Giriş
(3)

biraz daha ingilizce kursu görürse ölecek hastalığı

denizin kulleri
ağlamak istiyorum sevgili duyuru sakinleri. martta toefl'a girip min 80/ibt alarak hazırlık kariyerime son verecek, bir kur almış bulunduğum ispanyolca'mı geliştirmek amacıyla ispanya'ya gidecektim. şu an salamanca'da olan bir arkadaştan kurs ıvır zıvır tüyosu almıştım; 'şehirdekilerle sadece ispany
ağlamak istiyorum sevgili duyuru sakinleri.
martta toefl'a girip min 80/ibt alarak hazırlık kariyerime son verecek, bir kur almış bulunduğum ispanyolca'mı geliştirmek amacıyla ispanya'ya gidecektim. şu an salamanca'da olan bir arkadaştan kurs ıvır zıvır tüyosu almıştım; 'şehirdekilerle sadece ispanyolca, kurstaki arkadaşlarınla da ingilizce konuşursun (zaten başka şansın yok); ikisine de faydası olur' demişti kendisi.
fakat, sevgili babacım ben yanlışlıkla 'boğaziçi'nin hazırlığı öyle çok matah filan değil' deyince, o zaman ingilizce'ni önce hallet sen işletme okuyacaksın; çok lazım, lisansını da etkiler dedi. ingiltere'de kursa git bir şey yap, geliştir dedi. haklı olmaya kısmen haklı kendisi ama ben bi gr daha ingilizce kurs-ders hede hödö istemiyorum.
ne yapabilirim? business english, effective english gibi bi kursa mı gideyim (hayır ya hağyır!)
internship yapamam, hazırlığım. 2. sınıf olmak lazımmış en az.
work and travel hem ben istemiyorum, hem de ailem.
acep drama kursu filan mı alsam hem aksan yaparım hem eğlenirim (salladım. var mı böyle bi şey bilmiyorum. çaresizim.böhü.)
cidden zorlanır mıyım lisansa geçince o kadar ingilizceyle? (80 toefl)
boşverip salamanca'nın yolları taştan mı diyeyim?
veya ne yapayım bir şey önerin?

andy kaufman 2; yanlış anladınız siz beni toefl'ı nasıl geçerim diye şey etmedim ben ;)
0
denizin kulleri
(18.02.09)
ya, benim arkadaşım da benzeri bir dertten muzdarip. 79 toefl gerekiyor ona da, hazırlanıyor. boğaziçi yükseklisans.

öncelikle, ielts sınavına girme seçeneğini ciddi bir biçimde gözden geçir. toefl hakkında olumsuz düşünceler baya bir insanın kafasında mevcut. büept ve kontrol edenlerine zaten çok küfrediliyor.

eğer ingilizce'de gramer olarak, "pek bir eksiğim kalmadı, her şey tamam" diye düşünüyorsan, ingilizce ve ingilizce altyazılı film izleme olayına aban, ingilizce kelimeler öğren. kitap oku bol bol. mesela bir kitabın türkçesini, sonra ingilizcesini oku. bu şekilde bile bir kursa gitmeden halledebilirsin (eğer grameri halletiysen gerçekten).

internetten toefl'a kaydolup toefl denemesi çözmeyi denedin mi?
0
andy kaufman 2
(18.02.09)
efyi araştır farklı yerlerde ingilizce kursları oluyor. belki ispanyolca da konusulan bir yerde ingilizce kursuna gidebilirsin. onun dısında da www.wordtest.com diye bi site var üye ol, paralı ama değiyor cidden. her gün iki saatini geçirsen sitede çok ilerlersin.
0
likeinme
(18.02.09)
işe dilden ziyade gezip görmek olarak bak. öğreneceğin ispanyolca ya da ağdalı ingilizce belli bi süre kullanılmadıktan sonra (ki kullanılmayacak...) eriyip gidecek.

ispanya konusunda bi bilgim yok, ama ingiltere çok kozmopolit bi yer. Londrada sadece gezip tozmanın bile entelektüel olarak kooooccaman bir artısı olacaktır. Salamanca'ya gidip ilk birkaç hafta barlara takıldıktan sonra sıkılmayasın sakın?
0
makineci
(18.02.09)
(4)

dağcılık hakkında birkaç soru

insantaklidiyapanmaymun
merhabalar duyuru sakinleri, bu dönem boğaziçi üniversitesi dağcılık klubüne yazılıp eğitim almayı düşünüyorum. öncelikle budak hakkında fikirleri tecrübeleri olanlar varsa hakkında birkaç şey duymak isterim. bunun dışında bu aralar masraf üstüne masraf çıkmakta ben şimdi kulübe yazılsam acaba malze
merhabalar duyuru sakinleri,
bu dönem boğaziçi üniversitesi dağcılık klubüne yazılıp eğitim almayı düşünüyorum. öncelikle budak hakkında fikirleri tecrübeleri olanlar varsa hakkında birkaç şey duymak isterim. bunun dışında bu aralar masraf üstüne masraf çıkmakta ben şimdi kulübe yazılsam acaba malzemeleri hemen almam gerekiyor mu? malzemelerin pahalı olduğunu duydum ondan bunu da düşünmek zorunda kaldım. son soru olarak ne kadar sürelik bir eğitimden sonra gerçek tırmanışlar yapılıyor? bunların yanında bu spor hakkında söylemek istediği şeyler olanlar varsa birkaç kelam ederseniz çok makbule geçer.
0
insantaklidiyapanmaymun
(17.02.09)
soruna tam cevap olmayacak ama:

dağcılık ile ilgili öğrenci toplulukları malzemelerini kendileri sağlıyor genelde. topluluk üyeleriyle konuşmadan malzeme alma.

ikincisi, dağcılık eğitimleri güz dönemi başında başlar, havalar soğumadan önce yürüyüş, kamp eğitimleri falan yapılır. kar yağdıktan sonra da kış kampçılık / kazma falan diye gider, kayakçılar ayrılır. bahar geldiğinde de tırmanışa ilk adımını atarsın. kısacası, kulübe katılmak için geç kalmış olabilirsin.

bu elitist bir spor. canın tatlıysa, sporu, kendini zorlamayı sevmiyorsan ilerleyebileceğin bir dal değil. ama bu sıfatları taşımıyorsan, dağcılığın vereceği tatmin duygusu, katacağı birikim hiçbir sporda yok.
0
makineci
(18.02.09)
Su siralar baslarsan sana verecekleri egitim kis dagciligi ve arama kurtarma egitimi olur. Ardindan 2 günlük kamplar ve ardindan trekkingler gelir.

Egitim almadan bile tirmanis yapabilmen mümkün tabiki. bu tamamen kisinin bu isi yapma istegine bagli.

Benim egitimsiz ilk zirve 3733 mt aladaglar emler zirvesi olmustu misal.

Evet, malzemeler pahali ne yazik ki. Daha bugün sevdicegim için bir adet kis botu ve salopet aldik, 500 tl bayildik.
0
trimpot
(18.02.09)
olmazsa olmaz su 3 malzemeye baslangicta 750tl odeyecegin aklinda bulunsun:

bot (300-350)
canta (250-300)
tulum (200-250)

* her sey € bazinda oldugundan ona gore yukselir alcalir.

tirmanis icin ipler, kasklar v.s klup tarafindan verilir. sen kaya tirmanisi icin friction alacaksin bir de tabi o da 150tl.
0
nochristrequiress
(18.02.09)
haftasonları gunu birlik trekking yapılan turlara katıl, oradakilerle kaynas ve yavas yavas durumu ogren.
bu pazar yuruyusleri icin tek gereken rahat bir canta ve ayakkabi.
sonrası kendiliginden gelir zaten.
0
r12
(20.02.09)
(10)

Airties kablosuz modem sorunu

mtrsykl
Şu ttnetin verdiği 4 portlu kablosuz modemlerden var, modemi kapatıp açınca yarımsaat bağlanmıyor internet, bazen de çabuk bağlanıyor. sorun nerede olabilir acaba? notebook la kablosuz diğer masaüstü pc ile de kablolu bağlıyım modeme.
Şu ttnetin verdiği 4 portlu kablosuz modemlerden var, modemi kapatıp açınca yarımsaat bağlanmıyor internet, bazen de çabuk bağlanıyor. sorun nerede olabilir acaba? notebook la kablosuz diğer masaüstü pc ile de kablolu bağlıyım modeme.
0
mtrsykl
(17.02.09)
modem mi hat almakta gecikiyor yoksa bilgisayarlar mı modemden hat almakta gecikiyorlar.
kısaca adsl ışığı yanıyor mu:)
0
tannhauser
(17.02.09)
dsl ışığı yanmıyor, yani internet bağlantısı yarım saat falan sonra ancak geliyor.
0
🌸mtrsykl
(17.02.09)
firmware'i güncelle diyeceğim ama pek de umutlu değilim.
airties'ın kimi modellerinde bu sıkıntı oluyor.
ha direkt suçu modeme atmak kolay yol, bağlantı kablolarında filan da sıkıntı olabiliyor.
ilk etapta, firmware'i güncellemeye çalış. airties sitesinden modeminin firmware versiyonunu kontrol ettikten sonra tarayıcı adres satırına 192.168.2.1 yazıp menüleri karıştırıp kendi firmware versiyonunla karşılaştır. eskiyse yenilersin. sorunun devam etmesi halinde bir arkadaşının modemiyle deneyerek adsl hattını deneyebilirsin.
0
tannhauser
(17.02.09)
kendi firmware'inizi durum ekranından kontrol edebiliyorsunuz. en altta.
yeni bir firmware yayınlanıp yayınlanmadığını da www.airties.com linkinde modeminizin no'sunu ve alttaki firmware/driver butonunu kullanarak kontrol edebilirsiniz.
0
tannhauser
(17.02.09)
benim modemin aldığı ip bu 192.168.1.1 biraz garip değil mi, bir tek benim modemde gördüm bu ip yi.
0
🌸mtrsykl
(17.02.09)
bu sorun genelde santral tarafındaki splitter ile ilgilidir. Santraldeki splitterinizin değişmesini talep edin.
0
ned flanders
(17.02.09)
airties modemlerin admin paneline ulaşmak için default ip'dir bu. bir gariplik yok.
0
tannhauser
(17.02.09)
aynı sorun bendeki airties access pointte de mevcut. birkaç kez kapatıp açınca çalışmaya başlıyor
0
makineci
(17.02.09)
bence sen 4440375 i ara ve derdini onlara anlat.
kesin çözümünü buluyorlar.
en ufak sorun oldumu arıyom ben saolsunlar bir çırpıda çözüveriyorlar.
0
readmymind
(18.02.09)
ben aynı sorunu yalnızca ag baglantımı kaldırıp tekrar kurdugumda gıderebılıyorum. yanı modeme kablolu baglanabılırken aynı zamanda. tekrar kurdugumda yenı bır sıfre ıstıyor, vs. halloluyor.
0
lacivert
(18.02.09)
(3)

küçük ilçede belediye hoparlörü sorunu

yo wassup
güzide ilçemizin muhteşem belediyesinin süper hizmetlerinden biri de "anonslar" yapması. anons iyi güzel de, sistemlerinde bir arıza var bizim buradaki hoparlörleri devamlı cayırdayarak inanılmaz bir gürültü yapıyor ve sanıyorum bütün mahalleyi rahatsız edecek, bu gece de uyutmayacak.23:00 da beledi
güzide ilçemizin muhteşem belediyesinin süper hizmetlerinden biri de "anonslar" yapması. anons iyi güzel de, sistemlerinde bir arıza var bizim buradaki hoparlörleri devamlı cayırdayarak inanılmaz bir gürültü yapıyor ve sanıyorum bütün mahalleyi rahatsız edecek, bu gece de uyutmayacak.

23:00 da belediye santralini aradım, operatöre bağlıyoruz dedi kaset, "itfaiye buyrun" dediler halimi arz ettim, "haberleri varmış, ilgileneceklermiş" dediler

23:30 emniyeti aradım, bu saatte yapabileceğimiz bir şey yok, belediyede kimse yok dediler.

1) bu işe nasıl çözüm bulunur?
2) bu vurdumduymazlık kime nasıl şikayet edilir? şikayet edilir mi?

yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
0
yo wassup
(16.02.09)
sabah ilk iş mülki amirliğe şikayet edin, kaymakamlığa.
0
serseri marti
(16.02.09)
ampiyi açık bırakmışlar. yapacakları bir tuşa basmak sadece.
0
makineci
(16.02.09)
yan keskiyle kablosunu kesin.
0
rurouni
(16.02.09)
(9)

deri ceket almak istiyorum

bcdhms
herkese selamlar,kendime şöyle bir deri ceket alıyım diyorum ama şimdi tam sezonu azıcık daha bekle indirime girsin diyenler filan oldu, benim de bir kaç sorum var, yaza doğru büyük indirimler olur mu? 2.el cekette alabilirim, istiklal caddesinde bazı pasajlarda sanki gördüm 2.el satan yerleri ama h
herkese selamlar,
kendime şöyle bir deri ceket alıyım diyorum ama şimdi tam sezonu azıcık daha bekle indirime girsin diyenler filan oldu, benim de bir kaç sorum var, yaza doğru büyük indirimler olur mu?
2.el cekette alabilirim, istiklal caddesinde bazı pasajlarda sanki gördüm 2.el satan yerleri ama hatırlamıyorum, var mıdır tavsiye edeceğiniz bir yer ve buralarda fiyatlar aşağı yukarı ne civardadır ??
0
bcdhms
(16.02.09)
fiyatlar elbet düşer ama sezonda 500 e satılan kaliteli bir deri ceketin (kuzu diyelim) fiyatının 350-400 ytl altına inebileceğini sanmıyorum. öyle inanılmaz indirimler beklemeyin yani.
0
makineci
(16.02.09)
inanilmaz indirimler yazin sonu ve sonbaharin baslangici oluyor, ama degisebilir de, deri piyasasi degisken, gerci artik durumlar da degismis olabilir...
0
ermanen
(16.02.09)
denizli'de deda deri diye bi derici var, baya bi köklü..
dayım da uzun süredir istiyordu deri ceket, buraya gitti..
ölçüsünü aldılar, boyunu ölçtüler biçtiler felan, kuzu derisinden kahverengi deri cekedi 300 liraya diktiler.. (taksit imkanı da varmış)
ve öyle dandik bi şey de değil yani, gerçekten de kaliteli açıkçası..
hatta "eğer beğenmediyseniz tekrar baştan dikebiliriz" demişler, herhangi bi ek ücret almadan..

artık yaşadığın şehirden yaptırabilecek misin bilmiyorum ama olur da yolun düşerse, aklında olsun..
0
thefalloftekin
(16.02.09)
Theorie diye bir mağaza var. İnternetten arat. Şu yenibosnada kültür üniversitesinin yanında havaalanı avm diye alışveriş merkezi açıldı. Orada bu mağaza. Envai çeşit mont, kaban, gocuk, palto vs var. Deri de var. Gidin, bakın, seçin, beğenin, alın.
0
villeneuve
(16.02.09)
laleli'deki deri piyasasına bakmakta fayda var.
0
levski
(16.02.09)
derimod'da indirim var bu aralar. model diyince 1 numaralar, en güzel james dean montları onların bence.
0
pyro clustic flow
(16.02.09)
geçenlerde boynerden güzel bir deri ceketi (ceket mont arası birşey) 250 kafaya aldık. gayet de güzel...
0
kahvegibi
(16.02.09)
zarada 250 ytl civarına güzel deri montlar gördüydüm sezan fiyati tabi malum
0
demlikposet
(16.02.09)
alanya'ya git. sezon dışı oralar. çok uygun fiyatlara bulabilirsin sanıyorum.
0
andy kaufman 2
(16.02.09)
(8)

rapidshare nasıl oluyor da kapanmıyor?

abtash
öncelikli şunu söyleyeyim, şikayet edilen dosyaların silindiğini bu sayede sorumluluğu bir nevi üzerlerinden attıklarını biliyorum, amaçlarında da yazmışlar tatil fotosu, iş dosyaları cart curt. bunları atacak olanlar rs server'ına güvenir mi(en azından ben güvenmiyorum, mail falan atıyorum) bir fir
öncelikli şunu söyleyeyim, şikayet edilen dosyaların silindiğini bu sayede sorumluluğu bir nevi üzerlerinden attıklarını biliyorum, amaçlarında da yazmışlar tatil fotosu, iş dosyaları cart curt. bunları atacak olanlar rs server'ına güvenir mi(en azından ben güvenmiyorum, mail falan atıyorum) bir firmanın bariz bir şekilde yasadışı yollar yaptığı ortada iken nasıl oluyor da müdehale edilemiyor? hukuk denen şey tamamen cansız mıdır yani? hiç mi yorum yeri yoktur, hakimlerin hiç mi insiyatifi yok, herşey ortada. rapidshare linkleri yayınlayan siteler kapanırken rapidshare vb sitelere bir şey olmuyor. megaupload tr tarafından engellendi, onun sebebi şikayet dosyalarını silmemek olabilir diye düşünüyorum. ancak şu var, rapidshare içeriğinin %99'u (abartmıyorum öyle düşünüyorum) korsan içerik, nasıl oluyor da bir yaptırım uygulanmıyor, şikayet edilen dosyaları hızlı bir şekilde silerim demek nasıl yetiyor? bir de şu var, dosyalar parça şifrelemesi ile yüklenince(rar şifresinden bahsetmiyorum) silinmiyor bildiğim kadarıyla. nasıl oluyor da bütün dünya'da bu kadar serbest at koşturuluyor? (torrent'lere girmeyelim efenim)

bu arada rapide karşı değilim sadece merak. bizi rapide mecbur bırakanları da kınıyorum fahiş telif haklarından dolayı.

bitti.
0
abtash
(15.02.09)
türk telekom ve ttnet't görev yapan 3 yöneticinin internetin geleceği hakkındaki sunumlarına katılmıştım. kullandıkları grafiklerde üstlerini de logolarını yerleştirerek %23 rapishare, %12 bittorent(rakamları salladım) diyerek korsan hakkında izahat verdiler. internet kullanımının yaklaşık 3te 2si(yaklaşık olarak - hafızam beni yanıltmıyorsa) dosya paylaşımı için. korsanı engellemek içinse güya ttnet müzik'i yaratıyorlar falan filan. neden her şey bu kadar açıkken yasal şikayette bulunmuyorlar korsanı engellemek için? çünkü korsanın tamamen engellenmesi gerçekten başarılırsa bundan en büyük darbeyi internet servis sağlayıcılar görür. yani rapishare ve benzerlerini en az dosya paylaşanlar kadar seven başkaları da var.
0
surtunme kuvveti
(15.02.09)
@surtunme kuvveti
haklısın yoksa ttnet'İn 32 mb'Lik internetini kim ne yapsın(büyük şirketler alıyo falan o ayrı, hedef başka)

ancak ttnet bir devlet kurumu değil ki(kaldı ki olsa ne olur), devlet siteleri ttnet için mi kapatıyor? yasalar nerde? yasa koyucular nerde(telif haklarını savunanlar nerede)? youtube'un tarfiğini de yazsaydın çok güzel olurdu, youtube'un kapatılma sebebi arasında gösteriliyor bu trafik olayı. kampüste ulaknet kullanıldığı için youtube'a girişe bir engel yok, portlardan kapatıldığında internet hızı uçtu resmen, (youtube'un yanında rapidshare de gitti gerçi, onun da etksi büyük)

kökünden kazınması mümkün değil mi bunun?

ayrıca benim şöyle bir düşüncem var rapidshare trafiği 10 gb'dan 2.66 gb'a çekerken sanki bi yerlerden ihtar aldı yavaştan kapatmaya ya da gerçekten yasal içerik sunmakla sınırlandırmaya hazırlıyor kendini, warezcilere yavaştan gidin diyor sanki. 2.66 gb kota mı olur be!
0
🌸abtash
(15.02.09)
öncelikle hak ve özgürlüğün ne olduğunu konuşmamız gerekiyor galiba. insanların telif hakkını gözetmeden bir ürünü yasadışı paylaşması bir özgürlük değildir. youtube örneği bambaşka.. bence zaten youtube'un ve muadili diğer global sitelerin kapatılmasının izi bu sektörün iştah açıcı pastasından daha büyük pay almak isteyen türk rakiplerinde de aranmalı.. tabi bu tamamen şahsi bir kanaat, hatta komplo teorisi..
0
surtunme kuvveti
(15.02.09)
youtube olayında ben trafikten bahsediyorum kapatılması haklıdır diye bir şeyden bahsetmiyorum. merak ediyorum telif hakkı olan bir şey üretseniz ve bunu ertesi gün rapidshare vb. yerlerde görseniz tepkiniz yine böyle olur muydu? ben işin yasal tarafını merak ettim, nasıl cambazlık yapıyorlar avkukatları diye. çünkü sadece türkiye için geçerli bir şey değil bu.
ayrıca evet kafa aynı kafa! yakın zamanda dünyanın en büyük torrent sitelerinden biri benim kafamla aynı yönde düşünenler tarafından kapatılıyor. şu kafaları "çok modern çalışan" avrupa ülkelerinde açılan davalardan dolayı.
0
🌸abtash
(15.02.09)
kısa süre içinde bir alternatifinin çıkacağını bildiklerinden kapatmıyorlardır belki de. kotayı azaltıp belli bir seviyenin altında tutmaya çalışıyorlar

telif hakkına saygı duymakla beraber, yaşamsal ihtiyaçların karşılanamadığı bir dünyada pek önem arzettiğini düşünmüyorum. bir kaç yüz yıl sonra işler yolunda gider ve dünya diye bir yer kalırsa, o zaman fikir ve sanat eserlerinin hakları ciddi bir şekilde korunabilir.
0
makineci
(15.02.09)
bu yurt dışında da ciddi ciddi tartışılan bir konu.

benzeri bir çok paylaşım sitesi dışarıda da mahkemelik oldu, kapatıldı.
komplo teorilerine geçmek için yeter sebep çoktan oluştu.
0
can see
(15.02.09)
işin mevzuat boyutu hakkında ayrıntılı bilgim olmasa da yılların internet kullanıcısı olarak şunu söyleyebilirim:
internet vasıtasıyla kişiler veri alışverişi yapar.bu verinin içeriği bilinmediği müddetçe veriye yasak konulamaz. sözkonusu alışveriş rapid ve muadili sitelerde had safhaya varmış durumda. bütün bu alışverişin tek tek kontrolü mümkün olamaz. kaldı ki, bu siteler şikayet halinde, şikayet konusu verileri sunucularından siliyorlar. yani, sorumluluk almıyorlar ve bunu da kullanım sözleşmeleriyle zaten işin başında belirtiyorlar. yani niyetleri, korsan yayın yapmak değil ama buna olanak sağladıkları bir gerçek. yalnızca ortada bir ihtimal var diye, suç saptanmadan ceza varilmesini ben makul bulmuyorum. ha şikayet olur ve buna rağmen şirket gerekeni yapmazsa o zaman kapatılma durumuna dayanak sağlanmış olur.
burada en önemli nokta, internette neyin suç olup neyin olmadığının saptanmasıdır. henüz çerçevesi çizilmemiş bir alandan bahsediyoruz ve hala uygulamada altyapı eksiği mevcut.bu sitelerin, yukarıda bahsettiğim şekilde, sırf suça veya kanuna aykırı fiillere yol açabildiği bahanesiyle kapatılması demek, internetin toptan yasaklanmasına bile gidebilir. msn vasıtasıyla da kişiler birbirlerine dosya transfer edebiliyor. facebookta insanlar başkalarına ait fotoğrafları profil resmi olarak kullanabiliyor. interhet bir paylaşım platformuysa, bunun engellenmesi olanaksızdır. rapid kapatılsın, başkası açılır.kısacası, hukuki altyapı yok. kaldı ki, rapid gibi siteler sayesinde insanlar bilgilerine istedikleri yerden ulaşabilme olanağına sahip oluyor. bu açıdan da bakılmalı. son olarak, insanların film, müzik vs. "paylaşması" yasaklanamaz. asıl çıkmaz budur çünkü sonunun nereye varacağını kestiremezsiniz. yapılsa şimdiye kadar yapılırdı zaten.
0
piirsikli
(15.02.09)
ekmek bıçağı ile çok rahat adam öldürülebiliyor. (yaptım ordan biliyorum)
bıçak üretimi durdurulamaz ama. böyle savunuyordur avukatları.
0
serseri marti
(15.02.09)
(2)

en iyi lens kiti olan slr makine

joehigashi
Evet sorum gayet açık.. Lütfen aramaya inanmak falan demeyin benim soracağım soru öncekilerden biraz daha spesifik.. Bu gün dolmabahçe sarayına gittim ve canon s5 makinemin malesef artık yetersiz geldiğine kanaat getirdim.. Öyle bir durum oluyor ki makinem dolmabahçe sarayındaki bir odanın ya da bir
Evet sorum gayet açık.. Lütfen aramaya inanmak falan demeyin benim soracağım soru öncekilerden biraz daha spesifik.. Bu gün dolmabahçe sarayına gittim ve canon s5 makinemin malesef artık yetersiz geldiğine kanaat getirdim.. Öyle bir durum oluyor ki makinem dolmabahçe sarayındaki bir odanın ya da bir bölümün tamamını kadraja almakta yetersiz kalıyor.. Zannedersem bu işin de çözümü geniş açılı bir lens olsa gerek. Ancak canon eos 450'ye falan baktımda bunun da lensinin ilk etapta yetersiz kalacağı söyleniyor.. Yani 1400 tl makineye verdikten sonra birde ekstradan minimum 300-400 lira lense veriyoruz. Şimdi ortalama 1000 lira hadi en fazla 1200 lira vererek gayet tatminkar lens kiti ile satılan bir makine tavsiye edebilir misiniz ?
0
joehigashi
(14.02.09)
bir odayı tamamen kadraja almak istiyorsan 15 mm nin altına inen odak uzaklığında bir lense ihtiyacın var. nikon ve canon makinaların kit lensleri minimum 18 mm odak uzaklığı veriyor. s5 kullanmadım ama kit lenslerin s5 inkinden daha kaliteli olacağını düşünüyorum.

aynı ihtiyaç bende de hasıl olmuştu, o zamanki d400 makinama sigma 10-20 lens almış, vatikan müzesinde çekilmemiş oda bırakmamıştım. elden çıkarırken de %20 lik bi kayıpla okutmuştum lensi.

1200 ytl bütçen varsa, 18-55 kit lensli canon d400 (700 ytl) + sigma 10-20 lens(500 ytl) alabilirsin. (fiyatlar tahminidir)
0
makineci
(15.02.09)
pentax'ın bazı modellerinde verdiği al II var, al'sinden daha iyimiş, kullanmadığım için çok bişey diyemem. ben sony ile cz 16-80 almıştım, süper bir lens ama makine ile fiyatı tuzludur biraz. hatta neredeyse bu lens için sony'i seçtim bir daha bir müddet lens yatırımına ihtiyaç duymıyayım diye. sony'de çok iyi bir dslr bu arada.
0
eksi daglarinin aslani
(15.02.09)
(3)

neden?

sokak cocugu
dün trt 3 de avrupa dan futbol özetlerini izliyordum ve bir siyahi oyuncu kendi kalesine talihsiz bir gol attı. siyahi futbolcu demek de istemiyorum keza bu bile bizatihi ırkçılık oluyo ama napalım. adama öyle üzüldüm ki. beyaz bi insan yapsa o hatayı üzülmezdim o kadar. şeyleri için sevmiyorum onla
dün trt 3 de avrupa dan futbol özetlerini izliyordum ve bir siyahi oyuncu kendi kalesine talihsiz bir gol attı. siyahi futbolcu demek de istemiyorum keza bu bile bizatihi ırkçılık oluyo ama napalım. adama öyle üzüldüm ki. beyaz bi insan yapsa o hatayı üzülmezdim o kadar. şeyleri için sevmiyorum onları ama daha bi samimi geliyolar. bunun nedeni ne olabilir acaba?
0
sokak cocugu
(14.02.09)
hocam işte fabrika ayarların mazlumun yanında yer almanı sağlıyor. ne güzel.

"adam ten rengi yüzünden ne ayrımcılıklara maruz kalmıştır, kimbilir bu takıma yükselene kadar ne sıkıntılar çekti, hata yaptığında üzerine gidecekler garibanın" diyor iç sesin herhalde

seni tenzih ederek söylüyorum: ancak bu durum cehaletle birleşirse çok tehlikeli olabilir, zalimden bir farkın kalmayabilir.

kimin, kim tarafından, hangi konuda ve nasıl mazlum bırakıldığı sorularına net cevaplar verebildiği sürece, bu yaklaşım dünyayı daha yaşanılabilir kılacaktır.
0
makineci
(14.02.09)
aslında yapılan hata üzülücek bir hata değil ama sırf o adam yaptığı için ve köle olarak görüldüğü için. köle pazarından alınmış gibi davranılıyor adamlara çok ucuza geldi abi gibisinden. adamla hemhal olduğun zaman anlıyorsun bazı şeyleri.
0
🌸sokak cocugu
(14.02.09)
(bkz: #8280089)
0
ravioli
(14.02.09)
(8)

Ankara'da Çikolatacı

boshi
Efenim, görevim gereği Ankara'da adrese teslim hizmeti veren bir çikolatacı arıyorum. Nezih bir çikolatacı olmalı. Var mı?
Efenim, görevim gereği Ankara'da adrese teslim hizmeti veren bir çikolatacı arıyorum. Nezih bir çikolatacı olmalı. Var mı?
0
boshi
(14.02.09)
kızılay'da alt geçitte bir tane olucaktı ama nezih midir bilmiyorum, gelip geçerken görüyordum sadece.
0
halef
(14.02.09)
bilkent ankuvada neahaus'a benzer bi isme sahip nezih ve çikolata konusuda fazlasıyla iyi bir yer vardı. hala orda ama çikolata ile ilgileniyorlar mı bilmiyorum.
0
papalina
(14.02.09)
liva pastaneleri yapar muhtemelen bu işi..
0
iterator
(14.02.09)
liva iyidir...
0
makineci
(14.02.09)
bind chocolate var armada'da. onlar yapıyorlar galiba bu işi.
0
kriker
(14.02.09)
livayı yazmadığım için kendimden utandım.
0
halef
(14.02.09)
paranormal
(14.02.09)
papalina'nın bahsettiği şu: www.neuhaustr.com
0
endless dream
(14.02.09)
(4)

otopark mafya

eren
gündüzleri iş yerimizin olduğu geniş sokakta otopark mafyası olan elemanlar para topluyor yaklaşık 2 senedir.şikayet edeceğim.hangi devlet kurumunun yetki alanındadır bu durum?(ispark'ı aradım. emniyet'i arayın dediler. emniyete dilekçe yazdım ilgilenmediler)
gündüzleri iş yerimizin olduğu geniş sokakta otopark mafyası olan elemanlar para topluyor yaklaşık 2 senedir.
şikayet edeceğim.
hangi devlet kurumunun yetki alanındadır bu durum?

(ispark'ı aradım. emniyet'i arayın dediler. emniyete dilekçe yazdım ilgilenmediler)
0
eren
(13.02.09)
hıncal'a uluç'a yaz. yayınlarsa ertesi gün tertemiz olur o sokak.
0
barfilozofu
(14.02.09)
hemen hemen aynı durumu yaşadım.
emniyeti aradım ilgilenmediler, emniyet müdürlüğüne 2 ay içinde üç kez dilekçe veridm sallamadılar.

bir ay sonra emniyet müdürüne isme dilekçe yazdım, savcılığa dilekçe verdim, valiliğe dilekçe verdim ve diğer dilekçelerin numaralarını referans gösterdim ve sorun 2 gün içinde bir daha açılmamacasına çözüldü.

ısrar etmek ve kurumların isteksizliğine karşın kurumları birbirne düşürmek arkadaşları harekete geçiriyor.
0
rygard
(14.02.09)
olayın çözülme ihtimali söz konusu mafyanın kim olduğuna bağlıdır
0
makineci
(14.02.09)
bizim sokakta mafya vardı, şikayet sonrası gitti ispark geldi. ispark elemanı herkesden kafasına göre para almaya başlayınca bir daha şikayet ettiler sanırım. Aynı mafya geri geldi.
0
kasketli
(24.01.11)
(6)

Kapalı cep telefonundan dinlenilme

tan vakti
Bir tür bilgi var. Cep telefonu kapalı bile olsa etrafta konuşulanlar dinlenebilşyor diye. Hatta uçuş modunda bile olsa o telefonu ortamı dinlemek için kullanmak mümkün şeklinde. Ancak pilini çıkartınca bu durumun önüne geçilebilirmiş. Bu işle uğraşan telekomunikasyon firmalarındaki arkadaşlara sora
Bir tür bilgi var. Cep telefonu kapalı bile olsa etrafta konuşulanlar dinlenebilşyor diye. Hatta uçuş modunda bile olsa o telefonu ortamı dinlemek için kullanmak mümkün şeklinde. Ancak pilini çıkartınca bu durumun önüne geçilebilirmiş.

Bu işle uğraşan telekomunikasyon firmalarındaki arkadaşlara sorarım. Bu muazzam paranoyak bir geyik midir? Yoksa harbiden var mı böyle birşey? Diyelim ki insan sevgilisiyle evde özel bir durumda, istihbarat birimleri istedikleri zaman bizi dinleyebilirler mi? Ne dersiniz?
0
tan vakti
(13.02.09)
ne yazık ki bu gerçek, kendimden biliyorum çünki. sevgilimle konuşuyordum ve gayet özel bir şekilde telefonda, bağlantı koptu tekrar aradım sevgilimi fakat telefon önce sevgilime sonrada başka bir yere bağlandı. arka planda polis telsizi sesleri geliyordu ve adamın biri "abi ne diyim ben buna şimdi" diyordu. direk olarak oparotörü aradım ve durumu belirttim tabi doğal olarak müşteri temsilcisi bayan hemen panikledi. 5 dakika bekletti ve sonuç olarak sadece telefonumun herhangi bir yere yönlendirilmesini engellemek adına şimdi unuttuğum birşeyler yaptırdı. telefonu dinlenebilecek biri değilim öyle über özelliklerim yok sadece işim gereği suriyeye gidip gelen biriyim muhtemelen bu nedenle dinlediler. yani kimse beni niye dinlesinler ki gibi bir düşünceye kapılmasın ve özellikle haberlerde çıkan mahkemeden alınan izinle dinleyebilirler sadece diye bir saçmalık yok devlet istediği an istediği kişiyi dinler. bilgisayar içinse msn kayıtlarının tutulduğunu ve gerektiğinde bunu kullandıklarını artık bilmeyen yok. onun dışında kameradan ve microfonla dinleme yapmak birazda senin bilgisayarına müdahale etmeden olmicak bir iş gibi geliyor, tabi gerekli önlemleri aldıysan korkacak bişe yok.
0
snow bros
(13.02.09)
Arkadaşlar size samimi duygular ile sesleniyorum, bir kaç yıl öncesine kadar bu dinleme işini yasal olarak yapabilen bir kurumda çalışmış biri olarak söylüyorum ki paranoya yapmayın, hiç bir kurum bir sebep yokken birinin telefonunu dinlemez, carnivore gibi bir yazılım kullanılmıyor anahtar kelime falan kaydeden, düşünün telefon dinenmesi sırasında başında kanlı canlı bir insan duruyor, sizce o kadar personel var mı?

Teorik olarak telefon kapalıyken dinlemek mümkün ama pratikte uygulamanın zor olduğunu biliyorum.

Sonuç olarak teknik olarak takip edilmenizi gerektiren bir faaliyet içindeyseniz dinleniyorsunuzdur ama kimse kız arkadaşınızla konuşmanızı dinlemek için mesai harcamaz.
0
thefin
(13.02.09)
@thefin, hangi teori ile kapalı bir cihazdan bilgi alınabiliyor anlatabilir misiniz?
0
cimri
(13.02.09)
bir çok telefon kapandığında tam olarak kapanmıyor. stand by modu gibi. mesela kapalıyken alarm saati gelirse açılıyor. ancak bu durumda iken telefon kısmı da çalışıyor mudur bilemem.
0
kofteburger
(13.02.09)
zaten olay dinlenmeye değecek kadar önemli olmamamız değil. olay emniyetin şu anda kimi dinleyeceğine kendi kendine karar verip istediği adamı istediği kadar dinleyebilmesi.

(bkz: sosyal hukuk devleti)

hele ki telefon symbian gibi işletim sistemiyle çalışıyorsa, kapalı modda ya da aranmadan dinlenmesi çok daha kolay diye biliyorum. dünyayı ele geçirmek gibi bir planım olmamasına rağmen telefon görüşmelerimi kısalttım.

bu arada birkaç hafta önce ekşiduyuru'da birisi, sevgilisinin polis olan bir akrabası tarafından dinlendiğini söylemişti, hatırlatayım...
0
makineci
(14.02.09)
@makineci,
ilk symbian uygulamamı 6 sene once yazmıştım. o tarihden bu yana yazıyorum, ama kapalı bir işletim sisteminden nasıl bilgi alınacağını hala bilmiyorum.

telefon çalışır durumda iken belirlediğin numaradan arama geldiginde otomatik olarak cevap vermesini ve senin bunu fark etmemeni sağlayacak uygulama basit bir şey, ama bunu kullanıcının özellikle telefonuna kurması lazım.
aramadan dinlemek ise...

söylediğiniz şey, kapalı bir bilgisayarın bilgi toplamasına benziyor. evde duran bilgisayarınızdan böyle bir rahatsızlığınız yokken neden telefonun bunları yapabilecegine inanıyorsunuz?
0
cimri
(16.02.09)
(10)

üstten ders almak?

awp ua
merhaba öncelikle mak müh 1.sınıf öğrencisiyim. ilk dönemki ortalamam 3.30. bu da prosedüre göre üstten ders alabilirim demek. ancak danışmanın netten aldığım üstten 2 dersi onaylamamış. sizce yarın gidip bi ikna edip konuşsammı? zorlanırmıyım eğer alırsam? - dışarıya kapalı -
merhaba öncelikle mak müh 1.sınıf öğrencisiyim. ilk dönemki ortalamam 3.30. bu da prosedüre göre üstten ders alabilirim demek. ancak danışmanın netten aldığım üstten 2 dersi onaylamamış. sizce yarın gidip bi ikna edip konuşsammı? zorlanırmıyım eğer alırsam?

- dışarıya kapalı -
0
awp ua
(13.02.09)
hangi okula ola ki bu? git bi konuş en kötü sebebini söyler.
0
passion rules the game
(13.02.09)
bence alma. doğru düzgün öğrenciliğini yaşa. bok mu var 4 sene okulu 3 senede bitiriyosun. ama illa alcam diyosan git konuş tabi madem almana izin var. ilk sene kolay olur genelde gerçi ama 3.30 yaptıysan demek ki çalışan bi insansın. zorlansan da geçer gidersin.

edit: biraz sert çıkmışım ama sinirleniyorum böyle olunca. benim kendi derslerimle alakalı bi durum da olabilir tabi.
0
tepedeki psychedelic adam
(13.02.09)
aldığın derslere bağlı. temel olarak kendisinden önceki derslere ihtiyaç varsa daha çok zorlanacağın kesin. okulunu da yazarsan direk olarak şu hoca iyidir bak diyenler de çıkabilir belki. yok illa da alacağım ben diyorsan git konuş yani. dışarıya niye kapalı?
0
sanal uyku
(13.02.09)
okul gazi.
ayrıca prosedüre göre
Öğrenci, ancak danışmanın olumlu görüşüyle, üst yarıyıldan ders alabilir. Bunun için, öğrencinin; önceki yarıyıllardan başarısız dersi olmaması ve ağırlıklı genel not ortalamasının 3.00 ve üstünde olması şarttır.

işte "danışmanın olumulu görüşüyle" olayı kafamı karıştırıyor. adamın bi bildiği vardır diyorum. bilmem siz ne dersiniz?
0
🌸awp ua
(13.02.09)
arkadaşım gez toz, topluluğa katıl, kursa git, halısaha maçı yap. zaten ilerki senelerde ders yükü hayatını zehir edecek, ilk seneni de rezil etme.
0
makineci
(13.02.09)
ben de alma derim ama yok ben alıcam diyosan git konuş yani içinde kalmasın.
0
sanal uyku
(13.02.09)
üstten ders almak yerine ortalama kasmaya devam et, endüstri ile veya elektrik elektronik ile çap yap. ben de makina mühendisi öğrencisiyim ve zamanında seninkinden yüksek ortalamam vardı. çapa başvurmadım pişmanım. sakın üstten ders almak gibi saçmalık yapma temelin olmadan ikinci sınıf yemez emin ol. düşün 2 dönem sonra göreceğin dersleri alacaksın. başarabilirsin ama hiç gereği yok. en mantıklı şey ya ortalamanı koruyup/arttırıp 4 senede mezun olman ya da çap yapıp iki bölüm okuman. erken bitirme gibi durum seni çok sıkıcak çok yoracaktır emin olabilirsin.
0
orion ares
(13.02.09)
aman diyim alma ders üüstten, onun yerine ortalamaya kas erasmusla yurtdışına git yada ne bileyim yandal yap, üniversiteyi 3 yılda bitirsende kimsenin gözünde bir değişiklik olmaz ama bir erasmu veya yandal yahut çiftanadal emin ol her zaman sana avantaj sağlayacaktır, ayrıca üniversite, öğrencilik hayatı ne diye hemen bitiresinki.
0
bir zamanlar cocuktum
(13.02.09)
çap yapma amacın varsa üstten ders almanı anlarım ama kesinlikle okulu erken bitirmenin bi faydası yok söyliyim. ilerde ortalamanı düzgün devam ettirmek için de mümkün olduğunca regular gitmen ve kendi dönemindekilerle dersleri alman en doğrusu.
0
manfool
(13.02.09)
gazi mmf makinada okuyan çok arkadaşım vardı. onlardan aldığım izlenim sonucu sana sadece şunu söylemek istiyorum.günlerini eğlenerek geçir, gez dolaş bahçelide,kızılayda, tunalıda sonra vakit bulamayacaksın.üstten almaya gerek yok, dönemi koru yeter.. bence tabii sonra insan pişmanlık duyuyor geçen günleri değerlendiremediğini düşününce:):)
0
halef
(13.02.09)
(3)

robotçular

schwannoma
değerli robotçular,labirent haritası çıkaran bir robot yapıyoruz. tekerlekleri motora monte etmek yerine "hazır robot" kullanma gibi bir özgürlüğümüz var. yani biz üzerine sensor, microcontroller vs takıp onu kodlayacağız. ama gitmeye hazır bir robot kullanabiliyoruz. tekerlek ve motordan oluşan bu
değerli robotçular,

labirent haritası çıkaran bir robot yapıyoruz. tekerlekleri motora monte etmek yerine "hazır robot" kullanma gibi bir özgürlüğümüz var. yani biz üzerine sensor, microcontroller vs takıp onu kodlayacağız. ama gitmeye hazır bir robot kullanabiliyoruz.

tekerlek ve motordan oluşan bu tip hazır robotlar satılıyor mu, yoksa oyuncak arabadan falan mı söksek ne yapsak? ayrıca satılıyorsa ankara'da edinebilme imkanımız var mı?

sevgiler.
0
schwannoma
(12.02.09)
öncelikle kolay gelsin

labirent gezeceğinize göre yavaş ve kolay manevra yapabilen, diferansiyel sürüşlü bir robota ihtiyacınız var. önde bir sarhoş teker (roll on başlığından bozma), arkada iki ayrı motorun sürdüğü iki teker ile çözersin. bildiğin sumo robotu lazım sana yani. ebayden falan bak, belki satan vardır.

ben bunu lego technic ile yapmıştım. gönül ister ki yardımcı olayım, ancak lego setimi çeyizime sakladığım için vermem mümkün değil :)

motorlar ile tekerler arasında redüktör (dişli kutusu) olması lazım. konya sokaktan kullanılmış dişli kutulu motorlar bulabilirsin.

itü odtü gazi gibi bir çok üniversitenin robot topluluklarının sayfaları mevcut, oralarda sumo robotunun yapımıyla ilgili her türlü detay var. mesela:

robot.metu.edu.tr
www.biltek.tubitak.gov.tr

sonuç olarak robotunuz labirenti çözebilmek için yürüyebilmeli. dolayısıyla mekanik+elektronik tasarıma en az yazılım kadar önem vermeniz lazım. nası olsa oyuncaktan bozarız diye bu sorumluluğu 1 kişiye yüklerseniz proje patlar...
0
makineci
(13.02.09)
lego mindstorms senin aradigin. Lakin bulabilir misin onu bilmiyorum. Zira Lego Mindstorms NXT diye yeni bir modeli cikti. Eskisinda zibilyon tane disli, mil, motor, tekerlek yani robot yapilabilecek legomsu parcalar vardi. Hatta Itu IEEE'de bu parcalar kullanilarak yapilmis, bilgisayara yazilan bir yaziyi kalemle kagida cizen bir robot kol yapildigini biliyorum.

NXT olmayan modelinin fiyati 350$ gibi biseydi sanirsam. Robotik ile ilgilenecek birden fazla insan varsa, bu set mekanik kisimdaki sorunlari cok buyuk olcude cozuyor. Ancak daha buyuk capli isler dusunuyorsaniz isinize yaramayabilir.

Bunun yaninda bioloid setini de inceleyebilirsiniz. yine temel robot parcalari var, ancak bu defa bir de islemci iceriyor, 20 tane de step motor var icerisinde. aksamlar birbirine set icinden cikan vida-somunlarla monte ediliyor. sanirim 20 tane degisik robotun yapimini anlatan bir kitapcik ve bu robotlarin programlarini iceren bir cd'de cikti kutudan. ses ve isik sensorleri de var kutuda. biz kitapcigin en sonundaki insansi robotu yapmistik, el cirpinca yere yatip kalkiyor, islik calinca yuruyordu filan.bioloid seklinde youtube'da aratip izleyin. bu setin temel kiti 350$, biraz gelismisi 800$. 350$'lik olanla gayet de bir araba tasarlayabilirsiniz.

Bu dedigim setleri yurtdisindan satin alabilirsiniz. Lego da bioloid de Turkiye'ye satis yapiyor.

oyuncak araba alip modifiye ederek en ucuz cozumu elde edebilirsiniz yine de.
0
lightblue
(13.02.09)
bence arakadas lego mindstorm aramiyor.
cunku legonun microcontroller arayuzu yerine kendi gelistirdikleri bir arayuzu kullanmalilar. zaten mindstormu pahali yapan hareket eden robot degil microcontrollerlari.

neyse efendim. paraniz varsa en iyisi knex veya lego-technic kullanmak. ikisi de disli carkli parcaciklar ve hatta motor icermekte.
0
yirtik foto
(13.02.09)
(8)

Devrenin pc'den kontrolü

goksuyu
Öncelikle hiç bilgim olmayan bir konu olduğunu belirteyim. Şimdi, benim şöyle bir şey yapmam gerekiyor:yaklaşık 3 metre uzunluğunda falan, üstünde bir sürü lambalar neyin olan bir devre var. ben istiyorum ki o devreyi pc ye bağlayım, şu lambayı yak, şu lambaları söndür gibilerinden pc'den kontrol ed
Öncelikle hiç bilgim olmayan bir konu olduğunu belirteyim. Şimdi, benim şöyle bir şey yapmam gerekiyor:

yaklaşık 3 metre uzunluğunda falan, üstünde bir sürü lambalar neyin olan bir devre var. ben istiyorum ki o devreyi pc ye bağlayım, şu lambayı yak, şu lambaları söndür gibilerinden pc'den kontrol edeyim.

muhtemelen seri/paralel port kullanılacak. ama usb'den olursa da bağırmaz heral.

biraz baktım. pic proglamlama falan bir şeyler çıktı. fikirlerinize açığım. ben ney öğrenem, nerelere gidem?

not: c ve java dillerini bilmekteyim. hani ışık tutar belki diye belirteyim dedim.


şimdiden teşekkürler ...
0
goksuyu
(12.02.09)
Benimde zamanim olsa ugrasip devreler yapmak istiyorum ama hic firsat olmadi. Sana takip ettigim www.teknomerkez.net sitesini öneririm. Göz atmanda fayda var.
0
trimpot
(12.02.09)
yazıcıoğlunda hazır pic devreleri satılıyodu bu tarz işler için. ama programlama kısmınınasıl halledersiniz orasını bilemicem.
0
la grande
(12.02.09)
Baskı devre neyin hazırlıyorlar ben sadece bilgisayardaki kısmını yapacağım.
0
🌸goksuyu
(12.02.09)
programlama bilgine güveniyorsan usb cool olacaktır mutlaka da usb seri bir arabirim biliyosun.
seri usb datasını binary outlara çevirebilecek bir ek karta ihtiyacın olacak ve bu kart da kendi üzerinde bir sw koşturan mikroişlemcili bir kart olmak zorunda.
hobi olarak yapmak için zor bir yol yani.
en basit yol paralel port.
input kullanman gerekmeyecekse 8 adet dijital çıkışın olacak hiç kendini üzmeden.
tek yapman gereken de portun registerina tek bir byte yazmak olacak o kadar.

yok çıkış sayıların daha fazla ise pcidan takılan io kartları var. ni dan falan bulabilirsin bunları. tabi bunlar 700-1000$ civarı kartlar.

illa pc olmasa da olur dersen pic en ucuz çözüm. bir de plc ler var ki bu uygulama için hiç gerek yok.
0
domine deyus
(12.02.09)
www.iobridge.com
şunu bi düşün istersen.
0
maersk
(12.02.09)
paralel porttan gitmeyeceksen.

www.arduino.cc diye bir sey var.

baslangıc seviyesi icin gayet basit bir cozum. bir inceleyin isterseniz.
aleti alıyorsun, usb portuna takıyorsun, 2 dakika sonra led yakıp sondurmeye baslarsınız.
sitesinde benzer konular cok sayıda ornek var. proje open source oldugu icin ornek konusunda sıkıntı cekmezsiniz.
belki sıkıntı olarak fiyatı olabilir, 35$ civarı bi maaliyete turkiye ye getirebilirsiniz. (ebay vs... )

edit : yurtdısı ile ugrasamam dersen, bende bi tane var. istanbul' da isen aynı fiyata verebilirim :)
0
cimri
(12.02.09)
www.lima.com.tr

48i 24o çok iyi görünüyor. yurt dışı ile uğraşamam dersen uygun olabilir.
lima'dan kullanım desteği bile almanız mümkün. kendi küçük uygulama örneklerinden verebilirler.
0
domine deyus
(12.02.09)
en son com portuyla pic programlayan devreler ve c kütüphanesini kullanan pic derleyicileri vardı. (PCW PIC C) yanına bir de usb/com dönüştürücü aldın mı, "döngüde donanım" ekipmanın hazır oluyordu.

sıfırdan pic mikroişlemci öğrenmek zahmetli bir iş, ama pic uygulamaları hakkında internette çok fazla kaynak var. en büyük artısı da çok ucuz olması.
0
makineci
(12.02.09)
(5)

Seyahat turları

joehigashi
Diyorum ki acaba bu yaz kendi adıma bir değişiklik yapıpta bir arkadaşla beraber şöyle türkiye'nin gezilebilecek güzel yerlerine mi gitsem diyorum. Mesela karadeniz turu safranbolu falan bana oldukça cazip geldi. ancak şunu merak ettim acaba bu tarz turlar vasıtasıyla burayı gezmek iki genç için sık
Diyorum ki acaba bu yaz kendi adıma bir değişiklik yapıpta bir arkadaşla beraber şöyle türkiye'nin gezilebilecek güzel yerlerine mi gitsem diyorum. Mesela karadeniz turu safranbolu falan bana oldukça cazip geldi. ancak şunu merak ettim acaba bu tarz turlar vasıtasıyla burayı gezmek iki genç için sıkıcı olur mu ? Hani nasıl diyim bu tarz turlar acaba daha çok belli bir yaş gurubunun üstündeki kitleye mi hitap ediyor ? Yani 25 yaşındaki iki kişi için acaba kendi imkanlarıyla ya da otogardan kastamonu otobüsüne binip safranbolu'ya gitmek daha mı iyi olur acep ?
0
joehigashi
(12.02.09)
kesinlikle turlarla birlikte gitmeni tavsiye ederim çünkü kendi başına otobüsle ya da özel aracınla gittiğin zaman çok az yer gezebiliyorsun. en başta zaten o gezeceğin yerler hakkında çok fazla bilgin yok ve ne nerdedir her şeyi bilemezsin. rehberler biliyor ama ;)
ayrıca otobüsle, hele de karadeniz turu imkansız olur bence.
özel aracınla bile gitsen yine de çok fazla yer göremeden dönmek zorunda kalıyorsun. mesela geçen yaz özel araçla gittik karadeniz'e ve safranbolu'ya. 7 günlük bir geziydi ama o kadar az yer görebildik ki... içimde kalan ne kadar çok yer var göremediğim. ama kuzenim bir seyahat şirketiyle 8 günlük karadeniz turu yaptı 1000 lira ödeyip, safranbolu'dan bir başlamışlar taaaa artvin ve hatta erzurum'a kadar birsürü yer gezip görmüşler. fotoğraflarına bakarken nasıl imrendim anlatamam. bizse sadece safranbolu, uzungöl, ayder yaylası ve sumela manastırı'nı görebildik.

ayrıca gençler de turlara katılıyor sadece ortayaş insanı değil ki :)

yine de macera olsun, atlayalım otobüse ve kendimiz keşfe çıkalım diyorsan o da farklı bir fikir tabi. ama her yeri geip görebilmek için daha fazla zaman harcamış olursun.

bu arada turlara katılan, özellikle de karadeniz turuna katılan herkese fena halde özendiğim gibi sana ve arkadaşına da özendim şimdi bak :)

ahhh karadeniz!..
0
daysleeper
(12.02.09)
daysleeper'in dediği karadeniz turuna bir tur vasıtası ile katıldım bende..kesinlikle adam akıllı bir firma ile içerisinde yayla konaklaması olan bir tur seçin derim..Aklınıza takılan birşey olursa karadeniz ve katıldığım tur ile ilgili yardım etmeye çalışırım :)..
0
oligomer
(12.02.09)
dersine çok çalışır ve iyi bir rota belirlersen, kendi arabanla da gayet güzel gezebilirsin. ancak yolculuk planının elbet bir noktada aksayacağını düşünürsek, turla gitmen daha rahat olur.

turların sorunu, sadece çok bilinen ve kolay ulaşılabilen yerlere uğramaları. mesela otobüsle gidilen kastamonu turunda, insanlara gideros koyuna indireceklerini, kendine ait sahili olan balık lokantalarında yüzme & balık yeme imkanı sunacaklarını pek sanmıyorum. halbuse burası türkiyede gördüğüm en şahane mekandır. böyle yerlere ancak arabayla gidersiniz.
0
makineci
(12.02.09)
(bkz: buklamania)
0
aklimdan zorum var
(12.02.09)
ne kadar ders çalışırsanız çalışın, ilkin bir acente ile gitmeyince yeterince keyif alamayacaksınız. zaten karadeniz öyle bi güzel yer ki, bi kere tadını alınca, yine gitmek isteyeceksiniz. kendi programınızı yapma fırsatı da ikinci gidişten itibaren olacak.

bu tarz turlar herkese hitab ediyor ama tercih edenler genelde, belli bir yaş grubunun üstündekilerdir.

sadece safranboluya gidecekseniz, evet, kendi başınıza gidebilrisiniz. ancak niyetiniz daha kapsamlı bir karadeniz turu ise mayıs-haziran ayını beklemeniz gerekecek.

bonus hangi yaylalarda kalınmadan dönülmemeli:

akçaabat: kayabaşı yaylası, tartışmasız en güzel yayle ve tesis.
zigana: zigana yayla tatil köyü (zitaş), netteki fotoğraflarının bazıları eski. yenisi şu adreste bulunabilir: www.zenofontours.com

sürmene: zarha mountain resort, denizden sadece 600 m. yükseklikte ama süper bir manzara ve dileyenlere yüzme havuzu imkanı.

çamlıhemşin: ayder, yazın öz. temmuz ve ağustosta çok kalabalık, mutlaka ama mutlaka ayder haşimoğlu otelde kalınmalı.

uzungöl: şimdiye kadar saydıklarımız içinde en şanssız olanı, buraya erken varıp minibüslerle buranın üstündeki gerçek yaylalara mutlaka gitmeli.

bunların dışında ikizdere-genesis yayla kent, akçaabat: hıdırnebi ve giresun: kümbet yaylası gibi seçeneler de var ancak, bunlar olmasa da olur...
0
kabablanka
(12.02.09)
(10)

Kombi basincini artirma

samfisher
Muhterem cemaat,elimizde bir protherm dogalgaz kombi var ve normalde 1,5-2 arasi olmasi gereken basinç degeri 1.2-1.3 arasinda gidip gelmekte. Bunu nasil artiririz bilen varsa çok makbule geçer.
Muhterem cemaat,
elimizde bir protherm dogalgaz kombi var ve normalde 1,5-2 arasi olmasi gereken basinç degeri 1.2-1.3 arasinda gidip gelmekte. Bunu nasil artiririz bilen varsa çok makbule geçer.
0
samfisher
(10.02.09)
sisteme su ekleniyor bildiğim kadarıyla? kombinin altında bi yerde vanası olması lazım
0
makineci
(11.02.09)
suyu azalmış onun... evi ısıtmak için peteklerin içinde gezinen su varya, işte o su sürekli gezinir durur, ve zamanla azalır. sen de ona yeni su eklemezsen basınç düşer.
ona su eklemek için de kombinin altındaki vanayı biraz aç sonra da kapat.
hangi vana diye sorma bakmadan bilemem, ama sen de bakınca anlarsın, o vana diğerlerinden farklıdır. zaten sadece 3 vana var, 1.si banyo için soğuk su giriş, 2.si banyo için sıcak su çıkış,3.sü de benim bahsettiğim vana
0
zubundy
(11.02.09)
vanayı açarken çok abartma bir anda, sonra gelip basıncı nasıl düşürürüz diye sorarsın. :)
0
sanal uyku
(11.02.09)
normalde kombilerde basınç aralığı 1 ile 2 arasında olur diye biliyorum ben. bizimkinde öyle en azından.
0
hevipeyra
(11.02.09)
ben de 1-2 arası diye biliyorum valla ama göstergedeki önerilen 1.5-2 arası diyorsa öyle olsun. :)
0
sanal uyku
(11.02.09)
Vanayı açıp kapadıktan sonra, eğer tesisata fazla su vermişsen, basınç olması gerektiği değere düşünene kadar kombinin altından biraz su damlatabilir, bu normaldir. Fazlasını geri veriyor. Korkulacak bişi yoktur.
0
3200
(11.02.09)
tam zubundy'nin dedigi gibi yaptim, 1.7-1.8de biraktim kolay oldu tesekkurler

1,5-2 arasi olacak diye protherm'in kendi elemani söylemisti bu arada...
0
🌸samfisher
(11.02.09)
göstergede önerilen kısım vardır, fazlası ve azı için kırmızı renklidir, ideal için gri renklidir mesela.
0
sanal uyku
(11.02.09)
evet yaziyormus, optimum 1,5-2 bar diyor. hatta resimli olarak bu sorumun cevabi da varmis üstünde, yeni farkettim, bendeki de mallik ha :D
0
🌸samfisher
(11.02.09)
normali 1.5-2'dir
bi de bazı kombilerde (örnek:yoğuşmalı buderus) aynı vanadan yanyana 2 tane vardır. eğer böyle ise ikisini aynı anda açarak basıncı ayarlayıp aynı anda kapatın.
0
guitarman
(11.02.09)
(8)

ek olarak ingilizce öğretmenliği için "odtü herhangi bölüm"

73727
elimizde sayısal bölüm mezunu bir adet lise öğrencisi var.bu öğrenci ya iyi bir puanla istanbul'da bir yerde mühendislik ya da odtüde atıyorum kimya öğretmenliği seçip aynı zamanda da ingilizce öğretmeni olma fırsatı elde etmek istiyor.yani diyorkine iki mesleğim olabilesin!! Yukarıdaki anlatılanlar
elimizde sayısal bölüm mezunu bir adet lise öğrencisi var.
bu öğrenci ya iyi bir puanla istanbul'da bir yerde mühendislik ya da odtüde atıyorum kimya öğretmenliği seçip aynı zamanda da ingilizce öğretmeni olma fırsatı elde etmek istiyor.yani diyorkine iki mesleğim olabilesin!!

Yukarıdaki anlatılanlardan aslında ikinci seçeneği yani odtülüsünü dikkate alırsak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır ? aman ne diyorum ya .. neyse fikir beyan etmenizi bekliyorum dostlar odtü kısmı için
0
73727
(10.02.09)
insanın birden fazla gelir kaynağı olması çok güzel. ancak bunu "içinde aslında iki meslek ihtiva eden süper bir bölüm" okuyarak gerçekleştirmeye çalışmak sığ bir yaklaşım.

(ingilizce kimya öğretmenliği = kimya + ingilizce öğretmenliği)

arkadaşın henüz lise öğrencisi olması, sözkonusu sığ yaklaşımı açıklıyor zaten.
bunun yerine gerçekten istediği bir mesleği seçip (sayısalcıysa müendiz olsun ne güzel işte) bunu çeşitli ilgi alanları ile süsleyerek, güzel bir kariyer planı hazırlayabilir kendine.

bir iş yapmak için illa ilgili 4 yıllık lisans programını bitirmek gerekmiyor. bazen de yetmiyor...
0
makineci
(10.02.09)
hem lisans programları da çeşitleniyor artık. çift anadal/yan dal gibi seçenekler bazı okullarda mevcut. (odtüde onlarca var mesela)

gencimiz üniversiteye girdikten sonra ilk seneki not ortalamasına göre, çok istediği çift diplomayı alma hakkına sahip olabilir.
0
makineci
(10.02.09)
odtüyle alakalı olarak diyebilirim ki, odtü muhteşem bir ingilizce öğretmiyor. mezun olmak üzere olup iki kelime ingilizce konuşamayan/yazamayan adamlar tonla var bölümde, birinci elden biliyorum. ingilizce öğretmenliği için formasyon babında sanıyorum ki başka sınavlara da girmek ve kendini kanıtlamak gerekiyor. bu adam odtü x mühendisliği mezunu, hadi verelim formasyon demiyorlar bildiğim kadarıyla.

mevzu bahis öğrencinin "ben inek olucam!" gibi bir hedefi varsa, ilk yıldan sona çap (çift anadal) yapabilir pek tabii, lakin bu durumda da ikinci tercihi herhangi bir öğretmenlik yapmak yerine başka bir bölümde kullanmak çok daha mantıklı olacaktır.

son olarak tavsiye; ezberlemeden, öğrenerek bir bölüm bitirmek en temizi. herşeyden kulaktan dolma bişeyler bileceğine, bir şeyi yorumlama yetisine sahip olarak tamamen bil daha iyi :)
0
mistiqkedi
(10.02.09)
ne gaza gelmişim be

söz öğretmenlikten açılmışken: üniversite 1 ve 2 sınıflardaki ortak matematik derslerini iyi öğrenirse, ilerki senelerde ayda 2000 ytl kazanabilir. özel üniversitelerde bu derslerden kalan arkadaşlar önemli bir gelir kapısı oluşturuyor.

bunun için illa matematik öğretmenliği okumasına gerek yok. herhangibir mühendislik dalında iyi bir öğrenci olması yeterli.

lise öğrencilerinde, öss gözde çok büyüyen bir kavram olduğundan, iyi bir sonuç alındıktan sonra gerisinin kolay olduğu sanılıyor. şemsiyenin asıl öss den sonra makata girip açılacağı bilinemiyor.
0
makineci
(10.02.09)
arkadaşım odtü'de kimya öğretmenliğinden(3.5 civarı ortalamayla),kimya mühendisliğine geçti 1. sınıfın sonunda.geçiş de söz konusu yani.şimdiden planını yapıp kastırırsa olur,güzel de olur bence.
odtü'de ingilizce,hazırlıktan itibaren üzerine düşülürse,cillop gibi de öğrenilir ancak çoğu kişi bunu yapmıyor öss'den çıkmış olmanın verdiği rehavetle.diyeceğim ingilizce olayına pek güvenmesin.
ayrıca aldığı puan kimya öğretmenliğine yetiyorsa pekala bazı mühendisliklere de yetebilir.(odtü'de)
0
onurct
(10.02.09)
arkadasta oyle bi gaza geldi işte evet... ama yine de ben iyice ogreneyimki girdisini cıktısını onada anlatayım
0
🌸73727
(10.02.09)
arkadaslar,

lutfen bir lise ogrencisine "sen bu universiteye hele bir gir, ilk yil calisip notlarini yuksek tutarsin, istedigin bolume gecersin" seklinde tavsiyede bulunmadan once 17 - 36 kez dusunelim.
0
hapsuruk
(10.02.09)
bazı üniversiteler mühendislik öğrencilerine, ingilizce öğretmeni olabilmek için gerekli formasyonu vermekte. (fizik mühendisliği mezunları aklıma gelen bölümlerden biri).
ancak herhangi bir mühendislik fakültesinde (ya da başka bir bölümde) alacağı yabancı dil eğitiminin, ingilizce öğretmeni olmak için yeterli olmayacağını arkadaşınıza iletebilir misiniz? bir dilin abecesine bile hakim olamadan, o dili öğretmek üzere görevlendirilmiş gereğinden fazla insan mevcut zaten.
0
offred
(10.02.09)
(7)

internet kitapçıları

tabudeviren
bir internet kitapçısından 3-4 liralık bir kitap aldım diyelim.bu kitapçı, kitabı tedarikçisinden kargo ile getirecek, ambalajlayacak, paketleyecek. bana gönderecek. ne kadar kâr edebilir ki bundan? ödediği kargo ücreti kârını silip süpürmez mi?acaba aylık sabit kargo ücreti anlaşması mı yapıyorlar?
bir internet kitapçısından 3-4 liralık bir kitap aldım diyelim.
bu kitapçı, kitabı tedarikçisinden kargo ile getirecek, ambalajlayacak, paketleyecek. bana gönderecek.

ne kadar kâr edebilir ki bundan? ödediği kargo ücreti kârını silip süpürmez mi?

acaba aylık sabit kargo ücreti anlaşması mı yapıyorlar? yapsalar bile o kadar farklı kitabevinden getirirken, kitap başına düşen kâr, ne kadar olabilir ki?
0
tabudeviren
(10.02.09)
dükkan olmayınca işletme masrafları çok düşüyor. bir de sürümden kazanmak var tabii.

internetten az sayıda kitap aldım, ama hepsinde kargo ücretini ben verdim diye hatırlıyorum.
0
makineci
(10.02.09)
stoksuz çalıştıklarını nereden biliyorsunuz? e-ticarette stoklu ve stoksuz olmak üzere iki ana yöntem bulunuyor. ayrıca tedarikçi ile kitapçı aradaki masrafları bölüşüyor olabilir. bunu kitabın fiyatına ekliyor olabilir. ticaretten ne kadar anlıyorsunuz diye sorgulama ihtiyacı hissettim afedersiniz.
0
ozdek
(10.02.09)
ben şimdiye kadar hep idefixten aldım, onlar da kargo parasını kitabın üzerine eklediler.
150tl üzeri alışverişlerde kargo ödemedim sadece...
3-5 liralık kitaba bile kargo parası almayan sanal kitapçı varsa adını yaz da bilelim, biz de ordan alalım
0
zubundy
(10.02.09)
yanlış anlamışsınız, ben alıcıya gönderilen kargodan bahsetmiyorum.

"siparişiniz tedarik sürecinde" diye bir bekleme süresi oluyor ya. internet sitesi kitabı yayıncıdan tedarik ediyor. bu süreçte harcanan bedelden bahsediyorum.

bu arada ticaretten hiç anlamıyorum. ne kötü... acıyın bana. merahamet edin. ühühühü...
0
🌸tabudeviren
(10.02.09)
sonuçta internet sitesinin o yayınevinden 1 günde sadece 1 kitap değil çok daha fazlasını alacağını varsayarak yayınevinin kitapları toplu halde kendisinin götürdüğünü zannediyorum. öyle olmasa dahi yayınevleri kitaplarını büyük e ticaret sitelerinde satabilmek için bu maliyetleri karşılamayı taahhüt etmiş olabilir, hatta bence kesin eder. millet malını satacak yer arıyor yahu. :)
0
hevipeyra
(11.02.09)
oyle desene adamım:
alırsın bi tane reno kango, gider yayınevine, doldurur, getirir depoya atarsın, 20 lira benzin yakar.
hem ankara hem de istanbulda depon varsa, türkiyedeki bütün yayınevleri 15-20 liralık benzin harcama mesafesinde olur.
bi reno kangoya 500 tane kitap atsan; 20tl/500= 25 kuruş masraf düşer kitap başına.. o da karı silip süpürmez
0
zubundy
(11.02.09)
i$in mutfağını bilen birisi olarak anlatAYım efendim:

stoklu çalı$mıyorlar haliyle. sizin sipari$leriniz ekranlrına dü$tüğünde bu adamların araçlı araçsız elemanları var. günlük piyasadan ( yayınevinden veya toptan kitap dağıtımcısından) kitapları toplarlar ve depoys götürüp siz değerli okurlarına kargolamak üzere hazırlarlar.

kitapları tedarikçisinden kargoyla falan almazlar. Ben sorunuzu okur okumaz anlamı$tım zaten. ;-))

kitaptan kâr etme hususuna gelince: kitapları etiket fiyatı üzwerinden deği$en iskontolarla aldıklarından neredeyse bir kitabevinin yaptığı kârdan fazla kâr edebiliyorlar. öyle yayınevileri varki site üzerinden kampanya yaptırıp dolayısıyla siteye de özel iskontoyla kitaplarını veriyorlar.
0
robinbook
(11.02.09)
(7)

java proje

tanimadigim ten
bitirme projesi olarak java uygulaması için konu aranıyor. yardımcı olabilecek olan varsa süper olur.
bitirme projesi olarak java uygulaması için konu aranıyor. yardımcı olabilecek olan varsa süper olur.
0
tanimadigim ten
(10.02.09)
sinyal işleme konusuyla ilgili olarak;
-jpeg resimlerden plaka okuyup ascii notepad'e kaydedebilirsin
-futbol maçı gösterimlerinde yeşil sahalara real-time reklam basabilirsin
0
desdinova
(10.02.09)
konu değil ama yapılmasına yardımcı olabilirim ücreti mukabil tabi.
0
bryan fury
(10.02.09)
@desdinova işaret işleme konuları için teşekkür ederim. alternatifler arasında olacak. onun dışında barkod okuma programı önerdim ama çok basite kaçabileceği söylenip red edildi.

@bryan sağolasın ama kendim uğraşmak istiyorum.

fikir önerilerinizi bekliyorum.
0
🌸tanimadigim ten
(10.02.09)
daha bugün karşılaştığım bir problem:

yüksek öğretim yuvalarında dönem başlamadan önce sınıf/ders dağılımlarının yapılması baya kafa yorucu bir eylem. kıdemli* hocaların koyduğu "şu gün, şu saat, şu sınıf olacak" şeklindeki kurallara uyarken, aynı ilgi alanındaki derslerin çakıştırılmaması gerekiyor. sonuç olarak zibilyon tane kısıtlama içinde boğulup kalınıyor.

en azından tüm bu kısıtlamaların görüntülenebileceği, sınıf/saat/ders/çakışma bilgilerinin verilebileceği, derslerin sürüklenip bırakılabileceği, çakışmaların kırmızı kırmızı yanabileceği nesne tabanlı bir arayüz çok faydalı olacaktır.

buna ek olarak, bir öğrenci için alınan derslerin girildiği, haftalık ders programı çizelgesini üreten bir uygulaması olabilir.

daha ileri bir aşama, verilen kısıtlara göre uygun çözüm bulan bir kod olabilir. tabi bu nesneye yönelik programlamadan ziyade lineer programlama/optimizasyona giriyor. ucu açık yani konunun...
0
makineci
(10.02.09)
@divit oyun konusuna pek sıcak bakmıyorlar daha parlak! bi fikir olmalıymış. evet ali sami yi ben de çokca yad ettim ama faydası yok..

@makineci benim de sıklıkla şahit olduğum bir sorun üzerinde durulabilir aslında bence fena fikir değil. danışmanıma sunacağım.
0
🌸tanimadigim ten
(10.02.09)
barkod okumak falan kolay geliyorsa, sahada dolanan futbolcuları okuyun o zaman.
madem sağlam bişeler arıyorsunuz prozone ile bi ilgilenin.
0
cruor
(11.02.09)
ugras tabi de baktın yapamadın, yapabilirirm iyorum ben.
0
bryan fury
(12.02.09)
(9)

Tek basina tatil

sezaryan
Tek basina bir erkek olarak kafami dinlemek amacli tatile ciksam acaba nereye gidebilirim..kriterler sunlar:- yer uzakdoguda olucak tayland,filipinler malezya falan-kendimi yanliz hissettirmiycek bir ortami olucak-cok pahali olmiyacak
Tek basina bir erkek olarak kafami dinlemek amacli tatile ciksam acaba nereye gidebilirim..
kriterler sunlar:
- yer uzakdoguda olucak tayland,filipinler malezya falan
-kendimi yanliz hissettirmiycek bir ortami olucak
-cok pahali olmiyacak
0
sezaryan
(08.02.09)
Bu arada amac sex turizmi degil gezmek, eglenmek, yeni asklara yelken acmak falan..
0
🌸sezaryan
(08.02.09)
yalnızlıktan sıkılırsın bence. insan gördüklerini yaşadıklarını birisiyle paylaşmak istiyor. telefon da açamıyorsun çok pahalı olduğundan. o yüzden orada bari bir arkadaşın olmalı eğer buradan götürmeyeceksen.
0
desdinova
(08.02.09)
mekan konusunda bişey söyleyemem, ama kendini yalnız hissetmemek için bir dslr alıp gitmen faydalı olabilir. onu çekicem bunu çekicem derken vakit geçer, yalnızlığının farkına varmazsın...
0
makineci
(08.02.09)
tatil için phuket adasını önerebilirim. "le meridien beach resort" gayet güzel ve hesaplı bir oteldir.

"yok ben bi süre sonra daralırım" derseniz pattaya'yı da tavsiye edebilirim. daha hareketlidir.
0
schizo
(08.02.09)
phuket'te tony resort vardır, tek geçilir.
0
desdinova
(08.02.09)
desdinova haklisin bir arkadasla gitmek iyi olur ama suan oyle bisey istemiyorum. aslinda amacim insanin kimseye ihtiyac duymadan kendine yetebilecegini kanitlamak..tatil yapmak icin neden baska birinin afra tafrasini cekmek zorunda olayim ki diyorum. tabiki asosyalde olmak istemiyorum o yuzden gidecegim yerde sosyal bi ambians olmali ki yeni arkadasliklar olussun.. bu arada tony resortun olayi nedir aceba?
0
🌸sezaryan
(08.02.09)
tony resort, phuket patong beach'te merkezde ve fiyatlari makul, gayet temiz bir otelimizdir. turkler tarafindan da cok tercih edilir.
0
desdinova
(08.02.09)
tek başına gideceksen ve işin içinde sex turizmi yok ise batıya git doğuya değil.
0
trocero
(09.02.09)
4 sene malezyada yaşamış birisi olarak sana derim ki
asyada sadece singapur a git.
Sentoza da , clarke quay, boat quay da çılgınca eglen.
0
cruseo
(09.02.09)
(7)

mahkemeye dava açmak

daglien
bir kurumu mahkemeye vermeyi düşünüyorum. en basit şekliyle ne yapmam gerekiyor arkadaşlar. Kocaelide oturuyorum, buradaki işlem yapacağım yerleri bilenler varsa özellikle buradaki yerler üzerinden yönlendirme yapabilirlerse daha çok sevineceğim.
bir kurumu mahkemeye vermeyi düşünüyorum. en basit şekliyle ne yapmam gerekiyor arkadaşlar. Kocaelide oturuyorum, buradaki işlem yapacağım yerleri bilenler varsa özellikle buradaki yerler üzerinden yönlendirme yapabilirlerse daha çok sevineceğim.
0
daglien
(07.02.09)
mahkemeye dava açmak deyince sanki direk mahkemeyi mahkemeye verecek gibi oluyor :)
varsa tanıdık bir avukata yoksa bulunduğunuz şehrin barosuna gidip avukat isteyin ya da direk savcılığa gidin şikayette bulunun.
0
edip
(07.02.09)
direk savcılığa şikayette bulunayım ben. Peki savcılık adliye binası içindemi oluyor yoksa ikisi farklı yerlerdemi oluyor?
0
🌸daglien
(07.02.09)
özel bir eğitim kurumunu, hakkımı yedikleri, eğitimimi vermedikleri ve geciktirdikleri konusunda bir dava açmayı düşünüyorum ciddi olarak theconqueror kardeşim.
0
🌸daglien
(08.02.09)
Kocaeli denince kurumu merak ettim şimdi ben.
0
mabl
(08.02.09)
kurum istanbuldan bir kurum, ama isim vermicem ayıp olmasın :)
0
🌸daglien
(08.02.09)
benzer konuları kısa süre önce bir hakim ve bir avukatla tartışmış, ve kendini türk hukuk sistemi hakkında aydınlanmış hisseden biri olarak:

maalesef, adli ortamlarda ciddiye alınman için avukatının olması gerekiyor. kanunları, mevzuatı ne kadar iyi bilsen de, hukuk fakültesinden 10 tane seçmeli ders alsan da, senin yazacağın dilekçe ile iyi bir avukatın yazacağı aynı olmuyor.

hakimler, savcılar "avukata ne gerek var canım" cı davacılardan o kadar bezmişler ki, ciddiye bile almıyorlar. haberin olsun...
0
makineci
(08.02.09)
işte budur. çok sağolun arkadaşlar. şimdi ne yapacağımı biliyorum işte.
0
🌸daglien
(08.02.09)
(13)

teknolojik kandırıklar

tabudeviren
hani fotoğraf makinesi üreticileri megapikseli bir kalite unsuru gibi gösteriyorlar ve millet de kanıyor ya...(örn: "benim makinem çok iyi 15 megapiksel" gibi)başka ne gibi böyle kandırıklar var?bize süper bir şeymiş gibi sunulan, ama aslında işimizin olmayacağı başka şeyler?
hani fotoğraf makinesi üreticileri megapikseli bir kalite unsuru gibi gösteriyorlar ve millet de kanıyor ya...(örn: "benim makinem çok iyi 15 megapiksel" gibi)

başka ne gibi böyle kandırıklar var?

bize süper bir şeymiş gibi sunulan, ama aslında işimizin olmayacağı başka şeyler?
0
tabudeviren
(06.02.09)
mesela ekran kartı, "512mb ekran kartı, abi bunla her oyunu oynarsın" derler ama aslında 64 bit veriyolu kullanır ve bir bok oynamaz.
0
edip
(06.02.09)
adsl hızı. örneğin benim 4mbit ama bölgeme bakan telekoma 2km uzaklıktayım. arkadaşımın ise 1mbit ve telekomun binasının yanında oturuyor, uzaklığı 50 metre diyin. şimdi ikimiz bir aktiviteye katıldığımızda benim pingim 60 lara kadar çıkarken onunki 9-12 arasında seyretmekte. çünkü 1. ben telekoma uzağım, 2. bakır kablolar 70'lerden kalma olduğu için en ufak nemde iletimi yavaşlıyor. yani neymiş? önemli olan boyut değil işlev...
0
cevaps
(06.02.09)
@edip

64 bit derken? işletim sistemiyle bir alakası yok galiba???
mesela bende 32 bit windows xp var. (bu ne anlama geliyor bilmiyorum gerçi)
bahsettiğiniz yanlış ekran kartı almak mıdır?
0
🌸tabudeviren
(06.02.09)
zoom olayı var bi de. 10x zoomu vardır deniyor, bunun 2x inin optik, kalan 5x inin dicital olduğunu söylemiyorlar.
0
makineci
(06.02.09)
küçük bir kandırık ama: bellek üreticileri kapasiteleri belirtirken

kilobyte = 1000 byte
megabyte = 1E6 byte
gigabyte = 1E9 byte

şeklinde bir adilik yapıyorlar. bu sebeple 200 gb diye aldığınız HDD aslında 185 gb çıkıyor
0
makineci
(06.02.09)
hoparlörlerin ses çıkış gücü değerlerinin rms değil de pmpo cinsinden yazılması.(gerçekte 15w olan el kadar hoparlöre 1000w yazarlar insanı gıcık ederler)
0
weeping guitar
(06.02.09)
mp3 ve dandirik mp4'e ilaveten kıçtan uydurulan mp5 hatta mp6.
(git: 58175)
0
weeping guitar
(06.02.09)
uydunet

gerçekte bildiğimiz kablonet
insanlara seni gerizekalı yerine koyuyorum deme çabasıyla bu ismi almış.
aslında suç olmalı böyle bir isimlendirme. doğrudan kullanıcıyı yanıltmaya yönelik.
0
can see
(06.02.09)
kablosuz modemlerin ağ bağlantı hızı. "120 megabit hızlı modem" yazıyorlar, "owww bu modemle internete 120 megabit hızında bağlanırım coşarım" diyip yanılıyorsunuz. o hız, modemle bilgisayarınız arasındaki hız. telekom size internet hızı diye ne verdiyse (ki maksimumu 4 megabittir günümüzde) internet hızınız onun üstüne çıkmaz.

full hd. hayatında bluray izlemeyecek, ps3 oynamayacak, yayını en iyi ihtimalle uydudan alan adama türkiye'de henüz bulunmayan, 10 yıla kadar gelmesini de öngörmediğimiz bir sistem için dünya paraya full hd televizyon satmak. televizyona "full hd abi cam gibi olur" diyerek milleti kandırmak.
0
kibritsuyu
(06.02.09)
çok alakasız: evlerin metrekare olarak ölçümleri. brüt mü söylüyorlar, net mi belli değil. bazıları evin dış ölçülerini çarpıp edip hesaplıyor, bu sefer duvarlar falan da dahil oluyor. bazıları balkonları da dahil ediyor. bazıları da yukarıdan kolon/kiriş geçtiği halde tabanı ölçüyor sadece ve böylelikle sütünlar göz ardı ediliyor. daha sonra 3 metre sandığınız bir duvarın, komşu duvarlardan birinin üst kısımlarında yatay olarak uzanan bir kolon/kiriş sayesinde 3 metre olarak kullanılamadığını görüyorsunuz. mesela dolap koymanız gerekiyor, ölçüyorsunuz 3 metre. gidip 2.95 dolap alıyorsunuz ancak o da ne?! yukarıdaki kolon/kiriş yüzünden dolap girmiyor oraya.
0
co2s2
(06.02.09)
@tabudeviren hayır bu bellek veriyolu hızı
şöyle alıntılayayım
"Günümüz ekran kartları 128, 256 veya 512 MB belleğe ve hem DDR2 hem de GDDR3 bellek tiplerine sahip olarak satılıyorlar. Ne kadar fazla ekran kartı belleği olursa işlemci o kadar çok grafik verisine (genellikle dokulara - textures) daha kolay erişebilir yani bu verilerin bilgisayarın ana belleğinden aktarılmasını beklemez (ki bu durum büyük zaman kaybına neden olur).

Ancak bellek büyüklüğü her şey demek değildir bazen düşük seviyeli ekran kartları pazarlama stratejisi olarak büyük bellek miktarlarıyla satışa sunulur ancak genellikle bellek başarımından ciddi ödünler verilir. Çoğu yeni ekran kartı 128 bit veya 256 bit genişliğinde veriyoluna sahipken bazı düşük ve orta seviyeli ekran kartları 64 bit veriyolu genişliğine sahip olabilir. Basitçe aralarındaki farkı açıklamak gerekirse; 128 bit genişliğe sahip veriyolu 64 bit genişliğe sahip olana göre aynı zaman diliminde iki kat daha fazla veri aktarabilir. Şu an piyasada bulunan oyunlar bellekleri ciddi şekilde kullanıyorlar, eğer grafik işlemcisi gerekli veriyi beklemek zorunda kalırsa oyun keyfiniz ciddi şekilde zarar görebilir. "
kaynak:www.thgtr.com
0
edip
(06.02.09)
@divit hocam o mp6 değil m6 cihazın modeli
0
enter saltman benim
(06.02.09)
mp7 bile varmış, yuh...
www.engadget.com
0
weeping guitar
(06.02.09)
(5)

aoç'deki meşhur(?) kokoreç satan dükkan

ali87
duyurulardan filan gördüğüm kadarıyla iyi bir mekanmış. nerde bu? hangisi? zilyon tane var aç de? bir de gece kaçta kapanır acep?
duyurulardan filan gördüğüm kadarıyla iyi bir mekanmış. nerde bu? hangisi? zilyon tane var aç de? bir de gece kaçta kapanır acep?
0
ali87
(05.02.09)
aoçdeki bütün kokoreççiler pis. hiç güzel değil yağlı yağlı. ıyy. yenmez ordan. millet bi öğrenmiş kokoreç aoçde yenir geyiğini ağızlarına sakız etmişler. aoçde kokoreç yeme.
0
fundamental
(05.02.09)
(bkz: aoç ne lan)
0
ne nicki be
(06.02.09)
doğata tabii ki. hemzemin geçit tarafından gelirken tam kavşağın üzerinde sol köşede ve onun karşısındaki camlı kapalı mekanda faaliyet gösterir. çalışanları kibardır, yiyecekleri temiz ve lezzetlidir, tek kötü yanı, kokoreçte fazla sıra olması

şençam da iyidir.

@fundamental: van minit, olmaz, van minits... yağsız kokoreç olmaz ki!? bir stadyum önü kokoreççisini denemeni ve aradaki 10 farkı bulmanı tavsiye ederim. aoç candır.

@ne nicki be: (bkz: atatürk orman çiftliği) yatmadan önce yenilmemesi gereken herşeyi bulunduran bir cennet parçası
0
makineci
(06.02.09)
AOÇ'de kokoreç namına bişey yok. Hatta Ankara'da gerçek kokoreçi yapan hiçbir yer olmadığını iddia ediyorum. Lakin yine de denemeye değer yerler var: Tunalı Kıtır'da pilav üstü (Türkiyede baska biyerde rastlamadım) ve Sakarya'da Nil'İn olduğu sokağın sonunda ufak bir yer var. Kıtır Kuğulu Parkın hemen karşısında. İstanbul'dan gelenlere aldanıp Şampiyona, Ankaralılara güvenip de AOÇ'ye gitmeyin derim.
0
Güzel Marmara
(06.02.09)
oranın kokoreçi kötü buranınki iyi gibi geyiklere girmeye gerek yok nihayetinde bağırsak kebabı yiyorsun ne kadar fark olabilir ki. çiftlikteki kokoreççiler iyidir gayet ayrıca.

şençam paklar seni.
0
robin crusoe
(06.02.09)
(3)

Ken Rockwell ve D40

november rain
bu adam, http://www.kenrockwell.com/tech/recommended-cameras.htm ve http://www.kenrockwell.com/nikon/d40.htm adreslerinde d40ı baya bi övmüş. metinler çok uzun kısaca özetleyebilecek olan var mı? nedir adamın d40ı bu kadar övme sebebi. "paranız yoksa alın bi d40 size yeter" demeye mi getiriyor?
bu adam, www.kenrockwell.com ve www.kenrockwell.com adreslerinde d40ı baya bi övmüş. metinler çok uzun kısaca özetleyebilecek olan var mı? nedir adamın d40ı bu kadar övme sebebi. "paranız yoksa alın bi d40 size yeter" demeye mi getiriyor?
0
november rain
(03.02.09)
"If you don't have the time to read the rest of this page, you want a Nikon D40." demiş zaten. ama alt sınıf için, ucuz olması bakımından ideal bir seçim olur falan demiş yani.
0
henry gale
(03.02.09)
"paranız yoksa" dan ziyade, "daha karizmatik görünen bir fotoğraf makinam olsun" diyen auto moduna alışık fotoğraf meraklıları için söylenmiş bir söz.

aynı işi avuç içi kadar makinalar da yapıyor, bence düşünmeyin bile. daha iyi bir makinanın ikinci eli yeğdir.
0
makineci
(04.02.09)
bu vakitten sonra okur musun yazdığımı bilmiyorum ama kenrockwell kendisin de iş dışında d40 kullandığını yazıyor. 2-3 milyarlık dslrlerle d40 arasında çok fark olmadığını eğer mesleğin fotoğrafçılık değilse bu kadar pahalı makineleri almanın anlamı olmadığını söylüyor.
fotoğraf karşılaştırmalı testi var sitesinin bir yerinde. bire iki metrelik mi ne baskı yapıldığı zaman yakından bakınca belirgin fark oluşuyor.
0
buhebu
(08.10.09)
(5)

"lvdt" nin türkçesi?

notus gladyus
deney ölçümlerinde kullanılan bu aletin tam açılımı "Linear Variable Differential Transformer". türkçe'de tam olarak çevirisimi kullanılır, yoksa türk dil kurumu bu alet için bir türkçe kelime seçmişmidir, seçtiyse yada seçmediyse türkçe karşılığı nedir?
deney ölçümlerinde kullanılan bu aletin tam açılımı "Linear Variable Differential Transformer". türkçe'de tam olarak çevirisimi kullanılır, yoksa türk dil kurumu bu alet için bir türkçe kelime seçmişmidir, seçtiyse yada seçmediyse türkçe karşılığı nedir?
0
notus gladyus
(02.02.09)
bildigim uzere son kelime transformer degil transducer olmali.
0
yirtik foto
(02.02.09)
@yirtik foto: yok hocam, çeşitli yerlerde araştırdım, Linear Variable Differential Transformer doğru yazılışı..

edit: haklı olma payınız var, az da olsa bazı yerlerde transducer olarak geçiyor.
0
🌸notus gladyus
(02.02.09)
insaat terimi icin:
doğrusal değişken türevsel dönüştürücü

elektrik terimi icin:
Doğrusal değişken ayrımsal transformatör

edit: yalniz ikisi de ayni kapiya cikiyor sanirim, sadece kullanilabilecek kelimelerin cesitliliginden oturu gelen birsey..
0
ermanen
(02.02.09)
icime sinmese de diferansiyel donusturucu gibi birsey olmali hatta daha oz turkceyle turevsel donusturucu. fakat google'da *turk insaat tez lvdt* seklinde aratinca oylece LVDT denebildigini gordum bir iki kaynakta.

cozum olamadim kusura bamyayin
0
yirtik foto
(02.02.09)
biz tükkanda "levedete" diyoruz direk.
0
makineci
(03.02.09)
(4)

dslr tavsiyesi

yamyum
fotoğrafçılıktan anlamam hiç ama başlamak istiyorum içimde bir şevk var. nikon ya da canon al denmiş önceki postlarda. ben öncelik olarak nikon diyorum. canon da iyidir derseniz o da olur. hangi makinadan başlamalıyım? d80 ile 400d gibi bi tercih mi yapmalıyım?
fotoğrafçılıktan anlamam hiç ama başlamak istiyorum içimde bir şevk var. nikon ya da canon al denmiş önceki postlarda. ben öncelik olarak nikon diyorum. canon da iyidir derseniz o da olur. hangi makinadan başlamalıyım? d80 ile 400d gibi bi tercih mi yapmalıyım?
0
yamyum
(02.02.09)
pentax ı es geçme; paran varsa k20d, parana zsa k200d...illa nikon/canon diyorsan bence d80...
0
ben eskiden kucuktum
(02.02.09)
canon 40d ya da 50d den şaşma.
0
oceano
(02.02.09)
400d yerine 450d alabilirsin.d80 ile 450d arasında yazı tura at ikisindede bi kaybın olmaz.
40d senin için biraz fazla
0
enter saltman benim
(02.02.09)
canon ve nikonu denemiş biri olarak oyumu nikon d80 den yana kullanıyorum. buna paran yetmiyorsa canon 400D / 450D yi düşün.
0
makineci
(02.02.09)
(6)

Sigma 10-20mm geniş açı objektif hakkında

tom_riddle
Bu objektifi nasıl buluyorsunuz? Plastik yapısı dışında benim çok hoşuma gidiyor, fiyatı da ultrawide objektiflere göre oldukça iyi. DX formatında 10mm'ye inen tek objektif sanırım. Nikon D90'ıma alacağım, önerir misiniz?
Bu objektifi nasıl buluyorsunuz? Plastik yapısı dışında benim çok hoşuma gidiyor, fiyatı da ultrawide objektiflere göre oldukça iyi. DX formatında 10mm'ye inen tek objektif sanırım. Nikon D90'ıma alacağım, önerir misiniz?
0
tom_riddle
(02.02.09)
ben bu lensi nikon d80 de kullanıyorum, başka bir lensle kıyaslamaya yapamayacağım fakat memnunum. çevreden lense el koymak isteyen de çok oluyor tabii. bir de kameranın üstündeki flashı kullanamıyorsunuz lensin boyundan dolayı haberiniz olsun. şuradan benim bu lensle çekmiş olduğum bir kaç kareye ve de sitede lensin adını aratıp başkalarınınkine bakabilirsiniz: deahy.deviantart.com

şimdi analog nikonuma takıp da baktım, 10 mm de baya bir çerçeve gözüküyor vizorden. üstünde filtre yokken yaklaşık 13-14 mm de kayboluyor siyah çerçeve.
0
deahy
(02.02.09)
kullandım
fantastik görüntüler ortaya çıkarıyor ve kenar köşelerde acayip bozulmalar yapıyor.
ancak sharpnes katıyor sanki yani yapay bir keskinlik veriyor içindeki camların kalitesi biraz düşük gibi.
param var ben eğlencem foto çekerken ve acayip bulutlar çekicem günün fotoğrafçısı olcam dersen al tabi.

ama onun yerine tokina 12-24 ile fazla fantastike kaçmayan daha az bozulmalı ve daha iyi görüntü almak mümkün.
iki objektifi de aynı anda denedik 12 ye gelmişken ikiside sigma 10-20 daha fazla bozuyor görüntüyü haberin olsun.

ama bana sorarsan nikon 12-24 f2.8 mi vardı ne vardı ondan al tabi onun fiyatıda ton yüküyledir.

neyse efenim başarılar...
0
neoyazin
(02.02.09)
yakin zamanda aldim bu lensten. d90 ile kullaniyorum memnunum.
genis aci oldugundan flas(dahili) kullaninca lensin golgesi de fotograf karesine yansiyor. bunun disinda focus u sessiz ve tatmin edecek kadar hizli.
ozellikle sormak istediginiz birsey varsa cevaplayabilirim.
0
cench
(02.02.09)
@deahy, fotoğraflar için teşekkürler, flickr'da bakmıştım zaten birçok fotoğrafa, seninkiler de oldukça yardımcı oldu.

@neoyazin, aynısı benim de aklıma gelmişti, fotoğrafların orijinal halleri sanki çok keskin değil. diğer yoruma güldüm :) fotokritiğe selam ederim burdan, neyse ki flickr var. tokina konusuna gelirsek tokina'nın 11-16mm'lik bir objektifi var ve kenrockwell'ın testlerine göre süper keskinlikte. nikon 12-24'ten daha iyi keskinliği var ve f/2.8 olması çok iyi. ama adorama'da ve b&h'de stokta bulamadım maalesef. ebay'de de çok abartılı fiyatlar var. ken rockwell beğenince böyle oluyor. nikon'un tek f/2.8'lik ultrawide zoom objektifi 14-24 idi sanırım. o da 1 kiloluk bir lens zaten, müthiş.

@cench şöyle bi sorum olacak. 20mm'den çektiğin bi fotoğraf varsa link atabilir misin? 20mm'de nasıl bir distortion var merak ediyorum çünkü. diğer bilgiler için de teşekkür ederim.
0
🌸tom_riddle
(02.02.09)
tokina 12-24 daha kaliteli ve daha pahalı bir lens. eğer ilk geniş açı lensin olacaksa, sigma 10-20'nin fiyat performans oranı çok daha iyi. zaten her zaman alıcısı olan bir ürün, ilerde kolaylıkla satıp daha kaliteli bir geniş açıya geçebilirsin.
0
makineci
(02.02.09)
Bence super bir objektif. Verdigi sonuclar da super, fiyati da, malzemesi de. Sanirim 2 yildan fazla suredir kullaniyorum ve daha pahali rakiplerinden almadigim icin cok mutluyum acikcasi. Cok sakarimdir, yere dusurmuslugum de vardir ki yerden sekti bikac kere. Hala takir takir calisir.
0
inflexible
(03.02.09)
(7)

Trt Satıldı mı?

fundamental
Dostlar,trt satıldı mı? bi arkadaş yüzde 49 u satıldı diyor. nedir bunun cevabı?
Dostlar,

trt satıldı mı? bi arkadaş yüzde 49 u satıldı diyor. nedir bunun cevabı?
0
fundamental
(28.01.09)
tarihi boyunca zarar etmiş ve vergilerle ayakta duran bir kurumun yarısını birine satmak için üstüne para vermeniz gerekir. yanlış hatırlamıyorsam gelirleri giderlerinin %2'sini filan karşılıyordu.
0
507
(28.01.09)
thy ile karıştırmış olmasın arkadaş.
0
abtash
(28.01.09)
tki de olabilir.
0
fdegir
(28.01.09)
satılmış kadar oldu...
0
makineci
(29.01.09)
trt kesinlikle satılmadı. rantı yüksek bir kuruluş olduğu için yakın zamanda satılacağını da sanmıyorum. ama bildiğim kadarıyla a.ş. arkadaşın o yüzden böyle bir şey diyor olabilir ama a.ş. olması kamuya ait olmadığı anlamına gelmiyor. %100 kamu.
0
protothyas
(29.01.09)
@507 Reklam gelirleri bütün gelirinin %2simi öyle düşük bir şeydi.
Bandrol ve elektrik üzerinden kazanıyor.
0
kofteburger
(29.01.09)
bandrol ve elektrik uzerinden zararlari karsilaniyor. TRT'nin vermedigi hizmetlerin ucretlerinin bu kuruma aktarilmasina ben gorev zarari diyebilirim, "kazanmak" degil.
0
507
(29.01.09)
(4)

beyaz show - celik ten özür dileriz

vampyria
böyle bi muhabbet varmis galiba, beyaz show basliginda arattim bulamadim.beyaz bazi programlarda diyor imis, acep nedendir?
böyle bi muhabbet varmis galiba, beyaz show basliginda arattim bulamadim.beyaz bazi programlarda diyor imis, acep nedendir?
0
vampyria
(25.01.09)
bir programında çelik'in dongi dongi şarkısıyla dalga geçer gibi olmuştu. sonra toparladı, özür diledi. ondan sonra her programda söyler oldu.

o programı seyretmiştim, ondan böyle net konuşuyorum.
0
rectoa
(25.01.09)
bir programinda dongi dongi sarkisiyla ilgili birsey demisti, sonra celik beyazla konusmus bu durumu, ondan beridir ozur diliyor espriyle karisik.
0
ermanen
(25.01.09)
ilk kez duyuyorum, ama yabancı patentli bayat bir talk show esprisinin kötü bir taklidi gibi geldi bana bu. jimmy kimmel ile matt damon arasındaki muhabbeti taklit etmeye çalışmış beyaz. ne kadar yaratıcı değil mi?

beyaz'ın eski sevgililerinden birisi çıkıp, "çelik'le halvet oluyorum" diye şarkı söylese tam olur. yemez tabii..

detaylı bilgi için:
(bkz: i m fucking matt damon)
0
makineci
(25.01.09)
ben o programı canlı izledim.

olay şöyle..

konuklardan biri 'hepsi de hepsi de hepsi de beni bekler.. sahilde.. kızlar beni bekler' tarzı bi şarkı yapmış biriydi... adını unuttum şimdi.
beyaz'da bu abi ye : ' ya sen eskiden çok kaliteli şarkılar yapardın, şimdi böyle bi dongi dongi havası var ' demiştir.. sonra bu dediğinin ağır olduğunu düşünüp, 10 saniye sonra özür dilemiştir.. programın ilerleyen dakikalarında tekrar tekrar şakayla karışık özür dilemiştir..
öyle öyle günümüze kadar geldi..
0
point guard
(26.01.09)
(4)

araba camının buğulanması

a7x
hadi ön ve arka camların buğulanmasını anlıyorum fakat, yan camlar(ön ve arka) neden buğulanır ve bir türlü geçmez? bunu geçirmenin, camları açmak haricinde başka bir yolu var mıdır?
hadi ön ve arka camların buğulanmasını anlıyorum fakat, yan camlar(ön ve arka) neden buğulanır ve bir türlü geçmez? bunu geçirmenin, camları açmak haricinde başka bir yolu var mıdır?
0
a7x
(25.01.09)
yan camlar da şu mevsimde soğuk, ön ve arka camdan farkı ne ? Çoğu araçta yan camların buğulanmasını engellemek için ön konsolun sol ve sağ köşesinde yan camlara yönlendirilmiş fanlar oluyor.

Eğer o fanlardan yoksa buğulanmayı engellediğini idda eden sıvılar var, denemedim, istersen benzin istasyonlarına bir bak, satılıyor.
0
kimlanbu
(25.01.09)
Buğulanmayı engelleyen spreyler var ama onlarda garip bir iz bırakıyor ön camda özellikle, dikkatini dağıtıyor. Servis şöförü bir arkadaş elmayı ikiye bölüp iç kısmını cama sürün demişti ama hiç denemedim.
0
tekosin
(25.01.09)
arabada klima var ise havalandırmayı dışarıdan havalandırma olarak seçin, gelen havayıda camlara verecek şekilde ayarlayın. ama dışarıdan havalandırma olayına dikkat edin. bende klima ayarı uzun bi süre iç havalandırma olarak kalmıştı ve inanılmaz buğulanma yapıyordu sonradan fark edip düzellettiğimde buğudan eser kalmamıştı.
0
copy paste
(25.01.09)
konsoldaki üfleme ayar tuşunu araba camına benzeyen şeklin olduğu yöne, diğer tuşu da böyle aracın dışından gelip içine doğru giren okun olduğu yöne çevirin. tabi 1-2-3-4 deyü üfleme hızını belirten tuşun 0 dan büyük bir değer göstermesi lazım.
0
makineci
(25.01.09)
(13)

Kilo Almak

jirki
Kilo almak için ne yapmam lazım? "her gece 2 tabak makarna 3 ekmek ye" demeyin; denedim bunları. Bulk diye birşey varmış, işe yarar mı? İsminden biraz kıllanıyorum doğrusu.. Her neyse, 10 gün sonra annemin yanına gideceğim, acilen kilo almam lazım, üzülmesin anneciğim ne olur yardım edin.
Kilo almak için ne yapmam lazım? "her gece 2 tabak makarna 3 ekmek ye" demeyin; denedim bunları. Bulk diye birşey varmış, işe yarar mı? İsminden biraz kıllanıyorum doğrusu.. Her neyse, 10 gün sonra annemin yanına gideceğim, acilen kilo almam lazım, üzülmesin anneciğim ne olur yardım edin.
0
jirki
(20.01.09)
sporcuların yedikleri protein ve karbonhidrat içeren tozlardan kullanabilirsin.

ama 10 günde kilo alma bence ya. biraz böyle kalın gösterecek şeyler giy.
0
mortifera
(20.01.09)
-Bol mayonezli ketçaplı kızartmalar
-Mideyi şişkin gösterecek tereyağlı makarna
-Poğaça, katmer, baklava bilumum hamur işleri
-Gece yarısına doğru içeriği ağır sandviçler
-Aklınıza her geldiğinde light olmayan çikolata, bisküvi
-Aktivitelerin azaltılması (Seks, Mastürbasyon, Spor gibi)
0
tubytube
(20.01.09)
sağlıklı kilo almak istiyorsanız düzenli spor yapın.
0
quadropol
(20.01.09)
once sigaraya basla sonra bırak
0
mcescher
(20.01.09)
uyu ya. en etkili kilo aldıran şey. geceni gündüzüne kat. tabi aile ile kalıyorsan zor oluyor biraz. düzenli beslenme bir de. paso mcdonalds burger, king takıl 6 aya yüz kilo olursun.
0
ayiadam
(20.01.09)
okul bitince zaten yağlanacaksın, o yüzden kilo almış gibi görünmeye çalışman daha sağlıklı olacaktır: kalın giyin hep.

illa alıcam diyosan ilaç falan kullanayım deme. bu günden başlayıp gidene kadar her gece bir tam kokoreç ye. löp löp et olur, pıt pıt yağ olur.
0
makineci
(20.01.09)
aktibol kullan, eczanelerden temin edebilirsin. bir aralar bende kullandım her ögünden yarım saat önce alıyorsun günde 4-5 defa alıyordum. fiyatı 4-5 lira kadar cok cüzi bi rakam. cok kısa sürede ayva göbek yapmıştım. yan etkisi yok, yalnız ciddi anlamda kabızlık yaşatıyor. yediğin herşey vucudunda bolunene kadar cıkmıyor kısacası, bununla birlikte yağlı seyler yersen kısacık surede gobeklenirsin. bildiğim kadarıyla aktibol de ameliyat sonrası hastalara kaybettiği kilolarını alması için doktorlar tarafından sıkca veriliyor. zaten ilaç üzerindede yan etki konusunda bi sorun yok. tabi bence sen en iyisi beni boşver bilen birisinden emin ol. ama aklının bir ucunda dursun aktibol tavsiye ediyorum.
0
bore
(20.01.09)
soul cancer
(20.01.09)
yedikten hemen sonra sıçmayın, sindirsin önce bir vücudunuz :)
0
blackidom
(20.01.09)
yalnız kilo alcam diye kızartmalarla mayonezlerle dans etmeyin, iki yıl sonra sevişirken birden kalp krizi geçirip hastanelik olabilirsiniz...
kilo almak farklı sağlıklı kilo almak farklı, iç organlarınıza tecavüz etmeyin lütfen.
0
redlinetheturk
(20.01.09)
alkol ile aran iyise, yatmadan 1-2 saat önce iki bira + çerez yada cips.
0
dark dante
(20.01.09)
biradan daha hızlı kilo aldıran bir şey görmedim. ne kadar sağlıklı bir kilo alım şekli, tartışılır tabi..
0
jack of hearts
(20.01.09)
eski kaşar (trakya tercihimiz) + efes pilsen (x4 min)
0
pain
(20.01.09)
(3)

Erkekler icin rejim listesi

no christ requiress
1.85m 85 kg birisi `:kim lan acaba` 80kg olmak istiyor, cok pis gobek salmis durumda. gerci her kis got gobek bagliyip yazin otomatikman 2kg veriyor ama bu sefer veremicek gibi. bok bogaz olmaz bu kadar.yazin 83kg idim, italyaya gittim geldim agustosu orda gecirdim tum gun yurudum disarilarda, 80-81
1.85m 85 kg birisi * 80kg olmak istiyor, cok pis gobek salmis durumda. gerci her kis got gobek bagliyip yazin otomatikman 2kg veriyor ama bu sefer veremicek gibi. bok bogaz olmaz bu kadar.

yazin 83kg idim, italyaya gittim geldim agustosu orda gecirdim tum gun yurudum disarilarda, 80-81 kg oldum.

sonra ramazan da 86kg oldum (sadece bir ayda evet, nasi bi bogaz bu). hala da 85-86 arasiyim.

subat boyunca ailemin yaninda kalacagim. sabahlari cikar kosarim 30 dk. bunun harici nasil bir diyet uygulamak gerekir? 1 ayda en hizli sonucu alacagim bir diyet nasil olur?
0
no christ requiress
(19.01.09)
Akşam pizzayı yiyip yatmıyoruz. Kesinlikle antreman yapıyoruz (4-5 km koşu, mekik, şınav). Gün içerisinde kebapları, pideleri, dönerleri yutmuyoruz. Porsiyonlarımızı küçüktüyoruz. Yemeklerimizi yerken nefessiz yutmuyoruz efendim. Bol bol çiğneyip yiyoruz.

Günde 2500 kalori normal bir insan evladına yeter. Fakat bir wafle 500-600 kaloridir. Lifli besinler yemek tok tutacaktır bizi.

Birde sık aralıklarla az az yemek lazım.

Baktın acıktın yut bir portakal, elma, havuç.

Tığ olursun...
0
ugur dundara yakalanmis firinci
(19.01.09)
koşarken 20 dakikadan sonra yağ yakmaya başlarsın, hangi antrenmanı yaparsan yap 20 dakikadan uzun sürsün. hızın da 10 km/saat in altına düşmesin mümkünse

sporu alışkanlık haline getir, sadece ailenin yanındayken değil, düzenli olarak yap.
0
makineci
(20.01.09)
ekmeği az ye gece atıştırmalarını da kes. aşırı kola içiyorsan kes kendisi gayet kalorili. makarnadır mayanozdir kızartmadır efendim ailemin yanındayım sabahları güzel(güzelden kasıt yağ bal, şarküteri kızartma) kahvaltı edeyim deme. al yağsız peynirini domates salataılığını cayını az bi zeytinini bi 2 dilim de kepek ekmeğini onları ye. ara öğün yemeye calış. bol salatalı yemekler ye. ızgara tavuk balık tercih edebilirsin. salata sosu diye bir şey yok, cok yağ diye bir şey yok, cok cok akşam yemeğinden sonra bir porsiyon meyve ye, proteinlerini tam al bi de, yağsız az yağlı yoğurdu da araya sıkıştırırsan sana tam olur... kolay gelsin pes edip kacamak yapma. 5 kilocukta kacamak yapılmaz ;)
0
sleep may be the enemy
(20.01.09)
(2)

benim pc air ties modeme usb ile bağlı. >>>

gijilti
ancak usb kablosunu tüm usb girişlere takamıyorum. yalnızca bir tanesine takınca nete bağlanıyor. diğer usb girişleri nasıl tanımlayabilirim?tanımlı olan usb yi şu şekilde tanımlamıştım: kabloyu takınca yeni donanım bulunmuştu, air ties.ın cd sini takıp ileri demiştim. şimdi diğer usb.lere takınca y
ancak usb kablosunu tüm usb girişlere takamıyorum. yalnızca bir tanesine takınca nete bağlanıyor. diğer usb girişleri nasıl tanımlayabilirim?

tanımlı olan usb yi şu şekilde tanımlamıştım: kabloyu takınca yeni donanım bulunmuştu, air ties.ın cd sini takıp ileri demiştim. şimdi diğer usb.lere takınca yeni donanım bulundu demediğinden aynı şekilde ilerleyemiyorum.

şu anda tanımlı olan usb yi iptal edip diğer usb girişi tanımlasam da olur, arka tarafı ayarlamam lazım da. bunu nasıl yapabilirim.

air ties.ı bir kere kaldırdım yeniden kurdum ama olmadı, önceden tanımlı olan o usb tanımlı kaldı. sanırım onun kurulu olduğu başka bir programı kaldırmam lazım. ismi nedir onun acaba, hangi programı kaldırmalıyım?
0
gijilti
(18.01.09)
valla pek anlamadım neyi sorduğunu ama, internete girebiliyosan sorun yok demektir?
bir kızıldereli atasözü der ki: bozulmadıysa tamir etme
0
makineci
(18.01.09)
@htf,

teşekkürler, cevabınız doğru.
yönlendirdiğiniz yerden kaldırdım air ties bağdaştırıcısını. ancak diğer tanımlamak istediğim usb girişe taktığımda kabloyu, yeni donanım bulamıyor, "pc de çalışmayan bir usb olduğundan USB aygıtı tanınmadı" diyor. ancak aynı girişe başka şeyler takınca çalışıyor. çalışmayan usb.den kastı nedir pc.nin acaba? bu hata nasıl giderilebilir?
0
🌸gijilti
(19.01.09)
(4)

Gezenler Görenler Bana Tatil Önerin

cruseo
3 senedir iş için yurtiçi ve yurtdışı gezilerimi saymassak adam gibi bir tatile çıkamadım. Ya tatil diye izin alıp ailemin yanına gittim, ya tatil diye izin alıp ev taşıdım.Bu sene haziran temmuz gibi ligler bitince yani.Ve Şampiyonlar ligi ön eleme maçları başlamadanBir tatile gidiym, siniri, stres
3 senedir iş için yurtiçi ve yurtdışı gezilerimi saymassak adam gibi bir tatile çıkamadım. Ya tatil diye izin alıp ailemin yanına gittim, ya tatil diye izin alıp ev taşıdım.

Bu sene haziran temmuz gibi ligler bitince yani.
Ve Şampiyonlar ligi ön eleme maçları başlamadan

Bir tatile gidiym, siniri, stressi yorgunlugu bırakıp döniym istiyorum.
Maçlar, yayınlar ile ilgili çalışıyorum o nedenle maç olmaması çok önemli, maç varsa ben staddayım, yayınla ugraşıyorum demek oluyor çünkü.

Bembeyaz kum, açık mavi deniz, maksimum sessizlik ve bi o kadar maksimum hizmet istiyor gibiyim.
Nedir bunun oluru? Nereye gitmeli.
Araştırmaktan ölmek üzereyim.
Barbados diyen var, maldivler diyen var, las palmas diyen var.
Maksimum sessizlik ve huzur ön koşulum.

Şimdiden Teşekkürler.
0
cruseo
(18.01.09)
maldivler!
0
vital
(18.01.09)
yaz aylarında yapılacak huzur aranan bir tatilde açıkçası yurtdışı değil, yurtiçini tavsiye ederim. Özellikle Fethiye Hillside , tam anlamıyla aradığınız her şeyi sunuyor. sessizlik, huzur, cennet gibi bir sahil, daha ne diyim
0
sayinseyirciler
(18.01.09)
planlamaya şimdiden başlamak akıllıca. bilet ve oteller erken rezervasyonlarda ciddi oranda fiyat avantajı sağlıyor.
0
can see
(18.01.09)
bozcaada || gökçeada
0
makineci
(18.01.09)
(4)

laptop klavyesine meyve suyu döküldü, tuşlar şişti, na'pmam gerek?

fuck milk get beer
merhaba arkadaşlar..laptopumun "esc, f1 ve özel acer'in koyduğu üzerinde internet explorer'in e sinin olduğu tuşlara" meyvesuyu döküldü (tamam tamam, kafam iyiydi votka da vardı içinde biraz:)) ) güyya hemen kaldırdım tuşların üzerini sildim ama sabah uyandığımda başım ağrıyordu, yanımda tanımadığım
merhaba arkadaşlar..
laptopumun "esc, f1 ve özel acer'in koyduğu üzerinde internet explorer'in e sinin olduğu tuşlara" meyvesuyu döküldü (tamam tamam, kafam iyiydi votka da vardı içinde biraz:)) ) güyya hemen kaldırdım tuşların üzerini sildim ama sabah uyandığımda başım ağrıyordu, yanımda tanımadığım birisi vardı ve müzik açıktı.. neyse geçelim buraları

fw fw fw x 12

tular çalışıyor ama şiştiler böyleçok zor basılıyorlar.. çatır çutur sesler geliyor basarken..
bunu nasıl temizleyebilirim..
laptop klavyesine meyve suyu dökülünce falan ne yapılması gerek.

markası: acer extensa 5620
0
fuck milk get beer
(16.01.09)
once hemen kapatilip bir gun falan acilmamasi gerek. onun disinda servis disinda bir secenegin yok. bir de "fuck milk get beer" anlami nedir. cozemedim tam.
0
ne nicki be
(16.01.09)
zaten işlemci vsye gelmiş olsa sistem açılmamaya başalrdı, yani sanırım klavye ile sınırlı kalmış, eğer bu sorunu illa ki çözmek istiyorsan sadece klavyeyi değiştirterek (servis tarafından garantisi için) sorun çözebilirsiniz 30-50 tl olması gerek klavyelerin.7
0
edip
(16.01.09)
tuşları sök, temizle ve geri tak. ama bu epey zor iştir, kendine güveniyorsan yani:)
0
mortifera
(16.01.09)
yapışmasının sebebi içeceğin içindeki alkolün ve suyun buharlaşması, şekerin ise klavye üstünde kalması. tuşların arka kısmına ve oturdukları yuvaya sıvanmıştır, yapış yapış olmuştur içersi. bu yüzden klavyeyi tamamen söküp temizlemeni tavsiye ederim, içeri sıvı kaçarsa bilgisayarı eline alabilirsin...
0
makineci
(16.01.09)
(5)

Göbek Deliğinin Üstündeki Kıkardığımsı Şey

abtash
merhabalar, aylardır göbek deliğimin üstünde kıkırdağımsı bir şey var, başta tırstım tümör falan diye.(tümör görsem bomba diye karakola götürürüm o ayrı) sonradan alıştım bir de her dokunduğumda hissedemiyorum bazen kayboluyor. lakin sanki dokunduğumda kıpırdıyor, yer değiştirmese de kendi etrafında
merhabalar, aylardır göbek deliğimin üstünde kıkırdağımsı bir şey var, başta tırstım tümör falan diye.(tümör görsem bomba diye karakola götürürüm o ayrı) sonradan alıştım bir de her dokunduğumda hissedemiyorum bazen kayboluyor. lakin sanki dokunduğumda kıpırdıyor, yer değiştirmese de kendi etrafında dönüyor. doktora gitmedim çünkü evdekiler çok evhamlı daha geçen sene böbrek taşı düşürdüm, onlar benden fazla düşürdü. nedir bu karnımdaki bilen var mı? bu sene yurt için sağlık belgesi çıkarırken röntgen çektirdim orada bir şey çıkmadı ama doktor neredeyse bakmadı bile, muhabbet ettik onayladı kağıdı o kadar. gaz olabilir mi:) gazlı biriyimdir ama yıllardır çıkmadı böyle bir şey.
0
abtash
(14.01.09)
buna benzer birşey belimde çıkmıştı yıllar önce. doktora gittim, antibiyotik verdi, geçti. ama tabi bu senin doktora gideceğin gerçeğini değiştirmiyor...
0
makineci
(14.01.09)
@want2die
yağ bezesi bir arkadaş da demişti, annesinden almışlar gayet basit şekilde(onun boğazında mı ne varmış gerçi).
kanser manser ne dedin sen yaws,
(bkz: hakkını helal et ekşi ailesi)
0
🌸abtash
(14.01.09)
@want2die
babamin göbeginde de 8-10 tane misket ile ceviz büyüklügü arasinda yag bezesi var böyle.
aciklama bekliyoruz. emin misin? kaynaklarin güvenilir mi?
0
shi aila
(14.01.09)
dostum fıtık olabilir. bastırdığın zaman parmağın karnına doğru giriyorsa, orda bir delik varmış hissi uyandırıyorsa muhtemelen fıtıktır. kendi etrafında dönüyor demişsin, eğer fıtıksa ve kendi etrafında döner ve damarları sıkıştırırsa müthiş bir ağrı ile acile yetişmek zorunda kalabilirsin.
0
torpeo
(14.01.09)
oynama dostum... yag bezesi, kil dibi bezesi (bu da yag bezesi sanki, neyse) falandir. doktara gitsen bes dakkada halledilecek seyi ovalaya ovalaya patlatip ciddi ameliyatlik olan bir dostum vardi (aynen dedigin gibi, 'aaa bingil bingil negzel' tepkisi vardi). o gun bugundur ellemeden direkt doktora....

hakkaten ovalama!!! elleme bak, bozusuruz :) doktor amcaya dostum ...
0
no avalon
(14.01.09)
(5)

saf nektar :(

nektar
(bkz: yusuf yusuf olmak) efenim nektar kod adlı kızımız lise arkadaşının erasmusla italyaya gitmesini fırsat bilip babasına yalvar yakar italyaya gidiş dönüş uçak bileti aldırmıştır acele bir biçimde (indirimli idi biletler sanırım ondan böyle acele oldu)14 şubatta gidiş 21 şubatta dönüş (gereksiz
(bkz: yusuf yusuf olmak)

efenim nektar kod adlı kızımız lise arkadaşının erasmusla italyaya gitmesini fırsat bilip babasına yalvar yakar italyaya gidiş dönüş uçak bileti aldırmıştır acele bir biçimde (indirimli idi biletler sanırım ondan böyle acele oldu)
14 şubatta gidiş 21 şubatta dönüş (gereksiz bir ayrıntı oldu ama neyse)
lakin kızımızın ne bir pasaportu ne de vize için bir bilgisi vardır
arkadaşı da gelin gelin diye gazlamıştır nektarı
gideceği gün yaklaşan sorumsuz nektar
eeeh bari pasaportumu çıkartayım demiştir ve bugün müracat etmiştir
pasaportu şişli ilçe emniyet müdürlüğünden cuma günü alınacaktır.
Şimdiye kadar her şeyin iyi hoş ve seyrinde gittiğini düşünen saf nektar
yaaaaa bir bakayım neler gerekiyor vize için demeyi akıl etmiş ve internette ufak bir araştırma sonu davetiye ya da otel rezervasyonu gerekli olduğunu anladığı günden beri babasına bilet ve pasaportun parasını nasıl geri ödeyeceğini düşünmektedir
ne yapacağı konusunda bir fikri yoktur
arkadaşı oturma izni olmadığından davetiye yollayamamaktadır :(
bu sorumsuz kızımıza biriniz akıl verebilir mi yazıktır abiler ablalar kardeşler :(
0
nektar
(14.01.09)
davetiye gerekiyor demelerine kanmamak lazım. isteyin verirler.
0
co2s2
(14.01.09)
Davetiye icin arkadasin oradaki yerli yakin bir arkadasindan sana davetiye yazmasini isteyebilir.

Cok ucuz bir otel bulup rezervasyon yapabilirsiniz. Ya da fiyati onemsiz, son dakika iptallerinde ceza/kesintiyi dusuk alan bir otelde rezervasyon yapip bununla vizeye basvurup sonra iptal edebilirsiniz.

Heyecana gerek yok.
0
wpi
(14.01.09)
Sizin vize başvuru tipiniz "Turistik" olacak. Turistik gezilerde davetiye istenmez. Kalacak yerini teyit etmeniz lazım. O sorun değil internet üzerinden ucuz bir otelde oda rezervasyonu yapar, konfirmesini götürürsünüz konsolosluğa. Vizeyi alınca da iptal edersiniz oteli (arkadaşlarınızın yanında kalacağınızı varsayıyorum). Uçak biletiniz de tamamsa geriye sadece orada ihtiyacınız olacak parayı göstermeye kalıyor. Banka hesabınıza elinizden geldiğince fazla (babadan destek alınabilir bu konuda) para yatırıp, bankadan alacağınız "nektar kişisinin şu bankadaki hesabında X tl parası vardır" şeklinde bir yazıyla da bu işi halledebilirsiniz.

Konsoloslukta ne işiniz var italya'da derlerse arkadaşlarım var onları görüp gezip gelicem dersiniz. Geçerli sebebiniz, kalacak yeriniz, yeterli paranız ve geri dönüş sebebiniz (iş olur, okul olur, üzerinize kayıtlı taşınmaz olur) olduktan sonra turistik vizeyi geri çevirmezler. Pasaportunuzu alır almaz hemen konsolosluğu arayıp randevu alın, gerekli evrakları öğrenip eksiksiz tamamlayın derim ben. 1 ay bu işler için yeterli bir süre.
Kolay gelsin.
0
neronas
(14.01.09)
italyada beleşe rezervasyon yaptırabileceğin (iptal ettirdiğinde para istemeyen) bir otel:

hotel panama garden: www.hotelpanamagarden.com

vize başvurursuna giderken, otelin göndereceği rezervasyon onay e-postasının çıktısını al. sorarlarsa, havaalanından -milan orio al serio dur herhalde- kalacağın otele trenle gideceğini söyle
0
makineci
(14.01.09)
Sen hemen konsolosluktan bi randevu al.(belki İtalya konsolosluğuna ilk giden sıra kapıyordur)Eğer evrakların tamsa vizenin çabucak çıkacağını tahmin ediyorum.

@neronas bence arkadaşlarımı görücem demesin.Bin tane soru sorabilirler.Arkadaşının ev adresi,naptığı ne ettiği... Eğer arkadaşınla gidiyorsan hotel rezervasyonunu yaparken arkadaşının adı da olsun.Öğrenciysen öğrenci belgeni üniversiteler tatile girmeden hemen al.

Bir de göstereceğin banka hesabının 3 ay aktif olarak para yatırıp harcanmışsa güzel olur.Baban finanse ediyorsa kızımın masraflarını karşılayacağım gibisinden bir yazı da iyi gider.
0
chaud
(15.01.09)
(9)

imza stili

jack of hearts
hep istemişimdir şöyle bir dostoyevski gibi imzamın olmasını. sürekli çalışıyorum. boş bir gazete köşesi, hele hele tamamen boş bir sayfa görmeyeyim, hemen baştan aşağı imzayla dolduruyorum. ancak istediğim güzellikte olmuyor hiçbiri. sizden ricam şudur, eğer biliyorsanız lütfen imza konusunda stild
hep istemişimdir şöyle bir dostoyevski gibi imzamın olmasını. sürekli çalışıyorum. boş bir gazete köşesi, hele hele tamamen boş bir sayfa görmeyeyim, hemen baştan aşağı imzayla dolduruyorum. ancak istediğim güzellikte olmuyor hiçbiri. sizden ricam şudur, eğer biliyorsanız lütfen imza konusunda stilde yardımcı olabilecek bir kaynak verin veya en azından güzel imza örnekleri olan yerler?
0
jack of hearts
(11.01.09)
www.sarfmarket.com.tr
şunu deneyin, aynı imza bile en az %20 güzelleşecek. imzada gereksiz küçük detaylar varsa bu kalemin 1.0 lık ucu onları yumuşatacak, zamanla daha oturmuş bir imzaya doğru yelken açacaksınız. kelebekler uçacak.
0
domine deyus
(11.01.09)
verilebilecek hiç bir örnek size yardımcı olamaz çünkü imza size aittir ve özeldir. içinizden nasıl geliyorsa öyle imza atın. örneklere bakarak imza atmaya çalışsanız bile mutlaka onu kendinize göre yorumlayıp farklı bir şey çıkaracaksınız ortaya.

imza atmak ile ilgili iki yazı -veya bilgi- var aklımda;

"- imza kişinin karakterin yansıtır. yani bir imza ne kadar güzel/karizmatik ise kişi de öyledir, tersine bir imza ne kadar sıradan ve basit ise kişinin hayatı da öyledir." yani bir imzaya bakıp ne güzelmiş diyorsanız kişi de aynı oranda hayatında başarılıdır.

"- boş bir kağıda sürekli imza atmak kişiliğin henüz oturmadığı, kişinin kendisi hakkında soru işaretleri olduğu anlamına gelir"

bunlar tamamen zihnin bir köşesinde kalan güvenilirliği olayan bilgiler bittabi...
0
mahallenindelisi
(11.01.09)
boş kağıda bol bol imza atmanız iyidir, imzanın elinize alışması açısından iyidir.

imza eğrileri gittikçe daha kesiksiz / sürekli olur.

ayrıca imzanın sağa yatık olması daha güzeldir. ///////// gibi yani..
0
tabudeviren
(11.01.09)
blackidom
(11.01.09)
birçok ülkede imza denince akla gelen, kişinin adını soyadını el yazısı ile yazmasıdır. bizdeki gibi imza yerine garip işaretler kullanan başka bir ülke var mı acaba? bazı ülkelerde resmi işiniz olduğunda bu garip işaretler başınıza iş açabiliyor. en iyisi güzel bir el yazısıyla adını soyadını yazmak.
0
chakmak
(11.01.09)
imzayı aynı şekilde atabilmek sadece imzanın tanınırlığını sağlar. eğer kriminal inceleme yapılırsa ve birbirinden tamamen farklı iki imza atmış olsanız bile imzaların size ait olduğu ortaya çıkar. farklı kişiler aynı kelimeyi yazarlarsa ve bu kişilerden yeterli metin örnekleri alınırsa hangi kelimeyi kimin yazdığı ortaya çıkarılabilir.

ayrıca saçmalık demek biraz fazla olur ama herhangi bir dayanağı ve bilimsel açıklaması yok zaten yazdıklarımın. bizim holdingte bir yönetim kurulu başkanı var zannedersin ki adam imza atmamış üç boyutlu yağlı boya resim yapmış dolma kalem ile...
0
mahallenindelisi
(11.01.09)
anaokulundan beri yazım kötüdür. soyadım adıma kıyasla yazması daha zor harfler içerdiğinden, imzam; adım ve soyadımın baş harfinden ibaret. iyi günümdeysem soyadımı da yazmaya çalışıyorum, böyle de garip bir yaklaşımım var olaya. kısacası imza atmıyor, adeta imza sıçıyorum :)

senden daha kötüleri de var, takma kafana, rahat ol :)
0
makineci
(11.01.09)
ben de lisedeyken falan kendime imza arayisi icindeydim. sonra babamin imzasi gibi italik sekilde "ismimim bas harfi(nokta) soyisim" gibi bi imza atmaya basladim. en temizi. soyadinda Z harfi varsa onu da, hani oluyo ya, 3 gibi sekilli yaparsin, olur biter.
0
osuruklu
(11.01.09)
hoş, konu ikinci sayfaya düşmüş, görür müsünüz görmez misiniz bilmiyorum ama yine de belirteyim. sanırım çoğunuzun yazımın ve imzamın kötü olduğu yönünde yanlış bir düşünceniz var. tam aksine güzel bir el yazım ve klasik, şık bir imzam var. senelerdir aynı imzayı kullanıyorum, evet. kendi kullanmak istediğim stil olarak da dostoyevski'nin el yazısını örnek vermiştim filan.. peki neden? merak ettiğinizi düşündüğüm "şimdi durup dururken neden imzanı değiştirmek istiyorsun be adam?" sorusuna geliyorum. kendi imzamdan bahsettiğim kadar da yakardığım yok aslında, karışmasalar önümüzdeki dört asır boyunca onu kullanabilirim. lakin pasaport kontrol işlemlerinde, hava alanlarında vs. yabancı görevliler (özellikle fransızlar) imzamı atarken başında ve sonunda nokta koymak amaçlı elimi kaldırmamı hoş karşılamıyor, anında uslupları değişiyor, garip bir muamele uyguluyorlar, kendimi kaçak gibi hissediyorum. öyle olunca da mecbur, her defasında hiç elimi kaldırmadan, benim olmayan farklı imzalar atıyorum. bundan bir tasam yok, incelemelerde imzanın farklı olsa da kişinin olup olmadığının anlaşılabileceğini biliyorum. ama adamları da daha fazla kandırmak istemiyorum. bunun için de dünyanın her noktasında kullanabileceğim evrensel bir imza bulmam gerekir dediydim. eski imzamın (hala onu kullanıyorum ama) dejeneresini kullanmaktan gına geldi. "bunca sene sonra madem böyle birşeye kalktın beyim, olacaksa en iyisi olsun" dedim. insanın imzasını değiştirmesi problem yaratır mı? sanmıyorum. misal atatürk'ün şu bildik "k. atatürk" imzasından önce kullandığı "gazi" ile başlayan başka bir imzası vardır. bizim bildiğimiz o imzası da kendi karalamaları sonucunda oluşmamıştır, farklı biri tarafından dizayn edilmiştir. hani belki bana da böyle bir rehber.. boş kağıda karalama işini de kendimi bildim bileli yaparım (son günlerde biraz daha arttı bu takıntım tabii), bunun kişilik bozukluğuyla bağdaştırılması garip geldi bana. her neyse, yardımcı olmaya çalışan herkese teşekkür ederim.
0
🌸jack of hearts
(11.01.09)
(4)

annem ve teyzem

quinza
annem ve teyzemin arası bi süredir gergin. sebep teyzemin kuzenleriyle katıldığı tura annemi davet etmemesi, daha doğrusu son gün haber vermesi. sonuç olarak tur şirketi annemin evraklarını kabul etmedi ve dört günlük gezi boyunca annem evde resmen kendini yedi bitirdi. şimdi ne yapacağını bilemez d
annem ve teyzemin arası bi süredir gergin. sebep teyzemin kuzenleriyle katıldığı tura annemi davet etmemesi, daha doğrusu son gün haber vermesi. sonuç olarak tur şirketi annemin evraklarını kabul etmedi ve dört günlük gezi boyunca annem evde resmen kendini yedi bitirdi. şimdi ne yapacağını bilemez durumda. birbirlerini arayıp sormuyorlar ve annemin içi gayet rahat..ama bazen teyzem arayıp eski konuları açarak yaptığının meşru olduğunu ima ediyormuş. daha önce teyzem, annemin biraraya gelip konuşma taleplerini geri çevirdiğinden annem de buna yanaşmıyor şimdi. konuşmasınlar, bağları koparsınlar diyorum o zaman ama aile içinde bu durum gerçekten huzursuzluk verici. ben annemin tabi ki arkasındayım ama teyzemi de çok seviyorum. nasıl bişeyler yapayım da bu huzursuzluk kalsın ortadan? bilemedim..
0
quinza
(10.01.09)
yeğni davranıyor annen kusura bakma hocam da.

hadi gencler bu sebepten ötürü küsüşürler de koca kadınlara yakışmamış.
0
domaine hasret yumuşak g
(10.01.09)
yeğni : çocuksu demek bu arada ha kötü bişi değil.
0
domaine hasret yumuşak g
(10.01.09)
anne tarafının da bu cevapları okuma olasılıgı goz onunde bulundurulmalı bence:)
0
think martini
(10.01.09)
tamamen öznel bir hadise olduğundan, kimi dinlesen ona hak vereceksin. tarafların ağır psikolojik sorunları yoksa, kardeş küslükleri genelde ağlamalı zırlamalı bir biçimde son buluyor. merak etme zamanla düzelir, bir bakarsın can ciğer kuzu sarması olmuşlar.
0
makineci
(11.01.09)
(4)

camel active

insantaklidiyapanmaymun
aşağıda camel active'i görünce sorasım geldi acaba bu mağazada fiyatlar nasıldır? levi's, diesel gibi mi?özellikle gömleklerini öğrenmek istedim :)
aşağıda camel active'i görünce sorasım geldi acaba bu mağazada fiyatlar nasıldır? levi's, diesel gibi mi?

özellikle gömleklerini öğrenmek istedim :)
0
insantaklidiyapanmaymun
(09.01.09)
söylemek gereği hissettim: ayakkabılarından uzak dur, tabanları yarılıyor.
0
makineci
(09.01.09)
diesel'e yakin, levi's'tan pahalidir.
0
x daemon
(09.01.09)
deri eldiven sordum 90 kaat dediler. gittim itfaiye meydanindan bildigin gercek deri ceket aldim 20 milyon verdim. var gerisini sen hesap et.
0
osuruklu
(09.01.09)
teşekkürler, özellikle osuruklu çok yardımcı oldun :)
0
🌸insantaklidiyapanmaymun
(09.01.09)
(1)

CANON I-SENSYS MF4010

pedreklamlarındakimavisıvı
Canon marka yazıcı fotokopi çekemiyo,çıktıda alamıyo.Sanki tonerin takıldığı yerde bi sorun var.Tokı bi ses geliyo ve makina duruyo.Rapor çıkartıcam şu anda zor durumdayım.Anlayan bilen varsa bana yardımcı olsun bişeyler yapmam gerek.
Canon marka yazıcı fotokopi çekemiyo,çıktıda alamıyo.
Sanki tonerin takıldığı yerde bi sorun var.Tokı bi ses geliyo ve makina duruyo.
Rapor çıkartıcam şu anda zor durumdayım.Anlayan bilen varsa bana yardımcı olsun bişeyler yapmam gerek.
0
pedreklamlarındakimavisıvı
(08.01.09)
kağıt sıkışmış olabilir. kurarken benim de başıma gelmişti. kullanıcı kitapçığında, sıkışan kağıdın nasıl çıkartılacağı anlatılıyor
0
makineci
(08.01.09)
(5)

eski bir reklam, çok eski...

ravioli
91-92 civarında yayınlanıyordu, yağmurlu bi havada sarı bir mercedes beliriyordu, fonda another brick in the wall ya da benzer bir şey çalıyordu.neydi bu reklam?
91-92 civarında yayınlanıyordu, yağmurlu bi havada sarı bir mercedes beliriyordu, fonda another brick in the wall ya da benzer bir şey çalıyordu.
neydi bu reklam?
0
ravioli
(07.01.09)
sari mersedes in teaser'i olmasın? zira 1992 de gösterime girmiş o da.

edit: kanal sayısının elin parmaklarını geçmediği yıllarda bir türk filminin teaser inin olması, fonda da another brick in the wall un çalması.. baya fantastik bi tahmin olmuş, evet :)
0
makineci
(07.01.09)
@makineci: yok değil, o arabadan başka arabalar da vardı yanlış hatırlamıyorsam. sigorta reklamı gibi bir şeydi.
0
🌸ravioli
(08.01.09)
sadece merso deil değişik araçlar ile değişik müzikler çalıyordu. pirelli ya da başka bir lastik reklamıydı... ama büyük ihtimal pirelli.
0
theunforguven
(08.01.09)
o yıllara ait another brick the wall çalan tek reklam united colors of benettonın reklamıydı diye hatırlıyorum.tabi o yıllarda 1. sınıfa gittiğim için bir zaman karmaşası yaşıyor olabilirim.
0
kaleci makabayasi
(08.01.09)
her yerde arıyorum bu reklamı, bulamadım. kesinlikle lastik reklamı.
pirelli olma ihtimali yüksek. dönemin arabaları ve dönemin müzikleri çalıyordu. ilk üretilen araba ile başlıyordu, doksanların en kral arabasıyla bitiyordu. bu sırada da o dönemlere damga vurmuş parçalar çalıyordu.
0
ikinoktayedi
(17.02.15)
(10)

itü'de mühendislik?

mr.ass
İTÜ de okuyan arkadaşlar muhabbet arasında bişey duydum itüde mühendislik okurken 1. sınıf sonunda not ortalamasına göre bölüm deiğiştirlebiliomuş doğrumu?örneğin meteroloji mühendisliğinden inşaat mühendisliğine?
İTÜ de okuyan arkadaşlar muhabbet arasında bişey duydum itüde mühendislik okurken 1. sınıf sonunda not ortalamasına göre bölüm deiğiştirlebiliomuş doğrumu?


örneğin meteroloji mühendisliğinden inşaat mühendisliğine?
0
mr.ass
(07.01.09)
doğru değilmiş gibi düşünün.
0
passenger
(07.01.09)
(bkz: yatay geçiş)
0
sanal uyku
(07.01.09)
bahsettiğin şey üniversite 1. sınıf gençliğinin en bilindik geyiklerindendir. ilk sene "ortalama yapıp yatay geçiş/yandal/çift anadal kasacam hacı" derler...

zamanında biz de dediydik..
0
makineci
(07.01.09)
var ama yapan makineci
0
x daemon
(07.01.09)
dediğin şeyin belli bir kısıtlaması var. genelde aynı fakülte içindeki bölümlere geçiş yapılabilir. mesela inşaat fakültesindeki jeoloji jeodezi ve çevre muhendisliği bolumlerinden inşaata geçebilirsin.
0
jamesjersey
(07.01.09)
evet genelde her üniversitede geçiş hakkı vardır ortalamanızın yüksek olması ve de öss puanınıza bakarlar. başvuranlar arasında sıralama yaparlar sonra da inşaat mesela ne kadar kontejan verdiyse yatay geçişe 3 mesela işte ilk 3 kişiyi alırlar. siz yine de buna güvenerek yapmayın tercihlerinizi zira herkes öyle der sonra değiştircem yaa 1.sınıf bitince der. ama genelde yapılmaz, ortalama yeterli olsa bile böyle iyi yaa denir yapılmaz falan...
0
sleep may be the enemy
(08.01.09)
haklısın x deamon, şevk kırmayalım, yapanlar var elbet... emin olmamakla beraber, her yıl alınan öğrenci sayısının %5 i kadarlık bir kontenjan yatay geçişe ayrılıyor diye biliyorum. geçmek istediğin bölümün taban puanına ve senin öss puanına bakarak bir sıralama yapıyorlar.

tutturman gereken not ortalaması ise bölümüne göre değişiyor. misal ben ilk senemde 3.4 ortalamayla elektroniğe yatay geçiş ve yan dal için başvurmuş, havamı almıştım. maden mühendisliğinde okuyan bir arkadaş, 3.1 ortalama ile metalurji mühendisliğine yatay geçiş yapabildi. bu rakamlar odtüye ait, itü de daha da yüksektir herhalde.

önceki senelerde hangi bölümden nereye, kaç ortalamayla geçildiğine dair efsaneler döner ve genelde hepsi yalandır. en doğru bilgiyi öğrenci işlerinden alırsın.

velhasıl, çok çalışmak lazım...
0
makineci
(08.01.09)
onu yapacam diye diye giren maden mühendisi tanıdıklarım bu sene mezun oluyor. öyle bişiy o.
0
darknum
(08.01.09)
itü'de ilk sınıfın sonunda eğer ortalaman yeterliyse istediğin bölüme geçiş yapabilirsin. 2. sınıfın sonunda ise fakülte içi bölümlere geçiş hakkın var. meteoroloji, jeodezi, çevre, imalat müh. gibi bölümler felaket bu tip adamlarla doludur. geçiş yapan en çok buralardan çıkar ancak en az 3.50 gibi ortalamalar konuşulur iyi bölümlere geçmek için ki hakikaten zor. imkan var ama ne kadar çalıştığına bakar yani.

çok iyi bi ortalama yaptığın sürece bölümün bi önemi yok. sen meteorolojiden 3.80 ortalama yapmışsın, başka biri genetikten 3.60 ortalama yapmış, aynı bölüme başvurursanız geçiş için, seni alırlar.

tabi asıl soru acaba 3.80 ortalama yapabilir misin? çünkü herkesle yarışıyosun okuldaki.
0
turangue
(08.01.09)
karakurt
(08.01.09)
(8)

İlginç bir matematik-araba jantı- problemi

paramedic
Sevgili duyuru sakinleri,birkac gundur aklimi mesgul eden bir soruyu size soracagim. Aslinda olayin kahramani matematik profesoru olan babamdir. Olay su: bir gun deniz kenarinda gundeslenirken, plajin arkasinda park etmis olan bir otonun jantinin 7 dilimli oldugunu goren babam; "360/7: tam olmayan b
Sevgili duyuru sakinleri,
birkac gundur aklimi mesgul eden bir soruyu size soracagim. Aslinda olayin kahramani matematik profesoru olan babamdir. Olay su: bir gun deniz kenarinda gundeslenirken, plajin arkasinda park etmis olan bir otonun jantinin 7 dilimli oldugunu goren babam; "360/7: tam olmayan bir sayi eder -360 yedi rakamina tam bolunemez diyor-, bu jantta mutlak bir muhendislkik hatasi var... kesin rot ayarini vs. gibi seyleri daha cabuk bozulur bu arabanin dedi". Aslinda hakli gibi. Ama isin bir de benim sorum olan diger karanlik yani mevcut. elinize sanal bir dogru alip 8 noktayi uzerine bastan baslayip sonuna dek esit araliklarla dizelim. *...*...*...*...*...*...*...* gibi

Daha sonra bu noktalarin en sonuncusu ile en basindakini birbiri ile birlestirin. elinize 7 esit parcaya ayrilmis bir daire cikmaz mi? Yoksa 360/7'nin karsiligi olan 51.428571428571428571.....diye sonsuza uzanan sayi ile 22/7 yani "pi" arasinda bir iliski mi var. Acaba cember cevresini hesaplarken bir seyler hep eksik mi kaliyor?

Tesekkurler...
0
paramedic
(07.01.09)
peki diyelim ki akıllılık edip jant sayısını 360 ı bölebilecek bir sayı seçtik, misal 6. jant kolları arasındaki açı 60 derece olacak.

60 derecelik bir açının verilebileceğinden nasıl emin olabiliyorsunuz? 60 ne kadar 60?
(bkz: tolerans)

edit: aslında bölünebilme/bölünememe mevzuları dişli tasarımında var. beraber çalışan iki dişlinin diş sayıları kendi aralarında asal olmak zorundadır (5-7, 11-5, 35-13 gibi ) bunun sebebi, bütün dişlerin birbirleriyle eşit sayıda temas etmesini, dolayısıyla eşit miktarda aşınmasını sağlamaktır. belki burdan aklına gelmiştir.
0
makineci
(07.01.09)
bırakın yediyi, birbirine eşit iki parçaya bölemezsiniz. hatta ilk baştaki jant ideal bir çember bile değildir. yaşadığımız dünyada her şey idealar dünyasındaki bir nesnenin approximation'ı aslında. yani hiç bir tekerlek çember değil, ama çembere çok yakınlar. yani jantın kendisinde "mühendislik hatası" var aslında. yediye bölerken de yine "yaklaşık olarak" bölüyor adamlar zaten, atıyorum virgülden sonraki 6 basamağı alıyorlardır... penrose'un "a guide to the laws of universe" adında bir kitabı var, onun ilk sayfalarında değiniyor bu konulara...
0
nestor
(07.01.09)
verdiğiniz örnekte noktalar arasındaki mesafe eşit olur ancak daire olarak birleştirince yine küsüratlı açılar çıkar meydana. ama hepsi yine birbirine eşit küsürat olacağından diğer 6 kollu jantlardan eksik bir yanı olmaz gibi.
0
henry gale
(07.01.09)
Aslinda benim sorum matematik-geometri vs. ile ilgiliydi ama muhendis arkadaslar alinmisa benziyor :)
Lastik tamir ettirenler bilir. Lastikleri ilk taktiklarinda cok yuksek hizda cevirip kenarindaki bir yere uc-bes gramlik bir dengeliyici kursun takarlar. Ancak buradan su sonuc ortaya cikar ki, celik jantlar agir oldugundan celik jantlarda bu dengesizlik problemi aluminyum jantlara -hafif alasim desek daha dogru olur galiba- gore daha fazla olabilir -teorik olarak-. Sozun ozu; celik jant aliyorsaniz 7'ye bolunmus olanlardan almayin :) Herkese tesekkurler...
0
🌸paramedic
(07.01.09)
1) 360/7 ile 22/7 arasında ne gibi bir bağ kurmamızı bekliyorsun? 360/7 nin 360/13 ten ne fazlası var?

2) dünyada hiçbir çemberin %100 doğru yapılamayacağını hesaba katmadan, açısal değil de çevresel olarak düşünürsek. (sonuçta 7 eşit parçaya bölünmesi gereken çevredir açı sonra da hesaplanır) çapı 21 inç olan bir tekerleği (özellikle 21 dedim 7ye bölünebildiğinden) pi ile çarptığımızda çıkacak olan sonuç zaten rasyonel bir sayı olacağından 1 haricindeki hiç bir sayıya tam bölünemeyecek. dolayısıyla bütün tekerleklerin kaderi eşitlenmiş oluyor.

3) şimdi uyuyabilirsin :)
0
birberberbirberberebreberber
(07.01.09)
yani şimdi konu çelik jantlardaki kol sayısının atalet momentine etkisi mi?

neyse, saat geç oldu belki onunla alakalıdır :)
0
makineci
(07.01.09)
360 derece kavramı sonuçta insan yapımı bir skala değil mi? aynı grad gibi. çemberin iç açıları toplamını 360x7 kabul eden bir skala alırsanız o zaman tam bölünür. sorun da olmaz.

indirgeme degil de çıkarsama daha dogru bence. aynı sizin 8 nokta alıp başlamanız gibi. jantın 7'de 1'lik her bir parçasındaki yanyana dizilen atom sayısı birbirine eşitse, teorik olarak bile bir dengesizlik olmaz.

son soruya cevap: bizim klasik algımız her sayının "tam" olması gerektigine yönelik. pi sayısının sonlu bir sayı olmaması çemberin çevresini niye eksik hesaplatsın. 22/7 tam-sonlu olmayabilir.. bu gene de 22/7 x 7 = 22 denkleminin dogrulugunu bozmaz.
0
507
(08.01.09)
en güzel cevabi 507 vermis..
0
samfisher
(08.01.09)
(12)

Benim Harvard'ta okuma olasılığım?

deckard
Harvard Üniversitesi Astrofizik Departmanı daimi olarak eleman alıyormuş. Departmana bağlı Smithsonian Astrophysical Observatory (SAO)'da çalışmak istiyorum. şartlar bana uyuyor valla (şakacı seni).Astrophysicist, IS-1330, Grade 11; $56,411 to $73,329/year aylık 4700$ falan yapıyor. iyi para işte. ş
Harvard Üniversitesi Astrofizik Departmanı daimi olarak eleman alıyormuş. Departmana bağlı Smithsonian Astrophysical Observatory (SAO)'da çalışmak istiyorum. şartlar bana uyuyor valla (şakacı seni).

Astrophysicist, IS-1330, Grade 11; $56,411 to $73,329/year

aylık 4700$ falan yapıyor. iyi para işte. şimdi ben Türkiye'de astronomi/astrofizik kümesi okuyorum (umuyorum son senem). ama okulun verdiği eğitim çok yetersiz. muhtemelen bilgi düzeyimi onlarla eşitlemek için kendim kasacağım. peki böyle bir durumdaki öğrencinin Harvard'a seçilme şansı nedir?

diğer bir sorum da, ne yapmam gerektiğiyle ilgili. direkt phd için mi başvurayım? Graduate Program, Undergraduate Program var, undergraduate'ten mi başlamam daha iyi olur?

biri detaylıca anlatırsa çok sevineceğim.

www.cfa.harvard.edu şu tabloya bakınca ağzım sulanıyor yahu.
0
deckard
(07.01.09)
Ben de ayni soruyu IT specialist icin sorayim o zaman bu baslik altindan, ama deckard senin gitmeni de cok isterim valla, cok istekli ve azimli adamsin, simdiden basvurunu yap ve mail at akademisyenlere falan, olasilik konusuna deginmek istemiyorum simdilik:)

ha bir de su gaz verebilir:
oncampus.macleans.ca
0
ermanen
(07.01.09)
Undergrad'i inanilmaz pahallidir. Grad programi da epey zorlar, ama sansini dene.
0
compumaster
(07.01.09)
şansını dene tabi, iyi bir toefl ve gre skoru alırsan neden olmasın ki?
0
alkolikfedai
(07.01.09)
valla gitmeyi çok istiyorum. para olayını elbet bir şekilde halledeceğiz. önemli olan benim yeterliliğim. bir de adamların eğitim sistemi bizden kat kat iyi olduğu için bu tür başvurularda direkt sınav sonuçlarına bakmıyorlar sanırım. karşılıklı mülakatlarda sendeki o araştırmacılık potansiyelini görseler bu sınav sonuçlarının dışında artı puandır herhalde?
0
🌸deckard
(07.01.09)
beni de götür..
0
dambil
(07.01.09)
Bahsettigin pozisyon full-time bir is. Yani oraya ogrencilikle ilgili bir programa basvurmuyorsun, dogrudan ise basvuruyorsun. Basvuru icin gerekli kriterler asagidaki linkte verilmis:
www.cfa.harvard.edu

Yok yanlis anladiysam, once orada ogrenci olayim, sonra o ise gecerim demek istediysen, bu sefer Harvard universitesine master ogrencisi olarak girmek isteyeceksin buyuk ihtimalle. Bu durumda graduate school'un web sayfasi sana basvuru icin gerekli bilgileri verir.

Alinma sansin konusunda fikir belirtmek kolay degil. Su anda bolumundeki en iyi ogrencilerden biri misin? Hocalarla aran iyi, onlar icin proje/arastirma yapiyor musun? Alaninda guncel yayinlari takip ediyor musun, gelismelerden haberdar misin? Bu sorularin coguna evet dediysen alinma ihtimalin var.
0
wpi
(07.01.09)
$56,411 to $73,329/year

bunlar net degildir buyuk ihtimalle. brutse, aylik kazanc $3k civari olur. yasanmaz mi? yasanir. ama tr'deki 3 bin $ ile ayni tadi vermez. bastan bilin de..
0
507
(07.01.09)
sartlarda ise basvurmak icin master ya da dengi bir derece araniyor. ya da grade 9 seviyesinde bir senelik is tecrubesi. hala dort senelik lisansta okudugunuza gore bu ise alinma sanisniz biraz dusuk sanirim.
phd ya da master'a basvurmak icinse kabataslak en az 3.50 not ortalamasi yuksek gre toefl puani, iyi referans mektuplari ve basvuru essayleri lazim. undergrad'e basvurmaniz bence mantikli degil, neden tekrar lise mezunlariyla beraber universite okuyasiniz ki? ve harvard'in undergrad yillik ucreti eger burslu degilseniz 50,000 dolari geciyor.

ayrica turkiye'deki 3000 dolarla es olmayacagi konusunda hemfikirim. cambridge'de studyo daire kiralari 1,500 dolardan basliyor aylik, bir somun ekmek 3-5 dolar arasi, yani hayat oldukca pahali.
0
okuryazar
(07.01.09)
O maasla o bolgede rahat yasanir. Istanbul Bebek'te calisan biri orada oturmak zorunda olmadigi gibi Cambridge'de calisan biri Cambridge'de oturmak zorunda degil. Doguya dogru 10dk mesafede kiralar cok daha dusuk. Net $3000 ile gayet efendi bir hayat yasanabilir orada.
0
wpi
(07.01.09)
basvurmadan once bolume mail at, gozune kestirdigin bir hocadan randevu al, usenme git yuzyuze gorus. gorustukten, kendini tanittiktan, aklina girdikten sonra basvur. gre, toefl ve referanslarini hallet sonra zaten mulakata cagirirlar gidersin.
turk ogrenciler caliskandir, turk ogrenciler zekidir.
0
chrome
(07.01.09)
evet full time bir iş. zaten 11 grade istiyorlar. benim oraya gittiğimde sahip olacağım grade yarısı kadar olacak. önce zaten o açığı kapamam lazım. ondan dolayı sordum graduate/u. graduate vs.

aradığım yararlı cevaplar gelmiş zaten. teşekkür ederim herkese.
0
🌸deckard
(07.01.09)
doğrudan soru ile ilgili değil ama, bildiğim kadarıyla abd deki üniversiteler yurtdışından gelen adaylarda doktora başvurularına öncelik veriyorlar. öğrencinin ms derecesini alıp akademik ortamlardan uzaklaşması en istemedikleri durum.

dolayısıyla, başvururken doktora da yapmak istediğini belirtmen (ya da direk doktoraya başvurman) kabul edilmen açısından faydalı olabilir.
0
makineci
(07.01.09)
(6)

Torpil

ermanen
Hic torpil yapilmayan bir yer var mi? Yani bir sirket, bir yere alinma ve is konularinda daha cok ya da baska durumlarda... (belki oyle gozuken yerler de vardir tabi)
Hic torpil yapilmayan bir yer var mi? Yani bir sirket, bir yere alinma ve is konularinda daha cok ya da baska durumlarda... (belki oyle gozuken yerler de vardir tabi)
0
ermanen
(05.01.09)
Valla torpil dediğin her zaman torpil adı altında geçmiyor, yani bunun social networking'i var, ne bileyim referans olma versiyonu var, ve bu yöntemler İnsan Kaynakları kitaplarında en geçerli işe alım yöntemleri-aday bulma safhasında anlatılır. Yani ne diyorum, torpil olmayan işyeri yoktur, torpilin türleri-farklı adları vardır.
0
sui
(05.01.09)
Benim bildiğim iki rakip şirkette de asla torpil yokmuş: P&G ve Unilever
0
eftalit
(05.01.09)
neleri torpil gordugunuze baglidir. Mesela turkiye de belli liselerden mezun kisiler eger karsilarina kendi liselerinden biri gelirse o kisiyi daha rahat ise alirlar. Amerika da da mesela ayni durum isveren ve calisan adayinin, ayni fraternity vs gibi olusumlarda yer almis olmasi durumunda yasanabilir.
yani cogu olaydaki gibi kime gore neye gore durumu var.
0
blackworld
(05.01.09)
yok
0
makineci
(05.01.09)
ben gördüm vardı.
0
gerrain
(05.01.09)
torpil vardır, olacaktır, olmalıdır.

şimdi adam neden tanıdığı ettiği adamı işe almak varken bilmediği adamı işe alsın?
0
co2s2
(05.01.09)
(3)

deri bot

modo25
kış şartları için istanbul nadiren ankara iklimine uydun deri bot öneriri misiniz?, su çeker mi, deri bot kullanmanın avantajları ve dezavantajları ne olabilir? :)teşekkürler..
kış şartları için istanbul nadiren ankara iklimine uydun deri bot öneriri misiniz?, su çeker mi, deri bot kullanmanın avantajları ve dezavantajları ne olabilir? :)
teşekkürler..
0
modo25
(04.01.09)
(bkz: goretex) yazan deri bir bot olabilir.
0
pyro clustic flow
(04.01.09)
ne kadar iyi bakılırsa bakılsın, deri ayakkabı çizilmeye mahkumdur. organik bir malzeme olduğundan kullandıkça süner ve genleşir. kullanım koşullarına bağlı olmakla beraber yaklaşık ömrü 2 senedir *

onun yerine, geri dönüşümü yüzlerce yıl süren, su geçirmeyen ve nefes alan özel kumaşlardan yapılan (bkz: gore tex) botları tercih edebilirsiniz. çevre düşmanıdır, zarif de olmazlar genelde ama uzun vadede cüzdan dostudurlar.
0
makineci
(04.01.09)
harley davidson derim.
şıktır, biraz ağırdır, sonuç itibariyle deri olduğundan eninde sonunda eskir ama bakımını düzgün yaptığınız sürece yıllar yılı giyilecek bir ayakkabıdır.
0
pusula
(04.01.09)
(4)

Ayakta Yemek Yemek

ermanen
Ayakta yemek yemek daha saglikli diye birsey duymustum sanki, ne kadar dogru bu? Bir de ayakta icmek belki...
Ayakta yemek yemek daha saglikli diye birsey duymustum sanki, ne kadar dogru bu? Bir de ayakta icmek belki...
0
ermanen
(03.01.09)
tam tersi diye biliyorum ben. otururken karın kasları daha gevşek olduğundan mide üzerindeki baskı azalır. gövdenin hafif öne doğru bükülmesi, yemek ve nefes boruları arasındaki tek taraflı geçişin daha rahat yapılmasını sağlar. ayakta yemek bünyeye göre gaz da yapabilir.

ayakta yemenin de bir artısı vardır elbet, duyduğunuz haber ona istinaden söylenmiştir.
0
makineci
(03.01.09)
ben de tam tersi biliyordum. hatta televizyonda diyetisyen bir kadın demişti herhalde; ayaküstü yemeyin kilo alırsınız. gerçi ayaküstünden kasıt ekmek arası falan yemeyini de kastetmiş olabilir. bilemedim şimdi.
0
munny
(03.01.09)
ayakta yersen şeytan götünden çekermiş. babaanne yalancısıyım ben.
0
kibritsuyu
(03.01.09)
Ayakta yemek yemek ancak şu şekilde faydalı olabilir; ayaktayken yenen yemeğin mideye yaptığı baskı, otururken yenen yemeğin mideye yaptığı baskıdan daha fazladır. Bu nedenle daha çabuk doyma hissine ulaşılır, bu da bizim daha az yememize neden olabilir. Kilo vermek istiyor isek oldukça faideli bir yöntem olabilir.
0
dasblankewesen
(03.01.09)
(6)

Açık öğretim

zaugnakhaldun
Selamlar,Açık öğretim ile ilgili birkaç sorum olacak:1-) Bir üniversiteye devam ederken kayıt olmak mümkün sanırım? Yanılıyor muyum2-) Not sistemi nasıldır acaba, ya da belki de daha önemlisi; mezun olmama yetecek notlar alsam elimde de diplomam olsa, notlarımı incelemezler herhalde die tahmin ediyo
Selamlar,


Açık öğretim ile ilgili birkaç sorum olacak:


1-) Bir üniversiteye devam ederken kayıt olmak mümkün sanırım? Yanılıyor muyum

2-) Not sistemi nasıldır acaba, ya da belki de daha önemlisi; mezun olmama yetecek notlar alsam elimde de diplomam olsa, notlarımı incelemezler herhalde die tahmin ediyorum:)

3-) En önemlisi de bu aslında. Şimdi ben eğitim programı yoğun sayılabilecek bir üniversite/bölüme devam ediyorum. Açıköğretimde de çift dikiş gitmek istemiyorum ama okuduğum bölümle açıköğretimde istediğim bölümlerin arasında bir alaka bulunmuyor. Dolayısıyla AÖF'nin sınavları falan adamı kastırır mı, hayattan bezdirir mi yoksa belli bi zeka seviyesine sahip insanlar kotarabilir mi?

Aklıma geldikçe soru ekleyebilirim sanırım

Danke şön
0
zaugnakhaldun
(03.01.09)
1. Üniversiteye devam ederken kayıt olabilirsin tabii. Hatta bir zamanlar sınava girmesen bile olaibliyor gibi duymuştum ama yalandır diye takmadım pek. Ben önce AÖF girdim, daha sonra normal üni.yi kazandım.

3. Bazı dershanelerin soru kitapçıklarını filan almaya bak. Ben 2 sene çalışmadan girdim bişey olmadı. O soru kitaplarından aldım da bir baktım ki tıpatıp aynı sorular :) Hatta "Ali şöyle şöyle yapmış" denmiş kitapta bir soruda, isim bile değiştirilmeden aynısı sınavda çıktı :) Eski soruları döndürüp döndürüp soruyorlar sanırım. Kitaplar sayesinde geçtim ben yani. Onlara da 1-2 gün baktım işte :)

2. Tam bilmediğimden atlıyorum bunu. O diploma ile ne yapacağımı ben de bilmiyorum :)

edit: www.aof.anadolu.edu.tr buradaki 15. maddeden not sistemidir vs. ile ilgili bişeyler de bulabilirsin :)
0
dikucgen
(03.01.09)
1) Evet

2) 60 alıp geçiyorsun diye biliyorum. yanlış olabilir

3) mühendislik bölümlerini 4 yılda bitirip, bir de yanına aöf yapan bir çok insan var. azmin elinden hiçbişey kurtulmaz. sınav çakışmaları illa ki olacaktır, en kötü ihtimalle çift değil de 1.5 dikiş olur aöf hayatın.
0
makineci
(03.01.09)
1) yanılmıyorsunuz (öss'ye girmiş ve barajı geçmiş olmak şartıyla)
2) normal üniversiteler gibi, olsa gerek. 4.00, ama kimse incelemez doğru.
3) aöf'nin sınavları adamı kastırmaz, tabii işletme filansa. iktisat biraz yabancı gelebilir sonuçta hesap kitap, bir de terim daha fazla oluyor sanırım. işletme için belli kitapları okuyup sınavlardan önce çıkmış sorular, benzerleri nasıl olabilir olaylarına girseniz yeter.

(başıma gelmiş gibi cevapladım ama eski iş arkadaşım okuyordu aöf'de, ordan bildiğim kadarıyla cevapladım.)
0
oldu görüşürüz
(03.01.09)
ikinci uniden iktisat okuyorum. 3. siniftayim. gayet de guzel okunuyor. tavsiye ederim.

1. evet
2. gecer not 60. kimse notlarini incelemez
3. kastirmaz bezdirmez. zor degil. ama belli bir zeka seviyesi istiyor tabi ki.
0
anakinskywalker
(03.01.09)
1) Evet, 2. üniversite olarak okuyabilirsin.

2) vize + final (veya büt) , vize (%30) + final yada büt (%70) = 50 (geçme notu), 2 ders'e kadar alttan alma, daha fazlasında sınıf tekrarı.

3) Büronun verdiği 4. sınıf kitaplarının naylonunu bile açmadan mezun oldum. Yardımcı kitaplardan ve geçmiş senelerden çıkan sorulara çalışırsan sınıfı geçersin. Amacım konuyu öğrenmek dersen ders kitaplarını oku..
0
susebili
(03.01.09)
harbiden gecme notu 50ymi$ :) kacla gectigimden haberim yok

2062 - YÖNETİM VE ORGANİZASYON 70 44 - 52
0
anakinskywalker
(03.01.09)
(10)

Çay bardağına sıcak su neden çekilir?

derectus
Malumunuz, çay doldurulmadan önce sıcak su doldurulup, çalkalanıp dökülür. Bunu yapınca bardağın çatlamayacağı düşünülür. Bu bir efsane midir yoksa gerçekten de böyle midir? Sonuçta çay da sıcak, su çekmeden çay koysakta aynı etki olmaz mı? Yoksa bu olay su ve çayın yoğunluk farkı (varsa) gibi kimya
Malumunuz, çay doldurulmadan önce sıcak su doldurulup, çalkalanıp dökülür. Bunu yapınca bardağın çatlamayacağı düşünülür. Bu bir efsane midir yoksa gerçekten de böyle midir?
Sonuçta çay da sıcak, su çekmeden çay koysakta aynı etki olmaz mı? Yoksa bu olay su ve çayın yoğunluk farkı (varsa) gibi kimyasal bir olaydan mı kaynaklanır?
0
derectus
(03.01.09)
çay sıcak içilir, hatta cok sıcağı daha makbul. çay bardağı soğuktur ilkin. içine çay dökünce bardak çaydan ısı alır ısınır. işte önce dökülüp çalkalanan sıcak su bardağı ısıtır ve çay sıcak sıcak içilir. çayın hiç ısı kaybı olmaz böylece
0
efruz
(03.01.09)
herhalde eskilerden kalmış bi alışkanlık olsa gerek.şimdi birçok yer doğalgazlı ısı farkı çok yok ama eskiden elimdeyken bile soğuktan çatlayan bardaklar hatırlıyorum.ısı farkıdır yani bence bu alışkanlığın sebebi.bi de çalkalamak için önce içine çay kaşığı konur(gene çatlamasın diye) sonrada az bi suyla çalkalanırdı.ağzına kadar kaynar suyu basınca gene çatlama tehlikesi vardı

edit: evet soğumama olayını düşünmemiştim ama şimdi anneme sorsam o da herhalde ilk soğumaması için der evet
0
genc irisi
(03.01.09)
ani ısı değişimleri sebebiyle çatladığını biliyorum. bizde genelde bu sebepten çok bardağa konan çayın hemen soğumaması için yapılır bu hareket.
0
phonex
(03.01.09)
genelde kahvehanelerde yapılır, fakat ilk amaç soğumaması değil çatlamaması. şöyle ki:

elimizde buz gibi bir çay bardağı var. eğer buna aniden ağzına kadar çay/sıcak su filan koyarsak aşırı yüklenmekten çatlar. soğuk camın sıcaklığı ani bir değişime maruz kalır.

ancak şöyle az bir su koyup çalkalarsak, su az olduğu için biz çalkaladıkça(bardağı) ince bir katman soğuk camda dolaşmış olur ve onu 'ılıtır'. ardından konulan çay/sıcak su ılık bardakta soğuk bardağa göre daha az şok etkisi yaratır. amin.
0
oldu görüşürüz
(03.01.09)
hatta içine çay kaşığı (metal ise) o varken sıcak su dökülür zira o içindeyken çay doldurulup sonra kaşık çıkarılınca sıcaklığıda beraberinde götürür..
0
edip
(03.01.09)
peki çatlamasının sebebi nedir yani fiziksel olarak?
0
uctumdageldim
(03.01.09)
yazılmamış, belirteyim dedim. bardağa çay kaşığı atıp sonra sıcak suyu dökmek bardağın çatlamasını önler çünkü metal ani ısı değişimi görecek bardaktaki ısı artışını dengeler. vs. vs.
0
muzcu
(03.01.09)
ısı değişimi işte, genleşme sonucu.
0
edip
(03.01.09)
oluşan ısıl şok sebebiyle bardağın içi/dışı üstü/altı arasındaki genleşme miktarları farklı olacaktır, bu yüzden çatlar herhalde.

aslında problem süreksiz (transient) olduğu için genleşme haricinde bambaşka dinamikleri de ihtiva ediyordur muhtemelen. bir malzeme mühendisi bizi aydınlatabilir ?
0
makineci
(03.01.09)
şu saatte elimden geldiğince söyleyeyim. şimdi ısıyı aldığında 1- belli düzlemlerde genleşme olur 2- malzemenin yapısında belli değişiklikler olur (hiç çay bardağı için geçerli sıcaklıklara bakmadım ama etkileyecek kadar yüksek olduğunu sanmıyorum ama bulunsun akılda)3- yüzey gerilmeleri oluşur. daha doğrusu yüzey gerilmelerinde farklılıklar oluşur.

şimdi burada 3. madde 1. maddenin sonucudur. yani belirli bir genleşme oluşurken iç tarafta dışarda buna karşılık gelecek bir genleşme olmaz çünkü ısı iç tarafta çok hızlı ilerlerken dış tarafta çok daha yavaştır. bu sebeple 2 genleşme arasında bir fark oluşur. burada camın katı yada sıvı değil amorf bir yapı olmasının da olayın içine girmesiyle içinde zaten çok miktarda bulunan taneler kristal yapıda olmadıklarından rastgele hareketlenecek ve çatlayacaktır.

cam hakkında hiçbir araştırmasal fikrim olmadığı için yazdıklarım tamamen teorik bilginin cama yönelik uygulanmasıdır hatalar olabilir. fikir vermesi için rijit maddelerin ısı tepkileri hakkında araştırma yapabilirsiniz.
hatta metallerin ısı değişimlerine tepkilerini filan merak ediyorsanız link vereyim sunumları okuyun :D
0
darknum
(03.01.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.