Giriş
(3)

Çocukken 23 nisanda makam koltuğuna geçtiniz mi?

nundu
Ben yaşadığım ilçenin kaymakamı olmuştum ilkokuldayken 23 nisanda. Hoş bir anıydı o açıdan bu uygulamanın iyi kötü devam etmesini seviyorum.
Ben yaşadığım ilçenin kaymakamı olmuştum ilkokuldayken 23 nisanda. Hoş bir anıydı o açıdan bu uygulamanın iyi kötü devam etmesini seviyorum.
0
nundu
(23.04.24)
ben de mutlu oluyorum çocukları o koltuklarda görünce. kendim hiç oturmadım :(
0
suyin
(23.04.24)
ben de ilçe kaymakamı olmuştum.
ama bana bu söylenmemişti. iki satır cümle ezberletilmişti ve çiçek taktim etmem gerekiyordu. ben çiçeği verdikten sonra kaymakam beni koltuğuna oturttu. anlamadım ne olduğunu. öğretmenlerimin yüzüne baktım ne yapayım diye, onlar da işaret ederek onay verdiler.

oturdum koltuğa ve sessizlik oldu, bir şey söylemem beklendi sanırım. etraf kalabalıktı ve herkes bana bakıyordu.

siyasi partilerin temsilcileri de vardı. espriyle karışık "x mahallesine giden yok ne olacak, şu durum ne olacak" şeklinde belediye başkanı ya da kaymakama yöneltilecek sorular bana yöneltildi şakayla karışık. başka birisi "o soruyu bana değil belediye başkanına sormanız gerekiyor" şeklinde sufle verdi bana.

sanırım o gün o koltuğa oturacak çocuk ben değildim. sanırım ben sadece çiçek verecek, başkası oturacaktı. bilmiyorum. belki benmişimdir. ama bana koltuğa oturana kadar bilgi verilmedi ve böyle 23 nisanda makam koltuğuna çocuk oturtmak şeklinde bir gelenek olduğunu da ben sonradan öğrendim.

o yüzden bu anı bende hoş değil. o günkü gerginliğimi hatırlıyorum.

bize neler yapıldıysa artık o yaşlarda, ben hala 23 nisan'lardan nefret ederim. sabah erkenden tüm okul tek bir otobüse tam anlamıyla balık istifi olarak sığdırılıp ilçe stadında saatlerce güneş altında yorgunlukla beklerdik. bir iki saat bekledikten sonra ilçenin yetkili amirleri gelir (sanırım kaymakam oluyor) ve bize günaydın derdi. biz de sağol derdik. hepsi askeri düzende olurdu.
sırada önde duranlar kıpırdayamazlardı. iki saat boyunca heyken gibi durmaları beklenirdi. öğretmenlerimiz bize acırdı da, yorulanları sıranın arkasına alır, arkada oturun dinlenin derdi. sadece ilk bir kaç sıra için dikkatli durmalarını söylerdi.
bu bir kez değil, bir çok kez böyle oldu.

---
tüm bunların yanında, kız arkadaşım bir öğretmen ve yıllardır 23 nisanlarda hem kendisi hem çocukların çok mutlu olduğunu anlatıyor. genelde güzel etkinlikler/müsamereler yapıyorlarmmış ve çocuklar da bu günü tabiri caizse iple çekiyormuş.

koltuk verme işinin de benim yaşadığım gibi olaylar yaşanmadan ve güncel siyasete olabildiğinde alet edilmeden devam etmesini isterim.
0
biseysorcaktim
(24.04.24)
koltuğa oturmadım ama koltuğa oturanın yanında gittiğime göre, vali yardımcısı oldum sanırım : )
0
co2s2
(24.04.24)
(3)

Yüz temizleme jeli

noxie
Yüz temizleme jelinizi boynunuza da kullanıyor musunuz? Ya da kullanır mıydınız?
Yüz temizleme jelinizi boynunuza da kullanıyor musunuz? Ya da kullanır mıydınız?
0
noxie
(20.04.24)
banyo yaparken yuz temizleme jeliyle boynumu da yikarim.
0
supergirl
(20.04.24)
Ben duşa girmeden önce boynuma da güzelce sürüp öyle duş alıyorum. Bakım yaparken en çok unutulan bölge boyun, bu yüzden en kolay deforme olan bölge de boyun. Jel, nemlendirici, serum; yüzüme ne suruyorsam boynuma da sürerim.

Ayrıca güneş kremi vs kullanıyorsanız gün içinde boyun bolgesine suruyorsunuzdur, arındırılması lazım.
0
fraise
(20.04.24)
güneş kremi sürdüysem evet. yoksa hayır.
0
suyin
(20.04.24)
(1)

vücut şampuanı ya da losyonu falan kullanıyor musunuz?

alt4y
kullanıyorsanız hangisi?direkt duş sonrası vücuda sürülen bir şery var mı? şampuandan ziyade.
kullanıyorsanız hangisi?

direkt duş sonrası vücuda sürülen bir şery var mı? şampuandan ziyade.
0
alt4y
(17.04.24)
nemlendirici mi arıyorsunuz duş sonrası için? öyleyse var tabii ama bir yanım esas soru bu değildir diyor :d
duşta kullanmak için şöyle bir şey alabilirsiniz: www.rossmann.com.tr

çıkınca gene de çok kuruluk hissederseniz krem alabilirsiniz.
0
suyin
(18.04.24)
(5)

Hangisi?

goodz
1) https://www.ipekyol.com.tr/urun/yesil-drapeli-cutout-elbise2) https://www.ipekyol.com.tr/urun/yesil-elbise-113483) https://www.ipekyol.com.tr/urun/kahverengi-elbise
0
goodz
(11.04.24)
+35 degilsen 1 açık ara

edit: her şekilde 1
0
gule gule
(11.04.24)
1 güzel. 2 çok kötü. 3 herkese yakışmaz kiminde çok tarz dururken kiminde çok pespaye görünebilir. O açıdan riskli.
0
pispinti
(11.04.24)
Ben de 2yi beğendim ya. Duruşu ve kumaşı daha güzel ama dekoltesi kötü :D
0
truf
(12.04.24)
2 bence.
0
suyin
(12.04.24)
3 muhafazakarım ama değilmiş gibi görünmek istiyorum ama cesaretim de yok elbisesi.
2 sadece çok cool bir kadının yalı düğününde giydiğinde yakışacağı bir elbise.
1-35'sen giyilir, gule gule +1
0
Bruce
(12.04.24)
(8)

duyurunun monica belluccileri

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
yaklasik 20 yillik dermalogica hastasi biri olarak kalp acisiyla bu duyuruyu aciyorum cünkü artik 10 hafta gidecek bir göz cevresi kremine 85 euro vermek istemiyorum. hick. evet, üc istegim var sizlerden.1. anti-aging kategorisine düsen bir göz cevresi kremi tavsiyesi.2. spf iceren bir yüz kremi3. b
yaklasik 20 yillik dermalogica hastasi biri olarak kalp acisiyla bu duyuruyu aciyorum cünkü artik 10 hafta gidecek bir göz cevresi kremine 85 euro vermek istemiyorum. hick.
evet, üc istegim var sizlerden.

1. anti-aging kategorisine düsen bir göz cevresi kremi tavsiyesi.
2. spf iceren bir yüz kremi
3. bb cream.

sartim: dermokozmetik ve mümkünse non-comedogenic olmasi.
bir de hafif olmasi ama söyle anlatayim, "bak bu cok hafif, yüzünde hiiiic hissetmiyorsun" denilen kremi düsünün. heh iste ben o kremi hissediyorum. la roche'un ultra senstive skin kremi bana alerji yapti. o kadar diyeyim. yani l'occitane ya da kiehl's gibi seyler önerirseniz üzülürüm.
gercekten isi bilen birilerinden deneyime dayali tavsiye bekliyorum. laf olsun diye degil.
cok merci.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.04.24)
göz kremi www.trendyol.com

ayşenur yazıcı youtube videolarını takip ediyorum önerdiği ürünler içindenseçip alıyorum genelde.
0
eja
(11.04.24)
Spf kısmını watsonsta ucuza frudia ile hallederim derseniz Cosrx nemlendiricilerden memnunum. Kuru hassas cildim var, hyaluronic acid intensive ve oil-free tavsiye ederim.

Bb krem klairs ve missha kullanıyorum, ikisi de güzel.
0
zihua
(11.04.24)
Göz çevresi kremi icin benim kullandığım 2 ürün var biri la Roche Posay'ın jel kremi, diğeri de şu www.dermokozmetika.com.tr Annem Lancome ve estée l'auder'ın kremlerini yıllardır kullanır fakat bunlar dermokozmetik kategorisine girmiyor tabii. Ama yapıları çok hafif.

Goz kremleri verdikleri vaatleri yerine getiriyor mu? Bence hayır. Tek başlarına nemlendirmek dışında çok da bir etkileri yok. O yüzden günlük göz kremi rutinine ek olarak haftada iki-üç kez kullanmak üzere retinollu göz çevresi kremi ekleyebilirsiniz. Bu gerçekten etkili oluyor. The inkey list'i onerebilirim. eu.theinkeylist.com .Kullandığınız günler mutlaka göz çevrenizi iyice nemlendirin ve güneş kremi sürmeden dışarıya çıkmayın. Bir de imkan varsa senede 2-3 mezoterapi seansı derim.

Krem demişsiniz ama tam olarak ne istediğinizi anlamadım. Nemlendirici krem mi? Ya da anti-aging tarzı bir krem mi? Cildinizde rahatsız olduğunuz ne var? Cilt tipiniz nedir? Sadece spf için şunu söyleyebilirim; güneş kremi =daylong demek benim için. Kremlerin ağır geldiğinden bahsetmişsiniz, daylong'un jel formunda olan bir cesidi var, yüzünüze su sürüyor gibisiniz. Ben yıllardır kullanırım . Babam yakın zamanda ilik nakli oldu ve güneşe koruma olmadan çıkması yasak. Hastaneden önerdikleri tek krem markası daylong oldu; doktor tarafından aylık reçete ediliyor. O yüzden güneş koruması için başka hiçbir markaya bakmayın derim ve mutlaka harici olarak güneş kremi kullanın.

Yüz kremi dediğim gibi ne istediğinize ve cilt tipinize bağlı olarak öneri yapabilirim.

Bb krem kullanmıyorum. Öneride bulunamayacagim maalesef.
0
fraise
(11.04.24)
1. şık için şu siteye kullandığınız göz kremini yazıp benzerlerini bulabilirsiniz: skinsort.com
muhtemelen içinde retinol vardır yaşlanma karşıtı ise. ben de retinollü bir göz kremi kullanıyorum ama koreden: village 11 factory :(
ha bir de şu ürünü önerebilirim: www.trendyol.com

2. spfli nemlendiriciler oldukça az. bioderma pigmentbio ile cicabio'da olması lazım. baktım şimdi hydrabio perfecteur'da da varmış.
hiçbirini denemediğimi belirterek şunu da ekleyeyim: www.trendyol.com

kore markalarından öneri isterseniz nemlendirici ve güneş kremi için daha fazla öneri verebilirim. torriden markasının çok güzel bir nemlendirici serisi var misal, şu ara korendy'de indirimli hatta başta onu öneririm.

3. erborian markası dışında bilgim yok.
0
suyin
(11.04.24)
@fraise, yüz kremi olarak sabah süreyim, beni hem güneşten korusun hem nemlendirsin tarzı bir şey arıyorum. cildim normalden kuruya kayan bir tip. yağlı değil pek ama gene de karma diyebirim. kolay irrite olabilir. irrite olduğunda çeşitli cilt plakları çıktığı gibi bazen sivilce de çıkabiliyor.

@suyin, evet kore markası da olabilir. japon markalarına biraz aşinayım ama kore markalarını hiç bilmiyorum. çok sevinirim. shiseido kullanmıştım kışın ama onda spf yok. solante kullanıyordum ama yazın kireç gibi güneş kremini ayrıca sürmek istemiyorum.

tavsiyeler için herkese teşekkür ederim.
0
🌸konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.04.24)
koreliler güneş kremine çok önem veriyorlar, bu yüzden çok fazla seçenek var ve oldukça da hafif oluyor geneli. ben şu an barulab kullanıyorum, gerçekten çok hafif -ki ben de biraz takıntılıyım bu konuda. linkini bırakacağım, şu an stokta yokmuş ama gelecektir: www.trendyol.com

spfli nemlendirici ya da nemlendiren güneş kremi gün sonunda ciltten arındırmanız gereken ürünler. o sebeple adına takılmadan yok gibi hissettiren birkaç güneş kremini ekliyorum. fiyatlar da tr şartlarında fazla aslında ama dönem dönem indirimler olduğu gibi flaş indirimle de düştükleri oluyor. (özellikle barulab'ın)

www.korendy.com.tr

www.trendyol.com

**bunun tone-up versiyonu da var: flavus.com

www.trendyol.com

www.trendyol.com

beauty of joseon'un güneş kremi de çok beğeniliyor henüz denemedim ama ona da bakabilirsiniz. bir de anua... ayrıca missha, d'alba, the saem gibi markalarda tone-up güneş kremleri mevcut. bb için de missha geldi aklıma şimdi, bi bakın.
düz nemlendirici istenirse yorumlarda buluşalım :dd
0
suyin
(12.04.24)
@suyin, çok teşekkür ederim. Yukarıda zihua'nın dediği klairs'i ve beauty of joseon'u (boj) duymuştum. Hatta yüz toniği olarak boj'dan mı alsam dedim ama yorumlar pek iyi değildi. Ben tonikte japonlar gibi o yapış yapış hissi arıyorum. Sanırım toniği bildiğim gibi rohto'dan devam ama güneş kremine verdiğin linklere de bakıp karar vereceğim.
Düz nemlendirici olarak dermalogica ve non-comedogenic olmamasına rağmen cildim iyi tolere ettiği için hada labo veya shiseido kullanıyordum. Yaz ve kış için ayırmıştım. Hatta güneş öncesi ve sonrası diye. yazın güneş sonrası dermalogica'nın cool serisi var, onu kullanıyorum mesela ama o seri esasen yirmilerin başlarına kadar falan tavsiye ediliyor. Benim yaş kemale erdi :) 30'larda daha zengin içerikli bir düz nemlendirici ihtiyacım doğdu elbet. Eğer tavsiye varsa üstüme atabilirsiniz.
Duyurum çok güzel oldu ya <3
0
🌸konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.04.24)
japonlar cilt bakımında neler yapıyor, neler kullanıyor hiç bilmiyorum ya... ama anlattığınız tonik yapısını kore ürünü serumlarda buluyorum ben. bazen toniklerde de o kalın yapı olabiliyor ama tonik bilgim pek yok. sadece son zamanlarda tırtır milk skin çok dikkatimi çekiyor. missha'nın time revolution toniği de çok ünlüdür. hyggee markasının ginseng serumunu kullanıyorum mesela, dediğiniz yapış yapışlığı ilk anda veriyor sonra geçiyor tabii ki ciltte emilince.
nemlendiricide aktif içerik istiyorsanız önce hangi içerik olacağına karar vermek lazım sanırım. ben peptit içerikli ya da düz hyaluronik asit çeşitliliği olan kremler kullanıyorum. aktif içeriği serumlarda arıyorum.
başka bir soruya da yazmıştım missha'nın chogongjin diye bir markası var, özellikle youngan ve sosaeng serileri yaşlanma karşıtı ürünler içeriyor. tonik, essence (toniğe göre daha kalın yapılı ve yoğun) ile kremleri çok öneriliyor -ki onların içinde de ciddi miktarda ginseng var. o yüzden gene hyggee markasına döneceğim, ben missha yerine onu aldım ama ikisine de bakabilirsiniz. (hyggee'de de ginseng özlü krem olması lazım)
şu ara numbuzin markasını merak ediyorum, sanırım dr.dray'den dinlemiştim ilk. (yok ondan sanırım skin1004 toniği dinlemiştim.)
toner ve serumları hakkında çok güzel yorumlar var, ona da bakın bi.
nemlendirici için de içeriğe karar verirseniz bakarız birlikte. çok severim cilt bakımı araştırmalarını :d
yaşlanma karşıtı deyince ilk aklıma gelenler retinol/retinal-bakuchiol, bifida denen fermente içerik ve ginseng oluyor ama muhakkak başkaları da vardır.
şu sitedeki yorumlardan da faydalanabilirsiniz: www.yesstyle.com
0
suyin
(14.04.24)
(8)

kiehl’s ürünleri kullanan var mı?

rentts
erkeklere özel yüz bakım ürünlerinin reklamını gördüm de deneyip memnun kalan var mı?ya da erkekler için cilt bakımı ürünü öneriniz varsa onu da alırım.(Cildimde herhangi bi sorun yok sadece sarkma kırışık vs gibi şeyleri belki geciktirecek tavsiyelere ihtiyacım var)cheers.
erkeklere özel yüz bakım ürünlerinin reklamını gördüm de deneyip memnun kalan var mı?
ya da erkekler için cilt bakımı ürünü öneriniz varsa onu da alırım.
(Cildimde herhangi bi sorun yok sadece sarkma kırışık vs gibi şeyleri belki geciktirecek tavsiyelere ihtiyacım var)
cheers.
0
rentts
(08.04.24)
Oncelikle erkeklere ozel kismi tamemen palavra, icerikler %100 ayni. Tek degisen sey pakedinin rengi.

Genel olarak cilt bakim urunleri gozle gorulur bir fayda saglamaz. Yani duz nemlendirici ve gunes kremi kullansan, gunesten kacinip sigara icmesen, uykuna dikkat etsen falan... Yapabilecegin seyler bu kadar. Ozellile Kiehls gibi markalar (her yerde duymaninin sebebi reklama abanmalari) tamamen para tuzagi.
0
hot potato
(08.04.24)
soyledigin seylerle bahsedilen marka cok alakasi yok bazi serumlar cilt elastigini artirsa da. botoks dene
0
ala09
(08.04.24)
botoks vs gibi şeyleri istemiyorum. Vücuduma dışardan yabancı bişi enjekte etme ve üstelik mimiklerimi de öldürme fikrine hiç sıcak değilim.

aslında kadın erkek ayrımı olmadığını biliyorum.
cilt temizliği ve nemlendirici dışında yapmak gereken çok da bişi yok sanırım?
0
🌸rentts
(08.04.24)
Yukarida yazdiklarima ek yapabilecegin tek sey kaliteli bir merkeze gidip dermatologun yapacagi islemler olabilir (lazer falan) ama tabii onlarin duzgunu de bayagi tuzlu olur. Gerisi genetik.
0
hot potato
(08.04.24)
Lazerden kasıt ne?
0
🌸rentts
(08.04.24)
ben kullanıyorum ama benim cildim sivilceli. eğer herhangi bir ürün kullanmazsam suratım yapboz tahtası gibi oluyor, önce doktor tedavi etti şimdi de kontrol altında tutmak için kullanıyorum, Facial Fuel Energizing Scrub, Ultra Pure High-Potency Serum 5.0% Niacinamide, Ultra Pure High-Potency Serum 9.8% Glycolic Acid,
Rare Earth Deep Pore Daily Cleanser, Ultra Facial Oil-Free Toner,
Ultra Facial Oil-Free Gel Cream kullanıyorum. 22 kasımda sipariş etmişim, serumlar bitti, diğerlerini hala kullanıyorum.
0
fakat
(08.04.24)
kiehls çok gereksiz şekilde pahalı. sarkma için çözüm olacağına inanmıyorum cilt bakım ürünleriyle ama kırışıklık için düşük dozda retinol-retinal ya da bakuchiol kullanmaya başlayabilirsiniz. aslında sarkmalar için de missha'nın özel serileri mevcut youngan ve sosaeng misal ama dediğim gibi çok inandırıcı bulmuyorum. iyi bir ginseng özü serumu ile deneme yapabilirsiniz belki. hyggee markasının bir ürünü var böyle, gayet iyi. bir de cildinize yeten bir nemlendirici çok fark yaratır. kore ürünlerine meraklı olduğum için retinol önerim cosrx, tiam, isntree gibi markalar olacak. the inkey list'in retinolünün de iyi olduğunu duydum, sephoralara bakabilirsiniz.
0
suyin
(08.04.24)
kiehl's i 5 sene önce arastirmistim.
icerigindeki ürünlerde ucuz ürünlere göre pek bir farklilik yok. o paralara degecek bir ürün degil.

sarkmayi bilmem ama kirisikliga serumlar iyi geliyor. bir de cildini bol bol nemlendirmen ve su icmen gerek.
0
robert bosch
(08.04.24)
(12)

Seçim sonuçlarını nasıl yorumlayalım? Neden böyle oldu?

mikahakkinen
Bu sonucu kimse tahmin edemedi. Hatta Chp genel merkezi bile bu kadar başarı çıkacağını tahmin edemedi. Kendi özelimden örnek verirsem Nazilli de Chp adayı 3 5 kere değişti Akp adayından en az 20 bin fark yer deniyordu. Hatta Chp adayı seçimi alacağını falan düşünmüyordu. 14 bine yakın fark attı.Ema
Bu sonucu kimse tahmin edemedi. Hatta Chp genel merkezi bile bu kadar başarı çıkacağını tahmin edemedi. Kendi özelimden örnek verirsem Nazilli de Chp adayı 3 5 kere değişti Akp adayından en az 20 bin fark yer deniyordu. Hatta Chp adayı seçimi alacağını falan düşünmüyordu. 14 bine yakın fark attı.

Emanet oy deniyor, 89 da Özala da aynısı oldu deniyor. Yani gidip Akp seçmeni Chpye oy verdi ki bu sonuç oluştu. Fbye yapılan haksızlık, emeklilere verilmeyen zam genel olarak bu sonucu neyle açıklarsınız?
0
mikahakkinen
(03.04.24)
akpden chpye geçen az olmuştur. çoğu yeniden refaha geçti. asıl sebep o.
bi de bu seçimde partiye değil de isime oy verildi genelde. akpli olup mansur yavaşa oy veren çok mesela. ama gidip tayyibe de oy vermişlerdir.
0
jelly bear
(03.04.24)
chp oyunu arttırdı mı çok değil, akpliler sandığa gitmedi ya da yeniden refah'a oyları kaydı. ben emeklilerden kaynaklandığını düşünüyorum büyük ölçüde. geçim sıkıntısı iyice kendini gösterdi, e akp de o kuşaktan ağırlıklı olarak oyunu alıyor. ölüm döşeğinde olsalar bile sandığa giden seçmenlerinin bir kısmı oy kullanmadı. direkt reyizlerine yönelik bir seçim olsa evet yine de ona oy verirlerdi ama zaten belediye, ve en kötü ihtimalde chpnin mevcut adayı göreve devam edecek diye düşünüyorlardır özellikle büyükşehirlerde tekrar aday olan chp adayları için.
0
pide
(03.04.24)
kimsenin tahmin edememesi, anketlerden farkli cikmasi, kimsenin sallamadigi refah'in basarisi onemli detaylar. bu detaylara dayanarak 3 seye bagliyorum.

1. cubbeli'nin oy vermeyen gunahkardir diye sirk kosmasi.
2. hemen akabinde rte'nin ufakligi da yanina alip ismailaga'nin ayagina gidip din'i alet etmesi.
3. akp trabzon baskaninin fb'yi hedef gostermesi, fb'nin futbol siyasetine tepkisi.
0
buenosdias
(03.04.24)
Isimlerden dolayi oldugunu dusunuyorum. Ekreme akpli de vermis olabilir. Mansura da oyle. Kucuk sehirlerde tanimadigimiz isimlerde de ayni durum olmus olabilir. Yoksa yok emekliler intikam aldi, yok millet uyandi, yok oyle bir sey. Hep ayni seyler konusuluyor ama yok oyle bi sey. Chp de ozgurle oy falan arttirmadi oyle fark yaratacak. Siyasetten anlamiyorum bunlar benim hissettiklerim, dusuncelerim.
Genel secim yapilsa adam yine kazanir. Zaten saglik sorunlari artik yas itibsriyle el vermeyecegi icin birakacak koltugunu sonunda. Baska turlusu imkansiz. Emekli akplilee bundan bin beter olsalar da soylenir moylenir yine akp derler pusulada
0
Kittie
(03.04.24)
Evet akp'de sandığa gitmeyen ya da yrp'ye oy veren önemli bir seçmen var ama sadece akp oy kaybetti demek haksızlık olur, 2019 yerel seçimlerine göre chp'nin oyu 4 milyon arttı ki 2019'da iyi parti ile ittifak vardı, hdp aday çıkarmamıştı çoğu yerde. CHP hem 2019'daki ittifakı tabanda taşımayı başardı hem de özellikle İstanbul ve Ankara'daki başarılı belediyeciliklerin ödülünü ülke çapında aldı.

Mesela demin Ozan Gündoğdu'nun podcastini dinliyordum. AKP yönetiminde ekonomik güven indeksi 90'ın altında girilen üç seçim olmuş. 2015 haziran, 2019 yerel seçimi ve bu yerel seçim. Üçü de akp için başarısız seçimlerdi. Bu seçimde ekstradan 80'in de altına inmiş güven indeksi. Yani akp seçmeni ki çoğunluğu aslında emekli yaş grubundaki seçmenler, ekonomiye yönelik tepkisini gerçekten göstermiş. Ayrıca "Ekonomi kötü olsa da akp'ye veriyorlar" tezi de yanlışmış bunu anladım ben. Geçen seneki seçimde zaten akp'ye çok oy vermeyen orta sınıf beyaz yakalı sıkıntı çekerken türkiye geneli hane halklarında o kadar kötü durum yokmuş tüik verisine bakılınca. Bu seçimde 80'in altına düşmesiyle beraber halk tepkisini gösterdi.

Fenerbahçe, cemaatler vs totalde %2-3'lük bir fark belki oluşturmuştur bilemiyorum
0
nundu
(03.04.24)
pide +1 benim yazacaklarımın aynısını yazmış
0
basond
(03.04.24)
Bence 5 sebep var.
1. Emekliler
2. Tarikatlar
3. YRP'nin iyi siyaseti
4. İyi Partinin çöküşü
5. Mevcut CHP'li Belediye Başkanlarının başarılı belediyeciliği

Mevcut ekonomik çöküntünün altta kalanının Emekliler olması, Akpartili ve MP'li emeklilerin bir kısmının sandığa gitmemesine, bir kısmının YRP'ye yönelmesine neden oldu. Mevcut yönetimlerce ötelenen tarikatlar de bu davranışı sergiledi. YRP iyi örgütlenip iyi hazırlandı. Mevcut yönetimin Gazze'ye karşı tutumu ve İsraille ilişkileri konusundaki söylem ve eylem farkını çok iyi kullandı.
MHP'den kopmuş olan İyi partinin, muhalif oyları aldığını unutup, MHP'nin yerini almak maksatlı olsa gerek muhalefetle didişmeye girmesi, kısaca şaşkınlığı dağılmasına neden oldu. Bu oylar CHP'ye yaradı.
Mevcut CHP'li başkanlar gerçekten başarılı, Akparti'li Başkanlar gerçekten başarısız belediyecilik yaptılar ve oyların bir kısmı, partiden bağımsız olarak. kişilere gitti.

Sonuç olarak bu seçim Akpartinin başarısızlığıdır ama CHP'nin başarısı değildir. Ama CHP bu sonuçları iyi değerlendirebilir ve çok iyi belediyecilik yaparsa bir erken seçimde tarih yazabilir.

Ve artık bu Anayasa değişmez. Bu seçimin en güzel tarafı da daha olumsuz daha Ortadoğulu bir Anayasa görme ihtimalimizin ortadan kalkması.
0
Mirket
(03.04.24)
Ustekilere ek olarak Altinok Beyligi'ni halkin ogrenmesi de etken. AKp siyasetcisi=Altinok gibiler denkleminin halkin zihninde uyanmaya, yer edinmeye baslamasi. Adam bir mal varligi acikladi. Millet error verdi. Adamin daha zenginligini idrak edemiyorken, 87'den beri hic mal, mulk edinmemis haliymis bu. Sakladiklari cabasi. Ustune arabasi yokmus, banka hesabi bile yokmus adamin, gizledi falan da degil adam banka kullanmiyormus:) Cok buyuk skandal, oyle boyle degil.
0
freedonia
(03.04.24)
kesinlikle ekonominin yansıması. eğer geçen sene kılışdar yerine İmamoğlu ya da yavaş aday olsaydı, başka bir ülkede yaşıyor olabilirdik.
0
co2s2
(03.04.24)
kılıçdaroğlunun gitmesi. akp yaşlısının ona oy vermeye eli gitmedi hiç bir zaman. halbuki chpli belediye başkanlarına oy veriyor, kendine yakın hissediyor.

ekonomide bozulma bu sene emekliler ve alt kesim tarafından çok daha fazla hissedildi. önceki senelerde yalnızca beyaz yaka hissediyordu. hatta beyaz yakanın şımarıklığı olarak görülüyordu alt gelir grubu tarafından.

bir de benim görüşüm şu ki, türk insanı güçlü ve kazanan taraftan yana oluyor. chp 2019da büyük belediyeleri aldı ve iyi yönetti. bu başarı chpli belediyelerin artmasına yol açtı. başarı başarıyı getiriyor. yine kılıçdaroğlu faktörü burada önemli :) kaybedecek adam imajı verdiği için oy vermez ona anadolu insanı. imamoğlu ve yavaş kazanma rüzgarını arkasına aldı. bu çok önemli.

fb ne alaka
0
benarrivo
(03.04.24)
Ekonomik nedenli olduğunu düşünüyorum.
Ama bu tercihlerin istikrarlı olacağını da hiç sanmıyorum.
0
pro9it9is9
(03.04.24)
en büyük sebep emekli maaşları. bir emekliyi ve az gelirden etkilenen çekirdek ailesini düşünürsek milyonlarca insan akp'den umudu keserek başka taraflara yöneldi. son güne kadar emekli maaşına zam geleceğini düşünüyorlardı ama olmadı. rte eytlilere değil de emeklilere yanlasaydı gene güçlü çıkabilirdi son seçimden. temiz belediyeciliğin de etkisi vardır tabii ama böyle şeyleri takdir eden insanlar zaten genel olarak o belediyecilere oy veren kişiler, dışındakilerin oyun değiştirecek denli güç katacaklarını düşünmüyorum.
0
suyin
(03.04.24)
(2)

dış dünyadan en fazla ne kadar süre izole kaldınız?

portico quartet
izole kalmaktan kastım ailenizle ya da tek başınıza yaşadığınız evden neredeyse hiç çıkmadan, telefon aracılığıyla bile neredeyse kimseyle iletişim kurmadan en fazla kaç gün/ay/yıl geçirdiniz? o dönem ne tür sebepler bu izolasyonu ortaya çıkarmıştı? kendinizi nasıl hissediyordunuz? izolasyon sona er
izole kalmaktan kastım ailenizle ya da tek başınıza yaşadığınız evden neredeyse hiç çıkmadan, telefon aracılığıyla bile neredeyse kimseyle iletişim kurmadan en fazla kaç gün/ay/yıl geçirdiniz? o dönem ne tür sebepler bu izolasyonu ortaya çıkarmıştı? kendinizi nasıl hissediyordunuz? izolasyon sona erdiğinde ve tekrar insanlarla, dışarıyla bağ kurmaya başladığınızda zorlandınız mı?

bir süredir böyle bir dönemden geçiyorum, şimdilik bunun önüne geçmem mümkün gözükmüyor ama bir yandan da dış dünya algımın ciddi anlamda bozulmuş olabileceğiyle ilgili bir gözlemim var. bir de böyle bir dönemden geçmek sosyal becerilerimi iyice köreltmiş gibi hissediyorum ve bu da canımı sıkılıyor. benzer dönemlerden geçenlerin düşüncelerini merak ediyorum o nedenle.
0
portico quartet
(30.03.24)
yaklaşık 4 ay.

neredeyse her yaz benim durumum böyle aslında. internetten çalışıyorum ve iş sürecinde kimseyle muhatap olmam gerekmiyor. anamın yanında yaşıyorum o süreçte genelde. ev içerisinde kendisine destek oluyorum ama nadiren markete gitmek dışında sosyal aktivitem olmuyor çünkü anamın yaşadığı yerde kimseyi tanımıyorum, yapacak bir şeyim de olmuyor açıkçası.

bu tür süreçlerin insanı mental olarak etkilemesi normal. ben de bu dönemlerden sonra tekrar insan içine çıktığımda bir süre maymun gibi hissediyorum ama gerçekten bir mental problem yoksa filan bence çok kafaya takılacak şey değil. ha şu var, yaklaşık dört ay evden çıkmamak insanın vücuduna da kafasına da zararlı. uzun vadede olumsuz sonuçları olur muhtemelen. ama ne yalan söyliyim böyle bi imkanım, rahatlığım da varken kafama göre uyuyup uyanmak, ekmek elden su gölden yaşamak hoşuma gidiyor benim. rahatsız değilim. bi noktada her türlü insan içine çıkıyorsun zaten yine.

ha yok benim anam babam zengin, evden asla çıkmadan da yaşarım, işim gücüm yok, arkadaşım da yok diyorsan o sıkıntı. ama nasıl çözülür, bilmiyorum. öyle bir girdaba düşsem ben çıkamazdım.
0
mark greg sputnik
(30.03.24)
ne kadar sürdü bilmiyorum ama çok uzun sürdü. sadece hastaneye gitmek için çıkmak zorunda kalıyordum. çıktığımda bacaklarım titriyordu, o denli yabancılaştım dışarıdaki dünyaya. babamı kaybettim, sonrası majör depresyon ve tedavi...
1.5-2 yıl sonrasında hastanede terapi programına alındım; grup terapisi ve bireysel terapi alıyorduk. orada da ilk haftalarda konuşmakta zorlandım, alışmakta çok çok zorlandım. fakat zamanla oraya giderek oluşan rutin ve arkadaşların destekleri sayesinde dünyaya da yeniden alışmaya çalıştım.
zorunluluktan mı şu an "önüne geçmeniz mümkün görünmüyor" yoksa isteksizlikten mi? ya da başka bir sebepten mi? benim kadar ağır yaşayanını görmediğim için (şimdilik) haddim olmayarak öneri vermek istiyorum, mutlaka her gün yürüyüşe çıkın. mutlaka haftada bir etkinliğe katılın. mutlaka fırsat varsa terapi alın. mutlaka telefonda da olsa konuştuğunuz birileri olsun. benim kardeşlerim vardı, yakın komşum vardı.
isteksizliğim tamamen geçmedi. program da bittiği için gene ev kuşuyum ama bir dört yıl önceki kadar kötü değilim. o zamanlar aynada gördüğüm bakışlarım bile korkutucu gelirdi bana şimdi daha iyiyim. işlevselliğim de arttı.
özetle izole olmanızın esas sebebi ne anlayıp ona göre çözüm üretmelisiniz.
karışık olduysa kusurumabakmayın. konuşmak isterseniz yazabilirsiniz bana.
0
suyin
(30.03.24)
(3)

erkek yüz bakımı

deranzo1
yüzüme hiçbir şey sürdüğüm yok. parlak ve yumuşak görünüm için ne yapmalı?
yüzüme hiçbir şey sürdüğüm yok. parlak ve yumuşak görünüm için ne yapmalı?
0
deranzo1
(27.03.24)
WithWorth
(27.03.24)
"parlak ve yumuşak görünüm" hem geniş bi tanımlama hem de gerçek dışı bir beklenti ilk adım olarak. cildinizin sorunlarını, tipini, hassasiyetlerini bilmiyoruz ama parlaklık istediğinize göre mat ve kuru bir ciltten bahsediyoruz dersek bir yüz temizleme jeli ve iyi bir nemlendirici ile başlayın isterseniz. sonra belki başka içerikler eklersiniz bir cilt bakım rutini oluşturup.
0
suyin
(27.03.24)
Spesifik bir probleminiz yok diye anlıyorum. Cerave ürünleri günlük bakım için iyidir. Çok yağlı veya kuru cildiniz yoksa, normal temizleyicisisini alın, bir de peeling etkisi olan exfoliation ürünü alın. Haftada 1-2 kullanırsınız, ölü deriyi temizler, cildiniz canlı görünür. Bunlar jel, sıvı ya da krem yapılı ürünler oluyor. Krem tamamiyle cilt yapınızla alakalı birşey, pahalıya kaçmadan standart bi cerave kremi ile başlayın. Bu 3 ürünle rutin oluşturduktan, iyice alıştıktan sonra güneş kremi, c vitamini falan ekleyebilirsiniz.
0
ya volna
(27.03.24)
(2)

İzmirde cilt bakımı

kararsızataletfilozofu
Uzun süredir siyah noktalarım var burnumun üstünde gözenekler biraz büyük ve arada sivilceler çıkıyor bu yüzden cilt bakımına gideyim diyorum ama bir türlü yer konusunda karar veremedim olumsuz yorum çok fazla sizin gidip memnun kaldığınız yerler var mı ?Özellikle hydrafacial makineleri olan yer var
Uzun süredir siyah noktalarım var burnumun üstünde gözenekler biraz büyük ve arada sivilceler çıkıyor bu yüzden cilt bakımına gideyim diyorum ama bir türlü yer konusunda karar veremedim olumsuz yorum çok fazla sizin gidip memnun kaldığınız yerler var mı ?
Özellikle hydrafacial makineleri olan yer varsa çok daha iyi olur.
0
kararsızataletfilozofu
(26.03.24)
Başka bir önerim var.
Dermadelete diye bir krem var. EGŞ kozmetik. Türk firması. Ben de kullanıyorum 1 aydır. Siyah noktam yok ama akne skarlar, eşit olmayan ton vs derken cildim ilk kullanımda parlamaya başladı.

akne skarlar da izmir'de yaptırdığım bir cilt bakımından kalma. bence bir deneyin.

detaylı kullanıcı yorumu için kendisi de aşırı komik olan ve firmanın ortağı olduğunu düşündüğüm instagramda bir eczacı var. postlarının altında yorumlardan fikir sahibi olabilirsiniz.
saglikbilgileri1

adam komik belki de rahatsız bile edebilir aksanı.
dermadelete yazısı gördüğünüz her posta bakabilirsiniz.
sevgiler
0
janderzel zartanyan
(26.03.24)
üstteki arkadaşın söylediği ürüne baktım da ısrarla içerik bilgisi paylaşmıyorlarmış. onun yerine cosrx bha, aha kullanılabilir.
0
suyin
(27.03.24)
(8)

Mango Kadın Paltosu Erkeğe Olur mu?

halitkin
Şunun modelini çok beğendim: https://www.hepsiburada.com/mango-palto-p-HBCV00005947Y8?magaza=HepsiburadaBakıldığı zaman feminen durmuyor ama kalıbı oturur mu bilemedim? Normalde M beden giyiyorum, bunun M bedenini alsam bana olur mu mesela? Ya da aynı renk ve tasarıma sahip farklı modeller önerebili
Şunun modelini çok beğendim: www.hepsiburada.com

Bakıldığı zaman feminen durmuyor ama kalıbı oturur mu bilemedim? Normalde M beden giyiyorum, bunun M bedenini alsam bana olur mu mesela? Ya da aynı renk ve tasarıma sahip farklı modeller önerebilirsiniz.
0
halitkin
(21.03.24)
erkek ve kadın kıyafetlerinde düğme yönü ters olduğu için anlaşılır kadın ürünü olduğu. kalıbı bilemedim.
0
bxgx
(21.03.24)
Kolları kısa gelir
0
olaylar olaylar
(21.03.24)
Bir mangonun sitesinde başka fotoları var mi diye bakın.
Yalnız aklıma bunu getirdi :)
youtu.be
0
logisticsmanager
(21.03.24)
M değil ama L bakın, omuzları otursun ama belinizi sarmasın, yani biraz bol dursun. Bence gayet unisex bi ürün. Manken bile unisex duruyor.
0
ya volna
(21.03.24)
Evet ben ilk gördüğümde mankeni erkek sanmıştım hatta :)
0
🌸halitkin
(21.03.24)
olur gayet, bir beden büyüğü alınabilir ama kollar nasıl olur bilemedim. iadeyle uğraşırım derseniz alın deneyin.
0
suyin
(21.03.24)
@bxgx +1

çok net fark ediyor düğme yönünden. erkekler çok dikkat etmeyebilir ama çevrenizdeki kadınların alay konusu olabilirsiniz.
0
shadowfollower
(21.03.24)
Omuz ve kollardan oturmAyabilir.
0
nic cage
(21.03.24)
(24)

Bu şımarıklık mı?

dejame
A kişisi hava soğuk olduğu için kazak giyip işe gidiyor, ama regl olduğu için sıcak basıyor. Hemen B kişisini arayıp evden ince bir kıyafet getirir misin diyor. B kişisi evden çalışıyor, işe başladığı an yarıda bırakıp hazırlanıyor, yağmurlu havada şemsiye ve araba olmadan 20 dakika yokuşlu yollarda
A kişisi hava soğuk olduğu için kazak giyip işe gidiyor, ama regl olduğu için sıcak basıyor. Hemen B kişisini arayıp evden ince bir kıyafet getirir misin diyor. B kişisi evden çalışıyor, işe başladığı an yarıda bırakıp hazırlanıyor, yağmurlu havada şemsiye ve araba olmadan 20 dakika yokuşlu yollarda yürüyerek kıyafeti götürüyor, ama birazcık sinirleri bozuk. Zaten yürüdüğü yollar berbat, hava berbat, üstelik A kişisinin 2. ve 3. dersi boş, aslında gelebilir ama regl olduğu için rica etmiş oluyor sadece.

A kişisi B'ye çok teşekkür ediyor, B de ne demek, her zaman yaparım senin için diye güzel bir cevap veriyor.

Siz A olsanız böyle bir talepte bulunur muydunuz?
B olsaydınız aynı şeyi yapar mıydınız?

edit: kişi sevgilim
0
dejame
(21.03.24)
A olsam böyle talepte bulunmam. Prenseslik yapmış. hem arabası yok. Bye acımamış resmen.

B olsam şu an gelemem derim. Çünkü kıyafet acil değil. darlanmış sadece. Acil bi şey olsa giderim.
0
jelly bear
(21.03.24)
A olsaydım böyle bir talepte bulunmazdımi tam bir premseslik. Kollar çekilir yelpaze falan yapılır öyle deli sıcak basmıyor reglde. ha havasız sıcak ortam ile birleşip fenalaşacak kadar sıcak olsa herkes cam kapı açtırır.

b kişisi olsam zaten benden böyle birşey istenmezdi. annem babam olsa yaparım, arkadaşlığa artık okadar kıymet verilmemesi gerektiğini anladım.
0
eja
(21.03.24)
A ile B arasındaki samimiyet nedir? İlişki durumu nedir?

Mesela sevgilim istese böyle bir şey yapmam. Çocuğum istese yine yapmam. Ama arkadaşımsa eğer, yine yapmam tabi ki. Resmen şımarıklık bu :)
0
mustafakesekci
(21.03.24)
A kişisi, B'nin evden çalıştığı için hiç dışarı çıkmadığını, iki adım da olsa yürüyüş yapmadığını, kilo almaya başladığını, hep ev ortamında olmasının psikolojisini olumsuz etkilediğini düşünüp bir bahaneyle onu evden çıkarayım demiş olabilir.

Düşünceli arkadaş, eş, sevgili veya her neyse.
0
Mirket
(21.03.24)
Ben istemezdim aklıma bile gelmezdi bir insanı 20 dakika o havada yürütmek sırf sıcakladım diye. Kişinin genel tavrı ve talepleri de hep bu şekildeyse sorun bence. Ayrıca siz de o sırada çalışıyormuşsunuz, işiniz bölünmüş. Ama sevgiliniz genelde bu şekilde davranan biri değilse bir seferlik demek ki çok kötü hissetmiş deyip normal karşılanabilir sonuçta o anda ne hissettiğini biz bilemeyiz.
0
Mossy
(21.03.24)
a kişisi olsam çok zorda kalmadıkça böyle bir şey istemezdim, belki araba olsa ancak.
b kişisi olsam büyük ihtimal yapardım, ancak her zaman yapardım senin için gibi yalan bir cevap vermezdim. yani daha dürüst olmakta fayda var, çünkü b kişisi belli ki kızmış. valla getirdim ama çok ıslandım, yolda biraz sinirlerim bozuldu. belki boş dersinde gelsen ikimiz için de daha iyi olurmuş diye düşündüm filan demek en doğrusu ki sınırlar biraz otursun. yoksa karşı tarafa da haksızlık yapılıyor o içeride kalan öfkeyle.
0
red g
(21.03.24)
A olsam böyle bir talepte bulunmam. cocuk degilim.
hayatimdaki b'lere bakiyorum. onlar da getirmezdi heralde. belki ilkinde sasirdiklari icin yaparlardi ama rutinde yapmazlardi.

ben b olsam böyle bir sey hayatta yapmam. yan o zaman biraz der gecerim.
0
robert bosch
(21.03.24)
müdür taksi diye bir şey icat edildi. ben olsam taksiye atlar götürürdüm. 20 dakika yokuş gidilir mi
0
sizofren06
(21.03.24)
Hayatımdaki A kişisi benden böyle bir şey istemezdi zaten. İstedi diyelim, taksiyle göndereyim kapıdan al derdim. Ya da direkt kendisi söylerdi taksiye ver ben alayım diye. 20 dakkalık yokuşlu yol yürütecek de yürünecek de bir durum yok, şımarıklık evet.
0
pianeta
(21.03.24)
regli ve ateş basmasını bilen biri olarak isterdim ne abartmışsınız he. şemsiyen ve yağmurluğunun olmaması veya taksi binmemek (ki git gel muhtemelen indi-bindiye tekabül eder) erkeğin problemi. ayrıca kadını şımartasınız yoksa sevgili olmayın fwb veya ev arkisi olabilirsiniz (erkolara genel cevap). 20 dk yürüdü diye hayıflanan erkeğe selam veren kız kardeşime de yazıklar olsun(hepimizin başına gelir önemli olan ders çıkarmak)
0
ala09
(21.03.24)
A'nın talebi kesinlikle normal değil. O yüzden B'nin buna izin veren tavırları olmasa A'nın böyle bir şey talep etme ihtimali olduğunu sanmıyorum. B'nin konunun mantıksızlığına dikkat çekmeyip o yolu gittikten sonra şikayet etme hakkı yok. A da bu hareketi için çok teşekkür etmiş zaten. Başka ne yapacaktı, cebine harçlık mı sıkıştırsaydı bir de? :)

Hayatımda hiç A da B de olmadım ama B durumuna düşüren çok A gördüm. Tekrar edeyim burada bir hata aranacaksa hatalı olan A değil B. İnsanları belirli bir standarda/şımarıklığa alıştırıp sonra kendi yaptıklarınızdan dolayı onları suçlamamalısınız.
0
nawar
(21.03.24)
Bence simariklik. Ama sevgiliye simariklik yapilabilir. Uygunsa ve getiriyorsa ve soylendigi sekliyle ilerlemisse zaten sorun yok. Cift icin okeyse nasil durdugunun onemi yok. Ben olsam boyle bi simariklik yapmam, sevgilimin de yapmasini istemem. Abarti cunku.
0
nic cage
(21.03.24)
Normal bu durum, sevgiliyse ok.

Ha ciddi değilse yapmam orası ayrı ama hayat da müşterek. Belki şımartılmaya ihtiyacı vardı. Değer böyle ölçülmez tabi ama bazılarımızın bu yanıtlara da ihtiyacı var.
0
baldan kaymak
(21.03.24)
Şımarıklık.
Ama sevgilisine de şımarıklık yapamayacaksa kime yapacak insan?
Kimseye ne sevgilisine şımardığı için, ne kazağı getirdiği ne de getirmediği için yanlışsın demem.

Ama B kişisine derim ki "Eğer sinirleneceksen en başta getirmek istemediğini söyleseydin. Hem getiririm deyip hem sinirlenerek yanlış yapıyorsun. Sevgiline de haksızlık ediyorsun."
0
michael_knight
(21.03.24)
Şımarıklık, ben B olsam A ile o kadar ilerleyebileceğimi sanmıyorum.

Sevgiliye yeri gelir şımarılır tamam da sırf sıcak bastı diye yağmurlu havada birini işinden kaldırıp ince giysi istemezsin ya. O kadar mühimse 20-30dk izin alır kendin çıkarsın en fazla, hiç olmadı öğleni beklersin. Ben utanırım şahsen, ayıp da bir şey.

İlla şımaracaksan bir beklentiye girmeden laf arasında geçirirsin, karşındakinin jest yapası varsa kalkar gelir. Ama arayıp getir demek hoş değil cidden.

Çok daha güç şeyler de yapılır bir ilişkide ama tema sıcaklamak olmamalı bence.
0
akhenaten
(21.03.24)
A prenseslik yapmış burası kesin.
B olsam işim var sevgilim getiremem birtanem derdim.

bu olay ben ve eşim arasında yaşansa ben eşimden böyle bi talepte bulunmam normalde ama çok kötüysem ve istersem o bana çook çok önemli bir işi olmadığı sürece kesin getirirdi. benim prenseslik yaptığımı düşünse bile kesin getirirdi yani. işte bu yüzden evliyiz :D
0
turuncu tonlarda
(21.03.24)
B'nin fazla kilosu varsa A ona spor yaptırmak istemiş olabilir.

A nın böyle bi talepte bulunmaması gerekirdi ama B de kurulmasın. Takmaya başlarsa ayrılık çanları çalar
0
bass solo take one
(21.03.24)
Ben istemem erkeğim. Gerekirse taksiye biner gider gelirim.

Maalesef yapım gereği kimseye yük olmak istemem.
0
drako
(21.03.24)
eşim isterse yaparım çünkü bilirim ki eşim şımarıklık yapmak için böyle bir şey istemez, gerçekten ihtiyacı olduğu için ister. belki "nereden çıktı şimdi bu" diye hafif kendi içimde söylenirdim ama eşime karşı değil, anlık plan değişiklikleri genel olarak beni gerer.

burada kilit nokta sen kız arkadaşının ihtiyacı olduğu için değil şımarıklıktan istediğini düşünüyorsun hatta bundan eminsin. geçmiş şımarıklıklarının bardağı taşıran son damlası gibi görüyorsun belki de ama buradaki insanlar geçmişinizi bilmiyor. aranızdaki dinamiği bilmeyen insanlardan gelecek gazla aksiyon almayın bence, durduk yere gerginlik yaşayabilirsiniz. kız arkadaşınızsa o kadar da şımarabilsin size ki çok da teşekkür etmiş ne güzel.
0
hrskrs
(21.03.24)
Ben istemem kesinlikle ama bir yandan da erkek dediğin nazımı çekmiyorsa neden yanımda dursun diye düşünürüm.

Eşim istese de seve seve götürürüm alt tarafı 20 dk yol yürümüşsün nedir yani. Benden istesin üç tur kazak getirip defile yaptırırım.
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.03.24)
A olsam böyle bir şey istemem. bir şekilde idare ederim.

B olsam, mal yaradılışlı bir insan olduğum için A daha bunu talep dahi etmeden "ayh kazan giymişim sıcak bastı" dediği anda " ben sana ince bir şeyler getireyim" diyip kendiliğimden götürürüm. A teşekkür eder, ama iki gün sonra da anlam bile veremediğin bir durumda "sen düşüncesizsin, umursamazsın, beni hiç umursamadın" diyip ağzına sıçar.

o yüzden istese bile götürmemek gerekiyor sanırım.
0
kibritsuyu
(21.03.24)
B kişisi kullanılıyor.
argo tabiri var ama banlanmayalım.
bunu ancak insan çocuğu için felan yapar.
0
nuisance2
(21.03.24)
A olsam istemem ama B olsam yaparim ne olacak gucenmem hic
0
aguen
(21.03.24)
aklıma bile gelmez böyle bir şey istemek. gider kendim alır gelirim. millet ne güzel seviliyor ama orası da ayrı...
0
suyin
(22.03.24)
(5)

Macbook klavye koruyucu kullanımı

harmanyeri
MerhabaMacbook ile birlikte klavye koruyucu kullanıyor musunuz?Koruma sağlaması için avantajlı görünüyor ama kapatıldığında ekranda iz bırakabildiği söylenmiş. ayrıca içerideki hava sirkülasyonunu etkileyebileceği düşündürüyor.
Merhaba
Macbook ile birlikte klavye koruyucu kullanıyor musunuz?

Koruma sağlaması için avantajlı görünüyor ama kapatıldığında ekranda iz bırakabildiği söylenmiş. ayrıca içerideki hava sirkülasyonunu etkileyebileceği düşündürüyor.
0
harmanyeri
(21.03.24)
Kullandım ilk birkaç ay, sonra skerler deyip bıraktım. Kullandıkça gevşiyor yapısı, rahatsız edici olabiliyor.
0
whoosie
(21.03.24)
Kullanmadım, kullanana da yargılar gözle bakıyorum.
O kadar para verip almışısınız madem, o zaman doğru düzgün tam verim alabilecek şekilde kullanın şu aleti diyorum. Klavye koruyucunun olayını da tam anlamıyorum. Maksat tuşların eskimemesi ve soyulmamasıysa, varsın eskisin ve soyulsun. Maksat sıvı dökülmelerien karşı korumaksa, o zaman biraz dikkatli kullanımla sorun olmaz diye düşünüyorum.
0
pianeta
(21.03.24)
klavye koruyucu opsiyonel ama ekran koruyucu kesinlikle kullanin. ekran koruyucu ile birlikte klavye koruyucu da kullandim, tus izlerini koruyucudan silince cikiyor. belirli bir sure sonra zaten sagi solu ayri oynamaya basliyor klavye koruyucunun kaldirip attim.

ben klavye koruyucuyu klavye donusturucu olarak kullaniyordum. ulkemizde ingilizce q modeli satilmiyor malum. evde apple q ingilizce klavye kullaniyorum artik.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(21.03.24)
hayat bu kadar hassas olmak için çok kısa.
ne güzel macbookunuz var, klavyesine dokunmayacaksanız ne yapacaksınız?

ne dış kılıf ne klavye koruyu.
uzun yıllardır kullanırım.
bir şey olursa yenisini alırım.
0
nuisance2
(21.03.24)
ben de ilk günlerde takılıyordum bu konuya ama sadece dışına kılıf aldım. (o da çatladı gerçi.)
almak istememin sebebi ise sakar olmamdı; eşyalarıma çok kolay zarar veriyorum. lakin bir senelik kullanımımla birlikte diyebilirim ki üstteki umursamazlara +1
hiç sıkıntı yaşamadım şimdiye kadar.
0
suyin
(22.03.24)
(39)

Evlilik ve tükenmişlik hissi, boşanma düşünceleri, tavsiye..

ustapasta
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş ki
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş kişiler (özellikle kadın) özelden yazarsa ne güzel olur.

Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.


Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.


Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.


Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?


Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.


Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.


Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.


Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.
0
ustapasta
(13.03.24)
hocam şöyle bir şey var, evliliklerin çok azı aradaki sevgi ve aşkın azalmasından dolayı bitiyor, daha çok böyle sorumsuzluklar ve hayatı paylaşmamak yüzünden bitiyor ve bir taraf tükeniyor

sizin kafanızı karıştıran şey "ama çok iyi bir insan, aileme ve çevreye çok iyi"

bu düşünce karar vermenizi zorlaştırıyor, ben böyle bir insanın değiştiğini görmedim, 50-60 yaşına gelip hayatının çoğu böyle angaryalarla harcanmış, tükenmiş çok kadın var

hocam bir de korunun bu çocuk konusunu hemen araya sıkıştırmayın, çocuğunuz olursa bu sorunlarınızın üstünü bir süre daha örtecek, çocuk büyürken zamandan da yemiş olacaksınız, çocuk bir adet sorumsuz ebeveyn ve bundan dolayı sürekli gergin ve öfkeli ebeveynin olduğu çok huzursuz bir evde büyüyecek, çocuk olunca eşiniz değişmeyecek, siz yine ev işleri, ev dışı sorumluluklar, çocuk bakım sorumluluğu hepsiyle tek başına uğraşmak durumunda olacaksınız

33 yaş çok genç daha, siz içinde bulunduğunuz koşullar yüzünden enerjisiz ve karamsar hissediyorsunuz, 40ındaki kadınlar hayatı yeniden yaşamaya başlıyorlar daha mutlu daha enerjik
0
grimavi
(13.03.24)
Öncelikle şunu söylemeliyim,

Bu olanları maalesef çoğu evli çift yaşıyor. Erkek ve Kadın versiyonu olarak azıcık farklılıklarla çoğu yerde duyuyorum bunları. Yaşayanlardan birisi de benim. Bu yaşadığınızın erkek tarafındayım.

Her şeyi denedim, profesyonel ve geleneksel olarak tüm tavsiyeleri yumuşak başla uyguladım. Olmuyor.

7 yıl sonra Bebek oldu, onun hikayesi de çok başka ama; takibi ve tedaviyi de ben kontrol ediyorum tabi ki. Yani size şunu desem anlarsınız, eşim ne zaman regl olacak bilmiyor ve takip etmiyor. Kendisi de mühendis bu arada. Makina sahasında imkansızı ürettirmeyi başaran kadın. Demekki böyle, evilik başka bir yetenek.

Boşanmak, bana da yorucu geldi. Tam ciddi kararlar evresinde bir sürü major değişiklik ve kayıplarım oldu. Saldım.

Amatörce ama çok doğru; olmayınca gerçekten olmuyor.
0
achilles
(13.03.24)
@edmond honda aslında hiçbir iş yapmıyor değil. Her şeyi yarı yarıya yapıyoruz, ama sorun bunu bir rutin olarak kabullenememesi. Hep benim söylemek zorunda kalmam. Herkesin işi belli, o yapmazsa ben elimi bile sürmem onun işine.

Dünyanın en sevgi dolu insanı bu arada, yeğenim bile ona bayılıyor çok güzel anlaşıyorlar. çocuk yaparsak sevgisiz asla kalmaz ama ev işleri büyük sorun olur. Bu beni de çok düşündürüyor. Sevmekle olmuyor, sevgi dolu ama tembel.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
en doğrusu minik darılmaları biriktirmemek. az önce bulaşık nedeniyle kavga ettiğin insanla sevişmek istemiyorsun. istediği kadar seksi olsun. bunu aklından çıkarma. senin için de öyle değil mi? güzel güzel konuşun. ikiniz de adım atın. birbirinizi yıpratmamak için elinizden geleni yapın. umarım düzelirsiniz ama ayrılmak dünyanın sonu değil. bazı kalıplara girmek zorunda değilsin. evlilik kutsal değil.

edit: imkanınız varsa haftada bir iki kez yardımcı tutun. öncesindeki gün bulaşık temizlik yapmayın, onları da yapar. haftada 2 gün dışarıdan söyleyip bulaşık çıkarmadan işinizi halledin. bir gün arkadaş aile ziyareti yapın. bir gün de dışarıda yiyin :) haftada bir iki günden fazla evde yemek yapmayın. o kadar büyük dert olmaz. eşin bu ve bunu değiştiremezsin. belki orta yolu bulabilirsin. istiyorsan.
0
gabe h coud
(13.03.24)
evli değilim hiç olmadım. o yüzden evlilikle ilgili yerlere girmicem, yaşayanlar daha iyi bilir. ama şunu görmek zor olmasa gerek, şimdiden böyle olan bir adam çocuk olunca sizce kendiliğinden sorumluluk üstlenip de çocukla ilgilenir mi? sizi rahat ettirir mi? yoksa siz 'iki' çocukla uğraşırken heder mi olursunuz? bence cevap ortada. bu senaryoda evet çocuğa da yazık olur ama bence yazığın en büyüğünü kendinize etmiş olursunuz. 33 yaşında böyle hissetmek normal değil, bunu ömrünüzün geri kalanına da yaymayın, bu adamdan çocuk yapmayın.

bu ruh haline girmek mutlak son değil, normal değil, doğal değil, herkes böyle olur evlilik böyledir vs diye bir şey yok, yaşadıklarınız düzeltmeniz gereken şeyleri gösteriyor, kabullenmeniz gerekenleri değil. çocuk fikrinden vazgeçip ilişkinizi değerlendirip iyileştirmeyi deneyebilirsiniz, bunun için çift terapisi iyi olabilir. ama işe yaramazsa da gencecik bi insansınız ayrılıp çok da güzel fıstık gibi yaşarsınız, hem de büyük küçük kimseye annelik veya hizmetçilik etmeden.. savaşacak da bir şey yok. düzgün bi insansa zaten ayrılırken sorun yaşamazsınız. çevreniz dar kafalı değilse sonrası da sorun olmamalı. milyonlarca bekar var, nasıl yaşıyorlarsa öyle yaşayacaksınız. maaşınız varsa kendinize göre evinizi tutuyorsunuz ve sadece kendi mutluluğunuzu dert ederek keyifle yaşamaya başlıyorsunuz. çok güzel oluyor valla, istediğinizde istediğinizi yapıyorsunuz, kimseye hesap vermiyorsunuz, rica minnet iş yaptırmıyorsunuz, laf anlatmıyorsunuz, caz trip çekmiyorsunuz, başkasının derdiyle hantallığıyla uğraşmıyorsunuz, sadece kendinizi düşünüyorsunuz falan şahane bi hayat. daha heyecanlı ilişkiler de yaşayabilirsiniz, size kalmış, istemeseniz de yaşamazsınız, kafanız rahat oh mis. teknik ve halledilebilecek zorluklara takılıp hayatı kaçırmayın, içinde bulunduğunuz ruh halinde olumsuzluklara odaklanmanız normal, ama yaşayınca ya niye daha önce yapmamışım diyeceksiniz sadece. kendinizi sonunu bildiğiniz bu yorucu hayata hapsetmeyin. kendiniz için yaşıyorsunuz, iyileştikçe bunu daha iyi görür insan, iyileşmeye odaklanın.

hiçbirini yapmıyorsanız bile kendinizi seviyorsanız şu an katiyen çocuk yapmayın derim naçizane, denemelere son verin. (30k)

ek: söylediği lafı unutmuşum, direkt o kısım bile ayrılık sebebi ama neyse.. hak etmediğiniz lafları yutmayın. iyi insan falan filan diye onur kırıcı sözlerini alttan almayın. o kısma takılmışsınız diye açasım geldi ama hocam zaten ortalama insan iyi insan oluyor. bariz kötülük yapmadığı sürece herkes iyi valla. sıradan bi şey bence. tek başına tutunulacak bi özellik değil.
0
nic cage
(13.03.24)
İnsanların evliliklerini yürütmemelerindeki temel sebeplerden en önemlilerini saymissiniz. Kadınların çalışma hayatındaki sorumlulukları yetmiyormuş gibi eve gelince de sorumlulukların devam etmesi, erkeklerin anne evinden sonra eşlerini de evin işlerini yapmak zorunda olan kişi olarak mimlemeleri kültürel olarak bizde zaten çok yaygın. Bunu kavga ederek, kuserek de tamir edemezsiniz. Anlaması gerekir. Önemli nokta şu, anlamaya gönlü var mı?


İkinci nokta aslında evliliklerde çok çok önemli fakat bizde kültürel olarak konuşulmaz. Biten evliliklerin çoğunda cinsel problemler vardır. İnsanlar bunu yok sayamazsa boşanır, yoksa da hayatları boyunca evlilik doyumundaki en önemli noktalardan biri eksik olarak hayatına devam eder. Zaten kadının cinsel doyum bekledigini söylemesi de genelde abes karsilanir. Eşinizin söylediği söz karşısında kirilmissiniz ve bu gayet anlasilir. Ama o da zaten sorunun kendinden kaynaklı olduğunu düşündüğü için ve bunu kabullenmekte zorlandığı için agresif bir tutum takinmis.

Yukaridakilere katılıyorum, bence böyle bir durumda çocuk yapmayı bir süre erteleyin ve eşiniz de kabul ederse birlikte çift terapisine gidin. Çözülmeyecek noktadaysa boşanmak dünyanın sonu değil ama en azından çaba sarf etmiş olursunuz. Çözülecek bir sorun varsa da karşılıklı iletişimle cozebilirsiniz. Sevgi ve aşk ise çok farklı olgular. Aşk yıllar içinde elbette şekil değiştirir ama sevginin baki olması gerekir. Birbirinize vakit ayırın, rutinlerim dışına çıkmaya çalışın.

İlişkilerimize duygusal yatırım yapıyoruz, emek veriyoruz. Bu yüzden bittiğini kabullenmekte zorlanıyoruz bazen ama şunu aklimizdan cikarmamak gerekir; "her iyi insan ve iyi baba, iyi bir eş olacak diye bir kaide yok".

Not: ben de evli ve çocuksuz bir kadın olarak yazdım bunları.
0
fraise
(13.03.24)
hepsini okudum.

bence bu sorunu çözebilirsiniz. adam kötü bir adam değil anladığım kadarıyla.
bence çocuk için acele etmeyin. yani şu an çocuk için yeterince enerjiniz yok.
ev işlerini tekrar bir bölüştürün ya da konuşun.
kendinize çok vakit ayırın.
amk otunu bırak bozulursa bozulsun yani.
birbirinze güzel şeyler söyleyin. film izleyin falan.
yani birbirinze vakit bulamamanızın bütün sebebi bu ev işleri mi.
erkekler biraz daha vurdumduymaz oluyor ama bence eşiniz de elinden geldiğini yapıyor.

burada ayrıl falan diyenleri ciddiye almayın. bekara karı boşamak da kolay diye bir laf var.
bence bu evlilik kurtarılır.

ama söylediği o laf biraz ayıp etmiş bence ciddi değil sinirlenince ağzından çıkmış.
0
OgutucuRecep
(13.03.24)
Erkek tarafıyım. Harekete geçme konusunda çok benzer durumlar yaşadım. Zamanla ortada buluştuk.
Her ikinizin de birbirinize doğru adımlar atmanız gerektiğini düşünüyorum. Bulaşıkları yıkamaması değil sizin sorununuz, sizin uygun gördüğünüz saatte yıkamaması.
Siz her konuda onu harekete geçirmek zorunda hissettikçe dürtükleyen bir insan oldunuz, o da dürtüklenme olmadan hareket etmeyen bir insan oldu. Sorun, sorunu doğurdu.
Çift terapisinin işe yarayacağını düşünüyorum.

Akşam eve gitmeme kararınızı bence gözden geçirin çünkü orası sizin eviniz. Zaten iyi bir durumda değilken bir de rahat etmediğiniz bir ortamda uyumakla uğraşmayın.

Çok şanslısınız ki çocuk konusunda acele etmenize gerek yok, henüz 33 yaşındasınız. İlişkiniz istediğiniz hale gelene kadar o işi biraz duraklatabilirsiniz.

Burada okuduğumuz birkaç satırla "bu evlilik devam etmemeli" gibi bir sonuca varan olursa asla kulak asmayın. Yapıcı tüm tavsiyeleri dikkate alıp yıkıcı tüm tavsiyeleri göz ardı etmenizi öneririm.
0
michael_knight
(13.03.24)
bence adamın pasif rol almasından zaten bunalmışken bu çocuk meselesi tuz biber olmuş. bence çocuk konusunu erteleyip diğer sorunları çözmeye odaklanın ve gündeminizden ovulasyonu vs. çıkarın.

gördüğüm kadarıyla ve eşimi de düşünürsem çoğu erkek kendisinden bir şey istenmeden bir şey yapmamaya plan program yapmamaya eğilimliler, bu doğru.

edit: bu arada ettiği laf konusunu unutmuşum ciddi anlamda özür dilemesi gerekiyor. telafi etmesini beklerdim ve eve gitmeyebilirdim ben de.
0
sanguine mcqaer
(13.03.24)
okudum hepsini
çocuk yapma işini durdurun öncelikle böyle bir ilişkiniz varken. bu sağlıksız bir karar, bence. sonrasında da mutlaka iyi bir terapist bulup terapiye gidin birlikte. iki taraf da çözmek istiyorsa halledersiniz. kavga etmeden konuşma ortamı yaratıp oturup konuşun bir de. belli ki bir şeyler yaşandıkça kavga ederek konuşuyorsunuz. sorun çıkmadığı bir anda oturun konuşun, randevulaşın hatta dışarı çıkın bir yerde oturup bir şeyler içerken konuşun.
0
veritaslibertas
(13.03.24)
Genel olarak bu düşüncede misiniz yoksa bir an için sinirlendiğinizde mi böyle hissediyorsunuz?

Bence sıkıntınız büyük. Eşiniz sizin söylediklerinize rağmen konfor alanından vazgeçmiyor. Ben de evlenmeden önce elimi sürmezdim işe. Ailem sağolsun yapardı.

Şimdi evlilikten sonra işbölümümüz var ve uyuyorum buna. Ama buna eşim zorlamadı.Ben kendim uymak zorunda olduğumu idrak ettim. Kimse çocuk değil.

Hatta işleri bir an önce bitirelim de rahat rahat oturalım diyorum eşime de. Bir de bu kadar iş yapmıyor diye söylenirken çocuk düşünüyorsunuz. Çok ilginç.
0
drako
(13.03.24)
bu akşam eve gitmeyeceksen de haber ver yüzünü göresim yok, şuradayım vs gibi. habersiz eve gitmemek büyük hata olur.

ev işi olayı dışında nasılsınız? eğleniyor musunuz? mutlu musun? beraber vakit geçirmekten hoşlanıyor musun? birbirinize hala değer veriyor musunuz? bunların cevabını düşün. olumlu ise kurtarmaya bak. sen boşanmak istemiyorsun çünkü bence.

temizlikçi tutun imkan varsa. yani belli bu adam temizlik yapmak istemiyor. ve iki yetişkinin yaşadığı evde de her hafta detaylı temizlik yapmak gerekmiyordur bence. bizde 1,5 yaşında bebek ve kedi var mesela. bazen sadece süpürge yapıp geçiyoruz. tozu gördüğüm halde toz almadığım hafta sonları oluyor. onun yerine ailemle vakit geçirmeyi tercih ediyorum. gerçekten kılı kırk yaracak kadar önemli mi bu temizlik meselesi? yapmayın evi bok götürsün demiyorum da bazı haftalarda da olduğu kadar yapıverin. inan sen kafana taktığın için bu mesele bu kadar büyük görünüyor gözüne. akşam yemeğinden sonra 10-11e kadar bekler bulaşıklar demişsin. beklesin. ne kadar kokabilir ki? sonuçta 11de de olsa kaldırıyor. yani sen onun öğretmeni, annesi, ev arkadaşı değilsin. senin sınavından 100 almak zorunda değil. 5 sene kavga etmişsin, konuşmuşsun olmamış. demek ki başka bir yol bakılmalı.

ipleri eline alsın diyorsun, edilgen olmasın diyorsun ya. bu adamın karakteri. sen adamdan A değil B olsun istiyorsun. sen zaten A ile evlenmişsin. değişmesini beklemen saçma değil mi? hani farklı bi durum olur değişmesini beklersin ama adam karakter olarak pasif demek ki. şimdi şöyle düşün. sen çok planlı, programlı, her şeyin kendi istediği gibi yapılmasını isteyen birisin diyelim. eşin de 5 sene sonra gelsin desin ki ben bu kadar dominant bir kadın istemiyorum, pasif olsun istiyorum. sence olur mu öyle bir şey? insanın karakteri neyse odur ya, değişmez. hele otuzlardan sonra hiç değişmez. törpülersin, dikkat edersin ama bir yere kadar.

cinsellik konusuna gelirsek. bazı insanlar isteksizdir. bunu kabul edelim. bir de adam yanıma gelsene demiş. kendisine göre gayet hoş bi davet. sen de reddetmişsin. suçu kendinde görmüyor doğal olarak. o güne otları bırakmak, buzluğa atmak filan senin kafanda yarattığın, çok da gerekli olmayan bir iş. iki saatini harcayıp yoruldun ve hırsını ondan çıkardın. hayatımda ot haşlayıp dolaba attığımı hatırlamıyorum bu arada. neyse. sonuç olarak çok da istekli biri değil belli ki ve hamilelik takvimi işi iyice rutine bindirmiş iki taraf için de.

bence çocuk işini erteleyin. zaten bu temizlik durumu çocuktan sonra seni daha da delirtir. hele taze otu buzluğa atan bi insanın bebek ek gıdaya geçince yapacağı şeyleri düşünemedim bile. sen kendini yorarsın eşin sadece güle oynaya ilgileneceği kadar ilgilenir. gelsin daha büyük kavgalar.

çocuk işini erteleyin. evlilik terapisi alın. ama gerçekten boşanma isteği varsa bir süre belirle. değişim görmek istediğini net bi şekilde belirt. baktın değişim yok o zaman boşanırsın.
0
elorelia
(13.03.24)
5 yıllık evli ve 20 aylık çocuk sahibi er birey olarak yazıyorum;

Sizin probleminiz çözülmeyecek bir problem değil ancak ikinizin de gönüllü olması ve psikolog desteği almanız gerekiyor. Buradan ya da cevrenizden alacağınız tavsiye ile çözemezsiniz.
Şunun kararını vermen lazım gerçekten bu kişi ile evliliğini devam ettirmek istiyor musun?

Eğer devam ettirmek istiyorsan eşini karşına alıp de ki "Ben seninle hayatıma devam etmek istiyorum ancak bu şartlarda değil psikolog desteği alalım" de o da eğer seninle devam etmek istiyorsa zaten kabul edecektir.

Eşimle iletişimimiz çok güçlü ve paylaşımcıyızdır ona rağmen çocuk olduktan sonra çok kez tartıştık çok zorlandık çünkü hem yorgun hem de tahammül azaldığı için sürekli gerginlik oluyor, çocuğun uykuları yeni oturmaya başladı ve ancak kendimize gelebildik bu problemleri aşmadan sakın çocuk yapmayın.
0
mirty
(13.03.24)
elorelia +1

1. çocuk işini erteleyin
2. genel temizlik için birini alın, haftalık ya da iki haftada bir mesela
3. mükemmeliyetçi tavrınızı törpülemeye çalışın, her hafta ev süper tertemiz olmak zorunda değil. bulaşıklar da 11 gibi makineye konsun, idare edilir bunlar

bu arada evli biri olarak yazıyorum, diğer şeyler bir yana, eşinizin itiraz etmeyip her programa katılması o kadar güzel bir şey ki. varsın program yapmasın, hepsine uyması bile güzel.
0
noxie
(13.03.24)
yazdıklarınız boşanmayı gerektirecek bir durum değil gibi, düzeltilebilir şeyler. eşiniz ev işleriyle çok istekli olmayabilir. peki boşanıp yeni birini bulduğunuzda istediğiniz gibi biri olacağından emin misiniz ve hatta birini bulabilecek misiniz?

erkeklerin büyük çoğunluğu eşiniz gibi. bence bi orta yol bulmaya çalışın.

bu arada eşiniz kötü konustuysa ayıp etmiş.
0
tabudeviren
(13.03.24)
teşekkür ederim fikirlerinizi okumak iyi oluyor öyle dolmuştum ki. Ot konusuna bu kadar takılmayın evet zamanlaması biraz saçma olsa da:) ot olmaz b.k olur, mesele yetişkin bir insana 5 yıldır hala devamlı ne yapması gerektiğini söylüyor olmak. Cevabın birinde dediği gibi bulaşık için tartıştıktan sonra kimse kimseyi arzulamaz. Birbirinden alakasız gibi görünen bu konular tamamen iç içe geçti ve birbirini etkilemeye başladı.

@eloreila ve diğer herkes, normalde (yani sorumluluklarımız söz konusu olmadığında) gayet iyiyiz. Beni hiç kırmaz hayır dediğini kolay kolay hatırlamam, ben de aynı şekilde ona değer veriyorum, mesela bu akşam eve gitmek istemiyorum ama ailemin evine de gitmek istemiyorum anlarlar onun hakkında kötü düşünürler diye:/ Sanırım gerçekten bizim en sık kavga nedenimiz ev işleri, haftada bir temizlikçi işini düşünebilirim. İkinci sorun bana göre cinsel yaşam, çocuk konusu zaten kötü olan şeyi daha kötü hale getirdi. Bunu bir süre erteleyeceğim. Eşime boşanmanın tüm zorluklarını göze alacak kadar katlanamıyor değilim, sadece bu döngüyü tekrar tekrar tartışmak ve çözememek beni yordu. Tükenmiş ve kendimi anlatamıyormuş gibi hissediyorum. O kadar laf anlatmama rağmen dün mutfakta yardım etmemem mi tüm sorun demesi mesela. Bunların beni ne kadar yıprattığını anlayamıyor, kendisi benim kadar etkilenmediği için.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Selamlar henüz 2 yıllık evliyim (29E). Hepsini okudum bir şeyler karalamaya geldim.

Ben de ilişki anlatmayı veya okumayı çok severim o yüzden paylaştığınız için ve net, uzun yazınız için teşekkürler.

Biz de bu tarz olmasa da çok kavgalar ettik. Öncelikle şunu anlamak gerekiyor. Kadınların sorun ettiği şeyler bizim beynimizde "bu niye sorun şimdi ya", "bunu niye tartışıyoruz şimdi", "ben nerdeyim zaman dursa keşke uçsam gitsem şuan" gibi şekillerde yorumlanıyor. Yani önce bunu kabul etmek lazım. Ben de şu açıdan eşinize benziyorum, sorun sevmem, gerginlik sevmem. Evde yapılması gereken bir iş varsa o hemen yapılmayabilir yarın yaparım öbür gün yaparım haftaya yaparım. Evlenince tabi bu ertelemeleri biraz kısalttım. Ben biraz kısalttım, hanım biraz rahatlaştı derken ortada buluşmaya çalışıyoruz.

Bazen kadınların tepkileri o kadar anlamsız geliyor ki güne "bugün ne olsa da sorun yapıp büyütsem ve günü, seksi, hafta sonunu, geceyi mahvetsem..." diyerek başladıklarını düşünüyorum. Çünkü yaşanıyor bunlar yani.

Ne oldu diyorum hayatı sorguluyorum. Ne oldu yine yani çöpü mü atmadım gece film izlemedim ve odama mı gittim, belli bir gün geçti de çiçek veya hediye almayı mı unuttum, bulaşıkları mı dizmedim ne oldu??

Çünkü yetişkin bir kadın bunların herhangi biri yüzünden hem kendi hayatını hem partneri için hayatı zindana çevirebilir.

Ve sorun şi ki tam da sizin anlattığınız gibi bir şey anlatmadan bozuluyorsunuz ve neye bozulduğunuzu anlamamız gerekiyor. Bazen 50 kere de olsa söylemeniz gerekiyorsa söyleyin lütfen.

Gelin yardım et deyin. Ben şuna bozuldum deyin. Konuşun biraz iletişim lazım susarak, içten içe kurularak, içerlere gidip ağlayarak bize bir şey anlatamıyorsunuz bunu anlayın artık.

Biraz dümdüzüzdür ama anlarız yani. Ve de ne olsa da bozulsam diye değil de, ne olsa da ben bunu bir güzelliğe çevirebilirim, huzursuzluğa değil de huzura yorarım diye düşünmek lazım.

Siz bizden ince düşünüyorsunuz. Evi, kendinizi, bizi. Biraz salmanız gerekiyor eve de bişey olmaz ota da bişey olmaz. Yani olsa da bişey olmaz yani 3 günlük dünyada ot çöp yüzünden geri gelmeyecek zamanlar bir hiç uğrana gitmemeli ya.

Gidin sırnaşın onun yerine. Veya çok acilse iki ses edin yardım gelmiyorsa onu mutlu mutlu isteyerek yapın. Yok yapmak istemiyorsanız da salın gitsin. Bizim evde mesela bazen 2-3 günlük bulaşık duruyor, kim denk geliyorsa o hallediyor.

Ben hep evdeyim, bazen hanım gelmeden her yeri süpürüyorum, toparlıyorum, çamaşırları bulaşıkları yıkıyorum, yemek hazırlıyorum. Ama bazen de evde olmama rağmen tezgahın üstü bulaşık kaynıyor. Hanım da yorgun geliyor zaten bazen yapıyor bazen yapamıyor. Ama hiç bir zaman sorun etmiyoruz. En azından bu konuda çözdük bir şeyleri. Bizde de başka konular var.

Neyse, bunlar erkek gözünden bir yorum olsun diye yazdıklarım. Objektif bakarsam da şu çıkarımı yapıyorum. Evet bazen anlamıyoruz, dümdüzüz falan diyorum ama işin şu boyutu da var,

Kadın mutsuzsa yerde gördüğü çoraba bile bozuluyor. Ama mutluysa senin coraplarını yerim essek diyor icinden. Kadın mutluysa evin ortasına da sıcsan der ki "yalnız şu ortalıga sıcma olaylarını bir kaç bin yıl önce bırakmıştık hatırlatırım" der kaldırır yıkar.

Tam beyninizin çalışma yapısını anlamasam da mutsuzken pireyi deve yapıyorsunuz gibime geliyor. O yüzden sizin mutlu olduğunuz şeylere odaklanmalı, sizi üzecek şeylere takılmamanız lazım. Sorun ottan çöpten ziyada başka şeyler olabilir, biraz daha derine inip onları çözmeniz lazım.

Çocuk konusuna gelince, bence de sakın kalkışmayın. Mutsuz bir kadın olarak mutluluğu çocuk üzerinden bulmaya çalışmayın. Bir çocuğun en son isteyeceği şey kendisi mutsuz, ilişkisi kötü bir anne tarafından dünyaya getirilmektir.

Ben de bu sorunlarınızın çözülebileceğine inanıyorum ancak, baktınız çözülmüyor. Evliliğin kutsal olduğuna da inanmıyorum. Mutsuzsan ayrılacaksın. Hayata 1 kere geliyorsak öncelik kendi mutluluğunuz olmalı. Eşinizin veya çocuğunuzunki değil.

Siz mutlu olasınız ki eşinize, ailenize, arkadaşlarınıza veya ileride olursa eğer çocuğunuza verecek mutluluğunuz kalsın.

Netflix de "Kuvvetli bir alkış" ı izlemediyseniz birlikte izleyin belki çocuk yapmaktan biraz vazgeçersiniz :D

Teyzem geçen 60 yaşında boşandı. Çocuklar için katlandım yıllarca dedi. Katlanmak zorunda değilsiniz. Yani başından çözebilirsiniz. Bunu siz veya eşiniz kötü olduğu için değil, birbirinize uymadığınız için yapmalısınız. Uymak zorunda da değilsiniz ama zıtlığın uyumunu bile yakalayamıyorsanız o ilişkiyi sürdürmenin hiç bir anlamı yok.

Sanki ayrılsam başkası daha mı iyi olacak düşüncesi yanlış. Sorun daha iyi veya kötü olması değil zaten. "Daha uyumlu" olması. ki bu da vardır.

Ama bazen eşin 6 tane özelliği çok iyidir, 4 tanesiyle baş etmeye alışırsın, devam edersin. Bu da kafidir. Bazen de 9 özelliği çok iyidir, kim gelse eşinizi havada kapar, o kadar iyidir. Oma o kötü 1 tane özelliği size o kadar batar ki koşarak uzaklaşırsınız. Benim daha önce böyle bıraktığım uzun ilişkilerim oldu. Gram pişman değilim. Herkes dengini bulmalı. Zihnen, bedenen, ruhen, mantıken.. artık nereden bakıyorsanız.

İlla %100 anlaşılacak diye bir şey yok ama birbirinizi idare etmeyi, sorunları idare etmeyi öğrenmeniz lazım. Bakın katlanın demiyorum. Baş etmeyi öğrenmek lazım. Baktınız sizi çok zorluyor, olmuyor, ümitsiz vaka. O zaman bitirmek yanlış bir seçenek değil bana göre.
0
ananiyimioguz
(13.03.24)
Hepsini okudum o iş olmaz çocuk sahibi olmayın erteleyin önce aranızı düzeltin derim.
Eşiniz yanlış yapmış
40e 15 yıllık evliyiz
0
basond
(13.03.24)
Evli bir kadın olarak yorum yapmak istiyorum burayı okuyup gaza gelme. Bu saydığın sebepler boşanma sebebi değil.
Sadece sen yönetmeye yatkınsın, eşin de tembelliğe. Tıpkı benim evliliğim gibi :)
Başlarda bizim de böyle problemlerimiz oluyordu çünkü ben tembelim ev işi sevmiyorum yapmak da istemiyorum. Eşim de sizin gibi her şey tam düzenli ve muntazam olmalı diye düşüyordu.
Tezgahta patates soyarken neden altına bir şey sermemişim, neden salatalıkların kabuğunu orda kurutmuşum filan. Dedim bunun sana ne zararı var? Patatesi soyunca en son tezgahı siliyorum o yüzden altına bir şey koymak istemiyorum. Bu sadece bir örnek. Böyle onlarca olay vardı. Bir süre düşündü ve bana hak verdi. Haklısın aslında onun kimseye zararı yok ama ben alışmadığım için yanlış bir şey yapıyorsun gibi geliyor dedi. Dedim yanlış filan değil bu benim tarzım. Benim hayatım. Kimseye zararım yok.
Demem o ki bulaşığın 9 da değil de 11 de yıkanması kimseye zarar etmez. Hatta erkesi güne kalsın. Ne olabilir ki huzurdan önemli mi.
Kocam bu huylarını bıraktı valla 2 senedir cennette yaşıyorum. Kendisi için de öyle büyük bir stres kaynaği kalkmış oldu. Skeym tezgahı da bulaşığı da yani. Takıntı bunlar hep.
0
yenibirgüzelnick
(13.03.24)
yazacak çok şey var ama öncelik olarak çocuktan net olarak vazgeçin.
ondan sonra sağlıklı bir şekilde düşünüp karar verin.
çocuk sonrası boşanmak çok zor hele kadın için.
0
nuisance2
(13.03.24)
sorun sadece ev işleri meselesi ise bu konuda sorumluluğu daha fazla almanız gerektiğini düşünüyorum.
evet bencilce, fakat ev arkadaşı gibi iş bölümü yapmak erkeğin doğasına uymuyor.
modern yaşam erkekleri kadınlaştırıyor sonra da kadınların erkeğin bu şekilde olmasından rahatsız oluyor.

diğer konularda bir sorun olmadığından eminseniz kocanızı ev işlerine hiç bulaştırmayıp bir süre gözlemleyin(gerekirse yardımcı v.s.), bence işler değişecektir.

planlı çocuk yapma konusuna gelirsek, yumurtlama dönemi v.s. takip etmek bunları tamamen çöpe atın. aklınıze bile getirmeyin.
biz bu şekilde 1 yıla yakın uğraştık sonra ara verip normal sürece girdiğimizde çocuk olmuştu.
bu işlerde psikoloji > fizyoloji.
ayrıca kendinize eziyet etmenize gerek yok.
0
nuisance2
(13.03.24)
@ananiyimioguz teşekkürler kendi açından anlattığın için. Meşhur bir kitap var ya Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten, bana onu hatırlattı söylediklerin. İçeriği günümüze göre artık biraz seksist kalıyor ama bakış açımı bayağı değiştirmişti okuduğumda. Erkeklerin bizim gibi olmadığını ve olamayacağını kabul edersek ve bu ön kabule göre davranırsak mutlu olabileceğimizi anlamıştım. Orada da yazıyordu mesela, "Erkeklerin kadınların aklından geçenleri tahmin etme gibi bir sorumluluğu yok": Yalan yok buna çok içerliyorum ama dikkat etmeye çalışıyorum. Mesela ilk çocuk düşünmeye başladığımızda ayın o belli günlerine neden hiç dikkat etmiyor diye sinir olmuştum. Sonra gittim söyledim, her ay şu şu günler önemli, o günlerde lütfen biraz daha birbirimizle ilgilenelim ortam yaratalım, vazife gibi olunca kendimi kötü hissediyorum diye. Şimdi bunu bir iki kere söylemiş olmam ve tamam demiş olması yetmiyor mu? Her ay da söylenmez diye düşünüyorum, her ay gerekliyse pes.
Bir de ben bu kitabı okumuş ve biraz da olsa kendimi düzeltmeye çalışmıştım, ondan da okumasını rica ettim ama okumadı. Aklıma geldi şimdi :|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Sizin biraz bosvermeniz biraz da kabullenmeniz lazim. Is sizin istediginiz gibi yapildi mi kismina değil is en sonunda yapildi mi kismina odaklanip sukretmek lazim, erkeklerin en beceriklisi bile bu kadar oluyor max, bunun otesi instagramda evin her tarafini fosur fosur yikayan adam.

Ovulasyon gunlerine bağlı seks yapmak sıkıcı ama garanti bir yontem. Ovulasyon takip ederken hamile kalamiyosam takip etmesem hic kalamam diye dusunmustum (kaldim). Ilk gun neyse de sonra ovulasyon donemi diye görev gibi 3 gun arka arkaya yapmak canimi sikiyordu mesela. Artik 3. gun naparsan yap gorev oluyor o.

Benzer yollardan gecmis biri olarak (35 k, 5 yil evlilik) duzelmeyecek şeyler değil ama iki tarafın da kendinden odun vermesi lazim biraz. Bence takmamayi ogrenmenin yollarini gelistirerek mutlu bir evlilige kavusabilirsiniz.
0
instant crush
(13.03.24)
@nuisance2 buna katılmıyorum ya, ev işleri erkeği kadınlaştırıyor diye hem dışarda çalışıp hem evin çoğu yükünü alırsak bizim suçumuz ne? O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de. Çünkü bu kadar yükle ben de kadın olmaktan çıkarım.

çocuk konusunda da, evet yumurtlama takibi nefrettt bir şey. Ama işte dediğim gibi sık sık yapan bir çift olsak zaten denk gelir diye düşünerek özellikle o günleri kovalamam. Ama sık yapmayınca bari o günlerde olsun diye dikkat etmeye başlıyorsun ister istemez:|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
temizlik-yemek işinin kadının vazifesi olması bi şekilde insan örfüne yerleşmiş.

siz rolleri değişmişsiniz, kentli modern çift filan. kocanız yeni rolü pek de kabullenemediği ama söylemeye çekindiği için işi ağırdan alıyor bence.

"O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de." evet. yapabiliyorsanız yapın. geçim de erkeğin yüküydü. roller değişti. insanlığın son birkaç yüzyılının macerası bu.

çocuk yapamama meselesi evlilikleri sarsıyor. bu normal.

çocuk yapamadığı için erkekliği incinmiş olabilir onun da. diğer ihtimaller de var, evlilik değil bekarlık istiyor olabilir ama bunlar spekülasyon olur.

boşanma lafzı hoş değil ama konuşulabilir

burada afedersiniz d*yy*sluk ettiği şey, gidip başkasından yaparsın demesi. çüş. karı koca birbirine böyle derse, hukuklarını büyük yaralar. o yara özürle bile tamamen kapanmayabilir.

bu sonuncu konuyu bi irdeleyin. meselenin ayıbını tane tane anlatın. pişmanlıkla af dilerse, gafletse söylediğini derse, bi şans verebilirsiniz. size kalmış.
0
lambırcek
(14.03.24)
bi twit vardı, evlilikte kadının en büyük sorunu yemeği kim yapacak değil bugün yemekte ne yapsak ne yesek sorunu. ben de bunu yaşıyorum. yemek işi bende ama cidden bugün napacağım olayı beni yoruyor mesela.

diğer konuda da kimi zaman benim kimi zaman eşimin motivasyonu veya enerjisi olmuyor. darılmamamızın sebebinin birbirimize açık olmak olduğunu düşünüyorum. her şeyimizi açık açık o an söyleyip bitiriyoruz. sonu kavga da olsa seks de olsa bunu yapıyorum ben
0
Hallegadola
(14.03.24)
12 yil evli erkek olarak yazayim.
Sizin durumunuzdaki ciftler bosansa evliliklerin yarisi falan biterdi.
Bence esinizin tabiatinda mutfakda zaman harcamak yok.Is bolumlerini tekrar kontrol edin.Gerekirse alisveris, temizlik vb. esinizin yapabilecegi isleri yapsin.
Esiniz muhtemelen sizin gecimsiz, yuzu gulmeyen, surekli dirdir eden sorun cikartan biri oldugunuzu dusunuyor.Ettigi gereksiz kufurden de bir seyleri yerli yerine oturtmaktan, huzurluzluktan biktigini gosteriyor.bence overthinking yapmayi birakip guler yuzlu biri olmaya calisin. Erkekler icin evin bal dok yala olmasi yada evde guzel yemek yapilmasi degil guler yuzlu ve anlayisli bir es daha onemlidir.Esinizin cocuk ruhlu oldugunu yazmissiniz.Bilmem farkinda misiniz ama cocuk ruhlu birine karsi despot anne rolunu oynuyorsunuz.Bu sekilde gecimsizlik olursa yatakta da sorun olmasi cok normal.Ben sizi daha haksiz buldum.Biliyorum bu yazdiklarim hosunuza gitmeyecek bana kizacaksiniz ama dusunmeye deger bence.Yangina korukle gitmeyin.
0
turkuaz
(14.03.24)
yani mutsuz bir evlilik evet ama toksik bir evlilik değil. sadece rutine ve tekdüzeliğe hapis olmuş gibisiniz. tutku, arzu ne bileyim heyecan kalmamış pek. çocuk yapsanız da eşinizden ekstra destek, anlayış göremeyebilirsiniz. bu sizi daha çok üzebilir. çok çocuk heveslisi olsa eşiniz kendisi zaten bu süreçte takip eder, elinden geleni yapardı.
bu arada şeyi anlıyorum özellikle uzun süreli denemelerde bir noktada neden olmuyor stresi ile beraber insan darlanıyor ve zul gelmeye başlıyor. ama bu başka bir bıkkınlık boyutu gibi. gençsiniz, bence hayatınızı mutlu olmadığınız bir ilişkide feda etmeyin, çocuğu da mutsuz ve anlamsız bir birlikteliğin içine doğurmayın.
anlıyorum anne olmak istiyorsunuz, ama sizin anne olma hakkınız, çocuğunuzun mutlu ve sağlıklı bir ailede büyüme hakkından daha öncelikli değil maalesef.
0
wild honey suckle
(14.03.24)
erkekler gene bildiğimiz gibi... "ne var canım daha fazla fedakarlık yapsan" noktasından bakmışlar.
eşinin sana ettiği laftan sonra diğer şeylerin konuşulmasını çok saçma buluyorum. o sebeple kısa kestim.
0
suyin
(14.03.24)
Benim düsüncem senden beklenen; tipik ev kadınlığı ama adama rahat da vermemişsin o da küfür etmiş. Mutlu değilsen yaşın gençken ayrıl.
0
Coma
(14.03.24)
tüm evlilik ile ilgili sorunların temel sebebi, farkında olmadan yükselen stres seviyemiz. Hızlı yaşam, strese, stres huzursuzluk ve tahammülsüzlüğe , ve bunlarda insan ilişkilerine olumsuz olarak yansıyor, diğer her şey bahane ve teferruattan başka bir şey değildir.

Bunun imkan elverdiğinde doğa içinde küçük bir köy ve ilçede yaşamak için plan yapın , hayatınız yavaşladıkta , toprak ve doğra ile temas ettikçe her şeyin yavaş yavaş düzeldiğini göreceksiniz.

Belki inanmayacaksınız ama deneyin, yoğun şehir hayatı insanın doğasına en baştan uygun değildir .Ne varki bu şekilde yaşamayı farkında olmadan zorlanıyoruz.
0
Rao
(14.03.24)
@Rao, başta kulağa mantıklı gibi gelse de benden 2 önceki kuşak köyde yaşamışlar ve köy ortamında da gayet kavga, atışma, küslükler, cinayetler, adam kaçırma, tecavüz, adam vurma.. biraz daha doğuya gidersek töreler falan...

Ya komşu komşuya bahçesine ağaç sarktı ve bişey yapmadı diye 3 yıl küs kalır mı?

Kalır, onların dünyası da o çünkü.

Babaannem alzheimer olmasaydı da anlatsaydı size neler çektiğini. Kırsalda yaşayan bir kaç nesil öncemizde katlanma diye bir şey vardı. Artık kadınlar 1900lerden sonra iş hayatlarına girdiğinden beri bu pek kalmadı. Kimse birinin kahrını çekmek istemiyor veya sesini çıkarıyor artık.

Yani ben kendi dünyamızı büyültmenin veya küçültmenin sorunu değiştireceğini düşünmüyorum. İnsanın olduğu her yerde huzursuzluk, kavga, atışma olurmuş gibime geliyor. Doğamızda var yani. İstediğiniz kadar küçültük, heidi gibi yaşayın, artık o dünya sizin için yine normal olacak.

Ama şehrin, işlerin, kalabalığın vb. bir dünya etkenin bizi aşağı çektiği konusunda haksız değilsiniz.

@ustapasta, tekrar gelmişken şeyi demeyi unuttum, evet yukarıda da yazmışlar, kadınlar mesela eleştirirler annen miyim ben senin diye ama anne gibi davranmaktan da alıkoymazlar kendilerini. Burada bir çelişki yok mu.

İlişkinin başlarında eşim biraz evhamlı ve biraz kontrolcüydü. Yemek yedim mi, camı kapattım mı, üstüme bişey aldım mı, üşüttüm mü, kurulandım mı vs vs saymakla bitmez. ya kontrol eder ya da arar sorardı sürekli.

Anlam veremeyeceğim şekilde strese girer, meraklanırdı. Huzursuz olurdu. Bazen bir şeyi yapmadıysam sinirlenirdi, küçük çocuğa yapar gibi söylenirdi.

Ben de aşırı sülalem rahat bir insanım. Onu gördükçe iyice heyheyleri geliyordu.

Sonra ne olduysa bir ara aydınlanma geldi. Ya ben niye strese giriyorum koca adam gece yemek yiyemedi mi, dolapta bişey yoktu aç mı kaldı falan diye, huzursuz oluyorum. Gider en kötü makarna yapar, hiç bişey olmazsa yemek söyler açlıktan ölecek hali yok ya.

Diye bir ara gelince söylenmişti. Ondan sonra da böyle kontrolcülük yaptığını görmedim.

Ben onun beni yine düşündüğünü başka şeylerde anlayıp hissedebiliyorum ama bu tarz konularda "annelik taslama" huylarından erkenden uzaklaşmasına ben çok sevindim.

Yani bazen kızdığınız şeyi siz kendiniz yapıyorsunuz, çok takılmamak lazım. Hem siz rahatlarsınız hem eşiniz.
0
ananiyimioguz
(14.03.24)
@ananiyimioguz

Her türlü senaryoda negatif örnekle her zaman vardır, buna şans vb artık ne derseniz.
Ancak şöyle bir durum var ki ,yaşanılan yere bölge insanına , vb. göre çok değişkenlik gösteren bir durum.
Kal di ki, bundan insanlar ve nesiller değişiyor, bundan 50 sene önceki ve bugün ki toplum yapısı aynı değil.

Tüm olumsuzluklara rağmen ,doğanın, sessizliğin, temiz havanın , türlü kirlilikten uzaktan durmanın ve yavaş hayatın insana katacağı pozitif etki gerçeğini değiştirmez.
0
Rao
(15.03.24)
@ananiyimioguz aslında hiç anaç biri değilimdir. Mesela dışarda bir planım varsa onun evde ne yediğini ne yiyeceğini sormuyorum, kadınlar olarak erkeklerin beslenmesinden sorumlu olmamalıyız diye düşünüyorum. Hani tepki anlamında sormamak değil, bunu sormak ya da düşünmek aklıma gelmiyor. Birçok kişi böyle değil. Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız. Bence bu durum erkeklerin de hoşuna gitmiyor zaten. Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım, bunun baya baya yaygın olduğunu fark edince de şok yaşamıştım:D


Eşimin şahsi konularında müdahaleci değilim rahatım, kendi tercihleri sonuçta. Ama ev düzeni beni de etkilediği için her şeye de bana ne diyemiyorum işte. Biraz aşmaya çalışıyorum, bahsettiğim kitaptan sonra oldu bu hatta. Mesela eşimin annesi yemek konusunda çok kendini yoran biri değil, o da öyle alışmış. Önüne bir çeşit koysan ya da kahvaltı gibi geçiştirsen okeydir. Bizde ise yemek çok çok önemliydi, ben de öyle alışmışım öyle devam ettirmem gerekiyor gibi davranıyordum hep. İşten gelip üç çeşit yemek yapmak, ya da uğraştırıcı güzel yemekler yapmak için iki saat uğraşıyordum, haliyle çok yorulup hırçın oluyordum eşime kızıyordum. Ben iki saat ayakta yemek yapayım, o gelsin 10 dkda bulaşıkları toplayıp geçsin oh ne ala diye. Sonra kitapta okudum, sizden talep edilmeyen fedakarlıklar yapıyor ama karşılığını göremeyip üzülüyorsanız, belki de o fedakarlığı yapmamalısınız diye. O anda bir aydınlanma geldi, adamın benden üç çeşit yemek beklediği yok, ben kendime bu işi çıkarıyorum, hem yoruluyorum hem haksızlığa uğradığımı düşünüp kızıyorum. Üstelik annem çalışmıyordu, ben işten gelip neden bunu yapıyorum diye düşündüm ve bıraktım. Basit şeyler yapıyorum, yalnızca yemek konusunda değil diğer konularda da rahatladım.

Ama işte dışardan baktığında mesela iş paylaşımımız var. Etrafımda birçok kadın da "söylediğinde yapıyorsa ona da şükür" modunda. Fakat ben 36 yaşında bir insana devamlı ne yapılması gerektiğini söylemeyi kabullenemiyorum. Erkekler böyledir diyip geçmeyi de öyle, acaba böyle midir yoksa böyle mi alıştırıldılar? Dm'den bu "zihinsel yük" ile ilgili güzel bi çizim gelmiş onu da paylaşayım: ekmekvegul.net
Mesela ben de kahvaltı sonrası çayımı içerken yalnızca çayımı içiyor olmayı isterdim. Çay içerken akşam yemeğinin malzemelerinden neler eksik, dışarı çıkıp ne almak lazım diye düşünmek yerine. O zaman sen de düşünme diyip geçilemiyor, saat akşam 7 olunca o malzemeler bir anda belirmeyecek çünkü. Eşim olsa akşam yemeği saatine kadar bir şey düşünmez, saat 7 olunca duruma ayıkır. Bu kafa rahatlığı acaba nasıl bir şey, biz de bayılmıyoruz bir şey yaparken başka şey düşünmeye. Düşünen olmayınca ev işleri aksadığından mecbur kalıyoruz. Yahu mesela yemeği ocağa ısıtmaya koymuşum bir iş çıkmış beş dk içeri geçmişim, eşim mutfakta sigara içiyor telefonda bir şeyler izliyor. Mutfağa giriyorum ki cazır cuzur ses geliyor yanacak yemek nerdeyse. Mutfakta ama onu fark etmiyor mesela, çünkü kendisine söylenmemiş. Hani bu kadar obvious bir şeyin söylenmesi de biraz insanın zekasına hakaret sayılmaz mı? Bu kadarının da yapısal olduğu bence biz kadınlara yutturulmuş bir yalan.

Eşimle konuştuk bu arada. Ettiği kötü söz ile ilgili, sigarayı bıraktığı için bazen anlamsız bir öfke yaşadığını söyledi, bunun mazeret sayılmadığını biliyorum dedi ve özür diledi. Doktor sperm analizini görünce sigarayı bırakmasını istemişti, çocuk sahibi olmayı çok istediği için hemen bıraktı (oversharing reis online).

Temizlik konusunda da, temizlik günleri yaşadığımız gereksiz gerginlikler için şunu dedi, "ben sana sinir olmuyorum, temizlik yapma eylemine sinirli oluyorum. Yani temizlik yaptığım için gergin oluyorum." Ama bunu yapmak zorunda olduğumuzu, benim de bayılarak yapmadığımı, bu gerginliği bana yansıtmasının saçma olduğunu anlattım dikkat edicem dedi bakalım ne olacak. Çocuk gelince sorumluluğumuzun daha fazla olacağını, şimdi böyleysek ileride daha çok sorun yaşayacağımızı, o yüzden çocuk düşüncesini ertelemek istediğimi söylediğimde üzüldü. Artık daha düzenli olalım ben de dikkat edicem dedi. Temizlik için birini ayarlamayı düşünüyorum, en azından yüzeysel şeyler kalsın bize. Durumlar şimdilik böyle.
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
". Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım,"

amacım laf söylemek değil ama böyle düşünüyorsanız aile olmanız zor.
çok bencilce bir düşünce bence.
siz ev arkadaşı olarak görüyorsunuz bence.
0
nuisance2
(15.03.24)
@nuisance2 herkesin “kendi” valizini hazırlaması nasıl bencilce oluyor anlamadım. Tam tersi senaryo olsaydı ne diyecektiniz? Eşim benim valizimi hazırlasın o zaman öyle aile olalım, o olmuyor ama dimi? Çocuklar bile 3-4 yaşından sonra ne giyeceğini kendi seçmek istiyorken bu durum bana komik gelmişti ama görüyorum ki burada bile varmış:D
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
"Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız"

komiklikten ziyade mevzu şu aslında, adam(kadın) üşümüyor olabilir. ama eşi tarafından en azından kendisini düşündüğüne yönelik jesttir, iyi hissettirir. adam(kadın) evde açlıktan ölmez belki, ama dışardaki eşin onu da düşünerek belki yemek hazırlayıp
bırakması da aynı şekilde jesttir. adam(kadın) valiz hazırlamayacak kadar yorgun olabilir. eşin valizi hazırlaması jesttir. adam(kadın) ilaçlarını takip etmeyi unutabilir. eşin bunu bilip onun yerine hatırlaması hoştur. bu tip ufak gibi görünen davranışlarla zaten bir aile ortamı oluyor. nuisance +1 ev arkadaşlığı konusunda.
0
sarahkerrigan
(16.03.24)
Parantez içinde hep kadın da yazmışsınız ama, pratikte bu tür “jest”leri yapanların genelde erkek olmadığını hepimiz biliyoruz.

Daha bugün twitterda bir video gördüm, erkek işten eve kadından önce geliyor ve yemeği hazırlamış oluyor, kadın bunu videoya almış ve gayet mutlular. Yorumları görmeliydiniz, aşağılama ritüeli demişler, kadın erkeği s.kiyor demişler, bir adam bunu nasıl kabul eder demişler:D mesele beraber yenecek yemeği erkeğin hazırlamış olması.

Tam tersini düşünelim, kadın işten eve erkekten önce geliyorsa yemeği hazırlamaması söz konusu bile olabilir miydi? Sanmıyorum. Gerçek hayatta neyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. “Jest” yapan da, aman nolcak canım seviyorsa yapmalı, bunların hesabını yapıyorsa sevmiyordur denilen de kadın oluyor.

Konu benim konumdan çıktı şu an, şaşkınlıktan eşime şükrederek feminist manifesto yazıcam az kaldı:D
0
🌸ustapasta
(16.03.24)
okumaya bile dayanamıyorum bazı yorumları. sen bildiğin gibi devam et pasta bence...
0
suyin
(16.03.24)
(12)

Annem vefat etti, neler yapmam gerekiyor veraset vs işleri?

Cesario
Öncelikle annemin mekanı cennet olsun. Bugün noterden veraset ilamı/mirasçılık belgesi çıkardım.Şimdi baktım edevlette gözükmüyor, vergi dairesinde de annemin tc'sini yazınca mirasçılık ilişkisi bulunamadı uyarısı aldım. Her neyse;Vergi dairesi ve tapuya işim düşecek galiba.Annemin hisseli fındık ba
Öncelikle annemin mekanı cennet olsun.

Bugün noterden veraset ilamı/mirasçılık belgesi çıkardım.

Şimdi baktım edevlette gözükmüyor, vergi dairesinde de annemin tc'sini yazınca mirasçılık ilişkisi bulunamadı uyarısı aldım. Her neyse;

Vergi dairesi ve tapuya işim düşecek galiba.

Annemin hisseli fındık bahçesi ve hisseli bir dairesi vardı.
Bankada bir miktar para var.

Sırasıyla neler yapmam lazım? 4 ay içinde yapmazsam cezası oluyormuş vergiyle ilgili.

Veraset ilişiği yoktur belgesi ile veraset ve intikal beyannamesi aynı şey mi mesela, yoksa ikisini ayrı ayrı mı çıkarmalıyım? Vergi borcu yoktur belgesi peki şart mı?

Daire ile ilgili tapuda vs ne gibi işlemler olacak?
0
Cesario
(12.03.24)
cezalar genelde işyeri varsa bunların bildirilmemesinden kaynaklı olur, bunun dışında veraset işlemlerini yaparken vergileri zamlı ödersiniz o da kafa yorulacak bir meblağ değil.

beyanname dolduracaksınız da o en son iş, önce bu arazilerin olduğu ilçenin belediyesine o hisselerin geçmiş vergi borcu varsa onları ödeyeceksiniz sonra onlardan borcun olmadığına dair ve arazinin rayiç bedelini gösterir evrak alacaksınız. bu evrakla beyannameyi dolduracaksınız vergi dairesinde. beyannameye bütün mirasçıların imza atması gerekiyor.

vergi dairesinde intikal vergisini ödedikten sonra tapuya gidip annenizin hissesini kendi üzerinize alacaksınız.
0
sanguine
(12.03.24)
başınız sağ olsun.

veraset vergi dairesinde beyanname doldurmadan önce annenizin banka hesap dökümlerini ilgili bankalara gidip çıkarttırmanız gerekiyor. yoksa hesapları kapattıramazsınız. eğer şu an yapamıyorsanız ileride de yeni beyanname verebilirsiniz. bu beyanname için bütün mirasçıların imzası olması gerekiyor sanırım. eğer para varsa bir miktar vergi kesintisinden sonra o paraları kendi hesabınıza aktarılacak.

annenizin banka hesaplarını e-devletten sorgulayabilirsiniz.

annenizin mobil hat vb. aboneliklerini de veraset ilamı, ölüm belgesinin aslı ile ilgili şubelere giderek (örneğin sabit telefon için türk telekom gibi) kapattıracaksınız.

yukarıda arkadaşın açıkladığı işlemlerin bazılarını webtapu üzerinden yapabiliyorsunuz. onlara bakın.
0
faroe adamlari
(12.03.24)
@sanguine

Ben İstanbul'da yaşıyorum. Fındık bahçesi Ordu'da, daire İstanbul'da. Ordu'ya mecbur gidilmesine gerek var mı?

Mesela fındık bahçesini istemiyorum diyebilir miyim yoksa komple reddi miras mı yapılmak zorunda oluyor?

Annem 5 kardeşti. Herkesin çoluğu çucuğu tombalağı var. Bahçe 12 kişiye hisseli, daire 6 kişiye. Satılmak istense biri izin vermiyor, anlaşamıyorlar fındık bahçesi için.

Nerede çokluk orada dutluk durumu var yani ve Karadeniz insanı da zor. :) Annem hayattayken hep vekalet vermekle uğraşıyordu fındık bahçeleri için. Yıllardır satamadılar ve yakında vergi borcu da çıkacak statüsü mü ne değişiyormuş vs.

Reddi miras yapmak mantıklı olur mu benim durumumda?

İş yeri yok.
0
🌸Cesario
(12.03.24)
@faroe


Beyanname en son adım sanırım. Öncesinde veraset ilişiği yoktur belgesi almam lazım galiba.

3 tane banka hesabı var da. Birinde 8 tl varmış bugün gittim bankaya. Kendi kendine pasif olur hesap dediler uğraşmayın boşuna diye.
0
🌸Cesario
(12.03.24)
Başınız sağolsun. Bir avukat ile çalışmanızı tavsiye ederim.
0
doharkoman
(12.03.24)
Diğer cevaplarda yazılmış tekrar etmeyeceğim ben başın sağ olsun demeye geldim. Allah sabır versin geride kalanlara.
0
chicha_v2
(12.03.24)
sabır diliyorum...
0
suyin
(13.03.24)
@suyin @chicha

Sağolun arkadaşlar. Evimizin direği, bereketi, neşesi gitti. Toparlamaya çalışıyoruz.
0
🌸Cesario
(13.03.24)
Basiniz sagolsun
0
oscar
(13.03.24)
Hocam başınız sağolsun, Allah gani gani rahmet eylesin, sizlere de sabırlar diliyorum.
0
kumandanim
(13.03.24)
Başın sağ olsun. Allah sabır versin.
0
Kahvedesu
(13.03.24)
Benim taşınmazın olduğu ildeki belediyede çalışan tanıdığım vardı, parayı ona gönderdim borcu ödedi evrakı bana postaladi. Vergi dairesinde de o kağıt gelmeden fotoğrafi ile işlem yaptım sorun yaratmadilar. Yani başka birisi de yapabilir bir tanıdık, akraba.

Mirası kısmen reddedemezsiniz, benim de hisseli mirasçısı olduğum taşınmazlar var ben intikallerini yapmadım çünkü hem kısa vadede satilmalari mümkün değil hem de gereksiz yere üzerimde gorunmesine gerek yok. İntikal yapmasanız da hakkınız orada sakli ve bunu diğer paydaşlar da yapabilir zaten.
0
sanguine
(13.03.24)
(25)

Arkadaşsız duyurucular, haydi arkadaş olalım!

rebecca
Bu sıralar sosyalleşmek ve yeni insanlarla tanışmak istiyorum ama yeni ortamlar bulacak yaratacak enerjim ve vaktim yok. Benim de aklıma eski ekşi zirveleri geldi, vaktiyle cok güzel arkadaslıklar kurmustum hala devam eden. İstanbul'da olan duyuruculara bir zirve öneriyorum, kimler gelir? ^_^
Bu sıralar sosyalleşmek ve yeni insanlarla tanışmak istiyorum ama yeni ortamlar bulacak yaratacak enerjim ve vaktim yok. Benim de aklıma eski ekşi zirveleri geldi, vaktiyle cok güzel arkadaslıklar kurmustum hala devam eden.

İstanbul'da olan duyuruculara bir zirve öneriyorum, kimler gelir? ^_^
0
rebecca
(12.03.24)
Artık duyuruda çok kişi yok.
0
rock n roll
(12.03.24)
online zirve fikri iyiymiş, olabilir istanbuldan taşındık artık :(

yine anonim katılabileceğimiz bir platform biliyorsanız toplaşılabilir.

ama zirvelerde tanıştıktan sonra belli guruplaşmalar oluyordu 10 20 kişi ortaya konuşmuyordu. diğer türlü kaos olur zaten.

bunu onlineda nasıl yaparız onu bilemedim.
0
ananiyimioguz
(12.03.24)
Hiçbir şey tat vermiyor ben gelirim o yüzden :d
0
ruhen hastayim ben
(12.03.24)
cok arkim var, bir tek gabe gelirse gelirim xd
0
ala09
(12.03.24)
valla istanbulda kokteyl içmeye gelirim zaten sıkılıyorum
0
sanguine
(12.03.24)
Ben gelirim :)
0
gabe h coud
(12.03.24)
online da değerlendirilebilir ama öncelikle hayattan tat alamayanlar olarak reelde bi bulusma düzenleyelim. simdilik 5 kişi görünüyor, bakalım kaç olacak^_^
0
🌸rebecca
(12.03.24)
Uzun zamandır sosyallikten o kadar uzağım ki. Eskiden sık sık zirvelere de giderdim. Eğer uygun bir vakitte olursa gelirim valla. Online olursa ona da varım ama dediğim gibi ilk tercihim gerçek bir zirve olur.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(12.03.24)
bende varım! yazınız! biraz motosiklet sürelim!
0
baldan kaymak
(12.03.24)
Bir fincan kahve içip slogan atmadan olaysız bir şekilde dağılacaksak geleyim diyecektim ama kadro itibarıyla kadınlara özel etkinliğe döndü gibi. Zaten arkadaşsız da değilim ama yeni arkadaşlar için dedim.

@ala09 'un yazdığından yola çıkarak talepte bulunmak istiyorum. Dissendium'un 4A hizmet dökümü ile birlikte gelmesini rica ediyorum. 4-5 günde bir farklı meslek veya fikri ile geliyor. Kariyer geçmişini merak ediyorum.
0
nawar
(12.03.24)
Ben de uygun olursam gelebilirim.
0
okuyamıyom ben ya
(12.03.24)
İstanbul'da yaşıyor olsaydım gelmek isterdim. Bana tik vermemişsin ilk cevabıma. Ama gerçekten artık çok kişi yok burada. Mesela bu duyuruya şu ana kadar 50 tane cevap gelirdi. Çok özledim eski duyuruyu.
0
rock n roll
(12.03.24)
gelmek isterdim ama sosyal anksiyetem ayyuka çıkmış durumda. telegram grubu falan açılırsa haber verin :(
0
suyin
(12.03.24)
Bir foto atarsınız artık.
0
Kahvedesu
(12.03.24)
ben de gelirim :)
0
zen1th
(12.03.24)
Ben de gelirim bi hi derim hiç değilse.

Belki eşim de gelir eski duyurucu o da.
0
chicha_v2
(12.03.24)
ankara'dan kimse yok mu huhu
bisiklet severler?
0
bahçedekisandal
(13.03.24)
Uyan bir zamanda olursa neden olmasın.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(13.03.24)
öyleyse organizasyon kısmına gecelim.
telegram'da grup acabilirim orada tarih ve yer konusuruz diye düsündüm, uygun mudur herkese? baska fikir varsa o da olur ilk zirvem olacak önerilere acıgım dfgh
0
🌸rebecca
(13.03.24)
Gelirim gelirim gelirim
0
Shepard
(13.03.24)
Grup açıldı arkadaslar. Kullanıcı adlarınızı gönderin gelsin^^
0
🌸rebecca
(13.03.24)
Mesaj olarak gönderdim
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(13.03.24)
ben de mesaj ilettim
0
axell reis
(13.03.24)
Mesaj atan ve duyuruya cevap yazan herkese grup linkini gönderdim arkdşlar, yeni gelemler olursa dm <3
0
🌸rebecca
(13.03.24)
Şehir kısıtı yoksa Ankaradan ben de varım.
0
xuma
(13.03.24)
(9)

bana roman onerir misiniz?

lemmiwinks
kitap okumak istiyorum, ama surukleyici olsun, insani icine alsin istiyorum. var mi son zamanlarda okuyup cok sevdiginiz kendini okutan guzel romanlar? ya da en sevdikleriniz neler?harry potter, yuzuklerin efendisi, dan brown vs severim mesela.
kitap okumak istiyorum, ama surukleyici olsun, insani icine alsin istiyorum. var mi son zamanlarda okuyup cok sevdiginiz kendini okutan guzel romanlar? ya da en sevdikleriniz neler?

harry potter, yuzuklerin efendisi, dan brown vs severim mesela.
0
lemmiwinks
(08.03.24)
örneklerdeki tarzda bir roman değil ama katharina volckmer - randevu geçen hafta bitirdim, çok iyi kitaptı tavsiye ederim. hem farklı hem aktı gitti.
0
gule gule
(08.03.24)
Witcher serisi.

Dune serisi.
0
drako
(08.03.24)
Son okuduğum iki kitabı da beğendim önereyim.
Murakami - İmkansızın şarkısı
Matt Haig - Gece yarısı kütüphanesi

Ayrıca Stieg Larsson'un Milenyum üçlemesini de önerebilirim.
Murakami'nin tüm kitapları güzel.
0
Godless
(08.03.24)
murakami yazilinca eklemek istedim, ruzgarin sarkisini dinle.

sizin istediğiniz tarzda le guin - yerdeniz üçlemesi, bildigim kadarıyla harry potter'a da ilham olmuş bir seri.
0
gule gule
(08.03.24)
vakıf serisi.

sürü.

kara kule serisi.
0
nic cage
(08.03.24)
Knut Hamsun - Açlık
0
ahm1
(08.03.24)
En son Mehmet Berk Yaltırık'ın karanlığın şahidesi romanına bayılmıştım. Sürükleyici kitap arıyorsanız seveceğinizi düşünüyorum.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(08.03.24)
Açlık diyecektim. @ahm1 demiş.
0
Mirket
(08.03.24)
isabel allende-aşktan ve gölgeden (verilen örneklerle alakası yok gerçi, o kısmı sonradan gördüm.)
0
suyin
(08.03.24)
(2)

Öfke dansı kitabı ne ile alakalı?

mikahakkinen
Kitabı araştırmadan aldım, girişinde yakın ilişki modellerini değiştirmek isteyen kadınlar için rehber yazıyor. ben er kişisiyim kitap kadın öfkesi ile alakalıysa okumam anlamsız olmaz mı?kitabı okuyanlar bilgi verebilir mi?
Kitabı araştırmadan aldım, girişinde yakın ilişki modellerini değiştirmek isteyen kadınlar için rehber yazıyor. ben er kişisiyim kitap kadın öfkesi ile alakalıysa okumam anlamsız olmaz mı?

kitabı okuyanlar bilgi verebilir mi?
0
mikahakkinen
(07.03.24)
bence bu kitaptan herkes bir şey alır ön yargılı okumazsa. er kişiyseniz de hayatınızda olan kadın kişilerini daha rahat anlamanıza katkı sağlayabilir sanki.
0
Phoebe
(07.03.24)
keşke herkes okusa, phoebe +1
sadece kadın öfkesinin ve öfkeye bağlı kararlarının ne kadar katmanlı olduğunu görürsünüz fazladan. çok ince düşünen biriyseniz de ortak noktalar bulabilirsiniz. bence okuduktan sonra bizimle fikirlerinizi paylaşmalısınız. şahsen yorumunuz ne olacak merak ettim.
0
suyin
(07.03.24)
(3)

mobil internette en uygun fiyatlı operatör hangisi?

mark greg sputnik
turkcell müşterisiyim. az önce aylık 24 gb interlek + 1000 dakika konuşma paketine 330 lira verdim. 50gb hotspot fiyatı da yaklaşık 200'dü sanırım.ben çok fazla mobil veri (ağırlıklı olarak bilgisayarda) kullanıyorum. şu an ev internetimle zaten sorun yaşıyorum, taahhütlü olduğu için sözleşmeyi sonl
turkcell müşterisiyim. az önce aylık 24 gb interlek + 1000 dakika konuşma paketine 330 lira verdim. 50gb hotspot fiyatı da yaklaşık 200'dü sanırım.

ben çok fazla mobil veri (ağırlıklı olarak bilgisayarda) kullanıyorum. şu an ev internetimle zaten sorun yaşıyorum, taahhütlü olduğu için sözleşmeyi sonlandırmak da pek mantıklı değil. elde avuçta ne varsa internete gider oldu o yüzden.

mobil veri için daha uygun bi şey arıyorum, bu noktada önerebileceğiniz operatör ya da hatta doğrudan paket var mı? mesela birisi bana vodafone'da 400 liraya sınırsız hotspot olduğundan bahsetmişti de çok şaşırmıştım. kendisi sürekli gezdiği için hiç internet filan bağlatmayıp telefonundan kullanıyordu. o tarz bi şey mesela benim için şahane olur.

doğrudan mobil kullanım için ayda 50gb, hotspot için de tercihen sınırsız tabii ama en azından 200gb (aylık) kullanabileceğim bi şeyler arıyorum. fiyatı uygun olduktan sonra parça parça da alırım o sorun değil.

çok şey mi istiyorum? yani hiç değilse turkcell'den daha ucuzu yok mu?
0
mark greg sputnik
(06.03.24)
turkcell en pahalısı zaten. geçen yaz 280 liraya vodafone'dan tarifemi yeniledim. 30 gb dk vs hatırlayamadım şimdi. ama sosyal medya internet harcamıyor. bu yüzden internetim nerdeyse hiç gitmiyor
0
paintov
(06.03.24)
donanımhaber'de mobil operatörler forumuna bakın, ne varsa orada var: forum.donanimhaber.com
0
suyin
(06.03.24)
Bimcell
0
doharkoman
(07.03.24)
(8)

Psikoterapi ucreti

Kittie
Basligi boyle yazdim ama sormak istedigim su tam olarak.Tamam bana fazla gelse de veriyorum bu parayi.Ama bazi seanslar o kadar bos muhabbetle geciyor ki.Bu haftaki seans bosun bosuydu.Ben de sacmaladim konusacak konu bulamayip.O da ayni seyleri tekar etti.Icim acidi verdigim paraya. 4k bandinda.Bir
Basligi boyle yazdim ama sormak istedigim su tam olarak.
Tamam bana fazla gelse de veriyorum bu parayi.
Ama bazi seanslar o kadar bos muhabbetle geciyor ki.
Bu haftaki seans bosun bosuydu.
Ben de sacmaladim konusacak konu bulamayip.
O da ayni seyleri tekar etti.
Icim acidi verdigim paraya.
4k bandinda.
Bir onceki seansa acimamistim ama bu sefer en bos seansimizdi.
Sizde de boyle oluyor mu?
Yolda parami dusurmus gibi hissediyorum afs
0
Kittie
(23.02.24)
Tam olarak aynı şeyi yaşadım.

www.eksiduyuru.com

Bıraktım ben de terapiyi :)

EK: Bu arada aynı kişiye gitmiş olabilir miyiz acaba? :)
0
kukuleta
(23.02.24)
Kukuleta: size yazmistim ben. Benim gittigim kisi iyi biri o acidan. Sizinki kaba biri. Ben aslinda biraz memnunum ilk kez de gitmiyorum ama arada boyle seanslar oluyor ve bu seferki en bos seansti.
0
🌸Kittie
(23.02.24)
bu hizmeti alanların büyük çoğunluğu senin gibi düşünüyor ve hissediyor. her ay bu tutarda hediye alsam daha mutlu olurum diyen var :)

eğer çok ciddi bir sorunun yoksa ara vermeyi deneyebilirsin.
0
gabe h coud
(23.02.24)
Dernek kurmak lazım sanırım.
Sadece duyuru da gördüğüm son mesaj buydu yakın zamanda. İnterneti taramaya gerek bile yok.

www.eksiduyuru.com
0
diyecevaplandı
(23.02.24)
psikoloji biliminin bu kadar geri kalmasının sebebi öncelikle yetersiz meslek çalışanları. ben bir psikolog olarak üzülüyorum insanları kendimize bu kadar konuşturduğumuz için ama meslektaşlarımda her belgeyi alıp her konuda yetkin olmaya çalıştıkları için danışanları yönlendirip tatmin edemiyorlar. bunu yapabilmeleri için iyi bir eğitim ve terapi eğitimi almak lazım. Türkiyede meslek yasası dahi olmayan psikoloji artık merdiven altına düştü. bunda en büyük suçlu olanlar da psikolog ve psikiyatristler.
0
mikahakkinen
(23.02.24)
biraz bizim konu/sorun/olay belirleyip gitmemiz gerkiyor
keyifsiz ya da konusuz isek o seansı önceden iptal etmek daha mantıklı

bir de verilen paranın maddi açıdan koymadığı bir ücret belirlenmesi sağlıklı olanı
0
mantık
(23.02.24)
konuşcak şey bulamadığın duruma geldiysen terapi sıklığını düşürmelisin, hatta belli periyodlara yaymayıp ihtiyacın oldukça randevu alıp gidebilirsin.
0
entropik
(23.02.24)
terapinin ne olduğu bilinmediği/anlaşılmadığı için çıkıyor bence bu sorunlar. her gün daha iyi hissettirecek ya da her seans harıl harıl konuşulacak diye bir şey yok. bunun bir süreç olduğunu bilerek her gün bir adım gittiğinizi düşünmek daha yerinde olur.
ücret bence çok fazla ve titri için verdiğiniz ücret terapiste güvenmenizi de sağlamamış. o ücretin yarısına terapi veren çok iyi klinik psikologlar var. ayrıca seans aralarını uzatmak da bir seçenek +1
danışanlar olarak bunları düşünmek zorunda olmamalıydık ama bu ülkede hayatta kalabilmek için kendi araştırmamızı yapmamız gerekiyor. bitirdiği okullar, o okulların niteliği, varsa makaleleri/yazıları, seçtiği ekol ünvanından çok daha önemli. ve seans içinde yönlendirme yapıp yapmadığı, sorular sorup sormadığı da onun terapi yaklaşımıyla alakalı, belki bunu bilmek de iyi gelir. aslında bence, danışanların çok fazla şey bilmesi de gereksiz ama en azından terapistin yaklaşımının bilincinde olup azını ya da çoğunu beklememek işe yarar...
benim bir terapistten beklentim, teknik bilgisinin çok iyi olması. bundan eminsem kendimi ona bırakır enerjimi de tamamiyle orada olmaya harcarım.
0
suyin
(23.02.24)
(11)

Metroda sevişen çift

kiriko
Arkadaşlar daha öyle bir olaya tanık olmadım fakat olsa nasıl bir tepki verirdiniz? Sevişmek derken seksten bahsediyorum.Yani çoğu kişi eminim polisi arardı böyle bir durum karşısında.Yani mesela dindar insanlar biraz açık giyinen insanlardan rahatsız olunca yobaz yaftasını yapıştırıp buranın özgür
Arkadaşlar daha öyle bir olaya tanık olmadım fakat olsa nasıl bir tepki verirdiniz? Sevişmek derken seksten bahsediyorum.Yani çoğu kişi eminim polisi arardı böyle bir durum karşısında.Yani mesela dindar insanlar biraz açık giyinen insanlardan rahatsız olunca yobaz yaftasını yapıştırıp buranın özgür bir ülke olduğunu dileyenin istediği gibi giyinme hakkı olduğunu söyleriz.O zaman metroda seks yapan birinden de rahatsız olmamamız gerekir bu mantıkla.Düşüncelerinizi merak ettim toplumsal kurallar nasıl belirlenmeli sizce?
0
kiriko
(21.02.24)
bana göre birbirini döven 2 insandan daha zararsız.
yapılmaması gerekir ama polisi aramam. kafamı çeviririm.
0
jelly bear
(21.02.24)
doğru bulmuyorum ama buna tepki verip önleyen konumunda bulunmak istemem
0
paintov
(21.02.24)
Ben tek görsem hiç bir şey demem. Umrumda bile olmaz. Ama annem çoluk çocuk varken görürsem uyarırım devam edilirse metrodan dışarı fırlatıp gidin evinizde ne yapıyorsanız yapın derdim
0
limonlu eksi
(21.02.24)
Yanimda ya da onlari gorebilecek bir yerde cocuk varsa mudahale ederim.
0
brkylmz
(22.02.24)
Yanımda ailem varsa ve ayan beyan umursamadan sevişiyorlarsa eğer it muamelesi yapar kaynar su dökerek ayırırım. (Madem farazi konuşuyoruz). Tek başımaysam eğer hem bu maymunluğa hem de bunları savunmaya çalışan tiplere maruz kalmamak için uzaklaşırım.
0
beyfendi
(22.02.24)
Aslında burada 'okeye 3. olmak', doğrudan soyunup dahil olmaktan daha fazlası. Yahut azı(!).

Public olgusunda zaten çevreyi 'izleyici' yerine koymuş oluyor. Olay gorundugu gibi iki kisi arasinda gecmiyor yani.

Ayrica o iş orada kalamiyor. eksisozluk.com
Bir örnek. Onun muhakkak bir adim adim otesi ve onun da bir adim otesi var. Bu adimlar da ancak toplum tarafindan 'neme lazim' denilirse atilabiliyor.
0
WithWorth
(22.02.24)
Topluma açık yerlerde seks yapmak cezai işleme tâbî bildiğim kadarıyla.
0
muhayyer divan
(22.02.24)
Belli yaş aralığında çocukların, bu ilişkileri anlamlandıramayacağı için, görmesi de sakıncalı olabiliyor mesela, ben çocukları böyle şeylerden korumak isterdim, taciz olarak bile algılabilir çocuklar, hatta şiddet gibi (en basiti) Her şeyin yeri var, bağlamı var. Ben iş görüşmesine pijama ile gitmiyorum, siz gidiyor musunuz? Metro da sevişme yeri değildir, yolculuk yeridir. Çıkıp biri rahatsız olduğunu söylese, rahatsız olmaya hakkı var bence. Yobazlıkla etiketlemek de, Türkiye tarihini kendinden ayıramadığın ve olaylara şeffaf bakamadığında yapılabilecek en güzel kaçış yolu diye düşünüyorum.
0
damba
(22.02.24)
ben şöyle düşünüyorum bu konuda ve bir çok konuda.

bir davranışı herkes aynı anda yaparsa nasıl karşılanır. hoş karşılanmazsa bir kişinin yapması da doğru değildir. ethics101.

burada da bin çift metroda sevişiyor olarak düşün. naparsın?
0
gabe h coud
(22.02.24)
kamuya açık alanda çıplak gezilirse mesela, buna özgürlük demiyoruz, diyemeyiz ve tepkimizi belirtiriz. bir dindarın açık giyime laf etmesi kendi kişisel yargılarıyla alakalı ve yanlışken, teşhir derecesinde bir açıklık, çıplaklık varsa tüm toplumun huzurunu bozan bir durum olacağından yobazlık olarak değerlendirilemez tabii ki. özgürlükçü olmak her aşırılığa tamam demek değil, biraz kafanız karışmış sizin.
0
suyin
(22.02.24)
Genç iseler ilk kaçamak heyecanına verir yolumu değiştiririm. Karışmam. Zira o yaşlardan biz de geçtik. Ha sokak ortasında sevişmedik tabi ki ama uygun ortam ev vs. bulmanın zorlukları malum. Ha alenen cinsel ilişkiye giriyorlarsa tabi farklı. O zaman ailem varsa kibarca uyarırım diye düşünüyorum.

Ama tek başımaysam çeviririm kafamı. Aşağılayacak hele hele gençliklerini çok kötü etkileyecek ifşa olayına ise asla girmem.
0
drako
(22.02.24)
(8)

Kaliteli basic tişört

stringer
nereden alınır?
nereden alınır?
0
stringer
(15.02.24)
(bkz: Paul Mark)
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(16.02.24)
zamanında birçok yerden yuvarlak yaka basic tişört aldım ama yıllardır hala giydiğim tek tişört serisi Jack and Jones'tan aldıklarım. Hala var mı veya aynı kalitede mi bilmem.
0
nhk ni youkosu
(16.02.24)
Mudo'dan alıyorum, mağazalarında deneme kabininin önüne basicler koyuyorlar. H&m'deki vs gibi ince değil, daha gramajlı basicleri var. Aşağıdaki gibi

www.mudo.com.tr
0
PoscheN
(16.02.24)
Yurtdışından gelecek arkadaşınız varsa uniqlo airism oversize. 2 3 tane alın giyersiniz yıllarca
0
glamdr1ng
(16.02.24)
massimo dutti
0
gabe h coud
(16.02.24)
Trendyolda grimelange ürünleri de fena değil
0
rentts
(16.02.24)
m&s
0
suyin
(18.02.24)
Ontrail, reflect studio. Çok denedim inan basic t-shirt. Fiyatı ortalamaya göre biraz pahalı olsa da inanın çok uzun yıllar dayanıyor.
0
tekel200001
(09.05.24)
(4)

Yemek Odası Sandalyesi - İstanbul

bradshaw
Salonumda ahşap açık kahve bir masam var, spor bir masa. Sandalyelerimi değiştirmek istiyorum. Kriterlerim;Kumaş döşemeli olsun oturma kısmı ve sırtı. Çok koyu renk istemiyorum.Kolçaklı olmasınRahat olsun. Evden çalıştığımda da burda oturcam.Çok pahalı olmasın :( Ikea, Vivense vs baktım ama onun dış
Salonumda ahşap açık kahve bir masam var, spor bir masa. Sandalyelerimi değiştirmek istiyorum.
Kriterlerim;
Kumaş döşemeli olsun oturma kısmı ve sırtı.
Çok koyu renk istemiyorum.
Kolçaklı olmasın
Rahat olsun. Evden çalıştığımda da burda oturcam.
Çok pahalı olmasın :(

Ikea, Vivense vs baktım ama onun dışında anadolu veya avrupa yakasında mobilyacı-sandalyeci tavsiyenix olur mu?
0
bradshaw
(15.02.24)
yenibosna eskidji
0
buenosdias
(15.02.24)
Yenibosna'daki görece daha küçük, metrobus yolunda avcılardaki eskidji daha büyük.
İsterseniz eyüp'te, rami civarı, metrobusten yürüme mesafesinde orada da mobilyacılar var.
0
liberal
(15.02.24)
doğtaş, enza, kelebek de bakabilirisniz, güzel modeller olabiliyor. kampanya dönemlerinde fiyatları maskonun altında. kalitesi de bence güzel, eskisi gibi 20 yıl kullanmıyoruz nasıl olsa diye çok takmıyorum kafama
0
delidiyorum
(15.02.24)
sandalyekeyfi.com
0
suyin
(18.02.24)
(3)

Kadın omuz çantası nereden alınır?

Acil kan
kız arkadaşımın çantası koptu ben de yenisini alayım dedim de tipi aynı çantanın bir yerde fiyatı 100 lira bir yerde 1000 lira. ben pek anlamıyorum. bilenler varsa nereden alınır bunun kalitelisi. bir kaç bin lira bütçe var. aşağıdaki gibi siyah, düz, telefon cüzdan alsın yeter boyutunda çanta öneri
kız arkadaşımın çantası koptu ben de yenisini alayım dedim de tipi aynı çantanın bir yerde fiyatı 100 lira bir yerde 1000 lira. ben pek anlamıyorum. bilenler varsa nereden alınır bunun kalitelisi. bir kaç bin lira bütçe var. aşağıdaki gibi siyah, düz, telefon cüzdan alsın yeter boyutunda çanta önerileri ya da market önerilerinizi bekliyorum.www.trendyol.com
0
Acil kan
(07.02.24)
Stradivarius, zara, bershka bakabilirsiniz siyah çanta diye aratıp
0
rebecca
(08.02.24)
o zaman deri olsun, ömürlük olur. yargıcı, hotiç, divarese, matraş, desa, elle iyi markalar ama suni deri mi değil mi diye kontrol ederek almaya çalış. siyah omuz çantası şeklinde aratabilirsin, irili ufaklı bir sürü bulacaksın. ben birkaç tane ekliyorum, mango'dan da ekledim ama ilk tercihim olmazdı. calvin klein'da da çok güzel modeller var ama gereksiz pahalı, aldo da böyle.
www.matras.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
0
suyin
(08.02.24)
Deri alın şık ve kaliteli bir hediye olur. Ucuz olanlar uzaktan bile belli olur dikişinden, kullanılan maddelerden.
0
meraklitursucu
(08.02.24)
(7)

limit var borç yok herşey tamam ama limitim 10 dan 20 ye yükselmiyor

baldan kaymak
Garanti bankası bu.Napmak lazım
Garanti bankası bu.

Napmak lazım
0
baldan kaymak
(06.02.24)
aldiginiz maasa 400000 yazin deneyin
0
badcode
(06.02.24)
bankalar biraz garip ya. benim yapıkredi limiti 2000 lira talep etsem de yükseltmiyorlar :D o sanırım öğrenci kartı olduğundan ama emin değilim. ilk kartımdı uzun süre de tek kartımdı. ama öğrenci kartı için bile 2k gibi bi limit komedi.

akbank ilk alırken 5000 lira filan limit verdi, enpara yanlış hatırlamıyorsam 8k limit vermişti garanti 40k verdi :D aynı ay içinde aldığım kartlar bunlar.

sonra ben talepte bulunmadan otomatik limit arttırımı kapsamında akbank 80k'ya arttırdı kendi kendine birkaç ay içinde. 140-150k'ya kadar arttırım talep edebilirsiniz diyor uygulamada tam kaçtı unuttum bakmadım şimdi tekrar.
0
konetsu
(06.02.24)
garanti kullanmamak lazım. limit yüzünden kartımı kapattım rahatladım. iş, deniz çok güzel limit verirken garanti 3 kuruş limit veriyordu
0
paintov
(06.02.24)
ben de akbankta zor yükseltiyorum. maaşını fazla yaz +1 ve istediğin limite yavaş yavaş yükselt derim. örneğin maaşa 50 bin yazınca limiti 45 isteme 35 iste gibi...
0
suyin
(07.02.24)
başka banka denemek lazım.

mesela ziraat kartım var, 500 liraydı limit. mobil uygulamada limit artırma isteği bölümü var, hiçbir bilgi girmedim sadece talep gönderdim. tamamen unuttuğum bir anda 2 ay sonra gibi 500'den 46000 oldu.
0
gule gule
(07.02.24)
Şubeye git maaş bordronu göster. Ek gelirin varsa kira filan kira sözleşmesini göster. Ertesi güne kalmadan limit toplam gelirin 4 katından fazla oluyor. Hiç uğraşmadan kolay kart verenlerden de alabilirsin, örn: Denizbank ama bir gün geciktirsen tacize başlıyorlar.
0
ekrem abiniz
(07.02.24)
Garanti kullanıyorum tek kartım burada limitim maaşımın 5 katı süreklide darlıyorlar yükseltelim diye.
mobilde limit yükseltirken denilen gibi çok yüksek yaz maaşını
0
eja
(07.02.24)
(5)

Dizi İsmi

achilles
Twitter da bir caps gördüm ve kayboldu. Dizide bir kadın, genç kıza ben cadıyım. Karşıdaki melek, bir adamda da ben cehennemin kralıyım diyordu. Kız da oh my god deyince, melek o şimdi gitti diyordu. Bilen, eden var mıdır ?
Twitter da bir caps gördüm ve kayboldu.

Dizide bir kadın, genç kıza ben cadıyım. Karşıdaki melek, bir adamda da ben cehennemin kralıyım diyordu.

Kız da oh my god deyince, melek o şimdi gitti diyordu.

Bilen, eden var mıdır ?
0
achilles
(22.09.23)
Supernatural sanırım supernatural.fandom.com
0
anon1m
(22.09.23)
evet, supernatural.
0
suyin
(23.09.23)
Tesekkurler
O sahneyi bulmaya calisacagim
0
🌸achilles
(23.09.23)
12. sezon 8. bölümmüş: www.dizibox.tv
0
suyin
(23.09.23)
Teşekkür ederim. Yük kalkti beynimden
0
🌸achilles
(23.09.23)
(3)

house of the dragon tr'de nerde yayınlanacak?

avatar is back
kaçak göçek 480p izlemek istemiyorum ama hala hiç bir yerde yok. kim yayınlayacak? herkes dublajlı izledik güzeldi diyor, platform yoksa dublaj nasıl oluyor?
kaçak göçek 480p izlemek istemiyorum ama hala hiç bir yerde yok. kim yayınlayacak? herkes dublajlı izledik güzeldi diyor, platform yoksa dublaj nasıl oluyor?
0
avatar is back
(29.08.22)
blu tv olabilir emin değilim
0
paintov
(30.08.22)
kutsal motorcular blu tv diyorlardı.
0
suyin
(30.08.22)
Blu tv ya da torrent. :)
0
Cesario
(30.08.22)
(11)

Güçlü sesli kadın vokal

biseysorcaktim
Morgan James (https://www.youtube.com/watch?v=Yq4KA0mUnC8) ya da adele (https://www.youtube.com/watch?v=Ri7-vnrJD3k) gibi güçlü sesli kadın vokal paylaşır mısınız?bu verdiğim iki kaydı dinlerken işi gücü bırakıp hayran olmakla meşgul oluyorum genelde. müzikler güzel, sesleri çok güçlü. heyecanlanıyo
Morgan James (www.youtube.com ya da adele (www.youtube.com gibi güçlü sesli kadın vokal paylaşır mısınız?

bu verdiğim iki kaydı dinlerken işi gücü bırakıp hayran olmakla meşgul oluyorum genelde. müzikler güzel, sesleri çok güçlü. heyecanlanıyorum.
0
biseysorcaktim
(29.08.22)
Amy Winehouse
0
himmet dayi
(29.08.22)
Amalia Rodrigues
Ümmüşen
Marianne Faithfull
Birdy
Sia

Edit: Aurora
0
Amaranta ursula
(29.08.22)
Aretha Franklin ve hemen hemen bütün soul şarkıcıları
0
kaptan memo
(29.08.22)
www.youtube.com

Floor Jansen - Nightwish

www.youtube.com
Within Temptation'un solisti, Sharon den Adel'e de bakabilirsin.
0
sarahkerrigan
(29.08.22)
florence welch - www.youtube.com
0
suyin
(29.08.22)
(bkz: beth hart )

am I the only one (live) - youtu.be
0
AlsterWasser
(29.08.22)
dinah washington

youtu.be

etta james

www.youtube.com
0
az icilmis izmarit
(30.08.22)
freebird5406_2
(30.08.22)
stevie nicks
jefferson airplane
shocking blue
0
william morris
(30.08.22)
florence welch +1
hannah reid (london grammar)
0
phoarbix
(30.08.22)
(7)

Kelimelerin gücüne inanıyor musunuz?

pudra
Büyük konuşmak, yargılamak vb. şeyleri de ekleyebilirsiniz.
Büyük konuşmak, yargılamak vb. şeyleri de ekleyebilirsiniz.
0
pudra
(27.08.22)
İnanıyorum. Özellikle yargılamak kelimesine çok inanıyorum. İnsan gerçekten başına gelmeden anlayamıyor. Bu küçük bir şey de olabilir, büyük bir şey de olabilir.
0
dissendium
(27.08.22)
inanmıyorum, çünkü Türkiye'de yaşıyorum.
0
olaylar olaylar
(27.08.22)
olmaz dediğim yapmam dediğim ne varsa yaşarım ama kendimi kısıtlamam yine büyük konuşurum. Çünkü büyük konuşmak olarak değil düstur olarak görüyorum söylediklerimi ama sonra hayat onları yıkmama vesile oluyor. (:
0
sparkle kiddle
(27.08.22)
elbette.
0
candide
(27.08.22)
Etrafta nefret ve kin saçan insanlar varken ve refah içinde yaşıyorlarken, bizim günlük dilde kullandığımız üç beş kelimenin gücüne tabii ki de inanmıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(27.08.22)
Kesinlikle inanırım, yaşadığım her gün buna inancımı artırarak devam etti.

Anladım ki meğer "ya hayır söyle ya sus" önemli bir düsturmuş.
Ayrıca kişi kişi kınadığını yaşamadan da ölmezmiş...

Ağzımızdan çıkan her kelime çok önemli, ama işte insan yine de unutuyor, boş boş konuşuyor...:(
0
epitaf
(28.08.22)
ruhen hastayım ben +1
0
suyin
(28.08.22)
(2)

dis beyazlatma ve dis tasi temizligi

baldur2
bunlar ayni gun art arda seanslarda gerceklestirilebilir mi? dis hekimleri bunu tercih ediyor mu yoksa farkli gunlerde mi yapilmali? dis beyazlatmadan kastim bu zoom-in denen beyazlatma turu.
bunlar ayni gun art arda seanslarda gerceklestirilebilir mi? dis hekimleri bunu tercih ediyor mu yoksa farkli gunlerde mi yapilmali? dis beyazlatmadan kastim bu zoom-in denen beyazlatma turu.
0
baldur2
(26.08.22)
diş taşına göre sadece onu bile tek seansta yapmıyabiliyorlar.
diş taşı varken beyazlatma zaten olmaz geldi bi.
0
patronaj1
(26.08.22)
aynı gun yapmazlar. diş temizliği sonrası hassaslaşacak dişleriniz, üstüne bir de beyazlatma imkansız. ki beyazlatma da yer yer acılı olabilen bir işlem.
0
suyin
(26.08.22)
(11)

Babanın ölmesi ve acıya çok çabuk alışıp üzülmemek

yazdonumu
MerhabaToparlayıp nasıl soracağım bilmiyorum ama birilerine sormazsam rahatlayamayacağım.Maalesef pazartesi sabahı babamı kaybettim. İçim yandı, kabullenemedim. Çok ağladım. Babasını kaybetmiş arkadaşlarımı aradım. Onlar anlar beni dedim. Ağlaya ağlaya konuştum. Babamın kardeşleri geldi,komşularımız
Merhaba
Toparlayıp nasıl soracağım bilmiyorum ama birilerine sormazsam rahatlayamayacağım.
Maalesef pazartesi sabahı babamı kaybettim. İçim yandı, kabullenemedim. Çok ağladım. Babasını kaybetmiş arkadaşlarımı aradım. Onlar anlar beni dedim. Ağlaya ağlaya konuştum. Babamın kardeşleri geldi,komşularımız geldi sarıldık birbirimizi gördükçe ağladık. Yediğim yemek boğazıma dizildi. Ağlaya ağlaya yedim. Suçluluk hissettim. Salı günüydü cenazesi.o arabayla evin önüne gelince içimi söktüler sandım. Kardeşlerime sarıldım. Bir şey yapalım geri getirelim dedim. Gömmeyelim belki geri gelir dedim.bir şey yapamadık. Takıldık cenaze arabasının ardına mezarlığa gittik. Ölü görmekten korkarım ama babamdan korkmadım. Gittim öptüm alnını buz gibiydi. Elini öptüm buz gibiydi. Ağzıma sabunlu su kaçtı tiksindim sudan tükürdüm ama tadı geçmedi. Neden bilmiyorum elini oynatmaya çalıştım ama kefenden mi katılaştığından mı bilmem oynatamadım. Mezara gittik sonra. Kefenden tutup koyarlarken ardından saçının, sırtının belli olduğu bir silüet vardı.görünce kötü oldum. O hali gitmedi gözümden dün. Gömdüler. Vedalaşırken çöktüm başına. Toprağını sevdim. Bir avuç aldım toprağından. Döndük. Çok ağladım. Uyudum ama gece uyandım. Sabaha kadar ağladım. Gözlerim şişti artık ağlamaktan. Çok yalvardım geri gelsin diye.sabaha kadar ağladım. Sabaha karşı uyumuşum. Öğlen uyandım. Acım azalmıştı ağlamıyordum. Yediğim şeyin tadını alarak yediğimi farkettim. Kendime kızdım. Herkes hala acı duyarken ben acı duymadığım ve bu durumdan suçluluk hissetmediğim için kötü biriyim diye düşündüm. Ama kötü biri olmaktan da rahatsızlık duymadım.Sonra öğlen mezarına gittik. Su döktük. Dua ettik. Ağladık. Eve döndüm. Babasını kaybetmiş arkadaşlarımla konuşurken ilk iki günkü kadar olmasa da ağlayarak konuştum. Akrabalarla eskileri konuşup güldük. Durdum. Dedim evet kötü biriyim ben. Akşam yemek yerken ağlamadığımı farkettim. Üzülmüyorum gibi geldi. Kendimden utandım biraz. Bütün akşam dolandım durdum. Gece oldu yatağa girdim. Babamın fotolarına baktım. Ne acı ne sevgi hissettim bakarken. Onu düşünüp acımı yoklayayım dedim. Sanki 2 gündür içi kor olan ben ile şuan ki ben yer değiştirmiş gibiydi. Acının hafiflemesini anlarım da bitmesi saçma geldi. Ben ki acıklı film izlerken ağlarım tutamam kendimi. Birini kırsam dert ederim vicdan yaparım hep. Babam hastaydı zaten. Sağken ara ara aklıma düşer kalbim küp küp ata ata kapısına gidip kapıyı dinle nefes alıyor mu diye kontrol ederdim. Öyle melek gibi biriyim demiyorum ama duygusuz da değilimdir. 2 günde ben nasıl sildim böyle büyük acıyı? Kalbim yerinde duruyor mu diye kontrol edeyim dedim. Babamı düşündüm. 2 günlük o acıdan eser yok. Aklıma geldiğinde ağlayasım gelmiyor. Fotoğrafına bakıp bakıp öptüm ağladım 2 gün. Bugün bakıyorum ne acı ne sevgi. His yok gibi. Saatlerdir ben ne biçim insanım diye düşünüyorum. İnsan babasının acısını 2 günde atlatır mı diyorum. Dün "bir gün gelirde anmadığım gün olursa babam çocuklarım benim unuttu diye üzülür. Ben ya unutur da onu üzersem" diye düşünüp ağlıyordum. Dünün ardından bugün bu kadar kayıtsız olmak, umursamaz hissetmek beni şaşırttı. Düşündüm. Acaba ben babamı sandığım kadar sevmiyor muyum dedim. Yıllar önce kalp krizi geçirdiği ve hastalık süreci geldi aklıma. Günlerce ağlamıştım. Eve geldiğinde günlerce nefesini kontrol etmiştim,kalbini dinlemiştim.çünkü ölecek diye ödüm kopuyordu. Hayır seviyormuşum dedim. Önceki iki günü hatırladım. Acım gerçekti dedim. Peki ben bugün neden fotoğraflarına bakınca ne sevgi ne acı hissetmiyorum. Neden her şey normale dönsün diye deli gibi bekliyorum. Ne oldu bir anda duygularımı mı yitirdim. Kalpsizleştim mi? Yoksa zaten sevgisiz kötü biriydim de o mu kabak gibi ortaya çıktı. Düşünmekten uyuyamıyorum. Ben nasıl üzülmem ,nasıl içim acımaz diye düşünmekten alamıyorum kendimi.hatta fotoğrafına bakıp üzülmedim diye suçluluk bile hissetmiyorum. sevgi yada acı hissetmemekten dolayı suçluluk hissetmiyorum.son zamanlarda depresyonda olup kendimi kapadım herkese,kimseyle konuşmadım çıkmadım odamdan. Çok dert etmiş babacığım. Çok üzülmüş halime. 2 gündür çok kızdım kendime. Hem onu üzdüğüm hem de onun son zamanlarından onunla vakit geçirme şanşını yok yere harcadığım için kendimi çok kötü hissettim çok vicdan yaptım. Ama bugün şak diye kesildi acılar sevgiler vicdan azapları. Ama ben kalbimi söken acı geri gelsin istiyorum. Fotoğraflarını görünce ağlamak istiyorum. Limon kolanyası kokusu alınca babamı hatırlayıp gözüm dolsun istiyorum. Ben acımı geri istiyorum. Ben sevgimi geri istiyorum. Ben o çaresizliği geri istiyorum. Ben o vicdan azabını, yeterince üzülmedim diye hissetdiğim suçluluğu geri istiyorum. Haberini aldığımda gök çöktü üstüme. Enkaz altında kaldım. Göğsüme ağırlık bindi ben o ağırlığı geri istiyorum. O enkazın tozu kaçtı ciğerlerime. Ben o keskin nefesi geri istiyorum. Ben bu kadar kötü biri olamam. Ayrıca babam da böyle kötü bir evladı hak eden bir insan değildi. Yarın mezarına gidip orada kayıtsız kalmaktan, toprağına elimi sürdüğümde acı hissetmemekten korkuyorum. Ben ne yapayım şimdi. Düşünmekten kendimi alamıyorum. Ben ruhumu mu kaybettim iki günde. Merhametimi, sevgimi mi kaybettim. Anılardan konuşurken gülüp eğlenmesem duygularımı kaybettim diyeceğim neşeyi kaybetmemişim.belli ki bencilliği de kaybetmemişim. Ben içimdeki sevgiyi, acıyı, vicdanı nasıl kaybettim 2 günde. Eskiden aç kedi görsem içim acırdı. Bugün laf olsun diye attım önüne yemek kedinin. Yeğenimi hastanede ilk gördüğümde gözlerim doldu, aşı olurken canı yandı ağladı diye gözümden yaş geldi, bugün içim bile kaynamadı. Ne oldu artık ben değiştim,hem de 2 günde değiştim de sevgi,merhamet,acı,suçluluk gibi güzel duyguları kaybedip neşe,bencillik, umursamazlık gibi kötü duyguları mı sakladım kendime. Hayatım boyunca kimseye bir kötülüğüm ,bir yüküm olmadan yaşadım. Ne oldu da birden iyi bütünq yanlarımı yitirip kötü olanları bıraktım içimde. Düşünmekten uyuyayamıyorum
0
yazdonumu
(25.08.22)
başınız sağ olsun. yazıyı paragraflara bölerseniz okuması daha kolay olur.

geçen sene eşim (kadın) babasını kaybetti düğünümüzden 1 ay önce. o da benzer şeyleri yaşadı ben de ucundan köşesinden yaşadım ama ateş düştüğü yeri yakıyor tabii ki.

artık eskisi gibi üzülmemeye başladığında kötü hissettiğini, ağlamak istediğini söylüyordu. annesi hiç ağlayamadı kadıncağız mesela dondu kaldı adeta konuşamadı bile doğru düzgün. en kötüsü de bu yani hiç ağlayamamak. siz yine dolu dolu ağlamışsınız. içinizi dökmüşsünüz.

iyi ki unutuyoruz, iyi ki daha az hatırlıyoruz. tüm acılarımızı ilk anki haliyle hatırlasak asla yaşayamazdık. yaşadığınız süreç normal. çok klasik olacak ama zaman gerçekten her şeyin ilacı. babanızı hatırlatacak efkarlı şarkılar açın onun fotoğraflarına bakarken. belki ağlamanıza faydası olur.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(25.08.22)
tüm yazını okumadım ama sevgi acı suçluluk ve merhamet gibi güzel duyguları kaybedip kaybetmediğinizi yazmışsınız;
merhamet ve suçluluk duyguları sonradan öğrenilen hisler. iyi mi kötü mü olduğunu sen değil öğreticiler karar verdi. dönüp bunca zaman neden acıyorum ya da neden merhamet gösteriyorum diye sordun mu? bu sorular seni nereye götürdü? bence kendine bu soruları sor.
0
Frederick Co
(25.08.22)
Başınız sağolsun, öncelikle yaşadıklarınızın normal olduğunu bilin lütfen. Sizinle anlattığınız bu aynı şeyi yaşayan birçok insan var.

Zihnimiz her zaman, her koşulda kendisini korumaya meyilli. Bunu yapmak adına bazen anlam veremediğimiz davranışlar gösteriyoruz. Kendi bilincimiz, kendi iç sesimizle vücudumuzun tepkileri bazen birbirini tutmayabiliyor. Bunun sebebi babanızı sevmiyor olmanız değil, kötü bir insan olmanız değil. Babanızı sevip sevmemeniz onun için ne kadar ağladığınızla da ilgili değil.

Çok büyük bir acı yaşadınız, birçok şeyi sorguluyor olmanız çok doğal.

Lütfen bu yazdığınızı silmeyin, silecek olursanız bile bu yazıyı telefonuzun notlar bölümüne kopyalayın. Bundan bir yıl sonra tekrar açıp okuyun, ne kadar üzüntü içerisinde olduğunuzu daha iyi anlayacaksınız. Kendinize haksızlık etmeyin, sevginin ölçütü bu saydıklarınız değil.
0
akhenaten
(25.08.22)
öncelikle başınız sağolsun. acınızın hafiflemesi bir nimet. Bunun için suçluluk hissetmeniz değil şükretmeniz lazım. babanızı defnederkenki acınızı anlatmışsınız, günlerce, haftalarca, aylarca bu acıyı bu derecede yaşadığınızı bir düşünün. nasıl dayanabilir insan buna? hayatını nasıl devam ettirebilir? acınızın hafiflemesi çok doğal, önemli olan unutmamanız, hatırasını yaşatabilmeniz ve -inancınızı bilemiyorum tabi- günahlarının affı için bol bol dua etmeniz gerek bundan sonra. Allah mekanını cennet etsin, günahlarını affetsin, cennette sizleri komşu eylesin.
0
mustafakesekci
(25.08.22)
Başınız sağolsun. Kendinize çok yüklenmişsiniz. Hayat devam ediyor maalesef, hergün ilk günki acıyı hissederek hayatınıza nasıl devam edebilirsiniz ki? Babanız da hergün kahrolmanızı istemezdi. Hassas, duygusal bir insan olmasanız oturup böyle ince ince düşünmezdiniz bence. Kendinize fazla yüklenmeyin, sağlığınızdan olursunız. Mekanı cennet olsun rahmetlinin.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(25.08.22)
Mezarına gittik bugün. Ağlamadım. Üzüntü hissetmedim. Üzülmediğim için suçluluk hissetmedim. Üzülmediğim için utanmadım. Mezarına gidince geri gelir hisler sandım olmadı. Bari suçluluk hissetsem dedim. Hastayken yaşıyor mu diye nefesini kontrol etmişliğim olmasa sevmemişim diyecem. Eveli gün uyanınca ağlamamış olsam sevmemşim diyeceğim. Canım yeğenimi sabah görünce içimde sevgi hissetsem bimtek babama karşı kayıtsızım diyecem. eveli gece çok ağladım. Uyuyamadım ağlamaktan. Hala şişliği inmedi gözümün. Çok ağladım ondan ağlayamıyorum derim de kalpte acı yok, suçluluk yok,sevgi yok, hiçbir his yok dşye onu da diyemiyorum. Bilyorum bunun psikolojide var mı bir tanısı-tanımı. Geceden beri yas süreçlerini, ego savunma mekanizmalarını vs okuyorum. Yok hiç bir başlığa koyamıyorum dururumu. Bundan sonra hep böyle sevgisiz bir canavar mı olacağım. İnsan babasının ölümüne 3. Gün azıcık bile olsa acı hissetmezse, fotoğrafına bakınca içinde bir his belirmezse hala insan diyebilir miyiz ona. Acıyla baş etmek bu durumla baş etmekten kolaymış. Ne yapacağım bilemiyorum
0
🌸yazdonumu
(25.08.22)
kendinize bu kadar yuklenmeyin. o kadar buyuk acı duydunuz ki şimdi bunye kendini dinlenmeye aldı. iki gun sonra gene ilk gunku halinize donebilirsiniz. sonra gene hissiz sonra gene acıdan kavrulur hale gelirsiniz. bu boyle bir süreç. konusmak isterseniz bana yazabilirsiniz. sabır diliyorum.
0
suyin
(25.08.22)
kötü olmanın tanımı nedir sizde bilmiyorum ama o iş öyle değil. ölenle ölünmez denir ve bu böyledir. Gün gelir bir şey olur aklınıza gelir ağlarsınız, gün gelir bişi olur keşke burada olsaydı derdisiniz. acısı geçer ama anırlar geçmez. 5 sene oldu babam vefat edeli, bu gün ben bile kendime hayret ediyorum nasıl oldu da tüm cenaze işlerini hallettim, her şeyi ayarladım vs. diye. Babamla yapmayı sevdiğimiz şeyler vardı birisi balık tutmak diğeri de konserlere gitmek (rockcı metalci bi babam vardı) 5 senedir konserlere gidemiyorum, bu sene ilk defa kız arkadaşımla gogol konserine gittim, nerede ise ağlayacaktım zor tuttum kendimi. gün oluyor peder bundan anlardı diyorum, gün oluyor babamın arkadaşlarını görüyorum halimi hatırımı soruyorlar aklıma geliyor gözlerim doluyor. diğer günler de iş güç hayat mücadelesi ile geçiyor.

hayat böyle bir şey, acı içinde günlerce ağlayacaksın, yemeden içmeden kesileceksin romantizm'ine gerek yok, behyninin taa en ücra köşelerinde bunların bilgileri var zaten, hem ne olacak öyle olunca, haftalarca günlerce ağlayıp yataktan çıkmadıkça? giden gelecek mi? sadece kendine zarar vermekten başka ne olacaktı?

baban istermiydi senin her gün ağlayıp, yataktan çıkmamanı, yemeden içmeden kesilmeni açlıktan 15 kilo vermeni? sağlığını, zihnini bozmanı?

hadi istediğin gibi olsun, bütün gün ağlayıp dur, aç kal, tadın tuzun olmasın, canın sıkkın olsun, sonra aileden birinin başına bişi geldiğinde sana ihtiyaçları olduğunda işe yaramaz, kendine bile faydası olmayan biri olarak mı duracaksın karşılarında?

normal olan bu zaten, bir yerden sonra hayat devam ediyor, edicek, etmeli. bu seni kötü yapmaz, dirayetli yapar. dirayetli olmak önemlidir. zor zamanlarda dirayetli olmayacaksın da ne zaman olacaksın? eğlenirken mi?

dirayetini koru.
0
selam
(25.08.22)
Başınız sağolsun. Benzeri bir durumu da ben annemi kaybedince yaşadım. Geçen yılın başlarında öldü annem. Uzun süredir yatalaktı, hafiften demans da başlamıştı. Bu yüzden "eh bari kurtulmuş olur" moduna çoktan geçmiştik. Yıllar önce annemin anneannemle yaşadığını daha kısa süre ben yaşamıştım, anneannemden de antrenmanlıydık, o yüzden bu hissi biliyordum. Lakin ne yalan söyleyeyim daha alışkın olacağımı düşünürken beklediğimden çok daha fazla ağladım-sizin kadar olmasa da. Neyse hayat yavaş yavaş geldi yerine. Annem rahmetli biraz fazla evhamlı, yaşımız 40'ı geçmesine rağmen hayatımıza karışan biriydi. Bu yüzden sonrasında bu yüzden bir rahatlık bile hissettim. Ve tahmin edin...evet bu rahatlıktan rahatsız oldum. Hayırsız bir evlatmışım gibi geldi. Hayatım normale bir parça dönmüş gibi ama kardeşim benim annemden fazla fazla bahsettiğimi fark ettiğini söyledi. Dışarıdan değilse de bilinç altımdan devam ediyormuş demek. Bu aralar teyzem ağır hasta, yakında haberini alacakmışız gibi geliyor. O yüzden ister istemez o zamanki tecrübemi hatırlamaya başlıyorum, özellikle teyzemin son verdiği kilolar sonrası kısa saçlı ve gözlüksüz halinin direkt annemi andırmasından beri. Elbette ki hayatımız devam ediyor. Bazen olması gerektiğini düşündüğümüzden farklı düşünebiliyoruz, lakin bu bizim suçumuz değil. Elbette ki ömrümüzün sonuna kadar acımızı aynı yoğunlukta yaşamayacağız. Doğal bir şey, hiç üzülmeye, suçluluk hissetmeye gerek yok. Dışarıdan söylemesi kolay ama kendim de benzeri duyguları yaşadığım için belki biraz daha uygun geliyor bana bunları söylemek.
0
d max
(25.08.22)
Başınız sağolsun. Normal bu duygu değişimleri.
0
komando kani var bende
(25.08.22)
Normalde tek tek cevap yazardım herkese ama şuan buna halim yok hiç. Kısaca herkese teşekkür ederim
0
🌸yazdonumu
(31.08.22)
(4)

Aile hekiminde tahlil için son saat kaç

condom kurşunu
Randevu alayım dedim ama 11.30 veriyor randevuyu sanki ben belli bir saatte sonra kan verrmşyprsun tahlil yapılmıyor diye hatırlıyorum.
Randevu alayım dedim ama 11.30 veriyor randevuyu sanki ben belli bir saatte sonra kan verrmşyprsun tahlil yapılmıyor diye hatırlıyorum.
0
condom kurşunu
(17.08.22)
Saati kesin değil, genelde aile hekimliklerinde lab olmaz, belli saate kadar bir araçla bölgedeki hekimliklerden kanları toplayıp tahlil labına götürürler

Sen istediğin saatte aile hekimine gidip kan verebilirsin, sadece tahlilin ertesi güne kalır diye biliyorum
0
freebird5406_2
(17.08.22)
Saatinden sonra gidersen kan da almayabilirler eğer muhafaza edemiyorlarsa. Genelde 10.00a kadar kan alınıyor.
0
elorelia
(17.08.22)
'Sen istediğin saatte aile hekimine gidip kan verebilirsin, sadece tahlilin ertesi güne kalır diye biliyorum'
cümlesini düzelteyim. Belirli bir saati var. Her Aile hekimliğinde değişiyor.
Bizim burada salı ve perşembe günleri 11.00 e kadar kan alınıyor sadece.
0
Mirket
(17.08.22)
saat 10:00a kadar.
0
suyin
(17.08.22)
(5)

aile hekimim xanax yazdı

aeroknight
uyumam için verdi 48 saattir uyuyamıyorum derdimi anlattım fakat aile hekimi yeşil reçeteli bir ilacı nasıl yazdı ona şaşırdım?
uyumam için verdi 48 saattir uyuyamıyorum derdimi anlattım fakat aile hekimi yeşil reçeteli bir ilacı nasıl yazdı ona şaşırdım?
0
aeroknight
(09.08.22)
alabildiniz mi ilacı? ben de sasırdım, raporlu ise yesil recete dısı psikiyatrik ilaçları yazabiliyorlar bir süredir ama...
0
suyin
(09.08.22)
evet eczaneden 11 tl ye aldım ilacı
0
🌸aeroknight
(09.08.22)
bana mantıksız gelmedi sonuçta aile hekimleri de birer uzman doktor
0
belkider
(09.08.22)
Bağımlılık yapabilen bir ilaç. Naçizane uyarmak istedim.

Alternatif yöntemleri denediniz mi? Yoga, ılık duş, asmr gibi.
0
old possum
(09.08.22)
aile hekimleri bazı antıdeprasanları yazabiliyor.uykuda unisom daha etkilidir onu da yazabilir.
0
mikahakkinen
(10.08.22)
(10)

ne dinliyorsunuz bu aralar?

rhan
sagopa, ozbi, saniser, saian vs dinliyorum ama yenilerden şunu da dinle iyi neler var, tür farketmez.
sagopa, ozbi, saniser, saian vs dinliyorum ama yenilerden şunu da dinle iyi neler var, tür farketmez.
0
rhan
(05.08.22)
Porcupine tree, ahmet kaya, bloodhound gang, 90s eurodance
0
floydian
(05.08.22)
travis scott, young thug
0
nibba
(05.08.22)
7 yaşında kızım var, sağolsun onun listesi dışında bir şey dinleyemiyoruz.

Liste garip ama...
Fuat Saka da var gogol bordello da
Pink floyd da var Rihanna da
Black Pink de var barış manço da
Fil Necati de var cem karaca da
Metallica da var panjabi MC de

Daha neler neler... Dünya karması gibi liste :)))

Ben yalnız kaldığımda podcast dinliyorum genelde. Gece uyurken de açıyorum metallicanın herhangi bir konser kaydını mis gibi uyuyorum.
0
teritori
(05.08.22)
Güneş, Sevdaliza, saturn bar
0
penceredengorunenmorbina
(05.08.22)
altın gün
0
duster
(05.08.22)
tamino
0
suyin
(05.08.22)
music.youtube.com

labrinth - mount everest
0
curious mind
(05.08.22)
Mem Ararat çalıyor şimdi. Arada Daft Punk'a geçiyorum.
0
Amaranta ursula
(05.08.22)
cecilia bartoli

maria callas
0
elma
(05.08.22)
Lera Lynn
Godspeed You! Black Emperor
Johnny Marr
Donald Fagen
Alan Parsons Project
Midlake
Mazhar Alanson
Mor ve Ötesi
0
yari cahil
(06.08.22)
(3)

Şu an en fazla emekli maaş promosyonu veren banka hangisi?

ayseee
ocak ayında denizbank'tan akbank'a 2500 tl karşılığında geçtik ama bugün annemin bir arkadaşı yapıkredi 5.000 tl veriyor demiş. biz şimdi akbank'I iptal etsek ne kadar öderiz tahminen? ve hangi banka promosyon şovu yapıyor acaba bilgisi olan var mı?
ocak ayında denizbank'tan akbank'a 2500 tl karşılığında geçtik ama bugün annemin bir arkadaşı yapıkredi 5.000 tl veriyor demiş. biz şimdi akbank'I iptal etsek ne kadar öderiz tahminen? ve hangi banka promosyon şovu yapıyor acaba bilgisi olan var mı?
0
ayseee
(27.07.22)
'2500- (2500 /36)x geçen ay kadar ödeyeceksin.

2017 lira civarı bir şey ödeyeceksin eski bankana.

Örneğin, Garanti BBVA, bin 500 TL'ye kadar emekli maaşı alanlara 3 bin 500 TL, bin 500 TL-2 bin 500 TL arasında emekli maaşı alanlara 4 bin 250 TL, 2 bin 500 TL ve üstünde maaş alan emeklilere ise 5 bin TL nakit promosyon ödemesi yapıyor. diyor. Bütün bankalar böyle. Aldığın maaşa göre kademeli promosyon veriyor. Herkese 5000 değil yani. O konuya dikkat edin.

Yapılması gerekenler şöyle: Eski bankadaki hesabınıza promosyon iadesi kadar para yatırın
Yeni bankaya gidip maaş hesabı açın.
Şart değil ama teyid için birkaç gün sonra eski bankanıza gidip hesabınızı inceleyin/kapatın.

Not: Cevabımda diğer arkadaşların cevaplarına göre düzenleme yaptım.
0
Mirket
(27.07.22)
biz akbank'tan alıyorduk maaşı 6 aydır şimdi akbank'ı aradım maaşı buraya taşıyanlara 7k veriyormuş ( annemin maaşı 3500 ) yarın tekrar ararsanız yardımcı oluruz dediler bakalım.. zannetmiyorum bize 7k vereceğini ama..
0
🌸ayseee
(27.07.22)
akb 7bin veriyor olamaz ya. 3500 olarak gorunuyor en yuksek promosyonu.
teb 5500 veriyor ama iki tane de otomatik odeme talimatı istiyor.
ek: sitesinden baktım şimdi veriyormuş cidden: www.akbank.com
0
suyin
(27.07.22)
(2)

Muhyiddin ibn arabi

rapisa
Füsusul hikem kitabını almak istiyorum ama sanırım eski Türkçe ve farklı basımları var. Hangisini önerirsiniz
Füsusul hikem kitabını almak istiyorum ama sanırım eski Türkçe ve farklı basımları var. Hangisini önerirsiniz
0
rapisa
(14.07.22)
kabalcı baskısını bulursanız iyidir.
0
suyin
(14.07.22)
İbn Arabi'ye ülkedeki en hâkim kişi Ekrem Demirli. O yüzden Kabalcı +1

YouTube'da Arabi hakkında dersleri de var.
0
efreet sultan
(14.07.22)
(2)

Devlet Hastanesinde Kan Tahlili Göstermek

issiz karga
için MHRS den randevu alıyor muyduk yoksa doğrudan gidip hastanede ilgili birimin sekreterine tahlil göstermeye geldim diyerek kayıt mı yaptırıyorduk? bir de tahlili illa muayene olduğumuz doktora mı göstermeliyiz yoksa başka hekime gösterebiliyor muyuz?
için MHRS den randevu alıyor muyduk yoksa doğrudan gidip hastanede ilgili birimin sekreterine tahlil göstermeye geldim diyerek kayıt mı yaptırıyorduk?

bir de tahlili illa muayene olduğumuz doktora mı göstermeliyiz yoksa başka hekime gösterebiliyor muyuz?
0
issiz karga
(13.07.22)
normalde 15 gün içinde randevusuz kontrol muayenesi olunuyor ama bazen kıllık yapa biliyorlar yine de gidin büyük ihtimalle alırlar.
tahlili isteyen doktora göstermek lazım çünkü muhtemel tanıyı koyan ona göre testler istemiştir doğru olan ilk onun görmesi.
0
astronom bey
(13.07.22)
randevu alarak gidin, baska doktora da gosterebilirsiniz sıkıntınızı anlatıp.
0
suyin
(13.07.22)
(5)

Sesler duymak

aretwoane
Ara sıra olmayan şeyler duyuyorum. Başınıza böyle Bir şey hiç geldi mi, mesela sanki birisi bana kızıyor gibi geliyor. Elime bir şey alıyorum birisi bırak onu site bağırıyor gibi oluyor ama kimse olmuyor çevremde.
Ara sıra olmayan şeyler duyuyorum. Başınıza böyle Bir şey hiç geldi mi, mesela sanki birisi bana kızıyor gibi geliyor. Elime bir şey alıyorum birisi bırak onu site bağırıyor gibi oluyor ama kimse olmuyor çevremde.
0
aretwoane
(06.07.22)
Abi sen zaten eski duyurularında sana psikotik bozukluk teşhisi konulduğunu yazmışsın bu sıkıntın da bayadır devam etmiş, senin için normal yani de bizim başımıza neden böyle bir şey gelsin ki hasta değilsek? Benim gelmedi mesela.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(06.07.22)
gelmiyor hocam, ciddi bir konu bu. doktora gidin.
0
antikadimag
(06.07.22)
psikolojik rahatsızlık belirtisi. derhal bir psikiyatriste gidin.
0
rose parks
(06.07.22)
tedavi görüyor musunuz?
0
suyin
(06.07.22)
Kardeşim, mutlaka bir psikiyatri uzmanına gitmelisin en kısa zamanda (Psikolog değil)
ve psikiyatri uzmanının tavsiyesi doğrultusunda, ilaç kullanman gerekebilir büyük ihtimalle
Bu problemin, başka hiçbir çözüm yolu yok kesinlikle.
0
erhanbay
(11.07.22)
(1)

Acilde Anksiyete Tedavisi ve Xanax

zemun
Anksiyete krizim için acile gitsem ne tür bir müdahalede bulunurlar?Böyle zamanlarda xanax kullanıyorum ama hastanelerden randevu alamıyorum, acilde xanax yazarlar mı?
Anksiyete krizim için acile gitsem ne tür bir müdahalede bulunurlar?

Böyle zamanlarda xanax kullanıyorum ama hastanelerden randevu alamıyorum, acilde xanax yazarlar mı?
0
zemun
(04.07.22)
muhtemelen iğne yaparlar ya da kendileri size bir adet sakinleştirici verirler. reçete için polikliniğe yönlendirirler.
0
suyin
(04.07.22)
(2)

diş beyazlatma ürünü veya doktor tavsiyesi (ist)

bbpress
daha önce dişleri beyazlattım hiçbir fark olmamıstı, memnun kalmamıstım.Diş beyazlatma için ürün veya diş doktoru tavsiyelerinize açığım
daha önce dişleri beyazlattım hiçbir fark olmamıstı, memnun kalmamıstım.

Diş beyazlatma için ürün veya diş doktoru tavsiyelerinize açığım
0
bbpress
(18.06.22)
serdar ekici. bakırköy'de kliniği.
0
suyin
(18.06.22)
opalescence evde kullanacaksınız, diş plağı yaptırmanız lazım.
yine kendi diş macununu kullanırsınız ayrıca.

dr farketmiyor.
0
rewlack
(18.06.22)
(2)

Guzel Tost Makinesi

Kirmizibavul
Selam duyurunun kadir inanirlar'i. Plakasi teflon olmayan 4 kisilik aile icin tost maikinesi tavsiye edebilir misiniz? Ucuz olmasi onemli ama kaliteli olmasi daha onemli. Bi de kirmizi olursa kac paraysa bastirip alacagim.
Selam duyurunun kadir inanirlar'i. Plakasi teflon olmayan 4 kisilik aile icin tost maikinesi tavsiye edebilir misiniz? Ucuz olmasi onemli ama kaliteli olmasi daha onemli. Bi de kirmizi olursa kac paraysa bastirip alacagim.
0
Kirmizibavul
(07.06.22)
feyrinoks dökümix. kırmızısı da var.
0
suyin
(07.06.22)
Kırmızı dökümix candır.
0
primetime
(07.06.22)
(7)

Istanbul'da saat pili degistirmece

funl
Merhaba, uygun ve guvenilir olarak nerede pil degisimi yaptirabilirim ? Elimde 3 4 saat var pili bitmiş. Bir tanesinin ozel olarak bakilmasi da gerekiyor pilden bagimsiz. Onerilerinizi bekliyorum.
Merhaba, uygun ve guvenilir olarak nerede pil degisimi yaptirabilirim ? Elimde 3 4 saat var pili bitmiş. Bir tanesinin ozel olarak bakilmasi da gerekiyor pilden bagimsiz. Onerilerinizi bekliyorum.
0
funl
(25.05.22)
doğubank'ın girişinin hemen sağında minicik bir saatçi var. yıllardır bütün saat bakımlarını orada yaptırırız. esnaf gibi esnaftır.
0
teritori
(25.05.22)
Bengi saat'i öneririm. Cengiz usta-Bengi saat diye aratın
0
kalorifer böceği
(25.05.22)
Doğubank'ın girişi derken tam olarak neresi ? Dukkanin ya da ustanin ismi var mi ?
0
🌸funl
(25.05.22)
üsküdar'da halis soykan. çantacıların orada.
0
suyin
(25.05.22)
@funl

saatciler yuvasi - yuksel teyze.
kendisini taniriz, daha guvenilir bir yer bulunur mu bilmem..
70 yillik dukkan.
0
cooperr
(25.05.22)
senelerdir sirkeci'de saatçi mustafa'ya giderim bu işler için. çok kaliteli bir esnaf. sohbeti de güzeldir. linkini atmıştım ama hata verdi. googledan saatçi mustafa diye aratarak bakabilirsiniz tam konumuna.

sanırım ilk cevapta @teritori de aynı kişiden bahsetmiş
0
hadsafhada
(26.05.22)
@hadsafhada: evet saatçi mustafa.
0
teritori
(26.05.22)
(4)

psikiyatrik ilaç // uyku

taha1907
selamlar, 3-4 ilaç kullanan kişilerin uyku düzeni nasıl olur ? genelde çok fazla mı uyurlar
selamlar, 3-4 ilaç kullanan kişilerin uyku düzeni nasıl olur ? genelde çok fazla mı uyurlar
0
taha1907
(22.05.22)
Bazisi cok uyku getiriyor bunlarin. Bazisi cok iştah açıyor, bazisi istahi bicak gibi kesiyor falan. Hangi ilaçlari kullandigina gore degisir yani. Cok uyuyor da olabilir veya uykusuzluk çekiyor da olabilir.
0
stavro
(23.05.22)
ayni ilac kisiye gore istah ve uyku acisindan tamtersi olabiliyor. bu ilaclar biraz dene/yanil yontemi. bazilari direkt uyku yapan nitelikteyse doktor aksam yemeginden sonra almanizi soyler.

3-4 ilac kullanirken hic uyumadigim geceler de oldu full enerjili esnemeden, kalkamadigim gunler de oldu, uyku hassasiyeti de oldu daha zor dalip daha kus uykusu modunda. ama ise gidince veya zorunlu bir sey yaparken adaptasyonda sorun yasamiyordum.
0
ala09
(23.05.22)
hayır öyle bir genelleme yapılamaz. gündüz kullandıgım ilaçlarım + uyku ilacım var benim mesela. gunduz aldıklarım uyku yapmıyor.
0
suyin
(24.05.22)
ala09 +1. psikiyatrik ilaçlarda maalesef bir deneme yanılma süreci oluyor. size uygun ilacı bulduğunuzda kesinlikle uyku olmuyor.
0
mrtkp9993
(24.05.22)
(6)

4. evre akciğer kanseri

cezmikalorifer
merhaba,4. evre akciğer kanserinde kemoterapinin olumlu etkisi olur mu. almamayı mı tercih etmeli?.. kemoterapi ile yaşam süresi uzar mı, yaşam süresinde daha acısız ve konforlu bir ömür için kemoterapi almayı mı almamayı mı tercih etmeli? tıbbi olarak doktorlar tabi ki kemoterapiyi tavsiye ediyor l
merhaba,
4. evre akciğer kanserinde kemoterapinin olumlu etkisi olur mu. almamayı mı tercih etmeli?.. kemoterapi ile yaşam süresi uzar mı, yaşam süresinde daha acısız ve konforlu bir ömür için kemoterapi almayı mı almamayı mı tercih etmeli? tıbbi olarak doktorlar tabi ki kemoterapiyi tavsiye ediyor lakin olayı reel olarak yorumlayacak, çevresinde bu süreci yaşamış olanların yorumlarını merak ediyorum.
0
cezmikalorifer
(17.05.22)
Geçmiş olsun öncelikle. Fayda olmayacağını düşünüyorsa doktor tavsiye etmiyor aslında. Bizim yapacağımız birşey yok diyip geri gönderikleri de oluyor. Babam pankreas kanseriydi, bir süre kemoterapi gördü, sonrasında doktorlar sürdürmedi. Yaşına, durumuna, yayılımına ilave hastalıklarına göre çok değişiyor, klişe olacak ama en iyisini doktor bilir.
0
ya volna
(17.05.22)
daha 3 ay önce ofisten ir arkadaşımızın babası için doktor "bu evreden sonra kemoterapi de fayda etmez" dedi eve gönderdi adamı. eğer doktorunuz kemoterapi alalım diyorsa bir bildiği vardır bence.
0
teritori
(17.05.22)
hiç belli olmaz.

annem kemoyu kestikten sonra 14 ay daha yaşadı.
0
janderzel zartanyan
(17.05.22)
aklım olsa babama yaptırmazdım . adam kanser olduğunu dahi bilemeden 3. kemoterapide vefat etti :(
0
jamswety
(17.05.22)
Yıl 2003.babamda 4.evre akciğer ca tespit edildi. Kitle ameliyat edilemeyecek bir yerde, kemiğe metastaz var. Hatta sonra beyinde metastaz oldu.
Doktor olan kuzenim dahil ileriye bakmamız, varsa beraber zaman geçirmemizi önerdi. Herkes umutsuz. Bu Arada kemoterapi ve kemoların arasında da radyoterapi planlandı.
Yaşamaz dedikleri babam 8 kemo ve ışın sonrası 2018 yılına kadar tam 15 sene günde 1 saat koşan, 1 saat yüzen bir adam olarak gayet güzel yaşadı.
2018de tam senelik kontrolünün olduğu hafta birden rahatsızlandı. Yine akciğer ca. Bu sefer 4. Kemodan sonra kaybettik...
Dilerseniz özelden yazabilirsiniz. Elimden geldiğince yardımcı olurum.
0
balik kraker
(19.05.22)
sadece akciğer kanseri dediğinize göre kucuk hucreli dışı sizinki. diğer tür olan kucuk hucreliye göre cok daha sanslı bir tür. doktorunuz kemo diyorsa yaptırın ve immunoterapiyi sorun. opdivo, tecentriq, keytruda gibi ilaçlar kemoterapiyle birlikte verilerek daha konforlu bir tedavi planlanabilir. iyi gelme olasılıgı da cok yuksek.
0
suyin
(19.05.22)
(5)

kötü ter kokusu

heathen
Sadece koltukaltında mevcut olan bir kötü ter kokusu... covidden sonra başladı, düşman başına. (Burnun koku algısının değişmesi değil, başkaları da alıyor bu kokuyu)Dahiliye kan aldırıp bir şey bulamıyor, başka hangi yolu izleyebilirim? Böyle gitmez bu valla. Duştan sonra giyinirken terleyen biri ol
Sadece koltukaltında mevcut olan bir kötü ter kokusu... covidden sonra başladı, düşman başına. (Burnun koku algısının değişmesi değil, başkaları da alıyor bu kokuyu)

Dahiliye kan aldırıp bir şey bulamıyor, başka hangi yolu izleyebilirim? Böyle gitmez bu valla. Duştan sonra giyinirken terleyen biri olarak bezdim bu kötü koku durumundan. 5-6 aydır var herhalde.
0
heathen
(08.05.22)
Rexona clinical denen deodoranti kullan dustan hemen sonra. veya limon suyu sur dustan sonra. dus alirken de karbonatla ovalayabilirsin biraz.

agir yemekler tukettigim zamanlarda bile (baharat, sarimsak vb) bu sorunu yasamiyorum. ama 2-3 badim var giydigimde koku oluyordu. biraz kiyafete de degisebilir ona dikkat edebilirsin
0
ala09
(08.05.22)
Kıyafetten olabilir +1

Neden diye soracak olursanız bazı kıyafetlerde bende de oluyor. Koku hem kıyafetten çıkmıyor yıkansa bile hem de duştan sonra koltukaltımdan çıkmıyor.

Duştan sonra elinize limon sıkarak sürebilirsiniz koltukaltına ya da bebek pudrası.
0
Cesario
(08.05.22)
hemen bir glikolik asit toniği alın (aha), günlük olarak kullanın. sonra da roll-onunuzu sürersiniz. ben bu sekilde kurtuldum.
0
suyin
(08.05.22)
Dustan sonra deotak surun kotu koku olmaz.
0
omonia
(08.05.22)
Driclor deneyebilirsiniz.
0
yineiyisinoxford
(08.05.22)
(7)

d vitamini test sonucuma göre ne kadar takviye almalıyım?

durbakalim
selam,bu sabah kan testi için numune verdim ve çıkan sonuç görselde görüldüğü gibi 14 ng/ml. 38 yaşında erkeğim, işim gereği kapalı alandayım. konuyla ilgili ve bilgili kişilerden marka ve dozaj önerilerini bekliyorum. şimdiden teşekürler.
selam,

bu sabah kan testi için numune verdim ve çıkan sonuç görselde görüldüğü gibi 14 ng/ml.

38 yaşında erkeğim, işim gereği kapalı alandayım. konuyla ilgili ve bilgili kişilerden marka ve dozaj önerilerini bekliyorum. şimdiden teşekürler.
0
durbakalim
(06.05.22)
benim d. vit. 5'ti, takviye aldım su an 23. gene takviye alıyorum o sebeple söyleyeceğim: d-colefor alın haftada iki kez kullanın. (doktorun önerisi böyleydi.)
0
suyin
(06.05.22)
Şurada fotoğrafları kaydırarak ve altındaki açıklamayı okuyarak detaylı bilgi edinebilirsiniz.

www.instagram.com
0
kaptankedi
(06.05.22)
@kaptankedi

gönderdiğiniz linkte kilo başına 100 iu uygundur diyor ki benim durumumda günde yaklaşık 10000 iu demek. araştırmalar günde 1000 ila 4000 iu dan fazlasının alınmaması gerektiği yönünde.

www.nhs.uk

birleşik krallık ulusal sağlık sistemi diyor ki; "Do not take more than 100 micrograms (4,000 IU) of vitamin D a day as it could be harmful."

aynı şekilde sağlık dergisi healthline araştırmaları sonucunda makale yazmış;

www.healthline.com

"don’t consume more than 4,000 IU of vitamin D without your doctor’s permission"

"kilo başı için 100 iu uygundur" önerisi hangi araştırmalara dayanarak verilmiş paylaşabilir misiniz?
0
🌸durbakalim
(06.05.22)
aklıma geldi duyuruyu görünce bak.
avusturya'daki doktorlar benim d vitamini seviyemi iki sene boyunca avrupa'daki belirlenmiş normlara göre yükseltemediler. baya yükseltemediler yani, Rocaltrol 0.50 bile kullanıyordum o sırada. ona ek olarak günde 800IU ya da 1000IU veriyorlardı. sonra verdim parayı özel hekime gittim. amerika ekolünden çıkma biriydi. o standartları bir uyguladı, iki ayda ayağa kalktım alimallah.
sağlıkta abd ne diyorsa o :D
bana ilk önce d-vitamini ampulü verdi, üç tane. ikişer hafta arayla yarısını kırdım içtim. diğer yarısını başkası içiyordu. sonra da günde 7000 IU kullandım uzun süre. hala günlük d vitamini alıyorum (7000 IU almıyorum ama avrupalıların tavsiyesi gibi 1000 IU de almıyorum). Zira 1000 IU kulanınca D vitaminini olduğu değerde bile koruyamıyorsun.

uzuuuun lafın kısası, iyi bir doktora git, seni güzelce takip etsin. iyi bir hekimse zaten becerir yükseltmeyi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.05.22)
benim de gecen sene kan testinde dusuk cikti, 6000iu verdiler gunde.
39e 90kg
0
cooperr
(06.05.22)
benimde önceden düşük çıkmıştı fakat dozajı bir doktorun testinize bakıp belirlemesi lazım. mesela benim çok düşük olduğu için haftada 1 devit 3 50000'liği kafaya dikiyordum ama sizde farklı olabilir o yüzden kafanıza göre dozaj ayarlamayın.
0
false pretension
(06.05.22)
@durbakalim —o biraz güncellenmemiş avrupa dozu maalesef ve o değerlerde alırsan yükselmiyor. hatta koruyamıyorsun bile. orada kaynak vermişlerdir, orada yoksa önceki postlarında vardır.

vaktim olunca bakıp kaynak göndereyim.
0
kaptankedi
(06.05.22)
(4)

Hastanede doktora tahlil sonucu gösterme mevzusu

magni
Muayene için sıra numarasıyla hizmet veren bir özel hastane var. Muayene oldunuz, doktor sizden bazı tahliller yaptırmanızı istedi. Tahlilleri yaptırdıktan sonra gün içerisinde sonuçları göstermek için doktorun odasına yeniden bir girmeniz gerekiyor ama bunun için sıra numarası olayı olmuyor.Muayene
Muayene için sıra numarasıyla hizmet veren bir özel hastane var. Muayene oldunuz, doktor sizden bazı tahliller yaptırmanızı istedi. Tahlilleri yaptırdıktan sonra gün içerisinde sonuçları göstermek için doktorun odasına yeniden bir girmeniz gerekiyor ama bunun için sıra numarası olayı olmuyor.

Muayene sırası bekleyen kişilere "Kısa bir sonuç göstermem lazım müsaade ederseniz" vs. gibi bir şey der misiniz? Tabii buradaki kritik olasılık, nazik insan görünce sırada bekleyenler "Kaç saattir sıramızı bekliyoruz kardeşim, geç bekle sen" diyebilirler tabii, burası Türkiye. Yoksa hiçbir şey demeden içerideki hasta çıkınca kapıyı tıklatıp girer misiniz?

Oluru nasıldır bu işlerin?
0
magni
(06.05.22)
Raconu "ben bi sonuç gösterip çıkıcam" demektir, ama en güzeli içeri yeni hasta girerken asistanla göz göze gelip "sonucu gösterecektim" derseniz ya o anda o hastaya bakmadan size kısa bilgilendirmeyi yapar, ya da hasta çıktıktan sonra hemen sizi alırlar.
0
John Bloor
(06.05.22)
@John Bloor Doktor asistanı veya hastaların bu tip işlemlerini organize edebilecek türde biri yok yalnız, sıkıntı da bu zaten. Randevu ile değil de sıra numarası ile hizmet veriyorlar.
0
🌸magni
(06.05.22)
tekrar numara alabiliyorsam alır beklerdim. numara yoksa da hastaların bitmesini bekler girerdim.
0
suyin
(06.05.22)
@enivicivokke Hayatımda bir daha görmeyeceğim insanların ne diyeceğini umursamak değil de, bir tartışma ortamının içerisinde kendimi bulmak istemem.

Tanımadığım insanlarla sözlü olarak tartışmaktan hakikaten nefret ederim ve bundan kaçınırım.
0
🌸magni
(06.05.22)
(3)

ETSY 101, buradan basık satış yapılıyor?

damba
Arkadaşlar selam, Bir ressam, 10’larca tablosu varmış ve bu tabloları ETSY üzerinden satmamı istiyor, benden aracı olmamı istedi. Eğer başarılı olursak komisyon alacağım. Buradan satışı öğrenmek için bana blog, YouTube kanalı, ya da herhangi bir şey, ne tavsiye ederseniz? Balık tutmayı öğrenirsem hı
Arkadaşlar selam,

Bir ressam, 10’larca tablosu varmış ve bu tabloları ETSY üzerinden satmamı istiyor, benden aracı olmamı istedi. Eğer başarılı olursak komisyon alacağım. Buradan satışı öğrenmek için bana blog, YouTube kanalı, ya da herhangi bir şey, ne tavsiye ederseniz? Balık tutmayı öğrenirsem hızlı öğrenirim. Şimdiden teşekkür ederim.

İngilizce araştırma yapabiliyorum.
0
damba
(05.05.22)
Şu grupta güzel bilgiler paylaşılıyor bence, postları okursan epey bir şey kaparsın, youtube videoları da yayınlıyorlar
www.facebook.com
0
veritaslibertas
(06.05.22)
eksi'de cok guzel detayli yazmislardi. etsy basliginda sukela modunda bakmak faydali olabilir.

eksisozluk.com
0
supergirl
(06.05.22)
şu grup da iyi: www.facebook.com
0
suyin
(06.05.22)
(3)

Dişlerin arka kısmındaki siyahlık???

bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
Dişlerimi günde 2 defa fırçalayan biriyim. Sigara vs yok sadece bol bol çay. Geçmişten kalan sıkıntısız 2 de dolgu var. Şimdi dişlerimin arka tarafına baktım da neredeyse hepsi siyah. Şok oldum. Ağız kokusu vs de asla yok. Bu kısmı nasıl temizleyebilirim? Özel dişçiye gitsem yapar mı? Kimisi sonrası
Dişlerimi günde 2 defa fırçalayan biriyim. Sigara vs yok sadece bol bol çay. Geçmişten kalan sıkıntısız 2 de dolgu var. Şimdi dişlerimin arka tarafına baktım da neredeyse hepsi siyah. Şok oldum. Ağız kokusu vs de asla yok. Bu kısmı nasıl temizleyebilirim? Özel dişçiye gitsem yapar mı? Kimisi sonrasında çok ağrı falan çekersin dedi ama ne kadar doğru acaba. Bu şekilde kötü hissediyorum
0
bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(01.05.22)
doktora gitmen lazım kendin temizleyemezsin. acılı bir işlem de değil.
0
suyin
(01.05.22)
cay kahve yapiyor onlari sigara icilmese bile. disci temizleyecek siz bir sey yapamazsiniz.
0
in vino veritas
(01.05.22)
Ben daha önce defalarca temizlettim. Yılda 1 filan temizletmek iyi oluyor diş taşları filan gidiyor. Pandemiden 1 ay önce 150 tlye yaptırmıştım. Ortalama bi yerdi. 4-5 ay önce de ortalama üstü bi yerde 300 liraya yaptırdım.

Temizlettikten sonra 1 hafta 10 gün hassasiyet oluyo soğuk sıcak şeylere karşı sonra geçiyor.

Bana da şey demişlerdi 1 kez yaptırınca hep yaptırman gerekiyo filan dediler ama ben takmadm zaten yılda 1 yaptırmayı seviyorum çok güzel oluyo dişlerim tertemiz oluyo.
0
turuncu tonlarda
(01.05.22)
(3)

Gardrop vs. Dolap

bahçedekisandal
İkinci el uygulamalarından hangisi daha kullanışlıdır?Kullanan var mı?
İkinci el uygulamalarından hangisi daha kullanışlıdır?
Kullanan var mı?
0
bahçedekisandal
(25.04.22)
ikisini de kullaniyorum aslinda gardropsta satis yapmak daha karli ama dolap'in daha fazla kullanicisi var. dolap cok yuksek komisyon kesiyor hem saticidan hem alicidan ona ragmen nedense daha cok kullaniliyor.
0
in vino veritas
(25.04.22)
evet dolap daha yaygın kullanımda. gardrops da son zamanlarda 200 üstüne komisyon kesmeye baslamıs. artık pek farkları kalmadı. dolap çok daha canlı zaten.
0
suyin
(25.04.22)
Satıcı konumuda iseniz hepsini kullanmakta fayda var, belli olmuyor, güvenirliği açısından pek bir fark yok.
0
kullanıcıadımbuolsun
(25.04.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.