Ekşi Duyuru

Ne pazarlığı yav. Böyle saygısızlarla konuşmaya devam etmeden kalkıp gidin. Google Maps'te olumsuz yorum yazabilirsiniz. Ekşi'ye de entry yazabilirsiniz. Ben olsam İK şirketine yazıyı döşerdim.

kusura bakmayın bu şartlar altında görüşmeye devam etmek istemiyorum. hiç boş yere enerjini harcama.

gabe h coud+1

ik, kendi priminin derdinde. bir iş verene bir çalışan pazarlarsa para alacak. sizi de belki anlaşırsınız orta yolda diye yollamıştır.

rewlack +1 :)

açık iletişim kurun, benim beklentim ve belirttiğim rakam bu, bunun altına inmem mümkün değil diye.

Aslında Yüzdesel anlamda burda yazdığım gibi yarısını vermiyorlar. Yani ben 10 lira istiyorum bunlar %16 daha az veriyoruz biz aslında diyorlar. Bir de bişey daha sorayım madem. İk şirketleri fix bir komsiyon mu alıyor yoksa sizin anlaştıgınız maaşın brlli bir yüzdesi üzerinden mi koöiayon alıyor? Yani beni daha yüksek mAaş pazarlamasının ona bir etkisi oluyor mu

X bir şirketle daha görüşme aşamasındayım, oradan 12k teklif gelmesine rağmen sizinle şu şu sebeplerle çalışmayı daha çok istiyor ve maddiyatı geri plana alıp beklentimi ona göre revize ederek size bu meblağı bildiriyorum ancak bunun da altında bir ücret kabul etmem rasyonellikten bir hayli uzak olacak diye oltayı atıyorsun, yerlerse hayırlı olsun yemezlerse canın sağ olsun.

İk şirketleri sizin yıllık alacağınız maaşınızın yüzde yirmisi civarı komisyon alır. Ama skalayı iyi biliyorlar. Size 10 dedillerse 10da diretin. Şirketin ikcıları ya tutarsa yapmış sallamayın geri kalan her şey olumluysa.

IK sirketinde problem var, arada iki kati kadar fark varsa sizin mulakata girememeniz lazim.

Yakin zamanda bir kafa avcisi ulasti bana, maas skalasi 12-14. Ben skala beni baglamaz 16'dan asagi olmaz dedim ve ipler koptu. Normal prosedur boyle. 14.5 desem bir sonraki asamaya gecilirde herhalde ama o da bana yaramiyor. Rakamlar atmasyon bu arada, ama oranlar dogru.

@selim o kadar fark yok dediğim gibi %15-16 daha az veriyorlar.

Yatırım yaptığın kuruluşun önerilerini takip edebilirsin. Zaten yasal olarak yatırımcı ile yatırım şirketleri arasındaki gibi bir anlaşma olmayan hiçbir kurum yatırım tavsiyesinde bulunamaz (ytd'nin esprisi budur).

Çabuk kazanayım diye düşünüp telegram gruplarında verilen tavsiyelere göre yatırım yaparsan batarsın. o gruplar sahte kimlikle kurulmuş küçük yatırımcı tokatlama gruplarıdır. "hadi şuna giriyoruz" diye bi olta atar, sonra alım emirleri yığılınca kendi malını gruptakilere kitleyip yok olur. verdiği tavsiyeler tutmayınca da mesajları siliyorlar gruptan zaten.

Şu ablanın twitleri kadar bilgilendiricisini hiç görmemiştim.

twitter.com

Onu da ödemeyen "kurumsal" sayılıyor muymuş? Benim bildiklerimden yok.

Hatta bizimkine yüzde 200 zam yaptılar, kardeşlerime sushi ısmarladım diyecekler de gelir birazdan ;)

Firmalar size yemek ücreti adı altında ayrı bir ücret ödemek zorunda değil kanunen. Yani A firması normalde de yemek ücreti vermiyordur, maaşları yüksektir, bir şey farketmez.

Benim bildiğim vermeyen yerler var.

Akbank yeni başladı. 3-4 ay oldu, eskiden vermiyordu.

Benim işyerim de ilk bir sene ödemedi. Sonradan ödemeye başladı. Ayda 500 desen her personel için 6000 yapar.

Ödemeyen kurumsal bir şirket varsa çok şaşıracağım. Çünkü bu kurumsal şirketler gayet da danışıklı bir şekilde hareket ederler ve kendi aralarında da rekabet ederler.

Şu anki koşullarda gerçekten kurumsal olup da yemek vermeyen bir şirket düşünemiyorum.

Burda yazanlar gibi olsa keşke. Bilinen holdinglerden birindeyim. Yemek ücreti verilmiyor.

meraklitursucu +1

Yemekhanesi var, evden çalışılan günlerde yemek desteği yok.

Buradan önce de gene herkesçe bilinen, hemen hemen her ülkede operasyonu bulunan karlardan kar beğenen 1 şirketteydim, orada da. Yoktu, Ben ayrıldıktan sonra 20 tl vermeye başlamışlar :)

dava konusu yapacaktım ben

sadece tc değil güncel şahsi fotoğrafını da istiyor.
gerekçeleri bir çeşit doğrulama fasilitesi olduğunu söylemeleri.

açıkçası benzer çoğu platformlarda da aynı işlem/ler mevcut. şahsi fikrim uzun vadede gglik konular elbette olabilir. ama zaten kişisel verilerimize sahip olmayan kimse kalmadı sanıyorum artık :(

para yüklerken ve çekerken seçeceğin ödeme yöntemine göre komisyonlara tabi olursun.

kripto para piyasası her ne kadar decentralized olsa da borsalar yani şirketler uluslararası ve yerel yasalara tabii çünkü bildiğimiz anlamda finansal sistemle bağlantılı.

Dolayısıyla paranın olduğu yerde kara para aklama ve terörün finansmanının engellenmesi yasaları işler. FATF, AML vb.
Yani yasaklı kişilerseniz para ile oynamanızı kısıtlamak ister devletler. Yani devletin bu borsalara yasal olarak işleme imkanı vermesinin bir koşulu, müşterilerine zorunlu KYC işlemlerini yapmalarıdır. TC kimlik no, kimlik belgesi ve fotoğraf istenmesi bundan dolayıdır.

Geçen patlayan sitelerden birinde bütün kimlik elde fotolar ifsa olmuştu. Ama binance da olacağını sanmam

Bence markaya göre değişir o biraz. Tam sayı veremem ama böyle bi bakış açım var üst segmentte km baremi biraz yukarda olabilir

Dizelde 120bin benzinlide 150bin üzeri araç tercih etmezdim. Bütçem elverirse 80bin üzeri hiçbir aracı almak istemem.

Ben bu olaya katılmıyorum. Aracın bakımları zamanında doğru bir şekilde yapıldıysa kilometrenin önemi yok bence. 500 bin kilometre de Skoda gördüm araba 100 bin de gibi. Milyon kilometre görmüş Mercedes’ler var, yine aynı şekilde sapa sağlam. Bu tamamen aracın bakımlarıyla alakalı bence.

Tabii Türkiye’de belli kilometrenin üzerindeki arabalara kimse yanaşmak istemiyor satamam diye. O da bizim sorunumuz.

Benim km/kaza takintim var, aracina gore degisir. Yapilan KM tek gosterge degil ama bir gosterge..

Almansa max. 65-70bin. Japonsa 120-130bin. Ustune cikmam.

Knoxun söylediği parçaların da belli bir yıpranma payı var tabi ki. Ama bi çoğu değiştirilebiliyor. Mesela bizde 250 binde bi volvo var. Eskiyen turbosu, amortisörleri, motor kulakları, debriyaj balatası, fren balatası ve diskleri, masraf çıkarma ihtimali olan ve 250 binde artık yıpranan bi çok parçası kaliteli ve uzun ömürlü yenileri ile değiştirildi. Ve bunu yaparken paradan kaçınmadık.

Ayrıca mesela turboda verim düşüyorsa zorlamadık daha fazla ki bıçaklardan kopan metal parçalar motor disklerine girmesin. Otomotivden anlıyoruz çünkü ona göre kullandık her zaman. İlk sahibide biziz.

Bu araç 250 bin daha büyük masraf çıkarmadan gidecek. Çok net. Satacak olsak alıcı tabi ki riskli bakar. Ama piyasada alabileceği 100 bindeni araçlardan çok daha iyi bizimkisi.

O yüzden allah kitap wesliye katılıyorum. Bakımları derken 10 bin bakımını kastetmiyor aslında. Zaten periyodik bakımını kimse aksatmaz kolay kolay. Ama motora en iyisini değil de bi alt kalitesini koyuyorsan yağ olarak tabi ki pistonları eskitirsin. Turbonun performansı düştüğü halde kullanıyorsan, araba da balans bozulduğu halde hemen gidip yaptırmıyorsan tabi ki 250 binde o arabayı toplarlayamayacak şekilde eskitmiş olursun.

Yani kısaca arabadan arabaya değişir. Arabanın ilk sahibiyse ve otomotivden anlıyorsa o zaman 200 k da üst segment araba rahat rahat alınır. Üst segment araçlar genel olarak uzun ömürlü zaten.

Not: manuel için konuşuyorum. Otomatik ikinci el araç saatli bombadır. İstanbulda 50k kullanılmış arabayı ben almam.

Genjler, "ust segment araçlar genel olarak uzun omurlu" mevzusu baya eskide kaldi, uyarayim. Mesela balina kasa mersolardan sonra 90larin ortasindan itibaren uretilen araclarin cogu ciddi sikintili. Arabayi yolda tutmak icin ciddi efor sarfetmen gerekiyor, bu arac gecmisinde bakimli olsa dahi. Bizdeki yildiz olsun da ne olursa olsun kafasi ne zaman degisecek merakla bekliyorum.

Birkac sene once bir merso bayisi bakim muduruyle oturup 1 saat kadar sohbet etme imkanim olmustu, adam emeklilige yakindi, 30 senedir firma bunyesinde calisiyordu. Parca kalitesi olarak 80lerin araclari ile 2000lerin araclari arasinda cok ciddi fark oldugunu soyledi, araclari artik 15 senede yok olacak gibi uretiyorlar dedi, ki zaten yurtdisinda 15 yasinda bir mercedesin degeri sifira yakin oluyor. Boyle olmasinin baslica nedeni de kimsenin bu araclara bulasmak istememesi.

Bu diger premium araclar icinde de gecerli, maserati, bentley gibi araclari da bu gruba dahil edebiliriz. Disarida 2004-2005 model cayenneleri $5000'e satmaya calisiyorlar ama donup bakan yok.

dizelde 120bin. atmosferik benzinlide km problem olmaz. komp benzin alma. japonlarda km almanlarla 2 çarpabilirsin. bin motor önermem.

@cooperr +1 mercedesim daha 120bine gelmeden motor arızası verdi arkadaşımın 1 yaşındaki 48 bindeki bmwsi motor yaktı. vergilerin artması ve preminyum araçların yüksek motorlu olmasından dolayı türkiye için küçük motorlu araçlar ürettiler. yani mercedes c bmw 3 serilerinde kalite doğal olarak düştü. 2008 sonrası mercedes motorlarıda eski verimi vermiyor. servisler c200d arzalı araçlarla dolu. audi bmw içinde geçerli bu. türkiye için e160 üretildi diye biliyorum ki e kasaya 2bin motor bile az bence.

motor arızası yaşadığım için söylüyorum motorun araç kasasını kaldırması lazım. yani koca passata 1.2 motor bence yetersiz. aracım 1650 kg 1.6 motor var kaldırmıyor. araç motor kıyası bence daha önemli bu işte. motor sıkıntısı istemiyorsanız Japona yönelin.

Böyle bir genelleme yok arabaya düzgün bakildiysa alinir elimdeki araclarin kmsini yazicam, yazdiklarimdan bir tek vosvosun motoru rektifiye oldu yaşı ve kmsi itibariyle diğerlerine rutin bakım yapıldı. İnsanlar genelde anlamdığı ve bilmediklerinden çekindiği için böyle bir genelleme var. Ek olarak yakıt yapısından dolayı yüksek kmde dizel daha makbuldür.

'64 Vosvos 350 bin
'00 W211 mercedes 320bin
'08 Auris 190 bin
'00 Xrv750 170 bin

ben genelde 30-40 bin bandında almaya çalışıyorum. 2-3 kere servise girmiş, sağına soluna bakılmış oluyor. öte yandan 100bin civarındaki ağır bakımlarına daha çok zaman kalıyor.

seçim vaadi olur seçim sonrası kazanırlarsa çıkar görüşündeyim. diğer tüm aflar ile beraber.

asgari ücret kadarlık kısmında gelir vergisi kaldırıldı. üzerine vergi dilimleri de arttı. ters tarafta sgk tavanı asgari ücrete paralel arttı, agi kaldırıldı. nette daha fazlasına gelmesi mümkün.

Asgari ücret yükseldi ve asgari ücretteki gelir vergisi kaldırıldı. O yüzden senin maaşındaki asgari tutara kadar gelir vergisi de alınmıyor. Totalde zam oranın artmış gibi oluyor

Peki bu bütün brütler için geçerli mi yoksa belli bir rakamın üstündeki brüt maaşlar da mıı böyle olacak?

bütün brüt ücretler için geçerli.

agi kalktı net ele geçene bak.

Ben iki kez yaptırdım. Burun kısmı ikisi de sonuna kadar soktu sağolsunlar. Ağızdan alınanda ilk yaptırdığım zaman dilimin ucundan bir saniyede aldı hiç bir şey hissetmedim bile. İkinci yaptırdığımda ise boğazıma yakın yerden aldı sürüntüyü. Öğürme refleksim olduğu için epey zorlandım ikincisinde.

Bahsettiklerim Ağustos ve Kasım 2021'de oldu.

Geçenlerde bi hastanede denk geldim, sadece burundan örnek alıyordu herkesten?!

Aynı maaşa daha çok sorumluluk mu?

Daha çok maaşa daha düşük pozisyona gidilebilir de aynı maaşa niye müdür olayım? Maaş artışı istesen terfi yollu artışın önü kapalı. Ben olsam gitmezdim.

aynı maaşa fazla sorumluluk almam ben.

genişleyen yan hakları açmanız lazım. mesela müdür için araç mı veriyorlar? telefon+hat vs mi var? bunlar da mühim. ama 3-5 kuruşluk yan hak için ben de aynı maaşa daha fazla sorumluluk almak istemem.

Yan haklar; araba, genişletilmiş öss. telefon falan zaten şu an da var.

Neticede burayı beğenmezseniz bir sonraki şirkete yine müdür geçebilme durumunuz var.

sıçrama tahtası olarak kullanacaksan evet, geçilir. ben yaptım.

Aynı maaşa daha çok sorumluluk mu?????!!!! +1

1.5 sene once ayni maasla daha az sorumlulugu olan bir ise gectim ki yaptigim en iyi tercihti.

İlk kez @gabe'e de katıldım şu soruyla :)

Az sorumluluk çok maaşın sonu aynı işyerinden emekli olmak. Başka iş bulamaz hale getirir.

Patron şirketi değil tabii ama daha ufak çaplı bir yere proje müdürü olarak iş bulsam koşa koşa giderim. Burda sıra usulü ilerliyorken biz ufak yerlerden çok müdür geldi tepemize. 2 sene sonra ver elini daha büyük firma.
Benim aklıma yatıyor, hatta bulabilsem istediğim bir durum.

Müdür, orta-üst düzey yöneticilik şirketlerin en dertli işidir. Çünkü aradasınız. Üst yönetici, ya da patron sizden bir şey bekler.

Muhtemelen sektörlerimiz aynı değil ama ben de uzun süredir yönetici pozisyonunda çalışıyorum. Öncelikle mesleğiniz ne olursa olsun, yöneticilik o işten bağımsız ayrı bir iş. Mimar, mühendis, tasarımcı, yazılımcı fark etmez. Siz artık idareci olacaksınız. İdarecilik de aslında mesleğinizden ayrı bir iş. Artık iş yapmak yerine, süreçleri idare edeceksiniz. İnsan yönetimi, proje ilerleyişi, görev dağılımı, kaynak yönetimi, zaman yönetimi gibi süreçleriniz olacak ve artık çok daha az kendi mesleğinizi yapacaksınız. Buna hazır olun. Mental olarak da, bilgi olarak da.

Ama yöneticilik zor bir süreç. Üstleriniz sizden bir şey bekler. Astlarınız sizden bir şey bekler. Astın da üstün de canı sıkıldığında çözüm için çaldığı kapı siz olacaksınız. Ve aksayan her iş ilk sizden sorulacak. O yüzden aynı maaşa böyle bir işe girişmeden iyi düşünmek lazım.

Title dediğiniz şey beyaz yakalıların birbirini gütmesi için bulunmuş bir sistem. Üstelik bu şekilde para vermeyeyim title vereyim gibi vaatlerle suistimal ediliyor. Günün sonunda artan masraflarınızı title'ınız ya da yan haklarınız ödemiyor.

Son olarak senior seviyede bir çalışan her zaman daha kolay iş bulur. Yönetici pozisyon ise daha zor. Yazılım örneğinden gidelim. Orta ölçek bir e-ticaret sitesi her zaman yazılımcıyla ihtiyaç duyabilir çünkü iş hacmine göre her daim 10-20 yazılımcının çalışması gerekecektir. Ama bu şirketin sadece 1 ya da 2 tane yöneticiye ihtiyacı olacak. Yılda belki 7-8 yazılımcı ilanı verecek ama 2 senede 1-2 tane yönetici arayacak.


O yüzden yine maaşınızın yüksek olması gerekiyor çünkü olası bir işsizlik durumunda bu fazla para sizi koruyacak. Bir de sr'ken her zaman yöneticiliğe adım atma şansınız var. Ama Yönetici seviyeden tekrar alt pozisyona inmek sizin de istemeyeceğiniz bir şey.

anten +111

Bu çok kişisel bir tercih aslında ama ben de aynı maaşa daha fazla sorumluluk almazdım.

Gecilir bence.
Uzman olunca da ayni sorumlulugu kilitliyorlar ustune bir de is yapiyorsun. Mudur olunca en azindan isi sen yapmiyorsun.

Ama ayni maasa su an is degistirmek sacma. Zam konularini konus yoksa daha dusuge gecmis olursun.

aynı maaşa daha çok sorumluluk almak pek mantıklı gelmedi bana. sorumluluk almayı, fazladan çalışmayı sevseniz de mantıklı değil. zira müdür yaparak daha çok sorumluluk yüklediği bir çalışanına, başka bir şirketteki alt seviye personel ile aynı maaşı veren bir yer olması düşündürürdü beni. bunun aynı paraya daha fazla sorumluluk almaktan kaçmayla alakası yok, onların daha fazla sorumluluğa az para vermek istemesi düşündürücü.

O zaman biraz değiştiryeim soruyu. % kaç artışla geçmek mantıklıdır? Extradan araç var onu da göz önünde tutarak.

araç + %15'e hiç düşünmem geçerim

+ %Enflasyon. Böylece aynı maaşa geçmiş olursun:)

Bugün haber geldi %55 zam alıyoruz. Ekim'de ara zam da yapmıştık, bu üstüne. Diğer şirketler de benzer zamlar yapar bu sene.

Bu sene için geçilmez, ciddi kaybın olur.

sen giremezsin ki zaten, mevduatının dolar olması gerekiyordu. he ben olsam bu dönemde faize girmezdim.

ben açtım. %17 faiz ile açtım
bir ay vadeli açılmıyor zaten. en az 3 ay olmalı. ben 6 ay açtım.

Dolr olmasına gerek yok diye biliyorum yaw

Döviz bozdurmak gerekmiyor yanlış bilgi vermeyelim. Döviz bozanlara ödemeyi Merkez Bankası yapıyor, doğrudan tl yatıranlara Maliye bakanlığı. Sistemler farklı.

Neyse, bence düz tl faizine yatırmak hiç mantıklı değil. Düz tl %20, kur korumalı olan %16-17 oluyor ama daha 3 4 gün önce yatırdık 11.80'di dolar, şimdiden faizin 3 katını getirdi.

Dolar düşerse ya da çok çıkmazsa %3-4 az faiz alırsın, dolar çıkarsa dolar oranında kazanmış olursun. Kur korumalı çok daha mantıklı geliyor.

Vade dönüş tarihinde doların en az yüzde 30 artacağına inandığımdan üç aylık max yüzde 5.49 veren normal vadeli açmayı enayilik olarak gördüğümden kkm açtım. Giriş dolar kurum 11.88

Tabii ki kur korumalı, keşke daha önceki günlerde girseydin. Döviz olması gerekmiyor TL den açılıyor kesin bilgi.

Şimdiden 3 katı faz getirdi diyorsunuz ama 3 ay sonra bunların napacağı belli değil. Yine bankaları yandaşları araya sokup martın 20si haftasında kuru laps diye düşürürler diye riske girmeyeyim demiştim.

Açtım, martın 20'sinde doları düşürüp para ödememeyi çözerlerse de sorun değil, kapatır hesabımızı dolar alırız, bu sistemin saçmalık olduğunu düşünsem de şöyle yapabilirler böyle yapabilirler kafası düz vatandaşı direkt etkileyen bir şey değil.
Yapacaklarına inanıyorsan düşündüklerini, doları alırsın şimdi, 19 martta satarsın, düşünce gene alırsın wow parayı katlarsın, fakat görülüyor ki vatandaşın çoğunluğu 17 18lerden dolar aldı zaten yani bunu başarabilen de yok :)

Bu sistemin tekrar söyleyelim türkiye ekonomisi açısından hiçbir mantığı yok. Fakat düz vatandaş için eh bir sistem, benim elimde doların 12.60'ı geçtiği saatlerde TL vardı, o gün 12.05 kuru ile 3 aylık açtım.

parayı eft yapmaya çalış, sistem önerebiliyor. öyle olur başka olmaz.
başka bankaya geç bence ama.

müşteri temsilcinizle konuşun. size özel teklif sunabilirler. babam denizbankı öyle tehdit edip yüksek faiz alıyor hep sdkjfh

2k harcarsan daha fazla faiz veriyorlar ara bir sor temsilciyi

bir şey bildiğimden söylemiyorum. maliye bakanının kardeşi 1 gün önceden 100 baz puan düşeceğini biliyorsa, gerekli holdinglerde gerekli bilgileri biliyordur.

Zaten dün bankalar alımı satımı kapattı. Yani halk olarak bizim etkimiz değildi bunlar, büyük yatırımcıların etkisiydi.

18in üstüne satanların çoğu biliyordur

hayır bilmiyordu. büyük holdingiz, hiç bir şey bilmiyorduk. biliyorsa yandaşlar biliyordur, normal işletmeler ne kadar büyük de olsa bilemez.

Yandaşlar biliyordur bilmesi de gerek. Piyasalar kapalıyken onca satışı kim yapacak yoksa ?

Ali Babacan biliyorsa herkes biliyordur.

twitter.com

Çalışmadım ama üniversitede enerji derslerine yoğunlaşmıştım. Bahsettiğiniz şeyler yenilenebilir enerji türleri. İklim değişikliği nedeniyle kömür kullanımı azaltılmaya çalışılıyor tüm dünyada. Yenilenebilir enerji yatırımları artıyor. Önü fazlasıyla açık. Tesla da güneş enerjisi işine girdi. Özellikle fabrikaların, evlerin çatılarına güneş panelleri yerleştiriliyor.

yıllardır önü açık olan, ama bir türlü istenen seviyeye gelemeyen bi sektör.

Evet. Maaş ne kadar yüksekse kesinti dilimlerine o kadar erken girer.

değişir. birkaç dilim var, yıla zaten en düşük dilimden başlamamış ve yılın sonuna doğru bir üst dilime de geçmiş olabilir.

Normal şartlarda 31 Ocak'ta hesaba yatan maaş en yüksek cebine giren paradır, 31 Aralık'ta yatan maaş cebine giren en düşük para olur.


Gelir vergisi sisteminde az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi almak mantığı var. Hesaplama senelik olarak yapılıyor.
0-24 Bin TL için %15
53- 190 Bin TL için %20
190 - 650 Bin TL için %35 vergi ödeniyor.

Maaşın atıyorum Brüt 12 bin TL ise Ocak ve Şubat ayında sadece % 15 vergi kesilecek.
Mart ayında ise % 20 vergi kesilecek.

bunlar tane fiyatları mı yoksa 10 ve 15 adet fiyatları mı?

tane ise direkt 3'ten 7'ye çıkmış işte.

tane değilse de taneye çevirmek lazım. veya adetleri eşitleyip sonra taneye çevirmek lazım. 30 tanesi 9 lira'dan 30 tanesi 14 lira olmuş şeklinde.

[(Yeni Fiyat - Eski Fiyat) / Eski Fiyat ] * 100 = fiyat artış yüzdesi.

Verdiğiniz örnekte birim fiyat %133,33 artmış.

teklif sunmadan nasıl bilmiş kabul edeceğini? belki maaşı kabul etmeyecek veya pozisyonu reddedicek?
iç terfilerde de resmi iş teklif mektubu gönderilir alınır, duyurusu öyle atılır.

@Bruce her yerde söylediğin gibi olmuyor. Örneğin biz de terfilerde gelen maaş zamları terfi sonrası öğrenirsin. (evet saçma)

belli pozisyonlar için değerlendirme merkezi gibi süreçler olur oradan zaten terfi anlarsın, bazı pozisyonlar için olmaz.
Yine de şirketle beraber öğrenmek uygun değildir, biz de bir gün önce arayıp hayırlı olsun diyorlar.

Terfisini sirket ile birlikte mail duyurusundan ogrenen beyaz yakali hic gormedim duymadim.

La lykia +1
Bana da önceki sene seneye terfi alacağını söyleyebiliriz demişlerdi. Sonraki sene zam konuşulurken terfi alacağım da söylendi. Sonra da duyurdular.

Bruce +1. Terfi demek sorumluluklarinin artmasi, is taniminin biraz degismesi demek. Sadece duz maas artisi degil neticede.

Ben etmistim genel mailden ogrendim terfi ettim dedim.

Mudur gelmis sus mus diyor, la dedim genele mail atmissiniz.
Sonra sacma sapan gorev tanimi yazip butun sirketi ustume zimmetlediler. Soran olmadi

gerçek tabi, senin anlaşmana bağlı, ben mesela brüt ödeyen yerde net maaş alan çok insanla karşılaştım.

ben öyle anlaştım kardeşim, kamulatif vergi bilmemenesi anlamam net maaşıma bakar geçerim diyorlardı.

Peki hangisi daha mantıklı?

tabii ki net olan.

çünkü brüt maaşta vergi dilimine göre kesinti yapılıyor, yani atıyorum ben bu gün ilk 5 6 ay 1000 lira alıyorsam 7. ay bu sefer 960 liraya düşüyor falan.

yani böyle salladım ama böyle sıkıcı bi durum var, vergi dilimi atladığında.

net olduğu zaman sana neti ödeyip brüt olarak hesaplayıp işliyolar bordroya, her şekilde daha fazla alıyorsun net maaşta

Net maaşta her şekilde fazla alıyorsun demek doğru değil.

Örneğin 20 bin brüt olarak anlaşırsan maaşını azalarak alıyorsun ama aylık ortalama 12.850 gibi bir şeye denk geliyor. Sana gelen bu teklifi "ben net olarak istiyorum" dedikten sonra "o zaman 12 bin net verelim" derlerse nasıl daha fazla olmuş olacak?


20 bin brütte mesela sadece Aralık ayında 11.400 alıyorsun. Mayıs ve sonrası 12.500. Mayıs öncesi de 13-14 diye gidiyor.

www.verginet.net
Şuraya brüt maaşı girdiğinizde hangi ay ne kadar alacağınız, aylık ortalama vb hesaplanıyor. Fikir sahibi olabilirsiniz.
Nette dümdüz kaça anlaştıysanız her ay o yatar ekstra mesai ücreti, prim vb yoksa.

Tek.

Fantastik sevebiliyorsanız kalmaz, zaten seri ilerledikçe yetişkinlik seviyesi de artıyor ilk kitap gibi kalmıyor mevzu. (keza film)

Fakat fazla çocuksu kaçsa ne ziyanı var ki, ne güzel işte severseniz izleyin gitsin.

Biri sırt çantası takıyor diye çocuk der, beriki dijital saate çocuk der, öbürü baskılı t shirt'e çocuk der. :/

Kitabını okumadıysanız asıl onu tavsiye ederim. Pek çok yetişkin tıpkı bizler gibi Harry Potter serilerini beklemiş, "Yaşasın! Bu sefer de 1000 sayfadan fazla. Oley!"demiştir. Ve de acayip hızlı okunan bir seridir, su gibi akar gider. Eşinizle fıstık gibi muhabbetini yaparsınız.

Filmlerine gelirsek, ben kitabını okuyan biri olarak izleme heveslisi gibi bakmadım hiç. Sinemada 1-2 kez izledim, sonrakileri denk gelirse biraz baktım o kadar. Doğrudan filmleri izlerseniz pek sarmaz ama hem okuyup hem izlerseniz oldukça içine çeker.

Aha buldum! En iyisi siz sırayla kitapları okuyun, ardından da onun filmini izleyin. İşte muhteşem kombinasyon budur. Aklın yolu birdir.

Sadece ilk iki filmde çocuklar. Üçüncü ve dördüncü film ergenlik. 5, 6, 7 yetişkinler. Bence izleyin.

Ay cok guzeldir, kesinlikle izleyin

Bir her sene belirli zamanlarda izliyoruz, izleyin.

Kitapları okuyun +1
Filmleri sonra izleyin, hatta bence izlemeseniz de olur.

eşim de geçen haftalarda kitaplarına başladı. her kitaptan sonra o kitabın filmini izliyor. ben de eşlik ediyorum. açıkçası filmler (çocuksu olmasından bağımsız) dandik, izlemeyen bir şey kaybetmez ama izlenmeyecek kadar kötü de değiller. eminim ki kitapları daha zevklidir.

bildigin cocuk filmi abi ne gerek var, vakit kaybi resmen.

Bitiremedik :/

Çıkmaması için bir sebep yok hem ne demişler dolar çıktığı yeri unutmaz

"Bence" piyasalarda spekülatif, suni bir yükseliş var. Bu 10 büyükelçi olayında şişti de şişti ama iki taraflı geri adımla (ben takip ettiğim için) sterlin 50 kuruş düştü. Bir 50 kuruş daha düşeceğini düşünüyorum. Ytd.

Al. Ytd.

alma ytd.

Kısa vade lazım değilse al ben her ay kura bakmadan alıyorum geçiyorum. Ytd

Kotu olmuştur tat alamazsin bozulmasa bile

Link olarak yapıştırmanın kısayolu farklı. Doğru basamıyor olabilirsin.

Alternatif olarak Ctrl + V ile yapıştırıp ardından sırayla Ctrl, V (aynı anda değil) yapabilirsin. Yine değerleri yapıştırır.

Hocam tam anlamadım ama value olarak yapıştırma kısayolu ctrl alt v?

Bizde konusulmuyor ama ocak zammi allahin emri cunku sene ortasinda zam olacak denirken bir anda olmayacak karari alindi. Maaslar eridi haliyle

Bizde maaş zamları yılda bir kez nisanda yapılıyor, brüt maaş üzerinden hesaplanuyor.

nisan 2021: %16,8
ekim 2021: %28,79

ama hala enflasyona yenik düşmüş durumda maalesef.

Ekim sonunda düşünüyoruz. %15.
Nisan’da %15-20 daha.

normalde yılda 1 kere ve ocak ayında zam alıyorduk. bu sene ilk kez yıl içinde ekstra zam yaptılar maaşlar eridiği için. eylül ayında %18 gibi bir şey yapıldı. bu zam yapılırken bize söylenen, ocak ayında bu oranın altında olmayacağı yönündeydi. net oran aralık ayında belli olurmuş.

Biz konuştuk. Yılbaşında %30 düşünüyoruz dediler, ben %40 istiyordum.

Ama şirket o kadar kötü durumda ki hiç umudum yok açıkçası.

Bizde yılda bir kere ve Nisan'da yapılıyor zamlar. Ocak'tan Nisan'a kadar olan farkı da veriyorlar ilk maaşta.

Performansa göre bir yüzde veriliyor ama ortalama %15'ten fazla vereceklerini sanmıyorum. Geçen Nisan %11 gibi bir şey almıştım, üzücü tabi.

Maaşlar net ama eriyor böyle olunca. Bakalım ne olacak.

Bu oranlar doğruysa vay bizim şirketin haline 4-5 yıldır %7-8 gibi zamlar alabildik. Bu sene de en iyi ihtimal öyle olacak. Sirket bu arada Türkiyenin önde gelen kurumlarından birisi.

maaşlar yıllardır gevşek bir şekilde dolara sabitlenmiş durumda. çok acayip bir hareketlenme olmazsa, 3-4 ayda bir kur güncellenmesi yapıyoruz. şirketin geliri de dolar olduğu için en doğrusu bu şekilde oluyor.

Write off bir alacaktan feragat anlamına geliyor. Aktiften düşer. Opex ve cogs ise gelir tablosu kalemleridir. Onlar gelir tablosuna (-) yönde etki eder.

airpods'un asıl özelliği iphone'la çok güzel entegre olması. dümdüz kulaklık olarak diğer telefon ya da bilgisayarlarda sihrini kaybediyor.

İş yerinde bir dönem gelen çağrıları PC üzerinden yanıtlayıp ses çıkışını ikinci nesil Airpods'a veriyordum. Karşı taraf ortam sesini olduğu gibi aldığı için sürekli şikayet edince vazgeçmiştim Airpods kullanmaktan.

Big sur sonrası macde de iphoene gibi çalışıyor.

CEO’lar maaşlarını net alır, primlerini yıllık kar üzerinden alır. O yüzden vergi dilimlerini düşüneceklerini sanmıyorum., onu şirket düşünür.
Ama kasttetiğin vergi dilimine girmek ise evet ilk aydan girdiklerinden maaşlarında azalma pek fark edilmiyordur.

Vergi dilimi de hesaba katılarak yıllık anlaşma yapılıyor. Prim de ayrıca alınıyor. Primden de vergi kesiliyor tabi.

vergi dilimine girmekle kalsalar iyi. hakkaten ülkede para kazanmak zor tanık oldukça anlıyorum. vergi dilimi işin masum kısmı. patron ceo isen durum gerçekten zor herşeyde vergi var

net alamaz diye bir kural yok herkes net alabilir neden alamasın ki?

Ceo dediğin adam genelde bir şirket değil de şirketler grubundan aldıgı için izleyen sene ayrıca gelir vergisi beyannamesi verir, bkz:birden çok işverenden ücret geliri elde etmek, fakat burada da faturalar falan işin içine girip devletten vergi alacağı dogabiliyor.

Hatta diğer şirketlerden huzur hakkı alan kişiler genelde şunu yapıyor vergi kesintisini direkt %35'ten başaltıyor, yani izleyen sene vergi çıkmasın diye huzur hakkını net bile yapan var.

Devlet neden yüksek vergi veriyorsun demiyor.

Ev sahibi.

Ev sahibi +1

Ancak kullanıcı hatası yüzünden zarar gören demirbaşın tamirini kiracı üstlenir. Mesela kapıyı çarpıp kırarsan sen ödersin tabii. Fakat eskimeye / kalitesizliğe ya da kullanıcının sorumluluğunda olamayan herhangi bir şeye (dolunun cam kırması gibi) bağlı şeyleri ev sahibi karşılar.

kiracının suçu yoksa ev sahibi ödeyecek

kiracı demirbaşa zarar vermediyse %100 ev sahibi öder.
sizin örnekte ev sahibi.

Peki apartmanda 20 daire varsa bu toplam tutar 20ye mi bölünür yoksa m2 başına mı bölünür. Apartmanda farklı m2li daireler var. Aynı sorum aidat yakıt vs için de geçerli

Aidat bizim sitede 2+1 ve 3+1'ler için farklı, yakıt aidata dahil.

Ama mesela apartmanın çatısında tadilat yapılacaktır eşit bölünür.

haftalık sağlıklı kırmızı et sınırı yarım kilo falan. Her akşam pirzola ile uzun vadede sağlıksız bi beslenme düzenine adım atarsınız.

Paketli paketli şeyler yemekten tabii ki daha iyidir ama proteini öğlen almak daha iyi sindirim açısından.

tavada bi sürü tarif gördüm ama bakmaya üşendim.

kuzu etinin pek sert olacağını sanmıyorum, dana olsa evet sert olabilirdi.

marinesiz biraz sert olur ve lezzet olarak bir tık yavan olur. çok acilse en azından 1 saat kadar bekletin marinede. ne kadar beklerse o kadar yumuşar et.

dışarıdayım şu an ve lokanta sahibi bir abi bu soruyu okurken denk geldi ve sordum.
-Kısık ateşte yavaş ve kendi buharında pişmeli dedi.

Çıkmaz, yenir.

Ispanak piştiyse yufka da pişmiştir, sebzenin suyuyla yumuşadığı için çiğ gibi geliyordur size. Afiyet olsun :)

instagram'dan yemek tarifi mi alınır ya, yemeğe verilen emek o fotoğraflar kadar değildir.

Evet yapabilir. Dolma yapmak çok kolay özellikle biber dolması. İç harcını hazırlayıp, içini temizlediğiniz biberlere dolduracaksınız. Aynı tarifi kendi youtube kanalında da hazırlayıp paylaşmış:
youtu.be

Farklı biber dolması tariflerini izleyip daha iyi anlarsınız nasıl yapmanız gerektiğini. İç harcı kendi damak tadınıza göre değiştirebilirsiniz, mesela ben sarımsak ve çok baharat seven biri değilim, baharatı azaltır sarımsağı hiç koymazdım.

bu tarif özelinden ayrı yazacağım, biber dolması yapabilir daha önce dolma yapmamış biri. sadece yapması biraz uzun sürebilir, el alışkanlığı olmadığından o da :) ama bir kere denerseniz anlarsınız, biber dolması gözde büyütüldüğü kadar zor değil.

@goodmorningteacher'ın dediği gibi, istediğiniz şekilde kendi damak tadınıza göre kolayca modifiye de edebilirsiniz.

Biber dolmasının en çok zaman alan ve zor kısmı biberlerin tepesini düzgün kesip temizlemek. Başlangıç için kalın kabuklu iri biberlerden alın. İnce ve küçük biberler bence daha lezzetli oluyor ama temizlerken yırtılma olasılığı fazla.

"instagrammable food" diye bir şey çıktı. türkçe'ye "instagram'da güzel gözükecek yemek" şeklinde çevirebiliriz. önemli olan 3 fotoda ya da 10 sn videoda gösterebilmek, sonucun güzel olup olmadığını kimse bilmiyor. ama görüntü güzel!!!

bu dolmaya gelince, denemezseniz bilemezsiniz.

Yaptım bu arada bunu dün. İçi inanılmaz kezzetli oldu da hatta artan bulgurlu harcı da kaşıkla götürdüm namnamnam. Ama pişince cok bişeye benzemedi. Yine de fena değil ilk sefer için 6/10 veriyorum

bütün kuru meyveleri yıkamadan yiyoruz.

bütün kuru meyveler için;

kuruyemişçiden almışsam yıkamadan yiyorum.

memleketten vs. dama serip kurutulmuş meyve geliyorsa yıkıyorum.

hadi bazı meyveler yıkanınca çok dağılır tadı kaçar ama örn şunu niye yıkamıyorsunuz ben anlayamıyorum.

youtu.be

"böyle yenir bu meret, tadı vitamini tozunda toprağında" gibi bir algı var. buna depoda paketlemede böceklenmesin diye atılan ambar ilacı var, nem tutucusu var, hiçbir şey olmasa kükürt dioksiti var. paketi açtıktan sonra tüketeceğiniz kadarını yıkayın, yumuşak olur temiz olur ne gerek var bunlara maruz kalmaya.

2 yemek kaşığı salçayla suyu kaynat tuz dök sonra eline geçen bütün sebzeleri dilimleyip içine koy

kabak seviyorsanız tek kişi için yaklaşık 10 dakikada fırına verebileceğiniz çok lezzetli bir tarif:

1 kavanoz menemen sosu veya rendelenmiş domates
1 yemek kaşığı domates salçası veya domates biber karışık salç
zeytinyağı
2-3 kabak
labne
baharatlar

kabakların hazırlığı (birkaç dakika)
kabakların kabuklarını soyun.
uzunlamasına ince ince dilimleyin ve dilimleri bir tabağa yan yana dizin biraz tuzlagın

labnenin hazırlanması (birkaç dakika)
180-200 gr labneyi büyükçe bir kaseye boşaltın. çok azıcık sarımsak tozu, kekik, fesleğen, azıcık pul biber, tuz, azıcık karabiber, kuru dereotu koyup cips sosu yapıyormuş gibi karıştırın.

domates sosun hazırlanması (birkaç dakika)
1 bardak domates sosu veya rendelenmiş domatesi veya menemen harcını 1 yemek kaşığı salça, 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile karıştırın.

birleştirilmesi (birkaç dakika)

borcama domates sosu dökün.
bir dilim kabağı alın, üzerine ekmeğe tereyağı sürer gibi labne dolgusundan sürün. bu dilimi borcama koyun. sonra her dilim için aynı şeyi yapın. borcama dizin. üst üste 3-4 dilim olsun. lazanya gibi düşünebilirsiniz.

önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30 dk yani kabaklar yumuşayana dek pişirin.

dilerseniz 20. dakikada fırından çıkarıp üzerine kaşar peyniri serpip bir 10-15 dk daha fırınlayabilirsiniz.

genel olarak basic yemekler basit zaten, patates, kabak, patlıcan, mantar, türlü, kereviz yapabilirsiniz. ıspanak yıkanmış alırsanız o da kolay olur. haşlanmış alırsanız bezelye de kolay olur. garnitür alırsanız enginar da kolay olur. sebzelerin hepsini yağlayıp baharatlayıp fırında yapabilirsiniz. Karnabahar brokoli haşlayıp yoğurtlayabilirsiniz.

bir de patlıcan pizza çok kolay ve lezzetli bir tariftir.

şu tarifi hazır rendelenmiş domates sosu ile yapabilirsiniz domates soğam kavurmayla uğraşmadan.

www.google.com

Şunu borcamda yapıp fırına atsam olur mu ki

www.instagram.com

etli ve güveçte olanını hiç denemedim ama fırında karışık kızartma yapıyorum.

patlıcan ve patates kızartmasını biraz yağlayıp fırın tepsisine diziyorum.

kabak isterseniz kabağı da biraz galeta ununa bulayıp yine tepsiye.

sonra atıyorum 200 derece fırına kızarana kadar.

www.instagram.com

bu tarifi de denemek için kaydetmiştim geçen gün.

@nahtoderfahrung'un verdiği tarif gayet yeterli. Çok zaman almayan işten gelince hemen yapabileceğim demişsiniz zaten, sofistike tariflere hiç girmeden bunu yapıp geçin sebze seviyorsanız hiç sıkıntı olmaz.

fırın varsa dileidğinizi fırın poşetine koyup, baharat sos vs ekleyin. poşete 2-3 delik açmayı unutmayın. ısınmış fırında 15-20 dk pişirin. (patates varsa ön pişirme yapın ya da daha uzun fırında kalsınlar)

erişteli yeşil mercimek yemeğini/çorbasını çok yapıyoruz biz. yeşil emrcimekler haşla, salçaya soğanı kavur, mercimekler +1 avuç erişte + su+ baharat.

erişteler yumuşayınca ocağın altını kapat.

afiyet olsun.

maliyenin dahi haberi olmuyorsa sizin de olmaz tabi.
eğer mal alıp satıyorsanız tedarikçinin kestiği faturalar izlenebilir. ama orada orada da bana 100 adetlik fatura kes, 200 tane alacağım deme şansı hep var.

klişe gelecek ama ticaret güven işidir; ama kime güveneceğinizi de bilmek lazım, yeri gelir insanın 30 yıllık çocukluk arkadaşı kazığı atıverir

nop'un dedigi gibi ticaret guven odaklidir. hakkinda boyle dusundugunuz birisinden alisveris bile yapmamaniz lazimken ortak oluyorsaniz, eninde sonunda o ortaklik kavgali bir sekilde bozulur.

Kardeşler bile böyle kazık atabiliyor birbirlerine, bu yüzden çok iyi kontrol ve denetleme şart.

En başından belli prensipler edinilirse, ileride "hayırdır ne denetliyon bizi güvenmiyon mu?" denmesine imkan verilmez.

Mali değeri olmasa da fişsiz asla işlem yapılmasın, bu tür cihazlara yatırım yapmaya çekinmeyin. Her alış verişte barkot okutulsun ve stok düşsün sistem, ödeme şekli ne olursa olsun.

Girişleri ve çıkışları kontrol altına alırsanız, kayıp çok az olur kötü niyet varsa bile.

Bir de hem güvenlik için, hem kontrol için güvenlik kamera sistemi döşetin. Uzaktan da izlenebiliyor online olarak, bu sayede kötü niyetli kişi tedirgin olur.

paşabahçenin logosu olan iki damladan bahsediyor olabilir misin

@cay koy geliyorum aynen oymuş :) peki makinada yıkanabilşr mi kadehler acaba elde mi yıkamak lazım.

Makinede yıkanabilir.

Garanti bankası her görüntülü bağlantıda göstermeyi istiyor, bizim güvenliğimiz için gerekli bir şey sanki bana göre.

Öncelikle sol üst köşeye basarak bütün hücreleri seçiyoruz sonra Sağ tıklayarak hücre özelliklerine girip kilitli kısmındaki işareti kaldırıyoruz ve bütün hücrelerin kilidini açmış oluyoruz.

Daha sonra kilitlemek istediğiniz hücreye gelip üstünde Sağ tıklayarak hücre özellikleri kısmından kilitle kısmındaki işareti koyuyoruz ve onları kilitliyoruz.

Sonra sayfayı kilitle kısmına giriyoruz, sayfayı kilitle diyoruz. Eğer kilitli hücrelerin seçilmesini istemiyorsan sayfayı kilitle derken kilitli hücreleri seç seçeneğini kaldırıp kilitli hücrelerin seçilememesini de sağlayabiliriz.

"5- Pişmiş patatesin bozulduğu nasıl anlaşılır?
Piştikten sonra patates yemeklerinin bozulduğunu anlamak her zaman çok kolay olmayabilir. Genelde patates yemeğinin bozulmuş olduğunu kokusundan anlarsınız ve üzerinde küf görülebilir. Ancak bu belirtiler iyice bozulduğunda ortaya çıkar ve çürüme başladığında zaten vücuda zararlı bakterileri üretmiş olacaktır. Patates, özellikle pişirildikten sonra, sağlık için zararlı bakterileri üretme riski en fazla olan sebzedir. Bunun nedeni ise içindeki nemin asit ve protein içermesidir. Dolapta 4 günden fazla bekletmemek gerekir."

www.haberturk.com

Bakteri türemiştir unutun onu

Eskiden tarihli filan tutanak yazılır iki taraf da imzalardı. İstersen öyle bir şey yap.

Vay be nasıl bir güven atmosferi varmış eskiden...

ilk ayı elden alıyorsun kira kontratina yazıyorsun bitti gitti

kontratın arkasına ilk kira elden ödendi yazıyorsun

alan kişi için risk yok

Sözleşmeye yazılsın paraflansın

bir sorun olmaz.

herkes kendi payına düşen miktarı beyan etmek zorunda. (isterse kirayı hiç almasın ilgili kişi)

not : kendine düşen pay miktarı beyan sınırı altında ise beyan verilmesine de gerek olmaz.

Peki yıllık kira toplu ödenirse sınır olayı olmuyor mu

kiranın nasıl ödendiği önemli değil. önemli olan o vergi yılı içinde kiracıdan yapılan toplam tahsilat miktarı.

10 tane redliye sordum. Hepsi aynı şeyi söyledi. Tarifeniz yetmedi büyük ihtimalle

red40 aslında fena tarife de değil ama. anlaşmaları bitt galiba. daha önce kullandım çünkü.

Red limitsizdeyim, bende de çıkmadı.

red bussiness'te de durum aynı. erken bitirmiş olabilirler kampanyayı.

ocak varsa aç kalmazsın. mikrodalga için de donmuş yiyecekler alınabilir

Yapilir :) Ben patates bile hasliyodum. Cok secenegin var :)

yapilir tabi yhu bircok sey sey yapabilirsn mikrodalgada

mesela en guzeli yukarda da dendigi gibi patates haslayabilirsin

ben balik bile yapiyordum. firin posetine koyuyorsun yaglayip tuzlayip. sonra koyuyorsun mikroya. yumusacik oluyor.

Bardakta kek bile yapabilirsin

Kumpir yapıyorum tavsiye ederim.

herkes buraya ayda yılda bir yaptığı şeyleri yazmış.
mikrodalga ile 9 günü kotaramazsınız.
siz yemek işini ocakta çözecekmiş gibi plan yapın.

Valla bende de benzer bir durum oldu. Yeni taşındığım evde sayacın üzerinde eski kiracıya hitaben suyunuz kapanmıştır yazıyordu. Ve fişin üstünde sayaç okuma değeri ,sayaçtakinden 3 m3 daha fazlaydı.

Denedim musluktan su akıyordu.

Bizim vana tam sıkılmıyordu. tatile giderken bile kapatıyorduk ama akıyordu hala. evi kiraya verirken kendi aboneliğimizi kapattık ama hala akıyordu. kiracı evi tutarken temizlik falan yaparken kullandı. hatta dedim nasılsa su akıyor diye bu abonelik başlatmaz. özellikle sordum. başlatmış neyse ki

ben çıkarken kendi suyumu kapattıktan sonra gelen kiracı açıp açmadı mı diye sormuştum. o adreste abonelik mevcut demişlerdi. iski yi aramıştım

E devletten abonelik başvurusu yapıp adresi girersen çıkar. Benim önceki ev sahibi kapattı mı diye öyle kontrol ediyordum.

suyun açıklık durumu: açık
en son okunma tarihi : -

bu şekilde yazıyor, istesem ben bile üzerime alabiliyorum şu an.

ne demek yani bu eve gitse biri pata küte suyu kullanabilir mi?

aboneliklerde tapu veya kira sözleşmesi istiyorlar