Virüsün uçakta kapıldığı nerede yazıyor. Belki eniştesinden kaptı.

Memurların çalıştıkları kuruma bilgi vermeden il dışına çıkmaları yasak. Bu çok uygulanmıyor ama. Virüs kaparsa da nereden kaptığını kim bilecek, sıkıntı olmaz.

allah allah hani güvenlik memuru olsa, teknik servis olsa anlarım da öğretmene ne alaka bu kural?

657 ye tabi ogretmenin bilgi vermeden sehir disina cikmasi yasak degil. Yonetmelikte boyle bir madde vardi fakat seneler once kaldirildi.

Arkadasinizin yaptigi boş bir kuruntu.

Arkadaşınızı ziyaret etmek istemiyor bence.

Kız arkadaşınız, arkadaşınızı ziyaret etmek istemiyor ve bahane uyduruyor. Bence halden anlayın.

Bunun bi çaresi yok ne yazık ki. Büyük firmalar internetin içine etti çoktan.

Adblock kullanın. Ghostery diye bir eklenti var onu kullanın. Kurabiliyorsanız eve ve işe pihole kurun. Chrome içinde "block third party cookies" diye bir seçenek var, onu işaretleyin. Arama için google değil duckduckgo kullanın. Browser olarak firefox veya brave kullanabilirsiniz. Mail için gmail/yandex yerine protonmail, mesajlaşma için whatsapp yerine signal, telefonda android yerine iphone kullanabilirsiniz.

Bunların bi nebze faydası olur. Ama tamamen kurtulamıyoruz maalesef.

google insanların verilerini istese de, istemese de seve seve alan bir firma.

çaresi tamamen google'dan kurtulmak. ben vivaldi kullanıyorum mesela, bağımsız bir firmanın geliştirdiği chromium tabanlı bir tarayıcı. reklam ve izleyicileri engelleyen özellikleri var, üzerinde bir de ublock origin vs. kurulu. canavar gibi tarayıcı, bu halde şuradan tam puan alıyor: coveryourtracks.eff.org

göz atmak isterseniz: vivaldi.com

chrome kullanırsanız hiçbir şekilde kurtulamazsınız google'ın sizi izlemesinden. seçim sizin.

ek: chromium tabanlı olduğu için doğrudan chrome web store'dan istediğiniz eklentiyi indirebilirsiniz. vivaldi'nin kurucusu, 1990'larda opera'yı (opera çok iyi bir alternatifti ancak geçmişi skandallarla dolu olan üç çinli firmaya satıldı, bitti.) kuran kişi. norveç/izlanda kırması güvenilir bir firmadan (vivaldi technologies) çıkıyor bu tarayıcı.

herkese teşekkür ederim. ben mac kullanıyorum, bahsettiğiniz eklentiler burada da çalışacak mıdır yoksa ayrı bir eklenti var mı?

yine tarayıcı olarak safari kullanmam daha iyi olur mu?

@1195

mac konusunda çok bir şey söyleyemem ancak temelde chrome ve vivaldi aynı tarayıcılar olduğu için sıkıntı olacağını sanmıyorum. google'dan arındırılmış bir chrome gibi düşünebilirsiniz vivaldi'yi.

eğer vivaldi konusunda ikna olmadıysanız safari elbette chrome'dan çok çok çok daha iyidir. ancak ona da ublock origin kurun (kurulabiliyorsa, çünkü mac cahiliyim dediğim gibi).

yine de vivaldi'ye bir şans verin derim. çok sevdiğim bir ürün olduğu için herkes kullansın istiyorum, sanırım vivaldi fanboy'uyum. (:

Ghostery +1

Borcam demek için giriş yapmıştım :))

Bence Türkiye'ye özgü bir şey olabilir. Misal Kapadokya heykelcikleri.
Türkiye'ye özgü olmasın diyorsan
Filozofların vs. heykelcikleri
İlgi alanına göre maketler.
Duvar örtüsü.
Küçük bir çalar saat.
Küçük bir termometre& higrometre

küçük el dokuması bir kilim olur sanki. Onun dışında TC denilince akla kapadokya, galata, kız kulesi, ayasofya falan geliyor. Bu herhalde köprünün üzerinden atla atlanan TC reklamlarından dolayı :d

Onun dışında toprak testi falan olabilir. Güveç olabilir.

@baskalasim yok yok kesinlike ülkeye özgü bir şey olmalı.

@westblack güveç ha? bak bu iş borcama gidiyor ben sana söyliim... şaka bir yana aslında yer olsa içinde rize işi kuru fasülye pakedi koyup verirdim belki. hem kalıcı bir şey hem de yiyecek deneyimi. güzel fikir, teşekkür ederim.

Abi gece gece canım acayip güveçte etli yemek çekti ya. O aroma çok felaket iyi bir şey bence. Bayılıyorum tadına ve kokusuna. Yerli yabancı herkes retro bulur ve sever bence.

Güveç'in TC pazarı için üretildiği yer Eskişehir/Mihalıççık'dır bu arada. En iyi sağlam güveçler orada üretiliyor el ile. Sorkun köyü olması lazım. Alacaksan bilgin olsun. Seramik, çakma bir şey alma.

@westblack hocam valla kendi kendimizi kudurttuk akşam akşam benim de aklim fasülyede kaldı.

Tavsiye içinde tekrar çok teşekkür ederim, ilk Eskişehir ziyaretimde kendime de alacağım o zaman :)

Bakır cezve fincan setleri oluyor yanına da kurukahveci mehmetten gçstermelik bir gramda kahve bir de lokum mis gibi türk hediyesi

güzel bi havlu, pestemal seti olabilir.

bakir bardak olabilir ama pisirme aletleri bence kullanmazlar zaten ooyle kalir. çini desenli tabak olabilir, fincan, minder kiliflari oluyor osmanli donemi desenleri, pestamel, eskisehir demisken ben lule tasi sigara tutma seylerini seviyorum da kullaniyorum da o tarz bi sey bulursan o da ok.
benim misirdan gelen figurlu bi kullugum vardi asiri sevmistim de kullanmistim da diyecegim o ki figur, desen, cizgiler onemli:)

Pasabahcenin cesmi bulbul nazar boncugu. Hem nazar boncugu hem de klasik degil:))

otelden rica etseniz verirler herhalde

Ben şu kutuya virgülle ayırarak yazıyorum isimleri. Rezervasyonu oluşturduktan sonra verdiği çıktıda herkesin ismi yazmış oluyor. ibb.co

hiçbir şey? para cezası falan mı bekliyorsunuz?

Uber'de ve/veya bunda 2 dakikayi gectiginde iptal edince bir miktar para cezasi kesiyorlardi. Yaziyor, bakmak lazim.

Para cezası vardı sanki 5 lira gibi bir şey

3 dk mi ne suresi var o sure icinde iptal edebilirsin eger gecerse para cezasi 5 mi ne

allah allah çok pis madara oldum, azarlar gibi para mı kesecekler diye sordum bir de :) kuran çarpsın daha kısa sürede iptal etmişliğim var... kusura bakma.

hmm ben de merak etmistim de sonra bakarim deyip unutmustum.

ee benim sofor 2 dk uzakta gorunurken birden dolandi durdu 16 dakika sureye cikti. iptal etmeyip ne yapaydim? varsin gitsin 5 lira.. umarim ona gidiyodur da aglamamistir iptal edildim diye. (bi onceki sofor bitaksi'de iptal edilince bize oluyor olan diye aglamisti)

yunan'da yasiyorum. burdaki taksiciler de tr'dekinden hallice. gecen uygulamadan taksi cagirdim ama 2-3 dakka gecmesine ragmen kimildamadi. iptal etmek istemedim ayip olur diye ama aradi sonra beni iptal et cok trafik var :( dedi.

2 dkdan sonra eğer keyfince iptal edersen cezası var. ama 2dkdan sonra taksici sana doğru gelmediği için iptal edersen ceza yok. çünkü taksiciler çok yapıyor bunu. gelirken arap görüp onu alıyor.

olay yerine en yakın karakola gideceksiniz. genelde kimsenin telefonunu bulup da teslim etmiyorlar ama tanıdık varsa ilgilenebilirler.

E-devletten IMEI'yi kapattır. Hala var mı o özellik bilmiyorum ama. Belki alan adama mesaj gider çalıntı diye. Bir şekilde polise intikal eder olay :(

Tabi adam olayı sallamayıp imei attırıp hayatına devam da edebilir.

Edit: alan derken çalan adamdan satın alan demek istedim.

bir umut telefon üreticisi ile iletişim kurmak. yukarıda denildiği gibi imei'den iptal olur ama başka imei'den kullanılabilir. telefon üreticisi ise belki bir ihtimal telefonu kullanılamaz hale getirebilir. en azından yanına kar kalmaz.

şu andaki seviyen, sınava ne zaman ve hangi modüle gireceğin, bütçen vs. bilmiyorum ama formal bir kursa gitmek sıfırdan başlanmadığı takdirde gereksiz olacaktır. yazma ve konuşma için belki online destek verebilecek birisini bulabilirsin.

ITI
British Side

siz neredesiniz? geçen trt belgeselde görmüştüm, nevşehir'de turist bindirmek için adana'daki ahırlardan at alıyorlardı.

soyu sopu belli olan, yarış atı tarzı atları kamu çiftlikleri olan "tigem" satıyor. ucuz dediğiniz ne kadar ucuz onu bilmediğim için eklemek istedim. gerçi, yok lan, milyarder olsanız buraya mı soracaksınız.

Çingeneler nereden buluyorlar atlarını? Onlardan alınabilir belki...

Ürünün iyi ya da kötü olması başka şey, hatalı olması başka. Eğer hata varsa yasal olarak iade de edersin, değişim de istersin, onarım da istersin, bedel indirimi de istersin.

Aranızdaki mesajlaşmaları paylaşırsanız suç ama yaşadığın tecrübeyi ve yorumlarını paylaşabilirsin

Buna benzer almanya'dan bir abi aldigi saz hakkinda video cekmisti. Kesin o adamdir

youtu.be

fatura varsa, tuketici mahkemesine gidin.

"ayıplı mal" kategorisine sokabilirseniz.
iade edersiniz.

Faturasız banka yoluyla sattıysa cimer den maliyeye şikayet et delilleri De koy

başta fatura yoksa fatura iste. kalem kalem yazsın o ilave özellik için ayrı kalem.

banka üzerinden ödeme yaptığını ve ödeme ayrıntısa “enstrüman ücreti”vs yazdığını varsayıyorum, öyle ise yollamak zorunda kalacaktır. yollamasa da al sana delil. daha sonra tüketici haklarından ayıplı mal olarak değerlendirirlerse paranı alırsın. özellikle de o özelliklerin yokluğunu tespit ederlerse.

Gerekçe göstermeden çıkaramazsın. Kira sözleşmesi, kiracı isterse bitiminden en az 15 gün önce bildirilmek şartıyla bitirilebilir. Mülk sahibi kendi ya da birinci derece yakını oturmayacak ise veya kira aksatma, mülkün yeniden imarı, tamiri vb. gibi durumlar olmadığı sürece sözleşmeyi 10 yıldan önce feshedemez.

Türk Borçlar Kanunu
Madde 347- Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.

Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.

@himmet dayı
O zaman sözleşme neden 1 senelik yapılıyor mantığı anlamadım. Kiracının beğenmeme hakkı kadar ev sahibinin yok mu? Deneme süreci diye bir şey yok mu?

Abi yasama organı ben değilim. Bu soruların cevabını ben veremem o yüzden.
Ama yasama organı ben olsam ben de buna benzer kanun koyardım. Kiracıyı 1 yılın sonunda gerekçe göstermeden çıkarmak kiracıya büyük mağduriyet yaratır. Diğer durumda mülk sahibi de mağdur olabilir tabii ama kiracının olacağı kadar değil.

Ev sahibinin beğenmeme hakkı ne demek? Kiracı evi beğenmeyebilir, komşu gürültüsünü beğenmeyebilir, muhiti beğenmeyebilir, apartman yöneticisini beğenmeyebilir. Ev sahibinin beğenmemek için nasıl bir gerekçesi olabilir ki? Mülkü kiraya verdikten sonra kiracı ile muhattap olmasına gerek bile yok. Kirayı banka üzerinden alacak, her yıl yasal zammını yapacak. Kirayı zamanında aldıktan sonra kiracı beğenmemek biraz garip.

Apartman ise, apartman sakinlerinin imzasıyla olabilir diye biliyorum.

@himmet dayı
O iş öyle olmuyor hocam. Birçok neden var bunun için. Mesela kiraya zam oranında “ben yapamam” diyor. aynı zamanda çıkmak istemiyor. Çıkarken evi tahrip edip çıkma riski var.
Sizle arasındaki bazı gereksiz talepler sonucu kasten eşyaları bozup “bu bozuldu gel yaptır, demirbaş bu, yoksa ben yaptırır kiradan keserim” diyebiliyor. Bir sürü problem. Adam 600 lira kiraya verilen evi 1000 lira edecek şekilde yeni laminant parke, yeni duşakabin yeni mutfak dolabı yaptırmanızı istiyor. E kardeşim böyle beğenip bakıp tutmadın mı? Bu yüzden bu ev 600 lira. E ben bunları yaptıracaksam elime kira geçmeyecek, 10 sene sonra zaten kırıp döküp çıkacaksın. Aynı masraf yine baştan. Ondan sonra da “e biz insan değil miyiz hayvan mıyız burada böyle yaşayacağız”. Hayvanlık olarak görüyorsan kendine niye layık gördün o zaman bu evi de taşındın.

Ya mesela komşulardan duyduk. Eşyalı kiraya verdiğimiz evde fırını kadın ticari işi için kullanıp durmuş. Ev tipi ürünler bu tempoya dayanacak güçte değil ve haliyle bozulmuş. (Askeriyede ev tipi çamaşır makinesinin sürekli bozulması gibi). Şimdi benim zararım ne olacak? Yan gel yat kiranı al olsa keşke.

Özetle ev sahibi misiniz bilmiyorum ama ruh hastası çok bu memlekette.

Ben zaten bütün kiracılar melektir, ev sahipleri şeytandır demedim. Muhitte kiralar çok arttı diye bin takla atıp kiracıyı çıkarmaya çalışan ev sahiplerini de duyuyoruz sürekli. Evde kombi bozulur, ev sahibi "sen bozdun" der yaptırmaz. Duvar rutubetten simsiyah olur umursamaz vs. vs.

Sözün özü tek taraflı bakmamak lazım olaya. Ben seni tenzih ederek söylüyorum; bahsettiğin karakterde ev sahipleri de var. Sonuçta kanun kişiye özel konulamıyor. Yasa belli. 10 yıl olmadan gerekçe göstermeksizin çıkartamıyorsun. Fotoşop değil ki bu deneme süresi olsun.

@himmet dayı
Tabii ki yasalar çerçevesindedir onu anladım. Fakat söylenilen şeyler herkes için geçerli olmuyor maalesef. Kombi gibi ürünler kronik bir hatası yoksa(dandikliğinden), çok eski değilse ve elektrik kesintisi sık yaşanmıyorsa kullanıcı hatası olmadan kolay kolay bozulacak mallar değiller. Kombinin düğmesi düşmüş diye para ödedik, yapılana kadar ayarı için oraya çivi soktu ya kiracı. Yani gelde yaka paça kapıya atma bunu. Gavur malı nasıl olsa mantığı var. Belki 9-10 kiracı değiştrdik. 1 tane düzgününe denk gelmedik. Biz ise kadın duşta kalmasın diye 5000 liralık kombi taktıran ev sahibiyiz 650 lira kirası olan yere. Kartı tamir ettirip dura da bilirdik acımayıp.
Neyse biraz dert yanmış oldum kusura bakmayın tabii sizinle ilgisi yok bu durumun ama.

Sözleşmenin bitmesine 1 ay kala Noter'den yazılı olarak kira kontratının yenilenmeyeceği ve konutun kendiniz tarafından kullanılacağını, bu sebeple kontratın dolduğu zaman evden çıkmasını içeren bir ihtar gönderin. Tek çözümü bu, avukattan parayla aldığım bu bilgiyi de buraya yazmış olayım :D

@buddy
Aslında bu gerekçeler bilinen şeyler neden bunun için para verdiniz ki:)
Hatta böyle bir neden sürünce size mani olmak için belirli süre başkasına kiralayamıyorsun. Kiralarsan eski kiracı da bunu kanıtlarsa aleyhine kullanabiliyor.

Benim sorduğum şey bahane sunulması gerekliliğiydi aslında. Yoksa ben zaten taşınacağım gibi duruyor ama kesin değil (ev annemin üzerine)

@adse
En iyimser halini yazdım. Başka zaman bozulmayan 3 beyaz eşyanın 3ü de 3-4 sene içinde bozuldu mesela. Herbiri ortalama 1000 lira masraf. Kim bilir nasıl hor kullandı. Çıkarken sadece bu kiracının ekstra masrafı 500-600 tl yumuşak yüzlü abim iade etti depozitini. Yasal olarak zam yapmadan oturduğu kira farkı sadece 2400 lira.

Kira sözleşmenizde ödeme tarihi yazar. Bir gün dahi geciktirse hemen ihtar gönderin. İlla ki birkaç gün geciktiği olacaktır. Bir yıl dolduktan sonra yasal zam oranı uygulayın. Bir lira dahi eksik zam yapmayın. Eksik ödeyecek olursa yine ihtar çekin ya da icra takibi başlatın. Bir kira yılı içinde iki haklı ihtar olursa tahliye için dava açma hakkınız olur. Bunun dışında komşuluk hukukuna aykırı davranışları nedeniyle de tahliye oluyordu sanırım ama onun detayını hatırlamıyorum.

Textbook: Heiner Schenke - Basic German

Kurs: Deutsche Welle

ben de aratmistim. birinde gormustum. hem mat hem inanilmaz guzel bir touch hissi veriyor. yag gibi kayiyordu. tek hatirladiklarim mat ve nano olmasi; ama telefoncuya sordurdugumda bir teknolojiden daha bahsetmisti. bulsam alicam. belki bilen vardir.

şimdiye kadar karşılaştığım tüm mat koruyucular elde tuhaf bir his bırakıyordu dokunmatik hassasiyeti de kötüydü. şimdi bayağı merak ettim.

Spigen Apple iPhone 12 Pro Max Cam Ekran Koruyucu Kolay Kurulum Glas.tR EZ Fit (2 Adet) - AGL01791 www.amazon.com.tr
Ekran kalitesini düşürmüyor hiç ve geçende eşim telefonu betona düşürdü 2 yerimden kırıldı ama ekranı korudu saolsun. Şimdi tekrardan aynısından alacağız.

Emri verdiğiniz andaki değer üzerinden ödeme alırsınız

keşke emir verilen andaki değerden satılsa, öyle bir şey olsa fon yatırımcısı olurdum :/

bu arada valör fon'a ve emir saatine göre değişiyor. sanırım max'ı 3 gün olan bile vardı, yine yabancı piyasalara yatırım yapan.

valla ya ev hediyesi (düz ev eşyası veya aksesuar) ya da altından başka seçenek yok gibi. hediye çeki de nasıl olur bilmiyorum.

Bu arada o "mutlaka görüşelim" loopunu mutlaka yaşadığımız biri oluyor, o görüşme hiç olmuyor. tam da işte 5/10'luk, belirgin negatif duyguların olmadığı ama o kadar da çok ortak yanın da olmadığı henüz olgunlaşmamış arkadaşlık. belki bu o "mutlaka görüşelim"dir, paranız cebinizde kalsın :)

doğru.

vanalar genelde kiraçten dolayı sıkışmış olduğu için kesemiyorlar.

elektrik de eskiden öyle kolay kesilmiyordu. kamu ve özel farkı.

Belediyenin kasasına bağlı.
Para gerekliyse tahsilata önem verir ve keser, çark dönüyorsa 1 yıl kesmediği olur.

Dapdandik çakma çapraz çanta alıp 5 yıl verimli olarak kullandım su geçirmedi. Hala utanmadan kullanıyorum ama biraz suyu çıktı aslında :D

Bence yapan yere göre de değişmekle birlikte ööh çakma bu deyip burun kıvırılmayacak çantalar var.

Ben yaklaşık 10 senedir bir markadaki çantalara takık durumdaydım kendimce her boydan siyah-beyaz-kahve-lacivert çanta koleksiyonu oluşturuyordum. (Şuan saçma geliyor evet)
Bir gün instagramda beşte biri fiyatına veren bir sayfa gördüm herkes de mesaj atmış orijinalden farkı yok çok kaliteli vs. Dedim bir ben enayiymişim memlekette verdim siparişi. Galiba ikinci takmamda açma kapatma yeri düştü. İkinci sezonda dikişleri patladı. Evdekileri yerden yere vura vura kullanıyorum tekinde aşınma yok bu aldığım pert.
Ben tövbeliyim çakmaya. Bence 3 sene ömrü olmaz.

@hedep hah işte o marka adı verirseniz belki o işinin ehli çakmacılar belki bizi de memnun edebilir :)

@cilekli pasta valla instagramdan ürün almak için bayağı cesaretli olmak gerekiyor. cesaretinizi takdir ettim. benim gittiğim yer aslında şehirde de bilinen bir esnaf yoksa duyuruyu bile açmazdım.

"böyle çantalar genelde su geçirir mi? eskiden okul çantalarımız gibi kollardan kopma yırtılma yapar mı kolayca?"

bu kriterler uzerinden gidiyorsak bence swiss gear o kadar da kaliteli bir marka degil zaten. cakmasini degil de gercegini alsan bile bunlari yasayabilirsin, bir garantisi yok.

@hot potato bir backpacker kadar olmasa da çoook uzun bir süre ve sıkça bir swiss gear kullandım, hor kullanmama rağmen sadece ufak tefek yırtıkları oldu. en küçük bir su, kopma veya fermuar bozukluğu yaşamadım. hala da kullanırdım ama artık ömrünü doldurdu.

İzmir Kemeraltı kestelli caddesindeki çantacılardan birinden almıştım. Bir markası yoktu benimkinde jack wolfskin yazıyordu ama modelinin jack wolfskin ile uzaktan yakından alakası yoktu ve aynı modelin başka başka marka işlenmiş hali de vardı.

eğer aynı havayolu ise transit yolcu oluyorsunuz. farklı havayolu için emin olmadım şimdi, öyle bir şey yoktur herhalde? neyse bagajlarınıza yurtdışında kavuşuyorsunuz, doğrudan da dış hatlara gidiyorsunuz.

Transit yolcu degilim. Dis hatlar biletim var. Adana - Istanbul biletini henuz almadim bile (transit yolcu olmak icin biletlemenin beraber olmasi lazim). 13:40'ta varacak sekilde mi alayim, yoksa daha erkene mi alayim onu soruyorum yani.

istanbul hava limanında dış hatları kullanmıştım . yürüyen yollardan 15 tane kadar geçmiştim kapıya ulaşmak için .
pasaport vize sırası ben giderken çok azdı hiç beklemeden geçtim ama uçağa binmek için kapıya ulaşma mesafesi bayağı uzun .
ya da benim uçağı en sondaki kapıya verdiler bilemiyorum ama daha önce hiç benzerini görmediğim kadar devasa bir hava limanı .

iç hatlar inişinde bagaj beklemek zorunda kalırsanız sıkıntı olur .

www.eksiduyuru.com

Erkene alin. Ucagin kapiya yanasmasi yaklasik 20 dk suruyor. Koruk degil de otobuse yanasirsa bir de o sure var. Valiz alip, cikip checkin falan derken yetisemeyebilirsiniz

Yapabiliyorsaniz biletlerinizi baglatin, bagaji belki direkt yonlendirirler

Herşey yolunda giderse yetişirsiniz ama iç hat uçuşunda gecikme olursa üzülürsünüz. Ben bu tür durumlarda bu riski almak yerine daha erken saatte gidip havaalanında beklemeyi tercih ettim. Tersi olsa, yani dış hatla gelip iç hatla devam edecek olsam risk alırdım.

Çok uzundu hepsini okumadım ama insanlar cv deki o kadar şeyi okumuyor göz atıyorlar o yüzden görev tanımlarını yazmasam boş kalıyor deme bırak boş kalsın, göz sayfadaki şeyleri rahat seçebilsin, örneğin mülakatta müdür cv ye göz attı gözüne çarpan şeyi sorar zaten o zaman sözel olarak açıklarsın

öncelikle cv hazırlamaya yardımcı siteler vasıtasıyla hazırla direkt kendin hazırlamaya kalkma. mesela europass'ten hazırlıyorum şık ve güzel oluyor bence başka siteler de var. orada sorulara cevap verirsin ve cvni sana hazırlarlar genelde de 2 sayfa olur zaten sorun değil.

görev tanımları da aşırı ayrıntılı yazılmaz zaten toplam 6 ay tam zamanlı çalışmışsın anlamadım ki nasıl kalabalık oluyor. işine yarayabilicek bazı keywordleri yazarak kısaca özetle, tabiki de düzgün iş tecrübelerini silme hocam niye siliyosun. anladığım kadarıyla senin formatta bir sıkıntı olduğundan karışık geliyor sana europass gibi güzel cv formatlarına sahip sitelerden oluşturursan hallolur bence.

4- okulda çalışma ve serbest çalışmayı "işe yarar deneyim" olarak görme. Kimse de görmeyecek zaten.

size mesaj attim.

europass eski europass değil, şimdi ki şablonlar göz kanatıyor. önceden çok iyiydi. yalnız estetik dışında bir şeyi atlıyoruz. birincisi zaten o cv'yi gerçek bir gözün önüne düşürebiliyorsan zaten şanlısın ve cv iyidir. neden? çünkü firmalar yoğun bir şekilde filtre kullanıyorlar. bu filtreler de illa ki "requirements" kısmında yazılanlarla aynı olmak zorunda değil. yani adam "boğaziçi odtü dışındaki ele gitsin" ya da "şu keywordlere sahip olanlara daha yüksek puan ver (sektör lideri şirketin ismi veya sertifika adı)"

bu nedenle ne kadar standart cv, ne kadar typosuz cv, ne kadar çok (düzenli) bilgi o kadar iyi... bence.

görev tanımlarınızı sadeleştirerek maddeler halinde yazabilirsiniz diye düşünüyorum. başvuracağınız işle ilgili görev tanımlarını yazıp diğer işleri yalnız başlık olarak da bırakabilirsiniz.

bence cv'nin 2 sayfa olması sorun değil. hatta iş tecrübesi 15 yılı geçiyorsa 3-4 sayfa da olabilir.

ben iş tanımlarını en fazla 2-3 cümle ile tutuyorum. (basit işlerde çalıştığım için) yani en fazla iki satır tutacak kadar. eğer deneyimin 2-3 cümleye sığmayacak kadarsa o bölüm için tablo yapabilirsin. iş tanımını daha küçük formatta yazabilirsin.

tam zamanlı çalışma deneyimleri en silinmeyecek olanlar. sakın!

cv'de boş zaman aralığı gözükmesinde sakınca yok bu arada. dikkatli birisi atıyorum bu x sene aralığında ne yaptın diye sorarsa biraz politik bir cevap iyidir. çalışmadığım süre içerisinde kendimi geliştirmek için şunları şunları yaptım ve hobilerime zaman ayırdım gibi.

ben cv'de bir ay çalıştığım yeri bile yazdım. nerde ne yaptıysan emek harcadıysan yaz kardeş.

cv'yi basit tutmanın en güzel yolu iş deneyimlerini ve kronolojik olarak yazıp alttaki bölümde yetenekleri sıralamak olacaktır. böylece iş tanımlarında göstermek istediğin, öğrendiğin yetenekleri o bölümde sıralayabilirsin.

the office'in ilk bölümleri çok sıkıcı, herkesin suratı zorlama asık, diyaloglar robotlar gibi. senin de canın sıkkın olduğu için işkenceye dönmüştür. devamını getir, yemin ediyorum o intro bile serotonin patlaması yaratıyor bir süre sonra.

özleyenlere: www.youtube.com

(bkz: better call saul)

ben yeni reply 1988i bitirdim, tipik kore dizileri gibi değil. hoşuma gitti, belki seni de sarar :)

community
freaks and geeks
daria
you're the worst
silicon valley
new girl
marvelous mrs. maisel
the good place

bunların çoğunu kötü geçen dönemlerde izlemiştim ve biraz daha iyi hissetmemde etkileri olmuştu. en sevdiklerimden başlayıp aşağı doğru sıraladım, umarım siz de beğenirsiniz.^-^

alt grup sıralaması yani. ben de bilmiyorum ama baktın olmuyor, 1000 tane de değişken yoksa filtreleyerek manuel sırala.

manuel olamayacak kadar fazla, 250000 satır kadar :S

degisken A sutunu, sira no B sutunu ilk degisken 2. satir dersek:

=COUNTIF(A$2:A2;A2) bunu B2 hucresine yaz

sonra bunu asagi kadar gonder :)

bu formül her satıra kaç tane x, kaç tane y olduğunu getiriyor. ben saymasını değil sıra no vermesini istiyorum.

dene ve gor, senin gosterdigin ornekle ayni sonucu alirsin bu formulle.

tamamdır üstad çok sağol, sabitlemeyi atlamışım.

kurumsal sayılabilecek, 1.300+ çalışanı olan bir firmadayım. IK ile de aram iyidir ve bildiğim net bir şey varsa, IK o "altın çocuğu" bulsa bile önceden belirlediği aday görüşme sayısını yakalamak ve talebi geçen yöneticiye bunları liste halinde raporlamak ister.

görüşmeniz iyi geçmiş, en başında keyif almışsınız, olumlu düşünmeye devam edin, 10 gün uzun bir süre değil.

Çok zaman geçmemiş evet. Bu iş görüşmeleri, alım işleri ikili ilişkiler gibi. Senin ise dönüyor bir şekilde :) @tempor'un da dediği gibi, eğer çok acil bir şey değilse acele etmemeleri onların yararlarına. çünkü başvuru sayısı vs. onlar için bir ik ve pazarlama "kpi"'i, hem de zaman öldürüyorlar ne güzel.

Devlete ait bir yer değilse güvenlik soruşturması biraz saçma bence. Adli sicil kaydı neylerine yetmiyor. Patronla görüştükten sonra aramadılarsa fazla umutlanmayın derim.

şirket aldığı için alacağım kısmını tam anlamadım.

şirketse ticari kredi kartı vardır 9 taksit yapıyor.

Şirkete faturasını gönderip ödeme alıyorum, bu şekilde işliyor.

krediden 14 gun icerisinde cayma hakkin var, krediyi cekip telefonu aldiktan sonra sirketten parasini alirsan krediyi iade edersin masrafsiz

dürümce olabilir mi

kendim gitmedim ama Fatih'te kebapçılar sokağı varmış, giden memnun. kebap yerine üsküdar kuzguncuk metet döner tavsiye ederim ben. etleri çok başarılı.

Etiler'de Yüzevler ve Kolcuoğlu vardı. Yalnız bir tanesi, hangisi hatırlamıyorum, yanında pilav getirmişti inme iniyordu bana, sen peşinen garsona söyle de anana babana rezil olma.

Dürümce değil ondan eminim, başka yere gidin.

Kesinlikle katiliyorum. Durumce degil. Durumce ogrencilerin karnini doyurmak icin gittikleri bir yer

Adana'yı aratmayacak diyorsan iki seçeneğin kalıyor. Ya Yüzevler ya da Bedri Usta.
Ben Bedri Ustanın mekanında çok yedim. Birebir aynısı.

Adana usulu kebapçı arıyorsanız benim önerdiklerim olmaz ama lezzetli, iyi kebapçı derseniz
Samatya / Develi (Antep)
Florya / Kaşıbeyaz (Antep)

bağdat ocakbaşı

taksim nevizade babel ocakbaşı(içki içebilirsiniz)
kurtuluş adana ocakbaşı(içki içebilirsiniz)
güngören köyiçi kebapçı çetin usta

bildiğim popüler kebapçılarda lezzetten çok sunuma önem veriliyor. popüler yerlerden kaçınmanızı öneririm. bu 3 yer dışında işini hakkıyla yapan kimseyi görmedim istanbul'da. ya absürt fiyatlar ya kötü hizmet ya da gereksiz masa doldurup göz boyama.

Cihangir 01 adana mesela?
Kurtulus adana ocakbasi +1

Baran et mangal/Fatih
Develi/Samatya
Ve güngörendeki bir kaç ünlü kebapçı arayınca bulursunuz isimlerini net hatırlamıyorum

Orada doğalgaz yoksa götürülür. Gerçi olsanbile memeler değişmeden mevcut Ocak yine tüple kullanılır.
Götürülür.

sanırım havaya uçar mı bu diyorsun. aşırı düz, dümdüz bir mantıkla piknik tüplerinden yola çıkarak taşınır diyorum. tik duble olsun.

Patlar mı ise soru,. patlamaz:)

Götürülür

götür

Evet goturulur..

Boş bile olsa götür, depozitosu var, bi garibana verirsin ihtiyacın yoksa da.

Yer problemi yoksa götürülür

istanbul'da ihtiyaç yoksa orda fakir fukara bulunup verilir. ama ev sahibine kalacaksa sırtta bile taşınır lol

tüp dünya para, bırakma tabii ki arkanda, götür. bir yerden bir yere ihtiyaç olur tüpe her zaman, dursun.

Türkiye'de kendi kullanımın için getirebilirsin, ancak bu aracı senden başkası kullanamaz ve 24 aydan uzun süre Türkiye'de tutamazsın.

Ticari maksatlı olarak getirdiğinde 3 yaştan eski olmayacak, ötv ve kdv ödenecek vs. hiçbir farkı kalmıyor. Sadece kesin dönüşünde kendine 1 adet vergisiz getirebiliyorsun.

oturumunu orda sonlandirip memlekete dondugunde 1 araba getirme hakkin var onun disinda mantiksizdi astari yuzunu geciyo seklinde ama sebeplerini yazamam su an

böyle bir şey olsa zaten, bu "arbitraj"ı gurbetçilerimiz çoooktaaaan kapatmış olurdu. Dünyanın en kebap işi olurdu.

bunun bi ara bulgar versiyonu yapıldı. araç kendi üzerine olmadımı polis bağlıyor.

bende çıkıyor. ayarı var mı, sanmıyorum.

allah allah, ne iphone da çıkıyor ne mac’te. ikisi de safari.

x country profile, economic indicators vs aratmayı dene.

yok çıkmıyo ya bozmayı nası becerdik :d

Uçuk fiyat dediğiniz ne kadar fiyat?

5 litresi 22 tl
Malatya

3 lt 23 tl istanbul

B12 ve D vitaminleri aliyorum cunku doktorum al dedi. Ozellikle D vitaminini herkes yil boyunca almali dedi. Iki vitaminde de bir fark hissetmedim oncesi sonrasi arasinda.

demir ise ferrum isimli iğrenç tadlı bir şurup veriyorlardı. doktorun bir tavsiyesi olmadı mı?

Bayramdan önce bu duyuruyu açtım ve rossmandan bir şey önerildi. Üç gundur alıyorum ve öğlen yemeğinden sonra gelen o uyusukluk kayboldu diyebilirim.

Demiri yükseltmek için üzüm veya keçiboynuzu pekmezini bir su bardağına (klasik, 200 ml) 1/4 kadar koy, üstüne eğer suluysa yarım, suyu azsa 1 limon sık, üstünü suyla doldur karıştır, metal kullanma. İç onu, günde 2 defa aç karnına. Basur hastası kardeşimin kan değerleri düşünce bunu yapıyoruz biz. Çok iyi geliyor.

spriluna, omega 3 alıyorum.
algbiotek spriluna için
omega 3 için de bazı önemli değerler var. ınternetten bakanda çıkıyor, bazı değerlerin seviyelerine göre seçim yapmanızı öneriyorlar.

bir ay boyunca hiç tuz tüketmemem gerektiği için ilk 3-4 gün çok zorlandım.
doktor söylediği için supradyn'e başladım, toparlandım resmen.

Solgar gentle iron saçım başım dökülmüyor

sade lays ve ruffles'lar bana tuzlu geliyor.
pringles cipslerde tadı garip, tuzlu vs olana hiç denk gelmedim. son zamanda yanlış birşey yapmadılarsa bir gariplik olmalı.

cevap, monosodyum glutamat sanırım

Bana bi tek lays firindanin tuzu normal geliyor, doritos tipi olanlar asiri tuzlu geliyor ozellikle.

Çok yüksek ihtimalle kötüleşmez, tomografisinin temiz çıkması büyük artı, 90 yaşında olup bu hastalığı hiç sorunsuz atlatan insanlar var. Durumunuzu çok iyi anlıyorum, benzerlerini ben de yaşadım aylar önce, şu an uzaklaşınca 'ne abartmışım' diyorum, sakin olmaya çalışın, olumsuz haberlere odaklanmamayı deneyin, tedbiri elden bırakmayın ve annenize fiziksel ve psikolojik olarak destek olun. Kendiniz de kafanızı dağıtmaya çalışın.

Çok geçmiş olsun.

Selam, doktorlar çok fazla deneyim kazandı artık covid tedavisi konusunda. Anneniz aşılanmış, ayrıca ciğerleri de temiz çıkmış. Artık tedavisi de başladığına göre endişelenmeniz gereken bir şey de yok merak etmeyin. Korkularınızı düşünmeyin, yapabilecekleriniz arasından ne kadarını yaptığınızı düşünün. Bu süreçte korkularınızı düşünerek vakit harcamak yerine annenizi nasıl daha sağlıklı besleyebileceğinizi, kişisel temizliğini nasıl etkili şekilde sağlayabileceğinizi düşünmek hem zamanı daha hızlı geçirir, hem fayda sağlar, hem de iyileşme sürecinde katkınız olduğunu anlamanızı sağlayarak çaresizlik hissinizi dindirir.

Annenizin kendisini düşünen bir evlada sahip olmak gibi büyük bir lüksü var. Eminim bunun çok faydası dokunacaktır ona.

merhaba, geçmiş olsun. Bizde 60 küsür yaşındaki hoca ve annesi ki herhalde 90’a yakındır, 2 hafta önce oldular. hafif şekilde geçirdiler. sinovac olmuşlardı.

Bizim sinocu akrabalar da nezle seklinde gecirdi gitti cigere inmedi.

önceden pek önemsemezdim ama artık moral/stresin bağışıklığı doğrudan ve büyük ölçüde etkilediğini düşünüyorum. Sizin ona moral verebilmeniz için önce sakin olmanız gerekiyor, bir de böyle düşünün.

esimin annanesi 85 yasinda, kalp seker ne ararsaniz var. 2 sinovac olmustu, covid oldu cok hafif atlatti

Eksik olmayın, moral verici mesajlarınızdan ötürü tek tek teşekkür ederim.

Bugün dünden çok daha sakin hissediyorum. Böyle anlarda moral verici şeyler duyabilmek, okuyabilmek, en faydalı ilaçmış gerçekten.

Tekrardan teşekkürler.

www.sunearthtools.com

Böyle bir site var ama çok karışık.

hesaplanması lazım yoksa fark olursa ayvayı yemişiz demektir.

Evet hesaplanabilir. Ama biraz uğraşmak lazım.

Misal Ankara 40. kuzey enleminde (aslında Ankara çok büyük, hangi noktaysa onu seçmek lazım hesap düzgün olsun diye ama anlatması kolay olsun diye düz rakam seçtim). Bu şu anlama geliyor, ekinoks günlerinde (dünyanın ekvatorda güneşle 90 derece açı yapabildiği zamanlarda), Ankara'da güneş tam öğle vaktinde ufuk çizgisinden 50 derece yukarıda görünecek.

Haziran ayında, en uzun gündüzün olduğu günde (21'i yani), dünyanın eğimi 23.5 derece olduğu için 50+23.5, yani ufuk çizgisinden 73.5 derece yukarıda göreceğiz. Aynı şekilde 21 Aralık için de 50-23.5'ten 26.5 derece açıyla geçecek. Günün uzunluğu da direkt bu açı ile alakalı zaten. Eğer dünya güneşe 90 derece açıyla bakan düz bir levha olsaydı, düz 12 saat gece 12 saat gündüz olurdu. Ama öyle değil ne yazık ki, garip gurup bi şekli var.

Şimdi mesela Mart ekinoksundan 21 Haziran'a kaç gün olduğunu biliyoruz. Güneşin yüksekliğinin 50 dereceden 73.5 dereceye hangi hızla değiştiğini hesaplayabiliriz. Dolayısıyla spesifik bir günde, güneşin gökyüzünde hangi çizgide ilerleyeceğini de hesaplayabiliyoruz.

Şimdi sıra hangi saatte nerede olacağını hesaplamakta.

Bir günün 24 saat olduğunu da biliyoruz. Ankara'nın 33 Doğu enleminde ama hesap kolay olsun diye 30 kabul edelim. 24 saatimiz 180 tane enlem (90 doğu 90 batı olacak şekilde) ayrılmış durumda.

Şimdi tam ekinoks zamanı, dönencelerden birinde (23,5 enlemi gibi) ve GMT 0'da olsaydık, güneş sabah 6'da doğup akşam 6'da batacak, ve 12 saatte 180 derecelik bir yay tarayacaktı. Biz güneşi 50 derece gördüğümüz için, tarayacağı uzunluk (düz çizgi gibi düşündüğümüzde, dünyanın yörüngesini değil de güneşin düştüğü plane'e göre projeksiyon alıyoruz gibi) aslında cos(17.5), o da yaklaşık 0.21 kadar daha uzun bir alan taraması gereiyor. Yani bizde %20 daha uzun sürmesi lazım günün, o da yaklaşık 14.4 saat ediyor. Biz düz 14 diyelim.

Şimdi, 33 doğu enlemindeyiz, her enlem yaklaşık 4 dakika. Demek ki güneş bizde 132 dakika (2 saat diyelim) daha erken doğacak. Demek ki saat 4'te sıfır noktasında doğuyor. Diyelim saat 8'de nerede olacağını merak ediyorsun, güneş doğduktan 4 saat sonra, gün 14 saatti, demek ki gideceği yolun 4/14'ünü gitmiş. Yaklaşık 0.3'ü eder. Tam ortadayken 50 derece yukardaydı, saat 8'de (tam ortaya gelmesine günün 0.2'si kadar vakit var), sin(3/5)'ten (yaklaşık 0.5), güneş 25 derece yukarıda olacak ve tam tepe noktası ile doğma noktasının arasında olacak.

evet hesaplanabilir, geçen sene python ile nasa'dan bir takım veriler çekerek böyle bir program yazmaya niyetlenmiştim ancak zamanım olmamıştı.

ben direkt, günlük olarak türkiye'de gün ve saat içerisinde hangi yerleşim yeri ne kadar güneş alıyor kaç derece ile güneş alıyor üzerine çalışmayı planlamıştım. teknik olarak hazırlanması çok zor değil ama planlaması çok önemli. emek ve özveri isteyen bir şey

Bir tane spor cafe vardı, yabancı liglerin tamamı vardı. Yıllar oldu ismini unuttum. Belki de başka birine hatırlatırım diye yazdım.

Anakart arızalanmış standart bir cevap aslında,bana son söylendiğinde panoyu güzelce temizlemem yetmişti.bu kartlar karmaşık yapılar değil aslında sadece mekanik tamirciler bunu biraz rant kapısına çevirmiş durumdalar.youtube da birine denk gelmiştim bu tip açıkları anlatan ama kimdi hatırlamıyorum.mahallede tamirciden başlayıp sormak lazım,hatta düşük gelir grubu mahallelerde bu çözümler biraz daha fazladır.

Bir bakınayım ben,bulursam birşeyler yine yazarım.

şehrinde elektronik malzeme satan bir yerlere, entegre direnç vs. bu asıl tamirci arkadaşlar bunların müşterileri olduğu için onlar yönlendirirler.

gerçekten de 20tlik iş

1195+1

kesin pasif elemanlardan biri gitmiştir, hatta büyük ihtimal kapasitörlerden biridir. elektrolitik kapasitör varsa tepesine bakın, şişen veya açılan var mı diye. üzerindeki değerlerin aynısından bulup elinden iş gelen bir arkadaş iki dakikada lehimleyiverir bunu.

bytecellar.com

Bitmesine 4 ay kalan pasaport ile vizeniz olsa bile ülkeye sokmayabilirler. Genel olarak başka bir ülkeye girerken pasaportunuzun en az 6 ay süresi olması gerekiyor.

hayır. bence pyschoarististan diye bir ülkeniz olsa siz de kabul etmezdiniz.

diyelim ki oldu, pasaportun süresi almanya'da dolarsa bu sefer elcilik/konsoloslukla ugrasman gerekecek. randevusu ayri dert, pasaportun gelmesi ayri dert. rahat rahat 1-2 gün de pasaport almak varken bence macera olur.

haa unuttum... isteyen bir almanca şarkı da bırakabilir buraya.

DW - Nicos Weg A2
ve genel olarak Deutsche Welle deki tüm "deutsch kernen" bölümü

Podcast olarak da bu teyzeler
open.spotify.com

İyi bir İngilizce'niz de varsa Coffe Break German'a bakabilirsiniz.

Uçak havadayken yaz kış soğuk. Yerdeki konumun sıcaklığı mevsime ve havaalanına göre değişir ama kışın soğuk yazın sıcak olur genelde.

Valizlerin şut altı denilen yerde beklediği yer normal hava neyse o, özel bi sistem yok,
Uçak içi soğuk

sanırım bozulacak bir şey taşıyacaksın. bence bavulu kapamadan önce klimalı ortamda açık beklet iyice soğuyup kapa.

patates soyulmadan cips yapılmış

Patatesi soymadan pişirmişler demek.

@jelly bear , @hayirsiz peki bunu neden yazıyorlar kocaman bir şekilde? Bu iyi bir şey mi, öyleymiş gibi sunulmuş da.

öyle sevenler var. elma dilim patates de kabuklu güzel oluyor mesela.

patates kabuklu da lezzetli olur, hiç denemediğiniz için garip gelmiş olabilir :)

reklam gibi olmuş deneyesim geldi. siz denediniz mi?

@1195 yedim bugün. Sade ve ince patates cipslerini severim. Bu da diğerlerine benziyordu; güzeldi tadı. Sadece damağımda, hafif, cipsin yağından kaynaklandığını düşündüğüm tuhaf bir his var. Ama cips güzel bence.

sanırım tuşlu-tuşsuz, nokia veya değil tüm telefonlarda font ayarı yapılabiliyor?

Evet yapılıyor ama nokianın büyük yazılı hali de küçük geldi

Yemeksepeti ve getir uygulamalarını silin.
Bitki çayı demleyip için, mide dolu olunca insanın aklına yemek gelmiyor.

açlık kan tahlili sonuçları ve endokrin doktorunun "vah vah" bakışları büyük ihtimalle iştah keser.

su için
bitçi çayı için
sabah kahvaltıda yulaf ve yumurta çok tutuyor beni fikir olsun

Ara öğün atıştırmalığı olması adına kuruyemiş yiyordum ben, sizi tok tutar mı bilmem özellikle kaju ve ceviz tok tutuyordu.

diş fırçasının üzerine biraz bol macun sürüp dişlerinizi ve dilinizi fırçalayın. hem iştahınız kesilecek, hem de "dişlerimi yeni temizledim, kirletmeyeyim" diye baskı hissedeceksiniz.
üzerine büyük bir bardakla da su için.

sorunu çözememenizin asıl nedeni problemin dibine inmemeniz. duygusal açlık çekiyorsunuz. sizi tetikleyen bir sürece girip kriz geçiriyorsunuz. açlık patlaması oluyor. çok geç kahvaltı yapmayın.
bence bu kontrolsüzlük iştahla değil zihinsel, duygusal durumunuzla ilgili.

Latte için. Kesin bilgi.

latte mantikli. bir oaket esmer seker de eklersen asiri toj tutuyor ve o sekerle de tatli yemis gibi olursunuz

Bazi devlet hastanelerinde hasta odasi doktor odasi gibi yerleri yenilediklerini görmüştüm. Kapisinda da bu oda su kisi icin yenilenmistir gibi bir tabela vardı. Uygun bordugunuz bir hastanede idari islerle horuserek boyle bir sey yaptirabilirsiniz. Belki hasta odasi olur. Bızdolabi tv gibi seyleri yaptirabilirsiniz. Ya da belli bir servisin doktor hemsire odasi ihtiyaclari krsilanabilir

Hasta odası düşündük ama bütçeyi çok aşıyor:(

Ben kışın Van’a gitmiştim bir grup ile. Hatta burada sormuştum güvenli olur mu diye herkes gitme demişti. Yürek yedim gittim :)
Kimseye bağlı değiller Gençlik ve Spor bakanlığı başlarına memur ve araç veriyor köy köy giysi, kütüphane yardımı yapıyorlar.

instagram.com
Mehmet Ali bey sahibi İstanbul’dan misafirinizden aldım sayfa ismini diyerek yazabilirsiniz dilerseniz. Kargo ile mobiya, kitap gönderirsiniz onlar kurar fotoğraflar sizin için tabela da yaptırırsınız anılır doktorunuz.

eğer sıcak bir yer ise ve hastahanenin bulunduğu yerdeki noktadaki durakta gölgelik yoksa, belki de bunu yaptırmak. Tabii elbette bunun için de izin falan almak gerek ama bu sıcakta aklıma bu geldi :/

Teşekkür ederim hastane Altunizade’de:) biz daha çok ihtiyacı olan yerlere gitsin istiyoruz ama iyi fikirmiş.

Abartı şeyler bunlar. Nice disiplinsiz alman arkadaslarim oldu, nice almanla calisiyorum hic de öyle makine gibi değiller.
Dakikligi bilemem de öyle herkes 7de uyanıyor falan saçma.

Ortaokul ve lisede anadolu lisesinde Alman hocalarla okudum, net bir şekilde bu konularda karakterime yön verdi. Buraya bile yayılıyor yani :) Tabii ki Alman disiplini olsun diye diye yapmıyorlar, normalleri öyle, bizim gibi sallapati yaşamak diye bir konsept yok. Çünkü her şeyin belli bir günü ve saati var, x şey için yarın alırım diyemiyorsun çünkü kapalı oluyor kesin vs. Ama tabii ki tüm ülkenin her bireyi aynı değil. Yoksa delisi divanesi de çok, niye olmasın.

Adamlar ilkokuldan üniversiteye önemli şahsiyetler olarak Kant, hegel, marx, scheler, huserrl, nietzche filan okuyorlar ya da onları okumuş öğretmenler tarafından yetiştiriliyorlar. Biraz farkları olsun.

genelleme yapmak gerekirse, almanlar kesinlikle daha sistemli calisiyorlar, isleri belirli bir plana gore ilerliyor ve zamaninda da tamamlaniyor. esneklige, son dakika degisimlilerine acik degiller haliyle. planinin disina cikmak, is taniminda degisiklerin olmasi tolere edebilecekleri seyler degil. bu sadece is icin gecerli degil, sosyal yasantilari da oyle, spontane hadi suraya gidelim gibi durumlar onlara ters geliyor. bulusulup biryerlere gidilicekse cok onceden planlanmis olmasi gerekiyor.

Üniversitedeyken Alman öğrencilerle birlikte okumuştum. Öğlene kadar uyuyup dersi kaçıranı da var projeyi iki hafta önceden bitirip hazır bekleyeni de var. Mesela biri her gününü saati saatine planlar, sabah altıda uyanırdı. Onun yakın arkadaşı kervan yolda düzülür kafasındaydı.
Genelleme yapmak cok zor. Mesela ben Alman olmama rağmen ortaokuldan beri her sabah altıda kalkar, günlük programa göre hareket ederim. Bence milletle pek alakası yok.

Böyle şeyler genele nispet edilir. İlla zıt örnekler vardır. Benim gözlemimde genel anlamda dakikler. Düsseldorf’ta sabah 6’da tramwaylar dolu oluyordu hep insanlar işlerine gidiyordu erkenden.

@iddaaci, dediğiniz şeyle bağlantı kuramadım maalesef.

avusturya liseliyim.

bir öğretmenimizin eşi vefat ettiğinde kadın "yasımı kendi boş zamanımda tutabilirim." diyerek ertesi gün okula gelip derse girmişti.
bunun gibi çok örnek hatırlarım lise yıllarımdan.

genel olarak "iş zamanında iş yapılır, boş zamanda boş zamanda ne yapmak istiyorsan o yapılır" kafasındalar.

Almanya'da Erasmus'ta okulda surada burada iki Alman tanidim, onlar soyledi o zaman 85 milyon Alman'in hepsi boyle diyen tipler turemis. Bunlarin Alman versiyonu iki Turk gorunce tum Turkler barbar diyen tipler.

Gercek su, Almanya'da disiplin kulturu var. Kultur var kisaca. Cogunluk bu kulture uyum saglar. Arada 15 milyon farkli insan da secebilirsin, kalan 70 milyon bu acigi kapatir.

cocugu bilmem ama is hayati su sekilde:

mesai girisi: 7:15 olan isler var. 7:15'te gelirsen personeli bulursun.

bir is gorusmesine gittim. berlin'de potsdam diye bir bölge var. berlin merkeze uzak. görüsme 8'deydi. ben 7:50'de vardim. görüsmeciler 2. tur kahveye dönüyordu.

son örnek: asi merkezi 7:12'ye randevu verdi. 7'de gittim. sira vardi ve islemler baslamisti. öyle bir iki degil calisan. ~70-80 kisilik bir ekip var asi merkezinde.

diyecegim o ki is ve saat konusunda hassaslar.

Ben size Almanlarda neyin farkli oldugunu soyleyeyim.Elbette Alamanlarda da kaytaran, tembellik yapan, vergi kaciran, kurallara uymayan, toplumsal normlara ters hareket eden kisiler var.Ancak bu gibi davranislarda bulunan kisiler yaptiklarini arkadas grubunda anlattiginda herkes ayiplar.Kimse helal olsun demez.Toplumsal ahlak cok guclu.Bu toplumsal ahlak insanlari dogru ve duzgun olana yonlendiriyor.Bizde ise tam tersi.Ne kadar kaytarirsan, kurallari ihlal edersen o kadar itibar gorursun.Herkes seni takdir eder.

Almanya'da doktora yapiyorum en caliskan ögrenciler Tr'den gelenler. digerleri saat 17 olunca kaciyorlar. Alman caliskanligi yalan.
Sabah erken kalkiyorlar ama saat 8'de zaten heryer kapaniyo, erken uyuyorlar.
sert bi disiplin degil de, yapilacak isleri programlayip yapiyorlar, ama aklina sert yogun bi is programi gelmesin.

edit: zuhahaha

Almanlara spesifik bir disiplin değil bu bana göre. Kuzey ve batı Avrupa'da cehalet az olduğu için insanlar olması gerektiği gibi yetiştiriliyor. Olması gereken bu yani.
Ha Almanlar o bölgenin bayrak sallayanı olduğu için adları çıkmış tabii disiplinli diye.
2. Dünya savaşı ile anilmalarinin da bunda büyük etkisi var işte Nazilerin gümbür gümbür yürümesi gibi :)

Alman ekolunde mukemmelliyetcilik kesinlikle var, herseyin perfect olmasi lazim. Liyakat cok onemlidir. Almanlar disiplinde herhalde dunyada ilk uce girer. Oyle olmasa o kadar dunyaca unlu markayi sansa cikartamazlardi.

21. yüzyılda ajanda kullanıp 3 ay sonra yapacağı (çok da önemli olmayan) şeyi yazan Hollandalı gördüm ama Alman görmedim. Belki de Hollandalı disiplinini konuşmalıyız?

Almanya bizim gibi jenerasyonlar arasi devasa farklar var.

Su an disiplin falan yok aldiklari projeleri bitiremiyorlar, berlin havalimani insaatina bakabilirsin.
Asiyi bile vuramadilar kendi urettikleri halde beceremiyorlar.

Iyi zamanlar gevsek insanlar getirir muhabbeti iste.
Projeye turk muhendis almasinlar fabrikalari bile acamazlar.
Biontech gocmenlerden olusmasa 100 yil gecse o asiyi bir alman bulamazdi

Türkiye ya da diğer orta sınıf ülkelerden giden doktora öğrencileri ABD'de de daha iyi çünkü o ülkenin kendi vatandaşının iş bulmak için ugrasmasina bizimki kadar gerek yok. Lisan bitirdi diye ayda en az 3000 dolar maaşla işe basliyorlar. Bizim lisans bitiren mühendisimiz 1000 dolar maaş alamıyor. Yüksek lisans yapayım doktora yapayım da maaşım 8000'e çıksın en azından 1000 dolar olsun diye uğraşıyor. Bu nedenle Batı'da ortalama biri Türkiye'de ise en iyiler yurt dışında doktora yapıyor. Onların en iyileri dünyanın en büyük sirketlerinde.

Bu nedenle doktora öğrencisi karşılaştırması yapmak yanlış. Hala iki üç Almanla Almanya'yı karsilastiriyorsunuz.

yanlış bulunsa da doktora öğrencisi olarak da yazacağım :D
Tanıdığım tüm arkadaşlarımın ajandaları var, çok yükleri yok ama kesinlikle programlarına uyuyorlar.
bir proje sundular, 10 yılda bitirdik, başarılıyız vs. diye, şok geçirdim. Türkiye'de 3 öğrenci ile 4 yılda yapılır. ama 1 ay çok yapılabilir, 1 ay gevşek yapılabilir, bunlarsa aynı sabit hızla ilerliyorlar. Kendi araştırma merkezimde hiç 10 yıllık proje görmedim, belki askeriyede vardır bizde.

Kaç zamandır %90 Almanlardan oluşan bir ortamda çalışıyorum. X jenerasyonundan Z jenerasyonuna kadar her tür her insan var. Ben övülen disiplinlerinden çok gereksiz prosedür ve bürokrasi ile isleri zora sürmelerinden başka bir maharetlerini görmedim.

Hem Almanya'da, hem Türkiye'de çeşitli projeler için Almanlarla birlikte çalıştım. Almanlar zamanı verimli kullanıyor. Bir de sorumluluk bilinci yüksek. Arada elbette gevşekler var. Ama genel oranda sayıları bizdekinden fazla. Fark bu. Şöyle özetleyeyim gözlemlerimi:

-Ofisten genelde Türk ekipleri en son çıkar. Daha çok çalıştığımız için değil. Gün içinde geyiğe çok sarıp işi yetiştiremediğimiz için. Almanlar iş saatinde iş yapıyor. Bizde 10'a kadar çay sigara eşliğinde güne hazırlanma. 11'e kadar statüs görünümlü sohbet muhabbet. 45 dk iş. 1145'ten itibaren yemek için hazırlanma. Uzun bir öğle yemeği, yemek dönüşü bir sigara. Türkiye'de gerçek mesai 1buçukta başlar. Böyle uluslararası projelerde genelde İtalyanlarla Türkler çok iyi anlaşır:)

-Buna ben akıllı çalışmak diyorum. Genelde yukardaki örnekteki gibi durumlarda Türk ekibi şöyle bir tribe girer... "biz geceye kadar mesai yaptık". Yahu mevzu mesai yapıp kendini yıpratmak değil ki. Akıllı ol günü verimli kullan sen de 6'da çık.

-Paralarını da tasarruflu kullanıyorlar. Genelde savurganlıktan hoşlanmazlar. Bizde her ofis çalışanının mesela bir temizlikçisi vardır. Maaşı kaç olursa olsun. Almanlar'da bu oran çok düşüktür. Dışarda yemek konusu da öyle. Çoğu insan yemeğini evden getirir.

-Ben bir toplantıya hazırlanırken şirketin genel müdür yardımcısının elinde paspasla yerleri sildiğini gördüm. Türkiye'de bu pozisyonda bir adam gidip kendi suyunu bile almaz mesela. "AYşe hanım 1 çay 1 su rica edelim...". Hatta Türkiye'de şunu görmüşlüğüm var yediği yemeğin çöpünü odası kokmasın diye kapının önüne bırakıyor adam. KApının önü 100 kişinin çalıştığı ofis. Çöpe atmıyor adam "title"ı yüzünden. Almanlar bunlara çok takılmıyor gördüğüm kadarıyla.

-

Uzun süre Almanlar ile çalışmış birisi olarak gerçek olduğunu söyleyebilirim.

Alman yöneticileri olan biri olarak iş anlamında konuşabilirim. Disiplinden ziyade sistemli çalışıyorlar bence de. Belirledikleri sistem dışına çıkman, inisiyatif alman, sonuçları olumlu olacak olsa bile onlar için anlamsız. Zaten sistem kendini götürüyor niye ekstra bir şey yapman gereksin ki modundalar.

Alman politikası ile Türkiye'de iş yapmaya çalışmak çok zor, buradaki pazarın farklı olduğunu anlamak bile onlar için zor; sebepleriyle anlatıyorsun ama öyle bir sebebin olacağını bile kavramakta zorlanıyorlar. Açıklıyorsun, olsun yine de normaldeki gibi yapalım diyorlar. Ve işin tuhafı, sistemin dışına çıkıp sıra dışı başarı göstersen bile sonuca odaklanmayıp bi dahakine böyle olmasın diyorlar.

Jenerasyon arası fark olduğuna katılıyorum ama. Eskileri aynı zamanda despot, gençler biraz daha sistem dışına çıkmaya meyilli; en azından seni anlamaya çalışıyorlar.

1. derece akrabaya izin var sadece ölümlerde :(

Başın sağolsun. Belki de hastahaneden ölüm raporu ve e-devletten üst soy bilgini alırsan ve yolda polise falan gösterirsen anlayış gösterirler diye tahmin ediyorum.

Üstte sabit duyuruda ilgili bir madde var. Birinci derece akraba on kişiye kadar cenaze için izin çıkarabiliyor sanıyorum. Ona bir bakın. Başınız sağ olsun.

Başınız sağolsun

başınız sağolsun. birkaç gün önce arkadaşım dedesinin cenazesi için tüm ailesiyle şehirlerarası seyahat yaptı. çevirmeye girdikleri halde sıkıntı yaşanmamış.

Babamın başvurusu reddedildi, ama polis durdursa da bir şey dememiş. Ben uçak veya trenle gidebilecektim, izin belgesi almam şarttı. Gidemedim maalesef. Neyse ki başka bir cenaze varmış da o insanlar yardım etmişler.

Teşekkür ederim herkese.

oo şirinleri buldun mu yoksa?

22 cm tencereler iki kişi için ideal bence. Bir tane de 26 civarı pilav tenceresi kullanıyorum yanına teflon, yetiyor. Benimkiler markasız olduğundan marka veremeyeceğim.

ölçü bilmiyorum da karaca kullanıyorum. İyidir.

Bizimkiler emsan, memnunuz.

Ölçü olarak da emin değilim ama 22 olması lazım en sık kullandığımız. Setin en küçük üyesi yani öyle söyleyeyim.

Kocaoğlan geri döndü! bahsettiğim çökmeden dolayı biraz acele etmişim galiba ama dakikalar dediğim de yarım saatten fazla. Aynı sorunu yaşayanlar başkaları da panikle recovery'e koşmasın (az kalmıştı), veriler yitip gitmesin ocaklar sönmesin diye silmiyorum sorumu.

Yaşla ilgili olabilir. Detay bilmiyorum, olan gelsin ben de merak ettim.

İlgiyle ve tekrarla da ilgisi var. Örneğin birkaç yüz filmin yapım yıllarını ezbere biliyorum. Sebebi manyak gibi gezinti yapmak.

İlginiz olmayan bir alansa veya beğenmediyseniz unutmak normal. Bazı insan okuduğu kitap veya izlediği filmin altını üstüne getirir. Haliyle unutması daha güç.

bende kitaplarda var daha çok bu.

bende de var bu, dediğiniz gibi kitaplarda daha çok oluyor bende de. yalnız bununla şiir vs gibi şeyleri ezberlemekte zorlanmayı karıştırmayın, ikisi farklı, bir şeyleri ezberlerken beyin farklı, daha geçiçi olarak çalışan bir alanını kullanıyordu yammulmuyorsam.

bir kaç ay önce dediğinizle ilgili bir şey okumuştum(izlemişte olabilirim hatırlamıyorum :) ) yaratıcılığı beslemekle alakalıydı. şöyle bir şeyler diyordu anlatıcı, bu dediğiniz aslında farkında olmasalar -hatta bir kısmı kendisinde bu sorunun olmadığını iddia etse bile- bir çok insanın yaşadığı bir şey. kitapların, filmlerin vs nin genel hatlarını hatırlamak, detayları unutmak, anahtar kareleri, anları hatırlamak. yalnız olay şu, aslında bunları unutmuyoruz, beyin bir şekilde bunları alıyor. yani okuduğunuz, dinlediğiniz, izlediğiniz her şey aslında beyninizde iz bırakıyor ve kullanılacağı yerde beyin bunu -siz farkına bile varmadan- kullanıyor. herkesin hayatında hayatında bir kaç tane "evreka" anı vardır. işte yaratıcı alanlarda çalışanlar, üretim yapanlar o yüzden okuma ve izleme bol bol yapmalı ki yeni şeyler üretirken beyinin arka planda yararlandığı hazinesi iyice çoğalsın ve yeni şeyler sentezleyip üretirken zorlanmasınlar derler, diyorlar, dediler.

hasılı kelam sözün özü bu, yaşadığınız normal bir şey :) ama isim, insanların yüzleri, günlük hayat rutininiz içinde yer alan işleri sık sık unutma gibi şeyler de varsa o zaman bir nöroloğa gitmeniz iyi olabilir belki de.

Geçenlerde kitaplıkta gördüm de Sefiller'i okumama ve çok sevememe rağmen iki üç şey hatırlayabildiğimi farkettim, tekrar okumak istiyorum ama tuhafıma gidiyor. Şunu yazarken de bi bakıştık, hala aynı duygu.

Bu arada bir okumamın üzerinden öyle bir kaç yıl falan geçmedi. Çok zaman oldu, 10+ yıl herhalde, ama şaşırdığım şey beni bu kadar etkileyen bir şey hakında neredeyse hiçbir şey hatırlayamamak.

Hatırlamazsın zaten sana damıtılmış bir okuma zevki kalır dünya görüşüne ölçemeyeceğin bir katkısı olur

Önemli olan her şeyi hatırlamak, bilgi hamallığı yapmak değil, önemli olan bildiğin şeyler arasında bağlar kurup bunu yorumlayabilmek

Okuduğun bir kitap belki zihin haritanda a ve b noktası arasında bir c noktası olarak geçiş basamağı olmuştur, bu abc noktalarını alıp anlamlı bir şekilde yorumlayabilmek önemli

Banka çalışanıyım, siyah ya da lacivert takım hariç herhangi bir şeyi aklından bile geçirme.

banka çalışanıyım. Sen manyak mısın? niye bankacı oluyorsun???

Banka çalışanı değilim. Arkadaşım banka çalışanı işe her gün takım elbise ile gidiyor. İş görüşmesine öyle gidersen bu kurumsal canavarlar aklını alır.

Bankada iyi pozisyon olmaz ama ben casual giyindiğimde olumlu, lacivert takımla olumsuz sonuç almıştım.

banka çalışanları bu saatte giyim kuşam tavsiyesi veriyorsa o kadar da kötü değilmiş sanki? hani kafanızı kaldıramıyordunuz hah?

şayet işe alınırsan hep takım giyeceksin, şimdiden kaçınıyorsan hiç bulaşma bankaya gardaş.

takım olmalı bence ama olmadı yine düzgün bir pantolon gömlek. polo yaka tişört aklından geçirme tabi ki.

Koyu lacivert takim
Beyaz gömlek
Bordo kravat
Siyah kemer
Siyah parlak olmayan deri ayakkabi

1) smart casual olmaz. Sadece it kısmı için olur o da belki.
2) kısa kollu gömlek olmaz, tişörtü ise sormamışsın gibi kabul ediyorum.

İşi istiyorsan mutlaka takım elbise al, o kadar söyleyeyim. Bir tanecik takım elbisen olsun, görüşmelerde giyersin. Hiç giymezsen arkadaşlarının düğününde falan giyersin.

Bordo kravat olmaz bence görüşmede, işe alınırsan takarsın. Takım alırsan hava sıcak diye ceketsiz gitme. Mutlaka ceketinle git. İçerisi zaten klimalı oluyor. İçeride giyersin. Görüşme ortasında da sıcaklayıp çıkarma. Bayağı kötü bir izlenim oluşturuyormuş.

İyi şanslar.

birkaç saatliğine takım kirala yada arkadaşından ödünç al.

Görüntüleme şu: adam gelen başvuruları filtre kullanarak (mesela şehri istanbul seçiyor) 100 taneyse 60a indiriyor,sizinki de bu 60'ın içinde oluyor,ama hususi olaral cv'nize açıp bakmıyor.

anladım. fakat ben görüntülenme sayısının birden çok olmasını anlamadım. o halde şöyle mi oluyor: başvurunun görüntülenme sayısı 2 veya 3 olması, birden çok filtre kullanıldığını mı gösteriyor?

Hayır, aramalarının kaçında filtrelerden geçtiğini gösteriyor.

duvarı boyamayı denediniz mi :)

bana boyadan baska çözüm yok gibi geliyor

tiner?

duvar silgisi diye bir ürün var benzer bir sorunumu çözdü deneyiniz

Yeni boyandı, aynı renk boyadan da elimizde olmadığı için boyama işine girişmek istemedik.. Lekeleri çıkartacak bir ürün olsa işimizi görürdü..
Birkaç kişiden tiner duyduk ama kimse emin değil, denenmemiş, kulaktan dolma olunca ona da güvenemedik..

atmosferik yarrak metal değil miydi o? grungle ile post-swing jazz evliliği?

Gayet biliyorum ben hatta dinliyorum.

internet ortamında var tabii ki dinleyenler az da olsa ama çevremde sürekli bana müzik muhabbeti yapan adamlar var yok palve sunu biliyon mu super grup bunu biliyon mu adamlar akıyor falan ben de ne diyem he he diyip sonunda bi de pos var sen de onu biliyon mu diyom tık yok duyulmamış bile hayır eleştirmiyorum da niye yani

ben dinliyorum hatta hastasıyım, kızsan tanışabiliriz erkeksen kalsın.

edit: bilinmemesi daha iyi boşver, mainstream olmadı hiçbir zaman ondan o kadar bilinmiyor.

Baldurla tanistirirsin bir yil sonra :)

Gercekten istisnai bir kisiymis sasirdim valla hele zorla dinletilmemis olmasina benim de bir arkadasimin kiz kardesi var boyle acayip deneysel seyler falan dinliyor ilkokuldayken zorla pink floyd dinletiyordu falan ama sonucta zorla

dinleniyor ya. prog rock/metal'e bulasmis birinin bilmeme ihtimali cok zor bence.

ben yıllardır biliyorum. tarzı bana uymadığı için dinlemiyorum ama biliyorum.

ergenken dinlerdim hatta ergen bile değilken.

35 yaşıma geldim hala dinlerim arada, konserine bile gitmişliğim vardır çok şükür.

diskografisi var ama dinlemiyorum, kayitlara gecsin.

kahtalı mıçe de aynı şekilde

bu işleri hiç bilmem de, öyle insanlardan uzak durman en iyisi, 2014 yılındayız zaten yakışmaz.

hafız şaka mı yapıyorsun ciddi misin böyle bir şeyin mümkünatı yok. madem etkileşiyonuz aranızda git konuş işte.

kısaca param var saçacağım diyorsun.

bana verebilirsin çok fazlaysa.

eşimin kuzeni de arıyordu, en sonunda buldu iyi bir tane. en son ermeni mezarlığına muska gömmeye çalışırken bekçiler yakaladı, karakolluk oldu. medyum şebekesi kayboldu. kendisi de 30.000 TL banka kredisi ile başbaşa kaldı.

diğer alternatifleri değerlendirmenizi öneririm.

bişeyleri değiştirebilmek gibi bir güçleri olsa kendilerine faydaları olurdu.

kadıköyde bir falcıya gitmiştim 7 yıl önce aklımı aldı amına koyim adam her şeyi bildi ama ödüm bokuma karıştı daha da gitmem dedim istersen tarif edeyim

büyü yapar mı bilmiyorum ama falcı adam.

öncelikle (bkz: keriz silkelemek)

bu vodoo shit gerçek olsaydı afrika kalkınırdı.

hasta mısın yahu, sevdiceğin geleceği varsa gelir, hadi meraklıyım fal baktırcam desen onu da anlicam da büyü ne amınakoyim. büyü ne lan? kendine gel.

edit: büyü biraz sfsgfdsgdsg.

aslında biraz olsun kötü niyetli olsak bu ülkede köşeyi dönmek çok kolay. vicdanımız yüzünden ne uzuyoruz ne kısalıyoruz :)))

ben çok güzel fal bakarım. ne dersem çıkar. işinden olacaksın dikkat et dediğim kadın 1 ay sonra işten atıldı.

muska yazilir

-esh-sheikh el-1195 (a.s)

büyüye muskaya falan harcayacağın parayı sürpriz hediye vs. sevdiceğe harca büyüden daha etkili bi yöntem olur, yok illa bi büyü yapılıcaksa mesaj at hallederiz.