yurt müdürlüğüne anlat derdini değiştirsinler odanı

son cümleye dikkat:(

tek çare oda değiştirmek

oda spreyi +1

bu durum yan sınıfımızda lisede olmuştu onlar oda spreyi almışlardı kızın arkasındaki sıraları boşaltmışlardı ama çok bir şey oldu mu de hayır derim..

ve yakın bir zamanda insanların ten kokularının ne kadar önemli olduğunu otobüste insanların kokularından yanlarına yanaşamadığını yerini değiştirdiğini filan söyle..

neden oda değiştirilmesin ki? kokuyorsun temizlen diyebileceksen de. diyemeyeceksen müdürle konuş.

acaba vücut kokusu mu var,yıkansa da çıkmayan.öyle bi hastalık var çünkü.

valla bilmiyorum. işin ilginci burnum alışmıyo arkadaş. Bi sure maruz kalınca alışması lazım ama alışmıyor, sürekli kokuyor efendim durduramıyoruz:(

söyle ona. kardeş kokuyorsun de. başka çözümü yok

kokuyosun da diyemez insan,doktora da git bi muayene ol da diyemezsin.çok zor bir durum.

Doğrudan yüzüne söyle. Bunlar anlamaz imadan. Çok zor bir durum. Yerinde olmak hiç istemezdim.

Iki erkeksiniz anladigim kadariyla;odani degistirmek istemiyorsan kendinden bahseder gibi 'her gun dus alip,corabimi degistirmeyince kendimi temiz hissetmiyorum; zaten ister istemez de koku olusuyor,hic hijyenik degil' vs seklinde konusmalar yapmayi denesen?Bunu da anlamazsa al karsina konus.Baska caresi kalmaz.Muhtemelen kisisel bakimina dikkat etmiyordur.

Benim en dayanamadigim seydir,o kendine dikkat etmiyorsa ben niye soylemekten utanayim?rahatsiz ediyor sonucta.Kirmadan duzgunce soylemeyi deneyebilirsin.

aynısını önceki iş ortamımda yaşamıştım, kesinlikle söylenemiyor böyle bir şey. herkes farkındaydı ama kimse konuşmak istemiyordu, resmen omerta uygulanmış gibiydi bu konuda. bir de daha önce bin kere kendisine ima edilmiş ama sonuç sıfırdı. kendisi başka yere geçene kadar da çektik kokuyu. bir şey de denilmiyor çünkü dendiği gibi bazı insanların gerçekten temiz olsalar bile böyle bir sorunu olabiliyor.

bence soğuk oluyor filan demesine aldırma burası çok havasız, garip bir kokusu var odanın, nefes alınmıyor başım ağrıyor vs diye incitmeden söyle bir şeyler. ara ara havalandırsan bile çok fark eder. bir de o kadar çok koku varsa üstüne oda spreyi ortamı iyice ölümcül hale getirebilir. en temizi imkanın varsa ne yap et odanı değiştir, çünkü gerçekten çekilecek dert değil.

burnunun etrafına viks tipi kokulu şeyler sür. dudak nemlendiriciler filan da işe yarar.

mail adresini biliyorsan, işe yarayabilir: terkokuyorsun.com

tüm cevaplar için teşekkürler. oda parfümünü denicem ama dust in The wind in dediği gibi daha bok olabilir ortam.

şimdilik camı açtım, dayanamıyorum olum çok havasız bura bide ateşim var galiba dedim, aralık olarak duruyor pencere. şansıma pencere bana doğru açılıyor:)

geceleri çaktırmadan ıslak mendille sil çocuğu, sonra kol altlarına filan roll on sür.

ikinci el isterseniz ama az kullanılmış, bendekini verebilirim. bir iş için almıştım. şimdi kullanmıyorum. olympus. modeline bakıp yazıyorum şimdi.

www.amazon.co.uk

benzer modeli 180 tl size 110 + kargo sizden gönderebilirim.

@ben smyrna seninkinin bundan ne farkı var?
www.rekorelektronik.com

farkı yok. ve fakat o fiyata ellerinde varsa alın tabi. genelde olmayan ürünler için düşük fiyatlar veriliyor malum.

anladım. şu linkler de kontrol edilebilir.
urun.gittigidiyor.com

www.stoklumarket.com

www.n11.com

bende bunu aldım bugün bakalım nasıl çıkacak.

ders kaydı için alıyorsun zannediyorum olympus v713pc aldım memnunum. bahsettiğin özellik de var ayrıca.

buldum ya la. sizde dinleyin bari.

www.youtube.com

şu sesinin çatlayıp, söyleyemediği yayın kesin.
şarkı da video games. bakın isterseniz, belki başka şarkı söylemiştir de ben dayanamadığım için kanalı değiştirmişimdir.

yerim yaa

Müşteri hizmetleri numarasını aradıysanız endişelenmeyin, görüşmelerinizin tamamı kayıt altındadır. Aradığınız tarihi ve zamanı not alın bir yere, olası bir problemde görüşmenin tam zamanını verirsiniz, kayıtlardan bulup incelerler.

Bir sey olmaz. Mailorder miydi neydi ismi onu yapmaya her firmanin yetkisi yok. Musteri hizmetlerini aradiysaniz gayet normal bir islem yapmissiniz. Daha once idodan bu sekilde bilet, genpadan bu sekilde bor telefon aldim her hangi bir sikinti yok. Telefonunuzu dinleyen birisi yoksa sikinti etmeyin.

aveadan bende öyle yükledim, şimdilik sıkıntı yok.

Güvenlik kodunu soyledin mi? Soylemediysen problem olmaz. Soylediysen de bir süre harcamalarını kontrol et, bir sıkıntı olursa itiraz edersin.

sigarayı bırakmak.

sigaranı değiştir, bazıları daha az balgam yapıyor.

bırakana kadar yatmadan önce sıcak içecek, sabah kalkar kalkmaz sıcak içecek işe yarar. kahve değil, çay değil, boğazını yumuşatacak bitki çayları (ıhlamur,papatya vs.)

en güzeli ise bir bardak sıcak su, bir tatlı kaşığı bal karıştırıp iç sabah.

bi de bırak.

nac
www.ilacprospektusu.com
aile hekimine sormadan kullanma.

dostum kokmyan sigara yoktur.

hangisini icersen ic kendin kokusuna alisip kokusuz diye algilayabilirsin ama yanina yanasanlar sigara kokunu alir.

birak bence

leş gibi kokutmayan sigara henüz icat edilmedi.hele ki temiz ve titiz insanların sigarayla hiç işi olmamalı.

(bkz: parliament reserve)

old holdborn yellow

@exlibris, rock n roll okul da bitsin bırakacağım
@jakobb bayramlık normal parlement aldım bakalım
@oradabossandalyevarmi, sarma sigara tütün güzelse iyi oluyor da paranla rezil olmak gibi geliyor bana biraz :) ne uğraşacam gibisinden

djarum black kokmaz.

daha doğrusu sigara kokmaz, yanmış ağaç kokar.

djarumun sürekliliği yok, her istediğinde içemezsin. çayla kahve arasındaki fark gibi(

ben sigara içmiyorum ama içen arkadaşlarım içinde beni en az rahatsız eden kokusu olan sarma sigara..

sanırım tek tütün olunca o diğer kimyasallar olmadığından daha az kokuyor..

mentollü marlboro deneyebilirsin.

@senialanaglasın.. sarma dediğim gibi paranla rezil olmak. ama güzel bi tütün denk gelirse bir daha deneyeceğim

@yakuza123.. naneli sigara da her zaman sarmıyor ayrıca daha zararlı

sanırım hem denizde yüzmek istiyorum hem ıslanmak istemiyorum gibi bir durum benimki, bulamayacağım nazlı yarim camel gibi((

Tekrar...

cnbce geriden geliyor.

jesse'nin mevzuları anlatacak. yeni bölüm arkadaşlar.

jesse'nin yolu (üzgünüm bunu yazmak zorundaydım)

türkçe dublaj olduğundan geriden geliyor onlar.

mimiklerim bile oynamadı

denişik

dudaklarım milim oynamadı

(bkz: hovercat)

Milimlerim dudak oynamadi.

onun komiklik için olduğunu sanmıyorum. sadece "aha bakın böyle gözüküyor işte" denmek için var bence. yoksa komik bir şey değil. ama oldukça eğlendirdi beni.

komik değil. şirin. ıssırrım patilerini.

ben gülümsedim.

pişmaniye gibi, yerim ben bunları, ciddi yani.

komik değil ama çok güzel.

güldüm, hı hı.

güldüm ben şahsen. ama komik olsun diye yapılmış gibi durmuyor.

türüne göre 8 ila 18 kilo arasında oluyorlarmış.

alüminyum dağ bisikletleri ve şehir bisikletleri 12-14kg civarı.
yol bisikletleri de 10-11kg civarı olabiliyor ortalama seviyelerde...

ancak üst seviye dağ bisikletleri 8-9kg, yol bisikletleri ise 6kg'nin altında bile olabiliyor.

benim orta seviye dağ bisikletim donanımsız 13kg civarı.

önde maşa düz, amortisörsüzse şehir bisikletleri 11-12 kg de olabilir.

13kglik bisikletimden memnunum, ağır sayılmayacak seviyede bence.


--------
ek soru: yeni bisiklet mi alacaksın?

15.6'ya ağır bir bisiklet diyebiliriz. 12 falan mis gibi oluyor.

ölçmedim ama benimkide donanımlı 15kilo çeker gibi. fazla da değil bu yani şehir bisikletleriyle kıyasladığımda hafif kalıyor. yol bisikleti içinse çok çok ağır 7-8kg olmalı yol bisikleti ise.

12.5 alüminyum

Biraz fiyat vereyim. 5 kg karbonfiber yarış bisikleti 5000 lira, 8-9 kg yarış bisiketi 1.750 lira. 8-9 kg şehir bisikleti 500-600 lira. Dağ bisikletleri de daha ucuz oluyor. Bunlar kaliteli olanlar.

Soruna cevap olarak da yokuşta kolay olsun falan diyorsan en fazla 10 kilo olsun.

aguilas negras

ortalama fiyatlar konusunda 1750tl 8-9kg yarış bisikleti hariç çok düşük söylemişsin. hatta bu bile düşük kalmış, 2000 civarından başlıyorlar.

o fiyatlara bahsettiğin ağırlıklardaki bisikletler imkansız.

5kg karbonları ise o fiyata ikinci el bile bulamazsın.

kitap.

kitap+1

İç çamasiri tuhafiye malzemeleri

Ekmek + Süt.

güzel pet eşyaları, hayvan değil tabi ki

pek az kitap okunan bir ülkede kitap satmak geçinmeye bile yetmez. ama içinde insanların kitapları rahatça okuyabilecekleri cafe olan bir yer iş yapar. ben paranın gıdada olduğunu düşünenlerdenim. tek şeyin satıldığı bir yer. sadece makarna (çeşitli soslarıyla), tost (çeşitleri) gibi. maliyeti az seveni çok olan yemekler.

Kuruyemiş, çiklet, çikilata, şeker, püskevit

cookie

çorba.

Tekel bayii açarım. Arz belli talep belli.

çeşit çeşit çay ve yanına atıştırmalık poğaça, kurabiye tarzı bi şeyler.

kitap, kahve ve minik kurabiyeler.

Waffle.

makarna

kahvaltı. ama şarküteri değil, bildiğin kahvaltıcı dükkanı olacak, beşiktaş'takiler gibi ama onlar gibi de değil aynı zamanda... sermayen varsa konuşalım(bende yok da), çılgın fikirlerim var bu konuda :)

sadece kahve

doner.

Plak,her türlü plak.

plak +1

cupcake.

hamburger

4s

s4 mini al.

(bkz: android pişmanlıktır)
Nokia Lumia 920 kullanıyorum ve mutluyum. Tavsiye ederim.
Bazen benim aklım iPhone 5'te kalmıyor değil. Ancak telefonumu masaya koyduğum zaman havamı basıyorum. iPhone'lar artık herkesin elinde. İyi ki almışım diyorum.
Ancak, sen yine de tavsiyelerden ziyade aramaya inan. Araştır...

bende lumia 925 alıyordum ki nexus4 aldım.
iphone eski modellerine verecek param yok

4s kullanicisi olarak soyluyorum nexus al

lumia kullanıcısı olarak söylüyorum, hoşuna giden lumia ise lumia al. ben 4s önerrim ama telefon dediğin eline aldıkça insanın içini açmalı, hoşuna gitmeli. o yüzden lumia al.

lg g2 başkada telefona para verilmez,10 milyarım olsun suan yine lg g2 alırım

bundan sonrası için login.live.com önerebilirim.

gerçekten skydrive varken niye Google kullanıyorsunuz?

discovery.

8

12

7

5

196

94 (simdi sayinca bu sonuc cikti)

Not: Benim işim yurt dışındaki müşterileri ziyaret etmek.

9

6 ülkede 71 şehre gitmişim. tripadvisor map'imden öğrendm

193

0

14

6

10

9

@rm say hocam zararı gelmez

www.brkylmz.com

telefon melefon iste, ucuzdur orada herhalde.samsung falan kore markaları değil miydi.

kadınsan eğer bb krem.

kırtasiyeye ilgin varsa envai çeşit kırtasiye malzemesi.

Kuzey mi, Güney mi?

Kuzey Kore'yse Pyongyang Racer oyununu getirmelerini isteyebilirsin, deli grafikler, enfes oynanış.

Paran varsa elektroniğe vur kendini.

ginsengli şeker, çay, krem, vs.

ben olsam ramen isterdim, tr de çok çeşit yok.. zararlı ama leziz

yiyecek olarak kimchi bir nevi lahana turşusu. ve de tofu.

yalnız bu yazılanların çoğu kargoyla ülkeye girmesi yasak şeyler. yiyecek(emin değilim), kozmetik ve telefon gümrüğe takılır.
ha kişi kendisi getirecekse boynumu eğer susarım.

teen wolf. ben begendim. izle

bi yerden sonra boka sarıyo ama izlenebilir. fena değil.

film - dizi standartların yüksekse izleme, zaman kaybı.
çıtır çerez olsun dersen olabilir.

tabikide kabul etmez.

150-250 lira girer

kullanıcı hatası kesinlikle.

200 lira tutar mı ya . Zaten telefonun sıfırı 600 e filan düşmüştü.

noldu ki son güncellemeyle, 1 hafta ertelettim ben.

bs player için iyi diyorlar, kendisi altyazı buluyomuş fln.

benim için tartışmasız kral BS.Player'dır. geriye kalan tüm medya oynatıcılarının affınıza sığınarak ta götüne koyim.

sağ tarafından browser fışkırıyor.tv reklamı gibi reklam falan çıkıyor.

tabi bu sadece dikkatli bir kurulumla maruz kaldığınız kısmı.dümdüz kuranlar için daha da kötü durum.

uzun süredir kmplayer kullanmıyordum zaten nedeni:

daum potplayer

(bkz: dağılabilirsiniz)

GOM player

copy.com var 15 gb veriyor ücretsiz
box.com var bir ara 50 gb promosyon vardı ama şimdi bitmiş 10 gb veriyor
fotoğraf için flickr'ı deneyebilirsin 1tb veriyor. mobil uygulaması var mı bilmiyorum ama illa ki 3. parti uygulama vardır flickr'e yükleme yapan.

güvenli pampa ben o paylaşımı açsam bile gösteremediğim oldu.

en son kız arkadaşım fotoğrafları istedi tek tek yollamak yerine zaten update edilmiş skydrive klasör linkini verdim, olmadı. başka yollar denedim olmadı. paylaşıma açmayıda denemedim. son olarak skydrive mail ve şifremi verdim.

ayrıca google drive diyen var la. adamların kendisi açıklama yaptı bilgilerinizi kullanıyoruz diye, te allam ya.

@edip flickr'ı bi kenara bırakırsam, adı sanı bilinmeyen servislere güvenmiyorum. flick'ı ise gerçekten çözemedim. ayrıca stabil olduğu konusunda emin değilim...

@sivrisinek teşekkürler, ancak google'a hiç güvenmiyorum. @trajikomix'in de dediği gibi verileri kullandıklarını açıkça söylüyorlar.

evet sevgilimle ailemle çekildiğim beni ilgilendirir fotoğraflarım olacak. ondan dolayı biraz pimpiriklenmiş durumdayım. "e madem öyle kullanma o zaman" demeyin, gerçekten çok fotoğraf var ve telefon sadece toplam 13 GB alan sunuyor. bulut kullanmaya mecburum.

dropbox hakkında bilgisi olan? :)

yoksa facebook'ta bana özel albüm oluşturacağım :(

bence güzel bir film ama konu itibariyle ağır ilerliyor, diyalog üzerine kurulu. çok hareketli bir film beklemeyin.

Yani agir bir film sayilir. Daha citir cerez bir sey tercih ederdim sahsen..

evet durgun bi film, uyu bence sakin kafayla izlersin. sonu çok güzel ayrıca.

sakin kafayla izle +1. Zor bi film.

www.youtube.com

bizim site yönetimi aidat ödemeyenleri mahkemeye verdiğini duyurdu. demek ki olabiliyor.

yöneticiye gerek yok. kat mülkiyetine göre komşunun da açabilir.

acar. niye acamasin?

Elbette. Ama kiracı aidat ödeyeceğine dair bir şey imzalamadıysa muhtemelen kazanır davayı.

icra davası açamaz, zira icra davası diye bir dava yok. icra talebinde bulunur. icra müdürlüğü gerekli işlemleri yapar. kişi icra talebine itiraz ederse itirazın iptali davası açar yönetici.

özet: yönetici icraya başvurabilir.

yönetici aidatlar için kiracıya dava açamaz. bunun muhattabı kat malikidir.

kiracının aidat ödeyeceğine dair imzalayacağı bir şey yoktur. genel kurulda kat maliklerinin 2/3'ü tarafından alınan karar (ki, aidat, demirbaş ödemeleri vb. ödenecekler, aksi belirtilmedikçe, genel kurulda kararlaştırılır.), ödeme yapmayan kat maliki toplantıya katılmışsa 1 ay, katılmamışsa 6 ay içinde sulh ceza mahkemesinde itiraz davası açmamış ise genel kurul kararını kabul ettiği varsayılır.

kat mülkiyeti kanunu 25. madde der ki; "kat maliklerinden biri bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onlar, o kat malikinin müstakil bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden istiyebilirler." bu yükümlerden biri "ortak giderlerden ve avanstan kendine düşen borçları ödemediği için hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra veya dava takibi yapılmasına sebep olunması"dır. bu durumda sulh ceza mahkemesinden tahliye talebi ve mülkün satışına karar verilmesi talep edilir.

bu yönetici tarafından yapılabileceği gibi herhangi bir kat maliki tarafından da yapılabilir.

whatsapp için 200-300 mesajlı diyerek olmaz. mb olarak alacaksınız interneti. aylık 10mb civarı yeter herhalde.

turkcell: www.turkcell.com.tr

vodafone: www.vodafone.com.tr

avea: www.avea.com.tr

fiyatları karşılaştırabilirsiniz. faturalı/faturasız hat ayrımına dikkat edin.

www.turkcell.com.tr

300 dk 300 sms 300 mb 30 lira. turkcell şartlarında ucuzu bu yani.

aveada 500dk 5000sms 1gb internete 30 lira veriyorum. avea çoh güzel lan.

@sarhosken alınan hesap yanlış anlamışsın whatsapp için yetecek miktarda mb-gb internet + min 200-300 sms şeklinde.

whatsapp açık olacak sürekli. giden gelen mesajın pek önemi yok. sürekli interneti kontrol edecek ya hani. o yüzden öyle dedim.

500 dk (250'si her yöne) +5000 sms+ 500mb int. 35 tl. turkcell

turkcell' de 25 TL' ye bana uyan paket diye bir sey var. kontorlu kullananlar icin gecerli.
a mb * 0.25 + b dk * 0.25 + c sms * 0.05 = 100 TL olacak sekilde ayarliyorsunuz. 100 TL kafanizi karistirmasin. cebinizden cikan ucret 25 tl + 1 TL vergi ya da baska bir ucret var. yani kac mb internet kullanacaginiz, ne kadar konusup, sms atacaginiz size kalmis. Ortalama kullanim miktarlarinizi esitlikte yerine koyup karsilastirin. 100 TL' den kucukse ne ala.

edit: bu arada konusma ve sms her yone.

avea altyapısı kullanan BimCELL
250 dakika
5000 SMS
500 MB internet

hepsi 19 lira

akıllı telefonlarda önemli olan donanım ve özellikten ziyade sağlamlık olmalıdır ki bu konuda sony büyük bir farkla liderliği eline almış durumda. verdiğimiz paranın hakkı olmalı. yere düşürüyoruzi su döküyoruz bilmem ne her türlü olasılıklara karşı sony xperia Z1 diyorum. ayrıca özellik ve donanımsal olarakda oldukça güzel ve rakiplerine fark atacak bir telefon. ben xperia z çıktığında almıştım memnunum ama tek sorunu menüsü kullanımı diğer akıllı telefonlar gibi değil fakat almamak için caydırıcı bir sebep değil bu. mesela ramazan bayramını adana yumurtalıkta geçirdim telefonla girip çıktım denize toza bulandı kuma bulandı defalarca yere düşürmemde cabası telefonda çizik dahi yok. Kaya gibi telefon üretmiş. alacaksanda sony mağazasından almanı tavsiye ederim 99 liraya sigorta da yapıyorlar su geçirmeye, kırılmaya, çalınmaya dahi fatura bedeli iade garantili.

istediğin android ise z1
wp ise tek seçenek lumia.

z1 ağır basıyor ama eksileri nelerdir tam olarak?

Arkadaslar,bugun teknosadan lg g2 32gb aldim. Bu entryi ondan giriyorum hatta. Kisa keseyim, g2 dururken baska cihaz dusunmek net malliktir.Inanilmaz tek kelimeyle

Kesinlikle LTE versiyonunu almamalısın, GSM versiyonunu alacaksın. Ve sim-free olacak. 5S aldır gitsin. Contract-free, sim-free iPhone 5S sordurman lazım yani.

İşte şu an sim free'si yok, bu T-Mobile versiyonu için de LTE bilmemne bir şeyler yazmışlar. O zaman sim free'sini bekliyim bakalım birazcık, çıkarsa bu bir ayda ne ala, yoksa kalacak artık mecburen.

çıkar çıkar da alabilir misiniz orasını bilemem.

kapış kapış gidiyor ve ilk zamanlar bulması çok zor olabiliyor.

ha bide 2700 lira ney lan. üstüne az daha katar araba alınır.

Unlock, freesim satan zaten T-Mobile kendi sitesinde mevcut herşey.

"The unlocked iPhone 5s model is A1533 (GSM)."

store.apple.com

Sim Free değil bu dediğiniz, T-Mobile sim kart ile birlikte geliyor. Yazıyor orada dikkatli okursanız. :) Benim de sorduğum tam olarak eğer bu sim kartı da alırsam ne olacağı idi.

"If you buy iPhone for T-Mobile, it will arrive with a nano-SIM card already installed that you can activate by visiting an Apple Retail Store or a T-Mobile store or by calling T-Mobile."

cihaz çıkmadığı için o durum şu an, bknz 5c

unlock henuz cikmadi. eger 1 ay icinde cikmaz ve hala istiyor olursaniz bana mesaj atin, ben ekim sonu ve kasim sonu gelecegim istanbul'a

3.199 TL

www.darty.com.tr

1000 liraya kadar çıkabiliyosan ikinci el lumia 920 al hacım. lumia 920 kullanıyorum ama fanboy değilim. ios ve android kullandıktan sonra karar verdim wp almaya. pişman değilim, yine olsa yine alırım. o dediğin uygulamaların hepsi var mesela, 2139571934124 tane yok ama yetecek kadar uygulama var.

ayrıca akıllı telefon alacaksan şarjı uzun gitsin düşüncesini unut. telefon değil priz yanından lobi alıyosun unutma.

abi şimdi şarj olayında mesela 720 gsmarena'nın ölçümlerinde 60 saat çıkartmış, 920 ise 44'te kalmış. bir de 920'nin microSD şeysi yok. bunları göz ardı edip ikinci ele yöneltecek bir artısını da bulamadım 920'nin. daha çok wp endişesi var zaten kafamda, yoksa tasarım vb. olarak lumialar süper.

1. pureview kamera
2. 32 gb hafıza
3. daha iyi ekran
4. 1gb ram (ki android gibi değil wp8, oyunu yükleyebilmen için ram desteklemesi lazım. 512mb ram ile her oyunu yükleyemezsin yani)

bunlar şuan aklıma gelen artıları :) wp8 çok daha rahat diğer platformlara göre. en azından bana öyle geliyor. android gibi 3 ay sonunda mesajları açarken bekleme fln yapmıyor.

lg galaxy nexus 4'ü tavsiye ederim. fiyatı 1199'du 1099'a düşmüş. micro sd girişi yok, 32 gb'lığı yok. iphone gibi dışardan sim card harici bir şey almıyor. tasarımı bence çok iyi. pure android kullanıyor. üstünde lg'nin rom'u yok. direkt google'dan güncellemeleri ilk alan telefon. akıcılığı android telefonların en üst düzeyinde.

kullandığın tarayıcı için pasif et, lazım olduğu zaman aktif et.

@buzdagi

denedim olmuyor başkan.

hacım seçenekler/genel'den kullandığın tarayıcının başındaki tiki kaldır. bu şekilde sen istemediğin zaman indirme yapmaz. web sayfası olayı muallak.

idm güncel dimi? son sürüm olmayınca sapıtabiliyor.

yok zenginsin, paraya ihtiyacın yok.

benim de yok cnm yha...takma...

belki satmaya ihtiyacın yoktur fakir de değilsindir.

her şeyin vardır ama sana kadar vardır :)

Belki satmayacak kadar cok deger veriyorsundur

belkide gerçekten fakirsindir.

gereksiz tek parça eşyan yok demektir. ihtiyaçların dışında gereksiz harcamaların da yoksa demek.

benimde yok, belkide fakiriz amk.

eşyalarına sahip çıkıyosun işte

www.youtube.com

ben olsam ilk bölümden başlardım karakterlere ve olaya adapte olma açısından ki en güzel bölümleri de ilk bölümlerdi zaten.
onun haricinde illa rastgele bölüm istiyorsan en güzel bölüm 17. bölümdü bence.

7. bölümün ilk 5-10 dakikası hariç pek spoilerlı bir yeri yok. 17. bölümde de pek sorun yaşamazsın. ben olsam 1. bölümden izlemeye başlarım. ilk sezonu en geç 2 haftada bitirirsin.

behzat ç.'nin misafir olduğu bölüm. sanırım 12. bölümdü.

Kız babası olsam, benim gibi adama kızını vermem.

kalıplaşmış bir cümlem yok ama çok tekrar ederim. kendi kendime en çok söylediğim şey. uyuma çalış daha çok çalışmak zorundasın elinden gelen değil hep daha fazlası. ben cidden mesela dün yolda giderken bile bunu söyledim. inanılmaz bir hırsım var maalesef ki bu hiç güzel değil. kendime sürekli uyuma oyalanma yapma etme vs köpek gibi çalış diyorum.

vazgeçersen kaybedersin.

iki kişinin bildiği sır değildir.

mohandas karamçand gandi'nin çok sevdiğim bir sözü vardır:

"basit yaşa ki başkaları da var olabilsin"

Yigit harpte,dost dertte ,olgun hiddette belli olur. -Arap atasozu

some people dream of success while others work hard to achieve it.

- nothing tastes better than looking good feels. (düzenli beslenme düsturum bu da)

he değişim bir vazgeçiştir.

karanlığa küfredeceğine bir mum da sen yak.

inandığın gibi yaşamazsan yaşadığın gibi inanmaya başlarsın.

kendime düstur edinmedim de, bazen bazı olaylar karşısında bu sözler aklıma geliyor teselli buluyorum :).

hayatta karşıma çok çıktı/çıkıyor:
el elin eşeğini türkü çığırarak arar.

Mücadele etmeyenin varolmaya hakkı yoktur

Ne ki verilmiştir, bil ki verilmemiştir.

hacı

bu da geçer ya Hu

bir işin, orospusu olana kadar zorluk çekersin.

hep kendim ürettiğimi zannederdim ama, geçenlerde bir akrabam "ona, işin ilmini öğrenmek denir" dedi.

siktiret

"Allah istemiyorsa ben neden isteyeyim."

(bkz: Jedem das Seine )

ofke gelir goz kararir, ofke gider yuz kizarir.

Herkes ne bok yiyorsa yesin.

Her şey akar.

eksisozluk.com

yarın yada öbür gün gitcem ben hacı.

*trafik durumu istanbuldan sonra oldukça rahat gelir.
*oturduğunuz semte ve konuma bağlı. var.
*kaliteli mekanlar var elbette.
*pavyon'a hiç gitmedim, bilmiyorum fakat kastedilen yer çankırı caddesidir ve amsterdamdaki red light gibi baştan sona pavyondur.
*apartman için gop güzeldir, çayyolu taraflarında ise villalar bulunur.
diğer sorulara cevap vermiyorum. köy değil ya arkadaş (:

-istanbul trafiği ile karşılaştırılamaz bile. kilit noktalarda illaki trafik oluyor özellikle melih gökçek'in iş bilmezliği yüzünden trafik gün geçtikçe artıyor ama dediğim gibikilit noktalarda.
-yaşadığın semte bağlı olarak değişir. kimisinde var kimisinde hiçbir şekilde yok.
-istanbul kadar çeşitli olmasa da elbette var kaliteli ve hoş mekanlar.
-ne şahanesi yahu? bayağılıktan hoşlanıyorsanız bilemem ama tabi. bayağılıktan hoşlananlar için güzel olabilir ancak.
- bahçeli,tunalı-çankaya civarları daha sakin olarak eryaman
- yaşanıyor evet
-bilgim yok
-bilgim yok (illaki vardır ama )

6 ay askerlik dolayısıyla ankarada yaşadım. sabah 8 civarı metro dan yukarı doğru çıkarken sadece topuk sesi gelir. hiç kimsenin yüzü gülmez hatta gülümsemeyi geçtim ağızlarından tek kelime çıkmaz. şimdi sen söyle yaşanır mı?

ben ankarayı çok severim, ama abim de tam tersine sevmez.

düzenli bir şehir (antalya'yla kıyaslayınca)

seven ya çok sever, sevmeyen de nefret eder.

Ülkemizde Ankara dışında istisnasız her ilde yaşanır.

baya olumsuz bi' intiba uyandı bende yahu.

çankaya'da şöyle bizim mihrabat veya beykoz korusu gibi bir yeşil alan yok mu? bir de orası istanbul' un taksim bölgesine denk gelir diyebilir miyiz?

istanbul'dan rahat olduğu kesindir.

soruyor olman cevabını veriyor zaten. Yaşanır mı hiç? Ankara... allah korusun

ankarayı seven çok sever sevmeyen hiç sevmez. ben içinde yaşarken nötrdüm kimi zaman çok bunalıyordum ama şimdi özlüyorum. bence kendine has bir atmosferi var ankaranın. yaşam tarzınla da alakalı bir durum. ama kesinlikle yaşanmayacak lanet bir yer değil. gidip sincanda, keçiörenin saçma sapan mahallerinde de esenyurtta, esertepede, abidinpaşa da oturmazsan eğer sorun olmaz. yani ankarada yaşamak aslında semtine göre inanılmaz değişen bir durum.

hepinize çok teşekkür ediyorum.
özellikle iinflack, tuborg, mft eyvallah.

iinflack, sende mecburen ankara'ya tıkılmış ve bu durumdan rahatsız bir istanbul'lu havası sezdim. anladığım kadarıyla ben orada çok sıkılırım.

amacım istanbul'un imkanlarını aratmayacak güzel bir şehirde, güzel insanlar arasında 1 yıl geçirmekti ama rotayı izmir veya antalya taraflarına kırmam daha mantıklı olacak herhalde.

elektirik bazen var. suyu da kuyudan çekiyoruz. ama bi süre sonra alışıyor insan. kol kaslarını kuvvetlendiriyor.

bi de gülümsememe hastalığı var. yani bi gülme olayı insandan insana değil de memleketten memlekete değiştiği için tabi çok önemli bişey ankaradaki durum. burda gülümsemiyoruz biz. somurtuyoruz. gülümsemeye çalışanları ıslak odunla dövüyoruz bazen.

sahilimiz vardı bikaç sene öncesine kadar ama orayı toprakla doldurduk. üstüne gri binalar yaptık. lazım oluyor çünkü. yoksa çoluk çocuk nerde somurtacak.

abdullah gül size ibret olsun diye gönderilmiş demek ki. sübhanallah!

* trafik istanbul'dan rahat, ama hiç de öyle sorunsuz değil. geçen 1 saatte şehir merkezine varabildim. iş çıkış saatleri sıkıntılı.
* sahil yok ama parklar var. idare ediyor.
* var tabii. koskoca ankara. öyle küçük anadolu şehrine benzemez. mekan sıkıntısı çekmezsin.
* payvona gitmedim ama gitmiş çok fazla arkadaşım var. güzel olduğunu söylüyorlar. müziklerini sevmediğim için sıkılacağımı düşünüyorum ama giden herkes eğlenmiş.
* diğer sorular için mftf+1

haaaaayııır antalyaya sakın gelme öyle bir hata yapma. ben yıllardır yaşıyorum antalyada ve antalyalıyım. ilk bir hafta hatta bir ay harika, ama sonra monotonluk sarıyor.

her yerde emekliler, genç nüfusu az.

tamam kimse napıp ne ettiğine karışmaz, ramazan günü akşamları sahilde vs. elinde bira şişesi olan çok görürsün kimse kimseye kolay kolay karışmaz (kepez - varsak gibi varoşlar hariç. hele zeytinköy denen yerden uzak dur. ankaradaki çinçin gibidir)

bunun dışında nezijhtir sakindir, ama fazla sakindir bence. bir süre sonra monotonlaşır

ayrıca alt yapı felaket. her yağmur yağdığında yollar tıkanır. net.

ankaradaki gibi bir düzen yoktur. ankarada paralel yoldan çıkarsın, ama antalyada yolların paralel olduğu nadiren görülür.

sonuçta nüfusu bir anda arttı, ne beklenir ki?

ama rahatına düşkün bir insansan sıkıntı çekmezsin

yaşanmaz, sadece arada bir ziyaret edilir. böyle şehir desen değil değişik bir yer. Böyle ilk giriş silme inşaat, tünelden bir geçiyon karmaşanın göbeği, bir tünel daha bakanlıklar. İzmir konakta basmaneyi biliyorsan onun şehir hâli. İstanbul için avcılar sanırım. Basmane doğru düzgün yerleşimin olmadığı silme iş merkezlerinin olduğu bir yer. İzmirde isteklerinin hepsi var.

üçünüzün sentezinden ulaştığım sonuç, "otur oturduğun yerde lan" oldu.

izmir'in foça, çeşme ve alsancak dışında hiçbir yerini bilmiyorum. foça ve çeşme sadece yazın yaşanır da aslancak fena değildir, idare eder diye düşünmüştüm, sen şimdi kadıköy'ün büyüğü deyince bi' soğudum.

antalya'nın da o kadar ölü olabilceğini düşünmezdim. olm kıbrıs'tan ibret alın biraz, sıcak akdeniz kentinde öyle yaşam mı olur. kıbrıs ahalisi kıpır kıpır valla. siz niye öyle olmuşsunuz emekliler falan.
aman tanrım...

@iorveth, avcılar dedin ve benim için ankara'yı tamamen bitirdin, sağol :d

o zaman ben şu izmir'i bir alıcı gözüyle gezeyim de öyle karar vereyim madem.

izmir +1500

rica ederim :)

iinflack'e fazla bakma sen. Arkadaş ak gençlik tayfasından sanırım, yaralı oldukları için öyle bir anlattı ki ben dedim bir ara ne biçim şehirdeyim.

-öncelikle koku problemi çözüldü. mevsimsel bazen çıkabiliyor ancak uzun zamandır yok.
-insan ger yerde insan. Yavaş mevzusuna ithafen konuşuyorum; yolu kaplayan teyzelerimiz her yerde mevcut.
-dediği gibi bangır bangır eğlencenin olduğu mekanlar alsancakta ancak bostanlı sahili tam zıttı, nezih ve salim bir yer.
-Karşıyaka dan mavişehire keyifle yürüyebilirsin. Kordonda dahil bu sözüme ama Karşıyaka sahil ayrı bir keyifli. Sahil boyunca parklar, kafeler yürüş yolu mevcut.
-tam sayısını bilmiyorum ancak 7-8 tane avm var. Daha fazla da olabilir. 2 ya da 3 tane Karşıyaka da, 2 tane Bornova da. Gaziemirde 1 diye biliyorum. 3-4 tane de balçovada var. Rağbet görmeyenleri saymadım. Ki bir kaç avm inşası da var.
-arkadaş Buca, Atatürk mah. Erenler gibi dağlık kesimde oturuyor galiba denize yakın yerler yine sıcak ancak heryer gibi soğuk tabi ancak doğal gaz konusunda hatası var. Belki onun varoşuna gelmemiştir daha.
-su-elektrik doğal olarak yaşanabiliyor ancak daha çok bölgesel oluyor ve çalışmalar nedeniyle oluyor. Kısa sürede gideriliyor. Eskiden üzüm sürenler olmuştu.
-izmir spor salonu kaynıyor. Başta Karşıyaka'da uluslararası marka olan sports international olmak üzere çeşitli yerlerde tesisler mevcut.
- maç göztepe-ksk-altay maçları yapılıyor ama onun yanında yılın belli zamanlarında farklı dallarda karşılaşmalar oluyor. Yarış teknesi, ralli, yelkenli gibi... Aynı zamanda Türkiye'nin sayılı yelkenli klüplerinden ikisine sahip. Ralli Pınarbaşı'nda her sezon düzenlenir ancak diğerlerinin tarihlerini tam bilmiyorum.

Adama kızgınlığımdan yazdıkça yazdım birazda daha yazsaydım antik kentlere devam edecektim :)) ama böylece seninde işine yaramış oldu.
Aklına takılan bir şey olursa daha da yardım ederim :)

Göztepe-ksk-altay maçları yapılıyor derken en ateşlileri bunlar. Tabi birde Buca spor var.

sahil yoktur herhal? sahil olmaz olur mu ya. koskoca ankara için nasıl sahil yok dersin sen.

Hepsini okudum, belirtmeden geçemeyeceğim.

Ankara'nın sürücüleri istanbul sürücülerine oranla çok daha kötü araç kullanıyorlar. Onlar bir ay İstanbul'daki trafiğe gelse orada hayatta trafik sıkışmaz.

istanbul'un bir kaç yeri hariç pek yaşanacak yeri yok bence. o kadar da abartmayın şu istanbul'u.

valla çok şey yazılmış ama ben de cevap vermek istedim. bir yıl kadar yaşamak için bence gayet güzel bir şehir. ankara'nın tabii ki büyük bir avrupa kentinden ve istanbul'dan eksikleri var ama kendine has olumlu yönleri de var bence.
bir kere trafiği istanbullular için en büyük artısı. şehir merkezinden eskişehir yolu trafik sıkışık olduğunda 1 saat sürüyor ve benim buna isyan etmemle istanbullu arkadaşlarım dalga geçiyor. ayrıca somurtkan mıyız bilemiyorum ama memur kenti olmasından dolayı bence belli bir nezihliği var.
yürüyüş yapmaya uygun yerler belirtilmiş çayyolu tarafında ama şehir içinde de yok değil. örneğin anıtkabir tarafında koşu parkuru var, çankaya'da seğmenler parkı var orada da spor yapan çok insan görürsünüz. seğmenler parkı, yakınındaki botanik parkı ve tabii kuğulu park ankara'nın en güzel parklarındandır. odtü eymir gölü ve ahlatlıbel de gidilebilecek biraz daha uzaktaki yeşil alanlardan. gece hayatı için birçok kaliteli mekan var. hem çankaya tarafında hem de park caddesi gibi daha uzaktaki yerleşim alanlarında clubından rock barına, meyhanesine birçok seçenek var. ankaralılar tiyatro, opera bale etkinliklerini kaçırmaz, iyi oyunlara yer bulmak hep zor olur. bir de ankara'nın balık restoranlarından memnunum, denizi olmayan bir şehirde bu nasıl mümkün oluyor onu bilmiyorum ama.
bence iyi bir arkadaş grubunuz olursa burada da sosyal yaşamınız gayet hareketli olur. tabii ki istanbul ile karşılaştırınca o kadar büyük bir şehir olmadığından seçenekler çok daha az ama sonuçta hayat boyu buraya yerleşmekten değil bir yıl yaşamaktan bahsediyorsak yeterli gelir diye düşünüyorum.

@iorveth eyvallah. işte mal böyle pazarlanır, ikna oldum :)
antik kentleri, kazı alanlarını falan gezmiştim bir arkeolog arkadaşımla. oraları biliyorum yani saymana gerek yok, sakin :)
karşıyaka-mavişehir arası yürünecek güzel bir yerse benim için büyük ölçüde tamamdır. diğer altyapı durumları iyiymiş zaten.

@trajikomix, eskişehir'e deniz getirmişlerdi ya, o yüzden sordum ankara'da sahil var mı deyu. sonuçta melih gibi bir çılgından söz ediyoruz, benzer şeyler yapmış olabilir ankara'ya, ondan.

@calaquendi teşekkür ettim. ama 1 yıl ankara'da geçirmek için uzun bir süre gibi geldi bana. kendimi tanıyorsam en fazla 1 ay sıkılmadan durabilirim muhtemelen.
bizim istanbul'da avcılar diye bi faica var, en son ona benzetilince ankara'nın bütün olumlu imajı silindi gözümde, kalsın :)

istanbul'da gaziosmanpaşa diye bir facia da var:)

daha bunun bağcılar'ı, ümraniye'si, esenler'i var ne diyosun :)

bisikletleri bilemem ama laptop 50 civari para eder.

bisikleti almazlar bile gibime geliyor.

bisikleti 50 tl ye satabilrsen kardır...

evin etrafında ne maksatla dolaşıyor anlamadım ben. evden çıkarılmamışlar mı zaten? boş evin etrafında dolaşsa ne olur?

size bir şeyler yapmasından mı korkuyorsunuz?

ev site icinde birileri ile siteden birini yanina cagirip sitenin icinde dolasiyo iciyolar bana zarar vermesinden degil de rahatsiz oluyorum pardon ama bi ev araba pesinati kadar kira borcu taktilar (10000tl kadar)

varda kontrat bayanın üzerine bayanda suan calısmadığı için sigorta falan yok 10000 uctu gitdide bunların buraya gelmesini nasıl engelleriz valla sinirimi bozuyolar vespa alırdım o paraya borca girer araba alırdım

1. si hayır engelleyemezsiniz. gider sizin yan daireden kiraya çıkar isterse.
2. si kontrat olmasa bile evinizde oturan insandan kira alacağınızı alabilirsiniz. kira sözleşmesi yazılı yapılmak zorunda DEĞİLDİR. bayanın üzerine dediğiniz nedir onu çözemedim doğrusu. kontrat nerde? bayanda. anlamadım doğrusu.

parayi alamiyoruz mahkemeyede verdik suanlik sadece evden attirdik para almak icin ne yapabiliriz kontrati bayanla yaptik bayanda calismadigi icin birsey yapilmiyormus bilen kisi mesaj atabilirmi detayli konussak

bence -hukukçu olarak söylüyorum- gidin bir avukata danışın. alabileceğiniz bir para var ortada, gideceğiniz her icra avukatı bunu halledebilir, sizde vespanıza kavuşursunuz.

yarın tekrar avukata gideceğim son oneri içinde sağol...

emın ol aklı basında olan bır erkek gıymez.

sahsen ben alınsada gıymem.

bir kaç sene öncesine kadar dalga geçilen renkli pantolonlara bakın. bugün dockers/levis'e girdiginizde bütün vitrinler renkli pantolon dolu avrupa'da ve abd'de, çoğu ülkede renkli pantolon giyenlerin sayııs tipik erkek renklerini geçmiş durumda. türkiyede de 2-3 seneye kadar pantolonlar rengarenk olacak bundan eminim. ilk dockers ile basladi furya, artik her marka en one renkli pantolonlarini suruyor.

bunu da uyduran çıkar üzerindekilere. şimdi çok garip geliyor fakat yavaş yavaş renki ayakkabılar da öne çıkmaya başlıyor.

niye başkalarının neyi sevip giydiği bizi bu kadar geriyor ben de bunu anlayamıyorum.

valla ben bunu alıp giymem ama kimseye de sakın giymeyin emi demem. arz varsa talep olduğundandır.

isteyen istediğini giyer, giyebilmeli. böyle yapıp da sonra erkekler giydiğimiz kıyafetler için bize kezban falan dediğinde sinirlenmeyin. aynı şey çünkü.

@quasiromantic +1

ben bu şekil giyinirim, bu bayan bu şekil giyinir, bu bu şekil giyinir. kimse kimseye garışamaz.

okul müdürü müsün anlamadım ki. şunun gibi yüzlerce ayakkabı bulabilirsin neden sadece bu? kötü bir şeyler mi çağrıştırıyor :)

1+3 yap hacı, benim çevremdekiler hep öyle yapıyor şuan. stajı başlatıp sınava kasmak daha mantıklı, sınavı kazansan bile mülakattan kalabilirsin, haliyle stajın devam etmesi önemli.

2 herkesin yapabileceği bir şey değil. ben kendi açımdan baktığımda mezuniyet sonrası parasız kalacağım için extra girişimlere pek katılamıcam. dil öğrenme yada kendimi geliştirme kısımları için biraz para lazım ister istemez. kendimi idame ettirecek o gelire sahip olamıcağım için yapamıcağım şeyleri sen yaparsan benden 1 adım öne geçmiş olursun. ve ingilizce her şekilde işine yarar.

neresi karışıkmış tama tersi kolay.

nokia telefonların menüleri her zaman basittir.

hatta apple ve android fanları sevmiyor böyle basit şeyleri.

duyuruda lumia geçen her duyurunun cevabı tektir. ALMA.

al, al.

niye almıyorsun. biz çok memnunuz.

@cetoxim alma diyosun da nedenini de söyle bari =) bende onu arıyorum..
@mea maxima culpa evet herkes android al ıphone al falan dio ama ben o tarz telefonları itici buluyorum.. hele ıphone hepten sinirimi bozuyo zil sesi seçme özgürlüğün bile yok =))

şaka bir yana önceliklerini belirle.

telefonu da biraz incele. ona göre karar ver.

ergen telefonculara bakma.

9 aydır 820 kullanıyorum. çok memnunum.

ama şurda burda yapılan sohbet, geyiklerde gördüm ki insanların öncelikleri farklı.

kimisi instagram olmayınca rezalet, skandal filan diyor.

ben hayatta kullanmıyorum bunu mesela.

alet takır takır çalışıyo. eski nokialara benzemiyor. gerisine siz karar verin.

o bütçeye alınabilecek en iyi telefon general mobile discovery'dir. onu gözün kesmediyse lumia 620 işini görür. güzel de keyif alarak kullanırsın. bütçe için en iyisi o ikisi.

Bu arada nokia lumia 620 satıyorum 1 ay kullandım garantili, s3 mini hediye geldiği için boşa çıktı.(Fiyatı 500 lira-İzmir)

@nerobianco alınca yine yazar mısın merak ettim mumnun kalcak mısın? =) büyük beklentileri olan bi insan değilim şu anki telefonum çok eskidi artk.. mesaj gelince bile kilitlenip kalıyo garibim far görmüş tavşan gibi =)) nokia n72 kullanıyorum.. yeni işe de girdim kendime bi güzellik yapıyım dedim.. internetimde hızlı geziyim fotoğrafımı çekiyim mesaj alma kapasitesi geniş olsun kolay kullanılabilir olsun ve en önemlisi şifreli bir tuş kilidi olsun yeter bana =) whatsapp ım bile yok şu an =)

Ben geçen hafta 520 aldım, ucuz bir akıllı telefona biraz acil ihtiyacım olduğu için.. (100 dolara aldım bu arada, kullanılmamış, kontratsız) benim beklediğimden çok daha fazlasını verdi. Applicationlar windows storeda yok diyordu herkes, ama sık kullanılan popüler applicationların neredeyse hepsi var. Ben bu bir haftada kendisiyle sorun yaşamadım. 520nin flaşı yok, eğer fotoğraf çekmek istiyorsan.. Menüsü bence ioslulardan kolay. fakat bazı şeyleri çözmesi zaman alıyor, eğer bir iphone alıyor olsaydın, herhangi birine sorabilirdin bulamadığın şeyi hemen :)

4-5 aydır 920 kullanıyorum bende, 1 gün bile pişman olduğum olmadı. teknolojiyle ilgili olduğum için sürekli takip ediyorum ios ve androidi. wp bambaşka bir olay.

sistemi hiç karışık değil, 1 günde çözersin baştan sona kullanmasını. uygulama eksikliği var hala ama temel uygulamalar mevcut. iostakiler gibi gerekli gereksiz kullanıp kullanmayacağın 100 uygulama olsun dersen yetersiz ama ihtiyacını giderecek watsap viber vine(6sec) instagram(6tag) skype fln her şey var.

teknoseyir.com da incelemesi var oradan izle bir

ben de eskişehirdeyim ama ankara diye gösteriyor benim bağlantıyı. ben de de dünden beri gidip geliyor.

aynı şekilde. istanbul. 1 saat aralıksız girdiğim olmuyor.

gitme yok ama aşırı yavaş.

türkiye'ye giriş yaptığı taktirde dgm tarafından yargılanacak da o yüzden gelemiyor

vatandas olmustur coktan, vizeye ihtiyaci yoktur yani.

köşk gibi evde korumalar falan mis gibi hayat yaşıyor, burada hala onu tek odalı evde münzevi hayat yaşıyor sanan müritleri var. gelirse o lüksü yaşayamaz.

ahaahaha dgm mi kaldı lan? bilmeyenler için söyleyeyim 2004'de kapatıldı devlet güvenlik mahkemeleri. şuan Türkiye'ye gelmesi için hiçbir yasal engel bulunmuyor. mahkemece aklandı çünkü.

soruya gelirsek, daha 2-3 gün önce kendisi Bi röportajında söyledi,gelirsem ortalığı karıştıracaklar. her şey güllük gülistanlık giderken ne diye ortalık karışsın? dedi.

ayrıca imtiyazlı vatandaşlık denen kurumlar var orda. meltem Cumbul nasıl gidip yerleşiyorsa o da öyle yerleşiyor.

tr.wikipedia.org

yasal olarak bi sorun yok.

çok haklısın ruh bu da yazdıklarının kanıtı

haber.mynet.com

arabistanda kalmak ne demek kardeş yaş kaç futbolcu olsa ingilterede ya da brezilyada m kalması gerkirdi din ordan cıktı diye arabistan mı illa nasıl bi mantık arapların naskın mezhebi vahabi sence mantıklı mı

dgm diyene zaten bi şey demiyorum mağara sıcaktı herhalde

o konforlu türkiyede bulamaz diyene ne diyim bilemdim laf olsun torba dolsun eleştireyim de nasıl olursa olsun demiş kısaca

feto memleketin iliklerine kadar işlemişken, halihazırda bütün kurumlarin damarlarinda dolasıp zehrini akıtıyorken nasil bir bahanedir ''ortalık karısır'' peki @murtazaa

geçmedi. iş görür.

biraz daha biriktir, 5 al direkt. Bazılarının dediği doğru, ne kadar yeni o kadar iyi.

fiyatın düşmemesi iphone'a has bir özellik. bence geçti modası.

4 icin gecti diyebiliriz ama 4s bir sene daha goturur.

Bir de su var. halen bir cok program ve oyun iphone 5 ekranina gore optimize edilmis degil. Ucretli olanlar dahil.

bende 4s var hala canavar, daha en az 2-3 yıl götürür beni,
ama ios 7 kurmuştum çok çirkin oldu, ios 7 iphone 5 de daha güzel duruyor. zaten geri döndüm tam versyonu çıkınca da yüklemeyeceğim.

3d oyun oynayacaksan seneye pert o alet. ama günlük işlerde götürür tabii.

ayrıca 3gsnin hala 850 liraya satılması trajikomik bir durum.

Ankara, Konya ikilisinde yaşıyorum. pazar günleri kapalı.

yasal olarak açık olması yasak.

berberler derneği'ydi sanırsam, pazar günlerini kapalı olarak mecbur kılmış. ancak çok özel durumlarda (damat traşı vs gibi) arayıp açtırabiliyormuşsunuz, elinizde evlilik belgelerinizle birlikte.

ama erkek saçı da kesen bayan kuaförleri pazarları da açıktır, berber sınıfına girmedikleri için.

yasal olarak yasak. ama berberler ve kuaförler el altından yine tanıdık müşterilerini traş ediyorlar.

Tövbe ediyorsun hemen.

derin nefes alin, kafanizdaki yargilari bir kenara birakin.. senlik baslayacak.. o sezonu girizgah olarak kabul edin..

diziyi beğenmeyebilirsin saygı duyarım da, ciddi ciddi bunu mu diyorsun şimdi? arka sokaklar izle o zaman, hiç vaktini kaybetme walter'la falan.

breaking bad dogru zamanda baslanmasi gereken bir dizidir.
ben iki kez ilk bolumu izleyemeden bu ne yea demistim, 3. de tum sezonu oturup izlemistim ve jesse karakterini yasatiyordum icimde filan :) güzel oyunculuk ve iyi bir kurgusu var.. bagliyor insani.

izleme.

izleme.+1

ne bu breaking bad'e en süper dizi yorumları yapmak, beğenmeyenleri de git arka sokakları izle diye aşağılamak, sonradan açılıyor olabilir ama ben de büyük bi beklentiyle oturup izlemeye koyulmuştum, sonra kendimi sıkıntıdan kendimi jiletlerken buldum ve maalesef arka sokaklar'ı da sevecek biri değilim, dizi özürlüsü de değilim, hayatım boyunca 100'e yakın dizi bitirdim, buna buffy, angel, it's always sunny, it crowd, modern family ve sayısız dizi de dahil.

ben breaking bad in ilk beş bölümünü geçen sene izlemiş ve acayip sıktığı için bırakmıştım. bu sene herkesin dilinde olunca ve bir arkadaşım da "yau bir dizi her sezon daha da güzelleşebilir mi" deyince dur devam edeyim bari dedim ve ilk sezonun sonuna gelince baya bir sardığını gördüm. beğenmediysen zorlama tabi ama benim de ilk görüşüm sıkıcı olduğu yönündeydi.

dizinin temposu yavaş. bayabiliyor. bu dizinin özelliği o. sıkıntıda ileri sarmak istersin. fakat olay örgüsü karmaşıklaştıkça zevkli oluyor sarıyor... her sezon gittikçe güzelleşiyor. bu dizi sabır isteyen bir dizi.

Breaking Bad'in hızından şikayetçiysen ya ciddi anlamda hiperaktifsin (genelde ekranda aksiyon, bir olay göremeyince sıkılıyor hiperaktif insanlar), ya da izlediğin bir diziden beklentilerin 16 yaşında bir çocuğunkinden farksız. Darılma, gücenme; duymak istediğin bu olmayabilir ama gerçek bu. Breaking Bad cidden HİÇ yavaş bir dizi veya film değil, ne filmler var. Biraz daha o boşlukların ne ifade ettiğini anlamaya çalış veya hiç olmayacak gibiyse başka diziye geç derim.

Cevap, evet bu.

Not: Hiç sabır istemedi Breaking Bad benim için, tam tersine ilk bölümden itibaren bir bütün olarak oldukça hızlı ve keyifli geldi, bu kadar "sabır istiyor" diyeni görünce şaşırdım. İlginç, demek ki ana akım eğlence formları bu yüzden daha sofistike hale gelmiyor, bu kitleye hitap edebilmek için...

Konu belli, olay belli... Abartılacak bir dizi değil kanımca. Walter white ve jesse pinkman(özellikle) hatrına izliyorum bende. 4 bölüm kaldı şunun şurasında, sonunu öğrenmeden bırakmam fakat tekrar ediyorum aldığı 6 emmy'e rağmen benim nazarımda hala efsane değildir.

senin nazarında hangi dizi(ler) efsanedir dersen: prison break, lost ve oz derim.

İzleme, herkes aynı şeylerden hoşlanmak zorunda değil. Ne breyking bet izleyip detaylarına bayılmak birini üstün kılıyor ne de izlemeyip üstüne nefret etmek.

ben de 1-2 sezon izleyip bırakanlardanım. sıkıcılığından değil de daha çok karakterlerle empati kuramamaktan şikayetçiydim özellikle walter white karakterinin değişimi acayip yüzeysel gelmişti. olmuyorsa zorlama yani herkesin sevebileceği bir dizi değil daha izlenecek bir sürü güzel dizi var.

anneme

Ceza-medcezir
Sagopa&ceza-rapten gari
Sago-dusersem yanarim, vasiyet
Kolera-nasil bir insansin

Sago-Rüyalarımdaki işaretler

mürekkep doldurdum
anneme
bu şehir
panorama harem(efsanedir)

hasat zamanı

bana dur dedi general

www.youtube.com

www.youtube.com

Adobeun son guncellemesinde bi ipnelik var sanırım. Dahilinde bir eklenti ya da arkaplnda calişn bir program da etkileyebilir dicem de 8 gb ramin.. Care format.D

idm ile videoları indirip izleyin. sorun sizde değil o sitelerde. dun mesela acunn üzerinden özet izleyim dedim, kastıda kastı, indirdim hemen videoyu cam gibi izledim sonra.

Internet Download Manager diye bir program var. Internet hızınız yüksekse eğer 15 dakikada bir partını çeker filmin. İkinci partı da ilk partı izlerken indirirsiniz. Tarayıcıdan film izlemek sıkıntı zaten.

kulesiteye gidip 42.kata çıkın, tüm Konya ayaklarınızın altında olur.

alaaddin tepesine gidebilirsnizi, çok bir şey yok orda.

şems'in türbesi var. küçük mütevazi bir yer, gitmeseniz de olur.

aydınçavuş var, çok kral yerdir. oturmalık yerleri var, yukardaki çay bahçesine çıkarsanız çok deli manzarası var.

akyokuş, manzara burdada güzel.

yemek için havzana mutlaka gidin,en iyi etli ekmek burda yapılır. para konusunda sıkıntınız yoksa Konya konak mutfağına gidin, porsiyon halinde tüm yöresel Konya yemeklerini getiriyorlar. güzel yerdir.

Hacı Şükrüde tandır yemeden gelmeyin.

bera'da kalmıştık hacışükrü yakındı.
öneren arkadaşlara çok teşekkürler.

koyduğunuz resimden çözemedim, alacak kalemlerini buraya yazabilir misiniz isimleriyle beraber?

o gereksiz meblag denilen miktar 1000 lira ki ödenmesi gerken bir borcun sorumsuzluk nedeniyle ödenmemesi sonucunda ortaya cikmis.

adam kitap satmis, taksit yapmis, taksit ödenmemis adam borcu olan yere kendi cebinden ödeme yapmis ve zarar görmüs, haliyle tazminini istiyor.

bunda ne gibi bir sikinti var?

o paranin ödenmesi hem legal olarak hemde etik olarak zorunluluktur.

size gönderilen tebligata itiraz etmeliydiniz ve borcunuz 380 tl olduğunu bildirmeliydiniz, yoksa takip kesinleşerek ödemek zorunda kalırsınız eğer yeni aldıysanız derhal itiraz ediniz ve itirazınızda borcunuzun 380 tl olduğunu belirtiniz bu itirazınız kısmi itirazdır.

@turuncuresimler: bence durumu bilmeden böyle bir tavsiye vermek doğru olmaz. itiraz ile duran takip için itirazın kaldırılması davası açılırsa ve orada bir de %50 inkar tazminatı gelir ise siz mi ödeyeceksiniz farkı?

@fengari

sağda
380 diğer
314,83 (%60) işlenmiş faiz
152 (%40 cezai şart)
______________________
846,83 tl
yazıyor

solda da;

takip çıktısı: 846,83
vekalet ücreti: 220
faizsiz alacak: 152
masraf: 8,6
harç toplamı: 66,58
kalan borç: 1294,01

yazıyor.

tebligat o sırada evde olmadığımız için muhtara geldi, muhtardan aldı, avukatla konuşmuş taksit yaparım demiş. şimdi asıl borçlu olduğu kişiyi arayacak.

bu arada "bu sizin sorumsuzluğunuz" şeklinde azarlayan arkadaşlar,
o kitapların kaça satıldığını ve dışarıda kaç para olduğunu az çok biliyorum. anlattığım gibi zor bir süreç atlattık ve bu sırada unutuldu, zaten paramız da yoktu.
bizi kazıklayan bir adamın borcunu ödemeyelim de demiyorum, ödeyelim. 380 değil 500 ödeyelim hatta. ama 380 liralık borç için 1300 lira ödemek midir sizin sorumluluk dengeniz? hala maddi durumumuz iyi değil.

o gönderilen ödeme emri tebligat hükmünde, adamların arayıp her gün hatırlatmasını mı bekliyorsunuz?

o meblağnın o kadar görünme sebebi yasal faiz ve vekalet ücretidir. şu kadarını ödeyim bu kadarı bence benim hakkım deme hakkınız yok, arayıp görüşerek halletmeye çalışın. taksitlendirme, tutarı indirme, borcu erteleme gibi istemlerde bulunabilirsiniz. vekil varsa avukatla muhatap olursunuz, bu daha işinize gelir. çoğu avukat uzlaşma yolunu tercih eder tek tek hacze gitmektense.

bu arada 4000 lira altına haciz gelmiyor bildiğim kadarıyla. bir arkadaşın önerisi ile bizim teorimiz şu yöndeydi;
380 lira ana para yatırılır, böylece faiz işlemeye devam edemez (doğru mu bilmiyorum)
geri kalan para ödenmez. avukat arar fakat 4000 lira altında olduğu için işlem de yapılamaz. öyle borçlu bi şekilde hayat devam eder.

neticede ana paramız olan borcumuzu da hem yasal hem etik olarak ödemiş oluruz.

@p shadow, karşısı insafsız ise yapacak bir şey yok ama dediğim gibi genellikle ücrette indirime gider avukatlar. daha bu sene 250liralık borç için 800 icra geldi, aradık 500e hallettik. sizde bu yönde bastırın, durumumuzun kotu olduğunu söyleyin.

haklıymış gibi davranmayı da bırakın, ödenmeyen kısmı 380 ise tamamı (tahmini) 600liradan fazladır o kitap setinin. alırken düşünmeniz lazım, zorla satılmıyor sonuçta.

@p shadow 20liraya bile icra gider. avukat yuzsuz olursa 1liraya bile gider. sizin dediğiniz gibi olsa herkes borcunu 3999 lira eksik öder nasıl olsa icra gelmiyor diye.
azıcık mantık, çok bir şey değil.

kitap seti disarida su kadar bu kadar demissiniz, bu argüman ile sizin alip bircunuzu ödemememiz bagdastirilamaz.

adamin yaptigi herhangi bir eksik islem yok, yani ayipli mal, eksik servis, eksik evrak efendim buna benzer bir islem yok, ticaret gereklerine uygun sekilde yapilmis, fiyati yüksektir evet, ama her iki tarafta anlasmis.

siz bir cizim yapsaniz müsteriye ve anlasip 3 taksitle satsaniz her biri 400 er lira olsa , müsteri binayi bitirse satsa yese parasini, size son taksidi ödemese sonra, 10 yil sonra icra gönderdiginizde "amaaan sen bana pahaliya yaptin zaten tamam tamam ödüyorum al 400 ün hatta al 500 veriyorum kedi canini benden olsun" dese? bundan hic bir farki yok.

o esnaf giciktir belki, belki gercekten zorlanmistir, bi kac defa aramis ve hic bir sekilde sizden geri dönüs alamamistir, telefonunuz yoktur etc. ama bu sizin borcunuzu ödemememinizi ya da buna esnaflik tabirinde parayi öldürmek denir, borcu seneler sonra enflasyon nezdinde zarara ugramis olarak ödemek, parayi öldürerek ödemenizi hakli cikarmaz.

ekşi duyuru'da yazılan cevaba karşı cevap verilip ilgili girdi bi anda foruma dönüştürülmez, biliyorum, ama niye bu kadar gerildiğinizi anlamadım. herkes alacaklı falan heralde?

arada seneler falan yok en fazla olsun 6 ay var, adam da iletişim dahi kurmadan icraya veriyor. sorumsuzluğun bizim olduğunun da farkındayım, buna bir bahane bulduğum da yok. adama borcunu ödemeyelim diye bi şey mi yazdım? ödeyelim, hatta 380 değil 500 ödeyelim 6 aylık borcundan oluşan büyüüük zararı gani gani karşılar.

şurada 380 liraya karşılık 1300 lirayı ödemek istememi neredeyse ahlaksızlık olarak görenlerin kendisinin veya yakınının başına umarım benzer bir olay gelmez de hiç yaşamadan empati kurmayı bi gün öğrenirler.

paramız olsa zaten verelim derim, paramız da yok. 380 lirayı bile zor çıkaracağız. hukuksal ne gibi yolları var onu soruyorum. sağolun bir kısmınız demiş "borcu erteletebilirsiniz, indirim uygulatabilirsiniz, ama tamamını ödemek zorundasınız." sistem bu şekilde işliyorsa tamam zaten yapacak bi şey yok, ama yalnızca bunu soruyorum, sizin alacaklı holiganı yorumlarınızı değil.

ben yardım isterken gelip sırf azarlamak için cevap atan arkadaşlar alacaklının yakını falan mı?

bu arada evet, borç asgari ücretin 5 katını aşmıyorsa (yaklaşık 4000 lira) evdeki eşyalara dokunulmamasına yönelik bir kanun kabul edilmiş ama uygulamaya geçilmiş mi veya faiz işlemeye devam ediyor mu çok araştırmadım.

@serebatan: çok romantik bakıyorsun olaya. bu işlerde teknik bir ton detay vardır. karşı taraf tüketici konumunda olduğundan tüketici kanunu da devreye girer. tabi herkes borcunu ödesin, orasına itirazım yok ama tüketiciden borcu isteyebilmenin bazı şartları vardır; 380 liralık borcu aniden ve bu yükümlülükleri yerine getirmeden 1300 liraya çıkaramazsın.

@p shadow: sen burada insanlara cevap yetiştirmeyi bırak da, benim mesajla sorduğum sorulara cevap yaz :)

yüksek ihtimal başka birinin pasaport bilgilerini izinsiz kullanıyorlar. o kişi bunu farkederse o kaydı sildirebilir, sen de elinde kullanılmaz telefonla kalırsın.

yaw normal register 100 TL
baska birinin pass data ile bile 100 ödeyip, 40 benden aliyolar. mantiksiz.
kesin normal eski bi nokia falanin IMEI'ini bizim yurtdisi telefonuna entegre ediyolar bi sekil.

bir arkadaş söylemişti. doğruluğundan emin değilim. başka telefonunun(bozulmuş mesela) IMEI kodunu telefona kopyalıyorlarmış.

edit: eksisozluk.com

doğubank bilmem ama biz ide yaptırdık bunu. o an başka telefon alıyoduk adam sizin işide halledelim dedi, eski telefon var mı dedi var dedim benim eski telefonu verdim. 5dakka sonra geldi tamamdır dedi. eski telefonun imei iptal, sakın hat takıp açma açarsan 2telefonda iptal olur dedi. iyimiş her telefona oluyo mu bu olay dedim (yurtdışından çok telefon geliyo) yok sadece androidlerde bu kadar basit dedi. 5lira mı ne para aldı sadece.

vücuttaki oksijen ihtiyacı artıyor yoğun fiziksel aktivite sırasında, dalak da o aktiviteye alyuvar yetiştiricem derken şişiyor. basitçe böyle. geçmesi için oksijen miktarının artması veya oksijen ihtiyacının azalması gerekiyor. yani, ya duracaksınız ya da bir şekilde daha çok nefes almayı başaracaksınız.

yani çözümü nedir
antrenman mı yoksa kalıcı birşey mi bu?

Anlık çözümü; yavaşlamak hatta durmak ve derin derin nedes almak. Uzun vadede ise daha çok antreman yapmak.

bir şey yeyip içmeyin spordan 1saat önceye kadar. az spor yapan biriyseniz çözümü yok bundan başka.

ben de koşularımda yaşıyordum bu sorunu. tam olarak nedenini ben de bilmiyorum ama artık başıma gelmiyor. hem yavaş yavaş alıştığımdan hem de koşu sırasındaki nefes alışverişime dikkat etmemden. ne zaman müzik değiştirmek istesem, nefes düzenim bozuluyor ve hemen ağrı başlıyor. ayrıca koşacağınız gün iyi su içmeniz de önemli bi etken gibi düşünüyorum tecrübelerimden. koşudan 1 saat önce 2 litre içmek değil de, gün içinde azar azar hiç susamadan su tüketmek faydalı.

diyaframın yorulması ile de ilgisi varr, sanırım. Mekik şinav vb. sırasında da kendi eşiğinizi aştığınızda kaslar benzer bir tepki verir. Koşarken de diyaframı aktif olarak kullandığımızdan dayanıklılık eşiğini aşınca aynı tepkiyi veriyor.
Diyaframınızı kuvvetlendirmeye ve ciğer kapasitesini zorladığınızda yük diyaframa bineceğinden nefesinizi açmaya yönelik antrenmanlar yapmalısıınız.

önce diyafram nefesinizi kullanmayı öğrenmelisiniz. Normal şartlarda diyafram devreye girmez, göğüsteki kaslar yetersiz kaldığında diyafram kendiliğinden devreye girer, bazen tek başına işi üstlenir. Buna gerek kalmadan diyafram nefesinizi iyi kullanırsanız diyaframınızın yorulmasını geciktirebilirsiniz.
Balon şişirmek, suda nefes tutmak gibi şeyler yapılabilir nefesi açmak ve bu sırada diyaframı aktif kullanmak ve kuvvetlendirmek için.
Ayrıca temponuzu ani artırıp ani azaltmak da kondisyonunuzu artırıp nefesinizi açacaktır. Örneğin 5 dk. Yüzde 25, 5 dk da yüzde 75 kapasiteyle koşun. Bu 5'er dklık periyotlar 1er dklık da olabilir, 10ar dklık da size kalmış. Bunu periyodik olarak tekrarlayın; temponuzu bir artırıp bir azaltarak.

dalak şişmez

yani şişer de ayrı bi olay o (kanser, bazı diğer hastalıklar vs ile büyür), egzersizde şişmez.

çözüm: önce ısınma-gerinme

@la noix: şişer. yukarıda bahsettiğim durumda daha çok alyuvar üretmek için daha fazla kasılır ve şişer.

dalağın alyuvar üretmesi için kemik iliğinin baya bi deforme olması gerekiyor. kaldı ki dalağın primer görevi alyuvar "yetiştirmek" değil, defektif hücrelerin sistemden atılmasını sağlamaktır

bu nedenle defektif hücrelerin olduğu kan hastalıklarında dalak büyür

bu ağrı bazen sağ bazen sol tarafta oldugu icin olay dalakla ilgili degil de diyaframla ilgili gibi geliyor bana

iphone ama şarjlı kılıf heralde.

şarjlı kılıf takılmış iphone gibi geldi sanki

iphone besbelli.

sakla panpa çocuklarına kalır.

saaaat ben satamadım kitaplar değişti diye, sen sat...

koy gittigidiyor'a 1 liradan açık arttırmadan gitsin. Elde kalacağına sat o zaman olm.

sahaflara vs gidersen isterse 0 olsun çok çok az para veriyorlar onun yeirne sağa sola ihtiyaç sahiplerine göndersn sevaba girersin

biz değişen kanunlar yüzünden senelik 500 lira gömüyoruz kitaplara. hayrına dağıt gitsin deymez uğraşmaya.

tabi ki sat. napcan?