[]

playstation plus sorusu

geçen sene ps5 alınca playstation plus extra paketine de üye olmuştum 1 yıllık. para verdik diye birkaç oyun aldım, aylık oyunlar da traş traş şeyler çıktı hep. birkaç oyun indirmiştim, sonra oyunlar plus paketinden çıkarıldı asdasdasf (git: 1566051). plus'tan yararlanıp indirdiğim tek adam gibi oyun uncharted. onun dışında pek kullandığım söylenemez. benim üyelik bi halta yaramadı yani anlayacağınız.

15 nisan civarı üyeliğim sona erdi. üyelik de biliyorsunuz 2000 küsur lira oldu. yeniden üye olmayı düşünmüyorum. sistemde sanal kart tanımlı olduğu için bir sefer üyelik ücretini çekmeyi denedi başarısız oldu. mail geldi ödemeniz başarısız falan diye. ben de üstünde durmadım.

ne tekrar para çekmeyi denedi, ne üyeliği iptal etti, üyelik hala duruyor.

süre falan mı tanıdı acaba, benim bir şey yapmam lazım mı, çekmeyi deneyip deneyip kendi mi vazgeçsin, girip iptal falan mı etmeliyim?

 
Bence çok iyi oyunlar var içinde, siz genelde ne tarz seviyosunuz bilmiyorum ama ps5 klasiklerinin çoğu var.

Ama illa iptal edecekseniz de, ben ps plus'ı iptal etmedim ama pc'de oyun oynarken abone olduğum xbox game pass'i iptal etmiştim. Onda da tarihi dolmuş kredi kartım duruyodu, bi iki ay sonra üyelik iptal oldu. Yani anladığım kadarıyla bir sorun olmuştur vs diyip bir müddet tanıyorlar bu konuda. Tam süreden emin değilim ama 1 ay gibi sanki
  • nundu  (01.05.24 14:09:37) 
Mobildeyim de, bu arada ilk attığınız duyuruyu da okumuştum; kütüphanedeki oyunların silinmesi nadir olan ve geçici olduğu belli oyunlarda olan bir durum. Mesela stray şu an var diye hatırlıyorum ps plusta. Uncharted falan kalkmaz zaten sony'nin kendi oyunu. Yani atıyorum god of war'u şimdi indirseniz 3 senede de bitirebilirsiniz. Netflixte falan da arada dizi kalkıyor ama kütüphanesinin çoğu sabit duruyor ya onun gibi işte, sürekli sirkülasyon yok yani


  • nundu  (01.05.24 14:13:19) 
stray kalktıktan sonra yılbaşında baktım indirimde, para verip satın aldım. tekrar koydularsa iyice adamla dalga geçiyorlar demektir.

üyelik sonlanınca uncharted da kilitlenecek, ya üyeliğe devam edeceğim, ya uncharted'ı da satın alacağım. zira bu ara oynamaya hiç vaktim olmuyor.

ben genellikle oynamıyorum zaten, oğlan oynuyor. o da fifa oynuyor, gta5 oynuyor, plus'lık oyunlar oynamıyor.

hala da iki kişi online olmadan oynayabileceğimiz split screen bir araba yarışı bulamadım.
  • kibritsuyu  (01.05.24 14:25:14) 
Hesap ayarlarında subscription ayarları içinde otomatik yenilemeyi kapatmanız lazım.

Bu arada ps+ kütüphanesinde baya güzel bir sürü oyun var ama tabi 2000 lira da çok para bir yıl için.
  • chavezding  (01.05.24 15:00:14) 
Plus 1 hatta içinde kapanır


  • kaptan memo  (01.05.24 18:01:47) 
[]

olimpik/milli sporcuların gerçek mesleği bu mu?

yani geçimlerini yaptıkları spordan mı sağlıyorlar, parayı yaptıkları spor ile mi kazanıyorlar?

sorum futbolcular falan değil. artistik buz patencisi mesela. anca kış olimpiyatları oluyor, belirli bir turnuva oluyor, ona gidip yarışıp dönüyor. bu adamın mesleği bu mu, yoksa normal herkes gibi işe gidip, mesleğinden parasını kazanıp müsabaka olunca da ona mı gidiyor? gerçek işi mühendis ama artistik buz pateni müsabakası olunca kalkıp ona mı gidiyor?

mete gazoz mesela. işi gücü mesleği okçuluk mu, yoksa normal üniversitesini okuyup, mesleğini eline alıp çalışıyor da okçuluk ile ilgili müsabaka olunca mı kalkıp gidiyor?

hadi mete gazoz rekortmen, popüler bir kişi, sponsorla reklamla falan kazanıyordur da sıradan bir okçu için durum ne? mete'nin rakipleri için mesela?

 
Olimpik sporcu olmak için amatör olmak, bu sporu profesyonelce yapmıyor olmak şartı var.

Ancak geçimi için bir işte çalışmak zorunda olanların bu denli başarılı sporcu olamayacağı herkesçe malum.

Bu kural şu şekilde deliniyor. Büyük holdinler kendi adlarıyla spor klüpleri kuruyor. Örneğin atletizm takımı için bir sporcuyu transfer ediyor. Sporcu holdingin bir atölyesinde işçi olarak çalışırken (!) antrenmanlarına da devam edip holdingin takımında koşuyor.

Şu an çok gündemde olan 'ATM memurluğu' konusunun spora uyarlanmış hali. Ve bütün dünyada da bu şekilde.
  • Mirket  (26.04.24 14:43:33) 
diploması vardır yoktur bilmiyorum ama yaptıkları spor kendi işleri. zaten aksi durumda olimpik sporcu olabileceği gerçekçi gelmiyor.

özellikle sponsor bulunma şansı az sporlarda ya meslek ya spor oluyor, örneğin satrançta türkiye'nin bir numarası oyuncu ki bizim ülkenin olimpiyatlarda 6. olmasını sağlayan sporcumuz satranç ekonomik olarak zorluyor diye profesyonelliği bırakıp amerika'da üniversite okumaya gitti.
  • gule gule  (26.04.24 14:54:55 ~ 14:58:32) 
çok rekabetçi olmayan bir branş değilse evet gerçek mesleği sporculuk oluyor. aksi taktirde başarılı olamaz zaten


  • abelardo  (26.04.24 14:56:23 ~ 16:44:57) 
amatörlük meselesini tam anlamıyorum. basketbol, futbol ya da voleybol gibi branşlarda katılan sporcular gayet takımlarından maaş alıyorlar, yani profesyoneller.


  • co2s2  (26.04.24 16:26:37) 
@co2s2 olimpiyatların sloganı önemli olan kazanmak değil katılmaktı ilk başladığı zamanlar.

1936'da tek olimpiyatta 4 madalya alan ilk kadın yüzücü olimpiyatlardan sonra yüzme hocalığına başladığından amatörlükten çıkıp diğer olimpiyatlara katılamadı mesela.

ya da hatırlamadığım bir branşta bir sporcu madalya kazanıyor fakat daha önceleri spordan maaş aldığı ortaya çıktığından madalyasını geri iade ediyor..örnekler var.

tabii günümüzde(1984 sonrası) sponsorlar turnuvayı finanse ettiğinden dedikleri oluyor, bunun yanında profesyonelliğin olimpiyatlara girmesi daha ikinci dünya savaşından önce siyasi şekilde başlıyor. kızıştıkça kızışıyor..
  • gule gule  (26.04.24 16:58:15) 
@mirket; bu kuralın olduğundan emin değilim. Senin bahsettiğin eski kurallar olması lazım.
www.rulesofsport.com

1980lerde degismeye basladi, haliyle cogu bugun profesyonel atlet.
  • logisticsmanager  (26.04.24 20:16:04) 
yurtdışındaki sistemi bilmiyorum ancak örneğin hollandalı artistik cimnastikçi epke zonderland esasında doktordur mesela. fakat günde 6-8 saat antrenman yaptığını düşünürsek ne derece mesleğini icra ediyordu bilemiyorum.

türkiye'de ise şöyle... profesyonel branşlar, amatör branşlar ve olimpik branşlar var (olimpik branşlar tüm dünyada olimpik tabii). profesyonel dallarda mücadele eden (futbol, basketbol, voleybol vs.) profesyonel lisansa sahip sporcular zaten kulüplerinden yeterince maddi destek alıyor. amatör branşlarda ise eğer kulüple bir anlaşman yoksa ücret söz konusu değil ya da cuzi bir miktar alabilirsin. amatör branşlardan aynı zamanda olimpik olanlar da var. mesela yine cimnastikten örnek verelim. hem amatör branş, hem olimpik. buradaki sistem de şu. sporcular türkiye olimpiyat hazırlık merkezi (tohm, gençlik ve spor bakanlığı'na bağlı) kotasını alırlarsa tamamen bu amaçla donatılmış tesislerde ücretsiz konaklıyor, antrenman yapıyor ve belirli bir maaş alıyor. buradaki sporcular ekseriyetle milli sporcu oldukları için ekstradan millilik maaşları da var. birçoğu üniversite'de besyo okuyor. okul bitince direkt millilik atamasından öğretmen, antrenör veya spor yöneticisi oluyorlar. eğer atandıktan sonra hala sporculuk yaşamları devam ediyorsa resmi izinli sayılıp antrenmanlarına/yarışmalarına katılıyorlar. bazı sporcular ilgili federasyonlardan da maaş alabilir.

kısacası eğer milli ve olimpik sporcuysan geçimini sağlayacak kadar para kazanırsın. hele ki dünya/avrupa/olimpiyat derecesi alırsan devlet ödülleri, yarışmaların kendi ödülleri, çeşitli sponsporluklar falan derken iyi para gelir. ama falanca kulübe gidip birkaç yarışma gördüysen nanay. :)
  • motosiklet burclu adam  (27.04.24 00:59:16 ~ 01:03:11) 
[]

linkler niye uygulamada açılıyor?

telefonumda ekşi sözlük uygulaması yüklü. ama ben ekşi sözlük'ü chrome üzerinden açıp kullanmayı tercih ediyorum, uygulamaya çok fazla ısınamadım. ama silmek de istemiyorum.

ekşi duyuru'da verilen sözlük linkleri olsun, ekşi duyuru'ya login olmak için tıkladığımız "ekşi sözlük kullanıcısı iseniz basın" butonu olsun, sözlükte girilen entry'lerde paylaşılan görsel linkleri olsun, hangisine tıklarsam tıklayayım, chrome'da açılmak yerine ekşi sözlük uygulamasında açılıyor. daha doğrusu açılamıyor. çünkü login olmak isteyince sub-etha sayfasının açılması lazım, ama uygulamada sub-etha yok. entry'deki görsel linkine tıklıyorum, chrome'da yeni sekme açacağına uygulamayı açıyor. basılı tutup "yeni sekmede aç" demem gerekiyor.

yav açma işte uygulamayı. hiç uygulama yokmuş gibi neye tıklarsam tıklayayım chrome'da açılsın. olmuyor mu öyle?

uygulamayı kaldırmak dışında çözümü var mı?

edit: android

 
Android mi ios mu?

Androidde uygulama ayarladında şu linklerde uygulama açılsın gibi bir ayar oluyor, linkleri kaldırırsanız çözülür gibi
  • nundu  (22.04.24 22:16:46) 
Benim browserdaki cozumum su:

Linke basmak yerine linke uzun basip 'yan sekmede aç' diyorum. Boylece fotolar vs yine o browserda açilmis oluyor.
  • Yourcousinmarvinberry  (23.04.24 12:16:56) 
[]

teknoloji alışverişini nereden yapayım?

huawei watch gt4 akıllı saat alacağım. fiyatı 6000 lira civarı. genellikle belirli bir meblağ tutan alışverişleri elden yapmayı tercih ederim. o yüzden kararsız kaldım.

bu saati internetten mi alayım, teknosa'dan mı alayım? en uygun fiyat teknosa'da. teknosa dışındaki teknoloji marketlerde fiyatı 7000 civarı, o yüzden teknosa diyorum.

internette ise hepsiburada'da ve trendyol'da satıcısına göre 6000-6500 lira arasında değişiyor. amazon'da bu ürün yok.

bir tarafım internetten al, 14 gün iade hakkın olsun diyor. bir tarafım görerek al karşında muhatabın olsun, kutusu hasarlı, açılmış, kullanılmış falan gelirse iadeyle uğraşıp canını sıkma diyor.

ne dersiniz nereden alayım? internetten alacaksam da hangi siteden alayım, hepsiburada satıcısından mı, yoksa yüksek puanlı diğer satıcılara mı bakayım?

 
2024 yılında mağazadan almak akıl işi değil. İnternetten daha pahalı. Amazon ve Trendyol tavsiye ederim. Amazon'ndan telefon, tablet, tablet kalemi, kablosuz kulaklık aldım bugüne kadar. Sorun yaşamadım. Fiyat olarak mağazaya göre çok uygundu.


  • dissendium  (20.04.24 20:51:22) 
Hb den al bişey olursa beni bul :)


  • anon1m  (20.04.24 21:11:44) 
almak istediğim saat amazon'da yok, sadece kayış mayış, ekran koruyucu var. kedi maması, kırtasiye vs için trendyol ve hepsiburada'yı aktif olarak kullanıyorum ama hangisinden alayım, hangi satıcıyı tercih edeyim bilemedim. hepsinin puanları iyi, hepsiburada satıcısının puanı yok.

sahte ürün falan da çıkmaz umarım.
  • kibritsuyu  (20.04.24 21:13:59) 
Teknosa kesinlikle. Elden magazadan falan almazdim.


  • mor oje  (20.04.24 21:30:54) 
Huawei'nin kendi resmî sitesinden alın. Hem kayış hediyesi var, hem +1 yıl garanti olur, hem 3 taksitle ödersiniz, hem de sahte ürün gibi bir durum yaşamazsınız.

consumer.huawei.com
  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (21.04.24 01:21:08) 
Huawei sitesi +1

Musteri hizmetlerini arayip saat alacaginizi soyleyin.

indirim kodu olan Gecerli bir kampanya var mi ?

Esime saat alirken bu sekilde kod almistim.

Denemekte fayda var.
  • kaiserr76  (21.04.24 07:02:35) 
[]

"sınıfsal" ne demek?

Sosyal medyada çokça görür oldum. Mesela büfe hamburgeri resmi koymuşlar, biri de "sınıfsal" yazmış. Altında sayfalarca tartışma, sınıfsaldır, değildir, yok asıl sınıfsal budur, sınıfsalı şunlar bilir. Okudum bir halt anlamadım. Ne demek lan sınıfsal? "Bu hamburgeri üst/alt sınıfa mensup insanlar yer/yemez" falan mı demek istiyorlar?




 
Durum düşündüğünüze benziyor.

Vol. 2 olarakta salça sürülmüş
ekmek görselinin altına
"alt sınıf" yazabilirler.

Bu sadece yeme ile sınırlı da kalamaz.
değerler, hobiler, kültürel seviye, yapılan düğünün genel temasına kadar uzanır.
  • diyecevaplandı  (14.04.24 18:13:40) 
Evet, öyle. Yani sınıf farkı göndermesi yapıyorlar. O tweet'teki ilgili konu sadece o sınıfın derdi/zevki anlamında. Başka sınıf buna erişemiyor ya da daha iyileri ile yaşadığı için tenezzül etmiyor diye. AŞIRI BOŞ bir tartışma konusu çünkü fakirliğin alt sınırı, zenginliğin üst sınırı yok. Her konuyu "sınıfsal" diye sulandırabiliyorsun. O yüzden onunla dalga geçmek için gerek kelime oyunları gerek alakasız şeyler üzerinden atılan tweetleri beğeniyorum.


  • nawar  (14.04.24 18:19:54) 
az önce ''dedenin dişlerinin olması... sınıfsaldır'' ı gördüm ben de. yani üst sınıfa gönderme yapıyor bu örnekte, parası olmayan dedenin dişi de olmuyor genelde gibi.


  • titanic kemancısı  (14.04.24 19:55:37) 
"Sınıf ile ilgili" diyebiliriz belki. Türkçe'de -sal -sel ekleri olmadığı için kullanımı dil bilgisi açısından yanlış. o sebeple bu ucube sözcük havada kalıyor. Dar bir çerçevede çarpık materyalist bakış açısıyla türlü materyale uygulanabilir görünürde.

Nasırlı ellerimi çekip koysam altına "sınıf ile ilgili" yazsam kimse yüzüne bakmayacakken. tayt görseli paylaşıp altına "sınıfsal" yazınca bu boş ama anlaşılması güç illüzyon daha fazla ilgi çekiyor çünkü kimsenin aslında tam olarak ne olduğuyla ilgili bilgisi yok dolayısıyla da fikir yürütmek için sonsuz boş bir uzay var.
  • Jazz  (14.04.24 20:06:31) 
toplumlarda sınıflar vardır, şunu yapanlar üst sınıftır, zengindir, şanslıdır demeye getiriyor. özellikle vasat kişiler, başarısızlıklarını son zamanlarda bu söylem ile aklayıp "aslında çok akıllıyım ama bişeyleri başaramadıysam iyi bir aileden, iyi bir ortamdan yetişemediğim için öyle oldu yoksa ben mütüş biriyim" demek amaçlı söyleniyor. 2-3 sene önce bir an da patladı herkesin dilindeydi ama aşırı uzun sürmedi popüleritesi, şimdi ise tekrar daha geniş kapsamda gündem oldu.

gül geç. vasattan nasihat, analiz dinlemeye gerek yok
  • avatar is back  (14.04.24 21:09:40) 
insanların özellikle gençlerin ekonomik durumu kötü, bir şekilde mizah olsun başka şey olsun günü geçirmeye çalışıyor. eğlence amaçlı kullanılıyor yoksa kimsenin gidip felsefe/derin analiz konuştuğu yok.

soruya gelecek olursak evet bu hamburgeri bir sınıf yer bir sınıf yiyemez şeklinde.
  • gule gule  (14.04.24 21:13:36) 
  • patronaj1  (15.04.24 10:44:03) 
O tweette bahsedilen olay hamburger değil, denizden çıkıp hamburger yeme aktivitesi. Bu hamburgeri görünce direkt plaj işletmesi hamburgeri geliyor herkesin aklına çünkü 90larda ve 2000lerin başında özellikle kamu kurumlarının ve bazı fabrikaların böyle plaj tesisleri vardı çalışanların gidebildiği, orada ucuza tatil yapan memur/işçilerin çocukları bu hamburgeri görünce direkt hatırlar. Sınıfsaldır yazan tweetin alıntıladığı tweette de bu denizden çıkıp büfe hamburgeri yeme aktivitesinden bahsedilmiş ki bu sınıfsal bir olay değil çünkü 90larda dediğim gibi işçi çocukları da bu hakka sahipti. Ama tabii ki bunu da yapamayan milyonlarca çocuk vardır, ama bu fakirlik kıyası değil, sınıfsal olması ayrı bir durum. Monako'ya gidip ıstakoz yemek sınıfsaldır ama plaj büfesinde ucuz burger yemek sınıfsal değildir


  • nundu  (15.04.24 10:55:21) 
[]

samsung galaxy a52 kameraları

arkadaşlar samsung galaxy a52'nin arkasında 4 tane kamera var. 3 tanesi trafik ışığı gibi alt alta duruyor, biri de yan tarafta. hangi kameranın ne işe yaradığını anlamak için değişik modlarda parmağımı önüne koyarak denedim.

normal çekimlerde trafik ışığının ortasındaki kamera açılıyor.
zoom'u 0,5x yaparsam, yani geniş açı seçersem trafik ışığının üstündeki kamera açılıyor.
makro modunu seçersem yandaki kamera açılıyor.

ama bütün modları tek tek denedim, trafik ışığının altındaki kamera hiçbir şekilde açılmıyor. internette "5 megapiksel derinlik kamerası" yazmışlar. yani?

alttaki kamera ne işe yarıyor? hangi modda çalışıyor?

 
Derinlik kamerası işte :)

Portre modunda çekim yaptığında arkası bulanık öndeki nesne ya da insanı net çekip fondan ayırıyor o işi iyi yapmasını sağlıyor
  • grimavi  (14.04.24 03:49:04) 
[]

İnstagram hikayeyi görenler

Herkese açık profile sahip bir instagram hesabına, o hesabı takip etmeyen, o hesap tarafından takip edilmeyen tamamen yabancı biri girip hikayeye baktığında, o hesabın sahibi "hikayeyi görüntüleyenler" kısmında o tamamen yabancı kişiyi de görüyor mu?

Görüyor ise fake instagram hesabı nasıl açılır, farklı mail adresiyle deniyorum ama bir türlü muvaffak olamıyorum.


 
1- evet her izleyen gözükür
2- şu an bnde denedim açamadım doğrulama kısmında mail gelmiyor

  • eja  (11.04.24 19:40:06) 
Fake hesaba ihtiyacınız yok ki bunun için. Ayıptır söylemesi eski stalkçılardan olduğum için size çok basit bir hile öğreteyim, ''Instagram story viewer'' diye arattığınızda herkese açık profillerin hikayelerini tamamen anonim bir şekilde görebileceğiniz birtakım siteler çıkıyor karşınıza. Benim favorim instasupersave.com . Bu sitelerde sadece söz konusu hesaba ait kullanıcı adını yazarak giriş bile yapmadan hikayeleri görüntüleyebilirsiniz, çok daha kolay ve ergonomik.


  • morca  (11.04.24 19:59:55 ~ 20:00:25) 
[]

101 oyununa ne ara zam geldi?

arkadaşlar okey takımıyla oynanan 101 isimi oyunu bilirsiniz.

bu oyunu biz 20 sene kadar önce 51 olarak oynuyorduk. oyunun adı da 51 idi, sayısı da 51 idi. bildiğin aynı oyun, tüm kuralları aynı, oyunculara klasik okaydeki gibi 14 taş dağıtılıyor, geri kalanı aynı. sadece sayı 51. işlek atan 51 puan ceza alıyor, el açamadan bitilirse 100 puan ceza alıyor vs.

sonra bir baktım oyunun sayısı da adı 101 olmuş. sayı 101'e çıkmış. oyunculara da 14 değil, 21 taş dağıtılarak oynanıyor.

hayal görmedim di mi, bu oyun eskiden 51 idi, sonradan mı arttı?

 
Bu oyun hep 101'di.
Büyük ihtimal sen iki desteyle oynanan 51 ile karıştırdın.

  • etna  (08.04.24 09:40:53) 
biz de 51 olarak oynardık.

ama demek ki 101 daha çok tuttu, benimsendi halkımızca. 51 daha ziyade iskambille oynanan bir oyun olarak kaldı.

ah icq'lar, msn'ler, 51'ler. gittiler...
  • la traviata  (08.04.24 10:04:12) 
101 hep vardı. 51i ilk defa duydum. siz başka oyun oynuyodunuz demek ki.
51 101 olmadı.

  • jelly bear  (08.04.24 10:22:22) 
başka oyun değil hocam aynı oyun. kağıtla da onanıyor olabilir de biz okeyle oynuyorduk ve bildiğin aynı oyundu. hatta ortaları toplayınca 17 oluyorsa 51 eder diye kolay toplama yolu vardı açmak için. yani sayılar mayılar hep aklımda. işlek atan 51 ceza yiyor, el açamayan 100 yiyor. kimse el açmadan tek kişi biterse açamayanlar 200 yiyor falan.

101'de bütün sayılar ikiye katlanmış, fazla taş dağıtılıyor ama tüm kurallar aynı.
  • kibritsuyu  (08.04.24 11:24:36) 
[]

ağırlık/tekrar farkı

google'da aratınca upuzun yazılar çıkıyor. ben basitçe mantığını öğrenmek istiyorum.

10 kiloluk dambılı 20 kere kaldırmakla, 20 kiloluk dambılı 10 kere kaldırmak arasındaki farkı bana kısaca açıklayabilir misiniz? ilkinde şunu yakarsın bunu kazanırsın, ikincide bunu yakarsın şuran gelişir, ya da ikisi de aynı, hiç farkı yok gibi basit bir açıklama bekliyorum.

ya da bir yüzücü olarak kendime uyarlayayım. tempolu şekilde 1600 metre yüzmek ile, hayvan gibi depar ata ata 400 metre yüzmek arasındaki fark bana ne olur?

 
temelde kuvvet ve hacim antremanı gibi yazdıklarını göreceksin ama yapılan çalışmalara göre kas gelişimi açısından pratikte arada devasa bir fark yok.

asıl farklar bence şunlar:

- tekrar sayısı çok arttığında erken yoruluyorsun ve sıkıcı hale geliyor.
- tekrar sayısı az olunca ağırlık miktarı çok artıyorsa bu sakatlık riski ve eklemlerine gerekesiz yük oluşturuyor.

bunun dışında da aslında bir sürü şey var. mesela 20 kilo dambılı formu bozmadan yapabiliyor musun yoksa fark etmeden belden destek alarak savuruyor musun ?

temelde hepsindeki amaç kasları tükenişe kadar götürüp kalan enerji ile bir miktar daha devam edebilmek. yoksa 1 kg ile 200 tekrar yapmanın bir esprisi yok. ama inan o bile sıfır etki değil, 1kgx200 tekrarla bile bir miktar kas kazanabilirsin.
  • orpheus  (05.04.24 12:37:12 ~ 12:40:04) 
1-6 kuvvet
8-12 buyume
15+ dayaniklilik olarak gecer her yerde eger teorik bilgiyi soruyorsan.

ilk ikisini yapmis biri olarak asagi yukari dogru diyebilirim ama hic yuksek tekrar yapmadim.
  • bay b  (05.04.24 12:41:27) 
Çok kabaca ve çok özetle Kas kütlesi kazanmak için kaslardaki mikroliflerde yırtılma ve yeniden onarım süreçlerinin görülmesi gerekiyor.

1- Çok ağırlıkla az tekrar yaparak kaslar üzerindeki şok miktarını artırıp yırtılma oranını sağlıklı ve yoğun bir seviyede tutuyorsunuz. Haliyle kaslardaki yeni mikrolif oluşumu daha yoğun oluyor.

2- Az ağırlıkla çok tekrar yaparak yırtılma oranını düşük tutup kas gelişimi sürecini yavaşlatıyorsunuz. Düşük yoğunlukta yapım-yıkım süreçleri kaslarınızın artıp azalmadığı bir denge noktasında kalıyor, formunuzu koruyorsunuz.
  • akhenaten  (05.04.24 12:45:07) 
Yüzücüysen zaten konuya vakıf olman lazım.

Ben atletizmden örnek vereyim. 100 merte koşucusuna maraton ya da maraton koşucusuna 100 merte koşturamazsın. Birinde kaslar, patlayıcı güce diğerinde zamana yayılmış güce göre gelişmiştir.

Kısa mesafe yüzücüsüysen çok ağırlık ile az tekrar, NYAD gibi Küba'dan Amerika'ya yüzecek isen az ağırlıkla çok tekrar yapman uygun olur.

Bu arada NYAD filmini şiddetle tavsiye ederim.
  • Mirket  (05.04.24 12:47:24 ~ 12:48:56) 
bence bunu en iyi açıklayan örnek arabalardaki turbo modu. nasıl fazla hızlı gidersen turbo devreye giriyor ve fazla yakıt harcıyor. bunun gibi. fazla agırlık olmayınca bu yakma moduna girmiyor.

ama senin vucudun için 10 kilo da o eşiği geçiyorsa çok farkı yoktur diye düşünüyorum.

buna benzer örnek te deli gibi koşmaları, oksijen yakma kapasitesi var, bu da ne kadar koşarsan koş daha fazlasının bir faydası olmayacak.

biz meslektaşız kendi spor deneyimime istinaden yazıyorum.
  • liberal  (05.04.24 12:51:49) 
[]

#işbirliği #reklam

instagram'da ürün tanıtan videoların altına bunu yazıyorlar. gizli reklam olmasın, faturasını kesip yasal olarak reklam yaptığı belli olsun diye bu heştegi ekliyorlar, onu anladım.

çok takipçili veya influencer olan hesaplar doğrudan reklam amaçlı bunu kullanıyor. ama şunu da gördüm, bazı videolarda reklam amaçlı kullanmadıkları ürünün markası göründüğü için markayı kapatıyorlar veya "#işbirliği değil, kendim satın aldım" falan yazıyorlar.

bunun sınırı nedir? yani benim 250 takipçili dandik instagram hesabımda yüzme fotosu paylaşıyorum, bonemde eşşek kadar "arena" yazıyor. reklam falan yapmıyorum, #işbirliği falan değil, kendi artis fotomu koyuyorum. çıkıp bana da "marka gözüktü, reklam yaptın, hani faturası" diyecekler mi? ya da gülçimen aspava'da yemek yiyorum, onu paylaşıyorum. aspava reklamı yapan influencer'lardan değilim. yine de markanın gmözükmesi sakıncalı mı?

konuyu anladınız. bunu diyebilmeleri için benim hangi sınırı aşmam lazım? mavi tikli mi olmam lazım, en az bilmemkaçbin takipçim olması mı lazım?

 
eğer gerçekten reklam yapıyor da bunu gizliyorsan o zaman vergi kaçırmaya girer ama sen aspavada fotoğraf çektirdin diye istemeden de olsan reklamını yapıp karşılığında bir para almıyorsan rahat olabilirsin. o zaman kimse hiçbir şeyin fotoğrafını çekip koyamaz abi.
ayrıca aspavaya hiç gitme fırsatım olmadı ya o kadar güzel mi cidden?

  • neira  (14.03.24 12:34:13) 
maliye herkesin ne kadar parası var görüyor. senin belirli bir paran varsa hemen listeye düşünüyorsun.

kibritsuyu nasıl yapmış 10.000.000 bir yılda faturasız diye maliyeciler hemen instagrama senin adını yazıyorlar. bir bakıyorlar ki 600k takipçi her videoda bir ürün var.

10m a yapıştır %35 vergiyi bir de ceza falan derken bir bakıyorsun ki sana 4m vergi çıkmış.

benim bildiğim genel olarak böyle.
  • duyurukullanıcısı  (14.03.24 12:46:47) 
o uyarı koyulmazsa ticaret bakanlığından ceza geliyor, geçenlerde bir hikayede gördüm bende. bir tanesine koymayı unutmuş 100 küsür bin ceza gelmş diyordu ve tebliğat'ı gösteriyordu


  • sweetoffice  (14.03.24 13:51:08) 
[]

kuru sarımsağın sapının bir fonksiyonu var mı

koca bir demet sarımsak aldım. kolum gibi de sapı var. bu sapının sarımsağın kullanılabilir ömrü üstünde bir etkisi var mı? yani "sapını kesmezsen daha uzun dayanır, sapını kesersen çabuk bozulur, filizlenir" gibi bir faydası var mı? bu şekilde hiçbir yere sığdıramıyorum. sapının üzerinde durmasının bir faydası yoksa kesip sadece kafalarını saklayacağım.




 
sapını kısaltabilirsin sorun olmaz. kök kısmını kesme ama.


  • jelly bear  (11.03.24 11:29:30) 
saplarından kuru bir yere asarsan küflenme ihtimali azalır. (uzun süre saklayacaksan)


  • parka  (11.03.24 12:20:51 ~ 13:11:20) 
parka+1. Asarak saklamak küflenmeyi kesinlikle çok geciktiriyor.


  • kumandanim  (11.03.24 13:15:14) 
[]

yazıcı menüsünde pdf olarak kaydet

arkadaşlar bu soruyu üçüncü keredir soruyorum, hala çözebilmiş değilim. ne google derdime derman oluyor, ne ekşi duyuru. başka da nereye soracağımı bilmiyorum. artık deliricem, ya bilgisayarı camdan atıp kurtulucam, ya en iyi ihtimalle şu dandik sebepten dolayı formatı basıp kendime bir sürü iş çıkarıcam.

abi sorum basit, çok basit. yani bana basit, belki de zordur bilmiyorum.

yazıcıların arasında "pdf olarak kaydet" diye bir yazıcı vardı. dokümanı yazdır diyip o yazıcıyı seçince pdf olarak kaydederdi. ne zıkkım olduysa bu kayboldu. bir türlü de bulamıyorum. bu bana çok lazım. aşırı lazım. pdf olarak kaydetmem gereken sitede pdf olarak kaydetme seçeneği yok, koymamışlar. sadece yazdır var. kağıda çıktı alıp telefonla fotoğraf çekiyorum ulan 2024 yılında.

allah peygamber aşkına, inandığınız hangi dini manevi değer varsa onun aşkına bana şu pdf olarak kaydedecek yazıcıyı buluverin ya. bilgisayarın kendisindeki de şart değil. dışarıdan yüklenen yazılım da olur, adobe olur, foxit olur. o da yok, saçma sapan exe dosyaları geliyor.

tek istediğim şey yazdır diyip oradan yazıcıyı seçip farklı kaydetmek. bu abi hepsi bu.

 
PDFCreator programını indirin. Otomatik olarak o seçeneğin çıkması gerekiyor.


  • dissendium  (20.02.24 13:05:41) 
Tarayıcınıza uygun eklenti bakın (web to pdf gibi ).
Ya da tarayıcının kendi içinde PDF olarak kaydetme seçeneği olabilir.
Yine sanal yazıcı olarak sisteme Cute pdf kurun.
Telefonda opera uygulaması işe yarıyor sayfaları PDF olarak kaydetme konusunda.
PDF olarak kaydederken sayfa görünüm ayarlamaları yapabiliyorsunuz.

İ
  • diyecevaplandı  (20.02.24 13:39:28) 
www.youtube.com

burada güzel anlatmış
  • durbidakka  (20.02.24 14:00:15) 
Başlat'a basıp arama kutusuna kom harflerini yazın, Konut İstemi çıkacak. Sağ tıklayıp "Yönetici Olarak Çalıştır" seçeneğiyle açın. Açılan pencereye aşağıdaki tek satırlık komutu kopyalayıp yapıştırın:

dism /Online /Disable-Feature /FeatureName:"Printing-PrintToPDFServices-Features" /NoRestart

İşlem tamamlanmasını bekleyin, ardından aynı şekilde yine aşağıdaki tek satırlık komutu kopyalayıp yapıştırın:

dism /Online /Enable-Feature /FeatureName:"Printing-PrintToPDFServices-Features" /NoRestart

İşlem tamamlanınca pencereyi kapatabilirsiniz. Sonrasında Ayarlar'dan Yazıcı ve Tarayıcılar bölümünde girdiğinizde Microsoft Print to PDF seçeneğinin geri geldiğini göreceksiniz. Herhangi bir doküman yazıp CTRL+P'ye bastığınızda Microsoft Print to PDF seçeneğini seçerek PDF olarak yazdırabilirsiniz.
  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (20.02.24 14:15:51) 
CutePDF çalışmadı mı?

Büdüt: Çıktısını almak istediğiniz sayfayı buraya koyunca oluyor mu?

www.printfriendly.com
  • peki madem  (20.02.24 14:17:21 ~ 14:20:42) 
Pnputil tool uyla da bi seyler cikabilir. Muhtemelen inf ve dll ler eksiktir. "Xps printer driver" i aratmak da bi cozum


  • lapaz  (20.02.24 19:10:26) 
[]

Kedi kısırlaştırma sonrası

1 yaşındaki erkek kedimi çarşamba günü kısırlaştırdım. Ameliyattan önceki gece doktorun dediği gibi mamasını ve suyunu kaldırdım, ameliyata aç gitti. Çarşamba sabah 11 gibi ameliyat oldu.

Torbayı sol taraftan açıp içinden testislerini aldıktan sonra dikmişler. Torba yerinde duruyor. Ben komple torbasıyla birlikte alacaklar, dümdüz olacak sanıyordum. Veteriner dikiş yok, yakalık yok, yalamasında sakınca yok, tekrar gelmenize gerek yok dedi. Yani dışarıdan bakınca ameliyat öncesine göre hiçbir değişiklik yok. sadece küçük bir bölgeyi traş etmişler ve ufak bir kesi var o kadar. Bunun normali bu şekilde mi? Hatta dokunduğumda da torbanın içi hala dolu gibi duruyor. İyileştikçe torbası küçülecek mi? Hayvanın sağlığı ve neşesi gayet iyi, hiçbir sıkıntısı yok bu arada.


 
Geçmiş olsun. Normali bu. Erkek kediler için basit bir işlem. Minik bir kesi. Sonradan iner o bölgeler.

Dişi kedilerde sıkıntılı oluyor rahim falan alınırken, bildiğiniz ameliyat dişilerinki.

Yemesi içmesi normalse, hiç sıkıntı yok demektir, böyle devam:)
  • artci sarsinti  (17.02.24 10:57:56) 
Sadece testisler alınır, zamanla kese küçülür. Keseyi komple alması hem mantıklı değil hem de bir sürü sorun çıkarır.


  • prole  (17.02.24 11:29:30) 
[]

ankaragücü - fenerbahçe türkiye kupası çeyrek final maçı

arkadaşlar bu maç 27 şubat'ta ankara'da oynanacakmış.

35 yıldır maça gitmemiş şu zırcahil kardeşinize bi yol gösterseniz de oğluma bir sürpriz yapsam, şu maça gitsek, fenerbahçe tribününden izlesek? zilal'e anlatır gibi...

passo mu alıcaz, nereden alıcaz, sonra bileti nereden alıcaz, nasıl yapıcaz?

 
cocuk 7 yasindan kucukse passoya bilete gerek yok.

sizin icin yillik passo + bilet ucreti var.
  • buenosdias  (16.02.24 22:05:30) 
çocuk 12 yaşında.

kendim için de, oğlum için de fenerbahçe logolu passolig kartına başvurup parasını ödedim.

passo.com.tr sitesinden girip hem kendime, hem oğluma hesap açıp passolig kartlarını ayrı ayrı hesaplarla eşleştirdim.

şimdi sanırım sadece biletlerin satışa çıkmasını bekleyip passo.com.tr sitesinden bilet alacağım.

peki biletleri kendi hesabımdan ve oğlumun hesabından ayrı ayrı girip mi alacağım? tek hesaptan girip 2 bilet alamıyor muyuz o kısmını anlamadım.

bir de biletlerin satışa çıkıp çıkmadığını nereden takip ediyoruz, ne zaman satışa çıkacağını öğrenebileceğimiz bir adres var mı? fenerbahçe ve ankaragücü resmi sitelerinde veya sosyal medya hesaplarında böyle bir bilgi göremedim.
  • kibritsuyu  (17.02.24 10:01:34 ~ 15:12:12) 
[]

akıllı yüzme saati

çok aşırı bi akıl beklemiyorum (daha da ne beklenir gerçi).

yüzdüğüm mesafeyi algılasın, yaklaşık harcadığım kaloriyi hesaplasın, anlık nabzımı ve aktivite esnasındaki nabız değişimlerimi göstersin.

bir de en önemlisi yüzerken suyun teması ile angut angut işler yapmasın (değen suyu parmakla dokundum zannedip ölçümü durdurmasın mesela, yüzdün bitti bi bakıyon hop durmuş, elledin durdurdun sanmış suyun temasıyla). veya ben dokunup istediğimde ıslak olduğu için algılamamazlık etmesin.

bütçe çok yüksek değil, en kabadayısı 5-6 bin olsun.

 
huawei watch gt serisini kullanıyorum yüzmede öneririm.


  • jelly bear  (15.02.24 14:31:03) 
amazefit


  • kleonis  (27.02.24 13:10:50) 
[]

erkek kedi kısırlaştırma ücreti

erkek tekir kedimizin kısırlaştırma zamanı geldi. hatta geç bile kaldık.

ankara'da bulduğum çok tavsiye edilen iyi bir klinik var. ameliyat için 3750 lira fiyat verdi. muayene ediyoruz, kan tahlili yapılması gerekirse veya siz yapılmasını isterseniz +3400 lira da o, toplam 7150 lira dedi. kan tahlili yapılmasına gerek yoksa sadece 3750 lira dedi.

arasam daha uygun fiyata yapanı da bulurum ama donanımlı bir klinikte tecrübeli doktorların yapmasını isterim.

fiyatlar çok mu abartılı, yoksa bu işin piyasası mı böyle?

not: kasım ayında sorduğumda aynı klinik 2500 lira ameliyat + 2500 lira tahlil = 5000 lira demişti. ama yaşını doldursun öyle yapalım ameliyatı demişti.

 
Biz 2018'de 600 liraya yaptırmıştık, o zamandan bu zamana düşününce bana makul geldi. Ameliyat oluyor sonuç itibariyle.


  • fraise  (10.02.24 16:30:11) 
Geçen bi arkadaşım istanbulda 6,500e, başka biri de 7500e yaptırmıştı. Normal sanırım.


  • turuncu tonlarda  (10.02.24 17:35:10) 
Kan tahlili yapılsa güzel olur, altta yatan bir şey varsa belli olur ona göre hareket edilir. Ama kan tahlili için +3400 biraz fazla gibi geldi. Gerçi hangi değerlere bakacak o da var tabi.


  • pianeta  (10.02.24 18:36:51) 
[]

maksimum kaç kilo veririm?

yılbaşında 115 kiloydum. kilonun çoğu göbekte biriken yağ. yani yağlı ve şişman bir vücut yapım var.

3 haftadır, haftada 3 gün 1 saat yüzüyorum. yediğimi içtiğimi de kıstım. şu anda 109 kiloyum. bir hafifleme de hissediyorum.

kendime yaza kadar 100 kilonun altına düşme hedefi koydum ama eğer verilebiliyorsa daha fazla kilo vermeyi isterim, zaman çok mu uzun bilemedim.

tuhaf tuhaf diyetler yapmadan, sadece sakıncalı maddeleri (un, şeker vs) kaldırıp, porsiyonları küçültüp, haftada da 3 gün birer saat yüzersem maksimum kaç kilo verebilirim sizce?

ya da maksimum verim için uygulamamı önerebileceğiniz bir şey var mı? "doktor monşer diyetiyle 1 haftada 15 kilo verin" gibi programları sormuyorum.

 
Bunun bir maksimumu yok. Ne kadar kalori açığı yaptığınıza bağlı ve bir noktada durmasinin sebebi kilo verdikçe bazal metabolizma daha az kalori harciyor. Siz de yediginizi azaltmazsaniz duruyor.

Kaç kalori yediginizi bilmeden net bir şey demek zor. 100e doğru durma ihtimali var tabi.

Bir risk de bu un, seker kesmek insanın ömrünün sonuna kadar yaptığı bir şey olmuyor genelde. Ona da dikkat etmek lazim, böyle bir şeyleri keserek yapılan diyetlerde genelde geri alınabiliyor. O yüzden bir şeyleri komple kesmek yerine macro takibi yaparsaniz daha uzun süreli olur.
  • logisticsmanager  (30.01.24 12:39:41) 
yani şunu sormak istiyorum. gün içinde kendimi çok aç hissetmiyorum. yemesem yemem. ama kalori açığı yapıcam diye vücudu aç bırakarak sağlığı bozmayalım.

sadece açlığımı giderecek kadar az yiyip kalori açığı yaparak birkaç ayda 90 kiloya düşmemin bir sakıncası yok mu? vardır sanki. maksimumu o yüzden sordum.
  • kibritsuyu  (30.01.24 12:47:06) 
Yapacağınız şey şu : haftada bir kaç gün yürüme veya yüzme. Hergun yürünse keşke ama iş çevre vs olmuyor. Bunun dışında öğlen yemeği ve akşam yemeği bu kadar. Tatlıyı, şekeri kesinlikle bırakın. Ekmek abartılmamak kaydıyla bir iki dilim yenmesinde sıkıntı yok. Bu şekilde devam ederseniz hem zorlanmazsınız hem de sağlıklı kilo verirsiniz. Mesela pilav yediyseniz ekmek yemeğin o gün. Ekmek yediyseniz pilav veya makarnayı yemeyin bunun gibi. Bir süre sonra kilo vermeniz duracak fakat aynı şekilde devam ederseniz tekrar kilo vermeye başlayacaksınız o yüzden sabır işi biraz. Daha hızlı kilo verilir mi verilir elbette ama sağlıklı olmaz. Sabah kahvaltısı yapmadan sadece öğlen ve akşam yemekleri yemeniz ve sporunuzu yapmanız yeterli yaza kadar rahat rahat verirsiniz


  • dedeminhirkasi  (30.01.24 12:55:51) 
Şu sayfayı oku
www.agirsaglam.com
FatSecret uygulamasını yükle.
Oradan makrolarına ve kalorine bak.

Sihirli bir formül yok ortada.

Sadece şunları kısıyorumla olmaz bu iş.

Çok kısarsan platoya girer yaza 120 kiloyla girersin. (Diyette plato dönemi diye Google'a sor.) Bir yerde bırakırsan, verdiğinin fazlasını alırsın. Unu kesiyorum diye lif almayı bırakırsan kabız olur beton imalatına başlarsın fala. Yazdığım kaynakları oku. Acele etmeden bilinçli devam et.
  • Mirket  (30.01.24 13:00:16 ~ 13:06:27) 
Makroya mikroya bence girme. Paranoyak olup çıkıyor insanlar. Su kaç kalori bu kaç gram vs vs. Sağlıklı yapacağın iki öğün zaten kilo vermen için yeterli kaloride. İki öğünle şuna ki kilonu koruyacak kaloriye ulaşman imkansız. Ha nasıl olur iki öğün yiyorum zaten diye pizza hamburger yersen olmaz o iş. Ama bildiğimiz ev yemeği tencere yemeğini iki öğün yediğin takdirde kalori vs hesaplamaya girme.. en azından şimdilik gerek yok


  • dedeminhirkasi  (30.01.24 13:05:19) 
şu yağ yakmayı kolaylaştıran l-carnitine, cla falan takviyeler duyuyorum. iki sene önce de yüzdüğüm dönemde 4 doz l-carnitine almıştım, öyle duruyordu. son dört seferde onları da içtim yüzmeye başlamadan yarım saat önce. yani hissettiğim bir farklılık yok ama yağ yakımına faydası olacaksa egzersiz ve diyete eklemeyi düşünebilirim. yoksa tamamen gereksiz mi?


  • kibritsuyu  (30.01.24 15:19:26) 
her şeyden önce detaylı bir kan tahlili yaptırmanızı öneriyorum. ben bu kilo al ver döngüsünden çıkamıyordum. tahlillerde insülin direnci çıktı ki bu pek çok şeyi açıklıyordu, pek çok kan değerim de diplerdeydi. aile hekiminin de önerisiyle iyi bir diyetisyene başladım. migrenim olduğunu da gözeterek hazırladığı listelerle 16 kg verdim 6 ayda ve hiç kas kaybı yaşamadım. pek çok takviye de kullandırdı, özellikle d vitamini eksikliği etkili kilo vermekte.

size verilen kilo az gelebilir ama yıllardır ilk defa, bu kadar istikrarlı ve sağlıklı hissetmeye devam ederek, yeme atakları yaşamayarak geçirdiğim bir süreç oluyor.

ekmek yememi özellikle istiyor, komplex karbonhidrat konusunu anlattı bana, kendimde araştırdım. sadece yediğim ekmek türünü ve miktarını değiştirtti, siyez, karakılçık, tam tahıl vb. yiyorum artık. pirinç, bulgur, kara buğday vb. ile ilgili neyi ne zaman nasıl neyin yerine tüketebilirim detaylıca bilgi verdi.

kalori açığını oluşturabilmek ve benim de tercihim iki öğün olduğundan aralıklı oruç şeklinde hazırlıyor listelerimi. herhangi bir yasaklamaya asla gitmiyor, ömür boyu sürdürülebilir olmayan hiç bir tercihi onaylamıyor/önermiyor kadın. iş seyahatleri dahil yanımda taşıyabileceğim ara öğünler yazıyor. bir sürü de püf noktası öğretiyor, anlatıyor sürdürülebilir şekilde devam ettirebileceğim. mesela migren tutunca korkunç karbonhidrat ataklarım oluyordu, glutensiz makarna önerdi. migrenle ilgili ekstra araştırmalar yapıp başka beslenme önerilerinde bulundu. tatlı ataklarım için hem kendi tarifler verdi, hem yer fıstığı vb nasıl kullanabilirim anlattı.

yani özetle, önce kan tahlili, sonra alanında iyi (size sadece liste hazırlamayan, sizi dinleyip yaşam tarzınıza uygun bilgiler de öğreten) bir diyetisyen. sporla da destek.
  • Phoebe  (30.01.24 15:51:55) 
@phoebe

hocam zaten kan tahlilinden sonra başladım ben diyete spora. tahlilde insülin direnci falan değil, doğrudan diyabet çıktı. geçen yıllarda insülin direnci dediklerinde çok dikkate almamanın bedeli. ayrıca ileri derece karaciğer yağlanması.

öyle olunca dahiliye uzmanı diyabetik bir diyet verdi ama eski usul diyetlerden. az az sık sık yeme üzerine. ayrıca iş hayatım nedeniyle oradaki yemem gereken şeylere uymam pek mümkün değil, ye dediklerini yapıp yiyecek ortamım yok. o yüzden kendi çapımda yediklerimi azaltıp, şekeri unu kesme yoluna gittim.
  • kibritsuyu  (30.01.24 16:38:08) 
L-carnitine'e para vermeni önermem. @angelus burada olsaydı çöp onlar derdi. Gereksiz şeyler.


  • Mirket  (30.01.24 16:47:32 ~ 16:48:04) 
@kibritsuyu, işte aile hekimim de çok sert bir dille bu insülin direncini şu an kontrol altına almazsanız ilaç kullanmak zorundasınız dediği için korkumdan her şeyi sıfırladım :).

endişenizi ve direncinizi anlıyorum diyetisyenle ilgili ama düzgün bir diyetisyen size iş ortamında yapamayacağınız, taşıyamayacağınız bir liste vermemeli zaten. bana evde bu ara neler var diye bile soruyor kadın, ona göre yazıyor :).

yine de gitmem derseniz; aralıklı oruç saatleri (ben kahvaltı ve akşam yemeği şeklinde uyguluyorum ve kalori açığı yakalamış oluyorum burdan da), ekmek çeşidini değiştirmek, egzersiz (ortopedi doktorum belli bir kiloya inene kadar dizlerim açısından yürüyüş yapmamı istemiyor, mat pilates ve yüzmede teyidleştik), porsiyon kontrolü şeklinde zaten başladığınız gibi ilerlemeniz gayet makul.

mat pilates hocası da önce çok hafif başladı, 2 ay sonra zorlaştırdı, sonra yeniden bir level zorlaştırdı, işin içine dumble/top/direnç bandı ekledi vesaire derken en başta yapamadığım çoğu şeyi zorlanmadan yapabiliyorum ve inanılmaz inceldim. belki yüzme konusunda da böyle aşamalı bir durum vardır?
  • Phoebe  (30.01.24 17:07:55) 
Carnitine ve cla falan bunlar bir bilimsel desteği olmayan şeyler. Para vermeye gerek yok.

Ben diyeyim; çöp.

Kilo vermeye yarayan şeyler var ama supplement diye geçmiyorlar ;)
  • logisticsmanager  (30.01.24 19:37:55) 
[]

Kedi su pınarı

Bilen bilir, kediler akan suyu içmeyi daha çok sever. İnternette kediler için su pınarları satılıyor, suyu sürekli devirdaim ettiren, ama çok pahalı.

Elimden iş gelir, malzemem, alet edevatım da var. Akvaryum motoruyla endim yapabilirim gibi geliyor. Ama bir tasarıma, projeye ihtiyacım var. Youtube'da denk geldiklerimi beğenmedim.

Arduino kullanarak sensörlü, yaklaşınca çalışan, su azalınca duran şeyler de yapabilirim. Tek eksiğim 3D yazıcı, illa hazır satın alınabilir malzeme kullanmam lazım, malzeme üretmem. Ama fazlası şart değil.

Var mı bana tavsiye edebileceğiniz bir tasarım, bir proje?

 
Kedine iyi su veriyorsan yani damacana falan onermem hic. Cunku rahat 2-3 litre su aliyor ve suyu yine en az 2 gunde bir degistirmezsen kotulesiyor bir bakmissin her gun 2 litre su dokuyosun lavabodan.


  • floydian  (20.01.24 01:49:13) 
dalgıç pompa, usb priz. 5 lt şişenin yarısı kesilip üzerine başka bir 5 lt şişenin altı ile suyu biriktirecek bir kase yapılabilir. ufak bir delik ise suyu filtreleyip aşağı geri döker.


  • carisch  (20.01.24 04:17:18) 
[]

ultrasonda prostat ölçümü

sevgili doktor arkadaşlar. ultrason ile prostat ölçümünde çıkan sonucun bir standardı yok mudur? eski ultrasonlarıma bakıyorum biri mililitre cinsinden hacmini yazmış, biri gram cinsinden ağırlığını yazmış, biri ölçmüş milimetre cinsinden boyutlarını yazmış.

öncekine göre büyümüş mü küçülmüş mü ben bunları nasıl karşılaştıracağım? çeken yerler aynı değil, o yüzden raporda "önceki çekime göre büyümüştür" falan yazamıyorlar.


 
maalesef ultrasonda çok değişken var. hekimin o anki ölçüm noktalarını koyma yeri, ultrason aletinin hassasiyeti-kalibrasyonu çok fark ediyor.
benimde üst abdomende dalak ölçümünde aynı hastanede iki farklı doktor iki farklı ultrason ölçümünde farklı değerler çıkarttı. sonra tomografi ile normal boyutlarda olduğuna karar verildi.

en net ölçüm tomografi ile oluyor.
  • my fault  (17.01.24 11:33:18) 
[]

icardi iğnesi

hani icardi sakatmış, iğneyle çıkıp oynuyormuş. hep duyuyoruz ya sakat sporcuya iğneyi vuruyorlar, çıkıp oynuyor.

nasıl iğneymiş bu, nedir adı sanı? benim bel ağrım için doktorun verdiği dikloron ve muscoril kokteyli değil herhalde di mi?


 
Kortizon içerikli bir iğnedir sanırım. Hem ağrı şişlik hissini azaltır, hem de enerji verir.


  • PhoenixRising  (11.01.24 13:39:36) 
Kortizon iğnesinin akut ağrı kesici özelliği vardır aynı zamanda enerji verir ama bu sihirli bir şey değildir aksine zararlıdır, kortizon kortizolün sentetik hali olduğu için benzer hasarlar verir vücuda, misal enerji verme işi şekere yıkılabilecek her şeyi şekere dönüştürerek yapar, buna proteinler de dahildir, yani futbolcular bu iğne olayını alışkanlık haline getirdiğinde uzun süreçte kas kaybı yaşarlar, ayrıca kan şekerini ekstra yükselttiği için şeker metabolizmasında problem yaşarlar kemik erimesi vs yapar, kas kaynı beraberinde bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur, Icardi'nin bi türlü iyileşememesinin nedeni biraz da bu, zamanında Rıdvan'ın ve birçok futbolcunun erken yaşta futboldan kopmasının nedeni bilinçsizce uygulanan kortizon tedavisidi. Kortizol vücutta doğal olarak salgılandığında bile çok çok düşük miktarda salgılanır zarar vermemek için, bu miktar aşılacak kadar strese girildiğinde kortizolün yıkıcı etkileri de ortaya çıkar.


  • Bir ben var benden şurada  (11.01.24 14:06:58) 
[]

pdf yazıcısı

daha önce de sordum, derdime derman olan çıkmadı.

arkadaşlar konu basit. herhangi bir dokümanı, web sayfasını, farklı kaydet diyip pdf olarak kaydetme seçeneği bulunmayan herhangi bir şeyi "yazdır" diyip, yazıcı olarak "pdf olarak kaydet"i seçip, dosya ismi vererek pdf olarak kaydediyordum. bin yıldır uyguladığım yöntemdi.

yazıcı listesi içinde kayboldu gitti, bu pdf olarak kaydetme çıkmıyor.

soru: nasıl geri getiririm, ya da ne yükleyeyim de yazdır diyerek pdf olarak kaydedebileyim?

 
yazıcı ekle kısmından "microsoft print to pdf" diye denedin mi? ya da bu kelimeler ile google araması yaptın mı?


  • John Bloor  (10.01.24 13:50:50) 
print to pdf driveri gitmiştir, tekrar yüklemek için
answers.microsoft.com

  • akiskan  (10.01.24 13:52:16) 
@john: denedim evet, yok öyle bir şey. microsoft xps document writer diye bir şey var, o da pdf değil, xps uzantılı bir formatta kaydediyor.

i.imgur.com
  • kibritsuyu  (10.01.24 14:09:14 ~ 14:16:29) 
İş bilgisayarımda CutePDF kullanıyorum. Dosyalama yapıyorum bazen pdf olarak kaydet yapınca formatı uygun değil diye hata veriyordu ama bu dediğim yazılım ile hiç öyle bir problem yaşamadım o nedenle tavsiye ederim.


  • peki madem  (10.01.24 15:23:50) 
[]

tavsiye edilen tüketim tarihi geçmiş l-karnitin

üzerinde yazan tavsiye edilen tüketim tarihi (tett) 08/2023 olan l-karnitin ürününü içsek zehirlenir miyiz?

iki tane şundan var: www.hardlinenutrition.com

iki tane de şundan var: www.besindestek.com

 
Bi şey olmaz 2 sene de geçse kullanılır.


  • Bir ben var benden şurada  (09.01.24 00:13:50 ~ 00:14:08) 
[]

çakmaklara gaz

evde elektrik kesilince, ocağın çakmağı bozulunca falan kullanmak üzere bir tane mutfak çakmağı var. mum falan da yakıyoruz. gazı bitmiş.

sigara içen bir kişi değilim. o yüzden farkında da değilim. eskiden her köşe başında çakmaklara gaz dolduran tezgahlar olurdu, ne oldu bunlara? çakmak gazını nerede doldurtuyoruz şimdi?

ankara'da kızılay civarı konum verebilir misiniz?

 
Çakmak gazı diye görsellerde arama yapın ve o ürünlerden bir tane alıp evde bulundurun. Ayakkabıyı evde boyamak gibi dışarıdan doldurmaya göre daha ekonomik olur.

Çakmağı doldurma işlemi için ise , "çakmak gazı nasıl doldurulur" videolarına bakın veya sigara içen asla çakmaksız gezmeyen bir abiden de doldurma şeklini öğrenin.
  • diyecevaplandı  (07.01.24 19:44:21) 
çakmaz gazı her yerde satılıyo. şunun gibi bir şey alın. yok yokçularda filan 30-40 liradır en fazla. sigara da içmiyorsanız 5 sene kullanırsınız. ben sigara içtiğim halde 3 senede bitmişti.


  • spirit crusher  (07.01.24 19:47:00) 
kızılay'da güvenpark'ın oradaki büfenin yanındaki seyyar abi her gün açmaya devam ediyor.


  • summerjam0306  (07.01.24 20:34:42) 
arkadaşlar 3-5 yılda bir anca biten tek bir çakmak için eve çakmak gazı falan almam ben. parasından değil, saçma bir iş benim için. evde kalabalığı bir tarafa, kesin ikinci lazım oluşunda içindeki basınç da bitmiş olur, çöpe atarız, ya da nereye koyduğumuzu bulamayız. 4-5 ayda bir çakmak bitirsek hadi neyse.

güvenpark'a bakacağım. başka çakmakçı tavsiyeniz varsa alırım.
  • kibritsuyu  (07.01.24 23:04:34) 
Rastgele bi tekel bayiine gir, çakmak dolduruyo musunuz diye sor. %90 ihtimalle dolduruyodur. Benim düzenli muhabbetimin olduğu tekel öyle laf arasında çakmağım bitti diyince para almadan doldurmuştu mesela. Çakmakçı diye bi şey kalmadı zaten bence her bakkalda, tekelde ya da ne bileyim tütüncüde hallediliyor bu. En fazla kaç lira alır yani gaz doldurmak için, eve almak bence de saçma


  • nundu  (08.01.24 00:25:40) 
[]

günlük zerdeçal dozu

diyabet ve karaciğer yağlanmam için doktor devedikeni, enginar ve zerdeçal içeren bir hap önerdi.

ben zaten karaciğer yağlanmam için milk thistle kullanıyordum, devedikeni ve enginar içeren. doktor dedi ki onu kullanma, ben sana zerdeçal da içeren bir hap vereyim, onu kullan, zerdeçal şöyle iyi böyle iyi.

tamam da daha koca bir kutu milk thistle var. ben milk thistle'ımı içsem, yine, yanında da kanlı canlı zerdeçal yutsam? evde migros'tan alınmış taze zerdeçal var. her gün fındık kadar kesip yutsam iş görür mü? daha doğrusu iş görür görmeye de, az mı gelir, çok mu gelir, sonra sararıp kalmayalım.

yoksa hiç bu topa girmeyip doktorun dediği hapı mı içsem?

 
Beslenmeniz sağlıklı değilse bu takviyelerin hiçbirisi işe yaramaz. Karaciğer yağlanması varsa önce beslenmenizi düzeltmeniz lazım fazla karbonhidrat alıyorsunuz


  • titanic kemancısı  (04.01.24 14:35:50) 
hocam o ayrı mesele. onunla ilgili de birçok uyarıda bulundu, sadece zerdeçal iç gerisini koyver demedi. ama konumumuz o değil, sorduğum da o değil.

bakınız hep aynı şey oluyor burada. "karaciğer yağlanması için zerdeçal kullansam işe yarar mı, ne kadarı işe yarar" diye sormuyorum. bir soruyu dikkatli okusanız ne sorduğum yazıyor orada.

zerdeçalın ne kadarı yeterli, ne kadarı fazla gelir, ne kadarı az gelir diyorum. bir faydası olacaksa bir miktarın altında almamam, dokunmaması için de bir miktarın üstüne çıkmamam gerekiyordur herhalde. insan vücudu için o miktar nedir?

ya da daha iyi anlaşılması için şöyle sorayım. günde bir tane içilen zerdeçallı hapın içindeki zerdeçal, bildiğin yaş zerdeçal bitkisinin hacmen veya ağırlık olarak ne kadarı oluyor? alıp yutucam, az veya fazla gelmesin.
  • kibritsuyu  (04.01.24 14:42:13 ~ 14:47:55) 
zerdeçal biraz tehlikeli, kendisinden son deneyimimden sonra uzak duruyorum.

grip olduğumda 1cm kalınlığında 4cm çapında(enfazla) taze zerdeçal kesip 1 litrelik termosa koyup 3 gün 1 litre olacak şekilde tükettim ve sonrasında haftalarca toparlayamadım bağırsakları, yavaş yavaş arttırarak deneyerek tüket ben kendisinide yemeden sadece demleme çay yaparak o hale gelmiştim.
  • eja  (04.01.24 15:39:59) 
üstat doktor hangisini verdi size zerdeçallı? ben de zerdeçal kullanmak istiyorum da.


  • adivar  (04.01.24 17:10:15) 
engilen diye bir hap verdi. devedikeni, enginar ve zerdeçal içeren.

bende zaten devedikeni ve enginar içeren milk thistle var. zerdeçalı da kendim doğal ve taze olarak ekleyeyim diye düşündüm.
  • kibritsuyu  (04.01.24 17:12:36) 
Yatırım tavsiyesi değildir, Google'a sordum da geldim.

1. Hindistan'da çok kullanılıyor zerdeçal, ortalama bir Hint diyetinde günde 2-2,5 gr zerdeçal tüketiyorlarmış.
2. Antienflamatuvar kullanım için günde 500-1000 mg curcumin gerekiyormuş, 1 tatlı kaşığı taze zerdeçal rendesinde 200 mg civarı curcumin varmış. 5 tatlı kaşığına kadar gideri var demek ki.
3. Sırf zerdeçalla ilgili bir sitede taze ya da toz zerdeçal için günde 1-3 gram ok demişler.

Bence ölçüsüne çok takılmadan (ama az az başlayarak) ıhlamura koy iç, yemeklere kat, senin hap bitene kadar öyle devam et. Bir de sürekli tazesini aramaya gerek yok, zencefil gibi hem kök hem toz olarak bulmak kolay, onu kullansan da olur.
  • kobuzchu kiz  (04.01.24 21:34:48 ~ 22.01.24 13:50:57) 
[]

bu işte bir saçmalık yok mu ya (emekli maaşı)

babam ssk emeklisi. maaşı yüksek olmasa da en düşük sınırdan almıyordu. yani atıyorum 2022 yılında en düşük maaş 5000 lira ise babam da 7000 lira alıyordu.

2023 yılında en düşük emekli maaş 7500 lira olacak dediler. 5000 lira alanın 7500 liraya yükseldi. ama 7000 lira alan babamın maaşı da 7500 liraya yükseldi. 5000 lirayı en düşük maaşa getirmek için %50 arttırdık, 7500 altında kalan bütün maaşları %50 arttıralım demediler. en düşükten değil ama 7500 lira ve daha az maaş alan herkesin maaşı eşitleniverdi.

e bu şimdi haksızlık değil mi ya? bu sene de mi aynısı olacak?

 
Haksizlik tabiki. Benim ailem de ilk emekli olduklarında iki asgari yakin alirlardi. Şu an 10 bin falan anca oldu.

Bunun sebebi orta sınıfı yok etmek iste. Herkes ayni seviyede olsun diye. Çünkü az maaş alan haksizlik falan bakmiyor, oh bana zam oldu yaşasın hükümet diyor. Ayni erken emekliler gibi.

Orta sinif zaten hükümet karsiti. Onlara ne yapsa da önemi yok. Bu sebepten haksızlık yapmak istediler.

Ben misal Türkiye'de calissam bundan sonra asla emeklilik sistemine güvenmezdim ve maaşı elden alıp kendi yatirimimi yapmayi tercih ederdim çünkü bundan sonra Türkiye devletinin emeklilik sistemi insanlarin haklarini istediği zaman gasp edebilir olmuştur.
  • logisticsmanager  (03.01.24 13:24:34) 
haksızlık tabi ki. bütün ülkeyi memur yapmak istiyorlar sanki. herkes kpss çalışmak istiyor artık. memurlar dışında herkesi süründürecekler resmen. çok garip bir ülke burası.


  • nothing in my way  (03.01.24 13:33:17) 
tabi ki haksızlık. bilindik akp tarzı. herkesi dipte buluşturma.


  • lazpalle  (03.01.24 13:47:47) 
çalışan çalışmayan herkesi fakirlikte eşitliyorlar evet. Aynı şekilde eskiden 2 asgari ücret gibi emekli maaşı alan babam 7500 alıyor. Bu sene 11-12 olacak galiba yine en dip.


  • nhk ni youkosu  (03.01.24 14:18:28) 
peki bunun hukuksal boyutu nedir? yani çalıştığı dönemde diğer çalışanlara göre daha fazla prim ödeyenlerin emekli maaşının daha düşük prim ödeyenlerle eşitlenmesi bir sorun değil mi?


  • jepa  (03.01.24 14:59:13) 
Annem de aynısını yaşadı. En düşük maaş değilken birden en düşük alır oldu.
Çok büyük haksızlık. İnsanın emekliliğinde bile rahat yok bu ülkede.

  • Gradient_tabanlı_mor  (05.01.24 11:22:39) 
[]

playstation store indirimleri

f1 23 ps5 versiyonu %70 indirimle 427 liraya düşmüş. ama aynı oyunun ps4 versiyonu ücretsiz!

şimdi bunların arasında ne fark var ki? yani ps5 versiyonuna para vermemi gerektirecek şey nedir? değecek bir şeyse hazır indirimdeyken alayım. aklıma bir tek ps5 kolunun tepkileri geliyor.

bir de fc24 %60 indirimle 570 lira. elimizde fifa 23 var. hazır indirimdeyken alalım mı, fifa 23 varken değmez mi?

 
grafik farkı vardır kesin.
oynanış olarak bir fark olup olmadığını bilmiyorum f1 özelinde.
ama mesela fifa serilerinde bariz fark var oynanış olarak ps4 versyonuyla pc / ps5 versyonu arasında.
ps5 versyonu daha dinamik, gerçekçi (fifa ne kadar gerçekçi olabilşirse artık! rakipsizlik fifa'yı çok bozdu bence).
  • pangea  (29.12.23 15:01:47) 
[]

diş hekimliği

bunun fakültesi niye ayrı hocam? niye her organ gibi, vücudun her bölümü gibi tıp fakültesi altında bir uzmanlık değil?

yani diş hekimleri küçümsediğimi sanmasın da, düz adam gibi bakınca herhangi bir organdan daha karmaşık, kendisine özel fakültesi olması zorunlu olan bir organ gibi de durmuyor. hemen komşuluğundaki dil ile, boğaz ile, dudak ile, yanak ile tıp fakültesi uzmanlıkları ilgilenirken, dişin fakültesi niye ayrı?


 
diş alt başlık olamaz. çünkü dişin de alt başlıkları var. bi de tamamen farklı meseleler.
yani tıpın altında niye uzmanlık olsun diş? 6 sene gereksiz kullanmayacakları bilgiler öğrenirler o zaman. diş okuyan birinin böbrek nasıl çalışıyo bilmesine ne gerek var mesela?

  • jelly bear  (25.12.23 11:40:50) 
daha spesifik ve daha ayrıntılı bir alan olmasından dolayı olabilir. ayrıca diğer alanlar vücudun diğer bölgeleri ile alakalı olabilirken, diş'in diğer bölgeler ile alakası yok


  • paintov  (25.12.23 12:17:54) 
hemen çürüteyim o zaman.

dişin alt başlıkları var, diğer branşların da alt başlıkları yok değil. beyin cerrahisinin tümör çıkaranıyla skolyoz ameliyatı yapanı farklı. genel cerrahinin memedeki kitleye bakanı ile popodaki hemoroide bakanı ayrı. hemoroidci adam karaciğer ameliyatında anlıyor olsa bile branşlaşmış oluyor, yapmıyor. karaciğerci de gidip anlıyor olsa da memedeki kitleyi almıyor. ürolog dediğin hem erkek üremesiyle, hem kadın ve erkek idrar yollarıyla ilgileniyor. her biri kendi alanında uzmanlaşıyor. bölümün adı onkoloji, ama tıbbi onkoloj ayrı, radyasyon onkoloğu ayrı. yani branşın altında alt branşlar dersen tıpta da var.

ama kardiyolog temel tıp bilgisini alıyor. hayatında hiç pipideki siğille ilgilenmiyor olsa bile onun da dersini görüyor. o yüzden "niye böbrek nasıl çalışıyor bilmesine ne gerek var" diyemeyiz. kardiyoloğun hemoroidi bilmesine ne gerek var?

insan vücuduna müdahale yapan her hekimin temel tıp bilgisi görmesine gerek yok mu? diş hekimi böbreği niye bilsin. niye bilmesin?
  • kibritsuyu  (25.12.23 12:21:38) 
İlk 2 sene zaten temel tıp eğitiminin hepsini görüyorlar abi, sonrasında kendi alanlarıyla ilgili eğitim alıyorlar.

edit: Aşağıda ilk 3 sene demiş; ben ilk 2 sene diye biliyordum:

"Diş hekimliği fakültelerinde 1964 yılı itibarıyla eğitim süresi 5 yıldır ve alınan dersler temel tıp bilimleri ve klinik bilimler olmak üzere ikiye ayrılabilir. Temel tıp bilimleri; Anatomi, Fizyoloji, Histoloji, Embriyoloji, Patoloji, Biyokimya, Biyoloji ve Genetik, Mikrobiyoloji ve Farmakoloji olarak sıralanırken klinik bilimler arasında Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi, Oral Diagnoz ve Radyoloji, Pedodonti, Endodonti, Restoratif Diş Tedavisi, Ortodonti, Periodontoloji, Protetik Diş Tedavisi sayılabilir. Eğitimin ilk 3 senesinde preklinik eğitim verilmekte olup son 2 sene klinik eğitimlere başlanır. 5 sene sonunda başarılı olan kişi diş hekimi unvanını alır."
  • Bir ben var benden şurada  (25.12.23 12:23:02 ~ 12:28:44) 
eskiden tıp üzerine uzmanlık gibi yapılan bir bölümdü.

hala birçok ülkede 4 sene temel tıp üzerine okunuyor.

tıp bitirip üstüne diş okuyan da yok ama. çünkü çok gereksiz. tabii ki de temel böbrek işlevlerini bilmek zorundasın, hastaya ilaç veriyor, iğne yapıyorsun. cerrahi yapıyor yaranın iyileşmesini takip ediyorsun. temel fizyoloji,patoloji vb bilmeden bunları yapmak sanayi ustalığıdır, bildiğin "dişçilik"tir. temel tıp eğitimi ile beraber de "diş hekimliği"dir.

işin içine girdiğinde diş tedavileri o kadar dallanıyor ki, bunları layığı ile bilebilmek zaten 10 sene alıyor.

işine yaramayacak tıp bilgisini de insana yüklemenin ne mantığı var? ortodontide mesela temel fizik prensipleri çok kullanılır. öncesinde fizik bölümü ya da mühendislik okumaya gerek var mı? yok.

dediğiniz gibi eğitim süreci olsaydı, 6 sene tıp üzerine 4 sene diş üzerine 4 sene uzmanlık(dişte) yapılırsa, sonra bir kanal tedavisi niye 10.000 tl diye herkes ağlardı. yapacak adam da bulunmaz. hoş gereksiz eğitim de alınmış olur.
  • bir ileti paylastim  (25.12.23 12:33:07) 
[]

göz doktoruna lensle gidilir mi

yaşım 44. 9 yaşından beri gözlerim bozuk, miyop. sadece miyop. 15 yıldır da aktif olarak lens kullanıyorum.

yaş gereği yazıları okumakta zorlanmaya başladım. ama gözlüklüyken çok problem yok. lens takılıyken yakın yazıları okurken zorlanıyorum. yakın gözlüğüne ihtiyacım var.

ama bugüne kadar doktora hep gözlükle gittim, gözlükleri çıkararak muayene oldum. e ama şimdi gözlüksüzken ölçüp yakın gözlüğü verirse olur mu? bana lens takılıyken yakın gözlüğü lazım. ya da her ikisi de lazım. lenslerim yokken ayrı, lens takılıyken ayrı yakın gözlüğü mü kullanacağım? ikisi de aynı numara mı olacak?

muayeneye lensle gidip hem lensli, hem lenssiz mi muayene olmalıyım?

 
ölçüm yapmadan önce göze damla damlatıyorlar, lens varken o damlaların işlevini görmeyeceğini düşünüyorum. çünkü doktorum bana muayeneye gelmeden en az birkaç saat önce lensleri çıkarmamı söylüyor hep.


  • faberkastelli  (25.12.23 09:29:47) 
o zaman yanımda götüreyim, lensle rahat göremediğimi belirteyim, takmam gerekiyorsa orada takarım.


  • kibritsuyu  (25.12.23 09:50:22) 
Lenssiz gitmenizi öneririm. Ben öyle yaptım. Yakın okumada zorluk çektiğinizi belirtirseniz, gözlük/lens reçetenizi belirlemek üzere test yaparken yakından görüşünüz için de test yaparlar, yakın gözlüğü reçeteniz de belirlenir. En azından benim tecrübem böyle oldu


  • erdogo  (25.12.23 16:23:18) 
@erdogo

işte benim sıkıntım orada. test yaparken yakın görüşüm için de test yapacak. ama bu testi yaparken gözümde lens yokken yapacak ve lenssizken denediğim merceklerle bana yakın gözlüğü numarası verecek. ama benim yakın gözlüğünü günlük hayatta lenslerim takılı iken kullanmam gerekiyor.

lenssizken test yapıp belirlediği numaraları lens takılıyken de kullanabiliyor muyum?
  • kibritsuyu  (25.12.23 19:09:07) 
endişemde haklıymışım.

lenslerim olmadan gittim. önce uzak numaramı kontrol etti. lens numaramı belirledi. lensler takılıyken yakını görmekte zorlandığımı söyleyince günlük lens verip taktırdı, yakın numaralarımı lensler takılıyken belirledi.
  • kibritsuyu  (27.12.23 11:44:18) 
"o zaman yanımda götüreyim" fikrinden vazgeçtiniz sanırım :) bununla geçmiş olsun


  • faberkastelli  (27.12.23 16:01:59) 
yanımda götüreyim fikrimden vazgeçmedim. yanımda da götürdüm. ama doktor "dur sana günlük lens vereyim onu tak da deneyelim" diyince hiç ortaya çıkarmadım kendi lensimi. sıfır günlükleri taktım :)


  • kibritsuyu  (27.12.23 16:48:07) 
[]

fişin prizden çıkarılmasını engelleyen sistem

var mı böyle bir sistem? şarj aletimin benden habersiz alınıp başka yere götürülüp takılması ve geri getirilmemesinden gına geldi. her gün deli deli şarj aleti aramaktan yoruldum.

varsa prize taktığım ve benim dışımda şifreyi (?) bilmeyen, anahtarı olmayan birinin fişi prizden sökemediği bir sistem var mıdır?

priz kasasını yerinden söküp arkasından plastik kelepçe geçirip aleti priz gövdesine kelepçelemek geldi aklıma mesela.

aklınıza başka bir şey geliyor mu, ya da bunu icat eden olmuş mudur?

 
locking charger box diye aratınca bir şeyler çıktı ama Türkçesini bulamadım.


  • inheritance  (20.12.23 17:21:25) 
bu kadar karmaşık bir çözüme gerek yok bence. ha uğraşırım derseniz usb çıkışlı sıva üstü priz alıp takarak şarj adaptörünü aradan çıkarabilirsiniz ya da üçlü priz gibi uzatma kablosu ve ucunda küp şeklinde çoklu prizi + usb çıkışları olan prizlerden alabilirsiniz, bunu alıp götürmek mümkün olmaz herhalde. hatta bunların prize takılan kablosuz versiyonları da var, prize başka bir cihaz da bağlı ise söküp götürmezler herhalde, şunun gibi;

tr.aliexpress.com
(amazon Türkiye'de de var, link kısa diye aliexpress'ten verdim)

ya da direkt bilgisayarınıza bağlarsınız telefonu.
  • orient blue  (20.12.23 17:32:27) 
-usb çıkışlı piriz ile değişim yapmak
-aktivatörlü yapıştırıcı kullanıp, şarz aletini ve prizi birbirlerine sonsuna kadar nikahlamak
-Kilitli bir kutup yapıp, içerisine uzatma kablosu ile birlikte adaptörü yerleştirip bu şekilde kullanmak
  • Rao  (20.12.23 17:49:13) 
evet hazırı var.
www.hepsiburada.com

  • akiskan  (20.12.23 17:52:48) 
kablosunu kroşe ile duvara çakmak (veya yapıştırmak) geldi aklıma. kabloyu çıkaramayınca kafasını ayırıp götüreceklerini sanmıyorum. en ucuz ve pratik çözüm bu olur sanki.

kabloyu duvardan kroşesiyle birlikte sökecek azimdeki adam da alsın gözüne soksun artık napiyim. usb'li üçlü prizi de söker götürür bunlar, çare yok.

edit: daha iyisini buldum. bilgisayarın da takılı olduğu üçlü prizdeki yan boşluğa takıp plastik kelepçeyle bilgisayarın kablosuna cırtladım. kelepçeyi kesmeden kimse götüremez.
  • kibritsuyu  (20.12.23 22:53:53 ~ 23:03:40) 
Şarj aletinize kurdele gibi ilk bakışta görülecek bir şeyler bağlayabilirsiniz. Sürekli alınan ve geri getirilmeyen zımbamda işe yaradı. Kişiselleştirilmiş olunca insanlar almıyor, alsa da geri getiriyor.


  • boyalı kuş  (20.12.23 23:16:44) 
[]

okuduğunu anlama (prospektüs)

"5 ml'lik 3 ölçek, günde 3 kere yemeklerden sonra kullanılır"

sabah 3 ölçek, öğlen 3 ölçek, akşam 3 ölçek, yani günde 3 kere 3'er ölçek mi?

yoksa sabah 1 ölçek, öğlen 1 ölçek, akşam 1 ölçek, yani günde 3 ölçek mi?

 
ilki bence


  • jelly bear  (20.12.23 15:17:33) 
Şu haliyle ikisi de olur çünkü anlam kapalı. Yazının genelinde anlamı açık eden bir nokta olabilir. Prospektüsü önlü arkalı çekip bir yere upload edebilirsiniz ya da ilacın adını verirseniz daha önce ilacı kullanmış birileri kendisinin nasıl kullandığını yazabilir.

Ancak en temizi kapanmadan en yakın eczacıya gidin. Sonuçta doktor belli bir kullanım önerisi vermemiş, prospektüsteki bilgiyi soruyorsunuz. Bunu da eczacı bilir.

Yazı doğrudan okununca günde üç kere üç ölçekten 9 ölçek içilmesi gerektiği anlamı çıkıyor ama bu alışılmadık bir miktar. Böyle olsa daha açık olmaları gerekirdi bence.
  • akhenaten  (20.12.23 15:30:45 ~ 15:33:28) 
benzer bir prospektüste şöyle demiş;

Yetişkinlerde, 5 ml’lik 3 ölçek; 6 yaşından büyük çocuklarda ise 5 ml’lik 1-2 ölçek günde 4 kere yemekten sonra kullanılır.

1-2 ölçek 4'e bölünemeyeceğine göre sizin durumda 3x3 günde 9 ölçek gibi anlaşılıyor. yine de eczacı veya doktora danışmakta fayda var.
  • faberkastelli  (20.12.23 15:53:32) 
evet arada "6 yaşından büyük çocuklarda ise 5 ml’lik 1-2 ölçek" de yazıyor, ben 6 yaşından büyük çocuk olmadığım için orasını yazma gereği duymadım. cümle bütünlüğünü bozmadan kısalttım.

yani ayırıcı noktamız matematik mi? "çocuklardaki 1-2 ölçeği üçe bölemeyeceğimize göre" diye düşünerek mi doz ayarlayacakmışız?
  • kibritsuyu  (20.12.23 16:29:53) 
[]

erkek futbolcuların taktığı sütyen gibi şey

maç sonu formayı bir çıkarıyorlar aaa adam içine bir şey giymiş. atlet desen değil, içlik desen değil, bildiğin sütyen gibi bir şey.

bu arkadaşların memesi olmadığına göre ne takıyorlar böyle?

yani bir tek aklıma kalp atışını ölçen bir cihazın alıcısı olabilir gibime geliyor. nabız/kalori ölçer saatlerin göğüs bandı oluyor. ama bu göğüs bandına da benzemiyor.

nedir bu taktıkları?

 
İçinde sensörler var abi maç-antrenman verilerini ölçüyor.


  • Bir ben var benden şurada  (11.12.23 18:56:42) 
[]

birbirinden alakasız üç soru (bilgisayar, kavram ve yemek sorusu)

1. yazıcılarımın içinde pdf olarak kaydet diye bir şey vardı. yazdır diyip pdf olarak kaydet diyorduk, belgeyi pdf yapıyordu. baktım yok, kaybolmuş. onu nasıl geri getirebilirim veya yerine nasıl bir şey yükleyebilirim? kendi içinde pdf olarak kaydetme özelliği olmayan bir yerden dokümanı pdf olarak indirmektir amacım.

2. gözleri görmeyen insanlardan "kör" demek yerine "görme engelli" diye, ne bileyim doğuştan zeka geriliği olan kişilerden "geri zekalı" yerine "zihinsel engelli" diye bahsetme durumuna ne ad veriliyor? yani eskiden, 50 yıl önce görme engelli yerine "kör", zihinsel engelli yerine "geri zekalı" denirmiş, gazete manşetleri falan var. o yılları görmüş ve günümüzdeki ........ kavramını bilmeyen dedeler nineler bu kişilerden hala "geri zekalı" diye bahsedebiliyor. boşluğa ne yazarız? nedir bu kibarlaştırma işlemine verilen isim?

3. dün masterchef'te gördüm. ratatuy yaptılar. bugüne kadar çok incelememiştim de baktım bizim anam babam usulü kızartma lan bu. patlıcan, kabak, patatesi tepsiye dizip domates sosuyla fırına veriyorlar. rahmetli annemin sağlıklı olsun diye yağda değil fırında yaptığı kızartmanın şekillisi. yani ben mi çok düz adamım, adına filmler yapılan, fine dining restoranlarda servis edilen şey bu mu? yoook kızartmadan gayrı şöyle bir üstünlüğü var denecek bir tarafı var mı, ben mi göremedim?

 
2: Politik doğruculuk/Politically correct.


  • Bir ben var benden şurada  (07.12.23 14:17:47 ~ 14:19:58) 
3- ratatouille fine dining yemegi degil. fransizlarin geleneksel anne yemegi. hatta ratatouille filminde de o hicbir seyi begenmeyen gurme ratatouille'yu tattiginda cocukluguna gidiyor, annesini falan hatirliyor. fransiz yemegi esittir fine dining yemegi gibi bir algidan dolayi bizim gibi ülkelerde öyle zannediliyor olabilir. yoksa fransizlarin böyle bir iddiasi yok.


  • sir gawain  (07.12.23 16:57:53 ~ 17:01:13) 
1 - kaydet dediğinde kaydedebilmesi için bir disk alanı lazım, bir yerlerine bir usb stick/flash takman gerekiyor olabilir mi?
2 - network'deki başka bir bilgisayarın disk'ini kullanıyor olabilirler mi?

2 - empati, farkındalık?
  • selam  (07.12.23 17:55:00 ~ 17:56:21) 
1- Cute PDF deneyin ya da web to PDF ile atama yaoarak sayfayı PDF ye çeviren sitelere bakınız.

2- yenileme / güncelleme
  • diyecevaplandı  (07.12.23 18:17:44) 
2. soru için aradığım cevap tam olarak "politik doğruculuk". o tamamdır, cevap vermeseniz de olur.

1. soru için de aradığım, pdf'e çevirme yazıcısını nasıl ekleyeceğimi soruyorum. yani yazdır dediğimde orada pdf olarak kaydetme çıksın. aradığım şey site değil. oraya pdf'e çevirmeyi yazıcı olarak nasıl ekleyeceğim. vardı, kaybolmuş. nasıl geri getiririm?
  • kibritsuyu  (07.12.23 20:36:16 ~ 20:36:51) 
1. hiç mi yok sjsj

yazıcı silmiş olamazsın ayrıca win10-11 de kendisi yüklü geliyor.

aygıtlar ve cihazlardan yazıcılara girip pdf yazıcı duruyor mu bak.
  • vss  (08.12.23 00:05:06) 
Hiç yok.

Aygıtlardan girince de yok.
  • kibritsuyu  (08.12.23 00:24:43) 
[]

motor ısınana kadar rölantide gaz verme sorunu

bunu buraya sormya çok korkuyorum çünkü gelecek cevaplar motorun inmesine kadar varabilir.

2001 model 1.4 16v benzin+lpg kullanan renault clio arabam, geçen mart ayında triger kayışı gergi rulmanının dağılması sebebiyle servislik oldu. erken fark edip stop ettiğim için pistonlarda sıkıntı olmadı ama kayış gevşeyip sente kaçtığı için sübaplar falan eğildi. araba silindir kapağına kadar açıldı, bütün sübaplar değişti, geri toplandı.

motorda sıkıntı yok, ama özellikle kışın motor soğukken, sabah ilk çalıştırmada, rölantide hani normalde biraz devirli çalışır ya, benimki biraz ısınana kadar sürekli 2000 devire kadar gaz verip verip çekiyor. sürekli 2000 değil, pedala basıp basıp çekiyor gibi.

ustaya da gösteremiyorum, çünkü götürene kadar motor ısındığı için düzeliyor (daha ilk kırmızı ışıkta düzelmiş oluyor aslında, az bir ısınması yetiyor). video çekip gösterdim ama çok da anlatamadım. rölanti motoru arızalıdır, orijinali bulunmuyor, yan sanayisi de çok dandik, her sene bozulur, bu üstündeki orijinal, o yüzden bence değiştirmeyelim dedi. ama ben rölanti motorundan olacağına çok ihtimal vermedim, çünkü sadece motor çok soğukken yapıyor, azıcık ısınınca rölantide falan bir sıkıntı yok.

bana başka bir sensör arızasıymış gibi geliyor ama bilemedim. sizin bir fikriniz var mı?

 
Normal bir durum, soğuk havada rölanti yüksek başlar, araç ısındıkça düşer.

otopark.com
  • kimlanbu  (06.12.23 17:39:45) 
Benimki de öyle kendi kendine gaz veriyormuş gibi yapıyor kışın.


  • rodeocu  (06.12.23 19:19:32) 
otomatik jikle yaw, soguk motoru zengin calistiriyor.
20+ yasindaki lpgli bir aractan fazla stabilite bekleme, kurcalatmana da degmez bosuna para harcama.

  • cooperr  (06.12.23 19:59:31) 
değil arkadaşlar soruda da yazdım. soğukta devirli çalışma, otomatik jikle falan değil bu. 23 yıl, 238 bin kilometredir kullanıyorum ben bu arabayı. 23 tane kış geçirdik birlikte. evet sabah soğukta çalıştırınca devirli çalışır ama o yüksek çalıştığı devirde sabit dururdu. normal rölantisi 900 devirse 1200-1300 devir civarında sabit durur, ısındıkça yavaş yavaş düşerdi.

bu araba 2000 devire kadar gazlıyor. vınnn vıınnn vınnn vınnn yapıyor pedala basıp basıp çekiyor gibi. 23 yıldır böyle bir huyu olmayan araba, motor açılıp toplandıktan sonra böyle bir icat çıkardı.

bugüne kadar benden başka sahibi olmadığı için stabilite bekliyorum, ne yaptırdıysam kendim yaptırdım. lpg'yi de ben taktırdım. zaten daha ilk soğuk çalıştırmada lpg ile işimiz olmuyor, sıralı olduğu için benzinle çalışıyor ısınana kadar. motor dağılmadan önce de kış idi, öyle bir problem yoktu. motor dağıldı, açılıp tamir edildi toplandı, aradan en fazla 1 hafta geçti, arabayı teslim aldım, ertesi sabah böyle oldu.
  • kibritsuyu  (06.12.23 22:27:53 ~ 22:46:15) 
OK jikle degilse ve daha onceden yapmiyorsa hava kacagi var buyuk ihtimal, daha once baska bir markada basima geldi hava kacagi cikmisti, araba isiklarda durunca kendi kendine gz veriyordu.

ya borulardan birini takmadilar toplarken,ya yanlis taktilar, ya da bir/birkac boruda catlak var. goturmen lazim tekrar.
  • cooperr  (07.12.23 00:47:10) 
2001 model de olsa o araçta obd vardır. makinaya bağlayıp sensor değerlerine bir baktırmak lazım. hava akış sensörü mesela böyle bi aptallaşma yapabiliyor.


  • orpheus  (07.12.23 03:21:49) 
[]

qcy marka kulaklığın servisini bilen var mı

daha aldığım gün ilk kullanımda sol tekindeki ses kısılarak giden ve ne yaptıysam tekrar gelmeyen qcy t13 marka kulaklığın bir servisi, muhatap olabileceğimiz bir yetkilisi metkilisi var mı acaba? yani göndereyim, tamir mi ediyorlar, iade mi alıyorlar ne halt ediyorlarsa artık.

içinden ne telefon çıktı, ne adres çıktı. bi tane uyduruktan web sitesi var, orada da bir iletişim formu. onu doldurup gönderince artık insaf edip ararlarsa diye bekliyoruz aylardır.ne bir telefon var, ne bir adres var. yani en azından ben bulamadım.

bu gerizekalı aletin garantisi için kime başvuruyoruz?

 
Resetlediniz mi hocam kulaklığı?


  • glamdr1ng  (02.12.23 18:19:15) 
Belki 20 kere resetledim. Defalarca bağlantıyı koparıp yeniden bağladım. Farklı cihaza bağladım, resetledim bağladım, resetlemedim koparıp bağladım. Kulaklıklar kutudayken resetledim, dışarıdayken resetledim, teki dışarıda teki kutuda resetledim. şarjı full gösteriyor ama belki bitmiştir dedim şarj ettim. Belki kutunun şarjı bitiktir, o bitikken kulaklık daç alışmıyordur falan dedim, kutuyu da şarj ettim. Olması gereken her kombinasyonu denedim. Bir tek sabunlu suyla yıkamadığım kaldı.

Bu arada telefon kulaklığı görüyor, şarj seviyesini gösteriyor (o da full), üstüne tıklayınca ayarlanan fonksiyon çalışıyor (yani sol kulaklığa tek dokununca şarkı atla demişsem şarkıyı atlıyor). Ama ses yok. Sadece ses yok.

Düzeltmenin bir yolu varsa ona da razıyım. Yolu yoksa da Allah rızası için bir servis, bir telefon bulayım da göndereyim garantiye.
  • kibritsuyu  (02.12.23 20:37:57 ~ 03.12.23 10:39:34) 
2018'deki bi haberde qcy kvk garantisi ile Türkiye'de diye bir ibare gördüm. Kvk'ya sorabilirsiniz belki? Ama qcy, haylou gibi dandik çin markalarından pek kalite beklememek lazım. İkisini de kullandım ve çok sorun çıkaran markalar. Şimdi Samsung'un kulaklığını kullanıyorum baya memnunum.


  • nundu  (03.12.23 12:00:38) 
Yumruğu koyup ikiye ayırdım sonunda. Dünyadaki tek kulaklık bu kalsa da ne alır kullanırım, ne almak isteyen olursa aldırırım.


  • kibritsuyu  (06.01.24 09:18:24 ~ 09:41:05) 
[]

kimi kimsesi olmayan insanlar hastalanınca ne yapıyor?

hastalıktan kastım nezle grip falan değil.

kendisine bakacak ne bir anası, ne bir babası, ne bir kardeşi, ne çoluğu çocuğu olmayan yalnız insanlar örneğin felç geçirip muhtaç hale geldiklerinde ne yapıyorlar? kim bakıyor bu insanlara?

elbet bir akrabası arkadaşı çıkıyor da, da tekerlekli sandalyeye veya yatağa mahkum adamın sorumluluğunu kim alır, kim bakar? hem belki hasta kişi de onlara yük olmak istemiyor.

zenginse özel huzurevleri var, parasını verir oraya yerleşir. parası da yoksa ne oluyor? devlet huzurevleri ağzına kadar dolu.

hayrına alıp bakan bir kurum var mı?

not: soru bir süre sonra kendini imha edebilir.

 
Yalnizim sali ameliyat olcam. Bu soruyu o zaman guncellerim. 5-10 yil sonra ailem de olmayacak.


  • Kahvedesu  (26.11.23 19:07:08) 
Parası olanlar için evde hasta bakım hizmeti veren insanlar veya şirketler var.

Bu işi üstlenmiş huzurevleri var.

Parasızlar için Darülaceze var.

@Kahvedesu, geçmiş olsun, önemli bir şey değildir umarım, yardıma ihtiyaç varsa 'Gel Abi.' demen yeterli.
  • Mirket  (26.11.23 19:29:38) 
kimsesi yoksa arkadaşı vs vardır oda yoksa zaten parasıda olsa çok büyük sıkıntı.
Bu kişi özellikle para hırsı pik yapmış bir özel hastaneye düşerse işi çok zor olabilir , malum devlet hastanesinde hasta özel hastanede müşteri oluyoruz.

@Kahvedesu aynı şekilde bendende geçmiş olsun şimdiden, ancak mutluka bir arkadaş bulun ameliyat için hasteneye yalnız gitmemeye çalışın.
  • Rao  (26.11.23 19:45:28) 
arkadaş mı? arkadaşlar felçli arkadaşa mı bakacak üstelik kendisi de yaşlıysa. konu komşu yemek götürür. böyle durumlarda devlet ve sosyal hizmetler ilgilenmeli. bakım evleri ağzına kadar doluysa da bi o kadar sirkulasyon vardır


  • ala09  (26.11.23 20:02:55) 
Burda (Yurt disi) ambulansi aramalari yeterli. Hastanede sosyal hizmet isleri yapanlar var. Onlar yardimci oluyorlar. Genelde hastanede tutulurlar. Sonra community care ya da yasli bakim evi gibi bir yere yerlestirilirler. Para sormaz kimse. Devlet oder bakim evi masrafflarini. Mali mulku varsa public trustee atanir. Bu trustee finansal isleri kontrol eder.


  • thetruenorthstrongandfree  (26.11.23 21:11:50) 
Kendine bakamayacak durumda olan hastalar palyatif bakım merkezlerine sevk edilebiliyor.


  • pro9it9is9  (26.11.23 21:16:29) 
Hiç kimse bakmaz.
Evinde ölene kadar sürünür.

Aylık bakım ücreti 20bin TL'den başlıyor. Bu ücret, sağlıklı yaşlılar için. Belediye de bakmaz, Darülaceze de bakmaz.
  • alfired  (26.11.23 22:19:54) 
Thetrue hangi ülke hocam orası boşuna vergi ödüyoruz biz burada o hiMetin çeyreği yok :)

Aile ve sosyal politikalar müdürlüğü filan varsa il de onlara ısrar edilerek huzurevinde ücretsiz kalması sağlanabilir.
  • kararsızataletfilozofu  (26.11.23 23:16:21) 
[]

ilaç gramajı

10 miligramlık hap, aynı hapın 5 miligramlık olanının tam olarak iki katı mıdır, yoksa farklılığı var mıdır?

5 miligramlığını kullanırken doktor tarafından 10 miligramlık olanını kullanmam gerektiği söylenmişse, ben elimdeki 5 miligramlık olanlar bitene kadar çifter çifter içsem olur mu yani?

ilaç birebir aynı ilaç.

 
Eger formu ayni ise (bazi ilaclar uzun veya kisa salinimli olabiliyor) 2 tane 5 mg ile 10 mg aynidir etken madde acisindan. İlac icinde kullanilan koruyucu vb maddeleri 2 tane 5 mg olarak aldiginizda bir miktar daha fazla almaniz muhtemeldir ama allerjik bir durum filan yoksa genelde cok sorun olmaz


  • gibicibicis  (24.11.23 10:55:05) 
gibi... +1


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (24.11.23 16:45:48) 
[]

Futbolcu bilme filtresi

Nasıl başlık atacağımı bilemedim.

Instagram'da bir video gördüm. 9-10 yaşlarında bir çocuk, kafasının üstünde hızlıca futbolcu fotoğrafları geçip birinde duruyor, çocuk da futbolcunun adını söylüyor.

Hangi uygulamanın hangi filtresi/efekti bu? Biz de oynasak?

Ya da bunun gibi bir futbolcu bilme quiz'i var mı?

 
[]

playstation oyun kütüphanesi

arkadaşlar geçen gün de sormuştum. playstation plus extra üyesi olarak, extra kataloğunda yer alan oyunu zamanında indirmişim, ama sonradan oyun katalogdan çıkarılmış, öyle olunca ben katalogdayken indirdiğim oyunu da oynayamıyormuşum. şurada sormuştum: www.eksiduyuru.com

peki tamam, katalogdayken kütüphaneye ekleyip, katalogdan kalkınca oynamamayı kabullendim.

peki ben bu zamanında indirip, katalogdan kalktığı için oynayamadığım oyunları niye hala kütüphanemde görüyorum? tamam oynayamıyorum işte. kaybol kütüphanemden. konsoldan girip indirdiğim oyunu cihazdan sildim. harddiskte yer açıldı okey, ama sıfatı hala kütüphanede duruyor.

bilgisayardan girince üstünde kilit işaretiyle görüyorum. konsoldan girince kilit işaretiyle de değil, kütüphanemde normal olarak görüyorum. ama ne indirebiliyorum, ne oynayabiliyorum. onlara tamam, katalogdan kalkınca indirip oynayamıyorum artık. ama silemiyorum da. tamam bi bok yiyip zamanında indirmişim. oynatmayacaksan, katalogdan kalktıysan oradan da kaybolsana. niye kalabalık ediyorsun ya?

bir türlü bulamadım. kütüphaneye eklediğim şeyi silemiyor muyum? pişman oldum anasını satayım ya, oraya eklenen kaybolmuyor, silinmiyor. satın aldığım ya da beleşe eklediğim oyun dasilinmiyor. görmek istemiyorum ya vazgeçtim ulan. kaybol kütüphaneden, silin. hiç görmeyeyim. bi bok yiyip ekledim diye orada görüp durmak zorunda mıyım? kütüphaneden sil, kütüphaneden kaldır gibi bir seçenek yok, aramadığım yer kalmadı, bulamadım.

nereden siliyoruz da oyun kütüphaneden tamamen, hiç eklememişcesine kaybolsun?

 
[]

erkek kedi kısırlaştırma konusunda ikilem

yazlıkta 5-6 aylıkken sokaktan sahiplendiğimiz erkek kedimiz 9-10 aylık oldu. ilk sahiplendiğimizde herkes dedi ki bir an önce kısırlaştır, koku bırakmaya başlamasın. hatta ankara'ya dönmeden hemen götür hallet, burada iyileşsin, rahat edersin. genel kanı kısırlaştırma ameliyatının 6-7 aylıktan sonra yapılabileceği yönünde. ama veteriner de dedi ki evet yapılabilir ama 1 yaşından önce pek önermem, nedenini detayını söylemedi.

ankara'ya geldik. burada ikinci doz karma aşı için ilk gittiğim veterinere sordum, iç dış parazitin ikinci dozunu yaptıktan sonra yapalım ameliyatı dedi.

iç dış parazit zamanı gelince başka veterinere götürdüm, o da ilk veterinerin aynısını dedi (sokağa çıkmıyorsa, deli gibi kaşınıp kendini ısırmıyorsa dış paraziti boşa yapmayalım diyip yapmadı hatta, sadece iç parazit hapı yutturdu, 10-14 gün sonra gelin tekrar yutacak, şimdi yumurtada olanlar varsa onlar da yumurtadan çıkar, onları da döksün, ikinci uygulama ücretsiz dedi). ameliyatı isterseniz yapabiliriz, hatta dişi kedilerde yavru almayı düşünmüyorsanız hemen yapalım derdim, kızgınlığa giren dişi kedilerde rahim iltihaplanması riski artar dedi. ama erkek kedilerin döl yolu ile idrar yolu aynı. biz ameliyatta bunu kesiyoruz, idrar yolu da tam gelişkinliğine ulaşmadığı için kısa kalıyor ve idrar yolu hastalıklarına daha meyilli oluyorlar. o yüzden 1 yaşına kadar beklemenizi öneririm dedi. koku bırakmaya başlamasını dert etmeyin, temizleyince çıkar, sonradan da tekrar bırakmaz dedi.

idrar yolu ile ilgili dedikleri mantıklı geldi. hayvan henüz koku bırakmıyor ama yavaş yavaş yetişkinliğe girdiğini hissediyorum, bi kudurukluk var. ben kızışıp koku bırakma huyunu kazanmadan da kısırlaştırma taraftarıyım. yatağa yorgana işer de temizleyemezsek bu sefer zamanında yaptırmadığıma pişman olurum.

siz ne dersiniz?

 
bugüne kadar 4 erkek kedi kısırlaştırdım. birini 1 yaşına gelince kısırlaştırdım ki kendisi zaten oldukça sakindi. Diğerlerini 9 ayı geçirmeden kısırlaştırdım. Tabi ki veteriner daha doğrusunu bilir ama bana kalırsa illa 1. yaşını beklemeye de gerek yok. Bana kalırsa dediğim de kendi fikrim değil zaten, veterinerlerin bana dediği buydu.


  • anatomik  (14.11.23 12:27:57) 
Eskiden boyle bi anlayis varmis belli yas ustunde erk kedilerde idrar yolu enfeksiyonunu kisirlastirmaya baslamislar ama son arastirmalarda kisir olmayan kedilerde de ayni oranda bobrek ve idrar yolu sorunlari yasanabildigi kanitlanmis. vet bana boyle anlatmisti. Bence kisirlastir


  • mess  (14.11.23 12:57:53) 
Biz bir yaşına girmesini beklemiştik; veterinerimiz 7-8 aylık olana kadar bekleyelim o zaman kısırlaştırma operasyonu yapabiliriz ama kızgınlık belirtisi gostermezse 1 yasina kadar beklesek daha iyi olur demisti. ve şansımıza tam bir yaşına doğru kızgınlık belirtisi gostermeye basladi. Sadece bir kere işaretleme yaptı, biz ertesi gün soluğu veterinerde aldık ve kisirlastirdik. Sonrasında da hiç problem olmadı. Eğer uzun süre bu şekilde işaretleme yaparsa kisirlassa bile davranış kalıcı hale gelebiliyormus.

O yüzden çok bekletmemek en iyisi. Zaten erkek kedilerin operasyonları çok zorlu değil. Bizimki akşamina koltuktan koltuğa zıplamaya başlamıştı, zor tutuyorduk dinlensin diye.
  • fraise  (14.11.23 13:39:32 ~ 13:40:43) 
Veterinerin dediği doğru, mümkünse 1 yılı bekleyin. Bizzat 1 yaşın altında kısırlaştırma yaşayıp idrar yolu sorunu yaşayan kedim olduğu için biliyorum. İleride bu ihtimalle karşılaşmaktansa gerekirse bir kaç ay kokuyla mücadele etmek her anlamda daha mantıklı bir seçim.


  • FAtE  (14.11.23 14:06:19 ~ 14:06:55) 
Merhaba, yurtdışında çalışan veteriner hekimim,
Veteriner hekiminizin erkek kedilerle ilgili söyledikleri maalesef yanlış. Buradan o hekimin doğrudan kötü bir veteriner hekim olduğu sonucunu çıkarmayın. Bazen hasta sahiplerine açıklayabilmek için böyle benzetmeler yapmak durumunda kalabiliyoruz. Güncel gelişmelere hakim olmayabilir, Türkiye'deki hekimlerde genel olarak böyle yanlış bir algı var.

Dişi kedilerde rahim iltihabıyla (pyometra) ilgili söylenilenler kısmen doğru.

Türkiye'de çalışırken biz 6-7 ay üzeri kedilerde kısırlaştırma yapıyorduk. Burada İngiltere'de 4-5 aylıkken bile kısırlaştırma yapıyoruz.
Çalışmalar erken dönem kısırlaştırma ile erkek kedilerle idrar yolu tıkanıklıkları arasında bir ilişki olmadığını gösteriyor. Hatta bazı araştırmalarda erken kısırlaştıran kedilerde idrar yolu rahatsızlıklarıyla daha az karşılaşıldığı ortaya konmuş.

Fakat Türkiye'de herhangi bir hekimin 4-5 aylık yaşta kısırlaştırma yapacağını sanmıyorum. 6-7 ayı beklemek isteyeceklerdir. Kısırlaştırma için gerekçeleriniz haklı. Bir an önce aradan çıkarırsanız iyi olur.

Kaynak: pubmed.ncbi.nlm.nih.gov
  • slymene  (14.11.23 17:50:10) 
bana veterinerim " idrar yolları 8. aya doğru tam gelişiyor, onu bekleyelim" demişti. hatta sordum 1 kere çiftleşsin öyle mi yapalım dedim yok dedi bir daha yapamayacaksa neden bilsin hiç yapmasın daha iyi dedi.
şimdi battaniyeye kerkiniyor öyle kendi kendine

  • neira  (14.11.23 22:58:25) 
su geçirmez alez al yatak için ne olur ne olmaz, ucuz bişi en azından koca yatağı değitirmezsin.


  • selam  (14.11.23 23:22:18) 
[]

yine bir ps5 fifa 23 sorusu

oğlum oturdu, üç büyük takımın bütün yeni sezon transferlerini + yabancı takımlarda oynayan tanınmış birkaç yabancı oyuncunun transferini tek tek yaptı. üç büyük takımı güncel hale getirdi.

lakin fifa'yı sadece kendi oturumundan açarsa güncel hali çıkıyor. ben kendi oturumumdan girersem eski hali aynen duruyor. çocuk bu sabah benim oturumumdan açmış da eski halini görünce bi ağlamaklı oldu, o kadar uğraştım boşa gitti diye, öyle keşfettik zaten kendi oturumundan açınca çıktığını.

soru basit. bunu sabit hale getirebilir miyiz, veya benim kendi oturumuma kopyalayabilir miyiz?

her oturum için bütün işlemleri tek tek baştan yapmak gerekmiyordur umarım?

 
[]

güncel whatsapp'ı apk olarak indirmek

sadece eski telefondaki whatsapp'a ulaşmak ve içindeki konuşmaları görmek, ekran görüntüsü almak istiyorum. whatsapp'ı yeni telefonumda kullanıyorum. eski telefon ise o günden beri nesim kart takılıp şebekeye bağlandı, ne interneti açılıp internete bağlandı. yanlışlıkla bile bağlanmasın diye bütün wifi ve mobil ayarlarını sildim, hatta telefonu uçak moduna aldım.

eski telefon, içinde yüklü olan whatsapp'ın başka bir cihazda kullanıldığını biliyor olamaz, bilmiyor.

ama whatsapp denen program kendisinin güncel olmadığını nereden biliyorsa biliyor, anıyor, güncel değil diyor, açmam diyor. güncellesin diye internete bağlarsam halihazır kullandığım telefondaki kilitlenecek.

o yüzden apk olarak indirip kabloyla telefona atsam, internet olmadan güncelleyip açıp okusam olmaz mı?

 
belki olur ama ugrastirir. bence whatsapp'in nasil guncel olmadigini anladigina odaklanip o mekanizmaya mudahale edebilirsiniz. mesela sistem zamanina bakiyor olmasi muhtemel.

mesela simdi ucak moduna alip telefonu tarihi 2025 yaptim whatsapp ayni hatayi verdi iphone'da. muhtemelen tarihi geriye alirsaniz duzelir sizde de.
  • ghilleinthemist  (07.11.23 13:44:21) 
[]

çay derecelendirme

çay bardağına

çayın demini az koyarsan: açık çay
demini çok koyarsan. demli çay
hiç dem koymazsan, sadece sıcak su: kant

sadece dem koyarsak, hiç su koymadan. bunu bir adı var mı? yani kaveye gidip "bana bir çay, x olsun" diyelim, bütün bardağı demle doldursun, su koymasın.

 
dem?


  • veritaslibertas  (07.11.23 11:35:16) 
[]

instagram'da birbirinizi takip ediyorsunuz hatası

kişi ile mesajlaşmamıza giriyorum, en üstte "instagram'da birbirinizi takip ediyorsunuz, ikiniz de şu hesapları takip ediyorsunuz" yazıyor.

kişinin profiline giriyorum, gizli profil, üstte takip et yazıyor.

ortak takip ettiğimizin profiline giriyorum, "şu kişi bu kişi takip ediyor" yazıyor, o kişi yok.

şimdi bu kişi beni arkadaşlıktan çıkarmış mı, engellemiş mi ne yapmış? arkadaşlıktan çıkardıysa niye mesaj ekranında "birbirinizi takip ediyorsunuz" yazıyor, çıkarmamışsa niye hesap gizlendi, ortak arkadaşlarda gözükmüyor?

çok derdim olacak biri değil de mantığı anlamaya çalışıyorum.

 
Bu konuda farklı şekillerde tutarsızlıklarla ben de karşılaşıyorum, bence çok iyi çalışmıyor bu kim kime dum duma işi.


  • Bruce  (05.11.23 01:43:30) 
peki sorunun devamı gelsin. arkadaşlarından çıkardığına artık eminiz.

bu kişiyle mesajlaşmamıza giriyorum. artık "birbirinizi takip ediyorsunuz" falan da demiyor, hiçbir şey demiyor. profili gör diyince "bu hesap gizli" de demiyor, üstte nicki yazıyor, altı bomboş.

ama arama yaptığımda arama sonuçlarında çıkmıyor. başka bir üçüncü kişi profilindeki beğendiği ve yorum yaptığı fotoğrafların altında beğenisi veya yorumu gözükmüyor.

tamamen farklı bir profilden arama yapınca çıkıyor, bu hesap gizli yazıyor. yani hesabı duruyor. o üçüncü kişinin profilinde baktığımda beğenileri ve yorumları da duruyor. ama kendi profilimden bakınca hiçbiri yok.

arkadaşlarından çıkarmış, bir de engellemiş mi demek oluyor? engellenince mi böyle oluyor?
  • kibritsuyu  (12.11.23 00:48:22 ~ 00:49:03) 
[]

ankara/çankaya veteriner tavsiyesi

1 yaşına yaklaşan erkek kedimin aşılarını, takiplerini ilgiyle yapan, tetkiklerini eksiksiz yapıp sorunsuz bir şekilde kısırlaştırabileceğim bir veteriner kliniği arıyorum.

arama yaptığımda birçok klinik çıkıyor ama güncel bir duyuru bulamadım.

tavsiyelerinize ve önerilerinize açığım.

 
sempati veteriner kliniği iyidir, bülbülderesinde.


  • o sopa bi gun elimize gecmez mi  (03.11.23 14:32:59) 
Oasis Veteriner Kliniği, Esat'ta çok iyidir.
Delta Veteriner Kliniği, Emek 4. caddede, iyidir.

  • anatomik  (04.11.23 01:22:53) 
hoşdere cad. korusev


  • 9kuyruklukedi  (11.12.23 17:25:38) 
prestige veteriner kliniği emek 8. caddede, çok ilgili deneyimli ve tatlı bir ekip.


  • theseachange  (11.12.23 18:03:24) 
[]

günümüzde film izleme yöntemi nedir

ulan eskiden film sinemada vizyona girer, birkaç hafta oynar, vizyondan kalkar, 1-2 ay içinde de video kasedi, vcd'si, dvd'si falan çıkardı. sinemada izlemeyen de gider video kaset kiralar, vcd/dvd alır izlerdi. ne izlemek istesen bulur izlerdin.

şimdi yok anasını satayım. evde tek başına'yı çocuğa izleteyim diyorum yok. karate kid izleteyim diyorum yok. geleceğe dönüş? yok. platformun birinde varsa ona mahkumsun ama illa da üye olmaz lazım. platformlarda yoksa zaten mümkün değil.

yasal yollardan istediğimiz filmi bulup türkçe dublajlı falan izleme şansı yok mu? ulan bunlar vardı. video kasette de vardı, dvd alırdın, dublajlı, altyazılı her türlü seçenekle izleme de vardı. şimdi yok. çocukken izleyip bayıldığım ve oğlumun da bayılacağına emin olduğum şeyler yok. 2024 yılına girerken video kaset mi arayayım, vcd/dvd peşinde mi koşayım artık?

yok mu şöyle tek izlemelik 5-10 lira vereyim, indirip izleyeyim. ya da spotify gibi üye olunacaksa olayım, ama ne istersem de bulayım. bu adamı dinlemek için spotify'a üye ol, ama öteki yok, onu dinlemek için de mpotify'a üye ol demesin.

1994 yılında yaptığım şeyi 2024 yılında yapamıyor olmayayım.

 
var online platformlarda yoksa kiralayabiliyorsun. appleda çoğu film var.


  • jelly bear  (03.11.23 09:34:34) 
google playden de satın alabiliyor/kirayabiliyorsunuz.

play.google.com
  • inheritance  (03.11.23 10:09:50) 
1. yasal olmayan yöntemleri burada sormak da cevap vermek de yasak. (verdiğiniz cevabınızı sildim, nedenini buradan yazıyorum).

2. türkçe dublajlı arıyorum. o yöntemlerde türkçe dublaj yok. 1994 yılında türkçe dublajlı video kaset izlerken, 30 yıl sonra türkçe dublajlı film izleyemiyor olmamamız lazım. vhs kaset kiralamak ne kadar yasaldı bilmiyorum ama en azından stüdyo ortamında dublaj yapılıp yasal olarak kasede basılmış film kopyaları mevcuttu. şu anda böyle bir şey yok. nerede bu dublajlı filmler, hakları kimin elinde, niye izleyemiyoruz?
  • kibritsuyu  (03.11.23 11:58:37 ~ 11:59:26) 
Her şirketin hak sahibinin bağlı bulunduğu film haklarını sattığı/kiraladığı ayrı ayrı platformlar var tv kanalları var bazı yapımlar bunların kütüphanelerinde yer alıyor yasal olarak ama her yapım da yayında olabilir diye bir kural da yok bazıları da olmayabiliyor. Misal Zübük filminin yayın hakları Kanal 7'de ve onlar da bu filmi yayınlamıyor mesela, o nedenle yasal olark izlemek mümkün olmuyor, illegal yerlerden de kolayca kaldırtabiliyorlar. Türk olmayan yapımlar da yine birilerinin kütüphanesinde varsa yasal olarak izleyebilirsin Justwatch adresi veriyor nerede ne varsa, onun dışında telif hakkarı artık çok katı kanunlarla korunuyor, o nedenle eskisi gibi rahat ulaşmak mümkün değil. Ads'ye zarar vermemesi için isim vermiyorum illegal platformlar da bir şekilde bu bariyerleri aşıp hizmet veriyor ama Abd gibi yerlerde bu işler çok katı olup büyük cezaları var tabii, o nedenle herkes yasal platformlara para ödüyor ayrı ayrı.


  • Bir ben var benden şurada  (03.11.23 12:47:03 ~ 12:52:48) 
[]

excel sorusu (kolay yolu var mı)

altında 10'dan fazla sayfa (sheet) olan bir excel dosyam var. bu sheet'lerin her birinin ayrı ayrı excel dosyası haline gelmesi gerek.

sayfayı sağ tıkla, taşı veya kopyala, yeni kitap'ı seç, tamam de, yeni oluşana git, kaydet de, dosya ismi ver.

orijinal dosyaya geri dön ve onlarca sayfa için bunu tekrar yap.

kolay bir yolu yok mu? tek dosyadaki onlarca sayfayı parçalayıp her birini ayrı excel dosyası olarak kaydetsin. dosya isimleri de sayfa ismi olsun.

bana bir kolayı vardır gibi geliyor.

 
selam bununla yapabilirsin


Sub MSG()
Application.ScreenUpdating = False
Dim ws As Worksheet
Dim FilePath As String
Dim NewWorkbook As Workbook

FilePath = ThisWorkbook.Path

If Dir(FilePath, vbDirectory) = "" Then
MkDir FilePath
End If

For Each ws In ThisWorkbook.Worksheets
ws.Copy
Set NewWorkbook = ActiveWorkbook
NewWorkbook.SaveAs FilePath & "\" & ws.Name & ".xlsx"
NewWorkbook.Close SaveChanges:=False
Next ws
Application.ScreenUpdating = True
End Sub
  • pislick0  (01.11.23 19:49:39 ~ 21:18:14) 
[]

exxen tam olarak nasıl bir şey?

yani netflix gibi menüden istediğin içeriği seçip oynattığın bir platform mu,

yoksa digiturk, d-smart falan gibi içinde kendine özel bir veya birden çok kanal olan, canlı/banttan yayın yapan bir platform mu?

maç yayını falan yaptığına göre bana ikincisi gibi geliyor. ama mesela sihirli annem, hasan can kaya vs izlemek için menüye girip istediğimiz bölümü seçip mi oynatıyoruz, yoksa yayın saatine denk gelip o saatte mi izliyoruz?

 
netflix gibi bir platform. blutv gibi. hem kayıtlı içerikler ve hem canlı yayın.


  • jelly bear  (26.10.23 00:24:29) 
[]

biber gazı bozulur mu?

aşağıdaki biber gazı sorusunu görünce sormak istedim.

babam zamanında (zamanında dediğin nereden baksan 10 yılı vardır) 4-5 tane yeşil ambalajlı nato biber gazı alıp getirmişti. kendi evlerine koyduk, bizim eve koyduk, ofise koyduk, lazım olursa diye her yere koyduk.

evdekiler kayıp da ofise koyduğum hala çekmecede duruyor 2 tane. allah gerektirmesin de hiç kullanma gereği duymadık. birine sıkıp deneyebileceğimiz bir şey de olmadığı için işe yararlığı hakkında malumatım yok.

bozulmuş mudur? yani bir gün lazım olduğunda adamın gözüne sıkınca işe yaramazsa mal gibi kalmayalım.

 
Ben yıllar sonra çekmeceden çıkardım, çalışıyor mu diye dışarıda sıkmayı denedim, hiçbir şey olmadı, boş gibiydi. Üzerlerinde tarih oluyor sanırım, geçince mutlaka atmak lazım.


  • mikro patlama  (26.10.23 02:51:36) 
[]

Fenerbahçe gol sonrası şarkısı

Fenerbahçe gol attıktan sonra freed from desire çalıyor. Ama tam freed from desire diyeceği yerde dj sesi kısıyor, tribünler bir şey söylüyor. Ama freed from desire demiyorlar.

Ne diyorlar?


 
tadic is on fire diyorlar, tadic in ajaxta da kullandığı tezahüratını fenerde devam ettiriyorlar

benim hatırladığım bu şarkı will grigs on fire şeklinde tezahürat oldu, ondan sonra da diğer taraftarlar ismi uyan kendi oyuncularına uyarladılar

youtu.be
youtu.be
  • freebird5406_2  (25.10.23 15:15:18 ~ 15:19:08) 
İlk önce wigan taraftarları bu besteyi yaptı diye biliyorum, will grigs on fire sonra başka başka oyunculara da yapıldı tadiç onlardan biri


  • oldz  (25.10.23 17:58:57 ~ 19:31:59) 
[]

kedi kumu tavsiyesi

proline bentonit kokusuz kedi kumu kullandım. fena değil, iyi gibi. kullandım bitti. ama kedi tecrübem yeni olduğu için başka alternatif bilmiyorum. yani daha iyisi varsa denemek isterim.




 
-VanCat
-BentySandy
-Akkum (Migros onlineda satılıyor)

Kullanıp memnun kaldıklarımızdan aklıma gelenler bunlar. AKtif karbonlulardan alırsanız kokuyu hapsetme olayı da başarılı.
Proline çok kötüydü bu arada.
  • gallienus  (14.10.23 10:13:00) 
proline çok kötü.

birçok marka denedim, topaklanma ve temizlik açısından en iyisi bence signor gatto mavi paket, kokusuz.
  • orient blue  (14.10.23 10:25:40) 
Sanicat plastik ambalajdayken efsaneydi görece ucuza sıfır toz topaklanması epey iyiydi. Kağıt ambalaja geçince mıcır gibi salak saçma bişey satmaya başladılar bıraktım. (Bi kontrol edeyim ama eski sisteme dönüş var mı)

Şimdi Mırmır alıyorum topaklanma güzel, biraz tozlanma var. Arkadaşların önerdiklerinin de fiyatlarına bakayım, deneyeyim bi.
  • hedep  (14.10.23 12:51:44) 
çam peleti cok seviyorum youtubetan bakin isterseniz


  • mess  (14.10.23 13:03:40) 
Çam peleti müthiş icat.


  • kaptan maydanoz  (14.10.23 13:56:11) 
Reflex


  • 65 derece  (14.10.23 21:49:34) 
  • hayirsiz  (14.10.23 23:27:59) 
123456789  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.