ben acıyorum sanırım o insanlara, hayat zor olmalı onlar için.
ben iki senedir (mezun olduğumdan beri) part time çalışıyorum (yüksek lisanstan dolayı). dolayısıyla tam zamanlı çalışacak olsam alacağım maaşını 3/5'ini alıyorum. gayet de para biriktirdim, yepyeni donanınmlı bilgisayar aldım, 1 hafta viyana'da kaldım ve gezdim. ayda 1 özel tiyatrolarda oyun izliyorum, gayet de istediğim gibi geziyorum.
bence işin sırrı ay başında bütçe yapmakta, kendini başka insanlara kanıtlamaya çalışmamakta ve bilinçli tüketici olmakta, ihtiyacın olmayan şeyi almamakta.
kendi adıma yaptıklarım:
- 2 yazlık, 2 kışlık ayakkabım var. misler gibi yetiyor.
- kıyafet olarak yaz/kış olmak üzere her mevsim geçişi en fazla 2-3 parça eklenir. hatta bu yıl ona da ihtiyacım yok sanırım.
- kılık kıyafette minimalist takılmak kafayı rahatlatıyor ve vakit kazandırıyor. dolabım daha doluyken giyecek hiçbir şey bulamazken, şu an parçalar azaldı ama alternatifler arttı gibi.
- market şampuanı ve kremleri kullanmam, dermokozmetiğe para yatırırım. ama mesela 1 rujum, 1 göz kalemim 1 de rimelim var makyaj malzemesi olarak. bunlara para harcamıyorum, sıvama makyaj sevmiyorum.
- haftada ikiden fazla dışarıda yemek yemiyorum. dışarıda sarhoş olmayı sevmiyorum, o yüzden en fazla bir kadeh alkol/kokteyl/bira içiyorum çıktığımda eşlik etme amaçlı.
-en önemlisi, her ay başında bütçe yapıyorum ve ne kadar para nereye gidecek onu planlıyorum. şu kira, şu fatura, şu kenara atılacak, şu market, şu dışarıda yeme-içme gibi. o ay için ekstra olan ihtiyaçları da planlamış oluyorum, plana uyunca da ihtiyacım olmayan şeyleri zaten almamış oluyorum.
0