[]

isttistikcilere soru

Şurada yuvarlak içine aldığım değer nasıl bulunmuş?

SAD: Sınıf Ara Değeri

Teşekkürler.

hizliresim.com

 
Yok, o değil. Sınıf değerini söylemişsin sen.


  • damdanakan  (10.06.16 18:11:09) 
Tamamdır, buldum.


  • damdanakan  (10.06.16 18:14:26) 
si değerlerini aralarında toplayarak bulunuyor.

1ci si değeri ile 2ci si değerini topla böl ikiye.
  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (10.06.16 18:14:38) 
[]

migrosta indomie ramen satiliyor mu?

Şunlardan? www.google.com.tr




 
nudo'nun ki bir de kungfu ramen var.


  • mattiadestro  (10.06.16 01:10:41) 
[]

sanatci adi soruyorum

Sanırım Kardeş Türküler'le de çalışmış bir sanatçı vardı. İsmi Emin İzgü, Esat İzgü gibi bi şeydi. Bir albümü vardı yeşil kapaklı. Halk müziği tadında besteleri vardı, hatta albümünde türkü de söylemişti. Yıllar önce spotify'da keşfetmiştim, kaç zamandır arıyorum, bulamıyorum hicbi yerde. İsmini hatırlayabilen var mı? Albüm ya da sanatçı ismini?




 
Sumer ezgu mu?


  • duptıs  (09.06.16 20:05:00) 
Yok, o kadar bilindik biri değil.


  • damdanakan  (09.06.16 20:06:44) 
emin igüs, bahsettiğin yeşil kapaklı albüm de "bu dünya bir pencere" olmalı. çok severim:)


  • ana sevri  (09.06.16 20:12:08 ~ 20:12:43) 
Hay sen çok yaşa!!!!!


  • damdanakan  (09.06.16 20:13:15) 
yalnız kardeş türkülerle değil ezginin günlüğü ile çalışmıştı


  • ana sevri  (09.06.16 20:13:48 ~ 20:14:08) 
Doğrudur, karışmış hepsi birbirine. Tekrar teşekkürler, çok mutlu oldum sayende. :)


  • damdanakan  (09.06.16 20:21:29) 
rica ederim, ben de sayenizde yeni baştan açıp dinledim:)
son dönem kayıtları için www.youtube.com

  • ana sevri  (09.06.16 20:25:17) 
[]

teğet duzlem sorusu [turev]

hizliresim.com

a=4, b=1 olmuş. Neden?

Teşekkürler.

 
hizliresim.com

Bir de suna bakabilir misiniz? Çözümü tam değil. Normal doğrusunun denklemini nasıl buluruz?
  • damdanakan  (09.06.16 19:15:40) 
Teget duzlem ='once x e sonra da y e gore turev alarak bulunuyor.

X^2 nin turevi 2x , y nin turevi 1. 2x de x e 2 verirsen 4 olur, y ye ne versen de 1 olur, y den bagimsiz,
  • scars dont fade  (09.06.16 19:55:24) 
Digerini de 6i + 8j bulmus iste ?


  • scars dont fade  (09.06.16 20:02:35) 
Söylediğin sekilde, normal doğrunun vektör koordinatlarını bulmuyor muyduk ya? gradf(x,y) yı? Teğet düzlemin denklemini de mi o şekilde buluyoruz?


  • damdanakan  (09.06.16 20:04:20) 
6i+8j normal doğrusunun denklemi değil ki. ax+bu=c şeklinde bi sonuç bulmamız gerekmiyor mu?


  • damdanakan  (09.06.16 20:05:20) 
ax+by=c*


  • damdanakan  (09.06.16 20:05:42) 
Edit:
f_x 'i p de değerlendir*(x-x0) ve f_y 'yi p 'de değerlendir*(y-yo)
o yüzden 2x ( p'de) =4 ve 1 (p'de)=1 (sabit fonksiyon gibi olmuş ikinci bileşen)
4(x-2)+1(y-1)=4x+y-9 =ax+y+c

buradan a=4 c=-9
tr.coursera.org

Buraya da edit:
normal line equation şöyle: P(x,y,z) + t(grad f'in P'deki değerlendirmesi)
Yani
(1,-1)+t(6,8)=(6t+1,8t-1) bu senin normal line equation'ın (bunu i ve j ile tekrar yazacaksın sadece)
  • rakicandir  (09.06.16 20:13:50 ~ 20:25:51) 
[]

şebnem ferah'a ulasmak

Nette aradim, abuk sabuk menajerlik ajansları çıktı. Official sosyal medya hesaplarında da menajerinin ismini vs vermemiş. Belki de bi ajansla çalışmıyor, konser ve etkinliklerini kendisi planlıyor. Bilemiyorum. Kendisine nasıl ulaşabilirim?




 
pasaj müzikle irtibata geçmmen gerekiyor sanırım. direkt kendisine ulaşamazsın.


  • mahone  (09.06.16 15:33:45) 
bir ihtimal grubundaki müzisyenlere (metin türkcan, vs.) ulaşabilirsin, onlara ulaşmak daha kolay olacaktır. instagram'dan mesaj atabilirsin mesela. gerçi şebnem ferah'ın genç fanları da bu yolu kullanıyor olabilir, o yüzden bakmıyor olabilirler o mesajlara ama ne için ulaşmak istediğine göre değişir tabii. güzel bir şey için ulaşmaya çalışıyorsan yardımcı olabilirler bi ihtimal.


  • nathanieltroy  (09.06.16 16:00:32 ~ 16:00:49) 
buket doran bir dönem menajerliğini yapıyordu. ama uzun süre önce.


  • celeron 300a  (09.06.16 16:16:55) 
İmza günü teklif edicez kendisine. İmza günü yapmıyor deniyor ama şansımı deneyecegim yine de.


  • damdanakan  (09.06.16 16:19:29) 
Seneler önce albümlerini aldığım zaman kartonetlerde yazıyordu organizasyon, vs için iletişim bilgileri. Kendisinin kullandığı official bir sayfa bulamadıysan en temizi son albümünü falan alıp oradan iletişim bilgilerine ulaşmak.

Diğer aklıma gelen yol da ekip arkadaşlarının stüdyolarıyla kontağa geçmen. Buket Doran ve Aykan İlkan sanırım aynı stüdyoda (galiba ortaklar) ders veriyorlardı. İnstagram'da yakın zamanda fotoğraflarını falan görmüştüm. Onlar üzerinden de bir şekilde ulaşılabilir sanki.
  • rakunzelll  (09.06.16 16:52:09) 
plak sirketiyle iletisime gecin kendileri menajerinin bilgilerini verir


  • oscar  (09.06.16 17:25:17) 
[]

yüksek lisans başvurusu için referans mektubu

hacettepe yüksek lisans başvurularında iki adet referans mektubu istiyor. üniversitede derslere düzenli giren, göze görünen bi öğrenci değildim. hocalarla öyle sıkı fıkı da olmadım. mezuniyetin üstünden de iki sene geçti zaten. şimdi kapılarına gidip "hocam bana referans olur musunuz?" demek çok mu abes kaçar? başka ne şekilde halledebilirim bu referans mektubu olayını? ne diyorsunuz?

teşekkürler.


 
facebookumda ekli bikaç hoca var. direkt oradan mı mesaj atayım yoksa okula gidip yüz yüze mi konuşayım? nedir bu işin adabı?


  • damdanakan  (08.06.16 18:40:45) 
Sayın Hocam,
X bölümü Y yılı mezunuyum ortalamam A. Siizden de ders alıp, dersinizden Z notuyla geçmiştim. HÜ X bölümünde yüksek lisans başvurum için gereken şartlar arasında referans mektubu da var. Eğer uygun görürseniz sizden referans mektubu almak isterim.
Saygılarımla.

biraz allayıp pullarsın :) e-posta iyidir bence randevu almak için.
  • passion rules the game  (08.06.16 18:51:24) 
Ben okula neredeyse sadece sinavlar icin falan gitmis biri olarak gidip rica ettim, aldim. Sikinti olacagini sanmiyorum veriyor hocalar ya.


  • naberabi  (08.06.16 18:53:31) 
mezuniyetimin üzerinden iki sene geçti ve senden daha kötü durumda bile olabilirim tanınma konusunda. ama ben birini bölüm başkanından aldım geçen gün, anlattım kabul etti. ikincisi için yırtınıyorum da hep gak guk ediyorlar. sıradan tüm hocalara mail atıyorum :D


  • vayanasinisayinseyirciler  (08.06.16 18:57:22) 
facebookta ekli komunist iki hoca var. çok tatlıdır ikisi de. sorun çıkarmazlar sanırım. allah komunistlerden razı olsun.


  • damdanakan  (08.06.16 19:08:05) 
git yüz yüze al. facebook neymiş. ikincisi kapalı zarfla veriliyorsa çok farklı hocalardan 2'şer tane al. bu hacettepe şu da gazi için diye. gazi için olanları yırt, bak en iyi referansları ver.

ben lisans bitirme tezimi yazdığım hocanın referansını ışığa tutup görebildiğimi fark ettim, sonra diğer tarafa başvurmama gerek kalmayınca açıp baktım adam gayet ortalama notlar vermiş. efsane de bir proje yapmıştım oysa, gerçi asistanına pasladığı için hep bilmiyor olabilir ne yaptığımı. vermedim onunkini.

dersinden kaldığım ve beni tanımayan başka bir hoca ise şukuları döşemişti mesela.
  • antikadimag  (08.06.16 19:34:39) 
AA, bilemedin BA aldığın dersler varsa onların hocalarına yönel. Aynı hocadan birden fazla ders alıp hepsinde BA AA civarı aldıysan zaten düşünmeden çok güzel şeyler yazar, istersen derslere hiç gitmemiş ol.


  • noluyo yaa  (08.06.16 19:42:34) 
Valla benim transkriptimde öyle aa lar ba lar yok pek. :) Direkt iyi biri olduğunu dusundugum iki hocaya mail attım. Biri hemen olumlu dönüş yaptı, sağolsun


  • damdanakan  (08.06.16 20:03:59) 
[]

online converter siteleri

bi belgeyi jpeg den pdf ye çevirmem lazım da google da aratınca bi sürü converter sitesi sonucu çıktı. dönüştüreceğim belgeler de bayağı kimlik fotokopisi, transkript falan. güvenilir olmaz, değil mi?




 
efendi gibi adobe pdf converter indireyim?


  • damdanakan  (08.06.16 17:41:15) 
Pdf ile ilgili herhangi bir is icin smallpdf.com kullaniyorum ben. Cok kullanisli


  • naberabi  (08.06.16 17:44:27) 
ben bu konularda kim napsın benim kimliğimi görüşündeyim de yine de pdf i indir convert et mis gibi.

pdf to word falan olsa online kas da jpeg gereksiz
  • croswell  (08.06.16 17:45:26) 
o fotoları excel ya da word'e atıp farklı kaydet şeklinde pdf olarak kaydetseniz?


  • lazpalle  (08.06.16 17:47:03) 
@lazpella: bi deneyeyim.


  • damdanakan  (08.06.16 17:49:09) 
belgeleri internet tarayıcı ile açıp ctrl + P yapın. (sürükle bırak olur, sağ tıkla varsayılan progeam değiştirme olur)

print to pdf.
isim ver

işlem tamam.
  • supergirl  (08.06.16 18:27:38 ~ 18:28:47) 
(bkz: smallpdf.com) senin her işini görür.

smallpdf.com
  • murtiii  (08.06.16 20:19:17 ~ 20:20:57) 
[]

geçmişe yolculuk

15-20 sene öncesinden, o dönemin ruhunu yansıtan bi playlist oluşturalım mı bu başlıkta? şunun gibi;

www.youtube.com

yerli olur, yabancı olur. 30+ lar bu başlığa!

 
tam şu playlisti dinliyordum youtube'da, sorunu görünce linkini atayım dedim.

www.youtube.com

sonra bi baktım ki 20 sene öncesi bile 80ler değilmiş :(

dertlendim anlıyor musun??? :/ neyse şunu atıp kaçayım köşeye geçip bunalıma filan giricem:

www.youtube.com
  • in vino veritas  (08.06.16 16:08:40) 
94 lülerin bu sene üniversiteden mezun olması... :////

boşver, güzel zamanlarda yaşadık gençliğimizi ^^

www.youtube.com
  • damdanakan  (08.06.16 16:11:42) 
94lü dediğin orta 1e filan gider bence :/

bi dakka ya, orta 1 diye bişi de mi kalmadı acaba? höfff neyse sustum :/

www.youtube.com
  • in vino veritas  (08.06.16 16:17:48) 
30 üstü değilim ama 90'lardan beğendiğim iki Türkçe şarkı yazayım.

Gülşen - Saz mı Caz mı?

www.youtube.com

Nazan Öncel - Aynı Nakarat

www.youtube.com
  • dissendium  (08.06.16 16:32:41) 
[]

bir gününüzü planliyor musunuz?

Yani sabah su saatte uyan, su saate kadar kahvaltı yap, spor için su saatler uygun, akşam yemeğine şunu yapayım. Bunları bi gün önceden planliyor musunuz? İnternette bakindim bayağı akıllı telefon için uygulaması bile varmis. Ben gün içinde bayağı her şeyi yayıp işleri oteledigim için zamanımı çar cur ediyor gibi hissediyorum. Böyle çok da sınırlayıcı olmayan bi rutin oturtmaya çalışsam mi? Gece yatarken "Yarın da şunları şunları yaparım" diyorum. Ertesi gün uyandigimda buzdolabını açıp "Ne alacaktım lan ben?" şaşkınlığını yaşıyorum. Efektif değilim yani, bi de sanki muhim işler pesindeymisim gibi surekli gergin, stresliyim. İşlerimi önceden planlanan hatta internete gireceğim zamanı bile önceden belirlesem zamanla kafayı yer miyim? Yoksa listeme bakıp "Vay be, bugünkü işlerin çoğunu/ hepsini yapmisim!" rahatlığı yaşar mıyım?

Siz neler yapıyorsunuz bu konuda? "Yok, öyle hesap kitap beni gerer, gelişine vuruyorum. Olduğu kadar " mi diyorsunuz?


 
bosluktan ve mutsuzluktan kafayi yedigim donemlerde o sekilde planli yasamak beni motive ediyor. en azindan amaan yine ne mutsuzum diye dusunmeye filan vaktim kalmiyor onceden ne yapacagimi bildigimde. oyun oynuyor gibi dusunuyorum iste, hah gorevi zamaninda tamamladim gelsin xp'ler filan :) bir iki ay sonra zaten bunalimdan filan cikmis oluyorum, o duzenli donemimde yaptigim seyler yanima kâr kalmis oluyor. ama hep oyle saatli planli yasayamazdim sanirim, bilemedim simdi.


  • in vino veritas  (07.06.16 20:10:57) 
o an canım ne isterse onu yapıyorum, plan yapamam darlanırım.


  • sta  (07.06.16 20:11:36) 
ben böyle app falan kullanmıyorum da gün içerisinde neler yapacağım genel olarak planlı oluyor kafamda. işim düzensiz olduğu için mesela boş günüm varsa o gün biriyle buluşma falan ayarlıyorum, ya da ayarlamadıysam "bi film izlerim, yaklaşık şu saatlerde spora giderim, 1-2 saat şu işi yaparım" falan gibi kafamda bir taslak çiziyorum genelde.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (07.06.16 20:13:51) 
Planlayip planima uymuyorum (gozleri deviren mutsuz smiley was here)

Sabah 9da kalkicam diyorum ama kalkmiyorum. Cunku asiri cok bos vaktim var. kalkmasam da kaybedecek bir seyim yok cunku. (Isim varsa seve seve* kalkiyorum tabi)

Onun disinda yarina guzel bi plan yaptim, gezmeli tozmali. O yuzden kesin uygularim onu mesela.
  • kuehles blondes  (07.06.16 20:17:22) 
Genelde gün içinde neler yapacağım, sabah kaçta kalkacagim vs bellidir. Tam 19.05'de şunu yaparım gibi değil de aksam saatlerinde şunu yaparım diyorum. Beklenmedik bir durum olmadığı sürece de o sekilde yaşamak beni mutlu ediyor, kafam rahat. Çünkü her şeyim belli.

Sınav dönemi hangi saat neye calisacagim, ne zaman başlayacağım, hangi notların öncelikli olduğu vs vs. Bunları mutlaka ayarlarım.

Yemek kısmını da önceden belirlemek genelde daha kolay oluyor, alışverişi ona göre yapıyorsun. Bazı dönemler yapamiyorsun tabii o ayrı.

Genel olarak planlı yaşamak güzeldir diyorum. Küçüklüğümden beri de bu şekilde yaşıyorum.
  • fraise  (07.06.16 20:21:05) 
Gelişine vuruyorum. 3 günden uzağa plan yapmayı da sevmiyorum. Fikir vermesi için söylüyorum; bu 3 hafta hayatımın en programlı dönemiydi. Şöyleki; arka arkaya 2 cumartesi düğün vardı, bu cumartesi de doğum günü var.

Pazartesi günleri akşam Game of Thrones izlemeyi ve 2. haftada yer alan AÖF sınavlarını saymadım. Sınavlar o günü programlı yapıyor ama o program severek değil, mecburi zaten.
  • nawar  (07.06.16 20:21:32) 
planlıyorum ama uymuyorum +1. hep bir planım var ertesi güne-haftaya dair ama vakti gelince bahane uyduruyorum. yok efendim yağmur yağdı bugün dışarı çıkmayayım, vay efendim temizlik yapana kadar iki bölüm dizi izleyeyim derken kendi planlarımı ekiyorum.
uyabilseydim hayatımı çok kolaylaştırırdı bu arada.

  • asisamus  (07.06.16 20:25:10) 
Gelişine vuruyorum. O yüzden bazı günler aşırı yoğun geçerken bazı günler yapacak zerre iş olmuyor patlıyorum sıkıntıdan. Hiç iyi gelmiyor bu durum da bana ama napayım.

Aslında disiplinli bir insanım, çok katı çizgilerim vardır ama plan yapmayı öğrenemedim bi türlü. İş olunca köpek gibi çalışırım ama olmayınca günü verimli geçireyim bişiler yapayım diyemiyorum. Para da biriktiremem mesela sırf bu sebepten.
  • buff  (07.06.16 20:27:00 ~ 20:43:32) 
İnanılmaz unutkan olduğum için küçük ajanda taşıyorum. Ne zaman okul ne zaman staj ne zaman spora gidicem hangi derse ne zaman nerede kiminle çalışıcam, kiminle ne zaman bulusucam planlıyorum üstelik günlük değil haftalık :D hadi akşam buluşalım şuradayım buluşalım diyenlerle de bu yüzden buluşamam hiç.
Ailemle olduğum için akşam yemeği derdim yok ama yarın et yiyeyim şu meyveyi yiyeyim falan diye gece düşünürüm. Planlarım yolunda gitmediğinde de deliriyorum panik oluyorum.

  • jazzabel  (07.06.16 20:28:13) 
Bu arada jazzabel gıbı ben de planlarım yolunda gitmeyince delı olurdum eskiden, üstelik coğu da benden bağımsız olaylar yüzünden aksıyordu. Baktım bu benim günlük yaşantıma zarar veriyor, kendimi yoruyorum son 2 senedır daha rahat davranıyorum. O yonumu törpüledım biraz. Aksı durumda planlar da ıskenceye donuyor.


  • fraise  (07.06.16 20:32:50 ~ 20:33:39) 
Bir günümü geçtim, bir yıl sonra oluşacak muhtemel boşluğu bile planlıyorum.


  • dissendium  (07.06.16 20:39:49) 
is icin planladiklarim var ve bunlari azami duzeyde gerceklestirmeye calisiyorum. bu isler uzerine notlar aliyorum, onem sirasi mevcut. isten arta kalan zaman icin ise planlanan ve gerceklesen isler arasinda pek tabii farkliliklar oluyor ancak onemine gore sonraya otelediklerim de mevcut. rahatlikla ilgili degil, ancak isten sonraki sureci bos gecirmemek adina yapiyorum bunlari da.

bunlar icin herhangi bir uygulama kullanmiyorum ama not defterimde is ve ozel hayatima dair notlari ayirmam. hepsi bir arada duruyor. bu sekilde varsa onceki gunlerde yapmadigim isleri yaparak acigi kapatiyorum.
  • gokhlayeh  (07.06.16 20:56:15) 
Saati saatine planlamıyorum günümü kesinlikle. Bence bu delice olur, bilemedim. Kulağa hiç sağlıklı gelmiyor (eğer çok ama çoook yoğun bir iş hayatın yoksa). Lakin şu var, ertesi gün ne yapacağımı kafamda kabaca belirliyorum ve ona göre hareket etmeye çalışıyorum. Fakat tatil günlerimde bunu bile yapmıyorum, aynen dediğin gibi gelişine vuruyorum o an canım ne yapmak isterse onu yapıyorum.

Eğer yok ben böyle yapamıyorum diyorsan, bir gece önce kısa kısa notlar al yarın şunu şunu yapayım diye ama kendini saat konusunda sınırlandırma. Belki faydası olur.
  • köstebek kurabiye  (07.06.16 20:57:51) 
Ajanda ile dolanıyorum. İş günüm yoğun olabiliyor, o yüzden bir yapacaklar listesi gerekiyor. Gün içinde yetişecek gibi ise plan yapmıyorum, geniş geniş çalışıyorum ama çok yoğunsam saati saatine program yapıp çoğunlukla uyuyorum (birkaç ay öncesine kadar günde 2-3 saat uyuduğum günler oluyordu). Açıkçası işleri o listeden sildikçe orgazmik olmasa da, bayağı büyük zevk alıyorum. Ancak büyük çoğunluk 'Öğlen şunu yaparım, akşam spor olur' gibi günün vaktine planlıyorum. Normalde ne yapacağım iki hafta önceden bellidir ama bu ara rahatladım azıcık. Yine de hangi işi hangi gün (en kötü iki gün) içinde yapacağım belli. Bir iki hafta öncesine kadar jazzabel gibiydim, programım hafifledi şimdi.

Haftasonları ise az çok yapacağım yine belli oluyor ama 'Hadi şuraya gidelim' gibi spontan gezilere yer olabiliyor zaman zaman. Eve işle geliyorum ben, onlar illa yapılacaklar grubuna giriyor. Eğer gezip eğlenirsem, gece geç yatıyorum. İş bitmeden yatarsam rüyama girer.
  • aychovsky  (07.06.16 21:05:03 ~ 22:19:19) 
Saati saatine planlıyorum. Eğer öyle olmazsa bütün sistem çöküyor. Örneğin, kaçta kalkıp kahvaltı edeceğim, kaçta duş alacağım, hangi shuttle'a bineceğim, ne zaman alışveriş yapacağım, ne zaman insanlarla buluşacağım vs. hepsi planlı programlı. burcum yengeç. yükselenim başak. onun üstünü ben de bilmiyom. başaklığın verdiği bir şey diye düşünüyorum. iş konusuna girmiyorum bile zaten. programlı olmazsam olmaz. kelle koltukta zaten.

Sadece off günümde anasını ağlatıyorum zamanın o da bazen. ama izin günümü bile muhakkak planlıyorum uyku, yeme içme aktivite konularında. yürüyüşe ve koşuya gideceğim saat bile belli mesela.

ekstra şeylerden nefret ediyorum. ekstra mesai, ekstra, trafik, ekstra "ekmek yok"luk vs. vs. ekstra çıkaran ya da ekstradan çıkan, düzensiz, dağınık insanları da pek sevmiyorum. kocam olsa boşarım o derece.

bir de böyle bir film vardı sanki. adam planlı programlı yaşıyordu. sonra hiç beklenmedik şeyler geliyordu başına. çocuğunun başkasından olması da dahil.
  • mza  (07.06.16 21:25:49) 
İşte ben de otuz senedir ne bir program yapayım da uyayim, ne bir cycle oturtayim, hiç öyle dertlerim olmadi. Canım istemediğinde alarmı kapatıp tekrar yatan insanım :) Ama son zamanlarda bi "Hicbi şeye yetişemiyorum, kendimi geliştirmem gerek" hissi hasıl oldu. İki haftadır ha başladım, ha basliycam oabt çalışmaya başlayamadim adam gibi. Bir de çok stresliyim, surekli diken ustundeyim. İşleri azıcık planlarsam kafam rahat eder belki diye dusundum. Surekli alarm halinde olmak çok yorucu. Gerçi spontan, yayvan bi insanım, oyle çok hesap kitap yapamam da arada bi saate baksam fena olmaz.


  • damdanakan  (07.06.16 21:31:46) 
Ya aslında bu kadar rahat olduğum için yaşlanmiyorum bence de neyse, dur bi düşünelim. Yazılanlari okuyunca "Oha, sığır gibi yaşıyormusum!" diye dusundum. Azcik düzen iyidir.


  • damdanakan  (07.06.16 21:34:22) 
@damdanakan bu bir alışkanlık meselesi aslında. ne iş yaptığını bilmiyorum ama home office ya da freelance falan çalışıyorsan bu da bir etken. bazen biz işi yönetirken o da bizim evrilmemize neden oluyor çünkü :)
saati hayatına sok. atıyorum masanda olsun, kolunda olsun, telefondan arada boş yere alarm kur ya da o kurduğun saatte atıyorum su iç, meyve ye, alışkanlığın oturması lazım yoksa zihnimizden bir milyon tane plan geçer :)

  • mza  (07.06.16 21:37:03) 
Su an düzenli isim yok. Lisede falan İsviçre saati gibi insandım, sonra bi salis saldim ki aa baktım otuz yaşıma gelmisim. Canım istemiyorsa vizeye, finale bile gitmiyordum uykumu bölüp de. Ama böyle yaşanmiyor hakikaten. Bana kalsa bi otuz sene daha böyle yaşarım da, içimden bi ses "Yeter artık, uyan su gaflet uykundan!" diyor. Bütün bu sallanmalar sigaraya başladığım zamana denk gelir bu arada. Sigarayı bıraksam lisedeki İsviçre saati moduna geri döner miyim? Aman neyse ne :)


  • damdanakan  (07.06.16 21:44:37) 
İş hayatı için ayrı, özel hayat için ayrı ajandalar tutuyorum. Saat sınırlandırmam yok, toplantı/buluşma saatlerini not alıyorum bir de yapmam gerekenlerin genel listesini. Eğer çok fazla ayrıntı verip de yetiştiremezsem stres oluyorum. İşler bitince tik atmak hoşuma gidiyor. Any.do diye bir app yükledim ama ajandalarımdan vazgeçemiyorum.
Çalışma hayatına girip yaşamın büyük kısmını işte ve trafikte harcayınca, geri kalan ufacık zaman diliminde yaşayabilmek için planlamak zorunda kalıyor insan.

  • Sulfoxaflor  (07.06.16 22:18:48) 
[]

İstanbul'da bugun disari cikmak

Güzergah: Eminönü- Fındıklı- 4. Levent ya da Mecidiyeköy - Gazi Mahallesi

Metrobus, metro kullanılmayacak.

Bir sıkıntı olur mu sizce? Taşıt bulamama, yolda kalma vs.

Teşekkürler.

 
vezneciler-saraçhane ve beyazıt'a uğramadıktan sonra bir sorun olmaz. standart trafik olur o kadar.


  • dahili meddah  (07.06.16 13:41:06) 
[]

son donem komedi dizileriyle ilgili

Son bikac yılda komedi diye çekilen dizileri yadirgadigimi farkettim. En son how i met... i beşinci sezonunda bırakmıştım. Friends'i tekrar tekrar izliyorum. Onun dışında çok isinamasam da birkaç İngiliz komedi dizisi izledim. Hicbirinde bu yabancılaşmayı yasamadim ama. Geçen sene Girls'u izledim, bugün Love'a baktım birkaç bölüm. Yeni dönem komedi anlayışı problemli insanların abuk sabuk hareketlerine bakıp "Bu ne mk?" diye gülmeye mi evrildi? Yani bakıyorsun, kendine hayrı olmayan tipler. Desen ki hayatla ilgili ciddi bağlantı problemleri, dertleri var o yüzden burunları boktan çıkmıyor. O da değil. Gayet sistemin içinden, ski dasagina denk, sülalesi rahat tipler. Anlamsız, awkward ama yavan hikayeler. Girls'te kız "Girdigim her kuvete iserim ben!" falan diyordu mesela. İyi bok yiyorsun, çok afedersin. Tutup buna mi gulmemizi bekliyorlar? Derdimle istediğiniz gibi münasebet kurabilirsiniz ama bu tarz ürünler dünyaya pazarlaniyor, algimizi şekillendiriyor iyi kötü. Ben buradan baktığımda "Ulan, dışarıdaki insanlar bunlara mi gülüyor? Dünya nasıl bi yer olmuş." diyorum. Diziler üzerinden sosyolojik çıkarımlar yapmak çok çiğ duruyor, farkındayım ama rahatsız etti, ne bileyim. Love'da kız işten çıkarılacağını dusundugu için kendisine kur yapan patronuyla yatıyor ve bi sn durup düşünmüyor lan. Çok normal bi şeymiş gibi geçip gidiyor bu sahne. Hanı çok komik bi ayrintiymis gibi. İğrenç be, iğrenç.

Soru: Popüler kültür nereye gidiyor?


 
Son dönem komedi dizilerini pek bilmiyorum, Girls ile Love isimlerini de şimdi gördüm ama bakış açında biraz tuhaflık var sanki. Yani mesela Fawlty Towers izlemiş bir İngiliz de Friends'e denk gelip "bunlar da buna mı gülüyor lan, ne bu böyle" tepkisi verebilir. Popüler kültürde istikrar olmaz.


  • soso  (07.06.16 00:42:04) 
utanarak söylüyorum ki yazını okumaya gerçekten üşendim ama ilk satırdan anladığım kadarıyla son zamanlardaki bayağı komedilerden şikayet etmişsin. Eğer devamı da böyleyse ve tavsiye istiyorsan yeşillendir, piyasadaki tüm komedi dizilerini izledim sayılır. Zekice ya da kriterlerine uyan bi şeyler buluruz.


  • komsu komsunun nickine muhtactir  (07.06.16 01:43:56) 
[]

laptopu tamiri ne kadara mal olur?

Menteşesi çıkmış, çıkarken de dış kaplaması ekrandan ayrılmış. Artık yapıştırırlar mi, naparlar bilmiyorum. Alet çalışır vaziyette. Garanti süresi dolmadi henüz ama garanti belgesini bulamıyorum. Marka hd. Beşiktaş ya da sisli'deki teknik servislerden birine goturcem yarın. Ne kadar fiyat kesilir aşağı yukarı?




 
Hp olacak.


  • damdanakan  (06.06.16 21:51:17) 
garanti dışı bir işlem olur. 100-200 falan ateşlersin zannımca.


  • cekilmis gayfe  (06.06.16 21:53:58) 
ben buna ilaveten ekranı kırmıştım. menteşeyi mahallede ki bilgisayarcı bedavaya yaptı(sadece ekran parası aldı). masrafı yok ama çok uğraştırıyor dedi. uğraşacak birisi lazım. 50-100 arası diyorum ben.


  • belkider  (06.06.16 22:05:15 ~ 22:16:55) 
Kesinlikle birkaç yerden fiyat al ve içine sinmeyen yere bırakma bilgisayarı. İçindeki kişisel bilgileri de yok edemiyorsan da gizle, geçici olarak bir yere kopyala falan.

Güvenme o çakallara.
  • chicha  (06.06.16 22:08:03) 
www8.hp.com

İstanbul'dayim yetkili servisler bunlarmis. Laptop elimde hepsine teker teker gideyim mi? :) Cidden bilmediğinden soruyorum.
  • damdanakan  (06.06.16 22:10:52) 
Mecidiyeköy'deki servisler siteye göre yazıcı bakımı yapıyor, bilgisayar için 4. Levent veya Güneşli'ye gitmen gerekecek sanki.

Yine de emin olmak için arayıp sor istersen Mecidiyeköy'ü.
  • chicha  (06.06.16 22:24:35) 
Bana da öyle geldi. Sabahleyin teker teker arayayim.


  • damdanakan  (06.06.16 22:26:42) 
[]

uyku kalitesi- yasam kalitesi korelasyonu

Selamlar. Uyku kalitem son iki ayda epey dustu. Devamlı kabus goruyorum. Kabus gibi de değil, rüyalarımda kendimi surekli olarak stresli ortamlarda buluyorum. Gün içinde kaygilandigim ne varsa rüyada başıma geliyor ve bunlar çok gerçekçi oluyor. Bi de çok karanlık, kaotik. Nefes alamıyorum. İnanılmaz yorgun uyaniyorum. 12'de uyandım, neredeyse beş saat olmuş. Bardak bardak çay içtim, kendime gelemiyorum. Acayip halsizim. Hanı sentetik bi madde kullanmışim da onun etkisinde gibiyim. Kafam bi dünya yani.

Psikiyatri gidiyorum düzenli, ilaç da kullanıyorum. Yediğime ictigime dikkat ediyorum, bol su iciyorum. Tek kotu alışkanlığın sigara. Doğru durust alkol bile kullanmam. Uyuşturucu da kullanmıyorum.

Çok yoğun ders çalışmam gerekiyor. Bi suru sınavim, odevim var. Boyle olmuyor. Ne yapayım?

Teşekkürler.

 
Duzenli sporun faydasini gorursun mutlaka.


  • neferkitty  (06.06.16 16:43:04) 
Bisiklet olur mu?


  • damdanakan  (06.06.16 16:43:56) 
Onu da yapıyorum. Uykuya rahat bi ruh haliyle dalsam da manzara hep aynı. Ayda bi defa iyi bi uyku cekiyorum ya da o da olmuyor. Yani kabusunu geçtim de gün boyu ölü gibi, kafam bi dünya gezmekten biktim.


  • damdanakan  (06.06.16 16:46:57) 
bisiklet olur, ek olarak seni mutlu eden ne varsa (kategorize edip sınırlamadım dikkat edersen) gün içerisinde muhakkak vakit ayırmanı önerebilirim. faydasını göreceksin.


  • evde liyakat kalmamis  (06.06.16 16:47:35) 
spor en güzel şey hacı.
sporunu yap duşunu al uyu.
arada sırada sovuk bir bira derde derman olur.
  • seyduna6687  (06.06.16 16:48:33) 
Sana daha once de depresyonda olabilirsin demistim. Ustelik alakasiz bir konuydu. Aha buldum:www.eksiduyuru.com

Bak simdi actigin bu duyurun da bu iddaami destekler nitelikte. Simdi duyurularini gordum ki kendin de biliyormussun zaten depresyonda oldugunu.
  • stavro  (06.06.16 16:50:24) 
Ben distimiyim stavro.


  • damdanakan  (06.06.16 16:51:05) 
Yıllardır geçmeyen, derin bi depresyon halı yani. Ama gay gibi erkeklerden hoşlanmamin bunla ilgisi olduğunu sanmıyorum.


  • damdanakan  (06.06.16 16:53:20) 
Alakasi kesinlikle var diye iddaa etmiyorum ama ben tahmin etmistim sadece.


  • stavro  (06.06.16 16:56:45) 
meditasyonu deneyebilirsin, böyle bir durumda bana faydası olmuştu, hala da yapıyorum


  • no frost  (06.06.16 16:59:28) 
İlaçların yan etkisi olabilir mi acaba? Çok gariptir ki benim bu tip durumlarda kullandığım ilaçlar beni daha kötü etkiliyor. Yine de yanlış bir şey söylemek istemiyorum, konunun uzmanı değilim.

İlaçlar ile alması sorun oluşturmayacak ise sarı kantaron çayı içebilirsiniz. Yıllar önce ben de sizin durumunuzdaydım ve büyük faydasını gördüm. Bilemiyorum, belki de sadece plasebo etkisiydi ama iyi geldi.

Bunun haricinde açık havada daha fazla vakit geçirin, bol oksijen alın. Ders çalışacağım diye kendinizi eve kapatmayın. Gidin sakin bir parkta falan çalışın olmadı. Bir de neşeli parçalar eşliğinde dans edip kendinizi iyice yorun (tercihen yatmadan önce). Kulakta müzik spor da olur. Tabii bunları yaparken sürekli olumlu düşünmeye çalışın, biliyorum insan bazen karamsarlığa kapılıyor ama hayat iyimser olmamak için gerçekten çok kısa.
  • köstebek kurabiye  (06.06.16 17:03:12) 
Meditasyon da yapıyorum. Her şeyi yapıyorum ya. Ona rağmen içimde beni yiyip bitiren bi şey var. Mahvediyor.


  • damdanakan  (06.06.16 17:09:33) 
kaygı bozuklugu filan mı var acaba?

1-bitki çayı ( yasemin çayı)
yararları : Enerjiyi arttırır
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Yağ yakmak için kullanılır
Konsantrasyonu arttırır
Stresi azaltır
2- uyumadan önce az biraz viski ( uykusu cok iyi oluyor , uyanıncada deli dinç oluyorum)
  • bnmzz  (06.06.16 17:11:01) 
neyle ilgili olduğunu saptayabiliyor musun? bu kadar güçlü bir şey yaşıyorsan neye bağlı olduğuna dair en azından aşağı yukarı bir fikrin vardır muhtemelen.


  • no frost  (06.06.16 17:25:18) 
Neyle ilgili olduğunu biliyorum fakat çözümü zaman istiyor. Burada yaşadığım problemin vehametini uzun uzun anlatıp insanların içini sıkmak istemiyorum açıkçası. Bahsettiğim uyku probleminin herkes için geçerli çözümleri vardır belki diye açtım duyuruyu. Aslında çok bunaldim, dertlesmek istedim. Yoksa spor, sarı kantaron, takma kafaya cevaplarının geleceğini ben de biliyordum. Yıllarin duyurucusuyum, c'mon :)

Neyse pencereyi açtım, önüne yattım. Yazınca az hafifledim. Sağolun, var olun.
  • damdanakan  (06.06.16 17:34:26) 
daha da genel bir şey söyleyeyim o zaman son olarak, her ne derdin varsa, nasıl hissedersen hisset, en büyük rahatlama o hissin geçici olduğunu bilmek ve bunu mantığınla kendine kabul ettirmek oluyor. insanoğlu olarak hissettiğimiz şeylerin kalıcı olduğu gibi bir illüzyona sahibiz malesef ama bunu bilip ona göre davranınca her şey daha basit bir hale bürünüyor :) haydi geçmiş olsun


  • no frost  (06.06.16 17:43:24) 
[]

şirin, eğlenceli, olursa da romantik dizi

önerilerinize açığım. teşekkürler.

edit: love'a başladım. eğlenceli, tatlı bi diziye benziyor. teşekkürler.


 
how i met your mother


  • basond  (06.06.16 13:04:15) 
upon a time
friends
it crowd
  • bnmzz  (06.06.16 13:05:36) 
pushing daisies


  • nickini degistiren yazar  (06.06.16 13:06:33) 
it crowd deli güzeldir ama romantizm yok. friends olur muhtemelen izlemişsindir.


  • piremses  (06.06.16 13:09:53) 
love (netflix'in). tam tarif ettiğin gibi, hepsi var :)


  • loveinaflipbook  (06.06.16 13:12:01) 
new girl


  • elorelia  (06.06.16 13:13:22) 
love ı nasıl izliycez? torrentten indirebiliyo muyuz?


  • damdanakan  (06.06.16 13:13:53) 
torrent'te vardı yanlış hatırlamıyorsam. online dizi sitelerinde de görmüştüm.


  • loveinaflipbook  (06.06.16 13:15:19) 
you're the worst


  • kaset  (06.06.16 13:28:33 ~ 13:28:49) 
you're the worst sevimli değildir ama süperdir :)


  • nice tnetennba  (06.06.16 14:24:58) 
[]

universitede hic anlamadan gectiginiz dersler

Var mı? Yani gr anlamadan, çıkmış soruları ezberleyip ya da kopyayla, hatır minnetle gectiginiz dersler. Ben mesela cebir derslerinden hicbi şey anlamadan geçtim. Oabt ye hazirlaniyorum, hala hicbi sey anlamıyorum. Bazen kendime kızıyorum cebir bilmeyen matematikçi mi olur diye. Hatta sırf bu yüzden matematikte yüksek lisans düşünmüyorum, düşünemiyorum daha doğrusu. Bayağı suçlu hissediyorum kendimi.

Sizde durumlar nasıl? Pişman mısınız?


 
termodinamik, çok çalıştım ancak en verimsiz ve boş çalıştığım derstir.
Aklımda gene bir şeyler var ama öğrenmek için değil geçmek için çalıştım belki bu yüzden en zayıf olduğum ders denebilir.

  • basond  (05.06.16 22:38:48) 
mat1
mat2
mat3
mat4

pişmanım. gerçi mat 4'ü biraz biraz anlamıştım. en kolayı oydu.
  • nedendir bilinmez  (05.06.16 22:39:54) 
otomatlar ve diller
olasılık
istatistik
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (05.06.16 22:40:45) 
Ekonomi, İnsan Kaynakları, Stratejik Yönetim
Ekonomiye kafam hiç basmadı. Enflasyonun neden olduğunu 70 kere okudum, hala anlayamıyorum.
Diğerleri de çok sözel geldi, sıkıldım. Düşünerek de algılayamadım, 'Düşünemedi' oldu.
Bir kere sınava çok az zaman kalmıştı, düşünerek yapayım dedim. Kilit bir cümle buldum. Oradan düşüne düşüne yol aldım. Sonra kitaptan kontrol edeyim dedim; tam tersi bir yere gelmişim. Bir yargı bu kadar 180 derece ters olabilirdi.
Bir de Tarih, hayatım boyunca kafam basmadı. Çok sözel geldi hep.
  • aychovsky  (05.06.16 22:42:55 ~ 22:48:20) 
kantitatif iktisat 1 ve 2.

pişman değilim. 12 dersim var bir kaçını öyle geçmem lazım.

yatay geçişle geldim bir sürü dersim sayılmamış. niye pişman olayım?
  • gliderpilot  (05.06.16 22:44:28 ~ 22:47:53) 
örgün öğretimde yok ama açık öğretim işletmede sallaya sallaya geçmiştim birinci sınıfı. kitaplardan da bi şey anlamamıştım. sonra da bırakıp kaydımı sildirdim zaten. kafam hiç basmıyor para hesabı kitabı işlerine.


  • devilred  (05.06.16 22:47:20) 
computer organization

pişman değilim
  • qazwsx  (05.06.16 22:47:50) 
istatistik. hoca "siyaset bilimi bölümü okuyanlar istatistik bilmese de olur" diye saçmasapan bir argümanla bize sınav öncesi soruları tahtaya yazıp çözüp bunu sorucam derdi. bir kelam etmedi istatistik hakkında. basit tablo okumaktan öteye gidemiyorum. şu an pişmanım, keşke adam akıllı istatistik öğrenseymişim. zira yüksek lisansta yurtdışında hangi sosyoloji bölümüne başvurmak istesem istatistik bilmeyi şart koşuyor.


  • mrsmoon  (05.06.16 22:48:11) 
çok değişkenli istatistiksel yöntemler miydi analizi miydi neydi, o dersi anlamadan laylaylom geçtim. ismini aklında tutamadığım dersi nasıl anlayayım. hiç pişman değilim.


  • rheia  (05.06.16 22:49:17) 
Son sene cebir derslerini geçebilmek için sınıfta cebiri iyi olan birinden parayla özel ders almıştım ya. Sırf okul bitsin diye. Hocaların gözlerine girebilmek için bi kelimesini bile anlamadığım seminerlere katılıyordum. Allahım, nasıl bi eziklikti. Hayatımda bu kadar ezildigimi hatırlamıyorum. Travmatik bi şey oldu artık benim için. Bugün derste deo izomorflar, homomorflari gorunce kendimi bi yerden atasim geldi.


  • damdanakan  (05.06.16 22:49:21) 
ne kadar da robotik sayısalcı dolu bir duyuru...

milton ve dönemi dersinden bütte kopya çekerek dc ile geçmiştim, 17. yy sucks. henüz pişman olmadım, olacağımı sanmıyorum.
  • baba jo  (05.06.16 22:59:06 ~ 23:00:19) 
signal and systems, en önemli dersmiş meğer..


  • body electric  (05.06.16 23:01:03) 
İnkilap1,2 edebiyat 1,2.


  • hayde bre  (05.06.16 23:11:59) 
Var. Baya istatistik ve yöneylem dersleri aldım. Önceden kopya çekmezdim şimdi çatır çatır çekip geçiyorum.
Pişman olacağımı sanmıyorum. Bilgisayarda yapmamız gereken işlemleri elimizle amele gibi uğraşıyoruz ki bir hocamız da bilgisayar dersiniz olmazsa ileride bir bok yapamazsınız diye açık açık sövmüştü okula.

  • jazzabel  (05.06.16 23:13:01) 
Ben anlamadan sittin sene geçemem dersten. Diğer türlü dersten geçme yollarını da yapamam. Az buçuk anlarsam anca geçiyorum.


  • Goddard  (05.06.16 23:16:00) 
Ilkokul onlugunu giydigim ilk gunden itibaren sozel dersleri anlamadan gectim. Kolay ezberleyen biriydim, ezberleyip gecerdim gordugumu. Ezberlemek istemedegim seyleri ezberlemek zorluyordu ama.


  • stavro  (05.06.16 23:18:21 ~ 23:19:49) 
Bilgisayar Destekli Teknik Resim. Sınavdan 15 dakika önce çıkmış soruların doğru yanıtlarını ezberleyip geçmiştim. Yanlış anlaşılmasın, soru falan değil he, direkt şıkları ezberlemiştim. Sınav o kadar saçmaydı ki vites kutusunun montaj resmindeki çizim hatalarını falan sormuşlardı. Biz de kardeşim biz montajın doğrusunu bilmiyoruz, hataları nereden bulalım diyemedik tabi. Keşke ders notlarını daha ayrıntılı okusaydım diyorum. Bir gün karşıma karmaşık bir teknik resim çıkarsa inşallah patlamam.


  • dissendium  (05.06.16 23:27:23) 
soyut cebir 2
çıkmış soruları çözüp anlamaya çalışıyordum ki hala anlamadım final günü gelene kadar.
okula gelmeyen arkadaş çıkmış soruları ezberledi ve sınavdan aa ile geçti.

ben: cc

not: cebir ben de bilmem ama master süresince de öğrenebilirsin ya da sonrasında.
  • rakicandir  (05.06.16 23:29:54 ~ 23:31:00) 
İşletme mezunuyum 4 yıl boyunca tüm dersleri sınavdan önceki gece çalışarak geçtim sınav bitince hepsini unuttum gitti, yoklama ve derse girme zorunluğu da yoktu 4 senede toplasan en fazla 30 saat derse girmişimdir.


  • zikardo  (05.06.16 23:33:51) 
Finans.
Muhasebe dersleri.

Finansi keske anlasaydim, pismanim acikcasi simdi. Ama digerlerini de sonradan unutuyorum zaten.
  • kuehles blondes  (05.06.16 23:43:15) 
vasıfsız hocalar yüzündendi. şansına küsmekten başka yapacak bişey yok.


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (05.06.16 23:46:41) 
sayısal çözümleme. net.


  • bohr atom modeli  (05.06.16 23:48:51) 
ben finite element method gibi bi dersi öğrenemeden geçmiştim. saçma sapan hocalarda oluyor böyle şeyler.


  • la mort heureuse  (05.06.16 23:53:32) 
sistem programlama, son anda çıkmış sorulara bir bakıp geçmiştim, pişman değilim.


  • yagmurlu bir gun  (05.06.16 23:53:42) 
Matemetiksal iktisat.
Sorulari ezberleyip gecmistim

  • baldur2  (06.06.16 02:21:17) 
Geçtiğim derslerden şansa değil, hep bir şeyler bildiğim için geçmişimdir. Geçtiğim ama tam anlamıyla hakim olamadığım tek ders kurumsal finans. Bazı kısımlarını çok iyi biliyorum, bazıları hakkında yorum yapamıyorum. Herhangi bir pişmanlık yok, gerek duyarsam öğrenebilirim bir şekilde.


  • pike  (06.06.16 02:58:35) 
genetik okudum bizde bazı dersleri mecbur ezberleyeceksin misal mikrobiyolojinin bazı konuları safi ezber -ezberim iyidir.Ancak ezber dediğimiz şey binlerce sayfa. Bazı konuların zaten ezberle olması mümkün değil. biz laboratuvarı, raporu vs. olan bölümüz anlamak zorundasın seve seve...
fazla anlamadığım ders = sevmediğim ders. çok bariz. bilinen örneklerden mesela fizikte mekanik filan, bir de facia olay 3 boyutlu düşünemediğimden calculus'ün ve sair sayısal derslerin ilgili konuları.. felaket. zaten benim notlardan otomatik anlaşılıyor neyi sevmişim neyi sevmemişim. Allahtan ki sevdiğim dersi ne olursa olsun yapabiliyordum, paso a'lı notlar, diğerleri berbat. geçeyim yeter.
dersle sınırlı değil, her konuda böyleyim sevmezsem olmuyor, olduramıyorum. pişman olacak olsam topyekün kendimden pişman olmam lazım, olmuyor o da.
  • niye ama  (06.06.16 06:24:16) 
leather tecnologies dersimiz vardı. ders italyancaydı. konunun türkçesini zor anlarken bir de italyancası::( kopyayla geçtim.


  • suicides underground  (06.06.16 08:19:59) 
makroekonomi ve istatistik


  • çakıstes  (06.06.16 08:41:18) 
fizyoloji ve endokronolojinin genetik temelleri diye bi dersimiz vardı. hocası desen gram bişi öğretmezdi, yalnızca ezber yaptırırdı. ben de ezberleyip geçmiştim. tek bir kelime hatırlamıyorum hala daha o dersten.


  • sefil  (06.06.16 08:44:41) 
bütün okulu öyle bitirdim. sınav ezberi yaptım ve bitti. pişman değilim.


  • xenophobe  (06.06.16 16:05:07) 
[]

duyuru mobilde http/https sorunu

başta https yazınca mobilden giremiyoruz duyuruya yarım saattir. compümaster bu konuda duyuru açmış zaten. elle düzeltip girdim ama şöyle bi şey var, mesela kendi duyurularımı gördüğüm sayfayı açtığımda yine https ye geçiyor, yine manuel düzeltiyorum. ayrıca duyuruların üzerlerine tıkladığımda açılmıyor. duyuru numaralarına tıkladığımda yine https ye geçiyor. s yi siliyorum, bu sefer bi önceki sayfaya geri yolluyor. duyuruları göremiyorum yani (başlıkları haricinde). nasıl çözeriz?




 
bende https duzgun calisiyor?


  • compumaster  (04.06.16 00:04:08) 
UC browser'da simdi denedim hic bir sorun goremedim. sozlukten giris yaptim sonra desktop gorunume gectim hersey calisti?


  • compumaster  (04.06.16 00:22:02) 
[]

bana oyle bi hastalık soyleyin ki

3-4 saat otobüs yolculuğuna bile musaade etmesin. Rapor alınabilsin.




 
diyare. diarreha. daaayereha.

ishal la ishal <3
  • evde liyakat kalmamis  (03.06.16 22:48:22) 
Mikrobik ishal


  • lilidance  (03.06.16 22:49:42) 
besin zehirlenmesi


  • peggy  (03.06.16 22:51:17) 
Gastroenterit, kolit


  • dissendium  (03.06.16 22:53:05) 
Aslında 3-4 haftalık (en az iki) bi şey olması lazım. Yani mesela bu cuma başladı diyelim, bu hafta cmt, önümüzdeki cmt kitlemesi lazım (en az).


  • damdanakan  (03.06.16 22:53:49) 
ishal, sonra bi daha ishal.


  • mungojerry  (03.06.16 22:55:05 ~ 22:55:17) 
"çok pis cırcır olmuşum" de. Mercimek çorbası falan de. "Tamam tamam uzatma" derler konu kapanır.


  • alperz  (03.06.16 22:55:35) 
Vertigo


  • curukturpkokusu  (03.06.16 23:00:51) 
Vertigo demeye geldim de o galiba "aa vertigo oldum ben bugün"lük bir hastalık değil. Bilen söylesin.


  • piremses  (03.06.16 23:03:16) 
He işte sekiz aydır neredeydi bu hastalık demesinler. Şöyle bi ay idare etsin beni.


  • damdanakan  (03.06.16 23:04:27) 
dizanteri. uzun sürüyor. kanlı ishal, karın ağrısı da cabası.


  • rheia  (03.06.16 23:10:07) 
Valla vertigo stresli zamanlarda ortaya cikiyor. Annem dun iyiyken bugun ayaga kalkamayacak duruma gelebiliyor. Anlasilabilecegi bir test tahlil vs de yok. Tamamen hastanin beyanina kalmis bisey.


  • curukturpkokusu  (03.06.16 23:25:08) 
[]

gunde 4 lt su içmek

Zararlı bi tarafı var mı? Saatte ya da 40-45 dk da bir tuvalete gidiyorum. Biraz durdurayim mi kendimi? Uyurken bile su içesim geliyor, rüyalarımda kana kana su içip yine de doymadigimi goruyorum, o derece seviyorum su içmeyi. Elimde surekli matarayla dolaşıyorum. Bu kadarı zararliysa kendimi uzak tutayim, kisitlayayim.




 
Bi de sanırım sigarayı çok ictigim için agzim kuruyor. Onun da etkisi olabilir bu kadar çok su içmemde.


  • damdanakan  (01.06.16 13:00:02) 
Kan şekerinizi ölçtürün bence, ufak ihtimal ama garanti olur, zararı varsa da bilmiyorum hekimler cevap verir herhalde.


  • malwethiel  (01.06.16 13:04:11) 
İdrarın su gibi renksiz olacak seviyeye kadar su tüketimin olmalı, fazlası bir noktadan sonra elektrolit kaybından dolayı sağlıksız. Terleme miktarına bağlı biraz da.


  • arnold schwarzeneger  (01.06.16 13:04:34) 
Kan şekeri yüksektir mi diyosun? :/ diyabet en korktuğum şey ya. Ailede de var.


  • damdanakan  (01.06.16 13:05:27) 
zararlı diyolla. 2 - 2,5 lt makul olan.
www.trthaber.com

  • asisamus  (01.06.16 13:06:24 ~ 13:28:34) 
bence şekerinize baktırın böbrekler iflas etmesin?


  • basond  (01.06.16 13:08:38) 
nabıyon o kadar ya zararlı tabi en başta böbrekleri çürütürsün, başka zararları da var ama sayamayacağım şimdi.


  • tolga asp  (01.06.16 13:18:01) 
Olabilir, diyabetin üç belirtisi, çok su içmek, çok sık idrara çıkmak (bu ikisi birbirine bağlı zaten) ve çok yemek yemektir. Ama bu üçü de olsa bile diyabet var diye bir şey yok, aile öyküsü varsa muhakkak baktırın.


  • malwethiel  (01.06.16 13:18:43) 
Çok yemek yeme, çabuk acıkmak gibi durumlarım yok. Çabuk acıkmak durumu vardi aslında ama şekeri kesince bitti o da. Uç saat önce yemek yedim, hala tok hissediyorum. Normalde sofradan kalkar kalkmaz acikmaya baslardim. Ama kan sekerime baktiricam yine de. Bir de böbreklerin aşırı çalışması, elektrolit kaybı gibi şeyler de kafama takıldı. Ben bi muayene olayım komple.


  • damdanakan  (01.06.16 13:32:06) 
olm ben de günde 5 litreye yakın su içiyorum, zararlı olduğunu şu an öğrendim. değildir ya bence zararlı, su sağlık çünkü sonuçta. su içmenin sağlık olduğunu diyin.


  • evde liyakat kalmamis  (01.06.16 13:36:25) 
bu kadarına vücut ihtiyaç duyuyor ve susuzluk hissediyorsanız da kendiniz zorlayarak yapıyorsanız da biraz fazla. şeker ve böbreklerinizi kontrol ettirmenizde fayda var.


  • barbaros  (01.06.16 13:42:07) 
Ne bileyim, her şeyin fazlası zarar derler. Ben de halimden gayet memnunum aslında ama yine de bi sorayim dedim. Onun dışında su hayattır tabii, sayesinde beş yaş genc gosteriyorum, metabolizma saat gibi işliyor.


  • damdanakan  (01.06.16 13:42:45) 
zararlı diyenlere bakma, zararlı değil.

ancak ve ancak bu sık su içme sebebiniz diyabet/şeker olabilir. yani bu bir belirti. gidip kontrol ettirmekte fayda var. diyabet yoksa da güzel bir şey, tertemiz böbreklerin olur işte.

ben de 2.5-3 litre içiyorum sık sık tuvalete gitme dışında hiçbir zararı yok.
  • dieselsingle2  (01.06.16 14:28:00) 
nasil iciyorsunuz aga onu anlamiyorum, sabah kalkinca bir bardak, yatmadan bir bardak vs seklinde mi yoksa yaninizda devamli sise mi var?


  • baldur2  (01.06.16 15:13:39) 
Yanimda surekli 1.5 ltlik siseyle su taşıyorum. Bitince gidip alıyorum. Yarım litrelik su almam, bi dikişte bitiyor. Evdeyken yakınlarımda surekli su olur bi suru mataram, pipetli bardağım vs var. Doldurup doldurup iciyorum. Aga.


  • damdanakan  (01.06.16 15:24:40) 
öncelikle, "zararlı diyenlere bakma, zararlı değil" diyen arkadaşa gelsin: www.youtube.com

sonra şuna göz atmakta fayda var: (bkz: su zehirlenmesi)
3-4saatte içilen 5-6litre su bir insanı öldürmeye yeter

ama sizde muhtemelen diyabet gibi başka bir problem var.
hemde aile var diyorsunuz. tv de kamu spotlarında bile çok su içiyorsanız, sık tuvalete gidiyorsanız diyabet riskini var doktora görünün diye bas bas bağırıyor. buna rağmen doktora gitmek yerine "duyuruya yazayım da birisi problemin yok desin bende içmeye devam edeyim" nasıl bir rahatlıktır
  • asbe  (01.06.16 16:05:04) 
Ayarını vermesen için rahat etmeyecekti, değil mi? Niyet okumada da bir dünya markasiymissin.


  • damdanakan  (01.06.16 16:32:11) 
ideali 2-2,5 litre. ben 4 litre iciyorum derseniz bir zarari olmaz ama Sekere bi baktirmak gerekir +1. bir de ne Kadar su ictiginizden bagimsiz, cok az su bile icseniz Boyle surekli sik ve bol idrara cikma varsa ona da bi bakmak gerekir. iki uc gun az su icin, yine de Boyle Saat basi tuvalete cikarsaniz dahiliyeye gorunun derim.


  • fayfim  (01.06.16 17:57:14) 
[]

yetiskinlik böyle bi şey mi? [Allahıni seven az akil versin]

Bi ayı aşkın süredir formasyon sertifikası almak için staj yapıyorum. İstanbul'daki üniversitelerde denk getiremedim bu formasyon belasını. Ağustos ayındaki atamalara kadar da belgeyi almak zorundaydım. Bolu'dan kabul aldım, haftada bir gün ders var. Tamam dedim, hava değişimi olur. Kaydimi yaptırdım. Demez olaydım, hayatımın en büyük kabusuna dönüştü.

Dersler zaten sikko, hocalarin dersleri önemli gösterme terasları ayrı sinirimi bozuyor. Yoklama falan alıp derslerde öğretmenlik üzerine büyük büyük konuşuyorlar. Açıyorum ya, o yaşta insanlar ülke gerçeklerinden bu kadar habersiz nasıl yaşayabilirler. Üzerine o kadar ihtisas yapmalarına rağmen çoğunun sınıf yönetiminden, öğrenci etkileşiminden vs haberi yok. Hala gelip konuyu tahtaya yansıtıp ezberden okuyup gidiyorlar. Sertifikayı almak zorundasın, ses çıkartamıyorsun.

Bu dönem bir de staj belası sardılar başımıza. Normalde kimse bu ayaklarda düzenli bulunup ders takibi yapmaz, evrakları imzalayıp teslim ederler. Doğrudur, demiyorum. Ama ülkenin yüzde doksaninda böyle örtülü bi uygulama varken bunların "Staj yapacaksın. Ustelik İstanbul'da olmaz, Bolu'dan yapacaksın." diye tutturması ayrı fecahat.

Neyse, gittim staj yapacağım okula. Neyse dedim belki uç beş bi şey kaparım, bu işi yapicam sonuçta. Gidiyoruz, orada da millet sozde iş yapıyor gorunuyor ama doğru düzgün derslere girmiyorlar, öğrenci takibi yapmıyorlar. Sınıfa atıp gidiyorlar bizi. Su konuyu anlat, su soruyu çoz, hadi eyvallah. İstersen hiç ders işleme, film izleyin. Bu! Etrafıma bakıyorum, insanlar çok mühim işler yapiyormuscasina bi telaşlı, "Ay su evragi doldurdun mu? İsmini yazmayı unutmadin, değil mi? Yeterli mi yazsam, gerekli mi? Siyah tukenmezle doldursak kabul ederler mi çünkü kurşun kalem gibi duruyormus."

Ya ben kafayı yiycem, cidden çıldıracam artık. İki dklik iş ya. Bi de on dk geciksek mudure izahat vermemiz gerekiyor. O herifin de işi gücü yok, sabahın körü bi saat nasihat veriyor. Ya siz napıyorsunuz, hiç mi aklınızi kacirasiniz gelmiyor? Diye cinnet getiresim geliyor.

Bir de ciddi maddi külfet altına girdim. Otel, yol, yemek parası derken. Etrafımda olup biten hicbi şeye anlam veremiyor ya. Bu kadar massive bir anlamsızlığa nasıl göz yumulabilir? Yetiskinlik su belgeyi almak, bu parayı kazanmak, bi işi yapmış görünmek için saatlerini, günlerini anlamsız, angarya, bi ske derman olmayan işler peşinde harcamak mı? Meşgul görünmek mi? Hicbi şey anlamıyorum.

 
değil mi? çoğu arkadaşım çalışıyor olmak için çalışıyorlar.ben de yapacak birşey göremiyorum bu konular hakkında. siz biraz geç görmüşsünüz.


  • allanpoe  (27.05.16 20:03:40) 
Neredeyse otuz yaşındayım. Okulu da bu anlamsızlık takıntısı yüzünden salladim, 27 yaşında mezun oldum. Sonra art arda birkaç ise girdim ama aynı saçmalıklar yüzünden hiçbirine iki aydan fazla dayanamadım. Bu eziyete artık bi baltaya sap olmam gerektiği için katlanıyorum ama cidden kafayı yiycem.


  • damdanakan  (27.05.16 20:04:39) 
Yeni bi şey değil bu benim için. Ama alisamiyorum.


  • damdanakan  (27.05.16 20:06:23) 
yani işe yarar bişey yapmak için son yer devlet, son iş öğretmenlik.
ama formasyonda böyle kastıran başka yerler de duydum. %90 yerde sallanıyor diye düşünme. herkes dışarıdan öyle sanıyor, içeriden hocalar genelde atom fiziği parçalar modlarda, devam zorunlu, staj istiyorlar vs vs son yıllarda özellikle böyle oldu bu işler artık. (ne kadar rahatlatıcıdır bilmiyorum)
sülalem öğretmen.

bunu yapmasan ne yapacaksın? daha önceki işlerinde de mutlu olmamışsın ki. he bana kalırsa ben sevmediğim işi yapmam, yapmıyorum. gayet de işe yarar dolu dolu çalışıyorum ama memur değilim :) çalışmaya da mecburum. 33 yaşındayım kedimi bildim bileli çalışıyorum hayatımı idame ettirmenin daha kolay bir yolunu bilsem ben de onu yapardım ama bilmiyorum.
  • niye ama  (27.05.16 20:11:33) 
Şu an ben de aynı durumdayım. Bugün staj yapacağım fabrikayı görmeye gittim, yıllarımı başkalarının işlerini halletmek için harcayacağımı fark edince her şeyden biraz soğudum. Yılmaz Erdoğan'ın güzel bir sözü var bu konuda. Kendisi İTÜ inşaat mühendisliği bölümünü bırakmış ve bıraktıktan sonra da "ben hayalimizdeki evi yapıcaz zannediyordum ama başkalarının hayalindeki evi yapıcakmışız" demiş. Bu da aynı hesap işte. Hepimiz başkaları için yaşıyoruz. Sen birilerine bir şeyler öğretmek için bu kadar zorluğa katlanıyorsun, bir başkası birini hayatta tutmak için bu kadar çaba harcıyor. Bunun farkına varırsan en azından kendine karşı dürüst olursun ve iş hayatını pek takmazsın. Maaşını alır, istediğin hayatı yaşamaya çalışırsın.


  • dissendium  (27.05.16 20:13:49) 
Bilmiyorum. İnsanların hayatlarına devam etmek, mutlu olmak vs için yaptıkları çoğu şey çok anlamsız, yavan, içi boş. Öğretmenliği seviyorum, çocukları seviyorum ama bunun dışında yetişkin olmanın gerektirdiği hicbi şeyi sevmiyorum. Böyle nereye kadar, onu da bilmiyorum.


  • damdanakan  (27.05.16 20:20:11) 
Ya bu dediklerin her yerde var. Bugün özel sektörde bile bi işe girsen aynı tiplerle karşılaşıcaksın yine. Önemli olan senin bunlara karşı nasıl bir bakış açısıyla yaklaşacağın. Çünkü genel itibariyle senin müdahele edemediğin her şey sürekli devam edecek değiştiremezsin yani. İki bira içi bir şeyin kalmaz.


  • Goddard  (27.05.16 20:23:46) 
[]

turk telekom hattin bi saniyede 18 tl lik data çekmesi

Selamlar. Bugün 20 tl lık kontör aldım. Kontoru yukletmeden önce hattıma 15 liralık internet paketi tanimlattim. Kontör yüklendi, baktım internet paketinin tutarı bakiyeden çekilmedi, ben de tekrar aynı onay mesajını gönderdim. Yine herhangi bi bildirim gelmedi. Bazen kampanya hatta tanımlanıyor ama onay mesajı geç geliyor. 9333 u aradim, 43 kurusunuz kaldı dedi. İnternete gireyim dedim, çat diye su kadar tl biz gitti, bu kadar kurusunuz kaldı diye bildirim geldi. Bi daha da giremedim internete. Ha bu arada o arada devlete ödenen aylık vergiyi de kesti. Yirmi lira uçup gitti yani. Yapılabilecek bi şey var mı? Nasıl bir anda 18 tl cekebiliyorlar?




 
paket onaylanmadı mı? paket ücreti + iki aylık telsiz ücreti çektilerse ki bana öyle geldi, normalini çekmişler.


  • devilred  (27.05.16 15:32:30) 
Yok, onaylanmadı. Bi aylık telsiz ücreti çektiler.


  • damdanakan  (27.05.16 15:33:13) 
Hattıma tanımlı bi internet paketi yok suan. Mobilden internete giremiyorum.


  • damdanakan  (27.05.16 15:34:26) 
Aynen çağrı merkezini ara, durumu anlat, yanlışlık varsa düzeltsinler. Yok diye ısrar ederlerse sen de ısrar et, çünkü onlara bazı düzeltmeler yapabilmeleri için insiyatifle kullanabildikleri tl vs tanımlıyorlar.


  • Goddard  (27.05.16 16:26:24) 
Türk Telekom'un o kadar dandik bir çağrı merkezi ve çalışanları var ki, o kadar olur...

Bana en son "en son 6 saat önceki datayı görebiliyoruz" diye bir yalan atmışlardı. ya da neymiş, bazen günellemeler wifi ayarlı olsa da internet paketindeki tutardan daha fazlasını gerektirecek bir güncelleme olduğunda direkt hattan çekiyormuş.

bi de ukala bir pislik denk gelmişti bana, kalaylayıp kapattım.
  • piremses  (27.05.16 16:31:52) 
[]

su soruyu nasıl cozeriz? [turev]

hizliresim.com

Dördüncü soru. Kritik noktalardan mi bakiyorduk, limit formülüyle mi cozuyorduk?


 
yıllar geçti hiç hatırlamasam da düz mantık gidelim. x = pi iken x2-16 0dan küçüktür. yani aslında o mutlak değer içi 16-x2 dir. 16-x2-16 = -x2
bunu x'e bölersen --> -x. -x'in türevi -1. salladım. doğru cevap gelir birazdan

  • glamdr1ng  (26.05.16 23:48:39 ~ 23:54:00) 
ben calculus alıyorum ben de böyle çözerdim:p @glamdringin dediği doğru.
eğer pi değil de kritik nokta yani 4ü sorsaydı orda süreklilik + sağ türev sol türevin eşit olmasına bakıcaktın. eşit değilde o noktada türevsiz dicektin.

  • ghilleinthemist  (27.05.16 00:13:50 ~ 00:14:02) 
  • dissendium  (27.05.16 00:40:28) 
glamdring +1


  • rakicandir  (27.05.16 00:42:39) 
[]

kişisel hijyenle ilgili birkac soru

1. Her gün duş almak zararlı mı?
2. Uyku hijyeni için neler yapılabilir?
3. Dış taslarimi geçen hafta temizletmeme rağmen dış eti kanaması devam ediyor. Bunun için ne yapılabilir? Bir de sigara kullanan birine dis bakımı için neler onerirsiniz?
4. Şekersiz beslenme için ufak tuyolariniz var mı (ekmek yerine kuruyemiş yemek, sabahları poğaça yemek yerine çorba içmek gibi)?

 
1. Her gün duş almak zararlı mı, bilmiyorum ama her gün saç yıkamak zararliymis. Doktorum saçın kendi yağınà ihtiyacı var demişti (bir ara saçlarım çok fazla kurudu ve kepeklendi). O yüzden ben saçlarımı gün aşırı yıkıyorum, saçımı yikamadiğim gün tepeden toplayıp vücudumu yıkıyorum.

2. Uyku hijyeni derken? Yatmadan önce duş alıp, dişleri fırçalamak, yüzü temizlemek filan gerek tabii. Bunları soruyorsan.

4. Kuruyemiş ekmek için mantıklı ve sabah kahvaltilarinda yumurta. Tok tutuyor baya. Ben canım çok şekerli bir şey istediğinde meyve yiyorum ufak. Bir de tarçın da tatlı isteğini bastırıyor.
  • fraise  (26.05.16 20:22:36) 
1-10 senedir neredeyse her sabah duş alıyorum, herhangi bir sıkıntı yaşamadım.
2-bu konuda bilgim yok, diş fırçalamak,yüz yıkamaktan bahsediyorsan evet her gün olmasada haftanın 6 gecesi bunu yapıyorum
3-ne diş taşı temizlettim ne de sigara kullanıyorum, bilgim yok.
4-salak gibi her gün çikolata yiyorum 30 yaşında erkeğim, şeker yerine belki tatlı meyvelerle iş çözülebilir.
  • prezarlatif  (26.05.16 20:22:58 ~ 20:23:43) 
2) Uyku bandı şart. Tüm elektronikleri fişten çekmek önemli. Yorganın hava alıyor terletmiyor olmalı. Tamamen rahat olmalısın ve yatağının etrafında dikkat dağıtıcı şeyler olmamalı.
4) Şekersiz beslenmenin tek tüyosu şekersiz beslenmek. Bunu çoğu insan yapamıyor o yüzden şeker tüketmek ama aza indirgemek en mantıklısı. Bazıları da cheat day yapıyor. Hafta boyunca şeker tüketmeyeceksin ama bir gün istediğin tatlıyı yiyeceksin.

  • ThomasJefferson  (26.05.16 20:24:57 ~ 20:25:47) 
Uyku hijyeninden kastim; kaliteli bir uyku için uyku öncesi neler yapılmalı? Yatak çarşafları, yastık vs ne sıklıkla değiştirilmeli? Yatmadan önce yenmemesi gerekenler? Uykudan kaç saat önce çay, kahve icilmemeli vs. İnternette tonlarca bilgi var tabii ama ben sizin bizzat deneyip yararını gordugunuz rutinlerinizi öğrenmek istedim.

Şeker mevzusu da, bütün gün dışarıda olunca istediğimiz gibi beslenemiyoruz. Yani kötünün iyisi ya da alternatifi nedir diye merak ettim.
  • damdanakan  (26.05.16 20:36:22) 
1. saclara zararli olabiliyormus, ama ben her gun dus aliyorum.
2. ben yatarken dus aliyorum, dislerimi fircaliyorum, bazen agiz gargarasi yapiyorum.
3. gunde 2 kere minimum 1 dakika dis fircalarsan bir haftaya kanama durur. elektrikli dis fircalari da iyi oluyor
yatak carsaflari vs her hafta degistirilmeli.
ben aksam 5den sonra kahve icmiyorum, 8den sonra da kafeinli hic bir sey icmiyorum
yatmadan once su icmek disinda bir sey yenilmemeli.
odanin serin (soguk degil), sessiz ve karanlik olmasi onemli.
her gun ayni saatte yatilmali.
4. ekmek icin tam tahil ekmegi ye, direkt sekerli seyler tuketme (kola, sekerleme, tatlilar vs). Pogacanin icinde sonucta dus seker yok, unlu urun oldugu icin karbonhidrat var, basit sekerli bir seye gore daha uzun sure tok tutacaktir.
  • compumaster  (26.05.16 20:36:30 ~ 21:50:44) 
Disarida aciktigin zaman yemek icin yaninda az miktar kuru yemis, veya bulundugun yerden alabiliyorsan yogurt en ideali.


  • compumaster  (26.05.16 20:39:26) 
1) Her gün duş almak kış aylarında vücudu hastalıklara karşı daha hassas yapıyor. Ama yazın olabilir. Bana göre tamamen zaman kaybı. Buna dikkat etmek gerek. Haftada 2-3 saatini duşa harcamak istemezsin.

3) Diş etlerin kanıyor diye diş fırçalamayı bırakma. Bir süre sonra kanamamaya başlar. Diş taşlarının oluşum sebebi dişlerin sıkışıklığı ise diş teli taktırabilirsin.
  • dissendium  (26.05.16 20:39:36) 
1- saçlara faydalı değil. saçın kendi yağıyla beslenmesi gerek. gün aşırı yıkamak daha makul.
2- uyku hijyeni ney la?
3- biraz daha süre ver düzelmesi lazım.
4- kepek ekmek ye, sabah biraz ekmekten bir şey olmaz. ekmeği sıfırlaman şart değil. çaya kahveye şeker atma, tatlı yeme. bunlar yeter.
  • cekilmis gayfe  (26.05.16 20:51:23) 
Diş eti kanaması için parodontax kullanmaya başlayın, ben çok yararını gördüm. Sadece eczanelerde satılıyor ve tadı başta kotu geliyor ama alışırsın.

Kanamayı kesiyor.
  • of dream and drama  (26.05.16 22:51:00) 
4. şeker kullanma


  • gokhan atestepe  (27.05.16 00:58:41) 
[]

basit bir limit sorusu

i.hizliresim.com

Cevabı 0 değil mi? 1/3 diyor.


 
genelde 0 olur onlar.


  • anonymice  (24.05.16 22:58:15) 
Aslinda limit sorusu degil bu soru, seri sorusu.

Paydaki terimlerin toplami (paydalar ayni oldugu icin toplayabiliyoruz) k^2 seklindeki bir seriyi temsil ediyor, bu tarz seriler icin de n(n+1)(2n + 1)/6 formulu kullanilabiliyor.

Dikkat edersen 3uncu dereceden bir ifade geldi, xli ifade edince, bu ifadenin ilk terimi x^3/3 oluyor. Paydadaki terim de ucuncu dereceden oldugundan oturu sonsuz/sonsuz belirsizligi mevcut, o halde en yuksek dereceden terimlerin oranini kullanarak sonucu bulabiliriz)



Paydaki en yuksek dereceli terimin katsayisi 1/3, paydadaki 1.

Cevap 1/3.
  • ramsay bolton  (24.05.16 23:15:22) 
Ha evet, seri sorusu. Anladım, o açılımı şey edememisim. Cok tesekkurler :)


  • damdanakan  (24.05.16 23:35:06) 
  • dissendium  (24.05.16 23:44:15) 
tam cevap verelim dangıl dungul derken @dissendium stili ile içinden geçmiş.


  • murder of neon  (24.05.16 23:50:02) 
[]

delirmekten korkuyor musunuz?

Akıl sağlığı, normallik vs bunlar bi ölçüde göreceli ama beyninizin düzgün çalışmadığını ve bu gidişin sizi deliliğe surukleyecegini dusunup korktuğunuz oluyor mu? Delirmekten korkan delirmez derler ama deliren insanlar geceden sabaha mi deliriyor sizce? Öncesinde o yaklaşan tehlikenin ayak seslerini duymuyorlar mi, huzursuz olmuyorlar mi? Mesela psikotik olanlarda gerçekdışı dusuncelerine karşı bi icgoru var mıdır?

Neyse, soru başlıkta.


 
korkuyorum


  • basond  (19.05.16 21:01:45) 
hayır, niye delirem,keyfim yerinde.


  • Lola90  (19.05.16 21:02:26) 
o korku anksiyete belirtisi. sonunda bişey olmuyor. nasıl delirdim? olayı gerçek değil yani.


  • manuel mandalina  (19.05.16 21:05:55) 
Delirme dedigin olay anlikta olabilir. Hersey yolunda giderken bi gun kalkmissin kafanda birsey.. O birsey kisa zamanda aklini alir senden. Kontrol edemezsin.

Evet korkuyorum.
  • duyurumvar  (19.05.16 21:07:37) 
İşte ben de onu soruyorum aslında. Delirmekten korkan ya da delirmeye başladığını hisseden delirmiyor da kim deliriyor? Bi sabah uyandım ve delirdim gibi bi şey mi?


  • damdanakan  (19.05.16 21:08:52) 
son yıllarda en büyük korkum bu sanırım. neden bilmiyorum ama sürekli olarak kendimi mental olarak tartma ihtiyacı hissediyorum. öyle aşırı bir her hareketi sorgulama hali değil ama mesela "bu hafta kafam yerinde mi?" diye düşünüyorum bazen. iyi miyim, kendimde miyim, nereye gidiyorum vs.

delirmek çok korkunç bir şey. çok zeki olduğumdan değil ama yine de beynimin sahip olduğum en değerli şey olduğuna inanıyorum. nefes almaya devam ettiğim sürece onun sağlıklı olmasını isterim. aksi, benim için en acınası şey olur. bu çoğu kişi için geçerli. mesela annemin delirdiğini görmektense ölmesini tercih ederim. akıl sağlığını kaybetmiş insanlara acımıyorum ama çok üzülüyorum, kalbim kırılıyor resmen. şöyle bi' dürtüp "niye kaybettin olum?" diye sorasım geliyor. annemin ölmesi hayatın bir parçasıdır, acı verse de yaşamın doğal bir sonucudur ama beni tanımaması, en basit işlerini bile göremeyecek hale gelmesi... ben bunu kabullenemem açıkçası, bana çok ağır gelir.

en kötüsü de sanırım ömür boyu bu korkuyla yaşayacak olmak. bir gece dişimi fırçalamasam, "hasta mısın lan sen, kişisel bakımını ihmal eder mi oldun it oğlu it, yarın da altına sıçarsın kesin, püüü!" diye kızıyorum kendi kendime. şu an iyiyim ama bu kafayla delirip de farkına varmayacağım herhalde jshjsk
  • der meister  (19.05.16 21:09:23 ~ 21:10:28) 
Bugun bunu dusunuyordum. Dusunmek deliligi anlayabilmek icin pek etkin bir yontem degil, bunu kabullendim once. Ama delirdigimin dusuncesi bile ufak bir urperti duymama yetti.

Kontrolun elimizde olmamasi kimilerine sempatik ve heyecan verici gelebilir bile. Yalniz kontrolsuzluk hic de oyle tatli bir sey degil, ozgurlukle karistiran bir cok insan var etrafimda. Aci verici midir bilmiyorum, cunku farkindalik da minimum duzeyde olsa gerek. Ancak tahmin yurutebiliyorum, dedigim gibi dusunerek bir yere varmak zor.
  • givemesomesubstance  (19.05.16 21:09:48) 
Aynen bir gun kalkiyor ve deliriyorsun. Cunku hastalik bu. Nasil bir gun kalkiyorsun grip oluyorsun. Delirmekte bir beyin hastaligidir. Hormonlar degisiyor neticede.

Ayrica cok buyuk bir yikim cok buyuk bir izdirap oldugunu dusunuyorum. Ara ara akliniz yerine geldiginde aslinda yini kontrol edemeyeceginizi bilmek cok kotu olmali. Isinizi, okulunuzu, sevgilinizi kaybetmek, dusunememek, korkunc..

Neyseki tip ilerliyor ve yeni yeni ilaclarla sanirim delilikte kalkicak yakinda.
  • duyurumvar  (19.05.16 21:18:36) 
donem donem korktugum oldu. ama boyle zamanlarda beynimin olmasi gerektigi gibi calismadigini dusunup ilerisi icin kendimi duzeltmem gerektigini hissedebiliyorum, ki bu bile bence saglik belirtisi. tamamen kafayi siyirmis olsaydim kendime 'bak boyle gidersen sonun hayir degil, dogru dusunemiyorsun su an' diyemezdim, cunku coktan bunu dusunebilme yetimi kaybetmis olurdum. ha, bu dusunce benim iyilesmeme katki sagladi mi, onu bilmiyorum. bence bir travmadan sonra bu sekilde delirenler de bunun ayak seslerini duyuyor olmalilar. baska turlusune aklim ermiyor. bir gecede 'hadi ben delirdim, hoscakalin normlar' olmaz herhalde. bence onlar, bu ayak seslerini duydugu halde karsi koyabilecek gucu kendinde bulamayanlar, ya da karsi koymak istemeyenler. tabii bu dedigim psikotikler icin boyle olmayabilir. hatta degildir gibime geliyor. simdiye kadar hic oyle biriyle iletisime gecmedim, klinik bilgim de yok. onlarda hic mi 'acaba bunlar gercek degil mi' dusuncesi olmaz, ben de cok merak ediyorum.


  • equine  (19.05.16 21:19:51) 
baya korkuyorum. ailemde akıl hastalığı olan birkaç kişi olduğu için küçüklükten beri de korkardım.

hatta bir dönem bazı şeylerin sonucunda aklımı kaybettim heralde delirenler de delirmeden önce böyle şeyler yaşıyorlar gibi bir paranoyaya bile kapıldım. tam böyle düşündüğüm gün hiçbir şey gerçek değilmiş her şey boşmuş ve önceki dertlerim saçmalıkmış gibi gelmişti. sonra geçti tabi bunlar.

ama delirme evresini ben de gerçekten merak ediyorum. bunu belki de çok az insan bilir zaten. yavaş yavaş delirse de insan o an gerçekliği o sonuçta.
  • turkce konusan uzayli  (19.05.16 21:20:19) 
Bi doktor, anksiyete hastaları en çok değer verdikleri şeyi kaybetmekten korkar. Senin gibi delirmekten korkanlar da zekasına güvenen, her işi aklıyla cozebilecegine inanan insanlardan çıkar gibi bi şey demişti. Yıllar içinde aklımı kullanarak birtakım kritik mevzulara çözüm uretemedigim için iki senedir bende de aşırı bi delirme korkusu var. Demek ki, o kadar iyi kullanamıyorum kafami, olmasa da olur mu diyorum içten içe, bilmiyorum ki. Beyin çok acayip bi varlık. Kim bilir arka sokaklarda ne olduysa, kendini kitlemeyi falan seçti. Biliş faaliyetlerim ciddi sınırlı son iki yıldır, algılama, hatırlama, hafıza, çağrışım. Gerçeklik algimda bile sapmalar olduğunu dusunuyorum zaman zaman. Mesela dün klip izlerken "Keşke bundan sonra da Sia calsalar" diye geçirdim içimden, çat Sia'nin klibi dönmeye başladı. Az önce "Acaba klip cidden başladı mı, ben mi öyle sandım" diye dusunurken buldum kendimi. Bayağı huzursuzum yani bu mevzuda.


  • damdanakan  (19.05.16 21:21:01) 
Korkuyorum. Bir arkadaşımın ilk psikotik atağının başlangıcında bana "bana ne oluyor şu anda?" diye çaresizce sorması, hiç beklemediği bir anda herkesin başına gelebileceğini düşündürüp daha da korkuttu. Kimsenin başına gelmesin.


  • Domuz  (19.05.16 21:22:55) 
...artan gerilimi çeşitli kanallarından birinden akmaya başlar ve fırtına gibi kontrolsüz bir sel halinde fışkırır, bu sele De lilik denir. Bazen de çökme yavaş olur. Başlangıçta farkedilmeyen ama yavaş yavaş artan bir basınç. îç kemiren bir hoşnutsuz luk, üzerinize saldıran çocuksu bir korku; bunlar durmadan genişleyen bir yörüngede ilerleyerek kişilik denilen esraren 49 tuluş. Dayanılamayacak bir şeyden kaçış. Ve işte bu neden le Delilik geldi. Kurtarma; saf, basit, katıksız kurtarma." Delilik, bizleri eline alan İnsanî korkuların hiçbirini bil mez. Hata yapmayı - vicdanı olmadığından - Tanrı korkusu nu, veya şeytanları da bilmez. Bu dünyada hiçbir şey, başı nı kaldırıp hak iddia ettiğinde, onu durduramaz. Onun seçti giz gücün üstünde oymalar yapıyorlar. Bu, belki de öyle küçük ve yavaş hareketlerle oluyor ki, başlangıçta farkedilmiyor. Sonra 'yıkım' başlıyor. Mantık ve aklın şeytanca kuruntular tarafından yok edilmesi sonun da melekelerin, yetilerin çökmesine biz 'yıkım' diyoruz; tem kinli ve düzenli düşünceler buna boyun eğiyorlar. Mantığın düzenli yolunda, vahşi bir düzensizlik hüküm sürüyor ve bü tün duygular ayaklanıyor, başkaldırıyor. Yıkım. Yine de, her olayda olduğu gibi, görüş açısı manzarayı değiştirir. Ben, Delilik denen bu olgunun öbür yakasında duruyorum ve elimi öbür tarafa uzatmak, oraya geçmeyi bir gün başarabilenlere uzanabilmek istiyorum. Veya (Tanrı on ları esirgesin!) sevdiklerinin yanında durup bariyerin yüksel mesini seyretmek, ölümden beter olan ve karşıya geçmenin mümkün olmadığı bir uçurumu görmek. Onlar, gerçek kay bın ne olduğunu; tabutların, mezarların ve yumuşak topra ğın sakin, sessiz finalinin daha çok tercih edilebileceğini de neyerek öğrenirler. Onlara, şunu söyleyebilirim; (çünkü ben biliyorum, ben oradaydım) "Unutmayın ki bir ruh, o Delilik denen belirsiz denizde seyrederken, sizin kaybettiklerinizden çok daha faz la ve daha önemli şeyler kazanmıştır. Normal, aklı başında insanların Yıkım dedikleri şey, Deliliğin vahşi isterisini ta nıyanlar için - ben bunu iyi bilirim- bir kurtuluş anlamına gelir. Azat edilme. Kaçış. "


  • damdanakan  (19.05.16 21:37:57) 
Dayanılamayacak bir şeyden kaçış. Ve işte bu neden le Delilik geldi. Kurtarma; saf, basit, katıksız kurtarma." Delilik, bizleri eline alan İnsanî korkuların hiçbirini bil mez. Hata yapmayı - vicdanı olmadığından - Tanrı korkusu nu, veya şeytanları da bilmez. Bu dünyada hiçbir şey, başı nı kaldırıp hak iddia ettiğinde, onu durduramaz. Onun seçti giz gücün üstünde oymalar yapıyorlar. Bu, belki de öyle küçük ve yavaş hareketlerle oluyor ki, başlangıçta farkedilmiyor. Sonra 'yıkım' başlıyor. Mantık ve aklın şeytanca kuruntular tarafından yok edilmesi sonun da melekelerin, yetilerin çökmesine biz 'yıkım' diyoruz; tem kinli ve düzenli düşünceler buna boyun eğiyorlar. Mantığın düzenli yolunda, vahşi bir düzensizlik hüküm sürüyor ve bü tün duygular ayaklanıyor, başkaldırıyor. Yıkım. Yine de, her olayda olduğu gibi, görüş açısı manzarayı değiştirir. Ben, Delilik denen bu olgunun öbür yakasında duruyorum ve elimi öbür tarafa uzatmak, oraya geçmeyi bir gün başarabilenlere uzanabilmek istiyorum. Veya (Tanrı on ları esirgesin!) sevdiklerinin yanında durup bariyerin yüksel mesini seyretmek, ölümden beter olan ve karşıya geçmenin mümkün olmadığı bir uçurumu görmek. Onlar, gerçek kay bın ne olduğunu; tabutların, mezarların ve yumuşak topra ğın sakin, sessiz finalinin daha çok tercih edilebileceğini de neyerek öğrenirler. Onlara, şunu söyleyebilirim; (çünkü ben biliyorum, ben oradaydım) "Unutmayın ki bir ruh, o Delilik denen belirsiz denizde seyrederken, sizin kaybettiklerinizden çok daha faz la ve daha önemli şeyler kazanmıştır. Normal, aklı başında insanların Yıkım dedikleri şey, Deliliğin vahşi isterisini ta nıyanlar için - ben bunu iyi bilirim- bir kurtuluş anlamına gelir. Azat edilme. Kaçış. Deliliğin keskin dişlerinden kur ği kişinin başka tercih hakkı yoktur. Onu izlemeleri, söz dinlemeleri ve ümitsizce, onu tatmin edecek bir beceri göstermeye çabalamaları gerekir. O bir yaşam gücüdür, kendi ağına dolaşmış bir yaşam. Kimse onu düzeltemez, çünkü iplikler kendi etrafında dolaş mış, kördüğüm olmuş. Hiçbir tabiat olayı bu kadar ürperti veremez. Ancak bir tayfun- bir Niagara Şelalesi veya okyanusların gelgiti, delir miş bir beyin kadar kolaylıkla zaptedilebilir! Onu hiçbir şey durduramayacak - onu tutabilecek hiçbir şey yok; kendi karanlık mağaralarında kaderini takibetmek için çevresini silip süpürmesini hiçbir güç engelleyemez. Onun hakkında çok az şey biliniyor ve kurtulma zamanı ge lince onu hiçbir şey durduramaz. Bunun bir esaret mi yoksa kurtuluş mu olduğu o kişinin görüş açısına bağlıdır. Esaret nedir? Özgürlük nedir? Bunların tanîmları, Deliliğin ne ol duğu bilmecesinin eksiklerini tamamlar; çünkü delilik her ikisini de kapsar. Ben Deliliğin gücünü - ve acımasız esrarı nı - hergün gördüğüm halde ve onu çok yakından tanıdığım halde, beni sürüklediğini ve - (nereye, bilmem) alıp götürdü ğünü hissetmiştim - cehenneme giden yol boyunca sürüklen dim ve diğer tarafta da çok uzaklarda, mantık ve aklın do nuk, sıkıcı yönlerini hissettim - yine de, bu olağanüstü yol culukta yaşadığım tecrübeleri anlatabilmem çok zor. Hiç değilse şunu öğrendim: hiçbir şeyin ondan korktuğu muz, ürktüğümüz ve beklediğimiz zamanki kadar müthiş ol madığını, bu gerçek başımıza geldiğinde anlarız."


  • damdanakan  (19.05.16 21:39:07) 
Bert Kaplan - Akıl Hastalarının İç Dünyası kitabından psikoz geçmişi olan bi hastanın yazdıkları.


  • damdanakan  (19.05.16 21:40:48) 
farkına varamıyor olacağımdan korkuyorum.


  • birfincankahvedahaisteyenadam  (19.05.16 21:43:12) 
korkmuyorum, hatta hoşuma gidiyor sanırım. şu sıralar tam bunu farketme aşamasındayım. kendi kendime düşünüp gülüyorum, absurd şarkılarda ağlıyorum. hiç yapmadığım şeyleri şiddetle yapmak istiyorum ve bunun gibi birsürü şey. insanların bana bakışı değişiyor bunu görüyorum ama umursamıyorum. delirtenler utansın ben neden utanayım deli miyim ^^ sanırım böyle daha mutlu olacağım. süreci hızlandıracak şeyler olsa keşke.


  • lisa  (19.05.16 21:46:19) 
Buranın yarısı saten ilaç kullanıyor. Ben kullanmadım hiç ama Hepimiz az buçuk deliyiz


  • hasmetizm 2046  (19.05.16 21:59:05) 
'Bir gün delirirsem' diye hiç korkmadım ama bir kere 'Aaa, deli miyim' diye korktum. Şu an için öyle bir korkum yok. Delirme değil de, kaliteli yaşayamama korkum var. Bir psikoza yakalanma korkum yok ama 'Acaba bir çeşit nevrozdan çekiyor muyum' diye düşünmüyor değilim.

'Deli' bir çok yakın tanıdığım vardı. Birkaç rahatsızlık birden. Hiçbir şey bir günde gelmedi. Küçük küçük şeyler biriktikten sonra resmi bir delilik oluştu. Öncüleri vardı. Ağır şeyler yaşıyordu. Gerçi çoğunlukla kontrol altında olabiliyordu. Onda gördüğüm şu oldu: Delirmemek için bilerek deliliğe vurmak gerek. Örneğin, çok mu can sıkıcı şeyler oldu, her şey üst üste mi geliyor; kontrollü bir şekilde manyak kahkahaları atmak ya da ne bileyim, sokakta dans etmek gibi, zararsız ve bilinçli yapılan deliliğe vurma egzersizleri en çok işe yarayanlar. Düşün ki bir piston var, birisi sürekli aşağı itiyor ve sen de kapsın. Basınç sürekli artıyor ve bir noktadan sonra patlayacaksın. Patlamadan o basıncın bir kısmını dışarı vermek gerekiyor; deliliğe vurma da o işe yarıyor.Gazı alıyor, böylece pistona biraz daha sıkışma payı bırakıyor.

Bir de delinin deliyi dakikada tanıması gerçek. Bazı deliler teşhis koyacak kadar iyi biliyorlar bu işi. Onlar 'İyisin' diyorsa iyisindir.
  • aychovsky  (19.05.16 21:59:15 ~ 22:19:00) 
@hasmet: deliliğin kıstası ilaç kullanmak değil. Odaklanma problemi için de ilaç kullanan var. İnsanları zan altında birakmayalim.


  • damdanakan  (19.05.16 22:03:33) 
ayço'nun söylediği şeyi üstüme alındım :D

okb'nin uç aşamalarında uzun bir süre geçirdim. bi ara psikoloğa her seansta, "aklımı kaçırıvericek gibi oluyorum" diyordum, çünkü gerçekten öyle hissediyordum. zavallı, "okb ritülleri saçmalıklarını yerine getirmekte inat ettiğin için delisin zaten" diyemeyeceği için "bişey olmaz" dedi hep, gerçekten de o korktuğum çizgiyi geçmedim hiç. ama sonra anladım ki öyle bişey yok, delirmek öyle bişey değil zaten. stresin dibine vurunca yaşadığımız yanılsamaları deliriyoruz zannediyoruz, hepsi bu.

özetle, bence iyisin :D
  • manuel mandalina  (19.05.16 22:10:51) 
korkmuyorum. delirirsem de deliririm nolcak yani? kısmet :/ hayatta iki seçenek yok. genelde iki ucun arasında savrulup duruyoruz ve hayatımızı istediğimiz kadar mantık çerçevesinde yaşayalım, o iki uçtan birine savrulmak şans işi. çevremiz, içinde bulunduğumuz toplum, sevdiklerimiz, işimiz etkiliyor. bunlara etki etme derecemiz de kısıtlı kalacağına göre, korkmuyorum yani olacağı varsa olsun.


  • rayde  (19.05.16 22:12:04 ~ 22:12:54) 
@manuel: sfhkgs sen yetkili bi deliye benziyon. Sana güveniyorum :p


  • damdanakan  (19.05.16 22:12:39) 
evvallaah ;) (kafamda hunili hayal et)


  • manuel mandalina  (19.05.16 22:16:57) 
Bize öyle bir bilgi gelmedi. i.hizliresim.com


Delirme konusunda da bir süreç olan durumlarda hastanın süreci fark ettiğini sanmıyorum. Süreç olmayan durumlarda ise bir travma etkili oluyordur ki zaten o da bir anda olup değişme konusu.
  • nawar  (19.05.16 22:28:26) 


Herşeyi detaylandırmaktan ölüceksin

Basit düşün, basit yaşa
  • cecilia  (19.05.16 23:02:04) 
arada bi kafayı çoktan yedim de bunların hiçbiri gerçek değil ben aslında yok muyum gibisinden sorguluyorum ama çok da şey yapmıyorum. sonuçta gerçek de çok keskin sınırlarla belirlenmiş bir algının sonucu değil.


  • instant crush  (19.05.16 23:06:41) 
takıntı ve anksiyetenin en son raddesinden iki büyük korku vardır 1. aklımı yitiricem 2. ölücem.

sizin yerinizde olsam bi psikiyatriste danışırım, bir yakınım bu korkusu yüzünden ciddi ilaçlar kullandı
  • hopp  (19.05.16 23:14:10) 
Doktora gorunuyorum düzenli olarak.


  • damdanakan  (19.05.16 23:26:18) 
@cecilia: Allah da beni boyle yaratmış :]


  • damdanakan  (19.05.16 23:28:58) 
sınavdan sonra pırıl pırıl olucaksın, demedi deme :)


  • manuel mandalina  (19.05.16 23:43:11) 
Ağır ruh hastalıklarının hiç birinde kişi hasta olduğunun farkında değildir içgörü falan mümkün değil yani. Geceden sabaha delirmiyorlar bu bi süreç ama iplerin koptuğu bir an oluyor tabi. Nevrozlularda durum farklı hasta olduklarının olacaklarının farkındalar ama gereksiz bir farkındalık tabii. Delirmekten korkanlar Delirmezler evet çünkü dediğim gibi delirecek olan ağır hastalar durumlarının farkında değil.

Yaklaşan tehlikenin ayak sesleri ancak nevrozdan psikoza geçişte olur ki o da işe yaramaz, mesela depresyondaki bir hastayı düşünelim başlangıçta durumunun farkındadır depresyonu büyüdüğünde hasta içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için bilinçdışı bir savunma mekanizması geliştirir çoğunlukla sağlıklı olmayan bu mekanizma hastayı şizofreni gibi ağır bir hastalığa sürükleyebilir.

Delirme kavramı göreceli dediğin gibi, şu sınırı geçince hasta deli sayılır gibi bir durum yok haliyle.

Ve evet korkuyorum çünkü delirdikten sonra bilinç kapanıyor yani kişi deli olduğunun farkında olmuyor. Aslında güzel bir şey olabilir bilemiyorum ;) ama delirmeyeyim ya böyle iyi.
  • lorne malvo  (20.05.16 00:09:17) 
@manuel: bana da öyle geliyor. Süper bi dönüm noktası olacak bu sınav benim için gibi hissediyorum. Ay hadi ins cnm yha ;)


  • damdanakan  (20.05.16 00:24:05) 
tabii ki hayır evlat neden mi çünkü

Ben deliyim…
Yorgun ve yalnızım. Kaldırımlara misafirim...
Gecenin gözleri üzerimde.
Denizin ortasında küçük bir adayım, yüzme bilmem…
Yüreğimi bir yere bırakmışım, bıraktığım yerden çok uzaklardayım. Kapıları kapatmışım üstüme, sürgüleri beynime çekmişim.
Ey! Sabreden derviş bana da sabretmeyi öğretsene.
Ben deliyim, ama çok şey bilirim.
Renkler ve zevkler hiçbir şey ifade etmez bana...
Sonların başladığı yerden, başlangıçların son bulduğu yere gidiyorum.
Kara bir tren gibiyim yani, bir istasyondan bir istasyona, hep aynı raylar üzerinde.
Ben deliyim…
Yağmurun yağması benim için romantik değildir,
ben kurşun yağmurlarını bilirim.
Benim güneşim batmaz, dünyam dönmez, ayım hep mehtap halindedir, rüzgârlarım doğudan eser...
Kadehime doldurduğum hüzünle sarhoş olurum,
Mezem ise bir dilim umut.
Ezbere bilirim yaşamayı, yaşarken savaşmayı.
Ben deliyim.
Ben buralara ait değilim.
Dağları sırt sırta vermiş bir ülkem, surlarla çevrili bir şehrim.
12 den sonra volta attığım caddelerim, kızıl sakallı bir dayım bir de kara gözlü yarim var benim.
Ben Deliyim.
Söyleyemediğim düşüncelerim var.
Her akşam ayrı bir meydanda, Atatürk heykelinin karşısında, olmayan aklımı dar ağacına asar, ipini çekerim.
Ölüm, ölüm kurşun olup yağar üzerime.
Binlerce kez öldürülmüş ama ölmemişim.
Ben sıratın canbazı, doğal bir felaket, sosyal bir belayım.
Ben deliyim…
Benim mevsimim değişmez, sadece bahardır.
kuşlardan sadece güvercini bilirim, yüreğim kanatlarıyla beraber çarpar.
İnsanlardan yalnız çocukları severim, onları da büyüyünceye kadar.
Ben deliyim…
Bağıra bağıra şarkılar söylerim, sessiz sessiz şiirler yazarım. Bilmediğim yerlerin, tanımadığım kişilerin resimlerini çizerim.
Ben deliyim...
Kendimle sohbet eder, kendi kendime gülerim.
Telefon kulübeleriyle kavga ederim.
Asfaltın siyahında kaybolur, düşüncelere dalarım.
Çıkmaz sokaklarda kendimi arar, bir de üstüne güzel hayaller kurarım.
Sonra, sonra hayallerimle beraber suya düşerim.
Ben deliyim…
Çayım sekiz şekerlidir, cigara üstüne cigara yakarım.
Dumanı iner efkarımın şehrin üstüne.
Parayı sevmem ama para için çalışırım.
Dört yaşında aşık olduğumu, sonra babamın hiç başımı omuzuna dayamadığını hatırlar, hayal de olsa omuzlarında uykuya dalar, Rüyalar görürüm, uyandığımda hiçbirini hatırlamadığım halde...
Ben deliyim…
Güzel bir yaşam benim için anlam taşımaz, kimseye düşman değilim, kimseye de dost olmadım.
Ben kendime bile yabancıyım...
Duygularım hep sansüre uğramış, bir fahişenin hayatı gibi yalancıdır gözyaşlarım...
Ufacık bir bakış boğazımı düğümler.
Kimi özlediğimi bilmeden, hasretin en yoğun halini yaşarım.
Ah! İçimden dağıtmak gelir, dağıtamam ya, kendimi dağıtırım.
Gözlerimin kahverengisi gitgide koyulaşıyor, insanlarınki kankırmızılaşır.
Bakamam kimsenin yüzüne, sevgiye muhtaç bir yavruya döner yüreğim... Kalbim titrer, haykırırım ama duyuramam sesimi...
Yine de sardığım tütünde, yaktığım cigarada bulurum mutluluğu...
Ben deliyim, ağlamamaya yemin etmiş gözlerim...
Sonu dramla biten bir hatıra, üç bölümlük bir komedi dizisiyim.
Çoğu zaman çorbama kinimi doğrar, öfkemi kaşıklarım.
Zehir kokan bir gül biter dudaklarımın arasında,
Kimisi tükürür, kimisi öper.
Tükürene mezar, öpene lalezar olurum.
Ben deliyim...
Zülfün hergece ihanetler rıhtımında.
Ciğerimin üstünde sevdasını kurşuna dizer.
Ve ufacık bir bakış boğazımı düğümler.
Ben deliyim...
Bulmacaya benzerim. Kimi zaman soldan sağa bir nota.
Kimi zaman yukarıdan aşağıya Eski Mısır'da bir Tanrıyım.
Ben deliyim, geceyi ikiye böler, sonra hayatın adını yalan koyarım...
Ben deliyim, ben yüreklerde ünlem, kafalarda soru işaretiyim.
Ben deliyim, bağrı taşlarla dolu bir Toprak parçasıyım.
Bir uçtan bir uca kurumuşum.
Karınca yuvaları ve Ayak izleriyle süslüdür tenim...
Kar yağar üşürüm, güneş olur kavrulurum.
Ben deliyim...
Mutluluğu uzaktan seyrederken cebimde küçük umutlar biriktirir, gözlerimi kapının eşiğine dikerim.
İşte o zaman hayat acı kahve tadı verir, hep içime atarım ama, kendimi içine atacak bir yer bulamam.
Anlamayana az gelirim, anlayana çok...
Ne yarınlar birşey bekler benden, ne de ben yarınlardan...
Ben deliyim...
Ağlamamaya yemin etmiş gözlerim...
  • abyuksuet  (20.05.16 00:26:48) 
@abyuksuel: yine 'cigara' yaktirdin kardeş :/


  • damdanakan  (20.05.16 00:31:51) 
bunu düşündüğüm dönemler oluyor. 2 kez iş yapamaz hale geldiğim oldu. katatonik takıldığım, 3-4 gün sokakta yattığım bir dönem. sonra 7 ay evden çıkmadığım bir dönem oldu. özellikle evde kaldığım dönem aklıma geliyordu. anam-babam, arkadaşlar ziyarete geldikten sonra düşünüyordum. istiyordum sınırı geçmeyi. aklını yitirmeyi bir bakıma bedenin zarar görmemek için kendi kendini kapatışı, bir kurtuluş olarak görüyordum. çocukluğa dönecektim. sorunlar başkalarına ihale olacaktı. anamı babamı da suça dahil olarak görüyordum, umurumda değildi yaşayacakları. sonra zihnimde amele çöküşü yapıp düşündüğüm bir dönem oldu. sonunda yaşanacaklar korkutmadı da üzücü geldi. belki geçen ayların ardından kimyasal dengem değişmişti. kendim şımarık bir ergen, anam-babamsa birer gariban gibi geldi gözüme özetle. tuttum kendimi. şu an dizginlerin elimde olduğu dönem sürüyor. kuzenim de korkar aklını yitirmekten. dedem şizofrendi, dayım şizofren. ona da diyorum korkma üçüncü kuşakta favori benim diye bu konuda. ama belli olmaz tabii. şu an her tarafım jilet ve sigara izi dolu, zihni ve fiziki pek çok yetimi kaybetmiş bir haldeyim ama ceset gibi de olsa sürdürmeye çalışacağım bu şekilde gitmeyi. bir tek olumlu tarafı, fırsat maliyetini yok sayarsak, ekonomik açıdan oldu. bağımlılıklarımı yitirdim.

benim bu hallere düşüşüm genelde kabullenemediğim olayların ertesinde gerçekleşmişti. şimdi kabullenemeyeceğim bir durum olmayacak kadar mantıklı/hissizleşmiş gibi hissediyorum kendimi. aklımı yitirmeyi intihar gibi bir şey olarak gördüğümden kendim için bir şey fark etmeyeceğini düşünüyorum. ama geride kalanlar için istemiyorum.
  • misterturist  (20.05.16 01:17:57 ~ 01:19:39) 
Bana 46 diyorlar.2003 ten bu yana.ama halimi seviyorum.bi gün cok iyi isem ertesi gün kötü hissedebiliyorum degil bir saatim iyi olsa sonra ruzgarin siddeti beni baska alemlere gorurebiliyor.cok cabuktan oteye degisiyor halim.biraz akilli delilik iyidir.


  • Game Over  (20.05.16 01:24:18) 
[]

dis etine vurulan uyusturucu ignenin etkisi

Dis taşı temizliği sırasında vurdu. Cenemin altından burnuma kadar komple uyuşmuş durumdayım. Etkisi ne zaman geçer?




 
3 saate,


  • baldur2  (17.05.16 17:06:19) 
Kişiden kişiye değişiyor. Bende 10 saati bulduğu olmuştu.


  • sorumatik  (17.05.16 17:12:34 ~ 17:12:42) 
Bi de iki kez vurdu galiba. O zaman iyice sictik.


  • damdanakan  (17.05.16 17:14:29) 
diş taşı temizliğinde iğne vuulmaz yahu. fıs fıs sıkılır.


  • enkolaykullaniciadi  (17.05.16 17:18:26) 
Vurdu gayet, hem alta hem uste ikişer defa.


  • damdanakan  (17.05.16 17:19:26) 
Dislerim gomuluymus disetine. Dış etimde hassas. Canım çok yanıyordu. Ondan mı vurdu acaba? Başta vurmadi çünkü, canımın açıldığını görünce vurdu.


  • damdanakan  (17.05.16 17:21:35) 
Acidigini*


  • damdanakan  (17.05.16 17:22:09) 
acı eşiğiyle alakalı dolguyu iğnesiz yaptıran adam var, 3-4 saate geçer azami.


  • bay b  (17.05.16 17:26:46) 
Diş taşı oranına göre de değişiyor o, oran ne kadar fazla ise o kadar can acıtır bu yüzden iğne vurmuştur.


  • sytemofadownmanyagi  (17.05.16 17:39:18) 
Aynen, ilk defa yaptırdım ben. İnşallah bi daha da gerek kalmaz, canım çok acıdı, çok rahatsız oldum.

Dis taşı oluşumunu engellemek için ne tür bakımlar yapabiliriz? Doktor "Fircaladiktan sonra kendin temizle." gibi bi şey dedi ama tam anlamadım. Nasıl temizliycez dis taşlarını? Sigara da kullanıyorum bu arada.
  • damdanakan  (17.05.16 17:46:50) 
Diş ipi kullanman gerek. Dişler sıkışıksa ara yüz çürümesi oluyor. Diş taşı temizlerken iğne vurmak biraz enteresan. Sanırım çok vardı ki acıyıp yaptı. Normalde fısfıs sıkıyorlar. Etkisi 2-3 saat sürer. Uyuşma zamanla artabilir, böyle yanma gibi. Uyuma geçene kadar. Geçmiş olsun.


  • dissendium  (17.05.16 17:51:15 ~ 17:51:33) 
ilk defa yaptirdigin icin de acimis olabilir. yilda 1 kere git yaptirmaya bundan sonra duzenli olarak.


  • baldur2  (17.05.16 17:52:20) 
Doktor düzenli yaptırılmaz dis taşı temizliği de dedi. Zararlı bi şeymiş galiba.

Uyusam nolur ki? Geçene kadar uyumayı dusunuyordum ben
  • damdanakan  (17.05.16 17:54:04) 
Evet diş minelerine zarar veriyor. Çatlak oluşabilir. Kanama da olduğu için ağızdaki mikropların kana karışma riski var. Uyuşma dilin bir kısmını da etkilediği için uyku esnasında solunum sorunu yaşayabilirsin. Yani nefes aldığını sanıyorken boğulabilirsin.


  • dissendium  (17.05.16 17:57:14) 
[]

ilik bağışı yapmak

İstanbul çapa,ya gidip direkt "Ben ılık bağışı yapmak istiyorum" mu diyoruz? Yanımızda goturmemiz gereken belgeler var mı? İşlem ne kadar sürüyor? Gittiğim gün bağışı yapabilir miyim? Yarın bağışı yapsam pazar gunu kpss'ye gireceğim, fiziksel bir etkisi olur mu?




 
Aynen gidip ilik nakli için örnek vermek istiyorum diyorsunuz, verecekleri formları dolduruyorsunuz, çok uzun sürmemişti ben verdiğimde. Sadece bir tüp kan alıyorlar zaten, gittiğiniz an verebilirsiniz. Fiziksel etkisi olması zor, baya da bir süre var pazara kadar. Ayrıca duyarlı olduğunuz için tebrik ve teşekkürler :)


  • tss  (16.05.16 20:06:57) 
tss' nin dediği gibi bir tüp kan alacaklar ve bilgileriniz ilik bankasına kaydedilecek. Daha sonra sistemden biriyle eşleşirseniz sizinle iletişime geçilecek. İlik vermenin kısa ya da uzun vadede donöre bir zararı saptanmamış. Duyarlılığınız için teşekkürler.


  • hayde bre  (16.05.16 20:12:03) 
Vereceği kısa vadeli zarar, o da sınav kaynaklı olduğundan kafama takılmıştı.

Peki antidepresan kullanıyor olmak bi sıkıntı oluşturur mu?
  • damdanakan  (16.05.16 20:16:04) 
Vereceğiniz kan örneğinde antijenlerin tespiti için çalışacaklar. Antidepresan kullanımının sorun olacağını düşünmüyorum. Ama öncesinde dolduracağınız formda belirtirsiniz.


  • hayde bre  (16.05.16 20:19:21) 
Ayrıca sistemden birisiyle eşleşirseniz (izninizle) detaylı testlere tabi tutulacaksınız. Vücudunuz verdiğiniz iliği tolere edebilecek kudretteyse sizden ilik alınır. Aksi takdirde alınmaz. Donörün sağlığı önce gelir.


  • hayde bre  (16.05.16 20:23:24) 
bugün kız arkadaşım araştırırmısın deyince araştırığ öğrendim ben de özetle şöyle oluyormuş

kök hücre merkezine gidip kan örneği veriyorsun ve bir form dolduruyorsun. formda hastalık analizine yönelik sorular varmış işte bulaşıcı hastalığın ya da bağışıklık sisteminde sorunlar var mı diye. o yüzden antidepresanı belirtmen faydalı olabilir en iyi onlar bilir.

kanı aldıktan sonra analiz edip bankada saklıyolarmış. eşleşme ertesi gün de olabilir 10 yıl sonra da diyorlar verenler o yüzden bir yakınının telefonunu vermek de önemliymiş eğer hattını değişirsen diye.

eşleşme olunca seni arayıp tekrar soruyolarmış ilik bağışında bulunmak istiyomuusn diye. evet dersen merkeze gidiyomuşsun iki farklı yöntemi varmış bağışın. biri genel anastezi altında ameliyathanede leğen kemiğinden iğne ile alınıyormuş öteki de yeni bi yöntemmiş normal kan verir gibi 3 3.5 saat boyunca kan veriyomuşsun ama ondan önce iliği kana çıkaran bi iğne vuruluyomuşsun bikaç gün. kandan ayıklıyomuş iliği makine.
  • KidLazer  (16.05.16 20:33:07) 
Çok teşekkürler.


  • damdanakan  (16.05.16 20:36:55) 
Artık ilik bağışı cihazlar yardımıyla yapılıyor. KidLazer' in bahsettiği gibi bağış yapılmadan 5 gün önce bağış gününe kadar aşı oluyorsunuz. 5 günün sonunda kemik içindeki kök hücreler kan dolaşımına katılıyor. Trombosit verir gibi bir makine kana çıkan kök hücreleri topluyor. Kalça kemiğinden ilik alma mazide kaldı.


  • hayde bre  (16.05.16 20:39:17) 
[]

bu sitede mod olmak cok mu zor?

Yani başlık taşımak, cevap silmek, eşitlemek falan çok vakit alan bi şey mi? Gelen mesajlar ne minvalde? Neden bu işi yapıyorsunuz? O kadar şeyin arasında zor olmuyor mu? Para alıyor musunuz? Gununuzun ne kadarı bu sitede geçiyor? Keyifli bi şey mi? Motivasyonunuz nedir?

Kinaye, kınama, uyarma vs kastı yok. Cidden merak ediyorum. Bi insan niye mod olur?


 
Eşitlemek = editlemek


  • damdanakan  (16.05.16 01:09:36) 
taa forum zamanlarından bildiğim kadarıyla o sitede en çok takılan her şeyi bilen cevap veren tipler mod olur, ego tatmini elde ederler. Para aldıklarını hiç sanmıyorum ama belki biraz alıyor olabilirler de.

zor derken, teknik olarak değildir ama insanla uğraşmak her zaman zor.
  • rodriguez2  (16.05.16 01:21:19) 
Düzenli olarak tararsan çok zor değil ama burası ayrı mesai isteyen bir yer. Öyle kafana estiği zaman bakınca pek olmuyor bence.
Burası bir iş, gönüllülük esasına dayanıyor, para almıyorum. Bence alınmalı orası ayrı zira zaman zaman fazlasıyla yorucu ve can sıkıcı bir yer oluveriyor özellikle siyasi ve sosyal içerikli tartışmalar dönerken. Şöyle söyleyeyim hayatımda hiçbir zaman buradaki mesaj trafiğini yaşamadım, buradan başka yerde de yaşayacağımı sanmam. Mesaj kutumun hep yeşil yandığı, devamlı insanları uyardığım zamanları bilirim. Ve inan bezdirici.
Sırf arıza çıkarmak için mesaj atan kullanıcı çok, baldan şeker kullanıcı sayısı az değil ama.

Ben burayı seviyorum, eskiden daha çok seviyordum. Elimden gelecekse katkım olsun istedim, çözümün bir parçası olmak istedim, farklı durumlar da oldu neticede buradayım. Siteye dair yapmak istediklerim vardı, hala var ama eskisi kadar inancım yok vs vs.

Bu aralar yeni bir oyun keşfettim, onu oynadığım zaman mod olmak aşırı keyifli oluyor. Duyuruların yasak içerik, partner arama, iş arama veya para karşılığı ödev olup olmadığını anlamak için özelden mesaj atıyorum duyuru sahibine ve ödevse parasını vb detayları soruyorum. Oltayı yeme aşamasında garip keyif aldığım doğrudur. Bir de "neden uyarıyorsun birader, rahatsız isen çek git" kafasındaki kullanıcı mevcut, o zaman da çat diye silmek güzel oluyor.

Bunların dışında yorucu, sıkıcı, keyifsiz. İnsanların sizden hiçbir şekilde memnun olmaması da cabası. Uyarırım uyarma işini yap madem cevabımı sil der, silerim uyarmadan neden siliyorsun der.
  • kaymaktutmayansicaksut  (16.05.16 01:29:51) 
Oncelikle hayirli forumlar.

Duyuruna kaynak yapacagim, @kaymaktutmayansicaksut, gunluk hayatta ne ile mesgulsun? Sorabilir miyim?

Su an kumulatif katkisi son bir ayda en cok olan iki moddan birisin yanimiyorsam. Modlardn birinin akademisyen oldugunu ogrenince durdum. Nasil vakit buluyorsunuz vs diye cenem dustu, mal gibi kaldim.

Nasil yetisiyor? Duyuru aktif, cok is var, surekli ilgi istiyor belli bir seviyeyi korumak. Nasil yetisiyorsunuz kendi hayatiniz bir yAna buraya?

Bir de gorev paylasimi var mi modlar arasinda net? Sen @kaymak su kategorileri al, @ayco sunlari yapacak,@pandis evlendi ama o da gonderdigimiz duyurulari temizlesin va gibi? Gercek hayatta modlar tanisiyor mu? @compu aktif bir sekilde yol yordam gosterip liderlik yapiyor mu yokaa perde arkasinda yetki verip bir saha gorunmedi mi? Sorular sorular.

Gonulluluk esasiyla bu kadae ugrasip bana verileni ben de duyuruya geri vermeliyim bilincini tebrik ediyorum son olarak. Cok baska bir idealist kafasi bu. Nadir gorulur oldu bu artik
  • Silesius  (16.05.16 01:39:16) 
öncelikle mod olmak için kadın olmak lazım. burada işler böyle yürüyor.
ülkemizde birini kapıcı bile yapsan eline yetki geçince tavırları değişiyor. aynı kafadakini tutup mod yapıyorsun gibi düşün. her şeyi ben bilirim sen ne anlarsın havaları, tepeden bakmalar falan gırla.
cevap: ego tatmin etmek için mod olur.
  • cekilmis gayfe  (16.05.16 01:39:45) 
Para almıyoruz, onu belirteyim.

Bir pandispanya tekti, tek başına kaldırmakta zorlanıyordu. Bana da 'Olur musun' dediler, 'Her zaman duyuruda olamayabilirim ama yardım ederim' dedim. Şimdi alıştım. Tabii ki bir gün emekli de olacağım. :)

Zorluğu bazen oluyor, bazen olmuyor. Örneğin, haftasonu ben eve işle gelirim. Politik tartışmaların yoğun olduğu, günde 3-4 saat uyuduğum bir dönemde Cumartesi 12 saatimden fazlasını sadece ispiyonlara ayırmışlığım vardı ama bu istisna; genelde o kadar çok tutmuyor. Ya da bir kelimenin küfür olup olmadığını ve o küfrü içeren duyuruya ne yapılacağını 10 gün boyunca tartışabiliyoruz. Her mod'un farklı bir görüşü oluyor ve fikir birliğine varamayınca biraz 'soğumaya' çalışıyoruz. Kötü yanlarından biri de her sabah olmasa da çoğu sabah 'Ayy, ne varmış, bir duyuruya gireyim' dediğimde mesaj kutumda anneme sövülen bir mesajla güne başlayabiliyorum. Dün duyurusunu sildiğim biri, 'Ne hakla' diyerek küfretmiş oluyor. Bir kere de gecenin 3'ünde yapılan bir ispiyonu sabah 9'da değerlendirdiğim için 'Uyuyacaksan neden mod oldun' diyen oldu. 'Seni bulur ve yakarım' diyen olmuştu; birçok kişi burasının babamın çiftliği olmadığını söyledi. Şİkayet ettiğimden söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın; sadece böyle şeyler oluyor. İlk başlarda sinir bozuyordu, şimdi uç bir durum olmadıkça çok fazla hislendirmiyor. Bunun dışında, duyuru sorunları üzerine konuşmak isteyenler ile uzunlu kısalı mesajlaşmamız da olmuştur. Bazen komik durumlarla da karşılaşabiliyoruz.

O kadar şeyin arasında zor olduğu zaman da oluyor, olmadığı zaman da. Acillere müdahale edip, devamını ertesi güne bıraktığımız oluyor. Şimdi uykum kaçtığı için buradayım, bazen olamayabiliyorum ama birden fazla kişi olunca idare ediliyor zaten. Tek başımıza olmadığımız için kriz anları dışında sıkıntı olmuyor. Karar veremediğimizde mesajlaşıp 'Eee, n'apılacak şimdi' diyoruz.

Tek kişilik duyuru taşımalar herkes için çok zaman almıyor ama bazıları inatlaşıyor, onlar zaman alıyor. En çok zaman alan şey tartışmalar. Çünkü tartışmalarda çok düşük viteste hareket edip 'Kim formata aykırı' diye uzun uzun değerlendirme yapmamız gerekiyor. Ki cevabın içine laf sokma girdiğinde, cevabın nerede bittiğini ve hakaretin nerede başladığını ayırt etmek zor olabiliyor. Bunun dışında, eğer bir taraf sakin davranmışsa ve diğer taraf dellenmişse, diğer tarafın daha çok cevabı silinmek zorunda kalınıyor. Bu zaman da cevabı silinen taraf 'Neden onu silmediniz, çifte standart' diye haykırabiliyor. Aynı gün içinde 4-5 kere faşist, bir o kadar da terörist ilan edilip kimlik karmaşası yaşadığımı hatırlıyorum, buraya da yazmıştım sanırım. Olabildiğince nötr kalmaya çalışıyoruz, ne kadar başarıyoruz ve ne kadar deforme olduk, bilemiyorum. Bir miktar olmuşuzdur.

Bir de biraz limitleyici bir tarafı var. Geçen sene 30+ zirveler yapardım, artık yapmıyorum. İki nedenden, ilki bana gıcık olan biri sırf ben düzenliyorum diye gelmez diye. İkincisi de, öyle biri gelirse ortalık bulanmasın, ağzımızın tadı kaçmasın diye. (Ek: Şimdi aklıma gelen neden, tehdit edenlerden biri karşıma çıkmasa da olur)

Ego kısmına gelince, çoğunlukla egodan çok işyükü gibi oluyor ama egomuz da ne oldu bilmiyorum, onu dışarıdakiler daha iyi değerlendirir. Sonuçta ağzımıza geleni yazıyoruz. Belki tatmin ediyordur. Zor bir iş değil ama keyifli de değil; iş sadece. Zaman zaman zor, zaman zaman keyifli. Hani burada kötü kısımlarını söylüyorum ama benim için en güzel tarafı, özellikle kaymak ve pandispanya ile muhabbet etme fırsatı vermesi, günlük hayatta onlara daha yakın olmam oldu.
  • aychovsky  (16.05.16 01:40:36 ~ 01:45:33) 
@silesius avukatım.

Bir görev paylaşımı yok, ispiyon kutusu yanıyor ise ilgilenmek isteyen mod ilgilenir, duyuruyu taramak ve ispiyon yememiş ama silinmesi gereken cevap/soru/duyuru varsa ayıklamak isteyen varsa ayıklar.
Hiçbir modun aktif olmadığı zaman da olur, aynı anda aynı ispiyonu değerlendirdiği de. Kafamız karıştığında aycho ile kafa kafaya verip kullanıcı veya ispiyon degerlendirmesine girdigimiz zamanlar fazladır, hatta az önce konuşuyorduk.
Bilemediğimiz kısımlar olursa veya şurası böyle olsa güzel olmaz mı dediklerimiz sorunun muhatabı compu, ona gidiyoruz.

Sistem az çok böyle, şeffaflık adına anlatmış olayım.
  • kaymaktutmayansicaksut  (16.05.16 01:45:58) 
En çok güldüğüm konuşma şuydu sanırım. Yine bir gün küfür değerlendiriyoruz. Boşa gitmesin diye de benzer küfürleri ortaya çıkarıp değerlendirmeye başladık. 'Şimdilik bu durum elimizde ama ileride başka biri şu küfrü de kullanabilir' diye önlem almaya çalıştık. Tam olarak hatırlamıyorum konuşmayı, dolayısıyla aynı konuşma değil de, özü aynı gibi.

-Şimdi biri senin annene bu küfrü etse ne yaparsın, normal mi karşılarsın, yoksa hakaretten dava açılır mı?
-Şimdi anneme etseler bir şey demem ama o annelerimize bağlı. Başka birinin annesi bu duruma alınabilir.
-O anneler için dava yolu açılır mı?
-Annesine bağlı. Anne para ile o işi yapabiliyorsa olur tabii ama anne yapıyor mu ki o işi?
-Annene X diyebilirim ama Y diyebilir miyim peki?
-Anne blablabla....

İki saat 'Biri sana b.k dese ne olur', 'Başka biri g.t dese ne olur' gibi şeyleri ciddiyetle tartışırken birden kendimize bakıyoruz. Dışarıdan biri görse 'Ne yapıyorsunuz siz' der. Ortalıkta birkaç tip 'Anana şunu dedi', 'Benim anama mı' diye saçmalığın ötesinde bir muhabbet ediyor. O halimizi görünce çok gülüyorum.
  • aychovsky  (16.05.16 01:52:14 ~ 01:54:27) 
Bu kadar yorulmaya değer mi ya? Bana biraz anlamsız geliyor. Mesajla kufredeni direkt ucurmayi dusunmuyo musunuz? Niye bu kadar laf yiyosunuz ki? Asla anlam veremeyecegim işler bunlar. Yani saygı mi duysam, saflikla mi suclasam bilemiyorum, kusura bakmayın. Actigim duyurulara saçma sapan bi yorum geldiğinde ya da dengesizin biri mesajla rahatsız ettiğinde bile keyfim kaçıyor benim. Ne işim var lan benim burada? hissiyatı oluşuyor. Sizdeki bu adanmışlık, boyun eğen, sineye ceken tavır, yüksek aidiyet duygusu benim için fazla anlaşılmaz. Bu işin içinde başka bi şey var, diye dusunuyor insan ister istemez. Ne bileyim.


  • damdanakan  (16.05.16 01:55:07) 
compumaster pandispanya'nın mod olabilmek için kendisine 1.5 sayfalık e-mail yazdığını söylemişti. manevi açıdan, uğrunda böylesi uğraşlar verilecek kadar tatmin edici bir şey demek. herhalde kimisi için klasik bekçi öykülerindeki, ne bileyim bir murtaza'daki, der letzte mann'daki üniforma gibi bir şey modluk.


  • misterturist  (16.05.16 01:56:28) 
Valla, o kısmı ben de anlamıyorum. Keşke anlayıp cevap verebilsem. :)

Mesajla küfredeni uçurmayı düşünmedim çünkü diğer insanlara da mesajlarla küfürler gidiyor ve özel mesaj ifşası yasak olduğu için onlara müdahale edemiyoruz, onlar da küfür yiyor. 'Bana mesajla küfretti, ne yapayım' mesajı geliyor ve 'Savcılığa git'ten ötesini söylemeyip elimiz kolumuz bağlı oturmak zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla, millet bu konuda şikayet edemezken, bizim 'Vay bana küfretti' diye uçurmamız ayıp olur. Onun yerine bakıp bakıp deli gibi gülmek işime geliyor şimdilik.

Ama zorlarsa şundan neden olmasın?
vignette2.wikia.nocookie.net
  • aychovsky  (16.05.16 02:00:28 ~ 02:03:43) 
Ben ucururdum ya. Başkasına kufredeni de ucururdum. Ama işin içine girince durum değişiyor herhalde.


  • damdanakan  (16.05.16 02:03:47) 
İlk başta sinirden ellerim titriyor idi abuk sabuk mesajlar gelince. Kaç defa "yapamıyorum ben bu işi, herkes nefret etti benden lanet olsun." Diye düşündüm, ağladığımı bilirim bir kullanıcı yüzünden.

Daha geçen düşündüm, neden vaktimi harcıyorum ben buraya diye, buraya harcanan vakitte kitap okurum kendime dair bir şey yaparım, uyurum yahu mesela. Ama sanırım burada olmak salakça bir his sağlıyor, buradan daha hakim oluyorsun önündeki şeye. Kızdığın noktaya müdahale etme gücün var, bu imkan varken neden sadece kızan tarafta olayım dedim vazgeçmek istediğimde.

Bir de burası beni geliştirdi, sakinliğimi ve kontrolümu koruyabiliyorum burası sayesinde, bana bunu kattı. Objektif olmak istemediğin anlarda bile objektif olmak durumunda kalmak zor ama başardığım zaman, evet güzel bir his bu.
En uykulu halimle bunları söyleyebilirim.
  • kaymaktutmayansicaksut  (16.05.16 02:04:59) 
@mister turist: aradığım cevap buydu. Nickini attim hafızaya. :)


  • damdanakan  (16.05.16 02:06:18) 
duyuruya kaynak yapıyorum, modlar ip takibi yapabiliyor mu o yetki sadece compu'da mı?

hani bisürü hesap var ya, troll bunlar diye mimlenmiş ya da onların yedek hesapları varmıs falan. insanlar cok emin konusuyor da böyle bi bilgiye sahipsiniz de ordan mı cıkıyor? bu arada ucretsiz yapılacak iş degil yahu:/
  • galandar kostumu  (16.05.16 02:08:09) 
@kaymak: valla o zaman supermis. Bayağı derviş gibi, Tibet rahibi gibi bi şey oluyorsunuz demek ki. Kitap okumaktan faydalı o açıdan. Bi de burası cidden bizim tahsilli orta gençliğin enteresan bi kesitini sunuyor, zenginleştiriyor insanı aslında. Şimdi biraz oturdu, kafam netleşti. Rahatca uyuyabilirim artık. :)


  • damdanakan  (16.05.16 02:11:18) 
Ip takibi modlarda yok. Veritabanı temizleme işleri de yok.

Bazı kişileri çeşitli ipuçlarından anlayabiliyoruz, bazılarını duyurucular kendi anlıyor. Gerçi biz anladığımızı da ortaya söylemiyoruz, kendi aramızda 'Geri dönmüş, eyvah' diyoruz.

Ben daha önceden de sakindim, pek kolay sinirlenmem. Bana da kazandırdığı kötü lafa karşı kalkan oldu. Eskiden daha çok üzülürdüm. Bir de düşündüm şimdi 'Neden' diye, şöyle buldum. Çok görev insanlığı var bende, biri görev versin yapayım isterim, sürekli çalışayım, boş durmayayım isterim. İş verilince elimden geleni yapmadan rahat olamam pek. İş olur-olmaz, o ayrı da, ben yapabildiğimi yapmazsam kendi kendimi yerim. Her şeyi ciddiye alırım ben. Bu cevap da biraz 'Beğenmediğiniz özellikleriniz neler' sorusuna cevap verirmiş gibi oldu ama kendi açımdan 'Haa, bu yüzden yapıyormuşum' diye cevap verdim kendime. Benim de motivasyonum buymuş.
  • aychovsky  (16.05.16 02:15:36 ~ 02:15:51) 
oov kaymak az önce ip görebiliyoruz yazmıştı silmiş^^


  • sta  (16.05.16 02:19:34) 
haha ben de meraktayım görüp göremediklerine dair ^^


  • devilred  (16.05.16 02:20:42) 
Açık cevaba sansür: Bir şeyler görüyoruz ama uyarılı bir takip sistemi yok. Mod'lar için o şekilde.

Edit: Abovv, bilmediğim şeyler varmış!
  • aychovsky  (16.05.16 02:23:30 ~ 02:26:46) 
Şeffaflık buraya kadar. Evet haydi herkese iyi uykular :)))


  • kaymaktutmayansicaksut  (16.05.16 02:23:41) 
Bizle paylasamayacaginiz mühim yönetim sırlarınız da mi var? Vov so hot!


  • damdanakan  (16.05.16 02:27:52) 
Çok konuştuk, sabaha compu kesin atacak bizi :)


  • kaymaktutmayansicaksut  (16.05.16 02:30:41) 
Sizi atsin, beni alsın. Amacım oydu zaten. Ben bu duyuruya lale devri yasatirim ben. -_-


  • damdanakan  (16.05.16 02:35:06) 
Bir insana bir güç verirsen onu istediği gibi kullanmaktan zevk alır. illa kötü anlamda değil ama eline bir şeyleri değiştirme, üzerinde oynama hakkı veriyorsun ve o kendisini önemli bir kişi olarak görüyor. Ego tamini de diyebiliriz.

Thesis filmi var. bu konuyu gayet güzel işlemişti. Bi yere kadar yaşanmış bir deney. Filmde bir deney için insanlar gönüllü oluyor. bir kısmı mahkum bir kısmı gardiyan oluyor ve gardiyanlar ellerindeki gücü kötüye kullanmaya başlıyor. deneyi düzenleyen doktor da kendini hapisane müdürü gibi görmeye başlıyor. filmde işler çığrından çıkıyor ama gerçek deneyde mahkumlar şikayet etmeye başlayınca deney sonlandırılıyor.
  • vapurlarfalan  (16.05.16 03:42:54 ~ 03:48:53) 
@vapurlarfalan das experiment'le karıştırıyor olabilir misiniz? o öyleydi, yalnız tesis 'snuff film'lerle ilgili bir şeydi.

e: tam da mod'ların huzurunda ikili sohbet gibi oldu, ama içimdeki inek dayanamadı. mazur görünüz harcadığım byte'ları.

e2: ikili sohbetin dibine vurayım: @damdanakan çoktan unutmuşsunuzdur gerçi, ama diğer nick'imi kullanırken sizinle manasız bir sebepten atışma içine girmiştim. burada hakkında pozitif düşünceler içinde bulunduğum insanlardansınız. bu soruyu araç olarak kullanmak istedim, özür dilemek için o konuyla alakalı olarak da.
  • misterturist  (16.05.16 05:16:31 ~ 05:25:47) 
Bunu daha önce başka sorular altında da beyan ettim, buraya da nasipmiş, buraya da yazayım. Ben moderatörlük görevinin gerçek anlamda lafının yapılacak denli önem arz eden bir yetki(adına yetki diyorsak) olduğu kanaatinde değilim. Önünde iki fazla buton açık olan kullanıcıyız her birimiz fark bu. Bu kadarcık görevin öyle ahım şahım ego tatmini sağladığı kanaatinde de değilim, hatta çoğu zaman elinizin altındaki fazladan seçenek "ahaha bak sildim" hissinden ziyade "gerçek hayatta da tanıyorum, cevabını silsem elli tane şey düşünecek şimdi, bak hemen değişti." diyecek tedirginliğini yaşatıyor. Oysa ki yaptığınız, yapmaya uğraştığınız şey sadece düzeni sağlamak, kavga çıkmasının önüne geçmek. Bir sonraki is başvurumda etiket olmayacak burası bana.

Biz gidersek yerimize başkası gelir, bir süre fazladan küfür, duyuru tekrarı görürsünüz, kan duyuruları alta iner. En fazla bu. Sonra başkası gelir, işi öğrenmeye çalışırken biraz bocalar, hepimiz bocaladık, astık kestik de en başta kendimizi ve sitenin istediğini bulana kadar, sonra toplar ve belki o istenen ideal mod olur.

Kullanıcı benim gözümde moderasyondan daha değerli, katkıyı ve rengi katan şey, sitenin dönmesini sağlayan kullanıcı çünkü. Ve samimiyetle söyleyebilirim ki politik bir fikir beyanı değil bu. Kalp kırmadan siteyi toparlamaya çalışmanın sebebi bu benim için.geçici bir görev için burada patronluk taslamaya ve kalp kırmaya gerek yok. Ha, zaman zaman azarlar gibi konuştuğum vardır o da sabrın sınırları zorlandığı vakitler oluyor artık. Sen diye lambur lumbur giren adama siz diye hitap ediyorsak henüz egomuz tavan değildir. Hepimiz insanız, fikirlerimiz ve tavrımız, karakterimiz var. Modlugumuz da bundan iyi kötü etkileniyor.

Diğer taraftan kullanıcı olarak daha rahattım, daha kolay cevap verebiliyor idim şimdi cevap yazmaktan vazgeçtiğim çoktur.

@want2die ayrı bir mesai değilsiniz.
  • kaymaktutmayansicaksut  (16.05.16 09:39:25) 
1952' den beri duyuruda takilirim aha bu modlari daha ilk kez gordum. vay be.


  • tezek  (16.05.16 09:52:12) 
mod olmak ister miyim şu an için zor,
uğraşmak vs tahammül sınırlarım az o yüzden sanırım zorlanırdım. Ha sitede ki kaliteyi arttırmak adına katkım olsun isterim. Bunun için düzgün cevaplar az trollük yaparak elimden geldiğince hem faydalı oluyorum hemde bildiklerimi paylaşıyorum.

Forumsal olacaktır daima burası illaki çünkü vaktini burada çok geçiren insanlarız.
  • basond  (16.05.16 10:18:09) 
[]

cesaret verecek bi sey?

Diyelim kafanizda bi plan var, bayağı olctunuz bictiniz ama bi turlu uygulamaya geçecek cesareti bulamıyorsunuz. Napıyorsunuz?




 
malesef hiçbişi yapamıyorum. yeterli cesaretim yok


  • sta  (14.05.16 23:13:54 ~ 23:21:30) 
yürek yerim


  • cekilmis gayfe  (14.05.16 23:14:18) 
Alkol, koko?


  • damdanakan  (14.05.16 23:14:44) 
olaya bağlı şimdi
risk boyutuna bağlı.

Ama aklıma şunu getiriyorum,
mutlu olmak için gerekli cesareti ertelemek, karşıya geçmek için nehrin akışının durmasını beklemek gibidir.

Ya herro ya merro
  • basond  (14.05.16 23:15:41) 
gerçekten yapmak istiyorsam kendimi gazlıyorum, aman ne kaybederim, korkunun ecele faydası yok filan diyorum. en kötü ne olabileceğini ölçüp tartıyorum. ama gerçekten istiyorsam mutlaka bi şekilde gerçekleştiriyorum.

gerçekten istemiyorsam da mutlaka bi bahane buluyorum yapmamaya, o zaman da zaten gerçekten yapmak istemediğimi anlamış oluyorum. vazgeçiyorum.
  • in vino veritas  (14.05.16 23:15:54) 
o herife açılmıycan di mi?


  • manuel mandalina  (14.05.16 23:15:56) 
genelde birisini gebertesiye dövme fikrine sahip olduğumda bu cesareti arıyorum. ve genelde gizliden o cesareti bulmamak için zaman kaybettiriyorum kendime. çünkü o cesareti bu durumlarda bulursam ne benim için ne de öfke duyduğum için hiç hayırlı sonuçlar doğmaz. sonrası herkes için pişmanlık. mümkünse seks yap ve o fikirden uzaklaş abicim.

edit: kendi ruh halimden heralde, aynı kafaları yaşadığımız bir erkek olduğunu düşünmüştüm yorumlardan anladım ki değilmiş. neyse sen yine de seks yap.
  • fucking machine in my head  (14.05.16 23:16:55 ~ 23:18:00) 
alkol +1


  • bnmzz  (14.05.16 23:17:07) 
@manuel: yok, o iş bitti. Daha ciddi bi mevzu.


  • damdanakan  (14.05.16 23:17:09) 
O iş bitmedi :/


  • damdanakan  (14.05.16 23:21:16) 
alkol koko yok şu aralar hamilelikten :( keşke olsa aşslslsl


  • sta  (14.05.16 23:21:21) 
Kaybedecek neyin var?


  • cizgilipijama  (14.05.16 23:24:14) 
" yaparım, olmazsa bile en azından bir gün "keşke deneseydim" dememiş olurum " diyoruz :) "keşke yapmasaydım" demek her zaman iyidir "keşke yapsaydım" demekten. gibi gelir bana hep.


  • matrix  (14.05.16 23:28:26) 
Ben genelde sonuç odaklı bakıyorum. Planımı gerçekleştirdiğimde hissedeceğim tatmin ve mutluluğu; aksi durumda hissedeceğim kızgınlığı düşünüyorum. İkincisi daha çok işe yarıyor.


  • pike  (14.05.16 23:31:52) 
Eskiden kokain şimdi eft terapi


  • madeleine elster  (15.05.16 00:45:08) 
Oturup Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi izlerim, çocukluğum bunlarla geçti, korkmamayı onlardan öğrendim. Pokemon'daki Ash karakteri bile bana cesaret veriyor. Kill Bill de en sevdiğim filmlerden biri. Bir de karateci olduğumdan hiçbir şeyden korkmamam gerektiğini fark ediyorum, işe yarıyor. Allahtan korkmaz bir tip değilim tabi ama Allah akıl fikir vermiş sonuçta, düşüncemi mantıksal temellere oturtursam mühendis bakış açıyla her şey daha net görünüyor. Hafif bir gaz yeterli oluyor.


  • dissendium  (15.05.16 01:13:46) 
[]

duyurudaki troller

Az sonra once shedracon vs mza duyurusunu gordum. Birtakım kullanıcıların troll olduğu konusunda çoğunluk hemfikir ve bunlarin açtığı duyurulara cevap verenlere acidiklarini belirtiyorlar. Peki kim bu troller? Neye gore, hangi kıstasa gore troll ilan ediliyorlar? Mesela ben troll müyüm?




 
yok gız seni tanıyoz troll diilsin raad ol. ben kefil olurum sana :)
mal mal duyuru açıp bu mallıkta ısrar edenlere troll deniyor kabaca.

  • cekilmis gayfe  (11.05.16 22:59:08) 
sana en güzel örneği vereyim (:

bana troll derlerdi eskiden.

beni yüz yüze görmüş birisin. gayet cici biriyim değil mi <3

insanların dediklerini pek umursamamak lazım. hele burada herkes dedikodu peşindeyken. ekşilisesi derim hep duyuruya.
  • disardayim  (11.05.16 23:01:13) 
cık troll değilsin senin duyuruların tutarlı.
cevap aldığı halde sürekli aynı duyuru açanlar, mallıkta ısrar edenler troll +1

  • rayde  (11.05.16 23:01:56) 
Aptal aptal hikayeler uydurarak insanların iyi niyetini sömürenleri, onlara mesai harcatanları troll kefesine koyarım ben. Geyik olsun diye yazıldığı belli olanları dışarıda tutuyorum elbette. Bir de iki ayrı hesaptan sürekli yazıp ortalığı kızıştıran, bunu da bir ego tatmin aracı olarak kullandığını gururla söyleyenler var.

Ekşi'de yazan proje hesapları da trolldür. İtinayla engel basılır.

Sen değilsindir herhalde yahu :)
  • sevgikusunkanadinda  (11.05.16 23:02:49) 
nick vermiyim şimdide bi arkadas var sürekli kadınlar ile ilgili duyuru aciyor.
yok su kadın beni evine çağırdı vs diye. trollun bayrak sallıyanı.

  • all girls dream  (11.05.16 23:03:14) 
@all girls, cenkist di mi asdfasfsadf o daha stajyer troll. çok amatör ya :D


  • cekilmis gayfe  (11.05.16 23:04:37) 
Sen troll'lük yapıyorsun, kadrolu troll yazmıştı biri az önceki duyuruya(üşendim sori bro), o hesap işte, bahsedilenler sürekli troll'leyenler.

Insanlar kandırılmayı sevmez, hele ki ciddiye alıp cevap verdiği soruların sırf geyiğine sorulduğunu öğrendiklerinde aldatılmış hisseder. O koca yürekli insanların duygularıyla oynayanlardır işte troll'ler...
  • baba jo  (11.05.16 23:08:12) 
cenkist +1,
dude,
shedracon,
birzamanlar sevgili coco.
  • kuzey li  (11.05.16 23:08:26) 
bi kız daha vardı. güya evlendi kocası kumarbazmıymış neymiş. nickini hatırlayan cıkar şimdi.


  • all girls dream  (11.05.16 23:12:22) 
belli bir hikaye uydurup onu geliştirip geliştirip hakkında duyuru açanların çoğu troll.biri vardı sürekli nişanlısıyla kötü ilişkisinden bahseden, nişanlısı aile şirketinde falan çalışıyordu ayrıldılar herhalde en son. o da mesela normal başlayıp sonradan trolle bağladı gibi.

mza bence tam troll değil ama arada uyduruyor sanki.sorunları var.
  • aquarium  (11.05.16 23:14:28 ~ 23:20:18) 
ciddi duyurulara cevap verilmezse insanlar elbet troll olur çünkü troll duyuruları bir tek cevap alabiliyor.


  • bu ne dunya kardesimmm  (11.05.16 23:16:29) 
Merhaba.
Bos isler bunlar.

  • stavro  (11.05.16 23:25:16) 
Merhaba.
Bence de.

  • damdanakan  (11.05.16 23:26:30) 
@all girls dream
senin dediğin madeleine elster ama kız son zamanlarda sürekli makyaj kıyafet sormaya başladı

  • niye ama  (11.05.16 23:28:02) 
@niye ama, o hesap başörtülü bir bacıya satıldı sanırım.


  • cekilmis gayfe  (11.05.16 23:33:36) 
Ben barahtrum adsfg

trolllük de özgürlük kapsamına girebilmeli ama insanlar katlanamıyor işte.
  • Cursed Chico  (11.05.16 23:35:54) 
mza net troll


  • Lola90  (11.05.16 23:58:02) 
benim için birkaç kriter var:

1. Genelde troll insan yoktur, troll soru vardır düşüncesi: soruyu soran "troll" addedilen biri dahi olsa soru meşru ise bana göre bir cevabı hak eder. ben cevap veririm, vermem. demek istediğim "ay bu troll niye buna cevap veriyolar ki" gibi bir tepki bana eşekçe geliyor. uç örnek vereyim: troll diye bilinen kimse bir matematik sorusu sorsa troll diye cevap vermemek saçma olduğu gibi bu insan sorusu kendisine rağmen geçerlilik kazansın diye matematik gibi kesin cevaplar verilebilecek bir konudan soru sormak zorunda değil.

soru duyurunun bir bileşeni. diğer bileşen de ona verilen bilgilendirici, paylaşımcı vs nitelikteki cevaplar.

şimdi ona çemkirip kendisi her soru altında geyik çeviren, cevap vermeyen kendisinin ne yapmakta olduğunu, burasının nasıl bir yer olduğunu, o "troll"ün mü kendilerinin mi duyuruyu daha amaca uygun kullandığını bir sorgulasın.

iş soruya gelince böyle bir ayrım bana daha mantıklı geliyor yani.

2. Troll insan belli durumlarda vardır düşüncesi:

a. "1"den hareketle, demek ki, sorduğu soruların büyükçe bir yüzdesi "trollce" olan, yani "meşru" olmayan kimsenin trolleme amacı güttüğünü, dolayısıyla olası bir troll olduğunu düşünmekte beis görmem; böyle bir durum bir genelleme yapmaya müsait olmuş oluyor. meşru nitelemesini açmam gerekirse: meşru soru gerçekten cevap almak isteyen, bunu yaparken kendi düşüncesini dayatmayan sorudur bence. dolayısıyla ajitatif değildir, despotça değildir. yanlış anlatmayayım soruyu soran kimse ikna olmadığı veya verilen cevabı anlamadığı müddetçe, tüm samimiyetiyle, sorusuna devam etme, tartışma hakkı olan bir kişidir bana göre. bu bana asla dayatmak gibi gelmez; aksini beklersem dayatma yapmış olurum. burası anket yeri değil, cevap verirken kendimizi beyan etmekten çok bir açıklama yapma amacını da güdüyoruz, ne de olsa. zaten bazı sorularda bunun yapılması özellikle isteniyor. soruyu soran bu isteklerde bulunduğunda troll deyip geçme gibi bir eğilim de gözlemlememiş olsam bundan bahsetmezdim ancak bence böyle bir eğilim zaman zaman görülüyor. cevapta ısrar edenle, cevapları kabul etmediği belli olan beyanat amaçlı retorik soruları sorup duranlar arasında bence ciddi bir fark var ve ikinci grup büyük olasılıkla troll bana kalırsa. ya da aşırı tepkisellik içerisinde olduğundan bihaber vaziyette ağır saçmalayan birinden bahsediyor olabiliriz.

b. görevliler: sözlükte uzun zamandan beri varlar, burada neden olmasınlar dediğim buraya yönlendirilmiş, maaşlı profesyonel troll grubu. nabız ölçtükleri ortaya attıkları sorulardaki ajitasyon derecesinden bariz olan, fişlemeci ve ortam yoklamacı, profilci bir gruptan bahsediyorum. amaç kimi zaman suça teşvik oluyor, kimi zaman dediğim gibi profilleme oluyor, bazen anket gibi insanların tercihlerini ortaya çıkarma amaçlı oluyor. ürün anketi yaptığı çok bariz kimseler var mesela ancak bunları o troll grubunda görmüyorum çünkü sağlamak istedikleri çıkar sorunun samimiyetinden eksiltmiyor: cevabını almak istediği soruyu soruyor gerçekten, cevabını umursamayıp aslında ne kadar insanın ve kimlerin ne düşündüğünü dolaylı olarak ölçmeye veya onları internette hür ifade ortamından suça teşvikle elimine etmeye çalışmıyorlar.
...

ben bazen trollerin, politik olanların örneğin, beslenmesi gerektiği taraftarıyım. çünkü biri illa ciddi bir cevap veriyor, soru o ciddi kimse sayesinde meşrulaşıyor zira buranın tek kullanıcısı bizler değiliz. google indexlemesini, ilk sayfada çıkan sonuçları ve bu sonuçların içeriklerini atıyorum adıyaman'daki bir internet kafede okumakta olan bir ergeni ciddiye almıyorsak çok zekice olmuyor. sonra bu ülke şöyle, böyle diye üzülüyoruz. kısacası soruya cevap mecburiyeti doğuyor. bir şeyi doğru bildiğini düşünüyorsan, onu paylaşman, en azından tartışmaya açman o sözünü ettiğim bir başkası için zaruri oluyor. beri yandan atıyorum gümüşhane'den senin o paylaşımını gören bir diğer ergen veya x yaşındaki bir kişi de çok geçerli karşı soruları veya düşünceleriyle senin benim zihnimi açacaksa ne ala. ben doğru olmak iddiasında olmaktan değil, doğru bildiğini konuşmaktan bahsediyorum kısacası.

o nedenle troll bence katmanlar içeren bir terim. senin troll olduğunu düşünmüyorum, örnek olarak sorduğuna göre sanıyorum "düşüncemin de senin için bir önemi olmamalı" dememe gerek yok ama yine de demiş olayım.
  • godoşu beklerken  (12.05.16 00:42:20 ~ 00:50:49) 
Yine bana troll demişler :)) anlattığım hiç biri yalan değil :))


  • cenkist  (12.05.16 01:53:06) 
Sen troll değilsin, senin problem farklı.

Çok hızlı cinsel hayatı olduğunu ima edip de, problem çıktığında çözümü buralarda arayan tipler baştan tutarsız. Bunlara cevap verenler de sikiş sokuş konularında bilgili görünmeye çalışan loser tayfası oluyor. "Al gülüm, ver gülüm" bir ilişkileri var.
  • arnold schwarzeneger  (12.05.16 10:27:43) 
Bendeki problemin hızlı cinsel hayatimdaki problemlerin cozumunu burada aramak olduğunu dusunuyorsan, öncelikle maalesef hızlı bi cinsel hayatım yok. İkincisi, burada sorduğum sorular daha çok gönül işi, sağlık problemleri, duyurudaki insan profili vs eksenli. Beni kastetmediysen bu mesajı dikkate alma.


  • damdanakan  (12.05.16 11:06:15) 
adımı duyunca koştum geldim. anca gelebildim kusura bakmayın :)

beni tanıyanlar var. ortalama bi 5-6 kişi gerçek yaşamdan. yazıştıklarım falan var. onlar açıklamayı yaparlar :P
  • mza  (12.05.16 16:16:53) 
[]

paket duyuru - üç soru

1. taksim atatürk kütüphanesine sabah en geç kaçta gidersem yer bulurum? bugün öğlen gittim, kapıda 20-25 kişilik sıra vardı. yer yoktur diye düşündüm, beklemedim.

2. şeker diyeti yapıcam. daha önce yapmıştım, yol haritasını az çok biliyorum ama şu anda bile canım deli gibi tatlı istiyor. bunu geçirmek için napıyoduk? kuruyemiş miydi? bir de verebileceğiniz tüyolar var mı? diet listeleri?

3. devlet hastanesinde çalışan psikiyatriste hediye alınır mı? tüzüğe, yönetmeliğe aykırı bi durum teşkil eder mi? çok mu absürd olur? benim fikrim değil, annem istiyor. senle yakından ilgileniyor, sağolsun falan diyo. e işini yapıyor bir yerde ama annemin içinden gelmiş. daha önce de başka bi doktorumun çocuğuna hırka örmüştü. ama o doktor özel bir poliklinikte çalışıyordu, devlet hastanelerinde sıkıntı olur mu?

teşekkürler.

 
3. sıkıntı olmaz, özellikle anadoluda hastalar köylerinden neler neler getiriyor doktorlara.


  • animalman  (10.05.16 16:15:51) 
2. şekerin, karbonhidratın zararlarını okuyoruz, hücrelere ne gibi zararlar veriyor araştırıyoruz. bildiğin zehir olduğu yönünde beynimizi yıkıyoruz ondan sonra nefret ediyoruz.
ekleme: tabi 40 yaşından sonra sağlık kaygılarıyla bunu daha kolay yapıyoruz. :)

  • lazpalle  (10.05.16 16:32:52 ~ 16:33:46) 
[]

kpss kapida, ders çalışmiyorum

Uç haftadır motivasyonum inanılmaz düştü. Sadece deneme cozuyorum. Eksik konular var, tekrar yapmam lazım. Butun gün yatiyorum. Arada uç gün staja gidiyorum, stajda da yatiyorum. Neyse iki haftada toparlanmayacak bi şey yok ama kafam durdu. Evde çalışmiyorum. Dershaneye gidemem inzibatlar çeviriyor. Sabah yediye alarmı kurdum, taksimdeki kütüphaneye gideyim diyorum da kalkmam herhalde. Uç haftalık atalet kaç günde yenilir? Bi de çok dengesiz besleniyorum. Erken yatiyorum ama erken kalkmiyorum. Sınav gecesi zor olacak böyle. Napayim kendimi mi tokatliyim? Ben yine bildiğimi okurum da siz bi iki bi şey diyin. Sanmıyorum da belki kafada bi ampul yanar.




 
Döngüye girmişsin belli ki. Full calisicam diye planlamadan, küçük hedeflerle çalışmaya otur. Başına oturunca gerisi gelecektir zaten. Kendini kandir özetle. Olmazsa da küçük hedefin kadar çalışmış olursun, o da biseydir.


  • manuel mandalina  (09.05.16 23:03:18) 
mayısta çoğu kişi bırakır, bırakmayanlar kazanır. kpss rulezzz. çok da farklı değiliz. gerçi ben hiç tam anlamıyla çalışmaya başlamadım da neyse. dişi sıkmak lazım biraz daha. kaç gün kaldı ki şurada? bu stresi bir sene daha çeker misin? çekmek ister misin? yo dostum yoo! çöpe atacağım 1 senem daha yok! ya hadi 1 sene gitsin de bu sınav stresi çekilecek dert değil. ya bizler 1 gecede 2 finale hazırlanmadık mı? ee geçtik de! gy-gk için 11 gün kalıyor. yahu zaten basit bu. denemeyle hallolur. deneme çöz yanlış yaptığın konulara bak az da tamam. alandan da aynı şekilde bas soruyu bol bol çöz. deneme üstüne deneme çöz. çözümlüyse git cevapları oku. bizim ceza hocasının kitap on numara mesela.(pegem) adam sorunun cevabında konunun özünü anlatmış. sadece onları okusam yeter. sen de böyle yap. hukukta ders notu varsa yardır oradan. sonra sorularını çöz. sorulardan öğrendiğim çok şey oldu. iktisatta da ben soruların çoğunu grafik çizerek yapıyorum. hatta deneme başında 3-5 grafiği peşinen çiziyorum böyle psikopatım. sonra oradan yardır. makroyla para çok piç. sevmiyorum. hadi makro ok ama fuck the money! türkiye ekonomisi desen e belli kalıpları var dönemlerin. 2-3 saat kassak soru kaçmaz aq. 2000 sonrası çok oç ama. maliyeden tiksiniyorum. genel bilgilerimle 13-14 net anca çıkıyor valla maliye kitaplarını açmadım bile. duruyorlar öyle. muhasebe bol bol soru çözmek lazım. öyle oturuyor. sözel sorular çıkıyor ya hangisi bilmem ne değildir 7/a 7/b falan sikik ezber işleri. oturup okumak lazım ama ezberim 0. neyse mali analizde de 6-7 formül var bilmek gereken. son 2-3 gün 80-90 mali analiz çözse formülleri yaz yaz yaz akılda kalır zaten. neyse. ne kaldı başka? işletme hee ben bunu da sallıyorum genelde. genel kültür ve mantıkla kulak dolgunluğuyla falan 10-18 arası netler geziyor. tutarsa tutuyor. zaman harcamam buna. değmez.

ya konuyu nerelere getirdim pardon. az kaldı ve ben bu süre 1 sene daha uzasın istemiyorum. iyi kötü geldik bu saate kadar. e bırakırsak ne manası kalacak? hem bu sene çöpe hem seneye tekrar hazırlan! oldu paşam! biz son gece çalışarak okul bitirdik! uzun bir zaman var önümüzde en azından kilit konulara odaklanırsak başarabiliriz! bu duyuruyu biraz da kendimi gaza getirmek için kullanıyorum ama affet. benim de çok ihtiyacım vardı. iyi oldu. kalk bi yüzünü yıka. bir senen daha var mı yok mu söyle kendine. kalk ve yap! önce uykunu düzenle yemek de düzene girer. uyudukça uyku yetmiyor. 1de 2de kalkıyorum ben de. önce erken kalkmayı öğrenelim. sonra zamanı verimli kullanırsak bu iş olur sayın damdanakan!
  • sen de git sen de unut  (09.05.16 23:05:15) 
az kalmış sık dişini biraz daha. 1 soruyla kac kişi geciyorsun sınavda.Koyvermenin zamanı değil
hiç bir sey yapamıyorsan denemeyi iki tane coz ve cevaplarını ayrıntılı kontrol et

  • bnmzz  (09.05.16 23:16:31) 
kalk kütüphanede uyu yine de git o kütüphaneye. içinde bulunduğun ortam çok etkiler.


  • olutaklidi  (09.05.16 23:18:54) 
kpss gereksiz hak yeme savaşıdır


  • masumiyetkarinesi  (09.05.16 23:20:05) 
Küçük hedefler
Olmazsa günde iki deneme
Bi sene daha çalışmak istemiyorum
Gidip kütüphanede uyu

Tamam, atayim hafızaya. Bedava ya, bedava.

@sen de git: Ben öğretmenim maliyeci kardeş :)
  • damdanakan  (09.05.16 23:27:16) 
Bence calisirim ya. Uyuyayim şimdi.


  • damdanakan  (09.05.16 23:30:09) 
1 seneyi daha harcamak istemiyorsan bu süreyi iyi değerlendireceksin :)
ve sizin eğitim bilimleri temmuzda değil mi? :/ ohooo bu daha iyi. şöyle ki bu sıcak havalarda çok daha fazla kişi bırakacak. bu 2 ayı deneme çözüp eksik gördüğün konuları belirleyip üzerine giderek çok iyi şekilde halledebilirsin.

yazarken aklıma geldi öğretmen olduğun* dediğim gibi ben biraz da kendime yazdım :P ayrıca maliye ölsün.

evde motive olamıyorsan kütüphaneyi dene ve bunda biraz ısrarcı ol. bazı arkadaşlarım çalışan insanları görüp gaza geliyorum bunları geçmeliyim deyip daha iyi odaklanıyorum demişti. faydalı her şekilde.
  • sen de git sen de unut  (09.05.16 23:34:33) 
En kötü al eline bi soru bankasi oku soruyu cevap anahtarina baka baka işaretle öyle öyle öğreniyor insan. Ben bu yöntemle iyi puan almıştım


  • anily  (10.05.16 00:26:49) 
[]

kime karşı savasiyorsunuz?

www.strawpoll.me




 
Medhah ta takildim


  • nucleon  (09.05.16 16:40:14) 
Valla ben bedhah yazdım da autocorrect onu medhah yapmış :)


  • damdanakan  (09.05.16 16:41:18) 
kapitalizme karşı
toplum baskısına karşı
cehalete karşı
kibire karşı
tabulara karşı
...
  • yons  (09.05.16 16:42:04) 
göbeğime karşı.


  • cokponcik  (09.05.16 16:48:48) 
İçimizdeki şeytan


  • IncredibleMau  (09.05.16 16:52:11) 
Kendime karşı. Düşmanı değilim. En büyük dostu olduğum için hata yapmamasını istiyorum. Hata toleransım yok kendi kendime. Çoğunlukla başkasına da.


  • mza  (09.05.16 17:25:40) 
Hayatın temelindeki felfese ile.


  • c p  (09.05.16 23:03:51) 
çok güzel bir anket


  • sadegazoz  (11.05.16 12:01:45) 
[]

sirt, omuz, omurga ağrısı

Dışarıda olucam gece 12'ye kadar. Spor yapamiyorum. Ne kullanayim? Feci bi ağrı, kirlenme söz konusu. Bir de akşama dort saat otobüs yolculuğu yapacağım. İyice katlanılmaz bi hal almasından korkuyorum.

Bir de bu ağrılar kroniklesti. Ne onerirsiniz? İleride başıma iş açar mı? Kuyruk sokumumdan enseme her yerim tutulmuş vaziyette uyaniyorum her sabah


 
Kirlenme = kitlenme


  • damdanakan  (04.05.16 15:37:25) 
geçici çözüm kas gevşeltici hap yada krem sür
kalıcı çözüm bilmiyorum

  • basond  (04.05.16 15:51:48) 
Farkında olmadan stres yapıyor olabilir misiniz ? Ben de bir ara muzdariptim bundan, zamanla geçti. Tabii özellikle oturma şeklinize de dikkat etmeniz gerek.


  • sytemofadownmanyagi  (04.05.16 16:02:21) 
valla bi vakit bulursan kas gevşetici+ağrı kesici iğne yaptır. yarına kadar götürür o seni. sonrasında bir fizik tedavi uzmanına başvurup bu işe kalıcı çözüm bul. geçmiş olsun qanqa


  • cekilmis gayfe  (04.05.16 16:07:17) 
yaklasık aynı nedenlerden hastaneye gittim , ortopedi uzmanına gorunmeye ama beni oradan yönlendirme ile noroloji uzmanına yolladılar.

hoca bir yarım saat kadar sadece benle ilgilendi değişik değişik testler yaptı ,sol elin burnuydayken soyle yap bir ayagın havadayken sunu yap gibisinden bi 30-40 hareket yaptırdı. röntgen filanda cektirdi

extradan ortopedi uzmanına da görün, bir sorun varsa o fizik tedavi uzmanına yönlendiriyor

1-2 gun agrılardan cok rahatsız olursan sağlam agrı kesici kas gevsetici alman gerek . standart seyler kesmıyor agrıyı.
  • bnmzz  (04.05.16 16:52:05) 
Yatagi degistir


  • la noix  (04.05.16 17:25:52) 
yatak denmiş, evet genelde konforsuz yatak ağrı yapar. bir diğer sık sebep de postür(duruş) bozukluğu. otururken dik oturmaya, öne fazla eğilmemeye(kısacası kamburu çıkarmamaya) filan dikkat etmek lazım, o da genelde sırttan omuzlara ve boyna yayılan ağrılar yapıyor.


  • sokaktakiyabanci  (04.05.16 22:15:45) 
Evet, kendimi bildim bileli kambur dururum. Yaşlandıkça yediğim hurmalar tirmalamaya başlıyor :/


  • damdanakan  (04.05.16 22:54:28) 
[]

ekt (elektro konvulsif tedavi) hakkında ne dusunuyorsunuz?

Kimlere uygulanmalı? Uygulanmalı mı? Cevrenizde bu tedaviyi görüp iyileşen kimse var mı? Hastanın kendisi mi talep etmeli ya da onermeli? Senelerdir ilaç + değişen aralıklarla psikoterapi goruyorum ama değişim ve iyileşme adına tık yok bende. Dusuneyim mi bunu?

Soruyu ciddi sordum, ciddi cevaplar bekliyorum. Teşekkürler.


 
Bildiğim kadarıyla birkaç seans yapılıyor. Yani verdim elektroşoku hasta ayağa kalktı gibi bir durum değil. Uzun vadede uygulanınca hastalarda moronlaşma oluyormuş. Ne kadar doğrudur bilmiyorum. Eskiden lobotomi (beyindeki bazı lobların alınması) ve ekt işkence gibi görülüyormuş. Bugün de bunların sadece çok uç noktadaki şizofreni hastalarına uygulandığını okumuştum bir yerde. Doktor değilim tabi ama bu bana göre psikoza girmiş (gerçeklik algısını kaybetmiş) hastalara uygulanabiliyor. Sen akıl hastanesinde yatıyorsundur, uzun süren klinik tedaviye yanıt vermemişsindir, ciddi anlamda yere sıçıp bokunla oynuyorsundur, o zaman başkaları senin adına böyle bir karar veriyor. Sen şu anda bana göre o aşamadan çok uzaksın. Doğal yöntemlerle sorunlarını azaltmayı denemelisin. Böyle bir yola hiç girme bence.


  • dissendium  (03.05.16 15:08:10) 
Kroniklesmis majör depresyon hastalarına da uygulanıyor diye biliyorum ben. Hatta bi psikolog önermişti bunu bana, dusunur musun diye. Sözlükte de aynı tedaviyi gormus insanlar var bildiğim kadarıyla. Yıllardır dediğim de birkaç yıl değil, 15 senedir bu rahatsizlikla yaşıyorum ben ve depresyondan çıktığım bi dönem olmadı hiç.


  • damdanakan  (03.05.16 15:14:56) 
Bir de olay psikotiklikte bitiyorsa maalesef ben de oraya doğru gidiyorum. Son iki senedir depersonalizasyon yaşıyorum. Adımı hatırlayamadığım zamanlar oluyor.


  • damdanakan  (03.05.16 15:16:36) 
Hastaneye yatmayı hiç düşündün mü? Belki klinik tedavi daha olumlu sonuç verir. Beyin kimyası bozulmuşsa bunun tedavisi yine ilaçlardadır. Ekt doğası itibariyle beyin kimyasında bir değişiklik yaratmıyor. Bir de yine bir şey okumuştum, eskiden eşcinselleri tedavi etmek amacıyla bu yöntem uygulanmış, deneklere iki erkeğin cinsel birleşmesi izletilirken bir anda elektrik veriliyormuş, bu sayede bu görüntülerin zararlı olarak algılatılması sağlanıyormuş. Ama deney sonuçlarına göre eşcinsellerin durumları daha kötüye gitmiş. Ortada hormonal bir bozukluk varsa ya da kişilik buna daha yatkınsa bu tip şeylerin etkisi hiç olmayabiliyor. Geçmiş olsun, huzura etmek sizin de hakkınız tabi ama durumu daha da kötüleştirmeden tedavi görmek gerekiyor.


  • dissendium  (03.05.16 15:33:30) 
Hastaneye intihar riski varsa yatiralim dediler. Onun dışında bi şey soylenmedi. Ben bi suru ilaç kullandım ama inan fayda etmiyor.

Bi de o söylediğin tam olarak ekt değil, bildiğim kadarıyla. Davranışçı ekolden sacmasalak bi karşıt tepki oluşturma seysi. Hafif elektrik veriyorlar, ya da musil veriyorlar. Bi yandan küsüp bi yandan eşcinsel ilişki görüntüleri izliyorsun ve eşcinselliğin mide bulandırıcı olduğuna kosullaniyorsun (sözde).
  • damdanakan  (03.05.16 16:06:39) 
endikasyon varsa ekt düşünülebilir. hamilelerde falan yapılabiliyor ilaç kullanamadıkları için mesela. psikolog değil psikiyatrın önermesi lazım. ilaçlara dirençli depresyonun veya ekt gerektiren bir hastalığın varsa yaptırabilirsin.


  • shotgunwoman  (03.05.16 17:58:13) 
Ne bileyim, bana hep aynı yerdeymisim gibi geliyor. Sadece son bi gayretle düzenli bi isim olmasına cabaliyorum. Yanısıra kendimi hiç huzurlu hissetmiyorum zaten.


  • damdanakan  (03.05.16 18:40:42) 
şimdi, kronik depresyonda kullanılıyor denmiş, tamamen hatalı. bunu bir psikolok da söylemişse o da hatalı söylemiş. 6 aydan uzun süreli depresyonun tedavisinde ekt'nin hiçbir etkinliği yoktur, bunu net olarak söyleyebilirim.

akut major depresif bozukluk tedavisinde ise oldukça etkilidir, hatta aslında ilaç tedavisinden daha iyidir. ancak yan etkileri ilaç tedavisine nazaran daha hafif olmasına ve daha etkili bir yöntem olmasına karşın tedavi algoritmasında ilaç tedavilerinin arkasından gelir. yani, ilaç tedavisiyle yanıt alınamayan hastalarda önce kombine farmakoterapiye, ardından atipik antidepresanlara, ancak ondan sonra ekt'ye başvurulur.
şizofreni'nin psikotik atak dönemleri, dirençli okb ise endike olduğu diğer hastalıklar. en sık bu üç endikasyon için kullanılıyor. dahası vardır da textbook'lara dönüp tekrar bakmak gerekiyor. şimdilik bu üçü aktüel bilgi açısından yeterli olur sanırım.
  • sokaktakiyabanci  (05.05.16 13:22:23) 
sizin özelinizde ise ilaç + psikoterapiye devam etmek en ideal çözüm. günlük alışkanlıklarda değişiklik, farklı hobiler, uğraşlar, özellikle düzenli spor yapmak bir miktar düzelme sağlayabilir; ancak anladığım kadarıyla süreğen ve dirençli bir hastalığınız var. tam bir kür sağlanamaz belki ama şartlar nisbeten iyileştirilebilir, dalgalanma dönemlerinde tabiri caizse "bayır aşağı" dönemeçlerinizde daha az hasarla atlatmanız sağlanabilir, dibe vurmanız önlenebilir. tedavinin günlük işlevselliğinize katkısı olacağını düşünüyorum. "nasıl olsa işe yaramıyor" diyerek tedaviyi asla bırakmayın, çünkü en kötü seçenek bu olur.

çok geçmiş olsun.
  • sokaktakiyabanci  (05.05.16 13:27:54) 
@sokaktaki yabancı: Doktorla gorustum, o da benzer şeyleri söyledi. Daha önce yanlış bilgilendirilmisim. Benim için uygun bir alternatif değilmiş ekt. Cevabın için teşekkür ederim.


  • damdanakan  (07.05.16 22:06:24) 
[]

buradaki insanları seviyor musunuz?

Genel yazar profilinden bahsediyorum. Ben sevecek gibi oluyorum da sevemiyorum. KKemikleşmiş gruplardaki insanların birbirlerine verdikleri cevaplar ve az sayıdaki iyi niyetli, munis insan disinda verilen cevaplar genellikle usttenci, hakir goren, "En iyisini ben bilirim" tavrında, yardımdan cok kendini kanıtlama cabasında sanki? Bi duyuru açıyoruz, actigimiza acacagimiza pişman oluyoruz.
Belli aralıklarla aktif oluyorum burada. O nekahat dönemlerinden sonra bi sure her soruya güzel güzel cevap verirken bir sure sonra ben de saldirganlasiyorum mesela. Birbirimizden gorup mu benimsiyoruz bu üslubu bilmiyorum.

Gelecek oolasi cevaplar için simdiden şunlari yazayım, dursun:

- Evet, can sıkıntısı. İşsizlik.
-Begenmiyorsam giderim, tamam.
- Burası internet ve cok şey bekliyorum.
- Sanki ben farkliyim, ben de snobun tekiyim.

 
seninle aynı duyguları paylaşıyorum.


  • peace.on  (01.05.16 20:20:46) 
He bir de "Bak, surdan siktirip gidiyorum."


  • damdanakan  (01.05.16 20:24:27) 
Abi sevilmez mi insanlar 5 kuruş almadan birbirine yardım edip sorunlarını gidermeye çalışıyor neden sevilmesin.


  • gozu acik sevisen yahudi  (01.05.16 20:25:19) 
Basta sana katılıyorum.

Fakat burada bircok kişiye yardımcı oldum, çok güzel geri dönüşler aldım, altın gibi insanlar da var, biraz etrafa bakinmak gerekli. Kötü yönüyle bakıyorsun olaya, pozitif ol biraz :)
  • Apocalypse  (01.05.16 20:25:44 ~ 20:27:14) 
Katılıyorum. Ben de o günkü ruh halime göre değişik cevaplar verebiliyorum. Bazen çok naif, yardımsever cevaplar verirken bazen de "ya ulan bu da soru mu" tribine giriyorum. Bu durum sorunun içeriğiyle de alakalı. Bazen çok saçma sorular geliyor. Bilgi alma amaçlı değil ama bu sorular. Daha çok anket türü.


  • himmet dayi  (01.05.16 20:27:12) 
Ben yardıma ihtiyaç duyduğumda çoğunlukla çozume ulaştım buradan. Ama bazen dediğin gibi ukala tavırlar veya sen gayet ciddi ciddi derdini anlatmışken verilen geyik veya saçma cevaplar insanın canını sıkmıyor da değil. Ama sonuçta internet ortamındayız bunlar da anormal değil diyip geçiyorum ben.


  • in vino veritas  (01.05.16 20:27:15) 
Evet, seviyorum. Gerçekten yardıma ihtiyacı olanlarla gizli işsizleri iyi ayırt etmek gerek.


  • dissendium  (01.05.16 20:27:29) 
He evet, pesimistlik irsi bizde ama "Haksız mıyım?" :)


  • damdanakan  (01.05.16 20:27:38) 
eksiduyu.ru

böyle birşeyin hayalini kuruyoruz sürekli, ve evet seviyoruz sanırım.
  • mete kudur  (01.05.16 20:28:39) 
Mobildeyim cevabımı editleyemiyorum, yukarıya ek, süper tatlı insanlarla da tanıştım buradan, sanırım ben seviyorum burayı :)


  • in vino veritas  (01.05.16 20:28:59) 
Çoğunluğu gayet iyi ama tuhaf insan da yok değil.
Ben özellikle oturup uzun uzun mesajla bir şeyler anlattığım ettiğim insanlar bir teşekkür bile etmeyince uyuz oluyorum.

  • naberabi  (01.05.16 20:29:01) 
insanları profillemeyi sevmiyorum. 8 senedir falan burdayım. sevdiğim tipler de var sevmediğim tipler de var. gerçekten yardım etmeye çalışanlar da var ukalalık edenler de. genellemek doğru değil.


  • xenophobe  (01.05.16 20:30:10) 
Ya bi de senin icini kemiren, canını sikan bi şey anlatiyosun, adamın verdiği cevap "İşte bunlar hep işsizlik!". Sanki herkesin hayatı mükemmel, bi bizimki fason.


  • damdanakan  (01.05.16 20:31:40) 
ben seviyorum ya. Soru sorma olaylarında dalga geçen falan oluyor da gerçekten işin düşse bir yardım gerekse buradan gereken bilgiyi yardımı alırsın bence. Çünkü hem yardım aldım hem baya yardım ettim.


  • rodriguez2  (01.05.16 20:34:08) 
Ya şimdi o değil de...
Bazı kızlar çok güzel çok tatlı la :) insands aşık olma isteği uyandırıyor.

Konuya gelirsek...
Burayı çok da ciddiye almamak lazım, hayatın küçük bir parçası sadece. Kendi hayatınla ilgili ciddi konularda çok alakasız cevaplar veriliyor. Örneğin hemen ayrıl deniyor ilk kırık kalpli duyuruda, misal bunun gibi. Daha çok eğlence amaçlı kullanılmasını daha hayırlı görüyorum.
  • bigbadabum  (01.05.16 20:37:18) 
burda bi o.ç var,o kendini biliyor,onun haricindekileri seviyorum. Yardimlasma,kaynasma güzel seyler bunlar.


  • Lola90  (01.05.16 20:37:24) 
Birkaç milyon kişiyi kenara ayırırsan genel olarak Türkiye toplumundan nefret ediyorum. Nefretimin doruğunda da ekşisözlüğe rağbet edenlerin geldiği sosyal tabakalar var. Aslında nefretimin odağında kişiler değil cehalet var, ahlaksızlık var; edepsizlik, saygısızlık, düşüncesizlik diye altkümeler var. Velhasıl çoğunuzdan nefret ediyorum. Yani nefret de geniş spektrumu olan bir kelime bir kesime karşı hitler nefreti beslerken öteki kesime karşı hayvana şiddet uygulanmasına beslenen türden bir nefret besliyorum.


Yurtdışına gitsem nefret etmeyeceğim bir toplum nerede bulurum bilmiyorum.
eskiden takıldığım türkiye'de bir benzeri daha olmayan bir forum vardı oraya kişisel sebeplerden ötürü giremiyorum ondan buraya sarmış durumdayım


ekşisözlük bir sosyal mecra olmaktan çok gerçekten bir bilgi kaynağı iken, ben bir ilkokullu iken, number1'da sarışın kel ile göçük gözlü oğlanın level dergisi reklamlı oyun programını izler iken, ekşisözlükte "rezaleti" entrileri değil intel 8088 hakkında entriler girilirken internet bu kadar yaygın değil iken pdf kitap kaynamıyorken değil torrent imesh'ten bile önce, insanların basılı dergiler alarak bir şeyler okuyup öğrendiği zamanlarda ekşisözlük parası bilgisayarı interneti, yabancı dili olan insanların hayat, meslek vb konularda herkesin bilme imkanı bulamadığı tecürbelerini ve bilgilerini paylaştıkları bir mecra idi. Bu çok kısa sürdü. Sonra altından ideoloji foyası çıktı. Velhasıl 2001 yılından beri falan ekşisözlük benim için bir kancık çukuru. Velhasıl sözlükçülere karşı hislerim böyledir, eyorlamam bu kadar.
  • Mulva  (01.05.16 20:40:33 ~ 20:54:46) 
Eskiden daha bi yardimlasma odakliydi sanki. Bir suredir ilgi cekme amacli duyuru acanlar ve bunu surekli yapanlar cogaldi gibi. Onlar haricinde seviyorum.


  • aquarium  (01.05.16 20:43:37) 
az kullanıcı sayısıyla nokta atışı cevaplar alınması iyi. 60-70 okunma sayısıyla çok detay bir soruma mantıklı cevaplar geliyor. duyuru kullanıcısı profilinin bu yönünü seviyorum.


  • yons  (01.05.16 20:48:41) 
:) ben kız için yazmıstım onu ama sen alınmışsın
Hatta yazdıklarınıda severek okuyorum , pazar sendromu desek barıssak olmaz mı?

  • bnmzz  (01.05.16 20:50:00) 
@aguarium: bu duyurunun ilgi çekmek maksatlı açıldığını kastettiysen, bugün ust uste iki duyuru açtım ama normalde haftada bir ya da iki duyuru açarım. Çok gerekmedikce ya da kendimi tutabilecek gibiysem cevap da vermem. Onu mu kastettin bilmiyorum, hicbi attention whore da ben attention whore um demez zaten ama "Dur su prime time in, gundemin tepesine oturayim!" gibi bi etkileşim olmadı zihnimde. Belki bilincaltimda bi olay dönmüş olabilir :) yine de cevap vereyim dedim. Yazdigimin uç katını yutuyorum yani.


  • damdanakan  (01.05.16 20:50:30) 
@bnmzz: duyuruda balık burcu olduğumu belirtmiştim. Alinacagimi hesap etmen gerekirdi :ppp


  • damdanakan  (01.05.16 20:52:05) 
bazılarını seviyorum bazılarını sevmiyorum.


  • sayns  (01.05.16 20:53:39) 
barkın'a o konuda ben de çok kırgınım


  • Mulva  (01.05.16 20:56:25 ~ 20:56:58) 
@damdanakan haha yok ya hic seni kastetmemistim. Senin az once actigin baska bir duyuruya da gayet ciddi cevap verdim zaten. Daha amacsiz duyurulari kastettim.cevap verilebilecek, net soru icerenleri degil.


  • aquarium  (01.05.16 20:58:51) 
Ben her gün giriyorum, çoğu insanla iletişim kurmaya çalışıyorum hatta.

görüştüğüm herkesi çok sevdim, bazılarına yardımcı olmaya çalışırken hafif tırstım hatta napmaya çalışıyor bu derler mi diye ama hepsinden çok güzel geri dönüşler aldım.

Kötüsü var mıdır, illaki vardır ama ben memnunum.
  • pomknos  (01.05.16 21:01:19) 
İnternetteki personalar hakkında net fikirler edinmek zor. Bi başlıkta gayet nezih ve yardımsever kişi, başka duyuruda çirkefleşebiliyor. "aa yardımcı oluyor, ne kadar iyi bir insan ^^" diyemiyorum yani. burası da kendimizi ifade, hatta bazen ispat ettiğimiz bir platform sonuçta. sırf cevaplar kimse hakkındaki yargımı şekillendirmiyor.

cevap uslubu hakkında da şunu diyim. duyuru sahibine göre değişiyor. "beni azarlar, yargıla, sana bu hakkı veriyorum" diyen duyurular var. ona göre biz de ipleri salıyoruz galiba. ama nezaket de çok burada, modumuza göre değişiyor.
  • yarmasimo  (01.05.16 21:01:26 ~ 21:02:47) 
olabildiğince yardımsever-duyarlı herkes, gayet seviyorum ben.


  • ripolip  (01.05.16 21:01:46 ~ 21:05:10) 
Normalde bir iki kişi hariç çok seviyorum, kalan bir kişiyi az seviyorum ama o bir iki kişinin de nick'lerini net hatırlamıyorum zaten, denk gelince 'Haaa, o buydu, doğru' diyorum, sonra yine unutuyorum. Ancak şu mod'luk döneminde duyuru veya cevabı sildiğim için küfredenler oldu, güzel anneceğime laf söylemediler henüz ama güzel saydırdılar, tehdit falan ettiler. Onları sevmiyorum artık ama yine nick'lerini unuttum. Yeniden silersem ve küfrederlerse hatırlarım. Bir de bir soruya gelip soruyu soranları aşağılayanlar için üzülüyorum, onları da az seviyorum ya da sevmiyorum.


  • aychovsky  (01.05.16 21:03:11 ~ 21:03:45) 
sevme kısmı ağır bassa da hem duyuru'nun kendisinde hem de duyurucularda sevmediğim şeyler/kişiler var. burası benim için ekşi denen bok çukurunun yanında kurtarılmış bölge gibi bir şeydi ama troll'ler burada da çok arttı. bariz troll'lük yapan bissürü adam var. hayır biz biliyoruz, görünce sövüp geçiyoruz ama bu pislikleri tanımayan insanlar oturup bunlara laf anlatmak için zaman harcıyorlar. bu hainliktir, şerefsizliktir. bu insanların emeğinde hepimizin payı var. troll'leri sktir edin.


  • der meister  (01.05.16 21:03:16) 
@yarmasimo: nickten karakter tahlili yapmak sıkıntı cidden. Ben mesela burda birini "Sıkı abaza!" diye kodlamistim, sonra baktım başka duyurularda gayet akıllı akıllı konuşmuş, ışık var. Dedim hmm. Bi huzursuz oldum, keşke bende hep o abaza haliyle kalsaydi. Ama işte yargılamaktan alamiyorum kendimi. Herkesi surekli yargılıyorum. Neyse sonunda yine suçlu ben cikicam. Susayim :)


  • damdanakan  (01.05.16 21:08:39) 
Buradaki insanları sevmiyorum ve işe yarar çok az insan çıkıyor. Nesnel biçimde konuya bakabilen insan sayısı az.
Okuduğunu anlamayan ve ayar vermeye çalışan insan çok fazla.

  • kalemdefter  (01.05.16 21:11:22) 
Genellemek yanlış+1
Kişisel bir paylaşım yaşadığım kullanıcıların yeri bende tabii ki ayrı, arkadaş, dost, tanışık olduklarımın... riskli bir cümle oldu belki ama bu taraf olmakla alakasız olduğundan rahatça söyleyebilirim; onların cevapları, varlıkları bende ayrı değerde kişisel anlamda paylaşımlar sebebiyle.

Görev sebebiyle gözlemlediğim kullanıcılardan birkaç tane favorim var, çoğunluğu seviyorum ki bunların çoğu saygılı laf sokmayan, derdini güzelce anlatan ve güzelce dert dinleyen insanlar.
5,6 tane hakikaten hiç hazzetmedigim tip var, onların da beni sevdiğini sanmam.

Yönlendirme ve lince meyil fazla ama zaman zaman. Soru altındaki ilk cevap alaycı olduğunda, ilk cevabın gazına gelip alay edip laf sokan fazlasıyla var.
  • kaymaktutmayansicaksut  (01.05.16 21:14:48) 
daha bir sene olmadi ama ben baya sevdim burayi ve insanlari.

mesajlasmalarda da sacma seyler yasamadim genel olarak. arada tabi insanlara yukaridan bakarak yazdigim cevaplar oluyor ama normalde de oyleyimdir, bana cok basit gelen bir sey baskasini cok dusunduruyorsa "ya salak mi bu da ya pfff" filan diyorum ama baska durumlarda da benim icin oyle deniyordur :D

bazen sadece gelecek tepkileri merak ettigim icin duyuru actigim oldu, eglendim de. ama troll duyurulari degildi tabi.

cok insana yardim ettigimi dusunuyorum, cok insan da (ozellikle bir kisi, sayesinde dersimi gectim) bana yardim etti bence.

genel olarak birkac kisi haric herkesi seviyor olabilirim :D
  • kuehles blondes  (01.05.16 21:23:41) 
sana katılıyorum, ruh halime göre cevap veriyorum, canım sıkkınsa hıncımı duyurudan çıkarttığım oluyor.


  • kuzey li  (01.05.16 21:27:00) 
bazı ergen ve kezbanlar dışında seviyorum.


  • nothing in my way  (01.05.16 21:35:09) 
Ben burda çok eski değilim ama ilk önce bir kaç kişi troll dedi, sonra biri azarladı, sonra dün birisi sevgilini gözümüze sokuyorsun dedi, ondan önce de kendi işimle ilgili uzmanı olduğum bir konude bir şey yazınca birisi çok biliyorsun sen, bir tek sen biliyorsun, gerizekalı terbiyesiz dedi :( ne soru sorabiliyorum ne, cevap yazabiliyorum. Ama sorularıma genelde iyi cevaplar da geliyor, yardımı oluyor.

Bazen başka duyuruya gelen nefret içeren cevaplar karşısında şok geçiriyorum, nefretle açılan sorular karşısında da şok geçiriyorum.
Trolleri anlayamıyorum.
İnsanları tanımıyorum. Nickleri aklımda tutamıyorum.
Bazen keyfim yerindeyse daha komikli şeyler yaızyorum, bazen ciddi. Ben de tuhafım.
Duygular kararışık.
  • shadowcat  (01.05.16 21:39:23) 
sevmiyorum, nefret etmiyorum.
ama sevmemek; terslemek, alaycı tavırla yaklaşmak, aşağı görmek ya da sevilmeyen kişiler için şikayet yazısı yazmak gibi eylemler için geçerli bir sebep değil. en azından bence olmamalı. hatta biraz da bunun aksi bir durum gerçekleşse daha iyi olur diye düşünüyorum. bir şey hissetmediğimiz, sevmediğimiz, hatta kızgın olduğumuz kişilere yardım edebilmek, çevremizdekilerin de birer birey olduğunu fark etmemize ve hatırlamamıza yardımcı olur gibi sanki. çünkü kişilerin karşılaştığı zorluklar, onların biricikliklerini gösterir nitelikte oluyor. tabi bu; her duyuruya zıplayım, herkeslere yardımcı olayım, bu da benim yegane misyonum olsun kafası değil. insanlar el ele tutuşsa, birlik olsa, uzansak sonsuza fln kafalarından epey uzağım. sanıyorum bu durum, daha çok bir topluluğun parçası olmanın ne anlama geldiğini ya da gelebileceğini keşfetmek gibi bir şey olsa gerek. sadece duyuru özelinde değil de kültüre dahil edebileceğimiz her alan için böyle düşünmeye çalışıyorum. burası da bir anlamda test sürüş alanı oluyor. neticede günlük hayatımızda tanımadığımız kişilerle kurabileceğimiz iletişim oldukça kısıtlı. =) öte yandan bireyliğini daha geride bırakıp, aidiyetini bir kuruma bağlamış/kurumsallaşmış kişilerden de uzak duruyor, durmaya çalışıyorum.

"buradaki insanları seviyor musunuz?" sorusu için uzunca bir yanıt oldu gibi sanki :P
  • pokemonk  (01.05.16 21:40:00) 
İlgi çekmek isteyenler dışında bence güzel..seviyorum.

bazen bir şey oluyor kafanda ne ailene ne arkadaşlarına danışabiliyorsun burda hiç tanımadığın bir insan sana yardımcı olabiliyor.

ya da çok teknik bir durum oluyor çevrende kimse olmuyor işin ehli olduğunu düşününen biri yardımcı oluyor.

Güzel şeyler bunlar.

Ha bir de burda sürekli dikkat çekmeye çalışan yardımdan çok geyik (yapma demiyorum) yapan tipler var onlar biraz duyuru açıp açacağına pişman ediyor ama 1-2 kişi hariç birebir kimseyle sorunum olmadı şimdiye kadar.

Yardım edince insan mutlu oluyor küçük ya da büyük. seviyorsun seviliyorsun işte.
  • qazaqwsx  (01.05.16 21:46:04) 
Duyuru, sözlüğe 10 basar, bunu çok net söyleyebilirim.
Atıyorum "nasıl hırsızlık yapabilirim?" gibi bir soruya "hırsızlık ahlâki bișey değildir" veya "aaa çok günah" veya "sizin eve hırsız girse nasıl hissedersin?" gibi ahlak bekçiliği yapıp cevap verenler hariç bende buradakileri seviyorum.
Ama şimdi sizleri okuyunca, coook uzun zamandır burada olmama rağmen kimseyle tanismadigimi farkettim.
  • etna  (01.05.16 22:39:08) 
bana değişik bakış açıları verebiliyorlar
bazen çok salakça düşündüğüm şeyleri çok ateşli savunuyorlar
saldırganlık cinsellik ırk ve din konularında daha yoğun
cevap yazarken diğerleri neler yazmış diye baktım höh dedim.
Kısaca seviyorum burayı.

Ben şahsen düzgün bir kullanıcı olduğunu düşünüyorum.
  • basond  (01.05.16 22:54:11) 
[]

su kiz hakkinda ne dusunursunuz?

Tam da gönül isi değil ama isin içinde o da var.

Dersanede bi kız var, ben buna ortak bi arkadasimizdan hoslandigimi söyledim. Ama o hoslandigim elemanla konusmuyorum, kavgaliyim. Şimdi bu kiz bahsettiğim elemanla surekli yan yana. Ve beni nerede yakalasa bu çocukla alakali ya agzimdan laf almaya çalışıyor ya konuyu surekli oraya ggetiriyor ya da çocukla ilgili gereksiz enformasyona boguyor beni. Bir de böyle dalga gecer gibi konuşuyor surekli. Ayar oluyorum kıza? Neden bu kadar kurcalıyor bu durumu? Beni çok saf mi gordu? Kendince aramızı yapmaya mi uğraşıyor? Dedikodu malzemesi mi topluyor? İsguzarlik mi yapıyor? Sinir olmak da haksız mıyım? Ona ne sanki, konuşacak başka sey mi kalmadı? Acayip asabimi bozuyor ya. Bana onla ilgili soru sorma desem kabalık etmiş mi olurum?

Kız akrep, ben balık. Oğlan koç. Yaşlar 25+

 
bence dedikodu malzemesi topluyor. kızı sevmedim art niyetli geldi bana. :)


  • sanguine mcqaer  (01.05.16 19:53:56) 
Ben de pek iyi elektrik almiyorum açıkçası.


  • damdanakan  (01.05.16 19:55:05) 
"ona ne" dediğiniz kişiye neden hoşlandığınız kişiyi söylediniz o kısmı anlayamadım. dalga geçer gibi konuşuyor kısmına kadar ben aranızı yapmaya çalıştığını düşündüm ama o kısmı anlayamadım.

"bana soru sorma" demek yerine, "onunla ilgili dedikodu yapar gibi konuşmak istemiyorum", "onunla ilgili konuşmak istemiyorum" diye kendi hissiyatınızı belirtirseniz kaba olmaz bence.
  • of dream and drama  (01.05.16 19:55:19) 
Kavgalı olup hoşlanman ilginçmiş. İyi misin? Kız belki hoşlanıyorsun diye bir şeyler anlatmaya çalışıyordur iyi niyetinden. Ayrıca, rahatsız olacaksan niye böyle garip bir durumu adamın yakınındaki kıza anlatıyorsun? Kıza kibarca "ahmet'ten artık konuşmasak mı, ne dersin" diye kibarca söylersen sıkıntısızca atlatırsın. Birine "ben şundan hoşlanıyorum" demek biraz da çıtlatsın, ağız arasın diye yapılıyor. Ben senin kafayı çözemedim cidden tam olarak.

Ben de bora, pardon boğa, adım samuel
  • i ve been mistreated  (01.05.16 19:56:33) 
işte bunlar hep can sıkıntısı


  • bnmzz  (01.05.16 19:56:48) 
Anlatmak durumunda kaldım diyelim.


  • damdanakan  (01.05.16 19:58:57) 
Kız kendisi de çocuktan hoşlanıyor olabilir mi?


  • in vino veritas  (01.05.16 19:59:56) 
Burççulukla açıklayamıyorsan ırkçılıkla açıklamayı deneyebilirsin.


  • Mulva  (01.05.16 20:00:03) 
Bir de şöyle bi şey var, bu olayın üstünden aylar geçti. Başta geyiğini yaptık bitti. Haftalardır gorusmuyoruz, bugün gelmiş yine aynı sohbeti açıyor. Sinir oldum ya. Başka gündemin mi yok?


  • damdanakan  (01.05.16 20:01:29) 
@mulva: kız laz, ben alevi, çocuk kurt.


  • damdanakan  (01.05.16 20:02:00) 
kızın laz olduğuna inanmıyorum yükseleni hemşinli ermeni rum falandır ancak


  • Mulva  (01.05.16 20:08:08) 
O kadarını istişare edecek vaktimiz olmadı. Çünkü surekli Kürt dayiyi konuşuyoruz.


  • damdanakan  (01.05.16 20:09:56) 
Aradan zaman gectiyse hala hoslaniyor musun diye seni yokluyor da olabilir. Cocuga karsi hisleri falan varsa eger. Belki bir ihtimal.


  • aquarium  (01.05.16 20:36:52) 
burçlar gereksiz bilgi. sen niye anlatıyorsun ki. içinde tut sırrını açma kimseye


  • oylebirzamandagelkivazgecmekmumkunolmasi  (01.05.16 20:50:10) 
Sır değil ki o. Ben öyle dusunmedim. Bi de cidden soylemek durumunda kaldım.


  • damdanakan  (01.05.16 20:53:42) 
Burçları da gönül işleri duyuruları genellikle öyle bitiyor diye yazdım. Komiklik olsun diye


  • damdanakan  (01.05.16 20:57:26) 
@sour: onu ben de düşündüm aslında ama bi artniyet seziyorum istemsiz. Yani ben olayın ustunu kapamaya ugrastikca kapanmış yarayı desiyor. Kotu hissediyorum kendimi, gardim dusuyor ve işin kötüsü bu konulardan konuşmanın beni ne hale getirdiğinin de farkında olduğunu hissediyorum.


  • damdanakan  (01.05.16 21:01:02) 
Biraz işgüzar, biraz da artniyetli. Konuşacak konuya yapışıyor da olabilir.


  • yarmasimo  (01.05.16 21:05:24) 
sen kıza kavgalı olduğun bebeden hoşlandığını söyledin
kızda bebeyi sana öve öve bitiremiyo
bebe kızla sürekli yan yana.

kızın sevgilisi yoksa kuyunu kazıyor.

edit:"oğlan" a güldüm
  • basond  (01.05.16 23:10:00 ~ 23:10:51) 
bence bu kız da o çocuktan hoşlanıyor ve senin nabzını yokluyor bakalım ilgin hala güncel mi diye. bir de sana gıcık oluyor gibi hissettim. seni özellikle sinir etmeye çalışır gibi bir hali var. bence sen bu kızı uyar. lönk diye uyarma ama tatlı sert uyar. bu kızla aranın bozulması hoş olmaz çünkü bu tipte laf taşıyan insanlardan çok tehlikeli düşman olur. gider hakkında yalan yanlış bir ton laf söyler millete.


  • köstebek kurabiye  (01.05.16 23:19:58) 
hah bak kuyunu kazıyor dedim ya benim yerime @köstebek yazmış aynılarını copy paste ediyorum


  • basond  (01.05.16 23:22:06) 
Çocuk kıza merak ettiklerini sormuş, kız da kendince öğrenmeye çalışıyor. Ama anladığıma göre çocuk seni beğenmemiş, kendi aralarında bak sen şuna der gibi makara yapıyorlar, ya kızla muhatap olma ya da salağa yatıp ortak bir yerde buluşmaya çalış.

Bence boş işlerle uğraşma. KPSS'ye az kaldı. Atanamazsan boku yersin.
  • dissendium  (01.05.16 23:28:32) 
Kız akrep, sen balık, oglan da koc ise kiz bu cocuktan hoslaniyor olup senin bu cocukla beraber olma ihtimalini olcuyor olabilir. Eger Kız akrep, sen balık, oglan da koc degilse yine boyle olabilir.


  • stavro  (01.05.16 23:32:12) 
@dissendium: benim netlerim ikisinden de yüksek. Rahat ol. :)

@stavro: dfhjgdddgh

@kostebek, basond: cidden bi olaylar dönüyor , benle ciddi ciddi alay ediyorlar ggaliba. Dissendium un senaryosu çok gercekci geldi. Cidden dalga geçiyor olabilirler benle.
  • damdanakan  (01.05.16 23:44:45) 
Ay sinirlerim tepeme çıktı. Skikleeeerrr!!!!


  • damdanakan  (01.05.16 23:45:44) 
sende kıza alakasız başka bir erkekten bahset, erkeğin onunla ilgilendiğini laf aramak için seni gönderdiğini düşünsün sonra kafası karışsın ve olaylar gelişsin.


  • basond  (01.05.16 23:48:27) 
Kızın çocukta gözü var. İlk akla gelen hep doğrudur. Benim aklıma bu geldi.


  • piremses  (01.05.16 23:50:41) 
[]

muhtesem yuzyil kosem

Kosem i canlandıran beren saat şu an birinci ahmetle evli, değil mi? Tahttaki birinci Ahmet yani. Şehzade Osman dedikleri ikinci Osman mı? Medcezirde oynayan elemanın canlandırdığı? Kosem dördüncü murat i doğurdu mu? Dördüncü murat kaçıncı sezon tahta çıkar? Kosem, ahmet'ten başka kimseyle evleniyor muydu? Safiye Sultan kimdi? İskender falan?

Dün bi bölüm izledim ilgimi çekti. Dizinin takipçileri yardımcı olabilir mi? Bi de nasıl dizi, izlenmeye değer mi? Süleymanli olanı cok sıkıcıydı.


 
Evet birinci ahmet. Iskender icin tarihte sehzade yahya olarak aratip bakabilirsin. Safiye sultan'in zamaninda idam edilmesin diye bebekken sakladigi oglu.


  • rayde  (29.04.16 18:36:01 ~ 18:36:21) 
diziyi izlemedim tarihten anlatırım
kösem 1. ahmetin avradı. murat (4) ve ibrahimin (deli) anası. osman (genç) başka hatundan doğdu. padişah karıları başkasıyla evlenemez.
safiye sultan 3. murat'ın avrat
bir de torunu var mehmed (avcı) o ve anası turhan sultan kösemi boğduracaklar.
  • cekilmis gayfe  (29.04.16 18:37:14) 
@cekilmis gayfe: Mehmet (avci) dedigin dördüncü Mehmet mi? Safiye sultan'in torunu olan. 


  • damdanakan  (29.04.16 18:41:02) 
mehmed kösem'in torunu. ibrahim'den olma
kösem mehmed'in babasını boğdurmuştu. ibrahim'i yani kendi öz oğlunu. mehmed de babasının intikamını almış gibi bir şey oldu.

  • cekilmis gayfe  (29.04.16 18:46:13 ~ 18:47:24) 
Bi de akıl sağlığı bozuk bi şehzade var. Annesi "İlaçlarını iç, bizi üzme" falan diyordu. Birinci Mustafa mi o? Bi de hayali arkadaşı mi var onun? Annesi odadan çıktıktan sonra bi adam belirdi, "Kacalim, kapana kisildik" falan dedi buna.


  • damdanakan  (29.04.16 18:49:35) 
Oha babaannesini mi bogduruyor? Kesin izliyorum bu diziyi.


  • damdanakan  (29.04.16 18:51:04) 
deli ibrahimdir o bahsettiğin kişi.


  • cekilmis gayfe  (29.04.16 18:54:03) 
Yok annesi kösem değildi, bir de osmanla yaşıt. Mustafa da deli değil miydi zaten?

Keşke kpss'de bunları sorsalar. Savaş, cami, medrese ismi ezberkemekten iflahim kurudu.
  • damdanakan  (29.04.16 18:56:17) 
Evet mustafa o, 1. Ahmetin cocukken bogdurmaktan son anda vazgectigi kardesi. Kafes sistemi var diye oyle yasiyor ve sizofren.


  • red g  (01.05.16 21:42:47) 
[]

buradaki erkekler bizi gerizekali mi sanıyor?

Neden salak saçma bahanelerle mesaj atıp konuyu kafa göz yararak cinselliğe getiriyorsunuz? Sağda solda "Türk kızı şöyle, Türk kızı böyle. Hepsi orospu!" deyip gelip burada Nuri Alco'luk oynuyorsunuz? Bu kadar mı zor durumdasiniz? Günlerdir saçma sapan mesajlara maruz kalmaktan iflahim kesildi. Ya cidden, azıcık sayginiz olsun karşınızdaki kadının mahremiyetine, zekasına, seçme özgürlüğüne.

Burun erkekleri aynı kefeye koymak istiyorum. Güzel güzel geyik yaptığım adamlar da var burada ama cidden sayıları bir elin parmaklarını geçmiyor. Dışarıda binbir yaftalamanin, önyargının, baskının bunaltisiyla gelip burada iki kelam içimizi dokuyoruz, "cinsellikten" bahsediyoruz diye sizin açık hedefiniz haline gelmemiz mi gerekiyor? Azıcık aklınizi başınıza alın ya. Bu kadar patetik davranmasaniz hedefinize daha kolay ulaşabilirsiniz. Yapmayın böyle.

Alınmak isteyen alınsın.

 
kırıcı olmak net üzerinde çok kolay
Bence cevap bile vermeyerek en doğrusunu yaparsın bu tür saldırgan tutumlara karşı.

  • basond  (27.04.16 21:26:43) 
engelleme yapılabiliyor sanırım. engelle gitsin.


  • sutlu nescafe  (27.04.16 21:32:12) 
Engelleyecegim. Burada da duyurmak istedim. Bu konuda bi fikir birliği, bi farkındalık olussun istiyorum.


  • damdanakan  (27.04.16 21:34:06) 
lavuks will be lavuks.

but, hedef olmak ne yaw? mallar listesine ekle gitsin.
  • mimimi  (27.04.16 21:40:30) 
Sonuna kadar haklısın, engelle gitsin


  • geçerkenugradım  (27.04.16 21:40:31) 
sizi gerizekalı sanmıyorlar. olta atıyorlar işte denk gelirse.

ama konuyu mesajla cinselliğe getirmesi hakikaten abazanca, önce dur bi tanış görüş, illa hemen sanal seksle boşalman mı gerekiyor amk:)))
  • victum  (27.04.16 21:56:50) 
yuyu +1
nerede o eski cinsellikler. kadınlar bahsedince kendi ayakları üzerinden duran özgür kadın (ooooo), erkek bahsedince pis çirkin abaza köpek (aauuuvv).

  • hasmetizm 2046  (27.04.16 22:01:18) 
@acemi, @victum: yani olta atıyoruz sanabilirler ama durumun ne olduğu birkaç mesajda belli olur di mi? Hanı bak erkek ağzıyla söylüyorum: kız pek orali olmuyorsa, mesajlara kisa, net cevaplar veriyorsa, sonuna bi gülücük bile koymuyorsa, neden mesai harcama gereği duyuluyor.


  • damdanakan  (27.04.16 22:02:06) 
@hasmet: sorun erkeklerin cinsellikten bahsetmesi degil, bizi "potansiyel verici" olarak görmesi. Anlatabiliyor muyum? Azıcık perspektif almayı dene.


  • damdanakan  (27.04.16 22:04:18) 
şuraya cevapları yazan çoğu kişi de ben onlardan değilim yaaae ayağı yapmıyorsa ben de neyim.


  • elorelia  (27.04.16 22:09:24) 
ifşa edin kızlar. saldırgan olduğunu, taciz içerikli olduğunu düşündüğünüz mesajların sahiplerini ifşa edin. ben buradaki genellemelere kurban gitmek istemiyorum. kimseye bi allahın kuruşu borcum yok. bu çocuk bana mesaj attı diyen çıksın açıklasın:p


  • victum  (27.04.16 22:20:19) 
ne olacaydı ya? karşı cins ile sevişmek istemek kadar doğal ne var. bi kere ver dememiş adam inceden yürümüş işte. evliliklerin yürümemesinin tek sebebi de bu aslında. cinsel datmini sağlayamayan erkek her kıza asılır, tutturduğu üç beş kızla sevişir. evlenince üzerinden abazalığı atar ve bir bakar ki bu kızların geyiği de hiç çekilmiyor. ya alkolik oluyorlar ya kadını dövüyorlar. yeni evli arkadaşlardan görüyorum, benden abaza herifler, sevişemediği kadınla evlenmiş çünkü. sönük cinsel hayat. sonra erkekler bizi sikmek istiyor. hayır efenim siz erkekleri sikmek istiyorsunuz. alın belden bağlamayı gelin hepimizi rahtalayalım. cinsel devrim olsun.


  • hasmetizm 2046  (27.04.16 22:31:34) 
Sevismeyelim mi diyoruz? Karşılıklı rıza sözkonusuysa sevisilsin, bundan guzel bi şey yok ama bazı davarlar haddini, hududunu bilmiyor.


  • damdanakan  (27.04.16 22:36:51) 
internetten yürümüş işte adam bişey yapmamaış ki. rızan yoksa engellersin. mis gibi. uzakta adam zaten.dert yok tasa yok. afrikalı sevgilin memeni ısırmış gibi neden bu kadar yaygara kopardın ki.


  • hasmetizm 2046  (27.04.16 22:39:11) 
Bir degil, iki değil. Bir de saygısızca bir tavır, rencide ediyor insanı. Kotu hissettiriyor. Yani nasıl anlatayım sana, ucuz, suçlu hissettiriyor. Yoksa birinin beni çekici bulup irtibat kurmak istemesiyle ilgili bi sıkıntım yok, hoşuma da gider. Ama usteliyor, mahremiyetine saygısı yok.


  • damdanakan  (27.04.16 22:43:20) 
Bence sen tam anlamadin mevzuyu. Şeftali gibi amcumu sikeculer demiyorum. Azıcık saygi diyorum.


  • damdanakan  (27.04.16 22:44:28) 
internetteyiz ve türküz. bence fazla şey istiyorsun


  • hasmetizm 2046  (27.04.16 22:51:34) 
Mirc'ta değiliz, yasimiz da 15 değil?


  • damdanakan  (27.04.16 22:53:30) 
9 senedir duyurudayım. hiç yapmadım.

tebrik edin lan beni!
  • ya ben lan neyse  (27.04.16 22:57:20) 
yahu rahatsız edeni ifşa edin rahatsız oluyorsanız. Yalnız lütfen sadece rahatsız edenleri.


  • Nox  (27.04.16 22:57:27) 
sözlükte bana bile yavşayan kadın zannedip piçliğe girişenler oldu. sıradan bir muhabbet 15 dakika içince sekse cinselliğe geliyor. insanlar neye güvenip böyle davranıyor anlamıyorum. yani ''yokluk'' bile bu kadar alçaltmaz abi adamı? alçaltmamalı.
bunu yapanlar ya dışarıda kendilerine ortalama kadınlar yazıyor diye kendini playboy sanıp her yerde ''avlanma'' peşindeler. ya da gerçek hayatta yapamadıklarını kağıt üzerinde konuşma derdindeler. sokakta laf atan kırolar apaçiler neyse burada yazılanlar da aynı bok.

takmayacaksın, bu tür hayvanlar laftan anlamaz. uğraşmayacaksın. bas engeli ve üzerinde düşünme bile. değer mi canını sıkmana?
  • sen de git sen de unut  (27.04.16 22:59:29) 
Rahatsiz edene her seyden once rahatsiz oldugunuzu soyleyin, devam etmesi durumunda ne yapacaksaniz yapin.


  • stavro  (27.04.16 23:16:30) 
Ulan ne ifsasi ne rahatsiz oldugunu soylemesi. Engelle gec, internet ortamindasiniz neyin tatavasini yapiyorsunuz? Eger tehdit hissediyorsan savcilik.


  • osssy  (27.04.16 23:20:20) 
Rahatsız olduğumu açıkça dile getiriyorum. Bir de bu durumdan yalnızca benim rahatsız olmadığımı dusundugum için duyuru açma gereği duydum. Yoksa ozel mesaj yoluyla "Hakettigimi" soyleyenler oldu. Hadi ben, diyelim, hak ettim. Diğerlerini napicaz? Hepsi mi hakediyor bu muameleyi? Ataerkillik ne güzel lan. Ne yaparsan yap bi sekilde kadın suclu cikıyor sonunda.


  • damdanakan  (27.04.16 23:22:17) 
Bacim engelle diyoruz. Hak ettigini soyleyeni de engelle, seni suclu bulani da engelle. Halka acik ortamdayiz sokak neyse burasi da o. Nasil sokakta ben sevisiyorum desen basina toplanirlar burada da toplaniyorlar. Sansina burada elinin altinda engelleme imkani var. Bas gec.


  • osssy  (27.04.16 23:30:11) 
Çok uzun zamandır burada hiçbir kadına salça olmadığım için (bana nickten ötürü merakla yaklaşan oluyor orası ayrı) içim çok rahat.

Soruya cevaben: gerizekalı sanmıyorlar, kendileri gerizekalı olduğu için iki hamle sonrasını hesaplayamıyorlar.
  • yirmisantim  (27.04.16 23:30:20) 
Sovusception

Mor bembombom bi duyuru acmisti bugün, onu gordum. Bir de biraz ust uste geldi. Bir iki olsa "Hala formumdayim" diyo ego sisirirsin de, bu kadarı da hıyarlık artık. Bi de salak saçma cevaplara denk geliyorum başka duyurularda. Bi haftadır bayağı dolmustum, patladim.
  • damdanakan  (27.04.16 23:33:28) 
@osssy: Sokakta sevisiyorum demekle burada demek aynı şey mi? C'mon!! Sosyal medya niye var? Söyleyemediklerimizi buralarda ifade ediyoruz.


  • damdanakan  (27.04.16 23:36:03) 
Bana niye tik atmadin ki :( aynı taraftayiz.


  • elorelia  (28.04.16 08:37:23) 
Ataerkillik ile ne alakasi var anlamadim...


  • stavro  (28.04.16 08:53:29) 
[]

2016-2017 guz donemi yuksek lisans basvurulari

Bazı üniversitelerde başvuru almaya başlamışlar. Bölüm inki bitmiş bile. Daha erken değil mi? Bahar alesi bile yapılmadı henüz? Ortamlarda surekli bi "Başvurular başladı" lafı dönüyor. Başka hangi üniversiteler kayıt açtı?




 
Bölüm= Boun


  • damdanakan  (25.04.16 18:15:37) 
Boun hep oyle erken aliyor. IU falan Haziran'da basliyor sanirim.


  • evrim halkasi  (25.04.16 18:17:42) 
Başvuru tarihi başlayan üniversiteleri emaille hatirlatan bi site var mı bildiğiniz?


  • damdanakan  (25.04.16 18:30:10) 
Malesef, tek tek kontrol etmek gerekiyor.


  • evrim halkasi  (25.04.16 18:31:55) 
[]

[anket] Hayatınızı bir tabloyla ifade etmeniz istense...[/anket]

Hangisini secerdiniz?

Benimki; Skrik.


 
son of man


  • Apocalypse  (23.04.16 23:16:01) 
çok net budur
prntscr.com

diğeri hunt evrenin ışığı
prntscr.com
  • basond  (23.04.16 23:16:10 ~ 23:18:19) 
the wanderer above the sea of clouds


  • sen de git sen de unut  (23.04.16 23:24:16 ~ 23:25:19) 
  • hasmetizm 2046  (23.04.16 23:40:54) 
  • yons  (23.04.16 23:52:18) 
en.wikipedia.org:Van_Gogh_-_Trauernder_alter_Mann.jpeg


  • FreSh  (24.04.16 00:24:37) 
en.wikipedia.org(painting)


  • kalemdefter  (24.04.16 00:25:12 ~ 00:34:13) 
  • razvan rat  (24.04.16 00:28:17) 
The Nightmare: purefilmcreative.com


  • pike  (24.04.16 00:33:30 ~ 00:37:43) 
budur: img.webme.com

şaka şaka bu:

www.salvador-dali.org

meh
  • in vino veritas  (24.04.16 07:25:44 ~ 07:26:13) 
[]

hayat rayına girdikce kabuslar

Surekli kabus görüyorum. Gün içinde kendimi ne kadar dengede, huzurlu hissedersem gecesinde o ölçüde beter bir kabus görüyorum. Uyumaya çekinir oldum. Uzun yıllara yayılan bi depresyon gecmisim var. Su aralar yükseliş cizgisindeyim, kendimi sağlıklı, dengeli, güçlü hissediyorum ama tüm bu depresyon sürecinde yüz yüze geldiğim ne kadar duygu, dusunce varsa ruyalarimda mislisini yaşıyorum. Yani anlatamıyorum bile, o kadar yoğun, karanlık, o kadar hastalıklı ki.

Karşıyım ilaca falan ama iyi geliyor diye uyku hapı kullanmaya başladım. Yani eskiden iyi gelirdi, sakin uyurdum. Artık onlar da kar etmiyor. İçimde korkunç bi canavar var ve iyilesmemi istemiyor gibi. Ultra sıradan bi insanım. İçimde bu kadar güçlü savaşlar çıkması çok anlamsız. Yoksa herkes mi böyle?

Doktora anlatacağım elbette. Buraya da yazmak istedim. Fikirler önemli.

 
Yatmadan cinsel orgazm denedin mi? Mastürbasyon güzel bir terapi bence


  • hasmetizm 2046  (20.04.16 14:31:16) 
Ya söylemeye çekiniyorum ama ben (mastürbasyon & cinsel ilişki farketmeksizin) epeydir orgazm olamiyorum.


  • damdanakan  (20.04.16 14:34:03) 
Müzik deneyebilirsin. Müzik güzel bir yöntem bence sakin ya da klasik tarzda vs.


  • Apocalypse  (20.04.16 15:48:40) 
[]

ne kadar acik olayım?

Ben uzun süren bi fetret devrinden sonra öğretmen olmaya karar vermiş ve sınava hazırlanan bir öğretmen adayıyım. Kemik bi arkadaş cevrem yok. Şimdilerde gittiğim dersanedeki diğer öğretmen adaylariyla geçici bir arkadaşlık ilişkisi kurmuş durumdayım. Buradaki arkadaslarin çoğuyla beklediğimden daha yakın ilişkiler kurdum açıkçası, bariz kezban, keko olanlarla pek muhabbetim yok. Öyle insanlar da bana çok yanaşmaz zaten.

Şimdi şöyle söyleyeyim, ben bu bahsettiğim insanları seviyorum, sayıyorum ama hep bi kendimi saklama mecburiyeti hissediyorum. Yani erkeklerin surekli cinsellik dusundugunden falan bahsediyorlar, "Sen düşünmüyor musun?" diyemiyorum. Yani sanki cinsel hayatı olan bir kadın olduğumu sezdirsem başıma iş asacakmisim gibi. Söylenen çoğu şeye kafa salliyorum ama içimden bi ses "Ne isim var lan benim burada?" diyor.

Şimdi, son pişmanlık neye yarar? Pişman da değilim öğretmen olacağım için ama benim hayatım böyle kendini surekli kapatarak, gizleyerek mi geçecek? Diyelim bi Anadolu iline atandim. Yani, dusunuyorum, bi tekele gidip bira bile alamam belki de laf olur diye. Hadi canım, bulursun bi yolunu. Herkes saman altından ne sular yürütüyor, dediginizi duyar gibiyim ama bu kısıtlılık halı an itibariyle inanılmaz rahatsız etti beni.

Sizce beni nasıl bi hayat bekliyor?

Bu arada, anlamışsınızdır muhtemelen ama cinsiyet olarak kadınım.

Böyle anı gelişen bir panik halidir bu değil mi? Herkes kafasına göre yaşamanın bi yolunu buluyor, değil mi? Ne dusunuyorsunuz?

 
Fazla muhabbete girme


  • basond  (19.04.16 17:08:41) 
Oyle konusanlarin bir kismi aksama gizli kapakli sextingler ceviren tipler, ortamlarda oyle bonus topluyorlar. Ozelini kimseyle paylasma.

Herkes kinadigi bir cok seyi yapiyor, ozellikle de turkiye'de. O yuzden kimseyi takma kafaya ve cok fazla muhabbete hirme.
  • neferkitty  (19.04.16 17:17:42 ~ 17:18:47) 
Eğer öyle konuşan bayan bir öğretmene ''sen cinsellik düşünmüyor musun?'' derseniz bayan öğretmenden değil, bunu duyacak o keko dediğiniz öğretmenlerden korkun :) Bir tanıdığım öğretmen, o keko dediğiniz tiplerle problemler yaşadı, iş hayatınızı zehir edersiniz.Dedikodular çok çabuk yayılıyor öyle yerlerde, hiç bulaşmayın derim.

Birayı bence de evde yapın, çok ucuza geliyormuş diyorlar seneye planlarım arasına aldım.
  • utkumon  (19.04.16 17:21:06) 
inan bana kapalı kapılar arkasında neler neler dönüyor bir bilsen. dışarıda ahlak timsali olanlar evde pegginge domalıyor. o nedenle çok çok fazla umursama ama yine de insanların ağzına laf verecek hareketler yapmamaya dikkat et.
senin de dediğin gibi herkes bi şekilde yolunu buluyor. senden daha önce anadolu şehirlerine giden ve senden daha absürd yaşam tarzına sahip insanlar yok muydu? tabii ki vardı. onlar da bi şekilde yaşadılar ve görev süreleri dolunca başka yerlere gittiler. gittiğin yerlerde sana gerçekten yardımcı olmaya çalışan insanlar olduğu gibi yardım adı altında senden faydalanmaya çalışan insanlar da olacaktır. dik dur. kimseden korkma. herkesle samimi olma. tek bir tane bi dost yetecektir sana.

  • fanila  (19.04.16 17:23:01) 
al hatta sana kit ve maya linkleri. anadolu şehrine gittiğinde sana da uğraş olur :)

www.butikbira.com
www.butikbira.com
  • fanila  (19.04.16 17:26:57) 
Öncelikle sizi çok kötü bir hayat bekliyor. Ben otobüsle Kocaeli'den Kars'a gitmiş bir insanım ve kilometreler boyunca Türkiye'nin ne kadar boş bir ülke olduğunu gördüm. Gittiğiniz yerde bırakın cinsellik yaşamayı arkadaşlık kurabileceğiniz tipte insanlar bile olmayacak çoğu zaman. Çünkü büyük şehirler dışında Anadolu'da gerçekten hiçbir şey yok. Bence sakın ola ki tamamen tanımadığınız biriyle ilişki yaşamayı düşünmeyin. Eğer sizin "veren" bir öğretmen olduğunuz açığa çıkarsa ve sık sevgili değiştirme gibi şeyleriniz dikkat çekerse milli eğitim bakanlığına şikayet bile edilebilirsiniz. Dillere düşmek istemiyorsanız ya yuva kuracaksınız ya da fazla özgür olmayacaksınız.


  • dissendium  (19.04.16 17:27:23) 
İş değişikliği stresi bu sanki. Bence de pek açma kendini. Dedikodu yap gıybetin dibine vur ama kendine anlatma. Millet çok fena


  • hasmetizm 2046  (19.04.16 17:28:26) 
Bira tarifleri için teşekkürler :)


  • damdanakan  (19.04.16 17:33:51) 
Sakın kendinle ilgili ayrıntı verme, onların yanında onlardanmış gibi davran.


  • chitosan  (19.04.16 17:35:06) 
belki karaktersizlik gibi olacak ama görmek/muhattap olmak zorunda olduğun insanın seviyesine inebilmek ya da çıkabilmek büyük bir meziyet. yapabildiğin kadar rahat edersin. ben de benzer şeyleri şu an çalıştığım işyerinde yaşadığım için sıkıntı yaşıyordum ama zamanla insan sallamayı ya da alışmayı öğreniyor.
insanları idare edebildiğin sürece sıkıntı yaşamayacağını düşünüyorum. zaten bi noktadan sonra kafa dengi ortamını buluyorsun.

  • b roy  (19.04.16 17:36:04) 
aslında meslekten bağımsız olarak türkiye'nin hiçbir noktasında ve hiçbir sosyal statüsünde insanlar birbirlerine kendilerini anlatmamalı. bir insana verdiğiniz en küçük bir sır bile koza dönüşür. bunun da istanbul'da çalışmak ve hakkari'de çalışmak arasında bir farkı yok. aradaki tek farkı bazı ürünlere erişiminizin zor olması olur o kadar.

üzücü de olsa bir şekilde ben özgür bir insanım halüsinasyonuyla yaşayabiliyor insan bir yerden sonra. bu sözde denge hali bir yerde sizi de bulur.
  • uuth  (19.04.16 17:41:30) 
camdan bir koruma kalkanınız ve pr gülümsemeniz olacak. sizi camdan görecekler, sizde onları göreceksiniz, iletişim kurabileceksiniz karşılıklı. öyle soğuk, mesafeli, kibirli gibi algılanmamanızı sağlar bu şeffaf cam. ama oldukları noktadan bir adım öteye geçmeye çalışırlarsa cama toslayacaklarını, şeffafta olsa bir kalkanınız olduğunu hissettireceksiniz. poltika, din, yaşam görüşü gibi konuları detaylı konuşmayacaksınız, kendinizi genel olarak ifade edecek kadar paylaşacaksınız sadece bu görüşlerinizi. hep hissedecekler onlardan farklı olduğunuzu ama sizi yadırgayacak veya yargılayacak olumsuz bir veri asla edinemeyecekler.

bu kendini kapatma değil bence. yıllardır uyguladığım bir sistem. bir süre sonra o şeffaf cam size karşı bir saygı geliştirmelerini, ya çok farklı bizlerden ama çok düzgün biri vesaire demelerini sağlıyor.
  • Phoebe  (19.04.16 17:51:08 ~ 17:51:19) 
dostum bu durumun ogretmen olmanla alakasi yok. hangi meslegi yaparsan yap, birebir olmasa bile benzer seylere maruz kalacaksin.

ben icmimarim istanbulda. bizim topluluk gayet acii ve rahattir, ama bizde de bir giybet bir kuyu kazma isi doner ki anlatamam. herseyde bir bokluk var, sizinkinde de bu varmış. iyi yanlari da olacak oyle düşün. biraz alisinca o taktiklarinn takilacak seyler olmadigini anlayacaksin zaten.
  • beyteper canavari  (19.04.16 18:07:54) 
[]

anket oldum, doldum- Osmanlı padişahları

Sizce en karizmatigi, güçlüsü, erdemlisi, devletlusu hangisi? Neden?

Bence Fatih. Marjinal buluyorum adamı. Bilime, sanata verdiği değerle, keskin manevralariyla, uzlaşmaz tavrıyla zekasıyla...

En sevmedigim de yavuz herhalde.

Gecenin koru kpss tarih çalışıyorum, evet.

 
özllikle en karizmatiği fatih. adam çağ kapatıp açmış ve gemileri karadan yürütmüş daha nolsun. bundan fazla karizma ne olabilir ki? söylemek bile insana karizma katıyo adam bi de yapmış bunları :D

genel olarak ise en güçlüsü 2.abdülhamit bence. çünkü o bütün padişahların yaptığını yapabilirdi. ama onun yaptığını hiçbiri yapamazdı.
  • asslangibi  (19.04.16 02:05:31) 
favorim ikinci(sarhoş) selim. adam içinden geldiği gibi yaşamış.


  • kuzey li  (19.04.16 02:38:27) 
Fatih. Nedeni; yobaz olmaması, sanata ve bilime önem vermesi.


  • Apocalypse  (19.04.16 08:13:42) 
Fatih elbette. Bilime sanada kıymet vermesinin öncesinde, zamanının ötesinde bir adam. Damak zevki bile başka.
II. Mahmud ve Abdulmecid'i de severim ayrıca.

  • battal gemalmaz  (19.04.16 08:27:24) 
abdülmecid çünki istemeden de olsa azınlıklara ve gayrimüslimlere haklar sağladı


  • cekilmis gayfe  (19.04.16 09:25:58) 
fatih
iv murat
yavuz

en sevmediğim, ilk çatlakların başladığı imparatorluğun zayıflamasını öngörememiş, overrated, kendinden öncekilerin devleti getirdiği ivmelenmenin üstüne oturarak hak etmediği muhteşem ünvanını almış: kanuni
  • antikadimag  (19.04.16 09:55:53 ~ 09:57:12) 
2. mahmut çok marjinal bence.
adam öyle bi dönemde resimlerini resmi dairelere astırmış. arkasından gavur padişah bile demişler. o zamanda kolay olmasa gerek.

  • cabiday  (19.04.16 10:09:22) 
Fatih'in bir dönemi kapatmasının nedeni öyle pek gurur duyulacak bir şey değil yalnız.
Bildiğim kadarıyla İstanbul'un fethinden sonra Istanbul'dan Avrupa'ya kaçan sanatçı,düşünür takımının AVrupa'da bir nevi küçük rönensans oluşturması yüzünden yeni bir çağ açılmış deniyor.İyi kovmuşuz yani

  • turkuaz  (19.04.16 10:45:58) 
istanbul'un fethi rönesansı doğurmadı. sadece hızlandırdı.


  • antikadimag  (19.04.16 11:25:03) 
IV. murat ve II. abdülhamit


  • yemrem  (19.04.16 11:35:38) 
@sour, aynı fikirdeyim ama sonuca bakmak lazım.İstanbul'dan kaçanlar sayesinde küçük rönesansın başlaması bizim bir çağı açtığımız için gurur duymamızı gerektirir mi.


  • turkuaz  (19.04.16 14:13:16) 
[]

depresyon geçmişi olanlara soru

Depresyon atağı geldiğinde napiyordunuz? Ya da napiyorsunuz?

Kendini günlük rutin işlere devam etmeye zorlama
Bulunulan ortami terk edip sakin, sessiz bir yer bulma
Alkol, uyuşturucu
Uyumak
Sinir krizi, cevreye zarar vermek
Meditasyon, nefes egzersizi

Depresyon ne lan? Çık dışarı iki turla, insanlarla konuş tarzı yorumlara tik yok. Gercek depresyon hastalarının deneyimlerini paylaşmalarını istiyorum.

 
Alkol+uyumak+sezon sezon dizi izlemek.


  • ekaterina  (17.04.16 16:20:54) 
24 saatin 20 saati uyumak.


  • vayezikhan  (17.04.16 16:22:51) 
Yapmak zorunda olduğum şeyleri yapıp(iş, okul, vs. ) onun dışında kendimi eve kapatırdım. Hiçbir şeyle meşgul olmadan saatlerce yatakta uzanıp uyuma saatimin gelmesini beklerdim. Olabildiğince az insanla konuşur/görüşür, buluşmaları bahaneyle geçiştirir, kendimi yapmak istemediğim hiçbir şey için zorlamazdım.

Bu uyuşuk süreç biraz ilerleyince vücudumda hantallık hissedip içinde hırs barındırmayan sporlarla uğraşırdm.
Not:Yürümek en iyi antidepresandır, yapabileceğin max. kilometreyi şu dönemde yapabilirsin.
  • megalomaniac  (17.04.16 16:26:13 ~ 16:27:34) 
-normalde günde bir kere alınması gereken antidepresanı iki kere içerek günde 15-16 saat uyumak
-duvarların bildiğin hareketlenmesi
-can sıkıntısından tv izlemeye çalışmak ama sadece bakmak izleyememek
-çareyi alkolde aramak
-eski dizilerden başka hiç bir şey izleyememek
-hiç ama hiç bir şeye konsantre olamamak
-başlayıp da bitirilebilen hiç bir işin olmaması
-durup dururken, kendi kendine otururken ağlamaya başlamak
-kendine zarar verme isteği, hiç çıkmayan intihar düşüncesi...
  • cevab veremedim  (17.04.16 16:34:47) 
İlacın dozunu artırmıştım en son. O zamandan tepkilerim daha ölçülü.


  • auroraaurora  (17.04.16 16:54:06) 
boğaz köprüsü civarında takılırdım, ölümün soğukluğunu hisseder biraz akol alır eve dönerdim , aşağı atlama noktasına çok kez geldim ama atlamadım tabi :) git bi bara eğlen , eğlenen insanları gördükçe kendine kızıyorsun zaten


  • docrivers  (17.04.16 16:56:59) 
yataktan hiç çıkmamak, kendini yemeye vermek, sürekli nasıl intihar edebilirim düşüncesi


  • FreSh  (17.04.16 16:58:44) 
Ataktan kastim depresyonun kendini en yoğun hissettirdiği, dikkatini başka bir noktaya odaklayamadigin, depresyona yatıp depresyonla kalktığın, bunun dışında hemen hemen hiçbir şey hissetmedigin zamanlar. Süregelen bi depresyon halinde hayatına iyi kotu devam edebildigin ama modunun dusuk olduğu ya da ruh halinin surekli dalgalandığı evre değil. "Biri beni oldursun, nolur biri beni öldürsün" noktası


  • damdanakan  (17.04.16 17:18:48) 
Hiçbir şey yapamıyorum. Bazen sigara içiyorum ama onun dışında elimden bir şey gelmiyormuş gibi oluyor


  • clones  (17.04.16 17:23:45) 
Eski sevgilim atak geçirdiğinde bayılıyordu. Sigarayı alkolü otu boku tamamen bıraktı biraz kendine geldi. Okulu bir yıl bıraktı sürekli atak geçirdiği için. Benimle de pek görüşmedi. Evde yemek falan yapıp rahatlıyordu.


  • jazzabel  (17.04.16 17:30:44) 
Yeşil reçete dil altı hapım var. Onsuz geçmiyor


  • suicides underground  (17.04.16 18:25:37) 
Spora vurmuştum kendimi deli gibi. Kick boks'a yazılmıştım, 300 Spartalı misali antrenman yapıyorduk.
Eve gelince de durmuyordum, polyanna yapmadı beni ama en azından bütün günü yatakta geçirmedim. Özgüvenim gelmişti.

Sporun depresyonu geçirici hormon salgılattığı da bilimsel olarak kanıtlanmıştı.
  • utkumon  (18.04.16 19:28:56) 
yazıyorum
yatağa yatıp, göz bandını takıp geçmesini bekliyorum (ışık beni sinirlendiriyor)
kesinlikle güneşin olmadığı yerlerde duruyorum
müzik dinliyorum
dışarı çıkıp kahve içiyorum, geri dönüyorum
  • nice tnetennba  (18.04.16 19:56:34) 
Yapacak pek bir şey yok. Garip ama internetten depresyonu araştırmak ve depresyondaki diğer kişilerin tecrübelerini okumak beni biraz yatıştırıyor (sadece bende olmadığını anlamak biraz mutlu ediyor sanırım)


  • teoberk  (18.04.16 20:06:18) 
[]

annem benle t.sak mi geciyor?

Sabah sekizden beri 800 km yol gittim, geldim. Bi dünya şeyle uğraştım. Benzim kul gibi yorgunluktan. Sanki bakkaldan gelmişim gibi "Durgunsun, hayırdır?" diyor. T.sak mi geçiyor benle? Cidden hiç hoslanmiyor bu kadın benden ya. Çocukluktan beri böyle. Nereden vurup sinirimi alt ust edeceğini çok iyi biliyor.

Bi kac defa boyle deyince ben de sinirlendim. Bağırdım. Vicdan azabı cekeyim mi?


 
çek bence, niye bağırıyorsun düzgünce söyle yahu


  • cekilmis gayfe  (15.04.16 23:24:42) 
her anne çocuğunu sevecek diye bir kaide yok. çocuğunu sevmeyen anneler biliyorum, seninkide onlardan biridir.

sevmediğine eminsen vicdan yapma, ama seni sevidğini düşünüyorsan vicdan azabı çekebilirsin. yani ben olsam çekerdim.
  • kuzey li  (15.04.16 23:24:51) 
@Kuzey li ye katiliyorum.eger seni sevmedigini dusunuyorsa ne kafana takip vicdan yapiyorsun.

Bizdede var bi tane,kadin agzina s.ciyo bizim ki hala vicdan yapiyo.

Demem o ki salla gitsin.
  • brnbrs  (15.04.16 23:28:04) 
belki yorgunlukla alakası olamayacağını düşündüğü bir durgunluk görmüştür?
sonuçta her yorgun olduğunda "durgunsun, hayırdır?" demiyordur, öyle değil mi?

  • m e b  (15.04.16 23:28:57) 
Düzgünce laf anlatmayi bırak nefes alacak takatim yok, inan ki. Resmen sinir etmek için yaptı ya. Benim kendimi tutamayıp bagiracagimi, sonra da pişman olup vicdan yapacagimi biliyor yani.


  • damdanakan  (15.04.16 23:31:05) 
Annesini sevmeyen cocuk, çocuğunu sevmeyen anne mi var? Cok şaşırdım. Psikolojik bir problem dışında hic ihtimal vermezdim. Şaşırdım.


  • tamamen hayal urunudur  (15.04.16 23:43:26) 
@tamamen hayal urunudur

yoo epey var halbuki. özellikle çocuğunu sevmeyen anne dolu ortalık. illa doğurdu diye sevecek hali yok.
  • liriamer  (15.04.16 23:46:54) 
catacak yer ariyor da olabilirsiniz ama...


  • e haliyle  (15.04.16 23:47:26) 
Valla biz birbirimizden oldum olası pek hoslanmiyoruz. Cocukken en çok beni doverdi sağolsun. Babama benziyor olmak benim suçum


  • damdanakan  (15.04.16 23:48:21) 
Kuzey li +1
Boşver takma he anne de geç sen pişman olacağına o içi içini yesin seni kızdıramadığı için. Kendini ve akıl sağlığını koru. İlerde pişman olacağın şeyler de yapma.

  • yue  (16.04.16 00:05:30) 
40 yıl eziyet etsin bir gün yüzünüze gülsün sizin aklınıza gelecek tek şey ama gülmüştü olacak.


  • odiyus  (16.04.16 00:18:39) 
Odiyus +1500


  • damdanakan  (16.04.16 00:19:52) 
boşver ölümlü dünya


  • 05  (16.04.16 01:39:52) 
Aşırı tepki vermişsin


  • basond  (16.04.16 01:52:02) 
Yuma treninde kötü adam annesiyle ilgili bir muhabbet gecince kotu seyler anlatan adami olduruyordu. Sonrasonda ise "kötü adamlar da annesini sever" gibi bir laf ediyordu. İste benim aklima kazinan bu söz bana gayet inandirici geliyor. Hicbir annenin ve hicbir cocugun birbirinden nefret etmeyecegine inanıyorum. Ediyorsa da normal görmüyorum sahsen.


  • tamamen hayal urunudur  (16.04.16 20:25:28) 
Annen seni ironi yollu seviyor ama sen bunları anlamıyorsun. Git şimdi annene sarıl.


  • dissendium  (16.04.16 20:30:44) 
Tamam sevgi var ama az uzak olsak daha iyi. Otuz senedir dip dibeyiz, bezdik birbirimizden.


  • damdanakan  (16.04.16 22:12:30) 
[]

gay gibi erkeklerden hoslanmak

Yani bariz gay gibi gay olanlarından değil hafif meyilli olanlardan (böyle çok konuşan, dokunmatik, kadınsı hassasiyetleri olan, jest mimikleri çok erkeksi olmayan, açık renk giyinen, yakışıklı erkekleri farkeden vs) acayip hoslaniyorum. Hatta bi keresinde gorustugum bi erkek şarkıcı tan in klibini izlerken "Off şunu bana bi verseler var ya!" falan demişti, hoşuma gitmişti bayağı. O çocuk sonra erkeklerle çıkmaya başladı zaten.

Çok mu garip sizce? Bende de hafiften bi biseksuelik eğilimi var. Onla ilgisi olabilir mi?


 
Size benzeyen bir kac kisiyi taniyorum. Iclerinden biri biseksuel oldugunu kadinlardan hoslandigini soylemisti sarhos oldugu bir aksam :)


  • sabor  (13.04.16 00:03:29 ~ 00:05:13) 
geyşaseverlik varsa sende bir sıkıntı var demektir bacım :)


  • cekilmis gayfe  (13.04.16 00:09:17) 
bir an duraksadım acaba ben mi yazdım bunu diye eheh. ben de efemine erkeklerden çok hoşlanıyorum. flörtöz, metroseksüel, yumuşak mizaçlı ve güzel (güzelden kastım bebek gibi, tanıdığım kadınların büyük çoğunluğundan güzel) yüzlü erkekler beni acayip çekiyor. o herkesin çok beğendiği maço, aşırı erkeksi ve keskin hatlara sahip, kaba saba adamlar midemi bulandırıyor.


  • köstebek kurabiye  (13.04.16 00:10:57 ~ 00:15:21) 
evet çok garip. hastalık.


  • ya ben lan neyse  (13.04.16 00:33:23) 
Sırf bunun kullanan size kanka ayağına yazan kaç tane adam var abaxalıktan geberiyor.
Şaka yapmıyorum çok ciddiyim. Bahsettiğin hareketleri özellikle senn gibi düşünen çok kişi oldupu için yapan çok kişi var.
İnanma yumuşak yumuşak seni sıkacak.
  • intihar etsem de kendime gelsem  (13.04.16 00:52:47) 
  • dead and broken  (13.04.16 00:54:44) 
@intihar etsem: yok yahu, beni tanimayan, varligimdan haberi olmayan bu tarz erkekleri sırf gözlemleyerek hoslandigim oluyor. Beni seyapmak için yapmiyorlar yani, eminim.

@gayfe: geyşa sevmem.
  • damdanakan  (13.04.16 01:00:26) 
Mesela herkesin hayatına kimse karışamaz. Ha nasıl karışamaz? Ben bu şekil severim, bu bayan şu şekil sever, şu bu şekil sever. Haa hiç kimsenin kimseye karışmaya bir hakkı yok. Özgürlüğünü bitirir.


  • Lim5  (13.04.16 01:05:15) 
geyşa=gay
gizli ibnelik mi var yoksa sende gız :D

  • cekilmis gayfe  (13.04.16 09:23:02) 
Depresyonda olabilirsin.


  • stavro  (13.04.16 09:40:19) 
sen "penisi olan" bir kız arkadaş istiyor olabilirmisin acaba


  • Corc  (13.04.16 09:44:56) 
@stavro: depresyonla ne ilgisi var?

@corc: kadında penis? NOOO!!
  • damdanakan  (13.04.16 11:34:35) 
@damdanakan
hani hareketleri kadınsı, ama erkek olduğu için penisi var.
Sen aslında sevişmek harici, kız arkadaşın gibi olacak birini arıyor olabilirsin manasında söylemiştim.
  • Corc  (13.04.16 12:35:48) 
Hahaha ben de oyleyim. Kiz degil de erkek tarafi oluyorum sanki.


  • lallala  (13.04.16 20:06:06) 
you can be my fag hag and i can be your gay diyorum apla.


  • kargn  (13.04.16 20:30:22) 
"kadinsi" ve "gay gibi" farkli seyler. "kadinsi" demek bile yanlisken, hele...


  • e haliyle  (13.04.16 21:10:08) 
He gari he...
Bence erkelerin ezici üstüğünlüğüyle ilgili senin dahi bilmediğin karanlık noktaların var. Senin biseksüelliğinle alakalı değil.

  • bigbadabum  (13.04.16 21:15:14) 
@Bigbadabum: anlamadım

@e haliyle: doğru söylüyorsun. Pek iyi tarif edememiş olabilirim.
  • damdanakan  (13.04.16 21:49:27) 
@kargn: reddemeyecegim bi teklif geldi :p


  • damdanakan  (13.04.16 21:58:12) 
çok normal. aslında efemine diye nitelediğimiz çoğu şey sadece kadınlara özgü değil, öğrenilmiş cinsiyetler yüzünden erkek/kadın diye ayırıp bundan farklı olan insanlar görünce kategorileri bi şaşırabiliyoruz. ben de aynı bahsettiğin gibi erkeklerden hoşlanıyorum. zaten ayılık erkeği daha maskülen yapmıyor, ayı yapıyor. benim beğendiğim çoğu gay gibi erkek gay değildi ama kendileriyle ve olmasa bile olabileceğine ihtimal vermekten çekinmeyecekleri eğilimlerle çok barışıklardı.


  • snape i başından beri tanırım  (13.04.16 23:31:29) 
@snape: androjen cinsel kimlik diyorlar galiba ona. Beni çeken de kadınsılıktan cekinmiyor oluşları sanırım. Erkek adam söyle olur, bunu bunu yapmazla buyumemisler, aradan sıyrılıp gelmişler böyle, güzel yetismisler yani nasıl olduysa. Çok iyi ifade etmissin ama bi nokta da hafif gaylere de meyilliyim yine de. Duracagim yeri bilememisim demek ki :)


  • damdanakan  (14.04.16 00:13:10) 
Genel olarak cinsel kimlik bozukluğundan kaynaklanır. Kadın enerjisi olmayan insanlar erkek enerjisi olmayan insanlardan hoşlanabilirler. Dişi vajinal enerji eksikliğinden mütevellit klitoris kullanımından yani klitoral enerjiden kaynaklanır amazonlukla (erkek fatma'lık) sonuçlanır. 0-4 yaş arası ahlak gibi bir bariyerle yeterince kısıtlanmamış bir alt beyne sahipsen yavaş yavaş bayan homoseksüelliğine doğru da kayabilirsin. Bayan homoseksüelliğine girmiyorum fakat psikolojide kesin sapkınlık sınırı kabul edilen ilişkide karşı cinsin rolünü üstlenme çabasından kaynaklanır. Buna en iyi örnek amazonluktur. Maço Ebru Gündeş psikolojik tedavi olurken "ben ilişkide erkek olmak istiyormuşum" diye basına bir teşhisten bahsetmişti. Söylerken haliyle çok mutsuzdu. Akabinde gitti kendinden yaşça küçük bir erkekle evlendi. Tedavisinin işe yaradığını ya da yarayacak bir kadın aklına sahip olabileceğini zannetmiyorum.

Bir de dolduruşlar var; Bir keresinde Gündeş'e mikrofon uzatılıp soru sorulduğunda gereksiz parlayıp "ben tek taşımı kendim alırım onu da biliyor musun" demişti :} Söylediğinin konuyala alakası bile yoktu... Psikologlar kadınlar çok daha çabuk inanıyor diyorlar. Feministlerin son on yılda yapıp pişman oldukları yanlışlara binaen. Erkeğe benzeyen erkeklik kötüdür! Ne doldurmuşlar sizi. Şimdi beyinlerinin kolay yıkandığını öğrendikten sonra intahar bombacılarını da kadınlardan seçmeye başladılar. Bir sürü dolaylı sonuç... Bir zamanlar modaydı bu feminist söylem. Nil Karaibrahimgil'de tek taşımı kendim aldım diye şarkı yazmıştı. Onun da üst uç seviye feminist olduğu bilinir. Sonra bu yolun yol olmadığı anlaşıldı vazgeçildi falan fıstık. Bozduklarını düzeltmek için yerli yabancı (TLC) sayısız evlilik programı yapmak zorunda kaldılar. Ama beyni yıkanan gençliğin beyni yıkanmış oldu bir kere. Aynen devam... Ne diyor bu adam? Çok şeyi tek paragrafta harmanlamaya kalkarsam elbette anlaşılmaz. Bakın akademisyenlerin "cinsiyeti kırmak" diye isimlendirip dikkatimizi çektikleri küresel bir deformasyon çabası var. Korkunç para harcanıyor bu uğurda. Neyse uzatmayalım bir ihtimal öğrenirsiniz.
  • neotunc  (14.04.16 02:56:41 ~ 03:04:00) 
bu erkeklerden biri olduğum için garipsenecek bir şey değil. açıklayayım: ilk tanıştığım kişiler bazen gay sanabiliyor beni. bunu tam hareketlerden vs dende değil kişilikten çıkardıklarını söylüyorlar. hassas bir kişiliğe sahibim karşımdakinin rahat olmasını da önemsiyorum.

hatta bir kız arkadaşıma yılbaşında mix cd vermiştim şarkılar için, çok gay demişliği, bir başka sevgiliminse yaa krammer biraz ılık değil mi diye yakın arkadaşlarıma sormuşluğu var. ama hiçbir zaman erkeklerden hoşlanmadım, heteroseksüelim ama maço ya da kodlanmış erkekce hareketleri olan biri değilim. dersane basıp kız arkadaşıma asılan çocuğu dövmüşlüğüm de var.

benim anladığım: insanların beni böyle sanması sevecenliğimle ilgili, dokunurum insanlara ama sadece erkeklere değil hepsine. sarılırıp falan eğer içimde bir sevgi patlaması oluyorsa. anladığım kadarıyla da kızların bazıları bunu seviyor ve tam evlenilecek insan, iyi bir baba gibi bilinçaltından hareketle duygular besleyebiliyor. belki bilinçaltında böyle bir şeyler vardır. ya da geldiğin aile yapısı çok maskulen ve rahatsız edici olduysa kaçışı böyle bulabiliyorsun.
  • krammer  (14.04.16 07:49:10) 
kadınların efemine erkeklere bayılmaları sana has bir şey değil, yaygın bir durum. yıllar önce tespit etmişim bak: (bkz: kadınların efemine erkekleri çok sevmeleri/@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu)


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (14.04.16 11:47:38) 
biseksüellik eğilimiyle ilgisi olabilir evet. :)


  • whimsical  (14.04.16 11:50:21) 
[]

şunla şu aynı şey mi?

telefonumun bataryası yandı. yenisini alıcam. internette şu iki bataryayı gördüm.

www.mobileteknik.com

www.hepsiburada.com

birinde "6.6 Wh" diğerinde "6.66 Wh yazıyor. Benim bataryamın üzerinde de "6.66 Wh" yazıyor. İkisi aynı şey mi? Çünkü ilki indirimde. Sorun olmazsa onu alacağım.

Ha bir de diğerlerinin yarı fiyatında şöyle bi şey var ama ona hiç bulaşmayayım, değil mi?

urun.gittigidiyor.com

Teşekkürler.

 
üçü de aynı ürün.


  • mr.goodcat  (09.04.16 16:27:41) 
[]

evden çıkmak konusunda kararsizim

Kpss ye hazirlaniyorum, dershaneye gidiyorum. Uç aydır haftanın neredeyse her günü dershanedeydim. İki hafta önce dershaneden biriyle kavga ettim. Surekli selamlastigim bi tipti (ayrıntılar diğer duyurularimda). Biz selami sabahı kesince birlikte vakit geçirdiğimiz insanlar bir onla, bir benimle takılmaya başladı. Sonra sadece onunla takılmaya, beni deyim yerindeyse siklememeye başladılar. Sinirlerim bozuldu görmezden gelin ince, günlerdir evden cikmiyorum. Biri de arayıp "Hayırdır?" diye sormadi ha. İyice gıcık oldum.

Ben çok gerekmedikce evden çıkmama kararı almıştım ama bizim ev de timarhaneden hallice. Ust uste birkaç gün dışarı çıkmayınca halıya sicasin falan geliyor.

Simdi istemedigim iki durum arasında kaldım. Ders çalışmam lazım. Dershaneye gidersem bi haftadır bi mesajla halimi hatrimi sormayan insanların sahte samimiyetlerine, kavga ettiğim elemanın gözüme soka soka "Ben takmiyorum seni, isime gücüme bakıyorum. Sen kendi kendini ye" nazirelerine maruz kalicam, evde otursam belki sinirden ders calisamiycam.

Napayim?

 
Dershaneye gidip, dersini dinle. Böyle önemli bir dönemde o şunu demiş bu bunu demiş takmamaya çalış. Üzülerek, kendini hirpalayarak sadece kendine zarar verirsin. İlerde de pişman olursun, şu dönemde sadece derse odaklanmaya bak bence. İlerde hiç karsilasmayacagin insanlar bunlar sonuçta. Çok da onemsememek gerek, değil mi ama?


  • fraise  (09.04.16 13:52:22 ~ 14:15:44) 
fraise'ye katılıyorum. ne yaparsa yapsın boşver sınava az kaldı aksatma gereksiz insanlar için.


  • sanguine mcqaer  (09.04.16 14:12:56) 
dershanede derslere girmek pek umrunda degil , calısacak yer bulamıyormususn gibi geldi

kutuphaneye filan git bi sure
  • bnmzz  (09.04.16 18:15:47) 
kpss hazırlık arkadaşlığı nedir ki zaten bugün var yarın yoklar :) önceliklerini iyi belirle en önemlisi sınavın olmalı şuan.


  • anne ben yazar olucam  (09.04.16 18:51:15) 
Ders yoktu, çalışmaya gidiyordum. Haklisiniz, sınav daha önemli, bunlar uç ay sonra gorusmeyecegim insanlar ama başta el ustunde tutulup (onun da nedenini anlamamıştım) sonra saçma sapan dışlanmak insanın sinirlerini bozuyor.


  • damdanakan  (09.04.16 19:40:35) 
Kendin de anlamışsın işte, tuhaf olan hayattaki geçici insanları el üstünde tutmaktır. O ortamda kimse kimsenin can yoldaşı olmaz, amaç arkadaşlık değil çünkü SINAV.
Ders yoksa başka bi kütüphane bulabilirsin, takmayacağına inanıyorsan dershaneye devam edebilirsin(nerdeyse 1 ay kaldı)
Ama kesinlikle evde durma.
  • megalomaniac  (09.04.16 20:25:33) 
en iyi şekilde nerede çalışabiliyorsan oraya git bence. dershanenin faydası soru çözerken yapamadıklarını hemen sorabilmek. eminim gittiğin dershanede sevmediğin insanları görmeyeceğin etüt sınıfları vardır onlardan birinde çalış işte


  • yüzyıllık yalnızlık  (09.04.16 22:01:39) 
Ya ne bileyim, uzun zamandır böyle surekli yan yana olduğum, bir şeyler paylasabildigim bi arkadaş cevrem olmamıştı. Onlar sayesinde sınav maratonuna adapte oldum, derslere girecek gücüm oldu falan. Geçen agustosta işten ciktigimdan beri bitik haldeyim, akşama kadar uyuyup sabaha kadar kendimi nasıl oldursem diye düşünüyordum. Çoğu da iyi insanlar, bu kavga ettiğim eleman biraz yavsak işte. Ben atandıktan sonra da gorusurdum çoğuyla. Öyle dusunuyordum yani. O yüzden buyuttum biraz. İnsanlarla düzgün ilişki kuramayacak miyim tribine girdim.


  • damdanakan  (09.04.16 22:26:49) 
[]

ofkeyi dindirmek mi yansitmak mi

Kısa ya da uzun vadede hangisi daha sağlıklı?

Yani yoğun bir öfke hissettiğinizde bunu ya muhattabiniza aktararak ya da kimsenin canını yakmayacak şekilde eyleme dökerek (tabak, çanak kırmak, elindeki eşyayı duvara fırlatmak gibi) mi duygunun üzerimizdeki olumsuz etkisini sınırlarız yoksa telkin, nefes egzersizi vs ile geçmesini bekleyerek mi? Freud'a gore öfkeyi göstermek, bi şekilde ifade etmek gerekiyormuş, son trendse "Sakin olun, ona kadar sayın. Pişman olacağınız bi şey yapmayın" minvalinde.

Siz ne dusunuyorsunuz?

 
Ofkeyi gostermek bence daha faydalidir. Yani uygulamada bunu yapamiyorum ama bir sekilde bana daha dogru geliyor. Cunku o kisiye karsi, icinde soylemek istedigin seyleri soylemis oluyorsun. Yani icinde kalmiyor o soyleyeceklerin. Hatta belki de cevap aliyorsun vs.


  • yuzır  (08.04.16 22:46:33) 
öfkeyi kontrollü yansıtmak. o öfkeyi düzgün cümlelerle de yansıtabilirsin, fiziksel şiddetle de. önce kontrolü ele alacak, sonra yansıtacaksın. yoksa içini kemirir durur. ya da ani duygularla naptım ben dersin.


  • rayde  (08.04.16 22:59:41 ~ 23:00:00) 
öfkeyle kalkan zararla oturur sözünü benimsemiş biri olarak sakin olup pişman olacağım bir şey söylememeyi tercih ediyorum.

çünkü gerçekten öfke ve kızgınlık anında çok kırıcı olabiliriz. en iyisi sakinleşene kadar beklemek ve sakinleştiğimizde de hala aynı şeyleri söylemek istiyorsak o zaman söylemek gerek.
  • kakao  (08.04.16 22:59:53) 
istediğin kadar dindir, eninde sonunda patlıyor.


  • avianthem  (09.04.16 02:35:16) 
Ben yansıtmıyorum. Yoğun bir şekilde öfkelendiğim zaman bir şekilde o ortamdan kaçıyorum. Susuyorum, kalkıp gidiyorum ama o durumdan bir şekilde uzaklaşıyorum. Daha sonra yüzleşsem bile hiç tam anlamıyla dışa vurmuyorum. Ağzımdan çıkacak şeyleri kontrol edememekten çekiniyorum sinirlenince. Normalde rahat konuşan birisiyim, insanlar benim söylediğim şeylere kolay kolay alınmaz ama biliyorum ki hassaslıktan en uzak insan da olsa karşımdaki, onu gerçekten kıracak şeyler çıkacak ağzımdan. Daha önce yaşadığım şeylerden gelen bu bilinç beni ortamdan uzaklaşmaya itiyor.
Kafam gerçekten çalışmaya başladığından beri bu tarzda yaşıyorum hayatımı ve benim tavsiyem kesinlikle dışa vurulması. Ben bu yola girdiğimden beri sadece sinirimi değil olumlu olmayan hiçbir hissimi paylaşmıyorum insanlarla. Biliyorum benim gibi sinirlenince susan çok insan var ama gün geliyor sindirmesi kolay olmayan bir şey yaşıyorsun, gerçekten çok yıpratıyor insanı ya.
Ortaokuldayken ben bir arkadaş osurmuştu, biz de gülmüştük. Çocuk demişti ki "içinde kanser olacağına götünde konser olsun". Bu da galiba öyle bir şey işte.
  • naberabi  (09.04.16 02:43:41 ~ 02:44:34) 
Valla ben tabak çanak da kırsam boş bi yerde bağırsam da öfkem geçmezdi. Karşındaki anlamalı ona öfkelendiğini.

Sakin kalmak iyi ama ahmak insanlar bunu zayıflık olarak algılıyor.
  • her gece aç  (09.04.16 09:07:36) 
"sustuklarin büyür icinde"ye inaniyorum. ama öfkelendigimde duygusal olabildigim icin sakinlesmeyi bekliyorum ki cümlelerimi falan dogru secebileyim. keske öfkelendigim anda kontrollü bir sekilde karsimdaki sözlerle dövebilsem. her zaman olmuyor maalesef. ama o öfkenin ortadan kaldirilmasi gerekiyor. yine de bagirip cagirmadan öfke hafifleyince tepki vermek daha dogru geliyor.


  • maq  (09.04.16 11:58:16) 
[]

bu klipteki kıza ne oluyor?

felç mi? kalbi atmıyor mu? atıyorsa da duymuyorlar mı? yıllardır izliyorum, cevabını bulmanın vakti geldi.

www.youtube.com


 
bundan esinlenilmiş videodaki kız olayında. wikipedia öyle diyor en azından
www.imdb.com

  • naberabi  (08.04.16 16:52:59) 
anna molly - anomaly şeklinde bir kelime oyunu da var.


  • peggy  (08.04.16 18:11:39) 
12345   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.