnız oldukları
zamanlarda bu tip filleri gerçekleştirmektedir. Bu sebeple bu tip suçlara maruz
kalanlar, çoğunlukla da kadınlar, faillerin cezalandırılmaları için yargıya baş-
vurduklarında, suçun tanık ve delillerle ispat edilmediği gerekçesiyle failin
cezalandırılması talebi reddedilmekte ve sanıklara beraat kararı verilmektedir.
Ancak Türkiye’de bazı cinsel suç dosyalarında, yerel mahkemelerin ve Yargıtay’ın
suçlamanın ispatı konusunda çok katı davranmadığını görmekteyiz. Bu tip
kararlarda yargı; suç kanıtı aramanın birçok olayın karşılıksız ve cezasız kalması
gibi istenmeyen bir sonuca yol açacağı, şikayetçinin başkasına zarar vermek için
kendisine zarar vermesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, biçiminde
gerekçelere dayanmaktadır.
Yargı, bazı olaylarda, şikayetçi ve sanığın sosyal konumlarına, aralarındaki
ilişkinin mahiyetine, aralarında husumet olup olmadığına, tarafların geçmişle-
rine bakarak; yani her olayın kendi özel somut koşullarına göre, delil olmadığı
durumlarda da ceza vermeye karar verme amacındadır. Yani yargının, bütün
kadınların bu tip iddialarının, delil olmasa bile doğru kabul edileceği
şeklinde bir vaadi, düşüncesi yoktur."
"Cinsel suçlar, özellikle de cinsel taciz suçu, doğası gereği çok fazla tanığı
ve delili olan suçlar değildir. Bu suçların failleri, mağdurların yalnız oldukları
zamanlarda bu tip filleri gerçekleştirmektedir. Bu sebeple bu tip suçlara maruz
kalanlar, çoğunlukla da kadınlar, faillerin cezalandırılmaları için yargıya baş-
vurduklarında, suçun tanık ve delillerle ispat edilmediği gerekçesiyle failin
cezalandırılması talebi reddedilmekte ve sanıklara beraat kararı verilmektedir.
Ancak Türkiye’de bazı cinsel suç dosyalarında, yerel mahkemelerin ve Yargıtay’ın
suçlamanın ispatı konusunda çok katı davranmadığını görmekteyiz. Bu tip
kararlarda yargı; suç kanıtı aramanın birçok olayın karşılıksız ve cezasız kalması
gibi istenmeyen bir sonuca yol açacağı, şikayetçinin başkasına zarar vermek için
kendisine zarar vermesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, biçiminde
gerekçelere dayanmaktadır.
Yargı, bazı olaylarda, şikayetçi ve sanığın sosyal konumlarına, aralarındaki
ilişkinin mahiyetine, aralarında husumet olup olmadığına, tarafların geçmişle-
rine bakarak; yani her olayın kendi özel somut koşullarına göre, delil olmadığı
durumlarda da ceza vermeye karar verme amacındadır. Yani yargının, bütün
kadınların bu tip iddialarının, delil olmasa bile doğru kabul edileceği
şeklinde bir vaadi, düşüncesi yoktur."
0
@birdahagelincealinannick
Aynısını ben de dinledim derste :) icra iflas hukukunu hangi hocadan aldin sen?
Aynısını ben de dinledim derste :) icra iflas hukukunu hangi hocadan aldin sen?
0
@rucka peki benim de ayni hikayeyi dinlemem ? Haha tüm ülkede aynı şey mi anlatılıyor?
0
@birdahagelincealinannick evet soylediklerine de katilmamak mumkun degil. Fakat yukarıdaki alıntıda da belirtilen sebeplerden dolayı kadının beyanını esas almak delil ile ispat kuralının nadir bir istisnası olabilir en azından. Bunun da sakıncaları tabi ki çokça olacaktır. "Bir masum bir tek gün haksız yatacağına, bin suçlu aramızda dolaşsın" ilkesi gereği bana sorarsan kadinin beyani esastir ilkesi hiç uygulanmamalı. Fakat birisi sırf tanık yok diye tanık olması dogası geregi mumkun olmayan bir suctan beraat ettiginde zedelenen kamu duzeni de goz ardi edilemez bence. Olaya sadece iki taraftan bakmaya çalıştım yani.
0
@birdahagelincealinannick toplumsal sorunların örneğin suc oraninin azaltilmasi idarenin görevi. Yargi organi onune gelen davalari hukuka uygun olarak cozmekle gorevli. Ama sen diyorsun ki yargı eliyle bu sorunu çözmeye calisiyorlar. Peki bu nasil mumkun? Yani yargitay hakimlerine bu ilkeyi uygulamak icin birisi talimat mi veriyor sence? Bir de sunu merak ediyorum. Tamamen vicdani kanaatiyle karar vermesi gereken bir hakim nasıl çıkıp konusmasi sırasında sacma ama uyguluyoruz diyebiliyor. Kimseden emir talimat almak zorunda değil ki? Veya merak ediyorum kadinin beyaninin esas alındığı ve kendisinin de inceledigi bir karara karşı oy yazısı yazmis mi?
0
Hakli olabilirsin. Bu arada cinsel suçlarla ilgili veriler bu suclarda artış oldugu yonunde. Hatta Ceza hukuku dersinde hocamin söyledigine ve timur demirbaş'ın kitabında okuduğuma gore agirligi arttirilan ceza, suc oranini onlemiyor. Hatta ölüm cezası olmayan ülkeye ölum cezasi getirildigi sene bile cinayet suclarinda artış olmus. Zaten ceza teorisinde pozitivist okul'un görüşünü benimseyen norvec isvec gibi ulkelerin cezaevlerini bu kadar konforlu ve rehabilitasyon amacli dizayn etmesinin sebebi bu. Ceza'nın 'cezalandırma' islevi suçluyu duzeltmedigi gibi suc oranini da dusurmuyor. Dolayısıyla bu gibi yollarla önlem almaya calismak komik duruyor. Dediğin gibi çözüm cok baska yerlerde ve cok uzaklarda.
Edit: simdi gordum eklemeni. Tamamdir.
Edit: simdi gordum eklemeni. Tamamdir.
0
vavien
bi arkadaşımın bebeği var 2 yaşında bana teyze diyor, teyze gel şunu yapalım falan dedikçe benim de çok hoşuma gidiyor. Bunu bi arkadaşıma anlattım da "aa sana ismini söylemeden teyze mi diyor" diye şaşırdı, ben de evet deyince, ne kadar avam deyip gözlerini devirdi. Onun arkadaşlarının çocukları on
bi arkadaşımın bebeği var 2 yaşında bana teyze diyor, teyze gel şunu yapalım falan dedikçe benim de çok hoşuma gidiyor. Bunu bi arkadaşıma anlattım da "aa sana ismini söylemeden teyze mi diyor" diye şaşırdı, ben de evet deyince, ne kadar avam deyip gözlerini devirdi. Onun arkadaşlarının çocukları ona hep "x teyze" derlermiş. Avamlık burda nerde, saçma geldi bana. Bebeğin annesi arkadaşımla da çok samimiyiz, yabancı gibi x teyze dememesine tam tersi ben memnunum ama :/ çocuk zaten yeyşee falan diyor tam konuşamıyor ki. Kim haklı? tşkler.
0
isim söylemeden teyze demek avamlık değil samimiyet göstergesi bence. sen haklısın.
0
Ben sadece kendi öz teyzeme direkt teyze derim. Başka teyzelere ad + teyze kalıbıyla hitap ediyorum. Avam demesi biraz ayıp olmuş ama bana göre arkadaşınız haklı. Çünkü Türkiye'de teyze demek bazen tanımadığımız çılgın yaşlılar için kullanılıyor. Mesela trafikte sinyal vermeden çat diye dönen bir kadına "napıyosun teyze?" denebiliyor.
0
ikinizde haksızsınız. senin haksizligin arkadasinin çok anlamsız, yersiz düşüncesini kafaya takman. onun haksizligi ise çocuktan (kendisine göre) elit seviye hitap sekli beklentisi icinde olması. ayrica avam kelimesini bir kaç yüz sene öncesindeki manasi icerisinde ele alabilirsiniz. böylece o kadar da itici bir kelime olmadigini da görebilirsiniz.
0
herkes de Buckingham Saray'ından sanki meh
Sen haklı
Sen haklı
0
2 yaşında bebek teyze dese ne olacak bibi dese ne olacak vavien dese ne olacak allah aşkına ne tip insanlar var.
0
@black mamba, avam olan çocuk değil arkadaşımmış, hayır kızım vavien teyze diye düzeltip alıştırması gerekiyormuş.
0
Bana hiç avam gelmedi. Ben de aksine daha çok sevdiğim insanlara x teyze yerine direkt teyze derim. Eski kafalıyız herhalde, o bile avamlık sayılıyorsa artık.
0
Biz de öz teyzeye just teyze, diğerlerine Ayşe Teyze deriz. Akraba olmayanın T harfini de büyük yazarız. Avam değil ama bir acayip.
0
arkadaşın kıskanmış. çok tatlı. ben de olsam sevinirim.
zaten kardeşim de yok bana kimse teyze/hala diyemeyecek :(
zaten kardeşim de yok bana kimse teyze/hala diyemeyecek :(
0
Beni de küçükken öyle alıştırmışlar kendi öz teyze halama bile adı+teyze/hala diye sesleniyorum ailem çok aristokratsa demek ki :d bence de arkadaşın saçmalamış benim çocuğum yakın arkadaşıma direkt teyze dese düzeltmek aklıma bile gelmez.
0
@lim5 ben de annemin arkadaşlarına vs. isim+teyze diyorum da 2 yaşında çocuk demedi diye avam denilmesi de aşırı saçma bence. @matilda ben de tek çocuğum, o yüzden beni mutlu ediyor evet, zaten teyze vs. diyecek kimse yok.
0
basubadelmevt
İnternette 2-3 yerde reçeteli satılır diyen ilacı eczacı bana sorunsuz bir şekilde parayla verdi. Böyle instiyatif kullanıyorlar mı? Tanıdık eczacı filan değil, hatta reçetem yok diye üstüne basa basa söyledim.
İnternette 2-3 yerde reçeteli satılır diyen ilacı eczacı bana sorunsuz bir şekilde parayla verdi. Böyle instiyatif kullanıyorlar mı? Tanıdık eczacı filan değil, hatta reçetem yok diye üstüne basa basa söyledim.
0
satın aldiktan sonra neyi sorguluyorsun ki ? recetem yok dedigin halde eczacının ikna kabiliyeti yüksekti ki dayanamadın aldın. degil mi? :) belki de eczacı dedigini, peçetem yok olarak anladı...
0
i am the one with the gun
bir yerde bir kavga olduğu zaman herkes kavgayı seyrediyor, polis gelince ise herkes çil yavrusu gibi kaçıştırıyor, kimse şahit olmak istemiyor. haklı bu yüzden haksız duruma bile düşebiliyor. insan gördüğü şeyi söylemekten neden korkar ki? bana dokunmayan yılan bin yaşasın dersek ya o yılan bizi de
bir yerde bir kavga olduğu zaman herkes kavgayı seyrediyor, polis gelince ise herkes çil yavrusu gibi kaçıştırıyor, kimse şahit olmak istemiyor. haklı bu yüzden haksız duruma bile düşebiliyor. insan gördüğü şeyi söylemekten neden korkar ki? bana dokunmayan yılan bin yaşasın dersek ya o yılan bizi de sokarsa?
0
cezalar kendisini hakkiyla hissettirmedigi zaman korku başlar. suçlunun zaten yetersiz ceza alacagini bilen biri gelecek seferki kurbanin kendisi olacagini düşündugunden sahit olmaktan kaçınır. çünkü cezalar ibretlik degil.
adalet olmadiginda, güçlü olanin her zaman hakli oldugu fikri benimseniyor insanlar arasinda.
adalet aslinda, korkusuzluk demektir.
adalet olmadiginda, güçlü olanin her zaman hakli oldugu fikri benimseniyor insanlar arasinda.
adalet aslinda, korkusuzluk demektir.
0
kardeş neden korkar ki sorusunun cevabını öğrenmek için en yakın adliyenin ağır ceza mahkemelerinin (asliye ceza da olur) önüne git sabah 8'de otur izle kendin anlarsın zaten.
0
prince legolas
Yıllar geçse de bir türlü sıkılmadım şu adamdan. Sözler falan çok iyi değil mi?edit: size göre en iyi hangisi?
Yıllar geçse de bir türlü sıkılmadım şu adamdan. Sözler falan çok iyi değil mi?
edit: size göre en iyi hangisi?
edit: size göre en iyi hangisi?
0
yarıladım.
@kargn:
istasyon insanları
yarından bana ne (her cümlesinde kendimi buluyorum)
sessiz eller
ne ekmek ne de su
surpriz
ve daha bir sürü şarkısı acayip bir anlam derinliğine sahip.
@kargn:
istasyon insanları
yarından bana ne (her cümlesinde kendimi buluyorum)
sessiz eller
ne ekmek ne de su
surpriz
ve daha bir sürü şarkısı acayip bir anlam derinliğine sahip.
0
itiraf etmem gerekirse ben de zamanında teoman'a ve şarkılarına ergen müziği diye burun kıvırırdım fakat bazı sözleri için belirli bir deneyime ihtiyaç var diye düşünüyorum, en iyisi diyemem fakat kendine ait hem vokal hem sözyazarlığı var.
0
Teoman iyidir, hatta dalında üstattır diyebilirim. Teoman'ın kalemi olarak Bülent Ortaçgil'i de çok severim, nedense her dinlediğimde sanki Teoman dinliyormuş gibi hissediyorum.
0
Sozler guzel ama sesini cok begenmiyorum. Cok kasinti bir tarzi var amerikan aksaniyla turkce sarki soylemeye calisiyor
0
Teoman iyi miymiş? Şarkı yap, azıcık cinsellik, azıcık ağlaklık kat, al sana Teoman.
0
teoman bayağı iyi bir yerli şarkıcı ama yine de "en iyi" ile arasında bayağı bir mesafe var bence...
0
@prince legolas valla yekten en iyi diye sorunce bilemedim ama teoman olmadığı kesin, özdemir erdoğan'dan girip sertap erener'den çıkarım herhalde hem söz hem müzik açısından teomandan daha iyi olduğunu düşündüklerimden :)
@1adam şiddeti lanetliyoruz. gazeteci diye geçinen magazin muhabirlerinin adamı düşürüp programa malzeme çıkarmak için arkadan çekmesini de lanetliyoruz.
@1adam şiddeti lanetliyoruz. gazeteci diye geçinen magazin muhabirlerinin adamı düşürüp programa malzeme çıkarmak için arkadan çekmesini de lanetliyoruz.
0
vallahi bence yavuz çetin de teoman'ı beğeniyorsa buradakilerin yorumlarını dikkate alma.
www.youtube.com
bir şeyden anlamayıp, insanların hangi koşullarda bugünlere geldiğini bilmeden "ay bokum" gibi yorumlar yazanları salla zaten. yavuz çetin'in ağzından teoman kelimesini duyduktan sonra fikirleri hemen değişir. bilgisiz olunca böyle kararsız olunuyor.
evet teoman elbette iyi ama "en iyisi" diye bir şey yok.
www.youtube.com
bir şeyden anlamayıp, insanların hangi koşullarda bugünlere geldiğini bilmeden "ay bokum" gibi yorumlar yazanları salla zaten. yavuz çetin'in ağzından teoman kelimesini duyduktan sonra fikirleri hemen değişir. bilgisiz olunca böyle kararsız olunuyor.
evet teoman elbette iyi ama "en iyisi" diye bir şey yok.
0
mira_
Herkese merhaba;Öncelikle kendimden bahsedeyim.25 yaşındayım. 5 ay önce bizim mağazada çalışmaya başlayan S adında bi çocuğa aşık oldum. Başlarda böle bir durum yoktu hatta kendisi bana bazen abla diye hitap ediyordu. S nin işten çıkmasına yakın biz çok samimi olmaya başladık. Gel zaman git zaman bu
Herkese merhaba;
Öncelikle kendimden bahsedeyim.25 yaşındayım. 5 ay önce bizim mağazada çalışmaya başlayan S adında bi çocuğa aşık oldum. Başlarda böle bir durum yoktu hatta kendisi bana bazen abla diye hitap ediyordu. S nin işten çıkmasına yakın biz çok samimi olmaya başladık. Gel zaman git zaman bunun yemyeşil gözleri benim içimi yakıp geçti. İşten çıkalı 1 ayı geçti nerdeyse. Ama hala görüşmeye devam ediyoruz. Ama bu çoğunlukla diğer arkadaşlarımızla beraberken oluyor. Sanırım duygularım hoşlanmanın ötesine geçti. Napıcağımı bilmiyorum. Fikirleriniz varsa çok sevinirim
Öncelikle kendimden bahsedeyim.25 yaşındayım. 5 ay önce bizim mağazada çalışmaya başlayan S adında bi çocuğa aşık oldum. Başlarda böle bir durum yoktu hatta kendisi bana bazen abla diye hitap ediyordu. S nin işten çıkmasına yakın biz çok samimi olmaya başladık. Gel zaman git zaman bunun yemyeşil gözleri benim içimi yakıp geçti. İşten çıkalı 1 ayı geçti nerdeyse. Ama hala görüşmeye devam ediyoruz. Ama bu çoğunlukla diğer arkadaşlarımızla beraberken oluyor. Sanırım duygularım hoşlanmanın ötesine geçti. Napıcağımı bilmiyorum. Fikirleriniz varsa çok sevinirim
0
evlilik programinda aylarini harcamasina ragmen, elektrik alamayıp evlenemeyenlere inat gercek aşkı buldum de ve evlen. zaten icini yakıp gecen gözleri de varken otur ve düşün bunu.
0
Bazı sorunlar var. Örneğin bu çocuk daha 20 yaşında ve üniversitede 1 e gidiyor :(
0
yapıştır.
tam olarak yazmak istediğim şey yukardaki, ama sığ gelmesin diye bu açıklamayı yazıyorum.
nolur ara, belli et, git, öpüş, koklaş. Yapmadığın bir şey için her gün pişman olmak çok acı. Bunu yaşama.
tam olarak yazmak istediğim şey yukardaki, ama sığ gelmesin diye bu açıklamayı yazıyorum.
nolur ara, belli et, git, öpüş, koklaş. Yapmadığın bir şey için her gün pişman olmak çok acı. Bunu yaşama.
0
Abla demesine izin vermemeliydin. Benim de kendimden 5 yaş büyük bir arkadaşım var, ilk tanıştığımızda sana abla mı diyeyim deyince hafiften kızmıştı bana. Çocukla direkt konuşsan daha iyi olur. Sonuçta sana abla diyorsa senin yürüme hareketlerini aşka yormaz. Konuş yani. Tanımadan evlenme bir de. Bu işler bir çift gözle olsaydı ohoooo.
0
Abla demesi kötü olmuş yav ama biz de zamanında kimlere abi dedik, takılma neyse :D 5 yaştan bir şey olmaz, 20 yaşında azıcık da saftır şimdi o akıllı davranırsan etkilersin. ilgi göster, diyalogu sıklaştır.
0
seviyorsan git konuş. klasik ama etkili bir yöntem.
abla deme lazım olur de bi de.
abla deme lazım olur de bi de.
0
Zamaninda basima gelmisti ben 21 yasindaydim hoslandigim cocuk 17. Ve tahmin et ne oldu? 15 gun bile yurumedi. Erkekler asla olgunlasmiyor
0
Kendinden 4 yaş büyük sevgilisi olan bir erkek olarak söylüyorum; eğer seninle sevgili olmayı kabul ederse ondan 5 yaş büyük olduğun için toplum baskısına yenik düşüp senden bir süre sonra ayrılmak isteyecek. Bir deneyim olarak kalacaksın. Evlilik falansa hikaye.
Eğer diyorsanki o çocuk benimle zaten ciddi bir ilişkiye girmesin, o zaman yürü. Bu arada daha 18 imde iken böyle bir tecrübe yaşamıştım ve o zamanlar bana kendimden büyük kızları etkilemek über haz verici gelirdi. Şimdi yaş oldu 27. Kendimden büyük kızların yüzüne bakmıyorum.
Eğer diyorsanki o çocuk benimle zaten ciddi bir ilişkiye girmesin, o zaman yürü. Bu arada daha 18 imde iken böyle bir tecrübe yaşamıştım ve o zamanlar bana kendimden büyük kızları etkilemek über haz verici gelirdi. Şimdi yaş oldu 27. Kendimden büyük kızların yüzüne bakmıyorum.
0
Çok yakın bir arkadaşım 27 yaşında iken, 22 yaşında bir erkekle beraberdi. Şimdi 10. seneleri, iki senedir de evliler. Kişilere bağlı değişiyor bu durumlar. Dolayısıyla olmaz diye bir şey yok ama abla diye başlaması hoş olmamış. Yani, abla demiş bulunmuş bir kere ama abladan ilk isme geçiş garip bir an olabilir. Bu kadar veriden umut var mı yok mu, bilemeyiz ama arkadaşlık da kaybedilebilir, birliktelik de başlayabilir. shin'in dediklerine katılıyorum ben.
0
açıl ya şaka maka amma mevzu yaptın. sonucu şimdiden sana söyliyim. güzelsen bu iş olur. değilsen yaş farkını bahane edicek ve olmaz dicek.
0
Ben olsam açılırdım. Niçin açılmıyorsun ki? Abla da demiyormuş hazır. Eğer karşılık bulamazsan arkadaşlığa devam edersiniz. Karşılık bulduğunu düşünsene bir, çok heyecanlı değil mi? :)
0
bence sen bi fırsatını bulup öp bu çocuğu. ne desem nasıl desem mevzularını atlamış olursun hem. arada da haber ver ne oldu ne bitti bilelim pls
0
Ben korkudan bişi yapamadım. Bana karşı bişiler hissetmiyor gibi geldi. Söyleyipte onu tamamen kaybetmekten korkuyorum. Bu arada şu ayrıntıyıda veriyim bazen sinemaya gidiyoruz yeri geliyor başbaşa yeri geliyor bi kaç arkadaş birlikte. Bazen ona yaklaşıyorum mesela saçıyla oynuyorum felan. Nefes alıp verili değişiyor kalp ritmi değişiyor. Ben anlamadım bu işten bişi
0
beni taniyan yok bu sehirde
Bi durum beni ne kadar rahatsız ederse etsin hayır diyemiyorum, aşmak istiyorum ama nasıl bilmiyorum. nasıl aştınız bunu yaşayan var mı aranızda?
Bi durum beni ne kadar rahatsız ederse etsin hayır diyemiyorum, aşmak istiyorum ama nasıl bilmiyorum. nasıl aştınız bunu yaşayan var mı aranızda?
0
Ben aştım ama hiç arkadaşım kalmadı. dsadfasdaf
Gerçek dostlara hayır diyebilirsiniz ama arkadaşlara biraz zor.
Gerçek dostlara hayır diyebilirsiniz ama arkadaşlara biraz zor.
0
bu sabit tutumu koruyarak. yani şöyle ki
-a hadi x yapalım
-btybs hayır
-a ya hadi nolacak bak çok eglencez
-valla canım istemiyor
-hadi ya mızıkcılık yapma
-eh iyi madem
o iyi mademi demeyeceksin zaman zaman. evetin evet hayırın hayır olacak her zaman.
-a hadi x yapalım
-btybs hayır
-a ya hadi nolacak bak çok eglencez
-valla canım istemiyor
-hadi ya mızıkcılık yapma
-eh iyi madem
o iyi mademi demeyeceksin zaman zaman. evetin evet hayırın hayır olacak her zaman.
0
fazla zor degil aslinda. ama herkese günün birinde işinin düsecegi düşüncesinden kurtulman gerek. yani bir bakima aslinda sorun, senin onlara hayır diyememen degil, onlara karşı kendini bagımlı hissediyor olmanda. onlara karşı fazla beklenti icerisine girme.
0
@1adam beni tanımıyorsun tabi de öyle bir insanım ki bugüne kadar hiç kimseden bir işime yardımcı olmasını istemiş değilim. Kimseden de bişi beklemem.
0
Ben çok güzel hayır diyorum ama inatla anlamayan tipler oluyor onlara söz veremem muhtemelen yapmam bana güvenme derim açıkca.
0
@beni taniyan yok bu sehirde
o zaman belki de böylesi daha iyi. veren el alan elden üstündür. iyimserligi belli bir seviyede tuttugun sürece pek sorun da cikmaz
o zaman belki de böylesi daha iyi. veren el alan elden üstündür. iyimserligi belli bir seviyede tuttugun sürece pek sorun da cikmaz
0
Ben şöyle aştım. Ben birinin teklifine hayır diyemiyorum ama o bana ısrar etmeme rağmen hayır diyordu. Dedim alemin enayisi ben miyim? Herkes menfaatine göre evet ya da hayır cevabı veriyor. Daha sonra hayır deyince baktım insanlar bunu bir sorun olarak görmüyor, küsmüyor. Öyle devam ettim. Sanırım hayır diyememe sendromu insanlar kırılır üzülür diye yaşanıyor ama insanlar bunu pekte umursamıyor. Rahat olun, ayrıca fırsatçılık yapanlara karşı hayır demek en büyük hazzım
0
river song
market ürünü almak istemiyorum, doğal ürün arayışı içindeyim. yardımınızı beklerim.
market ürünü almak istemiyorum, doğal ürün arayışı içindeyim. yardımınızı beklerim.
0
Annem yapiyor belli zamanlar. Yakın olsa verirdik. Annem herkese veriyor bitiremiyo :)
0
0
i need dolar
Arkadaşlar Selam,Yaşı 30 ve üzeri olanların gözünde ve kulağında bir şeyler canladı diye tahmin ediyorum. Lakin o kadar arama taramaya rağmen şu meşhur reklamı bulamıyorum. Aslında reklam da değil kamu spotuydu. Çocuklara diş fırçalamayı özendirmek için.günaydın günaydınhaydi kalk uyangel katıl bize
Arkadaşlar Selam,
Yaşı 30 ve üzeri olanların gözünde ve kulağında bir şeyler canladı diye tahmin ediyorum. Lakin o kadar arama taramaya rağmen şu meşhur reklamı bulamıyorum. Aslında reklam da değil kamu spotuydu. Çocuklara diş fırçalamayı özendirmek için.
günaydın günaydın
haydi kalk uyan
gel katıl bize gir aramıza
bir fırça bir macun
tam iki dakika...
eksisozluk.com
Nereden bulabiliriz önerisi olan var mı?
Yaşı 30 ve üzeri olanların gözünde ve kulağında bir şeyler canladı diye tahmin ediyorum. Lakin o kadar arama taramaya rağmen şu meşhur reklamı bulamıyorum. Aslında reklam da değil kamu spotuydu. Çocuklara diş fırçalamayı özendirmek için.
günaydın günaydın
haydi kalk uyan
gel katıl bize gir aramıza
bir fırça bir macun
tam iki dakika...
eksisozluk.com
Nereden bulabiliriz önerisi olan var mı?
0
yılı kaçtı acaba?
edit: biraz baktım da denk gelmedi. ayrı reklam olarak bulması zor olabilir ama şunların içinde bulunabilir belki
www.youtube.com
edit: biraz baktım da denk gelmedi. ayrı reklam olarak bulması zor olabilir ama şunların içinde bulunabilir belki
www.youtube.com
0
1989~1993 arası olması lazım. Reklam olmadığı için bu videoların içinde yok. Yarısını incelemiştim bunların haftasonu :)
0
Ya arkadaş böyle sorular soruyosunuz 3 saat arıyorum inatla :))
Onu bulamasam da şunu buraya bırakıyorum belki benim gibi uzun zamandır arayanlar vardır.
youtu.be
Onu bulamasam da şunu buraya bırakıyorum belki benim gibi uzun zamandır arayanlar vardır.
youtu.be
0
iyi hayirliyorum bunu. hatta yine - 1 dakika - adinda kamu spotu tarzi yayinlar da vardı
0
Lanet gelsin bir umut belki bulabilecek ya da bulmuş vardır diye yazmıştım. Yok hiçbir yerde yok...
TRT ye mail attım az önce, tam tarif de edemedim gerçi ama bakarsın çıkar belli olur... :)
TRT ye mail attım az önce, tam tarif de edemedim gerçi ama bakarsın çıkar belli olur... :)
0
Sax intro
Senin yazdığın
Sonra devamı:
Biz arkadaşız dıt dıt dıığt dıt
Biz başarılıyız dıt dıt dığt dıt
İşe dokunur o işi beraberce yaparız.
Lan sözlükte de yazmışlar pardon. Olay kampta geçiyordu.
Senin yazdığın
Sonra devamı:
Biz arkadaşız dıt dıt dıığt dıt
Biz başarılıyız dıt dıt dığt dıt
İşe dokunur o işi beraberce yaparız.
Lan sözlükte de yazmışlar pardon. Olay kampta geçiyordu.
0
Neteden bulabileceğimizi bilmiyorum ama oradan buradan 'Tam iki dakika' diye fırlayan kızıl çocuğun Fethi Kantarcı olduğunu biliyorum.
Sabah öğlen akşam
Her yemekten sonra
Yukarı, aşağı
Aşağı, yukarı
Tam iki dakika!
Sabah öğlen akşam
Her yemekten sonra
Yukarı, aşağı
Aşağı, yukarı
Tam iki dakika!
0
wishmaythşngs
arkadaşlar selam,okula ek olarak hocanın şirketinde çalışıyorum. bana hoca da, üstümde, işte seni mühendis olarak alıcaz, bekle vs. bir sürü şey dediler. ben de böyle part time falan değil, sürekli olarak alacaklar galiba diye daha çok çalıştım. okul bitiyo diye, dün sordum, ben ne zaman part timeda
arkadaşlar selam,
okula ek olarak hocanın şirketinde çalışıyorum. bana hoca da, üstümde, işte seni mühendis olarak alıcaz, bekle vs. bir sürü şey dediler. ben de böyle part time falan değil, sürekli olarak alacaklar galiba diye daha çok çalıştım.
okul bitiyo diye, dün sordum, ben ne zaman part timedan çıkıcam diye, işte durumlar kötüymüş, beklemem gerekirmiş, yan çizdiler. baya kötü konuştular, moralim bozuldu. çünkü geçen 6 ayda bana ihtiyaçları vardı, ben de 3 kuruşa yapıyorum diye beni hoş tuttular.
ben de dedim ki siz belli ki beni almak istemiyosunuz çünkü ben girişleri falan biliyorum dedim. hoca da, öyle düşünüyosan demek ki güven yok aramızda dedi gitti. bir de orada hocadan sonra ki, üstüm diyim, o sürekli beni gazlıyordu, işte sen biliyosun, hocayla konuş, seni alsın vs. ama hocayla konuşurken en çok o batırdı beni. en çok buna şaşırdım.
çokta zoruma gitti. birde onların bana şimdi ihtiyaçları yok ama benim var. moralim çok bozuk. işten çıksam bi türlü, çıkmasam bi türlü. arkadaşta dedi ki, onlar y.lisans öğrencileriyle devir daim yapıyolar, almazlar dedi. sen doktora yapacaksın, belki kabul alamazsın burda kalırsın, referans lazım olur bişey olur, çıkma, aranı da bozma işini görene kadar devam et dedi.
:( napayım.
okula ek olarak hocanın şirketinde çalışıyorum. bana hoca da, üstümde, işte seni mühendis olarak alıcaz, bekle vs. bir sürü şey dediler. ben de böyle part time falan değil, sürekli olarak alacaklar galiba diye daha çok çalıştım.
okul bitiyo diye, dün sordum, ben ne zaman part timedan çıkıcam diye, işte durumlar kötüymüş, beklemem gerekirmiş, yan çizdiler. baya kötü konuştular, moralim bozuldu. çünkü geçen 6 ayda bana ihtiyaçları vardı, ben de 3 kuruşa yapıyorum diye beni hoş tuttular.
ben de dedim ki siz belli ki beni almak istemiyosunuz çünkü ben girişleri falan biliyorum dedim. hoca da, öyle düşünüyosan demek ki güven yok aramızda dedi gitti. bir de orada hocadan sonra ki, üstüm diyim, o sürekli beni gazlıyordu, işte sen biliyosun, hocayla konuş, seni alsın vs. ama hocayla konuşurken en çok o batırdı beni. en çok buna şaşırdım.
çokta zoruma gitti. birde onların bana şimdi ihtiyaçları yok ama benim var. moralim çok bozuk. işten çıksam bi türlü, çıkmasam bi türlü. arkadaşta dedi ki, onlar y.lisans öğrencileriyle devir daim yapıyolar, almazlar dedi. sen doktora yapacaksın, belki kabul alamazsın burda kalırsın, referans lazım olur bişey olur, çıkma, aranı da bozma işini görene kadar devam et dedi.
:( napayım.
0
zaten anladığım kadarıyla o da öğrencilere güvenmiyor. güven yoksa hangi sebeple bir araya gelinebilir ki daha? şimdiden başka çözüm ara.
bir de senden önce oradan çalışanların adını öğren onlara ulaş. sor bakalım aynı şeyi onlar da yaşamış mı ?
bir de senden önce oradan çalışanların adını öğren onlara ulaş. sor bakalım aynı şeyi onlar da yaşamış mı ?
0
klasik türk tipi aşağılıklıklıklar (kaç lık oldu sayamadım). siz daha öğrenciyken tecrübe edip gerçeklerle tanışmışsınız. iyi niyeti ve toz pembe gözlükleri sayesinde 40'lı 50'li yaşlarında kovulup çoluk çocuk ortada kalan insanlar var maalesef.
bu ülkede şirket babanızın bile olsa gönül ilişkisi kurmayın. unutmayın reel sektörde vefa bir boza markasıdır. onun bile sadece marka değeri vardır. alınır satılır yani :)
muhakkak elinizde koz bulundurun. ''beni çıkarırsanız kodları bozar sistemi sker atarım'', ''beni kovarsanız mayışları asgariden gösterdiğinizi ihbar ederim'' gibi
bu ülkede şirket babanızın bile olsa gönül ilişkisi kurmayın. unutmayın reel sektörde vefa bir boza markasıdır. onun bile sadece marka değeri vardır. alınır satılır yani :)
muhakkak elinizde koz bulundurun. ''beni çıkarırsanız kodları bozar sistemi sker atarım'', ''beni kovarsanız mayışları asgariden gösterdiğinizi ihbar ederim'' gibi
0
pıyasa kotu bu aralar ıscı cıkarımı yapılıyor belkı gercekten ondandır, bence bı hocayla calısmak 3 kurusa da olsa buyuk bır referans, egıtımın devam edıyor gıbı bırsey. ben cok denedım de gıremedım hocamın yanına.
bence hıc soylenme devam et oradan bırılerıyla tanısırsın baska bır kapı acılır
bence hıc soylenme devam et oradan bırılerıyla tanısırsın baska bır kapı acılır
0
Arani bozma denmis ama sen zaten arani bozmussun.bozmussun da degil aslinda hocaya tam istedigi bu bitti yenisini alalim kozunu vermissin,yaptigin konusmada bidi bidiyi ben biliyorumya ondan minvalli bir konusma olunca o da aramizda guven yok sutunu cekmis ve gol olmus.kisaca artik araniz iyi degil ve oradan alabilecegin pek bir sey olmayacak.
Yeni bir yer baksan daha iyi ve daha fazla yararina olacak gibi.
Yeni bir yer baksan daha iyi ve daha fazla yararina olacak gibi.
0
İş hayatına girmişsin ve böylelikle ilk dersini almışsın. Seni gazlayıp, öne sürerler ve en savunmasız olduğun anda karşı tarafa geçip seni bozguna uğratırlar. Hayırlı olsun. Çık git şirketten güzel tecrübe olmuştur.
0
-de'lerde -ki'lerde sikinti var, okurken zorlandim.
ne yaparsin bilmiyorum da, ne yapma? yanina birakma, o net!
olur mu boyle kullan, somur, yolla. bir de akademisyen olacak ***(buraya kufur gelebilir)
isin detaylarini bilmedigim icin tam ne yapilabilir bilemiyorum ama iste bir aciklarini bul. yetkili yerlere sikayet et. bir sekilde para kaybetmelerini sagla. ama bunlari sessiz sessiz yap. kendini riske atma.
ne yaparsin bilmiyorum da, ne yapma? yanina birakma, o net!
olur mu boyle kullan, somur, yolla. bir de akademisyen olacak ***(buraya kufur gelebilir)
isin detaylarini bilmedigim icin tam ne yapilabilir bilemiyorum ama iste bir aciklarini bul. yetkili yerlere sikayet et. bir sekilde para kaybetmelerini sagla. ama bunlari sessiz sessiz yap. kendini riske atma.
0
teminki
İstanbul'da özel bir üniversitede bir özel güvenlik görevlisini okulda belinde silah ile gördüm. Okulun güvenliğinden değildi. Muhtemelen okulun içindeki bankanın güvenlik görevlisiydi.6136 sayılı ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞERALETLER HAKKINDA KANUN'un 16. maddesine ek 1. maddede"...Öğrencile
İstanbul'da özel bir üniversitede bir özel güvenlik görevlisini okulda belinde silah ile gördüm. Okulun güvenliğinden değildi. Muhtemelen okulun içindeki bankanın güvenlik görevlisiydi.
6136 sayılı ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER
ALETLER HAKKINDA KANUN'un 16. maddesine ek 1. maddede
"...Öğrencilerin toplu olarak oturdukları yurtlarda, eğitim ve öğretim kurumlarında, ...
Ateşli silahlar taşınamaz."
"(A) ve (B) bentlerinde sayılan yerlerde 7 nci maddenin 1, 2, 3 ve 4 numaralı bentlerinde belirtilen,
kişiler ile bu yerlerin güvenliği için görevli bulunan polis ve jandarma personeli, ...silahlarını taşıyabilirler."
7. maddede ise,
"...2. Özel kanunlarına göre silah taşıma yetkisine sahip bulunanlar..." ibaresi var.
Buna göre bu şahıs özel kanunlarına göre silah taşıma yetkisine sahip bulunan kişilerden midir? Veya herhangi bir şekilde okula silah ile girebilir mi?
6136 s. kanun: www.mevzuat.gov.tr
6136 sayılı ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER
ALETLER HAKKINDA KANUN'un 16. maddesine ek 1. maddede
"...Öğrencilerin toplu olarak oturdukları yurtlarda, eğitim ve öğretim kurumlarında, ...
Ateşli silahlar taşınamaz."
"(A) ve (B) bentlerinde sayılan yerlerde 7 nci maddenin 1, 2, 3 ve 4 numaralı bentlerinde belirtilen,
kişiler ile bu yerlerin güvenliği için görevli bulunan polis ve jandarma personeli, ...silahlarını taşıyabilirler."
7. maddede ise,
"...2. Özel kanunlarına göre silah taşıma yetkisine sahip bulunanlar..." ibaresi var.
Buna göre bu şahıs özel kanunlarına göre silah taşıma yetkisine sahip bulunan kişilerden midir? Veya herhangi bir şekilde okula silah ile girebilir mi?
6136 s. kanun: www.mevzuat.gov.tr
0
Yani taşımaya yetkisi olup olmadığını ancak onu çevirip gerekli izin ve belgeyi sorarak öğrenebiliriz. Ancak atm ile ilgili gezerken güvenlikleri silah taşıyorlar. Konu o şekilde ise evet taşımasında ve okula girmesinde bir sakınca yok.
0
@rucka boji, kanunda öğretim kurumlarında ateşli silahlar taşınamaz diyor. Hangi istisnayla okula girebiliyor? Açık bir cevaba ihtiyacım var.
0
hukukcu degilim. biraz bilgim oldugu icin deginmek istiyorum.
görevli oldugu bir zaman içerisinde isiyle ilgili bir nedenden dolayı orada ise sorun olmayabilir. (sonuçta görevin sürekliligi esas oldugundan bankaya geri döndüğünde istenmeyen durumlara karşı gerekirse silahla müdahale etme gerekliligi de var)
yine kisi koruma ve degerli esya/para naklindeki güzergah görev alanı sayılır.
görevli oldugu bir zaman içerisinde isiyle ilgili bir nedenden dolayı orada ise sorun olmayabilir. (sonuçta görevin sürekliligi esas oldugundan bankaya geri döndüğünde istenmeyen durumlara karşı gerekirse silahla müdahale etme gerekliligi de var)
yine kisi koruma ve degerli esya/para naklindeki güzergah görev alanı sayılır.
0
@teminki kendin söylemişsin 7.madde diye. Kanunlar zaten böyle yazılır. Önce genel kuralı koyar. Üniversitelere silah sokulmaz gibi. Sonra onu istisnalandırır. 7.madde de bu istisnalardan biri. Sen banka görevlisinin silah taşımaya yetkili oldugu özel kanunu soruyorsan dur bekle atayim
0
Özel güvenlik hizmetlerine dair kanun md 8 son cümle:
" özel güvenlik şirketlerine, para ve değerli eşya nakli, geçici
süreli koruma ve güvenlik hizmetlerinde kullanılmak üzere, özel güvenlik eğitimi veren kurumlara, silah eğitiminde
kullanılmak üzere, komisyonun kararı ve valinin onayı ile silah alma, kullanma ve taşıma izni verilebilir."
Senin yukarıda yazdığı 7.maddedeki "...2. Özel kanunlarına göre silah taşıma yetkisine sahip bulunanlar..." ibaresinde özel kanunlara gore silah taşıma yetkisine sahip bulunanlar dedigi özel kanun işte yukarıda yazdığım kanun. O kanun ile özel güvenliklere bu yetki verilmiş oluyor.
Ha şunu da unutmamak lazım, o güvenlik o sırada para nakil işi için orada bulunmuyorsa, o zaman silahı belinde gezdiremez. Hatta bunun cezası var. Yani atıyorum banka şubesinde belinde tutmaya yetkisi varsa tutar, bankaya para nakli sırasında taşıma yetkisi varsa taşır. Bunun dışına kalan sürelerde o silah belinde gezemez.
" özel güvenlik şirketlerine, para ve değerli eşya nakli, geçici
süreli koruma ve güvenlik hizmetlerinde kullanılmak üzere, özel güvenlik eğitimi veren kurumlara, silah eğitiminde
kullanılmak üzere, komisyonun kararı ve valinin onayı ile silah alma, kullanma ve taşıma izni verilebilir."
Senin yukarıda yazdığı 7.maddedeki "...2. Özel kanunlarına göre silah taşıma yetkisine sahip bulunanlar..." ibaresinde özel kanunlara gore silah taşıma yetkisine sahip bulunanlar dedigi özel kanun işte yukarıda yazdığım kanun. O kanun ile özel güvenliklere bu yetki verilmiş oluyor.
Ha şunu da unutmamak lazım, o güvenlik o sırada para nakil işi için orada bulunmuyorsa, o zaman silahı belinde gezdiremez. Hatta bunun cezası var. Yani atıyorum banka şubesinde belinde tutmaya yetkisi varsa tutar, bankaya para nakli sırasında taşıma yetkisi varsa taşır. Bunun dışına kalan sürelerde o silah belinde gezemez.
0
basubadelmevt
Teşvik etmek suç bunu biliyoruz? Ben filanca köprüden atlıcam, gelmek isteyen var mı deyip, 5-6 kişi toplanmakta mı suç? Farazi sorudur. Burda tam bi teşvik yok gibi. Zaten toplanıp, halledildikten sonra suçluk bi durumda ortada kalmıyor haliyle de yine de merak ettim.
Teşvik etmek suç bunu biliyoruz? Ben filanca köprüden atlıcam, gelmek isteyen var mı deyip, 5-6 kişi toplanmakta mı suç? Farazi sorudur. Burda tam bi teşvik yok gibi. Zaten toplanıp, halledildikten sonra suçluk bi durumda ortada kalmıyor haliyle de yine de merak ettim.
0
bu konu özelinde anayasada hüküm belirtilmemişse hakime kalmış bi karar olur sanırım
0
adam oldurmek suc ama bir gruba toplu suikast duzenlemek suc mu; demek gibi bir sey.
0
tito
Olaya ortasından giriyorum idare edin.30 yaşındayım Ankara'da yaşıyorum. Tam 10 yıldır çalışıyorum.Çalıştığım iş için üniversiteyi yarım bıraktım.Askere gitmedim.Okul ve askerlik ailevi sebepler ve işin parasal imkanları sebebiyle oldu.4 bin tl kira getiren bir işyeri satın aldim çalışırken.Kredi b
Olaya ortasından giriyorum idare edin.
30 yaşındayım Ankara'da yaşıyorum.
Tam 10 yıldır çalışıyorum.
Çalıştığım iş için üniversiteyi yarım bıraktım.
Askere gitmedim.
Okul ve askerlik ailevi sebepler ve işin parasal imkanları sebebiyle oldu.
4 bin tl kira getiren bir işyeri satın aldim çalışırken.
Kredi borcum vs bitti fakat bu dönemde bende bittim.
Hem fiziken hem ruhen bitmiş durumdayim.
50 60 bin kadar birikmiş param ve 30 bin değerinde arabam var.
Ankaradan gitmek istiyorum.
İşten ayrılırsam asla geri dönme şansım yok.
4 bin gelir ile denizi olan herhangi bir yerde huzur içinde yaşamak istiyorum.
Durumu özetledikten sonra sorular şunlar;
Nerde yaşayabilirim?
4 bin tl türkiye şartlarında standart bir hayat için yeterli mi?
Sıkılırsam şayet ne iş yapabilirim?
Evden çalışmak istesem ne gibi şeyler yapabilirim?
8. Aya kadar çalışarak birikimimi biraz daha arttırabilirim.
Fazla sorumluluk gerektirmeyecek bir iş kurabilir miyim?
Yardımcı olacaklara şimdiden teşekkür ederim.
30 yaşındayım Ankara'da yaşıyorum.
Tam 10 yıldır çalışıyorum.
Çalıştığım iş için üniversiteyi yarım bıraktım.
Askere gitmedim.
Okul ve askerlik ailevi sebepler ve işin parasal imkanları sebebiyle oldu.
4 bin tl kira getiren bir işyeri satın aldim çalışırken.
Kredi borcum vs bitti fakat bu dönemde bende bittim.
Hem fiziken hem ruhen bitmiş durumdayim.
50 60 bin kadar birikmiş param ve 30 bin değerinde arabam var.
Ankaradan gitmek istiyorum.
İşten ayrılırsam asla geri dönme şansım yok.
4 bin gelir ile denizi olan herhangi bir yerde huzur içinde yaşamak istiyorum.
Durumu özetledikten sonra sorular şunlar;
Nerde yaşayabilirim?
4 bin tl türkiye şartlarında standart bir hayat için yeterli mi?
Sıkılırsam şayet ne iş yapabilirim?
Evden çalışmak istesem ne gibi şeyler yapabilirim?
8. Aya kadar çalışarak birikimimi biraz daha arttırabilirim.
Fazla sorumluluk gerektirmeyecek bir iş kurabilir miyim?
Yardımcı olacaklara şimdiden teşekkür ederim.
0
buralar yorum dolacak bence. ben de merak ediyorum kafamda bir şeyler var ama şimdi söyleyip bulandırmayayım bir şeyi.
0
4 bin tl türkiye şartlarında standart bir hayat için yeterli mi?
4 bin tl ile türkiye'de standart bir hayat sürdüremeyeceğini düşünüyorsan asıl sıkıntı sende. öncesinde aylık 1.400 lira ile yaşayanları anlamaya çalış. sonrasında maddi karşılık vererek edineceğin beklenti ve hayallerini bir kaç seviye aşağıya çekersen sanıım durum lehine düzelebilir. ayda yaklaşık 10.000 tl almasına ragmen sıkıntı yaşayan, iki yakasını bir araya getiremeyenleri de görürsen ( ya da onları tanıyorsan ) asıl sorunun para değil de başka şeyler olduğunu anlarsın sanırım.
4 bin tl ile türkiye'de standart bir hayat sürdüremeyeceğini düşünüyorsan asıl sıkıntı sende. öncesinde aylık 1.400 lira ile yaşayanları anlamaya çalış. sonrasında maddi karşılık vererek edineceğin beklenti ve hayallerini bir kaç seviye aşağıya çekersen sanıım durum lehine düzelebilir. ayda yaklaşık 10.000 tl almasına ragmen sıkıntı yaşayan, iki yakasını bir araya getiremeyenleri de görürsen ( ya da onları tanıyorsan ) asıl sorunun para değil de başka şeyler olduğunu anlarsın sanırım.
0
@1adam herhangi bir hayalim yok çalışırken parayla yapılacak şeylerin bir çoğundan hevesimi aldım fakat 4 bin tl ile alakalı olarak şöyle bir sorun var ilerde biriyle hayatımı birleştirdim diyelim o zaman ne olacak? Yine de yetecek mi? Bu konularda kararsızım.
0
anlıyorum tabi ve aslında konu uzun sonuçta. bir kaygın var. ama evliliğin kendisi anlayışlı bir eşle birlikte güzel olduktan sonra yaşayacağın bazı zorluklarda tuzu biberi olsun. daha ne olacak ? bilmiyorum ama yarını belirsiz bir işte 4000 tlnin çok altında maaş alan ben (bekar halimle) bunları düşünüyorum.
0
Huzurlu ve sakin bir yaşam arıyorsanız Hatay da aklınızda olsun. Deniz denince insanın aklına Antalya Muğla Aydın İzmir geliyor genelde ama Hatay'ın Dörtyol, Denizciler, Arsuz gibi ilçelerinde hem yaşam ucuz hem de deniziyle ormanıyla oldukça huzurlu. İş konusunda bir şey diyemiyorum, iş konuşmak bile stres yapıyor bende. Seçimlerinizden pişman olmayacaginiz mutlu bir hayat dilerim.
0
@md11 Hatay denizcilerde malesef akrabalarım oturuyor bu kararı alma sebeplerinden biriside iğrenç akrabalarımdan biraz uzaklaşabilmek.
0
aslında zor yollardan geçmiş olsanız bile bence şuan durumunuz gayet iyi.düzenli bir akar sağlamışsınız.
bu gelir, türkiye şartlarında hiçte yabana atılabilecek bir parada değil.
şehirden kaçmak için bir şansınız var.hemde yüksek bir şans.bence balıkesir in sahil kasabalarına bir bakın.
bu arada, birikmiş paranız ve arabanızla birlikte cebeci kurtuluş tarafında bir gayrimenkul daha elde edebilirsiniz.
hem kiracısız kalma ihtimali az, hemde kentsel dönüşüm sonrası değeri artacaktır.
bu gelir, türkiye şartlarında hiçte yabana atılabilecek bir parada değil.
şehirden kaçmak için bir şansınız var.hemde yüksek bir şans.bence balıkesir in sahil kasabalarına bir bakın.
bu arada, birikmiş paranız ve arabanızla birlikte cebeci kurtuluş tarafında bir gayrimenkul daha elde edebilirsiniz.
hem kiracısız kalma ihtimali az, hemde kentsel dönüşüm sonrası değeri artacaktır.
0
kuzey ege guzel bir alternatif.
tavsiyem, oyle bir dukkan daha alacak bir calismaya gir, aylik gelirinin gerekirse bir kismini bu ikinci dukkani almaya finanse etmeye ayir. gidip kuzey ege'ye yerles. ilk X sene mevcut birikimin + aylik duzenli gelirinin finansmandan kalan kismiyla yasamaya calis. birkac sene sonra ikinci dukkan da kendini finanse etmeye baslayinca aylik simdinin parasiyla 8k civarinda bir parayla hem guzel yasarsin, hem bulundugun yerde iyi bir pozisyonda olursun, hem de istediginde baska bir sehire hareket etme kabiliyetin olur.
merak ettim, aylik 4k kira getiren isyeri nerde? ben de benzer yatirimlik yer ariyorum da :)
tavsiyem, oyle bir dukkan daha alacak bir calismaya gir, aylik gelirinin gerekirse bir kismini bu ikinci dukkani almaya finanse etmeye ayir. gidip kuzey ege'ye yerles. ilk X sene mevcut birikimin + aylik duzenli gelirinin finansmandan kalan kismiyla yasamaya calis. birkac sene sonra ikinci dukkan da kendini finanse etmeye baslayinca aylik simdinin parasiyla 8k civarinda bir parayla hem guzel yasarsin, hem bulundugun yerde iyi bir pozisyonda olursun, hem de istediginde baska bir sehire hareket etme kabiliyetin olur.
merak ettim, aylik 4k kira getiren isyeri nerde? ben de benzer yatirimlik yer ariyorum da :)
0
abi bence 30 yaşına kadar çok iyi bir birikim yapmışsın. yani 50bin birikmiş, 30binlik araba, kira geliri vs. yıpranmışsın belli ancak karşılığını da almışsın görünüyor. isteklerin çok doğal ve bence endişe etmeni gerektirecek bir durum yok. deniz kenarında yaşamak istiyorsan aklına gelen yerleri git bir ara araştır ''ben burada yaşarım'' dediğin denizkenarında bir şehirde bir ev bul. ilk başta kiraya da girebilirsin ama birikmişin de varken ve hazır kira gelirin de varken biraz peşinatla girip kira öder gibi ev sahibi olursan daha güzel olur ileride evlenmeyi vs. düşündüğün için. 4bin tl ye istanbul dışında her yerde standart bir hayat yaşanacağını düşünüyorum. ekşide falan yazıyorlar ya ona bile gülüyorum. standartlar çok farklı. yani benim aklıma standart deyince borçsuz harçsız muhtaç olmadan yaşamak geliyor. 4bin tl ile muhit olarak çok yükseklere göz konmaz ise istanbulda bile yaşanır standart bir hayat. 8. aya kadar çalışıp biraz daha birikim yapsan bu arada da yaşayacağın yeri bulmaya çalışsan, sonra oraya yerleşsen gerisi gelir diye düşünüyorum. orada da bir ev sahibi olursan sırtın yere gelmez inşallah. kira ödemediğin sürece 4bin tl ile ailenle geçinip gidersin bence. çalışma kısmına girmiyorum çünkü ne işte mahirsin vs. bilmediğim için ortaya konuşmak havada kalır.
0
@foster birikmiş kısmıyla yerleşeceğim yerden bir ev almayı düşünüyordum fakat öneriniz de gayet uygun gibi.
0
@hybridus malesef birikmiş param ve üzerine ayda ekleyeceğim 2 bin tl ve alacağım yerin getireceği 4 bin tl kira yani 6 bin tl ve ve 50 bin tl peşinatla ne kredi cekilebilir ne de 8 10 sene kredi ödenebilir ne de ben buna dayanabilirim. Aldığım işyeri ankara ostim de ve şu sıralar değeri 900 bin civarında yani 50 bin peşinat ve maksimum 6 bin tl geri ödemeyle bitirebilir bir borc değil bahsettiğin.
0
@fyodor fyodorovic güzel temennilerin için teşekkür ederim umarım söylediğin gibi borcsuz ve kimseye muhtac olmadan yasayabilrim.
0
yani şimdi 4.000 ile standart yaşam derken sizin standartınız ne onu bilmek lazım, 1adam'ın dediği gibi asgari ücretle geçinenler de var 20.000 maaşı yetmeyen de, bu iş için üniversiteyi bıraktıysanız ve iş yeri alacak kadar para ayırabildiyseniz maaşınız dolgun olmalı, bir sahil kasabasına yerleşip ruhen ve fiziken kendinizi toplayabilirsiniz. ama bence sıkılırsınız oradan da ya büyükşehirlerden sonra herkes aynı hayali kuruyor ama bilemiyorum...
0
@volkanaydin152 Evet dolgun maaşla çalışıyorum ve 9 yıldır maaşımın çoğunu krediye yatirarak o işyerini aldım.
Standart yaşamdan kastım şu uzun zamandan beri ayda 20 tane bira içen günde yarim paket sigara içen ve senede 1 hafta 15 gün kamp şeklinde tatil yapan adamım bunun dışında kendime harcayacak vaktim malesef yok ve olmadı yaşadığım standart hayat şuan için bu fakat acaba üzerimdeki iş yükü kalktığı zaman azıtır mıyım? Yani keşke 4 değilde 10 bin kira gelseydi bak yetmiyor moduna girer miyim?
Yani belki tam olarak izah edemedim bilmiyorum.
Standart yaşamdan kastım şu uzun zamandan beri ayda 20 tane bira içen günde yarim paket sigara içen ve senede 1 hafta 15 gün kamp şeklinde tatil yapan adamım bunun dışında kendime harcayacak vaktim malesef yok ve olmadı yaşadığım standart hayat şuan için bu fakat acaba üzerimdeki iş yükü kalktığı zaman azıtır mıyım? Yani keşke 4 değilde 10 bin kira gelseydi bak yetmiyor moduna girer miyim?
Yani belki tam olarak izah edemedim bilmiyorum.
0
@volkanaydin152 benim herhangi bi standartim yok malesef yani. Standartın ne olduğunu bende pek bilmiyorum. Mesela 1 adamın mutfak masrafı nedir bilgim yok evimde yemek pişmeyeli seneler oldu:)
0
türkiye için standartın üstünde, refahı yüksek ülkelerde ise bence standart ve altı olarak kabul edilirsiniz bu benim kendi görüşüm tabi bu kişiden kişiye göre değişebilir. direkt kira yiyeceğiniz ve birşey üretmeyeceğiniz için doğal olarak azıtırsınız, ama kendinizi bir amaca hobiye verirseniz yetebilir, geliriniz arttıkça lüks, gereksiz harcamalarınız da o kadar artacaktır, mesela artık mutfağa girip birşeyler öğrenme zamanınız gelmiş :)
ilk önce ruh sağlığınızı düşünün, mutlu, huzurlu yaşamayı kendinize amaç edinin. yurtdışına kapak atmaya bakın, iyi günler bizi beklemiyor, limitlerinizi zorlayın. belli bir para düzeyinden sonra o paralar mutluluk getirmiyor daha çok istiyorsunuz.
bunların hepsi benim düşüncelerim, hayata bir kere geliyoruz hiçbir şey için kendimizi paralamaya değmez.
ilk önce ruh sağlığınızı düşünün, mutlu, huzurlu yaşamayı kendinize amaç edinin. yurtdışına kapak atmaya bakın, iyi günler bizi beklemiyor, limitlerinizi zorlayın. belli bir para düzeyinden sonra o paralar mutluluk getirmiyor daha çok istiyorsunuz.
bunların hepsi benim düşüncelerim, hayata bir kere geliyoruz hiçbir şey için kendimizi paralamaya değmez.
0
1.Yer konusunda önerim yok, çünkü doğru yer kişiye özel bi durum. Beklentilerin, hayat algın, yaşam tarzın zevklerin..
2. Bu da göreceli. Standart dediğin şey kişiye göre değişiyor. Tek başına haydi haydı idare edersin ama evlenip çoluk çocuk olduğunda zorlanabilirsin. Kiracı ödemez paran takılır, mülk eskir değer yitirir, vs. vs. Uzun vadeli tek mülkle kiraya bağlı geçim düşünmek riskli olur.
3. Yaparken zevk alacağın bi iş düşünmeni tavsiye ederim. Hem çalışmış gibi olmazsın hem başarı şansın epeyce epeyce yükselir. Zaten 10 yılda o kadar birikim yapabildiğine göre yerleştiğin yeni yerde başlayacağın yeni işte şansın epeyce yüksek bence.
4. Evden çalışmak mümkün tabii. Yazılım, e ticaret, çeviri, sanal sekreterlik gibi yeni trend işler veya el işleri, minyatür obje, parça birleştirme vs. geniş bi yelpaze var evden yapılabilen. Kendine uyan bi dal bulabilirsin rahatlıkla.
5. Birikimini arttırmak iyi olur.
6. Olabilir tabii. Daha iyisi, içinde yanan ateş denilen yaparken büyük zevk aldığın konuya yönelmek olur. O zaman sorumluluk almak seni yormaz.
Kolay olsun, istediğin gibi olsun. Başarılar.
2. Bu da göreceli. Standart dediğin şey kişiye göre değişiyor. Tek başına haydi haydı idare edersin ama evlenip çoluk çocuk olduğunda zorlanabilirsin. Kiracı ödemez paran takılır, mülk eskir değer yitirir, vs. vs. Uzun vadeli tek mülkle kiraya bağlı geçim düşünmek riskli olur.
3. Yaparken zevk alacağın bi iş düşünmeni tavsiye ederim. Hem çalışmış gibi olmazsın hem başarı şansın epeyce epeyce yükselir. Zaten 10 yılda o kadar birikim yapabildiğine göre yerleştiğin yeni yerde başlayacağın yeni işte şansın epeyce yüksek bence.
4. Evden çalışmak mümkün tabii. Yazılım, e ticaret, çeviri, sanal sekreterlik gibi yeni trend işler veya el işleri, minyatür obje, parça birleştirme vs. geniş bi yelpaze var evden yapılabilen. Kendine uyan bi dal bulabilirsin rahatlıkla.
5. Birikimini arttırmak iyi olur.
6. Olabilir tabii. Daha iyisi, içinde yanan ateş denilen yaparken büyük zevk aldığın konuya yönelmek olur. O zaman sorumluluk almak seni yormaz.
Kolay olsun, istediğin gibi olsun. Başarılar.
0
Yeni yerleşeceğin yerden ev almayı ilk etapta düşünme bence. Uyum süreci bi geçsin, baktın oluyor alırsın. olmuyorsa başka bir yer denersin.
0
bu kadar paranin, haliyle mevzu o, konusuldugu bir duyuruda volkanaydin152'nin hayatta hicbir sey kendimizi "paralamaya" degmez uyarisi -biliyorum farsca paradan geliyor ama gene de tinisi bile ironik-, duyuru sahibinin nikinin "tito" olmasi ve "tito"nun cok calisarak para kazanmasi ve sonra mutsuz olup sahil kasabasina yerlesmek istemesi falan filan Fellini'nin buruk bir komedisi gibi olmus duyuru gercekten.
maalesef mevzuya dair bir cevabim yok cunku standart hayat hakikaten cok goreceli bir sey. Duyuruda ayda 10.000tl kazanmayan hayvan gibi yasiyordur bence tarzi yazanlari gordukce guluyorum. O sebeple bence 4000tl, hele hele ufak bir yerde epey epey para. Tek aklima gelen, cok da anladigimdan degil, ama Turkiye'de enflasyon vs. yukselirken sizin geliriniz sabit kalacak. Ama o da ciddi bir problem mi, o kadar etkiler mi bilmiyorum.
edit: bu arada yazdigimi ve yazdiginizi tekrar okudum da, aman ne olur yanlis anlasilmis olmayayim. Yani "mutsuzsunuz" derken, iste tariflediginiz gibi bir huzursuzluk halinden bahsetmeye calismistim. Yoksa yani elbette benim haddime degil onun degerlendirmesini yapmak. Esasinda yani hepimizde bir o huzursuzluk hali var, kacma istegi var, hayatimizla istediklerimiz arasinda -ve hatta niklerimiz arasinda bile- bir aci var. Oydu yani derdim. Yoksa size ne mutlu ki hem bunu yapacak paraniz hem de cesaretiniz var. Olur olmaz, beklediginizi bulursunuz bulamazsiniz onlari zaten denemeden bilemezsiniz. Umuyorum istediginiz gibi olur her sey.
maalesef mevzuya dair bir cevabim yok cunku standart hayat hakikaten cok goreceli bir sey. Duyuruda ayda 10.000tl kazanmayan hayvan gibi yasiyordur bence tarzi yazanlari gordukce guluyorum. O sebeple bence 4000tl, hele hele ufak bir yerde epey epey para. Tek aklima gelen, cok da anladigimdan degil, ama Turkiye'de enflasyon vs. yukselirken sizin geliriniz sabit kalacak. Ama o da ciddi bir problem mi, o kadar etkiler mi bilmiyorum.
edit: bu arada yazdigimi ve yazdiginizi tekrar okudum da, aman ne olur yanlis anlasilmis olmayayim. Yani "mutsuzsunuz" derken, iste tariflediginiz gibi bir huzursuzluk halinden bahsetmeye calismistim. Yoksa yani elbette benim haddime degil onun degerlendirmesini yapmak. Esasinda yani hepimizde bir o huzursuzluk hali var, kacma istegi var, hayatimizla istediklerimiz arasinda -ve hatta niklerimiz arasinda bile- bir aci var. Oydu yani derdim. Yoksa size ne mutlu ki hem bunu yapacak paraniz hem de cesaretiniz var. Olur olmaz, beklediginizi bulursunuz bulamazsiniz onlari zaten denemeden bilemezsiniz. Umuyorum istediginiz gibi olur her sey.
0
@siradan bir adam
Kira artışı yıllık enflasyona göre yapıldığı için o kısmın çok can yakacağını sanmiyorum.
Bunun dışında gitmek istememin sebebi aslında tam olarak mutsuzluk değil, yani bir şey arıyorum hani boyle canın bise ister de ne istediğini tam bilemezsin ya yada sırtın kaşınır tam olarak neresi kestiremezsin öyle bir his var içimde uzun zamandır ne aradığımı bilmiyorum belkide belamı bulup pişman olacağım o da ayrı bir soru işareti fakat burda kalmak istemiyorum.
Emin olduğum hiçbir şey yok sadece ailevi sıkıntılar ankaradan nefret etme nre istediğini tam bilememe gibi durumlardan dolayi kaçmak istiyorum ama bu kaçış esnasında mumkun olduğunca götü başı dagitmamak istiyorum.
Kira artışı yıllık enflasyona göre yapıldığı için o kısmın çok can yakacağını sanmiyorum.
Bunun dışında gitmek istememin sebebi aslında tam olarak mutsuzluk değil, yani bir şey arıyorum hani boyle canın bise ister de ne istediğini tam bilemezsin ya yada sırtın kaşınır tam olarak neresi kestiremezsin öyle bir his var içimde uzun zamandır ne aradığımı bilmiyorum belkide belamı bulup pişman olacağım o da ayrı bir soru işareti fakat burda kalmak istemiyorum.
Emin olduğum hiçbir şey yok sadece ailevi sıkıntılar ankaradan nefret etme nre istediğini tam bilememe gibi durumlardan dolayi kaçmak istiyorum ama bu kaçış esnasında mumkun olduğunca götü başı dagitmamak istiyorum.
0
demirr
yetkililerden malum aciklamalar geliyor. bedelini odetecegiz, bedeli agir olacak vs.vs.vs. adamlara itlahalitimizdan cok ihracatimiz varmis. simdi; partizan veya muhalif olmadan yani işe duygu karistirmadan dusunursek bu bedel hollanda'ya,dolayisiyla da ab ye nasil odetilebilir ki? multeciden baska
yetkililerden malum aciklamalar geliyor. bedelini odetecegiz, bedeli agir olacak vs.vs.vs. adamlara itlahalitimizdan cok ihracatimiz varmis. simdi; partizan veya muhalif olmadan yani işe duygu karistirmadan dusunursek bu bedel hollanda'ya,dolayisiyla da ab ye nasil odetilebilir ki? multeciden baska bilmedigim barutumuz var mi?
0
Turkiye zaten ekonomik yaptirim uygulamayacagiz diye aciklama yapti. Cunku kendisi zararli cikardi oyle bir sey yapsa.
Yapacak bir sey yok, iste nota verilir en fazla, ic piyasada Dunya lideriymisiz gibi cek panpa pozlari verilir, kalir oyle.
Yapacak bir sey yok, iste nota verilir en fazla, ic piyasada Dunya lideriymisiz gibi cek panpa pozlari verilir, kalir oyle.
0
hiçbir şey yapamazlar. hollanda türkiye'ye en fazla doğrudan yatırım yapan bir ülke
0
Ekonomi bakanı "Hollanda' ya ekonomik yaptırım uygulayacak seviyede değiliz." açıklaması yaptı.
Edit: tr.sputniknews.com
Edit: tr.sputniknews.com
0
maksat maduriyet yaratmak. bir seçim taktiği. olaylar hükümete yaradı istediklerini aldılar. mhp seçmeni ve yabancı seçmen evete daha çekildi. yaptırım falan filan evetçi takıma baskılanmış gözükmemek için yapılmış formalite icabı sözler. seçim biter devam edilir aynen. yani ortada dediğin gibi bir sürpriz davranışlar yok.
0
en azından 90 lı yılları sadece oyundan ibaret olarak yaşamayanlar simdinin türkiyesini o zamanlar ile daha iyi kıyaslar. eskiden bu türden tepki bile verilemiyordu. referandum, secim olmasa bile bu tepkiler verilecekti. avrupa da biliyor, türkiyenin artık kendilerinin her sözünü dinleyen uslu çocuk olmadigini.
hiç bir cevap verilmese birilerinin dalga gecmek icin söyleyecegi :
bak inekleri ile ünlü hollandaya bile bir sey diyemediler..
türkiye ne yapsa hata oluyor birilerine göre:)
sinir illerine bomba düşer.. sual :
devlet nerede, neden önlem alinmiyor?
devlet suriye de operasyon baslatır.. sual :
suriye de ne işimiz var ?
güler misin ağlar mısın?
hiç bir cevap verilmese birilerinin dalga gecmek icin söyleyecegi :
bak inekleri ile ünlü hollandaya bile bir sey diyemediler..
türkiye ne yapsa hata oluyor birilerine göre:)
sinir illerine bomba düşer.. sual :
devlet nerede, neden önlem alinmiyor?
devlet suriye de operasyon baslatır.. sual :
suriye de ne işimiz var ?
güler misin ağlar mısın?
0
konuştukça içindeki kirlilik etrafı da kirletiyor. aynen devam... nereyi ve ne uğruna vatan görüyorsun da hainlikten bahsediyorsun?
---
aylar önceki asıl hailiklere bile sesin bu kadar çıkmamıştır.
---
aylar önceki asıl hailiklere bile sesin bu kadar çıkmamıştır.
0
acemi +1
unutmak için 1 gün bile beklemedik.daha dün bakan "uçağa iniş verilmezse yaptırım olacak" diyordu. adamlar bakanı deport ettiler resmen.
heee "iyi atar yaptık. çok iyi gider yaptık"
seçim malzemesi olarak kullandık işte. yaptırım zaten yapamazdık.
unutmak için 1 gün bile beklemedik.daha dün bakan "uçağa iniş verilmezse yaptırım olacak" diyordu. adamlar bakanı deport ettiler resmen.
heee "iyi atar yaptık. çok iyi gider yaptık"
seçim malzemesi olarak kullandık işte. yaptırım zaten yapamazdık.
0
hala tuvalet deliklerindeki şeyleri sözcükler arasına ekleyerek cevap veriyorsun ya haklı/haksız da olsam sana cevap verecek bir şey görmüyorum.
0
Maltepe Üniversitesi Erasmus programından çıkmış. Bu onlara yeter bence.
Yok lan acemi haklı, daha dün apo itini saklıyor diye kükremedik devlet bırakmayıp apoyu pinpon topu gibi ülke ülke gezdiren, Suriye'yi Meclis açılışında savaşla tehdit edip kamp kapattırıp apoyu şutlayan, Kardak krizinde sat komandolarını bir gecede kayalığa çıkaran Türkiye şimdi konsolosluk önünde meyve bıçağı ile portakal doğruyor.
Zamanında memleketi "babalar gibi sattılar" çünkü. Şimdi adamlar parasını verip aldıkları ülkede istedikleri gibi at koşturuyorlar.
Yok lan acemi haklı, daha dün apo itini saklıyor diye kükremedik devlet bırakmayıp apoyu pinpon topu gibi ülke ülke gezdiren, Suriye'yi Meclis açılışında savaşla tehdit edip kamp kapattırıp apoyu şutlayan, Kardak krizinde sat komandolarını bir gecede kayalığa çıkaran Türkiye şimdi konsolosluk önünde meyve bıçağı ile portakal doğruyor.
Zamanında memleketi "babalar gibi sattılar" çünkü. Şimdi adamlar parasını verip aldıkları ülkede istedikleri gibi at koşturuyorlar.
0
1adam
http://vocaroo.com/i/s1WG6nCi4RPI
0
kayranin kedisi
Bir zamanlar duygusal yakınlığımın olduğu biri Eylül gibi acil para istedi. Bende de yoktu ve olmadığını söyledim. Çok zor durumda olduğunu söyleyince avans çekip verdim. Alırken haftaya vereceğini söylemişti. Ondan ses çıkmayınca ben de nasılsa verir diye başlarda istemedim görüşmemize rağmen. Sonr
Bir zamanlar duygusal yakınlığımın olduğu biri Eylül gibi acil para istedi. Bende de yoktu ve olmadığını söyledim. Çok zor durumda olduğunu söyleyince avans çekip verdim. Alırken haftaya vereceğini söylemişti.
Ondan ses çıkmayınca ben de nasılsa verir diye başlarda istemedim görüşmemize rağmen. Sonra baktım hiç bahsini açmıyor, mesaj yazarak kibarca istedim. Başta çok fazla borcum var ancak Mart 15 gibi öderim dedi, 1 hafta demiştin alırken diye üsteleyince o hafta yatıracağını söyledi. Ben tamamını yatırdı sanarken baktım ki yarısını yatırmış. Kalanını neden yatırmadın diye sorunca en kısa zamanda yatıracağım dedi. O zamandan beri kaç kere istediysem hep salladı ve bu durum sinirimi bozuyor, resmen dolandırıcılık. Zor durumdayım dedi diye olmayan bir parayı çekip veriyorum ve aylarca keyfi şekilde sallıyor.
Parası yoktur belki diye düşünenler için; cabrio Mercedes'i var, sürekli tasarımcı kıyafetleri giyiyor ve her cuma mekanlarda geziyor. Babasının Ankara'da 3 tane halı mağazası var. Yani açta açıkta değiller, bana ödeyeceği para bir akşam yemeği parası bile değil harcadığı meblağları düşünürsek. Sinirimi bozan da bu zaten, meblağ ufak ama keriz yerine konulmak hoş değil. O yüzden o parayı kendisine yedirmek istemiyorum. Ne yapabilirim? Para zaten bölündüğü için hiçbir derde derman olmayacak (zaten parayı verdikten sonra TL o kadar değer kaybetti) ama canını sıkmak, uğraştırmak istiyorum. Bu yüzsüz tavırları sinirimi bozuyor.
Not: Kendisiyle birlikteyken herhangi bir şekilde parasını yeme gibi bir durumum olmadı. O zamanları mı çıkarmaya çalışıyor diye düşünen varsa, adamın ödediği bir çayı bile belki içmemişimdir, hediye falan da kabul etmemiştim.
Ondan ses çıkmayınca ben de nasılsa verir diye başlarda istemedim görüşmemize rağmen. Sonra baktım hiç bahsini açmıyor, mesaj yazarak kibarca istedim. Başta çok fazla borcum var ancak Mart 15 gibi öderim dedi, 1 hafta demiştin alırken diye üsteleyince o hafta yatıracağını söyledi. Ben tamamını yatırdı sanarken baktım ki yarısını yatırmış. Kalanını neden yatırmadın diye sorunca en kısa zamanda yatıracağım dedi. O zamandan beri kaç kere istediysem hep salladı ve bu durum sinirimi bozuyor, resmen dolandırıcılık. Zor durumdayım dedi diye olmayan bir parayı çekip veriyorum ve aylarca keyfi şekilde sallıyor.
Parası yoktur belki diye düşünenler için; cabrio Mercedes'i var, sürekli tasarımcı kıyafetleri giyiyor ve her cuma mekanlarda geziyor. Babasının Ankara'da 3 tane halı mağazası var. Yani açta açıkta değiller, bana ödeyeceği para bir akşam yemeği parası bile değil harcadığı meblağları düşünürsek. Sinirimi bozan da bu zaten, meblağ ufak ama keriz yerine konulmak hoş değil. O yüzden o parayı kendisine yedirmek istemiyorum. Ne yapabilirim? Para zaten bölündüğü için hiçbir derde derman olmayacak (zaten parayı verdikten sonra TL o kadar değer kaybetti) ama canını sıkmak, uğraştırmak istiyorum. Bu yüzsüz tavırları sinirimi bozuyor.
Not: Kendisiyle birlikteyken herhangi bir şekilde parasını yeme gibi bir durumum olmadı. O zamanları mı çıkarmaya çalışıyor diye düşünen varsa, adamın ödediği bir çayı bile belki içmemişimdir, hediye falan da kabul etmemiştim.
0
Yanında havalı arkadaşlarının vs. olduğu bir ortamda borcunu öde artık bak ne kadar gecikti falan diyebilirsin.
0
baktın olmadı , face de yedigini ictigini paylasiyorsa ve şu mekanda bilmem ne keyfi.. gibi seyler yazdiginda, altina yorum olarak bana olan borcunu ne zaman vereceksin diye yorum yaz. keyfi kaçsın.
0
borç istemek mantıklı olabilir. onun aldığından biraz daha fazlası.
benim de var başımdabi tane ama bizim aramız çok iyi söyleyemiyorum da. çünkü geçen ay maaş alınca senin borç aklımda pazartesi vercem demişti. yeni maaş geldi.
uyuz olduğum ot mot alıyor. ben de yanında çok masraf yaptım tribine girdim yanında ama sanırım artık hatırlamıyor :( çok az bi meblağ değil benim için. alacaklarım var resmen alamıyorum.
benim de var başımdabi tane ama bizim aramız çok iyi söyleyemiyorum da. çünkü geçen ay maaş alınca senin borç aklımda pazartesi vercem demişti. yeni maaş geldi.
uyuz olduğum ot mot alıyor. ben de yanında çok masraf yaptım tribine girdim yanında ama sanırım artık hatırlamıyor :( çok az bi meblağ değil benim için. alacaklarım var resmen alamıyorum.
0
Arkadaşalr akıllı olun.Ödememe utanamzlığını yapıyorsa siz de istemekten çekinmeyin.Net tarih vermesini isteyin."O tarihte ödeyemeyeceksen mutlaka önceden haber ver" deyin.Buna rağmen ödemezse arayıp neden haber vermiyorsun diye carlayın.
0
Icraya ver.
Bi avukat da bul onla icraya ver hem avukat arkadasin dava icin karsi taraftan para alir onu da kirisirsiniz.
Mesajlar da borcun varligina kanit ayni sekilde yolladigi para da. Avans cektiginizi de siz maas hesabinizdan kanitlarsiniz.
Cok ciddiyim bu konuda.
Bi avukat da bul onla icraya ver hem avukat arkadasin dava icin karsi taraftan para alir onu da kirisirsiniz.
Mesajlar da borcun varligina kanit ayni sekilde yolladigi para da. Avans cektiginizi de siz maas hesabinizdan kanitlarsiniz.
Cok ciddiyim bu konuda.
0
velkam tu klab :D ben de bu ara aynı durumdayım ama bence daha zor benimki, işin içindeki kişi akraba maalesef.
ama sen zaten şu an görüşmüyorsun sanırım, sert çıkıp yüzüne vurabilirsin. azıcık utanması varsa zaten gururuna dokunur.
ne insanlar var ya.
ama sen zaten şu an görüşmüyorsun sanırım, sert çıkıp yüzüne vurabilirsin. azıcık utanması varsa zaten gururuna dokunur.
ne insanlar var ya.
0
KaraSakall
Alabilirim? Orj ve uygun fiyatlı bulabilirsem alacağım ama sitelere güvenemiyorum. Siz neyi veya nereyi önerirsiniz?
Alabilirim? Orj ve uygun fiyatlı bulabilirsem alacağım ama sitelere güvenemiyorum. Siz neyi veya nereyi önerirsiniz?
0
5481736
merhabalar, babamı yakın zamanda kaybettik. annem ve bir kardeşim var, kendisi özel bir üniversitede öğrenci. ben 8 ay sonra mezun olup oldukça iyi bir maaşla işe başlayacağım yani ailemle maddi bir ilgim ve ihtiyacım bulunmayacak. babamın var olan işletmesini devretmemiz neticesinde elimde yarısı e
merhabalar, babamı yakın zamanda kaybettik. annem ve bir kardeşim var, kendisi özel bir üniversitede öğrenci. ben 8 ay sonra mezun olup oldukça iyi bir maaşla işe başlayacağım yani ailemle maddi bir ilgim ve ihtiyacım bulunmayacak.
babamın var olan işletmesini devretmemiz neticesinde elimde yarısı euro cinsinde olmak üzere yaklaşık 1-1.5 milyon arasında bir meblağ geçecek. bu paranın ailemi en az 2 yıl idare etmesi gerekiyor. dolayısıyla güvenli ve düzenli getirisi olan, paramın değerini en az zararla koruyabileceğim bir-birden fazla yatırım aracına ihtiyacım var. bu parayla yapılacak yatırımın eline bakacağız yani ailecek ilk etaptaki 8-10 aylık süre zarfında.
3 kişinin yaklaşık 8 bin lira gibi bir gideri var aylık. euroyu da tlye geçip mevduata koysam alacağım net para 10-11 civarında olur diye tahmin ediyorum ama enflasyonu hesaba kattığımda yıllık %8-10 arasında değer kaybı yaratacak bu durum gelen faizi tümüyle yediğimizi ve ana paraya ekleme yapmadığımızı düşündüğümde. üzerine nisandaki referandum ve döviz piyasasının belirsizliği göz önünde bulundurulduğunda dövizden çıkmak da çok mantıklı gelmiyor.
gayrimenkul ve bankacılık işinden anlamıyorum, dolayısıyla ailemin geleceği olan bir parayla bu işlere girmem çok mantıklı gelmiyor bana. en mantıklı değer koruma aracı yine mevduat gibi geldi.
nasıl çıkarım ben bu işin içinden? kusura bakmayın acayip dağınık gitti yazı ama idare edin bu kadar oluyor.
babamın var olan işletmesini devretmemiz neticesinde elimde yarısı euro cinsinde olmak üzere yaklaşık 1-1.5 milyon arasında bir meblağ geçecek. bu paranın ailemi en az 2 yıl idare etmesi gerekiyor. dolayısıyla güvenli ve düzenli getirisi olan, paramın değerini en az zararla koruyabileceğim bir-birden fazla yatırım aracına ihtiyacım var. bu parayla yapılacak yatırımın eline bakacağız yani ailecek ilk etaptaki 8-10 aylık süre zarfında.
3 kişinin yaklaşık 8 bin lira gibi bir gideri var aylık. euroyu da tlye geçip mevduata koysam alacağım net para 10-11 civarında olur diye tahmin ediyorum ama enflasyonu hesaba kattığımda yıllık %8-10 arasında değer kaybı yaratacak bu durum gelen faizi tümüyle yediğimizi ve ana paraya ekleme yapmadığımızı düşündüğümde. üzerine nisandaki referandum ve döviz piyasasının belirsizliği göz önünde bulundurulduğunda dövizden çıkmak da çok mantıklı gelmiyor.
gayrimenkul ve bankacılık işinden anlamıyorum, dolayısıyla ailemin geleceği olan bir parayla bu işlere girmem çok mantıklı gelmiyor bana. en mantıklı değer koruma aracı yine mevduat gibi geldi.
nasıl çıkarım ben bu işin içinden? kusura bakmayın acayip dağınık gitti yazı ama idare edin bu kadar oluyor.
0
başınız sağ olsun öncelikle.
dün sanırım, bir ilan linki vardı duyuruda. gümüşsuyu'nda 530 bin tl'ye satılık daire. halâ duruyorsa, aylık rahat 3 000 tl getirir bu yatırım size. istediğiniz an da elinizden rahatça çıkarabilirsiniz.
çevremden pek çok kişi gayrimenkulden iyi para kazanıyor. daha yeni ve/veya projeden aldığı ev dahi hemen kâr getiriyor.
bunun dışında, bu ne ki, diyeceğiniz; birçok küçük işletme (ki bunlar max. 50 000 tl'ye kurulabiliyor), ayda 2-3 bin tl bırakıyor.
dün sanırım, bir ilan linki vardı duyuruda. gümüşsuyu'nda 530 bin tl'ye satılık daire. halâ duruyorsa, aylık rahat 3 000 tl getirir bu yatırım size. istediğiniz an da elinizden rahatça çıkarabilirsiniz.
çevremden pek çok kişi gayrimenkulden iyi para kazanıyor. daha yeni ve/veya projeden aldığı ev dahi hemen kâr getiriyor.
bunun dışında, bu ne ki, diyeceğiniz; birçok küçük işletme (ki bunlar max. 50 000 tl'ye kurulabiliyor), ayda 2-3 bin tl bırakıyor.
0
Merhaba,
Başınız sağolsun sağolsun.
Öncelikle finansal okur yazarlığınızı takdir ettiğimi belirtmek istiyorum. Sorunuza gelince, sizin yatırımdan yatırıma değiştirecek ya da yanlış kararlar alabilecek lüksünüzün olmadığını anlıyorum. Bu noktada hiçbir iyi niyetli ama amatör fikirlere uymayarak doğrudan profesyonel bir yatırım danışmanına başvurmanızı tavsiye ediyorum.
Başınız sağolsun sağolsun.
Öncelikle finansal okur yazarlığınızı takdir ettiğimi belirtmek istiyorum. Sorunuza gelince, sizin yatırımdan yatırıma değiştirecek ya da yanlış kararlar alabilecek lüksünüzün olmadığını anlıyorum. Bu noktada hiçbir iyi niyetli ama amatör fikirlere uymayarak doğrudan profesyonel bir yatırım danışmanına başvurmanızı tavsiye ediyorum.
0
başın sağ olsun.
annem de ananemin parasını yönetiyor. o yüzden o da biraz korkarak hamle yapıyor, seni anlıyorum yani. onun yaptığını sana da önericem. bir kısmı ile altın hesabı açtı, bir kısmı ile dolar bir kısmını da vadeliye yatırdı. ben senin yerinde olsam 3'te birini euro da tutardım. gerisini işleme tabi tutardım. Ailenin aylık giderini kısması biraz en mantıklısı olur.
ev almanızı tavsiye etmem merkezde satılık evler var ancak belirli bir rakamın üstündeki kiralık dairelerin çok büyük kısmı boş uzun zamandır. yani paranın çeyreğini bilmem kaç ay beklemek zorunda kalacağınız bir gayri menkul kirasına yatırmanız çok saçma.
annem de ananemin parasını yönetiyor. o yüzden o da biraz korkarak hamle yapıyor, seni anlıyorum yani. onun yaptığını sana da önericem. bir kısmı ile altın hesabı açtı, bir kısmı ile dolar bir kısmını da vadeliye yatırdı. ben senin yerinde olsam 3'te birini euro da tutardım. gerisini işleme tabi tutardım. Ailenin aylık giderini kısması biraz en mantıklısı olur.
ev almanızı tavsiye etmem merkezde satılık evler var ancak belirli bir rakamın üstündeki kiralık dairelerin çok büyük kısmı boş uzun zamandır. yani paranın çeyreğini bilmem kaç ay beklemek zorunda kalacağınız bir gayri menkul kirasına yatırmanız çok saçma.
0
Basin sagolsun,
Bu benim yapacagim bir yatirim degil ama senin durumuna cok uygun.ailemde bu isi yapanlar olsugu icin biliyorum detaylarini.
Istanbul icin konusuyorum
Elindeki para taksi plakasinin butun hissesine yetmez ancak tam elindeki paraya gore minibus hatlari var.kuzenimin sahibi oldugu minibusten aylik aldigi para 8.800 lira,bunu her hafta 2.200 seklinde aliyor.bu hatti 2016 eylul gibi 925000 liraya almislardi.su anki fiyatinin 1100000 lira civarinda oldugunu biliyoruz.diger yatirim araclari gibi surekli degerlenir bu konuda kulak dolgunlugunuz zaten vardir.cok ugrasmadan rahatlikla yapilabilecek bir istir.
Bu benim yapacagim bir yatirim degil ama senin durumuna cok uygun.ailemde bu isi yapanlar olsugu icin biliyorum detaylarini.
Istanbul icin konusuyorum
Elindeki para taksi plakasinin butun hissesine yetmez ancak tam elindeki paraya gore minibus hatlari var.kuzenimin sahibi oldugu minibusten aylik aldigi para 8.800 lira,bunu her hafta 2.200 seklinde aliyor.bu hatti 2016 eylul gibi 925000 liraya almislardi.su anki fiyatinin 1100000 lira civarinda oldugunu biliyoruz.diger yatirim araclari gibi surekli degerlenir bu konuda kulak dolgunlugunuz zaten vardir.cok ugrasmadan rahatlikla yapilabilecek bir istir.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
Boyle bir sey mumkun olabilir mi? Sonucta 600 tl'lik bir gozlukten bahsediyoruz. Fatura kesmiyorum %18 kdv yansitmiyorum falan demis yorumlara bakarsaniz eger. O zaman herkes burdan alsin gozlugu. Yasal olarak mumkun mu bir de fatura kesmeden netten satis? http://www.modacruz.com/altin-ray-ban-gozlu
Boyle bir sey mumkun olabilir mi? Sonucta 600 tl'lik bir gozlukten bahsediyoruz. Fatura kesmiyorum %18 kdv yansitmiyorum falan demis yorumlara bakarsaniz eger. O zaman herkes burdan alsin gozlugu. Yasal olarak mumkun mu bir de fatura kesmeden netten satis?
www.modacruz.com
www.modacruz.com
0
Detaylara bakmadim ama sirkecide orjinal raybanlarin fiyatlari bi seviyelerde.yeni sezon euro yukselmesinden daha kalin gelecek ama su an bu fiyata ve daha altina orjinal rayban alabilirsiniz.bu satici hakkinda fikrim yok.
0
olabilir. gözlükçü taniyan bir arkadaşınla gir içeri sıkı bir pazarlık yap. sonra da al 250 tl lik gözlüğü 150- (belki) 100 tl ye. fiyatlarimiz indirimli falan deselerde dinleme. kendin de ayrica indirim yap. gözlükleri ayna karsisinda denemeye başladigin anda onlar icin satışın yarısı olmuştur zaten. diger yarisi da - bunu begendim - dedigin anda tamamlanır. öyle marka gözlükler çok pahalı olur/ olmak zorunda düşüncesinden vaz geçin.
0
www.modacruz.com bu gözlükten bende var sapları katlanıyor normalde ama burdaki katlanmıyor bi de dışardan 200 olur mu diyene 240 olur bile demiş. Gittikçe düşüyor da fiyatı 300'ü de 200'e bile verecek yani. Bence alma kesin sahte.
0
dumanim ben
https://eksisozluk.com/darbe-erdogan-tarafindan-tezgahlandi--5311749Su baslikta acikca gorulecegi uzere neredeyse tum entryler haberi yalanlar nitelikte. Darbe gunu acilan kac tane "darbe tiyatrosu" basligi, yuzlerce entry vardi. Herkes neden tezgah olmadigini kanitlamaya calisiyor? Nerde muhalif ya
eksisozluk.com
Su baslikta acikca gorulecegi uzere neredeyse tum entryler haberi yalanlar nitelikte. Darbe gunu acilan kac tane "darbe tiyatrosu" basligi, yuzlerce entry vardi. Herkes neden tezgah olmadigini kanitlamaya calisiyor? Nerde muhalif yazarlar? Susturuldular mi? Yoksa cogunlugu hukumet yancisi yazarlar mi olusturmaya basladi?
edit: basligin gundem sekmesinde gozukmemesi herseyi belli ediyor. ben cevabimi aldim. eksisozluk de yanci kurulus olmus kasla goz arasinda....
Su baslikta acikca gorulecegi uzere neredeyse tum entryler haberi yalanlar nitelikte. Darbe gunu acilan kac tane "darbe tiyatrosu" basligi, yuzlerce entry vardi. Herkes neden tezgah olmadigini kanitlamaya calisiyor? Nerde muhalif yazarlar? Susturuldular mi? Yoksa cogunlugu hukumet yancisi yazarlar mi olusturmaya basladi?
edit: basligin gundem sekmesinde gozukmemesi herseyi belli ediyor. ben cevabimi aldim. eksisozluk de yanci kurulus olmus kasla goz arasinda....
0
bana göre de tezgah. yani haberleri vardı ve göz yumdular buna. böylece fetonun kökünü kazıyacak kozu ellerine aldılar. darbeyi eniştesinden öğrenen bir cumhurbaşkanı hayal edebiliyor musunuz?
bu konu biraz hassas tabi, darbe tezgahtı desen linç ediliyorsun. onun için kimse bulaşmamaya çalışıyor.
bu konu biraz hassas tabi, darbe tezgahtı desen linç ediliyorsun. onun için kimse bulaşmamaya çalışıyor.
0
bir çoğumuz bu darbe girişiminin bir süre tiyatro olduğunu düşündük ama zaman aslında gerçek bir darbe girişimi olduğunu gösterdi. tayyip tiyatroyu kendi yazmamış olsa da başkasının oyununun içinde buldu kendini ve krizi fırsata çevirdi. aptal insanlar maalesef siyaseti daha iyi yürütüyor. akıllı insanlar da izlemekten başka bir şey yapamıyor.
ortada bir oyun var, yıllardır dönen bir oyun ama bu darbe onların da planında olan bir şey değildi.
susturulma olayı falan yok, olamaz. muhalif olmak her şeye muhalif olmak değildir. ortada görünen bir şey varsa durduk yere muhalif olmanın biranlamı yok. sözlük bile bu duruma böyle az bir tepki veriyorsa vardır bir şeyler. akp yanlısı yazar da sözlükte çok az. en fazla %5'tir.
ortada bir oyun var, yıllardır dönen bir oyun ama bu darbe onların da planında olan bir şey değildi.
susturulma olayı falan yok, olamaz. muhalif olmak her şeye muhalif olmak değildir. ortada görünen bir şey varsa durduk yere muhalif olmanın biranlamı yok. sözlük bile bu duruma böyle az bir tepki veriyorsa vardır bir şeyler. akp yanlısı yazar da sözlükte çok az. en fazla %5'tir.
0
Darbe tezgah değildi, Tayyibin bundan çok iyi nemalanmış olması olayın tezgah olduğunu göstermez.
Ayrıca o kadar tutuklanan asker subay mal mı, sırf tayyip için kendi hayatlarını kariyerlerini mi yakacaklardı?
Ki Darbe başarılı da olabilirdi eğer karacı subaylar saat 03.00 yerine 22.00'da harekete geçmeyip havacılarla koordine olabilselerdi.
Ayrıca o kadar tutuklanan asker subay mal mı, sırf tayyip için kendi hayatlarını kariyerlerini mi yakacaklardı?
Ki Darbe başarılı da olabilirdi eğer karacı subaylar saat 03.00 yerine 22.00'da harekete geçmeyip havacılarla koordine olabilselerdi.
0
Cumhurbaskanligi dayatmasi sonrasi gercek bir darbe ile hukumeti dusurmek gayet mantikli gozukuyordu. Simdi bir darbe olsa askerler komutanin sozunu dinler mi? Kopruye surer mi tanki tekrar? Yeterince korkutuldu herkes. Bir riski daha ortadan kaldirmis oldular. Arada fetocu damgasiyla riskli isimleri de tutukladilar. Kafamdakileri yaziya dokebilsem anlatabilsam keske, hic iyi degilim yazma konusunda ne yazik ki.. Gunaydin turkiye
0
beyler ben tezgahlandı tezgahlanmadı düşüncesinde değilim. bir darbe oldu ben bunu biliyorum. ama şu bakış açısı çok çiğ: "o kadar asker mal mı?" "o f16'lar da mı tezgahtı?" "ölenler de mi bilerek öldü?"
abi bizler birer piyonuz sadece. bu olay tezgahsa da böyle, değilse de böyle.
abi bizler birer piyonuz sadece. bu olay tezgahsa da böyle, değilse de böyle.
0
Ben daha ilk gün yazdım, twitter'dan bile tehditler aldım. Artık yazmıyorum, tarih ortaya çıkaracak tiyatroyu ama biz görebilecek miyiz bilmiyorum.
0
gezideki ağaçları görenler&sevenler, darbe gecesi memlekete dikilecek incir ağacini neden görmüyorlar?
hadi şehit olanları da mı gör müyorsunuz? (tabi vatanı icin ölenleri enayi görenler de mevcut)
şengenle avrupayi gezenler, türkiyeden hemen cekip gitmek isteyenler bir şehit ailesinin evine de ziyarete gidebilir. yasak degil. ülkeden hala kaçmak isteyip yakalananlar ne oluyor peki? itirafları ?
varsa yoksa darbe tezgah.., halk çomar.. internettekiler troll..
hadi şehit olanları da mı gör müyorsunuz? (tabi vatanı icin ölenleri enayi görenler de mevcut)
şengenle avrupayi gezenler, türkiyeden hemen cekip gitmek isteyenler bir şehit ailesinin evine de ziyarete gidebilir. yasak degil. ülkeden hala kaçmak isteyip yakalananlar ne oluyor peki? itirafları ?
varsa yoksa darbe tezgah.., halk çomar.. internettekiler troll..
0
@1adam sen olayi yanlis anlamissin. kimse darbe taraftari degil burada. Tabiki de lanet birsey darbe ulkeyi ne kadar geri goturdugunu biliyoruz. Olay koltuk sevdasi icin gozu bu kadar karartmalari. olumler ile inandiricilastirildi zaten. Sen bir dusunsene, darbe girisiminde olum olmasaydi bu kadar yanki uyandirir miydi?
"Gucluyuz kimse bizi koltugumuzdan edemez!" mesaji verildi. Bir tek muhaliflere ve olasi darbecilere degil tum dunyaya verildi bu mesaj. sonuc: 36 asker 250 sivil Allah rahmet eylesin. Ne ugruna?
"Gucluyuz kimse bizi koltugumuzdan edemez!" mesaji verildi. Bir tek muhaliflere ve olasi darbecilere degil tum dunyaya verildi bu mesaj. sonuc: 36 asker 250 sivil Allah rahmet eylesin. Ne ugruna?
0
Bu darbe girişimine tiyatro diyen doktora gözüksün. Ciddiyim yani ileride daha ciddi sonuçlar olabilir.
0
@harzem
iyice dolmuş taşmışsın. sizinkiler diyosun benim siyasi, yarı siyasi ya da benzeri bir yere kurum/dernek zerre kadar yakinligim üyeligim yok.
benim gibiler, çomar sen akıllısın. eyyi..
en ufak meselede dediklerini geri çekeceksen, yorum vs. sileceksen neyin davasinin savunuculugunu yapabilirsin ki?
dava adamı!
tankin üstune cikanları gördün, peki paletler altinda ezilenleri ?
iyice dolmuş taşmışsın. sizinkiler diyosun benim siyasi, yarı siyasi ya da benzeri bir yere kurum/dernek zerre kadar yakinligim üyeligim yok.
benim gibiler, çomar sen akıllısın. eyyi..
en ufak meselede dediklerini geri çekeceksen, yorum vs. sileceksen neyin davasinin savunuculugunu yapabilirsin ki?
dava adamı!
tankin üstune cikanları gördün, peki paletler altinda ezilenleri ?
0
benim "mallar sürüsü"ne eklisin, illa ki akp gençlik kollarına üye olman gerekmiyor. her fırsatta tarafını belli ediyorsun zaten.
ben dava adamı olduğumu söylemedim, akıl adamıyım ben. sizin gibi "dava uğruna" aklımı kaybetmedim. kimse için ölmem, hapse girmem, kefenimi giyip beklemiyorum da. bana zarar verebilecek şeyi görüyorum, önlem alıyorum. siz son 70 yılda benim yaptığımın onda birini yapsaydınız türkiye şu anda tarikat çöplüğüne dönmezdi.
ben dava adamı olduğumu söylemedim, akıl adamıyım ben. sizin gibi "dava uğruna" aklımı kaybetmedim. kimse için ölmem, hapse girmem, kefenimi giyip beklemiyorum da. bana zarar verebilecek şeyi görüyorum, önlem alıyorum. siz son 70 yılda benim yaptığımın onda birini yapsaydınız türkiye şu anda tarikat çöplüğüne dönmezdi.
0
AKP muhalifi olan insanlar haliyle korkuyor. Meydan bu tür adamlara kaldı. Doğaldır. Yarın bir gün AKP iktidardan düştüğünde (inşallah :) tam tersi olur. Kitleler daima güçlüden yana olur.
0
@harzem
marifetmiş gibi söylüyorsun bir de..
sen dahil, hiç kimse bende mallar sürüsüne ekli degil. merak etme, senin görmek istemediklerin, aşagiladiklarin da senin icin önemlidir :) arada bir sosyal yasantinda da karşılaşacaksın onlarla. mallar sürüsüne yeni mahkumlar eklemen, ancak yükünü arttıracaktır.
marifetmiş gibi söylüyorsun bir de..
sen dahil, hiç kimse bende mallar sürüsüne ekli degil. merak etme, senin görmek istemediklerin, aşagiladiklarin da senin icin önemlidir :) arada bir sosyal yasantinda da karşılaşacaksın onlarla. mallar sürüsüne yeni mahkumlar eklemen, ancak yükünü arttıracaktır.
0
givemesomesubstance
Kampçılık, doğada hayatta kalma, sığınaklar, ilk yardım vb. konularda bilgi paylaşımı yapılacak blog için domain adı önerileriniz var mı?
Kampçılık, doğada hayatta kalma, sığınaklar, ilk yardım vb. konularda bilgi paylaşımı yapılacak blog için domain adı önerileriniz var mı?
0
@1adam gayet yaratici ve eğlenceli, şaka yapmadığınıza sevindim :) "günlüğü" kelimesi fena değil, önüne konuya ilişkin başka şeyler de getirilebilir.
0
@kadirgali kontrol ettim ama maalesef bu alan adının birçok uzantısı alınmış.
0
soft
Üç kere denedim, fırında, tavada, metal künefe tabağında üçü de lapa oldu. Şerbeti sıcak döktüm, soğuk döktüm, ılık döktüm o da olmadı. Bir de çok dağılıyor, bütün kalmıyor kadayıf. Farklı marka mi denemek lazım?
Üç kere denedim, fırında, tavada, metal künefe tabağında üçü de lapa oldu. Şerbeti sıcak döktüm, soğuk döktüm, ılık döktüm o da olmadı. Bir de çok dağılıyor, bütün kalmıyor kadayıf. Farklı marka mi denemek lazım?
0
onlar dandik hiç uğraşma. hiç donmuş içli köfte yedin mi mesela re-za-let. künefe de öyle işte.
0
normal pastanede yediğin künefe bile 10-15 dakika beklettiğin zaman leş bir kıvam alıyor. donmuştan hiç hayır bekleme.
0
Önce fırında üzerine hafif tereyağı sürerek iyice kizartin, künefenin üst kısmının bütün olarak bir tabaka halinde kalmasının yolu bu. Ardından şerbeti ılık dökün. Aldığınız künefe iyiyse eğer bu şekilde istediğiniz gibi olur. Ancak marketlerde satılan künefelerde bu kıvamı yakalamak çok zor, pişirme şeklinden değil künefenin hamur yoğunluğunun ve şeklinin de etkisi var lapa olmasında. Yuvarlak tabaklarda preslenmiş kunefelerin istediğiniz gibi olması çok zor. Büyük bir tepside kendiniz yapın imkânınız varsa, yoksa da büyük tepsilerde yapıp dilimlenerek satan yerlerden alın.
0
hocam bu işin piri oldum; zaten bu künefe olayını o anda sarmayanların çoğu donmuş kullanyordur. peki siz de güzel bir künefe nasıl yaparsınız?
ben künefe olarak asi künefelerini seviyorum. 2,75 fiyatı vardı en son.
emin önü tahtakaleden bunlara uygun tabak alacaksınız her zaman+1 tabak alın...
sonra da bunları tutmaya pense....
yapılışı: künefe tabağınız temiz ve kuru olsun. bunu TUZSUZ tereyağı ile bulayın. içi ve kenarlarını... sonra künefenin dar kısmı alta gelcek şekilde tabağa yerleştirin. normal gazlı ocaklarda her en kısık şekilde açın ve künefeyi 1dk'da bir hafif döndürün.(tabağı pense ile tutarak kendi etrafında 30-40derece). sonra +1 aldğımız tabağı ters tutup sağ elimize aldığımız pense ile künefti boş olan tabağa çeivrip altı kızardı mı kızarmadı mı bakıyoruz. bu işlem 8-9 dk sonra anca olur zaten. sonra diğer tarafı için aynı işlmeler ama tabakta künefeden arta kalan kırıntıları peçeteyle silelim. sonra kalanlar kömür olur... diğer taraf da pişti mi künefe tabağını porselen bir servis tabağına alıyoruz. önceden yapıp hazırladığımız şerbeti(1sb su 3/4 şeker= 3 künefe) 1 kepçe atıyoruz. çekince de üstüne fındık fıstık kaymak dondurma.
not: şerbeti künefeye başlamadan önce yapıp kenara alın. kendi halinde ılısın.(dışardan müdahale edebilirsiniz: soğuk kabın içine şerbetin tenceresini almak.)
not2: şerbeti koymadan önce künefeyi kesin. (4 parça).
not3: şerbetin çekilmesi 1-2 dk'yı bulur. çektikten sonra fındık fıstık atın yoksa tozlar çamur olur.
Not4: asi firmasından eşantiyon istiyorum.
ben künefe olarak asi künefelerini seviyorum. 2,75 fiyatı vardı en son.
emin önü tahtakaleden bunlara uygun tabak alacaksınız her zaman+1 tabak alın...
sonra da bunları tutmaya pense....
yapılışı: künefe tabağınız temiz ve kuru olsun. bunu TUZSUZ tereyağı ile bulayın. içi ve kenarlarını... sonra künefenin dar kısmı alta gelcek şekilde tabağa yerleştirin. normal gazlı ocaklarda her en kısık şekilde açın ve künefeyi 1dk'da bir hafif döndürün.(tabağı pense ile tutarak kendi etrafında 30-40derece). sonra +1 aldğımız tabağı ters tutup sağ elimize aldığımız pense ile künefti boş olan tabağa çeivrip altı kızardı mı kızarmadı mı bakıyoruz. bu işlem 8-9 dk sonra anca olur zaten. sonra diğer tarafı için aynı işlmeler ama tabakta künefeden arta kalan kırıntıları peçeteyle silelim. sonra kalanlar kömür olur... diğer taraf da pişti mi künefe tabağını porselen bir servis tabağına alıyoruz. önceden yapıp hazırladığımız şerbeti(1sb su 3/4 şeker= 3 künefe) 1 kepçe atıyoruz. çekince de üstüne fındık fıstık kaymak dondurma.
not: şerbeti künefeye başlamadan önce yapıp kenara alın. kendi halinde ılısın.(dışardan müdahale edebilirsiniz: soğuk kabın içine şerbetin tenceresini almak.)
not2: şerbeti koymadan önce künefeyi kesin. (4 parça).
not3: şerbetin çekilmesi 1-2 dk'yı bulur. çektikten sonra fındık fıstık atın yoksa tozlar çamur olur.
Not4: asi firmasından eşantiyon istiyorum.
0
demirr
evet yaklaşık 4 yıldır g2 kullanıyorum. sıfırlamama rağmen hafiften kasması haricinde bir sorunu yok ama hissediyorum ayrılık vakti iyiden iyiye yaklaştı. siz ne düşünürsünüz bilmiyorum ama bence g2 androidin en efsane telefonu. şimdi;orjinal sıfırını bulmak mümkün müdür?bulamazsak ne etmeli, ne alm
evet yaklaşık 4 yıldır g2 kullanıyorum. sıfırlamama rağmen hafiften kasması haricinde bir sorunu yok ama hissediyorum ayrılık vakti iyiden iyiye yaklaştı. siz ne düşünürsünüz bilmiyorum ama bence g2 androidin en efsane telefonu. şimdi;
orjinal sıfırını bulmak mümkün müdür?
bulamazsak ne etmeli, ne almalı 700-900 tl ile ?
orjinal sıfırını bulmak mümkün müdür?
bulamazsak ne etmeli, ne almalı 700-900 tl ile ?
0
lenovo moto g4 plus'a bi bak. hala g2 kullanıcısıyım. söylediklerine katılıyorum. kardeşime telefon almak için geçenlerde az çok piyasayı araştırdım ve beni zamanının g2'si kadar tatmin etti.
0
g2 kullaniyorum. güzel telefon dogrusu.
ama şu siralar olur ki degistirirsem (g2 yi aratir mı bilmiyorum ama )
xiaomi mi5 ve meizu mx5 e bakiyordum).
ama şu siralar olur ki degistirirsem (g2 yi aratir mı bilmiyorum ama )
xiaomi mi5 ve meizu mx5 e bakiyordum).
0
theconqueror
son 6 ay içinde çekilmiş olma zorunluluğu var mı?emniyetin sayfasında böyle bir zorunluluk göremedim ama tecrübe etmiş olan kimse var mı?
son 6 ay içinde çekilmiş olma zorunluluğu var mı?
emniyetin sayfasında böyle bir zorunluluk göremedim ama tecrübe etmiş olan kimse var mı?
emniyetin sayfasında böyle bir zorunluluk göremedim ama tecrübe etmiş olan kimse var mı?
0
tip çok değişmediyse gerek olacağını zannetmiyorum. sonuçta fotoğrafta tarih mi var? tip değiştiyse çekilmekte fayda var:)
0
citron_
Apartmanın zemin katında ikamet etmekteyiz. Üst komşumuz sağolsun her sabah saat 4:30 da uyanarak fil misali adımlarla koşu bandında tepiniyor. Sayesinde sağlıklı ve düzenli bir hayata kavuştum, erken kalkıp zinde kalıyorum.Lakin son zamanlarda polyanna gibi düşünmekten vazgeçmem gerektiğine karar v
Apartmanın zemin katında ikamet etmekteyiz. Üst komşumuz sağolsun her sabah saat 4:30 da uyanarak fil misali adımlarla koşu bandında tepiniyor. Sayesinde sağlıklı ve düzenli bir hayata kavuştum, erken kalkıp zinde kalıyorum.
Lakin son zamanlarda polyanna gibi düşünmekten vazgeçmem gerektiğine karar verdim.
Karşı hareket olarak üst komşumu gece saat ikiye kadar rahatsız edecek alternatif bir yöntem düşünmekteyim. Böylece kendisi saat ikiye kadar uyku yüzü görmeyecek ve sabahın dört buçuğunda iki metre üstümde fil gibi tepinemeyecek.
Konu hakkında tecrübesi olan sayın/sevgili yazarlardan tavsiye bekliyorum.
Lakin son zamanlarda polyanna gibi düşünmekten vazgeçmem gerektiğine karar verdim.
Karşı hareket olarak üst komşumu gece saat ikiye kadar rahatsız edecek alternatif bir yöntem düşünmekteyim. Böylece kendisi saat ikiye kadar uyku yüzü görmeyecek ve sabahın dört buçuğunda iki metre üstümde fil gibi tepinemeyecek.
Konu hakkında tecrübesi olan sayın/sevgili yazarlardan tavsiye bekliyorum.
0
Gece ikiye alarm kurmak? O saate kadar uyanık tutmaz da ondan sonrasını zehredebilir.
0
mantıklı ama o zaman bizim ev ahaliside uyanır, escort sitelerine, komşunun cep numarası ile "gece 12 ile iki arası randevu alma saatim" diyerek ilan veriyorum şu an...
0
adamı uyarmayı denesen? sulh yolunu kullan evvela olmazsa gayrımeşru yollar denenir.
0
konuşmayı denedin mi? ters karşılık alırsan intikam yollarına geç, neticede altta olan komşu sensin, sinir edersen isterse eve çocuk doldurup zıplattırır.
0
rahatsız oldugunuzdan haberi yoksa önce uyarın. eski komşumda vardı koşu bandı ses yaptıgından haberi yokmuş altına 2 kat kalıflex koyup makul saatlerde kullandı ses vs duymadım. laftan anlamayan biriyse hır gür çıkar apartmadan karakolluk olup karakolda polisler sizi uzlaştırıp bolca nasihat verirler komşuna.
0
Koşu bandının altına sert strafordan bir levha koyup üstüne zemin matı atabilir, ses geçirmez yüzey yapar bu da. Bence konuşarak bu konuda ikna etmeyi dene.
0
toplantılarda söylendi, oda strafor flan koymuş ses kısıldı nispeten ama mesele her sabah istisnasız
dört buçukta kullanılması, hayır saatler ileri geri alınıyor bari ona uysa.
tam uykum geliyo yatıcam, adam uyanıp spora başlıyo ve yaklaşık dört saat sonra güneş doğuyo.işin enteresan tarafı o...
dört buçukta kullanılması, hayır saatler ileri geri alınıyor bari ona uysa.
tam uykum geliyo yatıcam, adam uyanıp spora başlıyo ve yaklaşık dört saat sonra güneş doğuyo.işin enteresan tarafı o...
0
Bahsettiğin gibi pat pat çıkan bi ses varsa polisi eve çağırıp dinlet ve gerisine karışma derim.
0
orko
merhaba,türkiye'de hatta istanbul'da (ücretli olması farketmez) gidip gece yıldızları falan izleyebileceğimiz bir teleskop var mı? çok amatörce bir soru sanırım ama hevesim var, bir yerden başlamak lazım.mesela kandilli rasathanesine gidip ben gözlem yapmak istiyorum diyebiliyor muyuz?
merhaba,
türkiye'de hatta istanbul'da (ücretli olması farketmez) gidip gece yıldızları falan izleyebileceğimiz bir teleskop var mı? çok amatörce bir soru sanırım ama hevesim var, bir yerden başlamak lazım.
mesela kandilli rasathanesine gidip ben gözlem yapmak istiyorum diyebiliyor muyuz?
türkiye'de hatta istanbul'da (ücretli olması farketmez) gidip gece yıldızları falan izleyebileceğimiz bir teleskop var mı? çok amatörce bir soru sanırım ama hevesim var, bir yerden başlamak lazım.
mesela kandilli rasathanesine gidip ben gözlem yapmak istiyorum diyebiliyor muyuz?
0
Üniversitelerin fizik-astronomi topluluklarının ve gözlem evlerinin astronomik açıdan önemli gecelerde gözlem etkinlikleri yapıyorlar. Onlara katılabilirsin.
Hevesinizi kırmak gibi olmasın ama direk ben teleskopu elime alcam ve yıldızlara bakacam diyerek başladığınız bir hobiden etkinlikten 2 gün sonra vazgeçersiniz.
Astronomiden tat almak istiyorsanız göz - dürbün - teleskop - gözlemevi şeklinde gözlem yaparak başlamanız daha doğru olur. Bu konuda tavsiye edebileceğim kitaplar;
Astronomi ve Teleskoplar hakkında teorik ve pratik bilgilere ulaşabileceğiniz kitaplar:
1. Gökyüzünü Tanıyalım - M.Emin Özel/ Talat Saygaç, Tübitak Yayınları
2. Yıldızların Altında - Michael Rowan-Robinson, Tübitak Yayınları
3.Resimli Evren Atlası - Mark A. Garlic, NTV Yayınları
4.Yıldızlar Altında Bir Yıl - Charles Laird Calia, Akılçelen Kitaplar
1. ve 3. Kitap pratik olarak çok tecrübe katacaktır.
Hevesinizi kırmak gibi olmasın ama direk ben teleskopu elime alcam ve yıldızlara bakacam diyerek başladığınız bir hobiden etkinlikten 2 gün sonra vazgeçersiniz.
Astronomiden tat almak istiyorsanız göz - dürbün - teleskop - gözlemevi şeklinde gözlem yaparak başlamanız daha doğru olur. Bu konuda tavsiye edebileceğim kitaplar;
Astronomi ve Teleskoplar hakkında teorik ve pratik bilgilere ulaşabileceğiniz kitaplar:
1. Gökyüzünü Tanıyalım - M.Emin Özel/ Talat Saygaç, Tübitak Yayınları
2. Yıldızların Altında - Michael Rowan-Robinson, Tübitak Yayınları
3.Resimli Evren Atlası - Mark A. Garlic, NTV Yayınları
4.Yıldızlar Altında Bir Yıl - Charles Laird Calia, Akılçelen Kitaplar
1. ve 3. Kitap pratik olarak çok tecrübe katacaktır.
0
bu sorunun cevabını gokbilim.com'da aramalısınız.
şimdiye kadar takılıp okumalar yaptığım en iyi iki forumdan biriydi. orada zaman geçirin, sorabileceğiniz her şeyin cevabı var.
şimdiye kadar takılıp okumalar yaptığım en iyi iki forumdan biriydi. orada zaman geçirin, sorabileceğiniz her şeyin cevabı var.
0
freetakilir
https://eksisozluk.com/entry/66420999 ne kadar istemesek de evet çıkacağı kesin değil mi?
eksisozluk.com ne kadar istemesek de evet çıkacağı kesin değil mi?
0
Kesin değil. Su anda Erdoğan'ın kitlesi üzerindeki karizmasina, devletin tüm imkanlarina, akp'nin propaganda makinesine, yüzlerce kanala onlarca gazeteye rağmen kesin değil. Ama akp'nin sicili düşünülürse ibreyi evete kaydırmak için legal illegal herşeyi yapacaklardır.
Yine de umutsuzluğa alışmayın.
Yine de umutsuzluğa alışmayın.
0
Kesin gibi geliyor bana..akp ile uzaktan yakindan alakasi olmayan erkek arkadasim bile referandumda evet diyecegini soyledi.nedenini sordugumda sacma cevaplar aldim.nedense erdogana gereksiz bi sempati beslemeye basladi.birkac gundur bunun sokundayim:/
0
ekşisözlükteki tayfa ile türkiye'nin alakası yok dostum. referandumdan %60'a yakın bi oranla evet çıkar.
0
%25 CHP, %10 hdp, %2 diğer, topla ne etti? 37 hayır, 63 evet.
0
%25 chp, %10 hdp, %2 diğer + %? mhp. mhp'nin tamamının evet diyecegini dusunmuyorum. ve bu parti seçimi olmadıgı icin sonucu kestirmek mumkun degil, bu yuzden hayır cıkma ihtimali normal bir secimdekine gore daha yuksek; yine de kesin degil. sonuc ne cıkacaksa cıksın, oranlar birbirine cok yakın olacak diye dusunuyorum. evet cıkacaksa bile bunun %55'i gececegini sanmıyorum. Evet cıktıktan sonra oranın onemi yok tabii...
0
@ougkour +
ekşi sözlük belirleyici değil bu konuda. akp hayir deseydi, hayir çoğunlukta çıkar. artık çoğunluğun düşündüğü şey şu :
devlet = akp = erdogan = hükümet = halkin istedikleri = evet ..
artik bu kavramlar türkiyede eş anlamlı hale geldi. muhalif olanlar da belki bir kaç kavram hariç en az üçüne aynı düşünceyle bakiyor. gecen seçimler öncesi akpnin oylarini (şoyle böyle olursa diyerek) neredeyse %20 lere düşürenler vardı. aksine oylar hep yükseldi.
(yanilmiyorsam) 2007 genel seçimlerine günler kala bir aksam tv de haberleri izliyoruz. trafik kontrolü sirasinda asiri derecede (ayakta dik duramayan) alkollü sürücüye gerekli islemler yapiliyor polisler tarafindan. alkollü sürücü muhabirin uzattigi mikrofona :
(evde) 5 tane oyum var. hepsi akpye diye söylenip sallanip duruyordu.
yani memleket sarhoşumuzun bile derdi alacagi ceza degil, seçimlerdi.
açik konuşmak lazım.
hayır diyenler referanduma (tabiki halka) gitmek istemeyenler. o zaman halk daha baska kendisini nasıl yönetsin ?
çünkü onlar halk(a) değil, fil (pardon) çomar (!) birilerine göre.
çomarın sandık başında ne işi var peki?
ekşi sözlük belirleyici değil bu konuda. akp hayir deseydi, hayir çoğunlukta çıkar. artık çoğunluğun düşündüğü şey şu :
devlet = akp = erdogan = hükümet = halkin istedikleri = evet ..
artik bu kavramlar türkiyede eş anlamlı hale geldi. muhalif olanlar da belki bir kaç kavram hariç en az üçüne aynı düşünceyle bakiyor. gecen seçimler öncesi akpnin oylarini (şoyle böyle olursa diyerek) neredeyse %20 lere düşürenler vardı. aksine oylar hep yükseldi.
(yanilmiyorsam) 2007 genel seçimlerine günler kala bir aksam tv de haberleri izliyoruz. trafik kontrolü sirasinda asiri derecede (ayakta dik duramayan) alkollü sürücüye gerekli islemler yapiliyor polisler tarafindan. alkollü sürücü muhabirin uzattigi mikrofona :
(evde) 5 tane oyum var. hepsi akpye diye söylenip sallanip duruyordu.
yani memleket sarhoşumuzun bile derdi alacagi ceza degil, seçimlerdi.
açik konuşmak lazım.
hayır diyenler referanduma (tabiki halka) gitmek istemeyenler. o zaman halk daha baska kendisini nasıl yönetsin ?
çünkü onlar halk(a) değil, fil (pardon) çomar (!) birilerine göre.
çomarın sandık başında ne işi var peki?
0
chp seçmenini %25, hdp seçmenini %12 ve mhp seçmeninin de %14 olup da bahçeli'nin bütün evet propagandasına rağmen %10'unun hayır vereceğini farzedersek, ki bunlar bana göre maksimum rakamlar, toplam %%47 hayır seçmeni çıkıyor. çevremdeki mhp seçmeni neredeyse ikiye bölünmüş durumda. fazla iyimser bile yazdım.
0
evet çıkacağı kesin değil çünkü.
bu bir referandum, diğer seçimlere bakarak tahminde bulunmak hatalı olur.
ekonomik durum, işsizlik, ölümler, tecavüzler, dünya genelinde kartların yeniden karılıyor oluşu, alternatifsizlik, ötekilik içeren söylemlere devam edilip edilmeyeceği vs masaya konulunca durum belirsiz görünüyor. her an her şey değişebilr.
bu bir referandum, diğer seçimlere bakarak tahminde bulunmak hatalı olur.
ekonomik durum, işsizlik, ölümler, tecavüzler, dünya genelinde kartların yeniden karılıyor oluşu, alternatifsizlik, ötekilik içeren söylemlere devam edilip edilmeyeceği vs masaya konulunca durum belirsiz görünüyor. her an her şey değişebilr.
0
@astrid evet demek istediğim bu, toplumda garip bi erdoğan sevdası var. youtubedaki tüm referandum röportajlarını izledim, evet ağırlıkta ama ne dediğini bilen yok, bazıları biz tayyipçiyiz diyor bazıları o bende kalsın diyor, adam niye evet verdiğini bilmiyor ama gırla evet var. hayır diyen daha az kesim ama açıklamasını da yapan kişiler oluyor.
@her name was hexadecimale, "seçim şaibeli derler" demişsin seçimler şaibeli değil mi? 30 mart 2014 ankara bb seçimlerini hatırlatırım. türkiyenin gördüğü görebileceği en büyük şaibe burada döndü.
@hayat aklini konusacak bir filozof uret, bence her an her şey olabilir sözü türkiyede işlemiyor. referandum röportajlarını izlersen anlarsın
@her name was hexadecimale, "seçim şaibeli derler" demişsin seçimler şaibeli değil mi? 30 mart 2014 ankara bb seçimlerini hatırlatırım. türkiyenin gördüğü görebileceği en büyük şaibe burada döndü.
@hayat aklini konusacak bir filozof uret, bence her an her şey olabilir sözü türkiyede işlemiyor. referandum röportajlarını izlersen anlarsın
0
Ben mesela hiç incelemedim maddeleri öyle göz ucuyla baktım ve Rte evet istediği için her türlü evet vereceğim. Kafam rahat yahu, Reis var nasılsa...
Neyse tahminim 65 e 35 gib. Umutu unutun
Neyse tahminim 65 e 35 gib. Umutu unutun
0
Değil. Akp içerisinden hayır oyları çıkacak, en yakın komşum AKP'li fakat parlamenter sistem gitmemeli hayır vercem diyor adam. Daha içerisinde bulunan feto mensubu insanları saymıyorum. Bu adamlar hayırdan korkmasa meclis oylaması yapılırken bir oy atan adamın yanına 3 adam daha sokmazlardı. 80 tane feto millet vekili var akp içerisinde milletvekili olarak bu kadar ise toplumu siz düşünün.
MHP neredeyse %70 civarı hayır diyor çevremde çok fazla milliyetçi ülkücü kesim var hepsi Son seçimde MHP ye verdiği için oylarını köpek gibi pişman olası bir erken seçimde MHP nin baraj altındakalacağından eminim.
Saadet Partisi de hayır diyeceğini açıkladı bu tarz uç islam görüşleri de bunları takip edecektir muhtemelen biat kültürü bunu gerektirir. Diğer diye adlandırılan kesimi de koyduğun zaman %5 gelir diyorum en azından.
Hdptutuklamalar ile hayır diyeceği kesin bir halde tüm Kürt halkı Erdoğana karşı nefret içinde bizi kandırdı diye.
CHP zaten hayır çıkıyor komple.
Bütün bunların sonucunda ben eğer bir hile hurda olmazsa hayır çıkacağını düşünüyorum, evet çıkmaz ekşi şöyle komünist yuvası böyle CHP sevdalısı diyen arkadaşlar da mantıklı bir argüman ile açıklarsa eğer sözüne daha çok güven olur bence.
MHP neredeyse %70 civarı hayır diyor çevremde çok fazla milliyetçi ülkücü kesim var hepsi Son seçimde MHP ye verdiği için oylarını köpek gibi pişman olası bir erken seçimde MHP nin baraj altındakalacağından eminim.
Saadet Partisi de hayır diyeceğini açıkladı bu tarz uç islam görüşleri de bunları takip edecektir muhtemelen biat kültürü bunu gerektirir. Diğer diye adlandırılan kesimi de koyduğun zaman %5 gelir diyorum en azından.
Hdptutuklamalar ile hayır diyeceği kesin bir halde tüm Kürt halkı Erdoğana karşı nefret içinde bizi kandırdı diye.
CHP zaten hayır çıkıyor komple.
Bütün bunların sonucunda ben eğer bir hile hurda olmazsa hayır çıkacağını düşünüyorum, evet çıkmaz ekşi şöyle komünist yuvası böyle CHP sevdalısı diyen arkadaşlar da mantıklı bir argüman ile açıklarsa eğer sözüne daha çok güven olur bence.
0
Gözü açık yahudi ye göre hayır yüzde 85 evet yüzde 15 lerde
Ya hala sıkılmadınız şu çevrem geyiklerinden, adamlar 60 ın altına düşmez
Ya hala sıkılmadınız şu çevrem geyiklerinden, adamlar 60 ın altına düşmez
0
tuncay özkan'lık etmeye gerek yok. zübük 15 temmuz'dan sonra bulduğu her fırsatta şov yapıp elini bu kadar güçlendirmişken her zamankinden de fazla destek alması mümkün. yani istemesek de hayır çıkma ihtimali sıfıra yakın.
0
@1adam
@her name was hexadecimale
@ne nicki be(2)
Evet diyecek olup mantıklı bir argümanı olan var mı? Ben şunun için şu maddenin şurası için evet diyorum diyen var mı?
Hukukta milli irade her şeye karar veremez. Halkın karar sınırı hukuktur. Halk tecavüzü suç olmaktan çıkarmak istese çıkaracak mısın? Tabiki #HAYIR.
Yapılan değişiklik(garabet) Anayasaya, insan hak ve özgürlükleri ile Anayasanın üstünde olan hukukî ilkelere aykırı. Dünya'da hiçbir yerde olmayan bir şeyi önümüze koymak istiyorlar.
Kendinize güveniyor ve gerçekten başkanlık istiyorsanız, Amerikan tarzı yasama, yürütme ve yargının keskin bir şekilde ayrıldığı, 2 meclisli bir sistem yapın herkes savunur. Ama AKP'nin amacı tabiki demokrasi filan değil. Meclisi ve siyasi partileri etkisiz hale getirip Tayyip saltanatını oluşturmak.
@her name was hexadecimale
@ne nicki be(2)
Evet diyecek olup mantıklı bir argümanı olan var mı? Ben şunun için şu maddenin şurası için evet diyorum diyen var mı?
Hukukta milli irade her şeye karar veremez. Halkın karar sınırı hukuktur. Halk tecavüzü suç olmaktan çıkarmak istese çıkaracak mısın? Tabiki #HAYIR.
Yapılan değişiklik(garabet) Anayasaya, insan hak ve özgürlükleri ile Anayasanın üstünde olan hukukî ilkelere aykırı. Dünya'da hiçbir yerde olmayan bir şeyi önümüze koymak istiyorlar.
Kendinize güveniyor ve gerçekten başkanlık istiyorsanız, Amerikan tarzı yasama, yürütme ve yargının keskin bir şekilde ayrıldığı, 2 meclisli bir sistem yapın herkes savunur. Ama AKP'nin amacı tabiki demokrasi filan değil. Meclisi ve siyasi partileri etkisiz hale getirip Tayyip saltanatını oluşturmak.
0
akp nin kendi tabanında evet demeyecek bir kitle var. en yakınındaki adamlardan bile hayır diyecek olanların varlığı konuşuluyor. 100 yıllık emeğimiz boşa gitti, biz bunları yapmak için çıkmadık bu yola diyen islamcı ideoloji, gerçek dindarların islam dışı uygulamalardan rahatsızlığı ve bizatihi sayın cmhurbaşkanının aldığı kararlar, toplum bilim ve tarihimiz bana evet'n çok zorlanacağını gösteriyor.
referandum röportajlarını izlemedim çünkü medya medya değil, çünkü gazete ilanıyla referandum için çalışacak insanlar arandığını biliyorum vs. bu işsizlik ortamında millet biraz para bulmak umuduyla o işe talip olacaktır. 1502 tl alabilmek için üç aylık iş bulma kursuna gidecektir. bunlar gayet normal şeyler. tıpkı varlık fonuna devirlerin olduğu döenmde esnafın avcunu oğuşturup kendine düşecek payı hesapladığı gibi. suçlamıyorum, adam aylardır devletten parasını alamamış, n'apsın başka çaresi yok.
hayır diyenin kellesinin koltukta olduğu bi ortamda hayır diyecek olanın sandığa kadar susması da çok normal. bilmemne bankasından kredi çekmek bi yana aldığı burs o bankaya yattı diye işsiz kalanlar var, kim konuşabilir ki.
bu ülkede artık her an her şey olabiliyor, dün canım ciğerim denilenerin şimdi düşman olabildiği gibi, ergenokon gibi, diğer devletlerle ilişkilerimiz gibi... say say bitmez, örnek çok.
Ortadoğu denkleminde kartlar yeniden karılıyor, kraliçe ve putin önemli oyuncular, trump faktörü çok belirleyici değil bana göre. almanya da öyle.
kraliçe beni korkutuyor açıkçası.
sonuç ne çıkarsa çıksın referandum bu ülke için kafasına sıkmak gibi bişe. umarım cumhurbaşkanı bu hatadan dönme yürekliliğini gösterir.
referandum röportajlarını izlemedim çünkü medya medya değil, çünkü gazete ilanıyla referandum için çalışacak insanlar arandığını biliyorum vs. bu işsizlik ortamında millet biraz para bulmak umuduyla o işe talip olacaktır. 1502 tl alabilmek için üç aylık iş bulma kursuna gidecektir. bunlar gayet normal şeyler. tıpkı varlık fonuna devirlerin olduğu döenmde esnafın avcunu oğuşturup kendine düşecek payı hesapladığı gibi. suçlamıyorum, adam aylardır devletten parasını alamamış, n'apsın başka çaresi yok.
hayır diyenin kellesinin koltukta olduğu bi ortamda hayır diyecek olanın sandığa kadar susması da çok normal. bilmemne bankasından kredi çekmek bi yana aldığı burs o bankaya yattı diye işsiz kalanlar var, kim konuşabilir ki.
bu ülkede artık her an her şey olabiliyor, dün canım ciğerim denilenerin şimdi düşman olabildiği gibi, ergenokon gibi, diğer devletlerle ilişkilerimiz gibi... say say bitmez, örnek çok.
Ortadoğu denkleminde kartlar yeniden karılıyor, kraliçe ve putin önemli oyuncular, trump faktörü çok belirleyici değil bana göre. almanya da öyle.
kraliçe beni korkutuyor açıkçası.
sonuç ne çıkarsa çıksın referandum bu ülke için kafasına sıkmak gibi bişe. umarım cumhurbaşkanı bu hatadan dönme yürekliliğini gösterir.
0
arkadaşlar şimdi sürtüşme zamanı değil, şimdi birbirimizi dinleyip anlama zamanı.
solcular elitisliği bırakmalı, dinciler de eskiye ilişkin öfkelerini bırakmalı.
dinciler; haklısınız, ikna odaları kurulmuş, o olmuş bu olmuş, kin duydunuz öç almak istediniz. bence o öç artık alınmış olmalı değil mi?
solcular, herşeyi bilirim, ben okudum sen okumuyorsun, cahilsin demekten vaz geçmelisimiz.
bu referandum içeriği itibarıyla geri dönüşü olmayan bir karar. çoluk çocuk torun torba geleceğe bırakacağımız çok önemli bir karar.
kendi kişisel düşüncelerimizden, kırgınlıklarımızdan, öfkelerimizden sıyrılmayı bilmemiz gerek. herkes eteğindekini eteğinde tutsun ya da daha iyisi bi kenara atsın n' olur.
bir toplulukta düşmanlık yaratmak çok kolaydır, aynı şekildde o düşmanlığı bitirme olanağı da vardır. sosyal psikoloji bilimi deneylerle bunu kanıtladı. toplumun tümünü ilgilendiren bir durumda düşman grupların işbirliği yaptığı, bu işbirliği sırasında birbirlerini anlama olanağı buldukları, hatta en yakın arkadaşlarını eski düşman gruptan seçtikleri görüldü.
birbirimizi dinlemeye başladığımız noktada çok da farklı şikayetlerimizin olmadığını, ortak konularımızn çokluğunu görme olanağımız olacak. lütfen anlaşmak için konuşun, yargılamak veya suçlamak için değil. hepimiz insanız, geldik gideceğiz, sevgiyle yaşamak varken neden öfkeyle yaşamak zorunda kalalım ki? her din, her öğreti, her düşünür sevginin değerini anlatmaya çalışmış. nefreti yücelten bir din var mı?
müslüman çoğunluklu bir ülkede yaşıyoruz. bu nedenle örneğimi kur'an'dan vereyim. bakara suresi 85. ayeti şu anki durumumuzu gayet açık şekilde yazmış. buyrun istediğiniz mealden okuyun:
www.kuranmeali.org
solcular elitisliği bırakmalı, dinciler de eskiye ilişkin öfkelerini bırakmalı.
dinciler; haklısınız, ikna odaları kurulmuş, o olmuş bu olmuş, kin duydunuz öç almak istediniz. bence o öç artık alınmış olmalı değil mi?
solcular, herşeyi bilirim, ben okudum sen okumuyorsun, cahilsin demekten vaz geçmelisimiz.
bu referandum içeriği itibarıyla geri dönüşü olmayan bir karar. çoluk çocuk torun torba geleceğe bırakacağımız çok önemli bir karar.
kendi kişisel düşüncelerimizden, kırgınlıklarımızdan, öfkelerimizden sıyrılmayı bilmemiz gerek. herkes eteğindekini eteğinde tutsun ya da daha iyisi bi kenara atsın n' olur.
bir toplulukta düşmanlık yaratmak çok kolaydır, aynı şekildde o düşmanlığı bitirme olanağı da vardır. sosyal psikoloji bilimi deneylerle bunu kanıtladı. toplumun tümünü ilgilendiren bir durumda düşman grupların işbirliği yaptığı, bu işbirliği sırasında birbirlerini anlama olanağı buldukları, hatta en yakın arkadaşlarını eski düşman gruptan seçtikleri görüldü.
birbirimizi dinlemeye başladığımız noktada çok da farklı şikayetlerimizin olmadığını, ortak konularımızn çokluğunu görme olanağımız olacak. lütfen anlaşmak için konuşun, yargılamak veya suçlamak için değil. hepimiz insanız, geldik gideceğiz, sevgiyle yaşamak varken neden öfkeyle yaşamak zorunda kalalım ki? her din, her öğreti, her düşünür sevginin değerini anlatmaya çalışmış. nefreti yücelten bir din var mı?
müslüman çoğunluklu bir ülkede yaşıyoruz. bu nedenle örneğimi kur'an'dan vereyim. bakara suresi 85. ayeti şu anki durumumuzu gayet açık şekilde yazmış. buyrun istediğiniz mealden okuyun:
www.kuranmeali.org
0
% 60 - 70 diyenler troll inanmayın. 2014 CB seçimlerinde katılım %75 Recep Tayyip Erdoğan oyu ise %51.79 idi. Sandıga gitmeyen kesim CHP ve laik kesim idi ekmeletttin için.
AKP 15 temmuz'dan sonraki havayı kaybetti, Şaban dişli olayı malum bir çok yerde görevlerden almalar şirketlere kayyum atamalar tutuklamalar vs her 40 kişiden 1 kişi dolaylı yada dolaysız yoldan etkilendi. 150 bin kamu görevlisi ihraç aileleri yakın çevresi var bunların el koydukları şirketler çalışanları en büyük örnek istiklal ve Aydınlı grup. Toz pembe hava yok yani. MHP seçmeni %60 hayır diyecek AKP seçmeni içinde de ciddi hayır ve kararsız var. Kürtlerin tavrı ve CHP ve küskün oy kullanmayan seçmen sandığa giderse hayır çıkma ihtimali var. AKP politikalarından anlayabiliriz hayır diyenlere sert bir tavır yumuşadı. Trump seçimi kazanacağı kimse ummazdi her seçim sürprizlerle açıktır.
AKP 15 temmuz'dan sonraki havayı kaybetti, Şaban dişli olayı malum bir çok yerde görevlerden almalar şirketlere kayyum atamalar tutuklamalar vs her 40 kişiden 1 kişi dolaylı yada dolaysız yoldan etkilendi. 150 bin kamu görevlisi ihraç aileleri yakın çevresi var bunların el koydukları şirketler çalışanları en büyük örnek istiklal ve Aydınlı grup. Toz pembe hava yok yani. MHP seçmeni %60 hayır diyecek AKP seçmeni içinde de ciddi hayır ve kararsız var. Kürtlerin tavrı ve CHP ve küskün oy kullanmayan seçmen sandığa giderse hayır çıkma ihtimali var. AKP politikalarından anlayabiliriz hayır diyenlere sert bir tavır yumuşadı. Trump seçimi kazanacağı kimse ummazdi her seçim sürprizlerle açıktır.
0
onu yazan eleman kendisini normal, demokrasinin işlediği bir ülkede zannediyor sanırım. muhalefetin hatalarından biri de bu. demokrasi, adalet ve hukuk gibi kavramlar yok bu ülkede ama hala bunlar varmışcasına hareket ediyor millet. ha başka çaresi mi kaldı? kalmadı sanırım. şimdi soruyorum, bu ortamda sandıklar cidden kontrol edilebilecek mi? sandıklarda nöbet tutan iyi niyetli insanlar bu çakal takımına direnebilecek mi? olağandışı, pis bir ortam var. ne erdoğan sıradan bir insan ne de akp sıradan bir parti. şu ortamı normalleştiren söylemler bunlar. ha evet oranı %60 falan da olmaz tabii, ucu ucuna kazanırlar.
ha şayet hayır oranı %60'larda olsaydı katılabilirdim. o zaman da referanduma gidilmezdi henüz zaten.
ya her şeyi geçtim, hayır çıkınca erdoğan sonucu olgunlukla karşılayıp kabullenecek mi? bazı durumlar vardır, sorunun çözümü için artık çok geç kalınmıştır. bu da onun gibi. küresel ısınma da aynı şekilde. sen kıçını da parçalasan gezegenin içine ettin bile, geri dönüş yok hani.
ha şayet hayır oranı %60'larda olsaydı katılabilirdim. o zaman da referanduma gidilmezdi henüz zaten.
ya her şeyi geçtim, hayır çıkınca erdoğan sonucu olgunlukla karşılayıp kabullenecek mi? bazı durumlar vardır, sorunun çözümü için artık çok geç kalınmıştır. bu da onun gibi. küresel ısınma da aynı şekilde. sen kıçını da parçalasan gezegenin içine ettin bile, geri dönüş yok hani.
0
douglas
bugün hayatımda ilk defa göz doktoruna gittim. yaş 21. bir cihazın arkasından harfleri okudum. bulanık geldikçe numara verdi cihaza ve doğru okudum sonra gözlük takmalısın dedi. istemiyorum dedim şimdi dirensen bile bir iki yıl sonra illa geleceksin dedi. herkesin gözü bozuktur normalde belli bir ya
bugün hayatımda ilk defa göz doktoruna gittim. yaş 21. bir cihazın arkasından harfleri okudum. bulanık geldikçe numara verdi cihaza ve doğru okudum sonra gözlük takmalısın dedi. istemiyorum dedim şimdi dirensen bile bir iki yıl sonra illa geleceksin dedi. herkesin gözü bozuktur normalde belli bir yaştan sonra illa bozulur dedi. herkes gözlük takmak zorundadır dedi.
Ben buradaki "illa", "mecbursun" sözlerine gıcık oldum. Gözlük tarihimizde yeni bir icat ve buna bağımlı oluyoruz. Ben insanın harici bir cihaza bağımlı olmasına anlam veremiyorum. Niye doktorlar hiç "içeride" bir çözüm sunmuyor? Sol gözüm bulanık görüyor ve bunu gidermek için belli "doğal çözümler" verilebilir. Direk gözlüğe yöneltmek çok aptalca geliyor. Bizim tıp anlayışımız bu mu? Ayrıca herkesin gözleri bozuktur ne anlama geliyor, gözlük takmayan milyarlarca insan var? Bu sorularıma genel bir cevap ve gözümü doğal yollarla sağlıklı tutmak için bilimsel ve doğal önerilere açığım. Teşekkürler.
Ben buradaki "illa", "mecbursun" sözlerine gıcık oldum. Gözlük tarihimizde yeni bir icat ve buna bağımlı oluyoruz. Ben insanın harici bir cihaza bağımlı olmasına anlam veremiyorum. Niye doktorlar hiç "içeride" bir çözüm sunmuyor? Sol gözüm bulanık görüyor ve bunu gidermek için belli "doğal çözümler" verilebilir. Direk gözlüğe yöneltmek çok aptalca geliyor. Bizim tıp anlayışımız bu mu? Ayrıca herkesin gözleri bozuktur ne anlama geliyor, gözlük takmayan milyarlarca insan var? Bu sorularıma genel bir cevap ve gözümü doğal yollarla sağlıklı tutmak için bilimsel ve doğal önerilere açığım. Teşekkürler.
0
Doktora oyle dersen ne cevap bekliyorsun. Bir de devlete gitmissen iyi ki kovmamis seni.
0
Ahaha doktora gitmesi bile hata olmuş senin zihniyetindeki birinin. Bi daha gitme hiçbi doktora :(
0
alternatif tıp goygoyları ile milletin beynini yıkaya yıkaya bu noktaya getirdiler. eserleriyle gurur duysunlar. muhtemelen miyopsun ve bunun çözümü dünyanın her yerinde aynı. canın istemiyorsa takma bu kadar basit.
edit: gözlük takıp takmamanın ilerlemeye etkisi yok.
edit: gözlük takıp takmamanın ilerlemeye etkisi yok.
0
neyse mekanik düşünmeyecek kadar ve özgür fikirlerini cesaretle söyleyebilecek kadar kalın kafalı olmayan güzide insanlarında yanıtlarını beklediğimi belirtmek istiyorum.
teşekkür ediyorum @yere dusup kirilan sarap kadehi
teşekkür ediyorum @yere dusup kirilan sarap kadehi
0
sen bakma bu "alteynatif tıp bıy bıy bıy" kitlesine. "çok bilmişliklerinin" kibri içinde yüzsün onlar.
her doktorum diyeni de adam yerine koymayacaksın bu ülkede. sen aslında haklısın. ama gözlüğe gerçekten ihtiyacın olabilir. sonuçta sultan süleyman'ın çağında değiliz. daha çok yoruyoruz gözlerimizi teknoloji sağ olsun. fakat insan bedeni, onu maruz tutulan x şeyden uzaklaştırdığım müddetçe kendini toparlamaya meyillidir. uzakdoğuda kanseri bile yeniyorlar enerji çalışmaları ile. bu batının işine gelmiyor. neden? çünkü ilaç satar. (tıpkı seks satar gibi)
yani var öyle apar topar hastayı paketleyip gönderme zihniyetinde ahmak doktorlar. çoğu psikiyatr da bu şekilde saçmalar. adamı hemen antidepresana boğup evine yollar. yani zaten "doğru bir yolda" olan kişiye, zaten egosunun duvarlarını parçalamaya başlayan birine yama yapar. onun "aslında olmayan kimliğini" yeniden bir araya getirir, onu uyuşturur ve tekrar parçalanacağı anlara kadar idare ettirir.
bilmeyen adam için alternatif tıp "üfürükçü hoca" tarzı trişka bir şey gelebilir. adı üstünde işte "bilmeyen." ama çok bilmiş. neyse zaten böyleleri de öyle güzel şeylerden mahrum kalmalılar. herkes karmasının meyvasını yemekle mükelleftir.
her doktorum diyeni de adam yerine koymayacaksın bu ülkede. sen aslında haklısın. ama gözlüğe gerçekten ihtiyacın olabilir. sonuçta sultan süleyman'ın çağında değiliz. daha çok yoruyoruz gözlerimizi teknoloji sağ olsun. fakat insan bedeni, onu maruz tutulan x şeyden uzaklaştırdığım müddetçe kendini toparlamaya meyillidir. uzakdoğuda kanseri bile yeniyorlar enerji çalışmaları ile. bu batının işine gelmiyor. neden? çünkü ilaç satar. (tıpkı seks satar gibi)
yani var öyle apar topar hastayı paketleyip gönderme zihniyetinde ahmak doktorlar. çoğu psikiyatr da bu şekilde saçmalar. adamı hemen antidepresana boğup evine yollar. yani zaten "doğru bir yolda" olan kişiye, zaten egosunun duvarlarını parçalamaya başlayan birine yama yapar. onun "aslında olmayan kimliğini" yeniden bir araya getirir, onu uyuşturur ve tekrar parçalanacağı anlara kadar idare ettirir.
bilmeyen adam için alternatif tıp "üfürükçü hoca" tarzı trişka bir şey gelebilir. adı üstünde işte "bilmeyen." ama çok bilmiş. neyse zaten böyleleri de öyle güzel şeylerden mahrum kalmalılar. herkes karmasının meyvasını yemekle mükelleftir.
0
@matrix haklısın dostum çağımızda tıp dahi fastfood anlayışında malesef. adam yıllarca tıp okuyor ama odasına girdiğinde sana kaç numara gözlük takacağını söyleyip gönderiyor. hepsi bu. paketleyip gönder zihniyeti malesef her alana yayılmış. doğuda gerçekten enerji ile birçok şey yapılırken batıda ortokods tıp anlayışı ile ancak şifanın kesme biçme ve diğer mekanik yollardan gelineceği sanrısı cidden acınası ötesi.
0
dedigin gibi insanlar bilmem ne etken maddeli ilaclarin cözüm olmadigini görünce artik dogal çözümlere geri dönmeye başladılar. tıp/ tedavi anlayisi ise - hasta, kendisini ilaç kullandigi surece iyi hissetsin - teması üzerine kurulu. bana kalirsa ilac üretiminin de sürekli işlemesi için müşterilere/ hastalara ihtiyacı var.
tıpkı evlilik programlarinin da bu zamana kadar yayimina sebep olan tv hastası (gerceklerden habersiz olan) izleyici kitlesine ihtiyacı olması gibi.
gözlük evet yerine göre lazım ama gerekmedikçe kullanma zorunlulugu neden olsun. gözü olumsuz etkileyen bir cok madde varken, iyilestiren bir cok madde neden olmasın ki?
i. saracoğlu gecenlerde bir programda sunu demisti : ilaclarda tek bir etken madde vardir. bitkilerde ise bir cok etken madde var.
neyse su an bende yok ama isteyen olursa baska insanlarin yaralari iyilestirici ve kanı durdurma amacli kullandigini bildigim bir bitkinin fotografini isteyene gönderirim.
tıpkı evlilik programlarinin da bu zamana kadar yayimina sebep olan tv hastası (gerceklerden habersiz olan) izleyici kitlesine ihtiyacı olması gibi.
gözlük evet yerine göre lazım ama gerekmedikçe kullanma zorunlulugu neden olsun. gözü olumsuz etkileyen bir cok madde varken, iyilestiren bir cok madde neden olmasın ki?
i. saracoğlu gecenlerde bir programda sunu demisti : ilaclarda tek bir etken madde vardir. bitkilerde ise bir cok etken madde var.
neyse su an bende yok ama isteyen olursa baska insanlarin yaralari iyilestirici ve kanı durdurma amacli kullandigini bildigim bir bitkinin fotografini isteyene gönderirim.
0
gözlük tarihimizde yeni bir icat mı? 1300'lü yıllardan beri gözlük var. adam sana en etkili çözümü önermiş. beğenmiyorsan ona söylenme git iki okut üflettir düzelir.
0
"ironiden de anlamıyooo bıy bıy bıy".
bu da ayrı kafa. sanki herkes sizin gibi sürekli birine laf çakılsın tadında tetikte bekliyor. :D artık ne kadar sık laf sokuluyorsa :) gerçi şaşırtıcı değil. hayatı taşıdığın renk filtresi gibi algılarsın. ve romalı dostlarım sizin filtreleriniz epey bir çamurlanmış. hemen en yakındaki tıp doktorunuza gidip soyunuyorsunuz, domalıyorsunuz ve öksürüyorsunuz...
bu da ayrı kafa. sanki herkes sizin gibi sürekli birine laf çakılsın tadında tetikte bekliyor. :D artık ne kadar sık laf sokuluyorsa :) gerçi şaşırtıcı değil. hayatı taşıdığın renk filtresi gibi algılarsın. ve romalı dostlarım sizin filtreleriniz epey bir çamurlanmış. hemen en yakındaki tıp doktorunuza gidip soyunuyorsunuz, domalıyorsunuz ve öksürüyorsunuz...
0
odak noktası değişmiş merceğin önüne bir mercek daha koyarak ışığın odak noktasına düşmesini sağlıyorsun. bundan daha doğal bir yöntem ne olabilir ki?
1993'ten beri gözlük kullanıcısıyım, şu an 8.5 miyop sahibiyim. bunun için doğal bir yöntem bulursan bizimle de paylaş lütfen. gözlük takmaktan burnumun şekli değişti.
1993'ten beri gözlük kullanıcısıyım, şu an 8.5 miyop sahibiyim. bunun için doğal bir yöntem bulursan bizimle de paylaş lütfen. gözlük takmaktan burnumun şekli değişti.
0
gözlük evet yerine göre lazım ama gerekmedikçe kullanma zorunlulugu neden olsun. gözü olumsuz etkileyen bir cok madde varken, iyilestiren bir cok madde neden olmasın ki?
i. saracoğlu gecenlerde bir programda sunu demisti : ilaclarda tek bir etken madde vardir. bitkilerde ise bir cok etken madde va
@1adam ın yazdığı bu kısım demek istediğimi açıklıyor. ne yazık ki ciddi bir cevap ararken çoğu kişi "aklı sıra" (bana göre kendileri gülünecek durumdalar) şu analizi yapmaktan mahrum. sadece tek taraflı bakış açısının sonucu olarak bilimsellik, mantıklı düşünen insan ayağına yatarak ıskaladıkları şeyler onları komik duruma düşürüyor. eğer ortaya bir önerme koyuyorsan onun zıttını belirtmek zorundasın. Neden olmasın cevabını? Göze zararlı gelen şeyler varsa yararlı gelen şeylerde olabilir gibi basit bir soruyu sormaktan aciz olmanın sebebi herhalde bir robot gibi sadece önüne gelen bilgileri alıp yaratıcılıktan aciz "farklı sorular" sorabilme yetisinin kaybolması olabilir. Bence sizin gözleriniz bozuk beyler bayanlar.
Şu da gözümden kaçmadı. Kimse doktorun dediği ilginç şeylere cevap vermemiş. Halbuki sorumun içinde onlar da vardı. Herkesin gözü bozuktur ne anlama geliyor? Herkes gözlük takmak zorundadır ne anlama geliyor? Şimdi eğer olmayan bilgeliğinizin gururundan gülmek yerine kafanızı kaldırıp bakabilirseniz şu sorularıma da yanıt istiyorum.
i. saracoğlu gecenlerde bir programda sunu demisti : ilaclarda tek bir etken madde vardir. bitkilerde ise bir cok etken madde va
@1adam ın yazdığı bu kısım demek istediğimi açıklıyor. ne yazık ki ciddi bir cevap ararken çoğu kişi "aklı sıra" (bana göre kendileri gülünecek durumdalar) şu analizi yapmaktan mahrum. sadece tek taraflı bakış açısının sonucu olarak bilimsellik, mantıklı düşünen insan ayağına yatarak ıskaladıkları şeyler onları komik duruma düşürüyor. eğer ortaya bir önerme koyuyorsan onun zıttını belirtmek zorundasın. Neden olmasın cevabını? Göze zararlı gelen şeyler varsa yararlı gelen şeylerde olabilir gibi basit bir soruyu sormaktan aciz olmanın sebebi herhalde bir robot gibi sadece önüne gelen bilgileri alıp yaratıcılıktan aciz "farklı sorular" sorabilme yetisinin kaybolması olabilir. Bence sizin gözleriniz bozuk beyler bayanlar.
Şu da gözümden kaçmadı. Kimse doktorun dediği ilginç şeylere cevap vermemiş. Halbuki sorumun içinde onlar da vardı. Herkesin gözü bozuktur ne anlama geliyor? Herkes gözlük takmak zorundadır ne anlama geliyor? Şimdi eğer olmayan bilgeliğinizin gururundan gülmek yerine kafanızı kaldırıp bakabilirseniz şu sorularıma da yanıt istiyorum.
0
Tamam douglas, sen çok üstün bir zihin aşamasındasın, biz o kadar olamadık.
İnsan önce bir düşünür, böyle bir bitki olsa bunu insanlar zaten kullanıyor olmaz mıydı diye. Göz numarası düzelten hiçbir ilacın olmaması (ki ilaçlar doğadan ilham alır) da cabası. Bunları düşünmeden, insanlığın geldiği noktayı göz önünde bulundurmadan ahkam kesmek gerçekten müthiş bir zihinsel festival.
İnsan önce bir düşünür, böyle bir bitki olsa bunu insanlar zaten kullanıyor olmaz mıydı diye. Göz numarası düzelten hiçbir ilacın olmaması (ki ilaçlar doğadan ilham alır) da cabası. Bunları düşünmeden, insanlığın geldiği noktayı göz önünde bulundurmadan ahkam kesmek gerçekten müthiş bir zihinsel festival.
0
ilaçlarda tabi ki tek bir etken madde olacak yada o ilacın kullanım sebebine göre birkaç etken madde. neden bende sıkıntı olmadığı halde bitkideki 50 tane farklı etken maddeyi alıyım vücuduma? ilaca laf edip bitkilerde aynı şeyi yapıyor diyenlerin saçmalığı burada. 1 şeyi çözmek için 50 farklı hastalığı çözebilecek şeyi alıp neden vücudu gereksiz yormam gereksin.
çoğu insanın evet gözleri bozuktur. gerçekten mükemmel gören az. herkeste az ya da çok bir bozukluk var. gözü çok az bozuk olanlar sıkıntı yaşamadığı için gözlük kullanmıyorlar ama bu tam anlamıyla mükemmel gözlere sahip olduğunu göstermiyor.
gözü sağlıklı tutmak için yapılabilecek çeşitli göz egzersizleri var ancak bunlarla bozuk gözü düzeltemezsin ilerlemesi yavaşlar belki ancak yaş ilerledikçe gözlük kullanmak çoğu insan için mecburiyet oluyor.
çoğu insanın evet gözleri bozuktur. gerçekten mükemmel gören az. herkeste az ya da çok bir bozukluk var. gözü çok az bozuk olanlar sıkıntı yaşamadığı için gözlük kullanmıyorlar ama bu tam anlamıyla mükemmel gözlere sahip olduğunu göstermiyor.
gözü sağlıklı tutmak için yapılabilecek çeşitli göz egzersizleri var ancak bunlarla bozuk gözü düzeltemezsin ilerlemesi yavaşlar belki ancak yaş ilerledikçe gözlük kullanmak çoğu insan için mecburiyet oluyor.
0
yaşlandıkça gerek lensin incelip kalınlaşmasını sağlayan kaslar olsun gerekse lensin kendisi olsun gençlikte olduğu gibi tam olarak ortama uyum sağlayamaz ve bu da çok büyük ölçüde yakını görememe problemiyle gelir. bu durum kişinin gözlerini ne oranda yorduğuna bağlı olarak 50'sinde de olabilir 60'nda da olabilir. bu yüzden orta-ileri yaş grubundaki birçok kişi gözlük kullanır veya gözlük kullanma ihtiyacı hissederler. aralarında kullanma ihtiyacı hissetseler de gözlüğe kendisini yaşlı gösterdiğini düşündüğü için karşı çıkanlar da vardır.
senin durumuna gelirsek; gözün ilerlemesi 21 yaşından sonra durur sözü artık bir kandırmacadan ibaret. ilerlemeye devam ediyor. en iyi ihtimalle ilerleme hızı azalır. her ne kadar şu an gözlük kullanmak istemesen de numaran ilerlediği yazıları okumak için gözlerini kısmak zorunda kalacaksın ve bu da sen de ciddi baş ağrılarına yol açacak. yoldaki çukuru veya tümseği göremediğin için düşeceksin. bu riskli bir durum; yere kafanı çarpıp beyin kanaması bile geçirebilirsin. zaten öyle bir durumda ailen ve yakın çevren öpe öpe o gözlüğü sana taktırtırlar.
doktorun sözlerinin tamamen bu nedenlere baģlı olduğunu düşünüyorum.
senin durumuna gelirsek; gözün ilerlemesi 21 yaşından sonra durur sözü artık bir kandırmacadan ibaret. ilerlemeye devam ediyor. en iyi ihtimalle ilerleme hızı azalır. her ne kadar şu an gözlük kullanmak istemesen de numaran ilerlediği yazıları okumak için gözlerini kısmak zorunda kalacaksın ve bu da sen de ciddi baş ağrılarına yol açacak. yoldaki çukuru veya tümseği göremediğin için düşeceksin. bu riskli bir durum; yere kafanı çarpıp beyin kanaması bile geçirebilirsin. zaten öyle bir durumda ailen ve yakın çevren öpe öpe o gözlüğü sana taktırtırlar.
doktorun sözlerinin tamamen bu nedenlere baģlı olduğunu düşünüyorum.
0
muhtemelen astigmatın da var bulanık görmen de hep ondan. astigmat, miyoptan beterdir gözlük takmamak gibi bir alternatifin yok, takmazsan bir süre sonra iyice ilerler ve evinin yolunu bile bulamayabilirsin.
0
bir de 'işine gelmeyen cevaplara tik atmama' gibi bir tercihin olmasa keşke. sonuçta kimse cevap vermek zorunda değil ama vakit ayırıp şurda iki cümle yazan insanlara "sizi tınlamıyorum" mesajın hiç hoş değil.
0
asfasfafas'lı yorum atan arkadaş. benim soruyu silmem için hiçbir sebep yokken moderatörün senin yorumu gereksiz olduğu için silmesi için birçok sebep var. cidden öyle sıfatla gelip dediklerinin kaile alınmasını beklemek çok saçma olurdu. istersen dünyanın en saçma fikrini belirt o senin fikrindir kimse karışamaz ama bunu bir iğneleme üslubu ile ifade edince baştan kaybediyorsun niyetini baştan belli ettiğin için.
0
bana faydalı olduğunu hissettiğim ve iyi niyetle yazılmış cevaplara tik atıyorum. aksi halde farklı amaçlarla yazanların yazmasının bir anlamı yok onları, evet tınlamıyorum.
0
gözlük bulunmadan önce insanların bu ihtiyacını nasıl giderdiğini de merak ediyorum..
0
gideremiyorlardı ve etrafa bulanık bulanık bakıyorlardı. ortalama zekada olan birisinin bu çıkarımı kendi kendine yapabilmesi lazım.
0
görmeyerek hallediyorlardı. ne yapmalarını bekliyorsun? farklı bir çözüm vardı da onu saklayıp gözlük mü yaptılar?
ne cevap beklediğini anlamakta zorlanıyorum artık. ekstra birşey cihaz yada ilaç olmadan bir iyileşme metodu olmasınımı bekliyorsun bilemiyorum.
ne cevap beklediğini anlamakta zorlanıyorum artık. ekstra birşey cihaz yada ilaç olmadan bir iyileşme metodu olmasınımı bekliyorsun bilemiyorum.
0
her zamanin kendine göre hastaliklari tedavi etme metodu var.
bulanik bulanik etrafa bakarak hayat sürme anlayisi düz mantgın geregi ama durumu izah eden bir cevap degil.
neyse biraz daha acalim durumu .
doguda askeriz . bir gün devriye halindeyken yolda araclari durduruyoruz. gelen baska plakali araclar hep bulundugumuz ilden olduca uzaktaki illere ait araclar. sahislara durumu sordugumuzda hastanelerde bel rahatsizliklarina çözüm bulamayanlara yakinlarda bir koydeki yasli bir kadin tavsiye edilmis, ona geldiklerini söylüyorlardı. (bazılarini profesörler yönlendirmiş)
sanirim, modern tıbbin gelecegi nokta yine alternatif tip olacaktır ..
bulanik bulanik etrafa bakarak hayat sürme anlayisi düz mantgın geregi ama durumu izah eden bir cevap degil.
neyse biraz daha acalim durumu .
doguda askeriz . bir gün devriye halindeyken yolda araclari durduruyoruz. gelen baska plakali araclar hep bulundugumuz ilden olduca uzaktaki illere ait araclar. sahislara durumu sordugumuzda hastanelerde bel rahatsizliklarina çözüm bulamayanlara yakinlarda bir koydeki yasli bir kadin tavsiye edilmis, ona geldiklerini söylüyorlardı. (bazılarini profesörler yönlendirmiş)
sanirim, modern tıbbin gelecegi nokta yine alternatif tip olacaktır ..
0
cevap verdik beğenmiyorsun. soru sordun nasıl yapıyorlardı diye biz yapamıyorlardı deyince bozulup ciddiye almıyorsun. o kadar cevap verdik sen cevapla o zaman. eskiden gözü bozuk olanlar o şekilde bulanık bakmayarak devam etmiyorlardı diyelim. alternatif çözümleri vardı herhangi bir bitki fayda sağlıyorlardı. peki neden şimdi o çözüm yok?neden gözlük çözüm olarak öneriliyor? birileri mesela gözlük lobisi çıkar sağlamak için o çözümü yok mu etti? böyle birşey saçma değil mi? adam o bitkiyi yada diğer alternatif çözümü elinde tutup onu da pazarlar aynı şeyi kazanırdı.
düz mantık ya da at gözlüğü meselesi değil bu. sizin önünüzde duran gerçekleri kabullenmek istemeyip illa alternatif , doğa üstü vb şekillerde birşey bulma arzunuz var. eyvallah arayın bunu ama şu an elde gayet iyi bir çözüm var çalışan bir çözüm var. bunu beğenmeyip olmayan bir şeyin peşinde zorlamak saçma.
düz mantık ya da at gözlüğü meselesi değil bu. sizin önünüzde duran gerçekleri kabullenmek istemeyip illa alternatif , doğa üstü vb şekillerde birşey bulma arzunuz var. eyvallah arayın bunu ama şu an elde gayet iyi bir çözüm var çalışan bir çözüm var. bunu beğenmeyip olmayan bir şeyin peşinde zorlamak saçma.
0
güzel anlaşmaya başlıyoruz... :) ama olmayan bir şey nedir sence? var olan her şey var olmadan önce olmayan bir şey değil midir? burada kavga etmek istemiyorum. herhangi bir fayda anlayıştan çıkar. istersen onaylama ama istersen anlamak basittir. sonra soru sor biraz daha anlamak için. iletişim böyle olur.
0
valla yorumları okumadım konu başka yerlere gitmiş olabilir bilemiyorum ama ben de gözlük takmaktan nefret eden bi gözlüklü olarak diyorum ki takmak zorunda değilsin. ben öğrenci olduğum için tahta vs. sebebiyle takıyorum derslerde sonra çıkarıyorum. bi de bilgisayar başında takıyorum gözlerimin daha geç yorulduğunu hissediyorum gözlükle bakınca pc ye. onun dışında takmıyorum. bates yöntemine bak bi internetten. enteresan bir düşünce yapısı var. üşenmezsen bi dene. onun dışında bir şey olmaz merak etme. ben bi de kepçe kulaklıyım takınca iğrenç duruyor gözlük kepçe olmasam belki ders harici de takardım...
0
anlaşmaya başlamıyoruz. kaç tane soru sordum cevap yok sadece kendine çekme çabası var.
şu an elimizde gözlükten daha iyi bir başarı oranı sunan ve senin kriterlerine uyan alternatif çözüm var mı? harici cihaz, ilaç ,kesme biçme vs gerektirmeyen.. yok. eğer olsaydı zaten çok insan kullanır durumda olurdu. he tabiki ilerde başka birşey çıkmayacak değil. ancak senin en baştaki sıkıntın doktor şu an neden daha başka çözüm sunmuyor. e yokki sunsun adam.
şu an elimizde gözlükten daha iyi bir başarı oranı sunan ve senin kriterlerine uyan alternatif çözüm var mı? harici cihaz, ilaç ,kesme biçme vs gerektirmeyen.. yok. eğer olsaydı zaten çok insan kullanır durumda olurdu. he tabiki ilerde başka birşey çıkmayacak değil. ancak senin en baştaki sıkıntın doktor şu an neden daha başka çözüm sunmuyor. e yokki sunsun adam.
0
Dr. William H. Bates'in yirminci yüzyılın başında bulduğu çözümü araştırmıştım. Zaten bana ilham veren daha çok o olmuştu. Hala araştırmaya devam ediyorum. Sağduyulu yaklaşımın için teşekkürler :)
0
var olan nedir yok olan nedir ? şuan dünyada kablosuz elektrik kullanılıyor desem yokluğunu nasıl kanıtlaya bilirsin? Bilmediğin her şey yok mudur? :D binlerce yıl önce başka uygarlıkların bizden ileri teknolojilerde olmadığını da kanıtlayamazsın. Her türlü hipotez ve ya spekülasyon en küçük bir şüphe karşısında karşıt bir tezi hak eder. Sen bunları en başından reddedersen ve bu adam deli falan dersen zaten hiç iletişimin veya tartışmanın içerisinde yer almamışsındır. Benim "gereksiz" yorumdan kastımı anlamışsındır umarım..
0
ohoo ben bir saat boşa konuştum burada. neyse sen sorularına cevaplar aldın ama bana cevaplar veremedin çünkü cevaplar istediğin gibi olmayacaktı. kusura bakma ama sen sadece kendini tatmin edecek cevapları arıyorsun diğerleri umurunda değil.
sana araştırmanda başarılar ve kolay gelsin umarım sorularına kendini tatmin edecek cevaplar bulursun.
edit:son yazdığına zaten cevap verdiğimi düşünüyorum eğer okuduysan yazdıklarımı.
sana araştırmanda başarılar ve kolay gelsin umarım sorularına kendini tatmin edecek cevaplar bulursun.
edit:son yazdığına zaten cevap verdiğimi düşünüyorum eğer okuduysan yazdıklarımı.
0
teşekkür ederim ama yanlış anlamanı istemiyorum. burada mesele dengeyi kurmak. senin baştan savma bir tavırla giriştiğini hissettiğim için onları söyledim. aynı şekilde yaklaşan herkese de. eğer bir soru sorduğunda verilecek cevaba karşı tutumun en başından belliyse konuşmanın bir anlamı yoktur. saatlerce bağırıp çağıran, yerinde sayan siyasi oturumlardan farkımız kalmaz. bir tartışma varsa sonucunun belirsiz, sürpriz olması gerekir. yinede anlayışın için ben teşekkür ederim.
0
günlük hayatta karşılaştığın doktorlar çözüme değil öteleme üstüne çalışıyor gibiler. örneğin a sorunu için çözüm b, olmazsa c gibi deneme yanılma yöntemi belirlemişler onun dışına çıkmıyorlar veya çıkmaya cesaret edemiyorlar gibi bir durum söz konusu.
her sene yüzlerce doktoru süper lüks otellere toplayıp, tıp kongresi yapıyorlar ama orada bilime dair zırnık geçmiyor. medikal şirketlerinin gölgesinde sözde bilimsel gelişmeler tartışılıyor sanarsın ama x marka neşter yerine y marka neşteri kullanmak daha hayırlı oluyormuş deyip geçiyorlar.
ve çok ciddi olarak günümüz hastalıklarına ''isviçreli ve alman bilim adamları!'' tarafından kalıcı çözümler arandığına da inanmıyorum. trilyonlarca doların döndüğü bir sektörde kimse hastalıklar kökten çözülsün istemez. eminim eski zamanda aşı vs. bulunup tamamen yok olan hastalıklar için bu ilaç şirketleri pişmandır. daha sonra anladılar ki tek aşı ile çözmek yerine şeker hastalarının kullandığı insülin gibi ömürlerinin sonuna kadar bağımlı kalacakları gibi öteleme ilaçları kullansınlar.
ancak gözlük bunlar arasında yine en masum olanı bunu da kabul etmek lazım. 2006 yılında doktor tak dedi. takmadım 0.50 derece arttı, bir tedavi yöntemi değil günlük hayatta sorun çıkarmasının önüne geçmek maksatlı bir araç. tıp anlayışının değişeceğine inanmıyorum bu dünya düzeninde.
her sene yüzlerce doktoru süper lüks otellere toplayıp, tıp kongresi yapıyorlar ama orada bilime dair zırnık geçmiyor. medikal şirketlerinin gölgesinde sözde bilimsel gelişmeler tartışılıyor sanarsın ama x marka neşter yerine y marka neşteri kullanmak daha hayırlı oluyormuş deyip geçiyorlar.
ve çok ciddi olarak günümüz hastalıklarına ''isviçreli ve alman bilim adamları!'' tarafından kalıcı çözümler arandığına da inanmıyorum. trilyonlarca doların döndüğü bir sektörde kimse hastalıklar kökten çözülsün istemez. eminim eski zamanda aşı vs. bulunup tamamen yok olan hastalıklar için bu ilaç şirketleri pişmandır. daha sonra anladılar ki tek aşı ile çözmek yerine şeker hastalarının kullandığı insülin gibi ömürlerinin sonuna kadar bağımlı kalacakları gibi öteleme ilaçları kullansınlar.
ancak gözlük bunlar arasında yine en masum olanı bunu da kabul etmek lazım. 2006 yılında doktor tak dedi. takmadım 0.50 derece arttı, bir tedavi yöntemi değil günlük hayatta sorun çıkarmasının önüne geçmek maksatlı bir araç. tıp anlayışının değişeceğine inanmıyorum bu dünya düzeninde.
0
@ada meltemi cidden harika bir yorum ile noktalamışsın meseleyi. demek istediğim çok ilginç bir şey değildi. bence sorgulanması gereken benim bahsettiğim şeydeki gizemi aramak yerine dünya düzeninin tamamen sömürü üzerine kurulu olduğundan her türlü tedavinin de aynı maksatlar dahilinde kapitalizm ve ihtiyaç/bağımlılık yapısını sürdürmek üzerine dayalı olduğudur. kimse benim söylediklerimde ki hurafe algısını iğnelemek yerine genel düzendeki çarpıklığa dikkat etmemiş nedense. ilginçtir bu kadar büyük bir çark sisteminde en ciddiye alınması gereken şey bu olmasına rağmen her nasılsa bir çeşit alışkanlık olmuşçasına hala bilim ve hurafe çatışması yaşanıyor. haliyle bunlar konuşmamız gereken yerine bunları tartışarak zaman kaybı yaşıyoruz...
bu arada şunu da sorayım gözlük takarsan göz tembelliği yaşarsın diyenlere ne demeli. öyle bir durum var böyle de bir durum var. :)
bu arada şunu da sorayım gözlük takarsan göz tembelliği yaşarsın diyenlere ne demeli. öyle bir durum var böyle de bir durum var. :)
0
ahaha dayanamadım ya yine. bunlar ameriganın oyunu kısmına gelmiş burası.:D:D hep ameriganın oyunu bunlar yahudi aileler yönetiyo hep dünyayı zaten.
daha da ciddi cevap veren ne olsun :D
daha da ciddi cevap veren ne olsun :D
0
eeh sen zaten ciddi değildin. ve ben kolay kanan bir insan değilim. o yüzden en başından seni ciddiye almadım :) hayat böyle boşa geçen zamanlardan ötürü koca bir ömrü yaşayamadan geçiyor bazen... neyse ki o anki durumu içsel olarak sezip ileriyi görebilmek diye bir şey var :) her şey dürüstlükle alakalı. önce kendine karşı dürüst olacaksın. sonra başkalarının dürüstlüğünü bir şekilde görebiliyorsun.
0
aga simdi de yalanci olduk iyi mi? oturduk bir de ciddi ciddi cevaplar verdik buna. arkadas ciddiye almazsan alma ya adam yerine bile koymuyor bizi. yok ileriyi gormus etmis. la kac tane adam gibi cevap vermisim aldigim cevaplara bak. okuyan herkes neyin ne oldugunu anlar zaten ama iste insan cileden cikiyor bir de boyle uste cikmaya calisinca.
cidden akil fikir ya biraz. sen boyle takilmaya devam et aferin sadece kendi hosuna gidecek seyleri kabul et diger seyler yokmus gibi davran.
mobilden yazdim kimse kusura bakmasin imla vs icin.
cidden akil fikir ya biraz. sen boyle takilmaya devam et aferin sadece kendi hosuna gidecek seyleri kabul et diger seyler yokmus gibi davran.
mobilden yazdim kimse kusura bakmasin imla vs icin.
0
steve rogers
daha çok 80li yıllarda hit olmuş rock ve pop şarkıları topluyorum.https://open.spotify.com/user/mertkklg/playlist/3PhvIf07fs2BoxC50MRtfFhttps://www.youtube.com/watch?v=qBdFA6sI6-8
0
pink floyd high hopes
pink floyd comfortably numb
pink floyd paintbox
pink floyd lost for words
pink floyd coming back to life
pink floyd sorrow
pink floyd take it back
pink floyd learning to fly
pink floyd fearless
pink floyd echoes
pink floyd hey you
pink floyd flaming
queen 39
pink floyd comfortably numb
pink floyd paintbox
pink floyd lost for words
pink floyd coming back to life
pink floyd sorrow
pink floyd take it back
pink floyd learning to fly
pink floyd fearless
pink floyd echoes
pink floyd hey you
pink floyd flaming
queen 39
0
siouxsie and the banshees - cities in the dust
open.spotify.com
pat benatar - love is a battlefield
open.spotify.com
open.spotify.com
pat benatar - love is a battlefield
open.spotify.com
0
anita ward-ring my bell
sade - smooth operator
imagination-in the heat of the night
sade - smooth operator
imagination-in the heat of the night
0
yıllar önce böyle bir oluşturmaya başlamıştım bayadır düzenlemiyorum ama bi gözatarsın
open.spotify.com
open.spotify.com
0
