Her gün et ye. Sebze de ye.

bulaşık makinesi için finish 3lü tablet. Ayrıca tuzunu parlatıcısını kokusunu eksik etme.
elde bulaşık için fairy, elmalısı favorim.
sıvı el sabunu duru gourmet kırmızı, normal sabun nivea.
Kahve öğütücüsü alıp kahveni taze öğütebilir, nefis filtre kahveler içebilirsin.
Yemekler için riviera, salatalar özel yemekler için sızma zeytinyağı tavsiye ederim.

eklemeler:
3 tane temizlik elemanı esastır, domestos benzeri kıvamlı çamaşır suyu, lavabo vs için cif benzeri krem, son olarak sıvı yüzey temizleyici. Bunlar olunca başka şeye çok ihtiyacın olmaz. Sakarsan oxi action da al, orayı burayı silersin bişi dökünce.
Deterjanları kaliteli al, hatta konsantre al artık tozun modası geçti. Beyaz için özellikle iyi deterjan al. Özel bir leke olmadıkça çamaşırları 30 derecede yıka, hem makinen hem kıyafetler bayram etsin. Beyazlar en az 40 tabii. Evde hep 2-3 paket lavabo açıcı olsun, birkaç ayda bir kullan, özellikle mutfakta. Camlar, aynalar en iyi gazete ile silinir gerçekten. İkea'dan Poäng al, ruhun dinlensin.

Mesela bulaşık makinesi için en iyi tablet hangisidir?
calgon'a gıcık olduğumdan ben pril alıyorum. gayet memnunum. limonlu tozu da var.

En iyi çamaşır suyu. hepsi aynı. reklamlara kanmayın. ama kıvamlı çamaşır suyu lazım ise (domestos gibi) domestos bence.

en iyi zeytinyağı: tariş

ayrıca sağlıklı beslenmeyi severim yemek önerilerinizi de alabilirim.
az yağ sıfır tuz sıfır un bol sebze. az veya sıfır salça. akşam 6'dan sonra yemek yok. her yemekte yoğurt. yavaş çiğne..

ev işlerinden anlayan "bayanlar" değil de ev işlerinden anlayan tecrübeli bekar adamlar senin derdinden daha iyi anlar gardaş.

bulaşık makinesi ne la?
önce gidiyosun bimden 6lı sünger alıyosun, bi tane de bulaşık deterjanı. çözüldü olay.

en iyi zeytinyağı senin damak zevkine bağlı. ben sızma komili seviyorum, yemeklerde ve balıklarda bu yağı kullanıyorum.

somon ye, arada bir peynirli kaşık salata yap, çok açsan tavuk schnitzel yaparsın (çok basittir). en iyi deterjan fiyat performans açısından bingodur. ama yumuşatıcı da al. yoksa güzel kokmaz hem de sert olur.

akşamları da iki bira al. yalnız adamın ihtiyacı olur.

bulaşık makinası tablet: fairy platinum s2.ozncdn.com
çamaşır suyu: ace enesavm.com
zeytin yağı: bilmiyorum, kırlangıç olabilir.

yemeyi ihmal etmemen gerekenler: mevsim meyve sebzeleri, beyaz peynir, yoğurt, kırmızı et, balık.

bulaşık makinesinden çıkan bardakları tabakları kullanmadan önce suya tut. çay içeceksen kaynar sudan geçir. iç çamaşırlarını yıkarken yumuşatıcı kullanma, direk cildine temas ettikleri için, yumuşatıcı da son durulama suyuna karıştığından yumuşatıcılar cildine temas eder ve sağlığına zararlıdır. dış giyimde çarşaflarda kullanabilirsin.

hybrid mi düşünüyorsunuz?

sony duo 11: www.teknoseyir.com
asus taichi: www.teknoseyir.com

bu ikisini takip ediyorum ben de, yerinde de gittim gördüm, sony vaio duo 11 gerçekten güzel bir cihaz... size de fikir olsun diye incelemeleri paylaşmak istedim.

(git:www.teknosa.com )

ben bundan aldım vatan'dan yeni 2500'e geldi çok memnunum; şarjı 4-5 saat gidiyor, açılma süresi 3 saniye. tavsiye ederim hatta eğer macbook düşünmüyorsanız en iyisi bu.

öncelikle ekran tercihi baştan belirlenmeli, 13.3 ile 15.6 arasında epey fark var, bana göre 15.6 da taşınabilir ama herkes öyle görmüyor.

ikinci olarak i7'ye sahip ultrabook'lar bana pek mantıklı gelmiyor, o kadar seri işlem yapacak bir durum olmuyor çünkü genellikle, bunun yerine hız açığı ssd ile kapatılabilir. i7+ssd'yi 2000 lira altına bulmak pek mümkün olmayacağı için i5+ssd daha mantıklı bir seçim olarak gözüküyor.

şu ürün bence gayet güzel:
www.ereyon.com.tr

sağlık raporu
ikametgah
sabıka kaydı
fotoğraf
diploma fotokopisi
nufus fotokopisi
banka hesap no

@neyleyim e ek olarak kan grbunu kartı.

İlk iş deneyimin değilse önceki iş yerinden hizmet belgesi ve vergi matrahı ile ilgili yazı da istiyorlar.

enayilik, ayni zamanda kerizlik.

:) sınırları zorlamışlar hacı

enayilikveötesi.

www.lidyana.com

edit: lidyenayi.com

vakko mudo beymen olmaya çalışıyor. bırak alan alsın.

ya şimdi senin yüzünden yukarıda lidyana reklamı çıkmaya başladı :))

cevap: sanmıyorum ki o fiyata o bilekliği alan olsun.

gerçekten bendede ne el varmış yazdıktan sonra burdada reklamı çıktı:)

neyse buda kapak olsun

www.lidyana.com

www.ebay.com

LTC Eastbourne
St. Giles Eastbourne

elc brighton

capital school of eng. - bournemouth

www.beet.co.uk - bournemouth
ve fakat çok da ekonomik bir seçenek değil. ama iyidir.

malta ya git

çalışmak için yaşıyorsun. İşini değiştir.

Bir kaç sene sık dişini, para biriktir, esnaf ol.

esnaf ol ki cumartesi pazarın da kalmasın :)

o hafta sonunu öp de başına koy demek istiyorum...

ne iş yapıyosun panpa? beyin cerrahı falan mısın? bi de parası nasıl?

Ben esnafım çok bol zamanım var. Eşi dostu kitliyorum dükkana iki dakka bak diye, ver elini gezmeler :)

günde sadece 6 saat uyuyorum,
6 gün çalışıyorum,
günde 3.5 saatim yolda geçiyor.
çok pis dalarım hacım.

www.zizigo.com

koyu gri: www.zizigo.com
kahverengi ama: www.zizigo.com
beyaz taban sevmem ama: www.zizigo.com
grimsi: www.zizigo.com
koyu yeşil: www.zizigo.com

böyle bir şeyler olabilir mi?

erkek olarak şu verceğim linke bakmanı tavsiye ediyorum. www.massimodutti.com

benim tavsiyem SUEDE BLUCHER WITH PLAIN VAMP

dağıtım için çıkmış

Ama dün çıkmış, dün gelmesi gerekmezmiydi ?

sen yenisin galiba:) dağıtım için çıkmış da denebilir ama ille de postacı evin önünden geçti de vermedi değil. bana sorarsan sitede yazanların hiçbir anlamı yok. gelir tabi, bekleyin siz:)

bugün gelir.

yetiştirememişlerdir muhtemelen, bugun içinde gelir

kaç para oluyor kısmına cevap vereyim: 100tl civarı.

benim pasaportuma komsumuz yaptirmisti. evet sorun cikabiliyor. yani tlfn da sorun ciktiginda psport kime aitse onun imzasi falan aliniyor. komsumuzun oyle sıkıntisi olmustu dilekce yazip ankaraya mi ne yollayacaklardi benim imzam tc numaram gerek olmustu. oyle yani. ha bu benim tlfnm seklinde bi hinlik olur mu bilmem, benim aklima bile gelmemisti. eger oyle niyetiniz varsa guvendiginiz insanlaein pasaportuna kaydetririn derim.

sigortan olsa iyi olabilir. bana sormadılardı ama yine de bi ihtimal...

tipinden şüphelenmediği sürece hç bir şey sormaz, olur da kıllanırsa neden geldin, nerede kalacaksın, ne kadar paran var daha sonra nereye gideceksin ne iş yapıyosun dönüş biletin var mı varsa bileti göster vs tarzında klasik sorular soruyorlar.

ne kadar süre kalacağını soruyorlar, iyi olanları şurayı mutlaka görün haha diye tavsiye bile verebiliyor.

muhtemelen geliş nedenini ve ne kadar kalacağını sorarlar onu da pasaport renginden bağımsız soruyorlar zaten.

seyahat sigortası ve dönüş bileti sorulabilir.

sorgusuz sualsiz geçme olasılığı var.

yeşil pasaportla sayısız ülkeye giriş çıkış yaptım, bi kişi de seyahat sigortası sormadı. nereden buluyorsunuz böyle şeyleri arkadaş?...

para da sormaz. (yuh)
sorabileceği şeyler (tecrübeyle sabit olarak), nerede kalacaksın, ne kadar zaman kalacaksın, niye geldin. bi ihtimal de rezervasyon ister ama isteyen görmedim.

@black
kıl bir polisle karşılaşmamışsın. 20 küsür ülkeye girip çıktım yeşil pasaportla, hiç birinde soru sorulmadı ama hırvatistan'a her gidişimde 50 kere soru sordu hırvat polisi.

yeşil pasaportumun olduğu o güzel yıllarda tepe tepe kullanma fırsatım da olmuştu. valla beni öyle sorgudan geçiren olmadı. yalnızca bir defasında neden geldiğimi sormuştu biri, yaz okulu için dedim. tamam dedi, belge bile sormadı. kırmızı pasaporta geçtikten sonra hayat çok eğlenceli ama. geçen sene bir üniversiteyle görüşmeye gittiğimde pasaport kontroldeki görevli doktorada ne üzerine tez yazacağıma kadar anlattırdı. o yüzden en fazla neden geldin diye sorarlar. sıkıcı tabii. bir kırmızı pasaportun güzelliği yok neticede.

"çok içmişti"
sebebi bu olmasın.

kendi adını dahi unutabiliyor insan zira.

daha önceden bilmediğine eminim.

Akampus.com'dan bir kızla tanışmıştım. Sene 2004, iki uç aylık yazışma sonrasında buluştuk, muhabbeti güzel, kendisi güzel. İkinci üçüncü buluşmalardan sonra inceden fiziksel temaslar, opusmeler, ellesmeler filan. Ama kız adımı hiç sormadı aga! 4 5 ay sürdü diyalogumuz ve kız benim adımı sormadı, adımı öğrenmeden çıktı gitti hayatımdan. Sonraki terk edilişler, ask acıları filan hiç koymadı onun kadar aq.

kulüpte yanında birçok erkekle sarhoş şekilde dolaşan hatundan ne bekliyorsun ki? o kadar boş hatunun anca etinden, sütünden yararlanır. daya vodka'yı sonra yumul.

yazabilir. birinden hoşlanmak ve yakınlaşmak için ismini bilmeye gerek yok.

@dokunmakalbime ne kafası bu hacı geçmiş olsun

düşün artık nasıl bir kız olduğunu

bilerek yapmıştır, bak umurumda değilsin hesaaaabı. eski türk filmlerinde çok görmüş bu tripleri :)

ya gercekten geliyormu bu alibabadan urunler gumruk felan takılması yokmu?bu arada kırmızı.

kırmızıyı çok beğendim ama her renk/tarz takım elbiseyle siyah daha iyi gider sanıyorum...
güzelmiş çok model olarak da.

Kirmizi

siyah

siyah ya da beyaz

siyah. daha kullanışlı olur. ama paran varsa ikisini de al.

kırmızı

kırmızı çok güzel görünüyor.

kırmızıyı aldım. 1 ay sonra gelir artık bakalım nasıl bi şey gelcek.

ilanı verdiğin zaman.

o listeleme fiyatı :) ayrıca satış yaptıktan sonra gittigidiyor komisyon da alıcak :))

satıştan %4 aldığına emin misiniz?
%10 diye biliyorum da ben :)

Vay arkadaş %10 muş. adamlar iyi yere tezgah açmış.

gittigidiyor ilan verirken de, sattığında da para alıyor. sahibinden.com da yap satışını, ücretsiz ilan verirsin, hem satışı da get açarak yapmazsan komisyon da vermezsin.

sherlock'u izleyebilirsin, dizi olanı yani... izlemediysen tabi.
her bölümü film tadında zaten :)

snatch'i arıyorsun resmen.

(bkz: layer cake)

guy ritchie nin bütün filmlerini izle işte.

Makarnaya 3 günde bir şey olmaz. Kek biraz beklemiş ama üzerinde küf yoksa sağlam olması gerek. En fazla kurumuş olabilir.

makarna durdukça hamurlaşır, tadı da bozulur buzdolabındaki habitatından dolayı.

ama en fazla karın ağrıtır. yenir bişey olmaz.

makarna ısıtıldıysa bozulmuş olabilir, yani pişip dolaba girdikten sonra tekrar ısıtma yapıldıysa bu süreçte.

kekin de nasıl bir kek olduğuna bağlı. bozulmuş olabilir o da.

ekranı en küçük olanlardır.

e63 idi ama artık üretilmiyor galiba.

motorola modellerinde var. adlarını unuttum.

ya da philips'in yeni akıllı telefonlarına bak.

note2

motorola razor maxx var ortalama akıllı telefon kullanım ömrü 40 saat ken bununki 80 saat

Akıllı değil ama şarj süresi 35GÜN
sosyalmedya.co

Benim bildiğim kadarıyla üstteki arkadaşın dediği gibi değil tek parti olayı. Tek partili sistem Atatürk'ün aklında olan, sonra hata yaptığını anlayıp vazgeçtiği bir sistem değildi. O sistemin çok partili sisteme geçiş öncesi bir basamak olduğu ortada değil mi?

Demokratikleşmeyle ilgili olarak bildiğim kadarıyla çok partili döneme geçildiğinde, (işin özünde bir anlam teşkil etmiyordu) çünkü bütün bu partiler aslında Atatürk'e bağlıydı yani isterse görüşleri politikaları rahatlıkla reddedebiliyordu. İsterse 1000 tane farklı görüşten parti olsun hiçbirinin bir anlamı önemi yoktu. İkincisi yine farklı görüşlere tahammülü yoktu bildiğim kadarıyla dini kesim baya zorlandı hatta katledildi(tabiki bu işler karşılıklı oldu). üçüncüsü laik bir yapıyı benimsemi olması bir anda başı kapalı kesimi ötekileştirdi. dördüncüsü kürt meselesi, ana dil falan gibi şeyler(hala gündemde zaten)

birde insanların ayrı bir konu olarak putlaştırması, getirdiklerini yaptıklarını tartışmaya açmaması var gereksiz bir şekilde. her insan hata yapar konusu Atatürk'te işlemiyor malesef.

devrimler yukarıdan aşağı olursa tutmaz. aşağıdan yukarı olmalıdır. türkiye'nin üzerinde her şeyin (modernizm, demokrasi, özgürlük, hukuk, vs..) emanet gibi durmasının sebebi budur. (kurtuluş savaşı'nda halk, topraklarını, canını, malını kurtarmak adına savaşmıştır. "osmanlı gitse de cumhuriyet kurulsa" diye değil. o yüzden kimse şimdi buradan gelmesin bana.)

ha şimdi, e ne yapsaydı atatürk? yapmasa mıydı bu reformları? yok yapmasaydı keşke diyebilecek bir babayiğit tanımıyorum. ama işte.. neyse, daha uzatmayayım.

vercingetorix'e katılıyorum.


çaba sarfederek elde etmediğin zaman kıymetini de bilemiyorsun hiçbir şeyin.
neyin doğru, neyin yanlış, neyin uygun, neyin uygunsuz olduğuna kendin birey(toplum) olarak bir bilince erişip karar verip, bunun için yıllar süren mücadeleler yapıp, maddi manevi kayıplar yaşayıp, dersler aldığında işte o zaman sonucunda ulaştığın "doğru"na 4 elle sarılabiliyorsun ve kimsenin de onu ayaklar altına almasına izin vermiyorsun.

bizde ise durum böyle gelişmedi... ileri görüşlü, zeki, disiplinli bir adam kendi inandığı/tarttığı doğru kararlarını vererek bunları topluma/bireye entegre etti... sistemin halen daha sürdürülebilir olmasının tek sebebi gerçekten ileri ve üstün bir görüşle tasarlanmış olması. böyle tepeden inme 100 deneme yapın 90+sında sistem çok kısa zamanda çöker.
bizimki çökmedi de çatırdıyor işte.
ama halen daha bekliyoruz ki bir mucize olsun, yine biri gelsin, yaksın, yıksın... halletsin bütün sorunları...
gelmeyecek böyle biri...


özeti bu benim gözümde.

@biracayipadam

dıgerlerıne bır sey dıyemem ama musul kerkuk konusunda yanlıs oldugunu dusunmuyoru,. Koskoca ıngıltere yedırır mı sana o toptakları.
Ingıltere gucsuz duruma dusmemıstı artık halk ısyan etmıstı. Yeter bu kadar savas dıye. Sonucta o zamanlar yenı kurulan bır devlettık.. 2. Dunya savasındakı halımıze bak mesela. Savas bıze bır degseydı yanmıstık

Adam olumsuz yönlü eleştri getirin demiş, hala övüyorsunuzda övüyosunuz. Bakış açınız bu kadar, at gözlüklerini takmışsınız objektif değil her konuda subjektifsiniz.

Soru: Atatürk'ün hataları nelerdir?
Cevap: Atatürk'ün hatası olamaz adam gibi adam o, gelmez onun gibi biri daha.

güneş dil teorisi var. bence pek akıllıca değil. burada bir hatadan söz edilebilir.

ben böyle bir yola çıkacaksam protein ağırlıklı yiyecek yemek isterdim. protein beni tok tutuyor.

poşette olan ton balığı

bal

kuruyemiş

protein konusunda sana katılıyorum naturelist fakat ne alınır protein ağırlıklı? var mı önerebileceğin - yapabileceğim bir tarif?

kayranın kedisi - uzun yolda sıcakta falan bozulmasın ton balığı çanta içinde?

ermanen - kuruyemiş güzel de bal akarsa falan rezil olmayalım sonra? :)

çeşit çeşit bisküvi
özellikle kepekli yulaflı vs. tarzı olanlar tok tutar...

bisküvi lezzetli bir seçenek ama uzun yolda gerçekten karnınız acıktığında kesmiyor.

(bkz: beypazarı kurusu)

balı iyi muhafaza edersen dökülmez ya. torbanın içine koyarsın kavanozu. (ya da cam yerine plastik içinde olabilir)

protein olarak kurutulmuş et olabilir. uzun süre dayanır onlar.

kurutulmuş et derken pastırma mı? yoksa isli et tarzında birşey mi? isli şeyleri hiç sevmem, yiyemem. pastırma da fena kokar :) başka kuru et türü varsa bildiğin süper olur aslında.

karışık kuruyemiş. kuruyemiş tok tutar adamı.

gundem.milliyet.com.tr

kuruyemiş olarak fındık-badem ve ceviz'i tercih ederdim ben. üzüm de çok ciddi tutar bu arada enerji kaynağı olarak. onun haricinde asıl yiyecekler konusuna gelirsek konserve hayat kurtarabilir :) eğer bahsettiğiniz gibi çok uzun bir yolculuksa protein ihtiyacınızı etten karşılayabilirsiniz:

www.yurtkonserve.com.tr

gavurların beef jerky dediği şey. ama türkiye'de nasıl bilmiyorum.

konserveleri düşünmüyor musunuz? her şeyin konservesi var artık. yaprak sarmasının bile.

uzun yol çok gitmiş biri olarak, snickers, bisküvi + konserve derim.

madyb, ben de şimdiye kadar konserve pilaki, snickers ve ceviz yedim hep uzun yollarda. fakat şu beypazarı kurusu gerçekten hoşuma gitti. taşıması da hafif olması dolayısıyla kolay.

ama yağmur çamur olayı için gerçekten konserveye ağırlık versem daha iyi olacak.

kuru et

1. If you give a thought about it, you will find millions of answers

2. My father is a man as Toyota. (Absürt durdu, ama olmuyor başka)

3. That nose will get stuffed man!

1)if kullanın
if you think of it / if you think about it / if you think through it
you'll find a millon reasons.

2) like olur
my dad is a man like Toyota.


3) should daha iyi, must da olur vurgu için...
this nose should get blocked mate!

başarısız olmadan insanın kendini bulamayacağını anladım ben.

20li yaşların değişken ve uçar kaçar halleri vardır, başarı istikrar ister, bu da ancak 30 yaşından sonra olur. Başarılı olursa başka şeylerden ve kendisinden bayağı ödün vermiş demek olabilir.

20li yaşlarda başarılı sayılabilmen için kendinden çok ödünler vermen çok fedakarlıklarda bulunman gerekir. Eğer ki kendini anlama, isteklerinin farkında olma yolunu es geçersen başkalarının genel geçer doğrularının izinden gitmiş/gidiyor olman kuvvetle muhtemeldir. Bu da seni erken yaşlarda "başarılı" yapacaktır. Kime göre, neye göre başarılı bu tartışılır elbette. Genel geçer yolu takip etmediğinde ise çıkmış olduğun bu engebeli yolda kendine varacaksın er geç ki bütün genel geçer başarılardan öte bir yerdedir "kendin olabilmek".
O yüzden ya kendin olursa o yaşta. Ya da başarılı.
--
Bunu anlıyorum işte...

ya açgözlü kapitalist bireysel bencil yarışmacı şerefsiz olur ya da insan olur.

içinden o ilk geçen sese kulak ver bence:) blender al bir tane yeterli. su ve mercimeği tencereye koyunca da çorba oluyor zaten.

Fiyat aralığı uygun gibi.Eğer sizi sıkıntıya sokmayacaksa alın derim.Az biraz izledim de basit ve eğlenceli gözüküyor.Diğer türlü üşeniyor insan bir şeyler yapmaya.

heveslendiysen al.
hiç düşünme.
alasım var diyorsan al hemen.
işe yaramasa bile hevesin gider ki işe de yarıyor.

almayın. bizim iranlılar gibi olmayın. adam pilav makinası almış. ula zaten kavurup ettikten sonra bıraktığın durum aynı şey. boşverin böyle saçmasapan gerçelere para gömmeyin.

@sanal hayvan
bunda direk çiğ çiğ atıyorsun ama her şeyi?
tencereye at oraya atacağına diyorsunuz, duyar gibiyim :)
haklısınız...

Sonuçta çorba makinesinin mantığı hem ısıtıp hem karıştırıyor. Fazla bir şey bekleme. Yinede buradan inceleyebilirsin.www.ovalmarket.com

@kuplika
sağolun da orada incelenecek ne var ki, koskoca teknoseyir videolu inceleme linki var duyurumda :) reklamını mı yapıyorsunuz o sitenin?

ben de 21 yaşındayım benimde olmadı.herkes normal değil dediğine göre seninki de değil bence.

bu işler tipe falan bakmıyor girişken olmadıkça mümkün değil olmaz.Bunun için sabah akşam kasan var.

Net söylüyorum anormal.

16 yaşından büyük olduğu halde hiç sevgilisi olmamış insanlar normal değildir.

yalnız değilsindir. yani bi sendeğilsin sevgilisi olmayan.

Hiç bu manada girişimin olmazsa olmaz tabi.

normal değil.
ama anormal de diyemeyiz.
arkadaş çevrenizi değiştirin.

normal değil. üniversiteye gidiyorsan bitti bitecek, bir kere bile sevgilin olmadıysa sıkıntı büyük. sonra kızlara ulaşılmaz gibi bakarsın.

rahat ol, kızlı erkekli ortamlara gir, kasıntı olma, istediğin halde olmaması için çok acayip bir şey olman lazım.

bunu sorabileceğin ve en çok normal cevabı alabileceğin yer burasıdır. sanal ortam. tebrikler doğru yerdesin.

sorunun cevabı; günümüzde ilişkilerin umarsızca harcandığı bir zamanda bu yaşa kadar sevgilinin olmaması anormal. fakat bunun birçok sebebi olabilir ki işte bu sebepler de bunu normal olmaya itebilir. sebeplerden kasıt; karakter, tercihler, fiziki ve maddi olanaksızlıklar vb...

üniversitede otu boku eleştiren gerzek arkadaşlarınıza takılacağınıza okulun kulüplerine takılın. kurslara, workshoplara, her şeye katılın. dağ yürüyüşlerine giden forumlarla yürüyüşlere gidin. öküz gibi pc başında oturup hatun kovalamayın. korkunç bir abaza güruh var. onlarla yarışabilmek mümkün değil.

durumun anormal
ama sallamıyorsan olmaması normal

22 yaşındayım. Geçen yıldan beri sevgilim var. Pişmanım. Rahatlığın tadını çıkar, anormal olan biziz :)

şimdi hocam, bu işler kısmet işi bir kere, yani en soğuk, çekingen adama su gibi kız gidip yazıyor ve işler yürüyor ama yakışıklı ve atak bir adam da yıllarca sap takılabiliyor bu sebeple kız konusunda "n yaşındayım hiç olmadı normal mi" tarzı sorular sorma kesinlikle.
bir arkadaşım var, 21 yaşında ve adamın hiç sevgilisi olmadı. adam 2005 yılından beri her gün sürekli yalnızlık ve kız kaldırma muhabbeti yapıp kafa sikiyor. işte bu durum anormal.
ama başka bir arkadaşım var, çocuk gayet iyi hoş, çevresinde sevilen biri, kızlara karşı oldukça rahat ama sev. hiç olmamış, o da 22 yaşında. arada konu açılınca "yok be abi kısmet" diyip kapatıyor. onun gerisi onun problemi veya değil ama bu adam anormal değil benim gözümde.
35 yaşında aradığı mutluluğu bulan insanlar var, o sebeple takılma sen. her şeyin bir zamanı var yani belki hiç de olmaz ama abazanlığa kaçmadan hafif hafif uğraşabilirsin sen de ama olmazsa da olmaz yani çok kasma, çok kastığı için sevgiliye sahip olup da hayatını siken insanlar da var. su akar yolunu bulur...

çok normal bence, benimde ilk sevgilim 24 yaşımda oldu, lise ve ünide hiç birşey olmadı, bu işler kısmet bence

21 yaşındayım benim de olmadı.keşke bi çözümü olsa.ne yazık ki yalnızlık ömür boyu :(

Boyle kucuk kucuk kesitler sorarak tum yaziyi cevirtmissin, onceki duyurularin hep bunun devami.

cok merak ediyorsaniz, bir anne olarak, cocuklarla oyun oynamak uzerine bir makale okuyorum. tam anlayamadigim yerleri icin destek arayisindayim. bugun bu ikinci duyurum. koskoca bir makaleyi burada cevirtmek de muazzam bir hayal gucu olsa gerek :)
cevap verecekseniz verin, vermeyecekseniz karismayin yani. size ne ki?

tamamını çevirtebileceğin bir gönüllü bulabilirsin.
sana da daha çok faydası olur böyle ne dediği anlaşılmıyor kimsenin.
yaptığına uyanıklık deniyor ayrıca.
7 duyurudan 7 paragraf ediyor bi makale için yeter ve artar.

ya acayip sacmaliyosunuz su anda. monitorun arkasindan, hic tanimadiginiz etmediginiz birini, ceviri yaptirmakla sucluyorsunuz. fantastik kafalar bunlar arkadaslar. 7 paragraftan makale olmaz, olsa olsa 7 sayfadan olur. kaldi ki bu sordugum iki soru, birer paragraf degil, aradan secilmis cumleler, konu da hassas bir konu, yardim isteme sebebim bu. cunku yabancisi oldugum bir konu, psikolojik bir konu.
makalenin tumu 1800 kelime, 9 sayfa. sordugum iki bolum, arka arkaya gelen bolumler bile degil. kalkip burda butununu bile gormediginiz bir makale icin ahkam kesmek cok garipmis. dedigim gibi, yardimci olmak istemeyen, olmaz. birilerini suclamak neden?

friendfeed'de sordum, 10 ayri kisi cevap verdi. tesekkurler arkadaslar.

duyurunuzda "ingilizce çeviri yardımı" "şu birkaç cümleye ihtiyacım var"
şeklinde kalıplar kullandığınız için o şekil(makale çevirtiyorsunuz benzeri) bir algı oluşması normal...

"burada ne demek istemiş" vs şeklinde sorsanız zannetmiyorum ki kimse yukarıdaki gibi cevaplar versin.

ya pardon ama, bana ne demek istedigi lazim degil. ne demek istedigini anliyorum, ama hassas bir konuda, tam ceviri elzemdir. neyse basligi ilk trolleyip icine eden mukemmel arkadas ucmus. ben de cevabimi baska yerde arayip bes dakikada aldigima gore sorun yok.

anlamak için okuduğunuz bir metinin ne demek istediğini zaten anlıyorsanız birebir çeviri istemeye çalışmak bana açıkçası hiç mantıklı gelmiyor.
ama elbet yanılıyor olabilirim. fakat geneli budur.. sizinki ekstrem bir durumdur, olabilir, saygı duyuyorum...

neyse cevapları friendfeedden 5dkda alabildiğinize göre ne mutlu size... bakın işe yaramış oldu duyurunuzun sizin deyiminizle "trollenmesi", böylelikle kendinize daha şahane bir mekan bulmuş oldunuz bu işler için kullanabileceğiniz...

buzlu cam oluyor genelde.

sabunu düşürdün mü yandın.

benim gittiğim yer baya kabinli mabinliydi. kapısı vardı duşların.

kabin oluyor, buzlu cam.
zorunda olmadıkça oralarda duş almak gereksiz aslında ve hiç hijyenik değil.

perdesiz kapısız ama labirent tarzda olanlar da var.

baya kapılı mapılı duşlar var benim gördüklerim.

gayet kabinli olanları var

Bizimki halka acikti yine kapali alanda ama perde yoksa iyi sizinki. Gerci bizde herkes mayosuyla dus aliyordu.

@Mikail bey: perde yok acik ama, kadin erkek kisimlari ayri. kadinlar kadinlarla, erkekler erkeklerle yikaniyo.

Çoğu salonda perde veya buzlu cam olur ama çıplak dolaşan ibneler var! Sırf bu yüzden bir dönem ara vermiştim spora!

buzlu cam var. ayrıca havlunu camın üzerinden dısarı doğru uzatıyorsun. içeride ağırlığı kurtaracak kadar pay bırakıyorsun kalanı dısarda kalıyor. sonuçta dizlerine kadar dısardan havlu görünmüş oluyor.

kapılı bizimki

en içten saygılarımla

kişisel yakınlığın, samimiyetin yoksa saygılarımla yaz.

saygılarımla yeterlidir bence.

Saygılarımla,
Hasan Hüseyin

Saygı ve selamlarımla,
Hasan Hüseyin

sağcı bi üniversiteyse selam ve dua ile yazabilirsin. :)

Paintov daha sagci ile sakirdin farkini bilmiyor. Saygilarimla yaz.

Işık ve sevgiyle.

İlhan İREM

Valla sadece taramak ne kadar bilmiyorum ama banyo+cd yi en az 10 liraya yapiyorlar. Sadece banyo da 4 lira falan vardir.

kusura bakmayın biraz cahilim bu konuda. banyo+cd 10 lira, banyodan sonra elde ne oluyor tam olarak ? bilmediğimden soruyorum

www.tchibo.com.tr ne kadar efektif bir ürün bilmiyorum. ancak elinizde çok çok fazla varsa belki maliyetine komple ürünü almış olabilirsiniz. ama tekrarlıyorum kalitesi hakkında hiçbir fikrim yok.

selam. banyo + cdler genelde çok düşük çözünürlüklü oluyor. önermem. ben bu iş için epson v370 tarayıcı aldım. isterseniz ucuza halledebilirim ama asıl önerim bu değil. asıl önerim bir tarayıcı almanız. çünkü doğrusu ya, elde yapılmış taramalar diğer metodlardan her zaman iyi oluyor. tchibo'nun cihazı 8000 dpi diyor ama bunun yazılım ile artırılmış rakam olduğuna neredeyse eminim. elimdeki epson 4800 dpi iken o 150 liralık ve ekranlı cihazın 8000 dpi olabileceğini sanmıyorum. optik dpi değeri önemli.

dpi ne anlama geliyor. internet baktım dpi arttıkça kalite artıyor gibi bi şey mi ?

Arkadaşlar 10 lira çok fazla değil mi ?

mersinde banyo cd 5 tl. ama orası istanbul bence normal.

cemlemikonusuyorsun kusura bakmaksa ben de bir şeyler sormak istiyorum bu konu ile ilgili:
banyo + cd ne demek oluyor?
bir de bu scannerlarda filmi nasıl fotoğraf olarak kaydediyoruz? mümkün mü yani böyle bir şey?

yahu banyoyu niye karıştırıyorsunuz. adamın elindekiler zaten bayno edilmiş negatif. sadece taranacak. düşük veya yüksek çözünürlüklü olarak belirtirseniz ona göre tarama yaparlar.

tarayıcı falan alırsanız bir noktadan sonra üşeneceğinize eminim. bence ucuz yollu bir fotoğrafçı bulup yaptırın.

@kibrit suyu

anladığıma göre fotoğraf makinesinin içinden çıkan filmi direk sanal ortamda göstermeye yarayan tarayıcılar var biliyorum. işte bu işlemi ne kadara yaparlar ?

elinizdeki şey fotoğraf makinesinden yeni çıkmış, henüz banyo edilmemiş, kapalı kutu makara mı, yoksa eskiden kalma banyo edilmiş, ışığa tutunca negatif şekilde fotoğrafları gördüğünüz haldeki filmler mi?

yani direk makineden çıkardığım hali makaranın. ne olduğu hakkında fikrim yok.

konu nereye gelmiş lan!

evet arkadaşlar soruma hala cevap alamadım

makineden cikmis makara ise elinizdeki dijital ortama aktarilmis hale gelmesinin maliyeti yaklasik 10 lira. Gittiginiz yere ve tarama kalitesine gore bu fiyat degisebilir.

Kendiniz tarama isine fln hic girmeyin.

direk makineden çıkmış hali ise banyo da gerekli tabii ve söylendiği gibi tarama ile birlikte 10 lira civarı tutar bir makarası.

ben makineden çıkıp banyo edilmemiş filmin uzun süre saklanmış olacağına ihtimal vermemiştim. yalnız bayatlamıştır o filmler. yani fotoğrafları görürsünüz de renkler maalesef artık eskisi gibi değildir. gerçi buna da sanat diyenler var ama bilmiyorum.

ben de banyolanmış , düz olarak duran şekli sanmıştır. uzun süre banyo edilmeden rulo şeklinde kalmış filmlerden verim almak , hatta fotoğraf çıkarmak çok zor olsa gerek.

if love was that easy it wouldn't be as valuable.

"o kadar kolay olaydı bu denli değerli olmazdı" diye çevirdim.
easy yerine simple daha çok yakışabilir aslında... "basit" anlamında... çünkü aslında aşkın zorluğu "hard" bir zorluk değil de "complicated" bir zorluk.
onun da tersi "simple" oluyor.

bundan sonraki kısımda aynı numarayla ptt sitesinde sorgulayacaksınız.

ppt yurt dışı kargo takip linki şu anda çalışmıyor:
www1.ptt.gov.tr
belki geçici bir sorundur...

onun yerine şuradan eriştim kargomun bilgisine:
www.turkiye.gov.tr

ileride duyuruya erişecek olanlar olursa bir faydası dokunması açısından linkleri eklemek istedim...

yer tavsiyesinden öte bir tavsiye:
otur bir sakin kafa ile tekrar düşün bence bu kararını...

bence de çok gereksiz olur be. daha yanıt bile alamamışsın yani.

dövme candır ancak isim yazdırmak cidden çok saçma.

zaten bu işi sadece para için değil sanat için yapan bi dövmeci muhtemelen seni güzel bi dille kovar.

3.bp.blogspot.com

herkes gerekeni söylemiş ama bir daha üstünden geçmekte fayda var;yaptırma...

pişman olursun. sakın ha.

böyle bi atraksyon ne kadar gereksiz farkında değilmisin ? bi sembol bi karakter yaptırsan hadi neyse de isim çok saçma...

yaptırırsan dost bile kalamazsınız.

güçlü geçici dövmeler var şöyle 1 ay fln dayanan, git onlardan yaptır. 1 ay sonra hala istiyorsan onun kolunda durmasını gel buraya yer tavsiye edelim(:

süper bir pişmanlık olur..

bir sonraki ekşi duyurun; "beyler dövme sildirebileceğim bir yer var mı?"

ben 18 yaşına girdiğimde gidip aşık olduğumun kızın adını koluma dövme yaptırmıstım adının ingilizcesini yazdırmıstım hem böylelikle ileride biterse ya da mutlu son olmazsa pişmanlıktan bir nebze olsun kurtulurdum,ayrıca harfler herkesin bir bakısta anlayabileceği sekilde değil

ve tabi ki mutlu son olmadı lakin aradan 4-5 sene gecmesine rağmen sildirmeyi hiç düşünmedim çünkü görenler bunun bir isim oldugunu anlayamıyorlar ejderha kolu,japon harfleri mi,çin yazısı mı gibi yakıştırmalar da bulunuyorlar

koluma yaprtırmıstım ve 1-2 senedir body building ile uğrasıyorum kolum buyudukce görüntüsü de güzelleşiyor ben seviyorum iyi ki yaptırmısım diyorum lakin dediğim gibi anlaşılır bişey yaptırma sadece adını yazdırdıgın kişi bilsin

bazen ne anlamı oldugunu soran kızlara,buradan yazanı çözen ilk kız ile evleneceğimi söylüyorum ilgileri daha da artıyor :))

d1303.hizliresim.com

@kaiserr76.. yalnız bütün harfler büyük harf dövmende ve rain'in i'sini noktalı yazmışlar, o pek olmamış.. ingilizce'de "i" büyük yazıldığında noktası konmaz..

@ianism resimde öyle gözüküyor nokta falan yok,olsa da problem olmazdı önemli olan niyetti :)))

oturarak işiyosun.bir de çok tutmaman gerekiyordu sanırım.

kabak çekirdeği tüketmek prostat büyümesini, idrar yolları hastalıklarını engelliyormuş diye defalarca yazıldı çizildi, istersen bu konuyu bir araştır...

genetikse kaçarın yok. sıçrata sıçrata işe.

usta prostat dediğin şey şimdi bile çok basit operasyonlarla halledilebiliyor. bundan 30 sene sonra bakarak bile düzeltirler :P kasma bu kadar kendini. ama arkadaşların dedikleri gibi oturarak işemelisin.

ister otur ister ayakta genetik midir bilmem ama ki genetikse yapacak bişi yok.sene de bir üroloji ye düzenli kontrole git.için rahat olsun.erken teşhis prostat kurtarır...

bence boş iş yapmışsınız. üstteki yorumdan anlaşılacağı gibi kadınlara jest yapsan dert, yapmasan dert, boşver hiç uğraşma yazık kendine :)

Biz de sendikanın hediyesi olarak gül dağıttık.

hoşluk yapmışsınız ne güzel...

bir demet şebboy hediye aldım ben de, bahçeden toplanmıştı üstelik:)

Bu bilmem ne gunlerinde; metazori cicek, hediye alma robotlugu; almazsan kusme sevimsizligi canimi sikiyor. Cidden robotlastik.

süper olmuş, hiç aksini düşünmeyin bile..

kadın olmak her yerde zor, Türkiye de daha da zor. ne olursa olsun hatırlamak, kıymet bilmek, hediye olmasa bile kutlamak nezakettendir bir kere..kimse bir şey kaybetmez bununla, karşı çıkanları da anlayamıyorum.

eğer o kadınlar, gülü,vazoyu çiçeği hakedecek insanlarsa evet. mesela bizim işyerinde bir tanesi var. hal, hareket, karakter herbişeyi ömür törpüsü. sırf kadın diye iyi-kötü herkese hediye almak bence saçma.

sevgililer günü gibi alışveriş ve hediye çılgınlığına dönüştürülüp "kutlanması"ndan bende hoşlanmıyorum ve bu anlamda konuşma ben konuşuyorum'a katılıyorum. kadınların pek çoğuda dahil bu günün çıkış noktası hakkında pek kimsenin fikri yok.

ama diğer taraftan içtenlikle ve günün gerçek anlamını bilerek yapılan kutlamalara da karşı değilim. patronum, bize saksıda sümbül almış ve dünya emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun mesai arkadaşlarım, umuyorum hepimizin emeklerimizin karşılığını daha adil aldığımız günlere ulaşabiliriz gibi bir sohbetle verdi bize. patronun bunu yapması ironik biliyorum ama o kadar içten ve samimi söyledi ki ben kendimi iyi hissettim.

içi boşaltılmadığı sürece bu tür jestler iyidir, hoşluktur.

ayarların playstore'da olması lazım.

uygulamaların güncellenmesinden bahsediyorsanız;
store=>
ayarlar=>
uygulamaları otomatik güncelle(ticki kaldırın)
yalnızca kablosuz üzerinde güncelle(tickleyin)

i own a food company and provide food from Turkey. I'm selling it to foreigners from my storehouse in Plovdiv. I can work with any dealers from Bulgaria.

%5 komisyonu gönderirsin artık :D

işler otursun birliktede çalışırız çok sağol çok sağlam olmuş ;)

I own diye başlasan daha iyi.

ok ı own diye başlarım

çok sağlam olmuş demişsin de @jorge campos'un çevirisinde çok sıkıntı var yalnız.

sen sebze meyve demişsin o food yazmış. import kelimesini hiç kullanmamış. "I'm selling it to foreigners" kısmında neden foreigners? ayrıca "it" neyi refere ediyor belirsiz.

ı own da olmaz I own olacak :)

I own a fruit and vegatable company and provide food from Turkey. I'm importing them to buyers from my storehouse in Plovdiv. I can work with any dealers from Bulgaria.

peki bu son hali olmuş mu bi de 'buyers' olmuş mu ?

I am the owner of a food company, importing fruit and vegetables from Turkey. I have a depot in Plovdiv. I sell my product to the traders from the depot. I can work with any trader around Bulgaria.

"I own a food import company and I import fruit and vegetables from Turkey.
I got a storehouse in Plovdiv and I sell my goods from this storehouse.
I wish to do business with any dealers from all around Bulgaria."

işbankası maximiles 125tlye 1 mil kazandırıyor ve dediğiniz gibi tek seferde en fazla 80 mil kazanabiliyorsunuz, bu da 10binTL'ye karşılık geliyor... aslında iki seferde yapsanız siz ödemenizi o zaman maximiles'ı düşünebilirsiniz belki...

bireysel kartlar bu tür puan kazanımlarını bir süre sonra engelliyor. (sizin gibi kullanılmasın diye) businness olanları alırsanız onlarda puan kazanımı daha düşük. ama garanti. ben pegasus karttan memnundum. ama hsbc ile anlaşması bitti. şimdi banka bekliyoruz. ona göre karar vereceğim.

4) Yasak değil.

1- www.eksiduyuru.com
2- Duyurunun icine degil de sabitlenmesi icin moderatore mesaj attiginizda sabitlenir.
3- Coz goze batarsa ucar. Belli bir sayisi yok
4- Yasak degil
5- Biri yakalayip ispiyonlamadigi surece moderatorler farketmeyebilir

2-Acil durumlar, kan duyuruları filan sabitleniyor ama reklamlar da bazen üst kısımıda sabitlenebiliyor.
3-hakaret niteliği taşıyan yanıtlar, karşılılıklı alakasız polemikler ya da formata ters sohbetler siliniyor. cevapla alakalı olursa diyaloglar silinmediğini gördüm.
4-istediğin kadar hesap açabilirsin.
5-aynı gün içinde aynı duyuruyu açma silinebilir.

1-) modaretörlerin bir listesi var, evet. istatistiklerde ve en aşağıda yazıyor kimlerin olduğu. fakat orada yazan kişilerin hepsi aktif değiller. bir moderatörün ne kadar aktif olduğu istatistiklerde yazıyor.

2-) turuncular için para ödenmiyor, tarihe göre sıralanıyorlar. mavi olanlar reklam ilanları ve ücret karşılığında yukarı alınıyor. "üstte kalabilir mi?" yazan her duyuru üstte kalmıyor, moderatöre mesaj atsanız bile üstte kalacağı kesin değil. ilanın/sorunun önemine, gönderenin kim olduğuna göre değişir.

3-) pratikte belli bir limiti yok. yapılan şeye göre değişir. başka bir kullanıcıya ya da herhangi birine hakaret veya küfür etmişse genellikle uçar. cevabın yanında yorumunuzu ya da fikrinizi söyleyebilirsiniz tabii ama sırf cevap var diye kural dışı şeyler yazamazsınız.

4-) birden fazla hesap almak yasak değil. istismar edilirse kapatılabilir ama. mesela, birine küfür etmek için alındığı belli olan hesaplar uçuyor haliyle.

5-) aynı içerikli duyuruların 3 gün arayla gönderilmesi lazım. aynı şeyi farklı cümlelerle sorsanız bile silinir, içerik aynı çünkü.

bazı kullanıcılar sadece bir gönderi yüzünden uçabiliyor iken bazılarının onlarca gönderisi silinmesine rağmen uçmuyor. bunun nedeni, kullanıcının geçmişi. yüzlerce cevabından 10 tanesi silinen kullanıcı ile toplamda 10 cevabının hepsi silinmiş kullanıcı aynı olamaz doğal olarak. o yüzden "şu kadar cevabı silinmiş kişi uçar" diye bir şey yok.

cevaplar için teşekkür ederim, ilk iki sorumla ilgili devam sorularım olacak...

1)bu istatistikler sayfasında yer alan moderatör aktivitesi grafiğini okumayı beceremedim ben... yani yükselen bir ivme var her moderatör için onu gözardı mı etmek lazım... yani mesela son 1 ay hangi moderatörler aktifmiş onu görebiliyor muyuz oradan... nasıl okuyacağız bu grafiği?


2)bu turuncu duyurularla ilgili soruyu sorma sebebim: örneğin onlarca ev arkadaşı/kalacak yer arayan ilan varken niye 1 haftadır şu aynı "miss gibi eve"nin orada sabitlenik kaldığını merak etmem idi. hani acaba dedim bir bedel karşılığı bu yapılabiliyor mu,(ileride kendime de lazım olabileceği açısından) yapılamıyormuş, "ilanın/sorunun önemine, gönderenin kim olduğuna" göre belirleniyor denmiş, aynı önem/içerikdekiler sabitlenmezken bazıları uzun süre sabitlendiğine göre, gönderenin kim olduğu daha baskın bir etken sanırım burada.

teşekkürler...

moderasyon tablosunu okumak zor gerçekten. ben hangisinin hangi renk olduğunu bulamıyorum mesela. yanında nik yazan rengin tablodaki büyüklüğü, o nikin sahibinin ne kadar aktif olduğunu belirtiyor diye anladım ben.

orada uzun süre kalmasının bir çok nedeni olabilir. kullanıcı bir süre daha kalmasını istemiş olabilir. normal seviyeye indirilmemiştir. yukarısı çok kalabalık değilse es geçilmiş olabilir.

bir kullanıcı, duyuru'da en fazla yardımcı olanların arasındaysa sadece 3 tane cevabı olan başka bir kullanıcıya göre böyle bir şeyi daha çok hak eder diye düşünüyorum. kimin olduğuna göre değişir, bu demek.

ek: o tablo, başlığında yazdığına göre haftalık olmalı.

@hollowlife
ama o grafikten son 1 hafta/ay kimler aktifmiş göremiyoruz di mi?
bence işlevsel bir tablo değil. ya da en azından okuması zor diyelim.
yani mesela ben bir moderatöre mesaj atacağım tutup da hiç buralarda rastlanmayan birine atmam saçma olur, hadi size denk geldim bu sayede sizin aktif olduğunuzu biliyorum ama ya diğerleri..

"Çok gülüyorum"u bir kaç kere sarfetmişsin. Belki tepkileri "Yavşak yavşak gülüyor" tarzı olabilir mi? :)

ciddi olması gereken yerde ciddi olan birine kimse yavşak demez...
bence bunu tam aktaramıyor olmalısınız. yani ciddiyetinizi...

şu satırlar bile itici biri olduğun intibası bırakmaya yetiyor da ondan. gülümsemek, eğlenceli biri olmak iyi; ama aşırı özgüvenle birleşince itici olur.

Genelde dalga geçmeyi alışkanlık haline getirmiş ya da karakterine oturtmuş kişiler bu sıfatla anılırlar. Hani yüzde yüz haklı olsan da kafalarda imaj bu şekilde kalır. Seçim hakkı elbette senin ama rahatsız oluyorsan, hiç dalga geçmeden bir ay yaşamaya çalış. Bakalım becerebiliyor musun yoksa sen buna mecbur musun?

kimse kendisiyle dalga geçilmesinden hoşlanmaz..
ya da bi an güler ama sürerse her gün olursa sinirli bi anında olursa hoşuna gitmez.
bence de herkes sınır ve haddini bilmeli.
şahsen geyik tiplerden ben de hazzetmiyorum.

@silver apple, yapacağım.

ilk intiba herzaman önemlidir insanlara bıraktıgın o ilk intiba üstüne yapışır kalır biran önce tarzını degiştir dostum

ilk intibada sorun yok aslında tanıdıkça oluyor bunlar. ilk tanıştıklarımla enseye şaplak olmam yani.

bir kere bir kadını tasvir etmek için çirkin kelimesini kullandın. bu muhtemelen tercih meselesidir.

Sen/siz bir keresinde bir kadını tanımlarken çirkin sözcüğünü kullandın/ız. Yani muhtemelen bu bir tercih meselesi.

Oradaki did kelimesinin bir katkısı olması lazım bence.
Bir defasında bir kadını tarif ederken siz de çirkin kelimesini kullanmıştınız. Bu yüzden sanırım bu bir tercih meselesi.

@saatgeceninonikisi oradaki "did" sadece geçmiş zamanı gösteriyor. onun yerine "you used the word..." de diyebilirdi. mesela i went there yesterday de diyebilirsin i did go there yesterday de diyebilirsin ikisi arasında bir fark yok.

did use ile used arasında elbette fark var.

ama çeviride bunu yansıtmak zor tabi. "aksine" denebilir belki. bunun hangi cümleye karşı söylendiğini, konpseti bilmek lazım o "did use"u tam olarak aktarabilmek için...

orada 'did'' kullanarak vurgu yapılıyor. benim bakış açıma göre oradaki vurgunun sebebi konuşan kişinin 'ugly' kelimesini kullanan kişiyi ayıplamasından kaynaklanıyor.

(bkz: signal white now)

clinomyn beyaz olanı.

diş pastası dışında düzenli olarak listerine kullanmanızı tavsiye ederim.

aksiyon:)
sarma tütünü bırakın...
diş pastası çok zararlı...
soruya cevap: emmak

git bi dişçiye ver 70 tl ..45 dkk da tertemiz yapsın..senede bir yaparım ben çok güzel oluyo

fe adlı markanın diş tozu güzel!

www.google.com.tr

böyle diş pastası falan kullanırsan dişlerin uzun vadede daha da kötü hale gelir. dişleri aşındırıyor bunlar.

böyle düzenin amına koyim. sevgilisi kendisiyle yatmayınca sevmemis oluyo. illa vermesi lazım.

Kim ne derse desin,evet öyle düşünürüm. Özellikle 1 yıl hatta 5 yıl gibi bir süreç er kişiyi aşktan derviş olsa bile yıkar geçer bence.Sonuçta cinsel ilişki sevginin bir tezahürüdür bana göre. 'Evlenmeden olmaz' diyorsa da,siz sevgili agabeycigim nasıl 5 senedir evlenemediniz? Hata sizdedir bu durumda. Benzer bir şekilde 1 sene evlilik için tam münasiptir dye düşünüyorum.

yeterince sevmiyor demem.
başka bir sebep aramam.
hayır kendini daha çok düşünmüyordur.
hayır, sevgilisiyle yatan kızın canı öyle istemiştir.
yatmadan da aynı sevgiyi gösterebiliyordur.

cinsel ilişkiye girip girmemek tamamen kendi içinde bir mevzu.
sevgiyle bağlamamak lazım.

alakasız şeyleri birbiriyle kıyaslamamayı öğrenmek lazım. inanç/düşünce/kural her ne diyorsan işte, bunu sevgiyle kıyaslayamazsın. seks yapmayı da sevgi göstermenin bi yolu olarak görmemek lazım. biri gayet fiziksel, diğeri duygusal bi olay. hormonların vs olmasa yine birini sevebilirdin ama yatmak istemezdin.

5 senedir evlenmeden olmaz adam zaten sana 5 senesini vermiş diğerlerinin mi muhasebesini yapcak harbi tamam hadi 3-4 ayda 1 senedede verme ama 5 senede vermiyosanda kimsenin hayatı sen sikme.

bence de çok bağ yok.
çok sevse de evlenmeden önce sevişmeyi tercih etmeyebilir
çok sevmese de canı istiyordur sevişebilir..
bir de şu görüş bence biraz sıkıntılı, kimse karşı taraf için sevişmiyor ki, kendi istediği için sevişiyor. yani, öncelikle sevişmeyi isteyen sadece erkek ve kız da ikna oluyor imajı yıkılmalı bence.

o kadar ayrı konular ki birbirinden...

yaşlar da önemli olmakla beraber 5 senelik bir ilişkide hiçbir anlamda cinselliğin yer almaması çok normal bir durum değil.
ancak cinsellik yok diye buradan kız tarafı erkeği "yeterince" sevmiyor anlamı çıkmaz... bilinçaltı, kurallar, inançlar, öğretiler, korkular gibi o kadar çok etken var ki insanı sevişmekten alıkoyabilecek...
tersten gittiğimizde ise hayır, yine o dediğiniz noktaya varamayız...

evlenmeden once senle yatmamasi evlendikten sonra da baskasiyla yatmayacaginin gostergesidir

fiziksel olarak arzulamanın olmadığı yerde tam anlamıyla romantik sevgiden ve aşktan söz edemeyeceğimiz için yeterince sevmiyordur diye düşünüyorum.

iptal için : HAYIRMESAJ 2222
manuel int. sorgulama için : *123*44#

sorgu=> kalan 2222

cevap açık d7000...

elma ile armutu kıyaslıyorsunuz bu arada.

600d nin rakibi d5100 olabilir anca. ccc nikon ccc

d7100

adamına göre değişir.

sattığın ürüne göre değişir bu.. ucu çok açık bir soru

üretici sensen, mağaza şart. temiz ek kazanç kapısı.

fakat bayii isen, ya da tedarikçi isen, kar oranıyla, kargosuyla, sonuç olarak koyduğun fiyatla rekabet edemezsin diğer sitelerle. satış yine olur, fakat tatmin eder mi bilinmez.

Ben 2000 lira civarı kazanan orta halli dükkanlar biliyorum.

sahibinden.com'da daha çok satış oluyor diye biliyorum mağaza açısından bu arada.

2000TLden düşük kazandığında "kötü bir ay" geçirdiğini düşünen birini tanıyorum ben mesela. kendisi başarılı bir dükkan sahibi. ama tüm vaktini bu işe ayırmıyor... yarı zamanını ayırıyor diyelim.
"off geçen ay 2000tl bile getirisi olmadı GG'un" demişti geçen gün. ben para muhabbetini sevmediğim için "e normalde ne kadar kazanıyorsun ki" demedim ama demek ki ortalamasının altında kalmış, belki size bir fikir sağlar..
sektör: kozmetik

ama çok daha yüksek miktarlar kazananlar da vardır mutlaka...

türkiyede olduğun için harcayamıyorsun.

türkiyedeki sitelerden harcarsın. gittigidiyor gibi.

"İşlem Türkiye'de gerçekleştiğinde, ilk ödeme kaynağınız PayPal bakiyenizdir. PayPal bakiyeniz ödemeyi karşılamıyorsa, kredi kartınızdan çekim yaparız.

Uluslararası işlem yapıyorsanız, para kredi kartınızdan çekilecektir.

Türkiye’deki müşterilerimizin PayPal hesaplarını kullanırken tüm yerel para birimi kısıtlamalarına ve döviz kullanımına dair tüm kurallara uymaları gerekir."

facebook sayfalarını beğendiğinde de indirim veriyorlardı.

facebook kullanmıyorum maalesef.

avrupaya gidecekseniz euro, onun dışında bir yere gideceksiniz usd götürmeye çalışın. tl dışarıda nasıl geçsin bir akıl fikir mantık ya lütfen? kredi kartları yurtdışında geçerlidir ama kullanırken acayip kur değişimleri yüzünden saçma sapan sonuçlarda ekstrede ödeyebilirsiniz. %3 bile farkedebilir sizin yaptığınız tl hesabıyla ama sonuçta rahatlıktır süperdir falan. rusya tarafında kredi kartı bizdeki gibi yaygın olmayabilir ama avrupada sorun çıkacağını sanmıyorum.
bavuluna sığdırabildiğin her türlü elektroniği rahatlıkla getirebilirsin. 3-4 iphone bile getirip gümrük vergisi ödemeden geçebilirsin. ama tam girişte terleme seyirmeye başlarsan çağırırlar seni ondan sonra açıklamayla uğraşırsın. bir kere 3 bavul ve 3 laptop çantasıyla ne halt ettiğimi sormuşlardı mesela. açıklaması ise basitti: arkadaşlar çantaları bana yükleyip freeshop'da ortadan kayboldular :) cidden oldu bu.

tl götürme bence, hazır buradayken yanında nakit dövizin bulunsun. kredi kartın yurtdışında da geçiyor evet, ama bu sefer banka komisyon alacak hesabın türk lirası hesabı olduğu için. istersen dolar/euro hesabı da açtırabiliyorsun bankadan.
havaalanına gidince önce çıkış harcını yatırıyorsun, sana bir pul veriyorlar - onu kaybetme. sonra da check-in için sıraya giriyorsun, bavulunu teslim edip uçağın kalkmasını bekliyorsun. çok bir heyecan yok, ama havaalanları büyük yerler olduğu için kaybolmuş gibi hissedebilirsin de korkma yani, kime sorsan gösteriyorlar nereye gideceğini ne yapacağını.
yurtdışından laptop ve fotoğraf makinesi almanda sıkıntı yok, sadece 3g'li elektronikleri kaydettirmen gerekiyor (telefon, tablet gibi). laptop ve fotoğraf makinesi sayısını da abartmadığın sürece gümrüğe takılmazsın.
havaalanında üzerine ne alıp ne almayacağın bilgisi havayolunun sitesinde yazar. kesici alet alamazsın, sıvı/sprey alamazsın gibi. hatta google'larsan çeşitli forumlar bile var bavul boyutları ile ilgili yardımcı olan.
iyi yolculuklar.

-uçuştan 2 saat önce hava alanında olacaksın.

-dış hatlar terminaline gireceksin.

-o büyük büyük ekranlardan departures kısmından kendi uçuşunu bulacaksın, orada hangi numaralı kontuara gitmen gerektiği ve kontuarın açık olup olmadığı yazar.
-ilgili kontuara gideceksin, online yapmadıysan check-in yaptıracaksın ve bavulunu teslim edeceksin... sana uçuş kartını(boarding pass) ve bir etiket verecekler. bu etiketi kaybetme... bavuluna da aynı etiketten yapıştırdılar... olası bir kaybetme ya da aynı bavuldan birkaç tane olması durumlarında işe yarayacak etiketin.

-bavulunu verdin checkini de yaptın, şimdik sınırı geçme vakti(sigara kullanıyorsan bu güzel bir an son bir sigara için-vaktin varsa, ve üzerinde sıvı içilecek bir şey varsa içmek için de güzel bir zaman)... türk vatandaşları diyen kısımda sıraya gireceksin... sıra sana gelince pasaportuna çıkış damgası basılacak, el bagajın varsa(carry on) o xrayden geçecek, sen de xrayden geçeceksin... dışarıdan buraya sıvı sokamıyorsun. tabi bazı başka şeyler de sokamıyorsun onların tam listesi için interneti kurcala... kemerindir, küpendir varsa onları da çıkarman lazım ki ötmeyesin, sonra geçince takarsın geri.

-evet artık ülkeden çıkışı yaptın. şimdi tekrar o tablolardan ya da boarding passinde de yazabilir kapı numarana bak(gate). kapıyı bul. sonra saatine bak vaktin varsa oralarda dolan, takıl, freeshoplarda fiyatlara bakabilirsin... bir-iki atıştırmalık alabilirsin uçuş için. (artık buradan sonra aldığın sıvıları uçağa sokabileceksin, tabi 3-5tl vereceksin bir küçük su için, uçaklardaki ile aynı fiyat oluyor aşağı yukarı) dolanırken gözün hep o tablolarda olsun, uçuşun için salona geliniz çağrısı gördüğünde kapına git. orda bekle.

--ek bilgiler---
euronu trde al, çıkış harcını bir gün önceden öde, kredi kartları geçerli sadece bazı yerler mastercard alır bazı yerler visa durumları olabilir, elektronik eşya almada sınır var, birer tane alabilirsin pasaport başına(tam yasalar için interneti kurcala)) uçak bazen aşırı sıcak-soğuk olabiliyor, bu konuda hassasiyetin varsa içinde tişört olsun, üstüne de hırka al. yanına kitap-gazete al mutlaka... oyalanacak bir şeylerin olsun. bavulunda pasaportunun fotokopisi olsun(ne olur ne olmaz)

aklıma gelenler bunlar. iyi yolculuklar :)

Kredi kartı ile ilgili birşey söyleyeyim, yurtdışında geçerli ama yine de bankanla görüş, belki yurtdışına kapalı olma gibi bir durumu vardır. Harcamaların ABD doları olarak ekstrene işleniyor, o da tekrar tl'ye çevriliyor ve yurtdışı kullanım faizi diye birşey var. Dolayısıyla epey maliyetli oluyor yurtdışında kredi kartı kullanımı. Bankaların döviz kurları her zaman dışarıya göre daha maliyetlidir.

Sana tavsiyem, ne kadar ve nerede kalacaksın bilmiyorum da, Türkiye'den sana yetecek kadar parayı o ülkenin para cinsinden al, gerekmedikçe kredi kartı kullanma. Aradaki komisyonu boş yere ödememiş olursun.

abdest al bi de uçağa binerken :)

parayı alacağınız zaman maaşınız ne kadarsa onun üzerinden hesaplanıp veriliyor diye biliyorum.

aynen izin zamanınızdaki maaşınız neyse onun üzerinden hesaplanır bence de.

mantıken şu anki maaş üzerinden almalısınız. sonuçta maaşın artmasının sebebi enflasyon yani pratikte sizin maaşınızı gerçek değeri zaten hiç değişmiyor fiyatlar da arttığı için. siz o parayı 2 sene önce almadınız ve şimdi şirket 2 sene önceki miktarı öderse aradaki faizi cukkalamış olacak. ama bu işler pratikte farklı yürüyor olabilir, onu bilemeyeceğim.

izin parası veriliyor mu hala? bazı şirketlerin zorla kullandırdığını duymuştum?

@ozdek
işler çok yoğun olduğundan öyle uzun izinler kullanamıyoruz, yılda 3-5 gün ancak. o yüzden birikiyor haklar.

simdiki ucret uzerinden olmasi gerekir.

şimdiki ücret. geçmişte kullanmamışsan bir sonraki yıla devreder. yani şu an izne çıkabiliyorsan şu an o ücreti almalısın. mantık da yürütmüyorum ayrıca, yasal olan bu.

15.4" monitör ve 1200x800 çözünürlükte yazı boyutu büyük geldi bana.

merhaba,
arka fon çok parlak ve metin rengi gri açık bir renk olduğundan ben uzun okumalar yapamam bu blogda. ama yazı font ve boyutu çok hoş. bloğun genel yerleşimi ve linklerin/etiklerin rengi de güzel. bana sorarsanız ya arka fonun biraz matlaştırılması ya da yazı renginin biraz koyultulması gerekli.(ya da ikisi birden)

font, yazı boyutu değişmeli. çok kötü.

Font kötü. Ve yazılar çok büyük cidden.

font çok büyük hacıt, azcık koyu olsun rengi

madem yazmak üzerine bi blog, o başlığa longform kırmızısı yakışır: longform.org

renkler çok göz alıyor,font da değişmeli

Şimdiki hali nasıl?

Bu arada fontu Helvetica yapamıyorum. Bir de genelde uzun yazılar olduğu için acaba tırnaklı(serifli) font okuma kolaylığı açısından daha mı iyi olur diyorum?

bence daha iyi şu an ancak yine parlaklık/okuma zorluğu problemi var.
mesela burada ekşi duruyuda öyle bir parlama yok. sizin blogda var. arka fon parlak yani...

artalanı bi' tık koyulaştırdım.

biliyorum bu gibi durumlarda en kolay şey git ve konuş demektir ama bazen gerçekten en basit çözümü budur. eğer dediğin gibi hayati bir konu değilse ve gücenmekte haklıysa bu arkadaşlığı yeniden tesis etmek için samimi bir konuşma ve özür yeterli olmalıdır diye düşünüyorum.

Görmezden gelin, sevdiğiniz alışkanlıklardan sırf bir insan için sakın ama sakın vazgeçmeyin.

Şöyle düşünün, o sizin gibi ince düşünüyor mu? Hayır, o çatır çatır o mekanlara gelmeye devam ediyor. Siz niye gelmeyesiniz.

Not: Hatalı taraf karşısı diyerek düşündüm otomatikman ona göre yazdım, yukarıda ki yorum gibi eğer ki hata siz de ise bir selam verin.

işte o dediğinizi yapamam çünkü karşı taraf kesin bir dille bitirdi arkadaşlığı... yani şimdi gidip naber diyemem... eskisi gibi olalım da istemiyorum zaten... görmek bile sinirimi bozmaya başladı artık :/

1 kişi kalmaz ki.

1 kalır, 3 kalır, 5 kalır ..... 999 kalır.

500 kişi hayatta kalır.

1.numara.

sürekli başa dönerek devam ediyor.1 kişi kalıncaya kadar.

767

1.

sayı yarıya indikçe 1 hariç herkes 2. kişi, yani ölen kişi olacak.

Kişi sayısı çift olarak devam ettikçe 1 numara hayatta kalır:

500
250
125.

Burada 1 numara ölür.

1 olmaz o yüzden.

500'dür.

Çift sayılar olmaz, tek sayılar baştan sonran azalacak.

O zaman en ortadaki tek sayı olmalı. Yani 1-999'un medyanı. E o da 500. Nasıl oluyor o? 500. kişinin ölmesi gerekirdi ilk turda.

yok hiçbiri de değil

1, 3...
3, 7...
7, 15....
15, 31...
31, 63...
63, 127....
127, 255...
255, 511, 767
511

pardon 767 değil 511 miş.

(2 üzeri 9) -1

hocam çözdüm cevap 977

Yarın bi kağıda yazıp tek tek öldürücem adamları.

nasıl 977

n: 1000
n:500 ilk:1 son: 999
n:250 ilk: 1 son: 997
n:125 ilk:1 son:993
n:63 ilk :1 son:993
n:31 ilk:17 son:977
n:16 ilk: 17 son:977
n:8 ilk:81 son:977
n:5 ilk:209 son:977
n:2 ilk:465 son:977
Ve kazanan 977 :)

evet doğru 977 imiş

math.arizona.edu

soru 2de cevap da sayfa 6 da

977 diyen arkadaşlara ileriki hayatlarında başarılar

Teşekkürler :)

vade farkı koyarak banka da taksitlendiriyor.

işbankası da her k.kartı ile yapılan alışverişten sonra mesaj atar, 130tllik alışverişinizi 8tl ödeyerek 6 taksite bölmek isterseniz abc yazıp xyz ye gönderin gibi...