nasil miyavladigi kediden kediye degisiyor. ozellikle geceleri uyumayip koridorlarda mauuv mauuv bagiranlari cok oluyor.

bildigim kadariyla erkek kedinin kisirlastirilmasi icin kizginliga girmesini beklemenize gerek yok bu arada.

Robokot, kızgınlıga girmesinden ziyade bir yaşına girmesini bekliyorduk zira erkek kediler daha erken kısırlaştırsa böbrek sorunları yasayabiliyormus.

hmmm evet her veterinerin kendine gore bir gorusu var bu konuda kimisi diyor ki kafasi kucuk kalir kimisi diyor hic bir sey olmaz, kimisi diyor bobrek...

yani sizinkinin zamani gelmis yavastan zaten, herhalde 1 ay daha bekleyeceksiniz. geceleri kendini parcalamiyorsa koridorlarda cok eziyet cekiyor diyemeyiz bence beklesin yavrucak o zaman az daha.

bizimki daha erken girdi böyle sıkıntılı bir döneme, geceleri boğazlıyormuşsunuzcasına bağırıyor hatta arada uluyordu, ayrıca takdir ettik çok güçlü bir ses rahatlıkla opera sanatçısı olabilir. iki üç gün sabrettik sonra veterinere götürdüm kısırlaştırmak gerek dedi, böyle bir yaşına kadar idare edemeyeceğimiz için haftasonu yaptırmaya karar verdim ama bir iki güne geçti. hala ara ara bağırıyor ama çok sıkıntı yaratmadığı için bir yaşını bekledik biz. ara ara etrafa koku bırakıyor ama bunu genelde istediği yapılmayınca sinirlendiği için yapıyor, şımarık anlayacağınız.

bir yaş konusunda da veterinerimiz o biraz daha eski bir bilgi açıkçası, internette falan da bilgi kirliliği oluyor beklemek gereksiz dedi, zerre paragözlük yapmadığı ve kediye bebek gibi davrandığı için kendisine güveniyorum ben.

Kardeş neredesin, hangi il/ilçe?

Denizli pamukkale üniversitesinin ordayım kedinin gözlerine tobrased iyi geldi sanırım ama yemek yemiyor ve öksürüyor, halsizliği devsm ediyor

Belediye veterineri yok mu? ALO 153 diyor internet.

kirikkuyruk.com

www.denizli.bel.tr

göz iltihap kaynağı sadece pislikten olmaz. solunum yolu hastalıkları da buna neden olur. öksürüyor da dediğinize göre durum buna benziyor. veterinere götürün bir baksın, sokka kedisi diyin para almayabilir. ben de öğreciyim dersiniz

kediciği belediyenin sokak hayvanları kliniğine emanet ettim. daha sonrada sahiplendireceklerini söylediler. umarım kurtulur..

İki gün sonra arayın lütfen bıraktığınız yeri. Peşini bırakmayın. Peşini bırakınca onlar da sallamayabiliyor ve sonra belediyenin kliniğinde ölüyorlar.

Sahiplendiremezler her yer yavru kedi kaynıyor. Muhtemelen rastgele bir yere bırakıcaklar dağa, ormana, kırsala. İçiniz hiç rahat etmesin yani, lütfen arayın, gidin sorun, takip edin, tedavi edilirse ve yaşarsa bulunduğunuz yere geri getirin.

Şehir vs ? instagramda kedi sahiplendirme'ye mail atın. Oradan iyi sahiplendiriliyor.

instagramda paylaştı arkadaşlar, diğer sayfaları da etiketlediler.
ankarada başlıkta yazmışım sadece.

pek ilgi olmadı zaten ama geç de olsa buraya eklemek istedim, dışarıda kaldığı ikinci gün döner kapıya sıkışıp öldü, sadece bir gece dışarı bıraktım ikinci akşam dayanamayıp ailemle kavgayı falan da göze alıp sahiplenmeye karar verdim, ama yetişemedim, ben almaya gidemeden iki saat falan önce ezildi. ben vicdan azabını kaldıramıyorum, umarım ilahi adalet vardır da yavrucağı annesinden ayırıp iki gün sonra elleriyle ölüme terk edenler de bir bedel öder.

belki traş ettirilebilir ? dış parazit yapılmış ise ki yapılmış olmaması lazım.

Piredir, dis parazit yapilmasuna ragmen bazen olmeleri zaman aliyor. 3-4 gun gecip hala ölmedirse bir daha yaptirabilirsiniz.

Kafamı karıştıran kısım da o. Bugün pire damlasını tekrar yapacağız ama iç dış parazit halihazırda yapılı. O yüzden kan emmeyen, deriyi ısırmayan bir canlı olduğunu düşünüyorum ama ne olabileceği hakkında bir fikrim yok. İnternetten onlarca parazit fotoğrafına baktım ve hiçbiri gördüğüm şeye benzemiyor.

Kilitli poşetler alıp ona bölüştürdüm ben. Yoksa bayatlayabilir

Ne şekilde/ne için kullanıyorsunuz mamayı? Sokak hayvanları içinse @bradshaw ın dediği gibi 0.5 ya da 1 kg'lik kilitli poşetlerde muhafaza edip yanınıza alabilirsiniz bittikçe.

Evdeki kedi için de kendinden kilitli paketleri olan mamalar var, işinize yarayabilir.

evdeki kediler için. satın aldığım mamanın ambalajında hava kilidi yok.

kapaklı plastik saklama kapları var, çok büyük. onlardan alabilirsiniz. 1 milyoncularda vardır.

Evdeki kedinin onu tüketme süresi baya uzun olacaktır o zaman, plastikte değişmez mi aroması?

ben kenarını kıvırıp saklıyorum. dibi göründü hala hapur hupur yiyor Valla. sanırım bişi olmadı.

Ağzını kıvırıp, 1-2 parça koli bandıyla dikey olarak tutturabilirsiniz bir sonraki kullanıma kadar. Ya da büyük boy, sağlam ve kendinden büzme tertibatı olan bir çöp poşetinin içine koyabilirsiniz orjinal poşeti.

www.hepsiburada.com

mesela şöyle bir kap saklama için uygun mudur?

temizmama.com'dan bonacibo tavuklu alıyorum, benimkiler severek yiyor. daha hesaplı çeşitleri de var orda. bunun dışında açık mama olarak reflex alıyorum bazen, o da fena değil.

(bkz: mito) tavuklu. temizmama com'da satiliyor.

bizimkiler de bonaçibo alıyo, bi bildikleri vardır diye düşünüyorum. kediler de seviyor genelde.

bizim veteriner sakın temizmama filan alma dedi bana bilmiyorum.

Zaman her şeyin ilacıdır. Unutmayacaksınız ama kabulleneceksiniz. Hafifleyecek. 4 yıllık köpeğinizi değil 40 yıllık annenizi de kaybetseniz bir süre sonra yasınızı yaşayıp hayatınıza devam edeceksiniz. Allah hepinize uzun ömürler versin.

Mart ayında köpeğimizi kısırlaştırma ameliyatında kaybettik. Vicdan azabımız hiç geçmiyor, en azından siz sebep olmamışsınız ölümüne. İlk haftalar aylar zaman geçmeyecek sizin için, her lafın sonu köpeğinize bağlanacak. Ama evet, zaman herşeyin ilacı, hayata devam etmek ve mutlu olmak zorundayız, başka türlü yaşanmıyor. Biz sokak hayvanlarına her zamankinden daha fazla yardım ederek, onlara yuva bularak iyileştiriyoruz kendimizi, belki size de iyi gelir.

başınız sağolsun çok zor bir durum gerçekten zaman şuanda olduğundan yavaş akıyor sizin için ama geçecek gerçekten zaman her şeyin ilacı :(

başınız sağ olsun. çok zor ama inanın ki geçiyor. şimdi acınızı yaşayacaksınız ama elbet hafifleyecek.

yuvaya muhtaç olan çok hayvan var. biz yıllar içerisinde toplam dört kedimizi kaybettik, hepsinin ardından tekrar kedi sahiplendik. yardıma ihtiyacı olan bir cana kucak açmak kadar iyileştirici bir şey olabileceğine inanmıyorum. kaybettiğiniz yavrunuzun anısına ve yaşayamadığı hayatına hürmeten başka bir garibanı mutlu etmek en büyük teselli bence.

Geçiyor. Çok zor oluyor gerçekten. Bana babamdan bile zor gelmişti. İnsanları çoğu zaman bir hastalıktan kaybediyoruz. Ama evcil hayvanlar genelde arkada pek çok soru bırakıp gidiyorlar. Ve bazen bizim ihmalimizle sebep olduğumuz durumlar olabiliyor. O yüzden bana çok zor gelmişti. Zamanla daha katlanılabilir oluyor. Başınız sağolsun.

Başınız sağ olsun öncelikle. Gerçekten çok zor bir durum aile bireyini kaybetmek gibi. En zoru da çoğu insanın bunu anlamaması ve önemsiz görmesi.
Ben de yaşadım Ara ara benim de aklıma geliyor ve çok üzülüyorum ama arkadaşların da dediği gibi zaman her şeyi telafi ediyor.

Herkese uyar mi bilmem ama benim icin en sabit çaresi: yeni bir yavru sahiplenmek.

kesinlikle yeni bir yavru sahiplenin.

Ben de köpeğimi kaybettiğimde 4 yaşındaydı, hipopotamus gibi kısırlaştırma ameliyatı sonrasında, 14 yıl oldu, bir kere boşluğu hiç dolmuyor, her gün her dakika olmasa da hala özlüyorum onu ama ilk günlerin acısı tabi ki hafifliyor, ilk zamanlarda nasılsın sorusuna cevap veremez haldeydim, beraber gittiğimiz parkta ağlaya ağlaya yürüyüş yapıyordum, suçluluk duygusu da vardı, hoş her ölümde insan suçlu olmasın, olmasın suçluluk hissediyor, bir kaç ay sonra sokakta sevdiğim bir köpek elimi ısırdı, hatta parçaladı diyebilirim, dikiş atılırken titreye titreye ağladığımı hatırlıyorum hatta doktor böyle devam edersen parmaklarını birbirine dikeceğim demişti:) Her şeyin ilacı kesinlikle zaman, kaybettiklerini unutmadan ama boşlukları ile birlikte yaşamaya alışıyor insan zamanla. Başınız sağolsun.

Bu arada ben tekrar köpek sahiplenmedim, köpeği ölür ölmez hemen tekrar sahiplenenleri de çok gördüm, benim gibileri de, size nasıl uyuyorsa.

Allah sabır versin. sırf bu acıyı yaşamamk için evcil hayvan beslemeyi bıraktım. hayvanım ölünce yıkılıyorum ben de.

Çok büyük bir acı, sizi anlıyorum. Ama ona sahip olabileceği en güzel hayatı bağışlamışsınız, nice yavrular var yolda eziliyor da öldüğünden kimsenin haberi bile olmadan yok olup gidiyolar. Siz bu yavruyu dünya gibi bir cehennemden kurtarmış, insan görünümlü şeytanlardan ve her türlü kötülükten korumuşsunuz. Öbür dünyaya inanıyorsanız, orada birlikte en güzel günlerinizi yaşamaya devam edeceksiniz. Ve bu köpeğe verdiğiniz güzellikler, iyilikler size huzur olarak geri dönecek.

Şimdi, kurtarmanızı bekleyen ve sizin sevginize merhametinize ihtiyacı olan binlerce kardeşi var o yavrunun. Bir tanesini daha sahiplenip ömrünü güzel geçirmesine vesile olma imkanınız varsa, hiçbir şey size bundan daha iyi hissettiremez.

köpeklerin bu kadar üzülünecek yaratıklar olduğunu "DÜŞÜNMÜYORUM."

siz de onun sadece bir hayvan olduğunu, kendi varlığının dahi farkında olmadığını, geride bir aile ya da eser bırakmadığını düşünürseniz acınız hafifleyecektir.

faşistliğe gerek yok. düşüncemi ve acınızı geçirme yöntemimi söyledim. beğenmeyen alınmaz, olur biter. (silinen yorumum üzerine bunu söylüyorum)

her belediyenin uygulamasi farkli olabiliyor. mesai saatlerinde arayip sorun. kimisi illa biz gelicez ama sirasi gelince diyor, aylar gecince geliyor sonra. tasima sepeti alin ona girmeye alistirin. ya da kapali bi alana sokun imkaniniz varsa, orda yakalamasi daha kolay olur.

Sürekli üremesinde ne problem var?

@himmet Sürekli üremesinin ne faydası var?

Beşiktaş belediyesinin hizmeti var mesela. Bırakıyorsun kediyi akşam gidip alıyorsun. Çok da düzgün dikiş atıyorlar.

Sürekli üremesi kuş ve yılan türlerini tehlikeye sokuyor. Kediler okuduğum kadarıyla şuana kadar 9 kuş türünün neslini tüketmiş.

randevu sistemiyle çalışıyorlar. en azından bizimkisi. öncesinde arayıp randevu almanız lazım, pat diye elinizde baksla gidemiyorsunuz. :)

ayrıca, belediyeler kısırlaştırma yapıyor mu diye sorulmuş, altta alakasız muhabbet çevirmenin anlamı ne? çok meraklıysanız google'a "kısırlaştırmanın faydaları" yazıp aratabilirsiniz.

Evet kısırlaştırıyorlar, ama kendiniz bırakıp kendiniz alın yoksa alakasız mahallelere bırakabiliyorlar sonrasında. Taşıma kutusuyla götürmeniz ve en önemlisi ameliyat sonrası en az 3-5 gün evde misafir etmeniz gerekiyor. Dişilerde kısırlaştırma çok ciddi bir operesyon. Kendilerine gelmeleri uzun sürüyor.

@hipopotamus aa öyle mi bunu bilmiyordum mümkün değil :( annem kemoterapi alıyor sokaktan eve kedi misafir edemeyiz

Bahçeniz güvenliyse kedi kafesi gibi birşey ayarlayabilirseniz o da olabilir, önemli olan diğer hayvanların onu rahatsız etmemesi ve yarasının mikrop kapmaması.

keske hic dokunmasaydiniz. anne sizin kokunuzu almis yavrularin uzerinden. muhtemelen terk edip gitti. youtube'da yavru kedi bakimi ile ilgili bir suru video var. ordan bakabilirsiniz

Rahat dortte ucunu oldurdunuz. Gecmis olsun bu saatten sonra.

Kakasından kuma koyun biraz

Yavrularından uzaklaşmak istemiyor.
Eğer kumu çok yakın ve zemine koyarsanız da yavruların kumu yeme, boğulma riski var.
Bodruma tuvaletini koyup, yanına su mama olabilir
yavrular ve anne için rahat yatağı da çok yakınına koymamak gerekiyor ki küçükler kuma ulaşamasın ve anne tuvalet dışında da o yere gidebilecek sebepler bulsun.
Ama yakın da olmaları gerekior.
Tuvalet mama vs gibi şeyleri bir palet gibi zeminden biraz yüksek ama bebekleri görür bir yere konulabilir

@sadegazoz yavrular henüz kutudan çıkamıyor; kum kabını da 2 kol mesafesinde uzağa koydum bu şekilde olur değil mi?

Uzaklaşmaz ama en azından durmadan gebe kalmaktan kurtulur. Bizde de var böyle bi kedi şimdi yeni doğurdu, daha önce de 3-4 defa yavrulamış apartmanın içine, yavrularını emzirme döneminin bitmesini bekliyoruz şimdi sonra kısırlaştıracağız biz de, hayvanın canına yazık.

Hamile kalmasından çok kaçarken yola fırlayıp ezilmesinden korkuyoruz, keşke uzaklaşmalarının bir yolu olsa.

Onun için yapacak bir şey yok, sokaktaki kedilerin çoğu kısırlaştırılıyor zaten kulakları falan kesik oluyor aynı olay devam ediyor doğa kanunları gereği.

Kısırlaştırın hocam izin vermez o zaman, koku da salgılamaz. Rahat eder hayvancık. Bazen Nadiren de olsa kısırlaşan kediler de çiftleşebiliyor ama en azından Doğum yapmaz

her yere gazete kağıdı sererek çişini yaptığı kağıdın yerini değiştirip aynı zamanda kağıtları gün gün azaltarak bir yere çekebilirsin ama köpeğin eve çiş yapmasını istemiyorsan eğer 2 saatte bir 1.5 saatte bir sürekli dışarı çıkarmalısın ki, ihtiyacını dışarda görsün dışarıyı benimsesin, zaten çok değil 1 2 hafta sonra tamamiyle farkedicektir nereye çiş yapılıp nereye yapılmayacağını. o zaman normal dışarı çıkış temposuna uyabilirsin(günde 4 defa yarımşar saat)

bu ürünün yorumları da kötü, kendisi de çok saçma ayrıca.

ayrıca köpek gezdirmek de incelik ister, dişiler bir defada çişini yapar erkekler her gittiği yere damla damla koku bırakarak yapar.

o yüden köpek erkekse belirli sabit bir rotayı izlemek onun bu amatörlük süresinde daha kolay adapte olmasını sağlar.

Köpek aşıları bitmeden evden çıkamaz zaten. 4 ayı bulacak.

Yetişkin yatak bezi alın, odasına serin bolca. Sonra en çişli olanı tutup diğerlerini atın, en çişli olanın üstüne temizi serin ki çişi gelince çiş kokusuna yönelsin. Üstteki kirlenince alttakini çöpe atıp üstü alta çekip üste temiz koyun. 1-2 hafta içinde bu dönüşüme gerek kalmadan orayı yeri belleyip yapar tuvaletini.

Dışarıda da yine bir yer belirlerseniz daha kolay olur ama köpeğin ırkına göre 8 ay-1 yaş arasında anca tamamen öğrenir. En başlarda gezerken rota sabit olsun, yol üstünde uygun yerlere yapar. Uygun yer belirlenince diğer yerleri koklayıp bölge işaretleme yapmasını engelleyebilirsiniz. Benim 3 yaşındaki erkek köpeğim her zamanki yerine bir kerede yapıyor tuvaletini.

@killerbee veteriner aşıları bitene kadar bir ay kadar daha dışarı çıkmasının sağlıklı olmadığını söyledi, dışarı çıkartmıyoruz o yüzden. dişi ayrıca. ama bu mantıklı değilse gazete yöntemini de deneyebiliriz. teşejkür ederim. :)

ben yaklaşık 10 köpek baktım.

benim şartlarım dışarı çıkarmak için oldukça müsaitti, o yüzden aşı oldu diye şu kadar süre bu kadar süre çıkmasın olayını tamamiyle atlamışım.

tabi bu köpeklerin çoğunu da sokaktan alıp tedavi edip sahiplendirme maksadıyla aldığım için bağışıklık sistemleri sizin köpeklere göre farklıdır.

yakalamayın. neden karışıyorsunuz ki annesi olan hayvanlara? kutu yapın yemek su koyun tamamdır. size ne annesi olan yavrulardan.

Eritip mamasina koyabilirsiniz.

kedi uyuyorken iki parmagınla agzını hafif aç ve kafasını yukarı dogru tut,ilacı göstermeden boğazından yutaga doğru at ve kafasını kafada tut kedi reflex olarak yutacaktır.ama bunu yapmak için biraz tecrübe gerekiyor. hapi dilinin üzerine atarsan yada attıktan sonra kafasını yukarıda tutamazsan agzından atacaktır.

Bunların hiçbirine gerek yok aslında
Brş altı tane kuru maması ile hapı avcunuzun içine alıp iyiyce karıştırın. Mama kokusu sinsin sonra önüne koyun yer.
Youtube da videosu var çıkıyor.

ağzına atın hapı, ağzını elinizle kapatıp burnuna doğru çok hafif üfleyin, ister istemez yutkunacaktır, bu esnada hapı da yutmuş oluyor :)

youtu.be

Kırıp ıslak mamaya karıştırıyordum.

Ben beş tane farklı ilaç vermek zorunda olduğumdan hepsini suda eritip şırıngaya çekiyorum ve zorla ağzına sıkıyorum kediyi hırkaya sarıp.

www.youtube.com

ben de köpeklere bu şekilde veriyorum. ağzını açıp hapı atınca boğazına kadar parmakla itiyorum. sonra ağzını kapatıp gırtlak kısmına elimle aşağı yukarı hareket ettiriyorum.

Hapı dövüp toz haline getirip, ıslak mamaya katıyorum.

aynrn hepsini denedim ne yapsam yutturamadım. malta bulayıp verdim

Sakin ol şampiyon.

Morarma yoksa kırık yoktur. Kuşu eline al kullanamadığı ayağına hafif bastır, kuş bağırmıyorsa kırık yoktur. Yine de basamıyorsa sinir zedelenmesi olabilir. Zeytinyağı ile hafif ovalayın derler genelde. Yine de veterinere götürmek gerekir.

Çünkü muhabbet kuşlarında felç çok yaygın. İshal yoksa romatizma da olabilir.

Çok geçmiş olsun. Mutlaka veterinerlik fakültesine götürün. Vözel veterinerler kafes kuşları konusunda ne yazık ki iyi değiller.

Şimdilik senden bulundukları ortamdan vs her şeyden tırsıyorlar, bi şeylerin altına girdiklerinde kendilerini güvende hissediyorlar, zamanla düzelir.

Bir süre böyle. Normal.

İtfaiyeyi ara yerine koysunlar

Hocam bahceme itfaiye istese de giremez, agac da cok yuksek

Hm o zaman evde tutma derim 4 kediyle. Belediyenin veterineri olur orayı arayabilirsin. ücretsiz bakacaklardır

buğday bulup suda beklet biraz, yumuşasın. onu verebilirsin azar azar. ama dedikleri gibi risk alma, belediyeyi arayıp yardımcı olurlar

hocam ben ilçedeyim su an, memlekete oy kullanmak için döndüm. burada öyle bir hizmet olduğunu düşünmüyorum.

bahcede toprak var mi? azcik kazsan solucan fln cikar belki. ya da cekirge vs. varsa etrafta.

jimicik, hepsi var. ama solucanlık bir arkadaşa sahip değil bizim arkadaş:)
ölü karınca deneyeceğim bulabilirsem. şimdi simit susamını suyla ıslatıp ağzına tıkmaya çalışıyorum.

www.youtube.com

instagramdan ve youtubedan mesaj at sor

sttım hocam, cevaplar umarım.

Hocam belediyeyi ara sor ki böyle bir hizmetlerinin olmadığından emin olasın.

Sorunuza bir çözümüm yok. Sizi anlıyorum demeye ve bu zihniyetteki insanlara nefretimi kusmaya geldim.

Bizde de her sene aynı hikaye. Binbir emekle büyütüyoruz yavruları, birer birer yok oluyorlar. İnsanlar neden rahatsız oluyorlar, neden her şeyi kendilerine hak görüyorlar anlamıyorum.

Önümüzdeki yıl anneye de yavrulara da yardım etmemeye karar verdim. Biz yardım ettikçe insanların daha çok dikkatini çekip, bizim yüzümüzden düşman kazandıklarını düşünmeye başladım artık. Ben bu zihniyetle baş edemiyorum :(

vetgoz.com.tr

tek kedi göz doktorudur, neler neler kurtardığını gördüm. murat hocaya götürün

murat şaroğlu + 1

acilen başka veterinere

Akşama hemen götüreceğim, içim içimi yiyor.

aşı sonrası benimki de bir kere kustu az bir şey sonasında tekrar etmedi ama. korkma. çok ciddi bir şey olduğunu sanmıyorum.

karma aşıdan sonra kusma, halsizlik normal.
ama iki aylık olduğu ve artık safra kusmaya başladığı ve aç kaldığı için en azından bir serum vermeleri için başka bir veterinere götürün.
yani kötü ihtimaller de olabilir, ama eğer bünyesi zayıf olduğu için böyleyse, bünyesini güçlendirmek lazım.

Çok teşekkürler arkadaşlar. Çok korkuyorum kötü birşey yaşamaktan, duymaktan :(

Dua edin lütfen

hangi şehirdesiniz ?

İzmir

hasta olduğu bariz de aspirin ne alaka anlamadım? veterinere götürün?

dışkısı cıvık mı?

aspirin tozu atmayın. eğer ishal değilse ve sadece halsizlik, iştahsızlık yaşıyorsa iştah açıcı veya vitamin şurubu alın (pet shop veya veteriner). suyuna bir damla katmanız yeterli olur. yemleri çeşitlendirin. yeşil sebze verin.

ishal ise hemen veterinere götürün.

@pitjantjatjara O şekilde tavsiye veriyorlar ama aspirin dediğim bebek aspirinlerinden.

@lesemajeste Dışkısı cıvık değil gördüğüm kadarıyla. Poposunu kontrol ettim ishal durumuna karşı ama çok şükür poposu temiz. Önceki kuşumu ishalden kaybetmiştim ve poposuna kaka bulaşmıştı. Yarın petshopa gidip bir ilaç alacağım. Teşekkür ederim.

yaa... geçmiş olsun. benim de çok sevdiğim yaşlıca bir miniğim vardı. yaşı olmasaydı, üşütmüş arada olabiliyor, ilgi gösterin diyecektim ama maalesef yaşı varsa yapabilecek bir şey yok.

bolca ilgi gösterin, konuşun kendisiyle. en sevdiği yiyecekleri vermeye çalışın. geçmiş olsun. inşallah toparlar. :(

artik yazar olmak istiyorum be Teşekkür ederim şu an biraz toparladı gibi. :)

Şehir yazarsanız daha kolay bulursunuz yardım edebilecek birini.

Nazlı hangi familya ya ait onuda bir yazsanız.

www.eksiduyuru.com

insan kizini kafeste mi besler yaw??

bdsmci miyiz reis???

Hakikaten hiç bilgi vermemişim. Nazlı minicik bi tekir kız. Yaşadığı şehir İstanbul/Bostancı. :)

Eğer kimseyi bulamazsanız, vet bir arkadaşım kliniginde pansiyon hizmeti veriyor kedi için. Genelde tek bir kedi oluyor ve kafeste tutmuyor. Ayrı bir odası var klinikte, kedi orda özgür takılıyor. Yeri Findikzade'de. Haberiniz olsun.

kız deyince insan sandım.

Fındıkzade epey uzak gibi

rahat bırak, dönerse senindir.

bir süre sevmeyin. kendisini sevdirmek için onun size gelmesini sağlayın.

evet.

rehber.uzmantv.com

sütçü veya tüpçüden şüphelen, bir de damacanacı var.

Basabileceği oturabileceği yumuşak bir zemin de olsun kutunun içinde, havlu bez gibi bişeyler koyun.
Su içiyor mu?

arka bahçede dursa daha iyiydi. diğer martıları görerek zamanla uçar. geçen sene ben de besledim bahçede, bir süre sonra kendi uçtu gitti

Kanatlı hayvanları belediye değil de il orman müdürlüğü alıyor galiba. Bence bildirin.

siz bu yavruları da annenin kutuya koyun unutmuş gibi, yine ayrı düştüklerini görürseniz (mesela kutunun diğer köşesine itilmiş olabilirler) anneden tamamen ayırıp iki üç saat aralıklarla besleme ve bakım yapmanız gerekir.

anneler genelde zayıf yavruları dışlıyor, anne dışlamasa diğer yavrular ite kaka memeden düşürüyor. ilk üç haftayı atlatabilirseniz bu yavruların mürüvetini bile görürsünüz :)

Çok zordur yenidoğan kedi bakımı. İş o raddeye gelirse uzun uzun tecrübelerimi paylaşırım.

Tamam ben gene akşam kutuya koyayım eğer kutudan atarsa hemen alayım aç kalıp ölmesinler diye o zaman tekar size danışacağım.

@neferkitty, duyuruyu açtığınız saatten bu yana bir hayli vakit geçti. yavru kedileri biberonla besleyip bakımını yaptıktan sonra yuvaya geri koyup anneyi kandırmayı deneyin lütfen :)

Arkadaşlar müjde anne kendisi hepsini geri kutuya almış :)) 7 yavru varmış ben 6 sanıyordum

i68.tinypic.com

hocam aman dikkat et, gecen bi arkadas alip veterinere goturmustu, diger kargalar da bunu dusman belleyip hayati dar etmislerdi. (evden cikinca saldiriyorlarmis falan ahaha)

Bizim apartmanın bahçesine de düştü geçenlerde. Belediyenin veterinerini aradım gelip alsınlar diye. Dokunmayın, annesi yerde bakıp besler dediler. Etrafında, ağaçlarda onu gözetleyen kargalar varsa sıkıntı olmazmış. Ben sadece su koydum bahçeye. Annesi gerçekten de beslemiş olsa gerek çünkü ölmedi ve uçmayı öğrenip gitti.

1 saat boyunca kıllarını kıpırdatmadı yetişkinler, dolayısıyla onlar düşünsün.

konu ciddi bu arada gerçekten...

@inawen, etrafta çok fazla kedi var, yarım saat yaşama şansı yok sokakta...

Bizim burası da kedi kaynıyor ama yetişkin kargalar kovaladı hep yaklaşanları. Belki size de öyle olur diyeceğim ama kıllarını kıpırdatmıyorlar diyorsunuz. Bilemedim.

Eve alıp beslemek istiyorsanız kedi mamasını sıcak suyla yumuşatıp enjektörle yavrunun ağzına verebilirsiniz. Youtube'da videolar var bununla ilgili.

youtu.be

Ertesi gün uçurduk yavruyu, merak eden varsa. teşekkürler bu arada...

sineklik dediğiniz şu cırt cırtlı şeylerdense ona güvenmeyin. pencereleri üstten aralık bırakmaya yarayan mekanizmalardan taktırmayı, düzgün sabitlenebilen sineklik taktırmayı değerlendirmek lazım. kedilerin kuş gözlem sevdası, pencerenin rüzgarla kapanması ile birleşirse aman diyeyim.

saklandığı yerlerden çıkması için zorlamayın. zamanla kendisi çıkar zaten.

Merhaba,
felaket senaryosu vermek istemem sadece birebir kedimin başına geldiği için sarsuk'un önerisine bir ilave yapmak isterim. Üstten aralanan pencereye tırmanmaya çalışırken minik dostum patisini kıstırdı. Evet, temelde bir önlem oluyor atlama ve düşmeler için, ancak yaramaz kediler bu engeli de bir tehdide dönüştürebiliyorlar. Hayırlı olsun dostluğunuz mutlu, uzun yıllarınız olsun :)

Bence siz 40-45 gün anneyi besleyin yeter. Gerisini anaları halleder. Annesi yavruları bu süre boyunca emzireceği için protein ve kalsiyum ağırlıklı beslemenizde fayda var. Proplan ve hills gibi kaliteli kuru mamalar iş görecektir bence. Bir de arada kalsiyum desteği için yağsız tuzsuz sade lor peyniri verirseniz süper olur. Eğer peyniri tek başına yemezse, fifty fifty oraninda yaş konserve mamayla guzelce karistirip verebilirsiniz. Zaten bir 30 40 gün sonra yavrular da sizin verdiğiniz katı mamalara dadanmaya başlayacaktır. 45-60 gün sonra yavruları sahiplendirebilirsiniz.

Apartmanin kapisini acik tutabilir ve mama ve su verebilirseniz en guzeli olur. Tutamazsaniz da kedi kumu ile dolu bi kutu birakmaniz lazim. Anne kedi yavrulari saklayacaktir. Yaklasik bir ay sizden gizler. Yavrulari gordugunuzde bir problem gozlerseniz goz damlasi damlatirsiniz, pomadla birlikte daha cok ise yarar. Gozlerde problem olmayadabilir, olursa gözle gorebileceginiz nitelikte olur zaten.

Bir gün. Hayvanlara yapılanlar, hayvanların sevilmeden aç susuz yaşamaları yüzünden, bunlara karşı koyamadığımdan ötürü intihar edicem. Bunu çok ciddi söylüyorum. Dayanamıyorum. Kaldıramıyorum.

Aynı şekilde hissediyorum. Nasıl dayanıyorum bilmiyorum. Kalbim eziliyor. Çaresizim, gerçekten çok çaresizim. Tek umudum hayvan hakları yasasının çıkması, sapanla kuş vuran çocuklara kadar herkesin çok büyük cezalar alacağı bir yasa.

Baska insanlarin hayvanlara kotuluklerini her zaman engeleyemeyiz ama biz kendimiz hayvanlara iskenceyi en aza indirebiliriz.

abolisyonistveganhareket.org

İzlemedim. Bunu atlatabileceğimi sanmıyorum.

Twitterda o masumdan dolayı #HayvanaSiddetSuctur hashtagı açıldı oraya da yazmak isteyeniniz olur
Bu zalimliği yapanı ihbar edene para ödülü verilecek bir de sanırım..
Yaşasın cehennem.

Benim de gördüğümden beri içime taş oturdu sahiden. Videoyu izlemedim, tek bir resmini gördüm sadece yavrunun. Aklımdan çıkmıyor diyebilirim. Doğada canlılara bu kadar zarar veren bizden başka tur yok maalesef.

Ülkemiz için de konuşursak bireysel örgütlenme bir yere kadar ise yarıyor; yasalarla hayvan hakları güvence altına alınmalı.

Canlı canlı bir insanın elleri de kesildi. Konuşan, karşı koyabilen bir varlığa böyle bir şey yapabilen insanlar hayvana da yapar. İnsanlar mutlu mu, bir değeri var mı ki hayvanların olsun? Ben bu tür insanların rehabilite edilemeyeceğini düşünüyorum. Keşke hayvanı keseceğine kendini kesseydi, en azından bir pislik azalırdı.

sözlükte gördüm çok defa ama tıklamaya korktum.

sanırım iyi yapmışım.

izlemedim, haberi de gördüm. ne olduğunu biliyorum ama okumadım. sözlükte ilgili başlıklara da bakmadım. ben doydum sanırım.

Homo sapiens bu dünyadan yok olunca değil, homo sapiens'ten daha üstün bir varlık yerini alınca aynı eziyetleri etmeye başladığı gün anlayacaklar.

Dün haberim yoktu benim, bugün Facebook’ta resimlerini görünce dağıldım. Video varmış sanırım; kaldırabileceğimi sanmıyorum. Fotoğraf gözümün önüne gelince bile zor bakabiliyorum.

Birkaç sene önce evin civarlarında yürürken önümde liseli iki genç vardı. Muhabbet ede ede gidiyorlardı. Kaldırımla evlerin arasına da belediye ağaç dikmiş. Yeni yeni fidanlar filizleniyordu. Yürürken gencin biri eğildi, fidanlardan birini kırdı. İçimden “E niye böyle bir ihtiyaç hissetti ki” derken, orada bize doğru yürüyen yaşlıca bir kadın “Oğlum, niye kırdın şimdi, ne anladın” diye sordu. Kıran çocuk “Hiiiiç, öyle duruyordu, kırdım” dedi. Yanındaki teyzeye çıkıştı “Sana mı hesap verecek kırarken” diye. Sonra da iyice dayılaşmaya başladı ve “Kadın olmayacaktın ki sen”e kadar getirdi. Sonra aray biz ve çevredekiler girince çocuklar terslene terslene gittiler.

Tabii, fidanın canıyla köpeğin canı, acısı, ızdırabı arasında ne kadar fark var; hiç düşünmeden ve durduk yere bulduğuna zarar veren birileri var. Yani, yapan “Ehehe, ne biçim oldu” diye mi yapmıştır, hiç düşünmeden mi yapmıştır; hayal bile edemiyorum. Böyle bir insanın nasıl bir hayatı olduğunu, çevresince ya da ailesince nasıl bilindiğini merak ediyorum. Bir insan bu noktaya nasıl gelebilir, merak ediyorum. Çocukken mahallede bazı çocuklar kedilerin kuyruklarını birbirine bağlarlardı, onlar mı büyüyünce böyle oluyor?

İnsanlar kan davası için, siyasi ve dini görüşleri için birbirlerini öldürüyor ve bu nefrreti onaylamasam da anlayabiliyorum. Kurban kesimi yine zor, belli bir amacı var ama bebecik bir köpeği insan niye kesmek ister, neden buna ihtiyaç duyar, nesinden zevk alır ya da hangi duyguyu tatmin eder, neden böyle bir dürtü hisseder insan.

Freakonomics diye bir kitap vardı. Orada silahlanmadan ve Amerika’daki yaklaşık 50 küsur yıl önceki saldırılardan bahsedyordu. Silah yasalarıyla ilgili geçmiş gelişmeler pek etkili olmamış ama uzun dönemde etkisi olan en önemli iyileştiricinin kürtaj olduğu ortaya çıkmıştı. Makalenin de kaynağını vermişlerdi. Bakıldığında bu vahşileşmenin istenmeyen, annenin başına kalan ya da mutsuz ailelerde yetişen; bu yüzden de çocukluk ve gelişme dönemi çok sorunlu geçmiş kişilerde veya onların ana-babalarında çok daha fazla görüldüğü gözlemlenmiş. Kürtaj yasasının çıkmasıyla uzun vadede büyük yol kat edilmesini sağlamış. Amacım kürtaj tartışması çıkarmak değil de, baktığın zaman derdim, kürtaj yasası zaten var da, doğum kontrolünün nasıl olacağını bilmeyen milyon insan var. Ötesinde, sıkıntının, kutuplaşmanın, düşmanlığın yoğun olduğu bir ülkedeyiz ve çocukların cici cici yetişmesi çok zor. Herkes manyaklaşmıyor ama ruh halini yanda akıl sağlığını düzgün tutmak zor. Eğitim sistemi benim çocukluğumdan beri düşmanlık üzerine yapılandırılmış, öncesini bilemem. Psikologların bir oda sahibi olması bu açıdan önemli. 80-90’larda TRT vergi kaçırmayı önlemek için fiş/fatura alımını “Bir alışveriş, bir fiş” reklamları yapmıştı ve fiş alımı o dönem bir miktar patlamıştı. Şu anda psikoloğa deli doktoru olarak bakan çok insan var; “Bir alışveriş, bir fiş” gibi kamu spotlarıyla önyargılar silinmeye çalışılsa ve aslolarak da eğitimle de üzerine düşülse uzun vadede böyle şeyler işemyarar gibi geliyor.

kusma veya halsizleşme olunca anlıyorum ben kedimizin hasta olduğunu. kediler acı çektiğini çok kolay belli etmiyor.

ama çoktan olurdu bence şimdiye.

Eğer sindiremezse 2-3 gün içinde ya kusarak çıkarmaya çalışır ya da dışkılayarak çıkarır. Eğer ishal olursa problem var demektir.

Hiç sevmezler kapalı kalmayı :( kutuya koymasanız da evde küçük bir olay filan koysanız? Bir de eğer istanbuldaysanız vaşak kulübüne de götürebilirsiniz avcılarda.

istanbuldayız ama aracımız yok, annemler maalesef eve kabul etmiyor. daha yüksek bir yere açığa aldık, kutudan çıkardık. mısır filan attık yanına. büyük bir karga yavru değil ara ara kontrol edeceğiz. yarına kadar su yem koyacağız yanına.

dikkat etmemiz gereken başka bir husus varsa lütfen belirtin, çok teşekkürler cevaplarınız için :)

annen ne kadar eve izin vermese de bir şekilde evin balkonu varsa oraya yanına su ve ceviz fındık v.s. koyarak bırakırsanız -bir de koliyi yan bir şekilde yanına bırakırsnız sabah olup da güneş vurunca gölge babında güneşlik gibi sokulabilsin diye içine doğru- hayvan geceyi güvenli şekilde geçirir.

dışarıda muhakkak kedi köpek vs saldırır.

Bizim de aracımız yoktu ama İzmit’ten götürdük? Yani Avcılar’da zaten vaşak kulübü, gayet götürebilirsiniz.

Benim kedim yok ama ürün çok eğlenceli göründüğünden arkadaşıma sormuştum geçenlerde. Kullanırken elektrik çarptığını ve kendisine bile bu şiddetle çarpıyorsa, kediye daha kötü oluyordur diye korktuğu için kullanmadığını söyledi.

Yaz gelmişken en güzeli kırpılmaları sanıyorum (Scottish short hairi olan arkadaş dahi kırptırdı)

Biz kullanıyoruz ve bizimki bayağı seviyor. Normal tarak ile tararken kaçacak delik arayan kedi bunda hiç ses çıkarmıyor. Taraga göre bayağı da iyi tüy topluyor.

çok işe yarıyor, normalde kendini sevdirmeyen kedilerimizden biri kendinden geçiyor bunla sevilince.
en güzeli kırpılmaları değil bu arada, bunu yaptırmayın.

www.zooplus.com.tr

Facebook ta eskişehir hayvan sahiplendirme ve koruma grubunda da yazabilir misiniz, oradan çıkabilir birileri

tesekkur ederim oneriniz sonrasinda orada ilan acip orada gecici bi yuvaya teslim ettik hem de sut annesi var evde anne sutune de devam ediyo su an.

Hangi belediyeye bağlıysanız veteriner işlerini arayın, gelip ilgilenirler.

ya bir de bu kuş hasta mı yoksa cinsi mu onu da çözemedim. belediyeler kanatlıları almıyor. kedi köpek odaklılar daha çok.

@dergus ilgileniyorlar, ben de kumru yavrusunu vermiştim tedavi için.

Arkadaşlar İBB 153 ve Bakırköy Belediyesi almadı. Sadece kedi ve köpek alıyoruz dediler. Orman ve su işlerine yönlendirdiler. Orman ve su işleri de tamam alacağız dedi ve gelip almadı. Adamlar gelene kadar kuş ölecek diye korkuyorum.

Balon güvercini diye bir tür var. Bu kuş balon güvercini olmasın? Google'a yazın bi.

balon güvercinine çok benziyor, tüyleri yeni çıkıyor olmasın?

işte o da muamma. balon güvercini mi yoksa hasta bir kuş mu? youtube'da kulak temizleme çubuğuyla temizleyen bir veteriner var ama kuşa zarar veririm diye denemiyorum.

güvercin forumlarını sor anca onlar söyler ya da orman işleri.

normal veterinerler anlamaz bence de. genel olarak yüzde 95i bi boktan anlamıyor zaten.

gidicen yüzde 5 i bulcan, onun içinden de kuşlarla ilgileneni bulcan, çok zor iş.

en azından beslemeyi öğren de gelip alana kadar orman işleri,ne zaman gelir kim bilir?

hayvan yavru sanırsam, o yüzden yetişkin haline kıyasla farklı duruyo bence ama türünü bilemedim.

veterinerlik fakültesi hastaneleri oluyo istanbul'da haydarpaşa/selimiye tarafında var bi tane, eğer yakınsanız onlara da bi sorun isterseniz.

goo.gl

bi de feridun kalyoncu yardımcı olabilir belki bildiğim, yine kadıköy taraflarında ama.

Pimapencilerden birine gidip çelik telli, içeriye açılan sineklik yaptırabilirsiniz.

Nasil bir sinekligi parcaladigini ve ne yaparak parcaladigini bilmemekle beraber, celik telli olanlar dayanikli diyebilirim ben de. Benim kaplan melezi oldugunu dusundugum kedime bile dayaniyor.

@snf normal sinek geçirmesin diye kalitesiz malzemeden yapılmış sineklik olduğu için birkaç tırnak darbesi yetti.
siz nerede yaptırdınız bunlardan pimapencide mi?

Evet, pimapencide yaptirdim. Kedimden dolayi yaptiracagimi soyledim. Ellerindeki ornekleri gosterdiler, gorerek secmis oldum. Siz de ornek gorerek yaptirirsaniz daha garanti olur diye dusunuyorum.

yırtılma falan da olmuyormuş. tam aradığım şey. cevaplara teşekkür ederim.

Rica ederim.

paslanmaz çelik kullanıyorsan en sağlıklısı o.

porselen kırılırsa eğer neşterden farksız derecede keskindir.

kedinin burnunda siyalık deyince, sanırım kullandığın çelik kabı kaynak sularla yıkamışsındır, sonuçta hidrolik preste basılıyor, makina yağı kalıntısı falan oluyor. sağlam bi sıcak su süngerle yıkayınca çıkar.

www.kurumama.com

bunun dışında pas falan yapıyorsa at zaten. kromu az gelmiştir.

o siyahlar akintidan oluyor, su kabiyla alakasi yok

Sorunuza tam cevap değil ancak kedilerin üzerinde tüy yumakları var mı acaba? Tüy yumağı olunca pire ilacının etkisiz olduğunu söylemişti veteriner. Eğer yumak varsa minik uçlu ince makasla tüyü kesmek gerekiyormuş.

yumak yok, bildiğin pire var. elimle ayıklıyorum. süreli iki gün oldu yine de geziniyorlar üstünde.

emin değilim ama anlıyorlar diye düşünüyorum. benimkiler özellikle gelip dudaklarıma sürtünüyorlar, öptükçe daha da sürtünüyorlar.

bence anlıyor. kendi kedimi öperken ağzımı kafasına bastırıyorum öylece bekliyor, normalde doğası gereği başka bir canlının kafasına ağzıyla bastırmasına izin vereceğini sanmıyorum.

ben bazen tüm vücudunu kucağımda sıkıp morç diye öpüyorum kafasından, hem sabrediyor gibi (hareketli ve sıkılgan genel olarak) hem gözlerini kısa kısa bakıyor, " biliyorum, seviyorsun" der gibi sanki. ama çok saçma. bence aksiyonu değil de hissi anlıyor - ama mesela aksiyon çok saçma - kafayla ağızla ona yaklaşıyoruz, ve kaçmıyor

the lion whisperer izleyin youtube'da aslanlarda öpülmeyi anlıyor ve bekliyorlar

Bence anlıyorlar. Hatta ben onu öptükten sonra benimkinin küçük hafif bir ısırışı vardır ben de onun öpüş şeklinin bu olduğunu düşünüyorum.

Bence kesfedilmesi anlik olmustir insanlik icin. Biyolojik bir sey sonucta opulmenin yarattigi tepki.

En iyisini bilmiyorum ama ben Eczacıbaşı'nın Pisi Pisi markalı kumunu kullanıyorum. Memnunum. Topaklaşan kum. 2 günde bir kum küreği ile pislikleri alıyorsun. Kum azalına da üzerine ekliyorsun.

ever clean de kullandım. bildiin topaklanan kum. değiştirmek gerekiyor, çiş yaptıkça o kısım topak oluyor, orayı atıyorsunux eksildikçe de ekliyorsunuz. o parsya değecek bir farkı yok. ithal olduğundan pahalı

sanicat

everclean'ın çakması çıktı yerli. çok iyi ve yarı fiyatı.

akkum'un ürünü, kutusu everclean ile aynı.

www.hepsiburada.com

Eczacıbaşınınki gerçekten muhteşem ya ama pahalı oldupu zaman sanicat alıyorum ortalama

EVERCLEAN kullanıyorum uzun zamandır. sanicat'ten hiç memnun kalmamıştım.

Ben de eczacibasini ince taneli kumunu kullaniyorum, çok memnunum. Everclean iyi bir kum evet ama o kadar para verecek kadar bir fark görmedim ben açıkcasi.

Bir de bende kum markası ne olursa olsun; her gün temizlemek, kum azaldıkça ekleme yapmak, ortalama 2- 3 haftada bir de komple değiştirmek gerekiyor. Biz böyle yapıyoruz; ne koku ne bir şey var evde. Kedimiz bile alıştı, bazen yoğunluktan sabah yerine akşam temizleyeyim desem temizletene kadar gelip bağırıyor.

Çam pelletleri çıkmış bir de. Sanicat Rose d'Orient Absorbable yazan o tarz bir materyalmiş. Deneyen var mı?

Sanicat'in 30 litre olan klasik modeli, duo'su, diamond'ı filan var. Hangisini öneriyorsunuz?

Biz şu an temizmama silika kum kullanıyoruz. Topaklanan kumu temizlemek daha zor. Bu yapışmıyor sadece katılaşmış dışkıyı atıyoruz ama kum evin her yerine dağılıyor. Ever Clean Less Trail'i merak etmiştim o yüzden.

Diğerlerine de tek tek bakıyorum.

en iyisi topaklasan ince taneli kum bana göre tabii.marka da van cat bu ara kullandığımiz ama pisi pisi de iyiydi biri yazmış

Kuru mama çok da kötü kokmaz. Alışırsın zaten bi süre sonra.

Kedi kumunu ben banyoya koyuyorum, kapalı tip olduğu için koku yok denecek kadar az, zaten kokuyorsa temizlenme vakti gelmiş demektir. Kumun kendi kokusu ise kum markasına göre değişir.

kum için kapalı kutu kullanın bence de.
mama içinse evet bazı mamalar kötü kokuyor, ama kaliteli mamalar çok koku yaymaz. bir de kedinize ölçülü mama verin. yaşına kilosuna uygun olacak kadar mamayı sabah akşam bırakın. o zaten bıraktığınız an bitireceği için mama kabında koku yapacak bir mama kalmaz. ama gün içinde sürekli kapta mama bırakırsanız hem kediniz için sağlıksız olur hem de koku yapabilir.

Kumda dışkı, kapta mama bırakmayın.

febreze evcil hayvan koku giderici al ve ve ve kumu pis bırakma bazı mamalar kötü kokuyor degistir

mamasını azar azar verince koku problemi hiç olmuyor. kapta mama beklememeli.

bi de kumdaki kakaydı sidikti ne varsa arkasından toplaman lazım.

bunu direkt veterinere sorsanız daha doğru olur.
köpeğin cinsi ne yaşı ne kilosu ne bunların hepsi etki eder ne kullanacağınıza. hatta küçük köpekler kabine de alınabiliyor.
bu cevabı burada aramayın ve vet bilgisi olmadan kendi bildiğinize sakın sakinleştirici vermeyin.

burada aşısı olan bir kediyse zaten pasaportu vardır, kimlik kartı gibi düşünün. türkiye'de köpeğin yanında olan kişi onu veterinere götürecek. sonra çip takılacak. kuduz aşısı yapılacak (ya da varsa son bir senede yapılmış yenilemeye gerek olmayabilir) sonra kan alınıp ankaraya veteriner gönderecek. siz sadece parasını ödeyeceksiniz. 800 tl kedi için aldılar çip+kan alıp teste yollama vs. iki haftada ankara'dan test sonucu gelecek.
sonra yurtdısına çıkmadan birkaç gün önce bu sonuçla tarım bakanlığına gideceksin bir izin kağıdı alacaksın. köpeği de isteyebilirler. o da bir 150 tl civarı. sonra pasaport, test sonucu ve izin kağıdı ile çıkabiliyorlar. gelmeden önce köpeğe uçaktan bilet almayı unutma. uçuş günü yer yok deyip almayabiliyorlarmış.

bunların hepsini kedi için yeni yaptırdım. köpek de muhtemelen böyledir ama bir fark varsa siz yine araştırın tahmini bu tarz bir işlem ama..

yav kalitesiz de olsa verilir. insan bile yiyor. kedi niye yemesin.

etçil hayvan bunlar, abartmayın bu kadar. et ürününün en boktanını verseniz bile olur. zaten yemeyeceği varsa (bozuksa falan) koklar, yemez. hayvanın doğasında fare, kuş, sinek, böcek falan yakalayıp yemek var. yeri gelip çöp karıştırıp karnını doyuruyor. bana verseniz ben bile yerim o salamları.

et ürünü olmayan gıdaları verirken dikkatli olun sadece.

yaran yanlış okumalar: (bkz: kediye selam verilir mi?)

her ikisine de cevabım verilir.

Kedilere normal şartlar altında işlenmiş et verilmez. Kedinin böbrek ve karaciğeri insan kadar gelişmiş değil. İşlenmiş etteki baharatları ve nitratı bizim gibi tolere edemeyebilirler.

Ancak sokak hayvanı ise çöpten besleneceğine salam verebilir tabi.

henüz kimse yazmadı desteğinize ihtiyacım var evde canı sıkılmasın yumurcağın

hiç bir şey yapılamaz. o süreci hızlandırmanın da bir yolu yok. evdeki hanım yeni gelen yavruyu kıskanmış. veterinerin dediği gibi unutuncaya kadar beklemek lazım.

Belediyeyi arayin hayvanlarla ilgilenen bolume goturebilirsiniz.

Doğanın görevini yapmasına izin ver bence.

İnsanlar tıbbı çözdüğü için böyle yamuk yumuk bir hal aldı toplumlar.

İçeriye alın dursun öyle. Kimse yardım etmez kuş için, beklemeyin. Siz yapabilirsiniz ancak.

bir veteriinere goturebilirsiniz, guvencin oldugundan yardimci olacaklardir. belediyeyi arayin veteriner yonlendiriyorlar,

oyle birakmayin, olecekse bile acisiz olsun

hayvanın neyi olabilir?

Zehirlenmiş olabilir. Beynini tutan başka bir hastalığı olabilir. Hayvanı her türlü veterinere gönderin. Belediye veterinerini arayın. Kuduz değilse bile belli ki bir sorun var. Evcil kedinizin aşısı korur mu bilemem veteriner değilim. Islak salyasına veya vücut sıvılarına temas etmesi gerek. Birbirlerini yaladılarsa bulaşabilir. Öyle geziniyordu belki değmiştir filan diye bulaşmaz. Kuruduğunda virüs ölüyor. Hemen arayın siz. Kuduzsa toplum sağlığını tehdit ediyor. Değilse kendisi çok hasta. İki türlü de gitmesi gerek.

kedide kuduz inanılmaz düşük bir olasılık.
başka bir hastalığı vardır, kaza geçirmiştir.

Öncelikle kuduz olma ihtimali çok düşük. Eğer 10 gün içinde hala yaşıyorsa anlayın ki başka bir sıkıntısı varmış.
Bulaşma işine gelirsek, öyle basit bir temasla bulaşmaz. Kuduz olan hayvanın etkeni bulaştırması için diğer hayvanı ısırması ve salyasındaki etkenin kana karışması gerekir. Isırma dışında salyası deride açık bir yara vb bir alanla temas ederse de bulaşabilir.
Ankara veya İstanbul'da iseniz (diğer şehirlerde de aynı hizmet var mı bilemiyorum) ve kedi hep aynı yerdeyse ve kaçmıyorsa 153'ü arayıp kediyi götürmelerini isteyebilirsiniz. Tabii imkanınız varsa kendiniz de bir veteriner kliniğine götürebilirsiniz.
Tarif ettiğiniz görüntü herpes virusun neden olduğu semptomlara çok benziyor. Herpes virus enfeksiyonunda ileri derecede göz, ağız ve burun akıntısı görülür ve önlem alınmazsa bahsettiğiniz gibi korkunç bir şekil alır. Ama birebir görmeden muayene edilmeden kimse kesin bir şey söyleyemez. O yüzden hem hasta ufaklık hem de kendi kediniz için yapacağınız en iyi şey yardım almak.

genelde önceden bellemiş oluyorlar, ama siz bir kutu yapıp kediyle birlikte kuytu köşeye alırsanız hayatını kolaylaştırmış olabilirsiniz. belki karnı tok diye yememiştir bu arada, fotoğraf gönderdiğiniz yer ulu orta doğuracağı bir yere benzemiyor :)

Büyük ihtimalle kendisine bir kuytu köşe bulmuştur ama siz de bir kutu (mümkünse strafor köpük kutu) ayarlayıp güvenlikli bir noktaya koyabilirsiniz. Kutuya sadece kedinin girebileceği kadar bir delik açıp koyun. Sadece mama ve su verin. Anne doğum sırasında bir sıkıntı yaşamazsa ki çok küçük bir ihtimal yaşamaz, kendisi yavrulara bakacaktır. Siz sadece annenin beslenme ihtiyacını karşılayın yeter. Karnı tok, sağlığı yerinde olduğu sürece anne yavrulara bakacaktır. 2 aylık olana kadar annelerinden ayrılmamaları en ideali. Ondan sonra yavurlar hala ulaşılabilir durumdaysa sahip arama işine girebilirsiniz. Şimdiden kolay gelsin.