lionhart.

Kapanma varken insanlar araç satışıyla uğraşamayacağı ya da sokağa çıkamayacağı için ilan koymamışlardır. ilanın belirli bir süresi var, sonra siliniyor ve 1 yıl içinde yeni ilan paralı oluyor. süreden yemek istememişlerdir.

kapanma bitince artar.

Birçogu bayram öncesi satılmış oluyor, yenilerin gelmesi de birkaç hafta sürer. 7-8 aydır bekleyen ilanımı birkaç günlük yoğun taleple sattım mesela 2 hafta önce.

Araç fiyatlarının artmasını bekliyor 2. elciler.

gürcistandan bahsediyordum

Hes uygulamasından aşı kartı oluşturuluyor diye haber vardi geçen gün

Hes uygulamanda var iki doz olduysan. Hes güncel olsun.

e-nabız'dan da oluştarabiliyorsunuz.

anadolu yakasında var önerebileceğim.

dr. can taşkıran. bağdat caddesinde. (lise arkadaşım)

Soğutmaya devam. Bu kadar ısrarcı birinin laftan anlayacağını sanmıyorum.

Kesin bir dille son kez istemediğinizi söylemek?

Son bir kez açık ve sert bir şekilde istemediğimi tekrar söylerdim, rahatsız edici tavırlarına hala devam ediyorsa da her yerden engelleyip karşılaştığımda da görmemiş gibi yaparak elimden geldiğince kendimi ondan uzak tutmaya çalışırdım.

demek ki anlaşarak bitmiyormuş. anlaşmayarak, arayı bozarak, kötü bitirin. yüksek yüzdeyle işe yarayan bir yöntem bu. naçizane.

Açık ve kısaca onunla artık iletişimde olmak istemediğimi, konuşmak istemediğimi söylerim. Sen de söylemişsin galiba bazıları anlamıyor. Anlamazsa her yerden engellerim sokakta görünce de yüzüne bakmam.

Bir eski sevgili bana baya çektirmişti. Bilmiyorum kadın mısın kadınlar için daha zor olabiliyor bazı şeyler. Laftan falan anlamıyordu yani kesin bir şekilde iletişime geçmediğimde daha iyi anladı. Olayı ne kadar büyütse de hiçbir şekilde iletişim kurmadım. Kesin bir dil diyorsun ya o bile iletişimi sürdürüyor. Yani benim için böyleydi seninki böyle mi bilemiyorum ama bence en iyisi bir kere artık seninle konuşmak istemiyorum diyip bir daha asla konuşmamak.

"sevgilim rahatsiz oluyor artik arama ve karsima cikmaya calisma lutfen."

Engelle geç

Bir şey olmaz ama pişerken pirinçler kırılacak, tadı değişecek. Ben mesela hiç sevmem o şekilde. Keşke pişirip dondursaydınız.

Pişirip dondurunca da pek güzel olmuyor ya. Kesinlikle taze sarilmis tadı vermiyor iki türlü de. Ama buzlukta uzuuuuun süre saklayabilirsiniz. Emin değilim ama dört aylık filan sarma var bende şu an.

Ben pisirmeden koyuyorum gayet guzel oluyor. Porsiyonlayip buzdolabina posetinde buzluga atiyorum. Kucucuk de bi celik tencerem var onda pisiriyorum. Gurme degilim ama benim icin tat farki yok. Zamanini bilmiyorum ama 3 4 ay sonra tuketmisligim vardir sanirim bisey olmuyor.

pişirmeden koyar hep annem. güzel oluyor sıkıntı olmaz. 1 yıl kadar kalabilir hatta buzlukta.

Aldım. Kozyatağı semt pazarı. Kilosu 20 TL.

Alıyorum sık sık. Yeni açılan manavdan; kilosu 20 lira.

Gecen cumartesi pazardan aldim. Kilosu 15lira. Bursa.

Kırklareli, kilosu 20 lira.

Çanakkale Kepez Manav kilosu 50 tl. Kazıklanmışız burdan görünce anladım:)

bizim de manav (izmir) kilosu 44 TL'ye satmaya çalıştı, almadık, kazıklamaya çalıştığı tescillenmiş oldu :)

çanakkale de manada 30 liraydi pazar da 25

Tek başına mı oynuyorsun?

Oyunun adı Don't Starve Together :) yalnız kalmamaya çalış. Tek başına çok zor oluyor. İş bölümü olmalı.

Ya mecbur tek başıma oynuyorum. Kediler sevmedi oyunu :)

Random server'lara girmeyi dene. O şekilde daha iyi oluyor. Kocaman bir şehir kurmuş insanlar var. Girip onlardan faydalanabiliyorsun. Yardım etmeyi seven insanlar var. Onların köyünün yakınlarında takılıp kim ne yapıyor, hangi icat ne işe yarıyor falan onları öğrenebilirsin. Tek başına mücadele etmek çok zor cidden.

Ya hazır kurulmuş düzene de konmak istemiyordum aslında. Yani vakit bol nasıl olsa çalışa çalışa yaparım demiştim de olmayacak böyle. Teşekkür ederim.

Rica ederim. Hazır düzeni biraz hayatta kalmayı öğrenmek için başlarda tercih edersin, sonra kendi köyünü kurarsın ama yine de arkadaşlarla birlikte oynamak tek başına oynamaktan zevkli oluyor.

Bu oyunu ben hep tek başıma oynadım, aslında oynanabiliyor. Kurt saldırılarında ölüyor olabilirsiniz. Oyunun ilk 4-5 günü haritayı epey açıp yerleşeceğiniz yere karar verin. Mesela örümceklere biraz yakın olursanız, kurtlar saldırdığında oraya doğru koşarsınız, örümcekler de kurtları öldürür.. gibi
Oynamayalı epey zaman oldu ama 20. günden sonraydı sanırım, kış geliyor ve mahvoluyorsunuz :D yiyecek stoklamak falan gerekiyor. Özlemişim oyunu ya

Yemek ve sağlığımı iyi tutsam akıl sağlığım bozuluyor. Taşlara yakın olup kendime sığınak yapsam bu sefer başka şeylere uzak kalıyorum. Bi tane deliğe yakın yerleştim ki bi iki farklı ortama gideyim geleyim diye, yok bu da yemedi. Olmuyor 13. güne gelebiliyorum en fazla.

Akıl sağlığı için de topladığınız çiçeklerden şapka yapabilirsiniz. Ben ilk oynadığım zamanlar Pintipanda videoları izlerdim, 2013'te falan. onlara bakabilirsiniz

Tüm haritayı talan ettim çiçek filan yok. Bakmadığım yer kalmadı. Bu seefr çiçekli bir araziye yerleşeceğim.

Youtube'da istemediğiniz kadar gameplay videoları mevcut Türkçe olsun İngilizce olsun, bir bakın derim

Videolarda çok boş boş konuşuyorlar sevmiyorum bir kaç tane denedim izlemeyi çok sıkılıyorum, uzun sürüyor. Teşekkür ederim. Onları da enedim biraz yani.

Valla bu oyunu 2016'dan beri oynuyorum. 100 saatin üzerinde Don't Starve, bir o kadar da Don't Starve Together oynamış; sayısız rehber, inceleme okumuş biri olarak söylüyorum. Bu oyunda ölüm kaçınılmaz. Allah'ın emri.

Sebebine gelirsek; çok deneyimli bir oyuncu olarak son zamanlardaki hobim şuydu benim. En düşük tehlikede, kusursuz hava şartlarında bir harita yapıyorum. Sonra gidip deniz kıyısında mis gibi bir kamp kuruyorum. Etrafta tarlası var, yemişler var. Sonra gidip gerek kurduğum iskelede gerekse bota binip balık yakalıyorum. Balıkçıların giydiği sarı renk yağmurlukları çekiyorum üzerime, denizci fenerini yakıyorum salıyorum oltamı suya. Hatta balığa çıkarken iskeleye kurduğum tabelayı okuyup "Rastgele" diyorum. Balıktan dönüşte limana dizdiğim havai fişekleri ateşleyip bir nevi kutlama yapıyorum. Falan filan.

Neyse; uzun sözün kısası. Bu en iyi şartlardaki haritamda bile etliye sütlüye bulaşmadan, hiçbir tehlikeyle karşılaşmadan dahi ölünüyor. Gecenin süresi belki 10 saniye, kısacık yapmışım başıma birşey çıkıyor onunla uğraşıyorsun. Oyun hakikaten amansız. Buna kesinlikle kanaat getirdim yani. Yapabileceğiniz tek şey oyun bilgisini artırıp deneyim kazanmaktır.

Size bir tavsiye vermemişim ama şunu söyleyebilirim ki Don't Starve Together ilk oyuna göre daha zordur. İmkanınız varsa Don't Starve ile başlayıp deneyim kazanın sonradan Together versiyonuna geçersiniz.

DST tek başına pek zevkli olmaz. Online kısımdan dedicated server olmayan (Ebubekir Sıddık's World gibi) ve henüz başlamamış veya sadece 2-3 gün geçmiş olan bir sunucuya girin. Böylece hem hazıra konma olmadığından her şeyi baştan yaparak survival zevkini tadarsınız hem de işin başından beri beraber olduğunuz için insanlarla aranızda daha iyi bir bağ oluşur. Yanınızda her zaman yedek meşale olsun ve belli bir plan dahilinde neye ihtiyacınız olduğuna bakın. Mesela ben en başta flint arıyorum onu bulduğum an altın arıyorum daha sonra science machine(ismini yanlış hatırlıyor olabilirim) yapıyorum.

anneler gününde anneme şundan aldım:

www.amazon.com.tr

fiyat/performans ürünü. çekim gücü yüksek. evde kedi olduğu için lazım oluyordu. gayet iş görüyor.

ancak daha özellikli ürünler var. mesela bunda haritalama, moplama gibi özellikler yok. tabi bu özellikler eklenince fiyat +1000 tl kadar koyuyor üzerine

www.supurgesepeti.com

2000 tl civarında xiomi c1'i öneririm mop artı süpürge özelliği efsane, ama haritalama ve git şurayı süpür kısımlarında başarısı bir tık az. Deneysel harita yine de iyi çalışıyor, verimli süpürüyor hiçbir köşeyi atlamıyor, boş geçtiği yer yok. Ben her şeyin altına sığdığı için tercih etmiştim, merdivenden de düşmüyor bu arada.

viomi v3 kullanıyoruz memnunuz.

amazondan s6 roborock al. 3500e düşüyor ara ara.

Roborock +1.

Biraz daha ver ama sorunsuz olur. Lidarlı olması, harita kaydetmesi önemli bence.

eviniz kaç m2 ve odalar arasında eşikler/yükseklik farkları bulunuyor mu?

100 m2 civarında ev. Evde odalar sıralı. Salon boyunca dikdörtgen şeklinde yani ev.

bütçenizi sormamışım ancak bu işin piri irobot, tabi fiyatları diğerlerinin hayli üzerinde.

düşük bütçe için çok özellik aramıyorsanız anker eufy modelleri iyidir ancak haritalama olmadığı için her gün çalıştırmanız ve bazen arkasından gitmeniz gerekebilir.

en azından haritalandırma olsun derseniz xiaomi vacuum mop pro 100m2 için yeterli olacaktır.

Roborock s5 max aldım, harika. Çevremde robot süpürge alan herkes bu modelden aldı. Şiddetle tavsiye ederim

Diğerlerini denemedim yorum yapamam. Xiaomi Roborock S5 Max aldım, memnunum.
Paspas çekiyor o güzel. Kablo sevmiyor pek, kapı pervazından geçerken zorlanıyor ama başarıyor. Süpürmeden evvel sandalyeleri masaya ters çeviriyorum zira çok uzun sürüyor sandalye etrafından dolanması. Onun haricinde hiçbir problem yaşamadım.

Jbl go 2

O fiyatta jbl go 2 fiyat performans, pili 5-6 saat gidiyor az gibi görünse de yeterli, ses çıkışı 5w, dışarıda yeterli olmaz fakat evde fazlasıyla yeterli

Diğer markalarda daha pili uzun giden ya da daha fazla ses çıkışına sahip modeller bulabilirsin bu fiyat aralığında fakat jbl in tiz mid bas ses dengesi bunlara göre daha başarılı

Anker markasını sevmeme rağmen hem hoparlörde hem de kulaklıklarında tizlerini yabancılar piercing olarak tanımlıyor, kulağı uzun kullanımda rahatsız eden bir tiz karakteri var örneğin

Yapabilirsin. Kart sürekli takılı olacaksa aşağıdaki yöntem ile 'İndirilenler' klasörünün varsayılan dizinini hafıza kartında belirlediğin bir klasör ya da direkt hafıza kartının ana dizini yapabilirsin.

www.cedarville.edu

Ancak hafıza kartları çok çabul bozulmaya elverişli. O yüzden yedeksiz çalışma derim.

Pek pratik bir kullanım olmaz o. Usb 3.0 memory stick bile daha elverişli olur.

Euro truck simulator 2 etkisi olabilir.

Çok güzel bi simülasyon. Kafa dağıtmak için birebir. Aksiyon yok. Uzun yolda dümdüz gidiyorsun ama keyif veriyor :)

ortak sevda mı bilmiyorum fakat geniş bir sevda :)

retarderi çalıştırdığında motordan gelen o ses. anlayamazsın....

47 senelik erkeğim, bir kere muhabbeti bile geçmedi arkadaşlar arasında.

Sadece erkekler arasında olduğunu düşünmeyin :)

Retarder ♡ ben

euro truck simulator etkisi var ancak sadece o değil.
artık yeni nesil genç tırcılar var. öyle alıştığımız klasik tırcı dayı görümünün dışına çıkan. bunlar youtube'da popüler. hem de iyi kazandıklarını anlatıyorlar. bu da ilgi çekiyor.

ömrünü mobbingle, plaza'da maaşlı çalışarak geçiren gençlere cazip geliyor. hem kendi işinin patronusun, hem esnaf gibi ömrünü aynı dükkanda ömür boyu geçirmiyorsun, hem de somut bir iş yapıyorsun falan filan. bunların hep etken olduğunu düşünüyorum bu tırcılık akımında.

Mevcut duzen erkekleri icguduleri ve binlerce yildir ogrendiklerinin tersi bir hayat yasamaya zorluyor. Tek eslilik, medeni toplum vs. Bir kacis arayisi gibi yorumluyorum bunu. Ozgur olmak, kesfetmek, ilerlemek dogasina faha uygun. Isin aslina gelince ise zorluklarina herkesin katlanacagi bir is degil.

Gece, yol, yalnızlık, uçak paneli gibi tır içi görüntüsü.. bazen huzur bulmak için youtubetan özellikle bu görüntüleri arayıp açıyorum..


Not:
Ha bu arada Ali cana (rip) sevgilerle..

Bas laaan baaaas

beyaz yakanin ozlemi olabilir, Basinda duran patron, yonetici yok, sagdan soldan trip yok, insanla minimum ugrasiyorsun, giyimine, kusamina dikkat etmene gerek yok, otobus falan da degil yolcu molcun sorumlu oldugun biri yok, maasi da iyi, gorev tanimi, gorev net.

Geçenlerde bi sanatçı abd'ye yerleştiğini, tır şoförlüğü yaptığını ve iyi kazandığını söylemişti. O da özendirmiş olabilir bir miktar. İsmini hatırlayamadım şimdi adamın

erkeklerde tir/otobus/minibus sevdasi vardir, eskiden gelen kamyonun markasini sesinden tahmin ederdik dolayisiyla coluk cocugun hatta yetiskinlerin simulasyon oynamasini anliyorum da oynayanlari izlemeyi hic anlamiyorum ya..

gecenlerde birine denk geldim, otobus kullaniyor. Bayagi kaptan kostumu falan diktirmis, otobusten cikma konsol falan almis. Koltuga kemer taktirmis, " sayin yolcularimiz, izmir'e dogru yola cikmis bulunmaktayiz" falan gibi anons falan kayit ettirmis onu caliyor arada..herifi binlerce kisi izliyordu..

oyundan ziyade terapi gibi bir durumu var. Motosiklet ve bisiklet kullanıcılarının da çoğunda yola çıkma, yolda olmak felsefesesi vardır ve eşittir uzun yol. tır'da da böyle bir durum olduğu için oyun bir nevi bu gazı alıyor. daha da tatmin etmezse artık gerçek tır şoförlüğü.

Tır şöförlüğünü bilgisayar oyunu sanmamak lazım. Öyle kolay iş değil. Dağ bayır kış kıyamette süresinde yetiştirmek için uğraşıp duruyorlar.

Diğer taraftan uzun yol hastasıyım. Evden çıkıp arabayla iş için 4000-5000km yapıp döndüğüm oluyor, uçak yerine karayolunu tercih ediyorum çünkü oturup düşünüp karar vermem gereken her şeyi yolda giderken çözüp kısa, orta, uzun vade tüm planları kafamda tamamlıyorum. İşle ilgili iyi fikirler hep aklıma uzun yolda geliyor.

Mutlu bayramlar... <3

normalde gelir ama şu an sistemde bir sorun olduğu için bildirim servisleri geç çalışıyor olabilir. pnr oluştuysa bence sıkıntı yok. mail daha sonra gelir muhtemelen.

Bileti aldıktan sonra PNR numarası göründüyse alttaki linkten sorgulayın, sonuç çıkıyorsa sorun yok.

www.flypgs.com

biraz amelece ama aşağıdaki çalışır:

select x.*, d.indicator_name
from
(Select country_name, max(debt) as maximum_debt from international_debt group by country_name) as x, international_debt d
where x.country_name = d.country_name and x.maximum_debt=d.debt

SELECT * FROM(
SELECT *
, Sira = ROW_NUMBER() OVER(PARTITION BY country_name ORDER BY debt DESC)
FROM international_debt
) AS Data
WHERE Sira = 1

Bu şekilde de her ülkenin borçlarını tutara göre sıralayıp bir üst selectte sira = 1 olanları listelersen en yüksek borç satırı ile ilgili tüm bilgileri görebilirsin.

@surprise'ın dediği gibi de olur.

Cevaplar icin cok tesekkurler.

1.kod syntax hatasi verdi

2.kod istedigimi getirdi cok tesekkur ederim.

3.kod bende syntax hatasi verdi tekrar tekrar kontrol ettim

@walser ben ms sql'e göre yazdım ancak oracleda falan syntax farkı olabilir. aynı işi yapan farklı bir fonksiyon da olabilir. Ama sıralayıp sonra sırası 1 olanları seçmek istediğin datayı verecektir.

"qualify" varsa uzun uzun row_number cekip subquery ile 1'leri almak yerine sonuna qualify row_number() over(...) = 1 diye eklerseniz o da olur.

Kapanma sürecinde tüm magazalarinin kapalı olması lazım. Süper marketlerin kitap reyonlarında bile satış yapılmıyor.

Kendi cüzdanına gönderilen doge gibi shitcoinleri satmış sanırım.bi yere bağışlamış parasını falan. Tabi bu coinlere sahip olanları üzdü değeri düştüğü için

aslında bunlar eskiden bu kadar popüler değildi. 1923-2000 yılı arası dönemde şeyhçilik falan yoktu bu kadar. mevcut iktidarla ilgili. bunlar eğitim sisteminde bile çocuklara anlatılıyor şimdi.

eski türkiye ortamına dönülürse hepsi unutulur.

Geçmez geçmeyecek.
Şekil değiştirir belki ya da eskiye inanmaya devam ederler.
Bilmem kimin soyundan geliyor bu zat derler olur biter.
Düz dünyaya inananlar var roket ne diyorsun.

Aslında bu teknoloji olayının onların zararına değil yararına da olabileceğini düşünüyorum. Şimdi oturup photoshop, efekt vs kasıp aksine yepyeni mucizeler oluşturup milleti kandirabilirler. Eskiden bu böyle kolay değildi, şimdi mucize bekleyen adama saçma sapan bir video servis edip inandirabilirler.

Bunun dışında insanoğlu evet gerçekten zayıf ve manipülasyona, beynin yıkanmasına çok müsait. Ölüm gibi bir gerçek olduğu sürece -ki her zaman olacak- dinler, şeyhler vs de olacak çünkü insan yok olup gitme düşüncesini kabul etmek istemiyor.

Abdülkadir Geylani ve "bundan 50-70 yıl önce" mi? Bu kısmı anlayamadım, taaa 1000 yıl önce yaşamış biri çünkü...

Sorunun cevabı şu:

Sorun şeyhler tekkecilik tarikatçılık değil, çünkü bu yapıların hiçbiri ilk ortaya çıktığında bugünkü halinde değildi, tıpkı din gibi. Her şey bir ihtiyaçtan kaynaklanır, dünyanın en baba gerçeği, her yere uygularsan önüne her kapıyı açar.

Sorun insanların kafalarına göre her şeyi tanrılaştırmaları ve fena halde çıkarcı davranacak kadar kötü yetiştirilmeleri. Saygı anlayışları çok kötü. Sevgi anlayışları çok hastalıklı. Hür kafalarla yetişmiyorlar. Düşünmeyi bilmeyen analar babalar tarafından yetiştirildiklerinden düşünmek diye bir şey olduğundan haberleri yok. Şekilciliğin şahikası bile yetmiyor onlara. Sorun bunlar. Sorun yetiştirilme.

Yoksa bu bahsettiğin yapıların hepsi, aynen dediğim gibi o günün ve ortamım ihtiyaçları doğrultusunda kendiliğinden oluşmuş şeyler. Her şey iyilikle oluşur, onu kirleten ve kötü hale getiren insandır. Bıçakla elma kesmek veya insan kesmek seçimi örneğindeki gibi.

Söylemey unuttum. Bunlardan kurtulunmaz, daha doğrusu bunlardan değil insanın bu sorunlarından kurtulunmaz. Ne zaman ki insana insan değeri verilen bir kültür oluşturup bu değerleri yaşatır ve bunu en birinci kırmızı çizgi haline getiririz, anca o zaman kurtulmaya başlarız bu sorundan. Yok eğitime bilgiye insan olmanın çeşitli hallerine sevgiye saygıya ve samimiyete değer vermezsek bu iş aynen böyle hatta daha da kötüleşerek devam eder.

Hacılar şeyhler tekke ler İslam'dan çok apayrı bir yapı veya oluşumlar değil.
Hani bizler gözümüzü maddi anlamda hep bakan, genel müdür, ceo gibi konumlara dikeriz ya, işte manevi anlamda makamı dereceleri yüksek olan insanlar vardır. Mucize değil Kerametleri olur (Mucizeyi peygamberler gösterir.)

Devlet dediğimiz aygıtı biz her zaman diğer kendisine bağlı kurumlarla tanırız biliriz oysa devletin kuruluşunda, yeni yerlerin fethinde ise işte kendisini ömrü boyunca dine adayan bu insanlar dualarıyla vardır. Yine Selçuklu da Osmanlı'da her daim böyledir.
İstanbul'un fethi sadece top atışlarıyla mümkün olmadı. Manevi fatihi Akşemseddindir. Hayatını araştırabilirsiniz.
Bir müslüman asla şahsa tapmaz ibadet etmez.
Ama dualarda istiğase tevessül olarak adları söylenir saygı ve sevgi gösterilir. Allah celle celaluhu'n da sevdiği bir kul olarak bilinirler.

Teknoloji çağında olsakta İslam kanunlarıyla hala geçerli.
Yabancı insanlar da araştırıyor ve İslam'ı kabul ediyorlar.
Ozaman anlıyoruz ki coğrafya kaderdir derken nasibi unutuyoruz.

Bir de şuna dikkatinizi çekmek isterim ki malum bir çok müslüman ülke var. İşte tekkeyi,şeyhi,dervişi,kerameti, hadisleri (kısmen ya da tamamen) vs. kabul etmeyenin yönetiminde her daim batı özellikle söz sahibi olmuştur.

İran mı? Şu yaşanan son olaylarda sesi çıkıyor mu Filistinliler için.
İsrail'le belli yerlerde ortaktırlar.
Suudi Arabistan mı? İpleri Abd elinde olduğu için sesi asla çıkmaz.
Tuhaf olan Abd zaten kendi halkını unutmuş bir şekilde yıllardır İsrail için uğraşır durur.

Gerçek anlamda yaşanan bir İslam karşısında hiç beklenmedik yerden bile itiraf gelebilir. Mesela
Ayasofya'nın açılışından sonra konuşan yunan papaz (sadece ilk birinci dakikasını dinleyebilirsiniz)
streamable.com

Tabi bir de özellikle dini kavramları farklı anlamlandırma söz konusu ülkemizde.
Din ve şeriat manaları aynıdır.
Ama şeriat kelimesi özellikle maalesef asma ve kesme, kan dökme ile birlikte aynı manaya kasıtlı olarak getirilmiştir. Ve yıllardır örnek olarakta Suudi Arabistan, İran ve Afganistan'dan bazı görüntülerle tekrar tekrar insanların aklına kazınmıştır bu yeni anlamlandırma.
Daha eskiden "millet " kelimesi de din ile aynı anlamda kullanılırdı.
Kaynaklara bakılabilir.
Yine mesela bu topraklarda milliyetçilik kelimesi kullanan kesim başka ulusalcılık kelimesini kullanan başka kesim.

Konu uzun.Ama soruya gelirsek kıyamete kadar sürecektir insanoğlunun bu ikili mücadelesi.
Yine ilerideki zamanda olacakları bildiren bir çok dini kaynak var.

İrrasyonel bir moda söz konusu değil. İman etme söz konusu.
Farklı internet gruplarında ise dikkatimi çeken şey, dini irrasyonel bulduğu için ondan uzak duranların, astrolojiye ve mitolojiye özellikle yunan mitolojisine rağbet etmeleridir.
Sadece bir hobi olarak nitelendirmek mümkün değil çünkü onların tercihine bırakılsa
Din mi mitoloji mi? diye, herhalde mitolojiyi seçenlerin oranı yüksek çıkar. Din ise bu topraklarda araştırmadan çoğu kez kan dökmek olarak algılandığı ölçüde biliniyor.
Karşıtı bile olunsa dini, samimi olarak araştıran nadirdir.
Ama mitoloji her zaman bazı batı yanlıları tarafından ilgi alanı olabiliyor. Karısı olan tanrı, yarı insan yarı at varlıklar, diğer tanrılar arası gerilimler savaşlar irrasyonel görülmüyor nedense.

Yeniden ilk manasıyla yorumlanacak çok kelime ve kurum var.
Dolayısıyla bu kadar yanlış bilgi ve algı içerisinde "din" kelimesinin hurafe kelimesi ile eş değer görülmesi çok zor olmuyor.

hocam o dediğiniz ışık teknolojisi philips'e ait, ambilight deniyor adına.

ben tv'yi sony ya da philips öneririm. kendi evimde sony kullanıyorum android büyük rahatlık.

55' düşünürsen bu modeli öneririm: www.n11.com

philips kullaniyorum androidli olmasina dikkat etmeni oneririm. cok memnunum dediginiz isiktan var ve bence guzel bir teknoloji ama ben agirlikli olarak smart tv olayini kullaniyorum; kendinden uydu alicili tv oldugu icin kanal gecisi 3-5 sn suruyor haberiniz olsun. onun disinda guzel bir tv en nihayetinde. ben amazon'dan aldim media markt'tan 1000 tl daha ucuza geldi haberiniz olsun :)

sony xh90 serisi al, gerçekten güzel tv.
izleme mesafesi çok fazla ise 65", yoksa 55" yeter.

Philips alma derim ben.

Bende var, ışıklı model hatta 4 tane de ekstra o ışıklardan var. Işık olayı iyi ama panel kötü. Ayrıca servisleri de kötü.

Benim 1. Senede aydınlatma ledleri patladı. Garantiden değişti. Servis diyor ki çok parlak ayarda kullanmayın yine olabilir. Çok komikler.

Android olayını da 500tl ye android box alarak halledebilirsin. Panel çok önemli öncelikle onu araştır.

Ayrica mesela philipste hdr var TV de sözde ama sadece kağıt üstünde, TV hdr kaynağı alıp açıyor evet ama hdr görüntü sağlayamıyor. Çünkü yeterli parlaklık seviyesine ulaşamıyor alet. Ben hdr i surekli kapalı tutuyorum. Çamur gibi oluyor çünkü görüntü.

çok teşekkürler arkadaşlar. :)

55inc Philips televizyonum var.

Apple teknik servisinde kisa bir donem calisma imkanim olmustu. Apple'in ekran panellerini LG uretiyordu. Bu yuzden LG almayi planliyorum.

Lg Oled oldukça iyi. Aradaki fiyat farkına değiyor. Bir yerde görme şansınız varsa inceleyin derim.

Onvo al gec gayet iyi hem de ucuz.

Butce 3 bine kadar varsa ben olsam dusunmeden airpods pro alirim.

Valla casual kullanım için AirPods gayet iyi. ANC istemiyorsan zaten pro almanı önermem, kulak içi olduğu için çok konforlu değil ev ortamında.

Earstudio ES100 MK2 veya FiiO BTR3K Bluetooth Receiver alıp memnun olduğunuz kulaklığı kullanmaya devam edebilirsiniz.

Öğrenmek mümkün fakat ben gitar konusunda online eğitimlerle hiç motive olamadım. 7 yıl kenarda bekleyen gitarımı kursa giderek çalmaya başlamıştım. Bir de teknik şeyleri yanlış öğrenirseniz düzeltmek zor olıyor. Çalarken aksamalara neden olabiliyor yine bu yanlışlar. Piyasada satılan 8-16 saatlik başlangıç kursları hiç yoktan iyidir bence

Ben hastanede tedavi görmüştüm çıkarken sorduğumda 1-2 ay sonra kontrol için göğüs ve kardiyoloji polikliniğinden randevu alın demislerdi

app store dediginiz icin Apple eko sisteminde oldugunuzu dusunuyorum.

su asagidaki linkle oynayarak butun ulkelere ulasabiliyorsunuz:

apps.apple.com

linkin acik hali(gostermek icin)
apps.apple.com/tr/story/id1535572713

tr yazan yer ulkeyi temsil ediyor.

tr: Turkiye (anlasildigi uzere)
us: united states
ie: irlanda
fr: fransa
gb: ingiltere
de: almanya vb vb vb

Sensortower

Kulüpler anlaşamadıkları oyuncu için ya sözleşmeyi feshetmek ya da bir bonservis bedeli belirlemek ve satış listesine koymak zorundaydı.

Diyelim Futbolcu 5 milyon istiyor.
Kulüp 1 milyon veriyor.
Anlaşamadıklar ve kulüp 6 milyon bonservis bedeli belirledi. Bu bedeli yönetim belirliyor. Daha az da olabilir çok da, sınır yok. Veren olursa adam da kabul ederse gidiyor. Ama diyelim ki veren olmadı ya da oldu ama oyuncu gitmek istemedi. O zaman kulüp belirlediği bonservis bedelinin 1/3'ü kadar maaşla oyuncuyla sözleşme imzalamak zorunda kalıyordu.

Buradaki kritik nokta şu. Madem 1 milyon verecektin niye 6 milyon bonservis belirledin? Öyle ya, oyuncu satılmazsa bu sefer mecbur (6/3) 2 milyon vereceksin. Kulüpler piyasası olan oyuncu için bazen bu riske girerdi.

Örnek istersen:

96-2000 İlk Fatih Terim döneminde Terim, Bülent Korkmaz'ı satış listesine koydurdu. Bülent GS'dan ayrılmak istemediği için hiçbir teklifi kabul etmedi. Kendisi için belirlenen bonservis bedelinin 1/3'ü bedelle yeni sözleşme imzaladı. İyi ki de inat etti. UEFA kupasındaki en büyük kozlarımızdan biriydi.

@nihayet,

bosman öncesi dönem dediğiniz gibi olabilir, detayını bilmiyorum. ancak bülent korkmaz için 1996-2000 döneminde bosman öncesi kuralın uygulanması imkansız, çünkü bosman kuralı 1995 yılında uygulanmaya başlandı.

@del piero

Bu olaydan ne kadar emin olunabilinecekse o kadar eminim. O dönemi yaşamış biri olarak söylüyorum bunu. Ki Bülent Korkmaz'ın da sonradan tv'de anlattığı bir olaydır.

Bosman kararları ilk önce Avrupa'da uygulandı. Türkiye yarı Avrupalı olduğu için kimisini uyguladı, kimisini uygulamadı ya da geç uyguladı.

Bosman kurallarında AB ülkelerine atıf yapıldığı için bir dönem tff bunu yurt içi transferlerde uygulatmadı. Şöyle ki, mesela Ümit Karan sözleşmesi bitse bile Gençlerbirliği'nden Galatasaray'a bonservissiz gelemiyordu ama bir AB ülkesi takımına transfer olursa o takım bonservis bedeli ödemiyordu. Ne yaptılar? Ümit Karan bir AB ülkesi takımıyla (formalite icabı) sözleşme imzaladı. Hiç oynamadan düşük bir bonservis bedeli ile de oradan Galatasaray'a transfer oldu. Hatta yanlış hatırlamıyorsam Sergen Yalçın da aynı şekilde bir transfer yapmıştı. Bu olaylar 2000 civarında oldu. O zamanlar hülle transferi deniliyordu bunlara. Transfermarket profiline bakıp bunu da yalanlamayın. Bu dediklerim hep oldu :)


Türkiye 2021'de bile Bosman kararlarını birebir uygulamıyor zaten. Uyguluyor olsa yabancı sınırı tartışması olmaz tamamen serbestlik olurdu bunca senedir.

kabız olmuştur, normal.
o kadar endişelenmenize gerek yok.
stresten olabilir, hava ya da mevsim değişiminden bile olabilir.
ne kadar su içiyor onu takip edin.
daha çok içmesini sağlamaya çalışın.

geçmiş olsun.

Ben veteriner'de kabızlık için zeytinyağı vermeyin ama keten yağı (Bundan emin değilim kabızlık için yağları araştırabilirsiniz) verin diye tavsiye ettiklerini duymuştum. Belki az su içiyordur kuru mamayı kaldırıp birkaç gün yaş mama verseniz?

whiskas yaş mama ver istersen.bağırsakları hareketlensin biraz jöleli möleli.

@eatpraylaw @blatta hiberna evet yaş mama verdim ben de. Su kontrolünü daha dikkatli yapacağım ama haklısınız

1 günde hemen bir şey olmaz da geçmezse bi veterinere götür. bizim de kabız olunca içtiğimiz şurup tarzı ilaçlar oluyor ya onun gibi bi şurup verebilir canı yanmadan kakasını yapar.

benim de irice bir tekirim var. ailemin evine gittigimiz zaman birkac gun mamasiz kaldi (mamasini bulamadik ya) biz de haslanmis tavukla besledik 2-3 gun. sonra bu 3. gun geldi bana bagirdi cagirdi kendi uyandirdi bizi sikayet ede ede miyavlayarak; baktik cis yapiyor ama kaka yok. biz de tekrar veteriner ile konustuk; bol su ve yas mama dedi; hic istemesem de whiskas verdim ve kendisi de biz de rahatladik. whiskas ve bol su ise yarar bence de.

@nefertarii ilginç bir şekilde yapamamasına karşı hiçbir ağlaması sızlaması yok. Yaş mama ve su ile biraz gözlemleyeceğim.

Bizim iri kedi 3-4 gun yapmayinca mamasina laksatif, cozunebilen fiber ya da balkabagi puresi karistiriyorduk 1 cay kasigi. Hepsini birden degil ama, sadece birini. Bi de normalde zaten cok kati yaptigini fark ettigimiz bir kedinin yas mamasina ekstra su karistiriyorduk her verdigimizde, su icmis olmasini garantilemek icin.

@taurina evet yaş mamaya su karıştırmak çok mantıklı. Teşekkür ederim deneyeceğim

Kedimin sindirim sistemi gerçekten berbat durumdaydı. Benimkisi de hayli şişko. Veteriner bir mama önerdi şimdi onu kullanıyoruz, bol lifli bir mama. Şu an fena değil durumu. Bol lifli bir mamaya geçiş yapmanızı öneririm.

Müziğe diyorlar şarkıdaki fon müziğine

söz = verse
müzik = beat

beat= -döv, -dövmek. buradan vurmalı çalgıları, buradan da ritmi anlamak lazım. müzik manasında kullanıldığı oluyor ama tam karşılığı alttaki ritmik melodidir. rapçiler önce beat yapıp üzerine söz yazarlar. ritm çok önemlidir yani.

Taksim'de normal zamanda bile polis olduğunu düşünürsek yüzde 101 vardır.

tehlikeli tabii. tinerci ağzımdaki sigarayı istemişti, kız olduğum için bir şey diyemedim verdim :D polis oluyor da gelene kadar iş işten geçmiş olabilir.

O saatte turkiyede her yer tehlikelidir

kadının o boşluğa oturacağını düşünmüş olabilir.
yada komple olayı hiç anlamamış da oalbilir.

normalde yüz boşluklu olanlarda yüzükoyun yatılır. burada facesitting olarak anladım. iyimiş.

@gabe+1
Valla facesitting hic gelmemisti benim aklima. Ben direkt su klasik yeni biseyle karsilastiginda ne yapacagini bilmeyip oyle kurcalarken sacma sapan kullanan biri gibi dusundum. Hani su cd okuyucuyu kahve tutacagi gibi kullanma olayi gibi. O yuzden bana komik geldi acikcasi.

Milletin ne pis ici varmis ya. Adam olaya o derece uzak iste. j r r tolkien hayrani+1

j r r tolkien hayrani +1

yüzünü delikle kısma koyması gerektiğini öğrenmiş gelmiş. tersten koyması da esprisi olmuş

Yanına pozitif biri oturursa yüzde doksan sekiz

aralık ayından beri 4 defa istanbul’dan izmir’e gidip geldim otobüsle. bir şey olmadı. riski azaltmak için kaliteli otobüs firması tercih edilebilir. tek kişilik koltuk seçilebilir. pamukkaleyle gidip geldim ben hep. jumbo seferleri var, koltuk araları daha geniş.

gene de, örneğin yiyecek dağıtılınca herkes aynı anda maskesini çıkarıp yiyor ve kimse buna bir şey demiyor gibi mantıksız durumlar olabiliyor.

annem afyon'a gidip geldi kamil koç'la. bilet alırken hes kodu istendi. ikili koltuğa tek kişi olarak oturdu, zaten tek yolcuların oturduğu koltuğun yanı boş kalmak zorundaydı. yolculuk boyunca yiyecek bir şey almamış, maskesini hiç indirmemiş ve ona verdiğimiz minik kolonya şişeleriyle sık sık elini dezenfekte etmiş. biz de çok endişeliydik ama sağ salim döndü çok şükür.

üstüne para verseler şu anda otobüse binmem. otobüste sadece bir kişinin bile enfekte olması onlarca kişiye bulaş riski gösteriyor.

Yatırım hesabın varsa bistte gmstr diye tamamen gümüşten ibaret bir fon var, onu al geç.

Yatırım hesabım yok.

fiziki gümüşte yüksek fiyat çekiyorlar.
denizbank , türkiye finans, kuveyttürkte gümüş heabı aç, oradan al geç.

Aliexpress ve orijinallik mi? Hiç sanmıyorum, yorumlar fake olabilir arıca. Açıkçası fiyatı 1000₺ üzerindeyse ve orijinaline yakınsa gerçek sitesi neyse oradan alın.

@sydney
Girma isviçrede ve gönderim yapmıyor, yapsa dahi aliexpress gibi ucuz bir kargo ücreti çıkmaz. Türkiyede distribütörü var fakat 2 katı fiyata satıyor. Tekel gibi zaten.

Kanal FETÖCÜ , büyük ihtimal ile dediğin durumdur, ama videolarının nasıl çıktığı konusunda fikrim yok. Kanalı yasaklamışlar heralde içeriklere dokunmamışlar

youtube da sanırım sag ustten your country yi degistirirsen gorebilirsin.
tr da olmana ragmen kanalı diil de tam video linkini yazarsan da çalışıyor

Kanal Türkiyede engelli. Facebookta videolar var

dondurucuda ise 6 ay sonra bile yenir.

ben olsam riske girmezdim.

Dondurucuda hiçbir şey olmaz. O tarih donmamış ürün için

Koku, renk vs. sorun yoksa bildiğimiz tamamen donmuş ise yenir.

dondurucuya 27'sinden sonra konmadiysa yenir.

idexo +1

Dondurucular bunun için var zaten. Tüketim tarihi buzdolabı koşulları için.

Yiyebilirsiniz.

yerim. daha önce yedim. Dondurucunun olayı bu zaten.

tavuğu alıp marketten çıktıktan sonra daha arabaya binmeden hemen marketin önüne çöküp pişirmelisiniz. eve gelirseniz yolda bozulur maazallah, riske girilmez.

yukarıda yazdığımı ciddiye almayın. duyuruya sorulan bütün tavuk sorularının fiks cevabıdır, "ben olsam riske girmezdim". yani marketten alıp 15 dakikada eve gelsen "ben olsam riske girmem, yolda bozulmuş olabilir" derler. hayatta tavuk yiyemezsiniz.

tavuğu aldığınızda tarihi geçmemişse, son kullanma tarihine kadar taze olarak tüketebilirsiniz.

tarihi geçmeden önce dondurucuya koyup dondurduysanız, 6 ay sonra bile çözdürüp yiyebilirsiniz.

afiyet olsun.

geçen gün bir aile zehirlenip ölmüştü :(
www.hurriyet.com.tr

3 ila 6 ay bozulmadan gider donmuş tavuk ama belli bir süreden sonra tadı değişmeye başlıyor.

evet, ortası mora çalmalı en kenarı kahverengi olmalı. yumuşacık ve sulu, mis.

nasıl seviyorsan öyle yemelisin, diğer türlü ziyan olur. yakmadığın sürece istediğin kadar pişirebilirsin. proteinlerin denatürasyonu (özellikle miyoglobin) ve etin kuruması dışında önemli bir etkisi olmaz.

yeni moda oldu bu da utanmasalar hayvanı canlıyken yiyecekler :D orta pişmiş bile gelse midem bulanıyor benim, hiç yiyemiyorum.

evet suyu gidiyor saman gibi oluyor.

Sevdigin sekilde olmazsa ziyan oluyor sadece.

Sadece kalori degil, keyif icin de yiyorsan, nasil seviyorsan oyle yapacaksin. Eger sevdigin gibi olmuyorsa ziyan olmus demektir. Cok pismis seviyorsan ama birileri oyle diyor diye az pismis yapip yiyip begenmiyorsan ziyan olmus demektir.

O yuzden nasil istiyorsan oyle yap ve göm.

Çeşitli pişirme tekniklerine göre lezzet ölçüsü değişir.
Tandır yaparsanız az pişmiş gibi bir şey olmaz ancak şu da bir gerçek ki, neyin iyi olduğu bir kriterdir fakat sevdiğiniz şekilde yemek yiyorsunuz diye kimse bir şey diyemez

En iyisi nasil seviyorsan odur. Az pismis zevk alamayacaksam cok pismis ye, ziyan olmaz. Hosuna gitmeyerek yersen ziyan olur. Gatekeeping'e gerek yok

sürekli çevir 10 dakika yeter işte. ben mesela orta pişmiş severim.

Çok fazla pişirince kuruyor.

niye "ziyan" olsun yahu? bu f/p neslinin sigligi beni olduruyor.

ya ziyan derken şöyle, etten ete lezzet farkı var ya, çok pişirince hepsi kuruyup birbirine benziyor. ama orta - az pişmiş, içi hafif sulu etlerde gerçekten etin tadını alabiliyorsun. o yüzden ziyan demişlerdir. sütlü kahve içenlerin kahve tadını anlamaması gibi bir şey (ben)

Göğüs hastalıkları.
Koşarken tıkanabiliyorum diyorsunuz. Onu söyleyin.
Şikayetim yok demeyin, hoş olmaz.

Babam koah hastası ben de önlem olarak baktırmak istiyorum dersiniz doktora.

"göğüs hastalıkları" yerine "göğüs cerrahisi"ne randevu almayın yalnız. ben yaptım daha yeni. göğüsü görünce direk basmışım muayene al tuşuna. neyse ki baktılar yine :)

Göğüs hastalıkları. Solunum testine yollarlar oradan, kullanıyorsanız eğer o gün sigara içmeyin en azından. Maksimum ciğer kapasitesini ölçecekleri için gelirken nefes nefese kalmışsanız o bile etkiliyor.

15 km 57 tl yapıyor yaklaşık, hesaplama sitelerinden hesapladım tutarlı oluyor orası.
Köprü ücretini taksimetre üstüne eklerler. Köprü ücreti 13,25 miş şuan 70 tl civarı tutar toplam.

Normal şartlarda iki yakadan da diğer yakaya giderler.

uber ile çağırın taksiyi, dilediğiniz yere gidersiniz.

Ataşehirden Etiler’e 61 tl ödedim geçen.

Giderken de köprü ücreti alıyor dönerken de çakallar. Şoförlüğün varsa tiktak ya da moov kullan.

Korsan taksi.

özel sektör ayın işi yapan iki farklı kişiye isterse iki kat farklı maaş verirler. iş kanununda bununla ilgili herhangi bir kısıtlama yok.

İş kanununda maaşları eski-yeni çalışanlara farklı ödeyemezsin diye bir madde olmasını beklemeyin zaten. Konu belki eşit davranma ilkesine sokulabilir (m. 5). Aynı işi yapana objektif bir nedenin yoksa aynı çalışma koşullarını uygulamalısın, ki ücret de buna dahildir.

Ama bu olayda iş yeri yönetmeliğinde açık hüküm konulmuş ve işçi de bunu işe girerken kabul etmiş. Dolayısıyla buradan bir şey çıkacağını düşünmüyorum.

Kişiye özel maaş yok bizde
Tek kriter uzman şef gibi yükselince maaşın artması

Ama 2010 da işe girenin daha çok artıyor
2012 de giren daha az

İş kanunu madde 12 daha alakalı gibi

bankaya neden gitmiyorsunuz, hem altin hesabi acar yatirirsiniz gram olarak evde tutmaktan daha guvenli

@tahtakafa bankada kasada zaten duruyor evde değil

durduğu şubenin altın gününü takip edip oradaki görevliden rica ederek halledebilirsiniz bence.

Hassas terazi işinizi görür.
Sizinle ayni durumdayken hassas terazi alıp bankadaki kasaya gidip tartmıştım.

Tabiki de para almaz.

Almazlar.

Ufak terazi yerine, mutfak terazisi alın onlar da işinizi görür, gerekirse mutfakta da kullanırsınız.

Kuyumcu ücret istemez, bankayla uğraşmaya da değmez.

almaz, ama kasada duracağına vadeli altın hesabı açın orda dursun, durduğu yerde kazanırsınız.

Cpk islek olmayan bir kuyumcuya hotururseniz ve rica edersemi hem yartar hem de ayarina gore ayri ayri yasnif eder. Adama 20-30 lira para verirsiniz istemez muhtemelen.

kasaya para odeyeceginize altin hesabina yatirsaniz daha iyi degil mi hem devlet guvencesi de var

son geri yükleme işlemini geri alabilirsin.

www.tenforums.com

3 sene öncesine geri alınan bir sistemden daha hangi dosyayı kurtarmak istiyorsunuz ki?
Bu kadar zamandır bilgisayar forum vs takılırım üç sene öncesine sistemi geri alan görmedim. Tuhaf olan o sistem 3 yıl önceki geri yükleme noktasını nasıl hala tutabilmiş.
(Win7 kullanırım , win 8 ya da win10u bilmiyorum)

Üç yıl önceki geçmişle yeni,temiz,dijital bir sayfa açmaktansa, alınan yedekten sonra format daha iyi olurdu aslında.
Yine de kurtarma programlarını bir deneyin.

Kurumsal şirketlerde minimum şu kadar yıllık ehliyet gibi sınırlar var, web sitelerinden bakın mutlaka. Araç tipine göre de değişiyor, örneğin ekonomi sınıfı bir aracı 5 yıllık ehliyeti olan birine verirken lüks sınıftaki bir araç için en az 10 yıllık ehliyet isteyebiliyor. Bir de sigorta mevzusu var, o da yaş ve tecrübeye göre değişiyor olabilir ama emin değilim.

Acemi şoför olsam emanet arabayla pratik yapmazdım ben.

Eger siz kiralamakta kararlı iseniz ve 2 kişi de aracı kullanacaksa ek şoför olacağını belirtmeniz gerekiyor firmaya. Sakın atlamayın bu noktayı.

3-4 aylik ehliyete ek soför bile olamazsiniz bence, vermezler.
Ve gizlice kullanirsaniz ve hasarli kaza olursa sizin ve arkadasinizin basi cok agrir.

Tek kisi kullansin en iyisi ve biraz fazla verip mini hasar sigortasi degil de en kapsamlisini yaptirin.

Kuehles+1 kapsamlı sigortayı yaptırın bence de

1- peki bunun bir sınırı var mı? Şirket ne kadar büyüse de sahipleri %10 una sahip olmak istemezler sanırım. Şu noktadan sonra daha fazla halka arz yapmayız derler mi?

3- uzun vadede de aynı değil mi? Mesela bir arsa alırız o bölgeye tesis yapılır ve arsa ilerde değerlenir. Ancak arsanın yeni sahibi satmak için almayabilir kendi de kullanabilir. Yanı arsayı daha değerli yapan sağladığı faydasının artması. Ama hisse senesinde temettü gelirini saymazsak böyle bir şey yok gibi. Temel amaç daha yüksek fiyata satmak. 20 yıl bekleyen biri de 20 yıl sonra satarım diye düşünüyor. En sonunda ne olacak? Hisseyi alayım da kullanayım demeyiz sonuçta.

1- Şirket sahibi bankadan kredi çekmek veya dolarla borçlanmak yerine halktan para topluyor ve ya borç ödüyor ya yatırım yapıyor. Bence harika bir durum bu. Bu yuzden saçma değil. Hatta mali disiplin bile saglıyor şirketlere.

2- verdikleri hisse devasa değil ki, evet şirketin kendinde hisse kalmazsa verecek hissesi kalmaz.

3- buna neden ponzi diyelim. Bugun 8,3 olan doları neden alıyorsun o zaman x sene önce 5 tl idi. Bu ponzi mi?
borsa sabredenlerin sabredemeyenler üzerinden para kazandıgı bir yer derler.

1. Saçma degil aksine çok mantıklı mesela Getir yatırım almasa buyuyemezdi. Bunu Getir private equitylerden yatırım alarak yaptı yoksa halka arz olacaktı. Halka arz daha zorlu bir süreç firmaların ilk tercihi PE’dir.

2. Bitmeyecek kafana takma bunu.

3. Bence sen ponzi sistemi ne demek bilmiyorsun onu araştır önce :D

3- ponzi demenin sebebi en son satın alan insanın da hisseyi satmak için alması ve bu döngünün devam etmesi için yeni alıcıların olması. Ama bir arsayı alacak biri olmasa da sadece kullanmak için alabilirsiniz. Bir hisse senedini ileride satmayacaksanız neden alasanız? Alan kişi sonunda satmak için alıyorsa bu döngünün devamı için sürekli yeni bir alıcının olması gerekmez mi?

tamam iyi ki bi ponzi dedi, Lale Piyasası olsun adı, değerinin azalmasını da açıklar.

Laleler de senetlere dönüşmüştü. ortada lale yoktu. ama dönüp bakarsan tohumunu ekebiliyorsun. işbank hissesi de sanal ama banka arkada çalışmaya devam ediyor, yersen.

Lale zamanı insanlar işin acemisiydi, ilk çomak sokulduğunda dağıldı piyasa. şimdi regülasyonlar kanunlar filan var, böyle varoluşsal sorgulamalar henüz etki etmiyor.

1) sirket icin iyi halk icin kotu, sana degersiz kagitlar verip senden para aliyor.
Sirketin karina ortak degilsin ama hissen var.
Kerizlik 101 aslinda.
Sende birine ittiriyorsun piyasa olusuyor.
Al sat ile kar/zarar ediyorsun ama sirketle alakasiz yuruyor konu. Temettu palavrasini saymazsak.

2) hisseleri bolebilir toplayabilir hisse bitmez.
Bizde de isciye vermisler(belki de satmislardir) zamaninda, kardemirin cogu iscilerin elinde duruyordu en son baktigimda.

3) ponziden daha kral bir sistem.
Ponzi yeni aday gelmeyince tikaniyor.
Borsada yeni aday hergun geliyor, battikca daha cok giriyorsun tamamen batana kadar devam edip batinca küsüyorsun.

Maksimum 5 sene sonra tekrar giriyorsun.

@divit

1. Halka silah zoruyla mı hisse satıyorlar ? Alma kardeşim beynini çalıştır süzgeçten geçir alma. Ben alıp batanlara acımıyorum.
Şirketin karına ortaksın zararına değilsin yani şirket zarar etti döndüremiyor ve sermaye istiyor diyelim hissedarlardan, 1dk içinde satıp kurtulabilirsin bu yükten ama asıl hissedarlar öyle değil. müthiş bir sistem. Temettü palavrası mı :D.

Hisse senedi piyasası
1. finansal okur yazarlığı olan veya geliştirmiş insanlar
2. Sabırlı ve disiplinli insanları uzun vadede zengin yapar.

Bu sisteme bok atanlar, kumar olarak görüp kısada köşeyi dönmek isteyip, çarpılanlardır. Onlara hiç acımıyorum. Ponziyse ponzi çarpılın :D

guvenli internet acik olabilir belki hocam bir kontrol et

telefon xiaomi mi

ağ ayarlarını sıfırla.

Internetteki kaynaklar oksimetre ölçümü 90'ın altında olduğunda kişi iyi hissediyor olsa bile acil durum olarak yorumluyor. Bence en kısa zamanda bir doktordan görüş alın veya acile götürün. (doktor değilim)

Bende yatarak tedavi aldım yatarken 88di saturasyon. 94 le taburcu oldum. 92altina gelirse hastaneye basvur mutlaka demişlerdi. Bir de parmaklarda , dudaklarda morarma vs var mı? Kontrol altında bulundurun. Sonuç: o değerlerle mutlaka doktora başvurulur (oksimetrenizin yanlış ölçme olasılığı da var tabii) çok gecmis olsun.

Doktor anneme hastaneden çıkabilir dediği zaman 92 civarındaydı. Birkaç gün 92-95 arasında gitti geldi. Şimdi 97 üstünde.
87 normal şartlarda tehlikeli görünür, 82 baya düşük. Çok fazla hasta oldugu için hastaneye almak istemeyebilirler ancak kesinlikle baktırmak lazım

off bana da acil lazım
token'i de engellemeli

greasyfork.org

greasemonkey, violetmonkey ya da tampermonkey eklentisine izin veren bi mobil tarayıcı kullanarak attığım linkteki eklentiyi üzerine kurabilirsiniz. masaüstü tarayıcılarda da aynı yolla kullanılabilir.

kurduktan sonra ayarlarında kelime kutucuğu var birden çok filtrelemek için virgülle ayırabilirsiniz.

#kriptopara diye bir kanal olsaydi mumkundu. olsa cok iyi olur aslinda.

reçete varsa sorun olmaz. polisler tuttuğumuza tutanak tutalım modunda değiller. geçerli ve ispatlı mazarette birşey demiyorlar.

En yakın nöbetçi eczaneye gitmek serbest değil mi zaten? Ben gece ezcaneye gidiyorum demiştim bir kere reçete de yoktu ağrı kesici almaya gidiyordum. Bir şey olmadı. Durdun durdun bugünü mü buldun derlerse ihtiyacım bugün oldu falan dersiniz ilaca göre.

pahalı. tüm vücut 2000 tl gördüm geçen.

pahalı. @jelly bear +1

Buz lazer ama bu alexandre değil. Lokasyon olarak nerede tüm vücut 2000 gördüğünüz

Pahalı. Ben buz lazerden koltuk altı, genital, tam kol ve tam bacak için paket olarak 1950'ye yaptırdım geçen sene.

Pahalı

Ben 6 yıl önce 1500, 2000 bandında tüm vücut yaptırmıştım. Enflasyonu düşününce çok pahalı gelmedi bana.

En güncel fiyat bilgisini vereyim o zaman kendimden. Bakırköy de sevin özgün klinik en son teknoloji buz lazer titanyum cihaz yarım kol seansı 150 lira.

İtalya’da yaşamış ve en iyi lokal pizzaları yemiş biri olarak zincir pizzacılarda yediğin şey pizza değil diyeceğim üzgünüm:)

Eately'yi zincir sayarsak orasi :)

Dominos vs'de imkansiz. Cogu butik pizzaci bile yapmiyor

Aralarinda en sevdigim papa johns. Domates sosu cok guzel.

papa john's u en son yıllar önce yemiştim ama zincir pizzalar arasında tartışmasız en iyisiydi.

tabii hayvan gibi pahalıdır şu an.

pekiyi sorumu değiştireyim o zaman. yukarıdaki kritere uyan ist avrupa yakası paket servis olan pizzacı tavsiye eder misiniz?(git: )

upper crust'tan harvard street söylüyorsun, tarif ettiğin pizza geliyor.

Miss Pizza?

pizza il forno

Pizzeria Pera ama paket servis konusunda emin değilim.

Nappo. Ama paketi varmi bilmiyorum.

Zincirler rezil ya. Moda ya yakınsan beppe pizzeria, avrupa yakası piola pizzeria.

Hindistan filmi pompalıyorlar.

ben ilk açıldığı zamanlar biraz bakmıştım şimdi daha fazla şey var gibi ama belki de sadece benim görmediklerimi ön plana çıkartmaya başlamışlardır.

haa içerik gelse ne gelmese ne o arayüzle.

Valla bana da hiç yeni içerik gelmiyormus gibi geliyor. Arayüz falan desen hep aynı. Hatta geçen gün acaba bunlarda mi çıkıp gidecekler diye düşündüm.

bende de var aynısından, içeriklerine bakınca airdrop yazıyor. sanırım startuplardan hediye geliyor gt token tuttuğunuz için

referanslarin aldigi seylerden pay veriliyor evet.