Giriş
(9)

İstanbul'da yaşamaya değer mi?

hadi ya la
Ege'de pek de büyük olmayan bir şehirde mutlu bir yaşayan olarak İstanbul aklıma kaosu getiriyor. Aşırı kalabalık, yoğunluk, trafik, kiralar, suç oranı, mutsuzluk, kar yağınca olan felç hali ve aklıma gelmeyen birçok şey.Tamam hayat var, her türden sosyal ortam mevcut, sanat yönünden tatmin eden bir
Ege'de pek de büyük olmayan bir şehirde mutlu bir yaşayan olarak İstanbul aklıma kaosu getiriyor. Aşırı kalabalık, yoğunluk, trafik, kiralar, suç oranı, mutsuzluk, kar yağınca olan felç hali ve aklıma gelmeyen birçok şey.

Tamam hayat var, her türden sosyal ortam mevcut, sanat yönünden tatmin eden birçok imkan var, birçok firma orada ama İstanbul'un cazibe merkezi haline gelmesinin genel olarak olumsuz etki yarattığı doğru değil mi?
0
hadi ya la
(21.02.15)
doğru. istanbul'da insanlık dışı yaşayan çoğu insan istanbul dışında yaşam olmadığını daha da sürüneceklerini zannediyorlar istanbul dışında.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.02.15)
dışarıdan gelene ilk 1-2 sene çok iyi gelir sonraki 2 sene yavaş yavaş tiksinme başlar daha sonrasında ise böyle yer olmaz olsun nerden geldik olur. yaşanılıcak yer değil bence akıl sağlığı için.
0
lprytk
(21.02.15)
üniversiteyi kazanana kadar hayalimdi. istanbulu tercih eden elimi avcumu s.... babam boşver istanbulu, ankarayı yaz demişti. keşke o gün tokat manyağı edip bana ankarayı yazdırsaymış.

gelme; ne olursan ol yine de gelme.

not: mazoşistsen, göz göre göre acı çekmeyi severim, hayatı mortal kombat tadında yaşarım diyorsan gel.
0
canercuxy
(21.02.15)
Gel, ne olursan ol yine gel. Ben Ankara'da geçirdiğim 6 yılıma acıdım acıdım acıdım.
0
bedbed
(21.02.15)
istanbul'un aklına kaosu getirmesi normal. başka bir şey getirmesin zaten, tamamen kaos. dün gözümün önünde arabanın teki adamın tekini ezdi ve şoförün hiç haberi yok. arabayı sürmeye devam ediyor. lan lan adam gitti diye bağırdım, sitenin güvenlik görevlisi söyledi de, şoförün haberi oldu. pencereden izliyorum ben de akşam akşam. bana çok normal geliyor bu tarz olaylar. lan nasıl oldu bu ya diye şaşırmıyorum.

www.dha.com.tr

işe gideceksen saatler önce çıkarsın. ya kıl payı yetişirsin, ya da geç kalırsın. işten, okuldan çıkacaksan, aman iş çıkış saatine denk gelmeyeyim dersin, çünkü denk gelirsen saatlerce yolda beklersin. işten 5'te çıkıp, 8'de 9'da eve girersin. metroya binersin kıçına demir girer. metrobüste giderken, bir tane tanker üst geçidi yıkar, metrobüs kıl payı kurtulur. yaya yolunda beklerken bir tane araç yaya yoluna girip seni biçebilir. ve bu tarz olaylar bu şehirde normal karşılanır.

böyle maalesef.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(21.02.15)
aylık 2000 lira ödeyip düzgün bir evde, düzgün bir semtte yaşayabileceksen gel. Diğer türlü hiç bozma rahatını.En boktan yerlerinde bile ahır gibi evler 1000 liradan başlıyor.Kalabalığı,trafiği ise anlatılacak gibi değil.
0
roe
(21.02.15)
Paran varsa, ama bol paran, işine yakın güzel ve merkezi iyi bir semtte oturuyorsan İstanbul süperdir.
Fakat öteki şartlarda İstanbul işkence, çekilecek dert değil
0
efrasiyab87
(21.02.15)
şu geldi aklıma, kaos deyince.
d24w6bsrhbeh9d.cloudfront.net

cazibe merkezi haline gelmesi elbette olumsuz etki yaratıyor, ama bu cazibe merkezi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. istanbul'da 6.senem, uzunca bir süre daha gidesim yok. gidersem de bu ancak türkiye dışında bir yer olur.
0
gmzo
(21.02.15)
Beşiktaş merkezde kiralar -2 katta 1000tl ile başlıyor.
0
fasulyek
(24.02.15)
(3)

Tercümanlık okumak istiyorum

hadi ya la
Durum şu, küçüklüğümden beri ingilizce diline ilgi duydum. Lisede son dakika golüyle kendimi eşit ağırlık bölümünde buldum ve şu an işletme birinci sınıfım.Her ne kadar işletme konuları ilgi alanıma girse de mutlu değilim. Bölümde başarılı da değilim. İzmir'de deü'de okuyorum. Ege'de tercümanlık oku
Durum şu, küçüklüğümden beri ingilizce diline ilgi duydum. Lisede son dakika golüyle kendimi eşit ağırlık bölümünde buldum ve şu an işletme birinci sınıfım.

Her ne kadar işletme konuları ilgi alanıma girse de mutlu değilim. Bölümde başarılı da değilim. İzmir'de deü'de okuyorum. Ege'de tercümanlık okumak istiyorum.

Ygs'ye başvurdum. Biraz matematik çözüyorum şu sıralar. Lys'de hatam çıkmıyor ama sınav anında kısıtlı zamanda ne yaparım bilmiyorum hiç tecrübem yok.

Zevkine girerim diye başvurdum ama bu işe asılayım mı?

Not: ana dilimi neredeyse sadece çevremdeki insanlarla anlaşırken kullanıyorum. Geri kalan her şey ingilizce. Öylesine bir heves değil, dil ile uğraşmayı seviyorum.
0
hadi ya la
(15.02.15)
tabi ki asil. cevirmenlik ustune de calis. ingilizceyi herkes bilebilir ama ceviri yapmak iki dil ustune de estetik bir hakimiyet ve anlam bukebilme beceresi gerektirir. eger bu iste en iyisi olursan cok iyi para kazanabilirsin. yolun acik olsun. gercekten sevdigin seyi yaparsan basarisiz olmazsin hicbir zaman
0
charlotte blanc
(15.02.15)
Türkçe ve Sosyal 30+ olursa, LYS'de iyimiş zaten, matematik çözebilme artın sayesinde rahat rahat girebilirsin gibi gözüküyor. Ama şunu demeliyim ki tercümanlık bir kaç istisnai durum haricinde maddi olarak tatmin edici değil, resmi olarak tercümanlık yapman için de (şimdilik, 10 yıl sonrasını bilemem) tercümanlık mezunu olman şart değil. Yani tercümanlık okumak yerine yeni diller öğrenerek de bu işe girebilirsin.
0
once
(15.02.15)
Aynı durumdayız. Ben de iibfdeyim zevkine gireceğim ama tutarsa tercümanlık giderim.
0
Lusid*
(15.02.15)
(9)

Ciğerler nasıl temizlenir?

hadi ya la
40 yıl sigara içip sigarayı bir buçuk ay önce bırakan biri neler yiyip içmeli? Doktora gitmesini önerdim ama olumlu yanıt alamadım.
40 yıl sigara içip sigarayı bir buçuk ay önce bırakan biri neler yiyip içmeli? Doktora gitmesini önerdim ama olumlu yanıt alamadım.
0
hadi ya la
(09.02.15)
şehirden kaçıp temiz havası olan bir yerde yayabilir bir süre.
bir de bol bol yoğurt :)
0
dafuq
(09.02.15)
spor yapması lazım. yürüyüş , koşu ne olursa. mutlaka spor yapsın.
0
corneillus
(09.02.15)
tebrikler oncelikle. yiyip icmeyle olmaz. spor yapacaksin. cigerlerini acman lazim. kardiyo agirlikli. ilk once yuruyus sonra kosu falan. kisa surede bir etki bekleme. ama 2-3 ay duzenli yaparsan merdiven cikarken falan cok seyin degistini goreceksin.
0
crucio
(09.02.15)
Ne alaka diyeceksin ama, halis çiçek balı ve halis tereyağ.

Göğsüne sürmeyecek, ekmeğe sürüp yiyecek. :)
0
yirmisantim
(09.02.15)
mor soğan.
0
zgrydn
(09.02.15)
greyfurt ve bolca çam kokusu..
0
dokuzonbeş
(09.02.15)
40 yıl sigara içen kişinin en azından bir 55 yaşında olduğunu varsayıyorum. Spor iyi bir çözüm ancak bunun yaşına uygun olarak planlanması şart. Salonda yapanları görüp gaza gelir de ağırlık kaldırırsa sonuçlar çok fena olabilir. Bazı hastalarda kalp durumuna bakarak düz koşuyu bile yasaklıyorlar veya çok sınırlandırıyorlar mesela.

Süt ve süt ürünleri iyi bir çözümdür. Yoğurt ev yapımı da doğal olursa iyi gider, kefir de aynı şekilde. AOÇ'nin kefirini tavsiye ederim.
0
sevgikusunkanadinda
(09.02.15)
düzgün beslenip spor yapması lazım. abidik gubidik şeylere bel bağlamayın hiç. hayatımda sadece 1 ay boyunca sigara içtim, onu da "bu ne be" diye sıkılıp bıraktım. buna rağmen iki merdiven çıksam götümden nefes alıyorum. antrenmanım yok çünkü, hareket sıfır.

o iğrenç şeyi solumadığı için ciğerler zaten sigara içtiği döneme kıyasla çok daha iyi olacak zamanla. yani kendini yenileyerek toparlar. sigara içmesin, genel olarak vücuduna ve ciğerlerine zarar verecek şeyler yapmasın (alkole abanmak gibi, aklıma ilk gelen) ve hafif de olsa spor yapsın. gerisi fasa fiso. ciğeri sağlıklı tutmak öyle atla deve değil, türlü türlü acayip şeyler yedirip içirmenize ya da uğraşmanıza gerek yok.
0
what is love
(09.02.15)
Saracoglu-tere kurunu muhakkak arastirin. Mukemmel bisiy. Bunu cigerle sikintisi olan herkes uygulayabilir.
0
prisoner
(09.02.15)
(9)

Geçen yazdan kalan balığın bozulma ihtimali

hadi ya la
Hiç çözülmemiş şekilde buzlukta duruyor. Soruyu sorma sebebim geçen sene de buzlukta 6 ay kadar duran balığı yediğimizde acı iğrenç bir tat vardı ve attık. Bu sefer de böyle olur mu diye endişeleniyoruz. Ne yapsak acaba? Balığı pişirmek de emek istiyor lakin bir yandan 2 kilo et söz konusu.
Hiç çözülmemiş şekilde buzlukta duruyor. Soruyu sorma sebebim geçen sene de buzlukta 6 ay kadar duran balığı yediğimizde acı iğrenç bir tat vardı ve attık. Bu sefer de böyle olur mu diye endişeleniyoruz. Ne yapsak acaba? Balığı pişirmek de emek istiyor lakin bir yandan 2 kilo et söz konusu.
0
hadi ya la
(01.02.15)
aldığınız balıkları sürekli olarak 6 ay gibi süreler boyunca bekletmek yerine kısa süre içinde tüketseniz daha mantıklı olacak sanki.
0
timmie
(01.02.15)
o balık gg. çöpe atın.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.02.15)
At onu yenmez. Balık bir sene durmaz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.02.15)
Balik gibi dunyanin en cabuk bozulan gidasini 6 ay bekletmek de harbiden ilginc.
0
baldur2
(01.02.15)
2 kilo et için 4 kolluya bindirirler seni.
0
hzben
(01.02.15)
buzlukta da olsa bozulmuş olabilir. elektriklerin bu kadar uzun süredir hiç kesilmediğinden emin misiniz mesela? çözünüp tekrar donduysa?
atınız.
0
asisamus
(01.02.15)
ayrıca buzluk mu derin dondurucu mu?
0
cursor
(01.02.15)
buzlukda hiç buzu açılmadan kaldı ise bişi olmaz ama çok lezzetli olacağını sanmıyorum.
0
selam
(01.02.15)
Buzdolabının +5 C’lik bölmesinde 3 gün, tek yıldızlı dolapların buzluklarında 0 ila -5 C arasında 14 gün saklanabilir. Daha uzun süreli saklamalar için üç yıldızlı buzdolaplarının -18 derecelik deep-freeze’leri veya bağımsız deep-freeze’ler kullanılmalıdır. Deep-freeze’lerde saklama süreleri Hamsi, sardalye gibi küçük balıklar için 3 ay, 3 ila 4 adeti bir kilo gelen Çipura, Lüfer gibi balıklar için 5 ila 6 aydır. Bir kilodan büyük balıklar için ise 6 ila 8 aydır. -25 C’lik deep-freeze’lerde ise bu süre yüzde 50 artar.
0
mrthany
(01.02.15)
(16)

Kahveye başlıyorum

hadi ya la
Ama hangisi? Evde french press var.Kahveyle ilgili bilgim çok kısıtlı. Sadece poşetlerde satılan granül kahveleri (nescafe gibi) sevmiyorum. Tadı biraz güzel olsun ve içinde zararlı katkı maddesi olmasın.Etrafta bilindik büyük marketler, tchibo ve starbucks var.Not: kahveye bir miktar süt katmayı se
Ama hangisi? Evde french press var.
Kahveyle ilgili bilgim çok kısıtlı. Sadece poşetlerde satılan granül kahveleri (nescafe gibi) sevmiyorum. Tadı biraz güzel olsun ve içinde zararlı katkı maddesi olmasın.

Etrafta bilindik büyük marketler, tchibo ve starbucks var.

Not: kahveye bir miktar süt katmayı severim.
0
hadi ya la
(13.01.15)
tchibodan 250 gr african blue al. french prese göre çektir. 1 yemek kaşığı at her kupa için. afiyet olsun.
0
aeroflot
(13.01.15)
tchibo'ya git. 100'er gram al ki bayatlamasın. çekilen kahveler çabuk bayatlıyor. ve kahveyi çektirirken french press için çektirmeyi unutma.
0
thracian
(13.01.15)
klasik ve banal bulunabilir belki ama türk kahvesi candır. sütlü olur sütsüz olur her türlü gideri var.
0
kakao
(13.01.15)
Guatemala Antigua iyi gider başlangıç için bence. Genelde starbuckslarda o yapılır zaten.

Eğer starbuckstan alacaksanız, o günki kahveyi sorun. (Zaten makinenin üstüne yazıyorlar) Deneyebilir miyim deyin shot bardağına veriyorlar. Ben öyle denemiştim 1-2 kez. Ondan sonra beğenirseniz alırsınız.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(13.01.15)
Mahmut efendinin colombian kahvesi de güzel ama mskine için o. Git tchiboya elli gram guatemala al pişman olmazsın
0
kablelvuku
(13.01.15)
aeropress al boşver french press'i.
0
cthulhu
(13.01.15)
starbucks colombia narino'yu tavsiye ederim. ben de french press'te yapıyorum.
0
m e l t e m
(13.01.15)
gözünü seveyim aynı lezzetteki kahve için starbucks'a o kadar para bayılma git tchibo'dan al.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.01.15)
tchibo'nun kahvesi bence çok kötü. midemi yakıyor sonrasında. ayrıca o kadar para ne? 20 lira bir şey. bana en az 1 ay gidiyor. yanında da kendi seçimin olan bir kahve ikram ediyorlar. o da 7-8 liralık bir ikram.
0
m e l t e m
(13.01.15)
biz starbucks'in yilbasi kahvelerine bayiliyoruz, henuz bulunuyorken alip deneyin derim.


ayrica starbucks'in tchibo'dan fiyat olarak cok bir farki yok. ortalama 20 liraya buyukce bir paket aliyorsunuz ve yaninda bir de kahve ikram ediyorlar. biz iki kisi 25-26 liraya starbucks'ta oturup 2 kahve icip bir de ustune kahvemizi alip evimize donuyoruz ki bana gore oldukca makul bir fiyat.bu starbucks cok pahali yakistirmasi nereden geldi, hic anlamiyorum.
0
fraise
(13.01.15)
starbucks'ın kahvesi tchibo'dan kat kat daha güzel. pahalı da değil ayrıca. 12 liraya falan geliyor 250 gr kahve.

en iyisi aslında gidip 3rd wave'cilerden kahve almak. onlarınki gerçekten çok kaliteli oluyor.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(13.01.15)
starbucks sumatra 250 gr 19 lira.

tchibo hangisi hatırlamıyorum 250 gram 8 küsur lira.

buradan geliyor fiyat farkı.

sanki götümden uydurmuşum gibi davranmıyor musunuz bi de.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.01.15)
tchibo'nun kahvelerinin fiyatları şurada: www.tchibo.com.tr

250x2'li paketler 19 lira civarında.

starbucks'tan şunu alıyorum ben: www.starbucks.com.tr

20 lira bir şey ve tchibo'nun kahveleri gibi tatsız değil. daha ucuz da olsa "bence" verdiğim paraya değmeyen tatsız kahve alacağıma lezzetini sevdiğim kahveyi almak daha mantıklı.

tchibo ofis gibi kalabalık ortamlarda, sık kahve tüketiliyorsa ideal bir seçim ama keyif kahvesi olarak tchibo almam. gerçekten midemi yakıyor.

starbucks'ın kahvesi en iyi kahve mi? değil tabi. en iyisi yurtdışında, kendi bölgesinden çekirdek olarak satın alıp getirip evinde öğütücüde öğütüp içtiğin kahve...
0
m e l t e m
(13.01.15)
gurur meselesi yaptık! eheh
0
m e l t e m
(13.01.15)
@camussar
Sen bağımlı olmuşsun kardeş.
0
m e l t e m
(13.01.15)
@camussar, çok iciyoruz, bende de 2 haftada bitiyor, günde 1-1,5 litreye varıyor, kahve makinesi sürekli açık nerdeyse. :)

@pro, yanlış anlama meltem'in açıkladığı gibi verdiği keyiften dolayı aradaki fark aşırı koymuyor, 8 liralık içecek de beleşten geldiğinden 13 tl'ye geliyor.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(13.01.15)
(1)

Türkiye'deki tüm sebzeler sıralı liste

hadi ya la
Tüm sebzelerin olduğu listeye nereden ulaşabilirim? Siz de yazabilirsiniz.
Tüm sebzelerin olduğu listeye nereden ulaşabilirim? Siz de yazabilirsiniz.
0
hadi ya la
(07.01.15)
ben bir liste içeren çalışma atayım, çalışmada yer almayn ürün varsa bilenler ekler artık www.ito.org.tr
0
candanag
(07.01.15)
(3)

Elektrikli ocak vs tüp

hadi ya la
Hangisi daha ekonomik?Ayrıntı;Burası öğrenci evi. Ocak bir günde yaklaşık bir saat çalışıyor.Ailem tüp getirmişti Eylül'de, 3 buçuk ayda bitti.Tek gözlü 1000 w elektrikli ocak var.Her gün 1 saat çalışa ayda toplam 30 kw ediyor.İzmir'de 1 kW/saat 50 kuruş desek (sallıyorum, doğrusunu bilen varsa yazs
Hangisi daha ekonomik?

Ayrıntı;
Burası öğrenci evi. Ocak bir günde yaklaşık bir saat çalışıyor.
Ailem tüp getirmişti Eylül'de, 3 buçuk ayda bitti.

Tek gözlü 1000 w elektrikli ocak var.
Her gün 1 saat çalışa ayda toplam 30 kw ediyor.
İzmir'de 1 kW/saat 50 kuruş desek (sallıyorum, doğrusunu bilen varsa yazsın)
Faturaya ayda 15 lira yük bindiriyor.

3 buçuk ayda 50 TL civarı ediyor.
İki kişilik öğrenci evi burası. Tüp 100 lira ise (bunun da fiyatını bilmiyorum) aynı masraf çıkıyor.

Bilenlerden yardım bekliyorum.
0
hadi ya la
(06.01.15)
Dogal gaz yoksa tup cok pahali. O zaman elektrik
0
photo85
(06.01.15)
yuh! 3 buçuk ayda tüp bittiyse o evde elektrik kol gibi girer. demedi deme.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.01.15)
@palve, tüp bedava geldi diye hunharca kullandık. Suyu bile ocakta ısıttım hep.
Ama artık günde 45 dakika gibi bir şey.

Öğlen 10 - 15 dakika,
Akşam 20 - 30 dakika en fazla.

Hesaba göre fazla çıkmıyor, nasıl girsin ki?
0
🌸hadi ya la
(06.01.15)
(10)

İstanbul'da şöyle bir semt/mahalle arıyorum

hadi ya la
Gecekondu olmayan, altyapısı düzgün, cadde ve sokakları birbirini düzgün kesen, parkları olan, dağlık tepelik olmayan, kafe, dükkan barındıran bölgeleri merak ediyorum.
Gecekondu olmayan, altyapısı düzgün, cadde ve sokakları birbirini düzgün kesen, parkları olan, dağlık tepelik olmayan, kafe, dükkan barındıran bölgeleri merak ediyorum.
0
hadi ya la
(20.12.14)
Moda.

Daha da aklıma gelmedi.
0
dartdevil
(20.12.14)
ataköy, acıbadem
0
mr fusion
(20.12.14)
Koşuyolu.
0
gusano
(20.12.14)
dağlık tepelik ama moda.
belki bostancı, eranköy civarları?
bağdat caddesinin çevresi?
0
freya
(20.12.14)
Beylikduzu
0
Solem2
(20.12.14)
yeşilköy.
0
afrika fasulyesi
(20.12.14)
Atasehir
0
delifaruk
(20.12.14)
adeta merter'i tarif etmişsin.çok kafe yok ama marmara forum kapatır o açığı da
0
high hopes of the sozluk
(20.12.14)
Kozyatağı (E-5 tarafları değil Ayşekadın, Kazasker civarları)
0
once
(20.12.14)
esentepe/gazeteciler sitesi dolayları
0
manuel mandalina
(21.12.14)
(2)

Enpara kart ve yurtdışı alışveriş

hadi ya la
Dx, aliexpress gibi sitelerden alışveriş yapmak istiyorum.Bazı anlaşmalı yerli sitelerden enpara ve bkm express ile alışveriş yapabiliyoruz ama yurtdışı kaynaklı sitelerden en basit ve güvenilir olarak paypal ile mi alışveriş yapabilirim?Çünkü şöyle bir şey var,http://www.finansbank.enpara.com/kampa
Dx, aliexpress gibi sitelerden alışveriş yapmak istiyorum.
Bazı anlaşmalı yerli sitelerden enpara ve bkm express ile alışveriş yapabiliyoruz ama yurtdışı kaynaklı sitelerden en basit ve güvenilir olarak paypal ile mi alışveriş yapabilirim?

Çünkü şöyle bir şey var,
www.finansbank.enpara.com
0
hadi ya la
(15.12.14)
Evet en güvenilir sistem paypal (para iadesi talep edilebildiği için) ve kartını tanımladıktan sonra aşağıdaki linkteki ayarı yapmayı unutma kur farkı üzmesin seni..

forum.donanimhaber.com
0
EkimBebesi
(15.12.14)
günlük kullandığım kredi kartıyla dx'den çok alışveriş yaptım sorun yok. gönderemedikleri ürünlerin iadesini hemen yapıyorlar.
kullandığın kredi kartına sanal kart tanımla limit belirle için rahat edecekse.
0
oku oku yazar ol
(15.12.14)
(7)

Yağ yakımı - nabız ilişkisi?

hadi ya la
4 aydır koşuyorum. Kondisyonum kısa sürede güzel seviyelere geldi, önceden iki adım koşsam tıkanırdım. 650 km'yi devirdim.İki gündür bisikletle antrenman yapıyorum. Yine koştuğum süre, hemen hemen aynı nabız aralığı. Ortalama olarak 145 - 170 arası oluyor.Fakat bisiklet üzerinde koşuya göre çok daha
4 aydır koşuyorum. Kondisyonum kısa sürede güzel seviyelere geldi, önceden iki adım koşsam tıkanırdım. 650 km'yi devirdim.

İki gündür bisikletle antrenman yapıyorum. Yine koştuğum süre, hemen hemen aynı nabız aralığı. Ortalama olarak 145 - 170 arası oluyor.

Fakat bisiklet üzerinde koşuya göre çok daha az yoruluyorum. Koştuktan sonra çok fazla terler, bacaklarım taş gibi olur ama bisiklette bunları pek yaşayamıyorum.

Harcadığım kalori koşuda daha yüksek, o belli ama yağ yakımımı merak ediyorum.

Bilgisi olanlar, söz sizde.

not: protein (et) ve sebze ağırlıklı besleniyorum. sıfır şeker, az karbonhidrat. enerjim yerinde, açlık yok. ara öğünlerde kuruyemiş, yoğurt vs tüketiyorum.

Yağ oranım şu an %11 civarı. Hedef 10'un altına düşürmek.
0
hadi ya la
(14.12.14)
nabız aynıysa ve süre aynıysa aynı miktar kalori yakarsın.
buradan hesaplamak mumkun:
livewell.jillianmichaels.com
0
Sarix
(14.12.14)
Sana Newton'ın hareket yasalarının 1. ve 3. maddesiyle cevap vereyim:

Madde 1: Cisimler, dışarıdan herhangi bir tepki gelmediğinde, mevcut durumlarını koruma yolunu seçerler.

Madde 3: Cisme kuvvet uygulandığında, uygulanan kuvvete zıt ve eşit büyüklükte tepki görürsün.

Bu ne demek oluyor peki? Şu demek oluyor:

Madde 1: Sürekli 145-170 aralığında antrenman yaparsan, vücut bir süre sonra mevcut duruma uyum gösterir, yağ yakmayı bırakırsın/eylemsizliğe geçersin. Misal 60 dakika boyunca 180 nabızla pedal çevirmek sana yağ yakma adına hiçbir şey kazandırmaz. Vücudun ona uyum gösterir. Makinenin şu kadar yağ yaktın bu kadar kalori harcadın demesine bakma sen. Onlar hep ortalama konular. Sürekli aynı antrenmanı yaparsan bir noktaya kadar evrilir, sonra durursun.

Madde 2: Vücuduna uyguladığın kuvvetin büyüklüğüne göre karşılık alırsın. Yani büyük kuvvet uygularsan, büyük etki görürsün. Bu da şu demek oluyor: hiit. Nabzı önce 180'e çıkarıp akabinde dinlenme nabzına (70/80 gibi) düşürür ve sonrasında tekrar 180'e çıkarırsan, yağ yakma seviyen daha da artar. Bunla birlikte EPOC seviyen de artacağı için 48 saat boyunca enerji harcarsın/yağ yakarsın.

Bu sistem Güneş'in etrafında dönen gezegenler için de böyle, bizim metabolizmamız için de böyle. Bilim hepsini açıklıyor. Hiit yap.

Edit: Daha az yorulmanın nedeni kondisyon kazanmış olman. Bir de bisiklet salt koşuya göre daha az kuvvet uygulanan bir disiplin olduğu için koşuya alışan bünyen için bisiklet sürmek daha az efor harcamana neden olmuş olabilir.
0
angelus
(14.12.14)
@angelus, soruda belirtmedim ama hiit yapıyorum :) 80 - 90 gibi bir aralıkta birkaç dakika kalıp tekrar yükseliyorum. Ama kafamda soru işareti yaratan kısım yorulma kısmı. Koşu bir miktar yorarken bisiklet yarısı kadar yormuyor.
0
🌸hadi ya la
(14.12.14)
iki yol önereceğim.
1. bir hafta spora ara ver. beslenmene dikkat et. bir hafta sonra vucudu tekrar sporla şokla.
2. speed interval yap. ayrıntılarını googledanda bulursun ama kısaca; 2-3 dakika çok yüksek tempoda antreman, ardıdna 30 saniye dinleneme. bu dinlenme de de aynı antremanı yapacaksın ama, yavaş yavaş. 30 saniyelim dinlenme arasından sonra tekrar yüksek yoğunluklu antreman. bu şekilde günde 45 dakika ile tekrar yağ yakmaya başlarsın. ayrıca proteinle vücudunu da takviye etmelisin, çünkü bu antreman kasları oldukça yoruyor. protein için yumurta, yağsız ton balığı ve tavuk yeterli.

internette speed interval için, hiit türü teknikleri de bulabilirsin. oldukça yararlıdır.
0
tahtelbahir
(14.12.14)
hadi ya la; yazdığın cevabı görmeden edit yaptım yorulma kısmıyla ilgili :)
0
angelus
(14.12.14)
bende uygulamadan takip ettiğim kadarıyla 1 saat bisiklet 1 saat koşudan çok daha fazla kalori yaktırıp çok daha az yoruyor. şuna bağlıyorum koşu yaparken bacaklara vucudun ağırlığıda biniyor zeminin sertliği, ayakkabı faktörleride var ayrıca koşarken vucudun, iç organlarında haraket halinde ama bisiklette salt kasların çevirdiği pedal ve sabit vucud hareketi olduğundan daha az yorucu ve kalori harcatan bir hareket var.
0
mrthany
(14.12.14)
bisiklette quadriceps denen hayvan kası çalıştırıyorsun. sürükleyen o. ters kuvvet binmiyor bu kasa. ve kendisi aşırı derecede dayanıklı. zaten yere basarkenki tepmeyi hissetmiyorsun. diğer bacak aşağı basarken boşta kalan bacak sakince yerine yükseliyor bisiklette. insana kusursuz uyum gösteren bir icat. (gerçeği ve sahtesi) bütün zorluklar asgariye inmiş.
0
namus ninjası
(14.12.14)
(3)

Termosifonun derecesi elektrik tüketimini nasıl etkiler?

hadi ya la
Mesela 40 derece ile 60 derece arasındaki enerji tüketimi farkı çok mu olur? Evin iç sıcaklığı genelde 20 derece.
Mesela 40 derece ile 60 derece arasındaki enerji tüketimi farkı çok mu olur? Evin iç sıcaklığı genelde 20 derece.
0
hadi ya la
(14.12.14)
termosifon zaten yaılıtımlı olacağından evin iç sıcaklığından çok fazla etkilenebileceğini zannetmiyorum.
ilk dolduğunda ya da içindeki su iyice azalınca elektrik tüketimi etkilenir. bir kere ısındıktan sonra sabit ısıda tutulacağı için çok fazla elektrik yakmaması lazım. termostatı süs diye koymadılarsa :)
0
sutlu nescafe
(14.12.14)
Benim termosifon da hiç yanmayan haliyle 80 derecedeki yanmış hali 20 tl etkiliyordu elektriği... termosifonun çalışmayan haliyle çalışan hali arasında bu kadar fark varsa 40 ile 60 arasında pek fark olacağını sanmam.
0
inanmazsan inanma
(14.12.14)
Minor olur etkisi fakat çok kullanılırsa etkisi artar tabii.
0
nereye bu gidis
(14.12.14)
(6)

Hollanda tipi bisiklet kullanan var mı?

hadi ya la
Çok hoşuma gidiyor yahu. Böyle acayip rahat sanki. Alasım var ama uzun vadeli pek mantıklı durmuyor. Ağır bir de. Gidişi nasıl? Kaç basıyor?http://www.decathlon.com.tr/media/824/8245409/big_d6079bf274a54fdc924b13462bee6c82.jpg
Çok hoşuma gidiyor yahu. Böyle acayip rahat sanki. Alasım var ama uzun vadeli pek mantıklı durmuyor. Ağır bir de. Gidişi nasıl? Kaç basıyor?

www.decathlon.com.tr
0
hadi ya la
(08.12.14)
çok rahat oluyor bu tip bisikletler. şehir içi kullanımlarda ideal.
0
prodeq
(08.12.14)
ııh, normal bisikletler daha iyi. bunlarda oturuş açısı çok dik, sürüş pozisyonu boşa enerji harcatacak şekilde. zaten bisiklet de alt seviye donanımlardan oluşuyor sonuçta yavaş yavaş gidebileceğiniz hantal bir alet kalıyor elinizde...
salcano city fun-city sport
carraro sportive vs. gibi şehir kullanımına yönelik serilerden performans ağırlıklı modelleri tercih edin bence...
hatta ortalama bir mtb alıp ince lastik taksanız dahi bu tip bisikletlerden kat kat iyi performans alırsınız...
0
ucan spagetticanavari
(08.12.14)
Daha öncesinde böyle bir duyuru açılmış, sizinkine yorum girmeyi planlarken karşıma çıktı :) onun linkini de vereyim buraya: www.eksiduyuru.com

Bisikletin özellikleri resimde yazmıyor ancak çelikse almanızı çok tavsiye etmiyorum, alüminyum kadrolar çok daha hafif ve rahattır. Yaşadığınız yeri belirtmemişsiniz ama arkadaş gibi Ankara benzeri bir yerde ikamet ediyorsanız, yani düz yollar yoksa, olan da fazlasıyla berbat haldeyse bu tarz bisikletler sizin için uygun olmayacaktır. Ama dümdüz kaldırımlardan, yollardan başka bir yerde kullanmam diyorsanız güzel bir seçim.

Son olarak, 6-7 ay önce bisiklet almış bir kullanıcı olarak buraya da bakmanızı tavsiye ederim: www.yenideneyim.com
0
yenideneyim
(08.12.14)
hollandada yasadigim icin kullaniyorum. oturus pozisyonu rahat. seleleri de genelde rahat oluyor. genelde eski modeller oldugu icin iskeletleri metal oluyor. o yuzden biraz agir ve yorucu olabiliyor. ama yeni aluminyum iskeletliler oldukca rahat. uzun sureli kullanimlarda bel agritmiyor. sen ne kadar hizli cevirirsen o kadar basiyor
0
crucio
(08.12.14)
Şehir bisikletlerinde artık alu kullanılması gerekiyor hazır alu teknolojisi ve fiyatı iyiyken. Çelik kadro hamallık karbon kadro ise boşa akıtılan para bu tip bisikletlerde. Bunun dışında komponentler çok değişken. Sram shimano vb firmaların bile 10 dolar altı ve 200 dolar üstü ekipmanları var ve bunların kendi içinde de alt serileri var. Ama genel olarak bisiklette rahat gitmenizi sağlayacak tek şey hareketli parçaların hafifliği ve rijitliği. Alu kadrolarda ağırlığa takılmayın. Unutmayın bisikleti 100 gram hafifletmek size ortalama 200 liraya mal olurken kendinizi 100 gram zayıflatmak bedava :) oturma açıları gayet güzeldir bunlarda, vücudu kasmaz (ilk haftalar hariç) bunlara ek olarak eğer yol bisikleti kullanılmayacaksa geniş sele iyidir toto ve pelvis'i üzmez. Brooks gibi pahalı selelere hiç gerek yok geniş ve jelli selelerle çok uzun mesafelere konfordan ödün vermeksizin gidilir.
0
Tears of Devil
(08.12.14)
belçikada kullandım bende bundan, kardeşimin vardı. açıkcası benim mtb'm daha atak ve hızlı gelmişti bana. çok hantal, kalkması zor, durması ayrı zordu. yaşlılar için tavsiye ederim, sonuçta yavaş yavaş gidip gelecekse neden olmasın. beli de zorlamıyor ayrıca, mtb'deki o duruş pozisyonuna ihtiyaç gerektirmeksizin otura otura gidersiniz.
0
trajikomix
(08.12.14)
(4)

Çok kısa mail yazdım, kontrol eder misiniz?

hadi ya la
Bir firmadan ürün alıp Türkiye'de satmak istiyoruz, pek gayriresmi olmaması lazım. Elimden şöyle bir yazı geldi, hatalı yer varsa düzeltir veya daha iyi cümle önerisi yapar mısınız?Hello, I am the owner of [şirket ismi] trade company, [ad soyad]. We would like to procure your products in our country
Bir firmadan ürün alıp Türkiye'de satmak istiyoruz, pek gayriresmi olmaması lazım. Elimden şöyle bir yazı geldi, hatalı yer varsa düzeltir veya daha iyi cümle önerisi yapar mısınız?

Hello, I am the owner of [şirket ismi] trade company, [ad soyad]. We would like to procure your products in our country and trade to large masses at affordable price due to expensiveness of your products in Turkish market for the time being. Could you please send us a specimen of frying pan? Thus, your products will be tested and advertised. In addition, does your product range include granite frying pans? A wide variety would be great. I look forward to hearing from you soon.
0
hadi ya la
(06.12.14)
hello nedir yaf? asker arkadasina mi yaziyorsun :)

Dear XYZ falan diye basla bence
0
helenart
(06.12.14)
Turkish market değil, turkey market.
0
yatagants
(06.12.14)
.... at affordable prices. As you may already have known, your products are sold at very high prices in Turkish market.( due to kısmını böyle yazın)
.. We would like to test your products and advertise them. (thus ile başlayan kısmı da bu şekilde yazın)
0
fengari
(06.12.14)
Boyle bir yazi gonderirsen bi tavanin pesine dusmus ,onuda bizden kapacak derler.

Once firmaya bir kendi firmani tanit,lokasyonunu ,nelerle ugrastigini acikla formal bir dille. ikinci paragrafta onlarin urunlerinden hangisiyle ilgileniyorsan bunu acikla,daha en bastan suslu cumlelerle amanda iyi para olsun mevzusuna girme ,o mevzu siparis verecegin zaman acilir.

Son paragrafta da bedeli mukabili numune istedigini belirt,onlar buyuk ihtimal bir bedel talep etmezler gonderirler.

Boyle daha iyi olur.
0
cizgilipijama
(06.12.14)
(7)

Pasaklı ev arkadaşım

hadi ya la
Ne diye eve çıkalım mı dedim bilmiyorum ki. Bir insan bu kadar uyuşuk, pasaklı, somurtkan, pis, dağınık olur mu arkadaş?Dışarıda görseniz güler yüzlü, tatlı, -fazlaca- kibar konuşan biri.Önceki yıl yurttan tanıyordum çocuğu. Diğerleri küfürbaz, kaba diye ev arkadaşlığı aklımdan geçmemişti ama şu an
Ne diye eve çıkalım mı dedim bilmiyorum ki. Bir insan bu kadar uyuşuk, pasaklı, somurtkan, pis, dağınık olur mu arkadaş?

Dışarıda görseniz güler yüzlü, tatlı, -fazlaca- kibar konuşan biri.
Önceki yıl yurttan tanıyordum çocuğu. Diğerleri küfürbaz, kaba diye ev arkadaşlığı aklımdan geçmemişti ama şu an fazlasıyla sıkıldım.

Ben asla bulaşık bırakmam ortalıkta. Beyfendi zar zor yapıyor. Geçen gün kibar şekilde "bu arada bulaşıkları da yıkıyorum" diye mesaj atmıştım kendisine, bana bulaşık bırakıp memlekete gitmiş.

Vay efendim söylemez olaydım. Durduk yere suçlu ilan etti beni. Şimdi de ben günaydın dersem cevap veriyor, evden çıkarken görüşürüz diyor sadece. İyice tripli hale geldi.

Bu duyuru bir miktar iç dökme, bir miktar akıl fikir sorusudur.
0
hadi ya la
(03.12.14)
kadınları daha iyi anlarsınız artık :) dışarda görüşürken romantik, jilet takım elbiseli kibar beylerin bir kısmı ev ortamında böyle vahşi yaratıklara dönüşebiliyor :) gerçekten dışarda kimseye söyleseler inanmazlar dimi :) halbuki aklı başında bir insan olsa, sizden çekinir, yalnız başına olsa yapmayacak olsa da ev işini yapar.

bence trip atması güzel bişi. siz de onu kırmaktan çekinmeyin. şunu yapsana, bunu artık yap pis kokmuş, çorabını avizeden al bi zahmet falan vs.
0
emirkulu2
(03.12.14)
mümkünse başka biriyle eve çıkmanın yollarını düşünsen? insanları değiştiremezsin çünkü. sen ne dersen de o insanın huyu buysa böyle değişmez. eğer böyle bir imkan yoksa bırak sen de bulaşıkları dağ olsun bulaşıklar. sadece kendi bardağını, tabağını yıka ve seninkileri kullanmasına da izin verme.
0
rock n roll
(03.12.14)
alın karşınıza konuşun, ortak kullanım alanlarımızı temiz tutalım de, baktın olmadı sen kendine plastik tabak, pet pardak falan al. o kendi bulaşığını yıkasın, ne kadar bekletse de. sonra bakarsın o da pet pardak olayına falan girer.

benim evimde her zaman pet pardak vs bulunuyor. üşengeç olduğum zaman normal bardak tabak kullanmam.
0
sen olmayan cocuk benim
(03.12.14)
Erkeğin tripliside hiç çekilmiyor.
0
sehpa fx350
(03.12.14)
bulaşıklarınızı ayırın mesela benim herşey kendime ait kullanmalarınıda istemiyorum.
0
mrthany
(03.12.14)
trip atan erkek ney lan?

al karşına lan olm adam ol de. senin yüzünden evi bok götürüyü senin tahtanı s.kerim de.

anlamazsa da şutla.
0
justinho26
(03.12.14)
Ekleme yapayım, eve gittiğimde o memlekete gitmiş, ben ortalığı toparlıyordum. Hatasını bilmiş ki evi nasıl buldun diye sordu. İyi niyetimle beklediğimden iyi dedim. Şakayla karışık "niye ben pasaklı mıyam :/" dedi. Kusura bakma ama biraz dedim.

Eyvah. Cevap ne olabilir? Pasaklı sözünü hakaret sayarmış. Böyle adil olmuyor demiştim, adliyetten bahsedeceksek hiç başlamayalım, bir yıl yüz yüze olacağız, konu benim için burada kapanmıştır falan dedi böyle sonuna güzel güzel nokta koyarak.

Beni engelleyen bir şey var, kontrat imzaladık ve evden seneye yaz bitişi çıkabiliyoruz. Kalbini kıracak şekilde konuşamıyorum çünkü aynı evde yaşadığım biri, en azından nötr bir ilişkimiz olması lazım.

Bunca yıldır o kadar çok karşı cins arkadaşım, sevgilim oldu ama hayatımda böyle alıngan, tripli bir erkek görmedim.
0
🌸hadi ya la
(03.12.14)
(3)

Fıstık ezmesi yaptım, kıvamı sert oldu

hadi ya la
O kadar sert ki kavanozun içinden kaşıkla zor alınıyor. Ne yapsam da yumuşasa? İçine zararlı şeyler koymamak tercihim.
O kadar sert ki kavanozun içinden kaşıkla zor alınıyor. Ne yapsam da yumuşasa? İçine zararlı şeyler koymamak tercihim.
0
hadi ya la
(02.12.14)
süt veya fındık yağı koyabilirsin sanki (az miktarda).
0
zenlaid
(02.12.14)
Süt koyarsan bozulabilir, fındık yağı daha mantıklı.
0
elikası
(02.12.14)
ben son 1-2 denememde aralarına pekmez gezdirdim, daha rahat alınıyor, tadı daha güzel, spor sonrası için güzel bir alternatif.
0
candanag
(02.12.14)
(6)

idefix'e üye olan var mı?

hadi ya la
Adres ekleyemiyorum. Ne biçim sistem bu? Adres tanımı ne arkadaş? Yoksa kaçırdığım bir yer mi var?http://i.imgur.com/PBUy3tL.png
Adres ekleyemiyorum. Ne biçim sistem bu? Adres tanımı ne arkadaş? Yoksa kaçırdığım bir yer mi var?

i.imgur.com
0
hadi ya la
(30.11.14)
3 harften az olunca kabul etmiyor denedim şimdi, evv falan yazın bilemedim dslkfj
0
rabbititus
(30.11.14)
Maalesef yine olmuyor
0
🌸hadi ya la
(30.11.14)
gereksiz arıza veriyorsa cache temizle, benzeri şeyler yap.
0
mea maxima culpa
(30.11.14)
"Ev adresim" seklinde yazilmasi gerekiyor
0
mandalina kokusu
(30.11.14)
Her şeyi denedim ama yine olmuyor. İki karakterden kısası için tanım giriniz, daha uzunu için "adres yanlış karakter girdiniz!" diye saçma bir uyarı geliyor. Türkçe olmayan karakterleri de kullandım, her şeyi yaptım olmadı.
0
🌸hadi ya la
(30.11.14)
başka bir browser deneseniz. bir de bir arkadaşınızdan kendisi için hesap açmasını isteseniz.

senelerdir idefix kullanıyorum. hiç bir sorunla karşılaşmadım.
0
mea maxima culpa
(30.11.14)
(12)

Bu sırt çantası nasıl?

hadi ya la
Gözlerinizi kapatın ve videodaki bu küçük çantanın siyah olduğunu hayal edin. Nasıl?20 - Öğrenci - Erkek - 170/591. https://www.youtube.com/watch?v=uJi-JmkjXPQ2. http://www.decathlon.com.tr/media/820/8207945/big_ce39aa671f4f41349f9e2f448269edbc.jpg3. http://www.benjamincharles.fr/wp-content/gallery/
Gözlerinizi kapatın ve videodaki bu küçük çantanın siyah olduğunu hayal edin. Nasıl?
20 - Öğrenci - Erkek - 170/59

1. www.youtube.com
2. www.decathlon.com.tr
3. www.benjamincharles.fr
0
hadi ya la
(26.11.14)
kötü. leş hatta
0
dinsiz adam
(26.11.14)
çok dışarı çıkık ya. o kadar küçük olup o kadar çıkık olcağına daha büyük ama daha az kabarık olsa daha iyi. ayrıca düşündüm de, bi erkeğin sırtında görsem gülerim çok oyuncak gibi duruyo
0
emirkulu
(26.11.14)
hayır, cok garip gorunuyo. neden bu boyutta bi sırt çantası almak istiyorsun?
0
md hus
(26.11.14)
hayır
0
kahve kokusu
(26.11.14)
O kadar kötü durmuyor bence, boyunuza göre değişir. Ben de bazen böyle bir çantaya ihtiyaç duyuyorum, ama aynı estetik kaygılardan almaya bir türlü cesaret edemedim açıkçası. Ben gezilerde kocaman bir çanta taşıyacağıma, şehir gezilerimde fotoğraf makinemi ve gezi rehberimi koymak için istiyordum mesela.
0
bi mekan
(26.11.14)
videoyu izleyemiyorum ama tahmin ettiğim çanta ise çok ufak bir çanta bu.
benim hanım tatillerde filan veya sahile yürüyüşe indiğimizde kullanıyor.

erkek için çok uygun değil.
0
teritori
(26.11.14)
Ortalama bir erkegin govde boyutu dusunuldugunde uygun degil evet.
0
ay nov kung fu
(26.11.14)
Videoda çantanın içi muhtemelen kağıtla doldurulmuş, o yüzden çok şişik ve çıkık gözüküyor. Normalde o kadar değil.

Ayrıca 170 boy 59 kilo bir insan olduğum için oransal olarak bende o kadar küçük durmaz.

Su şişesi, cüzdan, kulaklık, ıvır zıvır koymak için çok uygun diye düşündüm ama genelin fikrini almak istedim.
0
🌸hadi ya la
(26.11.14)
O kadar da kötü degil gibi ama çıkık gibi. Eni bu kadar az olup çıkık olmasi açısından sanki hep içi patlarcasina dolu olacak ve kullanim kolayligi sagpamayacak gibi. Yani bisey almaya calisirken herseyi cikarip geri sokmak gerekecek gibi.
0
gis
(26.11.14)
boyla filan çok ilgisi yok. benim eşim 1.65 onda bile ufak duruyor. gerçekten çok ufak bir çanta.

bunun bir boy büyükleri var yine decathlon'da. 20 liraya aldık onu da. onu daha iyi kullanabilirsin.
0
teritori
(26.11.14)
afedersin bok gibi.
0
my name is earl
(26.11.14)
sevgilimde var. bence gayet sevimli. ben seviyorum. fotoğraftaki gibi şekilsiz durmuyor gerçeği
not: sevgilim erkek
0
dedi ayca
(26.11.14)
(5)

Bitter çikolata arıyorum

hadi ya la
Marketlerde bulabileyim,Minimum %70 kakao olsun.Şeker minimum düzeyde olsun.Gereksiz zararlı katkı maddeleri olmasın.Var mı öneriniz?
Marketlerde bulabileyim,
Minimum %70 kakao olsun.
Şeker minimum düzeyde olsun.
Gereksiz zararlı katkı maddeleri olmasın.

Var mı öneriniz?
0
hadi ya la
(25.11.14)
lindt
0
pembegurba
(25.11.14)
google %70 kakao yazdım bunlar çıktı:
www.cikolataport.com
www.kahvedunyasi.com
www.gurmereyon.com


%85 de var.
www.gurmereyon.com
0
inheritance
(25.11.14)
ülker'in %80 bitteri güzel bence.
ancak maddi durum belirtmemişsin, ben de lindt diyorum. %75-%99 hepsi mevcut
0
dieselsingle2
(25.11.14)
Lindt
Marketlerde, d&r ve rossman'da satiliyor
0
balik kraker
(25.11.14)
Maddi durumunu gore ulker, eti, nestle, Lindt var marketlerde. Bir de macro center gibi yerlerde %70 kakao ya ek, agave surubu ile tatlandirilmis olanlari, organik olanlari falan var fiyatlari 100gr kadar 12-13 tl arasi.
0
april12th
(25.11.14)
(6)

Tavuk budunu nasıl pişireyim?

hadi ya la
Evde düdüklü yok. Donmuş tavuk budu, mikrodalga fırın ve diğer mutfak malzemeleri var. En kısa sürede nasıl yapabilirim?
Evde düdüklü yok. Donmuş tavuk budu, mikrodalga fırın ve diğer mutfak malzemeleri var. En kısa sürede nasıl yapabilirim?
0
hadi ya la
(24.11.14)
mikrodalga fırında buzu erit.
konvansiyonel fırın varsa, tepsiye koy orada pişir. 220 derece, 40 dakika.
yoksa normal tencerede haşla. haşladıktan sonra tavada hafifçe kızart.
0
cedex
(24.11.14)
Normal fırın yok, haşlama aşaması kaç dakika olsun?
0
🌸hadi ya la
(24.11.14)
Çatalla kontrol et, azıcık gevşeyince tavaya al.
0
buhurumeryem
(24.11.14)
Ben olsam kemiğinden sıyırıp kuşbaşı kesip kavururdum
0
filipis
(24.11.14)
buzunu çözdür mikrodalgada. normal bi tencereye koy üstüne su koy varsa tane karabiber koy ve tuz koy. kapağını kapat kaynamaya başladıktan sonra 25-30 dk pişsin.(haşlansın)
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.11.14)
buzunu çözdürdükten sonra; sıva yağ, salça ve baharatla harmanlayıp teflon tavada kapağı kapalı olarak pişmeye bırakırsan hem pişer, hem de çıtır bir şekilde kızarır, seversen..
0
manuel mandalina
(24.11.14)
(3)

Birazdan interstellar'ı izleyeceğim, izlemeden önce?

hadi ya la
İzlemeden önce kavramlara çok yabancı kalmamam için okumam gereken şeyler neler? Halihazırda bir miktar astronomi, kuantum bilgim var ama filmden maksimum zevki almak istiyorum.
İzlemeden önce kavramlara çok yabancı kalmamam için okumam gereken şeyler neler? Halihazırda bir miktar astronomi, kuantum bilgim var ama filmden maksimum zevki almak istiyorum.
0
hadi ya la
(23.11.14)
Popüler kuantum bilgisine bile gerek yok, izafiyet teorisinden haberdar olsan bile kâfi.
0
hiko seijuro
(23.11.14)
görelilik, kuantum ve multiverse olayıyla ilgili azcık bilginiz varsa ve 2001 space odyssey'i izlediyseniz göndermelere yabancı kalmadan max zevk alırsınız
0
shejia
(23.11.14)
karadelik, wormhole hakkında bir şeyler oku.
0
razvan rat
(23.11.14)
(1)

Ne kadar koşayım?

hadi ya la
Ağustos'un başından beri koşuyorum. İlk başta inanılmaz zorlandım hem kondisyon olmadığı için, hem yanlış teknikle koştuğum için. Şimdi çok yol aldım, her şey çok güzel. Uyku düzenim, mutluluk hormonlarım mükemmel çalışıyor.- Her sabah 5 km koşuyorum.- Sürekli değil, hızlı yürüyüş, jog, sprint gibi
Ağustos'un başından beri koşuyorum. İlk başta inanılmaz zorlandım hem kondisyon olmadığı için, hem yanlış teknikle koştuğum için. Şimdi çok yol aldım, her şey çok güzel. Uyku düzenim, mutluluk hormonlarım mükemmel çalışıyor.

- Her sabah 5 km koşuyorum.
- Sürekli değil, hızlı yürüyüş, jog, sprint gibi kombinliyorum.
- Göğüsten bağlamalı nabız saatim var, genelde karnoven formülüne göre maksimum nabzımın %60'ı ile %75'i arasında koşarım. Formülde ek bir işlem var ama 146 - 166 bpm gibi bir değere denk geliyor.

21. yaşı bitireceğim önümüzdeki ay. Her yıl gerek salonda gerek evde spor girişimlerim oldu ama üç dört ay sonra sıkılıp bıraktım hep. Ama bu çok farklı. Artık hiç yorulmuyorum, sağlıklı besleniyorum, erken yatıp kalkıyorum ve sabah olsa da koşsam diyorum.

Geçen gün koşarken biri geldi, günde 5 km koştuğumu söyleyince fazla buldu, futbolcu hastalığına yakalanırsın kalbine zararlı, 2 buçuk km ideal dedi.

Bu durumda mesafe önemli değil aslında. Hangi nabız aralığında kaç dakika koştuğum önemli. Peki siz ne diyorsunuz? Uzun vadeli olarak ne yapayım?

edit: tek amacım olmasa da hedefim yağ oranımı iyice düşürmek. şu an %12 gibi.
istirahat nabzım 53'e düştü. iyi bir olay.
0
hadi ya la
(22.11.14)
Ne amaçla koştuğun önemli. Yağ yakmak için koşuyorsan gereksiz; yok ben koşarken mutlu oluyorum dersen 10 kilometre koşsan da oluyor. Ben yağ yakma dönemimde 25 dakika hiit tekniğiyle koşuyorum; zevk için koşmak istediğimde 15+ kilometre koşuyorum. Tamamen sana kalmış bir durum bu. Ayrıca futbolcu hastalığı diye bir şey yoktur. Spor yapan insanların kalbi güçlüdür, spor yapmayan bir insanın kalbinin 3 defada gönderdiği kanı tek seferde gönderir. O nedenle nabzı sürekli düşük olur. Ortalama biri sabah uyandığında nabzı 60 atarken spor yapan birinin nabzı 45'e kadar düşebilir. Bu korkutucu görünmekle birlikte sağlıklı bir kalbin emaresidir esasında.
0
angelus
(22.11.14)
(4)

Süt dilimi uyuşturucu gibi

hadi ya la
Tek bağımlılığım. Günde bir tane yiyorum, günün en iyi anı diyebilirim. Başka hiçbir şey bu kadar zevk vermiyor. O tadı, ince keki, içindeki şey, aman tanrım. Keşke paralel evrende bundan sınırsız yiyip kendisinden bıkıp dönebilseydim. Yerken zevkten kan basıncım değişiyor, gözüm kararıyor, beynim k
Tek bağımlılığım. Günde bir tane yiyorum, günün en iyi anı diyebilirim. Başka hiçbir şey bu kadar zevk vermiyor. O tadı, ince keki, içindeki şey, aman tanrım. Keşke paralel evrende bundan sınırsız yiyip kendisinden bıkıp dönebilseydim. Yerken zevkten kan basıncım değişiyor, gözüm kararıyor, beynim karıncalanıyor.

Benzerini evde yapmayı düşündüm ama sağlık açısından pek yemedi.
Benim gibi seven, evde yapan var mı?
0
hadi ya la
(21.11.14)
Okurken salyam aktı :(
0
pandispanya
(21.11.14)
ne kadar zor bıraktığımı bilsen...
0
ron dennis
(21.11.14)
eti'ninkini tek geçerim.
0
kaledekiyalnizlik
(21.11.14)
Ben de bayılıyorum ama artık yiyemiyorum. Bende abartma huyu vardır. En sonunda alerji yaptı.
Sana afiyet olsun :D
0
mornie
(21.11.14)
(9)

Okulu bırakayım mı?

hadi ya la
Durumu olabildiğince net bir şekilde anlatmaya çalışacağım.Yaş 20. Şu an Dokuz Eylül'de işletme okuyorum. Bazı konularda sıkıntılarım var. İşletme bölümünde okutulan derslerin bir kısmı ilgimi oldukça çeken şeyler aslında. Bazı nedenlerden dolayı sınava dilden girmemiştim.İngilizce içimde büyük bir
Durumu olabildiğince net bir şekilde anlatmaya çalışacağım.

Yaş 20. Şu an Dokuz Eylül'de işletme okuyorum. Bazı konularda sıkıntılarım var. İşletme bölümünde okutulan derslerin bir kısmı ilgimi oldukça çeken şeyler aslında. Bazı nedenlerden dolayı sınava dilden girmemiştim.

İngilizce içimde büyük bir ukte ve ben yabancı dille uğraşmak istiyorum. Çevirmenlik, edebiyat gibi. Okumayı, araştırmayı seviyorum.

Burada geçen sene tatil olsun, üstüne başka şeyler yapayım diye hazırlık okudum, kendime çok şey kattım.

Şu an birinci sınıfım ve vizeler başlamak üzere. İnanın matematik, iktisat gibi derslerin başına geçmek istemiyorum. Onlar benim için -ve okuldaki neredeyse tüm öğrenciler için- geçilmesi gereken dersler. Üniversitedeyim, kendi isteğimle araştırıp öğrenmem lazım fakat burada "puanı bu burayı tutanlar ve gelecek için hiçbir hedefi olmayanlar" ile tıkılıp kaldım.

Çevrem tümüyle tercümanlık ve edebiyat okuyanlarla dolu. Kendi fakültemden bir iki arkadaşım var. Dilcilerle iyi anlaşıyorum nedense. Yıllardır gün içinde okuduğum, dinlediğim, izlediğim içeriğin çok büyük bölümü İngilizce.

Geçen gün ilkokula başladığımda tuttuğum günlüğü buldum, hep İngilizce'den bahsetmişim, dergiler okuduğumu, cümle kurmaya çalıştığımı anlatmışım hep. Şimdi okuyunca değişik hissettim.

Sonuç olarak bu sene sınava giriyorum hangi konumda olduğumu görmek için. Dil konusunda sıkıntım yok sınav için, YGS için hazırlık yapmam lazım biraz. Peki ya sınavdan sonra?

Önerilerinizi bekliyorum.

edit: eğer mümkünse işletmeyi açıktan bitirme niyetim var, söylemeyi unuttum.
edit 2: okulu bırakmadan kastım hemen şu an değil, sınavda güzel bir sıralama yaparsam.
0
hadi ya la
(30.10.14)
e tamam işte. ygs'den sonra da güzelce hazırlan dilden madem.

sistem şu an nasıl pek bilmiyorum ama illaki yapman gerekn bölümler var sanırım. birazdan cevaplar gelir zaten. bol şans.
0
saturn
(30.10.14)
2 konuya hakim olmak varken neden tek konuya mahkum kalasın ki. bence hem iktisatı yap hem de çevirilerle uğraş..bence bırakma...
0
inanmazsan inanma
(30.10.14)
okulu falan bırakma. devam et. dili kazandıktan sonra halen istiyorsan, ki istersin gibi duruyor, devam edersin istediğin bölüme. ama madem 1. sınıfsın, o dersleri gittiğin her yerde alacaksın büyük ihtimalle. şimdi al ki, gittiğin yerde saydırırsın falan. böylece 1 yılın boşa gitmemiş olur.
0
magdurum ben magdur
(30.10.14)
Hayır bence bırakma. Büyük hata yaparsın.

İşletme mezunu olursan yine tercüman olarak çalışabilirsin ama ingiliz edebiyatı mezunu olarak işletme&iktisat mezunu kişilerin girebileceği bölüm ve departmanlara girme şansın olmaz. Ben senin yerinde olsam, işletme bölümünde devam eder, dilimi olabildiğince geliştirir, yazın uluslararası finans kuruluşlarında mümkünse yurtdışı firmalarada staj yapar, okulu bitirince de yatırım bankacılığına girmeye çalışırım. İşletme mezunu adam çok. Yabancı dil mezunu adam da çok. Ama hem ingilizce bilen hem de finanstan anlayan insan sayısı çok az Türkiye'de.

Ama tabi ki senin seçimin. :)
0
maxim gorki
(30.10.14)
İlla ingilizce diploman olsun istersen açıktan ingilizce öğretmenliği de okunabiliyor. Fikir olsun diye söylüyorum. Şu an okulu bırakma, en azından sene kaybetmezsin eğer YGS'de batarsan. İyi gelirse (Bogazici, Bilkent vb.) o zaman DEU'yu bırakmayı dusunursun, dikkat et birakirsin demiyorum. Onun dışında bırakma.
0
Lim5
(30.10.14)
üni 1. sınıfta benzer bir ikilem yaşayıp, okuduğum bölümde devam etmiştim. hani derler ya "öküz gibi pişmanım"
0
justathought
(30.10.14)
zamanında işletme okurken tekrar hazırlanıp tıbba geçmiş birisi olarak söyleyebilirim ki, okulu bırakmadan da kazanabilirsin. eğer içine sinen bir puan alırsan o zaman rahatlıkla geçersin.
0
mdmfk
(30.10.14)
ingilizce de edebiyat da en sevdiğim şeydi. amerikan kültürü ve edebiyatı okudum. mezun olmadan otelde guest relation ve etütte öğretmenlik yaptım. mezun olunca girdiğim ilk iş vergi denetim firmasının bordro bölümüydü. şu an bi tekstil firmasının insan kaynaklarındayım, yine oldukça bordroyla ilgili.

hala hayatta en çok sevdiğim şey edebiyat, ama bu konuda yapabildiğim en iyi şey daha fazla kitap okumama yetecek zaman bulabildiğim bir işte çalışmak oldu. pişman mısın dersen, aslında değilim, ancak senin yerinde olsam okulumu bırakmazdım gibi geliyor en azından edebiyat için.

tercümanlık ise bambaşka bir konu, iş alanı daha geniş, normal insan parası kazanman mümkün falan. bence okulunu bırakmadan sınava tekrar gir, tercümanlık kazanırsan ordan yürü, yoksa da maks bir dönem kaybetmiş olursun.

ps. edebiyat okurken "olm mezun olunca nolcak" diyerek aöf halkla ilişkiler okumuştum. şimdi de nasıl bi şeymiş bu diyerek istanbul üniversitesine felsefeye kayıt oldum, böyle böyle bir sürü şeye vakit harcayabilirsin.
0
freya
(30.10.14)
Okulu bırakma. Ben asla okumayacağım bu bölümde diyorsan hazırlan gir ygs'ye, puanına göre tekrar düşünürsün.

Yalnız söyleyeyim dille ilgili bir bölüm kazandığında da o hayalindeki olması gereken gibi bir üniversite hayatı olmayacak; Boğaziçi ve İstanbul Üniversiteleri için mesela ya hocaların dangoz olacak, hiçbir sikten anlamayan dinozorlar, kendi egolarına mahkum olmuş hıyarlar bezdirecek seni ya da "puanı başka yeri tutmadığı için dil okuyan"lar arasında kalacaksın yine. Dil ikinci uğraş olmak için çok ideal ama iktisat vs. değil. Yanlış anlama "iş bulursun daha kolay, para kazanırsın" falan değil benim dediğim. Bir sik fark etmeyecek hislerinde, onu söylüyorum. Edebiyat hayranı bir mühendislik mezunu olarak çok memnunum halimden örneğin, iyi ki okulu bırakıp edebiyat falan okumamışım diyorum. Sen de dili hobin edin, ben bile mühendis halimle çeviri işi alıyorum sen de iktisat mezunu çevirmen olursun yani, sıkıntı yok. Yeter ki geliştir kendini. Yeteneğin varsa bitir iktisadı en kısa sürede, hiç değilse alternatif bir seçimin olur.
0
monster of puppets
(30.10.14)
(5)

Çok yemek, yağ bağlamak neden sağlıklı olarak görülüyor?

hadi ya la
Özellikle orta yaş insanlar tarafından.Son birkaç aya kadar özellikle göbek ve göğüs bölgemde ciddi yağlanma vardı. Üç aydır düzenli olarak koşuyorum, abur cubur, fazla ekmek, şeker, tuz gibi ürünleri kestim. Sonucunu da çok güzel aldım. Kilom pek değişmedi ama görüntüm bariz değişti. Okuduğum şehir
Özellikle orta yaş insanlar tarafından.
Son birkaç aya kadar özellikle göbek ve göğüs bölgemde ciddi yağlanma vardı. Üç aydır düzenli olarak koşuyorum, abur cubur, fazla ekmek, şeker, tuz gibi ürünleri kestim. Sonucunu da çok güzel aldım. Kilom pek değişmedi ama görüntüm bariz değişti. Okuduğum şehirden ailemin yanına döndüm, beni topa tuttular ne kadar tanıdık varsa. Söz ver kilo alacaksın, hiçbir şey yemiyorsun, vah vah diye diye kaç gündür başımın etini yiyorlar. Yaptığım şey her sabah erken kalkıp sağlam bir kahvaltı yapmak, ardından 40 dakika koşu - yürüyüşe çıkmak, gün içine küçük ara öğünler koymak ve akşam da yemeğimi yiyip erkenden uyumak. Hiç olmadığım kadar enerjik ve sağlıklı hissediyorum ama bunları yakın çevreye nasıl anlatacağımı bilmiyorum.
0
hadi ya la
(28.10.14)
ya sorma, baş belası bir durum.
anne sağolsun zeytinyağlılar yapıyor, dengeliyor durumu ama baba da mutfağa girdiğinden film kopuyor...
evde yemek yediğimde kendimi tutamıyorum. 4-5 tabaktan aşağı yemiyorum bir öğünde. sanki bilerek yapıyorlar. geldikçe geliyor...
anlatmaya çalışırsan alınıyorlar üstüne.
benim çözümüm yok...
edit: bak aklıma geldi. makarnayı haşlayıp süzüp yağlıyorlar. sonra makarna sosuna da yağı boca ediyorlar. "napıyosunuz siz?" diye uyarınca azar işitiyorum. akşam yemeğinden 1 saat sonra bildiğin bir paket burçak bisküvisini hüpletiyorlar. kişi başı 1 paket... ben evde kahırdan ölüyorum tabi görünce bizimkileri...
0
cliquot
(28.10.14)
bu olay isveçte hollandada neden yok?
tamamen bizim toplumuzun sosyokültürel yapısı ve belleğinden kaynaklı.
biz geçmişi çok fakir ve imkasızlıklarla dolu bir toplumdan geliyoruz; aç kalacak kadar, zayıflıktan hasta olup ölecek kadar fakirlikten bahsediyorum. bir kaç yüzyıl önce sağlık/tedavi olanakları da gelişmiş değildi.
bir de spor bir kültür olarak hayatımızda değil, bu da islamiyetin bir getirisi/ya da götürüsü.
zeytinyağlıları ağzına tıkayan annen, teyzen -en azından gençliğinde- koşu yapabiliiyor muydu mesela?

ha süper bir mutfağımız var, orası ayrı :)
0
jimjim
(28.10.14)
Size konuyu şöyle özet geçeyim: Geçmiş günlerde, yani savaş ve kıtlık döneminde yiyecek bir şeyler bulmak o kadar zordu ki, insanların yiyebildiği en değerli şeyleri öğüttükleri buğdaydan elde ettikleri una su katıp mayalayıp yaptıkları ekmekti. E tabii ekmek/karbonhidrat da yapısı gereği kilo aldırırdı. Böyle kıtlık günlerinde zayıf görünmemek; kilolu/yapılı görünmek de sağlıklı olduğunun alameti olarak kabul ediliyordu. Sonra sonra beslenme şartları değişse de, yemeğe ulaşılabilirlik daha da kolaylaşsa da bu bakış açısı Anadolu'da, haliyle oradan gelen kültürde hiç değişmedi. Ekmek o kıtlık dönemlerinde insanların yediği en değerli besin olduğu için kutsal, şişman insan da sağlıklı kabul edildi. Halbuki ekmeğin ne kutsallığı olacak bildiğin hamur. Şişman insanın nesi sağlıklı olacak bildiğin obez kalp hastası şeker hastası kanser adayı. Bugün Anadolu'nun bir köyüne aynı boyda aynı kiloda iki kişi gitsin, kas kütlesi daha çok ama yağ oranı daha az olan kişi sağlıksız, diğer obez de maşallahlık kabul edilir zayıf görünen insana bulgur pilavı ekmeği dayarlardı. Ha iyi niyetli bir davranış ama ne kadar doğru tartışılır. Böyle bir toplumuz biz.
0
angelus
(28.10.14)
herkes sisman sen de onlara benze ki kendilerini kotu hissetmesinler istiyorlar :)

toplumdaki yanlis algi yuzunden iste, napican. avrupa'da da herkes manken degil fakat saglikli kilolar koruyorlar. zaten mankenler de saglikli degiller ya, neyse. burda surekli disarida kosan, yuruyen, spor yapan insanlar gorursun. saglikli olan budur cunku. turk toplumuna da bu algi zamanla yerlesicektir, egitimle alakali.
0
gerard
(28.10.14)
Kırsalda yaşamış eski insanlar, daha ilkel/temel motivasyonlara sahiptir. Çünkü bir kıtlık anında, hasat yapamadığında veya avlanamadığında, seni yeterince uzun bir süre hayatta tutacak kadar enerji deposu "yağlarının" olması gerektiğini düşünür (bilinçaltında). Bu motivasyona/düşünceye sahip insan için ne kadar iriysen, o kadar iyidir. Aslında seni düşünüyor.

Aynı olay 1900'lerin ilk yarısının alt sınırlarında çocukluğunu geçirmiş ve kırsalda yaşamış bütün insanlarda, dünyanın her köşesinde ve her kültürde bulunur.
0
hiko seijuro
(28.10.14)
(1)

Dokuz Eylül Üniversitesi yemekhanesini kullanan var mı?

hadi ya la
Birkaç sorum olacak,1. Yemekler güzel mi?2. Hangi saatler arasında?3. Haftalık kaç liraya denk geliyor?4. Haftalık bakiye yükleyince kullanmazsam ertesi haftaya sıfırlanıyor mu?5. Bu pazartesi faydalanabilmem için en geç ne zaman yükleme yapmam lazım?Şu an evde kendi yaptıklarımla idare ediyorum. Ok
Birkaç sorum olacak,

1. Yemekler güzel mi?
2. Hangi saatler arasında?
3. Haftalık kaç liraya denk geliyor?
4. Haftalık bakiye yükleyince kullanmazsam ertesi haftaya sıfırlanıyor mu?
5. Bu pazartesi faydalanabilmem için en geç ne zaman yükleme yapmam lazım?

Şu an evde kendi yaptıklarımla idare ediyorum. Okuldan yemeye değer mi?
0
hadi ya la
(11.10.14)
1. güzel denmez kesinlikle. idare ediyor.
2. öğle yemeği 11.30-1 arası sanırım. akşam yemeği için bir fikrim yok.
3. haftalık (5 günlük öğle) 10 lira civarına denk geliyor. altında olabilir ama üstünde değil.
4. haftalık bakiye haftaya kalmıyor. karta sadece para yüklersen o kalıyor. ama bu sefer 4 lira alıyor öğün başı.
5. haftalık yapmıcaksan her zaman yükleyip yiyebilirsin. haftalık için en son cuma saat 14.00 diye biliyorum.

haftalık yapınca öğünün 2 liraya denk geldiğini düşünürsek değiyor, ama tınaztepe kampüsünde fazla sıra oluyor.
0
dusunemedim
(11.10.14)
(8)

Bazı dönemler değişik kokular alıyor musunuz? (psikolojik)

hadi ya la
Özellikle sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde oluyor. Keyifli dönemlerde değil. Hiçbir şeye benzemiyor koku. Bu bir görüntüyü hissetmek, sesi koklamak gibi belki. Bir his bu, ama koku filtresi ardından algılıyorum yaşadığım anı.Eskiyi çağrıştırıyor diyebilirim. Bulunduğum ortama kendimi bir nebze yab
Özellikle sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde oluyor. Keyifli dönemlerde değil. Hiçbir şeye benzemiyor koku. Bu bir görüntüyü hissetmek, sesi koklamak gibi belki. Bir his bu, ama koku filtresi ardından algılıyorum yaşadığım anı.

Eskiyi çağrıştırıyor diyebilirim. Bulunduğum ortama kendimi bir nebze yabancı hissediyorum. Ben şu an ne yapıyorum? İleride ne yapacağım gibi sorgulamalar yapıyorum. Sonuç olarak pek iyi hissettirmiyor. İki gündür böyle, yarınlarda geçer.

Bu nedir, size de oluyor mu?
0
hadi ya la
(09.10.14)
yaş kaç?
0
saksı
(09.10.14)
20, erkek.
0
🌸hadi ya la
(09.10.14)
sonbahar melankolisi diyoruz buna. koku da romantizm kaynaklıdır. :)
0
m e l t e m
(09.10.14)
alarjik rinit var hiç koku almıyorum
0
all girls dream
(09.10.14)
Sinestezi ile alakası yok. Bizzat sinestezik bir insan olarak kesin bir biçimde söyleyebilirim, bahsettiğiniz şey o değil.

Kokular insan hafızasına çok acayip biçimlerde kazınır ve duyuldukları anlarla bilinç altına işlenir; bunlarla özdeşleşebilirler. O an duyduğunuz/hissettiğiniz bir şey ya da duygu, sizi zihninizde sakladığınız o anlara götürebilirler. Bunun da daha çok melankolik zamanlarınızda ortaya çıkması, bu kaçıp eskiye gitme, eskiyi özleme, geleceğe dair umut barındırmama hisleriyle de doğru orantılı olarak sizi etkiliyor olabilir. Çok olası bir şey.
0
pandispanya
(09.10.14)
demir gibi bir koku alıyorum bazen. balkon demiri gibi, tadı gibi de aslında. bilemedim.
0
timmie
(09.10.14)
dönem dönem o tür kokular alıyorum, kokudan çok daha sık olmakla birlikte tat da alıyorum. pek hoş olduğunu söyleyemeyeceğim. sanki eskiden yaşadığım bir şeyi yeniden yaşıyorum gibi geliyor. zamanla kendiliğinden geçiyor.
0
devilred
(09.10.14)
şizofreni halisünasyonla olabildiği gibi koku şeklinde de olabiliyor diye biliyorum. açıkçası çok şaşırdım, çünkü ben de aynı şeyden şikayetçiyim. ve ne yazık ki o kokuları hep tek başıma duyuyorum. ve muhtemelen bir tek ben duyuyorum, çünkü başka kimsenin yüzü buruşmuyor rahatsızlık belirtisi göstermiyor. detaylı konuşmak isterseniz konuşabiliriz ama nasıl bir yardımım olur bilmiyorum. (doktorum şizofreni ile alakalı olabileceğini söyledi)
0
who cares wins
(09.10.14)
(6)

Cloud Atlas'ı izleyen var mı?

hadi ya la
Filmleri orijinal diliyle izlerim her zaman. İlk başta anlamakta güçlük çektim, İngilizce altyazı ekledim. Sonuna kadar izledim ama neler döndüğünü anlayamadım. Bunca zaman o kadar farklı şey izledim ama bu film sanki hiç bilmediğim bir dilmiş gibi geldi. Filmde ne oluyor? Türkçe çevirisi nasıl, düz
Filmleri orijinal diliyle izlerim her zaman. İlk başta anlamakta güçlük çektim, İngilizce altyazı ekledim. Sonuna kadar izledim ama neler döndüğünü anlayamadım. Bunca zaman o kadar farklı şey izledim ama bu film sanki hiç bilmediğim bir dilmiş gibi geldi. Filmde ne oluyor? Türkçe çevirisi nasıl, düz sıradan cümleler mi?
0
hadi ya la
(02.09.14)
ben sinemada izledim ve maalesef altyazi yoktu. ha anlamadim degil, anladim ama kelimesi kelimesine degil. turkce veya ingilizce altyazili denemedim henuz. filmde, bazi bolumlerde kullanilan ingilizce garip evet.
0
yetersiz veri
(02.09.14)
Cloud Atlas'ı sadece bir kez izlemeye fırsatım oldu, paralel kurguyu çok başarılı ve yaratıcı kullanmaları beni etkilemişti. Ne yazık ki aklımda kalan tek başarılı öğe de kurgusu. Bu gibi filmler tek sefer izlemeyle anlam kazanmayan filmler. İnternette bu filmle ilgili detaylı okumalar mevcuttur, bu okumaları inceleyip filmi birkaç kez daha izlersen filmle ilgili detaylar parça parça bir araya gelerek anlamlı bir bütün oluşturabilir.
0
mountaincat
(02.09.14)
güzel film. anlamayanlar çamur atıyor ama. tekrar izlenebilir.

bi de "the tree of life" izle tam olsun.
0
ermanen
(02.09.14)
izledim, anlamadım. kitabını okuyan arkadaş hariç hiçbirimiz anlamadık -beş altı kişi izledik-. anlamak için film çıkışı biraz uğraştık ama olmadı.
0
trajikomix
(03.09.14)
Şimdi fragmanını izledim de, farklı çağlarda yaşayan aynı karakterlerin gelecekte aynı hisleri dejavu gibi yaşaması, reenkarnasyonla ilgili olabilir.
0
mountaincat
(03.09.14)
Olasiliklar ve yasamin bir manifold butun oldugunu iddia ediyor. Re enkarnasyon mu? Zannetmem. O zaman suratlar ayni olacak diye bir sey yok. Biraz Hristiyan Mitolojosi var gibi geldi bana ama neyse. Ne anladiysaniz o. O kadar da derin bir sey oldugunu zannetmiyorum. Nihayetinde "blockbuster." Cok dusunmeye gerek yok, o kadar da akliniza ve kalbinize hitap etmiyor ...

--M.
0
ottoschmit
(05.09.14)
(4)

Samsung laptop pil dolmuyor ve kullanılamıyor

hadi ya la
Pil performansı gayet iyiyken bir yıllık bilgisayarda pil sorunu çıktı. Fişi çektiğimde bilgisayar kapandı. Tekrar fişi taktım, bilgisayarı açtım ve sağ altta "%65, pil dolmuyor" ibaresi var. İki gündür araştırdım ama nasıl çözeceğimi bulamadım. Fikri olanların yardımını bekliyorum.
Pil performansı gayet iyiyken bir yıllık bilgisayarda pil sorunu çıktı. Fişi çektiğimde bilgisayar kapandı. Tekrar fişi taktım, bilgisayarı açtım ve sağ altta "%65, pil dolmuyor" ibaresi var. İki gündür araştırdım ama nasıl çözeceğimi bulamadım. Fikri olanların yardımını bekliyorum.
0
hadi ya la
(27.08.14)
pil gitmiş. servise gönder değiştiriyorlar.

ben iki ayrı samsung bilgisayarımın pilini de değiştirdim böyle garanti kapsamında. gitmişken fanı falan da temizlettir oh cillop gibi dönsün alet.
0
111111
(27.08.14)
Aynı sorun annemin bi buçuk yıldır kullandığı samsung bilgisayarında da oldu. Daha 15 gün önce serviste değiştirdiler pilini. Direk götür servise, uğraşma.
0
kaffle
(27.08.14)
Buradan gören olursa bir soru daha, ne kadar zamanda gelir cihaz? Sanırım istanbul'a gidecek. Tek olayı bataryasının değişecek olması.
0
🌸hadi ya la
(31.08.14)
ben istanbul içinde verdim. 5 günde yapıp teslim ettiler. ama istanbul'a gidip gelmesi ne kadar sürer onu bilemiyorum.
0
kaffle
(01.09.14)
(4)

Ev kiralarken senet imzalamak normal mi?

hadi ya la
Acil ve önemli bir konu, Özetle eşyalı bir ev tutacağız, ilk kira + depozito + emlakçı komisyonu tamam, ama ev sahibi ekstra 5 bin lira senet istiyor evdeki eşyalar için. Biz güvenemedik ve vazgeçtik. Eğer bu gün de ev bulamazsak dışarıda kalacağız. Bir fikir verin lütfen.
Acil ve önemli bir konu,
Özetle eşyalı bir ev tutacağız, ilk kira + depozito + emlakçı komisyonu tamam, ama ev sahibi ekstra 5 bin lira senet istiyor evdeki eşyalar için. Biz güvenemedik ve vazgeçtik. Eğer bu gün de ev bulamazsak dışarıda kalacağız. Bir fikir verin lütfen.
0
hadi ya la
(24.08.14)
senet ne ya? evdeki eşyalar için fazladan depozito vermeniz lazım diye sanıyorum..
0
dedim dedim de kime dedim
(24.08.14)
Kötü olan nokta şu, arkadaşımın ailesi 12 saatlik yoldan geldi ve dün sabah 8'den akşam 9'a kadar tüm semti gezdik, şöyle düzgün bir ev bulamadık, başka şehirdeki evimizde aileyi misafir ediyoruz ve bugün tekrar izmir'e gideceğiz, son şansımız.
0
🌸hadi ya la
(24.08.14)
Değil. Dogrusunu yapmissiniz
0
hatersgonnahate
(24.08.14)
normal degil tabii ki. imzalamayın ne kadar çaresiz kalsanızda
0
nun
(24.08.14)
(5)

Türkiye ve diğer ülkeler

hadi ya la
Ülkemizin nasıl bir yer olduğunu özellikle son zamanlarda herkes biliyor. Tamamen insan kaynaklı bozukluklardan bahsediyorum.Reddit'te gezerken şöyle bir şeye rastladım ve yarım saattir yazılanları okuyorum.http://www.reddit.com/r/AskReddit/comments/2dj4ib/whats_the_worst_thing_about_the_country_you
Ülkemizin nasıl bir yer olduğunu özellikle son zamanlarda herkes biliyor. Tamamen insan kaynaklı bozukluklardan bahsediyorum.

Reddit'te gezerken şöyle bir şeye rastladım ve yarım saattir yazılanları okuyorum.

www.reddit.com

Çok tanıdık geldi şikayetler. Herkes bürokrasiden, aşırı pahalılaşmadan, adam kayırmadan, çözümsüzlükten, vatandaşların ses çıkarmayıp itaat etmelerinden, yapılanmadan, cehaletten, altyapıdan, yozlaşmadan bahsediyor.

Tek başlık altında hepsini birden gördüğüm için mi bilmiyorum ama üçüncü dünya ülkeleri hariç iyi gözüken ülkelerde yaşayan insanların şikayetleri beni şaşırttı. Bu tür sorunlar gelişmiş ülkelerde zaman zaman ortaya çıkar da bu denli olduğunu görmemiştim hiç. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
hadi ya la
(15.08.14)
I had thought it was a fight between Christians and Prostitutes.
I couldn't wrap my head around Catholics V Protestants, Christians V Christians just made no sense.

buna çok güldüm :)

Bu konularda da en son Bron dizisini izlerken İsveçli yayın yönetmeninin sermayenin işine gelmeyen bir haberi yayınlamadığını gördüğümde şaşırmıştım sanki oralarda böyle şeyler olmaz gibi gelirdi her zaman. Lakin ki öyle değilmiş doğal olarak.
0
irbat
(15.08.14)
hangi gelişmiş ülkeyi gördün ki?

katar, ispanya, kosta rika, pakistan, iskoçya, avustralya, birkaç balkan ülkesi gördüm ben.

gelişmiş kategorisine koyacağım hollanda'dan birinin tek şikayeti su. -sular altında kalma tehlikesi-

wales: yağmurdan ve koyunlardan(gerçek, bizdeki mecazi koyunlardan değil) şikayet etmiş. ne güzel dert.

kanada'ya şaşırdım azcık, pahalı ve kötü internet hizmetlerinden şikayet etmiş ama kırsal bölgede yaşıyormuş.

danimarkalı biri dişçi pahalılığından söz etmiş ve sağlık sigortasının "her şeyi" kapsamayışından şikayet etmiş.

bilemedim yani, güney koreli eleman gelmiş internetimiz çok hızlı ama porno siteleri yasaklı :(( yazmış. bu da komik yani.

finlandiyali adam en pahalı gaz vergilerinden birini ödüyoruz demiş ve ulaşım pahalılığından şikayet etmiş, ki onlar ödüyorlarsa da normal ithal ediyorlar sonuçta. bizim ödememiz absürt. ama kendisine verilen cevaplardan sonra aslında o kadar da pahalı olmadığına kanaat getirmiş geri adım atmış editlemiş vs.

ben bir isveç göremedim mesela. baktım, birisi "kışları hava çok depresif oluyo :'( ühü" yazmış...

A train was delayed because of a land slide (Switzerland)
:((
0
neseranni
(15.08.14)
vakit kötü diye düşünüyorum.
0
hkku
(15.08.14)
Norvecli fiyatlatin abdde 1/3 olmasindsn sikayet etmis ama cok muhtesem yine de demis altina. Demek ki alim gucu var. Isvicreli tren gecikti bilmem ne demis, altina isvicre'de karsilasacagin tek sorun demisler. Sorun yok buralarda resmen.

Bir de arjantinin basin ozgurlugu bize benziyormus.
0
Lim5
(15.08.14)
İtalyanlarla konuştuğumda siyasilerden şikayet ediyorlardı.
İsveçlilerle konuştuğumda eşcinsellerin özgür olmadığından şikayet ediyorlardı.
Romanyalılar çingene problemlerinden muzdarip (göçmen).
Amerikalılar sağlık sisteminden dertli. Ameliyat parasını denklemenin derdinde.
Diyalog kurduğunda keşfedebilirsin.
Sırf bu yüzden gördüğüm her ergene: "aç gözünü, çık dışarı, bak dünyaya" diye nasihat ediyorum.
0
cliquot
(15.08.14)
(11)

Gökyüzünü, uzayı çok sevmek

hadi ya la
Siz de seviyor musunuz? Az önce uluslararası uzay istasyonunu gördüm çok küçük de olsa. Siteye girdim, baktım 5 dakikaya gözükecek, hemen koştum balkona baktım. Cidden orada gidiyordu. Bu tür şeyler beni çok heyecanlandırıyor. Rusya'nın üzerinde 422 km yukarıda, 27500 km/s hızla gidiyor. Kocaman bir
Siz de seviyor musunuz? Az önce uluslararası uzay istasyonunu gördüm çok küçük de olsa. Siteye girdim, baktım 5 dakikaya gözükecek, hemen koştum balkona baktım. Cidden orada gidiyordu. Bu tür şeyler beni çok heyecanlandırıyor. Rusya'nın üzerinde 422 km yukarıda, 27500 km/s hızla gidiyor. Kocaman bir şey, içinde insanlar var, çalışıyorlar, spor yapıyorlar, yerçekimsiz ortam. Müthiş.

Bir de flightradar var telefonumda, nerede uçak görsem hemen açıp bakıyorum nereye gidiyor, hızı, irtifası kaç diye.

Çocukluğumda celestia diye bir programla çok içli dışlıydım. Uzayda geziniyorsun, sana tüm bilgileri veriyor.

Bir de gta san andreas adlı oyunda görev yapmıyorum. Ne zaman sıkılsam uçan araç hilesi yazıp şehrin üstünde uçuyorum.

Güzel bir dürbün buldum, Ay'ın kraterlerini, dağlarını, çoğu ayrıntıyı görüntüleyebiliyormuş. Alsam iyi olur.
www.mediamarkt.com.tr

Var mı benim gibi olan? Siz neler yapıyorsunuz bunlarla ilgili?

edit: Aklıma birkaç şey daha geldi. İlkokulda uzay bilimleri araştırma merkezi kurma hayalim vardı. Defterime bir sürü şey yazıp çizmiştim. Arkadaşlarla gözlem yapardık, başkan bendim :)

Bir de köye giderdik eskiden. Işık kirliliğinin olmadığı bir yerde geceleri açık alanda uyurdum. Ay ve yıldızlar o kadar net gözükürdü ki. Hiç unutamıyorum o zamanları.

ISS ile ilgili şu videoyu da şiddetle öneriyorum, çok eğlendim ben: www.youtube.com
0
hadi ya la
(08.08.14)
ben yanımda biri varken çok seviyorum da yalnızken korkuyorum gece gökyüzünden. ama çok çok çok çok isterdim bu işlerle ilgili olabilmeyi. hele ki dünyanın uzaydan çekilmiş fotoğraflarına bakınca gözlerim doluyor, ne kadar güzel ama aynı zamanda ne kadar bok diye.
0
letheavendangered
(08.08.14)
ben de senin gibiyim. 1 yıldır da deli gibi microsoft flight simulator oynuyorum. flightradar bende de var :D
0
oğlum çok zor lan
(08.08.14)
oğlum çok zor lan +1

ev tam ahl iniş sahasında oturup onları izleyip iststatus'ten konuşma takip ediyorum.

gökyüzü benim için kumsalda güzeldir.oturur izlerim.ama yıldızlara ve dolunaya büyük bir hayranlığım vardır.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(08.08.14)
Ayni. Cocukken goktasi yagmuru olacagi tarihi ogrenip gece sabaha kadar gokyuzunu seyretmisligim var bircok kez. Hala merakliyimdir gokyuzune.
0
delifaruk
(08.08.14)
sebibini bilemicem de
uzaya, gezegenlere falan meraklı olanların genelde iq su yuksek oluyor sanki.

not: benim merakım yok
0
titiraprap
(08.08.14)
bir on yıl önce falan mars dünyadan çok parlak bir biçimde görülüyordu. babamla birlikte stadyuma gitmiştik. oradan dürbünle bakmıştım marsa. 10 yaşında falandım. çocukluğumdan beri çok meraklıyım gökbilime. gözetleme yapmak isterdim ama teleskoplar çok pahalı. yaşadığım yerde de gözetlemek mümkün değil şehirden dolayı. makine mühendisliği okuyan biri olarak ileride nasa, esa gibi yerlerde çalışmak isterim. şu anlık sadece haber okuyorum ilginç olursa.
0
hohoya
(08.08.14)
14-18'inde Perseidleri görmek istiyordum, her sene o tarihlerde İstanbul dışında olurdum ama bu sene İstanbul'da olup doğru düzgün bir şey göremeyeceğim sanırım. flightradar bende de var. Ev zaten Atatürk Havalimanı'na inen uçakları görüyor. Balkonda oturup hangi uçağın nereden geldiğini hem havadan hem flightradar'dan izlemek gibi bir hobim var. Bilinen en büyük yıldızlarında adını niyeyse ezberledim. Şurayı da seviyorum. htwins.net
0
aychovsky
(08.08.14)
ilgimi çekiyor uzay ama çok korkuyorum aynı zamanda. şuan düşünürken bile korku geldi.
0
rock n roll
(08.08.14)
ben de cok seviyorum gokyuzunu. ozellikle bulutsuz gecelerde dolunayi izlemek cok hosuma gidiyor. sokakta yururken denk gelirsem aya baka baka gyuruyorum kafam havada. millet salak bu diyor olabilir.

ama gokyuzu cok gizemli evet.
0
exlibris
(08.08.14)
Benim de oldum olası ilgimi çekmiştir. Flightradar'dan takip etme olayı bende de var. Şu aralar oynamıyorum ama bir ara Kerbal Space Program'a bayağı sarmıştım.

Her fırsatta uzayla ilgili videolar izliyorum, Carl Sagan'dan çok şey öğrendim, öğrenmeye deevam ediyorum.

Çalışmak istediğim firmaların başında da Nasa ve Spacex geliyor.
0
elon
(08.08.14)
o zamann sen de bendensin!! :) muhakkak tübitak'ın gökyüzü gözlem şenliğine katıl derim. dürbün yerine de teleskop almanı öneririm, celestron amatör gözlemci için iyidir.
0
lal u ask
(09.08.14)
(4)

Stokta olmayan ürün diğer şehirdeki mağazadan getirtilebilir mi?

hadi ya la
İzmir'de Decathlon mağazasında bir süredir stokta olmayan bisiklet Adana ve Ankara mağazalarında var. Bu ürünü almak istiyorum, kargoyla getirebilirler mi İzmir'deki mağazaya?
İzmir'de Decathlon mağazasında bir süredir stokta olmayan bisiklet Adana ve Ankara mağazalarında var. Bu ürünü almak istiyorum, kargoyla getirebilirler mi İzmir'deki mağazaya?
0
hadi ya la
(06.08.14)
internet satislari yok mu? oradan alamayi deneyebilirsin. bir de magazalarina gidersen oradan durimu anlatirsan senin icin transfer isteyebilirler mevcut olan magazadan. perakende zincirleri genelde boyle transferler yaparlar. rica edersen yardim ederler
0
exlibris
(07.08.14)
İzmirdeki mağaza müdürüyle konuşup halledebilirsin. Ben de bursa dan istanbula kocaman konsol getirtmiştim mudo dan.
0
lilidance
(07.08.14)
İnternet mağazasının stok olayı ayrı. İnternet mağaza stoğunda da yok. Akşam aklıma takıldı, bu saatte telefon açamayacağımdan buraya sorayım dedim.
0
🌸hadi ya la
(07.08.14)
Aradım, olmuyormuş. Ne değişik iş arkadaş ya. İki ay önce parayı hazırladım, yaz bitiyor hala alamadım ürünü. Sonunda Ankara'dan birine aldırtıp kargoyla isteyeceğim herhalde.
0
🌸hadi ya la
(07.08.14)
(9)

Vitessiz bisiklet vitesli hale getirilebilir mi?

hadi ya la
İki yıldır katlanır bisiklet tutkum dinmedi, sonunda alacağım. Fakat doların yükselmesiyle birlikte fiyatlar da uçtu gitti.Yaşadığım şehir dümdüz bir yer. İki tur yapıp stres atmak için bineceğim. Vitesli modelleri en az iki katı fiyatı, bu vitessiz olan ise bütçeme gayet uygun.Bir yerde sonradan vi
İki yıldır katlanır bisiklet tutkum dinmedi, sonunda alacağım. Fakat doların yükselmesiyle birlikte fiyatlar da uçtu gitti.

Yaşadığım şehir dümdüz bir yer. İki tur yapıp stres atmak için bineceğim. Vitesli modelleri en az iki katı fiyatı, bu vitessiz olan ise bütçeme gayet uygun.

Bir yerde sonradan vitesli hale getiririm diye yazmış biri, bu yapılabilir mi, kaça mal olur?

Bisiklet şu;
www.decathlon.com.tr
0
hadi ya la
(23.07.14)
Getirilir niye getirilmesin? Ortaya üç dişli, arkaya da 7 dişli konursa 21 vites olur mesela. Eğer bisikleti üretenler uyuzluk olsun diye hiç uymayacak bir mil-vida-conta sistemi koymadıysa ve standart ölçülerde ürettiyse olur. Maliyetini bilemem.
0
grgn
(23.07.14)
sıfır alıyorsan vitesli al. orijinalliğini bozduğuna değmez.
0
yirmisantim
(23.07.14)
Fakat şöyle bir durum var, vitessiz 450 lira iken bir üst modeli vitesli olunca 850 liraya çıkıyor ve bir öğrenci olarak bu fiyata çıkmam inanılmaz zor. Sadece güzel havalarda düz yolda turlamak için değer mi bilemiyorum.
0
🌸hadi ya la
(23.07.14)
çok zengin yaf bu millet. öğrenci haliyle 450 tl'lik bisikletler, üstüne vites taktırmalar...

kıskandım.
0
siradisi00
(23.07.14)
çok zor heleki bu bisiklete. standartların dışında bir model.
0
mrthany
(23.07.14)
yaşadığın yer dümdüzse vitese ne gerek var ki?
ama illa vitesli olsun diyorsan en az 100 lira tutar bence. (sadece arkaya değiştirici ve ruble taktığını ve düşük-orta kalite parçalar kullandığını varsayarsak.)
0
henry gale
(23.07.14)
bu bisikleti vitesliye çevirene kadar sıfırdan katlanabilir vitesli bisiklet yaparsın ben öyle diyim sana sen anla.
0
maxhoper
(23.07.14)
Decathlon mağazasında (Ankara kentpark) Bir personelle sohbet ederken aynı soruları sordum. Bir arkadaşının ki profesyoneldir kendisi dedi 100 TL civarına 6 yada 7 vitesli hale getirebildiğini ama pek verim alamadığını söyledi.

Bisan, salcano, ümit gibi markaların katlanır bisikletleri mevcut. sıfırları peşin 550-650 arasında. ikinci elleri 300-350 TL ye biraz araştırırsanız çok temizlerini bulabilirsiniz. Bulunduğunuz şehir neresi bilmiyorum ama kendi şehrinizde olmasa da yakın yerlerden mutlaka bulursunuz.
0
hopeless1
(23.07.14)
@hopeless1 sahibinden gibi sitelerde ikinci el bisiklet fiyatları da hiç az değil. Uygun olanlarsa su borusu gibi, çok kalitesiz market bisikleti. Vites taktırma niyetim pek yok zaten, merak ettim sadece. Bisan, ümit gibi bir marka alacağıma tasarımının da çok hoşuma gittiği btwin markası bana daha cazip geliyor.
0
🌸hadi ya la
(23.07.14)
(4)

ISS Türkiye üzerinden geçiyor mu?

hadi ya la
Haritadan baktığım kadarıyla yörünge buralardan geçmiyor. Bu yörünge sabit mi yoksa Türkiye üzerinden geçtiği dönemler oluyor mu?http://www.isstracker.com/
Haritadan baktığım kadarıyla yörünge buralardan geçmiyor. Bu yörünge sabit mi yoksa Türkiye üzerinden geçtiği dönemler oluyor mu?

www.isstracker.com
0
hadi ya la
(15.07.14)
gunde 16 tur atiyormus dunya uzerinde mutlaka gectigi oluyordur. orada gorunen yorunge degisken. daha dogrusu dunya da hareket ettigi icin iss hep farkli yerlerden geciyor

bak surada canl yayini bile var www.ustream.tv
0
exlibris
(15.07.14)
geçiyor, istasyondaki astronotların twitter'da istanbul fotoğrafı paylaştığı da oldu.
0
kobuzchu kiz
(15.07.14)
spotthestation.nasa.gov

Bu linkten şehrini seçip mail listesine üye olabilirsin. Üzerimizden geçeceği zamanlar saat kaçta, hangi yönde, kaç dk görüneceğini maille atıyorlar.
0
Haldamir
(15.07.14)
iss.astroviewer.net

location kismina sehrini yaz tumu gozukuyor
0
jedilance
(16.07.14)
(5)

Bu semtten çok sıkıldım!

hadi ya la
Tercih döneminin olduğu günlerde gençlerin telaşını görüp tekrar düşüncelere daldım. Çoğu kişi okuduğu bölümden, şehirden veya kampüsten memnun olmayacak. Çünkü öğrencisinin tam olarak mutlu olduğu, gelecek vadeden üniversite sayısı belli. Ben hep İzmir'de okumak istedim. Ege'de büyüdüm, sınav için
Tercih döneminin olduğu günlerde gençlerin telaşını görüp tekrar düşüncelere daldım. Çoğu kişi okuduğu bölümden, şehirden veya kampüsten memnun olmayacak. Çünkü öğrencisinin tam olarak mutlu olduğu, gelecek vadeden üniversite sayısı belli.

Ben hep İzmir'de okumak istedim. Ege'de büyüdüm, sınav için çalıştım, sıkıntıya girdim herkes gibi. Ne var ki Buca'dayım. Bölümü isteyerek yazdım fakat o semt aklıma geldikçe bunalıyorum. Sokakları dar, kaldırımı olmayan, hiçbir sanatsal aktivitesi olmayan, insanlarının görgüsüz, ülkedeki modifiye şahin nüfusunun yarısının içinde bulunduğu, trafiği İstanbul ile yarışan bir semt burası.

Yaşım 20. Oradaki ortamı tanımak, çevreye aşina olmak için hazırlık okudum, önümde 4 yıl var.
Fakat buradan zevk alamıyorum. Hiçbir öğrenci mutlu değil, bu yıl dışarıda duyduğum şeylerin yarısı "sıkıldım" lafı.

Okuduğum ve hala okumayı istediğim bölüm işletme. Yabancı dilim oldukça iyi, hedefim bir şekilde yurtdışında yaşamak. Çocukluğumdan beri bu böyleydi ve akıcı şekilde İngilizce konuşabilmek çok eskiden önceliğim oldu.

Gözüm şu sıralar Ege Üniversitesi'nde. Orada Amerikan kültürü ve edebiyatı okuyan arkadaşlarım var, bölüm hakkında da çok yorum okudum. Tam istediğim gibi bir yer. Yeri güzel, kampüs hayatı var, kültürel olarak doyum alabileceğim bir yer.
Çevremdeki çoğu insan bu yabancı dilin varken üstüne işletme okuman büyük avantaj diyor.

Sizce ne yapayım? Yaşıtlarım, büyüklerim istediğiniz yorumu yapabilirsiniz.
0
hadi ya la
(04.07.14)
valla ben sevmediğim yeri bıraktım 21 yaşında olmama rağmen. seneye 22 yaşında tekrar sınava gireceğim. sevmediğin yerde vakit geçmek bilmiyor. düşününce çok kolay gözüküyor ama çok zor.
0
geberix
(04.07.14)
Allah aşkına 9 Eylül'de okuyup burada Bornova'da oturan kaç tane arkadaşım var. Gören de İzmir'in 50km uzağında bi ilçede falan yaşıyosun sanacak. En kötüsü geceye kadar Bornova'da takılıp baykuş hattıyla Buca'ya dönüyor. Bölümünü sevmiyosan iş ayrı ama Buca'yı sevmiyosan orada yaşamak zorunda değilsin.
0
bana da mi lolo
(04.07.14)
Usta sen ne diyorsun ya 3 yil elazig 3 ondan onceki yilda da Samsun'da yaşadım üniversite için. Haline sukret İzmir gibi yerde yasiyorsun buca'ya etmedigin laf yok. Bolumu sevmiyorum de canımı ye da su gerçekten simarikca yani.
0
rubiks cube
(04.07.14)
madem yurtdisinda yasamak istiyorsun; bulundugun bölümde kal ortalamani yüksek tut. mümkün olan en erken semesterda erasmusa basvur. ben olsam simdiden bir ülkeyi kafama koyar (avrupa'da) oranin dilini ögrenirdim. erasmusla gidince de dilini bildiginden o üniye gecis yapar egitim hayatina devam edersin.
0
kimse
(05.07.14)
Ege Üniversitesi için Buca yani 9eylül terkedilmez, Ege'nin kampüsü de b.k gibi, Bornova da... Gideceksen odtü ya da Boğaziçi olsun, o kampüsleri görmeden de ege güzelmiş deme bence.

Not:odtü mezunu, ege de y.lisans, 9eylülde doktora yapan biriyim. Izmirde yaşamak için sırf bu üniversiteleri seçiyorum yoksa ortam 5 para etmez.
0
urasil
(05.07.14)
(2)

Türkiye çok kötü bir yer (mi?)

hadi ya la
Yaşım 20. Egeliyim. Küçükşehirde güzel imkanlarla yetiştim.Çevremde genelde iyi insanlar vardı. Trafik denen şeyi üniversiteye kadar yaşamadım. Her türden insanı haliyle görmedim. Genelde herkes çocukluğunda saf bir mutluluk yaşar, şimdi onu hissedemediğinden dem vurur.Dışarıda pek konuşkan biri değ
Yaşım 20. Egeliyim. Küçükşehirde güzel imkanlarla yetiştim.
Çevremde genelde iyi insanlar vardı. Trafik denen şeyi üniversiteye kadar yaşamadım. Her türden insanı haliyle görmedim. Genelde herkes çocukluğunda saf bir mutluluk yaşar, şimdi onu hissedemediğinden dem vurur.

Dışarıda pek konuşkan biri değilim. Neredeyse hiç arkadaş edinmem ama kanımın kazandığı insanlarla çok güzel sohbet ederim, her şeyi yaparım.

Müziği, sanatı, yeni şeyler keşfetmeyi çok severim. Başka ülkeleri, kültürleri, yemekleri ve hatta dünyanın dışını çok merak eder, onları araştırım. İzmir'de yaşamama rağmen bana benzer arkadaş bulamadığım için suç bende de olabilir. Ama yok.

Çok uzun süredir yabancı basını takip ediyorum. Genel olarak Avrupa ülkelerini. Bilmiyorum dışarıya kendilerini öyle mi lanse ediyorlar ama arkadaş her şey bu kadar güzel mi olur? Bizim ülkenin bir günlük gündemini adamlar bir yılda yaşıyor resmen. Radyolarda sanatla ilgili söyleşiler, değişik bilgi veren programlar, kaliteli ne varsa o yayında.

Bizim her şeyimiz heyecan, şiddet, sorun, kavga, pislik. Herkes birbirini düdüklemeye çalışıyor, okullarda karşı cins sohbetinden başka bir şey yok, tacizin olmadığı yer yok, sanki herkes bomboş işlerle uğraşıyormuş gibi. Üniversitelerde bilimden başka her şey yapılıyor, altyapının düzgün olduğu yer mumla aranıyor, televizyon programlarını ve siyaseti zaten biliyorsunuz.

Bu ne arkadaş? Bazen kendimi bu topraklarda doğduğum için çok şanssız sayıyorum. Bu ülkenin sevdiğim tek noktası kıyı ege sahilleri, küçük huzurlu, kimsenin kimseye karışmadığı sahilleri.

Belki Batı'nın da çok kötü yanları var. Yaşam kalitesi bakımından. Belki es kaza paramız uçar giderse orada da insan yerine konulmayız. Bilemiyorum, oralara gitmedim. Sadece buradan takip edebiliyorum ama ettiğim takip bana en azından buradan çok daha fazla güzel bir tablo sunuyor.

Sahip olduğum yabancı dil bilgisini burada günümüzde yaşadığım tatminsizliğe borçluyum. Ana dilimi edebiyatından çok ayrı tutuyorum ama bugün medyada, internette, televizyonda yayınlanan her türlü İngilizce içerik beni daha çok tatmin ediyor.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Gerçekten hissettiğim gibi bir ülke mi yoksa Batı'ya göre "o kadar da değil canım" denilen bir yer mi?

Mobilden yazdığım için hatam varsa affola.
0
hadi ya la
(25.06.14)
Cicek cocuk gibisin.

Dunya senin gormediklerinle dönüyor.
0
cecilia
(25.06.14)
Dünyanın en hoş ve en denyoca şeylerinin yaşandığı güzel bir ülkedeyiz.
çünkü burada her şey bir arada. doğu batı, kuzey güney, sahil ve dağlar, zenginlik fakirlik... bu kadar çeşitlilik bazen karışıklığa neden oluyor. iyi harmanlanamazsa.
refah seviyemiz pek yüksek değil, gelir eşitsizliği büyük boyutlarda. buna bağlı olarak, insanlarda aidiyet duygusu zayıf, hoşgörü az.
bu her zaman böyle değildi, böyle de kalmayacak.
bahsettiğin ülkelerin bazıları bunun gibi sorunları geçmişlerinde yaşamış, çok ağır ve kanlı dersler almış durumdalar. kurdukları sistemler var,ancak bunlar da göründüğü kadar stabil değil. bu ülkelerin bir kaçında yaşadım ve ancak o ülkenin kodlarını çözünce anlaşılan başka sorunlar var.

kültür sanat ve siyaset meselesi de ekonomik durumla alakalı bir parça. tamamen değil elbette. bu iktidardan öncesini de hatırlamak lazım. siyasetçilerin nasıl birbirleriyle konuştuğunu, mizah programlarında nasıl tiye alındıklarını vs. şu anda böyle bir iklim yok. tahammülsüzlükten ve yobazlıktan.
ama güzel şeyler yapmaya çalışan ve yalnız bırakılmayı haketmeyen çok insan var. sanatçılar baskı altında kaldıkça yeni şeyler yaratıyor. kaos onları buna sürüklüyor.
düzensiz, karmakarışık bir sürü şey var çözülecek. ama güzel. zeytinin tadı ve dalları gibi.
0
simten
(25.06.14)
(4)

Kışın elektrikle ısınsam?

hadi ya la
Ev arama sürecindeyim. Doğalgazlı ev olunca ortalama olarak kiraya 150 lira kadar ekleniyor.Bir de üstüne doğalgaz faturası gelecek.Yaşadığın yere göre değişir diyeceksiniz. İzmir'de olacağım. Tepe bölgelerde de değil. Arakat küçük bir daire tutsam, sadece odamda çeşitli elektrik çözümleriyle ısınsa
Ev arama sürecindeyim. Doğalgazlı ev olunca ortalama olarak kiraya 150 lira kadar ekleniyor.
Bir de üstüne doğalgaz faturası gelecek.

Yaşadığın yere göre değişir diyeceksiniz. İzmir'de olacağım. Tepe bölgelerde de değil. Arakat küçük bir daire tutsam, sadece odamda çeşitli elektrik çözümleriyle ısınsam nasıl olur? Daha önce hiç denemedim. Sıcaktan nefret ederim, kışın pencere açık uyurum.
0
hadi ya la
(14.06.14)
İzmir, sıcak sevmeme, arakat verilerine dayanarak doğalgazsız tut diyorum.
0
armagan
(14.06.14)
armagan+1 diyorum.
0
onexey
(14.06.14)
bornova ise tekrar dusun diyorum.

arakat olmasi avantaj ama cephesi neresi? Kuzey cepheli mi guney mi? Ruzgar alacak bi konumda mi? Kapi pencere izolasyonu nasil?
0
nicki martin
(14.06.14)
Buca'da olacak, iibf civarı. Yeni ev istiyorum, o sebeple izolasyon sıkı olacak. Cephe şu an belirsiz.
0
🌸hadi ya la
(14.06.14)
(8)

Volt, amper sorusu (cihazın yanma ihtimali)

hadi ya la
Merhaba, elimde 9.6 volt 200 mA adaptörle çalışan bir cihaz var.Bu değerlerin dışında cihaz yanabilir diyorlar internette.Bir elektronikçide sordum, ayarlanabilir adaptör tavsiye ettiler.9 volta ayarlanabiliyor ama 500 mA değerinde.500 mA olmasının daha garanti olacağını, sorun çıkmayacağını söyledi
Merhaba, elimde 9.6 volt 200 mA adaptörle çalışan bir cihaz var.
Bu değerlerin dışında cihaz yanabilir diyorlar internette.
Bir elektronikçide sordum, ayarlanabilir adaptör tavsiye ettiler.
9 volta ayarlanabiliyor ama 500 mA değerinde.
500 mA olmasının daha garanti olacağını, sorun çıkmayacağını söylediler.
Kullanayım mı adaptörü?

edit: adaptörün açıklamasında akım gücü: 500 mA yazıyor.
bir de şöyle bir yazı var;
Uyarı: Switch adaptörü 500 mA'dan fazla akım gerektiren cihazlarda kullanmayınız.
0
hadi ya la
(09.06.14)
önemli olan voltajdır. 9.6V verdiğine eminseniz kullanın sıkıntı çıkmaz. Ancak 9,6 volta ayarlanabilen bir adaptör görmedim pek piyasada. Voltaj aynı olmalı.

Akım olayı da şöyle cihaz ne kadar akım talep ederse güç kaynağı o kadar akım verir. o 500 mA cihazın bu talebe karşılık verebileceği maksimum akım değeridir. Eğer cihaz onun üzerinde akım çekecekse o adaptör yetersiz kalacaktır. O yazdığınız uyarı da bunun için yazılıyor. Ama sizin cihazınızın orjinal adaptörü 200mA verebiliyormuş dolayısıyla cihaz 200mA dan az akım çekiyor. Akım konusunda sorun yaşamazsınız bu yüzden. Satıcının daha garanti dediği nokta burası. Ancak söylediğim gibi voltaj aynı olmalı.
0
maxhoper
(09.06.14)
Ek bilgiler eklendi.
0
🌸hadi ya la
(09.06.14)
@comptol Dostum güç dediğin şey de voltajla akımın çarpımıdır. Ayrıca çıkış akımıysa alma yoksa yakar cihazı yazmıştınız yukarda. Çıkış akımı dediğiniz şey nedir :D öyle bir akım mı var. Önündeki yük ne çekerse devrenin alacağı akım odur. Akımı zaten öyle ölçeriz. Yeni terimler mi türettiniz kendinizce.
0
maxhoper
(09.06.14)
9.6 volt olması da çok önemli değil, 9 volt, 10 volt hepsi olur. Akımı ise, alet ne kadar akım çekiyorsa iki katı akım verebilen bir adaptör al.

Elektronikçi arkadaşlara da sorayım; hiç 9 volt'luk pil'in gerilimini, 9 volt adaptörün gerilimin ölçtünüz mü? Elektronik cihazlar belli bir gerilim aralığında sorunsuz çalışır zaten.
0
alperz
(09.06.14)
@Batuhanolabilir

1. cihaz 9v 0.2A ile çalışıyorsa 1,8W güce sahiptir. 1,8Wh enerji tüketiyordur deriz.

2. Vermez. Cihaz 0,2A talep ediyorsa kaynaktan da 0,2A akım çeker. Kaynağın verebileceği maksimum akım 0,5A orada. Bunu aşmadığı sürece akım talebi karşılanır.

3.Güç kaynakları sonsuz gerilim sonsuz akıma sahip değildir. Elbette belli bir güçleri vardır. Bu güç verebildikleri voltaj ve maksimum akım değerinin çarpımıdır. Örneğin output değerleri 9V 0,5A olan güç kaynağı 4.5W lık bir güç kaynağıdır deriz. Taktir edersiniz ki 1V 4,5A verebilen bir güç kaynağı da 4.5W lık bir güç kaynağıdır. Güç sabit kalmasına karşın voltaj ve maksimum akım değerleri değişiklik gösterebilir.
0
maxhoper
(09.06.14)
@alperz cihaz o adaptörden gelen voltajı eğer içerisindeki regülatörde 5v a falan çeviriyorsa sorun olmaz elbette. Ama bundan emin olamayız. Cihazın yapısına da bağlı yani ne kadar düşük yada yüksek voltajı tolere edebileceği. O yüzden ben voltaj değerinin aynı olması konusunu vurguladım.
0
maxhoper
(09.06.14)
@maxhopper haklı, sorun olmaz

@comptrol adı üstünde troll galiba.
0
yakuza123
(09.06.14)
Cihazı sürekli o adaptörle kullanacaksan ayarlı adaptör almanı önermem. Ayarlı adaptörler çok dandik oluyor. Sen 9.6V'a ayarlayacaksın o adaptör (yük bindikten sonra ölçersen) atıyorum 9.2V veriyor olacak.
0
zombi
(09.06.14)
(1)

Aylık toplam fatura kaç geliyor?

hadi ya la
Özellikle öğrencilere soruyorum.İzmir'de eve tek çıkmayı düşündüğümden kafamı karıştıran tek şey faturalar. İnternet, su, elektrik, doğalgazı minimum kaça kapatabilirim?
Özellikle öğrencilere soruyorum.
İzmir'de eve tek çıkmayı düşündüğümden kafamı karıştıran tek şey faturalar. İnternet, su, elektrik, doğalgazı minimum kaça kapatabilirim?
0
hadi ya la
(06.06.14)
izmir'de tek başına yaşayan bekar olarak yazıyorum.

elektrik: 30-40 tl
su: 20-25 tl çok çamaşır yıkadığımda 5 tl daha fazla gibi
doğalgaz: kış aylarında 120-250 tl ancak yine harika ısınmıyor. yaz aylarında 10 tl (kış sezonunu ekim ortası mart başı gibi düşünebilirsin)
internet: geçtiğimiz aya kadar ttnet tarafından ayda 85 lira gibi kazıklanıyordum, kablonete geçtim tv+ sınırsız internet 53 tl
0
niphrodel
(06.06.14)
(6)

Playlist hazırlıyoruz, katkıda bulunmak isteyen?

hadi ya la
Yarın kulaklığıma kavuşuyorum, bir hoşgeldin listesi yapalım diyorum.Şu tarz şarkılar olabilir, Progresif rock, güzel latin parçalar, yeni nesil blues şarkılar, smooth - fusion caz, biraz da enstrümanın çok sağlam kullanıldığı metal şarkılar olabilir.
Yarın kulaklığıma kavuşuyorum, bir hoşgeldin listesi yapalım diyorum.
Şu tarz şarkılar olabilir,


Progresif rock, güzel latin parçalar, yeni nesil blues şarkılar, smooth - fusion caz, biraz da enstrümanın çok sağlam kullanıldığı metal şarkılar olabilir.
0
hadi ya la
(29.05.14)
rock*radiohead-karma police
blues*carlos santana-europa
ve beni benden alan
*Kinsey Report - Edge Of The City - No Stranger To The Blues
0
jamswety
(29.05.14)
Progresif Rock:

Pink Floyd - High Hopes
Pink Floyd - Hey You
Muse - Hysteria
Muse - Uprising
0
himmet dayi
(29.05.14)
65daysofstatic - radio protector
russian circles - youngblood
god is an astronaut - calistoga
0
bass solo take one
(29.05.14)
riverside
0
dimitri iskete
(29.05.14)
clapton
0
battal gemalmaz
(29.05.14)
hellojack
(16.11.14)
(5)

Bir haftalık avrupa turu, öneriler

hadi ya la
Merhaba, arkadaşımla iki kişi bir haftalık bir tura çıkmayı düşünüyoruz.İnterrail gibi çok yer görmeli, trenli, çok maceralı şey de aramıyoruz.Tek ülkenin birkaç şehrini görsek yeter.Aklımızda İspanya var şu an. Başka yerleri de önerebilirsiniz.Böyle bir şey yapmış olan vardır mutlaka.Biz iki öğrenc
Merhaba, arkadaşımla iki kişi bir haftalık bir tura çıkmayı düşünüyoruz.
İnterrail gibi çok yer görmeli, trenli, çok maceralı şey de aramıyoruz.
Tek ülkenin birkaç şehrini görsek yeter.
Aklımızda İspanya var şu an. Başka yerleri de önerebilirsiniz.

Böyle bir şey yapmış olan vardır mutlaka.
Biz iki öğrenci için en uygun, hesaplı yöntem nedir?
Pasaport, vize, ulaşım ve hostel ücreti temel giderler olacak sanırım.
Yorumları bekliyoruz.
0
hadi ya la
(18.05.14)
avrupa ülkelerinde euro bazında para harcamaktansa daha küçük ekonomili yerler tercih edebilirsiniz. Paranızın değeri fazlaca artıyor ve daha çok şey yapma ve gezme imkanı buluyorsunuz.
Örn: Slovakya, Moldova, Çek Cumh. vb gibi
0
erty_ksk
(18.05.14)
avrupa'nın büyük bölümünü gezmiş biri olarak tavsiyem italya (roma - floransa). sanat, tarih seven bir insansan muhteşem zevk alacaksın. vizesi kolay, hayat ucuz, parkta bile yatabilirsin çekinmeden.
0
kjswbdlkjfdlkj
(18.05.14)
Çek cumhuriyeti ve portekiz ucuz. Güzel yerler. Lakin illa avrupa demezseniz ben geçen ay 10 gün iran yaptım, para harca harca bitmiyor :)))
0
dessy
(18.05.14)
avrupa genel olarak pahalı ama ispanya acayip pahalı bence. ben de birkaç gün sonra ispanya'ya gideceğim, 7 şehir gezmeyi planladık ama acayip pahalı geldi şimdiden ulaşım filan. Hızlı trenleri kullanacaksan onlar nispeten pahalı mesela. Bilmiyorum tabii gidince göreceğiz asıl. Daha önce Avrupa'da sadece Çek Cumhuriyeti ile Polonya'ya gittiğim için de öyle pahalı gelmiş olabilir tabii oralar nispeten daha ucuz çünkü.
0
dust in the wind
(18.05.14)
ispanyaya gidin. değecektir.

kalacağınız hostellerde ilk geldiğinizde öğrenci olduğunuzu anlayıp bir nevi "orientasyon" yapıp şehri anlatacak biri olacaktır. en ucuz nerde yenir vs.
bütçe belirlemişsinizdir. bütçenizi gerçekçi belirleyip disiplin altına alırsanız sorun kalmaz.
ayrıca yapabiliyorsanız endülüsten en az bir şehir görmeye bakın.
0
zvonimir
(18.05.14)
(5)

Fotoğraf - kadraj açısı hangi değerde yazıyor?

hadi ya la
Mesela ccd lensi olan el kameram var, inanılmaz dar açılı bir çekimi var ki, bir yeri çekmek için 5 km gerisine gitmek gerekiyor.Küçücük cmos lensi olan telefonum el kamerama göre çok daha geniş açılı çekim yapabiliyor.Bu değer fotoğrafçılıkta hangi kısımda ne olarak belirtilir?
Mesela ccd lensi olan el kameram var, inanılmaz dar açılı bir çekimi var ki, bir yeri çekmek için 5 km gerisine gitmek gerekiyor.

Küçücük cmos lensi olan telefonum el kamerama göre çok daha geniş açılı çekim yapabiliyor.

Bu değer fotoğrafçılıkta hangi kısımda ne olarak belirtilir?
0
hadi ya la
(11.05.14)
mm değeri olarak belirtilir şayet sorunuzu yanlış anlamadıysam. değer ne kadar büyürse açı o kadar daralır.
0
streak
(11.05.14)
odak uzaklığına bağlı olarak değişir. milimetre olarak belirtilen bir değer veya değer aralığı vardır. 17-50mm diye mesela. bu lensle 17mm odak uzaklığında en geniş açıyı, 50mm ile en dar açıyı alırsınız. tabii açı darakdıkça görüntü yaklaşır (veya tam tersi).
0
kibritsuyu
(11.05.14)
ccd ve cmos lens değil sensör tipleridir. dar ya da geniş açılı olan lenstir.

lenslerin mm değerleri vardır. 5-20mm arası geniş (sayıları genel olarak söylüyorum) 100mm ve üzeri dar olarak kabul edilebilir. el kameranın lensi telefonuna göre daha dar açılı bir lens o yüzden yakın çekimler için telefonun kadar uygun değil.
0
washe
(11.05.14)
lensin mm değeri ve sensör lens arasında ki focal çarpan oranı. ama yakına girmek yada uzaktan çekmek dersen lensin makro yada tele yapısından kaynaklı.

gerçi senin sorunun cevabı direk focal çarpan.
0
exodia
(11.05.14)
35mm eşdeğer odak uzaklığı olarak hesaplanır. mesela iphoneların lensi 6mm ama sensörleri ufak olduğu için aşağı yukarı 6x fokal çarpan geliyor 35mm sensöre eşdeğeri 35mm odak uzaklığı oluyor.bunun için kameranın sensör boyutunu bilip alanını 35mm filme oranlayıp oranı kameradaki odak uzaklığıyla çarpmak lazım.
0
argent dawn
(11.05.14)
(5)

Memur arabası - Clio'dan sonra ne alınır?

hadi ya la
2001 model Clio var elimizde. Bunu satıp üstüne çok fazla ekleme şansımız yok. Bir yerden bir yere götürsün yeter,Şu anki arabamızdan fazla yakmasın,Sık sorun çıkarmayıp yedek parça problemi olmayan düz bir araba olsun.Bu konulara pek ilgim olmadığından size sorayım dedim.
2001 model Clio var elimizde. Bunu satıp üstüne çok fazla ekleme şansımız yok.

Bir yerden bir yere götürsün yeter,
Şu anki arabamızdan fazla yakmasın,
Sık sorun çıkarmayıp yedek parça problemi olmayan düz bir araba olsun.
Bu konulara pek ilgim olmadığından size sorayım dedim.
0
hadi ya la
(10.05.14)
fiesta.
0
tekil3.şahıs
(10.05.14)
Bu ara fiyatlar çok arttı eğer elden çıkartmak şart değilse ben olsam onu kullanmaya devam ederdim.
Ondan gelecek parayla ondan daha iyi bir araba alamazsınız yani.
0
onexey
(10.05.14)
valla ikinci el piyasası uçmuş..
kasım ayında 15.000 olan arabalar 19.000e dayanmış vaziyette.
satılacaksa şimdi satılmalı. ama almak için yaz sonunu beklemeli.
0
hamurumdaki ayrilik tozu
(10.05.14)
arabanız çok masraflı değilse ve de 26-27 bin civarı paranız yoksa clioyu satmayın derim... şu anda piyasa uçmuş... ve de 4-5 bin fazla koymayla cliodan iyi bir araba alabileceğinizi sanmıyorum...
0
inanmazsan inanma
(10.05.14)
memurum cliodan sonra ikinci el golf 5 alıp lpg taktırdım. 2 senedir sıkıntısız biniyorum.
0
optum kib bye
(10.05.14)
(5)

Antik kentler nasıl inşa edilmiş?

hadi ya la
Devasa, yüksek, ağır yapılar olmasının yanısıra mimari olarak da inanılmaz. En ulaşılmaz yerlerinde oymalar, ince işler.Fotoğraflara bakmanızı öneririm,http://3.bp.blogspot.com/-_JnMgKAR8KA/Ttp2X6VY5BI/AAAAAAAAAcs/IUpZsHKFL6Y/s640/DSCF4218.JPGhttp://4.bp.blogspot.com/-ei1qpP38qOI/Ttp1U1Fha6I/AAAAAAA
Devasa, yüksek, ağır yapılar olmasının yanısıra mimari olarak da inanılmaz. En ulaşılmaz yerlerinde oymalar, ince işler.
Fotoğraflara bakmanızı öneririm,

3.bp.blogspot.com
4.bp.blogspot.com
3.bp.blogspot.com
3.bp.blogspot.com
www.gezilecekyer.org


Şimdi böyle bakınca çok tuhaf geldi. Milattan önce inşa edilmiş yapılar, hangi teknoloji, hangi iş gücü. Kim bilir neler yaşandı, günümüze gelmeyen ne bilgiler vardır.
0
hadi ya la
(04.05.14)
o dönemlerde yapılara biraz da inanılmaz bir özenle bakılmasının ve yaklaşılmasının payı var bunda bence.

günümüzde yapı sektörü / mimari dizaynlar hayvan gibi standardize edildiğinden böyle önemli yapılar çıkartamaz oldu insanlık. arapların yaptırdığı oteller veya deli gibi uzun gökdelenler değil bahsettiklerim. zaten o pahalı binalar harici projeleri çizenler kendilerinden bir şey katamıyorlar, müteahit kendisi belirliyor çoğu şeyi.

bir kültür mirası olarak yapılaşma gözden çıkmış durumda gibi görüyorum ben. ne bir cami/kilise/vs. böyle ilgiyle, şevkle yapılabiliyor ne kamu binaları, ne de evler... her şeyde bir umursamazlık hakim.

age of empires'ı hatırlayanlar bilir ki her imparatorluğun/kültürün mimarisi de kendine özgü olurdu genellikle. şimdi o anlayış değişti. sizin gösterdiğiniz örneklerin günümüzde de verilmesini ve yaşatılmasını isterdim.

abi böyle de ne manasız bir cevap oldu. neyse. bu seferlik böyle olsun.
0
ready2strike
(04.05.14)
okuduğum şeylerden aklımda kalanlarla söylemeliyim ki yapımları zaten çok uzun zamanlar almış..
kimisi 10 yıllar sürmüş..
çok fazla köle kullanılmış yapılırken..
basit makineler yani kaldıraç çıkrık gibi şeyler taşıma konusunda en büyük araşları..
hayvanlar da çokça kullanılmış taşıma için..
büyük mermerler ve taşlarla yapılan çoğu yapı zaten o taş kaynaklarının olduğu yerlerde kurulmuş yani kilometrelerce taşımamışlar..

ve ayırca eklemeliyim ki..
eski zamanlardaki insanların matematiksel, fiziksel ve astronomik bilgileri oldukça kuvvetliymiş..
binalar inşaa edilmeden önce eminim ki uzun bir hesaplama süresi oluyordur..
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
(04.05.14)
kardeşim fotoğraflardan da gördüğümüz üzere, insanlar bir zamanlar yaşadığı veya değer verdiği yerlere özen gösteriyormuş. bir tane kirişin, bir tane sütunun üstüne bile milyon tane işlemeler yapıyorlarmış. sanat yapıyorlarmış.

şimdilerdeki gibi değilmiş yani. yaşadıkları yere özen gösteriyorlarmış.
şimdi ne güzel dimi, dök betonu dök üstüne alüminyum kapla ve bina diye sat amk :)
0
kamera motor
(04.05.14)
Nat.Geo. Channel'da Zamanda Yolculuk diye bir program var.
Bahsettiğin gibi yapıların gizemini ve yapılışını konu ediniyor.
İzlemeni öneririm. natgeotv.com

not: 4. fotoğraftaki yerde (Aydın - Tralles) askerlik yaptım, çok büyük bir yapı gerçekten.
0
livaneli kadir
(04.05.14)
Abi bir de El-hamra'nın yapılışıyla ilgili NatGeo belgeseli var antik dev yapılar diye mi ne, o bölümü izle. bizim dibimiz düştü izlerken.
0
sanal hayvan
(04.05.14)
(7)

Genelde sevilen yiyecekler neden seviliyor?

hadi ya la
Mesela patates kızarması. Ne kadar tok olursam olayım ismini duyduğum an bitiyorum.Bunun bir açıklaması var mıdır? Mesela birim miktar başına diğer besinlerden daha fazla enerji verip aynı zamanda dildeki tat almaçlarına kızarmış yağ ani etki yaptığı ve beynin frontal lob bölgesini uyardığı için pat
Mesela patates kızarması. Ne kadar tok olursam olayım ismini duyduğum an bitiyorum.

Bunun bir açıklaması var mıdır? Mesela birim miktar başına diğer besinlerden daha fazla enerji verip aynı zamanda dildeki tat almaçlarına kızarmış yağ ani etki yaptığı ve beynin frontal lob bölgesini uyardığı için patates kızarması insan türü arasında genelde sevilen bir yiyecektir. Gibi?
0
hadi ya la
(30.04.14)
bunun tek açıklaması; "zararlı yiyecekler lezzetlidir" olabilir. ben de isterdim açken gideyim bir sebze yiyip doyayım ama olmuyor işte, vücut yağlı yiyecekler, çikolatalar istiyor. cevabı bulursan bana da ses ver :(
0
the silent enigma
(30.04.14)
tadi bir seye benziyordur kesin. mesela insanlar genelde tatli seyleri severler. bu meyveden kaynaklidir. milyonlarca yil oncesinden kalma aliskanliklar ve damak tatlari yani.
0
bohr atom modeli
(30.04.14)
patates kızarması değil de yağlı yiyecekler daha lezzetli oluyor. Bazı moleküller sadece yağda çözüldüğü için bir kısım besinlerin yağ ile pişmesi sanırım beyinin bir kısmını falan tetikliyor.
0
streak
(30.04.14)
ayrıca (bkz: maillard reaksiyonu)
0
streak
(30.04.14)
karbonhidrat bağımlılığından da olabilir.
0
icemint
(30.04.14)
bir de (bkz: comfort food)
0
inthechaos
(30.04.14)
Comfort food +1
0
mea maxima culpa
(01.05.14)
(20)

Futbolu hissedemiyorum

hadi ya la
Merhaba, düşündüğüm birkaç şeyi anlatıp sizden neden böyle olduğum konusunda fikir almak istiyorum.Özellikle Türkiye'de futbol inanılmaz popüler bir spor. Her kesim takım tutar, en azından önemli gördüğü maçları izler ve futbol muhabbeti yapar.Küçükken, çocukluğumda yetişkinlik dönemimde futbol beni
Merhaba, düşündüğüm birkaç şeyi anlatıp sizden neden böyle olduğum konusunda fikir almak istiyorum.

Özellikle Türkiye'de futbol inanılmaz popüler bir spor. Her kesim takım tutar, en azından önemli gördüğü maçları izler ve futbol muhabbeti yapar.

Küçükken, çocukluğumda yetişkinlik dönemimde futbol beni golften fazla heyecanlandırmadı. Tabii aynı ilgisizlik diğer sporlara da var. Sadece futbolun bu kadar gündem olmasını anlayamıyorum.

Sözlükte maçlar gündemde binlerce entry alır,
İnsanlar (nedense) fanatik biçimde takım tutar,
Kavgalar olur, şampiyon olunca sevinirler, yenilince üzülürler.

Kendimi genel insan psikolojisinin tamamen dışında hissediyorum böyle düşününce.

Bu tür sosyal olaylarla bağlantılı psikolojik bir sorunum da yok, zevkli ve güzel bir hayat yaşıyorum normalde.

Bunun bir nevi psikolojik analizini merak ediyorum.

not: ibrahimoviç'in rövaşata golünü, geçen hafta ismini hatırlamadığım birinin attığı gol gibi şeyleri arkadaşlar izletince "vay be" diyorum.
0
hadi ya la
(27.04.14)
Şike ve ardarda gelen başarısızlık mahvetti Türkiyedeki futbolu, bende bu ülkedeki futbola karşı bir şey hissetmiyorum atl. madridin şampiyonluğu ya da liverpolun şampuyon olma ihtimali daha çok heyecanlandırıyor maalesef..
0
redeath
(27.04.14)
gayet normal bir insansın. acayip abartılı futbol sevgisi var. fanatizm, holiganlık derecesinde takımlarına aşık adamlar. afedersin popolarında don yok, maçlara bilet alırlar, birisi takımlarına laf söylerse katil olacak hale geliyorlar, kaç kişi öldü futbol uğruna. nedir bu futbol aşkı? eşlerine bu kadar aşık olsalar mükemmel bir evlilikleri ve cinsel hayatları olurdu. futbol uğruna ne yuvalar yıkıldı.
0
rock n roll
(27.04.14)
Millet futbolla kafayı yemiş. Uyuyo herkes. Olduğun gibi olmak iyidir.
0
cemlemikonusuyorsun
(27.04.14)
sende bi sorun yok. hayati futbol olan faydasiz pezevenkler dusunsun hallerini. boyle devam et, keske hepsi senin gubi olsa.
0
tutun kolonyasi
(27.04.14)
Futbolu ve diğer sporları çok seven bir insanım. Ben de bir insanın spor sevmemesini anlayamıyorum. Fanatik değilim. Tuttuğum takım var, sempati duyduğum bir ton futbolcu ve takım var. Oturup izlerim. İlla izleyecem diye bir şey yok elbette. Bayern -Real maçını sabırsızlıkla beklerim. Hanım yok ya sinemaya gidelim dese sinemaya giderim. Fakat futbol izlemekten inanılmaz keyif alıyorum.

Diğer sporlar da aynı şekilde. Voleybol maçı da, basketbol da, hentbol da. At yarışı da izliyorum. Bahis yapmıyorum. Elbette ki her maç sonrası cinsel içerikli, sökmeli, takmalı, geçirmeli, emmeli, sokmalı muhabbet eden gerizekalı kitleden olma ama bir insanın ilgi duyacağı bir spor dalı nasıl olmaz anlayamıyorum. Çok tuhaf geliyor. Anormal demiyorum yanlış anlaşılmasın ama tuhaf geliyor.
0
godsparticle
(27.04.14)
futbol asla sadece futbol değildir. sebep bu kardeş.
0
726490
(27.04.14)
insanların hayatlarındaki boşlukları sürü psikolojisi eşliğinde doldurduğu şeylerden biri futbol. çocukken sokakta hep futbol oynamış, hayaller kurmuş ve bu hayallerden sıyrılamamış insanların, kitlelerin karşılıklı gazıyla birlikte gereksiz benimsemesi, anlam yüklemesi... futbolun dünya çapında popülerlik kazanmış olması bu etkenleri sürekli olarak tetikliyor ve bu saçma fanatik insanlar bitmiyor. aslında biraz tanrı sevgisine benziyor.
0
click here to see her naked
(27.04.14)
Tüm sene boyunca en huzurlu, en heyecanlı, en mutlu hissettiğim anlar TT Arena'da bulunduğum anlardı diyebilirim. Sanki dünyadaki bütün sıkıntılarımı girişinde bırakıyorum gibi oluyor. O yüzden kolay kolay bir başkasına küfür edecek kadar fanatik olmasam da futbolu seviyorum. Salak salak s.ktik, soktuk muhabbeti olmasa, iğrenç spor medyası, dingil yöneticiler olmasa çok daha severdim.
0
jamalbsf
(27.04.14)
tuttuğu takıma bir laf edilse en efendisinin bile en iğrenç ifadelerle küfrettiğini görüyoruz hepimiz.en basit haliyle aidiyet duygusu sanırım.

çocukluktan beri bir takım tutturuluyor, "en büyük bu takım, diğerleri şerefsiz" diye beyne kodlatılıyor. spor, rekabet iyidir, eğlenmesini bilirsen çok güzel bir şeydir diye öğretilmiyor.

ben de fenerbahçeliyim, bugünkü şampiyonluk bende ufak bi kıpırdanma uyandırdı o kadar. o da geçer bir iki seneye. iğrenç bir hale geldi çünkü artık fanatizm.
0
rectoa
(27.04.14)
futbolu sevdiğim halde türk futbolunu bende çok anlamsız buluyorum.
0
mrthany
(27.04.14)
Ben de boyleyim. hic bir zaman sevmemisimdir futbolu. diger sporlari seviyordum o konuda ayriliyoruz ama futbol hep sikici gelmistir. Kulturle alakali bir durum turkiye'de ingiltere'de futbol, kanada'da buz hokeyi, amerika'da amerikan futbolu beyzbol hokey vs.

Turklerden daha psikopat olan bir suru millet var ingilterede holiganlarin programini izleyin discovery den hala yayinliyorlarsa.
Kanada'da banka subelerinde falan zipliyorlar musteriler calisanlar birbirlerine sariliyorlar milli takim gol atinca, tv acik para sayma makinelerinin yaninda herkes maci izliyor. Turkiye'de goremezsin boyle bir manzara mesela bankada falan.

Aileyle de alakali biraz da, babam izler oyle arada ama hic fanatik ya da hic mac kacirmayan ya da oturup yorum yapan futbol programi izleyen biri degildi ama oyle olsaydi bana da gecerdi biraz diye tahmin ediyorum.

edit: click here to see her naked +1 demeden gecemeyecegim bir de.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(27.04.14)
bende hiç anlamıyorum toplumumuzun futbol ile neden bu denli rabıta halinde olduğunu.
toplumsal olayları da hissedemiyorum.
0
yün prenses
(27.04.14)
Futbola çok fazla kafayı takan insanların "sığ" olduğunu düşünüyorum ben. Zira bu, insanların kendini eğlendirmek için "uydurduğu" bir spor müsabakası. Olaya böyle bakmak lazım. Senin durumun da çok normal, demek farklı zevklerin var.
0
Gkcn
(27.04.14)
herhangi bir spor dalını sevip takip etmekle holiganizm aynı şeyler değil, onu bi ayıralım önce. çünkü cevaplar yavaş yavaş "because it's too mainstream" olayına doğru kayıyor.

bunu bir psikolojik analizi olamaz, zevkler ve renkler farklıdır. seninki normal öbürleri anormal demek saçma, tam tersi gibi. ilgini çekmiyormuş, bu kadar işte.
0
baba jo
(27.04.14)
senin için konuşmuyorum ama mal mal entel triplere girmeye gerek yok. kültür sanat dünyasından bi dünya adam da fanatikçe maç kaçırmadan takım tutuyor köşesinde ona buna sallıyor futbol yüzünden.

sen büyürken etrafında öyle çok bi futbol muhabbeti dönmemiş sen de takımı sahiplenememişsin demek ki. herkes sevecek diye bir şey yok.
0
tescillimarka
(27.04.14)
zaten "tuttugum takim yendi. bu, iyi" ve "tuttugum takim yenildi. bu, kotu" psikolojisini cope at gitsin. milliyetcilige kadar uzar gider konu. kendini bilen insanin boyle sorunlari, psikolojik yapisi olmaz.

futbol nedir ki..? topa tekme attim, gol oldu.. e?

ronaldinho diye bi futbolcu vardi. gayet estetik ve zekice hareket edebilen, o'nu "ne guzel oynuyor" diye izlemek gibi konular ayri da... "gol oldu, takimin hanesine bir sayi eklendi, oh" mantigi pek bi' gelismemislikle, rekabet duygusuyla, kazanma hirsiyla ve dolayisiyla; kibirle vs. alakali.
0
merdümgiriz...
(27.04.14)
Basit bir analizi var aslinda. Herhangi bir duygusal bagin yok futbolla.

Objektif bakinca esasen cogu macin 90dksinin cogu oldukca sikici gecen bir oyun bence izleyenler icin.

Ama duygusal bakmayi da tercih edebilirsin. Duygusal boslugunu futbol doldurusa, tuttugun bir takim olur, lig denen oyunu takip edersin, mac analizlerini izlersin, yorumlari okursun, gun ici muhabbetlere dahil olursun, bir bakmisin her hafta maci bekleyen birisin. Artik futbol senin stresten kacis alanin olmus.
0
f_d
(27.04.14)
mal değilsin işte ne güzel.
0
birisi.
(27.04.14)
üniversite hazırlık sınıfında çok zorladım kendimi futbolu sevmeye ama olmadı. beni gram ilgilendirmiyor, hiç hoşlanmıyorum yani. bi arkadaş bayern'den bi adamın golünü anlatıyor, sonra bana döndü "abi hiç mi ilgini çekmiyor ya" dedi. o derece ilgilenmiyorum.
0
shafuck saiser
(27.04.14)
sporu ve futbolu çok seven birisi olarak, herhangi bir spora "izleyici" olarak bağlanmanın bir eksiklikten ileri geldiğini düşünüyorum ben açıkçası... spor yapmıyorsanız, hiçbir şekilde hiçbir sporla ilgilenmiyorsanız aslında birazcık toplumdan izole olduğunuz düşünülebilir. ama bu sadece benim için geçerli bir fikir. dünya kupası benim için bir spor olayından ziyade, "kültür"dür mesela. en çok sevilen, en çok oynanan oyunun, en güzel halidir. futbol izlemeyen birisi bile, 2014 dünya kupasının nerede düzenleneceğini bilebilmelidir. bilmeyene "neden bilmiyosun ya aptal pff" demem, ama şaşırırım.

19 yaşındayım. şu zamana kadar hepsi amatör olmak kaydıyla paten kaydım, futbol oynadım, basketbol oynadım, hentbol takımına girdim, tenis oynadım. grand slam finallerini izlerim, basketbolda 2-3 ligi takip ederim, futbolda 30-40 ligi takip ederim, buz hokeyinde de isveç ve rusya'nın hastasıyım. buna ek olarak bir de profesyonel dota manyağıyım.

kendimi hiçbir zaman desteklediğim takımların birine veremedim tamamen. o fanatik taraftarların yaşadığı aidiyet duygusunu hiçbir zaman hissetmedim. çocukken, maç izlerken gördüğüm bir görüntü, beni "futbol çok güzel lan" dedirtmeye itmişti: hava çok bozuk, bir adam var, kucağında kabana sarılmış, şirin mi şirin minik bir velet. takım gol atıyor, futbolcu bunların olduğu tribüne koşuyor. ekranda bu veledi gösteriyorlar, kıpkırmızı burnuyla nasıl seviniyo pezevenk.

romantiğim ben. alınan her puandan, futbolcuların her hareketinden bi şeyler çıkarmayı seviyorum. türkiye ligi'ni sadece puan tablosundan takip ederim, izlemem. sevmiyorum çünkü. futbolu sıkıcı buluyor ve çoğu maçı 90 dakika boyunca izlemeye tahammül edemiyorum.

ama çok seviyorum. ve bana kalırsa, mevcut durumda böyle endüstriyelleşmiş bir sporu tutkuyla sevmek, eksik olan bazı şeyleri tamamlama ihtiyacından ileri gelen saçmasapan bir motivasyonun sonucu...

geçen sene palermo kümede kalmaya çalışırken, catania avrupa ligi hesapları yapıyordu. ezeli rakipler. bu sene palermo tekrar üst lige yükselecek, catania düşüyor... kaderin cilvesi işte. ben hayatı görüyorum sporda. inişler, çıkışlar, güzellikler, çirkinlikler... her şey var. hepsinin üstüne, bir de milletin birbirinin üstüne çıktığı puan tablosu var. haha.

öyle işte. kusura bakma yeni uyandım, beynim allak bullak çok karışık oldu. millwall-west ham maçı yüzünden lisede çorlu'da birbirimizi bıçaklıyoduk biz. lan sana ne millwall'dan, neyin fanatikliğini yapıyosun?

bi şeyler eksik. onu yerine koymak istiyorum. spor beni inanılmaz mutlu ediyor. bununla doğdum ve "sağlıklı" hissettiğim pazar günlerinde her zaman bir spor vardı. dün liverpool-chelsea, sunderland-cardiff maçlarını izledim mesela. liveprool'un hüznünü paylaştım. cardiff taraftarı olduğum için oradan ekstra kendim üzüldüm. sunderland'li taraftarlar için sevindim.

bir şeyler eksik, ama hep eksik kalsın, sorun değil. sonuçta hepimiz kendi kafamızda yarattığımız dünyalarda yaşıyoruz. ben cardiff için ağlamayı, 90 dakikalığına liverpool'luların mutluluğunu/acısını paylaşmayı seviyorum. benim için kültür bi noktada.

ama sevmiyorsanız, kendinizi garipsemeyin. hiçbir anormallik yok. neticede, sporların tümü, bunları yıllarca yapan insanların, hayatlarını bununla idame ettirebilmesi adına oluşturulmuş yarışlardan ibaret. en azından benim saydıklarım için. umursamayabilirsiniz, hatta umursamamanız daha mantıklı.


yine de güzel şeyler hep. hani eskiler pazar günü banyosunu yapıp bizimkiler izlermiş ya... ben pazar akşamı kanal a'da ligue 1 maçı izliyodum. hafta sonunu iple çekiyodum çünkü 500 tane maç oluyodu. isveçlilerin bile bilmediği isveç takımları hakkında bi şeyler bilmek hoşuma gidiyodu.

çok duygulandım ağlıycam, i <3 endüstriyel şit
0
pescador
(27.04.14)
(4)

Türkiye'de olanlar, toplum, medya, seksi fotoğrafları için tıklayın(!)

hadi ya la
Hiçbir zaman internette Türk basınından haber okumam. Bugün Hürriyet, Milliyet gibi sitelere bakayım dedim, kendimden geçtim. Nedir öyle yahu? Haberden başka her şey var. Bilmem kimin rezil olduğu an, giydiğine dikkat etmezsen böyle frikik verirsin galerileri, haberin içeriğiyle alakası olmayan başl
Hiçbir zaman internette Türk basınından haber okumam. Bugün Hürriyet, Milliyet gibi sitelere bakayım dedim, kendimden geçtim. Nedir öyle yahu? Haberden başka her şey var. Bilmem kimin rezil olduğu an, giydiğine dikkat etmezsen böyle frikik verirsin galerileri, haberin içeriğiyle alakası olmayan başlıklar...

Onu geçtim, tasarım felaket! Her yerden kocaman puntolarla yazılar, sağdan soldan fırlayan fotoğraflardan sonra hemen kapattım.

Hürriyet'i ele alalım.

1. İngilizce: www.hurriyetdailynews.com

Tasarım, haberlerin haber olması, köşe yazıları, analizler yerinde.

2. Türkçe: www.hurriyet.com.tr

Nasıl da şok edici, değil mi? İkisi de Hürriyet. İngilizce olanı BBC falan değil.

Televizyonda dünyadan ana akım medya kanalları açık sürekli. Programlar olması gerektiği gibi; haberler, sanat programları, analizler, incelemeler, öte yandan Türk televizyonlarında bağırıp çağıranlar, mağaradan dün çıkmışçasına yapılan anlamsız programlar, dil bilgisinden habersiz atılan başlıklar beni şok ediyor.

Diyeceksiniz ki Türk halkının geneli böyledir, onun da yansıması televizyon, internet siteleri ama ben bu uçurumdan inanılmaz rahatsızım, bu topluma yabancı hissediyorum.

Abartılı bir örnek olacak ama düşünün ki sizi şu anki hayatınızdan koparıp Ortadoğu'da veya Afrika'da çok daha berbat bir toplumun ortasına koymuşlar, yaşamaya çalışıyorsunuz, ben de Ege'de, sevdiğim bir yerde yaşamama rağmen son zamanlarda öyle hissediyorum.

Sizin bu konudaki düşünceleriniz nedir?
0
hadi ya la
(26.04.14)
ciddi ciddi medyaya dayanarak ve onların hepsinin de bir sermayenin boyunduruğu altında olduğunun farkında olmayyanların, bununla birlikte "olm batılılar ne süper la" eksenli dünya tasavvuru oluşturmasına ve topluma dair tespitlerde bulunmasına arıyorum arıyorm anlam veremiyorum bulamıyorum.
0
dafaiss
(26.04.14)
günaydın. şok oldunuz demek. bence sonunda yaşadığınız ortamı biraz olsun tanımaya başlamışsınız. ilk şokun ardından umarım tanıma çabalarınız devam ederi.

düşüncem: yok.
0
mahone
(26.04.14)
Bildiğin utanıyorum bu durumdan. Bu yüzden sabahları haber sitesi filan açmıyorum, sinirlerimi iyice yıpratmamak için. Utanç çöplüğü.
0
pandispanya
(26.04.14)
Yokmuş gibi davranın
t24.com.tr
www.baskahaber.org
0
edip
(26.04.14)
(9)

Tek kişi kiraya çıkmak

hadi ya la
Hadi gelin hesap yapalım. Öğrenciyim, krallar gibi geçinmem için kiranın üstüne ne kadar koymam lazım? 2 kişi çıkma planım vardı, son zamanlarda tek çıkmanın hayalini kuruyorum ve sıkıntıya girer miyim kestiremiyorum.Yer İzmir, ev eşyalı, ısınma doğalgaz olacak, evde düzenli yemek yapılacak, aidat o
Hadi gelin hesap yapalım. Öğrenciyim, krallar gibi geçinmem için kiranın üstüne ne kadar koymam lazım? 2 kişi çıkma planım vardı, son zamanlarda tek çıkmanın hayalini kuruyorum ve sıkıntıya girer miyim kestiremiyorum.

Yer İzmir, ev eşyalı, ısınma doğalgaz olacak, evde düzenli yemek yapılacak, aidat olur mu bilmiyorum ama sıfır ya da en fazla birkaç yıllık eve çıkılacak.

Faturalar, olası ekstra masraflar falan derken çok değişken fiyatlar çıkıyor. Bir de sizden yorum almak istedim.

---

Benim öngörüm;

- 550 lira kirası olan bir yere çık.
- Ortalama 200 lira faturalar gelsin. (bunu hiç kestiremiyorum)
- Mutfak harcaması 200 olsun.

Ev 950 yaptı. Dışarıda nadiren gez ye iç 1000'i aşarım herhalde. Ya da bambaşka rakamlarla uğraşacağım, bilemiyorum.
0
hadi ya la
(09.04.14)
Geliriniz kiranizin 3 kati ise orta standartlarda bir yasam yasarsiniz kabaca.
0
crown
(09.04.14)
belki biraz zorlasa da tek basına kiraya cıkmak candır. kimsenin pisliğiyle derdiyle ugrasmadan mis gibi :)
0
bennerdenbileyim
(09.04.14)
gelirinizin en fazla üçte birini kiraya ayırmak son derece makul oluyor orta sınıf için.
0
john lee hooker
(09.04.14)
izmir ve tek yaşama olduğunu duydum konu geldim,

öncelikle gelirin ne kadar ?
oturmak istediğin semt nereler
bunlar önemli sorular,
izmirde dogalgazlı bir kaç yaşınada ev zaten başlı başına sıkıntı yada bölgesel olarak sıkıntı olacaktır izmirde bir çok semtte kira mantığını anlatayim sana, baz fiyat diyelim 650 tl klasik daire apartmanda asansör varsa ekle üzerine 100 tl dogalgaz varsa bir 100 tl daha ekle gibisinden bir mantıkları var. özellikle merkez ilçelerde yeni bina zor yada yüksek kiralar oluşacak.

ben 700 tl kira vererek ortalama aylık 2000tl oldukça rahat en azından alıştığım hayat standardını koruyarak geçinebiliyorum. bazen gelir düşüklüğü yada önemli ihtiyaç çıktığında biraz maddi sıkıntıya girsemde genel anlamda çok rahatım.

tek yaşamak süperdir maddi sıkıntıya düşsem bile bu lüksten vazgeçeceğimi zannetmiyorum sigarayı bırakırım daha kötü bir eve taşınırım ama vazgeçeceğim bir şey değil bu hayat, kimsenin derdi yok pisliği yok kimseye baglılığın yok bütçeni ayarlayabiliyorsan.
0
exodia
(09.04.14)
@exodia;

- Dokuz Eylül'de okuduğumdan Buca'da oturmak zorundayım.
- Ayda 1000 civarı geliyor ailemden bu yıl.
- Yazın eve çıktıktan sonra da 1000'i geçmek istemiyorum barınma, dışarıda yapacağım keyfi harcamalar dahil.
- Burada öğrencilere yönelik çok yeni bina gördüm ve hala yapılıyor.

Eşyalı, doğalgazlı 1 + 1 evler 500 - 600 civarı sahibinden.com gibi yerlerde.
0
🌸hadi ya la
(09.04.14)
500-600 kira verip aylık 1000 tl harcaman olacaksa sıkıntılı o iş. okul bitip çalışmaya başlayınca tek başına çık bence. gezip tozmaya harca biraz paranı. ucu ucuna bir şeylerden feragat etme yoluyla yaşayacağım dersen bilemem. 7 yıldır yalnız yaşıyorum, kira vermiyorum fakat ha bire ekstradan birşeyler çıkıyor.
0
biliyorum ki ben
(09.04.14)
500 lira kira veriyorum toplam 1700 lira gelirim var. dendiği gibi 3 katı gayet rahat idare ettiriyor.
0
ay cok zekiyim
(09.04.14)
6 aydır tek yaşıyorum bende. Çok sıkıntı çektiğim günler de oldu. bugüne kadarki tecrübelerime göre en önemli olay faturaların ve kiranın zamanında ödenmesi. gerisini bi şekilde hallediyor insan. her türlü derde rağmen rahat rahat yaşamanın keyfi bambaşka tabi. bana elektrik ayda 50-60 tl civarında geliyor.(tv,buzdolabı,elektrkli ocak,sofben,laptop,elektrikli soba vs. dahil)su 2-3 ayda bir geliyor pek önemli değil. doğalgaz olayını hiç bilmiyorum ama ilk aydan sonra ortalamayı ayarlarsın herhalde. 400 tl kirası olan bir ev bulursan, ilk ayı atlattıktan sonra rahat yaşarsın bence.
0
iscanthere
(09.04.14)
kendi harcamalarımı örnek vereyim.

700 tl kira (kira sadece belki senin giderinden fazla olacaktır)

-60 tl internet
-yazın ortalama 30 kışın 70 tl elektirik (elektrikle ısınıyorum fakat çok sıcak soğuk sorunum yoktur)
-20 tl civarı su faturası
-haftalık 50 tl civarı mutfak alışverişi
-2 ayda 1 80 tl tüp parası (duş için kullanıyorum)
-kişisel masrfalarım ortalama olarak haftalık 150 tl civarı sigara dahil kişisel harcamalarım, bunu düşüren kalemlerin en büyüğü aracım olmasına ragmen toplu taşıma kullanmam. kısacası 1000 tl yeteceğini hiç düşünmüyorum tek başına yaşayarak evet yeter ama bir miktar kemer sıkma durumuna gitmen gerekiyor.
bu zamana kadar tecrübelerim şunu gösterdi aylık hesabımın %30 %40 üzerine çıkıyor harcamalarım.

bunların yanında evet tek çık diyorum zor olsa bile tek çık, evde yeme içemeyi halledersen dışarı çıkmaların sırasında masraflarını düşük tutarsan (örneğin bara gittiğinde sarhoş olana kadar içmeyip 2 bira içip kaçarsan sigarayı bırakırsan) ama ne olursa olsun yemek yeme işini evde hallet ve alışverişini mantıklı yapmak önemli.

alışverişe çıkmadan önce alman gerekenleri not al ve sadece onları alıp çık bir şeyler alayim diye çıkarsan gereksiz bir ton şey alırsın geri dönersin.

konforundan birazda olsa ödün vermeye çalış, sallıyorum yan komşunun internetine ortak ol yada bu şekilde yaşayacagına kesin eminsen (bak kesin diyorum) tahhatütlü internet paketlerine geç.

faturalarını düzenli öde hatta kira ve faturaları tek seferde hallet, evin olduğu sürece bir şekilde hayatta kalırsın ama elektriğin kesilirse internetede eve de boşa para ödemiş gibi olursun. kısacası geçirsin daha zor durumlarda olarak geçindim ben üniversite döneminde sadece dikkat etmen ve bazı aylar zor durumda kalmayı göze alırsan halledersin.

bir kere yanlız yaşamaya alışınca vazgeçemezsin zaten.
0
exodia
(10.04.14)
(6)

Alarm çalınca aşırı dinç kalkmak

hadi ya la
Bazı günler az uyumamıza rağmen çok kolay kalkarız, bu uyku periyotlarıyla ilgili. Bir periyodun ortasında uyandırılırsak vücut hazırlıksız oluruz, periyot biter bitmez uyanırsak dinç kalkarız.Sabaha karşı 6'da kendiliğinden uyandım, gayet dinç şekilde mutfağa gittim ve yattım. 10'da alarmla kalktığ
Bazı günler az uyumamıza rağmen çok kolay kalkarız, bu uyku periyotlarıyla ilgili. Bir periyodun ortasında uyandırılırsak vücut hazırlıksız oluruz, periyot biter bitmez uyanırsak dinç kalkarız.

Sabaha karşı 6'da kendiliğinden uyandım, gayet dinç şekilde mutfağa gittim ve yattım. 10'da alarmla kalktığımda ise yataktan yarım saatte zor çıktım.

Aklıma şöyle bir şey geldi, EEG ile beyin dalgaları ölçülüyor ve rem uykusu, hafif uyku gibi durumlar izlenebiliyor.
Halihazırda programlar var, kaçta uyuduğunuzu giriyorsunuz, en uygun uyanma saatlerini teker teker gösteriyor fakat sıkıntı şu ki herkes anında uykuya dalamıyor ve uyanma saati de değişmiş oluyor.

Öyle bir cihaz olacak ki rahatsız etmeden biz uyku anına geçer geçmez ayarladığımız saat aralığı bazında alarmı kuracak ve o saate göre alarm çalacak.

Bence günümüzde herkesin kullanması gereken bir teknoloji. Fikrin yeni olduğunu pek sanmıyorum, muhtemelen EEG gibi bir özelliği içeren alarm cihazını kompakt hale getirip pazarlamak pek kimsenin işine gelmedi. Ya da geldi, haberim yok. Ya da bir şeyleri yanlış düşünüyorum ve onları bana açıklayacaksınız.
0
hadi ya la
(14.03.14)
Uykudaki hareketlerinden uyku dereceni kestirebilen ve kurduğun saate yakın bir zamanda uykunun derin olmadığı bir anda uyandıran app'ler var mesela? Uygulamayı açıp yastığın altına, yanına falan koyuyorsun ama insandan insana değişiyor tabii etkililiği.
0
whoosie
(14.03.14)
EEG degil de yataktaki hareketlerinizi olcup dogru zamanda sizi uyandiran SleepCycle adinda bir uygulama var, arastirin derim.
0
crown
(14.03.14)
Böyle iphone uygulamaları var.
0
[silinmiş]
(14.03.14)
senin dediğin kadar değil ama smart alarm tarzı birşeyler vardı. 3 dk önceden kuş böcek sesiyle yavaş yavaş artarak uyandırıyor.

Bende farketti sanki.
0
jadle
(14.03.14)
bu saat tam dediğin şekilde çalışıyor. bende yok gerçi, o kadar para ne vereceğim dedim ve almadım ama araştırmak gerek, işe yarıyordur büyük ihtimalle.

www.sleeptracker.com.tr
0
tonoto
(14.03.14)
@tonoto anlatmak istediğim tam olarak buydu, teşekkür ederim.
0
🌸hadi ya la
(14.03.14)
(1)

Günde kaç kelime kullanıyoruz?

hadi ya la
Ülkeye, bölgeye, şehre ve kişiliğe göre çok değişken cevabı olan bir soru olmakla birlikte bunun hakkında yapılan araştırmaları nereden bulabilirim, örnekler verebilir misiniz?
Ülkeye, bölgeye, şehre ve kişiliğe göre çok değişken cevabı olan bir soru olmakla birlikte bunun hakkında yapılan araştırmaları nereden bulabilirim, örnekler verebilir misiniz?
0
hadi ya la
(10.02.14)
bir ara okuduğum bir makalede günlük ortalama 300 kelime kullanıyoruz diye bir şey hatırlıyorum,

"günde kaç kelime kullanıyoruz" google araması ile sonuçlara ulaşabilirsiniz, çıkan yazılardan akademik araştırma yapan varsa o araştırmalara da yada en azından yapanlara da ulaşabilirsiniz.

Ankara Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi (TÖMER) Bursa Şubesi Türkçe Bölüm Başkanı Halil Çağlar (kopyala/yapıştır) 400 kelime olduğunu söylemiş misal. iletişime geçip detayları öğrenebilirsiniz.

Bununla birlikte dijital yazılı basını tarayabilecek bir uygulama yazdırıp (çokda pahalıya patlamaz 300/500TL arası bişi olur diye tahmin ediyorum, hatta meraklısı ücretsizde yazar) her bir makalede (sayfada) ortalama kaç kelime var, toplam kaç kelime var vb. sorulara cevap bulabilirsiniz.
0
selam
(10.02.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.