sigorta poliçesi de lazım. ayrıca mtv'yi ödeyin son çıkan ikinci mtv dahil.
noter dışında bir yere gidilmez.
işlem ücretleri tüm noterlerde sabittir. bakanlık tarifesine göre belirlenir
cumartesi olması fark etmez
otomobil değerine göre fark etmez.
900küsür tl idi tam hatırlamıyorum.

Aradığınız PC için ise Everything. Dosya adından bir kaç hece bile yazılsa güzel sonuçlar veriyor. Dosyanın adını değil türünü biliyorsanız .pdf veya .docx .jpeg yaparsınız.

Sistemde yaptığınız aramalarda, göstermesini istemediğiniz dizinleri ayarlardan gözardı edebiliyorsunuz.

Fırıncı, tır şöförü, pide-pizza-döner ustası falan olsan daha rahat yurtdışına çıkarsın. Uzaktan iş başvurusu yaparak kabul alan çok çok azdır.

bu işin üniversitesini bitirip lisans sahibi olanlar varken neden bir dernekten eğitim alanları tercih etsin işveren? çok anladığım bir konu değil, sesli düşündüm sadece. bu anlamda daha gerçekçi hedefler koymak lazım bence. yurt dışı falan da çok kolay iş değil. bilgisayar mühendisi arkadaşlarım var yurtdışına çıktılar ama çok iyi üniversitelerden lisans ve yüksek lisans düzeyinde mezunlar... anadilleri gibi ingilizce konuşuyorlar ve iş tecrübeleri var. siz bunlarla yarışabilecek misiniz? ya da birkaç kurs bitirip yazılımcı olarak türkiyede veya dünyada iş bulmak bu kadar kolay mı? sadece sesli düşünme dediğim gibi.

mümkün mü? her şey mümkün.

ama 34 yaşında yazılıma sıfırdan başlayıp yurtdışına çıkabilme ihtimalin 1000'de 1. belki daha bile düşük, belki de hiç yok.

34 yaşında bir junior'ın iş bulması ayrı mesele.

tuzun kuruysa dene, tuzun kuru değilse hayatını bomboş bir riske atmış olursun. tüm mal varlığını iddaa'ya vurmak gibi bir şey.

abi sabah sozluk okuyayim dedim 4 ayda yazilimci olmak vs. falan yine lagima dondurmusler ortami. yok yazmayi ogrenirsin siir yazamazsin yok compileri var yok rtosler bilmem ne havada ucusuyor. kimse senden ucak ucurmani beklemeyecek.

ben iyi hocalarla bilg. muh. okumus biri olarak 6 ayda bal gibi yazilimci olur diyorum, gunde 12-15 saat muhabbeti gercek tabi. hatta universiteden mezun olani da tokatlarsin. universitenin kattigi nedir 3-5 basic algoritma, matematik-fizik(ki cogu bilgi yok su an), biraz da bilgisayarin elektronigi.

kisacasi 6 ay hayatsiz sekilde kendini odaklarsan olur, olan sey de iyi yazilimci adayi gibi bir sey. bu iyi kavrami bana gore 10,000 saat meselesiyle basliyor.

ama asil mevzu tchuck'in dedigi yerde basliyor, is bulma mevzusu. eger iceriden adamin varsa hic durma basla sonrasini zaten getirirsin calistikca.

Öğrenmeniz azminize ve kapasitenize göre mümkün.

Ancak gelgelelim sıkıntı iş bulmada. Junior pozisyonlar için 34 yaş bir engel yaratabilir.

yapilan en buyuk yanlislardan biri yazilim ogrenmenin ulasilabilecek bir hedef olarak dusunulmesi. yazilim ogrenmek bir surectir, ulasilan bir hedef degildir. yani "tamam simdi yazilimi ogrendim" dediginiz bir an olmuyor hicbir zaman. dil ogreniyorsunuz, mimarileri, frameworkleri, kutuphaneleri, sistem design vs. derken hicbir zaman sonuna ulasamadiginiz ama kat ettiginiz bir yol oluyor bu yazilim isi.

simdi bu acidan bakinca da herkes ayni yoldaysa ve "bu kisi ogrenmis, bu kisi ogrenememis" dediginiz bir ayrim yoksa ne olacak? olan su, bu yolda en fazla mesafe gitmis kisiler is bulacak, yurt disina cikmakta avantajli olacak. o nedenle sizin rakibiniz diger yazilimcilar. her is yeri kendisine basvuran yazilimcilar arasinda en iyiyi ise aliyorlar. bu yola girin ama ekstra caba ile onune gecmek durumunda oldugunuz bircok iyi yazilimci oldugunu unutmayin. bu is piyasadaki yazilimci havuzunda en iyilerden olup one gecme isi.

"34 yaşında Sıfırdan başlayıp iyi bir yazılımcı olmak" başlıklı soruya yazdığınız cevap, moderasyon tarafından aşağıda belirtilen gerekçe ile silinmiş. Lütfen www.eksiduyuru.com adresinde yer alan Ekşi Duyuru kurallarını gözden geçirin.

Gerekçe: Soruya cevap değil. ("Teşekkür ederim", iki kişi arası diyalog, vs.)
Moderatör Notu: NULL

Detay:
Silinen Cevap: milyonda bir olabilir.
her alanda olabilir böyle istisna kişiler.
fakat siz gelip burada bu soruyu sorduğunuzda göre %99 olmaz.

hele hele "iyi bir yazılımcı" olup yurtdışından iş teklifi almak imkansız.

Başlık: 34 yaşında Sıfırdan başlayıp iyi bir yazılımcı olmak (git: 1568326)
Soru: Mümkün mü ? Bir şeyler üretmek istiyorum artık , yazılıma ilgi duyuyorum yurtdışına çıkma ihtimalini de göz önünde bulundurarak yazılım öğrenmek istiyorum , yapabileceğime inanıyorum , yapabilirim di mi ? C ve sistem programcıları derneğinden online kurs satın aldım , 14 ekimde başlıyor , hem korkuyorum hem heyecanlıyım , benim gibi olan var mıdır acaba ?
Edit : hali hazırda karadağ’da oturum iznimiz ve taşınma planımız olduğu için yurtdışı ihtimali dedim
İngilizcem de c1 seviyesinde

Yorumları okumadım, mümkün, 32 yaşında almanca öğretmeni yaptı. almanca bildiği için ve almanyaya gitmek için. 2 yıldır mercedese iş yapan bir yazılım firmasında düşük maaşa başladı, şuan iyi gidiyor.

ne kursu aldınız bilmiyorum ama c dili başlangıç için uygun bir dil değil.

mümkün, C ve sistem prog. derneği kursları çok kalitelidir. doğru seçim.
ama bir kurs ile bu iş olamaz. bence başlangıç için C hatalı bir seçim değil. C bilen adam devamında her türlü yüksek seviyeli dile geçiş yapabilir. derleyicilerin çalışma mantığını bilir.

mumkün derken çok ciddi disiplin ve çaba gerektirecek buna da hazır olmalısın. günde min 4 saat mümkünse haftasonu bile ara vermeden üniversite sınavına hazırlanır gibi soru çözmelisin.

hezır hisettiğin ilk anda da bir proje geliştirmeye başlamalısın. üniversite-lians diploması falan bunlar etikettir. 3 sene sonra çatır çatır iş yapabilir duruma geldiğinde kimse sana diploma sormaz. diploma junior developer içindir.

ne olur ilk bir - iki işinde işe girmekte zorlanırsın. fazla detaya bakmayıp seni ileriye taşıyacak bir pozisyonukabu edip sabredeceksin.

yani bu yazılımcı olma serüvenin 3-4 yıl sürecektir.

@emrahday +1, yazılımcılık, misal pidecilik gibi bi kere öğrenip sonra ekmeğini yiyebileceğin bişey değil. Ben 15 yıldır kod yazıyorum, hala her gün oturup kitap okuyorum, blog okuyorum, podcast takip ediyorum vs. Ki bu günlük mesaide dökümantasyon falan okumaya, yeni teknolojiler denemeye ek olarak yaptığım bişey.

Açıkçası ben yazılımcılığın, f/p mesleği olMAdığını düşünüyorum. Ben sevdiğimden yapıyorum bu işi, para kazanmak istiyor olsaydım müteahhit falan olurdum. Ha "iyi" para kazanıyorum ama bu efora göre kötü bence. Şu an saat 23:30, editörü biraz önce kapattım.

@gule gule'ye katılmıyorum. Daha doğrusu şöyle, herkes "yazılımcı" olabilir, ama herkes yazılımcı olamaz. Bu farkın "doğuştan" geldiğini düşünüyorum (zeka/ilgi/yetenek vs.), o yüzden sorunuzun cevabını denemeden bilmek zor. Hocanız ben olsam "senden olur veya olmaz" diyebilirdim, şu an da bana bağlı çalışan bazı junior developer'ları başka alanlara yönlendirdiğim oluyor. Ama görmeden ne diyelim :)

Ayrıca piyasada giriş seviye, basit işler yapan ve sonsuza kadar o basamakta takılı kalıp, çok da iyi para kazanamayan (misal EU piyasasında aylık 2-3k € / net) gibi milyon tane adam var. Garson da olsan zaten o parayı kazanırsın, o zaman bu kadar uğraşmanın ne anlamı var? TR'de de o katman yeni yeni oluşmaya başladı, asgari ücretin bi tık üstüne çalışan yazılımcılar diye. O katman kalıcı olacak, çünkü işi / şirketleri / piyasayı da buna göre kurguluyorlar veya işler o yöne doğru evriliyor zaten. E durum buysa daha az efor gerektiren milyon tane meslek var? "6 ayda" herkesin olabileceği yazılımcı tipi bu işte. Eğer bu sizin için yeterliyse "olunur", ama f/p işi değil dediğim gibi.

Gerekli çizimleri ve çalışmaları yapıp faydalı model patent başvurusu yapabilirsin, ama kopyalanmasına asla engel olamazsın.

Büyük firmalar kopyalamaz, ama merdiven altı imalathaneler senden daha çok üretip senden daha çok satabilir eğer kolay üretilen bir ürün ise.

Gerçekten işe yarar ve satılacak bir ürün ise, güzel bir isim ile piyasaya girip sahteleri yapılana kadar yer edinebilir.

Böyle bir ürünün daha önce üretilmediğine emin misiniz bu arada?

inan fikrin çok büyük bir değeri yok ve senden önce binlerce kişi bunu düşündü. ama kaç tanesi harekete geçip bunu hayata geçirdi bu önemli.

patent vs öncesi bu işi fiziksel olarak prototiplemeli ve çalışırlığını gözlemlemelisin ardından şu an fark etmediğin bir sürü modifikaysyon çıkacak. bunları da halledip kafanda oturtturken faydalı modelini patentini yazarsın.

@John Bloor ürün Japonya'da üretilmiş sonradan fark ettim ama bu ürün pille çalışıyor, benim aklımdaki ürün güneş enerjisi ile şarj olacak. Başka hox bor farkı yok adamlar aklımdakini yapmışlar. Yine de patent alınamaz gibi duruyor mantıken sadece şarj farkından dolayı. Neyse, hiç olmazsa sunum yapıp Çevre Bakanlığına, TÜBİTAK'a, uluslararası çevre örgütlerine vs göndereceğim. Tutarsa filan sevaba girerim :)

hocam o üreten firma pilli olanı da, şarjlı olanı da, güneş enerjisiyle çalışanı da her türlüsünün patentini almıştır.

linkini ver de bakalım merak ettim :)

Üsttekilere ek olarak patent işi için para lazım. Hem tescil çok para ve zaman istiyor hem de patentinizi ihlal edene dava açmak çok maliyetli.

sana faul yapmış oluyor

teknik olarak düşünürsek, top adama sertçe geliyor adam abanıyor falan her şey kontrolü altında ve şut çekip gol atacakken sen "araya" girdiğini düşünüyorsun. ama kural gereği aslında sen araya girmiyorsun o sırada top sen de oluyor ve adam sana tekme atmış oluyor. evet mantıken ve teknik olarak her şey adam ile alakalı sen sonradan damlıyorsun ama topa sen dokununca top senin oluyor, o faul yapan oluyor.

topun sert gelmiş olması, adamın sertçe vuracak olması sanki hak ondaymış hissi uyandırabilir ama öyle değil.

topa dokunduğun için o sana yapmış oluyor. dokunmasan sen yapmış olacaktın.

google'a twitter'da kalın yazma yaz karşına çıkan sitelerden oluyor.

qaz.wtf

mesela bu siteden yapabilirsin. istediğin fontu seç tweet atacağın yere yapıştır.

Kargolar yıllardır böyle ilginç bir şekilde. Mesela çoklu havlu peçeteyi kargoya versek herhalde 300'den aşağı tutmaz, ama e-ticaret sitelerinde kargo bedava ile alabiliyorsun :D Kimsenin işi bireysel kargoya düşmesin diyorum, gerçekten tuttuğundan koparmak üzerine bir sistem

bu tip kargolarınız için en iyisi kredili kargo almak, birfatura vb gibi firmaların böyle hizmeti var anlaşmalı fiyatlardan ön ödemeli olarak bakiye alıp, ihtiyacınız oldukça kullanıyorsunuz.

Burada kargo firmaları asıl parayı bireysel müşterilerden kazanıyor olmaları , e-ticaret firmaları ile anlaşmalı fiyatlarındaki kar marjları düşük çünkü.

"aracı lpg’ye alıp şehir değişiktirip götürsem versem daha ucuza gelecek"

bir gününüz yolda geçer. bir gününüz 450 TL eder mi?

ben olsam soruyu size gelirlerse çok muhattap olmazsın di mi diye sorup ön alırdım. siz biraz yanlış yerden girmişsiniz sanki.

fakat şu noktada çok fazla üstüne gitmeyip dillendirmeden ilerlemek daha sağlıklı görünüyor. sonuçta akrabalık var ve yurt dışından gelinecek denk gelme mecbur olacaktır. üstüne çok giderseniz ters tepebilir.

İletişim problemi olmuş olabilir mi? Anladığım kadarı "ben görüşmeyi tercih etmem ama akrabamız olduğu ve eve misafir olacağı için isteğim dışında mecburi bir görüşme olabilir" demek istemiş. Bu görüşmenin olmamasına yönelik bir fikriniz varsa onu iletirsiniz. İletişime kapalı olmak evlilik sonrası da çok problem yaratabilir bence.

Kız arkadaşınızı ne sebeple suçlayacak durumunuz yok anlayamadım. Yani bir akraba grubu uzak bir yerden ziyarete geliyor diye mi suçlayamazsınız? E tabi ki suçlayamazsınız? Yoksa görüşmek durumunda kalabileceği için mi suçlayamam dediniz, ancak suçlamışsınız davranışınızla.

Gördüğünüz gibi içinde olduğunuz durum standartların dışında. Bu kişi yabancı biri değil, kız arkadaşınızın çevresinin bir parçası. Bu ilişkiyi bunun farkında olarak sürdürmelisiniz. Bu durum ne kadar normaldir, ne kadar değildir farklı bir tartışma konusu, sizin sorunuz bununla alakalı olmadığı için hiç değinmeyeceğim ama eğer bu ilişkiyi bu durumu sorun ederek ilerletmeyi düşünüyorsanız bu durum yıllar boyunca bir problem olarak tekrar tekrar karşınıza çıkacaktır. Yani kız arkadaşınız özellikle bu misafirliklere eşlik etmese bile bu durum her gündeme geldiğinde daha bir yük olmaya başlar.

Kız arkadaşınız sizden bu geçmişini gizlememiş, kız arkadaşınız bu kişiyi de istememiş zaten. Aynı şekilde kız arkadaşınız bu ziyareti de gizlememiş. Bence üstüne düşeni yapmış. Bu şartlar altında kıskanıyor olmanız anormal değil, ancak bu kıskançlıktan doğan hislerinizi sinirli şekilde karşıya yansıtmanız anlamsız geldi bana.

çok tepki veriyorsunuz. standart erkek niteliklerinden negatif yönde uzaklaşıyorsunuz. hayır dese sonra kuzeni ve ailesi annesinin evine gelse size yalancı durumda kalacak. toksik bir ilişkidesiniz ve ilişkinizi acilen düzeltmeniz gerektiğinin de farkındasınız.

hayır demesini beklerdim ben yaşıyor olsaydım, Fair olmamış hissederdim sizin paylaştığınız yanıt gibi bir yanıtı ben alıyor olsaydım.

Görüşeceğim ama böyle şeyler olmaz, biz buluşalım mı? demesi normalde duymam gereken olurdu bence.

Abartmışsn, çünkü 20-26 aralığında olan ve sevgilisi olduğunu bilmeyen akrabalar tarafından bir kız için görücü olunabilir bu çok çok normal, bana ve kız kardeşlerime de haber gelmişti yurtdışındaki akrabalardan vs.ama annem şu an evli olduğum eşimi bildiği için yok diyordu, (bu arada ben kim haber göndermiş vs onu bile hatırlamıyorum şu an) konu kapanıyordu, o zamanlar türkiye tatiline geldiklerinde bizim eve gelseler ne yapacağız mecbur misafiri ağırmak zorundasın.
Ha ben gidip bana haber gönderen adamla bize geldiklerinde başbaşa görüşemem yürüyüşe filan gidemem ya da bir yerde buluşup oturamam bu mümkün değil zaten. Ama aileler öylesine oturmaya gelmiş, çay içmiş bi yemek yenmiş gitmişler bunda bişey yok.

Dediğim gibi zaten okul bitmisse 22den sonra her kıza haber gelir yani gelmeyen yoktur bence. He haber gelmesi de ailelerin ısrarı ile olan bi şey konu kişilerin konuşup görüşmesiyle olN bi şey olmadığı için kız yok istemiyorum diyince olay kapanır kimse hatırlamaz bile bi daha.

Cenaze değil, düğün değil, zorunlu bir hal değil, toplu bir organizasyon değil. Kıza talip olmuş kişi ve ailesi ile kızın ailesinin misafirlik durumu bu. Haliyle kabul edilemez. Yorumları okuduğumuzda “e akraba neticede ne yapsın” falan diyenleri görüyorum. Sapla samanı karıştırmaktır bu. Akraba ise akrabalığını bilip akraba gibi davranılacak. Hem kıza talip olup, hem de iş olmayınca akraba ayaklarına yatılmayacak. Bu ikisini bi kere ayıralım.

Ben (elemanın da gelip gelmeyeceğini sormadan) öncelikle ailesine onların misafir olarak çağırılmamasını söylemesini ister ve beklerdim. Bunun için koşullar uygun değil ise, misafirlik süresince evde bulunmaması yahut ortaya çıkmaması, her ne olursa olsun o insanlarla (yalnızca kuzen değil aile de talip oluyor unutma) kesinlikle muhatap olmamasını ister ve beklerdim.

Dediğim gibi talip olduktan sonra, karşındakine “kadın” gözüyle baktıktan sonra, statün artık değişiyor. Eski işyerinde sevgiline yazan ama reddedilen adamın misafirliğe gelmesiyle AYNI şey bu. Yurtdışıymış, akrabaymış geç artık. (Bir de burada bile bitmek Üzereyken senelerce Avrupa’da yaşayıp hala daha kuzenine talip olabilmek nasıl bir cehalet, nasıl bir köylülüktür? İnsan biraz olsun etrafına bakmaz mı? Bunlar kafa diye ne taşıyor?)

Hasılı, makul olan aslında hiç gelmemeleri. Ama eğer buna müdahale edemiyor ise kız arkadaşın kendisini izole etmekle YÜKÜMLÜ. Kendisi rahatsızlık duymayacak yahut sabır gösterebilecek olsa bile sana karşı sorumluluğundan ötürü böyle yapmalı. Yok ayıp olur, yok babam kızar falan gibi şeyler söylerse kendisine de ilişkisine de saygısı olmayan, sınırlarını belirleyemeyen bir insanlar karşı karşıyasın demektir. Yarın öbür gün ailesi evliliğine de burnunu sokacak cesareti bulur.

Kesinlikle abarttığını düşünmüyorum ve eğer kız bu hassasiyetlere karşılık vermez ise pekala da kızılacak şeyler var. İlişki karşılıklı sorumluluklar da demek aynı zamanda.

Eleman eve geldiğinde sessiz sessiz içinden neleri hesap edeceğini anlatıp seni ekran başında deliye döndürmeyeyim. Ya onlar gelmiyor ya kız görünmüyor. Bu kadar net.

Bu durumda eğer akraba tarafı hala evlilikte ısrar etmiyorsa, talebinden vazgeçmişse, görüşmelerinde bir sıkıntı yok. Herkes, herkesle evlenmek isteyebilir. Taleplerini dile getirmişler, kız arkadaşınız reddetmiş, konu kapanmış.

Çok gereksiz bir kıskançlık olmuş.


.

@
Görücü usulü şu. Akrabaları çocuklar doğduğundan beri zaten fransada. Bu yüzden çok yakın değiller. Tabii ki biliyorlar birbirlerini ama görücü usulü teklif bu yanıma daha çok uyuyor olsa gerek.

Ayrıca hayır dendikten sonra konu kapanmış. Benim takıldığım nokta kendini adamdan izole etme/etmeme noktasında hemfikir olamamamızdı.

toksik bir iliskiye donmus, iki taraftan
bu kadar kiskanclik, gereksiz sanki

@tnz evet daha ailesiyle tanışmadım, kız arkadaşıma güveniyorum zaten. Ama erkek tarafının bu akrabalık ilişkisini suistimal ederek yavşaması ihtimali var. Kendisini tanımıyorum ama bazı erkekler maalesef böyle. Daha önce de iki yan dükkan sahibinin taciz etmeye çalışması nedeniyle polislik oldu. Hiçbir zaman bu olaylardan dolayı kendisini suçlamadım hatta destekledim. Çünkü hiçbir suçu yoktu. Hatta çocuk birkaç gün hapis yatıp çıktığında bile “başka bir iş bul lütfen” demekle yetindim. O da kabul etti fakat hiç bir girişimde bulunmadı ve ben de kendisine bu yönde baskı yapmadım. Bu arada çalıştığı yer akrabasının restaurantı ve orada yönetici olduğu için daha korunaklı diye de çok baskı yapmadım. Başka yerde patronu bile sapık çıkabilir. Her neyse ben sadece bilmiyorum lafına takılmıştım. Mesela “ben buluşmam/buluşmak istemem ama zoraki denk gelebiliriz dese yine anlaşılabilirdi. Bir de biraz gülerek söyledi bunu kıskanç olduğumu bilerek sanki inadına söyler gibi gelmişti.

ben jbl bar 5.1 aldim ikinci el cok memnunum, ses kalitesi mukemmel. en azindan benim icin

jbl bar 5.1 +1.
sony düşünürken daha iyi diye söylediler. memnunum

denon'a çok yükseldim ya. denon ya da polk arasında kaldım gibi. ama bi yandan da anlamsız bi şekilde sevdiğim tcl markasının modeli de çok dikkatimi çekti. hem fiyatı biraz daha uygun, hem de ödül almış falan. Gerçi bu ödül işleri biraz parayla, reklam karşılığında vs oluyor sanırım di mi? O kadar ta*aklı marka varken niye kalkıp tcl'ye versinler ödülü? swh

"usd-try paritesine long pozisyon açmak mantıklı değilmi ?"

swap ödersiniz.

usdtry long açtığınızda USD alır TRY satarsınız. gece işleminiz açık kalırsa USD faizi kazanır ancak TRY faizi ödersiniz. TRY gecelik faizi daha yüksek olduğundan da swap ödemeniz gerekir. yüklü rakamlara ulaşabilir. astarı yüzünden pahalıya gelebilir.

"piyasayı bilen uzman biri için forex ne kadar güvenilir"

piyasayı bilen uzman biri değilsiniz. demo hesapta kendinizi deneyebilirsiniz. asla gerçek hesap açmayın.

Engin Geçtan - İnsan Olmak

Fiziki altın ithalatına getirilen kısıtlama sonucu böyle oldu.
Böyle olmaya devam edecek.

maalesef dediğiniz gibi ons fiyatı düştükçe aksine fiziki fiyatı arttıyor, bu aslında kuyumcuların bir şekilde makas uygulaması hatta fiyat düşüp talep attıkça üstüne makası dahada açıyorlar, şu an voip ve forex piyasası dışında bir yolu yok gibi.

bankadan alacak iseniz, bankaların makasları dönemsel olarak değişiyor. geçen aylarda ing bank diğer bankaların çok altında makas ile alım satım yapıyorken bu aralar diğerleri ile aynı seviyelerde işlem yapıyor. Şu siteden canlidoviz.com düşük makaslı bankalara bakabilirsiniz. genelde doğru bilgileri veriyor yine de ilgi bankanın uygulamasından kontrol etmenizde fayda var.

küçük miktarlar için bankalar bunu yapmaz ama şubeye gider ve elli bin üzeri alacağınızı söylerseniz hazineden fiyat almak diye bir işlem ile uygulamada görülen fiyatın altında rakamdan alım satım yapabiliyorsunuz.

fiziki altın alacak iseniz has altın alın. İşçilik ve alım satım makası en düşük altındır. Küçük değil büyük-orta ölçekli altın alacak iseniz ankara için ulus / İstanbul için kapalı çarşı doğru yerlerdir. sarraflar fiyatları www.altinkaynak.com bu siteden takip ediyor. Sizden istedikleri rakamlar burdan farklı ise ya kar marjları yüksek , ya altına/paraya ihtiyaçları yok yada doğru sarrafta değilsiniz.

son bir yılda altın %59 kazandırmış. İyi birkaç fon da bu oran %230 civarı karar sizin.

fiziki altın nereden alıyorsunuz? mesaj da atabilirsiniz.

Soruyu görür görmez aklıma gelen ilk ismin video linkini koymuşsun :)

rhcp-2003 slane castle
ratm-1999 woodstock
duman-2003 bostancı

Cosmosquad: youtu.be
Nevermore - Year of the Voyager: youtu.be
Del Castillo: youtu.be

led zeppelin'in 1975 earls court kaydı derim muhtemelen.

konserler müzisyenle dinleyicinin etkileşim halinde olması gereken etkinlikler ama pink floyd'u çok sevsem de konserlerde dinleyiciyle arasında bir duvar var sanki, müzikal açıdan elbette üst düzey ama etkileşim açısından zayıf geliyorlar bana.

www.youtube.com
Yanni - Within Attraction / Live At The Acropolis

beyana göre ödeme seçeneğinden görebilirsiniz ancak onun içinde tespit tutanağı gerekiyor

rutin kontrolde ceza yazdıysa size bir nüshayı imzalatması gerekiyor. yazmamış olması muhtemel. ama yazdıysa da aylar sonra bile gelebilir. hemen birkaç hafta içinde gelmesini beklemeyin.

herhangi bir kağıt falan göstermedi ya imza da olmadı doğal olarak. ceza şu kadar dedi gönderdi.

Gözünüzün önünde tutanak tutmadıysa büyük ihtimalle ikaz amaçlı korkutmuştur

bi kere polis, ehliyetimi alıp plakayla yan yana fotoğrafını çekip bana hiçbir şey imzalatmadan ceza yazmıştı. Plaka app olduğu içindi ceza.

aynı durumda sıfır arabanın alış tarihinden itibaren 3 yıl muayene gerek yok diye atlamisim bende, artik gumruk'e girdigi tarihi baz aliyorlarmis, bic kagit ciktisi alip imzalatip vermisti ve 15 gun mu ne suren var yaptirmaz ve bir cevirme daha olursa arabayi baglariz demisti

Bununla ilgili ekşi sözlükte rezalet başlığı açılmıştı. Garantiyle ilgiliydi galiba. En sonunda da vermemişler sanırım.
Bddk'nın internet sitesinden yazın, bankalar ışın hızıyla dönüş yapıyor.

Bddk ya yazın. O da biraz hantal kurum ama bankanın gevşekliğini söndürürler merak etmeyin

Mobilde olduğum için editleyemedim; iş bankasına kart aidatını geri verin diye, veremeyiz dediler, o maili bddkya atmıştım. Aidatın bildirim kısmını iade etmişlerdi. Özetle sistem geç de olsa etkili

www.amazon.com
www.hepsiburada.com
perfumehubphp.com

Siyah çay için Doğadan bergamot aromalı bardak poşet çay, bitki çayları için lipton, yeşil çay için özellikle Lipton. Bardakta kahve yapmak için Jacobs Monarch Gold / Jacobs 2'si 1 arada.

herby nin caylari guzel

Nescafenin lattesi bu aralar favorim, turkuaz rennkli poşeti var. Ama sütlü şekerli kahve seven biri için güzel, sade kahve/filtre-espresso içen biri hiç sevmez muhtemelen.

mor ve ötesi- sirenler

lalalar - bi cinnete bakar

MvÖ Sirenler +1. çok iyi albüm.
www.youtube.com

Ogün Sanlısoy'un "Gel" EP'si de gayet iyi.
www.youtube.com

ben sadece sudoku ve brawl stars oynuyorum, tavsiye ederim.

İos’da “2 player games” diye bi oyun var içi dolu mini gameler. Basket penaltı oyunları, masa oyunları, hoplama zıplama. Aradığın şey bu. Konsantrasyon istemez, dikkat istemez.

Movavi Academic var ben onunla çözdüm, yıllık 170 lira gibi bişeydi.

Bu işin piri Camtasia Studio'dur, malum yerlerden bulup kullanırım dersen ona bakabilirsin. Diğer türlü çok pahalıydı.

Aslında yine bedava OBS Studio ile çözülebilir, video üstüne kamerayı da yerleştirirsin. Ben ikisi ayrı ayrı dosyalara kaydolsun ayrıca editleyeyim istediğim için biraz bu programlara kastım. Ayrıca Camtasia'da klavye ve mouse'u ayrıca kaydetme, gerekirse cursor'u büyütme vb. özellikler var mesela.

başka doktorlara da sor. Invisalign tavsiye ederim 65 olmuş olabilir ama kimi yer daha düşüğe de yapıyor olabilir. Bir sorun.

Fakat hangi paketi satıyor (comprehensive vb. paketler var) ileride sorun olursa ücretsiz ek plak talep etme hakkı var mı öğrenin, ucuz olanlarda bu hak yoksa sıkıntı. Benim tedavim devam ediyor 4 plağa bitecek, fakat bir yakınımınki bitmesine rağmen diş kapanışı düzgün olmamış (dişler düzeldi ama üst-alt tam oturmuyor) ek plak getirttiler.

bizim buzdolabının dondurucu kısmı çatlamıştı. tamir edilemez dendi 8 bin ödeyerek yenilemiştik 5 sene önce.
parça desteği var amasürekli aynı arıza çıkabilir, düzen tutmuyor vs. gibi sebeplerle uğraşmamak için yenileseniz daha iyi olabilir.

yenisini satmaları daha avantajlı olabiliyor firmalara.

ya da orada kırdılar bozdular

Parça desteği garanti alırsan var. Tamirat fiyatı uygunsa servise yaptırın.

garantisi devam ediyorsa yapmaları lazım. garanti dışı mevzuatı bilmiyorum. daha iyi bilen arkadaşlar vardır.

garantisi yoksa bu seçenekten ilerleyebilirsiniz. dışarıdan bir tamirci çağırabilirsiniz. dikkatli olun, beyaz eşya tamirciliğinde acayip üçkağıtlar döner. siz bundan en az etkilenmek için diğer insanların referansını almış bir tamirciye buzdolabınızı yaptırabilirsiniz.
gözünüzü korkutmalarına ve sorunu abartmalarına aldanmayın.

Buzdolabında gaz kacaği varmis bu yuzden tamir edilemiyormus. Sikayetvar.com a bakinca onlarca kisi ayni sorunla magdur olmus. Tuketici hatası olmayan bu sorunla bir beyaz esyanin 5 yılda cöp olması.. ustune degistirmek icin yuksek bir fiyat istemeleri.. gercekten nasıl cozmeliyiz bu durumu bilmiyorum.

tnz +1

resmi servisse tüketici hakem heyetine şikayet ederdim.

buradan birisi bize Il Sud Moda/Kadıköy'ü tavsiye etmişti, minik bir binada 2-3 katlı pizzacı. Pizza yiyip şarap içtik ben baya sevmiştim.
www.ilsudistanbul.com

Avrupa Yakasında da yine salaş (ama beki fazla salaş gelir) Pizzeria Pera var, İstiklal Caddesinin bi arkasında.
www.pizzeriapera.com

Sofia olabilir oraya da en fazla iki gün yeterli.

tartışmasız plovdiv.

tren de var, 20euro civarıydı sanırım bilet.

Flixbus güvenilir. Daha önce bindim sıkıntı yaşamadım.

güvenilir rahatlıkla gidebilirsiniz. şöför türk olabilir bi bakın :D

flixbus güvenilir ama ben tren tavsiye ederim. daha keyifli olur.

bu arada flixbus için kalkış ve iniş noktalarına dikkat edin. ters yerlerde olabilir.

illa ikisinden biri diyorsanız...altın. fakat altın hesabı açmayın. fiziki altın alın veya yatırım hesabı açarak oradan altın fonu alın.

ikisinde de paranız cayır cayır eriyecek. başka seçenek yoksa altın fonu +1

Neden ikisi de olmasın? Ama anneniz hangisinin rengini seviyorsa o da olur.

dolar 30 tl olacak altın kriz çıkarsa fırlar
yarısı altın yarısı döviz

Bence altın ama yarı yarıya da yapılabilir. Altını da kapalicarsi gibi en düşükten alabileceğiniz yerden almanız iyi olur.

Dolar için de birkaç yerle pazarlık yapıp o şekilde almanız iyi olacaktır ama güvenilir yerden almayı tercih edin. Üstü yazılı vs olanlarda problem çıkabiliyormuş bankaya verirken.

her yaptığınız işlemin arasına sleep() atabilirsiniz en basit haliyle. zamanında böyle bir program yapmıştım web üzerinden işlem yapan.

ayrıca selenium'a göz atmanızı tavsiye ederim, browser automate işini çok rahatlatıyor.

www.selenium.dev

aile hekimi bir doktor ismi veriyor sizin gittiğiniz doktor yönlendiriyor diye biliyorum

@alp9900 hocam direkt üzerinde lütfi kırdar şehir hastanesi nöroloji polikliniği ve dahiliye polikliniği yazıyor ayrıca bir tarih ya da doktor ismi vs yok hastaneyi aradım ama ulaşamadım artık bir deneyeyim şansımı diyorum :)

ben göztepe süreyya yalçına gitmiştim. askerlik işlemleri için bir gün ve saat veriliyordu diye hatırlıyorum gidip bakmak lazım. geçen sene askerlik için bakan tek doktor oluyordu gerek görmesi halinde diğer doktorlara yönlendiriyordu.

Geçen haftalarda cupra yüzde 10 indirm yapıyordu. Bu hafta indirimi liste fiyatına yansıtmışlar. O fiyat üzerinden de indirim yapıyorlar mı diye sormadım.

support.apple.com

şu açık mı bi kontrol eder misin?

witcher 3 oynamadıysanız tavsiye ederim.
elden ring biraz oynadım ama oyun aşırı zor mekaniklere alışmak falan. ben darksoul oynadım onda da bu neymiş deyip kapattım, bu durum elden ring için de geçerli. kendimi yalnız hissettiğim oyunlardan biri elden ring. atmosferi grafikler muazzam ama buna rağmen oynayamadım.
eğer zora alışırım, 28388383 defa ölmek bana koymaz, sürekli dayak yemek, ölmek, baştan başlamak sinirlerimi yıpratmaz diyorsanız denenir. fakat bana göre değil.

souls veteran olarak bence elden ring zor bi oyun degil 1-2 boss disinda. ama souls sevmiyosaniz, oynanacak bi oyun da degil. zorluktan ote game design'in temelinde cok buyuk farkliliklar var elder scrolls ya da diger rpglerle karsilastirinca.

witcher 3 oynadım, hem de büyük hayranlıkla :D

yazılanlardan anladığım bu oyun bana göre de değil. o kadar sabrım yok genel olarak ve bu oyun büyük sabır sınayıcı sanırım.

Aynı amper ve volt değerine sahip batarya kullanılabilir. Yeterki cihazdaki yerine uysun.
Yine olmazsa taşıma açısondanbiraz sorun olsa da powerbankla da kullanma seçeneğini düşünebilirsin.

@diyecevaplandi, bir miktar şarj tuttuktan sonra açılabiliyor cihaz. Batarya tam ölü olduğu için powerbank seçeneği mümkün değil.

ben dilekçe yazmadan otomatik kalktı diye hatırlıyorum.

ben de ödedim sonra ivd gib gov var ya orda genel amaçlı dilekçe verdim.Kendi farklı şehrimde haciz koyan yere. genel dilekçe gibi bir sçeemek var o sitede. ödedim , kaldırın vs dedim.

Aynısı bende oldu.
Almanyaya vize sürecim devam ederken oteli iptal ettirdim ve iade aldım. Ama yine de vize çıktı. Ya ben iade ettiğimde çoktan doğrulamışlardı rezervasyonu ya da belki de hiç bakmadılar rezervasyon gerçek mi diye. Bu sorunun cevabını hiçbir zaman bilemeyeceğim.
25 Ekime daha çok var bence o zamana kadar bence çıkar vizeniz. Çok da kafaya takmayın derim. Zaten 25 ekimden sonra çıkacaksa sizin pasaportu teslim alma süreciniz bile riske giriyor.

o zamana kadar çıkar vizen boşuna arama.

perpetual motion machine, erke dönergeci.

tabii ki mümkün değil :). sistemi tamamen saydam yapsınlar madem, içeride mutlaka sisteme enerji/kuvvet veren bir şey bulunmak zorunda.

biraz aratınca buldum www.youtube.com merak edenlere

değil tabi ki.

içi saydam hali: www.youtube.com

www.etsy.com
www.amazon.com

Pazarlık sünnettir tabi. Nereye gidersen git sıkı pazarlık yap.

Yüzde kaçını bilmem ama benim aynı araba için Denizli Aydın Muğla bayiileri arasında fark vardı. İş ciddiye binince pazarlık hep olur.

Nakit para her zaman sıcaktır, bayiler arasında fiyat ve pazarlık farkı olur. Bayi kendi karından feragat edip pazarlık yapabilir.

aklıma "parafili" geldi. Bir konferansta dinlemiştim böyle farklı bir fantezi ama absürd/garip bir gereklilik (uyarılmak için pislik gereksinimi vs. mesela) psikolojik bozukluk olarak görülüyordu.

Buna bakacağım. Açıkçası bana 'normal' gelmiyor. Düşündükçe hatırlıyoruz. Bir keresinde parkta otururken, bankta yeni tanıştığımız birisi de vardı, böyle yandan yandan kokladı gibi adamı. Hep bu tarz hareketler içinde, ama bunları bastırıyor da. Kendisiyle hiç konuşamadık.

Ailesi yok mu?
Bu anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla kendisi içinde bulunduğu ruh halinin farkında değil gibi.

Ben olsam bana anlattığı garip şeylere gülüp geçmezdim, soğukkanlı bir şekilde durup bu sana normal mi geldi, normalde şöyle şöyle yapman gerekmez miydi, vs. sorular sorup gariplikleri biraz fark etmesini sağlamaya çalışırdım.

Ailesi ile ilişkisini bilmiyoruz. Birisi yorumda normal bulmuştu da ona cevap vermiştim. Tanisaniz siz de arada kalabilirsiniz, çünkü böyle deli gibi de değil.

Koprofili, ürofili, ayak, ayak kokusu fetişizmi, mazoşizm karışımı bir şey anlatmışsınız.

Kendisi de istiyorsa psikiartik yardım alabilir. Değer verdiğiniz bir arkadaşınız ise, önce konu hakkında bilgi sahibi olup sonra onun düşüncelerini anlayışla karşılayarak karşılıklı konuşmanızda fayda var.

Ama ben böyle mutluyum derse yapabileceğiniz bir şey yok.

eğer süreç değişmediyse seturda olan bir oteli seçebiliyorsunuz. ardından yapı kredi çağrı merkezinden adios seyahat hattını tuşlayıp rezervasyonu o kanalla yapıyorsunuz.

Dönemsel olarak yaşadığınız birşey olabilir. Zor bir durumun içindeyseniz bunu bir kaçış noktası olarak görüyor olabilirsiniz. Benim tavsiyem yaşadığınız şeyleri çevrenizdekilere anlatmayın. Şu sıralar havadan sudan sohbet açın, sıra fikir alma konusuna gelmesin ve kendinizi onaylayın. En önemlisi, kendinize bir hedef koyun, gerçekleştirin, sonra diyeceksiniz kimsenin fikri olmadan hallettim bu meseleyi, o yüzden kimsenin fikrine de ihtiyacım yok.

Onay derken bile kendi kararınıza en yakın olanı tercih ediyor olmalısın.

İnsanları sevmemen bile fıtrat gereği onlarla bir şekilde eninde sonunda yakın olacaksan. Onay konusunda kendi kesin kararınıza rağmen yine yardım olsun, başka bir ihtiyaç söz konusu olsun diğer insanlara bir şekilde yakın olma gereği söz konusu.
Bir de onay almak istediğin konu hakkında bilmediklerin fazlaysa başkalarının görüşleri burada yine önem kazanacaktır.

İnsan kelimesi 'ünsiyet'ten gelir. Başkalarına yakın olma isteği demektir.
Bizler için kaçınılmaz bir durum.

Onay aldıktan sonraki pişmanlık çoğunlukla konuya uzak veya bilgisiz birine danışmaktan ileri gelir.
Bir bilene sormakla çok sevdiğimiz birine sormak arasındaki farkı da görmeye çalışmalısın.

Onay almak istemek = sorumluluk almak istememek.

Neden sorumluluk almak istemiyorsun?
Birkaç kınuda sorumluluk alıp kararından pişman oldun ya da kendini sıkıntıya sokacak bir şeyler yaşandı.

Böyle bir şey mi acaba?
Ya da bilgisizlikten dolayı mı hep insanlara sormak istiyorsun? Eğer öyleyse öğrendikten sonra geçer o durum. Öğrendiğin ve defalarca yaptığın şeyi bi daha sormazsın.

Eşimle aramızda şöyle bi şey yaşandı onay alma konusuyla ilgili; o makineye çamaşır atacağı zaman gelip sürekli "bunu beyazlarla atacağım di mi, bunu koyu renklerle atacağım di mi?" tarzı sorular soruyor, daha önce yanlış attığı şeyler olmuştu ben de kızmıştm neden sormuyosun diye. Artık hep onay almak istiyor, böyle bir şey mi yaşadınız acaba?

Yani kaynağını çözmek lazım bence. Sorumluluk alma konusunda somut adımlar atmak gerekebilir.

moda'da 2 tane var ve ücretsiz. kalamış ve göztepe-özgürlük parkı'nda da 1 ya da 2 tane var. onlar da büyük ihtimalle ücretsiz, belediyeye ait açık parklardaki kortlar.

Kalamista var, ozgurluk parkinda var.

Optimizasyon (farklı/hafif malzeme vb.) ile daha az yakan uçak tasarlamaya çalışıyorlar. Airbus'ın öyle haberleri vardı. Üstüne ileride elektrikli şeyler de gelebilir ama pillerin üretimi de çevreci değil, hatta doldurulması da :D

Sonuç olarak tüketiciye pahalı bilet, karbon kotası olarak geri dönecek gibi bu tür şeyler. Zenginler tek kişilik uçak kaldırmaya devam ederken (parası neyse verecek), savunma sanayi gereksiz(?) tatbikatlar uçuşlar ile deli gibi karbon salarken 300 kişilik uçak göze batacak onu kısıtlayacaklar.

aman bakma göz boyamak için işte hepsi. sana kağıttan pipet verecekler, et yeme böcek ye diyecekler, attığın her adımı yakından takip edip vergiyi senin sırtına yükleyecekler ama zenginler özel jetlerini kıtalararası kahvaltılar için kullanmaya devam edecek, milyar dolarlık endüstriler senin bin sene yaşasan doğaya veremeyeceğin zararı kendi kazançları için bir ayda vermeye devam edecekler.

Geçen gün Apple Maps beni ters yola soktu, sonra da tövbe ettim kendisine. Ters dediğim öyle sokak falan da değil, bildiğin bulvar gibi, 3 şeritli bölünmüş ana yola soktu. Dalgınlıkla yola girsem kafadan girerdim birine. Daha önce de benzer sorunlar yaşadığım için Google Maps kullanmıştım, ama uzun zaman geçtiği için heralde düzelmiştir diyerek deneyeyim demiştim ama zerre düzelmemiş. Yandex de denemiştim zamanında ama Google Maps bence daha iyi ve doğru.

Apple Amerika’da iyi çalışsa da ülkemizde verimsiz. Google daha güncel ve akıllıca davranıyor.

apple maps'e her şans verişimde yüzümü kara çıkardı şimdiye kadar.

Apple Maps yanlış. Kaç kere Feedback yolladım yanlış yol diye. Sallamadılar

bunu ozellikle taksicilere soruyorum.

%65yandex
%35 google

dedi. apple'i sallamiyorum. cunku bana gore tr'de allaha emanet.

başarsoft - igo

Burayı takip edin, Aralık ayında:

www.instagram.com

lazım olunca alınıyordur belki ama normalde vermemişlerdi bana da (2012 mezuniyet)

Okula gidip almıştım ben. Veriliyor.

veriliyor hatta ingilizce de veriliyor