[]

ayetlerin anlam olarak inme ihtimali?

bu irdelendi mi islam tarihinde? yani inanis sekli ayetlerin hz. muhammed'e aktarildigi, ancak bu tam olarak nasil oldu? kelime/cumle seklinde mi, anlam seklinde mi? mesela ilk ayet olan 'oku', emir kipiyle mi algilandi hz. muhammed tarafindan, yoksa ayetin inis sekli hz.muhammed'in icindeki okumanmasini gerektigi hissiyati miydi?

tam anlatamadim ama ayetlerin kelime olarak mi bilgi/anlam olarak mi indigini soruyorum.

konuyu allah var/yok tartismasindan uzak tutalim lutfen.

 
Vahiylerin harfiyen yazıya geçirildiği kabul edilir. Zaten o yüzden "bozulmamış, değiştirilmemiş" denir. Çevirinin yanında, ek bilgiler de paylaşılarak anlamına açıklama yapılmasına tefsir denir ve zibilyonlarca tefsir kitabı vardır ama açıklanan ana metin (Kuran) sabittir.


  • ucan fil  (03.04.17 03:58:15) 
iste diyorum ki vahiylerin harfe dokulmesindeki araci bir insan ve peygamber olan hz.muhammed miydi? yani atiyorum bakara 191'deki anlam aslinda 'etkisiz hale getirin' anlamindaydi ve hz.muhammed tarafindan mi kelimeye dokuldu? yoksa direkt öldürme kelimesi mi soylendi melek araciligiyla?

yani arapca dilinde tam olarak o anlami karsilayan bir kelime olmadigi durumlarda en yakin kelime mi kullanildi?
  • icim urperiyor  (03.04.17 04:03:37) 
Cebrail kendisine "aa bb cc" diye iletiyor, kendisi okuma yazma bilmiyor, bunu yazmayı bilen kişilere "aa bb cc" diye okuyor, onlar da "aa bb cc" diye yazıya geçiriyorlar.

Cebrail, kulakla duyulabilecek bir sesle mi söyledi, rüyasında mı gördü, içine mi doğdu, orasını bilemem.

Kelimelere döken, üslubu belirleyen, gramere uyduran Hz. Muhammed değil. Kendisi, ona iletildiği kelimelerle yazdırıyor.

Yine de sayısız tartışma var biliyorsun ki "filan yerde o kelime şu anlamdadır", "hayır efendim o dönem şöyle şöyle alışkanlıklar vardı, bunları ifade etmek için kullanılmıştır", "o kelimenin bir de şöyle başka bir anlamı vardır" diye. İşin içine insanın yorumu girince işler iyiden iyiye sarpa sarıyor.
  • ucan fil  (03.04.17 04:15:51) 
@ucan fil

yok kur'an kesinlikle donemsel olamaz, benim bahsettigim o degil. insan yorumu ama, ayni zamanda peygamber yorumu. yorum da degil, arapca'nin kisitlamalarindan bahsediyorun ben. ama tam anlatamadim sanirim.
  • icim urperiyor  (03.04.17 04:23:55) 
bu konuda çok farklı tartışmalar var hakikaten.
benim bildiğim allah'ın söylediği aynen cebrail tarafından muhammed'e aktarılıyor, muhammed de bunu 1e1 yazıya geçirtiyor. inanışa göre bu şekilde gerçekleşmiş ve bu yüzden kuran "değiştirilmemiş ve bozulmamış" olarak tasvir ediliyor.

ancak tercüme konusunda sorunlar var sanırım, yani cebrail'in "oku!" demesi, aslında "aç kitabı şu yazıları oku" manasında değil de "anla, idrak et" manasında söylenmiştir muhammed'e diyen bir görüş de var.
  • luchetti  (03.04.17 04:54:22) 
ses formatında mı iniyordu vahiyler?

yoksa beyne metin formatında mı?
  • temhar  (03.04.17 05:01:46 ~ 05:02:04) 
@temhar

soru da temelde bu zaten, ama bunu kimsey hz. muhammed'e dogrudan sormadiysa biz de idrak edemeyiz sanirim sonradan.
  • icim urperiyor  (03.04.17 05:11:23) 
"yok kur'an kesinlikle donemsel olamaz"

emin misin? hani allah var/yok tartışmasından uzak duracaktık? Ahzab 50-55 ayetlerini okudun mu hiç? www.kuran.gen.tr

Soruna cevap verecek olursak, evet kelime kelime inmiştir, anlam olarak değil. kuran'da çeşitli yerlerde "kuran'ı biz yazdırdık" ya da "kuran'ı açık bir kitap olarak indirdik" türü açıklamalar geçer. "biz anlattık, o anladığını yazdı" veya "kendi kafasından uydurdu" denmesin diye.

eğer allah anlattı muhammed anladığını yazdı olsaydı "kuran'ı açık bir kitap olarak indirdik" demezdi. "kitap" halihazırda yazılı anlamındadır.

Yunus-37 ayetinde "allah'tan başkası kuran'ı yazmış olamaz" der. Eğer allah anlattı muhammed yazdı olsaydı böyle demezdi.

Zümer-41'de de "Biz sana Kitap'ı insanlar için, hak olarak indirdik" der. Eğer sözlü bir bilgi olsaydı "kitap indirdik" olmazdı.
  • harzem  (03.04.17 05:26:17) 
yine bu formatlarla alakalı olarak da üç değişik yöntem var sanırım:
1-doğrudan seslenme şeklinde, muhammed ile cebrailin birbirlerini görüp sesli olarak iletişimi.
2-içine doğma şeklinde: vahiyler muhammed'in içine doğuyor.
3-muhammed ortamlar arası seyahat ederek doğrudan cebrail'in yanına gidiyor ve orada vahiyleri alıyor. hatta bu sonuncuyla ilgili bir hikaye vardı: bir dost meclisinde muhammed'in anlık olarak uykuya dalıp geri gelmesi üzerine çevresindekiler "ne oldu?" diye soruyor, muhammed de saatlerce süren bir yolculuğa gittiğini, cebrail'i gördüğünü ve vahiyleri dinlediğini söylüyor.
  • luchetti  (03.04.17 05:27:11) 
  • 1adam  (03.04.17 06:16:43) 
Bu arada günümüzdeki özellikle batılı bilim adamlarında muhammedin epilepsi hastası olduğuna dair bir görüş var. Vahiylerin inmesinin aslında epilepsi nöbeti olduğunu öne sürüyolar. İnternette baya kaynak var araştırınca bakabilirsiniz.


  • nundu  (03.04.17 09:08:00) 
(bkz: kuran-ı kerim değiştirildi mi)


buradaki sıkıntı hiçbir şeyi bilmiyoruz çünkü kanıtlayamayız. tamamen rivayetlerden ibaret.
  • idexo  (03.04.17 09:12:19) 
  • aklimdakisorular  (03.04.17 10:23:51) 
@nundu
tarihte hangi topluluk epilepsi hastası birine inanıp bu derece büyük fetihlerin kazanilmasinin önünü acmis? kendilerince degersiz gösterme çabası..
o (batili) kaynaklari biraz daha incelersen bizim inanişımıza göre peygamber olan hz. İsa aleyhisselamın, gercekten gecmiste var olup olmadigini sorgulayan düşüncelere de rastlarsın. tuhaf olan,epilepsi nöbetleri sonucu inen bir kitabın dengi ya da üstünde yüzyillardır onun yerine konulabilecek başka bir kitapta yok. yok simdi epilepsi nöbetine tutulan, böyle kitabin olusmasina zemin hazirlayabiliyorsa, fikren ve sihhaten hiç bir sorunu olmayan (oxford dahil 3-4 yuniversiti bitiren) birinin çok daha farkli, insanların ilgi odagi olabilecek bir kitap ortaya koyması gerekmiyor mu?.
batidaki insanlardaki inanç boşlugunu İslam doldurmasin diye ya böyle bilimsel(!) aciklamalar ya da yine batinin önemli noktalarinda terör ve canlı bomba saldiriları yapiliyor. farkında olmak lazım..
  • 1adam  (03.04.17 11:24:41) 
Eh bi tanrının gelip vahiy vermesindense epilepsi nöbeti daha olası bilimsel olarak, bunun aşağılamakla bi alakası olduğunu sanmıyorum.


  • nundu  (03.04.17 19:59:49) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.