gallienus
Yeni evleneceğiz krialık ev bakıyoruz. Kiraların yüksek olması bir yana, ev sahiplerinin saçma sapan tripleriyle uğraşmaktan gına geldi.Neyse. Eylülün 13'ünde kiralarla ilgili açıklama yapılacakmış sanırım. Bu toplantı sonrası kararları bekleyip öyle ev tutmak mı daha mantıklı, yoksa uygun ev bulunc
Yeni evleneceğiz krialık ev bakıyoruz. Kiraların yüksek olması bir yana, ev sahiplerinin saçma sapan tripleriyle uğraşmaktan gına geldi.
Neyse. Eylülün 13'ünde kiralarla ilgili açıklama yapılacakmış sanırım. Bu toplantı sonrası kararları bekleyip öyle ev tutmak mı daha mantıklı, yoksa uygun ev bulunca tutmak mı daha mantıklı? Uygun dediğim de Ankara Emek/Bahçeli bölgesinde 6000TL civarı kiraya uygun diyorum. Bu toplantı sonrası kiralar 6000TL'nin altına düşer mi mesela, o kadar etkiler mi?
Neyse. Eylülün 13'ünde kiralarla ilgili açıklama yapılacakmış sanırım. Bu toplantı sonrası kararları bekleyip öyle ev tutmak mı daha mantıklı, yoksa uygun ev bulunca tutmak mı daha mantıklı? Uygun dediğim de Ankara Emek/Bahçeli bölgesinde 6000TL civarı kiraya uygun diyorum. Bu toplantı sonrası kiralar 6000TL'nin altına düşer mi mesela, o kadar etkiler mi?
0
rte’nin söyleyeceği herhangi bir şey kiraları düşürmez de eylülde yapılacak açıklama sosyal konut projesinin detayları olacak. o da anca uzun vadede etkiler kirayı diye düşünüyorum.
0
aksine atama ve gelecek öğrencilerin dönemi başlayacağı için eylül ekimde kiralar hep aşırı artar. tutabiliyorsanız şimdi tutun 2 ay sonra çok ararsınız bence.
0
Öğrenciler bile Ağustos ayından başlıyorlar evleri kiralamaya. Fiyat düşmez +1
0
yeahbutso
sözlükte yatırım aracı değil şeklinde birkaç kişinin görüşü var,enflasyonist ortam ak parti gitmeden devam edecek görünüyor. adamlar politikalarının haklı olduğu konusunda garip bir ısrar içinde.bu durumda 1-2 senelik yatırım açısından gayrimenkulden sonra otomobil bana cazip geliyor. siz de aynı fi
sözlükte yatırım aracı değil şeklinde birkaç kişinin görüşü var,
enflasyonist ortam ak parti gitmeden devam edecek görünüyor. adamlar politikalarının haklı olduğu konusunda garip bir ısrar içinde.
bu durumda 1-2 senelik yatırım açısından gayrimenkulden sonra otomobil bana cazip geliyor. siz de aynı fikirde misiniz?
enflasyonist ortam ak parti gitmeden devam edecek görünüyor. adamlar politikalarının haklı olduğu konusunda garip bir ısrar içinde.
bu durumda 1-2 senelik yatırım açısından gayrimenkulden sonra otomobil bana cazip geliyor. siz de aynı fikirde misiniz?
0
Ben değilim.
Vergisi + kaskosu +sigortasi çok ciddi bir maliyet ki kesinlikle daha da artacak.
Buna ek olarak bir hata sonucunda yatırımın üç kuruş paraya düşmesi ihtimali var(kasko karsilarsa da gene sıkıntı çünku hasar kaydı var). Ya da birinin gelip arabanin her yerini cizmesi ile binlerce lira boya maliyeti var vs.
Yani böyle bir yatırım aracı olamaz (değer düşmesine bu kadar açık ve bu kadar maliyetli).
Vergisi + kaskosu +sigortasi çok ciddi bir maliyet ki kesinlikle daha da artacak.
Buna ek olarak bir hata sonucunda yatırımın üç kuruş paraya düşmesi ihtimali var(kasko karsilarsa da gene sıkıntı çünku hasar kaydı var). Ya da birinin gelip arabanin her yerini cizmesi ile binlerce lira boya maliyeti var vs.
Yani böyle bir yatırım aracı olamaz (değer düşmesine bu kadar açık ve bu kadar maliyetli).
0
İhtiyaç yoksa yatırım aracı değildir. Çok daha mantıklı yatırım araçları var. Üstelik sıfır almak hiç mantıklı değil. İkinci el olsa para değerini korur bir miktar. Yıpranma farkıyla falan ancak değerinin biraz altına düşer. Bundan çok daha mantıklı yatırım kalemleri mevcut.
0
yatırım derken uzun vadeli bir yatırım aracı değildir. bu kriz döneminde, pandemi döneminde, elektronik döneminde üreti yavaşladığı için
araç fiyatları arttı
bunu fırsat bilen insanlar stoklara çalıştı piyasadan araç çekti
araç fiyatları daha da arttı.
kriz ortamı azalınca eldeki stoklar pazara çıkınca
sıfır araç 2.el araç farkı %50'e gelicek
dolayısı ile iş yatırımlıktan çıkacak.
araç fiyatları arttı
bunu fırsat bilen insanlar stoklara çalıştı piyasadan araç çekti
araç fiyatları daha da arttı.
kriz ortamı azalınca eldeki stoklar pazara çıkınca
sıfır araç 2.el araç farkı %50'e gelicek
dolayısı ile iş yatırımlıktan çıkacak.
0
yatırım aracı olarak görülmesinin üç sebebi vari
aşırı düşük faizli tl krediler (artık yok)
ötv vergi artırımları. (lüks segment dışında vergi artırımı olması artık imkansız zaten vergiler aşırı yüksek)
tedarik sorunları ve çip krizi (bu konu da yavaş yavaş çözülüyor bayilerde arabalar birikmeye başladı eskisi gibi)
bineceksen sorun yok ama binmeyecek kenarda tutacaksan hiç uygun bir dönem değil artık. galeriler de satıp hızlıca tlye dönmeye çalışıyorlar.
aşırı düşük faizli tl krediler (artık yok)
ötv vergi artırımları. (lüks segment dışında vergi artırımı olması artık imkansız zaten vergiler aşırı yüksek)
tedarik sorunları ve çip krizi (bu konu da yavaş yavaş çözülüyor bayilerde arabalar birikmeye başladı eskisi gibi)
bineceksen sorun yok ama binmeyecek kenarda tutacaksan hiç uygun bir dönem değil artık. galeriler de satıp hızlıca tlye dönmeye çalışıyorlar.
0
magni
Merhaba. Kuzenim ciddi ilişki formatında ilişki yaşadığı çoğu kızı annesiyle tanıştırır mesela, beraber kahvaltıya falan giderler, organizasyon yaparlar. O bunu seviyor, buna alışmış. Ben ise şahsen bu tür şeyleri çok gerekli bulup da kendi hayatında tercih eden biri değilimdir, anca evlilik moduna
Merhaba. Kuzenim ciddi ilişki formatında ilişki yaşadığı çoğu kızı annesiyle tanıştırır mesela, beraber kahvaltıya falan giderler, organizasyon yaparlar. O bunu seviyor, buna alışmış. Ben ise şahsen bu tür şeyleri çok gerekli bulup da kendi hayatında tercih eden biri değilimdir, anca evlilik moduna gireceğim biriyle düşünürüm.
Sizin aile fertlerinizle birlikte plan, program yaptığınız sevgilileriniz oldu mu, genel itibariyle seviyor musunuz bu olayları?
Sizin aile fertlerinizle birlikte plan, program yaptığınız sevgilileriniz oldu mu, genel itibariyle seviyor musunuz bu olayları?
0
Cok oldu, babamla mac seyretmekten ablamla kahvalti yapmaya, annemle kahve icmeye vs bir suru sey yaptik.
Ortada sifir baski var, dolayisiyla tanistirmak "Bu benim helalim, gelecekteki esim" falan gibi dramatik bir anlam yuklemiyor. Ama yasim ilerledikce, ben kimsenin ailesiyle tanismak istemedigimden esitlik olsun diye bir araya getirmek icin ozel bir caba sarf etmedim. Herhangi bir sebeple ayni ortamda olurlarsa engellemeye calismiyorum, ama ozellile bir araya gelsinler gibi bir arzum da yok. Dedigim gibi, ben de kimsenin ailesiyle tanismak istemiyorum. Bir de annem sagolsun, merhaba diyene aile travmalarindan 45 sene once olmus olaylara kadar her seyi anlatir. Ayri tutmakta fayda var.
Ortada sifir baski var, dolayisiyla tanistirmak "Bu benim helalim, gelecekteki esim" falan gibi dramatik bir anlam yuklemiyor. Ama yasim ilerledikce, ben kimsenin ailesiyle tanismak istemedigimden esitlik olsun diye bir araya getirmek icin ozel bir caba sarf etmedim. Herhangi bir sebeple ayni ortamda olurlarsa engellemeye calismiyorum, ama ozellile bir araya gelsinler gibi bir arzum da yok. Dedigim gibi, ben de kimsenin ailesiyle tanismak istemiyorum. Bir de annem sagolsun, merhaba diyene aile travmalarindan 45 sene once olmus olaylara kadar her seyi anlatir. Ayri tutmakta fayda var.
0
Ben de yapmam. Evlilik yolunda kafamda her konu netleştiyse, ozaman tanıştırırım.
Bana gereksiz geliyor bu tarz işler ama her ailenin yapısı farklı.
Bu şekilde tanışma gerçekleşti diye hemen evleneceğini sanıp kaç minnoş kalp kaçarak kayıplara karışmıştır; kaç minnoş kalp ise ortada kalmıştır kim bilir…
Bana gereksiz geliyor bu tarz işler ama her ailenin yapısı farklı.
Bu şekilde tanışma gerçekleşti diye hemen evleneceğini sanıp kaç minnoş kalp kaçarak kayıplara karışmıştır; kaç minnoş kalp ise ortada kalmıştır kim bilir…
0
Ben de senin gibi düşünüyorum. evlenmeden önce ailemi bu işin içine hiç sokmadım.
0
denk gelİrse kaçırmam. denk gelmedİyse ortam oluşsun dİye zorlamam. uzak tutmak daha mantıklı
0
akatreil
2017-2020 arası Fiat Egea almayı düşünüyoruz ama kullanıcı tecrübelerine ihtiyacımız var?Ne düşünüyorsunuz? Bir miktar kredi kullanılacağı için 2015 yıl ve üzeri modellere bakıyordum. Egea'ların daha yeni modelleri fiyatıyla da cezbetti.Sizlerin görüşleri nelerdir?
2017-2020 arası Fiat Egea almayı düşünüyoruz ama kullanıcı tecrübelerine ihtiyacımız var?
Ne düşünüyorsunuz? Bir miktar kredi kullanılacağı için 2015 yıl ve üzeri modellere bakıyordum. Egea'ların daha yeni modelleri fiyatıyla da cezbetti.
Sizlerin görüşleri nelerdir?
Ne düşünüyorsunuz? Bir miktar kredi kullanılacağı için 2015 yıl ve üzeri modellere bakıyordum. Egea'ların daha yeni modelleri fiyatıyla da cezbetti.
Sizlerin görüşleri nelerdir?
0
amörtisörler sert
bakımlar diğer araçlara göre daha uygun
fiyat daha uygun olduğu için kasko daha uygun oluyor
urban ve üstü model ise ses sistemi ve tablet iyi
1.4 benzinlinin çekişinden nerdeyse herkes şikayetçi
1.6 atmosferik otomatik benzinlinin de çekişi ve torku az, yakışı fazla (sakin kullanırsanız ort 7lt/100km yaktırabilirsiniz), vites geçişleri hissedilmiyor tam otomatik olduğu için güzel
içeriye biraz ses alıyor aman arabam ses almasın diyorsanız bilginiz olsun
f/p olarak bence gayet mantıklı bir araç, konfor arıyorsanız bulamayabilirsiniz
bakımlar diğer araçlara göre daha uygun
fiyat daha uygun olduğu için kasko daha uygun oluyor
urban ve üstü model ise ses sistemi ve tablet iyi
1.4 benzinlinin çekişinden nerdeyse herkes şikayetçi
1.6 atmosferik otomatik benzinlinin de çekişi ve torku az, yakışı fazla (sakin kullanırsanız ort 7lt/100km yaktırabilirsiniz), vites geçişleri hissedilmiyor tam otomatik olduğu için güzel
içeriye biraz ses alıyor aman arabam ses almasın diyorsanız bilginiz olsun
f/p olarak bence gayet mantıklı bir araç, konfor arıyorsanız bulamayabilirsiniz
0
normalde alınmaz bana kalırsa ama şu ekonomik şartlarda tercih edilebilir.
gözüm hybrid egea cross’a kaymıyor değil, mk3 fabia sahibiyim.
gözüm hybrid egea cross’a kaymıyor değil, mk3 fabia sahibiyim.
0
Ben olsam almam. Egea, symbol tarzı arabalar dönemlik ekonomi sınıfı. O paraya 10 yaşında h kasa Astra alırım, egea gene almam.
0
Aldım valla hanıma sıfır. Mis gibi makine, hatta hatcback alırsan italyan üretim direkt. 1-2 yaşında makine varken 10 yaşında almanların hurdaya çıkarttıkları araçlara para verip usta kahrı sanayi kahrı çekemem. Bu piyasada gayet mantıklı tercih. Ki rakiplerine oranla avrupa'ya ithal araç iyidir.
Edit: tipo ve station avrupa'ya ithal edildiğinden italyan üretim diye düşünmüştüm. Değilmiş.
Edit: tipo ve station avrupa'ya ithal edildiğinden italyan üretim diye düşünmüştüm. Değilmiş.
0
İşte kadın arabası, taksi, kiralama aracı olur. Ayrıca hatcback italyan üretimi değildir. Tüm egea modelleri Bursa'da üretiliyor. Ha egea Avrupaya ihraç olduğu için bir tık daha kaliteli olduğu doğrudur. Egea olsun symbol olsun yarın birgün satarken japona, almana göre düşük piyasasını görünce de pişman olursunuz.Egea dediğiniz modelin bir iki senesi kaldı. Sonra başka model. Çünkü kullan at araçlar. Golf, Astra, Corolla vs ise yollarına devam edecek. Bilmem anlatabildim mi. Sonuç olarak para kiminse istediği gibi harcar.
0
Evet para kiminse istediği gibi harcar. 10 yaşında gm ortak üretimi alman tofaşını da göklere çıkarmak efsaneymis, h kasadaki motorlar 1.3 1.6 dizel gamı fca gm ortak yapımı. :) Opel'i de stellantis ayağa kaldırmaya çalışıyor :) yoluna devam ediyor aynen.
Fiat bravo bakabilirsin bu arada 1.6 dizel otomatik. Bayan taksici kiralık arabası değildir belki. Astra h kadar olmasa da iyidir.
Fiat bravo bakabilirsin bu arada 1.6 dizel otomatik. Bayan taksici kiralık arabası değildir belki. Astra h kadar olmasa da iyidir.
0
Egea Hatchback sahibiyim, fiyat performans aracı bence alınır. Donanımı çok iyi bence, çoğu almanda opsiyon olan şeyler standart olarak var. Alman alacağım diye 2004 yılında çıkmış araba almayın bence.
0
arabadan ne beklediğinize bağlı. her araba alınır her araba satılır. arabada zarar etmek için ya pert etmek ya da bakımsız bırakıp aracın motoruna zarar vermek gerekir. parça ucuzluğu, daha az sorun çıkarma ihtimali gibi şeylere önem veriyorsanız egea çok mantıklı. ben hem 1.6 dizel hem benzinli egea kullandım. ikisi de gayet beklediğim gibiydi. egea'ya binip insignia performansı beklemek veya insignia'ya binip 5.20 performansı beklemek çok saçma şeyler. önem verdiğiniz şeyleri düşünün ona göre karar verin bence.
yokuşta sollama yapayım, sağdan sola soldan sağa atlayayım gibi bir düşünceniz yoksa 1.6 benzinlisi ve dizeli yeteri kadar atik
şehir içi için konuşayım, bence fazlasıyla yeterli performansa sahip
uzun yolda klasmanına göre fena değil ama "klasmanına göre"
dizelde de benzinlide de 140 sonrası gürültü çok(clio, corsa, astra, polo, golf kadar)
fiyatına göre iç donanımı yeterli
hb olanın görüntüsü fena değil
karşılaştırma çok basit aslında.
200-250 bin km kullanılmış 10-15 yaşında ww, opel, citroen mi?
40-50 bin km kullanılmış 3-5 yaşında egea mı?
passat, insignia veya o seviye bir araç almıyorsanız ha polo ha golf ha astra ha c4. araba işini tecrübesi olan insanlara sorun bence. burda çoğunluk(ben dahil) kendi dünyasındaki 2-3 model araba için konuşabilir o da tecrübe edebildiği kadarıyla. sanayide 2-3 ustaya sorarsanız en doğru cevabı orada alırsınız.
ama bana soracak olursanız o paraya alınabilecek en mantıklı araç egea.
yokuşta sollama yapayım, sağdan sola soldan sağa atlayayım gibi bir düşünceniz yoksa 1.6 benzinlisi ve dizeli yeteri kadar atik
şehir içi için konuşayım, bence fazlasıyla yeterli performansa sahip
uzun yolda klasmanına göre fena değil ama "klasmanına göre"
dizelde de benzinlide de 140 sonrası gürültü çok(clio, corsa, astra, polo, golf kadar)
fiyatına göre iç donanımı yeterli
hb olanın görüntüsü fena değil
karşılaştırma çok basit aslında.
200-250 bin km kullanılmış 10-15 yaşında ww, opel, citroen mi?
40-50 bin km kullanılmış 3-5 yaşında egea mı?
passat, insignia veya o seviye bir araç almıyorsanız ha polo ha golf ha astra ha c4. araba işini tecrübesi olan insanlara sorun bence. burda çoğunluk(ben dahil) kendi dünyasındaki 2-3 model araba için konuşabilir o da tecrübe edebildiği kadarıyla. sanayide 2-3 ustaya sorarsanız en doğru cevabı orada alırsınız.
ama bana soracak olursanız o paraya alınabilecek en mantıklı araç egea.
0
o paralara 2008 2010 elantra kovalayabilirsin. egea'yı konfor açısından her türlü tokatlar.
0
Daha önce en az 15-20 farklı araç kullanmışımdır. Bunlara jeep, range rover, Mercedes fln dahil.
Şuanda cross'um var ve kessssinlikle alınır. Aşırı memnunum arabamdan. Tabii ki beklentilerle çok ilgili. İç donanımı zaten çok iyi ama bendeki 1.4 benzinli motora rağmen performansından da memnunum. Çünkü stabil bi kullanımım var. Heyecan aramıyorum.
Şuanda cross'um var ve kessssinlikle alınır. Aşırı memnunum arabamdan. Tabii ki beklentilerle çok ilgili. İç donanımı zaten çok iyi ama bendeki 1.4 benzinli motora rağmen performansından da memnunum. Çünkü stabil bi kullanımım var. Heyecan aramıyorum.
0
annemde var, 2020 urban paket manuel hb. kendim audi kullanıcısıyım, bana fiyatına göre beklediğimden iyi geldi araç. sıfır olduğu İçin en az 6 7 sene sorunsuz tertemiz kullanır diye aldık. beklentilerin yüksek değilse paranın yettiği en yeni aracı al derim.
0
erwachsene
Alim gucu dusuruyorlar, gelen gocmen vs ortada.Kiralarin yukselisi ortada. Hep bir adapte olma durumu. Ne verirsen onu yiyorlar, 2-3 laf disinda bir bok oldugu yok.Savas vs olmadigi halde onlarca yildir geri giden bir toplum. Bu yetenek nereden geliyor? Buna da sukur diye ogrenenlerden mi?Yurtdisind
Alim gucu dusuruyorlar, gelen gocmen vs ortada.Kiralarin yukselisi ortada. Hep bir adapte olma durumu. Ne verirsen onu yiyorlar, 2-3 laf disinda bir bok oldugu yok.
Savas vs olmadigi halde onlarca yildir geri giden bir toplum. Bu yetenek nereden geliyor? Buna da sukur diye ogrenenlerden mi?
Yurtdisindan bakan biri.
Savas vs olmadigi halde onlarca yildir geri giden bir toplum. Bu yetenek nereden geliyor? Buna da sukur diye ogrenenlerden mi?
Yurtdisindan bakan biri.
0
Tamamen biat kültürünün bir sonucu bana göre. Devlet kavramı Türkler için çok farklı bir anlam taşıyor. Demokrasiye geçiş olsa da bu toprağın insanı yönetmeyi değil yönetilmeyi seviyor. On milyonlarca insan vergi kavramından habersiz. Bakkaldan aldığı bir kilo şekerle ya da ödediği elektrik faturasıyla vergi verdiğini bilmiyor. Yapılan basit bir hizmet için cebinden yapmışçasına siyasetçiye teşekkür ediyorlar. Ortada bir sorun olduğunda ise dış güçler, fırsatçılar, dinsizler, imansızlar diye uzayan bir sorumluluk listesi olduğuna inanıyorlar.
0
ortadogu malesef. bu topraklarin kaninda var
bilgisayar oyunlarina asinaysan ortadogunun zorluk seviyesi nightmare :d
bilgisayar oyunlarina asinaysan ortadogunun zorluk seviyesi nightmare :d
0
Ortadoğu biat kültürü. Adaptasyon ile alakası yok.
Devlet için halk diye düşünülen yerlerde oluyor böyle.
Bir yetenek olduğunu düşünmüyorum. Böyle olduğu için bu halde zaten ülke.
Devlet için halk diye düşünülen yerlerde oluyor böyle.
Bir yetenek olduğunu düşünmüyorum. Böyle olduğu için bu halde zaten ülke.
0
Evet, olumlu anlamda öyle. Güzel de bir şey bu, bir eli yağda bir eli balda olup can sıkıntısından intihar Nordik'ler gibi olmadığımız için memnunum. Kanyağı da muhtemelen İslam'dır.
TR'de "biat kültürü" diye bir şey yok, aksine oldukça reaktif bir toplum (ama proaktif değil). Bu terimi Ertuğrul Özk*k denen herif uydurdu, "ay şekerim biz çok moderniz, bunlar sorgulamayı bilmeyen aptallar" anlamına gelen bi circle jerk sinyalizasyonu sadece. Ciddiye alınacak herhangi bir background'u yok.
Yoksa bak, millet beğenmiyordu, 20 yılda "eski" türkiyeyi yıkıp "yeni" türkiye kurdu adamlar, baya rejim değiştirdiler yani. Göçmen krizi başladı, daha 1 yılda ZP %2-3 oy oranına yaklaştı. Avrupalılar 70 yılda ne Amerikalıların kendilerine dayattığı sistemi değiştirebildiler, ne de yıllardır boğuştukları göçmen krizi konusunda gerçekçi bi çözümleri var. Stockholm merkezinde tecavüze uğrayan kadınları evlerine yollayıp "şikayetçi olma, ırkçı olursun yoksa" diye korkutmaktan başka bir şey yapamıyorlar yani.
Ekonomi de 2-3 yıldır kötü, ama böyle olması kısmen normal. TR ekonomisi global ekonomiden fazla etkileniyor, kötü yönetiliyor ama çok iyi yönetiliyor olsa da bundan bi kaç tık daha iyi olurdu muhtemelen. Seçimden sonra kaçak göçmenleri gönderebilirsek düzelir kısa sürede.
TR'de "biat kültürü" diye bir şey yok, aksine oldukça reaktif bir toplum (ama proaktif değil). Bu terimi Ertuğrul Özk*k denen herif uydurdu, "ay şekerim biz çok moderniz, bunlar sorgulamayı bilmeyen aptallar" anlamına gelen bi circle jerk sinyalizasyonu sadece. Ciddiye alınacak herhangi bir background'u yok.
Yoksa bak, millet beğenmiyordu, 20 yılda "eski" türkiyeyi yıkıp "yeni" türkiye kurdu adamlar, baya rejim değiştirdiler yani. Göçmen krizi başladı, daha 1 yılda ZP %2-3 oy oranına yaklaştı. Avrupalılar 70 yılda ne Amerikalıların kendilerine dayattığı sistemi değiştirebildiler, ne de yıllardır boğuştukları göçmen krizi konusunda gerçekçi bi çözümleri var. Stockholm merkezinde tecavüze uğrayan kadınları evlerine yollayıp "şikayetçi olma, ırkçı olursun yoksa" diye korkutmaktan başka bir şey yapamıyorlar yani.
Ekonomi de 2-3 yıldır kötü, ama böyle olması kısmen normal. TR ekonomisi global ekonomiden fazla etkileniyor, kötü yönetiliyor ama çok iyi yönetiliyor olsa da bundan bi kaç tık daha iyi olurdu muhtemelen. Seçimden sonra kaçak göçmenleri gönderebilirsek düzelir kısa sürede.
0
adaptasyon kelime anlamı gereği adapte olan şeyin de yararına olan bir süreç. o yüzden türkiye'dekilerin oldukları şeyin adı adaptasyon değil. hatta tam zıttı olabilir, yabancılaşma. ama güçsüzlük/sorumsuzluk üzerinden şekillenen bi yabancılaşma. düşüncelerinin, eylemlerinin sonuçlar üzerinde hiçbir etkisi olmadığına veya hayatları üzerinde hiçbir kontrolleri olmadığına inanarak maruz kaldıkları ne varsa ona boyun eğme şeklinde gerçekleşen bir kişiliksizleşme/silinme hali. aslında düşündüm de yabancılaşmadan da öte türkiye toplumunun yaşadığı şeyin adı: katatoni. semptomlarına bakın, yüzde 99 uyuyor valla: tr.wikipedia.org gördüğünüz üzere adapte olduğu için değil, hasta olduğu için böyle bu toplum. o da tabii ağır toplumsal travmadan kaynaklanıyor. ülkede yaşanılanları düşünürsek...
0
mariposa
İş gereği sergilere, toplantılara vs. düzenli olarak şirketi tarafından yurtdışına gönderilen insanların vize alma süreci nasıl işliyor? Her seferinde vizeye başvurulup, sonuçlanması mı bekleniyor yoksa şirket sponsor olduğu için uzun süreli vize mi alıyorlar?
İş gereği sergilere, toplantılara vs. düzenli olarak şirketi tarafından yurtdışına gönderilen insanların vize alma süreci nasıl işliyor? Her seferinde vizeye başvurulup, sonuçlanması mı bekleniyor yoksa şirket sponsor olduğu için uzun süreli vize mi alıyorlar?
0
Gidecegin ulkeye gore degisiklik gosterebilmekle beraber, yaklasik isin geregi kadar vize veriyorlar, yani 5 gunluk bir egitim icin 8 gun vize gibi.
0
Aslında bu süre olayı değişiyor misal ben 5 günlük bir eğitim için Almanya'ya gitmiştim. 6 aylık vize vermişlerdi.
0
ileri tarihte bir daha gideceğini belgeliyorsan o ileri tarihi de kapsayacak şekilde uzun veriyorlar.
0
Global bir firmada çalışıyorsan ordaki şubeden davet geliyor ve o davetle başvurursan uzun vize çıkabiliyor mesela son zamanlarda tanıdıklarıma 5 yıl gibi bir süre vize çıktı ve tekrar vize sürecini yaşamalarına gerek kalmıyor
0
Buyuk olcekli bir firmada calisiyorum musteriden veya tedarikciden dsvetiye aliyordum. Min alti ay max 2 yil vize cikmisti.
0
cilekli pasta
İnternette gırla outlet adresi var ama Türkiye’ye göre uygun olabilecek nerelere gidebilirim?Türkiyede almaya göre daha uyguna gelecek bir marka var mıdır? Giyim ve ayakkabı odaklıyım. Primark level da olabilir lüks markalar da.Teşekkürler
İnternette gırla outlet adresi var ama Türkiye’ye göre uygun olabilecek nerelere gidebilirim?
Türkiyede almaya göre daha uyguna gelecek bir marka var mıdır? Giyim ve ayakkabı odaklıyım. Primark level da olabilir lüks markalar da.
Teşekkürler
Türkiyede almaya göre daha uyguna gelecek bir marka var mıdır? Giyim ve ayakkabı odaklıyım. Primark level da olabilir lüks markalar da.
Teşekkürler
0
chicha_v2
Hafta sonu Rodos'a gideceğiz.Free Shop gibi bir şey var mı? Yoksa oradaki yerel marketlerden kafamıza göre içki alıp gelebilir miyiz buraya?İpsala'dan gelirken bile hiç kontrol etmemişlerdi, feribotla gelirken ne derece bir kontrol olur bilemedim.
Hafta sonu Rodos'a gideceğiz.
Free Shop gibi bir şey var mı? Yoksa oradaki yerel marketlerden kafamıza göre içki alıp gelebilir miyiz buraya?
İpsala'dan gelirken bile hiç kontrol etmemişlerdi, feribotla gelirken ne derece bir kontrol olur bilemedim.
Free Shop gibi bir şey var mı? Yoksa oradaki yerel marketlerden kafamıza göre içki alıp gelebilir miyiz buraya?
İpsala'dan gelirken bile hiç kontrol etmemişlerdi, feribotla gelirken ne derece bir kontrol olur bilemedim.
0
Marmaristen gidişten bahsettiğinizi varsayıyorum, Kontrol oluyor, çantaları açtırıyorlar. Sınıra uygun miktarda değilse bıraktırıyorlar. Free shop var ama ufak bir tane, fiyatlar yerel markette daha uygun çoğunlukla.
0
kontrol var ama valiz için var. çok gidip geliyorum daha sırt çantasını açtıranı görmedim. fazlayı sırt çantanıza atabbilirsiniz.
0
Bugün kos’a gittim döndüm turgutreis’ten; gelenlerin tüm çantalarını xrayden geçirdiler (çanta poşet ya da bavul fark etmeksizin) hem yunan tarafında ben bizim tarafta duty free vardı.
0
Yakın zamanda sakız'dan çeşmeye geldik. Arabayla gitmiştik arabayı xraye soktular ama uyuşturucu arıyorlarmış. İçki var mı ne kadar var vs. bakan olmadı. Pasaporttan geçtikten sonra havalimanı gibi gümrüğe tabi/muaf etiketleri var da bize bakmadılar. Liman'da duty free vardı ayrıca.
0
hknty
bu caddelerde kullanılıyor değil mi? nereden kullanmak gerekir? şeride girmeden yolun kenarından mı? bu da tehlikeli değil mi? ufak bir deneyim dedim arabalar yakından geçiyor baya. bir de kaldırımın dibinden sürünce ara sokaktan çıkmadan önce yola bakmak için burnunu çıkaran bir arabaya çarpacak ka
bu caddelerde kullanılıyor değil mi? nereden kullanmak gerekir? şeride girmeden yolun kenarından mı? bu da tehlikeli değil mi? ufak bir deneyim dedim arabalar yakından geçiyor baya. bir de kaldırımın dibinden sürünce ara sokaktan çıkmadan önce yola bakmak için burnunu çıkaran bir arabaya çarpacak kadar yakın sürülüyor. bundan dolayı ara sokaklardan çıkan bir arabaya çarpmak çok olası değil mi? ama caddelerde kullanılıyor sanırım.
0
Yayalara ait bolgelerde kullanimi yasak zaten ama kurali kimse takmiyor. ben evden bankamatige, saga sola gitmek icin cadde ve sokaklarda kullaniyorum ama kask sart. dusme, carpma riski baya yuksek. en son yeni bir yonetmelik yayinlandi aksam suruslerinde reflektor ozellikli yelek zorunlu oldu. Bir tane de ondan edinmek gerek.
0
caddelerde, araçlara ait yollarda nasıl kullanılmalı? bahsettiğim tehlikeler yok mu? şeritten gidilemiyor zaten çok yavaş ve yasak kenardan gidince de ara sokaktan bir araç çıkınca çarpma ihtimali yüksek. burnunu biraz çıkarması yeter.
0
yasal olarak sadece bisiklet yolundan sürmen gerekiyor.
yasal olmayan yollarda ya şerit ortasından ya da kaldırım boşsa kaldırımdan gitmeni öneririm. yaşadığın yerde bu kültür yoksa canını seviyorsan ısrar etme derim, bunun kazası çok pis oluyor bisikletten bile beter
yasal olmayan yollarda ya şerit ortasından ya da kaldırım boşsa kaldırımdan gitmeni öneririm. yaşadığın yerde bu kültür yoksa canını seviyorsan ısrar etme derim, bunun kazası çok pis oluyor bisikletten bile beter
0
yercekimini kendine ceken adam
Selamlar. Kendimi sorgularken buldum, dış çekim sizce mantıklı mı? Siz olsanız evlenirken dış çekim yapar mıydınız? Yapsanız ne kadar para verirdiniz?
Selamlar.
Kendimi sorgularken buldum, dış çekim sizce mantıklı mı? Siz olsanız evlenirken dış çekim yapar mıydınız? Yapsanız ne kadar para verirdiniz?
Kendimi sorgularken buldum, dış çekim sizce mantıklı mı? Siz olsanız evlenirken dış çekim yapar mıydınız? Yapsanız ne kadar para verirdiniz?
0
Gelin ile gelinin ailesi ve çevresindeki kadınlar dışında kimsenin umurunda olmayan bir şey dış çekim. Gereksiz bir şey bence. İstiyorsanız yapın, istemiyorsanız yapmayın. Çevreye sorarak kendi kafanızı karıştırmanıza gerek yok.
Şunun başka linkini bulamadım ama çok iyi:
www.izlesene.com
Şunun başka linkini bulamadım ama çok iyi:
www.izlesene.com
0
yaptım, eşim istemişti. 1500 lira falandı 3 sene önce. aşırı gereksiz bir şey. tam fabrikasyon usulü aynı yerlerde aynı fotoları çekiliyorsun ve birebir aynı rengi basıyorlar. hiç kullanmadım o fotoları.
0
mantikla alakasi yok ki bunun. dugun kendin icin degil cevren icin yapilan bir sey. senin ve esinin etrafindaki herkes yaptiriyorsa sen de yaptiracaksin. is mantiga kalsa dugune de gerek yok.
0
fotoğrafçı olarak söylüyorum çok gereksiz birşey.
hele düğün günü koşturmaca içinde oraya bak gül buraya dön zorla gül, o stresle somurtan fotoğraf arasında zar zor seçim yap.
bir de özgünlükten yoksun milyon tane aynı pozu ver.
eğer yaptıracaksanız düğünden sonra veya önce konsepti olan bir çekim olsun.
hele düğün günü koşturmaca içinde oraya bak gül buraya dön zorla gül, o stresle somurtan fotoğraf arasında zar zor seçim yap.
bir de özgünlükten yoksun milyon tane aynı pozu ver.
eğer yaptıracaksanız düğünden sonra veya önce konsepti olan bir çekim olsun.
0
yaptirdik, hatun istedi cunku fla$li klasik dugun fotolarindan nefret ediyordu.
kendisi birini buldu, dugun dis mekandaydi zaten. kalabaligin arasina falan girmedik, dugunun yapilacagi bahcede cektirdik. dugunden 3-4 saat once fotografci geldi 1 saatte cekti bitti. Bence iyi fikirdi, pisman degiliz, fotolar gun isigiyla baya guzel cikmisti.
kendisi birini buldu, dugun dis mekandaydi zaten. kalabaligin arasina falan girmedik, dugunun yapilacagi bahcede cektirdik. dugunden 3-4 saat once fotografci geldi 1 saatte cekti bitti. Bence iyi fikirdi, pisman degiliz, fotolar gun isigiyla baya guzel cikmisti.
0
dizicolleague
Müteahhit iskan almamakta diretiyor (yalan söylüyor, kalan birkaç işi yapmıyor). Biz de daire sakinleri olarak faturaları ödemiyoruz. Sağlam borç birikti ve hepsi müteahhitin üzerine. Bize "350'şer tl verip saatleri üzerinize alın ve elektrik faturasını inşaat elektriği ödemekten kurtulun" diyor. Fa
Müteahhit iskan almamakta diretiyor (yalan söylüyor, kalan birkaç işi yapmıyor). Biz de daire sakinleri olarak faturaları ödemiyoruz. Sağlam borç birikti ve hepsi müteahhitin üzerine. Bize "350'şer tl verip saatleri üzerinize alın ve elektrik faturasını inşaat elektriği ödemekten kurtulun" diyor. Faturaları üzerimize alırsak bu adamın iskan almadan kaçacağını düşünüyoruz.
Bu düşünce doğru mudur? Faturayı üzerimize almak, müteahhiti iskan alma derdinden kurtarır mı?
Bu düşünce doğru mudur? Faturayı üzerimize almak, müteahhiti iskan alma derdinden kurtarır mı?
0
bina anlaşmasında biz son daire iskan alındıktan sonra tapu devri yapılır diye imza atmştık.sizin böyle bir bağlayıcı durumunuz yoksa uğraşır durursunuz.
ama elektrik şantiye elektiriği olarak geliyor şu an size ve baya yüksek bedel çıkabilir.
müteahit üzerinden çözün mutlaka.
ama elektrik şantiye elektiriği olarak geliyor şu an size ve baya yüksek bedel çıkabilir.
müteahit üzerinden çözün mutlaka.
0
birkaç aya müteahhit battım diyerek şirketi kapatır, faturalar da öylece kalır. siz de elektriği suyu olmayan dairelerinizi üçte biri fiyatına satmaya uğraşırsınız. kesinlikle orta yol bulmaya çalışın derim.
0
siz saatleri üzerinize alsanız da iskanınız olmadığı için yüksek fatura ödemeye devam edeceksiniz. tapuyu aldığımda iskan yoktu, tapuyu alıp elektrik idaresine gittim,dairemin elektrik saatini benim üzerime bireysel şantiye olarak verdiler. faturalarım yüksek geliyordu. iskan alındıktan sonra iskan kağıdıyla elektrik idaresine gidip verdim, bireysel şantiye aboneliğimi kapatıp yeni mesken aboneliği açtılar, faturalar normale döndü. bizim şehrimizde böyle ama heryerde böyle mi bilmiyorum.
elektriği boşverin iskanı almaya bakın bir an önce. müteahhite iskanı alması için baskı yapın. sorunları çözün.
elektriği boşverin iskanı almaya bakın bir an önce. müteahhite iskanı alması için baskı yapın. sorunları çözün.
0
etna
Hem kumarhanesi iyi olsun, hem etrafında gezilecek görülecek yerler çok olsun. Nereyi tavsiye edersiniz?Denize sıfır olursa tadından yenmez.Birde Girne mi Lefkoşa mı?
Hem kumarhanesi iyi olsun, hem etrafında gezilecek görülecek yerler çok olsun.
Nereyi tavsiye edersiniz?
Denize sıfır olursa tadından yenmez.
Birde Girne mi Lefkoşa mı?
Nereyi tavsiye edersiniz?
Denize sıfır olursa tadından yenmez.
Birde Girne mi Lefkoşa mı?
0
Merit Royal tabii ki. Girme tabii ki.
Ama mümkünse premium değil. Yan yanalar zaten.
Ama mümkünse premium değil. Yan yanalar zaten.
0
Meritlerin hepsi iyidir ama merkezin dışındadır. Gezmek için tam merkezde isterseniz Arkın Colony, Oscar, Vuni Palace falan fena değildir ama bir Merit de değillerdir.
Şahsi favorim Kaya Artemis'tir ama bulunduğu mevkiide gezecek bir şey bulamazsınız.
Şahsi favorim Kaya Artemis'tir ama bulunduğu mevkiide gezecek bir şey bulamazsınız.
0
primadonn
Küçük bir sitede oturuyoruz. Oturduğumuz sitenin içinde kaydırak, salıncak vs bulunan bir çocuk parkı var. Site dışında ama yürüme mesafesiyle 5-10 dakikalık uzaklıkta, futbol, basketbol sahaları ile çocuk ve hatta yetişkinlerin de spor amacıyla kullanabildiği parklar var. Sitedeki çocuk parkında oy
Küçük bir sitede oturuyoruz. Oturduğumuz sitenin içinde kaydırak, salıncak vs bulunan bir çocuk parkı var. Site dışında ama yürüme mesafesiyle 5-10 dakikalık uzaklıkta, futbol, basketbol sahaları ile çocuk ve hatta yetişkinlerin de spor amacıyla kullanabildiği parklar var. Sitedeki çocuk parkında oynama yaşını geçmiş olan çocuklar binamızın girişinde günde birkaç saat futbol oynuyorlar, hem top sesi hem de çocukların bağırış çağırışları birinci katta oturduğumuz için çok rahatsız ediyor. Evden çalışıyorum, gürültü konsantrasyonumu etkiliyor ve gün içinde toplantılarım da olabiliyor.
Site toplantısında bu rahatsızlığı dile getirince yönetim, bu alanın çocukların oyun alanı olmadığını bizim haklı olduğumuzu söyledi ancak bazı aileler çocuklarının orada oynamasında ısrar ediyor.
Bu konuda haklarımız nelerdir? Şikayet için nereye başvurabiliriz? Neyi nasıl ispatlayabiliriz?
Site toplantısında bu rahatsızlığı dile getirince yönetim, bu alanın çocukların oyun alanı olmadığını bizim haklı olduğumuzu söyledi ancak bazı aileler çocuklarının orada oynamasında ısrar ediyor.
Bu konuda haklarımız nelerdir? Şikayet için nereye başvurabiliriz? Neyi nasıl ispatlayabiliriz?
0
wonnka
kiraya verdiğimiz bir sobalı evi, birikmişimizle tadilat yaptırarak doğalgazlı haline getirerek kiraya vermeyi düşünüyoruz.kiracıyı çıkarmak istiyoruz ama kötü biri gibi gözükmek istemem, bir dinleyin;kiracı 10. yılını dolduruyor. hesaplarıma göre kiranın yıllar içinde üfe-tüfe ye göre zamlı halleri
kiraya verdiğimiz bir sobalı evi, birikmişimizle tadilat yaptırarak doğalgazlı haline getirerek kiraya vermeyi düşünüyoruz.
kiracıyı çıkarmak istiyoruz ama kötü biri gibi gözükmek istemem, bir dinleyin;
kiracı 10. yılını dolduruyor. hesaplarıma göre kiranın yıllar içinde üfe-tüfe ye göre zamlı hallerine baktığımda bu yıl ödediği miktar, 2018'de olması gereken miktar, 4 - 5 sene geri fiyatından kira alıyoruz gibi bir şey.
kısacası neredeyse 3-4 kat daha ucuza kirada oturuyor kiracı. biz kimseyi 10 sene boyunca üzmedik. gözümüz de olmadı, sözümüz de ama maddi olarak bizim ailemiz sıkıntıya girmeye başlayınca artık bu konu bize yük olmaya başladı anlayacağınız.
buraya doğalgaz döşenince adama senden olması gereken fiyatından 1500 lira daha az alalım bile desek. buranın kirasını bunca yıl düşük aldığımız için kiracıya göre fiyatı bir anda uçacak ve yuh diyecek çünkü. 10 sene boyunca yaptıklarımıza bakmadan adam yüzde kaç arttırıyorsunuz insafınız yok mu der.
neyse 10 yılı dolduğu için artık ömrümüzü de vermeyelim diye miladının dolduğuna karar verdik, zaten kendisi de evi satıyor musun diye sorup durduğundan durumunun sandığımız kadar kötü olmadığını da anladık zaten. kiracıyla konuştuk kiracı çıkarabiliyorsanız çıkarın ihtar atarsınız minvalinde konuştu gibi.
sorum şu:
o kadar anlattım anlattım da 10 yılı dolduğu için ihtar çekerek çıkarmak mı ? yoksa tahliye taahhütnamesini kullanarak icraya vermek mi mantıklı olur ? nasıl bir yol önerirsiniz ?
10 yıl önceki imzasına göre 1 aralık da kira başlangıcı olmuş. 3 ay öncesi oluyor işte 1 eylülden önce ihtar çekmeli doğru mudur ?
hem tahliye taahhütnamesi hem 10 yıl dolduğu için ihtar çekmek nasıl olur ikisi birden ?
ya da tadilat yaptıracak olmak da haklı bir sebepmiş ne dersiniz?
bir de insanların fikirlerini duymayı ve bunun üzerinden analiz yapmayı seven bir insanım, fikirlerinizi de alabilirim.
şimdiden teşekkürler
edit:imla
kiracıyı çıkarmak istiyoruz ama kötü biri gibi gözükmek istemem, bir dinleyin;
kiracı 10. yılını dolduruyor. hesaplarıma göre kiranın yıllar içinde üfe-tüfe ye göre zamlı hallerine baktığımda bu yıl ödediği miktar, 2018'de olması gereken miktar, 4 - 5 sene geri fiyatından kira alıyoruz gibi bir şey.
kısacası neredeyse 3-4 kat daha ucuza kirada oturuyor kiracı. biz kimseyi 10 sene boyunca üzmedik. gözümüz de olmadı, sözümüz de ama maddi olarak bizim ailemiz sıkıntıya girmeye başlayınca artık bu konu bize yük olmaya başladı anlayacağınız.
buraya doğalgaz döşenince adama senden olması gereken fiyatından 1500 lira daha az alalım bile desek. buranın kirasını bunca yıl düşük aldığımız için kiracıya göre fiyatı bir anda uçacak ve yuh diyecek çünkü. 10 sene boyunca yaptıklarımıza bakmadan adam yüzde kaç arttırıyorsunuz insafınız yok mu der.
neyse 10 yılı dolduğu için artık ömrümüzü de vermeyelim diye miladının dolduğuna karar verdik, zaten kendisi de evi satıyor musun diye sorup durduğundan durumunun sandığımız kadar kötü olmadığını da anladık zaten. kiracıyla konuştuk kiracı çıkarabiliyorsanız çıkarın ihtar atarsınız minvalinde konuştu gibi.
sorum şu:
o kadar anlattım anlattım da 10 yılı dolduğu için ihtar çekerek çıkarmak mı ? yoksa tahliye taahhütnamesini kullanarak icraya vermek mi mantıklı olur ? nasıl bir yol önerirsiniz ?
10 yıl önceki imzasına göre 1 aralık da kira başlangıcı olmuş. 3 ay öncesi oluyor işte 1 eylülden önce ihtar çekmeli doğru mudur ?
hem tahliye taahhütnamesi hem 10 yıl dolduğu için ihtar çekmek nasıl olur ikisi birden ?
ya da tadilat yaptıracak olmak da haklı bir sebepmiş ne dersiniz?
bir de insanların fikirlerini duymayı ve bunun üzerinden analiz yapmayı seven bir insanım, fikirlerinizi de alabilirim.
şimdiden teşekkürler
edit:imla
0
@bak raist
evin tadilata girmesi gerekli zaten, kiracı içindeyken tadilat yapılamaz ki, bu haliyle o davayı açsak, sobalı halinden değerlendirelecek, bir de üstüne %10 hakkaniyet indirimi diye bir şey var.
evin tadilata girmesi gerekli zaten, kiracı içindeyken tadilat yapılamaz ki, bu haliyle o davayı açsak, sobalı halinden değerlendirelecek, bir de üstüne %10 hakkaniyet indirimi diye bir şey var.
0
Evde tadilat yapılacak gerekçesiyle kiracıyı çıkarmak için evin tadilat sırasında oturulamaz hale gelmesi lazım. Yani doğalgaz döşenmesi yeterli bir gerekçe olmayabilir. Yazının tamamını okumadım, eğer başka tadilat varsa başka tabii.
5 yılı doldurdu diye kira tespit davası ile uğraşmayın. 10 yılı doldurunca ev sahibi sözleşmeyi tek taraflı feshetme hakkına sahip oluyor.
Borçlar Kanunu
"MADDE 347- Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir."
Bildirim süresine uy yeter. Tahliye davasına bile gerek yok. Bildirimle tahliye isteyebilirsin.
5 yılı doldurdu diye kira tespit davası ile uğraşmayın. 10 yılı doldurunca ev sahibi sözleşmeyi tek taraflı feshetme hakkına sahip oluyor.
Borçlar Kanunu
"MADDE 347- Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir."
Bildirim süresine uy yeter. Tahliye davasına bile gerek yok. Bildirimle tahliye isteyebilirsin.
0
10 yıl olmuş zaten. kabul etmezse direkt çıkart. maalesef ülke insanı böyle. 10 yıl ucuza oturmuş bir teşekkür etmiyor, 11. yıl piyasa fiyatını istiyorsun kötü oluyorsun. düşünmene gerek yok bence. tadilatı yaptır, fiyatı kabul ederse devam edin. yoksa çıkart.
0
Bence kiraci ile bir konusun. Dogal gaz döseticem ce vu kirayi istiyorum diyin. Kabul etmezse o zaman cikartirsiniz. Belki kabul edecek? Cünkü ordan cikinca da tutacagi ev kirasi cok farkli olmayak sizin yeni kiranizdan arti tasinmada cabasi.
0
önce tahliye tahahhütnamesi'ni kullanın
buradan sonuç çıkmazsa 10 yıl için ihtar çekersiniz. zaten 10 yıl dolunca değil 11 yıl dolmadan 3 ay önce verebiliyorsunuz diye biliyorum.
tadilat için mahkeme ile çıkarmak zor, hele bu dönemde.
yapabiliyorsanız konuşarak, gerekirse araya birilerini sokarak çıkarmanız en kolayı. evinize çökene siz de çökeceksiniz gerekirse.
buradan sonuç çıkmazsa 10 yıl için ihtar çekersiniz. zaten 10 yıl dolunca değil 11 yıl dolmadan 3 ay önce verebiliyorsunuz diye biliyorum.
tadilat için mahkeme ile çıkarmak zor, hele bu dönemde.
yapabiliyorsanız konuşarak, gerekirse araya birilerini sokarak çıkarmanız en kolayı. evinize çökene siz de çökeceksiniz gerekirse.
0
16 yıl olmuş kiracımı aradım az önce. yıllardır 50 liranın hesabını yapa yapa kira güdük gibi kaldı. 7k'lık evde 2k'ya oturuyor. dedim evin tadilatını yapalım piyasa fiyatına çekelim yada çıkın. 4 ay kaldı kontratın bitmesine. 3 ay kala ihtar çekicem 10 yıl doldugu için. hepsini anlattım kararınızı bekliyorum dedim. bakalım ne olacak.
sizde açık açık anlatın önceliği size veriyorum diyin konuşmaya göre aksiyon alın.
bu arada tahliye taahütnamesini tarihsiz mi imzalattınız?
sizde açık açık anlatın önceliği size veriyorum diyin konuşmaya göre aksiyon alın.
bu arada tahliye taahütnamesini tarihsiz mi imzalattınız?
0
önce avukat yoluyla kiracıyı çıkartın, 10 yıl olmuş bir sebep sunmadan sözleşmeyi tek taraflı sonlandırabilirsiniz. sonra tadilat yaparsınız.
0
10 yılı doldurduysa başka hiçbir şey ile uğraşmadan çıkarın. 10 yıldır evdeyse zaten sudan ucuz kiraya kalıyordur. 5 yılı geçtiği için kira tespit de açabilirsiniz. Olmazsa evdeki bu revizyonu belirtip çıkarın, ilk olarak kendisine kiracılığı teklif etmeniz gerekiyor o durumda ama evde tadilat ve iyileştirme yaptığınız için yeni fiyattan teklif edebilirsiniz.
Kiracıyı evden çıkardığınız için neden kötü olasınız?
Kiracıyı evden çıkardığınız için neden kötü olasınız?
0
ala09
selamlar, medya sektorunde 3 yildir calisiyorum sektorun "sozde" en iyi yerlerinden birindeyim. burada calismak midemi bulandiriyor ve asil mezun oldugun yabanci dil ogretmenligi alaninda su an ek atamaya basvuruyorum. kontenjandayim tercih yapacagim ama tercihlerim disinda da 41i acmak dedigimiz se
selamlar,
medya sektorunde 3 yildir calisiyorum sektorun "sozde" en iyi yerlerinden birindeyim. burada calismak midemi bulandiriyor ve asil mezun oldugun yabanci dil ogretmenligi alaninda su an ek atamaya basvuruyorum. kontenjandayim tercih yapacagim ama tercihlerim disinda da 41i acmak dedigimiz seyi de isaretleyecegim. bilmeyenler icin "yazdigim yerlerden hicbiri cikmazsa devletin atadigi yere gidip gorev yapacagim" demektir. 40 secenekten hicbiri siralamama yetmezse herhangi bir yere atanabilirim.
28 yasina kadar istanbuldan ayrilmadim. en fazla yurt disinda vakit gecirdim tr icini pek tanimadim. butun cevrem istanbulda oldu bu sayede. ilkokul, lise ve uniden arkadaslarimla gorusen biriyim. su an ailemin evi var hali hazirda ve ekstradan butun masraflarini ailemin karsiladigi ikinci bir evim daha var. canim isterse ailemde, yalniz kalmak istersem kendi evimde kaliyorum. burda kazandigim para bana tamamen harclik olarak kaliyor fakat sektor cok duzensiz gece gunduzumuz yok ve burda ilerlemek icin yapmam gereken seyler bana aykiri oldugu icin iyice isten sogumus durumdayim.
atama seceneginde baska sehire gitmek beni inanilmaz korkutuyor. hem ogretmen maasinin dusuklugu, kira vermem gerekecek ve yapayalniz kalacagim. diger yandan izin konusunda daha belirli olacak ve yazin yurt disindaki akrabalarimda kalabilirim istedigim kadar. ya da istanbulda kalirim yazlari.
muzikle cok ilgiliyim istanbul hayrani biri olmasam da cogu katildigim etkinlik burada gerceklesiyor ve katilim gosteriyordum. sozun ozu bu konforu yasarken sektor degistirdigim anda aradigim "kendine zaman ayirma, kendi meslegini yapma" isine kavusacagim. muzikte gelismeye calisirim bu sayede. ama kendimi bes yasindaki cocuktan farksiz hissediyorum sorumluluktan korkarim:( hayat tecrubesi anlaminda. belki de bir basima gitmek beni olgunlastirir mi?
ilk kez kontenjana girebildim puanimla ve bu yuzden 41i acmak istiyorum. cesaretlendirebilir misiniz? gercekten sehir disina gitmek o kadar korkunc bir sey mi? istifadan once cok sey icin cabaladim ama karsiligini alamadim. sektorel anlamda en iyisi oldugu icin de baska is geriye ogretmenlik kaldi.
medya sektorunde 3 yildir calisiyorum sektorun "sozde" en iyi yerlerinden birindeyim. burada calismak midemi bulandiriyor ve asil mezun oldugun yabanci dil ogretmenligi alaninda su an ek atamaya basvuruyorum. kontenjandayim tercih yapacagim ama tercihlerim disinda da 41i acmak dedigimiz seyi de isaretleyecegim. bilmeyenler icin "yazdigim yerlerden hicbiri cikmazsa devletin atadigi yere gidip gorev yapacagim" demektir. 40 secenekten hicbiri siralamama yetmezse herhangi bir yere atanabilirim.
28 yasina kadar istanbuldan ayrilmadim. en fazla yurt disinda vakit gecirdim tr icini pek tanimadim. butun cevrem istanbulda oldu bu sayede. ilkokul, lise ve uniden arkadaslarimla gorusen biriyim. su an ailemin evi var hali hazirda ve ekstradan butun masraflarini ailemin karsiladigi ikinci bir evim daha var. canim isterse ailemde, yalniz kalmak istersem kendi evimde kaliyorum. burda kazandigim para bana tamamen harclik olarak kaliyor fakat sektor cok duzensiz gece gunduzumuz yok ve burda ilerlemek icin yapmam gereken seyler bana aykiri oldugu icin iyice isten sogumus durumdayim.
atama seceneginde baska sehire gitmek beni inanilmaz korkutuyor. hem ogretmen maasinin dusuklugu, kira vermem gerekecek ve yapayalniz kalacagim. diger yandan izin konusunda daha belirli olacak ve yazin yurt disindaki akrabalarimda kalabilirim istedigim kadar. ya da istanbulda kalirim yazlari.
muzikle cok ilgiliyim istanbul hayrani biri olmasam da cogu katildigim etkinlik burada gerceklesiyor ve katilim gosteriyordum. sozun ozu bu konforu yasarken sektor degistirdigim anda aradigim "kendine zaman ayirma, kendi meslegini yapma" isine kavusacagim. muzikte gelismeye calisirim bu sayede. ama kendimi bes yasindaki cocuktan farksiz hissediyorum sorumluluktan korkarim:( hayat tecrubesi anlaminda. belki de bir basima gitmek beni olgunlastirir mi?
ilk kez kontenjana girebildim puanimla ve bu yuzden 41i acmak istiyorum. cesaretlendirebilir misiniz? gercekten sehir disina gitmek o kadar korkunc bir sey mi? istifadan once cok sey icin cabaladim ama karsiligini alamadim. sektorel anlamda en iyisi oldugu icin de baska is geriye ogretmenlik kaldi.
0
Doğrudan konuşmak gerekirse aykut kocaman ın dediği gibi bazı çiçekler bazı topraklarda olmuyor, sen de şimdiye kadar kültürünü çevreni batıda kurmuşsun, o yüzden 41i açtırma, doğuya atandığında ilk sene dolmadan istifa eder istanbula dönersin, tek başına uzakta yaşamak insanı olgunlaştırır fakat bu yaştan sonra doğuda bir kaç yılı kaldıramazsın
0
Ben bir ara sizin ülkenin doğusu ile ilgili ayrımcı/ otekilestirici bir dille yazdığınız asla orda yaşayamam temalı bir duyurunuzu okumuştum. Onları yazan kişinin 41'i actirmasina şaşırdım. Kendiniz zaten İstanbul dışına çikmadiginizi yazmışsınız. @freebird5406_2 gibi düşünüyorum ben de bu yüzden.
0
25 yasinda Antebe gittim. 2 sene kaldim. Isteyerek gitmedim. Ankara'dan oteye gecmemistim. Istanbul'u cok seviyordum. Ailemi kirmamak adina atandim. Istanbul'da keyfim yerindeydi cunku. Ogretmenligi seviyor musunuz? Cocuklarla olmayi, ogretmeyi? Cevabiniz evetse 41'i acin. Antepteki senelerim cok yogundu, yorucuydu, yasarken cogu zaman cok zordu. Ilk aylar ruh gibiydim, mutsuz ve her seyden bir haber. Suan bakiyorum da iyi ki hayatimda o 2 sene var. Inanilmaz guzel arkadasliklar kurdum, cok keyifli anilarim var hala gulumseyerek hatirladigim, anlattigim. 2 sene kaldim, belki 10 sene olgunlastim. Dogu zordur, idareler genelde sıkıntılıdır, anlayissizdir fakat hayatin size hangi suprizleri hazirladigini bilemezsiniz. Ogretmenligi seviyorsaniz 41'i acin. Benim icin hayatimin en dogru kararlarindan biri atanmakti cunku.
0
Seni olgunlaştırmaktan çok gerçek hayatla tanıştırır. Ben anlattığınız kadarıyla mantıklı bulmadım. Yaşanacak yer var, yaşanmayacak yer var. Seçenek öğretmenlikse özel sektör düşünülebilir. Ama şöyle bir şey de var, insanlar gittikleri yerleri sevebiliyor. Eniştem polis. Kars'ta görev yapmıştı. Arkadaşları orayı beğenip orada biraz daha kalmıştı. Düşük de olsa böyle bir ihtimal de var.
0
istanbuldan ayrılmamış, başka şehre gitmekten korkan birinin sırf memur olmak için en alakasız şehirlere bile gitmeyi göze alması bana çok garip geldi. muhtemelen atandıktan 3 ay sonra istifa edip hayata baştan başlayacaksınız. ben yerinizde olsam mesela bir Antep, bir Hakkari, bir Rize, bir Sinop, bir mersin, ne bileyim bir konya bileti alıp bir tur atardım oralarda. etkinlik peşinde koşan biri için 3 büyük şehir ve tatil yerleri dışında yaşam alanı yok Türkiye'de.
0
bence konfor alanindan cikmak biraz overrated. maddi durum iyiyse ve istanbulda kira odemeden yasaniyorsa ben amacsiz bir sekilde doguya gitmezdim herhalde. istanbul'da sartlari suankinden daha iyi baska is bulursun belki. bir de dogu var dogu var. yukarida antep ornegi verilmis mesela, antebin merkeziyle iyi mahallesiyle tasrasi varosu arasinda dahi cok fark var. herkese gore olmayabilir.
0
Alakasız yerlere tek başına gitmek seni olgunlaştırmaz, zorluklarla baş etmeyi öğrenirsin ama bundan güçlü çıkmazsın, aksine psikolojin bozulur travmatik olabilir. Balpolen'in dediği gibi öğretmenliğe tutunur, yaptığım iş tüm bunlara değer dersen belki dayanabilirsin ama onu da ciddi düşün cidden bu kadar tutunabilir misin öğretmenliğe diye.
Bi de illa şark görevi gibi bişi mi gelmek zorunda? Belki Muğla gelicek İzmir gelicek, yaşam tarzına uygun yerler olursa ortamını yaparsın orada. En kötü geri dönme ihtimalin olabilecekse o zamana kadar idare edersin. Mevcut işinden kurtulmana değer bu kadarı.
Bi de illa şark görevi gibi bişi mi gelmek zorunda? Belki Muğla gelicek İzmir gelicek, yaşam tarzına uygun yerler olursa ortamını yaparsın orada. En kötü geri dönme ihtimalin olabilecekse o zamana kadar idare edersin. Mevcut işinden kurtulmana değer bu kadarı.
0
istanbul'da doğdum büyüdüm, ailem de aynı şekilde.
istanbul'da bile çok izole bir ortamda, izole bir arkadaş grubuyla, belli bir sosyal ve kültürel bir çevrede oldum.
geçen yıl ankara'ya taşındım durup dururken.
bana çok iyi geldi.
mesele kendini kanırtmak ve perişan edip sürünmek değil ama ben her zaman kendine meydan okumaya inanan biri oldum, kendi hayatımda da uyguladım.
deneyim, yaşamadan sahip olunamayacak bir şey.
bu hayatın dayattığı zorunlu bir değişim veya deneyim olsa elbette çok daha yıpratıcı olurdu.
ama burada en azından maddi kaygı yok, yani çok sıkışılsa aile destek çıkar anladığım kadarıyla.
ki bu zaten en önemli faktörlerden biri.
gerçi aile destek çıkmasa da, o da göze alınabilir bir şey bence.
mesele sadece olgunlaşmak değil.
insanın 40'ına, 50'sine geldiğinde anlatacak hikâyeleri olmalı.
sadece kendinle "yapamadım" diyecek kadar barışık olabilmen lazım, yani kompleks ve hırs yapmamalısın, yapamazsan kendini başarısız olarak görmemelisin.
herkesin yapabilecekleri ve yapamayacakları var.
sen de bunu öğrenmiş olursun.
yaşın müsaitken kendini tanımak ve sınırlarını öğrenmek için iyi bir şans bence.
dümdüz yaşamak anlamsız, dene gör derim ben.
istanbul'da bile çok izole bir ortamda, izole bir arkadaş grubuyla, belli bir sosyal ve kültürel bir çevrede oldum.
geçen yıl ankara'ya taşındım durup dururken.
bana çok iyi geldi.
mesele kendini kanırtmak ve perişan edip sürünmek değil ama ben her zaman kendine meydan okumaya inanan biri oldum, kendi hayatımda da uyguladım.
deneyim, yaşamadan sahip olunamayacak bir şey.
bu hayatın dayattığı zorunlu bir değişim veya deneyim olsa elbette çok daha yıpratıcı olurdu.
ama burada en azından maddi kaygı yok, yani çok sıkışılsa aile destek çıkar anladığım kadarıyla.
ki bu zaten en önemli faktörlerden biri.
gerçi aile destek çıkmasa da, o da göze alınabilir bir şey bence.
mesele sadece olgunlaşmak değil.
insanın 40'ına, 50'sine geldiğinde anlatacak hikâyeleri olmalı.
sadece kendinle "yapamadım" diyecek kadar barışık olabilmen lazım, yani kompleks ve hırs yapmamalısın, yapamazsan kendini başarısız olarak görmemelisin.
herkesin yapabilecekleri ve yapamayacakları var.
sen de bunu öğrenmiş olursun.
yaşın müsaitken kendini tanımak ve sınırlarını öğrenmek için iyi bir şans bence.
dümdüz yaşamak anlamsız, dene gör derim ben.
0
kendini daha fazla geliştirmek istiyorsan ve bi kaç yıl sonra devlette/özelde batıya gelme imkanın olacaksa biraz da çile çekmeyi göze alabilirim diyorsan go
bence bu değişikliği esas yapma sebebini de göz önünde bulundur, listeyerek hepsini
bence bu değişikliği esas yapma sebebini de göz önünde bulundur, listeyerek hepsini
0
gurbetin bir güzel yanı her tatilde istanbul'a dönebilmek, eğer makul bir uzaklıktaysa yolculuklar
diğer şehirlere ulaşımın daha yakın olması
diğer şehirlere ulaşımın daha yakın olması
0
Şu anki ekonomik koşullar nedeniyle İstanbul fazla tercih edilmiyor. Bu nedenle 41’i açıp İstanbul’a atanan da duydum, normalde tayin hakkı dolmadan İstanbul’a tayin hakkı verilip gelen de duydum bu günlerde.
Aynı şey size de olur diyemem ama başka yere atandığınızda da bir kaç yıl dişininizi sıkınca istanbul’a dönmek yine diğer şehirlere göre daha kolay oluyor.
41’i açmak bana göre bir tür survivor cesareti, o cesareti ne kadar kendinizde bulduğunuz önemli. Diğer yandan tercih ederek gittiğiniz yerden memnun olacağınızın da hiç garantisi yok. Şehir iyi olur, okul berbat olur, okul iyidir idare facia olur canınızdan bezdirir, hepsi iyidir arkadaş ortamı uymaz vs bir dolu bilinmezlik var. Ya da hiç ummazsınız ama acaip güzel olur her şey, nasip kısmet bu işler.
Hayırlısı olur inşallah, gönlünüze göre olsun
Aynı şey size de olur diyemem ama başka yere atandığınızda da bir kaç yıl dişininizi sıkınca istanbul’a dönmek yine diğer şehirlere göre daha kolay oluyor.
41’i açmak bana göre bir tür survivor cesareti, o cesareti ne kadar kendinizde bulduğunuz önemli. Diğer yandan tercih ederek gittiğiniz yerden memnun olacağınızın da hiç garantisi yok. Şehir iyi olur, okul berbat olur, okul iyidir idare facia olur canınızdan bezdirir, hepsi iyidir arkadaş ortamı uymaz vs bir dolu bilinmezlik var. Ya da hiç ummazsınız ama acaip güzel olur her şey, nasip kısmet bu işler.
Hayırlısı olur inşallah, gönlünüze göre olsun
0
duyurukullanıcısı
beraber çalıştığım biri var yani adam atanamamış ali koç gibi bir adam. çok zengin bir aileden geliyor okullar falan hep usa 1980'lerde falan okumuş.adamın çok sağlam networkü var. türkiye'de 500musd ve üstü kim varsa bu adamla merhabası var, arayıp, yanına gidip iş yapalım diyebiliyor.gelgelim adam
beraber çalıştığım biri var yani adam atanamamış ali koç gibi bir adam. çok zengin bir aileden geliyor okullar falan hep usa 1980'lerde falan okumuş.
adamın çok sağlam networkü var. türkiye'de 500musd ve üstü kim varsa bu adamla merhabası var, arayıp, yanına gidip iş yapalım diyebiliyor.
gelgelim adamın başka hiç bir yeteneği yok onun için benim gibi sıfırdan bir işi inşa edicek adama ihtiyacı var.
bu adamla geçmişimiz,
2015 bana fabrika kur dedi, kurdum, paramın yarısını vermedi, ayrıldım, battı.
2017 ocağına düştüm şu işlerde bana yardım et dedi, ettim, paramın yarısını vermedi, ayrıldım, battı.
2020 ocağına düştüm şu yazılım işine el at dedi, attım, hiç para vermedi, ayrıldım, battı.
2022 yine aradı işte şu işlerde yardım et ne olur dedi. yardım ettim. şimdilik 1.5m tl'lik iş yaptı. bende başlangıç olarak 10ktl istedim sadece danışmanlık-gelgit-masraf parası.
5k'sını gönderdi. 5k'sına ayrıca mail attım ne zaman göndereceksin diye, bir haftadır cevap yok ama iş maillerini atmaya devam ediyor.
şimdi diyeceksin mal mısın niye çalışıyorsun?
öncelikle her seferinde kendini çok acındırıyor, aslında hepsi kendi hatası ama fazlası ile haklı sebepler gösteriyor veya yalan söylüyor.
bende bu iş hariç eu ve tr'de çok dolandırıldığım için lan diyorum belki bu sefer akıllanır yardım edeyim ama yok. para eline geçti mi horozlanmaya başlıyor.
ikincisi benim asıl ihtiyacım olan network adamda var. cidden var ve bunu bana vaad ediyor ama dersen 7 yılda kiminle tanıştırdı seni ayrıca? kimse ile tanıştırmadı.
harbiden lan, boşu boşuna adamın işini yapıyorum...
değil mi?
adamın çok sağlam networkü var. türkiye'de 500musd ve üstü kim varsa bu adamla merhabası var, arayıp, yanına gidip iş yapalım diyebiliyor.
gelgelim adamın başka hiç bir yeteneği yok onun için benim gibi sıfırdan bir işi inşa edicek adama ihtiyacı var.
bu adamla geçmişimiz,
2015 bana fabrika kur dedi, kurdum, paramın yarısını vermedi, ayrıldım, battı.
2017 ocağına düştüm şu işlerde bana yardım et dedi, ettim, paramın yarısını vermedi, ayrıldım, battı.
2020 ocağına düştüm şu yazılım işine el at dedi, attım, hiç para vermedi, ayrıldım, battı.
2022 yine aradı işte şu işlerde yardım et ne olur dedi. yardım ettim. şimdilik 1.5m tl'lik iş yaptı. bende başlangıç olarak 10ktl istedim sadece danışmanlık-gelgit-masraf parası.
5k'sını gönderdi. 5k'sına ayrıca mail attım ne zaman göndereceksin diye, bir haftadır cevap yok ama iş maillerini atmaya devam ediyor.
şimdi diyeceksin mal mısın niye çalışıyorsun?
öncelikle her seferinde kendini çok acındırıyor, aslında hepsi kendi hatası ama fazlası ile haklı sebepler gösteriyor veya yalan söylüyor.
bende bu iş hariç eu ve tr'de çok dolandırıldığım için lan diyorum belki bu sefer akıllanır yardım edeyim ama yok. para eline geçti mi horozlanmaya başlıyor.
ikincisi benim asıl ihtiyacım olan network adamda var. cidden var ve bunu bana vaad ediyor ama dersen 7 yılda kiminle tanıştırdı seni ayrıca? kimse ile tanıştırmadı.
harbiden lan, boşu boşuna adamın işini yapıyorum...
değil mi?
0
Çok zengin bir adam ve 5 bin TL mi göndermiyor?
Sen adamı doğru tanıdığına emin misin?
1.5 milyonluk işi ben yapıyorum diyorsun 10k tl istiyorsun başlangıç olarak vs.
Bu hikayede anormal yerler var. Bir. Şeyler eksik.
Sen adamı doğru tanıdığına emin misin?
1.5 milyonluk işi ben yapıyorum diyorsun 10k tl istiyorsun başlangıç olarak vs.
Bu hikayede anormal yerler var. Bir. Şeyler eksik.
0
Şaka mısınız :) 1.5m iş yapıp 10bin istemek nedir.
Ayrıca galiba adama aşıksınız çünkü bu kadar kazıktan sonra hala iş yapmanızı başka hiç bir şey açıklayamaz.
Ayrıca galiba adama aşıksınız çünkü bu kadar kazıktan sonra hala iş yapmanızı başka hiç bir şey açıklayamaz.
0
@ihanet
adam artık zengin değil sürekli battığı için ama networkü var.
onu eksik söylemişim.
evet ama son işi 1.5mTL idi bende ilk parti 10ktl istedim. 1.5TL'lik işten de max %7-8 kalır adama. işi bağlayan o, network onun, parayı ona veriyorlar. ben geri kalan mühendislik işleri yapıyorum.
başlangıç dediğim ilk git-gel, yemek, benzin falan filan giderleri.
adam artık zengin değil sürekli battığı için ama networkü var.
onu eksik söylemişim.
evet ama son işi 1.5mTL idi bende ilk parti 10ktl istedim. 1.5TL'lik işten de max %7-8 kalır adama. işi bağlayan o, network onun, parayı ona veriyorlar. ben geri kalan mühendislik işleri yapıyorum.
başlangıç dediğim ilk git-gel, yemek, benzin falan filan giderleri.
0
Cevabı içinde barındıran bir soru olmuş.
Ek olarak para peşin olmadığı sürece iş yapmazdım böyle biriyle.
Ek olarak para peşin olmadığı sürece iş yapmazdım böyle biriyle.
0
boyle biriyle parayi pesin almadan calismam.
herif icin kullanisli aptal pozisyonundasin malesef.
herif icin kullanisli aptal pozisyonundasin malesef.
0
Ben olsam uzak dururum. Seni de batırır böyle adamlar. Herkes kendini kurtarır olan sana olur’daki “herkes” bu adam.
0
Bu tarz bir kişiyle sadece peşin para çalışılır. Başka türlüsü can sıkar.
.
.
0
Ben olsam bu adamdan para istemem.
Onun tanıdıkları arasında, senin işine yarayacak kim varsa onunla tanıştırmasını iste. Ama öyle ayak üstü değil. Yapacağın iş karşılığında bir kaç kişi ile bir kaç kere yemek buluşması iste.
Onun tanıdıkları arasında, senin işine yarayacak kim varsa onunla tanıştırmasını iste. Ama öyle ayak üstü değil. Yapacağın iş karşılığında bir kaç kişi ile bir kaç kere yemek buluşması iste.
0
En kestirme çözüm aklındaki ücretin iki katını söyleyerek anlaşman. Sürekli yarısını veriyor çünkü.
0
evet ya adam bi havuçla oyalıyor beni,
en iyisi diplomasi, paramı vermeden iş yapmayayım. önden de iş yapmayayım.
en iyisi diplomasi, paramı vermeden iş yapmayayım. önden de iş yapmayayım.
0
dostum hikayede bir saçmalık var. 1.5 milyonluk ciroda, işi başlatan adama 5 bin lira vermek para değil. güzel felekten çalınmış bi gece parası yani 5k dediğin şu anda. dolayısıyla ya gerçekten aşırı derecede saf olman lazım, ya da hikayende eksikler var diye düşünüyorum.
0
Sözleşme yapın işe başlamadan illa çalışacaksınız, yani peşin parayi kabul etmezse mesela.
0
ya 5000tl benim alacağım ücretin küçük kısmı. başlangıç parası. yol,yemek parası bu. hepsi değil ama onu da zorla alıyorum. yani vayy 1.5mtl'de 10k mı alıyorsun değil olay. onu da söylemem zaten. ayıp.
@1903 24
üretim prosesleri tasarlar ve hayata geçiririm. fikirden prototip'e oradan seri imalata. olmayacaksa da neden olmayacağını söylerim. kısaca bu. eu ve tr'de.
yok ben peşinden aşağı çalışmam artık ya.
adamın da bana para falan vereceği yok.
@1903 24
üretim prosesleri tasarlar ve hayata geçiririm. fikirden prototip'e oradan seri imalata. olmayacaksa da neden olmayacağını söylerim. kısaca bu. eu ve tr'de.
yok ben peşinden aşağı çalışmam artık ya.
adamın da bana para falan vereceği yok.
0
Hocam 4 defa aynı şeyi yapıp farklı bir şey bekleme konusuna odaklanmak lazım sanki. Hayatının başka alanlarında da bu patterni gözlemliyor musun? Sırf buna odaklanmak bile yaşam kaliteni çok yükseltebilir.
Diğer kişiye odaklanırsak onun sizin gibi parmağında oynattığı bir sürü kişi vardır, müthiş manipülatif birine benziyor ama konu o değil, hayatın her alanında böyle karakterler çıkacaktır.
Diğer kişiye odaklanırsak onun sizin gibi parmağında oynattığı bir sürü kişi vardır, müthiş manipülatif birine benziyor ama konu o değil, hayatın her alanında böyle karakterler çıkacaktır.
0
sailor
Merhaba,Gelirinizin kullandığınız arabanın şimdiki değerine (sıfırına değil) oranı kaç?Prensip olarak belirlediğiniz bir oran veya oran aralığı var mı?
Merhaba,
Gelirinizin kullandığınız arabanın şimdiki değerine (sıfırına değil) oranı kaç?
Prensip olarak belirlediğiniz bir oran veya oran aralığı var mı?
Gelirinizin kullandığınız arabanın şimdiki değerine (sıfırına değil) oranı kaç?
Prensip olarak belirlediğiniz bir oran veya oran aralığı var mı?
0
1/2
Prensip olarak belirledigim bir oran yok. Sonraki almayi planladigim arac icin oran satisa ciktigi zaman 1/17 olacak.
Prensip olarak belirledigim bir oran yok. Sonraki almayi planladigim arac icin oran satisa ciktigi zaman 1/17 olacak.
0
gelir/araba deger orani tr'de islemez cunku araba fiyatlari sacma sapan.
yurtdisinda 1/3 kullaniyorum ben. Senelik gelirin 60k avro diyelim, 20k avroya guzel bir arac alabilirsin yani hesap tutuyor.
tr'de senede 300k tl yapsan, 100k ile ku$ serisi alabiliyorsun. aslinda clio/yaris falan alabiliyor olman lazim ama hesap tutmuyor.
yurtdisinda 1/3 kullaniyorum ben. Senelik gelirin 60k avro diyelim, 20k avroya guzel bir arac alabilirsin yani hesap tutuyor.
tr'de senede 300k tl yapsan, 100k ile ku$ serisi alabiliyorsun. aslinda clio/yaris falan alabiliyor olman lazim ama hesap tutmuyor.
0
2017'de 1 yaşında bir araba aldım. O zamanki maaşımın 10 katı para verdim.
Şu an ikinci elde şimdi kazandığım paranın 20 katı görünüyor.
Şu an ikinci elde şimdi kazandığım paranın 20 katı görünüyor.
0
şirket aracı var. cepten çıksaydı, 8-10 aylık, max 1 yıllık maaştan fazla vermezdim.
0
0,06 ki bu hesaba aileden kalan antika aracı da ekledim(restorasyon masrafı bana ait) onu çıkarırsam 0,1
0
aylık gelirime diyorsun di mi. şu anki aracım 14 maaş ediyormuş 1/14 yani. bir kriterim yok, canım isterse tamamını bile yatırırım herkesin yaşı ve hayattaki konumu gereği hayattan keyif alma beklentisi farklı.
0
1/10 (aylık gelire oran)
sırf bu duyuru sayesinde bakayım dedim geçen aylardan bu yana 100 bin TL artmış sarı sitede. Aldığımda 9 aylıktı ve 9 bin km'de idi. 7 katına çıkmış fiyatı. Maaş kaç katına çıktı tam kestiremiyorum.
sırf bu duyuru sayesinde bakayım dedim geçen aylardan bu yana 100 bin TL artmış sarı sitede. Aldığımda 9 aylıktı ve 9 bin km'de idi. 7 katına çıkmış fiyatı. Maaş kaç katına çıktı tam kestiremiyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
gerçekten işleri kolaylaştırıyor mu, bu paraya değer mi? normal bir süpürgeyle kedi tüylerini temizlemek için aynı yerden iki üç kere geçmek gerekiyor. bunun ortadan kalkmasını istiyorum dyson ya da bir muadili ile.dyson gerçekten diğerlerinden farklı mi? başka bu anlamda işimi kolaylaştıracak bir s
gerçekten işleri kolaylaştırıyor mu, bu paraya değer mi? normal bir süpürgeyle kedi tüylerini temizlemek için aynı yerden iki üç kere geçmek gerekiyor. bunun ortadan kalkmasını istiyorum dyson ya da bir muadili ile.
dyson gerçekten diğerlerinden farklı mi? başka bu anlamda işimi kolaylaştıracak bir süpürge öneriniz olur mu?
dyson gerçekten diğerlerinden farklı mi? başka bu anlamda işimi kolaylaştıracak bir süpürge öneriniz olur mu?
0
dyson gercekten cok iyi muhtemelen de parasini hak ediyordur da. ama gercekten cok para. butce meselesi biraz aslinda, biz ayni ikilemde electrolux almistik cok memnunuz 3.5 yildir kullaniyoruz. evcil hayvan sahipleri icin ozellesmis olani kirmizi renklisi. 2 kedisi olan cok titiz bir tanidigima onermistim. her kullanisimda dua ediyorum sana diyor :)) bir bakin o modele derim.
0
dyson kullanıyorum.
Kedili evde.
Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Ben Animal Pro modelini kullanıyorum.
Kedili evde.
Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Ben Animal Pro modelini kullanıyorum.
0
valla biz bosch'un evcil hayvanlar için bir dikey süpürgesi vardı onu almıştık. evde 2 kedi var. pek memnun kalmadık açıkçası. bazen çektiği kumlar dökülüyor içinden. koltuktaki tüyleri falan da pek iyi çekemiyor. bi kere servise gitti, düzeldi gibi oldu sonra yine aynısı oldu.
keşke dyson alsaymışız dedik. hatta dyson v12'yi alacağız gibi.
keşke dyson alsaymışız dedik. hatta dyson v12'yi alacağız gibi.
0
Kedim var, dyson aldigim gune bin sukur yeminle. Ev temiz yeaaa diye basladigim supurme sonunda cikana ben de inanamiyorum.
Ben carsaf ve yastiklari da uygun basligiyla aliyorum. Resmen hayat kalitesini arttiriyor. Robotu kullanmaz oldum valla. Alinmali butce varsa (benimli v12)
Ben carsaf ve yastiklari da uygun basligiyla aliyorum. Resmen hayat kalitesini arttiriyor. Robotu kullanmaz oldum valla. Alinmali butce varsa (benimli v12)
0
mobil olduğum için editleyemedim. cinetic big ball absolute 2 önerir misiniz? diğerlerinin şarj sorunu beni korkutti
0
Ben bunu cok arastirdim. Bununla ilgili laboratuvar titizliginde incelemeler yapanlar var.
Hicbiri bir dyson degil. Alacaksan ya dyson al ya hic alma.
Ve evet, gercekten cok iyi. Ama maliyetli tabiim 2 senede bir guzel bir batarya parasi odemek gerekecek.
Hicbiri bir dyson degil. Alacaksan ya dyson al ya hic alma.
Ve evet, gercekten cok iyi. Ama maliyetli tabiim 2 senede bir guzel bir batarya parasi odemek gerekecek.
0
Olur da seçenekler arasına philips dikey süpürge girerse, uzak dur. dyson'ın düşük modelini al gerekirse ama dyson al.
Philips aldım pişmanım.
Philips aldım pişmanım.
0
ben bunun yerine elektrolux aldım gayette iyi kerata ama ben de diyorum ki dyson al geç
0
Big ball 2 kullanıyoruz 3 yıldır. Daha önce kullandıklarımız süpürge filan değilmiş onu anladık. 3 kedimiz var ve çok memnunuz. Robot süpürge de var 2 günde 1 onu gezdiriyoruz evde. Şimdi dikey şarjlı alacağım araba filan temizliği için. Ben sizin yerinizde olsam başka markaya bakmam. Parasının hakkını sonuna kadar veren bir marka dyson.
0
toz alerjisi gibi tıbbi bir durumunuz ya da temizlik hastalığı gibi her yerin kusursuz olmasına dair tıbbi bir takıntınız yoksa, bu alete o paraları vermek çok anlamsız. tozların ve tüylerin %95 toplanması ile 99 toplanması arasında büyük bir fark yok.
0
semaforo de medianoche
öncelikle yaş 29 cinsiyet erkek konum ankara. malum bu yaşlarda yeni birileriyle tanışmak kolay değil bu sebeple bir süre önce bumble, tinder, okcupid'de hesap açtım toplamda 1 ay civarı aktif kullandım appleri. bu süre zarfında oldukça güzel bulduğum birçok (en azından bana göre makul bir sayıda) k
öncelikle yaş 29 cinsiyet erkek konum ankara. malum bu yaşlarda yeni birileriyle tanışmak kolay değil bu sebeple bir süre önce bumble, tinder, okcupid'de hesap açtım toplamda 1 ay civarı aktif kullandım appleri. bu süre zarfında oldukça güzel bulduğum birçok (en azından bana göre makul bir sayıda) kadınla eşleştim ve konuştum. bazen muhabbet hiç ilerlemiyor onlar başta gidiyor zaten de bazılarıyla birkaç gün konuşuyoruz gayet iyi seviyede bir iletişimimiz oluyor. açıkçası ben yazışma işini seven bir insan değilim ama yapıcak bir şey yok bu işler böyle diye kendimi zorluyorum ve bir süre yazışmaya çalışıyorum karşımdaki kişiyle.
3 gün konuştuk görsel olarak beğendim, az çok muhabbet aktı, e o zaman artık bir de canlıda görelim diye buluşma muhabbeti açıyorum ama bir şekilde o buluşma işi olmuyor. ya o ara sınavları yoğunluğu falan oluyor 1 hafta sonrası uygunluktan bahsediyor ama tanımadığım insanla 1 hafta daha yazışma işini sürdüremiyorum ben de. ya da direkt daha erken diyor veya muhabbeti orada kesiyor. direkt evde buluşalım falan da dediğim yok normal bi kafe veya pub buluşması bahsettiğim. ben yüz yüze iletişim insanıyım, tanımadığım birisiyle yazışmak hem çok zor geliyor hem de (bazı insanlar kendini yazışırken de belli etse de) çoğu insanı yüz yüze görmeden size uygun mu, birlikte takılmaktan keyif alır mısınız, bir çekim hisseder misiniz tam anlayamıyorsunuz. o yüzden 2-3 gün yeterince konuşulduysa daha fazlası vakit kaybı bence. bu arada bazılarıyla muhabbet uzun sürse bile biraz zoraki ilerleyebiliyor ama bazıları gayet sıcak ve istekli konuşuyor o da anlaşılıyor. o istekli konuşanlarla bile görüşemedim anlayamıyorum olayı gerçekten.
şunu anlıyorum ben appten gün boyu 1-3 kişiyle konuşuyorsam karşımdaki kadın artık seçicilik seviyesine göre 5-10 belki 20 kişiyle konuşuyor. talep fazla olduğundan kadının adayları bir eleme sürecine sokması da normal gayet. ama 2-3 gün konuşalım orada artık kararını ver benle ilgili, 1 ay senin eleme sürecini mi bekliycem? karar dediğim de evlenip evlenmeme kararı değil neticede bu çocuğu yüz yüze görüşme aşamasına taşıyım veya taşımayım kararı. olmadı görüştükten sonra gene elersin yüzükle gelmiycez ya buluşmaya.
bir de bana aslında 3 gün yazışmak bile zor geliyor bazı günler o enerjiyi kendimde hiç bulamıyorum kısa bir konuşma sonrası direkt konuyu buluşmaya getiriyorum veya bazen konu o tarz konulara geliyor ben de gelmişken söylüyorum veya baktım kızla muhabbet akmıyor unmatch yapmak yerine belki görüşünce bi elektriklenme yaşanır diye görüşelim diyerek son kurşunu atıyorum. bunlar da olmuyor.
ankara'da tip olarak gayet yakışıklı olduğunu düşündüğüm birkaç arkadaşım da applerle ilgili aynı şeyleri anlatıyor, ancak başka illerde daha güzel kullanım tecrübeleri de duydum. ankara kızlarında mı bir sıkıntı var, bende mi bir hata var, yaklaşım şeklim mi yanlış, tipim mi böyle arada kalmış bir tip (eşleşilmiycek kadar kötü değil ama diğer adaylar arasından öne çıkacak kadar iyi değil) ama o da mantıklı gelmiyor sadece süper yakışıklılar mı iş yapıyor burada? anlayamadım mevzuyu gerçekten sizin yorumunuz nedir?
3 gün konuştuk görsel olarak beğendim, az çok muhabbet aktı, e o zaman artık bir de canlıda görelim diye buluşma muhabbeti açıyorum ama bir şekilde o buluşma işi olmuyor. ya o ara sınavları yoğunluğu falan oluyor 1 hafta sonrası uygunluktan bahsediyor ama tanımadığım insanla 1 hafta daha yazışma işini sürdüremiyorum ben de. ya da direkt daha erken diyor veya muhabbeti orada kesiyor. direkt evde buluşalım falan da dediğim yok normal bi kafe veya pub buluşması bahsettiğim. ben yüz yüze iletişim insanıyım, tanımadığım birisiyle yazışmak hem çok zor geliyor hem de (bazı insanlar kendini yazışırken de belli etse de) çoğu insanı yüz yüze görmeden size uygun mu, birlikte takılmaktan keyif alır mısınız, bir çekim hisseder misiniz tam anlayamıyorsunuz. o yüzden 2-3 gün yeterince konuşulduysa daha fazlası vakit kaybı bence. bu arada bazılarıyla muhabbet uzun sürse bile biraz zoraki ilerleyebiliyor ama bazıları gayet sıcak ve istekli konuşuyor o da anlaşılıyor. o istekli konuşanlarla bile görüşemedim anlayamıyorum olayı gerçekten.
şunu anlıyorum ben appten gün boyu 1-3 kişiyle konuşuyorsam karşımdaki kadın artık seçicilik seviyesine göre 5-10 belki 20 kişiyle konuşuyor. talep fazla olduğundan kadının adayları bir eleme sürecine sokması da normal gayet. ama 2-3 gün konuşalım orada artık kararını ver benle ilgili, 1 ay senin eleme sürecini mi bekliycem? karar dediğim de evlenip evlenmeme kararı değil neticede bu çocuğu yüz yüze görüşme aşamasına taşıyım veya taşımayım kararı. olmadı görüştükten sonra gene elersin yüzükle gelmiycez ya buluşmaya.
bir de bana aslında 3 gün yazışmak bile zor geliyor bazı günler o enerjiyi kendimde hiç bulamıyorum kısa bir konuşma sonrası direkt konuyu buluşmaya getiriyorum veya bazen konu o tarz konulara geliyor ben de gelmişken söylüyorum veya baktım kızla muhabbet akmıyor unmatch yapmak yerine belki görüşünce bi elektriklenme yaşanır diye görüşelim diyerek son kurşunu atıyorum. bunlar da olmuyor.
ankara'da tip olarak gayet yakışıklı olduğunu düşündüğüm birkaç arkadaşım da applerle ilgili aynı şeyleri anlatıyor, ancak başka illerde daha güzel kullanım tecrübeleri de duydum. ankara kızlarında mı bir sıkıntı var, bende mi bir hata var, yaklaşım şeklim mi yanlış, tipim mi böyle arada kalmış bir tip (eşleşilmiycek kadar kötü değil ama diğer adaylar arasından öne çıkacak kadar iyi değil) ama o da mantıklı gelmiyor sadece süper yakışıklılar mı iş yapıyor burada? anlayamadım mevzuyu gerçekten sizin yorumunuz nedir?
0
Süper yakışıklı veya Zengin pozların yoksa dating applerden medet umma. Ama buluşma mevzusunu da sen açma bırak isterlerse görüş bu konuda tavsiyem Instagramdan takipleşip biraz daha birbirinizi tanıyın zaten olacaksa görüşürsünüz.
0
Sorunuzun cevabını aslında kendiniz vermişsiniz: "ben appten gün boyu 1-3 kişiyle konuşuyorsam karşımdaki kadın artık seçicilik seviyesine göre 5-10 belki 20 kişiyle konuşuyor." Aynen öyle; öne çıkmak için de giyim-kuşam, yakışıklılık, sağlıklı vücut, mal varlığı, muhabbetin sarması vb. özelliklerden sizde olanları ön plana çıkarmanız gerekiyordur. Ayrıca muhabbetin akışına göre ilerler ama buluşma teklifini bence de karşı tarafa bırakın. Sizinle veya karşı tarafla alakalı değil de, yaşadığımız coğrafyadan dolayı olası tedirginliklerin önüne geçebilmeniz için söylüyorum.
0
çok uzun yazmışsın ama ben üçüncü paragrafa takıldım. olaya bakış açın ne kadar yanlış belli ediyor.
eleme süreci diye bir şey yok. zaten senin hakkındaki karar ilk bir kaç dakikada veriliyor. o halde konusma niçin günlerce uzuyor diye düşünüyorsun. bedava ilgi görüyor kız ve bu hosuna gidiyor.
eleme süreci diye adlandırdıgın şey doğru kişiyi bulana kadar devam etmiyor zaten. tüm hayat boyunca devam ediyor.
eleme süreci diye bir şey yok. zaten senin hakkındaki karar ilk bir kaç dakikada veriliyor. o halde konusma niçin günlerce uzuyor diye düşünüyorsun. bedava ilgi görüyor kız ve bu hosuna gidiyor.
eleme süreci diye adlandırdıgın şey doğru kişiyi bulana kadar devam etmiyor zaten. tüm hayat boyunca devam ediyor.
0
karşı taraftan hamle bekle diyosunuz da ben de uzun uzun konuşmaya sabrım olmadığını söylüyorum. max sabrım 3-5 gün o sürede de ben söylemeden buluşalım diyen olmadı henüz. ha diyosanız ki buluşmanın yolu bu ama sabırla günler belki haftalarca yazışıp karşı taraftan adım beklemek o zaman ben sileyim appleri o bana göre değil çünkü.
@abelardo benim hakkımda verilen ilk bir kaç dakikadaki karar ne oluyor bu durumda "haftalarca yazışayım bununla hiç görüşmeyim" mi? ilgi görme muhabbetine zaten katılıyorum biraz da sormamdaki sebep o aslında soruyu. benim de teorim kadınların %99'u falan ilgi için kullanıyor bu appi inanılmaz ötesi bir tip denk gelmezse ileri seviyeye geçeceği yok zaten. ama eğer yanılıyorsam ve burada bu appi kullanıp bol bol date yapan erkekler ve kadınlar varsa onlar başka bi şey der mi acaba diye sordum.
@abelardo benim hakkımda verilen ilk bir kaç dakikadaki karar ne oluyor bu durumda "haftalarca yazışayım bununla hiç görüşmeyim" mi? ilgi görme muhabbetine zaten katılıyorum biraz da sormamdaki sebep o aslında soruyu. benim de teorim kadınların %99'u falan ilgi için kullanıyor bu appi inanılmaz ötesi bir tip denk gelmezse ileri seviyeye geçeceği yok zaten. ama eğer yanılıyorsam ve burada bu appi kullanıp bol bol date yapan erkekler ve kadınlar varsa onlar başka bi şey der mi acaba diye sordum.
0
nasil bu kadar sabit fikirli olunabiliyor anlamiyorum. gercekten 99'un ilgi icin orada oldugunu dusunuyorsan ne isin var app'te. tabii ki ilgi icin, insta takipcisi arttirmak icin orada olan kitle var da cinsiyeti yok o grubun. ciddi ciddi oneri yazacaktim ama boyle bi yuzde varsa aklinda beklentin de olmasin diyebilirim sadece.
0
@kittie sabit fikirli olduğumu nereden çıkardın? yaşadığım tecrübelerden ve başka insanların dinlediğim tecrübelerinden elimde kalan en iyi tahmin bu. zaten oraya da yazmışım "eğer yanılıyorsam" bol bol date yapan kadın ve erkeklerden neyi yanlış yaptığımın yorumunu almak için sordum diye. sabit fikirli olsam yanılma ihtimalini düşünmem ve bu düşüncelerim de bir önyargı değil tecrübe sonucu elde edinilen fikirlerdi. ayrıca appleri kullanmayı da bıraktım zaten geçmiş zaman kipiyle yazdım soruda da kullandım diye. benim yaklaşımımdaki bir hatadan ötürü bu sorunun olduğunu fark edip o hata veya hataları nasıl düzelteceğimi tespit edersem geri dönerim. soruyu da buna yardımcı olabilicek var mı diye sordum.
0
Türkiye gibi fakir ülkelerde insan ilişkilerinde en geçerli şey paradır. kimse senin tipine falan bakmaz. oradaki kadınlara her yerden yüzlerce mesaj geliyordur zaten. ilişki isteseler bulurlar. Alkol + yemek, 600 lira hesap, sonra da kadın sana düşünmem lazım diyecek.
0
kittie +1
ankarada yasiyorum 26e. cok bir tipim yok bence ama karsi cins itiraz ettigi icin ortalamayim diyelim hadi. zengin de degilim su yilda orta sinifta kalan az kisiden biriyim.
bir senedir tinder kullanmiyorum gecmiste de hic bir iki haftayi gecmedi genelde uzun iliskilerle devam ettim hep. ankara'daki kadin profilinin cok iyi oldugunu dusunuyorum. buyuk bir cogunluk modern, ne istediklerini biliyor ve egolarindan arinmis diyebilirim.
karsi tarafta mi bi sorun var dediginiz kisimlar icin eksiyi basiyorum. olay buyuk ihtimalle sey, sizin de dediginiz gibi yazismak zor geliyor demissiniz ama yeni norm bu. karsi taraftan bakinca bir suru insanla yazisiyorlar hepsi bulusmak istiyor oyle de olmaz. maalesef bir cozum yok boyle ilerliyor.
ankarada yasiyorum 26e. cok bir tipim yok bence ama karsi cins itiraz ettigi icin ortalamayim diyelim hadi. zengin de degilim su yilda orta sinifta kalan az kisiden biriyim.
bir senedir tinder kullanmiyorum gecmiste de hic bir iki haftayi gecmedi genelde uzun iliskilerle devam ettim hep. ankara'daki kadin profilinin cok iyi oldugunu dusunuyorum. buyuk bir cogunluk modern, ne istediklerini biliyor ve egolarindan arinmis diyebilirim.
karsi tarafta mi bi sorun var dediginiz kisimlar icin eksiyi basiyorum. olay buyuk ihtimalle sey, sizin de dediginiz gibi yazismak zor geliyor demissiniz ama yeni norm bu. karsi taraftan bakinca bir suru insanla yazisiyorlar hepsi bulusmak istiyor oyle de olmaz. maalesef bir cozum yok boyle ilerliyor.
0
olaylar olaylar haklı. dating app'leri tek bakışta istisnai derecede iyi erkekler için sadece. ortalama veya ort altı tipe sahip veya dikkat çekici özelliği olmayan birinin başarılı olma şansı çok yüksek değil.
0
Erkeğin yoksa parası, çöpçatan arkadaşlarıdır kumbarası.
@mevsimler +1
Arz-talep dengesi talep artışı yönünde olduğu için 1 erkeği 50 kadın beğenirken, 1 kadını 5000 erkek beğeniyor. Ben bunu kendi gözlerimle gördüm. İş yerinde birine İngilizce pratiği için bu uygulamalardan birini tavsiye etmişler. Kız hesabı açtı daha 1 fotoğraf yükledi, 2 saniye dönüp konuşana kadar 20+ like geldi. Seçenek bu kadar çokken tabii ki daha seçici davranacaklar. Seninle konuşup kafalarında değerlendiriyorlarken, diğer seçenekleri de masaya yatırıp aynı şekilde devam ediyorlar. Daha sonra çan eğrisine yenik düşenler ya yedekleniyor ya da eleniyor.
Bunların sen de farkındayken neyin değişmesini bekliyorsun? O kısmı anlamadım. Bak bu arada benzeri yakışıklı bir arkadaşımın fotoğrafları ile (onun telefonunda bu uygulamalardan birini yüklediğimizde de oldu. Bir 5 dakika bekledik. Sonra kimi beğensek eşleşti. Eşleştiklerimize de birbirinden salak mesajlar attık çünkü amaç boş muhabbetti zaten. Hiçbiri de gelip "pff bu ne biçim muhabbet?" demedi. Aksine sürdürmeye çalıştı en aptal mesajları bile. Yani çok yakışıklı ya da zengin değilsen beklentilerini düşürmen ya da şansını denemeye devam etmen dışında pek bir seçenek yok. Arı kuşu gibi didinip ilgisini kendinde tutmak için kendini yırtmak istersen o başka tabii.
Sen ilgini çekenle konuş, çekmeyenin peşinden koşma. Sıkma canını. Uygulamanın doğal akışı bunlar.
@mevsimler +1
Arz-talep dengesi talep artışı yönünde olduğu için 1 erkeği 50 kadın beğenirken, 1 kadını 5000 erkek beğeniyor. Ben bunu kendi gözlerimle gördüm. İş yerinde birine İngilizce pratiği için bu uygulamalardan birini tavsiye etmişler. Kız hesabı açtı daha 1 fotoğraf yükledi, 2 saniye dönüp konuşana kadar 20+ like geldi. Seçenek bu kadar çokken tabii ki daha seçici davranacaklar. Seninle konuşup kafalarında değerlendiriyorlarken, diğer seçenekleri de masaya yatırıp aynı şekilde devam ediyorlar. Daha sonra çan eğrisine yenik düşenler ya yedekleniyor ya da eleniyor.
Bunların sen de farkındayken neyin değişmesini bekliyorsun? O kısmı anlamadım. Bak bu arada benzeri yakışıklı bir arkadaşımın fotoğrafları ile (onun telefonunda bu uygulamalardan birini yüklediğimizde de oldu. Bir 5 dakika bekledik. Sonra kimi beğensek eşleşti. Eşleştiklerimize de birbirinden salak mesajlar attık çünkü amaç boş muhabbetti zaten. Hiçbiri de gelip "pff bu ne biçim muhabbet?" demedi. Aksine sürdürmeye çalıştı en aptal mesajları bile. Yani çok yakışıklı ya da zengin değilsen beklentilerini düşürmen ya da şansını denemeye devam etmen dışında pek bir seçenek yok. Arı kuşu gibi didinip ilgisini kendinde tutmak için kendini yırtmak istersen o başka tabii.
Sen ilgini çekenle konuş, çekmeyenin peşinden koşma. Sıkma canını. Uygulamanın doğal akışı bunlar.
0
gezegen olan pluton
Güvenlik açısından düşünürsek içinde dahili görünmeyen bir trojen/mallware gibi bir yazılım olabilir mi? Bunu anlamanın bir yolu var mı dahili gömülü entegre bir yazılım varsa?
Güvenlik açısından düşünürsek içinde dahili görünmeyen bir trojen/mallware gibi bir yazılım olabilir mi? Bunu anlamanın bir yolu var mı dahili gömülü entegre bir yazılım varsa?
0
İlaç firmalarının verdiği kısmından bağımsız söylüyorum, tüm sayısal veri taşıyıcılarda bu risk mevcuttur. Sizin özelinizde konuşursak kendinizi ve işinizi tehdit altında hissettiren özel sebepleriniz varsa bu tip araçları kullanırken ayrıca dikkatli olmalısınız.
0
antivirüs tarzı bir yazılım kullanmıyorsan herhangi bir usb diski bilgisayarına takman risk oluşturur.
0
Bootable bir linux dağıtımı ile açtığınız bir bilgisayarda formatlayabilirsiniz.
0
damladamla
Ev sahibi iki kardeş evi farklı emlakçılara vermişler. İki emlakçı da evi görmek istiyor, haklarım neler?Örneğin yatak odamın fotoğrafını çektirmem göstermem diyebilir miyim
Ev sahibi iki kardeş evi farklı emlakçılara vermişler. İki emlakçı da evi görmek istiyor, haklarım neler?
Örneğin yatak odamın fotoğrafını çektirmem göstermem diyebilir miyim
Örneğin yatak odamın fotoğrafını çektirmem göstermem diyebilir miyim
0
Türk borçlar kanunu:
MADDE 319/2- Kiracı, bakım, satış ya da sonraki kiralama için zorunlu olduğu ölçüde, kiraya verenin ve onun belirlediği üçüncü kişinin kiralananı gezip görmesine izin vermekle yükümlüdür.
MADDE 319/3- Kiraya veren, çalışmaları ve kiralananın gezilip görüleceğini uygun bir süre önce kiracıya bildirmek ve bunların yapıldığı sırada kiracının yararlarını göz önünde tutmak zorundadır
Kanuna karşı gelemezsiniz.
MADDE 319/2- Kiracı, bakım, satış ya da sonraki kiralama için zorunlu olduğu ölçüde, kiraya verenin ve onun belirlediği üçüncü kişinin kiralananı gezip görmesine izin vermekle yükümlüdür.
MADDE 319/3- Kiraya veren, çalışmaları ve kiralananın gezilip görüleceğini uygun bir süre önce kiracıya bildirmek ve bunların yapıldığı sırada kiracının yararlarını göz önünde tutmak zorundadır
Kanuna karşı gelemezsiniz.
0
her hafta şu gün akşam müsaitim diyebilirsin. Haftada bir gün belli saatte gelen gelir mesela. Göstermeyen kiracılarla ilgili açılan davalarda hakim ayda 2-3 göstermeyi bile kabul etmiş. Öyle örnekler görmüştüm. Kimi ev fotoğraftan bile satılıyor. Oturmak için alacak kişi de kiracılı evi pek istemiyor.
Ben iyi niyetimle haftada 3-5 gösterdim şimdi keşke göstermeseydim diyorum.(o evden çoktan çıktım) Bir ara emlakçılar azıtmıştı arayıp kendileri gelmeden sadece ziyaret edecek kişiyi gönderiyorlardı vs. Bu kadar izin verme. Ben bir kere verdim o yüzden diyorum.
Ben iyi niyetimle haftada 3-5 gösterdim şimdi keşke göstermeseydim diyorum.(o evden çoktan çıktım) Bir ara emlakçılar azıtmıştı arayıp kendileri gelmeden sadece ziyaret edecek kişiyi gönderiyorlardı vs. Bu kadar izin verme. Ben bir kere verdim o yüzden diyorum.
0
Göstermemekle fotoğraf çektirmemek aynı şey olmamalı (bence). Kanun "gezip görmesine izin vermek" diyor fotoğraf çekebilir demiyor.
0
@encokbenisevinnolur +1
Fotoğraf çekmek mantıken tutarsız bir şey. Sizin ev halinizin, eşyalarınızın olduğu fotoğrafları ortalıkta kullanmaları doğru gelmiyor kulağa.
Eve yapılacak ziyaretin uygun bir süre önce bildirilmesi de zorunlu. Bu madde sizin evinizi bir düzene sokmanız için var, haliyle sizin çalıştığınız bir gün sabahtan arayıp akşam iş dönüş saatinde geliyoruz da diyemezler. Evi temizleyip toparlayacak vaktinizin olması gerekiyor ya da gideceğiniz geleceğiniz yerleri planlayacak bir vakit olması gerekiyor. Bu madde bunun için koyulmuş zaten.
Fotoğraf çekmek mantıken tutarsız bir şey. Sizin ev halinizin, eşyalarınızın olduğu fotoğrafları ortalıkta kullanmaları doğru gelmiyor kulağa.
Eve yapılacak ziyaretin uygun bir süre önce bildirilmesi de zorunlu. Bu madde sizin evinizi bir düzene sokmanız için var, haliyle sizin çalıştığınız bir gün sabahtan arayıp akşam iş dönüş saatinde geliyoruz da diyemezler. Evi temizleyip toparlayacak vaktinizin olması gerekiyor ya da gideceğiniz geleceğiniz yerleri planlayacak bir vakit olması gerekiyor. Bu madde bunun için koyulmuş zaten.
0
Kanunda fotoğraf dememişse de satış demiş.
Satış için usül haline gelmiş fotoğraflama işlemine karşı çıkmanız pek mümkün değil gözüküyor.
Eve yapılacak ziyaretin uygun bir süre önce bildirilmesi de zorunlu.Bu doğru. 1 saat öncesinden bu bildirim işleminin yapılması toparlanmak için yeterli görünüyor. Tabi çalışıyorsanız mesai dışı olacaktır.
Bunun fazlası ricacı olmakla olur.
Satış için usül haline gelmiş fotoğraflama işlemine karşı çıkmanız pek mümkün değil gözüküyor.
Eve yapılacak ziyaretin uygun bir süre önce bildirilmesi de zorunlu.Bu doğru. 1 saat öncesinden bu bildirim işleminin yapılması toparlanmak için yeterli görünüyor. Tabi çalışıyorsanız mesai dışı olacaktır.
Bunun fazlası ricacı olmakla olur.
0
hadi ya la
Durum şöyle, kız arkadaşımla İngilizce öğretmenliği bölümünden mezun olduk ve master yapıyoruz, artık bitmek üzere. Kendisi AB vatandaşı ve şu an MEB'de öğretmen. Ben herhangi bir yerde çalışmıyorum, özel ders vererek geçiniyorum.Evlenip Almanya veya çevre ülkelere gitme niyetimiz var yıllardır. İki
Durum şöyle, kız arkadaşımla İngilizce öğretmenliği bölümünden mezun olduk ve master yapıyoruz, artık bitmek üzere. Kendisi AB vatandaşı ve şu an MEB'de öğretmen. Ben herhangi bir yerde çalışmıyorum, özel ders vererek geçiniyorum.
Evlenip Almanya veya çevre ülkelere gitme niyetimiz var yıllardır. İkimiz de iyi seviyede İspanyolca biliyoruz, Almanca öğrenmeye başladık.
Fakat özellikle ben öğretmenlik yapmak istediğimden emin değilim, zaten çift anadal istiyorlar bunun için. Farklı işlere de açığım. Ama bu istek gerçekçi mi, mantıklı mı? Bir şekilde gidip alakalı - alakasız iş bulmak, geçici olarak çalışıp Ausbildung yapıp hayat kurmak bizim senaryomuzda mantıklı/gerçekçi duruyor mu?
Bilgisi veya fikri olanlara teşekkür ederim.
Evlenip Almanya veya çevre ülkelere gitme niyetimiz var yıllardır. İkimiz de iyi seviyede İspanyolca biliyoruz, Almanca öğrenmeye başladık.
Fakat özellikle ben öğretmenlik yapmak istediğimden emin değilim, zaten çift anadal istiyorlar bunun için. Farklı işlere de açığım. Ama bu istek gerçekçi mi, mantıklı mı? Bir şekilde gidip alakalı - alakasız iş bulmak, geçici olarak çalışıp Ausbildung yapıp hayat kurmak bizim senaryomuzda mantıklı/gerçekçi duruyor mu?
Bilgisi veya fikri olanlara teşekkür ederim.
0
Almancan çok iyi değilse istesen de öğretmenlik yapamazsın. Alakasız iş olarak garsonluk, kuryelik vb işler yaparsın onu da yapmak istemezsin. Mühendis değilsen ya da berberlik, fırıncılık, marangozluk gibi bir zanaatin yoksa yurtdışında tutunamazsın.
0
Meb'de 5 yılını tamamladıktan sonra yurt dışında öğretmen olarak meb ile gidebilir. Ama şartları ve kontenjan sıkıntısı var.
www.meb.gov.tr
Buna ek olarak iş ilanlarını açıp bakmak gerekiyor. Hangi iş ilanı size uygun, diplomanıza göre yapabileceğiniz bir iş var mı yok mu diye. İngilizce öğretmenliği ve ingilizce'yi iyi biliyor olmak bir avantaj sizler için. Bir sosyal medya hesabı açıp, online speaking öncelikli olmak üzere dersler verip, bu hesabın hedef kitlesini almanya yapıp, özellikle almanya'da avrupa'da yaşayanlara reklam yapsanız aslında baya fikriniz olur. Almanya'da ingilizce eğitim verilen bir sürü kurs, kurum var. Bu iş yerlerinde çalışanlara bakmak lazım linkedn üzerinden. Göçmen çalıştırıyorlar mı diye. Ya da üniversitelerde çalışanlara. Orada yükseklisans yapılabilir. İngilizce öğretmenliği mezunları birde danışmanlık hizmeti veriyorlar yurtdışında okumak isteyen öğrencilere. Tr'de bunun ekmeği çok yeniyor. Orda da buna benzer bir çalışma alanı olabilir.
www.meb.gov.tr
Buna ek olarak iş ilanlarını açıp bakmak gerekiyor. Hangi iş ilanı size uygun, diplomanıza göre yapabileceğiniz bir iş var mı yok mu diye. İngilizce öğretmenliği ve ingilizce'yi iyi biliyor olmak bir avantaj sizler için. Bir sosyal medya hesabı açıp, online speaking öncelikli olmak üzere dersler verip, bu hesabın hedef kitlesini almanya yapıp, özellikle almanya'da avrupa'da yaşayanlara reklam yapsanız aslında baya fikriniz olur. Almanya'da ingilizce eğitim verilen bir sürü kurs, kurum var. Bu iş yerlerinde çalışanlara bakmak lazım linkedn üzerinden. Göçmen çalıştırıyorlar mı diye. Ya da üniversitelerde çalışanlara. Orada yükseklisans yapılabilir. İngilizce öğretmenliği mezunları birde danışmanlık hizmeti veriyorlar yurtdışında okumak isteyen öğrencilere. Tr'de bunun ekmeği çok yeniyor. Orda da buna benzer bir çalışma alanı olabilir.
0
Sadece şunu söyleyeyim. Okuduğun bölüme bakmadan bir fabrikaya girip işçi olarak çalışabilirsen bile buradan iyi yaşayabilirsin. İlla belirli bir meslek bulmana gerek yok. Bildiğin fabrika işçisi olabilirsin. Bu küçümsenecek bir şey değil. Tam tersi fabrikada çalışırsan teknik bilgi kazanırsın, insanlarla konuşa konuşa dilini geliştirirsin. Bu şekilde gidip forklift kullanan insanlar var. Orada tutunursan sonra zaten farklı alanlara geçiş için uğraşabilirsin.
0
bu hafta bir arkadaşımla görüştük, kız kimya mühendisi, satış alanında bir iş için almanyada bir şirketten kabul almış (almancası var), maaşlı olarak çalışmaya başlamış uzaktan, bir yandan da şirket sponsorluk işlerini halletmeye çalışıyormuş o süreçte. şirketin o arkadaş için Almanya'da çalışma izni almak üzere yaptığı 4 başvuru da reddedilmiş, sebep olarak da "mezun olduğu dalda çalışmayacağı için şüpheli buluyoruz" demişler. herkese öyle midir bilmiyorum ama örnek olması açısından yazmak istedim.
0
eşin yurtdışı öğretmenlik sınavına hazırlansın, kazanırsa gidersiniz. bu sırada almanca eğitim alıp bunu meb’e sunsun ki almanya’ya gitme şansınız artsın. yoksa ingiltere, belçika vsye de gidebilirsiniz. olur da giderseniz (çok torpil var) çalışma iznin olacak. agentur für arbeit’a başvur, seni yönlendirirler. eğitimi de devlet karşılar.
0
la traviata
Merhaba.Malum getir.com un siparişlerini teslim aldıktan sonra dilerseniz yine kartla değerlendirme yapıp bahşiş yollayabiliyorsunuz.bu bahşiş o an mı hesaplarına geçiyor, yoksa akşam belli bir zaman sonra mı?yani benim evimden çıkıp benim bahşiş verip vermediğimi, verdiysem ne kadar verdiğimi anlay
Merhaba.
Malum getir.com un siparişlerini teslim aldıktan sonra dilerseniz yine kartla değerlendirme yapıp bahşiş yollayabiliyorsunuz.
bu bahşiş o an mı hesaplarına geçiyor, yoksa akşam belli bir zaman sonra mı?
yani benim evimden çıkıp benim bahşiş verip vermediğimi, verdiysem ne kadar verdiğimi anlayabiliyorlar mı?
bu bahşişlerden kesinti oluyor mu?
adam 6lı su paketleri, 10 ltlik sular vs. getiriyor bazen. yollamamak da olmaz.
siz yüzde kaç veriyorsunuz? çok takıldım bu işe.
Malum getir.com un siparişlerini teslim aldıktan sonra dilerseniz yine kartla değerlendirme yapıp bahşiş yollayabiliyorsunuz.
bu bahşiş o an mı hesaplarına geçiyor, yoksa akşam belli bir zaman sonra mı?
yani benim evimden çıkıp benim bahşiş verip vermediğimi, verdiysem ne kadar verdiğimi anlayabiliyorlar mı?
bu bahşişlerden kesinti oluyor mu?
adam 6lı su paketleri, 10 ltlik sular vs. getiriyor bazen. yollamamak da olmaz.
siz yüzde kaç veriyorsunuz? çok takıldım bu işe.
0
online bahşişin gitmediğine dair herhangi bir haber, belirti vs. var mı?
eğer öyleyse o kadar kazık yemişiz ki.
eğer öyleyse o kadar kazık yemişiz ki.
0
@aman
böyle parayla ilgili şeyleri pek insanlara konuşamıyorum. yolladığımız bahşiş size geçiyor mu denir mi adama?
varsa sorabilen, benim için sorsun ilk siparişinde :)
böyle parayla ilgili şeyleri pek insanlara konuşamıyorum. yolladığımız bahşiş size geçiyor mu denir mi adama?
varsa sorabilen, benim için sorsun ilk siparişinde :)
0
işte nakit para genelde taşımadığım için yalan söylemek olur o.
yalnız yolladığımız geçmiyorsa veya tamamı geçmiyorsa büyük skandal diil mi?
biri sevabına soruversin.
yalnız yolladığımız geçmiyorsa veya tamamı geçmiyorsa büyük skandal diil mi?
biri sevabına soruversin.
0
ohaaa
al işte
@northern
tahmin etmiştim işte. türkiye burası. nasıl gözümden kaçmış o başlık.
rezalet gerçekse eğer.
al işte
@northern
tahmin etmiştim işte. türkiye burası. nasıl gözümden kaçmış o başlık.
rezalet gerçekse eğer.
0
Tiktokta bir kurye uygulamadan kendine 100 lira bahşiş atıyordu. Getir baya bi kesiyordu. Üstüne bir de vergi falan da kesiliyordur muhakkak. Bu bilgiyi öğrendiğimden beri elden veriyorum bahşişi
0
e mice
Çok cahilce bir soru olarak gelebilir ama şu klasik yöntemler dışında (konuşmanın sonu şifrenizi tuslayin, kredi kartı CVC tuslama ile biten ya da araya sıkıştırilanlar) bu olay nasıl anlaşılır? Mesela hiçbir şifre girmemenize rağmen sizi sadece telefonda tutmayla bir şekilde telefonunuzda kayıtlı b
Çok cahilce bir soru olarak gelebilir ama şu klasik yöntemler dışında (konuşmanın sonu şifrenizi tuslayin, kredi kartı CVC tuslama ile biten ya da araya sıkıştırilanlar) bu olay nasıl anlaşılır?
Mesela hiçbir şifre girmemenize rağmen sizi sadece telefonda tutmayla bir şekilde telefonunuzda kayıtlı bilgilere erişebilirler ve bu şekilde kendi hesaplarina para geçebilirler mi?
"Kurum" gerekliliği terörü babinda telefon numaraniz pek çok yer ile paylaşılıyor öyle ki Tatvan belediyesinden falan mesaj geliyor mesela bana, Tatvanin haritada nerde olduğunu bile bilmiyorum (şimdi baktım bitlismis) :D
Yani şimdi çok aleni olmayan bu tür dolandırıcılık örnekleriniz var mı bildiğiniz?
Temkinli olalım :D
Mesela hiçbir şifre girmemenize rağmen sizi sadece telefonda tutmayla bir şekilde telefonunuzda kayıtlı bilgilere erişebilirler ve bu şekilde kendi hesaplarina para geçebilirler mi?
"Kurum" gerekliliği terörü babinda telefon numaraniz pek çok yer ile paylaşılıyor öyle ki Tatvan belediyesinden falan mesaj geliyor mesela bana, Tatvanin haritada nerde olduğunu bile bilmiyorum (şimdi baktım bitlismis) :D
Yani şimdi çok aleni olmayan bu tür dolandırıcılık örnekleriniz var mı bildiğiniz?
Temkinli olalım :D
0
yalnızca telefonda tutmayla olmaz da, o arada gelen mesajlarla bir şeyler sorabilirler.
Size bilgi vereceğiz ama gerçekten siz misiniz ayağına, telefona gelen şifreyi sorabiliyorlar. Aslında bu başka bir işlem için onay kodu oluyor vs.
Geçtiğimiz sene bu "isminiz PKK'ya karıştı, para çekin getirin" konusu çok ayyuka çıkınca, konu değiştirip, "sizin peşinizde değiliz, bilmem ne bankasında sizin işleminizi yapan memurun peşindeyiz" ayağına polis olarak "destek" istiyorlardı.
Size bilgi vereceğiz ama gerçekten siz misiniz ayağına, telefona gelen şifreyi sorabiliyorlar. Aslında bu başka bir işlem için onay kodu oluyor vs.
Geçtiğimiz sene bu "isminiz PKK'ya karıştı, para çekin getirin" konusu çok ayyuka çıkınca, konu değiştirip, "sizin peşinizde değiliz, bilmem ne bankasında sizin işleminizi yapan memurun peşindeyiz" ayağına polis olarak "destek" istiyorlardı.
0
roket adam
hangi banka, faiz ve kaç tl bilgilerini paylaşırsanız çok sevinirim. ufak yollu bi araştırma yapıyorum da bakalım.
hangi banka, faiz ve kaç tl bilgilerini paylaşırsanız çok sevinirim. ufak yollu bi araştırma yapıyorum da bakalım.
0
Baktım tabii ki ama orada yazan rakamlar gerçeği yansıtmıyor, gerçekten alan var mı onu görmemiz lazım. Bugün bir arkadaşımıza %4'ten verdi yapı kredi. Orada %4 olan bir kredi yok.
0
gozo
Bir arkadaşım anlattı o iltifat olduğunu savunuyor ben öyle düşünmüyorum. Onun ağzından anlatacağım. "bir gün saçlarımı boyatıp işe gitmiştim. ağlene kadar çalıştık. Müdürümüz öğleden sonra şehir dışına çıktı. çıktıktan yarım saat sonra bir soru sorma bahanesiyle cep telefonumdan aradı. aciliyeti ol
Bir arkadaşım anlattı o iltifat olduğunu savunuyor ben öyle düşünmüyorum. Onun ağzından anlatacağım. "bir gün saçlarımı boyatıp işe gitmiştim. ağlene kadar çalıştık. Müdürümüz öğleden sonra şehir dışına çıktı. çıktıktan yarım saat sonra bir soru sorma bahanesiyle cep telefonumdan aradı. aciliyeti olmayan bir konu. konuşma bitince saçlarınızı fark etmediğimi sanmayın. çok güzel olmuş çok yakışmış dedi." bu kızımızın hoşuna gitmiş iltifat ettiğini düşünmüş. bu arada müdürle aralarında 9-10 yaş gibi ne az ne çok fark varmış ve adamın kendisine ilgisi olduğunu da hissediyormuş. ben taciz olduğunu söyleyince şaşırdı ve hiç öyle düşünmediğini söyledi. hala da öyle düşünüyor ve inatlaşıyor. sizce onu taciz olduğu konusunda nasıl ikna edebilirim?
0
Direkt taciz demek ne kadar doğru bilmiyorum. Evet iltifat bu. İltifat hoşlanmadığımız birinden hoşlanmadığımız şekilde gelirse taciz diyebiliriz sanırım. Belli ki arkadaşınızın hoşuna gitmiş, taciz nasıl olur bu durumda bilmiyorum.
Siz bir müdürün çalışanına bu şekilde yaklaşmasının yanlış olduğunu düşündüğünüz için böyle söylüyorsunuz sanırım ama oluyor böyle şeyler yani hepsine taciz diyemeyiz bence.
Siz bir müdürün çalışanına bu şekilde yaklaşmasının yanlış olduğunu düşündüğünüz için böyle söylüyorsunuz sanırım ama oluyor böyle şeyler yani hepsine taciz diyemeyiz bence.
0
taciz mi değil mi bilmem ama burada 'sanmayın' kilit bir kelime. adamın kafasında bir şey yaşadığını belli ediyor. anlık yapılabilecek bir iltifat masum olabilirken bu durum olaya derinlik katıyor.
0
İltifat anlık bir şey olur, yani sevgilin eşin partnerin vs değilse iltifat anlık çok da düşünmeden yapılır. Misal müdür işyerinde görür ayaküstü böyle bi şey der o iltifattır ama işle ilgili telefon açıp sonuna da bunu iliştiriyorsa bana iyi niyetli bir hareket gibi gelmez. Ha taciz der miyim bilmiyorum o da başka bir boyut ama kesinlikle "düşünerek" yapılmış bir eylem gibi görürüm ben bunu.
0
şu olaya taciz demek aşırı abartı. adam iltifat etmiş, teşekkür ederim deyip geçilebilir. iyi niyet kötü niyet aramanıza gerek yok, beğenmiş de olabilir bu direkt "kötü niyetli" manasına gelmiyor. kötü bir şey değil yani yaşanan olay insani bir şey.
0
Abartmayın yahu, ne tacizi? Hem "sanmayın ki" kalıbıyla başlaması zaten normalde bu tür değişiklikleri fark edip yorumladığını, karşı tarafın da bu tip bir beklentide olup neden bu değişikliğin fark edilmediğine dair sözsüz bir şaşkınlık jesti, anlık bir bakış vb. verdiğini gösteriyor. Adam da kendinden bekleneni neden yapmadığına dair özür dilercesine bu değişimi fark ettiğini belirtip iltifatını yapmış. Ha ilgisi vardır, karşı tarafa hissettirmiştir, karşı taraf da bunu problem etmiyordur, ilgisi hoşuna gidiyordur vb. bu kısımları bilemem. Bunlar varsa zaten üçüncü kişilerin yorumlaması yakışık almaz.
0
bu tamamen müdürün karakteriyle-aralarında samimiyetle bağlantılı. ayrıca arkadaşınız rahatsız olmamış aksine hoşuna gitmiş sizinle paylaşmış. bu durumda taciz olmuyor.
0
olayın tacizle uzaktan yakından alakası olmaması dışında sıkıntı yok.
koca koca insanları bir şeylere ikna etmek de çok mantıklı değil tabii. konudan bağımsız, herkesin aklı kendisine yeter. kimseyi ikna etmeye çalışmayın.
koca koca insanları bir şeylere ikna etmek de çok mantıklı değil tabii. konudan bağımsız, herkesin aklı kendisine yeter. kimseyi ikna etmeye çalışmayın.
0
Müdür, mesai saati dışında, bu taraftakilerce aciliyeti olmadığı değerlendirilen ama kafasına takılan bir konu için elemanı aramış.
Konuşma bitiminde de mesai dışı aramış olmanın mahcubiyetini bastırmak için hoşlanılacağı değerlendirilen bir çift laf etme gereği duymuş.
Hoşlanılmış.
Sorun nerde anlamadım ben.
Konuşma bitiminde de mesai dışı aramış olmanın mahcubiyetini bastırmak için hoşlanılacağı değerlendirilen bir çift laf etme gereği duymuş.
Hoşlanılmış.
Sorun nerde anlamadım ben.
0
kesinlikle taciz değil.
eğer aynı müdür erkeklere ve diğer kadın çalışanlara da benzer şekilde övgüler ve iltifatlar ediyorsa sadece iltifat. yok, sadece bu iltifatları o kadına ediyorsa yürüyor demektir. ama yürümekle taciz arasındaki fark ısrarda ve karşı tarafın tavrında. kız bu iltifatlara olumsuz anlamda bir tepki vermiyorsa sorun yok.
eğer aynı müdür erkeklere ve diğer kadın çalışanlara da benzer şekilde övgüler ve iltifatlar ediyorsa sadece iltifat. yok, sadece bu iltifatları o kadına ediyorsa yürüyor demektir. ama yürümekle taciz arasındaki fark ısrarda ve karşı tarafın tavrında. kız bu iltifatlara olumsuz anlamda bir tepki vermiyorsa sorun yok.
0
Taciz bir kişiye, o sizinle ilgilenmediğini söylediği ya da rahatsızlığını belli halde gösterilen ilgidir. Her tanışma denemesi ya da iltifat taciz sayılamaz. O halde sadece görücü usulü ya da tinder'dan falan tanışmak durumunda kalır insanlar ya da hiç romantik yönü olmasa bile her türlü iltifat taciz sayılır. Yani buna göre iki insan sevgililik ilişkisi kurarsa bu sadece tacizle başlayabilir, sizin dediğiniz bu anlama geliyor.
Öte yandan müdür tarafından bir çalışana böyle bir iltifat gelmesi taciz olmasa da iş etiğine aykırı, ve kurum içi yaptırım uygulanması gereken bir konu. sanırım sizin demek istediğiniz de bu. Örneğin arkadaşınız bundan rahatsız olsaydı belki de müdürüyle arası bozulup işten atılma ya da gözardı edilme korkusuyla bu rahatsızlığını söyleyemeyecekti. Bu açıdan işyeri etiğine uygun değil. Üst-ast ilişkisi olan durumlarda bunlar hoş olmuyor.
Öte yandan müdür tarafından bir çalışana böyle bir iltifat gelmesi taciz olmasa da iş etiğine aykırı, ve kurum içi yaptırım uygulanması gereken bir konu. sanırım sizin demek istediğiniz de bu. Örneğin arkadaşınız bundan rahatsız olsaydı belki de müdürüyle arası bozulup işten atılma ya da gözardı edilme korkusuyla bu rahatsızlığını söyleyemeyecekti. Bu açıdan işyeri etiğine uygun değil. Üst-ast ilişkisi olan durumlarda bunlar hoş olmuyor.
0
Aslında taciz. Çünkü astına bu şekilde yürüyemezsin.
Bu kişi işini kaybetmemek için seni terslemekten korkuyor olabilir. Doğrusu bu. İş arkadaşı demiyorum. İş yerinde Üstü olduğu için taciz.
Arkadaşın hoşlandığı müdürüne bu lafı edemez (cinsiyetten bağımsız söylüyorum) çünkü işini kaybetme korkusu olur ama müdürde bu korku yok. Tacize konu olan kısım bu.
karşılıklı yürüşüyorlarsa bir şey denemez de. müdürün profesyonellikten uzak olduğu tescillenmiş.
Bu kişi işini kaybetmemek için seni terslemekten korkuyor olabilir. Doğrusu bu. İş arkadaşı demiyorum. İş yerinde Üstü olduğu için taciz.
Arkadaşın hoşlandığı müdürüne bu lafı edemez (cinsiyetten bağımsız söylüyorum) çünkü işini kaybetme korkusu olur ama müdürde bu korku yok. Tacize konu olan kısım bu.
karşılıklı yürüşüyorlarsa bir şey denemez de. müdürün profesyonellikten uzak olduğu tescillenmiş.
0
İki kişi arasındaki ilişkiyi bilmeden karar vermek çok zor.
Samimi iseler "kadınlar böyle değişikliklerin fark edilmesini ister" düşüncesiyle, "fark etmedim sanma" demiş olabilir.
Bence iş yerinde, romantik ilişkiler çok sakıncalı. Bu tarz ilişkilerde, olay ciddiye binmeden, kibar bir şekilde reddetmek en güzeli. Kibarca "Teşekkür ederim ama Saçımı fark etmeni istemiyorum, böyle bir beklentim yok" dersen, adam/kadın bir daha yürüyemez...
.
Samimi iseler "kadınlar böyle değişikliklerin fark edilmesini ister" düşüncesiyle, "fark etmedim sanma" demiş olabilir.
Bence iş yerinde, romantik ilişkiler çok sakıncalı. Bu tarz ilişkilerde, olay ciddiye binmeden, kibar bir şekilde reddetmek en güzeli. Kibarca "Teşekkür ederim ama Saçımı fark etmeni istemiyorum, böyle bir beklentim yok" dersen, adam/kadın bir daha yürüyemez...
.
0
ikna edemezsiniz çünkü taciz değil.
diğer yandan, herkesin aklı kendine yeter +1
"fark etmediğimi sanmayın" demek "fark etmemi beklediğinizi biliyorum" demektir.
kızımızın da zaten hoşuna gitmiş, yani ortada tacizden ziyade karşılıklı bir sinyalleşme var.
adam rahatsızlık verici şekilde davransaydı ve kızın karşısında ısrarcı biri olsaydı taciz derdik.
profesyonelliğe aykırı olmakla taciz aynı şey değil.
"adam konumunu kullanarak taciz ediyor" gibi bir şey diyorsanız, fiilen öyle bir durum da yok.
o durumda da karşılık vermezse işten çıkartılacağını falan hissedip kendini karşılık vermeye mecbur hissediyor olması lazım.
böyle bir ortam yok.
karşılıklı flört ediyorlar.
diğer yandan, herkesin aklı kendine yeter +1
"fark etmediğimi sanmayın" demek "fark etmemi beklediğinizi biliyorum" demektir.
kızımızın da zaten hoşuna gitmiş, yani ortada tacizden ziyade karşılıklı bir sinyalleşme var.
adam rahatsızlık verici şekilde davransaydı ve kızın karşısında ısrarcı biri olsaydı taciz derdik.
profesyonelliğe aykırı olmakla taciz aynı şey değil.
"adam konumunu kullanarak taciz ediyor" gibi bir şey diyorsanız, fiilen öyle bir durum da yok.
o durumda da karşılık vermezse işten çıkartılacağını falan hissedip kendini karşılık vermeye mecbur hissediyor olması lazım.
böyle bir ortam yok.
karşılıklı flört ediyorlar.
0
taciz degil cunku arkadasin sikayetci degil, tersine hosuna gitmis.
tartisilmasi gereken etik olup olmadigi. Isyerinde birine yurumek global olarak pek hos karsilanan birsey degil ve kovulma sebebi olabilir, karsi tarafin gonlu olsa dahi.
tartisilmasi gereken etik olup olmadigi. Isyerinde birine yurumek global olarak pek hos karsilanan birsey degil ve kovulma sebebi olabilir, karsi tarafin gonlu olsa dahi.
0
Taciz değil. Hoş bir kompliman yapmış. Arkadaşınızın da hoşuna gitmiş. Büyütülecek birşey değil.. ikisinin de günü güzel geçmiş işte ne güzel:)
Siz neden dert ettiniz ki bu durumu?
Siz neden dert ettiniz ki bu durumu?
0
stationary traveller
iş gereği sürekli yanımda macbook air taşımam gerekiyor. gözlük, kulaküstü kulaklık, cüzdan, kindle, ıslak mendil, şarj aleti vs ile çanta ağırlaşıyor. bazen harici mini klavye ve mouse da yanımda oluyor. 120 tlye iş gören bir çanta aldım ama bir noktadan sonra zulüm oluyor. sizce herschel sırt-omuz
iş gereği sürekli yanımda macbook air taşımam gerekiyor. gözlük, kulaküstü kulaklık, cüzdan, kindle, ıslak mendil, şarj aleti vs ile çanta ağırlaşıyor. bazen harici mini klavye ve mouse da yanımda oluyor. 120 tlye iş gören bir çanta aldım ama bir noktadan sonra zulüm oluyor. sizce herschel sırt-omuz sağlımı koruyacak seviyede ödeyeceğim paraya değer mi?bir çantaya 2 bin tl civarı verebilirim ama karşılığını almak isterim. kozmetik olarak da çok şık duruyor bu da bir artı tabii ama önceliğim yaşatacağı taşıma kolaylığı. bu açıdan başka alternatif önerilere de açığım. little america modelini düşündüm.
0
Herschel sıradan bir çanta sırf pahalı diye hem estetik hem konforlu olmasını beklersen hayal kırıklığına uğrarsın
0
ben denedim ama öyle ergonomi açısından hiç bir fayda sağlamadı bana. samsonite'ın çantaları bu konuda çok iyi, gerçekten acayip rahatlar. ama ben yerinde olsam mümkün olduğunca taşıdığım şeyleri azaltmaya çalışırım.
ben şunu kullanıyorum mesela, macbook + ıvır zıvırları + tablet ve lazım olduğunda magic keyboard sığıyor buna www.ozpack.com.tr
ben şunu kullanıyorum mesela, macbook + ıvır zıvırları + tablet ve lazım olduğunda magic keyboard sığıyor buna www.ozpack.com.tr
0
yaklaşık 15 yıldır kullandığım bir targus sırt çantam var.
15 yıl sonunda sadece bir iki yerinde dikiş söküğü oldu ki görülen veya dert edilecek yerler değiller. gerek kapasite, gerek kalite, gerekse de ortopedik olarak çok başarılı. bazen şu çantayı değiştireyim diyorum ama kıyamıyorum mis gibi çanta :)
eğer halen aynı kalitede üretiliyorsa oldukça memnun kalırsın.
ben şunu kullanıyorum.
www.mediamarkt.com.tr
15 yıl sonunda sadece bir iki yerinde dikiş söküğü oldu ki görülen veya dert edilecek yerler değiller. gerek kapasite, gerek kalite, gerekse de ortopedik olarak çok başarılı. bazen şu çantayı değiştireyim diyorum ama kıyamıyorum mis gibi çanta :)
eğer halen aynı kalitede üretiliyorsa oldukça memnun kalırsın.
ben şunu kullanıyorum.
www.mediamarkt.com.tr
0
Little america bende var, buraya sormuştum herkes al demişti aldım.
Şık ve kaliteli malzemeli, detayları düşünülmüş. Sırtında ve askılarında ped olduğu için rahat denebilir ama bana biraz kısa geliyor askıları ne kadar uzatırsam uzatayım. Çok ağır olursa sırta oturması açısından iyi bişi aslında ama tak çıkar yaparken kollarım geriliyor fazla.
Şık ve kaliteli malzemeli, detayları düşünülmüş. Sırtında ve askılarında ped olduğu için rahat denebilir ama bana biraz kısa geliyor askıları ne kadar uzatırsam uzatayım. Çok ağır olursa sırta oturması açısından iyi bişi aslında ama tak çıkar yaparken kollarım geriliyor fazla.
0
haintospik
merhaba,virgan jel diye bir ilaç kullanıyorum. bu göz uçuğuna iyi geliyormuş. ama kullanma talimatlarında fotodaki uyarılar var.göz doktoruma sordum "salla boşver yazmak zorundalar" dedi. başka göz doktoruna sordum "en az 1 ay korunman lazım" dedi. kadın doğum doktoruna sordum "yazıyorlarsa bir sebe
merhaba,
virgan jel diye bir ilaç kullanıyorum. bu göz uçuğuna iyi geliyormuş. ama kullanma talimatlarında fotodaki uyarılar var.
göz doktoruma sordum "salla boşver yazmak zorundalar" dedi. başka göz doktoruna sordum "en az 1 ay korunman lazım" dedi. kadın doğum doktoruna sordum "yazıyorlarsa bir sebebi vardır." dedi.
bebek düşünüyoruz bu kadar dertlenmem bu sebepten. çok kararsız kaldık eşimle kullanan ya da duyan var mıdır?
not:erkek bireyim.
virgan jel diye bir ilaç kullanıyorum. bu göz uçuğuna iyi geliyormuş. ama kullanma talimatlarında fotodaki uyarılar var.
göz doktoruma sordum "salla boşver yazmak zorundalar" dedi. başka göz doktoruna sordum "en az 1 ay korunman lazım" dedi. kadın doğum doktoruna sordum "yazıyorlarsa bir sebebi vardır." dedi.
bebek düşünüyoruz bu kadar dertlenmem bu sebepten. çok kararsız kaldık eşimle kullanan ya da duyan var mıdır?
not:erkek bireyim.
0
wonnka
merhaba yaşadığım olayı anlatmak ve fikirlerinizi almak istiyorum, olayları ben mi çok abartıyorum bilmiyorum, fikrinizi yazarsanız sevinirim.bugün stajdan çıkışta servisde bir kız stajyerle bir şey hakkında konuşurken onun karşısındaki koltuğa oturdum, sonra sohbet falan bitti kulaklığımı taktım se
merhaba yaşadığım olayı anlatmak ve fikirlerinizi almak istiyorum, olayları ben mi çok abartıyorum bilmiyorum, fikrinizi yazarsanız sevinirim.
bugün stajdan çıkışta servisde bir kız stajyerle bir şey hakkında konuşurken onun karşısındaki koltuğa oturdum, sonra sohbet falan bitti kulaklığımı taktım servisin kalkmasını bekliyorum. sonra şöfor geldi ve bana herkesin içinde söylenmeye başladı; kadınların yerine oturmuşsun kalk geç arkalara bayanlar nereye oturacak falan. haremlik selamlık mıydı dedim, anlamadı anlamını, geçtim arkaya bir başkası söyledi kadın erkek ayrıdınız mı diyor yani falan diye, neyse benim oturduğum koltuk bomboş gitti sonuç olarak. yani önüm yanım bayandı da arkalarım erkekti. bu şekilde kendimi rencide edilmiş hissettim, oturmak isteyen kimse yokken azarlarcasına kaldırılmak, koltuğun boş gitmesi falan. başlığı böyle koydum da anlıyorum erkek çoğunluğu olan bir servis, kadınlar erkeğin yanına oturmak istemeyebilir koltuklar ufak zaten birinin yanına oturmayı ben de istemiyorum bu yüzden. ama bir kadın gelip rica etse sorun yoktu da durduk yere şöförün böyle demesini bilemedim.
yani durumu ben mi abartıyorum bu olay herkese normal mi geliyor ? ne gerek vardı yani durduk yere bunu söylemeye. siz ne düşünüyorsunuz?
gerçekten gereksiz yere laf yemek zoruma gitti. kendi şirketimle bunu paylaşmalı mıyım susmak istemiyorum burda biraz abartıyor gibiyim paylaşmak isteyerek, kafama takmadan devam etmeliyim ama başaramıyorum.
edit: yeni başladım, sabahları kadınların hep önde olduğunu görüyordum da özel bir kural var diye düşünmedim.
bugün stajdan çıkışta servisde bir kız stajyerle bir şey hakkında konuşurken onun karşısındaki koltuğa oturdum, sonra sohbet falan bitti kulaklığımı taktım servisin kalkmasını bekliyorum. sonra şöfor geldi ve bana herkesin içinde söylenmeye başladı; kadınların yerine oturmuşsun kalk geç arkalara bayanlar nereye oturacak falan. haremlik selamlık mıydı dedim, anlamadı anlamını, geçtim arkaya bir başkası söyledi kadın erkek ayrıdınız mı diyor yani falan diye, neyse benim oturduğum koltuk bomboş gitti sonuç olarak. yani önüm yanım bayandı da arkalarım erkekti. bu şekilde kendimi rencide edilmiş hissettim, oturmak isteyen kimse yokken azarlarcasına kaldırılmak, koltuğun boş gitmesi falan. başlığı böyle koydum da anlıyorum erkek çoğunluğu olan bir servis, kadınlar erkeğin yanına oturmak istemeyebilir koltuklar ufak zaten birinin yanına oturmayı ben de istemiyorum bu yüzden. ama bir kadın gelip rica etse sorun yoktu da durduk yere şöförün böyle demesini bilemedim.
yani durumu ben mi abartıyorum bu olay herkese normal mi geliyor ? ne gerek vardı yani durduk yere bunu söylemeye. siz ne düşünüyorsunuz?
gerçekten gereksiz yere laf yemek zoruma gitti. kendi şirketimle bunu paylaşmalı mıyım susmak istemiyorum burda biraz abartıyor gibiyim paylaşmak isteyerek, kafama takmadan devam etmeliyim ama başaramıyorum.
edit: yeni başladım, sabahları kadınların hep önde olduğunu görüyordum da özel bir kural var diye düşünmedim.
0
Hocam şimdi işyerinizin bu konudaki politikası nedir bilmiyorum servisinizde böyle bir durum varsa sen de bunu bilerek oraya oturduysan hata sende, ha şoförün üslubu da önemli tabii ama hata sende. Bilmiyorsan ve şoför ayı gibi gelip seni kaldırdıysa hata şoförde. Ha ben her iki duruda da şikayet ederdim şoförü üslubundan dolayı ama o ayrı tabii.
0
eski iş yerimde de böyle oturuluyordu en ön koltuklar kadınlara sonra erkeklere şeklinde idi. stajyermişsiniz genelde şirketlerde bu gibi konularda stajyerleri pek umursamazlar.
0
Şöförün uslubu çok çirkin ne olursa olsun haksız.
Harem selam konusuna gelince erkekler kalıplı olduğu için koridora taşabiliyorlar mecburi. bu sebeple kadınlar için ilk 2 sıra gibi bir düzen olabilir. Eski çalıştığım kurumda vardı mesela ama yanlış oturana şöförümüz tek laf etmezdi bizden erkekler gel hocam hanımlar rahat insin binsin derdi. Şöförün personele çemkirmesi çok çirkin.
Servislerle ilgilenen biri vardır illa sizin firmadan. Ben olsam iletirim.
Harem selam konusuna gelince erkekler kalıplı olduğu için koridora taşabiliyorlar mecburi. bu sebeple kadınlar için ilk 2 sıra gibi bir düzen olabilir. Eski çalıştığım kurumda vardı mesela ama yanlış oturana şöförümüz tek laf etmezdi bizden erkekler gel hocam hanımlar rahat insin binsin derdi. Şöförün personele çemkirmesi çok çirkin.
Servislerle ilgilenen biri vardır illa sizin firmadan. Ben olsam iletirim.
0
tabi ki söfor saygısızca uyaramaz, size kibar şekilde söylese bu meseleye takılmazdınız.
koltuklar çok darsa erkekler ve kadınlar beraber oturmak istemeyebilir, illa haremlik selamlık olarak düşünmedim ama mutlaka servisle ilgili kişiye bunu anlatın.
koltuklar çok darsa erkekler ve kadınlar beraber oturmak istemeyebilir, illa haremlik selamlık olarak düşünmedim ama mutlaka servisle ilgili kişiye bunu anlatın.
0
Öncelikle böyle bir olay var. Kadınlar öne oturuyor. Fabrikada çalıştım.
Şoför medeniyetsizmiş. Kalk geç denmez. Konuşmayı bilmiyormuş. Ona o an cevap vermen gerekiyordu. Tavsiyem sivrilmemen yönünde. Şirket çalışanı bile değilsin. Kimse seni savunmaz.
Şoför medeniyetsizmiş. Kalk geç denmez. Konuşmayı bilmiyormuş. Ona o an cevap vermen gerekiyordu. Tavsiyem sivrilmemen yönünde. Şirket çalışanı bile değilsin. Kimse seni savunmaz.
0
servislerde yazısız bu tarz kurallar olur. benim çalıştığım ilk işyerinde de herkesin kendi belli bi yeri vardı kadınlar da önce otururdu evet. topluluğun içinde kabul görmek istiyorsan ki bu çok önemli, bir hareket yapmadan önce bi sağı solu tartmanı öneririm zorluk yaşamaman için. şöförün saygısız olması ayrı bir konu tabii ki
0
bir ileti paylastim
Selam,Birkaç sorum var.1. kredi çekeceğim, teminat istiyor Halkbank, teminatsız da veriyor ama daha az para veriyor. teminatta da iki seçenek var. birinci seçenek taşınmaz ipoteği ama onun da masrafı(ekspertiz vb) çok diye ve evi 3 sene içinde satabilirim diye yapmak istemiyorum. ikinci seçenek de d
Selam,
Birkaç sorum var.
1. kredi çekeceğim, teminat istiyor Halkbank, teminatsız da veriyor ama daha az para veriyor. teminatta da iki seçenek var. birinci seçenek taşınmaz ipoteği ama onun da masrafı(ekspertiz vb) çok diye ve evi 3 sene içinde satabilirim diye yapmak istemiyorum. ikinci seçenek de döviz koymak. onunla ilgili çekincem de dövizi elimde tutmak, bankaya koymamak gibi bir kuruntum var. malum koşullardan öte. sizce çok mu yersiz kaygı?
2. miles and smiles kart kullanıyordum garanti bankasından. artık çok olayı kalmadı diye iptal ettim. yerine tekrar alacağım. kuveyttürk ve qnb var. ikisi de arap bankası olması bir yana, kuveyt türk güven vermiyor. haksız mıyım? 200.000 e kadar garanti varmış yasal ama daha çok altın koymayı düşünüyorum miles and smiles kampyanlarından daha çok faydalanmak için.
3. miles and smiles için hangisini tercih etmeli?
4. elimde somut altın varken bunu gidip bankaya koymak mantıklı mı? hele böyle dönemde. dünyadaki ekonomik durumdan bahsediyorum.
teşekkürler
Birkaç sorum var.
1. kredi çekeceğim, teminat istiyor Halkbank, teminatsız da veriyor ama daha az para veriyor. teminatta da iki seçenek var. birinci seçenek taşınmaz ipoteği ama onun da masrafı(ekspertiz vb) çok diye ve evi 3 sene içinde satabilirim diye yapmak istemiyorum. ikinci seçenek de döviz koymak. onunla ilgili çekincem de dövizi elimde tutmak, bankaya koymamak gibi bir kuruntum var. malum koşullardan öte. sizce çok mu yersiz kaygı?
2. miles and smiles kart kullanıyordum garanti bankasından. artık çok olayı kalmadı diye iptal ettim. yerine tekrar alacağım. kuveyttürk ve qnb var. ikisi de arap bankası olması bir yana, kuveyt türk güven vermiyor. haksız mıyım? 200.000 e kadar garanti varmış yasal ama daha çok altın koymayı düşünüyorum miles and smiles kampyanlarından daha çok faydalanmak için.
3. miles and smiles için hangisini tercih etmeli?
4. elimde somut altın varken bunu gidip bankaya koymak mantıklı mı? hele böyle dönemde. dünyadaki ekonomik durumdan bahsediyorum.
teşekkürler
0
2. haksızsınız. kuveyt türk neden güven vermiyor?
4. elinizde somut altın tutmaktan bence çok daha güvenli banka. tereddütünüzü tam anlamadım açıkçası. devlet bankalardaki varlıklara el koyar diye mi düşünüyorsunuz?
4. elinizde somut altın tutmaktan bence çok daha güvenli banka. tereddütünüzü tam anlamadım açıkçası. devlet bankalardaki varlıklara el koyar diye mi düşünüyorsunuz?
0
ne alaka, markaya takildiysaniz soyliyelim: kuveyt turkiye'den cok daha zengin bir ulke.
0
modern bir finans sisteminden faydalanmak için çok kuruntulu bir müşterisiniz. dövizi bile bankaya koymayan birine bankalar nasıl bir katkı neden sağlasın? bunlar bir yana, 10+ yılık m&s üyesi olarak söylüyorum garantinin programı diğer ikisine göre hala daha iyi öyle söyleyeyim. qnb m&s hele tam çöp. bu mil işlerini çok önemsiyorsanız önerim elite plus olacak kadar uçup garantiden tekrar kart çıkartmanız. düz müşteriler için bu kredi kartı artık çok anlamsız oldu.
0
@roketadam sıklıkla uçtuğumuz rotada thy ve anadolu jet uçuşu direkt olarak yok. o yüzden çok anlamlı olmadı o iş. ama bir yandan maximiles ve wings puanları da hiç kayda değer değil. yüzbinin üzerindeki harcamama 458 mil birikmiş işbankasında. lütfediyor. garanti cidden çok daha iyiydi.
modern finansal sisteme dair şüphem yok, ülkede sabit kura geçtik, çekim limiti koyduk vb. durumlar olursa diye bu dönem özelinde çekincem var.
kuveyt fakir ülke değilmiş bugün de bunu öğrendik. o bankada leasing yapanlar dışında çok da kullanan görmedim, eş dosta sorunca da ben koymazdım diyor. sebep yok. bilsem sormam zaten de bu algı niye...
@mustafakesekci evet, devlete dair olmasa da hükümete karşı güvensizim. acil durumda değerli eşyamı alır giderim güvencemi emanet etmek istemedim. (komplocu mode off)
modern finansal sisteme dair şüphem yok, ülkede sabit kura geçtik, çekim limiti koyduk vb. durumlar olursa diye bu dönem özelinde çekincem var.
kuveyt fakir ülke değilmiş bugün de bunu öğrendik. o bankada leasing yapanlar dışında çok da kullanan görmedim, eş dosta sorunca da ben koymazdım diyor. sebep yok. bilsem sormam zaten de bu algı niye...
@mustafakesekci evet, devlete dair olmasa da hükümete karşı güvensizim. acil durumda değerli eşyamı alır giderim güvencemi emanet etmek istemedim. (komplocu mode off)
0
gezegenim
Merhaba değerli arkadaşlar,Schengen vizesi için vize randevumda göstermek adına uçak rezervasyonu yaptırmak istiyorum. Turkish airlines'tan sanırım artık yapılamıyor, nereden yaptırmamı önerirsiniz? En ucuz ve güvenilir neresi var? Erasmus'a gideceğim, onun için yaptıracağım.
Merhaba değerli arkadaşlar,
Schengen vizesi için vize randevumda göstermek adına uçak rezervasyonu yaptırmak istiyorum. Turkish airlines'tan sanırım artık yapılamıyor, nereden yaptırmamı önerirsiniz? En ucuz ve güvenilir neresi var? Erasmus'a gideceğim, onun için yaptıracağım.
Schengen vizesi için vize randevumda göstermek adına uçak rezervasyonu yaptırmak istiyorum. Turkish airlines'tan sanırım artık yapılamıyor, nereden yaptırmamı önerirsiniz? En ucuz ve güvenilir neresi var? Erasmus'a gideceğim, onun için yaptıracağım.
0
Vize için bir acenteye (VFS falanı demiyorum) verecekseniz oradan yardımcı olurlar. İptali mümkün biletleri ayrı ayrı araştırmak lazım ama geneli pahalıya gelir. Bilet alım aşamasında değişiklik-iptal şartları yazar.
0
bir soru sorcam
eylül ayı için:14 gün - orta/iyi bir otel 2 kişi ort. 20bin TLkahvaltı var, elektrik-su dahildevremülk ise 200-250 bin TLyıllık aidat en az 3binsu, elektrik, kahvaltı yok, mutfak var, nispeten daha geniş odalaramorti süresi 14 yıl gibi gözüküyor?düzgün işletilen bir yer için yorumunuz ne olur(her yı
eylül ayı için:
14 gün - orta/iyi bir otel 2 kişi ort. 20bin TL
kahvaltı var, elektrik-su dahil
devremülk ise 200-250 bin TL
yıllık aidat en az 3bin
su, elektrik, kahvaltı yok, mutfak var, nispeten daha geniş odalar
amorti süresi 14 yıl gibi gözüküyor?
düzgün işletilen bir yer için yorumunuz ne olur
(her yıl aynı yere gitmek sorun değil)
14 gün - orta/iyi bir otel 2 kişi ort. 20bin TL
kahvaltı var, elektrik-su dahil
devremülk ise 200-250 bin TL
yıllık aidat en az 3bin
su, elektrik, kahvaltı yok, mutfak var, nispeten daha geniş odalar
amorti süresi 14 yıl gibi gözüküyor?
düzgün işletilen bir yer için yorumunuz ne olur
(her yıl aynı yere gitmek sorun değil)
0
aşağı yukarı 20 yıldır bodrum - armonia'daki devremülkümüze gidiyoruz ailecek. aidat dışında bir gideri yok. yazlık gibi tamirat tadilat fatura güvenlik derdi yok. her yıl aynı tarihte, izinleri kolaylıkla ayarlayabiliyoruz. devremülkün kendine ait sahili var, denize girerken de para ödemiyorsun. tatili kısıtlı olan beyaz yaka vs için aşırı mantıklı bir çözüm. otelde paran sürekli boşa gidiyor, devremülkte tapu sahibi olmuş oluyorsun bir de. kiraya vermek istersen de rahatlıkla aidatın 4-5 katına gidiyor dönemi iyiyse.
tek sıkıntı işletme batarsa senin tapu da çöp oluyor. o yüzden kesinlikle sağlam ve köklü yerleri tercih etmeni öneririm. yeni yapılan yerler için birkaç sene geçmesinde fayda var.
tek sıkıntı işletme batarsa senin tapu da çöp oluyor. o yüzden kesinlikle sağlam ve köklü yerleri tercih etmeni öneririm. yeni yapılan yerler için birkaç sene geçmesinde fayda var.
0
sonhakan
Bir hafta orada olacağım. Giriş biletleri tl ye çevirince çok pahalı. Ama değer dediğiniz yer tavsiyeniz var mi? Özellikle Sagra da familya defer mi? Kişi başı 600 tl
Bir hafta orada olacağım. Giriş biletleri tl ye çevirince çok pahalı. Ama değer dediğiniz yer tavsiyeniz var mi? Özellikle Sagra da familya defer mi? Kişi başı 600 tl
0
en çok sagra de familyaya değer.
bütçenize göre de gaudi'ye ait bi binayı gezersiniz para verip.
geri kalan çoğu yer ücretsiz zaten.
bütçenize göre de gaudi'ye ait bi binayı gezersiniz para verip.
geri kalan çoğu yer ücretsiz zaten.
0
öğrenciyseniz indirim var sagrada familia'da. ben gittigimde park güell'in girisi ucretsizdi ama simdi orasi da parali olmus 5 euro mu neydi fiyati, bence 5 euroya deger girisi. casa battlo'da ogrenci indirimi yoktu diye hatirliyorum orasi pahali gelmisti butceme gore ama bir sonraki gidisimde mutlaka girerim demistim (euro 3 liraydi :(( ) muhtemelen simdi yine gitsem yine giremem :(
0
kişiye göre değişir tabi ama ben sagrada familia' ya değeceğini düşünmüyorum. Yorumlara güvenerek girmiştik (kişi başı 12-13€ gibi bir ücreti vardı) oldukça pişman olmuştuk.
0
sagrada familia kesin değer bence hatta oraya gitmiyorsan bcn a da gitme derim
park guell şart değil bence
park guell şart değil bence
0
euteamo +1000.
Abi yapmayın ya vatikan müzesi gibi bir yerin bile 17 euro olduğu dünyada 30/40 euro çok ciddi bir para. Avrupa'da çok müze/ücretli turistik nokta gezdim, bu kadar anlamsız fiyatlandırma görmedim.
Barcelona dediğiniz şehir de 100-150 yıl önce inşaatı başlayan bir kiliseden ibaret değil.
Mimarisi, hikayesi vb. ekstra bir ilginiz yoksa dışarıdan çok çok daha etkileyici bir yapı.
Abi yapmayın ya vatikan müzesi gibi bir yerin bile 17 euro olduğu dünyada 30/40 euro çok ciddi bir para. Avrupa'da çok müze/ücretli turistik nokta gezdim, bu kadar anlamsız fiyatlandırma görmedim.
Barcelona dediğiniz şehir de 100-150 yıl önce inşaatı başlayan bir kiliseden ibaret değil.
Mimarisi, hikayesi vb. ekstra bir ilginiz yoksa dışarıdan çok çok daha etkileyici bir yapı.
0
bence de o para çok ama uyguna yolu varsa değer, öyle kilise görmedim hacılar... o kadar fotoğrafını çektim ki arkadaşım "abi kiliseye bir şey olsa senin fotolara baka baka yeniden yaparlar" demişti. sütunların ağaçları, tüm yapının içine ışık hüzmeleri düşen mistik bi ormanı andırması, altıgenden prizmaya doğru eşsiz geçişler farklı renkler mevsimler efektleri filan beni çok etkilemişti. pagan zamanlarla hristiyanlığı, bilim kurgusal, gezegen dışı bir mimaride birleştirmiş bence adam. 2014'te gittim, kaç para verdim hatırlamıyorum, kesin çok değişmiştir. 600 çokmuş cidden ama 200'e filan olsa yine gider girerdim ben.
0
sagrada familia'nın karşısındaki parka oturup bira içerek seyretmek daha keyifliydi. içini gördüm ama görmesemde olurmuş.
park güell havann serin olduğu bir saatte gidilmeli. 10euroydu en son. bence değer.
gauidi binalara girmedim pahalı geldi. birde özellikle müze gezmeyi seviyorsanız tüm müzelerde geçerli bir kartları var onu alabilirsiniz.
park güell havann serin olduğu bir saatte gidilmeli. 10euroydu en son. bence değer.
gauidi binalara girmedim pahalı geldi. birde özellikle müze gezmeyi seviyorsanız tüm müzelerde geçerli bir kartları var onu alabilirsiniz.
0
ya ben lan neyse
20-25 yaşındaki hali 40'ına yaklaştıkça patatese dönmeyen kimse biliyor musunuz?ben 34 yaşındayım. eski vokalistlere (hatta az önce birine daha baktım adam dayıya dönüşmüş daha çok moralim bozuldu.), benim ünv. yıllarımda tanınmış kişilere, çevremdeki insanlara bakıyorum, tek bir tane daha iyiye g
20-25 yaşındaki hali 40'ına yaklaştıkça patatese dönmeyen kimse biliyor musunuz?
ben 34 yaşındayım. eski vokalistlere (hatta az önce birine daha baktım adam dayıya dönüşmüş daha çok moralim bozuldu.), benim ünv. yıllarımda tanınmış kişilere, çevremdeki insanlara bakıyorum, tek bir tane daha iyiye giden kimse yok. hepsinin tipi kaymış. onlarca kişiye tek tek baktım. isim vermeyeyim. hepsi aynı durumda.
bana aksi 1 kişi söyleyin de moralim düzelsin. zaman gerçekten çok ama çok acımasız. o yıllar hiç bitmeyecek sanıyordum.
ben 34 yaşındayım. eski vokalistlere (hatta az önce birine daha baktım adam dayıya dönüşmüş daha çok moralim bozuldu.), benim ünv. yıllarımda tanınmış kişilere, çevremdeki insanlara bakıyorum, tek bir tane daha iyiye giden kimse yok. hepsinin tipi kaymış. onlarca kişiye tek tek baktım. isim vermeyeyim. hepsi aynı durumda.
bana aksi 1 kişi söyleyin de moralim düzelsin. zaman gerçekten çok ama çok acımasız. o yıllar hiç bitmeyecek sanıyordum.
0
Erkekler yasla birlikte daha karizmatik oluyor bence. Ben daha cok begeniyorum
0
bence erkeklerin yüzde 85'lik bir kısmı yaş aldıkça daha erkeksi ve daha yakışıklı oluyor.
"tipi kaymış"tan kasıt ne bilmiyorum ama erkeğin tipi asıl 30-35'ten sonra oturuyor zaten.
ama hani kilo almıştır, saçlar gitmiştir falan, onu bilemem.
o kişisel bakımla ilgili.
kırışığa buruşuğa takılıyorsanız bilemem tabii ama erkek için onlar bile çoğu zaman avantaj.
tabii çok çok beyaz tenli ve çok açık sarışın değilseniz.
"tipi kaymış"tan kasıt ne bilmiyorum ama erkeğin tipi asıl 30-35'ten sonra oturuyor zaten.
ama hani kilo almıştır, saçlar gitmiştir falan, onu bilemem.
o kişisel bakımla ilgili.
kırışığa buruşuğa takılıyorsanız bilemem tabii ama erkek için onlar bile çoğu zaman avantaj.
tabii çok çok beyaz tenli ve çok açık sarışın değilseniz.
0
Abi yaşlanıyorsun hücrelerin bozuluyor kolajen üretimin azalıyor gençliğin o "taze" görüntüsünden uzaklaşıyorsun ama zenginsen paran varsa küçük müdahalelerle tipini biraz topluyorsun, paran yoksa aileden genetiğin iyiyse bi süre daha idare edebiliyorsun ama hem paran yok hem genetiğin kötüyse ona yapacak bi şey yok ailendeki senden büyük erkeklere bak işte muhtemelen öyle olacaksın. Ha kilo almazsın sigara kullanmazsın saç ektirirsin falan biraz direnirsin yine ama onun altyapısını da yirmili yaşlarda yapmak gerekiyor.
0
Bence biraz hamurunda varsa oluyor o goruntu ya :) Cogu medya onunde oldugu icin oyle karizmatik gorunuyor ayrica, estetik, botoks cart curt... Ama mesela eskilerden Tarik Akan, Haluk Bilginer falan bi noktaya kadar karizmatik yaslandilar :)
0
valla benim cevremde cok insan var, 20li yaslarinda parasizliktan, ogrencilikten, iyi beslenememekten vs at hirsizi gibiyken zamanla meslek, mevki sahibi olup kendini duzelten gorunusune, kilik kiyafetine ceki duzen veren sinif atlayan cok insan var. Ben de ilk basta kendimi ornek verecektim nacizane, sonradan aklima geldi vucut yerinde, fitlikte sorun yok ama maalesef tepeden saclar acilmaya basladi, sactan kaybeden kisi de coktur.
0
Mesela ben patatesdim artık daha az patatesin.
Başlangıç noktası da önemli burada.
Zaman sana bira normalizasyon sağlıyor. Yukarıdaysan aşağı, asagidaysan yukarı taşıyor
Başlangıç noktası da önemli burada.
Zaman sana bira normalizasyon sağlıyor. Yukarıdaysan aşağı, asagidaysan yukarı taşıyor
0
Erkeğim, yaş 38. son 1-2 senede özellikle yakışıklı sınıfına atladım neredeyse. Dönüp bakanlar oluyor.
0
@neverletyougodown arti 1
erkegin prime'i 30'lu yaslar hatta en az 35 teorisi yalan yanlis degil, son derece dogru. cunku o zamana kadar parasini, vucudunu, hatta tarzini tipini oturtuyor. mesela zenginlesen erkegin ozguveni artiyor ve bu bile goruntusune ya da verdigi auraya yansiyor.
erkegin prime'i 30'lu yaslar hatta en az 35 teorisi yalan yanlis degil, son derece dogru. cunku o zamana kadar parasini, vucudunu, hatta tarzini tipini oturtuyor. mesela zenginlesen erkegin ozguveni artiyor ve bu bile goruntusune ya da verdigi auraya yansiyor.
0
Bence de tam tersi ya. Erkekler gerçekten dura dura Koç oluyor. Erkeklerin prime time’ı bence 35-50 arası. Uzun boylu vs ise 60a kadar yolu var.
www.instagram.com
Hayat biz kadınlara acımasız davranırken erkekler daha havalı ve seksi olmuş. Size çok katılmıyorum
www.instagram.com
Hayat biz kadınlara acımasız davranırken erkekler daha havalı ve seksi olmuş. Size çok katılmıyorum
0
lenny kravitz
bu arada bu dediğine katılmıyorum. 32 yaşındayım 20-25 yaşındaki halimden her anlamda çok daha iyi olduğumu söylüyor tanıyanlar. kendini yıpratmaka da alakalı yani alkol, gece hayatı, düzensiz yaşam vs 30 yaşından sonra aşırı yaşlandırmaya başlıyor
bu arada bu dediğine katılmıyorum. 32 yaşındayım 20-25 yaşındaki halimden her anlamda çok daha iyi olduğumu söylüyor tanıyanlar. kendini yıpratmaka da alakalı yani alkol, gece hayatı, düzensiz yaşam vs 30 yaşından sonra aşırı yaşlandırmaya başlıyor
0
Erkekler patatese dönüyor ama kadinlar bakim estetik vs ile daha bile iyi görünüyor artik yas aldikca
0
ben de sizinle aynı endişeye sahibim. özellikle keanu abi ve johnny deppin patates olduğunu görmek beni epey endişelendirdi.
dikkatimi çeken şey çoğu insanın yüzü şişiyor, hani yüzü şişmese bir şekilde fittir vs yaşlı görünmeyecek. bu neden oluyor ve nasıl engellenir, nasıl çözülür tespit edilirse işin büyük kısmı hallolacak.
bir de kremlerle alakalı bir şey var şimdi mesela benim bi sevgilimin anası kendisinden güzeldi ve kadın kızının yaşlarında daha yaşlı görünüyor. estetik falan da yok kesinlikle. laf arasında öyle o kontrastı konuştuğumuzda işte kadın son 5 yılda kremleri varmış vs. E şimdi öte yandan birileri de diyor ki efendim kremler daha da beter ediyor. İnsan neyi kimi dinleyeceğini şaşırıyor. Yüz yogası var mesela kardeşim benim elimde diyelim bir plastik var ben bunu gerdim gerdim bu daha da sarkmaz mı? Net bir bilgi alamıyoruz bu konularda.
dikkatimi çeken şey çoğu insanın yüzü şişiyor, hani yüzü şişmese bir şekilde fittir vs yaşlı görünmeyecek. bu neden oluyor ve nasıl engellenir, nasıl çözülür tespit edilirse işin büyük kısmı hallolacak.
bir de kremlerle alakalı bir şey var şimdi mesela benim bi sevgilimin anası kendisinden güzeldi ve kadın kızının yaşlarında daha yaşlı görünüyor. estetik falan da yok kesinlikle. laf arasında öyle o kontrastı konuştuğumuzda işte kadın son 5 yılda kremleri varmış vs. E şimdi öte yandan birileri de diyor ki efendim kremler daha da beter ediyor. İnsan neyi kimi dinleyeceğini şaşırıyor. Yüz yogası var mesela kardeşim benim elimde diyelim bir plastik var ben bunu gerdim gerdim bu daha da sarkmaz mı? Net bir bilgi alamıyoruz bu konularda.
0
wiekannich
içerisi olur dışarısı olur beleş olur ücretli olur olur da olur, tavsiyeleriniz alabilir miyim?
içerisi olur dışarısı olur beleş olur ücretli olur olur da olur, tavsiyeleriniz alabilir miyim?
0
kanepeee
Bunun aslında yasal bir şey, değil mi? Mesela sağ şeritte 300 metre kuyruk var, köprüye dönmek için. Sol şeritten giden birisi, yerde kesikli çizgi olduğu müddetçe, hepsini sollayıp kaynak yapabiliyor mu?Ahlaksızca olduğu kesin.
Bunun aslında yasal bir şey, değil mi? Mesela sağ şeritte 300 metre kuyruk var, köprüye dönmek için. Sol şeritten giden birisi, yerde kesikli çizgi olduğu müddetçe, hepsini sollayıp kaynak yapabiliyor mu?
Ahlaksızca olduğu kesin.
Ahlaksızca olduğu kesin.
0
sağda araç olacağı, mevcut akan şeridinde duraklama yapıp sağdaki araçların üzerine kırman gerekeceği için 46/2-c hatalı şerit değiştirmeden cezayı yapıştırırlar, 427 tl. polis takmaz da fahri trafik müfettişine denk gelirsen acımıyor.
0
Şerit uygunsa değiştirilir. Nasıl sinyal vermek şerit değiştirme hakkı vermezse kesik çizgi de tek başına yeterli değil.
Roket+1
Roket+1
0
spackinq
Schengen vizesi için İspanya'ya vise başvurusunda bulunduk. Ayın 9'da uçak biletlerimiz var. Sonuç halen çıkmadı. 1-) hafta sonu çalışıyorlar mı? 2-) Ryan airline uçak biletlerimizle check-in işlemini (yanlışlıkla) yaptık. Dondurma, erteleme, iptal gibi bir şey yapabilir miyiz?3-)TCDD Sirkeci istasy
Schengen vizesi için İspanya'ya vise başvurusunda bulunduk. Ayın 9'da uçak biletlerimiz var. Sonuç halen çıkmadı.
1-) hafta sonu çalışıyorlar mı?
2-) Ryan airline uçak biletlerimizle check-in işlemini (yanlışlıkla) yaptık. Dondurma, erteleme, iptal gibi bir şey yapabilir miyiz?
3-)TCDD Sirkeci istasyonu hafta sonu çalışıyorlar mı?(Sofia'dan gidecektik)
1-) hafta sonu çalışıyorlar mı?
2-) Ryan airline uçak biletlerimizle check-in işlemini (yanlışlıkla) yaptık. Dondurma, erteleme, iptal gibi bir şey yapabilir miyiz?
3-)TCDD Sirkeci istasyonu hafta sonu çalışıyorlar mı?(Sofia'dan gidecektik)
0
yanlış anlamadıysam ispanya'ya gideceksiniz o yüzden ispanya'ya başvurmuşsunuz. ama sofia üzerinden avrupa'ya adım atacaksınız. Bu yüzden sıkıntı çıkabilir. Hangi ülkeden giriş yapılacaksa o ülkeden vize başvurusu yapılmalı.
Bulgar sınırında size niye bulgaristan'dan vize almadınız diye sorulabilir. Seyahat evraklarınızı mutlaka yanınızda bulundurun gidiş dönüş biletleri vs.
Bulgar sınırında size niye bulgaristan'dan vize almadınız diye sorulabilir. Seyahat evraklarınızı mutlaka yanınızda bulundurun gidiş dönüş biletleri vs.
0
1) Böyle bir şey pek duymadım.
2) ryan air genelde hiç para geri vermemek ve söylediğiniz seçenekleri sunmamakla ünlüdür. En azından ucuza sattığı biletleri için durum öyle. Bi kontrol edin bilet tipinizi ama muhtemelen boşa gider paranız eğer uçuşa binmeyecekseniz.
2) ryan air genelde hiç para geri vermemek ve söylediğiniz seçenekleri sunmamakla ünlüdür. En azından ucuza sattığı biletleri için durum öyle. Bi kontrol edin bilet tipinizi ama muhtemelen boşa gider paranız eğer uçuşa binmeyecekseniz.
0
1) Çalışmıyorlar
2) Ryanair genellikle para iadesi yapmıyor, yine de biletinize bir bakın orada iade ihtimali yazar
3) Bunu bilmiyorum
9'una yetişmesi çok zor zaten bls'den kargosu 1 günde çıkıyor.
2) Ryanair genellikle para iadesi yapmıyor, yine de biletinize bir bakın orada iade ihtimali yazar
3) Bunu bilmiyorum
9'una yetişmesi çok zor zaten bls'den kargosu 1 günde çıkıyor.
0
axl
karı-koca olarak başvurulacak vize başvurusunda eşlerden biri çalışmıyor ise dikkat etmemiz gerekenler neler? (çalışan eş'in onun masraflarını karşılayacağını mı belirtmemiz lazım)bir de banka hesap dökümlerinin yanında kredi kartının da hesap dökümünün eklenmesine gerek var mıdır? eklense işe yarar
karı-koca olarak başvurulacak vize başvurusunda eşlerden biri çalışmıyor ise dikkat etmemiz gerekenler neler? (çalışan eş'in onun masraflarını karşılayacağını mı belirtmemiz lazım)
bir de banka hesap dökümlerinin yanında kredi kartının da hesap dökümünün eklenmesine gerek var mıdır? eklense işe yarar mı?
bir de banka hesap dökümlerinin yanında kredi kartının da hesap dökümünün eklenmesine gerek var mıdır? eklense işe yarar mı?
0
"Şu şu tarihler arasında yapacağımız gezide x kişinin masraflarının tarafımdan karşılanacağını garanti ederim." bu şekilde bir dilekçe vermeniz lazım başvuruda.
Kredi kartı dökümü vermeye gerek yok gibi.
Kredi kartı dökümü vermeye gerek yok gibi.
0
10 yıllık bankacı (eşi de öğretmen) arkadaşıma vize vermediler ama eşine verdiler. hiçbir sebep yok ortada. sizin durumda vize çıkarsa gerçekten büyük şans.
0
bu ara inanılmaz zorlaştı bu işler sanırım. eşlerden birine verip diğerine vermemek çok saçma.
0
nisanda ispanya vizesine başvurduk, eşim çalışmıyor ben çalışıyorum. tüm belgeleri hazırlıyorsun, çalışan olmadığı için onun çalışan belgelerine de kendi belgelerini veriyorsun, + olarak tüm masrafları karşılayacağına dair dilekçe yazıyorsun. onun ilk vizesi ve 1 senelik aldı. kredi kartı dökümü falan istenmedi. bankadaki para ve geliriniz iyiyse listedeki tüm belgeleri hazırlayıp şansınızı deneyin derim. ama evet hayatımda hiç bu seneki kadar schengen reddi olan bi seneye daha denk gelmedim, bir sürü tanıdığımızın da vizesi reddedildi.
0
- Eş sorusunu bilemiyorum.
- 7-8 tane schengen vizem vardır hiçbirine kredi kartı ekstresi eklemedim, hiçbirinden red yemedim. Orada önemli olan gezi tutarını fazlasıyla karşılayabilecek bir tutarın en azından birkaç aydır banka hesabında olması. Artı olarak varsa tapu, araç ruhsatı vb.
- 7-8 tane schengen vizem vardır hiçbirine kredi kartı ekstresi eklemedim, hiçbirinden red yemedim. Orada önemli olan gezi tutarını fazlasıyla karşılayabilecek bir tutarın en azından birkaç aydır banka hesabında olması. Artı olarak varsa tapu, araç ruhsatı vb.
0
depresif çocuk
https://www.massimodutti.com/tr/cepli-napa-deri-ceket-l033062071.70 boyunda, fit olmasam da normal kiloda birisiyim. Göbek yok.
0
Yani giyilir, kimse niye aldın da demez ovv süper de demez hevesim varsa alırdım.
0
deri ceket seven biri olarak tüm paki ve surilerin üstünde deri ceket görmeye başladıktan sonra giymeyi bıraktım diyebilirim. bu da tam o tarza benziyor.
0
Çok kötü. Deri ceket cepli olmamalı. Üstünde olabildikçe az detay olmalı. Spor ya da klasik olduğunu belli edecek şey üstüne oturuş şekli ve yakaları olmalı. Hakim yaka tarzı dik yaka spor, ceket yakası olan klasik gibi düşün. Deri cekette cep, kollarda ve belde deri olmayan detaylar, omuzlarda saçma sapan çizgi gibi şeyler varsa at çöpe gitsin.
0
kotu degil ama gundelik gorunumlu bir ceket icin fiyat bence de rezalet. baba parasi yenmiyorsa alinmaz.
0
kapalıçarşı'da dericiler arastasına gidiniz, daha uygun fiyata muhakkak bulursunuz biraz da pazarlık yapın, geniş omuzlu değilseniz böyle bi ceket hoş durmayabilit. edit: yaka sebebiyle.
ve +1mg3929 deri ceket sade durmalı.
ve +1mg3929 deri ceket sade durmalı.
0
Cepli olması benim de hiç hoşuma gitmedi. Fiyat zaten çok uçuk. Yazık olur bence.
0
hayalhayal
Bu ayın sonunda Bosna ve Karadağ gezisi düşünüyoruz arkadaşımla. Bana Karadağda 5 gün geçirmek fazla geldi ondan Sırbistanıda eklesek diye düşündüm. Oda gerginlikten dolayı çok mantıklı olmayacağını düşünüyor. Yakın dönemde giden ya da bilgisi olan var mıdır?
Bu ayın sonunda Bosna ve Karadağ gezisi düşünüyoruz arkadaşımla. Bana Karadağda 5 gün geçirmek fazla geldi ondan Sırbistanıda eklesek diye düşündüm. Oda gerginlikten dolayı çok mantıklı olmayacağını düşünüyor.
Yakın dönemde giden ya da bilgisi olan var mıdır?
Yakın dönemde giden ya da bilgisi olan var mıdır?
0
Geçen hafta karadağ’da idik. anormal hiç bir şey yoktu. ve evet karadağ’da 5 gün fazla hatta plaj tatili sevmiyorsanız bu sıcakta hiç çekilmiyor, inanılmaz sıcaktı hava.
0
sıkıntılı bölge kosova. sırbistan topraklarında pek bir şey olacağını sanmam.
yalnız mevcut sıkıntıya neden olan konu (kosova'nın sırp belgelerini tanımaması) 1 eylül'e ertelenmişti. ay sonunda yine tansiyon yükselebilir.
ben olsam her türlü giderdim ama. ortalık karışsa bile başınıza bir şey gelme ihtimali görece düşük (kosova'ya gitmediğiniz sürece). ikincisi, o tarafta NATO güçleri var, sırbistan'da oraya saldıracak yürek yok.
yalnız mevcut sıkıntıya neden olan konu (kosova'nın sırp belgelerini tanımaması) 1 eylül'e ertelenmişti. ay sonunda yine tansiyon yükselebilir.
ben olsam her türlü giderdim ama. ortalık karışsa bile başınıza bir şey gelme ihtimali görece düşük (kosova'ya gitmediğiniz sürece). ikincisi, o tarafta NATO güçleri var, sırbistan'da oraya saldıracak yürek yok.
0
Karadag'a 5gun cok. Sırbistan'a mi gecersiniz baska bir sey mi yaparsiniz bilmem ama Karadağ'a 5 gun gerçekten yok, anlamsiz.
Sırbistan ben gittigimde cok asiri sıcaktı ama. Yani fena sıcaktı. Oyle böyle bir sicak değildi korkunc sicakti. Ama ne sıcaktı yani kelimelere dokemedim adamai hayata kusturur oyle bir sicak vardi ki ben yaz seven adamim.
Sırbistan ben gittigimde cok asiri sıcaktı ama. Yani fena sıcaktı. Oyle böyle bir sicak değildi korkunc sicakti. Ama ne sıcaktı yani kelimelere dokemedim adamai hayata kusturur oyle bir sicak vardi ki ben yaz seven adamim.
0
blackidom
Bu aralar 500 bin TL'den fazla vermiyorlar gibi bir söylenti var. aslı var mı? 100bin tl/aylık gelirimiz olsa, 4 milyon tl lik ev almaya kalkışsak, 500 alabilirsiniz mi diyecekler?
Bu aralar 500 bin TL'den fazla vermiyorlar gibi bir söylenti var. aslı var mı?
100bin tl/aylık gelirimiz olsa, 4 milyon tl lik ev almaya kalkışsak, 500 alabilirsiniz mi diyecekler?
100bin tl/aylık gelirimiz olsa, 4 milyon tl lik ev almaya kalkışsak, 500 alabilirsiniz mi diyecekler?
0
Evet. Zenginlerin lüks ev alımını devlet artık fonlamak istemiyor. Ziraat vermiyor en azından bunu biliyorum.
0
2 ya da 2,5 milyon üzerine zaten hiç kredi çıkmıyor diye hatırlıyorum.
Bir de çıksa bile ev sahipleri krediyi evin değeri üzerinden göstermeye yanaşmıyor.
Benim hesabıma göre şu an 1 milyon TL üzeri ev almak için en az 1 milyon TL peşin para olması lazım.
Bir de çıksa bile ev sahipleri krediyi evin değeri üzerinden göstermeye yanaşmıyor.
Benim hesabıma göre şu an 1 milyon TL üzeri ev almak için en az 1 milyon TL peşin para olması lazım.
0
bir yakinima 1 milyon verdiler aylik toplam gelirleri sanirim 30-35 bin civarinda. daha fazlasini ne kadar ugrassalar da alamadilar. sonra kari koca 100er bin de ihtiyac kredisi cekti. yani 500 binin ustunu veriyor bankalar ama cok zorluyorlar. gerci sizin aylik geliriniz 100bin seviyesindeyse farkli bir durum olabilir aylik geliri 100 bin olup kredi almaya calisan tanidigim yok fikir yurutemiyorum :)
0
panda yuva yapmis sogut dalina
Free Shop, Duty Free. Neyse artık. Gitme olasılığının olduğu bir ülkeninkine baktım ve herhangi bir şekilde bir 'Yuh' dedirtecek bir fark yok. Örneğin alkol. Türkiye'de daha ucuz hatta(hemen hemen öyle)Her ülkenin farkli mi yoksa genellikle Türk Lirasına çevirince artık her ülkenin Duty Free'sindeki
Free Shop, Duty Free. Neyse artık. Gitme olasılığının olduğu bir ülkeninkine baktım ve herhangi bir şekilde bir 'Yuh' dedirtecek bir fark yok. Örneğin alkol. Türkiye'de daha ucuz hatta(hemen hemen öyle)
Her ülkenin farkli mi yoksa genellikle Türk Lirasına çevirince artık her ülkenin Duty Free'sindeki ürünler bize pahalıya mi geliyor? İçkisi, parfümü her şey pahaliydi baktığım kadarıyla(İnternetten baktım bu arada) Buradan ucuz neler getirebilir oralardan acaba?
Her ülkenin farkli mi yoksa genellikle Türk Lirasına çevirince artık her ülkenin Duty Free'sindeki ürünler bize pahalıya mi geliyor? İçkisi, parfümü her şey pahaliydi baktığım kadarıyla(İnternetten baktım bu arada) Buradan ucuz neler getirebilir oralardan acaba?
0
Üzerinde yüksek vergi yükü olan ürünlerde fark yaratabilir. Çünkü freeshoptan aldığınızda hiçbir vergi ödemezsiniz.
0
Vergi olmadığı için ucuz. Ama dükkana göre ve giriş-çıkış free shopuna yani ülkeye göre değişir.
Ayrıca genellikle normal marketlerde daha ucuz oluyor.
Avrupa’nın bimi lidl’ı tercih edebilirsiniz.
Ayrıca genellikle normal marketlerde daha ucuz oluyor.
Avrupa’nın bimi lidl’ı tercih edebilirsiniz.
0
Önceden vardı millet birkaç karton sigara alırdı şimdi geçen baktım mesela 1 karton sigara 30 euro civarı o da 3 karton alırsan. Gözlük parfüm vs ben dışarıda daha ucuza alıyorum. Senede 2 kere TR’ye gidip gelirim onun dışında Avrupa’da çok seyhat ederim free shop’tan aa bu da ucuzmuş alayım dediğim bir şey olmadı.
0
ülkesine göre değişiyor. mesela istanbul havalimanı gelen yolcu salonu df mağazasında içkiler türkiye’ye göre daha ucuz.
0
Alkol ve kozmetikte Almanya’daki market/ parfümerilere göre hiç ucuz değil. Marka parfüm kozmetik ve kişisel bakım ürünleri parfümerilerde ya da online indirime girdiğinde duyu free den daha ucuza geliyor. Sigara hala duty free de daha uygun olabilir almadığım için bilmiyorum. Ama çikolatalar da normal markete göre daha pahalı. Türkiye ile karşılaştırılırsa sadece alkol bazen uyguna geliyor.
0
sabiha gökçen hiç ucuz değil. üstelik euro kurunu kafalarına göre hesaplıyorlar. mesela iki hafta önce piyasa ve banka kurları 18 civarındayken kasada 18,6'dan hesapladı eleman. sigara tr'de daha ucuz. içkide de taşımaya değecek bi fark yoktu. diğer ürünlerini bilmiyorum bakmadım.
0
garavel
Yaklaşık 1 senedir yurtdışındayım, sanırım hala daha tam olarak alışamadım. Ailemle aşırı sık görüşüyorum oradayken ve sürekli türkiye gündemi takip ediyorum etrafım da türk zaten. Maddiyat hariç motivasyonum yok, belki aşık olsam birine tutulsam sorunu halledicem ama yapamıyorum olmuyor. Bu durumda
Yaklaşık 1 senedir yurtdışındayım, sanırım hala daha tam olarak alışamadım. Ailemle aşırı sık görüşüyorum oradayken ve sürekli türkiye gündemi takip ediyorum etrafım da türk zaten. Maddiyat hariç motivasyonum yok, belki aşık olsam birine tutulsam sorunu halledicem ama yapamıyorum olmuyor. Bu durumda da aklımda hep türkiye oluyor, şimdi 18 temmuz’dan beri türkiye’deyim ve özlemişim ben ya, vallahi özlemişim. İşin kötü kısmı günler çifter çifter gidiyor. Durumu acıtasyon yapmak kurulu düzene getirmek istemiyorum çok mutsuz da değilim ara ara çok güzel günlerim de geçiyor yurtdışında ama tam şuan zamanı durdurmak isterdim. Burda da her zaman mutlu değilim ama en azından etrafımda sevdiklerim var. Ailen, sevdiklerin, arkadaşların eşin dostun vs. Resmen tatili beklemek tatilin kendisinden daha iyi. Bu arada şöyle bir yanılsama içindeyim onun da farkındayım, bozduğum döviz sayesinde çok rahat yaşıyorum ve o beni yanıltıyor. Arkadaşlarımın hepsi borç içinde. Eskiden aklımıza ne gelirse yapardık şuan ayak uyduramadıklarını farkediyorum.
Ne bileyim niye yazdım da bilmiyorum dönücem ve 2 hafta depresyondan sonra alışıcam oraya da. Ama şuanda da böyle hissediyorum, öyle işte. Olay tamamen tatil bitmesinden kaynaklı da olabilir. Sizce ?
Ne bileyim niye yazdım da bilmiyorum dönücem ve 2 hafta depresyondan sonra alışıcam oraya da. Ama şuanda da böyle hissediyorum, öyle işte. Olay tamamen tatil bitmesinden kaynaklı da olabilir. Sizce ?
0
özlem ve hasret gerçek duygulardır, bastırmaya ya da utanmaya gerek yok. oradaki düzenin mi buradaki hayatın mı ağır basar bunu ancak sen bilebilirsin. sadece anlık gaza gelip karar verme, iki hayatı karşılaştıracaksan a dan z ye tüm etkilerini karşılaştır derim.
0
Internette sanki herkes yurtdisinda yasamaliymis gibi sacma bir mesaj olustu. Halbuki ne alakasi var. Bazilarinin zevkine, yasam tarzina, kulturune en uygun ulke Turkiye olabilir gayet de. Bu cok dogal. neticede salliyorum Turkiye'de asyada afrikada falan yasamayi tercih eden batili da var, herkesin dogasi farkli. bence senin durumunda biraz daha para biriktirip donmen mantikli olabilir maddi bir sikinti yoksa.
0
Turkiyeye daha duzenli gelip gitme alternatifleri yaratmaya calışabilirsiniz. Cok nadiren gidince biraz sacma oluyor, misal ben haziran 2023te gidicem. Bu beklenebilir bir şey değil.
Her uc dort aya bir gidip gelseniz en azından bir yıl boyunca belki daha iyi olur.
Keza bunu tam tersi de ise yarıyor. Bir sure bulundugunuz ulkede gezi planları yapıp orayı cözmeye odaklanırsanız hayatınız sanki turkiyedeymiş gibi hissetmezsiniz.
Ayrıca ilk yıl her ülkede karga tulumba geciyor. Ikıde biraz rahatlıyorsunuz ancak.
Her uc dort aya bir gidip gelseniz en azından bir yıl boyunca belki daha iyi olur.
Keza bunu tam tersi de ise yarıyor. Bir sure bulundugunuz ulkede gezi planları yapıp orayı cözmeye odaklanırsanız hayatınız sanki turkiyedeymiş gibi hissetmezsiniz.
Ayrıca ilk yıl her ülkede karga tulumba geciyor. Ikıde biraz rahatlıyorsunuz ancak.
0
Depik
Son zamanlarda çok duyuyorum hobi oltacılığını. Herkes çok keyif aldığından bahsediyor. Çoğu da tutup geri bırakıyorum keyfi yeter diyor. Hiç aklımda yokken ben bile heveslendim.Yapan varsa yorumlarını merak ediyorum.
Son zamanlarda çok duyuyorum hobi oltacılığını. Herkes çok keyif aldığından bahsediyor. Çoğu da tutup geri bırakıyorum keyfi yeter diyor. Hiç aklımda yokken ben bile heveslendim.Yapan varsa yorumlarını merak ediyorum.
0
Suya geri bırakılsa da balık için o kadar zevkli değil, kanca balığın çenesini parçalayabiliyor denize bıraksan da balık beslenememekten ölüyor, insanların karınlarını doyurmak için balık avlamasını anlıyorum da hobi için yenmeyecek küçük balıklar eziyet görüyor
Yani illa yeni bir hobiye başlayacaksan başka bir sürü var, kuş gözlemi bunlardan biri o da doğa içinde
Yani illa yeni bir hobiye başlayacaksan başka bir sürü var, kuş gözlemi bunlardan biri o da doğa içinde
0
Hayatım boyunca ısınamadığım şeylerden biri balık tutmak. Küçükken denemiştim ama zevkli bulmadım. Her yerde her balık olmaz. Ben hamsi gibi küçük balıklarla uğraşmak istemem. Palamut gibi sevdiğim, büyük balıklar tutmayı tercih edebilirim. Zevkli olan kısmı gördüğüm kadarıyla yazın gece hava serinken, oltayı bırakıp kamp sandalyesinde oturmak, bir şeyler içmek, sessizlikte dinlenmek ya da birileriyle muhabbet etmek. Balık bahane yani.
0
İnanılmaz keyiflidir.
Ben istediğim kadar yapamadım, amatör bile denemez bana. Yine de 30-40 defa yapmışımdır.
Hiçbir şey tutamadığında bile yine de inanılmaz keyifli oluyor. Mümkünse yalnız olacaksın, veya en fazla 2 tane kafaların uyuştuğu arkadaşla,
Oltayı attıktan sonra her an, her çektiğinde "acaba balık var mı?" diye bir şüphe ve onun keyfi var. 3 dakikada bir sayısal loto çekilişi yapılıyormuş gibi bir heyecan :)
Bekleme açısından birkaç çeşidi var. Birinde atıyor ve neredeyse hemen çekiyorsun, başka bir sistemde atıyorsun ve balık vurana (veya sen o bölgede belli ki balık yok, biraz daha şu tarafa atayım diyene) kadar aynı yerde kalıyor.
Daha yeni başlarken bir anda bir sürü para harcamanı önermem. Etrafında birilerinin alıp da kullanmadığı oltalar kesin vardır, onlara bir sor. Hem bilgi vermeyi de severler.
Yine de denize gitmeden önce bir balık mağazasına uğrarsın veya olta balığı tutanların çok olduğu bir yerse kesinlikle çapari, misina vs. satan bir amca vardır.
Rasgele :)
Ben istediğim kadar yapamadım, amatör bile denemez bana. Yine de 30-40 defa yapmışımdır.
Hiçbir şey tutamadığında bile yine de inanılmaz keyifli oluyor. Mümkünse yalnız olacaksın, veya en fazla 2 tane kafaların uyuştuğu arkadaşla,
Oltayı attıktan sonra her an, her çektiğinde "acaba balık var mı?" diye bir şüphe ve onun keyfi var. 3 dakikada bir sayısal loto çekilişi yapılıyormuş gibi bir heyecan :)
Bekleme açısından birkaç çeşidi var. Birinde atıyor ve neredeyse hemen çekiyorsun, başka bir sistemde atıyorsun ve balık vurana (veya sen o bölgede belli ki balık yok, biraz daha şu tarafa atayım diyene) kadar aynı yerde kalıyor.
Daha yeni başlarken bir anda bir sürü para harcamanı önermem. Etrafında birilerinin alıp da kullanmadığı oltalar kesin vardır, onlara bir sor. Hem bilgi vermeyi de severler.
Yine de denize gitmeden önce bir balık mağazasına uğrarsın veya olta balığı tutanların çok olduğu bir yerse kesinlikle çapari, misina vs. satan bir amca vardır.
Rasgele :)
0
çok nadir yapılacak bir aktivite. kafa dinleme etkinliği aslında. pek çok ikamesi var. ben severim ama aramam. şartlar uygun olursa yapmak isterim.
0
Denizde hiç yapmadım ve bence kalabalık ortamda tadı çıkmaz.
İç Anadolu'da vs. göl balıkçılığı olarak bilinen, sabahın köründe gidip solucan, makarna vb. ile balık tuttuğun ve sessizlikte saatlerce oturduğun balıkçılık baya meditasyon gibi. Nuri Bilge filminde gibi hissedersin kendini.
İç Anadolu'da vs. göl balıkçılığı olarak bilinen, sabahın köründe gidip solucan, makarna vb. ile balık tuttuğun ve sessizlikte saatlerce oturduğun balıkçılık baya meditasyon gibi. Nuri Bilge filminde gibi hissedersin kendini.
0
roket adam
mevcut aracım a3 1.5 sportback, 2017. 2021 model q3 35 tfsi almayı düşünüyorum. (sportback değil, ona param yetmiyor)araçtan beklentim konforlu ve nispeten mevcut araca göre bi tık daha büyük olması.ne dersiniz, alınır mı? 1.2m civarına farklı önerisi olan var mıdır? suv olmak zorunda değil. bi tık
mevcut aracım a3 1.5 sportback, 2017.
2021 model q3 35 tfsi almayı düşünüyorum. (sportback değil, ona param yetmiyor)
araçtan beklentim konforlu ve nispeten mevcut araca göre bi tık daha büyük olması.
ne dersiniz, alınır mı? 1.2m civarına farklı önerisi olan var mıdır? suv olmak zorunda değil. bi tık daha eski alternatifler de değerlendirilebilir.
xc40 da baktım ama bu fiyatlara yok.
2021 model q3 35 tfsi almayı düşünüyorum. (sportback değil, ona param yetmiyor)
araçtan beklentim konforlu ve nispeten mevcut araca göre bi tık daha büyük olması.
ne dersiniz, alınır mı? 1.2m civarına farklı önerisi olan var mıdır? suv olmak zorunda değil. bi tık daha eski alternatifler de değerlendirilebilir.
xc40 da baktım ama bu fiyatlara yok.
0
Skoda kodiaq ve vw tiguan platform kardeşleri ve q3’ten daha büyük ve ucuz olmalı. Ben olsam bu ikisine bakardım, özellikle kodiaq.
0
özellikle kodiaq'ı hiç beğenmiyorum hocam tasarım olarak. tiguan bi tık daha iyi ama onun da dolusunun o fiyatlardan aşağı kalır yanı yok.
0
Seat ateca ya da tarraco da olabilir belki. Ama hepsi köşeli kalıyor q3’e göre.
0
2015 2.0 tfsi quattro kullandik 6 sene. 160k yol yaptik.
Bir tek on suspansiyon kule basi degisti, onu da soktuk made in turkey yaziyordu ustunde.
Onun disinda sadace yag degistirdim. Kullandigim en masrafsiz arabalardan biriydi.
BMW/Merc'e gore Audiler baya masrafsiz diyebilirim, q3 benim beklentilerimi asti tavsiye ederim.
Bir tek on suspansiyon kule basi degisti, onu da soktuk made in turkey yaziyordu ustunde.
Onun disinda sadace yag degistirdim. Kullandigim en masrafsiz arabalardan biriydi.
BMW/Merc'e gore Audiler baya masrafsiz diyebilirim, q3 benim beklentilerimi asti tavsiye ederim.
0
- Formentor'u gördüm, evet tasarımı çok şık o kasayı gerçekten beğeniyorum. Ama o kadar para vermişken markasını da önemsiyorum açıkçası, henüz daha "pahalı seat" algısının dışına çıkmaadı cupra.
- Ateca / Tarraco'nun da içi Q3 ve o segmente göre çok zayıf kalıyor bence.
- Q3'e bindim, evet beklediğim seviyede değil ama çok da kötü gelmedi bana.
- GLB'nin tasarımını beğenmiyorum (eski minivan'lar gibi bi tasarımı var) + çok daha pahalı.
- XC40 hiç olmuyor maalesef. Hasarlı - tramerli olanları falan var o paraya, onlar da iyicene küçük jantlı falan. XC40 1.5 Recharge'a çok yükselmiştim ama kurtarmıyor.
- Ateca / Tarraco'nun da içi Q3 ve o segmente göre çok zayıf kalıyor bence.
- Q3'e bindim, evet beklediğim seviyede değil ama çok da kötü gelmedi bana.
- GLB'nin tasarımını beğenmiyorum (eski minivan'lar gibi bi tasarımı var) + çok daha pahalı.
- XC40 hiç olmuyor maalesef. Hasarlı - tramerli olanları falan var o paraya, onlar da iyicene küçük jantlı falan. XC40 1.5 Recharge'a çok yükselmiştim ama kurtarmıyor.
0
üşüdüm üstümü örtsene hande
Aileme ait evi satışı söz konusu, alıcı arkadaşla anlaşıldı ve kapora alındı. Bu aşamada bizden tapuyu getirmemizi istedi bankadan kredi çekecekmiş. Tam olarak süreç nasıl işliyor acaba?
Aileme ait evi satışı söz konusu, alıcı arkadaşla anlaşıldı ve kapora alındı. Bu aşamada bizden tapuyu getirmemizi istedi bankadan kredi çekecekmiş. Tam olarak süreç nasıl işliyor acaba?
0
banka tapuyu istiyor tabii ki kredi vermeden önce. sonrasında eksper atayacak, eksper değer belirleyecek, banka da o değere göre kredi verecek ya da vermeyecek.
0
ne noteri yahu araba mı satılıyor. tapu müdürlüğünde gerçekleşiyor işlemler :)
@roketadamın'ın dediklerine ek olarak,
diyelim ki evi 1 milyona satıyosunuz. müşteriye 800.000 TL kredi çıktı. müşteri size 200.000 TL'yi nakit olarak veriyor (banka hesabına - mutlaka detaylı açıklama ile). akabinde banka da size imzalı taahütname veriyor "satış işlemi sonrasında 800.000 TL'yi hesabınıza ödeyeceğiz" şeklinde. satış gerçekleştikten sonra banka parayı hesabına geçiriyor.
taahhütnameyi mutlaka ilgili banka şubesinden teyit ettirin, nolur nolmaz.
@roketadamın'ın dediklerine ek olarak,
diyelim ki evi 1 milyona satıyosunuz. müşteriye 800.000 TL kredi çıktı. müşteri size 200.000 TL'yi nakit olarak veriyor (banka hesabına - mutlaka detaylı açıklama ile). akabinde banka da size imzalı taahütname veriyor "satış işlemi sonrasında 800.000 TL'yi hesabınıza ödeyeceğiz" şeklinde. satış gerçekleştikten sonra banka parayı hesabına geçiriyor.
taahhütnameyi mutlaka ilgili banka şubesinden teyit ettirin, nolur nolmaz.
0
argaladhel
Faaliyet belgesinin e-imzali ciktisini vermem gerekiyor ama gerekli belgeler icinde "mutlaka orijinali olmali" yazmislar. E-imzali verip de red yiyen oldu mu? E-mail'le pdf'i gondersek mesela?
Faaliyet belgesinin e-imzali ciktisini vermem gerekiyor ama gerekli belgeler icinde "mutlaka orijinali olmali" yazmislar. E-imzali verip de red yiyen oldu mu? E-mail'le pdf'i gondersek mesela?
0
nisanda ispanya vizesine başvurdum. istenen belgeleri doğru şekilde ve doğru sırada vermezsen red bir yana başvurunu bile almıyorlar. bence riske atma derim.
0
pshasha
Merhaba. İlk defa çocukları bırakıp 4 günlük bir tatil planlıyoruz. Genelde her şey dahil otellere gittiğimiz için bu sefer butik otel, bir iki beach keşfetmeli tatil konsepti düşündük. Uçak dolayısıyla izmir olmalı bölge olarak da çeşmeyi deneyimlemek istedik. Herhangi bir konuda tavsiyeleriniz olu
Merhaba. İlk defa çocukları bırakıp 4 günlük bir tatil planlıyoruz. Genelde her şey dahil otellere gittiğimiz için bu sefer butik otel, bir iki beach keşfetmeli tatil konsepti düşündük. Uçak dolayısıyla izmir olmalı bölge olarak da çeşmeyi deneyimlemek istedik. Herhangi bir konuda tavsiyeleriniz olursa çok sevinirim. Deniz benim için önemli. 1. Seçenek beach otelleri, denize girme derdi olmadan
2. Seçenek merkez otellerinde konaklayıp bir iki beach, koy deneyimi. Butik oteller temiz, düzgün, sakin, beachli olursa denizi iyi olmalı. Onun dışında nerde ne yenir gibi tavsiyeleriniz olursa çok sevinirim. Hiç bilmediğim bir bölge. Tüm tavsiyelere açığım, şimdiden teşekkürler.
2. Seçenek merkez otellerinde konaklayıp bir iki beach, koy deneyimi. Butik oteller temiz, düzgün, sakin, beachli olursa denizi iyi olmalı. Onun dışında nerde ne yenir gibi tavsiyeleriniz olursa çok sevinirim. Hiç bilmediğim bir bölge. Tüm tavsiyelere açığım, şimdiden teşekkürler.
0
beach otelinde kalın kafanız rahat olsun. her şey dahil olmasın derseniz radisson iyidir.
0
baknedicem
free tier güvenerek bir sunucu kurmuştum 3 ay sonra para yazmaya başlamışlar 1 ay için 72 TL oracle danda almıştım hiç böyle bir şey yapmadılar dolandırıldığımı düşünüyorum bu ücreti ödemesem ne olur ?
free tier güvenerek bir sunucu kurmuştum 3 ay sonra para yazmaya başlamışlar 1 ay için 72 TL oracle danda almıştım hiç böyle bir şey yapmadılar dolandırıldığımı düşünüyorum bu ücreti ödemesem ne olur ?
0
Ben facebook'a falan çok borç takıp ödemedim, 10 yıl geçti hala bişey olmadı. O para için noterden ihbarname çektirmesine bile değmediği için. Ama hesabını mailini falan blacklist'e alırlar belki.
0
firemanjonny
7 yıllık evlilik, 1 çocuk, ben erkek tarafıyım dün akşam yemeğinde olan oldu. oğlumuz 3,5 yaşında, 2,5 yıl önce bir oğlumuz olup ertesi gün yaşam savaşını kaybetmişti. ben kesin olarak çocuk istemiyorum, maddi/manevi kaygılarım var, gelecek ve şimdiyi içeren hatta kendimle alakalı bile kaygılarım va
7 yıllık evlilik, 1 çocuk, ben erkek tarafıyım dün akşam yemeğinde olan oldu. oğlumuz 3,5 yaşında, 2,5 yıl önce bir oğlumuz olup ertesi gün yaşam savaşını kaybetmişti. ben kesin olarak çocuk istemiyorum, maddi/manevi kaygılarım var, gelecek ve şimdiyi içeren hatta kendimle alakalı bile kaygılarım var, seneye meddi olarak her şey değişebilir bu ülkede bence, hanım evlendiğimizden beridir çalışmıyor bu ara işe girip çalışıcam dedi kendi bilir, onun fikren ayrıldığı yer ise ben tek çocuk istemiyorum oğlum yalnız kalsın istemiyorum, yaşlılığımızda bize gelinsin geniş aile olunsun, curcuna olsun biraz filan bunu anlıyorum ama benim de son yaşanan kayıptan da kaynaklı yukarıdaki kaygılarım var, onun düşüncesi 3-3,5 yıl kadar çalışıp tekrar çocuk yapalım üzerine, yani birkaç yıl sonrası uğruna kavga edildi, fena halde de kırıcı oldu, yanlış tercihlerden ötürü bir süre önce birikimlerimizi kaybettik, tamamen benim suçum o konuda bir "diyet" konuşmaları periyodik olarak devam ediliyor, bense telafi edebilmeyi en önemli hedefim yapmış durumundayım, ben çocuk istemediğimden bana bu iş böyle gitmez dendi, senden artık bende çocuk yapmam sen kimsin dendi, senin artık işin bitti dendi. Beni inanılmaz kıran sözler bunlar, ifade etmem çok zor, boşanmayla tehdit edilmek, üstelik bu tona ışık hızında geçmesi fena üzüyor, birde bunu 4 yada beşinci kez yapıyor, benim ağzımdan da çıkmıştı ama kaynama noktasına gelmiş ve 1 kere demiş sonra kendimi frenlemiştim. Sonra sarılmaya çalıştık birbirimize ama ben silemiyorum o kısmı devamlı flashback oluyor hala. Hanımın bu konudaki tavrı -söyledi oradan biliyorum- ben çok kızınca ağzıma ne gelse söylerim, sen gelip sarılcaksın, sinirliliğime vereceksin, sonra geçer. İyi ama akıl ve kalp taşıyan insanım gidip sarılamıyorum pat diye.
Ben ikimizin de fikri bu ikna etmeye çalışmamak zamana bırakmamız lazım diyorum. O yok böyle olmaz çocuk yapılacak diyor. Bu sağlıksız ilişki bile çocuk işini ertelemeye yeter gibi duruyor bana göre.
benim beynim bitti dün itibariyle, fikrinizi yazar mısınız?
merak ettiğiniz sorun, sağlıklı tavsiyeye ihtiyacım var.
edit: kaybedilen miktar geçen sene bu zamanlar 110 bin lira gibi, servetimiz gitmedi evimiz ve arabamız mevcut
Sorulara edt: Eskiden de kırıcıydı ama bu kadar şiddetli ve sık olmazdı
Terapi alınmadı ama alınacak, geçen ay duvara kafa atmışlığım var
Her iki oğlumuz da planlı ve konuşarak yapıldı.
Başsağlığı dileyen ve cevap veren herkese ayrı ayrı müteşekkirim, sağolun her neredeyseniz iyi varsınız
Ben ikimizin de fikri bu ikna etmeye çalışmamak zamana bırakmamız lazım diyorum. O yok böyle olmaz çocuk yapılacak diyor. Bu sağlıksız ilişki bile çocuk işini ertelemeye yeter gibi duruyor bana göre.
benim beynim bitti dün itibariyle, fikrinizi yazar mısınız?
merak ettiğiniz sorun, sağlıklı tavsiyeye ihtiyacım var.
edit: kaybedilen miktar geçen sene bu zamanlar 110 bin lira gibi, servetimiz gitmedi evimiz ve arabamız mevcut
Sorulara edt: Eskiden de kırıcıydı ama bu kadar şiddetli ve sık olmazdı
Terapi alınmadı ama alınacak, geçen ay duvara kafa atmışlığım var
Her iki oğlumuz da planlı ve konuşarak yapıldı.
Başsağlığı dileyen ve cevap veren herkese ayrı ayrı müteşekkirim, sağolun her neredeyseniz iyi varsınız
0
öncelikle başınız sağ olsun.
normal şartlarda böyle bir kayıptan sonra zaten çift olarak psikolojik destek almanız gerekirdi.
üstüne bir de birikimler kaybedilmiş, bu da bir ilişki için büyük travmadır.
siz biraz tek taraflı bakıyor olabilirsiniz gibi geldi bana ama çok karışık anlatmışsınız, çok da emin olamadım.
birikimleri yerine koyup hedefinize ulaşınca güveni de sağlamış olmuyorsunuz maalesef.
kendi hislerinizi düşünüyorsunuz ama sanki biraz daha empati yapmaya ihtiyacınız var.
bunun dışında, sizin çocuk istememe nedeninizin dünyanın hali falan değil, yaşadığınız travma olduğunu düşünüyorum.
mesela eşiniz bu travmayı atlatmak için tekrar bir doğum yapmak istiyor, buna ihtiyaç duyuyor da olabilir.
yani aynı travmanın ikiniz üzerinde farklı etkileri var muhtemelen.
belki o da aileyi genişletmek değil, sadece bu sebeple çocuk istiyor.
karşılıklı olarak birbirinizi tetiklemişsiniz.
kadınlar bu süreçleri daha ağır geçirseler de, bunu hem bedensel, hem ruhsal olarak yaşadıklarından işin daha içinde olarak yaşıyorlar.
erkekler uzak ve dışarıda kalıyor, dolayısıyla travma katılaşıp kalıyor ve erkeği hareketsiz bırakabiliyor.
sizin çift olarak almanız gereken terapi dışında önce bu travmanızı çözmek için de profesyonel desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorum.
özellikle evliliklerde meseleler olay sürecinde çözülüp geride bırakılabilmeli.
ama travmaları çözmediğinizde çuval gibi taşımaya devam edersiniz, temcit pilavı gibi her tartışmada aynı şeyler konuşulur, konular dallanıp budaklanır ve kişiselleşir.
bence burada mesele "onu dedi, böyle dedi" falan değil, sözler yeri geldiğinde ilişkinizin durumuna göre unutulabilir.
sizin önce travmalarınızı aşmanız lazım.
ondan sonra hâlâ çocuk istemiyorsanız, onu o zaman konuşursunuz.
normal şartlarda böyle bir kayıptan sonra zaten çift olarak psikolojik destek almanız gerekirdi.
üstüne bir de birikimler kaybedilmiş, bu da bir ilişki için büyük travmadır.
siz biraz tek taraflı bakıyor olabilirsiniz gibi geldi bana ama çok karışık anlatmışsınız, çok da emin olamadım.
birikimleri yerine koyup hedefinize ulaşınca güveni de sağlamış olmuyorsunuz maalesef.
kendi hislerinizi düşünüyorsunuz ama sanki biraz daha empati yapmaya ihtiyacınız var.
bunun dışında, sizin çocuk istememe nedeninizin dünyanın hali falan değil, yaşadığınız travma olduğunu düşünüyorum.
mesela eşiniz bu travmayı atlatmak için tekrar bir doğum yapmak istiyor, buna ihtiyaç duyuyor da olabilir.
yani aynı travmanın ikiniz üzerinde farklı etkileri var muhtemelen.
belki o da aileyi genişletmek değil, sadece bu sebeple çocuk istiyor.
karşılıklı olarak birbirinizi tetiklemişsiniz.
kadınlar bu süreçleri daha ağır geçirseler de, bunu hem bedensel, hem ruhsal olarak yaşadıklarından işin daha içinde olarak yaşıyorlar.
erkekler uzak ve dışarıda kalıyor, dolayısıyla travma katılaşıp kalıyor ve erkeği hareketsiz bırakabiliyor.
sizin çift olarak almanız gereken terapi dışında önce bu travmanızı çözmek için de profesyonel desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorum.
özellikle evliliklerde meseleler olay sürecinde çözülüp geride bırakılabilmeli.
ama travmaları çözmediğinizde çuval gibi taşımaya devam edersiniz, temcit pilavı gibi her tartışmada aynı şeyler konuşulur, konular dallanıp budaklanır ve kişiselleşir.
bence burada mesele "onu dedi, böyle dedi" falan değil, sözler yeri geldiğinde ilişkinizin durumuna göre unutulabilir.
sizin önce travmalarınızı aşmanız lazım.
ondan sonra hâlâ çocuk istemiyorsanız, onu o zaman konuşursunuz.
0
Bu iki yetişkin hem kendileriyle hem hayatla ilgili problemlerini çözmeden gelecek çocuk için bir felaket olur
0
çok fazla karışık konu var.
öncelikle sadece 1 tarafın çocuk istememesi bile hafife alınacak bir tercih değil, tek taraflı yapılacak şey değil cocuk.
bu arada kendi fikrim; zaten planlara göre anladığım kadarıyla ikinci olduğunda abisi 8-9 yaşına gelecek, artık o saatten sonra yalnız büyümüş olacak o cocuk, hatta bir noktadan sonra kardeşi istemyebilir bile. yani yalnız büyümesin diye o yaştan sonra kardeş yapmak gereksiz olur.
sizin durumunuza gelirsek; birikim ne kadar büyük bilmiyorum ama servetinizi kaybettiyseniz kadının karşısında muhtemelen itibar kaybettiniz. kötü tarafından bakıyorum belki bunu ayrılmak için bahane olarak bile yapıyor olabilir. sizin çocuk istemediğiniz bildiği için o konudan zorlayıp işi bitirmek istiyor olabilir.
söylediği laflar yenilir yutulur değil, maalesef durum bu.
öncelikle sadece 1 tarafın çocuk istememesi bile hafife alınacak bir tercih değil, tek taraflı yapılacak şey değil cocuk.
bu arada kendi fikrim; zaten planlara göre anladığım kadarıyla ikinci olduğunda abisi 8-9 yaşına gelecek, artık o saatten sonra yalnız büyümüş olacak o cocuk, hatta bir noktadan sonra kardeşi istemyebilir bile. yani yalnız büyümesin diye o yaştan sonra kardeş yapmak gereksiz olur.
sizin durumunuza gelirsek; birikim ne kadar büyük bilmiyorum ama servetinizi kaybettiyseniz kadının karşısında muhtemelen itibar kaybettiniz. kötü tarafından bakıyorum belki bunu ayrılmak için bahane olarak bile yapıyor olabilir. sizin çocuk istemediğiniz bildiği için o konudan zorlayıp işi bitirmek istiyor olabilir.
söylediği laflar yenilir yutulur değil, maalesef durum bu.
0
Kesinlikle çocuk yapmamalısın. Evlendiğinizden beri çalışmamış. Bir de üstüne ağır şeyler söyleyip çocuk istiyor. Kendini kurtar bence.
Hanımın bu konudaki tavrı -söyledi oradan biliyorum- ben çok kızınca ağzıma ne gelse söylerim, sen gelip sarılcaksın, sinirliliğime vereceksin, sonra geçer.
Yok artık. Kendinizi bu kadar ezdirmeyin.
Hanımın bu konudaki tavrı -söyledi oradan biliyorum- ben çok kızınca ağzıma ne gelse söylerim, sen gelip sarılcaksın, sinirliliğime vereceksin, sonra geçer.
Yok artık. Kendinizi bu kadar ezdirmeyin.
0
silkinip kendine gelmen iyi olur. en iyisi yolları ayırmak. kavga dövüş etmeden. çocuğunuz da var. ayrılmak kesin, onu tartışmaya açmıyorum, sonrasını planlayalım, en az zararla ve çocuğumuz için en doğrusu olacak şekilde, bakış açısını kabul ettir.
0
Benim merak ettiğim iki nokta var
1- Eşiniz çocuğunuzu kaybetmeden önce de bu denli kırıcı mıydı yoksa bu olaydan sonra dramatik şekilde değişen davranışları var mı?
2- Çocuğunuzu kaybettikten sonra bir terapi sürecinden geçtiniz mi?
Birlikte zor bir durum yaşamışsınız. Bence bunun etkisi sandığınızdan daha büyük bir travmaya neden olmuş olabilir.
Şu dikkatimi çekti, daha önceki çocuğunuz planlı mıydı? Çünkü eğer öyleyse belli ki siz de artık eşinizi kaybetmeyi göze almak pahasına tamamen çocuk fikrini kafanızdan çıkarmışsınız.
Bence terapi almanızda fayda var. Hayatınızda sizi derinden etkilemeyen bir olay olmasaydı hiç uğraşmaya değmez derdim ama son derece travmatik bir olay yaşamışsınız. Kendi adıma kimse bir yabancının psikolojik sorunlarını çekmek zorunda değil, ama bu birlikte yaşadığınız bir süreç olduğu için ben öncelikle terapi yolunu seçip neler olduğunu anlamaya çalışırdım. Eğer bir sonuç alamazsam o zaman ayrılmayı düşünürdüm.
1- Eşiniz çocuğunuzu kaybetmeden önce de bu denli kırıcı mıydı yoksa bu olaydan sonra dramatik şekilde değişen davranışları var mı?
2- Çocuğunuzu kaybettikten sonra bir terapi sürecinden geçtiniz mi?
Birlikte zor bir durum yaşamışsınız. Bence bunun etkisi sandığınızdan daha büyük bir travmaya neden olmuş olabilir.
Şu dikkatimi çekti, daha önceki çocuğunuz planlı mıydı? Çünkü eğer öyleyse belli ki siz de artık eşinizi kaybetmeyi göze almak pahasına tamamen çocuk fikrini kafanızdan çıkarmışsınız.
Bence terapi almanızda fayda var. Hayatınızda sizi derinden etkilemeyen bir olay olmasaydı hiç uğraşmaya değmez derdim ama son derece travmatik bir olay yaşamışsınız. Kendi adıma kimse bir yabancının psikolojik sorunlarını çekmek zorunda değil, ama bu birlikte yaşadığınız bir süreç olduğu için ben öncelikle terapi yolunu seçip neler olduğunu anlamaya çalışırdım. Eğer bir sonuç alamazsam o zaman ayrılmayı düşünürdüm.
0
basiniz sagolsun. bence 1 gunluk bebegi kaybetmek yeniden cocuk istememek icin basli basina yeterli bir sebep ama ayni blatta'nin dedigi gibi esiniz 9 ay karninda tasidigi cocugu kucagina alalamis olmanin travmasini yasiyor olabilir.
ne evliyim ne cocuk sahibiyim, o yuzden daha fazla empati yapamiyorum.
kesinlikle terapi +1
ne evliyim ne cocuk sahibiyim, o yuzden daha fazla empati yapamiyorum.
kesinlikle terapi +1
0
Sebebi ne olursa olsun iki taraftan biri çocuk istemezse çocuk yapılmamalı. Kaldı ki sizin maddi manevi haklı gerekçeleriniz var. Zaten konu burada çocuk olmaktan çıkmış. Hatanızı sürekli yüzünüze vurması, bedel olarak çocuk istemesi, ağzına geleni sayıp sineye çek demesi, boşanmayla tehdit etmesi, bir dolu sıkıntılı davranış. Yaşadığı kaybı çocukla telafi etmeye çalışıyor ve kendini haklı görüyor olabilir, öyleyse psikolojik destek almalı. Hep bu karakterdeyse destek de fayda etmez. Bu şekilde davranılmaya tahammül etmek zorunda değilsiniz.
0
iki taraftan biri çocuk istemezse çocuk yapılmamalı +1
birbirinize daha fazla kirici olmadan terapiye gidin +1
bu arada hatun mumkunse biran once ise girsin, kafasini dagitmasina yardimci olur.
birbirinize daha fazla kirici olmadan terapiye gidin +1
bu arada hatun mumkunse biran once ise girsin, kafasini dagitmasina yardimci olur.
0
üstadım bence de sen haklısın. birikimleri kafaya takma artık, evin araban var, parayı da kendin çalışıp kazanmışsın, bi risk almışsındır kazanmak da vardır kaybetmek de, bunu artık geçmeniz ve unutmanız lazım mutlaka. eşinin parasını yemediysen hiç kimseye bir borcun yok, ha yediysen bile hayat müşterek, kumarda yemedin ya. çok da diyet vs tribine girme derim. bu seni suçlu psikolojisine soktuğu için zaten her türlü muhabbete 5-0 geriden başlıyorsun. onun dışındaki kısımlarda bence haklısın, özellikle eşinin pro destek alması lazım diye düşünüyorum. evet yaşam kolay değil, 1 çocuk yapmak zor 2. çocuğu yapmak çok daha zor eğer gelirin çok iyi değilse. yani evet bir şey yapmayın, çocuk da yapmayın, destek alın, her tartışmada boşanırım kartı oynayan biriyle kesinlikle çocuk yapılmaz. kadın tarafının işe girmesi de kolay değil, hayatı boyunca hiç çalışmamış birisinin çalışan anne olarak özellikle türkiye'de çalışma hayatına girmesi gerçekten zor, psikolojik açıdan daha da yorucu. parayı sen getirdiğin halde, kaybettiğin için diyet muamelesi yiyorsan, o da para getirdiğinde nasıl bir muhabbet olacağını tahmin bile edemiyorum.
bir de hep söylenir, sarhoşken ve sinirliyken söylenen şeyler önceden en azından 1 kere akıldan geçirilmiştir diye. rastgele kelimeler değil bunlar yani.
bir de hep söylenir, sarhoşken ve sinirliyken söylenen şeyler önceden en azından 1 kere akıldan geçirilmiştir diye. rastgele kelimeler değil bunlar yani.
0
başınız sağolsun.
ben büyütülecek, boşanılacak kadar büyük bir olay görmüyorum. 2,5 yıl geçmiş bir olaydan sonra bence tüm bu konuşmaların altında tramva yatmıyordur. bayan tarafının 20 yıl sonra bile aynı konuyu gündeme getireceğini unutmadan yaşıyorum. 9 yıllık evliyim, hala düğünde yaşanan olaylar karşıma gelebiliyor. 11 yıl kaldı geriye diye kendimi avutuyorum :)
demem o ki o diyet konuşmaları devam edecek. karşılıklı olarak sizin de yenge hanımın yaptığı yanlışları söylemeniz devam edecek.
söyledi, oradan biliyorum dediğini bende yaşıyorum ama işte o öyle olmuyor, gidip sarılacakmışım felan. biraz zaman geçince birlikte sarılıyoruz o ayrı.
7 yıl evlilik ile 9 yıl arasındaki fark çok görünmeyebilir ama biz buna tecrübeli evlilik diyoruz.
bence bilmediğiniz bir gelecek için (senin maddi durum, yengenin çalışma durumu, çocuğun kardeş isteme durumu) birbirinizi kırmanın bir anlamı yok. karşılıklı oturun, geçmişi unutun, yeni bir konuşma metniyle hayatınıza devam edin.
ben büyütülecek, boşanılacak kadar büyük bir olay görmüyorum. 2,5 yıl geçmiş bir olaydan sonra bence tüm bu konuşmaların altında tramva yatmıyordur. bayan tarafının 20 yıl sonra bile aynı konuyu gündeme getireceğini unutmadan yaşıyorum. 9 yıllık evliyim, hala düğünde yaşanan olaylar karşıma gelebiliyor. 11 yıl kaldı geriye diye kendimi avutuyorum :)
demem o ki o diyet konuşmaları devam edecek. karşılıklı olarak sizin de yenge hanımın yaptığı yanlışları söylemeniz devam edecek.
söyledi, oradan biliyorum dediğini bende yaşıyorum ama işte o öyle olmuyor, gidip sarılacakmışım felan. biraz zaman geçince birlikte sarılıyoruz o ayrı.
7 yıl evlilik ile 9 yıl arasındaki fark çok görünmeyebilir ama biz buna tecrübeli evlilik diyoruz.
bence bilmediğiniz bir gelecek için (senin maddi durum, yengenin çalışma durumu, çocuğun kardeş isteme durumu) birbirinizi kırmanın bir anlamı yok. karşılıklı oturun, geçmişi unutun, yeni bir konuşma metniyle hayatınıza devam edin.
0
"onun düşüncesi 3-3,5 yıl kadar çalışıp tekrar çocuk yapalım üzerine, yani birkaç yıl sonrası uğruna kavga edildi"
abi sen bir erkek olarak bu kadar süre varken söylemen gereken şey "bakarız"di, o zamana kadar belki senin, belki eşinin düşüncesi değişecek. yapmayabilirmissiniz yani bu kavgayı.
abi sen bir erkek olarak bu kadar süre varken söylemen gereken şey "bakarız"di, o zamana kadar belki senin, belki eşinin düşüncesi değişecek. yapmayabilirmissiniz yani bu kavgayı.
0
Anlattığıniz kadarıyla sorun maddi/geçim sorumluluğunun tamamen size yüklenmiş olması. Arkaplanı vardır tabi de evlendiginizden beri neden çalışmıyor? Sizin o kaybettiğiniz 110 bini riske atarken evin bütün maddi yükünün sizde olmasının da etkisi var mı?
Bence bunları da düşünün. Evet kadınların çalışması çocukları küçükken hele de öncesinde çalışmıyorsa daha zor çünkü piyasada böyle bakılıyor maalesef. Tamam ama "evlendiginizden beri" kısmını diyorum aslında.
Demek istediğim eşiniz gitsin iş bulsun çalışsın değil. Ama sanki o maddi sorumluluk size "yıkılmış" gibi bir hava sezdim.
Bence bunları da düşünün. Evet kadınların çalışması çocukları küçükken hele de öncesinde çalışmıyorsa daha zor çünkü piyasada böyle bakılıyor maalesef. Tamam ama "evlendiginizden beri" kısmını diyorum aslında.
Demek istediğim eşiniz gitsin iş bulsun çalışsın değil. Ama sanki o maddi sorumluluk size "yıkılmış" gibi bir hava sezdim.
0
Önceki başlıklarınıza göz attım ve parayı kaybettiğiniz yanlış tercih coin borsası diye tahmin yürüteceğim. Bu mikrardaki birikimimizi ben çalışmasam bile eşim bu şekilde kaybetmiş olsa, üstüne çocuk kaybımız olsa evliliğimiz ciddi bir darbe alırdı. İş yatırımında para kaybetmek farklı bir etki yapıyor, başımıza geldi işle ilgili ciddi aksaklıklar ama aynı şeyi hissettirmedi. Terapi almak şart gibi görünüyor. Karşı taraf haksız değil, fakat ifade ve iletişim şekli bozulmuş belli ki.
0
öncelikle başınız sağolsun.
eşinizin bu para meselesini ortaya getirmesindeki üslup yanlış olabilir ama haklı olup olmadığını bilemiyoruz zira yeterince done vermemişsiniz. mesela sizin bu yaptığınız yatırımdan haberi var mıydı? ondan habersiz mi yaptınız? ortak olma içim rahat değil dediği biriyle inat edip ortak mı oldunuz? onun da rızası olmadan birine kefil mi oldunuz? etrafımda gördüğüm evliliklerde maddi kayıpların nerdeyse %75 i kadının rıza göstermediği ve hatta çoğunlukla bilgisinin dahi olmadığı hamlelerle gerçekleştiği için ciddi krizlere neden oldu. sizinki de böyle bir durumsa zaten eşinizi ekarte eden sizsiniz gibi bir durum çıkar ortaya. öyleyse, eşinizin üslubuyla ilgili uzman desteği alırken siz de kendiniz uzman desteği almalısınız. hiç bir anlaşmazlık veya üslup sıkıntısı tek taraflı olmaz zira.
evlendiğinizden bu yana çalışmaması ortak bir karar mıydı? yoksa örnek veriyorum sizin işiniz nedeniyle şehir değiştirildi de kadın o şehirde mesleğini mi yapamıyor, yapamadı? çocuğa bakacak hiç kimse olmadığı için mi çalışmıyor?
editlerinizi de okudum. eşinizin üslup sorunu var kabul ama kimse durup dururken duvara kafa atmaz, şiddet ve üslupla ilgili birbirinizi tetikliyorsunuz gibi bir durum var. sadece eşiniz kırıcı ve sert olsa konuşup anlaşarak 2 çocuk yapmazdınız.
eşinizin bu para meselesini ortaya getirmesindeki üslup yanlış olabilir ama haklı olup olmadığını bilemiyoruz zira yeterince done vermemişsiniz. mesela sizin bu yaptığınız yatırımdan haberi var mıydı? ondan habersiz mi yaptınız? ortak olma içim rahat değil dediği biriyle inat edip ortak mı oldunuz? onun da rızası olmadan birine kefil mi oldunuz? etrafımda gördüğüm evliliklerde maddi kayıpların nerdeyse %75 i kadının rıza göstermediği ve hatta çoğunlukla bilgisinin dahi olmadığı hamlelerle gerçekleştiği için ciddi krizlere neden oldu. sizinki de böyle bir durumsa zaten eşinizi ekarte eden sizsiniz gibi bir durum çıkar ortaya. öyleyse, eşinizin üslubuyla ilgili uzman desteği alırken siz de kendiniz uzman desteği almalısınız. hiç bir anlaşmazlık veya üslup sıkıntısı tek taraflı olmaz zira.
evlendiğinizden bu yana çalışmaması ortak bir karar mıydı? yoksa örnek veriyorum sizin işiniz nedeniyle şehir değiştirildi de kadın o şehirde mesleğini mi yapamıyor, yapamadı? çocuğa bakacak hiç kimse olmadığı için mi çalışmıyor?
editlerinizi de okudum. eşinizin üslup sorunu var kabul ama kimse durup dururken duvara kafa atmaz, şiddet ve üslupla ilgili birbirinizi tetikliyorsunuz gibi bir durum var. sadece eşiniz kırıcı ve sert olsa konuşup anlaşarak 2 çocuk yapmazdınız.
0
çocuğa zaten eşiniz bakıyormuş. erkekler çocuk bakımında çok az sorumluluk alıyorlar. anladığım kadarıyla geleneksel bir görev paylaşımı yapmışsınız. bu durumda para kaybetmeniz sizi geriye atar, evet.
çocuk konusunda da bence eşiniz haklı. tamam, bir taraf istemiyor ama diğer taraf da istiyor? siz de ona haksızlık yapmıyor musunuz bu durumda?
çocuk konusunda da bence eşiniz haklı. tamam, bir taraf istemiyor ama diğer taraf da istiyor? siz de ona haksızlık yapmıyor musunuz bu durumda?
0
