Ekşi Duyuru

esnaf için hiçbirimiz bir şey diyemeyiz, bir kuralı yok. hani banka olur, devlet dairesi olur, net şekilde kapalıdır deriz.

sonuçta resmi tatil. adam tatil diye açmadım diyebilir, nabıcam tatili iş olur bugün diyip açabilir. biri açar, yandaki açmaz. yani gidip bakmak, sormak lazım, adamların keyfine kalmış.

ben geldim ofisime çalışıyorum. yan ofisteki sigortacılar gelmemiş.
karşıdaki telefoncu dükkanlarından biri kapalı, az ötedeki açık.
a101 kapalı, çağdaş açık.
benim mükelleflerin birini aradım tatiliz dedi, ötekini aradım çalışıyoruz dedi.

açıktır arayıp da sorabilirsin

michelin resmi servisi kapalı.

geldim gordum bildiriyorum; cogu yer acik. Bazilari kapali.

Genelde kendimi koyarım haftada 1 story. ilgimi çekengenelde kişinin özeli değil daha resmi storyler
İfrit olduğum yeme içme araba storyleri, haber caps atanları da sessize alıyorum

1 - çok değişiyor. bazen 2 hafta hiçbir şey, bazen her gün. biraz gündeme göre.

2 - doğa fotoğrafları, gezi fotoğrafları, gündem ile ilgili haberler, caps'ler, karikatürler, bazı ilginç haberlere kendi yorumumu ekleyebiliyorum. konserlerden kısa videolar, kırk yılda bir değişik bir içki içiyorsam o. yemek koymam, koymam için çok ilginç bir şey olması lazım. bir de yol (araba değil, sadece yolun kendisi) videosu koymayı da izlemeyi de seviyorum ama genelde itici bulunduğu için koymamaya çalışıyorum.

3 - benimkiler gibi olanlar. ilginç bilgiler, haberler. sürekli selfie koyanları veya sürekli kocası, arkadaşı vb. ile fotoğraf koyup başka hiçbir şey koymayanları, sıradan yemek fotosu koyanları sessiz'e alıyorum. doğa, gezi fotoğrafları ve yol videolarına tekrar tekrar bakıyorum.

1- hergün koymuyorum. haftalık 1 ile 10 arası olabiliyor.
2- iş, yolculuk, kedi, araba, spor.
3- benimki gibi olanlar. bir de bazen komik reelsler.

1- Son iki yılda 10 tane atmamışımdır. Öncesinde bir tık daha sık atıyordum belki
2- Arkadaşlarla buluşmalarda çekilen toplu fotoğraflara beni etiketlediklerinde onları koyuyorum bazen, onun dışında çok nadir 23 nisan gibi resmi bayramlarla ilgili bir kutlama.
3- Ben takip ettiğim herkesin her storysine bakıyorum gün içinde. En gıcık olduğumla ilgili bir kıstas düşünmemiştim hiç şu ana kadar ama uzun video koyanlara sinir oluyorum çünkü storylerde ileri geri git olmadığı için bir kısmını kaçırınca baştan dinlemekle uğraşıyorum. Bi de dediğim gibi takıntılıyım tüm storyleri izliyorum günde bi kez girip :d Haber ya da komik(!) paylaşımların repost edilmesi de çok hoşuma gitmiyor, biraz anne/baba işi gibi o ya, gençlere (kendi yaş grubum yani 40 yaş altı diyelim) yakıştıramıyorum.

Sevdiğim tarz storyleri de düşünmedim ama insanların kendileriyle ilgili kısa va öz storyleri daha keyifli. Uzaktaki bir arkadaşın hayatına anlık dahil olma hissi güzel. İnsanlar bunu kendilerini promote etmek için kullanıyor farkındayım ama ben yine de seviyorum story işini

1-2)tatilde günlük 4-5 story.
normalde degisik bir sey gördüysem belki o.
haftasonu kahve pasta yemeye ciktiysam onu paylasirim.
arkadaslarim beni koyduysa onu kesin repost.
arkadaslarimla olan fotomu da koyuyorum. mesela gecen gün lunaparka gittik, onu koydum cünkü degisik bir olay.

bazen siyasi olaylar siyasetcilere atar/laf sokma ya da onla ilgili komik seyler.
yoksa görüp kendi cektigim degisik bir sey de olabilir.

3) yakin arkadaslariminki ya da takip ettigim ünlüler/influencerlar. ayiptir söylemesi benim storyime 200-300 kisi falan bakiyor. benim baktigim profil sayisi ünlüler dahil 20 falandir.
ben seviyorum ya insanlarin kendini koymasini da.

şehir şehir ülke ülke geziler ve arada gitar çalıp söylüyorum onlar var.

1. Bazen bir iki ay koymadığım oluyor. Ayda max 3 tanedir ama.
2. Kendimi tek atmam, arkadaşlarımla atarım, üniversite topluluğunun duyuru ve etkinlik sonrası fotolarımızı atarım, eskiden çektiğim güzel fotoğrafları atardım iki yıldır falan atmadım.
3. Esprili şeyler ilgimi çekiyor genelde, tanıdıklar buluştuysa onlara kalp atarım.

motosiklet günlükleri ile şehir çevresinde fıldır fıldır gezeceğim.

şehir dışındaki eski sevgili görüşmek istedi o da dahil dont give a fuck modunda gezeceğim. kuş sesleri içeren ormanlara galatasaray marşları götüreceğim. şampiyonluk şarkıları düşmesin dillerden!

Her gun zaten sabah yürüyüşü yapıyorum Caddebostan'da. Öğleden sonra tezle ilgilenerek geçecek muhtemelen. Bir noktada ailem gelecek, onlarla Bursa'ya gideceğiz günübirlik. Geri kalan vakitte de yine yürüyüş, kedişle oynama, aileyle yeni şeyler tatma diye gider...

wayana

maps.app.goo.gl

Atlas mühürdar 78

il sud

Yani bir imax performansı bekleme. Eski güzel sinema işte. Retronun aşığı olarak takılırsan beğenirsin. Yoksa bir son teknoloji beklersen üzülürsün.

@prole yok hic oyle bir beklentide degilim. Hatta keyif bile alirim, tesekkurler :)

Büyük salonun mimarisi de çok progresif bence zamanına göre. İyi seyirler.

sinema gibi sinema

Salonu bayagi merak ettim su an :) @prole

aşırı kötü bence dar

iki salonu var yalnız, dikkat et.
ikinci salonda ev sinemasının bir üstü deneyimi yaşarsın.

@rare hmm film hangi salonda bilmiyorum bakayim

salon guzel, koltuklar rahat. pisman etmez ama bekleme salonu kucuk oldugundan darlayabiliyor. ozellikle bizim insanlar yuksek sesle konusmayi abes gormediginden film oncesi cok rahatsiz edici.

tv uydu
internet de turknet ( istediğin zaman iptal edebilirsin )

Turkcell TV plus
İnternet için comnet

Bulmaca ve sudoku çözmek.:D

Hobi olarak açıköğretim uluslararası ilişkiler okudum. Çocukluktan beri harita manyağı, dünyadaki tüm ülkeleri geçtim ülkelerin eyaletlerinin şehirlerinin bayraklarını/başkentlerini bilen biriyim. Ülkelerin tarihleri, kültürleri, siyasetleri ve özellikle siyasi seçimleriyle ilgili okuma yapmayı severim. Hep de içimde kalan bir bölümdü ui (tıp mezunuyum normalde). O yüzden kendi bölümümden mezun olur olmaz kaydoldum, geçen ay da mezun oldum.

Daha hobi gibi hobi olarak da puzzle yapmaya sardım son bir iki yılda. Baya keyif alıyorum :D

Bağlama çalmak

Tiyatroya başladım birkaç aydır. Hayatımı olumlu anlamda bambaşka bir hale getirdi, acayip bir motivasyon ve heyecan kaynağı oldu benim için. Birkaç ay içinde de ilk oyunumuzu sahneleyeceğiz .
Dedim ki ben buna niye daha önce başlamadım da böyle geç kaldım

Sinema ve kitap gibi klasik şeyleri saymazsak bir de bisikletime ciddi vakit ayırıyorum

2 senedir makyaj kursuna gidiyorum. İki uzun süreli kurs, bir sürü de günlük workshoplar oldu. Asıl işim bundan alakasız, sadece kendime yapıyorum, sürekli yeni şeyler alıp deniyorum vs keyif aracına dönüştü.

Gece gündüz, işte veya evde en ufak bir boş vaktimde ileride açmayı planladığım fırınım için okumalar yapıyorum. Yeterince araştırdıktan sonra yine boş vakitlerimde evde tarif deniyorum. Küçük bir "test kitchen"a döndü evim diyebilirim...

@bir fincan; peki hic deneyiminiz yok diye varsayarsam, gozunuz korkmadi mi? Gercekten hic deneyimi olmayanlar icin de olabilitesi olan bir sey mi?

Yaklaşık 12 senedir koşuyorum; o kadar iyi geliyor ki, fiziksel, mental ve ruhsal olarak çok ama çok iyi geliyor.

Koşmak +1
Hikaye içeriği güçlü, düşündürücülüğü yüksek oyunlar oynamak
Resim yapmak
Yemek yapmak
Tin whistle almıştım arada deniyorum ancak müziğe pek yeteneğim yok galiba :D

Biraz da keyif almaya odaklanmak lazım diye düşünüyorum başarı beklentisi olmadan.

Dil öğrenmeyi seviyorum. Özellikle öğrendiğim dilin (İspanyolca) gramerini çalışmayı seviyorum.
Onun dışında kısa öyküler yazmayı da seviyorum.

Mobildeyim editleyemedim: bir parca kredi kullanicam upgrade icin.

1- Değer.

2- Berbat çünkü araç bulunuyor bayilerde. TL bazlı ciddi düşüşler var devam da edecek. Satmak isteyen ciddi satıcılar indirim yapıyor

3- Seçimin ekonomisi yok geçen seneki gibi. Bi etkisi olmaz.

1) değer ama uygun kredi varsa yüzde 4 ile kredi ise pek mantıklı değil yatırım için falan ise hiç değmez başka şeylere yönelin derim
2) durum kötü biraz fiyat düşmeniz lazım satmanız için

Açıkçası 2024 model fiyatlar fazla yükseldi ki normal kur ve enflasyondan ötürü. Otvsiz araçlar da kapis kapış gitti ocakta. Aralik ayı araç almak için mükemmel fırsattı.
En mantıklı seçim az km yapmış 2023 model araçlar.
Bende de 2023 arac var satıp dolusunu alsam mi diye düşünüyorum veya 2024unu alsam mi diyorum en az üzerine 200bin eklemem lazım. Dövizi de tutamayacaklari ortada. Malda kalmak daha mantıklı gibi faiz ile tlde kalmak da çözüm değil.

1- Alacağın arabaya bağlı. 1M için değebilir ciddi indirim olur önemli bir fark ama 2M civarına çıkıyorsan 100k TL daha koyup 0 almak bana göre daha mantıklı.

2- Bu soruya net cevap veremeyeceğim ama şunu söyleyeyim. 1 sene önce 585.000 TL'ye sattığım arabanın muadilleri şu an 650.000 TL'den başlıyor. 700K'ya daha iyisi alınır. Önceki dönemleri düşününce fiyat artışı baya sınırlı olmuş, demek ki talep düşük. O dönem USD 18 TL civarındaydı, 1 senelik enflasyon TÜİK'e göre %65.

3- Birçok zam seçim sonrasına ertelendi. Enflasyonun Mayıs'ta zirve yapacağı açıkça söylendi. Şahsen seçim sonrasında USD kurunun yavaştan bırakılacağını düşünüyorum, 35-36 TL civarına kadar salınabilir. Otomatik olarak 0 araç piyasası yükseleceğinden ikinci ele de etki edecektir. Şu an hem kış dönemi, hem krediler çok sınırlı, belli ki talep de düşük. Ben olsam seçim öncesi hallederim.

İkinci el piyasası berbat ötesi. Ağustos gibi ilana koydum, yeni satabildim. Öyle piyasa fiyatına değil, her daim açık ara en uygun fiyat bende olduğu halde, öyle diyeyim.

Fiyatlar enflasyon hasebiyle artabilir bir miktar. Ücretlerle paralel gider diye düşünüyorum. Çok ciddi bir kayıp olmaz bir süre, en azından seçimlere kadar. Seçim sonrası ne olacak hiçbir fikrim yok. gg wp muhtemelen. Ne alacaksam şimdi al demek isterdim ama arabanı satabilmen de zor. Üçe beşe bakma, fiyat kır gerekirse, çabucak elden çıkar. Yoksa zararın büyüyor.

marks and spencerda bulunabilir gibime geliyor.

Mısırlı ya bakabilirsiniz

Kebap için dipdibe olmasa da kalbur :)

Watergarden biliyorum dedin ama yine de orada New castle

Kalbur dan daha yakın, şık bir mekan olarak sapa da olabilir ama konser öncesi pek uygun gibi gelmedi

Kebap diil de bar gibi olsa daha iyi :) newcastle da olabilir bak.
Peki ayrica soruyorum; kalbur, etiler’de diil miydi, yanlis mi hatirliyorum?

Sanırım değil. Sadece tahmin ama, bilmiyorum.
Ama güzeldir :)
New castle bence optimum çözüm. Hatta mini kolaylık. Otoparka girince dümdüz gidip yolun sonuna park edip oradaki asansörle 1 E çıkarsan direkt önü olur.
A aklıma geldi. Metropol de Galliard var, onu karşısına da bir pub açıldı ikisi de olur. Araları da 5 dakika watergarden ile.

Newcastle fikrini sevdim, zaten ankara markasi :)

Alternatif olarak biraz daha uzağında Bulvar 216'nın giriş katında açık havada oturabileceğiniz güzel publar var yan yana. Biz Sir Winston'a gidip memnun kalmıştık.

Vadi İstanbul’a geçin yakın zaten. Bayağı da mekan var alkollü.

Evet de orasi da cok restoran restoran. Ben boyle gercek anlamda dumduz bar ariyorum

Maslak42 de barock olabilir

@solenkol evet burasi olabilir bak, tenk yu.

bankadan ödeme yapabilirsiniz. makbuz numarası ile ödeme görünmeden da yapılan ödemelerde sonrasında cezayla eşleştirip ödemeyi kabul ediyor indirimi uyguluyorlar. indirimli tutarı hesaplayıp gönderin gitsin. ben öyle yaptım daha öncesinde.

makbuz numarası ile gib.gov.tr üzerinden odeme yapabilirsiniz.

www.turkiye.gov.tr

makbuz no +1
Beyan ile ödeme gibi bir şeyden giriyorsunuz, belge bilgilerini giriyorsunuz

Ceza tarihi, gelen ceza belgesinin seri ve sıra numarası, tebliğ tarihi, ceza tutarı. Bunların hepsinin olması gerek. Bunlar varsa kamu bankalarından ve vergi dairelerinden ödeyebilirsiniz.

bu size bağlı kafkas en iyi bilinen markadır, bildiğim kadarıyla fiyatıda diğerlerine göre daha yüksek.

Ancak hem iyisi olsun hemde biraz ekonomik olsun, paket vs. önemli değil derseniz dökme kestane şekerleride mevcut tüm markalarda, özellikle küçük kestane şekerleri daha lezzetli.

Yüksek adette alacaksanız, fabrika satış mağazaları da mevcut.

Kafkas

@rao paket, marka biraz onemli hediye oldugu icin. Ben kendim icin bisiler yaparken salas ve daha lezzetli olani tercih ediyorum ama hediye olunca konu, bilinen markalar daha tercih sebebi oluyor.

Kafkas al geç o zaman bu işin Apple'ı o :d

Bir tane tadın. Şekeri boğazınızı yakıyorsa uzak durun veya paket üzerindeki içindekileri okuyun. Glikoz şurubu yazıyorsa uzak durun.
Bir kez Bursa'dan geçerken bu şekilde bakmış, bulamayınca almadan geçmiştim.

Türkiye'nin her yerinde bulunan bir markayı da 'Bursa'dan aldım.' diye hediye götürmek ne derece anlamlı olur. Onu da bilemedim.

@mirket tamm da bu yuzden kardelen’i de secenekler arasina koymustum :)

Ben kardelen in tadını daha çok beğeniyorum. Kafkas gereksiz pahalı bana göre.

Kardelen’de karar kildim :)

valla kafkas ve ipek güzel markalar. ben kendime aldığımda kırık alıyorum daha lezzetli oluyor.

@dirildimde aa ipek aklima gelmedi hic. Bir dahakine kendime onu deneyeyim.

Mitoloji için pelin batu arada online eğitim veriyordu. Arkadaşım memnun kalmıştı. Ben tecrübe etmedim.
Sinema tarihi değil ama hitckock ve truffaut diye bir kitap var. Bir tavsiye olarak bırakayım böyle.

Ankara'daki Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nın (um:ag) sinema seminerleri çok iyiydi ama yüzyüzeydi, sonra online de yapar oldular diye biliyorum. Arayıp öğrenebilirsiniz.

@fotrsapka bir ankarali olarak um:ag’i hatirlamadigima cok uzuldum su an :) tesekkurler

@kisa pelin batu’ya baktim da yok galiba su aralar :/
Kitap kismini universitede bolca okudum, biraz seminer tarzina ihtiyacim var sanirim :)

@mor oje. Kitap sinema tarihi ile ilgili değil daha ziyade iki yönetmenin sohbeti şeklinde gidiyor. Biraz hitchcock Seven insan için gerçekten çok güzel bir kitap. sinema tarihi değil de sinemaya ilgi duyan birisi için keyifli bir okuma olur diye düşünmüştüm.

Bu arada mitoloji için belli bir ayrım var mı unan İskandinav Türk gibi? Bartu Bölükbaşı'nın hazırladığı Türk mitoloji atlası da sevenler için güzel bir şey :)

@kisa mitoloji icin aslinda yunan basta olmak uzere turk ve devami gelebilir seklinde dusunuyorum. Biraz detayli ogrenmek istiyorum, atlasi bilmiyordum bakayim :)

Sanat tarihî için celil sadik'in YouTube kanalındaki videoları izliyorum şu siralar; online 8-12 hafta süren detayli atölyeler de yapiyormus. Ara ara Instagram hesaplarında duyurusunu da yapıyorlar. Resim ağırlıklı ilerliyor ama ben anlatım tarzını beğeniyorum.

Neo skala'yı inceleyin. web sitesi.

Denizi soğuk olacaktır. Herkesin beklentisi ve dayanıklılığı farklı tabi de genel olarak çok keyifli bir yüzme olmayabilir.
Gerçi Perşembe günü sıcaklar gelecek diye bir şey duymuştum, ne kadar sürer ne kadar etkiler bilmiyorum.
Eylül sonu gideceksem arabayla basıp Bodrum'a giderdim.

Bodrum 10 saat cok uzun tek sofor icin :( ben daha cok ege dusundum ama deniz isinmamis midir, hani deniz gec isiniyordu shshsjsj

Bodrum a 8 saatte gittim. 10 aaat trafik varken mi acaba?

Valla tarih yaklaşınca yazarsan sorarım cundayi:)

8 saat bile zor ya 3 gun icin. :) cileye doner.

Okii haftaya o zaman tekrar canlandiriyorum buralari :) tenk yu.

Eylül sonu deniz sıcaklığı söz konusu olunca daha çok akdenize inmek gerekiyor. uçakla gidip araba kiralamak da opsiyon.

hava oldukça güzel. Ctesi denizdeydik oldukça keyifliydi. Hatta herkes gitmiş durumda. etraf daha sakin.

Bir deneyebilirsin: www.instagram.com

burası mı?

i.hizliresim.com

Aynen burdan devam edince tunelin ortasinda sagda girisi

Inter Park - İstanbul Kongre Merkezi Otoparkı

goo.gl

Supersiniz, tenk yu!

Absürt değil ama şu an manowar konseri için beklerken yere köy kahvesinde gibi oturduk bekliyoruz

arkadaşlarımızla trene binecektik. biletleri internetten ben almıştım. haydarpaşa garında bilet otomatından ben biletleri bastırmaya çalışırken tren kalktı. bizim arkadaşlar biletsiz trende kaldılar. ben de biletlerle haydarpaşa'da kaldım.

sonra telsizle treni arayıp durumu kondüktöre izah ettik. ben de sonraki trenle gittim gideceğimiz yere.

Bugün yabancısı olduğum bir ilçede hastaneye giderken karşıdan gelen teyzenin biri gülerek kızım nasılsın, nereye böyle dedi. Şaşırarak ve gülerek valla hastaneye gidiyorum teyze deyince, ah kızım hasta mısın, Allah şifa versin deyip gitti. Garipti.

Askerde herkesi karşılıklı dizip bir süre selam verdirmişlerdi. Karşında biri var ve sana onlarca kez adını soyadını memleketini bağırarak söylüyor. Çok saçmaydı.

Yürüyüş yaparken kafama yandan kuş çarpmıştı. Ben bi tarafa kuş diğer tarafa savruldu sonra yolumuza ettik.

Universitede yaz okulundayken tek başıma yemekhanede yemek yiyecektim. Şort, askılı geziyorum. Gerdanımda da yukarı bakan gözlü kolyem var. Yemeğimi alıp yer bakarken kapalı bir kız beni baya süzdü ve gerdanıma baktı. Açık buldu heralde diyip sallamadım en arkalarda bomboş bi alana geçip yemeğe geçtim. Yerken kapalı kız çevremde mırıldanarak 2-3 tur attı ama benim tarafta kimse yok. Büyü yapıyor falan sandım. Tepsiyi bırakacakken kız önümü kesti. O kolye ne demek biliyor musun diye çıldırmaya başladı. Yoo ne demek dedim, yukarı bakan göz şeytanın sembolu illuminati misin çıkar vs falan dedi. Yukarı bakan göz öyle mi demek dedim, evet dedi, ters çevirsem olur mu bak aşağı bakıyor şimdi dedim. Error verdi kız. Ben de kötü kadın kahkahası atıp yoluma devam ettim.

cezaevindeki yakinimi gormek icin baska sehre gitmistim.ucakla gidip arac kiraladim sehirde sel vardi ve goruse gec kalmistim kac kez kaza atlattim bilmiyorum en son goruse yetisebildim. orada yakinimin kogustan arkadasinin karisiyla tanistim. kadin ve bir oglu var kucuk. israrla kadina gitmemi soylediler napcaksam. ben ambale olmus durumdaydim ve cikista kadinin evine gittik. havaalanina yakin oturuyordu aksam ucagi beklerim die dusundum herhalde. kadin rus, cok az turkce biliyor. girdim corap verdi, kocasindan hayiflandi, rusya ovuldu, ogluyla biraz oynadim, cay ictik sonra ciktim. dunyanin en sacma bulusmasiydi neyime guvenip gittim bilmiyorum ama mahkum yakini diye bi "oz kardesim benim" havasi oluyor shshsh

sokakta yürürken karşıdan sinirli (sanırım psikolojik sorunları olan) biri hızlı hızlı bana doğru yürüyordu ve ben çok geç fark ettim. tank gibi geldi ve omzuyla benim omzuma carparak itti beni. çok feci bir ağrıyla yere düştüm, adam hiç umursamadan gitmeye devam etti, beni gordugunden bile emin değilim. ortam cok kalabalik olmasina rağmen kimse yardıma gelmedi. arkasından baktığımda adamın yürüme yolunu herkesin boş bıraktığını gördüm, karşısına çıkan bir geri**kali benmişim.

bana X otelinde kongre var, gel denildi. Gittim, ayni otelin baska bir subesine gitmisim, mal gibi ve baska bir toplantiyi dinledim geri geldim.
özgüven önemli, durusumu hic bozmadim. kimse de sormadi. kuru pasta yedim hic olmazsa :D

Sene kaç hatırlamıyorum Anadolu turuna çıktım. Otobüs kaptanıyla Kuşadası'nda rakı balık yapıyoruz. Arkadaşı da var Kamil Koç kaptanı. Bizimki bıçkın bir delikanlı, içti yarınlar yokmuş gibi. Ertesi gün sabah 08:30'a depar verdim Çanakkale'ye yol yapcaz. Arkadaşı dedi bu ayılmazsa beni ara, ben kullanırım. Bizimki tabi b.k sürdürmüyo. Otele yürürken kızını arıyo, sevgilisini arıyo, direğe çarpmasın diye sağdan itiyorum yalpalayarak direği sıyırıyo vs.

Neyse sabah 8 oldu, baktım kahvaltıda yok. Herhalde kahvaltısını yaptı otobüsün başında diye düşündüm. Aradım cevap yok. Bi daha aradım yine cevap yok. İndim otobüse kilitli. Herkes valizlerle lobiye iniyo yavaş yavaş. Durmadan arıyorum yok Allah yok. Resepsiyondaki oğlana dedim al yedeği gel benle.

Koridordan odasına yürürken giderek çoğalan bi tv sesi... Kapıya geldik, dedim öldü herhal çünkü hala arıyorum ve telefonun sesini duyuyorum. Çocuğa dedim aç kapıyı bak, bana haber ver ne durumda. Açtı, girdi, baktı, döndü, burda dedi. Ben girdim tv son ses çizgi film açık, Bornovalı p.ç Semih (lakabı buymuş) pamuklu beyaz atlet beyaz slip donla yüz üstü yatıyo. Matador edasıyla yandaki yatağın örtüsünü tek hamlede çekip üstüne fırlattım, kaaak diye dürtüp uyandırdım. Resepsiyoncu oğlanı ben seni bunun için mi yanımda getirdim diye fırçaladım. Kahve, vitamin falan ayıltıp yolda tek S çizdiğini görürsemli cümlelerle olaysız dağıldık. Ama don gözümün önünden hala gitmiyo.

Valla gecen sene riga'da gecenin bir yarisi otele girmeye calisirken bulasici beyin tutulmasi yuzunden cok sacma sapan bir olay yasamistim. Soyle ki, otele girecem kapiyi itiyorum itiyorum acilmiyor, 'ulan herifler kapiyi kilitleyip gitti, kod mod bisey de vermediler' deyip bendeki numarayi, kapinin yaninda yazan numarayi falan ariyorum ariyorum kimse acmiyor, ben de en son mesaj atip durumu anlattim.

Sonra etrafa bakarken karsi taraftaki pubta milletin bana cins cins baktigini gordum. 'Bunlar herhalde biseyler biliyordur' diye yanlarina gidip durumu anlattim herifler de benle gelip kapiyi zorladilar yok acilmiyor kapi. En son caresiz 'belki gorevliler gelir acar ya da mesaja cevap verirler' diye onlarla oturup otelin kapisini izleyecek sekilde icmeye basladik. Derken bir grup geldi otelin onune, kapiyi cektiler ve kapi acildi. Masadakilerle 5-10 saniye boyunca birbirimize bakip basladik gulmeye. Diger grup gelmese acik kapidan iceriye girememe malligi yuzunden geceyi disarda gecirecektim neredeyse :D

Coook var.

5 yil kadar oluyor. Biri benim fotograflarimla instagram hesabi acmis. Lezbiyen oldugunu söyleyip kadinlara yaziyormus, benim fotografimla. Bahsettigim fotograflar kedili fotograflar, normal selfieler bu arada. Müstehcen bir durum yok.

Olay, Besiktas'ta bir bujiteride dolasirken ortaya cikti. Bir kadin magaza calisani gözlerini bana dikti. Bakiyor fakat neden baktigini anlamiyorum. :D

+ Ezgi??? Ezo??? dedi. Afedersiniz, adiniz Ezgi miydi?
- YOOOO, degil. X ben.
+ Lezbiyen misiniz?
- NE?! YOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOO???????

Sonra kadin, fotograflarim kullanilarak acilan hesabi ve yazismalari gösterdi. Hesabi sikayet ettik vs.

Yani hic bilmeden kadinin sapigi durumuna düsüyordum az daha. O kadar sapik ki is yerini bulacak kadar. Cok acayipti.

- dusuruldugunu duydum, sahibindenle ugrasmak istemiyorsaniz herhangi bir telefoncu mediamarkttan falan daha iyi fiyat verebilir.
- sahibinden letgo daha iyi fiyata sattirir ama ugrastirir
- riskli, bulasmazdim. Yurtdisindan gelen bi tanidiktan rica edebilirsiniz ama o zaman da pasaporta isletmesi var (sadece isletilen pasaportun sahibinin hattinda kullanilabiliyor)

Aynı kampanyayla 2 gün önce media marktta telefonumu degistirdim 11’i verip 13 aldım.

@aynenbencede biraz detay verebilir misiniz? teklifi çok düşürdüler mi? ne kadar fiyat verdiler 11'e?

Telefonun durumuna göre orada inceliyorlar, max 10k veriyorlar bildigim kadarıyla (pil saglıgı vs bakıyorlar). Benimkine 9k verdiler ben de yeni telefon ile aradaki farkı ödedim.

@aynenbencede hmm düşük tutuyorlar o zaman galiba. çünkü kampanya tutarı da var; telefon tutarı + 2k kampanya ek ödeme diyor sayfasında normalde. letgo ve sahibinden daha iyi olacak gibi. bir bakayım. teşekkürler.

Benimki 64gb idi bu arada onu atlamışım

@aynenbencede aynı, benim de =)

Ben değişim işini troy’da yapmıştım. Apple’ın yetkili satış mağazası. 1 yıl kadar önceydi sanırım. Örnek olması açısından ayrıntı vereyim.

Xiaomi bi telefonum vardı. Troy sitesinde cihazın özelliklerini girince max 3.000 geri ödeme yapılacağı yazıyordu. ( inceleme sonunda düşürebiliyorlar)

Bi troy mağazasına gittim dedim böyle böyle max 3.000 çıktı, bunu da vermek istiyorum inceleyin.
İnceledi ve doğrudan 3.500 tl düşürdü alacağım telefonun fiyatından.

Şu anda baktım 64lük iphone 11e 10.000 tl diyor.

@ invictae yorumunuzu okudugumda kanyon’daydim, super zamanlama :) maks 9200 + 1800 ek destek veriyorlar. Iphone fiyati yuksek tabjj ama yarim saatte tum islem halloluyor, hic fena fikir degil :)

Aynen ben de alırken iphone 11 her yerde 11.5 iken troyda 12.5 tu ama sahibinden vs elimdeki telefonu satmakla uğraşmak istemediğim için o dönemde bin tl fazla veririrm 10 dk da hallederim diye düşünmüştüm.

geçen hafta sonu 35 verdim. uzun süredir 35 tl. Son bir kaç günde değişmediyse, 35 tl. 35 tl demiş miydim? kimse dememiş ama 35 tl.

@gabe selam :) iyi bari, herhalde zamlanmamistir bir haftada. tarim ormanin sitesinde 65 demesi cok sacma geldi ama neden orada o fiyat verilmis onu da anlamadim.
@gabe ne kadar verdin gecen hafta sonu, 35 tl’yi yazmamisin yalniz sjsjsj

vatandaştan tepki geliyor fazla artış olunca. geri çekiyorlar. hala 35'tir :)

@gabe 35’miş, test edildi onaylandı. :)

Evet, bugün ben de gittim. 35 verdim :)

Yatağın başındaki prize bu ve birinci abajur : www.hepsiburada.com
Bu çoğaltıcıya da bir tekli uzatma kablosu ve ucuna diğer abajur.
Olmaz mı?

Uzaktaki abajurun kablosunu kesip araya yeteri kadar ek kablo ile uzatacaksınız, güzel bir montaj ile çok salam olur.

Sonra prize ulaşan iki fişi küçük bir çoklayıcı ile direkt priz üstünde beraber kullanacaksınız.

@quaker o kadar ara baglanti riskli olabilir gibi geldi, bilemedim

@john bloor eve elektrikci gelecek zaten, ona soyleyeyim boyle cozulur bence. Tesekkurlerr.

Doğrudur, ama genelde ben böyle yapıyorum, bugüne kadar bir sıkıntı çıkmadı. Siz daha sağlam birşey yaptırın şansınız varsa mutlaka.

Bellona Marses aşırı derecede rahat. Modüler olduğu için eni boyu dilediğiniz gibi ayarlanıyor. Bir Bellona’da denemenizi tavsiye ederim.

Enza Merlin yıllardır kullanıyoruz. Çok memnunuz. Ama eni biraz büyük olabilir sizin bahsettiğinizden.

Yatsan Wellington. Çeşitli ölçüleri mevcut.

www.yatsan.com

Hepsine bakayim <3

ikea söderhamn'a baktınız mı? 6. seneyi tamamladım hiçbir şey olmadı, taşınırken modülleri farklı şekilde monte edip kılıf değiştirdim, herkes yeni koltuk aldım sandım o derece :)

Bizimki tepe home’dan, 10. Senesinde kaplatmaya karar verdik ama iskelet hala çok çok sağlam. İki kere taşındık, bana mısın demedi. Biraz çöktü minderleri kullanımla, o kadar.

@lallala baktim ama cook buyuk geldi. Modul modul bi daha bakayim :)

Bence cok tarz:

www.ikea.com.tr

www.ikea.com.tr

applaryd +1. çok memnunum.

Applayrd dun dahil 2 kez denendi ama tam “evet bu” diyemedim. Minderler çok zıp zıp zıplatıyor otururken sjsjsj. 3. Seçenek şu an.
2. de vimle.
1 yok henüz :))

applaryd ve söderhamn arasında kalmıştık, söderhamn aldık. çok memnunuz. applaryd'in kumaşı çıkarılamıyor ve dolayısıyla yıkanamıyor. söderhamn kılıflarını yıkıyoruz düzenli olarak ve hiçbir sorun yaşamadık. oldukça rahat ayrıca. başka mağazalara da bakmıştık ama haklarındaki şikayetleri okuyunca ikea'dan şaşmayalım dedik günün sonunda.

Applaryd’in kumasinin yikanmadiginibilmiyordum. Tum ikea kanepelerinin kumasi yikanir gibi bir mantiktaydim ben sjsjsj. Haliyle kendisi elendi su an. Cok tesekkurlerr <3
Soderhamn cok rahat ama kolcaklari dandik geldi, bir de boyutlari alanima biraz genis kaldi. O yuzden mecburen eledim :/

maximum platinumda var.

Sur la voix des - Bon Entendeur - 2022'de 243 defa dinlemişim :)

2. nothing compares - the weekend
3. circles - post malone
4. and i love you so - perry como
5. moth to a flame (with the weekend) - sweedish house mafia, the weekend

ama Bon Entendeur'den en çok sevdiğim parça o değil. Monaco. Bir de burada Keane olmaması ayıp. Onların tek tek şarkılarını değil, tüm diskografisini dinlediğim için çıkmamış olabilir.

Selin cool

Arab Strap- The Turning Of Our Bones

Herkesinkini dinliciim :)

spotify'a yeni sayılırım, son zamanlarda dinlediğim 2-3 grup vardı zaten hep aynı şarkılar. en çok dinlediğim bu olmuş: www.youtube.com

fils de joee stromae
ikinci de comme ils disent olmus aznavour'dan...

- Kaypı Evren Atlası
- Do You Feel It?
- Breathe Me
- Future Starts Slow
- Can You Keep a Secret?

Pinhani - Benim yüzümden.

Yazdım çizdim yoruldum
Saydım sövdüm kovuldum
Varken hep yok sayıldım
Madem yoktum neden gün saydım
Kediler azdı
Hepsi çıktı sözümden
Trafo yandı
Ama her şey benim yüzümden

Genel olarak Pinhani'nin Kediköy albümünü defalarca hatmetmisim.

@chihi aa bu sarkisini hic bilmiyorum, sozleri guzelmis, dinleyeyim

childish gambino - i. the party :D

luna amara - alearga, aşteapta
www.youtube.com

implant pentru refuz - apus
www.youtube.com

kurban - uyut beni
www.youtube.com

luna amara - luni de fiere
www.youtube.com

luna amara - roşu aprins
www.youtube.com

şaka maka luna amara haziran 2022'den sonra favorilerimden biri oldu. romen grubu, grunge yapıyor ve konserlerine de gittim haziran'da.

taylor swift nothing new :(

Red Hot Chili Peppers - Wet Sand: www.youtube.com

open.spotify.com

serenata de amor

ikinci sırada ise

bunu sana demiştim remix.

Moğollar - Yolum seninle

Teoman-kalbin yok mu?

mor ve ötesi - Adamın Dibi

3 senedir zirvenin tek sahibi:

moby - porcelain

teoman- n'apim tabiatım böyle

spotify'dan istifa ettim ama youtube music en çok dinlenenleri aynı zamanda açıkladı;

1- ufuk beydemir - ellerin uzansa

geldim gördüm dünya büyük yalanmış
ellerimde çaresizlik var imiş
kimse gülmez gerçek yüzüyle sana

gibi sözleriyle epik.

Moby - porcelain

3 senedir bir numaram.

Teoman - Saat 3

Bol miktarda öğretmenler günü mesajı gördükten sonra (öğretmen bile değilim) ağzıma takılan:

"Aşımda, ekmeğimde
İşimde, mesleğimde
Dilimde, kalemimde
Sen varsın hep öğretmenim"

en güzel yerinde evin-bea

tut elimi burdan gidelim...

@duyulmasi gerektigi kadar "rüzgarım söndü, dindi ateşim". çok güzel şarkı

geel geel kayıkçiii
youtu.be

The Cranberries - Ode To My Family

Ganja Gun

stand by me

Alexi Murdoch - 12
"Shiiiiiiiinee" parçada geçen tek söz:/

teoman - tabiatim boyle ile uyandim :(

Retler havada uçuşuyor cidden. Bilet otel alınmadan (rez. Değil, direkt almak) düzgün bir plan yapmadan başvurmak riskli diye duyuyorum hep.

:( oyle de ret cikarsa hepsi havaya ucacak, daha buyuk zarar :)

Ret çıkınca itiraz hakkınız oluyor. İş sahibi olmak vizenin garantisi değil. İşsiz olarak başvurmak daha kolay. Arkadaşım da ret aldı.

@kahvedesu issiz olarak basvurmak niye kolay? “Acaba yerlesir mi buraya” endisesinden ret yenirken oylesi daha tehlikeli degil mi?

mor oje, ben de bilmiyorum neden kolay. Çalışırken bir sürü belge istediler. Ben de toplaması zor olduğundan işsizim dedim. 6 aylık aldım 2 kere İtalya'dan. 1 kere İrlanda'dan. İlk başvurumda red verdiler, itiraz ettim aldım.

Arkadaşım fuar davetlisi olarak İspanya'ya başvurdu. Alamadı.

evet taban ekliyorlar içine. en iyi çözüm o zaten.

buçuklu numaralar bu işe yaramıyor muydu yani 36 uzunlamasına biraz büyükse 35,5 alsanız boy olarak tam olur yanlardan da geniş olur?

bu arada nick + 36 numara detayı verilmesi bana masumca gelmedi fetisciler burayı yıksın mı istiyorsunuz !!1!1!1

@ananiyimioguz
ben sildim ama seninki kaldı =))
bir küçük numara kalıp olarak dar olduğundan yanlar sıkıyor illaki.

Buçuklu ayakkabıya kalıp koydurup 0.25'li numara yaptırmıştım ben bir keresinde. Bildiğim kadarıyla ayakkabının boyu kısaysa çözüm yok ama boyu tam gelip yanlardan sıkıyorsa kalıba koyup genişletebiliyorlar (bu sadece deri ayakkabılarda işe yarıyordur belki).

Boyu tam alıp genişlemesi için kalıba konabilir deri ayakkabılar.

@kisa daha kucugu yoktu :( bi de spor ayakkabi bu

Ayakkabının ucuna gazete kağıdı doldurulabilir o zaman:>)

@kisa ahaha ben su tabanligi bi deneyeyim :)

Tuvalet kağıdına yatırmak bile mantıklı

1.99 çok kötü bi oran 1.44 den 60k çektim ing den geçen hafta

Ing musterisi degilim :/ calistigim tum bankalara baktim 1,99 en iyisiydi. Zirat bile 1,89 o da maks 35k diyor. Ki findeks notum uzun suredir cok iyi bu arada. Onunla ilgili olmamasi lazim.

ben de kedi maması ve kedi kumu için beklemedeyim .

Telefon

kulaklık

kedi ve köpek maması. kendimden geçtim artık.

-Mouse
-Okuma Koltuğu
-Lambader
-Çay Makinesi
İçimden bir ses beklemenin hata olduğunu söylüyor inşallah yanılıyordur.

Yeğenime bebek bezi
Anneme bulaşık tableti
Kendime hediye olarak da saat:D

telefon, lastik ve imkanım el verirse kışlık bot da alasım var...

Kedi kumu da almam lazimmis, hatirlatanlara tesekkurler :)

kitap

Monitör

Trendyol'un yapacağı nerede yazıyor?

Sektör içinden kargocular ile günlük çıkan paket sayılarında anlaşamadıkları için bu sene girişmeyeceklerini duydum da..

Valla ne ihtiyacım varsa alayını sepete ekleyip ss alacağım yarın. Bakacağım gerçekten indirime giren bir şey varsa onu alırım. Çok aşırı acil ihtiyacım sadece taraklı fön ve bilgisayar- bilgisayar parçaları

Güzel fırsat olursa buharlı temizleyici düşünüyorum

hiç aklımda yoktu. kedi kumu alırım madem var bi şeyler

hanım ne zamandır ütü istiyor, onu alırım iyi indirim olursa. bir de kendime ayakkabı

@ananiyimioguz aaa gercekten mi? Gecen sene buyuk kilitlediler kargolari. Ki tv reklami cikmamalarindan uyanmaliydim ama yine de bf’e girmemeleri cok buyuk karar ya bilemedim. Cok iddiali yani. Trendyolla hb buyuk rakip cunku

Kedi kumu ve mama stokları
Kendime de foreodan bir seyler alıcam diye umuyorum. Denk gelirse spor ayakkabı da alabilirim.

@mor oje, evet ilginc.. hb de sorun yaşadı fakat şuan kendi kargosuna da güveniyor sanırım. Bu arada ben de wifi ev kamerası ve dik duran rgb şerit led alacağım kampanya olursa.

Ben de airfryer ama cok da bi indirim beklemiyorum acikcasi

telefon, ayakkabi, canta, televizyon, sac duzlestirici simdilik dusunduklerim. ama black friday kasim sonu oluyor. hepsiburada erkene mi cekmis diye baktim yoo aynen 21 kasim sonrasi diyor

güzel roman yakalarsam alırım. taht oyunlarını takipteyim.

@kittie aslinda 24’uydu, sonra 20’si ysptilar, sonra trendyol yuzunden kasim basinda baslatmaya basladilar. Simdi de push basiyorlar son 2 gun diye. Resmi black friday oncesi on indirim gibi bir surec yapiyorlar, o benxece

@balpolen xiaomi 2 bin tl idi, zam gelmis 3 bin olmus. :( gecen hb 2600 yapti bence yine yapsr

aslında kindle paperwhite 5 istiyorum ya da 4 ama muhtemelen kindle için indirim olmayacak çok talep gören bir ürün olmadığı için.

%70 falan indirim olursa ve stok olursa ps5 isterim açıkcası ama bu hususta anca babayı alırım gibi geliyor lol

muhtemelen kedi kumu ve maması, sweatshirt, eşofman altı, kitaplar ve eşime bolca çamaşır ve çorap alacağım boxerların fiyatı uçmuş gitmiş çünkü.

@Mor oje ben tefalinkini istiyorum. Xiomi beyaz, bi de tefal daha lezzetli yapiyormusm

Tefal ne varsa sende var.

Sjsjjs tefal’inkinin yorumunu hic okumamistim. Ben de xiaomi ile philips arasinda kalip xiaomi’ye kaydim, bakalim. :) @balpolen

#2

Diger secenekler zaten daha once gecilen asamalara ait gibi gorunuyor

2.

kötü ayrıldığınız için diğer şıklar biraz nahoş olur.

4. Hani iyi ayrılmış olsam tamam görüşülür de, neden kötü bitmiş bir şeyi 5 sene sonra eşeleyeyim. Buluşulacaksa yıllar sonra ne oluyor diye merak ettiğimden buluşurum derdin ne senin der giderim.

Ben de 2 diyorum, dinlemekten zarar gelmez.

Bir eski sevgili geri dönüyorsa hiç drama yapmadan ciddi ciddi şu yüzden geri döndüm, şunu istiyorum, çünkü bu değişti, önceden anlamayıp şimdi anladığım şeyler bunlar şeklinde açık seçik konuşması bu olayı kabul edeceğim varsa etmemin tek yolu olurdu.

Diğer taraftan kalan bütün seçenekler vakit kaybı.

hiç hayatımda böyle barışan ve mutlu olan bir çift görmedim. bir kere ayrılan yine ayrılıyor. o yüzden beklentim hayatımdan yok olması olur fakat madem konuşmak istiyor 2, ciddi ciddi konuşsun niyetini belli etsin belki bir şansı olur

tekirdağ üzerinden gideceksen yeni köprüden geçmeni öneririm. iki defa feribot sırası beklemeye üşenirdim ben şahsen. hava falan bozarsa 2-3 saatin boşa gider.

Sürekli ben de Bursa üzerinden gidiyordum yeni yolu bir deneyeyim dedim 2 sefer ceza yedim. Ben yandım sen yanma modu.

Ben yükseltirdim.

Bu arada yikseltme icin de kredi cekilecek, onu da not duseyim :)

araba fiyatlarına %25 zam geleceği söyleniyor. model yükseltecekseniz elinizi çabuk tutun.

Kullanmadığınız araba neden eskiyor ben anlamadım. Sizin "update ihtiyacı" dediğiniz, örneğin günde 100+km yol yapmak zorunda olan bir insan için olabilir, çünkü zamanının kayda değer bir bölümü arabada geçmektedir. Sizin araba değiştirmeye ihtiyacınız yok. Satmayın da, ihtiyaç olunca kullanırsınız.

ben satardım. araba hiç kullanılmasa bile masraflı bir şey. lastiği eskir, sigortası vardır, eğer yapıyorsanız kaskosu var, yıllık vergisi var... bu kadar masraf yatacak bir ürün için mantıklı değil bence.

@malheiros; yil olarak eskiyor. Ben de yil olarak eski bir araba tercih etmiyorum.

2 ya da 3 yil Krediyle model yukseltirim. (Keske bayramdan once alsaydiniz fiyatlar bi anda yine artti).

Aynı durumda kalıp, satışa koydum. Giovanne +1

Bayagi %50 su an fikirler :)

model yükseltin
dizel almayın, sakın ha öyle bir hata yapmayın
hibrid veya elektrik alabiliyorsanız öyle bile yürüyebilirsiniz.

arabayı satıp ev alınabiliyor mu?

@floydian maalesef.. taksitler karsilayabilecegimden cok fazla

arabayı satıp faize koyarsan 6 ay sonra o faiz getirisiyle arabanın yarısını alabilirsin. enflasyon yüksek ve resmi rakamlar çarpıtılıyor. doğal olarak faiz getiri enflasyonun altında.

arabayi satip eksi faizle mevduata koyacagina benzin dokup yak daha iyi be abi sakin oyle bir sey yapma. odeme gucun varsa kredi cekip model yukselt orda da eksi faiz var nasil olsa en azindan kendi avantajina kullanirsin bu durumu mevduattaki dezavantaj yerine.

bu devirde arabasiz zor, ben olsam arabaya dokunmam, elimdeki parayi doviz olarak biriktirip ilerde ev alirken arabayi gerekirse satarim.

Pitbull Hotel Room Service diye tahmin ediyorum.

Dinledim de simdi degilmis :/

www.youtube.com

Supersiniz!

Erkek cevap verebilir mi? Sonuçta bana da bir kadın söylemişti.

MAYAMİRA AKSESUAR VE TAKI
(0216) 550 03 91
maps.app.goo.gl

www.instagram.com

Severim burayi :) tesekkurler

Göstergeye göre değil. Senelik ya da yaklaşık 12000-15000 km de bir değilmesi lazım.
O dijital gösterge tekrar %100 yapılabilir (sınırlanabilir)

Motor yağı dimi?

Yağ değişimi değil üstüne ekletme soruyor arkadaş. Evet benzin istasyonunda yardımcı olurlar. Satın alırsın önce doğru yağı sonra eklerler.

Ama bence git yakındaki bir sanayiye, orada ustadan iste. Daha ucuza gelir.

%1 çok absürt geldi bana. yağ yakma veya eksiltme mi yapmış bunu tespit edin önce bence. benzinliğe gidip yağ uyarısı veriyor bi bakabilir misiniz derseniz bakarlar. ona göre de size alacağınız yağ miktarını söylerler(1 lt, 2 lt, 4 lt gibi). %1'e kadar geldiyse başka bir sıkıntı olabilir ama. yağ kaçağı vs de olabilir bence ucuza kaçmadan bi ustaya gidin sonra canınız yanabilir.

%1 değeri aracın bakım aralığına göre 10 bin veya 15 bin km için ölçülen değişim değer oranı. Yani aracın %1 yağı kalmamış, aracın yağ değişim zamanı gelmiş. Yapılması gereken yağ eklemek değil yağın tamamen değişmesi. Yağ eksikliği durumunda araçlar farklı bir uyarı verir.

araba yağ eksiltirse motor gider. sanayide herhangi bir yağ satana git üstüne koydur sıkıntı olmaz. motor eğer yağ eksiltiyorsa motoru eline alırsın dikkat.

Araç bir süredir stop halinde ve düz bir zemindeyken kaputu açıp yağ çubuğunu çekin, bir bez ya da kağıt havluya çubuğu silin.

Tekrar takın ve tekrar geri çekin, çubuğun ucunda bir gösterge olur min-max diye seviyeler belirlidir.

Seviyenin ortalarda olduğuna emin olun, Minimum seviyeye yakın da olabilir.

Yağ Minimum seviyede veya daha az ise mutlaka ekleme yapın, aracı satarken de yağ değişmesi gerektiğini söyleyin.

aracı çalıştırmayın. @John Bloor'un dediğini yapın. aynı zamanda yerde yağ görüyor musunuz ıslak? kaçak mı var? arabayı satmak üzereyken motoru yemeyin. araçta yağ yoksa benzinliğe bile gitmeyin araba ile.

Kacak yok aslinda, yilda 1 degistiriyorum yagi, yillik bakim yaptirmadim o yuzden zamani geldi. Cok mantikli ve duzgun/asamali bir azalma oldu. Kacak yok yani. Sadece degistirtmem gerekiyor.

satamadan bir arıza yaşarsan sonra arabayı değerinin çok daha altına satmak zorunda kalırsın. 150-200 liradan kaçmazdım ben olsam.

Yağ değişilmi pahalı bir şey değil, değişimi yaptırın. Kafanız rahat olsun. Ona verdiğiniz parayı da satarken üstüne eklersiniz.

Eğer yağ az ya da çok eksiliyorsa büyük bir probleminiz var.

Kaçak yoktur ama o model kronik yağ yakan bir motora sahiptir, git gide azalır yağ yandıkça, sıkıntı büyür.

Manuel olarak yağı kontrol edin, gerekirse ekleyin.

2020 modeller için devam eder diye düşünüyorum. 2020 model yıl sonu yığılması oldu ufak kampanyalarla bitecek gibi değil bence sarı site bile 2020 0model araç ilanı dolu hala.

Ay evet ben de malum sitedeki fiyatlari gorunce cok sasirdim. Bir dusmus fiyatlar, sifir arac dolmus ortalik, sevindim valla. E iyi bari bu aya kastirmaya gerek yok. Insallah subata filan soyle guzel guzel devam eder. Ki mart cikislilari bile hatirliyorum ilanlardan. Insallah bakalim.

araba alınacaksa bu ay alınır çünkü stok eritmeye çalışır firmalar.
hiç bir zaman aralık kampanyaları ocak şubat da olmaz.

şuan itibariyle sarı sitedeki sıfır araç ilan sayıları otomobil 8125, arazi 4430 adet. bunlar 15 gün sonra 1 yaşında sıfır araç olacaklar. bayilere 2021 modeller gelmeye başlayacak. parası olan zaten şimdiye kadar aldı. sikime satarlar daha.

Devam etmez. Sıfır araç için sıraya yazilanlardan biriyim, ama aracin gelmesi iki ayı bulacak, büyük ihtimal güzel bir araç bulursam vazgeçeceğim. Bu arada artık eskisi gibi araç kıtlığı yok artık herkesin gözü 230 bı. Altında kalan araclarda , yoksa 280 den sonraki araçlar bayilerde mevcut
Eğer bu banttaki araçları alacaksanız beklemenize gerek yok, onlarda pek indirim olacağını düşünmüyorum.

yeni yılın martında araçlar zamlanır ancak ocak sonu dövizde artış bekleniyor.

neden 1. opsiyonda şüphelisiniz?

Arabami kimseye vermedim bugune kadar, ben varken bile sadece iki uc kisinin yanimda kullanmasina izin verdim. Tamamen o yuzden :/

ver valeye gitsin

verme, türkiye burası. iş yerinde olmasam bir ton link atardım valelerle alakalı. prensip meselesi, ben olsam vermezdim. bi oyuna sar, kitap oku, müzik dinle. 4 saat kısa bir süre. beklediğin için hızlandırıp 3 saatte de bitirebilirler.

ben de olsam ben de vermezdim. bir yakınından rica edemez misin? yemek falan ısmarlarsın teşekkür olarak.

Ben valeye güveniyorum, araba filan da vermem. Sizin yerinizde olsam kendim götürür hallederdim. Sizi arabayla servisten alabilecek sonra geri bırakabilecek bir yakınınız varsa bir rica edin. Bu zamanda toplu taşımaya binmemek lazım.
Ya orada bekleyeceksiniz ya da bırakıp sonra gidip tekrar alacaksınız.
Orada beklerseniz servislerde bekleme odası oluyor, dergi kitap çay kahve takılabilirsiniz.

arabaya bakım yapan ustalar arabayı ellicek.
vale ellicek.
herkes ellicek. tamam riskli bir dönem ama bazı şeyleride yapmak lazım.

Yakinim yok sorabilecegim ama ben gidicem galiba. :/

Corona açısından en güvenlisi valenin götürüp getirmesi ve sizin araba geldikten sonra 1-2 gün arabaya binmemeniz.

Çünkü aracı vale kullanmasa siz kullansanız bile serviste bir kaç kişi arabaya binip inecek, içeriye virüs bırakırlarsa dönüşte virüslü arabada seyahat edeceksiniz.

Peki şart mı bu dönemde gitmesi, biraz erteleseniz. En azından şu yasakların faydasını göçreceğimiz bi 15 gün sonrasına erteleyin.

Ayrıca 4 saat ne yapılacak merak ettim, normal bir yağ bakımıysa özel serviste yarım saatte hal olur, araçtan da inmezsiniz. Servise yanaşırsınız değişimelri yaparlar, camdan parayı uzatır basar gidersiniz.

Tabi aracın garantisi yoksa.

Filtreler degisecek, balatalar degisecek, genel kontrol yapilacak. Ortalama 4 saatibuluyor islemler.
Yani viruslu arabaya binme konusu benim de aklima geldi. Serviste oturmak dert degil de ortam viruslu olabilir. Valeye de vermek icime sinmiyor. Galiba erteliycem. Ekimdi bakimi aslinda, geciktirdim ben. Sonuc bu.

Bu arada sanayi, herhangi bir ustaya falan gitmem. Yetkili servisine goturuyorum sabit. Baska yere goturmek secenek disi.

O zaman erteleyin, ticari bir araç değilse, her gün yüz km yapmıyorsa bir iki ay ertelemenin önemi yok.

Karar verildi: erteliyorum. :) cok tesekkurler herkese.

avrupa'da lockdown olan bir şehirdeyim. her gün öğleden sonra yataktan kalkıp, masa başına oturup yazmam gereken bir metne odaklanıyorum. sabah kahvaltımı düzgün yapıyorum. ancak dışarı çıkacak bir bahanem yoksa evden çıkmıyorum. istanbul'daki evimi özlediğimi hissediyorum. biraz yalnız hissediyorum.

sağlığım iyi, maddi durumum yerinde, işimde fena değilim. allah'a şükür diyorum.

ancak bazen sabaha karşı uyurken garip bir korku çöküyor içime, acaba yarın sabah uyanabilecek miyim diye soruyorum kendime. kendimden ve bedenimden çok emin olamadığımı hissediyorum. sabah uyandığımda, yine başladı gün, hadi bakalım, diyorum.

pek iyi değilim özetle ancak allah'a şükür. bizimki burjuva depresyonu.

Ya ne guzel anlatmissiniz :) burnuva depresyonu demem ben yine de, allah dagina gore kar verir derler ya, herkesin kendine gore derdi var. bir baskasinin daha cok sikintisi olmasi, sizinkini gereksiz sikinti yapmaz. Oyle inanirim ben. Belki iyi gelir.

Gamsız insanım, pek bir şeyi sallamıyorum. Sağlığım da iyi, domuz gibiyim. Genel olarak sevdiğim bir işim var ve işsiz kalma korkum yok. Mümkün olduğunca keyif almaya çalışıyorum her şeyden. Çünkü beni anam keyif yapayım diye doğurmuş. Doğurmuş demişken, doğum günü kutlamalarına da başladım, tek bir güne sığdırmak yerine bir aya fln yayarak kutluyorum. Öyle işte:)

Sağlığın iyiyse sen de sal gitsin, hayat kısa, bu günler geri gelmeyecek.

Bu aralar şanssızlıklar peşimi birakmiyor, resmen bir çok isimde bir sorun çıkıyor. Ama olsun vardır bunda da bir hayır diyorum. Onun dışında işler yoğunlaşmaya başladı 2 haftadir, evden de çalışsam haftasonu dahi çalışmaya başladım. Bir de geçen hafta belimi incilttigim için işler falan da yetismemeye basladi. Ne olacak bilmiyorum.

Sabah 5 gibi kalkıp 5.30 gibi parkta yürüyüşe koşmaya gidiyorum 1 saat kadar. Hava yağmurlu ya da çok soğuk olunca bu yürüyüşleri akşama alıyorum çünkü bereyle, şalla koşmak filan rahat olmuyor:/ Sabah ya da akşam çıkamadıysam öğlen güneş varken çıkmaya çalışıyorum. Onun dışında sürekli plan program yapıyor sonra onlara uymuyorum filan:/ Misal güya bugün 2-3 akor filan öğrenmeye çalışacaktım ama tövbeler olsun.

İyi değilim dersem çok depresif konuşmuş olurum. Bazı insanların(karşı tarafın diyelim) zerre tınlamayacağı şeylere kafamı takıyorum. Biraz fazla duygusalım ve bazı şeyler moralimi bozuyor. Güçlü olmayı isterdim. İş güç var ama potansiyelimin bu iş olması da üzüyor. Bazı şeyler de bir araya gelince bazen gerçekten canım sıkılıyor ama yine de ben de Allah'a şükür diyorum.

Pandemi sebebiyle aylardır dışarı çıkmıyorum. Sulu boya yapıyorum bu aralar. Daha çok kitap okumaya başladım. Spor yapıyorum. Yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum kendimi geliştirmek için. Bazı hayallerim de var ama pandemi bitene kadar beklemem gerekiyor bunlar için

Çalışmam lazım çalışmıyorum. Hem ders hem iş. Crown son sezonu izledim, zaten dianayı çok severim, netflixte onunla alakalı belgeselleri izliyorum bugün. Manitamla buluşamadım, öyle.

@hallegadola crown’a ben de basliycam, diana’yi arastirmak istiyorum ben de. Cok zarif ve asil bir kadinmis.

@pati; nice saglikli mutlu guzel yaslara o zaman :)

Pandemi surecinin basindan beri evdeyim. Sabah uyan, bilgisayarin basina gec, isleri yetistir, aksam oldu bir seyler ye, bi sise sarap ac, internette takil, sonra yat. O degil de iyice alkole sardim, sonum amatem olacak gibi :)

Onun haricinde iyi gibiyim, isim gelirim vb iyi durumda. Gecim sikintim yok ama bi ic sikintisi geliyor ara ara. Evden cikip kadikoy sahile kadar soyunur halde kosasim da gelmiyor degil :)

Pandemi sürecinde 2 aydır işsizim. Zamanımı iyi değerlendirmediğimi düşünüyorum. 10:30-11:00 gibi uyanıyorum güzelce kahvaltımı yapıyorum. Evimde ve bahçemde kediler besliyorum onlara zaman ayırıyorum. Evde 2 günde bir egzersiz yapıyorum. Bu süreçte bel ağrısı rahatsızlığım oldu, hastaneye gitmedim ama yaptığım bazı egzersizlerle epey iyileşti.kitap okuma alışkanlığı kazanmaya ve İngilizce öğrenmeye çalışıyorum. Haftada 5 günbazen 6 yürüyüşe çıkıyorum hava güzelse bisiklet sürüyorum. Sokaklarda çok insan yoksa bisiklet sürmek çok keyifli. İş arıyorum internetten çok başvuru yaptım fakat hiç dönüş olmadı. Lise mezunuyum bu süreçte aöf de kayıtlı olduğum bölümde ders çalışıp en azından bir ders bile geösem kar diye bakıyorum. Umarım yapabilirim. Evdeyken bazen işsiz olduğum için sıkılsamda Allah a şükür genel anlamda iyiyim.

alacağın araç bayilerde var mı? aracını satarsın sonra araç olmaz, bekleyeyim gelsin dersin yine zam yer. aradaki farkı ödersin vs. vs.

Sifir olarak 2 secenegim var. 1’inde bayide var, digeri de bayide yok ama galeriler cekiyor ya onceden, oyle var. 2.deki secenekte zaten piyasada arac olmadigi icin adamlar 1-2 aydir zam yansitmiyorlar fiyat listelerine. Ama kasim-aralik gibi arac gelebilir, o zaman kura gore zamli gelir dediler

neden değil çünkü bir gün ertesi günü tutmuyor. aynı gün aracını satıp başka bir araç alabilirsen sıkıntı yok, yardır.

Alacagin arac hazirsa mantikli yoksa zarar edersin

ikinci el piyasası çok yükseldi ama araç da satılmıyor, yani o gördüğünüz fiyatlardan satmaya kalkınca epey bekleyeceksiniz.

araç alıp satmaktan çok borçlanma zamanı değil. sıfır araç size asla para kazandırmaz. eldeki aracı satıp üzerine 50k ekleyip 2 yaş civarı çok temiz bir araç denk gelirse o zaman uzun vadede karlı bir alışveriş olabilir.

paran varsa her zaman. genel bir söz yani riske girmenin zamanı değil. bence 0 araba almak çok gerekmedikçe çok mantıksız. arabaların yarısından fazlası vergi. yıl vb özellikleri düşürüp beğenilen araç alınabilinir.

Sifir aracla 2. El arac fiyatlari neredeyse ayni. Sifiri bayide 197, ikinci eli de 197-200 arasi. E bayide de hazir arac. Bu durumda ikinci el yerine sifir almak niye mantiksiz olsun onu cozemedim. Ilk kullanici oluyorsun ve fiyatlar yukseldigi icin daha dusuge degil daha yuksege satiyorsun. Borclanma kismi ayri, orada evet borc yapmak su donem icin risk.

bayide araç olmadığı ve sıra beklendiği için şu an öyle bir saçmalık var. ama bayi 2 ay sonra aracı söz verdiği rakamdan satmayacak. ayrıca ikinci el araç ile bayideki aracın paket özelliklerini bir kıyaslamak gerekir. bazı araçlarda ekstralar ciddi fark ediyor.
mesela bayideki araçta güvenlik paketi yoktur, metalik boya yoktur, sunroof yoktur vs...

normalde ikinci el araç kapıdan çıktığı an en az %20 kaybeder.

araba alma sebepleri farklıdır. herkese göre değişir. subjektif düşündüğümde ben araça alıcaksam segment atlamak isterim 200 binlik araç alıcaksan 2020 model bakıyorsan 0 al zaten. he ben konfor arıyorum dersen 200bine yıl düşmen lazım. yani zaten araba yeniyken aynı segmentte yıl ilerlemenin bence anlamı yok.

Valla dahi anlamındaki de'yi yanlış yazanlara direkt gerizekalı diyen ben, son hoşlandığım adamın sürekli yaptığı hataları görmeme rağmen vazgeçemedim uzunca bir süre.

Özetle, aslında kriterlerim var ama bazen öyle yıkılıyor ki, kendimi tanıyamıyorum.

Olmuyor çünkü tek koyduğum gerçek kriter şişman olmaması. Onun dışında sarışın, esmer fark etmez. Beğendiysem beğenmişimdir. Mesela daha çok masum tipli kızlardan hoşlanırım, ama çok cazgır tipliden hoşlandığım da olmuştur.

Icha gibi, ben de yazım yanlışlarına aşırı takıntılıyım ama muhabbet güzel dönünce, herhangi bişeye bakarken aklımdan geçen yorumu yapınca, istediklerimi önemseyen ve hayallerimle dalga geçmeyen, benim gibi hayaller kuran biri olduğunu anlayınca; ne kaslı olmaması, ne saç ne göz rengi hiç etkilemiyor. Doğru insan, birlikte olmak istediğim insan bu dediğinde tüm kriterlerinin yok olduğunu görüyosun.

Ama şu var, mesleki açıdan ve sosyal statü açısından uyumlu ve anlayışlı olması lazım.

Çekim, hoşlantı, elektrik artık adı herneyse birçok şeyi tolere edebiliyor ben de. Hayır, şu olmazsa olmaz dediğim birşey varsa en başta bir bakıyorum ki unutmuşum kriteri.

kriterlerim var ama kullanmıyorum. çünkü bana göre insanları,duyguları kategorize etmek sağlıksız.aradaki enerji tamamsa tamam.

Herkese çok katılmakla birlikte @denef sana daha da çok katıldım :)

Arkadaşlarımda da kendimde de çok görüyorum. O yüzden merak ettim kendim gibi insanlarla mı arkadaş oluyorum diye :))
Ben öyle kaslı yakışıklı adam falan sevmem. Herkesin beğendiği adamları beğenmem, daha dikkat çekmeyen adamlar seviyorum. Ama bir de aradığım özellikler var çok sarışın olmaması, kel olmaması laxım vs. Ama şu an ofiste göz süzdüğüm adam bildiğin kel! O adamı beğendiğimi fark edince çevremdekilerin davranışlarını anlamlandırdım. O yüzden de merak ettim.
Neyse ki hepimiz aynıymışız ansjshdjjd

@lcha sonra seni bişi soğuttu mu? Sanki şu an o kişi hayatında yok?

Yazım hatalarına ben de çok takılırım, bir de bayan diyenlere ama bi şekilde ben de törpülendim dediğin durumdan.

Ben normalde 2'deki gibiyim kadınlar konusunda. Ama dilim yana yana 1 olmaya çalışıyorum hep.

Bu arada ben de kelim. Çok alındım mor oje'ciğim. Kellere saygı ve sevgi talep ediyorum... ;)

Ahaha @twelfth lütfen alınma. Kellere karşı negatif değilim saçlılara daha pozitifim sadece :)

Bununla ilgili bir kitap vardı, ismini falan hatırlayamıyorum gerçi. Yapılan deney/araştırma/çalışmalarda da defalarca tekrarlanan bir sonuçmuş bu. “Ben x y z severim” diyen insanların a b c’yi beğenmesi durumu yani. Bilimsel bir gerçek diyebiliriz herhalde.
İnsanlar kendilerini sandıkları kadar iyi tanımıyorlar, ve kendilerine bile dürüst olacak barışıklıkta değiller. Zihnimiz, beynimiz garip işliyor.

Bu tip şeyleri birkaç sebepten çok iredelemiyorum

1.ben mavi göz sevmem diyen birine denk geldiğim için
2.planlananla gerçekleşen tutarsızlık gösterebildiği için
3.karşı cinsin görünüşe sandığımdan daha az değer verdiğini farkettiğim için

normalde kafamda "kriterlerime uyan" birini hayal ederdim hep. çok katı değildi bu kriterler, yani işte illaki 1.70+ olsun, şu renk gözü olsun, şu renk saçı olsun, şunu sevsin şeklinde değildi ama "böyle olursa daha iyi olur" diyebileceğim 8-10 şey vardı.

son sevgilim bunların hiçbiriyle uzaktan yakından alakası olmayan biriydi ama it gibi aşık oldum. o zaman anladım, kriter büyük ölçüde boş iş. sevince seviyorsun işte. kimseye de ortak konulardan konuşabildiğiniz, kaşı ya da gözü şöyle-böyle diye aşık olmuyorsun. öyle en fazla yakın arkadaş olursun, belki flörtü bulursunuz, sonrasında yine çözülür. anlaşabilmek, ortak noktada buluşabilmek farklı bi' şey. manevi özelliklerin uyumlu olması büyük avantaj ama o bile şart değil.

o açıdan ben hoşlandığım diyorum kesinlikle. aşık olunca zaten dünyanın en güzel insanı o oluyor senin için. o saatten sonra onda ne varsa en çok onu seviyorsun. önceden belirlediğin kalıplara başka birini sokmayıp, onun kalıbı yaratmasına izin veriyorsun. benim gözümde gerçek aşk zaten bu şekilde olur, yoksa benim kriterlerime uyup da bir ihtimal benden hoşlanabilecek bir sürü kadın vardır. makina değiliz ki filtreleme yapıp voink diye bulduğumuza atlayalım.

@der meister inci gibi yazmışsın valla.
Belki de 2. durum dediğimiz tam da söylediğin şede oluyor. Yani beğeni kriterlerimize uymuyor ama bi şekilde kimya ve kafalar tutuyor, anlaşıyorsun ve işte yürüyorsun. O kimya tutma durumu devam ediyorsa aşık oluyorsun ve zten kriter falan kalmıyor.

Bunları okuya okuya adama adım adım diyorum du bakalım :))

Valla olmayinca ikisi de olmuyor. Olunca da hicbirinin anlami kalmiyor.
Tuhaf.

valla bn hissyata bakıyorum.

tabiki güzellik tip falan önemli ama çok güzel olduktan sonra, yaptığınız bir spriye moron gbi bakması veyahut sizi anlamaması flan.

hissetmek, ten uyumu, tabiki de görsel beğetiden sonra oluşan şeyler ama hissetirmek çok farklı bişey.

Kriterleri yıkıyor..

@acemi offf beee, mansplaining'in bayıyor artık. bi şey bildiğin yok.

hayatıma girip çıkmış ve bir şeyler hissettiğim (hoşlanma, sevgi neyse artık) erkeklerin tip olarak birbirleriyle alakaları yok. skalayı geniş tutmuşum. kurduğum iletişim daha çok etkiliyor beni.

Dışı sertlerin ön cebi yan cebi gibi şeyleri olmuyor dış tarafta. O yüzden benim için kullanışsız.

Ben samsonite aldım ama şöyle aldım. Bir arkadaşım daha alacaktı. İkinci ürüne %35 indirim vardı o şekilde aldık.

Ben flo'dan almistim. 5 senedir daş gibi maşallah.

Ucak alti boyunu da kadikoy carsida canta satanlardan uygun fiyata almistim. Cok para basmaya gerek yok.

Kabin ici boyut icin sertlerden alma kumaslardan al ki cebi neyin olsun hizlica bir sey alip kapatabilmek icin. Cok para basmaya da gerek yok tatile gidiyorum gazina gelip en dandigini bile alsan 5 sene tas gibi 5 sene de iyi kotu kullanirsin.

Kumasi sundan dolayi istemiyorum; bira vs icki koyuyorum valize, sert olursa disi, ickinin ezilmesini engeller. Bayagi getiriyorum cunku gelirken. Kiyafetren cok hatta :))

Ev arkadasim gecenlerde almisti bi marka da hatirlayamadim cok iyiydi fiyatina gore ozellikle. Hatirlayinca yazarim.

yazdiklariniz arasindan It Luggage iyidir.

@proletarier; bekliyorum :) tesekkurler

It ya da american tourister her türlü iyi ama samsonite a çok yakın fiyatları?
Ben boynerde fiyatı çok uygun olduğu için fazlalık olarak ox diye bi marka almıştım. Bagaja sığmazsa falan diye tekerlekleri bile çıkabiliyor. Baya memnun kaldım. Fiyatları baya uygun.

Ox hmm bakayim bir hic bilmiyorum.

It ve AT bayagi yuksek fiyat evet. It’in modelleri de kotu su an bence. O yuzden diger opsiyonlara da bakiyorum. Boyner’e bakayim belki kampanya falan vardir.

matmazeldi markası.

Hem sert olup hem fermuarlı ön cebi olan bavullar çıkıyor bazen, kesinlikle onlardan alın, çok rahat. Bir marka model öneremeyeceğim malesef. Büyük markalar genelde yapmıyor cepli plastik bavul.

Aa matmazel’in bavulu var mi? Cok enteresan, bi arastirayim. Tesekkurler :)

Biraz abartmıyor musunuz

Üretim yapan firmalar internette çok var. Satış yerleri de yazıyor. Hatta direkt arayıp sadece ciğer istediğini söylersen yardımcı olurlar bence.

Kedi kısmını karıştırma da ciddiyet dağılmasın :)

Teşekkür ederim cevap için. :) niyeyse insanlar sadece konu insan olunca ciddiye alıyor, hayvanlara sanki hep en ucuzu ve kötüsünü vermeli gibi tuhaf bir mantık var.

Ayrıca mantıklı aslında söylediğin, parça tavuk satanlar özellikle ciğeri çöpe atmıyordur diye düşünmek istiyorum.

www.kgm.gov.tr

4- KGM Anadolu Otoyolu (Çamlıca İstasyonu - Akıncı Kesimi ) Geçiş Ücretleri

tam olarak ne için yazacaksın dilekçeni? çalışıyorsan iş yerinden yazılan "bizimle çalışmaktadır, masraflarını kendisi karşılayacaktır" yazısına bir paragraf daha ekletebilirsin uzun dönem istediğinle ilgili. ama zaten ne kadar istediğini işaretliyorsun, sadece feribot biletini koyup görevliye bunun özellikle belirtilmesini istediğini söylersin acenteye. ayrıca madem acenteyle başvuruyorsun bırak onlar yazsın, bu tip şeyleri halletmek için varlar zaten.

İşyerinden belgeleri aldım zaten ama dilekçe yazmanın da vize aüresini uzatabildiğine dair çeşitli şehir efsaneleri var. O açıdan. Bilemediğim için sordum ben de zaten ne yazıcam diye :)

En az 4 saat derin uyku diye biliyorum ben. Odanızın sıcaklığı, havasız kalması ve rahat nefes alıp almama, uyumadan önce birşeyler yiyip içme durumlarında uyku kalitesini etkiler. Nispeten daha serin ortamda daha iyi uyunur.

benim derin uyku 3:50 ile 4:30 saat arası değişiyor, güzel uyanıyorum.
Belki pasifloralı veya melisa çayı deneyebilirsin, bir de şöyle bir şey buldum : www.herby.com.tr

Eğer hala durum aynıysa bi atarax'ı da deneyebilirsin doktora sorup.

He bir de, zamanında mı uyuyorsun o da önemli olabilir, mesela benim uyusam da uyumasam da saat 2'den sonra nabzım düşüyor, vücudun bir uyku saati var o saatlerde uyumak lazım.

Cok duzenli saatlerde uyuyorum, uyku oncesi bisi yemiyorum, aksamlari hafif gidalar tuketiyorun, ortam asiri sicak olmuyor, oncesinde kafami bosaltmaya calisiyorum, cok kuruntulu bi tip degilim zaten.
Yine de olmuyor arkadas :/

odanın sıcaklığını 21-22’de tutuyorum. daha yüksek olursa kalorifer yanarsa sıcaktan bunalıyorum uyuyamıyorum. tabi evde bebek de olduğu için bu derecelerde aslında. yüksek sıcaklık onun için de zararlı.
burnumun tıkalı olmaması da önemli doğru nefesle daha derin uyuyorum.

soru farklı ve cevap bu değil biliyorum ama uyku kaynaklı yorgunlukların (uykusuzluğun) ardında sağlık problemleri olur.

kısa bir süre için yorgun hissediyorsan farklı bir sebebi olabilir ama uzun süreli bir şikayetse sorun olabilir.

yazdıklarından anladığım kadarıyla uyku için elverişsiz bir ortam yok.

bir göğüs hastalıkları uzmanına muayene olman senin için iyi olabilir. ankara veya istanbul'daysan isim önerebilirim.

derin uykuya ben de takmistim bir ara. 1 satin altindaydi benimki hep. baskalarina sordum, en az uc saat uyuyorlarmis. sonra boyle kabullendim kendimi. ama madem yorgun uyaniyorsunuz, bir uyku klinigine gitmek mantikli. belki uyku apnesi faln vardir.

Bir ara ben de kullandım o applikasyonlardan. Evde neredeyse 1 saatin altında çıktı derin uyku. Sonra 3 gün iş seyahatindeydim, otelde 8 saatlik uykunun 6 saatinde derin uyumuşum. Hakikaten de dinlenmiş kalktım. Kendim için cevap vereyim; evdeki sesler, kedinin tıkırtıları, çocukların arada uyanıp yanıma gelmeleri, eşimin kıpırtısı, horlaması vs. Bunlar zaten benim hafif olan uykumun kalitesini iyice düşürüyor.

Kedinin tikirtilari ve ruzgarin sesi bir etken olabilir bak. Kedi sag olsun iceride tikir tikir, derinlesemiyor olabilir uyku bu yuzden.

Aksam melisa vb bir cay icicem bakalim ise yarayacak mi.

Eğer gürültü uykunuzu çok bölüyorsa kulak içi gürültü süngeri takabilirsiniz, çok etkili oluyor. Işık vs varsa göz bandı da takabilirsiniz. ben bazen kullanıyorum çok iyi uyuyorum.

aklinda biri vardir, ondan derin uyuyamiyorsundur :)

giderdim, sıkılmazsın (inş) çok güzel olur çok da iyi olur.

Başka ülkeye bile gittim tek konsere, giderim.

gitmem

Gittim, giderim.

giderim ve gittim. neden zevk alacağın bir seyden kendini mahrum bırakasın.

Ayakta, herkesin dans ettiği, dağıttığı tarz bir konserse gidemezdim herhalde, o kadar dışa dönük değilim.
Oturmalı bir şeyse, giderdim.

Eskiden olsa giderdim. Şimdi bilemiyorum. Oturup dinlemeli bir konserse giderim +1 aksi takdirde gitmem sanıyorum ki.

Gittim, giderim. Tek başına da yeterince keyif veriyor.

sopiro’nun dediğini demeye geldim. Oturur koltuğuma dinlerdim müziğimi. Bitince de ayrılırdım. Diğer türlü gitmezdim büyük ihtimalle.

oturmalı evet, ayakta hayır.

gitsene. bunalınca telefonunla oynarsın. snob takılırsın. daralırsan çıkar gidersin. özel davetliymişsin gibi düşün:)

Evet oturmali diye biliyorum kozyatagi KM olunca oyle gibi geldi.
Baska ulkeye ben de gittim o yuzden konsere de neden olmasin diyorum, beni ikna edin istedim aslinda :))

Oturmalı evet, ayakta ya da daha doğrusu bol kudurmalı olan konsere pek gitmem sanırım.
Bir de konser verenleri çok seviyorsam gidebilirim.

Gittim, yakın zamanda yine gideceğim. Seçenekler yalnız gitmek veya hiç gitmemekse kesinlikle giderim.

Gitmedim, gitmek isterdim.

açıkçası maaşım yatınca, uçak biletlerinin fiyatlarına göre tek başına cenevre otomobil fuarına gitmeyi düşünüyorum.

gittim, giderim. biriyle gideyim diye uğraşmaktan, maaş, para yatsın alırız lafları duymaktan, arkadaşın arkadaşlarına katlanmak zorunda kalmaktan bıkmış biri olarak tek gidiyorum denk geldikçe.

Gittim. Çok gitmek istediğim bir konserse giderim. Aksi takdirde zor.

Oturmalı ise evet. Ben giderim. Atlamalı zıplamalı ayakta dinlemeli konsere, biri tarafından davet edilsem de gitmem.

Ben tek takılmayı seviyorum. “Tek mi gittin? Niye?” Sorularına gıcık oluyorum. Kimse uymamış olabilir, o plan kimsenin zevkine uymuyor olabilir, yahut kimseyi peşine takmak istemiyor, aman sıkıldı mı aman zevk alıyor mu diye düşünüp kendi tadını kaçırmak istemiyor olabilir, sadece yalnız kalmak istiyor olabilir. Olanilir oğlu olanilir.

Cogunluguna 2 kisi, bazisina 3-4 kisi gittim ama tek gittigim de az degil. Bundan sonra da giderim. Ben direkt gidiyorum hic bir sikinti yok.

Gittim, gideceğim.

vegan tanrılar sana mesaj vermiş...

kediye ver yesin.

Ya da belki canım bugün o kadar da yumurta yemek istemiyordu ve unuttum. Olamaz mı? :)

veganların tanrısı mı olurmuş, bişi olmaz da lezzeti kaçar. bence onu kediye ver sen de yarın yenisini haşla

Beklemez o. Kararır zararlı bir forma döner.

Ofiste yumurta mı yenir ulan diye düşünen birisi (benim gibi) mutlu olmuştur en azından :)

Kedi yemez onu :)

@benaslindayohum her sabah yiyorum, mutfakta tabi ki :) kahvaltısız güne başlamam lütfen...

:) ne sevimli bir duyuru
çalıştığımız yerde her zaman verilen kahvaltıya dayanarak söylüyorum: 12saatten fazla bir süre daha kendini korur. tekrardan yiyeceksen sıcak suda bekletmeyi unutma.

afiyet olsun .

kapanış.

@neferkitty benimki sarısını seviyor ama beklemiş diye yemezse sokaktaki kedilere veririm o kuzucuklarım yer bence :)

@1adam ^_^ akşam yiyemeyeceğim o zaman kediciklere vereyim. Sıcak suda bekletme işini düşğnmemiştim iyi fikir teşekkürler çok

maaşallah ne kadar da hassassınız :) kendi adıma soğuk yumurta sevmem ama çöpe atacağıma yerim. Akşam buzdolabına koyarsınız gidince. Sabah da yanına yeşillik filan alır piyaz yapıp yersiniz.

@fallopian özene bezene hazırlıyorum her sabah üzüldüm unutunca :)

Odanın sıcaklığı 40 derece değilse bir şey olmaz, eve gittiğinde buzdolabına koyarsan yarın sabah da yiyebilirsin teknik olarak ama lezzetli olur mu olmaz mı o ayrı bir konu.

bişey olmaz yahu organikmiş hem. yarın sabah bile yersin. biraz sıcak suda beklet yemeden önce. soğuk da yenir gerçi.

soyulmadiysa ve kabugunda catlak yoksa bir haftadan uzun dayanir, soyulduysa serin yerde yarina kadar bisey olmaz.

1 patatesi haşlayın. bolca tere(en lezzetli tere otu ile oluyor) yıkayıp doğrayın.
isterseniz biraz soğan ekleyin. haşlanmış yumurtanızı da doğrayın içine. toz kırmızı biber tuz yağ limon ile tatlandirin. afiyet olsun.

@balik kraker bu ne güzel tarif böyle! Teşekkürler :))

Bir şey olmaz, çok kez yedim beklemiş yumurta, bir sıkıntı yaşamadım:D