Giriş
(4)

bilgisayarın sound outputunu arttırmak

mortifera
şimdi mesela hoparlör kullanırken iş basit. sesi aç oh mis.kulaklık takılıyken sesi arttırabilmenin bir tweak'i var mı? maksimumun üstüne yani.anakartı yakmadan mümkün ise...
şimdi mesela hoparlör kullanırken iş basit. sesi aç oh mis.

kulaklık takılıyken sesi arttırabilmenin bir tweak'i var mı? maksimumun üstüne yani.

anakartı yakmadan mümkün ise...
0
mortifera
(21.06.09)
anakart yanmazda kulaklik patlayabilir ki philipsler guzel patliyor.
sayet mp3 icin ise onermem (cogu butunlesik ses kartinda yoktur ekstra ses alma sansi) ama filmlerde ac3 lerde bir sorun varsa o zaman bunu ac3filter icinden sesi arttirarak daha fazla ses elde etmeniz mumkun.
0
entrapmen
(21.06.09)
Plug-in kullanman lazim. Windows media player icin cesitli plugin'ler mevcut
0
x daemon
(21.06.09)
en basit yolu equalize etmek. her frekansı en tepeye getirdik mi alın işte max. üstü gain.
0
lhun
(21.06.09)
normalizer gibi birşey kullan. kmplayerda var mesela. mis gibi boostluyor herşeyi
0
argent dawn
(21.06.09)
(6)

Kilolu biri kendo yapabilir mi?

genc irisi
Selam sevgili kenshilerSoruda bahsi geçen kişi ben oluyorum boy 1.83 kilo 110 felan(iniyo çıkıyo durduramıyoruz). Çocukluğunda japon sinamasıyla büyüyüp şimdide anime izleyen her genç gibi bu işler ilgimi çekiyor ancak biraz da tembelliğinde etkisiyle başlamaya bir türlü cesaret edemiyorum. Ne dersi
Selam sevgili kenshiler

Soruda bahsi geçen kişi ben oluyorum boy 1.83 kilo 110 felan(iniyo çıkıyo durduramıyoruz). Çocukluğunda japon sinamasıyla büyüyüp şimdide anime izleyen her genç gibi bu işler ilgimi çekiyor ancak biraz da tembelliğinde etkisiyle başlamaya bir türlü cesaret edemiyorum. Ne dersiniz becerebilirmiyim bi de bana uygun hakama ve gi bulunurmu?
iki defa antremanlarını izlemeye gittim orda senpailerle de konuştum, durduğun kabahat dediler ama gene de gidemiyorum normalde şimdi evden çıkmam lazımdı bugun başlamak için.
0
genc irisi
(20.06.09)
Kendo uzmanlık alanım değil ama misafir olarak idmana katıldım. Gayet de yapabilirsin. Savate gibi sürekli hareket etmen gereken sporlar hariç kilon çok engel olmaz. Donanım için burada Altunay spor mağazası var oraya sorabilirsin. Ellerinde yoksa bile yurtdışından getirirler.
0
tekosin
(20.06.09)
ya öyle dan hevesin yoksa yaparsın neden olmasın. göbeğin müsabakalarda dezavantajı olabilir sadece (hedef teşkil etme, daha yakın olma). yoksa antrenmanlarda yaptığın sopayı bin kere kaldırıp indirmek. ayrıca japonca'ya da katkısı var ben ona kadar saymayı omurilikten söylüyorum artık iç-ni-san-çi-go-rok-şiç-haç-kiu-ju
0
jesters cap
(20.06.09)
Kesinlikle yapılabilir.
Hatta yapmakla kalmaz, kilo da verirsin gayet. Fazlasıyla efor sarfediliyor çünkü.
0
sesee
(20.06.09)
Özendim şimdi Yojimbo olasım geldi.
0
hiko seijuro
(21.06.09)
o ebatlara yakın biri olarak, ve o ebatların çok daha orantısız arkadaşları olan biri olarak diyebilirim ki kesinlikle yapabilirsin. ben 2 sene yaptım. o arkadaşım daha da eskiydi ve dan almıştı sanırım hatta.
bu hiçbirşey değilse "fighting spirit". kilona rağmen kendo yapıyor olman, oraya 1-0 önce çıkıyor olman demek ;)
ha tabi ki kalp krizi geçirme kendini zorlayıp, ama bir süre sonra herşey yoluna girecektir, nefesin eforun vs olarak.
choyaku-suburi lafını duydun mu da altına sıçacaksın bir süre :)
0
lhun
(21.06.09)
bu hafta başlıycam umarım.(son anda bi cinslik yapmassam tabi :)) kendimi hazırlıyorum bakalım piskolojik olarak. techizatı da ilk 1-2 ay almıycam zaten o arada belli olur zaten neyin ne olduğu...
0
🌸genc irisi
(21.06.09)
(2)

Vücutta yağ yakımı

sijwocaq
Bu işlemi bilimsel olarak biri anlatabilir mi? Yani 45 dakka kardiyodan sonra başlar gibi değil de, önce şu yakılır sonra şu olur gibi, biyoloji bilimi dahilinde bu prosesi biri anlatırsa çok mutlu olurum.
Bu işlemi bilimsel olarak biri anlatabilir mi? Yani 45 dakka kardiyodan sonra başlar gibi değil de, önce şu yakılır sonra şu olur gibi, biyoloji bilimi dahilinde bu prosesi biri anlatırsa çok mutlu olurum.
0
sijwocaq
(20.06.09)
Vücut enerji için önce karbonhidratları, sonra yağları ve en son proteinleri kullanır. Kandaki glikoz (karbonhidrat) seviyesi azaldığı zaman yağ yakımına geçilir, kalp ve nabız hızının belirli seviyede olması gerekir ki, bu yüzden yağ yakımı için kardiyo yapılır. Okuduğum bir kitapta yağ yakımının 12. dakikadan itibaren olduğu yazıyordu.

Ayrıca sabahları yağ yakımının daha kolay olmasının sebebi de, glikojen depoları sabah kalktığımızda boşaldığı ve kandaki glikoz az olduğu içindir. Yani hemen hemen, sabahları yağ yakımına kısa bir sürede geçilir ve metabolizma daha hızlı olur.
0
clementine
(20.06.09)
ketosis olarak araştırabilirsin.
0
lhun
(21.06.09)
(24)

yıllar sonra?

ne bok yedim ben
bir erkek yıllar önce ayrıldığı(6 sene)ve bu 6 senenin en az 5 senesinde yüzünü hiç görmediği eski sevgilisini bir şekilde bulup neden tekrar deneyelim der?
bir erkek yıllar önce ayrıldığı(6 sene)ve bu 6 senenin en az 5 senesinde yüzünü hiç görmediği eski sevgilisini bir şekilde bulup neden tekrar deneyelim der?
0
ne bok yedim ben
(16.06.09)
kaynakları tükenmiştir, listesini revize ediyordur.
0
lhun
(16.06.09)
Unutamamıştır. Seviyordur. Arada birlikte olduğu insanlarda aradığını bulamamıştır. Yaşlanmakta ya da yaşlandığını hissetmektedir.

(bkz: romantik mode on)
0
sui
(16.06.09)
aklına gelmiştir. eğer çok kötü ayrılınmadıysa ve o anki şartlar sebebiyle ayrılındıysa gayet olabilitesi var.
0
prodeq
(16.06.09)
gerçekten kötü ayrılınmış bir ilişki bu. bir de kızın bu olaydan sonra iki ciddi ilişkisi oldu ve birinde evlilikten dönüldü. erkeğin de ciddi ve ciddi olmayan bir sürü ilişkisi oldu. taraflar bunlardan bir şekilde haberdar ortak dostlar vs... ama 5 senedir hiç bir şekilde görüşmedikleri gibi, şeytan görsün yüzünü modundaydılar.
0
🌸ne bok yedim ben
(16.06.09)
erkek "denyo veya öküz" ise, kötü amaçlı olma ihtimali daha fazladır. yani, olta atmıştır.
"denyo veya öküz" olmayan bir erkeğin, daha iyi niyetlerle bunu demesi daha olağandır.

tekrar deneyelim sözünü nasıl söylediği, size ipucu olsun...
0
kabablanka
(16.06.09)
2 ihtimal var.

1- hala seviyordur. diğerlerinde aradığını bulamamıştır. daha doğrusu hep senin gibisini aramıştır. bulamayınca, seni geri istiyordur.
2- afedersin ama azmıştır. ama azgınlığını giderecek birini bulamamıştır. eski sevgilileri sırayla denemiştir, iş çıkmayınca sıra sana kadar gelmiştir.

hangisi olduğunu sen bulacaksın. o kadar tanıman lazım adamı yani.
0
el magico
(16.06.09)
muhtemelen seri katildir, eski sevgililerini öldürüyordur.

rahat ol, neden aramaya gerek yok, eleman özlemiş/yalnız kalmış/dertlenmiş/darlanmış vesaire,
ayrıca "şeytan görsün yüzünü" modunda ayrılanların tekrar birleşme oranı, "arkadaş kalalım" diyerek ayrılanların birleşme oranından yüzde 54,3 daha fazla olduğu, klinik deneylerle kanıtlanmış bir gerçek. valla bak.

source: temel ana britannica cilt 35, sayfa 42
0
arigold
(16.06.09)
iyi de, aradan geçen 6 sene içinde köprülerin altından çok sular aktı. büyüdük, başımızdan aşklar geçti, değiştik. yani ben azdı mı yoksa hala seviyor mu nerden anlıycam? 6 senedir bir saat bile görüşmüşlüğümüz yok. yani şans veriyim mi ööfff ooofff:(((
0
🌸ne bok yedim ben
(16.06.09)
sen onu hala seviyor musun?
yani bizim dememizle şans vereceksen, boşver verme. ama eğer hala seviyorsan ve istiyorsan, bi denemekte fayda var. zaten sana karşı davranışlarına bakarak anlarsın durumu(çok saf değilsen tabi).

ya da şöyle yapabilirsin. beraber olmadan önce, arkadaş gibi takılın biraz, gezin, tozun. büyük ihtimalle kısa bi zamanda niyeti belli olur. yani ben olsam belli ederdim en azından.
0
el magico
(16.06.09)
arada birkaç ilişkisi daha olduysa ve sizin ilişkiniz gerçekten o zamanlar ciddi güzel bir ilişkiyse sizi azdığında araması sizce de normal dışı değil mi? azmamıştır o.
0
prodeq
(16.06.09)
yahu git konus bakalım derdi neymıs, ciddi mi degil mi, ne manaya diyor. muneccim miyiz nerden bilelim adamın derdini. otur konus ısırmaz sen ısır demedikce, endiselenecek bisey yok.

salt azmıs mı degil mi diye de kontrol edeceksen sevisin bakalım bi, sonrasındaki tavırları ne oluyor ?
0
bryan fury
(16.06.09)
Bıkmıştır kısa süreli ilişkilerden, en son uzun süreli ilişkisi senle olduysa. "Onunla ne güzeldi, en azından gerçek bir ilişkiydi." diye düşünmüş olup, yeni birisiyle de zor olacağını düşünüp tekrar seninle bir ilişki yaşamak istiyor olabilir. Kısa süreli ilişkilerindeki kadınların çok boş olduğunu düşünüp "En iyisi oydu ya." diye düşünüyor da olabilir. Yani seviyor olabilir aşk boyutunda değildir belki ama illa ki sende sevdiği bir şey vardı ki aklına geldin. Kendi hayatımı anlattım sanki neyse.
Ha diğer yandan şeytan görsün yüzünü modu deyince insan şüphelenmiyor değil tabi, eğer ciddi ciddi nefret varsa seni kırmak için böyle bir şey yapmak istiyor olabilir. İçinde kalmış olabilir eğer sen onu terkettiysen veya kırıldıysa fazlasıyla. Ama böyle intikam falan için de 6 yıl sonra çok mantıklı gelmiyor yani bilemedim. Yani 6 yılda nefret falan kalmaz heralde.
0
loralynn
(16.06.09)
yani ben erkek mantığıyla düşünemiyorum. bir insan seviyorsa, 6 yıl sonra mı aklı başına gelir? intikamsa, neden 6 yıl sonra? bu çok uzun bir süre. yani 6 yıldır aslında beni seviyormuş masalına inanmak istemiyorum yelkenler suya inecek çünkü. ama inanasım da var.
0
🌸ne bok yedim ben
(16.06.09)
%99 abazan durumu had safhaya çıkmıştır.sadece sana değil diğer eski takıntılarınada zarf atıyordur kime tutturursa.
sonrasında şöyle bir cümleyle karşılaşman muhtemeldir biz 6 sene önceden bitmişiz hata yaptığımızı düşünüyorum adiyossss..
0
sirincem
(16.06.09)
frijitim sirincem,

abartmayın yahu,

çocukceğiz geçen 6 sene sonunda en güzel ilişkisinin(loralynn'in de dediği gibi) "ne bok yedim ben" ile olduğunu farketmiştir, psikolojik ve kimyasal pek çok etken var.

şurada iki dakikada nuri alço/yavşak taylan kıvamına getirdiniz elemanı.
0
arigold
(16.06.09)
6 yıldır seni seviyor değildir sadece en iyi ilişkisinin seninle olduğunu düşünüp tekrar denemek istiyordur.
0
loralynn
(16.06.09)
arigold sen haklısın ve hazırladığın lafları beğendim..
0
eleventh american esme has met
(16.06.09)
her iddasına varım ki amacı cinsel birliktelik.
eminim. yüzde yüz

cevap : bir erkek ayrıldığı bir sevgilisini hiç görmedikten bilmemkaç sene sonra arıyorsa amacı cinselliktir, başka bir şey değil.
0
point guard
(16.06.09)
bir şans ver.
0
enter saltman benim
(16.06.09)
şöyle düşün, 6 yıl sonra sen bile kararsızsın hala.
0
turkish tekila
(16.06.09)
Fenerbahçeliyim. Daum'u çok severdim. Gittiğine üzüldüm. Şimdi geri gelmesine daha çok üzülüyorum. Aynı duyguları Apiah ve Aurello için de düşünüyorum. Ben bir takımdan ayrılan oyuncu veya antrenörün aynı takıma geri dönmesine karşıyım.

Aynı şey aşk için de geçerli.
0
pichoscosama
(16.06.09)
bi kere 6 yıl sensiz yapmış. ben olsam ben de art niyet arardım.
yani sonuçta bir değil iki değil 6 yıl. ama yine de cinsellik içerdiğini düşünmüyorum. sonuçta sırf bunun için böle bişeye kasmaz gibi geliyor.
bi buluş görüş, bi kahve için bakalım sen ne hissedeceksin. öncelikli olan bu.
0
mahnita
(16.06.09)
sırf cinsellik için kimse 6 sene evvel ki ilişkisini hatırlamaz akıl var mantık var. mutlaka bişey arıyodur eskilerden o 6 sene ara nasıl oldu onu merak ediyorum aslında götü yememiştir aramaya güveni yeni yerine gelmiştir emin olmustur falan filan hemen cinsellige vurmayın olayı..
0
poke
(16.06.09)
seninle olduğu zamanlardaki kendini özlediği içindir.
0
JD
(16.06.09)
(6)

absolut mango

fuckocalyptica
nedir bu? dadlı mıdır? acı mıdır? güzel midir?
nedir bu? dadlı mıdır? acı mıdır? güzel midir?
0
fuckocalyptica
(15.06.09)
kokusu süperdir. sek içerseniz acıdır. ama mango'ya uyumlu bir meyve suyuylar karıştırsanız "dadından" yenmez=) ananas suyu hoş olabilir..
0
dambil
(15.06.09)
apeach'den güzel midir? :)
0
🌸fuckocalyptica
(15.06.09)
apeach hiç içmedim de şimdi sözlükteki entry'lere bakınca sanki güzel değildir demeyi istedim=)
0
dambil
(15.06.09)
ama kendi halinde güzel bi içki diyosun?
0
🌸fuckocalyptica
(15.06.09)
vodka çok sevdiğim bir içki olmasına rağmen bu absout'un meyveli modellerine bir türlü ısınamadım. bu da öyledir muhtemelen. düz vodka al, içine istediğin meyve suyunu kendin ekle derim :)
0
brainfour
(15.06.09)
abi apeach de öyle aman aman değil. aromatik absolutler tamam eyvallah koku muazzam falan ama tad olarak genelde alkolden gelen acı öyle bastırıyor ki birşeylerin ayırdına varmak zorlaşıyor. ya uygun bi tadla seyreltip tadın ortaya çıkmasını sağlayacaksın, ya da acıyla güzel giden (örn abs. limon) bir tad seçip onu tüketeceksin.
0
lhun
(15.06.09)
(7)

bir ayinli film, bir korku filmi tavsiyesi

tepedeki psychedelic adam
öncelikle şunu diyim ki başlıkta korku filmini görüp hemen aklınıza gelen ilk korku filmini yazmayın. ama öyle bişey yapıcak olsanız bunu da okumazsınız zaten di mi? neyse.ilk olarak içinde ayin olan film. bu korku olmasa da olur. örnek vermek gerekirse eyes wide shut'ta vardı mesela. bir de rosemar
öncelikle şunu diyim ki başlıkta korku filmini görüp hemen aklınıza gelen ilk korku filmini yazmayın. ama öyle bişey yapıcak olsanız bunu da okumazsınız zaten di mi? neyse.

ilk olarak içinde ayin olan film. bu korku olmasa da olur. örnek vermek gerekirse eyes wide shut'ta vardı mesela. bir de rosemary's baby'nin sonunda da böyle bişey vardı herhalde. ayinin neyin üstüne olduğu önemli değil.

ikinci olarak da korku filmi. burda istediğim bir sahne var. ordan aklıma gelen örnek de bi film vardı tepedeki bi şatoda insanlar yarışıyor, en son kalan ödül kazanıyor. o filmde bi sahnede kız kamerayla etrafı kaydederken bi odada hasta, hemşire ve doktoru görüyor kamerada, sonra normal bakınca görmüyor filan. burda bu insanlar bişeyle uğraşırken aynı anda hepsi kafalarını yavaşça döndürüp ona bakıyorlar ve sonra olaylar gelişiyor. böyle bir sahne shining'te de vardı. herhalde jack otelin içinde dolaşırken bir odada yatak odasında iki tane hayalet birşeyler yaparken yine aynı anda dönüp jack'e bakıyorlar. bu sahnelerdeki bakışlar da donuk, ruhsuz bi bakış. sahneyi anlatabilmişimdir herhalde.

böyle tavsiye edebileceğiniz filmler var mı?
0
tepedeki psychedelic adam
(13.06.09)
the skeleton key
0
alokozay
(13.06.09)
the exorcism of emily rose'da ayin de var hafif korku da var izlemediyseniz. şeytan çıkarma ayini. baya fantastik.
0
cro magnon
(13.06.09)
house of haunted hill i tarif etmişsiniz. 1959 yapımı olanı vardı mesela onu izleyebilirsiniz. çok güzeldir özel efektler çok göze batıyor olsada.
tarif ettiğiniz sahne çok güzel bir sahne ve benzeri güzellikte birçok sahne geliyor aklıma ama hangi filmlerde olduklarını hatırlayamıyorum.
tavsiye edebileceğim filmlerden aklıma session 9 geliyor. zor bulunsa ve b sınıfı bir film olsa dahi oldukça etkileyici. ama herkes beğenmez evet.
the strangers var. gerçek bir hikayeden esinlenme. fena değildir buda tarif ettiğiniz türde sahneler vardır oldukça çok.
the descent te hoşunuza gideceğini düşündüğüm bir film.
ayrıca [Rec] adlı 2007 de çekilmiş (ispanyol versiyonu) olan filmde eminim hoşunuza gidecektir.
aradığınız kriterlerde tavsiye edebileceğim en iyi filmler bunlardı aklıma gelen. gelmeyen onlarcası vardır.

edit 1:tavsiye ettiklerimi sondan(en alttakinden) başlayarak değerlendirin izleyin.
edit 2:ayinli film demişsinizde ben sadece 2.ye örnek verdim yazarken kendimden geçmişim.
edit 3: vizyonda olan the haunting in connecticut diye bir film vardı birde. sinemada izlenebilir mi bilmiyorum ama ilk kritere uyan bir korku filmi.
edit 4:drag me to hell var son dönemden yine aklıma gelen.
edit 5: unborn yazmıştım başkası yazmış ben 20. editi yaparken.
0
cura ut valeas
(13.06.09)
unborn filminde de ayin var.
0
pinking of you
(13.06.09)
(bkz: lanetli tepe)

o kamera doktor olayı, hatta şato olayı
0
hia
(13.06.09)
spoiler olmasın da evde sona kalmayla ilgili fanteziyi doyuracak bir film önerim var : rec .

exorcist the beggining, ayinli/korkulu film.
izlemediyseniz angels and deamons, tam olarak ayinli sayılmayabilir gerçi.

ha "cehennemden gelen" diye jack the ripperın bi filmi vardı, masonlarla ilgili sanırım, o da ayinlidir. (from hell olabilir ingilizcesi, hatırlamıyorum)

yine dan brown, da vinci code, orda da ayine rastlayabilirsin.

constantine de de değişik tür ayinimsi hadiseler oluyor.

o ayna oyunları için film değil de oyun önerim olacak "the undying" clive barkerdan.

the mirrors var, o full ayna zaten, sanırım ona benzer sahneler olacaktı yine.
0
lhun
(13.06.09)
Eyes Wide Shut'tan başkası yalan,boşuna aramana gerek yok,öyle müthiş ayin atmosferi olan bir film yapılmadı daha,eğer yapılırsa sana haber veririm..
0
blowup
(13.06.09)
(9)

nasıl içmeli? (vodka)

pozitif dusunce de kazanir
votkayla pek aram yoktur ama alkol krizim tuttu, evde de sadece içecek olarak votka soda ve su var.dışarı çıkamam.smirnof limonlu, sek içsem nolur?veya başka bir çözümü olan?esen kalın.
votkayla pek aram yoktur ama alkol krizim tuttu, evde de sadece içecek olarak votka soda ve su var.
dışarı çıkamam.

smirnof limonlu, sek içsem nolur?
veya başka bir çözümü olan?

esen kalın.
0
pozitif dusunce de kazanir
(12.06.09)
sek icmeye alisik degilsen yanabilirsin biraz. onun yerine votka+biraz soda+(soguk degilse bir kac parca buz) seklinde dene.

soda/votka 1/3 gayet iyi, 'bence'.
0
sourlemonade
(12.06.09)
anlamam ama
www.uzmantv.com
0
ilkdefa
(12.06.09)
uruslar bu şeyi turşuyla, özellikle de salatalık turşusuyla içerler..
0
kabablanka
(12.06.09)
meyve suyuna da karıştırılar. rusya'da bile gördüm bunu.
0
domine deyus
(12.06.09)
keşke meyve suyu olsa da karıştırsam.

assert h: rakı bardağına nasıl oranlıyım soda ile votkayı? 1/3 votka fazla mı gelir?
0
🌸pozitif dusunce de kazanir
(12.06.09)
limonlu gayet sek içilebilir. süper olur.

fondip!
0
lhun
(12.06.09)
limon varsa smirnoff+limon+karabiber ve bal :)) Soğukalgınlığına bire birdir.
0
justaddwater
(12.06.09)
aromalı vodkayı başka sıvılarla karıştırarak içmek bazı eyaletlerde hala suç sayılıyor. shot bardağın yoksa zemzem suyu bardağı da iş görür. tuzla, limonla götür.
0
bloodorbloom
(12.06.09)
rus kökenli bir kişilik olarak olarak söylemeliyim ki; votkaya buz atılmaz votka şişesi kara saplanır yada kullanılacak bardak buzluğa atılıp dondurulur oda sıcaklığındaki votka buz kesmiş bardağa doldurulur.
bardak olarak laın camdan bir su bardağı tercih etmenizi öneririm shot bardağınız yoksa
ayrıca votka ile aranız yoksa yudumlardan evvel derin nefes almak boğazda yaptığı yanma hissini azaltır.
bu bir iki bilginin faydalı olmasını umarım.
0
CrimsonAndAzure
(13.06.09)
(5)

kapitülasyon

poseidon55
sayın tarihçiler, ekonomistler ya da diğerleri,benim aklım karıştı. güzel ve yalnız ülkem, türkiyem hızla yabancı sermayeye açılıyor. bankacılığından, sigortacılığından, iletişiminden yabancı sermaye ile kuşatılmış. bize de tarih derslerinde öğretildiğine göre osmanlı kapitülasyonlar nedeniyle büyük
sayın tarihçiler, ekonomistler ya da diğerleri,
benim aklım karıştı. güzel ve yalnız ülkem, türkiyem hızla yabancı sermayeye açılıyor. bankacılığından, sigortacılığından, iletişiminden yabancı sermaye ile kuşatılmış. bize de tarih derslerinde öğretildiğine göre osmanlı kapitülasyonlar nedeniyle büyük yara almış (duraklamış, gerilemiş, çökmüş vs.) ee? şimdi bu yabancı sermayeye açılmak bir çeşit kapitülasyon değil midir? benim kafam karıştı? arada fark var mı, yok mu? tarih tekerrür mü ediyor?

engin görüşlerinize ihtiyacım var.
0
poseidon55
(12.06.09)
theconqueror, rekabet arttı iyi oldu diyorsun. ama benim sormak istediğim, bu kapitülasyonlar ile yabancı sermaye girmesi arasında benzerlik var mıdır?
0
🌸poseidon55
(12.06.09)
bu kapitalsyon değil direk kapitalizm. türkiye borç alarak, özelleştirerek büyüyen bir ülke. ileride patlayacak mı, patlayacak. çünkü bu sermayeye gereğinden fazla avantaj verilmekle birlikte doğru düzgün bir kontrol. yarın öbür gün ekonomi kötüye gitse hepsi ben kaçıyorum dese kalacak ortada ülke.
0
passion rules the game
(12.06.09)
@theconqueror

mesela şimdi dedin ki sen ülkenin dışarıda iş yapmasını hoş görüyor musun? ardından da türkiye için buna kapitülasyon adını verdin. o zaman diğer ülkeler de birbine veriyor, yani kapitülasyon tanımından çıkıyor.

şu andaki kapitülasyon değil açık ve net bir sermaye girişi bence, özal'la başlayan açılmanın uzantıları geliyor günümüze. yabancı sermaye yatırım yapıyor ama ülke bir o kadar da borç ve özelleştirme yapıyor. bu borç ve özelleştirmenin getirdiği kocaman cari açık bir yana, kriz döneminde bir çok yabancı şirket de çekildi, yabancı yatırım da düştükten sonra şu aralar birazcık daha yüksek bir seviyede.

yabancı sermayeye açılmak kapitülasyon değildir bence. sırf otomotiv gibi kârlı bir sektörün sahibi olmaya çalışan amerika'da diğer rakibi japonya'nın fabrikaları var. kendisi için iyi olan neyse onu yapıyor. ha türkiye de çarpık düşünce sistemi bu alanda da ortaya çıkıyor gerçi, yabancı sermaye saçma sapan yerlerde, türk yatırımcı ayrı yerlerde...
0
passion rules the game
(12.06.09)
sermayenin girişi tek başına asla kötü birşey değildir, amma ve lakin bu girişi regüle eden, çevreleyen yasaların önemi büyüktür.
stabilitesi düşük, mali disiplini düşük, politik tutarlılığı düşük bir ülke olarak, girişi cazip kılabilmek adına imtiyazlar vermek çözümlerden biri. ama uzun vadede dediğiniz gibi zararları olasıdır.

bir de salt sermaye olarak değil, örneğin toprak alımlarında falan da, regülasyon gayet zayıf, adeta satın alarak "işgal" mümkün. güneydeki emlak piyasasının yabancı kontrolünde olması, ve son mayın temizleme işindeki zihniyet bununla ilgilidir.

öte yandan şu da var, örneğin telekom satılmadan önce siz sanıyormuydunuz ki rahatça "yabancılar" tarafından dinlenemiyor, kontrol edilemiyor.. o tür şeyler için üzülmek için geç bile.

bir de şu var. gelen sermaye geldiği yerde kar olanaklarını tükettiğinden gelmek istiyor. (unexploited profit opportunity). oysa ki bizim sermaye dışarı çıktığında gayet tüketilmiş kar olanakları için savaş veriyor. ortada bir adilsizlik sözkonusu. burada elde edilebilecek kar olanakları, daha çok yerel olarak halledilebilse, gsmh da artar, teknoloji de artar, endüstrileşme de artar, ülkenin profili de artar.
ama bunun için nispeten uzun vadeli ve istikrarlı ve sağduyulu planların yapılması lazım. mali disiplin, adil rekabet vs sağlanabilmeli. iş kurabilmek kolaylaşabilmeli. market penetrasyonu normal seviyelere gelmeli. eş dost siyasi tanıdık, torpil, vergide ssk da imtiyaz vs. bunlar ortadan kalkabilmeli.
işte bizim ülke bunu sağlayacak tabana sahip değil. hala saçmasapan davaların peşindeyiz. kültürel anlayış olarak da kabulleniyoruz böyle haksızlıkları.

özetle senin ülkene sermaye girdiğinde ekonominin en tepesine en karlı yerine yerleşiyor. sen ise dışarı çıktığında çok dandik seviyelerde mücadele ediyorsun. hem rekabet, hem regülasyonlar açısından. oysa ki kendi ülkende en tepe için mücadele etsen (edebilsen), yüksek sanayinden, bankalarına, iletişime, yüksek teknolojiye kadar en karlı noktaları elde edebilsen, zaten kendi ülkenin efendisisin.

ama o büyük ihaleleri yabancılara veren ülkemin başa getirilen söz sahipleri o sırada kaç milyon dolarlar alıyor bi bilsen...
0
lhun
(12.06.09)
kapitülasyonlar, özel imtiyazlar içeriyordu. zaten osmanlı belgelerinde imtiyazat-ı mahsusa şeklinde geçiyor. haliyle, bir devlete çok fazla güzellik yaparken (vergi indirimler, bazen 0 vergi vesaire) bir diğerine bu hak tanınmıyordu ve haklar karşılıklıydı. sonra işler değişti, sürekli hale geldiler ve karşılıklılık ilkesi güçten düşüşle birlikte ortadan kalktı. osmanlı'nın işi düştüğü herkes kapitülasyon isteklerini arttırdı, yerli ekonomi çok zor durumda kaldı, çünkü yerli ekonomi zayıftı zaten.

yabancı sermayeden kasıt "global çakal yavrularının" kontrol ettiği para ise doğru evet, zararlıdır. bir anda mesela borsayı manipüle edip çökertebilir, ya da yükseltebilirler. üretim de haliyle sadece küçük bir manipülasyonla yerin dibini görür.

misal, kredi notları filan veriyor ya dünyaca ünlü kurumlar, onlardan 3 tanesi türkiye ekonomisi berbat, yatırım yapmayın dese, borsa filan çöker, kaos çıkar resmen. bu şirketleri yönlendirenler de haliyle global sermayenin manipülatörleri.

en ünlüsü, eli kan dolu soros. nerede petrol var, doğalgaz hattı var, gidip orayı manipüle eder bu zat. elindeki çok sıkı keş para ile manipüle ettiği ülkelerin sayısı hiç de az değil. tabii onun da ağababaları var.

yabancı yatırımcı gelsin elbette, gelmesin değil ama, bu türlüsü gelmesin.
0
gozupek
(12.06.09)
(2)

çeviri ricası ingilizce-türkçe

ya ben lan neyse
burada ne demek istiyor? geçemediğim bir oyun bölümüyle ilgili bir yazı. anlamadım ne dediğini. çeviri programı da kullandım bi şey çıkartamadım. zahmet edip ne demek istediğini özetleyebilecek var mıdır?"Once you go through the portal behind Red?s town (having visited the Oracle next to it first),
burada ne demek istiyor? geçemediğim bir oyun bölümüyle ilgili bir yazı. anlamadım ne dediğini. çeviri programı da kullandım bi şey çıkartamadım. zahmet edip ne demek istediğini özetleyebilecek var mıdır?

"Once you go through the portal behind Red?s town (having visited the Oracle
next to it first), you?ll find the last Oracle next to an underground tunnel.
But the Oracle will be guarded by several dragons, and they might be enough
to kill your heroes in one shot. So you might want to leave your heroes
behind for the battle, and instead use just titans, genies, and golems. Then
try to draw the dragons to the golems while your genies cast illusion and
your titans do all the killing. Once you visit the last Oracle, you?ll find
the treasure location (nearby) and receive Dragon Scale Armor for your
efforts."

şimdiden teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(12.06.09)
önce red townun yanındaki Oracleı(kahin) ziyaret et, sonra red townun arkasındaki portaldan git. orda son oracle ı bir tünelin yanında bulacaksın. ama yanında ejderler olcak, ki bunlar bi vuruşta herolarını alabilir. o yüzden bence heroları arkada bırak, onun yerine titanları, cinleri golemleri kullan. sonra ejderleri golemlere çekmeye çalış, o sırada cinler ilüzyon yapacak, titanlar da öldürme işlerine bakacak. son oracleı da ziyaret ettikten sonra hazinenin yerini bulcan (ki yakınlarda) ve tüm bu çabalarn karşılığında ejder derisi zırhını alcan.
0
lhun
(12.06.09)
red's town'ın arkasındaki portaldan geçieceksin. (önce oracle yani kahin ya da orak diye bir şeyi ziyaret etmen lazımmış). bir yeraltı tünelinin yanında sonuncu orağı bulacaksın. burada onu koruyan ejderler var o yüzden herolarını arkada bırakman iyi olur, ölmelerini istemezsin. son orağı da ziyaret edince hazinenin yerini öğreneceksin ve bir zırh alacaksın.

şeklinde özetlenebilir.

edito: damn.
0
başımıellerimin arasınaalıpdüşündüm
(12.06.09)
(12)

münevver karabulut cinayeti çözülürse şirinler ormanımıza geri mi dönücez?

kalim
bu konu bilmiyorum soruldu mu tartışıldı mı ancak ben hakikaten anlam veremiyorum bu olaya.. şimdi kızımız ölmüş, cinayeti işleyen çocuk kaçmış falan da millet annesini babasını 7 sülalesini kesiyor ses yok, öbür tarafta işkencelerden insanlar ölüyor, toplumda her türlü şiddet olayı var ses yok, hat
bu konu bilmiyorum soruldu mu tartışıldı mı ancak ben hakikaten anlam veremiyorum bu olaya.. şimdi kızımız ölmüş, cinayeti işleyen çocuk kaçmış falan da millet annesini babasını 7 sülalesini kesiyor ses yok, öbür tarafta işkencelerden insanlar ölüyor, toplumda her türlü şiddet olayı var ses yok, hatta hatırlarsınız yıllar önce beyoğlu nda barlarda insanların boğazı kesilmişti orta yerde ondan da ses yoktu ancak bu nasıl cinayetmiş arkadaş bütün basın 100 gündür bu haberle uğraşıyor.. hayır adam bulundu idam edildi diyelim, türkiye deki herşey çözülecek mi? ya ne sapıklar çıktı çocuklara tecavüz edip öldürdüler kimse üstüne gitmedi şimdi bir genç kız öldürüldü diye dünya ayağa kalktı.. tamam bulunsun, cezasını bulsun buna karşı değilim ama türkiye de bunca şey varken bu olaya bu kadar ilgi niye? diyebilirsiniz ki " ya sizin kızınız olsaydı ".. eğer benim kızımı sokaktan biri kaçırsaydı sonra o şekil öldürseydi benim de tepkim toplumsal olurdu çünkü bu bütün toplumu ilgilendiren bir olay olurdu o zaman, herkesin kızı tanımadığı biri tarafından kaçırılıp öldürülebilir derdim herkes ayaklanmalı derdim.. ama şimdi kaç tane genç kız starbucks da tanışdığı 5 dil bilen bir herif yüzünden öldürüyolar allah için.. ülkenin %90 ı hayatında starbucks görmemişken " böyle bir cinayet her ailenin başına gelebilir" demek ne kadar doğru??
0
kalim
(11.06.09)
İnfaali yaratan durum halkın, acaba zengin çocuğunun işlediği suçu polisler örtbas mı edecek, kuşkusudur.
0
pichoscosama
(11.06.09)
Tabi ki bu da başa gelebilir ama gerekli tedbir de alınmalıydı. Öncelikle söylediklerinize katılıyorum tazecik bir fidan ve ne olursa olsun yazık oldu fakat biraz da şu yönden bakmak lazım ki bu kızın herkese örnek olması lazım. Kızın ailesinin maddi durumu ortada ve cinayetten önce çocuk kıza milyarlık doğum günü partisi ayarlıyor adamın tatil görüntüleri ortaya çıktı adamın hayatı belli klasik zengin veledi bu gibi bir adamın ne yapacağı kestirilemez paranın verdiği hazlara tok olur böyle insanlar daha uç şeyler isterler. Msn konuşmaları ortaya çıkıyor çocuk kızı eve çağırıyor kızda hiç bi korku yok aile çocuğu tanımıyor bu da çocuktaki cesareti arttırıyor. Ben 20 li yaşları geçmiş olmama rağmen ve üni. öğrencisi olduğum halde ailemin tanımadığı insanlarla gezip tozmuyorum.. Genç kızlarımız dikkatli olmalı zengin kültürlü aa bilmem kaç dil biliyo deyip paraya aldanmasınlar.. Ne bu adi adam ne de diğer suçlular bulununca şirinler ormanımıza dönemicez sevgili kalim çünkü dünya gittikçe pisleniyor maaalesef..
0
sevii
(11.06.09)
"eğer sizin kızınız olsaydı"dan daha derin bir mevzu bu vaka. çünkü cinayeti işlediği iddia edilen kişi varlıklı, karşı taraf ise dar gelir grubuna ait birisi. yani taraflardan biri nüfuzlu bir nüfuzsuz. ki "üzmez vakası"nda da taraflardan birinin nüfuzlu olduğu için bu kadar yankı uyandırdığını unutmayalım.
evet hergün ülkemizde bir cinayet vakası yaşanıyor. katliam cinnet vs. ama bu vakanın bir diğer özel tarafı "kadına karşı şiddet" içermesi. köşe yazarkları arasında "elin oğluyla ne işin var orada?" diye soran da çıktı "güzel olduğu için zengin bir koca bulma umuduyla başına neler geldi" diyen de. yani neredeyse mağdurlar yer değiştirecekti.
evet, münevver karabulut'un katili yakalanınca türkiye daha güzel bir yer olacak. milyarda birlik bir değişim dahi olsa, daha güzel bir yer olacak.
0
bitter cikolata
(11.06.09)
@bitter cikolata dediğinize katılmıyorum.. türkiye katil yakalansa bile daha güzel bir yer olmayacak.. yine seneye 1 mayıs da dayak görüntüleri görücez, yine töre cinayetleri, yine katliamlar, cinnetler.. bu olaylar giderek artıyor üstelik.. " 1 kişiyi kurtarmak demek herkesi kurtarmak demektir " gibi popülist bir yaklaşımla yaklaşamazsınız olaya.. doğudaki bir kızı okutun 1000 kız kalsın, o kız doktor olacak belki, belki başbakan olacak ama diğer 1000 kız ne oldu?? zengin kişinin korunması olayı ise bu her yerde var güçlü olan her yerde korunuyor tarih boyunca da bu böyle oldu.. ancak siz, biz herkes bireysel bazlı bakıyor olaylara.. ne yani bu çocuk bulunsa asılsa bir daha hiçbir zengin çocuk korunmayacak mı, doğuya hep zenginlerin çocukları mı asker olarak gidecek yani?? şimdi siz başbakan recep tayyip erdoğan değilde deniz baykal olsa çok mu şey değişecek zannediyorsunuz? neden bireysel bazlı düşünüyoruz anlamıyorum? hüseyin üzmez korunmasa ne olacak, chp li adam yolsuzluk yapacak bu seferde chpliler onu koruyacak.. ben şunu anlamıyorum; ayşe ler fatma lar tecavüz edilip öldürülürken önemsizler de, bu kız mı önemli? interpolle aratıyorlar adamı, peki diğerlerinin sınıfsal farkı yok diye gebrsinler mi bu mu yani olay??
0
🌸kalim
(11.06.09)
kiza tecavuz edilmedigi icin bu kadar tepki aldi ve on plana cikti. italyan gelin olduruldu mesela, herkes kaniksadi cunku turkiye'de tecavuz edilip oldurulmek normal bir sey... anormal olan tecavuz etmeden oldurmek. namus davasi da degil, millet erkekli kadinli "nasil yani" oldular. icinde cinsel saldiri da gerceklesmis olsaydi daha cabuk unutulurdu. bu hali hem kizi masum kildi, "o saatte o eve niye gitmis"cilerin destek almasini onledi hem de cinayeti insanlarin gozunde "anlamsiz" kildi.
bi de tv'de gorduklerinizden genelleme yapmayin, muhtemelen insanlarin buyuk kismi ilgilenmiyor bu vakayla, kizi kabahatli bulan da vardir.
bir diger noktada da zanlinin her ailenin seve seve isteyecegi bir damat adayi olmasidir. ve evet herkesin basina gelebilir, bu ille de cok zengin bir siniftan olacagi anlamina gelmez, isi gucu var, parasi var, ahlakli dedigin adamin ne yapacagi belli degil, bu olay da bu durumun en uc ornegi.
son olarak, bu kadar takmayin bence, bu tur seyler semboliktir, bu cinayete gosterilen tepki diger olaylara yaklasimi da etkileyen bir cigir acar belki. hic yoktan iyidir, digerleri on plana cikmiyor diye bunun da kaniksanmasi iyi bir sey olmazdi, insanlarin bu tur olaylarin icinden bir seylere sasirmasi lazim, ha medya pompasi ha samimi bir ilgi olsun, hani bu tur vakalarda insanlarin butun olaylara homojen tepki vermesini istemek akil alir bir sey degil, heralde bazi seyler on plana cikacak, turkiye'de hergun insan olduruluyor ama her gun kafa kesilmiyor demek ki..
0
kedifelix
(11.06.09)
@kedifelix dediklerinize katılmamak mümkün değil.. şu sözü yine hatırlatmakta fayda var..: türk milleti gariptir her lafı kaldırmaz ibne dersin kızarda sikersin aldırmaz..
0
🌸kalim
(11.06.09)
yalnızca toplumsal histeri icraati.
zengin düşmanlığının da etkisi olabilir.
0
lhun
(11.06.09)
"türk milleti gariptir her lafı kaldırmaz ibne dersin kızarda sikersin aldırmaz"

şu edebiyatı bırakalım artık her alakalı-alakasız olayda rica edicem.

durumu en iyi pichoscosama özetlemiş aslında. zengin çocuk korunup kollanacak mı, yoksa cezasını çekecek mi sorusu merak ediliyor.

bitter cikolata'nın dediği de doğru. bu olay aydınlanırsa dünya daha güzel bir yer olacak. en azından bir suçlu daha cezasını çekmiş olacak. adımlar küçük küçük atılır. bu olaydan hareketle belki insanlar seslerini çıkartmaktan çekinmeyecekler karşılaştıkları bazı olaylarda.
0
rectoa
(11.06.09)
bu şekilde bakmamak lazım olaya. türk milleti olarak medya neyi gözümüze sokarsa onu tartışırız. medya sustuğunda da biz unuturuz. medyanın bu cinayete ilgisinin sebebi, türkiye'deki diğer cinayetlerden ayıran ilginç ögeler barındırması ve katilin hala yakalanamamış olmasıdır. yoksa aydınlatılmış hiçbir cinayet insanın başını göğe erdirmez, türkiye daha iyi bir yerde olmaz elbette. sorarım size, daha ileride miyiz? yoksa geride mi?

sokaklardaki taciz, kapkaç, tecavüz olayları yüzünden aileler "aman evladım, sokaklarda dikkatli yürü" derlerdi, bu olay da olunca insanlar daha çok korkmaya ve daha çok ilgilenmeye başladı. sanki arkadaşlık yaptığımız herhangi biri başımızı gövdemizden ayırabilirmiş gibi dikkatli olmamız isteniyor, haliyle insanlar paranoyak oluyor.

cinayete kurban giden kızın suçlanmasına hiç değinmeyeceğim, o ayrı bir saçmalık zaten. neredeyse madalya takacaklar oğlana, o derece. sussam iyi.
0
clementine
(11.06.09)
@rectoa siz mi çok iyimsersiniz ben mi çok kötümserim bilemedim.. ben ısrarla ve ısrarla şuna inanıyorum ki; " bu olay münferit bir olay ".. ne yani çocuk zengin diye yakalndı diye devrim mi yapıcaz, işçi sınıfı egemenlği eline mi geçirecek? hayır fakir insalar gitgide ezilmeye devam edecek.. anlamayamadığınız olay bu ülkede münevver karabulut un hayat şartlarına kavuşamamış ve ömrü billah kavuşamayacak on milyonlarca insan var.. en son bakın yahu kız sbs ye giremiyor diye annesini kesti, işte bu münferit olay değildir, bunun araştırılması bunun üzerine gidilmesi gerekir ama işte bu haberler de " kız satanistmiş lan.." d,yerek geçiştirilir.. ben çok yanlış bir fikirde olduğunuzu düşünüyorum, türkiye istanbul ankara izmir değil.. herkes buradakiler gibi düşünse ülkenin yarısı akp ye oy vermezdi zaten.. burada ben kimseyi tutuyor değilim ama ülke gerçeklerini görmeden, türkiye nin nasıl bir ülke olduğunu bilmeden " bir adım herşey demektir " demek bana çok manasız geliyor.. uğur mumcu cinayetini 100 gün gördünüz mü televizyonda ??
0
🌸kalim
(11.06.09)
bu olayı araştıran müdür akp li felan galiba. medyada yükleniyor işte. bir de bu adam medyaya bişi demişti 'nemanlanılıyor bu cinayetten' gibisinden bir söz. ondan birde

pichoscosama ne zor adın varmış. benimki degilde onun teorisi de dogru olabilir. zengin-fakirt
0
alokozay
(12.06.09)
münevver cinayetinin "medyada değilde" toplumda bu kadar yankı bulmasının en başta sebeplerinden biri yukarıda da belirtildigi üzere zengin-fakir ayrımı ve yüksek gelirlilere olan kinden kaynaklandığına katılıyorum.
Fakat hepimizin bildiği üzere bu "zengin vs fakir" olayı veya düşük gelirlilerin yüksek gelirlilere kin beslemesi zaten sizin yakındığınız devlet zaaflarının olmasından ötürü ortaya çıkar.yani insanlar benim kızım da starbucksta biriyle tanışıp parçalara ayrılabilir diye bu olaya tepki göstermiyor aslında. o veya bu şekilde bir olay başına geldiğinde ayrıma maruz kalıp kalmayacağını,adaletin herkese işleyip işlemediğine yanıt arıyor.aslında yanıt da aramıyor,bir nevi isyan ediyor.
elbette herkesin başına cinayet tabanlı bir olay gelmeyebilir ama hayatımızın her akışında zengin fakir ayrımına maruz kalıyoruz veya bundan yararlanıyoruz. hastahanede sıra beklerken sıraya bulaşmadan direk işini halledenleri görünce de yaşıyoruz,bilmem kaç puanla bir mülakkattan torpille bir meslek sahibi olursak da yaşıyoruz.her ülkede bu kadar yaşanmıyor fakat dediğiniz gibi,en azından günümüzde.
yani aslında "herşey değişecek mi lan bu oglan bulununca" olayından çok ; kim olduğu belli,ne yaptığı belli,kimce korunduğu belli olan bir adli vaka baş şüphelisinin bulunamamasına toplumca bir "Yuh amnkoim!" denmesinden ibaret olan haklı ve iyiye bir adım olan tepki.
"diger vakalar için niye bu kadar tepki olmadı" sorusuna; gerçekleştikleri zaman ve ortam ,siyasi nitelikleri,çetrefilli oluşları gibi bir bir "bahaneler" bulunabilir.
keşke toplum olarak hiç kimsenin bir bahanesi olmasa da siyasi görüşe,dini inanışa,etnik kökene vb bizi "taraf" yapan tüm verilerimize aldırış etmeden tüm adaletsizliklere aynı tepkiyi verebilsek.
0
iyilik yap pitbull
(12.06.09)
(4)

MsWord'de makinalı tüfek gibi superscript/subscript değiştirmek

manfool
Yok mudur bir yolu. Alt+ctrl+space+Ü+; falan gibi saçma bi kısayolu var bunun. yok mu bunu Alt+1 gibi bişeye almak her bastığımda sub/super/normal arasında geçişi yapsın.M1= 15 m2 burada 1 subscript, 2 superscript olacak ama bu yaşıma geldim hala elle seçip font ordan tıkla,sonra yaz sora tekrar fon
Yok mudur bir yolu. Alt+ctrl+space+Ü+; falan gibi saçma bi kısayolu var bunun. yok mu bunu Alt+1 gibi bişeye almak her bastığımda sub/super/normal arasında geçişi yapsın.

M1= 15 m2 burada 1 subscript, 2 superscript olacak ama bu yaşıma geldim hala elle seçip font ordan tıkla,sonra yaz sora tekrar font tiki kaldır diye ilerlemekten gına geldi.

inşallah çok kolay bir yolu çıkmaz kafamı taşlara vururum vallahi.
0
manfool
(10.06.09)
tools - customize üzerinden değiştirebilirsiniz.
toolbar'a da ekleyebilirsiniz. hizmette sınır yok.
0
386 dx
(10.06.09)
o olmazsa makro kaydedip kısayola atayabilirsiniz
0
lhun
(10.06.09)
değişiklilk yapmak istediklerinin hepsini aynı anda seç control'ü basılı tutarak. sonra bi seferde ctrl + shift + 0 ile subscript yap. gayet basit bence.
0
cruor
(10.06.09)
teşekkürler cevaplar için.
ama başlıktaki makinalı tüfek farazi bir teşbih değildi. biliyosunuz ki 'tek' karakteri seçip subscript yaptıktan sonra iş bitmiyor space yaptığımda hala subscript tekrar normale geçirmek için ctrl+shift
neyse word'un sınırları da bir yere kadar. bu arada ctrl+shift+0 işlemiyor 2007de niyeyse. ribbondan manual gidişe devam..
0
🌸manfool
(11.06.09)
(7)

bagaj parası

cryin
"Sizden bagaj parası almam lazım" bu nasıl denir ingilizce? I have to take money of the baggage tarzında espirilere gülünülmeyecektir.
"Sizden bagaj parası almam lazım" bu nasıl denir ingilizce? I have to take money of the baggage tarzında espirilere gülünülmeyecektir.
0
cryin
(08.06.09)
you have to pay for luggage
you have to pay an additional fee for luggage
falan

gerci kitipiyoz ingilizcemle boyle sorulara cevap vermemem lazim ama olur gibi geldi
0
cisterna
(08.06.09)
aşti taksicisi misiniz?

hem niye espri olsun. I have to get money for your luggage olabilir pekala.
0
kibritsuyu
(08.06.09)
'There is a luggage charge' en basiti olacaktır. 'You must pay for the/your luggage' da diyebilirsin. Ama bagajın ne türlü bir bagaj olduğuna göre değişebilir. Uçağa verilen fazla bagajdan bahsediyordan 'extra luggage charge' diyebilirsin.
Arabanın içine yük/eşya konulan arka kısmından bahsediyordan (bi ihtimal), o da 'trunk'.
0
sapare aude
(08.06.09)
taksi için değil uçak için kullanılan bagajdan bahsetmiştim. havaalanındaki yolculara biraz daha süslü kelimelerle oluşan cümle kuramayı neremden çıkardım bilmiyorum ama öyle istedi canım.
0
🌸cryin
(08.06.09)
Extra luggage are subject to a fee, sir.
0
lhun
(08.06.09)
havacilikta bu durum icin kullanilan tabir 'excess luggage' ya da 'excess baggage' dir.
0
pyro clustic flow
(08.06.09)
bu arada tav'a her gün, danışmanın önünde kazıklanan yolculardan şikayet maili geldiğini hatırlatmayı da bir görev bilirim :)
0
cedilla
(09.06.09)
(7)

homo sapiens

alokozay
sorum şu : insanlar zaman ilerledikçe fiziksel olarak küçülüyor mu? bizden çok önce yaşanlar bize göre dev gibiler miydi?
sorum şu : insanlar zaman ilerledikçe fiziksel olarak küçülüyor mu? bizden çok önce yaşanlar bize göre dev gibiler miydi?
0
alokozay
(08.06.09)
etrafına bir bak annesinden babasından kısa olan kaç yetişkin var?
hatta insanların boyu uzadığı için kale direklerini bile yükseltme konusu vardı bir ara,
evrime inanmıyorum o ayrı.
0
radikalherif
(08.06.09)
iki nesille trend çıkarmak da şahane olmuş.
hayır, böyle ayırt edilebilir bir fark olduğu üzerine bir genelleme gütmek mümkün değil.
seni böyle düşündüren ne bu arada?
0
lhun
(08.06.09)
neandertallere falan oranla daha küçüğüz evet, ama bu illaki insan evrimleştikçe daha da küçülecek demek değil. çevre koşullarına göre avantajlı olan neyse o olur. ki 1 metre olmanın bir avantajını göremiyorum. ama asıl mesele şu, bugünden bunu söyleyemeyiz. evrimin gidişatını tahmin etmek kumar oynamak gibi birşey. atıyorum küresel ısınma ağzımıza sıçarsa kim küçülür kim yokolur belli olmaz.
0
cro magnon
(08.06.09)
neanderthallerin ortalama boyu 164–168 cm, homo sapienslerinkiler ise 150-180 arası.
fakat boy uzunluğu çevresel etmenlere ve beslenme şekline göre büyük değişkenlik gösteriyor, mesela 500 yıl öncesine göre 10-20 cm uzun olmamızın evrimden çok beslenmeyle alakalı olduğunu düşünüyorum.
0
nickini vermek istemeyen suser
(08.06.09)
Beyler yanlışınız var. Homosapiensler, neanderthallerden türemedi.
0
pichoscosama
(09.06.09)
homo sapiensler ya neanderthallerden ya da homo erectuslardan evrimleşti, hâlâ tartışılan bir mevzu bu.
0
nickini vermek istemeyen suser
(09.06.09)
nihayetinde yakın akraba hacı. illa ki türedi demedim :) ama kafatası hacimleri insandan büyük bildiğim kadarıyla.
0
cro magnon
(10.06.09)
(13)

Din

Riot
Arkadaşlar bu soru hep kafamı karıştırmaktadır ve hep çelişkiye düşerim kendime sorduğum bu zaman soruyu.Dünyaya insan ırkları nasıl geldi?Hz. Adem'in ırkı neydi ? Eğer beyaz bi insansa zenciler nerden çıktı ?Hadi varsayalım bi yerden çıktılar,peki Nuh tufanında Nuh peygamberin gemisinde kaç tane in
Arkadaşlar bu soru hep kafamı karıştırmaktadır ve hep çelişkiye düşerim kendime sorduğum bu zaman soruyu.
Dünyaya insan ırkları nasıl geldi?Hz. Adem'in ırkı neydi ? Eğer beyaz bi insansa zenciler nerden çıktı ?
Hadi varsayalım bi yerden çıktılar,peki Nuh tufanında Nuh peygamberin gemisinde kaç tane insan kalmıştı ki insan ırkı tekrar böyle çeşitli oldu..

Düşüncelerinizi bekliyorum.
0
Riot
(08.06.09)
>Eğer beyaz bi insansa zenciler nerden çıktı ?

(bkz: adaptasyon)
0
rednoff
(08.06.09)
İlla dini bir açıklama getirmek istiyorsak, Hz Adem'de demek ki resesif zencilik genleri varmış, Hz. Havva'da da. Sonra gelen jenerasyonlarda bu zenci genler birleşmiş falan işte sonra zenciler de olmuş. Yani ilk insanda resesif olarak zencilik geni bulunuyormuş.

Kaynak sorma.

edit: bu arada Hz. Adem'in beyaz olduğunu varsaydım, böyle de ırkçı bir adamım.
0
arigold
(08.06.09)
Bütün canlılar yaşadığı ortama uyum sağlamak için değişikliğe uğrarlar. Zenciler, çekik gözlüler, beyaz tenliler. Bunların hepsi, hayatta kalabilmek için değişikliğe uğramıştır.
0
clementine
(08.06.09)
dinsel cevap vermek gerekirse zenciler nuh sonrası olma. nuha 2. adem denir tufandan sonra sadece kendi nesli kaldığı için.
şimdi nuh tufandan sonra bir gün mağarada uyurken entarisi sıyrılıyor kıçı başı görünüyor. nuhun oğulları oradan geçerken ikisi bakmıyor, biri bakıyor o bakanı da allah zenci yapıyor. (bu hikaye tevratta geçiyo diyolar, bilemem)
0
zbam
(08.06.09)
cavalluccio, çekik gözlülerin kumluk ve karlık ortamda yaşamasından dolayı bu değişiklik meydana gelmiştir diye biliyorum. bu bir hayatta kalma mücadelesidir. dünya milyonlarca yıldır değişikliğe uğruyor keza canlılar da. bu yüzden milyon yıl önce afrikadan çıkan insan ırkının zenci olduğunu söyleyemeyiz. o zamanın iklim şartlarını bile bilmiyoruz.
0
clementine
(08.06.09)
al sana başka bir bakış açısı; insan fosilleri buluyoruz ve bunlar bize hiç benzemiyor. vücut büyüklüğü, kıllılığı, kafa yapısı ve dolayısıyla beyin şekli (işleyişi değiştirir), omurga şekli vs vs. ki onların bizim atalarımız olduğundan eminiz çünkü bulundukları yerde kullandıkları aletleri, yerleşik hayat kalıntılarını buluyoruz, alınan örneklerden sınıflandırmayı belirleyen genler tutuyor. buna göre şöyle bir sonucu çıkarabiliriz, eğer adem bir simge değil de gerçekten var olmuş biriyse 1.9 milyon yıl öncesine ait bir kalıntı mesela homo erectuslar maymuna benziyorsa adaptasyon önermesine göre ademin homo erectuslardan daha çok maymuna benzeyen, beyni çok çok çok daha az gelişmiş, muhtemelen besin zincirinin ortalarında bile olmayan acizin de acizi bir yaratık olduğunu mu varsayalım. bırakın abi bu din olaylarındaki fantazileri, şimdiki kanıtlayabildiğimiz bilgilere göre bile bunlar saçma sapan işler. bilim din olayını sosyolojik olarak da kanıtlanabilir bilimler ananında da açıklayabiliyor ve kanıt gösterebiliyor, ama din bunun tam tersine insan aklına hakaret eder gibi yok buna insan aklı ermez diyerek dogmacılığın doruklarındaki aptal sözlerle reddediyor. din tamamen insan aklının ürünü ve simgesel olaylardır. insanın sığınma ihtiyacından doğmuş ve insanoğlunun uydurduğu en büyük icat ve trenddir, tabi bu da başka bir tartışma mevzusu.
0
röagh
(08.06.09)
adaptasyon biraz yanlış anlaşılıyor, onu düzeltmek istiyorum. adaptasyona göre insanlar kara karşı dayanıklı olsunlar diye gözleri çekikleşmez. (aynen zürafanın boyunun dallara uzanmak için uzamadığı gibi) karlı ortamda gözleri çekik olanlar hayatta kalmayı başarırlar, gözlerinin çekikleşmesi ise bir mutasyonla açıklanır ki bu tür mutasyonlar evrimin dinamiğini oluşturur. (zürafaya yoracaksak, zürafalar uzun boyunları sayesinde hayatta kalmayı başarmışlardır)
0
gochebe
(08.06.09)
Şu sorularım senin cevapların olabilir;
Adem Havva "ilk insanlardır", Nuh gemi yapmış, geri kalanı ölmüş, sonra geri üremişler, bugüne gelmişiz, gibi savların doğru olduğundan nasıl/hangi pozitif kaynaklara istinaden emin oluyorum ki üzerine bir de hakkında detaylar soruyorum?
0
lhun
(08.06.09)
şimdi şöyle, nuh'un oğullarının birçok çocuğu olur. O çocuklar büyürler, onların da birçok çocuğu olur. Böylece yeryüzünde insanlar tekrar çoğalırlar. Tanrı'nın amacı da semereli insanlar çoğalsın ve yeryüzünü doldursunlar'dır zaten, herneyse..
Bu insanlardan biri, Nuh'un torununun oğlu olan Nimrod'tur. O kötü biridir ve insan-hayvan demeden katleder, ayrıca insanları yönetmek için diktatörce başa gelmiştir ve tanrı onu sevmemektedir.
o zamanlar tüm insanlar tek bir dil konuşurlardı. Nimrod insanların hepsini yönetebilmek için, onları toplu olarak bir arada tutmak ister. Bu amaçla insanlara bir şehir inşa etmelerini ve içine de bir kule yapmalarını emreder.
Başta da yazdığım gibi tanrı'nın amacı, insanların yeryüzüne dağılıp çoğalması ve yeryüzünü doldurmasıydı ve Nimrod'un şehri bu amaca ters düşüyordu. Ayrıca insanlar bu şehri yaparak herkes tarafından bilinen ünlü ve zengin kişiler olmak istiyorlardı. Bu yüzden Tanrı,tanrıyı değil de kendini onurlandırmak isteyen tüm bu insanların, bir anda, o zamana kadar konuştukları tek dil yerine birçok değişik dilde konuşmalarını sağladı. Kuleyi yapanlar artık birbirlerini anlamıyorlardı ve bu nedenle o şehre "karışıklık" anlamına gelen Babil adını taktılar. ondan sonra da babil'den çıktılar ve yer yüzüne dağıldılar. Aynı dili konuşanlar gruplaşmıştı ama ayrı dili konuşanlar ayrı yerlere göç etmişlerdi. (tekvin 10:1, 8:10; 11:1-9)
Babil kuleleri, şimdi bile biliniyor :) iç içe yedi kat birşehir ve ortasında bir kule olarak inşa edilmiş dünya harikası.
Ayrıca yine Nuh'un çocuklarından birinin adı "kuş" tur. kuş, kara demek. belki de o çocuk zenciydi, bilemiyoruz :)
yine kral Nimrod, zamanımıza yakın dönemlerde bulunmuş yazıtlarda da adı geçen biridir.
yine Esav ve Yakub, biri turuncu saçlı ve diğeri de esmer olan ikizlerdir, Yakub u herkes tanıyor hala.
ayrıca adaptasyon çok olağan bir şeydir. bir çiçeğin iki tohumundan biri dağın eteğinde pembe açarken, diğeri tepesinde mavi açabilir.
ayrıca tanrı mucizeleri kendi amacına ulaşmak için, istediği zaman kullanabilir. doğa kanunlarını zaten kendisi koymuş, istediği zaman istediği şekilde yönlendirebilir. imanla alakalı bazı durumları da pozitif bilimlerle kanıtlamaya çalışmak biraz gereksiz bir durum :)
0
aithra
(08.06.09)
arkadaş ben senin gibileri gerçekten anlamıyorum. tanrı her şeyi yönetebilir, o her şeye karar verir, olan şeyler aslında birbiri içinde anlamlı değildir tanrı yaptığı için anlamlıdır..(bu böyle uzar gider) nerden biliyorsun? ben sana o adaptasyonların mutasyonların, evrimin kanıtlı tespitli belgelerini sunabilirken sen ooo bu iş tanrımızın mucizesidir o her şeyi bilendir o yaptığı için oluyor diyorsun. yani tanrı her şeyi kontrol ediyorsa bizim bulduğumuz bu fosillerden atalarımızın bizden çok maymuna benzediğini bu gibi bilgilerin evrime işaret ettiğini, dünya üzerindeki olayların ihtimaller zinciri olduğunu göstermesi gibi şeyleri de tanrı mı istiyor da bize yaptırıyor? yani tanrı isterse bütün deneylerimizi saptırabilir. pastafaryan mısın anlamadım.
ben sana basit bir soru sorucam elindeki kitapla beni aydınlat. 2 milyon yıl önceki fosili buluyoruz ve bu fosil fiziksel özellikler olarak bizden çok hominoidea(insansılar) lara benziyor. bunu düşünerek kitapta fiziksel yeterlilik olarak bizimle aynı gibi tasfir edilen adem özünde vücudu kılla kaplı, muhtemelen beyni yeterince gelişmemiş, 2 eli 2 ayağı üzerinde giden bir varlık mıydı(ki dünyanın yaşı 4 milyar 600 milyondur ben sana sadece 1.9 milyon yıl öncesinden bahsediyorum)? senin şimdi söyleyeceklerin bizim elle tuttuğumuz veriler olmayacak, o dönemden(kitapların çıktığı dönem) yüzyıllar öncesindeki felsefi ve matematiksel verilerini hala kullanıyoruz yani yaratıcılık olarak belli seviyeye ulaşmış o insanların yazabileceği kitaplardır kutsal(!) dediğiniz kitaplar ve sen de ordaki tamamen soyut tarihte kaydı olmayan bilgilerle bizi aydınlatmaya çalışacaksın yanılıyor muyum? açıkçası sana şöyle söyliym ben tevratı incili ve kuranı okumuş biri olarak veri yetersizlikleri mantık hataları ve nesnellikten çok öznelliğe tek taraflılığa kayan anlatımıyla bunlara inanacağıma, bir gök taşının üzerinde küçük bir mikroorganizmayken dünyaya çarpıp evrimleştiğimiz düşüncesine bile inanırım daha mantıklı olur.
0
röagh
(08.06.09)
zenciler diyorsunuz, esas göbek deliği nereden çıktı--ya da ilk insan bostan gibi, kavun karpuz gibi, yüzü koyun toprağa mı?
0
cedilla
(09.06.09)
@röagh, bana zaten hiçbir şey dememelisin, inanç meselesi bu, sanane benim inancımdan.
evrim bir uydurmaca, kılıfına uyduruyorsunuz. evrime inanmak için, tanrıya inanmak için gerekli olandan daha fazla bir iman gerekiyor. aradaki eksik formatları kafanızdan dolduruyorsunuz. yok homo bilmem ne, yok kuş kalçalı dinazor kafalı maymun insan.
ayrıca tanrı hakkında söylediklerin senin görüşlerin onlar da tanrıyı tanımadğın için bilgisizlikten kaynaklanan şeyler :)
ayrıca evrime inanıyorsan tanrı'ya saldırman mı gerekiyor, bu da nasıl bir acizlik? herkes kendi inandığına inansın, kimseye de saldırmasın. bilgi ve inanç eksiklerinizi başkasına saldırarak mı kapatıyorsunuz? yok eline al kitabını cevapla vs. sen bir kere okudun mu tanrı ne demiş, nasıl biriymiş. allah bilir okudum saldırın, öldürün diyor vs. diye gelirsin bir sonraki postunda.
nancy(bilmem kaç milyon yıl öncesine ait o kemiğin özel adıdır)'nin de ne olduğu hala belirsiz, kimse kanıtlayamadı daha ne olduğunu. sen evde mi kanıtladın? nedir?
herneyse. evrimciler ve zeitgeistçiler kendilerini çok bilgili sanıp bir de inançlı insanlara cahil muamelesi yapıyorlar, zır cahillik.
bir kere hiçbir şey yoktan var olamaz doğa kanununda (tanrının kanununda) ayrıca bir yerde bir bilgi varsa da bir zekanın ürünüdür, bir zeka da yoktan var olamaz. siz nasıl oluyor da bir balığın yavaş yavaş insana dönüştüğünü ve bir zekaya sahip olduğunu öne sürebiliyorsunuz ki?
herneyse, evrimciler her yerde bir şeyleri kanıtlamaya çalışıyor, her inanana saldırıyor. onlar için üzülüyorum.
edit: ayrıca adam din açısından sormuş, sen gelmiş bildiklerini yazanlara cevap veriyorsun. hee aferin.
@cedilla, adem yaratılan insanların ilkidir, sonra havva gelir. onlardan sonrakiler insandan doğar. isa dahi bir rahme nakledilmiştir ve insan olarak doğar. göbek deliği ve göbek kordonu ile araştırmalarının devamını google'dan sürdürebilirsin.
@riot, daha önceki insanların çok uzun süre yaşadığı ve birden fazla kadını kendine eş olarak aldığı da var kayıtlarda (100 küsur sene yaşıyorlar ortalama). mesela iki karısı var ve her karısından 10ar çocuğu var. tevrat'ta israil oğulları'nın tarihini okursan nasıl çoğaldıklarını görebilirsin. daha sonra çok eşlilik yasaklanmış tabi. bunların hepsinin bir nedeni, amacı var.
0
aithra
(09.06.09)
malayani
(24.04.13)
(5)

Şu yaşta iş değiştirmek ve hatta eğitim almak.. Ama nasıl? nasıl?

Kick The Rabbit
30 yaşına gelmiş, iletişim mezunu, yıllarca İstanbul'da halkla ilişkiler, müşteri temsilciliği, eğitim danışmanlık sektöründe ve hatta TV'lerde çalışmış ama hepsi çok kısa sürmüş. son olarak absürd bir şekilde Trabzon'da iş bulmuş birisiyim. (Radyo yayın müd.) Tamam Trabzon şirin, kolbastı pek sempa
30 yaşına gelmiş, iletişim mezunu, yıllarca İstanbul'da halkla ilişkiler, müşteri temsilciliği, eğitim danışmanlık sektöründe ve hatta TV'lerde çalışmış ama hepsi çok kısa sürmüş. son olarak absürd bir şekilde Trabzon'da iş bulmuş birisiyim. (Radyo yayın müd.)

Tamam Trabzon şirin, kolbastı pek sempatik ve hatta şarkılar çalmak falan...


Ama yok. olmuyor..

Kıyıda köşede biriktirdiğim yaklaşık 10 bin liram var. İstanbul'a dönüp öyle bir eğitim almalıyım ki uzmanlık edinebilmeli ve iyi bir kariyer olanağına sahip olmalı en azından rahat olmalıyım.


Kalacak ve geçinecek paranın dışında bu para. Yani sadece eğitime ayırabileceğim para bu. Çok az evet. ama var mı önerebileceğiniz bir eğitim programı?

Yoksa cidden çok kötü bir hayat bekliyor beni.

msn&mail: [email protected]
0
Kick The Rabbit
(08.06.09)
işinize ara verebiliyorsanız bir süre mesela 3 aylığına yurt dışına gidin dil eğitimi için. hem farklı ülkeler vizyonunuzu geliştirir hem de yabancı dil öğrenmiş olursunuz. türkiye'deki saçma sapan kişisel gelişim vs. kursları için bi sürü para vermeyin.
0
mahallenindelisi
(08.06.09)
yurt dışı. tercihen portekizce, ispanyolca gibi diller örenebileeğiniz ülkeler. kalabildiğiniz kadar çok kalıp dile yüklenin bence. çoğu diplomadan daha çok iş olanağı sağlıyorlar.
0
sen git ben geliyorum
(08.06.09)
Evet kanadaya gidin ve geri dönmeyin bence...
0
selimse
(08.06.09)
www.youtube.com
olaya video daki gibi bakabiliryosan hiç düşünme aklında olan işe atla hemen.

Ama aklında bir iş yoksa ve tek istediğin üreterek mutlu olmak değil de ne iş olursa olsun iyi bir tüketim yapmanı sağlayacak bir şeyse o 10.000 boşa gider. Elideki işte gider. Otur oturduğun yerde.
0
ilkdefa
(08.06.09)
SAP öğrenin, danışmanlık yapın. kursları 4-5k tl ve yaklaşık 3 ay sürüyor.
bir tanıdıktan biliyorum 5 sene kepçe operatörlüğü yapıp şimdi bir şirkette SAP programcısı olarak çalışan bile var.
0
lhun
(08.06.09)
(15)

neden belli aralıklarla çakma doğaüstü olaylar gündeme getirilir?

akkam karakaz
öncelikle (git: 76973)ben de bir soru sorayım o zaman:* insanlar ufo/yeti/hobbit/denizkızı/uzaylı/zerg/havada durdum şahitlerim var tipi şeyleri neden gündeme sokar? ve bunu neden belli aralıklarla bir sürü insan yapar?aklıma gelen olası nedenler:1- ilgi çekmek (ama neden ilgi çekmek istiyor? foyası
öncelikle (git: 76973)

ben de bir soru sorayım o zaman:

* insanlar ufo/yeti/hobbit/denizkızı/uzaylı/zerg/havada durdum şahitlerim var tipi şeyleri neden gündeme sokar? ve bunu neden belli aralıklarla bir sürü insan yapar?

aklıma gelen olası nedenler:

1- ilgi çekmek (ama neden ilgi çekmek istiyor? foyasının meydana çıkacağını bilemeyecek kadar aptal mı? kasedi mi çıkacak?)
2- ilgiyi başka yöne çekmek (o gün zam vardır)
3- akıllarda soru işareti bırakmak (aka. kolay inananların "her şeye atlama" hızını artırmak)
4- kolay inananları birer şüpheciye çevirmek (tamam ben de inanmadım)

sizce neden olabilir?
0
akkam karakaz
(08.06.09)
para kazanmak için.
0
ugandareisicumburu
(08.06.09)
bu şekilde nasıl para kazanılır ki?
0
🌸akkam karakaz
(08.06.09)
özel, seçilmiş vs. olduğunu kanıtlamaya çalışmak bence.
0
aithra
(08.06.09)
bu tarz programlar çok izlenir ve çok reklam alır. öyle para kazanılır.
0
teritori
(08.06.09)
televizonda çıkan kısım için tamam. @aithra da doğaüstü gücü olduğunu iddia eden kişinin açısından bir cevap yazmış, o da tamam.

peki sanıyorum ki televizyonun icadından önce de bu tür olaylar halk arasında yayılıyordu. zaten televizyonda gördüğümüz bu tür çoğu hödö onların görselleştirilmiş/tv'ye uyarlanmış sürümleri.

o zaman tv'nin ve hatta radyonun icadından önce bu tür şeyler neden (belki daha küçük toplulukların) insanların gündemine sokuluyordu?

aklıma sirkler geliyor. onlar da para için yapardı. [bkz. uzaylı diye kakalanan inek cenini]

tek neden para mıydı peki? bu işten kâr etmeyenler neden bunları yayıyor olabilir?
0
🌸akkam karakaz
(08.06.09)
tabiki rant sağlamak için. çıkıyorsun bir tanesine, tutarsa diğerlerine para isteyerek çıkıyorsun. Ajdar para kazanmıyor mu bu şaklabanlığından?
0
desdinova
(08.06.09)
tanrı beni seçti, bana şifa gücü verdi, bardak oynatabiliyorum yihuu, beni seçti beni seçti.. bana göründü..
şöyle güçlüyüm, böyle tanrısalım, kendi dinimi kuracağım.. tanrı gibi olmaya özendiriliyoruz, hepimiz beygamberiz :P
yalancı peygamberler gibi, onlar da mucize sergiliyorlardı, arkalarında tanrının olmasına gerek yok. doğa üstü şeyleri yapabilmek, yapmaya özenmek.. insanlar böyle şeylere çok kolay kanıyorlar.
heroes gibi dizilerin neden bu kadar çok prim yaptığını anlamak zor değil.
ha ben de izliyorum, orası ayrı.
0
aithra
(08.06.09)
ufo ve uzaylı kısmı için: UFO denilen olay gerçek. tanımlanamayan gök cismi.

bunların arasında uçan daireler de mevcut.

diğerleri konusunda bir şey diyemeyeceğim.

edit: ilginizi çekerse bu haftasonu istanbul'da dünya ticaret merkezi'Nin orada wow otel'de bu konuda ciddi bir konferans var.
0
andy kaufman 2
(08.06.09)
ben ufo derken uzaylıların uçurduğu uçan daireleri demiştim: uuud oluyor herhal :P

haddinden fazla uçan daire foto/video'sunun çakma olduğu ayan beyan ortadayken insan ister istemez gerçekliklerinden şüphe duyuyor. ben şüpheliyim şahsen.

bu konferans inananların uzaylıların varlığını ispatlama girişimi gibi bir şeyse (ki değil sanırım, ciddi dediğinize göre) işte tam da bunların yapılma nedenini soruyordum.
0
🌸akkam karakaz
(08.06.09)
insanlari aptal yerine koyma durtusu var bazilarinda, sonra da bundan para kazanmaya calisiyor iste...
0
ermanen
(08.06.09)
çünkü ülkende bunlara rağbet etmelerine sebep olacak miktarda eğitim noksanlığı çeken, üstüne de fantastik hikayelerin kol gezdiği bir folkloru benimsemiş insanlar var.
yani talep var. olumlu dönüt almasa, ilgi çekmese bu programlar yapılmayacak, ama yapılıyor, demek ki suç onlara rağbet edenlerde.

yani insanlar "aptal" yerine konmuyor, halihazırda "aptal"lar o insanlar.
0
lhun
(08.06.09)
bir de tabi halk bunu istiyor geyiği var. çok garip. aslında istemiyor, ama önüne gelince de izliyor/dinliyor. aslına bakarsanız olayın bir de rağbet harici bir boyutu var. dayatma! ben bunu müzikten biliyorum. şu anda pop adı altında dinlenen şeyler çok mu kaliteli? değil. halk bunu en başta istemiyordu çünkü iyilerle kötüleri ayırt edebilecek malzeme vardı elinde (bir zamanlar). ama iyiler bir şekilde ellerinden alındı ve şimdi ayırt edecek malzemeyi bulamıyorlar. aslında bizim halkımız salak değil, bu kesinlikle başkalarının işine gelen bir yorum. kaliteli müzikle kalitesizi ayırt edebilirler ama öyle bir pompa/empoze/beyin yıkama durumu var ki, halk ne yapacağını şaşırıyor. akıllı dediysek eğitimsiz olarak psikolojik savaşta karşı taktik geliştirecek kadar değil.

tabi burda müzik bir örnek. onun yerine bu tür salak programları koyun.
0
🌸akkam karakaz
(08.06.09)
müzikle televizyonun ikame edilebilirliği farklı, o yüzden dayatma gibi bir durum olduğunu sanmıyorum. müziği hayatının bir parçası tutma kararını anlarım, bunda bir kayıp yoktur tamam, ama tv karşısında o kadar boş vakit öldüren insanlar var ki. bu onların kendi tercihleri, ilgi çekici meşgul edici bir yaşam sürmemeleri (elbette burada eğitimin etkisini yadsımıyorum), can sıkıntılarını gidermek için pasifçe sadece oturmayı tercih etmeleri.

birşey okumuştum, genel olarak çalışanların boş vakit azlığından şikayetçi olduğunu söylüyorlardı. buna karışılık çalışma saatlerini belirleme gücüne sahip bir yönetici de diyordu ki "araştırmalara göre çoğu insan boş vakitlerini zaten düzgün/anlamlı değerlendirmiyor. biz onlar 2 saat daha az çalıştırıp günde 2 saat versek, günde 2 saat daha fazla televizyon izleyecek insanların çoğu".

kısacası dayatma diye birşey olduğunu kabul etmiyorum, dandik boş bir içeriği izlemeyi reddedip yerine bir kitap okuma tercihi o insana aitken bu sorumluluğu üstlenmek gerek.
0
lhun
(08.06.09)
ama şöyle bir şey de var: o insanlar öyle bir hale "getiriliyorlar" ki (ilkokuldan hayatının sonuna kadar) o seçimi yapacak halleri kalmıyor. bu kitle azımsanmayacak derecede fazla. tam anlamıyla enerji yetmiyor işte. detaylara girmeye gerek var mı bilemedim.
0
🌸akkam karakaz
(08.06.09)
insanları ufoların varlığına alıştırmak için. ama bazı fazla "mantık" insanları evrende sadece kendileri olduğuna inanmayı seviyor, nasıl bir egoysa o öyle. onlar gibi at gözlüklüler yüzünden de gerçeklerin açıklanması gecikiyor işte...
0
su nanesi
(25.06.09)
(7)

dumbbell tekniği

papado
merhaba,daha verimli olarak kol kası geliştirmek için 10 kg'lık bir dambılla x set mi yapmak daha iyidir, 5 kglık ile 2x set mi? (x herhangi bir sayı 100,200,...)
merhaba,
daha verimli olarak kol kası geliştirmek için 10 kg'lık bir dambılla x set mi yapmak daha iyidir, 5 kglık ile 2x set mi? (x herhangi bir sayı 100,200,...)
0
papado
(07.06.09)
fazla kilo daha iyi.
dambıl ile çalışaya ilk defa başlayacaksanız 10 kilo ağır gelebilir yalnız.
0
marcelorios
(07.06.09)
hacim kazanmak için --> yüksek ağırlık - az tekrar (8'in altında olmamak üzere)
sıkılaşmak için --> düşük ağırlık - çok tekrar
diye biliyorum, bodyforumtr.com'da baya bişey var bunlar ilgili.
0
yoldaki isaretler
(07.06.09)
setlerde 8-12 tekrar kas gücünden ziyade hacimi, 3-5 tekrar hacimden ziyade gücü arttırıyormuş araştırmalara göre.. daha fazla yapabildiğin hareketler de kasın dayanıklılığını arttırıyor.. 2 veya 3 set yapmanı tavsiye ederim..

edit: 8-12 ve 3-5 tekrar derken aynı ağırlıktan bahsetmiyorum tabii ikisi için de kaldırabildiğin max ağırlık..
0
rednoff
(07.06.09)
(bkz: high weight low rep)

literatürdeki hali basitçe şudur.
3 set 8 tekrar yaparken 3. set sonlarında özellikle 6-7-8'de çok zorlanmalı kas. hatta bazen 8.'yi çekememelisin.

bu kural geçerli olacak şekilde ağırlık zamanla artmalı. ki artması bilfiil ölçünün artması demektir.
0
delikan76
(07.06.09)
tabi bu mantıkla 1000 kilo 1 rep anında şişrmeli; ama değil.
herşeyden önce sakatlanmaman gerekli.
0
lhun
(07.06.09)
10 kilo başta çok ağır gelir 7.5 6.5 gibi bişey bulabilirsen al yada 5 kilo.
ek protein almadığın sürece istediğin gibi gelişemezsin düzenli yemek yemen ve günlük protein ihtiyacını karşılaman lazım yoksa kasların bi süre gelişir ondan sonra eski haline geri döner yapılan kaslardan yersin.
0
buffy de vampir sayilir
(08.06.09)
yapabildiğin maksimum ağırlıkla 10'arlıktan 3 set yapabilecek şekilde ayarlamaya çalış kendini. delikan76'nın dediği gibi son 2-3 taneyi yapacakken artık kolların çekmez hale geldiğinde doğru kiloyu kullanıyorsun demektir...
0
9uncu nesilim ama para bende
(08.06.09)
(34)

Babaya borç vermek

ency
babam para işlerinde çok kötüdür. girdiği her işi batırır. sağa sola, kredi kartına falan bir sürü de borcu var. kendisi son olarak karpuz yetiştiriciliği işine girdi. karpuz yetiştirecekmiş.şimdi kendisi benden bi köşede araba alma niyetiyle biriktirdiğim bir miktar paramı istiyor. parayı hisse sen
babam para işlerinde çok kötüdür. girdiği her işi batırır. sağa sola, kredi kartına falan bir sürü de borcu var. kendisi son olarak karpuz yetiştiriciliği işine girdi. karpuz yetiştirecekmiş.

şimdi kendisi benden bi köşede araba alma niyetiyle biriktirdiğim bir miktar paramı istiyor. parayı hisse senedi, repo ve fonda değerlendiriyorum. oldukça da iyiyim bu konuda.

parayı ona verirsem geri verme olasılığı %35 i geçmez. bu para benim için önemli, yurtdışı master için paraya ihtiyacım var. geri vermezse master işi yalan olur. sıkışır kalırım türkiyeye, yani doğru askere.

o senin için bir sürü para harcadı diyenlere geliyor:
-ilk ve ortaokulda 1 kuruş harçlık vermezdi. dayı-amca-dede üçlüsünden aldıklarımla geçinirdim.
-lisede yatılıydım. harçlığımı amcam verirdi.
-üniversitede bursluydum. harçlık almadan bitirdim.

siz olsanız ne yapardınız?
0
ency
(07.06.09)
öncelikle babanın sana olan desteğini sadece parasal anlamda değerlendirme, belki zaten öyle değerlendirmiyorsundur, hatırlatayım dedim.

ve ayrıca, bilemiyorum babanın düzenli geliri var mıdır, yani karpuz yetiştiriciliği gibi bir iş yapmazsa gelirsiz mi kalacak.

eğer babanın zaten hayatını devam ettirebilecek geliri varsa, bence kesinlikle verme paranı, baban sana çocukluğunda çuvalla harçlık vermiş olsa bile, biriktirdiğin parayı böylesine bir macera için çarçur ettirme.

not: bu paranın senin için çok çok çok önemli olduğunu varsayıyorum.
0
arigold
(07.06.09)
siz zaten karar vermişsiniz gibi görünüyor, nasıl doğru biliyorsanız öyle yapın. Vicdanınız rahat olacaksa vermeyin bence. Ama uykularınız kaçacaksa belki ortak olabilirsiniz işleri denetleyebilirsiniz falan diycem ama tarım işi de öyle evden denetleyebileceğiniz birşey de değil ki.

Üstelik de karpuz yetiştirmek bence iyi bir fikir sayılmaz, iki sene önceki korkunç sıcaklardan en çok etkilenen bitkilerden biri karpuzdu malum önümüz küresel ısınma.
0
hayali arkadaş
(07.06.09)
çok da hayati bir önemi olduğunu düşünmüyorum babanız için.vermeyin bence hayırlı işlere gidecekse(eğitim v.s.)

ben olsam kesinlikle vermezdim yani.
0
onurct
(07.06.09)
adam emekli ama rahat durmuyor ki, küçük bir ilçede yaşıyor zaten, emekli parası rahat yetecekken böyle şeyler yapıyor.

ben tarım işine yatırım gözüyle bakmam. hatta zarar etmek isterseniz gidin çiftçi olun. mazot pahalı, gübre pahalı, meyve sebze fiyatları da çok düşük zaten.

parayı mecburen verecem artık. hayır diyebileceğimi sanmıyorum.
0
🌸ency
(07.06.09)
Bilirim bu tipleri. (Tamam seninki öyle değildir belki.) Hayatları boyunca asalak gibi yaşarlar. Her işi batırırlar çünkü işin başında adam gibi durmazlar. Ona buna ikramı severler. Sermayeyi yer bitirirler.

Bütün bunları yaparlar çünkü çocuk ruhludurlar. Çocuklarına adam gibi babalık edemezler. Kötü olduklarından değil, dedim ya, kendileri çocuktur daha.

Sakın verme 5 kuruş. Arkası kesilmeyecektir. Eninde sonunda yetti be diyince kötü sen olacaksın yine. O zaman şimdiden kötü ol.
0
pichoscosama
(07.06.09)
@pichoscosama
işin başında durmama konusunda haklısın. daha önceden oto galerisi vardı. dükkanı sürekli bırakıp okey oynamaya giderdi. dükkana bakan da ben ve kardeşim olurdu.

tarım işinden de hiç anlamıyor. ben fikir versem dinlemiyor, kendi bildiğini yapmakta ısrar edip duruyor. geçen senelerde de kavun yetiştirmeye çalışıyordu ama zarar etti.
0
🌸ency
(07.06.09)
verme. böyle yatırımlar için bankaların tarım kredileri var. özellikle ziraat bankasının. gitsin alsın. ayrıca bir baba çocuğunun geleceğini iki tane karpuzdan daha çok düşünmelidir. verme arkadaşım git doğru düzgün hayatını kur ilerde istediği kadar karpuz parası verirsin.
0
atrin
(07.06.09)
Böyle düşünüyorsanız vermeyin parayı. Dediğiniz doğru tarım batarken, herkes organik tarımcılık gibi çok uzmanlık isteyen işlere yönelirken karpuz yetiştirmek akıl karı değil, üstelik karpuz yükte ağır, pahada hafif birşey, hani safran falan dese bi derece. İnanmadığınız bir işe neden para yatırasınız ki? Üstelik de sizin için önemli olan bir paraysa.

Benim de dayım sizin babanız gibi o yüzden az çok tahmin edebiliyorum, sizden istediği borç bununla kalmayacak, zarar edecek borç isteyecek, tohum alması gerekecek borç isteyecek sonu gelmeyecek, ne siz mutlu olacaksınız ne de o.

Olur da parayı batırırsa bir de siz bu yüzden yurtdışına gidemezseniz önüne geçilemez sürtüşmeler ortaya çıkabilir, ona karşı duygularınız çok olumsuz bir hal alabilir, kendinize de öfkelenirsiniz ayrıyetten.

Ona güvenmediğinizi söylemek zorunda değilsiniz, bu projeye güvenmediğinizi sebepleriyle açıklayabilirsiniz.
0
hayali arkadaş
(07.06.09)
kendisi arayıp söylemiyor, annemi aracı yapmış. böyle de bir adam işte.

parayla traktör alacak sanırım. traktörü benim üzerine yaptırmasını mı istesem?
0
🌸ency
(07.06.09)
nolucak ki traktör sizin üzerinize olunca? şimdi hayır diyemiyorsanız, işleri batırırken elinden traktörü alıp satabilecek misiniz?
Bence siz de annenizi aracı yapın ve parayı hani yatırınca uzun süre geri alınamayan hesaplar falan var ya faiz falan veriyolar, onlardan birine yatırdığınızı söyleyin.
0
hayali arkadaş
(07.06.09)
traktörü kendi üzerine yaptırsan bile satmana bir şekilde engel olabilir. kötü bir durum cidden. farklı bir baba profili. kesinlikle bir bahane uydurup paranı geleceğin için muhafaza etmeni öneriyorum. aynı durumda olsam hiç vicdan azabı duymadan söyledigimi yapardım.
0
hasnicktir
(07.06.09)
(bkz: baba)
0
sarere
(07.06.09)
vicdan yapılacak bir konu değil bu senin hayatınla alakalı. master yapmak için biriktirdiğin parayı niye çarçur edeceksin karpuzla kavunla? duygu sömürüsü bu.

aç olsa açıkta olsa ben bile derim yahu bak şu babana biraz ilgilen diye de anladığım kadarıyla öyle bir durum da yok. annenle birlikte bir kursa falan yazdır onları sen düşsünler yakandan. adam emeklilik sıkıntısından bulaşıyordur böyle işlere. amway'e girsin ya da. hem vakit alan bir iş hem de yatırım istemiyorlar bildiğim kadarıyla.
0
sipsi
(07.06.09)
bu senin tüm hayatını etkileyecek bir karar. benim bir arkadaşım da benzer birşey yaşadı ve yurtdışına gidip okuyacağı parayı ailesine verdi ve pişmanlığını yaşadı. sonuçta para iki günde çarçur olabilir babanın elinde ama aynı para senin geleceğin de olabilir. ileride bir araya getiremeyebilir sonra da geç oldu diye vazgeçebilir sonra da çok pişman olabilirsin, bunu ihanet gibi düşünmemeli sonuçta sen o parayı vermedin diye açda açıkta kalmayacak kimse. o karpuz yetiştirecek diye sen hayalinden olmamalısın.

p.s. bi de neticeyide bizlerle paylaşırmısın?
0
mahnita
(07.06.09)
bu soruyu vermeme kararınız konusundaki vicdan azabınızı hafifletecek telkinler için sorduğunuz açık. yalnız birşey dikkatimi çekti, hem "araba alma niyetiyle biriktirdiğim para" demişsiniz hem de "yurtdışı master için para" demişsiniz? ortada ikisine birden yetecek bir meblağ mı var, dönüştürmeyi mi düşünüyorsunuz birbirlerine nedir?

ek olarak ilk veya ortaokulda harçlık almamanın sorun olduğunu ilk defa duyuyorum. lise için bir miktar kabul edilibilir, olrayt. üniversitede de "harçlık almadan" derken talep etmemiş de almamışsınız gibi bir durum var. benim düşüncem üniversite zamanı özellikle bir erkeğin ailesinden göbeğini hafif hafif kesmesinin zamanı olduğu. bilgi için diyorum ben de başarı bursluydum ve okulun verdiği cep harçlığı + çalışmalardan biriktirdiğim parayla hem 4 senemi idame ettirdim hem de üzerine interrail falan bile çıktım.

demem o ki sanmayın herkesin ailesi para akıtıyor; ki bu bahsettiğim profil gayet orta-yüksek sınıf sayılabilecek skaladaki aileler için bile geçerli. dolayısıyla "onlar bana para vermedi ben de onlara vermem" prensibi çok geçerli bir mantığa büründürme mekanizması değil.

gelelim şuanki durum, şuanki paraya. ben şahsen babamın sağa sola, kredi kartına borcu olup boynu eğik dolaşacağına, bana borçlanmasını tercih edilebilir buluyorum. ha bunca borca rağmen bir de iş kurmak elbette tehlikeli. para sizin, karar sizin ama ben biraz bencillik ettiğinizi düşünüyorum. istediği meblağ nedir bilmiyorum ama en azından borçlarını kapatacak kadarını vermeniz iyi olurdu.
0
lhun
(07.06.09)
@lhun
parayı master için biriktiyorum ama 1 sene daha buralardayım, ancak birikecek. bu sırada da işe gidip gelirken kullanabileceğim bir araba alma niyetindeyim. farkındayım sadece harçlık hesabını ile değerlendirme yapamayacağımın. tabiki hesaplasak onlara oldukça borçlu çıkarım ama bu borç sürekli ileri kuşaklara akan birşey olarak düşünüyorum. dedemden babama geçmiş, ondan ise bana.

parayla iyi birşeyler yapacağını bilsem gözümü kırpmadan veririm. ben parayı kullanmasını bilen ince düşünüp yatırım yapmaya çalışan biriyim. babam ise tam aksi. kredi kartı borcu varken bunu ödemek yerine borçla serüvene atılan birisi.

hala hayır diyebileceğimi sanmıyorum. sabah annemle konuşup durumu anlatırım. bakalım ne olacak.
0
🌸ency
(07.06.09)
çocuk ruhlu adamlardan biriymiş baban, bende de bi tane var ordan biliyorum.
anladığım kadarıyla aç açık değiller, geçinip gidiyorlar emekli maaşlarıyla..yani hayatları bu karpuz işine bağlı değil..tamamen macera olsun diye düşünülmüş bir iş(kesin birileri gaz vermiştir bu işte para var diye)... ama senin hayatın bu paraya göre yön değiştirecek. herkes babandır bencillik yapma ver diyor ama bence bu parayı vermemek bencillik değil, bilakis babanın senin geleceğinle ilgili bir paraya göz koyması bencillik...zamanında babam, annemin çalışırken yaptığı bütün birikimi, abuk subuk işler yapmak için istediğinde ben de anneme "evlilik birbirine destek olmaktır, paranı ver bence, hem zaten fazlasıyla geri ödeyeceğini söylüyor, merak etme" demiştim..ama hiç de öyle olmuyor malesef...ne o paralar geri geldi, ne yapılan işlerden hayır geldi...abuk subuk şeylere yatırılan paralarla şu an emlak zengini bile olabilirdik öyle söyleyeyim...
sözün özü bence verme, babanın bir sezonluk eğlencesi için hayatının fırsatını riske atma...
0
arso
(07.06.09)
en basit cözüm, "baba vermeyi isterdim ama maalesef hepsini $u an icin vadeli hesap/tahvil/bloke yatirimda baglamis durumdayim, cekmek istersem 60% zarar olacak geri kalan da sana yaramaz zaten, baska bir yol düsünelim" demen.

Elbette baban, maddi olaylar araniza girmemeli ama bu sabikali, demek oluyor ki bile bile lades olmaz. Ancak ve ancak dü$kün duruma gelir gibi olurlarsa elbette yardim edeceksin.

Biraz vicdansiz bir yaklasim gibi oldu ama alaturkaligin lüzumu yok.Zaten kriz ortamindayiz, bugüne kadar nasil idare ettilerse ayni sekilde devam edecektir. Para senin, nasil yatirim yapacagini belirlemen gereken de sensin, baskasi degil!
0
the man who hears deepest inquisitions
(07.06.09)
bu saatte ne karpuz yetiştirmesi ki bu... daha en az 3 ayı var karpuzun :/
0
ilse
(07.06.09)
@ency;

Bir kere kötü ol. Rahat edeceksin.

Baban benim babam gibi biri olsa (babam işçi emeklisidir. karısı ve çocuğu için, son 5 senesi günde 12 saat mesaili, 30 sene eşek gibi çalışmıştır.) ne istese ver derdim. Ama değil işte.
0
pichoscosama
(07.06.09)
tamamdır. itiraf edeyim ki amacım şeytanın avukatlığını yapmaktı ki böylece reddederken daha kolay olabilme şansı olurdu sizin için.

şimdi gelelim reddetmeye, belirttiğim gibi kişisel fikrim ilk yorumumun aksine belki ufak bir meblağ haricinde kesinlikle reddetmeniz. ama "hayır diyemeyeceğim" dediğiniz şeyin sebebi ne tam olarak bunu düşünelim.

eğer suçluluk duygusu, ihanet hissiyse, kendinizi master vs gibi geleceğiniz için gayet önemli adımlarından mahrum bırakmak (en azından riske atmak) kendinize ihanet etmek değil de nedir? bence insan bunun için çok daha fazla suçluluk duymalıdır.

ikincisi ortalıkta hala bir suçluluk olacaksa bile bu orantılı olmalıdır. babanız iş için karar verirken sizinle oturup konuşup teati yaptı mı, fikrinizi aldı mı böyle bir yardıma ihtiyacı olacağı konusuna? sanmıyorum. öyleyse para "ihtiyacı" sizin sorumluluğunuz değil, onun sorumsuzluğu sonucu ortaya çıkmış birşey. böyle bir beklenti içine girerken kendisi ne kadar suçluluk duyuyor? çocuğum bu parasıyla geleceğini kuracak diyor mu? çocuğunun geleceğini mi öne koyuyor, yoksa ne sonuç getireceği belirsiz bir işi mi? eğer o bu kararı verirken suçluluk duymuyorsa sizin hiç ama hiç duymamanız lazım.

eğer içsel muhasebelerinizden ötürü reddedemem diyorduysanız bu saydıklarım biraz olsun reddetme kararını (ki en mantıklısı) vermenizi kolaylaştıracaktır.

ama başka ihtimallerden biri var ki bu da babanın o açıklanamaz otoriter/cezalandırıcı figürü. şayet böyle özellikleri var da bunlardan çekinip reddedemeyecekseniz işler daha zor elbette. bence yine de bunu kendinize karşı bir sınav alıp, reddedebildiğiniz takdirde başarılı hissedeceğiniz şekilde bir mindset oluşturmanız süper olacaktır.

öte yandan önceki yorumumda belirttiğim şeylerin bir önemi daha var. reddecekseniz, bunun gerekçesini bahaneler seviyesinde nispeten zayıf çıkarımlar (bana harçlık vermediler) değil de yukarıda saydığım gibi, güçlü ve mantıklı, pek suçluluk duymayan bir şekilde reddetmeniz kendinize saygı konusunda da elzem.

yani salt paranın verilmemiş olması değil, neden ve nasıl verilmemiş olduğu.
0
lhun
(07.06.09)
"Hayır" demeyi başarmanız herkesin yararına olur. Herkes yazmış zaten bir tür eğlence, macera babanızın atıldığı, "patron" olma sevdası, sıkıntı, bir yerlerden toparlama ve başarılı görünme hırsı bir sürü sebebi olabilir babanızın bu isteğinin.
Ama siz de görünen o ki az destekle okumuşsunuz, çalışıyorsunuz,para biriktirecek kadar akıllı ve tutumlu davranmışsınız neden bunları bir macera için çöpe atasınız ki?
Hem sonuç olarak daha önceki işlerini batırdıysa yüksek ihtimalle çok umutlu görünmeyen bu işi de batıracak, bu da bir sürü huzursuzluğa, mutsuzluğa, sürtüşmeye yol açacak. En azından bunları engellemiş olursunuz istediği borcu vermeyerek.


Hem insan neden hiç bilmediği bir işi yapmaya kalkar ve bir de traktör falan gibi büyük yatırımlarla başlar ki buna? önce bir fizibilite yapmak küçük alanlarda küçük yatırımlarla deneyip bir değerlendirme yapmak gerekmez mi?
0
hayali arkadaş
(07.06.09)
o para uçar. %35den çok çok daha az bi ihtimal var belli.
bir iki kötü deneyim olsa, yine de düşünebilirim ama sanki baban daha çok kötü referansa sahip.
ben olsam lisan-ı münasip ile otur oturduğun yerde artık minvalli bi konuşma çeker konuyu kapatırdım.
0
domine deyus
(08.06.09)
(bkz: #9261791)
0
kibritsuyu
(08.06.09)
verme.
0
cereal killer
(08.06.09)
naptın???
0
mahnita
(11.06.09)
@mahnita

bugün havale yaptım. geri vereceğini, hatta fazlasını vereceğini söyledi. inanmadım ama yapacak birşey yoktu. bakalım geri alabilirsem tekrar yazarım buraya.
0
🌸ency
(11.06.09)
gene vicdanın rahat etmedi demek ki. Allah sana daha çok para versin İnşallah, hem arabanı alırsın hem master ına gidersin rahat rahat. BAbam geri verdi mi vermedi mi derdin olmaz.
0
mahnita
(12.06.09)
aldı mı acaba :)
0
w a s d
(20.09.16)
kesin alamadı.
0
zgrydn
(20.09.16)
merak ettim takipteyim
umarım işleriniz düzelmiştir.
0
basond
(20.09.16)
Sakın verme.
0
yirmisantim
(20.09.16)
7 senelik duyuruyu nereden buldunuz yahu?

Duyuru sahibi arkadas vefat etmisti zaten, su an yazdikilarinizi okuyabildigini sanmiyorum pek...
0
mirandaiam
(20.09.16)
arkadaş intihar etmiş vay be.
Yazılanlardan böyle anladım
0
basond
(20.09.16)
(6)

teorik olarak kilo verme işlemi

pehape
şimdi arkadalar fitness salonlarında bayan arkadaşlarımız spora başlamadan önce ve sonra tartılma işlemi gerçekleştiriyor ve benim kafama takılıyor...şimdi acaba bu yağ yakma işlemi yanlış mı anlaşıyor, yoksa ben mi yanlış anlıyorum? şimdi yağ dediğimiz şey mantık olarak harcanınca vucut içinde başk
şimdi arkadalar fitness salonlarında bayan arkadaşlarımız spora başlamadan önce ve sonra tartılma işlemi gerçekleştiriyor ve benim kafama takılıyor...şimdi acaba bu yağ yakma işlemi yanlış mı anlaşıyor, yoksa ben mi yanlış anlıyorum? şimdi yağ dediğimiz şey mantık olarak harcanınca vucut içinde başka bir forma dönüşüyor, ağırlık olarak kaybolmuyor (en azından spor yapıldığı an) ... kaybolan ne oluyor? ter olarak attığımız su ve tuzlar...

tabii bu benim bildiklerim yoksa yanılıyor muyum arkadaşlar?, bir de nefes alıp verme işlemi var dışarıdan o2 alıp co2 veriyoruz, içeriden verdiğimiz c atomlarının da bir etkisi oluyor mu yoksa kilo vermeye? (oha) , ben 90 dk oynayan bir futbolcunun bir maç esnasında 3.5-4 kilo verdiğini duymuştum bu ne kadar doğru olabilir? kilo verme işlemi spor yapıldığı anda olan bir şey midir yoksa boşaltımla birlikte var olan bir şey midir? işini biyolojik kısmını soruyorum...
0
pehape
(06.06.09)
yağın kasa dönüşmesi şehir efsanesi efendim. Spor yaptıkça normal olarak yağ kütlesi azalır, kas kütlesi artar. Vücudun ihtiyacı olan enerji önce yediğiniz şeylerden karşılanır, daha sonra hala enerji ihtiyacı varsa vücuttaki yağlar parçalanır ve ATP yapımında kullanılır.[Sanırım böyle yani, yıllar oldu, biyolojiyi de sevmem.]

Futbolcunun verdiği kilo ise su kaybıdır. Yani geçici birşeydir. Kalıcı olsa zaten, Fransa Bisiklet Turundan sonra bisikletçilerin ağırlıksız kalması lazım.

Bir de bu kadar üzerinde düşünülmemesi lazım bu kilo verme konusunun bence, böyle diyetler falan diye. Yediğinizden fazla kalori yakarsanız kilo verirsiniz, bu kadar basit.
0
hophophoba
(06.06.09)
Sonuçta spordan önce ve sonra tartılmanın tek bir amacı vardır insanı gaza getirmek. Burda tartılan insan gidip verdiğim sudur diye düşünmez. Bakar 4 kilo düşmüş daha çok sporu gelmek ister daha düzenli devam etmeye özen gösterir.
0
emininsel
(06.06.09)
(bkz: ketosis)
0
lhun
(06.06.09)
spor esnasında verilen kilonun neredeyse hepsi su. futbolcunun 3.5 - 4 kilo verdiğini çok sanmıyorum fazla geldi ama misal ben bir 2 saat spor yaptığımda 1.5 kilo filan su kaybetmiş oluyorum genelde.

yağlar yıkılıp atp'ye dönüştürülebilecek formata indirgeniyor. bu spor esnasında ve spor sonrası devam eden bir durum zaten. sen o atpleri yaktıktan sonra vücuttan farklı şekillerde (misal, idrar) atıyorsun.

yani spor yaparak yağlarını işiyorsun aslında. heheh.
0
mortifera
(06.06.09)
sanırım doğru anlamışım, bir çok kişi "yağ" denilen maddeye benzin muamelesi yaptığından spor salonlarında 5 mekik çekip direkt tartılıyorlar sonuç hüsran tabii :)
0
🌸pehape
(06.06.09)
yağ yakma işlemi yanlış anlaşılmıyor. vücut ATP yakarken su dışında diğer şeyleri de yakıyor. eğer öyle olmasaydı; (yediklerimiz - WC'de çıkanlar) kadar kilo hergün vücut agırlıgına eklenirdi ve ölürken 1 ton filan olurduk heralde... elbette spor yağ yakıyor. yağ başka formata dönüşüyor diye bir şey yok. yağ da yakılıyor ve azalıyor. asıl yanlış anlaşılan şey şu ondan buna dönüşme olayı. lego mu bu? kullanılmayan ve posayla atılmayan gereksiz besinler şeker ve yağa dönüşüp depo ediliyor tek dönüşüm bu; tersinir değil.

odun yaktıgınızda kalan küllerin agırlıgı nasıl odunlarla aynı olmuyorsa; benzer bir yakma işlemi, sadece o kadar verimli değil.

MBI ve yaşa göre değişir ama kabaca hesabı da şu: her 9000 kkal'lük net spor 1 kg zayıflamanızı sağlar. buna su kaybı dahil değildir; kaybettiginiz kadar su içtikten sonra böyle... her spor salonuna gidişte 450 kkal yakan yaklaşık 50 gr agırlık kaybediyor (illa yağ değil; yakılacak ne varsa o, öncelik yag ve şekerde). her seferinde tartıya bakmak anlamsız ama ayda bir bakmak değil.

sırf bu nedenlerle yüzücüler ve sumocular hayvani diyetler yaparlar (günde 8-10 bin kkal alırlar) çünkü almazlarsa günde 8 bin kkal harcadıklarında vücütlarında onlara yarayan kaslar ve yağlar yakılır; onların amacı sadece yediklerinin yakılması ve vücudu korumak. günlük harcanan enerji + metabolizmik enerji ihtiyacı kadar besin almak durumundalar. bizim gibi düz adamlarda bunlar çok daha az tabii.
0
507
(07.06.09)
(6)

Sevgili Oturduğu Yerden Çalışan İnsanlar

peki
...siz bir sorum olacak. Evde, masa başında çeviri vs. ile ekmeğini kazanan insanlar saat başı yemeeek diye zırlayan midenizle nasıl başa çıkıyorsunuz? Zaten hareket etmiyorum, bir de üstüne çalıştıkça açılan iştahım, enerjisiz kalan bünyem derken hiç adetim olmasa da götürüyorum abur cuburları. İki
...siz bir sorum olacak. Evde, masa başında çeviri vs. ile ekmeğini kazanan insanlar saat başı yemeeek diye zırlayan midenizle nasıl başa çıkıyorsunuz? Zaten hareket etmiyorum, bir de üstüne çalıştıkça açılan iştahım, enerjisiz kalan bünyem derken hiç adetim olmasa da götürüyorum abur cuburları. İki haftada 2 ayda almadığım kiloyu aldım. İlla bir şeyler yemek istiyorum ne yesem ki öyle beslenme düzenimin içine etmeyecek?
0
peki
(05.06.09)
Ben cay iciyorum günde 2-3 fincan. Sekeri de minimum atiyorum. Kesiyor.
Mevya da tercih edebilirsiniz cok zorda kalirsaniz
0
neronas
(05.06.09)
meyve peksimet fln gibi tok tutacak az kalori yapacak seyler ye.
0
bryan fury
(05.06.09)
az az sıksık kıvamında şekersiz kalorisiz geçiştirici özellikli meyve veya diyet biskuvilere yönelmeyi deneseniz
0
demlikposet
(05.06.09)
elma ye, çok fena şişiriyor, ofiste o kadar çok meyva yiyorum ki eve meyva almıyorum bile.
yoksa abur cubur çok tehlikeli..
0
arigold
(05.06.09)
işine bağlı biraz da. işin başından kalkmamacasına yoğun olursam neredeyse tüm gün yemediğim, uyumadığım oluyor, ki normalde bu ikisine de çok düşkün keyif pezevenginin tekiyimdir.

bir de etrafta atıştıracak bişey olmasın, eve stok falan yapmayın, en azından canınız çok isterse çıkıp bakkala giderken bir enerji harcamış olursunuz.
0
lhun
(05.06.09)
elf peksimeti bu durumlar için birebirdir ama heyhat buralarda nereden bulacaksın ki?
0
buzkran
(05.06.09)
(8)

favicon

tanimadigim ten
merhabalar,başlıkta da yazdığı üzre web sitemizdeki url geçmişinde bulunan ../favicon/ url si sitemizin birinin "sık kullanılananlar" ı arasında olduğunun göstergesi midir? çok bayık bi cümle oldu ama anlatabilmişimdir umarım.
merhabalar,

başlıkta da yazdığı üzre web sitemizdeki url geçmişinde bulunan ../favicon/ url si sitemizin birinin "sık kullanılananlar" ı arasında olduğunun göstergesi midir? çok bayık bi cümle oldu ama anlatabilmişimdir umarım.
0
tanimadigim ten
(04.06.09)
hayır
0
blackdog
(04.06.09)
hmm, nedir peki tam olarak?
0
🌸tanimadigim ten
(04.06.09)
firefox bunu adres çubuğunda gösteriyor örneğin.
0
386 dx
(04.06.09)
favicon un tam olarak ne olduğunu biliyorum. ama benim derdim şu aslında. bir web sitesi düşünün oraya google dan, ya da ne bileyim direkt gelenlerin gösterildiği bir kısım var. orada bazı günler

siteurl.com/favicon/ diye bir url de mevcut diğerlerinin yanısıra. bu ne demek, ziyaret eden kişiyle ne gibi bi alakası var.
0
🌸tanimadigim ten
(04.06.09)
giren elemanın browserı favicon destekliyor, o yüzden websitenin bulunduğu yerden onu istiyor. tıpkı sitedeki herhangi bir medyayı, cssi, js yi istemesi gibi..

hepsi ayrı requestlerde geldiği için ayrıca görüyorsunuz kısacası.
0
lhun
(04.06.09)
anladım sanırım, sağolasın.
0
🌸tanimadigim ten
(04.06.09)
bak şimdi. sen sadece "göstergesi midir?" diye sormuşsun ben de "hayır" diye cevap vermişim, tiki nerde benim cevabımın? he? açıklama isteseydin açıklama da yapardım. kalbimi kırdın çok.
0
blackdog
(05.06.09)
o kadar netti ki cevap bi an affallamışım sanırım, özür :))
0
🌸tanimadigim ten
(05.06.09)
(2)

fggallery eklentisi sorunu

ilqnur
Arkadaşlar wordpress sayfama fgallery eklentisi eklemeye çalışıyorum ancak .htaccess i güncelle dedğim vakit aşağıdaki gibi bir hata veriyor. CHMOD ayarını da 777 yaptım nedendir bu hata?# BEGIN FGALLERY<IfModule mod_rewrite.c>RewriteEngine OnRewriteRule ^photos/?([^/]*)?/?([^/]*)?/?([^/]*)?/?([^/]*
Arkadaşlar wordpress sayfama fgallery eklentisi eklemeye çalışıyorum ancak .htaccess i güncelle dedğim vakit aşağıdaki gibi bir hata veriyor. CHMOD ayarını da 777 yaptım nedendir bu hata?

# BEGIN FGALLERY
<IfModule mod_rewrite.c>
RewriteEngine On
RewriteRule ^photos/?([^/]*)?/?([^/]*)?/?([^/]*)?/?([^/]*)?/?$ /wp-content/plugins/fgallery/fim_photos.php?$1=$2&$3=$4 [QSA,L]
</IfModule>
# END FGALLERY
0
ilqnur
(04.06.09)
bu hata değil .htaccess in içine yazılacak hede...
0
lhun
(04.06.09)
hayır yazdım dizine kopyaladım CMOD seçeneğini 777 yaptım daha napim. Hala aynı şeyi söylüyo.
0
🌸ilqnur
(04.06.09)
(3)

Barcelonaya gidiyorum nerede kalayım?

mancuryalıalay
Sonunda tatilim icin barcaya karar kıldım. ama simdi single bir erkek oldugumdan dolayı orada 3-5 cevre yapayım istiyorum. oyuzden geclerin gittigi,arkadaslık ortamı olan biyerde kalayım hesabındayım.hostel olabilir fakat odamı paylasmam var mı oneriniz?
Sonunda tatilim icin barcaya karar kıldım. ama simdi single bir erkek oldugumdan dolayı orada 3-5 cevre yapayım istiyorum. oyuzden geclerin gittigi,arkadaslık ortamı olan biyerde kalayım hesabındayım.hostel olabilir fakat odamı paylasmam var mı oneriniz?
0
mancuryalıalay
(03.06.09)
cevre yapmak istiyorsan odanı paylasman gerek. rambla diye bir cadde var o civardaki hostellerde kalmak en mantıklısı. merkezi oluyor. zaten cok fazla hostel otel vs. var. biraz gezerek istedigin gibi bir yer bulabilirsin.
0
fakakte
(03.06.09)
las ramblas'dan dallanan sokaklarda falan tonla irish pub, işte traveller pub falan bulman mümkün, orda senin gibilere takılabilirsin.

ama ben onun yerine couchsurfing denen hadiseyle (gerçi barça için bulmak zor olabiliyor) hiç tanımadığın birinin evinde kalmanı öneririm. kalmasan bile "etrafı gösteririm" diyen elemanlar var, kısaca önceden birileriyle kontağa geçip, direk sosyal circle a bi köşeden dahil olabilirsin.

hemen kaynaşan sevecen biriysen, hiç hostel otel falan ayarlama, oradan da sana evini açacak birileri bulursan onlarla kal, 3-5 çevreni rahat yaparsın öyle, hem de tasarruf etmiş olursun.
0
lhun
(03.06.09)
kabul hostel
tek geçerim, oda paylaşma olayına çok takılma, orada edineceğin çevre ile daha iyi planlar yaparsın.
0
arigold
(04.06.09)
(6)

desktop application

buyerson
bir musterim benden `crm` talep etti.oncelikle php ve js yi cok etkin kullanabiliyorum, asp.net e de kismen hakimim. veritabani olarak sadece mysql bilgim mevcut.universiteden beri (3yil oldu) hic desktop app. kodlamadim. suan baslangic asamasinda 3 aylik bir surem var detaylar arttikca sure muhteme
bir musterim benden crm talep etti.

oncelikle php ve js yi cok etkin kullanabiliyorum, asp.net e de kismen hakimim. veritabani olarak sadece mysql bilgim mevcut.

universiteden beri (3yil oldu) hic desktop app. kodlamadim. suan baslangic asamasinda 3 aylik bir surem var detaylar arttikca sure muhtemelen 4 aya ckacaktir. (universitede visual c++ ile bi proje gelistirmistim)

1-saglam bir iliskisel veritabani olusturmam gerekiyor.
2-tasarim acisindan cok rahat html sekillendirir gibi mudahale edebilmem gerekiyor.

sizce hangi dili ve rdbms i kullanmaliyim ve asamalarim ne olmalidir?

(bu saulin cevabi genel olarak "-hangi dilde rahat ediyorsan onu kullan." dir ancak en iyi verimi sizce hangisinden alirim suan hepsi bana esit mesafede...)

simdiden tesekkurler..
0
buyerson
(03.06.09)
niye desktop app olmak zorunda ki? sap'nin crmi bile salt web arayüzüyle kullanılabiliyor mesela.
bir de crm var crm var, speclerin belli midir? ne ölçekte olacak, ne kadar özelleşmiş olacak, ne miktar kullanıcısı olacak, ne miktar yükü olacak. bence veritabanı sistemi veya programlama dilinden önce bu tür mimari detayları belirtmen/belirlemen yerinde olur.
mesela real-time operasyonda kullanıma göre performans falan da gözetmek gerekecektir.

detayları bilmeden bana en mantıklısı müşterini web app olması konusunda ikna edip php js ile sağlam ve esnek bi şekilde halletmek gibi geliyor.
0
lhun
(03.06.09)
tesekkurler lhun

israrla desktop app. istiyor. takintili bu konuda ancak biliyorum ki daha sonra sube actiginda yada "-ben iphone umdan da bu sisteme mudahale etmek istiyorum" dediginde bu bana ek gelir olarak geri donecek o sebepten bastirmiyorum.

genel anlamda bu bir turizm acentasinin musteri analiz programi olacak. yaklasik 20 farkli parametre olacak. misal 2006 mayisinda marmarise gitmis olan musterilerin db den sorgusunu isteyecek kullanialn dil.

henuz tum ayrintilari gorusmedik yalniz ben masaya oturmadan once hangi dili kullanmam gerektigini ve onun esnekliginin neler oldugunu bileyim ki kafamda bu is icin belirli bir saat cikartayim ve talebimi ileteyim.

onerisi olan?
0
🌸buyerson
(03.06.09)
C#, python, java, delphi sana kalmış hangisini kullanacağın.ben olsam tamamen duygusal sebeplerden python seçerdim. javayı pek sevemedim, C# ile microsofta kıllığımdan anlaşamıyoruz, delphi hiç kullanmadım. ama en basit kavrayacağın python olur.
0
ency
(03.06.09)
@ency

peki rdbms onerin var mi python ile iyi performans verecek?
0
🌸buyerson
(03.06.09)
ben de senin gibi php ve mysql çalışıyorum. java ile de mysql bağlantısı yaptım ama pythonu bu iş için hiç kullanmadım. python için mysql desteği mevcut

sourceforge.net
0
ency
(03.06.09)
pythonun çoğu rdbmse bir arayüzü var illa o dert olmaz. performans açısından, interpreted bi dil olduğunu göz önünde bulundurmanda fayda var ama ben sanmıyorum ki muazzam bir bottleneckle karşılaşasın.
desktop app yapacaksan göz önünde bulundurman gereken birşeyler daha olacak. birincisi salt pythonu seçmekle bitmiyor, bir de gui library seçmek gerekiyor. benim en çok kullandığım wxpython idi, ama eğer gui elemanları yoğun olacaksa falan adam gibi bir de gui designer bulman gerekecek ki en azından kodunun bir kısmını jenere edesin. ona da wxpythonla boa constructor var. ama bunların hepsi open source gayet community destekli haliyle üretimsel bişey için bir yerden sonra kifayetsiz kalabilecek çözümler. onun yerine "production" birşeyler için java gibi en azından oturmuş toolları olan bir dili de düşünebilirsin.
pythonda bir de şu var, programın end user kısmını dağıtırken her bilgisayara python kurdurtmalısın veyahut da py2exe gibi (win32 için konuşuyorum) paketleme çözümleriyle interpreterı programa iliştireceksin. bu da paket boyutunu biraz büyütür, ama çok önemli olacağını sanmıyorum.

eğer müşterin tekninkse ve fiyata loc hesabı girecekse ve pythonu bilmiyorsa zararlı çıkabilirsin, çünkü çok az satırla çok iş yapmak mümkün. ha ama bunun yanında prototiplemek de nispeten kolay, adam "bu buton şuraya, bunu da şöyle" şeklinde sürekli speclerini güncelleyecekse müdahil olmak daha kolay olabilir. ama burada yine adam gibi ide ve gui tool desteğinin altını çiziyorum, zira bikaç bin satır olundu mu iş çığrından çıkabilir rahatlıkla, özellikle python pek mimari tercih kısıtı yaratmadığı için programcıya, kötü yazılan kod daha da kötüleşebiliyor çok kolay şekilde.

dbase de de ücretsiz çözümler düşüneceksiniz elbet, mysqlin yetişmeyeceğini düşünebileceğin bir yer çıkana kadar onu tercih et derim. (mesela business logici dbase seviyesinde stored procedurelar vs ile mi yapıcaksın yoksa programlama dili seviyesinde mi vs vs.)

bir de sourceforge dan falan open source birşeylere bakmak isteyebilirsin, baştan yazmak yerine modifiye etmeyi tercih edersen dil tercihini de ona göre değiştirmen gerekecektir elbette.
0
lhun
(03.06.09)
(15)

ucuz alkol

daglien
Şimdi düşündümde, hangi içkiyi alırsak alalım, aynı hesaba geliyor. Mesela ben 5 bira içerim içeceğim zaman. bu ne yapar; 11.5 TL şimdi rakı alsam, bir rakı; 20 TL, ben bu rakıyı 2 dünde bitiriyorum. bu durumda hesap yine aynı oluyor. Yani 5 bira alsam ve ertesi gün yine 5 bira alsam da aynı. 1 gün
Şimdi düşündümde, hangi içkiyi alırsak alalım, aynı hesaba geliyor. Mesela ben 5 bira içerim içeceğim zaman. bu ne yapar; 11.5 TL
şimdi rakı alsam, bir rakı; 20 TL, ben bu rakıyı 2 dünde bitiriyorum. bu durumda hesap yine aynı oluyor. Yani 5 bira alsam ve ertesi gün yine 5 bira alsam da aynı. 1 gün bir rakı alıp 2 gün onu içsem de aynı.
Şaraba gelince, o 2.5 TL olanlardan içmiyorum artık, kesinlikle sizlerde içmeyin içmiyorsanız. Bir ara ucuz diye iyice abanmıştım onlara ama, sağlık açısından normal şaraba göre çok zararlı. O yüzden şarap aldığımda 10 TL ve üzerindekileri alıyorum (gerçi hiç üzerine çıkamadık ya) Bu durumda 1 şişe şarabı da yine 1 günde bitiriyorum. yine hesap 5 bira ile aynı oluyore. Hatta tek bir şişe şarap çok çabuk bittiği için(biraya, yada rakıya oranla) pek tercih etmiyorum. Şişe bitince armut gibi kalıyorum. Bir şişe daha içeyim diyorum bu seferde o şişenin çeyreğini içmeden bayılıyorum. Benim bünyeden dolayıdır belki ama şarap bende en çabuk kafayı bulduruyoru.

Viski'ye felan giç girmedim dikkat ederseniz. Çünkü hem fiyatları çok pahalı hemde, viski içen birisi değilim.

Durumum ortada, bu halde sizce en ucuz(maddi olarak tabiki) hani alkol'ü alaayım?
0
daglien
(31.05.09)
ben de aynı sorunu yaşıyorum dönem dönem.

damak zevkine bağlı olarak daha ucuzlarına meyledebilirsin mesela. örneğin ben şu an dia'nın birasını içiyorum(var böyle bir şey evet), bir efes aşığı olaraktan...e gidiyor yahu serin serin mis...hediyesi 1.45 bu aralar :)
0
tarantinoesque
(31.05.09)
dia bira çok kötü ve 4.2 alkol, yani gene çok ucuz değil..
maddi olarak en karlı alkol çoğunlukla vodkadır, smirnoff falan değil ama diğer vodkalardan takılın bence..
0
erostrada
(31.05.09)
absolut vardı da biz mi içtük? votka da bu sıcaklarda bira kadar bol içiliyor, %50-%50 hesabıyla bir şişe votka da iki gün dayanıyor anca daglien'le benzer oranlarda içtiğimizi göz önünde bulundurarak söylüyorum.

not: dia'ya birinci şişe bitmeden alışılıyor. marmara da efes'in olmasına rağmen idare ederdi mesela, ama hem pahalılaştı hem de tadı mı değişti ne?

not2: amaç sarhoş olmak mı, içkiden maksimum keyif almak mı o konu net belirtilmemiş.

not3: viskiye geçmeyin, abarmayın.

not4: en önemlisini unuttum. marketlerin indirimlerini takip edin. örneğin şok'ta 4lü efes'ler 6 küsür ytl'ye kadar düşüyor bazen.
0
tarantinoesque
(31.05.09)
Efes extra'ya geçmeyi deneyebilirsin.5 bira yetiyorsa 3-4 tane extra yeticektir sanıyorum..
Vodka'yı sek içmiyorsan ucuza türk vodkaları var yetmişlik seni 2 gün götürür sanıyorum ama gene günlüğü 10 kaada gelir ortalama.

o değil de derdin tam olarak sarhoş olmak mı ya da kafanının güzel olması mı onu öğrenmek lazım 5 bira ile bir şişe ortalama fiyatlı sarabın fiyatları denk te birisinde 2.5 lira sıvı alıyorsun birisinde 70cl hem ikisi de bambaska dunyalar,bambaska tatlar..
0
cikrikci
(31.05.09)
derdim şu aslında, öyle hemen lüp lüp içip sarhoş olup gidip yatmak (yada başka bişe yapmak) değil. Yani param olmadığından sizlere danıştım. Hee param olsa ne yapardım; alırdım 8 tane tuborg fıçı'mı 4-6 saat gibi bir süre zarfınca içerdim buz gibi içkimi sakin sakin, takılırdım. derdim bu işte. ama her gün içmekte bizim cüzdana uymuyor. Bende alkolun hemen hemen her türlüsüne alışık olduğumdan, en ucuz yöntem nedir diye hesaplamalar yapıyorum dostlar..
0
🌸daglien
(31.05.09)
Mevsim yaz oldugu icin ekstra bira icmeni tavsiye ederim. Votka konusuna ise temkinli yaklasiyorum, zira erkekligi goturdugu hakkinda soylentiler mevcut malumunuz.
0
msb
(31.05.09)
cevabınız: (bkz: dimitrakopulo)

diğer ucuz şaraplarla karıştırmayınız. en paralı olduğum zamanlarda bile tercihim ondan yana olur. mucizevi bir şarap.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(31.05.09)
soruyu bilmiyorum ama fiyat performansın hası istanblue ile oluyor. deneyin alkolik olacaksınız..
0
sürtünme kuvveti
(31.05.09)
tercihiniz ne olursa olsun istanblue olmasın.günde 11 tl içkiye vermek ay sonunda ciddi bir yekün tutuyor aslında.ayda 20 gün alkol tüketimi olduğunu var sayarsak 220tl eder. 11x20 yaparak kaliteli votkalardan 11 şişe alınabilir ki günlük bence gayet yerinde bir çözümdür. (aslında 11 şişe etmemesi gerkiyor evet ama şu sitede gördüğüm şey beni baya mutlu etti =) getir.net )
0
angelofdeath
(31.05.09)
Parasiz zamanlarda bana ilaç gibi gelen bir karışım vardı. Almanlar Dizel derdi buna sanırsam. Bir bira bardağının yarısını bira, üzerine 1 veya 2 ölcek (duble veya tek anlamında, ağız tadına göre) votka, ve kalanına da kola. Hem soguk olur, hem bira ile votka karisimi vurucu etki yapar, hem de kola ile icimi kolaylasir. Ayrica bunu pipet ile icersen de alkolun etkisi daha da artar. Garip garip bakmayin, deneyin gorun :)
0
kamyon
(31.05.09)
(%alkol oranı x ml)/fiyat
en yüksek kırmızı tuborg tu 2003 te
şarap konusunda evet 2.5 liralıklar sirkeden bile kötü ki sirke severim

listesinin 2. sırasında votkalarla promosyonlu rakılar geliyo
0
frtcek
(31.05.09)
ben de kırmızı tuborg diyenlerdenim. ya da istanblue alıp 20 liraya sade gazoz ile karıştırarak içeceksiniz. günde çeyreğin üzerine çıkmayın 4 gün gider. üstüne de 1 tane kırmızı tuborg. 7,5 lira falan oldu sanırsam günlük maliyet .. hakkaten çok masraflıymış bu içki de biz farkedemiyormuşuz. en iyisi biraz para biriktirip toplu olarak free shop tan 4 lü paketlerde satılan 70 lik votkalardan getirttirin yurt dısından gelen tanıdıklarınıza. onların fiyatı uygundu zannedersem. umarım anlık kampanya değildir de 4 şişesi bize 45 liraya gelmişti.
0
ykyt
(31.05.09)
el altından dimitrakopulo satan yerler var kadıköy'de taksim'de. kadıköy'de 4 liraya taksim'de 4,5 liraya satılan yerler var. gayet de güzel şarap bence. tavsiye ederim.
0
eugenick
(31.05.09)
gilbeys votka, 75lik %40 alkol. içimi de yumuşak, 20 ytl civarı benim bildiğim.
0
lhun
(01.06.09)
biz lisedeyken aynı bu sorun üzerine kafa yorup hesaplamıştık bi arkadaşımla, en ucuz alkol vokta çıkmıştı ama o zamandan bu zamana da çok şey değişti tabi tekel özelleşti falan. o zaman sadece tekelin voktası vardı standart.
Ama koladaki karbondioksitin alkolün emilimi üzerinde sizin tercih ettiğiniz anlamda olumlu bir etkisi olduğunu duymuştum, daha az alkolle daha çabuk sarhoş olmayı sağlıyormuş. Bana bunu anlatan çok pis sallamış da olabilir ama o zamanlar sürekli votka kola içerdik.
0
hayali arkadaş
(01.06.09)
(3)

ankara'da nargile

nalinci keseri
tercihen kızılay civarı olmak üzere ankarada nargile nerede içilir? ortam fazla gürültülü olmasa iyi olur.
tercihen kızılay civarı olmak üzere ankarada nargile nerede içilir? ortam fazla gürültülü olmasa iyi olur.
0
nalinci keseri
(30.05.09)
kocatepe camiinin oralarda "tömbeki"
0
lhun
(30.05.09)
kızılay civarında iyi yerler var tek tük ama süreklilik olarak baktığımda burası iyi bir yer diyebileceğim bir nargileci göremedim bulamadım bendeniz.eğer önceliğiniz nargile içmek ise
balgat'a gidip "nezih" adlı kahveyi bulmanızı(balgata milli kütüphane tarafından girip sim pastanesinin olduğu yerden soldaki sokağa girin yaklaşık 60-70 mt ilerde sol sıradadır ve tabelası yoktur) ve nargilenizi burada içmenizi gözüm kapalı tavsiye ederim, nacizane fikrim buranın tartışmasız olarak ankaranın en iyi nargilesini yapan yer olduğudur
ortamı bildiğiniz mahalle kahvesi ortamıdır, kesinlikle erkek erkeğe gidilmelidir ve huzur için maç olmayan zamanlar tercih edilmelidir. eğer yaşınız 30 dan küçükse alt kata geçmenizi rica ederler çünkü üst katta yaşlı ve de ağır(özellikle akşam saatlerinde) amcalarımız oturmaktadır.
Nargile fiyatları uygundur normalin üstünde kesinlikle değildir.
0
fletch
(30.05.09)
mısır vardı bir ara kızılayda meşhur ne oldu ona?
0
demlikposet
(30.05.09)
(4)

atina tatili nasıl olur ne kadara patlar?

i like dance and i like romance
bu yaz şöyle en fazla 4-5 günlüğüne atinaya gitmek gezmek görmek istiyorum.çok aşırı bir param yok ama halletmeye çalışıcam.konuyla ilgili birkaç sorum olucak.1-otobüsle istanbuldan 14 saat sürüyomuş ve 110 lira.sizce uygun mudur?uçak mı tercih etsem?uçak ne kadara patlar?hadi fiyatı geçtim otobüsle
bu yaz şöyle en fazla 4-5 günlüğüne atinaya gitmek gezmek görmek istiyorum.çok aşırı bir param yok ama halletmeye çalışıcam.konuyla ilgili birkaç sorum olucak.
1-otobüsle istanbuldan 14 saat sürüyomuş ve 110 lira.sizce uygun mudur?uçak mı tercih etsem?uçak ne kadara patlar?hadi fiyatı geçtim otobüsle rahat gidebilirmiyim?otobüs firması metro turizm buarada.
2-kalacak yer sorunsalı önemli.çok büyük şeylerde gözüm yok.çadırda bile kalırım.o yüzden ucuz ama ulaşım sorunu olmayan hostel vs ne önerirsiniz?
3-yunanistana vize almak için nereye başvurmak ne yapmak gerekir ve ne kadardır?turist vizesi alırken sorun çıkartırlar mı?
şimdiden teşekkürler herkese
0
i like dance and i like romance
(29.05.09)
valla cok klise olcak ama Atina'da bi mok yok, harbiden yok. Parayi o kadar dokecegine oraya, Ege adalarina tur yapman daha akillica olur.
0
nochristrequiress
(29.05.09)
peki bu ege adaları tatili,turlarıyla ilgili ne önerebilirsiniz?fena fikir değil aklıma gelmemişti?bir fikri olan?
0
🌸i like dance and i like romance
(29.05.09)
üstelik bu ada turlarında vize felan da gerekmiyor diye okumuştum bi gezi dergisinde..
0
thefalloftekin
(29.05.09)
1 - fiyatını bilmiyorum ama tren gibi bir alternatifin olduğunu da hatırlatırım
2 - gecelik 17-20 eur a hostel bulabilirsin çok rahat. internetten araştırılabilir. ulaşım dert değil zira toplu taşıma networkleri iyi, metrosu falan var. tren garından yürüme mesafesinde bi hostelde kalmıştım zamanında ama ismini inan hatırlamıyorum.
3 - yunan konsolosluğuna başvurman gerek. 70 ytl vize için aldıkları para. sorun çıkarmak için özel çaba sarfetmezler, ama diğer herhangi bir ülkeden alacağın vize gibi ipsiz sapsız olmadığına ikna etmen gerekecek, bankalrda paralar, varsa tapular, işte öğrenciysen belgesi, kalacağın yerin rezervasyon çıktısı falan..

4-5 gün biraz fazla gibi? turistik yerleri gezmek çok sürmez diye tahmin ediyorum. onun dışında bi plakası var işte istanbulun turistik yerleri gibi düşün, hatta yemekler falan bile benzer. ege işte ya.

benzer masraflarla kıta avrupada neredeyse herhangi bir yeri tercih edebilirsin yahu?
0
lhun
(30.05.09)
(1)

arabadaki ses sistemi

ataeril
bir arkadaşım arabasına ses sistemi taktırmış tamam güzel gümbür gümbür baslar mükemmel ama cd lerdeki müziğin kalitesinliye oranttılı olarak ses tizlerde patlama yapıyor ve o bunu farketmiyor kalitesiz mp3 leri elden geçirmenin bir yolu varmı (kalitesiz demeyelim ama özelikle s ler patlıyor işte)
bir arkadaşım arabasına ses sistemi taktırmış tamam güzel gümbür gümbür baslar mükemmel ama cd lerdeki müziğin kalitesinliye oranttılı olarak ses tizlerde patlama yapıyor ve o bunu farketmiyor

kalitesiz mp3 leri elden geçirmenin bir yolu varmı (kalitesiz demeyelim ama özelikle s ler patlıyor işte) baslar yine gümbür gümbğr o ayrı tabii
0
ataeril
(27.05.09)
equalizer dediğimiz hadise bu işe yarar. arkadaşınız bu kadar süper ses sistemi takdırdıysa illa vardır. yüksek frekansları kısarsanız, tiz seslerin patlamasını engelleyebilirsiniz.
0
lhun
(27.05.09)
(16)

korkuyorum

sesintoplandigiyer
merhabalar, bu akşam öss için dersanenin kampına gidiyorum. ama içimde çok fena bir korku var. çünkü 18 gün boyunca bahçeli bir binada aralıksız test, denemeler bunun gibi şeyler yapılacak. ve dışarı çıkma izni gibi şeyler yok. kapalı alanda kalmak, aşırı disiplin gibi şeyler bana biraz stres getird
merhabalar, bu akşam öss için dersanenin kampına gidiyorum. ama içimde çok fena bir korku var. çünkü 18 gün boyunca bahçeli bir binada aralıksız test, denemeler bunun gibi şeyler yapılacak. ve dışarı çıkma izni gibi şeyler yok. kapalı alanda kalmak, aşırı disiplin gibi şeyler bana biraz stres getirdi. kendimi nasıl sakinleştireceğim bilmiyorum. kuzenim ekşi duyuru'nun yardımcı olacağını söyledi. evet sizce ne yapmalıyım?
0
sesintoplandigiyer
(25.05.09)
gitme madem arkadaşım,
en hassas dönemde bu kadar kasacaksa seni, takılmaya devam et evde.
kafanın en rahat olması gereken dönemdesin.
0
arigold
(25.05.09)
Selamlar,
Ben öss'ye girdiğim yılda son 15 gün deneme dahi çözmemiştim hafif hafif günde 15-20 soru karalamıştım. Sınavda da beklediğimi almıştım. Dediğin olay stres yapar insanda, yorar beyni. Bence evinde hafif tempoyla çalış çok daha yararlı olur.
0
spitzer
(25.05.09)
gitmem gerekiyor. bu zamana kadar çalıştım, çabaladım.şimdi korkuyorum diyipte gitmemezlik yapamam.
0
🌸sesintoplandigiyer
(25.05.09)
bir kere öncelikle kendini hiç bir şeyi yapmak zorunda hissetmememlisin, helek i böyle bir dönemde. neden gitmen gerek? neden böyle bir zorunluluk olsunki sonuçta amacın başarı sağlamak ve emin ol böylesine stres ve baskı altında sonavda başarı sağlayamassın. dahaççok baskı ve strese girmek yerine kendini daha rahat hissedeceğin bir çalışma yöntemine yönelmelisin bence.
0
bir zamanlar cocuktum
(25.05.09)
öss'ye 1 hafta kala kitabı defteri kapatmıştım. güneş, gezmece, arkadaşlar...
kafam rahat mis gibi girdim sınava, çok da iyi oldu.
her neyse, madem kararını verdin, streslenmeyeceksin bu kadar basit. madem bugüne kadar çalıştın, kasmana gerek yok türkiye 1.liği hedeflemiyorsan.
hem kapalı yer, baskı bilmem ne diyorsun, hem de korkup gitmemezlik yapamam diyorsun..
0
arigold
(25.05.09)
ben dershanenin kampına gitmiştim ama tamamlamadan çıktım kampı, hiç gerek yok; zaten dershane kavramından tiksinirim; adamlar çok ilgileniyoruz ayağına sıkıyorlar da sıkıyorlar insanı. bi de değmez istemiyosan vazgeçiver ne olacak ki?
0
ansya
(25.05.09)
dene bi, bunalınca gidersin evine, bağlamıyorlar ya..
0
aithra
(25.05.09)
ya öyle sacmalik mi olur. sicarim kampa. oss'ye gireyim derken sagliktan olmanin bir esprisi yok.
0
okocha
(25.05.09)
istediğin zaman evine geri dönebileceğini aklından çıkarma.
fazla da kasma bence kamptakiler ne derlerse desinler.
0
kalimotxo
(25.05.09)
korkman gereken bir şey yok. önce kendine sırayla şunları sor:

1. bu kampa gerçekten ihtiyacım var mı?
2. kampın bana yararları ve zararları neler?

bu sorulara verdiğin cevaplar seni ikna ediyorsa kampa git. çok sıkılırsan da çıkarsın. psikolojini bozmasına ve seni sıkmasına izin verme.
0
biyolog olcakmisim
(25.05.09)
auschwitz öss kampı mı bu? canınız sıkılınca çözmüyorum, yapmıyorum de. istediğin zaman da çık evinde çalış. her türlü derece yaptığında senin adını flamalarına yazdıracaklar zaten. öyle kampa falan alıyorlarsa zaten kafadan girersin gibi. manyak olmanın lüzumu yok. öss'de sıçarsın sonra.
0
jesters cap
(25.05.09)
yillar once gitmistim ben de boyle 10 gunluk bir kampt. 2. gununde fethullah hoca kasetleri dolasmaya basladi ortada 3. gun camdan atlayip kactik :) dersaneyi de biraktim ^^
0
mat couthon
(25.05.09)
senin tek sorumlulugun öss'de hedefine ulasmak. dersanedeki tiplemelere en ufak bir borcun yok. eger istemiyorsan gitme. gidersen cözmüyorum dedigin zaman birak cözme, cikmak istedigin zaman cik.
0
fspades
(25.05.09)
selam,
bu tür işleri zorunluluk gibi düşünmen için verilen telkinleri biliyorum zira o insanlar inanılmaz paralar yapıyorlar senin bu korkundan.

ben 2004 mezunuyum liseden, öss falan için hiç dersaneye gitmedim, okulun bir programı vardı, son sene onu da bıraktım, evde de test mest çözmedim. sınava kısacası öss adına hiçbisikim yapmadan girdim. puan olarak çalışarak ne yapacaktıysam onu yaptım. ama össden önceki aylarımı evde uçak maketi yaparak, bilgisayar oynayarak, kod yazarak geçirdiğim için çok memnunum. kısacası, ne kadar zor olduğunu bilsem de senin için, bu kamp mamp olayları, test çözmelerin, hele bir de az vakit kalmışken (sanırım) hiç de elzem olmadığına inanman.
evde modere şekilde kendin çalışırsın, istemezsen çalışmazsın olur biter.
0
lhun
(25.05.09)
bilirim o kampları.kacarsınız 1 saatligine ya bişi olmaz bizi de oyle kandırıyolardı:)
ama şunu rahatlıkla soyleyebilirm ki o disiplin bana cok iyi gelmişti (her manada)
zevk almaya bakın.arkadaslarla gece yapılan yastk savaslarını tadını cıkarın yada ne bilim bi daha oss ye hazirlanmayacagınızı dusunerek kendinizi motive edin.ama sıkılacagınızı dusunuyorsanız gitmeyin.
dipnot:her durumu eglenceli hale getirebilirsini<.hele de arkadas ortamınız varsa.biz cok cılgınlıklar yapmıştık zamanında:)
0
voodoo 007
(25.05.09)
istemiyorsanız gitmeyin, hiç gitmeyin gibi yorumlar biraz yanlış yönlendirebilir gencimizi, en azından ben bu kanaatteyim.
bu kampa gerçekten ihtiyacı olabilir ya da kampın içeriğini tamamiyle bilmediğimizden kampı sevebilir de.
öss'den düşük bir puan aldığında kampa keşke gitseymişim de diyebilir eğer gitmezse.
gençleri yanlış yönlendirmeyelim arkadaşlar :)
siz dershaneye ya da kampa gitmeden üni kazandıysanız negzel de herkes böyle yaparsa kazanır diye bir kaide yok ne yazık ki.
koşulların elveriyorsa git bence kampa. çok kasma kendini, sağlığın daha önemli. baktın olmuyor çıkar dönersin evine ama denemedim de deme.
0
aithra
(26.05.09)
(11)

hiç çalışmadan yaşamak

kurtulan adam
böyle insanlar var mı..yani erkek cinsiyetinden.zengin falan da değil diyelim bi evin kirasıyla 500 tlyle falan hiç çalışmadan geçinenler.abi ben işimi sevmiyorum insanlarla uyumsuzluğum yüzünden iş hayatında hiç mutlu olabileceğimi de düşünmüyorum.yavaştan böyle fikirler oluşmaya başladı bende.acab
böyle insanlar var mı..yani erkek cinsiyetinden.zengin falan da değil diyelim bi evin kirasıyla 500 tlyle falan hiç çalışmadan geçinenler.abi ben işimi sevmiyorum insanlarla uyumsuzluğum yüzünden iş hayatında hiç mutlu olabileceğimi de düşünmüyorum.yavaştan böyle fikirler oluşmaya başladı bende.acaba saçmalıyor muyum?
0
kurtulan adam
(25.05.09)
yok saçmalamıyorsun diyerek moral vereyim, de ben yıllardır düşünüyorum bu hususta, çözümü yok gibi.
0
tahsin sutcuoglu
(25.05.09)
piyango çıkmadığı ya da mısırdan miras kalmadığı sürece olmaz. ya da google, facebook, million dollar homepage gibi bişey bul. bunlar da piyango sayılır zaten.
0
hardal
(25.05.09)
yabancı bir adam vardı böyle, ömür boyu hiç çalışmamış gayet de düzgün yaşıyordu. hatta kitap da çıkarmıştı bu hususta. ama adını hatırlamıyorum maalesef.
0
kalimotxo
(25.05.09)
belirli bir refah seviyesinde yasamak istiyorsan, o seviyede yasayan insanlar kadar sikinti cekmen gerekir.

mesela 1 milyon liran olmasini istiyorsan bir postacinin tum hayati boyunca mektup tasiyarak ve hic harcamadan para biriktirerek 1 milyon dolara ulasmasi gereken zamani gozunde canlandir yaklasik 60-70 yilda belki ek isler yaparak biriktirebilir. senin 1 yil icersinde boylesine bir parayi elde etmen icin o postacinin 60-70 senede cektigi sikintiyi cekmen gerekir. (legal yollardan) ancak legal olmayan yollardan boyle bir para kazanman icinde farkli sikintilar hatta hayatini karartabilecek durumlar icersine girebilirsin (2. paragraf: Paul Graham - Hackers & Painters kitabindan ornektir.)

yani diyecegim odur ki calismak zaten ruh ve beden sagligi icin gereklidir.
emin ol suan varolan isinden baska bir is bulmadan cikarsan ve 3 ay issiz kalirsan (basima geldi) kendine oyle dertler yaratirsin ki kafayi yersin. imho
0
buyerson
(25.05.09)
(bkz: cosmo kramer)
0
la grande
(25.05.09)
ucuz memleketlerde yaşayanlar var dediğin gibi, mesela hindistan gibi bir yerde. orda da istersen arada turistik bir yerde çalışıp kafana göre takılabilirsin.
0
pyro clustic flow
(25.05.09)
çalışmanın ruh ve beden sağlığı için iyi olduğuna inanmıyorum.yani çalışmanın tanımı nedir ki..çalışmış olmak için illa yapılan şeyden para kaznmak mı lazım
0
🌸kurtulan adam
(25.05.09)
hayatta zevk aldığın bir şeyi yaparak para kazanabiliyor musun ona bakabilirsin. Böylece hem bildiğimiz iş hayatının kabusluklarından uzak olursun, hem de nasıl geçireceğim zamanımı bir işe yaramıyorum ben diye düşünmezsin. Var böyle insanlar, güneye yerleşip küçük bi pansiyon açanlar, işi bırakıp evde kitap yazmaya başlayanlar filan
0
sayinseyirciler
(25.05.09)
en basit bilg. oyunlarında bile kasmadan level atlayamıyor ve hatta karakterini yaşatamıyorsun.
hayat bundan daha beter. en basit tarifiyle, yaşamak için yemek yemek zorundasın. yemek yemek için çalışmak. sevdiğin bir iş muhakkak vardır, onu bul, çalış. kendine yet.
0
aithra
(25.05.09)
kendiyle yüzleşme cesareti bulan insanların nihai isteği budur diye tahmin ediyorum. zira kimisi için aylaklık da zordur, bu sefer hayatın kendisiyle karşılaşırsın, düşünürsün ben neyim ne yapıyorum falan, her adama göre değildir yani.

öte yandan bir erkek olarak düşünmen gereken şeyler var. evlenecek misin, veya bekar hayatı mı yaşayacaksın, bunu yapmak için sence ne kadar paraya ihtiyacın olacak? veya senin evde (veya tatil yerinde) aylak oturma kararını destekleyecek ama "babanız erkek olup çalışaydı şimdi adam gibi okullarda okurdunuz" demeyecek bir eş bulabilecek misin? dediğim gibi burada sorun bir miktar erkeğe özgüleşiyor, zira çalışsın çalışmasın erkeğin görevi evini kurup insanların karınlarını doyurmak. dişi olsaydın, ve bazı şeyleri kabullenmeye razı olsaydın, sadece kocanın ağız kokusunu çeker hem parasını yerdin hem de hayatın aylaklık üzerine olabilirdi.

bunun dışında, kendi kendinin sosyal güvenliği olacaksın, bu tür hesapları da gerçekçi yapmak gerek. mesela kendine ne kadar ömür biçiyorsun? diyelim bu hesap tuttu, o zaman bu hayatın boyunca ihtiyacın olacak paranın tabanını oluşturacaksın. sonra her hastalık vs. ekstra cebinden çıkacağı için buna bir buffer zone parası hazır etmen lazım ki bunun ne kadar olacağını kestirmek de zor.

buna ek olarak, diyelim en verimli çağlarını bir iş tecrübesi vs edinmeden geçirdin, gayet kifayetsiz ve yeteneksiz bir hal aldın, ama ardından bu hayat tarzından sıkıldın veya bir şekilde daha fazlasına ihtiyacın oldu; geriye dönüş gayet zor olacaktır.

bir de servet biriktirme modelini seçmen lazım; önce parayı biriktirip sonra onu yiyecek misin, yoksa sabit bir gelire mi bel bağlayacaksın (kira gibi), veya ikisinden biraz biraz mı.. neticede ne yaparsan yap, toplamda neredeyse risk-free olman lazım, yani evin yıkılması, kiraların düşmesi, piyasanın altüst olması vs olmaz diyeceğin türlü şey seni sokaklara düşürmemeli.

bunlar hesaplanması gereken şeyler, ama öte yandan bu isteğini çok doğal buluyorum, zira "çalışmak" denen şey ile modern dünyada çalışmak olarak bahsettiğimiz şeyler çok farklı. kendi bağını bahçeni ekersen bu çalışmaktır eyvallah, ama sabah akşam birinin orospusu olup, şerefsizlerin ağız kokusunu çekip, başkasının parasına para katmasına yardımcı olurken sen ucundan koklayacaksan bu pek çalışmak değildir. aksini düşünen kendini iyi kandırabilmiş, dünya haline adapte olmuş demektir, tebrikler.

tabi kazanış tarzını eleştirdiğimiz gibi tüketim tarafını da eleştirmemiz lazım sistemin. aman yeni çıkan playstation ne eylenceli, efendim yeni araba telefon vesair bunların içinden de doğal olan tüketimi ayrıştırman, geri kalanıyla refahını koruyabilmen de gerekli. zira başta zaten insanların çok çalışmaya güdülenmesi, çok ve gereksiz tüketmeye güdülenmiş olmalarından geliyor. ama ben zannetmiyorum ki kendini dinlemeye vakit bulmuş herhangi bir adam dünyadan tad almak için bu kadar boş tüketimlere ihtiyaç duysun.

biraz da metriklerinden bahsetmek isterim bu işin. benim annem emekli öğretmen, hayatında özel ders vs vermemiş, ek geliri olmamış bir insan. hayatı boyunca çalışarak kazandığı para (36 yıl çalıştı) yaklaşık yarım trilyon ediyor. çok iyi yönettiği için (borsa faiz vs falan değil kesinlikle, sadece harcamasını yönetti) o parayla şimdi bana imkansız görünen şeyler yapmış. ortalama insan ömrünü düşünecek olursan bir o kadar da kazanacak (sosyal güvenlikten). şimdi senin bu parayı iyi çalışıp bir 5 - 10 senede elde edip, sürdürülebilir bir yaşam yaratmaman için bir sebep yok. dikkat et bu parayı faize koymak değerlendirmek vs gibi işleri hesaba katmıyorum bile. eski piyasayla tr gibi bir yerde senelik ortalam %20 de dönüşü var o paranın.

bir de unutmadan, bilidğim kadarıyla ücra yerlerde hafif komünal takılan topluluklar var. ama bunları sadece duydum, nasıl yapılır edilir katılınır fikrim yok. (aslında çeşitli cemmat dernek vs de bu yolu bellemiş olabilir) hatta münzevileri vs de araştırmak lazım. bunların hepsi nispeten parasız sürdürülebilir yaşama örnek modeller.

veya ne bileyim, bir köye gidip çobanlık yapabilirsin eğer mutlu ediyorsa; sana bir oda, karnına aş verirler, al sana özgür (eğer öyle geliyorsa) bir yaşam.

"into the wild" filmini izlemediysen onu da izlemende fayda var. daha radikal bir yöntem ama kesinlikle pahalı, dünyanı sürekli gezen insanlar var, modere şekilde tasarruflar ederlerse son izlediğim belgeselde adam 8 ayda toplam 20bin dolarla 26 ülke mi ne geziyordu (amerikan pasaportu var o ayrı bir durum tabi). toplamda 13.5 trilyon etse de, amerika şartlarında bildiğim kadarıyla hamburgerciler daha fazla kazanıyor 20 bin dolardan. demem o ki 40 bin dolar kazanır, bir sene gezer, bir sene vasıfsız bir iş yaparsın. ama dediğim gibi tüm dışsal hastalık evlenme sıkılma vs hesap dışı tabii.

eğer bi karar verecek olursan bize de bildir :)
0
lhun
(25.05.09)
(bkz: pushkar shah)
pushkar shah,
1998 yılından beri hiç çalışmıyor.
11 yıl önce cebinde yaklaşık 1 euroya karşılık gelen bir parayla başladığı yolculuğunda; bisikletiyle dünyayı dolaşmakta...

tam olarak senin sorunla pek ilgili değil ama, yine de böyle düşüncelerin varsa pushkar shah dan da haberdar ol istedim.

bence Ilhun herşeyi açık açık olağanüstü bir şekilde anlatmış. bayılarak okudum yazısını. sen de iyice bir oku :)...
0
mumutum
(26.05.09)
(2)

Dışarıdan php dosyası çağırma?

Attention
Merhaba arkadaşlar kafama bir soru takıldı. Css dosyasını dışarıdan sayfaya aktardığımız şekilde, dışarıdan bir php dosyasınıda içeri aktarabilirmiyiz.(Bu konuda çok yeni olduğumu belirtmekte isterim.)
Merhaba arkadaşlar kafama bir soru takıldı. Css dosyasını dışarıdan sayfaya aktardığımız şekilde, dışarıdan bir php dosyasınıda içeri aktarabilirmiyiz.(Bu konuda çok yeni olduğumu belirtmekte isterim.)
0
Attention
(24.05.09)
şimdi dikkat etmen gereken şey css veya js dosyalarının browser tarafından çalıştırılığı/yorumlandığı ama php dosyasının browsera gelmeden önce serverda yorumlandığı farkı. dolayısıyla elmalarla armutları karşılaştırmak oluyor biraz.
0
lhun
(24.05.09)
require komutunu kullanabilirsin. ben onunla çözmüştüm ama include da bir çözüm. google ile bunların nasıl kullanılacağını bulabilirsin.
0
prodeq
(24.05.09)
(18)

Hobi Arıyorum

dandanakan
Sevgili hobitler, 50'li yaşlarında bir erkek için hobi arıyorum efendim. Çok fazla bedensel güç gerektirmemeli ve özellikle el oyalayarak sigaradan uzak tutmalı. Sağlık sorunu nedeniyle fazla boya ve tiner gerektirmese süper olur. (Puzzle ve bitki yetiştirme ilgiliyi sarmadı). Bi buldurur musunuz?
Sevgili hobitler, 50'li yaşlarında bir erkek için hobi arıyorum efendim. Çok fazla bedensel güç gerektirmemeli ve özellikle el oyalayarak sigaradan uzak tutmalı. Sağlık sorunu nedeniyle fazla boya ve tiner gerektirmese süper olur. (Puzzle ve bitki yetiştirme ilgiliyi sarmadı). Bi buldurur musunuz?
0
dandanakan
(22.05.09)
Fotoğraf çekse ne dersiniz
0
bilgisayar ogretmeni
(22.05.09)
Maket yapmak (plastikten başlayıp ahşapa geçiş) çok faydalı olabilir. Özel yapıştırıcıları mevcuttur sıfır kokulu ve bu iş için yapılmış. Öok tavsiye ederim.

Fotoğraf çekmekte farklı bakış açılarıyla özellikle tecrübeyle yoğrulmuş bir hayatın bakış açısıyla bambaşka bir deneyim olabilir.
0
artuc
(22.05.09)
bilgisayarla haşır neşir edin. wow oynasın, xbox alsın; bol bol pes atsın. kilden vazo mazo bir şeyler yapsın. kişiliği hakkında biraz bilgi versen daha çok ve uygun şeyler çıkabilir sanki
0
redlinetheturk
(22.05.09)
briç oynayabilir. hem ileride oluşması muhtemel şizofreniyi de engelliyor. çok ta zevkli bir oyundur.
0
jeanne hebuterne
(22.05.09)
bence tek bir seyden her turlu sıkılabilir. bir combo yapsin beyefendi.

sudoku ile tum gun gecmez mesela ama tercihlerden biri olabilir.

yuruyus, sudoku, balikcilik (mumkunati varsa), ahsap boyama (gerci boya olmasin demissiniz), belki muzik seviyorsa ud falan gibi bir enstrumana merak sarma.. biraz ilgi alanlariyla da alakali yani
0
la traviata
(22.05.09)
seramik.
0
kayranin kedisi
(22.05.09)
Hanıma ev işlerinde daha çok yardım edin mesela :)
0
happy killer
(23.05.09)
akvaryum güzel ve zevkli bir hobidir.
0
tekosin
(23.05.09)
garanti bankasının bireysel emeklilik sistemine üye olanların hizmetine sunduğu hobi kulüpleri var, çeşit çeşit hobiler var. bir bakın isterseniz. hem amcamız sosyalleşmiş de olur :) (çok mu düz bir cevap oldu?)
0
kaldirim diplomati
(23.05.09)
zen bahçesi yapsın. minik minik taşlar, ufak havuzcuklar, kum, bitki ..
0
turkish tekila
(23.05.09)
özel ilgi alanına giren uğraşları tercih etmelidir. bir kişiye yaptığı uğraş çok keyif verirken bir başkası aynı uğraşıdan nefret edebilir. neleri sever? bilemeyiz.
seçimini kendi yapsa daha iyi olur bence.
0
birkimse
(23.05.09)
0
torsque
(23.05.09)
klüplere kaydolun, orda edindiğiniz arkadaşlarla çok güzel aktiviteler yapılır..

borling falan oynarsınız.. birbirinize laf sokarsınız..
0
fuck milk get beer2
(23.05.09)
chainmail denen bi hadise var. eski zamanlarda kullanilan bi zirh. ben uzun sure yaptim. acayip bagliyor insani.
0
osuruklu
(23.05.09)
varsa mangir motorsiklet.

gene mangir varsa pilotluk eigitimi

hala kaldiysa motorlu maket ucak ucurtma
0
yirtik foto
(23.05.09)
bol öpücükler sevgiler, ben bunları koyarım önüne beğendiğini alır, beğenmesse bırakır kaçar.
0
🌸dandanakan
(23.05.09)
efendim el melakeniz varsa mütevazi bir atölye kurmaya başlayın şöyle yavaştan. ahşap/tahta işleriyle birşeyler inşaa etmek hem başlangıç için iyi hem de ucuzdur. baktınız zevkli geliyo yoktan bişeyler yaratmak, demir işleri de katmaya başlayabiliriniz yavaştan, veya tahtadan devam edebilirsiniz.
internette birsürü diy (do it yourself) projesi var, ingilizceniz varsa fikir almak için bakabilirsiniz.

başlangıç olarak da evinizde iş görebilecek basit birşeyler tercih edebilirsiniz mesela işte efendim laptop sandlayesi olur, hamak ayaklığı olur artık işinize ne gelirse.
0
lhun
(23.05.09)
rubik küp verin eline, 70'e kadar oyalar. :)
0
cenkin gunlugu
(23.05.09)
(7)

İp adresi

sarere
Modemin fişini çekip taktığımda yeni ip adresi alıp internete bağlanmam 30 saniye civarında sürüyor. Bunu 3-5 saniyeye düşürmek, tek tuşla yeni bir ip adresi almanın yolu nedir ?
Modemin fişini çekip taktığımda yeni ip adresi alıp internete bağlanmam 30 saniye civarında sürüyor. Bunu 3-5 saniyeye düşürmek, tek tuşla yeni bir ip adresi almanın yolu nedir ?
0
sarere
(22.05.09)
kendin bir IP atayabilirsin. her defasında kendi almaz, onu kullanır.
0
hollowlife
(22.05.09)
Tam emin değilim ama "onar" tuşuna basınca yeni IP adresi alıyor sanırım.

Şöyle oluyor: Sağ alt köşedeki minik bilgisayara tıklıyorsunuz, açılan pencereden "destek" sekmesine geliyorsunuz. Orada onar düğmesine basıyorsunuz. Haydi hop tereyağlı ballı ekmek diyorsunuz. Hop.

Not: Onar dedikten sonra açık kalan pencerede yapılan işlemleri hızlı hızlı geçiyor. Evdeki bilgisayarda bir ara "IP adresi yenileniyor" diyor ama iş yerindekinde demiyor. Onun nedenini bilmiyorum, yazayım dedim.
0
denizen
(22.05.09)
Rapidshare için işe yaramıyor onar tuşu, kendim ip atasam yine olmaz.
0
🌸sarere
(22.05.09)
yanlış anlamadıysam sen global ip ilen yerel ip olayını karıştırıyorsun.
0
hollowlife
(22.05.09)
amacım rapidshare'den download yapmak. ipconfig /release ve ipconfig /renew de işe yaramadı.
0
🌸sarere
(22.05.09)
modemin resetlenmesi zaten yaklaşık bir dakika falan sürer bununla ilgili yapabileceğin birşey yok.
0
argent dawn
(22.05.09)
adslden bahsettiğini varsayıyorum.
yeni ip adresini isp in sana verene kadar "alamazsın" takdir edersin ki. aletinin restart sürecini kısaltabilirsin belki ama.
hem arkadaşın dediği gibi router web arayüzünden restart bir çözüm, daha kısası alete telnetle bağlanıp (web arayüzü için kullandığın aynı şifre kullanıcı adıyla oluyor genelde, bir de aktif değilse yine bu arayüzden aktifleştirme gibi seçenekler de oluyor) restart komutu yollarsan fişi çekmene gerek kalmadan restartlamış, şayet isp in de ip yi değiştirmeyi uygun görürse yeni ip ni almış olursun.
0
lhun
(22.05.09)
(7)

antibiyotiğin yan etkileri?

river
antibiyotik böbrek ağrısı, halsizlik gibi yan etkilere yol açar mı? bunu engellemenin bir yolu yok mudur?
antibiyotik böbrek ağrısı, halsizlik gibi yan etkilere yol açar mı? bunu engellemenin bir yolu yok mudur?
0
river
(20.05.09)
işin uzmanı değilim ama antibiyotik böbrekleri yorar. bununla alakalı birşeyler olabilir sende de.
0
argent dawn
(20.05.09)
agzini burnunu dagitir adamin antibiyotik.
hc tavsiye etmem.
hele ki bazilari muthis bi karin agrisi yapar ki...
0
ne nicki be
(20.05.09)
antibiyotiğine göre değişebilir siz prospektüsüne baksanız ilacın?
0
buffy de vampir sayilir
(20.05.09)
prospektuste yazar, bulamazsan ilacrehberi.com
0
cisterna
(21.05.09)
ishal yapabilir haberin olsun
0
ashortman
(21.05.09)
bol su iç, böbrekler içün.
halsizlik, eğer antibiyotiklik bi durum varsa zaten halsiz değil misindir?
karaciğerin de mna kor.
boş mideye içme, önce bişeyler ye.
ve ishal yaparsa onun da ayrı ilacını sor doktordan.

bir de alerjin olabileceği ihtimalini de unutma.
0
lhun
(21.05.09)
teşekkür ederim cevaplarınız için.
0
🌸river
(21.05.09)
(21)

kızlarla iletisim kuramıyorum

badak
sevgili romalılar, yaş oldu 19, fakat bir kız arkadaşım olmadı. lisedeyken falan teklifler gelirdi gerçi ama, ben çekindiğim için kabul edemezdim. şimdi gelen her teklifi kabul edecek durumdayım ama, muhendislik okudugumdan teklif alacağım pek kız da yok.bu çekigenliğimden nasıl kurtulurum?
sevgili romalılar, yaş oldu 19, fakat bir kız arkadaşım olmadı. lisedeyken falan teklifler gelirdi gerçi ama, ben çekindiğim için kabul edemezdim. şimdi gelen her teklifi kabul edecek durumdayım ama, muhendislik okudugumdan teklif alacağım pek kız da yok.

bu çekigenliğimden nasıl kurtulurum?
0
badak
(20.05.09)
Psikolojik destek alman şart. Buraya yazarsan ancak köstek olursun duruma. Çık dışarı gez.
0
ataturkiye
(20.05.09)
arkadaş çevreni değiştir
kızlarla takılan insanlarla takıl , birazda istekle olur bu iş
0
demlikposet
(20.05.09)
ya aslında daha çok reddedilme korkusu, salak yerine konulma korkusu var içimde. ve kız arkadaşla nasıl vakit geçirilir, onun beklentileri nelerdir falan, bunları bilmiyorum hiç. dediğim gibi hiç tecrübem yok bu konularda.
bir de en önemli olduğunu düşündüğüm problem de, kız denilince aklıma öncelikli olarak seks gelmesi.
0
🌸badak
(20.05.09)
internet üzerinde nasıl durumlar? :)
0
serafettinn
(20.05.09)
ne yap et bir adet kız kanka edin kendine
gerisini ona bırak :)
0
fletch
(20.05.09)
internette sanal arkadaşlıklara falan hiç bulaşmadım, adı üzerinde, sanal geliyor bana.
0
🌸badak
(20.05.09)
arkadaşım sana samimi bir tavsiyede bulunmak istiyorum. kısa, net, kesin ve harika bir çözüm.

hala fırsatın varken hiç bulaşma.
0
author
(20.05.09)
sanal arkadaşlıklara mı, kızlara mı bulaşmayayım?
0
🌸badak
(20.05.09)
ikisine de bulaşma işte.

yani bi kızı da çok istiyorsan git suratına karşı, seni çok beğeniyorum, öpmeden de ölmek istemiyorum güzel kız, de. yalnız muhtemelen aaay komşular yetişin şeftalüün gibün sulü sulü amcümüüü sükmek istiyüüüürler diye bağırmaya başlar o kız. komşular da gelip senin götünü siker, malesef, burada kızlar sosyopat tipler.

açıkhava tımarhanesi.
0
author
(20.05.09)
muhendislik okumakla yanlıs yapmıssın. zamanında kadınsızlıktan cıldırıp atla iliskiye giren bir muhendis duymustum. sonradan acı cekmesin diye ailesi tarafından uyutulmustu sanırım..senin durumuna gelince yasın baya gecmis yani cok zor artık bi kız yada kadın bulman..
0
bluewhale
(20.05.09)
saka lan saka simdi ciddiye alırsın kıyamam sana:) evladım yasındasın(oha)..onunde zaman var olur biseyler yorma kendini.
0
bluewhale
(20.05.09)
sanalı o kadar da kenara atma bence. sanalda takılıp kalma ama, tanış konuş muhabbeti ilerlet daha sonra buluşun. birebir olmasa bile bazı forumlarda falan buluşmalar olabilir, o tür yerlere gidebilirsin ki direk olarak yüz yüze görüşmekten daha rahat edersin.
0
sanal uyku
(20.05.09)
kısa ve öz yazıyım kızları potansiyel sevgili olarak değil normal bir insan evladı olarak gör.Diğer türlü kasılır şekilden şekle girersin poz yapıcam diye.
0
suser adayi
(20.05.09)
divit sen konserlere barlara takılılıp hic yeni bir iliskiye yelken actın mı?sırf meraktan soruyorum.
0
bluewhale
(21.05.09)
senin özgüvenini kazanman lazım. taktikle maktikle olmaz. umursamayacaksın, yıkılmayacaksın, özgüvenini asla kaybetmeyeceksin. kendini kral falan san mesela ben öyle yapıyorum :)
0
cro magnon
(21.05.09)
bir tane sevgili bul ondan sonra bu işlerin yürümek , nefes almak , yemek yemek kadar doğal olduğunu fark edersin. çekingensen de ilk sevgili için arkadaş çevrene haber vereceksin. doğru arkadaş çevresi şart tabi .
0
mindtraveler
(21.05.09)
her teklifi kabul edecek durumda olduğun için gelmiyordur o teklifler belki şimdi? kimseyi gözünde fazla büyütme; reddedilme, komik duruma düşme gibi korkuların varsa vazgeç, kendine güven. yani biraz daha sosyal olmaya çalışmakla birlikte, akışına bırak bence.
0
simona
(21.05.09)
ilk kız arkadaşım on sekiz yaşımdayken oldu. ben açılamadığımdan değil de beğenmediğimden çıkmıyordum kimseyle. yani 19 öyle çok çok geç bir yaş değil. ama illa ki birilerini bulmak istiyorsan yapacağın en iyi şey yukarıda açıklanmış zaten: bir kız kanka bul. o kısa sürede sana birini ayarlar. ama şunu eklemeden geçemeyeceğim: sırf biriyle çıkmak için çıkarsan üstelik bu ilk ilişkin olursa üzülebilirsin. keşke delice aşık olacağın ve onun da aynı şekilde karşılık vereceği birini bulabilsen.
0
sen git ben geliyorum
(21.05.09)
hepinize de begum huu demek istiyorum .bu ne ya.herkes kız derdine düşmüş.bi de muhendislikte okuyorum bana teklif etcek kız yok diyo yaa:@
abi hayatta aşkmış sevgiymiş bunlardan daha onemli seyler de var.ha cekingenliginiz başka yerlerde de kendinizi gostermenizi engelliyorsa bişi diyemem ama sırf kızlara odaklanarak bunları soylemenizi hiç dogru bulmuyorum.
ozetle kızları hayatınızın 1 numarası yapmayın efenim...daha degerli şeyler var.
0
voodoo 007
(21.05.09)
valla 19 yasinda kiz arkadasinin olmaması garip bu durum degil. ha kendini uyduruk tv dizileriyle kıyaslamazsın. kendini kotu hissetme ondan.
ayrıca bu ne demek simdi'mühendislik okudugumdan teklif alacagim pek kız yok" ha mühendislikte az kız var olasiliklar dusuyor diyorsan fakulte dışında kampuste kiz yok mu?
soyle konserdi, şenlikti, tiyatroydu ya üniversitedesin okulda gördüğün bi kıza bi yerde karşılaşınca merhaba de, tanışırsın. baktın kafana yatan biri tanımaya çalışırsın falan falan.emin ol biraz muhabbet kurunca kızlar hoşlandığını belli eder ve kendileriyle vakit geçirmekten hoşlanan erkekleri özgüvenli erkekleri beğenirler. böyle bir kaç işaret alınca birlikte birşeyler yapmayı teklif edersin. kızlardan teklif bekleme. öğüt gibi oldu kusura bakma artık:)
0
berrak sudaki kırmızı balık
(21.05.09)
teklif almak nedir yahu bir erkek için? gidecek kendin elde edeceksin beğendiğin kızı.. ha yüzüme gözüme bulaştırıyorum dersen önce daha az beğendiklerine yanaş, öğren incelikleri.

beklemeye devam edersen 80 yaşa kadar yolu var bu işin, demedi deme.
0
lhun
(21.05.09)
(6)

Uyku süresini azalmak ve uyuya kalma problemi hakkında

damnlucifer
Değerli sözlük yazarları/çizerleri herkese merhaba,Benim sorum şudur vitamin takviyesi, kocakarı ilaçları, uyuşturucu vs. kullanılarak uyku süresini kısaltmanın yolu var mıdır ?Ortalama olarak günde 7 saat uyuyorum fakat bunu kademe kademe 5 saate çekmek istiyorum.Acaba bu mümkün mü, daha önceden bu
Değerli sözlük yazarları/çizerleri herkese merhaba,

Benim sorum şudur vitamin takviyesi, kocakarı ilaçları, uyuşturucu vs. kullanılarak uyku süresini kısaltmanın yolu var mıdır ?

Ortalama olarak günde 7 saat uyuyorum fakat bunu kademe kademe 5 saate çekmek istiyorum.
Acaba bu mümkün mü, daha önceden bu yolda yürüyenler var mı aranızda ?

Ayrıca kimi zamanlar iş dönüşü yatağa vucudumu dinlendirmek için uzandığımda uyuya kalıyorum ve dolayısıyla günüm berbat oluyor. Uyku için çok fazla zaman kaybetmek istemiyorum yardım edin şu garip kardeşinize :o)


Herkese iyi bir gün dilerim,
dL.
0
damnlucifer
(15.05.09)
ilaç kullanmaya gerek yok hiç. kendinizi yavaş yavaş az uyumaya alıştırınız. şu an 7 saat mi uyuyorsunuz. 1 hafta boyunca yattığınız andan 6 saat sonrasına alarm kurup o saatte uyanmaya çalıiın. 6 saat yetmiyor gibi gelirse, bir haftayı bir ay yapın. bünyeniz alışana kadar işte. sonrasında ise 5 saat yapın. bünyeniz alıştığında 5 saat bile fazla gelebilir=)

o değil de dL ne ola ki?
0
dambil
(15.05.09)
teşekkür ederim dambil :o)

bunu deneyebilirim.

> o değil de dL ne ola ki?
damnlucifer imzası :o)
0
🌸damnlucifer
(15.05.09)
sureyi dusururken mutlaka spor da yapın.
0
bryan fury
(15.05.09)
yıllardır uğraşırım ben bunun için ama asla beceremedim. 6 aydır 6 saat uyuyorum ama hala sabahları kalkmakta zorlanıyorum. bence biraz da kişiye göre değişiyor. herkes 6 saat uykuyla yaşayamaz.
0
ency
(15.05.09)
veya ben de bu yöntemi deneyip kendimi az uykuya şartlandırmaya çalıştığımda bu sefer iş yerindeyken belli saatlerde inanılmaz uykum geliyor, hatta başımı elime koyup mikro uykular yapıyorum.
yani kişiden kişiye değişir.
hem uyku güzel birşey ki? ihtiyacınız varsa uyuyun bence.
ama dendiği gibi spor ve düzgün beslenme, efendim alkolü azaltma vs uykuyu daha kaliteli hale getirir, belki ihtiyacınızı azaltır.
0
lhun
(15.05.09)
değerli bilgilerininiz benimle paylaştığınız için çok teşekkürler arkadaşlar :o)
0
🌸damnlucifer
(15.05.09)
(11)

Konu: Erken Boşalma

systemteres
Soru: Bildiğiniz bir ilacı varmıdır budur?
Soru: Bildiğiniz bir ilacı varmıdır budur?
0
systemteres
(15.05.09)
kimi depresanlar geciktiriyor lakin en etkili yol pc kas calısması.

busuru cesit geciktirici de var, spreyinden jeline kadar.
0
bryan fury
(15.05.09)
bir ara konu ile ilgili doktora gittiğimde verdiği bi deprasan işe yaramaştı. Ancak yaşadığım olay sonucunda (ailesel,ekonomik vs.vs.) sorun nüksetti. Şimdi doktora bu konu için gidecek durumum olmadığı ve ilacın ismini unuttuğum için yardıma ihtiyacım var :(
0
🌸systemteres
(15.05.09)
(bkz: kegel egzersizleri)

ayrıca sanırım, erken boşalmanın neden olduğunu bilmeniz gerekir. bazı erken boşalma problemleri fizyolojik, bazıları psikolojik olabiliyor. bunun için önce doktora gidip, teşhis koydurup, sonra ona göre bir tedavi uygulamak gerekebilir.
0
kahvegibi
(15.05.09)
cipralex 5mg/gün. yine de doktorunuza danışmanızı tavsiye ederim.
0
gonion
(15.05.09)
o sözünü ettikleri antidepresanın adı: lustral (düzenli kullanınca etkisini gösterdiğini biliyorum ama tek seferlik kullanımlarda bir şey diyemem)
0
beccaria
(15.05.09)
On sevisme
0
ergecsenturk
(15.05.09)
geciktiricili prezervatif

viagra ya da muadili ilaçlar. (ne kadar erken boşalırsanız boşalın otobüs son hızla yola devam ettiği için sorun olmuyor.)
0
aliceinchains
(15.05.09)
lustral sık kullanılan bi antidepresan. fakat yan etkileri çok. uzun süreli kullanımlarda bağımlılık yaratıyor.
cipralex iise psikiyatrik bozukluklarda kullanılıyor. bizim klinikte en patolojik vakaların 10mg olarak aldığı ilaç..
ii düşün derim.
0
iloushka
(15.05.09)
Başka şeyler düşünmek ve karşıdakinin cazibesine kapılmamak.

Ulan negzel göğüsleri var, aaa ne güzel sesler çıkartıyor, oha parfüm çok hoşuma gidiyor yerine boynunda ki tek yer, iki gözünün arası v.s. gibi, tamamen konsantre bir şekilde olaya girişirseniz faydası olur.

Tip: Bir de, karşıdakinin hareketlerini gözleyerek en uygun pozisyonları (en çok zevk aldığı v.s. gibi), en tahrik olduğu yerleri öğrenirsiniz, ilerleyen sevişmelerde + puan olarak geri döner bunlar ;)
0
artuc
(15.05.09)
cipralex yan etkisi nispeten az bir antidepresan, ve bu amaç için de sıklıkla kullanıldığını duydum. doktora danışıp kullanabilirsiniz.
rahat bir yarım saat üstüne çıkarıyor. bir arkadaşımı :).
0
lhun
(15.05.09)
eğer cipralex pahalı gelecek olursa (30-35tl arasındaydı 10mg olanı, şimdi 20mgleri çıktı 54-55tl sanırım) onun bir eski modeli olan cipram da aynı ölçüde etkili olur. etken maddeleri kardeş çünkü. (biri citalopram, biri escitalopram)
bunların yerli muadilleri de mevcut (citoles örneğin), eczacıya söyleyin, alırsınız reçetesiz filan.
bu saydıklarımın pskiyatristlerin hemen her şikayete hemen yazdığı, yan etkisi çok az olan antidepresanlar. tek dikkat edilmesi gereken, başlanıldığında uzun süre aksatmadan kullanmak, bırakırken de yavaş yavaş bırakmak. erken boşalmaya etkileri için ise "mucizevi" demek pek de abartı olmayacaktır.
0
twang
(15.05.09)
(7)

hangi supplementler

yirtik foto
Simdi yaklasik bir aydir filan kardiodur, hafif agirlik calismasidir yapiyordum, bir hafta vucudu nadasa cektim, bi dahaki pazartesi agir agirlik calismasi yapmaya basliyacagim.bu ilk ay icersinde, diyetten dolayi olusan protein ihtiyacini gidermek uzere whey protein ve bi boka yaramadigina kanaat
Simdi yaklasik bir aydir filan kardiodur, hafif agirlik calismasidir yapiyordum, bir hafta vucudu nadasa cektim, bi dahaki pazartesi agir agirlik calismasi yapmaya basliyacagim.

bu ilk ay icersinde, diyetten dolayi olusan protein ihtiyacini gidermek uzere whey protein ve bi boka yaramadigina kanaat getirdigim l-carnitine(zayiflatmiyor da nefes nefese kalip yigilmamai engelliyor kereta) aliyordum. artik ne kadar helada kanalizasyona karisiyor bilemiyecegim bu urunler.

$incik, madem agirlik calisacagim ve kilo kaybetme niyetindeyim, kullandiklarima ek olarak ne gibi bir supplement almam lazim?

sagda solda glutamine en guzelidir kaslarin katabolizma yapmassin diyorlar. baskalari creatine almak kas yapimini arttirir ama kilo vermeyi unut o sure icin diyor. Valla en bu isin egrisini dogrusunu pek bilemedim.
Supplement kullanmak yardimci olur mu ki? En cok da ne yardimci olur?
0
yirtik foto
(15.05.09)
yeni basladigin icin hic bir supplemente ihtiyacin yok simdilik hocam.

zaten kilona gore haftada verebilecegin maksimum yag(kilo) miktari belli. bir diyetisyene gidip vucudunun yag oranini, bazal metabolizma hizini vs. olctureceksin. onun verdigi diyete harfiyen uyacaksin. zaten bunlari yaparsan kilonu kas olarak degil de yag olarak verirsin.

bu isi ilerlettigin zaman supplementleri katarsin hesaba.
0
osuruklu
(15.05.09)
herkesin, ister yeni baslasin ister 20 yillikolsun en temel gereksinimi protein tozudur. whey protein olmazsa bi bok olmaz.

kenarda bu olduktan sonra da pek bir seye gerek yok. ama bir creatine, bir animal pak..bunlara kimse hayir demez.
0
nochristrequiress
(15.05.09)
ya arkadaşım ilk aylarda ne supplementi? whey bile fazlayken, saymışız maşallah. sadece et falan yemiyorsan günde bir et ye (tavuk olur), ara sıra kahvaltıda yumurta ye, antreman sonrası yarım litre süt iç vs. tamamdır. kısacası nasıl hoşuna gidiyorsa protein içeren besin, altını çiziyorum, besin al.

şu aşamada herhangi supplement sana değil, supplementleri satanlara yarar, bu bağlamda özellikle salonda falan sana yaklaşıp "al abi 2 aya şişersin" diyen insanlardan kork, yalanlarına inanma, siktiri bas.
0
lhun
(15.05.09)
parasizliktan supplement alamayip da onerenlere bok atanlara hayranim. "yok yeaa abi ilk aylarda ne gerek" diyenlere olan hayranligim ise acaip duzeyde. hele hele kahvaltida "ara sira" yumurta yenilmesini onerenler bambaska diyarlardan kopup geliyorlar.

vucut gelistirme yapan bir kisinin kilosunun 1.5-2 kati kadar protein almasi gerekir ki kas yapabilsin. protein tozu kullanmanin yaninda bile anca mukemmel besleniceksin ki bu proteini alabilesin. gunde 160gr protein alabilmen icin sabah en az 5 yumurta beyazi, gunde yarim kilo beyaz tavuk eti, ton baligi, yulaf allah ne verdiyse yemen gerekir. bir de bunlari protein tozu hic araya girmeden yemen gerekecegini dusun. 3 ay sonra gidaklamaya baslarsin.

bu is oyle sabah "arada sirada" yumurta yemekle, antrenman sonrasi sut icmekle olmuyor canlarim. Insanlari yalan yanlis yonlendirip, baskalarina laf atmaktansa susmak en dogrusu olur sizin icin. Cunku kendi yanlisinizi baskasina dogru diye ogretiyorsunuz.

* Spor salonum yok ya da suppplement satmiyorum, akrabalarimda da oyle biri yok. Aklin yolu bir oldugundan dolayi itiraz etmeden duramadim. Google'a ufak bir arama yapin sonra "arada" yumurta yemekle bu is olur muymus olmaz miymis ogrenin.

Sozun ozu, param bol diyorsan hemen kaparsin protein tozunu, paran yoksa oldugu kadariyla iyi beslenmeye gayret edersin ama beklentin de buyuk olmaz. Hem beslenmeyip, hem supplement almazsan sonra "yok yeaa suplöment ne bea" der durursun.
0
nochristrequiress
(15.05.09)
eğlenceli varsayımlar yapılmış, hakaretler edilmiş.
ama sayın yırtık foto'cuğum, seviye asgarisini tutturup, soruna cevap vermek gerekirse aklından çıkarmaman gereken şey vucut gelistirme yapan bir kisinin kilosunun 1.5-2 kati kadar protein almasi gerektiğinden ziyade ilk ayında senin yaptığın şeyin "vücut geliştirme hüeaaa" olmadığıdır.
vicuduna adaptasyon için vakit tanımalısın, zira geliştirdiğin tek şey kasların değil, kemiklerin, ligamentlerin, dolaşım sistemin, zihinsel olarak bakışın, hareket hafızanda antreman hareketlerinin içselleşmesi vs. bu tür şeylerdir de. bunların hepsi optimal seviyeye geldiğinde, ki insanların bunlara yıllarını verdiği düşünülerse, besinlerin gramından , kilo çarpımlarından söz etmek mantıklı olabilir.

tabi çok fakir olduğum için bunlardan pek anlamıyorum ama, internette en çok bilgi çöpüğü olan konulardan birinde her duyduğuna bel bağlayıp, egosal problemlerle kusulmuş kompleksliliklere kurban olup yanlış yatırımlar yapmana gönlüm razı olmadı. vücuduyla beraber zihni de de sağlıklı bir gelişim gösteren insanların bazıları biliyor, bu konuda tonla bilimsel paper yazıldığını, araştırmalar yapıldığını, hatta bunlara vakit ayırıyor, okuyor, eleştirel yaklaşıyor, her okuduğuna inanmıyor, yalanlara da pabuç bırakmıyor.

özetle seni ilgilendiren kısmı şu ki, ilk aylarındaki gelişimin, ister inan ister inanma, kahvaltıda arasıra yediğin yumurtayı superanimal whey powder 3500 le değiştirdiğinde zerre oynamayacaktır.

ilk aylar demişmiydim? ilk aylar evet.

şimdi yarım akıllı kelime oyunları ve hakaretlerin jonglörlükle bezendiği eğlenceli şovu izlemeye devam edelim.
0
lhun
(15.05.09)
hocam, gunde sadece

1 litre yagsiz sut (35 gr protein)
250 gr tavuk gogus eti (75 gr)
100 gr ton baligi (22 gr)

yedigin taktirde * en az 132 gram protein alacaksin. zaten bu da kilonun gram cinsinden 132/86= 1.53 kati. yeni baslayan biri icin fazla bile. sabah yiyecegin yulafin, yumurtanin, peynirin icindeki proteinleri hesaba katmadim bile.

internette arastirma yaparsan body building forumlarinda bazi manyaklarin "pound cinsinden kilonuzun 2 kati kadar gram protein almaniz lazim" seklindeki cumlelerini dehset icinde okuyacaksin. ki o adama uyarsan, bu senin gunde yaklasik 380 gr protein alman gerektigini gosteriyor. bu kadar proteinin her gun yendigi taktirde olumcul oldugunu belirtmeme gerek yok herhalde.

5 yumurta beyazi (18), yarim kilo beyaz tavuk eti(150), ton baligi(~22), yulaf(~13) yedigin takdirde de gunde toplam en az 206 gr protein alirsin ki, bu arkadasin senin 86 kilo bir insan olarak 129 gr ile 172 gr arasinda protein alman gerektigini soyledigi hesapla garip bi sekilde celistigini gorursun.

senin su anda yapman gereken sey hareketleri duzgunce, hangi kas gruplarini calistirdiklarini ogrenip, salonda gorecegin bazi adamlarin elindeki civiyi makinelerin en son deligine takip, hareketleri yarim yamalak yapmalarina gotunle gulmek olmali.
0
osuruklu
(15.05.09)
pound basina 1 gr protein olayini ben de okudum ve acikcasi cok da realistik gelmedi. alti ustu vucut gelistirmeye calisiyoruz; bir sene her gun 200 gr protein yesem, yeni bir tane yirtik foto yaratirim herhalde kendimden.

yahu hic yoktan kavga cikardik.

ben de isterim whey kullanmiyayim, supplementler gercek yemeklerin yerini tutmuyor gibi. ama diyetimde bariz protein eksikligi oldugu icin bu yolu sectim.
0
🌸yirtik foto
(16.05.09)
(4)

bir mouse bilek sorusu daha

layer26
Şimdi durum şudur bugüne kadar hiç bilek ağrısı gibi bişey yaşamamıştım ama yaklaşık 1 ay önce dedim birgün sakatlıcaz galiba bileği o yüzden kendime wireless mouse aldım ve mouse u masanın sonuna kadar iterek yani bilek kol tümden masaya koyarak çalışmaya başladım bayada alışkanlık haline getirdim.
Şimdi durum şudur bugüne kadar hiç bilek ağrısı gibi bişey yaşamamıştım ama yaklaşık 1 ay önce dedim birgün sakatlıcaz galiba bileği o yüzden kendime wireless mouse aldım ve mouse u masanın sonuna kadar iterek yani bilek kol tümden masaya koyarak çalışmaya başladım bayada alışkanlık haline getirdim.ama 3 gün önce bilek ağrısı başladı üst kısımda karpal tünel gibi görünen bi ağrı sonra bugün dirseğe kadar çıktı uyuşma ve ağrı öyle dayanılmayacak gibi değil ama kötü olmasından korkuyorum.sorum şu acaba eskiden doğru kullanırken şimdi yanlış mı yaptım yani bütün kolu masaya koyarak kullanmak bileği dinlendirir diye düşünüp o şekilde kullanmak mantıklı gelmişti ama bu ağrı bunun akabininde gelince acaba dedim bilek boşta kullanmak iyiydi biz bozduk düzeni ondan mı ağrı başladı.bilgisi olanları paylaşmaya davet ediyorum teşekkürler efem.

not:bileğimdeki ağrı daha çok yanma gibi deri altı yanıyor sinirsel olduğuna işarettir sanırım?
0
layer26
(15.05.09)
mouse nasırı çıkacak önce, sonra da mouse kemiği. bileği havada tutmak daha iyi tabiki. sandalyeni yükselt ya da masanı alçalt.
0
ayiadam
(15.05.09)
Ayni sorun bende de var. Norologa gittim, boyun ve beyin MRI istedi ama ciddi birseyden supelenmiyor o da. Yine de doktora gitmeni tavsiye ederim.
0
ergecsenturk
(15.05.09)
masa alçaltmanın faydasını gördüm. işyerinde gidip alçak masa buldum. eve de kendim özel ayakları ayarlanabilir masa yaptım (biraz ütopik bir davranış oldu ama) boyu yaklaşık 65-68 cm'e ayarladım(kendi boyum 1.83 gibi) bu kol ve bilek ağrılarımı geçirdi. ayrıca kolumu bilekten dirseğe kadar tamamen masanın üzerinde tutuyorum. neredeyse hiç kaldırmıyorum. bunun faydasını görüyorum devamlı surette. bir de bir kolum ağrırsa diğeriyle mouse kullanmaya çalışıyorum bir süre. bu ağrının azalmasına ve dengelenmesine yardımcı oluyor.
0
parantez
(15.05.09)
naçizane tavsiyem trackball kullanmaya geçmeniz. kullanırken bileğinizi elinizi istediğiniz yerde tutabilirsiniz. ağrılarınıza çözüm olacaktır.
1 günde kullanmaya alışır, 1 haftada quake oynayacak ustalığa gelirsiniz.

logitech trackman tavsiyem.
0
lhun
(15.05.09)
(10)

Portable programların mantığı?

cikrikci
Yani tam olarak mantıgını kavrayamadım şimdi.. exe dosyası calıstıramayan bilgisayarlarda kullanabiliyor muyuz?Biraz karıstırdım da portable programların exe dosyalarını calıstırmak icin bile portable program var.Nedir ne değildir ne için kullanılır?Tavsiye ettiğiniz kullandığınız portable programla
Yani tam olarak mantıgını kavrayamadım şimdi.. exe dosyası calıstıramayan bilgisayarlarda kullanabiliyor muyuz?Biraz karıstırdım da portable programların exe dosyalarını calıstırmak icin bile portable program var.Nedir ne değildir ne için kullanılır?Tavsiye ettiğiniz kullandığınız portable programları nelerdir?

Diğer sorumda thunderbird'ün portable'ını kurdum diyelim ayarlarını da yaptım flash diskte duruyor bunu alıp baska bir bilgisayarda sorunsuz calıstırabilir miyim?Baska bir bilgisayarda maillerime bakıp cıkınca o mailler thunder'ın serverlarında durur di mi?Yani tekrardan kendi bilgisayarıma bakınca o mailleri görebilirim?Bi buldurun be..
0
cikrikci
(28.04.09)
portable programların mantığı şu:
flash diske falan kopyalarsın.
sonra oradan çalıştırırsın. bütün ayarların vs flash diskteki portable programların içinde saklanır.

teoride üstünde kullandığın bilgisayarda hiç iz kalmaz. (bu çoğunlukla tam olarak böyle değildir ama normaline göre ciddi mesafe almış olursun)

flash diskini hangi pc'ye takarsan en son ayarladığın ayarları ve haliyle portable programını direk kullanamaya başlayabilirsin.

sen sor ki ona göre cevap verelim.
0
can see
(28.04.09)
iş yeri gibi ortamlarda ya da sabit bi bilg den kullanamadıgın durumlarda bu portable yazılım kullanıyorsun. bilg e bi kurulum yapmadan tak calıstır calısıyor.

o portabel ın portable ı dedigin u3 sistemi sanırım. u3 diye bakıver.

thunderbird i evet herangi bi bilgisayar takınca calısacak. mailleri nereye takarsan tak goreceksın.
0
bryan fury
(28.04.09)
bildiğim kadarıyla kurulum gerektirmeyen program oluyor, usb flash disklerde taşıyabildiğin ve ordan kullanabildiğin için portable deniliyor. yanılıyor da olabilirim ama.
0
halukumben
(28.04.09)
portableapps.com a bakmanda fayda var.
genelde bilgisayarına bir program "yüklediğinde" bu bilgisayarının çeşitli yerlerine işte efendim kullanıcı ayarları, özel bilgiler vs. artık nasıl yazıldıysa program kaydedilmesi anlamına gelir. portableın tek farkı bu yazması gereken ne varsa flash diskin dışında başka bir yere yazmıyor olmasıdır.
exe yi çalıştırmak için flash diskin takıldığı sistemin win32 veya wine türevi emülatör yüklü unix falan olması gereklidir.
burada esas özellik dediğim gibi confidential bilgilerin ve ayarlarının araya buraya saçılmaması, sadece yanında taşıdığın alette olması.

thunderbird portable aynen dediğin gibi. ben mesela portable web server bile taşıyorum flashdiskte.
0
lhun
(29.04.09)
sanırım u3 teknelojisini her flash diskte kullanamıyoruz.
portableapps.com denilen sitenin mantıgı ne oluyor o zaman u3'ten farklı bir teknolojiden söz edilebilir mi o zaman?
bir de şu flash diskte işletim sistemi konusu var live cd gibi yükleyip calıstırmak mumkun mudur yoksa bunun da portable ları var mı?
0
🌸cikrikci
(29.04.09)
portableapps'de sanirim usb'den calisan cok eski bi mac surumu var ama onun haricinde usb'den isletim sistemi yuklemek mumkun. Mesala www.ubuntu.com
0
badseed
(29.04.09)
evet mac in sürümü oldukca eski nostalji oyunları falan yükleyebiliyordunuz sokuban falan :D

Bu ubuntuyu flash diske attıgında calısır mı acep hemen ?
0
🌸cikrikci
(29.04.09)
Ek olarak thunderbird için ilk geldiğinde varsayılan olarak nasıl geliyor bilmiyorum ama ayarlarında postaların orijinalini sunucuda sakla gibi bir ayar olmalı ki kopyasını indirsin yoksa sunucudan siler.
işletim sisteminde ise ubuntu yanında slax'te var www.slax.org
0
edip
(29.04.09)
evet usb diskte portable olarak işletim sistemi taşıyabiliyoruz. ama windows xp falan için denemeye kalkışma çok uğraşırsın. ubuntunun live cd'sini indirip cd'ye yaz. bilgisayarı cd'den ac. acılan ubuntu'da usb diske ubuntu yüklemekle ilgili bir programcık goreceksin. ben de 8gb (u3 özelliği kaldırılmış) sandisk cruzer içinde hem ubuntu hem de hiren's boot disk falan var. ayrıca windows altından calıstırdığım ve kullandığım portable bircok program da var. bu programlara portableapps sitesinden aldığım portableapps arayüzü ile ulasıyorum..
0
eleventh american esme has met
(29.04.09)
u3 farklı bi teknolojı, yine portable ancak u3 destekli bir usb memory kullanman gerekiyor. diger portable olanlar her turlu usb lerde calısıyor. hatta bilgisayarının herhangi bi yerıne at ordan kullan aynı sey.

fotosop, ilustrator gibi nanelerın de portable olanları var.
0
bryan fury
(02.05.09)
(3)

Office Yüklesek De Nasıl Yüklesek

3 atli 7 katli
Office 2007 kurmayı düşünüyorum ancak 50000 tane paket olmasından mütevellit kararsız kaldım. ha bi de product key bulmak gibi bi sorunum var. nasıl yapsak da aşsak?
Office 2007 kurmayı düşünüyorum ancak 50000 tane paket olmasından mütevellit kararsız kaldım. ha bi de product key bulmak gibi bi sorunum var. nasıl yapsak da aşsak?
0
3 atli 7 katli
(28.04.09)
eğer isterseniz bendeki versiyonu upload edebilirim bir yere. key de var içinde..
0
dambil
(28.04.09)
(bkz: openofficce)
0
lhun
(29.04.09)
office in herşeyi olan bir dvd si var. onu bulun. product key falan da içinden çıkıyor. çok faydalı bir eser her ofis 2007 ile alakalı alakasız herşey içinde oluyor.
0
ozdek
(29.04.09)
(7)

Sevgiliyle Work and Travel ?

fightordie
şimdi kız arkadaşım ve ben yazın work and travel ile amerika'ya gitmeyi düşünüyoruz. yalnız ortada birkaç sorun var. daha önce hiç wat tecrübemiz olmadı. şimdi biz gidip başvursak, birlikte olduğumuzu söylesek bizi aynı yere koyarlar mı? birlikte konaklayabileceğimiz bi yer sağlanabilir mi? bir şey
şimdi kız arkadaşım ve ben yazın work and travel ile amerika'ya gitmeyi düşünüyoruz. yalnız ortada birkaç sorun var. daha önce hiç wat tecrübemiz olmadı. şimdi biz gidip başvursak, birlikte olduğumuzu söylesek bizi aynı yere koyarlar mı? birlikte konaklayabileceğimiz bi yer sağlanabilir mi? bir şey daha var... sevgilimin ailesinin bundan haberi olmayacak, yalnız gidiyor diye bilecekler. bu nasıl çözülebilir? ayrı ayrı zamanlarda, tek olarak başvursak yine aynı yerlere çıkma şansı var mıdır ? veya görevliye desek "ya biz daha sonra ailelerle geleceğiz, sen ailelere çaktırmadan ikimizi aynı yere koysan olur mu? diye.. ki bunun işe yarayacağını pek sanmıyorum. ne yapabiliriz? daha önce böyle bir tecrübe yaşayan var mı ? birşeyler bulmam gerek..
0
fightordie
(28.04.09)
iş seçimlerini ortak olarak yaparsınız...düzenlenen job fairlarda işverenle de konusursanız bir sorun olmaz..Konaklamayı siz kendiniz hallediceksiniz hiç bir şirket garanti vermez veririrm diyen de yalan olur cogu zaman..Ailelere söyleme durumunda ortada bir sorun yok ki nasıl cozebilirz demissin siz söylemezseniz şirketin arayıp "alo bak kızınla birlikte bir cocukta yazıldı aynı anda bi sorun olmasın peder bey?" diye kız arkadasının babasını aramazlar.Bu arada havalimanı onemli orda ailesi seni tanıyorsa karsılasmaman gerek.Son olarak sunu da söyliyeyim bu birlikte gitme konusunu iyi dusun amerika'da hayatın boyunca bir daha yapamayacagın pek cok atraksiyonu yanında kız arkadasın var diye yapamazsın bunu sadece ordaki rusların oranına bakarak düşündügümü sanma..eğer gidip donersen ne demek istedigimi anlarsın..Hadi bakalım kolay gelsin sana..
0
cikrikci
(28.04.09)
yok biz beraber atraksiyon yapmayı planlıyoruz. teşekkürler bu arada :)
0
dr3amcatch3r
(28.04.09)
şimdi okuyunca hakkaten kızla gitme der gibi olmuş..İyi yanları da var haa hanımyenge hamaratsa mcdonals'a abone olmazsınız en basitinden,hayatı ogretir bol kavga edersiniz birbirinizi daha iyi tanırsınız.Gittiğiniz şirketi bilmiyorum da genelde çift cok gidiyor zaten durumu anlarlar ailelerden biri pimpirikliyse 2de1 gelip giderse şirkete gene de danışmana anlatmakta yarar var..Para kazanıcam diye fazla çalışmayın,nezih işler seçin rahat rahat çalışıp gezin tozun.kimse binlerce dolarla gelmior ordan rahat olun efsanelere kanmayın..bir de nazdrovya ne demek ogrenin cok kullancaksınız orda bir kere de benim icin kadeh tokusturun orda..hadi hayırlısı
0
cikrikci
(28.04.09)
aynı yere rahatlıkla gidersiniz. ailesinin beraber gittiğinizi öğrenmesinin tek yolu, şirketin dosyalarını araklayıp, sizin isminizi bulup kızıyla gittiği şehir ile aynı olup olmadığına bakmaktır. üstelik aynı şehirlerde farklı firmalarda ya da aynı firmanın başka şubelerinde çalışmanız da sözkonusu. yani o hiç problem olmaz. ama başvuru için baya geç kalmışsınız. acele edin bence. konaklama işinde genelde şirketler yardımcı oluyor ama iyi birer araştırmacı iseniz, daha uygun fiyatlara daha iyi yerler bulabilirsiniz.
0
frtsglm
(28.04.09)
asla asla asla sevgiliyle yurtdışına 1 aydan fazla süreliğine gitmeni tavsiye etmem.
0
lhun
(29.04.09)
gidelim mi diye tavsiye istememiştik ama neyse =) hiç bir yere başvurmadık daha ama düşünüyoruz şuan.Bu sene geç kaldıysakta seneye gideriz. vakit çok. Ön araştırma yapıyorduk. Teşekkürler bilgiler için.
0
dr3amcatch3r
(29.04.09)
@lhun
yahu anlamiyorum, nasil bir tavsiyedir bu. sevgili vardir, sevgili vardir. -belki- senin basina kötü bir örnek geldi diye insanlara bu sekilde tavsiye vermeyi, hem de asla asla asla gibi ifadelerle bezemeyi hic anlamiyorum.

ha bana noluyor tüm bunlardan, ben de onu anlamiyorum. bana giren cikan yok ama dayanamadim. (:
0
sankaranarayanan
(29.04.09)
(6)

Oyun programlama

cigara boregi
Sözlükte oyun programlamayla ciddi bir biçimde ilgilenen ve bu konuda bana birkaç konuda yol gösterici olabilecek birileri mevcut mudur ?Bahsettiğim basit oyunlardan çok global çapta bu işi yapan yerlerde iş yapan / bulabilecek seviyede bulunan biri.
Sözlükte oyun programlamayla ciddi bir biçimde ilgilenen ve bu konuda bana birkaç konuda yol gösterici olabilecek birileri mevcut mudur ?

Bahsettiğim basit oyunlardan çok global çapta bu işi yapan yerlerde iş yapan / bulabilecek seviyede bulunan biri.
0
cigara boregi
(28.04.09)
dementia var.
0
bryan fury
(28.04.09)
sarintua rumuzlu arkadaşımız da bir oyun projesi üzerinde çalışıyordu yanlış bilmiyorsam. ona da danışabilirsin.
0
punkertifo
(28.04.09)
(git: www.mmistanbul.com)

bu adreste epeyce var.
0
sql
(28.04.09)
fredi var. fakat kendisi şu an profesyonel bir pozisyonda bulunmuyor.
0
fredi
(28.04.09)
0
lhun
(29.04.09)
ismini verdiğiniz bütün arkadaşlar mesajlarımı yanıtladı ve yardımcı olmaya çalışıyorlar çok teşekkürler. yine de başka kişiler de varsa mutluluk duyarım.
0
🌸cigara boregi
(29.04.09)
(6)

PHP upload sırasında upload bitmeden dosya boyutu nasıl algılanır?

pichoscosama
ActiveX kullanmadan.Edit: Java ve flash da olmasın. :) Sadece PHP ve Javascript.
ActiveX kullanmadan.

Edit: Java ve flash da olmasın. :) Sadece PHP ve Javascript.
0
pichoscosama
(12.04.09)
java applet yazarak.

edit: javascript guvenlik gerekceleri sebebiyle local dosyalara erisemiyor diye biliyorum ben. (bkz: by design)
o yuzden post etmeden pek mumkun gorunmuyor. ancak iste flash/activex/java ile yazilmis client-side bir uygulama ile gormek mumkun.
0
sourlemonade
(12.04.09)
perl ile.
uber upload diye bir script var. perl-php-javascript ile yazılmış. daha önce kullandım. kullanışlı. kurulumu zor gelebilir başta.
upload edilecek dosyanın boyutunu, upload devam ederken progressbar ile kalan boyutu ve süreyi görebiliyorsun.

uber-uploader.sourceforge.net

bunun haricinde ajax ile yazılmış( daha doğrusu ajax destekli) upload scriptleri de var.
0
fizikopat
(12.04.09)
@fizikopat, uber-upload'ı daha önce kurdum, kullandım. ReadMe adam gibi uygulanırsa çok kolay aslında. :)

Ama problemim şu. Para aktarılacak müşterilerin listesi toplu olarak upload ediliyor. İstiyorum ki 4 MB'lik txt dosya atmaya çalışan adam en başta uyarılsın.

@assert h, bu sistem 98, me, 2000, xp, 2003, vista, linux ve daha önemlisi macos'da çalışmalı. Flash yapabilir mi bu işi?


Not 1: Server side bu işi yapabiliyorum. O yönde tavsiye olmasın lütfen.
Not 2: assert h ve fizikopat Not 1 size değil. Sonradan müdahil olacaklara. :)
0
🌸pichoscosama
(12.04.09)
http headerda geçiyor olabilir mi?
0
lhun
(12.04.09)
su makale isine yarayabilir: livedocs.adobe.com
0
sourlemonade
(12.04.09)
dostum uberupload da dosya gönderme limiti vardı. misal 10 mb verdin limiti. eleman 10 mb üstü attığında bilader sen ne ayaksın tarzı bir limit aşma uyarısı veriyordu ve uploadı en başta kesiyordu. limiti ihtiyacına göre ayarlarsan bu problem de çözülebilir.
aslında biraz kasıp javascript kodlarından dosya limitinin olduğu değişkeni elemana alert ile de gösterebilirsin.
0
fizikopat
(13.04.09)
(10)

Ateizm ve toplum

exexex
Selamlar, şimdi bir araştırma yapmam lazım, araştırma konusunu şöyle açıklayayım.Kim olursak, nerede doğmuş olursak olalım toplum içinde doğup büyüyoruz ve bulunduğumuz çevrenin de etkisinde kalarak istesekte istemesekte bir dine bağlı olarak yaşamımızı sürdüriyoruz. Doğumumuzdan itibaren anne babal
Selamlar, şimdi bir araştırma yapmam lazım, araştırma konusunu şöyle açıklayayım.
Kim olursak, nerede doğmuş olursak olalım toplum içinde doğup büyüyoruz ve bulunduğumuz çevrenin de etkisinde kalarak istesekte istemesekte bir dine bağlı olarak yaşamımızı sürdüriyoruz. Doğumumuzdan itibaren anne babalarımız, onlar olmasa sosyal çevremiz bizi bir şekilde din olgusuna dahil ediyor. Sonrasında her ne kadar mantıksal yaklaşsakta, din mutlaka benliğimize bir şekilde işlemiş oluyor. Toplumda bireyi ateizme yakınlaştıran etmenler sizce nelerdir? Ne gibi sebepler insanları ateizmi düşüdürmeye yöneltebilir? Aklıma gelen ilk etmenler;

Dinin, siyasi olarak kullanılması ve bireyi bu dinden psikolojik olarak soğutması,
Bireyde var olan özgürlük güdüsü, kurallara bağlı kalamaması.
Toplum içindeki cinsel yönelim, kutsal kitaplarda bulunan kurallara ters düşen kimlikler. Bu kimliklerin özellikle dindar kesim tarafından sosyal çevrede dışlanması ve bu kesimin dinden uzaklaşması...


Aklıma gelmiyor, birkaç tane daha argüman bulabilirsem süper olacak. Sizin aklınıza neler geliyor ilk düşündüğünüzde?

Teşekkürler.
0
exexex
(04.04.09)
- bilimsel ilerlemeler. gün geçtikçe bilimin alanının genişlemesi, dinin alanının azalması. dinsel nosyonları savunan kesimlerin gerici örnekler teşkil etmeleri, bunların yarattığı olumsuz etki.

- dinlerin gerici muhtevası, gündelik yaşama karşılık verememeye başlaması.

- artan iletişim, bilimsel bilgiye erişimin, ateist insanlarla diyaloga girme ihtimalinin artması.

- kişinin içinde bulunduğu toplumun yönetenlerin dine karşı aldığı tavır, ateizm propagandası yapan ya da din propagandası yapan iktidarların bireyleri pozitif veya negatif etkilemesi.

- kişinin eğitim ve refah seviyesi. yaşadığı ortam, içinde yetiştiği ailenin öğretilerine duyduğu negatif veya pozitif tepkiler.

kolaylıklar.
0
anadolu
(04.04.09)
dincilerin ortaya çıkan bazı karışık oluşumları, hiçbir şekilde sorgulamadan ruha, tanrıya bağlaması. Bilimin bu oluşumları incelemesinin zaman almasından dolayı, insanların bilimi işe yaramaz bulması.
0
ocanal
(04.04.09)
din denen şeyin kurumsallaşması ve bu nedenle çok fazla "bidat" oluşması. yani, dinin de özünden uzaklaşıp, insan eliyle yapılmaya çalışılan hurafelere bulaşması. aynı nedenle, insanlara zor gelmişliği ve iticiliği de mevcut malesef. misal, namazın farziyeti kitapla kesindir, lakin türbe ziyareti, yok akşam vakti tırnak kesilmemesi, bilmemne.

bunun dışında, ergenlik psikolojisi de denebilir. bireyin, ailesinden, çevresinden farklı bir şeyler yapma isteği. hani, din konuşulurken "ben inanmıyorum" denildiğinde oluşturulan o hava, bunun bir nedenidir. vejetaryen olmayan bazı insanların, bazı yerlerde "ben et yemeyi sevmiyom" diyerek tribe girmeleri gibi düşün.

-bu arada direkt "zaten tanrının olmaması" gibi bir cevap veren arkadaşı tebrik ediyorum. aydınlandık, erdik bi anda.-

din psikolojisi diye bir alan var. dünyada psikoloji dahilinde, türkiye de ise ilahiyat içerisinde lisansüstü düzeyinde eğitim veriyor. onların kitaplarını tavsiye ederim konuyla alakalı olarak.
0
lovemyself
(04.04.09)
ya bütün cevaplar mantıklı elbette ama aklıma başka bir şey geldi. mesela bu argümanlardan yanlızca birini seçip onu mu incelesen acaba. yani bunlar bunlar bunlar vardır ama en önemlisi şu şööledir bööledir diye anlatsan. ki bunları yaparken de diğer argumanları alt başlık olarak göstesen. mesela temeline iletişimi alsan ve iletişim çağının bireye olan etkilerinden bahsetsen. sonra yine iletişim temelli olarak diğer arkadaşların bahsettiği mesela din temelli kurumsallaşma vesaire gibi etmenleri bireyim iletişim çağının gereği olarak kolay öğrendiğinden hatta doğru-yanlış bi ton bilginin ortalarda dolaşıp elemanın kafasını karıştırdığından falan bahsetsen. sadece bi fikir tabii. sen daha iyi bilirsin nasıl yapacağını. ama her nasıl yaparsan yap. bildiğim bi belgesel var önce bi onu izlemeni tavsiye ederim. farklı bir vizyon kazandıracaktır sana. filmin içinde geçenler sana birşeyler anlatacağı gibi, böyle bir filmin var olması ve bireylere kolay ulaşıyor olması da ayrı bir arguman olarak işine yarar bence. hani bilgi-iletişim çağının bunları bireye sunarak ateizme sürüklemesi gibi. neyse kısa kesiim, belgeselin ismi zeitgeist
0
follus cerebralis
(04.04.09)
felsefe
0
lunz
(04.04.09)
Arkadaşlar tüm cevaplar için teşekkürler.

@follus cerebralis:
zeitgeist'i izlemiştim, hatırlattığın çok iyi oldu.
Araştırma konusunu değiştirme gibi bir olanağım yok ne yazık ki. Bu tarz göz önünde bulunan bir konunun kıt olabileceği aklıma gelmemişti en başında, araştırdığım hiçbir kaynakta birkaç kitap dışında işe yarar referans bulamadım.

Tekrardan teşekkürler.
0
🌸exexex
(04.04.09)
Tabii diğer dinlerde bunun karşılığı ya da benzeri var mı bilmiyorum ama İslamiyet'teki ''kazâ ve kader'' olgusu yani bazı şeyleri değiştiremeyeceğin düşüncesi belki bireyi ateizme yöneltebilir.(Nacizane fikrimdir.)
0
vasıfsız eleman
(05.04.09)
bence kesinlikle kıt bir konu değil hatta o kadar geniş ki insanların ateizme kayma sebepleri. tabi hangi yönden incelediğinde önemli. ama sadece sebepleri bile araştırsan ( var mı bilmiyorum bakmadım ) senin yerine olsam insanların ateist olma sebepleri diye bir başlık açar ordaki dinci vs.. arkadaşların entry'lerini ayıklar sıralardım. eminim ki buradan aldığın cevaplardan daha fazla cevap alabilirsin.

kendimce nispeten özgür yetişmek şöyle ki hepimiz için ( hadi çoğumuz için diyeyim, dışarı çıkmayanlar olabilir küçükken :p ) din olgusu küçüklükten beri hayatımızda yer alan bir ııı.. olgu. bunu kırabilmek ufkun din olgusuna yer veremeyecek kadar genişlemesi çoğu insan için o kadar koaly değil. keza bunu sözlükte te görebiliriz ki bir insanın tanrı kavramına inanmadan yaşabileceğini görüp şaşıran içerikli bir sürü entry ile karşılaştım.

neyse kendi açımdan özetlersem ( ki nerden girip nasıl özetleyeceğim bilemiyorum ama girişeyim hele ) en başta bilimsellik gelmekte ateist olmamın sebepleri arasında. bilimsel düşünce ile gelişen ( ki bu esnada dinleri ve bununla bağlatılı olguları araştırma kaçınılmaz olduğunu söylemem mutlak gerekli. bilismel düşüncenin ilerleyişi de böyledir. ) beyne artık din olgusunun tüm sorularına cevap verememesi. ki burada mantık ta işin içine giriyor. çünkü dinde mantıksız bulunan bir sürü şeyle karşılaşıyoruz. ( şunu da söylemem gerek ki bunlar kendime yani geldiğim yere nasıl geldiğim konusunda düşünürken ortaya çıkan yol diyeyim ki bu da orta okul sıralarına kadar dayanır. ) sonraki araştırmalarımda ( çok ta araştırma denemez aslında sadece özgür bırakıp bir sürü düşünceyi, kitabı okuma dönemi diyelim ) polistzer'in felsefeni ntemel ilkeleri kitabıyla tanışmamla yeni bir milada yol aldım diyebilirim. ki şimdiye kadar ki tüm ( tam anlamıyla tüm olamaz tabi ki tüm sorulara cevap vermiş olsa din olmazdı ) sorularıma cevap verebilen bir kitaptı. daha önemlisi geliştirdiğim bilimzel mantık yönünde ilerleyen düşüncelerime çıakr yol sağlıyordu. ( çok yaşa politzer :) )
gerisi geldi sonra çorap ve sökük ikilisi gibi. tabi burada göz ardı edilmemesi gereken bir şey de ateistlerin çoğu belirli kalıplar halinde atesit olmuyorlar. beslenebilecek kaynaklar çok geniş olduğu için ( ki bu sadece kişinin kendi mantığı olsa bile ( az biraz felsefik görüşlerden de demlendiyse )) bu her ateistin ateizme farklı bir bakış açısı getirdiğini düşünüyorum.
ha tabi sonrasında dinlerdeki mantıksızlıklar daha iyi görülmesi destek oldu. dinin kullanılması. kazandığın düşüncelerde insanlar eşit doğmasa da eşit koşullar altında yetişmesi gerektiği, buna dinin engel olduğu gibi bir sürü sebep te sonrasında destekleyici yönde oldu hep.
pff daha bişeler dicektim de şimdi koptu hat ehehehe.
0
metteya
(05.04.09)
insanın rasyonel yetenekleri çok güçlü bir varlık olması, zaman içinde argümantasyon yeteneklerinin gelişmesi neticesinde kendisine daha fazla yalan söyleyemeyeceğini anlaması.
buna karşı argüman olarak da insanın bir savunma mekanizması olarak dine çok ihtiyaç duyması sunulabilir; varoluş soruları karşısında aşırı kaygı duyması (ölünce ne olacak, bu hayatta neler yapmalıyım neler yapmamalıyım), dinlerin bunlara paketlenmiş cevaplardan ibaret şeyler olması.
0
lhun
(05.04.09)
the root of all evil da şuna benzer bi laf geçiyodu "hiçbir çocuğa anne babasının politik görüşünden dolayı liberal ya da muhafazakar demiyoruz, öyleyse onlara yine ebeveynlerinin dini kimliklerinden ötürü müslüman, hıristiyan vs. demek niye" mevzuya çok uymadı sanki ama ufak da bi katkım olsun dedim:))
0
dali dili havali korna
(05.04.09)
(7)

çıplaklar kampı

pozitif dusunce de kazanir
yunanistan'da veya bulgaristan'da (veya başka bir yakın memlekette) gidilesi çıplaklar kampı var mı?kızlı erkekli grubumuzla gitmeyi planlıyoruz. naturist olcaz evet.edit: google'de aratınca xxx videolar, siteler çıkıyor.
yunanistan'da veya bulgaristan'da (veya başka bir yakın memlekette) gidilesi çıplaklar kampı var mı?

kızlı erkekli grubumuzla gitmeyi planlıyoruz. naturist olcaz evet.

edit: google'de aratınca xxx videolar, siteler çıkıyor.
0
pozitif dusunce de kazanir
(16.03.09)
papado
(16.03.09)
yunan adalarında olması lazım
0
lhun
(17.03.09)
naturistlerin en rahat oldugu yer fransadir. Naturist koyleri plajlari night clublari ne ararsan var.

cap d'agde
i oneririm.
0
rich peach
(17.03.09)
yunanistanın mikonos adasında var,
0
readmymind
(17.03.09)
rodos
bir de olaya farkli acidan bakanlar acisindan gokkusagi hareketini inceleyebilirsiniz.
0
pyro clustic flow
(17.03.09)
mykonos pahalı bir yerdir. gayler ağırlıktadır. siz gidin ama bi yine de. anlatın bir de neler yaşadığınızı giderseniz.
0
cinematography
(17.03.09)
gaylerin azınılıkta olduğu yerler tercihimizdir.

ucuz olması da önemli bir mevzu.

teşekkürler, hepsini inceliyorum, gidersek anlatırım tabi ki.
0
🌸pozitif dusunce de kazanir
(17.03.09)
(8)

2007'de Başlayan Ekonomik Krizden Kimler Yararlanıyor?

tubytube
Kendi adıma söylemem gerekirse yerimde sayıyorum. Üniversiteden mezun oldum ve neredeyse 2 yıldır evde oturuyorum. Evde kaldım ;))) Her türlü olumsuzluğa rağmen moralimi yüksek tutmaya çalışıyorum. Dolardan, eurodan ve altından azıcık getiri sağlayamadım, hatta hep kaybediyorum. Tam bir `loser` olmu
Kendi adıma söylemem gerekirse yerimde sayıyorum. Üniversiteden mezun oldum ve neredeyse 2 yıldır evde oturuyorum. Evde kaldım ;))) Her türlü olumsuzluğa rağmen moralimi yüksek tutmaya çalışıyorum. Dolardan, eurodan ve altından azıcık getiri sağlayamadım, hatta hep kaybediyorum. Tam bir loser olmuş durumdayım. Hep kendini kandır kandır bir yere kadar! Şunu merak etmekteyim;

Kimler kazanıyor ve krizden kimler karlı çıkacak?
0
tubytube
(13.03.09)
daha dibi görmedik,
dibi bir görelim, şirketlerin değeri üç kuruşa düüşsün, batan şirketleri satın alanlar için "krizden karlı çıkmış" diyebiliriz. önümüzdeki dönem birleşmeler ve satın almaların* dönemi olacak.
elinde nakit bulunan ve nakdini dövize karşı iyi oynayan kazanacak.
genel olarak haziran temmuz gibi dip görünür diyorlar fakat dipte ne kadar gezinilir onu kimse bilmiyor. iyimser tahmin 2010 ocak ayında tekrar büyüme olur.
türkiye krizde küçülmeyecek denirken, daha şimdiden bankalar küçülme tahminlerini -3,-5 arası bir orana çektiler.
elinde işi olanlar var güçleriyle işlerine sarılsınlar, seçimlerden sonra işsizler ordusu daha da büyüyecek.
şu anda işi olmayanlar da kendilerini geliştirmeye çalışsınlar, şu devirde zaten bir işsizin iş bulması imkansız, moral bozmaya gerek yok kendinizi hırpalayarak.
0
0 5 ucu olan adam
(13.03.09)
tabiki parasi olan yararlaniyor. daha cok parasi oluyor kriz sonrasinda.
dusunsene inanilmaz guzel arabalar ve dairelerin fiyatlari dusmus durumda. bunlari su an yoshinin elma topladigi gibi toplayip her sey normale dondugunde parasina para katiyor. sanirim bu boyle
0
efendy
(13.03.09)
İşini iyi yapanlar kazanıyor. Haberlerden ya da başkasından duymasa kriz olduğunu farketmeyecek insanlar tanıyorum...
0
crown
(13.03.09)
Krizlerden her zaman büyük burjuvazi, uluslararası tekelci sermaye karlı çıkar, orta burjuvazi tutunmaya çalışır, tutunamayanları tekelci sermaye, yani büyük şirketler yutar, küçük-burjuvazi, yani esnaf, zanaatkar çoğunlukla dükkanını kapatır, elinde ne var ne yok yer bitirir ve sonunda bir işçi ailesi olarak yollarına devam ederler.

gerçekten de esnaf olan pek çok insan dükkanlarını kapatmak durumunda kaldı, daha yeni bir arkadaşımın ailesi esnaflıktan, işsizliğe doğru keskin bir düşüş yaşadı. işsizlikte ise dünya 3.sü bir ülkede yaşıyoruz. pek çok büyük şirket dahi yutularak, tekelci sermayeyi daha da büyüttü. türkiye'yi yönetenlerin, yani hükümettekilerin pek çoğunun da tekelci sermayeyle ortaklık içinde bulunduğunu ekleyelim.

tabii bu noktada, koçlar sabancılar sadece orta ve küçük-burjuvaziyi yuttukları için kazanmıyorlar. kriz anları kapitalistlere maliyeti düşürmek için bir fırsat sunar. bir kere işsiz sayısı çok arttığı için, maaşları aşağı çekebilirler, insanlar karın tokluğuna çalışmaya hazır. işten çıkartılacağım korkusuyla sömürü oranının arttırılmasına ses etmez.

moralinizi bozmayın, ancak örgütlenmezseniz, ilerici sendikalar ve demokratik kitle örgütleri yardımıyla haklarınızı korumaya ve geliştirmeye çalışmazsanız durumun daha da kötüye gideceğini bilin. örgütlenmekten korkmamız, tam da krizden yarar sağlayanların istediği bir şeydir. depresyona girmek, intihara sürüklenmek, psikolojik dengesizlikleri bir ömür boyu taşımak yerine, sizinle aynı sorunu paylaşan, ve sayısı abartısız milyonlara varan insanlarla buluşmayı deneyin. hem moraliniz düzelecek hem de genel durumunuz.

kolaylıklar ve sevgiler..
0
anadolu
(13.03.09)
büyük burjuvazinin en çok kullandığı yalanlardan birisi de "işini iyi yapan kazanıyor" edebiyatıdır.

demek işsiz milyonlarca insan, yüzbinlerce üniversite öğrencisi işlerini iyi yapamadıkları için işsizler. dolayısıyla ülkede işsizlik sorunu yok, tembellik sorunu var! bir insan hiç mi nasibini almaz insanlıktan, patron ağzı işte böyledir.

elbette kapitalistler kimin işini iyi yaptığı kimin yapmadığı konusunda ince eleyip sık dokurlar, ancak buna rağmen "işini iyi yapan" herkesi istihdam edecek kadar bile iş yok ülkede.
0
anadolu
(13.03.09)
dolar lobisi mesela voliyi vurmuş durumda
çok eskilere gitmeye gerek yok, 1.16larda gayet stabildi dolar, 1.80 göreli de yeni oluyor. daha da çıkıp çıkmayacağı meçhul.
matematiği sen yap.
0
lhun
(13.03.09)
eklemeyi unuttum,
firmalar da gayet sömürmüş durumda. krizin varlığıyla adam çıkartma , maaş yatırmama, zam vermeme gibi şeyler "haklı" gösteriyor, oysa ki adamın tek yaptığı şey kendi düşen karının belini doğrultmak, veya krizden hemen önce verdiği kötü kararları bu yolla telafi etmek.
öyle böyle değil, yakın çevrede bile örnekleri çok.
0
lhun
(13.03.09)
son olarak parasal oyunların "kasa"ları da çok kazanıyor.
hemen sayalım, mesela vob un işlem hacmi max yapmış durumda, iddia, işte görüyorsun diğer şans oyunları loto, piyango falan, her türlü kumar.. bunların hacmi çoşmuş vaziyette.
insanlar delirmemek için bu umutlara sarılmak zorunda olduğundan..
0
lhun
(13.03.09)
(7)

ağırlık çalışmakla ilgili bir soru

efexor
yere uzandık.bacaklarımızı uzattık.dizlerden kırdık bacaklarımızı. mekik pozisyonu...kollarımız yanlara tam açık. iki elimizde ağırlıklar.bu ağırlıkları kollarımızı kırmadan göğsümüzün hizasına kaldırıp birleştiriyoruz.sonra ilk halini alacak şekilde indiriyoruz. anlatabildim mi?bu hareket hangi kas
yere uzandık.
bacaklarımızı uzattık.
dizlerden kırdık bacaklarımızı. mekik pozisyonu...
kollarımız yanlara tam açık. iki elimizde ağırlıklar.
bu ağırlıkları kollarımızı kırmadan göğsümüzün hizasına kaldırıp birleştiriyoruz.
sonra ilk halini alacak şekilde indiriyoruz.
anlatabildim mi?
bu hareket hangi kas grubunu çalıştırır?
0
efexor
(11.03.09)
ana olarak pectoralis major; yani göğüs denilen.
ama düz zeminde yapılması tavsiye edilmez, full rom (range of motion) için benchte yapmalısınız.
0
lhun
(11.03.09)
of abi neler biliyosunuz ya. siz böyle diyince ben boş yere kendimi yoruyomuşum gibi geldi. iki tane dambıl var evde ben bunlarla napabilirim dedim bu ve bi kaç hareket daha aklıma geldi. salona para vermeden kas yapılmıyo mu yani?
0
🌸efexor
(11.03.09)
o hareketi yapmadan önce elinizdeki ağırlıkla bench press yapın. sonra açma hareketini yapın. daha iyi verim alırsınız. hareketleri yavaş yapın, ağırlığı indirirken yavaş indirin. ayrıca açma yaparken kolları düz tutmayın, bükün. dirsekleri sakatlarsınız.
0
marcelorios
(11.03.09)
hocam ben 130 kilo 178 götlü göbekli bir adamım, bunları bilmekle arnold civardanegezer olunmuyor ne yazıkki :D

kendini disipline edemiyorsan ve hareketler vs hakkında bilgin yoksa salona git, ama böyle ufak lokal bir salona git. bir iki aylık üyelik yap, her ne kadar seneliği daha ucuza geliyor olsa da, biliyorlar ki çoğu devam etmiyor bunların, o para da yanıyor.
baktın düzenli gidebiliyosun, hoşuna gidiyor biraz daha uzun müddetler üye ol. ilk sene yapacağın herşey, doğru yanlış, sana katkıda bulunacaktır. sonrasında zaten bilgini arttırmak, araştırmak isteyeceksin, o zaman da işte "hocam bu hareketi osurarak yaparsan göt kasların parça parça olur" palavlarını yutmaz hale geleceksin, yolunu bulabileceksin.
0
lhun
(11.03.09)
www.fitnesspor.com

böyle bir aletim var çok az kullandım.hem mekik için hem de üzerinde ağırlık çalışmak için.piyasada 80 120 arası ben 50 liraya satıyorum ilgilenirsen;

[email protected]

edit: lokasyon istanbul-beşiktaş
0
szqnn
(11.03.09)
bench press yerine bildiğimiz şınav yapsak olmaz mı?
0
🌸efexor
(11.03.09)
olmaz.

yani şu an vücut yapınızı bilmiyorum fakat 5-6 ay ağırlık çalışmışsanız salonda yetmez.çünkü her zaman ağırlığı artırmanız lazım.şınavla anca formunuzu korursunuz o bile mümkün değil.
günde 4x25 yaptım taş gibi göğsüm oldu diyen de yalan söyler.bi oturuşta 50 yapıyodum ben salona bırakınca bi boka yaramıyor.
0
szqnn
(11.03.09)
(9)

spor olsun diye ip atlayan var mı? sonuç aldınız mı?

sordumcuk böcee
atlama ipi aldım, evden takılmak niyetindeyim. maksat hareket olsun, spor olsun, kas olsun. kilo sorunum yok. (1.60 boy 51 kg) ama hafiften yoklayan bi selülit durumum var. aranızda aynı işe girişen varsa ses versin. ne sıklıkla atlıyorsunuz? sonuç aldınız mı? tavsiyeleriniz varsa onlara da talibim.
atlama ipi aldım, evden takılmak niyetindeyim. maksat hareket olsun, spor olsun, kas olsun. kilo sorunum yok. (1.60 boy 51 kg) ama hafiften yoklayan bi selülit durumum var. aranızda aynı işe girişen varsa ses versin. ne sıklıkla atlıyorsunuz? sonuç aldınız mı? tavsiyeleriniz varsa onlara da talibim. teşekkürler :)
0
sordumcuk böcee
(10.03.09)
bizim valide atlıyordu spor olsun diye evin icerisinde gecen gün, ayagı laptop a takıldı laptop'un ırzına geçti. bende ipi aldım çöpe attım. yasak kardeşim evin içinde ip mip atlanmaz, keserim ipinizi !!!
0
scp
(10.03.09)
ip atlamanın selüliti engelleyeceğini sanmıyorum . herhangi bi bilgim yok da mantık olarak öyle geldi. bide komşuları kızdırabilirsin. dikkatli ol derim.
0
denizsabun
(10.03.09)
ben atlıyordum bir ara ama spor olsun diye değil direk keyiften. başlama amacım zıplamam gelişsin diyeydi. (ne günlerdi ama) sonuç almıştım. sonra komşular şikayet etmişti. bizimkiler de kızmıştı filan. işe yarar ama. bir de 1 kilometre yürümekle 15 dakika ip atlamak aynı miktarda enerji sarfiyatına sebep olur gibi bir şey hatırlıyorum..
0
dambil
(10.03.09)
evin içinde olacak iş değil. laptopa takılmazsanız tavandan sallanan lambaya ipi takarsınız. zıp zıp zıp aşağı komşunun kafasını zikersiniz. ipsiz yapın aynı hareketi. ip olunca nooluyo? elinizde ip varmış gibi ellerinizi çevirirken rocky modeli yerinizde sayarak koşu hareketi yapın. alın size ip atlama.
0
kibritsuyu
(10.03.09)
yeterli sure atlarsan bu aerobik bir aktivite oldugundan fazla kilolara filan iyi gelir. ama eviniz zemin katta degilse komsularla sorun yasayabilirsin...
0
alpinsamuray
(10.03.09)
evde tek kişiyim, alt üst komşu filan yok! hatta bahçe filan da var. yani mekan sorun değil. tek itiraz komşuluk ilişkileri adınaysa bunu geçin. başka başka?
0
🌸sordumcuk böcee
(10.03.09)
Kalın kemikli değilseniz 160 boya 51 kilo fazla bence...
0
crown
(10.03.09)
duruşunuza çok bağlı. eğer dik durur, bacakları bükmeden parmak uçlarında yaparsanız (boksör) karın kaslarınıza bile etki edecektir.
bence mükemmel zevkli bir seçim.

ama illa popo, baldır istiyorsak ağırlılı egzersizleri denemekte fayda var.

bir de ip atlamada uzmanlaşırsanız postürle beraber pek çok stil deneyebilirsiniz, belki onlardan faydası olan olur. boks sitelerine bakınız.
0
lhun
(11.03.09)
parmak uçlarında yaparsanız bu aktiviteyi sonuçları sizi şaşırtabilir. :) misler gibi bacaklarınız olur, zayıflarsınız da.
0
jaaaccckkk
(11.03.09)
(2)

Podcast yapmak için ekipman

sv3n
MP3 player'imin ses kayıt cihazını kullanarak yaptığımda devamlı bir background noise oluyor. Bu işi biraz daha profesyonelleştirmek istiyorum, herhangi bir cihaz, set vs önerenebileniniz var mı?
MP3 player'imin ses kayıt cihazını kullanarak yaptığımda devamlı bir background noise oluyor. Bu işi biraz daha profesyonelleştirmek istiyorum, herhangi bir cihaz, set vs önerenebileniniz var mı?
0
sv3n
(04.03.09)
Rode'un şöyle bir ürünü var :
www.compel.com.tr

Background noise'i azaltmak için mümkün olduğunca sessiz bir oda da yapın kayıtlarınızı. Speech intelligibility için de kayıt yapacağınız odayı mümkün olduğunca reflektif yüzeylerden arındırın. Örnek olarak bir masa başında oturup kayıt yapıyorsanız, masaya sereceğiniz bir battaniye bile fark yaratabilir.
0
skatheist
(04.03.09)
sesi soft olarak işleseniz? beleş süper ses işleme programı audacity yi deneyin mesela. noise removal ve daha pek çok toolu var, gayet de basit.
0
lhun
(04.03.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.