1) Üniversite doğrudan fikir vermez. Ama en azından ben gidecek olsam psikoloji lisansı (yüksek lisanstan bahsetmiyorum) devlet üniversitesi mezunu ya da burslu vakıf üniversitesi mezununa giderdim. Bir de ilk maddenize ek olarak devlet üniversitelerinde klinik psikoloji yüksek lisansı kontenjanı toplamda 200 kişi civarı falan. Yılda 5 bin psikolog mezun oluyor. İnsanlar devlet üniversitelerinde yüksek lisans yapamadığı için 300 bin gibi devasa paralar verip vakıf üniversitelerinde yüksek lisans yapıyor. Oralara kabul almak da kolay değil çünkü talep çok fazla, ayrıca o parayı bulmak birçok potansiyeli olan iyi psikologlar önünde engel.
2) Özgeçmişini incelerdim. Çalışkan olup olmadığını anlamaya çalışırdım, bana göre çalışkan (alanla doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili alanlarda eğitimler, kurslar, etkinlikler yapmış mı) diye bakardım.
3) Çalıştığı ekolleri incelerdim. Ama burada da yine maddi durum faktörü giriyor; mesela 1000 liraya da BDT var, 50.000 liraya da var. Kimisi çok nitelikli, kimisi niteliksiz. Aldığı eğitimleri hangi kurumlardan aldığı önemli. Belirli ekollerin belirli yetkin dernekleri var. Bunları bir danışanın bilmesi zor ama iyi terapist arıyorsa bilmeli.
4) Psikolog kişinin sosyal medyası varsa (Instagram, Twitter, Linkedin) onlara bakardım. "Psikolog" vb. unvanını yazdığı hesapta mesleki olmayan kişisel şeyler paylaşıyorsa, bir bakıma danışanlarına kişisel hayatına girme izni vermiş gibi algılardım ve ona gitmezdim. Etiğe ne kadar uyuyor onu incelerdim.
5) Ön görüşme yapmayı teklif ederdim. Sorunumu kabaca anlatır ve nasıl ilerleneceğini, neler yapılacağını, hangi ekolü kullanacağını, sorunumda ilerleme kaydedilmezse ne yapılacağını sorardım. Ön görüşmede bana dürüst, güvenilir, yargılamayan ve bilmediği konuları bilmediğini kabul edecek alçakgönüllülükte gelirse profesyonel olduğunu düşünürdüm.
6) Evet yaş arttıkça tecrübe artar ve bu da iyi bir şeydir. Ama "20'lik velet ne bilebilir hayat hakkında" kısmına katılamıyorum, siz hayat hakkında bir şey bileni aramayacaksınız; siz sizin hakkında olanı size anlatabilecek olanı arayacaksınız. Genç terapistin hevesli olma, dinamik olma, özverili olma, görece daha ulaşılabilir olma gibi zamanla azalacak avantajlarını göz ardı etmemek lazım.
7) Seans ücretine ve popüleritesine bakardım. Çok popülerse asla gitmezdim. Seans ücreti ortalamanın çok çok üstündeyse asla gitmezdim. İyi terapist her zaman hak ettiğini alan değildir, terapist bir esnaf da değildir. Her zaman topluma bakar ve kendi yaşamını zora sokmayacak en uygun fiyatı belirlemeye çalışır.
8) Son olarak, klinik psikoloji yüksek lisansı bir insana yetkinlik vermez, yani onu daha iyi terapist yapmaz. Sadece klinik ile daha ilgili bir terapist yapar. Kimilerinin psikoloji lisans eğitimi hocaları sayesinde psikoterapi havasında geçer. İyi terapist bol bol okuyan, öğrenen, kendini geliştiren, her terapi ekolü hakkında bilgiye sahip, psikoloji tarihini anlatabilecek, terapi ekollerinin bilimsel olarak karşılıklarını açıklayabilecek, sağaltım oranları hakkında bilgi sahibi ve kendisinin yetkinliğini ve yeterliliğini bilen kişidir. Bu becerileri hiçbir okul vermez, bu becerileri kişinin kendisi kazanır.
Doğru terapisti seçmek zor iştir ama o kişi bulunursa buna değer.
0