[]

Kardeşleriniz instagramdan çıkarıyor mu?

10 yaş küçük erkek kardeşim var. 25 yaşında.
İnstagramda beni eklemek istemiyor. Sebep olarak da her hikayesine gönderisine yorum yapıyorum diye. Postların altına en fazla kalp malp koyarım. Hikayelere yazdıklarımı da kimse görmüyor zaten özel mesaj.
Aramızda sorun yok birbirimizi seviyoruz.


Sizinkiler de böyle yapıyor mu? Kızıyorum yani. Abla olarak ekli bile değilim ne biçim iş.

 
demek ki görmeni istemediği şeyler paylaşıyor


  • jelly bear  (10.05.24 11:26:19) 
Benim annem her postun altına alkış koyuyor, hiç cool değil:)


  • orangesandsea  (10.05.24 11:29:00) 
Kaç yaşındasınız bilmiyorum ama sosyal medya uzun bir süredir var ve oğlunuz ya da kızınız yerine kardeşinizden bahsediyorsanız çok da yaşlı olmamalısınız. Haliyle ergenlerin ve erken 20'lerinde olan kişilerin ailelerini sosyal medyada istememesinin sevgiyle, yakınlıkla vs. hiçbir ilgisi olmadığını bence biliyor olmalısınız :D

Biraz kişisel alan verin kardeşinize. Instagram onun için arkadaş ortamıdır. Öyle kabul etmiştir. Kardeşiniz arkadaşlarıyla her buluştuğunda onunla değilsiniz sonuçta değil mi?

İnsanın arkadaşları ve ailesiyle paylaştığı şeyler değişebilir ve bunların birbirine karışmasını istemeyebilir. Bu gayet olağan, normal, alışılageldik ve zararsız ve belki üstüne biraz kafa yorulsa sağlıklı bile denebilecek bir durum.
  • akhenaten  (10.05.24 11:36:28 ~ 11:38:58) 
28 yaşındayım. Anne ve babamı şu ana kadar hiçbir sosyal medyada arkadaş olarak eklemedim ya da takipleşmedim :)

benden 11 yaş küçük kız kardeşim var, o da aynı şekilde benimle de ekleşmiyor. Hiç bu konuda çabada da bulunmadım.

Ailemi çok seviyorum, kardeşim beni çok sever vs onlarla ilgili bir sorun yok. Ailem muhafazakar bir aile de değil ayrıca karışıp etmezler de yani. Ama yine de sosyal medyada ailenin ekli olmasını sevmiyorum. Bazı arkadaşlarımın anne babasıyla takipleşiyorum instagramda mesela ama kendi anne babamla takipleşmiyorum asjdja

Kafaya takacak bi şey yok, hatta @akhenaten +1, bunu garipsemeniz garip geldi bana da.
  • nundu  (10.05.24 11:51:51) 
bence bir salın :)

9 yaşında yeğenim WA mesajlarıma yanıt vermez. Instasını bilmiyorum bile.

Bir baskı oluyor paylaşımlarda, kendini ifade etmekte kısıtlanmış hissediyor olabilir. Benim de teyzem öyleydi. Aramız bozuldu da rahat rahat yazıyorum orada burada.
  • janderzel zartanyan  (10.05.24 12:12:45) 
benimde hiçbir aile-akraba ekli değil. ekleyenleride kabul etmiyorum.
postların altındaki akraba mesajları benimde en sinir olduğum şeyler.

kardeşin burada çok haklı. orası kendi kurduğu bir dünya istediğini ekler istediğini çıkarır.
  • my fault  (10.05.24 13:16:48) 
sen birşey yazınca kendini çocuk hissediyor ama kendisi büyük olmak istiyor.


  • duyurukullanıcısı  (10.05.24 13:31:38) 
[]

Tansiyon aleti doğru mu nasıl anlarım?

Dün omron marka tansiyon aleti aldım. Sürekli 10/4 filan veriyor düşük tansiyon yani. Sonra hastanede ölçüldü 148/8 çıktı. Epey yüksek. Alla alla dedim aldım tansiyon aletini yolda giderken ölçtüm 10/6 eczaneye girdim 12/4 hemen eczane çıkışınca benim alet de 12/7 ölçtü. Aa dedim doğru ölçüyor galiba. Sonra o dakikadan beri bin kez ölçtüm bin kez 10 çıktı yine. Çıldırmalık.

Önemli bir mevzu benim için. Eğer yüksekse acil hastaneye gitmeliyim ama alet hep düşük ölçüyor sanki? Ay nasıl anlayacağım doğrusunu.


 
elektronik ölçümlerde çok kısa aralıklarda ölçümlerde hatalı sonuçlar verebiliyor. ölçümlerde biraz aralık bırakın arka arkaya ölçmeyin. başka birilerinin de ölçün sizinkine çok yakın ölçmüyorsa muhtemelen doğrudur.


  • exlibris  (24.04.24 18:45:25) 
Yorgun olmak, aç ya da tok olmak, sabah ya da akşam olması, tansinonunuzda değişiklikler yapabilir. Ölçmeden önce en az on dakika oturup dinlenmiş olmanız gerekiyor. Bilekten ölçen cihazlar hatalı sonuç verebiliyor. Kolsan ölçeni hortum tam ön ortaya gelecek şekilde alt kenar dirsek büküntüsünden iki parmak yukarıda olacak şekilde ve rahat oturur pozisyonda olmanız, kolunuzun çok rahat ve biri tutuyor şekilde olması ölçümü daha doğru yapar.

Tereddür varsa iki tansiyon aletiyle aynı yerde ve zamanda birkaç dakika arayla ölçmek uygun olur. Bu tip cihazların zaman içinde kalibrasyonu gerekir. Hatalı ölçüm tespit ederseniz firma ile görüşün. Ben yıllar önce bir defa aramıştım. Cihazı izmir'deki adreslerine kargolarsam kalibre edeceklerini söylemişlerdi.

Bir ilave yapayım. Tansiyon ölçümünde 'doktor payı' diye bir şey vardır. Bazı insanlarda yabancıların ölçtüğü tansiyon yüksek çıkar.
  • Mirket  (24.04.24 19:27:18 ~ 19:30:25) 
omron çok populer ama aldığımızdan beri memnun değiliz manuel olcunce başka omron başka çıkıyor. kullanmıyoruz açıkçası ama siz doğru şekilde taktığınızdan emin olun.


  • eja  (25.04.24 09:33:01) 
[]

Uçuşan parlak noktalar tansiyon mu

Aniden ayağa kalkınca filan parlak noktalar uçuşur ya onlar yüksek tansiyon mu düşük tansiyon mu?




 
Gözüm kararıyor, başım dönüyor, düşecek gibi oluyorum' da var mı yanında?


  • Mirket  (21.04.24 18:31:05) 
Evet onlar da dahil


  • Gradient_tabanlı_mor  (21.04.24 19:33:53) 
İki ihtimal üzerinde dur.
Biri düşük tansiyon.
Diğeri kanda demir eksikliği.
Özellikle son zamanlarda diyet falan yaptıysan veya kadın kişisiysen veya gençsen ikinci ihtimal üzerine yoğunlaşıp Aile Hekimine gidip bir kan tahlili iste. Gerisini o halleder.

Hekim değilim. Fikir yürütüyorum :)
  • Mirket  (21.04.24 20:09:33) 
hamileliğin 4. ayındaysanız plasenta oluşuyor, bu ara yoğun baş dönmeleri yaşanır. ani hareket etmemeye çalışın. ben telefon ekranını scroll yaparken bile başım dönüyordu.


  • pide  (22.04.24 11:14:36) 
[]

Peynirlerim bozulmaya mahkum mu:(

Tatil dönüşü sigorta attığı için buzdolabının çözüldüğünü farkettik. Leş gibi kokuyor, her şeyi çöpe attık yıkadık filan öyle kendi haline bıraktık. Memleket dönüşünde mihaliç peyniri almıştık 20 kilo. Vakumlu poşetteler.

Ne olacak bunlar? 20 kilo peynirim 10 kilo sucuğum var. Bir kaç gün dayanır mı? Nereye koysam bilemedim her yer güneş alıyor evde.


 
sucuğa bi şey olmaz. dolap bozuldu mu noldu?


  • jelly bear  (14.04.24 22:45:39) 
Komşuya ver. Geri alırken fifti fifti paylaşırsınız.


  • Mehmettheslim  (14.04.24 22:46:54) 
@mehmettheslim, bu saatte kapı çalabileceğim bir komşum yok

@jelly, bilmiyorum bozuldu mu ama hala iğrenç koktuğu için içine peynir filan konmaz. Ceset gibi kokuyor nalet şey.
  • Gradient_tabanlı_mor  (14.04.24 23:50:04) 
felaket tellallığı yapmayayım ama ceset gibi kokuyorsa geri dönüşü olmayabilir.

bu saatte buz bulunmaz (balkon varsa balkona koyun) ama yarın falan komşu ya da buz alıp marketten öyle saklamak daha iyi olur
  • jülsezar  (15.04.24 00:10:58) 
Burda ev sigortasi, dolap bozuldugunda ya da uzun sure elektrik kesildiginde dolapta kaybettiginiz yiyecekler icin odeme yapiyor. Policenize bir goz atin.

Bir yerden bir kac torba buz alip, kova gibi bir seyin icinde tutabilirsiniz.
  • thetruenorthstrongandfree  (15.04.24 01:50:43) 
yakinlarda bakkal falan varsa durumu aciklayip birazda ödeme yapip birakabilirsiniz. Olmadi bi lokatayada sorulabilir.


  • VIPCH  (15.04.24 10:25:16) 
Sigorta sebebiyle buzluktaki etler bozulmuştu ve gerçekten ceset gibi kokuyor. O koku çok zor çıkıyor. İyice havalandırın.
Buzlu kova içinde banyoya koyun. Vakumlu poşetleri açmayın, herşeyi vakumlu poşetle saklayın, hava ile temaz etmesin. böyle 3-5 gün idare edebilirsiniz.

  • ya volna  (15.04.24 10:27:57) 
ben vakumlu posetinde valizde unuttugum tulum peynirini birkac gun sonra hatirladim. bir sorun olmamaisti.


ama yatirim tavsiyesi degildir, ben hicbir seyin skt'sine bakmiyorum normalde de.
  • supergirl  (16.04.24 21:36:42) 
Gelecekten gelenlere not. Peynirler bozulmadı. 2 gün dayandı. Sonra buzdolabına koyduk :)
Vakumlu poşet işe yarıyormuş.

  • Gradient_tabanlı_mor  (16.04.24 21:52:59) 
[]

Anneme terapi köpeği seçelim

Annem çeşitli psikolojik rahatsızlıklar neticesinde kalp hastası oldu en sonunda stresten kalp krizi geçirdi. Yoğun bakımdan yeni çıktı. Psikolojik tedaviye devam edecek ama ben terapi köpeğinin de iyi olacağını düşündüm. Daha önce hiç beslemedi ama o da kabul etti iki üç ay sonra iyileşince yavru köpek alalım dedik.

Annemin beklentisi, çok tüy dökmesin ve sakin olsun (köpeklerden biraz korkar annem), sevecen olsun.

Poodle toy mesela bu kritere uygun mudur? Böyle küçük köpekler de sakin olmuyor sanki agresif olur gibi geldi. Ama annem de büyük istemiyor çünkü biraz çekiniyor. Ne düşünelim yardım eder misiniz?

 
Küçük boy köpek çok havlar susturamazsın bir de onun stresiyle uğraşmasın

sahiplendirme ilanlarından, iki yaşını doldurmuş, kısırlaştırılmış sakin huylu bir dişi kedi araştırın cinsinden önemsiz

Pirenses gibi yastık gibi bütün gün koltukta oturan kucağa gelen, pati atmayan, perdeye tırmanmayan, koltukları tırmalamayan, saksı eşeleyip devirmeyen kediler var :)

Yavru kedinin bebekliği güzeldir ama içinden hangi karakter çıkacağı belli olmaz, yukarıda yazdığım özellikteki kedilerin karakteri oturmuştur, uslu sakin kucak kedisiyse sonradan hareketli tırmalayan kediye dönmez, garanti
  • grimavi  (11.04.24 12:36:27 ~ 13:46:27) 
@grimavi evet kedi de çok iyi hatta benim de kedim var ama kediyi her yere götüremiyorsun diye eledik bu seçeneği. Annem gezen bir insan kedi çok zor olur ona.
Köpeği alıp mangala denize gidebiliyorsun

  • Gradient_tabanlı_mor  (11.04.24 12:41:02) 
köpekler fazla enerjik olur. günde 1-2 kez gezdirebilmesi lazım yapabilir mi? sevecen deyince de aklıma golden falan geldi. ama arkadaşın kedi tavsiyesi de çok iyi


  • paintov  (11.04.24 13:03:39) 
Shih tzular yaşlı insanlara daha uygun deniyordu. Geçmiş olsun bu arada


  • asteriks  (11.04.24 13:48:47 ~ 13:49:19) 
Terapi köpeği yazdıklarınızdan bambaşka birsey. Bu şekilde direkt köpek alırsanız kaş yapayım derken göz çıkarabilirsiniz. Bir eğitmen ile görüşmenizi tavsiye ederim.


  • mirty  (11.04.24 13:54:40) 
Mirty+1 Terapi köpekleri, yavruyken eğilimlerine göre seçilip eğitiliyorlar. Her cins ve her hayvan o iş için uygun olmayabilir. Yukarıdaki öneriye ben de katılıyorum. Size 2 yaşını doldurmuş ve kısır bir kedi daha uygun sanki.


  • gnosis  (11.04.24 14:16:49) 
yavru terapi köpegi diye bir sey yok. köpek terapi köpegi olarak dogmuyor, terapi köpegi olarak egitiliyor. bu egitimler bir yildan üc yila kadar sürebiliyor. yani bulursaniz alabileceginiz en genc terapi köpegi 15-16 aylik olur.
toy poodle evet tüy dökmez ama terapi köpegi de olmaz cünkü hayvan sirk köpegi olarak gelistirilmis.
bence önce terapi köpegini nedir, ondan neler beklemeliyiz oturup eni konu arastirin cünkü bence beklentileriniz bu alanin biraz disinda kaliyor.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (11.04.24 14:34:21) 
@konusma ben konuşuyorum

Yanlış ifade etmişim. Terapi köpeği beklemiyorum anneme iyi gelecek bir canlı beklentim var. Bir yandan da terapi alacak işte pozitif şeyler olur onunla yaşam enerjisi bulur filan
  • Gradient_tabanlı_mor  (11.04.24 17:32:48) 
Benzer bir deneyimden kaynaklanarak tavsiye vereyim: barınaktan küçük cins bir köpek sahiplendik 3 yaşlarında. Pire parazit vs ne ararsan vardı (yeni atılmış, bakımları bitmemiş fln normalde sahiplendirmezler iyileştirmeden ama durum başkaydı, neyse). Sahiplendik, tedavilerini yaptık ilgilendik travmalarıyla uğraştık insanlara güvenini geri kazanmasını sağladık. Onu sahiplenmeden önceki sinir, stres, psikolojik rahatsızlıklar kalmadı. İçini dışını biliyoruz tedavilerini yaptığımız için, ne yer ne içer, her bakışı ne anlama gelir, neyi sever neyi sevmez... Birlikte çok seneler devirdik, beraber yaşlanıyoruz.

Terapi köpeği budur. Annenizin severek emek vereceği, onun yardımına muhtaç, annenizin de severek şımartacağı bir köpek sahiplenin. Barınaklar - hele bu bahar dönemi - terk edilmiş cins cins köpek dolu.

Benimki bu kadar şımartılmış olmasa ve sevgimizi paylaşmaya razı olsaydı 2-3 tane daha sahiplenirdim ama kıskanıyor :)

Annenizin ömrünü uzatırsınız bence
  • kurbanlik koyun  (11.04.24 17:37:21) 
Kedi ya da köpeği yavru almayın demeye geldim. Huyunu anlayamazsınız. Yetişkin bir canı sahiplenirseniz daha iyi analiz edebilirsiniz önden.


  • inawen  (11.04.24 19:13:00) 
@kurbanlik +1 demek istiyorum. Barınaklarda bir yudum ilgi, sevgi karşılığında tüm ömrünü adayacağı insanı bekleyen öyle çok gariban çocuk var ki. Nice cins köpekler, kırma köpekler yoldaş bekliyor. Küçükmüş, şu cinsmiş, bu şöyle yaparmış genellemelerine düşmeden annenizle birkaç barınak dolaşıp baksanız en azından? Bir bakışıyla annenizi tavlayacak, annenizin bizzat kendi istemesiyle emek verip yetiştireceği bir köpek sahiplenebilirsiniz. Bu amaçla kurulmuş pek çok güvenilir Twitter ve Instagram hesabı da mevcut, onlara da göz gezdirebilirsiniz. Hem size muhtaç bir cana yardımcı olursunuz hem annenizin hayat kalitesi ve psikolojisi kesinlikle çok daha iyi bir noktaya yükselir. Bir düşünün derim. :)


  • morca  (11.04.24 19:20:58 ~ 19:22:19) 
[]

YouTube premium aile kullananlar

Aile üyeliği şartlarında aynı evde ikamet ediyor olmak var. Bu geçerliliği olan bir kural mı? Aynı ipden bağlanmak gibi.

Çünkü annemle babam başka evde yaşıyor nasıl aile üyesi olabilirim ki :)


 
Biz üstüne farklı ülkelerdeyiz. Sadece herkes adresi birebir aynı girdi.


  • fraise  (03.02.24 15:22:53) 
ben diğer üyelerin nerede olduklarını bile bilmiyorum :)


  • benarrivo  (03.02.24 17:11:04) 
[]

Hamilelikte jelibon vs sigara

Hamileyken sigara içmeye devam eden bir arkadaşım sigaranın belirgin bir zararı yok ama jelibonun var diyor. Ben de hamileyim canım çekti diye 3 5 tane jelibon yemiştim.

Sizce hangisi daha zararlı?


 
arkadaşınızın madde kullanmadığından emin miyiz? :) bence de tartışmaya açık bir konu değil bu, cevabı siz de biliyorsunuz.


  • mark greg sputnik  (30.01.24 16:59:01) 
hamileyken sigara icen bir arkadasla iliskiyi keserim yaw, oyle buyuk bir suc bence..


  • cooperr  (30.01.24 16:59:16) 
yani hamilelikte sigara ve alkolün verdiği zararı herhangi bir şeyle karşılaştırmak dahi komik.
hamilelikte sigara içen biri anne olmamalı.

  • mikahakkinen  (30.01.24 17:00:03) 
jelibonu şeker olarak alırsak, yemeye devam etsin. sonuçlarını görür. baska soylenecek bir sey yok.


  • evimin paspasi  (30.01.24 19:19:21) 
bu çok bireysel bir şey.
sigara iyi ya da kötü, o ayrı ama sonuç olarak bağımlılık.

sigara tiryakilerinin çoğu zaten otomatikman canları istemediği için bırakıyor hamilelik boyunca.
benim arkadaşlarımdan biri sigaraya karşı hamilelikte bir tiksinti geliştirmedi ve canı çok istiyordu, doktoru da "sigara içmemek için yaşadığın stres, sigaradan daha tehlikeli çocuk için" diyerek günde 5 tane sigara içmesine izin verdi mesela.

herkes sapık gibi çocuğuna zarar verme peşinde değil ama insan-ı kâmil olmadıkça bazen bazı şeylerle başa çıkamayabiliyorsun.
olabiliyor bunlar.

üstünde cep telefonu taşıyan ve sürekli ışına maruz kalan insana günde 5 sigaranın zarar vereceğini hayatı boyunca sigara kullanmamış biri olarak ben de düşünmüyorum bu arada.
tabii ki iki paket içmesin ama mecbur kalınırsa süreç bir şekilde yönetilebilir diye düşünüyorum.

bu arada aynı şey jelibon için de geçerli.
hamilelikte sadece bebeği düşünerek canının istediği şeyler konusunda kendini strese sokacak kadar frenlemek, bilinçaltı düzeyde kadının "vücudum istila edildi" diye düşünmesine neden olabiliyor.

o yüzden şekerinizi ya da tansiyonunuzu tehlikeli derecede yükseltmeyecek veya düşürmeyecek şekilde makul oranlarda canınızın istediğini yapın ya da yiyin bence.

edit:
bahsi geçen stres "ay canım çok istiyor, hay allah" tarzı bir stres değil.
çarpıntı tutması falan gibi fiziksel etkisi olan stresten bahsediyorum.
sonuç olarak doktoru onaylamış, önemli olan o.
  • blatta hiberna  (31.01.24 11:42:21 ~ 11:57:31) 
Hamileyken sigara içen arkadaşlarım, bilemiyorum belki de vicdan azabının getirdiği bir durumdur, sigaranın o kadar da feci bir şey olmadığını ölümüne savunuyorlardı. Yok efendim sigara içmemenin yarattığı stres sigaranın verdiği zarardan daha fazla zarar verirmiş bebeğe, PEH! Bu jelibon hikayesi de böyle bir şey. Jelibon normalde beslenme açısından (şeker ve işlenmiş gıda olması sebebiyle) matah bir şey değil, ama canın çekti birkaç tane yedin, afiyet olsun, dert edilecek bir şey yok. Arkadaşınız yansıtma yapmış.


  • SiyamkedisiZorro  (31.01.24 11:55:05) 
[]

Kedim biraz vahşi

3 yaşında kısır erkek kedi. Bazen bize de hırçın davranıyor (her zaman değil) ama eve anne babalar vs gelince onları tanıyor olmasına rağmen saldırıyor. Ciddi şekilde hastanelik edecek şekilde kayınvalideme saldırmıştı daha önce. Geçen gün de anneme saldırdı yine.
Hiç tanımadığı biri olunca kaçıyor gelmiyor ama biraz aşina olduğu biriyse saldırıyor.

Sorum şu; ben hamileyim ve bebek doğunca ona da saldırır mı diye endişeliyiz.
Not: Kedimden vazgeçmeyi istemiyorum çok seviyorum.

Başına gelen veya tecrübesi olan var mı bu konuda?

 
Öncelikle, hayvanın herhangi bir rahatsızlığı ya da hastalığı olup olmadığını öğrenin. Yani veterinere gidin.

Veterinerden olumsuz bir haber almazsanız, bu konudaki tahmin ve önerilerim şöyle:
Kediniz avlanıyor. Kendine zarar vermeyeceğini bildiği avları seçerek avlanıyor üstelik.
Kediler evin süsü değil, avcı hayvanlar. Tahminim cins kedi değil kediniz. Cins kedi olsaydı belki biblo gibi dururdu ama diğerlerinin anası-atası avlanarak hayatta kalmış.

Hayvan evde sıkılıyor olabilir. Bahçeli eviniz varsa bahçeye salın. Gezsin, keşfetsin, avlansın, enerjisini atsın. Yoksa, köpek gezdirir gibi göğüs tasmasıyla gezdirmeyi deneyin. Kedi ile oynuyor musunuz? Her gün 45 dakika olta oyuncağı ile oynatın. Zıplatın, koşturtun, yorulsun.
  • gnosis  (24.01.24 11:31:32) 
Arkadaşlarımızın eve gelen herkese saldıran (baya zarar vermek için ve öfkeyle saldıran, oyunculuğundan değil) kedisi çocuktan sonra da değişmedi, çocuğa karşı da agresifti, çözemediler. Annenin ailesinin evine götürdüler, kedi artık orada yaşıyor. (Babanın "kedi yerine çocuğu versek olmaz mı acaba" diye düşündüğünden şüpheleniyorum ama kanıtlayamam.)

Başka bir örnekte insan sevmeyen, evde ruh hastası gibi insanların üstüne basa basa koşturan kedi çocukla beraber sakinleşti, bebek yatağında beraber yatıyorlardı hatta.

Ama kedinin çocuğa tepki verip saldırma ihtimali var, ben olsam bu ihtimale hazırlıklı olmaya ve kediye alternatif ev bulmaya çalışırdım.
  • kobuzchu kiz  (24.01.24 12:08:57) 
Arkadaşımın huysuz kedisi bebeğine hiç zarar vermedi ama yine de başbaşa bırakmıyorlar hiçbir zaman.
www.kedimag.com

  • 9kuyruklukedi  (24.01.24 13:32:22) 
Rahmetli erkek kedim gençliğinde eve gelen 1-2 yaşındaki çocuğu yerde otururken görünce kulaklarını kıstı, vücudunu yere yaklaştırdı ve usul usul sürünerek yaklaşmaya başladı, eğer görüp durdurmasak ne yapardı bilmiyorum. Saldırmazdı muhtemelen ama yere devireceğine eminim.

Aynı şeyi apartmana giren güvercine yaptığında kuşu elinden zor kurtarmıştım.

Muhtemel sebepler :

1) Kıskançlık, evde birisini benimsemiştir ve onu kıskanıyordur
2) Avını veya rahatını bozmuşsunuzdur
3) Bölgesine girmişsinizdir, özellikle belli bir alanda yapıyorsa buna dikkat etmek lazım
4) Oyun oynuyordur, bebekliğinde ayarını bilmesi için terbiye vermemişsinizdir.

Yaprak sulamak için kullanılan sprey şişelerinden alın, kötü bir şey yapınca yüzüne bir kaç fıs su püskürtün, ondan sonra şişeyi elinize almanız bile istenmeyen hareketi dururmaya yeter.
  • kimlanbu  (24.01.24 15:50:30) 
benimki 5 yaşını geçti, sarman. halen vahşilikte sınır tanımıyor. bir kaç kere hastaneye gittim kolumu baya baya deşti. kargocuyu misafiri kovalıyor. babama bile bize gelince 5 sene olmasına rağmen halen tıslayıp saldırıyor, odaya kapatıyorum.

çocuk ise 3.5 yaşında, çocuktan doğduğundan beri ondan deli gibi kaçıyor. aynı korkuya sahiptik özetle. çocuk onun anasını ağlatır merak etmeyin.
  • bisorumvargaliba  (25.01.24 02:22:25 ~ 02:24:34) 
[]

İşe girdim proje berbat.

Yazılımcıyım. Bir kaç ay önce iş değişikliği yaptım. Proje tam bir hayal kırıklığı. Aşırı kötü yazılmış bir proje. İstesen yazamazsın.
Outsource çalışan kişiler bu projeyi bırakıp gitmiş. Şirket de beni ve bir tane daha junior işe almış toparlatmak için. Ben 5 sene deneyimliyim.

İş yeri rahat, ortam güzel, maaş iyi, yöneticiler iyi. Ama proje korkunç.
Yönetici ile konuştum. Proje komple senindir istediğin mimaride kendi zevkine göre tekrar yaz dediler. Ya düzeltip devam edeceğim ya baştan yazacağım bilmiyorum.

İşten çıkmama gerek var mı sizce? Kariyerimi bu berbat proje ile baltalıyor muyum?

 
yazılımcı değilim ama sanki bir fırsat gibi göründü bana. işin içinde olduğunuzdan en iyi siz bilirsiniz. harcadığınız emeğe değecek bir iş çıkarabilecekseniz devam edin bence. neticede paranızı alıyorsunuz. ha başka yerde daha çok kazanma ihtimali vardır, onu bilemem.


  • orient blue  (31.10.23 17:18:17) 
Mükemmelliyetçiliğe gerek yok.
Rüştünü ispatlamak için hareket noktası tam da bu gibi bu gibi şeyler olmalı. Zaten yeni başlamışsınız.

Vakit kazanmak için düzeltmeler, fonksiyonellik için de eklemeler yapmak daha uygun gibi.
(Yazılımcı değilim)
  • diyecevaplandı  (31.10.23 17:29:15) 
"İş yeri rahat, ortam güzel, maaş iyi, yöneticiler iyi."
"Proje komple senindir istediğin mimaride kendi zevkine göre tekrar yaz dediler."

mis gibi iste daha ne istiyorsun.. firsat +1
  • cooperr  (31.10.23 17:35:28) 
Kariyerini niye baltaliyor olasin onu anlamadim. Buranin alternatifi cok daha sansasyonel, populer bi projeyse evet de onun disinda cok mumkun gelmedi.


  • ghilleinthemist  (31.10.23 17:38:16) 
Bu kadar iş değişikliği bir gün iş bulamamana neden olacak. Daldan dala atlıyorsun.


  • dissendium  (31.10.23 18:06:28 ~ 18:06:41) 
ee ortam iyi yöneticiler iyi. projeyi tekrar yaz. başka zaman işe gireceğin zaman kötü bir projeyi tekrardan sıfırlayıp kendim derledim dersin. bence çıkma.


  • false pretension  (31.10.23 18:14:12) 
bulundugun sektorle alakam yok ama baska yerle mulakat yapmaya baslasan "2 ay olmus, niye bu kadar cabuk ayrilmak istiyorsunuz" dediklerinde ne diyeceksin? "proje berbat, ugrasmak istemedem" diyemezsin herhalde.


  • hot potato  (31.10.23 18:18:00) 
fırsat ayağına gelmiş ama sen işten ayrılmayı düşünüyorsun.


  • skr1292  (31.10.23 22:24:06) 
ben bastan yazardim. kotu yazilmis bir projeyi toparlamak daha zahmetli olabilir. yukarida bahsedildigi gibi firsat olarak gormeye calisin.


  • banach  (31.10.23 23:06:54) 
@herkes
Tam olarak hangi açıdan fırsat gördüğünüzü anlayamadım? Kendimi geliştiririm diye mi?

  • Gradient_tabanlı_mor  (31.10.23 23:24:17) 
@gradient
Proje bitik, yani dibi gormus. Senin mevzuyu daha da batirma olasiligin yok gibi.
Patronlar arkanda, ortam iyi. Adamlarin kaybedecek biseyi yok.
Kendini kanitlaman icin iyi firsat.
Adamlar citayi yere koymus, ustunden atla diyorlar. Sen hala ya ayagim takilirsa kafasindasin.
  • cooperr  (01.11.23 00:21:52 ~ 00:22:54) 
Daha ne olacak? 10 numara iş.

Adamlar rahat ortamı sağlamış, güzel maaş vermiş. Kötü projede "illa çalış, düzelt" te demiyorlar.

Otur, projeyi öğren. Sonra, yeni baştan yaz.


.
  • kartallar yuksek ucar  (01.11.23 08:49:08) 
Proje bitik bir dakika durma. CV ne bile yazma niye sorsunlar.


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.11.23 10:50:02) 
Projeyi de duysanız şok olursunuz ya. Herkesin telefonunda olan bir uygulama. Milyonlarca kullanıcısı var. Kim nasıl yazdıysa artık kullanıcı deneyimi süper arka plan berbat ötesi.


  • Gradient_tabanlı_mor  (01.11.23 13:10:49) 
o beğenmediğin çözümlerle, kodlarla adamlar o işleri kotarmışlar bunca zamandır, öyle yada böyle para kazanmışlar.

şimdi sen gaza gelip tek başına 3 ayda, 5 ayda orada bulunan beğenmediğin çözümlerin neden yapıldığını anlayıp optimize edip düzgün bir şeye çevirebilecek misin?

bu sırada o beğenmediğin yerlerdede yapılacak işler olacak.

bu tür işler tek başına değil ekip ile yapılır. eskiye ait bir tarihçe lazım neyin neden yapıldığı artık gerekli olup olmadığı, yeni tasarım dediğin şeyde eskisine nazaran ne kazandıracağı, bu kadar çalışma karşılığıında maliyetleri düşürebilecek misin? performansı artırabilecek misin? büyümeyi kolaylaştırabilecek misin?

haa tabii bu arada o beğenmediğin şey o kadar esnek bir şey ki şimdiye kadar orayı değşitir burayı düzelt diye diye tüm ihtiyaçlarını gidermişler, bir kullanım alışkanlıkları var, kullandıkları ekranlar araçlar var.
  • selam  (01.11.23 13:36:15 ~ 13:40:00) 
@selam, yani tek başıma çok daha güzelini yazarım. Yazamayacak olsam bundan rahatsızlık duyup değiştirmeye çalışmam zaten.
Kendime güveniyorum. 3 tane alaylı yazılımcı (outsource) mimari bile kurmadan yazmışlar.

  • Gradient_tabanlı_mor  (01.11.23 15:02:42) 
Eğer bahsettiğin proje maçkolik'se işin zor allah kolaylık versin. değilse yöneticin yüzde 100 arkandaysa ve ekibi büyütmeyi düşünüyorlarsa neden girilmesin, kariyer atılımları böyle yapılıyor. büyük proje alıyorsun sonuçlandırıyorsun ve daha tecrübeli hale geliyorsun.


  • montreal  (03.11.23 11:50:49) 
[]

Galaxy a34 vs xioami 12 pro

Aşağı yukarı aynı fiyattalar. Özellikleri de epey benziyor.

Anneme alacağım, fotoğraf selfi vs çekmeyi sever, sadece arama whatsapp ve sosyal medya için kullanır. Oyun vs oynamaz.

Hangisi? Veya daha iyi alternatif var mı ?

 
Hanımefendinin yazılımsal saçmalıklarla, cihaza yerleşik uygulamalarda dahi yer alan reklamlarla vs. uğraşmaması için lütfen Samsung Galaxy A34.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (29.09.23 11:47:43) 
xiaomiler kağıt üstünde iyi görünse de yazılımsal olarak samsunglar daha stabil +1


  • freebird5406_2  (29.09.23 11:49:16) 
Samsung giriş seviyesi telefonlar iyi değil. Kasma sorunu var. Xioami de iyi değil. Anne deyip geçmeyin. En az Samsung A53 alın. Altını almayın.


  • dissendium  (29.09.23 12:56:17) 
anne değilim ama a34 aldım ben yakın zamanda. son derece memnunum. bende ikisi arasında araştırma yapıp samsung'da karar kıldım.


  • saturn  (29.09.23 17:07:43) 
[]

AirPods mikrofonu Teams ile çalışmıyor

Bir sürü ayar karıştırmama rağmen teamste mikrofonum çalışmıyor.

AirPods 2 pro.
Win 11
Teams

Sorun ne anlamadım, kulaklık başka yerlerde çalışıyor

 
Desteklenmiyormuş AirPods.

Apple AirPods and AirPods Pro are not officially supported by Microsoft Teams. This means that they may not work perfectly with Teams and could potentially cause issues. Microsoft has a list of certified devices that are guaranteed to work well with Teams.

answers.microsoft.com
  • orient blue  (27.09.23 11:34:54) 
[]

İngilizce söylenenleri Türkçe hatırlıyorum

İngilizce konuşulanları veya dinlediklerimi daha sonra hatırladığımda İngilizce cümlelerle hatırlamıyorum, sadece anlatmak istediğini hatırlıyorum.
Hani Türkçe olunca cümleyi de hatırlarsın ya öyle olmuyor.

Bu sizde de var mı? Yoksa hala İngilizceyi içselleştirememişim anlamına mı geliyor?

 
benim de bir yazıyı ikinci kez okurken ya da bir videoyu ikinci kez izlerken "aa bu ingilizce miymiş?" dediğim olmuştu. beyin bir mesajı alınca bu mesajın aktarıldığı medyumu (ingilizce türkçe vs) unutuyor ve gerekli olan içeriği aklında tutuyor galiba.


  • kernelpanic  (25.09.23 23:35:59) 
Ben Ingilizce soyleneni Ingilizce, Fransizca soyleneni de Ingilizce hatirliyorum. Bazen duyuruda cevap yazarken Turkce yazim istedigim gibi olmadigina silip cevap yazmaktan vazgeciyorum. 20+ yil yurt disindan sonra ana dilim de degisiyor sanki.


  • thetruenorthstrongandfree  (26.09.23 02:40:57 ~ 02:42:16) 
ingilizce soyleneni turkce hatirliyorumu da gectim direkt turkce dinliyorum. mesela daha dinlerken adam nearly three million people diyor, ben direkt 3 milyon civari kisi seklinde beynimde cevirip oyle devam ediyorum.

bir istisna var, dizi/filmlerde bunu yapmiyorum ve sonrasinda da birebir ingilizce seklinde hatirliyorum soylenenleri.

buyuk ihtimalle dediginiz gibi icsellestirmemek ve buna sebep olan ingilizceyle yasamamaktandir.
  • gule gule  (26.09.23 03:16:48 ~ 03:17:54) 
[]

İş karşılaştırma

Selam arkadaşlar :) yine bir iş mevzusu ile karşınızdayım, bu kez kuzenimin iş teklifini karşılaştıracağız Developer olarak çalışıyor. 5 sene tecrübeli. Remote çalışmak istemiyor. Küçük bir şehirde Yalnız yaşadığı için remote tercih etmiyor, canı sıkılıyor.

Şu an çalıştığı yerin özellikleri;
-hibrit
-60k maaş
-proje kendi seviyesinin çok altında.
-en deneyimli eleman kendisi, kendini geliştiremiyor bu sebeple.
-rahatı çok iyi, ortam iyi
-2 aydır çalışıyor bu firmada

Teklif;
-remote
-80k maaş
- proje daha yeni teknoloji.
-kendinden daha tecrübeliler vardır diye tahmin ediyor emin değil
-proje iyi mi kötü mü bilmiyor
-çok sık iş değiştirdiği için cv kötü duracak

Hangisi?

 
remote 80k yapıştırsın.


  • false pretension  (21.09.23 19:30:41) 
cv manipüle edebilir. bazı iş yerlerini gizler veya süreyi uzatır. o sorun değil.

remote çalışsa bile coworking tarzı yerler var. uzaktan çalışan insanların olduğu yerler. oralara takılır bence.

yeni teknoloji her zaman iyidir.orayı da beğenmezse başka yere geçer. görüşmede zaten proje vs görebilir de veya linkedindne developerlere tek tek yazıp sorabilir
  • ShadowOfMoon  (21.09.23 19:43:10) 
abi remote 80k aklı varsa yapıştırsın bence az para değil 20 bin 2 asgari ücret eder.


  • sizofren06  (22.09.23 12:13:34) 
[]

Gerçekte ne istediğime karar veremiyorum.

Remote çalışmaktan çok sıkılıp hibrit işe geçtim. Haftada 2-3 gün ofis.
Bir sürü güzel remote teklifi reddettim bunun için. Şimdi de trafik ve sabah erken kalkmak zor geldi. Bugün ilk iş günüm.

Derdim ne tam olarak? Zamanla alışır mıyım?

 
Benzer bir soru daha vardı bir kaç hafta önce. Konfor alanınızdan çıktığınız için bir süre sorun yaşamanız normal, en az 1-2 ay verin kendinize alışmak için.


  • elvan abeyiylegezse  (11.09.23 17:57:43) 
Rahatlığa alışmışsın o yüzden zor geliyor ama bence bu sistemde devam et. Erken kalkmaya özellikle alışmakta fayda var


  • bebegim sende kimsinn  (11.09.23 19:50:16) 
gradient'çim şimdi

bende full remote çalışıyorum 3 aydır,
1 sene de hybrid çalıştım haftada 1 gün ofis'ti,
bir de haftada 3 gün ofis çalıştım.

gördüm ki en güzeli haftada bir ofis'ti. çünkü sosyallik iyi geliyor, arada bi yere gitmek iyi oluyor. ama şunu da söylemeliyim, şu an full remote çalışıyorum ve bir yazlık beldeden çalıştım tüm yaz, iki mail attım yüzdüm, iki mail attım yürüdüm, gün batımına anında kavuştum işten çıkar çıkmaz. bu şekilde bi imkan yaratınca şehirde olmak gerçekten anlamsız geliyor insana.

3 gün ofise gitme konusuna gelirsek, bunun metrobüsü var, dışarıda pahalı ama vasat yemekler yemek zorundalığı var vs vs. ha bir de erkenden uyan, yollara düş, yağmur çamuru soğuğu var.

2 ay içinde alışırsınız duruma ama full remote işin de çok güzel bi özgürlüğü var, mesai saatinde bir yerlere gidebilme durumu çok güzel mesela.
  • picassoishere  (11.09.23 19:53:16) 
[]

İş hayatında etik konuları

Bir firma ile anlaştım ve istifa verdim 1 aylık ihbar süresindeyim. Firma beni 2 haftadır bekliyor. Pozisyon 12 kişilik ekibe takım liderliği.
Başka bir firma var daha önce birlikte çalıştık. Oradan da ille bize gel diyorlar. Diğer firmaya söz verdim diyorum. iş hayatında söz vermek diye bir şey yok diyorlar. Pozisyon mobil yazılım direktörlüğü burda altımda 35 kişi olacak. Maaş ne kadar istersen veririz onları konuşuruz dediler.

Bence şerefsizlik olur. O yüzden dedim ki diğer tarafa başlayayım beğenmezsem size geleyim. Bu sefer de onlar beklentiye girdi. Kimseye ayıp olmasın derken ben strese giriyorum. Sizce makul yolu nedir?

 
Begenmezsel size geleyim kısmı bana göre daha etik olmayani.
Yapmaniz gereken şey başlamak istediginiz ise baslamak. Su an etik olmayan bir durum yok, sözleşme imzaladığıniz sürece. Şirket size yatırım falan da yapmadi yani.

Sirket sizi 3 ay sonra hatirlamaz bile. Bu arada bende su an tam tersi var; adaya tamam dedik, kontrat yolllayacagiz, ise alimiar dondu ocaga kadar. Haliyle ise alamiyoruz. Bunun yapıldığı ortamda tam tersi de yapilabilir.
  • logisticsmanager  (23.08.23 20:52:33) 
"şerefsizlik" abarti ve dramatik bir tabir. is hayatinda fikir degistirmek falan cok normal. Etik olmayacak sey, atiyorum bir firma icin calisiyor olman gereken 9-6 diliminde baska firmaya is yapmak, veri calmak, cart curt. Anlattigin sey etiklik bir sey degil.

O 12 kisilik takimin oldugu firma da baska lider bulur kisa sure icinde.
  • hot potato  (23.08.23 20:58:24) 
Hayır şerefsizlik olmaz.

Bakın basitçe "ne için çalışıyorum", "ne için seviyorum", "ne için arkadaşım" sorularına verilen cevaplar farklıdır. En temelinde iyi bir gelecek ve kazanç oluşturmak için çalışıyoruz. En iyi geleceği ve kazancı size kim sağlıyorsa orda olursunuz. İş ilişkisinde gönül bağı olmaz. Eğer anlaştığınız şirket rakip şirkete "eleman kaptırıyorsa" ki burada eleman siz oluyorsunuz bu onların sorunudur. Piyasa şartlarına uyum sağlamaları gerekir.

Bu temelde sizin için faydalı olduğu kadar ülke ve sizinle aynı mesleği yapanlar için de sağlıklı olan durum. Siz daha iyi şartları olan işe geçerek kendinize doğrudan fayda sağlarken, meslektaşlarınıza ve rekabeti koruyarak ülkeye de dolaylı yoldan fayda sağlamış oluyorsunuz.

Yani dediğinizin tam tersi olarak etik olan daha iyi teklif veren yere geçmeniz.
  • akhenaten  (23.08.23 21:08:39 ~ 21:13:17) 
iş hayatında ayıp olmasın diye iş yapılmaz. en iyi maaşı veren ve şartları sağlayanla çalışılır. denildiği gibi, şirket sizi birkaç ay sonra unutur bile. en iyi maaşı ve konumu Vaad eden, en köklü şirkete he deyiniz.

şimdiye kadar şirketleri ve oralarda çalışanları düşünüp attığım bazı adımlara pişmanım. önemli olan kendi kariyeriniz. elbette söz verip tutmamak etik değil, ama Ülker'de çalışmak yerine öztosunlar gıda'da çalışmayı etik değerlere uydurmayın.
hakkınızda hayırlısı olsun. sevgiler.
  • lovemyself  (23.08.23 21:11:31) 
ben iş hayatında etiğe, ayıba falan inanmıyorum (çok ender rastlanan bir patrona rastlamadığınız sürece).

o patron ki sen zaten onu zengin etmek için çalışıyorsun. o patron ki sana verebileceği minimum maaşı vermeye çalışıyor. o patron ki yarın bir gün %10 hedefi yerine %6 büyüdüğü için gözünün yaşına bakmadan seni işten çıkaracak.

sizi hiç umursamayan ve sömürmeye çalışan insanları sizin bu kadar umursamanız hiç uygun değil.
  • ahm1  (23.08.23 21:12:10) 
@hot potato, ya tüm arkadaşlarım bunun çok ahlajsızlık olduğunu söylüyor. Bunun tam tersi de ahlaksızlık tabi ki.
Bence de sözünde durmak insanın karakteriyle alakalı.

Bu arada diğer şirket beni 3 ay sonra unutmaz. Bu firma da beni böyle çağırmıştı 2 sene sonra geleyim mi dedim gel demişlerdi o gün başlamıştım hemen. İşime güvendiğim için o konuda rahatım.
  • Gradient_tabanlı_mor  (23.08.23 21:14:06) 
Para için tereyağı gibi erimemek güzel. Her şey para değil. Prensip sahibi olmak şart.

"O yüzden dedim ki diğer tarafa başlayayım beğenmezsem size geleyim."
En uygun cevapta bu zaten.
Verilen sözden caymak uygun değil.

Kendim internetten satışa koyduğum bir ürün için daha fazla fiyat verene bile bakmadım. Bir önceki talip olana sattım.
Ev sahibi olsam parası fazla olanı değil, dürüst olan kiracı ararım kendime. Özellikle bu zamanda.
  • diyecevaplandı  (23.08.23 21:31:51) 
'ne istersen veririz, konuşuruz' ifadesi fazla muğlak gibi. aklınız orada kaldıysa ücreti ve hatta 1-2 yıllık zammı açıkça konuşun, kıvırırlarsa içiniz rahat eder. yoksa an itibariyle bu ikisinden birinde başlamanızın etik olmayan yanı yok bence


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (24.08.23 06:53:39) 
İş hayatını bu kadar ciddiye alma, "söz namustur, şerefsizlik olur" gibi yaklaşımlara girme. :D İş hayatının ayıbı olmaz, profesyonellik esastır. Para karşılığı zamanımızı, emeğimizi, hayatımızı veriyoruz. Tabi ki en iyi imkanı neresi sağlarsa orada çalışacağız.

Yeri gelir O 2 haftadır bekleyen firma yarın sorunlar çıkmaya başladığında seni öyle bir işten çıkarır ki eşyanı toplamaya fırsatın olmaz.

Bence yazılım direktörlüğü pozisyonu veren şirketle açık açık konuş ki konuşmuşsun ama hatalı bir konuşma şekli olmuş. Farklı bir firmadan teklif aldığını, istifa ettiğini ve ihbar sürecine girdiğini, kendilerinin bir teklifi varsa resmi ve yazılı olarak yapmalarını talep et. Resmi tekliften sonra oraya geçip geçmemeyi değerlendir. Süreç böyle olmalı.

Kendi personeline de bu şekilde davranma derim. Yani isteyen istediği yerde çalışır, ülke şartları malum. X teklifi kabul edip sonra Y firmasına geçmek şerefsizlik olmuyor. "Yazılım Direktörü" noktasına gelmiş biri olarak daha profesyonel olmanı tavsiye ederim.

Bir de "maaş ne kadar istersen veririz" ifadesi çok yuvarlak ve saçma bir cümle. Yeri geldiğinde 3-5 bin'in hesabını tüm kurumlar yapar. "Somut ve yazılı bir teklifle bana gelin bu cümleyle hareket edemem demen lazım".
  • Lethe  (24.08.23 09:47:53 ~ 09:53:44) 
@lethe, resmî teklif kabule dayalı yapılır. Kabul etmedim ki resmî teklif yapın diyeyim:)


  • Gradient_tabanlı_mor  (25.08.23 11:03:20) 
[]

Çok sık iş değiştirmek

Senede bir hatta 8 9 ayda iş değiştirmeye ikcılar nasıl bakıyor? Yazılım sektörü özelinde merak ediyorum.

İş deneyimlerim şöyle: 2 yıl 2 ay + 1 yıl 9 ay + 9 ay. Görüldüğü üzere bir işte sabit kalma sürem gittikçe azalıyor. Bu işi de beğenmezsem 6 ay sonra ayrılmak istersem çok mu kötü olur cv için. Sırf cv kötü olmasın diye 1 2 sene sabır mı etmek gerekiyor?

Hepsinde de iyi fırsat çıktığı için ve gerçekten değişiklik şart olduğu için çıktım.

 
developer teknik tarafta görüşme yapıyoruz, bize böyle cvler geldiği zaman görüşmeden eliyoruz.


  • nuisance  (14.08.23 15:14:19) 
çok sık değil hocam. devam et doğru yoldasın. her iş değişiminde maaşını arttırıyorsan hiç sorun yok. aynı yerde kalsan maaşın 2-3 kat az olacak. varsın ik'lardan bazıları elesin seni. babasının hayrına çalışmıyorsun kimsenin. cebine girene bakacaksın


  • mhmtt  (14.08.23 16:04:07) 
+ çok sık iş değiştirmede bir süre piyasadan yüksek maaş alınır doğrudur, fakat orta vadede birbirine yakınsar maaşlar.


  • nuisance  (14.08.23 16:49:09) 
evet genel olarak hoş bir görüntü değil ancak eskiden çok takıyorlardı da artık 3 ayda iş değiştiriyor insanlar. enflasyon malum yani değiştirmeyip napacaksın az para veriyorsa şirket. iyi bir yazılımcıysan bunu dert etmeyen yerlerle görüş. ben şu enflasyon ortamında artık bunu dert edenlere sinir oluyorum lafı bile edilmemeli.


  • camene87  (14.08.23 17:56:33) 
abd teknoloji sektorunde calisiyorum.

2 yil normal ama senede bir baska yere ziplayan adami ben alip yatirim yapmak istemem. sana tam isi ogretecegim sonra ayrilacaksin, ben de tekrar eleman arayacagim diye dusunurum.
  • antikadimag  (15.08.23 00:49:51) 
Neden sıklıkla iş değiştiriyorsunuz sorusuna tatmin edici cevaplar vermen gerekiyor.
Tatmin edici cevap da durumuna ve işe göre değişir.

  • burfak  (15.08.23 09:33:47) 
@antikadimag, iş öğrenme denilen şey juniorlar için geçerli bence. Benim bir projede task almaya başlamam 1 hafta.


  • Gradient_tabanlı_mor  (15.08.23 22:39:22) 
[]

Karadeniz gezisi için turla gitmek mantıklı mı?

Kendimiz arabaya atlayıp gitsek yaylaya çıkma vs konularında sıkıntı olur mu?

Tecrübesi olanlar yazabilir mi ya çok kararsız kaldık.

Ankara çıkışlı olacak. 1 haftalık gezi.

 
çok ayrıntı bir yaylaya çıkmayacaksanız yollar epey asfalt ya da ona yakın oldu artık. youtub da ayder yaylası hemşin vs videoları var. tura bulaşmayın bence, özgür olursunuz. gidilecek yerleri de yöre halkına sorun tur şirketlerinden ziyade. onlar sizi illa ki anlaşmalı oldukları yerlerde gezdirir yedirirler.
giresun eynesil arası bir yerdeyim. buraya göre güzel bir otelde çalışıyorum. konaklama için yardımcı olurum. ayrıca sis dağı bulunduğum yere 1 saat mesafede.orda da konaklama bulabilirrim sanırım.

  • dorian greyfurt  (13.08.23 10:06:49) 
Karadenizli olarak söylüyorum, bence iyi bir tur daha mantıklı.
Hem sosyallik hem yer bulma ile uğraşmamak için.
Gerektiğinde rehberlik hizmetleri ve. Organize bir şekilde olur.
1 hafta da uzun bir süre bence. Benim için olsa 2 ay kalmak isterim:) o ayrı ama dışarıdan gelen birisi için, gezip göreyim diyen için 1 hafta sıkıcı olabilir.
Ne yazık ki tur ismi veremiyorum, bilmiyorum.
  • kisa  (13.08.23 10:23:20) 
@kisa, Trabzon, rize, Manastır, Batum filan hepsi dahil olacak şekilde 1 hafta çok mu cidden?


  • Gradient_tabanlı_mor  (13.08.23 11:24:02) 
biz bundan 18 sene önce 10 günde çorum, tokat, amasya, bayburt, kastamonu vs dahil artvinden zonguldak'a tüm karadenizi gezdiğimiz tura katılmıştık. Bizimki de biraz koştur koşturdu ve bazı yerler tam yetişmedi ama sadece doğu karadeniz için bir hafta çok gelebilir. Ama gezen kişiye de bağlı tabii.

Ben de tur öneriyorum ya, karadeniz öyle tek gezeyim de özgür olayım diyerek gezilecek bi yer değil pek. Gezilecek yerler az çok belli zaten. Hani tur A yaylasına götürüyordur siz B yaylasını merak ediyorsunuzdur olabilir en fazla ama en turistik yaylalar da az çok belli. Tek başınıza konaklama, ulaşım vs ayarlamanıza değmez. Bi de karadenizde yağış olur, heyelan olur yol kapanır vs tek başına yol yaparken bunlarla uğraşmak daha zor.
  • nundu  (13.08.23 11:57:23) 
kesinlikle tur. turla daha çok yer görürsünüz. zaman kaybetmezsiniz.


  • oyokbuyoknevar  (13.08.23 12:01:37) 
Gömü tur öneririm. Ben başka turlarına katılmıştım baya iyiydi.


  • Take it away honey  (13.08.23 19:46:24) 
[]

Pilates işe yarıyor mu? (Reformer)

Arkadaşlarım uzun zamandır gidiyor ve bana da ısrar ediyorlar. Ama ne işe yaradığını hala anlamadım. Galiba sadece çok esnek hissetmeye yarıyor. Çünkü arkadaşlarım herhangi bir kilo verme belirtisi göstermiyor.
Sırf sosyallik olsun diye gideceğim zaten ama motivasyon için de bir sebep lazım.

Giden var mı? Etkisi nasıl oldu?

 
Güzel, şekilli bir vücut istiyorsanız beklentinizi minimumda tutun. Sosyalleşmek için güzel ama.


  • ruhen hastayim ben  (07.08.23 17:35:27) 
ise yariyor mu derken, tek olcut duz kilo vermek ise hayir ise yaramaz.

agirlik calismak gibi iste, en buyuk faydasi guclenmek.
  • hot potato  (07.08.23 18:05:40 ~ 18:05:54) 
pilates duruş ve omurga ağrılarına iyi geliyor. bel omuz kol vs. o tarz bi güçlendirme yönü var ve kolay yapılabilen bi spor. alıştırarak artırıyorsun ve nispeten eğlenceli benim gözümde. bırakınca bel boyun ağrılarıma geri döndüm


  • mess  (07.08.23 18:32:19) 
pilates kilo verdirmez.

-Pilates kasları güçlendirir.
-Kaslar güçlenince iskeleti toparlar. Duruşunuz düzelir.
-Kaslar uzar. Bu da hatların daha iyi görünmesini sağlar.
-Kaslar güçlendiği için dolaylı olarak yağ yakımı sağlar çünkü kaslı vücut daha hızlı yağ yakar.
-İlerki yaşlarda eklem ağrıları, duruş bozuklukları gibi sorunları önlemek için iyidir.
  • anten  (07.08.23 19:12:56) 
[]

avrupaya taşınma, çalışma hakkında

Selamlar. 31 yaşındayım, bilgisayar mühendisiyim. Teknik bilgime güveniyorum. Senior olarak çalışıyorum şu an.

Şimdiye kadar Avrupa’da çalışma başvurusunda bulunmaya cesaret edemedim. Üç beş yer bana ulaştı buna dünya devi şirketler de dahil. Ama ben İngilizcemden dolayı cesaret edemedim. Konuşuyorum ama mükemmel olamadığım için çok stres ve anksiyete yaşıyorum.

Şimdi denemek istiyorum bu sefer de acaba Avrupadaki firmalar daha genç yaşta insanları mı alır diye kaygılanıyorum. Yaşım geçmiş gibi hissediyorum.

Bu konuda bilginiz var mı? Ona göre bu konuya asılacağım.

 
Bilgisayar mühendisleri altın çağını yaşıyor. Giden zaten gitti. Gitmediğin her gün kayıp. Bir daha bu şans gelmez. Yaşla ilgisi yok. Sanki senden büyükler gitmiyor mu. Bu işi yıllardır yapan insanlar var.


  • dissendium  (03.08.23 10:41:19) 
sadece dil tarafi icin yorum yapabilirim, bilgisayar muhendisligi sektoru ve yas durumlarinin etkisini falan bilmiyorum.

6-7 sene kadar once ilk olarak is icin geldigimde, dil seviyem epey kisitliydi. Zaman icersinde ki bu cok da ahim sahim sureler degil 6 ay ve sonrasi icin cok ciddi ilerleme kaydettigimi farketmistim, tabii bunun icin caba icersinde olmak ve surekli insanlarla bir arada olmak gerekiyor haliyle.

Stres yasadiginiz mukemmel olma kismi icin sunu soyleyebilirim. Denetim isleriyle vs ugrastigimdan cok fazla ingiliz, iskoc denk geliyordu ve bayaa sitcom tadinda falan konusmalar oluyor. Elbette yapilan isle ilgili literature de hakim olmak lazim ama o insanlarin dusundugu olcude bir konusma farkliliginin olmadigini zaman icersinde anliyorsunuz. Aksan vs gibi sonradan degistirmenin gorece zor oldugu kisimlari es geciyorum yalniz. Isinizde iyiyseniz ve soylediginize gore size ulasan buyuk sirketler de olmus ilaveten dil konusunda da hic de kotu durumda degilsiniz. Eee siz gitmiyeceksiniz de kim gidecek allah askina.

Kolay gelsin.
  • tsubasa  (03.08.23 10:43:49 ~ 10:44:07) 
yaş çok uygun, avrupaları şirketler jr istemiyor. tecrübeli 30-35 en iyi dönem.


  • nuisance  (03.08.23 10:44:33) 
dün arkadaşı Haydarpaşa numune acile götürdük 3 hemşireden 2si türkçe bilmiyordu
sen de ingilizceyi dert ediyosun..bas git kardeşim ben de WAT ile amerikaya gittiğimde lid ne demek bilmiyorum şef göstere göstere öğretti. sıkıntı olmaz.

  • KidLazer  (03.08.23 12:23:32) 
31 yas cok gec degil. ingilizce meselesi asilmayacak mesele degil, zaten bircok kisi super inglizceyle gelmiyor. inglizceyi ilerletmenin en iyi yolu ingilizce konusmak zorunda kalmak, bu sayede birkac ay icinde ilerleme kaydetmis olursun. meslek acisindan avrupaya gitmek icin en iyi zaman ama son 1 yildir, amerika faiz politikasinin degismesi nedeniyle, avrupada sirketlerde kuculmeler var. o nedenle eskiye nazaran is secenekleri daha az ama yine de kotu sayilmaz.


  • emrahday  (03.08.23 13:04:25 ~ 13:04:45) 
31 yas cok genc, sizin yasinizda avrupa'da insanlar 1 yil izin alip gezmeyi birakin, yeni okullar okuyorlar. Turkiye'de kaldikca ve o ortama maruz kaldikca insan kendini yasli hissediyor.
Ayrica Almanlarla calisiyorum, sizin yariniz kadar ingilizce bilmeyen insanlar yurtdisinda sirketlerimizi yonetiyorlar bir de Iskocyali'nin Ingiliz'in aksanini anlamiyoruz diye sikayet ediyorlar. Imkaniniz ve isteginiz varsa durmaniz gereksiz.

  • kassiopeia  (03.08.23 13:08:49) 
33'te geldik. Cambly al 5 gün orada ietls konuları var iyi bir hoca bul 1 ayda konuşma çekingenliğini atarsın. Almanya için yaşın sıkıntı değil tecrüben olması önemli. İki farklı durum var, hintli ve ukrayna rus insan kaynaklarından geçmen mümkün değil. Bunlarda ret alırsan kafaya takma. Yerlisi adam seçmiyor ama bu arkadaşlar bizimkiler gibi.
Almanya için dip not: Burda yaşamak çok sıkıcı yeni gelenler için. Şimdiden daha soft bir yere geçmeye çalışıyoruz. Güzel hayatın varsa zorlanabilirsin

Başarılar
  • abi bi dizi buldum on numara  (03.08.23 14:30:46 ~ 14:35:22) 
[]

İsimsiz doğum günü hediyesi

Evime çiçek sepetinden bir hediye geldi. Üstünde sadece doğum günün kutlu olsun yazıyor. Alıcı ismi filan doğru, bana gelmiş ve zaten doğum günüme 3 gün var.

Ama isim yok. Bana hediye verebilecek herkes çoktan hediyesini verdi. Evimin adresini bilen ve hediye yollayacak kimse yok. Yine de bana hediye alma ihtimali düşük olan tanıdıklara “bunu sen mi gönderdin” diye sormak ayıp olur dimi? Sanki onlardan hediye bekliyormuşum gibi olacak.

Ama kim gönderdiyse şu an teşekkür beklediği için üzülüyor olabilir. Nerden öğrenebilirim bunu ya? Çiçek sepeti isim verir mi?

 
Müşteri hizmetlerini aradığınızda söylüyorlar göndericinin kim olduğunu.


  • irene  (27.07.23 19:46:58) 
@irene, vermiyor çiçek sepeti. Sordum.


  • Gradient_tabanlı_mor  (27.07.23 20:05:19) 
ben olsam çiçeği hikaye atıp "bu isimsiz güzel kalpli insan kim acaba <3 <3 <3" diye yazardım

ya da şimdi kim çıkacağı belli olmaz "bu isimsiz gizemli arkadaş kim acaba (0.0)" da olur :D
  • ananiyimioguz  (27.07.23 20:08:39 ~ 20:09:46) 
@ananiyimioguz, ya böyle bir şey yapsam evli barklı kadına isimsiz hediye geliyor diye yanlış anlaşılır o yüzden pek de duyurmamaya çalışıyorum


  • Gradient_tabanlı_mor  (27.07.23 21:00:36) 
Valla çiçek sepeti vermiyorsa ben yine hikayeden şaka yollu yürüme seçeneğini kullanırdım aklıma başka bir şey gelmiyor

" eğer birisi yuvamı yıkmak istemiyorsa isim yazmayı unutmuş [eliyle ağzını kapatarak gülen surat] " diye şakaya vurulabilir. veya " kim bu hediyesinde ismini yazmayı unutan arkadaşlar, yuvamı mı yıkacaksınız :D "

denilebilir sonuçta sıkıntılı bir durum olacağını düşünen bir insan bunu böyle paylaşmaz. ama her halükarda laf gelir dersen bilemem..

Bunun dışında bulmak zor gibi sessiz kalmaktan başka yapacak bişey yok kendisi yoklar zaten yakın arkadaşsa.
  • ananiyimioguz  (27.07.23 21:10:33 ~ 21:11:11) 
[]

Diyetisyen yanlış mı diyet veriyor?

10 gün önce diyete başladım. Diyet listem epey sıkıydı her şeyi tartarak yedim ve tam uydum diyete. Ama spor yapamadım. Spor da yapmalıydım diyetisyen öyle söylemişti.

Bugün tekrar gittiğimde 3 kilo vermişim ama yağ azalmamış. Hatta karın bölgesinde artmış. Metabolik yaşım 1 yaş yükselmiş. Metabolizma hızım düşmüş.

Aslında liste gayet sağlıklı gibiydi hep protein sebze vs yedim. Diyetisyen normal, ödem vardır vs dedi ama pek inanmadım.

Sizce devam etmeli miyim buna? Niye diyet yapınca metabolizma hızım düşüyor ya?

edit: aslında karnım dışında her yerden yağ kaybetmişim az az da olsa. ama karnımda artmış görünüyor.
diyetisyen dedi ki adet döneminde olduğun içindir veya ödemdir. (karnımdan ameliyat geçirmiştim ve ödem oluyor bazen bu yüzden)

 
Metabolizma hızı dediği şey vücudun sahip olduğu kütle (yağ/kas) karşısında harcadığı enerji miktarıdır, kütle azaldıkça metabolizma hızı da azalır, misal 200 kiloluk bir insanın metabolizma hızı da 7000 kalori falandır, metabolizma hızının bir anlamı yok yani, ona göre sadece aldığın kalorileri ayarlarsın diyette. Onun dışında diyette spor yaparsan kalori harcarsın kalori harcayınca karnın acıkır karnın acıkınca yemek yersin, o zaman da diyet kontrolün bazen yoldan çıkar, diyetisyenler de bunu istemez o nedenle spor yaptırmazlar. Ayrıca 3 kilo kaybedip yağ oranın düşmemişse muhtemelen su ve kas kaybetmişsindir. Yani başarısız bir süreç olmuş senin için. Direnç çalışması olmadan yapılan tüm diyetler genelde böyle sonuçlanır. Geçmiş olsun.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (31.05.23 15:00:18) 
O yag/kas falan olcen zamazingolarin alayi yalan. Metabolizma hesabi da temelde varsayimsal bir hesap. Yani bunun yontemleri var ama averaj bir diyetisyenin yontemleri degil bunlar.

Her kilo alisinizda ve verisinizde hem yag hem lean body mass dedigimiz kas, doku, vb. kaybi yasarsiniz. Bunun aksi mumkun degildir. yani aslinda 3 kg verdim ama yag azalmamis denen sey mumkun degil. Ayni sekilde 4 kg aldim sadece kas da mumkun degildir.

Kilo vermek ve yag yakmak birbirine bagli ama ayni anlama gelen kavramlar degiller. Cunku yag yuzde ile hesap edilmesi gereken bir seyken, kilo vermek ve almak meselesi tamamen tartida gorunen rakamdan ibaret. 10 gunde 3kg kaybetmek demek, karbonhidrat miktari azaldigi icin yasadiginiz muazzam su kaybinin yaninda belki bir miktar da gercek kutle kaybi demektir. Spor yapip/yapmamanizin bu konuyla ilgisi direkt yok. "Spor yapmak" diye bir tanim da yok aslinda, daha spesifik olmak lazim. Amaca yonelik ne yapilacagina karar verirken yoksa random sporun pek bir anlami yok.

Metabolizma hizinizin o aletlerin hesaplamasiyla dusuk cikmasinin bir anlami yok, ancak kg kaybi ile bazal metabolizma duser. Cunku en basit anlatimla vucudun beslemesi gereken sey azalir. Ancak bu yine diyetinizde yada yasamanizda bir sey degistirmek icin ana sebep degildir.

Bu konularin hic biri boyle siyah beyaz konular degildirler. Sonuc olarak diyetisyene gitmeye devam ediniz. Cunku anlatilacak ogrenilecek seyler cok. Profesyonel yardim iyidir. Ama elbette her meslegin iyisi/kotusu var.
  • wallcan  (31.05.23 15:11:21 ~ 15:12:40) 
Bu yağı, yağın nereden gittiğini falan ölçen cihazla öyle 10 günlük farkı 3 kilonun detayını falan ölçebilecek hassasiyette cihazlar değiller. Biraz fazla ya da az su içtiysen, biraz fazla/az terlediysen Birinde sandalet, birinde kışlık bot giyerek ölçüme gittiysen o kadar fark çıkaracaktır.

Burada yanlış olan, Diyetisyenin seni motive etmede yetersiz kalması.

Hiç moralini bozmadan aynı şekilde devam et. Bir aylık süreçte ciddi bir sonuç alacaksın.
Ama sporunu da ihmal etme.
  • Mirket  (31.05.23 15:18:04) 
[]

Sıfır araç nasıl bulabilirim?

Yakın zamanda alabilen var mı?

Listeye yazılıyoruz ama arayacaklarını sanmıyorum. Cidden 3 5 ay bekleyince sıra geliyor mu?


 
sıra geliyor. ancak süreç uzuyor, sırada genelde galericiler oluyor onlarda ekstra para istiyor. sıra arkadaşıma geldi ancak sürekli bayiye gidip alacağını hissettirmen lazım.


  • mikahakkinen  (30.05.23 08:56:32) 
psa grubunda bulunuyor. opele bakın özellikle.


  • jelly bear  (30.05.23 09:16:06) 
Bir sürü bayii aradım. Hepsi de 1 seneden önce gelmez diyor :(
Opel de aynı şekilde.

  • Gradient_tabanlı_mor  (30.05.23 12:23:18) 
aramayla olmaz. gitcen bayiye.


  • mikahakkinen  (30.05.23 15:22:01) 
Peugeot 2008 için Haziran sonu gelir demişlerdi bize aynı galeride citroen de sıraya yazıyordu ama o tam belli değildi biz almadık çünkü liste fiyatı 1050000 olan araç 1400000 küsüre çıkıyordu şusuyla busuyla... resmen dolandırıcılık.


  • Angelismeee  (30.05.23 16:06:15 ~ 16:06:50) 
volvo'da sıra hızlı. audi'de araya adam sokuyorlar, satıcılara para yedircen. öyle alan tanıdıklarım var. kredisi çıkmayan, iptal eden olyor. hemen seni arıyorlar.


  • bir ileti paylastim  (30.05.23 19:11:01) 
[]

Hakim ve savcı maaşı

Net olarak kaçtır bilen var mi?




 
15ila 50 arasında değişiyor


  • melodi  (23.04.23 13:58:44) 
@melodi neye göre değişiyor?

10 senelik savcı hakim kaç alıyor mesela öyle sorayım.
  • Gradient_tabanlı_mor  (23.04.23 13:59:29) 
yeni başlayanlar ortalama 15den başlıyor yargıtay vs 50küsur alıyor. 10 senelik tahminen 1.sınıf olmuştur (herşey normalinde ilerlediyse) 40 falan


  • melodi  (23.04.23 14:01:30) 
15 eski tarifedir ya. Benim maaşlarla ilgili 6-7 sene önce hatırladığım para 15 falan. Halihazırdaki maaşlarla ilgili hiç bilgim yok ama şu an 15’e bu yükün altında iş yapacak hakim savcı yoktur diye düşünüyorum. Belki stajyerlere akademideyken falan verilen paradır o


  • vedatchilipeppers  (23.04.23 14:57:46) 
www.memurlar.net

30-50 arası alıyor.
  • infernalcadre  (23.04.23 15:04:23) 
hiç bir hakim-savcı 15'ten falan başlamıyor. 4 yıllık mezun hakim 30 küsürden başlıyor. savcılar 40'tan başlıyor. ikisinde de dediğin gibi 10 yıllıklara falan bakarsak 45-50bin alıyorlar çoğu


  • avatar is back  (23.04.23 18:09:53) 
@avatarrisback 4 yıllık mezun hakim ne demek:) bu kadar net konuşmanızı neye yormalıyız merak ettim. hakim savcı maaşları aynıdır hakim şu kadar savcı bu kadar diye bi ayrım yok mevzu kıdem. 5 yıllık kıdemi olan bir hakim şuanda 35bin tl alıyor 4 yıllık olanda 30bin.

yargıtay ve diğer yüksek yargıdakiler şuanda en son yapılacak zamlarla 55-60binlere gelecekler normal hakim savcılara zam yok.
  • melodi  (23.04.23 18:49:25 ~ 18:53:05) 
Yeni hakim savcı yardımcılığı 25 bin başlıyor. Yeni hakim 30-35 alıyordur


  • Hallegadola  (23.04.23 21:31:05) 
10 senelik hakim savcının maaşı 40 falandır


  • Hallegadola  (23.04.23 21:32:05) 
[]

Ele yapışmayan hamur

Nasıl yapılır?

Tarifleri birebir yapmama rağmen her seferinde ele yapışan bir hamur elde ediyorum. Tadında bir sorun yok ama şekil vermek çok zor oluyor. Bosch hamur yoğurma makinesi kullanıyorum. Çok yapışkan oldu diye tariften ekstra un da katıyorum ama olmuyor.

Nerde yanlış yapıyorum?

 
Un ve su miktarında ben hiç ölçüyle yapmadım ama yeterli olduğuna inanıyorsam iyi yoğurunca hamur eli bırakıyor. Bence sırrı iyi yoğurmakta.


  • Amaranta ursula  (16.04.23 22:06:03) 
Bazi hamur ele yapisir, yapismasi da gerekir. Mesela ekmek hamuru gibi. Icine koyduklariniza bagli bu.

Tarifle alakali biraz da. Tarifi gormem lazim sizin hamurunuzun neden elinize yapistigini yorumlamam icin
  • balpolen  (16.04.23 23:21:48) 
@balpolen, yakın zamanda pizza ve poğaça için aşağıdaki tarifleri denedim mesela. İkisi de yapıştı.

yemek.com

yemek.com
  • Gradient_tabanlı_mor  (16.04.23 23:29:45) 
zeytinyağı ekleyince yapışmıyor ama pişerken hedefe götürmeyebilir


  • bir soru sorcam  (17.04.23 00:30:15) 
Hamurun ele yapışmaması elden kayıp gitmesi değil. Elin balçık gibi olmaması lazım. Duruma göre biraz daha un eklemek ya da yoğurmaya devam etmek sorunu çözecektir.


  • nawar  (17.04.23 01:26:59) 
Galiba az yoğuruyorum. Genelde 5 6 dakika maksimum yoğururum. Bu az geliyor sanırım.


  • Gradient_tabanlı_mor  (17.04.23 01:51:44) 
Daha fazla yoğurun.
Hamuru şekillendirmeye çalışmadan önce on dakika dinlendirin.
Avucunuza birazcık zeytinyağı döküp krem sürer gibi yayın, sonra şekillendirmeye girişin.

Yapışmasın diye son aşamada fazladan un eklememenizi öneririm, kıvamı çok sulu gibiyse hamur yoğrulurken ilk 4-5 dakikada ekleyin, sonrasında bırakın. Yoğurduğunuz hamurdaki gluten gevşemişken tekrar un ekleyince hamurun dokusunu bozuyorsunuz, bu sefer daha da fazla yoğurmanız gerekecek ya da pişince çıkan sonucu etkileyecek kadar un eklemiş olacaksınız, yumuşacık ekmek hamuru yerine makarna hamurundan hallice bir hamurla uğraşacaksınız.
  • kobuzchu kiz  (17.04.23 07:55:39) 
[]

Anne babamı Doktora gitmeye ikna edemiyorum

Şimdi bizimkiler 55+, doktora yapmış, 2şer üniversite bitirmiş kendi çapında gayet bilinçli ve akıllı insanlar. İkisinin de kontrole gitmesi gerekiyor. Özellikle annemin kronik kalp hastalığı var. Ömür boyu ilaç kullanmak zorunda. Bunun için doktora gitmesi gerek. 2 senede bir anca gidiyor zorla. Hele ki belli bir yaş üstüne meme kanseri, smear testi vs gidilmesi lazım bunlar için asla ikna olmuyor.

Bu konu açılınca ikisi de savunmaya geçiyor. hastalık arıyorsun, hastalık hastası oldun, takıntı yapıyorsun, olmayan hastalığın kaygısını yaşarsan zaten hasta olursun vs…

Sizin ebeveynler gidiyor mu doktora? Nasıl ikna edeceğimi bilmiyorum ve zaten ağır anksiyete hastasıyım ne olur yani gidip baktırsalar her şeylerine. Ne yapabilirim bu konuda?

 
Bazı insanlarda var o.

Baş edemeyeceği, kabullenemeyeceği bir sorunla karşılaşmaktan korkuyorlar.

Bir tanıdığımız covid sonrası her ihtimale karşı deyip tomografi çektirdi, safra kesesinde taş varmış aldılar. Başka bir tanıdığımıza alakasız bir sebepten yapılan tetkikte böbreğinde ur buldular.
Sizin anne-babanız gibi bir tanıdığımız da bu örnekleri yaşayıp görünce check-up yaptırmaya gitti :)

Çevrede örnek görmek işe yarıyor :)
  • Mirket  (07.01.23 23:55:00 ~ 08.01.23 00:16:06) 
hasta olan insanları anlatıp korkut bence.

babam lafını etmezdi. çünkü erken teşhis sayesinde kanserden kurtuldu. belli bi yaştan sonra 6 ay düzenli kontrol şart. kalp akciğer beyin şakaya gelmez.
  • jelly bear  (08.01.23 00:03:34) 
Benim annem de bu kadar ararsan hastalık bulursun kafasında ama çevresinde erken teşhisle kurtulanlar var. Anneannemle dedem ise geç teşhis olup sorun yaşayanlardan. Bu yüzden nefret etse de sürekli doktora gidip kontrollerini senelik yaptırıyor. Doktorları ailemde bu hastalıklar var tüm testleri yapın diye darlıyor. Çevrenizdeki kişilerden örnekler verin bence. Ya da direkt emrivaki yapıp size check up paketi satın aldım haydi gidiyoruz diyin.


  • jazzabel  (08.01.23 00:57:56) 
randevularını alın, ellerinden tutup götürün. olmuyorsa, fazla kendinizi yıpratmayın.


  • holy biblo  (08.01.23 01:01:10) 
doktora gitmek istemeyen insanı götüremezsiniz. sizi yorar. ben tecrübelerimle bunu öğrendim.
öte yandan da şu var, insan kendisinin en iyi doktorudur derler. anormal bir durum hissederlerse belki gidiyorlardır. kontrol mantısı ters geliyor bazılarına. benim bir tanıdığımda da şöyle bir şey var; sürekli Mamografi yaptıran birkaç tanıdığımız vardı, onlarda kanser çıktı. o tetkiklerin-ışınların hastalığı tetiklediğini düşünüyor ve gitmiyor. başta kızıyordum, ama sonra dedim ki belki de o haklıdır. teknoloji gibi tıp da sürekli değişiyor, belki Mamografi yasaklanacak ya da başka türlü tetkikler yapılıp eskisine kızılacak.

onları anlamaya çalışıp, zorlamayın. arada hatırlatmanız gerekiyor tabi, özellikle kronik rahatsızlık dediğiniz için, siz de haklısınız. ama onları tamamen haksız görür ve onların penceresinden hiç bakmazsanız bıkar ve onlara kızmaya başlarsınız. bu işe yaramaz.

sağlıklı ömürler diliyorum ikisine de.
  • lovemyself  (08.01.23 04:17:50) 
Babam da bu şekilde. Sanırım hastahane veya sağlık ya da ölüm kaygısı hastahanelere karşı 50 yaş üstü grubu uzak tutabiliyor. Veya tam tersi her hafta aynı kaygıyla doktora giden teyzeler amcalar da var. Ters tepkiler olabiliyor. Şimdi araştırdım da yabancı sağlık siteleri 50 yaş üzerine, yılda bir öneriyor. -bence bizim için fazla 'idealist' ve pazarlamaya dönük bir aralık-

Fakat kronik hastalığı olan biri için bence o branşın hocası kaç ayda, kaç yılda bir gel diyorsa öyle gitmek daha makul. Bu arada eğer aktif bir şikayetleri yoksa kış aylarında siz de bence çok ısrar etmeyin. Zira hastahaneler grip vb oldukça kalabalık.
Hiçbirşey yokken hasta olup da dönmesinler.
  • psmstc  (08.01.23 09:51:17 ~ 09:53:39) 
Aynı bu şekilde doktora gitmeyi şiddetle reddeden, çocuk olmadığı için kucağa alınıp götürülemeyen ama kronik hastalıkları olan bir yakınımızı geçen hafta kaybettik. Kötüleşti, hastaneye gitmeyi kabul etti, acildeki müdahale işe yaramadı, yoğun bakıma alındı, öldü. Bunları hepsi 2,5 gün sürdü.

Anksiyetenizi artırmak istemem ama check-up paketi aldım, hadi gidiyoruz demek iyi bir seçenek. Ama grip mevsimi geçince yapın, o konuda @psmstc haklı.
  • kobuzchu kiz  (08.01.23 13:13:22 ~ 10.01.23 17:00:50) 
[]

Çocuk sahibi kadınlara sorum var

Çocuğu olmayanlar da cevaplayabilir :)

Kadınlardaki anne olma isteğini oluşturan hormon olayı gerçek mi? Kendi anneme sordum “evet net şekilde çocuk istemeye başlamıştım kafamda hep çocuk vardı o zaman çocuk doğurdum” diye cevap verdi.

Yani cidden çocuk için hazır olduğumuzda içimize böyle bir evlat sevgisi filan mı geliyor? Çünkü ben çocuk sevmiyorum ve bakmak zor geliyor. Hiç içimde çocuk sevgisi yok. 31 yaşındayım. Sizce zamanı mı gelmedi yoksa herkes hormon filan dinlemeden öylece çocuk mu yapıveriyor?

 
ben hormon dinlemeden öylece çocuk yapanlardanım. ama kesinlikle olmaz demiyordum, sadece çocuk bakmak çok büyük bir sorumluluk olduğundan mantığım galip geliyordu. sonra yaş ilerleyince eytere beah dedim yaptım. doğduktan sonra hormonlar devreye giriyor zaten, böyle oluyorsunuz: 2.bp.blogspot.com


  • pide  (23.12.22 22:14:25) 
kadınları annelik hapishanesine sokmak için uydurulan safsata. psk agah aydın ın bu konudaki görüşlerini dinleyin.
bir de mine söğüt ün sözleri var: www.hizliresim.com

  • bahçedekisandal  (23.12.22 22:26:02) 
bana hiç öyle şimdi hazırım düşüncesiyle (ya da tam tersi) göklerden bir karar gelmedi :) her zaman ileride bi gün çocuğum olacak, anne olacağım gibi bir düşünce vardı aklımda.


  • deartheodosia  (23.12.22 23:19:03) 
psikiyatristler ve psikologlar "annelik içgüdüsü" diye bir şey olmadığını, tamamen çevresel ve toplumsal sebeplerden ötürü kadınların anne olmak istediğini belirtiyorlar. (yani "arzu" kavramına atıf var daha çok.) otuzların ortasındayım ve hiçbir zaman çocuğum olsun istemedim. lakin çocukları çok severim <3


  • anna sun  (23.12.22 23:29:17) 
kadın değilim fakat şöyle bilgim var, eğer olaya tamamen biyolojik bakacaksak hormonların ve doğurganlığın en yüksek olduğu yaşlar 16-20 arası, kadınlar o aralıkta bile çocuk sahibi olmayı eğitim, iş sahibi olmak, hayata hazırlanmak gibi nedenlerle erteleyebiliyor

bu yüzden 30 ları geçtikten sonra çocuk sahibi olmalıyım geç mi kalıyorum ya da hayatımı yoluna koydum artık çocuk sahibi olmak istiyorum zamanı geldi demek toplumsal ve kültürel inşaanın bir sonucu, çünkü biyolojik olarak hormonlar ve doğurganlık ilk gençlikteki yaşlara göre daha düşük
  • freebird5406_2  (24.12.22 00:03:43 ~ 00:06:56) 
38 yaşım bitti bitecek, hâlâ o hormon ve/veya "çocuk yap" alarmı bir noktada gerçek olacak mı diye bekliyorum, olmuyor. Zaten çocuk yapma isteğim hiç yoktu, artık "bu yaştan sonra çocuk peşinde koşamam" da eklendi bahanelerim arasına.

Fakat çocukları çok da sevmeyen bir arkadaşım gözümün önünde hızla değişip "çocuk yapmalıyım!!!" moduna girdi, onu da gördüm. (Yaptı, rahatladı.)
  • kobuzchu kiz  (24.12.22 00:35:28) 
Eger ic gudusel ya da hormonsal olsaydi 20 lerin basinda dogurma istegi ile yanip tutusurduk. Tamamen toplumsal ve mantiksal bir istek geliyor cocuk icin.


  • zimbirik  (24.12.22 00:47:18) 
kadın ya da erkek ayrımı olmaksızın genel olarak neslini devam ettirme iç güdüsü bu konularda belirleyici oluyor bence. üremenin amacı da bu. ve bu ilkel/hayvani bir şey. ilkel olması onu kötü veya değersiz yapmıyor bu arada. hormonların varlık sebebi ve insana etkisi de doğrudan bununla ilişkili.

bu bahsettiğiniz annelik hali daha çok hamilelik ve sonrasındaki süreçte de deneyimlenebilen bir hal bana kalırsa. yani illa içsel bir güç size anne olmalısın duygusunu hissettirmeyebilir. bunu hamilelik sürecini yaşayarak da hissedebilirsiniz. yolda öğrenmek gibi düşünün. hamilelik süreci zaten kadının biyolojik ve fizyolojik olarak bunun üzerine evrildiği bir durum. bunu salt bir davranış veya fıtrat özelliği olarak ayırmak yerine iki durumu da kapsayan bütüncül bir yaklaşım ile nitelendirmek bence daha doğru bir ifade.

bir de annelik ya da çocuk sahibi olmak her zaman planlı bir şekilde gerçekleşmiyor bana göre. hatta benim düşünceme göre çoğunlukla plansız. ama evlilik gibi bir müessese dahilinde zaten bunu plansız olarak nitelendirebilmek kendi içerisinde anlamsız oluyor. evlilik aile kavramının oluşması ve devamını etkin kılan bir müessese. yani alt amaçları içerisinde çocuk sahibi olmak her zaman var olan bir durum.
  • pardus  (24.12.22 02:01:26) 
ben de 30a giriyorum, şu ana kadar hiç o hissiyat gelmedi bana da. bazen ailem ne zaman torun seveceğiz kafasına giriyor ama çok alakasız noktadalar, gülüp geçiyorum. onca işimin gücümün arasında çocuk zaten aklıma gelmiyor.

bir de çevreyle alakalı bence bu işler. eğer etrafınız evli ya da çocuk hevesindeki insanlarla doluysa tetiklenebiliyor bu his. bir ara arkadaşım bebekleri hiç sevmememe rağmen sevimli videolar atıyordu. o anlarda üşenmeyip yapsam mı acaba bir velet diyordum. sonra tabi arkadaşla arama mesafe koydum.
  • susannah delgado  (24.12.22 02:02:14 ~ 02:41:30) 
Öyle bir "baby fever" ile yapmadım ben, ama hep istiyordum, hazır olduğumuzu düşününce de yaptık. Öyle filmlerde yansıtılan veya toplum tarafından dayatılan gibi de devam etmiyor süreç. Benim öğrendiğim şu (bebeğim 9 aylık), insanlar ayıplanma korkusu ile hissettiği/yaşadığı şeyi söylemiyor ebeveyn olma süreci ile ilgili.

Mesela pozitif test sonucunu görünce havalara uçmadım, sevindim fakat aynı anda içimi bir endişe kapladı. Hamileyken bir taraftan bebeğin hareketlerini hissedince çok mutlu oldum, bir taraftan da taşımaktan çok yoruldum "artık çıksa içimden de başkaları da taşısa" diye düşündüm. Doğduktan sonra ilk haftalarda hem kucağımda uyuduğunda huzur doldum, hem de özgürlüğümü (en azından birkaç seneliğine) yitirdiğimi fark ettiğimde "büyük bir hata mı yaptım acaba" diye düşündüm.

Hayatımda yaptığım en zor ve en güzel şey. Bebeğim rahmime düştüğünden bugüne kadar sevgim artarak devam ediyor. Öyle ki insan sevme kapasitesine şaşırıyor zaman zaman. Fakat öyle "ay birden inanılmaz bebek sahibi olmak istedim, onu ilk andan beri de her şeyden çok seviyorum" gibi değil benim tecrübem. Emek verdikçe ve emeğimizin karşılığını aldıkça, daha bebekken bile büyüdüğünü, çabalarımızla bağımsız bir birey olarak varlık kazanmaya başladığını, kendi karakterinin geliştiğini gördükçe aramızdaki bağın daha da güçlendiğini hissediyorum ve doğru bir karar verdiğimi anlıyorum.
  • gmzo  (24.12.22 11:09:38) 
ben içgüdüsel olarak istiyorum şahsen ama mantıken istemiyorum(28). çok zengin olsam yapardım bi tane. kendi geninden olan, sana verilmemiş imkanları verebileceğin bir canlı. bu içgüdü mü oluyor bilemedim.
çoğu ailenin yaptığı gibi sadece çocuk büyütmek için ölene kadar çalışma fikri çok mantıksız.

  • piranase  (24.12.22 12:11:30) 
[]

Çip taktırdınız mı?

Ben çip olayına çok karşıydım ama mecbur kaldığım için yarın taktıracağım. İçin huzursuz, siz n’aptınız taktırdınız mı?

Kedime de hiç faydası olduğunu sanmıyorum çünkü zaten tekir bir kedi. Sokakta kaybolmuş olsa bile kimse gidip “bu kedi kayıp galiba” diyip veterinerde çipi okutmaya götürmez. Hiç faydası yok benim için.


 
2 kedime de taktırmadım henüz.

Taktırırım ama belki, süresi de uzatılacak sanırım.
  • msb  (23.12.22 12:48:09) 
taktırmadım, çok kararsızım. vefat eden kedimde vardı (yurtdışına çıkarmıştık mecburi takılmıştı) ve bildiğim bir zararı olmadı ama faydası da yoktu. boşu boşuna canını yakmak istemiyorum küçüğümün :(


  • theseachange  (23.12.22 13:08:28) 
Taktirdik, yasal zorunluluk zaten üstüne ustuk yurt dışına gideceğimiz için başka şansı yoktu. 5 saniyelik bir işlem, sesi bile çıkmadı bizimkinin.

Cipe neden karşı olunduğu kısmını da tam anlayamıyorum açıkçası; tüm Avrupa'da da zorunlu olan bir şey, sağlıklarına vs zarar veriyor olsa yıllardır elbet bununla ilgili bir şey görür ya da okurduk.
  • fraise  (23.12.22 13:48:24) 
Çipe neden karşı olunduğunu ben de anlamıyorum ya, aşıdan daha fazla acıtmıyor canlarını. Bir de çipsiz/kayıtsız hayvanın tedavisini aşısını yaptırmak sıkıntı olacak ileride diye anladım veterinerle konuşurken.

Daha taktırmadık, ihmal ettik ama taktıracağız iki kedimize de.
  • kobuzchu kiz  (23.12.22 14:09:10) 
geçen yıl takdırdık, o zaman süre sona eriyor dedikleri için. Çok basit bir uygulama ve anlamadı bile aslında takıldığını.


  • euteamo  (23.12.22 14:56:53) 
@kobuzcu, @fraise
Karşı olma sebebim aşırı gereksiz olması. Tamam zararı yok ama faydası da yok. Zararsız diye kendimize de maydanoz suyu enjekte etmiyoruz mesela.

  • Gradient_tabanlı_mor  (23.12.22 19:59:25) 
[]

Kediniz mırlıyor mu?

Sokak kedilerini sevince gur gur gur mırlama yaparlar ama benim kedim hiç yapmıyor. Bir kere bile duymadım. Sizin kediler mırlıyor mu?




 
bir hocaya götürün üflesin bence. mırlama duası var.


  • tukenmez adam  (03.10.22 23:24:30) 
Biri çok keyiflenirse ayıp olmasın diye mırlar gibi yapıyor.

Diğeri yanına yaklaşıp agu bugu yapınca bile (evet yapıyorum) traktör motoru gibi tor tor etmeye başlıyor.

Kısmet bu işler.
  • kobuzchu kiz  (03.10.22 23:29:38) 
Sevince değil de genelde kendi kendine otururken yapıyor benimki. Ohh yine koltuğa serildim mutluluğu sanırım :)


  • peki madem  (03.10.22 23:31:33) 
Ben bazen mırlamasından rahatsız oluyorum :D mırlamayan kediyi beslemenin anlamı yok hocam, sal gitsin sokağa :D


  • bapyemir  (03.10.22 23:33:09) 
mırlarken yutkunmayı unutuyor ağzının kenarından tükürükleri akıyor hatta. bir keresinde nasıl sevdiysem zevkten bir damla çiş kaçırdı. geceleri bazen horlamasından ya da mırlamasından rahatsız olup yataktan kovuyorum. hasta olduğunda veteriner ilk olarak mırlıyor mu diye soruyor, mırlamaları o derece önemli yani. mutlu ve sağlıklı kediler mırlar. sokak kedileri mırlıyor çünkü o an çok hoşlarına gidiyor onları sevmeniz.
sahiden hiç mırlamadığına emin misiniz?

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (03.10.22 23:34:19 ~ 23:35:33) 
@konusma ben konuşuyorum, 2 aylıkken sahiplenmiştim ve şuan 2 yaşına girecek. Hiç duymadım bir kez bile mırlamadı. Sevince veya mutlu olduğunda kuyruğunu sallıyor ordan anlıyorum sevdiğini. Pat pat kuyruğunu yere vurur.
Yine de taktım kafaya yani niye mırlamıyor. Evde her dediği yapılır bebek gibi bakarım niye mutlu değil bu çocuk :)

  • Gradient_tabanlı_mor  (03.10.22 23:37:50) 
pat pat kuyruğunu bir yere vurunca "hoşlanmıyorum ama sabrediyorum" demek oluyor genelde :) yani benim bildiğim tüm kediler o amaçla vururlar(vururlardı) kuyruklarını. benimki öyle kuyruk vurmaya başlayınca mırlaması durmuş oluyor ve bir süre sonra ben yaptığım şeyi kesmezsem sinirleniyor.
belki kendi kendine mırlıyordur seninki ya da belki sesini duymuyorsundur ama elini üstüne koysan titreşimleri hissedebilirsin.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (03.10.22 23:44:03) 
@konusma ben konuşuyorum, yaş mamada da aynı tepkiyi verdiği için kuyruk vurma hareketi hoşlanma olarak yorumluyorum :) ve karnını açıyor sevdiriyor o sırada vuruyor :)


  • Gradient_tabanlı_mor  (03.10.22 23:46:23) 
karnını açıyorsa seni gerçekten seviyor ama mırlamamasını anlamadım. öyle kabul et artık. olmadı bir veterinere sor belki bir şeyi vardır. bence yoktur ama bir şeyi, sadece huyu bu gibi.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (03.10.22 23:50:30) 
bunu yıllar önce sormuştum "kedimde mırlama organı yok" gibisinden komik bir dille ve birçok kişide benzer durum olduğunu gördüm. Sanırım bazı kediler hiç tercih etmiyor. Sebebini bilmiyorum. Hal ve hareketleri mırlar gibi oluyordu ama bir guruldanma gelmiyordu. Cins diye miydi acaba bilmiyorum.


  • ananiyimioguz  (04.10.22 00:19:27) 
Benim kedi sadece yaş mamayı görünce mırlıyor. Ben yaş mama duası okuttum. Ondan böyle belki


  • limonlu eksi  (04.10.22 00:45:55) 
kucagima alip sevmeye basladigimda pancar motoru gibi gir gir gir mirildiyor. 30sn sonra cani sikilip kalkiyor :)


  • fakyoras  (04.10.22 00:52:49) 
cins olan sadace sabahları kendini sevdirip mırlar. en fazla 5 dakika. tekir olan bana hiç mırlamıyor. eşime sabah akşam mırlayıp kendini sevdiriyor. işyerindeki kedim kucağımdan inmiyor adeta bir mırıltı jenaratörü.

yani insan gibiler hepsinin bir karekteri var. kedisine göre, karşısındaki insana göre değişiyor.
  • delidir yakalayin  (04.10.22 08:29:54) 
[]

Duyuruda psikolog/psikiyatrist var mı? Kısa bir soru…

Çok merak ediyorum herkes size olumsuz şeylerini anlatıp anlatıp gidince her gün eve mutsuz dönmemeyi nasıl başarıyorsunuz? Yoksa bir süre sonra alışıyor ve insanların size hıçkırarak ağlayıp anlattığı şeyleri dinlerken içinizden akşam ne yesem diye mi geçiriyorsunuz?




 
Ben değilim ama bir dönem psikiyatrist bir flörtüm olmuştu, aynı soruyu ben de sordum.

İçinden ne geçirdiğini ben merak etmemiştim ama öyle çok da etkilenmeden kalamayabiliyorlarmış. Tabi bu bir travma seyesinde olmuyor. İstemsizce fazla empati kurabiliniyormuş özellikle benzer hikayeler varsa. Bu durumda genelde tedaviye devam etmenin uygun olmadığı bildirilip başka bir doktora yönlendiriliyor hasta.

Diğer taraftan çok fazla olumsuz davranış biçimiyle muhatap olunduğu için yer yer kendileri de başka psikiyatristlere uğruyorlar.

Tabi bu her gün, her an baskı altında oldukları anlamına da gelmiyor. Hastalara hasta gözüyle bakıldığı için onların içinde oldukları duruma daha teknik anlamda yaklaşılıyor, psikiyatrist sizinle dertleşen bir arkadaş değil, sizi dinleyip, durumunuzu saptayıp bu durumu ortadan kaldırmak ya da kontrol altına almak üzere belli başlı teknikleri uygulayan bir profesyonel.

Psikiyatristler meslekleri dolayısıyla bir şeylerle baş etmekte daha profesyonel ben aslında icra memurlarının ve avukatların olaylarla nasıl baş ettiklerini daha çok merak ediyorum.
  • akhenaten  (26.08.22 10:37:20) 
profesyonellik. ya da alışmak olabilir. benim öyle bir yöntem yok. dünyada milyonlarca sorun var. hangi birine üzülelim.


  • mikahakkinen  (26.08.22 15:17:48) 
Psikoloji eğitimi de almış fakat avukatlık yapan ve çoğu insanin bir psikologa dahi bahsetmekten kacinacagi seyleri dinleyen bir kimse olarak ben kısaca bu durumu özetleyeyim, karşımızdaki kişiyi dinlemiyoruz meseleyi çözüm odaklı dinliyoruz yani tamamen kişiden yerden ve mekandan bağımsız yalnızca sorunun esasına odaklanıyoruz. Böylece empatinin önüne geçiyoruz.


  • apocalipy  (26.08.22 16:53:10) 
psikiyatrispor

yıllar önce oliver sacks'ın şimdi adını hatırlamadığım bir kitabını okumuştum. öğrenciyken, beyin cerrahlarının falan nasıl haldır huldur ameliyatlar yapıp, perişan hastalar görüp, sonrasında da öğle yemeğine nereye gideceklerini nasıl kayıtsızca konuşabildiklerini hayretle karşıladığını, sonrasında kendisinin de tıpkı o cerrahlar gibi olduğunu anlatıyordu. özetle, sorunuzun cevabı aslında basit: alışıyorsunuz.

ruh sağlığı çalışanı olmayan birinin duyunca etkilenebileceği bir öykü her gün onlarca defa karşınıza çıkınca, mecburen, duygularınızı pas geçip bilişleriniz içinde dolanıp çıkıyor. elbette ki bazı şeyler hissediyoruz ama, en azından bende, kalıcı bir his -genellikle- olmuyor. yaşadığımız hisler ayrıca tanı ve tedavide de çok önemli, ki buna karşı aktarım deniyor, hissettiğiniz şeyler büyük olasılıkla kişinin başkalarına da sıkça hissettirdiği şeyler çünkü. bunu fark edip, gerektiği yerde uygun ruhsal müdahale aracı olarak kullanıp, sıradaki öyküye geçiyoruz. ama bu hissedilen şeylerin tedaviyi objektif biçimde yürütmeyi engelleyebileceği düşünülürse, akhenaten'in dediği gibi, farklı bir ruh sağlığı çalışanına yönlendirmek uygun olur. bu durumlar çok sık olmamakla birlikte danışandan çok terapistin bizzat kendisiyle ilgili de olabilir.
  • gibicibicis  (26.08.22 16:53:27) 
[]

Robot süpürge - post

Gerçek koyun postu üstünde de takılmadan süpürebilen robot süpürge markası var mıdır? Öneriniz var mı?




 
Robot süpürgeler eski klasik süpürgeler gibi yanlızca vakumlama yapmazlar. Yüzeye yakın kısımda devamlı dönen rulo şeklinde bir fırçaya sahipler. Bu yüzden tüylü sarkık püsküllü her şeye takılır bu rulo. Robot süpürgelerinin hepsinin mekanizması böyle. Bu sebeple hepsi takılır. Ben postun oldugu kısmı yasak bölge olarak seçtim robot süpürge çıkmıyor postun üstüne. Çözüm bu


  • limonlu eksi  (07.08.22 13:33:34) 
[]

Belgesel için hangi platform?

Doğa hayvan vs belgeselleri için disney+ mı Amazon mu?
Netflixte hiç güzel bir şey yok bu konuda.



 
netflixte our planet çok güzel.


  • jelly bear  (29.07.22 10:54:27) 
disney+'ta nat geo belgeselleri var.


  • blatta hiberna  (29.07.22 11:17:58) 
@jelly bear, izledim bitti onlar çok az :)


  • Gradient_tabanlı_mor  (29.07.22 12:51:07) 
Disney+ aldığımdan beri bi tek Nat Geo belgesellerini izliyorum bence çok güzel.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (29.07.22 13:02:58) 
[]

Arkadaşınız düğünde beyaz bluz giyse

Bluz pantolon ama bluz tamamen süslü beyaz. Nikah şahidi aynı zamanda. Ne düşünürsünüz? Uyarır mısınız nikah öncesinde veya takılmaz mısınız?




 
Gülerek "Yok mu kızım başka şeyin?" falan derdim herhalde. Bir yandan da beyaz "elbise" değil sonuçta.


  • dreamnesiac  (01.07.22 00:00:40) 
Elbise olsa başka bir arkadaşımın ayağı kayıp yanlışlıkla üstüne kırmızı şarap dökebilir. Bluz için oturup konuşmak daha doğru.


  • archmage mahmut  (01.07.22 00:10:33) 
Bu gelinden başkası beyaz giymesin ritüeli abartılmıyor mu, neticede düğünde gelinin kim olduğu belli oluyor


  • freebird5406_2  (01.07.22 00:11:15) 
freebird +1 hic bakmamistim ben evlenirken kim ne renk giymis diye. hatta su an bi dusundum hatirlamaya caliatim ama mumkunati yok kim ne giymisti diye hatirlamamin. gelinlik filan giymemis sonucta şık bir bluz giymis. umurumda bile olmaz benim.


  • in vino veritas  (01.07.22 00:14:04) 
ciddi ciddi uyarmam da, "başka bir şey bulamadın mı?" falan diye gülerek, esprili şekilde dile getiririm muhtemelen.
beyaz giymek hayati öneme sahip bir şey değil, yani aşırı önem verip bir olaya dönüştürmem ama biraz da görgüsüzlük yani açıkçası.

  • blatta hiberna  (01.07.22 00:45:28 ~ 00:46:06) 
Çok zorunda değilse başka bir şey giymesini öneririm. +1 dreamnesiac örneğindeki gibi esprili şekilde derdim.

Arkadaşı olduğunuz için sık sık dans pistinde, etrafta olacaksınız. Sadece masada otursaydınız çok fazla problem olmazdı. Bence yol yakınken başka bir şey giymeyi düşünebilirsiniz.
  • sevilen progressive türkücü  (01.07.22 00:50:14 ~ 00:52:09) 
Benim arkadaşım nikah sonrası eğlencesine beyaz ceketle gelmişti, sonra "aaaaa ben naptım hiç düşünmedim" diye özür dilemeye başladı, "deli misin ne var ceketinde, saçmalama" diye tepki verdim ve çok samimiydim. Beyaz bluz giymekte hiç takılacak bir şey yok bence. Ha ama siz gelin değil de arkadaşıysanız, gelinin sağı solu belli olmaz diye yine başka bir şey giyin ya da renkli fulardı, kolyeydi bi şeyle renk katın.


  • kobuzchu kiz  (01.07.22 01:04:13) 
Hadi beyaz elbiseyi anladik da beyaz bluza da mi olay cikiyor artik.

Damat kravatla takilirken cillop gibi smokin giyen tonla adam geliyor ben daha sikinti ciktigini gormedim. Gelini de karistirmazlar bence.
  • divit  (01.07.22 01:05:47) 
@sevilen türkücü, gelin olan benim :)


  • Gradient_tabanlı_mor  (01.07.22 01:06:27) 
Benim açımdan sorun olmasa bile düğüne katılan çoğu insana gereksiz yere dedikodu malzemesi vermiş olacak. "Arkadaşının düğününde beyaz bluz giymiş birde nikah şahidi" diye baya göze batacak. Açıkçası bu detaya dikkat etmesini beklediğim için hoşlanmazdım bu durumdan. Nikah şahidi olmasa sorun değil, düğüne gelen sıradan bir davetlinin üstüne kimse bakmaz ama nikah şahidi olacak yakın birinden insan incelik bekliyor.


  • GoodMorningTeacher  (01.07.22 01:14:42) 
Siz giyeceksiniz de bize danışıyorsunuz zannettim :) bence diyebilirsiniz sıkıntı olmamalı.

Tam olarak benzer bir durum olmasa da, saçları gelinle benzer olmasın diye saç modelini değiştirmesini yakın arkadaşına söyleyenler oluyor. Ama yine esprili ve cana yakın bir şekilde söylenmeli.
  • sevilen progressive türkücü  (01.07.22 01:27:47) 
o değil de nikah şahidi olacak kadar yakın ve bir elbise giyemiyor mu? bu daha önemli bence:)

bir şey demem ama içten içe kırılırım gibi. çünkü ben önem vermişim, gel şahidim ol demişim. o da hem bluz hem de beyaz giyiyor. ilginç valla.
  • rose parks  (01.07.22 01:32:12) 
Hayat böyle öğretilmiş, ezberletilmiş, çıkış noktası suni/kurgu bir mana taşıyan şeylere kafa yormak, takmak vb için çok kısa. Dikkatimi dahi çekmez, çekmedi. Dolayısıyla söyleyecek bir şey de olmaz ortada.


  • Phoebe  (01.07.22 01:46:20) 
Uyar elbette. Benim arkadaş üzerinde çiçek olan elbise bile giydirmemişti bana gelinlikte de çiçek varmış diye
Hatta saçı makyajı bile abartmamak lazım gelini gölgelememek için

  • photo85  (01.07.22 08:44:28) 
ilk önce esprili bir dille uyarır, devamında üzerine bir şey dökerdim.


  • Hallegadola  (01.07.22 09:44:37) 
Esprili bir şekilde uyarmaya çalıştım siz söyledikten sonra ama anlamadı sanırım :) yarın olacak düğünüm. Benim için hiç sorun değil ama ailelerin akrabaların laf edeceğini düşünüyorum.


  • Gradient_tabanlı_mor  (01.07.22 09:55:32) 
Beyaz bluz sorun değil, Allahaşkına, beyaz elbise değil sonuçta. Abartmayın, abartılmasına (konu-komşu-akraba) net bir biçimde karşı çıkın.


  • SiyamkedisiZorro  (01.07.22 10:37:18) 
ablam benim nikahımda beyaz kısa bi elbise giymişti, çok da ısrar etmiştim giymesi için. böyle şeylere takılmıyorum gelinin kim olduğu belli sonuçta.


  • amelie poulain  (01.07.22 10:43:28) 
Yıl olmuş 22 hala nelere takılıyorsunuz. Bırakın milletin ne diyeceğini. Belli ki şahit kadar yaptığınıza göre en yakın arkadaşınız, biri ona laf edecek olacak ağzının payını veririm.


  • astronom bey  (01.07.22 10:48:09) 
tebrikler oncelikle, boyle seylere takilmayin birakin giysin, cok gereksiz bir ayrinti bu. hatta ozguvensizlik gibi biraz "beni golgeleyecek" dusuncesi. baska derdiniz mi yok :) ayrica kim ne konusursa da konussun. benim nikah sahidi yaptigim yakin arkadasima biri laf etmeye kalkisirsa ters cevap alir benden.


  • in vino veritas  (01.07.22 11:26:06) 
Altına ne giymiş? O da beyaz değilse no problem. Ya da üzerine farklı renkli ince şal, fular vesaire ile renk katabilir.


  • d max  (05.07.22 11:35:33) 
uyarmam ama baska nikah sahidi bulurum.


  • Ley  (05.07.22 13:57:41) 
[]

Macbook Air kullanan yazılımcılar

Xcode ve android studio'yu sorunsuz çalıştırır mı yoksa pro almam şart mi ?




 
Air ile pro arasında böyle bir fark yok. Sorunsuz çalıştırır. Air ile pro arasındaki tek fark işlemcinin üstündeki soğutma fanı (touchbar falan hariç tabii, performans olarak söylüyorum). O fan da maksimum yükte %10 performans farkı yaratıyor. Ama XCode ve Android Studio zaten maksimum yükte çalışan yazılımlar değil. Sonuç olarak XCode ile çalışırken Air ile Pro arasında hiç fark olmaz (M1 çip için söylüyorum, M1 Pro ve M1 Max tabii ki performans farkı yaratacaktır).


  • himmet dayi  (10.06.22 09:28:47 ~ 09:30:59) 
m1 ise çalıştırır değilse hiç bulaşma. Bu arada gelecek ay m2 li airlar satışa çıkacak. o da düşünülebilir.


  • nuevo  (10.06.22 10:01:39) 
m1 air ile android studioda sorun yaşamadım. bütçe varsa m1 pro/max ya da m2 işlemci düşünülebilir.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (10.06.22 10:13:29) 
macbook pro, macbook air, macbook air(m1) kullandim. hepsinde xcode, android studio sorunsuz calisti ve problem yasamadim.

simdi macbook air m1 kullaniyorum hizli, yogun kullanimda bile 12 saat pil suresi var. ama yazilim destegi konusunda memnun degilim. bircok tool, compiler vs icin m1 destekli surumleri kullanilmali ve bunlarin bircogu ise problemli calisiyor. ornegin m1 makinada olusturulan docker container diger platformlarda duzgun calismayacaktir, bu nedenle bazi ozel scriptler yazmak gerekebilir. yani yazilim gelistirirken m1 makinaya ozel bircok problemle karsilasmak olasi. ama tabi bir sure sonra yazilim guncellemeleri ile bu problemler cozulecektir.
  • emrahday  (10.06.22 10:57:05 ~ 10:58:24) 
[]

Fotoğraf baskı çözünürlüğü

Fiziksel albüme bastırmak istediğim fotolar var. Bu fotolar bana Whatsapp ile gönderildi. Malum çözünürlüğü düşüyor. Klasik foto boyutunda (10*15 cm galiba) düşük çözünürlüklü gibi olur?

Eğer kötü durursa mail ile isteyeceğim fotoları. Gerek var mı bilemedim.


 
Mutlaka var. Cok farkeder.


  • brkylmz  (25.05.22 19:47:32) 
Wetransfer.com 'dan direkt yollasin hepsini.


  • brkylmz  (25.05.22 19:47:55) 
ortalama 1770 x 1180 (ve daha büyük) gibi olursa 15*10'a 300dpi basılabilir. Fakat çözünürlük harici de whatsapp sıkıştırması kötü. Orijinalini alın tabii.


  • nhk ni youkosu  (25.05.22 21:24:07 ~ 21:25:06) 
10-15 cm'de çözünürlük çok da problem değil ama whatsapp'ın fotoğraf sıkıştırması hakikaten dandik. resmin içine sıçıyor resmen sıkıştırırken.


  • syozkn  (26.05.22 00:53:36) 
[]

Kalp krizi mi panik atak mi?

Göğsümün tam ortasında yumruk yemişim gibi bir ağrı oluşuyor 1 dakika filan sürüyor. Dünden beri 2 kez oldu.

Panik atakta genelde bıçak saplanır tarzda oluyormuş. Kalp krizi olma ihtimali var mıdır? 30 yaş, kadınım.


 
6 ay kadar önce panik atak yaşadım. batma hissi yoktu, kollar ve bacaklarda hissizleşme derecesinde uyuşukluk, hiç durmayan aşırı kalp çarpıntısı, ölüm korkusu, göğüs kemiğinin orta en alt kısmında (kalbin hemen üstünde) baskı vb.

aile doktoru kalp krizinden şüphelendi, hastaneye gittim embolidir diye bir sürü test yaptılar, hiçbir şey çıkmadı. çok kötü, stresli hissettiğim bir zamandı. sabahtan akşama bir saniye bile dinmeyen kalp çarpıntısı doktor "bir şeyin yok, testlerde hiçbir şey görünmüyor" dedikten sonra anında geçti. yaş 31, e.

bunları telaş yapma diye anlatıyorum. büyük ihtimal panik atak gibi bir şeydir ama mutlaka doktora git. panik atak bile olsa kendi kendine kontrol edebileceğin bir şey değil. kalp krizi olsa daha farklı belirtileri de olur, anlarsın kriz geldiğini.
  • lesmiserables  (16.04.22 06:37:10 ~ 06:37:43) 
interkostal kaslarınız kasılıyor gibi. kostokondrit, angina veya gastro-özofajial reflüde olabilir görülmeli.


  • aegina  (16.04.22 12:04:38) 
[]

Sözleşme dolmadan evden çıkmak

Yeni kiracı bulunana kadar kira aidat vermek zorunda mıyım?

Ve depozitomu vermeme durumu oluyor mu?


 
ben sözleşmem bitmeden çıktım. karşılıklı anlaşmıştık. kira aidat vs vermedim. depozitomu da almıştım.


  • birmilyonunvarmi  (06.04.22 17:53:24) 
@birmilyonunvarmi anlaşamadık. ev sahibi yeni kiracı girene kadar ödememi istiyor. Bu yasal mı?


  • Gradient_tabanlı_mor  (06.04.22 17:56:02) 
sözleşme onun için var. ama kiracı bulmak zor olmasa gerek şu devirde. ve daha yüksek kiraya koyar muhtemelen.


  • jelly bear  (06.04.22 17:58:18) 
Sözleşmede fesih maddesi vardır. Onu okuyun.
Genelde 1 ya da ikinay öncesinde tebliğ ederek oluyordu.
Çok varsa sözleşme bitmesine, tamam vaz geçtim derseniz, akıllı bir ev sahibi ise amwn çık diye gözüne bakar insanın
  • kisa  (06.04.22 18:00:41) 
Bildiğim kadarıyla kanuna göre sözleşme bitimine kadar ödemek zorundasınız.
Genelde ev sahibiyle kiracı anlaşıyor, 30 gün - 45 gün önceden bildirmek şartıyla çıkıyor kiracı.

Bence etik olan yeni kiracı bulunana kadar kirayı ve aidatı ödemeniz, çünkü ev sahibi sizinle bir anlaşma yaptı ve düzeni bozulacak.
Neyse ki şu sıralar yeni kiracı bulmak çok kolay. Bence ilana çıkalım deyin ev sahibine, sizin ödediğiniz kiranın çok aşırı üstünde olmayan bir kiraya (%25-%30) hızlıca bir kiracı bulursunuz.
  • michael_knight  (06.04.22 18:24:26) 
kira sözleşmesinin ne zaman sona ereceği önemli ama genel bir cevap isterseniz Türk Borçlar Kanunu'na bakmanız lazım.

Türk Borçlar Kanunu'nun 325. maddesi der ki:

Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği taktirde, kira sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Kiracının bu sürenin geçmesinden önce kiraya verenden kabul etmesi beklenebilecek, ödeme gücüne sahip ve kira ilişkisini devralmaya hazır yeni bir kiracı bulunması halinde, kiracının kira sözleşmesinden doğan borçları sona erer.

maddede açıkça yazdığı üzere, yeni kiracı bulunana kadar kira ve kira sözleşmesinden doğan borçlar devam eder. yani kira ve aidat borcu yeni kiracı bulunana kadar ödenmek zorundadır.

genelde benim gördüğüm, ev merkezi bir yerdeyse, 1 ayda yeni kiracının bulunacağı ifade ediliyor. ev merkezi bir yerde değilse max 2-3 ayda bulunacağı belirtiliyor.

özetle, ev merkezi bi yerdeyse, 1 ay kira ve aidat vermeniz yerinde olacaktır.
  • gottacatchemall  (06.04.22 18:30:38 ~ 18:35:43) 
En az 3 ay odersin.
Teamuller boyle

  • divit  (06.04.22 18:35:16) 
yeni kiracı bulana kadar birkaç ay ister normalde fakat şimdi millet ev bulamıyor, bence düzgün bir kira isterse kendi de karlı çıkar ev hemen kiralanır sen de boşuna para vermemiş olursun. Ama ev sahibi olmayacak bir kira isterse ev öyle boş kalırsa o saçma olur.


  • nhk ni youkosu  (06.04.22 20:31:04) 
Ben gireli 8 ay olmuştu. Ve ev sahibi yeni ilanda benimkinin %80 fazlasını koymuş. Tutulması uzun sürer tabi ki. :/


  • Gradient_tabanlı_mor  (06.04.22 21:49:46) 
[]

ankara/bağlıcada oturulur mu?

haziranda evleneceğiz, bağlıcanın sonlarında çevre yoluna yakın bir yerde ev buldum. 5 bin tl 4+1 ve evin içi güzel. ama şehir dışı gibi. bilkentte çalışıyorum oraya da uzak. oturulur mu sizce?

daha ucuz olanların veya daha yakın olanların içleri çok kötü, bakımsız. yeni eşyaları da kötü eve koymak içine sinmiyor insanın.
çok kararsız kaldım.

 
Bağlıca güzel bir yer, gelişiyor ve değerleniyor. Kiradan ziyade ev alacak durumda olsam ev alırdım o bölgeden. Bu arada Bağlıca Bilkent'e uzak değil. Bilkent'e daha yakın Çayyolu, İncek, Beytepe tarafları var ki oralar daha pahalı yerler. Bence pahalılığına değer yerler de değiller.


  • Abdurrahman  (05.04.22 08:31:13 ~ 08:33:20) 
ben de evleniyorum, bağlıcada oturacağım. bağlıca iyidir.

bağlıca bilkente uzak değil bu arada.
  • Hallegadola  (05.04.22 09:40:37) 
araba varsa oturulur.


  • jelly bear  (05.04.22 12:37:32) 
[]

Instagramdan alışveriş yapıyor musunuz?

Ben hiç yapmadım ve çok güvensiz geliyor. Nasıl güveniyorsunuz? Ve para gönderme, kargo takip etme olayı nasıl oluyor?

İnternetten alışverişi 96 senesinden beri yapıyorum, sadece Instagrama özel bir güvensizliğim var. Haksız miyim?


 
engellemeye çalışmama rağmen annem yapıyor. sadece kapıda ödeme seçeneği var ise alıyorum diyor.


  • zgrydn  (28.03.22 21:47:33) 
shopier mağazası varsa yapıyorum.


  • deartheodosia  (28.03.22 21:54:15) 
yapmam hayatta. haklısın. kredi kartı kabul etmeyen yerden alışveriş yapmamalısın. kapıda ödemeye de güvenme. kargoyu alırsın içinden salatalık(örnek) çıkar. çok var böyle olay.


  • jelly bear  (28.03.22 21:55:39) 
Instagram'dan 3-4 kez sebze meyve aldım son iki yılda, baya hesaba havale yaparak. Sorun yaşamadım ya da kargo kaynaklı sorun olduğunda üretici/satıcı çok ilgilendi. Hepsi de uzun zamandır aktif, tarlasını bağını bahçesini de paylaşan ve bir şekilde güvenilir bulduğum ya da referansla ulaştığım satıcılardı.

Bir de sahaflardan yine havale ile kitap alıyorum Instagram'dan. Sahaflarla da hiç sıkıntı yaşamadım.

Fakat giyim, kozmetik, takı, dekorasyon gibi şeyleri Instagram'dan asla almıyorum, ona güvenmiyorum.
  • kobuzchu kiz  (28.03.22 21:59:12) 
Ben de yıllardır internet alışverişi yaparım. İnstagramdan sadece bir kez alışveriş yaptım. O da yanarsa da yansın diyebileceğim ufak bir meblaydı. Kesinlikle güvenemiyorum.


  • hrvl  (28.03.22 23:38:06) 
daha geçen hafta bizim imalatta çalışan ustanın biri 300 lira çarpılmış, onu anlatıyordu bana. trendyol vs varken güvenmem asla instagram satıcılarına.


  • not sure if serious  (29.03.22 14:04:34) 
Kesinlikle yapmıyorum. Trendyol, N11, GittiGidiyor bile güvenmiyorum.

İlk tercihim Amazon, sonra da Hepsiburada.
  • kaptankedi  (29.03.22 14:11:28) 
O kadar tecrübeniz varsa tartabilirsiniz bence güvenilip olur olmadığını. Yine de diğer platformlara göre riskli olduğuna katılıyorum.

Ben şimdiye kadar sadece 2 kere tasarım sweetshirt için yapmıştım farklı sayfalardan, hepsi de ilgilendi, sorun çıkmadı. Ama sorun olması dahilinde instagram nasıl bir güven sağlıyor bilmiyorum.
  • ananiyimioguz  (29.03.22 15:54:10) 
[]

Kedi mamasının kalitesiz olduğu nasıl anlaşılır?

Kedim için uzun zamandır nd narlı tahıllı mamadan kullanıyordum. 2 hafta önce kisirlastirdim. Nd yetişkin portakallı mama ve proplan kisirlastirilmis mama aldim. İkisini karıştırıp verdim.

Ve kakası çok çok kötü kokuyor artık. Sebebi ne olabilir? Mamalar mi sahteydi acaba?


 
paketin üstündeki lot numarasını iletip firmadan orijinal olup olmadığıyla ilgili bilgi alabilirsiniz. mamadaki içerikler farklı olduğu için kedinize iyi gelmemiş olabilir. ya da mesela benimkiler farklı mamadan bir avuç bile yese bağırsakları bozulurdu. geçiş aşamasında normal de olabilir.


  • freja  (22.03.22 12:24:06) 
Kaka kokusu ile mama kalitesinin doğrudan bağlantılı olduğunu sanmıyorum fakat uzman da değilim. Nasıl ki bazı gıdalar insanlarda da benzer sonuçlar doğuruyorsa, terimizin bile kokusu değişiyorsa kedide de öyle olabilir. Bağırsak florası da etkilidir muhakkak.

Genel olarak hemen her şeyde olduğu gibi fiyatından anlarsınız. Pahalı olanın pahalı olmasının bir sebebi var (istisnalar olsa da). Mama dışında malt macunu da veriyor musunuz? (Gimcat mesela)
  • orient blue  (22.03.22 12:30:31) 
kedilerde mama kalitesi direkt tüylere yansıyor. tecrübeyle sabit.


  • KidLazer  (22.03.22 12:38:55) 
@orient blue
Evet pahalı olmasından anlaşılır ama sahte ürünü orijinal fiyatından satmış olma ihtimalleri var.
Gimcat malt veriyorum evet.
  • Gradient_tabanlı_mor  (22.03.22 15:00:07) 
benimkilerin tuvaleti de proplan verdiğimde çok kötü kokuyordu. royal canin'e geçtik, kötü kokunun kesilmesini bırak tüyleri bile mis gibi kokuyor artık.


  • gkhncnzdgn  (23.03.22 11:23:24) 
[]

Şehirlerarası araba kullanmak

Araba kullanmaya başladıktan ne kadar süre sonra bunu deneyimlediniz?
Yaklaşık 8 aydır şehir içinde araba kullanıyorum, sizce şehirler arasi kullanabilecek duruma gelmiş miyimdir? Manuel kullanıyorum ve henüz hiç kaza yapmadım, sürtmedim vs çok şükür.

Ankara'dan Beypazarına gidicem. Ay inşallah yola çıktığıma pişman olmam.

 
arabamı aldığımda ilk olarak 4 saat şehirlerarası yolculuğa çıkmıştım. şehirlerarası yolculuk şehir içinden çok çok daha rahat.


  • adventchant  (17.03.22 09:40:42) 
@adventchant, evet herkes böyle söylüyor ama şehirler arasinda ölümlü kaza oranı daha yüksek ve bir sürü kamyon tır var. ;/


  • Gradient_tabanlı_mor  (17.03.22 09:43:41) 
ilk uzun yol tecrübem ehliyetimi aldıktan uzun yıllar sonra olmuştu. O güne kadar hep uçak kullandım ama araçla uzun yolun keyfi başkadır bana kalırsa. İstanbul gibi şehir içi yerlerde kullanmak çok daha stresli bir iş. Navigasyonunuz açık olsun, arada göz ucuyla keskin virajları önden görüp hızınızı ona göre düşürün. Aracın yağına suyuna baktırın. Olası bir yolda kalma durumunda arayabileceğiniz çekici hizmetlerinin numaralarını kaydedin. Kasko, trafik sigortası ya da yetkili araç servisinizin ücretsiz hizmetleri olabiliyor onları bi kontrol edin. Tek başına gitmektense yanınızda bir yol arkadaşı olması her anlamda iyidir uzun yolda.

EK: Bu arada evet ağır vasıtalardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın. Dikkatiniz hep yolda olsun, başka şeyler düşünüp dalıp hız yapmayın.
  • msb  (17.03.22 09:46:09 ~ 09:47:33) 
arabamı ilk aldığımın 3. günü şehirlerarası yolculuk yapmıştım. gerçi mersin-adana arasıydı :/


  • birmilyonunvarmi  (17.03.22 09:48:45) 
tam hatırlamıyorum ama cok uzun bir süre değildi. bence artık cıkabilirsiniz. zaten uzun bir rota değil. şehirlerarası hıza alıştıktan sonra şehiriçine girince reflekslerinizi unutmayın :)


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (17.03.22 09:53:43) 
Siz şeridinizde kaldıktan sonra problem yaşamazsınız merak etmeyin. Kamyonlardan ve tırlardan da diğer araçlardan korktuğunuz kadar korkun ya da kaçın.

Şerit takip önemli, diğer konula şehir içindeki gibi; başka insanların hata yapma ihtimaline karşı azami dikkat, trafiğe uyumlu bi hız, navigasyon ile çıkışların girişlerin kontrolü o kadar.
  • zimbirik  (17.03.22 09:56:10) 
(bkz: yol yabdılar)

Eskiden uzun yol tecrübesi çok önemliydi, neredeyse tüm şehirler arası yollar gidiş gelişti ve bölünmemişti.

Her gün hatalı sollamadan dolayı kafa kafaya çarpışan arabalar ve ölümlü kazalar olurdu. Asfalt kalitemiz de çok kötüydü, araç teknolojisi de.

Şimdi bölünmemiş yol yok, hatalı sollama ile kafa kafaya biriyle çarpışmak neredeyse imkansız. Artık yeni moda yavaş giden büyük aracı sağdan sağlayıp emniyet şeridindeki tırın/kamyonun altına girmek maalesef.

Rahat olun, stres yapmayın, trafiğin akışına uyun, çok yavaş gitmeyin. Hızlı gitmeyeceğiniz zaten belli.

Önünüzdeki araçla mesafenizi koruyup hızınızı dengeleyin, o giderse başka araçla yapın bunu, tabi ki hız sınırları içerisinde. Trafikle beraber akarsanız kolay kolay bişey olmaz.

Yavaş giden bir ağır taşıtın arkasında düşerseniz acele etmeyin, uygun zamanda sağlıklı bir şekilde sollayın.
  • John Bloor  (17.03.22 09:58:37) 
arabayı aldıktan 1 saat sonra, çorum-ankara yaptım. sonraki gün de ankara eskişehir :D

dümdüz yol başkan. bas geç. dert edilecek bir şey değil.
  • glamdr1ng  (17.03.22 10:08:01) 
şehir içi birkaç denemeden sonra uzun yola çıkanlardanım. sorun yaşamamıştım. 8 aydır kullandığına göre rahat rahat gider gelirsin.

naçizane birkaç tavsiye; yol boşsa bile gaza gelip radara yakalanmayın ve mümkünse tek başına çıkın yolculuğa.

bu arada @John +1 yollar gayet iyi.
  • Improbable  (17.03.22 10:19:20 ~ 10:22:02) 
bir yıl dolmamıştı sanırım benim de. kesinlikle çıkın, yoksa yirmi-otuz yıldır araba kullanıp şiir dışına çıkamayan çok tanıdığım var. sadece, ilk uzun yol deneyimlerimde, korkusuzluğun da verdiği cesaretle saçma yanlışlar yaptığımı fark ettim sonradan. misal, benzin istasyonundan ana yola geçerken "o araba çok ilerde yaa, geçerim" diye fırlamayın sakın. hiç araç kalmayıncaya kadar bekleyin. "sollayıvereyim" demeyin. abartılı bir dikkatiniz olsun ve bunu hep koruyun.

bunun dışında müzik dinleyin, yola bakın, keyifli zaman geçirin. kutsal anlardır yolculuklar.
  • lovemyself  (17.03.22 10:45:39) 
Viraja, kavşağa girerken yeterince hız düştüğünüzden emin olun. Düz yolda hızınız anlaşılmıyor. İki yıl şehir içinde kazasız araç kullanıp, otoban çıkışına girerken savrulan, aracın kontrolünü kaybeden arkadaş var. Temkinli olursanız sorun yaşamazsınız.


  • zihua  (17.03.22 11:09:10) 
Kurallara uyun, hız sınırlarını aşmayın, bir de yorgun yola çıkmayın hiç bir şey olmaz.

Daha uzun rotalarda en çok 4 saatte bir mutlaka mola verin dinlenin.
  • kaptankedi  (17.03.22 11:46:33) 
Ehliyetimi aldıktan sonraki ilk bir kaç sene işim oldukça ödünç alarak babamın arabasını kullandım. Kendi arabamı aldıktan sonraki bir sene içinde ilk uzun yoluma çıktım (Ankara - İstanbul).
Kurban bayramı (ilk gün) sabahıydı ve erkenden çıkmıştım.
Yollar bomboştu ve çok güzel bir deneyimdi.
  • norek  (17.03.22 16:42:58) 
İlki 3. Ay 50 km lik bölünmüş yol gidiş-geliş,tavsiyem hız adaptasyonu ve dikiz aynaları hakimiyeti.


  • cekcekli  (17.03.22 21:23:44) 
[]

salon takımı alırken neye dikkat edilir?

bir salon takımında olması istenen özellikler nelerdir? mesela aşırı rahat olması acaba oturunca hep uyku getirdiği için tercih edilmeyen bir şey mi?

bir de koltuklar 3+3+1 olanlar mı daha kullanışlı yoksa 3+2+1+1 olanlar mı?

tecrübelilerden tavsiyeleri bekliyorum, teşekkürler.

 
ayakları yerden yüksek olursa temizlemesi + robot süpürgenin girmesi kolay olur
bazalı olanlara ya da açılanları almadan önce ihtiyacınız var mı sorgulayın derim

  • roket adam  (06.02.22 21:52:46) 
Çok misafiri gelen biri değilseniz köşe takım candır.

Takımı beğenip almaya karar verdiğinizde takımın tek tek ölçülerini alıp eve gidin. O ebatlarda gazete keserek salona yerleştirip bir bakın nasıl durduğuna.

Salona göre takımın ufak ya da büyük gelmesi büyük sıkıntıdır ve mobilya mağazaları 'Salonuma uymadı.' gerekçesiyle iadeyi kabul etmezler.
  • Mirket  (06.02.22 21:57:57) 
Kirada isenin bence 3-3-1 daha mantıklı çünkü oturma yerleri arasında 3 lü ve 2 lilerde çok fark yok sadece kol kısımları çok yer kapladığndan taşınma durumunda diğer eve sığmayabilir üst üste gelebilir. Bir de üçlülerden birini yataklı şeklinde almıştık biz uzak misafirlerimiz olacağımdan dolayı.
Bir de oturduğunuzda sırt kısmı çoğu koltukta çok geride duruyor otururken çok rahat değil bu yüzden sırt kısmına da dikkat edebilirsiniz.
Temizlik açısından ise sökülüp yıkananilen minderlerinin olması önemli
  • esinikaybetmiscorap  (06.02.22 22:50:08) 
2li koltuk çok gereksiz ya yer varsa. Misafir gelse uyuyamıyor bi kere. 2 kisi otursa dipdibe oluyor, rahatsiz edici.


  • westblack  (06.02.22 23:08:53) 
Salona. Yani nasıl nir eve yerleştireceksiniz. Evin dekorasyonu ne stilde olacak? Minimal, iskandinav, geleneksel türk, oryantal arabik, osmanlı esintili? Buna göre renk desen ve tasarıma karar verin.

Zemin, duvarlar ve perdelerle renk uyumu olmalı.

Konfor önemli,
Tv mu baskın salond ayıksa kütüphane mi? Genelde tv olur, çok izliyor musunuz? misaifr çok geliyor mu? Geliyorsa nasıl tipler? Evli çocuklu aileler mi yoksa bekar arkadaşlar mı çoğunlukta? Yoksa genelde bu salonda sadece siz ve bir iki kişi mi olacak? Bunlara göre de üçlü/bacak uzatmalı veya TV, playstationa ayarlanmış bir dizilime karar verin.

Son olarak da bütçeye göre kaliteye bakın. Sert koltuklar hep daha iyidir, genelde bunlar kılıflı model olmaz, döşeme olur. Ancak kılıflı olanların (yastık, minderlilerin) da temizliği kolay olur. Eve temizlik için biri geliyor mu arada sırada? Yoksa sigara içmiyorsanız bile vücut yağı ve kafa kokan döşeme koltukları temizlemek zor oluyor. Evin ortasına ağır bi koku siner kalır öyle.
Deriler de bi alternatif ama evin geri kalanı başka dilden konuşuyorsa deri koltuk takımı fazla ingiliz kalabilir.
Yumuşak koltuk (özellikle hem döşeme hem yumuşaksa) çabuk çöker, fıtık yapar, anlamazsınız.

3, 3,1 veya 3, 2,1 güzel. Tekli koltuk olacaksa bir adeti geçmesin, vazgeçerseniz bi tane daha alırsınız .1 olanı apayrı bir model de seçebilir veya ikeanın poangı gibi/benzeri daha portatif minik birşeyle geliştirebilirsiniz hem yerden tasarruf olur.
  • jimjim  (07.02.22 00:13:00) 
[]

Ailecek izlenecek YouTube videoları

Ailecek korona olduk tüm gün salonda yatiyoruz ve YouTube izliyoruz. İzlediğimiz şeyler;
eski diziler (Avrupa yakası, yedi numara)
Gezi videoları (rotasız seyyah)
Komikli bir şeyler (güldür güldür show:/)

Ne izleyebiliriz başka böyle ilginç ve sıkıcı olmayan? Siz ailecek neler izliyorsunuz?

 
kafa tv "Zafer Algöz anlatıyor" oynatma listesi. Ailecek derken anne ve babanızla beraberseniz (anne/baba rolü sizde değilse) özellikle onların da izlemekten zevk duyacağı yeşilçam anekdotlarına yer veriyor.


  • dark-tower  (25.01.22 18:53:48) 
Noluyo ya özellikle yemek videoları.


  • anten  (25.01.22 19:10:55) 
Rotasız seyyaha alternatif olarak yolcuların dikkatine.


Boş boş karavanları seyretmeyi seviyorsanız (biz seviyoruz ahaha) Düş Yola.


Eski dizilere alternatif Elveda Rumeli.

Bizimkiker Armağan Çağlayan'ın kısa programları var, onları da beğeniyorlar.
  • invictae  (25.01.22 19:52:44) 
Çağdaş özsarı


  • halk  (26.01.22 08:33:14) 
Sporla ilgili iseniz Socrates Dergi, Bilyoner.


  • kumandanim  (26.01.22 08:54:46) 
[]

Pazar akşamı ankara kar durumu

Yollar açık olur mu? Olsa da buzlu olur mu?

Bahceli-cayyolu arası.


 
Bahceliden cayyolu sapagina kadar yuzde 99.9 acik olur.

Asil soru cayyolunun neresi. Belki cok ara ucra bir yolsa biraz kar buz olabilir
  • floydian  (23.01.22 02:33:15) 
@floydian, park caddesi gitmek istediğim yer. Şu an bilen gören var mı acaba sıkıntı olur mu?

Yanımda kedim var diye endişeliyim
  • Gradient_tabanlı_mor  (23.01.22 10:00:11) 
Abi valla orada degilim ama kar zamanlari oralarda oldum daha once. Gidecegin yere giderken kapali bir yola denk gelmen imkansiz.


  • floydian  (23.01.22 11:56:19) 
[]

Kedi sıcak su torbasını delebilir mi?

Polar kumaş kaplı standart bir sıcak su torbasını delmeye 1 yaşında erkek kedinin gücü yeter mi sizce?

Baya hoşuna gidiyor önce ayaklarıyla dişleriyle saldırıyor sonra sarılıp uyuyor. Ama o plastiği delebilir mi emin olamadım. Özellikle kedi sahibi userlardan cevap bekliyorum :)


 
içinden geçer.


  • kimlanbu  (16.01.22 23:44:35) 
O sıcak su torbası durduk yere bile delinebilir.


  • primetime  (17.01.22 00:06:54) 
Birkaç kat daha sarmak iyi olabilir


  • turk kizi  (17.01.22 00:48:30) 
çok rahat deler, içinde sıcak su varken oynamasına izin vermeyin.


  • coldegezenkutupayisi  (17.01.22 07:55:52) 
deler ama delmek için ısırmıyormuş, oynamak için ısırıyormuş hani insan elini ısırıp oynuyor gibiyse bişey olmaz.


  • killerbee  (17.01.22 07:59:21) 
bizimki delmişti.


  • elorelia  (17.01.22 08:53:17) 
bitane ateş tuğlası alıp, fırında istediğin sıcaklığa getirip, eski havludan kılıf yaparsan sanırım aynı işi görecektir.


  • killerbee  (17.01.22 08:57:06) 
Primetime haklı, bir de iyice kalitesizleşti mi nedir sıcak su torbaları, son iki aldığım incecik, kedi kesin deler.


  • hair freak  (17.01.22 09:57:53) 
Soruya cevap vermemden bir saat geçti geçmedi, bir sıcak su torbam daha delindi, olduğu gibi koltuğa döküldü, neyse ki bana gelmedi, hepsi artık aynı yerden gidiyor. Fotoğraftaki işaret parmağının blunduğu noktadan.

cdn.yemek.com
  • hair freak  (17.01.22 11:18:15) 
benim torbalar da o işaret parmağının oradan deliniyor. kediyle alakası yok bence. max 50c yazıyor ama biz kettleda kaynatıp koyuyoruz, zamanla gidiyor oradan demek ki.


  • neira  (17.01.22 13:21:55) 
Ondan mı diyorsunuz? Başka nasıl sıcak su koyacağız ki?

Ama bunun haricinde kedinin çok kolay delebileceği bir malzeme bence.
  • hair freak  (17.01.22 13:52:09) 
[]

Arabamın radyosu bozuldu

Aniden hiç çalışmamaya başladı. Servise gösterdim teybi bozuk dedi elektrikten değilmiş.

Neyse, 300e ve 800e iki farklı seçenek var. Hangisini yapayım çok fark olur mu?
Bir de radyo yerine 1200e filan ekranlar var multimedya onlardan mi taktirsam? Bunlar radyo gibi çalışıyor mu?

Sizce?

 
orijinal teyp ekransız ise ve 1200 olan android teyp ise 1200 olan. 1200 az geldi bana gerçi ama onlar epey işe yarıyor. internet paylaşıp google maps, yandex.navi falan kullanabiliyorsun. radyosu da normal radyo zaten. radyo gibi çalışıyor. internete falan ihtiyaç duymuyor.


  • himmet dayi  (17.12.21 15:10:23) 
Başka bir oto elektrikçisine göster.


  • Erva  (17.12.21 15:11:16) 
Basit bir arıza da olabilir, hiç enerji yoksa besleme girişinde basit bir hata vardır yüksek ihtimal.

Bir elektronikciye gösterin teybi, oto elektrikçi anlamaz.

Hatta istanbul'daysan bırak bana bi bakayım, gözle görülür basit bir şey ise hallederim, hobi olarak elektronik kurcalayan adamım. Gözle görülür bir arıza yoksa zaten tamiri de zor olur ama yine de bir elektronikciye göstermek gerekir.

Bazen 5-10 liralık entegreler yüzünden oluyor böyle arızalar.
  • John Bloor  (18.12.21 11:23:42) 
klasik radyoların bozulduğunu görmedim hiç

fakat istanbul'da garantisi bitmiş bilgi eğlence ekranlı modern sistemlerin bile tamiratını yapan firmalar var, onlarla konuşulabilir. ben birini biliyordum esin elektronik miydi esen elektronik miydi ama bulamadım google'da.

eğer alacaksan da nexvox gibi saçma markalar değil de kenwood gibi, alpine gibi markaların carplay'lı vesaire güzel ürünlerini alabilirsin.

bunlarda radyo özelliği de var, komple android tablet gibi olanları da var.
  • rain when i die  (18.12.21 11:52:46) 
[]

Merkezi ısınma 500 lira normal mi?

Kasım ayı ısınma 500, aidat 700 toplam 1200 ödedim.
Bu evde ilk kışım olduğu icin şaşırdım. 1+1 eve en düşük derecede yaktım hep evde yoktum diye. Bana çok fazla geldi 500 lira 1+1 eve hem de ev buz gibiyken.

Ne yapabilirim peki? Mecbur ödeyeceğim öyle mi? Daha 3 ay önce taşınmıştım:')

Edit: evet aidatin da çok olduğunun farkındayım ama eve girerken emlakçı bundan bahsetmemisti. 580 lira aidat sadece demişti. Isınma içinde gibi konuştu. İmza attıktan sonra farkettim. Aidata bir de havuz ısıtma, sıcak su vs ekleniyormus bunlardan da haberim yoktu. Enayi buldular söğüşlüyorlar kısaca.

 
O paraya öküz alınır. Bence fazla


  • birmilyonunvarmi  (08.12.21 18:50:06) 
Yaşadığım ilçede ev kiraları şu anda 1200 lira.


  • hayirsiz  (08.12.21 18:50:43) 
ben komple 450 ödüyorum aidat + yakıt. 110 m2 merkezi sistem. kapıcı + asansör + çevre düzenlemesi vb vb...

güzel sistem kurmuşlar.
  • killerbee  (08.12.21 18:51:03 ~ 18:51:30) 
geçen sene 500 falan öderken bu ay 290 ödedik. bizim de merkezi, sıcak su dışarıdan sitedeki diğer iki apartmana taşınıyor. baya fazla sizinki


  • Wakatakakage  (08.12.21 18:54:35) 
geçen sene merkezi sistem 3+1 evim için kışın en soğuk karlı döneminde 350 lira ödüyodum ki evin içi baya sıcak olduğu için neredeyse kısa kollu ile duruyordum, bu sene yeni taşındığım yine 3+1 evde geçen ay havaların çok güzel olması sebebiyle neredeyse minimum seviyede yakmalarına , bazı günler hiç yakmamalına rağmen 300 lira ödedim, sanırım evin hangi katta olduğu, yalıtımı, doğal gaz zammı vs gibi sebeplerle ciddi farklar oluşuyor. öyle bi dönem yaşıyoruz ki ben bişeylerin fiyatlarına şaşırmayı bıraktım,


  • hypathia  (08.12.21 18:55:09) 
aşırı fazla. biz 1+1 eve taşş çatlasın sıcak su+ısınma 150 tl falan ödüyoruz. ve evde sürekli şort atletle dolaşıyorum. konum: ankara


  • jelly bear  (08.12.21 18:59:12 ~ 19:00:07) 
Benim oturduğum ev dogalgazlı ve devamlı çalışıyor. Evde kısa kolluyla oturuyoruz. Ev 3+1 gelen fatura 450 lira


  • limonlu eksi  (08.12.21 18:59:33) 
muhtemelen eviniz lüks sitelerden birinde. sistem kurulmuş ödeyeceksiniz. ben olsam çıkar giderim. 1200 liranın yarısını verip paşalar gibi ısınırım


  • iddaaci  (08.12.21 19:20:00) 
@iddaaci evet havuzlu filan bir site. Çıkabilecek olsam çıkardım ama mecburum şu an.


  • Gradient_tabanlı_mor  (08.12.21 19:30:10) 
Isınmadan ziyade aidat çok pahalı değil mi? Tamam site falan ama 700 nedir kira öder gibi.. Bizim geçtiğimiz ayın yakıtı 350 tl geldi merkezi doğalgaz ve doğru düzgün ısınamadık bile. Ondan normal geldi. Bu arada 1+1 olması bir şeyi değiştirmiyor apartmana komple geliyor dairelere bölüştürülüyor. Pay ölçer taktırılması için yönetici ile görüşebilirsiniz belki


  • eatpraylaw  (08.12.21 19:48:52) 
Taşınmadan önce sormadınız mı? Aşırı aşırı fazla çünkü. Ankara’da 9 ay 330 ödüyoruz merkezi sistem ısınmaya.


  • elorelia  (08.12.21 19:53:46) 
Normal değil. 700 aidat ödediğinize göre parayı sokakta buluyorsunuz sanırım. Bir şey yapmanıza gerek yok. Böyle devam.


  • dissendium  (08.12.21 20:05:06 ~ 20:05:18) 
Biz ısınma 300 + 250 lira aidat ödüyoruz. 1+1 evimiz. Markalı bir site değil. Genelde büyük ve isim yapmış firmaların aidatları ve yakıt giderler çok olur. Yapacak bir şey yok.


  • makarnacanavari  (08.12.21 20:11:19) 
500 lira ısınma + aidat olsa normal diyecektim. 700 lira ısınma + aidat olsa oo fazlaymış diyecektim.

ama 500 ısınmanın üstüne 700 de aidat ise ohhaa. hem de 1+1 imiş.

doğalgaz zammı falan 500 lira ısınma yine uygun görülebilir de ayrıca 700 lira aidat nedir?
  • kibritsuyu  (08.12.21 20:24:49 ~ 20:26:34) 
aşırı.

Ben ilk defa merkezi ısıtmalı apartmana taşındım, 100 lira aidat, ısınma 135 lira toplam 235 :D ve gayet iyi ısınıyor 3+1 ev.

Bana aidat normal geldi yani spor salonlu havuzlu çevremdeki birkaç düzgün site 700-800 ama ısınmada kazıklıyorlar bence sizi.
  • nhk ni youkosu  (08.12.21 20:30:16 ~ 20:31:38) 
Biz az daireli, kapıcılı ve site olmayan bir evde oturuyoruz. Aidat 500 lira falan, ısıtma da merkezi ve geçen sene en soğuk zamanlarda 400-450 tl geliyordu.

Ama sizinki cidden fazla. Birkaç yüz kişinin oturduğu bir sitede falan çok ciddi bir para eder bu ve bu kadar harcama olmuyordur eminim.

İmkanınız varsa başka yere geçin diyeceğim ama nakliyeyi, yeni eve ödeyeceğiniz depozitoyu ve emlakçı ücretini düşününce kalmak daha mantıklı olabilir.
  • chicha_v2  (08.12.21 21:11:39) 
havuzlu spor salonu güvenliği vs olan siteyse 700 800 lira son derece normal. ısınma yüksek gibi


  • all girls dream  (08.12.21 22:18:25) 
aynı sitede olabiliriz. ısınma normal yaktığınız için.


  • neverlose  (08.12.21 22:20:12) 
fazla gelmiş, peteklerde termostatlı vana var mı? taktırın bence, o bayağı düşürür faturayı


  • mya  (09.12.21 12:25:43) 
[]

Kedimin kapı açmayı zulüm haline getirmesi

10 aylık erkek kedim var, kısır değil.

Bir kaç aydır yeni bir huy edindi illallah ettik :) dış kapıyı açar açmaz dışarıya fırlıyor. Koridordaki bitkileri yiyor. Tamam yesin ama bir gün laf edecekler artık kökünü kuruttu. Bir de asansörden insan çıkıyor bazen o zaman da deli gibi korkuyor eve giriyor. Veya insan görünce yine panikleyip başka yerlere saklanıyor. Ama yine de o uzun koridorda dolaşmak istiyor.

Evde kapı açmaya korkar hale geldim. Sabah evden çıkması ayrı dert, akşam eve girmesi ayrı dert. Herkesin kapısını kokluyor vs. İlla peşinden koşup yakalayacağım kavga kıyamet eve geri sokacağım.

Nedir bunun derdi ve çözümü? Biraz da sizin kedileri merak ediyorum, yapıyorlar mı böyle ?

 
Ben saldım artık uğraşmıyorum git ne halin varsa gör moduna geçtim :) Çözüm olarak da anlık kaçışları engellemek için kapının alt kısmına sineklik gibi bir file gerilebilir belki.


  • msb  (07.12.21 10:25:54) 
eğer korkuyorsa kapıyı açarken fıs fıs ile su sık, benimkinin ödü kopuyor.


  • duster  (07.12.21 11:08:22) 
benimki de kapıyı her açtığım kaçıyordu, oyun haline getirmişti. yine bir gün yukarı katlara doğru çıkarken apartmanın demir kapısı gürültü ile kapandı. ödü patladı ve koşarak eve kaçtı. sonrasında bir daha denemedi.


  • boyalı kuş  (07.12.21 14:27:35) 
çiçekleri yiyorsa eve kedi çimi + malt alabilirsin.

doğası gereği artık dışarıdan gelen kokular ona ilginç geliyor. kısırlaştırınca çözülür.
  • orpheus  (07.12.21 17:31:26) 
@orpheus evde kedi çimi ve malti var ama kendisi bitkilerimi kemirmeyi tercih ediyor :)


  • Gradient_tabanlı_mor  (07.12.21 20:09:34) 
benimkiler de tam olarak bunu yapıyor. evden her çıkışım 5-10 dakika gecikmeli oluyor bu yüzden. antrede koridora fırlatmalık oyuncak bulunduruyorum, o şekil zamanla yarışarak çıkıyorum. ama anlayıp geri kapıya koştukları için bu da riskli aslında, tam kapatırken yetişip sıkışırlar diye korkutuyo :/ tetikte ve hazırlıklı bir şekilde kapıyı açıp azıcık aralıktan kafalarını tutarak, itişerek mücadele vererek onları içeride tutup çıkmaya çalışıyorum. kısırlaştırınca geçmedi bu arada, ikisi de 1 yaşın üstünde kısır kediler. bayılıyolar pis yerlere koşup yatıp sürünmeye. engelleyemezsem de koridorda yakalayıp kucaklayıp içeri geri götürüyorum, kucak sevmedikleri için eve koyduğumda biraz kaçıyolar zaten, o şekilde kapıyı kapatıp gidebiliyorum.


  • snape i başından beri tanırım  (09.12.21 08:57:00 ~ 08:58:19) 
[]

YouTube gezi kanalları

Rotasız seyyah kanalını çok seviyorum. Bu ayarda başka var mı bildiğiniz? Kaliteli ve şımarıklık yapmadan gezen?
Çoğu gezi kanalı mizah yapacağız diye gezi olayını ikinci plana atıyor.



 
Barış Özcan'ın ABD şehirlerini gezdiği videoları iyi. Haricinde ben de böyle bir arayıştayım.


  • lappuntamento  (25.08.21 12:04:11 ~ 12:05:26) 
Berkoo ve Değişik Yollarda


  • suicides underground  (25.08.21 12:36:38) 
yiğit can iç - önce güney amerika sonra nepal-hindistan yaptı. şimdide bisikletle türkiye turu yapıyor.

nurgül türk - oda uzak doğu ardından balkanlar yaptı şimdi iranda.

yırtıkpantalon - asya-uzak doğu yaptı şimdi güney amerikada

mert öztürk - oda uzak doğu-asya şuan balkanlarda

şenay akkurtla hayat bana güzel - daha çok tv formatında şehir turu
  • astronom bey  (25.08.21 13:10:06) 
takip


  • ayin yazari  (25.08.21 13:25:41) 
Yiğit Can iç +1

Türkiye turunu dün bitirdiğini açıkladı ama yeni bir rota çizecekmiş yakında. Eski videoları da baya doyurucu ve keyiflidir.
  • deveyidiken  (25.08.21 14:30:17) 
Mustafa Karaaslan.

Şu an bisikletle İskoçya'yı turluyor. Çekimler, kurgular, hikayeler son zamanda izlediğim en keyifli seri. Kesinlikle tavsiye ederim.
  • desdenova34  (25.08.21 17:27:14) 
[]

Kedimin kolunun böyle olması normal mi?

Veteriner test için kolundan kan aldı böyle oldu. Tıraşlamış rahat alabilmek için. Normal mi :(

www.hizliresim.com


 
bizim kedi kendisini yalaya yalaya bu hale getiriyor. acil veterinere götürmenizi tavsiye ederim.


  • trajikomix  (19.08.21 19:37:06) 
traşlaması normal ama bu şekilde kan gelmemeli. kendisi yalayıp yara yapmış olabilir mi. biraz takip edin. resimden tam anlaşılmıyor belki kan değil antiseptik maddedir.


  • orpheus  (19.08.21 20:53:31 ~ 20:54:04) 
orpheus +1


  • blatta hiberna  (19.08.21 21:15:29) 
Yalıyor ve yara yapiyor
Olabilir Elizabeth yakalık kullanabilirsiniz

  • apocalipy  (19.08.21 23:31:02) 
[]

Kedim çok miyavlıyor

7 aylık erkek kedim çok miyavlıyor sebebini anlamıyorum. Kumu temiz, suyu maması her zaman dolu. Ama kum kabında çok oyalaniyor ilgisi olabilir mi bilmiyorum. 10 dk uğraşıyor şu sıralar tamamen kapatacağım diye (kum temiz)

10 gün önce yeni eve taşındım hala onun stresi olabilir mi? Taşınırken de arkadaşa bırakmıştım. Bir kaç ev değiştirdi diye mi acaba? Niye miyavlıp duruyor çok üzülüyorum :')


 
kızgınlık döneminde olabilir. bizimki de gece gündüz mauuuu diye bağırırdı.


  • trajikomix  (18.08.21 07:52:50) 
işemeyle alakalı sıkıntısı varsa taş da olabilir.


  • elorelia  (18.08.21 08:14:40) 
Bizim kedi de kum kabında oyalanıp ağlıyordu ve çişini kesil kesik yapıyordu. idrar yolları ile ilgili problem çıktı, tedavi gördü. geciktirmeden bir veterinere görünün isterseniz.


  • giovanne  (18.08.21 09:39:27) 
m.youtube.com

Bazı erkek kedilerde meydana gelen illet bir durum düzenli c vitamini takviyesi gerekir, aşırı ilerlediyse sonda takıp temizliyorlar ama ömür boyu özel bakım gerekiyor. Tedavi edilemeyecek duruma gelir idrarini yapanaz hal alirsa pipisini vajina gibi kesip dişi gibi yapıyorlar hayvanı
  • apocalipy  (18.08.21 09:48:16) 
dişi kedimde mesane taşı var 10dkda bir wcye gidiyor eşiniyor fındık kadar yapıp çıkıyordu çişini. uriner sistem mamasına geçtik taş sanırım eridi, şikayetler azaldı. benzer bir sorun gibi görünüyor


  • bugisme  (18.08.21 23:34:08) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.