[]

5 gün boyunca her gün saunaya girsem zararlı olur mu?

1 hafta kalacağım yerde fin hamami var da, karacigere iyi gelir deniliyor. Iyi de geldi sanki sarı cildimi bembeyaz yaptı gibi geldi. Psikolojikte olabilir. Acayipte keyifli sizlere de nasip olur insAllah ama hergün girersem zararli olurmu?




 
15dkdan fazla kalmazsan sorun olmaz (bir hastalığının olmadığını düşünerek yazıyorum). Bol su iç.


  • peggy  (04.04.17 11:17:36) 
Yaş kaç?
Dolaşım sisteminde sorun olmadığından emin misin?

Bol mineralli su tüket.
  • oguz altun  (04.04.17 11:38:29) 
Saunada uzun sure kalmazsan hergun girsen de bir sey olmaz.


  • stavro  (04.04.17 11:38:43) 
bi kalp, damar hastaligi falan yoksa + yeterli su tuketirseniz + 15 dkdan fazla kalmazsaniz bir sey olmaz.


  • fayfim  (04.04.17 11:59:54 ~ 12:00:04) 
Saunaya haftada bir kere girersin iki kere girersin, hele karaciğerinde ne bileyim böbreğinde falan sıkıntı varsa doktor tavsiyesi olmadan kafana göre de giremezsin. Bol su iç bir şey olmaz gibi bir şey söz konusu değil yani.


  • angelus  (04.04.17 12:26:43) 
@angelus 'a +1 deyip, bol su içmeyi öneren arkadaşlara google'dan
'elektrolit dengesizliği'
ve
'su zehirlenmesi'
konularını bir araştırmalarını öneriyorum.
  • oguz altun  (04.04.17 14:04:11) 
Varis probleminiz varsa uzak durun yukarıda yazılanlara ek. Bir de his olarak da çok daraltıcı bir şey.


  • hair freak  (04.04.17 14:24:30) 
Sauna oncesi ve sonrasinda yeterli su almayan arkadaslarin da dehidratasyon konusunu arastirmasi gerekiyor. Saunada vücut terleme yoluyla su ve tuz kaybeder, bunlari yerine geri koymaniz sart.


  • fayfim  (04.04.17 14:43:59 ~ 14:46:16) 
@oğuz altun, sağlıklı bir insan (buraya dikkat-"sağlıklı") 5 gün boyunca günde 15dk saunaya girdi ve bol su içti diye su zehirlenmesi geçirecek olsa, bizim gymdeki ablaların yarısı ölmüştü şimdiye kadar:)
Sanki kusana kadar su iç dedik, abartmayalım:)

  • peggy  (04.04.17 15:06:27) 
[]

Prebiyotik yogurtlar ise yariyor mu?

Gunluk 1 kase bazen 2 kase ev yogurdu yiyen bir insanim. Bunun yaninda kefir de iciyorum altinkilic olanindan. Ama yine de tuvaletim sikintili oluyor. Kabizlik yok ama agri, sanci, gurultu ve gaz sikayetim var. Ozellikle tuvalet sonrasi agri. Facebook da ikinci beyin bagirsak diye bi grup var. Probiyotik, kombiotik, artibiotik gibi paket yogurt mayasi satiyorlar. Sizce bunlar ise yarar mi?




 
Eğer beslenmenizde rafine şeker oranı çoksa ve lif oranı düşükse probiyotikler hızla ölüyor. Prebiyotik; probiyotiklerin besin kaynağı demek. Probiyotik bakteriler meyve,sebzelerden gelen bizim normalde sindiremediğimiz liflerden beslenirler. Lif gelmezse tabiri caizse aç kalır ve ölürler. Kullandığınız ilaçlardan, sağlıksız gıdalardan bile etkilenip hızla ölürler. Bu nedenle sadece probiyotik desteği almak yetmez, mutlaka komple yaşam tarzını da dengelemek ve sağlıklı beslenmek gerekiyor.

Bir de starter kültür denilen probiyotik maya kullanılmayan ev yoğurtlarındaki probiyotik yok denecek kadar azdır ya da yoktur. Arada bir probiyotik mayası kullanıp da yapın ondan sonra tekrar yoğurt mayası alıp mayalarsınız.

Benim sindirim sistemi ile ilgili bir problemim olmamasına rağmen onlardan alıyorum. Probiyotik sayısını arada bir desteklemek oldukça sağlıklı ve faydalı.
  • neferkitty  (02.04.17 00:03:13 ~ 00:08:04) 
Probiyotikler tabii ki etkili ama bu olay süreklilik halinde etkili. Yani bakterileri bağırsağında çoğaltınca iş bitmiyor, prebiyotiklerle probiyotiklerin beslenmesini sağlayıp floradaki canlılığın korunması gerekiyor. Bu da sağlıklı beslenmeyle gerçekleşen bir şey. Aksi halde, yani sağlıklı beslenme olmadığında, yani prebiyotik gelmesiğinde, probiyotikler bir şekilde hayatta kalmak için bu sefer hücrelerle beslenmeye çalışıyorlar ki bu da o zaman zarar vermeye başlıyor. Düzenli probiyotik alır probiyotikleri prebiyotiklerle (Lifli gıdalarla) besler bağırsak florasını sürekli canlı tutarsan pozitif etkisini daima görürsün.


  • angelus  (02.04.17 00:13:27) 
Ben de haftada bir tuvalete cikiyorum napsam duzelmedi :/


  • brad pitt  (02.04.17 00:14:23) 
hocam altınkılıç yerine içim felan deneseniz. altınkılıçın değerleri kötü. karşılaştırırsanız görürsünüz zaten.


  • who cares wins  (02.04.17 00:52:06) 
Yaklaşık 1 aydır sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa İBS'den dolayı NBL probiyotik kullanıyorum toz halinde. Yukarda arkadaşların dediği gibi probiyotiğin sürdürülebilir şekilde kullanılması önemli. Benimki mücadelesi zor bir rahatsızlık olduğu için çok belirgin yararlarını henüz göremedim, belki uzun vadede iyi gelecektir bilemiyorum.


  • voyager 1  (02.04.17 10:53:07) 
kefiri kendiniz yapıp birde onunla deneyin.

bu probiyotik mayalarla yapıyorum yoğurdu, o yoğurtla 3 defa falan daha yoğurt mayalayıp, sonra probiyotik özelliği azaldığı için yeniden mayayla yapıyorum.

ben çok faydasını görüyorum.
  • Phoebe  (02.04.17 13:01:27) 
Evde kendim karnibahar gibi mayayla yaptim bir akrabamiz vermisti ama bence onun da pek faydasi olmadi.daha dogrusu hazir kefirle aralarinda pek fark goremedim. Duzenli antiviral ilac kullaniyorum. Hergun 1 tane. Ondan sonra basladi sikintilarim. Doktor banada strese bagli irritabl bagirsak sendromu dedi. Bakalim bi deneyim. Ingiliz karbonotu cok fayda ediyor ama ona da korkuyor insan surekli kullanmaya.


  • for day to break  (02.04.17 21:58:35) 
[]

Meyveyi ne zaman yiyorsunuz?

Ara öğün yemeyenler meyveyi ne zaman yiyorsunuz. Ana öğünlerde mi?




 
Ne yazık ki uyumadan önce


  • mr2alp  (12.03.17 10:58:13) 
bazen ana bazen ara bazende vakitten bağımsız canım istediğinde


  • basond  (12.03.17 10:58:23) 
genelde yemiyorum. yersem de sabah kahvaltıda.


  • carabelli  (12.03.17 11:03:29) 
Ben genelde ara ögunde yerdim. Bu gun degisiklik yapip kahvaltidan sonra yedim ama biraz sikintilandim agirlik basti. Bundan sonra tekrar ara ogunde yiyim.


  • for day to break  (12.03.17 11:12:01) 
31 yaşındayım, son 20 seneyi kendi kararlarım dahilie yemek yediğim senelerden sayarsak 20 senedir meyve yemedim. Meyveli pasta da yemedim.


  • Bowie  (12.03.17 11:15:01) 
Çoğu zaman ara öğün olarak yiyorum ben ama ana öğün olarak yemişliğim de çoktur özellikle sabah uyuyup da geç kalktığım zamanlarda. Öğleden sonra bir öğün yemek yiyip akşam sadece meyve yiyordum o zamanlar.


  • ms brownstone  (12.03.17 11:17:53) 
diyet listeme göre saat 10, 14 veya 16'da yiyorum. 2 haftada bir liste değiştiği için kaç defa yediğim de değişiyor. bazen günde 2 ara öğünde yiyorum, bazen tek.

muz, üzüm ve incir dışında tüm meyveler ok.
  • orange coffee  (12.03.17 11:34:04) 
Bende yemiyorum valla


  • gozu acik sevisen yahudi  (12.03.17 11:38:00) 
canım istediğinde yiyorum


  • yuvarlanantencereninkapagi  (12.03.17 12:27:16) 
aksam yemegi ve uyuma arasi bir saatte. ama boylesi iyi degilmis galiba. dogrusu yamulmuyorsam ogle yemeginin 2 saat oncesi veya sonrasinda yemekmis.


  • in vino veritas  (12.03.17 12:59:00) 
Aksam 18den sonra yememeye calisiyorum. Ya kahvaltinin hemen ardindan, ya da ara ogun olarak yogurtla falan yerim genelde


  • saçdemeti  (12.03.17 12:59:30) 
Ne zaman görürsem.


  • Adramelekhh  (12.03.17 14:15:45) 
12-13 civarinda ogle yemegi yiyorsaniz 16 uygun sabah alip vitamini daha iyi kullanmak isterseniz erken 7-9 arasi gibi yapilan kahvalti icin 11 civari uygun. diyetisyenimin tavsiyesi.


  • samicin  (12.03.17 22:44:16) 
Genelde öğle saatlerinde.


  • poncikkurabiye  (12.03.17 23:59:20) 
[]

egzersiz yaparken hic terlemiyorum

doktor kendimi asiri yormadan ter atmanin bana cok iyi gelecegini soyledi. bir arkadas sauna eşofman tavsiye etti. sizin etkili ter atma metodlariniz var mi?




 
O tür giysiler su-elektrolit dengesini bozar. Hava şartlarından bağımsız olarak, terlemek için efor harcaması gerekir sağlıklı insanların.


  • angelus  (18.01.17 20:59:07 ~ 21:05:48) 
Doktor ter atmanizi mi onerdi, egzersiz yapmanizi mi? Ter atmak icin, spor salonunda buhar odasina giriyorum.


  • marcelorios  (18.01.17 21:00:11) 
Egzersiz onerdi doktor aslinda ter atmayi ben istiyorum.


  • for day to break  (18.01.17 21:13:35) 
Demek ki yeterli tempoda olmuyor antremanlarınız. Salonda böyle tipler oluyor mesela 2 hareket arasında 1 telefona bakar 1 mesaj atar 1 sohbet eder, kuru bir halde evine döner.


  • gozu acik sevisen yahudi  (18.01.17 22:13:42) 
yaşadığın yerin iklimiyle de alakalı bu durum gördüğüm kadarıyla. bazı şehirlerde çok terlerken konya'da neredeyse hiç terlemiyorum. istanbul'da burnumdan şıp şıp ter damlardı.


  • alperz  (18.01.17 22:45:59) 
ter atmaktan kasıt ter antrenmanı denen şeydir. çok zorlamadan, nabzı biraz yükseltmek. spor yaptığın tempo çok düşüktür. yapıyor musun veya ne yapıyorsun bilmiyorum ama kardiyo kısmını biraz arttırırsan daha sağlıklı bir iş yapmış olursun. terlemen için haricen şeyler kullanman pek sağlıklı değil.
yattığın yerden sağlık olmuyor.

  • d e j i n  (19.01.17 13:22:09) 
[]

facebook'taki insanlar gerçekten çok mu mutlular?

karların içinde yuvarlanırken resim çekenleri gördüm bugün de imrendim.




 
karda yuvarlanmak mutluluk belirtisi mi? bence değil


  • cekilmis gayfe  (12.01.17 15:29:33) 
  • hononu  (12.01.17 15:42:47) 
Ben de karlı resim koydum. Çok mutluydum valla İzmir'e kar yağdı sonuçta :)

İnsanların çoğunun internette gösteriş yaptığını düşünüyorum.
Sürekli ay çok mutluyuz kalp. (Yalandan gülümsemekten yüzü ağrıdı.)
Haberim yokken çekmişler ne kadar doğalım kalp. (Poz verdi, 100 milyon kare içinden seçildi.)
O yüzden iki arkadaşımın artık asla resmini çekmiyorum. Şuramı da çek, buramı da çek.
  • Lim5  (12.01.17 15:49:38) 
Sen bir de instagram'ı gör :D


  • chitosan  (12.01.17 16:54:56) 
Karda mutlu aile keyfi fotoğrafı paylaşan ve aynı zamanda çocuğun bile haberdar olduğu çirkin bir aldatma vakasıyla boğuşanları biliyorum. Özel olarak "mutluyuz" mesajı veren her insanda bir sıkıntı var, Allah kimseyi o duruma düşürmesin kafana takıp üzülme.


  • Sulfoxaflor  (12.01.17 20:09:47) 
[]

kolayca yenebilecek sağlıklı yiyecekler önerir misiniz bana?

ilaç kullanıyorum, iştahsızlık yapıyor. ekmek yemek tam bir işkence oldu benim için. ama sulu yemekleri lık lık yollayabiliyorum mideye. iki tane cevizi suyla yedim az önce. portakal, elma bunları severek yiyorum. peyniri yutabiliyorum. bunun gibi böyle çiğnemesi zahmetli olmayacak, kolayca yutabileceğim yiyecekler neler olabilir?




 
Yoğurt.


  • pike  (10.01.17 14:31:41) 
probiyotik yoğurt ve kefir (ikiside hazır değil ev yapımı olursa süper olur). hem toparlanmanızada fayda sağlar.


  • Phoebe  (10.01.17 14:34:17) 
geceden yulaf ezmesine bol süt dökün, sabaha çiğnemeden yutabileceğiniz lapa kıvama gelecektir. yediğiniz en lezzetli şey olmayacak tabii ama tok tutar, enerji verir ve sağlıklıdır.


  • filteria  (10.01.17 14:38:17) 
haşlanmış bakliyatlarla (nohut, mercimek, fasülye mesela) salatalar yapabilirsin. sadece üzerine limon zeytinyağı ve pul biber katılabilir, bulgur pilavı eşliğinde yenilebilir. hem ihtiyacın olan protein, demiri vs. alırsın hem de uzun süre tok tutar. sindirimi de daha rahat olur.


  • mrsmoon  (10.01.17 14:48:39) 
ev yoğurdu yiyorum zaten. kefirde ev de bi türlü öğrenemedim. öğreneyim onu da yapacağım. blendırdan geçirdikten sonra demiş bir arkadaş bu öneri de güzel deneyeceğim.


  • for day to break  (10.01.17 14:57:22) 
Tatlı lor


  • hasmetizm 2046  (10.01.17 16:34:29) 
haşlanmış brokoli. özellikle şu kombo ile soslarsanız rahat yersiniz çünkü özellikle sarımsak iştah açıcı bir şeydir. sarımsak-tuz-limon-zeytinyağı.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (10.01.17 16:37:10) 
[]

hangi tuzu kullanıyorsunuz yemeklerde?

s.b?




 
kaya tuzu.


  • shineonyoucrazydiamond  (10.01.17 10:46:58) 
iyotlu billur tuz+1 zaten seneler once aldigim paket daha yeni bitiyor, pek tuz kullanmiyoruz.


  • mavicorap  (10.01.17 10:51:38) 
çankırının kaya tuzunu


  • cekilmis gayfe  (10.01.17 11:02:13) 
deniz tuzu, değirmenli. çok daha az tuz kullanıyorum artık


  • hosein  (10.01.17 11:02:58) 
öğütülmüş kaya tuzu. kayseri' den gelirken 10 kglık torba ile alıyoruz her yıl. kilosu 60 kuruş. bir yıl fazlasıyla yetiyor. koçhisar göl tuzu ve iyotlu tuz kesinlikle almıyoruz. balık için tane deniz tuzu az bişey yetiyor zaten onu da metro' dan alıyorum.


  • birakin mermiler havada kalsin  (10.01.17 11:11:46) 
Çankırı kaya tuzu.


  • elikası  (10.01.17 11:31:35) 
[]

başkalarında olup sizde olmayanları kıskanmamayı nası başarıyorsunuz?

ben bazen başaramıyorum da, kabullenmesi biraz zor oluyor, "anne bizde niye yok" moduna giriyorum.




 
Düşündüm de kimsenin tek bir şeyini kıskanmıyorum. Kendi derdimle çok meşgul olduğumdan sanırım.


  • devilred  (06.01.17 18:36:18 ~ 18:36:32) 
eğer benim elde edebileceğim bir şeyse uğraşıyorum uğrunda. elde edemesem de meşgul ediyor.

yok değilse de kader kısmet deyip geçiştiriyorum. içten içe de kıskanıyorum tabi dsfsdf. ama elden bir şey gelmiyor.
  • passion rules the game  (06.01.17 18:38:43) 
kıskanmıyorum da kendisine sunulan ayrıcalık sayesinde sahip olduklarını tamamen kendi başarısıymış gibi satan insanlara uyuz olurum


  • freebird5406_2  (06.01.17 18:41:53) 
kıskanıyoruz da yapacak bişey yok.


  • supermatik  (06.01.17 18:42:13) 
Çok çılgın kıskanıyorum zenginlere hayat çok güzel lan


  • gozu acik sevisen yahudi  (06.01.17 18:45:04) 
kanaat etmek gerekiyor önce. sanirim firdevsi demişti: yeryüzündeki bütün izdiraplar, aza kanaat etmemekten doğar. bildigim kadariyla kıskanmak kalbe zarar verir, ömrü kısaltır (içten yanmalı motor misali) .


  • 1adam  (06.01.17 18:47:18) 
Gerçekleri kabullenmek lazım önce. Sonra mutlu olmak için zengin olmaya, başkalarındakine ihtiyaç olmadığını fark etmek zor değil. Zenginliğin sınırı yok. Hiç bir zaman kesmez seni bişeylere ulaşmak daha fazlası her zaman olacaktır. Bkz uzun adam. Seni mutlu eden şey ego değilse mutlu olmamak için sebep yok.


  • hasmetizm 2046  (06.01.17 19:21:05) 
kimseyi kıskanmıyorum +1
hangi özelliği düşündüğüne göre değişir mesela insanın düzgün fiziği vardır çalışarak seninde olabilir
yakışıklı/güzeldir buna pek bişey yapamazsın gerçi ama makyaj diyelim.
irade olabilir ki sanırım bu tür şeyleri helal olsun derim ama kıskanmam.
ama fiziksel parasal şeyleri hiç mi hiç bende de olsun demem. araba ev yalı vs.
  • basond  (06.01.17 19:29:38) 
Benim de pek kıskanç bir yapım yok, genel olarak diğer insanları tınlamıyorum ama bazen benim ne kadar uğraşırsam uğraşayım sahip olamayacağım (hayır, paradan bahsetmiyorum burada. karakter özelliğinden bahsediyorum. misal cana yakın olmak, güçlü iletişim becerileri vb.) şeylere sahip olan insanlara gıpta ediyorum.

Misal şu an iş yerimde bir kız var. Uzun süreden sonra ilk kez birini kıskandığımı hissediyorum sanırım. Onunla kendimi kıyasladığım zaman ben pek çok açıdan daha üstün geliyorum (dış görünüş, akademik başarı vb.) ancak onun karakter yapısı ve insanlara yaklaşımı benim asla sahip olamayacağım bir şey ve ben bunu gıpta ile karşık kıskanıyorum. Bu konuda yapacak bir şey yok. Bu kolayca önüne geçilebilecek bir duygu değil bana kalırsa.
  • köstebek kurabiye  (06.01.17 19:46:21 ~ 19:49:30) 
hayatım hep kendi seçimlerimden ibaret olduğundan mütevellit ne kazanamadıklarıma ne de bende olmayanlara karşı herhangi bir duygum yok.


  • odiyus  (06.01.17 20:09:21) 
niçe ne demiş, kıskanmak doğaldır demiş.

ben şahsen kıskanmıyorum. Materyal dunyada bir fiyat performanscıyım zira, bmw yerine 1.5 dci tercih ederim. 10 bin liralık saat yerine caliber 53 seiko severim. koskoca ev yerine bir oda bana yeter. Yemek zaten sorun degil. Karı kız desen ne mal olduklarını yakınen tecrube ettim.

kıskanıcak bisi yok.
  • anonymice  (06.01.17 20:12:52) 
Pek kimseyi kıskandığım söylenemez.
Planlarımı kendi becerime, kapasiteme ve isteklerime göre yapıyorum.
Ne istediğimi de bildiğim için, ona ulaşmak adına çalıştığımda bir şekilde elde edebiliyorum.
Hayatımdan memnunum açıkçası.
Çok büyük şeyler olmasa da olur, elimdekilerle yetinmesini de bilirim.
Olmazsa da canım sağ olsun.
  • duyond  (06.01.17 20:15:16) 
bana ne ya deyip geçiyorum. ne kıskanacam ya


  • cekilmis gayfe  (06.01.17 20:17:56) 
kıskanmak insanın yapısından gelen bir özellik. kıskanmıyorum diyen yalan söyler.
Kıskanmak ile haset etmek ayrı şeyler. Kıskanmak imrenmektir, keşke benim de olsa diye içinden geçirmektir. Haset etmek ise bir hastalıktır, benim yoksa onun da olmasın demektir.

  • AWD  (06.01.17 21:02:36) 
herkes kimyası geregi birilerini kıskanır, sadece bunun farkında olacak kadar kendini kurcalamayan, kendini es geçenler kıskanmıyorum der. insanın yapısında var bu. cok dogal bır duygu bununla savasmak yerıne kabullenmek lazım. bırılerı de emın ol hayatının belırlı donemınde senı kıskanıyordur/kıskanmıstır.

ben hep soyle dusunuyorum mesela annem sadece benım annem o ınsanın degıl, karsı komsum benım karsı komsum, apartman gorevlımız benım, cocukken abımle yazlıkta yurudugumuz gun benım an'ım kımse satın alamaz ve yasayamaz. sahıp oldugum anılar, dostluklar, attıgım kahkahalar bunlara kımse sahıp olamaz. o zaman onun hayatı o kadar muhtesem gelmemeye baslıyor. ben uzulsem kız kardesımın gozlerı dolar mesela ama o uzulse dolmaz, o gözyası bır cok seyden kıymetlı benım ıcın.. oyle yanı, bır de hıc bır sey dısarıdan goruldugu gıbı degıl bunu da unutmamak lazm
  • hopp  (06.01.17 21:15:59 ~ 21:19:42) 
Kiskaniyorum ama kiskandiklarim maddi seyler degil. Kimsenin malinda vb gozum yok.

Kiskandiklarim, guzel iliski, guzel vucut filan. Hadi guzel vucut sahibi olup olmamak benim elimde, kiskaniyor olmam sacma. Imrenmek filan diyebilirim.

Ama iliski vb konusunda yapacak bir seyim olmadigi icin kiskaniyorum. Cunku onlar da sansli olmuslar iste, o sans niye bende degil filan gibi.
Kiskanip kotu dusunmuyorum ama yanlis anlasilmasin :)
  • kuehles blondes  (07.01.17 00:18:28) 
Ne olduğuna bağlı. Normalde kıskanmıyorum. İstediğim her şeye sahip olmasam bile, elimdekiler güzel şeyler ve varlıkları bana yetiyor. İstediğim bir iki şey de zaman içinde olabilecek şeyler. Parasal şeyler varlığı güzel olsa da, zaten iç çekerek aradığım, uğraşacağım bir şey değil. Zaten bir yol seçmişim ve o yoldan devam ediyorum, kah sıkıntılı kah sıkıntısız devam ediyor. O yüzden, çok da içim gitmiyor. Kıskanmayla uğraşasım gelmiyor.

Bir de etkilendiğim bir şey görünce kıskanamıyorum. Ötesinde ağzı açık ayran budalası gibi hayran oluyorum.

İki kişiyi kıskandım bu sene ama. Önem verdiğim ve verdiğim önem uğruna çok uğraştığım, kendimi kan ter içinde bıraktığım, çok zorladığım bir şeyde başarısız olursam ve biri parmağını kaldırmadan yaparsa kıskanıyorum. Aslında kıskanmak mı bilmiyorum; daha çok üzülüp 'Ben gerizekalıyım, tam bir gerizekalıyım. Niye yaşıyorum, ölsem ya ben' diye bunalıma giriyorum. Odak noktam o değil yani, benim yetersizliğim. Bu herhangi bir konuda olabilir, sadece işle ilgili değil.
  • aychovsky  (07.01.17 11:34:33) 
[]

yemekten sonra yürüyüş iyidir diyor şu yazıda bi bakar mısınız?

çoğu okuduklarımda da yemekten hemen sonra hareket etmeyin diyordu, sizin bu konudaki düşünceleriniz nedir acaba?

www.trendus.com


 
Vücut sindirimdeyken kanın büyük bir kısmı midede toplanmışken hareket etmek tehlikeli. Yazı da çok saçma hiçbir bilimsel geçerliliği yok. Kan şekeri bu şekilde düşmez ya da diyabet bu şekilde engellenmez.


  • angelus  (06.01.17 13:38:28 ~ 13:42:06) 
evet angelus, seni hatırlıyorum sıkı sıkı tembih etmiştin, hatta yemekten hemen sonra da ev işlerini bile hemen yapma bir 10-15 dakika otur öyle demiştin. ben hep onu uyguluyorum.


  • for day to break  (06.01.17 13:41:58) 
Yemeklerden sonra kan şekeri hızla yükseliyorsa zaten dandik bir şey yemişsindir, ondan hızla yükselir. Yükselen kan şekerini "Dur biraz egzersiz yapayım da düşsün" diyerek düşüremezsin. İnsülin şekeri hücrelere sokar öyle düşer, yer yoksa yağa dönüştürür öyle düşer. Ha hiçbiri olmasa adrenalin salgılarsın öyle düşer ama o da hipoglisemiye sokar. Yürüyüş yapmak niye düşürsün. Evet egzersiz yapınca kan şekeri düşer de o çok başka bir konu, yani yemek sonrası yükselen kan şekeriyle ilgili değil.


  • angelus  (06.01.17 13:49:44) 
Yemekten sonra kanın büyük bir kısmı midede falan toplanmaz ve hareket etmek kesinlikle en doğru şeydir. Ayrıca yediğiniz besinlerin lifli ya da glisemik indeksi düşük-yüksek olması da hareket etmeniz için avantaj veya dezavantaj sağlamaz. Yemek sonrası "hareket"ten bahsediyorum.

Hareketten kasıt zaten yürüyüştür. Ve yazıldığı gibi kan şekerini dengeledigine dair bilimsel calismalar mevcut.Yürüyüş dışında yapılan ağırlık çalışmaları , koşu ve benzeri yüksek efor gerektiren aktiviteler zaten tavsiye edilmez ve yapılmamalıdır. O yüzden böyle aktiviteler yemek yedikten 1 ile 2 saat sonrasında tavsiye edilir.
  • boklu yumurta  (06.01.17 14:13:56) 
@boklu yumurta, yani sen diyorsun ki; yemeği yer yemez fazla efor gerektirmeyen yürüyüş gibi aktiviteler sağlığa yararlıdır. anladım sağ ol.


  • for day to break  (06.01.17 14:19:02) 
www.livestrong.com

benim anladığım kadarıyla yemekten yemeğe değişiyor. çok fazla yediğin bir yemeğin arkasından hemen yürümek tavsiye edilmiyor diye anlıyorum yukarıda verdiğim linkten.

onun dışında normal bir öğünden sonra hafif bir yürüyüşün faydalı olacağı söylenmiş.
  • levpontryagin  (06.01.17 14:27:53) 
[]

bana kilo aldırsak

şimdi ben çeşitli tahlilllerden sonra kronik karaciğer hastası olduğumu öğrendim bir kaç gün evvel. boyum 158, kilom 43 en son. bunu öğrenmeden önce squat çalışıyordum düzenli olarak. ardından da kahvaltı. artık bu şekilde devam etmem doğru olur mu sizce yoksa kendimi yormayacak egzersizlere mi yönelmeliyim? yoga var mesela ama o da zayıflatıyor beni. ne yapsam ki?




 
beslenmenden haber ver asıl.


  • cekilmis gayfe  (05.01.17 18:41:39) 
beslenme de: kahvaltıda yumurtayı haftada bir veya ikiye indirdim çünkü diyetisyen öyle dedi. sabahları az biraz beyaz peynir, açık çay, üç dört zeytin, bol marul maydonoz salatalık türü şeyler, bir kaç dilim ekmek küçük bir kase yoğurt yiyorum.

ara öğün olarak ceviz ya da badem türü, bazen 1 elma ya da 1 portakal yani meyve.

öğleyin sebze yemeği hoşaf ve çeyrek ekmek.

ara öğün kefir.

akşam yine sebze yemeği pilav ve hoşaf. akşamdan 2 saat sonra yine kefir veya yoğurt. et veya sakatat türü şeyleri haftada bir ya da iki kez yiyebiliyorum.
  • for day to break  (05.01.17 18:46:44 ~ 18:48:05) 
bu şekilde kilo alman çok zor zaten. karbonhidrat ve protein alman gerek. karaciğeri de üzmemek gerek tabi bu arada. doktoruna danış derim.


  • cekilmis gayfe  (05.01.17 18:48:38) 
kefir ve yoğurt yiyorum protein olarak bunlar yetmez mi, arada et de yiyeceğim işte. ekmeği zaten bırakmadım burdan da karbonhidrat alırım. doktora da gideceğim zaten.


  • for day to break  (05.01.17 18:51:37) 
günde en az 50 protein alman lazım, yediğin süt ürünlerinden maksimum 20 gram protein, taş çatlasa 30 protein geliyor. bu protein mevzusu kilo almak için değil. kilonu korumak ya da kilo vermek dahi istiyorsan günde 50-55 gram protein alman şart. vejetaryen, vegan değilsen, her gün balık, tavuk, et ya da hindi tüketirsen bu protein ihtiyacını daha kolay karşılarsın. yumurta yemediğin günler yediğin et türünü 1 porsiyondan fazla yemen gerekiyor.

sağlıklı beslenme için protein alımını arttırdıktan sonra kilo almaya başlayabilirsin. eğer halen alamıyorsan, sağlıklı yağ, karbonhidrat tüketimini fazlalaştırırsın.
  • cikis yolu  (05.01.17 19:13:38) 
sen bana staja gel, eşimle evlediğimizde 42'ydi şimdi 56.

saydığın menünün toplamı benim ara öğünüm eder ancak. (75 kiloyum) et balık gibi protein almıyorsun. sebze yemeği, marul maydonoz gibi şeylerle ancak düşük glisemik indexli karb alıyorsun, hiç biri gram kilo yapmaz. patates pirinç gibi nişastalı karb tüketmelisin. ne bileyim ben senin yerinde olsam günde 3 porsiyon burger falan yerdim herhalde.

geçmiş olsun
  • try again fail again fail better  (05.01.17 19:15:43 ~ 19:16:36) 
@cikis yolu evet diyetisyenim de öyle dedi. yumurta yediğin gün et yeme sakın dedi. dediğin gibi her gün tüketmesem bile birini tüketirken birini tüketmeyeyim. yumurta yersem etten uzak durayım. haftanın 2 günü de ikisinden de uzak durup, kc'mi mutlu edeyim.


  • for day to break  (05.01.17 19:24:33 ~ 19:26:53) 
konu sadece kilo almaksa niye millet kilo alamıyor anlamıyorum. tabi ki konu sağlıkla ilgili o kadar cahil değilim de. 5 ayda 30 kilo falan aldım. obezite tabi 130a çıkmıştım hazzirandan kasıma kadar. tek yaptığım nutella, şekerli içecekler ve tadelle yemekti fasdsad

o kadar kaloriye kilo alamaman mümkün değil. sağlıksızz tabii.

edit: ha bir de gece yatmadan yemek. yatmadan hemen önce bir büyük pizzayı göm of of deli deli yağlanırsın lömbür lömbür olursun yemin ederim.
  • liriamer  (05.01.17 19:29:39 ~ 19:30:45) 
Diyetisyenin yumurta yediğin gün et yeme diye uyarıyorsa değiştir o diyetisyeni.


  • angelus  (05.01.17 19:31:43) 
angelus, ben de karaciğer sorunu var. ben aslında tam bir etoburumdur ve yumurtayı da çok severim. bu zamana kadar bunları hep tükettim, şimdi kanımda yoğun hepatit b çıktı ve artık bunları bir düzene koyma zamanım.

beslenme konusunda herkes değişik şeyler söylüyor. ben hep medyada çıkan o kadını dinlerdim ama artık açıkçası doktorları ve diyetisyenleri dinleyeceğim. doktorum bana medyadan uzak dur kafanı karıştırmalarına izin verme dedi. biz boşuna dirsek çürütmedik dedi.
  • for day to break  (05.01.17 19:36:46 ~ 19:41:04) 
Tabii doktorun ne diyorsa onu dinle ama yumurtayla et teknik olarak aynı besinler, yumurtayı yediğinde et yeme demek bu anlamda mantıksız. Et yediğin gün et yeme demek gibi bir şey bu. Ha miktar olarak kısıtlanıyorsa o ayrı bir konu.


  • angelus  (05.01.17 19:57:37) 
aslında diyetisyenim öp öz yeğenim oluyor. neden öyle dediğini kendisine sorarım bir ara ve sana mesajlarım. ben de bilmiyorum neden öyle dediğini dur hatta arayım da sorayım lan.


  • for day to break  (05.01.17 20:00:03) 
angelus, ikisinde de kolestrol yüksekmiş, aşırıya kaçmamam gerektiği için aynı gün de ikisini de tüketme demiş bana. karaciğer fazla yorulmasın diye.

çünkü benim kolestrolüm hep yüksek çıkıyor.
  • for day to break  (05.01.17 20:05:43 ~ 20:09:07) 
karaciğerinde problem varsa et yediğin gün yumurta ye dememesi normal. karaciğerin proteini sentezleyemiyor demektir, eğer böyle bi durum varsa vegan proteinlere yönelmeni öneririm. chia, flux, pumpkin seed


  • try again fail again fail better  (05.01.17 20:08:06) 
Sorun miktarlarda yani. Yoksa aynı gün yumurta ve et yemek bir sıkıntı yaratmaz, miktarı kısıtlamak için aynı gün tüketme demiş. Yoksa yumurtanın etkileşimiyle etin etkileşimi farklı farklı sonuçlara neden olmaz.


  • angelus  (05.01.17 20:24:30) 
evet o da senin kendisini bu şekilde anlamış olabileceğini onun miktarı abartmamam için öyle söylediğini söyledi.


  • for day to break  (05.01.17 20:29:54) 
Bence alma. <3

Sağlık sorunların için de geçmiş olsun şimdiden.
  • yirmisantim  (05.01.17 20:31:14) 
ben yumurta yediğin gün 1 porsiyon et ye, yemediğin gün 1 porsiyondan fazla et ye demek istemiştim. az protein almak kasların, kalbin için kötü. süt ürünleri, peynir, yoğurt da kolesterol içeriyor, ama miktarı konusunda bir bilgim yok. özel bir durumun varsa, yumurta yediğin gün kırmızı et yerine balık, hindi yesen, yumurta yemediğin gün kırmızı et yesen nasıl olur? zaten haftada maksimum 2 gün kırmızı et yersin, geri kalan günler beyaz et. 2 yumurtada yaklaşık 12 gram protein var, süt ürünlerinden de 25 gelse, protein açığın kalıyor. sebzelerdeki karbonhidrat oranı çok düşük, çok yağ tükettiğini de düşünmüyorum. protein de yemiyorsun vücudun kendi kendini tüketiyor.

diyetisyenin özel bir durumun varsa onunla ilgili daha bilgili olabilir. belki bu yüzden sadece kolesterol miktarlarını ve kalori hesabını dikkate alıyordur. ben olsam işin matematiğini de sorardım. kaç gram yağ, kaç gram karbonhidrat, kaç gram protein. harfi harfine uymak zorunda değilsin. yine de işin mekaniğini kavramış olursun.
  • cikis yolu  (05.01.17 20:38:35) 
evet sağ olun hepinizde, dediğin gibi ben işin matematiğini öğrenmeliyim. bu kalori hesaplamasından hep kaçtım, sanırım artık öğrenme zamanım geldi.


  • for day to break  (05.01.17 20:48:21) 
[]

karaciğerim için enginar aldım nasıl tüketeyim?

pişireyim mi, haşlayım mı, yoksa çiğ mi tüketeyim? en yararlı hangisi olur?




 
çiğ yenirmiymiş ki?
pişir ye bence. zeytinyağlı falan.

  • sutlu nescafe  (04.01.17 17:58:26) 
burda okumuştum biri yeşil yaprakları çiğ yenirse daha iyi olur demişti.


  • for day to break  (04.01.17 18:01:57) 
çiğ de yenir, aslında birçok sebze çiğ yenebiliyor, kabak brokoli karnıbahar biz pek alışık değiliz


  • freebird5406_2  (04.01.17 18:03:07 ~ 18:11:12) 
çiğ yenir ama hoşuna gidiyorsa ye derim, lahana, karnıbahar, brokoli çiğ yerim.


  • Apocalypse  (04.01.17 19:17:30) 
çiğ kesin daha faydalıdır ama zeytinyağlı yemeği müthiş olur.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (04.01.17 19:20:33) 
kapağı kapalı bır tencerede kısık ateste 1 cay ardagı su ıle az zeytınyagı az kuru sogan ıle 25-30 dk da pısırebılırsınız. hiç bir zaman çiğ yemedim, mutlaka çiğ yenmek ıstenıyorsa, konserve olanlar belkı oylece yemeyı deneyebılırsınız.


  • deepness  (04.01.17 19:57:12) 
[]

taksiciler fazla ücret talebinde bulununca neden ceza almıyorlar?

bunların alması gereken standart bir ücretleri yok mu, her katliam olduğunda sürekli şikayetlerde bulunuluyor şu kadar para istedi şu kadarcık yola diye. bunların kafalarına göre fiyat belirlemesi yasal mı?




 
yasal değil elbette fakat şikayet mekanizması düzgün çalışmıyor. o yüzden ceza falan da almıyorlar kolay kolay.


  • nrmnm  (01.01.17 19:03:32 ~ 19:09:31) 
bunu ispatlayabilmen lazim. sonra da sikayet sureci ve yasal sureci sonuna kadar devam ettirecek sabir lazim.


  • robokot  (01.01.17 19:08:30) 
taksiciler dolmuşçular vs yönetim ile çok iyi ilişkiler içinde. bu meslek gruplarına kimse dokunamıyor.

daha yeni uber yasaklandı bu adamlar istedi diye. dünyada yasaklı başka ülke duymadım.
  • cedex  (01.01.17 19:36:21) 
Ankara'da taksi ile seyahat ettim. Taksici bindiğimiz gibi gideceğimiz yeri sordu. Sonra trafiğin çok olduğunu, çevre yolunu kullanmayı teklif etti. Farkı sordum, sadece 5 lira oynar dedi. tamam dedim ama telefonu da açtım. baktım ki bizi şehrin doğusu yerine batısına götürüyor. en alakasız yerden çevre yoluna girip bütün şehri dolaştırdı. Farkettim ama nafile, şöför azılı üste çıkmanın derdinde. 15-20 arası tutacak mesafe için 45 lira aldı. Fatura kestirip şikayet edeceğimi söyledim. 45 lirayı da ödedim.
İndiğimiz yerde trafik polisi vardı. Durumu anlattım. Sağ olsun araştırdı bizim için. Hem Ankara Büyükşehir Belediyesine, hem de Ankara Şöförler Odasına şikayet etmemi söyledi. Mail yazdım iki kuruma da.
Şöförler Odasından bir beyefendi aradı. Durumdan üzgün olduklarını, zararın karşılanacağını belirtti. Reddettim. Cezası neyse çeksinler dedim. Taksi durağının çok önemli ve eski duraklardan biri olduğunu, zaten fazla para alanın şöför olduğunu belirtip taksiciyi uyaracaklarını söylediler. Sordum ceza yok mu? Uyarıcaz demekle yetindiler. Telefon kapandı. Boşu boşuna zaman kaybettim.
Derken Ankara Büyükşehir Mavi Masadan mailime yanıt geldi.
Sayın cliquot;
XX.XX.XXXX tarih ve XXXXXXX sayılı başvurunuz değerlendirilmiş olup, ŞİKAYETE İSTİNADEN PLAKASI BELİRTİLEN ARACA A-XXXXXX NOLU İDARİ YAPTIRIM KARAR TUTANAĞI TANZİM EDİLEREK CEZAİ İŞLEM UYGULANMIŞ OLUP, AYRICA GEREKLİ UYARI VE İKAZLARDA BULUNULMUŞTUR. Bilgilerinize arz eder saygılar sunarız.

Özetle, yolculuklarınızda fatura kestirin ve şikayet edin.
  • cliquot  (08.06.17 15:44:26) 
[]

Sürekli beni başkasıyla kıyaslayan annemi bogmamak

İçin kendimi zor tutuyorum.kendisi iyice yaşlandı ama çenesi o kadar güçlü ki. Bu yaştan sonra onu degistirmeyecegimi de biliyorum. Ablamla onu rahat ettirmek için elimizden geleni yapıyoruz ama en ufak iyilik bildiremiyoruz. Yaşlılara nasıl sabrediyorsunuz ya bi fikir verin. Bir yandan sağlık sorunlarim da var ama kadın da en ufak fikir yok. Varsa yoksa kendi dertleri.




 
sana hissettirmiş olduğu duygularını annenin yüzüne karşı söylediğini ama karşılık alamadığını varsayıyorum. bence sen de anneni başka annelerle kıyaslayarak belki bazı şeyleri fark etmesini sağlayabilirsin. etkiye tepki olayı gibi. yada yaşlandı diyip sallamayıp geçeceksin.


  • evrimini tamamlamis hamambocegi  (27.12.16 14:17:44) 
Kesinlikle takmayacaksın.
Ben konuştum olmadı, laf soktum olmadı, küstüm olmadı, kızdım olmadı..
Yapacak bişey yok artık deyip takmıyorum.
Annem durdu mu? Hayır...
Ki çoğu zaman sözleri çok acıtıcı olsa da artık takmıyorum. Kendi bileceği bir şey.
  • kismisolungac  (27.12.16 14:24:04 ~ 14:24:28) 
Yüzüne söylüyorum bazen. Anne bunca zamandır ben kendim olarak yaşamımı gayet iyi sürdürdüm. Ama yok bizi beğenmiyor evlatları olarak. Sanki kendisi çok bi halt. Kocakarı sinir oluyorum ona.


  • for day to break  (27.12.16 14:26:31) 
Eğer çok sabırlı olur onunla tane tane iletişim kurarsam çok iyi yurutebiliyoruz. Ama bazen öfkem tüm duygularımı bastırıyor. Neyse içimi boşaltmak iyi geldi sağ olun.


  • for day to break  (27.12.16 14:32:30) 
başkasına bunca yıl sürekli negatif geri bildirim verip mutsuzluk yaratan birinin kendisinin mutlu olmasının imkanı yok. o yüzden zaten daha fazla yapılacak bir şey olamaz, kendisi zaten mutsuz. bu şekilde kabul etmek iletişimi de azaltmak lazım.


  • freya  (27.12.16 14:35:48) 
Aynı dertten muzdaribiz maalesef.
Onun Bunun çocuğu dört dörtlük...
Tertemiz pırıl pırıl
Insan hayran kalıyor şunun çocuğuna...
Ana baba sözü dinliyorlar hepsi
vs vs.

Her gün, istisnasız her gün bıkmadan söylediği şeyler ve ben ne yapsam hayırsız oluyorum. Hiçbir başarımı, yaptığımı görmüyor.

Çözüm dersen bir şey de yapamıyorum açıkçası. Bağırsan çağırsan dert, sussan ayrı dert. Huyları kolay kolay değişmiyor.

Ben de sabredip yaşıyorum işte
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (27.12.16 14:57:23) 
Ben kaçtım gittim evden, oh mis. Kafa rahat. Onun da sağlık problemleri var benim de. Ama ikimiz de birbirimize kızıp sinirlenemiyoruz uzakken. Böylelikle de beraberken yaptığımız gibi bu problemlerimizi daha da ciddi hale sokmuyoruz. Her gün mesajlaşıp konuşuyoruz o da canım cicimli hep.

Bir arada olsak hala her gün kavga ediyor cinnet geçiriyor olurduk. Zaman zaman benim de aklıma geliyordu lan ya elimden bi kaza çıkar da kendimi kaybedip atlarsam bir şey yaparsam diye. Çabalarını görmezden gelip zayıf noktandan vuruyorsa anneni bile tanımıyorsun zira.
  • nolmus yani  (27.12.16 15:05:06 ~ 15:05:51) 
varken dayanmak zor gibi geliyor ama inan yoklukları çok daha kötü oluyor.
bir de böyle düşün.

  • supermatik  (27.12.16 15:12:04 ~ 15:12:31) 
Benim anneannem bu model en iyisi hiç yardım etmeyin size yazık. kendi hayatını kendisi idame ettirebiliyor mu bakalım. Biz ancak başka eve çıktığımızdan ki 2 sokak ötedeydi o zaman daha düzgün davrandı. Mesafe koyn ve kendinizi yıpratmayın inanın deymiyor.


  • fasulyek  (27.12.16 15:17:01) 
Onu öyle kabul edip duymamak bildiği okumak tek çare, Biz de babane var aynının bir üst modeli. Sülalenin en yaşlısı, herkes önünde hizmetçi olur, gönlünü etmeye çalışır. Yemeklerden, düzene herşey ona göredir. torunlarının düğün, nişanı bile o erken yatıyor diye geç saatte yapmazlar. Ama bir kere çok şükür ne güzel ailem var dediğini duymadım hep şikayet hep şikayet. Babane bi kere de şükret, allah aşkına millet yaşlanınca kimse istemez, bizde çok kaldı sizde az kaldı diye kavga ederler, senin çocukların, torunların bize de gel diye yalvarıyorlar.El üstünde tutuyorlar, Sen mutlu olmuyorsun. Allah bunun hesabını sorar dedim. 1 ay konuşmadı benle :D


  • i am a legal alien  (27.12.16 16:02:06) 
Anneden beklentilerini kesmek iyi gelecektir. Adı üstünde, yaşlandı artık. 80'i geçmiş insanları Allah bile artık sorumlu tutmuyor.


  • yaren  (27.12.16 16:08:18) 
Az önce çok kötü kavga ettim annemle. O kadar bağırdım ki. Tam derdimi de anlatamadım,yalnızca saçma sapan laflarla ağzımdan gelen gitti. Bu sefer de benim kafayı bozduğum sonucuna vardı. Neyse biz böyle gidiyoruz bakalım bata çıka,araba nereye varacak. Dilerim güzel yere çıkar.


  • for day to break  (27.12.16 16:10:03) 
degismez, degistiremezsin. ruh sagligin icin ayri eve cikmaya calis, inan ruh sagligini bozduguna degmiyor.


  • me23  (27.12.16 17:56:08) 
[]

Anksiyete ile ilgili kitap var mı?

S.b?




 
Bana da biri önerdi bu yazıyı, çok rahatlatıcı buldum:

www.bilisseldavranisci.org
  • devilred  (21.12.16 12:53:44) 
endişesiz, ilaçsız
doç dr. Şafa Nikajima
Sosyal medyada yazılarını takip ettiğim bier doktor/yazar. Kitabı okumadım ama iyi olduğunu tahmin ediyorum.
  • innerbliss  (21.12.16 14:35:30) 
  • red g  (21.12.16 14:53:21) 
[]

9 - 10 civarı yaşındaki çocuk için film önerebilir misiniz?

s.b?




 
buz devri ve karlar ülkesini izlemiş.


  • for day to break  (17.12.16 12:40:07) 
  • freebird5406_2  (17.12.16 12:41:19) 
robin williams, jim carrey filmleri. tek tek örnek atabilirim hiç seçemezseniz.


  • nickimin hakkini veremedim  (17.12.16 12:44:46) 
orman çocuğu
tavuklar firarda
kayıp balık nemo
kung fu panda
crood'lar
madagaskar
arı filmi
harry potter
  • sertayg@yahool.com  (17.12.16 12:48:11) 
evde tek başına


  • sta  (17.12.16 13:00:26) 
demir dev (the iron giant)


  • peki madem  (17.12.16 13:23:10) 
kung fu panda güzel.

harry potter demişler ama onu izletmeyin bence. şansı varsa yaşı büyüdüğünde kitapları okuyup büyüsüne kapılır. kurguyu bildikten sonra kitapların aynı tadı vereceğini sanmıyorum.
  • sen git ben geliyorum  (17.12.16 13:49:10) 
Ratatouille


  • lastdragonborn  (17.12.16 14:34:28) 
Evde tek başına dicektm denilmiş o zmn riçi ric diyorum


  • all girls dream  (17.12.16 16:11:46) 
the lego movie. 7'den 70'e herkesin izleyebileceği bir film. beraber izlerseniz sıkılmazsınız.


  • cikmaz sokaktan cikagelen cocuk  (17.12.16 17:44:20) 
[]

ak partili bir arkadaşım İran'a beddua ediyordu niye ki?

sormaya korktum bana da sardırırsa diye? siz sorularıma alışkınsınız nede olsa. iran'a niye kızmış olabilir ki?




 
ehli sünnetten olan, son bir kac haftada olanları da gördükten herkes beddua eder. suriyeden iyi haberler gelmiyor.


  • 1adam  (15.12.16 17:13:26) 
Keko olmaları. Klasik sunni şii kavgası. İran esad falan random saldırıyor millet ölüyor diye.


  • glamdr1ng  (15.12.16 17:22:50) 
Dönemsel onlar çok takılma. Daimi dualar ve beddualar,
Değişken dualar ve beddualar olmak üzere 4 ayrılıyor.

Malum şahış ve etrafındaki vefakar cefakar fedakar insanlara daimi dua,
Amerika ve israle daimi beddua,
Değişken olarak dua ve beddualar; rusya, iran, ırak, suriye, putin, esad, fethullah vs. olarak tablo haline getirebiliriz.


Dönemsel yani:)
  • cahs  (15.12.16 17:32:54) 
Haberlere göre hastaları halepten türkiyeye taşıyan konvoya şii milisler saldirip yaralı insanları öldürdüler. Muhtemelen iranın desteklediģi gruplardır diye irana saydırıyordur.


  • delicevat  (15.12.16 17:42:17) 
İran Türkiye'nin ezeli rakibidir dolayısıyla hemen her konuda çıkarlarımız çakışır.

Gördüğüm kadarıyla AKP'nin gençleri bu konuda CHP'nin gençleri kadar cahil değiller. Onlar gençlerini bu konuda hazırladıkları tarih dersini andıran belgesellerle çatır çatır eğittiler eğitiyorlar. 15 Temmuz tarih konusunda yaptıkları kitlesel eğitimin karşılığını açık seçik aldıkları tarih oldu. Son derece tarafsız yazdım.

En son olarak İran Halep'te Türkiye'nin aracılık ederek sağladığı ateşkesi defalarca bozarak insanları boğazlattı. Ayrıca bu sabah 4-5 yaşlarında bir çocuğa yapılan işkence görüntülerini televizyonlarında yayımladılar. Görüntüler iğrençti Danimarka'da bile insanlar sokaklarda gösteriler yapıyor. Avrupanın dikkatini çeken insanlık dramından da haberiniz yok anlaşılan.

Yani an itibariyle İran'ın işlediği insanlık suçu dünyanın konuştuğu bir boyuta ulaştı. Siyaseti AKP CHP'den ibaret zannedenlerin boş gözlerle seyrettikleri bir konu bu.



Sürekli olarak karşıt fikri savunan medyayı da eşit sürelerle izleyin. Bu başkalarının aklıyla değil kendi aklınızla düşünmenizi sağlar. Aksi taktirde gelişemez güdük kalırsınız.
  • neotunc  (15.12.16 19:15:51 ~ 19:36:42) 
@Sour'ın dediği doğru. Şii'lere küfreder Akp'nin başındakiler. Çünkü mezhepçiler. İran da Şii egemen bir ülke zaten. Şii milisler Suriye'de Halep'e saldırdı ve Esad'la birlikte sanırım orayı alacaklar. İşte medya tarafında çocukları öldüroyorlar diye lanse ediliyor şu an. O yüzden küfrediyor muhtemelen. Ama diğer arkadaşların da dediği gibi, Atatürk olsun, Edison olsun, Mahatma Handhi olsun, Şehit polisin oğlu olsun... Akp'li yöneticilerden biri herhangi birine yardırıyorsa, Akp'li vatandaş da yardırıyor. Recep Allah'a küfretse bunlar da küfreder.


  • birşeylersoracağım  (15.12.16 19:22:43 ~ 19:25:02) 
klasik sünni-şii çatışmasının suriye üzerindeki gerilimi+ rusya'yla ara düzelince rusya'yı eleştirmek yemediği için birikmiş enerjiyi oraya kanalize ettiler.


  • doxanikee  (15.12.16 19:30:31) 
Elde bir deste kağıttan bize düşen birkaç tane var. Zamanı gelince atıyoruz, işi bitince geri alıyoruz. İşimize gelince müttefik oluyoruz, işimize gelmeyince lanetliyoruz. İran çok rerorero ise burada fetonun saldırısından kurtarıp hapisten çıkardığımız iran asıllı 'işadamlarımız' neden iranın net düşmanı abdye gittiklerinde yargılanıyorlar? İranla yaptığımız ve zamanında işimize gelen, içimizi ferahlatan bir takım ticaretlerimizdendi galiba.


  • kargn  (15.12.16 21:05:58) 
iran suriye'de zafer kazandı. biz hezimete uğradık.

çekemiyorlar.
  • babilbaligi  (16.12.16 11:08:33) 
[]

mahallede bir sürü kedi vardı şimdi nerdeler bilmiyorum

diyorum ki onlara yuva yapsam ama nasıl, oraya gelirler mi acaba? bir akıl fikir. evde koliler var mesela o kolilerden bir şey yapılabilir mi?




 
Yapılabilir tabi. Beyaz köpükleri kutunun çevresine bantlarsanız ve onun da üstüne bir kutu yapıştırıp dışını poşetle sararsanız ve tüm köşeleriyle kenarlarını yine bantlarsanız rüzgardan koruyacak bir yer yapmış olursunuz. Kedilerle konuşmak gerek. Nerede olduklarını bulursanız bulundukları yere kutuyu bırakıp onu benimsemelerini sağlayabilirsiniz.


  • dissendium  (14.12.16 14:00:04) 
balkonun altına yaparım diye düşünüyorum, oraya da bir kaç tavuk kemiği atarım. gelirler. evde eski torba ve çarşafta var onu sererim altlarına.


  • for day to break  (14.12.16 14:03:35) 
Çarşaf ıslanabilir. Kutunun altına da köpük koyun o zaman. Valla dışarıda kar yağıyor. Vaktim olsa ben bile yapardım. Kutu yapmak nedense çok zevkli geliyor bana. Kolay gelsin.


  • dissendium  (14.12.16 14:14:49) 
www.youtube.com

iş görür mü bilmiyorum ama basit bir yöntem.
  • emreyunus00  (14.12.16 15:48:57) 
[]

hepatit b dna testim aşırı yüksek çıktı 70 milyonmuş

doktor biyopsi yapılıp ilaca başlatmak gerekebilir dedi. normal rakam 2000 olmalıymış. çok korktum bu konuda bilgisi olan var mı, teselliye ihtiyacım var.




 
hepb misin değil misin bilmiyorum ama korkma. babam da senin gibi bi kan testinden sonra biyopsi gerek dendi. biyopsi oldu. çok hasta olduğu zamanlar da oldu(ilacı düzenli kullanmadığı zamanlar) hatta bir ara zaten ağır olan ilaçların dozu bile arttırıldı. Şuan normale döndü. nerdeyse hasta değil gibi.

tek sıkıntı evde hasta olmayanların aşı yaptırması ve bunu kontrol ettirmeleri lazım. sen de kişisel kullanımındaki eşyaları tek kullanmalısın. tıraş bıçağından kaşıpa, su bardağına kadar.

korkma. düzenli tedaviyle hallolmayacak bir şey yok. ama erteleme sakın biyopsiyi.
  • canercuxy  (12.12.16 15:39:03) 
evet ben de hepatit b taşıyıcısıyım.


  • for day to break  (12.12.16 16:26:22) 
Karaciğerin hasar gördüyse yani kronik aktif hepatit olduysan ilaç kullanacaksın evet. Çok yüksek DNA ama hasar yoksa immün toleranstır. Sana bir zararı yok aktifleşene kadar. Anlamanın yolu biyopsi.


  • Lim5  (12.12.16 16:50:01) 
[]

köylülerden pekmez aldım tabanında toprak var o yenir mi?

onu atarsam pekmezin yarısını da israf etmiş olacağım da.




 
nassı ya pekmezin içinde mi toprak var?


  • cekilmis gayfe  (11.12.16 22:14:19) 
toprak değildir la o.


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (11.12.16 22:15:15) 
Tortu demek istedin heralde.Karıstır düzelir. Pekmezde toprak zor.


  • basubadelmevt  (11.12.16 22:16:21) 
pekmez topraksız yapilamaz. yeme .


  • 1adam  (11.12.16 22:16:23) 
durun resmini çekeyim de yollayım size.


  • for day to break  (11.12.16 22:16:26) 
aynen tortu çökmüştür. toprak ne arar la bekmezde?


  • cekilmis gayfe  (11.12.16 22:17:06) 
süzdürmek lazım. zararı yok ama yenmez.


  • bigbadabum  (11.12.16 22:17:13) 
yanlışlık olmasın toprak değildir o tortudur +1


  • basond  (11.12.16 22:17:26) 
pekmez evde toprakla yapılır. onun özel toprağı olur.


  • bigbadabum  (11.12.16 22:18:05) 
yeme. git çekirdekli kuru üzüm ye daha sağlıklı.


  • hasmetizm 2046  (11.12.16 22:19:04) 
pekmez roprağı denilen özel bir toprakla yapılır pekmez. o toprak olmadan kaynatılırsa pekmez kaynarken çok ekşir ve yenemez. ama toprak öylece atılmaz içine. bir tülbent ya da ketene sarılması lazım. siz o toprağı süzün ince bir tülbent ile o şekilde yiyin. yapan süzmemiş toprağını .


  • birakin mermiler havada kalsin  (11.12.16 22:25:40) 
@bigbadabum, yaparken var toprak, sonra kaynatırken toprak olmaz. yani son tüketiciye gelen pekmezde toprak olamaz.


  • cekilmis gayfe  (11.12.16 22:26:33) 
satan kadın o altı ayrı yenir çok da sağlıklı olur dedi. uyuz karı. resimleri de yükleyemedim zaten. birde akrabalara dağıtıp, altını da özellikle yemeliymişiniz ordan da alın demiştim. iyilik yapayım derken milleti hasta etmeyelim de.


  • for day to break  (11.12.16 22:29:24) 
son tüketici dediğiniz market değil, seri imalat fabrikasyon değil, köylüden almış. köylü toprakla yapar onu. en son toprak süzdürülür. adamlar orayı atlamış olmalı. süzdürmesi yeterli yani.


  • bigbadabum  (11.12.16 22:29:40) 
ekşi sözlük bütün boktanlığına rağmen hala iyi bir bilgi kaynağı.

eksisozluk.com
  • loser blueser  (11.12.16 22:34:48) 
köylünün yapıp sattığını da kapsıyordu son tüketici. pek sevmesem de yıllardır pekmez gelir köy yapımı, bir kere bile toprak görmedim içinde.


  • cekilmis gayfe  (11.12.16 22:35:59) 
bunca yıldır pekmez yaparız. üzüm, erik, dut vs vs. toprak olayını ilk defa duyuyorum.


  • spirit crusher  (11.12.16 22:39:00) 
  • for day to break  (11.12.16 23:18:39 ~ 23:21:10) 
Pekmez toprakla yapılır, o toprağın adı pekmez toprağıdır. Süzmemiş sadece veya yeterince süzülmemiş o kadar. Zehirlenmezsiniz yani. Hiç bilinmemesine acayip şaşırdım.


  • Phoebe  (11.12.16 23:24:58) 
şekerlenmiş o ya. göm gitsin.


  • westblack  (11.12.16 23:27:13) 
ben önce çekirdeği zannettim. heralde üzüm pekmez olmuş çekirdeği de altında birikmiş dedim meğersem toprakmış. google'de yazdığına göre bir kısım uzmanlar aman yemeyin bazı yörelerin pekmez toprakları ağır metal barındırabiliyor demiş. zaten çoğunu dağıttım kalanı da 3 erkek çocuklu komşum var ona vercem. her şeyi yiyorlar o mübarekler.


  • for day to break  (11.12.16 23:30:05 ~ 23:32:47) 
pekmez toprağı o bir şey olmaz... rahatsız olduysan pekmezi tülbentten geçir toprağı kalsın. kadın sana pekmezde hile yapmamış gramajda hile yapmış. toprağı ayırmayarak kiloyu artırmış...


  • gotic  (12.12.16 00:07:08) 
[]

Yoga yaparken midem bulanıyor baş aşağı

gelen hareketlerde daha çok oluyor. Hareketi bırakmalı mıyım hemen. Yoksa zamanla geçer mi. Kendimi daha iyi hissettiğim hareketlere mi yönelmeli yoksa sınırları zorlamali mi. Hareketleri yaptıran eğitici hareketleri kendinizi en rahat hissettiğiniz pozisyona göre ayarlayın diyor ama aşağı mide bulantısı olusturmayacak bir pozisyon bulamıyorum.




 
bir nöroloğa gitmenizde fayda var.


  • alcapon  (08.12.16 21:45:32) 
yapma bence o hareketleri. baş aşağı hareket yapmayınca tam yapmamış mı oluyorsun var mı sıkıntı?


  • cekilmis gayfe  (08.12.16 21:46:32) 
Gayfe, hareketlerin hemen bir çoğu amuda kalkmak kadar olmasa da başı aşağı sarkitma pozisyonunda. Nöroloji gidecek bir rahatsızlık olduğunu sanmam. Baş aşağı kim kalsa öyle rahatsız olur.


  • for day to break  (08.12.16 21:52:59) 
Aşağı bakan köpek hareketi çok uzun dakikalar sürmedikçe sıkıntı yaratmaz bence. Antrenman saatiyle oynayıp mesela ana öğün öncesinde yapabilirsin, buna rağmen aynı sıkıntı devam ediyorsa daha düşük açı ve zaman aralığında yapmak olumlu değişiklik yapabilir diye düşünüyorum.


  • candanag  (08.12.16 22:06:19) 
Alcapon +1.


  • humblebirth  (08.12.16 22:07:26) 
Gideyim nöroloji ye bari.


  • for day to break  (08.12.16 22:46:52) 
[]

diğer insanların acılarının önüne geçemiyoruz ya suçlu muyuz sizce?

dünyada savaşlar oluyor, çocuklar ölüyor, yanıyor, bazı yerler de yiyecek ekmek dahi bulamayanlar var ve bunun gibi daha bir sürü acı... bunları önlemek için hiçbir şey yapamayız gücümüz yetmez. kendi ülkemizde, burnumuzun dibinde yaşananlarda dahi ne yapacağımıza dair en ufak fikrimiz olmuyor bazen çaresizce kabulleniyoruz. bu sorunları dile getiriyor olmak "bıdı bıdı" yapmaktan öte gitmiyor. benim burda sarfettiğim cümleler bile dır dır olarak kalacak. o zaman bu yaşananlardan bizlerin bir suçu olamaz diye düşünüyorum. çünkü elimizden bir şey gelmiyor, yanılıyor muyum?




 
suçlu değiliz birçoğunu biz başlatmadık fakat sorumlu olduğumuzu düşünüyorum


  • freebird5406_2  (07.12.16 16:11:50) 
Elinden geldiği kadarını yapabilirsin. Ben yapıyorum. Sadece konuşmak, isyan etmek olmuyor. Bu yapmaya çalıştığın ufak şeylere oturduğu yerden "vicdan rahatlatma" vs diyenler olacaktır, bunlar bahane.

En basitinden, her ay gelirinin bir bölümünü ihtiyacı olanlar için ayırabilirsin. Ki sadece insan da değil, acı çeken birçok hayvan da var sokakta. Onlar için korunaklı bir yer yapabilirsin, mama, su verebilirsin.
Zamanın varsa çeşitli yardım organizasyonlarında gönüllü olarak çalışabilirsin.

Aslında yapılabilecek çok şey var. Ama kimse uğraşmıyor. Bence bu yüzden suçluyuz.
  • peggy  (07.12.16 16:23:41 ~ 16:29:44) 
allah belalarini versin diyip hayatimiza devam ediyoruz iste kanka. allahin her seyin en iyisin bilir, allahin isine karismamamak gerek.


  • baldur2  (07.12.16 16:25:17) 
ironi yapiyordum kanka.


  • baldur2  (07.12.16 17:25:35) 
bu dünyanın egemeni şeytandır. insanlar kendi yaptıklarının karşılığı olarak bazı bedeller öderler. senin şu an oradaki insanlara müdahale şansın yok. beddua etmeyeceksin asla. kötü söz söylememek lazım. dua et, o insanların huzura kavuşması için dua et. başka yapabileceğin bir şey yok zaten.


  • cekilmis gayfe  (07.12.16 17:42:23) 
@cekilmis, umarım sen de ironi yapıyorsundur.


  • peggy  (07.12.16 17:48:45) 
ben sokak hayvanından bahsetmiyorum peggy. savaştan, kıtlıktan kırılan insanlardan bahsediyorum.


  • cekilmis gayfe  (07.12.16 17:54:14) 
[]

öfkelenince eşyalara zarar verdiğiniz oluyor mu?

bunu başka yönlere çevirmek mümkün mü acaba, ben eskilere nazaran daha az öfkeleniyorum ama yine de geldiği zaman eşya fırlatma, yumruk atma huyumu bir türlü terkedemedim. önerileriniz var mı bununla ilgili?




 
oluyor. cana geleceğine mala gelsin. insana zarar vermekten iyidir.


  • dedimmidemedimmi  (06.12.16 16:43:16) 
Benim arkadaşım kaç tv kaç laptop kırdı bu yüxden hatta kapıyı da yumruklamıştı. Bence öfke kontrolünü sağlaman lazım. Psikiyatriye gitmeni öneririm.


  • cemallamec  (06.12.16 16:45:16) 
Ben Allahtan o kadar aklımı yitirmiyorum. telefonum yeni alınmıştı son sinirlendiğimde onu atmadım yere ama kaloriferin üzerinde cam kavanoz vardı onu buz gibi ettim.


  • for day to break  (06.12.16 16:47:05) 
evet, hem de sonrasında kalacağım zor duruma rağmen çok yapıyorum.
defalarca faremi, tıraş makinemi, çalıştığım kağıtları parçaladım.
en son da dizüstü bilgisayarım donuyor diye yumruk attım, kapandı.
telefonum salak salak tepkiler veriyordu fırlatıp attım.
kulaklığımı koparıp ayırdım...
örnekler bol.

kırılan eşya siniri boşaltıyor işte.

ek: tabii, yüzümde geçmeyen sivilce, yara varsa kendimi tokatladığım, yüzümü tırnaklayarak kanattığım da oluyor. "al, en azından durduk yere kanamıyorsun/durduk yere donmuyorsun. şimdi geçerli sebebin var." diye bağırıyorum eşyaya, vücuduma. evet.
  • m e b  (06.12.16 16:47:58 ~ 16:50:51) 
hayır.

bir şeyler kırmak sorunu çözmeyecek, kendine öyle telkin yap.
  • hayirsiz  (06.12.16 16:50:41 ~ 16:51:14) 
hiç bir zaman olmadı. çabuk sinirlenen biriydim üstelik. fakat hiç bir eşyaya zarar vermedim ya da bir canlıya. çok sinirlendiğim zaman vuruyorum metal müziğin gözüne. ses de bir hayli yüksek oluyor. bunu dışarıdayken de yapabiliyorum tabi. müziğin bende sakinleştirici bir etkisi var sanırım.

önerim ise olarak profesyonel destek almanız. basit bir konu değil bence.
  • windowsguvenlikduvari  (06.12.16 16:51:19) 
asla. zaten pek ofkelenmem. sinirlenirim bazen, onda da bi ic ceker kufur ederim kendi kendime.


  • jimicik  (06.12.16 16:56:16) 
Çok sinirlenmem ama sinirlenince yapıyorum böyle şeyler.
En çok zarar verdiğim alet televizyon kumandasıdır.
Bir kere laptop un kapağını çok sert kapatıp kırmıştım.
Telefon fırlatma huyum yoktur neyse ki ama laptop için çok üzülmüştüm sonra :)
  • mutekebbir  (06.12.16 16:58:56) 
oluyor.
cipralexe başlayınca geçti

  • nax  (06.12.16 17:07:06) 
Hiç yapmadım sinirlenince şınav falan çekiyorum 10 tane kendime geliyorum. Temiz hava da bazen iyi geliyor.


  • gozu acik sevisen yahudi  (06.12.16 17:20:18) 
1 ay önce aldığım yazıcıyı gözüme kestirip balkondan aşağı fırlattığım oldu.

Dvd film koleksiyonumu -500 civarı film- paramparça ettiğim de.

Cama yumruk atıp elimi kestirdiğim de.

Dışardan görsen çok sakinim ama bi şartel var bende, ona dokunulduğunda kimse durduramaz beni.
  • la rana  (06.12.16 17:28:29) 
hiç yapmadım kendimi kaybedecek kadar sinirlenmiyorum. öfke nöbeti falan çok ahmak işi bence. herkesi seversen bu sıkıntıyı aşarsın gibime geliyor ;)


  • cekilmis gayfe  (06.12.16 17:35:36) 
@cekilmis gayfe, herkesi sevmekle ne alakası var allah aşkına ya, hem sevgi dediğimiz öyle pat diye gelen bir duygu mu, bunların herbiri bir birikim.


  • for day to break  (06.12.16 17:42:33) 
zengin olmayı istediğim olmuştu aşırı sinirlendiğim zamanlarda, eskiden.
Şimdi öyle şeyler hissetmiyorum. Sinirlenemiyorum :(

  • neynep  (06.12.16 17:49:40) 
önceden yapardım. üç dört defa laptopu bu sebeple tamire göndermişliğim var ama son 3 senedir öfke kontrolünü sağladığımı düşünüyorum. sinirleneceğim bir durumda bile sakin olabiliyorum.

öfke kontrolünü sağlaman lazım. psikoloğa gidebilirsin.
  • lesmiserables  (06.12.16 17:52:54) 
ben de eskilere nazaran öfke kontrolümü çok çok iyi sağladığımı düşünüyorum. belki yaşımı aldıkça belki de bol meditasyon kitapları, engin geçtan, alfred adler gibi psikiyatrların kitaplarını okumamdan kaynaklı. tamamen bitti denilecek kadar aza indireceğime dair de umutlarım güçlü. psikolojik terapi almak bana hobi gibi gelir zaten. çok sık giderim. gittiğim psikologlar benim için çok özeldirler, hiçbirini unutmayacağım dertortağım gibiler.

eğer ihtiyacı olan olursa bilgisi olsun diye yazıyorum devlet hastanelerinde sigortalılara ücretsiz. zaman zaman çok pahalı nasıl gideceğiz diyen kullanıcılar için bu bilgi. cevaplar için sağ olun.
  • for day to break  (06.12.16 18:03:12 ~ 18:06:09) 
sinirlenmek o kadar kolayken sevmek neden zor oluyor? hem bu şekilde içinde bir şey de birikmez. sana süleyman'ın özdeyişlerinden örnek vermek isterim.

Huysuz kişiyle arkadaşlık etme;
Tez öfkelenenle yola çıkma.

Çabuk öfkelenen ahmakça davranır,
Düzenbazdan herkes nefret eder.

Geç öfkelenen akıllıdır,
Çabuk sinirlenen ahmaklığını gösterir.

bu da vaiz'den:
Çabuk öfkelenme,
Çünkü öfke akılsızların bağrında barınır.
  • cekilmis gayfe  (06.12.16 18:59:52) 
Cok kolay sinirleniyorum ama eşyaya ya da insana vurmam. Aklima gelmiyor, bizim evde böyle. Annem babam eşya kırıp ortalığı dagitsalardi ben de öyle olurdum eminim.


  • cabiday  (06.12.16 19:27:01) 
Hayır hiç öyle şeyler yapmam.
Sabırlıyım. Olaylara büyük aşırı tepkilerim yoktur.

  • duyond  (06.12.16 19:37:26) 
şahsımda asla olmuyor lakin ev arkadaşım laptop ve kanepe kenarı kırdı cs go oynarken. parçaladığı kulak ve mouseları saymıyorum.


  • ripolip  (06.12.16 20:04:14) 
Oluyor.


  • köstebek kurabiye  (06.12.16 20:28:12) 
özellikle son günlerde bu anlamda kendime engel olamıyorum. iki gün önce laptopı çarptım yere neyse ki bir şey olmadı. kendimi dizginlemek için içimden böyle seyler geldiği zamanlarda onu yapmıyorum; gözlerimi kapatıp yaptığımı, parçaladığımı hayal ediyorum.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (06.12.16 20:37:35) 
öfkeyi eşyadan çıkarmak bana çok acizce geliyor. o yüzden yapmam, o kadar da aciz değilim.


  • devilred  (06.12.16 22:40:39) 
[]

tarihte faşist, diktatör veya kötü olan lider ya da kişilerin

sonlarının çok trajik biteni olmuş mu, kimler mesela?




 
çavuşesku ve saddam hatta kaddafi de sayılabilir.


  • cekilmis gayfe  (04.12.16 18:09:56) 
hitler, mussolini, çavuşesku, saddam, kaddafi geliyor şimdilik aklıma. liste uzar bence.


  • dalgaci mahmut  (04.12.16 18:10:47) 
benito mussolini

i.hizliresim.com
  • error522  (04.12.16 18:13:06) 
İyi biteni, güzel anılanı var mı ki?


  • benoyledemekistemedim  (04.12.16 18:18:07) 
ben nasıl anıldıklarını sormuyorum. sadece yapıp ettikleri zulümleri ve sonlarını merak ediyorum.


  • for day to break  (04.12.16 18:24:00) 
Bitmeyen çok az vardır. Hitlerin kemikleri de imha ediliyor, ilerde tapılmasın diye.

İsmini duymadığımız çok var afrikada arap yarımadalarında türkiyede filan. Hakkında tambilgim yok biri de mugabe, gerçi hala yaşıyor, sonu ne olack bilmiyorum.

eksisozluk.com

pinochet var sonu trajik diyebileceği.m ülkeden kaçıyor
  • Cursed Chico  (04.12.16 19:37:54) 
Hitlerin ceset yok ortada yalniz. Berlinde oldugu de muamma.


  • brad pitt  (04.12.16 20:07:38) 
Kaddafi ve çavuşesku diktatör değillerdi, yakınlarda miloşeviç ile ilgili algı manipülasyonu yapıldığına dair belgeler falan da ortaya çıktı. Neyse ilk birkaç cevabı gördüm canım sıkıldı söylemek istedim, uğraşmak istemiyorum.


  • godoşu beklerken  (04.12.16 20:25:55) 
[]

kumbaramda 220 lira birikmiş ne yapsam ki?

bir fikir verin?




 
dolar al. az çok deme dolar al.


  • lucky strike  (04.12.16 12:27:22) 
Dolar al, hemen ardından bozdur, makbuzu ile şu yalaka firmaların düzenlediği kampanyalara katıl, sonra yine dolar al!


  • manuel mandalina  (04.12.16 12:29:43) 
ben tatile giderken yuroya çeviriyorum. 50-60 yuro bayağı iş görüyor baktığın zaman


  • cekilmis gayfe  (04.12.16 12:33:46) 
Bağış yap.


  • delicevat  (04.12.16 12:35:00) 
bira seviyorsan evde bira yapma kiti al


  • alporler  (04.12.16 12:43:38) 
Kumbarayı bozdurma.


  • _goddard_  (04.12.16 12:53:39) 
@alporler'e ek olarak, şarap kitleri de çıkmış. Onu da deneyebilirsin. Mantıklı bir yatırım.


  • alcapon  (04.12.16 13:20:24) 
parayı bütünlet, yeni daha büyük bir kumbara al, parayı içine at ve devam et biriktirmeye.


  • dedi ve gitti  (04.12.16 14:38:13) 
[]

kefiri nasıl tüketiyorsunuz?

sabah, öğle, akşam aç karnına mı tok karnına mı? ben içimin büyük şişelerinden aldım 3 gün içinde bitirsem onu fazla gelir mi?




 
Ben yemeğin yanında içiyorum ayran gibi


  • gozu acik sevisen yahudi  (03.12.16 21:37:45) 
Kefir candır yahu.. Aç tok farketmez iç gitsin, ilk başta tadı kötü gelebilir ama sonra alışırsın. Zayıflamak için içiyorsan aç karnına iç sabahları.


  • st curse  (03.12.16 21:39:40) 
yok ya zayıflamak için içmiyorum, bağırsaklarım mutlu olsun diye içiyorum. tadını biliyorum yıllar önce içmiştim.


  • for day to break  (03.12.16 21:50:01) 
her türlü içerim. yemeğin yanında içerim, tek başına içerim, sabah içerim, akşam içerim, gece uykumdan kalkıp içerim...


  • knight of cydonia  (03.12.16 21:52:17) 
kahvaltıyı işyerinde yaptığımdan, sabah evden çıkmadan aç karnına bi bardak içiyorum. bi şişeden 4 bardak çıkıyor ortalama.


  • manuel mandalina  (03.12.16 23:17:53) 
sabah icin, icine guzel baharatlar katin keyfinize gore. ben bugday cimi, maca turpu, zeytinyagi, tarcin, zerdecal vs. o gun keyfime gore farkli baharatlar/tozlar ekliyorum.


  • kassiopeia  (03.12.16 23:39:11) 
Fark etmiyor benim için. Sabah aç karninada içiyorum gece yatmadan da içiyorum ama yemeğin yanında icmiyorm


  • all girls dream  (04.12.16 00:47:33) 
[]

laminant parkenin bir kısmı zedelenince komple değişmesi mi gerek?

salonumdaki laminant parkenin azıcık bir yeri delindi, bu küçük deliği onarmak için komple odayı mı değiştirmeli yoksa sadece o kısmı onarmanın bir yolunu bilen var mı?




 
Aynı üründen bulursan orayı değiştirmek yeterli olur.


  • bir ileti paylastim  (03.12.16 20:48:45) 
kilitli parke bu, daha kolay olurmuş sanırım tamiri, google'da öyle yazıyor. birde marangoza sorayım.


  • for day to break  (03.12.16 20:57:42 ~ 20:58:07) 
Marangoz bilmez, inşaat malzemecisine sorman gerek.
Aynı parkeden bulsan bile bir sıranın komple değişmesi gerekir.

  • etna  (03.12.16 21:00:15) 
@etna, sıranın komple değişmesine lüzum yokmuş. sırayı komple sökermişin ama sağlam olanlar geri takılabilirmiş.


  • for day to break  (03.12.16 21:17:23 ~ 21:23:39) 
[]

kızlar ayaklarımı sıcacık tutacak çizme önerebilir misiniz?

sizin kullanıp memnun kaldığınız var mı marka, mağaza ya da internet sitesi ismi olarak nereyi tavsiye edersiniz?




 
Kemal Tanca. Sıcacık ve rahat.
İnci de öyle.
Bu kış derimod'dan aldım umarım hayal kırıklığına uğramam, şimdilik sıcak ve iyi gibi.
  • megalomaniac  (02.12.16 22:16:51) 
Rubber duck.
Kıymetlimiss <3

  • bir nick var benden iceri  (02.12.16 22:29:42) 
[]

nusr-et'teki etin özelliği ne, çok mu lezzetli?

niye bu kadar pahalı? özel pişirme püf noktaları mı var acaba? giden olursa bu sırrı öğrenip benimle paylaşsın lütfen.




 
eğer iyi bir kasap bulursan aynısını hatta daha güzelini yarı fiyatına evde de yaparsın. adamın yaptığı şey güzel et bulup azcık tuz biber atıp ızgarada medium rare pişirmek başka bişey değil.


  • loser blueser  (02.12.16 16:57:43) 
medium rare'e kadar ben de inanarak okuyordum ki, medium rare'de bi' kafa karışıklığı yaşadım.

Ben de merak ediyordum, geçenlerde günaydın'a gittim(nusr-et'i merak edip günaydına gittik ama olsun, fukaralık) etin yumuşak olması dışında pek bi' şey anlamadım. Zaten ben ekmeksiz yerken de çok fazla tat almıyorum.
kültürel bi' olay sanırım, biz fukaralıktan hep ekmekle yediğimiz için artık ekmeksiz tadını bi'şeye benzetemez olmuşuz.
  • mete kudur  (02.12.16 17:02:15) 
yok aynısı evde biraz zor olur. olur da zor olur.

nusret'in eti dry aged denilen yöntem ile doğrudan hayvandan çıkarılıp satılmıyor. özel buzdolaplarında belirli bir süre bekletiliyor. sanırım asıl püf noktası bu.

ikincisi, hiç gitmedim ama kömür ateşi kullandığını tahmin ediyorum. yani döküm tava diyecekler şimdi ama gaz ocağı üstünde göküm tava ile kömür ateşinin çok farkı var. ev tipi mangal ızgarası da değil üstündeki muhtemelen kömürün üstündeki de döküm bir ızgara. bizim tel ızgaralardan değil.

gerisi suyunu kaçırtmadan mühürleyip içi pembe kalacak şekilde pişirmek. yukarıdakileri sağlarsanız bunu yaparsınız evde.
  • kibritsuyu  (02.12.16 17:05:09) 
özel et alıyor çünkü. aldığı etin yetiştirilme maliyeti daha fazla,
ayrıca o etler dinlendiriliyor haliyle onun maliyeti de daha fazla oluyor. (21 gün mü ne dinlendiriyordu etleri özel dolaplarında)

ha yine de o para eder mi?
et tek başına o para etmez.

ama oradaki eti, hiç pişmeden almak istesen şuan kasaptan aldığın etin 2 katı fiyatına alırsın yine, öyle söyleyeyim.

paranın kalanı; eti ustaca pişiren şefe, etin yanında kullanılan malzemenin kalitesine, mekandaki ambiyansa veriliyor.

nusretteki et neden pahalı? (etin maliyeti dışında söylüyorum)
çünkü nusretin o işletmeye harcadığı paraya oranla düzgün bir kazanç elde etmesi gerekiyor. o yüzden pahalı.

nusret orada 50 tane garson çalıştırıyorsa, o işletmeye bilmem kaç milyon tl lik dekorasyon vs. masrafı yaptıysa, pr çalışmaları falan yapıyorsa bütün bu giderlerini topluyor ve diyor ki: bu masaya oturan bir kişiye en az 70-80 lira masraf yapıyorum. eğer ben o kişiden 200tl kazanmazsam bu işletmeyi hiç açmam giderim köşede tavuk dönerci açarım kalan parayı da inşaat işine harcarım.

der.

işte asıl sebebi bu yani.
  • tchuck  (02.12.16 17:07:22) 
Bazı yerlerde para yemeğe değil ambiyansa, orada yeme imajına verilir.


  • d max  (02.12.16 17:08:57) 
@d max, işin o yönü de vardır elbette ama ben lezzet olmasa bu kadar tutmaz sanki diye düşünüyorum.


  • for day to break  (02.12.16 17:10:55) 
vedat milor nustret diye youtebada arat. orda acikliyor.
etleri ozel almasi, dinlendirmesi, duzgun yerlerden kesmesi, az pisirmesi sulu olmasi vs vs

  • partizan  (02.12.16 17:23:55) 
tutuyor olmasının sebebi lezzet değil, popülerlik.

nerde o günaydın'a gittim, napalım fukaralık diyen arkadaş? hah yukarıdaymış. nusr-et dükkanları daha portakalda vitaminken bildiğim kadarıyla nusret gökçe isimli şu ilginç adam günaydın'ın şefiydi. kim elinden tuttuysa ayrılıp kendi zincirini kurdu. ona da ferit şahenk el verdi, birkaç trendsetter orada yemek yiyince boynuz kulağı geçti. oldu sana zincir.

mevzu et değil. bu adama kimse el vermese, bu hala günaydın'da et pişiren herhangi bir şef idi. günaydın'a da takılan olmayınca sıradan bir stek house'un sıradan şefinden öteye gidemezdi.

bazen gerçekten şu illuminati falan olaylarına inanıyorum. acun'un sıradan bi muhabirken çok matah programlar yapıyor gibi türkiye2nin en ünlü televizyoncusu olması, etçi adamın bir anda bu kadar popüler ve para kıran mekanlar olması, abuk şarkıcıların, şovmenlerin bir anda parlayıvermesi. bi numaralar dönüyor da du bakalım.
  • kibritsuyu  (02.12.16 17:27:30 ~ 17:27:56) 
günaydın'da çırakken biriktirdiği parayla güney amerika'ya gidip işin inceliklerini öğreniyor, geldiğinde de yaptığı iş beğeniliyor ve doğuş grubundan yatırım alarak yeni bir marka yaratıyor.

et pişirmekte ne var, ateş var ızgara var et var gibi yorumlar bence saçma. adam olaya katma değer ekliyor, yaptığı etler günaydın'ın etlerini filan sollar. onun dışında da bir marka / bir konsept yarattı ve oradan da para kazanıyor.

ben anormal bir şey göremiyorum. "birileri elinden tuttu öyle zengin oldu yeeeaaa" derken sizin niye elinizden tutmuyorlar mesela? madem o kadar kolay siz de yaptın.

sermaye övücüsü gibi gözükmek istemem ama nusr-et e tepki göstereceğimize ankara'dan birilerinin yğeeni diye trt'ye müdür olarak atanıp hiçbir şey yapmadan 10binlerce dolar maaş alanlara tepki gösterelim...
  • luchetti  (02.12.16 17:49:54) 
nasıl et pişirmekte ne var?

dünyanın en elit restoranlarının en önemli meziyeti et pişirmektir. et pişirmek ağır sanattır.

hepsinden önemlisi çok pahalı malzeme olduğu için, çoook daha büyük ustalık gerektirir.
  • tchuck  (02.12.16 17:55:04) 
tchuck +1 pişirme ve hazırlama yöntemi lezzeti yakalamada çok önemli bir faktör. et ne kadar kaliteli olursa olsun beceriksiz ellerde ziyan oluyor diye düşünüyorum.


  • for day to break  (02.12.16 18:09:26 ~ 18:09:48) 
Sadece etin tadının güzelliği değil onun reklamı daha önemlidir. Okuduğum kadarıyla asıl etlerle nusret değil abisi Uğur ilgileniyor diye biliyorum. Arka tarafta abisi Uğur var diye biliyorum. Nusret ise daha çok ön planda çalışıyor tabiki iş tecrübesi var kasaplıkta kötü değil. İnsanlar sadece et güzel diye gelmiyorlar biz Türk'ler belli bir kesime kendimizi kabul ettirmeyi severiz. Örnek veriyorum 6s'imiz varken ve sağlamken sırf almak ve göstermek için 7 alan insanlarız. İnsanlarda nusreti sevdiler her anlamda ve bir marka oldu artık. Parası olduğunh göstermek içinde giden fotoğraf çekip instagramda paylaşan insanlar yok mu? Var. O yüzden olay sadece etin güzelliğinde değil aynı zamanda da reklamda bunu da nusret çok iyi yapıyor. Ben bile instagram hesabındaki paylaşımlarına gülüyorum açıp izliyorum. Arkadaşlarla aramızda espirisini yapıcak duruma geliyoruz. Öğrenci olmama rağmen (para kısıtlı tabiki) et de çok sevdiğim için izledikçe canım çekiyor ben bile merak ettiğim için gitmek istiyorum olay bence tamamen reklamda. Etker kötü mü? Zannetmiyorum.


  • powerpufgirl  (02.12.16 18:22:51) 
bu isin olmayan sirri iyi malzeme. gerisi de hikaye.

yemek pisirmeyi bilmiyorsa "et pisirmek..." diye degil, "et yemek..." diye konusmali insan.

nusr-et'in basarisi reklamdir. darbeyle mahvedilen makul insanlarin yerini alan soytarilar ve onlarin copleriyle beslenen medya, yaratilan kolpa degerler, ve saire...

et pisiriyormus. hahah, he...
  • e haliyle  (02.12.16 18:30:07) 
Topçular popçular gelsin. Fakir müşteri gelip onları rahatsız etmesin. Ortamlarda da böyle et yok ağa diyelim.


  • intihar etsem de kendime gelsem  (02.12.16 18:38:45) 
not: dizi bolumu basi 50 bin alanlar "oyuncu" mesela bu mantiga gore. konser basi 100 bin alanlar "muzisyen", kitaplarindan 1 milyon kazananlar da "edebiyatci."


  • e haliyle  (02.12.16 19:08:30) 
fiyatlar nasıl burda? t-bone yesek mesela ne kadar ?


  • nucleon  (02.12.16 19:24:35) 
@nucleon

t-bone 100
dallas steak 120
nusret kobe 150
lokum 90
kuzu kafes 240.
  • ada meltemi  (02.12.16 21:49:30) 
Reklam artı kalite/fiyat'in her işte olduğu gibi burda da parabolik artıyor oluşu.


  • hexa  (03.12.16 15:22:46) 
Nusret'in püf noktası bence %90 kullanacağı eti seçmek kalan %10 da pişirme,sunum,reklam vs.

Etin lezzeti daha hayvanın nerede otlatıldığından başlar.Bizde sıradan restoranlar pek önem vermez ete.Nusret muhtemelen etin yediği otlara,merada ne kadar dolaştırıldığına,yağlanması için ne kadar bekletilmesi gerektiğine vs. ve bunun gibi bizim bilmediğimiz bir ton detaya dikkat ederek et alıyordur.

Ben köyümde merada otlatılan kuzuların etinin lezzetini İstanbuldaki çoğu restoranda bulamıyorum.Bunlara dikkat edenler fark yaratıyor
  • turkuaz  (03.12.16 15:59:39) 
[]

sudoku pratikle geliştirilebilir bir oyun mu yoksa?

teknikleri mi var. mesela kolay sudokulardan büyük keyif alıyorum ama zorları yapamadığım için çok çabuk sıkılıyorum. kolayını çözdükçe zorları da çözer hale gelebilir miyim? teşekkürler.




 
www.sudokuwiki.org

sağ barda gördüğün 30 küsür adet solving technique mevcut. İlgin varsa çalış biraz, gittikçe kolaylaşır
  • skulldragon  (01.12.16 22:44:04) 
oynadıkça geliştiriyorsun kendini. sürekli yeni teknikler keşfediyorsun ve bunu başardıkça kendinle gurur duyuyorsun :) uzunca bi süredir oynamıyorum. oynadığım dönemde de zor seviyede oynuyordum. 2 günde tek bi rakam bulamadığım zamanlar oluyordu ve uzun bi süre böyle devam ettiği için sanırım sıkılıp eeh yeter be deyip bırakmıştım :)


  • lionel andres  (01.12.16 22:45:38) 
Olay butun olasiliklari denemek. Zorlastikca denedigin olasilik arttigi icin sikiliyo olabilirsin.


  • baldur2  (01.12.16 22:47:16) 
pratikle taktik geliştirme becerin artıyor. ama bazen kitlenip sıkıyor gerçekten. seviye seviye ilerleyebilirsin, evet.


  • manuel mandalina  (01.12.16 22:57:58) 
[]

mutluluğunuzu benimle paylaşır mısınız, belki sizden bana da bulaşır?

neden mutlusunuz?




 
ya öyle süper mutlu şahane bi ruh halinde değilim ama iş bulduğum için mutluyum. piyasada gerçekten iş yok.


  • miskinim  (01.12.16 10:16:35) 
Mutluyum çünkü isten ayrıldım.


  • basubadelmevt  (01.12.16 10:17:08) 
mutluyum çünkü taşınıyorum ^^


  • pide  (01.12.16 10:30:22) 
mutluyum çünkü aylardır işler yüzünden yapamadığımı şeyleri yaptım bu ara: 3 gün boyunca mis gibi yağmur yağdı (yağmur önemli!) ve hemen hemen evden hiç çıkmadan bir ton film izledim, kahve içtim, kedilerimle oynadım.


  • lesmiserables  (01.12.16 10:31:19) 
sınavdan 98 aldım. kredi kartı borcumu ödedim. işimi bitirdim, günün geri kalanında boşum. 14:30'da ve 21:00'de şahane iki maçım var, onları izlerim. oda arkadaşım da memlekete dönecek galiba. müthiş. iyiyim o yüzden.


  • der meister  (01.12.16 10:35:45) 
çamaşır yıkadım dün akşam. ben yıkamadım gerçi makina yıkadı, ben oyun oynadım. neyse, evin içine asmak istemedim çok kokuyor ve salonun ortasında çirkin duruyor diye. yağmur riskini alıp balkona astım. yağmur yağmadı :) daha iyi haber, pazartesiye kadar yağmayacakmış. haftasonu sahilde yürüyüş qeyfi. yuppi.


  • istanbul kanatlarimin altinda  (01.12.16 10:39:13) 
çoğu insanın mutlu olduğunu bilmek de mutluluk verici..


  • redeath  (01.12.16 10:40:00) 
Az önce peynirle boyoz gömdüm, çay içtim.


  • bigbadabum  (01.12.16 10:44:59) 
Hava cok soguk diye yanima bir poset mama alip sokak kedilerini besledim. Kis aylarinda vucut isilarini korumak icin ekstradan enerjiye ihttiyaclari oldugu icin kediler acliga 6 saat kopekler ise 15 saat civari dayanabiliyormus. Gordugunuz yerde bir avuc da olsa siz de besleyin minnoslar usuyup hastalanmasin ^^


  • neferkitty  (01.12.16 10:49:07) 
sevdiğim işi yapıp para kazanmaya başladım! bu en büyük mutluluk bence. Dövme yapıyorum gelsenize uygun fiyata :D


  • safepassage  (01.12.16 10:51:32) 
çünkü sağlık ve sevdiklerinin yanında olması en önemli şey :)


  • manuel mandalina  (01.12.16 11:18:01) 
geçen hafta bükreşe gittim, dün vergi borcumu ödedim. ben okayım yani, buna mutluluk denirse evet mutluyum mehmehmeh


  • cekilmis gayfe  (01.12.16 11:23:30 ~ 11:36:43) 
çok fena hastayım ama kanser değilim en azından.

gerçi uzun zamandır doktora gitmiyorum belki o da vardır.

neyse en azından buraya yazabilecek kadar enerjim var ona da şükür.

:(
  • la rana  (01.12.16 11:35:51) 
açım geceden beri kıymalı börek hayaliyle yanıp tutuşuyorum. bugünkü mutluluğum bu olacak.


  • bass solo take one  (01.12.16 12:07:45) 
sevdiklerimin sağlıklı olması, hayatı sorgulayan bireyler olmaları, kedilerin tatlılığı, ufak da olsa başkalarına yardım edebilme hissi beni mutlu ediyor.


  • kaset  (01.12.16 12:58:40) 
cok naif cok sevimli bi soru ama bu yaa :) baskalarinin mutluluklariyla mutsuz olan dunya kadar insan tanidim son zamanlarda, keske arkadas olsak :)

mutluyum cunku esimin yuz uyusmasinin yuz felcinden degil kulak iltihabindan kaynaklandigini ve antibiyotikle 1 haftada gececegini ogrendik. mutluyum cunku insanin degerli oldugu, birbirlerini tanimasalar da insanlarin gulumseyip selamlastiklari bir ulkede yasiyorum.

umarim bugun en mutlu siz olursunuz :)
  • zombiedeveloper  (01.12.16 13:14:40) 
Dünkü rüyam çok güzeldi. Mutlu uyandım


  • isimmisimyok  (02.12.16 10:36:18) 
[]

antibiyotiğin 3. gününde diş ağrısının halen devam etmesi normal mi?

hapın ismi augmentin 1000mg.




 
Augmentin antibiyotiktir. Ağrı kesici değil, sinirlerin zarar gorduyse augmentin bisi yapamaz...


  • anonymice  (29.11.16 23:58:57) 
Normal. Ağrılar için ağrı kesici almalısın. Zannediyorum ki iltihaptan dolayı işlem yapmadı hekiminiz ve bunun üzerine verdi Augmentin'i. Kanal tedavisi öncesi 2 hafta kullanmıştım. Bol su için kullanırken. Hekiminize danışın. Geçmiş olsun.


  • Arthur Dayne  (30.11.16 00:05:37 ~ 00:05:54) 
normal evet. benim de 20lik disim iltihap kapmisti 1 haftaya anca indi sisligi, agrisini da agri kesiciyle beraber aldigim icin antibiyotigi hissetmedim.


  • superfluid  (30.11.16 00:31:31) 
bazen sislik agri yapar bunda da antibiyotik kullanırsın ki insin de agrisi gecsin ama bazen de ici çürük alti iltihaplidir o zaman ikisini de kullanabilirsin.

doktor degilim bir sey de önermiyorum ama benim anladigim bu isten bu.
  • blue eyes white dragon  (30.11.16 02:38:43) 
[]

Egzersiz sonrası beslenme

Bir yazı da egzersiz sonrası basit şeker tüketimı iyi olur diyor. Basit şeker ne acaba? Yada başka tavsiyeleriniz var mı beslenmeyle ilgili?




 
Angelus un detaylı bir yazısı vardı bununla ilgili duyuruda araştırın.


  • gozu acik sevisen yahudi  (29.11.16 10:42:13) 
basit seker bildigin glikoz, beyaz ekmek, caya attigimiz beyaz seker, kutu kola, hazir meyve sulari gibi kaynaklar bunla dolu.

hizli buyumek isteyen kimseler bu yontemle hizli enerji almaya calisiyorlar ama bu yontem kan sekerini hizli yukseltip dusurdugu icin bana kalirsa normal beslenme duzenini bozmaya sebep olabilir. insulinin firlamasina yol acilabilir. surekli aclik hissedilebilir. bana kalirsa tamamen gereksiz.

onun yerine bu isi kisa vadede/hizli dusunmemek lazim. bir yasam bicimi olarak dengeli ve yeterli beslenme ve spor benimsenmeli. hayatin kalani bu ihtiyaclar temel alinarak insa edilmeli.

beslenme ile ilgili benim tavsiyem basit sekerden tamamen uzak durmak ve yeterli duzeyde kompleks karbohidratlara yonelmek. yag alimini siki tutmak ve yeterli protein almak. bunlar kisiden kisiye degisen oranlardir.

su adami bir izleyin: www.youtube.com
  • idexo  (29.11.16 11:36:09) 
Egzersiz sonraki ilk 2 saat içinde karbonhidrat tüketmelisiniz. Çünkü karbonhidrat depolarınız hızlı yenilenir tüketmezseniz ne olur? Sporda en çok kullanılan khidrat deponuz boş olursa enerji üretemezsiniz, yenilenmesi çok uzun sürer.


  • powerpufgirl  (29.11.16 17:47:17) 
[]

hiçbir işimin rast gitmemesi

size de oluyor mu? her gün değişik bir sorun yakama yapışıyor bu sefer bir şeyler yoluna oturdu sanırım diyorum sonrasında başka başka sorunlar çıkıyor. hayat dedikleri bu sanırım diyorum, dindar insanlar haklılar mı, insan denilen varlıklar dünyaya gülmek için değil de eziyet edilerek imtihan olmak için mi geldiler acaba? böyle düşünmeden edemiyorum bazen.




 
Yaşam tarzı haline getirdim ben :) sonra sıfır beklentiyle yaşamayı öğreniyosun. Ordan sonrası daha iyi.


  • megalomaniac  (28.11.16 17:40:37) 
Oluyor. Aq böyle işin.


  • glamdr1ng  (28.11.16 17:40:58) 
hiçbir zaman her şey yolunda gitmiyor.

tam sevgi kelebeği modunda oluyorsun; evde, işte, okulda, sokakta, toplu taşımada bir anda yerin dibine batıyorsun yaşadığın şeylerle.

karma hikaye... "iyilik yap iyilik bul"muş! iyilik yaptıkça kötülük buluyorsun.

evet imtihan olayına inanıyorum. benim imtihanım da hiçbir işimin rast gitmemesi senin gibi.

hırsızlık, görgüsüzlük, vurgunculuk, adam kayırma aklına ne gelirse... takmamak lazım.

çocuklara, köpeklere, kedilere tecavüz ediliyor. bunları meşrulaştıracak adımlar atılıyor yasal olarak. onlara gösterilen affı, anlayışı sana bana göstermiyor karma!

kadın cinayetleri, vurgunlar, laik-çoğulcu-demokratik devletin her geçen gün altının oyulması... yaklaşık dört yıldır tv izlemiyorum. hürriyet, sözcü, odatv, sputnik, sözlük/duyuru takip ediyorum. rastladığım tüm şeyler beni bu ülkeden ve hayattan soğutuyor.

eğitimli kesim bile saygısız, görgüsüz ve kaba! bugün açtığım duyuruda bahsettiğim gibi.

dün iş çıkışı gencin birine çıkıştım. telefonundan açtığı videonun sesinden dolayı. kulaklığın taksana canım kardeşim. bana niye dinletiyorsun. pardon mardon dedi kapadı. o ara ben hışımla kulaklığımı takıp müzik açtım. önde oturan orta yaşlı birinin telefonu kulağına dayadığını fark ettim. kulaklığı çıkarıp bir baktım, maç dinliyor dayı! onu da bir başkası uyardı.

makas atan, ters yöne giren, yerlere tüküren... hayatımda bu kadar hödük görmemiştim bu halkı.

takmamak lazım ama gerçekten. olmuyor biliyorum.

neyzen'den gelsin:

Deli gönül, neyi özler durursun ?
Acınacak dostun, cânanın mı var ?
Dünya yansa yorganım yok içinde,
Harap olmuş evin, dükkânın mı var ?
Hatır, gönül bulamazsın birinde.
Dama dedi dişisinde erinde,
Vatan dedikleri yangın yerinde,
İnsanlığa hâlâ imânın mı var ?
  • runfor  (28.11.16 18:50:14) 
[]

şarkılar neden insanı bu kadar mutlu ediyor?

acaba? :S




 
bilemiyorum ama müzik olmasa hayat çok sıkıcı hatta katlanılmaz olurdu. şu sıralar sadece müzik beni ayakta tutuyor desem yeridir.


  • tiny penny  (28.11.16 14:48:24) 
Beyinle alakalı bence.sinyaller, kıvrımlar...


  • oyokbuyoknevar  (28.11.16 15:00:59) 
Mutluysan şarkı mutluluğunu arttırır. Değilsen nafile. Esas sebep senin ruh halin.


  • fuzzy olmak istemistim  (28.11.16 15:06:46) 
çok üzgünken şarkı dinliyorum üzgünlüğümü daha katlanılabilir kılıyor. üzüntüme farklı bir boyut katıyor.


  • for day to break  (28.11.16 15:10:42) 
neden bilmiyorum müziğin manipülatif bir etkisi var acaba bu iyi mi kötü mü bunu da bilmiyorum


  • freebird5406_2  (28.11.16 15:11:10) 
kalp ritmi, duydugu seslere göre kendini ayarliyor. söyle bir sarkida yerinde duramiyorsan sebebi tamamen organik / organlarla alakali anlaminda.

www.youtube.com
  • thewizardofearthsea  (28.11.16 15:22:41) 
[]

diş problemlerim

diş polikliniğine gittim. 2 sene önce yaptırdığım kanal tedavilerimin yenilenmesi gerektiğini söylediler. dip boşluklarına bakteri birikmiş. kafam çok karıştı başka bir dişçiye daha sorayım diye geçirdim içimden, röntgen çekmişlerdi, sonucu bana vermediler. yasal değilmiş. ayrıca diğer dişlerimin bir kaçında da çürük varmış onlara da dolgu yapılması gerekmiş. toplam da 1 buçuk milyarlık masraf çıkardılar. ne yapsam güvensem mi acaba?




 
başka yerlere de danış tabii ki


  • fragile lady  (28.11.16 13:21:40) 
Bence doğrudur. Kanal tedavisi aslında uzmanlık gerektiren bir konuymuş. Ama özeldeki birçok diş hekimi bunu yapıyormuş. O yüzden tedavi yanlış yapılmış olabilir. Enfeksiyon önemli bir konu.


  • dissendium  (28.11.16 13:24:05) 
doğrudur disendium doğrudur da bizdeki bu can her iki senede bir kanal tedavisi yaptırmaya dayanır mı? ayrıca bunların düzgün yapacağını nasıl anlayayım ben?


  • for day to break  (28.11.16 13:26:45) 
bir diş hekimi olarak yazıyorum özel bir poliklinikse -ki masrafa bakılırsa özel- röntgeninizi vermeme gibi bir yasa yok, sallamışlar, bence burdan bile güvenmeyin.

ikincisi mutlaka bir kaç yere daha sorun.

röntgeninizi alıp bana mesaj yoluyla atabilirseniz yardımcı olmaya çalışırım, yine aynı şekilde hangi şehirdesiniz belirtirseniz, güvendiğim birileri varsa yakınınızda yönlendiririrm.
  • carabelli  (28.11.16 13:27:18) 
evet vermediler. üstelik parası neyse ödeyim dedim yine de vermediler. ben belki başka bir klinik tercih ederim, gittiğim her yerde röntgen çektircem sanki. şimdi tekrar isteyemem röntgeni çünkü ben ilçedeyim klinik ilde. ilk fırsatta röntgeni alıp size yollarım. teşekkürler.


  • for day to break  (28.11.16 13:29:50 ~ 13:30:49) 
Şimdi baktım, endodontist (ortodontist yazmıştım, düzelttim) olanlar yapıyormuş bu tedaviyi. Öyle bir hekime gidersen doğru yapar diye düşünüyorum. İkinci tedavi çok acımaz herhalde. Çünkü zaten sinirlerinin bir kısmı alınmış. Kökteki enfeksiyon aslında alınmayan sinirlerde oluşuyor diye biliyorum. Fiyatı araştır mutlaka. Antibiyotiğini de kullan çünkü enfeksiyon varken sinirler uyuşmayabiliyor.


  • dissendium  (28.11.16 13:31:24 ~ 13:49:47) 
dissendium bir çok bilgi yanlış hocam arkadaşı korkutmayalım.

öncelikle ortodontist değil endodontist kanal tedavisi uzmanı.
kökteki enfeksiyon alınmayan sinirlerden oluşmaz. muhtemelen kanal dolgusunun sızdırmazlığı iyi olmadığı için kök ucuna mikrobiyal geçiş olduğu için olur. sinir kalmış olsa çok ağrısı olurdu bu zamana kadar.
bahsedilen enfeksiyon kronik enfeksiyondur ve vücuda yayılıp sistemik enfeksiyon oluşturma ihtimali milyonda birdir. antibiyotik kullanımına yüz bölgesinde dışarıdan fark edilen bir şişlik yoksa gerek yoktur. işi bilmeyen hekimlerin hasta postalama metodudur antibiyotik.

for day to break bekliyorum röntgeni. iyi biri yaparsa acısız ağrısız bir uygulama olur bu arada hiç merak etme.
  • carabelli  (28.11.16 13:35:19) 
carabelli, dişimde ağrı var o yüzden yazdı antibiyotiği.


  • for day to break  (28.11.16 13:37:19) 
Ortodonti konusunda yanılmış olabilirim. Korkutmak gibi bir amacım yok. Kendi yaşadıklarımdan bahsettim. Ben de maalesef iki kez yaptırdım kanal tedavisi ve kendi hekimim açıkladı bunları.


  • dissendium  (28.11.16 13:40:46 ~ 13:46:08) 
dediğim gibi belirgin bir şişliğin yoksa antibiyotik tamamen plasebo etkisi gösterecek. ağrı kesmez çünkü antibiyotik. ağrın için ağrı kesici kullanman ve derhal tedaviye başlaman gerek yoksa sürekli tekrarlayacak. söylediğin enfeksiyon şeklinde enfeksiyon bir kapsül tarafından sınırlandırılmıştır ve dolaşımı yoktur ve dolaşımı olmayan bölgeye antibiyotik etki etmez.

dissendium, ofensif bir yorum yapmak istememiştim yanlış anlaşıldıysam özür dilerim.
  • carabelli  (28.11.16 13:44:42) 
Disarida 30 liraya cekilen rontgene yasa,yasak falan diyen yere adimini bile atmayacaksin.git bir kac yerden fiyat al ne oldugunu sor.aklina yatan yere yaptir.en dogrusu ise kendine bir dis hekimi bul,surekli ona git.


  • duptıs  (28.11.16 13:46:41) 
@carabelli, sorun yok hocam.


  • dissendium  (28.11.16 13:48:06) 
Kanal tedavisi özenli ve işine hakim bir dişçi tarafından yapılmadığında sonradan sorun çıkarabiliyor. Hele ki sadece 2 sene dayanmış olması vahim bence. Çevrenize sorup referansla seçeceğiniz bir dişçiye gitmeniz daha iyi olur.


  • mikro patlama  (28.11.16 16:06:09) 
[]

kadınlara soru: regl düzeniniz nasıl, kaç gün yoğun oluyor ve ne zaman

azalıyor? ben de ilk 2 gün çok yoğun 3. gün daha az 4. gün çok az ama 8. gün hiç olmamasına rağmen ufak lekelenmeler oluyor. 8. gün de olan bu lekelenme normal mi?




 
Normal bence. Bende de 7. gün öyle geçiyor.
Emin olmak için kadın hst. uzmanına görünebilirsin yine de.

  • manuel mandalina  (25.11.16 13:51:04) 
ilk gün yoğun. sonraki 3 gün daha az. lekelenme senırım 5. günde filan oluyor. 8. güne sarkan bişey olmadı şimdiye kadar.


  • elorelia  (25.11.16 14:02:37) 
Benim de seninkine cok benzer sekilde oluyor. Ilk 2 gun yogun, 3ten sonra azalma son gun de (6-7) bahsettigin gibi. Cok fazla ya da cok az kanamalı, aşırı ağrılı ve duzensizlik gibi sorunlarin yoksa normaldir bence.


  • aquarium  (25.11.16 14:03:04 ~ 14:03:48) 
İlk 2 gün yoğun, 3. gün az, 4 hiç yok, 5-6 normal 7 leke gibi çok az.


  • mutekebbir  (25.11.16 14:15:21) 
benimki de çok benzer.ama son bi iki yıldır 8.güne falan kalmıyor 6.günde tamamen durmuş oluyor.sanırım zamanla sürede azalma oluyo.


  • lampetia  (25.11.16 14:20:49) 
Ilk 2 gun cok yogun, 3.gun az, 4.gun cok az.

Baska da bisey olmuyor lekelenme filan. 4.gun bitince regl de bitiyor.
  • kuehles blondes  (25.11.16 14:24:34) 
Toplam 4 gün oluyor, her gün az. Öyleki, günlük pedle bile idare edebiliyorum. Doktora gittim önceden, bir problem yok, normal dedi.

Bir standartı yok bu işin. Seninki de normal.
  • peggy  (25.11.16 14:34:58 ~ 14:35:13) 
[]

hiçbir zaman ispatlayamayacağınız şüphelerinizden kurtulmak için

ne yapıyorsunuz?




 
hislerime güvenip ona göre davranıyorum. pek yanılmadım çünkü, eninde sonunda gerçek çıkıyor o şüpheler.


  • nathanieltroy  (24.11.16 10:40:08) 
reel verilere ve ihtimallere göre hareket ediyorum.


  • zgrydn  (24.11.16 10:46:24) 
beni çok anlamsız ve zor durumda bırakmayacaksa şüphelerime göre davranıyorum. bi nevi kendimi korumaya alıyorum. çok yakın bi arkadaşıma güvenimi kaybettim ve ondan uzaklaştım, pişman değilim.


  • klar  (24.11.16 10:51:15 ~ 10:51:24) 
@nathanieltroy, şüpheler çıkacak derken de kafayı sıyırma aşamasına gelebiliyorsun ama.
@zgrydn'nin dediği gibi reel verilere göre düşünüp hareket etmek daha akıllıca.

ben de şüphe de bir köşede dursun dersem benim tüm hayatımı kaplayabiliyor. şüpheyle oturup şüpheyle kalkabiliyorum. tehlikeli.
  • for day to break  (24.11.16 10:51:31 ~ 11:04:57) 
x kişisinden şüpheleniyorsam (atıyorum başka birine bir sırrımı söylediğinden mesela) gidip açık açık soruyorum. lafı hiç dolandırmadan. genelde cevap hep "vallahi de ben söylemedim" oluyor. ben de peki diyip o şüpheden kurtuluyorum. ama sonra bir daha o kişiye çok ciddi bir sırrımı söylemiyorum mesela. ya da şüphelendiğim şey her neyse daha dikkatli oluyorum. bölyece hem x kişisi eğer gerçekten sırrımı söylemişse benim bunu tahmin ettiğimi anlıyor yani salak yerine konmamış oluyorum, eğer söylememişse de zaten x kişisiyle ilişkimi aynı seviyede sürdürmeye devam ettiğim için hiç problem çıkmıyor.


  • istanbul kanatlarimin altinda  (24.11.16 11:05:54) 
ortalama sağlıklı insan ise şüphe boş yere oluşmaz. hatta insanlar doğalında şüphelenmemeye eğilimlidir. özetle şüphe varsa %90 altında bir şey çıkar.


  • orpheus  (24.11.16 16:33:20) 
[]

hedefsizlik, ne yapacağını bilememek?

üniversite biteli yıllar oluyor atanamadım evdeyim. bir ara dikiş kursuna gitmiştim güzel de beceriyordum ama mağazalarda artık ne ararsan var zaten tanıdığım terzilerde yılların ustası olmalarına rağmen durumlarından memnun değiller. yani dikişle hiç vakit kaybetmek istemiyorum.

tekrardan üniversite sınavlarına girip güzel bir bölüm mü okusam yoksa kpss'yi mi zorlasam? ya da kamu da olmasa bile özelde iyi kötü demeden herhangi bir işe mi koyulsam? bir arkadaşım asgari ücretle koton'da çalışmaya başladı depo bölümünde. siz olsanız ne yapardınız?

sanat tarihi okudum psikoloji ya da zihin engelliler öğretmenliği okumak istiyorum.

 
LC Waikiki'de yarı zamanlı olarak birkaç yıl çalışıp sonra reyon yöneticisi olan bir sürü arkadaşım var. Ben de çalıştım orada. Başvuru yapın. Mağazadaki ikinci müdürümüz güzel sanatlar fakültesi resim bölümü mezunuydu. Hiç de öyle sektörün içinden gelen biri değildi.


  • dissendium  (22.11.16 15:53:16) 
kaç yaşındasın, hangi okulu bitirdin, okursan hangi okulu ve bölümü hedefliyorsun, okumazsan ne yapacaksın bunlara göre değişir cevap.


  • black mamba  (22.11.16 15:57:24) 
şimdi iyi bir devlet üniversitesinden psikoloji kazanmayı başarabilirsem kpss'yi de halihazırda başarırım diye düşünüyorum. hadi vira bismillah.


  • for day to break  (22.11.16 16:01:26) 
Yıllarca evde oturmak hoş değil. Kasiyer, tezgahtar, garson vb ne olursa bir yerden başlayın derim. Bu arada yine fazla kalifiye olmayan ama şartları/maaşı görece iyi olan bir işe girmeyi deneyebilirsiniz; Yemek Sepeti çağrı merkezi çalışanı, leş olmayan bir yerde garsonluk (bahşiş) gibi... Bir yandan da hayvan gibi KPSS çalış, kamuyu zorla.

Üniversite biteli yıllar olmuş, şimdi tekrar sıfırdan bir bölüm okuyacaksan bunun en azından İngilizce öğretmenliği, mühendislik gibi iş garantisi/maaşı daha fazla olan bir şey olması ya da gerçekten hayalin olan bir meslek olması gerekir. Yoksa 5 sene sonra kendini ikinci bir lisans mezunu olarak benzer bir durumda bulabilirsin.

Edit: Gerçekten iyi bir üniversitede psikoloji kazanabileceğini düşünüyorsan ya da mesela zihin engelliler öğretmenliğinin iş olanağı çok açıksa olabilir. Ya da ikisinden birini gerçekten hevesle yapabileceğini düşünüyorsan. Zaten ikinci bölüme karar versen bile yine bir yere girip part-time da olsa çalış derim...
  • long live rock n roll  (22.11.16 16:08:11 ~ 16:11:24) 
bence bir hedefin varsa üniversite için zorla. yaşın kaç olursa olsun mesela tıp okuma hedefin varsa otur çalış gir. yaşım geçti diye mesela tıpı bir kenara bırakıp sıradan bir memur olmak saçma.

diğer taraftan memurluk da konuma göre değişir. eğer kpss a'dan sağlam bir memurluğa girebilirsen tekrar baştan üniversite okuma otur kpss'ye zorla. yani memurluk ya da üniversiteden ziyade içeriği daha önemli.
  • black mamba  (22.11.16 16:24:58) 
ben her şeyden önce sevdiğim bir bölüm okumak istiyorum. mesela çocukluğumdan beri tarih okumaktan nefret ettim. tarihi romanlar bile beni sıkardı ama açıkta kalmamak için gittim tarihle ilgili bir bölümü 4 sene boyunca işkence çekerek okudum. gerçi bölümün bazı detayları güzeldi ama ilgimi çekmeyen tarafı ağır basmış olmalı ki okuduğum bu bölüme dair en ufak bir bilgi birikimim yok.

okuduğum bölüm her ne olursa olsun bitirdikten sonra bir şeyler üretip insanlığa bir yararım dokunsun istiyorum. tabi bunu nefretle değil keyifle yapmak istiyorum aynı zamanda.
  • for day to break  (22.11.16 16:30:53 ~ 16:38:31) 
[]

sistit için cipro yazdı doktor ama?

içmek istemiyorum, doğal yollardan iyi olmaya çalışsam diye düşünüyorum, idrar testinde enfeksiyon çıktı. acaba hata mı ediyorum antibiyotik kullanmamakla?




 
Yoo icmeyebilirsin.
Maydanozu kaynat suyunu ic, kiraz sapi cayi ic, yesil cay ic, vitamin destegi al istersen, ayaklarini cook sicak tut. Evde bile 2 kat corap+ev botu falan giy, bobreklerini sicak tut.
Boyle boyle atlatabilirsin.

Bu arada bir ilac vardi doktor bana "hamilere bile veriyorum" demisti. Tek seferlik, sanirim surup gibi biseydi, eczaci bilir. Onu da alabilirsin cipro yerine.
  • mor oje  (13.11.16 20:57:49) 
sistit için verilen genel antibiyotik cipro'dur ki cidden faydalı oluyor, anında geçiriyor enfeksiyonu. Kötü bir antibiyotik olabilir ama idrar yolu enfeksiyonu yapan bakteriler de pek iyi türden sayılmazlar. İçmekte fayda var.


  • sefil  (13.11.16 20:58:06) 
cipro beni kusturuyordu. yutulmuyor garip bişey yutsan bile damak tadını bozuyor.


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (13.11.16 21:00:03) 
birde cipro yanında piyoleseptil var. ikisi bir olup ağzıma ...lar. doktor enfeksiyon geçmesi için bu ilaçlar şart dedi. 2 hafta önce de grip için enfexia bitirdim. ilaç deposuna döndü vücudum. şaşkınım. üstelik bir tane cipro içip 2 gün kullanmadım o yüzden yine rahatsızım şimdi. maydonoz suyuna yükleneyim bakalım bi ne olacak. sürekli sıkışıklık halindeyim.


  • for day to break  (13.11.16 21:03:51 ~ 21:05:48) 
geçen de birine yazdım sana da yazıyorum.
antibiyotik içerken fayda/zarar kıyaslaması yapman gerek. sen antibiyotik içmezsen 3 günde geçecek hastalık 10 günde geçecek. 10 günde bağışıklık sistemini çok yorup zayıflatacak ve başka hastalıklara savunmasız hale getireceksin. aynı zamanda hastalık yapan bakteri ve mikropların toksinleri kanına karışıp başka organlarını da haşat edecek. hatta beyin veya kalbe sirayet ederse geri dönüşü olmayan yola girebilirsin.

evet antibiyotik içmek süper bir şey değil ama doğru şekilde kullanılırsa gayet önemli ve yararlı bir ilaç. geçmiş olsun
  • cekilmis gayfe  (13.11.16 21:05:41) 
Bir cipro icip keserseniz zaten bir faydasi olmaz ki? Anlamadim.

Basladiysaniz ve bitirmenizi soylediyse doktor, bitirin.

Ayrica cranberry iyi gelir idrar yollari enfeksiyonuna.
  • kuehles blondes  (13.11.16 21:05:50) 
icme, ben icmedim, kızıIcık ve türevIerini bolca tüket


  • balpolen  (13.11.16 21:10:05) 
sadece piyeloseptyl kullansam nasıl olur acaba? öyle yapcam birde ayaklarımı üşütmeycem. ühü ühü.


  • for day to break  (13.11.16 21:16:20 ~ 21:17:08) 
Sen bilirsin. Şimdi 3-5 gün kullanacaksın daha önce de geçirip geçirmediğine bağlı olarak. Kullanmazsan belki böbreklerine ilerleyecek pyelonefrit olacaksın, 10-14 gün kullanacaksın. Ateşli ağrılı bütün vücudu etkileyen bir şey olduğu için belki hastanede yatacaksın.


  • Lim5  (13.11.16 21:21:51) 
Yukarida yazan dogal yollari deneyip bir de civan percemi otunu cay yapip icebilirsin.


  • kassiopeia  (13.11.16 21:26:57) 
yani, bunun kararini verebilecek kadar taniyor musunuz vucudunuzu, bunu soralim...

agri, idrarin bulanikligi ve saire ne seviyede?
  • e haliyle  (13.11.16 21:39:18) 
ağrı ilk gün çok şiddetliydi. şimdi o şiddet kalmadı ama azıcık sıkışıklık hali devam ediyor ama pis bir rahatsızlık..


  • for day to break  (13.11.16 21:43:34 ~ 21:44:12) 
yalnız @justmentalamele in dediğini kelimesi kelimesine yaşadım. ilaç kullanmama haklarını griplerde soğuk algınlıklarında vs kullan. sistitte antibiyotik önemli.


  • freya  (14.11.16 15:23:57) 
[]

avukatlar ve hukuktan anlayanlar bakabilir mi acaba?

simdi bir adam silahla öldürülmüş bundan 8 yıl önce. sonra dava görülmüş. öldüren hapse gitmiş. birde tazminat davası açılmış. mağdurun avukati senin artık gelmen gerekmez ben sana sonucu bildiririm demiş. aradan epey zaman geçince de tazminat alamadık diye yanitlamis. Şimdi mağdurun kafasi karisip güveni sarsilmis bu avukata karşı. Çünkü bir baska avukatta cocuklar kaldigi icin ve meydanda savunmasiz kişiyi öldürdüğü için tazminati kazaniriz diye konus
musmus. Şimdi bu avukatın yalan söyleyip söylemedigini anlamanın en uygun yolu nedir acaba? baska bir avukat tutmak masraflı ve gereksiz mi olur sizce? şimdiden cevaplar için teşekkürler.



 
Anlamadım, dosyanın sonucunu mu merak ediyor; daha doğrusu tazminata hak kazanıldı ancak avukat tazminatı tahsil edip bunu müvekkilden sakladı şeklinde bir inanış mı söz konusu?

Öyle ise dosyaya baksın adliyeden, dosya numarasını bilmiyor ise şahıs kendi tckn'si ile sorgulayıp dosya numarasını öğrensin. Belki de tazminat davasını bile açmadı adam, açmadım diyemedi falan filan.
  • kaymaktutmayansicaksut  (13.11.16 00:41:14) 
adliyeye gidecek. tazminat davasının görüldüğü mahkemeye gidip o esas sayılı dosyayı çıkartır mısınız diyecek. karardan bir örnek istiyorum diyecek. karardan bir örnek çıkartıp verecekler. hüküm kısmında kabul mü red mi olduğu yazar. bu kadar basit.

benim bi arkadaşın başına benzeri geldi. reddedildi diyip konuyu kapatmış avukat. daha sonra arkadaşım kazanıldığını öğreniyo dediğim yolla. parayı cukkalamış avukat olacak pezemek.
  • bana da mi lolo  (13.11.16 00:47:04) 
avukat müvekkilini dolandırırsa avukatlık hayatı bittiği gibi hapis cezası da alır. öyle bir durum varsa tehdit ve şantaj yoluyla donuna kadar yolabilirsiniz söz konusu avukatı. ben olsam öyle yapardım yani en azından.


  • loser blueser  (13.11.16 01:17:14) 
[]

evdeki yoğun çamaşır suyu kokusunu nasıl yok edebilirim?

aslında çok çamaşır suyu kullanmam ama bir kere bir kutu şişeyi fayanslı solana tamamen boca etmiştim duruladığımı zannediyordum ama o günden beridir evime gelen herkes evde zehir gibi çamaşır suyu kokuyor bu seni hasta eder diyorlar. şimdi sadece duru suyla viledalasam yine gitmez acaba sirke ya da başka doğal ürünler denesem gider mi?




 
haydaaa, o kadar yoğun klor adamı kanser yapar. abartmadan amonyak kullanabilirsin. amonyakla klor kloraminleri oluşturur. toksik etkileri hipodan azdır, kokusu da.. üstelik kalıcı bir dezenfektandır. gerçi ev yüzeyinden bilumum mikroorganizmayı kazımışsın sanırım. amonyaklı cif falan kullan.


  • kargn  (04.11.16 20:31:00) 
bol su ile pas pas yapıp camları 3-4 saat aç. anca öyle.


  • mimimi  (04.11.16 20:39:20) 
[]

süt ishal yapar mı?

beni yapıyor üstelik susamış gibi süt içesim oluyor, soru başlıkta?




 
yapar, evet.


  • devilred  (03.11.16 23:04:00) 
Yapar.laktozsuz süt daha iyi gelir muhtemelen.


  • demoniclewinsky  (03.11.16 23:06:33) 
  • doxanikee  (03.11.16 23:08:15) 
süt yetişkinlerin içeceği bir şey değildir. bence acilen içmeyi bırakmalısın.


  • cekilmis gayfe  (03.11.16 23:09:54) 
insanoğlu evrim sürecinde süt konusunda evrilemedi.

@doxanikee nin linki açıklar.
  • kurnaz  (03.11.16 23:13:13) 
Gaz yapar cok icince de ishal yapiyorsa dmek ki


  • regina phalange  (03.11.16 23:15:28) 
benim duyduğum hep kabız yaptığına dairdi. hatta annem küçüklükten beri çok süt içiyosun kabız oluyosun derdi ki haklı çok süt içerdim küçükken hep de kabız gezerdim, hala çok süt içtiğim dönemlerde kabız oluyorum ama ishali hiç duymadım


  • nundu  (03.11.16 23:37:34 ~ 04.11.16 01:00:19) 
Yapar. İnsanlar süt içemez. Laktoz intoleransı, insanlarda hastalık veya bozukluk değildir, tam tersine normal yetişkin insanlarda olması gereken durumdur. Zamanla yetişkinlikte laktoz intoleransı olmayan insanlar evrimleşti, bu insanlar süt içebilir oldular.

Sütü kes. @cekilmisgayfe +1
  • harzem  (04.11.16 00:45:53) 
[]

kalabalıkta ders çalışabiliyor musunuz?

sobalı bir oda da her kafadan ses çıkıyor, çoluk çocuk, eğlenceli de, böyle bir ortamda ders çalışmak istiyorum, mümkün müdür?




 
Asla. Kütüphanede bile çalışamam. Ful sessizlik ve yalnızlık olması lazım.


  • buff  (26.10.16 20:42:30) 
Çok zorlanırım. Kalabalık sorun değil ama gürültü kaldıramam.


  • pike  (26.10.16 20:44:50) 
sayısal çalışılır da sözel zor.


  • bohr atom modeli  (26.10.16 21:08:00) 
Calisabiliyorum, daha dogrusu calisabiliyordum.. Okurken, ev sikintisi cektigim bir donem paso Starbuckslarda calisa calisa alismistim gurultuye..


  • mirandaiam  (26.10.16 21:21:56) 
çalışacağım konuya az çok hakimsem çalışırken muhabbet bile ederim ama sıfırdan başlıyorsam tam sessizlik lazım.


  • axl  (26.10.16 21:22:41) 
Evet çalışılır. Eğlenceli olmasa daha iyi olurdu ama neyse fazla kaptırmayın o kısma.


  • firez  (26.10.16 21:40:04) 
kişinin ruh haline bağlı


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (26.10.16 21:44:29) 
Sayısalsa evet sözelse hayır. Zor sayısalsa gene hayır hatta anlamadığım zaman suçu bu ampul adam akıllı aydınlatmıyor odaklanamıyorum gibi suçlamalara varıyor işin ucu.


  • materyalist imam  (26.10.16 21:45:57) 
ben liseye kadar böyle yapıyordum herhalde. yani hiç çalışmamış olamam, dolayısıyla böyle bir ortamda çalışmışımdır. oluyor yani. sonra yatılı okula gidip sessizliğe alışınca yapamaz oldum. keşke yine ortam olsa da yapabilsem.


  • ron dennis  (26.10.16 22:14:25) 
Ben calisamazdim.


  • stavro  (26.10.16 22:51:42) 
[]

kişilik bozukluklarının canlı örneğini gösteren belgeseller var mı?

s.b?




 
One Flew Over the Cuckoo's Nest


  • masa penisi  (10.10.16 15:02:30 ~ 15:04:09) 
  • masa penisi  (10.10.16 15:04:12) 
boy interrupted.
bipolar bir gencin çocukluğundan itibaren yaşadıklarını konu alan çok iyi bir hbo belgeseli.
özellikle tavsiye ederim.
  • not dark yet  (10.10.16 15:10:37) 
Hekimler birligi yayinlarinin kisilik bozuklugu kitabinda bir cd var. Cd icinde her kisilik bozuklugu canlandirilmis, yani belgesel degil ama psikiyatristlerin yazdigi senaryoyu oynuyorlar.


  • red g  (10.10.16 15:38:10) 
Louis Theroux A Different Brain


  • sadegazoz  (10.10.16 15:41:19) 
girl, interrupted var. sınır kişilik bozukluğu hakkında.


  • nothing in my way  (10.10.16 15:54:23) 
Çoklu kişilik bozukluğu belgeseli
www.youtube.com

  • RedGoldGreen  (10.10.16 22:24:07) 
Ben X


  • smurfsmurfsmurf  (22.10.16 22:48:12) 
[]

alışveriş çılgını olup yokluktan yakınan insanlar

tanıdığım böyle biri var. bir yandan çok güzel giyinilmeli, insan içine şık çıkmalı deyip sürekli giyim kuşam alıyor ama diğer yandan param yok ayın sonunu nasıl getireceğim diye ağlıyor. bu insanlar hakkındaki düşünceleriniz neler, siz bütçenizi kontrol etmeyi becerebiliyor musunuz ve nasıl yapıyorsunuz?




 
bende bütçe kontrolü sıffır sıffır sıffır. toparlanmaya çalışıyorum.
alışveriş bağımlılığı olabilir mi? ben de insan içine çıkıyorum ama bu yaz kendime aldığım giyim alışveriş parçası 3.

  • matilda  (07.10.16 11:29:36) 
Ayar oluyorum. :)

Yok ya ne ayar olucam banane diyorum icimden. Disimdan da ya iste hayat pahali idareli olmak gerek falan diyorum.
Ve orada dusuncem bitiyor.


butcemi pek kontrol edebildigimi de dusunmuyorum.
  • isott  (07.10.16 11:32:58) 
- bu insanlara üzülüyorum
- ihtiyacımdan fazlasını almıyorum
- minimalizm hakkında okuyorum.
  • dahili meddah  (07.10.16 11:33:12) 
@matilda, ben de çok kontrolsüzüm ama kıyafete hiç para vermem. bana zengin akrabalarım gönderir alışveriş yapmış kadar mutlu olurum. benim bir tek dışarda yemeyi sevme lüksüm var. onu da kontrol edebiliyorum artık.


  • for day to break  (07.10.16 11:33:46 ~ 11:34:08) 
ben acıyorum sanırım o insanlara, hayat zor olmalı onlar için.

ben iki senedir (mezun olduğumdan beri) part time çalışıyorum (yüksek lisanstan dolayı). dolayısıyla tam zamanlı çalışacak olsam alacağım maaşını 3/5'ini alıyorum. gayet de para biriktirdim, yepyeni donanınmlı bilgisayar aldım, 1 hafta viyana'da kaldım ve gezdim. ayda 1 özel tiyatrolarda oyun izliyorum, gayet de istediğim gibi geziyorum.

bence işin sırrı ay başında bütçe yapmakta, kendini başka insanlara kanıtlamaya çalışmamakta ve bilinçli tüketici olmakta, ihtiyacın olmayan şeyi almamakta.

kendi adıma yaptıklarım:
- 2 yazlık, 2 kışlık ayakkabım var. misler gibi yetiyor.
- kıyafet olarak yaz/kış olmak üzere her mevsim geçişi en fazla 2-3 parça eklenir. hatta bu yıl ona da ihtiyacım yok sanırım.
- kılık kıyafette minimalist takılmak kafayı rahatlatıyor ve vakit kazandırıyor. dolabım daha doluyken giyecek hiçbir şey bulamazken, şu an parçalar azaldı ama alternatifler arttı gibi.
- market şampuanı ve kremleri kullanmam, dermokozmetiğe para yatırırım. ama mesela 1 rujum, 1 göz kalemim 1 de rimelim var makyaj malzemesi olarak. bunlara para harcamıyorum, sıvama makyaj sevmiyorum.
- haftada ikiden fazla dışarıda yemek yemiyorum. dışarıda sarhoş olmayı sevmiyorum, o yüzden en fazla bir kadeh alkol/kokteyl/bira içiyorum çıktığımda eşlik etme amaçlı.
-en önemlisi, her ay başında bütçe yapıyorum ve ne kadar para nereye gidecek onu planlıyorum. şu kira, şu fatura, şu kenara atılacak, şu market, şu dışarıda yeme-içme gibi. o ay için ekstra olan ihtiyaçları da planlamış oluyorum, plana uyunca da ihtiyacım olmayan şeyleri zaten almamış oluyorum.
  • gmzo  (07.10.16 11:37:21) 
öncelik ve anlayış meselesi. zenginliğin ya da fakirliğin ölçüsü yok, bunu kişi kendisi belirliyor. yerine göre 10 bin lira kazanan birisi çok iyi bir araba sürmek veya muazzam bir evde yaşamak istediği için ay sonunu getiremiyor, 2 bin lira alan adam "ben bu parayı nereye harcayacağım?" diye düşünüyor. tamamen beklentilerle, bakış açılarıyla ilgili bir durum. bu insan 5-6 bin lira daha fazla para kazansa da aynı şeyi yapacak muhtemelen, bugün 150 liraya pantolon alıyorsa yarın 450 liraya alacak. önemli olan rakamlardan ziyade yüzdeler kazanma-harcama konusunda. parası olup da yokmuş gibi yaşayan adam tam anlamıyla zengin hissedebilir. ayda 20 bin lira kazanıp 17 bin lira kredi ödüyosan, eyvallah evin araban bissürü şeyin vardır da yine "ay sonunu getiremiyorum" deyip üzülürsün yani. mesela 2 bin lira benim için şu an ortalama üstü bir para olur. hatta bayağı iyi olur. ama babaannem falan istanbul'da yaşıyo olsa mesela onun yanına yerleşsem, kira mira vermeyip faturaları ödesem, 1000 lira bile müthiş para olur. mühim olan paranın kendisi değil hiçbir zaman.

bütçe konusunda, hayır bütçemi kesinlikle kontrol edemiyorum. gerçi param yok zaten, kazandığımdan fazlasını barınmaya veriyorum, o yüzden kontrol etmek gibi bir derdim de olmuyor.
  • der meister  (07.10.16 11:42:59 ~ 11:44:13) 
Sadece kendi kendine yakınıp duruyorsa umursamam.
Alışveriş sırasında yanındaysam, "bütün maaşını kıyafete verip sonra parasız kalıyorsun bir de sürekli aynı şeyleri giyip duruyorsun" diye söyleniyorum.
Bazen borç istediğinde paramın olduğunu bildiği halde vermiyorum neden vermediğimi anlıyor.

Benim tek zaafım dışarıda yemek yemek.
Kıyafette ihtiyacım olmadan asla bir şey almam ama konu yemek olsun üşenmem her yere gider canım ne istiyorsa yerim.
  • mutekebbir  (07.10.16 11:45:40) 
@mutekebbir +1

yeni bir yer keşfedince, hele bir de çok övülmüşse oraya gidip yemek yemeden uyku uyuyamam.

kıyafet alışverişini de ihtiyacım olunca ya da var olanları "gerçekten" artık çok giymişsem yapıyorum. her gün ayrı şey giyeyim, bir giydiğimi bir daha giymeyeyim, her günüm full makyaj/full tarz geçsin insanlarının hayatta başka amacı yokmuş gibi düşünüyorum. boş insanlar gibi geliyor.

kafayı buraya bu kadar yorunca başka şeye yoramıyorlardır diye düşünüyorum.
  • piremses  (07.10.16 11:55:42) 
ekleme yapmak istiyorum: her harcamanı kalem kalem not etmek bütçe yapabilmek için önemli. özellikle bütçe planı yapmadan önceki ay önemli, nereye ne harcadığını görmen lazım yoksa gerçekçi bütçe oluşturamazsın, çok karamsar veya iyimser olabilirsin. aayrıca her gün işe giderken starbucks'tan kahve alan biri "oha her ay 160 tl'yi starbucks'a yatırıyorum" diyebilir.

mesele aslında maaş arttıkça harcamanın artmasıyla da ilgili değil, mesele bunu dengede tutmakta. yoksa 6k gelirli insan asgari ücretli gibi yaşıyorsa bu cimriliğe kaçar ve hayat kaliteni düşürmenin anlamı yok. mühim olan ihtiyaçlarını çevrene göre değil kendine göre belirlemen ve bütçe yapman. o kadar.
  • gmzo  (07.10.16 11:59:54) 
[]

2 haftadır burnum kuruyor

burnumun içi kayalık bölge gibi oluyor, özellikle geceleri uyurken. hareket edince geçiyor gibi. kuru iklim bölgesinde yaşıyorum. onun etkisi olabilir mi?

evde denediğim yöntemler: zeytin yağı sürdüm, papatya buharı yaptım, vikis denedim, sinüs rinse kit kullandım. ilaç hiç kullanmadım.

tavsiye verebilir misiniz?

 
uyuduğun odaya su dolu kap koy. buhar makinesi daha iyi olur tabii ama pahalı biraz, bu ucuz yöntem.


  • hosein  (05.10.16 11:04:18) 
nasonem ya da nasalnem isimli bir jel var burna sıkılan, tam bu durum için. ama tabii uzun vade için nemli ortam şart. Buhar makinelerinin ucuzları çıktı, gerçi kalorifer yakınca su dolu kap da kullanışlı oluyor.


  • whoosie  (05.10.16 11:28:44) 
[]

bugün ne yiyeceğim sorusu sizi de bunaltıyor mu?

ne yiyeceğinize, ne yemek yapacağınıza nasıl karar veriyorsunuz?




 
Doğaçlama.
Dolaba bakıp gözüme takılanı giyerim.
Etkinlik varsa ortada düğün, nikah vs. ki çok nadir giderim, onda bellidir önceden sadece.

Son zamanlarda yemek yapmaya vaktim yok ama yaptığım zamanlarda o gün özellikle yemek istediğim bir şey yoksa tarif kitapları ve yemek kanalları yardımcı oluyor. Fikir veriyor en azından, birebir gördüğünü yapmasan da çağrıştırdığı yemeği yapabilirsin.
  • mutekebbir  (03.10.16 15:15:42) 
Pratik ve az çeşit yemek yapıyorum. Misal çorba+nohut+pilav+cacık yerine nohut+salata/cacık yapıyorum; ya da çorba ve ana yemek. Kafada ferahlamayı bu sağlıyor.

Basit yemekleri buzdolabı/ erzak dolabının durumuna göre yapıyorum. Çalıştığım için mümkünse hafta sonu yapıyorum iki çeşit zeytinyağlı falan ki hafta içi kolay olsun. Şunu haşla, sonra ızgarada kızart, üzerine bilmem ne sosu dök, fırına ver şeklinde tariflere itibar etmeyince bunalmıyorum.

Pazardan/marketten de alışveriş yaparken genelde o haftalık yemek planımı (kolaylık ve zevkime göre) gözden geçirip alışveriş yapınca, dolapta ne kaldıysa onu pişirmek zorunda oluyorsun. Dolaptaki azalmayan sebzeler de insanı darlamıyor o zaman.
  • kaymaktutmayansicaksut  (03.10.16 15:16:49) 
beni bunaltiyor ve nefret ediyorum. bana kalsa aksam bir kase yulaf ezmesi ya da yogurt ya da meyve ile yasayabilirim. ya da bir tencere corba yapar butun hafta onu icerim. ama olmuyor ne yazik ki.


  • kassiopeia  (03.10.16 15:22:57) 
açıyorum dolabı ,ilk önce ne yiyeceğimi düşünüyorum,

sonra dolapta ilk bozulmak üzere olan şeylere bakıyorum genelde sebze meyve türevi oluyo bunlar

bi öğünü bozulcak şeylerle değerlendirip

öteki öğünü kendi isteğime göre yapıyorum.

zaten 2 öğün yerim günde.
  • killerbee  (03.10.16 15:38:04 ~ 15:55:30) 
Hem de nasin bunaltiyor... Nasil karar verdigimi sorarsan karar veremiyorum.


  • stavro  (03.10.16 15:46:27) 
ben çok bunalmıyorum. annem ne yaptıysa ya da işyerinde menüde ne varsa onu yiyorum. pek yemek seçmem. ama işyerinde evli ablalar var. akşama kadar kafayı sıyırıyorlar her gün, ne pişireceğim eve gidince diye düşünmekten.


  • jonestown  (03.10.16 15:46:30) 
çok bunalıyorum +1

yani öyle böyle değil. işten çık, eve git, yemek yap çok zor. bazen çok üşeniyorum. kıyafet konusunda bir sıkıntı yok. orada sıkıntı yıkamayı unutursam bir şeyleri o zaman oluyor. ya da kurumadıysa henüz. çorba hiç yapmıyorum ayrıca. yani uğraş uğraş, su iç.
  • windowsguvenlikduvari  (03.10.16 15:53:59) 
Evet evet. Cok. Kocam ayarliyor.


  • shadowcat  (03.10.16 15:58:22) 
bu yüzden haftasonu, haftaiçi yiyeceklerimin 5/3 ünü hazırlıyorum. iki gün balık yiyorum zaten o belli böylece salata vs hazırlamak ve yemekleri ısıtmak dışında bir derdim olmuyor. tavsiye ederim şiddetle, pazar gününün çoğu gidiyor ama haftaiçi rahatlık süper oluyor.


  • yue  (03.10.16 15:59:17) 
zerra kadar bile düşünmüyorum o an kafamdan ne geçiyorsa onu yiyorum evde isem açıyorum dolabı ha şu varmış deyip ona göre yemek yapıyoruz.


  • basond  (03.10.16 16:17:39) 
Yemek yemekten nefret ediyorum, resmen zaman kaybı. Çoğunlukla dışarıdan söylüyorum. Yapmam gerektiğinde de basit sebze yemekleri, olmadı makarna, olmadı sandviç, ona bile üşendiysem ekmek peynir zeytin. Evde ne varsa ona göre doğaçlıyorum bi şeyler.


  • buff  (03.10.16 16:42:43) 
Ben de yapmaktan hiç haz almıyorum. hazır karşıma gelse ayıla bayıla yerim de. amaan evde olmak çok zor valla. Keşke şöyle yerler olsa: hesaplı, temiz ev yemekleri satılan yerler.


  • for day to break  (03.10.16 16:50:29) 
yalnız değilsin..


  • qazaqwsx  (03.10.16 18:41:16) 
@for day to break
meal box deneyebilirsin

  • basond  (03.10.16 18:45:25) 
ciddi bi yük.


  • kupigometa  (03.10.16 19:38:11) 
bunaltma ne demek ağzıma ediyor..


  • pamuk helvalar cebe  (03.10.16 20:07:27) 
gidip sonunda pişmemiş makarna yiyorlar boşuna sorular. O marketteki makarnaları ninem almıyor


  • fatih baker  (03.10.16 21:40:37) 
yemek konusunda çok mutsuzum. gerçekten. hayattaki en büyük derdim bu olabilir. yurtta kaldığım için odada ortalığı dağıtmak pahasına yapabileceğim en güzel ve ucuz şey soğuk sandviç olur, öyle saçmalıkları da ben hiç sevmiyorum. bana istersen 3 ekmek yap yani domatesle peynirle, psikolojik olarak doyduğumu hissetmem. bir tas çorba olsun doyarım mesela ama yemek değil de böyle ekmek arasıdır şudur budur olmuyor işte. dışarda yesem, pazartesi-salı-çarşamba akşam 8'e kadar sokaktayım. döneriydi, poğaçasıydı vs. çok sağlıksız. ev yemeği yapan ucuz yollu yerlerde bile bir çorba bir taze fasulye desen 6-7 lira. perşembe-cuma 4'ten sonra işim yok ama hazırlık derslerine gittiğim için okulun yemekhanesi de ta ebesinin nikahında kalıyor, kullanamıyorum. hafta sonu zaten hepten rezalet. yani ya içimde döner ağacı çıkacak, ya pis pis her gün poğaça simit yiyip zaten boktan olan sağlığımı hepten rezil edeceğim ya da her ay şu öğrenci halimle yemeğe 300-400 lira vereceğim en az.

yıldım amk. gerçekten bu duyuruyu görünce çok mutsuz oldum. bak benim kıyafetlerim de sorunludur. son 10 seneyi 2 pantolon 2 gömlekle geçirdim. sonra baktım benim daha fazla dışarı çıkmam gerekecek, gittim aldım pantolon kazak falan. sorun çözüldü. mis. yemek öyle değil ki. her gün yiyosun. bak akşam ayıptır söylemesi çok güzel çorba ve tavuklu taze fasulye (akşam oldu diye ikisini karıştırmışlar herhalde) gömdüm, yanında su içtim. 8 lira verdim buna. ulan dükkan kapanmak üzereyken giriyorum, koca gün beklemiş soğuk yemeği yiyorum, bunu en ucuz esnaf lokantasında yapıyorum yine 8 lira aq. "ayda 10 kez yapsam" diyemiyosun ki. yemek abi bu. ne yapayım 20 gün yiyip 10 gün yemeyeyim mi mesela. ya da tamam, bu "şımarıklığı" 20 kez yaptım mesela, e gün boyunca bi kez yemek yemiyoruz ki? ben zaten kahvaltı etmem, iki öğüne de tavım ama o bile sıkıntı.

yaaa işte öyle for dey to breyk. yemek konusu kadar hiçbir şey bunaltmıyor beni. hem sağlık hem de ekonomik açıdan en büyük derdim bu. barınma bile bunun yanında hafif kalıyor, orada hiç değilse aylık ne vereceğini falan biliyosun. yemek öyle mi. bi tanesine 7 lira gidiyo ama ay boyunca 140-150 kere yapıyosun bunu. öf. neyse. iyi akşamlar.
  • der meister  (03.10.16 21:47:53) 
der meister, ücretsiz yemek bursum vardı uludağ medikoda 4 çeşit yerdik öğle yemeğini. yemek salata pilav meyve ya da tatlı olurdu suyla beraber.sizin oralarda yok mu öyle şeyler.


  • for day to break  (03.10.16 22:04:34) 
[]

bunun evrimle ilgisi var mı?

şimdi bazı insanlar taş bile yese mideleri eritiyor, karaciğerleri bana mısın demiyor ama bazı garibanlar yok doğal yiyecek bulacağım, yok dengeli besleneceğim diye kendilerini paralıyorlar. bu ne yese dokunmayan insanlar zincirin güçlü halkalarını diğerleri de zayıflarını mı oluşturuyorlar?




 
hem evet hem hayır. güçlü halka olduğu halde çok basit bir hastalık nedeniyle de bir besin nedeniyle zayıf düşebilir. ya da tam tersinden zayıf halka olsa bile kendine dikkat ettiği için güçlü halkadan daha avantajlı olabilir.


  • dahili meddah  (29.09.16 16:18:18) 
zayıflık ya da güçlülük tam bu değil.

bunun yanında son 200 yıldır survival modumuz biraz daha kapanıyor her geçen gün. güçsüz ama beyni çok çalışan daha çok hayatta kalma şansına sahip. bundan dolayı evrim konusunda bu etkili olmayabilir.

işin kökenine bakmak lazım. kırılma noktalarında mutasyonlar sonucu oluşmuş olabilir bu.
  • kurnaz  (29.09.16 16:19:58) 
geçen yüzyıla kadar beslenme biçimini bulunduğun coğrafya belirliyordu. eğer bulabildiğin yiyecekleri vücudun kullanamıyor ya da zarar görüyorsa doğal seçilimle gen havuzundan temizleniyordun. şimdi istanbulda istediğim mevsimde istediğim sebze meyveyi bulabiliyorum ama metabolizmamın hangi gıdalarla optimum çalışacağını biraz deneme yanılmayla keşfetmem gerekiyor.
kısaca sorunun cevabı evet.

  • redlinetheturk  (29.09.16 16:21:01) 
ha bir de konuyla çok alakalı değil ama evrim sanayi toplumu snat ve felsefenin gelişmesiyle biraz tersine döndü.

önceden en güçlü,zeki ve sağlıklı olanlar üremeye, soyunu sürdürmeye daha yatkın olurken artık insanların varoluş sorguları, dünyanın gitgide kötüye gitmesinden kaynaklı kaygıları nedeniyle üst gelir sınıfından ve eğitimli insanlar diğer insanlara göre daha az üremeye başladı. yani evrim açısından avantajlı gözüken yanları onlara dezavantaj olarak döndü.
  • dahili meddah  (29.09.16 16:22:46) 
4.5 milyar yaşındaki Dünya'da İnsan/insansı ırkı altı üstü 7 milyon yıldır var. Homo Sapiens 200 bin yıldır, Homo Sapiens Sapiens dediğimiz günümüz insanı 50 bin yıldır, insanın henüz sindirmekte çok başarılı olmadığı tarım ürünleri 10 bin, endüstriyel beslenme de 150/200 senedir var. Yani biz 50 bin yıllık bir türüz. Bu evrimin birinci basamağı bile değil henüz. Şöyle birkaç milyon yıl daha geçmeden bunları konuşmamız pek doğru değil. Senin söylediğin konuda ise kimi insanlar biraz daha şanslı oluyor diyebiliriz en fazla.


  • angelus  (29.09.16 16:32:45 ~ 16:34:25) 
[]

burnumun içinde kanlı yaralar oluşuyor?

eczacı bepanthol verdi sürdüm, yumuşayıp dökülüyor, tekrar çıkıyor. sinüzit olmuştum, iyileşiyorum yavaş yavaş ama burnum iyi olmadı. doktora tekrar gitsem mi, iyi olmayacak gibi?




 
burun spreyi kullanıyor musunuz?


  • kurnaz  (28.09.16 19:28:17) 
benim de burun içimde kronik bir yaram var. doktor alerjik rinit kaynaklı olduğunu söylemişti. belki öyle bir şeydir.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (28.09.16 20:16:16) 
[]

kedi sevgisi nasıl bir şey?

bazen kucağıma alırım, tüylerini filan okşarım ama öyle büyük keyif almam. hatta çöp atmaya giderken hafiften tekme attığım bile olur. burda yazıyorlar tontiş yavrum, şımarık bebişim filan. evlat sevgisi gibi mi?




 
evet, evlat sevgisi gibi. çocuğum olsa belki bu kadar sevebilirim. ama uzun bir süre bir hayvanla vakit geçirmek, onun sorumluluğunu üstlenmek gerekiyor. sonrasında hayvanlara karşı daha yakın hissediyorsun kendini.


  • lesmiserables  (21.09.16 23:28:08) 
Tarif edemem. Saygıyla sevdiğin insanlar vardır ya, onun gibi.


  • chiper  (21.09.16 23:34:56) 
Bunun cevabı da anne olunca anlarsın gibi bir şey. Yavru bir kediye birkaç gün bakmıştım. Bebekten hiçbir farkı yok. Çocuğun gibi oluyor bi süre sonra...


  • petekpare  (21.09.16 23:36:30) 
Henuz connection kuramadigin icin cok anlamiyorsun.karekteri sana uyan bir hayvanla karsilastiginda bildigin aileden birisi olup cikiyor.

Su duyurumda resimleri var,bu arkadaslar dogduklari gece ilk ucaga esek yukuyle para odeyip turkiyeye geldim ben.evden cikmadik uzun sure.

www.eksiduyuru.com
  • duptıs  (21.09.16 23:47:32) 
normal hissettiklerin geçen bir yerde okudum insanların sadece %15 i kedi seviyormuş çok küçük bi azınlığız aslında.


  • yue  (21.09.16 23:49:59) 
Kedi sevmeyeni anlarım da hayvana neden "hafiften tekme atmak"? Pamuk gibi insanım normalde, sokakta kendi halinde oturan kediyi kovalayan iki katım yaşındaki kadına bağırdım, size zararı yok, ellemeyin yeter.
Bu azarlama seansından sonra, kedi sevgisi galiba çok acayip bir şey ya. En yakın arkadaşımın kedisi beni ailesine kattı, otururken gelip saç diplerimi temizlemeye çalışıyor falan, kendimi seçilmiş hissediyorum, "aman da teyzesinin tontiriği" diye saçma sapan seviyorum hayvanı.

  • kobuzchu kiz  (21.09.16 23:53:58) 
ne güzelmiş ya siz anlatınca imrendim. ben de öyle bir şey yok maalesef. köpeklere karşı büyük merhametim vardır gözlerinin içine bakamam. veek veek diye ağlar gibi ses çıkardıkları zaman canım çok yanar ama öyle sadece bir kediyi bir köpeği sorumluluğunu alacak kadar sevemem. ama çocukken tavşan görmek için büyük risklere girmiştim. birde leyleklerle atları çok severdim. belki de eğitimle alakalı çocukken hayvan sevgim pekiştirilseydi şimdi kedilerle mutlu olan biri olabilirdim. ya da yue'nin dediği gibi doğuştan.


  • for day to break  (22.09.16 00:00:29) 
bir kaç haftalıkken aldık, annem kendi oğlu gibi sever. ev kedisi ama bir misafir bile tekme atmaya kalksa muhtemelen komaya sokana kadar döverim, kimse alamaz elimden.

kardeş, evlat sevgisi gibi.

edit : çocuk gibi karakterleri var hepsinin, dışardan bakan için hepsi kıllı tüylü yaratıktan öte görünmez.
  • kimlanbu  (22.09.16 00:00:59 ~ 00:01:34) 
tekme mi? sevmek zorunda değilsin de, hafiften de olsa "tekme" nedir? savunmasız bir canlıya ne tekmesi?

evet evlat sevgisi.
  • mutlusismankedi2015  (22.09.16 00:07:47) 
dostum kedileri sen korkutuyorsun galiba çağırınca çoğu gelmiyor


  • uzman pratisyen  (22.09.16 00:36:18) 
evine taş koysan seversin ya bi süre sonra. ben deli gibi korkardım kedilerden şimdi ikinci kediyi kafamda yatırıyorum yani çünkü benim. bi kere kendi hayvanını sevmeye başlayınca da diğerlerine daha empatiyle yaklaşıyor daha tatlı buluyorsun ama sokaktaki kedilerin %1ini falan seviyorum. sonuçta sokaktaki insanların %1ini bile sevmiyorum görece iyi. ayrıca hafiften tekmeden kastın inşallah ittirmek falandır :')


  • freya  (22.09.16 10:45:24) 
senin gibi biri bunu asla anlayamayacak.


  • devorgilla the gunslinger  (22.09.16 11:10:05) 
freya bazen gözlemliyorum bazılarında hayvan sevgisi ile insan sevgisi ters orantılı işliyor gibime geliyor. facemde hayvanlarla ilgili bir sayfa var, sayfa admini hayvanlara övgüler düzerken o. çocuğu insanlar, sizin kafanızı şöyle kırmak, burnunuzu böyle dağıtmak isterdim gibi yazılar yazıyor. mesela bak burda da adam yazmış kedime zarar veren olursa onu komalık ederim gibi. bence bir hayvana çocukca sevgiyle bağlanan insanlarda böyle piskopatça davranışlar olmaz diye tahmin ediyorum. masumca seven vardır elbet ama kimileri dışlanmışlıktan hayvanlara sığınıyor, kimi de show yapıyor diye düşünüyorum ben.


  • for day to break  (22.09.16 11:45:58) 
Boyle kucagina alip sikmak minciklamak istiyorsun. Sahsen her kediyi o kadar sevmiyorum. Bazi kedileri kucaklayip uyumak istiyorum ama bazilari o oyle degil. Kedisine gore.


  • stavro  (22.09.16 11:51:56) 
Senin gibi adamları dövüyorum ben. Çocuklardan daha çok seviyorum kedileri. Sevmesem gene döverdim gerçi senin gibi adamları. Kendinden güçsüz ve zararsız bi canlıyı tekmelediği için.


  • hasmetizm 2046  (22.09.16 17:47:33) 
Ben de senden güçsüzüm ama sen de beni döveceğini söylüyorsun. Abim de seni dövsün mü? :)


  • for day to break  (22.09.16 17:59:49 ~ 18:02:04) 
Benim kedim öldü, iki sene once 8 martti tarih. on bes yildir arkadasimdi o benim, o gun tum hayatim degisti. kedi sevgisi boyle bisey abi, sevgisi baska paralel, ayriligi baska.


  • evde liyakat kalmamis  (22.09.16 23:14:45) 
o kedinin gırrr yapması yok mu?
o yeter.

  • lonelyman  (22.09.16 23:20:07) 
ya bir tane resim görmüştüm, kedi vardı ve şöyle diyordu:
-bana yemek verme ama yemeğimi de dökme, bana su erme ama su kabımı da devirme, beni sevme ama bana zarar da verme.

o aklıma geldi nedense.



cevap olarak da şöyle diyeyim; evet, hiç kimse bir şeyi/birini sevmek zorunda değil. bu yapısal bir şey bence, hamurunda yoksa olmuyor işte. bazıları gibi "hayvan sevmeyen insanı hiç sevmez!!!111!!" diyemem çünkü cidden hayvan sevgisi aşırı olanlar insan da sevmeyebiliyor ya da hayvanları sevmese de insanlara çok değer verebiliyor, bunu çoğu kişi de görebiliyordur zaten. ben kedileri, köpekleri görünce üzülüyorum. çünkü bana göre, insanın bir eksiği olsa "ben açım, susadım." vs. diyebiliyorlar ama bunlar maalesef öyle değil. bu şehirleşme giderek onları daha da zor duruma düşürüyor, doğal yaşamlarını giderek daraltıyor, yok ediyoruz. üzülüyorum işte. elimden gelse hepsini doyuracağım, bakımlarını üstleneceğim ama yapamıyorum.
  • m e b  (22.09.16 23:35:19) 
Bir defasında hasta olmuş ve iki gün yatağından kalkamamıştı. Onun başında iki gün boyunca üzüntüden ağlamıştım. Çevremdeki bütün insanlardan daha çok sevdiğim bir evlattır benim için.


  • BuddyGuy  (22.09.16 23:53:20) 
12345678   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.