Ekşi Duyuru

makro ile yapılır
chat.openai.com
ilgili kodu vba'ya yapıştırıp çalıştırın, deneme yaptım çalışıyor, kodu kendi ihtiyacınıza göre chatgptye revize ettirebilirsiniz.

Makrosuz da çok basit yaparsınız. Tablonun özet tablosunu oluşturun. Özet tabloda müdürlük adı ve yanına kişi sayısını getirin. daha sonra hangi kişi sayısına çift tıklarsanız o müdürlüğün listesini ayrı bir sayfa oluşturarak ayrıştırır.

orada bir kebapçı var. sahile yakın bir yerde. meşhur böyle oraya gitme.

Nev Çarşı Avm'ye gidip Pizza Local'de yaptık. Güzel de oldu.

Bende ilk linktekinin arçelik olanı var. Gittim bir de Arzum'un kişisel blenderini aldım. Bütün işimi onunla görüyorum. Daha pratik geliyor. Arçelik yatıyor dolabın köşesinde.

Düşünsene bir tanecik domates rendeleyeceksin, tezgaha eşşek kadar hamur yoğurma makinesi çıkarman gerekiyor.

Pratik mi sence? Ama tabi senin mutfak faaliyetin nedir, her gün hamur yoğuran biri misindir, mutfağın ne büyüklüktedir, bilmeden şunu al diyemeyiz.

bu gibi aletleri tamamen kullanım amacınıza göre seçmeniz gerekiyor, özellikle yoğun olarak ekmek ve hamur işleri yapacaksanız kesinlikle mutfak şefi denilen türlerden almanız gerekiyor hatta özellikle döküm olanlardan. Aksi durumda üstte linkteki ürünler hamur işlerinde yeterli performansı vermeyecektir.

Su arıtıcıların zararlı zararsız, aha bu faydalı falan demeden suda ne var ne yoksa hepsini süzdükleri, hiç mineral bırakmadıkları, insanoğlunun sudan sağladığı faydayı sıfırladıkları, onun için de külliyen hepsinin zararlı olduğuna dair bir görüş var.

su arıtıcısı 1 litre su arıtıyorsa 3 litre atık su atıyor. en az ayda 100 tl fazla su parası gelir. ayrıca yılda 1 kere filtreler değişmeli onunda masrafı var. önden de para veriyorsun. ayrıca mineralsiz kalitesiz su içiyorsun. boğazdan kesilmez en saglıkısı kaynak suyu için.

bu paralara damacana alırsın.
filtre masrafı var.
bi de bunlar çok su tüketiyor. hiç bulaşma

-su parasında abartılı bir artış olmuyor öncelikle. atık suyun basınçla alakası var, bu sebeple pompalı ve pompasız modeller var, bunu araştırın kendiniz öncelikle.
-damacana sular da arıtma cihazından geçip dolduruluyor, uludağın zirvesinden akan doğal kaynak suyunu alıp damacanaya koymuyorlar direkt ve bildiğim kadarıyla aynı mantıkla çalışıyor bunların hepsi.
-filtre masrafı da gayet ucuz, 2 kişi kullanıyorsanız mesela bir buçuk, iki senede bir değiştirseniz yeterli, bunu arıtmayı aldığınız yer de söyleyecektir size ve 500-1000 lira arası bişey bu.

ben kullanmıyorum bu arada, anneme aldık, memnun o ve ben de almayı düşünüyorum. mineral mevzusuna takılıp almadım yıllarca ama damacanaların daha sağlıklı olduğunu düşünmüyorum ve 90 liralara gelmiş bir damacana su.

Damacana suların da aynı şekilde filtrasyondan geçirildiği görüşüne katılmıyorum ben.

Gerek ambalaj üzerinde ve gerekse markaların internet sitelerinde suda bulunan minerallerin ne miktarda bulunduğu madde madde yazılmaktadır.

Haa...! Her marka dürüst müdür ve bunların ne derece doğru olduğu ne kadar denetleniyor diyecek olursanız da, o ayrı.

mineral konusunda pek çok su arıtma cihazında mineral ilavesi yapan filtre zaten var, birazcık araştırınca kolayca görebilirsiniz ilgili filtreyi

Var olan taksitlerimizin üstüne çok bineceği için Brita alıp geçtik. İşimizi görüyor gayet.

Sahilyolu üzerinde şenol kolcuoğlu, kırmızı barbekü. Altayçeşme tarafına geçerseniz sette kanat.

sette kanat +1

Sahilde yalı kanat

Önerilen mekanların hepsi alkollüydü. Küçükyalı İntiba Döner'in üst katında yer ayırtıp yiyip içtik gayet keyifli geçti.

biz de kararsız kalmıştık. maddi gücümüz de yeterli idi ancak dyson almayıp şundan aldık memnunuz, alt modelleri de alınabilir. çünkü uzuvları pek kullanışlı değil
www.amazon.com.tr

Ben oyumu Dyson'dan yana kullanıyorum. V15 var bizde çok memnunuz.

Yanıtlarınız için teşekkürler ancak v15 alacak bütçemiz zaten yok diğer süpürge için de yine çok daha ucuz bişey alacağız alırsak. Max 8 bin dikey süpürgeye ayırabilirim. Diğer süpürge için de 3-4.

O zaman aşağıdaki ürün size uygun görünmekte bence:

www.amazon.com.tr

Philips aqua trio. Her supurdugumde iyi ki almisiz diyorum

Bende miele torbası normal süpürge var. On numara alet, zerre performans kaybı yok ama hantal. Bir de robot aldım ama robot her şeye yetmiyor. Sürekli temizle, oraya girmez, buraya çıkmaz... özellikle koltuk, kapı arkası falan için bir süpürge şart. Bu hem büyük süpürge gibi güçlü olsun hem de pratik ve hafif olsun isterdim. Dyson dikey süpürgeleri gercekten düşünebilirdim ama bu kadar para vermem ben. Onun yerine şunu bir araştırabilirsin: amzn.eu

Markanın yorumları iyi, ürünler de uygun fiyatlı. İhtiyacını karşılarsa iyi bir seçenek olabilir.

almışken dyson alın. fiyatına değer.

Tavsiye üzerine aşırı uygun fiyatlı da olması münasebetiyle Grundig VCC 7870 alıp geçtik. Canavar gibi de çekiyor.

gülpembe pastanesi'ne sordunuz mu? küçük görünür ama pastaları enfes.

Dönüp dolaşıp yine Kukis'ten almıştık. Çok iyiydi ve fiyatı da benzerdi diğer yerlerle. Riske girmeye gerek yokmuş.

Gülpembe'yi ben de hem lezzetli hem de makul fiyatlı diye biliyorum. Ama 3-4 yıldır bir şey almadım. Değiştiğini sanmıyorum. Nişan pastası gibi büyük bir şey almadım hiç.

(bkz: red dead redemption 2)

Tlou zamani icin iyi oyunmus. O da taaaa ps3 oyunu. Bence de fazla abartilmis bi oyun.

Sekiro(cok zor oyun)
God of war
Rdr2
Bloodborne(cok zor oyun)

Oneririm

Ha spider man de guzel

Uncharted diyeceğim ama o da tlou gibi zincir bir senaryoya sahip, sizi oyun yönlendiriyor.

Epey oldu, belki yeni versiyonları devam oyunları da çıkmıştır ama şu oyunları beğeneceğinizi düşünüyorum:

Yakuza 0
Horizon Zero Dawn
Red Dead Redemption 2
GTA 5
Persona 5 Royal
God of War
Shadow of the Colossus
Sekiro: Shadows Die Twice
Spider-Man

God of war +1 demeye geldim.

ordan getirip satanlar var. direkt onlardan satın alabilirsin. getirtsen de komisyonla aynı fiyata gelecek.

Eğer tanıdık yoksa telefoncudan hazır getirilmiş cihazı almak en güvenlisi gibi görünüyor bana.

Mesela bu pahalı mı?
www.sahibinden.com

Kullanmak içinse uluslararası garanti kartının olması yeterli. Satmak içinse sarı site ve diğerlerinden fiyatlara bak, mantıklı ise alırsın. Saat kolay satılan bir şey değil, hele ki popüler model değilse. Mesela MoonSwatch falan olsa rahat satılır ama her yerde bulunan şeyler kolay gitmiyor.

piyasayı hiç bilmiyorum ama birinden bu şekilde saat almazdım.
Sahte ya da, parçası değişmiş olabilir diye düşünürüm.

kullanmak icin de satmak icin de mantikli, cunku turkiye fiyatina gore baya ucuza geliyor. kimi saatleri yari fiyatina almak mumkun.

satacaksan kutuyu hic acma.

10 sene önce 2 tane aldım, halen kullanıyorum. Satacaksan bilemem ama kullanacaksan hiç düşünme.

var evet.
www.soundguys.com

Kablosuz kulaklık mı deniyorsun? Kablolular daha yüksek veriyor genelde + istersen kulaklık amfisiyle yükseltebilirsin bile.

@nhk ni youkosu evet normal telefon için kullandığım kablosuz kulaklıktan bahsediyorum.

çözüm fiio amfi

sadece kulakliga bagli bir sey degil ki bu. sesi aldigin cihazin kalitesi yani ses cipi de onemli. empedans'a hic girmiyorum. abi ayfon ya deme lutfen. portable dac&amp veya neira'nin dedigi gibi sadece amp alabilirsin

Takip ettiğiniz insanlar yüzünden oluyordur, onların beğenileri de çıkıyor çünkü önünüze.

Gereksiz takipleri bırakın, sizi takip eden gereksizleri de çıkarın. Sonra da gerçekten ilginizi çekmeyen konulara "bu konu ilgimi çekmiyor" derseniz kısa sürede düzelecektir.

Reels'ten önce arama kısmı var. Oraya tıklayıp, ilgilendiğin tipte reels'leri bulup, seyret. Hemen olmaz ama yavaş yavaş değiştiğini görürsün.


.

o "karı-kız" her türlü düşüyor önüne. eğer rahatsız oldugnuz o tarz şeylerse. mimari için kullandıgım bir hesabım var kurtulamadım.

Telefonuna FatSecret uygulamasını yükle. Yediğin içtiğin her şeyi yaz. Uygulamadan, aldığın gıdaların protein karbonhidrat yağ dengesini kontrol et. Kalorini ayarlamaya çalış.

O vücut yağı ölçen aletler yaklaşık değer verir. Birkaç gün üstüste aynı saatte ölçülüp ortalamasını alman uygun olur. Ölçülmeden önce en az 2 saat yememiş, içmemiş, terlememiş, duş almamış, bir gün önceden beri alkol almamış olman gerekir ki doğruya yakın sonuç versin.

Onun yerine Ağırsağlam'ın şu sayfasında yazan şekilde vücut yağ oranını daha sağlıklı ölçebilirsin.
Ayrıca günlük kalori ihtiyacın ile makro dengenin ne şekilde olması gerektiğini Ağırsağlam'ın ilgili sayfalarını inceleyerek bulabilirsin.

www.agirsaglam.com

bence iyisin. daha fazla zorlama.
neden diyeceksin, ben de senin gibi düşünüp, 50 dk'yı 700-800-1100 mt ye kadar çıkardım. giderek de çıkarırdım çünkü nefesimi düzene koymayı insan bir şekilde öğreniyor. ama sonrasında omzumdan sakatlandım. omuz yırtılması oldu. prof yüzücülerde olurmuş , ynai biraz kastıranlarda.. o yüzden 1 senedir çok sevdiğim halde yüzemiyorum.
çok dikkat et ve ısınmayı sağlam yap. kendini sakatlama. böyle tatlı tatlı git gel işte,
ritim kendiliğinden oturur ama 1 ay erken.

Selamlar, 16 sene profesyonel yüzmüş, 6 yıl yüzme hocalığı yapmış birinden duymak istersen anlatıyorum; daha bir çok detay var ama kabaca aşağıdaki konulara dikket edersen bu iş zor değil.
Isınma bu işin en temeli. yüzme çok ilginç bir şekilde hemen her kası bir şekilde çalıştırıyor. bu sebeple gündelik hayatta, fitnessda ya da diğer sporlarda kullanmadığın pasif kasların yüzmede birden aktif olması tehlikeli bir durum.
profesyonel yüzücülerin havuza girmeden önce neredeyse 1,5-2 saat ısınmak için spor yaptığını biliyor muydun? en az 45 dk koşu, yarım saat fitness ve diğer ısınma ve gerdirme hareketleri sayesinde kasları yüzmeye elverişli hale getirmelisin. yüzme kasları fitnessda olduğu gibi kısa kaslar değildir. uzun kas yapısı oluşturur bu sebeple ısınma, ısındıkça esneme çok önemlidir.
ısınmayı suda da yapabilirsiniz ancak bu süreyi uzatır.
standart profesyonel bir idmandan önce yüzücüler hem karada yukarıda saydığım idmanları yapar hem de suda ısınmak için yüzerler. bu yüzme seansı daha ağır tempoda ve uzun mesafede genelde karışık stilde gerçekleşir. akabinde branş ve kondisyonu arttırıcı ve zorlayıcı idman başlar. 2 saatlik standart bir antrenmanda 3-5 km yol yapılır.
bu denli kritik bir sporu yaparken mutlaka sporun gerekliliklerini yerine getirmeniz gerekiyor.
Nefes olayına gelince, yeni başlamanız sebebi ile doğru nefes alma tekniğini öğrenmiş olduğunuzdan emin olun. nefes alırken sadece başın dönmesi vücudun sabit kalması fazla eforun önüne geçer ve nefesi daha sağlıklı kullanmanız demektir. gerekli tekniği havuzdaki varsa yüzme hocalarından sorup öğrenebilirsiniz.
Yüzerken nefesinizi ayarlamanın en iyi yolu dururken yaptığınız nefes idmanları ile olur. yüzerken harcadığınız efor sebebi ile aldığınız oksijen yeterli gelmiyor belli ki ve yolda kesiliyorsunuz. bunun için havuz kenarında suda nargile diye tabir edilen nefes egzersizini uzun uzun yapmanız gerekir. bu sizin nefes alıp vermenizi yüzerken bunu uygulamanızı pekiştirir.
ilk etapta 3-4 kulaçta bir sonrasında yorgunluğunuza göre bunu azaltarak 2 kulaçta bire kadar gerileyebilirsiniz. nefes ihtiyacınıza göre bu kulaç sayısını ayarlayın.
ayak vurmak sabit hızda standart enerjide ve vücudu itici güçte olmalıdır. ne eksik ne fazla. saniyenin altında bir sürede ciğerlerinize aldığınız bir havayı tüm bu koordinasyon ve harcadığınız enerjiye sağlamak kolay değil.
Tüm bunlar bir orkestra gibi tam uyum içinde olmadığı sürece hep bir noktada duraksama ve zorluk yaşanacaktır.
çok alıştırma, doğru teknik ve sabırla başarılamayacak bir iş değil. yüzme konusunda sıkıntınız yoksa yüzmeyi ve tekniklerini iyi bilen bir hocadan bunun eğitimini 3-5 derste alabilirsiniz.

verdiğiniz bilgiler çok değerli. acele etmeden düzenli gidip gelmeye bi yandan da kendimi geliştirmek için çalışmaya devam edeceğim o zaman. çok teşekkürler.

uzman degilim ama @erty_ksk verdigi degerli bilgilerden havuz kenarinda nefes egzersizi cok cok yararli olmustu bana. ozellikle bu calismalar sirasinda nefes almakta degil nefes verirken problem yasadigimi anlamistim. yani dogru nefes vermek de cok onemli diye dusunuyorum. bu calismadan sonra ciddi oranda daha uzun mesafeler yuzmeye basladim. ama hala koordinasyon konusunda kendimi gelistirmeye calisiyorum ve koordinasyon da cok yavas gelisiyor

Kaynak için youtube'ta Serkan Özkeskin'in kanalında bütün videoları izle. Hepsi hap bilgi. Serbest stille başla izlemeye, sonra kelebek, kurbağa devam edersin. Videolar arasında kullanıcılardan gelen amatör videolar var, orada neleri doğru-yanlış yaptıklarını gösteriyor onlara da göz at. Drill çalışmaları çok önemli. 1 gününü sadece bacak drill'ine bir gününü sağ kola bir gününü sol kola bir gününü 2 kulaç ir nefese, bir gününü 3 kulaç sağ nefese bir gününü 3 kulaç sol nefese ayır. üstüne koya koya en sonunda ahenk içinde yorulmadan saatlerce yüzecek kıvama gelip kendini şu siteye kayıt olup advanced düzeye geçmeye çalışırken bulursun:

www.facebook.com

yukarıda çok kıymetli bilgiler verilmiş. ben de nacizane amatör bir yüzücü olarak ekleme yapmak isterim.

bence sizin yorulmanızın en büyük sebebi yüzmeyi geç öğrenmiş ve yeteri kadar antrenman yapmamış olmanızdan kaynaklanıyor. burada antrenmandan kast ettiğim drill falan değil, su üzerinde eforsuz durabilme antrenmanı.

yürümek, yüzmek, bisiklete binmek, araba kullanmak gibi beceriler, insanın düşünerek yaptığı işler değil, yani öyle olmaması gerekli. yürürken "sol ayağımdan destek alırken sağ ayağımı kaldırıp ileri atayım, onu yere koyup ondan destek alırken solu ileri atayım" diye düşünmezsiniz, o artık refleks olmuştır, kendiliğinden olur.

araba kullanmak da öyle. ilk ehliyet alanlar hep sorar "kavşakta önce frene mi basayım, sonra debriyaja basıp üçten ikiye mi atayım, debriyajdan çekerken gaza mı basayım". yav ne bileyim otomatik oluyor onlar, reflekse dönüşmüş artık, düşünerek yapmazsın, kendiliğinden olur.

yüzmeyi geç öğrenenlerde fark ettiğim en büyük problem bu. yüzmezken bile suyun üstünde durabilmek için çaba sarf ediyorlar, efor harcıyorlar. oysa hiç el kol oynatmadan, minimum hareketle suyun üstünde durabilmek gerekiyor. bu olmamışsa öncelikle su üstünde durabilme işini beyinden alıp omuriliğe bağlamanız lazım. suyun üzerinde kalabilmek için düşünmemeniz lazım. bu henüz omuriliğe bağlanmamışsa, yani yüzerken şimdi sol kulaç atayım, solu çekerken sağı atayım, sağı çekerken kolum tam şurdayken yandan kafamı çıkarayım falan diye düşüne düşüne yüzüyorsanız sizi en çok o yorar. bunların otomatik olması gerekiyor.

mesela ben kafamı hep sağdan çıkarırım, soldan çıkaramam. sağdan çıkararak yüzerken sorun yok, ama bazen ulan biraz da tersten çıkarmaya çalışayım diyip soldan çıkararak yüzmeye çalışınca düzen bozuluyor. düşünmeye başlayınca olmuyor. oysa havuz aynı, yüzme hızı aynı, yüzen herif aynı.

bence sizi asıl yoran bu. çalışıp omuriliğe bağladığınız zaman bu sıkıntı geçecek. teknik falan sonraki iş.

1. direkt kullanılmıyor aylık abonman dijital kartta. geçenlerde arkadaşım 153'ü arayıp bir şeyler yaptırılarak artık kullanılabildiğini söylemişti ama henüz denemedim. bir arayıp sorabilirsiniz.

2. uygulamada dijital karta girip tl yükle diyerek yükleyebilirsiniz. ödeme için de qr ile öde seçip kodu okutuyorsunuz.

@kanatlı kontun müşfik öpücüğü

ben de aradım şimdi. abonman uygulama üzerinden kullanılmıyormuş hiç. sadece dijital kartımın da öğrenci olarak kullanılabilmesi için talep aldılar.

Karikatürlere bak, bir süre sonra azalır.

45 dk aktif gezinmeyle çözersin. futbol beğenileri istemediğin o paylaşımların önünü kesmez, beğendiğin topçular zaten beğeniyor takip ediyor arada ilişki var.

biraz komedi + edit sayfaları + manzara fotoları ile halledilir

"Genç adamsın, lazım olur" diyo algoritma.

Yapacak pek bişey yok, 3-5 tane engelle, "görmek istemiyorum" diye işaretle, bi ay rahat edersin. Sonra tekrar karşına çıkar.

En cok vakit geçirmenizi sağlayacak içerikleri sunuyor ya tutarsa diye

futbolla alakalı şeyleri beğenince genç bir erkek oldugunu ve çıplak kadınları da beğenebileceğini düşünüp öneriyor. bana da ekşisözlükte abuk subuk şeyler öneriyor, hayatımda bakmadıgım trendyol bikini fotoları çıkıyor önüme. erkek adamsın lazım olur diyor

Bağlandığınız wi-fi'daki hareket de etkiliyor durumu.

Bir kere bir arkadaşınızın modeminden falan bağlandıysanız tekrar normalize olması zaman alıyor. Tek bir bağlanma sonucu çok büyük değişimler yaşandığına defalarca kere şahit oldum.

Evde sizden başka birilerinin de etkisi olabilir bu duruma.

Bir kaç tane çıplak kadın postuna ilgilenmiyorumu oradan da bu konu ilgimi çekmiyoru işaretleyin kayboluyorlar kesin bilgi.

İlgilenmiyorum derken, bu hesapla ilgilenmiyorum değil de

"bu konu ilgimi çekmiyor" derseniz, bir kaç defa yaptıktan sonra algoritma normale dönecektir. +1

Online dan bahsedebilirim.

Artıları çok. Konuşmayı orada söktüm.
Çoğu hoca gayet iyi, konuyu yönlendiriyor, sırayla söz veriyor. Konu ile alakalı kelimeleri, kalıpları açıklıyor vs.
Konu anlatımı olmuyor, bol bol konuşma ve dinleme pratiği oluyor.
Konular değişiyor. O yüzden bir çok konuda pratik yapma şansı oluyor.
2 saat boyunca maruz kalıyorsun. Güzel bi süre. Seviyene göre bir sınıfa denk geldiysen yavaş yavaş gelişiyorsun hoş oluyor.
Bazen insanlar gelmiyor, vip ders gibi oluyor.

Negatifler,
Konular tekrar etmeye başlayabiliyor.
Konu seni açmaya biliyor. Öyle olunca 40 dk çöp gibi.
Bazı hocalar çok konuşkan, sana söz vermiyor. Sınıfı düzenlemeyi bilmiyor. Doğal akışında bazı kişiler sivrilirken, bazıları çok sessiz kalabiliyor. Hoca eğer bunu farkedip konuşmalayan kişilere fırsat yaratmazsa seans çöp oluyor.
Bazı hocalar konu anlatıyor garip bi şekilde. Konuşmaya gelip ders dinliyorsun.
Eğer sistem üzerinden halletemeyeceğin bir durum varsa o zaman destek olacak elemanlara ulaşman zor olabiliyor. Çok yoğunlar sanırım. Bi kaç kere hatırlatınca yardımcı oluyorlar. Hiç mağdur olmadım, hatta çok destek oldular sağolsunlar bi durum olunca. Ama dediğim gibi bazen ulaşmak zor oluyor.
Bazen sınıfta seviyesi çok düşük ya da yüksek eleman oluyor. O zaman çok iyi olmuyo.

Seveceğin hocayı bulana kadar bazen tatsız olabilir. Ama sonrasında çok iyi devam etti benim.

3 ay haftada 3 seans aldım.

Bir defa gitmiştim memnum kalmıştım. Tabii pandemi dönemine gelince devamını getiremedim. Hatta geçenlerde bir düşündüm, gitsem mi dye.

tanıştırayım efendim: türkiye!

Uzun süredir mesela hb üzerindeki hb satışlı airpodsu takip ediyorum indire indire 4900e indirebildiler mesela kampanya yokken 5000-5150 civarı oynuyordu, ciddi bir indirim göremedim, zam var sadece Türk kahvesi mesela uçmuş 6,5 lira olan kahve 20 TL den aşağı yok şuan banka kampanyaları firmaların yaptığı 11.11 kampanyalarından daha iyi indirim yapıyor

Bol bol tuvalet kağıdı aldım familiadan, 96lı 190 liraya önce, sonra 96lı 260 liraya, bir kaç ayakkabı kazak, mont falan aldım.
Elektroniktede de ihtiyaç varsa alınabilecek ürünler oldu ama güzel indirimler 2 sene önce bitti maalesef, geçen yıl ve bu yıl firmaların elektronikte indirim güçleri kısıtlı sayılır kur enflasyon ve belirsizlik sebepli.

Bir de indirimler iyiyken de insanlar şikayet ederdi, bu anlayış ile alakalı bir durum, ben mesela tam istediğim model indirime girsin diye beklemem, mesela geçenlerde trendyolda kazanlı ütü indirimi oldu tefalin, piyasası 4 bin lira üstü iken 2500e verdi adamlar, sen philipsin x model ütüsü indirime girsin diye beklersen çok beklersin, esnek olup indirime giren modeli de tercih edebilmek gerekir.


edit: bir şey daha eklemek istiyorum, mesela geçenlerde dh ölücüleri kendi fırsatlarını yaratmışlardı, hepsiburadanın şimdi al sonra ödesi var, kasımda al ocakta öde diyor galiba, yapı kredinin 6 ay 0 faiz ertelemesi mi ne varmış adamlar onla alacaklarını aldılar, bugün aldıklarını, önümüzdeki ağustos 6 taksit falan ödeyecekler, şu enflasyonda indirim olmasa bile büyük indirim bu aslında, bugünkü memur insan bugünkü maaşına bakarak tv aldı belki ama ödemeye başladığında iki kere zam almış olacak.

Akakceden ben de bakıyorum. Sepette ekstra indirim olan ve kuponlu ürünleri gösteremiyor. Hb den baya şey aldım hiçbiri akakcede yoktu.

hb’de birkaç gün önce 498 lira olan bir ürünü sepete eklemiştim. su an 598 :) ben pek indirim görmedim açıkçası.

sepete 3 parça ürün ekledim. kasım ayı başında 1.710 TL idi, bugün 1.860 TL.

O güzel indirimler biteli çok oldu, en son Kasım 2019'da pikap yenilemek için ciddi indirim yakalamıștım Hepsiburada sitesinde: 5500 lira yerine 2450 liraya almıştım Denon DP-400 pikabı. Şimdi ancak tuvalet kağıdı indirimi kovalıyoruz.

Bu gün sepette ekstra %15 indirimle 4lü tadıbu aldım hepsiburadadan, tanesi 51 bucuga geldi. Bazı ürünlerde gerçekten indirim var. Havlu kağıt ve tuvalet kağıdında mesela.

bizim milletin indirim algısı biraz değişik. gerçi sanal alışverişe bakış açısı biraz değişik. şöyle diyim. insanlar zannediyor ki takip ettiği tüm ürünler 11.11 gibi indirim günlerinde tak diye ucuzlayacak. öyle bir dünya yok arkadaşlar. yurtdışında da yok emin olun. belli başlı ürün ve modellerde indirim olur. siz "indirim olmuş ürünler" arasında seçip kendinize uygun ürünleri almalısınız.

atıyorum adidas'ın xyz1000 model bir ayakkabısını beğendiniz aylardır takip ediyorsunuz indirim günü geldi baktınız indirim halen yok. ona indirim zaten olmayacaktır geçin onu. siz adidas'ın indirim olmuş ayakkabıları arasında tercih yapacaksınız. örneğin xyz900 modeli inmiştir belki veya xxx1000 modeli inmiştir veya zzz1000 modeli inmiştir. bunlar arasında gezinip size uygununu alacaksınız.

yoksa "sepete attım indirim olmadı" olayı dünyanın hiçbir yerinde yok.

Prfum aldim 200 tl indirimle

bisu'da güzel indirim vardı su aldım sdafsd

İndirime hiç gerek yok hb'nin şimdi al Şubat'ta öde kampanyasına abandım şahsen.

bunun turkiye'yle alakasi yok abi. her yerde bu tip uydurma "indirim" kampanyalari var.

ebook readerlarin sozlukleri oluyor genelde. ekitap bulup onlar okunabilir.

Google translate yüklü mobil telefonda tarayıcıdan metin okurken üzerine tıkladığınızda çevir seçeneği çıkarıyor.

İnternet derya deniz malum. İstediğiniz metini okuyabilirken bu uygulama ile direkt çeviri yaparak geçebilirsiniz.

Eger kitap agirlikli okuyacagim deseydin sana kindle cihazi tavsiye ederdim basili duruyorsun cat diye cikiyor cevirisi kelimenin cok memnunum ben

Cumaya git, biraz da erken gidersen cami önünde sohbetlerde arkadaş edinirsin.

gibi 3.sezon 1. bölüm

adak ada

En kolayi yabanci dil kursudur bana göre

latin dansı kursuna katıl

Haftada 4 kez yuzmeye gidiyordum ve inanilmaz faydali bir spor. Şişmek istemiyorsun zaten, beklentin icin cok uygun ki ciddi miktarda kas da yaparsin zaten.

salona gitmek cok igrenc bence havuz&yuzmek iyi. bi suredir bunun kavgasini verdim ve havuda karar kildim kesinlikle salondan bin kat zevkli

Profesyonel yüzücü vücuduna bakıp sadece yüzerek yaptığını zannediyorsaniz yanilirsiniz. Ilk olarak bun
Kilo vermek ile salona gitmenin ya da yüzmenin tek alakası kalori yakmak. Yüzme kardiyo olduğundan tabiki salonda ağırlıktan daha çok kalori yakarsınız. Bu da kilo vermenize yarar.

Bu arada yüzücülerin yüzerek vücut yaptığını falan sanan varsa;
Mark spitz

Sadece yüzerek anca bu kadar vücut olur. Amacınız buysa yüzün, diyet yapın o kadar

Salondan ne beklediğinize bağlı. Ben spor salonuna güç antrenmanı için gittiğim için ne yüzme ne başka bir şey yerini doldurur.

Siz sırf kilo vermek istiyorsunuz, zaten bu soruyu sorduğunuza göre güç antrenmanı vs alakaniz yok, spor salonundan 5-6 farklı makinede takilacaginiza amacınız kilo vermede daha mantıklı olacak yüzmeye girmeniz iyi olabilir.

Bence amacı kilo vermek isteyen herkes yüzmeye falan gitsin, salon da bizlere kalsın:)

@logisticsmanager

verdiğiniz örnek çok iyi. gerçekten maksimum bu vücudu isterim. düzgün ve sıkı.

@logisticsmanager örneği çok iyi. ben de toplayayım diye hayvan gibi yüzüyordum. Vücut güzel sıkılaşıyor, şekilleniyor; fakat kısa kaslar yok oluyor. Üst kol kaslarım eridi, inceldi. Şu an ağırlık antremanıyla eski haline döndürmeye çalışıyorum.

pratik bence, kullanılır.

Dışardan lahmacun-pide-kebap söylemeyi bıraktığımız için kilo verdim ben. İyi oldu.

ilk başlarda bi heves sırf kullanmak için dondurulmuş ürünler aldım şimdi yalan değil :D ilk hevesten sonra genel olarak öyle bi etkisi olmadı. hem mikrodalga hem fırın amaçlı kullanıyoruz. ama olma ihtimali de var kolaylığı açısından

Valla ben almasaydım da olurdu diyen taraftayim. Hiçbir etkisi olmadı yani.

Aldıktan kısa bir süre hiç kullanmamaya başladım bu cihazı.

ben çok memnunum ama evde olup iki üç öğün yemek yediğim günlerde kilo aldım gerçekten. milföy arasına nutella sürüp ata ata iki üç kilo aldım, işe dönünce milföyler de gitti basenler de :)

alalı 1.5 ay oldu. kiloya etkisi anlamında şimdilik bir fark yok ancak eskiden daha çok sipariş veriyordum, şimdi evde yemek yapma sıklığım arttı. bu da zamanla, tarifleri geliştirdikçe daha sağlıklı beslenmenin önünü açabilir belki.

yemek yapma konusunda tecrübesi ve emek sarf etme isteği sıfır biriyim.

Bir sene boyunca dışardan yemek söyledim, sonra bi ay kadar falan banvit, lezita gibi markaların hazır şnitzel, cordon bleu gibi tavuklarını alıp tavada yağda pişirip yanına da yine hazır mikrodalgada pişirilen pilav, makarna ısıtıp yiyodum.

Son bir aydır da son yaptığımı airfreyer'da yapıyorum yağsız ve daha pratik bi şekilde. Arada da yine lezita gibi firmaların donmuş kova tavukları oluyo kfc tarzı. O tarz şeyler ya da donmuş patates, pizza falan alıp yapıyorum. Yani zaten sağlıklı beslenmiyodum, bi tık yağı azalttım ve dışarıdan yemek söylemeye harcadığım para azaldı. Örneğin dışardan yemek söyleyerek minimum 80 liraya falan doyuyosam şu an 35 liraya doyuyorum diyebilirim.

Evet.
Sürekli patates, kanat, bira sayesinde 1 senede 10 kilo aldım. Normalde böyle bir alışkanlığım yoktu.

Şu an yapmıyorum ama dediğiniz düzendeyken eğer evde kahvaltı yapmıyorsam;
%90 küçük saklama kabına kahvaltılık koyuyordum peynir, zeytin, domates, salatalık, maydanoz, bir dilim de ekmek yeterli oluyordu benim için.
%10 da dışarıdan soğuk sandviç, tost vs.

yumurtasız kahvaltı yapma derim.

geceden yulaf yapıp buzdolabına koyun. sabah çıkarıp yiyin. bir iki saat önceden çıkarabilirsiniz hafif ısınması için.

benim tarifim: yulaf, chia tohumu, kırık fındık badem ceviz vs., yoğurt, bal, fıstık ezmesi, süt. hepsini bir kavanozda karıştırıp dolaba koyun. kendinize göre içeriğini değiştirebilirsiniz.

gece boyunca yulaf sütü emip yumuşuyor. pişirmeye gerek kalmıyor. overnight oats diye de aratabilirsiniz tarifler için.

edit: ben aralıklı oruç yaptığım için bunu ofise gittiğim günler öğlen kahvaltı niyetine yiyorum. bunu yedikten sonra genelde akşama kadar başka bir şey yemiyorum. siz öğlen de yemek yiyecekseniz içeriğini azaltabilirsiniz.

ben yapmamayi denemeni tavsiye ederim ama illa yapilacaksa geceden yulaf+farkli tohumlar+tatlandirmak icin cok az pekmez, bal vs. olabilir. ama yulaf onu da katayim bunu da katayim derken anlamsiz bir kalori bombasina donusebiliyor dikkat etmek lazim. ustteki arkadas gayet guzel bir tarif vermis zaten.

Ben peynir, zeytin duruma gore sogus ve simit ile yapiyorum kahvaltimi. Eger isterseniz buna haslanmis yumurta da ekleyebilirsiniz.

domates, peynir zeytin vs ile yapıyorum.

Yerinizde olsam ben dolap da varsa 1 kg domates, 1 kg salatalık, 1 kavanoz zeytin, bir paket peynir, labne, tereyağ, 1 koli yumurta alır koyarım dolaba her gün yanımda taşımamak için.

arada yanına simit mimit alıyorum bi de.

Madem isyeri kahvaltiyi karsilamiyor, evinizde yapin kahvaltiyi. Her gun ne getirsem diye dusunecegime evde yaparim Allah ne verdiyse artik.

Bu konuyu ögrenmek için biraz çabaladım lakin 20 bin TL civarı param olmadığı için vazgeçtim, çift simli Hong Kong cihazları ile 8 ay idare edilebilir. Bu cihazlarda esim yok varsa eğer esim 12 ay sınırsız bir döngüye sokar cihazı ama geçen biz cihaz getiriyoruz diyen bir eleman Honkong cihazların kalitesinin çok farklı olduğunu söyledi görmeden yorum yapamıyorum. Esim Trde hala emekleme aşamasında çift sime güvenin ama tek sim+esime gğvemeyin aktive edememe problemi yaşayanlar var kanser olursun

mart ayında dubai'den iphone aldım buraya geldim kayıt yaptırırım dedim BTK her ay mesaj attı şu kadar gün içinde yapın diye 120 gün itibari ile başlıyor, yapmadım geçen gün sim kartı ters çevirdim öyle devam bakalım gittiği yere kadar :)

4 ay + 4 ay gidebiliyorsun. Yıl başında sıfırlanma falan yok, zaten öyle bir şey olsa herkes kayıtsız telefon kullanır. Sim kart değil IMEI numarasına göre yapılıyor, telefona başka sim kart takarak süreyi baştan başlatamıyorsun. Bu arada bu da maksimum süre, çat diye 2 ayda kapanan telefonlar da var.

Bilenler yazmamış, bilmeyen olarak yazayım ben.

Satın aldığınız kişiden "şu seri nolu/IMEI'li telefonu şu tarihte şu kişiye sattım" yazan imzalı bir kağıt alın, sizde dursun. İleride hırsızlık malı olması, yasadışı işlere bulaşması gibi durumlardan belki sizi koruyabilmiş oluruz.
"Find my iPhone"un, iCloud hesabının vs. kapalı olduğuna zaten emin olursunuz da hatırlatmış olayım.

maykılın dediği yazıyı tercihen faturaya yazdırıp faturayı alın

edit: ha bi de, kutudaki imei ile telefondaki imei tutuyor mu ona da bakmak iyi olur.

iphonelarda face id, true ton ve el fenerinden biri çalışmıyorsa ya ekran değişmiştir ya da arka kapak değişmiştir.

mutlaka icloud şifresinin olması gerekli, yoksa telefon çöp olur.

fatura üzerine imei numarasını yazıp imzalatmak lazım, bir çok şey için kendini garanti altına almış olursun.

telefon orjinal mi, tüm fonksiyonları çalışıyor mu olabildiğince test etmek de fayda var.

Babam çok uzun zamandır bu konudan çok keyif alıyor, anlatmak istiyor ama ilgimi çekmediği için dinlemiyorum.
Printer tonerlerinden çıkan güçlü mıknatısları evin su giriş borusunun etrafına sarıyor ve bu sayede hiç kireç olmadığını daha doğrusu kireçlerin tutunamadığını söylüyor.

Aile hekimine gidip bir kan tahlili yaptır. Bi eksiğin var mı ona bak.

Odanı daha sık havalandır.

Odanın nemini bir higrometre yardımıyla ölç.

İnsani değerlerin üzerindeyse taşın.

Ekleme: Odadan kastım, yatak odası.

İyi bir dahiliye hekimine görünüp hekimin tavsiyesi üzerine bu tür şeyleri kullanın

neyin eksik olduğunu bilmeden buna yanıt veremeyiz. ancak bu eksikliği tespit etmek de o kadar kolay değil. öncelikle uyku apnesi, burun tıkanıklığı gibi başka bir uyku sorunu olmadığına emin ol.

balık yağı, magnezyum ve b12 büyük fark yaratır. ancak magnezyum oksit olarak alırsan (çoğu üründe bu var) pek bir işe yaramaz mesela. balık yağı da çoğu markanın ürünü verimsiz. içeriği iyi olanlar ise ciddi pahalı. bence paraya kıyıp kullanılmalı. çünkü yorgunluk dışında bir miktar düşünsel becerileri de arttırıyor.

uzman bir hekime danışabilirsin. ya da kaliteli bir magnezyum, balık yağı, b12 (hidroksikobalamin formu) alıp 1 ay test yapabilirsin.

vpn ayarlari vardir onu da kaldirmaniz gerekebilir.

ayarlar>mail>hesaplar'da kac gun senkronize olmasini secebiliyor musunuz? bu her mail icin boyle bir ayar olmuyor ama mesela benim is mailimde var. bir bakin.


gmail'de yok, outlook'da var mesela.

ikinci kalite maldir, onu ureticiden toptan olarak alirlar sonra pazarciya ona buna satarlar. uretici bazen kiloyla satar bazen parca basi hatta x kisisi gider ona der ki burdaki butun mallari alacaksan satacagim atiyorum 100 koli mal adam yuklenir gider sonra saga sola dagitir iste.

cogunlukla fason yaptiriliyordur. yillar once bursa'da yesim tekstil fabrikasinda staj yaparken bir tarafa nike tshirtler bir tarafa da aynilarinin markasizlari ayriliyordu. ayni kumastan kesilip ayni tezgahtan dokunan tshirtlerden bir kismi nike'a satilarak etiket basilmasi icin yurt disina gonderiliyor bir kismi ic pazara veriliyordu. o zaman fabrikanin icinde fabrika satis magazasi da vardi fiyatlar uygundu ama markali degildi urunler, ic pazara verilen kisim oluyordubu magazada da. belki oyle bir seyler bulabilirsiniz.

şebekenin ev girişine membran filtre taktırarak olur, filtreyi sık sık değiştirmen gerekir
kireç (klor), içmediğin ya da ütüye koymadığın sürece zararlı değil, hatta bu ne idüğü belirsiz pis tesisatlar için gerekli de.
bırak duşta üzerinden süzülsün
ütü için de içme suyu kullan ya da çeşme suyunu kaynat ve ağzı açık 1 gün beklet, kireç suyun dibine çökecek

- Saç diplerine küçük küçük iğnelerle vitamin verdikleri bir yöntem var. Saçları beslediğini ve işe yaradığını söylüyorlar.

- Saç dibinden alınan kanınızı bir işleme tabi tutup geri enjekte ettikleri bir yöntem var. İşe yaradığını söylüyorlar. Türkiye'ye geldi mi bilmem.

-Rogain diye bir ilaç var. Türkiye'de karşılığı Minoksil sanırım. Günde iki defa bir ömür boyu saç derinize yedirdiğiniz taktirde arkadan başlayan erkek tipi dökülmeye çözüm olduğu söyleniyor. 3 aydan sonra etkisinin başlayıp bıraktığınız anda kurtardığı saçların da döküldüğü söyleniyor.

-5 e bölünüp alınan bir prostat ilacı var. Saç çıkardığı söyleniyor ama kalıcı veya geçici iktidar sorunlarından bahsediliyor.

- Seboroitin deri harabiyeti saç döküyor. İlaçları da saç döküyor. Kaşırken tırnaklarınla kendin saçını yoluyorsun.

Tavsiyem iyi bir dermatolog bulup, verdiği ilaçları ne eksik ve ne de fazla harfiyen kullanıp o nalet hastalığın mümkün olduğunca alevlenmesinin önüne geçmen.

1. Minoksil kullanma kurtadama dönersin, saçın hariç her yerinde kıl yapıyor ucube meret.
2. Prp, kök hücre tedavisi gibi işlemler var bunlar denenebilir.
3. Ben de seboreik dermatit yüzünden kel kalmış biri olarak ertelememeni, biran önce doktora gitmeni öneririm, geçici yöntem olarak belki antihistaminik vs. verebilir dermatit alerji kaynaklı ise.

=IF(A1<=5000;A1*1,3;IF(AND(A1>5000;A1<=10000);5000*1,29+(A1-5000)*1,25;IF(AND(A1>10000;A1<=15000);10000*1,27+(A1-10000)*1,24;"sayı 15.000'den büyük")))

Bu arada 5000'e kadar olan kısma 5 bin dahil değilse <= ve > işaretlerinin değişmesi lazım. Onu kendin yaparsın artık.

Bir de "15 binden büyükse" senaryosunu söylemediğin için o kısma metin girdim.

viaomi v2 pro tavsiye ederim. xiaominin alt markası.

amiral roborock s5 max evet. ben 2 yıldır kullanıyorum, çok çok memnunum

gönderiye çok sonradan gelen zaman yolcuları için sonuç:

wiami fx 11 plus aldım. ilk kullanımımda mükemmele yakın bir performans gösterdi. uzun vadede ne olur bekleyelim görelim.

lcw'den alıyorum memnunum. pamuk oranına dikkat etmek lazım. naylon oranı yüksek olanlar fena oluyor.

pentiye de sans verebilirsiniz

Epeydir gitmemiştim şimdi baktım adı Pidos'muş. pizzaları lezzetliydi, fikir vermesi açısından link bırakayım: pizzeriapidos.com

İstiklal olmak zorunda değilse Şişhane metro durağının çıkışında (İstiklal'den birkaç dk yürüme mesafesinde) Miss Pizza var.

Pidos +1

bildiğim kadarıyla mümkün değil. altyapı zaten aslında sizin binaya gelen kabloyu/hızı/altyapıyı kastediyor. binaya gelen kutudan sonra katlara/evlere farklı farklı hızlar gelmesi mümkün. aradaki kabloların kalitesine bağlı ama websitesinden kontrol ettiğinizde hepsi aynı olması lazım.

sadece şöyle bir şey geliyor aklıma. adamlar sizin eve gelen kabloya kadar izini sürebiliyorsa ve sizin kabloda problem varsa, belki o zaman olur ama bildiğim kadarıyla bu şekilde olmuyor.

@co2s2 bizim hızımız da milleni'ye geçene kadar aynı görünüyordu. geçtikten sonra düştü. insan kasıt arıyor.

Kasten olduğunu sanmam, ulaşılabilecek hız bilgisini muhtemelen kablo kalitesi haricindeki teknik donanım ve mesafeye göre yazıyorlar. Örneğin bağlı olduğunuz kutudaki port maksimum 100mbit destekliyordur, kutudan eve kadar olan mesafe sebebiyle de yaklaşık 70 olarak hesaplanmıştır (vdsl’in doğası gereği kayıp oluyor mesafe arttıkça). Siz abone olup bağlandıktan sonra Telekom’a ve/veya size ait kabloların kalitesi sebebiyle maksimum ulaşılabilir hız 19 olduğu için sorgulamayı güncellemişlerdir. Komşular henüz bağlanmadığı için onlarda hala 70 görünüyordur.

Fakat hızı çok düşürmüş olabilirler garanti olsun diye, belki 35 ya da 50mbite kadar kopmadan çıkabiliyordur, denemelerini isteyebilirsiniz bence.

n'olur n'olmaz diyerek bina içi kablonuzu bir elektrikçiye değiştirtmenizi öneririm.

Şöyle bir durum olabilir, binanın ya da bölgenin bulunduğu dağıtıcıda toplam kapasite oluyor. Bu kapasiteye göre teorik alınacak hız var, bu 70tir. Ama kapasitenin hepsini bir kullanıcıya atamamak gerekiyor ki diğerlerine de eşit dağılsın. Potansiyel müşterilere yer kalsın diye kullanılmayanı sakladıkları durumlar da mevcut.

İlk gün kapasite sınırlamayı unutmuş olabilirler bu sayede hepsini almışsındır, sonra düzeltmiş olabilirler. Bu dediğim olay bire bir başka servis sağlayıcıda çok sık yaşanan bir durumdu.

elektrik olayındaki gibi devlet üretiyor, holdinglere sattırıyor
bunlar da internet sağlayıcısı değil dağıtıcısı
telekomdan ayrılıp yine ona abone oldun
internetin vanası telekomun elinde

@fever bina içi kablomuzu kontrol ettiremeyiz zira bina içinde telefon kablosu yok saçma bir şekilde. daire yenilenirken mi telefon girişi konulmamış yoksa hiç mi yok muydu bilemiyorum. dışarıdan kablo çektik.

@bruce arıza bildirimi oluşturduk arayıp kontrol için geleceklerini söylediler. bakalım ne çıkacak.

@comp sistemi biliyorum. işte o yüzden işkillendim zaten. genelde şikayetçi olunca internet düzeliyor ne hikmetse. o yüzden şikayet kartımı kullandım.

Gayrettepe Trattoria Carbonara. Fancy bi' yer değildir, eskisi kadar iyi olmasa da hala iyi, tavsiye ederim.

Geçen yaz il gusto'da pizza yedik, yemin ederim keşke dominostan söyleseydik sıfır şaka sıfır abartı

@kumandanim burayı dada salon'da bi gösteriye gittiğimizde öncesinde yemek yemek için bir yer ararken keşfetmiştim ve gerçekten de oldukça memnun kalmıştım. ancak beşiktaş'ın merkezinde buluşacağız. merkez civarında bir öneri var mıdır?

Antica Locanda - Arnavutköy
Pizano pizzeria - Ortaköy
En olmadı Eataly - Zorlu

ama Beşiktaş çıkmadı valla :) düşünüyorum.

kanyon'da nappo var. beşiktaş'a yakın sayıldığı için söylemek istedim.

Ben de Pizano'yu beğenmedim sıradan bir pizzaydı bence.

Merkezde pizzacı bilmiyorum Eataly ve Nappo önerebilirim.

Eately en risksizi olur

@kumandanim +1
Bir iki gün önce gittim. Ben pizza seven bir insan değilim ancak ziyadesiyle yatkın oldum. Çok çok lüks bir mekan beklemeyin ama kesinlikle ucuz bir görünümü yok. Hesap da çok ucuz değil zaten. Ama parasına degecegini düşünüyorum ben. Alkol de var eğer tuketiyorsaniz. Hassasiyetiniz varsa domuz ürünlü, yiyecekleri de var.

Gayrettepe Trattoria +1.

goo.gl

çok iyidir, yanında şarap içebilir

kadıköy cm noodle fiyat olarak makuldu. sadece noodle yokıtu, suşi vs de gelmişti. ama en son 3-4 sene evvel yemiştim; mevcut fiyatları bilemiyorum.

Chinese & Sushi Express'te de genelde bento box mönüleri oluyor. o mönüler makul fiyatlara geliyor.

lezzet olarak siparişinize göre ikisi de vasat-vasat üstü performans veriyorlar.

Konoha olabilir.
Bir de Yeldeğirmeni'nde taze noodle yapan bir yer vardı, menüleri sade, güzel, porsiyonları dev gibiydi. Adını hatırlarsam ekleyeceğim.

Edit: Bento Noodles
g.page

Chinese sushi express tavsiye ederim.

Çok lezzetli ve fiyatları standart yemeklerin üzerinde tabi ama malzemeleri vs. düşününce de normal aslında.

Çin büfe kanohadan daha güzeldi. Beşiktaşta ve taksimde vardı

Bence burası tam aradığınız yer.
Lokasyon Trump towers
g.page

Oyun oynanacaksa yapilmaz cunku arada bir sure oluyor, film vs icin cast seyleri guzel bir sorun gormedim. (Mac icin konusuyorum, iphone ekrani yansitmayi denemedim, youtube falan cast edilebiliyor da birebir ekran oluyor mu bilmiyorum)

miracast, anycast vs gerçekten çok etkili değil.
en iyi yöntem apple tv almak olur.
android tv de samsung smart tv de çeşitli uygulamalar denedim. google chromocast 3. jenerasyon denedim şahsi kanaatim apple tv farklı donanımlara uygulamlara para harcamak yerine biraz daha pahalı olmasına rağmen apple ekosisteminde kalmak daha rahat kullanım sağlıyor.

deri ayakkabı iyidir tercih sebebidir fakat onun da kalitesi düşük derisi var.
örneğin hotiçin kalitesi aynı markanın yan firması yaya dan daha yukarıda.
şehir belirtirseniz butik kaliteli ayakkabıcılar bulabilirsiniz belki.
ben geçenlerde ankara’da natavega da outlet divarese de 600-800 bandında gördüm.
divarese bence kalite firmaları satıyor. george hogg favorim ama o fiyata outlet de bulursunuz

ekşi sözlükteki calvin klein'a sor kendisi ayakkabıcıdır.

hizmet sağlayıcıya ulaşıp güncelleme isteyeceksiniz. kullanıcı adı ve mac adresinizi paylaşmanız lazım.

Bilgisayarda VLC ya da POT Player ile açınca o içerikler görünüyor mu?

aynı yerden hizmet alan arkadaşımda daha fazla içerik olduğunu biliyorum. servis sağlayıcıya söylediğimde testte bir kısıt olmadığını, uygulamadan kaynaklandığını söyledi. uygulamada çözebileceğim bir ayar vs var mı diye öğrenmek istiyorum. çünkü ne yazık ki alternatifi yok televizyonda.

bence smart yazılımı önemli. bende 2015 tizen var takılıyor. ben samsungu öneriyorum.

çok bilinmedik markalara kaymadan ekran büyüklüğünü önceleyin bence.
ekran büyüklüğünün yanında mat yada parlak ekran olayı önemli ışık alan bir salonda parlak olan ekran çok kötü oluyor, birde ips ve va olayı var
benim 8 senelik ips philips renk kalitesi 2 senelik vestel va nın kat kat üstünde.

smart yazılımı en iyisini bile alsanız iki üç sene içinde eski kalacak onu mibox ile çözersiniz.

bilindik markalar ile bilinmedik markalar arasındaki fark , senin cinnet geçirmen ile geçirmemen arasındaki fark kadar oluyor.

bir tanıdığım yıllardır arçelik + apple tv kullanıyor. "tamam işte netflix + youtube var, allah bereket versin" diyordu. 1-2 hafta önce samsung aldırdım. "smart tv ne kadar güzel bir şeymiş" diyor şimdi.

smart mmart bakmadan alin. zira 10k ustu saglam bir tv almadiysaniz icindeki yazilimlar menuler falan kagni gibi oluyor. tv ile birlikte chromecast yada mi box falan alin.

Samsung tv lerde 4k destekli steam link imkanı oluyor. Benim tercihimi etkileyen bir faktördü. Fazla pahalı olmayan bir samsung aldım. Yazılım ara sıra ağırlaşıyor ama fiyat-performans olarak çok memnunum.

100hz paneli olmayan tvlerin hemen hepsi aynı performansı verecek. Tabii iyi markalarla kötü markalar olarak iki grup düşünün, iki gruptaki tvler de genel olarak vasat olacak, iyi markalar bir nebze daha iyi olacak. 100hz paneli olan bir tv’nin en kötüsü bile bu iki gruptakilerden iyi olacak.

Özet; bütçe varsa 100hz panelli bir tv + Apple TV ya da düzgün bir android box (nvidia shield gibi). Bütçe kısıtlıysa iyi markaların 50hz olan ve bütçenize uygun herhangi bir modeli ve yine android box (Xiaomi gibi).

bu gönderiyi sonradan görüp merak edenler için;

tercihimi vestel 50u9600'den yana kullandım. görüntüsü ve tarayıcısı gayet iyi çalışıyor. reklam dolu sitelerin playerlarında dahi sorun yaşamadım henüz. tek eksi yanı android olmaması ve her uygulamayı yükleyememek olabilir ancak onu da bilerek tercih ettim çünkü android olduğunda maliyetlere yazılım lisansı eklendiği için donanımdan kısılıyor. aynı serinin android ve android olmayanının görüntüsüne baktığımda net gözlemlenebilir bir fark olduğunu söyleyebilirim. mibox'la belki zaman içinde telafi edilebilir. bir de iptv uygulaması tüm içeriği göstermiyor nedense. henüz onu çözemedim ancak çözümü olup olmadığından da emin değilim.

Instagram da Dilek saat var. Uzmanı değilim ama hep iyi şeyler duyuyorum.

Aradığınız yeri buldunuz:
Saatçi Ramazan.
Doğubank'ın yanındaki girişte. Kime sorsanız gösterir.

istanbul ataşehir, paladium avm'nin alt katındaki tamirciyi de öneririm.

1) Değer. Plağı elle fırçaladığından daha iyi alıyor.
2) Bu yeterli. www.hepsiburada.com

Bluetooth'lusu, uc boyutlusu, soylesi boylesi filan var. ozellikler eklendikce fiyat artiyor. Normal dis fircasindan daha iyi temizliyor ama bastirmamaya dikkat edin, dis minesine zarar veriyormus cok bastirinca.

Oral-b'nin pilli olmayan en ucuz modeli (cross action'di sanirim) guzel gayet.

şundan kullanıyorum ben de, gerçekten işe yarıyor. şunun daha üstü bir model almana gerek yok, 3d olsun yeter. bu ikili paket, teklisi de var: www.amazon.com.tr

Ben geçen sene aldım, 300-400 lira falandı sanırım fiyatı. Acı gibi değil de aşırı bir rahatsızlık hissi verdi fırçalarken, o yüzden kullanmayı bıraktım. Hiç diş taşı / plak vs. gibi bir sorunum olmadığı için o konuda bir fark yaratıp yaratmadığını da bilemiyorum. Yani totalde benim için konfor artırmadı, azalttı. Yatıyo şimdi evde.

değer. oral b teknolojisi biraz eskidi. şu an son teknoloji sonicare.

www.amazon.com.tr

190 tl falandı bikaç gün önce bu.

Ben de yakınlarda oral b’nin elektirkli başlangıç modelini aldım gayet memnunum. Normal fırçayla fırçalamak bunun verdiğini temizlik hissinin yanına yaklaşamaz, bu yüzden artık vazgeçilmezim olacak gibi duruyor.

Papaz kaçtı?

Papaz kaçtı değil çünkü random bi kağıt çekilmiyordu rakipten. İstediğin rakime istediğin kartı soruyorsun. Eğer varsa veriyor sana ve istediğin rakipten aynısı da olabilir başka bi kart istiyorsun yoksa pas geçiyor seni. bu arada herkes sendeki kağıtları da duymuş oluyor. sen tamamlamadan başkası senin elindeki kağıtları isteyebilir yani.

go fish?
tr.wikipedia.org(oyun)

evet go fish'miş oyun. oyun. çok teşekkürler