Giriş
(9)

istanbul'da en güzell tostu nerede yediniz ?

devilone
acıkınca aklına tost düşen manyak biriyim. bilenler beni anlar Kütahya'da cancan 'da tost yemek için işim olmasa bile yolumu o şehirden geçirirdim .fotosu ekte izmirliyim izmir'de istanbul gibi tostun içine 2 dilim çiğ sucuk kağıt inceliğinde tatsız tuzsuz kaşar koyup vermezler .içindeki malzemeyi
acıkınca aklına tost düşen manyak biriyim.
bilenler beni anlar Kütahya'da cancan 'da tost yemek için işim olmasa bile yolumu o şehirden geçirirdim .fotosu ekte
izmirliyim izmir'de istanbul gibi tostun içine 2 dilim çiğ sucuk kağıt inceliğinde tatsız tuzsuz kaşar koyup vermezler .
içindeki malzemeyi ayrı kızartırlar.
böyle bir tost yiyen oldu mu ? taksim şişli mecidiyeköy kadıköy üsküdar bölgesi olursa süper olur uzak bir semtte ise hafta sonu giderim .
0
devilone
(19.10.17)
bambi'de dilli kaşarlı tost deneyebilirsin. onun dışında güzel bir şey yemek isteyince tercihimiz genelde tost olmuyor buralarda.
0
zgrydn
(19.10.17)
Çağlar Tost-Akatlar. Harika tostlar yapiyorlar.
0
maria puder
(19.10.17)
Bruce
(19.10.17)
kadıköy'de bahariye'deki kilisenin karşısındaki "mançiz" benim favorim.

gene kadıköy'de barlar sokağında rebel diye bir tostçu var. şöyle inanılmaz şeyler yapıyorlar:
www.google.com.tr
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.10.17)
hepsini tek tek deneyeceğim

@istanbul kanatlarimin altinda nasıl da farketmedim yazdığın iki adres hep geçtiğim yol üzerinde
0
🌸devilone
(19.10.17)
mançiz +1

bi de tabii istiklal caddesinde hazzopulodaki mustafa amca
0
klar
(19.10.17)
@devilone haha öyleyse kesin çok sık karşılaşıyoruz haberimiz yok :)

tosta ben de bayılırım. her gün yesem bıkmayacağım şeylerden biri. evde de inanılmaz tostlar yapıyorum, içine aklıma ne gelirse koyuyorum çok güzel oluyor. fırında bile yaptığım oluyor hatta o zaman da pizza gibi oluyor. evde yapmayı da dene mutlaka.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.10.17)
Beşiktaşta bi tostçu var yerini nasıl tarif ederim bilemedim. Git orada bulursun meydanın ordan az içerde sağda kalıyor.
Çeşit çeşit tost satılıyor ve oldukça iyi
0
Nature Works
(19.10.17)
@istanbul kanatlarimin altinda evde yapsam da istediğim gibi olmuyor bir türlü. lisedeyken kantinde yediğim eski tip tostlardan arıyorum en yakın cancan'ı buldum ama başka şehirde.
şimdi gelen adresleri deneyip yine bu mesajların altına yorum yazacağım :)
0
🌸devilone
(19.10.17)
(3)

Memleket mi yıldızlar mı yoksa gençliğim mi daha uzak?

clever
sb.
sb.
0
clever
(19.10.17)
Gençliğin daha uzak. Gün geçtikçe de uzaklaşıyor. Hem de geri dönememecesine.
0
ismira007
(19.10.17)
onları bilmiyorum da duyuruda iç bayan bir edebiyat var, ondan uzaklaşamadık.
0
zgrydn
(19.10.17)
tabiki de yıldızlar.
bize en yakın yıldız olan güneş dünya'ya 150 milyon km. uzaklıktaymış.

memleket o kadar da uzak olamaz. amerika'da yaşasan ve bayburt'lu olsan mesela 10.000 km. falan var arada. atla deve değil yani.

gençliğin ise uzak değil, yakın da değil. onu öyle tanımlayamazsın, çünkü "x metre" diyebileceğin bir mesafe yok arada. belli bir zaman boyunca belli bir hızla gitsen bile ulaşamayacağın bir yer orası.

kesinlikle mühendisim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.10.17)
(25)

Günde Kaç Bardak Kahve İçiyorsunuz?

arockm
Merhaba günde kaç bardak kahve içiyorsunuz? Türk kahvesi, nescafe vb.
Merhaba günde kaç bardak kahve içiyorsunuz? Türk kahvesi, nescafe vb.
0
arockm
(18.10.17)
2
0
eeb
(18.10.17)
2 veya 3
0
dedimmidemedimmi
(18.10.17)
ortalama 2-3. bazen abarttığım oluyor, onu da beleşten kardiyo yapmışım gibi kabul ediyorum.
0
zgrydn
(18.10.17)
3 kahve
3 cay
0
mayeskuel
(18.10.17)
ortalama 0.1 (ayda 3 falan)
0
ezeriko
(18.10.17)
Filtre kahve-Americano 5 taneden aşağı olmaz ama 10 olduğu da olabiliyor işlerin yoğunluğuna göre.
0
angelus
(18.10.17)
2 bardak filtre kahve maks.
0
himmet dayi
(18.10.17)
hiç
0
111111
(18.10.17)
Hiç içmiyorum çünkü içmeye alışınca ve saatim geldiğinde içmezsem baş ağrısından duramıyorum. Kahve bende böyle bir etki yapıyor.
0
tahin pekmez yoğurt
(18.10.17)
0

Kahve sevmiyorum.
0
peggy
(18.10.17)
2 birisi espresso macchiato, damla sakızlı türk kahvesiyle birlikte 3.
0
perfectum
(18.10.17)
1 belki olamasa da olur yani çok aramam
0
gozu acik sevisen yahudi
(18.10.17)
0 çünkü kahve iğrenç bir içecek:(
0
sta
(18.10.17)
sabah 400 ml french press, öğleden sonra da bir fincan türk kahvesi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.10.17)
yarim demlik zabaanan yarim demlik ausaminan iciyom.
0
alperz
(18.10.17)
2-3 bardak ama baya buyuk, çorba fincani, sütlü
0
aynatutancocuk
(18.10.17)
5-6
0
mikahakkinen
(18.10.17)
Sabah 1 filtre kahve, öğle yemekten gelince 1 Türk kahvesi, akşamüstü (birkaç dk sonra mesela) 1 filtre daha ^^
0
chicha
(18.10.17)
2-3 türk kahvesi
2-3 kupa filtre kahve
Akşamları da Starbucks kahvelerinden 1 orta boy (haftada 2-3 kez)
0
bir nick var benden iceri
(18.10.17)
Ortalama 6 fincan filtre kahve, 2 türk kahvesi
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(18.10.17)
şu an 1 bardak gibi
asker iken günde 9-10 bardak içerdim kesmezdi iki kahveyi bir bardağa döker öyle içerdim neyse ki kurtuldum o illetten.
0
basond
(18.10.17)
sabah 1 filtre, öğleden sonra türk kahvesi, bazen akşamları da ikisinden biri bir daha.
0
aquarium
(18.10.17)
1 bardak. Kahvaltıdan ya da ogle yemeğinden sonra
0
tociess
(18.10.17)
1-2
0
gazozailacatmauzmani
(18.10.17)
0. acrylamide icerdigi icin biraktim
0
qazwsx
(18.10.17)
(8)

şeker zararlı. peki meyve şekeri zararlı mı?

vayezikhan
sb.
sb.
0
vayezikhan
(17.10.17)
Şeker şekerdir.
0
angelus
(17.10.17)
evet.
0
zgrydn
(17.10.17)
Hayır.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.10.17)
evet aynen.
0
gezegen olan pluton
(17.10.17)
meyve şekeri: fruktoz

fruktozun da aşırı tükemi zararlı, ama çikolatadan aldığın şeker kadar zararlı değil tabii ki. aynı gramajda çok daha düşük kalorisi. ayrıca başka besinler de içeriyor.
0
i could not feel so i learned to touch
(17.10.17)
Tüm şekerler birbirinin aynısı, hiçbir farkları yok, baldaki de aynı koladaki de.

Aradaki fark basit, bal ya da meyveler şekerden ibaret değil, faydalı şeyler de var, kolada yok. Ama sadece içlerindeki şekeri değerlendirirsek aynı.
0
i was made for you
(17.10.17)
evet zararli. ama meyvelerden alacagin faydalar da oldugundan abartmadiginda tolere edilebilir bir zarar olarak goruluyor. yani portakaldaki seker zararli ama c vitamini de aldigin icin 1 tane ye mesela.
0
dougsampson
(17.10.17)
Meyvelerden alacagin en buyuk fayda da meyve sekerinin, vucudunda emilmesini saglayan prebiyotik ozellikteki liftir.
0
jemjum
(18.10.17)
(4)

selam kasım celbi

hononu
yaptınız mı bir hazırlık? var mı heyecan, nasılsınız?
yaptınız mı bir hazırlık? var mı heyecan, nasılsınız?
0
hononu
(16.10.17)
çalışıyorum, hiç askerlik moduna giremedim henüz.
0
alibaba06
(16.10.17)
giderken alınacakları aklıma yazıyorum. kendimi en kötüye hazırlıyorum.
0
zgrydn
(16.10.17)
yarın sabah hepimize hayırlısı ile bir yer çıkar umarım
0
🌸hononu
(19.10.17)
kafam bi milyon geziyorum, sabah ki sonuca göre istifayı verip çıkacağım. veda yemekleri, devamında verimli zaman geçirme çabası. ne almam gerektiğine bile önümüzdeki hafta içerisinde bakacağım. inşallah herkes için hayırlısı olur.
0
gazozailacatmauzmani
(19.10.17)
(3)

sabiha gökçen'den şişli cevahir avm civarına?

asisamus
taksiyle gidilecek.- nerden gitmek mantıklı olur?- ortalama ne kadar tutar?- köprü geçiş ücreti alıyorlar mı ekstradan?
taksiyle gidilecek.

- nerden gitmek mantıklı olur?
- ortalama ne kadar tutar?
- köprü geçiş ücreti alıyorlar mı ekstradan?
0
asisamus
(16.10.17)
Toplam mesafe 45.9 km
Tahmini taksi ücreti 99.80 TRY
Yolculuk süresi 46 dakika

1. köprüden gitmek mantıklı olur.
köprü geçiş ücreti almıyor sanıırm.
0
xdenizx
(16.10.17)
1- 1. köprü.
2- saatine göre trafiğe takılacağını hesap et. ücreti arttıracaktır.
3- taksi anadolu yakasına geri döneceğini söyleyerek geçiş ücretini talep edebilir. gidişte yok ama.
0
zgrydn
(16.10.17)
merhaba.
ufak bir alternatif de sunayım, aklınızda olsun. taksiyle pendik köprüsüne kadar gidip, 251-252 numaralı iki katlı şişli otobüslerine de binebilirsiniz. yüksekten yüksekten gidersiniz, köprüden geçerken de güzelce izlersiniz.
sadece 5 tl.

selamlar.
0
korben dallas
(16.10.17)
(6)

sabihha gökçen h. metrosu?

c1b2k3
http://sabihagokcenmetrosu.com/genel-bilgiler-detayi-1444461043182görünene göre(!) çalış varmış ama var mı gerçekten? 2018 martta bitecekmiş ama ihtimal vermiyorum pek açıkçası çünkü hiç biri zamanında açılmadı hep sarkma oldu.bilgisi olan var mı özetle?
sabihagokcenmetrosu.com

görünene göre(!) çalış varmış ama var mı gerçekten? 2018 martta bitecekmiş ama ihtimal vermiyorum pek açıkçası çünkü hiç biri zamanında açılmadı hep sarkma oldu.

bilgisi olan var mı özetle?
0
c1b2k3
(14.10.17)
sabiha ve kurtkot civarinda bir calisma goremiyorum ben
0
jedilance
(14.10.17)
dışardan yolu çektiler. 1 senesi var rahat. pendikten sonra tünel içinden gidicek.
0
fukka
(14.10.17)
Marmara üni. Hastanesi civarında patlatıyorlar yer altını şu anda. Bu taraf yapılıyor anlayacağın.
0
bass solo take one
(14.10.17)
marta yetişmese de 2018 içinde açarlar.
0
zgrydn
(14.10.17)
Marmara hastanesinin orda ve Ankara Caddesi üzerindeki birkaç noktada aylardır çalışmalar devam ediyor. 2018’in sonlarına doğru açılır muhtemelen.

@fukka senin bahsettiğin tünel bağlantı yolunda. Ordan metro falan geçmeyecek. Tünelin üstünü kapatıp havalimanının alanını genişletecekler. Tünelden araçlar geçecek sadece.
0
her seye atarlanan adam
(14.10.17)
cip'nin orayı aylardır eşeliyorlar ama proje durumunu bilmiyorum hiç
0
argent dawn
(14.10.17)
(7)

haftasonu istanbul aktivite?

cockiness
napıcaksınız? (cuma akşamda dahil)belki bana da ilham verirsiniz.
napıcaksınız? (cuma akşamda dahil)

belki bana da ilham verirsiniz.
0
cockiness
(13.10.17)
bu akşam moda sahile gideceğiz. taşra kabare'de konser varmış, güzel mi diye de bakarız bi.
0
zgrydn
(13.10.17)
bu akşam evde keyif, haftasonu rock days te olacağız.
0
benaslinda
(13.10.17)
evde bira içip film/dizi izlicem.
0
spirit crusher
(13.10.17)
cumartesi gecesi rakı planı vardı arkadaşlar yalan ettiler.
bu gece taksimde güzel deephouse programlar var
yarın öğlen işten çıkınca müze kart çıkartıp gitmediğim müzelere gitmeyi planlıyorum
pazar sabahı da kendime güzel bir kahvaltı ısmalarma düşüncesindeyim
0
gazozailacatmauzmani
(13.10.17)
Bugün sinemaya gideceğiz sanırım.

Yarın da bienalin olduğu yerlerı gezeceğiz. Aslında adalara gidecektik hazır sakinken ama yarın yağmurlu gorunuyor.

Pazar da evdeki işleri hallederiz.
0
fraise
(13.10.17)
bu akşam arkadsaşımız geliyor eve şarap makarna yaparız. yarın bianele bakarız gündüz akşam populist de birs içmek istiyorum delice. pazar caddebostanda yürüyüş, akşam da evde balık yapmaca
0
oscar
(13.10.17)
cumartesi yarım gün çalışıyorum. çıkınca oyuncak müzesine gideceğiz. akşam yemeği eve dönüş.
pazarda kahvaltıya misafirim var gün boyu birlikte takılırız muhtemelen.
0
ferrarimizolaydisatardik
(13.10.17)
(4)

Sherlock (dizi)

air
-ikinci ya da üçüncü sezon finali spoilerı içerir (sondan bir önce ki sezonun sonu olması lazım)-Benim izlediğim son bölümde Sherlock tam uçağa bindiği sırada Moriarty’nin görselleri tüm yayın organlarında gösteriliyordu. Herkes paniğe kapılıyordu vs. İşte bunun hangi sezon sonunda olduğunu hatırlay
-ikinci ya da üçüncü sezon finali spoilerı içerir (sondan bir önce ki sezonun sonu olması lazım)-

Benim izlediğim son bölümde Sherlock tam uçağa bindiği sırada Moriarty’nin görselleri tüm yayın organlarında gösteriliyordu. Herkes paniğe kapılıyordu vs. İşte bunun hangi sezon sonunda olduğunu hatırlayamadım bir türlü. Malum iki sezon arası bir ömür geçiyor. Sonra ki yayınlanan bölümleri izleyeceğim ama henüz görmemem gereken bir şey görürüm diye çekindiğim için kontrol edemiyorum, hareketsiz kaldım. Yardım eden çıkarsa çok sevinirim.

Bonus: birisi de Moriarty nasıl ölmüştü ve Sherlock da nereye gidiyordu, kısaca bahsedebilirse eğer deymeyin keyfime :)
0
air
(12.10.17)
ikinci sezon finalinde yayın yapıyor moriarity. sherlock ile çatıda konuşurken kendi kafasına sıkmıştı.
sherlock da kardeşinin istdiği yere gidiyordu ama göreve mi başka bir şeye mi hatırlayamadım.
0
diffarentiationation
(12.10.17)
2. Değil 3.sezon finalinde oldu. Sherlock da Magnussen'in kafasına sıkmıştı(mary'e şantaj yapan adam) abisi hükümeti aklanması için ikna etti ve hükümet adına gizli bir göreve gidiyordu.
0
anneboleyn
(12.10.17)
3. sezonun sonunda kalmışsın.
0
zgrydn
(12.10.17)
pardon son sezondan bir önceki sezon olduğunu biliyordum ama toplam 3 sezon diye aklımda kalmış, 4. sezon o kadar berbattı ki kafamdan çıkmış tamamen.
0
diffarentiationation
(12.10.17)
(13)

askerde rahatsızlanmak

nickimin hakkini veremedim
iyi geceler, askerde rahatsızlanan arkadaşlar nasıl muamele gördüğüne dair tecrübelerini paylaşırsa sevinirim.20 gün kaldı gitmeme dişim ağrımaya başladı. doktor bir sorun da bulamadı 20 yaş dişi olabileceğini düşünüyoruz. yani böyle sancılı bir dönemi askerde geçirmek çok kötü olacaktır diye şubat'
iyi geceler,

askerde rahatsızlanan arkadaşlar nasıl muamele gördüğüne dair tecrübelerini paylaşırsa sevinirim.

20 gün kaldı gitmeme dişim ağrımaya başladı. doktor bir sorun da bulamadı 20 yaş dişi olabileceğini düşünüyoruz. yani böyle sancılı bir dönemi askerde geçirmek çok kötü olacaktır diye şubat'a ertelemeyi düşünüyorum.

gömülü dişi aldırmak için izin falan alabilir miyiz, rapor alabilir miyiz? tecrübesi olan ya da fikir yürütecek kişiler yardımcı olursa çok sevinirim. üç gündür yüzümün sağ tarafı uyuşuk gibi, sinirlerim de bozuldu epey.

teşekkürler.
0
nickimin hakkini veremedim
(11.10.17)
en yakin ilgilenebilecek askeri hastaneye vs.. gider raporlu yatarsin.
0
robokot
(11.10.17)
Askerlik yaptığın yerde revir varsa ki vardır önce oraya gidersin.

Bolugunde bi revirci, sıhhiye asker olur. Ona durumu dersin. O durumu komutana bildirir ve seni revire götürür. Orada ya askeri hekim ya da sivilden gelen doktor olur. Bisey yapamayacaklari için seni en yakın askeri hastaneye yoksa devlet hastanesine gönderirler. Elindeki kağıtla istediğin poliklinige muayene olursun aynı sivildeki gibi.

Sonra işte duruma göre ya bi daha gidersin falan.
0
secrexv2
(11.10.17)
revire gidersin sevk verirler askeri hastaneye gidersin.
0
catch the arrow
(11.10.17)
Bizde dişçi vardı bi elamanın dısi ağrıdı gitti kışladaki dişçiye adama ambulans çağırdılar ahaha kan gövdeyi götürüyordu başka bi olayda gece eleman rahatsizlandi hastaneye gitmem gerek vs dedi tek seni gönderemem bi kişi daha hastalansın öyle gidebilirsin demişlerdi
0
all girls dream
(11.10.17)
@want2die oram buram değil de dişim ağrıyor, ağrı kesici verin derim herhalde doğal olarak.
0
🌸nickimin hakkini veremedim
(11.10.17)
acemilikte verirler ağrı kesiciyi, sevk mevk etmezler.
sonrası da nerede olduğuna bağlı.
0
yalnux
(11.10.17)
yeni başlıcaksan acemi birliğinde olmaz senin iş.

sonra da nereye gidiceğine bağlı yani ordaki amirin konumundaki kişilerin revir hastane tedavi işlerine nasıl baktığına (kimisi şüpheci davranır kimisi hasta olduğun için suçlu muamelesi yapar kimisi gitsintedavisini olsun der başına bi sorumlu verir hiç haberi bile olmaz vs.) ve aynı zamanda hastaneye erişim imkanlarına bağlı (mesela doğudaysan ve dağın başında olursan isteseler de gönderemeyebilirler seni düzenli olarak vb.)
0
dafaisss
(11.10.17)
@secrexv2 +1 aynen bu şekilde ilerler. Acemilikte de halledersin. Yalnız askere gitmeden önce halletmeni öneririm. Askeri sallamıyorlar. Revirde ya iğne vuruyor ya da hastaneye sevk ediyorlar. Dert dinleme pek yok (gerek de yok) o kısım pek sorunlu değil ama hastanedeki doktorların davranışları iğrenç. Onları bıçaklayacakken yakalanıp onlara hasta olarak gelsen bile daha ilgili ve insancıl olabilirler.
0
nawar
(11.10.17)
Ben askerligi hastane de yaptim. Dis hekimimiz gayet iyi adamdi hatta onun icin ozel pasalar falan gelirdi fakat adamin elindeki teknolojik imkanlar kisitliydi. Her doktor ayniydi diyemem cins olan da vardi ama sen meramini guzelce anlattirsan onlarda elinden geldigince yardimci olurlar. Guzel bir uslup kullanan kimseyi azarladiklarina daha sahit olmadim. Rapor alirsin yat istirahat spor muafiyeti ne gerekiyorsa verirler. Daha ayrinti varsa sor ozelden anlatayim. Ing klavye oldugu icin yazim sicti batirdi.

Sevk isi garanti degil revirde disci varsa sevk olmazsin bizim ege ordu da yoktu ama yanindaki lojistik de vardi mesela.
0
gozu acik sevisen yahudi
(11.10.17)
olay gayet basit. revire gidersin, revir diş olduğu için zaten direkt sevk eder. gidersin hastaneye( as. has. kalktı) tedavini olursun işte. yerinde olsam burada halletmeye çalışırım. düşünmekle diş tedavi edilmez. çeksin panoromk röntgenini doktor tedavini yapsın.

düzenli birliklerde nasıl olur bilmem ama bizim birlikte gece belli bir saatten sonra ilaç almak sıkıntıydı. ilaçlar nöbetçi subay odasında o da yatılı nöbet tutuyor. gecenin bir yarısı adamı mı kaldıracaksın? ilaçla falan tedavi olmaz zaten diş. git doktora sorun neyse bulsun çözsün.
0
blue eyes white dragon
(11.10.17)
bu hafta çektirsen askere kadar sıkıntı kalmaz.
0
zgrydn
(11.10.17)
askere gitmeden hallettir.

askerde revir çavuşuydum. o revirde neler yaşandığını çok iyi bilirim. revire gelen hastaya hasta asker değil, eğitimden kaçmaya çalışan vatan haini olarak bakılır ve ona göre muamele görürsün. küfür, şiddet herşey var tabip komutan tarafından. zaten tabipleri bu hale getiren de işleri suistimal eden uzun dönem keko işe yaramaz askerlerdir.

bizde asteğmen bir diş hekimi vardı. sadece diş çekiyordu :D atıyorum çok küçük bir dolgu işin var dolguyla uğraşmaz direkt çekerdi dişi ve 1 gün istirahat verirdi. Bu laf yayılınca benim bölükteki askerler istirahat almak için ağızlarında diş bırakmamışlardı :D
0
japon askeri
(11.10.17)
imkanın varsa net ertelet. hasta olmadan bile sıkıntılı bir süreç, bir de diş ağrısıyla falan düşünemiyorum. iyi yere denk geleceğinin garantisi yok.
0
theos ek mekhanes
(11.10.17)
(7)

ekmek kızartma makinesi olmadan ekmek kızartmak

tepedeki psychedelic adam
mümkün mü? mümkünse nasıl?
mümkün mü? mümkünse nasıl?
0
tepedeki psychedelic adam
(10.10.17)
tavada hafif tereyağı ile ya da yağsız kızartılabilir.
0
zgrydn
(10.10.17)
cdn1.n11.com.tr

Tost için şöyle ilkel bir şey kullanıyorum, bununla güzel oluyor.
0
doxanikee
(10.10.17)
En güzel tostlar doxanikee'nin dediği ilkel aletle oluyor ya. <3
Elektrikli tost makinelerine falan açık ara fark atar. İstanbul'daysanız Eminönü'nden alın bi tane, 20-30 liradır taş çatlasa.
0
green knight
(10.10.17)
Tava
0
dimanche
(10.10.17)
@zgrydn
öyle de ekmeği daha çok yakıyomuşsun gibi oluyor sanki.

@doxanikee, green knight
bunlarla oluyor aslında gerçekten bu ekmek kızartma meselesi. annemlerde hala var ordan biliyorum.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(10.10.17)
Fırında, zeytinyağlı sarımsaklı.
0
ismayil
(10.10.17)
kızgın bir döküm tavaya hafif tereyağı sürülmüş şekilde atılırsa önlü arkalı....gerisini söylemeyim.
0
candanag
(11.10.17)
(3)

Herkesin her konuda uzman olması

elvan abeyiylegezse
etrafımdaki herkes her konuda uzman gibi iken ben kendimi bunun gibi hissediyorum. (git:https://twitter.com/meliadaolur/status/916708525329604609)Bolca okumaya çalışan, işi ile alakası olmadığı halde felsefe,psikoloji, sanat tarihi ve hatta bilimsel makaleleri bile okuyan, kendini her konuda gelişt
etrafımdaki herkes her konuda uzman gibi iken ben kendimi bunun gibi hissediyorum. (git:twitter.com)

Bolca okumaya çalışan, işi ile alakası olmadığı halde felsefe,psikoloji, sanat tarihi ve hatta bilimsel makaleleri bile okuyan, kendini her konuda geliştirmeye çalışan bir insanım ama bir filme gidiyorum arkadaşlarımla, film noir öğeler taşıyan cyberpunk bir filmmiş cümlesini kurmuşluğum yok hiç bir zaman veya çok farklı ülkenin kültürün müziklerini dinlememe rağmen, metallica'nın solisti kimdir bilmem, derin analizler ahkam kesmeler falan yapamam. filmden ciktiktan 5 dk sonra filmi bile dogru duzgun hatirlamiyorum ki derin analizler yapip, dostoyevski'nin de su eserinde dedigi gibi minvalinde cumleler kurayim.

(git:medyascope.tv )
bir de su adamlara bakiyorum, neredeyse ayni yastayiz, yaptiklari sohbetlere, analizlere vs bi de kendime arada 20 bin fersah var gibi. bana en iyi bilgidin seyi anlat desen kem kum ederim. bos kaldigi her saniye okurum, entellektuel seyleri takip ederim, zekaliyiyim da aslinda niye boyle oluyor ki? eksik olan ne ?
0
elvan abeyiylegezse
(10.10.17)
belki bilgi sıkıntın yok ama bilgiyi işleme - değerlendirme alışkanlığın oluşmamıştır.
0
zgrydn
(10.10.17)
onların ezberi, hitap yeteneği kuvvetlidir. ben bir şey anlatırken olayı yorumlayarak anlatırım. atıyorum 1956 tarihinde x oldu demem de, zamanın birinde şu olmuş derim, her şeyi hatırlayamam çünkü adamlar tarihiyle, ismiyle, cismiyle anlatınca dolu dolu gibi gözüküyor. oysa aynı şeyi biliyoruz, ben böyle düşündüm.
0
dedimmidemedimmi
(10.10.17)
iyi de...
orada ki arkadaşlar kamera karşısında.
elbette birazcık "tribünlere oynamaları" gerekiyor.
kamera önünde ki ve tv ekranlarında ki gördüğün hemen herşey yalandır demişti bu işlerle ilgili bir arkadaşım zamanında.
0
pangea
(10.10.17)
(5)

Uber daha ucuz olması gerekirken neden daha pahalı ?

mete kudur
Yani, daha ucuz olması gerekliliğini şu yüzden düşünmüştüm. Taksi plaka ücretinin etkisi yok, çalışan personel etkisi yok ve yüksek kar marjı isteği yok diye zannediyorum. Neden daha pahalı taksiden ?
Yani, daha ucuz olması gerekliliğini şu yüzden düşünmüştüm. Taksi plaka ücretinin etkisi yok, çalışan personel etkisi yok ve yüksek kar marjı isteği yok diye zannediyorum. Neden daha pahalı taksiden ?
0
mete kudur
(08.10.17)
Turkiyede taksi gibi degil de ozel soforlu hizmet verdigi icin sanirim. Trde premium.

Yurtdisinda taksiden %40-%80 daha ucuz.
0
kuehles blondes
(08.10.17)
birim zamandaki müşteri miktarı taksilerde uber'dekinden daha yüksek kanımca. e yatırımı da karşılamak lazım. taksi plakasına tamam ama araç daha pahalı. çalışan personel kısmını anlamadım.
0
zgrydn
(08.10.17)
Türkiye'de taksiler otomobile ötv vermiyor bunu da hesaba katmak gerek. Uber şoförü ötv ödeyerek alıyor.
0
bos gezenin bos ustasi
(08.10.17)
Uber in araci yok.
Bazi sirketler var trde, bu sirketler arac ve personelleriyle kendilerini uber sistemine ekletiyolar. Ubere komisyon veriyolar ve iste kendi soforlu hizmet lisanslari filan var. sofor maasi, sigortasi var... onlar da para sonucta ve trde insanlarin kendi arabasiyla yolcu tasinmasina izin verilmedivgi icin premium segment oluyor araya giren sirketler yuzunden.
0
kuehles blondes
(08.10.17)
bangkok'ta uber taksinin iki kati ama daha guvenli diye turistler onu kullaniyor
0
cedex
(08.10.17)
(3)

kadikoy besiktas vapuru

brad pitt
Iptal olur mu bugun ya. Besiktasa gitmem lazim. Patlamayalim. Denizde cok sarsilir mi bi de ondan da korkuyorum :/
Iptal olur mu bugun ya. Besiktasa gitmem lazim. Patlamayalim. Denizde cok sarsilir mi bi de ondan da korkuyorum :/
0
brad pitt
(08.10.17)
lodos dendi mi hava durumunda? dedilerse olabilir. demedilerse olmaz.
0
zgrydn
(08.10.17)
olur.
0
ateistanbul
(08.10.17)
Iptal edilirse ido duyurur.
Alternatif olarak (garanti yol) kadikoyden uskudar'a (marmarayla gecis) oradan besiktas motoru.
0
kuehles blondes
(08.10.17)
(9)

kolu ince insanlara kafayı taktım

diffarentiationation
her gördüğüm insanın direkt koluna bakıyorum. insanlarda sadece kola bakar oldum hatta. çok güzel kız da olsa inanılmaz itici geliyor. küfrederek iki şınav çek şişe kaldır allahın tembeli falan diyorum içimden. ben tabi evde kendimce ağırlık çalışıyorum, günde yarım saatinizi almaz ağırlık çalışmak.
her gördüğüm insanın direkt koluna bakıyorum. insanlarda sadece kola bakar oldum hatta. çok güzel kız da olsa inanılmaz itici geliyor. küfrederek iki şınav çek şişe kaldır allahın tembeli falan diyorum içimden. ben tabi evde kendimce ağırlık çalışıyorum, günde yarım saatinizi almaz ağırlık çalışmak. 50 liralık setle bir ömür çalışırsınız.

insanlarla ilişkilerime de yansıyor. kolu ince insanla yakınlaşmak istemiyorum. tabi kolu düzgün kız da neredeyse yok. napıcam ben? manyak mıyım? haksız mıyım?
0
diffarentiationation
(07.10.17)
manyak ve de haksızsın.
0
zgrydn
(07.10.17)
İnce koldan kasıt ne? Kassız olması mı çelimsiz kemikli olması mı?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(07.10.17)
@zgrydn neden?
@kendi dirsekten aşağı ve yukarısının aynı ya da çok yakın kalınlıkta olması diyeyim.
0
🌸diffarentiationation
(07.10.17)
asgdfahgfsaghs omuz lazım mı abi? image.ibb.co

manyak ve haksız +1000
0
Ufuk
(07.10.17)
Bana da çelimsiz olunca (dirsekten yukarısı ve aşağısının yakın incelikte ve çok ince olması) itici geliyor. anlayabiliyorum seni. Ben de mıy mıy yemese de böyle olmasa diyorum. Benimkisi takıntı halinde değil çünkü kendim de kadınım ama bir kızda gözüme ilk çarpan şeylerden biri. Erkekte çelimsiz kol rahatsız eden bir faktör değil.

Anladım ve sana manyak demiyorum. İtici geliyorsa geliyordur yani. Ki kol çok çabuk göze çarpan bir yer.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(07.10.17)
geçmişten gelen kendi iç hesaplaşmanla alakalı birşey. kendin o hale düşmekten korkuyor ve bunu bu şekilde yansıtıyorsun. iyi bir psikolog bu sorunyu çözer.
0
orpheus
(07.10.17)
Takintilisin.
0
stavro
(07.10.17)
Gel sana benim patlıcan kollardan verelim he mi yeğenim?

Sana ne yahu insanın kolundan bacağından. Hele ki 'yav iki şişe kaldır' falan demek?
Takıntılı ve manyaksın +1
0
bir nick var benden iceri
(07.10.17)
ben de aynısını şişmanlara diyorum. şişman şişman nasıl geziyorlar öyle ya o_0
0
synesthesia
(07.10.17)
(8)

Özel sektörden akademisyenliğe geçilir mi ? Ne dersiniz ?

sylcn
Merhabalar,İmkanları iyi bir özel sirkette çalışıyorum. İşimden çok memnunum. İş arkadaşlarımdan memnunum. Mesai saatim 8.30 -17.00 ama İstanbul şartlarından dolayı yolla birlikte 07.00 - 18.15 oluyor. Neyse yaptığının iş yazılım mühendisliği. Bu sürede de akademik dünyadan geri kalmamak için yüksek
Merhabalar,

İmkanları iyi bir özel sirkette çalışıyorum. İşimden çok memnunum. İş arkadaşlarımdan memnunum. Mesai saatim 8.30 -17.00 ama İstanbul şartlarından dolayı yolla birlikte 07.00 - 18.15 oluyor. Neyse yaptığının iş yazılım mühendisliği. Bu sürede de akademik dünyadan geri kalmamak için yüksek yaptım şu an da doktoraya başladım ve ilk dönemdeyim. Maaşım da ortalama memur maaşından bir tık yukarıda. Gelecekte bu şirkette maksimum 4-5 kişilik bir takımın lideri olurum. Başka da bir şey olmam ama maaş konusunda çalışma saati konusunda gayet iyi.

Gelelim sorumuza acaba diyorum akademisyenlik mı kovalasam artık. Gerçekten İstanbul'da yaşamaktan bu keşmekeşten bıktım. Yaptığım iş gayet ev ortamında da yapılacak bir iş olduğu için. Mesleki olarak tatmin olma açısından bir problem olmayacağını düşünüyorum. İş olarak da yatayım maaşımı alayım kafasında değilim. Gayet araştırmayı seviyorum. Bir şeyler yapmayı seviyorum.

Bu durumda bana verebileceğiniz tavsiye ne olur ?

Not : lütfen akademik kadro bulmak kolay mı yeaa diye cevap vermeyin. Ben akademi kadroyu bulduğumu varsayiyorum.

Şimdiden çok teşekkür ederim.
0
sylcn
(03.10.17)
şimdiye kadar akademide edindiğin bilgi - birikimi özel sektörde değere çeviremediğini hissediyorsan geç derim. ancak çoğu okuldaki ahbap çavuş ilişkisinin de farkındasındır.
0
zgrydn
(03.10.17)
Yüksek lisans yapmış yazılım mühendisisiniz ama maaşınız memur maaşından bir tık yukarıda mı? Yeni başlayanlar bile Türkiye koşulları için fena paralar almıyor. Sizin niye öyle olmuş? İş mi değiştirseniz?
0
synesthesia
(03.10.17)
Çalışkan bir insan isen akademisyenlikte harcanırsın. Ülkemizin acı gerçeği. Özelde kat kat fazlasını kazanırsın. Maasim garanti olsun dersen akademisyenlik seçilebilir ama dediğim gibi profesör bile olsan aldığın maaş sabit olacak, özel sektörde alacağın maaşın üst limitini sen belirliyorsun.
0
goodz
(03.10.17)
Yazılım mühendisi değilim :) farklı bir mühendislik mensubuyum. Alaylı bir yazılımcıyim.
0
🌸sylcn
(03.10.17)
Akademisyen maaşlarını biliyor musunuz, ortalama memur maaşlarından bir tık değil birkaç tık yukardadır. İkisini de yapmış bir insan olarak, ikisinin de dezavantajları, avantajları var, burada önemli olan bu avantajların size uygun olup olmaması, mesela akademisyenlikte mesai kavramı yoktur, gel-git saatin sana bağlı hatta arada sırada hiç de gelmeyebilirsin ama işin her daim yanında olur, gece gündüz fark etmez, evde dışarıda her zaman aklındadır, ama normal iş hayatında akşam 5'den sonra başka bir dünyaya geçersin, kafan rahattır, iş işte kalmıştır, akademisyenlikte iş işte kalmıyor her daim yanında yani kafanda oluyor. Bir diğer fark akademisyenlikte işin pek monotono dönüşmez, sürekli kafa patlatman gerekir, normal iş hayatında bir süre sonra tekrara girersin, bu aslında işin kolaylığı açısından iyi.

Bence en büyük fark ise akademisyenlikte döngüler dönem dönemdir, ara tatilde ya da yaz tatilinde her ne kadar işe gelsen de rahat geçeceğini bilirsin, bu yüzden dönem için oluşan aşırı yoğunluk, yaza kadar sabredeyim, şeklindeki motivasyonla kolayca geçer ama iş hayatında bu döngü hiç bitmiyor, yaz-kış aynı tempodasın, tatile bile çıksan 1-2 hafta yetmiyor, kafanın dinlenmesi için en az 1-2 ay rahat serbestlik gerekiyor; bu yüzden iş hayatı bir süre sonra illaki mutsuzluk getirebiliyor, mutluyum diyenlerin çoğu kendini kandırıyor bence, yaşlandıkça anlıyor bunu insan zaten.
0
gezegen olan pluton
(03.10.17)
Bir de akademisyenlik açısından düşününce zaman geçtikçe değerlenme mevzuu var. Bu yönden düşününce de mantıklı geliyor bana biraz.
0
🌸sylcn
(03.10.17)
Anlattığına göre akademi daha makul
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(04.10.17)
gezegen olan pluton güzel anlatmış.

" Bence en büyük fark ise akademisyenlikte döngüler dönem dönemdir, ara tatilde ya da yaz tatilinde her ne kadar işe gelsen de rahat geçeceğini bilirsin, bu yüzden dönem için oluşan aşırı yoğunluk, yaza kadar sabredeyim, şeklinde motivasyonla kolayca geçiyor ama iş hayatında bu döngü hiç bitmiyor, yaz-kış aynı tempodasın, tatile bile çıksan 1-2 hafta yetmiyor, kafanın dinlenmesi için en az 1-2 ay rahat serbestlik gerekiyor; bu yüzden iş hayatı bir süre sonra illaki mutsuzluk getirebiliyor, mutluyum diyenlerin çoğu kendini kandırıyor, yaşlandıkça anlar bunu insan zaten. "

Yine de dezavantaj;

Akademisyenlikte mobbing var.
Yaranmaya çalışmak var.
Kadrolar geçici (artık)

vs vs.
0
MaNOfTheYear
(04.10.17)
(23)

Pirinç Pilavı vs Bulgur Pilavı

rahip janick
İşyerinde biri var kuru fasulyenin yanında bulgur pilavı, nohutun yanında da pirinç pilavı gider diyor. ben de tam tersini iddia ediyorum. siz ne diyorsunuz?ps: elbette ikisi de ikisinin yanında gidebilir ama en uygununu soruyorum.ps2: elbette kişiden kişiye göre değişir ama ben şahsi görüşlerinizi
İşyerinde biri var kuru fasulyenin yanında bulgur pilavı, nohutun yanında da pirinç pilavı gider diyor. ben de tam tersini iddia ediyorum. siz ne diyorsunuz?

ps: elbette ikisi de ikisinin yanında gidebilir ama en uygununu soruyorum.

ps2: elbette kişiden kişiye göre değişir ama ben şahsi görüşlerinizi soruyorum ve çevrenizde yaygın olarak nasıl yapılıyor, onu öğrenmek istiyorum.
0
rahip janick
(03.10.17)
Tam tersi
0
nopnog
(03.10.17)
Ikisinin de yaninda pirinc.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.10.17)
Benim çevremde ikisinin yanında da pirinç pilavı tercih edilir.

Ben şahsi olarak bu tür yemeklerin yanında bulgur pilavı tercih ederim.
Pirinç pilavından çok hoşlanmam.
0
mutekebbir
(03.10.17)
Kuru fasülyenin ekürisi, kesinlikle, bembeyaz pirinç pilavıdır. Bu durumda, nohutun yanına da bulgur pilavı kalıyor mecburen:) Ama şahsen, nohutun yanına da pirinç pilavını tercih ederim.
0
agluna
(03.10.17)
tam tersi +1
0
Tam1Hi0n3
(03.10.17)
zevk renk... bence de tersi.
0
zgrydn
(03.10.17)
kadın anam kuru fasulyenin de nohutun da yanında pirinç pilavı yapar. ben böyle alıştım.

açıkçası bulgur pilavının yenebileceği her ortamda pirinç pilavının da gideri vardır ama bunun tersini söylemek benim için mümkün değil. "buna pirinç pilavı değil de bulgur yakışır" diyebileceğim tek bir yemek bile düşünemiyorum. ha bulguru da severim, yanında turşuyla falan şahane gider, daha sağlıklıdır güzeldir vs. ama kuru fasulye ve nohutun yanında bence pirinç pilavı tartışmasız bir numaralı adaydır. nohutla bulgur pilavı mı yenir yav, onun yerine ne bileyim bi çorba salata falan yaparım ben olsam. bakliyat ve bulgur? ABSOLUTELY BARBARIC
0
der meister
(03.10.17)
Şahsi görüşüm, ikisinin yanına da bulgur.

Çevremde olan ikisinin yanına da pirinç pilavı. Bulgur pilavını etli yemeklerin yanında kullanıyorlar daha çok.
0
peggy
(03.10.17)
cekilin uzmani geldi :)
pilav üstü kuru/nohut diyince elbet pirinctir o.
0
pilav
(03.10.17)
ikisinde de pirinç.
0
giovanne
(03.10.17)
Senin dediğin.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(03.10.17)
bence ikisinin yanında da pirinç pilavı gider ama illa eşleştireceksek nohut&bulgur, kuru fasulye&pirinç olur.
0
sir gawain
(03.10.17)
ikisinin de yanında pirinç gider.
0
elorelia
(03.10.17)
ikisi de ikisiyle de gider. hatta dördünü birbirine de karıştırabiliriz o da farklı bi deneyim olur
0
captainobvious
(03.10.17)
Kuru fasulyenin de nohutun da yanında pirinç gider, taze fasulyenin yaninda bulgur gider.
Ayrıca çok pis canım çekti.
0
pamuk helvalar cebe
(03.10.17)
Kuru fasulye bulgur ne alaka ya
0
all girls dream
(03.10.17)
Ben tam tersini yapıyorum ama kuralı yok tabi...
0
lcha
(03.10.17)
agluna +1
canım çekti +1
0
mungojerry
(03.10.17)
Kuru fasulyeyi de nohutu da sevmem ama ikisinin yanında da yaygın olarak pirinç pilavı yeniyor çevremde.
0
iwasbornonamountainside
(03.10.17)
bulgurun yanında nohut gitmez bu kesin ..
0
jamswety
(03.10.17)
sana +1
0
manuel mandalina
(03.10.17)
Bulgurrrrr....

Pirinç pilavı sadece tavukla güzel gider :))
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(03.10.17)
Genel kanı ikisinin yanında da pirinç gider. Bence de pirinç gider. Bulguru daha çok severim, bunuda belirteyim.
0
Dr_Stat
(03.10.17)
(7)

Debriyaj kullanımı

deligine yuvarlanmis tavsan
Öncelikle herkese benden çay. Direksiyon dersi alıyorum ehliyet için. Debriyaj konusununda anlamadığım şeyler var. Araba vitesteyken dururken falan debriyaja basacağız bunlar tamam.Şimdi gözlemlediğim kadarıyla vites yükseltirken vs. debriyajdan ayağını birden çeken sürücüler var tecrübeden midir bi
Öncelikle herkese benden çay. Direksiyon dersi alıyorum ehliyet için. Debriyaj konusununda anlamadığım şeyler var. Araba vitesteyken dururken falan debriyaja basacağız bunlar tamam.

Şimdi gözlemlediğim kadarıyla vites yükseltirken vs. debriyajdan ayağını birden çeken sürücüler var tecrübeden midir bilemedim. Yani debriyajdan ayağı çekerken aynı şekilde gaza da yüklenmek mi gerekiyor?

Debriyajdan ayağımızı çekerken motor sesini duyduğumuzda mı gaza basmak lazım? Aklımda deli sorular.
0
deligine yuvarlanmis tavsan
(02.10.17)
kalkıştaki kadar zorunluluk değil ama hafif bir miktar basmak lazım, evet. yoksa araba hoplayabilir, konforsuz yolculuk olur. sen ilk etapta onu düşünme. want2'nun dediği gibi zamanla oturur.
0
zgrydn
(02.10.17)
öyle yapıyorum o zaman araba bağırıyor böyle araba yarışı yapıyormuşum gibi.
0
🌸deligine yuvarlanmis tavsan
(02.10.17)
bağırtıyosan gaza erken basıyorsun demek ki. debriyaja bas, vitesi geçir, debriyajı tam bırakmak üzereyken gaza dokun. kalkıştaki gibi yapma, aynısı değil.
0
zgrydn
(02.10.17)
Vites yükseldikçe debriyajdan yavaş çekmeye gerek kalmıyor. Yani sen birden ikiye çıkarken nispeten yavaş çekersin ama dörtten beşe çıkarken daha hızlı çekersin ayağı, araba zaten devrini almış olur o viteste.

Senin durumunda en basiti, debriyajı yarıya kadar getirdikten sonra gaza basman olur, yani debriyajı iki kademeye ayır öyle kullan; yarıya kadar gel, gaza öyle bas.
0
angelus
(02.10.17)
hacı bu işin kural kaidesi yok. tamamen arabadan arabaya ve sürüşten sürüşe değişen ve öğrenilen, öğrenildikten sonra da asla unutulmayan bir senkronizasyon o. ta ki yeni bir araba kullana kadar.
0
prompter
(02.10.17)
debriyajlarda kavrama noktasi diye bir sey var, eger o asamayi gecmezsen gaz vermen bir ise yaramaz, her arabanin kavrama noktasi farkli olabilir. deneye yanila o noktayi bulursan (g noktasi gibi oldu :p) zaten bir yerden otomatige baglayacaksin
0
azeroth
(02.10.17)
Teşekkürler arkadaşlar cevaplar için,

@angelus sanırım senin dediğin kafama takıldı şimdi anladım.

Birde sürücü kursunun arabasında çift debriyaj fren olması itibariyle debriyaj ve fren pedalları takılma yapıyor. Ama gaz pedalı tek olduğu için onda sorun yaşamıyorum.
0
🌸deligine yuvarlanmis tavsan
(02.10.17)
(4)

İkinci Üniversite Ders Saydırma

EyLüL Kizi
2 sene önce üniversiteden mezun oldum, geçen günlerde de İstanbul Üniversitesi uzaktan eğitim Sosyoloji'ye kayıt oldum, ikinci üniversite olarak geçenden, 4 senelik olan yani. Bazı dersleri (Türk Dili Edb, İnkilap tarihi, 2. yabancı dil vs) zaten ilk okulumda almış ve geçmiştim, bunları saydırma gib
2 sene önce üniversiteden mezun oldum, geçen günlerde de İstanbul Üniversitesi uzaktan eğitim Sosyoloji'ye kayıt oldum, ikinci üniversite olarak geçenden, 4 senelik olan yani. Bazı dersleri (Türk Dili Edb, İnkilap tarihi, 2. yabancı dil vs) zaten ilk okulumda almış ve geçmiştim, bunları saydırma gibi bir olay oluyor mu açık öğretimde?
0
EyLüL Kizi
(01.10.17)
Otomatik sayılıyor olması lazım. Anadolu üniversitesinde öyle
0
MaNOfTheYear
(01.10.17)
Yoksis üzerinden kendi tanımlıyor olması lazım. Ekstra bişey yapmaya gerek yok.
0
secrexv2
(01.10.17)
Anadolu Üniversitesi 'nde muafiyet başvurusunda bulunmanız gerekiyor (ilk kayıtta ), İstanbul da durum nasildır bilmiyorum ama muaf olmak istiyorum demediğin sürece kimse otomatik ders saymaz, o kesin. Büronuzdan bilgi almanız gerekiyor bence.
0
slndbbkdglm
(02.10.17)
saydırabilen ve saydıramayan arkadaşlarım var. yani kesin bir şey yok. transkriptinizle büroya başvurun.
0
zgrydn
(02.10.17)
(9)

hala aktif twitter kullanıyor musunuz?

denef
2014 ten sonra azalarak bitmişti bende,ayda yılda bir giriyordum hesabıma. bu aralar yine sardım, var mı önerdiğiniz hesaplar,neler kaçırdım?
2014 ten sonra azalarak bitmişti bende,ayda yılda bir giriyordum hesabıma. bu aralar yine sardım, var mı önerdiğiniz hesaplar,neler kaçırdım?
0
denef
(30.09.17)
olanca yoğunluğu ile kullanıyorum. pek bir şey kaçırdığını söyleyemem.
0
zgrydn
(30.09.17)
bir sene oldu neredeyse açalı anonim hesapla takılıyorum eğlenceli birkaç kişi takip ediyorum sadece birkaç arkadaşım ile geyik çeviriyoruz o amaç dışında ciddi kullanılacak bir mecra değil bence.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.09.17)
ben 2009 de actim hesabi. hic kullanmadim simdiye kadar. pek bir sey kacirdigimi/kacirdiginizi sanmiyorum.
0
kurnaz
(30.09.17)
2 ay kadar önce açtım, hiçbirşey yapmadım, kapadım.
0
sopiro
(30.09.17)
Ben birkac yildir kullaniyorum ve agirlikli olarak tarih/sanatla alaninda belli basli muzeleri/enstituleri, bazi kazilari, eski dil hesaplarini, kale fotografcilarini takip ediyorum. Ayrica alternatif kanallardan(mesela 140journos) veya direkt gazetecilerden ve avukatlardan vs. haberleri takip edebilmek de guzel bir olanak. Eger neyle ilgilendigini bilirsek hesap onerebiliriz. Kacirmis olabilecegin bir sey: twitter 140 yerine 280 karaktere izin vermeyi deniyor su aralar, bazi hesaplarda.

Bazi flood'lar eskiden sozluk'de oldugu gibi insani wikipedia basligindan wikipedia basligina yonlendiriyor. Ayrica bircok eski -ve taninmis- sozluk yazari artik sadece oradan takip edilebiliyor.
0
common of demons
(30.09.17)
hafif siyaset/hafif goygoy yapan anonim hesaplar çoğunlukta olmak üzere boş konuşup devamlı twit atmayan yapmayan gazeteci, siyasetçi, yazar vb. takip ediyorum. günde 3-4 kez girer bakarım, yazdığım çok nadir. genelde okurum.
0
doxanikee
(30.09.17)
Öncelikle 2014'ten sonra azalarak bitmesi bence doğru değil, aksine şu an çok daha popüler. 2014'te türkiyede popüler olmuş bir twitin aldığı max fav 2k falandı şimdi her gün 20k favlık twitler oluyor.

Ben aşırı seviyorum twitterı, günlük 2 3 twit atıyorumdur ama her gün sayısız kez girip timeline'a bakıyorum ve her defasında aşırı keyif alıyorum. Çok güzel muhabbetler de oluyor aşırı komik twitler de.

Bi sosyal medya azalarak bitmeliyse o Facebook ama maalesef öyle bir durum yok, olanca popülerliğiyle devam ediyor.
0
nundu
(30.09.17)
yıllar önce merak edip anonim bir hesap açtım ama hiç sarmadı. hiç kullanmadım diyebilirim.
0
orijinalinden iyi olan cover
(30.09.17)
Kullanıyorum evet
0
mutlusismankedi2015
(01.10.17)
(6)

Yaptığım resim nasıl olmuş

d e ayri yazilir
Amatörüm henüz. Puanlar mısınız?
Amatörüm henüz. Puanlar mısınız?
0
d e ayri yazilir
(30.09.17)
2 / 10 daha çok çaba göstermelisin. (:
0
Ufuk
(30.09.17)
Gördüğünü aktarabilme konusunda fena değilsin ama bayaaaa bi anatomi oran/orantı çalışmalısın. uzunca bir süre böyle çalışır etüd edersen aynı resmi tekrar çizmeyi denediğinde birebir modelin aynısı olduğunu hataların çok aza indiğini bariz görürsün. güzel bir başlangıç olmuş devam et.
0
nolmus yani
(30.09.17)
anatomi çalışman gerek. biraz da gölgeleme lazım olabilir.
0
zgrydn
(30.09.17)
Rezil
0
yemektehamsivar
(30.09.17)
Amatör için gayet güzel olmuş.
Anatomi ve gölgeleme çalış +1

Resmin bütününe baktığın zaman açık koyu ve orta lekelerin orantılı/ dengeli olması resmi daha güzel gösterir. taslağını geçişler, lekelerin yerleri ve birbirlerine oranlarına dikkat ederek oluştur. gölgelerken de aynı şekilde bak.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.09.17)
anime memesi olmuş o, biraz daha dekolte incele bence.
0
Bruce
(30.09.17)
(9)

Kadın sürücülerin diğer ülkelerdeki durumu nasıl?

masmeleddin erdogan
Geçen sözlükte kadın sürücülerle ilgili yazılar okudum. kadın sürücülerin çok tehlikeli olduğu konusunda herkes hemfikirdi neredeyse.ben sürücü olmadığım için, yurtdışına da çıkmadığım için aklıma bir soru takıldı: ülkemizdeki kadınların tehlikeli sürücü olmaları (ki bana göre ihtiyatlı demek daha d
Geçen sözlükte kadın sürücülerle ilgili yazılar okudum. kadın sürücülerin çok tehlikeli olduğu konusunda herkes hemfikirdi neredeyse.

ben sürücü olmadığım için, yurtdışına da çıkmadığım için aklıma bir soru takıldı: ülkemizdeki kadınların tehlikeli sürücü olmaları (ki bana göre ihtiyatlı demek daha doğru olur) kadın olmakla mı alakalı yoksa sosyolojik bir durum mu? dünyadaki kadın sürücülerin geneli de "tehlike" saçıyor mu yoksa ülkemizdeki kadınlar üzerindeki toplumsal baskı onları özgüvensiz yaptığı için mi daha "kötü" sürüyorlar? bunu yurtdışında da sürücülük yapmış, ya da en azından yurtdışı izlenimi olan birileri cevaplarsa sevinirim.

not: cinsiyetçi bir dil kullanmamaya özen gösterdim.
0
masmeleddin erdogan
(29.09.17)
türkiyede'ki kuralsızlık artık kural olduğu için kurallara uyunca çıkıntı oluyorsun. Asıl sorun bu herkes 90 la gitse sıkıntı olmayacak ama biri çıkıp makas ata ata gidince tabi herkes şaşırıyor.

Ayrıca türkiyede kadın sürücüler için trafiği okuyamama durumu var önünde kocaman alan var kullanmıyor mesela trafik tıkanıklığına sebep oluyor göze batıyor.

Tabi park etme yada sıkışık bi anda kalınca kontrolünü kaybedip ne yapacağını bilememe durumu da oluyor.

bu durumu türkiyede gözlemleyebildim sadece birçok ülkede kadınların aktif düzgün şekilde araç kullandığını gördüm adını bilmediğimiz moritanya da bile kadınlar kuralsız trafikte gerçekten iyi araba kullanabiliyordu.
0
basond
(29.09.17)
Almanya'da koca koca teyzeler essek kadar belediye otobüslerini, trenleri, tramvaylari kullaniyor. Kimsenin de kadinlar kötü sürücüdür dedigine sahit olmadim simdiye kadar. Bu fizyolojik fark nedense hep Türkiye veya bizim gibi gelismemis toplumlarin kadinlarinda var demek ki. 5 tane Alman adamla ayni ofiste calisiyorum. Kadinlar hakkkinda cinsiyetci bir tane söylem duymadim ki geyik muhabbeti baya bol bir gruptayim, her türlü sakayi yapariz birbirimize.

Ne diyelim azizim, Allah cografi konumun da hayirlisini nasip etsin :D
0
chitosan
(29.09.17)
Finlandiya’da araba kullandım iki yıl faal olarak. Önümdeki aracın sürüşünde sıkıntı fark ettiğimde yüzde doksan kadın sürücü çıktı. Diğer yüzde on da yaşlı erkekler. Yani ister cinsiyetçi deyin ister önyargılı isterse başka bir şey; ama kadınlar erkeklerden daha kötü araba kullanıyor. Bunun kurallara uymakla da alakası yol zira Finlandiya’da herkes kurallara uyuyordu ve şehir içi maksimum 70’le gidiliyor zaten. Buna rağmen çat diye anlıyorsun sorunlu bir araba görünce.

Beni cebinden çıkaracak karın şoförler vardır mutlaka. Ama genel olarak erkekler çok daha iyi araç kullanıyorlar.
0
sen git ben geliyorum
(29.09.17)
diğer ülkelerde de kadın sürücülere karşı ön yargılı olanlar var. mevzu bana göre tamamen tecrübe - tecrübesizlik ile alakalı. bizim ülkede ortalama bir erkek erken yaşta mevzuya ilgi duymaya başlıyor. 18 - 20 civarında ehliyetini alıp tecrübe kazanıyor. kadınların ise 24-25 yaşına kadar arabayla işi olmayabiliyor. bazısı ehliyet alsa da yıllarca kullanmayıp pratiğini kaybediyor.

trafikte genellikle yarattıkları durum tehlikeden çok anarşi. trafiğin doğal akışı dışında hareket etmeleri, kararsızlıkları vs. diğer sürücülerin dikkatini çekiyor doğal olarak. ne yapacağı belli olmayan bir sürücüyle yan yana gitmeyi ben de istemem.
0
zgrydn
(29.09.17)
Trafikte tehlikeli araç kullananları çoğu erkek. Yalnız trafikte BİLİNÇSİZ araba kullananların çoğu kadın.

Gereksiz yere frene basmak, virajlarda şeridini koruyamamak, aynaları kontrol etmeden şerit değiştirmek. Bir de yol verecek yerleri ağrıyor, inatlarından geberecekler. Kararsızlar, acil durumlarda devamlı panik havası hakim. Sol şerit babalarının malı, süratlerine bakmadan sol şeritteler. Korna sellektör ters tepiyor, gene inada bindirip çekilmiyorlar. Sonra makası çakıp geçince sen suçlu oluyorsun.

not: Cinsiyetçi bir dil kullanmamak için kasmadım. Böyle kullanan kadınlara ehliyet veren, emeği geçen herkesin...sebebi neydi ki ?
0
kimlanbu
(29.09.17)
Almanyada otobus, kamyon, is makinasi, taksi soforu kadin gormek cok normal. Kimse onlara uzayli gozuyle bakmaz. dunyanin en duzenli trafigi almanyada akiyor diyebilirim, herkes kurallara uyunca kadinlarin surusunun erkeklerden farkli olmadigi goruluyor. Ama eger trafik kaos durumuna gectiginde kadinlar erkekler kadar gozu kara hareket etmedigi icin, kurallara daha bagli olduklari icin belki sorun yasiyorlardir. zaten ayni nedenle eger turkiyede bir kadin kural tanimadan suruyorsa "erkek gibi suruyor" deniliyor. ozetle almanyada kadin-erkek diye bir genelleme yapilmiyor, ama trafikte biri kurallara uymadan kullaniyorsa genelde "turk" diyorlar.

Belki kucuklukten beri erkekler kadar firsat bulamadiklari, belki de genellikle kadinlar gec yasta araba kullanmayi ogrendikleri icin boyle bir durum olabilir ama ayni sartlar altinda kuralli bir trafikte bence esit kadin-erkek.

ayrica hicbir gazetede soyle bir manset olmaz "fren yerine gaza basan 'erkek' surucu dehset sacti" ama ayni seyi kadin yapinca hemen 'kadin' vurgusu yapiliyor. erkekler de ayni hatalari yapiyor. istanbuldaki minubus soforleri hep erkek, nasil araba kullanidiklari malum. bu da algimizi etkileyen bir neden elbette.
0
emrahday
(29.09.17)
Öncelikle cinsiyetçiliğin çok yaygın olduğu bir toplumda ve sözlükte alacağınız yanıtların kadınların kötü sürücü olduğu, beyin-vücut yapılarının uygun olmadığı savları olmasına şaşırmadım. Kadın olmak biyoloji ile ilgili de değil, cinsiyet kimliği 3 yaşından sonra belirleniyor. Diğer yandan dünyadaki ve özellikle Türkiye'deki trafik kazalarına baktığınızda çoğunluğunun erkek sürücüler tarafından yapıldığını tahmin etmek zor değil. Erkekler daha fazla araba kullanıyor evet ama çok sık da kaza yapıyorlar. Buna iyi sürücülük diyebilir miyiz?

Geçtiğimiz aylarda NTV'de izlediğim bir haberde yapılan araştırmada kadınların daha iyi araba kullandığı kanıtlanmış. Benzer bir haberi de şu şekilde buldum. ama dediğim gibi bunu beyine değil sosyal skillere bağlamak gerekiyor. www.telegraph.co.uk

Türkiye'de sosyolojik olarak bakarsak kadınlar araba kullanmayı erkeklere göre geç öğrenebiliyor ve kuralsızlığın kural olduğu Türkiye trafiğinin stresinde yeni başlayan olarak stresli olabiliyorlar. Bu kuralsızlık işte her gün cana mal oluyor ama kimse erkekler böyle demiyor.
0
kaset
(29.09.17)
chitosan +1

yurtdışında otobüs kullanan kadın gördükçe hala şaşırıyorum. ne kadar koşullandıysak. yaşamadığım için bilmiyorum ama trafikte türkiye'de olduğundan çok daha fazla kadın var.

trafikte kötü kullanan kadınlar da erkekler de var hatta orana dökersek erkekler daha fazla ama kadın olunca çok göze batıyor ve hemen "kadın işte yaa" deniliyor.
0
pinkpeony
(29.09.17)
Trafikte kadin gorunce ustune ustune suruyorlar kadinin psikolojisini de bu durum etkiliyor. Erkeklerden cekiniyorlar ama kadinlarin uzerinde psikolojik baski da oluyor. Bir baligin da uzerinde o kadar baski olsa yuzmeyi unutur.
0
Traveller
(29.09.17)
(9)

Bir Ankaralı olarak Maslak'ta çalışmak

jack of hearts
Maslak'ta bulunan bir şirketten software developer pozisyonu için teklif aldım dün. İlk intiba olarak semti ve iş yerini sevmiştim mülakata gittiğimde. Fakat sözlük'teki yorumlar beni korkuttu baya. Aklımdaki şeylerle ilgili benimle konuşacak birilerini arıyorum.1. Ankara'da ailemle yaşıyorum. İstan
Maslak'ta bulunan bir şirketten software developer pozisyonu için teklif aldım dün. İlk intiba olarak semti ve iş yerini sevmiştim mülakata gittiğimde. Fakat sözlük'teki yorumlar beni korkuttu baya. Aklımdaki şeylerle ilgili benimle konuşacak birilerini arıyorum.

1. Ankara'da ailemle yaşıyorum. İstanbul'da ise bu çevrede kiralar epey pahalı göz attığım kadarıyla. Sizce doğru bir hareket mi olur taşınıp tek yaşamam?

2. Çok keskin olarak aklımda belirledim diyemem ama mobil uygulama geliştirme üzerine kendimi geliştirmek istiyorum. Bu alanda Ankara'daki seçenekler İstanbul kadar da geniş değil. Bu işi reddedersem iki üç ay gidip Ankara'da evde boş boş oturma ihtimalim var. Gelirimin büyük kısmını İstanbul'da kiraya vereceğim düşünüldüğünde hangi seçenek daha mantıklı?

3. Teklif fena değil ama İstanbul ve Ankara'dan yakın teklifler almıştım daha önceden. Çalışmak istemediğim sektörler olduğundan reddettim. "Maslak'ın stresi çekilmez, Ankara'da ailenle kalmaya devam et, huzurla yaşa. Sabrın sonu selamet. Ankara'da istediğin gibi bir iş bulursun." mu diyorsunuz?

4. Askerlik sebebiyle bir seneye kadar doktoraya başlamam gerekiyor. Ankara'da kalırsam Bilkent ya da ODTÜ, İstanbul'a gidersem İTÜ ya da Boğaziçi'nde yapmayı planlıyorum. Maslak bu noktada bana makul gelmişti. Ama Bilkent ve ODTÜ de bildiğim okullar sonuçta. Geçtiğimiz sene master bursu ve özel ders sayesinde aylık gayet iyi bir gelirim vardı. O yüzden master ve işi beraber götürme fikrine yanaşmadım. Öğrencilik hayatını, bir şeyler öğrenmeyi, ders anlatmayı seviyorum fakat kendimde ulvi bir araştırmacı kişilik görmediğim için yurt dışı doktora başvurusu yapmadım hiç. Bu kararımla ilgili de isteyen istediğini diyebilir.

5. Pozisyon iOS developer, benim Java ve Android ile ilgili az çok deneyimim var. Yeni bir platform öğrenmeye soğuk değilim. Yine de halihazırda zaten bildiğim şey üzerinden ilerlememin daha doğru olacağını düşünüyor musunuz?

İşin özü, sanırım comfort zone'umdan çıkmaya korkuyorum biraz. Şimdiye kadar ailemden uzakta hiç yaşamadım ve lisans ile yüksek lisansı dizlerinin dibinde okuyup 25'imden sonra da sıradan bir iş için yanlarından gitmek hem maddi, hem manevi olarak aklımı kurcalıyor. Yurt dışında bir iş olsa ya da doktora olsa bu kararı vermek daha kolay olurdu benim için. Şimdi gitmezsen ne zaman gideceksin derdim kendi kendime. Mevcut şartlarda şu ana dek başvurduğum ve teklif aldığım işlerin arasında en iyisi olarak görsem de bu işi endişelerim var. Aklımdakileri çözmemde yardımcı olabilirseniz çok mutlu olurum.
0
jack of hearts
(28.09.17)
kabul etmezseniz bir kaç ay daha evde boş oturacaksınız.

kabul edin. gidip eşyalı bir ev tutun. bu arada ankarada isteğiniz e uygun is bakmaya devam edin. bir kaç ay deneyip görürsünüz. daha doktoraya 1 sene var. o da bağlayıcı değil yani.

istifa etmek her şartta elinizin altında. baktınız olmuyor, dönersiniz iki bavulla.
ama sıfırdan ev kurmayın. eğer istanbulda kalacaksanız en az 1 sene eşyalı evde oturun. düzeniniz ve ihtiyaçlarınız belli olsun sonra isterseniz kendi bağımsız evinizi kurarsınız.
0
balik kraker
(28.09.17)
Bir Ankaralı olarak Ataşehir'de çalışıyorum.
2.5 senedir İstanbul'dayım.
bana gelen teklif Ankara'daki işimden aldığım maaşın iki katıydı, bir pozisyon üstüydü ve kariyer olarak önü son derece açık ve köklü bir firmaydı. Ankara'da baya mutsuzdum çünkü kendime göre iş bulamıyorum diye. o yüzden ben senin kadar fazla düşünmedim taşınırken.

şöyle söyleyeyim, eğer 4000 in altında bir teklif var ise, değmez. üstelik kafanda bu kadar soru varsa da zaten çok da içine sinmemiş demektir.

ha bu arada illa maslak'da yaşayacaksın diye birşey de yok. maslak metro hattı üzerinde, başka semtlere de bakılabilir. eğer gelmeye karar verirsen aklında olsun.
0
interview with the vampire
(28.09.17)
sektör-iş konusunda bir şey söyleyemem ama şunu söyleyeceğim: öğrencilik sebebiyle beş sene istanbul'da bulundum, dikiş tutturamadım ve en sonunda radikal bir karar alıp geçen hafta ankara'ya taşındım. bir hafta ankara'yı değerlendirmek için tabii ki yeterli olmayacaktır ama nefes aldığımı, "normal" bir muhitte normal insanlarla ve insan gibi yaşadığımı hissediyorum. büyük konuşmak gibi olmasın ama bu saatten sonra çok ekstrem bir şey olmadığı sürece hiçbir şekilde istanbul'da yaşamak gibi bir fikrim yok, her ne yapacaksam ya ankara'da yaparım ya da yurtdışına kaçmaya çalışırım.

çok iyi para kazanmıyorsan, kendini kalabalıktan izole etme lüksün yoksa istanbul çok yoruyor. ha aşığı da var, bu benim kendi görüşüm tabii ama ben nefret ettim. aklını çelmek gibi olmasın ama ankara'da iyi kötü kurulu düzenim olsa ben hiçbir koşulda istanbul'a gitmezdim.
0
der meister
(28.09.17)
yazılımcı olarak ankara'da seçenek az. buraya girip memnun olmasan bile o ara başka firmalara başvurup görüşüp başka bi iş ayarlayabilirsin.

burda biraz tecrübe edinir sonra da yurtdışına zıplarsın. tecrübe olayı önemli.

25 yaşına gelmişsin hala aileyle kalmak sıkıntı yapmıyo mu? ben bayramlarda gidiyorum 3. günde patlıyorum, dayanamıyorum.

kiralar pahalı evet ama bi tane ev arkadaşı edinebilirsin belki varsa eğer üniversiteden falan arkadaşın.

ben olsam giderdim. sonuçta kaybedeceğin bişey yok. baktın zor geldi, ankara'da ailenin evi var zaten direk oraya döneceksin.
0
contavolta
(28.09.17)
Üniversitedeki en yakın arkadaşlarım İstanbul'da yaşıyor ama ya öbür yakanın en ucundalar ya da aileleriyle beraber yaşıyorlar. Bizimkiler hayatım boyunca hiç sıkıp yormadı beni sağ olsunlar ev yaşantısında. Çok iyi anlaşan bir çekirdek aileyiz.

Edit: Bu arada lafı açılmışken şeyi sorayım. Doktoraya başladım diyelim bir sene sonra. Yurt dışından bir şirketten teklif aldım bilmem kaç sene sonra da. Bu durumda doktorayı bırakıp gitmeme yasal bir engel söz konusu mu?
0
🌸jack of hearts
(28.09.17)
1- maaşa bağlı. gerçi kısa vadede kazancını para üzerinden değil sektördeki ilerleyişin üzerinden düşünmen faydalı olacaktır.

2- 1. madde.

3- ankara'da seçenekler şu an kısıtlı ise gelecekte de kısıtlı olmaya devam edecek. aylık şahsi masrafın, kiran ve faturalarını hesaplayıp teklif edilen maaş ile karşılaştır. seni belli standardın üzerinde tutmaya yetiyorsa kabul et.

4- odtü ve bilkent'e girecek kalibrede isen burada da sana göre okul bulunur. ankara'dakiler için "bildiğim okullar" demişsin, güzel ancak kaygılanman gereken bu değil. askerlik yapmama motivasyonu sana doktora yaptıracak kadar güçlü ise yurt dışı seçeneklerine göz atman mantıklı olabilir.

5- hakim olmadığım bir alan, pas. sadece bir değişiklik düşünüyorsan tam sırası, onu söyleyebilirim. 35 yaşından sonra yapabileceğin bir şey değil bu.

comfort zone'dan çıkmak için ideal zaman dilimindesin. endişelerinin hiçbiri gerçek birer endişe değil. istanbul'da çalışılır, doktora da yapılır, yaşanır da... yapan var
0
zgrydn
(28.09.17)
Kisilik gelisimini tamamlaman icin bence biraz zorluklarla basetmen gerekiyor. Ayrica maslakta calisan biri metro ve hatta metrobus hattinda herhangi bi yerde oturabilir.

Istanbula gelmek istemezsen gelme, zaten cok kalabalik :) ayrica tek basina evde kalmak zorunda degilsin, flatshare yaparsin falan filan.
0
kuehles blondes
(28.09.17)
sırf aileden uzaklaşıp, comfort zone dan çıkman için kabul etmeni tavsiye ederim ben.

not: mesleki olarak hiç bir yatkınlığım yok senin alana.
0
Fusha
(28.09.17)
Yanıtların tümünü okuyamasam da sorunuzu tamamen okudum. Sizin de belirttiğiniz gibi tüm maddeler "konfor alanınız"dan çıkma kararıyla ilgili.

Lisans eğitimini bahsettiğiniz okullarda Ankara'da tamamlayan ve uzun süredir Maslak yakınlarında olan biri olarak benim seçimim İstanbul'du, yine öyle olurdu. Burda elbette 1. maddedeki gibi kazandığınız para önemli bir değişken, en azından kiranızı ödeyebildikten sonra kendinizi geçindirebilecek düzeydeyseniz kalan seçenekler tamamen kariyer planlaması.
İstanbul daha zor bir şehir olsa da kariyer seçeneklerinin Ankara'ya kıyasla fazla olduğu tartışılmaz. Elbette hayaliniz Aselsan gibi bir kuruma girip alıştığınız çevrede, alıştığınız şekilde huzurlı bir hayat sürmek de olabilir. Sizi neyin mutlu edeceği konusunda iyi düşünmek gerekli. Bazı insanlar dünyanın en iyi şirketinde çalışsalar da huzurlu ve aileleriyle birlikte olmayı tercih edebilirler, hepsi seçim sonuçta.. Ancak dediğim gibi bir ODTÜ'lü ya da Bilkentli'nin Maslak'tan gözünün korktuğu için kararını değiştirmesi çok anlamlı değil :) Yüksek lisans için Boğaziçi de fena bir seçenek sayılmaz ;)
0
hana bi
(29.09.17)
(9)

Paranormal Olaylar

yeteramadenedimherseyi
Ev arkadaşım uyucaktı. Sonra geldi “kanka ışık kapalıydı, yatmıştım. Sonra aniden ışık açıldı” dedi. Şimdi beraber yatıyoruz. Ne olmuş olabilir? Ve anahtarın açılma sesini duydum diyo akskdkf.
Ev arkadaşım uyucaktı. Sonra geldi “kanka ışık kapalıydı, yatmıştım. Sonra aniden ışık açıldı” dedi. Şimdi beraber yatıyoruz. Ne olmuş olabilir? Ve anahtarın açılma sesini duydum diyo akskdkf.
0
yeteramadenedimherseyi
(28.09.17)
üstünü iyi örtsün.
0
zgrydn
(28.09.17)
hiç bişey yokken böyle bişey demiş olamaz herhalde, ki bu en tehlikelisi zaten...

umarım doğru değildir
0
isimsiz uye
(28.09.17)
Oo seks!
0
Ufuk
(28.09.17)
Ya bazen anahtar tam basılmamış oluyor ama ışık sönüyor, sonra çat diye önceki haline dönüp ışığı açıveriyor.
0
bk
(28.09.17)
üç harfliler.
0
secrexv2
(28.09.17)
bantla kapatın sorun çözülür anahtarda sıkıntı vardır. sonra değiştirirsin bir de olur biter :)
0
total paranoia
(28.09.17)
Bişeyden korkup yalnız yatmamak için lamba olayını uydurmuştur.
0
manuel mandalina
(28.09.17)
Ben bunu yaşadım. 19 yıl oldu. Anamur'da tatildeydik, güneş daha doğmadan salâ okundu, sonra şak şak şak yürüyen bi terlik sesi geldi, koridorun ışığını kapattı çat diye. Var ya korkudan delirmediğime şükür. Belki bi 15-20 dk sonra yine aynı terlik sesi şak şak şak yürüyüp gitti yine çat diye ışığı açtı. Anneme babama kardeşime defalarca seslendim hiç duymadılar. Sonra öğrendim ki o gün çok ölenler olmuş. Galiba biri beni ziyaret ettiydi...

Merak etmesin alışılıyor.
0
yaren
(28.09.17)
alla alla???
0
regardless of what they say
(28.09.17)
(28)

burayı ciddiye alıyor musunuz?

lucky strike
dünkü olay üzerine açılan duyuruya yazılan cevaplara istinaden soruyorum. https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1227323/duyuru-ile-alakali-su-olay-hakkinda-ne-dusunuyosunuzbir takım insanlar burayı (duyuruyu kastederek) ciddiye alanlara "gülüyor" ve burayı fazla takmamamızı, sadece işimizi halletmek içi
dünkü olay üzerine açılan duyuruya yazılan cevaplara istinaden soruyorum. www.eksiduyuru.com

bir takım insanlar burayı (duyuruyu kastederek) ciddiye alanlara "gülüyor" ve burayı fazla takmamamızı, sadece işimizi halletmek için kullanmamızı nasihatliyor. hatta burayı ciddiye alanlara gülenler bile var.

refere ettiğim duyurudan ve olaydan tamamen bağımsız olarak soruyorum; burayı ciddiye alıyor musunuz? hatta genişleteyim, sanal olarak var olduğunuz siteleri ve hesaplarınızı ciddiye alıyor musunuz?

ben alıyorum. bu veya az çok emek harcadığım bir hesabım kapatılırsa üzülürüm, kahrolurum. daha önce ekşi hesabım kapatıldığında buradaki hesabım da uçmuştu, çok üzülmüştüm mesela.
0
lucky strike
(28.09.17)
alıyorum. neden almayayım.
0
secrexv2
(28.09.17)
hesabım nedensizce uçurulursa ciddiye alırım. linkteki kişiyi bilmiyorum, belki haklıdır belki haksızdır ama bunu problem yapması anormal değil.

ciddiye almıyor olmak daha iyi tabii.
0
pinkpeony
(28.09.17)
Genel olarak almıyorum da spesifik olarak bahsettigin olayda mesele ciddiye almak/almamak değil. Konuyu oraya çekenlerin okuduğunu anlama ve degerlendirmede problemi var. Adaletsiz bir karar mekanizması varsa olayın muhatabı ve muhatabı olmayanları rahatsız eder. Bu ciddiyet/sizlikten bağımsız.
0
doxanikee
(28.09.17)
Kimi insanlari aliyorum kimilerini almiyorum. Kimilerinin kimi goruslerine katiliyorum kimilerine katilmiyorum. Cok dolu birkac insan oldugu gibi cok bos insan da cok var. Kisaca ciddiye alinmasi gerekeni aliyorum. Kalani umursamiyorum.
0
Traveller
(28.09.17)
şöyle ki, almıyorum. bahsettiğiniz olaydan haberim yoktu mesela beni de ilgilendirmez hiç. etliye sütlüye bulaşmam can sıkıntısına girer 2-3 soru okur çıkarım kimsenin nickini bile bilmem. sorduğum sorulara gelen cevapları, başka sorulara gelenleri alirim ama arka planda nolmuş kim neyapmış falan filan hiç alakadar etmez dalgama bakarım.

not: ekşiyi de almıyorum ama uçurulursa üzülürüm tabii ki o ayrı bişey o kadar vakit geçiriyosun fln
0
hayati cozemeyen adam
(28.09.17)
evet ciddiye alıyorum. insanlara yardım etmek için buradayım. bir faydam dokunsun derdindeyim. hatta bilgim olmayıp cevap veremeyip yardımcı olamadığım için burukluk yaşadığım oluyor.
0
MtKrt
(28.09.17)
duyuruyu değil insanları ciddiye alırım. bu konuyla ilgili kimi ciddiye alacağımı belirleyen, senelerin tecrübesiyle geliştirdiğim yarı geçirgen bir filtrem var.
0
zgrydn
(28.09.17)
Hesabım özelinde konuşursam evet.

Onun haricinde buradakileri nahoş bir durum olduğunda ciddiye almıyorum.

Ama çoğu zaman ciddi bazen de eğlence amaçlı kullandığımdan böyle bir meşgalenin şu an için bitmesini istemem.
0
eeb
(28.09.17)
neden almayayım +1
0
isimsiz uye
(28.09.17)
Zerre siklemiyorum.

2012-2013 yıllarında en çok zaman harcadığım siteydi. Git gide bitti. Hatta iddia ediyorum duyuru’nun boka sarmaya başlaması ilk ifşalar ile başladı.
0
sen git ben geliyorum
(28.09.17)
drive denen mal banlandı mı? 2 kere seni mallar listesine ekliyorum diye mesaj attı 1 ay arayla. psikolojisi bozuktu galiba.

linkteki linkteki entry de silinmiş neydi bu arada?
0
diffarentiationation
(28.09.17)
burayı pek almasam da burada olan bazı insanları ciddiye alıyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.09.17)
Ciddiye alınacak kullanıcıları ciddiye alıyorum -ki sayıca çok değil- onun disinda kavga, hakaret, moderasyon, tartışmaya yönelik duyurular gibi şeyleri çok önemsemiyorum.
0
aquarium
(28.09.17)
bugüne kadar ciddiye alıyordum, bundan sonra ben de malları filtrelemeye başlayacam. az önce çamaşır ve kurutma makinesinin nasıl kullanılacağını soran birine üşenmedim madde madde anlattım,belki ilk defa çamaşır makiesi kullanıyor diye. ama şahıs duyurusunu silmiş ve benim yazdıklarım da boşa gitti. böylelerini gördüğüm anda mallar listesine ekleyeceğim artık.
0
izole
(28.09.17)
Hesabımı ciddiye almıyorum. Yani, birgün uçsam 'Niye uçurdunuz beni' demem. Nick'im benim yatırım aracım değil, sonuçta kendimi belli etmek istersem aycho2, aycho3 diye milyona kadar yolu var bunun; illa kendimi burada ifade edeceksem, öyle ifade ederim. Bana ulaşamayınca hayatı kayacak biri falan yok. Bir küsur ay uzaklaştım yoğunluktan ve başka sebeplerden, bensiz kaos mu çıktı ya da ortalık mı karıştı. Ne koca koca insanlar gittiler, arkasından ağıt mı yaktık. En fazla 'Ay gidiyormuş, üzüldük' falan dedik. Bir gün de bırakmaya karar verirsem, herkes sakin sakin yazmaya devam edecek; atılırsam da aynı şey olacak. Hesabım çok umrumda değil.

İnsanları ciddiye alıyorum ama. 'Ailemle kavga ettim' diyeni, 'Sevgilim şöyle şöyle' diyeni ya da en basitinden 'Bu akşam ne yapıyorsunuz' diyeni dahi ciddiye alıyorum. Karşımda etiyle, kanıyla olmasa da zihniyle bir insan var ve yardım edebilirsem ne mutlu bana. Bilindik bir troll olursa ciddiye almam ama onun dışında herhangi söylenilen bir şeyi ciddiye alırım.
0
aychovsky
(28.09.17)
eksiduyuru benim en sevdigim sitelerden birisi ve basladigi tarihlerden beri yogun sekilde takip ettigim bir olusum.
Farkli jenerasyonlardan pek cok kisinin goruslerini buradan takip edebiliyorum,haber sitelerinden ve televizyondan uzak durdugum icin guncel pek cok olaydan burasi sayesinde haberdar oluyorum.sozlugu okumayai yazmayi birakali gene uzun seneler olmasina rag,en buradan hic vazgecemedim.kesinlikle ciddiye alip,cokcada egleniyprum burada.

Aslinda ciddiye almaya gerek yok diyenlerde ciddiye aldiklari icin bunu yaziyorlar gibi geldi bana,ciddiye almiyorsan bunu yazmanin bir manasi yok.

Moderatorlerle gecimsizlik konusuna da pek katilmiyprum.haksiz yere silindigini dusundugum cokca cevabim ,birazda sorularim oldugu halde buna icerleyip blr dalasa girmedim.silinmistir olup bitmistir.en son moderator kavgasinda da burada ciddi ciddi takildigi goruntusunu veren arkadaslarin birden fazla nikle moderatorlere giristigini ,sacma bir kontrol arayisinda olduklarini gorduk.birazda bu yuzden moderatorlugun anonim olmasinin faydali olacagini dusundum genelde.

Bir moderatorun olm sabah olsun sunu banlayim diye dusundugunu zannetmiyorum.enteresan bir suru adam var burada.herseyi kopileyip endeksleyenden tut,ifsa resimlerini stoklayana kadar.cevaba kufur eden cesitlerden,dmden hunharca yuruyenlere.enteresan komunite,yonetimi oldukca zor.

Bence siteyi aycovskiye devretmek lazim.
0
duptıs
(28.09.17)
hayır ciddiye almıyorum, ancak haklı olduğumu düşündüğüm bir olay varsa sanal manal dinlemem pek.
0
gebere jackson
(28.09.17)
ciddiye alıp almamak benim karar vereceğim bir iş.
0
regardless of what they say
(28.09.17)
duyuruyu ciddiye alıyorum.

bahsedilen olayın linkleri uçmuş, her gün girip bakmama rağmen kaçırmışım olayı. ama ilgili duyuruyu da yazdığım gibi, verilen cevaplarda haddi aşan, özel mesajlarda küfür/hakaret edenlerin uçurulması taraftarıyım.

sözlükle ve duyuruyla ilgisi olmayan, interneti facebook'tan filan ibaret insanlara öyle güzel anlatıyorum ki sözlüğü ve duyuruyu. bazen çok da mahcup oluyorum tabii ki.

@cesario, bahsettiğine benzer bir olay yaşadım. bir duyuru açan arkadaşla görüştük ve ticari bir iş için bulduğum kaynak başına pay alacaktım. sonra bu arkadaş mesajlara cevap vermedi filan. ben çevreme ettiğim büyük büyük laflarla kaldım. o kadar insan benim için çabaladı. kız asıldığımı filan düşünmesin diye de açıkça sadece işle ilgili bilgi almak için geri dönüş yapmasını rica ettim. tanımam etmem, o kadar mı çaresizim ki, sırf kız diye asılacağım ya da o kadar mı kıroyum.

ilginç şeyler yaşanıyor ama ben güzel taraflarını görmeye çalışıyorum hep. hayatta da hep öyle yapmaya çalışıyorum.
0
runagain
(28.09.17)
Sanal olarak varolduğum platformları ciddiye alıyorum. Ciddiye almadığım platformda bulunmuyorum.

Şimdi ben nasıl kanlı canlı oturmuş bu yazıyı yazıyorsam soruyu soran da aynı benim gibi ekranın arkasında yazı yazan bir insan. Niye ciddiye almayayım?

Hesabım kapatılırsa üzülmem, nedenine bakarım, yanlışım varsa ders almaya çalışırım, yanlış anlaşılma vs bi durum varsa kendimi ifade etmenin yollarını ararım, platform yönetimi veya üyeleriyle siyasi dini veya futbol taraftarlığı gibi fanatiklik içeren konularda aynı tarafta olmadığım için hesabım kapatılmışsa "yanlış yerdeymişim, iyi oldu bu" der üstüne bir de sevinirim. (Fanatizmden, fanatiklerden uzak durmak daha iyi)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.09.17)
duyuru ile ilgili ne zaman soru sorulsa 'burayı ciddiye almayın' diyen bi akıllı atlıyor hemen. sanırsın eve gidip duyuruda bu olmuş diye ağlıyoruz filan sanıcaklar. bişey olmuş soruyoruz alt tarafı. ayrıca burada bi sürü insanlar tanıştım ettim, yardımlaştım. ne bileyim. ciddiye alıyorum illaki. gayet normal bişey.
0
elorelia
(28.09.17)
Duyuruyu ciddiye almiyorsan ve burasi mod ciftligi ve kadinlar kulubuyse neden buradasin? Amacim kavga cikarmak degil. Gercekten merak ediyorum. Neden bir suru forum bilmemne varken ve burasi dedigin gibi bir yerde neden buradasin?
0
Traveller
(28.09.17)
gerektiği kadar alıyorum da bu i diverse olayı baya uzadı saçma sapan. banlanmış, gitmiş modlara sormuş, cevabını almış, hala "banlandım da banlandım" diye duyurular geliyor sürekli. o arkadaş bana da "seni mallar sürüsüne ekliyorum" diye mesaj attı. ben de cevap attım ve mesaj gönderemediğimi görünce duyuruma yazdım. sonra gitmiş uzun uzun paragraflarla konu hakkında duyuru açmış, ben de orada bıraktım olayı. bu kadar ciddiye almak mantıklı değil bence, insanda sinir yapar, erken yaşlanmaya neden olur. burada böyleyse, gerçek dünyada nasıl yaşıyor bu insanlar? zor bence.

ayrıca ben sözlükte reklam yaptığım için çok fazla uçurulduğumdan dolayı 7. veya 8. hesabımı kullanıyorum şu an ama yine beni bilen biliyor. demem o ki çok da şey yapmamak lazım.
0
dedimmidemedimmi
(28.09.17)
bu arada açıklama ihtiyacı hissettim duyuruyu açan ben olduğum için.

iki tarafı da tanımıyorum. entryi yazan arkadaşla mesajlaştık konu üzerine. ama onun da küfür tarihçesinin kabarık olduğuna dair mesajlar aldım. bir de benim de daha önce tartışma yaşadığım biri (farklı nick) olduğunu söylediler. yani uçurulması belki isabetli bi karar olmuş olabilir. ama 3/3ün de duyuru altında bariz küfürleri var ve özel mesaj ifşası yapan da oymuş. bu durumda sanırım onun tarihçesi yeterince kabarık bulunmadığı için uçurulmamış. ama bence yine de ortada keyfi bi uygulama var.
0
elorelia
(28.09.17)
günden güne daha az ciddiye alıyorum. çok iyi insanlar var elbette ama geneli kendini akıllı ve kültürlü sanan içi boş insanlar. belki yaşım ilerledikçe bunu farkettim. ciddiye almayan ve sadece ihtiyacı oldukça az yazı yazan insanların daha değerli olduklarını farkettim ayrıca.
0
dafuq
(28.09.17)
alıyorum ama ciddiye alınmadığım için üzülüyorum. kim ne sorarsa sorsun, tüm içtenliğimle yanıtlıyorum ama benim sorularımla dalga geçen ufak tefek embesiller oluyor. onların da ergenliğine veriyorum.
0
for day to break
(28.09.17)
Bilgi açısından gerçekten güzel cevap veren arkadaşlar var, bir yandanda iki yüzlü insanlar var Birgün rimel tavsiyesi alıp ertesi gün askerlik tecilini nasıl yapılır diye soran troller var. Kritik bilgi olup emek edip yazıp soruyu silenler. Hiç olmadığı hayatı olayları anlatıp hikâye uyduranlar var. Hatta bir tane kamil var ( bayan) bir hemşire oldu, bir yönetici bir araba aldı bir ev aldı bir patronu ile kavga etti vs hayat hikayesi yalan dolan. İfşa da sahte resim atıp milleti trolledi. Çok var böyle tipler. En azından çoğu kullanıcı bilgilerini deneyimlerini paylaşıyor seviyorum burayı
0
Fritz-X
(28.09.17)
Ciddiye almıyorum diyenleri afaroz ediyorsunuz sanırım. Başıma bir iş gelmeyecekse ben burayı belli oranda ciddiye alıyorum. "Tabii ki ciddiye alıyorum yani .s.s" seviyesinde değilim. Şöyle ki, burada gerçekten yardımcı olmaya çalışan çok güzel insanlar var, onların cevaplarını ciddiye alıyorum bittabi. Kendilerine müteşekkirim, onlar sayesinde bu platforma arada uğruyorum, yazdıklarını okuyorum. İyi oluyor. Ama işi bulandıran, gerçek hayattaki tatminsizliğini burada başkalarına saldırgan cevaplar vererek atmaya çalışan vb. kişilere sinir olmuyorum. Neden? Çünkü bunlar gibilerini ben normalde de ciddiye almam, burada mı alacağım? He he deyip geçiyorum, çoğu zaman cevap bile vermiyorum. Kapatıp çıkıyorum. Benim buradaki bu tür bir insanı ciddiye alıp karşılık vermem için gerçekten çok ama çok kötü bir gün geçiriyor olmam gerekir. Yani o gün zaten sinirliysem o insana patlayabilirim. Onun haricinde sallamam. Başka derdim mi yok.
0
i m cool with that
(28.09.17)
(9)

Ben aldırmak

banane yaaaa
Selam genşler. Şimdi benlerimi kontrol ettirdim bugün. Bi tane et beni ve üstü koyu renk olmuştu. Doktor alalım onu tedbir amaçlı dedi. Herhangi bişey çıkacağını sanmıyorum vs dedi. Tabi ben dururmuyum. Tamamen ne kadar acıyacağına odaklandım ve içimden "böyle bişey nasıl olur? Lan yoksa kanser miyi
Selam genşler. Şimdi benlerimi kontrol ettirdim bugün. Bi tane et beni ve üstü koyu renk olmuştu. Doktor alalım onu tedbir amaçlı dedi. Herhangi bişey çıkacağını sanmıyorum vs dedi. Tabi ben dururmuyum. Tamamen ne kadar acıyacağına odaklandım ve içimden "böyle bişey nasıl olur? Lan yoksa kanser miyim? Bi de malign melanom töbe töbe? Kemoterapi mi alcam?" Cümlecikleri geçiyor. Sonra plastik cerrahiye gittim. Lanet olsun kan gövdeyi götürmesin mi orda. Birilerinden kan et gibi bişiler kalmış. Anlamadım. Daha da tırstım. Şimdi bu beni almayalım takip edelim dedim. Önce cildiyedeki doktor tamam demişti sonra caydı. Ne yapayım bi kaç doktora daha göstereyim mi? Çok acıyo mu? Korkuyorum
:(((
0
banane yaaaa
(26.09.17)
hissetmiyosun ne acıması :) hiçbir şey hissetmiyorsun o bölgede işlem yapılırken. sonrasında da ağrı sızı olmuyor pek.
0
kulakligin calismayan teki
(26.09.17)
anestesi, benin alınması ve dikiş. bu kadar. 4 tane aldırdım ben.
0
zgrydn
(26.09.17)
hocam aldır gitsin
0
lcha
(26.09.17)
benim iki benimi cildiyeci aldı. hatta yaktı.
önce iğne yaptı lokal anestezi sonra ben anlamadan yaktı. dikişi olmadı. yanıp kabuk olup gitti. hissetmedim bile.
lokal anestezi olacağı için dikiş de olsa hissetmezsin. aldır kurtul. bir şey çıkmıyor zaten.
0
kaputt
(26.09.17)
Demin başka bi doktora daha gittim. Cildiye. Beni şöyle bi mıncırdı. Bunda aldırmalık bişey yok dedi. Sakıncalı görünen bişeyi yok bunun dedi. Peki şimdi ben hangisini dinleyeceğim? Biri yaşlı özel hastane doktoru. Biri üniversitede genç yağız doktor :/
0
🌸banane yaaaa
(26.09.17)
Özel hastaneler bu tarz konuları paraya çevirmeye bayılıyorlar. Sağlam doktor bulmak çok zor.

Ameliyat, müdahale önerirlerse 2. bir fikir hatta ciddi bir şeyse 3. bir fikir almakta fayda var.


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.09.17)
10 dk süren tamamen acısız bir işlem. sen alındığını bile anlamadan doktor yarayı dikmeye başlıyor. çok basit, kesinlikle hissetmiyorsun. eğer alınması gerekiyor ise, korkulacak bir şey yok.
0
i m cool with that
(26.09.17)
Ama aldırma diyen özeldeki doktor. Alalım diyen genç yağız olan. Yağız olana pek güvenemedim de. Çünkü önce izleyelim dedi. Sonra alalım dedi. İkilemd2 kalması kafamı karıştırdı. Ama son bi doktor denemesi daha yapıp ver elini devlet hastanesine gideceğim. O da aldır derse elveda ay elveda feza :////
0
🌸banane yaaaa
(26.09.17)
Radiofrekans (RF) yöntemi ile aldırabilirsin. Alınırken ve sonrasında kesinlikle acı ağrı olmaz. En güzel olayı ise iz kalmıyor. En modern yöntemmiş. Arkadaşım İstanbul'da mediport nişantaşı adında bi klinikte aldırdı. 3 tane beni 20 25dkda aldılar. Mis gibi oldu simdi suratta sorun yok. Ameliyatla aldırırsan kesin iz kalır, lazerde de kalıyor çoğunda. Lokal anestezi ile yapılıyor @kaputt 'un anlattığı gibi. 15 gün kadar krem sürüyorsun, ten renginde kendine geliyor.
0
ucankoala
(28.06.18)
(5)

"Çocukları" anlamına gelen kelime

Depik
Genelde gazetelerde yayınlanan taziye ilanları, bildirilerde geçer. Anne ismi+baba ismi ve çocukları derken kullanılır. Örneğin " Ahmet & Ayşe Ay ve ...."büyük ihtimalle "m" harfiyle başlıyordu. Neydi bu kelime?
Genelde gazetelerde yayınlanan taziye ilanları, bildirilerde geçer. Anne ismi+baba ismi ve çocukları derken kullanılır. Örneğin " Ahmet & Ayşe Ay ve ...."
büyük ihtimalle "m" harfiyle başlıyordu. Neydi bu kelime?
0
Depik
(26.09.17)
Merhumdu galiba.
0
dickens
(26.09.17)
mahdumları deniyordu ama erkek çocuklar içindi o galiba.
0
zgrydn
(26.09.17)
mahdumları
0
cedex
(26.09.17)
kuru kahveci mehmet efendi ve "mahdumları"
0
sekerse tehlike
(26.09.17)
mahdumları kız olunca mahdume
0
tebe volimo
(26.09.17)
(10)

youtube'dan mı, youtube'tan mı, youtubedan mı, youtubetan mı?

emigrate
Hangisi doğru, neden?Teşekkürler. (:edit; Yabancı kelimelere Türkçe ek getirirken, yazıldığı gibi okumak gerektiğini söyleyen yazılara denk geldim. Bu durumda iki alternatif daha doğdu.youtube'den mi, youtubeden mi?edit 2;Arkadaşlar görüyorum ki henüz resmi bir kaynakla mutabık olamadık. Öncelikle k
Hangisi doğru, neden?

Teşekkürler. (:

edit; Yabancı kelimelere Türkçe ek getirirken, yazıldığı gibi okumak gerektiğini söyleyen yazılara denk geldim. Bu durumda iki alternatif daha doğdu.

youtube'den mi, youtubeden mi?

edit 2;

Arkadaşlar görüyorum ki henüz resmi bir kaynakla mutabık olamadık.

Öncelikle kesme işareti koymadan da sormamın sebebini açıklayayım. TDK'da kesme işareti için şöyle bir uyarıyla karşılaştım;

"UYARI: Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığının; Bakanlar Kurulunun, Danışma Kurulundan, Yürütme Kuruluna; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 112’nci Birleşiminin 2’nci Oturumunda; Mavi Köşe Bakkaliyesinden vb."

www.tdk.gov.tr

Youtube yukarıda belirtilen sıfatlardan birine dahil oluyor mu emin değilim; lakin sadece yabancı bir kelime olmasından dolayı kesme işaretini koymak gerektiğini varsayıp diğer meseleye geçeyim.

TDK'da bununla ilgili bir şeye denk gelmedim; fakat sözlükte "morkahve" isimli bir yazar konuyla ilgili oldukça iddialı bir açıklama yapmış, hatta bu açıklama Ekşi Şeyler'e (kesme işareti?) taşınmış.

"gördüğüm kadarıyla yaygın hataların başını, yabancı kelimeden kesme işareti ( ' ) ile ayrılmış türkçe eklerin yazılışı çekiyor. oysa biliniyor olmalı ki yabancı herhangi bir kelime telaffuzuna bakılmaksızın, türkçeymişçesine okunur, küçük/büyük ünlü uyumuna göre de eki eklenir. (aşağıda göreceginiz köşeli parantezlerin maksadı telaffuzların mümkün mertebe açık seçik olmalarını sağlamaya çalışmaktır.)

örneğin;

- michael owen'ın forması (değil) -> micheal owen'in forması.

- computer'ın [kompyütırın]/computer'ün [kompütürün] driver'ları [drayvırları] kurulmamış (değil) -> computer'in driver'leri kurulmamış.

- schedule'ıma [skecıl veya şecıl] uymuyor (değil) -> schedule'me uymuyor.

...

gibi."

Tamamı linkte.

seyler.eksisozluk.com
0
emigrate
(26.09.17)
Youtube'dan
Bence.
0
veritaslibertas
(26.09.17)
yabancı dildeki sözcüklere gelen ekler kesme işareti ile ayrılır. youtube özel isim olmasaydı da kesme ile ayrılacaktı.

ayrıca gelen ek, yabancı dilteki sözcüğün okunuşuna uygun bir şekilde değişime uğrar.

youtube'dan (yutub'dan) doğru.
0
kibritsuyu
(26.09.17)
amarigalılar da yutüğb diye okuyor. hadi çıkın işin içinden.
0
zgrydn
(26.09.17)
Benim bildiğim kadarıyla, kelime yabancı değilmiş gibi okunur. Daha sonrasında ek büyük ve küçük ünlü uyumuna uygun olarak getirilir. Bu durumda youtube'den yazımı doğru geliyor. Zaten telaffuz biraz muallak bir konu. Dil de muallak üzerine kurulmamalı. Ayrıca telaffuzunu bilmezse kişi yazamayacak mı doğrusunu?
0
windowsguvenlikduvari
(26.09.17)
İşin raconu o dildeki okunuşuna göre ek getirmektir amma velakin youtube artık Türkçede de sıkça kullanılan bir kelime olduğundan ve yutub değil de yutup diye okuduğumuzdan Youtube'tan en doğrusu olacaktır diye düşünüyorum.

edit: kitapeditörüsporluyum.
0
inawen
(26.09.17)
tdk'nın sitesinde bulamadım eve gidince bakacağım yazım kuralları kitabından doğrusuna. fakat ben hala dediğim gibi olduğunu düşünüyorum. bu okunuş işi bölgeden bölgeye değişiyor. hele ki ingilizce gibi çok fazla yerde konuşulan dillerde durum içinden çıkılmaz bir hal alır. ne bileyim aynı kelimeyi ingiliz başka, amerikan başka, Avustralyalı başka, İskoç bambaşka okuyacak. Doğrusunu yazmak imkansız hale gelecek. belki youtube için tespit etmek kolay olacak ama başka kelimeler için öyle olmayacak.
0
windowsguvenlikduvari
(26.09.17)
hi yutub
0
invaders must die
(26.09.17)
Tanıdığım bütün kitap editörlerinin (epey çok tanıyorum çünkü) ortak ve tartışmasız yaklaşımı yabancı sözcüklere okunuşuna göre ek getirmek.

Okunuş işi bölgeden bölgeye değişiyora gelince, Türkçe'de nasıl İstanbul ağzına göre yazıyorsak, İskoç'unu Avustralyalısını düşünmeden (yaklaşımınıza göre) İngiliz ya da Amerikan İngilizcesine göre yazıyoruz. Yani, YouTube'dan.
0
kobuzchu kiz
(26.09.17)
blog.milliyet.com.tr

yazılı bir bilgi yokmuş bu konuda. türk dil kurumu böyle demiş. fakat genel eğilim arkadaşların dediği gibi özgün okunuş üzerine. bundan bahsedilmiş yukarıda linkini attığım haberde.

yazıda şöyle bir yer var.

"Ancak bazı yabancı adlar da dilimize uyum sağlamış ve özgün biçiminden farklı olarak Türkçeye yerleşmiştir. Cenevre, Londra, Münih vb. Kurumumuz da ABD'nin başkentinin özgün biçimiyle değil Vaşington olarak yazılması kararını almıştır. Buna göre, gelen ek de okunuşa uygun olarak Vaşington'un şeklinde yazılmalıdır. Eğer özgün biçimiyle okusaydık (Voşintın) özgün biçimiyle yazmamız gerekirdi. (Washington'ın)"

yazının bu paragrafında gerekirdi denmiş, bir üst paragrafında "özgün okunuşa uygunluğu smz konusu olabilmektedir denmiş. yani biraz muallakta konuşulmuş.

Yanlış bildiğim bir şeyi de öğrenmiş oldum. Teşekkürler dostlar.
0
windowsguvenlikduvari
(26.09.17)
Üstteki arkadaşın gönderdiği bu linke bakacak olursak okunuşa göre işte. Ben bir muğlaklık göremedim.

blog.milliyet.com.tr


Birilerinde Necmiye Alpay'ın Türkçe Sorunları Kılavuzu ya da Epsilon'dan Ana Yazım Kılavuzu varsa bir de oradan bakmak lazım. (Bendekiler yanımda değil.)
0
inawen
(26.09.17)
(2)

istanbul trafik sorusu

han20
yarın yanı salı günü, şahsi araçla Bağcılar'dan, Tuzla'ya gideceğim. Trafik ile ilgili problem olduğunu duydum 2 gündür. Hangi güzergahı kullanmalıyım? 13.30 gibi çıkacağım. En geç 15.00'da Tuzla'da olmalıyım.
yarın yanı salı günü, şahsi araçla Bağcılar'dan, Tuzla'ya gideceğim. Trafik ile ilgili problem olduğunu duydum 2 gündür. Hangi güzergahı kullanmalıyım? 13.30 gibi çıkacağım. En geç 15.00'da Tuzla'da olmalıyım.
0
han20
(25.09.17)
ikinci köprüde çalışma olduğu için orası kilit olabilir fakat birinci köprü de yolunu çok uzatır.
En doğrusunu yarın yola çıkmadan önce Yandex'e bakıp öğrenirsin bence,
0
michael_knight
(25.09.17)
zeytinburnu civarından sahile geçip avrasya tüneliyle anadolu'ya geç. e-5 de o saatte çok zorlamaz diye tahmin ediyorum.
0
zgrydn
(25.09.17)
(18)

Bursa mi Eskisehir de mi yasamayi tercih ederdiniz ?

samiabi19
Neden ?
Neden ?
0
samiabi19
(25.09.17)
eskişehir. kiralar bayağı uygun (belki bursa'da da öyledir bilmiyorum), her yer düz ayak, ulaşım güzel, istersen yürüyerek çoğu yere ulaşıyorsun, sosyal ortam da güzel. iklim kısmı pek umrumda değil.
0
zgrydn
(25.09.17)
iklim korkutmazsa eskişehir. bursa pahalı hem.
0
kljgslsdkjsd
(25.09.17)
Eskişehir +1
Ama ben Eskişehirliyim, tarafsız değilim.
Her ne tür sosyal aktiviteyi seviyorsan hepsi var, sanat etkinlikleri (tiyatro, konser, sergi) aktif ve şehir tiyatrosu güzel.
Halkı (en azından merkezî yerlerde) bağnaz değil, yaşamak keyifli.
Eskişehir <3
0
kobuzchu kiz
(25.09.17)
eskişehir
0
balik kraker
(25.09.17)
eskişehir.

ulaşım
sosyal hayat/gece hayatı
insanları
nispeten modernliği

bursada bikaç gün geçirdim. eskişehire kıyasla tek iyi yanı iklimi sanırım.
0
elorelia
(25.09.17)
Eskişehirli olduğum için Eskişehir derim :D

Bursada kaldığım 6 7 saat içindeki gözlemime göre Esk daha iyi.

Bursanın iklimi ve doğası daha iyi. Yemekleri de Eskten daha iyidir eminim. Ortalık ışidli tipli kaynıyordu yalnız. İnsan yürümeye korkar merkezde. Tarihi bi havası var. Hoşuma gitmişti. Bazı imkanlar daha iyidir Eskişehire göre.

Esk ziplenmiş bir şehir. Çoğu yere yürüyerek gidebilirsiniz. Olmadı tramvay falan. Genç nüfus yüksek. İnsanı Bursaya göre daha iyidir kesin :D Türkiyenin en güzel kızları burada. Atatürk bulvarında falan ev tutarsınız kafanız rahat olur.
0
glamdr1ng
(25.09.17)
türkiyenin en güzel kızları eskişehirdeymiş ahahahahahahahahahahahaah
0
bizansa karsi memleket takimi
(25.09.17)
@bizansa nerede abi :D ciddiyim. Yoğunluk olarak açık olarak en iyi il.
0
glamdr1ng
(25.09.17)
@glamdr1ng kardeşim izmir varken hangi şehri söylersen söyle laf-ı güzaf :d
0
bizansa karsi memleket takimi
(25.09.17)
@bizans Eskişehirli demedim. Eskişehirde dedim :D İzmir'in kızları Anadolu ünidd iibf okuyor emin olabilirsin :D izmir nüfusunun %50si doğu anadoludan artık, nasıl güzel kız yoğunluğu daha yüksek olacak.
0
glamdr1ng
(25.09.17)
Eskişehir'de Bursa'ya göre daha az trafik var. Eskişehir Bursa kadar kalabalık ve karışık değil.

Bursa'nın doğası, tarihi dokusu, dağı/denizi de Eskişehir'e kıyasla daha güzel.

Bana sorarsanız ikisini de deneyin, tarafınızı seçin, ben ikisini de seviyorum... :)
0
arpaci kumrusu
(25.09.17)
Hocam bursa diyorum.
Son 5 senedir bursa'da yaşayan bir ankaralı olarak söylüyorum bunu.
Eskişehir çok güzel, gerçekten çok sevimli bir şehir ama, bence küçük. Belirli bir süre sonra sıkılırsınız. Öğrencilik içinse soru o zaman eskişehir olabilir tabii.
0
chaoslord
(25.09.17)
Eskişehir tabiki.Çok güzel bir şehir olmasının yanında her türlü sanatsal etkinlik açısından aşırı sosyal bir şehir. Halkı kesinlikle Bursa'ya göre daha modern. Ucuz ve ulaşım kolay. Küçük olduğu doğru ama İç Anadolu'da olmasından dolayı bütün büyük kentlere makul bir uzaklıkta. Bence tek kötü yanı alışveriş bakımından çok fazla mağaza bulunmamakta çeşit az, ama o kısmı da çok umrumda değil açıkcası. Ayrıca Eskişehir kızlarının güzel olduğu doğru. Eskişehir halkı, yerlilerinden bahsediyorum, çoğu tatar ve göçmen. Kızların çoğu melez, bu sebeple kızlarının güzel olması normal. Dışarıdan gelen İzmir kızlarını da tenzih ediyorum :)
0
principlei
(25.09.17)
Ikisinde de yasadim.

Eskisehir'den bir sure sonra sikilabilirsin, cunku kucuk. Ozellikle is icin gidersen surekli is arkadaslarinla karsilasiyorsun falan. Kimisi kucuk olmasini da sever, o ayri. Ama gercekten guzel bir sehir. Daha ucuz oldugu da dogru.

Kisi sert, yazlari super, cunku nemsiz ve cok sicak degil.

Yasadigina kimse karismaz, ramazan gunu bir barin onunde oturup gonul rahatligiyla birani icebilirsin.

Bursa dedikleri gibi, daha buyuk. Nilufer'de yasiyorsan guzel, modern bir ilce, genelde beyaz yakali aileleri yasar. Merkez kisimlarini hic ama hic sevemedim, Istanbul ilceleri gibi diyebilirim hatta. Suriyeli dolu, cogu yerde arapca tabelalar var. Bursa Nilufer haric muhafazakar bir sehirdir.

Trafigi Eskisehir'e gore daha yogun ama Istanbul'la kiyaslanabilecek gibi degil. Idare edersin. Konumu merkezi, Izmir 3,5-4 saat, Ankara 4,5-5 saat, Istanbul 1-1,5 saat mesafede. Istanbula siklikla yolcu feribotu var. Gunde 2, Cuma ve Pazar'lari da 3 defa ferubot var, arabayla gecebilirsin. Arabayla ulasimda Yalova'ya daha sik feribotlar var, oradandan da ulasim mumkun, cok farketmiyor.

Eskisehir'e nispeten cevresinde daha cok gidilebilecek yer var. Mudanya, Trilye, Golyazi, Uludag, vs. Dogada olmayi seviyorsan yakininda bunun icin cok guzel yerler mevcut.

Kislari fena degil, ama yazlari cok nemli.

Ikisi arasinda tercihim:
Ogrenci olsam kesinlikle ama kesinlikle Eskisehir.
Daha sonrasi ve calisma hayati icin Bursa.
Daha ilerisi icin, yas 50'lere yakinsa ve daha fazlaysa tekrar Eskisehir. Daha sakin ve havasi ileri yaslar icin daha uygun.
0
feedback
(25.09.17)
tabii ki eskişehir
bursa arap ve akpli dolu
0
Pepee
(25.09.17)
15 sene bursada, 5 sene eskisehirde yasamis biri olarak eskisehir diyorum
0
hacilaklak
(26.09.17)
Tartışmasız Eskişehir.
0
i m cool with that
(26.09.17)
bursa. daha güzel.
0
Apocalypse
(26.09.17)
(9)

Better Call Saul

smokee
Diziyi nasıl buldunuz sizce güzel mi ?
Diziyi nasıl buldunuz sizce güzel mi ?
0
smokee
(23.09.17)
Dün başladım, beğendim.
0
nodrama
(23.09.17)
Breaking bad i de izledim oradaki karakterlerin geçmişlerini gördükçe daha heyecanlı ve güzel olmuş yeni sezonu bekliyorum
0
kararsızataletfilozofu
(23.09.17)
Breaking Bad'den daha iyi.
0
Depik
(23.09.17)
son sezon sonuna doğru kurguda biraz sıkıntı gördüm ama karakterlerin ince ince işlenişi aynen devam ediyor. ben beğenerek izliyorum.
0
zgrydn
(23.09.17)
en sevdiğim dizi su anda. hiçbir diziyi haftalık olarak takip etmemiştim.
0
rahip janick
(23.09.17)
aaa 4. Sezon mu cikti?
0
lucky strike
(23.09.17)
breaking bad i seviyorsan izlemen farz. yok bb yi izlememişsen, misak fargo gibi dizileri seviyorsan yine izlemen farz.
0
issiz karga
(23.09.17)
Bence gayet keyifli
0
cay koy geliyorum
(23.09.17)
izlediğim diziler içinde en çok beğendiğim.
0
ukde
(24.09.17)
(4)

Pendik / Kaynarca'dan Kadıköy'e nasıl giderim?

birşeylersoracağım
Kaynarca Mh. Aydınlıyolu Caddesi'nden toplu taşıma kullanarak Kadıköy'e nasıl giderim?
Kaynarca Mh. Aydınlıyolu Caddesi'nden toplu taşıma kullanarak Kadıköy'e nasıl giderim?
0
birşeylersoracağım
(23.09.17)
Metroyla
0
sedat peker in yegeni
(23.09.17)
e-5 tarafına çıkıp metroya binebilirsin. trafik açıksa otobüs daha hızlı olabilir.
0
zgrydn
(23.09.17)
Tavşantepe metro / pendik metro veya o caddeden 16d geçiyor olması lazım ama emin değilim. Sahilden gidiyor.
0
bass solo take one
(23.09.17)
Aydınlıyolu'ndan 16D geçiyor. Vaktiniz bolsa sahil boyu gidebilirsiniz onunla fakat Bağdat Caddesi'nde yoğun trafik olabilir haftasonu münasebetiyle. Metroya da eğer emniyet müdürlüğü yakınlarındaysanız yukarı doğru yürüyerek varabilirsiniz. 40 dk falan sürüyor Kadıköy.
0
desdenova34
(23.09.17)
(19)

Hangi Meslek le ugrasiyorsunuz ?

samiabi19
Arkadaslar hangi meslek le ugrasiyorsunuz ve hangi sehir de kaliyorsunuz ?
Arkadaslar hangi meslek le ugrasiyorsunuz ve hangi sehir de kaliyorsunuz ?
0
samiabi19
(23.09.17)
toptan bilgisayar ve elektronik satışı yapıyorum - İSTANBUL
0
devilone
(23.09.17)
Tekstil işçisi
Fotoğrafçı

Lüleburgaz
0
oligomer
(23.09.17)
Turizm - brüksel
0
England
(23.09.17)
Tercüman - İzmir
0
awareim
(23.09.17)
Tıp öğrencisi- İzmir
0
nundu
(23.09.17)
İngilizce ve Türkçe öğretmeni - İstanbul
0
sopiro
(23.09.17)
ihracat sorumlusu - tekirdağ :/
0
rahip janick
(23.09.17)
çevre mühendisi - istanbul.
0
zgrydn
(23.09.17)
Psikolog/sosyolog-istanbul
Gerçi iş bulamadım daha akkdksks
0
bir nick var benden iceri
(23.09.17)
İstanbul. Telekom mühendisliği ve davulculuk.
0
electrobuzz
(23.09.17)
Tamircilik istanbul
0
basond
(23.09.17)
Minibus sofuru aksaray
0
kaiserr76
(23.09.17)
Akademik - İstanbul
0
duyond
(23.09.17)
Yazılım - ankara
0
kabloescobar
(23.09.17)
Bilirkişilik - istanbul
0
fallopian
(23.09.17)
Bankacı - kocaeli
0
mutlusismankedi2015
(23.09.17)
Normalde bilgi işlem
ama front end developer olmaya çalışıyorum. İstanbul
0
Giovanni Pipitto
(23.09.17)
Teknisyen Ar-ge/ istanbul
0
hemsta
(23.09.17)
Yazilim - istanbul
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(23.09.17)
(9)

bir beyaz yakalı son evre y kuşağının iş hayatı ile ilgili hezeyanı ve soru

lucky strike
selam,sadece son 1 haftamı anlatıp sonra iş hayatı ile ilgili bir takım sorularımı soracağım. bundan önceki hafta da yine mesaili çalıştığımı ekleyeyim şuraya;geçen hafta cumartesi günü öğlen 12'de uyandım ve pazar sabah 5'de uyudum. pazar öğlen 1'de uyandım ve gece yarısı 2'de uyudum. tüm bu süre d
selam,

sadece son 1 haftamı anlatıp sonra iş hayatı ile ilgili bir takım sorularımı soracağım.

bundan önceki hafta da yine mesaili çalıştığımı ekleyeyim şuraya;
geçen hafta cumartesi günü öğlen 12'de uyandım ve pazar sabah 5'de uyudum. pazar öğlen 1'de uyandım ve gece yarısı 2'de uyudum. tüm bu süre dışında ara ara twitter'a ve ekşiye göz atmak dışında çalıştım.
pazartesi sabah 9'da kalkıp işe gittim ve akşam 8'de çıktım. eve gelip duş aldıktan sonra sarhoş olana kadar içtim ve 3 gibi uyudum. dinlenemedim haliyle.
salı sabah 9 da kalkıp işe gittim, iğrenç geçen 4 saatlik bir toplantıdan sonra işlerim aksadı tabi ama gece 11'e kadar topladım işleri. yorgunluk, hafta sonu da dinlenemediğim ve ara vermeden çalışmadan kaynaklı, kümüle şekilde arttığı için kendimi çok kötü hissediyordum. fiziken değil de mental olarak yorgunluktan bahsediyorum. bari kendime ayıracak bir kaç saatim olsun istedim. tabi kendime değil başkalarına da zaman ayırmam gerekiyordu ama onları ihmal etmek zorunda kaldım. gece 4'e kadar durmadan müzik dinledim ve içtim. bi ara film açtım ama basit cümleleri bile anlayamıyordum sanırım, belki de alkoldendi. 4 gibi uyudum.
çarşamba günü sabah daha uyanır uyanmaz maillerimi telefondan kontrol ettiğimde yine yoğun olacağımı anladım. öyle de oldu: gece 2'de işleri toparlayıp çıkabildim. eve gelir gelmez duş aldım ve uyudum.
perşembe sabah öyle yorgun uyandım ki, "işe gitmesem mi" diye düşündüm artık. gittim. artık yorgunluğun getirdiği verimsizlik midir, alkol müdür, kafama taktığım ve kaçırdığımı düşündüğüm öbür şeyler midir bilemiyorum ama o kadar basit işleri bile halledemez duruma geldiğimden; işten kafamı kaldırdığımda sabah 6.30 olmuştu (ertesi günkü sabahtan bahsediyorum, bu sabah, cuma sabahı). eve gitmeye halim yoktu tabi. bi koltuğa kıvrılıp uyudum şirkette. hava da biraz serindi sabah, üşümüşüm.
cuma sabah uyandım 8.30. işleri halledip 4 gibi çıktım. eve gelip duş alıp uyudum. o kadar fazla süredir çalışıyorum ki rüyamda bile iş gördüm artık yemin ediyorum bak. 11'de (2 saat önce) uyanınca dedim ki "yeter bu kadar, bir çözüm bulmam gerekiyor". şimdi de bunları yazıyorum işte.

şimdi böyle agresif bi tempoda çalışınca insan haliyle kendi yakın çevresine veya ailesine anlatıp danışamıyor. çünkü çevrem ya memur kafalı insanlar ya da mühendis, esnaf falan. veya istemsizce duygusal yaklaşıyorlar. o yüzden size yazıyorum ki belki dışardan bakıp bir şeyler söyleyebilirsiniz bana. ne yapmalıyım? siz ne yapardınız?

kendi durumumdan da bahsedeyim, neden bu kadar fazla mesai yaptığımdan. bir kere baştan söyleyeyim iş planımı ben yapıyorum. kimse bana şu işleri yapıp getiriyorsun diye dikte etmiyor. bir havuz var, uygunluk ve beceri durumuna göre talep edip o projelere dahil oluyorsun. sistem böyle işliyor ve çok kriz veya acil durumlar harici kimse bana ne yapacağımı söylemiyor. kendim seçtim yani bu duruma gelmeyi. çünkü yaptığım işi hem seviyorum hem de yukarda anlattığım gibi istisnai haftalar dışında mesaili çalışmak bana koymuyor. hatta işin doğasında bulunan stresi de çok seviyorum. sadece zamanlama konusundaki stres değil, diğer süreç yönetimleri de stresli. belki özel sektör tümden böyle strestir. bilemiyorum. ama stres güzel. stresi yönetebilmek daha güzel. beni hayıflandırmayan, sırtımdan ter dökmeyen hiçbir eylemi severek yapamam. bu izlediğim bir film de olsa, müzik de, kitap da.

ilk girdiğim günden beri yükseliyorum. parmakla gösterilen adam konumundayım yani başarılarımdan dolayı (2 tane ödülüm bile var, şirket içi ödüllendirme. icra kurulu karar veriyor bunlara).
yöneticim de aynı şekilde. 15 senedir başarı grafiği 45 derecelik açı ile yükselen bir adam. ben işe ilk başladığımda tek segment yönetiyordu. salı günü bahsettiğim toplantıda bir segment daha devir aldı ve şu an elindeki segment sayısı 5'e yükseldi.
başarım tabi sadece bana ait değil. yöneticim, benim ilk yılım bittikten sonra benle bizzat ilgilenip beni parlatmaya çalıştı (niyetinin bu olduğunu kendi söyledi). yani çok özel veya kriz projelerde beni öne çıkarıp projeyi bana verdi. ben de bunların altından kalktım. boyumdan büyük işlerin altına kendi talebimle tek başıma girip çok da şık bir biçimde tamamladım o projeleri mesela. parmakla gösterilmem bu yüzden. 3 sene önce yönetici bile değilken bu kadar yükselen bir adamın parlattığı kişi konumundayım. hatta ben 1 sene önce hala eğitim alan bir konumda çömezken; şu an 3 tane yeni alınan junior'a eğitim verecek aşamaya geldim.
ezcümle: gelecek planması yaptığım zaman kendimi gördüğüm yer bu şirkette/bu sektörde çok iyi bir yer.

tüm bunların yanında yine yukarıda bahsettiğim tempo beni artık zihnen yormuş durumda. yani robot olmadığımı farkettim artık, sınırlarımı zorladım çünkü; robot olmadığımı gördüm. bu tempoda çalışıyor olmak insana başka bir şey yaptırmıyor. başka insanlara vakit ayıramıyorsun. vakit ayıracak zamanını da kendine ayırabiliyorsun bir tek çünkü yorgunsun yani dinlenmen gerek. yukarıda anlattığım mesai haftası bölümünde alkole vurgu yapmam bu yüzden. alkol olmadan dayanabileceğimi düşünmüyorum. bunun maddi götürüsü devasa boyutta oluyor. başka boyut. bundan bahsetmeyeceğim.

bir yandan da kasım ayında 24 yaşıma gireceğim. yüksek lisansım devam ediyor. ben küçükken, hayat hayli ilginç bir şey olacakmış gibi gelmişti bana ama kimseye muhtaç olmadan yaşamak için, bir plazada sürekli masa başında, sevdiğin insanlardan gelen çağrılara veya mesajlara bile dönemeyecek kadar çok çalışmak daha ne kadar devam etmeli sizce?
kendinden bu kadar vermeden bu hayatı idame ettirmenin başka yolları da var. insanların mesajlarına cevap vermeyip onlarla görüşmeyince başka adamlara gidiyorlar doğal olarak. yol da beni çekiyor hem. tutan hiç bir şey kalmadı haliyle. çekip gitmeli mi artık? yoksa başlıkta da vurgu yaptığım "y kuşağı hezeyanı" mıdır bu? hayat bu kadar mıdır? bu mudur?

kötü bitirdim. yarım saattir bunu yazıyorum.
0
lucky strike
(23.09.17)
kendini kariyerin üzerinden gerçekleştiremezsin sevgili lucky strike, sen bir yarış atı değilsin. lütfen bir an önce bunu kanıksa.
0
evde liyakat kalmamis
(23.09.17)
lucky, tatmin olduğun ve keyif aldığın bir işin var, bu harika. ama ne için çalışıyosun, hayatta yapmak istediğin şey yalnızca çalışmak mı, varlık gösterebileceğin tek alan iş mi?
0
denef
(23.09.17)
herhangi bir özel sektör işi, herhangi birinin hiyerarşik olarak altında yapılan iş bu yaşama değmez.

www.youtube.com

y kuşağı hezeyanı değil bu bence, kendini çok kaptırmışsın. kendini bu kadar kaptırdıktan sonra bu kadar özveriyle devam etmezsen mutlaka birileri huzursuz olup senin de huzurunu kaçıracaktır.

dayanmanın en büyük nedeni belki maaş çok fazladır ama, harcayamadığın parayı ne yapacaksın? alkole gidiyormuş zaten çok fazla.

ben olsam çekip giderim, en azından daha rahat edeceğim bir yere. ideal koşul özel sektörden tamamen çıkmak olurdu benim için de, kişiye göre değişir ideal koşul nedir.

yine de bu duyuruda anlatılan patronlar ve 4 kuşak sonraki torunları haricinde kimse için ideal durum değil.
0
ron dennis
(23.09.17)
işini seviyosun bro.
ve gerçekten şanslı bir tipsin.
tek yapman gereken ne biliyo musun?
o lanet kıçını kaldırıp biraz çevrene bakmak.
ne kadar çok insanın acı içinde olduğunu göreceksin. açlık, sefalet, yalancılık, düzenbazlık, hırsızlık, namussuzluk, ahlaksızlık, fuhuş vs vs vs.
hep ne için biliyo musun corç? daha iyisini elde etmek için. şimdi sen elindekinin tam olarak ne olduğunu bile bilmiyorsun!
lanet olsun ama bilmiyorsun bro!
onun içün çok iyi düşün: ya aç kalıp, dokak köpekjleri gibi gelenden geçenden korkarak ve dilenen gözlerle çevrene bakavaksın ya da elindekini düşürmeden başkalarıyla birleştirecek ve daha iyisini doğruca elde edeceksin!
şimdi seçim senin!
0
fempusay
(23.09.17)
@evde liyakat kalmamis, sen ve biri daha yazdı bunu. yarış atı önermesini önemsiyor ancak katılmıyorum. "ya ne olacağdı" sorusuna bir cevap içermiyor. evrim gereği hepimiz o kastettiğin yarış atıyız zaten her alanda. sosyal, ekomomik, bireysel yarış atları. bazıları borsa da yarış atı bazıları öss sınavında yarış atı bazıları ığdır'da bir köyde öğretmenlik yaparken yarış atı. hayatta kalmak zorundayız. bazılarımız aileye veya eşlerimizin maddi durumlarınarına güvenip ve yaslayıp kendimizibunlardan addediyor olmasak dahi aslında bu da bir çeşit yarış atı olmaktır hayatta kalabilmek adına. parazitler de hayatta kalabiliyor velhasıl.
ayrıca kendimi ne üzerinden gerçekleştirebileceğim? bunu da belirt lütfen. kariyer değil ise ne. eş mi? çocuk mu yapayım mesela? "insan kendini nasıl gerçekeştirir" sorusunun cevabı var ise bir yanıtla. yol çizeyim kendime. bunca duyuru bu yüzden çünkü.

@denef, yoo değil. hayatta başka ne yapılır onu bilmiyorum çalışmak dışında. çehov okumaktan mıdır nedir. bilmiyorum yani, çalışmaz isek canımız sıkılır gibime geliyor ve canımız sıkılırsa tehlikeli işlere yönelebiliriz, mesela solcu olabiliriz? hükümeti devirebiliriz? veya çok çalışırız ve sevdiğimiz insanlar başka insanlara gitmeye başlarlar ve bunu instagramden görürüz falan. ama öncesinde başka medyalardan falan. neyse.
ben iş bitiriciyim. bitirilmesi gereken ve yapmam gereken her işi (pirus zaferi bile olsa) bitiririm. bir iş önerin var mı bana? sektör önerin? bu yüzden mi sordun?

@ron dennis, maaş değil aslında dayanma sebebim. işi ben gerçekten seviyorum. "bundan başka iş yapamam" yüzünden değil bu. gerçekten seviyorum. ama dediğin ve belirttiğim gibi çok çok devasa kısmı zaten beynimi uyuşturma maksatlı olarak ve kasten alkole gidiyor. bir anlamı yok maaşın. gitmek için çeşitli alternatifleri değerlendireceğim. teşekkürler cevabın için.

@fempusay, seni tanıyor olabilir miyim acaba? bize tevekkül teklif eden islam alimlerinden farkınız nedir siz hippilerin? baba evine döneyim bu mantıkla bakarsam?
0
🌸lucky strike
(23.09.17)
henüz 24 yaşındasın, ve çalışmak öyle kötü birşey değil. yol safsataları belki beni hiç çekmediğinden bu kadar rahat konuşuyor da olabilirim ama, bilmiyorum bence fena bir yolda değilsin.

burada aslolan 3 şey var tabi yine bence; 1.si kendini kullandırmadığından emin olabilmek. 2.si mesleğinin ne olduğu, operatörlük mesleklerinde işin sonu belli olduğu için çok çalışmak uzun vadede insana birşey katmaz. 3.sü de hayattaki tavizlerin karşılığını sosyal ve ekonomik açıdan alabilmek, yani işinin senin yaşantındaki etkilerinin seni tatmin edip etmemesi.

normalde yukarıda saydığım 3 şeyi açmam gerekiyor ama ben anlayabileceğin kanaatindeyim. biraz wall-street hezeyanları gibi bir yaklaşımda olmuş anlattıkların ancak bir noktadan sonra mesai saatlerinden kurtulabileceğin bir konuma geleceksen bunda bi' beis görmüyorum. başlarken söylediğim gibi, henüz 24 yaşındasın ve bir kariyer inşaa etmeye çalışıyorsun, genetik mirasa sahip olanlar dışında bu şey öyle kolayca elde edilemiyor malesef, hatta bir çoğunun sonu; büyük ölçüde yukarıda saydığım 3 nedenden dolayı fiyaskoyla kapanıyor. Dikkat edersen başarısızlıktan henüz hiç bahsetmedik bile. Yani belli ki henüz işyerinde ''kapışma'' yaşamamışsın daha, 2-3 eski kurtla birkaç çakal kancayı takmamışlar sana, iteklememişler seni biryerlere. Yani demem o ki; ben genel yaklaşım gibi düşünmüyorum; hayat o kadar romantik bir yer değil keşke olsaydı. Eğer yukarıda saydığım 3 etkenden eminsen ve mesai saati olayını bypass edebilecek bir seviye senin için uzak değilse ''show must go on''


alternatif çözüm olarak, iş yükünün tamamını tek başına üstlenme, sözlükte çalışma prensiplerine dair çokcana anlatı var onlara göz attığında daha iyi kavrayacaksındır bu söylediğimi ama; misalen işleri küçük parçalara ayırıp sadece operatörlük gerektiren şeyleri dağıtabiliyorsan dağıt. illa işyerinden olmasına gerek yok, alternatif kişilerle de paylaşabilirsin bu iş yükünü.

hammaliyetlik(böyle bir kelime var mı emin değilim) gerektiren(yani sadece tekrardan ibaret işler) konusunda agresif isyanlarda bulunabilirsin. bu yöneticinin gözünde seni eskitmeyecektir, uzun mesai saatlerini de kesecektir. Bir noktadan sonra operatör değil de bakış açısıyla yönlendiren konumuna geç. geçemiyorsan zaten 3 maddenin 2.sinde patladın demektir. çık oradan.
0
mete kudur
(23.09.17)
Biz yarış atı değiliz, insanız. Kaldı ki yarış atlarının koşu pisti dışında da bir yaşamları var. Sen hiç dinlenmeden koşmaya çalışıyorsun tabii tıkanırsın. Üstelik yolun başındasın, yolun düz, destek olanın var. Bu durumdayken bütün enerjini harcarsan engelleri aşacak mecalin kalmaz.
Dinlenmen şart. Biraz daha yavaş ilerle. Tadını çıkara çıkara yürü.

Ayrıca biz çok yönlü varlıklarız. Kendini tek alanda gerçekleştirmen gerekmiyor. Bu hem kolaycılık olur hem de risklidir. Yumurtaların hepsini tek sepette taşımak gibi. Marifet büyüklü küçüklü sepetlere koyup hepsini birden taşıyabilmekte. Bunu başarabildiğinde hayatının daha verimli, daha doyumlu, daha güzel olduğunu göreceksin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.09.17)
işin seni olduğundan daha mutlu hale getiriyor mu? bir takıntının tatmin edilmesinden bahsetmiyorum. sonunda elde ettiğin şey mutluluk değil de ruh sağlığının bozulması ise (gidişatın onu gösteriyor, böyle devam edemezsin) bunca çaba neden?

vites düşür.
0
zgrydn
(23.09.17)
istisna durumlar olmadıkça günde 8 saat çalışıyoruz, kalan 8 saatte sosyalleşiyoruz ve 8 saatte de uyuyoruz.

senin yaptığın ise vücuduna koca bir hakaret. sapasağlam dünyay gelmişsin ve bu yüzden çok şanslısın ama böyle giderse çok kısa bir sürede bu sağlığını yitirirsin. hadi sosyal hayatı sıfıra indirmek gene neyse, o senin seçimin. (bence o da yanlış ama sen işi eşe tercih etmeyi seçtiysen, öyle daha çok mutlu ve tatmin oluyorum diyorsan..) ama uyku düzenini acilen toparlaman lazım.

melatonin diye bir hormon var. bu hormon ışıkta salgılanmıyor, illa gece zifiri karanlık olacak. bir de kişi uykuda olacak. en yoğun salgılandığı zaman ise gece 11'den sabah güneş doğana kadar olan süre. yani insanın bu hormonu yeterli olabilmesi için akşam 11de yatması gerekiyor. melatoninin eksikliğinde ise yaygın olarak kişinin bağışıklık sistemi düşüyor, bir sürü hastalıklar ortaya çıkıyor, kişi kilo veremiyor, psikolojik sağlığı etkileniyor, çabuk yaşlanıyor ve çöküyor, kansere yakalanma riski çok büyük oranda artıyor. bunca şeyden sorumlu bir hormon yani bu.

şimdi bunları her besinin eksikliğinde söylüyorlar dimi. ama melatonin çok başka. istersen sen de araştır. vücudunun hem psikolojik hem fiziksel olarak bitmesini ve 30 yaşında 45 yaşındaki bir adam gibi görünmeyi istemiyorsan uykunu düzene sokman gerekiyor. ayrıca kanser dedim ya, hiç de basite alınacak gibi değil melatoninin kanserle ilişkisi.

öncelikle sağlığın için böyle yapma.

sonralıkla, ben bu iş tatmini olayını gerçekten anlamıyorum. hepimiz işimizi yapıyoruz; bir kısmımız severek, büyük bir kısmımız sevmeyerek de olsa. ama o işi, yaşamamıza yetecek kadar para kazanmak için yapıyoruz. iş sadece bir araç. tabiki her zaman daha iyiye gitmek güzel ama daha iyiye gitmenin de bir sınırı olmalı. yoksa bunun sonu yok. ya da sonu sensin işte.

işine bu derece tutkuyla bağlı olman, böyle hırsla çalışıyor olman yüksek egolu bir insan olduğunu düşündürttü bana. oysa ego hiç iyi bir şey değildir. sinir hastası bir insan yapar seni. biraz bunu törpülemen lazım. kendine boş zaman ayır, işkolik bir adam olma.

ben mühendisim. bizim şirkette de bazı mühendisler var mesela, gerçekten çok iyi mühendisler. tek bakışta çözüyorlar sorunları. zaten çok iyi pozisyonlara gelmişler, eminim çok iyi paralar kazanıyorlar. ama adamlarda duygusal zeka öylesine körelmiş ki. bunu yanlış anlama, asla kimseye kötü davranmıyorlar durduk yere azarlamıyorlar falan iyi adamlar ama nasıl desem, empati yetenekleri, iletişim becerileri sıfır. bir de hayatımda gördüğüm en ukala tipler. otursan 10 dakika muhabbet kuramazsın.
böyle biri olma.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(23.09.17)
(12)

vega grubu?

diffarentiationation
24 yaşındayım ve ilk defa bu grubu bugün duydum. acaba unuttum mu diye düşündüm, şarkılarına baktım ve hiçbirini bilmiyorum.herkesin bildiği, akdeniz akşamları gibisinden bir şarkısı var mı bakayım? belki şarkı adlarını da unutmuşumdur.
24 yaşındayım ve ilk defa bu grubu bugün duydum. acaba unuttum mu diye düşündüm, şarkılarına baktım ve hiçbirini bilmiyorum.
herkesin bildiği, akdeniz akşamları gibisinden bir şarkısı var mı bakayım? belki şarkı adlarını da unutmuşumdur.
0
diffarentiationation
(22.09.17)
Cok fazla sey kacirmadiniz.
0
scheisskopf
(22.09.17)
bu sabahların bir anlamı olmalı
serzenişte
0
nice tnetennba
(22.09.17)
Hafif müzik
Yalnızca ben yüzlerce sen
0
dissendium
(22.09.17)
Ankara şarkıları güzel.
0
i was made for you
(22.09.17)
maalesef hiç duymamışım. neden böyle olay oldu onu da anlamadım. insanlara geçmişi hatırlattı galiba.
0
🌸diffarentiationation
(22.09.17)
bazen bir torrent başlığı çıkar birisi davetiye ister ardından millet de istemeye başlar popüler olur ya biri de gelir çaylak kardeş duyuruda ister. şu an tam o'sun işte.

bir grubu, bilmiyorsan hiç ilgini çekmemiş demektir. çekseydi bilirdin. dert etme, koy ver gitsin.
0
blue eyes white dragon
(22.09.17)
12 senedir albüm çıkarmamışlar. o zamanın gençliği de yıllar sonra aniden karşılarına çıkınca duygulanıp hemen sahiplendi tabi. mtv int'de klipleri çıksa da pek ana akım olmadılar zaten. duymamış olman mağarada yaşadığın anlamına gelmiyor, merak etme. beğendiysen dinlersin.
0
zgrydn
(22.09.17)
"iz bırakanlar unutulmaz" asıl olarak bir Vega şarkısıdır mesela. Orijinal versiyonunu ya da grubu bilmeyenler de en kötü Manga bu şarkıyı cover yapıp albüme koyduğunda falan duymuştur heralde.

kimse yazmamış bu şarkıyı ilginç.
0
AlsterWasser
(23.09.17)
müzik zevkiyle alakalı muhtemelen.
ben 25 yaşındayım, fazlasıyla aşinayım kendilerine.

sevilen bir grup seneler sonra albüm yaptığı için olay oldu.
0
cay koy geliyorum
(23.09.17)
vay be çok şey kaçırmamışsın vega dinlemediğin için diyen insanlar da varmış bu dünyada.
zamanında tr'deki en özgün ve kaliteli müzik yapan gruplarındandır, vega.
2 albümle bu türk müziğinde iz bırakabilmek öyle her babayiğidin harcı değil.
özellikle açın spotify dan tatlı sert albümünü bi dinleyin, albümde boş şarkı yok.
yeni albümlerini henüz baştan sona dinlemedim ona kefil olamayacağım.
0
rentts
(23.09.17)
Ben de ilk defa duydum bu grubu simdi.
0
stavro
(23.09.17)
32 yaşındayım ben lisedeyken vega vardı. kulağımda kulaklık radyoda maximum rock ile uyurdum sony walkmanimle pazar geceleri. o günlerin grubu vega. iyi ki dönmüşler!
0
kafiyeolsundiyedegil
(30.09.17)
(18)

hangi radyoları dinliyorsunuz?

superb
neden?
neden?
0
superb
(22.09.17)
Show Radyo, Nihat ve Zeki için.
0
piotr
(22.09.17)
rs fm dinliyorum. müzikleri tam benim tarzım, daha bugüne kadar sevmediğim ve hatta hiç duymadığım şarkı çalmadılar. sanki playlisti ben yapmışım. programları ise çölde vaha gibi. özellikle yavuz oğhan'ın hazırlayıp sunduğu bi de bunu dinle mükemmel.
0
prompter
(22.09.17)
eksen
bir de sabahları gevezeyi dinliyorum virgin radioda.
0
cay koy geliyorum
(22.09.17)
eksen, pal nostalji, power fm. mesut süre'yi de podcast'ten dinlerim.
0
zgrydn
(22.09.17)
Kent fm. Güzel muhabbetler dönüyor. Ama en önemlisi nostaljik çalmaları
0
silah taciri
(22.09.17)
Joytürk modern sabahlar
CNN Türk Parametre
RS ve Müebbet Muhabbet de günün herhangi bir saati.
0
arsw
(22.09.17)
aragazmetro fm
0
kleider
(22.09.17)
açık radyo dinliyorum.

açık gazete programı var, hafta içi her sabah, haberleri oradan dinliyorum. bir sürü şey öğreniyorum. açık dergi var yine hafta içi akşamları, kent rehberi kısmı bile dinlememem için yeterli. dünyanın cazı var o da güzel fakat 17:00 saatinde başladığı için iş yerinde her zaman dinleyemiyorum.

genel olarak bir sürü farklı konuda bir sürü şey öğrenebildiğim ve keşfedebildiğim için dinliyorum.
0
windowsguvenlikduvari
(22.09.17)
eksen, joy, power. sabahları metro fm'de aragaz.
0
japon askeri
(22.09.17)
Açık Radyo'nun programlarını seviyorum.
0
fotrsapka
(22.09.17)
Kıyı müzik.
0
i m cool with that
(22.09.17)
kent fm mete var sabahları keyifli oluyor
bazen mesut için joy
her gün rock kafe yada zetzet - izzet öz ile rock and more. bunları radyonom üzerinden dinliyorum.
bazen türkçe dinlemek isteyince türkçe rock var yine radyonomda.
0
eksi sozlugun tatli insani
(22.09.17)
sabahları gülşah güray ile eksen radyo kesinlikle favorim
0
bizansa karsi memleket takimi
(22.09.17)
Geçenlerde bikaç ay doğancan ı dinledim, radyo viva. Bazen uykum kaçarsa zeki'yi halâ dinleyebiliyorum. Onun dışında radyo kulesi nde 90lar müziği çalan radyoları dinliyorum bişeyle ilgilenirken.
0
mslny
(22.09.17)
yol durumunu öğrenmek için işe gidiş geliş saatlerinde radio trafik dinlerim mutlaka.
müzik için virgin, radio bilkent filan dinliyorum, birkaç istasyon daha vardı arada takıldığım ama isimlerini unuttum.
0
battal gemalmaz
(22.09.17)
rs fm kaliteli yayın yapıyor, türk radyolarından daha iyi kaliteli parçalar çalıyor
0
kleider
(22.09.17)
Eksen, Joy, Capital, Power Love diye bir şey var - arada bir 80-90'lardan çalıyor, Kent FM'i bulamıyorum bir türlü - olsa o da güzel ve ruh haline göre Voyage
0
aychovsky
(23.09.17)
best fm - cok guzel muhabbetler oluyor ozellikle geceleri
0
kendine gelen
(30.09.17)
(3)

bu espri neredendi?

violetsky
“küsuratlı söyleyeyim de salladığım belli olmasın.” bu bir karikatürde mi yer alıyordu?bonus soru: umut sarıkaya’nın uçakla ilgili bir karikatürü var mıydı?
“küsuratlı söyleyeyim de salladığım belli olmasın.”
bu bir karikatürde mi yer alıyordu?

bonus soru: umut sarıkaya’nın uçakla ilgili bir karikatürü var mıydı?
0
violetsky
(21.09.17)
karikatür değil sözlükte verilen bir bkz. idi. sonra yine çok defa bkz. olarak kullanıldı. kaynak sözlük, net.
0
zgrydn
(21.09.17)
yılların esprisidir o, sözlüğe bağlamak da sözlüğü fazla abartmak olur bence.
0
hosein
(21.09.17)
umut sarıkaya'nın uçakta hostesin para üstü için bozuk para aradığı bi karikatür var.

scontent-frt3-2.xx.fbcdn.net
0
spirit crusher
(21.09.17)
(21)

Duyurudan kimseyle buluşma ? (Anketli)

bana her yer cehennem
Sözlüğe ve duyuruya zamanında istanbul müze gezisi ile ilgili ilan tarzı yazılar yazmıştım.Ama ilgilenen çıkmadı. Sanırım ya ben kötüyüm yada insanlar tanımadıkları birine şans vermiyorlarCouchsurfing diye bir site var. Başkalarının evinde ücretsiz kalıyorsunuz.Buraya öylesine ilan bıraktım. 8 yıl ö
Sözlüğe ve duyuruya zamanında istanbul müze gezisi ile ilgili ilan tarzı yazılar yazmıştım.
Ama ilgilenen çıkmadı. Sanırım ya ben kötüyüm yada insanlar tanımadıkları birine şans vermiyorlar
Couchsurfing diye bir site var. Başkalarının evinde ücretsiz kalıyorsunuz.
Buraya öylesine ilan bıraktım. 8 yıl önce evinde kaldığım İstanbul'da yaşayan bir Suriye'li (kendisi çevirmen ve univesitede gorevli, sosyal sorumluluk vs birçok şey de aktif birisi.) Kendisi bana gel bende kal diye teklif yaptı.
Sonra benim plan iptal oldu. Söyledim buna.
Önemli değil. Ne zaman ne kadar istersen kalabilirsin dedi.

Çünkü adam bana şans vermişti ve benim kötü biri olmadığımı biliyor.
Neden biz Türkler birbirimize bu şansı vermiyoruz


www.strawpoll.me

Sebebini yazarsanız sevinirim

Bu arada ilgilenen varsa gezi hakkında detay verebilirim
0
bana her yer cehennem
(21.09.17)
İnsanlar yeni birileriyle tanışmaya üşeniyor ve hiç görmedikleri birisine de pek şans vermiyor.
0
reactionic
(21.09.17)
hiç görmediği insanlarla buluşup bir şeyler yapmak isteyen insanlar çok büyük ihtimalle bomboş insanlardır. karşıdaki kişinin 150 kilo, katil, hırsız, tecavüzcü, kendine hiç bakmamış olma ihtimalini göze alıyorsa, bu kişi de bu tiplerden biridir bence.
0
diffarentiationation
(21.09.17)
kişiselleştirmeye gerek yok bence, insanlar ortak paydaları olan kişilerle buluşmaya daha sıcak bakıyorlar. duyurudan bazı kişilerle görüştüm, ama bu kişilerle hiç konuşmamış olsaydım veyahut bu kişilere herhangi bir şekilde sempati duymasaydım buluşmazdım.
0
evde liyakat kalmamis
(21.09.17)
son 1 senede 50 insan tanıdıysam 25i duyurudan. bence bi problem yok.
0
elorelia
(21.09.17)
Belki duzenledigin etkinlikle ilgilenmiyorlardir.
0
stavro
(21.09.17)
halihazırda oturmuş sosyal bir çevremiz varsa yeni insanlarla tanışmak gereksiz efor gibi geliyor bana.
0
zgrydn
(21.09.17)
Görüşüyorum, çok tatlı arkadaşlıklarım da oldu, çok acı çektiğim durumlar da oldu... kimsenin acısını kimseden çıkarmadım, çıkarmıyorum. Ama ben özgüven sahibi insanım ve bu özgüvenin altı boş değil, gayet sağlam temeller üzerine inşa edilmiş bir özgüvendir. Kimseye zarar vermedim, insanların zarar göreceğini bile bile de hiçbir şey elde etmeye çalışmadım. Kendim böyle yaşadığım için çevreye karşı da nispeten daha çok güvenen bir insanım.

Yani güvenmenin biraz insanın iç dünyasıyla ilgili olduğuna inanıyorum. Biraz değil tamamen aslında. İnsan en çok kendine kırılır kendine kızar kendini sever. Kendini sağlamlaştırdıkça başkalarından zarar görme ihtimali de yüzdesi de azalır. Böyle inanıyorum.
0
yaren
(21.09.17)
ben duyurudan 15-20 kişiyle bu platformun dışında muhabbet edip, 3-5 tanesiyle de görüştüm şahsen. iyiydi hoştu, yine olsa yine görüşürüm.

senin etkinlik ilgi çekmemiş olabilir. ben de yakın zamanda dream theater konserine benimle gelecek biri var mı diye bi bakınıcam bakalım buraya mesela.
belki benimle gelen de çıkmaz. işte o zaman hepinize yazıklar olsun.
0
cay koy geliyorum
(21.09.17)
katıldığım 2 zirve oldukça keyifli geçmişti. katıldığım 1 zirvede benim o gün ki psikolojime bağlı olarak çok sarmadı. net vasıtası ile pek çok kişi ile tanıştım.
0
gazozailacatmauzmani
(21.09.17)
internetten insanlarla tanışmanın kötü ve ya yapılmaması gereken bir şey olduğunu düşünmüyorum kesinlikle, ama temkinli davranılması gereken durumlar bunlar bence. genellikle böyle durumlarda biraz önyargılı ve mesafeli oluyorum, konuşmaya devam etsem bile görüşmek konusunda her daim çekincelerim oluyor. ama eninde sonunda "en kötü ne olabilir ki?" diye düşünüyorum ve görüşmekten yana oluyorum. buradan tanışıp hiçbir şekilde anlaşamadığım insanlar da oldu, ve tam aksine çok çok sevdiklerim de. o yüzden iyi ki görüşmeye olumlu bakmışım diyorum.
0
theseachange
(21.09.17)
Duyurudan tanıdığım insanlar oldu.
Bir tanesi karşılıklı kitap yollama etkinliği ile tanıştığım, ve karşı cins olmam dolayısı ile rahatsız edici tavırları olan (sevgilim olduğunu bildiği halde sürekli mesaj atıp yılbaşı gecesi beraber takılalım falan diyen bi tipti/zaten etkinlik için kitap yollamak yerine WhatsApptan fotoğrafıma bakıp yüzyüze görüşmeyi teklif etmişti ajdkkdkska) bi adamdı, engellemek zorunda kaldım sonunda.
Ondan sonra daha temkinli oldum sözlükteki/duyurudaki kişilere karşı.
Ama yıllardır bu platformlardayım, çok insan tanıdım, yine de tanıyabilirim.

Yine de babamın oğlunu bile 10 gün evimde barındırmazken tanımadığım birini hiiiiç alamam.
İkisi elmayla ıspanak kadar farklı şeyler, karıştırmayın birbirine.
0
bir nick var benden iceri
(21.09.17)
Ben de tanımadığınız insanın evinde nasıl bu kadar rahat kalıyorsunuz onu anlamıyorum. Sapık olur, ruh hastası olur, katil olur, olur da olur. Maalesef bu ülke bize paranoyak olmayı öğretiyor doğduğumuz andan itibaren. Hep bi g.tü kollama, kimseye güvenmeme, herkesten bir pislik bekleme halindeyiz. DNA'mıza kazınmış adeta.

Soruyu genel anlamda insanlarla tanışmak, sosyalleşmek bazında kendi adıma cevaplayacak olursam böyle bir şeye ihtiyaç duymadığım için girişimde bulunmadığımı söyleyebilirim. Sosyalleşecek vaktim ve enerjim kalmıyor daha doğrusu. Üşeniyorum. İşten gelince dinlenmek, film vs. izlemek dışarı çıkıp birileriyle sohbet etmekten daha cazip geliyor bana.
0
i m cool with that
(21.09.17)
duyurudan çok güzel insanlarla tanıştım, hatta zirve düzenlemişliğim de var. 1 senede araya çok şey girdi ve çoğunun adını-nickini dahi unuttum, ama olsun, o an için güzel ve eğlenceliydi.
0
nice tnetennba
(21.09.17)
zgrydn +1

kendi arkadaşlarımla bile görüşemiyorum bazen haftalarca. yeni birileriyle tanışmak zor geliyor.
0
naksidil
(21.09.17)
Elo +1. Zaten sürekli duyurudan birileriyle tanışıyorum. Güzel arkadaşlarım da var buradan. :3
0
yirmisantim
(21.09.17)
valla ben de geçen 2-3 ay sözlük ve duyurudan bi ton kişiyle tanıştım da kafa dengi çıktığımız az. artık pek uğraşmam galiba net falan
0
passion rules the game
(21.09.17)
Ben birkaç kişi ile tanışıp buluşmuştum burdan fakat sonra devamı gelmedi. Sıkıcı biri olduğumdan ya da ilgi çekici biri olmadığımdan olsa gerek devamı gelmedi. (Başka sebepler de olabilir tabi) Ben de oluruna bıraktım artık.
0
clones
(21.09.17)
Bence fazla kisilestirmissiniz. Olay sizden ziyade etkinliginizle alakali. Yoksa burada 2 kere zirve de duzenledim birine 40kusur kisi katildi. Kac tane de zirveye gittim.

Siz bakmayin burda herkesin muze, kitap, sanat takildigina gercekten cikacak kisi sayisi 4-5 onlar da gormemistir belki :)
0
c1b2k3
(21.09.17)
Buradan buluştuğum, görüştüğüm çok insan oldu. Genelde buluşmayacaksam bir şey rahatsız etmiş demektir, yoksa çok da çekinmem zamanım varsa. Ancak, daha hiç görmediğim birinin evinde kalırken de gerilirim. Biri gelip 'Evimde eğlence var, gelin' dese bir tırsarım.

Ben de olayı kişiselleştirdiğinizi düşünüyorum; etkinliği sevmemiş olabilirler. Etkinliği sevseler bile önerdiğiniz tarih onları çekmemiş olabilir. Zaten, 'Gelin, hep birlikte Cosmos izliyoruz' deseniz, en fazla 5 kişi çıkar. Tarihe bağlı olarak onların da işleri güçleri olabilir.

Olayın Türklerle bir ilgisi olduğunu düşünmediğim gibi, Türklerin buluşmaya daha meyilli olduklarını da düşünüyorum. Sizinle de ilgisi yok bence.
0
aychovsky
(21.09.17)
benim tanışıp mesajlaştığım kişiler falan oldu ama 7-8 senedir kullanıyorum, belki iki kişidir.
benim en anlamadığım, "kadıköyde olan var mı, bir şeyler içelim" tarzı sorular. Anlamama nedenim kınıyor olmam değil, o kadar bana uzak, o kadar yapmayacağım bir şey ki, insanların bunu sorması, ve muhtemelen olumlu cevaplar veren çıkması çok şaşırtıcı geliyor.

Kısaca, yeni insanlarla tanışmak herkesin cazip bulduğu, ya da yapmayanın eleştirilebileceği bir şey değil bence. Benim bütün hayatım zaten laf dinleyerek ve laf anlatarak geçiyor, "acaba ne hikayesi vardır" diye düşünemiyorum diğer insanlar için. Dolayısıyla, hiç tanımadığım bir insanla vakit geçirip, hele bir de evimde kalması çok garip ve hiç ilgi çekici olmayan bir fikir.
0
sopiro
(21.09.17)
Eksiduyuru benim acımdan bilinçaltımın özgür olduğu bir yer. Anonimite çok önemli bu açıdan, bazen kendime bile itiraf edemedigim seyleri buraya yazıyorum.

Manitacılık yapar mıyım? yaparım vefakat MANITA yok.
0
binder dandet
(24.09.17)
(8)

Barış Özcan - Fethullahçılık

zgrydn
anladığım kadarıyla bu youtuber'ın yurt dışına yerleşmesi, fetö cemaati ile olan alakasından kaynaklanıyor. bununla ilgili olarak hakkında açılmış bir davanın olduğu da kendisiyle birebir tanışan insanlardan edindiğim bilgi. aklıma takılan şey ise videolarından parlak ve açık görüşlü olduğu anlaşıla
anladığım kadarıyla bu youtuber'ın yurt dışına yerleşmesi, fetö cemaati ile olan alakasından kaynaklanıyor. bununla ilgili olarak hakkında açılmış bir davanın olduğu da kendisiyle birebir tanışan insanlardan edindiğim bilgi.

aklıma takılan şey ise videolarından parlak ve açık görüşlü olduğu anlaşılan bir adamın fethullah gülen cemaati ile bağlantısını neden yakın zamana kadar koparmadığı. fikirleriniz?
0
zgrydn
(21.09.17)
www.youtube.com

şunun başında söylediği mevzu için gitti sanıyordum ben.
creators for cgange mi bir şey. anlatıyordu uzun uzun da esas vidyoyu bulamadım.
0
güneyli çocuk
(21.09.17)
dünya düzdür diyodu geçen. sufi'ye yazık lan.
0
altinci nesil caylak
(21.09.17)
Bu iddianızın bi dayanağı var mı?

Youtube gibi saniyede milyonlarca boktan içeriğin üretildiği bir ortamda severek takip ettiğim sayılı isimlerden kendisi. Ben de şu aralar yayınladığı Creators for Change için oralarda olduğunu düşünüyordum. Onun dışında da sıkça yurtdışında olan bi abimiz zaten kendisi.

@altinci nesil, hangi videosunda diyor Dünya düzdür diye?
0
elon
(21.09.17)
bir youtube videosunda denk gelmiştim, arasanız bulabilirsiniz. videonun bir kısmını izlemiş ve dünya düzdür fikrini desteklediğini duyunca devamını izlememiştim. ironi mi gerçek mi bilemem.
0
altinci nesil caylak
(21.09.17)
Fetöcü olduğuna dair bir belge var mı? Benim bildiğim yok. Yani hakkında konuşanlar hep belgesiz ve zan üzerine konuşuyorlar. Yaza yaza her şeyini fetöye bağladı konuşanlar. Belge getirilse anlayacağım ama tek söyledikleri "evinde fetullahın kitabını gördük". Ben anlamıyorum, birinin kitabını okumak ona destek ve taraftar olmak mıdır? Ben mi yanlış biliyorum, sadece merak için bile "ne diyomuş bunlar" diye okunmaz mı?
0
yaren
(21.09.17)
iki bilgilendirme:

1- dünya düzdür videosunda adam ironi yapıyor. değerlendirme yapmadan evvel videonun tamamını izlemeyi akıl etseydiniz keşke.

2- cemaat öğrencilerine verdiği çeşitli konferanslar ve kendisi ile direkt tanışan arkadaşımın verdiği bilgi, cemaat ile alakasının olduğu yönde kanaat oluşturdu bende. hakkında dava açıldığını da tekrar edeyim.
0
🌸zgrydn
(21.09.17)
Ya ya, creators for change icin amerikaya yerlesmis, fethullah gulen de tedavi olmak icin yerlesmisti. Cok iyi niyetliyiz.
0
jemjum
(21.09.17)
Sorunuza direkt cevap olmayacak ama hangi videolarından parlak ve açık görüşlü olduğunu anladınız? Bilgiyi ezberlemiş olmak, tanım gereği kültürlü olmak, normlarca donanımlı olmak; açık görüşlülük sanrısını bir müddet başarıyla yaratabilir fakat açık görüşlülük kritik ve eleştirel düşünmeyle alakalıdır. Dün iyi yaptı dediğine bugün kötü yaptı diyebilmek, şu teoride şöyle hatalar olabilir mi acaba demek, bu kişi iyi fakat şu noktada yanılıyor diyebilmek, Cumhuriyet'in hataları şudur, Osmanlı'nın hataları budur; gelgelelim iyi yanları da şudur diyebilmektir. Fethullahçıların yarattığı güçlü bir illüzyon, ezber bilgilerle kendilerini entelektüel göstermektir. Özellikle entelektüel kadroları dünya klasiklerini okuyup hatmetmeye bayılırdı benim gördüğüm... Lakin kendisinin çoklu evren hipotezleri, evrim teorisi, sicim kuramı gibi vurucu ve abrahami dinleri takip edenlerin uzak durmaya çalıştığı bahislerde herhangi bir kelamı var mıdır?

NOT: Bu tabii ki adamın fethullahçı olduğu anlamına da gelmez tek başına, sadece bu heriflerin nasıl bir kodlamaya sahip olduğundan dem vurmaya çalıştım :)
0
testis agrisi
(21.09.17)
(3)

öğrenci kimliğini kayıp ilanı

shermes hollock
öğrenci kimliğimi kaybettim gazeteye ilan verirken ilanı Türkiye genelimi yapmam lazım yoksa sadece okuduğum şehirde yayınlanması yeterli mi ?
öğrenci kimliğimi kaybettim gazeteye ilan verirken ilanı Türkiye genelimi yapmam lazım yoksa sadece okuduğum şehirde yayınlanması yeterli mi ?
0
shermes hollock
(21.09.17)
yerel olması kafi.
0
Apocalypse
(21.09.17)
yerel +1.
0
zgrydn
(21.09.17)
ben evrensel gazetesine ilan vermiştim. sembolik 5 lira almışlardı sadece, onu da almayacaklardı hatta. duruyorsa tavsiye ederim.
0
who cares wins
(21.09.17)
(4)

İngiltere'ye Gitme İşlemleri Hakkında Yardım?

oradaydik ve simdi buradayiz
Merhaba arkadaşlar. Ben İngiltere'ye gitmeyi planlıyorum cebimde 1300 lira para var şu anda. Pasaportum yok, vize nasıl alınır bilgim yok. Adım adım kısaca anlatacak bir güzel insan var mıdır? Önce şuraya gideceksin vs. vs. gibi.
Merhaba arkadaşlar. Ben İngiltere'ye gitmeyi planlıyorum cebimde 1300 lira para var şu anda. Pasaportum yok, vize nasıl alınır bilgim yok. Adım adım kısaca anlatacak bir güzel insan var mıdır? Önce şuraya gideceksin vs. vs. gibi.
0
oradaydik ve simdi buradayiz
(21.09.17)
once pasaport al. nasil alindigina dair tum bilgiler burada: epasaport.egm.gov.tr

sonra ucak bileti al (onu da google'dan bak artik), otel rezervasyonu yaptir (hadi onu da google'dan bak) ve belgeleriyle vize basvurusunda bulun: uk.tlscontact.com

tum bunlara odeyecegin miktar 1.300tl civarinda olacak zaten.
0
hopeless
(21.09.17)
1300 tl ye ingiltereye gidemezsin boşuna kasma. vize ve pasaport parasına anca yeter belki de yetmez
0
oscar
(21.09.17)
ingiltere'ye ne amaçla gideceksin?

30 yaşından genç olduğunu varsayıyorum; avrupa gönüllü hizmeti var mesela veya gençlik değişim programları. yani amaç sadece gidip vakit geçirmekse bunlara bakabilirsin.
0
orange coffee
(21.09.17)
vize alırken orada harcayacağın parayı göstermen lazım bir şekilde. 1300 ile olmaz o. bu kadar genel soru soruyorsan gitme isteğin hevesten ibaret. şimdilik boşver.
0
zgrydn
(21.09.17)
(14)

araştırma görevlisi alımında torpil/kanaat var mı?

lampetia
merhaba, istanbul'da bir vakıf üniversitesine araştırma görevlisi olarak başvurmayı düşünüyorum. önceki yıllara baktığımda değerlendirme ales, yds, not ortalaması bir de bilim sınavının ortalaması alınarak gerçekleştirilmiş. yine önceki yıllara baktığımda bilim sınavından düşük puan alsam bile çok
merhaba, istanbul'da bir vakıf üniversitesine araştırma görevlisi olarak başvurmayı düşünüyorum. önceki yıllara baktığımda değerlendirme ales, yds, not ortalaması bir de bilim sınavının ortalaması alınarak gerçekleştirilmiş. yine önceki yıllara baktığımda bilim sınavından düşük puan alsam bile çok rahat girebilirmişim gibi geliyor.

şimdi benim sorum şu; ben basvurduğum alandan farklı bir alanda y.l yapıyorum ama y.l şartı aramadıkları için basvurmamda sıkıntı yok. lisans alanım tam olarak uyuyor çünkü. diyelim ki aynı kadroya doktora yapan biri basvurdu, y.l. da aynı alandan yani kağıt üstünde benden daha uygun bir aday ama ales'i yds'si düşük.

bu durumda istemeseler de beni almak zorundalar mı? mülakat olmadığı için çok zor geliyor ama kişisel bi kanaat durumu yaratıp beni eleyebilirler mi? süreci bilenler aydınlatırsa çok sevinirim.
0
lampetia
(21.09.17)
torpil olabilir de olmayabilir de.
Tamamen o hocanın insiyatifine bağlı sana "0" verip başkasını da alabilirler yada gerçekten tarafsız davranıp hak edeni de alabilirler.

O gün sadece sen gelip seni almak zorunda da kalabilirler.

Kısaca başvur ve sınava git.
0
basond
(21.09.17)
2017 akademisinde çoğu kadro kişiye özel açılıyor.
0
goodz
(21.09.17)
@basond açık açık böyle bişey yapabilirler mi ki :(
0
🌸lampetia
(21.09.17)
@lampetia yakın çevrem akademisyen dolayısı ile açık açık bu işler yapılıyor, bazende yapılmıyor hocaya bağlı işte.
0
basond
(21.09.17)
vakıf üniversiteleri, rektörün babasının çiftliği değilse (mesela bkz. THK üniversitesi) genelde işine yarayacak adam alır, en azından almaya çalışır az buçuk şirket mantığı var. devlet üniversitesinde kişiye özel ilansa unut, değilse ihtimal olabilir.
0
niye ama
(21.09.17)
bir mülakat durumu yoksa istenen puan türlerinden ortalama alınıyor. sıralama belirleniyor. ilk sıradaki alınıyor.
aksi bir durum yaşanması ihtimal dahilinde değil.
0
brakgn
(21.09.17)
soruya tam cevap olmayacak ama bakış açısı katması bakımından bir değeri olabilir; şimdi adını net anımsamıyorum ama sanırım recep tayyip erdoğan üniversitesiydi; öğretim elemanı ilanında bile ilana alınacak kişilerin ismini yazmışlardı galiba.

yani üniversitede siyaset aktif olduğu için torpilin kralı var. özel sektörde daha az torpil vardır üniversiteden.

bu arada olayın haberini buldum;
www.ensonhaber.com
0
mete kudur
(21.09.17)
Devlet ise kimi alacağı bellidir. Vakıfsa da oraya ne yazarsa yazsın, zira herşeyi yazamıyorlar, aradığı profil ve ayrıntılar bellidir. Bu nedenle projeye, çalışma konusuna uyan ve proje oluşturup para getirebilecek birisi var ise direk alırlar net.
0
cursor
(21.09.17)
kişiye özel ilan öğretim görevlisi ilanında olabilir. araştırma görevlisi alımlarında ales, yds ve not yüksekse, bilim sınavını da iyi geçmişse engelleyemezsin. Şahsen 90 lık bilim sınavı kağıdıma 40 verilse hakkımı aramak için her türlü hukuki yola başvururum. Kısaca çok iyisen engelleyemezler.
0
empedokles
(21.09.17)
abim bu bahsettiğin durumlardan devlet üniversitelerinde elendi, belgede sahtecilik yapılarak önüne engel kondu. vakıf konusunu bilmiyorum.
0
Apocalypse
(21.09.17)
Bir de kastedilen kişiye özellik nedir ? yayın, tez konusu vb şartlar ekleyemiyorsun. İş deneyimi ekleyemiyorsun. Şu alanda yüksek lisans, şu alanda doktora yapıyor olmak tarzı şartlar oluyor. Bunlar herkese aynı.
0
empedokles
(21.09.17)
@empedokles, nasıl herkese aynı? alım şartı olarak belirttikleri şey alınacak adamın tezinin başlığı oluyor neredeyse. örnekleri araştırırsan ne demek istediğimizi anlarsın.
0
zgrydn
(21.09.17)
dostum git, bölüm başkanı ile konuş. az buçuk sana sinyal verecektir kafalarında biri mi var yoksa herkese açık bir sınav mı yapıyorlar. bir de zaten ben ar gör olacam diyen adamın bence önceden gidip bölüm başkanı ile tanışmasında fayda vardır. hiç tanımayıp sadece kağıdını gördüğüm birindense, 5 dakikalığına bile olsa az buçuk oturmasını kalkmasını konuşmasını tipini bildiğim birini almayı tercih ederim ben. hele kendini iyi ifade edersen, amacını, çalışma prensiplerini ve çalışma konunu iyi anlatırsan torpilli biri yoksa öne bile geçebilirsin.

sana 3 örnek vereyim:
1. benim de başvurduğum sınava, şu alınacak diye isim veriliyor. ama adamın niyeti kadroyu alıp kapağı yurt dışına atmak. her şeyi ayarlamışlar ve açık açık söylemişler de zaten dekanlığa. sınava 2 aday olarak giriyoruz. o adamı almamak için benim 100lük kağıdımı yakıp ikimizi de başarısız ilan ettiler. eleman gitti başka bir okula girdi, bir kaç ay sonra sınav yeniden yapıldı.

2. arkadaşım vakıfa başvurdu. kızın ales, yds, not ortalaması vs her şeyi 90 üstü. diğer başvuran aday ortalama, barajı anca geçiyor. bizim kıza mülakatta 05 puan verip, diğer kıza 100 verdiler ve o kız küsürat farkıyla birinci olup işe girdi. (gerçi iyi ki de öyle olmuş, o üniversite malum sebeplerden kapandı ve kız da ihraç edildi şimdi sürünüyor)

3. dandikten bir yar doç aldırmak için aklına gelebilecek en en en en büyük isim bizzat rektörü arayıp o kişiye özel ilan çıkarttı.

sen ağzınla kuş tutsan kafalarında birisi varsa kılıfını bulur onu alırlar. ve maalesef bu sadece ar görlük için değil, yard doçluktan, doçentlik jürisinden kimlerin geçeceğine kadar akademinin her aşamasında bu böyle.

umudunu kırma, başvur sınava gir, kazanamazsan bile sınav ortamını görmüş olursun.
0
halanne
(21.09.17)
İçeriden bildiriyorum; evet.
0
kayranin kedisi
(21.09.17)
(11)

Araç kullanırken en çok dinlediğiniz müzikler...

strangerinhere
Genelde ne dinliyorsunuz merak ettim...
Genelde ne dinliyorsunuz merak ettim...
0
strangerinhere
(20.09.17)
yabancı müzik çalan radyo açık olur zaplarım arada şehir içinde

şehir dışında telefondan play list
0
basond
(20.09.17)
Mark Knopfler
Eğer o uyku getirir dersen
Björk
0
deadwampir
(20.09.17)
Fizy listelerini dene
0
deadwampir
(20.09.17)
Doksanlar yolda çok iyi gidiyor bir de
0
deadwampir
(20.09.17)
kosun lan mevzu var
(20.09.17)
antalya'da üniversite fm var güzel şeyler geliyor çoğu zaman.
0
goodz
(20.09.17)
www.youtube.com

Böyle şeyler genelde. :)
0
green knight
(20.09.17)
radyo eksen
pal nostalji
bazen power fm
0
zgrydn
(20.09.17)
En çok pal nostalji, onun dışında muhtelif diğer radyo kanalları. Uzun yolda telefondan kendi listemi dinliyorum.
0
elikası
(20.09.17)
Kendi yol playlist'imi yaptım Spotify'da onu dinliyorum.
Böyle salon müziği tarzında, valsli malsli klas şeyler. Bilinen hareketli parçaların cazlaştırılmış coverları vs.
0
twelfth
(20.09.17)
uzun yol hey douglas
sehir ici radyo ilef, pal nostalji, bir de bir kanal var sade hitleri calan acayip gavur aksanli turk bir djleri var onu dinliyorum ama kanalin veya djin adini unuttum.
0
mavicorap
(20.09.17)
(38)

Kızlık soyadını kullanmaya devam eden evli kadınlar

iwasbornonamountainside
Erkekler; eşiniz evlenince kızlık soyadını kullanmaya devam ederse bunu nasıl karşılarsınız ? Kızlar; evlendikten sonra kızlık soyadınızı kullanmaya devam etmeyi düşünüyor musunuz, eğer siz istediğiniz halde eşiniz istemezse bunda ısrar eder misiniz yoksa vazgeçer misiniz ? Yorumlarınıza cinsiyet,
Erkekler; eşiniz evlenince kızlık soyadını kullanmaya devam ederse bunu nasıl karşılarsınız ?
Kızlar; evlendikten sonra kızlık soyadınızı kullanmaya devam etmeyi düşünüyor musunuz, eğer siz istediğiniz halde eşiniz istemezse bunda ısrar eder misiniz yoksa vazgeçer misiniz ?

Yorumlarınıza cinsiyet, yaş ve medeni durumunuzu da eklerseniz sevinirim.
0
iwasbornonamountainside
(19.09.17)
Su anki soyadimi fonetik olarak hic guzel bulmuyorum, zaten ilk soylemede dogru yazabilen de yok :( o yuzden gelecekteki esimin soyadi daha guzel bisey olursa arkama bakmadan birakabilirim kendi soyadimi. O potansiyeldeyim. Ama yine siradan bi soyadi olursa ikisini de kullanabilirim.

Cok kotu bi soyadsa kesinlikle degistirmem :D

27 k b
0
kuehles blondes
(19.09.17)
Her ikisini de kullanmak olabilir.

Kendi soyadımı kullanmayı düşünüyorum, kendisini pek sevmesem de sonuçta benim soyadım.
Bunu istemeyecek ya da itiraz edecek yapıya sahip biriyle evlilik aşamasına gelmezdim herhalde.

29 Kadın Bekar.
0
mutekebbir
(19.09.17)
erkeğim ve bekarım; çift soyadı kullanmak isterse hoş karşılarım. sadece kendi soyadını taşımak isterse eşimin soyadını almaya çalışıp ortalığı karıştırırım.
0
zgrydn
(19.09.17)
28 e b. Benim için fark etmez.
0
passion rules the game
(19.09.17)
kendi soyadımı severim ama eklersem iki adım olduğu için Fatma Betül Sayan Kaya gibi bir şey olacak en iyi ihtimalle. Eşimin soyadı çok berbat olmadıkça sadece onu kullanırım.
0
fallopian
(19.09.17)
Resmi adim halihazirda cok uzun. Sonuna baska bir sey eklersem iyice Guney Amerikali futbolculara donerim, dolayisiyla gunluk hayatta kendiminkini kullanirim, resmiyette yolu olsa hic ekletmem esiminkini ama su an resmi prosedur cok uzun bunu yapmak icin. Makaleler sunlar bunlar hep kendi soyadimla yayinlaniyor, esin soyadini al, sonra bosan vs her makalede farkli isim istemem. Bu konuda israrci olacak bir adamla da evlenmem zaten.

28-K-Bekar
0
evrim halkasi
(19.09.17)
Bunların hala tartışma konusu olduğu bir ülkede yaşamak beni gerçekten yoruyor. Evleneceğim kadın soyadını ne istiyorsa öyle yapar, benim soyadımı almamasını garip karşılamam.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(19.09.17)
İnsanın kendi soyadını kullanmak istemesi niye bir tartışma konusu oluyor anlamadım? İsteyen kendi adını soyadını kullanır ne demek bu yani.
0
mor oje
(19.09.17)
Kendi soyadım isim gibi çok güzel hatta bazıları soyadımla hitap ediyor onun için bırakmayı düşünmüyorum zaten hep iki ismim olsun istemişimdir eşimin soyadını alınca iki ismim var gibi olucak :)
0
pastörizesüt
(19.09.17)
Erkegim ve hanimimin soyadini kullanirim evlenirsem.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.09.17)
sadece kendi soyadımı kullanmam. ya ikisini birden, ya da sadece eşimin soyadını kullanırım. emin değilim. 24 k
0
aquarium
(19.09.17)
Aile olunca eski soyadı ile devam saçma geliyor, ha belki ikisini bir kullanabilirim. Ama iki adım olduğu için o da uzun olabilir, bakalım o zaman karar veririm.
0
elikası
(19.09.17)
Kızlık soyadımla tanınmış bir yazar, bilim insanı, oyuncu vb olsam kızlık soyadımı kullanmaya devam ederdim.

Ama olmadığıma göre eşimin soyadını aldım. Biri babamın, diğeri eşimin ve doğacak çocuklarımın soyadı, bir şey fark etmiyor bana göre. Fark yaratacak tek şey bahsettiğim tanınırlık meselesi olurdu.

30K
0
peggy
(19.09.17)
Çoğu insan soyadımla hitap ediyor bana. Ben de seviyorum soyadımı. O yüzden hatunun soyadını kullanmam. O da canı nasıl isterse öyle yapar.

27 e b
0
m3mphis
(19.09.17)
Herkes kendi soyadını kullansın. 2 soyadı kullanmak kadar iğrenç bir şey yok. Her türlü kayıt sistemi varken soyadı değiştirmenin hiçbir manası yok.

25M
0
doxanikee
(19.09.17)
Eşin soyadını almak için mi evleniyoruz diye düşünenlerdenim.kendi soyadımla devam ederim. Ama yasal olarak araştırmadım, çoluk çocuk olduğunda dert oluyorsa 2 soyismi alır ama sadece resmiyette bırakır, gündelikte kendiminkini kullanarak devam ederim.
0
lcha
(19.09.17)
Çocuğumla farklı soyadları taşımak istemediğim için sadece kendi soyadımı kullanmam.
Ama bugüne kadar geldiğim soyadımı da atamam.
Resmiyette ikisini de kullanırım ama günlük hayatta sadece kendi soyadımla devam ederim.

Benim soyadımı alacak adam bulursam anında basarım nikahı <3
0
bir nick var benden iceri
(19.09.17)
23/bekar/kadın

Mobilde editleyemediğim için böyle yazmak zorunda kaldım.
0
bir nick var benden iceri
(19.09.17)
35 E B

Böyle bir isteği olacağını hissettiğim kadına evlenme teklif etmem.
0
twelfth
(19.09.17)
Şu ana kadar aldığım eğitimlerin, diplomaların vs tamamına yakını kendi soyadımla. Evlenirsem de kendiminkini ve eşiminkini bir arada kullanırım.
Neticede evlendim ve öyle kullandım. İsimler hiç uymadı, pavyon şarkıcısı gibi olurmuşum arada kendi soyadım olmasaymış zaten. Sonra boşanınca da her yerde iki soyadım birden olduğundan çok sorun olmadı pasaport vs.
Evleneceğim kişi ısrarla sadece kendi soyadını kullanmamı istese cok garip olduğunu düşünürdüm.
33 k bekar
0
sopiro
(19.09.17)
kendi soyadımı da kullanırım. gerekçem de oldukça basit, mesleğimde böyle tanınıyorum. zaten reklam yasağına tabiyim. sadece eşimin soyadını kullansam birkaç yılda edindiğim tanınabilirliği silerim. yoksa ardımda çok ünlü ve başarılı sülale olduğundan değil.

eşim niye ısrar ediyor olacak ki. mantıklı bir gerekçe bulamaz muhtemelen.

26,k, b
0
cabiday
(19.09.17)
35 e evliyim

eşim kendi soyadını kullanıyor, yani resmi yerlerde 2 soyadı var ama birine isim soyisim söylerken kendi soyadını kullanıyor. umurumda bile değil:)
0
oscar
(19.09.17)
34 e e

Eşim iki soyadı da kullanıyor. Hiç problem yok benim için.
Ama kızlık soyadını tek kullansa istemezdim.
0
deadwampir
(19.09.17)
3+ yıldır evliyim, resmi olarak yalnızca eşimin soyadını aldım ama günlük hayatta kendi soyadımı kullanıyorum. eşimin soyadı anlaşılması güç bir şey, kendi soyadımı da daha çok seviyorum. eşim istemeseydi onun soyadına geçerdim ama o da çok umursamıyor.

26 k
0
sayns
(19.09.17)
Bence saçma, gülünç ve karışıklıklara sebebiyet veren bir şey. Bunun yüzünden yanlış resmi evrak düzenletip 200 lira kaybetmişliğim var benim. Neymiş hanımefendimiz meğerse 50 yaşından sonra "kendi" soyadını da kullanmaya karar vermiş.

Şimdi bunu cinsiyetçilik algılayacak dostlar bir soluklanın, sakinleşin. Mevzubahis sorun ataerkillik ise, kadının "kendi" soyadım dediği de zaten başka bir erkek figür olan babasının soyadı, bu bir.

İkincisi eğer taraflar mutabıksa, isterse erkek kadının kızlık soyadını alsın benim için o da uyar. Ama yeter ki evli çiftlerin soyadları birebir aynı olsun. Bu organizasyonel açıdan daha sağlıklı diye düşünüyorum.

Ya da gitti ya benim 200 lira, hala ona içim cız ediyor galiba. Yoksa banane :)
0
testis agrisi
(19.09.17)
bunla ilgili sözlükte ssg ve fularsızlık entellik sitesinin sahibi (yanlış hatırlamıyorsam) entrylerini okumuştum argümanları çok mantıklı gelmişti. şu an tam hatırlamıyorum ama sonuç olarak zaten soyadı mantıksız bir uygulama, çift soyadı kullanmanın pratik olmaması vs. gibi argümanları vardı bana da mantıklı geldi. ben de evlenince eski soyadımı kullanmadım zaten sevmiyordum. ayrıca da bunu gurur meselesi olarak görmek saçma geldi. 30 k e
0
iwillsee
(19.09.17)
kadınım. soyadımı çok seviyorum, çok şık, sade. üstelik benim soyadım da giderse ailede erkek kalmadığından soyadımızı devam ettiren olmayacak.
ama evlensem soyadımı direk bırakrım. çünkü eşinin soyadını mecburen alıyorsun zaten. kural böyle üstelik ne güzel bence biriyle aile kurunca aynı soyada sahip olmak. ikinci soyadı ise fazlalık, yük. ne gerek var. yaşasın minimalizm.

ikinci olarak kişisel görüşüm "ayşe karaoğlu özdemir" çok komik durmuyor mu sizce de :D (ismi uydurdum)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.09.17)
bir gün evlenirsem ve eşimin soyadi berbat değilse sadece onunkini kullanırım çünkü kendi soyadımı sevmiyorum.

saniyorum ki evleneceğim kişi bu konuya müdahale edecek biri olmaz.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.09.17)
25.8 e b
istediğini kullansın hele evlenmeden önceki adı ve soyadıyla yapılmış çalışmaları varsa. dilerse iki soyadı da kullanabilir. dilerse sadece benim soyadımı da kullanabilir. zamazingooğlu tarzı soyadlardan bin kat daha iyi soyadım var çünkü.
0
rain when i die
(19.09.17)
23, bekar, kadın

Kendi soyadımı da kullanacağım. Müstakbel eşimle de konuştuk, sorun edecek biri değil. Böyle şeyleri sorun edecek biri hayatımda olamazdı zaten :)
0
mutlusismankedi2015
(19.09.17)
Erkek, 28, bekar.

Benim soyadımı kullanacak.
0
sen git ben geliyorum
(19.09.17)
Ortak yepyeni bir soyisim buluruz. İki taraf da bürokrasi labirentinde harcansın.
0
ruzgarliagac
(19.09.17)
Ben ilk başta sadece eşimin soyadını kullandım bi 6 ay kadar, iki soyadı yan yana gelince karışıklık olma ihtimali yüksek diye. Sonra bu durumu garipsedim, başka bir insan olmuşum gibi geldi, bir de akademik çalışmalarımı önceki soyadımla yapmıştım, karışıklık yaşanmaya başladı. O yüzden gidip kızlık soyadımı eklettim. Şimdi daha iyi hissediyorum açıkçası.

Kadın, 31, evli.
0
duyond
(19.09.17)
'üstelik benim soyadım da giderse ailede erkek kalmadığından soyadımızı devam ettiren olmayacak.'

Bu argüman saçma değil mi? Öyle ya da böyle bitiyor yani. Çocuklar da mı 2 soyadlı olacak?
0
idexo
(19.09.17)
@idexo e bence de saçma işte. ama kadınların bazıları bu açıdan 2 soyadı seçmeyi istiyor, "en azından ben gidene kadar devam etsin" diye. ondan dedim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(20.09.17)
koçarslanlılar, multimilyonerzade veya yiğitoğulları gibi türk dizileri tadında malikanede yaşayan aile holdinginin geleceği olmadığım için fark etmez diyorum.

Ama doç. dr. Ayça bin-Suud Ergül komik olurdu ya da Halime Windsor Ergüllü.
0
nifak tohumu
(20.09.17)
Alsın veya almasın umrumda olmaz. Soyadı değişimi bürokratik bir cehennem zaten yazıktır günahtır.

32 - E - B
0
cleric
(20.09.17)
40+, kadın ve 15 senelik evliyim. Ben evlenirken yeni yeni başlamıştı bu kızlık soyadını kullanma hikayesi, ama ben çocukluğumdan beri isterdim. İsmim ve soyadım gayet kısa, göbek adım yok, ilaveten evlendiğim adamın soyadı da kısa olunca kızlık soyadımı kullanmak istedim. Müstakbel eşime de sordum, biraz da tepkisini görmek istedim (o zaman insan daha bir seviye ölçücü oluyor :)) Neyse hiç sorun olmaz dedi.
İstememesi değil de hangi argümanla istememesi üzerinde düşünülmesi gereken bir konu bence. Osmanoğlu ailesinden gelmiyorsa bir "royal family" değil ki. Benim gibi bir ailenin evladı. Bu konudaki ısrar ailelerimizin denk olmadığını düşündüğü riskini getirir benim aklıma. Bir sarsarım, kendine gelsin.
0
SiyamkedisiZorro
(20.09.17)
(8)

Dugunde, asker gondermede havaya ates ederken insan vurmak

stavro
Bu olay nasil oluyor cozemedim. Simdi bu adamlar birini vurmayi nasil beceriyor? Elinde silahla havaya ates edilmiyor mu normalde? Yukariya degil de yatay pozisyonda saga sola mi ates ediyorlar ya da havada ucan adamlar mi var? Dugunde ates edikiyor, dugune gelenlerden birkaci vuruluyor diye haber g
Bu olay nasil oluyor cozemedim. Simdi bu adamlar birini vurmayi nasil beceriyor? Elinde silahla havaya ates edilmiyor mu normalde? Yukariya degil de yatay pozisyonda saga sola mi ates ediyorlar ya da havada ucan adamlar mi var? Dugunde ates edikiyor, dugune gelenlerden birkaci vuruluyor diye haber goruyoruz mesela. Ben bu olayi anlamadim bir turlu. Dugundeki kalabaliga mi ates ediyor bu adamlar direkt, nasil beceriyorlar oradan birini vurmayi? Bu olay nasil oluyor merakimk giderir misiniz:)
0
stavro
(19.09.17)
yani, duyuruda sana bunun teknik açıklamasını yapacak kimseyi bulamazsın sanırım. bu bir nevi çok temel bir mantık, havadan yere düşen mermi hala sıcak kaldığı ve çarpışarak yapısı bozulmadığı için yaralar/öldürür. buna dair merak oluşturan ve bunu başkalarına soran birini hayatımda ilk kez görüyorum.

www.bbc.com

edit: bulurmuşsun, göt oldum. bazen 7 milyar tane olduğumuzu unutuyorum, bunu araştıran da varmış.
0
i drive the hearse
(19.09.17)
Yok yorgun mermi öldürmez genelde tam dik sıkmadiklari için o atışın yorgun mermisi yüzlerce metre uzağa gider en az. Ama bu adamlar cidden salak mesela uzun namlulu silahı tek elle tutmaya çalışıyor bir de seri mod açıksa taka taka atarken silah tepiyor vuruyor yanda halay çeken dayıyı. Genelde silahı kullananın beceriksizliği ve panik yapmasi yüzünden oluyor. İnternette sayısız video var
0
goodz
(19.09.17)
İki türlü de olabilir, doğrudan ya da yorgun mermiyle. Geçen şöyle bi haber vardı www.ntv.com.tr
0
freebird5406_2
(19.09.17)
tam dik tutmamak, silahı dengesiz tutmak ve tepmesi vs.
0
zgrydn
(19.09.17)
videolari var. cidden gerizekali insanlar vuruyor o sekilde. halay cekerken ates eden adamlar iste iq 20 falan. bi de balkonlardan vurulanlar da var. adam namlu havaya dogru bakinca gokyuzune gidecek saniyor mermi, ama namlu 10 derece egik olsa uzaktaki bi apartmanin yuksek katlarina denk geliyor.
0
icim urperiyor
(19.09.17)
Aslında olay cok basit. Gucsuz insanlar ates ettiklerinde bit noktadan sonra silah diklik pozisyonunu kaybederek sarsintininda etkisiyle yavas yavas seyircilere dogru alcalmaya basliyor ve silah hala ates ettigi icin adam farkina varamiyor. Ikinci olaraksa bazi gerizekalilar silah tutukluk yapinca insanlara dogru cevirip alla alla noldu bu silaha minvalinde tetigi kurcaliyor ve bam.kacinilmaz son.
0
oldumubeabi
(19.09.17)
1- Alkol.
2- İhtiyarlar kolu kaldırdık sanıyor, halbuki yere paralelden hallice duruyor.
0
testis agrisi
(19.09.17)
Bizim uzaktan bir akrabanın düğününde havaya sıkan barzonun teki balkondaki kadını vurdu. Adam kafasını kaldırsa balkonu görecekti belki ama içkiyi ağzıyla içemediği için yer yön kabiliyeti kaybolmuştu.
0
insomnia
(19.09.17)
(2)

Havalimanında kontuarda neler yapılır?

john bonham ati
Havalimanında kontuarda çalışmayı düşünüyorum neler yapılır bilgilendirir misiniz arkadaşlar?
Havalimanında kontuarda çalışmayı düşünüyorum neler yapılır bilgilendirir misiniz arkadaşlar?
0
john bonham ati
(19.09.17)
en son uçuşumuzda kontuardayken işimizi görevli olmadan ekran üzerinden hallettik. pek geleceği olan bir meslek değil gibi sanki. alternatiflere yönel derim ben.
0
zgrydn
(19.09.17)
bildiğim kadarıyla, yer görevlileri/hizmetlileri tek bir yerde çalışmıyorlar, kontuar, uçağa kabul vs. tüm hizmetlere koşturuyorlar. kabin memurları kadar olmasa da, ülke şartlarına göre fena ücretler almıyorlar diye de biliyorum. kolaylıklar
0
gochebe
(19.09.17)
(9)

nargilenin populer olmasinin araplasmaya etkisi yok mu?

mayeskuel
heryer nargileci olmus ya. hayir detayli dusununce damardan damardan arap kulturu enjekte oluyor bence. tamam bizim kulturumuzde de kismen var. ama kaynagi araplar. yurtdisinda bile shisha diye geciyor. suriyeliler ve diger araplarla costu sanki. siz ne diyosunuz?
heryer nargileci olmus ya. hayir detayli dusununce damardan damardan arap kulturu enjekte oluyor bence. tamam bizim kulturumuzde de kismen var. ama kaynagi araplar. yurtdisinda bile shisha diye geciyor. suriyeliler ve diger araplarla costu sanki. siz ne diyosunuz?
0
mayeskuel
(19.09.17)
2010dan once baslamisti seruven. gelen araplarin etkisi oldu biraz ama ic talep de cok.
0
fakyoras
(19.09.17)
nargile zaten popülerdi. gerçekten var ise eğer nargileci artışı araplaşmaya yol açmaz. araplaşma nargileci artışına yol açar.
0
zgrydn
(19.09.17)
nargile orta avrupa'da bile içilen birşey. budapeşte'de gece kuluplerinde masanın ortasına getirip koyuyorlardı. çok araplaşma olayına etkisi yok. bu tür şeylerin aslında araplaşma ile alakası yok. bir ülkenin doğuya mı yoksa batıya mı bakacağı o ülkenin/toplumun bakış açısı ve politikasıdır.
0
total paranoia
(19.09.17)
Balkanlarda, ukrayna'da da cok populer. Araplarla ilgisi yok.
0
stavro
(19.09.17)
ben de tekrarlayacağım ama hep vardı zaten, daha da mı coştu? aşağı yukarı her semtte nargile cafe bulunurdu, kızlı erkekli grup şeklinde bazen okul çıkışlarında gidilirdi. bi 13-14 sene öncesinden bahsediyorum. ergenliğim geçti tophane'de orda burda boş boş. bağdat caddesi'ndeki tiki gençliğinin de uğrak mekanlarıydı nargileciler. keza idealtepe sahilde güzel bir nargilecimiz vardı sıklıkla gittiğimiz, malatyalı ali abi vardı, hoş sohbetti baya. çok iyi sütlü cappuccinolu nargile yapardı. çok içerdim, ailem de bilirdi, nargile sigaradan 10 kat zararlıdır şeklindeki haberlerin ilk çıktığı dönemde bırakmam yönünde baskılar yedim. "yok yahu, tömbekiden, gerçek nargileden bahsediyorlar" diyerek baskıları üzerimden atmıştım, çok biliyorum ya. ulan eskiye döndüm be, ne dertsiz tasasız günlermiş.

yani bizde hep vardı da asıl yurtdışında fazlalaştı sanki. araplaşmaysa toplumda tabii var da nargile ondan önce de vardı. "kebapçılar arttı" demek gibi bir şey bu bence.
0
soso
(19.09.17)
Araplarla ilgisi olduğunu sanmıyorum, 2009 yılında arkadaşla nargile içmeye gittiğimizi hatırlıyorum. O zamanlar çok popüler olduğu için deneyelim demiştik, 2009 diyorum. Üzerinden 8 sene geçmiş. İlk ve son gidişimiz olmuştu, ehe :)
0
hayirsiz
(19.09.17)
nargilenin popüler olmasının araplaşmaya etkisi yok, araplaşmanın popüler olmasının nargileye biraz etkisi var :)
0
regardless of what they say
(19.09.17)
Araplarin gelmesi sart degil, kulturumuz Araplasiyor olay bu
0
Traveller
(19.09.17)
muhafazar zengin zümrenin oluşmasıyla birlikte kahveci ve nargileciler önem kazandı; çünkü bu zümreye ait insanların bir kısmı alkol satılan mekanda dahi bulunmak istemiyor. Sosyalleşmek için de uzun uzun oturup bir şeyle meşgul olmak gerekiyor (sonuçta ne kadar çay kahve içebilirsin), nargile de bu noktada devreye giriyor. işletmeciler de kazanacağı paraya baktığı için talep doğrultusunda iş yapıyor.
0
kayranin kedisi
(19.09.17)
(10)

herkes üniversite okumamalı kontenjanları azaltılmalı diyenler

blue eyes white dragon
işsizlik konusunda bunu söylemelerini haklı bulanlar olabilir ama bir insanın bir konuda kültürlenmek istemesine engel olmayacak mı bu? kültürlenmeyi sadece sosyal bilimler olarak düşünmeyin. adam günün birinde oğlum şu fizik nasıl bir şeymiş diyerek fizik okumak istemesine engel olmayacak mı?
işsizlik konusunda bunu söylemelerini haklı bulanlar olabilir ama bir insanın bir konuda kültürlenmek istemesine engel olmayacak mı bu?

kültürlenmeyi sadece sosyal bilimler olarak düşünmeyin. adam günün birinde oğlum şu fizik nasıl bir şeymiş diyerek fizik okumak istemesine engel olmayacak mı?
0
blue eyes white dragon
(14.09.17)
kültürlenmenin ön şartını üniversite diploması olarak görmek biraz sakat değil mi? bilgiye erişimin en rahat olduğu çağda yaşıyoruz neredeyse. fizik, kimya gibi alanları da dahil ederek söylüyorum.
0
zgrydn
(14.09.17)
Universiteler liberal olsaydi evet. Koyden kente gelince degisen cok insan oluyor. Universiteye cogu insan cocuk olarak basliyor yetiskin olarak mezun oluyor.

Derken...beyin yikayan gerici universitelerle para karsiligi diploma satan okullar acildi. Normal bir insan bu universitelere gidince ya dinci oluyor ya da asiri simarik bir ergen.

Aklima gelebilecek tek iyi yani bu universitelere giden kisilerin A2 seviyesinde falan Ingilizce ogreniyor olmasi ve birkac akademisyene calismalari sirasinda para kazandiriyor olmasi.
0
Traveller
(14.09.17)
kontenjanların azaltılmasına gerek yok, her okula başlayanı mezun etmesinler yeter.

Yani ben şöyle düşünüyorum. Adam mesela odtü de bilgisayar mühendisliğinde okumaya başlıyor; yıl 2018 öte yandan bir diğeri de bilecik şeyh edebali de okumaya başlıyor. yıl yine 2018. eğer bu 2'si mezun olduğunda yakın seviyelerde mezun olamıyorlarsa problem burada doğuyor. bilecikten mezun olan adam iş piyasasını etkiliyor, daha ucuza daha vasat personel olarak çalışıyor, okulların isimlerine takılmayın tamamen hayal ürünü örnek teşkil etsin diye verdim.

Eğitimde bi' ekol belirlemeli okullar ve bu ekol çerçevesinde bi' alt limitleri olmalı, misalen hep bahsedilen çok iyi okullar acaba neye göre çok iyi okullar, misalen benim tanıdığım inşaat mühendisi var mühendisliğin temel alanlarının birçoğundan bi'haber. bi' tane makine mühendisi aman allah'ım düşman başına. Bu adamlar sağda solda mühendis sıfatıyla iş arayıp buluyorlar, aslında piyasayı öldürüyorlar.

asgari ücretin altında çalışan elektrik-elektronik mühendisi var bu ülkede; kıza sordum neden diye; ee xxx iş yok ki başka. dedi. Sen bi' bilkentliyi asgari ücretin altında çalıştırmaya ''iş yok'' mantığıyla ikna edemezsin.

Mesele kontenjan değil, okulda verilen eğitimlerin uçuk derecede farklılığı ve bu sebeple de mezun olmak için gerekli yeteneklerin farklılaşması.

Yani bence kontenjanlar azaltılmamalı; fizik okumak isteyen fizik okuyabilmeli; hatta fiziksel imkan varsa( yeterli eğitim alanları, hocalar, laboratuarlar v.s) daha da arttırılmalı kontenjanlar ama bu çocuk bu okula kaydoldu kaç yıldır okuyor bunu mezun edelim mantığı yer almamalı. Dersleri herkes hakkıyla geçmeli.
0
mete kudur
(14.09.17)
diploma almalı demedim zaten. fiziğin temelini öğretmeden bir insana nasıl anlatacaksınız dalgaları falan? bu en basit aklıma gelen bir olay.
0
🌸blue eyes white dragon
(14.09.17)
değişen ve gelişen teknoloji, büyüyen ekonomi oranında eğitim öğretim imkanları da geliştirilmeli.
herkes üniversite okumamalı demek yanlış.

isteyen herkes üniversite okuyabilmeli.
ancak istemeyenin de üniversite okumadan hayatını sürdürebilmesinin önü açılmalı, altyapı sağlanmalı.

bir idealdir.
0
attirmayin makedonun kafasini
(14.09.17)
katılıyorum. Hatta bu yine naif kalıyor. Bir hocam üniversitelerin hepsinin paralı olmasını, yalnızca parası olanın ya da bursa hak kazananların okumasını savunur, böylelikle üniversiteye yeterince hevesli ve hırslı insanların girebileceğini söylerdi. O adam normalde de biraz zalimdi ama bu konuda haklı olabilir. Buna tam karar vermedim, -ben kimsem!

üni.siz de lisede edindiğin anahtar kelimeler üzerinden yürürsün meraklı olduğun alanda.
0
fallopian
(14.09.17)
Türkiye'de ara eleman eksikliği var. Herkes üniversite okuyor. Öğrencilerin bir kısmının meslek lisesine yönlendirilmesi lazım.


.
0
kartallar yuksek ucar
(14.09.17)
hayirsiz
(14.09.17)
okula gitmeyen okumasın. başta aöf, uzaktan eğitim gibi saçmalıklar kapatılsın. kimse bir şey kaybetmez.
0
nothing in my way
(15.09.17)
ben okurken okulun kontenjanları arttırıldı. alttan derslerim olduğu için değişen durumun daha çok farkına vardım. kontenjanlar arttırılırken ne okulun fiziksel yapısı değişiyor ne de akademik kadro genişliyor. sınıfa kantinden sandalyeler gelmeye başlamıştı. sığmıyorduk sınıfa. ayrıca en yüksek puan ile en düşük puan arasında ne kadar çok fark varsa derslerden alınan verim o kadar azalıyor ve kontenjanın artması da buna neden oluyor. hocalar öğrenciyi daha fazla zorlayacak klasik sınavlar yapmak yerine test yapmaya yöneliyorlar çünkü klasik sınav kağıtlarını okumaya yetişemiyorlar. dolayısıyla 40 kişi çok iyi bir eğitim alacakken 70 kişi vasat bir eğitim alıyor.
0
cilekli krep
(15.09.17)
(4)

Eksi hesabini silme

diable00
Merhaba,Eksi hesabini nasil tumden silebilirim? bIraz arama yaptim ama bulamadim. Eskiden boyle bir fasilite vardi. Kapatmak istemiyorum, tumuyle basimi alip gitmek istiyorum. Hem ortam hem de sozlugun ticarilesmesiyle ne burada kalmaninin ne de sozluge para kazandirmanin anlami kalmadi.Yanitlariniz
Merhaba,
Eksi hesabini nasil tumden silebilirim? bIraz arama yaptim ama bulamadim. Eskiden boyle bir fasilite vardi. Kapatmak istemiyorum, tumuyle basimi alip gitmek istiyorum. Hem ortam hem de sozlugun ticarilesmesiyle ne burada kalmaninin ne de sozluge para kazandirmanin anlami kalmadi.

Yanitlariniz icin simdiden tesekkurler.
0
diable00
(13.09.17)
Normalde silemiyorsun ama kendini uçurtabilirsen haliyle hesabın silinmiş olur.
0
angelus
(13.09.17)
kapatıp bi daha açmazsan söylediğin gerçekleşmiş oluyor zaten. entry'ler de yok oluyor.
0
zgrydn
(13.09.17)
tüm entrylerini silip, buraya satılık ekşi hesap yaz.
bir sürü ölücü çıkacaktır.
o parayla da kanzuk'a tavuk döner alırsın bir porsiyon.

belki doyar diye.

ama sanmıyorum.


kalanıyla da kendin güzel bir ziyafet çekersin.

bilemedim.
0
skbn
(13.09.17)
bana ver
0
jamswety
(13.09.17)
(2)

Hollanda'ya Vize Başvurusu

silah taciri
Merhaba. Kasım sonunda arkadaşlarla toplanıp Amsterdam'a gidelim diyoruz. 2017 Haziran'da Yunanistan'dan 3 aylık multiple schengen vizesi aldım. Temmuz başında giriş çıkış yaptım ve geçtiğimiz günlerde de yine 1 günlüğüne de olsa giriş çıkış yaptım Yunanistan'a. Yani uslu bir çocuğum. Hollanda vize
Merhaba. Kasım sonunda arkadaşlarla toplanıp Amsterdam'a gidelim diyoruz. 2017 Haziran'da Yunanistan'dan 3 aylık multiple schengen vizesi aldım. Temmuz başında giriş çıkış yaptım ve geçtiğimiz günlerde de yine 1 günlüğüne de olsa giriş çıkış yaptım Yunanistan'a. Yani uslu bir çocuğum. Hollanda vize başvurumda bu detaylar dikkate alınır mı? Ve sizce hangisi vize konusunda daha garanti? Aracı şirket vasıtasıyla mı başvuru, yoksa doğrudan konsolosluğa mı?
0
silah taciri
(13.09.17)
bildiğim kadarıyla aracı şirket bir seçenek değil zorunluluk. öğrenim amacı ile vs. gidiyorsanız konsolosluğa başvuruluyor.
0
zgrydn
(13.09.17)
hollandadan 2 kere vize aldım aracı firmadan al. aracı firma ne istiolarsa o evrakları verdiryor kafar karıştırmıyor. direk konsolosluklar farklı şey isteyebilir.
0
mikahakkinen
(13.09.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.