Giriş
(2)

fırınlar sahur için kaçta açılıyor?

knight of cydonia
istanbul'da merkezi bir yerde en az 10 fırın gezdim 4 gibi, hiçbiri açık değildi. acaba daha geç mi açılıyorlar yoksa bu ramazan bir değişiklik var da gece çalışmıyorlar mı?
istanbul'da merkezi bir yerde en az 10 fırın gezdim 4 gibi, hiçbiri açık değildi. acaba daha geç mi açılıyorlar yoksa bu ramazan bir değişiklik var da gece çalışmıyorlar mı?
0
knight of cydonia
(19.03.24)
Geçen yıllarda çalışıyorlar mıydı, emin misiniz? Benim bildiğim, iftar vaktine yönelik çalışıp satıp bitirip kapatıp gidilorlar
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(19.03.24)
bizim orada 05.30 gibi açık oluyor normal zamanlarda.

sahur için daha erken açacaklarını sanmıyorum. sonuçta insanlar akşamdan alıyor sahur malzemesini. sahur vakti satılacak birkaç pide için erken açmaya değmez.
0
tabudeviren
(19.03.24)
(2)

Tayyip Erdoğan'ın yanındaki adam kim?

metematik
Tam 2. dk'da kırmızı t-short'lü adamın solundaki?https://www.youtube.com/watch?v=yeXoRN5qA5M
Tam 2. dk'da kırmızı t-short'lü adamın solundaki?

www.youtube.com
0
metematik
(18.03.24)
(bkz: hasan murat mercan)

washington büyükelçisi
0
tabudeviren
(18.03.24)
Hasan Murat Mercan - Washington Büyükelçisi

Videodaki ilk kadınla konuşurken I am the ambassador diye kendini tanıyor zaten.
0
biryazgünü
(18.03.24)
(10)

Parfümlerinizi bitirebiliyor musunuz?

morca
Hayatım boyunca bitirdiğim tek bir parfüm oldu, onun dışındakiler hep yarım kalıyor. Çabuk sıkılıyorum veya yeni hoş bir koku bulunca dayanamıyorum, üç dört ayda bir tane yeni parfüm alıyorum. Ev parfüm doldu, hiçbiri de bitmiyor. Siz tek parfüm insanı mısınız, yoksa benim yaptığımı yapan var mı? Ha
Hayatım boyunca bitirdiğim tek bir parfüm oldu, onun dışındakiler hep yarım kalıyor. Çabuk sıkılıyorum veya yeni hoş bir koku bulunca dayanamıyorum, üç dört ayda bir tane yeni parfüm alıyorum. Ev parfüm doldu, hiçbiri de bitmiyor.

Siz tek parfüm insanı mısınız, yoksa benim yaptığımı yapan var mı? Hastalık mı bu bendeki acaba? İsraf oluyor diye zaman zaman üzülüyorum.
0
morca
(18.03.24)
Tek parfüm insanı kesinlikle değilim ama tek parfüm insani olsaydım o parfüm hermes tdh olurdu.
Şu an 20 tane falan var.
Bu bir hobi. Ben 100 tane de olsa "ay israf" demem bu konuda.
Hastasiyim parfümün.
0
logisticsmanager
(18.03.24)
tek parfüm insanıyım. farklı parfümler alsam bile biri bitmeden diğerine geçmiyorum.
hepsi biter o yüzden.
0
jelly bear
(18.03.24)
2-3 tane parfümüm var. Mutlaka bitiririm. Bitmeden yenisini almam. Başkasını da almam.
0
gabe h coud
(18.03.24)
eğer sevdiğim bir parfümse bitiririm, dibini sıyırırım.
sevmediğim bir parfümse, çok önem vermediğim yerlere giderken kullanarak bitirmeye çalışırım.
0
tabudeviren
(18.03.24)
max. 2 parfumum olur.
biri surekli kullandigim, digeri ise denemelik.
bitirmeden kesinlikle yeni sise almam.
bir de buyuk sise almiyorum, 50lik aliyorum genelde.
0
cooperr
(18.03.24)
Tek parfüm insanı değilim ama çok fazla da yok. aynı anda 3-4 parfüm kullanıp bitene kadar kullanırım ve yeni aldıklarımı açmam.

Genelde küçük boy alıyorum zaten bitiyor hemen. Bu aralar esans kullanmaya başladım. Denemelik olanları 3ml, beğendiğimi 12ml alıyorum.
0
jazzabel
(18.03.24)
Tek parfüm insanıydım ilk kez iki ay önce falan birer hafta arayla iki parfüm aldım. Bi tane daha ucuz olan parfümü almıştım ama diğeri aklımda kaldı baya beğenmiştim, dayanamayıp indirimden diğerini de aldım. Bitirmeden başka almam muhtemelen o kadar önem vermiyorum parfüme. Yani güzel kokmaya önem veriyorum da bir parfümüm olsun yeter
0
nundu
(18.03.24)
Dekant Parfüm'ü duymuş muydunuz, bana ihtiyacınız olan bu tarz bir şeymiş gibi geldi. Marka ve pahalı parfümleri çok küçük ml'lerde satıyorlar. Sıkılmadan çeşit çeşit deneyebilirsiniz bu şekilde: www.dekantparfum.com.tr

Kendi adıma cevap verecek olursam, aşırı seviyede koku hassasiyetim olduğu için parfüm kullanamıyorum diye başlığa cevabımı da vermiş olayım :)
0
silverleaf
(19.03.24)
kadinlar daha cabuk sikilirmis bir youtuber anlatiyordu ya evrimagaci ya ilker canikli. benim aktif kullandigim genelde 1 parfumum olur ve biter ve aynisindan birkac sise daha kullanirim. sonra tiksinmece:/
0
ala09
(19.03.24)
13 yıldır kullandığım 3 parfüm var. Değiştirip değiştirip ucunu kullanırım. Herkes de bu parfümleri sevdiğimi bildiği için hediye alacaksa onlardan alır. Dolayısıyla evde 2-3 parfüm stoğu oluyor ama biri bitmeden diğerini açmam. Zaten hepsini de sonuna kadar kullanırım.
0
fraise
(19.03.24)
(6)

Body - full body calisan birisi kardiyoyu ne zaman yapmali?

Zetnikov
Amac kilo vermekti fakat agirliga girince mevzular tepe taklak oldu. Agirlik antremani cok ayri bir olay insani yoruyor bi kac sorum varSizce full body calisirken ( her bolge iki hareket ) ayni zamanda kardiyo mu yapayim,yoksa ertesi gun dinlenirken gidip kardiyo mu yapayim sadece.cok kararsiz kaldi
Amac kilo vermekti fakat agirliga girince mevzular tepe taklak oldu. Agirlik antremani cok ayri bir olay insani yoruyor bi kac sorum var

Sizce full body calisirken ( her bolge iki hareket ) ayni zamanda kardiyo mu yapayim,
yoksa ertesi gun dinlenirken gidip kardiyo mu yapayim sadece.
cok kararsiz kaldim

2 temel sorun var
+++ Eger ayni gun yaparsam salonda cok vakit harciyorum ve pestilim cikiyor

+++ Eger kardiyoyu dinlenme gunu yaparsam kardiyom -3 (eksi)gun oluyor yani 2 gun sadece kardiyo yapmis oluyorum
0
Zetnikov
(16.03.24)
önce kardiyo sonra full body çalışıyorum. ben koşmayı çok sevdiğim için, koşmadan duramadığım için böyle. doğrusu bu değil. kardiyoyu iyice azalt. başlangıçta ve biterken 5'er dk yeter.
0
gabe h coud
(16.03.24)
Kilo sorunu olan birisin. Haftanın her günü spor, yaşam tarzı haline dönüştürülemez. Aksattığın ilk anda o verdiğin kiloları bonusuyla beraber geri alırsın.

Adam gibi ağırlık çalışıyor ve beslenmene de dikkat ediyorsan kardiyoya çok çok ihtiyacın olmaz. Zaten çok güzel yağ yakıyor olman lazım.

Ağırlık çalıştığın günler, antrenman sonunda kalan enerjiyi de kardiyoyla tüketmen bence en mantıklısı.
0
Mirket
(17.03.24)
full body çalışıyorum, son hareket olarak kardio yapıyorum.
0
tabudeviren
(17.03.24)
Spor yapmadiginiz günler yapın.
Cardio değil conditioning. Yavaş; yürümek, hafif bisiklet sürmek vs bunlar sizin toparlanmanızda yardımcı olur.
Bir de hızlı olarak koşmak, merdiven çıkmak, ip atlamak var. Bunlarsa sizi yorar. Programiniza göre dikkat etmeniz lazım.

Kilo fazlaniz varsa kardiyo ile ek yük bindirmeyin. Off günlerde hafifce yapın.

Her gün kardiyo yapmaya gerek yok. Yani bunu google yaparak okuyabilirsiniz ama gene de koyalım bilgiler;
youtube.com

youtube.com

youtu.be

youtu.be

Neyse kısacası kardiyoyu böyle 10 emir gibi dusunmeyin. Yürüyün. Ağırlık antrenmanı bozmayacak şekilde haftada iki gün heavy kardiyo yapın yeter.
0
logisticsmanager
(17.03.24)
yapma abi, bir sey olmaz. saglam bir idman yapip kalorilerini de sayiyorsan cardio yapmak icin hicbir sebebin yok. saglam idman yapacaksan sakin ama sakin idman oncesi kardiyo yapma. illa yapacaksan 1 ya da 2 gun yapsan da yeter neden daha fazla yapasin ki zaten.
0
bay b
(17.03.24)
kondisyon eksiğin yoksa bence kardio yapmana gerek yok. her antrenman sonunda 10 dakika bisiklet sür yeter
0
benarrivo
(17.03.24)
(16)

Yerimde Olsanız?

french lover
Merhaba.Yeni bir araba aldım (arabasına göre değişir yorumları geldiği için: sıfır Peugeot 408 GT), acemi şoförüm.Oturduğum binanın asansörle girilip çıkılan katlı otoparkı var, onu kullanırken çok zorlanıyorum. Her defasında arabayı daracık bir asansöre sokmam gerekiyor. Manevra yapacak alan da yok
Merhaba.

Yeni bir araba aldım (arabasına göre değişir yorumları geldiği için: sıfır Peugeot 408 GT), acemi şoförüm.
Oturduğum binanın asansörle girilip çıkılan katlı otoparkı var, onu kullanırken çok zorlanıyorum. Her defasında arabayı daracık bir asansöre sokmam gerekiyor. Manevra yapacak alan da yok. Her gün 5-10 dk vakit harcıyorum. Bir şekilde başarıyorum ancak çok stresli bir iş ve arkamda sıra bekleyen varsa muhtemelen sövüyordur. Hatta bir defasında sitem eden de oldu, haklı olarak.

Gerçekten sırf bu sebepten arabayla muhatap olmak istemiyorum. Mutlak gereklilik olmadıkça arabayı kullanasım gelmiyor.

Neyse, acemiliğim var evet, belki zamanla daha iyi olurum diye düşündüm ama bugün iyi bir şoför olan arkadaşım da duruma şahit oldu ve "gerçekten de burası sıkıntılıymış, ben de zorlanırım" dedi.

Önümde üç seçenek var gibi:

- Denemelere devam edeceğim ve zamanla daha iyi olacağım (zor)
- Rezidansın valesi mevcut, adamın tüm işi otopark ile ilgilenmek. Aracı kapıya kadar çıkartıyor, geri döndüğünüzde ise alıp park ediyor. Resepsiyona sordum, vurma/kırma olayları oldu mu diye. Bugüne kadar hiç olmadığını söyledi.
- Arabayı dışarıda bir yere park edeceğim.

Sizce hangisini yapmalıyım?
0
french lover
(15.03.24)
Arabasına bağlı
Hayalet ekranlı fln lüks arabaysa dışarı kesinlikle park etmem, öncelik valede olur.
Ama sıradan bir arabaysa öncelik vale sonra dışarısı olurdu.
0
les yeux blanches
(15.03.24)
bizimde kapalı otopark çok dar birde olur olmadık araba çekiyorlar girmesi çıkması dert hiç o strese girmiyorum bırakıyorum yol kenarına. hiç çekilmiyor sabah sabah 100 kere manevra yapmak.
başkasıda dediyse zor diye hiç uğraşma birde stress olucan her gün gerek yok bunca dert stressli yaşam arasında
0
eja
(15.03.24)
Çok yakın çevremde 3 tane sürücü kursu var. Bütün bölge sürücü adayı çalışma bölgesi. Dolayısıyla sıklıkla kağnı gibi giden bir sürücü adayının arkasına takılmış bulabiliyorum kendimi. Bugüne kadar hiçbir rahatsızlık duymadım. Rahatsız olan, korna çalan falan olursa camı açıp küfrediyorum.
,20 yıllık şöförüm. Hiç kimse anasının karnında öğrenmedi. Hepimiz geçtik o yollardan. Rahatsız olanı görmezden gel. Denemeye devam. Halledersin sen o işi.
0
Mirket
(15.03.24)
Aracı kullanarak tecrübe edin. Otoparka park etmeye devam et. Zorlansan da yapabiliyorsan araç hacmi ve manevra alanı olarak yapılabilir demek bu. Geri kalanı tamamen tecrübe konusu. 3 hafta da sürebilir 3 ay da sürebilir ama bir yerden sonra alışacaksın. Farkında olmadan gerekli manevraları yapıp park edeceksin. Park asistanı olmayan araçlar ile geri manevra biraz daha zor tabii.

Herkes sıfırdan başlıyor. Bizim uzun bir sedanımız vardı, park ederken geriliyordum arkaya biri gelecek açıkta kalıp duracağım diye. Aynı şekilde ilk defa düz vites araç kullanırken günde 3-4 defa trafikte stop ediyordum. Yokuştaki her yavaşlamada küfür ediyordum. Stop edip kaldıramayınca geriliyordum vs. diye devam ediyordu. Yaptıkça alışıyorsun. Düzenli kullanımda çok kısa sürede alışırsın. Şimdi aklımın ucundan bile geçmiyor benim bu konular.

Valeye muhtaç olacağıma aracı sürte sürte alış :P
0
nawar
(15.03.24)
hayirli olsun. ilk secenek. yapa yapa ogreneceksin. kim bekliyosa da beklesin araba kullaninca mecburen sabir gerekiyor trafikteki magandaya da acemiye de sabretmeyen kullanmasin
0
ala09
(15.03.24)
Aracın arkasına acemi şoför diye bir kağıt yapıştırın ve o asansörü kullanmaya devam edin. Sabredemeyen varsa da canı cehenneme.
0
don baba donelim
(15.03.24)
arkadaşınızın dediği muhtemelen ilk birkaç deneme için zorlanmaktır. bence trafikte ne kadar acemi olursanız olun birkaç ay içerisinde oldukça rahat bir şekilde girip-çıkarsınız oraya.
Korkuyu üstünüzden atmaya çalışın, yaparken tedirgin olmak normal ancak "ben acemiyim yapamam" diye düşünmemek lazım. Yavaş hareketlerle mümkünse gaza basmadan (debriyajı yavaş yavaş kaldırınca araba gitmeye başlar ya) girmeye çalışın.
Ben de ilk araç kullanmaya başladığımda ışıksız kavşaklarda sola dönmekten nefret ediyordum mesela :)
0
Euxinos
(15.03.24)
Hocam ben olsam ki ben de acemiyim cizmeyecegim araci almazdim. Biraz cizilsin ya nolacak kafasindayim ogrenene dek. Aslinda genel olarak da oyle dusunuyorum da iste neyse. Sizin icin mantiklisi biraz alisip disarda park ettikten sonra bir sure sonra iceri park etmek bence.
0
nic cage
(15.03.24)
Asansore geri geri girme sansiniz varsa bi de oyle deneyin. Geri gorus kamerasi ve yan aynalarla geri geri park etmek cok daha konforludur. (Gece kimse yokken alistirma yapin, bol bol girip cikin :)
0
brkylmz
(15.03.24)
En başta hatayı acemiyken gidip iri yarı bir suv araç almış olmanız. İlk başta hatchback almanız lazımdı. Ben 15 yıllık şöförüm bende de aynı boyutlarda suv var. Hergün lanet ediyorum bu boyutlarda araba aldıgıma. Parketmesi ayrı dert yer bulması ayrı dert. Trafikte ayrı dert. Eski aracım hatchbacktı onunla 2 manevrada 15 saniyede aracı parkettigim yere bu arabayı sıgdıramıyorum bile.
0
limonlu eksi
(15.03.24)
Dirayet edip zoru seçeceksiniz valeye vermek kolaya kaçmak pes etmek olur hem araç kullanmayı öğrenemezsiniz. Söven varsa sövenin kendi ayıbıdır bu arwda sizde gayret edip öğrenin kısa sürede öğrenirsiniz bir gün boş bir alanda alıştırma yapsanız öğrenirsiniz diye düşünüyorum
0
doharkoman
(15.03.24)
bende 408GT olucak bende direksiyonu başkasına emanet edeceğim?

yok öyle bir dünya hele de lacivert ise.

valeye parasını öder ben park ederim. eğitimse eğitim alınız.
0
baldan kaymak
(16.03.24)
çok zor bir şey değil, kendin denemeye devam et. zamanla çok kolay gelecek.
0
tabudeviren
(16.03.24)
denemeye devam et diyenler 408 gt'nin fiyatından haberdarlar mı acaba? hata acemi şoförken büyük araba almakta. 2-3-1 bence. her gün stres yapacaksın. acemiliği saçma sapan dar bir yerde yapacağına dışarda yap. acemi psikolojisindeyken ufak bir kaza bile aşırı moral bozar.
0
paintov
(16.03.24)
güle güle kullan öncelikle. abicim arabayı valeye ver. ancak aktif kullanmaya devam et. yeterince alıştığın "piştiğin" zaman kendin girip çıkmaya başlarsın.
0
unabomber
(16.03.24)
Muhtemelen aracın boyutlarından dolayı hiçbir zaman o kadar kolay olmayacak. Ben olsam b segment hatchback'e geçerdim. Param çoksa mini cooper.
0
duguit
(16.03.24)
(28)

bi erkek karısına böyle şaka yapabilir mi?

deartheodosia
evlendiğimiz ilk yıllardaydı, eski eşim (hala boşanamadık) bana “ben iş gezisine gittiğimde sen sütçüyü eve alır çocuk yaparsın” gibi bi şaka (!) yapmıştı. ben çok şaşırmıştım tabii, bu şaka mı şimdi diye. böyle densiz densiz şakalar yapıyordu, bir kere araç bir yere sürtmüştü, “sen sürtüksün, sürtü
evlendiğimiz ilk yıllardaydı, eski eşim (hala boşanamadık) bana “ben iş gezisine gittiğimde sen sütçüyü eve alır çocuk yaparsın” gibi bi şaka (!) yapmıştı. ben çok şaşırmıştım tabii, bu şaka mı şimdi diye. böyle densiz densiz şakalar yapıyordu, bir kere araç bir yere sürtmüştü, “sen sürtüksün, sürtüklerin arabası sürter” falan demişti. bunun gibi çok şey var. bu adam normal değildi, di mi?
0
deartheodosia
(15.03.24)
normal değil.
evlenmeden önceki ilişkinizde bunları yapmıyor muyudu?
0
saturn
(15.03.24)
ben 21 yaşında olduğum için biraz (!) salaktım, anlamıyordum @saturn
0
🌸deartheodosia
(15.03.24)
biraz aptal bence. 'saka'nin iki tarafa da komik olmasi lazim. yetiskin yasa gelip bunu kavrayamamisin zekasindan suphe ederim.
0
hot potato
(15.03.24)
normal değil
0
benarrivo
(15.03.24)
mizah zekanın zekatıdır diye bir laf var islami değil biraz düşününce çok güzel bir söz

yani bir insanın bu kadar düşük bir şaka anlayışı varsa onun hakkında başka konularda da fikir verir
0
grimavi
(15.03.24)
Hay amk, çok komiq aq... Zekasız
0
abuzer
(15.03.24)
ciddi misin? çok geçmiş olsun. her biri ayrı travma. keko kocanın neresinden dönsen kardır. bu insanlar evleniyor, gerçekten hayret ediyorum. evlenmeyi geçtim, sürdürebildiği herhangi bir ilişkisinin olmaması lazım. sabit bakkalı bile yoktur.
0
gabe h coud
(15.03.24)
her ikisi de ağır ama ikincisi çok daha ağır.
insan olan değil karısına, sevgilisine, arkadaşına bile demez, dememeli.

merak ettim, evlendikten sonra bunu diyebilen biri, evlenmeden önce bunları yapabileceğine dair hiç sinyal vermedi mi? hiç "acaba" dediğiniz bir an olmadı mı?
0
tabudeviren
(15.03.24)
Toksikolojiye giriş resmen.
0
rock n roll
(15.03.24)
Karısı rahatsız oluyorsa yapamaz. Yoksa çiftlerin aralarındaki espri kalitesi ya türü bizi ilgilendirmez. Buradaki kilit nokta sen ve ikinizin espri/komedi dinamiği. Sen bundan rahatsız olmayıp aynı türde espri yapıyor olsaydın burada dehşete düşen hassas arkadaşlara, gökten düşen 3. elmayı yemek düşerdi. Hatta bundan çok daha ağırlarını(?) karşılıklı olarak gülerek yapan (hatta arada bizim de dahil olduğumuz) evli çift arkadaşlarım var. Gayet mutlular.

Bu arada ağır falan olup olmamasından ziyade komik değil bence.

@hot potato +1
0
nawar
(15.03.24)
ayrıca bir şey aldığımda/yaptıracağım zaman “yeni kocan için mi” diyordu.
0
🌸deartheodosia
(15.03.24)
Tabi ki normal değil de bana biraz sapıklık var gibi de geldi sanki ağız arıyor gibi. Evet filan desen devamı gelecek gibi. İğrenç ya. İyi ki kurtulmuşsun bundan.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.03.24)
bu bastırılmış cuckold'luk veya gavatlık değilse nedir bilemiyorum. Ha ikinci ihtimal, kendini küçük görüyorsa ve içinden "bu kız niye beni seviyor yav" diyorsa öyle bir gelecek projeksiyonu yapıyor olabilir. Her iki durumda da sıkıntılı bence.
0
nhk ni youkosu
(15.03.24)
yuh ya
ya karakteri olgunlaşmamız birisi ya da cuckold.
0
nuisance2
(15.03.24)
Yapamaz ve yapmamalı ama bu toplumda densizlik hadsizlik yozlaşma öyle bir safhadaki herşey normal karşılanıyor hatta yanlışı kınayanlar kınanır hale geldi. Bu arada yazdığınız ifadeler aynı zamanda hakaret suçuna konu olabilir diye düşünüyorum.
0
doharkoman
(15.03.24)
Umarim bosanmaniz bir an önce sonuclanir <3

normal degil, komik degil... ya cok saygisiz ya da en iyi ihtimalle manyak.
0
chihirovekohaku
(15.03.24)
Bana yaşlanınca tacizci olacak, amigdalası çalışmayan biri gibi geldi
0
durgunfoton
(16.03.24)
İçten içe kendisini aldatmanı istiyor gibi geldi
0
olaylar olaylar
(16.03.24)
normal mi diye sorulması bile anormal olan bir adam.
0
odiyus
(16.03.24)
Cinsel sorunları olduğu ortada. Bu tipler gözü açılmamış saf kızlarla evlenirler.
0
anais
(16.03.24)
"Aman canım bunda ne var" denecek türde sözler değil, resmen bilinçaltını bilinçlice ortaya koyuyor. Psikolojik şiddet uyguluyor.
0
muhayyer divan
(16.03.24)
@nawar çok güzel bir ayrıntı yakalamış.
Şaka iki kişiliktir. Şaka yapılan kişinin o an verdiği tepki önemli.
Bana bir daha bu tarz şeyler söyleme mi dedi.
Kıkırdayıp Ayy Çok hoşsun mu dedi.
Tebessümle mi karşıladı, kızdı mı?
O da ona en az aynı seviyede bir başka sözle mi karşılık verdi.
Bunları bilmeden yaptığımız yorumlar havada kalıyor.
Ben elşer arasında bu tarz şakayı yakıştıramam.
Ben insana küfrü de yakıştırmıyorum ama ağzından küfür düşmeyen insanlar da var.
Her ailenin dinamiği farklı. Yorumlar havada.
0
Mirket
(16.03.24)
Aptalmış
0
basond
(16.03.24)
Kesinlikle normal ve saka dedigin sey zaten böyle olmali.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.03.24)
gavat ve cuckoldcu olduğunu düşünürüm o lafları tek tek müsait yerine enjekte ederdim.
0
Hallegadola
(18.03.24)
manyak galiba
0
sanguine mcqaer
(18.03.24)
Normal değil. Böyle şaka mı olur? İnsan eşine sen sürtüksün mü der?

Umarım kısa zamanda boşanırsınız.
0
drako
(05.04.24)
adamın şüphelendiği,geçmişte veya mevcut dönemde rahatsız olduğu bir şey yapmışsanız bunu ima ediyor olabilir mi?direkt söyleyip soramadığı için böyle saçma şekilde rahatsız edici şeylerle ima ediyor olabilir.bu durumda bile yanlış ama asla böyle bir şey yoksa tedavi olması gerekiyor insan sevdiğini bu cümlelerin öznesi yapmaz.
0
ercu cozer
(05.04.24)
(12)

İçim sıkılıyor, siz nasılsınız?

rock n roll
Bu tür duyurular genelde gereksiz bulunuyor, ben de böyle düşünüyorum ama şu an bu sıkıntılı halimi bir yere yazmam lazım. Çünkü kimse yok söyleyebileceğim. Belki sonra silerim sorumu. Nasılsınız?
Bu tür duyurular genelde gereksiz bulunuyor, ben de böyle düşünüyorum ama şu an bu sıkıntılı halimi bir yere yazmam lazım. Çünkü kimse yok söyleyebileceğim. Belki sonra silerim sorumu. Nasılsınız?
0
rock n roll
(15.03.24)
asiri asiri kotu. bir de can sikintimi herkese saçiyorum :/
0
ala09
(15.03.24)
Cok guzel bir sirkette keyifli bir ise gectim. Onun zevki disinda benim de icim bunaliyor, bi kekremsiyim nedensiz.
0
mor oje
(15.03.24)
dün saçma ötesi bir gündü. bugün çok üretken bir gün geçirdim. benim hala umudum var, isyan etsem de istediğim kadar :P
0
gabe h coud
(15.03.24)
idare eder, işten çıktım şimdi, kadıköy 'e gidiyorum. bir şeyler yiyip ardından kafayı çekeceğim. tek başına :)
0
tabudeviren
(15.03.24)
Biriniz de sormamışsınız senin neden için sıkılıyor diye :)
0
🌸rock n roll
(15.03.24)
söyle hadi, çekinme.

(bkz: sıkı can iyidir kolay çıkmaz)

:/ sorry
0
gabe h coud
(15.03.24)
yaw zaten canimiz sikkin bi de hesap soruyorsun he. anlatacaksan yaz yoksa yok nabalim biz anlattik mi sanki yuw
0
ala09
(15.03.24)
-Sahi siz nasilsiniz Ruhi Bey?
-iyiyim, iyiyim.

Cagristim^^

Sahi sen nasilsin rock n roll?
0
mor oje
(15.03.24)
Buradan yazmak istemiyorum sağolun
0
🌸rock n roll
(15.03.24)
cooperr
(15.03.24)
Ben iyiyim ya. Çay demledim içtikten sonra yürüyüşe çıkacağım. Biraz koşup geceyi filmle bitiririm.
0
Amaranta ursula
(15.03.24)
Genel olarak iyi ama son zamanlarda aklımın bir karış olduğunu düşünmeye başladım. Bazı basit şeylerden dolayı evham başladım.

Kendimi baya geliştirdim yaptım ettim. Yapılacaklar listemi epey genişlettim ama yerimde sayıyorum. Bir üst seviyeye geçmem lazım.

Yaş 35 oldu geçenlerde. 10 sene öncesinde bu zamanlarda baya mutsuz ve umutsuzdum fakat bugün keyfim yerinde. Sadece bazı şeyleri daha ciddili yapmam lazım.
0
put it in your appropriate place
(15.03.24)
(14)

İnsanların dediklerini çok kafaya takıyorum ve yaşım 33

qwerty321
Merhaba değerli arkadaşlar,Ben 33 yaşına girmek üzereyim. Ama hala bireyleşemedim. Annem ve babamla yaşıyorum ikisi de oldukça yaşlı ve hastalar, işsizim. Hiç arkadaşım da yok. Çirkin bir yüzüm olduğu için pek kız arkadaşım da olmadı. Zaten sosyal biri değildim, içime kapanıktım ama işsizlik sosyal
Merhaba değerli arkadaşlar,
Ben 33 yaşına girmek üzereyim. Ama hala bireyleşemedim. Annem ve babamla yaşıyorum ikisi de oldukça yaşlı ve hastalar, işsizim. Hiç arkadaşım da yok. Çirkin bir yüzüm olduğu için pek kız arkadaşım da olmadı. Zaten sosyal biri değildim, içime kapanıktım ama işsizlik sosyal izolasyonumu çok daha arttırdı. İş bulamıyorum bir türlü, artık işe girmekten de korkuyorum doğrusu. Çünkü çok alınganım. Kafaya her şeyi takıyorum. Birisinden kötü bir söz işitsem günlerce aklımdan çıkmıyor. Değer görmüyorum asla. Fikirlerim önemsenmiyor. Pasif ve edilgen bir karakterim var. Her gün o kadar mutsuz ve huzursuz uyanıyorum ki anlatamam. Az önce iki kuzenim bize geldiler annemle babamı ziyarete ve özel bir konudan bahsettiler sonra ben de odadaydım diye X de yabancı değil dedi bir kuzenim. Oysa ben de onlar gibi eşittim, diğer çocuk için o da yabancı değil demedi. Bu boktan şey dahi beni üzmeye yetti. Verhasıl hayat beni zorluyor. Ben nasıl biraz nefes alabilirim?
0
qwerty321
(14.03.24)
önce bu psikolojiden çıkabilmek için az biraz seveceğin bir iş bul aklın dağılsın.. üç harfli market kasiyerliği bile olabilir..
0
tabudeviren
(14.03.24)
Bence çok takma. Az önce de adam İngilizce bilmeyenler nasıl yurtdışına gidiyor diye duyuru açmıştı. Şehir dışına çıkmayan, kargo yollayamayan adam başkalarını eleştiriyor. Bugün olmaz başka zaman bulursun.
0
Kahvedesu
(14.03.24)
Hocam size üst perdeden bakana siz daha üst perdeden bakın. Boşta kalmamaya çalışın bu işsizlik döneminde imkanlar el veriyorsa bir dil kursuna gidin, bilişimle ilgiliyseniz network sertifikasyonuna gidebilirsiniz, (cisco ccna, vs) orada bir çevre oluşturabilirsiniz ve bu çevre sayesinde iş bulma imkanınız artar. Oturduğunuz yerde psikolojiniz bozulur hiç gerek yok. Olabildiğince kendinizi meşgul etmeniz lazım.
0
infinitedreams
(14.03.24)
Kimlerin kimlerin fikirleri önemseniyo bi bilsen,
Dış görünüşten başlayıp, kendine çeki düzen ver. Spora başla, oradakilerle arkadaş ol, işe gir vs vs
0
Coma
(14.03.24)
Şaşırmadım bu tür sorunların temelinde ailenin tutumu yatıyor yalnız değilsiniz üzülmeyin Mümkünse ailenizden/akrabalarınızdan uzaklaşın. İşsiz olsanız bile Bos durmayın boşluğa ve karamsarlığa düşersiniz bir meşgaleniz olsun okuyun sabredin kendinizi geliştirin spor yapın Allah'a sığının zamanla herşey düzelecek.
0
doharkoman
(14.03.24)
Kardes once is bul, sorun devam ederse tekrar duyuru acarsin bakariz. Issizlik kadar insani degersiz hissettiren, ozguveni paramparca eden bir sey yoktur bu dunyada.
0
freedonia
(14.03.24)
hepinize teşekkür ederim.
0
🌸qwerty321
(14.03.24)
is bulduktan sonra terapiye gitmek guzel olabilir. alinganligin temel nedeni zaten bu aslinda gercek olmayan, degersiz hissetme ve sevilmeye layik hissetmeme oluyor. kendinizi oyle gordugunuz icin herkesin her yaptiginizi kendinizle ilgili saniyorsunuz, kendi uzerinize aliniyorsunuz. Esasinda sizin reddettiginiz butun parcalarin yansimasi oluyor. O kadar farkinda olmuyoruz ki, alinganligimizda cok hakli goruyoruz kendimizi, neyi reddettigimizin bile farkinda olmuyoruz genellikle. halbuki insanlarin yaptiklarinin cok kucuk bir yuzdesi bizimle ilgili. herkes kendi derdinde. ama bu alingan olma, hayata pozitif bak demekle olacak bir sey degil elbette. umarim en kisa zamanda is bulursunuz, issizlik nedeniyle kendini kotu hissetme gercekten cok zor basa cikilabilecek bir duydu, sabirlar ve guc diliyorum size.
0
songforsomeone
(15.03.24)
Herhangi bir maaşla herhangi bir işte bir an önce çalışmaya başlamanızı öneririm.
Arkadaşlardan birinin önerdiği gibi üç harfli bir market, fast food restoranları vs. olabilir mesela.
Küçük bir kafede/barda garsonluk için de başvurabilirsiniz belki.

Sabahları uyanmak için bir sebep ve bir değer üretmeye başlamak psikolojiniz üzerinde çok olumlu etki yapacaktır. O işte çalışırken bir yandan istediğiniz alanda da iş aramaya devam edin elbette.

Sömürülmenizi istemem ama şu anda hiç para kazanmasanız bile sabahları uyanıp bir yere gidip 8 saat çalışsanız daha iyi hissedeceğinizi düşünüyorum.
0
michael_knight
(15.03.24)
Teşekkür ederim, umarım toparlayabilirim yakın zamanda.
0
🌸qwerty321
(15.03.24)
1 - ne olursa olsun bir ise gir.
2 - biraz para yaptiktan sonra hemen evden ayril.

bu ikisini yapmadan toparlama olasiligin yok.
0
cooperr
(15.03.24)
@cooperr evden ayrılamam annem parkinson hastası babamın da 2 yıl önce beynine pıhtı attı, para yapabilecek de bir meziyetim yok. Etsy'de Print on Demand yapmayı denedim onda da çuvalladım.
0
🌸qwerty321
(15.03.24)
kahve dukkani gibi bir yerlerde part time da olsa ise gir, hem insanlarla iletisimin olur. issizligi soranlara aileni falan soylersin ama is en onemlisi, disiplinin olur, disari cikmak icin nedenin, cevren olur.
kilik, kiyafet, vucut duzeltilecekleri duzelt.
youtubetan falan piskoloji videolarina bak.
bir de mesela o kuzenin davranisina karsilik, 3 kisilik cay koy getir ona verme, yabanci olana cay yok de siz uc kisi icin. zamanla ogrenirsin.
0
Ley
(16.03.24)
merhaba,

asla haddim değil, zaten doktor da değilim, fakat okb hastasıyım. sizde de okb olabilir, bir psikoloğa ya da psikiyatriste gidebilirsiniz. kafaya takma meselesi için yani.
0
biskuvilipasta
(28.03.24)
(5)

bunlar dolandırıcı mı?

istististist
annemin telefonuna "YASA HUKUK" diye bir yerden SMS gelmiş."SN. XYZ,Tarafınıza teslim edilemeyen tebligat nedeniyle bizimle iletişime geçmeniz gerekmektedir. Yasa Hukuk 02129950926"SMS'i atan Tel No: 0 544 547 24 76
annemin telefonuna "YASA HUKUK" diye bir yerden SMS gelmiş.

"SN. XYZ,
Tarafınıza teslim edilemeyen tebligat nedeniyle bizimle iletişime geçmeniz gerekmektedir. Yasa Hukuk 02129950926"

SMS'i atan Tel No: 0 544 547 24 76
0
istististist
(13.03.24)
Dolandırıcı. Tebligatlar size sms ile gelmez.

Mesajın sonrasını da size ileteyim. Siz onu aradığınızda size dedikleri "adınıza açılmış bir dosya var. dosyanın takibi ve kapanması için bize xxx miktar ödeme yapmanız gerekli."

Oradan elini verirsen kolunu kaptırırsın. Yıllardır olan bir dolandırıcılık oltalamasıdır. İnanmayınız.

İçiniz çok rahat etsin istiyorsanız e-devlete girip hakkımda açılan davalar kısmına bakabilirsiniz. SMS ile gelen hiçbir şeye inanmayınız.
0
zontican
(13.03.24)
e-devlet aracılığıyla uyaptan kontrol edebilirsiniz bir durum var mı yok mu diye.

%99 dolandırıcı
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(13.03.24)
bi ara "reel alacak" diye bir firma yapıyordu böyle.
e-devlet kontrolü +1
0
tabudeviren
(13.03.24)
Öyle görünüyor
0
doharkoman
(14.03.24)
Dolandırıcı evet. Bana da geldi iki kez. Aradığımda adım yasadışı bahise karışmış mış da, uzlaştırma için devlet 18.000₺ para istiyormuş. Dava dosya numaramı ve hangi adliyede olduğunu öğrenebilir miyim dediğimde de küfür edip yüzüme kapattı :)
0
dakota
(14.03.24)
(39)

Evlilik ve tükenmişlik hissi, boşanma düşünceleri, tavsiye..

ustapasta
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş ki
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş kişiler (özellikle kadın) özelden yazarsa ne güzel olur.

Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.


Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.


Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.


Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?


Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.


Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.


Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.


Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.
0
ustapasta
(13.03.24)
hocam şöyle bir şey var, evliliklerin çok azı aradaki sevgi ve aşkın azalmasından dolayı bitiyor, daha çok böyle sorumsuzluklar ve hayatı paylaşmamak yüzünden bitiyor ve bir taraf tükeniyor

sizin kafanızı karıştıran şey "ama çok iyi bir insan, aileme ve çevreye çok iyi"

bu düşünce karar vermenizi zorlaştırıyor, ben böyle bir insanın değiştiğini görmedim, 50-60 yaşına gelip hayatının çoğu böyle angaryalarla harcanmış, tükenmiş çok kadın var

hocam bir de korunun bu çocuk konusunu hemen araya sıkıştırmayın, çocuğunuz olursa bu sorunlarınızın üstünü bir süre daha örtecek, çocuk büyürken zamandan da yemiş olacaksınız, çocuk bir adet sorumsuz ebeveyn ve bundan dolayı sürekli gergin ve öfkeli ebeveynin olduğu çok huzursuz bir evde büyüyecek, çocuk olunca eşiniz değişmeyecek, siz yine ev işleri, ev dışı sorumluluklar, çocuk bakım sorumluluğu hepsiyle tek başına uğraşmak durumunda olacaksınız

33 yaş çok genç daha, siz içinde bulunduğunuz koşullar yüzünden enerjisiz ve karamsar hissediyorsunuz, 40ındaki kadınlar hayatı yeniden yaşamaya başlıyorlar daha mutlu daha enerjik
0
grimavi
(13.03.24)
Öncelikle şunu söylemeliyim,

Bu olanları maalesef çoğu evli çift yaşıyor. Erkek ve Kadın versiyonu olarak azıcık farklılıklarla çoğu yerde duyuyorum bunları. Yaşayanlardan birisi de benim. Bu yaşadığınızın erkek tarafındayım.

Her şeyi denedim, profesyonel ve geleneksel olarak tüm tavsiyeleri yumuşak başla uyguladım. Olmuyor.

7 yıl sonra Bebek oldu, onun hikayesi de çok başka ama; takibi ve tedaviyi de ben kontrol ediyorum tabi ki. Yani size şunu desem anlarsınız, eşim ne zaman regl olacak bilmiyor ve takip etmiyor. Kendisi de mühendis bu arada. Makina sahasında imkansızı ürettirmeyi başaran kadın. Demekki böyle, evilik başka bir yetenek.

Boşanmak, bana da yorucu geldi. Tam ciddi kararlar evresinde bir sürü major değişiklik ve kayıplarım oldu. Saldım.

Amatörce ama çok doğru; olmayınca gerçekten olmuyor.
0
achilles
(13.03.24)
@edmond honda aslında hiçbir iş yapmıyor değil. Her şeyi yarı yarıya yapıyoruz, ama sorun bunu bir rutin olarak kabullenememesi. Hep benim söylemek zorunda kalmam. Herkesin işi belli, o yapmazsa ben elimi bile sürmem onun işine.

Dünyanın en sevgi dolu insanı bu arada, yeğenim bile ona bayılıyor çok güzel anlaşıyorlar. çocuk yaparsak sevgisiz asla kalmaz ama ev işleri büyük sorun olur. Bu beni de çok düşündürüyor. Sevmekle olmuyor, sevgi dolu ama tembel.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
en doğrusu minik darılmaları biriktirmemek. az önce bulaşık nedeniyle kavga ettiğin insanla sevişmek istemiyorsun. istediği kadar seksi olsun. bunu aklından çıkarma. senin için de öyle değil mi? güzel güzel konuşun. ikiniz de adım atın. birbirinizi yıpratmamak için elinizden geleni yapın. umarım düzelirsiniz ama ayrılmak dünyanın sonu değil. bazı kalıplara girmek zorunda değilsin. evlilik kutsal değil.

edit: imkanınız varsa haftada bir iki kez yardımcı tutun. öncesindeki gün bulaşık temizlik yapmayın, onları da yapar. haftada 2 gün dışarıdan söyleyip bulaşık çıkarmadan işinizi halledin. bir gün arkadaş aile ziyareti yapın. bir gün de dışarıda yiyin :) haftada bir iki günden fazla evde yemek yapmayın. o kadar büyük dert olmaz. eşin bu ve bunu değiştiremezsin. belki orta yolu bulabilirsin. istiyorsan.
0
gabe h coud
(13.03.24)
evli değilim hiç olmadım. o yüzden evlilikle ilgili yerlere girmicem, yaşayanlar daha iyi bilir. ama şunu görmek zor olmasa gerek, şimdiden böyle olan bir adam çocuk olunca sizce kendiliğinden sorumluluk üstlenip de çocukla ilgilenir mi? sizi rahat ettirir mi? yoksa siz 'iki' çocukla uğraşırken heder mi olursunuz? bence cevap ortada. bu senaryoda evet çocuğa da yazık olur ama bence yazığın en büyüğünü kendinize etmiş olursunuz. 33 yaşında böyle hissetmek normal değil, bunu ömrünüzün geri kalanına da yaymayın, bu adamdan çocuk yapmayın.

bu ruh haline girmek mutlak son değil, normal değil, doğal değil, herkes böyle olur evlilik böyledir vs diye bir şey yok, yaşadıklarınız düzeltmeniz gereken şeyleri gösteriyor, kabullenmeniz gerekenleri değil. çocuk fikrinden vazgeçip ilişkinizi değerlendirip iyileştirmeyi deneyebilirsiniz, bunun için çift terapisi iyi olabilir. ama işe yaramazsa da gencecik bi insansınız ayrılıp çok da güzel fıstık gibi yaşarsınız, hem de büyük küçük kimseye annelik veya hizmetçilik etmeden.. savaşacak da bir şey yok. düzgün bi insansa zaten ayrılırken sorun yaşamazsınız. çevreniz dar kafalı değilse sonrası da sorun olmamalı. milyonlarca bekar var, nasıl yaşıyorlarsa öyle yaşayacaksınız. maaşınız varsa kendinize göre evinizi tutuyorsunuz ve sadece kendi mutluluğunuzu dert ederek keyifle yaşamaya başlıyorsunuz. çok güzel oluyor valla, istediğinizde istediğinizi yapıyorsunuz, kimseye hesap vermiyorsunuz, rica minnet iş yaptırmıyorsunuz, laf anlatmıyorsunuz, caz trip çekmiyorsunuz, başkasının derdiyle hantallığıyla uğraşmıyorsunuz, sadece kendinizi düşünüyorsunuz falan şahane bi hayat. daha heyecanlı ilişkiler de yaşayabilirsiniz, size kalmış, istemeseniz de yaşamazsınız, kafanız rahat oh mis. teknik ve halledilebilecek zorluklara takılıp hayatı kaçırmayın, içinde bulunduğunuz ruh halinde olumsuzluklara odaklanmanız normal, ama yaşayınca ya niye daha önce yapmamışım diyeceksiniz sadece. kendinizi sonunu bildiğiniz bu yorucu hayata hapsetmeyin. kendiniz için yaşıyorsunuz, iyileştikçe bunu daha iyi görür insan, iyileşmeye odaklanın.

hiçbirini yapmıyorsanız bile kendinizi seviyorsanız şu an katiyen çocuk yapmayın derim naçizane, denemelere son verin. (30k)

ek: söylediği lafı unutmuşum, direkt o kısım bile ayrılık sebebi ama neyse.. hak etmediğiniz lafları yutmayın. iyi insan falan filan diye onur kırıcı sözlerini alttan almayın. o kısma takılmışsınız diye açasım geldi ama hocam zaten ortalama insan iyi insan oluyor. bariz kötülük yapmadığı sürece herkes iyi valla. sıradan bi şey bence. tek başına tutunulacak bi özellik değil.
0
nic cage
(13.03.24)
İnsanların evliliklerini yürütmemelerindeki temel sebeplerden en önemlilerini saymissiniz. Kadınların çalışma hayatındaki sorumlulukları yetmiyormuş gibi eve gelince de sorumlulukların devam etmesi, erkeklerin anne evinden sonra eşlerini de evin işlerini yapmak zorunda olan kişi olarak mimlemeleri kültürel olarak bizde zaten çok yaygın. Bunu kavga ederek, kuserek de tamir edemezsiniz. Anlaması gerekir. Önemli nokta şu, anlamaya gönlü var mı?


İkinci nokta aslında evliliklerde çok çok önemli fakat bizde kültürel olarak konuşulmaz. Biten evliliklerin çoğunda cinsel problemler vardır. İnsanlar bunu yok sayamazsa boşanır, yoksa da hayatları boyunca evlilik doyumundaki en önemli noktalardan biri eksik olarak hayatına devam eder. Zaten kadının cinsel doyum bekledigini söylemesi de genelde abes karsilanir. Eşinizin söylediği söz karşısında kirilmissiniz ve bu gayet anlasilir. Ama o da zaten sorunun kendinden kaynaklı olduğunu düşündüğü için ve bunu kabullenmekte zorlandığı için agresif bir tutum takinmis.

Yukaridakilere katılıyorum, bence böyle bir durumda çocuk yapmayı bir süre erteleyin ve eşiniz de kabul ederse birlikte çift terapisine gidin. Çözülmeyecek noktadaysa boşanmak dünyanın sonu değil ama en azından çaba sarf etmiş olursunuz. Çözülecek bir sorun varsa da karşılıklı iletişimle cozebilirsiniz. Sevgi ve aşk ise çok farklı olgular. Aşk yıllar içinde elbette şekil değiştirir ama sevginin baki olması gerekir. Birbirinize vakit ayırın, rutinlerim dışına çıkmaya çalışın.

İlişkilerimize duygusal yatırım yapıyoruz, emek veriyoruz. Bu yüzden bittiğini kabullenmekte zorlanıyoruz bazen ama şunu aklimizdan cikarmamak gerekir; "her iyi insan ve iyi baba, iyi bir eş olacak diye bir kaide yok".

Not: ben de evli ve çocuksuz bir kadın olarak yazdım bunları.
0
fraise
(13.03.24)
hepsini okudum.

bence bu sorunu çözebilirsiniz. adam kötü bir adam değil anladığım kadarıyla.
bence çocuk için acele etmeyin. yani şu an çocuk için yeterince enerjiniz yok.
ev işlerini tekrar bir bölüştürün ya da konuşun.
kendinize çok vakit ayırın.
amk otunu bırak bozulursa bozulsun yani.
birbirinze güzel şeyler söyleyin. film izleyin falan.
yani birbirinze vakit bulamamanızın bütün sebebi bu ev işleri mi.
erkekler biraz daha vurdumduymaz oluyor ama bence eşiniz de elinden geldiğini yapıyor.

burada ayrıl falan diyenleri ciddiye almayın. bekara karı boşamak da kolay diye bir laf var.
bence bu evlilik kurtarılır.

ama söylediği o laf biraz ayıp etmiş bence ciddi değil sinirlenince ağzından çıkmış.
0
OgutucuRecep
(13.03.24)
Erkek tarafıyım. Harekete geçme konusunda çok benzer durumlar yaşadım. Zamanla ortada buluştuk.
Her ikinizin de birbirinize doğru adımlar atmanız gerektiğini düşünüyorum. Bulaşıkları yıkamaması değil sizin sorununuz, sizin uygun gördüğünüz saatte yıkamaması.
Siz her konuda onu harekete geçirmek zorunda hissettikçe dürtükleyen bir insan oldunuz, o da dürtüklenme olmadan hareket etmeyen bir insan oldu. Sorun, sorunu doğurdu.
Çift terapisinin işe yarayacağını düşünüyorum.

Akşam eve gitmeme kararınızı bence gözden geçirin çünkü orası sizin eviniz. Zaten iyi bir durumda değilken bir de rahat etmediğiniz bir ortamda uyumakla uğraşmayın.

Çok şanslısınız ki çocuk konusunda acele etmenize gerek yok, henüz 33 yaşındasınız. İlişkiniz istediğiniz hale gelene kadar o işi biraz duraklatabilirsiniz.

Burada okuduğumuz birkaç satırla "bu evlilik devam etmemeli" gibi bir sonuca varan olursa asla kulak asmayın. Yapıcı tüm tavsiyeleri dikkate alıp yıkıcı tüm tavsiyeleri göz ardı etmenizi öneririm.
0
michael_knight
(13.03.24)
bence adamın pasif rol almasından zaten bunalmışken bu çocuk meselesi tuz biber olmuş. bence çocuk konusunu erteleyip diğer sorunları çözmeye odaklanın ve gündeminizden ovulasyonu vs. çıkarın.

gördüğüm kadarıyla ve eşimi de düşünürsem çoğu erkek kendisinden bir şey istenmeden bir şey yapmamaya plan program yapmamaya eğilimliler, bu doğru.

edit: bu arada ettiği laf konusunu unutmuşum ciddi anlamda özür dilemesi gerekiyor. telafi etmesini beklerdim ve eve gitmeyebilirdim ben de.
0
sanguine mcqaer
(13.03.24)
okudum hepsini
çocuk yapma işini durdurun öncelikle böyle bir ilişkiniz varken. bu sağlıksız bir karar, bence. sonrasında da mutlaka iyi bir terapist bulup terapiye gidin birlikte. iki taraf da çözmek istiyorsa halledersiniz. kavga etmeden konuşma ortamı yaratıp oturup konuşun bir de. belli ki bir şeyler yaşandıkça kavga ederek konuşuyorsunuz. sorun çıkmadığı bir anda oturun konuşun, randevulaşın hatta dışarı çıkın bir yerde oturup bir şeyler içerken konuşun.
0
veritaslibertas
(13.03.24)
Genel olarak bu düşüncede misiniz yoksa bir an için sinirlendiğinizde mi böyle hissediyorsunuz?

Bence sıkıntınız büyük. Eşiniz sizin söylediklerinize rağmen konfor alanından vazgeçmiyor. Ben de evlenmeden önce elimi sürmezdim işe. Ailem sağolsun yapardı.

Şimdi evlilikten sonra işbölümümüz var ve uyuyorum buna. Ama buna eşim zorlamadı.Ben kendim uymak zorunda olduğumu idrak ettim. Kimse çocuk değil.

Hatta işleri bir an önce bitirelim de rahat rahat oturalım diyorum eşime de. Bir de bu kadar iş yapmıyor diye söylenirken çocuk düşünüyorsunuz. Çok ilginç.
0
drako
(13.03.24)
bu akşam eve gitmeyeceksen de haber ver yüzünü göresim yok, şuradayım vs gibi. habersiz eve gitmemek büyük hata olur.

ev işi olayı dışında nasılsınız? eğleniyor musunuz? mutlu musun? beraber vakit geçirmekten hoşlanıyor musun? birbirinize hala değer veriyor musunuz? bunların cevabını düşün. olumlu ise kurtarmaya bak. sen boşanmak istemiyorsun çünkü bence.

temizlikçi tutun imkan varsa. yani belli bu adam temizlik yapmak istemiyor. ve iki yetişkinin yaşadığı evde de her hafta detaylı temizlik yapmak gerekmiyordur bence. bizde 1,5 yaşında bebek ve kedi var mesela. bazen sadece süpürge yapıp geçiyoruz. tozu gördüğüm halde toz almadığım hafta sonları oluyor. onun yerine ailemle vakit geçirmeyi tercih ediyorum. gerçekten kılı kırk yaracak kadar önemli mi bu temizlik meselesi? yapmayın evi bok götürsün demiyorum da bazı haftalarda da olduğu kadar yapıverin. inan sen kafana taktığın için bu mesele bu kadar büyük görünüyor gözüne. akşam yemeğinden sonra 10-11e kadar bekler bulaşıklar demişsin. beklesin. ne kadar kokabilir ki? sonuçta 11de de olsa kaldırıyor. yani sen onun öğretmeni, annesi, ev arkadaşı değilsin. senin sınavından 100 almak zorunda değil. 5 sene kavga etmişsin, konuşmuşsun olmamış. demek ki başka bir yol bakılmalı.

ipleri eline alsın diyorsun, edilgen olmasın diyorsun ya. bu adamın karakteri. sen adamdan A değil B olsun istiyorsun. sen zaten A ile evlenmişsin. değişmesini beklemen saçma değil mi? hani farklı bi durum olur değişmesini beklersin ama adam karakter olarak pasif demek ki. şimdi şöyle düşün. sen çok planlı, programlı, her şeyin kendi istediği gibi yapılmasını isteyen birisin diyelim. eşin de 5 sene sonra gelsin desin ki ben bu kadar dominant bir kadın istemiyorum, pasif olsun istiyorum. sence olur mu öyle bir şey? insanın karakteri neyse odur ya, değişmez. hele otuzlardan sonra hiç değişmez. törpülersin, dikkat edersin ama bir yere kadar.

cinsellik konusuna gelirsek. bazı insanlar isteksizdir. bunu kabul edelim. bir de adam yanıma gelsene demiş. kendisine göre gayet hoş bi davet. sen de reddetmişsin. suçu kendinde görmüyor doğal olarak. o güne otları bırakmak, buzluğa atmak filan senin kafanda yarattığın, çok da gerekli olmayan bir iş. iki saatini harcayıp yoruldun ve hırsını ondan çıkardın. hayatımda ot haşlayıp dolaba attığımı hatırlamıyorum bu arada. neyse. sonuç olarak çok da istekli biri değil belli ki ve hamilelik takvimi işi iyice rutine bindirmiş iki taraf için de.

bence çocuk işini erteleyin. zaten bu temizlik durumu çocuktan sonra seni daha da delirtir. hele taze otu buzluğa atan bi insanın bebek ek gıdaya geçince yapacağı şeyleri düşünemedim bile. sen kendini yorarsın eşin sadece güle oynaya ilgileneceği kadar ilgilenir. gelsin daha büyük kavgalar.

çocuk işini erteleyin. evlilik terapisi alın. ama gerçekten boşanma isteği varsa bir süre belirle. değişim görmek istediğini net bi şekilde belirt. baktın değişim yok o zaman boşanırsın.
0
elorelia
(13.03.24)
5 yıllık evli ve 20 aylık çocuk sahibi er birey olarak yazıyorum;

Sizin probleminiz çözülmeyecek bir problem değil ancak ikinizin de gönüllü olması ve psikolog desteği almanız gerekiyor. Buradan ya da cevrenizden alacağınız tavsiye ile çözemezsiniz.
Şunun kararını vermen lazım gerçekten bu kişi ile evliliğini devam ettirmek istiyor musun?

Eğer devam ettirmek istiyorsan eşini karşına alıp de ki "Ben seninle hayatıma devam etmek istiyorum ancak bu şartlarda değil psikolog desteği alalım" de o da eğer seninle devam etmek istiyorsa zaten kabul edecektir.

Eşimle iletişimimiz çok güçlü ve paylaşımcıyızdır ona rağmen çocuk olduktan sonra çok kez tartıştık çok zorlandık çünkü hem yorgun hem de tahammül azaldığı için sürekli gerginlik oluyor, çocuğun uykuları yeni oturmaya başladı ve ancak kendimize gelebildik bu problemleri aşmadan sakın çocuk yapmayın.
0
mirty
(13.03.24)
elorelia +1

1. çocuk işini erteleyin
2. genel temizlik için birini alın, haftalık ya da iki haftada bir mesela
3. mükemmeliyetçi tavrınızı törpülemeye çalışın, her hafta ev süper tertemiz olmak zorunda değil. bulaşıklar da 11 gibi makineye konsun, idare edilir bunlar

bu arada evli biri olarak yazıyorum, diğer şeyler bir yana, eşinizin itiraz etmeyip her programa katılması o kadar güzel bir şey ki. varsın program yapmasın, hepsine uyması bile güzel.
0
noxie
(13.03.24)
yazdıklarınız boşanmayı gerektirecek bir durum değil gibi, düzeltilebilir şeyler. eşiniz ev işleriyle çok istekli olmayabilir. peki boşanıp yeni birini bulduğunuzda istediğiniz gibi biri olacağından emin misiniz ve hatta birini bulabilecek misiniz?

erkeklerin büyük çoğunluğu eşiniz gibi. bence bi orta yol bulmaya çalışın.

bu arada eşiniz kötü konustuysa ayıp etmiş.
0
tabudeviren
(13.03.24)
teşekkür ederim fikirlerinizi okumak iyi oluyor öyle dolmuştum ki. Ot konusuna bu kadar takılmayın evet zamanlaması biraz saçma olsa da:) ot olmaz b.k olur, mesele yetişkin bir insana 5 yıldır hala devamlı ne yapması gerektiğini söylüyor olmak. Cevabın birinde dediği gibi bulaşık için tartıştıktan sonra kimse kimseyi arzulamaz. Birbirinden alakasız gibi görünen bu konular tamamen iç içe geçti ve birbirini etkilemeye başladı.

@eloreila ve diğer herkes, normalde (yani sorumluluklarımız söz konusu olmadığında) gayet iyiyiz. Beni hiç kırmaz hayır dediğini kolay kolay hatırlamam, ben de aynı şekilde ona değer veriyorum, mesela bu akşam eve gitmek istemiyorum ama ailemin evine de gitmek istemiyorum anlarlar onun hakkında kötü düşünürler diye:/ Sanırım gerçekten bizim en sık kavga nedenimiz ev işleri, haftada bir temizlikçi işini düşünebilirim. İkinci sorun bana göre cinsel yaşam, çocuk konusu zaten kötü olan şeyi daha kötü hale getirdi. Bunu bir süre erteleyeceğim. Eşime boşanmanın tüm zorluklarını göze alacak kadar katlanamıyor değilim, sadece bu döngüyü tekrar tekrar tartışmak ve çözememek beni yordu. Tükenmiş ve kendimi anlatamıyormuş gibi hissediyorum. O kadar laf anlatmama rağmen dün mutfakta yardım etmemem mi tüm sorun demesi mesela. Bunların beni ne kadar yıprattığını anlayamıyor, kendisi benim kadar etkilenmediği için.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Selamlar henüz 2 yıllık evliyim (29E). Hepsini okudum bir şeyler karalamaya geldim.

Ben de ilişki anlatmayı veya okumayı çok severim o yüzden paylaştığınız için ve net, uzun yazınız için teşekkürler.

Biz de bu tarz olmasa da çok kavgalar ettik. Öncelikle şunu anlamak gerekiyor. Kadınların sorun ettiği şeyler bizim beynimizde "bu niye sorun şimdi ya", "bunu niye tartışıyoruz şimdi", "ben nerdeyim zaman dursa keşke uçsam gitsem şuan" gibi şekillerde yorumlanıyor. Yani önce bunu kabul etmek lazım. Ben de şu açıdan eşinize benziyorum, sorun sevmem, gerginlik sevmem. Evde yapılması gereken bir iş varsa o hemen yapılmayabilir yarın yaparım öbür gün yaparım haftaya yaparım. Evlenince tabi bu ertelemeleri biraz kısalttım. Ben biraz kısalttım, hanım biraz rahatlaştı derken ortada buluşmaya çalışıyoruz.

Bazen kadınların tepkileri o kadar anlamsız geliyor ki güne "bugün ne olsa da sorun yapıp büyütsem ve günü, seksi, hafta sonunu, geceyi mahvetsem..." diyerek başladıklarını düşünüyorum. Çünkü yaşanıyor bunlar yani.

Ne oldu diyorum hayatı sorguluyorum. Ne oldu yine yani çöpü mü atmadım gece film izlemedim ve odama mı gittim, belli bir gün geçti de çiçek veya hediye almayı mı unuttum, bulaşıkları mı dizmedim ne oldu??

Çünkü yetişkin bir kadın bunların herhangi biri yüzünden hem kendi hayatını hem partneri için hayatı zindana çevirebilir.

Ve sorun şi ki tam da sizin anlattığınız gibi bir şey anlatmadan bozuluyorsunuz ve neye bozulduğunuzu anlamamız gerekiyor. Bazen 50 kere de olsa söylemeniz gerekiyorsa söyleyin lütfen.

Gelin yardım et deyin. Ben şuna bozuldum deyin. Konuşun biraz iletişim lazım susarak, içten içe kurularak, içerlere gidip ağlayarak bize bir şey anlatamıyorsunuz bunu anlayın artık.

Biraz dümdüzüzdür ama anlarız yani. Ve de ne olsa da bozulsam diye değil de, ne olsa da ben bunu bir güzelliğe çevirebilirim, huzursuzluğa değil de huzura yorarım diye düşünmek lazım.

Siz bizden ince düşünüyorsunuz. Evi, kendinizi, bizi. Biraz salmanız gerekiyor eve de bişey olmaz ota da bişey olmaz. Yani olsa da bişey olmaz yani 3 günlük dünyada ot çöp yüzünden geri gelmeyecek zamanlar bir hiç uğrana gitmemeli ya.

Gidin sırnaşın onun yerine. Veya çok acilse iki ses edin yardım gelmiyorsa onu mutlu mutlu isteyerek yapın. Yok yapmak istemiyorsanız da salın gitsin. Bizim evde mesela bazen 2-3 günlük bulaşık duruyor, kim denk geliyorsa o hallediyor.

Ben hep evdeyim, bazen hanım gelmeden her yeri süpürüyorum, toparlıyorum, çamaşırları bulaşıkları yıkıyorum, yemek hazırlıyorum. Ama bazen de evde olmama rağmen tezgahın üstü bulaşık kaynıyor. Hanım da yorgun geliyor zaten bazen yapıyor bazen yapamıyor. Ama hiç bir zaman sorun etmiyoruz. En azından bu konuda çözdük bir şeyleri. Bizde de başka konular var.

Neyse, bunlar erkek gözünden bir yorum olsun diye yazdıklarım. Objektif bakarsam da şu çıkarımı yapıyorum. Evet bazen anlamıyoruz, dümdüzüz falan diyorum ama işin şu boyutu da var,

Kadın mutsuzsa yerde gördüğü çoraba bile bozuluyor. Ama mutluysa senin coraplarını yerim essek diyor icinden. Kadın mutluysa evin ortasına da sıcsan der ki "yalnız şu ortalıga sıcma olaylarını bir kaç bin yıl önce bırakmıştık hatırlatırım" der kaldırır yıkar.

Tam beyninizin çalışma yapısını anlamasam da mutsuzken pireyi deve yapıyorsunuz gibime geliyor. O yüzden sizin mutlu olduğunuz şeylere odaklanmalı, sizi üzecek şeylere takılmamanız lazım. Sorun ottan çöpten ziyada başka şeyler olabilir, biraz daha derine inip onları çözmeniz lazım.

Çocuk konusuna gelince, bence de sakın kalkışmayın. Mutsuz bir kadın olarak mutluluğu çocuk üzerinden bulmaya çalışmayın. Bir çocuğun en son isteyeceği şey kendisi mutsuz, ilişkisi kötü bir anne tarafından dünyaya getirilmektir.

Ben de bu sorunlarınızın çözülebileceğine inanıyorum ancak, baktınız çözülmüyor. Evliliğin kutsal olduğuna da inanmıyorum. Mutsuzsan ayrılacaksın. Hayata 1 kere geliyorsak öncelik kendi mutluluğunuz olmalı. Eşinizin veya çocuğunuzunki değil.

Siz mutlu olasınız ki eşinize, ailenize, arkadaşlarınıza veya ileride olursa eğer çocuğunuza verecek mutluluğunuz kalsın.

Netflix de "Kuvvetli bir alkış" ı izlemediyseniz birlikte izleyin belki çocuk yapmaktan biraz vazgeçersiniz :D

Teyzem geçen 60 yaşında boşandı. Çocuklar için katlandım yıllarca dedi. Katlanmak zorunda değilsiniz. Yani başından çözebilirsiniz. Bunu siz veya eşiniz kötü olduğu için değil, birbirinize uymadığınız için yapmalısınız. Uymak zorunda da değilsiniz ama zıtlığın uyumunu bile yakalayamıyorsanız o ilişkiyi sürdürmenin hiç bir anlamı yok.

Sanki ayrılsam başkası daha mı iyi olacak düşüncesi yanlış. Sorun daha iyi veya kötü olması değil zaten. "Daha uyumlu" olması. ki bu da vardır.

Ama bazen eşin 6 tane özelliği çok iyidir, 4 tanesiyle baş etmeye alışırsın, devam edersin. Bu da kafidir. Bazen de 9 özelliği çok iyidir, kim gelse eşinizi havada kapar, o kadar iyidir. Oma o kötü 1 tane özelliği size o kadar batar ki koşarak uzaklaşırsınız. Benim daha önce böyle bıraktığım uzun ilişkilerim oldu. Gram pişman değilim. Herkes dengini bulmalı. Zihnen, bedenen, ruhen, mantıken.. artık nereden bakıyorsanız.

İlla %100 anlaşılacak diye bir şey yok ama birbirinizi idare etmeyi, sorunları idare etmeyi öğrenmeniz lazım. Bakın katlanın demiyorum. Baş etmeyi öğrenmek lazım. Baktınız sizi çok zorluyor, olmuyor, ümitsiz vaka. O zaman bitirmek yanlış bir seçenek değil bana göre.
0
ananiyimioguz
(13.03.24)
Hepsini okudum o iş olmaz çocuk sahibi olmayın erteleyin önce aranızı düzeltin derim.
Eşiniz yanlış yapmış
40e 15 yıllık evliyiz
0
basond
(13.03.24)
Evli bir kadın olarak yorum yapmak istiyorum burayı okuyup gaza gelme. Bu saydığın sebepler boşanma sebebi değil.
Sadece sen yönetmeye yatkınsın, eşin de tembelliğe. Tıpkı benim evliliğim gibi :)
Başlarda bizim de böyle problemlerimiz oluyordu çünkü ben tembelim ev işi sevmiyorum yapmak da istemiyorum. Eşim de sizin gibi her şey tam düzenli ve muntazam olmalı diye düşüyordu.
Tezgahta patates soyarken neden altına bir şey sermemişim, neden salatalıkların kabuğunu orda kurutmuşum filan. Dedim bunun sana ne zararı var? Patatesi soyunca en son tezgahı siliyorum o yüzden altına bir şey koymak istemiyorum. Bu sadece bir örnek. Böyle onlarca olay vardı. Bir süre düşündü ve bana hak verdi. Haklısın aslında onun kimseye zararı yok ama ben alışmadığım için yanlış bir şey yapıyorsun gibi geliyor dedi. Dedim yanlış filan değil bu benim tarzım. Benim hayatım. Kimseye zararım yok.
Demem o ki bulaşığın 9 da değil de 11 de yıkanması kimseye zarar etmez. Hatta erkesi güne kalsın. Ne olabilir ki huzurdan önemli mi.
Kocam bu huylarını bıraktı valla 2 senedir cennette yaşıyorum. Kendisi için de öyle büyük bir stres kaynaği kalkmış oldu. Skeym tezgahı da bulaşığı da yani. Takıntı bunlar hep.
0
yenibirgüzelnick
(13.03.24)
yazacak çok şey var ama öncelik olarak çocuktan net olarak vazgeçin.
ondan sonra sağlıklı bir şekilde düşünüp karar verin.
çocuk sonrası boşanmak çok zor hele kadın için.
0
nuisance2
(13.03.24)
sorun sadece ev işleri meselesi ise bu konuda sorumluluğu daha fazla almanız gerektiğini düşünüyorum.
evet bencilce, fakat ev arkadaşı gibi iş bölümü yapmak erkeğin doğasına uymuyor.
modern yaşam erkekleri kadınlaştırıyor sonra da kadınların erkeğin bu şekilde olmasından rahatsız oluyor.

diğer konularda bir sorun olmadığından eminseniz kocanızı ev işlerine hiç bulaştırmayıp bir süre gözlemleyin(gerekirse yardımcı v.s.), bence işler değişecektir.

planlı çocuk yapma konusuna gelirsek, yumurtlama dönemi v.s. takip etmek bunları tamamen çöpe atın. aklınıze bile getirmeyin.
biz bu şekilde 1 yıla yakın uğraştık sonra ara verip normal sürece girdiğimizde çocuk olmuştu.
bu işlerde psikoloji > fizyoloji.
ayrıca kendinize eziyet etmenize gerek yok.
0
nuisance2
(13.03.24)
@ananiyimioguz teşekkürler kendi açından anlattığın için. Meşhur bir kitap var ya Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten, bana onu hatırlattı söylediklerin. İçeriği günümüze göre artık biraz seksist kalıyor ama bakış açımı bayağı değiştirmişti okuduğumda. Erkeklerin bizim gibi olmadığını ve olamayacağını kabul edersek ve bu ön kabule göre davranırsak mutlu olabileceğimizi anlamıştım. Orada da yazıyordu mesela, "Erkeklerin kadınların aklından geçenleri tahmin etme gibi bir sorumluluğu yok": Yalan yok buna çok içerliyorum ama dikkat etmeye çalışıyorum. Mesela ilk çocuk düşünmeye başladığımızda ayın o belli günlerine neden hiç dikkat etmiyor diye sinir olmuştum. Sonra gittim söyledim, her ay şu şu günler önemli, o günlerde lütfen biraz daha birbirimizle ilgilenelim ortam yaratalım, vazife gibi olunca kendimi kötü hissediyorum diye. Şimdi bunu bir iki kere söylemiş olmam ve tamam demiş olması yetmiyor mu? Her ay da söylenmez diye düşünüyorum, her ay gerekliyse pes.
Bir de ben bu kitabı okumuş ve biraz da olsa kendimi düzeltmeye çalışmıştım, ondan da okumasını rica ettim ama okumadı. Aklıma geldi şimdi :|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Sizin biraz bosvermeniz biraz da kabullenmeniz lazim. Is sizin istediginiz gibi yapildi mi kismina değil is en sonunda yapildi mi kismina odaklanip sukretmek lazim, erkeklerin en beceriklisi bile bu kadar oluyor max, bunun otesi instagramda evin her tarafini fosur fosur yikayan adam.

Ovulasyon gunlerine bağlı seks yapmak sıkıcı ama garanti bir yontem. Ovulasyon takip ederken hamile kalamiyosam takip etmesem hic kalamam diye dusunmustum (kaldim). Ilk gun neyse de sonra ovulasyon donemi diye görev gibi 3 gun arka arkaya yapmak canimi sikiyordu mesela. Artik 3. gun naparsan yap gorev oluyor o.

Benzer yollardan gecmis biri olarak (35 k, 5 yil evlilik) duzelmeyecek şeyler değil ama iki tarafın da kendinden odun vermesi lazim biraz. Bence takmamayi ogrenmenin yollarini gelistirerek mutlu bir evlilige kavusabilirsiniz.
0
instant crush
(13.03.24)
@nuisance2 buna katılmıyorum ya, ev işleri erkeği kadınlaştırıyor diye hem dışarda çalışıp hem evin çoğu yükünü alırsak bizim suçumuz ne? O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de. Çünkü bu kadar yükle ben de kadın olmaktan çıkarım.

çocuk konusunda da, evet yumurtlama takibi nefrettt bir şey. Ama işte dediğim gibi sık sık yapan bir çift olsak zaten denk gelir diye düşünerek özellikle o günleri kovalamam. Ama sık yapmayınca bari o günlerde olsun diye dikkat etmeye başlıyorsun ister istemez:|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
temizlik-yemek işinin kadının vazifesi olması bi şekilde insan örfüne yerleşmiş.

siz rolleri değişmişsiniz, kentli modern çift filan. kocanız yeni rolü pek de kabullenemediği ama söylemeye çekindiği için işi ağırdan alıyor bence.

"O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de." evet. yapabiliyorsanız yapın. geçim de erkeğin yüküydü. roller değişti. insanlığın son birkaç yüzyılının macerası bu.

çocuk yapamama meselesi evlilikleri sarsıyor. bu normal.

çocuk yapamadığı için erkekliği incinmiş olabilir onun da. diğer ihtimaller de var, evlilik değil bekarlık istiyor olabilir ama bunlar spekülasyon olur.

boşanma lafzı hoş değil ama konuşulabilir

burada afedersiniz d*yy*sluk ettiği şey, gidip başkasından yaparsın demesi. çüş. karı koca birbirine böyle derse, hukuklarını büyük yaralar. o yara özürle bile tamamen kapanmayabilir.

bu sonuncu konuyu bi irdeleyin. meselenin ayıbını tane tane anlatın. pişmanlıkla af dilerse, gafletse söylediğini derse, bi şans verebilirsiniz. size kalmış.
0
lambırcek
(14.03.24)
bi twit vardı, evlilikte kadının en büyük sorunu yemeği kim yapacak değil bugün yemekte ne yapsak ne yesek sorunu. ben de bunu yaşıyorum. yemek işi bende ama cidden bugün napacağım olayı beni yoruyor mesela.

diğer konuda da kimi zaman benim kimi zaman eşimin motivasyonu veya enerjisi olmuyor. darılmamamızın sebebinin birbirimize açık olmak olduğunu düşünüyorum. her şeyimizi açık açık o an söyleyip bitiriyoruz. sonu kavga da olsa seks de olsa bunu yapıyorum ben
0
Hallegadola
(14.03.24)
12 yil evli erkek olarak yazayim.
Sizin durumunuzdaki ciftler bosansa evliliklerin yarisi falan biterdi.
Bence esinizin tabiatinda mutfakda zaman harcamak yok.Is bolumlerini tekrar kontrol edin.Gerekirse alisveris, temizlik vb. esinizin yapabilecegi isleri yapsin.
Esiniz muhtemelen sizin gecimsiz, yuzu gulmeyen, surekli dirdir eden sorun cikartan biri oldugunuzu dusunuyor.Ettigi gereksiz kufurden de bir seyleri yerli yerine oturtmaktan, huzurluzluktan biktigini gosteriyor.bence overthinking yapmayi birakip guler yuzlu biri olmaya calisin. Erkekler icin evin bal dok yala olmasi yada evde guzel yemek yapilmasi degil guler yuzlu ve anlayisli bir es daha onemlidir.Esinizin cocuk ruhlu oldugunu yazmissiniz.Bilmem farkinda misiniz ama cocuk ruhlu birine karsi despot anne rolunu oynuyorsunuz.Bu sekilde gecimsizlik olursa yatakta da sorun olmasi cok normal.Ben sizi daha haksiz buldum.Biliyorum bu yazdiklarim hosunuza gitmeyecek bana kizacaksiniz ama dusunmeye deger bence.Yangina korukle gitmeyin.
0
turkuaz
(14.03.24)
yani mutsuz bir evlilik evet ama toksik bir evlilik değil. sadece rutine ve tekdüzeliğe hapis olmuş gibisiniz. tutku, arzu ne bileyim heyecan kalmamış pek. çocuk yapsanız da eşinizden ekstra destek, anlayış göremeyebilirsiniz. bu sizi daha çok üzebilir. çok çocuk heveslisi olsa eşiniz kendisi zaten bu süreçte takip eder, elinden geleni yapardı.
bu arada şeyi anlıyorum özellikle uzun süreli denemelerde bir noktada neden olmuyor stresi ile beraber insan darlanıyor ve zul gelmeye başlıyor. ama bu başka bir bıkkınlık boyutu gibi. gençsiniz, bence hayatınızı mutlu olmadığınız bir ilişkide feda etmeyin, çocuğu da mutsuz ve anlamsız bir birlikteliğin içine doğurmayın.
anlıyorum anne olmak istiyorsunuz, ama sizin anne olma hakkınız, çocuğunuzun mutlu ve sağlıklı bir ailede büyüme hakkından daha öncelikli değil maalesef.
0
wild honey suckle
(14.03.24)
erkekler gene bildiğimiz gibi... "ne var canım daha fazla fedakarlık yapsan" noktasından bakmışlar.
eşinin sana ettiği laftan sonra diğer şeylerin konuşulmasını çok saçma buluyorum. o sebeple kısa kestim.
0
suyin
(14.03.24)
Benim düsüncem senden beklenen; tipik ev kadınlığı ama adama rahat da vermemişsin o da küfür etmiş. Mutlu değilsen yaşın gençken ayrıl.
0
Coma
(14.03.24)
tüm evlilik ile ilgili sorunların temel sebebi, farkında olmadan yükselen stres seviyemiz. Hızlı yaşam, strese, stres huzursuzluk ve tahammülsüzlüğe , ve bunlarda insan ilişkilerine olumsuz olarak yansıyor, diğer her şey bahane ve teferruattan başka bir şey değildir.

Bunun imkan elverdiğinde doğa içinde küçük bir köy ve ilçede yaşamak için plan yapın , hayatınız yavaşladıkta , toprak ve doğra ile temas ettikçe her şeyin yavaş yavaş düzeldiğini göreceksiniz.

Belki inanmayacaksınız ama deneyin, yoğun şehir hayatı insanın doğasına en baştan uygun değildir .Ne varki bu şekilde yaşamayı farkında olmadan zorlanıyoruz.
0
Rao
(14.03.24)
@Rao, başta kulağa mantıklı gibi gelse de benden 2 önceki kuşak köyde yaşamışlar ve köy ortamında da gayet kavga, atışma, küslükler, cinayetler, adam kaçırma, tecavüz, adam vurma.. biraz daha doğuya gidersek töreler falan...

Ya komşu komşuya bahçesine ağaç sarktı ve bişey yapmadı diye 3 yıl küs kalır mı?

Kalır, onların dünyası da o çünkü.

Babaannem alzheimer olmasaydı da anlatsaydı size neler çektiğini. Kırsalda yaşayan bir kaç nesil öncemizde katlanma diye bir şey vardı. Artık kadınlar 1900lerden sonra iş hayatlarına girdiğinden beri bu pek kalmadı. Kimse birinin kahrını çekmek istemiyor veya sesini çıkarıyor artık.

Yani ben kendi dünyamızı büyültmenin veya küçültmenin sorunu değiştireceğini düşünmüyorum. İnsanın olduğu her yerde huzursuzluk, kavga, atışma olurmuş gibime geliyor. Doğamızda var yani. İstediğiniz kadar küçültük, heidi gibi yaşayın, artık o dünya sizin için yine normal olacak.

Ama şehrin, işlerin, kalabalığın vb. bir dünya etkenin bizi aşağı çektiği konusunda haksız değilsiniz.

@ustapasta, tekrar gelmişken şeyi demeyi unuttum, evet yukarıda da yazmışlar, kadınlar mesela eleştirirler annen miyim ben senin diye ama anne gibi davranmaktan da alıkoymazlar kendilerini. Burada bir çelişki yok mu.

İlişkinin başlarında eşim biraz evhamlı ve biraz kontrolcüydü. Yemek yedim mi, camı kapattım mı, üstüme bişey aldım mı, üşüttüm mü, kurulandım mı vs vs saymakla bitmez. ya kontrol eder ya da arar sorardı sürekli.

Anlam veremeyeceğim şekilde strese girer, meraklanırdı. Huzursuz olurdu. Bazen bir şeyi yapmadıysam sinirlenirdi, küçük çocuğa yapar gibi söylenirdi.

Ben de aşırı sülalem rahat bir insanım. Onu gördükçe iyice heyheyleri geliyordu.

Sonra ne olduysa bir ara aydınlanma geldi. Ya ben niye strese giriyorum koca adam gece yemek yiyemedi mi, dolapta bişey yoktu aç mı kaldı falan diye, huzursuz oluyorum. Gider en kötü makarna yapar, hiç bişey olmazsa yemek söyler açlıktan ölecek hali yok ya.

Diye bir ara gelince söylenmişti. Ondan sonra da böyle kontrolcülük yaptığını görmedim.

Ben onun beni yine düşündüğünü başka şeylerde anlayıp hissedebiliyorum ama bu tarz konularda "annelik taslama" huylarından erkenden uzaklaşmasına ben çok sevindim.

Yani bazen kızdığınız şeyi siz kendiniz yapıyorsunuz, çok takılmamak lazım. Hem siz rahatlarsınız hem eşiniz.
0
ananiyimioguz
(14.03.24)
@ananiyimioguz

Her türlü senaryoda negatif örnekle her zaman vardır, buna şans vb artık ne derseniz.
Ancak şöyle bir durum var ki ,yaşanılan yere bölge insanına , vb. göre çok değişkenlik gösteren bir durum.
Kal di ki, bundan insanlar ve nesiller değişiyor, bundan 50 sene önceki ve bugün ki toplum yapısı aynı değil.

Tüm olumsuzluklara rağmen ,doğanın, sessizliğin, temiz havanın , türlü kirlilikten uzaktan durmanın ve yavaş hayatın insana katacağı pozitif etki gerçeğini değiştirmez.
0
Rao
(15.03.24)
@ananiyimioguz aslında hiç anaç biri değilimdir. Mesela dışarda bir planım varsa onun evde ne yediğini ne yiyeceğini sormuyorum, kadınlar olarak erkeklerin beslenmesinden sorumlu olmamalıyız diye düşünüyorum. Hani tepki anlamında sormamak değil, bunu sormak ya da düşünmek aklıma gelmiyor. Birçok kişi böyle değil. Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız. Bence bu durum erkeklerin de hoşuna gitmiyor zaten. Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım, bunun baya baya yaygın olduğunu fark edince de şok yaşamıştım:D


Eşimin şahsi konularında müdahaleci değilim rahatım, kendi tercihleri sonuçta. Ama ev düzeni beni de etkilediği için her şeye de bana ne diyemiyorum işte. Biraz aşmaya çalışıyorum, bahsettiğim kitaptan sonra oldu bu hatta. Mesela eşimin annesi yemek konusunda çok kendini yoran biri değil, o da öyle alışmış. Önüne bir çeşit koysan ya da kahvaltı gibi geçiştirsen okeydir. Bizde ise yemek çok çok önemliydi, ben de öyle alışmışım öyle devam ettirmem gerekiyor gibi davranıyordum hep. İşten gelip üç çeşit yemek yapmak, ya da uğraştırıcı güzel yemekler yapmak için iki saat uğraşıyordum, haliyle çok yorulup hırçın oluyordum eşime kızıyordum. Ben iki saat ayakta yemek yapayım, o gelsin 10 dkda bulaşıkları toplayıp geçsin oh ne ala diye. Sonra kitapta okudum, sizden talep edilmeyen fedakarlıklar yapıyor ama karşılığını göremeyip üzülüyorsanız, belki de o fedakarlığı yapmamalısınız diye. O anda bir aydınlanma geldi, adamın benden üç çeşit yemek beklediği yok, ben kendime bu işi çıkarıyorum, hem yoruluyorum hem haksızlığa uğradığımı düşünüp kızıyorum. Üstelik annem çalışmıyordu, ben işten gelip neden bunu yapıyorum diye düşündüm ve bıraktım. Basit şeyler yapıyorum, yalnızca yemek konusunda değil diğer konularda da rahatladım.

Ama işte dışardan baktığında mesela iş paylaşımımız var. Etrafımda birçok kadın da "söylediğinde yapıyorsa ona da şükür" modunda. Fakat ben 36 yaşında bir insana devamlı ne yapılması gerektiğini söylemeyi kabullenemiyorum. Erkekler böyledir diyip geçmeyi de öyle, acaba böyle midir yoksa böyle mi alıştırıldılar? Dm'den bu "zihinsel yük" ile ilgili güzel bi çizim gelmiş onu da paylaşayım: ekmekvegul.net
Mesela ben de kahvaltı sonrası çayımı içerken yalnızca çayımı içiyor olmayı isterdim. Çay içerken akşam yemeğinin malzemelerinden neler eksik, dışarı çıkıp ne almak lazım diye düşünmek yerine. O zaman sen de düşünme diyip geçilemiyor, saat akşam 7 olunca o malzemeler bir anda belirmeyecek çünkü. Eşim olsa akşam yemeği saatine kadar bir şey düşünmez, saat 7 olunca duruma ayıkır. Bu kafa rahatlığı acaba nasıl bir şey, biz de bayılmıyoruz bir şey yaparken başka şey düşünmeye. Düşünen olmayınca ev işleri aksadığından mecbur kalıyoruz. Yahu mesela yemeği ocağa ısıtmaya koymuşum bir iş çıkmış beş dk içeri geçmişim, eşim mutfakta sigara içiyor telefonda bir şeyler izliyor. Mutfağa giriyorum ki cazır cuzur ses geliyor yanacak yemek nerdeyse. Mutfakta ama onu fark etmiyor mesela, çünkü kendisine söylenmemiş. Hani bu kadar obvious bir şeyin söylenmesi de biraz insanın zekasına hakaret sayılmaz mı? Bu kadarının da yapısal olduğu bence biz kadınlara yutturulmuş bir yalan.

Eşimle konuştuk bu arada. Ettiği kötü söz ile ilgili, sigarayı bıraktığı için bazen anlamsız bir öfke yaşadığını söyledi, bunun mazeret sayılmadığını biliyorum dedi ve özür diledi. Doktor sperm analizini görünce sigarayı bırakmasını istemişti, çocuk sahibi olmayı çok istediği için hemen bıraktı (oversharing reis online).

Temizlik konusunda da, temizlik günleri yaşadığımız gereksiz gerginlikler için şunu dedi, "ben sana sinir olmuyorum, temizlik yapma eylemine sinirli oluyorum. Yani temizlik yaptığım için gergin oluyorum." Ama bunu yapmak zorunda olduğumuzu, benim de bayılarak yapmadığımı, bu gerginliği bana yansıtmasının saçma olduğunu anlattım dikkat edicem dedi bakalım ne olacak. Çocuk gelince sorumluluğumuzun daha fazla olacağını, şimdi böyleysek ileride daha çok sorun yaşayacağımızı, o yüzden çocuk düşüncesini ertelemek istediğimi söylediğimde üzüldü. Artık daha düzenli olalım ben de dikkat edicem dedi. Temizlik için birini ayarlamayı düşünüyorum, en azından yüzeysel şeyler kalsın bize. Durumlar şimdilik böyle.
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
". Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım,"

amacım laf söylemek değil ama böyle düşünüyorsanız aile olmanız zor.
çok bencilce bir düşünce bence.
siz ev arkadaşı olarak görüyorsunuz bence.
0
nuisance2
(15.03.24)
@nuisance2 herkesin “kendi” valizini hazırlaması nasıl bencilce oluyor anlamadım. Tam tersi senaryo olsaydı ne diyecektiniz? Eşim benim valizimi hazırlasın o zaman öyle aile olalım, o olmuyor ama dimi? Çocuklar bile 3-4 yaşından sonra ne giyeceğini kendi seçmek istiyorken bu durum bana komik gelmişti ama görüyorum ki burada bile varmış:D
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
"Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız"

komiklikten ziyade mevzu şu aslında, adam(kadın) üşümüyor olabilir. ama eşi tarafından en azından kendisini düşündüğüne yönelik jesttir, iyi hissettirir. adam(kadın) evde açlıktan ölmez belki, ama dışardaki eşin onu da düşünerek belki yemek hazırlayıp
bırakması da aynı şekilde jesttir. adam(kadın) valiz hazırlamayacak kadar yorgun olabilir. eşin valizi hazırlaması jesttir. adam(kadın) ilaçlarını takip etmeyi unutabilir. eşin bunu bilip onun yerine hatırlaması hoştur. bu tip ufak gibi görünen davranışlarla zaten bir aile ortamı oluyor. nuisance +1 ev arkadaşlığı konusunda.
0
sarahkerrigan
(16.03.24)
Parantez içinde hep kadın da yazmışsınız ama, pratikte bu tür “jest”leri yapanların genelde erkek olmadığını hepimiz biliyoruz.

Daha bugün twitterda bir video gördüm, erkek işten eve kadından önce geliyor ve yemeği hazırlamış oluyor, kadın bunu videoya almış ve gayet mutlular. Yorumları görmeliydiniz, aşağılama ritüeli demişler, kadın erkeği s.kiyor demişler, bir adam bunu nasıl kabul eder demişler:D mesele beraber yenecek yemeği erkeğin hazırlamış olması.

Tam tersini düşünelim, kadın işten eve erkekten önce geliyorsa yemeği hazırlamaması söz konusu bile olabilir miydi? Sanmıyorum. Gerçek hayatta neyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. “Jest” yapan da, aman nolcak canım seviyorsa yapmalı, bunların hesabını yapıyorsa sevmiyordur denilen de kadın oluyor.

Konu benim konumdan çıktı şu an, şaşkınlıktan eşime şükrederek feminist manifesto yazıcam az kaldı:D
0
🌸ustapasta
(16.03.24)
okumaya bile dayanamıyorum bazı yorumları. sen bildiğin gibi devam et pasta bence...
0
suyin
(16.03.24)
(4)

Başlık açmam neden engelli olabilir?

ya ben lan neyse
açıkken kapatıldı. 2 aydır kapalı. 6 ay, entry silinmesi... görünürde bir sebep de yok.kime ulaşabilirim sözlükten?
açıkken kapatıldı. 2 aydır kapalı. 6 ay, entry silinmesi... görünürde bir sebep de yok.

kime ulaşabilirim sözlükten?
0
ya ben lan neyse
(11.03.24)
entry sayın kaç?
hukuka aykırı entry silinmesi de 1 ay öteliyor
desteğe yazabilirsin
0
jelly bear
(11.03.24)
100'den çok fazla
0
🌸ya ben lan neyse
(11.03.24)
yazdığın bir entry hukuki açıdan sakıncalı olduğu için silinmiş olabilir. bu durumda altı ay başlık açamıyorsun.

mahkeme kararı ile silinen entryler bu kapsam dışında.
0
tabudeviren
(11.03.24)
En son Ekim'de entryim (mahkeme kararı değil) silindi cezam Kasım basında kalktı. Hala baslik açamıyorum. Destek kısmından mail attım generic bir cevap yolladilar
0
sanguine
(12.03.24)
(14)

Antep fıstığını nasıl açalım?

gabe h coud
Aldığım Antep fıstığının yarısı tırnaklarla çok zor açılıyor. Tırnaklarım kırıklar çatlaklar içinde kalıyor, dipleri acıyor. Ne yapsak, nasıl açsak bunları maniküre zarar vermeden? :)https://soz.lk/i/f1fkvbmw
Aldığım Antep fıstığının yarısı tırnaklarla çok zor açılıyor. Tırnaklarım kırıklar çatlaklar içinde kalıyor, dipleri acıyor. Ne yapsak, nasıl açsak bunları maniküre zarar vermeden? :)

soz.lk
0
gabe h coud
(09.03.24)
Dişinle kır.
0
rock n roll
(09.03.24)
Bıçak
0
birmilyonunvarmi
(09.03.24)
Dişlerim parçalıyor, minik sert parçalar halinde hiç olmuyor.

Aleti yok mudur bunun, ceviz kırma aleti gibi. Bıçak tehlikeli.

Böyle bir şey varmış. ama işe yaramaz.
www.trendyol.com
0
🌸gabe h coud
(09.03.24)
Ceviz kırma aleti için Antep fıstığı küçük kalır, kıramaz. Ya da deneme yap ceviz kiracaginin içine Antep fıstığı doldur, denk gelebilir birkaç tane. Bir de hazır Antep fıstığı içi satılıyor bir daha ondan alırsın
0
rock n roll
(09.03.24)
üstüne bez örtüp oklavayla vurun demişler. iç fıstık almayı ben de biliyorum rock n roll, aça aça yemek ayrı zevkli. belki bir tekniği vardır bu işin diye sordum aslında.
0
🌸gabe h coud
(09.03.24)
Mutlaka biliyorsundur, senin bir şeyi bilmeme ihtimalin yok. Neyse, en olmadı taş bul onunla kır.
0
rock n roll
(09.03.24)
onun da ayrı kıracağı var daha küçük. geçenlerde antep bakırcılar çarşısından almıştım. şöyle bir alet: amzn.eu
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(09.03.24)
Pense ağzındaki ara boşluklu kısımla kırın
0
diyecevaplandı
(09.03.24)
Antep fistiginin acik kismi alt kesici dislerin oraya gecirilir ve ust kesici dislerde bastirarak ikiye ayrilir. Elle acarak antep fistigi yemek amelelik bence
0
floydian
(09.03.24)
dikkat ederek pense ile, veya özel tasarlanan fıstık kıracakları ile
0
Rao
(09.03.24)
İlk önce ağzı en açık antep fıstığını fedai olarak seçip elinle açıyorsun.
Sonrasında ikiye ayrılan o kabuklardan birini alıp diğer az açık fıstıkların arasına sokup çeviriyorsun. Bir nevi basit makine görevi gördüğü için hiç zorlanmadan açılıyor.
Kendimi bildim bileli antep fıstığını bu yöntemle açarım. Tırnaklarımın bozulduğu olmadı henüz.
0
juliette
(09.03.24)
pense / kargaburun ile hafifçe bastırarak.
veya üzerinde soğan domates dilimlediğimiz kesme tahtasını dik olarak vurarak.
0
tabudeviren
(09.03.24)
juliette +1

Bir tane kabukla diğer kabukların içine sokup çevir direk açılır
0
yenibirgüzelnick
(09.03.24)
diger antep fistiklarinin kabuklariyla acabilirsiniz. kabugu sokup ince aciklik kisminda dondurunce aciliyor. :D
0
supergirl
(10.03.24)
(4)

Atasun optik gözlük fiyatları

angina pektoris
2 derece miyopum. Yakın zamanda Atasun'dan optik gözlük alanlar ne kadar ücret ödedi ya da hangi aralıkta acaba cam + çerçeve?
2 derece miyopum. Yakın zamanda Atasun'dan optik gözlük alanlar ne kadar ücret ödedi ya da hangi aralıkta acaba cam + çerçeve?
0
angina pektoris
(03.03.24)
bir numara miyopum.
aralık ayında 1300 liraya iki gözlük aldım.
ikinciye yüzde elli indirim kampanyası vardı.
ikide bir kırdığım için çok kaliteli almadım.
ama tommy hilfiger gözlüğü vardı mesela, 3300 lira gibi bir şeydi.
0
tabudeviren
(03.03.24)
Yerli cam ile ithal camlar arasındaki görüş kalitesi farkı, mersedes ile 89 model reno toros arasındaki fark kadardır ve Atasun'da iki fakllı ithal cam kullanıyorlardı. Biri Seiko'ydu sanırım.
İthal cam yerli camın iki katı fiyatlıydı son sorduğumda.
Çerçeve de aynı şekilde %100 farkedebiliyor fiyat
0
Mirket
(03.03.24)
yani bu öyle bir soru ki cevabın vermek imkansız. 5000 liraya da gözlük çerçevesi var, 25 bin liraya da. Ben geçen sene nisan ayında 11 bin lira verdim çerçeve+camlara. numaram -3.5.

camda da yerli ve yabancı vardır dendiği gibi. yabancılarda genelde piyasayı iki marka domine eder. biri seiko'dur, öteki essilor.
essilor satan seiko'ya gömer, seiko satan essilor'a gömer ama ikisi de canavar gibi, harika camlardır. bunlar kadar sık olmasa da zeiss camlara da rastlarsın. zeiss da essilor ve seiko gibi yüksek kaliteli camlardır.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.03.24)
1 ay önce aldım, 3.50 derece miyopum. Çerçeveyi en ucuzun bir üstü, 400 TL civarında olanlardan seçtim. %40 cam inceltmeyle beraber toplamda bana 2000 TL civarına mal oldu.
0
nesenbilneben
(07.03.24)
(14)

doğu-batı sentezi şarkı önerileri

estranged
teknik ismi ne bilmiyorum ama böyle oryantal ezgileri barındıran ve özellikle batılı gruplar tarafından bestelenmiş şarkılara çok düşkünüm. bayıla bayıla dinlediklerimloreena mckenitt - gates of istanbulled zeppelin - kashmir (with epgytian orchestra: (git: https://www.youtube.com/watch?v=bzEYNsFC2g
teknik ismi ne bilmiyorum ama böyle oryantal ezgileri barındıran ve özellikle batılı gruplar tarafından bestelenmiş şarkılara çok düşkünüm.

bayıla bayıla dinlediklerim

loreena mckenitt - gates of istanbul
led zeppelin - kashmir (with epgytian orchestra: (git: www.youtube.com
pentagram - dark is the sunlight (ah o solosu yok mu)
shakira - ojos asi (bundakiler doğu ezgisi oluyor mu emin değilim)
orphaned land - let the truce be known (suç benim mi cover :D)

benzer önerileri dört gözle bekleriz.
0
estranged
(03.03.24)
the doors - end
youtu.be
0
grimavi
(03.03.24)
altın gün. örnek atayım iki tane. mevcuttaki parçaları dediğin şekilde coverlıyorlar.
www.youtube.com

www.youtube.com

grup ismi türkçe ama üyeleri yabancı, hollanda kökenli. solist hariç.
0
sarahkerrigan
(03.03.24)
Helena Paparizou - My Number One
www.youtube.com
0
tabudeviren
(03.03.24)
Muse - United States of Eurasia (1:33'ten sonra giren kısım direkt doğu melodisi bence)
www.youtube.com

Tunuslu Myrath grubu vardır, tam oryantal metal ahah.
youtu.be
youtu.be -> bu bana İsmail YK metal gibi geliyor :D

Bu arada müzikal bilgi olarak sanıyorum batılı major/minör gamlarından çıkıp phyrigian, lydian vb. gamlara geçince doğulu tınıyor. Ki bunların hep Anadolu topraklarında üretilmiş şeyler olması beni hep büyülemiştir.

Murder King'in "Eyvah" parçasının solosu da böyle ve çok iyi bence:
youtu.be

daha aklıma gelirse editlerim.
0
nhk ni youkosu
(03.03.24)
Glass Beams diye bir grup var. Sanırım yeni çıktı. Avustralya'dan. Çok iyi şarkıları var. Zaten 6-7 şarkıları var toplamda
0
a man alone
(03.03.24)
Desert Rose
open.spotify.com
0
kobuzchu kiz
(03.03.24)
the tea party grubuna bakabilirsiniz.
0
adivar
(03.03.24)
Şu amcayı sevebilirsin.

Didula'dır adı. Rus tur kendisi.

www.youtube.com

Dhafer Youssef var
www.youtube.com
0
Mirket
(03.03.24)
Myrath ve Desert Rose yazılmış, ben de Mısırlı El dor awal öneeyim. Oryantal&Jazz&enstrümental karışımı. Mesela Sohba:
youtu.be

Transglobal Underground- Sky Giant:
youtu.be

Alaa Wardi var mesela harika cover'lar yapıyor. Adam synthesizer mübarek. Mesela Amr Diab'in Osad Einy'si: youtu.be

Pentagram- Şeytan bunun neresinde:
youtu.be

Sonra mesela Viza diye Amerikalı rock grubu var çok severim. Maktub adlı albümleri komple doğu batı karışımı beni benden alıyor: On the camel's back mesela:
youtu.be
0
Amaranta ursula
(03.03.24)
glass beams - mahal
www.youtube.com

jungle by night - stormvogel
www.youtube.com

King Gizzard & The Lizard Wizard - Sleep Drifter
youtu.be

FAUN feat. Fatma Turgut - Umay
www.youtube.com
0
ne demezsin
(03.03.24)
Sertab Erener - Here i am
0
curukturpkokusu
(03.03.24)
massive attack - inertia creeps
0
inveniam viam
(03.03.24)
teknoda cok var araya oryantal giriyor. oceanvs orientalis- lamma bada yatathanna olabilir. bu ara ali termos a sarmistim nard, ghajar bakabilirsiniz
Rust-ya habibi(cok batili sayilmaz sanki ya)
khidja-drums of taksim
islandman sumeru veya dimitro(en sevdigim, indianvaaari), marakesh
ko shin moon-antelias
björk, omar souleyman- crystalline
cem yildiz-teslim
smek-yuma xd
0
ala09
(03.03.24)
Mirket
(03.03.24)
(2)

Windows bilgisayarı aldıktan 1 yıl sonra etkinleştirme istiyor, anahtar yok

santimantal
Bilgisayarı 1 yıl evvel aldım ve kullanıyorum 1 yıldır.Şimdi ikide bir uyarı çıkıyor: Lisans yakında sonlanacaktır, etkinleştirin diye.Ürün anahtarı sanırım bilgisayarın kutusuna yazıyormuş. Ben o kutuyu attım. Nereden bilebilirdim ki anahtarın kutuya yazacağını?Showcase Plus vb. bazı programları de
Bilgisayarı 1 yıl evvel aldım ve kullanıyorum 1 yıldır.
Şimdi ikide bir uyarı çıkıyor: Lisans yakında sonlanacaktır, etkinleştirin diye.

Ürün anahtarı sanırım bilgisayarın kutusuna yazıyormuş. Ben o kutuyu attım. Nereden bilebilirdim ki anahtarın kutuya yazacağını?

Showcase Plus vb. bazı programları denedim anahtarı bilgisayardan bulabilmek için ama olmadı.

Yalnız komut istemine (yönetici olarak açıp) slmgr.vbs /dlv yazınca bir pencere açılıyor ve bir sürü kodlar çıkıyor. O kodlar ürün etkinleştirme koduna benzemiyor. Nedir onlar?

Kutudan kitapçık vb. bir şey de pek çıkmamıştı diye hatırlıyorum.Şu an evde olmadığım için kontrol de edemiyorum.

Eğer anahtar kutu üzerinde idiyse ve attıysam anahtarı başka ne şekilde öğrenebilirim?
0
santimantal
(03.03.24)
bilgisayara ait service tag denen, bilgisayarın kimlik nosu gibi bir şey olur. bilgisayar üreticisinin müşteri hizmetlerini arayıp o service tag için kayıtlı ürün anahtarı olup olmadığını sorabilirsin.
0
tabudeviren
(03.03.24)
windows 10 ve 11 aslında anakartın bi kodunu mu ne otomatik tanıyor, key bile girmek gerekmiyor. Bilgisayarın servisiyle falan bir haberleşin en iyisi. Ama benim aklıma freedos bilgisayarı rasgele bir key ile falan kurup size satmış olabilecekleri geldi.

mesela Dell'in açıklaması:
"For Windows 11 and Windows 10, the product key is "injected" onto the computer motherboard at the factory. Installation and activation of Windows see the information in the BIOS of the computer to verify authenticity. Owners of these computers do not need a physical key to input."
www.dell.com

Çok eskiden sanki laptopun altında bir etikette yazdığını hatırlıyorum. Kutu değil bizzat laptopun altında.
0
nhk ni youkosu
(03.03.24)
(15)

İnce ayak bileği

Amaranta ursula
Iyiyakşamlaar herkeseİnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz? El olur ayak olur. Neden sexi kabul edilir? Kalça ve meme gibi doğurganlık ile bağını da bulamadık. Sadece kadında mi sexidir? Erkekte de sexi bulan yok mu mesela? Kabartma tozu keki nasıl kabartır?Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdi
Iyiyakşamlaar herkese

İnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz? El olur ayak olur. Neden sexi kabul edilir? Kalça ve meme gibi doğurganlık ile bağını da bulamadık. Sadece kadında mi sexidir? Erkekte de sexi bulan yok mu mesela? Kabartma tozu keki nasıl kabartır?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(27.02.24)
Bence kötü görünen bir şey ince bilek. Erkekler nesine bu kadar ayılıp bayılıyor anlayabilmiş değilim ben de.
0
yazdonumu
(27.02.24)
tek başına seksi değil ama narin bir şey olduğu için "petite" kızların güzelliğini, seksiliğini pekiştiren bir şey.

fetish olarak diyorsan, ben de anlamıyorum.
0
gabe h coud
(27.02.24)
İnce ayak bilekleri göze hoş geliyor. En azından benim gözüme hoş geliyor. Seksi olarak görülen her şeyin ille de doğurganlıkla bir bağı olmasına gerek yok bence. Bir kadının ince parmaklı eli de bana güzel geliyor mesela. Kadınlar genel olarak güzel varlıklar.
0
pispinti
(27.02.24)
Ne kadar ince olduğuna bağlı. Kalın bilek seksi değil. Ya kilo ile ilişkili ya da erkeksi geliyor sanırım. Üstüne düşünmedim. Haliyle kalanı seksi yapıyor. Yoksa ince bacak ve kalın bacak karşılaştırmasında seksi ya de değil denilenin Doğu Asyalı seviyesi ince bacağın da kilolu kalın bacağın olmaması gibi. Üst ve alt sınırlar var.
0
nawar
(27.02.24)
Bu arada bir kadın olarak benim gözüme de hoş geliyor kadında ya da erkekte olsun fark etmiyor. Sadece neden hoş geldigini anlayamadık:/
0
🌸Amaranta ursula
(27.02.24)
Sexiliğin tanımı veya sınırı var mı?
Saçma şeyler de sexi gelebilir takılmayalım
0
Cezcez
(27.02.24)
Şöyle olabilir. Hani dans ve hareketlere hep bir esnekliğin estetiği var. Bunun ile kodlanmış olabilir ya da yine aynı şekilde. Dediğim gibi feminen olması da onu erkek için çekici yapıyor. Küçük ayak ve el konusu da. Tabii bunun dışında kesin mitolojik göndermeli açıklaması da vardır :p
0
nawar
(27.02.24)
İnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz?

> hiçbir şey düşünmüyorum. ona gelene kadar neler var.

ince bilekliyle de çıkarım, kalın bilekliyle de çıkarım..

karikaturkutur.wordpress.com
0
tabudeviren
(27.02.24)
Tamamen çağın güzellik algısı ve dayatmalarından ötürü olduğunu düşünüyorum.

Ben de ince bilek severim. Narin el severim. Küçük ayak severim. Ama neden, açıklayamıyorum.

1000 yıl önce yaşasaydım belki de gürbüz, iri kadınlardan hoşlanacaktım. İşte anadolu kadını bee taşı sıksa suyunu çıkarır diyecektim.

Falat günümüz dünyasında narinlik daha fazla estetiklik uyandırıyor. Aşırıya kaçılmadıkça tabi!
0
ananiyimioguz
(27.02.24)
ince ayak bileği seviyorum. erkek bileğine göre çok farklı görünüyor, o yüzden yükseliyorum. ayrıca ince ayak bileği ayağa dişil bir kıvrım veriyor.
0
benarrivo
(28.02.24)
ince ayak bilegi cok seksi bir sey. Guzel bacak, guzel ince ayak bilegi ve guzel ayak bir kombodur.Bunlardan biri olmadan digerleri de olmuyor.Kalin bilek erkeksi gozukuyor.
0
turkuaz
(29.02.24)
bu arada konudan bağımsız, kalın bileklilerin libidosunun daha yüksek olduğuna dair bir bilgi kalmış kafamda ne kadar doğru bilmiyorum.
0
ananiyimioguz
(29.02.24)
ince ayak bileklerini ben de güzel buluyorum. kendimce yanıtım, ince ayak bilekleri sağlıklı bir kardiyovasküler sistemi işaret ediyor olabilir. çeşitli damar ve romatizma hastalıklarının ayak bileklerinde şişkinlik olarak belirti verdiğini hatırlıyorum.
0
engelbert humperdinck
(29.02.24)
Kitabı ve dolayısıyla ismi yanlış hatırlıyor olabilirim ama Don Kişot sevgilisi Dulcinea'nın ne kadar alımlı, ne kadar seksi olduğunu anlatırken kadının bıyıklarından bahsediyordu.

Aynı şekilde 19. yüzyıl yazarları kadını överken ne kadar tombul olduğunu anlata anlata bitiremezler. Bir gram etin bin ayıbı örttüğüne dair atasözümüz bile var.

O dönemlerde öylesi popülermiş. Bu dönemde de bu. Mağara devrinden genlerimize kazınmış bir olay değil yani. İnce ayak bileği kadına zerafet, narinlik veriyor.

Ben de severim :)
0
Mirket
(29.02.24)
şahsen ince bilekleri ve ortalama üstü kalın bilekleri güzel bulmuyorum, ince bilek neden sevilir anlamam.
0
ravenudon
(29.02.24)
(3)

40 yaşından sonra müzik aleti çalınabilir mi?

benarrivo
40 yaşındayım. müzik kulagım iyidir ama enstrüman çalmayı bilmiyorum.şu an çalısmıyorum vaktim çok. neden enstrüman kursuna gidip öğrenmiyim ki?haksız mıyım?sizce ne çalmayı öğreneyim?öğrenmesi kolay olmalı elbette.piyano veya gitar düşünüyorum.başka ne olabilir?
40 yaşındayım. müzik kulagım iyidir ama enstrüman çalmayı bilmiyorum.
şu an çalısmıyorum vaktim çok. neden enstrüman kursuna gidip öğrenmiyim ki?
haksız mıyım?
sizce ne çalmayı öğreneyim?
öğrenmesi kolay olmalı elbette.
piyano veya gitar düşünüyorum.
başka ne olabilir?
0
benarrivo
(22.02.24)
Haklısınız insanlar çok detay düşünüyor. Hoşunuza gidecek bir şeyler yapmış olursunuz, vakit geçer, farklı bir şeyler görürsünüz.

Yani zaten enstruman öğrenenlerin % kaçı profesyonel anlamda kullanmak için öğreniyor ki en uygun yaşa kafa yorasınız?

Piyano iyidir, her bütçeye ve yere uygun piyano da var. Tekrar diyorum, zaten resital vermeyeceksiniz kaliteye çok takılmanın anlamı yok.
0
akhenaten
(22.02.24)
bende 40i devirince ukulele ile basladim..
haftada bir yarim saat derse gidiyorum.

"bence" ensturman dedigin kucuk, kolay tasinabilir olmali, elektrikle baglantisi olmamali, o yuzden kucuk telli calgilar en temizi. Ya da uflemeli de olabilir, trompet falan gibi.
0
cooperr
(22.02.24)
hangisinin en kolay olduğu senin hangisini en çok seveceğinle alakalı. sevdikçe daha çok zaman geçirmek istersin. ama alacağın enstrümanı test et. internetten alıp eline geçince çıkaracağı sesten memnun kalmayabilirsin.

başlamak için bir saniye düşünme. 45 yaşına geldiğinde keşke başlasaymışım dersin sonra.
0
tabudeviren
(23.02.24)
(4)

Ekşi Sözlük nick değiştirme

love my way
Gündemden çok sıkıldım, zaten uzun zamandır sözlük'e de girmiyorum. Şu sıralar sadece kafa dağıtmak için öylesine yazıp çizmek geyik yapmak istiyorum ama nick'imi bilen maalesef çok sayıda insan var asfdgas. Yeni hesap açınca da açıkçası çaylaklık süresi beklemek istemiyorum. Dolayısıyla sorum şu: H
Gündemden çok sıkıldım, zaten uzun zamandır sözlük'e de girmiyorum. Şu sıralar sadece kafa dağıtmak için öylesine yazıp çizmek geyik yapmak istiyorum ama nick'imi bilen maalesef çok sayıda insan var asfdgas. Yeni hesap açınca da açıkçası çaylaklık süresi beklemek istemiyorum. Dolayısıyla sorum şu: Hem bütün entry'lerimi, hem bütün duyurularımı silsem, beni eski nick'imle takip eden herkesi engellesem, hesap adımı da değiştirsem, dışarıdan biri yeni nick'in bana ait olduğunu görebilir mi?
0
love my way
(21.02.24)
nick degistirme diye bir secenek yok sozlukte.
0
gule gule
(21.02.24)
gule gule, kullanıcı adı değiştirmeyi nick değiştirme olarak algılamışım ben. bütün hayallerim yıkıldı bu durumda. teşekkür ederim yine de. ^^
0
🌸love my way
(21.02.24)
bir teselli olarak, yalniz degilsiniz.

(bkz: herkese bir kere nick değiştirme hakkı verilsin)
0
gule gule
(21.02.24)
aslında nick değişimi yapılabiliyor ama herkese değil.

zebellah -> trenchkot
archangel in bondage -> aib olmuştu.

tek çare yeni hesap. zaten çoklu kullanım serbest.
0
tabudeviren
(21.02.24)
(7)

Sıfır araç muayene tarihi

spacevan
Aracı 2021 de mart ‘ın 3 ünde almıştım. Muayane için en son tarih ne olacak ?
Aracı 2021 de mart ‘ın 3 ünde almıştım. Muayane için en son tarih ne olacak ?
0
spacevan
(18.02.24)
Ruhsatta yazar. e-devlet'te de yazar.
0
pispinti
(18.02.24)
ilk muayene üç yıl sonunda oluyor ama aldığınız tarihe değil ruhsata bakın. araç bekletildiyse aldığınız tarihten önce başlıyor o süreç.
0
tabudeviren
(18.02.24)
www.turkiye.gov.tr

buradan kontrol edin.
0
exlibris
(18.02.24)
Buraya yazmadan önce e devlete bakmıştım zaten herhangi bir randevu kaydı yoktur diyor. Ruhsata bakacağım şimdi
0
🌸spacevan
(18.02.24)
Çok büyük ihtimalle ocak 2024tü.
0
glamdr1ng
(18.02.24)
Ruhsatta muayene geçerlilik son günü yazar.
O güne kadar ve hatta o gün muayene yapılır, randevu bulursanız.
0
pro9it9is9
(18.02.24)
ruhsatta yazar. aldığınız tarih değil aracın ülkeye girdiği tarih önemli.
0
paintov
(19.02.24)
(25)

Böyle bir durumda bozulur muydunuz?

wild honey suckle
Diyelim ki evlendiniz. Düğünde hatırı sayılır miktarda altın takıldı. altın fiyatlarının yükselmesiyle beraber de iyice değerlendi. sürekli çift olarak yatırım yapma gereğini konuşuyorsunuz. ne eviniz ne şirket aracı haricinde kendi arabanız var. aylık geliriniz de iyi seviyede. yarın öbür gün kredi
Diyelim ki evlendiniz. Düğünde hatırı sayılır miktarda altın takıldı. altın fiyatlarının yükselmesiyle beraber de iyice değerlendi. sürekli çift olarak yatırım yapma gereğini konuşuyorsunuz. ne eviniz ne şirket aracı haricinde kendi arabanız var. aylık geliriniz de iyi seviyede. yarın öbür gün kredi çekseniz sorunsuzca ödeyebilme imkanınız da var.

ama eşiniz altınların kendisinin olduğunu söyleyip asla ortak bir yatırım yapılması ve belki ev alınması için dahi vermiyor. sonuçta siz bir ailesiniz bir şey yapılacaksa birlikte yapılacak. ama kadın tarafı sürekli altınları hariç tutup erkeğin kendi imkanlarıyla yatırım yapması gerektiğini iddia ediyor. ayrıca doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde de sürekli olarak altın ziynet talep ediyor.

siz erkek olarak buna bozulur muydunuz? eşinizin size güvenmediğini ya da yarın öbür gün ayrılma ihtimalini gözettiğini düşünür müydünüz? yoksa tamamen bu erkeğin görevi, çalışsın kendisi alsın der miydiniz?
0
wild honey suckle
(16.02.24)
Güvene dayalı ilişki ve aile üzerine bir ton beylik laf edilir, hem ağızdan kolay çıkar hem kulağa hoş gelir ama evlilikler artık çok kolay bitebiliyor. Ev almak yatırım yapmak gibi büyük sorumlulukların altına evlenmiş dahi olsam her yönüyle uzun yıllar tanımadığım biriyle girmezdim. Sizin örnekte kadının ayrılık ihtimalini düşünerek böyle davrandığından çok emin değilim. Hem özel günlerde altın talep edip hem de ayrılık ihtimalini gözeterek kendini güvenceye alması pek örtüşmüyor. Gerçi ev alma imkanı varken altınları vermeyip iyi bir varsayımla kötü günlere saklıyor desek yine örtüşmüyor.

Anlattığınız olayda bence bir eksik var çünkü kadına hak verecek bir seçenek zorladak da çıkmıyor :)
0
beyfendi
(16.02.24)
yani bu kadın evlenmeden önce de böyledir. o zaman fark etmediniz mi gerçekten?

böyle bir kadını sizin fikirlerinize ikna etmek imkansızdır diyeyim size.

güvenip güvenmemeyle alakalı değil aileden öyle görmüş ve karakter olarak art niyetli olduğunu düşündüm.
0
Hallegadola
(16.02.24)
Eşiniz çalışıyor mu? Eğer çalışmıyorsa bu altınları belirsiz bir gelecekte karşılaşacağı problemlerde kullanabileceği bir teminat olarak görüyor olabilir. Bu size güvenmediğini göstermez. Davranış ne kadar doğru ne kadar yanlış tartışılır ancak ekonomik bağımsızlığı olmayan insanın böyle refleksler göstermesi anlaşılabilir. Siz bunu bir problem olarak görmüyor ve ev alınmasını elzem görüyorsanız evi eşinizin üstüne yapmayı deneyebilirsiniz belki bu şekilde daha kolay çözülür.

Eğer eşiniz çalışıyorsa yaptığı bence de çok anlamsız olmuş.
0
akhenaten
(16.02.24)
ben böyle biriyle evlenmezdim. diyelim evlendim boşanırım direkt.
böyle bencillik olmaz. evlilikte her şey ortaktır. ev arkadaşı almıyorsunuz hayat arkadaşı alıyorsunuz
0
jelly bear
(16.02.24)
Böyle evlilik olmaz. O zaman herkes kendi kazandığı parayı yesin eve de ona göre masraf yapsın.
Türk adalet sistemine göre düğünde takılan takılar gelinindir diyorlar orası doğru ama evlendiğin kişiyle ortak bir yatırım yapılmayacaksa neden evlenilmiş ki.
0
bigcaptain
(16.02.24)
@akhenaten konu kişi ben değilim:) arkadaşlarımdan gözlemlediğim bir durum. iki taraf da çalışıyor ve iyi sayılacak bir gelirleri var. o konuda bir sıkıntı yok.
0
🌸wild honey suckle
(16.02.24)
kendi geliri olsa bile türkiye'de bu şekilde davranan bir kadını kınamam ama birlikte de olmam, kaldı ki evlilik...

ilişkinin dinamiğine, içinde yetişilen ve yaşanmakta olan topluma göre bu normal olarak görülebilir. kimi yerlerde altınlara kızı geçtim gelinin ya da damadın ailesi çöküyor direkt. hatta daha da absürt durumları çevrenizde yoksa bile kadın forumlarında falan görebilirsiniz. evliliğin kimileri için evden, aileden kaçmanın tek yolu olduğu kimileri için de masrafları paylaşmak için yapıldığı bir ortamda bunlar yaşanmaması mümkün değil zaten.

ekşide vs kolay kolay birinin gelip de bu normaldir ya demesini beklemeyiz ama ülkenin belki yarısından fazlası için bu olağan bir durum bu özetle.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(16.02.24)
Kadın evlendiğinde çok altın takılacagını biliyordu ve bunları nakite dönmek için bir erkek lazımdı ve sanırım bulmuş.

Erkek kişisi kadına bazı imalarda bulunsa ve iş ciddileşse muhtemelen erkek bir de suçlu olacak ve erkeğin aslında parayı saçma işler için harcayacagını kendisinin önlem aldıgını falan iddia edip üste bile çıkma olasılığı var.

ayrıl demem de böyle de evlilik olmaz deme hakkım var.
0
liberal
(16.02.24)
Kadın tarafı Maddi güvenliğini aşırı önemsiyor olabilir, kültürü sebebiyle altın seviyor olabilir, sevgi dili hediye almak olabilir. Bunları konuşabilmek gerekiyor. Adam Nasıl hissettiğini söyleyip onun nasıl hissettiğini sorarak istediğini bilgilere ulaşabilir fakat bunu yaparken yargıda bulunmamak kaydı ile. Maddiyat önemli bir eşik ilişkilerde, aşmak ilişkiyi farklı yerlere taşıyacaktır
0
hasmetizm 2046
(16.02.24)
Bu kadınla tanışıp da anlaşabilen adama niye bu düşünce garip geliyor ki ben buna şaşırdım mesela. Ülkemizde böyle düşünen geleneksel bir kesim var. Kendilerini çağa adapte etmek gibi bir dertleri de yok üstelik. Siz değişir mi sandınız?
0
ruhen hastayim ben
(16.02.24)
ruhen+1 bu sonradan belli olacak bir seye benzemiyor ustelik hem taki miktari cok hem gelirleri iyi diyorsunuz. yani uzerine konusulasi bir para soz konusu. dogum gununde ziynet istegi ayri tutuyorum bu konudan, dugunde takilan takilar ortak olmali. evlilikten sonra elde edilen mal varligi sayilir sadece noterde onaylatmiyorsunuz. evlilik akdine uymuyor paylasimsizlik. ama insanlar cok eslilik, paylasimli, donusumlu iliskiler yasadigi icin norma gore degisir bize ters gelse de. hangi koyden bulduysa muhtemelen bunlar onceden bilinen seylerdir. sonradan alinmaca gucenmece olmaz.
0
ala09
(16.02.24)
Benzer durumda bir çift arkadaşım var. kız asla altınları vermiyor araba almak için. 2 senedir ikna olmadı. 2 sene önce arabayı almış olsalar hem arabaları olacaktı hem de muazzam değerlenmiş olacaktı paraları.

kocakarı kafası işte altın yatırımı yapıyor aklınca. sorsan egeli modern çağdaş kız üstelik. bu arada kız çalışmıyor. üstteki arkadaşın dediği gibi ilerisi için sigorta gibi görüyor olabilir altınları. zira 2 kere çok ciddi boşanma eşiğine geldiler sudan sebeplerden.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(16.02.24)
gelenek yasa masa bi şeyler var evet de ben şeyi anlamıyorum, kız tek başına olsa altın gelecek mi? hayır. evlendiği için altın geliyor ve bunda doğal olarak erkeğin de hakkı olmalı bence. ortak sayılmalı. ortak da yatırım yapılabilmeli veya ortak hesapta kasada bir yerde durmalı. "altın gelinindir" kafası modern, çalışan, kendine/eşine saygısı olan insanın zihniyeti olamaz. ha ama burada da bu kadın muhtemelen hep böyleydi, birden gelenekçi olmamıştır, adam bile bile evlenmiş ve durumları da iyiymiş, boşuna ağlamasını anlamadım. herkes aynı düşünecek diye bir şey yok. onlar için okeyse okeydir, dışardakilere dut yemek düşer. benim başıma gelse zaten paylaşırım da erkek tarafında böyle şeyler görürsem boşarım.
0
nic cage
(16.02.24)
"ayrıca doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde de sürekli olarak altın ziynet talep ediyor."

bu ne yaa kadın erkeği temettüye bağlamış :D
çok rahatsız edici bi durum. kadın çalışmasa hadi neyse de çalışıyormuş. böyle bakan biriyle evli olmak acayip bir duygu. düşman başına.
0
tabudeviren
(16.02.24)
Kadinda bir guvensizlik yaratmis demek ki kocasi. Ben oyle dusundum. Kendini garantiye almis belli ki. Sorun yok bence normal.

Dugunde takilan altinlar geline ait diye bir sey yok mu yasada da zaten? Yoksa da, karisinin altinina goz dikmesin kimse ya... bana cig geliyor bu davranis.

Eve giren diger maastan yardim istenebilir ama dugunde takilan altin kadinin guvencesi olarak kenarda kalsin zaten.
0
Kittie
(16.02.24)
Dügünde takılanlar nasıl kadının oluyor onu anlamadım, muhtemelen dügünde takılanların çogu erkek tarafı tarafından takılmış, kadın tarafının akrabaları gelinin annesine düğün takılarını vermiş olma ihtimali çok fazla.

Bu duruma benzer bir tanıdık vardı çok yakın akrabam, kız böyle çiglikler yaptı ve şu an ayrıldılar. Ha kadın sonra pişman oldu ama iş işten geçti.
0
liberal
(16.02.24)
Bozulurum tabi ki nasıl bozulmam? Böyle saçma bir düşünce mi olur? Hukuken takılan altınlar kadınındır ama bunu daha şu aşamada düşünüyorsa eşiniz -ki bana göre eş olamamış kendisi- ayrılmak için demek ki bahane arıyor.

Yerinizde olsam kesinlikle hiçbir ev-araba olarak hiçbir yatırım yapmam. Zira iş boşanmaya gelince eşiniz altınlarını da alıp gidecek ve yaptığınız yatırımların da yarısını isteyecek. Eşiniz de biliyor ki altınları verip ev-araba alsa bu sefer altınları isteyemeyecek. O yüzden ben altınları tutayım diyor sanırım. Üstüne de maddi-manevi tazminat ile sizin yaklaşık 10 yılınıza ipotek koyacak. Ben de herhalde kendisinden gizli yatırım yapardım. Yani illegal yola girerdim. Zira eşinizle en ufak bir tartışmada yani eşinizin istemediği bir şeyi zorladığınızda eşiniz basıp gidecek. Siz de ona göre kendinizi hazırlayın. Eşiniz kendisini buna hazırlamış zira.

Ben olsam koşarak uzaklaşırım valla. Ben yazarken sinirlendim.
0
drako
(16.02.24)
evlilik demek hayat arkadaşlığı demek değil mi? en azından benim için böyle. bu durumda olmak istemezdim. çünkü kafamda direkt boşanmayhı düşünüyor. boşandığımız zaman altınlar ve alacağımız ev-arabayı isteyecek diye düşünürdüm. aranızda sevgi varsa mutlaka bunu konuşup halletmenizi dilerim
0
jepa
(16.02.24)
bu anlattıkların kabul edilebilir şeyler değil bence.
0
basond
(16.02.24)
Bozulmayı bırak boşanırdım, güven olmayan evlilik yürümez, 5 yıllık evliyim.
0
mirty
(17.02.24)
tipik türk kadını: türk geleneklerinde kadına tanınan avantajları da kullanayım, modernizmin getirdiği avantajları da kullanayım. hep bana hep bana. geleneksel olarak erkeğe tanına avantajları feminizm sayesinde eleştireyim, modernizmin erkeğe sağladıgı avantajları ise erkeği utandırarak yok edeyim.

geleneksel olarak türk aile yapısında erkeğin malı ailenindir, kadının malı kadınındır. düğünde takılan altınlar da kadınındır. dolayısıyla kocasına vermek istemez. koca çalısıp eve para getirir, ev alınacaksa, yatırım yapılacaksa koca yapar.

kocasına altın veren kadınlar sonrasında pişman olur. erkek altınları tamamlayacağım der ama tamamlamaz.

bu örnekteki aile modernizm ile gelenek arasında sıkışıp kalan tipik bir türk ailesi olmuş.
0
abelardo
(17.02.24)
ben boşanıyorum, şu an eski eşim yaptığı tüm korkunç şeylere rağmen kötü durumda olsa ve yatırım olarak benden bir şeyler istese verirdim sanırım. ama konu duygusal durumlara gelince ben bayağı aptallaşıyorum, kadın akıllıymış, aferin. kimse de böyle kadınla evlenilir mi falan demesin. hikayenin sonunda bu tip kadınlar kazanıyor.
0
deartheodosia
(17.02.24)
oturur konusurdum, "ev alalim, araba alalim, altınların hepsini degil bir kismini bozudrabiliriz bunlar icin" diye, niyet okumaya gerek yok. hepsini harcamamak her zaman daha mantikli. altin ortalama bir ailenin yapilabilecegi en uygun yatirim.
0
rallied
(18.02.24)
bu evliliğe devam eden erkek tarafının acilen psikiyatr ile konuşması gerektiğini düşünüyorum.
0
andlee
(19.02.24)
şimdi önermeleri alt alta sıralayalım

modern ve bir takım konuyla alakasız sıfatlara sahip kadınlar, altınları paylaşır
medeni kanun isviçre medeni kanunundan mülhemdir, moderndir
medeni kanunda altınlar kadınındır
o halde medeni kanun ve avrupa* modern değildir?!
modernlik algın baştan sona hatalı olamaz tabii

modern nedir ve neden iyidiri konuşmuyoruz bile

burada ayıplayan bir üslupla ve görev bilinciyle tutarlı olsun olmasın normatif değerler iddia etmek, beylik lafları sıralayıp bir şeyler iddia etmekle de bu kaideler değişmez. çünkü karşınızdaki örf 10bin yıllık :D

şimdi ali koçun karısı çalışmıyor. aileden zengin. üstüne koca parası yiyor. modern değil mi.
tam da orta sınıfı paralize edip birer işçi kılmak için uydurulan masallar.

o altınlar kadının güvencesi. basbayağı öyle. mesela erkek de kanuna göre evin reisi değil 20 küsür yıldır. ama kadının sigortası halen erkek üzerinden devam ediyor. yani reisi :D

bazı kadınlar, diğer kadınlara taş ocağı mahkumu gözüyle bakıyor. ben çalışıyorum bunca eziyeti çekiyorum o neden çalışmıyor da güvencesine sığınıyor, ayıplayayım da yapamasın kafasındalar.

bazı erkekler de, yine ben o kadar çalışıyorum enayi miyim hazır günümüzde bunları konuşmak mümkünken kendi yükümün yarısına kadarını kadına yükleyeyim de rahat edeyim kafasındalar.

kadınları rahat bırakın
0
lambırcek
(20.02.24)
(3)

Flört ederken karşıdakini kopyalamak

sekizdokuzon
İkidir başıma geliyor. Özellikle mesajlasirken kullandığım kelimeleri, hitap şekillerini ya da anksiyetemi azaltmak için kullandığım taktikleri birebir kopyalayan insanlara denk geliyorum. Beni bir tık rahatsız ediyor. Bu kopya davranışların nedeni nedir? Sizin de başınıza geliyor mu?
İkidir başıma geliyor. Özellikle mesajlasirken kullandığım kelimeleri, hitap şekillerini ya da anksiyetemi azaltmak için kullandığım taktikleri birebir kopyalayan insanlara denk geliyorum. Beni bir tık rahatsız ediyor. Bu kopya davranışların nedeni nedir? Sizin de başınıza geliyor mu?
0
sekizdokuzon
(15.02.24)
"anksiyetemi azaltmak için kullandığım taktikleri " hariç evet.

sorun görmüyorum. birbirine karışmış oluyorsun, karışım oluyorsun. iki taraflı oluyor. sorun görmüyorum.
0
tabudeviren
(15.02.24)
Çabuk benimseyenlerde olur, genellikle de kendilerinde olmayanlara denk gelince bunları kişiliklerine katmak için bir işaret olarak görürler. "Kopyalamak" diye tanımlarsanız tabii rahatsız olursunuz, "örnek alıyor" deyin, gülümsersiniz.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(16.02.24)
İş hayatı bunlarla dolu, akşama kadar bahis sitelerinden çıkmayanlar sizden yıllar içinde ögrendiklerinizi içinde belirli kelimeleri çekip ortamlarda kendileri konuya hakimmiş gibi davranır.
0
liberal
(16.02.24)
(10)

İşyerinde evli olanların çarpık ilişkileri

meraklitursucu
2 evli ve çocuklu bireyin aynı ekip içinde ilişki yaşadığını farkediyorsunuz Bu durum sizi rahatsız eder mi? Beni ilgilendirmez işime bakarım mı dersiniz?
2 evli ve çocuklu bireyin aynı ekip içinde ilişki yaşadığını farkediyorsunuz
Bu durum sizi rahatsız eder mi? Beni ilgilendirmez işime bakarım mı dersiniz?
0
meraklitursucu
(15.02.24)
İlgilendirmez aslında ama tüm kadınların ve birkaç meriçin, sağlam bir dedikodu çıktığı için kutlama yapacakları da bir gerçek. Rahatsızlık duygusu da kişinin kendisi ile ilgilidir. Kimse başkasının duygusundan sorumlu değildir.
0
hasmetizm 2046
(15.02.24)
Iki çocuklu evli biri başkasıyla ilişki yaşıyorsa ve eşinin haberi yoksa eşini aldatıyordur. Yani her gün aynı eve girdiği, ayni yatagı paylaştığı insanı kandırıyordur. Ama büyük kandırma yani, öyle at yarışına gitmek falan değil, yuva yıkan cinsten. Bir süre beklerim ama baktım boşanma da yok, "karısını aldatan bize ne yapar..." diye düşünürüm. Zira ekibimde güvenilmez insan istemem. Haliyle rahatsız olurum. Doğal.
0
prole
(15.02.24)
Bizim okulda da benzer ilişkiler zaman zaman oldu/oluyor. Ben ailelerine ulaşmayı, ifşa etmeyi falan düşünmem üzerime vazife değil ama o kişilere karşı ister istemez bir güvensizlik duyup rahatsız oluyorum.
0
ruhen hastayim ben
(15.02.24)
Çok rahatsız eder. İş yerinde evli insanların cıvık cıvık iletişim kurmasından da rahatsızım. Eşinin yanında o şekilde davranmıyorsa eşi yanında değilken de öyle davranmamalı.
Bunu normalleştiremeyiz.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.02.24)
Ben rahatsız olamıyorum açıkçası. İnsanlar sürekli birilerini aldatıyor zaten. Beklentimi baya düşürdüm, kendi çevremin içine kapandım böyle mutluyum.

Fikrimi alırlarsa uygun bulmadığımı söylerim, ama niye fikrimi alsınlar? Eşlerinden biri şirkete gelir de olayı anlamaya çalıştığını hissettirirse ipuçlarını görmesine yardımcı olurum.

Ama durduk yere bir şey yapmam, gözüme de batmaz. Bana ne? Benle ilişki yaşamıyorlar ki? Benim hayatımı etkileyen en ufak bir yönü yok.
0
akhenaten
(15.02.24)
İki kişinin rızasının olduğu herhangi bir şey beni ilgilendirmez ama eşini aldatan kişiye güvenmeyeceğim için arkadaş da olmam.
0
jazzabel
(15.02.24)
rahatsız eder. aldatmasına da gerek yok,
"İş yerinde evli insanların cıvık cıvık iletişim kurması" +1

cinsiyet yazmamışsınız ama kesin erkektir.
bi çakma hesap ile eşine durumu iletirim. mümkünse görsel de temin ederim..
0
tabudeviren
(15.02.24)
Eşe durumu bildiririm. +1

Şahısla da aynı ekipte olmak istemem. Eşini aldatan ekip arkadaşına ne yapmaz.
0
Mirket
(16.02.24)
Hic isim olmaz. Bu tip seyleri takip edip mudahil olacak kadar para almiyorum. Calistigim yer de asiri kurumsal, insanlari ozel hayatina gore degerlendirmeye yer yok. Saat 17:00'da koridorda koridorda asansor bekleyen bir calisanim. Diger elemanlarin dramasini kendime ek yuk olarak almak gibi bir istegim yok. Is arkadaslarimdan tek beklentim islerini duzgun ve cabuk yapmalari ve benim isimi aksatmamalari.

Eslerine falan ulasmam zaten elbette ki eslerini tanimiyorum. Altimdaki ekipten de boyle bir mudahale yapan olursa otomatik kovulur.
0
hot potato
(16.02.24)
Beni ilgilendirmez. Isime bakarim.
0
abelardo
(17.02.24)
(2)

Adnan belgeselinde bahsedilen Edip Yüksel bildiğimiz kişi mi?

winston insani
Merhabalar,https://youtu.be/2nL5XRBhykk?t=2572Şu saniyelerde bahsedilen bildiğimiz Edip Yüksel mi? Fotoğrafları da çok benziyor ama emin olamadım.https://tr.wikipedia.org/wiki/Edip_Y%C3%BCksel
Merhabalar,

youtu.be

Şu saniyelerde bahsedilen bildiğimiz Edip Yüksel mi? Fotoğrafları da çok benziyor ama emin olamadım.

tr.wikipedia.org
0
winston insani
(11.02.24)
evet
0
pide
(11.02.24)
evey fotoğraf da ona ait.
0
tabudeviren
(11.02.24)
(4)

Spor Salonu Seçimi

rock n roll
Selam,spor salonu seçimi konusunda fikirlerinize ihtiyacım var. Spora gideceğim iş yerimin yakınında bir spor salonu var, üşengeç bir insan olduğum için kaytarmamak adına orayı düşündüm iş çıkışı giderim diye. Fakat evim ile işim arası mesafe çok uzak. Sporu bitir, hazırlan çık derken eve ulaşmam er
Selam,spor salonu seçimi konusunda fikirlerinize ihtiyacım var. Spora gideceğim iş yerimin yakınında bir spor salonu var, üşengeç bir insan olduğum için kaytarmamak adına orayı düşündüm iş çıkışı giderim diye. Fakat evim ile işim arası mesafe çok uzak. Sporu bitir, hazırlan çık derken eve ulaşmam ertesi günü bulur. Biraz daha yakın bir yer bulsam biliyorum üşeneceğim. Fikir verir misiniz en olmadı gaz verin.
0
rock n roll
(06.02.24)
spordan çıkacağınız saatte trafik azalıyorsa bunu düşünerek arabada oturacağınız zamanı spor yaparak geçireceğinizi düşünebilirsiniz. iş yorgunluğu + trafik yorgunluğu ile spor zor gider.

öte yandan çalışmadığınız günlerde de uzak diye veya işyerine yakın diye gitmek istemezsiniz.
0
malheiros
(06.02.24)
En iyi spor salonu evine en yakın ve tenha olandır. Pahalı ekipmanlara gerek yok. Evinizin civarında tenha bir sokak arası salonu bulun ve keyfini çıkarın
Not: 2008’den beri spor salonu üyesi
0
iggy pop
(06.02.24)
evinize yakın spor salonu iyi olur ama eve çok yakın olmasa da olur. yürüyüş yaparak salona gider ve kalori yakmış olursunuz..
0
tabudeviren
(06.02.24)
en iyi salon eve ya da ise yakin olandir.
eve yakinsa hafta sonu da rahatca gidilir.
gerisi teferruattir.
0
bay b
(07.02.24)
(1)

apaçi müziğinin türü nedir?

tabudeviren
şu meşhur olan:https://youtu.be/cJplUJEiqAI
şu meşhur olan:

youtu.be
0
tabudeviren
(04.02.24)
evet apaçi müziği 2010larda meşhurdu.
dance mi techno mu veya başka bir şey mi bilmediğimden merak ettim.
0
🌸tabudeviren
(04.02.24)
(3)

İstemediği bir durum olduğunda suratını asan bir partneriniz oldu mu?

psmstc
Bu sağlıklı bir iletişim yolu mu sizce? Bu tip iletişimi olan bir insan sevilebilir mi?Ben bu tipte partnerim olduğunda içimde bırakın sevgiyi aşkı bir nefret soğukluk kin hissi oluşuyor. Bunu nasıl aşabilirim onu da bilmiyorum.
Bu sağlıklı bir iletişim yolu mu sizce? Bu tip iletişimi olan bir insan sevilebilir mi?

Ben bu tipte partnerim olduğunda içimde bırakın sevgiyi aşkı bir nefret soğukluk kin hissi oluşuyor. Bunu nasıl aşabilirim onu da bilmiyorum.
0
psmstc
(04.02.24)
bunu yapan net bencildir.
o yüzden arkana bakmadan kaç.
bencil insan toksiktir, seni sallamaz ve ondan bi cacık olmaz.
0
rentts
(04.02.24)
İnsanların istemedikleri her durum karşısında en uygun şekilde davranmalarını beklemek sizce de realistik olmayan bir beklenti değil mi?

Bazı durumlarda insan kendine hakim olabilir, bazılarında olamaz. Önemli olan bunun ne kadar sıklıkla yaşandığı, bunun neyin sonucunda gerçekleştiği ve neye yol açtığı.

Bazen boş bulunursunuz, bazen her şey üst üste gelir, bazen de ufak bir olay bardağı taşıran son damla olur. Hayatınız boyunca size hiç surat asmayacak birini hiçbir zaman bulamazsınız. Kaldı ki sizin de surat astığınız zamanlar olacaktır.

Problemler olabilir. Problemler çözülemez değilse bunlarla baş edebilmek, bunlar için çözüm yolu bulmak için uğraşmak sağlıklı bir davranış şekli.

Sorunuzda karşınızdaki insanın ne yaşadığı, neyin sonucunda böyle bir tepki verdiğiyle ilgili hiçbir şey yok.

Kendisi her şeye burun kıvıran negatif biri de olabilir, baş edemediği farklı bir problemle uğraşırken de bu tepkiyi vermiş olabilir. Bu ikisi çok farklı senaryolar.

Ancak sadece sorduğunuz kadarıyla insanlar istemediği bir durum karşısında suratını asabilir ve bu normal ve insani bir tepki olur. Ancak insanların hiçbir şeye surat asmamasını beklemek sadece sizin hayatınızı zorlaştırır. Bu sebeple birinden soğumuyor olmalısınız.
0
akhenaten
(04.02.24)
belki sizden anlamanızı istediği bir durum vardır ama söylemek istememiştir.
hani "ben söyledikten sonra bir anlamı yok" gibisinden..
0
tabudeviren
(04.02.24)
(11)

baya uzun aradan sonra dönen sevgili

kirazz
selamlar. bir arkadaşımı sevgilisi "evliliğe hazır değilim" diye 2 yıllık ilişki sonunda terk etmişti. o zaman 20lerin ortalarındaydılar. aradan 10 yıl geçti, eleman pat diye yazmış iletişime geçmiş. kızımız da kabul etti birkaç görüşme sonunda aileler tanışma aşamasına geldi. Ben başta çok sevindim
selamlar. bir arkadaşımı sevgilisi "evliliğe hazır değilim" diye 2 yıllık ilişki sonunda terk etmişti. o zaman 20lerin ortalarındaydılar. aradan 10 yıl geçti, eleman pat diye yazmış iletişime geçmiş. kızımız da kabul etti birkaç görüşme sonunda aileler tanışma aşamasına geldi. Ben başta çok sevindim, arkadaşım çok üzülmüştü bu ayrılığı yıllarca atlatamadı. Ama şimdi düşündükçe bi garip geliyor. Olumsuz bir yorum yapmayacağım tabi kıza karşı ama endişelerim var, siz ne düşünürdünüz böyle bir durumda?
0
kirazz
(03.02.24)
hoş şeyler düşünmezdim.
eleman bi gezmiş gelmiş.
0
jelly bear
(03.02.24)
Elemanın yaşaması gereken bazı şeyler heyacanlar varmış. İşte onları yaşamış gelmiş. En son da çantada keklik kızımıza geri dönmüş. Olay bundan ibaret
0
limonlu eksi
(03.02.24)
Ben müdahale etmem, kendim böyle bir şeyi kabul etmezdim ama o etmiş. Kabulle alakalı bir şey bu. Neticede mutlu olacaksa ne önemi var.

20lerin ortalarında evlilik kararı almak istemeyebilir bir insan. Kendi sevgilim de böyle bir şey yapsa çok üzülürdüm, belki zor atlatırdım ama yine de anlayabilirdim. Ancak neticede bu kararı vermiş mi vermiş, o zaman yolu açık olsundur, bitmiştir.

Bence bazı önemli şeyler var. İnsanlar yaptıklarının sonuçlarını kabullenip bununla yaşamayı öğrenmeli. Belki bu iyi bir insandır, bilemiyorum. Ancak biliyorum ki onu geri kabul etmek benim üstüme vazife olmaz. Benle yaşadığı şeyin o noktada tamamen bittiğini idrak ederse belki sonraki ilişkilerinde bu kararın ağırlığını da daha iyi idrak eder. Ancak bunca şeyden sonra bana gelip kabul görürse ilerde belki evlendiğimizde, hayatının bunalımlı bir döneminde "döndüğümde beni tekrar kabul eder belki" diye düşünüp yine alıp başını gidebilir. Çünkü bu bir kere olmuş. İlla böyle yapacak demiyorum, ancak ben bu kişiyle bunu bir kere yaşamış bir insan olarak "böyle bir şeyin olmasını beklemiyorum" diyemem kendi adıma.

Ayrılık kararından dönülmesine tamamen karşı değilim, ancak bunun sebebi "yaptığım bir hataydı ve hata olduğunu anladım bir daha hiç olmayacak" temasında olmalı. "Gittim, gördüm yaşayacağımı yaşadım artık hazırım" temalı değil.

Bence çok önemli başka bir nokta da böyle bir olaydan sonra eşler arası his ortaklığının sağlam kalacağını sanmıyorum. Yaşadıkları şeyler insanda deneyim olarak kalır. Terk edilen kişinin sonraki ilişkilerinde ve genel olarak ilişkilere bakış açısında bu yaşadığı olayın ister istemez bir yeri olacaktır. Bu ayrılık sonrasında terk edilen kişinin karakteri, fikirleri, görüşleri inşa edilmeye devam ederken bu olayın da payı olacaktır. Terk eden kişi de aynı şekilde bu olayın etkisinden tamamen bağımsız gelişmeyecek. Yıllar sonra geri döndüğünüzde elinizde ne olacak? Belki de insanlara güveninizi kıran ve ona benzer gördüğünüz insanlara karşı daha temkinli olmanıza sebep olan kişinin ta kendisiyle hayat kuracaksınız. Ben bundan rahatsız olurdum.
0
akhenaten
(03.02.24)
yadırgardım, sonuçta birlikte yaşanabilecekken yaşanmamış ve muhtemelen üzüntülerle geçmiş bir on sene var.

"20lerin ortalarındaydılar" yazdığınıza göre 25 yaşındayken ayrılmış olsalar, 26-27-28....35 yaşına kadar bir sürü anı biriktirebilecekken bu mümkün olmamış. "bu ayrılığı yıllarca atlatamadı" yazdığınıza göre, kötü bir süreç geçirmiş.

hani birisiyle tanışırsın ve daha önce tanışmadığına pişman olursun ama burada seni bilen, seni tanıyan, hayatında olan biri göz göre göre uzaklaşıp, araya başkalarını alarak, yıllar sonra dönüyor. bu bende bir burukluk yaratırdı.

“evliliğe hazır olmayan” arkadaş bu on senede muhtemelen başkalarıyla evliliğe hazır oldu, ama tutturamadı demek ki. son çare olarak garanti yolu seçip eskiye döndü.
0
tabudeviren
(03.02.24)
Neden 10 yıl bekledi acaba. Ben 10 yıl sonra asla yazmazdım, saçma ötesi.
0
rock n roll
(03.02.24)
Gezmiş gelmiş işte. Artık gözü dışarda olmayacaksa uzaktan bakınca bmantıklı olabilir. Duygusal olarak bilemedim.
0
parka
(03.02.24)
buna cok benzer bir hikaye sonunda evlenmis ve su anda mutlu oldugunu dusundugum iki eski is arkadasim var.
0
bohr atom modeli
(03.02.24)
evlilikte yine bırakıp gitmeyeceği ve sonra tekrar geri dönmek istemeyeceği kesin mi :) ben karışmazdım ilişkilerine ve bir yorumda da bulunmazdım ama tecrübe işte…
0
deartheodosia
(03.02.24)
Bence evlilikte mutlu olma ihtimallerini değiştirecek bir şey değil bu. Belki bu sefer doğru zamandır, birlikte mutlu bir evliliğe imza atarlar. 10 sene önce ayrılıkla sonuçlanan bir ilişki yaşamış olmaları şu an evliliklerinin mutluluk ihtimalini etkilemez bence.
0
pispinti
(03.02.24)
10 yıla yakın arkadaşınızla görüşüp evlenmesindense böylesi daha sağlıklı olmuş en azından ne istediğini biliyordur artık.
0
ananiyimioguz
(03.02.24)
bir taraf eksikse olmazdı zaten. hayatta yapmak istediklerini yapıp "tamamlanmış" hissetmek uzun süreli ilişkiler için daha sağlıklıdır. ayrıca sapiens çok eşlidir yani 'geri dönme' diye bir olay yok.
özet olarak sonuçta ne olur bilinmez ama ayrılmadan devam ettiği paralel evrendekine göre +5 puan daha sağlıklı olacak.
0
architects creed
(03.02.24)
(2)

Zuljin isimli susera benim için ulaşabilir misiniz?

utkumon
Askerlik aynı yere çıktı, bir iki soru soracağım :)
Askerlik aynı yere çıktı, bir iki soru soracağım :)
0
utkumon
(02.02.24)
yazdım, duyurunu silme.
0
tabudeviren
(02.02.24)
merhaba. hayırlı olsun. nasıl yardımcı olabilirim? :))
0
zuljin
(04.02.24)
(7)

İstanbul’da yaşayanlar kendinizi nasıl rahatlatıyorsunuz?

psmstc
Ben 3-4 yıl küçük bir şehirde yaşadım. O pastoral ortamın uzanan yeşil ovaların rahatlamasını İstanbul’da bulamıyorum. Heryer kalabalık, bolca beton ve araba. İstanbulda bu şartlarda siz nasıl rahatlıyorsunuz? Araç sesinin olmadığı yeşil bir alan gördüğümde resmen çölde su bulmuş gibi seviniyorum.
Ben 3-4 yıl küçük bir şehirde yaşadım. O pastoral ortamın uzanan yeşil ovaların rahatlamasını İstanbul’da bulamıyorum. Heryer kalabalık, bolca beton ve araba. İstanbulda bu şartlarda siz nasıl rahatlıyorsunuz?

Araç sesinin olmadığı yeşil bir alan gördüğümde resmen çölde su bulmuş gibi seviniyorum.
0
psmstc
(29.01.24)
sahile gidip kayalıkta veya bankta oturup denizi seyrediyorum.
0
tabudeviren
(29.01.24)
kalabaligin azaldigi gun ve saatlerde cikmaya dikkat ediyorum. cok daraltirsa adalara kacis
0
ala09
(29.01.24)
Belgrad ormanında çok çeşitli yerler var. Sarıyerdeki kapıdan girerseniz daha nezih bir ortam oluyor. Genelde tabiat parklarının girişe yakın yerlerinde mesire alanları olur, o kalabalığı arkanızda bırakınca spor amaçlı yol şeklinde uzun yürüyüş parkurları var. Yol olmasın derseniz doğrudan ormanın içini dolaşan trekking parkurları da var.

Belgrad ormanı doğal orman olduğu için istediğiniz kadar ağaç, çiçek, böcek, mantar, hayvan falan bakabilirsiniz. Ormandan daha pastoral bir şey bulamazsınız zaten.

Yanınıza bir tane kitap, bir termos kahve bir de sırta takılan açılır kapanır sandalye alın bir köşeye kurulun.
0
akhenaten
(29.01.24)
Geceleri yürüyorum, rahatlatan tek sey bu hem sakin oluyor. Yesillik arayisim yok, cunku araci olmayan biri icin kolayca ulasilabilir sakin yesil bi alan yok. Kabullendim.
0
nic cage
(29.01.24)
hafta sonu sabah 7-11 arası çok güzel İstanbul.
0
gule gule
(29.01.24)
Cumartesi Pazar günleri erken saatte kalkıp (6-8 arası) kalkıp sahilde uzun koşular yapıyorum (12-30 km.) sonrasında İstanbul ile işim bitiyor desem yeridir :)
0
kumandanim
(30.01.24)
rahatlatamıyorum, en ufak bir güzelliğe ulaşmak için bile o trafik kaosuna girmek gerekiyor. Mecburi hizmetim burası olmasa beş dakika durmam.
0
biravekahve
(30.01.24)
(6)

sabiha gökçen havalimanında metroya yürüme mesafesi

Phoebe
sabah 08:10 da inecek uçak, en kestirme şekilde ayasofya camii tarafına gitmem gerekiyor. metroya yürüyüş mesafesi çok mu? nerde aktarma yapabilirim en hızlı şekilde tramvaya? ona göre randevu saatini söyleyeceğim. google da havalimanından metroya 26 dk yürüme mesafesi gösteriyor da, efektif olmadı
sabah 08:10 da inecek uçak, en kestirme şekilde ayasofya camii tarafına gitmem gerekiyor. metroya yürüyüş mesafesi çok mu? nerde aktarma yapabilirim en hızlı şekilde tramvaya? ona göre randevu saatini söyleyeceğim.

google da havalimanından metroya 26 dk yürüme mesafesi gösteriyor da, efektif olmadı ordan bakmak.
0
Phoebe
(29.01.24)
bi 10 dk sürüyor.
0
jelly bear
(29.01.24)
Bence metro+marmaray yapıp Sirkeci'de inmeniz lazım.
Havalimanından metroya da 15 dakikada varırsınız bence. Zaten havalimanından çıkmanıza gerek kalmıyor.
0
biryazgünü
(29.01.24)
26dk surmez, zaten metro terminalin icine bagli direkt olarak. ustte de yazildigi gibi ayrilikcesmede marmaray'a gecip sirkeci'de ineceksiniz ordan yayan ya da gerekirse 2-3 durak tramvay.
0
bay b
(29.01.24)
10 dakika sürüyor, metro yakın. Yürüme bantları var.
0
olimpia
(29.01.24)
10 dk suruyor ama siz her ihtimale karsi biraz daha uzunmus gibi hesaplayin derim. yurunen mesafe uzun cunku yine de, biraz opsiyonunuz olmus olur.
0
in vino veritas
(29.01.24)
havalimanı içinde binebileceğiniz m4 metro var. direkt gelen yolcu katından giriş yapılıyor, az yürünüyor.

ona binip
- ya ayrılık çeşmesi'nde marmaray'a geçiyorsunuz
-ya kadıköy (son durak) inip eminonu vapuruna biniyorsunuz.

marmaray'a geçerseniz, sirkeci istasyonunda iniyorsunuz. tramvay'a binip sultanahmet durağında iniyorsunuz.

vapura binerseniz eminonu'nde inip aynı tramvaya biniyorsunuz. sultanahmet'te iniyorsunuz.

ben olsam marmaray'ı tercih ederim.
0
tabudeviren
(29.01.24)
(8)

2 yıllık ilişkim ikiz kardeşinin zorbalıkları sebebiyle bitti napıcam?

Mersogibi
aslında rüya gibi başlayan bir ilişkinin içindeydim 2 yıldır her şey güzel gidiyordu yalnız tek bir şey hariç. erkek arkadaşımın ikiz kardeşi beni aşağılayana dek. Erkek arkadaşım olsun olmasın her yerde 'o yalnız kalsa eski haline döner, kendine döner' minvalinde yorumlar, ben birini sevsem 2 yıl o
aslında rüya gibi başlayan bir ilişkinin içindeydim 2 yıldır her şey güzel gidiyordu yalnız tek bir şey hariç. erkek arkadaşımın ikiz kardeşi beni aşağılayana dek. Erkek arkadaşım olsun olmasın her yerde 'o yalnız kalsa eski haline döner, kendine döner' minvalinde yorumlar, ben birini sevsem 2 yıl oyalamam evlenirim söylemleri ve daha sonrasında benimle iyi anlaşacaksın yoksa defolup gidersin demelere kadar geldi. tüm bunlar yaşanırken erkek arkadaşım, kardeşine tek bir cevap bile vermedi. Hep aşağılandım, ailemin ekonomik durumu, devlet üniversitesinde okumama kadar hep küçümsendim. Beni asla savunmayan, yanımda durmayan bir adamı da en sonunda bıraktım. şimdiyse bunların hepsini unutma vakti...
0
Mersogibi
(27.01.24)
ilişkin ikiz kardeş yüzünden değil eskiden sevgilim dediğin kişinin karakteri yüzünden bitmiş

hatta bu hikayede ikiz kardeş senin hayatını bile kurtarmış diyebiliriz
0
grimavi
(27.01.24)
grimavi +1

Dünyada her çeşit insan var, çevrenizdeki birinin ayarı bozuk diye neden ilişkiniz bitsin ki?

Bitmesinin sebebi erkek arkadaşınızdan yeterli destek göremediğinizi hissetmeniz. Gerçek sebeplere odaklanırsanız üstesinden gelmek hem daha kolay oluyor hem de doğru acının yasını yaşamış oluyorsunuz. Her halükarda üzülecekseniz bari yanlış bir sebep için olmasın.
0
akhenaten
(27.01.24)
Grimavi +1. İlişkiniz ikiz kardeş yüzünden değil ki erkek arkadaşınız yüzünden bitmiş. Buna maruz kalmaniza izin vermemeliydi. O yüzden yol yakınken donmussunuz diye dusunmek gerek bence.
0
fraise
(27.01.24)
Grimavi +1
Sınır koymak istese koyardı, kardeşini uyarırdı. Öncelikleri farklıymış ve seni, rahatsızlıklarını umursamamış. İkiz kardeş burada ikincil. Problemin eski sevgilinle. Devam etseydin ve evlenseydiniz bile ömür boyu bunları yaşayacaktın, sırf ikiz kardeş değil iş yerindeki bi erkek/kadınla olan samimiyeti ya da başka herhangi bir konuda.
0
birgumuspeni
(27.01.24)
bugün kardeşi için seni doğrayan, yarın annesi için doğrar, ablası için doğrar, başka bir arkadaşı için doğrar. kurtulmuşsun böyle bir tipten.
0
tabudeviren
(28.01.24)
Okuduğum zaman ilk dediğim şey Allah kurtarmış oldu. Size değer vermeyen, yanınızda olmayan kişilere 1 dakika bile vermeyin ömrünüzden.
0
Sakinolmamlazim
(28.01.24)
iyi olmuş, kurtulmuşsun gibi okudum.
0
duyurukullanıcısı
(28.01.24)
bence ikiz kardeş burada haklı, kardeşindeki değişimi görünce muhtemelen kardeşini korumak için bunları yaptı. yaklaşımının yanlış olduğu çok aşikar yalnız o da kardeşini bir şeylerden korumak istemiş belli ki. hatta farkında olmadan dışarıdan bir göz sizi bile korumaya çalışmış olabilir. ama burnunu sokarak sizin mutlu ilişkinizin bitmesine sebep olmuş ve sevgiliniz olan kardeş de buna dur diyemeyerek/müsade ederek ilişkisinden olmuş da diyebiliriz.
0
picassoishere
(29.01.24)
(10)

Eşinizin işyerindeki karşı cins arkadaşı

meraklitursucu
Eşiniz işyerinden farklı departmandaki karşı cins arkadaşıyla fotoğraflar paylaşsa tepki gösterir misiniz? Normaldir karışmam mı dersiniz?
Eşiniz işyerinden farklı departmandaki karşı cins arkadaşıyla fotoğraflar paylaşsa tepki gösterir misiniz? Normaldir karışmam mı dersiniz?
0
meraklitursucu
(27.01.24)
paylaşmasının beni rahatsız ettiğini söyler kaldırmasını isterdim sakince.
0
gizemli dede
(27.01.24)
Çok değişken. Örneğin eşimi tanıdığımdan beri çeşitli arkadaşlarıyla fotoğraf koyuyordur hiç önemsemem ancak doğru düzgün instagram bile kullanmıyorken yıllar sonra ansızın sadece bu kişiyle sıkı fıkı bir fotoğraf koymuştur bu dikkate değer bir şey olur ve rahatsız eder.

Eşinizi siz daha iyi tanırsınız. Bize değil size garip gelip gelmediği önemli. Tuhaf bulduysanız konuşun.
0
akhenaten
(27.01.24)
Böyle yapan biri eşim olamaz, kıskandığımdan değil bazı temel kuralları düşünemediğinden
0
olaylar olaylar
(27.01.24)
bekar erkek olarak yazıyorum;

iş yerinde evli bir kadın arkadaşımla fotoğraf çektirecek olsam ve bunu sosyal medyaya koyacağını söylediyse mümkün olduğunca ciddi/resmi bir şekilde fotoğraf çekilmek isterim. eşinin rahatsız etme ihtimali olan bir fotoğraf karesinde olmak istemem.

eğer evli olsaydım;
eşimin fotoğraf koymasına bir şey demezdim. ama bu fotoğraf iş yerinde çekilmiş olmalı. iş yerinde şakalaşmalı da olabilir gülümsemeli de olabilir sorun değil. ama dışarıda bir yerde böyle bir fotoğraf çekmiş olması rahatsız ederdi. tabii dışarıda arkadaşlarla gidilen bir iş yemeği ise bu durum da rahatsız etmez.

yani fotoğraf çekilen yere ve fotoğrafın içeriğine bağlı.

fotoğrafın nasıl bir şey olduğu hakkında biraz daha bilgi verirseniz daha iyi olur.
0
tabudeviren
(27.01.24)
Eşimin karşı cinsten arkadaşı neden varki, birlikte fotoğraf çektirecek kadar yani.
işyeri arkadaşları olarak hepberaber yani tamamda.
0
Tina
(27.01.24)
Olaylar +1 o kişi eşim olamaz.

Ama konuda çok değişken var. İş yerinden karşı cins bir arkadaşımla neden foto çektireyim, çektirdim diyelim neden paylaşayım?

Her beraber tüm ekip, olabilir.
Patronu, yöneticisidir, bir Ödül ve alıyordur, olabilir.



Ama kahve içerken fotomu paylaşmam.

O kişi artık eşim değildir.

m.youtube.com
0
neden beni sevmedin
(27.01.24)
eşim diş hekimi bütün hastaları ve doktor arkadaşlarıyla paylaşıyor benim insan içine çıkacak halim kalmamış o zaman :D

yav ne garip garip şeyler paylaşırsa paylaşsın sanki paylaşınca yollu paylaşmayınca namuslu mu oluyor bu insan ırkı. hiç bir şey paylaşmayıp neler neler çeviren tanıyorum.

çok de şey yapmamak lazım bir halt yerse yolları ayırırsınız.

ben paylaşmam ama ne alaka derim bu arada. çok eski arkadaşım falan olacak da belki.

ya da hikaye falan atarsın da öyle kalıcı fotoğraf falan ne mana derim. Ama atarsa da kaldır şunu ne bu hal demem.

ben paylaşsam da eşim bişey demez ama "ne mana" durumu var yine. Herkesle atıyorumdur karşı cinsten de atarım, bir fark olmaması lazım karşıdaki insanın niyeti kötü değilse.

tamamen ortama, kişilere ve çevreye bağlı.
0
ananiyimioguz
(27.01.24)
ben ayrılırdım ama bu şahsi fikrim. Daha doğrusu öncesinde çıkmazdım bile.

Bu durumdaysam söylerdim. Yapmıyorsa büyük kavga çıkardı.

@Neden beni sevmedin +1
0
baldan kaymak
(27.01.24)
Yukarıda diş hekimi örneği verilmiş. Bu normal. Sonuçta reklam yapıyor ve para kazanacak.

Ama normal iş arkadaşıyla keyfi fotoğraf bence normal değil. Ben bekar erkek olarak ilişkim yoksa bir kadınla fotoğraf paylaşmam.
0
ferenc
(27.01.24)
Diş hekimi, doktor, diyetisyen vs bunlar normal, yadırgamam. Ama atıyorum kadın ya da erkek bankacı, ikisi birlikte fotoğraf çekilip paylaşıyorsa yadırgarım. Toplu bir iş yemeğidir, yan yana oturup yakınlaşmış gülümsüyorlardır, içim bi tuhaf olur. Ciddi bir ortamda çekilen fotoğrafsa hiç yadırgamam.

Bazı sınırlar vardır ve aşmamak gerekir.
0
birgumuspeni
(27.01.24)
(5)

Size hediye gelen ama kullanmadığınız şeyleri

baldan kaymak
Napiyosunuz?Başkasına hediye ediyor musunuz?
Napiyosunuz?
Başkasına hediye ediyor musunuz?
0
baldan kaymak
(26.01.24)
Kullanmasam bile saklarım. Bana hediye edilmiş bir şeyi başkasına hediye etmek bana göre hoş değil.
0
rock n roll
(26.01.24)
Değeri yoksa, kullanmıyorsam, sevmediysem elden çıkarıyorum. Ki bu da genelde başkasına vermek, çöpe atmak ya da satmak oluyor.
0
Amaranta ursula
(26.01.24)
Hediye eden kişi sevgili ve yollarımız ayrılmış ise kesinlikle hiçbir anlam yüklemem ve tanımadığım insanlara veririm. Peçete satan çocuk olur yoldan herhangi bir insan olur yahut 2. El eşyaların toplandığı kutular var oraya atıyorum. Onun haricinde hediye eden kişi arkadaş akraba vs ise lazım olmasa da saklıyorum kalsın bir köşede kimseye de vermem kim isterse istesin.
0
odiyus
(26.01.24)
hediyeleri genellikle saklarım. ama niteliğine göre bazı hediyeler elde tutmaya değmez.eşyasına göre değişir.

satabiliyorsam satarım, verebiliyorsam birine veririm, işyerinde bir yere bırakırım, unutulmuş gibi.. birisi alır.. veya çöpün yanında bir yere asarım.. ihtiyacı olan alsın götürsün..

kıyafet örneği mesela..

ama hiçbir işime yaramayacak tamamen çöp hediyelerse mesela ucuzcularda satılan uyduruk biblolar, yapay çiçekler gibi... direkt çöpe atarım.
0
tabudeviren
(26.01.24)
Bende eşya biriktirememe var. Kullandığım şeyleri bile bir süre sonra atıyorum. O yüzden hediyeyi kullanmayacaksam o gün elden çıkarıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.24)
(2)

Sedef Hastalığında dikkat edilmesi gerekenler ve Doktor Tavsiyesi

put it in your appropriate place
Ne önerirsiniz?
Ne önerirsiniz?
0
put it in your appropriate place
(21.01.24)
acı biber, turşu, yumurta gibi şeylerden uzak dur.

yaz aylarında mutlaka en az bir hafta deniz tatili yap. denize gidemiyorsan sedefli bölgeyi bol bol güneşe maruz bırak.

akşamları sedefli bölgeye yağ sürebilirsin. organik soğuk sıkım hindistan cevizi yağı işe yarıyor. tabi bazı kişilerde yaramıyor. işe yarayacak olanı bulman lazım. sızma zeytinyağı da olabilir.
0
tabudeviren
(21.01.24)
Sigara ve bazı yiyecekler(kişiye göre değişir), stresle birlikte bu hastalığın sebeplerinden. Doktor tavsiyesi; Prof. Dr. Murat Durdu, vücuduma büyük noktalar halinde yayılan sedefin (saç derisi, omuz, sırt, bacak ve kolda bazı yerler) yayılmasını durdurdu ve görünen sedefi tamamen bitirdi. İyileşme süreci zaman alıyor, bu süre içinde belirli aralıklarla doktora kontrole gitmeniz gerekecek. Doktorun dediklerine dikkat ederseniz ve ilaçlarını aksatmadan uygularsanız iyileşiyorsunuz. Ben tavsiye üzerine, ilaçtan ve doktordan umudumu kesmişken gittim ve iyileştim. Umarım siz de iyileşirsiniz.
0
emirleblebikemir
(22.01.24)
(14)

35 yaşından sonra

stejerners
35 yaşından sonra anne olan var mı?
35 yaşından sonra anne olan var mı?
0
stejerners
(20.01.24)
Kardeşim, ben o civardayım ve annelikten biraz uzağım. Düşünüyasınız tam zamanı
0
cccbehzatccc
(20.01.24)
çoğu akrabam o yaşlarda doğurdu
0
ala09
(20.01.24)
ablam 40 yaşında doğurdu..
doğumdan önce iki kez düşük yaptı ama. birinde ciddi bir tehlike atlattı.
0
tabudeviren
(20.01.24)
Yengem 35+ydi, 40 yakindi.
Is arkadaşım 42 civarında yaptı.

Ikisinde de hiç sorun olmadi. Hatta is arkadaşım üstüne bir çocuk daha yapti, cocuklar sap sari fin genli yumurta gibi cocuklar.
0
logisticsmanager
(20.01.24)
Bir arkadaşım 44'ünde doğurdu daha yeni.
0
put it in your appropriate place
(20.01.24)
Annem 38inde kardesimi dogurdu.
0
nic cage
(20.01.24)
Annem 41 yaşında kardeşimi dogurdu.
0
limonlu eksi
(20.01.24)
Kuzenim 41 yaşında sorunsuz doğum yaptı. Hatta çeşitli sağlık sorunları vardı bildiğim kadarıyla, ona rağmen sıkıntı olmadı.
0
e mice
(20.01.24)
Annem beni 36’sında, kardeşimi 40’ında doğurmuş.
0
ruhen hastayim ben
(21.01.24)
Annem kardeşimi 36 yaşındayken doğurdu.
0
peki madem
(21.01.24)
Halam ilk evliliğinde çok talihsiz bir evlilik yapmıştı, o olaydan sonra evlilik ve anneliğe baya mesafeliydi. Sonra 40 yaşında 2.evliliğini yaptı 43te anne oldu.

İşten dolayı tanıdığım biri vardı o da 42sinde mi ne anne olmuştu.
0
turuncu tonlarda
(21.01.24)
Ben, hem de iki defa. İkincisi 39'un sonunda
0
SiyamkedisiZorro
(24.01.24)
baya var 40+'da çok var
0
duyurukullanıcısı
(24.01.24)
Bir arkadaşım 37'de diğeri 35'te doğurdu. Ayrıca birlikte çalıştığım bir kadın da 38'de doğurdu. Çocukları da kendileri de sağlıklı. Zihinsel sağlığı bilemem ama tabii. Bir tanesi çalışmaya dönmedi doğumdan sonra. Diğer ikisi eşleri de çalıştığı için bakıcıdan bakıcıya koşuyorlar. Üçü de ailelerin "sen doğur, biz bakarız" yalanına inandıkları için pişmanlar(!). :)
0
nawar
(24.01.24)
(4)

sktsi geçmiş ayçiçek yağı

patronaj1
selamlar. meğer 3 aydır tarihi geçmiş ayçiçek yağı yiyormuşum. çok az kullandığım için şişe daha çeyreğe bile gelmemiş 1 yılda. 3 aydır düzenli tüketiyorum ama şu an iyiyim?? direkt çöpe gitmesi gerek mi yoksa eh meh biraz daha bir şey olmaz mı?
selamlar. meğer 3 aydır tarihi geçmiş ayçiçek yağı yiyormuşum. çok az kullandığım için şişe daha çeyreğe bile gelmemiş 1 yılda. 3 aydır düzenli tüketiyorum ama şu an iyiyim?? direkt çöpe gitmesi gerek mi yoksa eh meh biraz daha bir şey olmaz mı?
0
patronaj1
(19.01.24)
Son kullanma tarihi dediğiniz, muhtemelen tavsiye edilen tüketim tarihidir.

Tadında acılaşma yoksa, yiyince midende bir rahatsızlık yaratmıyorsa, ishal falan da yapmıyorsa ben kullanmaya devam ederdim ama sen bana bakma.
0
Mirket
(19.01.24)
mirketin dediği gibi o tavsiye edilen son tüketimdir, bozulma olacağı tarih anlamına gelmiyor. koku renk ve kıvamdan zaten belli eder kendini, bunlar sakatlık varsa, ki şimdilik yok diyorsun, kullandın diye bişey olmaz. ben olsam son 1-2 kullanır vedalaşırdım.
0
avatar is back
(19.01.24)
o gördüğünüz tarih vadedilen kalitenin taahhüt edildiği kullanım sürecini belirleyen ideal son kullanım tarihidir. o tarihten sonra yiyecekler zehire dönüşmez. belki biraz tadı bozulabilir.

insanlar yazlıklarında yağları bırakıp bir sene sonra geri gelip kullanıyor.
0
tabudeviren
(19.01.24)
Yağlarda skt değil test olur. Yani üretici size der ki bu tarihten sonra ürünün fiziksel, kimyasal özellikleri değişebilir ama seni öldürmez. Yağda da peroksit yükselir, asitlik yükselir. Eğer tadında herhangi bir acılasma hissetmiyorsaniz gönül rahatlığı ile tuketebilirsiniz. Güneşte kalmadıysa, kapağı açık kalmadıysa yağa hiçbir şey olmaz. Su aktivitesi içermediği için mikrobiyal aktivite oluşmaz. 1 yıl sonra bile tuketebilirsiniz.
0
bu son olsun
(19.01.24)
(8)

Bir gun olecek olmak ne hissettiriyor

Kittie
Olumden asiri korkan biri olarak beni cok geriyor.Surekli aklimda olmasa da ara ara aklimda.Nasil olucem acaba diyorum. Olunce ne olacak acaba?Icimde sacma sapan sanki ben cok onemli, ise yarar biriymisim gibi ben nasil olurum olamaz boyle bi sey gibi bi duygu da var.Oysa ki ne basarili, ise yarayan
Olumden asiri korkan biri olarak beni cok geriyor.
Surekli aklimda olmasa da ara ara aklimda.
Nasil olucem acaba diyorum. Olunce ne olacak acaba?

Icimde sacma sapan sanki ben cok onemli, ise yarar biriymisim gibi ben nasil olurum olamaz boyle bi sey gibi bi duygu da var.
Oysa ki ne basarili, ise yarayan insanlar olup gidiyor.

Bir de bonus sorum olsun :)
Nasil olmek istersiniz? Ben hep ucak dussun diyorum. Ucaga binerken hic gerilmiyorum bu yuzden. Keske dusse de bitse bu korku diyorum icimden hatta.
Benimle ayni ucakta olmayin tutar mutar dilegim : D
0
Kittie
(13.01.24)
Onceden cok dusunurdum. Bi suredir hiiiiic dusunmuyorum. Ölüm yokmus gibi yasiyorum kafamda.

Ama bu tarz sorular gelince dusundugum, bir gun ölmekten ziyade öldürülecekmişim gibi geliyor. çeşitli saçmalıklardan dolayı böyle bi his yerleşti aklimin bi kosesine.
0
nic cage
(13.01.24)
Yapabileceklerimi yapmaya çalışıyorum imkan varken. Yeni deneyimler, gezmesi, yapması, etmesi.

@dissendiuam +3
0
put it in your appropriate place
(13.01.24)
bir gün ölecek olmak fikri beni inanılmaz rahatlatıyor. yaşıyor olmak daha sıkıntılı hatta.
0
south park in kapusonlu uyesi
(13.01.24)
Uyarın iyi oldu. Senle uçağa falan binmem Kittie.

Ben uykuda pat diye öleyim, kimselere muhtaç olmayayım.
0
Kahvedesu
(13.01.24)
Bir gün olecegimi bilmek hayattan daha çok zevk almamı sağlıyor.
0
Mcfly
(13.01.24)
Nasil olmek istersiniz?
> Bir gece uyuyup uyanmamak istiyorum. fark etmeden.
0
tabudeviren
(14.01.24)
ölümden sonra yaşama inanmadığım için aklıma gelince dehşete düşüyorum. ölümden sonraki yaşamdan emin olsam umurumda olmazdı.
0
nothing in my way
(14.01.24)
bir gun olecek olmak degil sevdiklerimin olmesi korkutuyor beni.
bunu yazmistim facebookta. 1 ay sonra en yakin arkadasim kalp krizi gecirdi, sonra da kaybettik.

onun olumunden sonra acaba ben de olsem iyi mi olur diye dusunmeye basladim. her seyi beraber yaptik, bunu da beraber yapmisiz gibi olsun.

kendi olumumle ilgili en buyuk cekincem, arkamdan annem ve kardeslerimin uzulmesi olur... yakin arkadaslarim da uzulsun istemem ama bunun sonu yok tabi... bir de arkamdan esyalarimin toplanmasi... cok ivir zivirim var...

ben olum sonrasi bir hiclige gittigimize inanmiyorum.
0
supergirl
(15.01.24)
(9)

zencefil tozunu nasıl tüketmek lazım

duyuru
kullanan var mı, nasıl tüketiyorsunuz? doğrudan sıcak su ya da süte katıp karıştararak tüketilir mi mesela? ya da pişirme işlemi olmadan başka bişeylerle karıştırılıp yenir mi vs.
kullanan var mı, nasıl tüketiyorsunuz? doğrudan sıcak su ya da süte katıp karıştararak tüketilir mi mesela? ya da pişirme işlemi olmadan başka bişeylerle karıştırılıp yenir mi vs.
0
duyuru
(13.01.24)
sıcak şarabın içine ekliyorum tarçınla birlikte
0
freebird5406_2
(13.01.24)
Bir bütün limonu yıkayıp kabuğuyla falan blenderda çekiyorum. sonra bir kavanoza koyup üstüne zencefil tozu ve bal.
Her gün bir kaşık.
Ben yiyorum ama çayını yapanda var. bal sıcak olmaz halbuki yani.
0
Tina
(13.01.24)
geçen sene yapmıştım. balla karıştırarak tüketiyordum.

ama sadece zencefil tozu değil zerdeçal tozu ve bir şeyler daha vardı hatırlayamadım.
0
tabudeviren
(13.01.24)
balla karıştırıp azıcık limon sıkıyorum. karıştırıp macun kıvamına getirdikten sonra yüzümü ekşiterek tek seferde yutuyorum.
0
a7x
(13.01.24)
Zencefil tozunu ben kabak çorbası ve elma dilim patates gibi şeylerde baharat olarak kullanıyorum ben.

Siz öksürük için vs kullanacaksanız taze zencefili rendeleyip kullanmak daha mantıklı bence.
0
akhenaten
(13.01.24)
Tozu çay gibi kaynatıp içebiliyorsunuz. Ama taze olmadı kuru zencefil alıp kaynatıp içseniz daha iyi olur gibi geliyor bana.
0
hedep
(13.01.24)
zencefil tozu, bal, karabiber, kuru cin biber tozu(çay kaşığı ucuyla), polen ve çörek otuyla kafama göre oranlarla karıştırıp kaşıklıyorum. gripken veya başlangıcında çok iyi geliyor. soğuktan dolayı boğazda da sorun varsa yakıp çabuk iyileştiriyor. sıcak çayla öneririm. ama midenize de dikkat edin, yanma yapabilir.
0
MtKrt
(13.01.24)
Toz zencefilin özel bir kullanım koşulu yok. Halk arasında yaygın bala karıştırmak. Yutabildiğiniz her şekilde tüketebilirsiniz. Günde 2-4 gr arası tedavi edici özelliğe sahip. Toksisite durumu yok. Yalnız safra taşı sorunu olanlar doktora danışmadan kullanmasın. Gebelik ve emzirme döneminde kullanmayın.
0
beetlejuice
(13.01.24)
Zencefili ben yemeklere de katıyorum özellikle çorbalara, ama kaynatmıyorum, kaynatmanın zararlı olduğunu duydum en son baharat gibi ekliyorum. Balın içine, sütün içine direkt karıstırabilirsiniz. Hastalıkta limonla kardeş olurlar
0
Semi
(14.01.24)
(8)

Bi arkadaşıma tatsız bir espiri yaptım

top_secret
Bi anda ağzımdan kaçıverdi. Biraz ırkçı bi espri gibi. Sonra çok pişman oldum ama o da çok üzüldü. Epey gönlünü almaya çalıştım. Bana epey sitem etti, kızdı. Utandım çünkü böyle biri değildim ben.Şu an normal gibi konuşuyor ama bilmiyorum acaba beni affetti mi?Hiç ummadığım anda bu yaptığımı hatırla
Bi anda ağzımdan kaçıverdi. Biraz ırkçı bi espri gibi. Sonra çok pişman oldum ama o da çok üzüldü. Epey gönlünü almaya çalıştım. Bana epey sitem etti, kızdı. Utandım çünkü böyle biri değildim ben.

Şu an normal gibi konuşuyor ama bilmiyorum acaba beni affetti mi?
Hiç ummadığım anda bu yaptığımı hatırlatıp benimle görüşmeyi keser mi?
0
top_secret
(09.01.24)
Arkadaşının kendisiyle ilgiliyse keser, ben olsam keserdim bazı hataların telafisi olmaz ama ders olur, başkalarına yapmazsın en azından iki kere düşünürsün.
0
Bir ben var benden şurada
(09.01.24)
artık sizinle temas kurduğunda aklında şöyle bir ses olacak:

"beni bi kere ... olarak gördü, bana bi kere ... dedi"

sınır bir kez ihlal edilir.
0
tabudeviren
(09.01.24)
espriye bağlı. kişisel olarak yaralayıcı bi tarafı varsa ve karakteri güçlü biriyse bence affetmemiştir, soğutup ilişkiyi keser diye tahmin ediyorum.
0
nic cage
(09.01.24)
Özellikle uyarılan konu ya da aynı konu üzerinden uzatılan espriler dışında alınıp biten ilişkileri kayıp olarak görmüyorum. "Epey gönlünü almaya çalışan kişiye epey sitem eden" arkadaş için ya espri adı altında çok ağır laf edilmiş ya da arkadaşlığınız samimi değilmiş diyebiliriz. Ağır olan için ileride affeder, samimi değilse zorunlu durumlarda ya da işi düşünce devam eder
0
nawar
(09.01.24)
irkci espriler en eglenceli kategoriden
bence buna alinmak biraz acayip
0
foster
(09.01.24)
Ne olduguna bagli.Ne dedigini bilmeden agirmis yada affedilir bir seymis demek zor.
0
turkuaz
(09.01.24)
Foster ve turkuaz +1
Ne dediğinize bağlı çünkü yani bir sürü arkadaşım var farklı irk ve din; acayip ırkçı muhabbetler dönüyor yani.
O yüzden ırkçı şaka olmaz diye bir şey yok. Ama kişiden kişiye değişir tabi.
0
logisticsmanager
(09.01.24)
Arkadaşlar arasında da sınırlar vardır, her aklımıza geleni arkadaşımiza söyleyemeyiz. Ben mesela bu sınırı aşan arkasaslariml iliskiyi kesiyorum. Sizinki kesmesigine göre sizi affetmis.
0
sanguine
(09.01.24)
(10)

Şehir dışından arkadaş gelince onu gezdirir misiniz

abelardo
Şehir dışından gelen karşı cins kişisi İstanbul'u gezmek istiyor. Benden gezdirmemi istiyor. İstanbul kocaman şehir, havaalanı uzak, trafiği çok, araba ile dolaşması sıkıntı. Sizce bu normal mi. Küçük şehirde normal olabilir ama İstanbulda bence saçma.
Şehir dışından gelen karşı cins kişisi İstanbul'u gezmek istiyor. Benden gezdirmemi istiyor. İstanbul kocaman şehir, havaalanı uzak, trafiği çok, araba ile dolaşması sıkıntı. Sizce bu normal mi. Küçük şehirde normal olabilir ama İstanbulda bence saçma.
0
abelardo
(09.01.24)
asıl istanbul gezdirilir yaa
0
gkhncnzdgn
(09.01.24)
Yani "istanbul'da gezmeyecekse nerede gezecek?" diye düşündüm ben de. Ama bu geliş planlanırken birlikte mi planlarınız? Sizde mi kalacak? Vs gibi detaylar var tabii. Yine de birlikte planlandıysa saçma bir durum değil, gelip evde mi oturacak ki?
0
fraise
(09.01.24)
gezdirilir nesi saçma?
0
jelly bear
(09.01.24)
Evde mi oturacak? Gezdiriyorum tüm gün.
0
Kahvedesu
(09.01.24)
Sen de araba ile dolaştırılmayacak yerlere götür.

Beyazıttan başka, kapalıçarşı, sultanahmet ayasofya sirkeci mısır çarşısı oradan da karaköy, galataport.

yaşı daha genç ise ona uygun galataporttan başla, galataya çık oradan istikall, oradan beşiktaşa geç.

yürüsün dursun zaten araba ile gezilmez istanbul.
0
liberal
(09.01.24)
şimdi benim içim fesat olabilir, durumu yanlış okumuş olabilirim. dolayısıyla önden özür dileyerek başlayayım ama:
karşı cins vurgusundan anladığım kadarıyla gelen arkadaş flört/takılmaca amacıyla geliyor ve senin niyetin full eve/yatak odasına kapanmak. bunu çok belli edersen, yukarıda saydığın sudan bahaneleri hanımefendiye sunarsan arkadaş geldiği gibi geri döner. hiçbir kadın bu tavırdan hoşlanmaz. senin için geliyorsa ve gezmek de istiyorsa birazcık gezdir. istanbul gezilmeyecek de neresi gezilecek nihayetinde.

ha yok tamamen seninle alakasız bir şey için gelip, "kim beni gezdirse" diye düşünüp işi sana yıkan bir arkadaşsa o zaman çok saçma tabii ki.
0
hrskrs
(09.01.24)
gezeceğiniz yere göre değişir.
topkapi sarayi - eminonu - taksim hattına araçla gitmek işkence. mecbur toplu taşıma veya oraya yakın bir yere kadar araç, sonra toplu taşıma.

Anadolu kavağı, şile vb yer ise mecbur araç.
0
tabudeviren
(09.01.24)
kişi sizde kalmayacaksa, planını sizinle de teyidleşip havalimanından almak, doğrudan sizde kalması ve birlikte takılmak üzerine yapmadıysa bence gezdirmek durumunda değilsiniz. gezdirirseniz de bir jest, hoşluk olur. arabasız gezilecek 1 günlük bir programda yeterli olur bu durumda.
0
Phoebe
(09.01.24)
Şimdi hava biraz yağışlı ve soğuk o yüzden aksaklık olabilir ama doya doya gezdirirsin açık havada. Metro ile, vapur ile gidebileceğin bir sürü yer var İstanbul'da. Küçük şehir değil ki arabasız ulaşım sorunu yaşayasın.
0
nawar
(09.01.24)
Sizi görmeye geliyorsa normal. Gelmişken görüşelim beni gezdir diyorsa değil.
0
peki madem
(09.01.24)
(1)

Eski bir sözlük videosu vardı

sarper361
Pena videosu olabilir. Bir ofiste geçiyordu mevzu. Akışı bambaşkaydı ama duvarlar panolar vs. ekşi detaylarıyla doluydu. Sadece bilenin anlayacağı türden. Haxball ve "ne gidecem ben eve yatarım ofiste" şiiri falan vardı sanki. Ancak hiçbir şey net değil kafamdaki. Hatırlayan çıkar mı neydi o video?
Pena videosu olabilir. Bir ofiste geçiyordu mevzu. Akışı bambaşkaydı ama duvarlar panolar vs. ekşi detaylarıyla doluydu. Sadece bilenin anlayacağı türden. Haxball ve "ne gidecem ben eve yatarım ofiste" şiiri falan vardı sanki.

Ancak hiçbir şey net değil kafamdaki. Hatırlayan çıkar mı neydi o video?
0
sarper361
(08.01.24)
şu video olabilir mi?
www.youtube.com
0
tabudeviren
(08.01.24)
(7)

balik bize bir sey anlatmaya mi calisiyor?

in vino veritas
bir arkadasimiz hediye olarak beta almis bize bir tane, ki hayvan onceki hayatinda kedi kopekmis gibi davraniyor :) bizi gordugunde hareketleniyor cama yaklasip kuyruk sallamalar, yuzeye cikip goz goze bakmalar filan :) kendi halinde dururken odaya biri girer girmez hareketleniyor gidip o kisinin ol
bir arkadasimiz hediye olarak beta almis bize bir tane, ki hayvan onceki hayatinda kedi kopekmis gibi davraniyor :) bizi gordugunde hareketleniyor cama yaklasip kuyruk sallamalar, yuzeye cikip goz goze bakmalar filan :) kendi halinde dururken odaya biri girer girmez hareketleniyor gidip o kisinin oldugu yone yanasip cok hareketli davraniyor filan hic boyle bir balik gormedik kisacasi. ama bugun icime bir suphe dustu hayvan bize bir sey mi anlatmak istiyor acaba diye (lassie izlemis efsanevi kusak beni anlayacaktir). ne bileyim bir dertten muzdarip de onu mu anlayalim diye iletisim kurma cabasinda acaba gibi. sacma mi bu dusunce? daha once beta bakmis birinin fikrini almayi cok isterim.
0
in vino veritas
(05.01.24)
En az 20 litrelik bir yeri var mı? Yoksa, önce bunu temin etmeye çalışın.
0
hayirsiz
(05.01.24)
peki bu hareketlerini gercekten bir huzursuzluk belirtisi olarak mi algilamaliyiz? yoksa sadece insancil bir arkadas mi kendisi :)
0
🌸in vino veritas
(05.01.24)
Akvaryumun içinden dışarı baktığınızı düşünün. Camda yosunlanma varsa veya başladıysa, siz yanına gidince ayna gibi kendi görüntüsünü görüyor ve kanat açıyor olabilir (genelde rakip erkek görünce yapar). Mesela akvaryum aydınlıksa, ama dışarısı karanlıksa. Camı silmeniz yeterli olur. Tabii suyunu da oda sıcaklığında ve alıştıra alıştıra klorsuz olarak yenilemeniz (temizlemeniz) lazım.

Yukarı çıkması, yiyecek geldi sandığından olur genelde. Veya oksijen almak için çıkar. Bir de klorlu su varsa, temiz yani klorsuz kısım en üst tabakadır. Klor genelde suyun havayla temas eden yüzeyinde daha azdır (musluk suyu klorludur).
0
alfired
(05.01.24)
@alfired cok tesekkurler. camda yosunlanma yok oldukca iyi durumda suyu. suyu oda sicakliginda ve icme suyunu akvaryumun yaninda bir kapta 1 2 gun dinlendirip yeniliyoruz yenileyecegimiz zamanlarda. bu durumda bakim acisindan buyuk bir falso yok gibi sanki?
0
🌸in vino veritas
(05.01.24)
alfa balık olsaydı bakmazdı :)

şaka bir yana benim de pörtlek gözlü siyah bir balığım vardı. 10-15 balıklı karışık akvaryumda bi o gelirdi. en gerilerde bile olsa koşa koşa pardon yüze yüze cama yaklaşır camı öper gibi yapardı (emer gibi).. bazı balıklarda sahipleriyle ilgilenme olabilir.
0
tabudeviren
(05.01.24)
Kendisi gibi zeki bir beta ile çiftleştir, dahi balık türü oluşsun :)
0
parka
(06.01.24)
Beta'lar sudan zıplama eğilimindedir. Ona göre üstüne kapağı yoksa yaptırın.
0
mirty
(06.01.24)
(5)

Twitter'da likelayan/takipleyen tuhaf hesaplar

nic cage
mesela: https://twitter.com/JessicaHof41969sürekli böyle kadın hesapları like atıyor ya da takip ediyor, bunu nasıl önlerim? kendi halinde dümdüz hesabım var, müstehcen olabilecek en ufacık bir hareketim bile yok. çok sık böyle şeyler geliyor. herkes için mi böyle bu?
mesela: twitter.com

sürekli böyle kadın hesapları like atıyor ya da takip ediyor, bunu nasıl önlerim? kendi halinde dümdüz hesabım var, müstehcen olabilecek en ufacık bir hareketim bile yok. çok sık böyle şeyler geliyor. herkes için mi böyle bu?
0
nic cage
(03.01.24)
Valla son 1 aydir beni de her gun hic bir tweeti olmayan yabanci, garip hesaplar takibe basliyor.
0
freedonia
(03.01.24)
Aynı durumu yaşıyorum.
Twit atar atmaz ilk 5 dakika içinde genelde uzak doğudan bir kadın proli beğeni yapıyor.

Çözüm için yorumları takibe alalım bakalım.
Konuyu buraya duyuru olarak açmayı bile düşündüm derken sizin duyuruyu gördüm
0
diyecevaplandı
(03.01.24)
Cok casanovayimdir anonim hesabima bile hatunlar dadandi:) ibb.co
0
tantamount_to_equivalent
(03.01.24)
ben daha çok borsa vs. ile alakalı tweet atıyorum onlara da like atıyorlar. biosunda link var muhtemelen oraya çekmek istiyorlar. tıklamamak lazım tabi.
0
lazpalle
(03.01.24)
ben de sadece bana oluyor sanıyordum :)
uzakdoğulular geliyor bana..
sebebi nedir, amacı nedir anlamadım..
0
tabudeviren
(03.01.24)
(14)

hiç yaşlı kabin memuru gördünüz mü?

tabudeviren
yaşlı derken 50 yaşlarında falan..ne kadın ne erkek göremedim. maks 35 falandır gördüğüm..yaş sınırı mı var? (türkiye için konuşuyorum)
yaşlı derken 50 yaşlarında falan..
ne kadın ne erkek göremedim. maks 35 falandır gördüğüm..
yaş sınırı mı var? (türkiye için konuşuyorum)
0
tabudeviren
(30.12.23)
thy ya da türk şirketlerinde yaş sınırı var. yaşlıysan giremiyorsun. özellikle thy için konuşayım. fiziğine ve dış görünüşüne çok bakıyorlar, gençlerin alınmasının sebebi bu olabilir. güzellik/yakışıklılık + dinç olmak ve görünmek önemsedikleri şeyler. ayrıca kabin memurluğu fiziksel açıdan dezavantajlı insanların yapabileceği bir iş değil. mesela orası burası ağrıyan ya da obez olan birisi o kadar saat o koşullarda çalışamaz. hayatta yapamaz öyle bir işi. bu yüzden yaşlı yok. yaşlılar hem işte verimli olamayacaklar, o yüzden istemiyorlar; hem de şirket imajı olarak güzel genç kadınları ya da yakışıklı adamları çalıştırmak daha işlerine geliyor.
0
emenius sleepus
(30.12.23)
görselliğe bakılarak alım yapılan bir işte yaşlı insanların olmaması normal değil mi?
0
candide
(30.12.23)
Türkiye'de hayır.
Yanlış bilmiyorsam emeklilikleri erken.
Buna ek olarak kimle konussam yapilacak is değil diyorlar. Çoğu oradan aldıkları ile bir şeyler yapmaya calisiyor. Bir arkadaş pilot olmaya çalışıyordu misal.

Çok zor is, hele evliysen falan. Sürekli seyahat, sürekli insanlarla uğraşmak vs.
0
logisticsmanager
(30.12.23)
United Airlines ile Amerika'ya giderken gordum. Hostes buyuk olasilikla 50 yas ustu idi. Ayni sekilde American Airlines'in bir ucusunda da 45 yas ustu oldugunu tahmin ettigim bir host vardi. Turkiye'de ise hic karsilasmadim.
0
martini girl
(30.12.23)
@candide işe başlama için demiyorum, ilerisi için diyorum.
0
🌸tabudeviren
(30.12.23)
50 civarı bayağı fazla vardı ama eyt de emekli oldu çoğu.benim 53 yaşında aktif çalışan tanıdığım var.50 civarında aktif çalışan 10 yakın purseride yakından tanıyorum.

Uçağa bindiğin anda dikkatli bakarsan orada görürsün,yaş itibariyle purser/amir konumunda oldukları için business servisinde gorev alırlar.
0
duptıs
(30.12.23)
ben de ABDye gidip gelirken delta air linesda görmüştüm :)hatta sadece erkek değil, o yaşlarda hanımlar da vardı.
0
e mice
(30.12.23)
trde sektör yeni yeni büyüdü büyüyor, amerikada doygun. amerikada yaşlının yaptığı iş bizde iş fırsatı
0
lambırcek
(30.12.23)
bu yıl yaptığım bir iç hat uçak yolculuğunda orta yaşlı bir kadın kabin memuru görmüştüm. sanırım diğer kabin görevlilerinin amiriydi çünkü onları yönlendiriyordu.
0
ezkaza
(30.12.23)
Uzun donem calismak icin konforu dusuk bir is. Pilot kadar para kazanma durumu da yok, zahmeti de cok. Ozellikle cocuk sahibi kadinlar icin zorlu olabilir surekli yatiya gidiyorsun. tek basinayken de zor. yipranma payi yuksek, alternatif bulunca birakilmasi normal. tr de aile icin kariyer hayatindan feragat etmek normal bir sey. ilerleyen zamanlarda goruruz abd deki gibi
0
ala09
(30.12.23)
yaş sınırı var. 40 gibi emekli ediyorlar galiba.
0
ahm1
(30.12.23)
alım için sınır var da kariyer devamı için yok. birçoğunun kokpite geçmek istediğini, dışarıdan eğitim aldığını ya da şirket içi yer görevi istediğini biliyorum. sirkülasyon da yüksek tabi.

bunun birkaç sebebi var, işe girmek nispeten kolay, eğitim kısa, maddi olarak ortalama üstü getiri olduğu için talep çok. önceden 5 senede falan amir olunuyormuş, o yüzden 10-15 sene kadar önce girip şimdi amir olan çok. 35-40 yaş arasından bahsediyorum. amirlerin amiri purser'lar var, onların yaşları daha belirgin şekilde yüksek. 40'tan genç olanına denk gelmedim sanırım henüz, 50 civarına çok denk geldim.

kabin ekibi olmak bence de genel olarak konforu düşük bir iş. hani geziyorlar, dünyayı görüyorlar vs kabul ama fiziksel yoruculuğu çok.

ne sıklıkta uçtuğunuz da önemli olmakla beraber, yanılmıyorsam geçen seneki alımlarda 39'a kadar yükseltildi üst sınır, o yüzden biraz daha yaşlı görebilirsiniz. ama 2000'li genç arkadaşlarımız da yok değil.
0
infernal majesty
(30.12.23)
70 yaşında gördüm ingiltere amsterdam uçuşunda.

avrupa hep yaşlı.
0
gurur
(31.12.23)
THY'de 50'ye yakin bi kadin kabin memuru gordum bi kere, kabin sefi.

Yurtdisinda yasli cok gordum, hem erkek hem kadin. American Airlines'ta ozellikle. Avrupa ucuslarinda da vardi heralde.
0
ermanen
(31.12.23)
(2)

Şofben borusunun etrafına sprey köpük sıkılır mı?

birşeylersoracağım
Apartman merkezi sistem. Dolayısı ile sıcak su için şofben kullanıyoruz. Şofben'in borusunun çıkışı için duvarı kırmışlar, boruyu duvardan geçirmişler fakat etrafını kapatmamışlar. Şu an o boşluklardan içeri soğuk hava giriyor. Bu boşlukları kapatmak için poliüretan sprey köpük aldım ama sonradan ak
Apartman merkezi sistem. Dolayısı ile sıcak su için şofben kullanıyoruz. Şofben'in borusunun çıkışı için duvarı kırmışlar, boruyu duvardan geçirmişler fakat etrafını kapatmamışlar. Şu an o boşluklardan içeri soğuk hava giriyor. Bu boşlukları kapatmak için poliüretan sprey köpük aldım ama sonradan aklıma bu borunun ısınacağı ve bu köpüğü eritebileceği aklıma geldi. Sizce şofbenden çıkan duman borudan geçerken köpüğü eritecek kadar ısınır mı? Sprey köpük ile kapatmak mantıksız mı? Bununla olmazsa neyle kapatmak lazım?
0
birşeylersoracağım
(30.12.23)
Eritmez de alçı veya kalekim de yapabilirsin
0
olaylar olaylar
(30.12.23)
alçı veya kalekim daha iyi olur +1
0
tabudeviren
(30.12.23)
(4)

kartpostal yazmak için kalem tavsiyesi

mr.goodcat
kartpostalın arkasına mesaj yazıcam. 50-60 tane kartpostal. bu yüzden akıcı şekilde yazabilmeliyim. yormamalı. ayrıca yazacağım şey biraz uzun ( 254 karakter - 35 kelime ) dolayısıyla ince uçlu olması lazım. mavi renk mürekkepli olmalı. yazdıktan sonra bulaşmamalı. var mı tavsiyesi olan? d&r'dan fal
kartpostalın arkasına mesaj yazıcam. 50-60 tane kartpostal. bu yüzden akıcı şekilde yazabilmeliyim. yormamalı. ayrıca yazacağım şey biraz uzun ( 254 karakter - 35 kelime ) dolayısıyla ince uçlu olması lazım. mavi renk mürekkepli olmalı. yazdıktan sonra bulaşmamalı.

var mı tavsiyesi olan? d&r'dan falan alınabilir veya kırtasiyelerde bulunabilir olmalı.

teşekkürler.
0
mr.goodcat
(26.12.23)
Zebra Sarasa Clip Jel 0.5 mm
0
gnosis
(26.12.23)
Scrikss speed gel 0.5
0
hedep
(26.12.23)
tükenmez için pensan my vision veya herhangi pensan modeli olabilir.

roller kalem için schneider. modeli hatırlamıyorum işyerinde duruyor yarın bakarım.

pilot'un güzel jel kalemleri var.

istanbul'daysanız kadıköy'de nezih kitabevi'nde güzel modeller mevcut.
0
tabudeviren
(26.12.23)
Kartpostalların çoğusunun arkası film kaplı oluyor, normal jel vb. tükenmez kalemlerle yazarsanız %90 kurumaz ve daha siz yazarken eliniz değer dağılır. Ultra fine uçlu bir sharpie alın, kafanız rahat olsun.
imza: yıllardır yüzlerce kartpostal yazmış biri
0
whoosie
(27.12.23)
(13)

İş yerlerinde samimiyetsizce kutlanan doğum günü seromonisi hk

dedeminhirkasi
Ne düşünüyorsunuz? Girdap gibi kurtulamiyorsun da. Katılsan samimiyetsiz mide bulandırıcı, katılmasan ayrı dert.
Ne düşünüyorsunuz? Girdap gibi kurtulamiyorsun da. Katılsan samimiyetsiz mide bulandırıcı, katılmasan ayrı dert.
0
dedeminhirkasi
(24.12.23)
Biri kendini feda edecek ve dogum gunu kutlanmayacak. Sonrasindakiler de boylece iptal. Biz oyle yaptik. Su an cit cikmiyor. Nazar degmesin ins
0
nic cage
(24.12.23)
Ben çok düşünmüyorum ya, iyiki doğdun diye iki şakşak yapıp pastamı gömüp devam ediyorum. Bence çok da büyütülecek bir olay değil :D Ancak insanlar gitgide irkilmeye başlıyor bu tip şeylerden onu fark ediyorum. Bakınca herkesin üstünde bir tedirginlik, ne yapsam ki şimdi bakışı, irileşmiş gözbebekleri, çaresiz espri denemeleri :D "Acaba hazırlıklara yardım etsem" mi gerginliği... Bu olaylar da ayrıca hoşuma gidiyor aslında. O anda birilerine bir şey kabul ettirmek daha kolay :D
0
akhenaten
(24.12.23)
Bizim yönetici pastayı alıyor. İki dakika mum, kutlama, 1-2 foto çekilip dağılıyoruz. Hediye işine girmedik. OLmasa da olur ama kimisi seviyor:/
0
Amaranta ursula
(24.12.23)
valla ayağıma kadar gelmiş beleş yaş pasta :D ki çok severim, her defasında uçarak katılırım.. para toplansa veririm.. doğan kişinin doğmuş olması pek umrumda olmuyor, "iyi ki doğdun" der geçer ve pastaya yumulurum.. yaşasın yaş pasta :D

hediye yok ama bizim buralarda. hediye olması itici olurdu.
0
tabudeviren
(24.12.23)
Oo beleş pasta diyip kutluyorum valla. Üzerine bu kadar düşünmedim hiç.

Bir de, iş yerinin zaten süper samimiyet içeren anlamlı bağlar kurulan yer olması gerekmiyor. Beklentileri düşük tutmak lazım
0
jazzabel
(24.12.23)
Aşırı rahatsız oluyom, geçende bı duyuru da acmistim bu konuya deginen....
0
abuzer
(24.12.23)
tek rahatsız olan ben miyim derdim a dostlar. aşırı samimiyetsizce, güya sosyalleşiyoruz muhabbeti, saçma sapan selfieler, pasta yerken gereksiz muhabbetler... işyeri burası, işini yap çık.
0
babemsi
(24.12.23)
Yapmayın arkadaşlar, aynı işyerinde mesai yaptığınız kişiye bir "doğum günün kutlu olsun" demek bu kadar zor olmasa gerek. Pasta şirketten oluyor bizde, acil işi olan doğum günü "çocuğunu" kutlayıp pastasını alıp gidiyor. Bu kadar.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.23)
Ben de sevmiyorum genelde ama pandemiden beri patronlar ofise gelmiyor biz de dönüşümlü çalışıyoruz ve ofiste çok az kişi oluyor. Biz de beleş pasta yemek için kullanıyoruz ve kalanları da ertesi gün gelen arkadaşlar yiyor. Bu hali sıkıntı değil bence.
0
peki madem
(25.12.23)
Öncekine ilaveten, "hadi arkadaşa hediye alalım" diye para toplamak itici ama. Pasta şirketten olmasaydı da pasta için ortak olurdum, ama hediye "cuk"
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.23)
Fransa'da şöyle bir kültür var;
Doğum günü ya da özel bir kutlamasi olan kendi yiyecek getiriyor.
Hediye vs gibi şeyler sadece yeni çocuk dogumunda ya da işten ayrilirken.

O yüzden çok mutluyum. Ben de saçma bulurdum.
0
logisticsmanager
(25.12.23)
haftada 2 sabit olmayan gün ofise geliyorum. onda da şansıma doğum günü kutlaması denk gelirse, pastamı alıp kenara çekiliyorum. fazla düşünme derim. pastayı fazla kaçırma :)
0
gabe h coud
(25.12.23)
valla ben de devlet dairesindeyim, hani böyle olunca da bir nevi aynı insanlarla emekli olacaksın ortam iyicene samimiyetsizleşiyor sıkıcılaşıyor, özellikle kadın tayfanın beleşe pasta ve instagram paylaşımı etkinliğinden öteye gitmemeye başlıyor. Bir de 20 kişi var her ay istemsiz kutlanıyordu iyicene kabak tadı verip gereksiz bir masrafa da dönüyordu.

En son buna dahil olmak istemeyenler bunu net bir şekilde dile getirse de bu gösterişçi tayfa tarafından ciddiye alınmayınca da bu istemeyenler doğum günlerinde yıllık izin almaya başlayıp pasta parası toplanırken ben katılmadım deyip vermemeye başlayınca neyse ki bu saçmalık bitmeye yüz tuttu.
0
denizgonen
(31.12.23)
(12)

işyerinde kahvaltı alternatifleri

tabudeviren
uzunca bir süre dilim ekmek arasına kaşar peynir koyup götürdüm.sonra yine uzunca bir süre açma/poğaça ve üçgen peynir götürdüm.ikisinden de sıkıldım. simit sevmiyorum.alternatif ne önerirsiniz, siz neler götürüyorsunuz?
uzunca bir süre dilim ekmek arasına kaşar peynir koyup götürdüm.
sonra yine uzunca bir süre açma/poğaça ve üçgen peynir götürdüm.
ikisinden de sıkıldım. simit sevmiyorum.

alternatif ne önerirsiniz, siz neler götürüyorsunuz?
0
tabudeviren
(24.12.23)
Ben bazen pirinç patlağı disklerinin arasına fıstık ezmesi + bal/reçel sürüp sandviç yapıyordum, taşıması da kolaydı.
0
kobuzchu kiz
(24.12.23)
Ben ekmeğin arasına zeytin ezmesi sürüyorum haşlanmış yumurta ve biraz da beyaz peynir. Ezme yerine zeytin de yediğim oluyor ama bu üçlüye tapıyorum hdjfjfjf ama yumurta olayı sıkıntı tabi bizim ortamda başka yiyenler de olduğu için kimse rahatsız olmuyor:)
0
Kediyi üzdün
(24.12.23)
yumurtalı omlet yerine nohut unlu omlet, hem bozulmaz hem kokmaz, hem tok tutar, hem besleyici, internette tarifler var, yanına da domates salatalık, peynir, zeytin
youtu.be

ikinci öneri hazır yufkadan ıspanaklı (ya da neyli seviyorsan) gözleme
youtu.be

hazır lavaş alıp ister mantarlı ister karışık sebzeli dürümler olabilir
youtube.com

mercimek köftesi, patates salatası gibi şeyler yanına yine kahvaltılıklar


hocam sen biraz çeşit biriktir, hep aynı şeyleri yemek kısa zamanda bıkkınlık yaratır
0
freebird5406_2
(24.12.23)
Bir kenarından yarılmış somun ekmek arasına soğumuş 2 haşlanmış yumurtayı dilimle ve parça parça yerleştir.sebzeleri ufak doğranmış salatayı da ekmeğin içinde dağıt.
Tabi salataya pul biber ve tuzu tabi baştan eklemek lazım.
7-8 siyah zeytini de ekmek içinde yaydıktan sonra dilimlediğimiz beyaz peyniri de ekleyelim ve ekmeğimizi kapatalım.

Bu tarif 2 şekerli çaysız asla gitmez. İş yerinde fast food olmadan, mideye yaşatılacak yegane varoşluk ve neşe kaynağı işte bu.

İş yerine daha götüremedim ama evde fırsat olduğunda yaptığım bir şeydir.
0
diyecevaplandı
(24.12.23)
Ben olsam sandviç ekmeğinin içine koyduğum şeyleri değiştirirdim. Dana jambon, hindi füme, eski kaşar, ezine peyniri vs.

Bir de her sandviç ekmeğinin tadı aynı olmuyor onu da arada değiştirmek faydalı olabilir.
0
pispinti
(24.12.23)
Allah aşkına haşlanmış yumurtalı bişeyi ofiste yemeyin.kokudan kusacak gibi oluyorum.
0
morfeus emmi
(24.12.23)
@morfeus emmi

evet, yumurtayı sevmiyorum zaten, bundan sonrası için belirtmiş olayım :)
0
🌸tabudeviren
(24.12.23)
benim için alternatif kahvaltı etmemek olmuştu, zaten 12 gibi öğle yemeği olunca hiç eksikliğini hissetmemiştim. keşke daha önce bıraksaydım kahvaltı etmeyi diye düşünmüştüm :)
0
king lizard
(24.12.23)
Wasa üstüne krem peynir sürüp yemiştim bir dönem.
Bir dönem de tüm kahvaltılıkları ufak bir kaba doldurun ofiste yiyordum. Ekmek simit vb gerekmesen doyuruyordu
0
kondansator
(24.12.23)
@morfeus emmi +1 kahvaltı veya öğle yemeğinde kokan bir şey getirmeyin ya. Lütfen.
0
yenibirgüzelnick
(24.12.23)
-füme somon dilimli kruvasan sandviç ve tarçınlı matcha çayı
-sade poğaça ve vişne suyu
-fıstık ezmeli yulaf unundan krep ve limonlu zencefilli detoks içecek
-çikolatalı açma ve soğuk çay
0
joooper
(24.12.23)
overnight oats
0
bay b
(25.12.23)
(6)

Eski sevgilinizin sosyal medya hesabına bakıyor musunuz?

jonas
Merak edip de eski sevgilinizin Instagram'ına falan bakıyor musunuz? Yapıyorsanız da yaklaşık ne sıklıkta yapıyorsunuz?
Merak edip de eski sevgilinizin Instagram'ına falan bakıyor musunuz? Yapıyorsanız da yaklaşık ne sıklıkta yapıyorsunuz?
0
jonas
(22.12.23)
Ayda bir kimisine yılda bir
0
benaslindayohum
(22.12.23)
hiç bakmadım. hayatta stalk yapmadım, yapmam. aklıma gelmez.
0
gabe h coud
(22.12.23)
hayır, asla. bitti mi? bitti. geri dönsem kafayı yerim.
0
mark greg sputnik
(22.12.23)
nadiren bakarım ama bu benim için hiçbir şey ifade etmez.
0
tabudeviren
(22.12.23)
2 senede 1 falan.
0
poliamid
(22.12.23)
arada bakıyorum özlediğimden unutamadığımdan değil dolce vita bir hayatı var vay be hayata bak diyorum :)
0
freebird5406_2
(23.12.23)
(12)

25 yaş kadın ve 40 yaş erkek ilişkisi hakkında düşünceniZ nedir?

madurumdamadurum
...
...
0
madurumdamadurum
(14.12.23)
EYT'li olmasına az kalmış biriyle işim olmaz. Bir yere gidicez arkadaş gibi 40 yaş üstü olacak. Kendimi burada 25 yaşında biri gibi düşündüm. Olmaz.
0
Kahvedesu
(14.12.23)
çok güzel olur.
0
tabudeviren
(14.12.23)
Böyle çok mutlu iki aile tanıyorum.
0
Mirket
(14.12.23)
Allah mesut etsin
0
mirty
(14.12.23)
Birlikte oldugunuz kisi sizin duygusal olgunlugunuzu yansitir, bu iki insanin duygusal olgunlugu uyumlu ise gayet olur. Duygusal olgunluktan kastim geziyoruz egleniyoruz degil bu arada; uyusmazliklara yaklasiminiz, degerleriniz, oncelikleriniz vs.
Yeni nesle bakis acim ne yazik ki biraz onyargili bu nedenle 25 yasindaki birinin, saglikli olgunlasmis 40 yasindaki biri ile etkilesimi ve paylasiminin cok sinirli olacagini, 40 yasindaki kisinin halletmesi gereken meseleleri oldugunu dusunurum.
Ama ben de dahil olmak uzere, o 2 kisi disinda, kimin ne dusundugunun bir onemi yok.
0
kassiopeia
(14.12.23)
bol manipülasyon soslu olur. afiyet olsun.
0
meyal
(14.12.23)
mis gibi olur, bence arada min. 10 yas lazim zaten.
iki tarafta yaslandikca oturur iliski. 40-55 mesela olmaz denebilir mi?
0
cooperr
(15.12.23)
Amerikalı yazar Paul Auster'dan gelsin. "25'inden sonra herkes yaşıttır."

Gayet normal yaş farkı.
0
kalemdefter
(15.12.23)
gayet uygun.
0
abelardo
(15.12.23)
Yaş farkı fazla.
0
rock n roll
(15.12.23)
Yaş farkı çok fazla. Adamın 40 yaşında 25lik kadına bakması da problem. 55-70 bile olsalar yaş farkı çok fazla, kapanmaz.
0
birgumuspeni
(15.12.23)
Yeri var
0
gece abisi
(15.12.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.