Giriş
(4)

optiklerden gözlük alınca teşhiri mi satıyorlar?

deartheodosia
güneş gözlüğü değil. miyoplar için.
güneş gözlüğü değil. miyoplar için.
0
deartheodosia
(03.02.22)
yo. sizin numaranıza uygun gözlükleri teşhire niçin koysunlar ki.
0
ankarakecisi
(03.02.22)
çerçeveden mi bahsediyorsunuz? valla teşhir de satabilirler kimse anlamaz. şansa kalmış bir şey. en kurumsal firmalar bile üçkağıt peşinde oluyorlar.
0
rose parks
(03.02.22)
Çerçeve için konuşuyorum, bazen evet bazen hayır. O çerçeveden başka yoksa/getirtemiyorsa gayet de teşhirdekini allayıp pullayıp veriyor.
0
invictae
(03.02.22)
camlar kişiye özel yapılıyor @ankarakecisi
0
🌸deartheodosia
(03.02.22)
(9)

Elektrik faturası binlerce lira gelen ünlüler?

avatar is back
En düşüğü 2,5k ödüyor. Gördüğüm çoğu ünlü 6-7k ödüyor. Tamam çok zam geldi de bu kadar ne yapıyorlarda geliyor fatura? Bizim düz vatandaş olarak doğalgaz faturamız uçtu ama bunların elektrik faturaları bizimkilerin 10 katı nerdeyse. Fark ne?
En düşüğü 2,5k ödüyor. Gördüğüm çoğu ünlü 6-7k ödüyor. Tamam çok zam geldi de bu kadar ne yapıyorlarda geliyor fatura?

Bizim düz vatandaş olarak doğalgaz faturamız uçtu ama bunların elektrik faturaları bizimkilerin 10 katı nerdeyse. Fark ne?
0
avatar is back
(03.02.22)
büyük ev, sürekli yanan ışıklar, sürekli kullanılan aletler vs.

dayımların iki katlı evine de 1000 civarı geliyor.
0
wild honey suckle
(03.02.22)
tüketimleri yüksek. adam ayda 1000 kwh tüketmiş diyor fazla geliyor. biz 3+1 evde 200 kwh tüketiyoruz.
0
jack lupino
(03.02.22)
evinde sauna,solaryum,ısıtmalı havuz, elektrikli sulama pompaları, hidrofor, iki kat için hidrosifon, bahçe için su motorları, güvenlik için gece aydınlatma ve kamera sistemleri, 2 büyük boy buzdolabı, dondurucu, her odaya klima, her odaya tv, hava temizleme makinesi, gibi detayları olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca evleri bizim gibi 2+1 değil. Çoğu en az 4+2 dublex/ triplex villalarda oyuruyor. bizim gibi 5 dklık ayakta duşa girip çıktıklarını düşünmüyorum. Bizim kadar da lamba sistemlerini tasarruflu kullandıklarını düşünmüyorum.
0
bugisme
(03.02.22)
hem evleri büyük, hem de para olduğu için biraz kısayım da tasarruf edeyim kaygısı yok, hunharca kullanıyorlar.
0
rose parks
(03.02.22)
bazıları doğalgaz yerine elektrik ile isiniyor.
0
all girls dream
(03.02.22)
Yukardaki cevaplara ek olarak aklıma yürüyüş bandı gibi spor ekipmanları geldi. Çok harcar mı bilmem fakirim ama ünlülerin evinde genelde bu tarz şeyler de mevcut
0
epitaf
(03.02.22)
listeye mustakil evlerdeki dis mekan isiklarini eklemek lazim.
ev buyudukce masraf katlanarak yukseliyor.
0
cooperr
(03.02.22)
Isınmayı elektrikle yapan 1+1 evde oturan 1 tanıdığa 1400 tl gelmişken, devasa müstakil evde oturanlara normal bence.

Bana 220 tl geldi tek başıma ne yaptın diye sor hiçbir şey ışık sevmediğim için akşam karanlık oturuyom bi de.
0
materyalist imam
(03.02.22)
Isınmanın, mutfağın tamamen elektrikle olduğu bir evde tüketim bayağı artabilir.
0
vampir akrep
(04.02.22)
(3)

belediyeler sokak hayvanlarına bakanlara mama veriyor mu

mezarkabul
http://www.haykonfed.org/2021/10/06/52-belediyeler-sahipsiz-hayvanlari-besleyenlere-yasal-olarak-mama-vermek-zorunda-guncellendi-3-ekim-2021/az da olsa örneği var mı mama veren belediyelerin?
www.haykonfed.org

az da olsa örneği var mı mama veren belediyelerin?
0
mezarkabul
(03.02.22)
veriyor, bazı belediyeler de otomat yapıyor para atınca mama dökülüyor.
0
rose parks
(03.02.22)
Beylikdüzü belediyesi yıllardır düzenli besleme yapar mesela. Diğer belediyelerde de vardır mutlaka örnekleri. İBB, Ankara büyükşehir belediyesi de özellikle kırsal alanlardaki hayvanlara mama götürüyor.
0
fraise
(03.02.22)
ankara bb veriyor.
0
ankarakecisi
(03.02.22)
(25)

Ailenize sitem eder miydiniz? -2

deveyidiken
Toplam 22 senesini İsviçre'de yaşamakla geçirmiş ancak bu 22 senenin sonunda İsviçre'den vatandaşlık alamayarak Türkiye'ye dönmeyi tercih etmiş bir aileye sahip olsaydınız bunu ailenizin yüzüne vurur muydunuz?"Bu da dert mi be olm" diyebilirsiniz ama son 10 yıldır falan bu gerçek beni her geçen yıl
Toplam 22 senesini İsviçre'de yaşamakla geçirmiş ancak bu 22 senenin sonunda İsviçre'den vatandaşlık alamayarak Türkiye'ye dönmeyi tercih etmiş bir aileye sahip olsaydınız bunu ailenizin yüzüne vurur muydunuz?

"Bu da dert mi be olm" diyebilirsiniz ama son 10 yıldır falan bu gerçek beni her geçen yıl daha da derinden yaralıyor. Ülkenin içinde bulunduğu şartları görünce bir kağıt parçasının aslında ne kadar önemli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.

sizin tepkiniz ne olurdu?

Edit: Önceki duyuru küfürden ötürü silindi, yeniden düzenledim.
0
deveyidiken
(03.02.22)
Almayarak Türkiye'ye dönmeyi tercih etmiş bir aileye çok ciddi olmamakla beraber "Ah be kalaydınız ya orada" diye düzenli olarak söyleyebilirdim.

Kalamadılarsa ama yapacak bir şey yok.

Kimi kağıt parçaları çok önemlidir, hayatlar kayıyor bazı kağıt parçaları uğruna.
0
hedep
(03.02.22)
Siz burada mıydınız? Olay tam anlaşılmıyor.
0
rose parks
(03.02.22)
Ben ve abim İsviçre'de doğduk ve abim sonrasında "Ben İsviçre'yi istemiyorum" dedi ve annem babam da ona uyup oturumu iptal etme kararı aldılar. Benim bir ağırlığım yoktu tabi 12 yaşında. Şu anki düşünce yapısına sahip değildim.

2013 yılında turist olarak gittiğimde bazı şeyleri görmeye başladım.

Ayrıca öncesinde bir kez ailem vatandaşlığa başvuruyor ama yaşadığımız belediye ret veriyor. Başka yere taşınıp yine başvuru yapabilirlerdi ama yapmamışlar. Her kantonun yasası bir olmadığı için birinin ret verdiğine öteki tamam diyebiliyor.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
Sitem etmem tabi ki.

Birincisi zaten vatandaşlık alamamışlar. Diğer yere başvursalar alabileceklerinin bir garantisi yok. İkincisi de "X iyi TR kötü" gibi bir akım/moda var şu aralar ama ben şahsen katılmıyorum, ekonomi kötü ama iklim güzel mesela, şu an kazandığımın 2-3 katını verseler gidip İsveç'e yerleşmem.

Aslolan "isteği" kontrol altına almak bence. İsviçre'de olsan o zaman da "niye daha çok kazanmıyorum" diye şikayet ederdin belki. Sürekli daha fazlasını istemek yerine elde ne var, iyi yönleri neler, bir de ben neyi daha iyi yapabilirim düşüncelerine odaklanmak daha sağlıklı geliyor bana mental açıdan.

Bu arada benim dedem de TR'ye gelirken, kardeşi ABD'ye göç etmiş. Şimdi kuzenlerle aramızda maddi açıdan uçurum var, ama gidip dedeme sitem etmek hiç aklıma gelmemişti :)
0
plutongezegendegilmi
(03.02.22)
10 yıllık mevzu, olmuş bitmiş. Böyle geçmişe bağımlı yaşayıp aileyi suçlamak biraz yanlış. Birey olarak sen ne yapabiliyorsun ona bakmak lazım, önüne bak yani artık boşver.
0
roket adam
(03.02.22)
@ roket adam

Sorun şu ki, mevzu önünü görememek. Görebilseydim elbette umursamazdım bile belki.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
Tamam da bu da senin sorunun artık yani. 10 yıl önce alınmış kararı irdelemenin bir manası yok yani, o karar verilmiş bitmiş. Kurban psikolojisine girmeye gerek yok, yetişkin gibi mevcut durumu kabullenip ona göre önüne bakacaksın. **bence**.
0
roket adam
(03.02.22)
Hocam seninki yine iyiymis, eski ofiste bi cocugun babasi turkiyeye donunce cocugun belcika vatandasligini iptal etmis sadece turk vatandasi olsun diye :) her gun babasina kufu ediyordu :)
0
brkylmz
(03.02.22)
@ brkylmz

Neler neler duyuyoruz. Bu insanlar şaşırmış :(
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
gerek yok. keşke derdim 1-2 geçerdim.

bu bağlamda 2013te niye bitcoin almadık diye üzülebiliriz ama gerek yok böyle şeylere. gerek yok derken üzülmeye sitem etmeye gerek yok. onu başlarına kakmanız mutsuzluktan başka bi şey getirmeyecek.
0
jack lupino
(03.02.22)
o halde anlamsız bir sitem. herkesin ailesi herhangi bir konuda seçim yapıyor, sonucu iyi ya da kötü şekilde bizleri etkiliyor. etkiniz olmayan şeyler için ah vah etmek anlamsız.
0
rose parks
(03.02.22)
Yani @hedep'in dediği gibi ah be kalaydınız seviyesinde olur, ben rahmetli babamın yanlış aldığı kararlar için bile keşke diyorum bazen, sitem etmek değil bu, ona karşı bir kızgınlık da değil, sadece bazı fırsatları değerlendirseymiş keşke seviyesinde.

Sizin durumunuzda TR'ye dönmeleri maddi olarak ne seviyede eksiye götürdü o önemli bence, İsviçre iyi güzel bugün çağırsalar bavulu toplar giderim ama burada maddi olarak iyi durumda olsam yine ailemin arkadaşlarımın olduğu yer daha iyi derdim.
0
atom karincanin torunu
(03.02.22)
Onlara artı kattı burası. Çünkü emekli olmuşlardı. Orada da geçinemezlerdi aldıkları paralarla. Ama burada şimdi durumlar malum. Baya artıdalar.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
dedemin kardeşi abd'ye göçmemiş ama plutongezegendegilmi +100000

şikâyet etmek çocukça bir şey.
orada doğmuş olduğunuz için kullanabileceğiniz bir avantajınız varsa onu kullanın.
yoksa da yapılacak bir şey yok.
0
blatta hiberna
(03.02.22)
Birkaç kere sitem ederdim ama sonra takmazdım. Herkes kendi hayatını yaşıyor. Siz de kendi hayatınızı yaşayın. Onlar onu yaşamış, belki siz daha iyisini yaşarsınız.
0
dissendium
(03.02.22)
onlar 22 yılda dünyayı hiç okuyamamışlar demek. İsviçre AB'de değilmiş gerçi ama yine de oranın pasaportuyla dünyaya açılman daha kolay olurdu veya orada okuman çalışman.

İsviçre çifte vatandaşlık kabul etmiyorsa belki o yüzdendir dedim, baktım kabul ediyormuş. O zaman istememişler demek.

Fakat 70-80'lerde oraya gidip çalıştılarsa bu işleri çok kolay görmeleri de olası. Benim bir hocam kaçak olarak İngiltere'ye gidip çalışmış, oradan Almanya'ya geçip kalmış sonra vatandaş olmuş vs anlatıyordu. Şimdi kaçak olarak git sıkıysa :D o dönemki bakış açısı çok farklı olabilir yani.

genel olarak, yapacak bir şey yok.
0
nhk ni youkosu
(03.02.22)
Bakış açısı +1 @ nhk ni youkosu

Aynı süreci teyzemler yaşadı, onlar Zürih’e taşındılar ve dünya kadar vergi borçlarına rağmen vatandaş oldular.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
Biz de İsviçre'den döndük, bizimkiler hepimiz için vatandaşlığı alıp döndüler ve bunun için minnettarım onlara. Fakat herkes aynı öngörüye sahip olamıyor. Aynı dönemlerde vatandaşlık almadan dönen tanıdıklarımız var.

Belirli bir yaştan sonra kurban psikolojisine girmenin, aileyi suçlamanın bir anlamı yok. Bu konuda roket adam'a katılıyorum. Yetişkin olarak önünüze bakıp yolunuzu çizmeniz gerekiyor. Çünkü bu bakış açısıyla vatandaşlığınız olsaydı, bu sefer de "neden döndünüz" diye suçlayacaktınız ailenizi belki de. Olan olmuş artık.
0
gmzo
(03.02.22)
1980'lerin başında kanada işçi alıyormuş. O zamanlar bu kadar ağır şartlar yokmuş. Başvuranların büyük çoğunluğu alınıyormuş. Babama da gel sende başvur çok kolay bak gideriz demişler tüm evraklar hazırmış ama babam "kanada çok soğuk olur" diye vazgeçmiş. Bazen derim baba kabul etseydin şimdi kanada vatandaşıydık.

olur böyle şeyler.
0
komando kani var bende
(03.02.22)
ahah benimkiler almamis, yurtdisi dogumluyum, ama ben kendim aldim baska ulkeden. sitem ettigim olmadi. vizyonsuzluk deyip gectim.
0
camussar
(03.02.22)
yas kac bilmiyorum ama anlamsiz bir hareket cunku eline bir sey gecmeyecek. "tepki", "sitem" vs sen gosterince/edince karsindaki kisinin kendini duzeltme ihtimali olan seye denir. burada oyle bir sey yok.

bir de orada dogup buyuduysen ana dil seviyesinde almanca olmali, almanya'da falan bedavaya universite okuyabilirsin.
0
hot potato
(03.02.22)
senin çözemeceğin bir problem değil ki bu? vatandaşlık alabileceğin bir çok ülke var düzgün şekilde, yurt dışı iş basvuruları yap, git çalış, otur, vatandaşlık al.

sizinkiler zamanında nasıl gitmişlerse sende şimdi gidebilirsin, doğumdan ötürü vatandaşlık veriyorlar mı bakarsın, belki ben gitsem 6 sene de alacağım, sen 2 senede alacaksın falan filan.

onlar yapamadı yada yapmadı diye seninde yapamayacağın anlamına gelmiyor, zaten her bir bireyin sorumluluğudur bir önceki nesilden daha iyi olmak.
0
selam
(03.02.22)
Yeniden dönmemin tek olur yolu evlilik yoluyla gitmek. Konsolosluktan ilgili belediyelere hatta havalimanındaki pasaport polisine kadar herkes “Hacı kız bulcan evlencen. Başka türlü uzun süreli kalmak zor” diyorlar.

Fakat sağolsun akrabalar yardımcı olmuyor bunun için. Diyorum kendim gidip bulayım, ancak bu sefer de isviçre’nin pahalı bir ülke olması tokat gibi yüzüme çarpıyor. Yani 2-3 ay kalmaya niyetlensem, ciddi bir bütçe gerekiyor. Ama bir şekilde harekete geçmek istiyorum artık.

Mesela zamanında babam da evlilik yoluyla oraya gitti, annemle evlendiği için.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
arada bi abimi döverdim
0
all girls dream
(03.02.22)
benzer bir hikaye bende var.

peder 70'lerde almanya'da doktora yaparken yapilan vatandaslik teklifini reddetmis, toplamda 12 sene yasadiktan sonra kulustur bir vosvos ile kesin donus yapmis. Siniri geciyor, ilk benzincide duruyor. Pompaci cocuk alman plakayi gorunce hayirdir abi tatile mi geldin diye soruyor, o da yok kesin donus diyor. Abi sen bir baltaya sap olamamissin herkes sifir mercedes/bmw ile geliyor diye cevap veriyor.

mevzuyu defalarca konustuk, vatandaslik almadan donmem hataydi, size buyuk faydasi olurdu ama dondugum icin pisman degilim der.

ben de uzun sureli yurtdisi deneyimi sonrasi pederin gorusune katiliyorum. Disarida fazla vakit kaybetbeden, mumkunse pasaportu cebine koyup doneceksin.

Nedeni ozgul agirlik, derin mevzu ama eskiler ozetlemis "tas yerinde agirdir"
0
cooperr
(03.02.22)
(11)

gamsiz nasil olunur?

Kittie
sorum gamsizlara. ozellikle sonradan gamsiz olanlara.yani kucuk sorunlari takmayan,buyuk sorunlarda buluruz bir hal care;once bir uyuyayim da sabah bakariz gibi tepkiler veren,gun icinde olmus bir seyi unutup giden,ne kendimi uzucem ya gibi tepkiler vereninsanlardan bahsediyorum.bir gun olecegiz diy
sorum gamsizlara. ozellikle sonradan gamsiz olanlara.

yani kucuk sorunlari takmayan,
buyuk sorunlarda buluruz bir hal care;
once bir uyuyayim da sabah bakariz gibi tepkiler veren,
gun icinde olmus bir seyi unutup giden,
ne kendimi uzucem ya gibi tepkiler veren
insanlardan bahsediyorum.

bir gun olecegiz diye hatirlatirdim kendime ama artik o daha kotu yapiyor beni.
iyice her seyi kafaya takar oluyorum. kafaya takmanin yaninda asiri asiri sorumluluk sahibiyim. bundan da rahatsizim.

nolur bir seyler soyleyin. belki ufak da olsa bir degisim olur bende.
0
Kittie
(02.02.22)
Kendimi bildim bileli dünya yansa gram otun yanmaz. Sonradan olmadım hep böyleydim. Ayrıca bana faydası olmayan dini kurumun yetkilisini seveyim. Ayrıca sonuna bakmam kafaya takmam kendi dümenine bakarım. Ne pis adammisim be
0
allah yazdiysa bozsun
(02.02.22)
önce derin bir nefes alınır, daha sonra, kendini üzmen ya da hırpalaman olmuş olan şeyi değiştirecek mi diye düşünülür; değiştirmeyeceği anlaşılınca da koyver gitsin denir.

mis gibi gamsız oldun, tebrikler.
0
taçsız kral pele
(02.02.22)
galiba gamsız olunmaz, gamsız doğulur. ne yazık ki.
0
south park in kapusonlu uyesi
(02.02.22)
Gözünün önüne ibretlik bi öykü getir. Bunu düşündükçe amaaan benimki dert mi sallaaa , çözülüüür diyorsun
0
photo85
(02.02.22)
eski bir iş arkadaşım kötü bir durumla ya da sorunla karşılaştığında beni aklına getirerek " bu da dert mi devilone neler yaşamış bak hala mutlu " gibi şeyler düşünüp teselli oluyormuş. bana çok sonra itiraf etmişti.
benim bakış açım da şöyle : olması gereken oluyor ve olacak diye düşünüyorum.sonuçta dünya üzerinde süremiz çok az ve bunu dertlenerek ve üzülerek harcamamalıyız.

kendime düşünceler kitabını tavsiye ederim.

"hepimizinki günübirlik hayatlar. hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. hepsi geçici. hem anılar, hem de onların nesnesi. her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın."

marcus aurelius
0
devilone
(02.02.22)
Gamsız doğulur +1

Ben de aynı şekilde gamlı baykuşumdur, henüz aşamadım.
0
heathen
(02.02.22)
Bunun bir formülü yok, insanlar buna benzer nedenlerle terapi alıyorlar, yıllar içinde belki değişebiliyorlar :)
0
dreamnesiac
(03.02.22)
gamsizligimi soyle bir dusunsem sunlara borcluyumdur:

asiri koruyucu turk aile yapisi. 32 yasindayim, herhalde isi gucu birakip ailemle yasasam, bana omrum boyunca bakabilirler, evden kovmazlar, git calis oglum demezler. ama asalak olmaya gerek yok elbette uashdasda
yaslandikca daha az takar oluyorsun, bir nevi bize ayrilan surenin sonuna geldigini her gecen saniye daha cok hissediyorsun ve kendini sacma sapan seyler icin uzmemeye calisiyorsun.
biraz da parayla alakali, ekonomik garantiler, pasif gelirler, birikimler yarattikca daha fazla ozgurluk kazaniyorsun ve bu da seni eyvallah cekmek zorunda kaldigin durumlari ve kisileri azaltabilme luksu saglayan bir pozisyona sokabiliyor.

bunlar bendeki sebepleri temel olarak.
0
baldur2
(03.02.22)
Gamsız olunur da. Aslında bu gamsızlık değil stres yönetimi.

Önüne problem çıktığında, aklına götü bi şey geldiğinde bu konu seni çok endişelendiriyorsa ya da üzüyorsa bunu nasıl arlatabileceğin ile alakalı eğitimler var.

Öncelikle yaşadığın şey stres. Seni hayatını tehdit eden kurtaran ve gelişmeni sağlayan hormon. Bu hormonla barışman lazım. Bu hisle barışman lazım. Bu senin için faydalı bi his. Hayatta daha iyi koşullara sahip olmanı sağlıyor. Sadece dozunda kalmalı o kadar.

2. Şey ise şuan günümüz dünyasında hayatını tehdit eden bir şey yok. Bu hormonun kaynağı aslında hayatta kalma iç güdüsü. Ama her türlü ufak büyük problemde tetikleniyor maalesef. Sen kendine “şuanda bu hissi bu kadar derin yaşamama gerek yok çünkü ucunda ölüm yok” gibi telkinlerde bulunursan buna inanırsan daha koşay aşabilirsin stesini.

3. Şey ise olası zararları düşünmek. Mesela aklına bir problem geldi seni baya gerdi sıktı. Eğer o problem kötü giderse ne olur bi bunu düşün. En kötü şartlarda ne olabilir, tüm olası sonuçlarını değerlendir. Bu sonuçlar gerçekleşirse nasıl çözüm bulabileceğini düşün. Ama gerçekçi ol. Mesela iş yerinde bi şeylerin kötü gitme ihtimali var. Kötü gittiğinde başına ne gelebilir, ya da problem olmadan sıyrılma ihtimalin vs, problem olursa ve çalıştığın proje batarsa bu durumda ne yapman gerekir, her şey ortalama giderse bu durumda nasıl bir aksiyon alırsın vs vs. Bunları biraz düşünürsen detaylar kafanda netleşeceği için ( ve hiç biri ölüm olmadığı için) bilinç altın rahatlayacak. Ayrıca plan yapmak seni rahatlatır.

4. Şey aklındaki kötü düşüncelerin yalnızca düşünce olduğunu, soyut olduğunu, çoğu zaman aslında dünyanın çooook kötümser bir yansıması olduğunu anlamalısın.Düşünceler beyninde akıp gider. Senin sinirini bozan ve uykunu kaçıran kişi o sırada senin hakkında hain planlar yaptığı için aktif şekilde onu düşünmüyorsun bunun farkında ol. Zihnindeki fikirler yalnızca düşünceler. Ve geldikleri gibi giderler çünkü o sırada içinde bulunduğun an ile alakalı değiller. ( bu görüşün adı sanırım mindfullnes)

Şimdi ben sana burada özetledim ama bu benim okuduğum kitaplardan, dinlediğim podcastlerden, internetteki surf yaparken ulaştığım sitelerden vs geliyor. Yani bi anda yapamazsan üzülme, ben bu konuyu biraz özümsedim zamanla.

Tüm bunları yapabildiğinde soğuk kanlı kalabilirsin. Stresini kontrol edebilirsin. Ve şunu diyetim, stres çoğunlukla stresin kötü bir şey olduğunu düşünen insanları kötü etkiliyor. Stresi ile barışık ve bunun kötü bi şey olmadığını düşünen insanları kötü etkilemiyor. Bu da bi istatistik işte.
0
zimbirik
(03.02.22)
gamsız doğulur +1
0
rose parks
(03.02.22)
Gamsız doğulur +1

Stres yönetimi bir yere kadar yardımcı oluyor ama tam bir teflon adam olamıyoruz biz pimpirik kumkumaları.
0
SiyamkedisiZorro
(04.02.22)
(14)

İş Yerinde Hazır Bulunmak İçin Maaşınızın Yüzde Kaçını Kullanıyorsunuz?

akhenaten
Örneğin kendi maaşınızdan harcadığınız toplu taşıma, yakıt, yemek gibi giderler için maaşınızın yüzde kaçını iş yerinde bulunmak için harcıyorsunuz?Hangi şehirde yaşadığınızı mümkünse belirtin.
Örneğin kendi maaşınızdan harcadığınız toplu taşıma, yakıt, yemek gibi giderler için maaşınızın yüzde kaçını iş yerinde bulunmak için harcıyorsunuz?

Hangi şehirde yaşadığınızı mümkünse belirtin.
0
akhenaten
(02.02.22)
%0, şirkette öğlen yemeği yiyorum. is yerime yürüyorum hava iyiyse bisikletle gidiyorum.

istanbul.
0
a darkness coming
(02.02.22)
evden çalışınca sıfır. ticket fazla fazla kalıyor.

şirket aracı olduğundan ulaşıma sıfır, öğle yemeklerinde ticket geçmeyen yerlere ve ekibi motive etmek için cepten verdiğim yemek ısmarlama vs olayları ayda 400-500 gidiyordur. yüzdesini yazınca küsüyorlar, tl tutar yazmak daha doğru. istanbulspor.
0
gabe h coud
(02.02.22)
İstanbul.

- Öğlen yemeği şirketten.
- Sabah servis ile gidip, akşam Marmaray ile dönüyorum. İstanbulkart'ı mobil üzerinden kredi kartıyla ödüyorum. İşte tek seferde 150 lira vs.
0
put it in your appropriate place
(02.02.22)
%10'a yaklaştı ve muhtemelen istifa edeceğim
0
atom karincanin torunu
(02.02.22)
Bir Allahın kulu da giyim dememiş :)
İşyerinde işyeri standartlarında bulunabilmek için yıllarca kılık kıyafete harcadığım parayı ben bilirim.
Pandemide kim giyer kalem etek?
Yüzde yazmiim ağlarım:)
İstanblues
0
dreamnesiac
(02.02.22)
%3 civari bisey.
0
j r r tolkien hayrani
(02.02.22)
%0, İstanbul.

Evet giyim de dahil.
0
ruhen hastayim ben
(02.02.22)
daha işe başlamadım ama yolu ve yemeği hesaplayınca %9 çıktı. giyim hesabı yapamadım, ne kadar tutar bilemiyorum.

memurluk enayiliktir.
0
rose parks
(02.02.22)
%0

istanbul
%80 remote
yol yemek otel internet telefon sirketten
kiyafet alisverisi pek yapmam zaten elektronikten para kalmiyor pek :))
0
nibba
(02.02.22)
Bu sorunun yorumlanışı genel olarak hatalı.

Yüzde 0 yazan evden çalışanlar çalışırken kullandıkları ürünlerin tamamını şirkete fatura edebiliyorlar mı? Gecelere kadar kullanılan bilgisayarın elektriği, belki çalıştığımız odanın ısıtması, elektriği, içtiğiniz kahve, ticket yoksa yediğimiz öğlen yemeği vb bu kapsamda. Zoom'a kimsenin de atletle ya da lastiği çıkmış pijamayla katıldığını da sanmıyorum. İş nedeniyle hiç mi harcama yapmıyorsunuz?
0
dreamnesiac
(03.02.22)
ofise giderken aylik kart aliyordum. bir de iste kahve ve arada sirada yemek (disardan yemeyi pek sevmem) casual giyiniyoruz yani ekstra bi kiyafet almadim is icin. o zaman toplu tasima %3'ten azdi. kahve yemek de yine %3 gibi bir sey oluyordu, bu tabi her gun giderken...

su an sifir, full evden calisiyorum. elektrik internet icin cok olmasa da bi ucret odeniyor (ki bu harcanan elektrige yetiyordur, internetim zaten vardi) video gorusme cok nadir yapiyorum, onda da cidden atki bere taksam umurlarinda olmuyor.


Atina'dayim. isimden cok memnun degilim ama TR sartlarini dusundukce galiba oturmaliyim oturdugum yerde
0
supergirl
(03.02.22)
senelik hesap yaptim, %15 civari.
arabanin senelik deger kaybini da ekledim.
kiyafet haric, i$e ozel kiyafetim yok, serbest takiliyoruz.
lokasyon yurtdisi.
0
cooperr
(03.02.22)
%0

-şirket aracım var. ulaşım masrafım yok.
-ticket var ama zaten öğle yemeği yemiyorum (intermittent fasting)
-şirket telefonum var, iletişim masrafım da yok.
-giyim muallak bir konu. özel bir kıyafet almak gerekmiyor. günlük kıyafetler ile geliyorum. ona rağmen senede iki kez giyim çeki alıyorum.
0
delidir yakalayin
(03.02.22)
kaç gündür başlığı iş yerinde huzur bulmak için maaşınızın % kaçını kullanıyorsunuz diye okuyup duruyorum, az önce aydınlandım.

Teoride %0, pratikte %1. o da yol.

bir gün bile servis kullanmadım. yakın olduğu için ya yürüme ya araç.
0
onemoremile
(03.02.22)
(14)

Özel sektörde % kaç zam aldınız?

msb
Eski bir özel sektör çalışanı olarak merak ettim son zamları karşılayabilecek düzeyde zam verildi mi?
Eski bir özel sektör çalışanı olarak merak ettim son zamları karşılayabilecek düzeyde zam verildi mi?
0
msb
(02.02.22)
dün belirlendi, %50 verildi. yetersiz buldum, bekle dediler. 30 gün sonra 30 günlük tatile çıkacağım. 60 günlük periyotta birşeyler değişmez ise döndüğümde vedalaşacağımızı paylaşalı birkaç saat oluyor.
0
baldan kaymak
(02.02.22)
Agi den seken tutarın eklenmiş haliyle %48.

5 ay önce iş değiştirdiğim için performans zammına dahil olamadım, tabandan geldi. Hoş max performans zammı da 7 8 puan oynatır tahminen
0
materyalist imam
(02.02.22)
%60 ben aldım. şirkette %40-45-65 civarı, mavi yaka - beyaz yaka ayrımı yapıldı bu sene. kişiye, pozisyona göre de -/+%5 oynuyor. geçen sene sonu bir de düzeltme yapılmıştı.
0
gabe h coud
(02.02.22)
ablam bankada çalışıyor %36 aldı. gişedekiler %45 almış, üat pozisyondakiler %25
0
rose parks
(02.02.22)
%55 aldım ama asgariye yakın olmuştu maaşım.
0
meraklitursucu
(02.02.22)
50 aldım. Akmasa da damladı, son zamları karşılamaz elbette.
0
hayaletimsi
(02.02.22)
Ne kadar ilginç yüzde 50'nin altında alan kimse yokmuş:)
Ne aktı ne damladı, curve'den curve yedim saygılar
0
dreamnesiac
(02.02.22)
Normalde temmuzda zam oluyor ama bu sene ocakta da yaptılar, %37. Temmuzda bir daha olacakmış.
0
inheritance
(02.02.22)
%55, kasimda aldik
0
nibba
(02.02.22)
%40
0
esinikaybetmiscorap
(02.02.22)
bu ay son bir yüzde 40 daha eklendi, 2021 ocak ile 2022 ocak arası bununla birlikte toplam 3 zamla yüzde 80 civarında oldu.
0
roket adam
(03.02.22)
%50 aldık daha bu ay. Senede bir kere oluyor zam. Belki onu altı ayda bire çekeriz vs. diyorlardı ama pek sanmıyorum.
0
chicha_v2
(03.02.22)
15 gün önce istifa dilekçemi vermiştim, %22 yapmışlar, vermesem %70 civarı alacaktım diye tahmin ediyorum. neyse sağlık olsun hiç de vermeyebilirlerdi =)
0
amour fou
(03.02.22)
%70 fakat,
maaşım yazılım mühendisine göre zaten çok düşüktü. tr genelinde yüksekti ama istanbul genelinde ve şirkete göre düşüktü. ilk zammı aldığımda yılım dolmamıştı %25 aldım geçen sene fakat 2. zamda hem yılım doldu hem enflasyon hem de gidebilirim belki imajı verince böyle oldu, güzel oldu. Çünkü title falan değişmedi 2.yılım doldu sadece.

Yine de alım gücüme baktığımda, yerimde saydırdılar onun farkındayım. Her şey 2-3 kat arttı çünkü HER ŞEY.

Güya maaşıma zam geldi.. aynı kaldı. o da şimdilik. yine de bu da bir şey diyorum.
0
ananiyimioguz
(03.02.22)
(5)

Günlük 20 tl yemek ücreti

deveyidiken
2 senedir çalıştığım şirket (çok şükür ki istifayı bastım) sodexolara bu iki yılda bir kuruş zam yapmadı. Günlüğüm hala 20 TL'ye geliyor. Bu yıl bildiğim kadarıyla en az 36 TL günlük ücret ödenmesi gerekiyor. Bu durum sömürünün kralı değil midir? Ayrıca ihbar süresinde bile ciddi mobbing uyguluyorla
2 senedir çalıştığım şirket (çok şükür ki istifayı bastım) sodexolara bu iki yılda bir kuruş zam yapmadı. Günlüğüm hala 20 TL'ye geliyor. Bu yıl bildiğim kadarıyla en az 36 TL günlük ücret ödenmesi gerekiyor. Bu durum sömürünün kralı değil midir?

Ayrıca ihbar süresinde bile ciddi mobbing uyguluyorlar. Bu süreçte verilen emirleri pek sallamazsam bana bir yaptırım uygulayabilirler mi? Çünkü zerre çalışmak istemiyorum ve şirketten birilerine sövmemek için kendimi zor tutuyorum.
0
deveyidiken
(02.02.22)
ödenmesi gerekiyor diye bir şey yok. zorunlu değiller. 36,72 TL öderse vergiden istisna tutuluyor. Fazla öderse ekstra vergi var, az öderse ya da ödemezse yaptırım yok.

şirketler normalde ihbar süresinde çalıştırmak istemezler. istiyorlarsa iş devri içindir. genelde çalışanla bu konularda uzlaşılır.

mobbing varsa kanıtları toplamanı tavsiye ederim. mahkemeler genelde işçi yanında.

sakin ol, istifanı vermişsin zaten. yıllar sonra geriye baktığında pişman olacağın bir şey yapma. kısa süreli öfkeni dindirirsin, deşarj olursun ama öfkeyle oturan zararla kalkar.
0
gabe h coud
(02.02.22)
bugün gördüm, lc waikikide çalışanlar günlük 31 tl alıyorlarmış. 36 gibi bir zorunluluk yok.
0
rose parks
(02.02.22)
Şirket maalesef yüzde 100 performans bekliyor, sanki hiç istifa etmemişim gibi. Ben pek takmamaya çalışıyorum ama sabır çekmekten derman kalmadı. :/
0
🌸deveyidiken
(02.02.22)
işinizi son güne kadar düzgün yapmaya çalışın, yavaşlatmanız mümkün ama sallamamanız problem yaratabilir (ne kadar şerefsiz olduklarıyla bağlantılı olarak)
0
yonge and bloor
(02.02.22)
yemek parası en az 36 tl olacak diye bir şey yok. 36 tl, işverenin kişi-gün olarak gider gösterebileceği maksimum rakam olduğu için şirketler de o rakamı baz alıyorlar çoğunlukla. yani şu anlamda, 36 tl verirse yemek parası olarak, bunun hepsini gider yazabiliyor ama 50 lira verirse, 36 tl'si için yemek parası olarak yine vergi vermiyor ama üzerinde kalan fark için, yani 14 lira için, personele maaş verilmiş gibi gelir vergisi ödemek zorunda kalıyor. bütün mesele bu. yani işveren ister 10 lira verir, ister 100 lira verir.

siz de bunu beğenirsiniz, çalışmaya devam edersiniz. beğenmezseniz istifa edebilirsiniz.
0
co2s2
(02.02.22)
(8)

hangi operatör/paketi hangi fiyata kullanıyorsunuz?

baldan kaymak
kullandığım paketlerin tamamına zam gelmiş. merak ettim de belki hat değiştiririm.
kullandığım paketlerin tamamına zam gelmiş. merak ettim de belki hat değiştiririm.
0
baldan kaymak
(02.02.22)
istemeden vodafone geçtim 13 gb 55tl 2 gb hediye

turkcellden memnundum ama pahalıydı.
0
mikahakkinen
(02.02.22)
turkcell'deyim. gülümseten paket mi neyse öyle saçma isimli bir şey var, onu kullanıyorum. ay sonunda hangi paketi seçeceğimi o anki keyfim ve maddi durumum belirliyor açıkçası. genelde 50-70 arası bir şey ödüyorum, 14-20 cigorayt arası internet ve 1000dk konuşma. bana yetiyor, mevcut koşullarda pahalı da gelmiyor ne yalan söyleyeyim ben 2-3 sene önce daha pahalı buluyordum turkcell'i, her seferinde "ulan bu kadar para mı verilir buna" diyordum. şimdi biraz daha normal geliyor ama diğer operatörlerden haberim yok.
0
der meister
(02.02.22)
Bimcell daha ekonomik
0
komando kani var bende
(02.02.22)
mutlu firsat 25gb 95₺
faturali degiljm her ay baska paket cikabiliyor ortalama 20gb 90₺ oduyorum turkcell
0
ala09
(02.02.22)
Vodafone 18+2gb (+whatsapp, spotify, instagram vs ücretsiz) 82 lira.
0
kobuzchu kiz
(02.02.22)
en uygunu bimcell

15 gb + 750 dk 56 tl.

diğer operatörlerde uygun paket bulursun ama geçici olur. bimcell her zaman ucuz.
0
rose parks
(02.02.22)
15gb 1000dk 48. Tt
0
westblack
(02.02.22)
turkcell platinum star
- 16 gb net
- her yöne 2500 dk
- turkcell aboneleriyle sınırsız
- tv+ 5gb
- dergilik 1 gb
- lifebox 5 gb
- ilk ay 30 gb net
- bip 5 gb
- fizy 5 gb
- platinum üye ayrıcalıklı hizmetleri

aylık 130 tl.
0
makarnavodka
(02.02.22)
(6)

uzun süreli antidepresan kullanımı iq seviyesini düşürür mü

hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
böyle şeylere denk geldim internette. hatta haplarla kolay yolu seçtiğimi ve gereksizce ağır ilaçlar kullandığımı düşünen, tıp okumuş bir arkadaşın tepkisiyle karşılaştım, bu ağır hapları ala ala belki iq seviyen bile düşmüştür diye. panikledim tabii. böyle bir şey var mıdır arkadaşlar? sahiden de b
böyle şeylere denk geldim internette. hatta haplarla kolay yolu seçtiğimi ve gereksizce ağır ilaçlar kullandığımı düşünen, tıp okumuş bir arkadaşın tepkisiyle karşılaştım, bu ağır hapları ala ala belki iq seviyen bile düşmüştür diye. panikledim tabii. böyle bir şey var mıdır arkadaşlar? sahiden de brain fog denen durumu yaşıyorum zaman zaman.

artık sadece düşük dozajlı bir hap kullanıyorum, o da akşamları kolay uyumak için. onun dışında iyi hissediyorum, inşallah kısa zamanda tamamen bırakacağım. (doktorum takibimi yapıyor, ondan habersiz ilerlemiyorum) yine de bende, birkaç yıldır bu hapları kullanmak kalıcı bir hasar bırakmış mıdır diye biraz telaşa kapıldım. duygu durum bozukluğu yüzünden kullanıyordum.
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(01.02.22)
Psikiyatrist değilim. Doktor da değilim ama psikoloji alaninda eğitim aldım, pek çok eğitime, seminere katıldım. Hiç böyle bir şey duymadım

Ama bakmak lazim pubmed'e tabi.
0
westblack
(01.02.22)
iq düşüklüğü olmasa da işlem kabiliyeti, analiz yeteneği vs. düşürebiliyor evet. çokça rastlanıyor. o yüzden sadece zor durumda olanların kullanması gereken bir şey. bilim insanları da diyor; bir yere düzelteyim derken bir yeri bozuyor ve hala tüm yan etkileri, beyni nasıl değiştirdiği tam olarak bilinmiyor. ama bunları düşüneceğinize, hayatıma devam etmemi sağladı diyip geçin.
0
rose parks
(01.02.22)
peki bu analiz yeteneği, işlem kabiliyeti geri gelir mi? hapları bırakıp üstüne gidince tekrar kazanılır mı?
0
🌸hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(01.02.22)
Bu alanda yapılan çalışmalar genelde dikkat ve hafıza üzerine odaklanıyor.

Burada hangi ilaçtan bahsediyoruz öncelikle. Hepsinin farklı etki mekanizması var.

Bazı ilaçların dikkat ve bellek dediğimiz iki faktörden birini veya her ikisini;

İyileştirdiğini söyleyen,.
Nötr etki ettiğini,
Kötüleştirdiğini söyleyen farklı yayınlar var.

Hangi ilaç, hangi gruba, hangi tanıyla kullanılıyor bunlara bakmak gerekir. Ayrıca depresyon zaten dikkat ve hafızaya etkisi olan bir hastalık. Dolayısıyla ilaçlar ana hastalığı iyileştirirken yan etki olarak elbette etkilerde bulunur.

Fakat uzman hekim tarafından bir kar/ yan etki ilişkisi düşünülerek depresyonu tedavi etme amacıyla ilaç başlanır zaten.

Ayrıca uzun vadede tedavi edilmeyen depresyon hipokampüs hacminde azalmayla bağlantılıdır. Bu da bellek işlevinde bozulma, ilerleyen yaşlarda alzheimer riskini arttıran bir faktör olarak kabul görür. Bu sebeple bu konuyu uzman hekime bırakmak akıllıcası olur.
0
psmstc
(01.02.22)
doktor var doktor var. mesela işinin ehli bir ortopedistin yazdığı ilacı gidip kadın doğumcuyla değerlendirmezsiniz herhalde?

duygu durum bozukluğu ciddi bir konu ve onu kaynağı belli olmayan yazılara ya da uzmanlığı psikiyatri olmayan kişilerin yorumlarına bıramazdım ben olsam, doktorum ne derse de öyle ilerlerdim.
0
dreamnesiac
(01.02.22)
kusura bakma kardeşim şimdi canın sıkılabilir ama ileride daha çok sıkılmasından iyidir. ben bu olaylara aşina olan birisiyim bak sana ne diyeceğim:

anti-depresan kullanımı IQ düşürseydi, prezervatif kullanımı da istenmeyen gebelikleri arttırırdı. bilakis anti-depresan yazdıysa(psiyatristin) içinde bulunduğun olumsuz duygu sarmalından seni kurtarıp, daha berrak düşünebilmen içindir. Tutup da pratisyen hekim yazdıysa(çok bilmiş versiyonları oldukça mevcut ülkemizde) ondan koşarak uzaklaş ve bir psikyatriste git.

tıp okumuş arkadaşın alanı dışında konuşmuş büyük hata etmiş. duygudurum bozukluğu ciddi bir hastalıktır ve dikkatle uzman bir psikiyatrist tarafından takip edilmelidir.

ilaçlarını kafana göre kesemezsin/başlayamazsın. beyin kimyası üzerinde çok ciddi etkileri var. withdrawal syndrome yaşarsan başladığın yerden daha kötü yerde bulursun kendini.

bu şekilde ilerlersen ileride senin hayatında ciddi ve yıkıcı etkileri olur hep keşke dersin pişmanlık çekersin kar etmez. sevgilini/arkadaşını kaybedersin eşin dostun uzaklaşır ve insanlar sana öyle kolay "psikolojik sorunlu" yaftası vurur ki fena incinirsin. Zor durumu düştüğünde de o "tıp" okuduğunu iddia eden o çok bilmiş cahil arkadaşın ya ortalarda olmaz ya da "senin suçundu" der aradan çekilir, olan sana olur.

karar senin.
0
stavroqin
(02.02.22)
(3)

Regl döneminde kan tahlili yapılır mı?

esinikaybetmiscorap
Merhaba,Reglnin son günlerinde detaylı kan tahlili yapılsa bile sonuçlar doğru çıkar mı? Özellikle demir eksikliğine baktırmak istiyorum tabi troit kolestrol şeker vs. Bunları etkiler mi?Teşekkürler
Merhaba,

Reglnin son günlerinde detaylı kan tahlili yapılsa bile sonuçlar doğru çıkar mı? Özellikle demir eksikliğine baktırmak istiyorum tabi troit kolestrol şeker vs. Bunları etkiler mi?

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap
(31.01.22)
sonuçlar aşırı düşük çıkıyor özellikle demir .
bence bekle
0
devilone
(31.01.22)
tiroid özelinde söylüyorum (hormon olduğu için) regl’de bakılmaması tavsiye ediliyor
0
melodi
(31.01.22)
regl vakti yaptırılmaz.
0
rose parks
(31.01.22)
(12)

Öksürüğe ne iyi gelir? (bitkisel)

harmanyeri
aktardan vesaire alınıp evde yapılabilecek tavsiyeler beklerim, iyi günler dilerim efendim :)
aktardan vesaire alınıp evde yapılabilecek tavsiyeler beklerim, iyi günler dilerim efendim :)
0
harmanyeri
(31.01.22)
Arıcılıkla ilgilenen birinden duyduğum: bir tatlı kaşığı kadar bal ağza alınır bekletilir iyice seyreldikten sonra da yavaş yavaş yutulur.
Bu öksürüğe iyi geliyor.
Tabi duruma göre sabah ve akşam aç karnına ve süre olarak bir hafta/10 gün kadar sürdürmek lazım.

Siz de iyi günler efem.
0
Erva
(31.01.22)
ıhlamur öneririm
aktarlarda karışık kış çayı satılıyor o da olabilir .
0
devilone
(31.01.22)
taze zencefil rondo veya rende ile parçalanır. bal, tarçın, karabiber, toz zerdeçal ve toz zencefil ve limon suyu ile karıştırılır, kavanoza konur. sabah öğle akşam birer kaşık yenir. öksürük krizi tutarsa bir kaşık daha atılır.
natura ginger drops da iyi geliyor. gratislerde ve bimde satılıyor.
0
halanne
(31.01.22)
twitter.com

yıllar önce böyle bi tweeti favlamıştım. size kısmetmiş.
0
jack lupino
(31.01.22)
haşhaş kabuğunu (kozalak) demleyip için. bir kozalağı iki günde içecek kadar suda demleyin. bir de ayva yaprağı.
0
sagini solunu bilmez cahil
(31.01.22)
çörek otu yağı, sırta sürüldüğü an geçiriyor benimkini.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(31.01.22)
@halanne +1 —zencefilli tarifler iyi gelir.

bunları yapamam derseniz, doğrudan minik bir taze zencefil parçası çiğneyebilirsiniz.
0
kaptankedi
(31.01.22)
biraz bal + rendelediğiniz zencefilin suyu + limon suyu iyi geliyor.
0
illiyet dağı
(31.01.22)
Meyan kökü (licorice root) ve okaliptus iyi geliyor. Kullanımını ayrıca araştırın
0
monicapp
(31.01.22)
annem çocukken tereyağını eritip pekmez eklerdi onu içirirdi.
0
rose parks
(31.01.22)
Öksürük çayı çok iyi geliyor, covid geçiren kişiler üzerinde denendi ve çok olumlu sonuç alındı.

French press içine,
- kaynayıp birkaç dakika dinlenmiş su
- birer çay kaşığı kekik, zencefil, zerdeçal ve karabiber
- dilimler halinde yarım limon
- istediğiniz miktarda bal

İyice karıştırıp 5 dakika demlemeye bırakın. Şifa olsun.
0
hadi ya la
(31.01.22)
Yukardaki öksürük çayı tarifi iyidir, hoştur.

Ve fakat, balı çayınız demlendikten sonra bardağa aktardıktan sonra eklemenizi öneririm. Bal ve kaynar/çok sıcak su karışımı pek sağlıklı bir şey değil.
0
kaptankedi
(31.01.22)
(12)

Herkes 20-30 bin lira mı maaş alıyor?

deveyidiken
İstanbul’da ev kiralarına bakıyorum, 5-6 bin liradan aşağı düzgün ev yok. E hayat pahalılığı, marketler falan herkesin malumu. Evlere arabalara değinmiyorum bile, onlar hepten imkansız bir noktaya ulaştı.Hayat bu kadar pahalıyken bu insanlar nasıl hayat kuruyorlar? Hadi bir şekilde bir düzen kuruldu
İstanbul’da ev kiralarına bakıyorum, 5-6 bin liradan aşağı düzgün ev yok. E hayat pahalılığı, marketler falan herkesin malumu. Evlere arabalara değinmiyorum bile, onlar hepten imkansız bir noktaya ulaştı.

Hayat bu kadar pahalıyken bu insanlar nasıl hayat kuruyorlar? Hadi bir şekilde bir düzen kuruldu diyelim, bu pahalılıkta nasıl hayatta kalıyorlar?

Şu an kazandığım parayı göz önüne alınca ben simsiyah bir gelecek görüyorum. Bu ülke hiçbir zaman mükemmel bir yer olmadı belki ama şu son zamanlardaki pahalılık açıklanamaz bir boyutta bence.
0
deveyidiken
(30.01.22)
ülkenin yarısı asgari ücretle geçiniyor ne 20-30 bini? ekşi'dekiler ülkenin en eğitimli kesimi olduğu için oralarda bu civarı kazanan pek çok kişi var ama bunlar ülkenin %2-3'ü falandır anca.

dediğiniz gibi son olaylarla artık ekonomik felaket bambaşka bir boyuta ulaştı. insanlar her şeylerinden kısarak yaşıyorlar. artık 3 öğün yerine 2 öğün yiyeceğim diyenler falan var. böyle yaşıyoruz işte. hatta ortalama türk vatandaşı olarak yaşamıyoruz, sadece hayatta kalıyoruz. kirayı öde, temel gıda maddelerini al tamam bitti. sonraki ay tekrar et. çıkıp dışarda yiyeyim yok, bir yerde bir şey içeyim yok, şuraya gidip gezeyim yok, şu ayakkabıyı beğendim alayım yok...
0
rose parks
(30.01.22)
Olağan üstü pahalılık dalgası henüz 2-3 aylık bir olay, şu anda şok sürecinde herkes hayret etmekle meşgul, bütçeleri sarstı ama yıkmadı, yıkılacak ama er geç. Elbette 20-30 bin üzeri kazanan kitle yüzdelik olarak ufak bir kesim.
0
msb
(30.01.22)
esnaflar falan güzel kazanıyor. milyon tane esnaf var ülkenin dört bi yanında. hepsinin durumu iyi diyemeyiz ama istanbulda fena sayılmayacak dükkanı olan adamlar zaten sağlam kazanıyor. sanayideki en niteliksiz işi yapan adam bile aylık 15bin görünce bu ne lan deiyp ağlıyor. eleman tanıyorum mesela sadece lastik değiştiriyor 20bin kazanıyor.

maaşlılar harici çok güzel kazanıyor. maaşlıların durumu iyi değil
0
avatar is back
(30.01.22)
2 sene önce istanbulda kozyatağı civarı kirada oturuyordum. Pandemi başladı. Evden çalışmaya başladık, evi kapatıp memlekete geldim.

Şimdi yeniden ofiase dönüş süreci var.
Tuzlada fln ev tutacağım sanırım. Her türlü muhtemelen maaşımın yarısı sadece barınmaya gidecek kira, aidat, farura vs. Mutfağı katmadım daha.

Ben bu şekilde tek başıma yaşarım yaşamasına da, insan gelecek kuramıyor. Ne bileyim evlenemiyor, ev dizemiyor, çocuk yapamaıyor vs. Bu çok koyuyor.

O simsiyah geleceği gördüğüm için, hayatıma yalnız devam etmeye karar verdim ben mesela. Kimseyi bir bilinmezliğe çekmeye hakkım yok.

Edit. Ekleyeyim, 2 sene ömce aynı zamanda düzenli spor salonuna gidiyor, birkaç hobime para harcıyor, giyim kuşamıma önem veriyor, kardeşime her ay sabit harçlık veriyordum.
0
saturn
(30.01.22)
Geleceğe dair öncelikleri erteledik, belki evlenip çoluk çocuğa karışacakken şimdi tek derdimiz günümüzü kurtarmak. Zorda kalmamak için büyük harcamalar yapmamak. Araç alacakken kafamızı sokacak bir ev almayı planlamak vs.
0
olaylar olaylar
(30.01.22)
görece yüksek bir maaş almama rağmen, tuzla'da oturuyorum, dışarı çıkmalarım azaldı. araba ya da ev alma hayalim bile yok bu ekonomik durumda.
0
a darkness coming
(30.01.22)
standart bir memur karı koca en vasıfsız insanlar olup kpss kasıp öğretmen olsalar evlerine 13-14 bin lira para giriyor ek ders vs ücretleri hariç. 14 binin 6-7’siini kiraya kolaylıkla verirsin. bu tarz milyonlarca insan var. çok zengin olmana gerek yok yani 7 bin kira için.
0
roket adam
(30.01.22)
Kira+depozit+emlakçı parası 20 bin tl'yi geçiyor şu an. Biraz da taşınırken masraf olsa 30 bin tl'yi bulur. Eşyası olmayan biri için 40 bin tl gerekir. 20 bin tl kazanan birinin 2 maaşı kadar masraf olur ilk etapta.

Evine 14 bin TL para giren biri 7 bin kira ödeyemez. Sadece faturalar ve yol masrafı aylık 2500 civarı tutar. Geri kalan parayla da ancak doyarlar. Artık çift maaş öğretmen olma durumu da çözüm değil. Çocukları da varsa geçinmek imkansız.
0
antropolog
(30.01.22)
Herkes de o evlerde oturmuyor zaten. Sen kendi aradigin kriterlerde evlere bakıyorsun ve 5-6binden asagi düzgün ev yok diyorsun. Digerlerine ev demiyorsun ama baskasi ev diyor demek istedigim bu. Dolasiyla 2 bine de oturan var 6-7bine de. Adamlar parasına gore ev tutuyor.

Duzgun ev 5-6binden asagi yok ve adamin da boyle bir kirayi odeyecek durumu yoksa duzgun olmayan evde oturuyor bu kadar basit. Ben burada oturmam deme luksu yok adamın.

Bunun dışında kari koca çalışan bir suru insan var. Vasif gerektiren işlerde calisan kari koca toplam maasiyla ödüyorlar bu masrafı. 8-10bin alan karı koca 5-6bini kiraya verip kalan miktarla bir şekilde geciniyorlar iste.
0
stavro
(30.01.22)
İstanbul’da yaşamıyorum ama ben de o simsiyah geleceği görüyorum. Kira, faturalar, ulaşım tüm maaşımı kaplıyor kuruş artıramıyorum. Arabam yok, almam da imkansız görünüyor artık ne yazık ki.
Bir şeyler düzelene kadar aynen bu şekilde devam etmeyi planlıyorum. Hiç alışveriş yapmadan(yeme-içme dışında) ve keyfi olarak dışarda ayda max 2-3 sefer yeme-içmeyle devam edeceğim gittiği yere kadar.
0
megalomaniac
(30.01.22)
cevremde kendi evinde yasayan / evli olan tanidigim bir cok kisinin zaman icinde daha yakindan tanidikca ciddi aile yardimi aldiklarini goruyorum. bu bugun krizle olan bir sey degil, son 10 yilda gozlemledigim bir sey. daha once de vardir muhakkak bilmiyorum, dikkat ettigim bu kadar.

mesela biri bakiyorum merkezi bir semtte yasiyor ama oranin kirasini vs kaldirip da uzerine yasayacak bir is yapmiyor benim gozumde. luks yasamdan falan bahsetmiyorum, gayet alt-orta direk hayati yasiyor ama evi guzel yerde mesela. zaman geciyor ogreniyorum ki kirasini babasi oduyormus, odesin, istesem benim babam da oder yani benim gozumde kucultucu bir sey falan degil ama bu gizem oyle cozulmus oluyor.

daha gecen farkettigim mesela bir tanidik bosandi, bir kac ay sonra ev aldi. orta-ust bir isi var, biriktirmis krediye girmis herhalde dedim. meger ailesi almis direk. ve hatta evliyken kiralarinin yarisini kiz tarafi yarisini erkek tarafi ailesi oduyormus. kirada oturan arabali cocuksuz normal bir ciftlerdi. arada eglenceleri falan var, luks bir sey yok. normal hayat ama maddi sikintilari oldugunu gormedim. ortaya cikiyor ki yine aile destekliyor.

boyle 10+ ornek gormusumdur yakin cevrede son bir kac yilda - ben bu destegin sadece ekstrem durumlarda oldugunu (is kaybedilir kira odenemez vs.) dusunuyordum ondan surpriz oldu. demek ki dusundugumden daha yaygin. bahsettigim aileler (destek olan ana babalar) de oyle zengin aileler falan degiller, orta direk emekliler falan. bir sekilde bir birikim yapmislar oradan harciyorlar cocuklara.

tabii herkesin boyle bir durumu yok o yuzden bu olaya uyanmayan kisilere (benim gibi) gizemli gelebilir.
0
robokot
(31.01.22)
ilizyon hocam. herkes kendisinin veya ailesinin eski birikimini parçalıyor.
halamın 3 çoçuğu var 3üne de sıfır araba alındı.
kuzenler doktor bu arada.
her sene iphone u anaları alıyor :)
daha torunlar okula falan gitmiyor bu arada sadece istanbul’da yaşam pahalı diye. karı koca doktor yeni klinik açaçak eski aldıkları arsayı satıyorlar,
dışardan bakan oo altında sıfır araba, yeni klinik açıyor, yeni iphone halbuki torunların doğum gününde altın takılıyor harcasınlar diye.
0
gatherer
(31.01.22)
(10)

Düğününde kendi gelin makyajını ve gelin saçını yapan var mı?

i m cool with that
Kendimi bildim bileli kuaförlerle şansım yaver gitmedi. Olmadı bir türlü. Elim makyaja çok yatkındır, yeterli malzemem var, devamlı yapıyorum. Saç konusunda da eh işte diyelim. Zaten düğün için salık saç veya arkadan çok hafif tutturmayı ve saç aksesuarı takmayı planlıyorum. Kuaförden randevu almasa
Kendimi bildim bileli kuaförlerle şansım yaver gitmedi. Olmadı bir türlü. Elim makyaja çok yatkındır, yeterli malzemem var, devamlı yapıyorum. Saç konusunda da eh işte diyelim. Zaten düğün için salık saç veya arkadan çok hafif tutturmayı ve saç aksesuarı takmayı planlıyorum. Kuaförden randevu almasam bu işleri kendim halletsem diyorum ama hata mı etmiş olurum?

Siz ne yaptınız? Aramızda düğün günü saçını, makyajını yapmış biri var mı? Yetişebildiniz mi? İçinize sindi mi? Pişman oldunuz mu?
0
i m cool with that
(30.01.22)
normalde yapılır da düğün günü stres olur, heyecan olur vs. tam istediğiniz gibi olmaz bu sefer daha fazla stres olursunuz. gerek yok bence, önceden işinin ehli birini bulup düğün günü gidersiniz. zaten bir kerelik bir şey, işin ustası yapsın.
0
rose parks
(30.01.22)
Benim eşim viski içe içe kendi yapmıştı saçını da makyajını da
0
aids rakun
(30.01.22)
makyajını kendin yapabilirsin bence ama saç için kuaför daha iyi olur.
0
theseachange
(30.01.22)
yapabilirsiniz tabii neden olmasın. yani çok büyük prodüksiyonlu bir makyaj ve saç düşünceniz yoksa, hep yaptığınız türden bir şey yapacaksanız gayet kendiniz yapabilirsiniz. elinizin yatkın olduğunu söylemişsiniz, makyaj için özellikle, alışkınsanız ve kendi tarzınızı güzel yansıtacaksanız bence ne güzel. saçınız da normalde çok uğraştırmayan bir saçsa ve düzgün durmasını sağlayabilecek bir iki spreyiniz ya da malzemeniz falan varsa kendiniz takılabilirsiniz sanki.

bu tür şeylerde kişinin kendi tarzı önemli. benim çok sade bir nikahım oldu, gelinlik bile değil beyaz bir elbise giydim. etrafımda öyle büyük koşuşturmaca yoktu, o yüzden pek bir şey yetiştirme derdim yoktu. makyajımı kendim yaptım (ki zaten aşırı az malzemeli, ruh gibi görünmeyeyim diye yaptığım bir makyajdı). saçımı kendim uğraşamam diye mahalledeki daha önce hiç gitmediğim, tanımadığım bir kuaföre gidip fönlettim (saçım normalde de düz, sadece ekstra düzgün dursun, hızlı bozulmasın diye). çiçeğimi bile o gün mahalledeki bir çiçekçiden bir buket çiçek alıp evde kafama göre bozup kendime küçük bir buket yaparak halletmiştim. hepsi yetişti bunların. belki başkası açısından aşırı özensiz hareket etmiş olabilirdim ama bana yettiler açıkçası, pişman da olmadım.

ama bazı insan çok takar kafasına, tam istediği gibi olmazsa üzülür, gününü kötü geçirir. bu şekilde önem veren bir insansanız strese girebilirsiniz tabii hazırlık yaparken, o zaman size bu tarz uygun değil demektir. ya da gelinliğinizin, mekanın bir sürü hazırlığı vardır, yardım edecek kişiler azdır, tüm bunların içinde yetiştirememe sıkıntınız olur, o zaman da belki stresli olur. düğün gününüzün koşullarını ve kendi tarzınızı düşünerek belki karar verebilirsiniz.
0
nimberjack
(30.01.22)
Gaflet anıma denk geldi, makyajımı kuaförde yaptırdım. Nikahtan hemen sonra (yemek, eğlence vs öncesinde) ilk iş yüzümü yıkadım, kendi makyajımı yapıp rahatladım. Kendiniz yaparsanız daha mutlu olabilirsiniz :)

Saç için kuaför daha iyi olabilir. Hatta hiç düğün, "gelin başı" karıştırmadan dümdüz gidip istediğiniz şeyi yaptırırsınız, makyajı sonra kendiniz yaparsınız.
0
kobuzchu kiz
(31.01.22)
benim eşim tüm süreçleri kendisi yaptı. saçını yaparken, kardeşinden az biraz yardım aldı.
0
hooiken
(31.01.22)
Kuaförde geçenden daha az vakit harcarsın o kesin. Elin yatkınsa yap geç, başkası daha iyi yapacak diye kaide yok ki genelde korkunç yapıyorlar.
0
lcha
(31.01.22)
Saç konusunu bilemem. Eğer duvak takacaksanız kuaförün takmasında fayda var. Ama makyajı kendiniz gayet yapabilirsiniz. Ben maalesef kuaförde yaptırdım. Kız "natürel" olsun diye kahverengilere boğdu beni. Gelinlik giyiyorum, ne natüreli bacım...
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.22)
Bir erkek olarak tek bildiğim, genel olarak kuaförler gencecik güzelim kızları gelin makyajı adı altında daha yaşlı ve daha çirkin yapıyorlar.

Herhalde "lan gelin başı diye çuvalla para alıyoruz, basalım boyayı da bu kadar parayı buna mı aldınız demesinler" diye düşünüp hafif makyajdan kaçıyorlar.

Saçı yapamazsınız herhalde, ama makyajı asla kuaförün insiyatifine bırakmayın.
0
John Bloor
(31.01.22)
nikah/düğün günü evde sakin ortam bulmak zor olabiliyor. bunu da hesaba katmak gerekir diye düşünüyorum. onun dışında makyajınızı kendiniz yapıp oradan kuaföre geçip saçınızı yaptırabilirsiniz belki. saç yapmak duvak gibi şeyleri saça tutturmak biraz zor. yine de denemek istiyorsanız da birkaç kez prova yapabilirsiniz evde.
0
illiyet dağı
(31.01.22)
(6)

''Efendim'' hitabı neden kullanılıyor?

gunisigi90
Bir kamu kurumuna gidiyorum böyle hitap ediyorlar, cafeye gidiyorum yine böyle. Rahatsız edici değil mi? Efendim kullanmadan saygı gösterilmiyor mu?Kamu dairelerinde ast-üst ilişkilerinde efendim şeklinde mi hitap ediyorsunuz hep?
Bir kamu kurumuna gidiyorum böyle hitap ediyorlar, cafeye gidiyorum yine böyle. Rahatsız edici değil mi? Efendim kullanmadan saygı gösterilmiyor mu?

Kamu dairelerinde ast-üst ilişkilerinde efendim şeklinde mi hitap ediyorsunuz hep?
0
gunisigi90
(29.01.22)
Beni de rahatsız ediyo. Köleliği bı daha mi kaldiracaz..

Kamuda hiç duymadim. İnş duymam..

Bir de "birazdan sizi kaziklayacagiz" ya da "bahşiş istiyorum" demek gibi geliyor :')
0
abuzer
(29.01.22)
sadece telefonu açarken efendim derim, o da alo demek kaba geldiği için.

onun dışında bence de abartı bir hitap biçimi. alışageldiği için kimse anlamına dikkat etmeyip kullanıyor ama ben dikkat ediyorum.
0
rose parks
(29.01.22)
Bir memurum bunu diyordu. İkaz ettim yine dedi. Birkaç zaman üzerinde çalışmak gerekti. Kendisine göre saygı ve tazimden, hoş görülme arayışında n.
0
fempusay
(29.01.22)
Geçenlerde tam da bu konu oldu. Teorilerden biri benim aklıma yattı. Onu paylaşayım.

Bundan 80 yıl önce Efendi bir unvan idi. Şimdiki X bey yerine X efendi denmesi gibi. Dolayısıyla onun dile yapışmış olması ile alakalı bir durum.

Kölenin sahibi olan efendiyle alakalı değildir. Zira dediğim kullanım daha yakın zamanın kullanımı.
0
armagan abanuz
(29.01.22)
ben de rahatsız oluyordum. ingilterede cafede restoranda müşteriye "sir" diye hitap ederler. onun gibi düşünüp rahat ettim

kamu kurumunda vatandaşa efendim demezler. aksine kötü davranırlar. amirlerine ise her türlü yaranmaya çalısırlar. memur değilim. ilgilenmiyorum işin o kısmıyla
0
dafuq
(29.01.22)
Emir verme yetkisine sahip olduğu için, ast-üst ilişkilerinde efendim denmesi bir derece kabul edilebilir,çok abes gelmiyor bana. Ama bir garsonun müşterisine efendim demesi doğru degil, ben bana hizmet veren garsonun efendisi değilim neticede.

Az bilinen bir şey söyleyeyim, deniz kuvveti komutanlığı'nda da, ama sadece gemilerde, komutanlara efendim denilir. Mesela komutan askere bir emir verdiği zaman, emredersiniz komutanım denmez, emredersiniz efendim deniyor.
0
el conquerador
(29.01.22)
(8)

Tıp fakültesi mezunları doktoralı mı sayılıyor?

ya ben lan neyse
sb teşekkürler.
sb

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(28.01.22)
hayır tıp doktoru ünvanı alıyor
0
hadsafhada
(28.01.22)
Yok. Yükseklisansa denk geliyor. Üstüne uzmanlık ya da doktora yapıyorlar.
0
renegade
(28.01.22)
peki tıptaki uzmanlık eğitimi doktora mı sayılıyor?
0
🌸ya ben lan neyse
(28.01.22)
Tıp doktoru sayılıyorlar. Mesela yurtdışında MD, yani Doctor of Medicine olarak geçen tıp doktoru. Bilimsel bir alanda doktora bitiren ise PhD, yani Doctor of Philosophy ünvanını hak ediyor.
0
BuddyGuy
(28.01.22)
yüksek lisans mezunu sayılıyorlar, bitirince doktora yapmak için okullara başvurabiliyorlar.
0
rose parks
(28.01.22)
İkinci soruna cevap olarak; Tıpta uzmanlık, doktora ile aynı kabul ediliyor. Akademik atamalarda eş değer.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(28.01.22)
Tıp fakültesi 1-2-3: Lisans
4-5-6: Yüksek lisans
Uzmanlık eğitimi: Doktora

Denklik yukarıda yazdığım gibi. Tıp f 3. sınıf bitince diploma alıp hekim dışı sağlık personeli olarak çalışabilir.2000 lerin başında saçı kapalı bir tıp fakültesi öğrencisinin başörtüsü yasağı gelince okulu bırakıp aldığı diploma işe hemşire olarak özel sektörde çalıştığını duymuştum.
0
sumuklu asilzade
(29.01.22)
Aslında bu Tıp Fakültesine özel bir durum değil, Türkiye'deki bütün lisans programları için geçerli. Mesela 5 yıllık öğretmenlik bölümleri var, bunlar da aynı durumda.

Türkiye'de 1-2 önlisans 3-4 lisans 5-6 yüksek lisans olarak kabul edilir. Bu arada kabul edilir diyorum zira aslında bu önlisans ve yüksek lisans kısımları biraz farklı. Okulun 2. yılından sonra ama lisansı bitirmeden okulu bırakmak isterseniz, bölümünüze göre, mesela mühendislik ise teknisyenlik, Tıp ise Sağlık teknisyenliği veya benzeri eğitimlerine göre hak ettiğiniz bir önlisans diplomasını doğrudan alabilirsiniz.
YÖK Lisans Öğrenimlerini Tamamlamayan Veya Tamamlayamayanların Ön Lisans Diploması Almaları Veya Meslek Yüksekokullarına İntibakları Hakkında Yönetmelik
www.mevzuat.gov.tr

Veya 4 yıl üzeri bir lisans programı okursanız diplomanızda yine Lisans diploması yazacaktır. Ama 10 dönem veya üzeri (5 yıl ve üzeri) lisans programı okuyanlar doktora başvurularında yüksek lisans mezunu olarak kabul edilirler. Yani bu kabul aslında sadece akademik dünya içindir.
YÖK Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği
www.mevzuat.gov.tr
0
yeninesiltupcu
(29.01.22)
(2)

Tırnak Hangi Durumdayken Maniküre Gidilir?

BuddyGuy
"Bir kadın bunu nasıl bilmez" gibi cinsiyetçi bir yorumu duyar gibiyim ama bu soruyu bir erkek olarak soruyorum :)Tırnaklarımın daha bakımlı görünmesini istiyorum, zira son günlerde biraz stresten dişimle tırnaklarıma müdahale ettiğimi fark ettim.Bu bakımı yaptırmaya gitmek içni tırnağımın kesilecek
"Bir kadın bunu nasıl bilmez" gibi cinsiyetçi bir yorumu duyar gibiyim ama bu soruyu bir erkek olarak soruyorum :)

Tırnaklarımın daha bakımlı görünmesini istiyorum, zira son günlerde biraz stresten dişimle tırnaklarıma müdahale ettiğimi fark ettim.

Bu bakımı yaptırmaya gitmek içni tırnağımın kesilecek kadar uzun olmasını mı beklemeliyim?

Yanıtlar için şimdiden teşekkür ederim.
0
BuddyGuy
(28.01.22)
tirnak boyu degil de etrafindekileri temizlemek icin manikur yapiyorum. zannettiginiz gibi bi dusunce de olmaz NASIL BILINMEZ gibi :) beklemene gerek yok kisacasi. zaten kisa bile olsa muhtemelen yamuk kesilmistir onu torpulerler. hic dokunmadigin tirnak etlerini temizlerler olur biter
0
ala09
(28.01.22)
kısa tırnakla giderseniz sadece çevreyi temizlerler, biraz uzatıp hepsini halletmek en iyisi.
0
rose parks
(28.01.22)
(6)

özlem tekin şarkısı tavsiyesi

owaki
"sen anla" ve "kimse bilmez" dışında konuya uzağım, top5 top10 tarzı tavsiyelere açığım hızlı giriş yapmak istiyorum.
"sen anla" ve "kimse bilmez" dışında konuya uzağım, top5 top10 tarzı tavsiyelere açığım hızlı giriş yapmak istiyorum.
0
owaki
(28.01.22)
nasıl şarkılar biliyorsan sen de ömrümde ilk defa duydum bu şarkıları, hele sen anla, albümdeki her şarkıyı biliyorum nerdeyse bu yok.

sevdiğim şarkıları:
aşk her şeyi affeder mi
dağları deldim
duvaksız gelin
beni yakan aşkın
0
ekaterina
(28.01.22)
1. Degmez
2. Bahar
3. Yazmamislar
4. Oz
5. Hep yek
6. Beni yakan askin
7. Biri var
8. Oof
9. paparazzi
10.Yar bana varmadi
0
hot potato
(28.01.22)
10,9,8,7,6,5,4,3,2,1 ve kargalar albümü baştan sona oturulup film gibi dinlenir. Zamanında tr'de bu kadar sert işler nasıl yapılmış diye afallanılır, hayat sorgulanır.
0
onemoremile
(28.01.22)
Yar Bana Varmadı başyapıttır nazarımda.
Duvaksız Gelin güzeldir, Kime ne güzeldir.
Kötü şarkısı var mı diye düşünüyorum.
0
kumandanim
(28.01.22)
en bilinen ve sevilenler

aşk her şeyi affeder mi
dağları deldim
beni yakan aşkın
yar bana varmadı
hep yek
sen anla
laubali
0
rose parks
(28.01.22)
aska dair www.youtube.com

kim bilir www.youtube.com

adresler karisti www.youtube.com
0
exlibris
(28.01.22)
(8)

Şiddet olmadan otorite olabilir mi?

psmstc
Hayırsa, toksik anne baba arkadaş kavramları saçmalaşmıyor mu? Çocuğu, arkadaş grubu, sevgilisi üstünde otorite kurmak isteyen kişi psikoloji şiddet kullanmadan otorite kuramayacaktır demek değil mi?Son soru: eğitimde öngörülen mahrum bırakma yöntemi bir psikolojik şiddet değil mi?
Hayırsa, toksik anne baba arkadaş kavramları saçmalaşmıyor mu?

Çocuğu, arkadaş grubu, sevgilisi üstünde otorite kurmak isteyen kişi psikoloji şiddet kullanmadan otorite kuramayacaktır demek değil mi?

Son soru: eğitimde öngörülen mahrum bırakma yöntemi bir psikolojik şiddet değil mi?
0
psmstc
(27.01.22)
Olur yahu neden olmasın. Annem ne psikolojik ne fiziki şiddet uygulardı ama baya otoriterdi çocukken.

mahrum bırakmanın tam örneğini oturtamadım o nedenle cevap veremedim.
0
lcha
(27.01.22)
olabilir. saygı ile de otorite olur. saygı duyduğun için o kişinin dediğini ikna olup yaparsın.
0
roket adam
(27.01.22)
bireyler uzerinde olabilir. (mesela siddet tehdidi olmasa bile bir kisi baskasini saygi / sevgi / guven gibi sebeplerle otorite olarak kabul edebilir)

toplumlar uzerinde ise olamaz. cunku otoriteyi kabul etmeyecek kisiler her zaman olacaktir, ve bu kisilerin "kaos" olusturmasini engellemek icin siddet tehdidi bulunmak zorundadir.
0
robokot
(27.01.22)
zaten otorite şiddetle değil daha çok korku ile kurulur. bayağı kavram karmaşası yaşıyorsunuz.
0
rose parks
(27.01.22)
evet gayet olabilir.

sunulan şartlar bırakıldığında zarar göreceğin bir durum yaratırsan, şiddetsiz otorite yaratırsın.

örnek: işe birini alırsın; arabasını, bilgisayarını, telefonunu verirsin, özel sigortası ve spro salonunu da karşılarsın. ve adam sana muhtaç kalır, çünkü işi bıraktığı sabah, bu "hayatının standard özellikleri"ne artık sahip olmayacaktır.

aile içinde de durum aynıdır.
çocuğuna, sevgiline öyle düzgün şartlar (maddi olmasına gerek yok. senin konuşup dertleşebiliyordur, onun her şeyinden anlıyorsundur. beraber yaptığınız ve sadece sizinle yapabildiği etkinlikler vardır.) sağlarsın ki, bu seni otorite haline getirir. çünkü bu tür şeyleri senden alabilmek için senin sözünü dinler hale getirir.
0
whatdreamsnevercome
(27.01.22)
rose parks +1

psikolojik şiddetle otorite kurulmaz, sorunlu ilişkiler kurulur, sorunlu erişkinler yetiştirilir.
0
dreamnesiac
(27.01.22)
Otorite icin elbette guc gerekir. Bu guc fiziksel, sosyal (hiyerarsik) ya da psikolojik olabilir. Diger yandan gucun yoneltilmesi ise gerekmeyebilir.
0
dunal
(27.01.22)
sadece fiziksel siddet ile otorite olmaz ama sifir siddetle otorite bence imkansiz.

egitim zaten psikolojik siddet uzerine kurulu bir duzen.
0
cooperr
(27.01.22)
(12)

Size bakmayan ebeveyne yaşlanınca bakar mısınız?

sankibirazsey
Sizi doğar doğmaz terk etmiş ebeveyniniz yaşlandığında, kimsesiz ve muhtaç kaldığında evinize alıp bakar misiniz? Yoksa bakımevine mi bırakırsınız? Ebeveynin zihinsel bir rahatsızlığı olduğunu da varsayalım. Akıl sağlığı yerinde değil.
Sizi doğar doğmaz terk etmiş ebeveyniniz yaşlandığında, kimsesiz ve muhtaç kaldığında evinize alıp bakar misiniz? Yoksa bakımevine mi bırakırsınız?

Ebeveynin zihinsel bir rahatsızlığı olduğunu da varsayalım. Akıl sağlığı yerinde değil.
0
sankibirazsey
(27.01.22)
beni bıraktığında akıl sağlığı yerinde miymiş? yerindeyse umurumda olmaz. değilse de çok umurumda olmaz bakım evinde kalır ama yine ara ara bakarım nedir ne değildir diye.
0
matilda
(27.01.22)
bakabilecek durumdaysam bakarım.
ya da imkânlarım dâhilinde baktırırım veya bir şekilde ucundan da olsa destek olmaya çalışırım.
bakamayacak durumdaysam çözüm ararım, yapabileceğim kadarını yaparım.

bunları yaparken görüşmemeye devam da edebilirim, ikisi farklı şeyler.
onun bana bakmamış olması onunla ilgili bir sorun, onun kendi sorunu.
pişman olup olmaması, sonradan ne düşündüğü, o süreçte onun yaşadıkları onun kendi hayatıyla, iç dünyasıyla ilgili.

benim ona bakmamsa benimle ilgili bir şey.
sevmeyebilirim, kırgın ya da öfkeli olabilirim ama beni dünyaya getiren kişi(ler) olduğu için uzaktan da olsa sahipsiz bırakmam.

edit:
"bakmak" direkt olarak elinle yemek yedirmek anlamında değil.
bir şekilde bakımını üstlenmek.
0
blatta hiberna
(27.01.22)
insanlarla ilgili duruşumuz bizim şu an hayatta durduğumuz zeminle, değerlerimizle ilgili bir şey, başkalarının geçmiş hatalarıyla ilgili değil.

mesafeli dursam da kendi insani değerlerim gereği elimi asla tamamen çekmezdim.
0
Phoebe
(27.01.22)
beni terk ettiğinde akıl sağlığı nasıldı ona göre davranırım.

eğer yerindeyse bakımevine bırakırım, aylık ücret neyse öderim.
yerinde değilse durumuma bağlı. eğer işim gücüm yoksa rahatça bakabileceksem evde bakarım, bakıma çok muhtaçsa ve ben de meşgulsem bakımevine bırakırım ama sık sık ziyaret ederim.
0
rose parks
(27.01.22)
beni terk etme sebebine bağlı. Mecbur kalmışsa elimden geleni yaparım. Bile isteye keyfi sebeplerden bırakıp gitmişse cenazesine bile katılmam.

Boşa kan bağı duyarım yok. Ona harcayacağım parayı SMA hastası çocuklara harcarım.
0
alaimisema
(27.01.22)
Bu o kadar kişiye özel bir şey ki. Onunla ilgili içiniz soğudu mu? Affedebildiniz mi? Onu hayatınıza aldığınız zaman ne hissedeceksiniz. Bütün bunları düşünmek gerekiyor. Evde hasta/yaşlı bakmak hiç kolay bir şey değil. Hele böyle zamanında size annelik/babalık yapmamış insana karşı tahammül etmek kolay değil. Eve almak kolay, evden çıkartmak zor gelir. Ben muhtemelen bakımevine koyar oradan gözkulak olmaya çalışırdım. Ki bu bile aslında külfet.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.22)
Terkettiğinde akli dengesi yerinde değilse, parayla birini bulur baktırırdım.
0
komando kani var bende
(27.01.22)
Huzur evleri bunun için var. Ki zaten huzur evine vereceğim para fazlasıyla yeterli olur 'bakıyorum' demek için.
0
anatomik
(27.01.22)
Valla beni dogar dogmaz terketmis birini evime de alip bakmazdim, bakimevine birakip masraflarini vs de ustlenmezdim.
0
j r r tolkien hayrani
(27.01.22)
Bakabilecek durumdaysam bakarım. Onun için hangisinin daha konforlu olduğunu da düşünmek lazım. Bazıları illa evde bakalım diyor, ama profesyonel bakamadıkları için yatak yaraları vb problemlerle uğraşıyorlar. Hastaya en az eziyet olacak şekilde ayarlamaya çalışırdım.
0
megalomaniac
(27.01.22)
Anne babaya evde bakma beklentisine oldum olası kızmışımdır. Üstelik böyle bir durumda x2 bakmazdım. Bakımevine yerleştirirdim en fazla.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.22)
Benim üstlenebileceğim şeyler değil. Kendime bakmakta zorlanıyorum.
0
baldan kaymak
(28.01.22)
(14)

Nasil filmler seviyorsunuz?

stavro
Sb
Sb
0
stavro
(26.01.22)
bilimkurgu, fantastik dışında her şeyi severim.
0
rose parks
(26.01.22)
Gerçekçi. Hayata dair somut şeyler söyleyen, insana bir bakış açısı katan.
0
asaf
(26.01.22)
önceden ağır sanatsal filmler sever ve izlerdim. birkaç yıldır komedi ve bilim kurgu izliyorum sadece. insana dair derin akıl yürütmeleri içim almıyor artık, istemediğim kadar gerçekçilik görüyorum gün boyu. hatta arkadaş çevrem de buna göre değişti, somurtkan insanlara tahammül edemiyorum artık.
0
akhenaten
(26.01.22)
Asaf +689987554
0
abuzer
(26.01.22)
Bilimkurgu ama Netflix bilimkurgusu değil doksanlı yıllar Event Horizon tadında filmler.
0
Zaman Tamircisi
(26.01.22)
Kemal Sunal ve Şener Şen filmlerini.
0
j r r tolkien hayrani
(26.01.22)
animasyon sevmiyorum. wall-e ve nemo hariç.

keyfime ve zamana göre, her türün ayrı zamanı var. aralık sonuna doğru home alone izlerim, harry potta izlerim ama yazın ortasında izlenmez, gibi.

bilim kurgu çok severim. moon, 2001 a space odyssey, contact her zaman izlenir. marvel filmleri tekrar izlenmez, dc filmleri tekrar tekrar izlenir.

korku filmlerine bayılırım. izlemediğim korku filmi yoktur, o derece. bir çırpıda 50 tane kaliteli korku filmi sayarım.

bir de bazı oyuncuları seviyorum, özellikle filmlerini izlerim, ne olursa olsun, düşünmeden izlerim. genelde yanıltmaz.

sandra bullock'tan nefret ederim, büyük bir yapım bile olsa izlemem. tom hanks imdb 5 almış filmde oynasa izlerim. zaten almaz da.

tom hardy, gary oldman, matt damon, john hamm, george clooney, henry cavill, ben affleck, casey affleck, cate blanchett, mark ruffalo, steve buscemi, ryan gosling, carey mulligan, sam rockwell, christian bale, hugh jackman, kevin spacey, gyllenhaal kardeşler, javier bardem, sean penn, leo, james mcavoy vs. bunlar ne yapsa izlenir.
0
gabe h coud
(26.01.22)
sanatsal olarak doyurmasi lazim. hikaye hitap etmese de "iyi is" demem lazim. artik agir gercekli trajediye zaman ayirmak istemiyorum daha hafif hissettirecek eglenceli, komik veya bilimkurgu ihtiyacim artti:/ izledikten sonra bana bir sey katip katmadigina bakarim. guncel sevdigim memnun kaldigim sinemaya gittigime mutlu oldugum bi film ornegi= last duel. trajedi olsa da suruleyici bi heyecani var ve uzerine cok konusacak sey birakiyor. yorucu gibi degil de heyecanlandiran tarzda bi dramdi
0
ala09
(26.01.22)
post-apocalyptic / distopya tarzı izlemediğim film yoktur. psikolojik filmleri ve korku sinemasını severim. bunlar haricinde de farklı janrlarda çok film izlerim ama hepsini pür dikkat izlemiyorum. bilim kurgu filmlerini de takip ediyorum. komedi, dc-marvel evreni ve bilumum animasyonlar hiç ilgimi çekmiyor yanından yöresinden geçmem.

eklemeyi unutmuşum: iran ve fransız sineması özel olarak ilgimi çekiyor. fransızların korku filmlerini, iran sinemasının bir şeyler anlatma derdini seviyorum.
0
coldegezenkutupayisi
(26.01.22)
Komedi. Özellikle absürd ve parodi. Hayat zaten hüzünlü, bir de film seyrederken üzülmeyelim.
0
d max
(26.01.22)
Korku ve sadece aşk odaklı olanlar dışında hepsi.

Yoğun olarak bilim-kurgu ve biyografi
0
ananiyimioguz
(26.01.22)
konusuz
0
do you remember me
(26.01.22)
sirf aksiyon filmleri disindaki hemen hemen tum filmleri severim moduma gore. bi de animasyon cok sevmiyorum. ama en cok tercih ettiklerim komedi, romantik komedi ve gerilim filmleri oluyor. bir de feel good movie'lere ne modda olursam olayim asla hayir diyemiyorum.
0
in vino veritas
(27.01.22)
çogunlukla gerilim ya da casuslu dedektifli aksiyon filmleri ''ajan salt'' gibi mesela.
0
gunbatimi
(30.01.22)
(12)

Kadınlara soru, ayakta işeme aleti kullanır mısınız?

ananiyimioguz
Şöyle bir ürün gördüm bugünhttps://www.hepsiburada.com/pratik-piez-kadinlar-icin-hijyenik-ayakta-iseme-aparati-p-HBV0000087352?magaza=Murad%20et%20olsunBaşta bir komik geldi ama alttaki videoyu izleyince çok da mantıksız değil.Hijyeni nasıl sağlanıyor anlayamadım ama eşe dosta alayım mı ben severim
Şöyle bir ürün gördüm bugün

www.hepsiburada.com

Başta bir komik geldi ama alttaki videoyu izleyince çok da mantıksız değil.

Hijyeni nasıl sağlanıyor anlayamadım ama eşe dosta alayım mı ben severim böyle tuhaf hediyeleri.

Benim çevre batının ahlaksızlığını da almıştır yani kimse tuhaf karşılamaz merak etmeyin.

Kullanan var mı, mantıklı geliyor mu merak ettim kadın gözüyle.
0
ananiyimioguz
(26.01.22)
Ağzı şerit şeklinde kapanan bir saklama poşeti iş görmez mi?
Zaten koymadan önce bi sudan geçirilir.
0
🌸ananiyimioguz
(26.01.22)
Leş bar tuvaletleri için iyi olur diyelim ama geri kol çantasına koyma fikri gerçekten iğrenç +1
bunu yıka, bunun için çantada kap taşı falan... Tek kullanımlık, suda eriyen, kullanılıp klozete atılabilir bir şey olsa belki.
0
kobuzchu kiz
(26.01.22)
cok pratik olmuyor ama yine de genel tuvaletlerde oturmaktan daha saglikli. yalniz iyice alisana kadar pratik yapmadan sokakta denemeye kalkinca ust bas batabilir o yuzden alismak gerek oncelikle. isin bitince de tabii ki cisli seyi cantaya koymuyorsun, her tuvalette su var sabun var sonucta. basitce yikanip posete koyulabiliyor. zaten su ve sabun olmayan tuvaletleri bu alet olmasa da kullanmam.
0
in vino veritas
(26.01.22)
Festivallerde, büyük organizasyonlarda kesinlikle çok işe yarar. Ufak bir poşet ya da kese işe yarar. Gündelik hayatta seyahat etmeyen, konsere gitmeyen, kalabalık aktivitelerde bulunmayan biriyseniz pek işe yaramaz tabii. Bunun değişik karton versiyonu vardı tek kullanımlık daha önce yanılmıyorsam almanyada denk gelip almıştım, bu çok daha mantıklı.
0
kullanıcıadımbuolsun
(26.01.22)
Bunun alıcı kitlesi en başta ileri yaşlı kadınlar olmalı. Burada duyuruda yazanların çoğu genç, özel bir durumu yoksa neden ihtiyacı olsun. Onun dışında pratik güzel bir buluş.

Hediye akacaksanız 50+’a alın. Daha gençler ihtiyaç duymadığı için kullanmayabilir.
0
rewlack
(26.01.22)
annem uzun süreli yatağa bağlı hastayken kullanmıştı kısa süreliğine. sondaya alternatif olarak.
bu gibi zaruri haller içindir bence.
0
gunah mg012
(26.01.22)
üstte birkaç kişinim dediği gibi anca zaruri halde kullanılır. tuvaletlerden tiksinmem genelde, ayrıca bu aparatı kullanacağıma idrar tahlilindeki gibi su şişesine falan işerim, atarım.
0
rose parks
(26.01.22)
Bu aparatı taşımak için büyük çanta gerekebilir. Bende hijyenik olmadığını düşündüm ve kullanışlı bulmadım. Kullan at olsa daha iyi olur.
0
olimpia
(26.01.22)
kullan at versiyonu var zaten
P-Mate disposable
Pee Buddy Urinal from Cardboard
Pee in the Stand
Pipi Funnel
Female urination devices - FUDs

derleme
www.backpacker.com

kampçılara da lazım oluyor.
ya da kalabalık yerlerdeki leş tuvaletlerden korunmak için bu.
0
comp
(26.01.22)
Yıllar once kartondan kullan at versiyonunu gormustum isim dolayisyila. Hatta bir kutu yanima almistim komik geldiği icin, hala duruyor. Bence saga sola ustune başına sidik bulasir insanin, asiri sacma ve gereksiz urun.
0
stavro
(26.01.22)
Kartonunu da bunu da kullandım uzun süre. Karton çok daha mantıklı ama bir süre piyasadan kalktı mecbur buna geçmiştim. Haftada bir kaynatarak dezenfekte ediyordum, normal zamanlarda su sabunla temizleyerek. Çok gereksiz saçma diyenler her daim temiz tuvalete ulaşabiliyorsa ne ala.
0
physcos physcos
(27.01.22)
seyahat edersem ne biliyim, belki kullanirim. genel tuvaletlerin riskini alacagima kendi cisimi temizlerim. ama günlük hayatta kullanmam.
0
durgunfoton
(27.01.22)
(18)

İstanbul'da hangi ilçeleri tercih edeyim?

hadi ya la
Öğretmen ataması için tercih yapıyorum, İstanbul'da birçok ilçe açılmış.- Arnavutköy- Avcılar- Bağcılar- Bahçelievler- Başakşehir- Bayrampaşa- Beylikdüzü- Çatalca- Esenler- Esenyurt- Fatih- Gaziosmanpaşa- Güngören- Kağıthane- Küçükçekmece- Sancaktepe- Silivri- Sultanbeyli- Sultangazi- Tuzla- Zeytinb
Öğretmen ataması için tercih yapıyorum, İstanbul'da birçok ilçe açılmış.

- Arnavutköy
- Avcılar
- Bağcılar
- Bahçelievler
- Başakşehir
- Bayrampaşa
- Beylikdüzü
- Çatalca
- Esenler
- Esenyurt
- Fatih
- Gaziosmanpaşa
- Güngören
- Kağıthane
- Küçükçekmece
- Sancaktepe
- Silivri
- Sultanbeyli
- Sultangazi
- Tuzla
- Zeytinburnu

İlla atanayım demiyorum, atanamazsam başka planlarım da var. Bu yerler dışındaki seçenekler genelde doğu illeri, açıkçası oralara gitmeyi tercih etmiyorum, İzmir'de yaşıyorum. Yaptığım iş daha güvenceli olacaksa İstanbul'un merkezi olmayan, can güvenliğimin çok tehlikede olmadığı bir semtte yaşayabilirim.

Bu durumda hangi ilçeleri üste yazmamı önerirsiniz?

* İngilizce öğretmeni, 28/e, kız arkadaşım da MEB'de öğretmen, ileride evlenip birlikte yaşama planımız var.
0
hadi ya la
(25.01.22)
ben ilk etapta kağıthane, sonrasında zeytinburnunu seçerdim.

tuzla da sessiz sakin bir yer aslında marmarayla merkeze bağlanabilirsin ama ilk iki seçenek daha uygun bence.
0
biseysorucam
(25.01.22)
Bu liste içinde en merkezi yerler Fatih, Bahçelievler ve Zeytinburnu gibi duruyor. Özellikle Zeytinburnu son yıllarda tam bir ulaşım ağı merkezi oldu. Nezih bir semt sayılmaz ama konumu her yere çok yakın artık.
0
sekersiz turk kahvesi
(25.01.22)
bütün ilçeleri yazmışsınız zaten :D

ne beklediğinize göre değişir bu liste. sessizlik mi arıyorsunuz, kiram ucuz mu olsun diyorsunuz vs vs. daha detayla sıralama yapabilirim. bir de ilçelerin neresi olduğu da mühim. bağcıların, zb'nin yaşanacak yerleri var, yaşanmayacak yerleri var.
0
rose parks
(25.01.22)
nerde oturacağın da önemli.. önce ona karar ver derim kiralara vs. bak. yoksa günde 2 saat gidiş 2 saat geliş yol ızdırap olur. aynı ilçede hem çalışıp hem oturmak çok güzel bi nimet olur.. bu yüzden de kirasını karşılayamacağın yerleri yazma derim.. listedeki bazı ilçelerde ortalama kiralar bir öğretmen maaşı seviyesinde çünkü
0
fff02561
(25.01.22)
şöyle bir örnek vereyim

Sancaktepe'de semt kötü ama kiralar uygundur.
Bahçelievler'de semt iyidir ama kiralar pahalıdır ve ev bulmak zordur.

Genelde bu tip bir ikilem oluyor. Çözümü ise ev iş arasının uzak olması oluyor.
0
garylineker
(25.01.22)
İstanbul'un Doğu illerinin yanı sıra öğretmenler tarafından tercih edilmez bir yer oluşunun nedeni İstanbul'daki hayat pahalılığıdır. Kiraların çok yüksek, ulaşımın meşakkatli olduğu bir şehirdir İstanbul. Pazardaki fiyatlar bile İzmir'in 1,5 - 2 katıdır.
Öncelikle tercih edeceğiniz semtte kiralık ev var mıdır ve kiralar ne kadardır ona bakmalısınız. İstanbul'da ulaşım konusu, Taşrada yaşayan insanın tahayyül edemeyeceği bir konudur.
Bir arkadaş Fatih'in adını telaffuz etmiş. Orada kümes kiraları 2000den başlıyor.
Sahibinden.com da o saydığın semtlerin tamamının kiralık fiyatlarını tarayarak işe başlamanı tavsiye ederim.
0
Mirket
(26.01.22)
bence bu ilçeler arasındaki en güzel ilçe bahçelievler.

güngören'deki bir okulda çalışmaktansa bahçelievler'deki bir okulda çalışmayı tercih ederdim ben.

bahçelievler kiraları pahalı gelirse güngören'de vs. oturulabilir. hem ucuz hem yakın.

ayrıca metrobüsle şehir merkezine de ulaşım kolay.
0
king lizard
(26.01.22)
ben olsam silivri ya da tuzla gibi uç semtleri seçerim. ya da varsa şile. kiralar daha düşük olur hem. öğretmen maaşıyla fatih vs çok büyük dert. ev bulsan bile eski evler olacak hep deprem riski malum
0
roket adam
(26.01.22)
Çatalca, Tuzla, Silivri pek İstanbul sayılmaz.

Tier 1: Kağıthane, Zeytinburnu, Fatih
Tier 2: Bahçelievler, Avcılar

Geri kalanlar çılgın yerler. Yani çalışmaya git neyse de oturmak için ı ıh.
0
nawar
(26.01.22)
Bahçelievler'de oturup Kadıköy Beşiktaş'a gitmeye üşenirsin, güzel muhitleri olsa da gerçek İstanbul'a uzak bir ilçe. Fatih yakın ama keşmekeş ve deprem riski yüksek, yeni bina az. Kâğıthane'de ise yeni evler daha çok ve yeni metro hattı ile çok yakın hale geldi.
0
Bruce
(26.01.22)
kadıköy, beşiktaş, maltepe gibi direkt genelleme yapılıp seçilebilecek bir ilçe yok bu listede. merkezi boğaz dersek hemen hemen bu ilçelerin hepsi merkezi değil. hatta Tuzla'dan Silivri'ye gitmek ile İzmir'e gitmek trafik zamanında kapışır:) Silivri, Çatalca falan bunların istanbul ile alakası yok zaten. Avcılar, Esenyurt asla tercih edilmeyecek yerler. Diğer ilçelerin ise oturulacak yeri var oturulmayacak yeri var. örneğin Sancaktepe bir sürü yeni proje var ancak araç şart mesela. Kağıthane'de oturan arkadaşlarım var memnunlar, Tuzla da biraz uzak ama bana şirin geliyor. hem havaalanına yakın sayılır hem de karayolu ile izmir'e yakın.
0
surprise
(26.01.22)
bazı ilçelerin semtleri arasında çok var.

mesela bahçelievler için konuşursak yayla falan güzeldir ama şirinevler çevresi pek iyi sayılmaz.

aynı şekilde güngören için de; merter iyi sayılır(gerçi eskisi kadar güzel sayılmaz da yine idare eder) ama diğer yerleri aynı değil.
0
high hopes of the sozluk
(26.01.22)
Silivri, Tuzla İstanbul'da değil denmiş, tam da bu yüzden ilk tercihim olurdu. Silivri gibi kendi halinde bir sahil kentinde, nispeten daha ucuza sakin bir hayat yaşamak varken, istanbul'un göç almaktan nevri dönmüş, üst üste ve ahır gibi evlere dünyanın parasının istendiği, her gün korkunç bir trafik ve insan deniziyle boğuştuğunuz bir semtinde yaşamak bana çılgınlık gibi geliyor.

Yukarıdaki semtlerin çok büyük bir kısmı istanbul'un getto'su. İçlerindeki semtlerin yaşanılabilir bölgeleri ise korkunç pahalı. Geri kalan yerlerini ise getto'nun arka mahalleleri olarak düşünebilirsiniz. Tüm hayat enerjinizi işten eve dönerken yolda bırakırsınız. Hele izmir gibi görece daha rahat ve sakin bir yerden geliyorsanız sizi iki kat etkiler.

Şehrin en civcivli yerlerinin bile bir cazibesi yok artık. Kadıköy'de Beşiktaş'ta bir biraya 50-60 TL vermek için buralara şehrin farklı köşelerinden eğlenmeye gelmeye değmez.

Silivri, İstanbul'un Trakya'ya doğru dışında bir semt. Haftasonu arabaya atlayıp tüm o istanbul trafiğinden uzak olduğun için Tekirdağ, Kırklareli gibi kamp, bisiklet, yamaç paraşütü vs gibi aktiviteleri yapabileceğin yerlere maks 2 saatte ulaşabilirsin. Bu yüzden ben olsam İstanbul'dan ne kadar uzak o kadar iyi diye bakar, diğer semtlere bulaşmazdım.
0
thracia
(26.01.22)
beylikduzu, okuluna yuruyerek gidip gelme ihtimalinin en yuksek oldugu ilce.
0
bay b
(26.01.22)
yaşın ve yaşama tarzın ve branşın da önemli.
matematikçiysen özel ders verme imkanın var bu yüden daha merkezi yerler olabilir ama böyle bir işe girmeyeceksen fatih, zeytinburnu ve beşiktaş gibi yerlerden uzak dururdum.

Beylikdüzü yazardım ev kirası uygun taksime gitsen metrobüs ve metro ile ulaşırsın veya kartal civarına giderdim metro marmaray ile kadıköye gidersin.

beşiktaşta 30 yıllık ev kirasına şehrin çeperlerinde gayet iyi evler tutabilirsin.

ben olsam bahçeşehir, kartal ve beylikdüzü metrobüse yakın yerlerden evlere bakarım.
0
liberal
(26.01.22)
ucuz bir çözüm olmaz ama Tuzla'nin sahile yakın yerlerinde yaşayabilirsiniz. dolayısıyla tuzlayı öneririm hem uzak diye çok fazla tercih eden de olmayabilir.
0
axl
(26.01.22)
kriterleriniz ne? evli misiniz bekar mı?

mesela sancaktepe evli cocuklu bir çift için daha iyi iken. avcılar, fatih, bahçelievler bekar biri için daha iyi olabilir.

kriter fiyatların uygun olması ise tuzla, silivri gibi yerler öne çıkar.
0
nuisance
(26.01.22)
Bahçelievler'de yaşadım kiralar şimdi öğretmen maaşına denk gelir, evler çok bitişik merkezi olması avantaj sayılır ama Avrupa yakası olması benim için dezavantaj. Anadolu yakası tercih etmekte fayda var daha sakin ve kiraların nispeten daha uygun olduğu yerler mevcut kiralar düşük diye profil düşer diye düşünme uygun yerler bulunur, şehirlerarası otobüs çıkışları daha kısa sürüyor Esenler'i baz alıyorum, Sabiha Gökçen'e ulaşım kolay kısacası ben şahsen Avrupa'yı tercih etmem çok karışık, kalabalık ve pahalı.
0
Uncle Sam
(26.01.22)
(11)

Türk kahvesinin yanındaki çikolata

onyetele
Merhaba...Türk kahvesinin yanında genellikle çikolata konulmuş resimler görüyorum. Bu çikolatayı nasıl yiyorlar? Kahveye batıran oluyor mu? Ya da siz nasıl tüketiyorsunuz bunu kahvenin yanında?
Merhaba...

Türk kahvesinin yanında genellikle çikolata konulmuş resimler görüyorum. Bu çikolatayı nasıl yiyorlar? Kahveye batıran oluyor mu?

Ya da siz nasıl tüketiyorsunuz bunu kahvenin yanında?
0
onyetele
(25.01.22)
çikolatadan minik bir parça ısırırım, sonra da üstüne bir yudum kahve alırım.
0
rose parks
(25.01.22)
kıtlama tarzı hoş oluyor.
0
dark-tower
(25.01.22)
Ben hemen yiyiveriyorum
0
durgunfoton
(25.01.22)
kahveden yudum alıp çikolatayı ısırıyorum
0
marsli gocmen
(25.01.22)
önce kahve sonra çukuleta yiyorum ben.
0
illegalstar
(26.01.22)
Kahvenin tadına bir bakıyorum kötüyse sona saklıyorum aftertaste temizlemek için. Kahve iyiyse çikilat+su+kahve
0
sen de git sen de unut
(26.01.22)
Ne tatlı dertler bunlar, süper soru :) Bi kahveden bi çikolattan yerim, hatta 1 tane yetmez onu bitirir başka bir tane yerim:) İçine banmıyoruz ama biz Türkler, lütfen :)
0
dreamnesiac
(26.01.22)
İnsanlar itiraf etmese de kahvenin berbat bir tadı olduğu için o çikolatayla ağızlarındaki acı tattan kurtulmaya çalışıyorlar.
0
işimdeyim gücümdeyim
(26.01.22)
Kahvenin yanında verilen çükiletalar genelde ultra dandik bir kimyasal bulamaç olduğu için, midemi delmemek adına usulca kahvenin yanından alıp kenara koyuyorum.
0
thracia
(26.01.22)
önce kahve sonra çikolatayi yerim çikolata nin tadı baskın olduğunu için kahvenin önüne geçmesini istemem
0
all girls dream
(26.01.22)
genelde insanımız katık eder böyle şeyleri. banmak olmaz. çok banal.
0
gabe h coud
(26.01.22)
(21)

Arkadaşınızın yerine iş görüşmesine katılır mısınız?

vestasy
Çevremde sık sık İngilizcesi olmayan arkadaşlar onların yerine Skype üzerinden iş görüşmelerine kamera açmadan girmemi istiyor. Ben de bir bahane söylemek istemediğim için açıkça böyle bir şeye dahil olmak istemediğimi söylüyorum ve çok acayip tepkiler alıyorum. Zaten herkes böyle yapıyormuş iş görü
Çevremde sık sık İngilizcesi olmayan arkadaşlar onların yerine Skype üzerinden iş görüşmelerine kamera açmadan girmemi istiyor. Ben de bir bahane söylemek istemediğim için açıkça böyle bir şeye dahil olmak istemediğimi söylüyorum ve çok acayip tepkiler alıyorum. Zaten herkes böyle yapıyormuş iş görüşmelerini, benim özelliğim neymiş ki yapmıyormuşum, kalifiye bir insanın İngilizce bilmemesi sorun olmamalıymış, sadece bir anlık idare etsem ne çıkarmış. Merak ediyorum, siz böyle şeyler yapıyor musunuz? Çok yaygın mı bu?
0
vestasy
(25.01.22)
ilk defa duydum ve açıkcası bana çok saçma geldi.
0
mirty
(25.01.22)
Ben hiç kamera açmadan görüşmek isteyen yere de denk gelmedim.
0
mysticriver
(25.01.22)
İlk defa duydum da, ayıp yav. Dolandırıcılık resmen.

Bana böyle bir şey sorsalar önce azarlar, ikincide de muhabbeti keserdim muhtemelen.
0
plutongezegendegilmi
(25.01.22)
Bunlardan kamera açmadan istiyorlarmış, öyle diyorlar. @mysticriver
0
🌸vestasy
(25.01.22)
kamera açmadan skype görüşmesi mi? telefonla konuşmaktan ne farkı var? bayağı saçma ve anlamsız.
0
rose parks
(25.01.22)
ilk defa duydum ve mümkün değil yapmam.
0
gabe h coud
(25.01.22)
Komikmiş :)

Bence önünüzde CV olsun, görüşmeye girin ve işi alın. Ondan sonra da bunu isteyen kişiyi konuşamadığı bir dildeki işle başbaşa bırakın :)
0
dreamnesiac
(25.01.22)
ilk defa duydum ve saçmalık. adam sana geçmişini yaptığın işleri kişiliğini falan soracak ne anlatacaksın?

ses farklılığı da var hem. saçmalık yahu. trip atan arkadaş ayrı gerizekalı.
0
jelly bear
(25.01.22)
Ilk kez duydum
Ben olsam yapmazdim. Etik degil. Kalifiye bir insan Ingilizce ogrenmek icin caba gostermeli.
0
my pink
(25.01.22)
yapmam, yapandan da haz etmem.
0
selam
(25.01.22)
bu uygulamada nasıl mümkün olabilir ki? görüşmeyi baştan sona ingilizce konuşacak olan ikinci kişi mi götürecek yoksa tam ingilizce konuşulacağı zaman araya mı girecek? her iki durumda da saçma değil mi? ayrıca hadi girildi diyelim, yukarıda dendiği gibi kişisel sorulara ya da işle ilgili sorulara nasıl cevaplar verilecek?
0
rahip janick
(25.01.22)
rezil etme kendini bence.
0
baldur2
(25.01.22)
ilk kez duydum. bilmiyorsa bilmiyordur gitsin öğrensin. nitelikli dolandırıcılık işine girer. asla böyle bir işe bulaşmazdım.
0
golgi aygıtı
(25.01.22)
size böyle tepki gösterenler sonra twitterde kpss puanına rağmen atanamayanlarla ilgili torpile lanet okuyan, duyar kasan ikiyüzlüler.

kendi etik değerleriniz çerçevesinde davranarak en doğru olanı yapıyorsunuz. belki de geliştirilebilecek tek noktanız size böyle bir soruyu soracak ama daha önemlisi sonrasında carlayacak cüreti buldukları iletişim şeklinizi bir gözden geçirmek olabilir.
0
Phoebe
(25.01.22)
Hiç kusura bakmasınlar da İngilizce bilmeyen biri, hiç bir meslekte o kadar da kalifiye değildir. Bugün marangozlar dahi internetlerde dünyanın öbür ucunda ne gibi yeni yöntem var onu takip ediyorlar. Daha verimli, daha iyi iş çıkarmaya çalışıyorlar.

Doğrusunu yapmışsınız, ve böylelerine kesinlike prim vermemelisiniz.

Şahsen böyle bir talep hiç almadım, sanırım insanlar kabul etmeyeceğimi biliyorlar^^

İngilizcesinin yeterince akıcı olmadığını düşünen bir arkadaşıma hazırlanmasına yardım etmişliğim, prova etmişliğimiz var. Bunları normal buluyorum. Hepsi de işi aldılar :)

Bi anlık idare etseniz ne çıkarmış, saçma bir önerme. Uzaktan işe alım yapan bir çok işletme, içerdeki paydaşların da dinleyebilmesi için kayıt alıyor. 3 gün sonra bir yerde denk gelirsiniz, birisi sesinizi tanır vesaire. Basınıza bir sürü iş.

Hiç gerek yok böyle şeylere.
0
kaptankedi
(25.01.22)
ik cıyım, ben bile ilk defa duydum.

2 yıldır full remote işe alım yapıyoruz, ama bir bahaneyle lkamera açmayan adayla mutlak 2. görüşmeyi yapıp tekrarlarım, pc kamerası uygun değilse whastapp üzeirnden başlayalım dilerseniz hem birbirimizi görmüş oluruz, sonra pc ye geçebiliriz vs.. derim.

kalifiye bir insan ingilizce bilmiyorsa, görüştüğü pozisyon ingilizce gerektiryorsa, sandığı kadar kalifiye değildir + 1
0
benaslinda
(25.01.22)
çok saçma. kamera açmadan iş görüşmesi mi olurmuş. ayrıca yapmak istemediğin bir iş için hesap sorup sitem etmeleri iğrenç. salla gitsin.
kalifiye bir insanın ingilizce bilmemesi sorun olmamalı diye sana değil işe alacak kişiye söylesinler bence :)
0
dafuq
(25.01.22)
Bir arkadaşım rica etse yapardim tas atıp yorulmiyacagim falan derdim ama benim özelliğim neymiş ki yapmıyormusum ya da şöyle yapsan ne çıkarmış vidi vidi yapsalar kesseler yapmam
0
all girls dream
(25.01.22)
kalifiye bir insanın ingilizce bilmemesi sorun olmamalı diye işe alım yapan firmaya söylesinler bu cümlenin muhatabı siz misiniz yav hahahaha

başıma daha önce böyle bir şey gelmedi, etik bulmuyorum ama çok yakın bir arkadaşımsa muhtemelen yaparım. etik kurallar karın doyurmuyor. işi aldıktan sonra yaşayacağı sorunları göze alıp böyle bir teklif sunuyorsa gerçekten gözünü karartmış der, yardımcı olurum. bunu yapacağım max 3-5 kişi vardır hayatımda, onlar da böyle tekliflerle gelecek insanlar değil.
0
coldegezenkutupayisi
(25.01.22)
Aşırı ayıp. Cambly öner, üye olsunlar 1 sene sonra kendileri katılır mülakatlarına.
0
lcha
(25.01.22)
Yani hadi kamera açmadılar, sesten de mi tanınmayacak?
0
d max
(31.01.22)
(14)

doğu illeri arasında tercih ( öğretmenlik ataması için)

passione
siirt, bitlis, ağrı, kilis,muş, şanlıurfa. bu illerden hangileri daha tercih edilebilir yerler olabilir?
siirt, bitlis, ağrı, kilis,muş, şanlıurfa. bu illerden hangileri daha tercih edilebilir yerler olabilir?
0
passione
(25.01.22)
Ağrı ve bitlis olmadığı kesin
0
photo85
(25.01.22)
Ilceler illerden daha onemli. ben adana'da bi ilce baktim adanaya arabayla 3.5 saat gozukuyordu.
il siralamasi yapacaksan bulundugun sehir ile ucak sefer sayisina bak. trde en sevmedigim sehir olan sanliurfa bence aralarinda en iyisi.antep mardin secenekleri var yakininda
agri bitlis mus'ta gecen kisi dusunemiyorum hele su anki kar felaketlerinden sonra
0
ala09
(25.01.22)
Bitlisin merkezi değil de tatvan adilcevaz olabilir. Göl kıyısındadır
0
grid
(25.01.22)
Kilis de olabilir
0
grid
(25.01.22)
Şanlıurfa'da memur çoktur. Bence şanlıurfa.
Ağrı'da ağrılılar bile yaşamak istemiyor.
0
garylineker
(25.01.22)
Bence de özellikle ilçe veya köy okulu tercih edecekseniz ulaşımı, havalimanını araştırıp öyle karar verin.
0
gmzo
(25.01.22)
Bunların arasında kesinlikle Urfa. Tek büyükşehir. Diğerleri hakikaten çok küçük ve kışın anormal soğuk.
0
etna
(25.01.22)
Şanlıurfa tabiiki . İlçe olarakta Birecik'i öneririm.
0
komando kani var bende
(25.01.22)
Halfeti falan varsa düşünmeden yaz. Halfeti, Birecik.
0
westblack
(25.01.22)
Güneydoğu > Doğu Anadolu

Şanlıurfa’yı zorlardım. Diğerlerine göre çok çok önde. Ağrı kötü bir yer, Muş çok küçük, Kilis zaten yaşanmaz. Siirt olabilir.
0
but that was just a dream
(25.01.22)
ilçeler, köyler daha mühim. ona göre sıralama değişir. ama sadece şehre bakarsak benim terchim;

urfa, kilis, ağrı, siirt, bitlis, muş şeklinde.
0
rose parks
(25.01.22)
buralara ilçe ilçe bakmak lazım. mesela erzincan iliçe gideceğime van gevaşa giderim.
0
mikahakkinen
(25.01.22)
Siirt Bitlis ağriya gitme.
Urfa ya da muş bence . Kilis i gormedim onu bilmiyorum.
0
coca cola
(25.01.22)
İl merkezi için
1) her şeye rağmen Urfa
2) Muş
3) Kilis- Siirt

İlçeler için 1)Bitlis Tatvan
2. Merkeze en yakın ilçeler
0
cekcekli
(25.01.22)
(6)

Hepsiburada neden çok yavaş

izza
Bu siteye ne zaman işim düşse beni delirtiyor sizde de yavaş mı?
Bu siteye ne zaman işim düşse beni delirtiyor sizde de yavaş mı?
0
izza
(24.01.22)
Eski teknolojiler kullaniyor, fiyat bile site yuklendikten 2 saniye sonra geliyor.

Elemanlarini diger siteye kaptirdi.
0
divit
(24.01.22)
bende de öyle, mobilde ürün fotosu nile açılmıyor.
0
rose parks
(24.01.22)
Yavaşlığı sorun değil de ürün fotoları açılmıyor. Opera'da da denedim.
0
Erva
(25.01.22)
Bende sorun yok şuan ama ara ara denk geliyorum.

Web tarafını çok bilmiyorum fakat tek bildiğim hepsiburada yazılımda mikro mimariye geçiş yaptı. Bir sayfa açılmaya çalışırken birçok birimden yanıt bekliyor. Hepsinin aynı hızda gelmesi biraz zor. İyileştirmeye çalışıyorlardır fakat örneğin search kısmı, sepet kısmı, ürün detayları, ürün önerileri, yorumlar vs. hepsi ayrı ekipler tarafından geliştiriliyor.

Ve farkındaysanız çoğu siteye göre hb nin arayüzü güzeldir. Kullanım ve özellik bakımından da dolgundur. Fakat her akla gelenin uygulanması, sayfayı şişiriyor. Mesela amazonun bana göre igrenc bir arayüzü var. Kullanışsız da. Ama teknik olarak daha hızlı ve sorunsuz çalışıyor olabilir.

HB'de her alanı böldüleri çünkü hem ayrı ayrı geliştirilmesi daha kolay hem de bir taraf patlarsa bütün sayfa çökmüyor, sadece o kısım çöküyor.
0
ananiyimioguz
(25.01.22)
Saat 22:23’de sipariş verdim 22:47de kargoya verdiler. Bu yönden hızlılar.

Tabi arayüz çok yavaş. Sepet bazen hiç açılmıyor. Ürün yüklemesi ölüm.
0
iddaaci
(25.01.22)
Mobil uygulamada son zamanlarda hiç yavaslik yaşamadım.
0
kaptankedi
(25.01.22)
(4)

Şehirlerarasi yolculuk kar mahsur kalma olur mu

lullabylove
Merhaba, bugun İstanbul Ankara yolundan sabah saatlerinde otobüs sorunsuz geldi ama yarin yine yolculuk yapmayı düşunuyordum geri dönüş için. Kaza haberleri mahsur kalma, otogarda bekleme olsun bir sürü kötü şey duydum. Gündüz yola çıksam soeun olur mu sizce? Yollarin nasıl olduğuna vs nereden bakıl
Merhaba, bugun İstanbul Ankara yolundan sabah saatlerinde otobüs sorunsuz geldi ama yarin yine yolculuk yapmayı düşunuyordum geri dönüş için. Kaza haberleri mahsur kalma, otogarda bekleme olsun bir sürü kötü şey duydum. Gündüz yola çıksam soeun olur mu sizce? Yollarin nasıl olduğuna vs nereden bakılabilir? Haftaya sa yine geleceģim de yabancı bir yerde kalmayı sevmiyorum, git gel yapacaktım iki sefer.Yola çıkıp çikmama konusunda kararsız kaldım. Nedense zorun yaşamadım ama bilmiyorum... Gündüz çikarsam alakalı mı gerci bilmiyorum ama bir tık bir şey olmaz herhalde diye de düşundum.... Teşekkürler şimdiden
0
lullabylove
(23.01.22)
Bolu'da şu an hem tem hem de d100 kapalı. Bolu valisi yolları ne zaman açabiliriz bilmiyorum diye açıklama yaptı. Yarın da o bölgeye ciddi kar yağışı bekleniyor sorun yaşama ihtimalin yüksek gibi. Gerçi yol kapalıysa muhtemelen otobüs seferi iptal olur.
0
10032007
(23.01.22)
yolu kapatmışlar zaten.
0
rose parks
(23.01.22)
Bütün yollar kapalı, İstanbul valisi ayrı Ankara valisi ayrı oturun aşşaa diyorlar, illerden birinde üniversiteler 2 gün tatil edildi, İstanbul'da vali engellilere ve gebelere 2 gün idari izin verdi.

Bence otur aşağı.
0
muhayyer divan
(24.01.22)
Teşekkurler bu kadar kotu oldugunu bilmiyordum sanırim. şansa gelebilmişim o zaman bugün. Adapazarı'ndaydım ama o yoldan geciyoruz, cidden şansa gelebildigimi dusunuyorum şu an cidden...
0
🌸lullabylove
(24.01.22)
(7)

Tırnağın dibindeki deri parçaları

Zaman Tamircisi
Doğru şekilde tarif edebildim mi bilmiyorum ama el tırnaklarının özellikle başparmak ve işaret parmaktaki tırnak diplerindeki deriler böyle ufak ufak şeritler halinde kalkıyor yerinden, bunun nedeni ve çözümü ne olabilir? Teşekkür ederim.
Doğru şekilde tarif edebildim mi bilmiyorum ama el tırnaklarının özellikle başparmak ve işaret parmaktaki tırnak diplerindeki deriler böyle ufak ufak şeritler halinde kalkıyor yerinden, bunun nedeni ve çözümü ne olabilir? Teşekkür ederim.
0
Zaman Tamircisi
(23.01.22)
Kütikül dediğimiz ölü deri.
Çözüm basit: manikür :) ve nemlendirme tabii ki.
0
art pepper
(23.01.22)
Manikür.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.22)
Hayır bahsettiğim yer kütikül değil, yani tırnak dibindeki bölgeden bahsetmiyorum, öyle yazmışım özür dilerim fakat bahsettiğim yer kütikül bölgesinin altındaki deriler kalkıyor.
0
🌸Zaman Tamircisi
(23.01.22)
Tırnaktan bağımsız olarak derinin soyulması mı? Görsel paylaşırsanız daha faydalı olur belki.
0
art pepper
(23.01.22)
Tam olarak fotoğrafta işaretlediğim bölge.

ibb.co
0
🌸Zaman Tamircisi
(23.01.22)
Ağır içerikli kimyasal kullanımı, aşırı el yıkama, alerjenlere maruz kalma, tırnak ve tırnak eti yeme, cildi nemlendirmemek gibi sebeplerle olabilir. Nemlendirin ve temizlik alışkanlıklarınızı gözden geçirin bence. Koparmak yerine tırnak makasıyla kesin.
0
art pepper
(23.01.22)
bende de ara sıra oluyor
vitamin, mineral vs. gibi bir şeylerin eksikliğinden dolayı olduğunu okumuştum.
0
rose parks
(23.01.22)
(14)

istenmeyen bölümde okumak

dodonene
gece gece yine uyutmadı. bölüm değiştirsem bu sefer 25-26 yaşında mezun olacağım. iki ucu boklu değnek. siz olsanız napardınız veya naptınız ?
gece gece yine uyutmadı. bölüm değiştirsem bu sefer 25-26 yaşında mezun olacağım. iki ucu boklu değnek. siz olsanız napardınız veya naptınız ?
0
dodonene
(23.01.22)
canım ne istiyorsa onu yaparım. kaç yaşında mezun olduğunun bir önemi yok. ama maddi bir kaygın bulunuyorsa önünde iki seçenek bulunuyor:

1-bölümü bitirip çalışmaya başlamak, sonrasında çalışırken istediğin bölümü okumak.
2-maddi kaygıya rağmen okulu bırakıp istediğin bölüme girmek.

ilk üniversitemi 25-26 yaşımda bitirdim. 30 yaşından sonra ikinci üniversitemi okuyorum. bitince üçüncüyü de düşünüyorum. yaş sadece boş bir rakamdan ibaret, takma kafana.
0
lesmiserables
(23.01.22)
22 yaşımda hukuk fakültesini bitirdim (ki Türkiye'nin top 5 üniversitelerinin birinde), aynı sene psikoloji bölümüne başladım. 26 yaşında mezun oldum.

Şimdilerde yüksek lisansım da bitmek üzere, üzerine tecrübeli de sayiliyorum artık iş hayatında.

O dört yılı kafama taksaydim sevmediğim bir mesleği yaparak adliye koridorlarında her gün kendime aciyacaktim büyük ihtimalle.
0
fraise
(23.01.22)
Okuyacağın bölüme göre değişir ne olacağı. Geç mezun olunacaksa sonuç buna değer olmalı.
Bana kalırsa üniversite eğitiminin bazı alanlar dışında çok da değeri kalmadı. Hedefin nedir bilmiyorum ama bu süreçlerde çok zaman harcamak çok mantıklı değil artık.

Eğitimin kalitesi belli. Ezbere dayalı ve hocaların egolarını tatmin ettiği bir sistem var. Boğaziçi, odtü falan da dahil olmak üzere kaliteli iş yapılan okul yok bu ülkede. Lisansı bölüm derecesiyle bitirdim. Şimdiki aklım olsa hiç uğraşmazdım diyorum. İlgi duyduğun konularda okul dışında kendini geliştirebilirsin.

Diplomadan ziyade bir iş yapmayı öğren. Skill kazanmaya bak. Artık tüm dünyada bilgisayar başında oturacak insan yeterince var. Üniversite mezunlarında sanayideki ustanın sahip olduğu beceri yok mesela. Ayrıca vizesi, finali derken bir roman okumaya zaman bulamıyor insan. Ödevdir bilmemnedir derken kültür sanat aktivitelerine zaman da kalmıyor. Yazarken bile darlandım.
0
garylineker
(23.01.22)
25-26 ile 40 arasında 14-15 yıl fark var. Hiç çekinme yap gitsin. Ömür 1 tane.
0
muhayyer divan
(23.01.22)
Cogumuz "istemedigim bolumde okuyorum" donemlerinden gecmisizdir. 25-26 yasinda mezun olmakta bir sikinti yok da: istemedigin bolum ne istedigin bolum ne? Bunlari bize soylemek zorunda degilsin de kendin iyi anladigindan emin olmalisin.

Ikinci olarak, zaten cogumuz -'istedigimiz bolum'de okumus olanlar dahil- istedigimiz veya okudugumuzla alakali isi yapmiyoruz en sonunda. Neyi bulursak o isi yapiyoruz. Istedigin bolum gerecekten de istedigin kariyer icin kapi acan bir sey degilse gene digerleriyle ayni havuza girip rasgele bir is bulana kadar yuzlerce basvuru yapacaksin, aylarca belki yillarca email bekleyeceksin. O yuzden cok buyutme gozunde.

Yap gitsin demek kolay ama kariyer imkanlari olan bir bolumden sirf "istedigim bolum" diye issizler ordusuna katacak bir seye gecersen hayatinin hatasi olur.
0
hot potato
(23.01.22)
istemedigin bir isi yapmak zorunda kalirsan hayatinin geri kalani baya acili gecer. O yuzden yol yakinken degisikligi yap. 25-26 yas mezuniyet icin ideal, 22'de bitirene madalya vermiyorlar.
0
cooperr
(23.01.22)
birinde istemediğin bir işi ömür boyu yapmak var, yıllarını çöpe atarsın.

diğerinde 2-3 seneni çöpe atmış olcan.

ben bölüm değiştirmediğim halde 25 yaşında bitirdim okulu. geç değil.
0
jelly bear
(23.01.22)
30 yaşındayım, her gün “23- 24 yaşında bölüm değiştirmeyen aklıma sıçayım” diyorum. Ne sevdiğini keşfettiysen ya da bi fikrin varsa hiç vakit kaybetme. Ben hala kariyerimi yakıp yeniden okul okuma kafasındayım
0
zimbirik
(23.01.22)
25-26 dediğin benim yaşıtlarım, ya işsizler ya da daha yeni işe başladılar. günümüzde 25 yaşında işe başlanıyor artık. asla geç değil. ayrıca o işi 65 yaşına kadar yapacaksın büyük ihtimalle. sevmediğin işi 40 sene yapmak akıl karı mı?

insan gençken mücadele etmeli ki ilerde hem pişman olmasın hem de rahat etsin.
0
rose parks
(23.01.22)
ben olsam üniversiteyi komple bırakırdım bu durumda.
ya istemediğin bir kariyer edineceksin ya da 4 belki 5 sene daha geç atılacaksın hayata. o 5 sene içinde en absürt bir alanda kendini geliştirsen bile üniversite okumaktan daha çok faydalı olur.
0
etna
(23.01.22)
ben bolumumden 28 yasinda mezun oldum. diyeceklerim bu kadar.
0
nibba
(23.01.22)
26 yaş hiç birşey takılma ona. Ama gerçekten istemediğinden emin ol hatta rehber hoca vs birileriyle otur konuş öyle karar ver, sonra keşke o işi yapsaydım kariyer olanakları daha iyiydi vs vs dememek için.
0
bluewhale
(23.01.22)
25 26 geç değil
Hemen dön o yoldan
0
photo85
(23.01.22)
aynı ikilemde kalıp bölüm ve okul değiştirdim, 26 yaşında mezun oldum.

benimki çok büyük riskti çünkü maddi kaygım fazlaydı. ortalamamı yüksek tutup bulduğum bir iki bursla geçinerek yaşadım. geçmişe dönüp baktığımda iyi ki değiştirmişim diyorum.
0
beatbox yapan metalci
(24.01.22)
(18)

Ot gibi yasamayalim derken hayatimizi mi zorlastiriyoruz?

karanlik yanim
Kendi adima konusucam ama belki bana benzeyenler cikacaktir.Hayati ot gibi yasamayayim derken kendimi mutsuzluga itiyorum. Anlamli bir is hayatim olsun diye bilim/teknolojiye yakin bir alanda kariyer sectim. Fakat bu kariyeri tatmin edici seviyelerde sürdürebilmek sürekli yüksek motivasyon, konsantr
Kendi adima konusucam ama belki bana benzeyenler cikacaktir.

Hayati ot gibi yasamayayim derken kendimi mutsuzluga itiyorum. Anlamli bir is hayatim olsun diye bilim/teknolojiye yakin bir alanda kariyer sectim. Fakat bu kariyeri tatmin edici seviyelerde sürdürebilmek sürekli yüksek motivasyon, konsantrasyon ve öz disiplin gerektiriyor. Dolayisiyla enerjimin büyük kismini buraya veriyorum. Fakat ot gibi yasamamaya kararli oldugum icin bunun yaninda bir de sosyal hayatim cok iyi olsun istiyorum, görüstügüm cesit cesit arkadaslarim olsun istiyorum. Dünyada ne olup bitiyor, gündemi hep takip edeyim. Kültür, sanat, müzik, sinema, spor hepsi hakkinda bir fikrim olsun. Sportif olayim, düzenli bir sekilde bir takim sporuna dahil olayim. Sürekli yeni seyler ögreneyim, podcastler dinleyeyim, faydali youtube kanallari takip edeyim. Her ay en az bir kitap bitireyim. Uykum düzenli olsun, her gece 7-8 saat deliksiz uyuyayim. Disardan hizli ve sagliksiz beslenmeyeyim, evde hep saglikli seyler hazirlayayim istiyorum.

Yani böyle listeleyince cok gibi görünebilir ama aslinda cogumuzun istedigi standart seyler. Fakat kendim icin sectigim kariyerle celisiyor gibi geliyor, cünkü isimde mutsuz ve yetersiz hissediyorum kendimi. Yetisemiyorum yapmam gereken islere, ya da hep son dakika. Is arkadaslarim benim gözümde ot gibi yasiyorlar (laf etmek icin söylemiyorum, tespit yapiyoum) ama belki de dogrusunu yapiyorlar. Bu bahsedecegim kisiler islerinde basarililar ve bundan son derece tatmin oluyorlar ve islerinde mutlular. Bunun disinda baska bir seye ihtiyaclari yokmus gibi. Soruyorum mesela dün aksam ne yaptin, hic bir sey, bi bölüm dizi izledim sonra sizmisim. Spor? Yok, ayda 1-2 kosuya ciksam yetiyor. Yemek? Disardan söyledim. Haftasonu ne yaptin? Sosyallik? Iste kiz/erkek arkadasimla takiliyoruz, hep ayni. Ee baska ne yaptin? Iste bugünkü toplantiya hazirlandim, su raporlari okudum, yazdim vs. Toplantida zipkin gibiler, raporlar, sunumlar zehir gibi, basarililar, tatmin oluyolar. Basit bir formülde yasiyorlar yani aslinda. Anlamli bir kariyer secmisler, bundan tatmin oluyorlar ve kolay kolay baska bir seyin bunun önüne gecmesine izin vermiyorlar. Ha sonra gidip en kralindan tatili de yapiyorlar, ama iste gündelik yasamlarini cok basit tutuyorlar. Ben cok karmasik yasiyorum ve hem is yasaminda hem de is disinda kendime cok fazla yük yüklemisim gibi bir halim var. Oturup ise odaklansam hayati kaciriyorum ot gibi oldum diye üzülüyorum. Diger türlü olunca isime öncelik vermem gerekiyor diye gözüm arkada kaliyor, yaptigim is disi aktivitelerden de tatmin olamiyorum. Böyle garip bir kisir döngü. Var mi benzer seyler yasayanlariniz? Caresi ne? Caresi belli aslinda iste ama biraz dert yanayim dedim :)
0
karanlik yanim
(20.01.22)
Yazdıklarınızın hepsini okudum ve ekleyecek bir şey bulamadım. Çok haklısınız.
0
aeroknight
(20.01.22)
Türkiye'de idealizm daima kaybettirir. Süper işler yapacağım diye özel sektöre girenlerin hepsi bitik, erken yaşta kronik hastalıklara yakalanıyorlar ve ölüyorlar. Dediklerinizin maddi karşılığı falan yok. Kimse de size aferin demez. Birilerini zengin ediyorsunuz işte.

zaman>para. eğer yaptığınız işten zamanı satın alacak kadar para kazanmıyorsanız idealizm gereksiz. sizin yemeğinizi ve işlerinizi birinin yapması gerekir. Bunu satın alabilmeniz gerekir.
0
garylineker
(20.01.22)
ay gerçekten zorlamamak lazım.
sizi okurken yoruldum.

arkadaşlarınızın hayatı daha makbul benim için. dizi yerine kitap, sporu da biraz daha sık yapıp düzenli ev yemeği yemek, düzenli yaşam, arada ufak tefek seyahatler ve tiyatro-sinema, bitti gitti. öyle her an çeşit çeşit arkadaşa, aktiviteye zaman ayırırsam kendimle ilgilenemem, evi de ... götürür :) pilim de biter.

sağlığınıza dikkat ediyorsunuzdur umarım.
0
adse
(20.01.22)
aslında bu neye benziyor biliyor musunuz? hem ergen-genç, hem de yetişkin/olgun yaşamı sürmeye çalışmaya benziyor. gençken(üni bitene kadar olan dönem) sosyal olabiliyoruz. çünkü para kazanma kaygısı olmuyor. gez, toz, ye iç, sinemaya tiyatroya git, sevgilinle arkadaşlarınla takıl. vakit bol, sorumluluk yok. ancak iş hayatına başlayınca o dönem yavaş yavaş kapanıyor artık yetişkin oluyorsunuz ve birtakım sorumluluklar da yükleniyor. 8-10 saat gibi çalışma sürelerinden bahsediyoruz. bunun üzerine işe hazırlanma süresini ve yolu da ekleyince bir günün yarısı harcanmış oluyor. 8 saat de normal uyku süresi. ee geriye ne kaldı? yemek pişir, ye, çamaşır yıka, as, bulaşık yıka, yerine koy, banyo yap, ütü yap... sana kalan resmen 1-2 saat. bu sürede de insanın bir şey yapası gelmez zaten.

problem çalışma saatleri aslında. bana hiç insani gelmiyor. en iyi ihtimalle 8 saat çalışıyoruz. günde 14-15 saat bile çalışan da bir sürü insan var. zengin aileden gelmiyorsak hepimiz hergün sabahın köründe eşek gibi uyanıp işe gitmek zorundayız.

bir de bahsettiğiniz arkadaşlarınız bu tarz şeyleri düşünecek tipler değil, biz nedense kafamıza takıyoruz. rahat bir yaşam için böyle şeyleri düşünmeyip sürüye uymak gerekiyor. zaten işle birlikte evlilik ve çocuk kombosu da eklenince insan insanlıktan çıkıp robota dönüşüyor. tek çare; çalışmak zorunda olmayacağınız kadar paranızın olması :)
0
rose parks
(20.01.22)
ben de böyle hissediyorum. çevremdekiler mükemmeliyetçisin, çok kasıyorsun falan diyorlar hep. bir de ''perfect is the enemy of good'' durumu var. o bahsettiğin insanlar iyi/ortalama sonuç ile tatmin olabiliyorlar. biz de her şey mükemmel olsun diye uğraşırken yetişemiyoruz çoğu zaman dediğin gibi.
0
william morris
(20.01.22)
hayati ot gibi yasamamak demek ANLAMLI tecrubeler yasamak demek benim icin. senin tanimin daha cok "hayatini dolu yasadigini dusundugum kisilerin yaptigi seyleri kopyalamak" gibi tinladi bana, kendin icin de anlamli bulmuyorsun yaptiklarini ve tatmin olmuyorsun. bunu da suni olarak devam ettirmek zulum geliyor haliyle.

kendince gercekten anlamli buldugun bir sey yaparsan (isinin yaninda bile olabilir yani is degistir demiyorum) mutlu olursun bence. baya da sadelesmis olur hayatin.
0
robokot
(20.01.22)
"Hayati ot gibi yasamayayim derken"

Birilerinin sana baski yapmasina izin verme, zirada sozkonusu durum o sekilde. Buradaki "ot" standardini kim koymus? Kendi hayatindan kendin sorumlusun. Kitap okumak istiyorsan oku. Ayda 1 degil, 5 kitap okusan bile kimse "ooo ot gibi yasamayan, anlamli yasayan klas insan geciyor" diye parmakla gostermeyecek zaten. Dolayisiyla sonu basi belli olmayan bir hamster kosusu bu. Takilma yani.
0
hot potato
(20.01.22)
seni anlıyorum ve tamamen aynı düşünüyorum

bence iş hayatı ve kariyer peşinde koşmak ömrü heba eden aptalca bir şey.
o unvanlar, karizmatik linkedin profilleri falan kölelik tasması gibi.

ömür geçip gidiyor senin de yazdıgın gibi hiç bir şey yapılmıyor.
0
dafuq
(20.01.22)
Çok haklısınız. Zaman zaman durup yarın ölmeyeceğim ne malum neden ot gibi yaşayıp keyfime bakmıyorum diye ben de düşünüyorum. Ama o ot gibi yaşama olayına girince de mutlu olmam bence. Mutluluk otluk ya da ot olmamakla alakalı değil. Esas nokta bu. Ama katılıyorum size. Ve motive olmakta cok zorlanıyorum +1

Bu şey başlığı işte. Memur olup sıradan bir hayatla ölüp gitmek.

Biraz da kendini kabulle alakalı sanırım. Öz kabul.
0
westblack
(20.01.22)
Dediginiz sey bu zamanin sorunu, hem de alan farki olmadan.

Ornegin akademide interdisipliner calismalisiniz. Bir tarihci bir ton alandan bilgiye sahip olmali. Hem alaninda cok ilerleyeceksin, hem de bircok alanin bilgisine hakim olacaksin. Böyle bir sey olabilir mi? Bunun korkusu altinda ezilip kalan cok.

Modern insan da oyle. Spor yapmali, kendini buldugu ve ileriye goturdugu bir hobisi olmali, iyi beslenmeli; iyi bir sosyal cevresi olmali; isinde ilerlemeli vs. vs...

Bu isin bir dogrusu yok. Kimin nereden tatmin olduguna bakip, karsilastirma yapma cok saglikli degil. Siz onlardan ustun degilsiniz. Onlar da sizden ustun degil.

Ne yapmak istiyorsunuz? Cok dolu bir gun sizi tatmin ediyor mu? Etmiyorsa, sadece bu "yarista" one gecmek icin mi acaba bu kadar cok sey yapma telasindasiniz?

Isim bittiginde, bana zevk vermeyen yerde yokum. Her yerde olamam. Siz de olamazsiniz. Eskiden ates icinde yatarken sosyallesmeye calisiyordum, etkinlik kacsin istemiyordum. Bunun telasini sanirim 20lerin ortasinda biraktim. Caresi telas halinden cikmaniz. Zorlamayin. Size recete ile verilmis seyleri yapmak yerine, size haz veren seylerin pesinden kosun. Yemek yapmak hobiniz ise o alanda derinlesin. Ama buna vakit harcarken, ayni zamanda 3 spor dalinda ilerleyemeyebilirsiniz. Bircok alanda ortalama olmayi da kabul edin.
0
buf-e kür
(20.01.22)
"sosyal hayatim cok iyi olsun istiyorum, görüstügüm cesit cesit arkadaslarim olsun istiyorum. Dünyada ne olup bitiyor, gündemi hep takip edeyim. Kültür, sanat, müzik, sinema, spor hepsi hakkinda bir fikrim olsun. Sportif olayim, düzenli bir sekilde bir takim sporuna dahil olayim. Sürekli yeni seyler ögreneyim, podcastler dinleyeyim, faydali youtube kanallari takip edeyim. Her ay en az bir kitap bitireyim. Uykum düzenli olsun, her gece 7-8 saat deliksiz uyuyayim. Disardan hizli ve sagliksiz beslenmeyeyim, evde hep saglikli seyler hazirlayayim istiyorum."

bunları yapmak kısa vadede de keyifli değil mi? sağlık, beslenme bir de sosyalleşme dışındaki şeyleri keyif vermediği için bırakırsanız ot gibi yaşıyor olmazsınız.
0
curious mind
(20.01.22)
mukemmel olmaya calisiyosunuz ve korktugunuz profil olmamak icin biraz zorluyosunuz. ben de cok boyle davrandim biraz isle tatmin olmamaktan da kaynaklaniyor bence. ben isten sonra yorgunluktan ölurken bi seyler de yapmaya calisinca cok daha yoruluykrum zorlama olunca. ama ayda yilda bir yapinca dinlenmis, stres atmis hissediyorum. kisisel bakim disinda arada gundemden uzak kalmak, sosyal olmamak o kadar iyi geldi ki. kendime daha alakasiz bi gundem yapip tek basina takilmak daha guzel hissettirdi. mutfakla arasi olan biri degilim durduk yere butun izin gunumu mutfakta tatli yaparak gecirince guzel oluyor. ne saat kaygim ne yapilacaklae listesi var tek 1 is. veya bi besteyi calmaya calisiyorum butun gun tek amacim bu belki aksam yuruyus market vs. naptin denince evdeyim diyorum hicbi sey yapmiyomus gibi ama saate bakmadan gunu bitirmek, listesiz o kadar guzel ki. vizyonsuzluk hissine kapilmadikca, sıkıştırılmış hizli hayata mola vermek iyi

zaman obsesifligi diyebilir miyiz cok sey yapma istegi? umarim ornekle saptirmamisimdir konuyu.
0
ala09
(20.01.22)
Hayatınız güzel böyle bakılınca. Ben bahsettiklerinizin çoğunu yap(a)mayan, ve işyüküne de anca yetişebilen versiyonuyum :)
O gün dinlenmiş uyanıp, kendime bir-iki kahve yapıp, sevdiğim temel şeyleri yerine getirince mutlu sayıyorum kendimi.
Netflix falan zaten muhteşem şeyler :)

Bence güzel ve biraz "lüks" bir "kısırdöngü", seçenekleri optimize etmek tamamen size bağlı, tadını çıkarın :)
0
dreamnesiac
(21.01.22)
yaşamak sancılı bir süreç; dünya bok gibi bir yer, insan olmak bok gibi bir deneyim. Onca koşuşturma, hedef, tatmin sağlama araçları; hepsi bu bok gibiliği kapatmak için çırpınışlarımız. Bunun farkına vardıkça daha çok çırpınmaya başlıyorsun. O kocaman boşluğu, anlamsızlığı doldurmak için çabalıyorsun ve hiçbir zaman yeterli olmuyor.

Bununla baş edemezsin. Bazı insanlar gözlerini buna kapatıp, belirli şeylere konsantrasyon sağlayıp önlerine bakabiliyor. Bazıları ise durup nefes aldıkları anda o boktanlıkla yüz gelip dehşete kapılıyor, sonrasında ise bundan kaçmak için bir şeylere tutunmaya çalışıyor.

Bunun kurtuluşu yok, ne yaparsan yap huzura eremeyecek, kendi küçük dünyanda kalmakta başarılı olamayacaksın. Bunun tek yolu kendini kandırmayı başarmak, bir şeyleri fark etmemeye, etsen de görmezden gelmeye çalışmak. Şu anda hayatının bu noktasında değilsin, olabilir misin onu da bilemem.

Çaresi var ama reçetesi yok, şunu yap böyle bak şöyle düşün ile olacak iş değil. Belki de ilk adım bunları kabullenmek midir diye düşünüyorum; belki, bir umut..
0
Bruce
(21.01.22)
bu insanların ot gibi yaşadığına nereden kanaat getirdiniz? insanlar andan zevk alıyor olabilir. bir bölüm dizi izler sızar ama huzuru vardur, mutludur, stres yoktur.

sizin ot gibi yaşamayayım diye verdiğiniz çaba sizi diğerlerinden üstün kılmıyor aksine yoruyor.
0
Hallegadola
(21.01.22)
tamamen benim ideal bulduğum yaşam biçimini anlatmışsınız ve işin kötüsü bunların hepsini düşünüp hiçbir şey yapamamak, sonunda yetersiz hissedip hiçbirini isteyemez hale gelmek ile sonuçlandı benim serüvenim. bu sabah bunları düşünürken aklıma Turgut Uyar'ın Terziler Geldiler şiiri geldi: her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği...

Madem bunların hepsini yapmak beni hepsinde başarısız kılıyor sadece hayati olanlara odaklanayım dedim sonunda. Yapmam gereken iş ve vücudumun ihtiyacı olan kadar hareket.

Diğer konularda da ben beceremedim ama izlediğim onlarca zaman yönetimi vb. videolarından ve okuduğum kitaplardan çıkardığım sonuç: alışkanlıklar işleri kolaylaştırır. bunun üzerine cumartesi akşamlarını film akşamı olarak belirledim. Haftada bir film izlemek yılda 52 film izlemek demek oluyor. Bu kadar kültür bana yeter. Haftada 2 günü boş zamanlarımı sadece kitap okumaya vererek bu konuda da bir kademe atlayabilirim. tik... Aralara da sosyal aktivite atarsam fena olmaz. Şimdilik bu plan emekleme aşamasında ama şu ruh halimi atlatabilirsem düzene koyabileceğime inanıyorum. Tek bir gün içerisinde her şeye yetişmeye çalışmak beni hepsinde başarısız yapıyor, tek cephede savaşmak gerek.

Şu an düzeninden memnun olduğum tek bir şey var: sağlıklı beslenme. Bu konuda gerçek bir guruyumdur, içlerinde en kolayı bu bence. Buharda haşlanmış sebze ve fırında pişirilmiş tavuk/balık ile besleniyorum sadece. Bir de salata. Bunların hepsi de çok kısa zaman alıyor. Eti al fırın poşetine koy ya da direkt kağıda koyup fırınla, kendi kendine pişsin. Haşlanmış sebze de öyle, yıka ve buharın üstüne bırak, kapağını kapatınca karıştırmaya bile gerek olmuyor. Tik... Bunların yanına bazen salata bazen bulgur pilavı yapıyorum bunlar da yarım saatlik basit yemekler.
0
Mossy
(21.01.22)
Hocam işini hobin haline getirirsen hobine vakit kalmaz. Yani en azından TR koşullarında bu böyle. Ama bence şöyle olması makul. işe yeni giren biri her halukarda adaptasyon sorunu yaşıyor. 3 sene filan dişini sıkarsa, sonra iyi seviyeye geldiğinde hem işinde iyi olur hem de sosyalleşebilir. şimdi burada risk şu: 3 sene dişini sıkan o durumu normalleştiriyor ve ot gibi hayatı sadece iş olan birine dönüşebiliyor. Bu noktada dikkat etmek gerek.
0
lcha
(21.01.22)
bence çok doğru yoldasın, koç burcu falansın heralde. bana sorsan şu an hayalim bu anlattığın hayatı yaşamak fakat tek farkla, yaşarken yaptığım her aktivitede bu beni mutlu etti mi etmedi mi diye sorgulayıp kendime o anda yok ya bunu yapmayayım deme hakkı vererek.

nitekim senin yaşadığının tam tersi bir deneyim yaşadım ve artık hayatta sevmediğim şeyleri yapmayı bırakıyorum dedim, işi bıraktım, arkadaslarımın coguyla gorusmeyı bıraktıgım, sevmedıgım mekanlara gıtmeyı bıraktım. gunun sonunda gittikçe asosyallasan bır hayatım oldu bır senede şu anlattıklarının yarısına enerjim yok gibi hissediyorum ama bir yandan eskisinden mutluyum.

kısacası ne benimki ne seninki dengede olan. ben sevdigim seyleri bulup tek tek eklemeye calısmalıyım, sen de sevmediklerini tek tek çıkarmayı orta yerde buluşuruz
0
kurcalamabozarsin
(22.01.22)
(1)

Siyah tuvalet kağıdı

redskull
İnternete baktım bulamadım. Bu ürünü nereden bulabilirim? Kırmızı, pembe, uzay grisi vs. farklı renkler de olabilir.
İnternete baktım bulamadım. Bu ürünü nereden bulabilirim? Kırmızı, pembe, uzay grisi vs. farklı renkler de olabilir.
0
redskull
(20.01.22)
rose parks
(20.01.22)
(1)

kuş türü

tabudeviren
https://www.instagram.com/p/CY0bAmxhUgG/nedir?
0
tabudeviren
(20.01.22)
pabuç gagalı.
0
rose parks
(20.01.22)
(8)

Hadise'nin Zuhal Topal'a katıldığı İzdivaç Bölümü

milanmilano
Hadise'nin konuk olarak katıldığı ve Songül'ün "Prenses" şarkısını söylediği Zuhal Topalla İzdivaç bölümü hangi bölümdür ya da kaçıncı bölümdür, ve gün/ay/yıl olarak hangi tarihte yayınlanmıştır? Bu bölüm internete youtube a facebook a yüklenmiş midir? Yüklenmişse tam linki nedir? Bilmenizi isterim,
Hadise'nin konuk olarak katıldığı ve Songül'ün "Prenses" şarkısını söylediği Zuhal Topalla İzdivaç bölümü hangi bölümdür ya da kaçıncı bölümdür, ve gün/ay/yıl olarak hangi tarihte yayınlanmıştır? Bu bölüm internete youtube a facebook a yüklenmiş midir? Yüklenmişse tam linki nedir? Bilmenizi isterim, aradığım bölüm 2 saatlik olan bölümdür.Teşekkürler.
0
milanmilano
(18.01.22)
Hadise Zuhal Topal'a katılmadı ki hiç.
0
aeroknight
(18.01.22)
14 temmuz 1987 queen afyon konseri gibi bir başlık olmuş hocam :) ZT izlemedim hiç ama şehir efsanesi gibi duruyor.
0
onemoremile
(18.01.22)
vardır elbette ama bulmak zor. videonun en eski yüklendiği tarihe baktım, 6 ocak 2016 gözüküyor. yani bu tarih ve gerisinden bir programda ancak tek tek kontrol etmek lazım.
0
rose parks
(18.01.22)
Foxta izdivaç programı başlangıcı Eylül 2015(K:Vikipedi) ama ilk bölümü tarih olarak ne zaman belli değil.(Belki çekimlerin başlangıç tarihidir,yayın tarihi değil) Ben de unutmuşum Foxta olduğunu söylemeyi. Star Tv dekini düşünmüş olabilirmiş diye diyorum. İlgili Google arama sonuçlarında '23 Kasım 2015 de ne oldu' diye bir başlık vardı. Orada Songül ün Prenses şarkısından bahsediliyordu. O günkü programı youtube da arattım. Ama o zamanda öyle bir şey yok.11 Aralık 2015ten sonraki programlar gözüküyor. 6 ocaka tekrar bakayım. İnşallah odur.
0
🌸milanmilano
(18.01.22)
6 ocak değil maaselef. Bak en tepeye resim koydum. Oradaki bölümü gün ay yıl olarak arıyorum
0
🌸milanmilano
(18.01.22)
Öyle bir bölüm yok, olsa olay olurdu. O zamanlar izlerdim. www.youtube.com
0
geçerkenugradım
(18.01.22)
Yayın kasım ayının ortalarındaymış ama hiçbir yerde full video yok maalesef. Olanlar hep kasım sonundan başlıyor.

Edit: Bu arada hadise konuk falan olmadı, onun için arıyorsanız yorulmayın :)
0
rose parks
(18.01.22)
Kasım ayının ortasında mı? Belki bu bilgi işime yarayabilir. Ben Aralık ayını taradım da bulamadım. Sağol valla iyi oldu bunu söylediğin.
0
🌸milanmilano
(07.02.22)
(10)

Etrafimda iki olay var, sizin yorumlarinizi merak ettim.

cleric
Olay 1:Yer: Avrupa. Kisi Erkek, epeydir netten konustugu bir kadin var, ikisinin de yaslar 30lar. Henuz fiziksel olarak birbirlerini gormediler, birkac resim alindi verildi, video acildi ama erkegin her seyi ortadayken, kadin hakkinda cok az bilgi var. (Kadinin sesi ve goruntusu goruldu/duyuldu yani
Olay 1:

Yer: Avrupa.

Kisi Erkek, epeydir netten konustugu bir kadin var, ikisinin de yaslar 30lar. Henuz fiziksel olarak birbirlerini gormediler, birkac resim alindi verildi, video acildi ama erkegin her seyi ortadayken, kadin hakkinda cok az bilgi var. (Kadinin sesi ve goruntusu goruldu/duyuldu yani Harun abi degil merak etmeyin)

Kadinin bize verdigi adi/resimleri sosyal medyalarin hicbirinde yok. Google'da arattik ve bu isim hakkinda unutulma hakki (Right to be forgotten) karari verildigi cikti. Yani kadinin gecmisinde mahkeme kararlik bir olay var. Kadin oldugu icin kotu bir olayin kurbani olmus olma ihtimali daha yuksek. O yuzden bulusmadan once sormaya cekindi eleman.

Sizce eleman bulusmaya gitsin mi? Ne kadar riskli buldunuz olayi?

Not: Epeyce basarili bir arastirmaci oldugumu dusunuyorum ve uyguladigim butun teknikler sonucsuz cikti. Butun olayin cok detayli bir saka olma ihtimali de var ama bence hatun gercek.

Olay 2:

Yer: Turkiye
Kisi Kadin. Konustugu kisi erkek.

Iki tarafin da adi sani belli, 2-3 kere bulusuldu ters bi durum yok ama elemanin adi internetten aratilinca cok korkunc bir olay cikiyor.

Yillar once eleman ergenken, eski kiz arkadasi baska bir erkekle bulusuyor ve bulusmadan donuste evine yakin bir yerde korkunc bir bicimde olduruluyor, tecavuz veya hirsizlik yok.

Elemanin olay saatinde telefonu kapali ama baska yerde olduguna dair cok sayida sahit var. Elemana gore kizla ayrilmislar ama arkadaslarina gore ayri degiller ve o gun kavga etmisler.

Gazetelerde elemanin polise gore kesinlikle supheli olmadigi soyleniyor ama elemanin ailesi cok zengin. Her sey olmus olabilir.

Arkadasim 2-3 kere ciktigi ve oldukca yakinlastigi halde bu konuyu elemana bir turlu soramiyor. Belki sorsa eleman suclu olmadigina dair cok net kanit gosterecek ama bunu bilemiyoruz. Su ana kadar davranislarda bir terslik yok ama bu hicbir seye kanit olmaz.

Siz arkadasimin yerinde olsaniz ne yaparsiniz?
0
cleric
(18.01.22)
Olay 1: hiç bir fikrim yok ne olmuş olabileceği ile ilgili ama insanı geren bir durum. Ben olsam iletişim kurmak için çaba göstermem.

Olay 2: elemanı her yerden engelleyip gerekli önlemleri alırım. Dünyada adam mı kalmadı da katil olma ihtimali barındıran biriyle muhatap olayım. Valla insan ne yapıyorsa kendine yapıyor ya. Bile isteye katille flört etmek filan.
Katil olmasa bile gerek Yok öyle şüpheyle durulmaz.
0
kaptan maydanoz
(18.01.22)
1- Sorardım açık açık bu ne iş diye.
2- Dünyada adam mı kalmadı +1
0
pispinti
(18.01.22)
1. Unutulma hakkı illaki mahkemelik bir şey olduğu anlamına gelmiyor ki. Sorardım +1 Ama yine de public bir yerde buluşsunlar.

2. Dünyada adam mı kalmadı +1
Hadi kanıt gösterdi, ikna olacak mı arkadaş, kafada o şüpheyle ilişki mi olur?
0
kobuzchu kiz
(18.01.22)
olay 1: beni ilgilendirmez, kadın belli ki geçmişinde bir şeyler yaşamış ve bu konuda hassas olduğu için herkes bilmesin önlemi almış diye düşünürüm. buluşmada risk yok bence, ama ciddi ilişki kafasındaysam kendime biçtiğim sürede bu konu aydınlanmazsa muhtemelen ayrılırım. çünkü ben herkes değilim.

olay 2: o erkeğe bu soruyu soracak kadar yakınlık yaşamam mümkün değil, her yerden siler engeller koşarak kaçarım. böyle bir şüphe varsa arkadaşlık bile edilmez. of allah muhafaza ya. bir yandan da ulan ya masumsa diye düşündüm ama işte bilemen. riske edilmez.
0
evde liyakat kalmamis
(18.01.22)
1. Buluşurdum. Ne olacak ki. Zaten alt tarafı dışarıda buluşma planı. Zaten yakınlaştıkça anlatır gerekirse.

2. Asla buluşmam görüşmem. Belli ki çocukluk hali ile bir şeyler olmuş. Ailesi bu kadar zengin birinin kız arkadaşı faili meçhul bi cinayete kurban gitse aile zaten faili meçhul kalmaması için araya tanıdık sokar: belli ki saklanan bir şeyler var.

İlk durumda her şey yasal görünüyor: kadın büyük ihtimalle bit mağduriyet yaşamış ve kimliğini gizli tutuyor. Yasal olarak da buna göre gerekli aksiyonları almış.

İkinci olayda katil gizlenmiş gibi.

İlk olaydaki kişi büyük ihtimalle eski bir mağdurla buluşacak. İkinci olaydaki kişi büyük ihtimalle eski bir katille buluşacak.
0
zimbirik
(18.01.22)
1. Anlamadigimiz bir olay, bizim ulkede karsiligi yok. Teshis koymak zor.

2. Ben erkek halimle benzer olaya karismis bir kadinla bulusmam.
Zaten "cok zengin" kisilere guvenmem arkadas da olmam.
0
divit
(18.01.22)
olay 1: buluşunca erkek kadın tarafından bıçaklanacak falan mı zannediyor yahu ne komik. buluşursun, konuşursun samimiyet ilerlerse olayı sorarsın. bitti. ayrıca büyük ihtimalle olsa olsa kadın mağdur olmuştur.

olay 2: bir kadın olarak bırak buluşmayı, 100 metre ötesinden geçmezdim adamın.
0
rose parks
(18.01.22)
Unutulma hakki illa ki korkunc bir sey oldugu anlamina gelmiyor. Utandirici bir sey misal rizasi olmayan bir fotograf vs, kendisinin dahil olmadigi ama ailesini vs ilgilendiren bir suc, atilmis sacma sapan bir tweet gibi seyler yuzunden bu karar alinabiliyor bildigim kadariyla. Jon Robson'in So You Have Been Publicly Shamed kitabinda benzer durumlardan cok bahsediliyor. Eger icimi cok kaldirmadiysa ve surekli gerilmeyeceksem iletisimimi cok etkilemezdi ama merak ederdim.

Ikinci olay da gereksiz bir gerginlik sanki. Yani ne kadar asik olmaliyiz ki bu insana gozumuz hicbir seyi gormeyecek? O huzursuzlugu cektigimize deger mi? Bilemiyorum.
0
sopiro
(19.01.22)
1- public alanda görüşürüm
2- görüşmezdim
0
lcha
(19.01.22)
Merak edenler icin not:

1. olayda gorusme oldu. Kadinin dedigi kadariyla cok sikintili bir eski sevgili problemi olmus. Eger bu problem olacaksa devam etmeyebiliriz demis, eleman hatuna bayildigi icin devam ediyorlar ama o manyak eski sevgili meselesi her zaman bir risk olarak duracak.

2. olayda kadin durumu sormus, eleman bu olaydan oldukca bikmis olmasina ragmen detayli bir bicimde anlatmis. Elemanin hikayesi oldukca tutarli gozukuyor ve bu is her yerde karsisina ciktigi icin kanitlarini, dava dosyasini ve polis raporlarini hep el altinda tutuyormus. Kizin babasi ile elemanin babasi arkadasmis zaten sagda solda beraber resimleri var. Ben sahsen elemana inandim ama gercekten cok zor durumu adamin. Insanlar otomatikman manyak gozuyle bakiyorlar.
0
🌸cleric
(21.01.22)
(7)

Neden değer veren değer görmüyor?

butikcenk
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz, hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız? Seven sevilmiyor mu?Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz, hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız? Seven sevilmiyor mu?

Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?
0
butikcenk
(18.01.22)
Çünkü aynı degeri gormedigin anda birakip gidecek cesaret gosteremiyorsan zaten o değeri hak etmedigini ispatlamis oluyorsun. Kısır döngü
0
abuzer
(18.01.22)
karşılıklıysa, değer vermek güzel, hayatın merkezine koymak, koyulmak çok güzel bir duygu. dış politikada mütekabiliyet diye bir kavram var. "Mütekabiliyet; Devletler arası ilişkilerde maruz kalınan davranışa aynı şekilde karşılık verme prensibini tanımlar."

Sana 1 adım gelene sen de 1 adım gideceksin. Sen 3 adım attın, ondan 1 adım bile gelmediyse olduğun yerde bekleyeceksin, gerekirse geri adım atacaksın.

Suriye'nin karıştığı dönemlerde bize bir tane top düşüyordu, aynı şekilde cevap veriyorduk, karşı tarafta can ve mal kaybı olacağını bile bile top atıyorduk. neden? yoksa devlete saygı kalmaz. bir şey yaptıysan karşılığını bulacaksın, bunu bilecek komşun. iyi ya da kötü. insani ilişkilerde de öyle. karşı tarafın sana saygısı, daha önemlisi kendine saygın azalmaması için istemesen de geri adım şart.
0
gabe h coud
(18.01.22)
Başlık da dahil sorunların her biri çok bilinmeyenli ve formüle edilebilir değil ancak ilk olarak değer veren değer görmüyor diye bir durum yok.

Yanlış kişilere değer veriliyor olabilir ancak bu aslında kişinin kendisiyle ilişkili bir duumdur. Henüz kendini tanımayan birey karşısındaki insan hakkında öngörülebilir teşhislerde bulunamayacağı için büyük olasılıkla değer verebilecek doğru kişiyi seçemez. O yanlış tercihi hayatının merkezine koyar, sever ama sevilmez ve sonrasında da hayal kırıklığına uğrar.

Daha fazla hayal kırıklığına uğramaak için beklentiler minimumda olmak üzere özünden başlayarak farkındalığın maksimum olması gerekiyor.
0
foolrules
(18.01.22)
bu bir inanış.
değer verip değer gören milyonlarca insan da var.

ilişkiler ve ilişki yaşadığımız kişiler kendimizin aynası çoğu zaman.
siz kendinize ne kadar değer verirseniz, karşınıza size o kadar değer veren insanlar çıkar.

yani bakış açınıza ve bilinçaltınızdaki kodlara göre ilişki yaşarsınız.
ilişkileri hayal kırıklığı ve fedakârlık ekseninde değerlendirir, öyle yaşarsanız, ilişkileriniz bunun üzerinden yürür ve sınanır.

kaza anında oksijen maskesini önce kendine takmak gibi, zaten birini gerçekten sevebilmek için önce kendini gerçekten sevmen lazım.
yani birini sevmek, onu hayatının merkezine almak demek değil zaten.
herkesin hayatının merkezinde kendisi olmalı.
0
blatta hiberna
(18.01.22)
değer verilir ancak doğru insana. insanoğlu açgözlü olduğu için hep daha iyisini ister, insana değer verirken de durum böyledir. hep kendisinden "üstün" olanın peşindedir, bu yüzden hep hayal kırıklığına uğrar. mühim olan dengini bulup, birbirine karşılıklı değer vermektir.
0
rose parks
(18.01.22)
Deger verenin değer gormesi gerektigi on kabuluyle hayata baktiginiz icin boyle olmayınca sasirip anlam veremiyorsunuz. Halbuki boyle bir tabiat duzeni yok. Bu sizin idealiniz sadece. Size böyle öğretildi, dogrusu bu ve olmasi gereken de bu diye sartlanip etrafinizda da bunu gormeyi bekliyorsunuz ama realiteyi etkilemiyor bu. Bunu bir asmak lazım once. Tabiat ve içindeki insanlar ideallerdeki yuksek erdem standadtlsdina gore şekillendiriyor kendini.

Cok buyuk iyilikler yaptığınız dostunuz zor zamaninizda sizi umursamayabolir, cok değer verdiginiz biri sizin yoklugunuzu bile farkmetmeyebilir, severek evlendginiz esiniz muthis bir soğukkanlılıkla duzenli olarak aldatabilir. Bunlar daima gercrklesebilecek ve ilk insanin nefes almaya basladigindan beri de gerceklesen seyler. Bu gibi erdemsizliller hep gozunuzun onunde gerceklesmedigi icin "bunlar hep baskalarinin basina gelir, bu istisnalar her zaman olmaz bunlar nadir sanssizliklardir" on kabuluyle yasiyorsunuz.

Birinin size verecgi degeri sizin ona verdiginiz degerin belirleyecegini dusunuyorsunuz ama genel olarak insan ruhunun boyle bir mekanizmasi okmadigi gerceginin bilincinde olmayacak kadar gaflet icinde yasiyoruz. Sizde olan vefa mekanizmasinin, idealinizde olanin digerlerinde de olacağı beklentsiyile yasiyorsunuz. Genel olarak hepimiz boyleyiz. Bu insanin - en azindan modern insanın - zayif noktası. İnsanlar size verecegi degeri belirlerken ona ne kadar deger verdiginize paralel hareket etme gudusuyle yasamaz size olan duygularını. Gonlunden gectigi kadar deger verirler size. Verdiğiniz deger goreceginiz değerden cogu zaman bagimsizdir esasında.
Yani diyecegim o ki ne yapmaliyiz ne kadar dever vermeliyiz konusunda her seyden once ise önce daha realist bir bakis kazanarak baslamak lazim.
0
stavro
(18.01.22)
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz

yanlış kişi diye bir şey yoktur, herkes doğrudur. bu doğruluk kısa sürebilir, uzun sürebilir, ömür boyu sürebilir ama doğrudur. ilişkin iyi gitmeyebilir, kötü durumlar yaşanmış olabilir ancak sana bir şeyler öğretir, öğretmiyorsa o halde sorun karşı tarafta değil sendedir ve zaten o nedenle bunlar tekrar ve tekrar yaşanır.

hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız?

elbette kendinden başkasını merkeze koymamalısın, buna annen babanda dahil, nesin sen başkalarının etrafında gezinen uydu falan mısın? neden merkezde başka bir şey var da sen onun etrafında oluyorsun? senin zevklerin, arkadaşların, kendine göre durum ve olayları yorumlaman yok mu? bunların hepsi sende var, o halde neden başkası merkezde? tabii ki hastalıkta, kara günde o başkası merkezde olabilir ancak bu belirli bir süre olmalıdır.

Seven sevilmiyor mu?
kedileri seviyorsun ama mahallenin kedileri yaklaşmıyorlar, üzülecekmisin bu duruma? sevmeyecek misin? dövecek misin? sövecek misin? sen birine bir şey veriyorsun diye o kişiden bir şey isteme hakkın yok ki? bu bir şeyi karşılık bekleyerek yapmaktır ki sonucunda vermeseydin, bana mı sordun derler adama. sevmenin pazarlığı olmaz. karşı tarafa verdiğin şey maddi olabilir, manevi olabilir ancak pazarlık malzemesi olmamalıdır. Ancak ve anca:İ duygularının ve düşüncelerinin tek sahibi sensin, bir başkasına vermiş olman geri alamayacağın anlamına gelmez. tıpkı bundan öncekiler gibi yine zamanla geri alacaksın. bu tam soruna cevap değil ama isyanlardasın, isyan etmene gerek yok.


Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?

gerçekçi olmak ve gerçekleri fark etmek hayal kırıklığı yaşatmaz. adı üstünde hayal, senin zihninde kurduğun, bu kurdukların için danışmanlık dahi almadığın gerçek dışı şeyler. aksiyon hollywood filmi gibi, gözlerinden ateş çıkan adamlar, uçanlar, görünmez olanlar, çok güçlü olanlar vs. bunlar gibi aynı, neden gerçeklikten çıkıp hayal kuruyorsun ki? romantik hollywood filmleri hayal, uydurma, birinin kafasında kurduğu bir kurgudan ibaret. romantik romanlar (iki kelimenin de ses benzerliğine dikkatini çekerim) birinin kafasında kurduğu bir hayal, şairlerin şiir yazdığı kadınlar/erkekler onların hayalinde. öyle hissetmiyorlar öyle hissetmek istiyorlar sadece ve gerçek değil, olsa olsa süslü laflardan ibaret. hayal kırıklığı istemiyorsan hayal kurmaktan vazgeç, bunun fedakarlıkla bir ilgisi yok.

son olarak:
Neden değer veren değer görmüyor?

değer veren değer görüyor, sadece sen karşı tarafa olması gerektiğinden daha fazla değer veriyorsun, o kişi bu kadar değeri hak etmiyor, bunun da farkında bu nedenle de vermiş olduğun değer ona yük geliyor. bir nevi vicdan yapıyor seni terk ediyor çünkü sanki onun hayatında başka yükleri yokmuş gibi bir yükde sen ekledin. onun sana verdiği değer seninle aynı olmadığı için de daha çabuk atlattı.

not: bir sonraki ilişkinde baktın ki durum iyiye gitmiyor, ne kadar değer verirsen ver, ne kadar seversen sev, giden sen ol.
0
selam
(18.01.22)
(2)

Omicrona yakalananlarda kuluçka süresi ort. kaç gün?

ya ben lan neyse
direkt yaşayıp deneyimleyen de var mı?teşekkürler
direkt yaşayıp deneyimleyen de var mı?

teşekkürler
0
ya ben lan neyse
(17.01.22)
omicron mu emin değilim ama arkadaşım daha yeni iyileşti. kuluçkanın 3-4 gün olduğunu söylemişti. cuma kapıp pazartesi akrabasına bulaştırdığından bahsetmişti. salı iş yeri test isteyince de pozitif çıkmış.
0
rose parks
(17.01.22)
Persembe temasliydim, ptesi pozitif ciktim, pazar sikintim yoktu
0
eja
(17.01.22)
(18)

Sağlıklı beslenme kaygınız var mı? Yüzde kaç sağlıklı besleniyorsunuzdur?

ms brownstone
Asıl sormak istediklerim başlıkta ama genel olarak bu “sağlıklı beslenme” dediğimiz şeyi nasıl ve ne şekilde algılayıp uyguladığınızı da merak ediyorum. Sizin için ne kadar önemli ve ne kadar uyuyorsunuz buna?
Asıl sormak istediklerim başlıkta ama genel olarak bu “sağlıklı beslenme” dediğimiz şeyi nasıl ve ne şekilde algılayıp uyguladığınızı da merak ediyorum. Sizin için ne kadar önemli ve ne kadar uyuyorsunuz buna?
0
ms brownstone
(17.01.22)
hiç bu tarz kaygılarım yok, 43 kiloyum.
0
rose parks
(17.01.22)
Var.

Yuzde 55 60 gibi
0
floydian
(17.01.22)
Evet bu kaygıyı taşıyorum. Yüzde seksen uyduğumu düşünüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(17.01.22)
Kaygim var ama tembelim. %15 diyorum.
0
hot potato
(17.01.22)
Kaygım yok, %70-80
0
gabe h coud
(17.01.22)
kesinlikle var. kendi yaptığım ev yemeği olmak zorunda illa. dışarıdan söyleyince uyku düzenimden tut cildim bile bozuluyor.

tatlı dışında %80 sağlıklı besleniyorumdur. kendime söz verdim, ayda yılda bir evde yaptığım sütlaç dışında tatlıyı da keseceğim artık.
0
adse
(17.01.22)
Kaygım var hatta takıntı seviyesinde. %80-90 sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Dışarda yemek ve paketli gıdalar minimum seviyede. Canım tatlı isterse sağlıklı bir tarif bulmaya çalışıyorum. Şu an evden çalıştığım için buna uymak kolay ama işe gidince zor oluyor.
0
jazzabel
(17.01.22)
Valla hiç öyle bir kaygım yok. Yediğim sağlıklı şeyleri hep kazara yiyorum sanırım. Yani atıyorum 3-4 lahmacun yiyorsam lahmacun içine kattığım yeşillik falan sağlıklı sayılır herhalde anca. O yüzden benim yüzdem 20 falandır herhalde.
0
j r r tolkien hayrani
(17.01.22)
Yemek seçerim. Ispanak, pırasa falan yemem. Ama dikkat ediyorum. Gidip kekin üstüne çikolata yemem. Bir cips yediysem sonra bir hafta yemem. Kola içtiysem iki bardağı geçmem. Ben bu şekilde sınırlamayla kontrol ediyorum.
0
dissendium
(17.01.22)
Maaşımın çoğunu organik ürünlere ve vitamin takviyelerine verdiğim için %80 diyebilirim ancak sağlıklı beslenme kaygısından çok pahalılığın artacağından ve sağlıklı ürün alamayacağımdan kaynaklı bir kaygı mevcut.
0
BuddyGuy
(17.01.22)
Günlük aldığım kaloriye ve aldığım besindeki protein, karbonhidrat, yağ dengesine dikkat ediyorum.
Yıllardır şeker ve şekerli bir besin, dolayısıyla paketli gıda tüketmiyorum.
Günde en az 2 litre su (sıvılar hariç) tüketiyorum.
Her gün mutlaka farklı bir sebze (Çiğ ya da haşlanmış) tüketiyorum.
Kendi ekmeğimi, zeytinimi, peynirimi, yoğurdumu, şarabımı, cider ımı kendim yapıyorum.

Yüzde hesabı nasıl yapılır bilemediğim için cevaplayamayacağım.

Beslenmeyle alakasız gerçi de iyi de spor yaparım.
0
Mirket
(17.01.22)
Yok. Sevdiğim şeylerden sağlıklı olanlar sayesinde yüzde 10u tutturuyorumdur herhalde yani umarım:)
0
asteriks
(17.01.22)
Canımın çektiği şeyi ne olursa olsun tüketecek kadar sağlıklı besleniyorum. Sağlıklı beslenmek uğruna anlık isteğimi yadsıyacak kadar sevmiyorum bu hayatı.
0
Bruce
(17.01.22)
benim de var, şöyle var. evde abur cubur, kolay şeker tutmuyoruz. gereksiz kalori almıyoruz (hani açlık ve stres anında bi gofret yiyeyim dersin ya o), gereksiz alkol kullanımımız yok sadece sosyal okazyonlarda kullanıyoruz. dengeli beslenmeye çalışıyoruz (evde pişecek şekilde arada bi sebze, çoğunlukla tavuk, et) kahvaltı dışında ekmek yemiyoruz. tabii ki sağlıksız beslendiğimiz, hamburger baklava vs yediğimiz oluyor ama sık sık ve dandik yemektense seyrek ama kaliteli yiyoruz mutlaka, yediğimize değiyor yani.
0
roket adam
(17.01.22)
kızartma ve rafine şekerden mümkün olduğunca uzak duruyorum. yemeklerimi evde kendim yapmaya çalışıyorum, dışarıda yiyeceksem sağlıklı şeyler seçemeye özen gösteriyorum.

yemeklerde zeytinyağı kullanıyorum.

bazı dönemler tatlıya karşı zaafım oluşuyor, kontrollü bir şekilde yemeye çalışıyorum sonra geçiyor.

asitli içecekler on yıldan fazladır hayatımda yok.

bu şekilde idare etmeye çalışıyorum, iyi beslendiğimde iyi hissediyorum ama yemek yemeyi de çok seviyorum:) denge kurmaya çalışarak devam ediyorum diyebilirim.

bir de haftanın üç günü direnç antremanı yapıyorum, bu hayat kalitemi baya yükseltti.
0
elma
(17.01.22)
Midem her şeyi kaldırmadığı için dikkat ediyorum.

Şeker, tuz, ekmek, paketli gıdalar, katı yağ ,yağlı gıdalar minimumda yiyorum.

Bakliyat,yumurta,peynir,tavuk tüketmeye çalışıyorum
Meyve ve sebzeye ilaveten yulaf, kinoa , börülce tüketiyorum
Kuru kayısı ceviz kuru üzüm enerjim düştüğünde yiyorum
Kahvemi çayımı sade içiyorum

Canım çok tatlı isterse ki senede 2-3 supangle tercih ediyorum.

Tek sorun yeni tarifler bulamıyorum ve bazı tarifler yavan olduğu için en ufak lezzet verici bir sos-krema-baharat filan eklemek maliyeti arttırıyor.
0
kararsızataletfilozofu
(18.01.22)
sağlıklı beslenme çok geniş bir kavram ülkemizde.
Sadece "Fit" gıdalar tüketen de sağlıklı yiyorum diyor.
Organik beslenen de...
Karatay diyeti uygulayan da.
Kendince tuhaf diyet rituelleri uygulayanlar da sağlıklı yediğine inanıyor.

Sağlıklı beslenmeden benim anladığım katkısız (bu şartlar altında düşük katkılı), gıda ürünleriyle dengeli ve düzenli yemek (akdeniz diyetine yakınım diyelim)

Ama maalesef ülkemizde marketten alınan ürünlerin birçoğu bu tanıma uymuyor. Tamam dengeli beslenmek mümkün bir şekilde. Ama tükettiğimiz ürünler sorun.

Tohumlara güvenemiyorum, et ürünlerine güvenemiyorum çünkü hayvan nasıl yemleniyor, nasıl ilaçlanıyor bilmiyoruz.

Gıdalara eklenen birçok renk ve katkı maddesi bir şekilde "sağlığa olumsuz bir etkisi kanıtlanmamıştır" denerek yırtıyor.

Ne yazık ki doğal gıdaya ulaşmak hem çok maliyetli, hem de çok eforlu. Çünkü her ürünü Türkiye'nin dört bir yanından almak ve bunu düzenli bir şekilde almak dert.
Sırf bu iş için bir ekibinizin olması lazım.
0
anten
(18.01.22)
Üniversiteye başladığım dönem sağlıklı beslenmeyle ilgili neyin ne olduğunu öğrenmeye başladım, fakat sağlıklı yemeklerin üstüne ek olarak dışarıdan aperatif söylerdim, kilo sorunum hiç olmadı ama yağ oranım biraz yüksekti, hep rahatsız oldum bu durumdan.

Üniversite sonrası yemek yapma konusunda çok iyi noktaya geldim, nadir yediğim abur cubur ve dışarıdan yemeleri özel günler haricinde bıraktım.

Artık her gün evde spor yapıyorum, beslenmeyle ilgili son gelişmeleri takip edip vücuduma iyi gelen rutinleri oluşturuyorum.

Nadiren dışarı çıktığımda burger, pizza gibi kaçamaklar yapıyorum. Hayatım bu sayede kökünden değişti, çok iyi hissediyorum. %95 diyebilirim.
0
hadi ya la
(18.01.22)
(14)

Doktor maaşı zabıta maaşı olayı doğru mu?

avatar is back
Döner vs ile doktor çok daha fazlasını kazanmıyor mu? Zabıta maaşı öğretmeni mühendisi herkesi tokatlamış o ayrı zaten de.. Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış?
Döner vs ile doktor çok daha fazlasını kazanmıyor mu? Zabıta maaşı öğretmeni mühendisi herkesi tokatlamış o ayrı zaten de..

Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış?
0
avatar is back
(17.01.22)
Doktor maaşı doğru. Daha fazla değil cidden. Herkes 20-30 yıl öncesinde yaşadığımızı, doktorların düzgün para kazandığını zannediyor. Bu günlere geleceğimizi bilsem tıp okumazdım asla. Bizim buradaki yan dal yapan uzmanlar 9-10bin alıyordu. Yandal uzmanı ya yandal! 6 yıl tıp, 4 yıl uzmanlık, 2 yıl zorunlu, 2 yıl da yandal eğitimi...
0
helena
(17.01.22)
Benim doğu Anadoluda şu an uzmanlık eğitimini tamamlamaya çalışan arkadaşlarım minimum 12-13 civarı alıyorlar ben inanmıyorum doktor maaşlarının doğruluğuna
0
mg3929
(17.01.22)
devlet hastanesindeki memur çıplak maaşı öyle. döner çok değişken. dönerden 20 de alan var, 5 de.

edit: doktorların, hakimlerin, savcıların açık çekle maaş alması gerektiğini düşünüyorum. maaşlarının ne olacağına kendileri karar versinler. canını, adaleti emanet ettiğin insanlara güvenmek gerekiyor. aynı zamanda mezuniyeti, uzman doktorluğu, hakimliğe ve savcılığa geçişi çok daha zorlaştırmalılar. üniversite sayısı azaltılmalı. ilk 20 binin üstü bu görevlere gelmemeli. parayla tıp okunmamalı.
0
gabe h coud
(17.01.22)
ciplak maasi soyluyorlar genelde. doner ve ek odemeler soylenmiyor. donerden cok az alanlar da var tabi bu arada.
0
antikadimag
(17.01.22)
tus çalışıp bir alanda uzmanlaşmazsanız doktorluğun hiçbir getirisi yok.
0
rose parks
(17.01.22)
Kendini zabıta ile karşılaştıran bir doktor tweet'i vardı. Onun doğru olmadığına yemin ederim ama ispatlayamam. 21 yıllık doktor, doçent nasıl 10 bin lira maaş alsın. O doktorun para basması lazım. Sadece bir yerden aldığı maaş olabilir belki.
0
dissendium
(17.01.22)
doğru, devlet hastanesinde uzmanlığı olmayan doktor dört senedir çalışıyor. en son yatan maaşı 7500₺.
başka bir arkadaşım geçen sene mezun oldu. altı ay önce işe girdi, x bir firmada operasyon sorumlusu, aldığı maaş 7500₺.

doktorlar hak ettikleri paraları kazanmıyor, çoğu alternatif yollar arıyor. bir çoğunun alternatif yolu da ya yurt dışı, ya işte botoks motoks öyle şeyler artık. zabıtaya hiç şaşırmadım.
0
evde liyakat kalmamis
(17.01.22)
Degil, muhtemelen docentlik gelirini paylasmis.

Maas = yillik gelir/12

Bunun disinda paylasimlar gercegi yansitmaz.
Ben de bu ay komik bir maas aldim paylassam gulerler ama gercek gelirim bu degil.
0
divit
(17.01.22)
Bahsettikleri ana maas, bir de döner falan var.
Yalnız döner benim bildiğim değişken bir para ve emeklilige katilmiyor.

Kısacası şirkette size 10 bin lira verilirken asgariden sigortaniz yatinca nasil şirketi ıfsa edesiniz geliyorsa aynisini buraya da uygulayin.

Ki döner denilen olay değişken, garanti değil. Herkes ayni parayı almiyor.

Bence insanlar böyle "yok ya yalan çok iyi aliyorlar" falan dedikçe birkaç yil sonra devlette doktor bulamayınca da umarım doktorlarin iyi maas aldığını düşünürler ve O zaman doktor bulmak için maas artirilirsa da karsi çıkarlar. Özele giden adama dokunmaz zaten onlar rahat.
0
logisticsmanager
(17.01.22)
denizlide uzman doktor, döner ile birlikte toplam 10bin alıyor. şimdi yurtdışını araştırıyor, zabıta maaşını bilmiyorum
0
yemrem
(17.01.22)
İlgili gonderiyi tweetter'da yollayan Erhan hoca ile uzun süredir takiplesiyoruz. Kendisini yakından takip ediyorum.Erhan hoca gibi birinin ABD'de alacagı para yıllık 400-450K USD'dır. Yok 10 bin paylasmıs bir de doner odeme falan varmıs aslında 15-20 bın TL imis vs. bunlar cok ayıp geliyor bana. Boyle bir kardiyologun duz zabıtayla aynı maası alması Turkiye'nin ayıbıdır.
0
turkuaz
(17.01.22)
ABD'de doktor olmak Türkiye'ye göre daha zor, eğitim süreci, elenme süreci vb şeyler daha zor. Eğitim süresi daha uzun. ABD ile kıyaslamak mantıksız çünkü TÜrkiye'de yaşıyor ve burada doktor olmuş. Ona bakarsan Afrika ülkelerinde olanlar ne yapsın.

Esas mesele şu, ekonomik kriz nedeniyle alım gücü düştü. Doktor artık araba, ev falan alamıyor. Marka giyinemiyor. Çoğunun doktor olma motivasyonu para olduğu için de böyle ağlamalar başladı.

Uzman doktor 12-13 civarı alıyor diye biliyorum. Özelde çalışanlar daha fazla alıyorlar. Bundan kaç sene öncesinde özel bir hastanede çalışan beyin cerrahı bir tanıdık aylık 60 bin tl'den fazla maaş alıyordu. Şimdi 100 bin tl'yi bulmuştur. Ameliyat yapan bir göz doktoru aylık 300 bin tl'ye çıkabiliyor. Bu paraları kazanabilmen için özelde çalışacaksın, ameliyat falan yapacaksın. Masa başında oturan dermatologa bu paraları kimse vermez.

Zabıtanın işi doktora göre çok da kolay değil. Bir sürü sorunlu tiple uğraşıyorlar. Dilenci vb tiplerle 10 dk muhatap olan sinir krizi geçirir. Bu adamların işi bunlarla uğraşmak. Esnafı denetlemek vb. Bu tip işlerde muhatap olunan kitle cahil ve sorunlu insanlar. Çelik gibi sinir lazım.
0
garylineker
(17.01.22)
mezun sayısı arttıkça daha da doğru olacak
cerrahi branşları ayrı tutarsak
girmek için zeka sonrası için ezber gerekiyor
0
bir soru sorcam
(17.01.22)
ABD'de doktor olmak hem zor hem pahalı, 250-500.000 arası borçla mezun oluyorsunuz.

türkiyede ise maaşlar çok yüksek değil maalesef. eski maaşlar yalan oldu. özele geçenler iyi kazanıyor. o yüzden devlette adamakıllı inan kalmadı
0
KaraSakall
(17.01.22)
(2)

Haki süet botun üstüne ne renk pantolon gyilir

regina phalange
Etek elbise de olabilir tabi
Etek elbise de olabilir tabi
0
regina phalange
(16.01.22)
taba, sütlü kahve tonları.
0
rose parks
(16.01.22)
Siyah
0
apocalipy
(16.01.22)
(9)

Hakan Salınmış’a benzeyen oyuncu?

mutekebbir
Merhaba,Şu an kuzenimle bunun tartışmasını yaşıyoruz. Bir oyuncu varmış ve bu adama aşırı benziyormuş ısrarla odur zaten diyorum ama hayır değil çok fazla benziyor diyor. Aklınıza gelen biri var mı?Teşekkürler.
Merhaba,

Şu an kuzenimle bunun tartışmasını yaşıyoruz. Bir oyuncu varmış ve bu adama aşırı benziyormuş ısrarla odur zaten diyorum ama hayır değil çok fazla benziyor diyor.

Aklınıza gelen biri var mı?

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(15.01.22)
erkan can
0
ceylinf
(15.01.22)
hakan salinmis kim bilmiyordum ama google'in soyledigine gore bir orta yasli turk erkegi ortalamasi gibi, o yuzden herkes olabilir.

Koksal Engur diyorum.
0
sopiro
(15.01.22)
hakan salınmış, dizilerde farklı farklı gözükebiliyor, kilo filan vermişti herhalde bir ara. bence de büyük ihtimal yine kendisinden bahsediyordur ama bahsettiği oyuncu nerelerde oynamış, hiç hatırlamıyor mu?
0
miranda
(15.01.22)
ümit yesin.
0
komando kani var bende
(15.01.22)
@miranda açıkçası ben de aynı konuda ısrarcıyım ama hiçbir şekilde kabul etmiyor. Başka gösterecek oyunu kalmadı.

Spesifik olarak bir dizi/film yok çok çok fazla yerde oynadığını söylüyor sadece.
0
🌸mutekebbir
(15.01.22)
Erdem Baş'ın yaşlanmış hali.
0
rose parks
(15.01.22)
hiçbiri değil ve kuzeniniz son derece haklı. aynı şeyi düşündüğüme eminim lakin kim olduğu şu anda aklıma gelmiyor. fakat benim hatırladığım tersi. kuzeninizin benzettiği kişiyi bilip ve halan salınmış'a (bu arada bu oyuncunun adını yeni öğreniyorum) benzetiyor idim.

mutlaka hatırlayacağım, bugün değilse bile hatırlayacağım. bekleyin.
0
kibritsuyu
(16.01.22)
Settar Tanrıöğen
0
ya ben lan neyse
(16.01.22)
Bu soruyu kafaya takıp aylardır ara sıra araştırdım. En sonunda hatırladığım kişiye ait video buldum, aha bu işte dedim, kimmiş diye baktım, hakan salınmış çıktı.

Benzettiğimi sandığım adam kendisiymiş, biraz daha genç hali. Bir hayli farklı göründüğü doğru.

Bulduğum video da bu: youtu.be

2:16'dan sonrası.
0
kibritsuyu
(16.03.22)
(6)

nft

black mamba
bu nft muhabbeti şu değil mi? mesela ben bir yağlı boya yaptım bundan 1 tane var. ancak paintte çizdiğim resmi sonsuz kere kopyalayabiliriz. nft ise o ilk yaptığım paint resmini biricik hale yetiriyor. yeni yeni kopyalar olsa da ilk yaptığımın diğerlerinden farkı ilk olması oluyor. tıpkı mona lisa'n
bu nft muhabbeti şu değil mi? mesela ben bir yağlı boya yaptım bundan 1 tane var. ancak paintte çizdiğim resmi sonsuz kere kopyalayabiliriz. nft ise o ilk yaptığım paint resmini biricik hale yetiriyor. yeni yeni kopyalar olsa da ilk yaptığımın diğerlerinden farkı ilk olması oluyor. tıpkı mona lisa'nın replikası olsa da ilk halinin biricik olması gibi. doğru mu anladım?

nft fotoğrafçıları görmeye başladım son zamanlarda. fotoğraflarını satıyorlar. alan kişiler bir ressamın tablosunu almakla aynı amaçla alıyorlar değil mi? şu fotoğrafçı baya iş satmış mesela.

twitter.com

iyi para kazanan var mıdır? açıkcası bana biraz bir trend olduğu için ve birbirlerini desteklemek için alıyorlar gibi geliyor. herhangi bir fotoğrafçının işini mona lisa gibi ilerde yüksek ücretlere satabilmek mantıklı gelmiyor.
0
black mamba
(14.01.22)
En pahalı NFT satışını Refik Anadol yaptı, sırt sıvazlamalık bir durum yok yani kimse birine destek olmak için 1 milyon dolar vermez.
0
Zaman Tamircisi
(14.01.22)
şöyle düşün, mona lisanın orijinalini almak için milyon dolarlar öderken, başkasının yaptığı replikasını 250 TLye alabiliyorsun.

NFTde olay copy/paste ile kopyalanabilir içeriği almaktan ziyade aldığın dijital eseri gerçek sahibinden veya sertifikalı almak. Cem yılmazın NFTlerini başka hesaplarda satıyor ama aldığın kişi Cem yılmaz olunca değerli oluyor.
0
admin
(14.01.22)
evet aslında dediğiniz gibi. milyon dolarlar ödenen nft'lerin çoğu ise kara para aklama amaçlı.
0
rose parks
(14.01.22)
Yalnız çok bilinen bir yanlış, nft alınca eseri almıyorsunuz. Çizimdir tablodur hala sahibinin oluyor. Aldığınız şey, yani non-fungible-token, sadece o resme giden bir internet linki.

Mesela, resmin yüklendiği site kapandı. NFT'niz çalışmayan bomboş bir linke dönüşüyor.

özet olarak: DOLANDIRICILIKK.
0
aguen
(14.01.22)
Tek sıkıntı biz dedik diye o tek özgün kopya olmuş oluyor. Dijital şeyler medya gereği taklit edilmesi mümkün şeyler. (yapılan eserin aynısının tekrar yapılması değil de data olarak 1:1 kopyalanabilmesi)

Hali hazırda belli kitlelere erişimi olan insanların koşarak nft satmaya başlaması da biraz şey geliyor bana. Kriptolu bişeyler yapasımız vardı da sanat sepet dedik gibi.

Ben dijital sanatçıyım eserlerimi satacak mecra çıkmış satayım. Ok

Dijital "sanat" satılıyormuş hemmmmen bişeyler "yapayım" da satayım. Öeh

Makul şeyler de oluyordur elbette ama üstte yazdığım gibi genel olarak.

~Bu arada benim işim sanat sepet ve telif ile, sanat okulu okudum, sanat sepet diyerek aşağı görmüyorum herhangi bir şeyi. Ben para kazanma maksatlı nft satsam anonim olarak yapardım utancımdan ama :D
0
hedep
(14.01.22)
NFT dolandırıcılık maalesef.

Yüksek para verenler de el altından paralarını geri alıyorlar. Hype'a kaptırıp parasını yatıranları tokatlama yöntemi bir nevi.

Zaten sanat sepet tayfanın günümüzdeki en önemli işlevi kara para aklama, vergi kaçırma vs. Onu biraz daha efektif hale getiriyor bu yöntem, yeni fiziksel resim yapmakla, sergiyle falan da uğraşmana gerek kalmıyor :) Covid dönemine denk gelmesi muhtemelen tesadüf değil.
0
plutongezegendegilmi
(14.01.22)
(5)

bir alışkanlığın bağımlılık olup olmadığını nasıl denetliyorsunuz?

duyurukullanıcısı
dizi izlemek, çok konuşmak, çok çay içmek, alışveriş vbyani alışkanlık mı? bağımlılık mı? değiştirilmeli mi? azaltılmalı mı? yoksa aynı mı kalmalı?bu sınırı belirlemenin yolu nedir?
dizi izlemek, çok konuşmak, çok çay içmek, alışveriş vb

yani alışkanlık mı? bağımlılık mı? değiştirilmeli mi? azaltılmalı mı? yoksa aynı mı kalmalı?

bu sınırı belirlemenin yolu nedir?
0
duyurukullanıcısı
(14.01.22)
yapman gereken bir şeye engel oluyorsa/çok vaktini alıyorsa/sana veya başkasına zararlıysa vs. azaltılması ya da bırakılması gereken bir şeydir.
0
rose parks
(14.01.22)
zaten sorun orada

onlara yol açtığının farkında değilsin
0
🌸duyurukullanıcısı
(14.01.22)
Cok basit, istediğin an durabiliyorsan aliskanlik. Durduramiyor önünü alamiyor engel olamiyorsan bagimlilik.

Sigara neden bagimlilik mesela? Birakmak istiyor bırakamıyor adam. Bu bagimlilik. Sigara çok pahalandi ekonimimi etkiliyor birakayim diyor ama yapamıyor.

Bağımlılık ile aliskanligi ayiran sey bu. Aliskanligini kontrol edemiyorsun o seni kontrol ediyorsa bagimliliga donusmus oluyor.
0
stavro
(14.01.22)
Bir tanımı vardı, aklımda şöyle kalmış.
"Hayatını olumsuz yönde etkilediğini düşünmene, durdurmak istemene rağmen durduramadığın hareket"
0
michael_knight
(15.01.22)
Bağımlılığın beyin kimyası farklı ve belli koşulların yerine gelmesi gerekli diye hatırlıyorum. Yani, örneğin fırsat buldukça her akşam oturup bir kaç bölüm dizi izliyorsunuzdur. Bir gün elektrik kesilir, izleyemezseniz canınız sıkılır ya da bir akşam arkadaşlarınızla buluşursunuz, aklınıza belki dizi izleyemediğiniz gelir, belki gelmez... Bu normal. Alışkanlık diyebiliriz sanırım.

Ama

1 - Dizi izleyemeyeceğim korkusuyla hard disklerinize dizi stokluyor, elektrik kesintisine karşı güç kaynağı alma planları yapıyor vb. iseniz
2 - Dizi izlemek sosyal ilişkilerinizi etkiliyor; sırf dizi izlemek için insanlara yalan söylüyorsanız, onları ihmal ediyorsanız
3 - Dizi izlemek öz bakımınızı olumsuz etkiliyorsa; dizi izlerken aç kalıyorsanız, tuvalete gitmemek için kendinizi sıkıyorsanız vb.
4 - Sabah uyandığınızda ilk aklınıza gelen şey dizi izlemekse. Dizi izleme saatiniz yaklaştıkça vücudunuz garip tepkiler veriyorsa; hep daha erken, daha çok dizi izlemek istiyorsanız,
5 - Dizi izleyememek size neredeyse fiziksel acı veriyorsa

Bunların hepsi birebir olmak zorunda değil, sonuçta bağımlılığın da seviyelerivar ama herhangi bir aktivite ya da madde için bunların bir kısmı, belli ölçülerde varsa bağımlılıktan söz edebiliriz sanırım.
0
salihdt
(15.01.22)
(1)

teknosa vs. mediamarkt vs. vatan

Transa
en güveniliri sizce hangisi? bunlar haricinde tavsiye edebileceginiz bir yer var mı?
en güveniliri sizce hangisi?

bunlar haricinde tavsiye edebileceginiz bir yer var mı?
0
Transa
(14.01.22)
hepsi aynı seviyede. genelde fiyat da aynı olur ama hangisi ucuzsa onu tercih edin. en pahalı teknosada olur genelde.
0
rose parks
(14.01.22)
(7)

Çok kaşınıyorum

hayirsiz
Yaklaşık bir haftadır çok kaşınıyorum, tüm vücudum kaşınıyor. Kaşınan yere dokunduğum gibi (kaşımasam bile) kayboluyor, az sonra başka yerde başlıyor.Alerji için kullandığım levmont vardı, ondan içtim, hâlâ çok kaşınıyorum.2011'den beri kedimiz var, kardeşim evlenince kedimizi de götürmüştü. Ekim ay
Yaklaşık bir haftadır çok kaşınıyorum, tüm vücudum kaşınıyor. Kaşınan yere dokunduğum gibi (kaşımasam bile) kayboluyor, az sonra başka yerde başlıyor.

Alerji için kullandığım levmont vardı, ondan içtim, hâlâ çok kaşınıyorum.

2011'den beri kedimiz var, kardeşim evlenince kedimizi de götürmüştü. Ekim ayında yavru bir kedi bulmuş sokakta, onu da eve aldı. Kediler biraz da bende dursun diye geçen hafta ikisini de bana getirdi, onlardan olma ihtimali var mı? Yavru kediye henüz hiç aşı, bit-pire için vb hiçbir şey yaptırmamış ama hayvan kendisi kaşınmıyor.

Bu arada yanlış ifade ediyor olabilirim ama bende OKB (hastalık nevrozu şeklinde) vardı, uzun süredir hiç etkisini hissetmemiştim. O geri dönmüş, ben aslında gerçekten kaşınmıyor da olabilir miyim?

Haftaya hastaneye gideceğim, zamanı gelene kadar buradan da fikirlerinizi almak istedim.

Elimdeki bilgiler bunlar.

Okuduğunuz için teşekkürler.
0
hayirsiz
(14.01.22)
uyuz olmuş olabilirsiniz, kedinin kendisini kaşıyor olması gerekmez.

uyuz ise doktor losyon verir, kullanın bir hafta olmadan kurtulursunuz.
0
rose parks
(14.01.22)
Kaşıntı akşam yatmaya yakın ve sıcak duştan sonra artıyor mu? Bunların cevabı evetse uyuz ihtimali var. Bi süredir salgın var.
0
turk kizi
(14.01.22)
Bu arada ek bilgi vereyim, kardeşim, eşi ve bizim evdekiler (annem ve babam), dört kişide hiç belirti yok, sadece ben deli gibi kaşınıyorum.

@turk kizi,
Bir fark yok malesef, hep aynı sayılır.

Yanıtlar için teşekkürler.
0
🌸hayirsiz
(14.01.22)
Kurdesen olabilir. Hayatinizda stres artisi vb oldu mu yakin zamanda.

Eger dayanamaya al gibiyse acile gidin hemen kortizon ve alerji ignesi yaparlar gecer. Sonrada acil cildiye.
0
kuzey li
(14.01.22)
Değişken kediyse kediye alerjiniz olabilir alerjiler 30 yaşından sonra hiç yokken güm diye çıkabiliyor.

Psikolojik olarak strese dayalı çıkan ve uyutmayacak kadar kaşıntı yapabilen liken planus diye bir hastalık var o da geldi aklıma.
0
hedep
(14.01.22)
Evet, yakın zamanda stres artışı oldu.

Dayanılamayacak gibi değil ama epey kaşınıyorum hâlâ. Tüm yanıtlar için tekrar teşekkür ederim.
0
🌸hayirsiz
(14.01.22)
Duyuruya güncelleme yapmak istiyorum.

Azalarak bitti. Büyük ihtimalle psikolojikti :))
0
🌸hayirsiz
(22.05.22)
(3)

Hangi çinko, hangi vitamin?

nickimin hakkini veremedim
Selamlar,Çinko hapı ve bitmek, bilmeyen yorgunluğum için de bir multivitamin almak istiyorum.Ayrı ayrı ya da ikisi birden ben, kullandım düzgün dediğiniz önerilerinizi rica ediyorum.
Selamlar,

Çinko hapı ve bitmek, bilmeyen yorgunluğum için de bir multivitamin almak istiyorum.

Ayrı ayrı ya da ikisi birden ben, kullandım düzgün dediğiniz önerilerinizi rica ediyorum.
0
nickimin hakkini veremedim
(14.01.22)
doktor arkadaşımdan çinko istemiştim, zinco yazmıştı. kullanmadım ama fikir olması açısından söyliyeyim dedim. multivitaminlerden de hiç hayır görmedim hiçbirinden.

eidt: bahsettiğim zinco images.app.goo.gl
0
rose parks
(14.01.22)
b12 için www.hepsiburada.com

d vitamini www.hepsiburada.com

c vitamini www.ilacweb.com

arada çinko içinde bundan içiyorum c + çinko

m.trendyol.com

tabi kan testi yapmakta fayda var. ama çoğu kişinin beslenmeden dolayı değerleri düşüktür. arada bir tahlil ile kontrol edip ara vermek gerebilir.

Edit:imla
0
ceketimi alip cikcam
(14.01.22)
Zinc İngilizcesi zaten sanırım aynı şey.
0
🌸nickimin hakkini veremedim
(14.01.22)
(8)

Tavuk Horoz ve Yumurta

zemun
Tavuk ve horoz arasında çiftleşme ne şekilde olur. Bu ikisinin farklı cinsel organları mı vardır?Yediğimiz yumurtalar bu ilişkinin ürünü müdür?Aslında yumurta yenilen bir embriyo mudur?
Tavuk ve horoz arasında çiftleşme ne şekilde olur. Bu ikisinin farklı cinsel organları mı vardır?

Yediğimiz yumurtalar bu ilişkinin ürünü müdür?

Aslında yumurta yenilen bir embriyo mudur?
0
zemun
(14.01.22)
tavuk dişi, horoz erkek, dolayısıyla cinsel organları farklı.

embiryo olması için döllenmesi ve tavuğun da kuluçkaya yatması lazım.
0
killerbee
(14.01.22)
@killerbee

Hocam yumurtanın sarısında görünen siyah noktayı diyorsan tavuğun kanı diye biliyorum
0
freebird5406_2
(14.01.22)
@freebird evet doğru kanmış, düzelttim teşekkür ederim.
0
killerbee
(14.01.22)
Yediklerimiz horozsuz tavukların yumurtası, endüstriyel olarak. Çünkü hiç bir yumurta markası sattığı yumurtadan civciv embriyosu çıkmasını istemez.

Endüstriyel tavukculukta yumurta tavukları hayatları boyunca hiç horozla muhatap olmazlar.

Köy yumurtası denilen horozlu bir sürüden elde edilen yumurtalar çabuk tüketilmeli, saklanır sevk edilir, bir süre beklerse ve de bu süre içinde kuluçka için gerekli ısıya yakın bir ısı ve nem ile karşılaşırsa civciv oluşumu başlayabilir.

Horozun penisi var (penis deniyor mu acaba?) tavukta ise ayrı bir cinsel organ yok. Yumurtanın, ve dışkının geldiği yol ile spermin içeri girdiği yol aynı, içerde ayrılıyor olabilir emin değilim.

Tavuk bünyesi horoz olsa da olmasa da yumurta üretir ve bunu dışarı çıakrtır, horoz döllerse tavuğu bu yumurtalardan civciv olur (her şey yolunda ve sağlıklı ise)

Bir horozun bir kere çiftleştiği tavuk bir hafta boyunca döllü yumurta üretebilir (süreden emin değilim)

Bir horoz günde 10'dan fazla tavuğu dölleyebilir (belki de daha fazla)
0
John Bloor
(14.01.22)
kadınlar nasıl her ay regl olup yumurtayı atıyorlarsa, yediğimiz yumurta da aynısı :)
0
rose parks
(14.01.22)
Kuslarda kloak denilen bir organ var bir nevi surtunme olayiyla hallediyorlar.

Koy yumurtasinda embriyo benzeri bir parca gorursun horoz tikladiysa ama fabrika yumurtasinda olmaz.
Ben civcive denk gelmsitim kahvaltida, hos bir goruntu degildi :/
O zamanlar endustri falan yoktu tabi, bakkaldan alirdik.
0
divit
(14.01.22)
endüstriyel ya da köy, fark etmez. bizim yediğimiz yumurtaların hiçbiri döllenmiş değiller. tavuk genelde iki günde bir yumurtluyor. eğer yumurta döllenmişse zaten gurk oluyor, yani sıcak tutmak için follukta üstüne yatıyor. sen kümese girdiğinde o yumurtayı hayvanın altından almıyorsun. zaten alamıyorsun da çünkü almak istersen saldırıyor. saldırganlığının yanı sıra yemliyorsun yemiyor, su içmiyor, kaka yapmıyor. gurk olan tavuğu tanırsın zaten.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.01.22)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim

gurk tavuklar hakkında bilgi vermiş ama bir kısmını yanlış hatırlamış sanırım.

Sağlıklı horoz ve tavuk çiftleştikten sonra tavuk sürekli döllü yumurta yapar, bu yumurtaları güzelce yeriz, hata besin değeri daha yüksektir.

Döllü yumurtladım diye tavuk gurk olmaz, zaten bu yüzden horoz olan kümesteki tüm yumurtaları toplayıp kuluçka makinesine koyarız. Çok azı dölsüz çıkar (onun da kontrolü var lamba ile)

Tavukların hepsi de gurk olmaz, genelde bahar ve yaz başında havaların ısınması ile olur gurk olacaksa, olunca da @konusma ben konusuyorum daha bitirmedim'ın dediği gibi belli oluyor hal ve hareketlerinden.

Folluktaki yumurtaların üstüne kuluçkaya yatma eğilimi gösterir, tavuğun boyutuna göre altına diğer tavukların da yumurtalarını toplayıp koyabilirsiniz.

Fakat farklı zamanlarda yumurta koymamak lazım, çünkü yumurtaların kuluçka süreleri bir birini tutmayacağı için çıkım günlerinde sıkıntı olur.

Hatta diğer tavukların da iç güdüsel olarak kuluçkadaki tavuğun yanına yumurtladığı görülür, kuluçkadaki yumurtalar işaretlenip yeni yumurtalar hemen alınmalı tavuğun altından.
0
John Bloor
(14.01.22)
(3)

aşka inanmak ne demek?

dafuq
"aşka inanmak" derken ne kastediliyor anlamıyorum.bana göre aşk diye bir şey var ve bu çocukça, gelip geçici ve fazlası zararlı bir şey.aşka inanmıyorum diyenler aşk diye bir duygunun hiç olmadıgını falan mı iddia ediyor? ben aşık oldum diyen birisine, hayır olmadın falan mı diyorlar?
"aşka inanmak" derken ne kastediliyor anlamıyorum.
bana göre aşk diye bir şey var ve bu çocukça, gelip geçici ve fazlası zararlı bir şey.
aşka inanmıyorum diyenler aşk diye bir duygunun hiç olmadıgını falan mı iddia ediyor? ben aşık oldum diyen birisine, hayır olmadın falan mı diyorlar?
0
dafuq
(11.01.22)
aşka inanmayanlar genelde bu duygunun saf şekilde yaşanacağına inanmıyorlar.
0
rose parks
(11.01.22)
İnsanlar bunu farklı anlamlarda söylüyor olabilir. Aklıma gelen birkaç tanesini özetleyeyim;

-Aşka inanmıyorum çünkü ben hiç aşık olmadım. ( Yani aşk olsa ben bilirdim, çünkü dünya üzerinde var olan bütün duyguları ben bilirim. Bilmiyorsam yoktur!)

-Aşka inanmıyorum çünkü bu duygu abartılmış bir balon. ( Yani ben yeryüzünde şimdiye dek varolmuş ve varolan herkesin hormon salgı seviyesini ve bunun duygu durumlarına nasıl etkilediğini hesapladım, çıkan sonuca göre aşk yok, dağılın şimdi!)

-Aşka inanmıyorum çünkü senin de hissettiğini sandığın şey aşk değil. ( Elbette senin ne hissettiğini senden daha iyi biliyorum çünkü biz biliriz, iyi biliriz. Benim hayat tecrübelerim tüm insanlık tarihinden daha kadim ve bu yüzden de hangi hissin ne olduğunun tanımı sadece bana sorulmalı)

-Aşka inanmıyorum çünkü inancımı kaybettim. ( çok fena aşık oldum ama kalbimi kırdılar, artık tüm inancımı kaybettim. Bu insanlardan bir bok olmaz, allah hepsinin belasını versin. Halbuki kızımız olacaktı )

- Aşka inanmıyorum, aşk ne yea ehuhe büyüyün artık. ( kendimi şöyle tepeye konumlandırıp alaycı görüneyim ki benim boş kafalı bir ahmak olduğum anlaşılmasın, belki birilerine havalı görünürüm de ordan ekmek yerim)
0
thracia
(12.01.22)
Aşkın matah bi halt olmadığını düşünenlerin tümcesi
0
photo85
(13.01.22)
(8)

N11.com

mg3929
Bu site bana hep çok amatör gelmiştir. Nedenini bilmiyorum. Getir ortak olmuş şimdi. Bu siteyi kullanan var mı aranızda ya da çevrenizdekiler kullanıyor mu? Popüler mi kısaca
Bu site bana hep çok amatör gelmiştir. Nedenini bilmiyorum. Getir ortak olmuş şimdi. Bu siteyi kullanan var mı aranızda ya da çevrenizdekiler kullanıyor mu? Popüler mi kısaca
0
mg3929
(11.01.22)
ben bir dönem gittigidiyor çok kullanıyordum, daha sonra n11 kullanmaya başladım, satıcının puanına ve ürünün yorumlarına dikkat ederek aldığım için hiç sorun yaşamadım. halen daha bişey alacağım zaman fiyatlarına ilk baktığım sitelerden birisidir.
0
hypathia
(11.01.22)
hepsiburada, n11, trendyol, gittigidiyor.

bu dördüne de eşit mesafedeyim. güvenilirlik açısından tabii. fiyatı hangisinde uygunsa, satıcı puanını da göz önünde bulundurarak alacağımı alırım.

amazon bunlardan biraz daha yakın geliyor bana. amazon'un kendi sattığı ürünler tabii.

site tasarımı açısından hepsiburada >>>> gittigidiyor > trendyol > amazon > n11
0
himmet dayi
(11.01.22)
İlk çıktığı dönemde sadece bunu kullanirdim. Simdilerde kılık kıyafet Trendyol. Çünkü yorumlar.

Onun dışında arayüz kötü olsa bile amazon kullanmaya çalışıyorum.

Bir de bazen amazonda olmuyor. Ayni satıcı genelde Gittigidiyor'da ucuz oluyor. Oradan almayı tercih ediyorum. GG'de de hiç sorun yasamadim. Sözlük desteği hemen dönüş sağladı problem yaşadığımda.
0
westblack
(11.01.22)
n11 bana az komisyon kesiyo imaji veriyor bir de sanki bi esnafin dukkanina girmis gibi hissediyorum avm'den sonra. su ana kadar sorun yasamadim en son utu ve aromatik yag almistim. piyasada pek olmayan urunler bulunabiliyo. satici mevzu burda
0
ala09
(11.01.22)
n11de hakketen başka yerde bulunmayan özellikle inşaat tamir malzemesi v.s. daha rahat bulunuyor
0
nuisance
(11.01.22)
kullanıyordum ama bile isteye bozdular, doğru düzgün arama bile yapamıyorsunuz. fiyatlar uygun olmasına rağmen bıraktım.
0
rose parks
(11.01.22)
Trendyol asla güven vermiyor. Çakma ürün dolu. Sıkıntıda umurlarında dahi olmuyorsun. Ayrıca Çin pavyon gibi tasarımı var.

N11 de diger yerlerde bulunmayan bir çok elektronik malzemeyi aleti bulabiliyorum.
0
limonlu eksi
(12.01.22)
Bence ulkenin en iyi eticaret sitesi burasi.
Bir depo acayim parayi vurayim tipleri burada daha az var.
Buradaki adamlar gercekten esnaf oluyor.
Dolandiricilarin cogu zamanla elendi.

Saticiya kotu yorum yazarsan yayinliyorlar, saticiyla iletisime gecebiliyorsun.
Ben bi kere 1 tanesi mi seti mi demistim. 10 tane alirsan 1/4 fiyatina vereyim dedi.
Bi kere kiyafet aldim ertesi gun patron arayip olculerimi falan sordu.

Arayuzu kotu biraz, bir de kargo ucretsiz urun zor.
Urun 70 tl kargo ucretsiz alirsan 90 tl.

Trednyol pahali geliyor bana, kiyafet almiyorsan her urun pahali. Hb'de sorun yasarsan asla cozemiyorsun.
Botla konusuyorsun hep.
Ben bizzat dolandirildim ama saticiya bir sey yapmadilar.

Mesela satici urunu gonderemezsw 0 desilik ozur mektubu gonderiyor.
Gonderdigi anda senin iade suren basliyor ama elinde urun yok.
Bariz sahtekarlik bu.
Normalde gecikme sebebiyle hediye ceki alman lazim.

Yorumlarda kac kisi yazmis ama saticiya yaptirim yok.
Zaten kotu yorumu da asla yayinlamaz.
0
divit
(12.01.22)
(36)

süt içiyor musunuz?

der meister
"ne alaka" diyeceksiniz belki ama şunu fark ettim ki çevremde tanıdığım hiçbir yetişkin kendine bir bardak süt döküp içmiyor, yani seven veya içen kimseyi görmedim. bildiğim kadarıyla yetişkinler için zaten sütün kendisi çok matah bir şey değil, ondan gelecek fayda zaten diğer süt ürünlerinden filan
"ne alaka" diyeceksiniz belki ama şunu fark ettim ki çevremde tanıdığım hiçbir yetişkin kendine bir bardak süt döküp içmiyor, yani seven veya içen kimseyi görmedim. bildiğim kadarıyla yetişkinler için zaten sütün kendisi çok matah bir şey değil, ondan gelecek fayda zaten diğer süt ürünlerinden filan karşılanıyor diye biliyorum ama yine de merak ettim: sütü seven, içen var mı? hani oturduğu yerden kalkıp "dur ulan süt içeyim" diye su içer gibi bardağa süt döküp içmekten bahsediyorum, öyle kek yapıyordum da biraz kaldı ziyan olmasın diye diktim kafaya vs. değil... düzenli, kaliteli, istikrarlı, nefis bir süt içişi aradığım. var mı içen hiç?
0
der meister
(11.01.22)
İçmem. Hem sevmem hem bi faydası yok da hem de yetişkinler için gerekli bir ürün değil, ayrıca gaz maz etkilerine girmiyorum.
0
Zaman Tamircisi
(11.01.22)
bu bir alışkanlık.
ailem ve onların büyükleri de içerdi. bizim evde sürekli olarak "içmelik" süt bulunur. süt içilir.
bahsettiğim uht değil günlük, olabildiğince besin değeri yüksek süt. yazlıkta köylülerden manda, keçi vb taze çiğ süt alınır mesela.
yoğurdu da marketteki günlük şişe sütlerden yaptığımız için biraz fazla alıp içmek için de ayırıyoruz.
tam tarif ettiğiniz gibi düzenli, istikrarlı severek çeşit çeşit süt içiyorum.
aşırıya kaçmadan içiyorum, içiyoruz.

bir de yine beslenme alışkanlığı açısından hayvansal gıdayı çok tüketen bir aile olmadık hiç. mevsiminde bol balık alıyoruz, beyaz et hormonlu/antibiyotikli diye almaz olduk. kırmızı et yemekleri dağarcığımız dar. dolayısıyla hayvansal proteini de karşılıyor biraz vs.

*özellikle inek sütü, doğrudan ve çok fazla tüketildiğinde (herhalde günde 2 bardak ve üzeri) yetişkinler için faydalı değil.
0
rewlack
(11.01.22)
Soğuk süt içmem. Isıtıp içerim. Genelde hava soğukken olur.
0
dissendium
(11.01.22)
İçmem. Psikolojik olarak rahatsız oluyorum. Memeden çıkıyor diye :(((
0
ruhen hastayim ben
(11.01.22)
Düzenli olarak sek içmiyorum. Daha önceleri özellikle geceleri bir bardak süt ve bir dilim kaliteli ekmek tükettiğim olurdu, onu da bıraktım.

Ama şunu yapıyorum. Sütü sık sık porridge yapmak için kullanıyorum. Aman kalmasın diye değil, baya baya sadece porridge için süt alıyorum artık eve.
0
kojonotsuki
(11.01.22)
cok kucuklugumden beri sut sevmiyorum. anaokulu yasinda bile ancak zar zor kakaolu sut icerdim. simdi de oyleyim. tadi midemi bulandiriyor.
ama kakaolu veya balli tarcinli sicak sute bayilirim.
0
la lykia
(11.01.22)
ben içiyorum.
bebekliğimde de, çocukluğumda da çok içerdim.
öyle ki, bir keresinde 3-4 yaşlarındayken bir litreye yakın içmişim, daha da isteyince annem vermemiş artık.
çok severim.

hatta daha dün gece bir arkadaşımla bunu konuştuk, canım süt istedi ve evde yoktu.
gecenin 11'inde banabi'den sipariş verip yarım litre süt içtim resmen.
ayrıca evde toz nesquik de bulundururum arada bir canım istediği için.
36 yaşındayım.
0
blatta hiberna
(11.01.22)
direkt sek içmiyorum, ama bol sütlü kahve ve yulaf lapası ile baya süt tüketiyorum günlük olarak. dolapta hep süt bulunur, bitmeden yenisi alıyorum sütsüz kahvaltı ettiğim nadirdir.
0
anthemis nobilis
(11.01.22)
sadece günlük süt içebiliyorum. aoç'nin şişe sütü güzel. pastorize sütler midemi rahatsız ediyor. markette gözüme çarparsa alıyorum yoksa gidip süt alayım diye düşünmüyorum.
0
jepa
(11.01.22)
Küçüklüğümden beri severek düzenli içerim. Annemle babam pek içmez ama anneannem ve dedem de çok süt içerler.
0
birmilyonunvarmi
(11.01.22)
normalde kalkıp da asla içmem. iki durumda içiyorum.
bir, mısır gevreği yiyeceğim zaman,
iki, hasta olduğumda ballı şekilde
0
timariot
(11.01.22)
Hahah 32 yaşındayım ve ben içiyorum valla, özellikle eşim kakaolu cookie, brownie falan yapınca yanında 3-4 bardak içiyorum hatta. Tadı güzel diye içiyorum yani direkt.
0
roket adam
(11.01.22)
ben içiyorum. hemen hemen her gün sabah veya akşam süt içerim. bazen yarım yağlı süt bazen protein süt içerim.
0
dafuq
(11.01.22)
Sabahları cicibebe'ye katıp yiyorum, sayılır mı? Mısır gevreği ya da yulaf bir de.

Sek günlük süt, kakaolu kek ve muz üçlüsünü seviyorum ama en son ne zaman böyle süt içtiğimi hatırlamıyorum.

Yazları nadiren muzlu, ballı ve bol buzlu süt yapıyorum. Sıcak süt kokusundan tiksiniyorum.
0
kobuzchu kiz
(11.01.22)
içmiyorum, gerekli değil inek sütü selüloz sindirebilen ineğin yavrusu için gerekli bir besin insan için değil + toplumun çoğunda kazein hassasiyeti var ve haberi yok.
0
orpheus
(11.01.22)
Düzenli olarak değil ama içiyorum. Yani haftada bir falan demem ama bazen günde, bazen haftada, bazen ayda olmak üzere birkaç bardak içerim. Sütü severim. Küçükken de severdim. Küçükken bir yere kadar soğuk süt içemiyordum bir şey ile karıştırmadan (nesquik vs.) sonra değişti. Şimdi arada canım çekiyor, gidiyor içiyorum.
0
nawar
(11.01.22)
sek içmiyorum, sütlü kahve yaparken kullanıyorum bir tek.
0
hlot
(11.01.22)
Bazen çok tatlı bir şey yediğimde o tadı kesecek tek şey soğuk bir bardak süt oluyor. Onun dışında düzenli süt içme alışkanlığım yok.
0
peki madem
(11.01.22)
latte içiyorum, o da kahveli süt.
haftasonumu da donmuş muzla milkshake yapar, 1 öğün yerine onu içerim.
0
marla is in my head
(11.01.22)
ben şirkette içiyorum soğuk soğuk ohh
0
regina phalange
(11.01.22)
Yerken yanında içmeyi sevdiğim birkaç şey var, onları yersem ki ayda yılda bir yerim mesela fındık ezmesi, kakao kremasıni ekmeğe sürmek ya da kakaolu kek ile birlikte.

Bazen de yazın dolaba koyduysam soğuk su ikamesi olarak yarım kalmış kutuyu kafama diktigim oluyor.

Ama düzenli içici değilim, hiç olmadim.
0
encokbenisevinnolur
(11.01.22)
Çok nadir, eski günlerin anısına, kaynatıp yanında cookie ile içtiğim olur. Düzenli içmem.

Süt cilde zararlı.
0
gabe h coud
(11.01.22)
annem icer dumduz sut. IYY!
0
ala09
(11.01.22)
süt sadece cilde değil, komple zararlı bir ürün.

hayvanların sütünü bebekleri içer, insan da anne sütü içer doğunca.

bunun harici süt zararlıdır.
0
çih
(11.01.22)
sadece nesquik yiyeceğim zaman kullandığım bir şey :D
0
rose parks
(11.01.22)
Sade süt, soğuk süt, çikolatalı süt, ballı süt, tarçınlı süt. Hastasıyım.

Sivilce yaptığı için az içiyorum ama :/
0
jazzabel
(11.01.22)
her sabah kahvaltıda 1 bardak süt içiyorum, bazen yatmadan önce de içiyorum. bizim milletimizin çay bağımlılığından gözü kör olmuş ama kahvaltılık ürünlerle harika gidiyor süt.
0
semaforo de medianoche
(11.01.22)
Ben içerim. Yaz, kış, soğuk, sıcak, muzlu, ballı, sade, Kahvaltıda, akşam, gün içinde, durup dururken... hiç farketmez.
0
invictae
(11.01.22)
yuzde 90'ini su oldugunu ogrenince arama mesafe koydum.
Yogurtu da artik eskisi kadar yemiyorum o da komple sudan olusuyor.

Yokluk zamani icecegi bence.
Cocukken de nefret ederdim.
0
divit
(11.01.22)
Küçükken çok içmişimdir artık reflüden dolayı bayıyor, faydası da yok diyorlardı. Şişkinlik, mide ekşimesi yapıyor. Ama mısır gevreği, yulaf benzeri bir şey yersem sadece onlarla birlikte içerim.
0
izza
(12.01.22)
Çok severim. Bazen bir litre sütü soğuk soğuk gün içinde içerim ama laktozsuz.

Ama öyle çok aklıma gelmez. Yani sürekli içtiğim bir şey değil.
0
logisticsmanager
(12.01.22)
Mide asidimi düzenlemek istediğimde yarım çay bardağı şat vurmak haricinde içmiyorum.
0
Bruce
(12.01.22)
Bekarken annem her gece ballı süt yapar getirirdi.
Ben evlenince düzenli devam etmedim ama annem ve kardeşim hala her gün içiyor. Annem 55 kardeşim 26 yaşında.
Ben de düzenli olmasa da canım çektikçe dolaptan alır içerim. Daha çok soğuk seviyorum. Mesela su açmak için dolabı açarım süt gözüme çarpar dur süt içeyim derim.

Bu ara her sabah mısır gevreği yiyip, o şekilde tüketmeye çalışıyorum.
0
hrvl
(12.01.22)
Ofise her daim 3-5 tane ufak sütüm olur. Pandemiden evvel her sabah bir tane içerdim şimdi hibrite geçince düzen bozuldu.
0
cilekli pasta
(12.01.22)
divit arti 1.

ben ictigimiz sutlerin ciddi ciddi ineklerden falan sagildigini dusunmuyorum artik.
0
baldur2
(12.01.22)
bu dünyada bir pırasa bir süt. hayatta içmem yemem.
0
mikahakkinen
(12.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.